Bugün[10 Temmuz 2025]
itibariyle 29.581 başlık/FaRk ile birlikte,
29.554 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(43/120)


- GREED vs. PASSION


- GREED vs. REQUEST

( gri:d vit rikuest )


- GREEN CARD ile/ve/||/<>/> E2 (VİZESİ)


- GREENWICH MEAN TIME(GMT) ile/ve/değil/yerine/||/<>/> UNIVERSAL TIME COORDINATE(UTC)[İng.]/COORDINATED UNIVERSAL TIME(CUT)/TEMPS UNIVERSEL COORDONNE(TUC)[Fr.]

( UTC, atomik olarak hesaplanan bir saattir. İlk olarak 1963 yılında kullanılmaya başlamıştır. Güneş zamanına göre belirlenen GMT ile arasında çok ufak farklar vardır. Gündelik yaşamda iki zaman dilimi de kullanılır. Hangisinin kullanıldığı zaman dilimini etkilemez. )


- GREFT/GRAFT[İng.] değil/yerine/= YAMA


- GRES YAĞI ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MOTOREKS GRES YAĞI


- GREV ile/ve/<>/< BOYKOT[< İng. < Charles Boycott]

( ... İLE/VE/<>/< Bir işi, bir davranışı yapmama kararı alma. | Bir kişi, bir topluluk ya da bir ülkeyle amaca ulaşmak için her türlü ilişkiyi kesme. )


- GREV[Fr. < GRÈVE] ile İŞ BIRAKIMI/YAVAŞLATMA


- GREV ile/<>/>< LOKAVT[İng.]

( ... İLE/<>/>< İşverenin, işçileri, topluca işten uzaklaştırma ya da işten çıkarma kararı. )


- GRİ SU ile/ve SİYAH SU

( Lavabo ve duş giderinden akıtılan. İLE/VE Tuvaletten akıtılan. )


- GRİZU ile/ve/||/<> KANARYA

( ... İLE/VE/||/<> Grizu gazını duyumsayabilmesiyle bilinir. )


- (not GROUND) GROUNDS


- GROUND vs. SUBSTRUCTURE


- GRUP/GROUP[İng.] değil/yerine/= KÜME, ÖBEK


- GRUPLAŞ(TIR)MA ile/ve/değil/ne yazık ki/<> KUTUPLAŞ(TIR)MA


- GUARANTEE vs. GUARANTY


- GÜÇ [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- GÜÇ [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- [ne yazık ki]
"GÜÇ"/"İKTİDAR" "DÂVÂSI" ile/ve/||/<>/< MÜLKİYET KAVGASI


- GÜÇ/KUDRET ve/||/<> MERHAMET


- GÜÇ/KUVVET ile/ve/<> İVME

( ... İLE/VE/<> Birim zamandaki hız değişimi. )


- GÜÇ [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]


- GÜÇ [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]


- GÜÇ:
SIÇRAYIŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SARSILMAZ DURUŞ


- GÜÇ ile/ve/||/<> ASKERİYE


- GÜÇ ile DAYANAK

( POWER vs. SUPPORT/BASE )


- GÜÇ ile/ve DİRENÇ

( POWER vs./and RESISTANCE )


- GÜÇ ile/ve/||/<>/>/< EKONOMİ


- GÜÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< FIRSAT


- GÜÇ ile GİZİL GÜÇ


- GÜÇ ile/ve GÜZELLİK

( Kendinden. İLE/VE/||/<>/> Yansıma. )

( POWER vs./and BEAUTY )


- GÜÇ = KUVVET = POWER[İng.] = FORCE[Fr.] = KRAFT[Alm.] = FORTITUDO/VIS[Lat.] = PODER[İsp.]


- GÜÇ ile ORGANİZE GÜÇ

( POWER vs. ORGANIZED POWER )


- GÜÇ ile/değil/yerine/>< SEVGİ

( Amacınız zarar vermekse yeterlidir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Herşey için yeterlidir. )


- GÜÇ ile/ve/||/<> SORUMLULUK


- GÜÇ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> TEKELLEŞME


- GÜÇ ile YETKİ

( Güç tecezzi(parçalanma) kabul etmez. )

( POWER vs. AUTHORITY )


- GÜÇ ile/ve/||/<>/>< "ZAYIFLIK"

( Güçlü ağaç, meyve vermede acele etmez. )

( Zayıflık, güçlü özelliklerin "fazla kullanılmasıdır". )


- GÜÇ[KUVVET] ve/||/<> ALAN


- GÜÇLEN(DİR)ME ile/ve/||/<>/< DEVİN(DİR)ME/HAREKETLEN(DİR)ME


- GÜÇLENMEK ile/ve/||/<>/> YÜKSELMEK


- GÜÇLEŞTİRME ile/değil GÜÇLENDİRME


- GÜÇLÜ ELEŞTİRİ (NAKD)


- KUŞKU:
GÜÇLÜ ile ZAYIF


- GÜÇLÜ OLAN ile/ve/||/<>/< DAHA GÜÇLÜ OLAN

( Zayıf yönünü bilen. İLE/VE/||/<>/< Zayıf yönünü yönetebilen. )


- GÜÇLÜ OLAN ile/değil/yerine (")HAKLI(") OLAN

( Güçlü olan, haklı değildir! Haklı olan ise güçlü olandır! )


- GÜÇLÜ OLMAK ile/değil/yerine/< MUTLU OLMAK

( Mutlu etmez. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Güçlü kılar. )


- GÜÇLÜ ve/||/<>/> DAHA GÜÇLÜ

( Zayıf yanını, herkesten daha iyi bilen. VE/||/<>/> Zayıf yanına hükmedebilen. )


- GÜÇLÜ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DONANIMLI


- GÜÇLÜ ile/ve/değil/||/<>/>/< SÜREKLİ


- GÜÇLÜ ile/ve/değil/||/<>/< UYUMLANAN


- GÜÇ/LÜ ile/ve/değil/||/<>/< YÜK/LÜ


- GÜÇLÜ(") ile/ve/||/<> (")ZENGİN(") ile/ve/||/<> (")AKILLI(")

( Hırslarını yenen. İLE/VE/||/<> Durumundan memnun olan. İLE/VE/||/<> Herşeyden ve herkesten öğrenen. )


- GÜÇLÜ/LÜK ve/||/<>/> KIRILGAN/LIK


- [ne yazık ki]
GÜÇLÜNÜN "SAZINI ÇALMAK" ve/||/=/<> NAMUSSUZLUK

( Gerekçesi ne olursa olsun, güçsüze karşı güçlünün sazını çalmak, namussuz sayılmak için yeterlidir. )

( Namuslular da namussuzlar kadar cesur olmalı! )


- GÜÇSÜZ/LÜK ile/ve/||/<>/> İSTEKSİZ/LİK


- GÜÇSÜZLÜK ile/ve/<> OLANAKSIZLIK


- GÜÇSÜZLÜK/OLANAKSIZLIK ile/ve/> DAYANÇ/SABIR

( POWERLESSNESS/IMPOSSIBILITY vs./and/> PATIENCE )


- GÜCÜN ADÂLETİ ile/değil/>< ADÂLETİN GÜCÜ


- GÜCÜN:
KENDİ ELİNDE TUTULMASI ile BAŞKASINA UYGULANMASI

( Elinde biriktirdiğin/tuttuğun oranda sana zarar verir. İLE Başkasına zarar verir. )

( Haset vb. )


- [ne yazık ki]
"GÜCÜN MEDYASI" değil/yerine/>< MEDYANIN GÜCÜ


- GÜCÜN:
YETERLİLİĞİ(/YETERSİZLİĞİ) ile/ve/<>/değil/yerine DEVREDE OLMASI


- GÜDMEK değil/yerine GÖZETMEK

( RÂİNE değil/yerine UNZURNA )


- GÜDÜ ile CEZBE

( İtim. İLE Çekim. | Tarikat ehlinin kendinden geçme durumu. )


- GÜDÜ ve/||/<>/>/< GÜCÜ


- GÜDÜK ile KADÜK[Fr.]

( Eksik yanı olan, tamamlanmamış, kısa. | Kuyruğu kesik ya da kopmuş. | Yetersiz, sonuç vermemiş. İLE Değerini/önemini yitirmiş, geçerliliği kalmamış, eskimiş. )


- GÜDÜLENME ile/ve/||/<>/> ALIŞKANLIK

( Başlamak üzere. İLE/VE/||/<>/> İlerlemek üzere. )


- GÜDÜLENMEDE:
İLİŞKİLİLİK ve/||/<>/> GÜVEN ve/||/<>/> ŞEFKÂT ve/||/<>/> ÖZGÜNLÜK


- GÜDÜLENMEDE/HAREKETE GEÇMEDE:
[bazen/biraz] HEYECAN/COŞKU/ÜMİT ile/ve/bazen/biraz da/||/<> OLANAK


- GÜDÜMBİLİM/SİBERNETİK = CYBERNETICS[İng.] = CYBERNÉTIQUE[Fr.] = KYBERNETIK[Alm.] = KYBERNETIKE, KYBERNETES[Yun.]


- Güdümsüz KONUŞ!!!


- GUDÜVV[Ar.] ile GUDVE[Ar. çoğ. GADÂT]

( Sabah vaktinde bir iş yapma ya da yola çıkma. İLE Sabahla güneş doğması arasındaki zaman. )


- GUDVE[Ar.] / BÂMDÂD/ÂN, BÂMDÂDÎ, BÂM-GÂH/GEH[Fars.] değil/yerine/= SABAH, SEHER


- GUEST ile/ve/||/<> GHOST ile/ve/||/<> GEIST

( Konuk. İLE/VE/||/<>/> Hayalet. İLE/VE/||/<>/> Tanrı. )


- GÜFTÂR[Fars.] ile/ve/+/değil/yerine/||/<>/> KÂR[Fars.]

( Söz. İLE/VE/+/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Alışveriş işlerinin sağladığı para kazancı. | İş. | Yarar, fayda. | Üretim etmenlerinden biri olan girişimcinin üretimden aldığı pay. | Maliyet fiyatıyla satış fiyatı arasındaki fark. )


- GÜFTÂR[Fars.] ile SÖZ

( SÖZ )


- GÜFTÂR-I ŞİRİN[Fars.] değil/yerine/= "TATLI" SÖZ


- GÜFTE[Fars. < GOFTE] ile ŞİİR

( Söylenilmiş söz. | Şarkı sözü. İLE Sözün, en nitelikli/üst biçimi. )


- GÜHERÇİLE ile/ve/<> ŞİLİ GÜHERÇİLESİ

( ... İLE/VE/<> Şili'nin kuzeyinde, zengin, güherçile yatakları bulunmaktadır. )

( GÜHERÇİLE: İlaç olarak kullanılan, barut gibi patlayıcı maddeler yapımına yarayan, beyaz renkte ve ince billurlar durumunda, bileşik bir madde. Potasyum nitrat[KNO3] )


- GUIDE vs. LEADER


- (not GUILTY FOR) GUILTY OF


- GÜL BAHÇESİ ile/ve/değil/yerine ÇİÇEK BAHÇESİ


- GÜL GİBİ ve/||/<> GÜN GİBİ


- GÜL ve/||/<> BÜLBÜL


- GÜL ve/||/<> GECE

( [... ve ...]
Dikeni. VE/||/<> Gizemi. )


- GÛL[Ar.] ile GÛL[Ar.] ile GULL[Ar.]

( Hortlak, şeytan, karakoncolos.[GÛL-İ BEYÂBÂNÎ: Gulyabani.] İLE Ahmak, bön, safdil. İLE Suçlunun boynuna ve bileklerine geçirilen demir halka, pranga. )


- GÜL ile/<> NİLÜFER(LOTUS)

( Dikenlikte. İLE/<> Bataklıkta. )


- GULAM ile/||/<> ALABEYİ ile/||/<> CANBAZ ile/||/<> MİRAHUR ile/||/<> ÇARKA ile/||/<> BELDAR ile/||/<> BOSTANCI ile/||/<> AKINCI ile/||/<> CEBELİ ile/||/<> DALKILIÇ ile/||/<> DELİ ile/||/<> FARİSAN

( Asker. İLE/||/<> Bir bölgede tüm tımarlı sipahilerin en büyük amiri. İLE/||/<> Atlı fedai asker. İLE/||/<> Has ahırın en büyük yöneticisi. İLE/||/<> Osmanlılar'da öncü görevi. İLE/||/<> Dağ geçitlerini aşan, temizleyen ve koruyan, buradan geçenlerin güvenliğini sağlayan görevliler. İLE/||/<> Sarayın ve kentin güvenliğinden sorumlu askerler. İLE/||/<> Osmanlı'nın askerî örgütlenmesinde, sınır bölgelerinde, düşman ülkelerine akınlar, baskınlar tertipleyerek yıpratma harekâtında bulunan hafif süvari birlikleri. İLE/||/<> Tımar sahiplerinin savaşa hazır olarak beslemek zorunda olduğu asker. İLE/||/<> Gönüllü olarak tehlikeli işlerde kullanılan asker. İLE/||/<> Vezir ve Beylerbeyine bağlı olarak görev yapan hafif süvari örgütünün askeri. İLE/||/<> Eyâletlerde, hudutlardaki muhafız askerler. )


- GÜLDÜR GÜLDÜR (AKMAK)


- GÜLDÜRMEYEN "DURUMA" ile/ve/||/<>/> GÜLÜP GEÇMEK

( Seni güldürmeyen "şeye/duruma/soruna" gülüp geç. )


- BİR ŞEY/BİRİ:
GÜLDÜRMEYEN/GÜLDÜRMÜYORSA > GÜLÜP GEÇMEK


- GÜLDÜRÜ/KOMEDİ[Fr.] ile GÜLMECE/MİZAH[Ar.]/HUMOR[Fr. < HUMOUR]

( Gövdeyle ilgili, gövde üzerine. İLE Zihin/akıl yürütmeyi gerektiren. )

( Gördüğü üzerinden ve doğrudan. İLE Olumsuz olanı, olumluya çevirme. )

( GARGANTUA - Francois RABELAIS )


- GÜLDÜRÜ/KOMEDİ ile/ve "VAHÂMET"


- GÜLEN ile/ve GÜLDÜREN

( ... İLE/VE Gülünecek olana gülmemeyi becerebilen, ciddiyetini sürdürebilen. )


- GÜLME! ve/ya da AĞLAMA! ve/ya da LANETLEME!
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
SADECE ANLA!(MAK)

( NON RIDERE vs. NON LUGERE vs. NEQUE DETESTARI |
SED INTELLIGERE )


- GÜLME:
ŞAŞIRMA ve/||/<>/< DÜŞÜNME


- GÜLMEK:
GÜLÜNÇ/KOMİK OLMASINDAN ile/ve/||/<>/> EĞLENCELİ OLMASINDAN


- GÜLMEK / YAŞAM/AK:
"UMDUĞUMUZLA ile/ve/değil/yerine/>< BULDUĞUMUZLA


- GÜLMEK ve/||/<>/> EĞLENMEK ve/||/<>/> GEZMEK ve/||/<>/> DÜŞÜNMEK ve/||/<>/> ÖNERMEK ve/||/<>/> ÖNEMSEMEK ve/||/<>/> SEVMEK

( 10 yaşındaymış gibi. VE/||/<>/> 20 yaşındaymış gibi. VE/||/<>/> 30 yaşındaymış gibi. VE/||/<>/> 40 yaşındaymış gibi. VE/||/<>/> 50 yaşındaymış gibi. VE/||/<>/> 60 yaşındaymış gibi. VE/||/<>/> 70 yaşındaymış gibi. )


- GÜLMEK :) ile/ve/||/<>/>/< GÖZLERİNİN İÇİNİN GÜLMESİ :)


- GÜLMEK ile/ve/<> GÜLÜMSEMEK :)

( ... İLE/VE/<> En etkili/kolay/hızlı yapıt/eylem/ibâdet. )

( Sen gül ki, biz de gülelim! )

( Bir iyi hareket, bin iyi düşünceden
Bir gülüş de bin hareketten daha güçlüdür. )

( Gül ki, gül yüzünde güller açsın! )

( Gülmesini bilmeyen, dükkân açmasın! )

( Paranız yoksa, gülümsemeniz de mi yok? )

( Bir kişinin nasıl güldüğünden terbiyesini, neye güldüğünden akıl seviyesini anlarsın! )

( TEBEŞBÜŞ: Güleryüz gösterme. [küçükten büyüğe] )

( Gülün de, isterseniz beni paçamdan sürükleyin. )

( MÜBTESİM[< TEBESSÜM]: Gülümseyen, tebessüm eden. )

( Haydi! Bırak zihnindeki olumsuz kayıtları ve şu AN'a dön biraz! Ve bunu, sık sık tekralamaya çalışarak olan bitenlere, kişilere/çevrene/yaşama gülümse!... :) Sadece gülümse! :) (Herhangi bir nedeni/kaynağı olmaksızın, aklına geldikçe/getirerek gülümse!) :) Yaşam, vererek başlar ve sürdürülür. Verebilecek hiçbir şeyin olmasa/kalmasa bile, boşver sıkıntıları/saçmalıkları ve hiçbir zaman elinden alınamayacak olanı vererek, o, dünyanın en güzel manzarası olan gülümsemeni paylaşarak yaşa ve yaşat! Haydi! Tekrar tekrar gülümse!... :) )

( Seni güldürmeyen "şeye/duruma/soruna" gülüp geç. :) )

( Ne haliniz varsa gülün! )

( DIHK ile TEBESSÜM )

( LAUGHING vs. SMILING )

( HANDE )


- GÜLMEK ile/ve/değil/<> GÜLÜŞÜNE MEŞRÛ KAYNAK BULMAK/BULABİLMEK

( Umberto Eco'nun, Gülün Adı adlı kitabını okumanızı salık veririz. )


- GÜLTEN DAYIOĞLU ve/||/<> REŞAT NURİ GÜNTEKİN

( )


- GÜLÜMSEME :) ve/||/<> DUCHENNE GÜLÜMSEMESİ :)

( ... VE/||/<> Gözlerin yanındaki, "kaz ayakları" denilen çizgileri yukarı doğru olanların, yaşamlarının, olmayanlara göre 8.5 yıl daha uzun yaşadıklarını tespit etmişler. :) )


- GÜLÜMSEME :) ve/=/||/<>/: İLÂÇ

( Kana, en hızlı karışan ilâç. )


- GÜLÜN (DAHA) GÜZELİ ve/||/<>/> DOSTUN (DAHA) GÜZELİ ve/||/<>/> İNSANIN (DAHA) GÜZELİ

( Çiçek veren. VE/||/<> Vefâsı uzun süren. VE/||/<> Selâm veren ve gülümseyen. :) )


- GÜLÜŞ(ÜN) < ACI(SI) değil/yerine ACI(NIN) > GÜLÜŞ(Ü)

( Olmamalı. DEĞİL/YERİNE Olabilir. )


- GÜMRAH[Fars. < GUMRAH] değil/yerine/= BÜYÜMÜŞ, YÜKSEK, GÜÇLÜ


- GÜMÜŞ SIRTLI GORİL/ENGAGİ[yerel dilde] ile DUMAN SIRTLI DAĞ GORİLİ

( ... İLE Kişiler "görsün" diye hayvan hapishanesinde ve tutsak yaşayamazlar. )

( Goriller, burunlarının üzerindeki kırışıklık biçimiyle tanınabilir. )

( KARİSOKE: Ruanda'da, gümüş sırtlı gorillerin yaşadığı bölgede, 18 yıl boyunca, gorilleri araştıran ve koruyan Dian Fossey'in[1932 - 1985], Kari ve Misoke dağlarının arasındaki bölgeye ve araştırmalarına verdiği ad. )

( Anthony Hopkins'in, "The Instinct" adlı filmini izlemenizi salık veririz. )


- GÜMÜŞ ile NUKRE/NUKRA

( ... İLE Külçe halinde gümüş. )


- GÜMÜŞBALIĞI/PLATERİNA[Yun.] ile/değil İLARYA/ÇAMUKA[< Yun.]

( Gümüşbalığıgillerden, beyaza yakın gümüş renginde bir deniz balığı. İLE/DEĞİL Gümüşbalığından ufak ve ona benzer bir balık. )

( ATHERINA PRESBYTER cum ATHERINA HEPSETUS )


- GÜN:
24 SAAT değil 23.56 SAAT

( "Bir Gün Aslında 24 Saat Değildir" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )

( ATOM(CESIUM) SAATİ: 1 YIL = 29091200500000000 osilasyonu [1972] )


- GÜN DEĞİŞİMİ

( 00 )


- GÜN ile ALA GÜN

( ... İLE Yazın, güneş, bulut arkasında kaldığında oluşan gölgeli durum. )


- GÜN ile GÜN[Fars.] ile GÛN[Fars.]

( Güneş. | Güneş ışığı. | Gündüz. | Yeryuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre. | İçinde bulunulan zaman. | Zaman, sıra. | Tarih. İLE Erbezi, haya, husye, testis. İLE Renk. )


- GUNA ile NİTELİK

( Nitelik. )


- GÜNAH ile AYIP


- GÜNAH ile/ve/<> İSYAN ile/ve/<> NİSYAN


- GÜNAH ile/ve/<> SEYYİAT


- GÜNAYDIN ile/ve/||/<>/> TÜNAYDIN

( 12:00'ye kadar. İLE/VE/||/<>/> 12:00'den sonra. )


- GÜNBERİ/PERİHEL >< GÜNÖTE/AFELİ[Fr.]

( Yer'in, Güneş'e en yakın bulunduğu nokta. >< Yer yörüngesinin, Güneş'e en uzak bulunduğu nokta. )

( 147.300.00 km. >< 152.100.000 km. )

( 03 - 04 Ocak >< 04 - 06 Temmuz )


- GÜNCEK/ŞEMSİYE[Ar.] ile/ve YAĞMURLUK

( [kökeni/etimolojisi] [Ar.] ŞEMS: Güneş. > ŞEMSİYYE: Güneşlik, güneşle ilgili. İLE/VE ... )


- GÜNCEL = FİİLİ = ACTUAL[İng.] = ACTUEL[Fr.] = AKTUELL[Alm.] = REAL[İsp.]


- GÜNDELİK DENEYİM/YAŞAYIŞ ile/değil/yerine ÖZGÜN DENEYİM/YAŞAYIŞ

( ERLEBNIZ mit ERFAHRUNG )


- GÜNDÜZLERİ DENİZDEN KARAYA ESEN RÜZGÂR ile GECELERİ DENİZDEN KARAYA ESEN RÜZGÂR

( SEA BREEZE vs. LAND BREEZE )


- GÜNEŞ, BATIDAN DOĞAR değil GÜNEŞ, BÂTI(N)DAN[İÇİMİZDEN] DOĞAR


- GÜNEŞ:
GAZ ve/||/<> TOZ ve/||/<> BUZ

( Güneş sistemi, yaklaşık 4.6 x 109[milyar]  yıl önce geniş bir gaz[çoğu hidrojen], toz ve buz bulutu olarak başladı. )


- GÜNEŞ/İN GİTMESİ/GİTTİ değil BULUT/UN GİRMESİ/GİRDİ

( Güneş, hiçbir zaman bir yere gitmez. Araya bulut girmiştir ya da dünya döndüğünden, görünmeyen tarafındadır. )


- GÜNEŞ GÜNÜ ile YILDIZ GÜNÜ

( Öğlenden öğlene. İLE Yıldızların konumuna göre. )


- GÜNEŞ İLE OLAN UZAKLIK

( 149 milyon.[Işığın, Güneş'ten, Dünya'ya ulaşması, yaklaşık 8 dakika 20 saniye sürüyor.] )


- GÜNEŞ IŞIĞI ve/||/<> BİLGİ AYDINLIĞI


- GÜNEŞ/KARANLIK ile/ve/||/<>/< TAN/FECİR

( ... İLE/VE/||/<>/< Güneş doğmadan önceki alaca karanlık. )


- GÜNEŞ:
LEKELERİ ile/ve/||/<> ÇIKINTISI ile/ve/||/<> PATLAMASI ile/ve/||/<> YELLERİ

( 11 yıllık döngülerle daha yoğun görünür duruma gelir. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )


- GÜNEŞ PATLAMALARINDA:
KUZEYE YÖNELİK OLAN ile/ve GÜNEYE YÖNELİK OLAN

( ... İLE/VE Dünyaya çok daha büyük etkiler/zararlar verir. )


- GÜNEŞ/ŞEMS[Ar.] ile ŞÎD/HÛRŞÎD[Fars.]


- GÜNEŞ SİSTEMİ ile/ve/||/<>/> SAMANYOLU GÖKADASI ile/ve/||/<>/> MİLYARLARCA GÖKADA

( Güneş sistemi, Samanyolu içinde sadece bir noktadır. Bu nokta, Samanyolu'nun merkezi etrafında, saniyede 220 km.'lik bir hızla dönerek bir turu, yaklaşık 230 milyon yılda tamamlar. İLE/VE/||/<>/> 1920'ye kadar, uzayın, sadece Samanyolu galaksisinden ibaret olduğu sanılıyordu. İLE/VE/||/<>/> Uzay, 20 milyar ışık yılı[bkz. 12665] çapındadır. )

( ... İLE/VE/||/<>/> Samanyolu, içinde Güneş Sistemi'nin de bulunduğu Evren'deki milyarlarca galaksiden sadece biridir. 100.000 ışık yılı çapındaki Samanyolu Galaksisi'nde, yaklaşık olarak 100 milyar yıldız olduğu tahmin ediliyor. Samanyolu'nun merkezinde, Sagittarius A adında bir kara delik vardır ve dünyaya uzaklığı, 26.000 ışık yılıdır. İLE/VE/||/<>/> ... )

( Çıplak gözle ancak dört galaksi görebiliriz. Oturduğumuz yerden yalnızca iki tane görebiliriz, bunlardan biri de içinde bulunduğumuz Samanyolu'dur. )


- GÜNEŞ TUTULMASI ile/ve AY TUTULMASI

( Güneş'in tutulmasını haber vermek doğal olgu ve olayları öngörmek konusunda filozoflar ile şairler arasındaki çatışmaya örnek olarak gösterilebilir. Çünkü felsefe/bilim ile şiir arasında, antik dönemde, doğadaki olgu ve olayları öngörme konusunda bir çekişme/çatışma vardı. )

( PENUMBRA: Ay ya da güneş tutulmasının başında ya da sonunda görülen yarı aydınlık, yarı gölge. TERMINATOR: Ay ya da bir gezegenin aydınlık ve karanlık kısımlarını ayıran sınır. )

( Güneş-Ay-Dünya )

( Felsefe tarihi, Thales'in güneş tutulmasındaki hayret ve gözlemleriyle başlatılır. )

( Filozoflarla şairlerin çatışması! )

( [dünya ile arasına ...] Ay girer. İLE/VE Güneş girer. )

( M.Ö. 781 - İlk kez bir güneş tutulması kaydı.[Çin] )

( KÜSÛF ile/ve HUSÛF )

( SOLAR ECLIPSE vs./and LUNAR ECLIPSE )


- GÜNEŞ TUTULMASI/KÜSUF[Ar.] ile HALKALI GÜNEŞ TUTULMASI


- GÜNEŞ ÜSTÜ ile/ve GÜNEŞ ALTI


- GÜNEŞ || YER/TOPRAK ve/<>
GÜNBERİ

( ... VE/<> Yer'in, Güneş'e en yakın bulunduğu nokta. )

( Yer, Aralık ayının 31'ine doğru, günberide bulunur. )


- GÜNEŞ ile/ve/||/<> ATEŞ

( Isı, ışın/aydınlatma, besin. İLE/VE/||/<> Isı, aydınlatma, yakma ve yıkma. )


- GÜNEŞ ile/ve/<> ATEŞ ile/ve/<> OCAK

( Gökte. İLE/VE/<> Yerde. İLE/VE/<> Evde. )


- GÜNEŞ ile/ve/<>/> AY

( Arı bilinç. İLE/VE/||/<>/> Süreçteki bilinç. )

( Özbilinç. İLE/VE/||/<>/> Nefs/ego. )

( Tümel, kavramsal. İLE/VE/||/<>/> Kavramsal. )

( Ziyâ saçar. İLE/VE/||/<>/> Nur saçar. )

( [görselde/çizimde] "Okları"[ışınım gösterimi] olan. İLE/VE/||/<>/> "Okları" olmayan. )

( Kaynak ışığı. İLE/VE/||/<>/> Yansıma ışığı. )

( SUN vs./and/||/<>/> MOON )

( AHÛ-Yİ FELEK/HÂVERİ/ZERÎN ile/ve/||/<>/> MÂH )

( YÛH/YÛHÂ ile/ve/||/<>/> KAMER )


- GÜNEŞ ile/ve/||/<> AY


- GÜNEŞ ve/||/<> BULGURCUK

( ... VE/||/<> Güneş yüzeyinde, uzak görülerle seçilebilen, küçük, dairesel görünüşlü parçacıklardan her biri. )


- GÜNEŞ ve/|| ÇAKAL YAĞMURU


- GÜNEŞ ve/||/<>/> GEZEGEN

( Güneş, bir gezegenin yüzeyindeki sıcaklığın sürekliliğini sağlar. )


- GÜNEŞ ile KIŞ GÜNEŞİ

( FELEĞİN GÖZÜ | ATEŞ | ŞEMS | ZİYÂ | ZÜKÂ | AFİTAB(ÂF-TÂB) | HURŞÎD | TÂBE-İ ZER(ALTIN TAVA) | TÂC-I GERDÛN | TÂVUS-I ÂTEŞ-PER | GÜN-EŞ(Güne eş [olan]) | R (harfi) )


- GÜNEŞ ile/ve/değil/||/<>/< KIŞIN DOĞAN GÜNEŞ


- GÜNEŞ ve/||/<>/> NÜKLEER TEPKİMELERİ

( Güneşteki enerji, protonların[hidrojen atomunun çekirdekleri], helyum çekirdekleri oluşturmak üzere nükleer olarak kaynaşmasıyla üretilir. Buradaki en önemli süreç, "proton-proton zinciri" adı verilen süreçtir. Sırasıyla üç tepkime gerçekleşir. İlk tepkimede, iki proton birleşerek bir döteryum[/ağır hidrojen] çekirdeği ile bir pozitron ve bir nötrino oluşturur. İkinci tepkimede, döteryum çekirdeğinin üçüncü bir protonla birleşmesi sonucunda helyum-3[helyumun hafif izotopu] çekirdeği ve gamma ışını adı verilen anlık bir elektromanyetik ışınım oluşur. Son olarak iki helyum-3 çekirdeği birleşir ve iki protonun serbest kalmasıyla bir helyum-4[bol bulunan izotop] çekirdeği oluşur. Bu tepkimeler zincirinin toplam etkisi, dört protonun, enerji üretimiyle birlikte bir helyum çekirdeği oluşturmasıdır. Güneşte daha az önem taşıyan alternatif tepkime ise bir proton ile bir karbon çekirdeği arasında başlar ve karbon çekirdeğinin bir helyum çekirdeği içinde birleşen dört proton bırakarak eski durumuna dönmesiyle son bulur.

Protonlar, pozitif yüklü parçacıklardır. Yani aralarında bir elektrostatik itme kuvveti bulunur. İki proton, çok yüksek bir bağıl hızla çarpışmadıkça, bu itme gücü, protonların birbirine nükleer bir tepkime başlatacak kadar yaklaşmalarını önler. Bir gazın içindeki parçacıkların birbirine göre hızları sıcaklığa bağlıdır. Protonların birbiriyle tepkimeye girmesinden önce 10 milyon Kelvin derecesine yaklaşan sıcaklıklar gerekmektedir. Böyle sıcaklıklar ise yalnızca yıldızların iç bölümlerinde bulunur. )


- GÜNEŞ ile/ve/değil/||/<>/> YALANCI GÜNEŞ/PARHELION

( Atmosferin neden olduğu görüntülerden biridir. Bu olay, güneşin iki yanında parlak noktalar biçiminde ortaya çıkar ve genellikle güneşin yatay düzleminde yer alır. Yalancı güneş, genellikle ince, yüksek bulutlar [özellikle sirrus bulutları] içindeki buz kristalleri tarafından oluşur.

Yalancı güneş, atmosferdeki altıgen prizma biçimindeki buz kristallerinin ışığı kırması sonucu oluşur. Bu kristaller, güneş ışığını kırarak ve yansıtarak, güneşin iki yanında parlak noktalar oluşturur. Bu parlak noktalar, gökkuşağı renklerinde olabilir. Çünkü ışığın kırılması sırasında renk paleti açılır.

En sık sabah erken ya da akşam geç saatlerde görülür. Soğuk hava koşulları, yalancı güneş oluşumunu destekler. Bu nedenle, kış aylarında ya da kutup bölgelerinde daha sık görülür. )


- GÜNEŞ ile/ve/||/<>/> YILDIZ

( ... İLE/VE/||/<>/> Güneşin %8'i kadar olduğunda. )

( Güneşin, bir yıldız olarak doğmasına, içindeki nükleer tepkime neden olmuştur.[Güneşi oluşturan nesnelerin başında gelen protonların, helyum çekirdekleri oluşturmak üzere tepkimeye girmesi de güneşin sürekliliğini sağlamaktadır.] )


- GÜNEŞBALIĞI ile OKYANUS GÜNEŞBALIĞI

( ... İLE Boyu, 4 m.'ye kadar ulaşabilir. )

( ... ile |
)

( SUNFISH vs. OCEAN SUNFISH )

( MOLA cum MOLA MOLA )


- GÜNEŞE:
ARKAMIZI DÖNMEK değil/yerine/>< YÜZÜMÜZÜ DÖNMEK

( Gölgeleri/sorunları, önümüzde gösterir ve ümit yitiricidir. DEĞİL/YERİNE/>< Gölgeleri/sorunları, ardımızda bırak(tır)ır. )


- GÜNEŞE:
YAKIN OLMA! ve UZAK OLMA!
değil/yerine/><
BELİRLİ BİR UZAKLIKTA OL!

( Yanarsın. VE Donarsın. DEĞİL/YERİNE Yaşam bulursun. )


- GÜNEŞİN:
DOĞMASI ile/ve BATMASI

( 1 AU: 8.317 ışık dakikası[1 ışık dakikası: 0,120 AU ] [Güneş'ten yayılan ışığın Dünya'ya ulaşma süresi.] )

( GÜNEŞ IŞIĞI: MONOKROMATİK )

( 72 senede bir 1 derece kendi ekseninden aşağı kayar. )

( Güneş bâtı(n)dan [içinizden] doğar. )

( İSHAK: Açan, gülen. )

( SOR SALTISMUS: Kutsal güneş ve doğumu. )

( NIHIL NOVE/NOVUM SUB SOLE: Güneşin altında yeni (hiç) bir şey yok. )

( Güneşin atmosferinde 67 öğe bulunmaktadır. )

( Kütle (Ton) : 1.989.000.000.000.000.000.000.000.000
Kütle (Yerküre=1 ise) : 333.000

Güneş Düzeni İçinde Kütlesel Payı : % 99.8

Çapı (km) : 1.390.000
Çapı (Yer=1 ise) : 109

Ortalama Yoğunluk (g/cm küp) : 1.41
Dünyanın Ortalama Yoğunluğu : 5.515

Dünyadan Ortalama Uzaklığı (km) : 149.600.000
Rotasyon Süresi (Gün) : 25-36


Yüzey Sıcaklığı (Kelvin) : 5800
Çekirdek (Kelvin) : 15.600.000
Atmosfer (Korona-Kelvin) : 1.000.000
Enerji Yayımı (saniye/kW) : 386.000.000.000.000.000.000

Hidrojen (Ağırlığının Yüzdesi) : 75
Helyum (Ağırlığının Yüzdesi) : 25
Ağır Ögeler (Ağırlığının Yüzdesi) : 0.1

Yaşı (Yıl) : 4.600.000.000
Kalan Süresi: 10.000.000.000

)

( Ankara Üniversitesi ( https://astronomy.science.ankara.edu.tr )

İTÜ ( http://astronomi.itu.edu.tr )

TÜBİTAK ( http://www.tug.tubitak.gov.tr )

Kandilli ( http://www.koeri.boun.edu.tr/new )

Astronomy On-Line ( http://www.eso.org )

NASA ( http://www.nasa.gov )

Seasky ( http://www.seasky.org )

Sky Watching ( http://www.earthsky.com )

Space Telescope Science Institute ( https://stsci.edu )

)

( SUNRISE vs./and SUNSET )


- GÜNEŞTE:
YANMAK ile/ve/değil/yerine KARARMAK

( 11:00 ile 16.00 arası güneş altında kalınmamalı! [yaz saati uygulamasına göre] )


- GÜNEY AFRİKA KÜRKLÜ FOKU ile YENİ ZELANDA KÜRKLÜ FOKU

( ... İLE NTV - Yaşam Öyküsü 1. Bölüm (İlk Adımlar)[28:30 - 33:00 arası] )

( ... İLE Yaşama, Yeni Zelanda'nın, Kaykura kumsalı/kayalıklarından başlarlar. Denize akan dereden, ormanın derinliklerine ve yukarı doğru yüzen yavru foklar, ulaştıkları çağlayanın önünde üç günlük sürede, geliştirici ve yaşamda kalabilecek hareketleri çalışır. Üç gün sonra geri dönerek av olabilecekleri balinalardan kaçabilecek güçte olarak denizdeki yaşamlarına başlarlar. )


- GÜNEY KUTBUNA GİDİŞTEKİ YÜRÜYÜŞ YOLLARI:
AXEL HEIBERG ile/||/<> HERCULES INLET ile/||/<> ROSS ile/||/<> UNION GLACIER ile/||/<> VİNCENT MASİFİ TIRMANIŞI ile/||/<> MESSNER

( 1.400 km. [Ross Buz Sahanlığı'ndan Güney Kutbu'na kadar] İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<> 1.130 km.[40-60 gün] İLE/||/<> 1.480 km.[50 - 65 gün] İLE/||/<> 1.000 km.[30 - 40 gün] İLE/||/<> 21 km.[10-14 gün][Vincent Dağı zirvesine kadar] İLE/||/<> 890 km.[35 - 50 gün] )

( [zorluk] Çok yüksek. İLE/||/<> Çok yüksek. İLE/||/<> Çok yüksek. İLE/||/<> Yüksek. İLE/||/<> Yüksek. İLE/||/<> ... )

( Transantarktik Dağları'nı aşarak, 3.000 metreden yükseklikteki dağlık bölgelerden geçer. Bu da oksijen seviyesinin düşük olduğu, oldukça zorlayıcı bir bölüm sunar. [Amundsen'in Güney Kutbu'na ulaşmak için kullandığı buzuldur. Bu bölümde, büyük çatlaklar, dik eğimler ve kar fırtınalarıyla uğraşmak gerekir.] İLE/||/<> Antarktika'nın kıyısındaki Hercules Inlet'ten başlar ve Güney Kutbu'na kadar uzanır. [Çoğunlukla buzlu arazide, sürekli sert yellerle mücadele edilerek yapılır. Kendi yiyeceğinizi ve araçlarınızı kızaklarla taşımak zorunda kalınır.] İLE/||/<> Ernest Shackleton ve Robert Falcon Scott'ın kullandığı tarihi yoldur. [Ross Buz Sahanlığı'ndan başlayıp Beardmore Buzulu boyunca uzanır. Zorlu buzulların, sert hava koşullarının ve yüksekliğin olduğu bir yoldur.] İLE/||/<> Union Glacier'deki bir ana kamptan başlar ve genellikle daha dengeli hava koşulları nedeniyle yeğlenir. [Daha düz arazilerde kızak çekerek yapılan bir yürüyüştür.] İLE/||/<> Antarktika'nın en yüksek doruğu olan Vincent Masifi'ne tırmanmak için kullanılan yoldur. [Dağcılık araçlarıyla yapılan, pek de kolay olmayan bir doruk tırmanışıdır.] İLE/||/<> Reinhold Messner'in izlediği yoldan esinlenilmiştir. [Antarktika'nın iç bölgelerinde daha kısa ama yine de zorlu bir yoldur. Hercules Inlet'ten başlayıp Thiel Dağları'nı geçerek Güney Kutbu'na ulaşılır. Arazisi daha dik olabilir.] )


- GÜNEY OKYANUSUNDA:
AMUNDSEN DENİZİ ve/||/<> BELLINGSHAUSEN DENİZİ ve/||/<> SCOTIA DENİZİ ve/||/<> WEDDELL DENİZİ ve/||/<> DAVIS DENİZİ ve/||/<> ROSS DENİZİ


- GÜNEY RODEZYA ile/ve/<> KUZEY RODEZYA

( Zimbabwe. İLE/VE/<> Malawi ve Zambiya. )


- GÜNEY YARIM KÜREDE ile/ve KUZEY YARIM KÜREDE

( [Dünyanın, ekseni çevresindeki hareketinden dolayı:] Sağa doğru saparak. İLE/VE Sola doğru saparak. )


- GÜNEY YERUCU/ANTARTİKA'DA:
AITCHO ADASI ve HALFMOON ADASI ve KING GEORGE ADASI

( En kuzeyindeki ada. VE Aitcho'dan sonraki ada. VE Halfmoon'dan sonraki ada. )


- GÜNLÜK "DİL" / HUKUK/TIP "DİLİ" / YAZI/KONUŞMA "DİLİ" değil GÜNLÜK KONUŞMA / HUKUK/TIP TERİMLERİ / YAZININ/KONUŞMANIN KOŞULLARI/KURALLARI


- GÜNLÜK HAREKET/LER ile/ve DÜZENSİZ HAREKET/LER

( ... ile/ve TERÂCÛİYYİN )

( ... vs./and RETROGRADE )


- GÜNLÜK KONUŞMALARIN SIRADANLIĞINDA/YALINLIĞIYLA:
AMAÇLI ile/ve/||/<> BİLEREK ile/ve/||/<> BİLMEDEN ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜKLÜ

( Reklam. İLE/VE/||/<> Evlilik. İLE/VE/||/<> Dostluk. İLE/VE/||/<> Sanat. )

( Kitlelere "oynanıyorsa". İLE/VE/||/<> Saygıyla bütünleşilecekse. İLE/VE/||/<> Sevgiyle yaklaşılıyorsa. İLE/VE/||/<> Susulabiliyorsa. )

( )


- GÜNÜMÜZDEKİ ENTELEKIA ile/değil/yerine KAVRAMSAL ENTELEKIA

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Ereğe bağlı nedenin bilgisi. Aynı ilke altında donanmışlık. )


- GÜPGÜZEL


- GURÂB[Ar.] ile GÛRÂB[Ar.]

( Karga. İLE Ilgım, serap/serâb.[İng., Fr. MIRAGE] )


- GURBET ile/ve KURBET


- GURBET ile/ve KURBİYET

( Yabancılaşma. İLE/VE Yabancılaşmaktan kurtulma. )

( Yabancılaşma, bilinçlenme/şuur içindir. )


- GURBETTE OLDUĞUNU:
ANLAMAYAN/ANIMSAMAYAN değil/yerine ANLAYAN/ANIMSAYAN


- GÜREŞ/JUDO ile KURAŞ/KURASH

( Açıklamalar için burayı tıklayınız... | Ayrıca, www.kurash-ika.org adresinden de yararlanılabilir. )


- GÜREŞ ve/> HALVET


- GÜREŞ ve/||/<> KÜNDE[Fars. < KUNDE]

( ... VE/||/<> Güreşçinin, rakibini altına alıp bir elini önden, ötekini arkadan geçirerek ellerini kilitlemesi. | Düzen, tuzak, oyun, hile. | Suçluların ayağına bağlanan demir halka, köstek. )


- GÜRS[Fars.] ile GÜRZ[Fars.]

( Açlık. | Kir, pas, leke. | Kâhkül. İLE Uzun saplı, büyük demir topuz. )


- GURÛB[Ar. < GARB]

( Bir gök nesnesinin Batı'da görünmez olması, batması. )


- GÜRÛH[Fars.] ile GÜRÛH-I NÂCİ

( Cemaat, bölük, takım. | Değersiz, aşağı görülen, küçümsenen topluluk, derinti, sürü. İLE Kurtulmuş topluluk. )


- GÜRÜL GÜRÜL (AKMAK)


- [ne yazık ki]
GÜRÜLTÜ ÇIKARMAK/KORNA ÇALMAK ile/değil/yerine/>< SUSMAK/SESSİZLİĞİ YEĞLEMEK

( [ne yazık ki] Bilgisizlik ne kadarsa o kadar çok ve yüksektir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bilgelik ve zarâfet ne kadar derinse/yüksekse. )


- GÜRÜLTÜ/DAĞDAĞA ve/<>/= DEDİKODU


- GÜRÜLTÜ YAPMAMALI!


- GURULTU ile/ve/> GÜRÜLTÜ


- GÜRÜLTÜSÜZLÜK ile/ve/||/<>/> SESSİZLİK/SAKİNLİK

( ŞÛR[Fars.]: Gürültü, şamata. )

( Gereksiz dış etmenlerin (sesin) bulunmamasıyla. İLE/VE/||/<>/> Kendiliğinden, doğal olarak. )

( SILENCE vs./and/||/<>/> QUITENESS )


- GURUP[Ar. < GURUB/GARB] ile/değil GRUP

( Batı. İLE/DEĞİL Öbek. )


- GURUR ile/ve/değil/||/<>/< BİLGİSİZLİK/CEHÂLET


- GURUR değil/yerine/>< MUTLULUK

( Neden, çocuklar, kavga ettikten sonra hemen barışıp birlikte oynamaya devam ederler? Çünkü, onların mutluluğu, gururdan daha değerlidir. )


- GURUR >< VAKUR

( Nefsini dik tutma. >< Yol(un)da olma. )


- GURURUNU/N KIRMAK/KIRILMASI ile/ve/||/<>/> KÜÇÜK DÜŞ(ÜR/ÜL)MEK


- GUSÛL ile/ve/||/<>/< USÛL

( Usûlsüz, gusûl olmaz. )


- GÜVEMERİĞİ/GÖVEMERİĞİ = GEYİKDİKENİ/AKDİKEN

( Hünnapgillerden, hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan bir bitki cinsi. )

( RHAMNUS CATHARTICA )


- GÜVEN!:
GÜLÜŞÜN ARDINDAKİ KEDERE ve/||/<> ÖFKENİN ARDINDAKİ SEVGİYE ve/||/<> SESSİZLİĞİN ARDINDAKİ NEDENE


- GÜVEN KAPISI ARAYIŞI ></< ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ/YARALANMASI


- GÜVEN KAYBETMEK yerine PARA KAYBETMEK/PARASIZ KALMAK

( TO LOSE MONEY instead of TO LOSE TRUST )


- GÜVEN:
"KAZANILAN" değil İNŞÂ EDİLEN


- GÜVEN KAZANMA ile/ve/<>/||/değil/yerine GÜVENİ/Nİ SARSMAMA


- GÜVEN KAZANMA ile/ve/<>/değil/yerine KENDİNİ TANITMA

( Yeterli gelmeyebilir. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Hem yeterli gelir, hem geliştirir/ilerletir, hem de güven sunar/kazandırır. )


- GÜVEN = CONFIDENCE[İng.] = SÉCURITÉ[Fr.] = ZUVERSICHT[Alm.] = SECURITAS[Lat.]


- GÜVEN ve/||/<> DERİNLİK ve/||/<> SEVGİ

( Söz ile yapılan iyilik. VE/||/<> Düşünce ile yapılan iyilik. VE/||/<> Vererek yapılan iyilik. )


- GÜVEN ile/ve/||/<>/< ÖZGÜVEN

( Özgüveni olmayana, kimse güvenmez. )


- GÜVEN ile/ve/||/<> SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK


- GÜVEN ile/>< ÜMİTSİZLİK


- GÜVENCE ile/ve DAYANAKÇA


- GÜVENCE ile GARANTİ

( GUARANTEE vs. GUARANTY )


- [NE YAZIK Kİ]
GÜVENEMEMEK ile/ve/||/<>/> KESTİREMEMEK


- GÜVENEN/E ve/||/<> YALAN SÖYLEYEN/E

( Yalan söyleme! VE/||/<> Güvenme! )


- GÜVENİLİR ...:
YOL ile/ve/||/<> BAĞ/İP


- GÜVENİLİRLİK ile/ve/> SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

( SİKA[< VÜSÛK]: Güven, emniyet. | Güvenilir/inanılır kişi. )

( RELIABILITY vs./and/> SUSTAINABILITY )


- GÜVENİLMEZLER:
KIŞ GÜNEŞİ ve/||/<> SULTANLARIN GÜLMESİ ve/||/<> DURGUN DENİZ ve/||/<> AMİRLERİN İLTİFATI ve/||/<> DÜŞMANIN ÖĞÜDÜ ve/||/<> BAZI KADININ CİLVESİ/ZÂHİDLİĞİ

( ŞEMS-İ ŞİTÂ ve/||/<> DAHK-I HÜMÂ ve/||/<> SÜKÛNET-İ DERYA ve/||/<> İLTİFAT-I UMERÂ ve/||/<> NASİHAT-İ ADÂ ve/||/<> CİLVE-İ/ZÜHD-Ü NİSÂ )


- GÜVENLİ BAĞLANMA ile GÜVENSİZ BAĞLANMA ile BAĞLANTI NESNESİNİN OLMAMASI


- GÜVENLİ ile/ve/değil/||/<>/< AVANTAJLI


- GÜVENLİ ile/ve TEKİN

( ... İLE/VE Boş, içinde kimse bulunmayan. | Güvenilir (kişi, yer). | İçinde doğaüstü "varolanlar" bulunmadığına inanılan (yer). | Eski Türklerde bir babanın taşınmaz mallarının mirasçısı olan en küçük oğlu. )


- GÜVENLİK/EMNİYET KEMERİ ve/||/<>/> YAŞAM

( Güvenlik kemeri, bizi, yaşama bağlar. )

( Trafik kazalarında yaşamını yitiren sürücülerin %80'inin, kemer takmadığı tespit edilmiştir ne yazık ki. )


- GÜVENLİK ile/ve/||/<> DÜZEN


- GÜVENLİK ile/ve/||/<>/>/< GÜVEN


- GÜVEN/LİK ile/ve/||/<>/> GÜVENCE

( Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz, argüman. | Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil. | Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil. )


- GÜVENLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< ÖZEL YAŞAMIN GİZLİLİĞİ


- GÜVENLİK ve/||/<> SIRADÜZEN/HİYERARŞİ


- GÜVENLİK ile/ve TEDBİR

( ASPHALEIA ile/ve ... )

( SECCURITY vs./and PRECAUTION )


- GÜVENMEK:
"O, BUNU YAPMAZ" ile/değil/yerine "O, BUNU YAPTIYSA, BİR BİLDİĞİ VARDIR"


- GÜVEN/MEK ile/ve/fakat/||/<>/> DOĞRULA/MAK


- GÜVENSİZ BAĞLANMADA:
KARARSIZ ile KAÇINGAN


- GÜVENSİZLİK ile/ve/değil BELİRSİZLİK

( [not] DISTRUSTFULNESS/LACK OF CONFIDENCE vs./and/but INDEFINITENESS )


- [ne yazık ki]
GÜVENSİZLİK ile/ve/||/<> BENCİLLİK ile/ve/||/<> AHLÂK

( )


- GÜVENSİZLİK ile/ve/değil EMİNSİZLİK

( [not] DISTRUSTFULNESS/LACK OF CONFIDENCE vs./and/but LACK OF SURE )


- GÜVERCİN ile GUGUK KUŞU

( )

( COLUMBA cum CUCULUS CANORUS )


- GÜVERTE ile PALAVRA[İsp. < PALABRA]

( ... İLE [eskiden] Genellikle posta vapurlarında, üst güvertenin altındaki güverte. | [argo] Herhangi bir konuda, gerçeğe aykırı, uydurma söz ya da haber. Uzun ve boş konuşma. )


- GÛYÂ değil/yerine/= SÖZDE/SANKİ/SÖZÜMONA


- GÜYÜM değil GÜĞÜM


- GÜZÂRİŞ[Fars.] ile GÛRÂB[Fars.]

( Düş yorma, rüya tâbir etme. İLE Geçme, geçiş. )


- GÜZEL AHLÂK ve/=/<> İLİM


- GÜZEL/LİK (ARAYIŞI) ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< "YENİ/LİK" ("İSTEĞİ/BEKLENTİSİ")


- GÜZEL/ÇİRKİN diye bir şey yok!

( There is no "BEAUTIFUL"/"UGLY"! )


- GÜZEL DEĞİL değil BAKILIŞI (YETERİNCE) GÜZEL DEĞİL


- GÜZEL GENÇ ve/||/<> GÜZEL YAŞLI

( Doğanın yapıtıdır. VE/||/<> Sanatın yapıtıdır. )


- GÜZEL GÜZEL (ÇALIŞMAK, KONUŞMAK, OYUN OYNAMAK)


- GÜZEL İNSAN değil/yerine İNSANDAKİ GÜZELLİK


- GÜZEL KUR'AN OKUYOR değil AĞZI KUR'AN'A YAKIŞIYOR


- GÜZEL OLAN, SEVGİLİDİR değil/yerine SEVGİLİ OLAN, GÜZELDİR


- GÜZEL (OLAN) ile/değil İSTEDİĞİM GİBİ (OLAN)

( [not] THE BEAUTIFUL vs./but WHICH/WHAT I WOULD LIKE TO )


- GÜZEL OLANLAR:
DURUNCA/SUSUNCA ile/ve/yerine KONUŞUNCA ile/ve/yerine HEM DURUNCA/SUSUNCA, HEM KONUŞUNCA


- GÜZEL ÖRNEK ile/ve/değil/||/<>/< İYİ ÖRNEK


- GÜZEL SÖZ ile/ve GÜZEL EYLEM


- GÜZEL ile/ve/değil AHSEN

( ... İLE/VE/DEĞİL Güzellerin güzeli. | Kaybedilemeyecek derecede güzellik. )


- GÜZEL ile/ve/değil DİKKAT ÇEKİCİ

( Güzel ol, âşık bol! )


- GÜZEL ile/ve/değil ETKİLEYİCİ

( Tümüyle güzellik yoktur! Her zaman, 1 [ya da 2 yanı] baskındır/etkiler ve ona göre ilgi görür. )


- GÜZEL = GÖZ-EL = BEAUTIFUL[İng.] = BEAU[Fr.] = SCHÖN[Alm.] = KALOS[Yun.] = HERMESO/SA, BELLO[İsp.]


- GÜZEL ile/ve/||/<>/> GÜZİDE[Fars.]


- GÜZEL ile/ve/değil "HAVALI"


- GÜZEL ile HOŞ

Bugün[10 Temmuz 2025]
itibariyle 29.581 başlık/FaRk ile birlikte,
29.554 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(43/120)