Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim
DİL'DE
(/DİLBİLGİSİ'NDE)
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
EN SON YAPILMIŞ OLAN EKLEMELER
[ 06 Eylül - 30 Ekim 2024 arasında... ]
Bugün itibariyle yapılmış olan eklemeler aşağıdaki gibidir.
[ 06 Eylül - 30 Ekim 2024 arasında... ]
( 60 yeni ekleme, 22 katkı(bilgi/açıklama) )
- BEKÂRA, "KARI/KOCA" BOŞAMAK KOLAY GELİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DAVULUN SESİ, UZAKTAN HOŞ GELİR
[Eklenme Tarih ve Saati: 28 Ekim | 19:03 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69299(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- MUĞLAK[Ar.] ile/değil/yerine/>< MUTLAK[Ar.]
[Eklenme Tarih ve Saati: 26 Ekim | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69298(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Anlaşılmaz. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Salt, saltık, kesinlikle. )
- MASAL[Ar. < MESEL] ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> MAVAL[Ar. < MEVVÂL]
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Ekim | 10:59 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69297(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Genellikle toplumun oluşturduğu, düşe dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insan, hayvan ile "cadı, cin, dev, peri" vb. başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür. | Boşuna söylenmiş söz. İLE/VE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Yalan, uydurma söz. )
- TAYT ile/değil TAYF
[Eklenme Tarih ve Saati: 20 Ekim | 19:32 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69296(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Bacakları sıkı saran özel kumaştan yapılmış bir pantolon türü. | Sızmaz, su geçirmez bir kumaştan yapılmış şort giyecek. İLE Birleşik bir ışık demetinin bir biçmeden geçtikten sonra ayrıldığı yalın renklerden oluşmuş görüntü. )
- YAKLAŞIM/YORUM:
ELEŞTİREL ile/değil/yerine/>< ENTELLEKTÜEL
[Eklenme Tarih ve Saati: 20 Ekim | 19:28 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69295(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- DEYİL" değil DEĞİL
[Eklenme Tarih ve Saati: 17 Ekim | 21:35 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69292(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- FARK ETMEK ile/ve/||/<>/> FARK GETİRMEK
[Eklenme Tarih ve Saati: 13 Ekim | 12:48 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69290(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- ASIL ile/ve/||/<>/> FER
[Eklenme Tarih ve Saati: 12 Ekim | 23:26 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69284(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Bir şeyin kendisi, kopya karşıtı. | Bir şeyin ilk olarak ortaya çıktığı yer. | Gerçeklik. | Soy. | Esas. | Temel. | Aranılan nitelikleri en çok kendinde toplamış olan. | Bir görevde asaleten bulunan, yedek karşıtı. | Gerçekten, gerçek olarak. İLE/VE/||/<>/> İkinci derecede olan, kol, dal. )
- VÂKIF/VUKÛFİYET ile/ve/||/<> FARKINDA/LIK
[Eklenme Tarih ve Saati: 12 Ekim | 23:18 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69283(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- HER ANLAM/DA ile/ve/değil/||/<>/< HER ALAN/DA
[Eklenme Tarih ve Saati: 10 Ekim | 11:31 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69276(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- ÜSLÛP ile/ve/||/<> USTURUP/LU[İt. < STROPA]
[Eklenme Tarih ve Saati: 09 Ekim | 21:53 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69273(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Tarz. İLE/VE/||/<> Biçimine getirmek, uygun zamanı bulmak, denk düşürmek. )
- BLOK ile/||/<> BLOKE ile/||/<> BLOKER ile/||/<> BLOKAJ
[Eklenme Tarih ve Saati: 06 Ekim | 15:28 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69169(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Engel. | Durma | Kalıp. İLE/VE/|| Engellenmiş. İLE/VE/|| Engelleyici. İLE/VE/|| Engel/leme. )
- SÖLEDİMİ" ile/değil SÖYLEDİĞİMİ
[Eklenme Tarih ve Saati: 06 Ekim | 12:49 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69160(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- OLDU" ile/değil OLDUĞU
[Eklenme Tarih ve Saati: 06 Ekim | 12:47 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69159(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- BENZETME" ile/ve/değil/||/<>/< İLİŞKİ
[Eklenme Tarih ve Saati: 06 Ekim | 12:39 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69154(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- KARŞILIKLI ile/ve/||/<> PARALEL
[Eklenme Tarih ve Saati: 06 Ekim | 12:36 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69152(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- KANITLAYAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DESTEKLEYEN
[Eklenme Tarih ve Saati: 06 Ekim | 12:32 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69151(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- TEKRAR ile/ve/||/<> İDDİA
[Eklenme Tarih ve Saati: 06 Ekim | 12:30 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69150(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- İSTEDİĞİNİ/AĞZINA GELENİ" "SÖYLEMEK" ile/değil/yerine/>/>< İSTEMEDİĞİN SÖZLERİ DUYMAK (ZORUNDA KALMAK/KALIR)
[Eklenme Tarih ve Saati: 01 Ekim | 10:45 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69147(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- BİRAZ "İŞLERİM/...LARIM" VAR değil BİRAZ İŞİM/...M VAR
[Eklenme Tarih ve Saati: 30 Eylül | 12:29 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69144(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- PURSANTAJ[İng. < PERCENTAGE]["PURSUNTAJ" değil!] değil/yerine/= YÜZDE
[Eklenme Tarih ve Saati: 30 Eylül | 10:13 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69143(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Filmlerin sinema salonlarında gösterildiği süre boyunca elde edilen bilet gelirlerinin dağıtım oranı. [Bu oran, yapımcılar, dağıtımcılar ve sinema salonları arasında bilet satışlarından elde edilen kazancın nasıl paylaştırılacağını belirler.] [Pursantaj oranı, genellikle film gösteriminin ilk haftalarında yüksek olur, ardından zamanla düşebilir.] )
- TOPAK TOPAK ile YUMAK YUMAK ile ÇOMAK ÇOMAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 29 Eylül | 23:18 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69140(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- İTLE DALAŞMAK ile/değil/yerine/>< YAMACI DOLANMAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69130(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- EROZYON ile KISIRLAŞMA
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69129(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- KÖPRÜ ile CHOLUTECA KÖPRÜSÜ
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69128(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( ... İLE Honduras'ta, Choluteca ırmağı üzerinde, 484 metre uzunluğunda bir köprü.
[Honduras, fırtına ve kasırgalarıyla ünlü bir bölge. 1996 yılında, Choluteca ırmağı üzerinde yeni bir köprü inşâ etmeye karar verdiklerinde şiddetli hava koşullarına dayanmasını amaçladılar. Bir Japon firmasıyla antlaşma yapıldı ve onlar da çok sertleşebilen doğal güçlere dayanacak biçimde tasarlanmış sağlam bir köprü inşâ etti. Günümüzün tasarım ve mühendislik harikası olan yeni Choluteca köprüsü, 1998'de halkın hizmetine açıldı. Bireyler, ırmağın bir kıyısından öteki kıyısına geçerken yeni köprüye hayran kalmadan edemedi. Choluteca'nın gurur ve mutluluğuydu. O yılın Ekim ayında, "Mitch Kasırgası", Honduras'ı vurdu. Dört günde, -normalde altı aylık yağışa eşit olan- 190 santimetreküp yağmur yağdı. Her yerde yıkım oluştu. Choluteca ırmağı yükseldi ve tüm bölgeyi su bastı. Yedi bin kişi yaşamını kaybetti. Honduras'taki tüm köprüler, Yeni Choluteca köprüsü dışında yıkılmıştı. Bir sorun vardı. Köprü, olduğu gibi dururken, ona varan ve ondan çıkan yollar yok olmuştu. Önceden burada yol olduğuna gösterren en ufak bir belirti bile kalmamıştı ve hepsi bu kadar da değildi. Yaşanan taşkın, Choluteca ırmağını, yatağını değiştirmeye zorlamıştı. Yeni bir kanal yaratmıştı ve ırmak, artık köprünün altından değil yanından akıyordu. Sonuç itibarı ile köprü, kasırgaya dayanacak kadar sağlamdı ama hiçbir yere ulaşmayan bir köprü durumuna gelmişti. Dünya daha önce düşünemeyeceğimiz biçimlerde değişiyor. Ve Choluteca Köprüsü, çevremiz değiştikçe bize -kariyerimize, işimize, yaşamımıza- neler olabileceğinin harika bir örneği...] )
( )
- DAĞLAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< FARKLAR
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69127(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- KISAS ile KIYAS
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69126(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- DİNLEMEME/... "ÖZGÜRLÜĞÜ" değil DİNLEMEME/... OLANAĞI
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69125(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- YAZMAK ile/ve/değil/önce/||/<>/< YÜZMEK
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69124(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Bir çocuğun yazmaya başlamadan önce yüzmeyi öğrenmesi[ni sağlamak] gerek. )
- SÜRECE ile/ve/||/<>/> SÜRECE
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69122(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Sonuca değil "Süreç"e. İLE/ve/||/<>/> Belirli bir süre boyunca. )
- ASVALT" değil ASFALT
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69121(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- YAŞ TAHTAYA BASMAK ile/ve/||/<> SERT KAYAYA ÇARPMAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69120(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- ŞUNU ...:<BR> "KONUŞACAĞIM" değil ANLATACAĞIM
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69119(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- ES VERMEK ile/değil/yerine VİRGÜL KOYMAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69118(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- YOK ile/değil GEÇERLİ DEĞİL
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69116(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- FİTNE ile/ve/=/||/<> ZAAF
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69113(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- KIRPMAK ile/ve/||/<> CIMBIZLAMAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69112(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- TÂBİ ile/ve/değil/yerine UYUMLU
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69109(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- FENÂ ile/||/<> FELÂKET
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69108(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- DEYİM ile/değil DİYEYİM[YAZIDA]/DİYİM[KONUŞMADA]
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69107(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- GAYET TABİİ Kİ" değil GAYET TABİİ (YA DA TABİİ Kİ)
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69106(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- HATÂ[AR.] ile/değil HATTÂ[AR.]/DAHASI ile/değil HATTA
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69105(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Yanlış. İLE Dahası. İLE Sınırda[hat üzerinde]. )
- ASLINDA ile/ve/||/<> BAKTIĞINIZDA
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69104(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- NÜFÛZ ile/ve/||/<> DUHUL
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69103(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- KAZI ile KAZI ...
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69100(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- HANYA'YI-KONYA'YI GÖRMEK ile "EBESİNİN ÖREKESİNİ/AMINI/NİKAHINI" GÖRMEK
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69099(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- KURBAĞANIN ile KURBANIN
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 11:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/69098(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- OYNAMAK ile/ve/değil/||/<>/< KURCALAMAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 09 Eylül | 18:19 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/68388(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- TEMİZLEMEK ile/ve/değil/||/<>/< YALITMAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 09 Eylül | 15:04 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/68387(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- YANLIŞ ile/ve/değil/||/<>/< YÜZEYSEL
[Eklenme Tarih ve Saati: 09 Eylül | 10:45 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/68385(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- t "ZAMANI" değil t DEĞERİ/DEĞİŞKENİ
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 Eylül | 21:35 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/68384(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- BOYUT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DEĞİŞKEN
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 Eylül | 21:33 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/68383(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- SAÇMALIKLAR/DA:
KİŞİNİN ÇIĞLIĞI ile/ve/||/<> DÜNYANIN SESSİZLİĞİ
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 Eylül | 20:37 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/68379(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- KOLAYLAŞTIRICI/LIK ile/ve/||/<>/> VARSILLAŞTIRICI/LIK
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 Eylül | 20:35 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/68378(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- KULLANAN ile/ve/değil/||/<>/< KULLANMIŞ
[Eklenme Tarih ve Saati: 07 Eylül | 08:57 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/68374(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- ANİ ile/değil HANİ
[Eklenme Tarih ve Saati: 06 Eylül | 21:09 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/68368(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Ansızın, birden. İLE/DEĞİL Nerede, ne oldu, nerede kaldı? )
- A/AN[Yun.] ile/||/<> ANTİ[Yun.] ile/||/<> Bİ/BİS[Lat.] ile/||/<> DE/DES[Fr.] ile/||/<> DİS[Yun.] ile/||/<> EX[Lat.] ile/||/<> EXO[Lat.] ile/||/<> EPİ[Yun.] ile/||/<> FOS[Yun.] ile/||/<> GEO( >JEO)[Yun.] ile/||/<> HETER/O[Yun.] ile/||/<> HYPO(HİPO)[Yun.] ile/||/<> HYPER(HİPER) ile/||/<> HYDRO(HİDRO)[Yun.] ile/||/<> HOMO[Yun.] ile/||/<> İL/İN ile/||/<> İNTER[Lat.] ile/||/<> İZO[Yun.] ile/||/<> COZMO(KOZMO)[Yun.] ile/||/<> KONTRA[İt.] ile/||/<> KO/KOL/KOM/KON[Lat.] ile/||/<> MAKRO[Yun.] ile/||/<> MİKRO[Yun.] ile/||/<> MONO[Yun.] ile/||/<> NEO[Yun.] ile/||/<> OTO[Yun.] ile/||/<> PAN[Yun.] ile/||/<> PAR/PARA[Yun.] ile/||/<> POLİ[Yun.] ile/||/<> PRE[Fr.] ile/||/<> PRO[Yun.] ile/||/<> RE[Lat.] ile/||/<> SYN/SYM/SEM[Yun.] ile/||/<> SÜR[Lat.] ile/||/<> TELE[Yun.]
[Eklenme Tarih ve Saati: 11 Eylül | 16:14 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67041(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Yok/luk. [ametal | amorf | aritmik] [analjezi | anestezi | anonim]
İLE/||/<>
Karşıt. [antibiyotik | antipatik | antitez]
İLE/||/<>
Çift, tekrar. [binok | bisiklet]
İLE/||/<>
Olumsuzluk.[demode | deforme | deşifre]
İLE/||/<>
Olumsuzluk ve güçlük. [diskalifiye | dismorf | disfonksiyon]
İLE/||/<>
Dışı, dışında, ...-dan başka. [exporte | expresyonizm | expresyon]
İLE/||/<>
Dışarıdan, dıştan bakılınca. [exotermik | exotizm]
İLE/||/<>
Üzerinde. [epiderm | epigrafi]
İLE/||/<>
Işık, parıltı. [fosfat | fosfor]
İLE/||/<>
Yerle ilgili ön ek. [jeofizik | jeoloji/jeolog]
İLE/||/<>
Öteki, öbür, başka. [heterojen | heterozigot]
İLE/||/<>
Aşağı, alt, daha alt. [hipoderm | hipotenüs | hipotez]
İLE/||/<>
Üstünde, aşırı, yukarı, dışında. [hipertansiyon]
İLE/||/<>
Su, suyla ilgili. [hidrosefali | hidrografi | hidrojen]
İLE/||/<>
Eş, benzer. [homojen | homonim | homolog]
İLE/||/<>
-dan yoksun. [illegal] [indirekt | inorganik]
İLE/||/<>
Ara, arası. [internasyonal | interpol]
İLE/||/<>
Eşitlik. [izobar | izotop | izoterm]
İLE/||/<>
Evren. [kozmogami | kozmopolit | kozmoloji]
İLE/||/<>
Karşı, aksi yönde. [kontrast | kontgerilla | kontratak]
İLE/||/<>
Birlik, beraberlik. [koalisyon | koleksiyon | konferans
İLE/||/<>
Büyük, geniş. [makrosefal | makrostopi]
İLE/||/<>
Küçük. [mikrofilm | mikrometre | mikrofon]
İLE/||/<>
Bir, tek. [monarşi | monolog | monopol]
İLE/||/<>
Yeni. [neolitik]
İLE/||/<>
Kendi, kendiliğinden. [otobiyografi | otopsi | otokritik]
İLE/||/<>
Bütün, birlik. [panorama | pankreas]
İLE/||/<>
Boyunca, karşı, üstünde, yanında. [paragraf | paralel]
İLE/||/<>
Çok. [poliandri | poliklinik]
İLE/||/<>
İlk, önceki, birinci. [prefabrik | prematüre]
İLE/||/<>
İleride, önde. [prolog | prova | prototip]
İLE/||/<>
Yeniden, tekrar, geri döndürmek. [reaksiyon | redaktör]
İLE/||/<>
Birlikte. [simetri | senfoni | sempati]
İLE/||/<>
Süper, üstünlük. [sürmenaj]
İLE/||/<>
Uzak, ırak. [teleferik | telefon | telepati] )
- AD DOLUNAN"/ADL OLUNMAK/ADLOLUNMAK ile/değil ADDOLUNMAK/ADDOLUNAN[Ar. + Tr.]
[Eklenme Tarih ve Saati: 07 Eylül | 00:41 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/58168(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Saymak, sayılan. )
- GEÇMİŞ ile/ve/<>/> ŞİMDİ ile/ve/<>/> GELECEK
[Eklenme Tarih ve Saati: 18 Eylül | 17:18 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/997(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( "Şimdi"ye odaklanmış olan bir şey, benimledir. Çünkü ben, sonsuz şimdiyim, an içinde var olanım. Şimdi olan olaya verdiğim de kendi gerçekliğimdir. )
( A thing focussed in the now is with me, for I am ever present; it is my own reality that I impart to the present event. )
( Nesneler ve düşünceler, sürekli değişmektedir. Şu anda olanın gerçek olduğu deneyimi ise asla değişmez; düşlerde bile. )
( Things and thoughts have been changing all the time. But the feeling/experience that what is now is real has never changed, even in dream. )
( PAST vs./and/<>/> FUTURE )
- KENDİNİ "TANIMLAMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ TANIMAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 Eylül | 17:13 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/266(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Yapmamız gereken tek şey, kendimizi [sınırlayıp ayırarak] tanımlama eğiliminden kurtulmaktır.[Tüm "tanımlar", yalnızca gövdemize ve onun görünümlerine özgüdür.] )
( All we need is to get rid of the tendency to define ourselves. [All definitions apply to our body only and to its expressions.] )
( [not] EXPRESS THE SELF vs./and/but/||/<>/< RECOGNIZE THE SELF
RECOGNIZE THE SELF instead of EXPRESS THE SELF )
- AĞIZ ile/ve DİL
( MOUTH vs./and TONGUE )
- ANLAM ve/<> TARİH ve/<> DİL
( MEANING/SENSE and/<> HISTORY and/<> LANGUAGE )
- BELLEK ve/||/<> DİL
- BİLGİSAYAR:
TEKNOLOJİ + DİL
- BİR/1 ile/ve DİL
- DİL ile "Dİ:L"[< DEĞİL]
- DİL ile/ve İLETİŞİM
- DİL ile/ve/||/<> VARLIK
( Dilin düzeni varlığın düzenidir, varlığın düzeni dilin düzenidir. )
( Ülkesinin yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. )
( LANGUAGE vs./and/||/<> EXISTENCE )
- DİL ve SANAT
- DİL ile/ve/||/<>/= AKIL
- DİL ile/ve/<> AKIL
( Lâl. İLE/VE/<> Mat. )
- DİL ile/ve/<>/değil ARAÇ
- DİL ile/ve AYNA
- DİL ve/||/<> BELLEK ve/||/<> YAŞAM
- DİL ile/ve BİÇİM
- DİL ile/ve BİLDİRİŞİM
- DİL ve/<> BİLİNÇ
- DİL ile/ve/<> BİLİNÇLENME
- DİL ve/<> BİRLİK
- DİL ile/ve/<> DİL ile/ve/<> DİL[Fars.]
( Ağızdaki, tad alma örgeni/aracı. İLE/VE/<> Konuşma(sesli aktarım/paylaşım) aracı. İLE/VE/<> Gönül/kalp. )
- DİL ile DİLCİK
( ... İLE Buğdaygillerde, yaprak ayası ile yaprak kınının birbirinden ayrıldığı yerde bulunan, sivri uclu, küçük, saydam çıkıntı. | Böceklerin ağzında, küçük dilin önünde bulunan bölüm. | Üflemeli çalgılarda ya da org borularında, kamış, tahta ya da metalden, yassı parça. )
- DİL ile/ve DİN
( Dilini kaybeden, dinini de kaybeder. )
( Who loose the language, loose the religion, either. )
( LANGUAGE vs./and RELIGION )
- DİL ve DİN ve MUSİKÎ
- DİL ve/||/<> DİŞ
( DİL VE DİŞ
“Dişler, tüm organların aynasıdır” sözünü anımsayarak, “Dil neyin aynasıdır?” sorusuna bir yanıt arasak, hepimizin buluşma noktası “ÖZ” olacaktır.
“Dil, özümüzün aynasıdır”
“ÖZ <–> GÖZ <–> SÖZ” bağlantısı, nereden hareket edecek olursak olalım, üzerinde en çok durulması gereken ilişkidir. “Öz”ün üzerine fazla eğilmeye gerek kalmaksızın bizleri nereye ulaştırdığını biliyoruz. “Göz” üzerine de aynı ortak duygu ve düşüncelere sahip olarak, özümüzün kapısı olduğu noktasına ulaşıyoruz. “Söz” ise geçmiş, şimdi ve geleceğin; usumuzun, bilimin, felsefenin ve sanatın; iş ve özel yaşamın ve günlük yaşamdaki tüm sürecin en büyük aracıdır. Simge diliyle “Söz”, yazı diliyle “Söz”, sözün diliyle “Söz”, günlük yaşamımızın, düşünce ve duygularımızın ve tüm ilişkilerimizin aracı “Söz”.
Keleci[sözü] bilen kişinün yüzünü ağ[ak] ede bir söz,
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz.
Söz ola kese savaşı, söz ola kese başı,
Söz ola ağılı[zehirli] aşı bal ile yağ ede bir söz.
Psikoloji, 3D/6D temelli, "Düşünce, Duygu ve Davranışlar"ımızı anlamaya, incelemeye ve altında yatan nedenleri bulmaya çalışan bir bilim dalıdır. Hiçbiri birbirinden bağımsız olmadığı gibi ayrı ayrı düşünmek de pek olanaklı değildir. Bu doğrultuda, son zamanlarda çok yoğun ilgi gören Sinir Dili Programlaması(SDP ya da NLP), çalışmalarının da en büyük aracı olan söz -ve her bir sözcük- ile, tüm hücrelerimizin ve beynimizin programlanabilmesi yoluyla yaşamımıza katacağı gelişmişliği, derinliği, kolaylığı ve rahatlığı sağlatan bir disiplin. SDP tüm eylemlerimiz ile ağzımızdan çıkan her sözün nasıl ve ne kadar bağlantısının olabileceğini anlatır. Ayağını sürüyerek yürüyen bir kişinin, sözlerinin de ağzından uzata uzata, yayılarak çıktığını görebilirsiniz (ya da tam tersi). Yüzü asık birinin, her ne kadar hoş sözler kullansa bile sesinden psikolojik durumunu anlayabilirsiniz. Aynı bağlantılar dilimiz ve dişimize verdiğimiz önem için de geçerlidir. Diş fırçalama alışkanlığımız ile kullanacağımız sözcüklerin de bağlantısı vardır ve de dile, sözlerimize gösterdiğimiz özen ile diş fırçalama alışkanlığımızın. Dişimizin ne kadar önemli olduğunu biliriz fakat maalesef yeteri kadar özeni göstermeyiz.
Dile ve sözlerimize verdiğimiz önem ve duyarlılığımız nedir? Dilimizin de durumu aynı mı acaba? Aynı mı olmalı? Olmamalı mı? Peki nasıl? Bu durumu ne, kim, nasıl değiştirebilir? Tüm bu sorular ve benzerleri gibi daha birçok soruya verebileceğimiz yanıt aynıdır! KENDİMİZ!
Yaşamımızda pek dikkat edilmeyen, çok fazla karıştırılan fakat hiçbir zaman karıştırılmaması gereken bazı noktalar vardır. Bunların en çok yaşandığı altı hassas nokta ve şu oniki kavramın da ayrıntılarına sahip olmalı ve önemine çok dikkat etmeliyiz.
- BİRİNCİL OLAN(/Olma[ma]sı Gereken) ile
İKİNCİL OLAN (/Olma[ma]sı Gereken);
- AMAÇ ile ARAÇ;
- SÜREÇ ile SONUÇ (Merkezlilik);
- KURAM(TEORİ) ile UYGULAMA(PRATİK);
- KORGU ile KAYGI
Konuşmalarımız, değerlerimiz ve tutumlarımız bazen Genel'den hareket ederek Özel'e, bazen de Özel'den hareket ederek Genel'e giderek devam eder. Fakat farkında olunması gereken bu ikisinin arasındaki geçiştir. Geçişteki dikkatsizlikler çok büyük sorunlara dönüşebilirler. Konu ve kavramları ele alışımızdaki sıralamada neyin öncelikli olduğu ve olmadığı bilinci, durumun ya da konunun bir Araç mı, Amaç mı? olduğu sorusunun her an farkındalığımızda olması en dikkat edilmesi gereken noktalardandır. Süreç ve Sonuç’un birbirinden ayrı olmadığı, dengeli bir durumda olması, herhangi birinin üzerinde yoğunlaşmama gerekliliği de üzerinde titizlikle durulması gereken noktalardır. Kuram ile uygulamanın arasındaki farkların ve derecelerinin atlanmaması gerekir. Korku ve Kaygı arasındaki farkların (Belirginlik, Şiddet ve Süre) da bilincinde olarak korku ve kaygı yönetiminin elde tutulması, geleceğin olumsuzu “YA … [olursa]” üzerine değil, olumlu gelecek “… [’nın olmasını] İSTİYORUM” üzerinde durulması gerekmektedir.
Doğru, yerinde ve zamanında kullanım için yeğlenebilecek her sözcüğün değeri çok yüksektir. Kişisel ve toplumsal birliğimiz olan sözlükleri daha çok kullanmak, kitap okumak, düşünmek, araştırmak; sözcüklerin, terimlerin günlük hayatımızda, dilimizde yer almasını sağlamak en önemli sorumluluklarımızdandır. Toplumların en büyük serveti dilleri olduğu gibi, kişinin de en büyük değeri ve serveti dilidir.
Dil ile, söz ile başlayan serüvenin çeşitli dönüşümler ile yaşamımızın en büyük parçası ve kaderimize bile dönüşebileceğini vurgulayan şu sözleri sürekli anımsamak gerekir!
düşüncelere dönüşür...
Düşüncelerinize dikkat edin,
duygularınıza dönüşür...
Duygularınıza dikkat edin,
davranışlarınıza dönüşür...
Davranışlarınıza dikkat edin,
alışkanlıklarınıza dönüşür...
Alışkanlıklarınıza dikkat edin,
değerlerinize dönüşür...
Değerlerinize dikkat edin,
karakterinize dönüşür...
Karakterinize dikkat edin,
Kaderinize dönüşür...
- DİL ile/ve DOĞA
( Yorumlanmış varolan. VE Verili varolan. )
( Akıl, dil ve doğadır. )
- DİL ile/ve DOĞANIN DİLİ
( Doğada varolan hiçbir şey yoktur ki, dışsal olarak içsel biçimini göstermesin. )
- DİL ve/<>/= DÜŞÜNCE
( Düşünceyi sınırlandırarak gelişir ve kişiyi geliştirir. VE/<>/= Dili geliştirerek gelişir ve kişiyi geliştirir. )
( Birlikte tutmak/birleştirmek gerekiyor. )
( Zihin - Dil, Beyin - El ilişkisi! )
( Dilin tıkandığı yerde düşünce, dili, düşüncenin tıkandığı yerde dil, düşünceyi geliştirir. )
( Dil, düşünceyi, geliştirir de, ketler de. )
- DİL ve/<> DÜŞÜNCE ve/<> KÜLTÜR
( Birbirinden ayrılamaz bir bütündür. )
- DİL ile/ve/<>/= DÜŞÜNME
( LANGUAGE vs./and/<>/= TO THINK )
- DİL ve/=/||/<>/>/< EDEB
- DİL ve/<> EGEMENLİK
- DİL ile/ve/<> FELSEFE
( Aklın dilbilgisi. İLE/VE/<> Dilin dilbilgisi. )
( STOACILIK/REVÂKİYE )
- DİL ile/ve GÖSTERGE
- DİL ile/ve GÜNLÜK/KONUŞULAN DİL
( Papua Yeni Gine'de, dünyanın başka herhangi bir yerinde olduğundan daha fazla dil vardır. )
( Dil, dile değmeden, dil öğrenilmez! )
( LANGUAGE vs./and SPOKEN LANGUAGE, VERNACULAR )
( ... ile/ve BAIHUA )
- DİL ve/||/<>/= GÜVENİLİRLİK
- DİL ile/ve/değil/<> HAL
( Sözcüklerle. İLE/VE/DEĞİL/<> Kendi. )
- DİL ve/<> İLİM ve/<> TEFEKKÜR ve/<> TAKVÂ
- DİL ile KASTANYOLA[İt. < CASTAGNOLA]
( ... İLE Bir çarkın dişlerine takılıp geriye doğru dönmesini önleyen dil. | Akan gemi zincirini sıkarak durdurmak için kullanılan, güverte locasının altına konmuş, hareketli demir kol. )
- DİL ile KAYIŞ DİLİ
( ... İLE Kaba ve çirkin sözler kullanılarak konuşulan dil. )
- DİL ile/ve KÜÇÜK DİL
( Çin'li doktorlar, binlerce yıl öncesinden beri, hastalıkları saptamak için dil inceleme yöntemini kullanıyor. Günümüzde de doktorlar, teşhis için hastanın önce dilini muayene etmek istiyor. Dil, çok hızlı bir biçimde yeni hücreler üretir. Eğer gövdenin herhangi bir bölgesinde bir sorun varsa, dili inceleyen doktor bunu anlayabilir.
Çin'li doktorlar, dilin renginde ve görünüşündeki bazı değişikliklerin, bazı hastalıkların habercisi oldukları kanısında.
Örneğin, dilin ucundaki değişiklik, bir kalp sorununun habercisidir.
Dilin sağ kenarı, safra kesesiyle ilgili değişiklikleri simgeler.
Sol kenarı ise karaciğerdeki sorunların habercisidir.
Arka kısmı, böbrekler ve bağırsaklarla ilgili sorunları haber verir.
Aynanın karşısına geçin ve dilinizi alıcı gözüyle inceleyin. Size yardımcı olmak için bazı ipuçları verelim:
Dilinizin rengi soluksa, bu, kansızlık[anemi] işaretidir.
Dilin rengi koyu pembe olmuşsa, kan dolaşımında sorun var demektir.
Dilin ucu kırmızıysa kalp yangısı(iltihabı) var demektir.
Dilin kenarları kırmızıysa, alkolik olduğunuz anlaşılır.
Dilin üzerinde beyaz lekeler varsa, soğuk algınlığına işarettir.
Dilin kuruması, menapoz başlangıcını belirtir.
)
( TONGUE vs./and UVULA )
- DİL = LANGUAGE[İng.] = LANGUE[Fr.] = SPRACHE[Alm.] = LINGUA[İt.] = LENGUA[İsp.]
- DİL ve/<> MANEVİYAT
- DİL ve/+ MANTIK ve/+ GEOMETRİ
- DİL ve/||/<> MANTIK ve/||/<> MATEMATİK
( ... VE/||/<> ... VE/||/<> Kavramı, kavramla göstermek. )
- DİL ile/ve META DİL
- DİL ve NİYET
- DİL ve ÖZNE
- DİL ve/||/<> SANAT ve/||/<> AHLÂK
( Kişilerin, düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek üzere, işaret ya da sözcüklerle yaşadıkları anlaşma. VE/||/<> Kişinin, hem kendine, hem de hemcinslerine yönelik 'iyilik' ülküsüne yaklaşma çabası ile hak-ödev bağlantısı çerçevesinde kurduğu ilişkiler manzumesini ve bunları belirleyen kurallar düzeni. VE/||/<> Yarar kaygısından git gide uzaklaşıp 'güzellik' değerlendirişine, elden geldiğince uygun ürün ortaya koymanın anlamını dışavurmanın yolu yordamıdır. )
( Dilde, mucize olmaz. )
- DİL ve/<> SEYİR
- DİL ve/<> SEYRÂN
- DİL ile/ve/<>/= SİMGE
- DİL ve/||/<> SÖYLEM
( Toplumsal. VE/||/<> Bireysel. )
- DİL ile/ve/<> SÖZ
( ... ile/ve/<> SEHUN/SÜHÂN/SUHAN )
- DİL ve SÖZ/SÖZCÜK:
Ölçü eşikleri.
- DİL ile/ve TARİH
( Herşeye yayılmış olan en genel temsil. İLE/VE ... )
( Dil, zihin tarafından, zihin için meydana getirilmiştir. )
( Dil, varlığın evidir. )
( Zihin, dili şekillendirir ve dil de zihne şekil verir. )
( Konfüçyüs: "Eğer konuşulan dil doğru değilse o zaman söylenilen söz, söylenilmek istenen şey olmaz. O zaman, yapılması gereken yapılmaz ve eğer işler yapılmadan kalırsa, maneviyat ve sanat bozulur. O zaman, adâlet, sahtekârlıkla yürür. Eğer bu olursa, kişiler, kendilerini umutsuz bir karmaşanın içinde bulur. Bu nedenle, söylenilen şey her şeyden önemlidir ve bu konuda dikkatsizlik yapılmamalıdır." )
( Language is an instrument of the mind. It is made by the mind, for the mind. )
( LANGUAGE vs./and HISTORY )
- DİL = TONGUE[İng.]
- DİL ve/< TÜM ÖRGENLER
( Tüm örgenler dilin peşinden gider. )
- DİL ile/ve TUTARLILIK
- DİL ve ÜRETİM
( Toplumları ayakta tutacak ve devam ettirebilecek en önemli iki değer. )
( 21 Aralık, Üretim Günü'dür! [Tabii sadece 21 Aralık değil her gün, her an!] )
( 10 Aralık, Tarımsal Üretim Günü'dür! )
- DİL ve/< US/AKIL ve/< DENEYİM/TECRÜBE
( Dil, akıl ve deneyimde temellenir. )
- DİL ile/ve/<>/değil/yerine ÜSLÛB
( Üslûb-u beyân/lisân, aynıyla insan. )
- DİL ile/ve/değil/||/<>/> ÜSLÛP
- DİL ile/ve YANSIMA
- DÜŞÜNCE ile/ve/||/<> DUYGU ile/ve/||/<> DAVRANIŞ/TUTUM ile/ve/||/<> DENEYİM ile/ve/||/<> DEĞER ile/ve/||/<> DİL
( Akıl[doğru bağ/lar] ve ilim ile yapılandırılır. İLE/VE/||/<> Çeşitli fizyolojik ve psikolojik isteklerle ve eğlencelerle doyurulur. İLE/VE/||/<> Çalışarak, iş yaparak, kazanarak ve kazandırarak dengelenir. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )
( Düşünceler, duygulardan önce gelir. )
( %80 İLE/VE/||/<> %20 İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )
( Duygu yok fakat [çeşitli oranlarda/yoğunluklarda] etkisi olabilir. İLE/VE/||/<> Düşünce var. İLE/VE/||/<> Düşünce ve duygu var. İLE/VE/||/<> Öncenin, kendimizin ve başkalarının düşünceleri var. İLE/VE/||/<> Tümü var. )
( Saniyelerde. İLE/VE/||/<> Milisaniyelerde. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )
( Zihnimizin konuşma dili. İLE/VE/||/<> Gövdemizin konuşma dili. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )
- DÜŞÜNME ile/ve/<> DİL
( Düşünme, sözcüklerle gerçekleşmez. İLE/VE/<> Düşünme, sözcükleri kullanır! )
( Beyin-el ilişkisi ve zihin-dil ilişkisi sürekli akılda tutulmalı! )
( Bir şey ki, söylemesen de olur! SÖYLEME! )
( Düşünme/düşünce, dil kullanımıdır. )
( Kişi, dilinin ardında gizlidir. )
( İNTÂK[< NUTK]: Dile getirme, söyletme. | Akledilen şeyleri idrak etmek. )
( Türk dilinin kökenlerini araştırmanın birinci koşulu, sağlıklı bir dil felsefesi bilgisi
edinmek, bu felsefenin ışığında yürümeyi bilmek, araştırılan sorunlara, bu felsefenin
yöntemiyle yaklaşmaktır.
Bir topluluğun dilinde, o topluluğun yaşama anlayışını, yaşama biçimini, olaylara, doğaya
bakışını yansıtmayan sözcüklerin hepsi yabancı kökenlidir.
Kavramlarını üretirken somuttan soyuta yönelmeyi başaramayan bir toplumun dilinde
soyut var olanları içeren sözcüklerin bulunması bir olasılıktan öteye geçemez.
Bir toplumun düşünce ortamında bulunmayan şeyin, kavramı da yoktur.
Kavramlar, düşünsel içeriklerin taşıyıcısıdır.
Dilcinin, bilge olması kaçınılmazdır.
Dilin gerçeğini, ancak bilge dilci kavrayabilir.
Bir aydın, başka dillerden aldığı sözcüklerle düşünemez, üretemez, ancak aktarır,
bellekten belleğe gönderir.
Doğal yapısı ağacın yetişmesine elverişli olmayan bir ülkede, orman ürünleriyle ilgili
kavramlar üretilebilir mi? Kişi, bilmediği bir nesneye, bildiği bir adı verebilir mi?
Düşünsel alanda yeri olmayan bir kavram içeriğinin sözcüğe girmesi söz konusu değildir.
Soyut var olanlar üretemeyen bir topluluğun dilinde, soyutu yansıtan kavramın yeri yoktur.
Anlamsal içerik, o sözcüğü konuşan topluluğun düşünsel çevresiyle bağlantılıdır.
Bir dille konuşup yazmak, o dili bilmek değildir, önemli[öncelikli] olan, o dille düşünmek, üretmek,
düşünsel bir alan oluşturmaktır.
Dilin yüzeysel özelliklerine bakarak kökenine inmeye çalışmak, yanıltıcıdır, saptırıcıdır.
Kökte bulunmayan anlamı sözcükte aramak da dil bilincinden yoksunluk demektir.
Dilin ayakta durmasını, yaşamasını, yayılmasını sağlayan, yazıdır.
Dil, insan/kişi ile insan/kişi, dille vardır.
Dili yaşatan, geçmişten geleceğe taşıyan yazıdır. )
( TO THINK vs./and/<> LANGUAGE )
- EDEB ve/<>/= DİL
( BREEDING and/<>/= LANGUAGE )
- FELSEFE ile/ve/<> DİL
( Dilin dilbilgisi. İLE/VE/<> Aklın dilbilgisi. )
- HAL ile/ve/< DİL
( Her dille karışıktır hal dili. )
( Herkes kendi halini iyi bilir ve kendi halini söyler. )
( Tasavvuf ve hâl, kelâmın bittiği yerde başlar. )
( Tasavvuf âlemi, ilme değil, hâle sığar. )
( Yerini beğenen hapı yutmuştur. Sürekli düşer. )
( Dilden sonra hâl başlar. )
- KİMLİĞİN ALGILANIŞ BİÇİMİ ve/<> DİL
- KONUŞMA/SÖZ ile/ve DİL
( * Her konuşmanın öznesi vardır. - Dil'in yoktur.
* Her konuşmanın muhatabı vardır. - Dil'in yoktur.
* Her konuşmanın şimdisi vardır. - Dil'in zamanı yoktur.
* Her konuşma, bir şeye dairdir. - Dil, herşey hakkındadır. )
( Dil, konuşur; kişi, dile uyduğu kadar konuşur. )
( Hareket halindekilere konuşulmaz, duranlara/duranlarla konuşulur. )
- LİSÂN[Ar.] değil/yerine/= DİL
- MATEMATİK ile/ve/||/<> SİMGESELLİK ile/ve/||/<> DİL
( MATEMATİK: Simgeselliğe dayalı, evrensel dil. )
- MÜZİK ile/ve/<> DİL
- SEVGİ ve/<> DİL
( Kişi, ancak bu iki kanatla uçar. )
- UĞRAŞI ve/<> DİL
- YORUMBİLİM/HERMENEUTİK ile/ve DİL
( Ağızdaki, tad alma örgeni/aracı. İLE/VE/<> Konuşma(sesli aktarım/paylaşım) aracı. İLE/VE/<> Gönül/kalp. )
- DİL ve/< TÜM ÖRGENLER
( Tüm örgenler, dilin peşinden gider. )
- DİL ve/<>/= İNSAN
( İnsanın içi neyse, dili de odur. )
( İnsan, dilinin ardında gizlidir. )
( Kişinin dile, dilin yola, yolun ereğe gereksinimi vardır. )
( İnsan, dil varolanıdır; kelâmla terbiye olunur/edilir. )
( Hakikatin üzerindeki perdelerden biri dildir. )
( LİSAN: AYNİYLE İNSAN )
( TALÂKAT: Dil açıklığı, düzgün sözlülük. | Güleryüzlülük. )
( SELÂSET: Sözün akıcı olma, kolay anlaşılma hali. )
( AĞZI TATLI: Hoş konuşan. )
( [Ar.] LİSÂN ile/ve ... )
( [Fars.] ZEBÂN ile/ve ... )
( LANGUAGE with/and HUMAN/ANTHROPO )
- DİL ile/ve İNSANBİLİM(ANTROPOLOJİ)
( LANGUAGE with/and ANTHROPOLOGY )
- İNSANSIZLAŞTIRMA ile/ve/<> DİLSİZLEŞTİRME
- DİL ile/ve VARLIK
( Dilin düzeni varlığın düzenidir, varlığın düzeni dilin düzenidir. )
( Ülkesinin yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. )
( LANGUAGE with/and EXISTENCE )
- DİL ile/ve/<>/= DÜŞÜNME
( LANGUAGE with/and/<>/= TO THINK )
- DİL ve/<>/= DÜŞÜNCE
( Düşünceyi sınırlandırarak gelişir ve kişiyi geliştirir. VE/<>/= Dili geliştirerek gelişir ve kişiyi geliştirir. )
( Birlikte tutmak/birleştirmek gerekiyor. )
( Zihin - Dil, Beyin - El ilişkisi! )
( Dilin tıkandığı yerde düşünce, dili, düşüncenin tıkandığı yerde dil, düşünceyi geliştirir. )
- DİL ve/< AKIL ve/< DENEYİM/TECRÜBE
( Dil, akıl ve deneyimde temellenir. )
- DİL ve/<> DÜŞÜNCE ve/<> KÜLTÜR
( Birbirinden ayrılamaz bir bütündür. )
- DİL ve/<> BİRLİK
- DİL ile/ve SÖZCÜK/KELİME
( Sözcükler, anlamları taşıyan at gibidir. )
( Küçücük bir sözü/kelâmı bile küçümsemeyeceksin! )
( Sözün/Kelâmın değerini bilmek, duymakla olur. )
( Sözcükler işaret eder ama açıklayamazlar. )
( LANGUAGE with/and WORD )
( Words indicate, but do not explain. )
- DİL ile/ve/<> SÖZ
- DİL ve/= EDEB
- DİL ve ÜRETİM
( Toplumları ayakta tutacak ve devam ettirebilecek en önemli iki değer. )
( 21 Aralık, Üretim Günü'dür! [Tabii sadece 21 Aralık değil her gün, her an!] )
( 10 Aralık, Tarımsal Üretim Günü'dür! )
- DİL ile/ve TARİH
( Herşeye yayılmış olan en genel temsil. İLE/VE ... )
( Dil, zihin tarafından, zihin için meydana getirilmiştir. )
( Dil, varlığın evidir. )
( Zihin lisanı şekillendirir ve lisan da zihne şekil verir. )
( Konfiçyüs: "Eğer konuşulan dil doğru değilse, o zaman söylenen şey, söylenmek istenen şey olmaz. O zaman yapılması gereken yapılmaz ve eğer işler yapılmadan kalırsa, maneviyat ve sanat bozulur. O zaman adalet, sahtekârlıkla yürür. Eğer bu olursa, insanlar kendilerini umutsuz bir karmaşanın içinde bulurlar. Bu nedenle, söylenen şey herşeyden önemlidir ve bu konuda dikkatsizlik yapılmamalıdır." )
( LANGUAGE with/and HISTORY )
( Language is an instrument of the mind. It is made by the mind, for the mind. )
- DİL ile/ve DOĞA
( Yorumlanmış varolan. VE Verili varolan. )
( Akıl, dil ve doğadır. )
- DİL ve/<> BİLİNÇ
- DİL ile/ve/<>/= SİMGE
- DİL ve SANAT
- DİL ile/ve/<> FELSEFE
( Aklın dilbilgisi. İLE/VE/<> Dilin dilbilgisi. )
( STOACILIK/REVÂKİYE )
- DİL FELSEFESİ'NDE: NAHİV ve/<> MANTIK ve/<> BELÂGAT ve/<> USUL-Ü FIKIH
- DİL ve MANTIK ve MATEMATİK
- DİL ile/ve META DİL
- DİL ve DİN
( Dilini kaybeden, dinini de kaybeder. )
( LANGUAGE and RELIGION )
( Who loose the language, loose the religion, either. )
- DİL ile/ve GÜNLÜK/KONUŞULAN DİL
( Papua Yeni Gine'de, dünyanın başka herhangi bir yerinde olduğundan daha fazla dil vardır. )
( LANGUAGE with/and SPOKEN LANGUAGE, VERNACULAR )
( [Çince] ... ile/ve BAIHUA )
- DİL ile/ve İLETİŞİM
- DİL ve/<> EGEMENLİK
- DİL ve/<> SEYİR
- DİL ve/<> SEYRÂN
- DİL ile/ve/<>/değil ARAÇ
- UĞRAŞI ve/<> DİL
- RESİM ile/ve/> PİKTOGRAM ile/ve/> PETROGLİF ile/ve/> YAZIT
( ... İLE/VE/> Resimli, anlamlı simgeler. İLE/VE/> Çeşitli şekilli harflerden oluşan, ilk dönem simgeleri/tamgaları. İLE/VE/> ... )
- DİL: SÖZLÜ DÜŞÜNME
( BAK ŞU SÖZE NE EDİYOR )
- DİLİ KULLANMA(MIZ) ile/ve/<>/değil DİLİ KULLANAMAMA(MIZ) / DİLİN BİZİ KULLANMASI
( Belirli olanlarda. İLE/VE/<>/DEĞİL Belirsizlikle oluşan / belirsizlikte bırakılan durumlarda. )
- DEPOLANANIN DİLİ ile/ve/değil/yerine KULLANILANIN DİLİ
- SÖZLÜ İLETİŞİM/BİLDİRİŞİM ile/ve SÖZSÜZ İLETİŞİM/BİLDİRİŞİM
( Doğal | Aklî | Uzlaşımsal İLE/VE Doğal | Aklî | Uzlaşımsal )
( Ah/oh gibi seslerle. | Görülmediği halde duyulan sözlerden durumun ne olduğunu çıkarsayarak. | Dil/konuşma/sözcükler ile. İLE/VE
Yüzün kızarması/saraarması gibi durumlardan yansıyarak. | Dumanın göründüğü yerde ateşin varolabileceğini düşünerek. | Trafik işaretleri gibi ortak kullanımda olan üzerinde uzlaşılmış işaretlerle. )
( Sözün tamamı, anlamayana söylenilir. )
- SÖZÜN ÇEŞİTLERİ VE DERECELERİ/DEREKELERİ:
ŞİİR
^
KELÂM-I KİBAR [Vecize, Atasözü]
^
--- SÖZ ---
v
LÂF / KÜNGE / JÂJ[Fars.] [Evin içinden çıkan çer-çöp.]
v
KÜFÜR [Ar. < KFR: Örtme, gizleme.]
v
HİCV
v
HERZ[Ar.: Anlamsız, boş, saçma. | Hakaret. ], YÂVE, TÜRREHÂT / HERZE/BESBÂS[Fars.]
- LÂFIZ ile LÂF ile SÖZCÜK/KELİME ile KAVL ile TERİM/ISTILAH ile KELÂM
( Anlam taşıyıp taşımadığı dikkate alınmaksızın ağızdan çıkan sesler. İLE Hiçbir anlam taşımıyorsa. İLE Bir anlam taşıyorsa. İLE Tamlamaları kapsıyorsa. İLE Belirli bir öbek/grup/kesim tarafından özel olarak kullanılan sözcükler. İLE Tümceyi/cümleyi kapsıyorsa. )
- LAFZ-I MÜSTA'MEL ile LAFZ-I MÜHMEL
- LÂF ile/ve/değil/yerine ÖNERME
- KAVL ile/ve/<> KELÂM
( Yok olanı, var ettiğimiz olana verdiğimiz ad. İLE/VE/<> Var olana ilim vermek. )
- KİBAR-I KELÂM ile/değil KELÂM-I KİBAR
- SÖZ: BELLEKTE ile/ve SOHBETTE
( Girdiği gibi çıkar. İLE/VE Dönüşerek ve kişiyi[konuşanı ve dinleyeni] dönüştürerek çıkar. )
- SÖZ ile/ve/değil/yerine FİRESİZ SÖZ
- SÖZÜ/KONUŞMAYI: "UZATMA!" değil UZAMASIN
- SÖZ/KONUŞMA: "UZAMASIN!" yerine/değil NE KADAR GEREKİYORSA O KADAR KONUŞMAK
- BERFEND[Fars.]: Güzel söz. | Derin yer.
- BERHÛD[Fars.]: Saçmasapan söz.
- BEZÂ[Ar.]: Konuşmada açık-saçıklık.
- İLENÇ/BED-DUA[Fars.]: Başkasına yönelik olumsuz/kötü söz, inkisar.
- TAGAMGUM[< Ar. GAMGAMA]: Anlaşılmaz söz.
- TÂMÂT[Fars.]: Uygunsuz, saçmasapan söz.
- TÂMÂT-I CÜHELÂ[Fars.]: Cahillerin saçmasapan sözleri.
- TÂRZ-I MEFSÛL[Ar.]: Kesik kesik tümcelerle söz söyleme.
- TEFAHHUŞ[Ar. < FUHŞ]: Açık saçık, âdî sözcükler kullanma, müstehcen bir şekilde konuşma.
- TEHÂCÎ[Ar. HECÂ]: Hicv etme, hicivleşme.
- TEKELLÜM[Ar. KELÂM]: Söyleme, konuşma. | Bir yazarın kendini ölmüş sayarak yazı yazması.
- TELA'SÜM[Ar.]: Yanıt verilecek yerde veremeyip kekeleme. | Saçmasapan yanıt verme, kemküm etme. | Dil dolaşma.
- TELECLÜC[Ar.< LÜCCET]: Şaşkınlıktan dolayı sözü ağzında karıştırarak söyleme.
- VÂZIH[Ar.]: Açık, meydanda, belirli, kapalı olmayan söz/tümce.
- HİTÂR ile HİTR
( Saçma söz, herze. İLE Anlamsız/yararsız söz, yalan, kıtır. )
- GALAT-I MEŞHUR ile/değil GALAT-I FÂHİŞ
( Yanlış anlama geldiği ve yanlış kullanıldığı halde çoğunluğun benimseyip kullandığı sözcükler. İLE/DEĞİL
Hiçbir şekilde kullanımı uygun görülmeyen sözcükler. )
- MAVAL ile/< MAVEL
( Koyun çobanının (koyunlar/ı için) kaval çalması. İLE/< Deve çobanının (develer/i için) söyledği/okuduğu. )
- DİL: KAVRAM | ÖNERME | ÇIKARIM
- DİL ile/ve GÖSTERGE
- DİL ve ÖZNE
- DİL ve NİYET
- DİL ve/= AKIL
- DİL ile/ve DİN
- DİL ile/ve BİLİNÇLENME
- DİLİN KULLANIMI ile/ve DİLİN AKLI
- [Fars.] DİL ve/= GÖNÜL
- GLOTOGONİ ile/ve ETİMOLOJİ
( Dilin kökeni. İLE/VE Sözcüklerin/kavramların kökenini inceleyen bilim dalı. )
( NOMOTHETES: Dilin ilk yaratıcısı olarak kabul edilen. )
- DİL'İN: KÖKENİ ile/ve/yerine KULLANILIŞI
- ASYA'DAKİ BAZI ESKİ TÜRK YAZITLARI:
( * SÜMER
* İSKİT
* UGARİT
* YEMEN
* FUTHART
* GLOZEL
* ETRÜSK
* ATTİKA
* FİRİG )
- DİLİN FARKINDALIKLI KULLANIMI ile/ve FELSEFÎ BİLİNÇ
- DİL ile/ve BİLDİRİŞİM
- DİL OYNAMAZ ile/ve DUDAK OYNAMAZ
- DİLBİLİM ile/ve MANTIK
- DİL BİLİM(db.) ile/ve/<> DİL BİLGİSİ(dbl.)
( Dil konularında inceleme yoluyla toplum kültürünü araştırma bilimi. İLE ... )
( DİLBİLİM:
* Dilin ne olduğu.
* Dilin işleyişi.
* Dilin edinimi.
* Eğitim-Öğretim. İLE/VE/<>
DİLBİLGİSİ:
* Kuralcılık.
* Doğru/yanlış kullanım.
* Eğitim-Öğretim. )
( PHILOLOGY with GRAMMAR )
- DİLBİLGİSİ ve DÜZEN
- DEVRİK TÜMCE ile/ve/yerine (DÜZGÜN/DOĞRU) TÜMCE
- DİL (BİLGİSİ) YAZIP KONUŞMAK ile/ve/değil KONUŞUP, DİL (BİLGİSİ) YAZMAK
( TASHÎF[Ar. < SAHF | çoğ. TASHÎFÂT]: Yazı yazarken sözcüğü yanlış yazma, yanılıp yanlış sözcük yazma. )
- (DİLİN) DİLBİLGİSİ ile/ve/<>/değil/yerine AKLIN DİLBLGİSİ
- YABANCI DİLDE EĞİTİM ile/değil/yerine YABANCI DİL EĞİTİMİ
- YAZIM(İMLÂ) KILAVUZU!
- SÖZLÜKLER!
- ETİMOLOJİ
- DİLLER!
- DE AYRI YAZILIR!
- KILAVUZ ile/ve SÖZLÜK
- SÖZLÜK ile/ve BEYDER
( ... İLE/VE Doğru sözlük. )
- SÖZLÜK ile/ve KİTAP
( Kapağı hiçbir zaman kapatılmaz/kapatılmamalı, kapalı tutulmamalı! İLE/VE ... )
- SÖZLÜK: ANLAM'DA ile/ve FELSEFE'DE
- LÛGAT ile/ve KAMÛS
( Sözlük. İLE/VE Büyük sözlük. )
- KÂMUS ve/<> NAMUS
( Kâmus namustur. )
- KAVRAM ile/ve TERİM/ISTILAH
( ... İLE/VE Bir bilim, sanat, meslek dalıyla ya da bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı olan sözcük. | Geleneksel mantıkta, özne ya da yüklem. )
( CONCEPT with/and TERM )
- SÖZ DAĞARCIĞI ile REPERTUAR
- DİVAN-I LÛGAT-I TÜRK ile/ve ESKİ UYGUR YAZITLARI
( 7000 sözcük. İLE/VE 9000 sözcük. )
- ÜSTÜN KAVRAMLAŞMIŞ DİL(LER) ile YETERİNCE KAVRAMLAŞAMAMIŞ DİL(LER)
- ETİMOLOJİK MEŞRÛLAŞTIRMA ile MİMOLOJİK MEŞRÛLAŞTIRMA
- DOĞAL DİLLER ile FORMEL DİLLER ile ALAN DİLLERİ
- DİL/TÜRKÇE ile GÜNLÜK DİL
- "OSMANLICA" değil ESKİ TÜRKÇE
- DİL ile/ve TUTARLILIK
- DİL ile/ve YANSIMA
- DİL ile/ve AYNA
- DİL ile/ve BİÇİM
- DİL ve DİN ve MUSİKÎ
- ÇEVİRİ ile/ve/yerine TÜRKÇELEŞTİRME
- ÇEVİRİ ile/ve YORUM
( Dillerin dili. İLE/VE ... )
- GÜNLÜK DİL ile HUKUK DİLİ
- AKLIN DİLİ ile/ve GÖNLÜN DİLİ
( Düzyazı. İLE/VE Şiir. )
- ÖĞRETİLEN DİL ile YAŞAYAN DİL
( Aralarında, -kimi zaman- birkaç on/yüz yıllık fark bulunabilir. )
- KONUŞMA DİLİ ile/ve YAZI DİLİ
( Konuşurken (belki) yeterince dikkat edilemeyebilir fakat yazarken sözcüklere, dile ve Türkçe'mize sahip çıkabiliriz! )
- KABA (DİL) ile/ve/değil ORTALAMA (DİL)
- İLK DİL ile/ve EVRENSEL DİL
( Tüm dillerde ortak dilbilgisel ilkeler arayabiliriz ancak bu, zorunlu olarak bir ilk dile dönmemizi gerektirmez. )
- "İLK DİL" ile/ve "İKİNCİ DİL" ile/ve "ÜÇÜNCÜ DİL"
( Hiyeroglif dili. İLE/VE Simge dili. İLE/VE Mektup dili. )
( Kutsal ya da tanrısal dil. İLE/VE İşaretler ya da kahramanlık armaları. İLE/VE Biririnden uzak kimselerin yaşamlarının halihazırdaki gereksinimlerini birbirlerine iletmeleri için. )
( GIAMBATTISTA VICO )
- KUSURSUZ DİL ile/ve EVRENSEL DİL
( Nesnelerin doğasını yansıtabilecek bir dil aramak. İLE/VE Herkesin konuşabildiği ve konuşmak zorunda olduğu bir dil aramak. )
( Kusursuz bir dili az sayıda kişinin kullanmaması ve evrensel olarak kullanılan bir dilin kusurlu olmaması için hiçbir neden yoktur. )
- KUSURSUZ DİL ARAYIŞI ile TEK KÖKEN VARSAYIMI
( KUSURSUZ DİL ARAYIŞI (UMBERTO ECO - LİTERATÜR) kitabını okumanızı salık veririz. )
- DİL ile/ve DOĞANIN DİLİ
( Doğada varolan hiçbir şey yoktur ki, dışsal olarak içsel biçimini göstermesin. )
- MEDENİYET DİLİ ile/ve/değil KÜLTÜR DİLİ
- DOĞA ile/ve GEREKSİNİM
( İnsanları dilin seslerini çıkarmaya iten, doğadır. İLE/VE Şeylerin adlarının ortaya çıkmasını sağlayan, gereksinimlerdir. )
( CIK CIK ile/ve IH IH )
- CIS! ile EE! ile UF!
( Nesnelere dokundurmamak üzere. İLE Pis nesneler için. İLE Can acımasında. )
- DİL YARATMAK ile/değil DİLİN DİLBİLGİSİNİ(GRAMERİNİ) OLUŞTURMAK
- BİLMEDİĞİN SÖZCÜKLER İÇİN SÖZLÜĞE BAKMAK ile/ve/yerine BİLDİĞİN SÖZCÜKLER İÇİN SÖZLÜĞE BAKMAK
( Sözcüklerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsınız. )
- DİLİN/KAVRAMIN/SÖZCÜĞÜN SERÜVENİ:
* KEŞİF(/İCAD < VECEDE),
* GELİŞTİRME/DERİNLEŞTİRME
* TANIM(LAMA) ile YORUM(LAMA)
- DİLİ(ZİHNİ) KULLANMAK ile/ve/<> TÜRKÇE'Yİ KULLANMAK
- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve ÇOKLU (ANLATIM)
( Akıllı kimseler canlı bir varlığın dil ve sözle çizilerek anlatılmasını, boya ya da herhangi bir sanat eseriyle gösterilmesine yeğ tutarlar; akılla izleyemeyen kimselere ise sanat eseri daha uygun gelir. )
- ABECESEL DİL ile İMGESEL/RESİMSEL DİL
- DİLLE ANLATMAK ile/yerine DİLDE YANSITMAK
- DİL'İ KULLANMAK ve VAROLMAK
- DİLİN GRAMERİ ile/ve AKLIN GRAMERİ
- GRAMER ile/ve LOCUTIO SECUNDARIA
( Birincil dil. İLE/VE İkincil dil. )
( Skolastik Latince. İLE/VE Latince. )
( Doğal. İLE/VE Yapay. )
( Halk dili. Çocukların annelerini taklit ederek, herhangi bir kurala gereksinim duymadan edindikleri sesleri çıkarmaya başladıklarında kullanmayı öğrendikleri dil. İLE/VE Belli kuralları olan, uzun çalışmalarla öğrendiğimiz ve alışkanlık kazandığımız dil. )
( De vulgari eloyerineuentia - Dante )
- "O" DİLİ ve "BİZ" DİLİ ve "BEN" DİLİ
- İÇERİK ile/ve ANLATIM
( Süreklilik | Töz | Biçim İLE/VE
Biçim | Töz | Süreklilik )
( Doğal dilin göstergebilimsel bir közü/modeli. )
( Avrupa Kültüründe Kusursuz Dil Arayışı - Umberto Eco )
- TAM İFADE/MESAJ ile/ve EKSİKLİ İFADE/MESAJ ile/ve META İFADE/MESAJ
( Gözlem.
Düşünce.
Duygu.
İstek.
Sınır/Sonuç. )
- BİR/1 ile/ve DİL
- VURGULAR('I)
- TONLAR('I)
- TONLAMALAR('I)
- SÖYLENİŞ/SÖYLEYİŞ ile SESLENDİRİŞ
( [Ar.] TELÂFFUZ ile TASAVVUT[< SAVT] )
( PRONUNCIATION with PHONATE )
( [Fr.] ... avec PHONATION )
- AKTARIM ile/ve PAYLAŞIM ile/ve DOLAŞIM
- DİL'İN: ÇEŞİTLERİ ile/ve LEHÇELERİ ile/ve ŞİVELERİ ile/ve AĞIZLARINI
( ŞİVE[Fars.]: Söyleyiş özelliği. | Naz, eda, cilve. | Ağız. )
( VARIANTES with DIALECTE with PATOIS with ACCENT )
- YEREL AĞIZ ile TAŞRA AĞZI ile KÖY AĞZI ile KÜLTÜRSÜZLER AĞZI ile ŞEHİR AĞZI
( PARLER LOCAL ile PROVINCIALISME ile RUSTICISME ile PATUA ile URBANISME )
- ARGO ile YÜKSEK ARGO ile DÜŞÜK ARGO
( SLANG, COCKNEY, CANT with HIGH-LIFE SLANG with LOW SLANG )
( [Türkmen, Gagauz, Özbek, Uygur, Tatar, Başkurt, Kumuk, Karaçay-Malkar, Nogay, Kazak, Kırgız, Altay, Hakas, Tuva, Şor Türkçe'lerinde] ARGO )
( [Alm.] ROTWELSCH [ya da CHESSENLOSCHEN, JENISCHE SPRACHE, KOCHEMER SPRACHE, KALOSCHENSPRACHE] [GAUNERSPRACHE: Hırsız dili] )
( [Çekoslavakya'da] HANTYRKA )
( [Çin'de] HSIANG T'AN, HSIANG Ç'ANG )
( [Finlandiya'da] MONGERRUS )
( [Fr.] ARGOT )
( [Hindistan'da] SÂSÎ, DOM, NATÎ [Çingene dili asıllılardır], BALAÎBALAN )
( [Hollanda'da] BARGOENS )
( [İran'da] LÛTRÂ, ZEBÂN-I ZERGERÎ[kuyumcu dili], LOTİZEBÂNÎ, KURBATÎ/ESSÎM ARGOSU[Ar. İran'ın kuzeyinde] )
( [İspanya'da] CALO, [eskiden] GERMANIA )
( [İtalya'da] FURBESCO, ZERGA[Venedik'te], GERGO[Jargon anlamına] )
( [Macaristan'da] TOLVANJNYELV[hırsız dili] )
( [Mısır'da] HALEBÎ ARGOSU )
( [Norveç'te] FANTESPROG )
( [Portekiz'de] CALAO )
( [Romanya'da] ŞMECHEREASCA, LIMBA CARAITORILOR )
( [Rusça] ARGO [Kril abecesiyle APRO], VOROVSKIY YAZIK[hırsız dili] )
( [Yunanistan'da] MALLIARA GLOSA[bayağı dil anlamına] )
- ARGO ile MÜSTEHCEN
- ARGO ile ÂMİYÂNE
- DİL SÜRÇMESİ ile GAF
- FONEM ile MORFEM
- SES ile/ve HARF
- SEDÂ (ÇIKARMAK): DİŞLERİN ISLIKLI SESİ YOLUYLA ile/ve DİLİN HAREKET ETTİRİLMESİ YOLUYLA ile/ve DAMAĞIN BÜZÜLMESİ YOLUYLA ile/ve DUDAKLARIN BİRBİRİNE BASTIRILMASI YOLUYLA ile/ve BURUNDAN SOLUMA YOLUYLA
- SILBO GOMERO (GOMERO ISLIĞI): Kanarya Adaları'ndan Gomera'da, derin vadiler arasında iletişim sağlamak üzere kullanılan ıslıklı bir dil. Bu dili konuşanlar Silbador olarak adlandırılır. [Köken olarak Guanche dilindendir.]
- HECELEME ile BÖLME
- HECELEME ile İMÂLE
( ... İLE Heceyi uzun okuma. | Meylettirme, bir tarafa doğru eğme. )
- SATIRSONU ile SATIRBAŞI
- HARF ile/ve SESLEM/HECE
( [Ar.] HARF ile/ve el-MAKTA )
- TENÂFÜR-İ HURÛF ile TENÂFÜR-İ KELİMÂT
( Kulağa hoş gelmeyen harflerin birarada bulunması.[nesterenlenmiş vb.] İLE Kulağa hoş gelmeyen sözcüklerin birarada bulunması.[uyumuşmuş vb.] )
- ÖZTÜRKÇE SÖZCÜKLERİN BAŞLAMADIĞI HARFLER
( C
F
Ğ
H
J
L
M
N
P
R
S
V
Z )
( SÖZÜN DOĞRUSU I, II - YAVUZ BÜLENT BAKİLER - TÜRK EDEBİYAT VAKFI )
- ABECELER('İ)
- UGARİT/LER ve/> FENİKE/LİLER ve/> YUNAN/LAR
- FARS ABECESİ ile/ve ARAP ABECESİ
( BÜYÜK KAPI ile/ve KÜÇÜK KAPI )
( [Ar.] BÂB-I KEBİR ile/ve BÂB-I SAGÎR )
- BÜYÜK YAZAÇ(İMLEÇ/HARF) ile KÜÇÜK YAZAÇ
- SESLİ HARF(LER) ile SESSİZ HARF(LER)
( VOWEL SOUND with CONSONANT SOUND )
- İMLEÇLERİN ÖZELLİKLERİ
a: Kalın, düz geniş
e: İnce, düz, geniş
ı: Kalın, düz, dar
i: İnce, düz, dar
o: Kalın, yuvarlak, geniş
ö: İnce, yuvarlak, geniş
u: Kalın, yuvarlak, dar
ü: İnce, yuvarlak, dar
b: sedalı, dudak, süreksiz, ağız
c: sedalı, diş-damak, süreksiz, ağız
ç: sedasız, diş-damak, süreksiz, ağız
d: sedalı, diş, süreksiz, ağız
f: sedasız, diş-dudak, sızıcı, ağız
g: sedalı, ön damak, süreksiz, ağız
ğ: sedalı, art damak, sızıcı, ağız
h: sedasız, gırtlak, sızıcı, ağız
j: sedalı, diş-damak, sızıcı, ağız
k: sedasız, ön damak, süreksiz, ağız
l: sedalı, ön damak, akıcı, art avurt
m: sedalı, dudak, akıcı, geniz
n: sedalı, diş, akıcı, geniz
p: sedasız, dudak, süreksiz, ağız
r: sedalı, ön damak, akıcı, ağız, titrek
s: sedasız, diş, sızıcı, ağız
ş: sedasız, diş-damak, sızıcı, ağız
t: sedasız, diş, süreksiz, ağız
v: sedalı, diş-dudak, sızıcı, ağız
y: sedalı, ön damak, akıcı, ağız, yarı ünlü
z: sedalı, diş, sızıcı, ağız
Kalın ünlüler: a, ı, o, u
İnce ünlüler: e, i, ö, ü
Düz ünlüler: a, e, ı, i
Yuvarlak ünlüler: o, ö, u, ü
Geniş ünlüler: a, e, o, ö
Dar ünlüler: ı, i, u, ü
- DUDAKSIL HARFLER ile/ve YARI DUDAKSIL HARFLER
( B | M | P ile/ve V | F )
( Bugünkü B harfi, Etrüsk abecesinden alınmıştır. )
( B harfi, EYEF'i [OB tamgasını] işaret etmektedir. )
( [Ar.] HURÛF-İ ŞEFE )
- BOĞAZ ÜNSÜZLERİ
( H | K | G )
- I ve/<> B
( İçeriden çıkmaya başlayan ilk harf. VE İçeriden en son çıkan/çıkacak harf. )
- TRIGRAPH[İng.]: Tek ses çıkaran üç harf.
- HARFLER'DE: ARAP ile/ve İBRÂNÎ
( Ayn, Ba, Cim, Dad, Dal, Elif, Fa, Gayın, Ha, Kaf, Kha, Lam, Mim, Nun, Ra, Sat, Sin, Şın, Ta, Tha, Vav, Ya, Za, Zay İLE/VE
He, Kapt, Koph, Lamedh, Mem, Neth, Nun, Pe, Resh, Sadhe, Shin, Sin, Tav, Teth, Vav, Yodh, Zayın )
- YUNAN HARFLERİ:
( Alfa, Beta, Chi, Delta, Emicron, Epsilon, Eta, Gamma, Iota, Kappa, Lambda, Mu, Nu, Omega, Phi, Pi, Rho, Sigma, Tau, Theta, Upsilon, Xi, Zeta )
- KAYNAŞMA HARFLERİ'Nİ
- ARAP DİLBİLİMİNDE:
( 1. İzâfet harfleri (hurûfu'l-izâfe)
2. Fiilimsi harfler (hurûfu'l-müşebbehe bi'l-fi'l)
3. Atıf harfleri (hurûfu'l-atf)
4. Olumsuzluk harfleri (hurûfu'n-nefy)
5. Uyarı harfleri (hurûfu't-tenbîh)
6. Çağrı harfleri (hurûfu'n-nidâ)
7. Tasdîk harfleri (hurûfu't-tasdîk)
8. İstisnâ harfleri (hurûfu'l-istisnâ)
9. Hitap harfleri (hurûfu'l-hitâb)
10. Sebep harfleri (hurûfu'l-ılle)
11. Tefsîr harfleri (hurûfu't-tefsîr)
12. Mastarlaştırma harfleri (hurûfu'l-masdariyye)
13. Özelleştirme harfleri (hurûfu't-tahsîs)
14. Yakınlaştırma harfleri (hurûfu't-takrîb)
15. Gelecek zaman harfleri (hurûfu'l-istikbâl)
16. Soru harfleri (hurûfu'l-istifhâm)
17. Şart harfleri (hurûfu'ş-şart)
18. Sebebe bağlama harfleri (hurûfu't-ta'lîl)
19. Engelleme harfleri (hurûfu'r-rad'ı)
20. Dişillik "te"si (tâu't-te'nîs)
21. Tenvîn (et-tenvîn)
22. Pekiştirme "ne"si (nûnu't-te'kîd)
23. Sessizlik "he"si (hâ'u's-sükût)
24. Duraklama "şe"si (şıynu'l-vakf)
25. İnkâr harfi (harfu'l-inkâr)
26. Hatırlama harfi (harfu't-tezekkur) )
- ADLAR ile FİİLLER ARASINDA BAĞINTI SAĞLAYAN HARFLER
( Cüveynî, bir ifâdenin lafzı ve anlamında yol açtığı değişikliğe göre dört kısma ayırmıştır:
( 1. Lafzı ve okunuşunu değiştirmeyip anlamı değiştiren harfler;
2. Lafzı ve okunuşu değiştirmeyip anlamı değiştiren harfler;
3. Hem lafzı hem de anlamı değiştiren harfler;
4. Ne lafzı ne de anlamı değiştiren harfler. )
- SÖZEL KOD ile/ve DEĞİŞTİRİM KODU
( Bayrak ya da davul, ıslık dilleri gibi. )
- İDEOGRAM ile PİKTOGRAM
( Trafik işaretleri gibi. İLE Tuvaletleri gösteren imgeler gibi. )
- SİRİYOLOJİK HİYEROGLİF ile/ve TROPOLOJİK HİYEROGLİF
( Bütünü göstermek üzere parça yazılır. İLE/VE Benzerlik ölçütlerine göre bir şey bir başkasının yerine konur. )
- HİYEROGLİF ile/ve ABECE
( Temsil. İLE/VE Çözümleme. )
( Abece hiyerogliften daha üst bir aşamayı temsil eder. Temsil etmekten çok çözümler. )
( Abece, seyahat etmek ve değişik diller zorunda olan tüccar halklar tarafından bulunmuştur. )
( ŞAMPOLYON: 1822 yılında, hiyeroglifleri başarılı bir şekilde çözen kişi. [1790-1832] )
- HİYEROGLİF ve ÖZET
( Nasıl iyi bir ilkokul öğretmeni dersini daha açık hale getirmek için tebeşiri eline alıyorsa, mağaralarda yaşayan insan da konuşmalarının arasına açıklayıcı küçük resimler koyuyordu. Sözgelimi, "bir karga uçup, bir ağacın tepesine kondu" demek istediğinde, önce kuşun ötüşünü taklit ediyor, uçuşu "frrr!" frrr!" ile dile getiriyor, sonra bir odun parçası alarak bir ağaç ile ağacın üzerinde bir kuş çiziyordu. )
( BROSSES )
- DOĞU SÜRYANİCESİ ile/ve BATI SÜRYANİCESİ
( Sözcüklerin sonundaki harf, O harfiyle tamamlanır. )
- JAPONCA'DA: HİRAGANA ABECESİ/HARFLERİ ile/ve KATAGANA ABECESİ/HARFLERİ ile/ve KANJI ABECESİ/HARFLERİ
( Japonca kökenli sözcükler için. İLE/VE Dışarıdan girmiş kavramları Japonca harflerle yazmak için. İLE/VE ... )
- GALİSİZM: Kuraldışı olarak Fransızca'da yapılan bazı dil özellikleri.
- PARA ve HARF
( Evrensel eşdeğerlik birimleri. )
- BİTİŞKEN ile BÜKÜLGEN
( İLTİSAKÎ ile İNHİNAÎ )
( AGGLUTINANT with FLEXIBLE )
- ALT DEĞİŞKE ile/ve ÜST DEĞİŞKE
- S ile Z
- 2(İKİ) ile Z (HARFİ)
- P ile F
- I ile l/L
- K ile G
- T ile D
- B ile P
- B: ...'LI V
- BİTİŞİK "Kİ" ile AYRIK "Kİ"
- BİTİŞİK "DE/DA" ile AYRIK "DE/DA"
- ^ İNCELTME İMİ(olarak kullanım) ile UZATMA İMİ(olarak kullanım)
- " ' "(KESME İMİ) ile " - " HECE BÖLME
- TEK TIRNAK ( ' ) ile KESME ( ' )
- TEK TIRNAK ( ' ) ile ÇİFT TIRNAK ( " )
- [ ’ ](Hemze) İLE [ ‘ ](Ayn)
- AYRAÇ(/PARANTEZ/KAVS[Ar.]) " ( ) " ile KÖŞELİ AYRAÇ " [ ] "
- DİPNOT ile PARANTEZ
( FOOTNOTE with PARENTHESIS )
- á=Acute accent İLE à=Grave accent İLE â=Circumflex İLE ä=Umlaut İLE ã=Tilde İLE å=Aring
- MATEMATİK'TE: KÜÇÜKTÜR("<") ile BÜYÜKTÜR(">")
( İşaretin sol tarafına, zihinden dikey bir çizgi çizildiğinde ilk/baş imleçten anımsanabilir. )
- î EKİ ile -sel EKİ
- ÖN EK ile SON EK
( LÂHİKA: Ek. | Ulama. )
- î ile -î
- î ile -i
- "... ile ..." ile "... ile/yerine ..."
- "... ile/yerine ..." ile "... yerine ..."
- "... yerine ..." ile "... değil ..."
- "-"(TİRE) ile "-"(EKSİ)
- ... DE/DA ile ... VE ...
- "VE DE ..." ile "Kİ ..."
- VELEV[Ar. bağlaç, belirteç]: İster, isterse, olsa da, kaldı ki, hatta.
- ... İÇİN ile ... ÜZERE
- "VE" ile "VE/VEYA"
- "VEYA" ile "VE/VEYA"
- "VE" ile/ve "+(ARTI)"
- VS. ile VB.
- VİRGÜL(",") KULLANIMI ile BÖLME(/AYIRMA/SLASH)("/") KULLANIMI
- VİRGÜL(",") ile NOKTALI VİRGÜL(";")
- EŞ ANLAMLI ile/ve/değil YAKIN ANLAMLI
- EŞ ANLAMLI/LIK ile/ve/değil YAYGIN ANLAMLI/LIK
- EŞ ANLAMLI/LIK ile/ve ÇOK ANLAMLI/LIK
- EŞ ANLAMLI/LIK ile/ve ÇİFT ANLAMLI/LIK
- EŞ ANLAMLI ile EŞ KÖK ANLAMLI
( [Ar.] MÜTERADİF[< RİDF]: Birbirine bağlı olan, birbirinin ardı sıra giden. | Yazılışı ayrı, anlamı bir olan sözcük. İLE ... )
( SYNONYM ile PARONYM )
- ÇİFT ANLAMLI/LIK ile/değil ÇOK ANLAMLI/LIK
- DİZİLİM/SÖZDİZİMİ ile/ve ANLAM(BİLİM)
( [Ar.] NAHİV ile/ve ... )
( SYNTAX with/and SEMANTICS )
- PARSE[İng.]: Bir tümce ya da sözcüğü dilbilgisi açısından incelemek.
- KÜÇÜK ÜNLÜ(LER) ile BÜYÜK ÜNLÜ(LER)
- AD(İSİM) ile YÜKLEM(FİİL)
( Hareket ve zaman yok. İLE Hareket ve zaman var. )
- ADIN HALLERİ'Nİ:
* YALIN
* E HALİ
* İ HALİ
* DE HALİ
* DEN HALİ
- NOMİNATİF[Fr. < Lat.]: Adın yalın hali.
- AD TAMLAMASI ile SIFAT TAMLAMASI
- AD ile/ve/<> SIFAT
( Sıfatı ad yapabiliriz fakat adı sıfat yapmamalı ya da titiz davranılmalıdır. )
- SIFATIN SÖZCÜKTEN ÖNCE KULLANILMASI ile SIFATIN SÖZCÜKTEN SONRA KULLANILMASI
- ŞAHIS ZAMİRİ ile/ve İŞARET ZAMİRİ
- AD TÜMCESİ ile EYLEM/YÜKLEM(FİİL) TÜMCESİ
- AD ile/ve TERİM ile/ve KAVRAM
( Tek başına anlaşılır olan ve zaman bildirmeksizin bir anlamı gösteren lafız addır. İLE/VE ... İLE/VE ... )
- BAŞLIK ile TAMLAMA
( TITLE with NOUN/PROPOSITIONAL PHRASE )
- ÇOĞUL ile TEKİL
- O ... ile/ve BİR ...
( Belirli. İLE/VE Belirsiz/herhangi. )
- 0 ile 0
( Toplamada. İLE Çarpmada. )
( Etkisiz. İLE Etkisizleştiren/"yutan". )
- 3 > 6 ile 3 > 6
( 3 + 3 ile 3 x 2 )
- 69 ile 69 ile 69 ile 69
( Rakam/sayı. İLE Yengeç burcu. İLE Oral. İLE ... )
- 500 ile 105
( Beşyüz. İLE Yüzbeş. )
- -2 ve 2
( İkisinin de karesi 4'tür. )
- KÖK ile SONRAKİ KULLANIMI
( ROOT with USING FURTHER )
- KÖK ile TÜREMİŞ
( ROOT with DERIVE )
- KÖK ile KÖKEN
- "UYDURMAK" ile/yerine TÜRETMEK
- YAYMAK ile UZATMAK
( SÖZCÜKLERİ/YAZAÇLARI(HARFLERİ)! )
- SÖZCÜK ile/ve TERİM
( VERBUM ile/ve ... )
- SÖZCÜK ile/ve ANAHTAR
- SÖZCÜK TÜRETMEK ile/ve/değil/yerine KAVRAM/SÖZCÜK OLUŞTURMAK
- SÖZCÜK ve SPERM(ATA)
- TERİM ile JARGON
- JARGON ile ARGO
- "ANAHTAR" ile/ve ÜST BAŞLIK
- MECAZ ile ÇOK ANLAMLILIK
( Mecaz, hakikatin üstünü güzelleştirir. )
- MECAZ ile KÖPRÜ/BAĞLANTI
- MECAZ ile/ve YALAN
( İBNİ ARÂBÎ )
- İSTİARE ile/ve/değil MECAZ
- ITNÂB-I MAKBÛL ile ITNÂB-I MUHİLL ile ITNÂB-I MÜMİLL
( Konuyu iyice açıklamak/anlatmak gibi bir yarar düşünülerek yapılan. İLE
Fazlalıklar yüzünden istenilen anlamı vermeyen söz. İLE
Bıktıracak, usanç verecek kadar sözü uzatma. )
- KİNÂYE ile GÖNDERME
- KİNÂYE ile/yerine "DOKUNDURMA"
- KİNÂYE-İ BAÎDE ile KİNÂYE-İ HAFÎFE ile KİNÂYE-İ KARÎBE ile KİNÂYE-İ VÂZIHA
( Uzak bir ipucuna dayanan dokundurma/kinâye. İLE Dokundurmalı söz, şiir. İLE Yakın bir ipucuna dayanan dokundurma/kinâye. İLE Başka bir anlama gelme olasılığı bulunmayan apaçık dokundurma/kinâye. )
- KİNÂYE ile TENKİT
( ALLUSION with CRITICISM )
- ÖYLESİNE ile SIRADAN
- ÖYLESİNE ile ŞÖYLESİNE
- EK ile KÖK
( ADDITIONAL with ROOT )
- KONUŞMA ile/ve DİL
( * Her konuşmanın öznesi vardır. - Dil'in yoktur.
* Her konuşmanın muhatabı vardır. - Dil'in yoktur.
* Her konuşmanın şimdisi vardır. - Dil'in zamanı yoktur.
* Her konuşma bir şeye dairdir. - Dil herşey hakkındadır. )
( Dil konuşur, insan dile uyduğu kadar konuşur. )
( Hareket halindekilere konuşulmaz, duranlara/duranlarla konuşulur. )
- KONUŞMAK ile/ve SÖYLEMEK
( mdw İLE/VE dd )
( Değnek imgesi. İLE/VE Yılan imgesi. )
- KONUŞMAK ile/ve/değil/< DİNLEMEK
- ÇOCUKLARA: KONUŞMAYI "ÖĞRETMEK" ile/ve/değil/yerine DİNLEMEYİ GÖSTERMEK/ÖĞRETMEK
- YAZIM/YAZI DİLİ ile SESLENDİRİŞ/KONUŞMA DİLİ
- NİYET DİLLERİ ile/ve/<> GERÇEK DİLLER
( Amaca bağlandıkları zaman anlam oluşur. İLE/VE/<> Anlam, doğrudan üzerinde/içinde aranır/bulunur. )
( Arâmî, Âsır, Keldânî, Süryânî, İbrânî ve giderek Arâbî dillerin yapısı "niyet dili"dir.
Bu kavram "niyete bağlı", "anlam/mânâ dili" niteliğini taşımaktadır.
Niyet dillerinde yazı dili yalnızca ünsüzlerle kurulur ve okunurken ünlendirilir.
Yunanca Hermes olarak kodlandırılmış olan sözcük aslen "HRM" olarak kodlanmakta ve "Hiram" diye ünlendirildiğinde "Nurlanmış" anlamına gelmektedir. )
( INTENTIONAL LANGUAGES with/and/<> CORRECT LANGUAGES )
- BRICOLAGE DİLLERİ: Farklı dilden iki uygarlığın karşılaşması sonucu kendiliğinden doğan diller.
( Sömürge bölgelerinde ortaya çıkan pidgin'ler gibi. )
- OC DİLİ ile/ve OIL DİLİ ile/ve Sİ DİLİ
- LLULL KOMBİNATUVARI ile/ve BRUNO KOMBİNATUVARI
- EQUUS ile AEQUUS
( At. İLE Düz, yatay, eşit; uygun, elverişli, dost, haklı, haktanır; sakin. )
( Pegaus'u işaret eder. İLE İnsanı işaret eder. )
- YAZILMASI GEREKENLER ile/ve SÖYLENİLMESİ GEREKENLER
- DİL - NESNE İLİŞKİSİ!
( AÇIL SUSAM AÇIL! )
- KELÂM'DA
- YAZILABİLECEK OLAN ile YAZIL(A)MAYACAK OLAN
- ILLUSTRE ile/ve CARDINALE ile/ve REGALE ile/ve CURIALE
( Işık saçan dil. İLE/VE
Kılavuz ve kural işlevi gören dil. İLE/VE
Ulusal bir hükümdarlığın sarayında yer almaya lâyık dil. İLE/VE
Hükümetin, yargının, bilgeliğin dili. )
- ANAKİKLİK/PALİNDROM: Tersinden okununca da aynı anlamı veren sözcük ya da tümce.
( TRAŞ NİÇİN ŞART )
- ÜÇLÜ ile/ve DÖRTLÜ ile/ve BEŞLİ ile/ve ALTILI
( SÜLÂSÎ ile/ve RUBÂÎ ile/ve HUMÂSÎ ile/ve SÜDÂSÎ )
- ESPERANTO ile/ve POLİGRAFİ
( Polonya'lı Zamenhof (Dr.) tarafından ortaya atılan ve dünyadaki tüm insanların anlaşabilmeleri için düzenlenmiş yapma dil. İLE/VE ... )
- POLİGRAFİ ile/ve PASİGRAFİ
- AMERİKAN İNGİLİZCESİ ile İNGİLİZ İNGİLİZCESİ
- YUNANCA ile/ve LATİNCE
- ÇİNCE ile JAPONCA
( SİNOLOG: Çince bilen/öğreten. )
- MANDALİN ÇİNCESİ ile/ve ÇEŞİTLİ ÇİNCELER
( Pekin'de kullanılan temel/esas/geçerli/ağırlıklı Çince. İLE/VE Öteki bölgelerde kullanılan Çince'ler. )
- İSPANYOLCA ile İTALYANCA
- ARAPÇA ile FARSÇA
( SİBEVEYN: Arapça dilbilgisini oluşturan kişi. )
- ARAPÇA ve/<> FARSÇA ve/<> TÜRKÇE
- ARAPÇA (TERİMLER) ile PEHLEVİCE (TERİMLER)
- ARÂMÎ ile/ve ARABÎ
- UYGUR HARFLERİYLE YAZILMIŞ ARAPÇA METİN ile/ve ARAP HARFLERİYLE YAZILMIŞ UYGURCA METİN
- SANSKRİTÇE değil SANSKRİT
- SANSKRİT değil/yerine HİNTÇE
- RUMCA ile/değil OĞUZCA
- INUPIAQ/INUKTITUT: İnuitçe.
( Gelişmekte olan İnuitçe, Alaska'nın kuzeyinde, Kanada'da ve Grönland'da konuşulur. Buralarda resmi dildir ve okullarında okutulur. )
( Sadece üç sesli harf vardır ve hiç sıfat yoktur. )
( 12'den fazla saymaları gerekirse bunu Danca yaparlar. )
( Eskimo-Aleut dilleri bitişken dillerdir. Yani "sözcük"ün kendisi tek başına bir anlam vermez. Ana köke sırayla sıfat ve fiil eklerinin gelmesiyle oluşan "sözcük-kümeleri" bizim tümcemize karşılık gelen eşdeğer bir anlam taşıması olasıdır. )
( 400'den fazla kökün ortasına ya da sonuna gelen ek vardır. Fakat sadece bir önek vardır. )
( [Grönland'lıların "telgraf" için ürettikleri sözcük]: Nalunaar-asuar-ta-at: Alışkanlık olarak acele iletişim kuran kişi. )
( Eskimo-Aleut dillerinde 30'dan fazla zamir vardır. )
- OBRİGADO[Lat.] ile OBRİGADA[Lat.]
( Teşekkür ederim. İLE Teşekkür ederim. )
( Brezilya'lı bayların kullanımı. İLE Brezilya'lı bayanların kullanımı. )
- TUPITUARANI: Brezilya'da kullanılan yerli dili.
- ESKİ DİL ile TEMEL DİL
- "DE-NE" DİLİ: EN ESKİ DİLLERDEN
- DİL'DE: BİÇİMCE ile/ve SOYCA
- DİL AİLELERİ ile/ve ANTROPOLOJİ
- DİNİN DİLİ ile/ve İLMİN DİLİ ile/ve EDEBİYATIN DİLİ
- ORDUNUN DİLİ ile/ve SARAYIN DİLİ
- DİL ÖBEKLERİ'Nİ(GRUPLARI'NI)
- DİLİN: KÖKENİ ile YAPISI
( KÖKEN BAKIMINDAN:
* HİNT-AVRUPA DİLLERİ
A. AVRUPA KOLU
1. Cermen Dilleri: Almanca, Felemenkçe, İngilizce, İskandinav dilleri.
2. Roman Dilleri: Bu grubun ana dili Lâtince'dir. Bugün yaşayan kolları Fransızca, İspanyolca, Portekizce, İtalyanca ve Rumence'dir.
3. İslâv Dilleri: Rusça, Bulgarca, Sırpça ve Lehçe.
4. Yunanca, Arnavutça, Keltçe.
B. ASYA KOLU
Hint - İran Dilleri(Arî Dilleri)
a. Hintçe(Eski-Orta, Yeni Hintçe). Bu alt kol, Sanskrit ve bugünün başlıca Hint dilleri olarak da gösterilebilir.
b. Farsça: Ölü dil olan Avesta, Eski, Orta ve Yeni Farsça.
c. Ermenice: Eski, Orta ve Yeni Ermenice.
d. Eski Anadolu: Hititçe (ölü dildir)
e. Toharca: Asya kolunun en doğuda kalan dalıdır ve ölü dildir.
* HAMİ - SAMİ DİLLERİ
Bu dil ailesinde Akkadça, Aramca, İbranice, Arapça ile Libya-Berber dilleri yer almaktadır. Akkadça ölü bir dildir.
* BANTU DİLLERİ
Orta ve Güney Afrika'da konuşulan Bantu dillerini içine alan geniş bir dil ailesidir.
* ÇİN - TİBET DİLLERİ
Çin ve Tibet dilleri bu aile içinde yer alır.
* KAFKAS DİLLERİ
Bu gruba giren başlıca diller Kartvel koluna giren Gürcüce ile Abhaz - Çerkeş, Lezgi - Çeçen kollarıdır. Bu diller fonem sistemleri ve iç yapıları bakımından öteki dil ailelerine göre büyük ayrılıklar taşır.
* ALTAY DİLLERİ
Bu aile, Ural - Altay dil grubunun Altay kolunu oluşturmaktadır. Türkçe, Moğolca, Mançuca ve Tunguzca Altay Dil Ailesi içindedir.
* URAL DİLLERİ
Ural - Altay dil grubunun Ural kolunu oluşturmaktadır.
a. Fin - Ugur Kolu
b. Samoyet Kolu
2. YAPI BAKIMINDAN:
A. TEK HECELİ DİLLER
(Yalınlayan Diller, Ayrımlı Diller)
(Isolating Languages, Monosyllabic Languages)
B. EKLEMELİ DİLLER
(Bağlantılı Diller, İltisaklı Diller)
(Agglutinative Languages)
C. ÇEKİMLİ DİLLER
(Bükümlü Diller, Tasrifli Diller)
(Inflected Languages)
- TÜRKÇE YAZI DİLLERİ
A. Batı Türkçesi(Güney-Batı Türkçesi)
* Türkiye Türkçesi
* Gagauz Türkçesi
* Azerbaycan Türkçesi
* Türkmen Türkçesi
B. Kuzey - Doğu Türkçesi(Doğu Türkçesi)
* Özbek Türkçesi
* Uygur Türkçesi
* Kazak Türkçesi
* Karakalpak Türkçesi
* Kırgız Türkçesi
* Kazan(Tatar) Türkçesi
* Başkurt Türkçesi
* Kırım Türkçesi
* Nogay Türkçesi
* Karaçay Türkçesi
* Malkar Türkçesi
* Kumuk Türkçesi
* Altay Türkçesi
* Hakas(Abakan) Türkçesi
* Tuva Türkçesi
- ESKİ TÜRKÇE ile/ve GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
( Yakut/Saka Türkçe'si, eski ile günümüz Türkçe'si arasında bir köprüdür. )
- KÜRTÇE
( Doğu Anadolu'nun Osmanlıca'sı. )
- VURGU FARKLARI
bebek: küçük çocuk
Bebek: Bir semt
kurtuluş: kurtulma, istiklâl
Kurtuluş: Bir semt
kartal: bir kuş
Kartal: Bir semt
garson: isim
garson: ünlem
yalnız: sıfat ya da zarf
yalnız: bağlama edatı
okuma: eylem
okuma: emir
şimdi, yarın, yine, tekrar, artık, önce, sonra, iyice, zorla, şöyle, gayet
Türkiye, Ankara, İzmir, Almanya, İngiltere, Paris, Münih
- "O ZAMAN ..."
- "SONUÇTA ..."
- "SONUÇ OLARAK ..."
- "EN NİHAYETİNDE ..."
- "EN AZINDAN ..."
- "DİYELİM Kİ ..."
- "TEMELDE ..."
- "SON TAHLİLDE ..."
- "NASILSA ..."
- "NE PEKİ?"
- "FALAN FİLAN"
- "HEP"
- "HERŞEY"
- "HİÇBİR ŞEY"
- "HER ZAMAN"
- "HİÇBİR ZAMAN"
- "NE BİLEYİM/BİLİİİM ..."
- "ELİMDE DEĞİL!"
- "BÖYLE"
- "ııııııı"
- "BEN"
- "SEN"
- "SEN" DİLİ
- "SEN DE ..."
- "KEŞKE ..."
- "YA ..."
- "AMA SONUÇTA ..."
- "HANİ BÖYLE"
- "HANİ VAR YA!"
- "ONA BAKARSAN"
- "İLLE DE"
- "NE VAR?"
- "NE VAR Kİ?"
- "NİYE Kİ?"
- "ŞEY"
- "ASLINDA"
- "ASLINA BAKARSANIZ"
- "NORMALDE"
- "BELKİ DE ..."
- "DEMEK Kİ ..."
- "... YÜZÜNDEN"
- "AZ ..."
- "SADECE"
- "SIRF"
- "ALLAH'TAN ..."
- "HANİ"
- "YANİ"
( Anlatım esnasında her bir "yani" kullanımı, bir önceki sözleri dikkate almasanız da olur düşüncesine götürür.
Dolayısıyla bir şeyi anlatırken iki ya da üzeri kullanılan "yani" sözü,
bir süre sonra konuyu da, anlatanı da dinlemenin gereksizliğine/anlamsızlığına götürür. )
- "GÜZEL MİYİM?"
- "BENİ BEĞENDİN Mİ?/BEĞENİYOR MUSUN?"
- "BENİ SEVİYOR MUSUN?"
- "NİYE AKLINA GELMEDİ?"
- "NEREYE GİDİYORSUN?"
- "NEREDEN GELİYORSUN?"
- "NİÇİN MUTLU OLMAK İSTİYORSUN?"
- "ANLADIN MI?"
- KÜLTÜREL OLGULARA "NEDEN?" SORUSU SORULMAZ!
- ... YOKSA ...
( İndirgemeci/yönlendirici soru, soru değildir! )
- "BELKİ OLABİLİR" değil [sadece] "BELKİ" ya da "OLABİLİR"
( Hem "belki", hem de olasılık yanyana ifade edilmez. Olasılık, "belki"yi kapsar! )
- "BANA ... GELMEYEBİLİR"
( Sizin için kesin ve belirgin olan bir şeyi/durumu ifade ederken olasılık kullanılmaz! )
- "GİZLİ SIR!"
- "GERİ İADE"
- "UZATMAYA GEREK YOK"
- "... DİYE BİR KURAL MI VAR?/VARMIŞ?"
- "İLLÂ DA ..."
- "NAZİ KAMPINDA MIYIZ?!"
- YANLIŞ ANLAŞMAZLIK değil YANLIŞ ANLAMA/ANLAŞILMA ya da ANLAŞMAZLIK
- "KÜÇÜK AYRINTI"
- "BÜTÜN PARÇALAR"
- "BÜTÜN DETAYLAR"
- "BÜTÜN ÖRNEKLER"
- "BÜTÜN NİTELİKLER"
- "BÜTÜN SİSTEM"
- "BÜTÜN BUNLAR" değil BUNLARIN HEPSİ/TÜMÜ
- "BÜTÜN BUNLAR" değil TÜM BUNLAR
- "METAFİZİK'E İNANMAK"
- "KENDİ ÖZGÜVENİ/ÖZSAYGISI"
- "İLK KEZ MİLLÎ OLMAK"
- "İKİ ÇİFT"
- "KESİN FAVORİ"
- "ÇOĞUSU"
- "ORUÇLU"
- "BİLMEM NE!"
- "FALAN"
- "İŞTE ..."
- "BEN NEREDEN BİLEYİM"
- "Bİ ÇOĞUNLUĞU"
- "BİR SÜRÜSÜ"
- "SIFIR HATASIZ"
- "AZ HATASIZ"
- "EN BİRİNCİ"
- "HİÇ ŞEKERSİZ/MAKYAJSIZ"
- "YIĞINLA ARKADAŞ"
- "OLANAKSIZI İSTEMEK"
- "FİNALİ BİTİRELİM"
- "YAPARAKTAN/EDEREKTEN/DÜŞÜNEREKTEN"
- "DAHA ÖNCE VEFAT EDEN"
- "ATIYORUM ..."
- "TAMAMEN VEGAN"
- "HERHALDE ... OLABİLİR"
- "...LOJİ BİLİMİ"
- "ANLAMIYORSUN!"
- "UZATMA!"
- "ÖNCE SEN KENDİNE BAK"
- "VAZCAYDIM"
( Ya "Vazgeçtim"[vazgeçmek] ya da "Caydım"[caymak] şeklindedir. )
- "SANAL YANILSAMA"
- "27'YE, 42'YE YAKIN"
( Hem ayrıntı verip, hem "...'ya yakın" denmez. )
- MUTLAKA ÖYLE OLSA GEREK
- "... TANE İNSAN/ADAM/ÇOCUK/ÖĞRENCİ/YOLCU"
- (ÖZEL OKULLARDA) MÜŞTERİ değil/yerine ÖĞRENCİ
- (OTELCİLİKTE) MÜŞTERİ değil/yerine MİSAFİR
- MÜŞTERİ değil/yerine YOLCU
- "BİR MUZ AL/YE!"
( Bazı özel maddeler ve ikramlarda nicelik belirtilmez! )
- "OHH! CANIMA DEĞSİN!"
- "BANA NE!"
- "SEN KİMSİN?!"
- "BU"
( Kişiler hakkında konuşurken, takdim ederken BU denmez! )
- "ANAM, AVRADIM OLSUN"
- "O SENİN YORUMUN/FİKRİN/DÜŞÜNCEN"
- "İYİYİM VALLA"
- "... YAAA"
- "TEK KOPYA"
- "Bİ-İKİ BİŞEY"
- "HEP ANLAMAMAK"
- "YOLUN SONU BURAYA KADAR"
- "KÜFÜRSÜZLÜĞE SON!"
( Olumsuzluk ifadesinden sonra[-SIZ eki] söyleyiş değiştirilmez. )
- "GÖRECEĞİMİ GÖRDÜM BEN / ANLAYACAĞIMI ANLADIM BEN" (diyerek bir durumu/konuyu kestirip atmak olmaz!)
- "ALLAH, CANIMI ALSA DA/ÖLSEM KURTULSAM"
- "ALLAH KAHRETSİN"
- "ALLAH BELÂNI VERSİN"
- SİSTEM KODU "0" ile KOD
( Tüm dünyada ve Türkiye'de belirlenmiş olan "0" bir kod olarak belirtilmez/yazılmaz! Şehirlerarası "0" ve/veya uluslararası "00" aramalarda tuşlanma gerekliliği bilinen/bilinmesi gereken bir sistem kodudur.
Şehirin ve ülkenin kodu ise belirtilebilir olan/belirtilmesi gerekendir.
0212, 0216, 0312, 0535 denmez! Sadece kod söylenir! 212. 212 22 22 gibi. )
( Bir şey ki, yapmasan da olur, YAPMA!
Bir şey ki, söylemesen de olur, SÖYLEME! )
- İLK SÖZLER ile SONRAKİ SÖZLER
- SÖZCÜK/KAVRAM ile " " İÇİNDE SÖZCÜK/KAVRAM
( ... ile SÖZÜMONA/GÜYA/ONA GÖRE )
- SÖZCÜKLER ile TÜMCE İÇİNDE KULLANILIŞLARI/ANLAMLARI
( Sözün tamamı, anlamayana söylenilir. )
- SÖZCÜĞÜN USSAL ANLAMI ile SÖZCÜĞÜN DUYGUSAL ANLAMI
( SIGNUM RATIONALE ile SIGNUM SENSUALE )
- SÖZCÜKLERDEN ANLAMA ULAŞMAK/GİTMEK ile/ve/değil/yerine ANLAMDAN SÖZCÜĞE ULAŞMAK
- "OKU BABAN GİBİ, EŞEK OLMA!" ile "OKU, BABAN GİBİ EŞEK OLMA!"
( Virgülün/vurgunun/durağın nerede olduğu çok önemli! )
- "TEŞBİHTE HATA OLMAZ" değil/yerine TEŞBİHTE, HATA OLMASIN/OLMAZ!
( Hangi benzetmeyi yaparsan yap, önemli değildir anlamına gelmez. Benzetme(teşbih) yapacağın zaman hata yapmama gerekliliğini anlatır! [Teşbih sözcüğünden sonra virgül/duraklama çok önemli!])
( Halk arasında daha çok, yapılan benzetmeden alınılmamasını dilemek için söylenilir ama bu yanlış kullanımdır. )
- "TEŞBİHTE HATA OLMAZ" değil/yerine "TEŞBİHİN BİR AYAĞI TOPALDIR"
- "TEŞBİHTE HATA OLMAZ" değil/yerine TEŞBİHTE, HATA OLMASIN!
- "TÜRKÇE, LASTİK GİBİDİR/BİR DİLDİR" değil (CAHİL/AHMAK) KİŞİ, HERŞEYİ, HER YERE (OLMADIK YERLERE) ÇEKER/ÇEKEBİLİR
- "DOST, ACI SÖYLER" değil DOST, ACIYI DA SÖYLEYEBİLİR/SÖYLER
- "DOST, ACI SÖYLER" değil/yerine DOST, ACIYI, TATLI SÖYLEYEBİLİR/SÖYLEYEBİLENDİR
- YARIN ile ERTESİ GÜN
( Yarın sözcüğü, sadece içinde bulunulan günden sonra gelecek gün için kullanılabilir. Gelecek ve yaşanmamışlık anlamını taşır. İLE
Ertesi gün, içinde bulunulan günden sonra yaşanacak günden hemen sonra gelecek olan gün için kullanılır. 2 kez yarın.("yarın yarın").
Kavramsal bir anlatımda, geçmiş üzerine/geçmişle ilgili bir konuda "ertesi gün" sözcüğü kullanılır. Kesinlikle "yarın" kullanılmaz. Ayrıca, okunurken/seslendirirken hiçbir hece uzamaz. )
- SAAT'TE: GEÇİYOR, GEÇTİ ile VAR, KALDI
( Saat başından, 30 olana kadarki geçen tüm zaman, 5/10/15(ya da çeyrek)/20/25 "geçiyor, geçti" olarak tanımlanır. İLE
30'dan sonraki, saat sonuna/öteki saat başına kadarki zaman, 25/20/15(ya da çeyrek)/10/5 "var, kaldı" olarak tanımlanır. 30'dan sonrakiler için kesinlikle 35/40/45/50/55 geçiyor gibi bir tanım kullanılmaz, olmaz !
Ayıptır, küçük düşürür. Dikkatsiz, amatör, bilgisiz ve bilinçsiz imajı oluşturur etrafta. )
- LÜTFEN[< LÂTİF]/LÜTÛFEN ile/ve RİCA[< REC' | çoğ. RÜCÛ]
( Kabalaşmış/kesif olandan değil en ince olandan (noktadan), hepimizin başlangıç/hareket/buluşma noktasından sesleniyorum/istiyorum. İLE/VE
En ince olana (noktaya) geri dönüyorum. Orada buluşuyor ve oradan sesleniyorum/istiyorum. )
- HADDİ'Nİ BİLDİRMEK ile HADDİNİ "BİLDİRMEK"
( Bir şeyin/durumun. İLE Bir kişinin/tutumun. )
( Sınırların bilgisini belirtmek/anlatmak. İLE Haddini aşanı engellemek.[bedelini ödetmek üzere ya da öncelikli olmamalı!] )
- "SADECE O MU?" ile/ve/değil O MU SADECE?
- "ELİNE SAĞLIK" ile/ve "ELLERİN DERT GÖRMESİN!"
- "BU/O İŞTE ELİ VAR/DIR" ile/değil "BU/O İŞTE (BİR) PARMAĞI VAR/DIR"
- RİCA[< REC'] ile/ve RİCA[< RECÂ']
( Geri döndürme. İLE/VE Ümit, umma. | Yalvarma. | İstek, dilek.] )
- NEDİR? ile/ve/<>/değil/yerine NE/LER OLABİLİR?
- BİR ANLAMI DA ŞUDUR ile/ve ANLAMLARINDAN BİRİ (DE) ŞUDUR
- "ANLAMAMIŞSIN"/"YANLIŞ ANLAMIŞSIN" / "ANLAMAMIŞSIN/YANLIŞ ANLAMIŞSIN" değil SANIRIM ANLATAMAMIŞIM, ANLATAMAMIŞIMDIR BELKİ/SANIRIM )
- ÇOĞUL TANIMLARIN ÖNÜNE/ÖNCESİNE "BİR" (SÖZCÜĞÜ) KONULMAZ/SÖYLENİLMEZ!
- "DÖRT DÖRTLÜK ADAM OLMAK" ile/ve "KALIBININ ADAMI OLMAK"
( Dört unsur ve dört hıltın [bkz. İnsan'da!] en uyumlu ve dengeli bir şekilde biraradalığı. İLE/VE Sözleri ve yaptıklarında tutarlı ve bütünlüklü olmak/davranmak. )
- "NE HALE GELMİŞSİN!" ile/ve/değil/yerine "NE KADAR DEĞİŞMİŞSİN!"
- "... HERŞEYİN EN İYİSİNE LÂYIKTIR" ile/değil "... HERŞEYİN EN İYİSİNİ YAPAR/DI"
- "DOĞAL OLANI O/ŞU/BU" ile/ve/değil/yerine "DENGELİ/UYUMLU OLANI O/ŞU/BU"
- "DOĞRU-YANLIŞ YOK/TUR!" ile/değil [BAĞLAMINDA ya da GÖRECELİ OLARAK] DOĞRU-YANLIŞ OLMAZ/OLMAYABİLİR
( Doğru-yanlış, bir şeyin ne olmadığı ve olmayacağı üzerine buluşmak olduğundan, olan/lar, olabilecek/ler üzerine kullanıl(a)maz/değildir! )
- "KÖTÜ TÜRKÇE" (OLDU) ile/değil KÖTÜ BİR İFADE (OLDU)
- MİSAL(İ) ile HESAB(I)
- SÜT-LİMAN ile TOZ-PEMBE
- YENİ-ESKİ ile/değil TAZE-BAYAT
- "ESKİ TABİRLE ..." ile/ve/değil "ESKİMEYEN TABİRLE"
- BİRDEN BİRE ile/değil BİRDENBİRE/FÜC'ETEN, Fİ-L-HÂL[Ar.]
- İHTİYAR ile/değil/yerine YAŞLI
- İHTİYARLAMA ile/değil/yerine YAŞLANMA
- PATIR PATIR ile LAMBUR LUMBUR
- (BİR AÇIKLAMADAN/DURUMDAN SONRA KULLANILAN) "HAYIR ..." yerine İYİ DE/OLABİLİR DE ...
- ZATEN ile/ve/değil/yerine YİNE DE
- DEĞİL ile/ve/değil/yerine YERİNE
- İLE yerine/değil VE
- "... DA" ile "... BİLE"
- "... UĞRUNA" ile/değil "... İÇİN"
- "... İLE" ile "... İÇİNDE"
- MERHABA ve NARHABA
( Bana güvenebilirsin! VE İşlerinizin bereketi [nar gibi] çok olsun! )
- "GELMEYİN!" ile/değil/yerine/= (SÜREKLİ) GELENLER GELMEDİĞİ ZAMAN GEL/İRSİN
- "İŞLENİLEN/İŞLENİLMEYECEK HALT" ile "YENİLEN/YENİLMEYECEK NANE"
- İSTEMEDEN VERMEK ile/değil İSTENİLMEDEN VERMEK
- YOKSA ile YA DA
- UZUN SÜRE ile/ve "ÇOĞUNLUKLA"
- ÇOĞUNLUKLA ile/ve/değil/yerine BAZEN
- ÇOĞUNLUKÇU ile/değil/yerine ÇOĞULCU
- "ÜSTÜNE GİDERLER" ile/değil "ÜSTÜNE GELİRLER"
- SÖZLÜ ile/and SÖZEL
( ... with/and VERBAL[SÖZEL ve/< EYLEMSEL] )
- SÖZ KESMEK ile SÖZÜ KESMEK
- KESMEK ile/değil KETMEK
( Nesnelerde. İLE/DEĞİL Sözde/konuşmada. )
- "ÜZERİNE ÇIKMAK" ile/ve/değil/yerine ÖTESİNE GEÇMEK
- SALDIRMAK ile/ve/değil/yerine "SARMAK"
- DÜZELSİN/DÜZELTİN/DÜZELTELİM ile/ve/değil/yerine DÜZELTİYORUM(DEĞİŞİME ŞİMDİ/ŞU AN BAŞLIYORUM!)
- "EL ELE TUTUNMUŞ" değil EL ELE TUTUŞMUŞ
- ONUN/SENİN "İÇİN" KONUŞMAK ile/yerine ONUN/SENİN YERİNE KONUŞMAK
- "SİZİ KESEYİM/KESİYORUM" değil SÖZÜNÜZÜ KESEYİM/KESİYORUM
- "ZAMANI/VAKTİ HARCAMAK" değil/yerine "ZAMANI/VAKTİ KULLANMAK"
- YALANLAMAK ile/değil/yerine YANLIŞLAMAK
- ÖZELDE ile/ve "DAR ANLAMDA"
- ÖZ ile/ve/değil ANA ÇİZGİLER/HAT
- "... OLABİLİR" ile/ve "... OLSA GEREK" ile/ve "... OLMALI"
- ...'YA İLİŞKİN ile/ve ...'YA YÖNELİK
- KÜLTÜREL değil/yerine EKİNSEL
- HER ... ile/değil HİÇBİR ...
- ÇAPALAMAK ile ÇABALAMAK
- TEKRAR ETMEK ile/ve "ÜZERİNDEN GEÇMEK"
- "KALDIĞIMIZ YER" değil/yerine "KARAR KILDIĞIMIZ YER"
- GEREKTİĞİNDE ile/ve/değil YERİ GELDİĞİNDE
- GEREĞİ ile/değil GÖSTERGESİ
- ARKASINDAKİ ile/değil ARDINDAKİ
- "GERÇEKLEŞMEYECEKTİ" değil "YAŞANMAYACAKTI"
- "... İÇİN" değil "... İÇİN GEÇERLİDİR"
- "OLANAKLI" ile/ve/değil "YANLIŞ DEĞİL/OLMAYACAKTIR"
- MİNİK değil/yerine KÜÇÜK
- ZAYIF ile/ve/değil GÜDÜK
- VURMA ile/değil ÇARPMA
- GÖRMEZLİKTEN GELMEK ile/değil GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK
- "GÖZ ÖNÜNE ALARAK/ALMAK" değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK
- "GÖZ ÖNÜNE ALARAK/ALMAK" değil GÖZE ALARAK/ALMAK
- BU YANIYLA ile/ve/değil BU ANLAMIYLA
- VESAİRE ile/ve/> VE ŞAİRE
- "... HAKKINDA" ile/ve/<> "... ÜZERİNE"
- "ÇÜNKÜ ..." ile "ZİRÂ ..."
- SORARKEN: "... MIDIR?" ile/değil/yerine DAHA ÇOK, NEDİR? (NE OLSA GEREK)
- KABUL EDERSE/NİZ ile/ve/değil/yerine UYGUNSA/NIZ, UYGUN GÖRÜRSENİZ
- İZİN VERİRSE/NİZ ile/değil/yerine UYGUN GÖRÜRSENİZ
- "FANTEZİ YAPMAK" ile/değil/yerine "FANTEZİ/LER ÜRETMEK/YARATMAK"
- "BİLDİĞİNİZ GİBİ" ile/değil/yerine "BİLENLERİN BİLDİĞİ GİBİ"
- "İŞİNE GELDİĞİ GİBİ" ile "ANLADIĞI KADAR"
- "UZATMAK"(ITNÂB[Ar.]) ile/ve/değil DEVAM ETTİRMEK
- "ÜSTÜNDE DURMAK" ile "ALTINI ÇİZMEK" ile "PEŞİNDEN KOŞMAK"
- "BULUŞMAK" ile/ve ÖZDEŞLEŞMEK
- "RENKLENDİRMEK" "ile/ve ÇEŞİTLENDİRMEK
- "KATILMAK" ile "YAPIŞMAK"
- "DAYAN(AMA)MAK" ile "KALDIR(AMA)MAK
- "BU NEDENLE" ile/değil/yerine "O BAKIMDAN"
- "... NEDENİYLE" ile "... SONUCUNDA"
- "... YÜZÜNDEN" ile/ve/değil/yerine "... NEDENİYLE"
- "DÜŞÜNÜNCE" (YANITLARIM) ile/ve/değil DÜŞÜNDÜKTEN SONRA (YANITLAYAYIM)
- KISA ile/ve/değil KESTİRME
- DIŞARISINDA ile/değil DIŞINDA
- GAYRİ İHTİYARİ ile KENDİLİĞİNDEN
- İSTEMEDEN ile KENDİLİĞİNDEN
- "KIZIYOR/LAR" ile/ve/değil/yerine İSTEMİYOR/LAR
- ORTALAMA ile YAKLAŞIK
- YAKLAŞIK ile/ve/değil/yerine BÜYÜK OLASILIKLA
- TEKRAR ile ORTAK ANLAMI
- ...'YA KARŞI ile/ve/değil ...'YA YÖNELİK
- DAHA ile/ve/değil/yerine HENÜZ
- SÖZEL ile/ve/değil ŞİFAİ
- SÖZ ile/ve EMİR
- SÖZ ile/ve/= NEFES
- ŞİİR ile/ve/= NEFES
- ANLAMINA GELİYOR ile(/yerine) ANLAMINA DA GELİYOR
- BİLMEK ile/ve "ÇÖZMEK"
- ERİNME ile UTANMA
- BENCE ile/ve/değil/yerine BENİM İÇİN
- BENCE ile/değil/yerine "BANA ÖYLE/ŞÖYLE GELİYOR Kİ ..."
- "BANA GÖRE" ile/değil/yerine "BENİM İÇİN"
- BANA GÖRE (BİR ŞEY) ile/ve/değil BANA ÖZGÜ / BENİM İÇİN (BİR ŞEY)
- "BENİM İÇİN" ile "BENİM AÇIMDAN"
- ... GEREKLİDİR ile/yerine ... GEREKİR
- ZORLU ile/ve/değil ZORUNLU
- ZORUNLU ile/ve/değil ZORLAYICI
- GEREKÇE ile/ve MEŞRUİYET ZEMİNİ
- "... YOLUYLA" ile/ve "... ARACILIĞIYLA"
- "KAPSAMAK" ile/ve "KUCAKLAMAK"
- "... MI BARİ?" ile "... MI PEKİ?"
- "BU SEFER DE ..." ile "ŞİMDİ DE ..."
- "İTİRAF EDELİM Kİ ..." değil "KABUL EDELİM Kİ ..."
- "KONU" ile "DAVA"
- "BAŞKA BİR DEYİŞLE ..." ile/değil/yerine "BAŞKA BİR DİLDEKİ KARŞILIĞIYLA ..."
- "KESİNLİKLE" ile/ve/değil "TAMAMEN"
- "HERŞEYDEN ÖNCE ..." ile/değil/yerine "TÜM BUNLARIN YANISIRA ..."
- "...DAN ÖNCE" ile/ve/değil "... YANISIRA"
- "KOLAYLIKLA BAŞARABİLMEK" ile/değil "ÜSTESİNDEN GELMEK"
- "DİYECEKSİN Kİ ..." ile "DEMELİSİN Kİ ..."
( "YOU ARE GOING TO SAY ..." with "YOU SHOULD SAY ..." )
- NEDENİ ile/yerine/değil NEDENLERİNDEN BİRİ
( [not] CAUSE OF with CAUSES OF ONE )
- BİRTAKIM ile/yerine/değil BAZI[< Ar. BA'ZI]
- BİR DE ile HEM DE
- "... ŞEKLİNDE DÜŞÜNMEK" ile "... ŞEKLİNDE BAKMAK"
- "GERÇİ ..." ile "... AYRICA"
- "ZAMANI GELİRSE" ile/ve "ZAMANI GELDİĞİNDE"
- "MÜMKÜN MÜ?/OLANAKLI MI?" ile/değil "OLASI/OLASILIKLI MI?"
- "OLASI" ile/ve/değil/yerine OLASILIKLI
- "BUNU DA İTİRAF ETMEK GEREK" ile/değil "BUNU DA İFADE ETMEK GEREK"
- "ÜMİT EDİLDİĞİ KADAR DÜŞÜK OLMAZ" değil "SANILDIĞI KADAR DÜŞÜK OLMAZ"
- "O ZAMAN" ile/ve "BU SEFER"
- "GEREKTİĞİNDE" ile/ve "YERİ GELDİĞİNDE"
- ASLINDA ŞÖYLE DEĞİL! değil DEĞİL!
- VETO ile/değil İPTAL
- "TERS İLİŞKİ" ile/değil TERSİNE BİR İLİŞKİ
( "Ters ilişki" sözü daha çok anal seks için kullanılmaktadır. İLE/DEĞİL Kavramlar üzerine yapılacak süreçteki sondan başa gidiş için "tersine/tersinden bir bakışla" ifadesi kullanılabilir. )
- YAŞ ile/ve "YAŞ"
- BELİRLİ ile BELİRGİN
- BİR İŞİN: "KOLAY GELMESİ" ile "KOLAYINA GELMESİ"
- ORTADA ile/ve/değil ORTALIKTA
- ORTASINDA ile ARASINDA
( Bacaklarının ortasında ne vardır?: Diz/ler! [arasında değil!] ;) )
- "BELKİ" ile/ve "HER NE KADAR ŞÖYLE ŞÖYLE OLSA DA"
- "İNSANI ..." ile/ve/değil "BENİ ..."
- "... KADAR" ile/ve/değil/yerine "... DOĞRULTUSUNDA"
- "AHESTE AHESTE" ile "AVAL AVAL"
- ORAL değil/yerine SÖZEL
- ŞİFAİ değil/yerine SÖZEL
- ASLÎ ile ASİL
- "ETİKETLEME" ile "DAMGALAMA"
- "UYARSA/UYUYORSA" ile/ve "İŞİNE GELİRSE"
- HEP ile İKİDE BİR
- HEP ile/değil/yerine OLABİLDİĞİ KADAR
- OLABİLDİĞİNCE ile/ve ALABİLDİĞİNE
- "TERS-DÜZ OLMAK/ETMEK" ile "ALT-ÜST OLMAK/ETMEK"
- "ELE GEÇİRMEK" ile/değil/yerine "ELDE ETMEK"
- POETİK değil/yerine ŞİİRSEL
- "GÜYA" ile "HESAPTA"
- "SABAHTAN BERİ ..."
- "BİR KISIM" ile/ve "BELLİ BİR SEVİYE"
- BAZI ile BELİRLİ
- "DİBİNDE" ile YANINDA
- NOKTA ile/ve SÖZ
- TEMEL ve TEEMMÜL
- "AMA YİNE DE ..." değil/yerine "NEYSE Kİ ..."
- "BİR" ile DENK
- "KENDİ BAŞINA" ile/ve/değil "TEK BAŞINA"
- "TEK BAŞINA" ile/ve "BAŞLI BAŞINA"
- YARARLI ile/ve YARARCI
- LÂTİF ile SEYYAL
- LÂTİF ile ŞEFFAF
- MÜCERRED ile LÂTİF
- ESNEK ile/ve GENİŞ
- "TABİİ Kİ" ile/ve "KUŞKUSUZ"
- "... SAĞLAMAK" ile "... SUNMAK"
- "SAĞLAMAK" ile/değil "KURMAK"
- "NEDEN OLMAK" ile "YOL AÇMAK"
- "GERİ ADIM" ile/değil GERİLEME
- " ...YA YOL AÇAR" ile/ve/değil "... SAĞLAR"
- "...YA ERİŞMEK" ile "...YA VÂKIF OLMAK"
- HIZLI GİTMESİNİ SAĞLAMAK ile YAVAŞ GİTMESİNE NEDEN OLMAK
- YAVAŞ GİTMESİNİ SAĞLAMAK ile HIZLI GİTMESİNE NEDEN OLMAK
- "BU ŞEKİLDE" ile/ve "BU KOŞULLARDA"
- "BİTMEZ TÜKENMEZ ..." ile/ve "BİTMEK TÜKENMEK BİLMEZ ..."
- "DAHA FAZLA" ile "DAHA ŞİDDETLİ"
- AZ SONRA ile/değil/yerine DAHA SONRA
- "BİRAZ" ... ile/değil TAMAMEN ...
- "TAMAMEN" ile/değil/yerine BÜYÜK ORANDA
- İKİSİ DE ile/ve/değil/yerine İKİSİ BİRLİKTE
- BİRLİKTE ile/ve BİRLİK'TE
- "ALLAH'TAN ..." ile/ve/değil/yerine "NEYSE Kİ ..."
- "ALLAH'TAN ..." ile/ve/değil/yerine "İYİ Kİ ..."
- ÇİĞ ile/değil ÇİY
- "YAPAMAZSIN" ile/değil/yerine "YAPMAMALISIN"
- YAPMADI/M/N ile/değil YAPAMADI/M/N
- "..., ŞUDUR/ŞÖYLEDİR" ile/ve/değil/yerine "..., AYNI ZAMANDA ŞUDUR/ŞÖYLEDİR"
- "... OLARAK GÖRMEK" ile "... OLARAK KABUL ETMEK"
- "...YI BOŞVER! ..." değil/yerine "...YI BİR KENAR(D)A KOYALIM/TUTALIM, ..."
- "YOK" değil "YOK DENİLEBİLECEK KADAR AZ"
- "YAPABİLECEĞİM BİR ŞEY YOK" değil "YAPABİLECEĞİM FAZLA BİR ŞEY YOK"
- "NE OLDUĞUNDAN ÇOK ..." ile/ve/değil "NE OLDUĞUNDAN ÖNCE ..."
- "BUNUN/ONUN 'ANLAM'I YOK!" ile/değil BUNUN/ONUN YARARI YOK!
- "BELKİ GELMEZ" ile/değil/yerine GELEMEYEBİLİR
- İLERİDE ile ARADA
- İLERİDE ile SONRA
- KARŞIT/I ile/değil/yerine ÖTEKİ UC/U
- "...NIN KARŞITI" ile/değil ...NIN KARŞILIĞI
- GÜÇLEŞTİRME ile/değil GÜÇLENDİRME
- ÇÜRÜTÜLEBİLİR ile/değil AŞILABİLİR
- BİR ÖNCEKİ HAFTA ile/değil GEÇEN HAFTA
- FARKLI FARKLI ile ÇEŞİT ÇEŞİT
- BİLEREK ile BİLE BİLE
- BİRAZ ile AZCIK
- BAZEN ile/ve ÇOKÇA
- BAZEN ile ZAMAN ZAMAN
- BAZEN ile/ve/değil/yerine YERİ GELDİĞİNDE
- BİRÇOK ile BİRKAÇ
( Üçten fazla. İLE İkiden fazla. )
- DOLAŞIM ile/değil DOLAYIM
- "DİREKT OLARAK" değil/yerine DOĞRUDAN
- EKSTREM değil/yerine UC
- "HESABINI YAPMAK" ile/ve "HESABINI TUTMAK"
- "AKILLI" ile "AKILCI"
- GEREĞİNDE ile/ve YERİNDE
- "... (OLARAK) GÖRÜLÜR" ile "... (OLARAK) GÖRÜNÜR"
- GÖZLEMEK ile/değil GÖZLEMLEMEK
- "ÖNEMLİ DEĞİL" ile/ve/değil/yerine ÖNEMSİZ
- BİR ÖNCESİ ile/ve ÜSTÜ
- BAZEN ile BİR AÇIDAN
- MESELA ile YANİ
- DOLAYISIYLA ile ÖYLE İSE
- DOLAYISIYLA ile BU/O NEDENLE
- DOLAYISIYLA ile/ve/değil/yerine ARACILIĞIYLA/VESİLESİYLE
- "BU BAĞLAMDA ..." ile/ve DOLAYISIYLA
- BUNLARIN DIŞINDA ile ARTI OLARAK
- FAKAT ile/yerine/değil AYNI ZAMANDA
- AYNI ZAMANDA ile/ve/değil/yerine ÜSTELİK
- HIZLANMA ile ARTMA
- "SAÇMA" ile/ve/değil/yerine YETERSİZ/LİK
- BASKIN ile BAŞAT
- "HAKİM ..." ile "BASKIN ..."
- "TOPTAN" ile/ve "KÖKTEN"
- BIRAKMAK ile/ve "SALMAK"
- KOYMAK ile/ve/değil BIRAKMAK
- KESİŞME ile/ve/değil ÇAKIŞMA
- SIKI-FIKI (OLMAK) ile/ve İÇLİ-DIŞLI (OLMAK)
- "... İLE BAŞ ETMEK" ile MÜCADELE ETMEK
- "...DAN ŞÜPHE ETMEK" ile "...NIN UZAK GELMESİ"
- "KORKMAK" ile/ve/değil UZAK KALMAK
- ... OLURSA ile ... OLDUĞU ZAMAN
- BU/ŞU: "TABLO" ile "SAHNE"
- KULLANMAK ile/ve/değil/yerine UYGULAMAK
- GİYİNMEK ile/ve KUŞANMAK
- "YAPABİLDİĞİM" ile "YAPABİLDİĞİMİ DÜŞÜNDÜĞÜM"
- "ZAMANI DEĞİL" ile "SIRASI DEĞİL"
- "ZAMAN ZAMAN" ile "OLUR OLMAZ"
- "YAVAŞ YAVAŞ" ile "TEKER TEKER"
- "EL ATMAK" ile "ELE ALMAK"
- "UYMAZ" ile "TERS DÜŞER"
- "UYMAK" ile "KARŞILIK BULMAK"
- ANLAMINDADIR/MANÂSINDADIR değil/yerine ANLAMINADIR/MANÂSINADIR
- DUYURMAK ile/ve/değil DİNLETMEK
- KAÇIRMAK ile/ve ISKALAMAK
- KOMİK ile/ve/değil "İNANILMAZ"
- SÖYLÜYOR ile/ve/değil BİLDİRİYOR
- "BİLİYORSUN(UZ)DUR ..." ile/ve/değil/yerine "ANIMSIYORSUN(UZ)DUR ..."
- KISACA ile ÖZETLE
- "KISACASI" değil/yerine "SÖZÜN KISASI"
- "KABACA" ile/değil/yerine "KISACA"
- SANIRIM ile GALİBA
- SANKİ ile/değil/yerine SANIRIM
- "SANKİ" ile "...MIŞ GİBİ"
- "SANKİ" ile "GALİBA"
- ... "FARZ" OLDU ile/değil/yerine ... ŞART OLDU
- "... OLARAK KALMAMASI KOŞULUYLA" ile "... OLMAMAK/KALMAMAK ÜZERE"
- KURMACA ile DOĞAÇLAMA
- KANIT ile/ve GÖSTERGE
- ZIPLAMA ile/ve/değil/yerine SIÇRAMA
- AĞIR ile/ve/değil "BASKIN"
- "ÇOĞUNLUK" ile "AĞIRLIK"
- "EKSİK" ile "YARIM"
- "KISIRLIK" ile "KABIZLIK"
- "BULUŞMA NOKTASI" ile "KESİŞME NOKTASI"
- "YOK" ile "OLMAZ"
- "UYGUN OLMAMAK" ile "YETERİ KADAR UYGUN OLMAMAK"
- "SAĞA ÇEKMEK" ile "KENARA ÇEKMEK"
- "DURAĞIN ORADA" ile "DURAKTA"
- "ELDE ETMEK" ile "NEDEN OLMAK"
- ELDE ETMEK ile/ve/değil EDİNMEK
- ŞART ile FARZ
- SARGILI ile/değil SARILI
- ELLİ BİN ile/değil YEDİ BİN
- "SON TAHLİLDE ..." / SONUÇTA değil/yerine SONUÇ OLARAK
- YAPMAYACAĞIM ŞEY/İŞ YOK ile/değil/yerine YAPAMAYACAĞIM ŞEY/İŞ YOK
- PİKNİK (YAPMAK) değil/yerine KIR'A GİTMEK
- "DOĞRUSU" ile "AÇIKÇASI"
- "...YA YOL AÇTI" ile "...YA NEDEN OLDU"
- "... DİYE" ile "... ADINA"
- "GEVEZE" ile "ÇENESİ DÜŞÜK"
- "SURATSIZ" ile "MEYMENETSİZ"
- "SURATSIZ" ile "YÜZSÜZ"
- "GERÇEK" ile/ve/değil/yerine "SAĞLAM"
- "HAVA ATMAK" ile "SİDİK YARIŞTIRMAK"
- "YAMULTMAK" ile "RAYINDAN ÇIKARTMAK"
- SATMAK ile/ve "OKUTMAK"[argo]
- PARALANMAK ile PARALA(N)MAK
( Parasızken para elde etmek. İLE
Parçala(n)mak. | Yıprat(/n)ıp eski(t)mek. )
- "SEN DE Mİ BRÜTÜS?" değil "SEN DE Mİ OĞLUM?"
- "KESİLMEK" ile "TIKANMAK"
- ACI ile/ve ZOR
- "ANLAMAMAK" ile İLGİLENMEMEK
- "ANLA(MA)MAK" ile "KAFANIN BASMASI"
- "BARIŞMAK" ile "BARIŞIK OLMAK"
- DAHA ÖTE ile/ve/değil/yerine DAHA FARKLI
- MERSİ değil/yerine TEŞEKKÜR
- SEMBOLİZE EDEN değil/yerine SİMGELEYEN
- "NEYİ SEMBOLİZE EDİYOR/EDER?" değil/yerine "NEYİ SİMGELİYOR/SİMGELER?"
- "100 KERE SÖYLEDİM" değil (EN FAZLA) 2 YA DA 3 KEZ SÖYLEDİN!
- KAPALI ile/değil/yerine ÖRTÜLÜ
- DİREKTİF değil/yerine TALİMAT
- "PRENSİP OLARAK ..." değil/yerine İLKECE ...
- PRENSİPLİ değil/yerine İLKELİ
- GİDERMEK ile "AŞMAK"
- ...YA AİT ile/ve/değil ...YA ÖZGÜ
- "ULAŞMAK" ile/ve/değil "NEDEN OLMAK"
- "ÖNE SÜRMEK" ile/ve "ÖNE ÇIKARMAK"
- FEDÂ ile/değil HEBÂ
- ÖNCE ile/değil İLK
- DEVRİK TÜMCE(/CÜMLE) ile/değil PARANTEZ BİLGİ
- ŞİKÂYET ile YAKINMA
- AN ile DÖNEM
- "ÖNEMLİ FARK" ile/ve "BÜYÜK FARK"
- "HEP" ile/yerine/değil "DAHA ÇOK"
- "BİLEMEM" ile "ALLAH BİLİR"
- İZİN ile/ve/değil/yerine RIZÂ
- "DAYANAK" ile "DÜZLEM"
- İSTEMEK ile "SULANMAK"
- SEVMEK ile/ve "TUTMAK"
- ŞENESEVLER ile ŞEN ESENEVLER
- GEÇMİŞ ANLATIMINDA: DÜN değil BİR ÖNCEKİ GÜN
- ANLATIMDA: "İKİLEME GİRMEK" ile/değil İKİLEME DÜŞMEK
- "ZOR ANLATMAK" ile/değil/yerine "ANLATMAKTA GÜÇLÜK ÇEKMEK"
- KEŞKE ile BARİ/EN AZINDAN
- EN AZINDAN ile BAŞLANGIÇ OLARAK
- KOŞMA ile KOŞ(UŞ)TURMA
- TAMAMLAMAK ile YERİNE GETİRMEK
- SİMETRİ ile SENKRON
- SUİSTİMAL ile İSTİSMAR
- ORTAK ile ORTAKLAŞA
- ANLAMA ile YORUMLAMA
- İZOLE ile İZALE
- YOKOLMA ile AZALMA
- UYANIK/LIK ile "UYANIK/LIK"
- SAĞLAMAK ile "BECERMEK"
- HEPİMİZ(İN) ile HERKES(İN)
- "... DERLER" ile "... DEMİŞLER"
- FELSEFÎ ile/değil/yerine YORUMSAL
- HERHALDE ile/yerine/değil SANIRIM
- "MUHAKKAK Kİ ..." ile/değil/yerine "HERHALDE ..."
- AÇILIŞ TÖRENİ/KONUŞMASI ile/değil AÇIŞ TÖRENİ/KONUŞMASI
- GAF ile "POT KIRMAK"
- "EYVALLAH" ile/ve ESTAĞFİRULLAH
- "HİÇ ÖNEMİ YOK" ile/değil "ÖNEMLİ DEĞİL"
- GÜN GÖRMEMİŞ (KONULAR) ile YAKASI AÇLMAMIŞ (KONULAR)
- SORUN YAŞAMAK ile ÇİLE ÇEKMEK
- TAMAMEN ile SADECE
- AÇIP-KAPATMAK ile/değil KAPATIP-AÇMAK
- AN'ANE ile/değil ANNEANNE
( Gelenek. İLE/DEĞİL Annenin annesi. )
- BASİT ile SIRADAN
- MANTIKLI ile ANLAMSIZ DEĞİL
- "MANTIKSIZ" ile/değil/yerine TUHAF
- DOLU ile YOĞUN
- HASTALIKLARDA: GEÇTİ ile DÜZELDİ ile İYİLEŞTİ
- AŞAĞI(SI)-YUKARI(SI) ile ALT(I)-ÜST(Ü)
- DAHA ile/değil/yerine HÂLÂ
- HERKES ile/değil/yerine ÇOĞUNLUK
- REZERVE yerine AYRILMIŞTIR
- BAŞBAŞA ile/ve/değil BİRLİKTE
- DOĞAL OLARAK ile/ve/değil/yerine KENDİLİĞİNDEN
- AMA ile ANCAK
- ARZ ile BEYÂN
- "MESELE" ile "DAVA"
- DEĞİN ile DENLİ
- DİYOR ile DEMEK İSTİYOR
- DENDİĞİNDE ile DENİLDİĞİNDE
- YOK ile OLMAZ
- OLMUŞ MU? ile/yerine ... MI OLMUŞ?
- OLUMSUZ("ME/MA"LI) FİİL ile OLUMSUZ("ME/MA"LI) İSTEMEK
- YAPAMAM ile YAPMAMALIYIM
- DİREKT ile DİREK
- DİRLİK ile DİRİLİK
- DOLAYI ile İÇİN
- HÂLÂ ile HÂLEN
- BİRAZ ile BİRAZ DAHA
- BİRÇOK ile ÇOĞU
- DENİR ile DENİLİR
- GÖNDERME ile/yerine UĞURLAMA
- DEMİN ile ŞİMDİ
- KEZA ile NİTEKİM
- DAHA ile/yerine KERE
- HİÇBİRİMİZ ile HİÇKİMSE
- ÜSTÜNE ile ÜZERİNE
- İÇİN ile ÜZERİNE
- NE DERLER? ile/yerine NE DENİR?
- KÂL ile HÂL
- GAF ile LAF
- ROMANTİK ile/değil ROMANSI
- SONUNA KADAR ile AĞZINA KADAR
- "RESMEN" ile "KESİN"
- "ÖYLECE" ile/ve "AYNEN"
- "SERT" ile/ve "AĞIR"
- "YENMEK" ile/ve "ÜSTESİNDEN GELMEK"
- "TEPELEMEK" yerine ANLAŞMAK
- "TAKILMAK" ile/ve/değil/yerine "BAĞLANMAK"
- HERŞEY ile/ve/değil/yerine ÇOK ŞEY
- İNSAN HAYATI değil/yerine HAYAT
( Hayvanların hayatı değil yaşam süresi olur. )
( Nesnelerin varoluş süresi olur. )
- "ESKİ" ile/ve/değil/yerine "ÖNCEKİ"
- "ESKİ" ile/ve/değil/yerine "BİR ÖNCEKİ"
- KOLAYLAŞTIRMAK ile/ve/<> ZORLAŞTIRMAMAK
- ZORLANARAK ile/değil ZORLAYARAK
- ZORLAŞTIRMAK değil ZORLAMAK
- "...LIK HİSSETMEK" ile "...LAŞMAK"
- SEVMİYORUM ile/ve/değil/yerine "BANA HİTAP ETMİYOR"
- "KANSER/SİN/İZ" değil/yerine (GÖVDENİZDE) BİR TÜMÖR VAR
- "SONUÇTA" yerine ÇÜNKÜ
- "SONUÇTA ..." ile/değil/yerine "SONUÇ OLARAK ..."
- "... İNANILIR" ile/değil "... KABUL EDİLİR"
- "ŞİDDETLE" değil/yerine "HARARETLE"
- ÖZEL ile/ve/değil/yerine KİŞİSEL
- ŞAHSİLEŞTİRMEK ile ŞAHSİ-LEŞ-TİRMEK
- [DAHA SONRA] "... UZUN UZUN TARTIŞIRIZ" değil/yerine [DAHA SONRA] "... AYRINTILARIYLA KONUŞURUZ"
- ADET ile/ve/değil DEMET
- "ZAMANI ÖLDÜRMEK" ile/değil "ZAMANI DEĞERLENDİRMEK"
- MUALLÂK ile/ve "ASILI TUTMAK"
- "ÇALIŞMAK" ile/ve "BAŞLAMAK"
- "YAPAMAZSIN" ile/yerine/değil "YAPMAMALISIN"
- "... OLARAK" ile/yerine/değil "... SIFATIYLA"
- (ONUN) İÇİN ile (ONDAN) DOLAYI ile (O) NEDEN(İY)LE
- "...DAN DOLAYI" ile "... SAYESİNDE"
- "... SAYESİNDE" ile/ve/değil/yerine "... ARACILIĞIYLA"
- "O AÇIDAN" ile/ve DOLAYISIYLA
- "SIRADAN BİRİ" ile/yerine/değil "HERHANGİ BİRİ"
- SAN-MAK ile ZAN ETMEK
- İĞRETİ ile/değil EĞRETİ
- RAKAMSAL ile/yerine İSTATİKSEL
- ANORMAL ile İLGİNÇ
- İLGİNÇ ile ACAYİP
- İLGİNÇ (OLAN) ile ESRARENGİZ (OLAN)
- "HİKÂYE" ile "BOŞ"
- SAAT ile/ve SIHHAT(SAĞLIK)
( "SAATLER OLSUN!" değil "SIHHATLER OLSUN!" )
- VAKİT ile/ve NAKİT
- TOPARLAMAK ile/ve/değil TAMAMLAMAK
- "ETKİLEMEK" ile "TAMAMLAMAK"
- "YAPIŞMAK" ile "SİNMEK"
- "O ANLAMDA" ile/ve "O AÇIDAN"
- "O ZAMAN" ile/ve/yerine "O HALDE"
- "SÖYLEDİĞİNİZDE" değil "SÖYLEDİKLERİNİZDE"
- GİTME/Sİ ile/değil/yerine UZAKLAŞMA/SI
- "BOŞLUK" ile "KÂBUS"
- "GEREKTİĞİ GİBİ" ile/ve "YETERİNCE"
- "ÜST SEVİYE" ile ALT KATMAN
- "KAFAM KARIŞTI" ile/ve/değil/yerine BİLMİYORUM
- ANLAM VERMEK ile ANLAM YÜKLEMEK
- NE KADAR? ile/ve NEREYE KADAR?
- DİZİSEL ile DİZİMSEL
( PARADIGMA ile SYNTAGMA )
- DOĞRUCU ile DOĞURUCU
- DEMAGOJİ ile TOTOLOJİ
- DEMAGOJİ ile POLEMİK
( ... İLE Yazarak/yazılı tartışma.[söz dalaşı vs. değildir!] [İSTİŞ'ÂR: Yazı ile bildirilmesini isteme.] )
- SAFSATA ile TOTOLOJİ
( Belirli bir niyet üzere uyarlanmışlık da vardır. İLE ... )
- TOTOLOJİ(HULF) ile DEVRİK TÜMCE
- SAFSATA ile HURÂFE
- BELLİ OLMAZ ile BİLİNMEZ
- YOLLAMAK ile/yerine/değil UĞURLAMAK
- İFADE ETMEK ile DİLE GETİRMEK
- YAPMAK ile/değil YÜRÜTMEK
- GEREĞİ ile GEREKLİLİĞİ
- HİMMET ile/ve TEŞVİK
- HİMÂYE ile/değil/yerine İDÂRE
- KÜÇÜKTEN BERİ ile/değil KÜÇÜKLÜKTEN BERİ
- TARİH ANLATIRKEN: ...DI'LI ANLATIM ile/yerine/değil ...MIŞ'LI ANLATIM
- DEĞERLENDİRME ile DEĞER-LENDİRME
- BİR YERE KADAR ile BİR AÇIDAN
- SORMASINDAN BELLİ ile SORUŞ ŞEKLİNDEN BELLİ
- BULUNTU ile/değil BULGU
- ÜZERİNE ALMA ile/ve/değil/yerine ÜSTLENME
- "ÜZERİNE ALMA" değil ALINMA
- "ÜZERİNE ALINMA" değil ALINMA
- BİRLEŞİK ile/ve/değil BİTİŞİK
- "SICAKLIK" ile/yerine ISI
- ALMAK ile/yerine EDİNMEK
- "ISITMA" ile SEVDİRME
- BENİMSEMEK ile "TUTMAK"
- "ORTAYA ÇIKMA" ile "KENDİNİ GÖSTERME"
- DONMA ile/değil/yerine KRİSTALİZE OLMA
- ERK ile ile ERKE
- DEVİM ile DEVİNİM
- TÜRKÇE/İNGİLİZCE ... ile TÜRKÇE/İNGİLİZCE ...'DE
- "...GİBİ" ile "HAVASINDA"
- "RENGİ DÖNMÜŞ" ile "RENGİ ATMIŞ"
- KİTAP ile HİTAP
- SAZ ile ENSTRÜMAN/"SAZ"
- EDEB ile/ve HAYÂ
- EVET ile HE
- "ZOR" ile/ve "PİS"
- "ÖZÜR DİLERİM" ile "KUSURA BAKMA"
- "KUSURA BAKMA AMA ..." değil/yerine "YANLIŞ ANLAMA AMA ..."
- "TOPLU" ile/ve "GRUP"
- "MERAKTAN" ile/ve "APTALCA"
- APTAL ile/değil EFTAL
- KARŞI ÇIKMAK ile "KAFA TUTMAK"
- ANLASAN ile ANLARSAN
- EKSTRADAN ile FAZLADAN
- İŞ YAPMAK ile ÇALIŞMAK
- YAPILACAK BİRŞEY YOK ile YAPILACAK FAZLA BİRŞEY YOK
- YALAN (MI?) ile YANLIŞ (MI?)
- YAPMAK ile ETMEK
( Batı dillerinden gelen sözcüklere kullanılan. İLE Doğu dillerinden gelen sözcüklere kullanılan. [İstisnalar hariç!] )
- POZİTİF BİLİM yerine DENEY BİLİMİ
( POSITIVE SCIENCE instead EXPERIMENTAL SCIENCE )
- KESİN İFADELER ile GENİŞ ZAMANLI İFADELER
( Vardır. İLE Var. )
- "...DAN KALKARAK" ile "...DAN HAREKET EDEREK"
- "... ADINA" ile/ve/yerine "... İÇİN"
- HESABINI TUTMAK ile HESABINI YAPMAK
- "KENARA KOYMAK" ile "YABANA ATMAK"
- ÇÖKMEK ile/ve/değil ÇÖMELMEK
- "... ALIŞVERİŞİ" ile/değil/yerine ... PAYLAŞIMI
- "GEÇİRMEK" ile "GİYDİRMEK"
- KÜFÜR ile/ve/= AŞIRI ABARTI
( SEBBETMEK ile/ve/= ... )
- KÜFÜR ile HÂCİRE[Ar. | çoğ. HEVÂCİR]
( ... İLE Terbiye sınırlarını aşan küfür. | Günün en sıcak zamanı. )
- SUNTURLU KÜFÜR ile SİNKAF'LI KÜFÜR
( Çok kötü, berbat, ağza alınmaz küfür. İLE S.k/me sözcüğünün geçtiği küfürlerin, "S" ve "K" harflerinin Arapça okunuşuyla ifade edilmesi. )
( SUNTURLU: Yaman, adamakıllı, dehşetli. | Gösterişli, görkemli. )
- KÜFÜR ve/= SİHİR
- KÜFÜR (ETMEK) değil SÖVGÜ/SÖVMEK
- SINIRSIZ ile SINIRLANAMAYAN
- ÇEVRE ile ETRAF
- IŞIK ile LAMBA
- HASAT ile TAHSİLAT
- TABİR/İTİBAR ile İBÂRE
- MUBAH ile MAKUL
- MUBAH[MÜBAH değil!] ile CÂİZ[< CEVÂZ]
- AMA ile ANCAK
- ÜSTÜSTE ile PEŞPEŞE[Fars. PEŞT Â PEŞT]
- SADECE ile ANCAK VE ANCAK
( MAHZÂ: Ancak, yalnız, tek, sade. | Hâlis, katkısız, tam. )
- "SADECE ..." ile "SALT ..."
- SADECE ile/ve/değil BAŞLI BAŞINA
- ŞAŞA ile ŞATAFAT
- HASSAS (KONU) ile ÖZEL (KONU)
- "HERKES" ile ORTAK DİLDE "HERKES" ile AYRIMSIZ "HERKES"
- "HERKES YAPAMAZ" ile/ve/değil HERKES, HER ZAMAN (KOLAY KOLAY) YAPAMAZ
- KERE ile "POSTA"
- YUH ile ÇÜŞ
- TAPİ ile/ve PATA
- "MEŞHUR" ile/değil MEŞRÛ
- (BANA/DÜŞÜNCEME/İNANCIMA) "TERS" ile/değil/yerine (BANA/DÜŞÜNCEME/İNANCIMA) UZAK
- "İDDİALI" ile ÖNEMLİ
- ...'NIN EVİNDE YAŞAMAK ile/yerine ...'NIN EVİNDE KALMAK
- KESİN İFADE ile MÜMKÜNSE
- İLİŞKİ ile BAĞLANTI
- İLİŞKİ ile İLİNTİ
- YANAŞMAK ile İLİŞMEK
- "İYİ ETMEK" ile/değil İYİLEŞTİRMEK
- HAŞIR-NEŞİR ile/ve MED-CEZİR
- FASL-VASL ile/ve HAŞR-NEŞR
- SÜREKLİ ile/ve/değil ARKA ARKAYA
- "DEMEK Kİ ..." ile/değil/yerine "BELKİ DE ..."
- YENİ BİR TEST ile SON BİR TEST
- ... ŞEMASI ile ... AĞACI
- EKSTRADAN ile FAZLADAN
- RASTLANTI ile KAZAEN
- CILIZ ile SISKA
- YANKI ile YANSI
- AYNA ile/ve YANSIMA
- GÖREV ile/ve ROL
- SAVUNMA ile/ve/değil "TUTMA"
- SIÇRAMAK ile/ve/değil ZIPLAMAK
- ELDE ETMEK ile/değil/yerine YAŞAMAK
- DERT ile/değil/yerine UĞRAŞ
- "DOĞRUDUR" ile/değil/yerine "ÖYLEDİR"
- "PAHALI" ile/değil/yerine "BANA ÇOK GELİR"
- BÜSBÜTÜN ile/değil/yerine TÜMÜYLE/TAMAMEN
- AHLÂKSIZLIK ile/ve/değil KÖTÜ/OLUMSUZ AHLÂK
- KUŞAK ile/ve NESİL
- APAYRI ile BAMBAŞKA
- "BAŞLI BAŞINA" ile/ve "AYRI AYRI"
- BİRBİRİNDEN AYRI DEĞİL! ile/ve/değil/yerine BİRBİRİNE UZAK DEĞİL!
- "BİRBİRLERİNİZE" (ANLATIN/GÖSTERİN) değil BİRBİRİNİZE
- KISMEN ile NİSPETEN
- DAHA GÜZEL değil/yerine BAŞKA/AYRI BİR GÜZEL
- AŞIRI ile AYKIRI
- ŞAHİKA ile FERİŞTAH
- BAŞLIBAŞINA ile BAMBAŞKA
- TEK ŞERİT ile/değil TEK YÖN
- BURADAN GİDİLİYOR ile/değil/yerine BURADAN DA GİDİLİYOR
- SEN(İN)LE (DALGA GEÇİYORUM) ile/yerine/değil SEN(İN)LE BİRLİKTE (DALGA GEÇİYORUM)
- SÖYLENMEK ile DODURDA(N)MAK
- DODURDA(N)MAK ile HOMURDAMAK
- YATAY ile/ve/değil YASSI
- ÇÖKELTME/K ile/değil ÇÖKERTME/K
- "... AÇISINDAN" ile "... BAKIMINDAN"
- "(SİZİN/ONUN) İÇİN ..." ile/değil "(SİZİN/ONUN) AÇINIZDAN/AÇISINDAN ..."
- "... ANLAŞILMAZ!" ile/değil/yerine HERKES, KABI KADARINI ALIR
- "ANLAŞILMASI AMACIYLA" ile/ve/değil "PEKİŞTİRMEK ÜZERE"
- "YANİ" ile/ve "SONUÇTA"
- TAPU ile TABU
- İHBAR ile/ve/değil İKAZ
- BAĞIŞLAMAK ile/ve/değil BAĞIŞ YAPMAK
- SINIRLI ile KISITLI
- "BÜTÇE/M SIKINTILI" ile/değil "BÜTÇE/M SINIRLI"
- "ZARARLI OLMAK" ile/ve "ZARARDA OLMAK"
- SIÇAN ile SIÇAN
( Fare türü. İLE Dışkılama eylemi içinde olan. )
- "YIKIYOR/LAR" ile "YIKIYOR/LAR"
( Arabayı. İLE Binayı. )
Bu bölümün devamı ve tüm ... YERİNE ... içeriğini görmek için burayı tıklayınız...
- BÜTÜN yerine TÜM
"( Bütün, ("Parçaların biraradalığı", "Bütünlük", "Entegrasyon/Integration/Integrity") anlamını taşıyan bir sözcüktür.
Tüm ise, (ingilizce "Whole/All") ile karşılık bulur. Parça parça olsa da, çeşitli oranlarda eksiklikler de olsa istisnasız ve ayırımsız, tamamıyla/tümüyle kapsamadır.
Bütün elmalar, bütün insanlar, bütün arabalar, bütün kitaplar, bütün örnekler, bütün ayrıntılar, bütün parçalar olmaz! Parçalarının ayrı ayrı kullanılma durumu olmayanlar için gereksiz/yersiz/fazladan bir sözcüktür "bütün".
Bir saksıdaki çiçeğin tüm yaprakları söz konusuysa, "bütün yapraklar" dendiğinde, --her sözcüğün, kendi anlamını taşıdığı bilgisiyle--, ucu sararmış/kırılmış, bir parçası kopmuş yapraklar devredışı bırakılmış olur, ki biz tamamını, hepsini demek istiyoruzdur. )"
"Bütünden Gelim/Bütüne Varım", olamayacağı gibi! )"
- "BÜTÜN HEPSİ" yerine HEPSİ/TAMAMI
- KAÇ YAŞINDASIN? yerine BÖYLE BİR SORU SORMA! (DAHA İYİ)
( Kişilerin yaşı, sorulmaması gereken sorulardan biridir.(Bay/Bayan farketmez). Kişi kendi paylaşmak istediğinde öğrenilecek bir konudur. Kişiler, sorulduğu için yanıtlamak zorunluluğunda bırakılmamalıdır. )
- NERELİSİN? yerine NEREDE YAŞIYORSUN?(YA DA BÖYLE BİR SORU SORMA!)
"( Tanışmalarda da ikincil/üçüncül(/ya da yeri kaçıncı sıradaysa) konulardandır. Kişinin zihnindeki, coğrafî ve kültürel arkatasarla/geçmişle ve kabulle ilgili bir durumdur. Kişiler, sorulduğu için yanıtlamak zorunluluğunda bırakılmamalıdır.
Nerelisin sorusu da sorulmaması gereken sorulardandır. "Nerelisin?" yerine "Nerede yaşıyorsun?" sorusu daha anlamlıdır. İletişim ve paylaşımlarda kişinin yaşadığı ya da yaşamak istediği yeri düşünmesi ve o düşündüğü yerle özdeşleşmesi ve buna göre beyanda bulunma olanağı/fırsatı verilmelidir. )"
- SİSTEM KODU "0" ile KOD
( Tüm dünyada ve Türkiye'de belirlenmiş olan "0" bir kod olarak belirtilmez/yazılmaz! Şehirlerarası "0" ve/veya uluslararası "00" aramalarda tuşlanma gerekliliği bilinen/bilinmesi gereken bir sistem kodudur.
Şehirin ve ülkenin kodu ise belirtilebilir olan/belirtilmesi gerekendir.
0212, 0216, 0312, 0535 denmez! Sadece kod söylenir! 212. 212 22 22 gibi. )
- TANE yerine KİŞİ
- ERKEK yerine ERİL
- KADIN yerine DİŞİL
( Erkek, dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde,
Hakkın yarattığı her şey yerli yerinde.
Nazarımızda kadın, erkek farkı yok.
Noksanlıkla senin görüşlerinde. )
- HAKLISIN yerine DOĞRU
- DOĞRU SÖYLÜYORSUN yerine SÖYLEDİĞİN SÖZ DOĞRU
- ".KOM" yerine ".COM"
- "YURO" yerine "AVRO"
- "TİVİ" yerine TE-VE
- SEMBOL yerine SİMGE
- SEMBOLİK yerine SİMGESEL
- SEMBOLİZMA yerine SİMGESELLİK
- ALFABE yerine ABECE
- HARF yerine YAZAÇ
- HECE yerine SESLEM
- KELİME yerine SÖZCÜK
- İMLÂ yerine YAZIM
- CÜMLE yerine TÜMCE
- BÜYÜK SÖZ yerine HİKMETLİ SÖZ
- TEKST yerine METİN
- CİNSEL yerine EŞEYSEL
- CİNSELLİK yerine EŞEYSELLİK
- İNSANOĞLU yerine İNSAN / İNSANLIK
- İHTİYAR yerine YAŞLI
- BİLİM ADAMI yerine BİLİM İNSANI
- MODEL yerine MANKEN
- ÖZÜRLÜ yerine ENGELLİ
- DOĞRU yerine YERİNDE
- HARİÇ yerine DIŞINDA
- SEZON yerine DÖNEM
- "GERÇEK" yerine "SAĞLAM"
- "HEP" yerine "DAHA ÇOK"
- YARARLI/ZARARLI yerine UYUMLU/UYUMSUZ
- TEFERRUAT yerine AYRINTI
- "... VAZİYETTE" yerine "... DURUMDA"
- GEREKİRSE yerine YERİ/ZAMANI GELDİĞİNDE
- MESULİYET yerine SORUMLULUK
- HAYALÎ yerine İMGESEL
- EMPATİ yerine EŞDUYUM
- KÂFİ yerine YETERLİ
- İSTASYON yerine DURAK
- MUSABAKA yerine YARIŞMA
- BEDAVA(MECCÂNEN[Ar.]) yerine ÜCRETSİZ
- LÂZIM yerine GEREK
- ALTERNATİF TIP yerine TAMAMLAYICI TIP
- ÇARPIM CETVELİ yerine ÇARPIM TABLOSU
- UNUTTUM yerine ANIMSAYAMADIM(/HATIRLAYAMADIM)
- E-MAIL yerine E-POSTA
- DEFAULT yerine VARSAYILAN
- SEYİRCİ yerine İZLEYİCİ
- DEĞERİ, ÜCRETİ yerine EDERİ
- YALANCI yerine SAHTE
- AİT yerine İLGİLİ/İLİŞKİN
- KARŞINDAKİ yerine ÖTEKİ(DİĞERİ)
- DOKTOR yerine HEKİM
- KIZIM/OĞLUM yerine ÇOCUĞUM
- KASET/CD yerine ALBÜM
- OBJEKTİF yerine MERCEK
- BUTON yerine DÜĞME
- PALYATİF yerine GEÇİCİ(MUVAKKAT)
- MESNED/SİZ yerine DAYANAK/SIZ
- O SEBEPTEN yerine O NEDENLE
- İRTİBATLANDIRARAK yerine BAĞLANTILANDIRARAK
- SİMULTANE ÇEVİRİ yerine ARDIL ÇEVİRİ
- KANUN yerine YASA
- KOMPLİKE yerine KARMAŞIK
- ZÜMRE yerine KESİM
- TESİR yerine ETKİ
- ANTANT[Fr.] (KALMAK) | yerine ANTLAŞMAK
- "OLASI DEĞİL" yerine "KOLAY DEĞİL"
- VECHE yerine AÇI
- ALENEN yerine AÇIKÇA
- ... İCABI yerine ... GEREĞİ
- GRUP/GRUBU yerine ÖBEK/ÖBEĞİ
- PERSONEL yerine ÇALIŞAN
- MUAMMA yerine BELİRSİZ/LİK
- VARYASYON yerine ÇEŞİTLEME
- VİZYON yerine GENİŞ ÖNGÖRÜ
- MİSYON yerine GENİŞ SORUMLULUK
- MARKETİNG yerine PAZARLAMA
- LANSMAN yerine TANITIM/SUNUM
- LİSTE yerine DİZİN/DİZELGE
- VESAİT yerine ARAÇ
- İZÂFÎ yerine GÖRECELİ
- SAVAŞ yerine MÜCADELE
- PROBLEM yerine SORUN
- KONTÖR yerine SAYAÇ
- EDİSYON/EDIT yerine DÜZENLEME
- EDİTÖR yerine DÜZENLEYİCİ
- FRAGMAN yerine PARÇA GÖRÜNTÜ/LER
- SERAMONİ/CEREMONY yerine TÖREN
- ÇEKAP/CHECK-UP yerine SAĞLIK TARAMASI
- METEOR yerine GÖKTAŞI
- DİREKMAN yerine DOĞRUDAN
- KARAKOL yerine POLİS MERKEZİ
- MÂNİ yerine ENGEL
- İMAJ yerine İMGE
- DAİMA yerine SÜREKLİ
- FAALİYET yerine ETKİNLİK
- KOV(UL)MAK yerine ÇIKAR(IL)MAK
- OTOBAN yerine OTOYOL
- TRANSPARAN yerine ŞEFFAF
- TABİİ yerine DOĞAL
- MÂZİ yerine GEÇMİŞ
- MÜSAİT yerine UYGUN
- MEBLAĞ yerine TUTAR
- CLUB yerine KULÜP
- KERATA yerine ÇEKECEK
- TREKKING yerine YÜRÜYÜŞ
- WHO yerine DSÖ
( WORLD HEALTH ORGANIZATION yerine DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ )
- MİYAD yerine SÜRECİNİ TAMAMLADI
- MUHTEVA yerine İÇERİK
- İŞTİRAK yerine KATILMAK/KATILIM
- ŞOV yerine GÖSTERİ
- RESEPTÖR yerine ALICI/(ALGILAYICI)
- AŞIRI DERECE yerine İLERİ DERECE
- KENDİNE İYİ BAK! yerine KENDİNE İYİ BAKMAYA DEVAM ET!(CHAT'DE: K İ B D E)
- TUVALETE GİDİP, GELEYİM yerine "TELEFON EDİP, GELEYİM" (gibi)
- "DE(EEEEEE)RMİŞİM" yerine "ATLIYORUM!"
- KIYAFET yerine GİYİM/GİYECEK
- KARI-KOCA yerine EŞ
- HAMİLE/GEBE yerine YÜKLÜ
- "BENİMDİR" yerine "YANIMDADIR"
- "OLABİLİR" yerine "ZAMAN GÖSTERECEK"
- ANONS yerine DUYURU
- NOT BIRAKMAK yerine NOT İLETMEK
- FELSEFİ yerine YORUMSAL
- HAYVAN yerine BEHAİM
- DAHA yerine HÂLÂ
- CÜMLETEN yerine HERKESE
- HERKES yerine ÇOĞUNLUK
- REZERVE yerine AYRILMIŞTIR
- ABSÜRD yerine SAÇMA
- AFORİZMA yerine ÖZDEYİŞ
- AKTÜEL yerine GÜNCEL
- SİSTEMATİK yerine DİZGELİ
- İNTERAKTİF yerine ETKİLEŞİMLİ
- İRONİ yerine ALAYSILAMA
- ANALİZ yerine ÇÖZÜMLEME
- PORTAL yerine EŞİK
- TAYMİNG/TIMING yerine ZAMANLAMA
- PREZENTASYON yerine SUNUM
- DOĞAL OLARAK yerine KENDİLİĞİNDEN
- KRİTER yerine ÖLÇÜT
- İDEAL yerine ÜLKÜ
- "KİLO KAYBETMEK" yerine "KİLO VERMEK"
- "HARBİDEN yerine "GERÇEKTEN"
- GELİN! yerine GELMEK İSTEYENE DUYURULUR
- HERŞEY yerine ÇOK ŞEY
- İNSAN HAYATI yerine HAYAT
- "ESKİ" yerine "BİR ÖNCEKİ"
- SEVMİYORUM yerine "BANA HİTAP ETMİYOR"
- "SONUÇTA" yerine ÇÜNKÜ
- "ÇÜNKÜ-NİYE?" yerine "NİYE? ÇÜNKÜ ..."
- DENİZ OTOBÜSLERİNDE: AUTHORISED PERSONNEL ONLY yerine ANCAK YETKİLİ KİŞİ GİREBİLİR
- NO ADMITTANCE
GİRİLMEZ yerine
GİRİLMEZ
NO ADMITTANCE
( Önce/üstte Türkçe'si, sonra/altında İngilizce'si. )
- TASAVVUF'TA
- İngilizce'de Sıklıkla Yanlış Telaffuz Edilen 100 Sözcük ve Deyimler
( 100 Most Often Mispronounced Words and Phrases in English )
Bu bölümün devamı ve tüm ... YERİNE ... içeriğini görmek için burayı tıklayınız...
Tüm ... DEĞİL ... içeriğini görmek için burayı tıklayınız...
- GALAT-I MEŞHUR değil GALAT-I FÂHİŞ
( Yanlış anlama geldiği halde çoğunluğun benimseyip kullandığı sözcükler. DEĞİL Hiçbir şekilde kullanımı uygun görülmeyen sözcükler. )
- "BÜTÜN HEPSİ" değil HEPSİ/TAMAMI
- VEJETERYAN değil VEJETARYEN
- ÇUKULOTA değil ÇİKOLATA
- MEYVA değil MEYVE
- ERKEK değil ERİL
- KADIN değil DİŞİL
( Erkek, dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde,
Hakkın yarattığı her şey yerli yerinde.
Nazarımızda kadın, erkek farkı yok.
Noksanlıkla senin görüşlerinde. )
- ANLATIMLARDA: BİRAZ SONRA değil DAHA SONRA, BİR SÜRE SONRA
- ANTİPARANTEZ değil ANTRPARANTEZ (ya da ARTIPARANTEZ)
- ... ÇÜNKÜ, NİYE? ... değil ... NİYE?, ÇÜNKÜ ...
- ANLATIMDA: BİRAZ SONRA değil DAHA SONRA
- GELİRLERSE BULMAZLARSA değil GELİRLER DE BULMAZLARSA
- "KAVRAM KARGAŞASI" değil KAVRAM KARMAŞASI
( Kargaşa, insanlar arasında olandır. )
- KURGULU değil KURULU
- KALIN HACİMLİ değil GENİŞ HACİMLİ
- HALA değil HÂLÂ
- HİÇBİRİSİ değil HİÇBİRİ
- "EN AZA İNDİRGEMEK" değil EN AZA İNDİRMEK
- SEMBOLİZMA değil SİMGESELLİK
- SEMBOLİK değil SİMGESEL
- SAKINAN GÖZE ÇÖP BATAR değil SAKINILAN GÖZE ÇÖP BATAR
- AKEDEMİK değil AKADEMİK
- "KAFA KARIŞTIRIYOR" değil (BİLMEDİĞİM İÇİN) "KAFAM KARIŞIYOR"
- NÜFUS CÜZDANI değil NÜFUS KÂGIDI
- İLKOKUL değil İLKÖĞRETİM (OKULU)
- GEZGİNCİ değil GEZGİN
- MEFTÛN[Ar. < FİTNE] değil MEDFÛN[Ar. < DEFN]
( Fitneye düşmüş. | Gönül vermiş, tutkun, vurgun. | Hayran olmuş, şaşmış. DEĞİL Gömülmüş, defnolunmuş. )
- DUBLÖR ile/değil DUBLÜR
( Çıkrık. İLE/DEĞİL Büyük perdelerin astarı. )
( [Fr.] DOUBLEUR avec DOUBLURE )
- 100 NUMARA değil 00
( Fransızca'da "sans" ve "cent" sözcükleri "san" diye okunur. Fransızca'yı iyi bilmeyen birinin/birilerinin zamanında "sans numero"yu numarasız ["sans" = -sız] değil de 100 olarak zannetmiş olmasından kaynaklanmıştır tuvaletlere yüz numara denmesi. II. Dünya Savaşı sonrası da Amerikan kültürü ve deyimleri bizi çok etkilediğinden dolayı bu iki sıfır da kalktı onun yerine -"çok değerli bir tanımmış gibi"- WC kullanıldı. )
( [Fr.] [ne pas] CENT NUMERO ! SANS NUMERO )
- "ÇOK SAYIDA EKMEKLER" değil ÇOK SAYIDA EKMEK (VS.)
( Türkçe'de, İngilizce'deki gibi çoğul eki nesnelere eklenmez! )
- ŞAHASER değil ŞAHESER
- KAÇ TANESİYLE değil KAÇIYLA
- "EVVELSİ GÜN" değil EVVELKİ GÜN
- "ŞEYSİ" değil ŞEYİ
- "SAHİBİSİ" değil SAHİBİ
- "BİSSÜRÜSÜ" değil BİRÇOĞU
- "SİZ (DE) HÂLÂ ÇOK GÜZELSİNİZ" değil SİZ (DE) HER ZAMAN ÇOK GÜZELSİNİZ
- "ANLATTIĞIMIZ ZAMAN OLAY OLUR" değil ANLATSAK OLAY OLUR
- "GENEL BİR YAKLAŞIMLAR" değil GENEL YAKLAŞIMLAR
- ZARUNLU
( ZARURÎ ile/ve/değil ZORUNLU )
( Bazı/çoğu sözler hatalı seslendirildikleri için değil konuşurken, birbirine yakın ya da eş iki sözcüğü bir anda söyleme ya da birini söyleyecekken ani bir karar ve hızla ötekine geçme sonucu çıkan söz(cük)lerdir. )
- "ZAMANIN EL VERDİĞİNCE" değil "ZAMAN EL VERDİĞİNCE"
( "ZAMANIN EL VERDİĞİ KADAR" demek üzereyken "ZAMANIN" diye başlayıp bu sözü kullandıktan sonra bir anda zihne başka bir sözün gelmesiyle hızla yön değiştirerek ifadenin bozulmasıyla oluşur. [Dli yanlış kullanmaktan değil bazen konuşma koşullarının çoklu etkileri altında sözcükler arasında karmaşalar yaşanabilir.] )
- "GELİŞMESİNE YOL AÇAR" değil GELİŞMESİNİ SAĞLAR
- "BOĞAZLARIM AĞRIYOR / BOĞAZLARIMI ÜŞÜTMÜŞÜM" değil BOĞAZIM AĞRIYOR / BOĞAZIMI ÜŞÜTMÜŞÜM
- "FEVKALADE SIKINTILI" değil FAZLASIYLA SIKINTILI
- "360 DERECE TERS" değil "180 DERECE TERS"
- "BİREYSEL TARİH" değil "BİREYSEL GEÇMİŞ"
( İnsanlığın tarihi olur fakat insanın/bireyin "tarihi" değil geçmişi olur! )
- "NEYİNİ BEĞENMEDİN?" değil "NESİNİ BEĞENMEDİN?"
- "DİLİMİN DÖNDÜĞÜNCE ..." değil "DİLİMİN DÖNDÜĞÜ KADARIYLA ..."
- "İSTEYEN 'ŞÖYLE' YAPAR İSTEYEN YAPMAZ" değil İSTEYEN 'ŞÖYLE' YAPAR, İSTEMEYEN YAPMAZ
- "DAHA SONRA AKLIMA GELMEZ" değil DAHA SONRA AKLIMA GELMEZSE/GELMEYEBİLİR
- "UNUTMUTTUM" değil UNUTMUŞUM
- "UNUTMUŞUM"değil/yerine YETERİNCE (HIZLI) ANIMSAYAMAMIŞIM
- SAHİBİ değil EMÂNETÇİSİ
- SAHİBİNDEN değil EMÂNETÇİSİNDEN
- "MADEM Kİ ÖYLE SÖYLÜYORSA/YAPIYORSA" değil "MADEM Kİ ÖYLE SÖYLÜYOR/YAPIYOR"
- "BUNLARDAN KAÇINAMAZSIN/IZ" değil BUNLARDAN KAÇAMAZSIN/IZ
- "GÜNLÜK ..." ile "GÜNDELİK ..."
- BİRFİİL değil BİLFİİL
- "HER İKİ KAPILARIMIZ" değil HER İKİ KAPIMIZ
- HANEDANLIK değil HANEDAN
- HAREMLİK-SELÂMLIK değil HAREM-SELÂMLIK
- CEKETİMİ GİYİNECEĞİM değil CEKETİMİ GİYECEĞİM
- HAVALİMANI değil HAVAALANI
- NEY ÇALMAK değil NEY ÜFLEMEK
- ŞOK OLMAK değil ŞOKE OLMAK
- DAHA DEĞİL değil HENÜZ DEĞİL
- NOLMAZ NOLMAZ değil NOLUR NOLMAZ
- İSTENMİYEN değil İSTENMEYEN
- YÜZEYEL değil YÜZEYSEL
- KİTLE! değil KİLİTLE!
- AFAKAN değil HAFAKAN
( ... DEĞİL Istırap, sıkıntı. | Mustarip olmak ve deprenmek. | Yürek oynaması. )
- ARSLAN değil ASLAN
- ATELYE değil ATÖLYE
- ATIYORUM/Z değil ATF EDİYORUM/Z
- EYİLİM değil EĞİLİM
- "DÜŞÜNCEME" değil DÜŞÜNMEK
- YANLIZ değil YALNIZ
( "Yalın"dan akılda kalabilir. )
- YALNIŞ değil YANLIŞ
( "Yanılma"dan akılda kalabilir. )
- BUJİTERİ değil BİJUTERİ
- GÖYA değil GÜYA
- ABUK SUBUK değil ABUK SABUK
- TİYO değil TÜYO
- SEYEHAT değil SEYAHAT
- İHTİYAR değil YAŞLI
- VAHİH değil VAHİY
- SANTRANÇ değil SATRANÇ
- HİÇKİMSEMİZ değil HİÇBİRİMİZ
- YAPMIŞIN(DIR)/OLMUŞUN(DUR) değil YAPMIŞSIN(DIR)/OLMUŞSUN(DUR)
- ALEH(İNE) değil ALEYH(İNE)
- TÜKKAN değil DÜKKÂN
- ROPÖRTAJ değil RÖPORTAJ
- FORMULA 1'DE: "(YARIŞ) KOŞULUYOR" değil/yerine "(YARIŞ) SÜRÜYOR/SÜRÜLÜYOR"
- MEVLANEKAPI değil MEVLÂNÂKAPI
- KRONER değil KORONER
- SEMFONİ değil SENFONİ
- ZENAAT değil ZANAAT
- ABUK-SUBUK değil ABUK-SABUK
- CAM KENARI değil PENCERE KENARI
- İKİ KELİME LAF ETMEK değil İKİ KELÂM LAF ETMEK
- MANTALİTE değil MENTALİTE
- "OLMASI GEREKİR" değil OLSA GEREK
- "KELLİ FELLİ" değil KERLİ FERLİ
- "STAJER" değil STAJYER
- "MEHENG, MEHEKK" değil MİHEKK
- "SABAHA KARŞI" değil SABAHA DOĞRU
- "İYİCENE, GÜZELCENE" değil İYİCE, GÜZELCE
- "BAŞTAN AŞAĞIYA" değil BAŞTAN AŞAĞI
- "BERABERCE" değil BİRLİKTE
- BUNLARIN "HİÇBİRİSİ" değil BUNLARIN HİÇBİRİ
- "GÖRMEYE DEĞER" değil "GÖRÜLMEYE DEĞER"
- "İLERİYE SÜRMEK" değil İLERİ SÜRMEK
- AKİBET değil AKIBET
- "DİREKMAN" değil DOĞRUDAN
- "TAT" değil TAD
- "GÜVENİRLİK" değil GÜVENİLİRLİK
- FOTOĞRAF "ÇEKİNMEK" değil FOTOĞRAF ÇEKİLMEK
- 100/60 MUMLUK değil 100/60 WATT'LIK
- "İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ" değil "İSTANBUL, AYDIN ÜNİVERSİTESİ"
( Aydın şehrimizin adını düşünür/seslendirir gibi değil Aydınlanmış/Aydınlanacak olanlar/ın anlamında seslendirilmeli/vurgulanmalıdır! )
- "İSTANBUL ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ" değil "İSTANBUL, ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ"
( "İstanbul Şehri" gibi düşünür/seslendirir gibi değil Şehir Üniversitesi olarak seslendirilmeli/vurgulanmalıdır! )
- "İ-TÜ" ÜNİVERSİTESİ değil İTÜ ÜNİVERSİTESİ
- "HİT-İT" ÜNİVERSİTESİ değil HİTİT ÜNİVERSİTESİ
- "VAROL-UŞSAL" değil VAR OLUŞSAL
- "MEL-ANKOLİK" değil MELANKOLİK
- "NEREDE OKUDUĞUMU BİLMİYORUM AMA ..." değil "NEREDE OKUDUĞUMU ANIMSAYAMIYORUM AMA ..."
- "YARIMI KADAR" değil YARISI KADAR
- "İSTOP" değil STOP yerine DURMA/DURDU
- "VALEYBOL" değil VOLEYBOL
- "SELVİ AĞACI" değil SERVİ AĞACI
- "SELVİ BOYLU" değil SERVİ BOYLU
- "MÜMKÜN MÜ?/OLANAKLI MI?" ile/değil "OLASI MI?"
- "OLASI DEĞİL" değil "KOLAY DEĞİL"
- "VAZ CAYDIM" değil "VAZGEÇTİM"
- "BİRKAÇ BİRŞEY SÖYLEMEK" değil BİRKAÇ ŞEY SÖYLEMEK ya da BİRŞEY SÖYLEMEK
- "AZ ÖNCE SÖYLEDİM" değil "AZ ÖNCE SÖYLEDİĞİM GİBİ"
- "MİNÜBÜS/MÜNÜBÜS" değil MİNİBÜS
- "ÖNCEKİSİNDEN" değil ÖNCEKİNDEN
- EKMEĞİN: "KÖŞESİ" değil UCU
- "KANSAROJEN" değil KANSEROJEN
- "... (FİZİKİ UNSURUN) HER BİRİSİNİ ..." değil "... (FİZİKİ UNSURUN) HER BİRİNİ ..."
- "... ÖZELLİĞE HAİZ" değil ... ÖZELLİĞİ HAİZ
- "AYNINDAN" değil "AYNISINDAN"
- "DÖRT LEVENT" değil "DÖRDÜNCÜ LEVENT"
- "57.Cİ ALAY" değil 57. ALAY
( Hem nokta koyup hem de -ci eki getirilmez! )
- ".KOM" değil ".COM"
- "İMEYL/E-MAIL NUMARASI" değil "E-POSTA ADRESİ"
- CALL CENTER değil ÇAĞRI MERKEZİ
- "ESEMES" değil "SEMESE/SMS"
- "TİVİ" değil TE-VE
- "ENTİVİ" değil NE-TE-VE
- TAYMİNG/TIMING değil ZAMANLAMA
- MORGIÇ(MORTGAGE) değil KONUT KREDİSİ
- DATABEYZ(DATABASE) değil/yerine VERİTABANI
- "VARSAYISAL" değil SAYISAL
- "VARSAYISAL" değil VARSAYIMSAL
- "DİSPÜTÖR" değil DİSTRİBÜTÖR
- "START ALMAK/ALDIRMAK" değil BAŞLAMAK/BAŞLATMAK
- "ONLA/ŞUNLA-BUNLA" değil ONUNLA/ŞUNUNLA-BUNUNLA
- "AYAĞIMI/AYAKLARIMI (ÇIKARAYIM)" değil AYAKKABILARIMI (ÇIKARTAYIM)
- KİŞİLER İÇİN: "BİR TANESİ" değil BİRİ/Sİ
- KİŞİLER İÇİN: "BİR TANESİ" değil İÇLERİNDEN BİRİ
- "AFERİM" değil AFERİN
- "BİRİ BİN PARA" değil "BİNİ BİR PARA"
- "NOT BIRAKMAK" değil NOT İLETMEK
- FELSEFİ değil YORUMSAL
- HERHALDE değil SANIRIM
- AÇILIŞ TÖRENİ/KONUŞMASI değil AÇIŞ TÖRENİ/KONUŞMASI
- "HİÇ ÖNEMİ YOK" değil "ÖNEMLİ DEĞİL"
- FEDÂ değil HEBÂ
- BAŞBAŞA değil BİRLİKTE
- ZERZEVÂT değil SEBZEVÂT
- FAKAT değil AYNI ZAMANDA
- ÖNCE değil İLK
- 5 AŞAĞI 5 YUKARI değil 3 AŞAĞI 5 YUKARI
- HASTA NAKİL AMBULANSI değil HASTA NAKİL ARACI
- AMBULANS değil HASTA NAKİL ARACI
- AMBULANCE değil AMBULANS
- "BÜTÜN BUNLAR" değil BUNLARIN HEPSİ/TÜMÜ
- "ÇÜNKÜ NİYE ..." değil "NİYE?, ÇÜNKÜ ..."
- KONJÖKTÜR/KONJEKTÜR değil KONJONKTÜR
- FIRINCI değil EKMEKÇİ
- "GERÇEK" değil "SAĞLAM"
- "HEP" değil "DAHA ÇOK"
- TÜRK-İSLÂM değil İSLÂM-TÜRK
- ŞARZ değil ŞARJ
- PAYLAÇO değil PALYAÇO
- SAÇ değil SAC
- YALAN KONUŞMAK değil YALAN SÖYLEMEK
- "BÜTÜN BUNLAR" değil "BUNLARIN HEPSİ/TAMAMI"
- BİT PAZARI değil BAT(HIZLI/ANİDEN) PAZARI
- RESMÎ GEÇİT değil RESM-İ GEÇİT
- DEZAVANTAJ SAĞLAMAK değil DEZAVANTAJ YARATMAK
- KOVUŞTURMA değil KOĞUŞTURMA
- SADRAZAM TORUNU değil SADRAZAM'IN SOL TAŞAĞI
- 360 DERECE DÖNMEK değil 180 DERECE DÖNMEK
- AKIL-BALİĞ değil ÂKİL-BALİĞ
- YOKTAN değil YOK İKEN
- KİRLİ TOPRAK değil KİLLİ TOPRAK
- ANLATMAK değil NAKL ETMEK
- İDEAL değil ÜLKÜ
- ANLATIMDA:"DÜNKÜ" değil "BİR GÜN ÖNCEKİ"
- OLANAKSIZLAR değil OLANAKSIZLIKLAR
- BENLE(N) değil BENİMLE
- "KİLO KAYBETMEK" değil "KİLO VERMEK"
- "HARBİDEN değil "GERÇEKTEN"
- SEVAP ile/ve/değil SAVAB(DOĞRU)
- HATA-SEVAP değil HATA-SAVAB
- HERŞEY değil ÇOK ŞEY
- "HERKES BİLİRLERDİ" değil HERKES BİLİRDİ
- İNSAN HAYATI değil HAYAT
- "ESKİ" değil "BİR ÖNCEKİ"
- SEVMİYORUM değil "BANA HİTAP ETMİYOR"
- ADET değil DEMET
- ZEBSE değil SEBZE
- TİMÖR değil TÜMÖR
- KUNPİR değil KUMPİR
- PAYLAÇO değil PALYAÇO
- CİMNASTİK değil JİMNASTİK
- ACELELİKTEN ... değil ACELEDEN / ACELE ETMEKTEN ...
- KAYINBABA/ANA değil KAİMBABA/ANA
- METEROLOJİ değil METEOROLOJİ
- "KENDİMLE OYNUYORUM" değil "KENDİ KENDİME OYNUYORUM"
- FOTOĞRAF ÇEKİLMEK değil FOTOĞRAF ÇEKTİRMEK
- "BAŞLAYASIYA KADAR" değil "BAŞLAYINCAYA KADAR"
- "TONLARCA ..." değil "YÜZLERCE/BİNLERCE ..."
- "NE DİYEBİLİRİM (Kİ)?" değil "NE DENİLEBİLİR (Kİ)?"
- NUS değil NUSH[Ar.](ÖĞÜT/NASİHAT)
- KÜÇÜK OLASILIK değil DÜŞÜK OLASILIK
- "KAYBETME ŞANSI" değil "KAYBETME OLASILIĞI"
- "HATAYA ŞANS VERMEK" değil HATA(YA) (YAPMAYA DA) FIRSAT VERMEK
- "AMA NİYE?" değil "NİYE?"
- "ÇÜNKÜ-NİYE?" değil "NİYE? ÇÜNKÜ ..."
- ... OLDUĞU DOLAYISIYLA değil ... OLMASI DOLAYISIYLA
- "TAHMİN ETMİYORUM" değil "SANMIYORUM"
- İLÂÇ/I YEMEK değil İLÂÇ/I YUTMAK
- "NASIL KULLANIŞI" değil NASIL KULLANILDIĞI
- İYRENÇ/İRENÇ/İİRENÇ değil İĞRENÇ
- LAYLON değil NAYLON
- FOŞET değil POŞET
- KOMBİNEZON değil KOMBİNASYON
- BUTON değil DÜĞME
- TARAS değil TERAS
- DÖNDERMEK değil DÖNDÜRMEK
- BİLDİK değil BİLİNDİK
- AİLECEK değil AİLECE
- "VERESİYE/YAPASIYA KADAR" değil/yerine VERENE/YAPANA KADAR
- "HANGİLERİNLE/N" değil HANGİLERİYLE
- "TOPLARSAK" değil TOPARLARSAK
- "SONDAN" değil SONRADAN
- "KOLANYA" değil KOLONYA
- "İLK İCAT/MUCİT" değil İCAT/MUCİT
- GÖZLÜK İÇİN: GİYMEK değil TAKMAK
- SAPLAMA değil SAPTAMA
- "MERAK ETME(!)" ile/ve/değil/yerine "ENDİŞELENME(!)"
- YOL YÜRÜMEK değil YOL SÜRÜMEK
- "AYRIYETTEN" değil AYRICA
- "REZARVASYON" değil REZERVASYON
- "KAVALTILIK" değil KAHVALTILIK
- "TÜRKÜAZ değil TURKUAZ
- "YANLIŞ ANLAŞMA" değil "YANLIŞ ANLAMA"
- İNTERAKTİF değil ETKİLEŞİMLİ
- "DEDİMSE DE" değil DEDİYSEM DE
- "YAPACAK ÇOK İŞ/İM VAR" değil "YAPILACAK ÇOK İŞ/İM VAR"
- "YAPACAK/YAPILACAK BİR ŞEY YOK" değil "YAPILACAK (PEK) FAZLA BİR ŞEY YOK"
- ÖÇ değil ÖC
- ANA ARTER değil ARTER
- "YAĞLARI/NI YAKMAK" değil YAĞLARI/NI ERİTMEK
- "SONUNU GETİRMEK" değil "SONRASINI GETİRMEK"
- "HERKESE ...'YA DİKKAT ETMESİNİ TAVSİYE EDİYORUM" değil "HERKESİ ...'YA DİKKAT ETMESİ İÇİN UYARIYORUM"
- ANTAT değil ANTANT[Fr.] (KALMAK) | yerine ANTLAŞMAK
- "KENDİ KENDİNİ/Zİ TATMİN ETMEK/EDEMEMEK" değil "KENDİNİ/Zİ TATMİN ETMEK/EDEMEMEK"
- SIRÇALI KÖŞK değil SIRÇA KÖŞK
- JİMLASTİK değil JİMNASTİK
- SABIN değil SABUN
- "KENDİNE ÖZEL" değil "KENDİNE ÖZGÜ"
- NOLMAZ NOLMAZ değil NE OLUR, NE OLMAZ
- "DÖNDERMEK" değil DÖNDÜRMEK
- "SANIRSAM" değil SANIRIM
- "UNUTTURMA!" değil/yerine "ANIMSATIRMISIN!"
- "UNUTUYORUM" değil/yerine BAZEN ANIMSAYAMIYORUM
- "ONUN/SENİN YERİNE" değil "ONUN/SENİN İÇİN"
- "ZAMANI ÖLDÜRMEK" değil "ZAMANI DEĞERLENDİRMEK"
- "ELDE EDİNEBİLMEK İÇİN" değil ELDE EDEBİLMEK İÇİN
- MİNNETKÂR değil MİNNETTÂR
- CEBEL(LEŞME) değil CEDEL(LEŞME)
- GELİN! değil GELMEK İSTEYENE DUYURULUR
- "İMZA KOYMAK" değil "İMZA ATMAK"
- "MERAK EDİYORUM" değil DÜŞÜNÜYORUM
- "BURA DA ... DEĞİL" değil "BURASI DA ... DEĞİL"
- BUNLARIN HEPSİ BİR "PAKET" değil BUNLARIN HEPSİ BİR BÜTÜN
- "HER BİRİSİNE" değil HER BİRİNE
- MADDEN değil MADDETEN
- MUNDAR değil MURDAR
- "GÖZLENEBİLİYOR" değil GÖZLEMLENEBİLİYOR
- "VAZİYET ETMEK" değil VÂZ-I YED ETMEK
( ... DEĞİL Duruma el koymak. )
- "YEDİ EMİN" değil YED-İ EMN
( ... DEĞİL Emin el/ler. )
- "YANLIŞSAM BENİ DÜZELT/İN!" değil YANLIŞSA DÜZELT/İN!
( Bu "M / N" harflerinin yani "BEN / SEN" "dilinin/kullanımı", "kişi temelli/odaklı" alt seviye "düşünüş"[düşünmeyiş/düşünemeyiş] ile bağlantılı olarak ya da öteki dillerden ve özellikle İngilizce'deki kullanımdan gelen kötü/yanlış bir kullanım/ifade şeklidir. )
- "HAKLISIN!/YANLIŞSIN!" değil DOĞRU!/YANLIŞ!
- "DOĞRUSUN!/YANLIŞSIN!" değil DOĞRU!/YANLIŞ!
- "DOĞRU/YANLIŞ! SÖYLÜYORSUN!" değil DOĞRU!/YANLIŞ!
- "YALAN SÖYLÜYORSUN!" değil YALAN!
( Doğru/yanlış, tüm insanlara ve olguya/olaylara tâbidir. Dolayısıyla doğrudan ya da "dolaylı" olarak belirli/bir kişiyle sınırlanamaz/odaklanamaz! )
- "GÖZ ÖNÜNE ALMAK" değil "GÖZE ALMAK"
- "GÖZE ALMAK" değil "GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK"
- "GÖZ ÖNÜNE ALMAK" değil "GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK"
- "NE KADAR KULLANILABİLİR OLMASI" değil "NE KADAR KULLANILABİLİR OLDUĞU"
- "... NE ZAMAN ..." değil "... OLDUĞUNDA"
- NE ZAMAN ile/ve/değil/yerine HANGİ KOŞULLARDA/ŞARTLARDA
- "AYAKTA DURMAMIZA ŞÜKREDİYORUZ" değil "AYAKTA DURDUĞUMUZA ŞÜKREDİYORUZ"
- "BENCE YAPMAKTA YARAR OLABİLİR" değil "BENCE YAPMAKTA YARAR OLUR"
( Belirli/net bir görüş/yorum/yargı ile başlayıp olasılık ile bitirmek dil ve mantık hatası oluşturur! [ya görüşü devam ettirmek ya da olasılık üzerinde durarak kavramsal olarak ifade etmek gerekir] )
- "NAMIK KEMÂL" FIKRALARI değil NÂM-I KEMÂL FIKRALARI
- HOŞGELDİNİZ! KAĞIDINIZ KIRIK, KALEMİNİZ değil HOŞGELDİNİZ! KAĞIDINIZ, KIRIK KALEMİNİZ
- GENE-LİKLE değil GENELLİKLE
( Vurgu ve harfi tam/doğru seslendirerek! [Dudak ve bilgi tembelliği yapmadan!] [Harfleri biraraya getirerek değil kulak dolgunluğuyla, doğrusu nasıl söyleniyorsa o şekilde söyleyerek!] )
- ÖZE-LİKLE değil ÖZELLİKLE
( Vurgu ve harfi tam/doğru seslendirerek! [Dudak ve bilgi tembelliği yapmadan!] [Harfleri biraraya getirerek değil kulak dolgunluğuyla, doğrusu nasıl söyleniyorsa o şekilde söyleyerek!] )
- "HAYA-TINDA" değil HAYATINDA
- TEK-RAR değil TEKRAR
- ZORA-KÎ değil ZORÂKÎ
- GALİ-BA değil GALİBA
- A-DEM değil ÂDEM
- BE-YANI değil BEYÂN'I
- ÇOCU-KEN değil ÇOCUKKEN
- HAKİKA-TEN değil HAKİKATEN
- E-CEL değil ECEL
- VAROL-MASI değil VAR OLMASI
- BAK-TERİ/LER/İN değil BAKTERİ/LER/İN
- NE-VADA değil NEVADA
- ZERAFET değil ZARAFET(KİYÂSE)
- GÖZÜKÜYOR değil GÖRÜNÜYOR
- YALNIŞ değil YANLIŞ
- YANLIZ değil YALNIZ
- ARTTIRMA değil ARTIRMA
- TAKTİR değil TAKDİR
- KANPANYA değil KAMPANYA
- İNSİYATİF değil İNİSİYATİF
- EKZOZ değil EGZOZ
- MÜSBET değil MÜSPET
- HÖRMET değil HÜRMET
- HAMMAL değil HAMAL
- TİSKİNTİ değil TİKSİNTİ
- EŞKİ değil EKŞİ
- FALİYET değil FAALİYET
- ULUSLAR ARASI değil ULUSLARARASI
- HERKEZ değil HERKES
- KATOLOG değil KATALOG
- PANTALON değil PANTOLON
- MUZ ÇORAP değil MUS ÇORAP
- MÜSİBET değil MUSİBET
- GIPTE değil GIPTA
- MUNDAR değil MURDÂR
- TENBEL değil TEMBEL
- SÜPRİZ değil SÜRPRİZ
- BAZAN değil BAZEN
- DİNAYET değil DİYANET
- DOKANIR değil DOKUNUR
- HEYACAN değil HEYECAN
- ALLEGORİ değil ALEGORİ
- KATARSİZ/KATARSİS değil KATARZİS
- ÂYAR değil AYAR
- FESÂHÂT değil FASÂHÂT
- GAYYÛR değil GAYÛR
- HÂTIRÂ değil HÂTIRA
- HÎBE değil HİBE
- KELÎME değil KELİME
- LÎSAN değil LİSAN
- MÎZAH değil MİZAH
- SÛNÎ değil SUN'Î
- ADALET değil ADÂLET
- MÜCADELE değil MÜCÂDELE
- SAHA değil SÂHA
- "MÜTEVAZILIK" değil TEVAZU
- "SADELİ" değil(/olmaz) SADE
- "ENİNDE SONUNDA" değil ÖNÜNDE SONUNDA
- "SAATLER OLSUN" değil SIHHATLER OLSUN
- "LAMİNAT" değil LAMİNANT
- "YAPARAKTAN/EDEREKTEN" değil YAPARAK/EDEREK
- "TEKRARDAN" değil TEKRAR
- "MÜNÜBÜS" değil MİNİBÜS
- KAPI ÇALINIYOR değil KAPI ÇALIYOR
- OLABİLMEMELERİ değil OLAMAMALARI
- VEREBİLİNİR değil VERİLEBİLİR
- ALINABİLİNİYOR değil ALINABİLİYOR
- ... OLUNABİLİNECEK değil OLUNABİLECEK
- NİTELENDİRİLEBİLİNİR değil NİTELENDİRİLEBİLİR
- GEÇEBİLEMEZ değil GEÇEMEZ
- GELİŞTİREBİLMEMİŞ değil GELİŞTİREMEMİŞ
- GELİNİLMEZ değil GELİNMEZ
- OLMAYAYDI değil OLMASAYDI
- ROMANTİK değil ROMANSI
- ALIKOYULMAK değil ALIKONULMAK
- YESYENİ değil YEPYENİ
- RAZILAR MIDIR? değil RAZI MIDIRLAR?
- TESHİP değil TEZHİP
- YÜKSEK TEKNOLOJİ değil İLERİ TEKNOLOJİ
- MALESEF değil MAALESEF
- KARNIBAHAR değil KARNABAHAR
- DÖKÜMAN değil DOKÜMAN
- FARZ-I MAHAL değil FARZIMUHAL(OLMAYACAK ŞEY YA!)
- "İKİ TERAZİNİN KEFESİ GİBİ" değil "TERAZİNİN İKİ KEFESİ GİBİ"
- LAF-Ü GÜZAF değil LAF Ü GÜZAF
- DİNAZOR değil DİNOZOR
- MALOZ değil MOLOZ[Yun.]
- AFİLLİ değil AFİLİ
- AFERİM değil AFERİN
- ALALADE değil ALELÂDE
- ALİMİNYUM değil ALÜMİNYUM
- ALİVYON değil ALÜVYON
- ANBAR değil AMBAR
- ASVALT değil ASFALT
- BAZAN değil BAZEN
( Her ne kadar [Ar. "BA'-ZÂN: VAkit vakit, ara-sıra.] gelse de, Türkçe'de BAZEN olarak yazılmakta/kulllanılmaktadır. )
- CANBAZ değil CAMBAZ
- CİVATA değil CIVATA
- CİYER değil CİĞER
- ÇENBER değil ÇEMBER
- CINGAR değil ÇINGAR
- ÇİYDEM değil ÇİĞDEM
- ÇÜNKİ değil ÇÜNKÜ
- DALEVERE değil DALAVERE
- DEYİRMEN değil DEĞİRMEN
- DELHİZ değil DEHLİZ
- DÜYÜM değil DÜĞÜM
- DÜYÜN değil DÜĞÜN
- EZZA değil ECZA
- EYER değil EĞER
- EYİM değil EĞİM
- EYİTİM değil EĞİTİM
- EYLENCE değil EĞLENCE
- EYMEK değil EĞMEK
- EYRİ değil EĞRİ
- EREZYON değil EROZYON
- FEDARASYON değil FEDERASYON
- FERMAR değil FERMUAR
- FİSKİYE değil FISKIYE
- FİAT değil FİYAT
- GALETE değil GALETA
- GALVENİZ değil GALVANİZ
- GARAZ değil GAREZ
- GARAMAFON değil GRAMOFON
- GÜYÜM değil GÜĞÜM
- HARAKET değil HAREKET
- HELOZON değil HELEZON
- HEYACAN değil HEYECAN
- HEYALAN değil HEYELAN
- İNBİR değil İMBİK
- İNKİLAP değil İNKILÂP
- KALÖRİFER değil KALORİFER
- KANBUR değil KAMBUR
- KAPISKA değil KAPUSKA
- KAREKTER değil KARAKTER
- KAVONOZ değil KAVANOZ
- KAYSI değil KAYISI
- KİPRİK değil KİRPİK
- KOLANYA değil KOLONYA
- KÜPÜR değil KUPÜR
- KURDELA değil KURDELE
- MATAMATİK değil MATEMATİK
- MAYDONOZ değil MAYDANOZ
- MENBA değil MEMBA
- MEŞKUL değil MEŞGUL[< ŞUGL]["gu" uzun okunur]
( MEŞKÛL[Ar.]: Bileklerine kadar üç ayağı beyaz olan at. DEĞİL Bir işle uğraşan. )
- MAKOSEN değil MOKASEN
- MUZUR değil MUZIR
- MÜTAYİT değil MÜTEAHHİT
- ORTADOKS değil ORTODOKS
- PATETES değil PATATES
- PENBE değil PEMBE
- SALYONGOZ değil SALYANGOZ
- SERHOŞ değil SARHOŞ
- SEYEHAT değil SEYAHAT
- SİKLET değil SIKLET
- SOVAN değil SOĞAN
- ŞAHASER değil ŞAHESER
- TASFİR değil TASVİR
- TAŞARON değil TAŞERON
- TAZZİK değil TAZYİK
- ÜVERTÜR değil UVERTÜR
- ÜÇKEN değil ÜÇGEN
- VALEYBOL değil VOLEYBOL
- YAKOMOZ değil YAKAMOZ
- YUMŞAK değil YUMUŞAK
- ZANBAK değil ZAMBAK
Bu bölümün devamı ve tüm ... DEĞİL ... içeriğini görmek için burayı tıklayınız...
- -ÂVER[Ar.] ile A'VER[Ar.]
( Getiren, taşıyan. [PEYÂM-ÂVER > PEYGAMBER] İLE Bir gözü kör, tek gözlü. | Körbağırsak. )
- ...KA... ile/ve/değil/||/<>/> ...KÂ...
( ikamet, istikamet, tekabül, mukabil, enkaz/ı, Erkan İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> tekâmül, kâğıt, erkân, iskân, eşkâl )
(
)
- A-DEM değil ÂDEM
- A'FET[Ar.] ile ÂFET[Ar.]
( Solak. | Pek akılsız kişi. | En güç şey. İLE Büyük felâket, belâ. | [mec.] Çok güzel insan. )
- A'KAL[Ar. < AKIL ] ile ÂKAL[Fars.]
( [daha/çok/pek] Akıllı. İLE Çer-çöp. )
- A'LÂF[Ar. < ALEF] ile ÂLÂF[Ar. < ELF]
( Hayvan yemleri. | Otlar, samanlar. İLE Binler. )
- A'RÂK[Ar.] ile A'RÂK[Ar. < IRK] ile ARAK[Ar.] ile ARAKK[Ar.]
( Ter. | Üzüm ve çeşitlerinden çekilip elde edilen ispirto, rakı. İLE Kökler, damarlar. İLE Rakı. İLE [daha/çok/pek] İnce. )
- A'RÂS[Ar. < URS] ile A'RÂS[Ar.] ile ARAS[Ar.]
( Nikâh törenleri. | Düğünler. | Evliler. İLE Arsalar, boş topraklar. İLE Yorgunluk, bitkinlik. )
- A'RÂZ[Ar. < ARAZ] ile ARAZ[Ar.] ile A'RÂZ[Ar. < IRZ]
( İşâretler, alâmetler. | Tesâdüfler, hastalık alâmetleri. | Kazalar, felâketler. İLE İşâret, alâmet. | Tesâdüf. | | Kaza, felâket. | [Felsefede] Kendi kendine varolmayıp başka bir cevherle meydana gelen hal ve keyfiyet. İLE Irzlar, namuslar. )
- A'SÂM[Ar. < USME] ile A'SAM ile ASAMM ile ÂSÂN[Fars.]
( Gerdanlıklar. | Tasmalar. İLE Ön ayakları sekili olan hayvan. İLE Sağır, işitmez. | Söz işitmez. | Sert, güç, tahammül edilmez. | Arap yazısında, ikinci ve üçüncü kökünde, uzun harf bulunan bir fiil. İLE Kolay. )
( SEKİ: Atın ayağında genellikle bileğe ya da dize kadar çıkan beyazlık. )
- A'TAF[Ar. < ATF] ile A'TÂF[Ar. < ATF]
( En âtıfetli, pek şefkatli, çok merhametli. İLE Merhametler, şefkatler. | Meyiller, atmalar. )
- A'YEN[Ar.] ile ÂYEN, ÂHEN[Ar.]
( Büyük, iri gözlü. | Bakılan yer. | Çok açık, pek belirli. İLE Demir. )
- A'ZÂR[Ar. < ÖZR] ile ÂZÂR[Fars.] ile ÂZÂR[Fars.]
( Bahaneler, engeller, özürler. İLE Mart ayı. İLE İncitme, azarlama/tekdîr, kırılma. )
- ABÂ[Ar.] ile ÂBÂ[Ar.] ile A'BÂ[Ar.]
( Yünden yapılmış kaba kumaş. | Bu kumaştan yapılmış bol, geniş giyecek. İLE Babalar. | Gök küreleri, gezegenler, seyyâreler. [ÂBÂ-İ KENÎSÂİYYE: Kilise ileri gelenleri.] İLE Yükler, ağırlıklar. | Sorumluluklar, mes'ûliyetler. | Çift denk ya da sandık. )
- ÂBİD[çoğ. EVÂBİD] ile ÂBÎD[Fars.] ile ABÎD[Ar. < ABD] ile ÂBİD[Ar. < İBÂDET]
( Mesel, yanıltmaç. İLE Kıvılcım. İLE Kullar, köleler. İLE İbâdet eden, tapınan. [çoğ. ÂBİDÎN] )
- ÂBİD ile ABÎD
( İbâdet eden. İLE Kulluk[ubûdiyyet]. )
- ÂBİR[Ar. < UBÛR, çoğ. ÂBİRÛN, ÂBİRÎN] ile ABÎR[Ar.]
( Bir yerden geçen. İLE Bir ilâç karışımı. | Güzel koku. )
- ACC[Ar.] ile ÂCC[Ar.]
( Bağırma, na're. İLE Kalabalık. )
- AÇIK SAÇIK[ARÂBE çoğ. ARABÂT] ile AÇIK SEÇİK
- ÂCİN[Ar.] ile ACÎN[Ar.]
( Rengi ve tadı değişmiş, bozulmuş pis su. İLE Yoğurulmuş şey, hamur, mâcun. )
- ACİZ ile ÂCİZ
( Gücü, bir işe yetmez olanın durumu, güçsüzlük. | Beceriksizlik. | Birinin, borcunu, zamanında ödeyememesi durumu. İLE Gücü bir işe yetmez olan, güçsüz. | Beceriksiz. )
- ADAMINA GÖRE ile/değil/yerine ÂDÂBINA GÖRE
- ADEM ile/ve ÂDEM
( Yokluk. İLE/VE Yokluğun varlığı ve darlığı. )
( Yokluğun varlığı, bir kâmil insan! )
( Kişi, sevdiğinde yok olmalı. )
( ... ile TIFL- CİHEL-RÛZE: Hz. Âdem. )
( Yokluk, hiçlik, ölüm. | Osmanlı Türkçesi sözcüklerle birleşerek, "-siz, -lik" anlamında kullanılır. [ADEM-İ MERKEZİYET: Yerinden yönetim.] İLE/VE Dinsel inançlara göre, ilk yaratılan insan ve ilk peygamber. | Kişi, adam. | İnsanda bulunması gereken olumlu özelliklere sahip olan. )
( Nonexistence. vs./AND Existence of the nonexistence. )
( Varlık. | İlk yaratılan insan ve peygamber. İLE Yokluk. )
( NONEXISTENCE vs./and ADAM )
- ADET ile ÂDET
( Sayı. | Herhangi bir sayıda olan şey, tane. İLE Birinin, yapmaya alışmış olduğu şey, alışkı. | Topluluk içinde, eskiden beri uyulan kural, töre. Gelenek, alışkanlık. | Aybaşı, âdet kanaması. )
- AH[Ar.] ile ÂH[Ar.] ile ÂH[Ar.]
( Ah, yazık. İLE Kardeş. | Dost. İLE Âferin, bravo anlamına kullanılır. )
- AHAD[Ar.] ile ÂHÂD[Ar. < AHAD] ile AHADD[Ar. < HADD]
( Bir. [sayı] | Kişi, kimse. İLE Birler, birden dokuza kadar olan sayılar. İLE [daha/çok/pek] Keskin. )
- AHLAT ile AHLÂT[< HILT] ile AHLAT
( Gülgillerden, kendi kendine yetişen, üzerine armut aşılanan ağaç, yabanarmudu. | Bu ağacın, armuda benzeyen ve ancak iyice olgunlaştıktan sonra yenilebilen yemişi. | Kaba adam, yol-iz bilmeyen kişi. İLE Bir karışım içindeki parçalar, öğeler. Karışan şeyler. | Gövde yapısının temelini oluşturan öğeler.[AHLÂT-I ERBAA: Kan, salya, safra, dalak.] İLE Bitlis'in bir ilçesi.[Tarihte, mühendis ve mimarların yetiştiği kent.] )
( PIRUS PIRASTER ile ... )
- AHRAS[Ar.] ile AHRÂS[Ar. < HÂRİS] ile AHRAZ[Ar.]
( Dilsiz. İLE Koruyucular, muhafızlar. İLE Kirpikleri dökülmüş, çipil gözlü kişi. )
- AHÛ[Ar.] ile ÂHÛ[Ar.]
( Kardeş. | Dost. İLE Ceylan, karaca. | Güzellerin gözü. )
- AKÎB[Ar. < AKEB] ile ÂKİB[Ar.]
( Bir diğerinin arkasından gelen. İLE Önce. )
- AKİBET değil ÂKIBET
- AKÎDE ile AKİDE
( İlke, iman, dini inanış. | [Sultanlar, bayramlarda akîde şekeri kestirirmiş. Yeniçeri ağalarına gönderirmiş ve şeker kabul edilirse sorun olmadığı fakat padişaha geri gönderilirse "sorunlarımız var" anlamına gelirmiş.] İLE Şekerin kaynatılarak katılaşması yolu ile yapılan, renkli ve kokulu, ağızda güç eriyen şeker, akide şekeri. )
- AKIL-BALİĞ değil ÂKİL-BALİĞ
- ÂKİL ile AKIL
- AKIL ile/ve/> ÂKİL
( Us. İLE/VE/> Yiyen. | Aklı başında. )
( ... İLE/VE/> Kendi "aklını", evrenin aklıyla birleştirmiş/bütünleştirmiş kişi. )
- AKİT ile ÂKİT
( Sözleşme, bağıt, mukavele. | Nikah. İLE Bir işi, karşılıklı olarak kararlaştırıp üstlerine alan taraflardan her biri, bağıtçı. )
- AKNÂ[Ar.] ile AKNA'[Ar.]
( İnce, yumru burunlu. İLE En çok kanaat eden. )
- AKRÂ[Ar.] ile AKRA'[Ar.]
( Arkalar, sırt. İLE Başındaki saçlar dökülmüş, dazlak. | Çıplak dağ. )
- AKTA[Ar.] ile AKTÂ'[Ar.]
( Eli kesik. İLE Kesmeler, kırılmalar. | İlgiyi kesmeler. | Beylik arâziler. )
- ALÂ[Ar.] ile ALÂ, ALE[Ar.] ile A'LÂ ile ÂLÂ[Ar. < EYL] ile ÂLÂ[Fars.]
( Rütbece yükseklik, büyüklük, şeref, şan. İLE Üst, üzere. İLE [daha/çok/pek] Yüksek. İLE İhsanlar. İLE Kirleten. )
- ALA ile ALÂ ile ÂLÂ
( Karışık renkli. | Alabalık. | Açık kestane renginde olan, ela göz. | Kekliğin boynundaki siyah halka. İLE Üstün. İLE İhsanlar, bahşişler. | Kirleten. | Pekiyi. )
- ALAK[Ar.] ile ÂLÂK[Ar.]
( Pıhtılaşmış kan. | Sülük. İLE Sakız. )
- ALEM ile ÂLEM
( Bayrak. | Minare, kubbe, sancak direği gibi yüksek şeylerin tepesinde bulunan, madenden yapılmış ay yıldız ya da lâle biçiminde süs. İLE Yeryüzü ve gökteki nesnelerin tümü, evren. | Dünya, acun, cihan. | Aynı konu ile ilgili kişiler ya da bu kişilerin uğraşlarının tümü. | Durum ve koşullar. | Herkes, başkaları. | Ortam, çevre. | Eğlence. | Kendine özgü, birçok nitelikleri bulunan şey ya da kişi. | Duygu, düşünce, düş gücü. )
- ALEMCİ ile "ÂLEMCİ"
( Camilerin kubbelerine, minarelerine alem yapan ya da takan kişi. İLE Eğlenceyi seven, her fırsatta "eğlenen", [eğlendiğini varsayan/zanneden] kişi. )
- ÂLÎ[Ar. < ULÜVV] ile ÂLÎ[Ar.] ile ALÎ[Ar. < ÂLET]
( Yüce, ulu. | Kişi adı. İLE/< Ebû Tâlib'in oğlu ve Hz. Muhammed'in damadı, dördüncü halife. İLE/< Âlete ait, âletle ilgili. | Yemin edici/eden. )
- ALİ ile ÂLİ
( Kişi adı. İLE Yüce, yüksek. )
- ALİM ile ÂLİM
( Her şeyi bilen. İLE Bilgin. )
- AM[Ar.] ile ÂM[Ar. çoğ. A'VÂM] ile AMM[Ar. çoğ. AMMÂT] ile ÂMM[Ar. < UMÛM] ile HAMM[Ar.] ile HAM[Ar.]
( Sevgi. | İstek, istemek, istenilen. | Dişillik örgeni, vajina. İLE Yıl, sene. İLE Amca. İLE Genel/umûmî, herkese ait. İLE Şiddetli hararet. )
- AMÂ[Ar.] ile A'MÂ[Ar.] ile AMA[Ar.]
( Körlük, görmezlik, manevi körlük, bilgisizlik. | Yağmur bulutları. | Altında ve üstünde hava bulun(may)an bulut. İLE Kör. | Bilgisiz/cahil. İLE Bağlaç, fakat. )
- ÂMÂK[Ar. < MAAK/MAUK] ile A'MÂK[Ar. < UMK]
( Göz pınarları. İLE Derinlikler. )
( A'MÂK-I HAYAL adlı kitabı okumanızı salık veririz... )
- AMİN[Fr. < AMONYAK] ile ÂMİN[Ar. < İbr.]
( Amonyaktaki hidrojen yerine tek değerli hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı. İLE "Allah kabul etsin" anlamında, duaların arasında ve sonunda kullanılır. )
- AMİN ile ÂMİN
( Kimya terimi. İLE Dua. )
- ÂMÛT[Fars.] ile AMUT[Ar.]
( Yalçın kayalarda ve yüksek yerlerde bulunan kuş yuvası. İLE Dikme, direk, sütun. )
- AN'ANÂT[Ar.] ile ANANAT ile ANÂNET[Ar.]
( Gelenekler, rivâyetler. İLE Üçlü çatal.[Dirgen/diren benzeri bir araç.] İLE Eşeysel güçsüzlük, iktidarsızlık. )
- AN[Ar.] ile ÂN[Ar.]
( -dan, -den. [ANH, ANHÂ] İLE En kısa süre. )
- ANÂ'[Ar.] ile ÂNÂ'[Ar. < ÂNÎ] ile A'NÂ'[Ar. < İNV] ile ANA[Ar.]
( Güçlük, zahmet, meşakkat. İLE Gece yarısı vakitleri. İLE Taraflar, nâhiyeler. İLE "Anne" sözünün/hitabının kısaltılmışı. )
- ÂNAK[Ar.] ile A'NÂK[Ar.] ile A'NÂK[Ar. < UNK]
( Çok/en zarif. İLE Boynu uzun [kişi]. İLE Boyunlar, gerdanlar. | Yaprak sapları. | Rüzgârla kalkan toz bulutu. )
- ÂNÂN[Fars. < ÂN] ile ANÂN[Ar. < ANÂNE] ile A'NÂN[Ar. < UNK]
( Onlar. İLE Bulutlar. İLE Ağacın ucu. | Ufuklar. )
- ANÂNE[Ar.] ile AN'ANE[Ar. çoğ. AN'ANÂT]
( Bir bulut. İLE Gelenek, rivâyet. | Açıklamalar, tafsîlât. )
- ANI ile ... ÂNI
- ÂNİD[Ar.] ile ANÎD[Ar. < İNÂD]
( İnat eden, inatçı. İLE Çok inatçı. )
- ANÎF[Ar. < UNF] ile ÂNİF[Ar.]
( Sert, şiddetli. | Kaba/kötü tutumda bulunan. İLE Pek yakında geçen. )
- ARÂ'[Ar.] ile ÂRÂ'[Ar. < RE'Y] ile -ÂRÂ[Fars.]
( Bölge, mıntıka/mıntaka. İLE Oylar. İLE Süsleyen, bezeyen. [Dil-ârâ] )
- ARAB[Ar.] ile ÂRÂB[Ar. < İREB, İRBE] ile A'RÂB[Ar. < ARAB]
( Irak, Şam, Hicaz, Yemen, Mısır'da ve Afrika'nın kuzeyinde bulunan semitik kavmin genel adı. İLE Akıllar, zekâlar. | Hâcetler. | Hîleler, dekler, oyunlar. İLE Çöl Arapları. )
- ARABÎ[Ar.] ile A'RÂBÎ[Ar. çoğ. EÂRÎB]/[Fars. BÂDİYE-NİŞÎN]
( Arap budununa/kavmine ait olan/lar. | Arapça, Arap dili. İLE Çölde yaşayan Arap. )
- ARAP ile ÂRÂP
( Irkı tanımlama. İLE "...-cı" olma(savunma, koruma, kayırma) )
- ÂREC[Fars.] ile AREC ile A'REC[Ar.] / LENG[Fars.]
( Dirsek. İLE Topallık. İLE Topal, aksak. )
- ARİF ile ÂRİF[Ar. < İRFAN | çoğ. UREFÂ]
( Ünlü, çok tanınmış. | Bilgi sahibi. İLE Bilen, bilgili, irfan sahibi.[(Bildiğinin, yapacağının ve söyleyeceğinin) Zamanını ve zeminini] )
- ÂRİM[Ar.] ile ARİM[Ar.]
( Uygunsuz, hoşa gitmez, ters. İLE İnatçı, kafa tutan. )
- ÂRİŞ[Ar.] ile ARÎŞ[Ar.]
( Anlam/mânâ, kavram/mefhum. İLE Asma çardağı. | Samandan yapılmış bir çeşit ev. | Sundurma. )
- ÂRİZ[Ar.] ile ARÎZ[Ar.] ile ARÎZ[Ar. < ARZ]
( Ardıç ağacı. İLE Semiz. | Enli, geniş. | Alçakgönüllü, lâtif, lâyık. İLE Geniş, enli. )
- ÂRIZA[Ar.] ile ARÎZA[Ar. < ÂRIZ]
( Engebe. | Aksama, aksaklık. | Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak ya da eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekar belirteçlerinin ortak adı. İLE Küçüğün büyüğe yazdığı yazı. )
- ARZ[Ar.] ile ARZ[Ar.] ile ÂRZ[Ar.] ile ARZ[Ar.]
( Bir büyüğe sunma, gösterme, önüne koyma. İLE Dünya. | Toprak. İLE Ardıç ağacı. İLE En, genişlik. | Enlem. )
- ASÂ[Ar.] ile ÂSÂ[Ar.] ile -ÂSÂ, ÂSÂY[Ar.] ile A'SÂ[Ar.]
( Değnek, sopa. | Dervişlerin taşıdıkları sopa. İLE Esneme. | Ciddilik, vakar. | Süs, bezek. İLE ... gibi. İLE Değnekler, sopalar. )
- ÂSÂB[Ar. < ESEB] ile ÂSÂB[Ar.] ile A'SÂB[Ar.]
( Gövdenin alt kısmında çıkan kıllar, kasık kılları. İLE Sinir, damar. İLE Sinirler. )
- ASALE[Ar.] ile ASÂLÉ[Ar.]
( Çok zehirli bir yılan. İLE Bal peteği. )
- ÂSÂR[Ar. < ESER] ile ASAR[Ar.] ile ÂSÂR[Ar. < ISR] ile ASÂR[Ar.] ile A'SÂR[Ar. < ASR] ile AS'AR[Ar.]
( İzler, nişâneler, alâmetler. | Âbideler. | Gelenekler, öyküler. İLE Toz. [GUBÂR] | Sığınak, sığınılacak yer. [MELCE'] İLE Görevler. | Yükler. | Kabahatler, cürümler. İLE Fakirlik. İLE Yüzyıllar. İLE Pek kibirli. | Çarpık yüzlü. )
- ASHAR[Ar.] ile ASHÂR[Ar. < SIHR]
( Saçı kızıl olan. | Kırmızı tüylü. İLE Evlenme dolayısıyla erkek tarafı akrabalar, güveyler. )
- ÂSÎ[Ar. < ESER] ile ASÎ ile ASÎ, ASİYE ile ÂSÎ[< İSYÂN, çoğ. USÂT] ile ÂSÎ ile ÂSÎ[Fars.]
( Ahlâkı bozuk, ahlâksız, çapkın. İLE Uygun, elverişli. İLE Çok isyancı. İLE Karşı gelen. | Haydut, şakî. | Günahkâr. İLE Hekim, cerrah. İLE Kederli, mahzûn. )
- ÂŞÎ[Ar.] ile ÂŞÎ[Ar.] ile AŞÎ[Ar.]
( Aşçı. İLE Akşam yemeği yiyen. | Gidip, uzaklaşan. İLE Tavuk karasına tutulmuş. | Akşam. | Akşam yemeği. )
- AŞİB[Ar.] ile AŞÎB[Ar.]
( Çok otlu. İLE Bol otlu. )
- AŞIK ile/değil ÂŞIK
( Baldır kemiği ile eklemleşerek, bileğin belirli başlı oynak merkezini oluşturan, ayak bileğinde bulunan, küçük kemiklerden biri. | Yapı çatılarında, uzun mertek, aşırma. | AŞIK ATMAK: Yarışmak. İLE/DEĞİL Vurgun, tutkun. )
- AŞÎR[Ar.] ile ÂŞİR[Ar.]
( Onda bir [1/10]. | Samimi dost ve arkadaş. | Koca. İLE Onuncu. | Öşür toplayan. )
- ÂSİR[Ar.] ile ÂSİR/ÂSİRE[Ar.] ile ÂSİR/ÂSİRE[Ar.] ile ASÎR[Ar.] ile ASÎR[Ar.] ile ASÎR[Ar. < USRET]
( Bir söylenceyi/efsaneyi aktaran/nakleden. İLE Ayağı kayan. İLE [Üzüm ve benzerleri gibi şeyleri] Şırasını ya da yağını almak üzere sıkan. İLE Bitişik komşu. | Karmakarışık, dolaşık. İLE Şırası ya da yağı alınmak üzere sıkılmış şey, usâre. İLE Zor, güç, zahmetli. | Titiz. )
- ÂSİRE[Ar.] ile ASÎRE, SECÎR[Ar.]
( ... İLE Posa, cibre. )
- AŞK ile/ve ÂŞIK["AŞIK" değil!]
( Çaresizlik yoktur. İLE/VE Çaresizlik çoktur/yaşayabilir. )
( Birçok şeye [herşeye/herkese] yönelik olabilir. İLE/VE Tek bir şeye/kişiye yönelmiştir. )
( Aşk, daha çok, tek taraflıdır. )
( Aşk ehline, sultanların tahtı, tahta parçasından başka bir şey değildir. )
( AŞK :/= Yasaksa!... [Aşk, ancak yasak aşk ise süreklidir/sürdürülebilirdir.] )
( Mutlu aşk/âşık yoktur.(yoktur) )
( "Kör-kütük âşık olmak" değil bir "kütüğe" âşık olup kör olmak. )
( AŞK'I, ÂŞIKLAR BİLİR
[Başka da, hiçkimse bilemez.] )
( Âşık, türkü yakmazsa, aşka katlanamaz. )
( KENDİNDE VÜCÛD OLMAYAN ZÂT )
( I love my love, but my love doesn't love me as I love my love. )
( )
( "Çıkıktır o. Âşık olsan, duramazdın." )
( )
( Aşk ile yürüyen, sırtında, dünyayı taşır...
Aşksız yürüyen, "beden" diye bir ceset taşır. )
( LOVE vs./and LOVER )
- AŞKÂR[/Â/E], ÂŞİKÂR/E[Ar.] ile AŞKAR[Ar.]
( Belirli, açık, meydanda. İLE Koyu al. | Kızıl saçlı adam. | Doru[gövdesi kızıl, ayakları ve yelesi kara] at. )
- ASMA[Ar.] ile ASMA[Ar.] ile ASMA'[Ar.] ile ASMÂ[Ar.] ile ASMAH[Ar.]
( Asma işi/durumu. | Asılmış, asılı. | İLE Asmagillerden, dalları çardak üzerine yayılan üzüm vb. bitkiler. | Belirli bir tür üzüm veren bitki. [Lat. VITIS] İLE Uyanık ve "gözü açık" olan. | Keskin kılıç. İLE Eğri elli/bacaklı. İLE Pek kahraman, çok şecâatli. )
- ATA[Türkçe] ile ATÂ'[Ar.]
( Baba. | Dedelerden/büyükbabalardan her biri. | ATATÜRK sözcüğünün kısaltılmış biçimi. İLE Bağışlama, bahşiş. [> TEÂTÎ] )
- ATAL[Ar. çoğ. A'TÂL] ile ÂTÂL[Ar. < ITL]
( Gövdenin örtülü olmayan bir yeri. [özellikle ense] | Tüm gövde. | Bir kişinin güzelliği. İLE Koltuk altları. | Böğürler. | Yanlar, kenarlar. )
- ATBÂ'[Ar. < TIB] ile ATBA'[Ar.] ile ATBÂ[Ar. < TABY]
( Dereler, kanallar. İLE En pis. İLE Meme başları. )
- ATEŞ ile/değil ÂTAŞ[Ar.]
( ... İLE/DEĞİL Susuzluk. )
- ATHÂR[Ar. < TÂHİR] ile ATHAR[Ar.]
( Hanımların, âdet ve doğumdan kurtuldukları zamanlar. İLE Çok temiz olan. )
- ÂTÎ[Ar. < İTYÂN] ile ÂTÎ/ÂTÎYE[Ar. < UTV] ile ATÎ[Ar.]
( Gelecek, gelen [kişi ya da şey]. | Gelecek zaman, istikbal. | Önde, aşağıda. İLE İsyân eden, kafa tutan. İLE İnatçı, "kalın kafa/lı". )
- ÂTİK[Ar. çoğ. AVÂTİK] ile ÂTİK[Ar.] ile ATÎK/ATÎKA[Ar. < ITK]
( Sırtın üst bölümü. İLE Berrak, sâf; karışmamış, değerli/kıymetli. İLE Eski. | Hür. | Güzel, genç kız. | Asîl. | Hz. Ebû Bekir'in takma adı/lâkabı. )
- ATIL ile/değil ÂTIL
- ATLAS[Yun.] ile ATLÂS[Ar. < TALAS]
( Düz, havsız, tüysüz. | Büyük harita. | Atlas Denizi. | Dünyanın, bir ülkenin/bölgenin, fiziksel ve siyasal coğrafyası ile ekonomi, tarih gibi konularda, toplu, tutarlı bilgi vermek için biraraya getirilmiş coğrafya haritaları derlemesi. | Bir kitabın sonuna eklenen ya da bir konuyu açıklamak için hazırlanmış resim ya da levhaların tümü. | Boyun omurlarının, üstten birincisi. İLE Eskitmeler. | Eski, aşındırılmış. )
- AVÂZ ile ÂVÂZ[Fars.] ile A'VÂZ[Ar. < İVAZ]
( Nefret. İLE Ses, sedâ. İLE Bedeller, karşılıklar. )
- AYÂ[Ar.] ile ÂYÂ[Fars.], ACABA[Ar.] ile A'YÂ[Ar.] ile AYA[Ar.]
( Yeteneksiz/kabiliyetsiz, kudretsiz. | Tedavi edilemez, iyileştirilemez. İLE Şüphe ve tereddüt bildiren edat. İLE Daha ya da en kudretsiz, hiç iktidarı olmayan. İLE El/avuç içi, ayak tabanı. | Yaprakların düz ve parlak bölümü. )
- AYÂN[Ar.] ile Â'YÂN[Ar. < AYN]
( Belirli, açık, meydanda. İLE Gözler. | Bir memleketin ileri gelenleri. )
- AYAN ile ÂYAN
( Belirli, açık. İLE İleri gelenler. )
- AYAN ile ÂYAN
( Belirli, açık. İLE İleri gelenler. | Meclis/senato üyeleri. )
- ÂYAR değil AYAR
- AYNÂ[Ar. < ÎYN] ile AYNA[Fars.] ile AYNA[Ar.]
( İri ve güzel gözlü. İLE Işığı yansıtan, varolanların görüntüsünü veren, cilâlı ve sırlı cam. İLE Atların diz kapağı. )
- AYNİ[Ar.] ile AYNÎ[Ar.] ile AYNÎ[Ar.]
( Hep o, başkası değil. | Tıpkısı. İLE Gözle ilgili. İLE Para olarak değil, maddî/eşya olarak verilen. )
- BAHRİ ile BAHRÎ[Ar.]
( Uzun boyunlu, sivri gagalı, boynunun önü ve göğsü parlak beyaz olan, alçaktan ve hızlı uçan, suya bağımlı bir tür kuş. [Lat. PODICEPS CRISTATUS] İLE Denizle ilgili. )
- BALA ile BÂLÂ[Fars.] ile Balâ
( Çocuk, yavru. İLE Yüksek, yukarı, üst, yüce. | Boy, uzunluk. İLE Ankara iline bağlı ilçelerden biri. )
- BEKAR[Fr. < BÉCARRE] ile BEKÂR[Ar.] ile BÎ-KÂR[Fars.]
( Diyez'li ya da bemol'lü bir sesin eski durumuna getirilmesini gösteren nota imi. İLE Evlenmemiş/evli olmayan kişi. İLE İşsiz, güçsüz.["BEKÂR" değil BÎ-KÂR'lar evi] )
- BETÜL ile/değil BETÛL
( ... İLE/DEĞİL Erkeklerden çekinen, nâmuslu kadın. | Ayrı kök salan fidan. )
- BÎD[Ar.] ile BİD[Ar.] ile BÎD[Ar.]
( Yok olma. İLE Arapça'daki bi edatının d,t ile başlayan sözcüklere katıldığı zamanki şeklidir. [Sözcüğü zarf yapar. (Bİ-D-DA'VÂ: Dâvâ ederek.)] İLE Söğüt ağacı. )
- DAHİ ile DÂHİ
( Bile. İLE Yaratıcı gücü olan kişi. )
( ... İLE Bir Milletin Bekâsı - Teoman Duralı... )
- DAR ile DÂR[Ar.] ile DÂR[Fars.]
( Ensiz. İLE Ev, yurt. İLE İdam mahkûmlarını asmak için dikilen direk. )
- DERİ[Tr.] ile DERÎ[Ar.]
( İnsan ve hayvan gövdesini kaplayan, tüy/kıl ya da pulla kaplı örtü. İLE Farsça'nın düzgünü/fasîhi/sahîhi. | Havası iyi, yeşilliği bol olan dağ eteği. )
- ECLA'[Ar.] ile ECLÂ[Ar. < CELÎ]
( Kısa dudaklı ve miskin adam. İLE Pek belirli, çok âşikâr. )
- EFHÂM[Ar. < FEHM] ile EFHAM[Ar. < FEHÎM]
( Zihinler, anlamalar, idrâkler. İLE En ulu, çok şeref sahibi, daha fehâmetli. )
- ERHAM[Ar. < RAHÎM] ile ERHÂM[Ar. < RAHM]
( Daha/pek merhametli. İLE Döl yatakları. | Akrabalar, hısımlar. )
- ESÂBİ'[Ar. < ISBI] ile ESÂBÎ'[Ar. < ÜSBÛ] ile ES'ABÎ[Ar.]
( Parmaklar. İLE Haftalar. İLE Gayet güzel ve beyaz göz. )
- EŞNÂ[Ar. < ŞENÎ] ile EŞNA'[Fars.]
( Daha/pek şenî, fenâ, kötü ve çirkin. İLE Çok değerli mücevher. | Yüzgeç, yüzücü. )
- FÂNİ[Ar.] ile FANİ[Yun.]
( Ölümlü, gelip geçici, kalımsız. İLE İnsan gözünün algıladığı ışık şiddeti. )
- GÂZİ ile GÂZİ ile GAZÎ
( Savaştan, sağlam ya da (az/çok) yaralı çıkan. İLE Mustafa Kemal ATATÜRK İLE "Gezi" için gaz yiyen. )
- GEZİ[Ar.] ile GEZÎ[Ar.]
( Ülkeler ya da kentler arasında yapılan uzun yolculuk. | Gezilip hava alınacak yer. | Gezinti yeri. İLE Pamukla karışık, dokunmuş hâreli, arşınlık enli kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan. )
- HADİS ile HÂDİS(E)
( Peygamber sözü. İLE Meydana gelen. )
- HÂL ile HAL
( Durum. İLE Sebze-Meyve toptan satış yeri. )
- HAL ile HÂL/GÖVEÇLİK ile HAL[Fr. < Cerm.] ile HAL
( Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların ya da taşıdığı niteliklerin tümü, durum. | Davranış. | Şimdiki zaman, içinde yaşanılan zaman. | Güç, kuvvet, takat. | Kötü durum, sıkıntı, dert. İLE Genellikle üstü kapalı pazaryeri. İLE Çözme, çözülme eritme, karışık bir sorunun içinden çıkma, sonuca varma. İLE Tahttan indirme. )
- HALA değil HÂLÂ
- HALAKAT[Ar. < HALKA | "ka" uzun okunur] ile HALÂKAT[Ar.]
( Halkalar. İLE Halukluk, iyi ahlâklılık. | Dümdüzlük, düzlük. )
- HÂLÎ[Ar.] ile HÂLÎ[Ar.] ile HÂLİ'[Ar.] ile HALÎ'[Ar.] ile HALÎ[Fars., Ar.]
( Tenha, boş, sahipsiz yer. | Açık yer. İLE Hâle/duruma mensup. Şimdiki. İLE Boşanmış adam.[HÂLİA: Boşanmış bayan.] İLE Soyulmuş. | Kovulmuş. İLE Gamsız, uğraşsız/gailesiz, kayıtsız. | Evlenmemiş adam. )
- HALLÎ[Ar.] ile HALLÎ[Ar.] ile HÂLLİ[Ar.]
( Çözümleyerek, çözümleme ile ilgili. İLE Sirke ile ilgili. İLE Kuvvetli. | Zengin. )
- HANİ[Ar.] ile HANİ[Yun.] ile HÂNİ'[Ar.] ile HANİ[Ar.]
( Nerede, ne oldu, nerede kaldı? | Ötekinin daha önceden bildiği bir şey kendine anımsatılmak istendiğinde kullanılır. | Verilen sözü anımsatan sözün başına getirildiğinde sitem anlatır. | Kimi zaman "bari" anlamında kullanılır. | "Doğrusunu söylemek gerekirse", "Kaldı ki, üstelik" anlamlarında kullanılır. İLE Hanigillerden, Akdeniz'de yaşayan, alaca kırmızı renkli orta büyüklükte bir balık.[Lat. SERRANUS CABRILLA] İLE Boşanmış.[ikisi için de] İLE Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri. )
- HARÎ[Ar.] ile HÂRÎ[Ar.]
( Lâyık, müstahak. İLE Horluk, hakirlik. )
- HASIL ile HÂSIL[Ar.]
( Yeni başak tutmaya başlamış ekin. İLE Olan, ortaya çıkan, görünen. )
- HÂT ile/değil HATT
- HATÂ[AR.] ile/değil HATTÂ[AR.]/DAHASI ile/değil HATTA
( Yanlış. İLE Dahası. İLE Sınırda[hat üzerinde]. )
- HAVLU ile/ve/değil PEŞKİR[Fars. PÎŞ-GÎR]
( ... İLE/VE/DEĞİL Havlu olarak kullanılmasının yanısıra, elbezi ya da peçete olarak da kullanılabilmektedir. | İnce havlu. )
- HAYA[Fars.] ile HAYÂ'[Ar.] ile AYA
( Erbezi, husye/husâ, testis. İLE Utanma, utanç. | Namus, edep. | Günahtan kaçınma. İLE Avuç içi. )
- İ'CÂB[Ar. < UCB] ile ÎCÂB[Ar. < VÜCÛB | çoğ. ÎCÂBÂT]
( Şaşırtma, taaccübe düşürme. | Kendini beğenmişlik.[Ar.: İyiliğe, güzelliğe hayran etme] İLE Gerek/lilik. | Bir sözleşme için ilk söylenilen söz. | Olumlama.[İng., Fr. AFFIRMATION] )
- İ'LÂF[Ar. < ALEF] ile ÎLÂF[Ar. < ÜLFET]
( Hayvana yem verme/yedirme. İLE Alıştırma/alıştırılma, ülfet etme/ettirilme. )
- İ'LÂM[Ar. < ELEM] ile İ'LÂM[Ar. < İLM] ile ÎLÂM[Ar.]
( Elem/keder verme. İLE Bildirme/bildirilme, anlatma. | Bir davanın, mahkemece nasıl bir yargı ve karara bağlandığını gösteren resmi belge. İLE Düğün yemeği. )
- İ'ŞÂ'[Ar.] ile İŞ'Â'[Ar.] ile ÎŞÂ'[Ar.] ile İŞÂA/İŞÂAT[Ar. < ŞÜYÛ] ile İŞÂHA[Ar.]
( Akşam yemeği verme. İLE Şuâlanma, güneş, ışığını dağıtma. İLE Ağacın çiçek açması. İLE Haber yayma, herkese duyurma. İLE Misvak kullanma.[İSTİYÂK] )
- İ'TİKAL["ka" uzun okunur] ile İ'TİKÂL[Ar.] ile İ'TİKÂL[Ar. < EKL | çoğ. İ'TİKÂLÂT]
( Devenin dizini büküp bağlama. | Güreşte sarmaya getirip yıkma. | Sağmak için koyunun ayaklarını iki bacağı arasına alma. İLE Zorlaşma, müşkilleşme. İLE Kemirerek yeme. | Yaranın gövdeyi sarması/yemesi. | Deniz dalgalarının, karaları döverek aşındırması/oyması.[EROZYON, İng. EROSION, Fr. ÉROSION] )
- İCÂD[Ar.] ile ÎCÂD[Ar.]
( Pencere ve kapı üstlerinde bulunan kemer. İLE Meydana getirme/getirilme. | Yeniden bir şey çıkarma. | Yeni bir fikri, yeni bir konuyu zihinde bulma. )
- İHÂN[Ar. < VEHN] ile İHAN[Ar. < İHNET]
( Birini zayıf, güçsüz tutma, güçsüzleştirme. | Birini hor görme, tahkir etme. İLE Öfkeler, hiddetler, gazaplar. )
- İHTİKÂK[Ar. < HİKKE] ile İHTİKAK["ka" uzun okunur]
( Değme, birbirine sürünme. | Kaşınma. İLE İki taraftan her birinin "hak benimdir" diye ayak diremesi. )
- İHTİKAR[Ar. < HAKARET] ile İHTİKÂR[Ar.]
( Hor, hakir görme. | Hakarete katlanma. İLE Halkın, yiyecek ve içecek gibi zorunlu gereksinimlerini ucuz ucuz toplayıp, fırsat bulunca pahalı satma, vurgunculuk, boğuntu, madrabazlık. )
- ÎKAD["ka" uzun okunur] ile ÎKÂD[Ar.] ile İK'ÂD[Ar. < KUÛD]
( Yama, yakılma. İLE Sağlam kalma. İLE Oturtma. | Bir hükümdarı tahta çıkarma/oturtma. )
- ÎKAF["ka" uzun okunur][Ar. < VAKF] ile İKÂF[Ar.]
( Bir malı vakfetme. Mal. Vakfedilme. | Durdurma, durdurulma. İLE Palan. )
- ÎKÂR[Ar.] ile İK'ÂR[Ar.]
( Doldurma, doldurulma. İLE Derinletme/derinletilme, derinleştirme/derinleştirilme. )
- İLÂ[Ar.] ile ÎLÂ'[Ar.] ile İ'LÂ[Ar. < ULÜVV] ile ÎLÂ'[Ar.]
( ...ye (kadar), ... dek. İLE Yemin etme. İLE Yükseltme, yükseltilme, yüceltilme; şöhretini artırma. İLE Çok istekli kılma. )
- İLÂ[Ar.] ile ÎLÂ'[Ar.] ile ÎLÂ'[Ar.] ile İ'LÂ[Ar. < ULÜVV]
( ...ye kadar, ...dek/değin. İLE Yemin etme. | Kocanın eşine yaklaşmaması için yemin etmesi. | Sıkıntı ve derde uğrama. İLE Çok istekli kılma, harîs etme. İLE Yükseltme/yükseltilme, yüceltme/yüceltilme. | Şan ve şöhretini artırma. )
- ÎLÂC[Ar.] ile İLÂC[Ar.]
( Girdirme, içeri sokma. İLE İlâç, derde devâ olan şey. | Çare, tedbir. )
- İM'ÂN[Ar. < MAAN] ile ÎMÂN[Ar. < EMN]
( Bir işte çok ileri varma, çok dikkatli olma. | İnceden inceye araştırma. İLE İnancın pekişmişliği, emin olma. | İslâm dinini kabul etme. )
- ÎMÂ'[Ar.] ile İ'MÂ[Ar.] ile İMÂ'[Ar. < EMEN]
( İşaret. | İşaretle/dolaylı anlatma. İLE Kör etme/edilme. İLE Cariyeler. )
- İNÂ'[Ar. < EVÂNÎ] ile İ'NÂ[Ar.] ile ÎNÂ'[Ar.] ile ÎNÂ'[Ar.]
( Kap kacak. İLE Zahmete uğratma. İLE Yemiş toplama zamanının gelmesi. İLE Geciktirme, alıkoyma. )
- İNHİKAK["ka" uzun okunur] ile İNHİKÂK[Ar.]
( Kördüğüm olma. İLE Kaşınma. )
- İNKİLAP[Ar. < KELB] ile/değil İNKILÂP[Ar. < KALB]
( Köpekleşme. İLE/DEĞİL Toplum düzenini ve yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik, iyileştirme, devrim. | Bir durumdan başka bir duruma geçiş, dönüşüm. )
- İNTİKAS["ka" uzun okunur] ile İNTİKÂS[Ar. < NÜKS] ile İNTİKÂŞ[Ar. < NAKŞ]["ka" uzun okunur] ile İNTİKAZ["ka" uzun okunur]
( Eksilme. İLE Başaşağı düşme ya da dönme. İLE Kazılma, nakşolunma. İLE Bozulma, çözülme. )
- ÎRÂ'[Ar.] ile İ'RÂ'[Ar.] ile İR'Â[Ar.]
( İyilikte bulunma. | Çakmaktan ateş çıkması/parlaması. İLE Soyma, çıplak bırakma. İLE Otlatma. )
- İRAN[Ar.] ile İRÂN[Ar.]
( Ülke. İLE Neşeli olma. | Tabut. )
- ÎRÂS[Ar. < İRS] ile İR'ÂS[Ar.] ile İR'ÂS-/İRÂŞ[Ar.] ile İ'RÂZ[Ar.]
( Verme/verilme. | Neden olma, gerekme/icâb olma. | Getirme. İLE Çekerek sarsma. İLE Titretme. İLE Yüz çevirme, başka tarafa dönme. | Çekinme, sakınma. )
- İRKAB["ka" uzun okunur] ile İRKÂB[Ar. < RÜKÛB]
( Öldükten sonra yasal mirasçılarından başka, birine de bir şey bırakma. İLE Bindirme/bindirilme. )
- İRTİBAK[Ar.] ile İRTİBÂK[Ar.]
( Zoraki gülme. İLE Karışma. | Çamura batma. | Bir işin ters gitmesi. | Dolambaçlı konuşma. )
- Îsâ[Ar.] ile ÎSÂ[Ar.] ile ÎSÂ'[Ar.] ile ÎSÂ'[Ar.] ile İSÂH[Ar. < VESAH]
( Hristiyanlık dininin peygamberi. İLE Teselli edip sabırlılığa teşvik etme/edilme. İLE Vasî yapma, vasiyet yapmaya memur etme. | Vasiyet etme. İLE Zenginleştirme/zenginleştirilme. | Genişletme. İLE Kirletme/kirletilme. )
- ÎSÂR[Ar.] ile İS'ÂR[Ar.] ile ÎSÂR[Ar.] ile İS'ÂR/İSGAR["ga" uzun okunur] ile İ'SÂR[Ar.] ile İ'SÂR[Ar.] ile İ'SÂR[Ar.] ile İSÂR[Ar.]
( Bağ, sargı. | Esirlik. İLE Fiyat biçme, narh koyma. İLE İkram, bahşiş. | Cömertlikle verme. | Dökme, saçma, serpme. | Kendi muhtaç olduğu halde bahşiş verme. | Seçme. İLE Çocuğun diş çıkarması. İLE Sürçdürme, ayak kaydırma. | Birini, büyüklere kötüleme/zemmetme. İLE Güçleştirme. | Fakirleşme. İLE İkindi zamanında bulunma. | Gelin olma çağına gelme. | Kasırga. İLE Keçi memesine takılan kese/torba. )
- İSBA[Ar.] ile İSBÂH[Ar. < SEBH] ile İŞBÂ'[Ar. < ŞİB]
( Arapların uzunluk ölçüsü.[kadem'in 1/12'si] İLE Suda yüzdürme/yüzdürülme. İLE Karnını doyurma, doyrulma. | Doyma. | Çoğalma, çoğaltılma. | Arap nazımında, vezin ve kâfiye zorunluluğundan dolayı sözcüğe bir harf katma. )
- İŞGAL[Ar. < ŞUGL] ile İŞKÂL[Ar. < ŞEKL]
( Meşgul etme, işle uğraştırma. | İşten alıkoyma. | Tutma. | Oyalama. İLE Müşküllük, güçlük. | Güçleştirme, çetinleştirme. )
- İSKAL["ka" uzun okunur] ile İSKAR[Ar.] ile İSKÂR[Ar.]
( Ağır şey yükletme/yükletilme. İLE Hor/hakir görme. İLE Sarhoş etme. )
- ISTIFÂ'[< SAFVET] ile/ve/< İSTİ'FA'[< AFV]
( Bir şeyin hâlisini, temizini seçip alma. | Ayıklama. | Seçme, seçkinlik. İLE/VE Affını isteme. | Bir işten, kendi isteğiyle çekilme. )
- İSTÎLÂ'[Ar. < VELY] ile İSTİ'LÂ'[Ar. < ULÜVV]
( Bir yeri kuvvet kullanarak ele geçirme. | Yayılma, kaplama. | Basma.[Jeoloji'de] İLE Yükselme. | Üste çıkma, üstün gelme. )
- ÎTÂ'[Ar.] ile İ'TÂ'/ÎTÂ[Ar. < ATÂ]
( Kafiyenin bir anlamda olarak aynen tekrarı. İLE Verme/verilme, ödeme. )
- ÎTÂB[Ar.] ile İTÂB[Ar.] ile İT'ÂB[Ar. < TAAB]
( Kolsuz, yakasız bayan gömleği, dekolte gömlek. İLE Azarlama, tersleme, paylama, darılma. İLE Yorma/yorulma, zahmet verme. )
- İVÂZ[Ar.] ile ÎVÂZ[Ar.]
( Karşılık, karşılık olarak verilen şey, bedel. İLE Hazırlanmış, koşulmuş, düzülmüş. )
- İZ'ÂN[Ar.] ile ÎZÂN[Ar.]
( Anlayış, kavrayış, akıl. | Söz dinleme, boyun eğme, itâat. | Terbiye, edep. İLE Bildirme/bildirilme. | Ezan okuma. )
- İZÂFÂT[Ar.] ile İZÂFET[Ar.]
( Ad/isim tamlamaları/takımları, izâfetler. | Dünya ile olan bağlar, ilgiler. | Zincirleme ad/isim takımı. İLE İki şey arasındaki bağ, ilgi. | Ad/isim tamlaması/takımı. )
- KADININ ... ile KÂDI'NIN ...
- KAR ile KÂR
( Kış mevsiminde yağan. İLE Kazanç. )
( Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne beyaz ve hafif billurlar biçiminde donarak düşen su buharı. İLE Alışveriş işlerinin sağladığı para kazancı. | İş. | Yarar, fayda. | Üretim etmenlerinden biri olan girişimcinin üretimden aldığı pay. | Maliyet fiyatıyla satış fiyatı arasındaki fark. )
- KUR'A[Ar. çoğ. KURÂ'] ile KURÂ[Ar. < KARYE] ile KURRÂ'[Ar. < KARİ]
( Sadece tesadüfe ve şansa bağlı bir ayırma yapmak üzere başvurulan her türlü araç, ad çekme. İLE Köyler, kasabalar. İLE Kur'ân'ı, Yedi Kırâet ve On Rivâyet dahilinde okuyan üstad hafızlar. )
- LÎSAN ile/değil LİSÂN
( İstanbul ağzı. İLE Anadolu ağzı. )
- MADDE ile/değil MADDÎ
( Görünmez. İLE/DEĞİL Görünür. )
- MALUM ile/||/<> MÂLUM
( Elma. İLE/||/<> Bilgi. )
( Latince. İLE/||/<> Arapça. )
( ELEMA: Gizli, gizlenmiş. )
- MÂNİ'[Ar. < MEN | çoğ. MENEA] ile MA'NÎ/MÂNÂ[Fars.] ile Mânî[Fars.] ile MANİ[Ar.]
( Geri bırakan, alıkoyan, engel olan, men eden. | Engel, özür. İLE Eş, benzer. İLE Ünlü Çin'li nakkaşın adı. Behram Şâpûr zamanında İran'a gelip Zerdüşt ve Îsâ dinlerinin karışımı olan bâtıl mezhebini yaymaya başlamış olmasından dolayı idam edilmiştir. [Erteng/Erjeng adlı yapıtı ünlüdür.] )
- MÂNİ/MÂNİA[Ar.] ile MÂNİ[Ar.] ile MANİ[Fr. < Yun. MANİA]
( Engel. İLE 1.,2. ve 4. mısraları uyaklı(kâfiyeli) halk şiiri. İLE Tutku, düşkünlük, saplantı, taşkınlık. )
- MENÎ[Ar.] ile MENÎ'[Ar.] ile MENÎ[Ar.] ile MENHÎ[Ar. | çoğ. MENÂHÎ]
( Ersuyu. İLE Sarp, erişmesi/ulaşması zor yer. İLE Benlik. İLE Haram olmuş, yapılması şer'an yasaklanmış şey. )
- MEVLANEKAPI değil MEVLÂNÂKAPI (KIRMIZILAR KAPISI, YENİKAPI)
- MÜCADELE değil MÜCÂDELE
- MÜTEZAHHİR[Ar. < ZAHR] ile MÜTEZÂHİR[Ar. < ZUHÛR]
( Karısına, nikâhı bozacak bir söz söyleyen. | Biri tarafından yardım edilen, taraflısı olan. İLE Görünen, çıkan, tezâhür eden. )
- NAK'[Ar.] ile -NÂK[Ar.]
( Suda ıslanma. | Sıcak suda haşlama. | İlâç olarak çıkarılan su. | Hayvanın yiyeceğini soğuk su ile ıslatma. | Toz. İLE Adlara takılarak sıfat oluşturan bir edat.[-li,-lü anlamını verir][DERD-NÂK: Dertli. | ELEM-NÂK: Elemli.] )
- NAKİL ile NÂKİL
( Taşıma. İLE Taşıyan. )
- NAR ile NÂR
( Meyve. İLE Ateş. )
- NAZIM ile NÂZIM
( Manzume. İLE Düzenleyen. )
- PAZU[Fars. < BÂZÛ](BİSEPS) ile/ve TRİSEPS
( Kolun, omuz ile dirsek arasındaki bölümü. İLE/VE ... )
( BICEPS vs./and TRICEPS )
- RAHİM ile RAHÎM
( Döl yatağı. İLE Koruyan, merhamet eden. )
- RÂKİP(/B) ile RAKîP(/B)
( Binici. İLE Karşı(sında) olan. )
( RIDER vs. RIVAL )
- RESMÎ GEÇİT değil RESM-İ GEÇİT
- RÛH[Ar.] ile RUH[Ar.]
( Can, nefes. | Canlılık, duygu/his. | En önemli nokta, öz. | İspirto gibi uçucu gaz. | Melek, cin, hayali varolan. | Türk müziğinde en az beş-altı yüzyıllık bir mürekkep makam.[Zamanımıza kalmış bir örneği bulunmamaktadır.] İLE Yanak, yüz/çehre. | Anka kuşu. | Anka kuşuna adına verilen satranç taşlarından biri. | Dizgin. | Taç. | Taraf, yön. | Hasırotu. )
- SAF ile SÂF
- SA'KA[Ar.] ile SÂKA/SAKKÂ[Ar. < SEVK | çoğ. SÂİK] ile SAKA[Ar.] ile ŞAKA[Ar.]
( Bayılma, baygınlık, kendinden geçme durumlarına yol açan bir hastalık. İLE Ardçılar, ordunun gerisinde bulunan askerler. | Evlere, çeşmeden su taşımayı iş edinmiş olan. | Kırsal bölgelerde sulama işlerini düzenleyen ve denetleyen kişi. İLE Kuş. )
- SÂBİ' ile SABÎ
( Yıldızlara tapanlardan sebea'lı. İLE Henüz memeden kesilmemiş eril çocuk. | Üç yaşını tamamlamamış eril çocuk. )
- SADIR ile SÂDIR
( Göğüs/sine. | Yürek/kalp. | Kazaskerlere verilen san. | Sadrazam sözcüğünün, kısa söylenişi. İLE Çıkan, görünen. )
- SAHA değil SÂHA
- SÂHİL[Ar.] ile SAHÎL[Ar.] ile SÂHİL[Ar.]
( Kişneyici, kişneyen. İLE At kişnemesi. İLE Deniz/ırmak/göl kenarı, kıyı, yalı. )
- ŞAHIS ile ŞÂHIS
( Kimse, kişi. İLE Sırık. )
- ŞARKI[< ŞARKÎ] ile/ve TÜRKÜ[< TÜRKÎ]
( Bestecisi bilinir. İLE/VE Bestecisi bilinmez. )
( YIR / IR: Ezgi, türkü, nağme. | Şiir. | Şarkı. )
- ŞURA ile ŞÛRA
( Şu yer. İLE Danışma kurulu. )
- TABİ(İ) ile TÂBİ ile TÂBİ
( Elbette; Doğal(/doğal olarak). İLE Bağımlı. İLE Basıcı. | Yayımcı. )
- TAHÂDU'[Ar. < HUD'A] ile TAHADDU'/TAHAZZU'[Ar. < HUDÛ'/HUZÛ'] ile TAHADDUR[Ar. < HIDR/HIZR] ile TAHAZZUR[Ar. < HÂZIR] ile TAHADDÜR[Ar. < HADER] ile TAHADDÜR[Ar. < HADR] ile TAHAZZÜR[Ar. < HAZER] ile TAHATTUR[Ar. çoğ. TAHATTURÂT]
( Aldanmış gibi görünme. İLE Alçakgönüllülük gösterme. İLE Yeşilleşme, yeşil renk bağlama. İLE Hazır olma/bulunma. İLE Örtünmek, tesettür. | Uyuşma, uyuşturulma. İLE Yokuş aşağı inme. | Yukarıdan aşağı akıp gitme. İLE Sakınma, korunma, çekinme. İLE Anımsama, hatıra getirme/getirilme, unutulduktan sonra anımsanan şey. )
- TAL'Î[Ar.] ile/>< TÂLİ'[Ar. < TULÛ] ile/>< TÂLÎ[Ar. < TÜLÜVV] ile/>< TÂLİH[Ar. < SÂLİH]
( Çiçek tozuna ait, çiçektozu ile ilgili. İLE Hedefin arkasına düşen ok. | Doğan, tulû eden. | Tâlih, kısmet, baht. İLE Sonradan gelen, bir şeyin arkası sıra giden. | İkinci derecede olan. | Kur'ân okuyan. | [mantıkta] Sonurtu.[Fr. CONSÉQUENT] İLE Yaramaz, yararsız. )
- TATİL/TÂ'TÎL ile ATÂLET
( ATÂLET )
- TELKÂRÎ ile TELKARİ
( Tel durumundaki gümüşü, altını örerek ya da bir şey üzerine kakarak yapılan iş. | Gümüş ya da altını ince teller durumuna getirip örerek yapılan (takı vb.). | Gümüş ya da altın tellerden yapılmış motiflerle süslü olan. İLE Beypazarı. )
- TERÎKE[Ar.] ile TERİKE/TEREKE[Ar. çoğ. TERÎKÂT/TEREKÂT]
( Kalık, evlenme dönemi geçmiş, evde kalmış. | İtfaiye erlerinin başlarına taktıkları kask. İLE Ölen kişinin bıraktığı şey. )
- ÛLÂ[Ar.] ile ULÂ[Ar.]
( Birinci, ilk. İLE Şan ve şeref sahibi. )
- ULÜF[Ar. < ULÛFE] ile ULÛF[Ar. < ELF]
( Yemler, ulûfeler. | Sipahi, yeniçeri maaşları. İLE Binler. )
- UR[Ar.] ile ÛR[Ar. < A'VER, AVRÂ]
( Gözelerin aşırı çoğalmasıyla dokularda oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, tümör. İLE Tek gözlüler. | Silahsız, mühimmatsız olanlar. )
- ÜSLUB ile/ve USLÛB
- VÂHİD ile/ve ÂHİD/AHÂD
( Bir, ikincisi düşünülemeyen. Sıfat. İLE/VE Tek. Zât. )
- VAKIF ile VÂKIF (/OLMAK)
( Para, mülk. İLE Bilmek. | Vakfeden. Bir şeyi, vakıf haline getiren. )
- YAD ile YÂD[Fars.]
( Yabancı. İLE Anma. | Hatır, gönül. )
- ZARÎ[Ar.] ile ZARÎ[Ar.] ile ZÂRİ'[Ar.] ile ZÂRÎ[Ar.]
( Kanı durmayan damar. İLE Memesi büyük olan. İLE Ekin eken, çiftçi. İLE Ağlayıp sızlama. )
- ZATİ[Ar.] ile ZATî[Ar.] ile ZÂTÎ[Ar.] ile Zâtî[Ar.]
( Zâten. İLE Kendine özgü. İLE Kendiyle ilgili, kendine ait, kişilik, özlük, özel. İLE Ünlü Türk şairi. [1471 - 1546] )
- ZERÎ' ile ZER'Î ile ZERİ'
( Araya giren, şefaat edici. İLE Arşınla ölçülen şey. İLE Çabuk, kolay olan. )
- ZÎ-[Ar.] ile Zİ[Ar.]
( "sahip" anlamına gelmek üzere, sözcüklerin başına getirilerek birleşik sözcükler yapar. [ZÎ-NÜFÛZ: Sözü geçer, nüfuzlu. | ZÎ-KIYMET: Değerli. | ZÎ-ŞAN: Şanlı, şerefli.] İLE Giysi/elbise, kılık, kıyâfet, heyet. )
( YAZIM(İMLÂ) KILAVUZU!
SÖZLÜKLER!
ETİMOLOJİ )
- İngilizce'de Sıklıkla Yanlış Telaffuz Edilen 100 Sözcük ve Deyimler
( 100 Most Often Mispronounced Words and Phrases in English )
- AÇIK GÖZ değil AÇIKGÖZ
- ... değil ALTYAPI
- ... değil ATASÖZÜ
- ... değil AYŞEKADIN(FASULYE)
- ... değil BALIKSIRTI
- ... değil BALLIBABA
- ... değil BALMUMU
- ... değil BASIMEVİ
- ... değil BASMAKALIP
- ... değil BEŞİBİRLİK
- ... değil BİÇERDÖVER
- ... değil BİLİRKİŞİ
- ... değil BİNDALLI
- ... değil CAMGÖBEĞİ
- ... değil ÇALAKALEM
- ... değil ÇALIKUŞU
- ... değil ÇÖREKOTU
- ... değil DEMİRYOLU
- ... değil DEVETABANI
- ... değil DIŞİŞLERİ
- ... değil DÜZTABAN
- ... değil EBEGÜMECİD
- ... değil EŞGÜDÜM
- ... değil GAZYAĞI
- ... değil GÖZDAĞI
- ... değil KARGABURNU
- ... değil KATSAYI
- ... değil KAVUNİÇİ
- ... değil KIRKAMBAR
- ... değil KIRKAYAK
- ... değil KOŞARADIM
- ... değil KÖRDÜĞÜM
- ... değil KÖREBE
- ... değil KUŞBURNU
- ... değil ORTAOYUN
- ... değil ÖNSÖZ
- ... değil SAĞDUYU
- ... değil SEMİZOTU
- ... değil SİNEKKAYDI
- ... değil SUÇİÇEĞİ
- ... değil UYURGEZER
- ... değil VARSAYIM
- ... değil YANARDAĞ
- ... değil YERELMASI
- TESPİT ile TEŞHİS
- TAHLİL ile TESPİT
- TAFSİL ile TASNİF
- ATFETMEK ile ADDETMEK
- TAKLİT ile/yerine HAKÂ
- ÂLİ ile ULVÎ
- TANIM ile TESPİT
- TANZİM ile TERTİP
- SÜKÛNET ile SÜKÛT
( Durum. İLE Tutum. )
( Öteye ulaşmak için uyanık bir sükûnete ve sessiz dikkate gereksiniminiz var. )
- SEBEP ile İLLET
- SEBEP ile İLLET ile HİKMET
- CEVAP ile YANIT
- CENÂH ile VECHE[aslı VİCHE]
( Kanat, kuş kanadı. | Kol, pazı. | Yan, kol. | Âhiret. İLE Yüz. | Yan, taraf, semt. )
- VECHE ile CEPHE/CEBHE
( ... İLE Alın (yüz). | Savaş bölgesi. | Taraf, yön. )
- MARUZ ile MAZUR
- HAL ile MECAL
- DAİM ile BÂKÎ
- MAA-MÂ-FÎH[Ar.] ile BİNÂEN ALEYH
( Bununla birlikte, (b)öyle iken, (b)öyle ise de. İLE Bunun üzerine, bundan dolayı. )
- UĞRAŞ ile MEŞAKKAT
- ZİKR ETMEK ile İFŞÂ ETMEK
- KAVRAM ile KARÎNE
- EMSÂL ile NUMUNE
( BENZER ile ÖRNEK )
- FIRKA ile/değil FIKRA
( [Ar.][çoğ.] FIRAK ile/değil FIKARÂT )
( İnsan kalabalığı. | Siyaset partisi. | Tümen. İLE/DEĞİL Omurga kemiklerinden bir boğum, omur. | Bend, madde, paragraf. | Kısa öykü, masal, kıssa. | Yasa maddelerinin paragraflarından her biri. | Bölüm, kısım, fasıl. | Yazılmış kısa bir haber. | Gazetelerde, gündelik olayların kısa ve temiz bir üslûpla yazılmış şekli. [Fr. CHRONIQUE] )
- İMALÂT ile HASAT
- FEDA(KÂRLIK) ile FERÂGAT
- GURBET ile/ve KURBET
- İNTİKAL ile/ve SEVK
- HAVALE ile İHALE
- SURET ile SİRET
- SEBEP ile MENŞE
- SİYÂK ve SİBÂK
- BEYHUDE ile NÂFİLE
- HAL ve/< ÂSÂN[Fars.]
( Durum. VE/< Kolaylık. )
- SAFAHAT ile SEFAHAT
( Evreler, safhalar. İLE Eğlenceye düşkünlük. | Uçarılık. )
- CÜRÜM değil CİRİM(ECRÂM)
( Suç. DEĞİL Kütle. )
- AYAR ile AĞYAR
( Bir iş ya da davranışta gereken ölçü. İLE Başkaları, yabancılar/eller. | Dışında/ki, hariç, haricinde/ki. )
( Tanımdaki/ifadedeki gereklilik kuralı: Parçalarını bulunduran, dışındakilere engel olan. [Efrâdını câmi, ağyarını mâni.] )
- ŞİFÂ ile/ve DEVÂ
- DEM ile DEHR
- EDEB ile/ve USÜL
- VAK'A ile/ve VAKIA
( Olay, olgu. İLE/VE Gerçeklik. [Düştüğü gibi.] )
( Tekrarlanmayan. İLE/VE Tekrarlanabilir olan. )
- İBKA: Önceki durumda bırakma.
- MAHARET ile MÂRİFET
( Beceri. İLE/VE Uygulanan bilgi. )
- MAKAM ile/ve MERCİ
- MERHALE ile/ve MERÂSİM
- MERHALE ile MERTEBE
- MUHÂVELE ile MUHAVERE[çoğ. MUHÂVERÂT]
( İsteme/taleb. İLE İki kişinin karşılıklı konuşması. )
- MUHTERİS ile MUHTERİZ
( Tutkulu, çok istekli. İLE Çekingen. )
- MUHTEŞEM ile/ve MUAZZAM
- MÜNÂZARA ile MÜZÂKERE/KENGEŞ
- MÜNÂKAŞA ile MÜNÂZARA
- MÜBÂHESE ile/ve/değil/yerine MÜNÂZARA
- MURAKABE ile MUKARABE
- MÜKERRER ile/ve MÜMESSEK
- MÜTEBENNÎ ile MÜTEBERRİ'[BÜRÛ] [TEBERRU']
( Evlat edinilen. İLE Bağışta bulunan. )
- HALÂKA ile/ve İBDÂ
( Bir şey aracılığıyla yaratmak. İLE/VE Örneksiz, malzemesiz yaratmak. )
- MÂSUM ile MASÛN
( INNOCENT with PROTECTED )
- MEKÛLÂT = ECNÂS-I ÂLİYE
- MEŞRUİYET ile MEŞRUTİYET
- MUÂSIR ile MUHASIR
( Çağdaş. İLE Kuşatan, saran. )
- MUĞLAK ile MÜPHEM
- MÜPHEM ile MEÇHUL
- MÜCAHEDE ile/ve/değil/> MÜCADELE
- MÜSAADE ile MÜSAMAHA
- MÜTÂLAA ile MÜŞÂHEDE
( Okuma. | Tetkik. | Düşünce. İLE Bir şeyi gözle görme. | [tas.] Allah âlemini görme. )
( TULÛ ile ŞUHÛD )
- MÜTEÂSİR[< USR] ile/ve MÜTEAZZİR[< ÖZR]
( Güçleşen. Zor. İLE/VE Zor ama olabilir/yapılabilir. )
- MÜTEVÂZÎ[< VEZY] ile/değil MÜTEVÂZI'[< VAZ]
( Birbirine paralel[muvâzî] olan. | Paralel. | Vezin ve kafiye bakımından birbirine uygun secîler. İLE/DEĞİL
Alçakgönüllü, kibirsiz. | Gösterişsiz. )
- NASÎB ile NASB
( Pay, kısmet. | Birinin elde edebildiği şey. İLE Bir memurluğa tâyin. | Dikmek, saplamak. )
- NİSBÎ ile KISMÎ
- NUR ile/ve ZİYÂ
- NÜZÛL-RÜCÛ ile HUBÛT-SU'ÛD
- TAKDİR ile/ve KUDRET ile/ve MAKDUR ile/ve KADER
- İKTİSAR ile İKTİSAD ile İSTİKSA
( Başlangıç. İLE Orta. İLE İleri. )
- ÂKİL ile AKIL
( Yiyen. İLE Us. )
- CİRİM ile CİSİM
- TAHKİK ile/ve TETKİK
- TAHLÎF[< HALEF] ile TAHLÎF[< HALF]
( Birini kendi yerine bırakma. İLE Yemin ettirme. | Yargıcın, taraflardan birine yemin ettirmesi. )
- TAHLİL ile/ve TERKİB
- TE'LÎF[< ÜLFET] ile TERKİB[< RÜKÛB | çoğ. TERKÎBÂT]
( Uzlaştırma, barıştırma. İLE Birkaç şeyi birleştirip karışık bir şey meydana getirme. | Birkaç şeyden meydana getirilmiş şey. | [dilb.] Birleştirme.[Fr. COMPOSITION] | Takım. | [kimyada] Sentez. )
- TE'KÎD[< EKD | çoğ. TE'KÎDÂT] ile TENKİD[< NAKD | çoğ. TENKÎDÂT]
( Sağlamlaştırma, kuvvetleştirme. | Üsteleme, bir iş için daha önce yazılmış bir yazıyı tekrarlama. | [dilb.] Pekiştirme.[Fr. INTESIF] İLE Bir konuya ait yazıyı ya da eseri değer bakımından gözden geçirme, eleştiri. [Fr. CRITIQUE] )
- TAHSÎN[< HÜSN] ile TAHSÎN[< HISN]
( Güzel bulup takdir etme, beğenip alkışlama. | Güzelleştirme, güzel kılma. İLE Kale gibi sağlamlaştırma. )
- TALİH ile/ve/= TA'Lİ(İKİNCİL)
- TALİKAT ile TARİKAT
- TASNİF ile/ve TAKSİM
- TAYİN ile/ve TAHSİS
- TEABBÜD ve TEDEBBÜR
- TECRİT ile/ve/değil/yerine TEHCİR
- TEDARİK ile TEDBİR
- TEDARİK ile/ve TEMİN
- TEHİR ile TECİL
- TE'SÎR[< İSR | çoğ. TE'SÎRÂT] ile/ve TES'ÎR[< SA'R] ile TESHÎR[< SİHRİYY] ile TESHÎR[< SİHR/SEHHAR | çoğ. TESHÎRÂT]
( Alâmet, nişan bırakma. | İşleme, dokunma, içe işleme. | Kederlendirme. İLE/VE Değer/kıymet/narh koyma. | Ateşi yakıp alevlendirme. İLE/VE Zapt ve istila etme, ele geçirme, elde etme. İLE/VE Büyü yapma, büyüleme, aldatma/aldatılma, kendini bağlama. )
- TESHÎL ile TESHÎL[< SEHL | çoğ. TESHÎLÂT] ile TESHÎR
( Öksürtme. İLE Kolaylaştırma. İLE ... )
- TESİR ile HÜKÜM
- FEYZ ile BEREKET
- FEYZ ile İSTİFADE
- TEŞBİH ile/ve TEMSİL
- TEMSİL ile TAKLİT
- ATIF ile TEŞMİL
- MÜHİMME ile CÜZZÎ
- İLGA ile LAĞV
- TASVİP ile/ve TASDİK
- TASDİK ile TAKDİR
- TESCİL/LEMEK ile/ve/değil TASDİK/LEMEK
- TEKEMMÜL ile/ve TEKÂMÜL
( Sonuç. İLE/VE Süreç. )
- TENAKUS ile TENAKUZ
- TENEVVÜ ile TENEVVÜR
- TENEZZÜH ile TENEZZÜL
- TERTİBAT ile/ve TEŞKİLÂT
- TERTİP ile TELİF
- TERTİP ile/ve TANZİM
( Üstüste. İLE/VE Yanyana. )
- TESÂDÜF ile TEVÂFUK ile RASTLANTI
- BAĞIŞ ile/ve/<> İHSÂN ile/ve/<> LÜTÛF ile/ve/<> HİMMET ile/ve/<> KEREM ile/ve/<> İNÂYET ile/ve/<> İLTİFAT ile/ve/<> ATÂ ile/ve/<> ATIFET ile/ve/<> HÎBE
- TEYİD ile TASDİK
- ÇALKANTI ile GULGULE
- TEVEŞÜ ile TEVEŞÜL
- TEŞEKKÜL ile/ve TASAVVUR
- İHTİRAM: TOPLAMAK
- İKÂME ile/ve/<> İDÂME
- İTİMAT ve İTİKAT
- İTTİSAL ile/ve VUSLAT
- TEVÂFUK ile/değil TESÂDÜF
- TEVÂTÜR ile RİVÂYET
- İTTİFAK ile/ve MUTABAKAT
- İNTİBAK ve İTTİFAK
- TEVECCÜH ile/ve TENEZZÜL
- MASLAHAT ile/ve MENFAAT ile/ve MAKSAT ile/ve GARAZ
- MÂKUL ile/ve MEŞRÛ
- MUCİZE: OLAĞANÜSTÜ değil ACİZ BIRAKAN
- MEVKİ ile/ve MEVZİ
- ŞEHİR/KENT yerine/değil BALIK
- CEKET yerine/değil YEN
- PANTOLON yerine/değil DON
- KOMŞU değil KONŞU
- AMBAR değil ANBAR
- TEŞVİK-İ MESAİ değil TEŞRİK-İ MESAİ
- NEŞVE ile/ve TEMÂYÜL
- İKTİDAR ile/ve İHTİYAR
- İHTİYAR ile/ve ISTIFÂ'[< SAFVET]
- ISTIFÂ'[< SAFVET] ile/ve İSTİ'FA'[< AFV]
( Bir şeyin hâlisini, temizini seçip alma. | Ayıklama. | Seçme, seçkinlik. İLE/VE Affını isteme. | Bir işten, kendi isteğiyle çekilme. )
- İMTİNÂ ile/ve İHTİYAT
- TEDBİR[< DÜBÛR] ile İHTİYÂT
( Bir şeyi elde edecek ya da önleyecek yol, çare. İLE
İleriyi düşünürek/görerek davranma. | Sakınma. | Yedek. )
- İCÂD ile İMÂL
- İHTİYÂT ile TEMKİN
- İHTİZÂZ ile İHTİZÂZ ile İHTİZÂZ
( Hazzetme, gönlü ferahlama. İLE Kendini alçak tutma, alçalma. İLE Titreme. | Sıçrayıp oynama, sallanma. )
- VEHİM ile ZAN
- VAAD ile TAAHHÜT/D
- İHMAL ETMEK ile/ve/değil/yerine İMAL ETMEK
- SUİSTİMAL ile SÖMÜRÜ
- ASKERÎ ile/değil ASGARÎ
- KOMBİNASYON ile KONJONKTÜR
- TAHKİK ile/ve TETKİK
( Sorunları kanıtlama. İLE/VE Kanıtları kanıtlama. )
- HADESE(HUDÛS) ile HADESE(HADS)
( Olmak. İLE Sezgi./Sürat-i intikal. )
- HULÛL ile/ve İTTİHÂD
- HULÛL ile DUHÛL
- HAÇ ile HAC(C)
- VELÂYET ile/ve VESÂYET
( Korunma. İLE/VE Sakınma. )
- KADR ile/ve KADER ile/ve KADER
( Parlaklık. İLE/VE Ölçü. İLE/VE Özgürlük. )
- MÜTENASİB ile MÜTENAFİR
( Çeken. İLE İten. )
- PARAMETRE ile KOMPARTIMAN
- KOMPARTIMAN ile FAKÜLTE
- TEŞHİS ile REHABİLİTASYON
- TÜR ile FERD
- KÂİN ile KÂHİN
- LÛGAT ile KAMÛS
( Hakikî. İLE Sözlük/Ahit. )
- UHDE[< AHD] ile/değil UKDE
( Söz verme, bir işi üzerine alma. | Görev, birinin üzerinde bulunan iş. | Yapma, becerme. | Sorumluluk. İLE/DEĞİL
Düğüm. | Zor, karışık iş. | İstenip de ulaşılamadığından dolayı içe dert olan şey. )
- MAĞDURİYET ile MAHCUBİYET
- MUHTASAR ile MÜFİD
( Kısa, özlü. İLE Yararlı. )
- MÜSTEAR ile MAHLAS
- MEMNUN KALMAK ile MÜTEESSİR OLMAK
- MİNNET ile/ve ŞÜKRAN
- MAKBUL ile/ve MERGUB
- NÂY ile NEY
- İSTİSNA ile KAİDE
( İstisnalar kaideyi bozmaz, kuvvetlendirir! )
- İSTİSMAR ile/ve RİYÂ
- ÂŞİKÂRE ile/ve/değil ÂŞIK-ÂNE
- KESÂFET ile TEMERKUZ
- KEFFÂRET ile KEFÂLET
( Örtücü ve imhâ edici. | Bir mecburiyet altında ya da yanlışlıkla işlenmiş günahı affettirmek ümidiyle şeriata uygun olarak verilen sadaka ya da tutulan oruç. | Günahtan arınma. İLE
Kefillik, birine kefil olma. )
- HAYAL ile VEHİM
- VEHİM ile KOMPLEKS
- TAHAYYÜL ile TEVEHHÜM
- HİLM ile MÜLÂYİM
- !HARP ile/ve/değil !MUHAREBE
( Bütünü. İLE/VE/DEĞİL Çarpışma. )
- HATAR ile/ve/> HAVF
( Tehlike. İLE/VE/> Korku. )
- HALEL ile HELÂL
- HÜCCET ile DELİL
- SÂDIR ile HUSÛL
- TÜMCE ile/ve İBÂRE
( ... İLE/VE Birkaç tümceden oluşan söz. )
- İKSÂ'[< KİSVET(KİSVE değil!)] ile İKSÂ'
( Giydirme, giydirilme. İLE Kasvet, sıkıntı ver[il]me. )
- İM'ÂN[< MAAN] ile ÎMÂN[< EMN]
( Bir işte çok ileri varma, çok dikkatli olma; inceden inceye araştırma. İLE
Emin olma. Düşünce ve inancın pekişmişliği. )
- ÂLÂ ile/ve VASAT ile/ve EDNÂ
- FEVKÂLÂDE ile/ve HARİKULÂDE
( FEVK' el-ÂDE(T) ile/ve HARİK'UL ÂDE(T) )
( Doğanın ötesi. İLE/VE Doğanın dışı. )
- ÂZÂDE ve ÂMÂDE
- VASAT ile/ve İTİDAL
- ISHAL ile/ve/<> ISLAH
- İSHAL ile/değil ISHAL
- ISHAL ile İZHÂR
- İĞFÂ ile İĞFÂL
- İLÂ ile ÎLÂ' ile İ'LÂ[< ULÜVV] ile ÎLÂ'
( ...ye (kadar), ... dek. İLE Yemin etme. İLE Yükseltme, yükseltilme, yüceltilme; şöhretini artırma. İLE Çok istekli kılma. )
- İNSİCAM ve/> İNTİZAM
- İNTİSÂB[< NİSBET] ile İNTİSÂB[< NASB]
( Bir kimseye/şeyhe/tarîkata mensûbolma. İLE Dikilip durma; Yükseğe kaldırma. )
- İNZÂR[< NEZF] ile İNZÂR
( İhtarda bulunma. İLE Geciktirme. )
- İRTİCÂ'[< RECÂ] ile İRTİCÂ[< RÜCÛ]
( Umma, ümit etme. İLE Geri dönme, eskiyi isteme. )
- RİCA[< REC'] ile/ve RİCA[< RECÂ']
( Geri döndürme. İLE/VE Ümit, umma. | Yalvarma. | İstek, dilek.] )
- İSÂR ile İS'ÂR ile îSÂR ile İS'ÂR/İSGAR ile İ'SÂR ile İ'SÂR ile İ'SÂR ile İSÂR
( Bağ, sargı; Esirlik. İLE
Narh koyma, fiyat biçme. İLE
İkram; bahşiş; cömertlikle verme. İLE
Çocuğun diş çıkarması. İLE
Sürçdürme, ayak kaydırma; birini büyüklere kötüleme. İLE
Güçleştirme; Fakirleşme. İLE
İkindi zamanında bulunma; Gelin olma çağına gelme; Kasırga. İLE
Keçi memesine takılan kese, torba. )
- ITTILÂ' ile ITTILÂ[< TULÛ]
( Kokulu şeyler sürünme. İLE Öğrenme, tanıma, bilme, haberli olma. )
- İT'ÂB[< TAAB] ile İTÂB ile İTÂB
( Yorma, yorulma, zahmet verme. İLE Azarlama, tersleme, paylama. | Darılma. İLE Kolsuz, yakasız kadın gömleği, dekolte gömlek. )
- İ'TİLÂF[< ÜLFET | çoğ. İ'TİLÂFÂT] ile İHTİLÂF/ŞİKAK[< HİLÂFET | çoğ. İHTİLÂFÂT]
( Uyuşma, anlaşma. İLE Antlaşmazlık, uyuşmazlık/uymayış/uymama, ayrılık, aykırılık. )
- İHTİLÂF ile İTİRAZ
- İNKILÂP ile HULF
- İRTİCA ile İLTİCA
( Geri. İLE Sığınma. )
- İRTİCA ile İRTİCAL
( Geri. İLE Düşünmeden, ağzına geldiği gibi söyleme. )
- İSTİHKÂM ile İSTİHDAM
- İSTİHZA ile/değil İSTİHSA
- İŞGAL[Ar. < ŞUGL] ile İSTÎLÂ'[Ar. < VELY]
- İSTÎLÂ'[Ar. < VELY] ile İSTİ'LÂ'[Ar. < ULÜVV]
( Bir yeri kuvvet kullanarak ele geçirme. | Yayılma, kaplama. | Basma.[Jeoloji'de] İLE
Yükselme. | Üste çıkma, üstün gelme. )
- İSTİŞÂRE[< ŞÛRÂ | çoğ. İSTİŞÂRÂT] ile TEÂTÎ[< ATÂ]
- İZAHAT ile/ve NASİHAT
- KADİM ile/ve ATİK
- KIYAS ile GIYÂS
- MAKSÛRE ile MAHFİL
- MAHRUM ile MAZLUM
- MAHSUR ile BEİS
- MAHSUS[< HAS] ile MAHSÜS[< HİS]
- MECBUR ile MEMUR
- MECRÂ ile MECLÂ
- MÜTEMADİYEN ile BİTEVİYE
- NASİHAT ile TEMBİH
- HAKÎR ile/değil HAKİR
- HÂT ile/değil HATT
- LÂİK ile LAYIK
- FAKTÖR ile AKTÖR
- KEŞMEKEŞ ile CURCUNA
- KURGU ile MİZANSEN
- İZÂFİ ile MECÂZİ
- İZÂFÎ ile ÎTİBÂRÎ
- GÖRECELİ ile İTİBARÎ
- İTİBAR ile İLTİFAT
- HATIRA ile YÂDİGÂR
- NOUVELLE ile/ve NOVELETTE ile/ve NOVELLA
- YEKPARE ile HOMOJEN
- KALİBRASYON VE SENKRONİZASYON
- SAVAB - HATA ile SEVAP - GÜNAH
- ŞAİBE[< ŞEVB | çoğ. ŞEVÂİB] ile/değil ŞÂYİA[çoğ. ŞÂYİÂT]
( Leke, kusur; noksan, nakîsa. | Kötü eser, iz. İLE/DEĞİL Yayılmış haber, yaygın olan, söylenti. )
- TÂBİ'[< TEB] ile TÂBİ'[< TAB]
( Birinin arkası sıra giden, ona uyan; Boyun eğen, bağlı kalan; birinin emri altında bulunan. İLE
Kitap basan/bastıran; Matbaacı. )
- TÂBİ ile/değil MARUZ
- TAKAYYÜD[< KAYD] ile TEKAÜD[< KUUD]
( Bağlanma, bağlı olma; Çalışma, çabalama, uğraşma, üstüne düşme; Dikkatli davranma. İLE Karşılıklı oturma; Emekliye ayrılma, emeklilik. )
- TERBİYE[< RÜBÜV) ile TA'LîM[< İLM]
( Besleyip, bütütme; Eğitim; Görgü; Alıştırma; Bedeni eğitmek. İLE Aklı eğitmek, öğrenme, öğretim. )
- TA'LÎM(< İLM) ile TEMRÎN
( Aklı eğitmek, öğrenme, öğretim. İLE Alıştırma, idman yaptırma, egzersiz. )
- TAHRİB ile TAHRİF
- TAHRÎR ile TAKRÎR
- TAMİR ile TELÂFİ
- BERTARAF ile TELÂFİ
- TEBÂRÜZ ile/ya da TEMÂYÜZ
- TENÂKUS[< NAKS] ile TENÂKUZ[< NAKZ]
( Azalma, eksilme. İLE Çelişme, karşıtlık. )
- TERKİB ile TARAF
( Üst dile sahip olunur. İLE Tek bir dille sınırlı kalınır. )
- TESİSAT ile TECHİZAT
- TEVEKKÜL ile SABIR
- TEVÂZU ile DAAT
- VÂKİ ile/ve ZÂHİR
- VECHE ile/ve/değil İTİBAR
- SURET-İ CİSMİYYE ile SURET-İ NEVİYYE
- CİMA' ile/ve CUMA
( Gövdelerin birleşmesi. İLE/VE Gönüllerin birleşmesi. )
- RUMUZ ile MECAZ
- MEŞHUR ile/ve MÜSELLEM
- MEŞHÛRÂT ile MAKBÛLÂT
( İnsan ile varlıklar arasında ilişki kuran kabûller. İLE İnsan ile Tanrı arasında ilişki kuran kabûller. )
- MEFHUM ile/ve MÂNÂ
( Kavram. İLE/VE Anlam. )
( Nesneler için. İLE/VE Sözcük için. )
( REFERENCE with/and SENSE )
- MEFHUM ile/ve TASAVVUR
( Mahiyeti saf zihni olanlar. İLE/VE Dış dünyada kökü olanlar. )
( MEFHUM: Temsil edilen. | Temsil edilemeyen. )
( TASAVVUR: Resim + kavram. )
( ... İLE/VE Suret. )
( [Lat.] ... cum/et CONCEPT )
- MUALLAK ile MUAMMA
- MÜCÂHEDE ile/ve/> MÜŞÂHEDE
( Önce mücâhede, sonra müşâhede! )
( Uğraş/emek/çaba olmadan gözlem olmaz. )
( Mücâhede olmadan müşâhede olmaz. )
- MÜCERRET ile/ve MÜSTAKİL
- MÜKÂFÂT[Ar. < KİFÂYET] ile MÜSÂVÂT[Ar. < SEVİYY]
( Beraberlik. | Bir hizmet ya da iyiliğe yönelik edilen iyilik. | Çalışkan öğrenciye öğretmeninin verdiği beğenme kâğıdı, takdir. İLE Eşitlik, aynı halde ve derecede olma. )
- MÜTEVEFFA ile/değil/yerine MERHUM
- SÜNNÎ ile SUN(N)Î
( Mezhep. İLE Yapay. )
- VÜCÛD ile/değil VÜCÛB
- ZİMMET ile/ve MATLUB
( Borç. İLE/VE Alacak. )
- SİHR-İ HELÂL: Sihir haramdır fakat dilde, şiirlerde yapılan çok anlamlılık çabalarına verilen ve helâl kabul edilen "sihir".
- KUVVE-İ GAZABİYYE ile/ve KUVVE-İ ŞEHVİYE
- TAFSİL ile/ve İCMÂL
- AZÂMET ile/ve ZARAFET
- KUVVET ile/ve CEMÂL
- YIRLAMAK ile ZIRLAMAK
- TAHMİNİ ile TAKRİBİ
- VECHE ile CİHET
- TASHİH ile SANSÜR
- TANTANA ile/değil TERÂNE
- DUMUR ile SÜRMENAJ
- BİLEŞEN ile PARAMETRE
- TARİF ile TAVZİH
- KURBİYET ile RÂBITA
- REFİK/A ile/ve/> SÂDIK
- İNŞAALLAH ile ALİMALLAH
- VAHİM ile/ve HAZİN
- ZİYAN ile İSRAF
- ZİYAN ve HÜSRAN
- ZİYAN ve HASRET
- ZÜHÛL[< ZAHL] ile ZÜHÛL[< ZEHL]
( Öcler, intikamlar, düşmanlıklar. İLE Dalgınlıkla unutma ya da geciktirme. | İşin çokluğu nedeniyle geciktirme. )
- HÜSRAN ve HASRET
- DELÂLET ve HİDÂYET
- DELÂLETEN ile/ve/<> İŞÂRETEN
( Doğrudan. İLE Dolaylı. )
- DELÂLET ile DALÂLET
( Delil. İLE Gaflet. )
( Delâleti(rehberi) olmayan, dalâlete düşer. )
- DALÂLET ile GAFLET
- ESVAB değil ESBAB
- TASARRUF ile KUDRET
- CİBİLİYET: Yaratılış, huy, maya, fıtrat.
- CİBİLİYETSİZ: Soysuz, sütü bozuk.
- CEM ETMEK: İLÂÇ HAZIRLAMAK
- DEVA ile DERMAN
- HALT[< HALATA]: KARIŞTIRMAK
- MÜDÂVİM ile FANATİK
- PROTESTO ile MANİFESTO
- ÇIKARTMAK ile ÇIKARMAK
- FORMEL değil/yerine SÛRÎ
- RADİKAL ile MARJİNAL
- HOBİ ile FOBİ
- EMÂRE ile ALÂMET
- EMÂRE ile REMZ
- ALLÂME ile FERİŞTAH
- GRUP OLMAK ile GRUP YAPMAK
- KORNA[İt.] ile/= KLAKSON[Fr.]
- TUR ile TURNE
- ŞOVALE ile ŞÖVALYE
- DERLEME ile KOLAJ
- PARAMETRE ile KOMPARTIMAN
- KOMPARTIMAN ile FAKÜLTE
- KAPASİTE ile POTANSİYEL
( SIĞA/YETENEK ile İÇKİN )
- TEDÂVÜL ile SİRKÜLASYON
- OPTİMUM ile MAKSİMUM
- PSİKOLOJİK ile/değil/yerine PSİKOJENİK
- FİZYOLOJİK ile FİZİKSEL
- SİRKÜLASYON ile SİKLON/SİKLUS
( CIRCULATION with CYCLONE )
- SİMEAN TOV!: HAYIRLI OLSUN! ([İbr.] Sime: olsun; Tov: İyi )
( Yahudi nikâhlarının sonunda belirli olan geleneği yerine getirdikten sonra havra müezzini söyler. )
- SANSASYON ile SPEKÜLÂSYON
( SENSATION with SPECULATION )
- KOMBİNEZON ile/değil KOMBİNASYON
- PARADOKS: Kökleşmiş inançlara aykırı olan düşünce.
- ANALOJİ ile HOMOLOJİ
- ALEGORİ ile METAFOR
- METAFOR ile METAMORFOZ
( METAPHOR with METAMORPHOSIS )
- REFERANS ile/ve PERSPEKTİF
- DESTİNASYON değil/yerine GÜZERGÂH
- DEJENERASYON ile ASİMİLASYON
- DEJENERE ile DEFORME
- MEDİTASYON ile KONTEMPLASYON
- TULPA(/YONTRA) ile HÜDDAM
- RUH ile NEFS
- Osmanlı Türkçe'sinde [A-Z]
[Ayrı bir bölümden devam etmektedir.]
- Tasavvuf/Kelâm/İslâm'da
- BAS BAS (BAĞIRMAK)
- BÖN BÖN (BAKMAK)
- CAR CAR (KONUŞMAK)
- CIR CIR (ÖTMEK)
- CİK CİK (ÖTMEK)
- COK COK (EMMEK)
- CUP CUP (YÜZMEK)
- ÇAR ÇUR (ETMEK)[İSRAF ETMEK]
- ÇEN ÇEN (ÇENE ÇALMAK, GEREKSİZ/FAZLA KONUŞMAK)
- ÇIT ÇIT (ÇITLATMAK)
( Parmakları çıtlatmak. | Çekirdek gibi yiyeceklerin yenmesinde. )
- ÇİL ÇİL (ALTIN)
- ÇUF ÇUF
( Çocukların trencilik oyunlarında. )
- DAN DUN (VURMAK)
- FIR FIR (DÖNMEK)
- FIRT FIRT (KAÇMAK)
- FIS FIS (KONUŞMAK)
- FIŞ FIŞ
- FOŞ FOŞ (AKMAK)
- GAK GUK (ETMEK)
( Sözü eveleyip, gevelemek. | Anlamsız şeyler anlatmak. )
- GÜM GÜM (VURMAK)
- HAR HAR (YAKMAK)
- HOP HOP (OTURUP-KALKMAK)
- KEM KÜM (ETMEK)
( Sözü eveleyip, gevelemek. | Doğruyu söyleyememek. )
- KIS KIS (GÜLMEK)
- KIŞ KIŞ
- KÖS KÖS (OTURMAK)
- KÜT KÜT (VURMAK)
- LÖP LÖP (YUTMAK)
- MIZ MIZ (ETMEK)
- PAT PAT (VURMAK)
- PIR PIR (UÇMAK)
- PIŞ PIŞ (UYU(T)MAK)
- PIT PIT (ATMAK)
( Kalbin heyecanlanmasıyla artan atışlarda. )
- POH POH (SERİLMEK)
- ŞAP ŞAP (TOKATLAMAK)
- ŞAP ŞUP (ÖPMEK)
- ŞAR ŞAR (AKMAK)
- ŞIP ŞIP (DAMLAMAK)
- TAK TAK (VURMAK)
- TAK TUK (GÜRÜLTÜ YAPMAK)
- TEK TÜK
- TEL TEL, İNCE İNCE (AYIRMAK)
( [Ar.] LİF LİF )
- TIK TIK (ETMEK)
( Rahatsız edici, uyarıcı gürültü yapmak. )
- TİR TİR (TİTREMEK)
- VIR VIR (KONUŞMAK)
- VİK VİK
- YER YER (GÖRÜLMESİ/BULUNMASI)
( [Fars.] CÂ-BE-CÂ )
- ZIR ZIR (AĞLAMAK)
- ZİR ZİR/ZİV ZİV (GEZMEK)
- ADIM ADIM (GİTMEK)
- AĞIR AĞIR (YAPMAK)
- AHESTE AHESTE
( Alma, mazlumun âhını, çıkar aheste aheste! )
- AKIN AKIN (GİTMEK)
( [Ar.] FEVC-Â-FEVC )
- ALIK ALIK (BAKMAK)
- AVAL AVAL (BAKMAK)
- AVAZ AVAZ (BAĞIRMAK)
- AYLAK AYLAK (GEZMEK)
- AYRI AYRI
( [Ar.] ALE-L-İNFİRÂD )
- AZAR AZAR
( [Fars.] CESTE CESTE, REFTE REFTE )
- BABA BABA
- BAKA BAKA (ISKALAMAK)
- BALLANDIRA BALLANDIRA (ANLATMAK)
- BEYNE BEYNE[Ar.]
( Ne iyi, ne kötü. İkisinin ortası. )
- BICI BICI (YIKANMAK)
- BİLİ BİLİ
( Tavuk çağırma sesiyle kızdırmaya çalışmak. )
- ÇIPI ÇIPI
( Suyla oynamak. )
- DUDU DUDU (KONUŞMAK)
- GANÎ GANÎ[Ar.] (RAHMET EYLESİN!)
( Bol bol, çok çok. )
- GIDI GIDI (GIDIKLAMAK)
- GİDE GİDE
( Bir olay ya da olgunun artması ya da eksilmesinde. )
- KARA KARA (DÜŞÜNMEK)
- KIRT KIRT (KESMEK)
- KUÇU KUÇU
( Birden parlayan, kızan kişilere söylenen. | Köpekler için söylenen. )
- LAPA LAPA (YAĞMAK)
( Karın yoğun ve tanecikleri ayırd edilir şekilde yağması. )
- LİME LİME, PÂRE PÂRE[Fars.] (PARÇA PARÇA) (ETMEK)
( Kavgalarda ya da ebeveynlerin çocukları "korkutmaya" çalışmalarında söylenen. )(Yanlıştır!)
- PİSİ PİSİ
( Kediler için ve kedileri çağırmak için seslendirilen. )
- PAŞA PAŞA (GİTMEK, KABUL ETMEK)
- VIDI VIDI (KONUŞMAK)
- BANGIR BANGIR (BAĞIRMAK)
( [Fars.] AVAZ AVAZ )
- BICIR BICIR (KONUŞMAK, HAREKET ETMEK)
( Küçük şirin çocuklar için söylenen. )
- BINGIL BINGIL (SALLANMAK)
( Şişmanların ya da yaşlıların sallanan/sarkan yerleri için söylenen. )
- BİRER BİRER
( [Ar.] ALE-L-İNFİRÂD )
- BOĞUM BOĞUM (AĞLAMAK)
- BUCAK BUCAK (KAÇMAK)
- BURAM BURAM (KOKMAK)
- BÜKLÜM BÜKLÜM (OLMAK)
( Eğilmek, katlanmak. )
- CAYIR CAYIR (YANMAK)
( Nesnelerde. )
- CIVIK CIVIK
( Hareket etmek. | Konuşmak. )
- CIVIL CIVIL
( Canlı, hareketli bir his yansıtmada. )
- CIZIR CIZIR (PİŞMEK)
- ÇAKMAK ÇAKMAK (BAKMAK)
- ÇANGIL ÇUNGUL
- ÇANGIR ÇUNGUR
- ÇARŞAF ÇARŞAF (YAYIMLAMAK)
- ÇATIR ÇATIR (KIRILMAK | OSURMAK | HARCAMAK)
- ÇATIR ÇUTUR (KIRILMAK)
- ÇILDIR ÇILDIR
- ÇINGIR ÇINGIR
( Çan ya da bazı eşyaların birbirine sürtünerek ya da çarpışarak çıkardığı seste. )
- ÇITIR ÇITIR (YEMEK)
- DERİN DERİN (DÜŞÜNMEK)
- DİDİK DİDİK (ARAMAK, ARAŞTIRMAK, KURCALAMAK, İNCELEMEK)
- DİLİM DİLİM (KESMEK)
( ŞERHA ŞERHA )
- DODUR DODUR (DODURDANMAK, SÖYLENMEK)
- DÜRÜM DÜRÜM (KATLAMAK)
- EFİL EFİL (ESMEK)
- FELLİK FELLİK (ARAMAK)
- FERSAH FERSAH (UZAKTA OLMAK)
- FIKIR FIKIR (KAYNAMAK)(FOKURDAMAK)
- FILDIR FILDIR (DÖNMEK | DOLAŞMAK)
- FIRIL FIRIL (DÖNMEK)
- FISIL FISIL (FISILDAMAK)
- FISIR FISIR (FISILDAMAK)
- FIŞIR FIŞIR
( Naylon gibi çeşitli maddelerle çıkartılan seslerde. )
- FİTİL FİTİL (BURNUNDAN GETİRMEK)
( Hesabını ödetmek, öcünü almak. )
- FOKUR FOKUR (KAYNA(T)MAK)
- FOŞUR FOŞUR (YIKA(N)MAK)
- GANİ GANİ
- GEVREK GEVREK (GÜLMEK)
- GICIR GICIR (SÜRTMEK)
( Kapı sesleri gibi sürtünmelerde. | Yepyeni. )
- GIDIM GIDIM (VERMEK)
( Mal ya da parayı gerektiğinden çok daha küçük/az şekilde vermek. )
- GÖTÜN GÖTÜN (UZAKLAŞMAK/KAÇMAK)
- GÜLDÜR GÜLDÜR
- GÜMBÜR GÜMBÜR (GELMEK | KOŞMAK)
( Daha çok, çocukların çıkardığı seslerde. )
- GÜRÜL GÜRÜL (AKMAK)
- GÜZEL GÜZEL (ÇALIŞMAK, KONUŞMAK, OYUN OYNAMAK)
- HALDIR HALDIR (ÇALIŞMAK)
- HALDUR HULDUR (HAREKET ETMEK)
- HAPUR HUPUR/HAPPURU HUPPURU (YEMEK, "GÖTÜRMEK")
- HARIL HARIL (ÇALIŞMAK)
- HATIR HATIR (KAŞINMAK)
- HAYLİ HAYLİ (YETMEK/YETMESİ)
( "HAYDİ HAYDİ" değil HAYLİ HAYLİ )
- HIRIL HIRIL (HIRILDAMAK)
( Ciğerleri üşütmede. )
- HIŞIR HIŞIR
( Naylon gibi çeşitli maddelerle çıkartılan seslerde. )
- HORUL HORUL (HORULDAMAK, UYUMAK)
- HÜNGÜR HÜNGÜR (AĞLAMAK)
- IŞIL IŞIL (PARLAMAK/PARILDAMAK)
- İÇİN İÇİN (AĞLAMAK/GÜLMEK/ÜZÜLMEK/DÜŞÜNMEK)
- İNİM İNİM (İNLEMEK)
- KALA KALA (ONA MI KALMIŞ?)
- KANA KANA (İÇMEK)
- KAPIŞ KAPIŞ
- KARA KARA (DÜŞÜNMEK)
- KARIŞ KARIŞ (GEZMEK, ARAMAK/BAKMAK)
- KAŞIK KAŞIK (YUTMAK)
- KATILA KATILA (GÜLMEK)
- KISA KISA (ANLATMAK)
- KIŞ KIŞ
( Kovalama. )
- KITIR KITIR (KESMEK)
- KÖS KÖS (OTURMAK, BAKMAK)
( Etrafındaki olay ya da işlere kayıtsız kalmada, katılmamada. )
- KUCAK KUCAK
( Malların bolluğunda. )
- KUZU KUZU (KABUL ETMEK)
- KIKIR KIKIR (GÜLMEK)
- KIPIR KIPIR (KIPIRDAMAK, YERİNDE DURAMAMAK)
- KITIR KITIR (YEMEK, KESMEK, DOĞRAMAK)
- KIVRIM KIVRIM (KIVRANMAK)
- KİKİR KİKİR (GÜLMEK)
- KURU KURU (DÜŞÜNMEK)
( Bir şey yapmak yerine sadece düşünerek zaman geçirmek, işe yaramamak. )
- KUZU KUZU (GİTMEK, KABUL ETMEK, BOYUN EĞMEK)
- KÜTÜR KÜTÜR (YEMEK)
- LAPA LAPA (YAĞMAK)
- LIKIR LIKIR (İÇMEK)
- [Fars.] LÎME LÎME/PARÇA PARÇA (DOĞRAMAK)
- LÖKÜR LÖKÜR (İÇMEK)
- LÖMBÜR LÖMBÜR (SALLANMAK)
( Kilo fazlalığındaki yağlar için. )
- MIRIL MIRIL (MIRILDANMAK)
- MIŞIL MIŞIL (UYUMAK)
- NAĞME NAĞME (ŞAKIMAK)
- NELER NELER
- PARIL PARIL (PARLAMAK, PARILDAMAK)
- PATIR PATIR (KOŞMAK, İNMEK)
- PIRIL PIRIL (PARLAMAK, PARILDAMAK)
- PIT-PIT PIT-PIT (BİR İŞİ HIZLICA YAPMAK)
- PITIR PITIR (YÜRÜMEK)
- PÜFÜR PÜFÜR (ESMEK)
- PÜTÜR PÜTÜR
( Yüzeyi düzgün olmayan nesnelerde. )
- REFTE REFTE[Fars.]: Gitgide, gide gide, azar azar.
- SALINA SALINA (YÜRÜMEK)
- SAPIR SAPIR (DÖKÜLMEK)
- SIKI SIKI (BAĞLAMAK)
- SIRA SIRA (DİZMEK/DİZİLME)
( [Ar.] SAFF SAFF )
- SIZIM SIZIM (SIZLAMAK)
- SÜRÜM SÜRÜM (SÜRÜNMEK)
- SÜZÜM SÜZÜM (SÜZÜLMEK)
- ŞAKIR ŞAKIR (AKMAK)
- ŞANGIR ŞANGIR (KIRILMAK)
- ŞAPIR ŞAPIR (AKMAK, DAMLAMAK, ISLANMAK)
- ŞAPIR ŞAPUR (YIKAMAK)
- ŞAPUR ŞUPUR (YALAMAK, ÖPMEK)
- ŞARHA ŞARHA
( [Fars.] PEHLÛ-BE-PEHLÛ )
( YANYANA ile/ve/<> KARŞILIKLI )
- ŞARIL ŞARIL (AKMAK)
- ŞIKIDIM ŞIKIDIM (OYNAMAK)
- ŞIKIR ŞIKIR (İŞLEMEK)
- ŞIPIR ŞIPIR (DAMLAMAK)
- ŞIRIL ŞIRIL (AKMAK)
- TAKIM TAKIM
- TANE TANE
( [Fars.] CEV CEV )
- TAKIR TAKIR (BOŞ/DEVRİLMEK/SAYDIRMAK)
( Yoklukta. )
- TAKIR TUKUR
- TANGIR TANGIR
- TANGIR TUNGUR
- TEKER TEKER
( [Ar.] ALE-L-İNFİRÂD )
- TEMİZ TEMİZ
- TIKIR TIKIR (İŞLEMEK)
( İşler yolunda gittiğinde. )
- TIKIŞ TIKIŞ (BİNMEK, DOLDURMAK)
( Araçlarda ya da mekânlarda. | Kalabalıkta. )
- TIKLIM TIKLIM (DOLMAK)
- TINGIR MINGIR
- TINGIR TINGIR
- TIPIR TIPIR
- TIPIŞ TIPIŞ (GİTMEK/GELMEK)
( Mecburiyetlerde. )
- TIRIM TIRIM (ARAMAK/ARANMAK)
- TİRİL TİRİL
( Güzel, temiz, uygun ve estetik giyimlerde. )
- TOPU TOPU (ŞU KADAR)
- USLU USLU (OYNMAK, OTURMAK)
- USUL USUL (YAKLAŞMAK)
- UZUN UZUN (KONUŞMA ANLATMAK)
- VICIK VICIK (KAYGAN, YAĞLI)
- VIZIR VIZIR (DOLAŞMAK)
- VİYAK VİYAK (BAĞIRMAK, İNLEMEK)
- YAPIŞ YAPIŞ
( Tenin/cildin, terleme nedeniyle aldığı durumlarda. )
- ZAMAN ZAMAN
( [Fars.] BÂRHÂ )
- ZANGIR ZANGIR (TİTREMEK)
- ZARIL ZARIL
- ZINGIR ZINGIR (TİTREMEK)
- ZIRIL ZIRIL (AĞLAMAK)
- ADAMAKILLI
- ALTÜST (ETMEK, OLMAK)
- BAŞLIBAŞINA
- BASBAYAĞI
( [Ar.] ALE-L-ÂDE )
- BEMBEYAZ
- BESBELLİ
- BİNPİŞMAN
- BİRDENBİRE
( [Ar.] FÜC'EH, FÜCÂEH )
- BOMBOK
- BOMBOŞ
- BOSBOL
- BÖSBÜYÜK
- CASCAVLAK
- CAPCANLI
- ÇALAKALEM
- ÇARÇABUK
( [Ar.] ALE-L-ACELE )
- ÇEPEÇEVRE
- ÇIRÇIPLAK/ÇIRILÇIPLAK
- DAPDAR
- DARMADAĞIN
- DARMADUMAN
- DIMDIZLAK
- DİMDİK
- DİPDİBE (OTURMAK, YAŞAMAK)
- DİPDİRİ
- DİPTIRNAK (TEMİZLEMEK)
- DOLUDİZGİN (İLERLEMEK, YOL ALMAK)
- DÜMDÜZ
- DÜPEDÜZ
- FERFECİ
- GELGELELİM
- GIPGICIR
- GÜPEGÜNDÜZ
- GÜPGÜZEL
- HIPHIZLI
- İPİNCE
- İRİYARI
- KALAKALMAK
- KAPKARA
- KARMAKARIŞIK
( [Fars.] ŞÛLÎDE )
- KASKATI (KESİLMEK)
- KEŞMEKEŞ
- KIPKIRMIZI
- KISKIVRAK (YAKALA(N)MAK)
- KOPKOYU
- KOSKOCA
- LAPPADANAK
- MASMAVİ
- MİNİ MİNNACIK
- MOSMOR
- PARAMPARÇA (OLMAK)
- PATTADANAK
- PERPERÎŞÂN
- PESPEMBE
- PEŞPEŞE
- RAPRAHAT
- SAÇMASAPAN(BERHÛD[Fars.]/TÜRREHÂT[Ar.]) (KONUŞMAK)
- SAPSARI
- SERE SERPE
- SERSEFİL (DOLAŞMAK, YAŞAMAK)
- SIKBOĞAZ
- SIMSIKI
- SIRILSIKLAM
- SİMSİYAH
- SİPSİVRİ
- ŞIPPADANAK
- TAMTAKIR
- TASTAMAM
- TERTEMİZ
- TIPATIP (BENZEMEK)
- TOZPEMBE
( Gerçekleri görmeyecek kadar herşeyi yerinde saymada. )
- UNUFAK
- UPUZUN
- UPUCUZ
- YALAPŞAP / YALAP ŞALAP
- YAPAYALNIZ
- YARIMYAMALAK (BIRAKMAK)
- YEMYEŞİL
( [Ar.] AHDAR/AHZAR )
- YUSYUVARLAK
- ZAPZAYIF
- AH-VAH (ETMEK)
- A.-G. ("MUHABBETİ")
- AZ-BUÇUK
- BAM-GÜM
- BOK-PİSÜR
- BOY-POS
- ÇAR-ÇUR (ETMEK)
- ÇAT-PAT
( Şöyle böyle. )
- ÇER ÇÖP
- ÇITI PITI
( Şirin. )
- ÇÖR/ÇER-ÇÖP
- DAL-TAŞAK (GEZMEK, DOLAŞMAK)
- DAN-DUN (KOŞMAK/YÜRÜMEK)
- DIR-DIR (ETMEK)
- EFTEN-PÜFTEN
( Önemsiz iş ya da sözlerde. )
- EL-ÂLEM
- EN-DAM
- GAK GUK (ETMEK)
( Sözü ağızda gevelemek. Söylenilecek olanı bir türlü söyle(ye)memek. )
- GARC-GURC
( Gıcırdamada. )
- HIR-GÜR (ÇIKARMAK)
( Kavga çıkarmak/etmek. )
- HUY-SU
- İŞ-GÜÇ
- KIL-TÜY
- SUS-PUS (OLMAK)
- SÜS-PÜS (SÜSLENMEK PÜSLENMEK)
- ŞU-BU
- TAD-TUZ
- YÜZ-GÖZ (OLMAK)
- ZAR-ZOR (HALLETMEK)
- ZIRT-FIRT
- ZIRT-PIRT
( Sürekli olarak. )
- ZIRT-ZIRT
- ABİDİK-GUBİDİK (ŞEYLERLE UĞRAŞMAK)
- ABUR-CUBUR
( Gereksiz, sağlıksız yiyecekler için. )
- AÇ ACINA (YOLA ÇIKMAK, DIŞARI ÇIKMAK, İŞE GİTMEK)
- AÇ-AÇIKTA
- AÇ-BİLAÇ (ÇALIŞMAK, GİTMEK)
- AÇ-SEFİL (YAŞAMAK)
- AÇIK-SAÇIK (GİYİNMEK | KONUŞMAK)
- AÇIK-SEÇİK (KONUŞMAK)
- ADI-SANI (BULUNMAMAK)
- ADIM ADIM (İLERLEMEK, YOL ALMAK)
- AFRA TAFRA (YAPMAK)
- AĞIR-AKSAK
- AĞIR-ÂZEM
- AĞRI-SIZI
- ÂHIM-ŞÂHIM
- AHLANIP VAHLANMAK
- AKÇA-PAKÇA
- AKLA-HAYALE (GELMEYEN)
- AKIL-BALİĞ
- AKIL-FİKİR (ERDİREMEMEK)
- AKIL-MANTIK
- AKIL-SIR (ERDİREMEMEK)
- AKILLI-USLU (DİNLEME(ME)K, KONUŞMA(MA)K)
- AKLANIP PAKLANMAK
- AKLI-HAVSALASI (ALMAMAK)
( HAVSALA[Ar.]: Kuş kursağı. | Mide. | Anlayış, akıl, zihin. | Leğen.[biyolojide] )
- AKLIN HAYALİN (DURMASI/ALMAMASI)
- AKSIRIP TIKSIRMAK
- AL'I AL, MOR'U MOR
- ALACALI-BULACALI
- ALAVERE-DALAVERE
- ÂLET-EDAVAT
- ALIK ALIK (BAKMAK)
- ALLAK BULLAK (OLMAK/ETMEK)
( [Fars.] HERC Ü MERC )
- ALLEM KALLEM (ETMEK)
- ALLAYIP PULLAMA
- ALLI-PULLU
- ALIM-ÇALIM
- ALTI ÜSTÜ
- ALTLI ÜSTLÜ
( [Ar.] FEVKANÎ TAHTÂNÎ )
- AMCA-DAYI/EMMİ-DAYI
- ÂN-BE-ÂN
( Gittikçe, yavaş yavaş. )
- ANA-BABA (GÜNÜ)
( Bir ortamın çok kalabalık ve hareketli olduğu betimlenir. )
- ANALI-KIZLI (DOLAŞMAK)
- ANHASI-MİNHASI(YLA): Tüm ayrıntılarıyla. | Tamam(ıyla)/Hepsi.
- ANLAMADAN-DİNLEMEDEN
- ANLI-ŞANLI
- ANYA KONYA ('YI GÖRMEK/GÖRÜRSÜN!)
( Neyin ne olduğunu ve nasıl olduğunu/olmadığını görmek/anlamak. )
- APAR TOPAR (TOPLANMAK/KAÇMAK/ÇIKMAK)
- APIK-SAPIK (DÜŞÜNCELER/DAVRANIŞLAR)
- APIR-SAPIR (KONUŞMAK)
- ARAÇ-GEREÇ
- ARADA-DEREDE (KALMAK, İŞ GÖRMEK)
-@ ARAMA-TARAMA
-@ ARANIP-TARANMA
- ARAYAN-SORAN (OLURSA)
- ARAYIP SORMAK
- ARDI ARDINA (DİZİLMEK)
- ARDI ARKASI (GELMEMEK)
- ARI-DURU
- ASLI-ASTARI (BULUNMAMAK)
( DOĞRU OLMAMAK )
- ASLI-ESASI (BULUNMAMAK/OLMAMAK)
- ASLI-FASLI (BULUNMAMA)
- AŞAĞI-YUKARI
- AŞK-MEŞK
- ATIP-TUTMA
- ATLA DEVE (DEĞİL)
- AVAL AVAL (BAKMAK)
- AVUÇ AVUÇ ("GÖTÜRMEK", YEMEK)
- AYAN-BEYAN (ORTADA OLMAK)
( Kanıt gerektirmemek. )
- AYIRIP KAYIRMAK
- AYRI-GAYRI (OLMAMA)
- BAĞ-BAHÇE (İÇİNDE YAŞAMAK)
- BAĞ-BADEM
- BAĞIRA ÇIĞIRA
- BAKKAL-ÇAKKAL
- BAKIP BAKIŞTIRMAK
- BAKLAVA-BÖREK (YİYEREK YAŞAMIYOR OLMAK)
- BARDAK-ÇANAK
- BASIP GİTMEK
- BAŞ-GÖZ (ETMEK)
( Evlendirmek. )
- BAŞA BAŞ (MÜCADELE ETMEK)
- BAŞLI BAŞINA (ELE ALMAK)
- BAŞTAN AŞAĞI/YA
- BAŞTAN BAŞA (SARMAK, DOLAŞMAK)
( [Fars.] SER-Â-PÂ, SER-TE-SER )
- BATA-ÇIKA (BUGÜNLERE GELMEK)
- BATTI ÇIKTI
- BAYRAM-SEYRAN
- BELLİ-BELİRSİZ
- BET-BEREKET (ARAMAK)
- BETİ-BENZİ (ATMAK)
- BİLE BİLE (YAPMAK)
( AN-KASDİN )
- BİLİP BİLMEDEN (KONUŞMAK)
- BİRE BİR
- BİTMEZ-TÜKENMEZ
- BİTTİ-GİTTİ
- BİZ BİZE (KONUŞMAK, EĞLENMEK)
- BOK-PİSÜR
- BOŞU BOŞUNA (YAPMAK, EYLEMEK)
- BORÇ-HARÇ (İŞİNİ HALLETMEK)
- BOYA-BADANA
- BOYLU BOYUNCA (UZANMAK/YATMAK)
- BÖLÜK-PÖRÇÜK (İŞ YAPMAK)
- BÖREK-ÇÖREK
- BÖRTÜ-BÖCEK (LERLE UĞRAŞMAK)
- BUGÜN YARIN (HALLETMEK)
- BULUP BULUŞTURMAK
- BURUN BURUNA (ÇARPIŞMAK)
- CAN-CİĞER (ARKADAŞ OLMAK)
- CAN-HIRAŞ (ÇALIŞMAK, UĞRAŞMAK)
- CAN-TEN (DAYANDIRAMAMAK)
- CANIM-CİCİM
- CANIM-CİĞERİM
- CANLA-BAŞLA (ÇALIŞMAK/UĞRAŞMAK)
- CANLI-KANLI
- CART CURT (YAPMAK)
- CAZIR CUZUR (YANMAK)
- CİCİLİ-BİCİLİ
- CUMBURLOP (DİYE ATLAMAK/DALMAK)
- CÜMBÜR-CEMAAT (GİTMEK)
- ÇALI-ÇIRPI (TOPLAMAK)
- ÇANAK-ÇÖMLEK
- ÇARŞI-PAZAR (DOLAŞMAK)
- ÇATIRTI-PATIRTI
- ÇAYIR-ÇİMEN
- ÇEKİ-DÜZEN (VERMEK)
- ÇEKİP ÇEVİRMEK
- ÇEKİP GİTMEK
- ÇEŞİT ÇEŞİT
- ÇALI-ÇIRPI
- !ÇALIP-ÇIRPMAK
- ÇANTA-MANTA
- ÇARIK-ÇÜRÜK
- ÇAYIR-ÇİMEN
- ÇEKİ-DÜZEN (VERMEK)
- ÇEKİP ÇEVİRMEK
- ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA
- ÇIKIP GELMEK/GİTMEK
- ÇITI-PITI
- ÇOLUK-ÇOCUK
- ÇÜRÜK-ÇARIK (MALZEMELER KULLANMAK)
- DAĞ/DA BAYIR/DA
- DAĞLARA-TAŞLARA
- DAL-BUDAK
( [Fars.] BERG Ü ŞÂH )
- DAL-TAŞAK (ORTALIKTA GEZİNMEK)
- DALDAN DALA (ZIPLAMAK)
- DALGA-DÜMEN
- DALLANDIRIP BUDAKLANDIRMAK
- DANGIL-DUNGUL (KONUŞMAK)
- DARI DARINA
- DARMA DUMAN (OLMAK, HİSSETMEK)
- DARMADAĞIN (OLMAK)
- DAYAYIP DÖŞEMEK
- DELİ DOLU
- DELİK DEŞİK (ETMEK)
- DERE TEPE (YÜRÜMEK)
- DERLİ TOPLU (OLMAK, HALE GETİRMEK/SOKMAK)
- DERLEYİP TOPARLAMAK
- DERME ÇATMA (BİR YERDE YAŞAMAK)
- DERYA DENİZ (BİLGİ SAHİBİ OLMAK)
- (TÜYLERİ/M) DİKEN DİKEN
- DİKİŞ-NAKIŞ
- DİLİ-DAMAĞI (KURUMAK)
- DİŞE DİŞ (MÜCADELE)
- DİŞİNDEN-TIRNAĞINDAN (ARTIRMAK)
- DİZ DİZE (OTURMAK)
( [Fars.] ZÂNÛ-BE-ZÂNÛ / ZÂNÛ-BER-ZÂNÛ )
- DOĞRU-DÜRÜST
- DOĞRU-DÜZGÜN
- DOĞRUDA DOĞRUYA
- DOLUP TAŞMAK
- DON-GÖMLEK ([ORTALIKTA] DOLAŞMAK)
- DON-PAÇA ([ORTALIKTA] DOLAŞMAK)
- DOYA DOYA (YEMEK/İÇMEK, SEVMEK/ÖPMEK)
- DÖNÜP DOLAŞMAK
( Dönüp dolaşıp aynı yere gelmek. Başlanılan noktaya geri dönmek zorunda kalmak. )
- DUR-DURAK (BİLMEMEK)
- DURUP DURURKEN (AĞLAMAK, GÜLMEK VS.)
- DUVARI-DİREĞİ (OLMAK)
- DÜĞÜN-DERNEK
- DÜŞE-KALKA (BÜYÜMEK)
( [Fars.] ÜFTÂN Ü HÎZÂN )
- DÜŞÜP-KALKMAK
- DÜŞÜNÜP TAŞINMAK
- DÜZEN-TAKAN (SAĞLAMAK)
- ECİŞ-BÜCÜŞ
- EFTEN-PÜFTEN (KONULARA DEĞİNMEK/TAKILMAK)
- EĞİP BÜKME
- EĞRİ-BÜĞRÜ
( [Ar.] A'VEC )
- EĞRİSİ/YLE DOĞRUSU/YLA
- EKİP BİÇMEK
- EKİP-DİKMEK
- EKSİK-GEDİK (GİDERMEK)
- ELDEN-AYAKTAN (DÜŞMEK)
- EL BEBEK, GÜL BEBEK (BAKMAK, YETİŞTİRMEK)
- EL ELE (VERMEK)
- EL ELE, GÖZ GÖZE
- EL-ENSE
- EL-ETEK (ÇEKMEK)
- ELDE AVUÇTA (KALMADI)
- ELDEN ELE (VERMEK)
- ELE-AVUCA (SIĞMAMAK)
- ELİ-AYAĞI (KARIŞMAK)
- EL-AYAK (ÇEKİLİNCE)
- ELİ-KOLU (BAĞLI KALMAK)
- EL-KOL (HAREKETİ)
- EL-PENÇE (DİVÂN)
- ENİNE BOYUNA (DÜŞÜNMEK, DEĞERLENDİRMEK)
- ESİP GÜRLEMEK
- ESKİ PÜSKÜ (GİYİNMEK, EŞYA)
- ESTEK-KÖSTEK
- EŞ-DOST(LA GÖRÜŞMEK)
- EŞİ-BENZERİ (BULUNMAMAK/OLMAMAK)
- EŞİ-MENENDİ/MÂNENDİ (BULUNMAMAK/OLMAMAK)
- ETME-BULMA (DÜNYASI)
- EV-BARK (SAHİBİ OLMAK)
- EVELEYİP-GEVELEMEK
- EVİRE-ÇEVİRE
- EVLİ-BARKLI
- EVLİ-DAMLI
- EZÂ-CEFÂ (ÇEKMEK)
- EZİLE BÜZÜLE (İSTEMEK, SÖYLEMEK, SORMAK)
- FAKİR-FUKARA (YA DESTEK OLMAK)
- FALAN FEŞMEKAN
- FALAN FİLAN
- FALANCA ..., FİLANCA ...
- FASO FİSO
( Sıradan. Anlamsız. )
- FAŞTAK FIŞTAK ([ÖZENSİZ] YIKAMAK/YIKANMAK)
- FERAH FEZA (OTURMAK)
- FERYÂD-FİGÂN (ETMEK)
- FİLAN FISTIK
- FİLAN FEŞMEKÂN
- !FİTNE-!FESAT
- !FİTNE-!FÜCUR
- GAM-KEDER (İÇİNDE)
- GECE-GÜNDÜZ (DÜŞÜNMEK, ÇALIŞMAK)
- GECESİ-GÜNDÜZÜ (BELLİ OLMAMAK)
- (BU AY DA) GELDİ-ÇATTI
- GELDİ GELİYOR/GELECEK
- GELEN-GEÇEN
- GELEN-GİDEN
- GELENEK-GÖRENEK
- GELİP-GEÇİCİ
- GELMİŞ-GEÇMİŞ
- GENEL-GEÇER
- GETİR-GÖTÜR (İŞLERİ)
- GEZİP-TOZMAK
- GİRİP-ÇIKMAK
- GİRİNTİ-ÇIKINTI
- GİTGİDE
( [Fars.] REFTE REFTE )
- GİTTİ GİDİYOR
- GİYİM-KUŞAM ('A ÖNEM VERMEK)
- GİZLİ-SAKLI (İŞLER ÇEVİRMEK)
- GİZLİ-KAPAKLI (İŞLER ÇEVİRMEK)
- GÖRMÜŞ-GEÇİRMİŞ (OLMAK)
( [Fars.] BÂRÂN-DÎDE )
- GÖT-GÖBEK (SALMAK, BÜYÜTMEK)
- GÖTÜ-BAŞI (AÇIKTA GEZMEK)
- GÖZ GÖZE (GELMEK)
- GÖZE GÖZ
- GÖZÜM/ÜZ GÖNLÜM/ÜZ (AÇILSIN)
- GÖZÜNE-DİZİNE (DURSUN)
- GÜÇ BELÂ (HALLETMEK, ÇARE BULMAK)
- GÜÇ-KUDRET
- GÜÇ-KUVVET (BULMAK)
- GÜLE-OYNAYA (GİTMEK, KABUL ETMEK)
- GÜLLÜK-GÜLİSTANLIK
- GÜN BE GÜN
- GÜNAHI-VEBÂLİ (ÜZERİNE)
- GÜNDEN-GÜNE (İYİLEŞMEK/KÖTÜLEŞMEK)
- GÜNLÜK-GÜNEŞLİK
- GÜNÜ GÜNÜNE (NOT ALMAK, ÇALIŞMAK)
- GÜRÜLTÜ-PATIRTI (ÇIKARMAK)
- HABABAM-DEBABAM (ÇALIŞMAK)
- HADDİNİ-HESABINI (BİLMEMEK)
- HAK-HUKUK (SAHİBİ OLMAK, PEŞİNDE KOŞMAK)
- HAL-HATIR (SORMAK)
- HAL-YOL (ETMEK)
- HALİ-VAKTİ (YERİNDE OLMAK)
- HALÎM-SELÎM (BİR İNSAN/KİŞİ)
( Yumuşak huylu ve doğru kişi. )
- HAN-HAMAM (SAHİBİ OLMAK)
- HANIM-HANIMCIK (OTURMAK, HAREKET ETMEK)
- HAPUR-HUPUR (YEMEK)
- HARALA-GÜRELE (YAŞAMAK, UĞRAŞMAK)
- HAŞIR-NEŞİR
- HAŞNE-FİŞNE
- HAVA-CIVA
( Değersiz, etkisiz. )
- HAVADAN-CIVADAN (KONUŞMAK)
- HAYAL-MEYAL (ANIMSAMAK)
- HAYIR HASENÂT
- HESAP-KİTAP (YAPMAK, ORTADA)
- HEVÂ-HEVES
- HINCA HINÇ (DOLU)
- HISIM-AKRABA
- HİÇ Mİ HİÇ (DÜŞÜNMEMEK, UĞRAŞMAMAK)
- !HİLE-HURDA
- HOPLAYA ZIPLAYA (GİTMEK, KABUL ETMEK)
- HOŞ-BEŞ (ETMEK)
- HUYU HUYUNA (GÖRE OLMAK)
- HUYU-SUYU (ANLAŞILMAMAK)
- IDISI-DIDISI(YLA) (ANLATMAK)
- IKINA-SIKINA (ANLATMAK)
- INCIK-CINCIK
- IVIR-ZIVIR
- İÇİN İÇİN (AĞLAMAK)
- İÇLİ-DIŞLI (OLMAK)
- İÇTEN İÇE (ÜZÜLMEK)
- İLERİ-GERİ (KONUŞMAK)
- İLİM-İRFAN (SAHİBİ OLMAK)
- İNCEDEN İNCEYE (LAF SOKMAK, ARAŞTIRMAK)
- İNCİK-BONCUK
- İNCİK CİNCİK
- İNSİ-CİNSİ (BELİRLİ OLMAMAK)
- İPE-SAPA (GELMEZ İŞ/SÖZ/HAREKET/DAVRANIŞ)
( [Fars.] BÎ-SER Ü BÛN )
- İPSİZ SAPSIZ
- İRİLİ UFAKLI
- İSMİ-CİSMİ (BELİRLİ OLMAMAK)
- İSTER İSTEMEZ (DÜŞÜNMEK)
( [Ar.] Bİ-Z-ZARÛRE, Bİ-L-İSTİRAR / TAV'AN VE KERHEN[hem isteyerek, hem istemeyerek] )
( [Fars.] ÇÂR-NÂ-ÇÂR, HÂH NÂ HÂH, KÂM-U NÂ-KÂM )
- İŞ-GÜÇ
- İŞİ İŞ
- İT-KOPUK
- İTE KAKA
- İTİP KAKMA
- İTİŞ-KAKIŞ
- İVAZSIZ-GARAZSIZ
- İYİ-KÖTÜ (BİR ŞEYLER YAPMAK)
- İYİDEN İYİYE (ŞIMARMAK, HADDİNİ AŞMAK)
- İYİLİK-SAĞLIK
- İZ-İZ'AN
- İZ-TUZ (BIRAKMAMAK)
- KABA-SABA (KONUŞMAK)
- KAÇAR/I TUTAR/I (OLMAMAK)
- KADİR-KIYMET (BİLME(ME)K)
- KADER-KISMET
- KAĞIT-KÜREK
- KAKARA KİKİRİ
- KANLI-CANLI
- KAP-KACAK
( [Fars.] ÂVEND )
- KARARI-DUVARI (OLMAMAK)
( Bir kişinin nasıl hareket edeceğinin bilinememesi. )
- KARDA-KIŞTA
- KARI-KIZ (PEŞİNDE KOŞMAK)
- KARI-KOCA (ARASINA GİRMEMEK)
- KÂRINCA KARARINCA (YAŞAMAK, DAVRANMAK)
- KARIŞIK-KURUŞUK (İŞLER YAPMAK)
- KARGA-TULUMBA (TAŞIMAK, GÖTÜRMEK)
- KARGACIK-BURGACIK (YAZMAK)
- KARMAN ÇURMAN/ÇORMAN (ETMEK)
( Karıştırmak. )
- KASIP KAVURMAK
- KAŞ-GÖZ (ETMEK)
- KAŞI-GÖZÜ (SEÇİLME(ME)K, ANLAŞILMAMAK)
- KATIP KARIŞTIRMAK
- !KAVGA-DÖVÜŞ
- !KAVGA-GÜRÜLTÜ
- KAYIT-KUYUT (ALTINA GİRMEK(ME)K)
- KAZÂ-NİZÂ
- KAZA/SIZ BELÂ/SIZ (GİTMEK)
- KEDİ-KÖPEK
- KEM-KÜM (ETMEK)
( Sözü ağızda gevelemek, söylenmek isteneni söyleyememek. )
- KENARINDAN-KIYISINDAN (UĞRAŞMAK, BULAŞMAK, DEĞİNMEK)
- KIYISINDAN-KÖŞESİNDEN (BULAŞMAMAK)
- KERLİ-FERLİ ("KELLİ FELLİ" DEĞİL!)
( KERR Ü FER: BİR İLERİ-BİR GERİ [GİDEREK YÜRÜYEN] )
- KESİR-KUSUR (ARAMAK)
- KEŞÂN KEŞÂN[Fars.]
( Zorla, sürükleye sürükleye, çeke çeke götürerek. )
- KEYFE KEDER (TAKILMAK, YAŞAMAK)
- KIÇ/I BAŞ/I (OYNAMAK, AÇIKTA OLMAK/KALMAK)
- KIL-KINTIŞ
- KIL-KUYRUK (BİR TİP)
- KIL-TÜY
- KIR-BAYIR
- KIRAN KIRANA (MÜCADELE)
- KIRIK-DÖKÜK (EŞYALAR)
- KIRIK-KIRTIK
- KIRILIP SERİLMEK
- KIRMADAN DÖKMEDEN
- KIŞ-KIYÂMET
- KIT KANAAT (GEÇİNMEK, YAŞAMAK)
- KIYIDA-KÖŞEDE (KALMA)
- KIZARIP BOZARMAK
- KİM KİME, TIM TIMA
- KİMİ-KİMSESİ (OLMAMAK, BULUNMAMAK, KALMAMAK)
- KİR-KİSP
- KOL-KANAT (GERMEK)
( Koruma altına almak. )
- KONAR-GÖÇER
- KONU-KONŞU
( "Konu Komşu" olarak bilinse/geçse de çıkışı "Konu konşu"dur. )
- KONUŞA KONUŞA (ANLAŞMAK)
- KOYUN KOYUNA (YATMAK)
- KÖR-KÜTÜK (SARHOŞ OLMAK)
- KÖR-TOPAL (İŞLEMEK, YÜRÜTMEK)
- KÖRÜ KÖRÜNE (BAĞLANMAK, İNANMAK)
( [Ar.] ALE-L-IMIYÂ, ALE-L-AMYÂ )
- KÖŞE-BUCAK (KAÇMAK, SAKLANMAK, GEZMEK, TANI(T)MAK)
- KURDA KUŞA (YEM ETMEMEK)
- KURDU KUZUYU (BİR TUTMAK)
- KÜÇÜK-MÜÇÜK
- KÜFÜR-KAHIR
- LAGA-LUGA (ETMEK)
( Gereksiz konuşmalarda. )
- LÂM'I-CİM'İ (YOK)
( Lâm, ÂN'ı; Cim, Zaman'ı simgeler. )
( "Beklenilecek, zaman geçirilebilecek yanı yok!" anlamında kullanılır. )
- LAMBUR LUMBUR
- LANGUR-LUNGUR
( Rastgele. )
- MAKAM-MEVKÎ (PEŞİNDE KOŞMAK)
- MAKARA-KUKARA
- MIRIN-KIRIN (ETMEK)
( Sözü gevelemek, doğruyu söyleyememek. )
( [Ar.] A'ZÂR-I URKUBİYYE )
- MİNİ MİNNACIK
- MUTLU-MESUT (YAŞAMAK)
- NAMAZ-NİYAZ
- NAZ-NİYAZ (MAKAMI)
- NE OLUR, NE OLMAZ (DİYE ...)
- NEFES NEFESE
- O GÜN, BUGÜNDÜR (DEĞİŞMEDİ, DÜZELMEDİ)
- OLAN-BİTEN
- OLDU-BİTTİ(YE GETİRMEK)
- OLUP BİTEN
- OLUR OLMAZ (İŞLER YAPMAK, YERDE KONUŞMAK)
- ONA-BUNA ("TAKILMAK")
- ONUN-BUNUN (SÖZÜYLE HAREKET ETMEK)
- OMUZ OMUZA (VERMEK)
- ORADA-BURADA (DOLAŞMAK, TAKILMAK, YAŞAMAK)
- OTA-BOKA (KARIŞMAK, BURNUNU SOKMAK)
- OTURMA-DURMA
- ÖFLEYİP PÜFLEMEK / OFLAYIP PUFLAMAK
- ÖLÇÜP BİÇMEK
- ÖLÜM-KALIM (MESELESİ)
- ÖNÜ/NDE-SONU/NDA [ENİNDE-SONUNDA değildir!]
- ÖPÜP KOKLAMA
- ÖTE-BERİ
- ÖYLE BÖYLE (DEĞİL)
- ÖZENE-BEZENE (YAPMAK)
- ÖZÜ-ÖZETİ
- PARA-PUL (SAHİBİ OLMAK)
- PARÇA-PİNÇİK (ETMEK)
- PALAS-PANDIRAS (GÖTÜRMEK)
- PALDIR-GÜLDÜR (DÜŞMEK)
- PAŞA PAŞA
- PATA-KÜTE (GİRİŞMEK, VURMAK)
- PEŞ PEŞE
- PEŞİ PEŞİNE (GELMEK)
- PEYDER PEY (ÖDEMEK)
- PILI-PIRTI (NI TOPLAMAK)
- PİS PİS (GÜLMEK)
- PİSİ PİSİNE ("GİTMEK")
( Öldürülmek. )
- RAHAT-HUZUR (VERMEMEK)
- RENGİ-RUHSARI (BOZULMAK)
- REZİL-KEPÂZE
- REZİL-RÜSVÂ (OLMAK)
- RİCA-MİNNET (İSTEMEK, ALMAK)
- SAATİ SAATİNE (TAKİP ETMEK)
- SABAH-AKŞAM
( [Ar.] Bİ-L-GUDÜV-Vİ VE-L-ÂSÂL )
- SAÇ-BAŞ (DARMADAĞIN)
- SAÇ-SAKAL (BİRBİRİNE KARIŞMIŞ)
( Bakımsızlığı, özensizliği betimler. )
- SAĞ-SALİM (GİTMEK, ULAŞMAK, DÖNMEK)
- SAĞ-SOL
- SAĞA SOLA (SORMAK, BAKMAK)
- SAKLI GİZLİ (İŞLER YAPMAK)
- SALKIM SAÇAK
( Eskimiş eşyalarda. )
- SALLAPATİ (İŞ YAPMAK)
- SALYA-SÜMÜK (AĞLAMAK)
- SARINIP SARMALANMAK
- SARMAŞ DOLAŞ (GEZMEK, YÜRÜMEK)
- SATIP SAVMAK
- SELÂM SABAH
- SENET-SEBET[< Sabit, Delil]
- SERE SERPE (YATMAK, UZANMAK, YAYILMAK)
- SES-SEDÂ (ÇIKMIYOR)
- SES-SOLUK (ÇIKARMAMAK)
- SESSİZ-SEDÂSIZ (GİTMEK)
- SERE SERPE (UZANMAK, YATMAK)
- SICAĞI SICAĞINA (HALLETMEK)
- SIKBOĞAZ (ETMEK)
- SIKI-FIKI (ARKADAŞ/DOST, YAKIN OLMAK)
- SIKINTI-STRES (YARATMAK)
- SIKIŞ-TEPİŞ (OTURMAK)
- SIKIŞ-TIKIŞ (OTURMAK)
- SIRT SIRTA
- SİLİP SÜPÜRMEK
- SİLLE-TOKAT
- SİNİR-STRES
- SOLUK SOLUĞA/NEFES NEFESE
- SORUP SORUŞTURMAK
- SOY-SOP
- SOYUN/UP DÖKÜN/MEK
- SULAR SELLER (GİBİ EZBERLEMEK)
- SUS-PUS (OLMAK[SESSİZLEŞMEK/KONUŞAMAMAK])
- SUYA-SABUNA (DOKUNMA(MA)K)
- SÜKLÜM-PÜKLÜM (EĞİLMEK)
- SÜRÜP SÜRÜŞTÜRMEK
- SÜSLEYİP PÜSLEMEK
- SÜT-LİMAN
- ŞALDIR-ŞULDUR
- ŞAKA-MAKA
- ŞAN/LI-ŞEREF/Lİ
- ŞAN-ŞÖHRET
- ŞARTSIZ-ŞURTSUZ (KABUL ETMEK, ÖNE SÜRMEK)
- ŞEKKSİZ-ŞÜPHESİZ
( bkz. ŞEKK ile/ve ŞÜPHE )
- ŞEKİL-ŞEMÂL/ŞEKLİ-ŞEMÂLİ (ARAMAK/İSTEMEK | OLMAMASI)
- ŞEN-ŞAKRAK (BİRİ)
- ŞÖYLE-BÖYLE(ESTEK KÖSTEK)
( ANHÂ MİNHÂ )
- ŞUDUR-BUDUR
- ŞUNA-BUNA
- ŞUNLAR-BUNLAR
- TABAK-ÇANAK
- TADI-TUZU (OLMAMA/KALMAMA)
- TAKIM-TAKLAVAT
( Anlamını bilenler bilir. )
- TAKIP TAKIŞTIRMAK
- TAKIR-TUKUR
- TAMI TAMINA
- TANGIR-TUNGUR
- TASI-TARAĞI (TOPARLAMAK)
- TAŞI-TOPRAĞI
- TEK TÜK (OLMAK, KAZANMAK, RASTGELMEK)
- TEKE TEK (MÜCADELE ETMEK)
- !TEKME-TOKAT
- TELİM-TERTİP
- TELLİ-DUVAKLI
- TEMİZ-PAK
- TEPE TAKLAK (OLMAK)
- TEPEDEN TIRNAĞA (BOYANMAK)
- TERTİP-DÜZEN (SAĞLAMAK)
- TIKA-BASA (YEMEK, DOLDURMAK)
- TINGIR MINGIR
- TIPA TIP (AYNI OLMAK)
( Benzemek. )
- TIRI-VIRI
- TIRIK TIRAK
( Art arda gelen kuru ve hafif seslerin sürekliliğinde. )
- TOPU TOPU (... KADAR)
( Azımsayarak değer düşürmeye çalışmada. )
- TORUN TOMBALAK
- TORUN-TORBA (SAHİBİ OLMAK)
- TOZ-DUMAN (İÇİNDE KALMAK)
- TOZ-TOMUR (İNSİN)
( Yağmur yağdığında söylenir. )
- TOZ-TOPRAK (İÇİNDE KALMAK)
- TUZ-BUZ (OLMAK)
- (ÜSTÜNE) TUZ-BİBER (EKMEK)
- UCU-BUCAĞI (GÖRÜNMEMEK)
- UCSUZ-BUCAKSIZ (DİYARLAR, TOPRAKLAR)
- UCU UCUNA (YETİŞTİRMEK)
- UÇUK-KAÇIK
- UFAK-TEFEK (İŞLER PEŞİNDE KOŞMAK)
- UĞURUN UĞURUN (BAKMAK)
( Bakmıyormuş gibi yapıp kaş altından bakmak. )
- UN-UFAK (ETMEK)
- USUL USUL/YAVAŞ YAVAŞ (GİTMEK, YAKLAŞMAK)
- UTANMAZ-ARLANMAZ
- UYDURUK-KIYDIRIK
- UZUN UZADIYA (KONUŞMAK/ANLATMAK)
( [Ar.] BAST, ALE-T-TAFSÎL )
- ÜÇ AŞAĞI, BEŞ YUKARI
- ÜÇÜ-BEŞİ (ARAMAK/ARAMAMAK)
- ÜST-BAŞ
- ÜSTÜNE ÜSTLÜK
- VATAN-MİLLET (ELELE)
- VERİP VERİŞTİRME
- YAĞLI BALLI
- YAĞMUR ÇAMUR
- YAKA-BAĞIR (AÇIK)
- YAKA-PAÇA (ATMAK)
- YAKIP YIKMAK
- YALAN-DOLAN
- YALAN-YANLIŞ
- YALAP-ŞAP/ŞALAP (İŞ YAPMAK)
- YALAYIP YUTMAK
( EZBERLEMEK )
- YALVAR-YAKAR (OLMAK)
- YAMRU YUMRU
- YAMUK YUMUK (İŞLER YAPMAK)
- YAN YANA (GELMEK)
- YANA-YAKILA (ARAMAK)
- YANAR DÖNER
- YANIP KÜL (OLMA)
- YAPIŞ YAPIŞ
( Ter içinde olmak. )
- YARA-BERE (İÇİNDE OLMAK/KALMAK)
- YARIN, BİR GÜN (İŞİNE YARAMASI, KARŞI(SI)NA ÇIKMASI)
- YAŞINI BAŞINI (ALMAK)
- YAŞLI-BAŞLI
- YAT-KAT
- YATAK-DÖŞEK (YATMAK)
( Hasta olmak. )
- YATIP KALKMAK
- YAVAŞ YAVAŞ (YOL ALMAK)
- YAZI-ÇİZİ (İŞLERİYLE UĞRAŞMAK)
- YAZAR-ÇİZER (TAKIMI)
- YENİLİR-YUTULUR (BİR SÖZ ETMEMEK/OLMAMAK)
- YER-YURT / YERİ(NİN)-YURDU(NUN) (OLMAMASI/KALMAMASI)
- YERE-GÖĞE (SIĞMAMAK/SIĞDIRAMAMAK)
- YERLİ-YERİNDE (DAVRANMAK, KONUŞMAK)
- YERLİ-YERSİZ
- YETTİ-BİTTİ
- YIKIK-DÖKÜK
- YILAN-ÇİYAN
- YILDAN YILA (GELİŞMEK/ESKİMEK)
- YIRTIK-PIRTIK (GİYSİ)
- YİYİP-İÇMEK
- YOL-İZ (BİLMEMEK)
- YOL-YORDAM (BİLMEK, GÖSTERMEK, SORMAK)
- YORGAN-DÖŞEK (YATMAK)
( Hasta olmak. )
- YORGUN-ARGIN (EVE DÖNMEK)
- YÜZ-GÖZ (OLMAK)
- YÜZ YÜZE (GÖRÜŞMEK)
- YÜZÜ-GÖZÜ (AÇILMAK)
- ZÂR Ü PERİŞÂN
- ZARAR-ZİYAN
- ZARLA-ZORLA
- ZEHİR-ZEMBEREK (ETMEK/OLMAK)
( Pişman olunduğunda. )
- ZIRT-PIRT
- ZİL-ZURNA (SARHOŞ OLMAK)
- KIRGIZ TÜRKÇESİ'NDE...
- OXYMORON ile REDUNDANCE
( Abartılı pekiştirme. İLE Gereksiz tekrar. | Ağdalı ifade. )
( "OXYMORON"LAR
* NEDENSİZ NEDEN
* FARKINDALIĞIN DUYARLILIĞI
* YOĞUNLUĞUNDAN ALGILANAMAMA
* "KORKUNÇ GÜZEL"
* "KORKUNÇ KOMİK"
* "KORKUNÇ TİTİZ"
* "DEHŞET GÜZEL"
* "DEHŞET ÖRNEK"
* "DEHŞET ÖNEMLİ"
* "MÜTHİŞ KÖTÜ"
* "MANYAK İYİ"
* "MANYAK BİŞEY"
* "AŞIRI SAĞLIKLI"
* "AŞIRI SEVGİ/SEVMEK"
* "ACAYİP BEĞENMEK"
* "ACAYİP ZEVKLİ"
* "ACAYİP MUHTEŞEM"
* "ACAYİP ÇOK"
* "AŞIRI UYGUN"
* "MUHTEŞEM ŞAİBE"
* "ŞİDDETLE İSTEMEK"
* "ŞİDDETLE ÖNERMEK"
* "ŞİDDETLİ SEVGİ"
* "ŞİDDETLİ DİKKAT"
* "SIKI YAĞMAK"
* "FELÂKET GÜZEL"
* FELÂKET DİNLENDİRİCİ
* "FENA ALBÜM"
* "KÖTÜ OLMAK"
* "KÖTÜ DEZAVANTAJ"
* "PİS ÇARPMAK/BAKMAK"
* "PİS YAKALADIN"
* "PİS (BİR) DURUM"
* "AKILLARA ZARAR ..."
* "DELİ PARA"
* "KÖPEK PARA"
* "TATLI BELA"
* "TATLI ACI"
* "ÇOK AZ"
* "PİS AĞRI"
* "PİS ATLAMAK/BAKMAK/ÇARPMAK"
* "HİÇ YOK"
* "BİRAZ FAZLA"
* "GEVEZE SUSUŞ"
* "DOLU BOŞLUK"
* "ZERREDEKİ OKYANUS"
* "NOKTANIN SONSUZLUĞU"
* "MUHTEŞEM HATA"
* "MÜTHİŞ FELÂKET"
* "FELÂKET MUHTEŞEM"
* "FEVKALÂDE RAHATSIZ EDİCİ"
* "VALLAHİ ÖYLE GALİBA"
* (GÜZEL İÇİN:) "ÂFET"
* "FUCK'N UNBELIEVABLE"
* "DEAFENING SILENCE"
* "MOURNFUL OPTIMIST" )
( Yukarıdakilerin hiçbiri zorlama, uydurma sözcükler değil, bir şekilde, bir yerlerde kullanılmış, görülmüş/duyulmuş "tamlama"lardır. )
- OXYMORON ile EUPHEMISM(ÖFEMİZM)
( Abartılı pekiştirme. İLE Kaba ya da ağır bir söz yerine aynı anlamı veren daha hafif bir söz. )
- FİKİR ile DÜŞÜNCE
- VAKİT ile ZAMAN
- KUŞKU ile ŞÜPHE
- SOHBET ile SÖYLEŞİ
- HİKÂYE ile ÖYKÜ
- EDEBİYAT ile YAZIN
- AD ile İSİM
- FİİL ile EYLEM
- KELİME ile SÖZCÜK
- İMLÂ ile YAZIM
- HATIRA ile ANI
- ALAKA ile İLGİ
- EK ile ZAM
- NÜANS ile FARK
- REFLEKS ile YANSIMA
- TAKIM ile EKİP ile TİM
- VASITA ile TAŞIT ile ARAÇ
- MESELA ile ÖRNEĞİN
- TAKTİK ile STRATEJİK
- İHTİYAÇ ile GEREKSİNİM
- MİSAFİR ile KONUK
- UĞRAŞ ile ÇABA
- TALİH ile BAHT ile GÖNENMEK
- SEBEP ile NEDEN
- İMKÂN ile OLANAK
- KURGU ile MONTAJ
- HAFIZA ile BELLEK
- HUDUT ile SINIR
- PRENSİP ile İLKE
- CİLVE ile NAZ
- BÛSE ile ÖPÜCÜK
- PABUÇ ile AYAKKABI
- ŞEFFAF[Ar.] ile SAYDAM
- MÜSAHHİH ile DÜZELTMEN
- FASİKÜL/CÜZ ile BÖLÜM
- SÜRÛR ile NEŞE
- TASA ile ENDİŞE
- FASARYA ile GÜRÜLTÜ/PATIRTI/KARIŞIKLIK
- DEBDEBE[Fars.] ile GÜRÜLTÜ/PATIRTI/TANTANA
( Ululuk, haşmet, büyük bir gösteriş. | Gürültü, tantana. İLE ... )
- NÜZÛL ile İNME
- ŞÖFÖR ile SÜRÜCÜ
- MİZAH ile GÜLDÜRÜ
- ECİRGAT ile AMELE
- İKTİFA ile YETİNME
- MESİRE ile YER
- KASEM ile YEMİN
- NÂR ile ATEŞ
- NAMZET ile ADAY
- YEVM ile GÜN
- İTİKAT ile İNANÇ
- ANALİZ ile ÇÖZÜMLEME
- AKTİVİTE ile ETKİNLİK
- DİFÜZYON ile YAYINIM
- DİSTİLLASYON ile DAMITMA
- ELASTİK ile ESNEK
- REZİSTANS ile DİRENÇ
- TRANSFER ile AKTARMA
- İSTİĞRAK ile KONSANTRASYON
- APOSTROF ile KESME
- ADET ile SAYI
- İSTASYON ile DURAK
- VATAN ile YURT
- TASHİH ile DÜZELTME
- İNKILÂP ile DEVRİM
- Çeşitli Diller'de
- Yabancı Sözcükler Yerine...
Sayın Eşref YILMAZ'ın katkıları için teşekkür ederiz.
( YAZ - YAZ, YÜZ - YÜZ, KARA - KARA VB. )
- LÎSAN ile LİSÂN
( İstanbul ağzı. İLE Anadolu ağzı. )
- HAYIR ile HAYIR
( "Yarar". İLE Yanıt Niteliği. )
- KANMA ile KANMA
( Yanılma. İLE Yetinme. )
- BASİT ile BASİT
( Kolay, pratİk. İLE Aşağılayıcı, küçümseyici kullanım. )
- DOLANDIRMAK ile DOLANDIRMAK
( Üçkağıt. İLE Uzatmak. )
- EĞİLMEK ile EĞİLMEK
( Fiziksel. İLE Yönelmek. )
- FAVORİ ile FAVORİ
( Gözde. İLE Sakal. )
- GELMEK ile "GELMEK"
( Ulaşmak. İLE Eşeysel Boşalma(bazı kültürlerde "Gitmek" olarak da geçiyor). )
- GÜRBÜZ ile GÜRBÜZ
( Cerbezeli. | Kahraman. | Anlayışlı. İLE Hilekâr. )
- YAD ile YÂD (ETME)
( Başka. İLE Anma. )
- YAR ile YÂR
( Uçurum. İLE Sevgili. )
- KAR ile KÂR
( Kış mevsiminde yağan. İLE Kazanç. )
- RÂKİP(/B) ile RAKîP(/B)
( Binici. İLE Karşı(sında) olan. )
( RIDER with RIVAL )
- ALÂ ile ÂLÂ
( Üstün. İLE İhsanlar, bahşişler. | Kirleten. )
- ARI ile ARI
( Bal yapan hayvan. İLE Sade. )
- ANI ile ... ÂNI
- ARALIK ile ARALIK
( 12. ay. İLE Ara, boşluk. )
- TUVALET ile TUVALET
( Ayakyolu. İLE Gece Giysisi. )
- İHTİYÂR ile İHTİYÂR
( Yaşlı. İLE Seçmek, üstün tutmak, katlanmak. )
- VÂRİS ile VARİS
( Mirasçı. İLE Toplardamar genişlemesi. )
- HÂL ile HAL
( Durum. İLE Sebze-Meyve toptan satış yeri. )
- MÂNİ ile MÂNİ
( Engel. İLE 1.,2. ve 4. mısraları uyaklı(kâfiyeli) halk şiiri. )
- MÂNİ ile MANİ
( Engel. İLE Tutku, Düşkünlük, Saplantı. )
- AMPİRİK ile EMPİRİK
( İkisi de aynı anlamda fakat seslendirilişleri kişilerin tercihine göre değişiyor. )
- KAÇMAK ile KAÇMAK
( Kendi anlamı. İLE İzin istemek/izin isteyerek/bildirerek ayrılma.(Deyim/argo). )
- KARDEŞİM ile "KARDEŞİM!"
ANLAMLARI AYNI, SÖYLENİŞLERİ/YAZILIŞLARI FARKLI SÖZCÜKLERİ (ANLAMDAŞ)(MÜTERÂDİF)(TE'KÎD-İ MANEVÎ)(SYNONYME[İng.])(MOT SYNONYME[Fr.])
- AK ile BEYAZ
- KARA ile SİYAH
- AL ile KIRMIZI
BİRLİKTE KULLANILANLAR
- ÂKÎL-BÂLÎĞ
- AKIL-FİKİR
- İLİM-İRFAN
- YERLİ-YERSİZ
- OKUR-YAZAR
- SEVİP-İSTEMEK
- YAPIP-ETMEK
- DERLİ-TOPLU
- ELEM-KEDER
- UCSUZ-BUCAKSIZ
- BET-BENİZ(BETİ-BENZİ)
- BÖRTÜ-BÖCEK
- UFAK-TEFEK
- TUZ-BUZ
- İTİP-KAKMAK
- TEKER TEKER, BİRER BİRER, İKİŞER İKİŞER, ÜÇER ÜÇER
- FASO-FİSO
- HAVA-CIVA
- TEK TÜK
- ÇAT-PAT
- LAGA-LUGA
BAZI YAZAÇLARIN(HARFLERİN) TAM OLARAK SESLENDİRİLEMEDİĞİNDE YA DA FARKLI SESLENDİRİLDİĞİNDE OLUŞAN SORUNLAR
- ASMAK ile AŞMAK
- UC ile UÇ
( Kutup. İLE Emir kipinde "Uçmak". )
( TIP with FLY )
- SAF ile SÂF
( Dizi, sıra. İLE Sade, arı, katıksız. )
- IRAK ile ırak
- AÇIK SAÇIK[ARÂBE çoğ. ARABÂT] ile AÇIK SEÇİK
- HARIL HARIL ile HALDIR HALDIR
- CART-CURT ile ZART-ZURT
- TANE ile KİŞİ
- LİTRE ile KİLO
- DAHİ ile BİLE
- DOKTOR ile HEKİM
- MUHAKEME ile MAHKEME
- YANLIŞ ve YALNIZ
- ARTIRMA ile ARTTIRMA
- MÜTEVAZİ ile MÜTEVAZI
- DELALET ile DALÂLET
- NÜFUS ile NÜFUZ
- TABİİ ile TABİ
- MAHSUR ile MAHZUR
- MÜRTECİ ile MÜLTECİ
- TAKTİR ile TAKDİR
- EŞGAL ile EŞKÂL
- TEHDİT ile TAHDİT
- İZHAR ile İHZAR
- MÜTEHASSIS ile MÜTEHASSİS
- TAHRİFAT ile TAHRİBAT
- SÖYLEYİŞ ile SÖYLENİŞ
- EDEBİ ile EBEDİ
- DOGMA ile DOĞMA
- PORTRE ile PORTE
- MAİYET ile MAHİYET
- MEFHÛM ile MEVHÛM
- SAF ile SÂF
- MUHABBET ile MAHABBET
- SÜKÛT ile SUKUT
- BASIN ile BASIM
- ADEM ile ÂDEM
( ya da "Adem" ile "adem" şeklinde)
( adem=yokluk. İLE Âdem=İnsan. )
- ACİZ ile ÂCİZ
( Güçsüzlük. İLE Güçsüz. )
- ADET ile ÂDET
( Sayı. İLE Gelenek, alışkanlık. )
- ÂHİZE ile AVİZE
( Telefon alıcısı. İLE Tavana asılan süslü aydınlatıcı. )
- AKİT ile ÂKİT
( Sözleşme. İLE Sözleşme yapan. )
- ALA ile ÂLÂ
( Karışık renkli. İLE Pekiyi. )
- ALEM ile ÂLEM
( Bayrak. İLE Dünya, evren. )
- ALEM ile REMZ
( Bayrak. İLE Simge. )
- ALIŞIK ile AL IŞIK
- ALİ ile ÂLİ
( Kişi adı. İLE Yüce, yüksek. )
- ALİM ile ÂLİM
( Her şeyi bilen. İLE Bilgin. )
- AMA ile ÂMÂ
( Fakat. İLE Görmez, kör. )
- AMİN ile ÂMİN
( Kimya terimi. İLE Dua. )
- AŞIK ile ÂŞIK
( Ayak bileğindeki kemik. İLE Vurgun, tutkun. )
- AYAN ile ÂYAN
( Belli, açık. İLE İleri gelenler. )
- BAHRİ ile BAHRî
( Kuş. İLE Denizle ilgili. )
- BAŞTANKARA ile BAŞTAN KARA
( Kuş. İLE Gitmek, etmek. )
- BAŞUCU ile BAŞ UCU
- BATIN ile BÂTIN
( Karın[bağırsak bölgesi]. İLE İç; gizli. )
- beberuhi ile Beberuhi
( Sevimsiz, budala. İLE Karagöz oyunundaki cüce. )
- BEKAR ile BEKÂR
( Nota imi. İLE Evlenmemiş/evli olmayan kimse. )
- BETÜL ile/değil BETÛL
( ... İLE/DEĞİL Erkeklerden çekinen, nâmuslu kadın. | Ayrı kök salan fidan. )
- BİREBİR ile BİRE BİR
( Etkili. İLE Ölçü. )
- BÜYÜKAYI ile KÜÇÜKAYI
( DÜBBÜEKBER ile DÜBBÜASGAR )
- CAMGÖZ ile CAM GÖZ
( Balık. İLE Takma gözlü. )
- DAHİ ile DÂHİ
( Bile. İLE Yaratıcı gücü olan kişi. )
- DAHİL ile DÂHİL
( Karışma. İLE İç, içeri. )
- DAR ile DÂR
( Ensiz. İLE Ev. )
- DEM ile DEM
( Kan. İLE An. )
- DENİZKIZI ile DENİZ KIZI
( Balık. İLE Mitoloji. )
- FANİ ile FÂNİ
( Işık şiddeti. İLE Ölümlü, gelip geçici. )
- FİL DİŞİ ile FİLDİŞİ
( Filin dişi. ile Renk. )
- GAYRI ile GAYRİ
( Artık. İLE Başka. )
- GÜL ile GÜL
( Çiçeklere verilen genel ad. İLE En güzel çiçeğe[çiçek olan güle] verilen ad. )
( Cins isim. İLE Özel isim. )
( Genel. İLE Özel. )
- HADİS ile HÂDİS(E)
( Peygamber sözü. İLE Meydana gelen. )
- HAK ile HÂK
( Doğruluk. İLE Toprak. )
- HAKİM ile HÂKİM
( Hikmet sahibi. İLE Yargıç. )
- (Bir bilgiye/konuya)SAHİP OLMAK ile HÂKİM OLMAK
- HAL ile HÂL
( Pazar yeri; Çözme. İLE Durum, vaziyet. )
- HALAT ile/değil HÂLÂT
( Kalın ip. İLE/DEĞİL Haller. )
- HALEF ile SELEF
( Bir makamın devredildiği kişi. İLE Bir makamın devralındığı kişi. )
- HASIL ile HÂSIL
( Ekin. İLE Olan, ortaya çıkan. )
- HAŞA ile HÂŞÂ
( Kalın kumaş parçası. İLE Asla. )
- HAVAS ile HAVÂS
( Nitelikler. İLE Duygular. )
- HAYA ile HAYÂ
( Er bezi. İLE Utanma duygusu. )
- HİTAP ile İTAP
- HUMUS ile HUMUS
( Organik toprak. İLE Bir tür yemek. )
- İBRET ile DERS
( Kötü sonuç veren bir olgudan alınan ders. İLE İzlenmesi gereken bir durum. )
- KALP ile KALP
( Yürek. İLE Düzme, evirmece, dönüştürme, değiştirme. )
- KANUN ile KÂNUN
( Yasa. | Çalgı aleti. İLE Yılın ilk ve son ayları. )
- KAP ile KAP ile KÂP
( Giysi. İLE Mahfaza. İLE Aşık kemiği. )
- KUÇUKUÇU ile KUÇU KUÇU
( Köpek. İLE Ünlem. )
- KUŞDİLİ ile KUŞ DİLİ
( Dişbudak. İLE Çocuk dili. )
- MAHİYET ile MAİYET
( Nitelik. İLE Birlikte bulunma. )
- MANİ ile MÂNİ
( Psişik rahatsızlık. İLE Şiir türü; Engel. )
- mevlâ İLE Mevlâ
( Sahip. ile Tanrı. )
- MEYL: HAREKETİN BAŞLANGICI (EĞİLİM DEĞİL!)
- MUHAFAZA ile MAHFAZA
( Koruma. İLE Koruyacak kap. )
- MÜTEHASSİS ile MÜTEESSİR
( Güzel bir duygunun etkisi altında kalmak.[Ayrıca; cansız maddelerden etkilenmede kullanılmaz!] İLE Üzüntü. )
- NAKİL ile NÂKİL
( Taşıma. İLE Taşıyan. )
- NAR ile NÂR
( Meyve. İLE Ateş. )
- NAZIM ile NÂZIM
( Manzume. İLE Düzenleyen. )
- RAHİM ile RAHîM
( Döl yatağı. İLE Koruyan, merhamet eden. )
- SADIR ile SÂDIR
( Göğüs. İLE Çıkan, görünen. )
- SARİ ile SÂRİ
( Bir tür giysi. İLE Bulaşıcı. )
- SİN ile SİN
( Mezar. İLE Yaş. )
- STİL ile SİTİL
( ... İLE Su kovası. )
- SOL ile SOL
( ... İLE Nota. )
- SÜKÛT ile SUKUT
( Susma. İLE Düşme. )
- ŞAHIS ile ŞÂHIS
( Kimse, kişi. İLE Sırık. )
- ŞIK ile ŞIK
( Güzel, zarif. İLE Seçenek. )
- ŞURA ile ŞÛRA
( Şu yer. İLE Danışma kurulu. )
- TABİ(İ) ile TÂBİ
( Elbette; Doğal(/doğal olarak). İLE Bağımlı; Basıcı. )
- TAKTİR (< KATRE[DAMLA]) ile TAKDİR
( Damıtma, imbikten çekme. İLE Değer biçme, değerlendirme. )
- TASTİK değil TASDİK
- TEHÂLÜF[Ar. < HALF] ile TEHÂLÜF[Ar. < HULF]
( Hâkimin iki tarafa da yemin verdirmesi. İLE Birbirine zıt olma, birbirine uymama. )
- VAKIF ile VÂKIF (/OLMAK)
( Para, mülk. İLE Vakfeden; Bilmek. )
- VARİS ile VÂRİS
( Damar genişlemesi. İLE Mirasçı. )
- VASİ ile VÂSİ
( Mirası yöneten. İLE Geniş, engin. )
- VÜS'AT ile TÂKAT
- YAD ile YÂD
( Yabancı. İLE Anma. )
- YAR ile YÂR
( Uçurum. İLE Sevgili. )
- ZATİ ile ZATî
( zaten. İLE Kendine özgü. )
-
AYNI bölümünün içeriğini ... ile/||/<>/= ... içeriğini görmek için burayı tıklayınız...
- SÖYLEYİŞ ve VURGU YANLIŞLARI
- İngilizce'de Sıklıkla Yanlış Telaffuz Edilen 100 Sözcük ve Deyimler
( 100 Most Often Mispronounced Words and Phrases in English )
- YAZIM(İMLÂ) KILAVUZU
- SÖZLÜKLER
- DEYİŞ ile/ve DEYİM
- DEYİŞ ile/ve/<> DOĞUŞ
( Yaşanmamış olan. İLE/VE/<> Yaşanmış olan. )
- LAKONİK[Fr. < Yun.]: Kısa ve özlü söz.
- "OKU, BABAN GİBİ EŞEK OLMA!" ile/değil OKU BABAN GİBİ, EŞEK OLMA!
( Virgülün/vurgunun/durağın nerede olduğu çok önemli! )
- BİLDİĞİM/İNANDIĞIM ŞEYİ YAPARIM ile/değil BİLDİĞİM/İNANDIĞIM ŞEYİ, YAPARIM
- "VERİRSEN ALIRSIN" değil "VERİRSEN, ALIRSIN"
- "TEŞBİHTE HATA OLMAZ" değil "TEŞBİHTE, HATA OLMAZ/OLMAMALI!"
( "Hangi benzetmeyi yaparsan yap, önemli değildir" anlamına gelmez. Benzetme(teşbih) yapacağın zaman hata yapmama gerekliliğini anlatır! [Teşbih sözcüğünden sonra virgül/duraklama çok önemli!] )
( Halk arasında daha çok, yapılan benzetmeden alınılmamasını dilemek için söylenilir ama bu yanlış kullanımdır. )
- "KOMŞU, KOMŞUNUN KÜLÜNE "(BİLE)" MUHTAÇTIR" değil "KOMŞU, KOMŞUNUN 'KÜLL'ÜNE MUHTAÇTIR"
( Komşu, komşunun her şeyine muhtaçtır. "Kül"(Küllî, Külliyat), "hepsi, her, tamamı" gibi anlamlarda kullanılır. Eğer yanan şeyden arta kalan anlatılmak istenirse, "bile"(... külüne bile ...) eklenerek kullanılabilir. )
- "ANA GİBİ YÂR, BAĞDAT GİBİ DİYÂR OLMAZ" değil "ENÂ GİBİ YAR(UÇURUM), BAĞDAT GİBİ DİYÂR OLMAZ"
- "GÜNEŞ, BATI'DAN DOĞAR" değil GÜNEŞ, BÂTI(N)DAN[İÇİNİZDEN] DOĞAR
- "ETİ SENİN, KEMİĞİ BENİM!" değil ONU, ETİNDEN VE KEMİĞİNDEN (SAPLANTISINDAN) AYIR!
- "NUHNEVİDEN KALMA" (ÂDETLER) değil NUH NEBÎ(PEYGAMBER)'DEN GELEN
- "TAVİZ VER(ME)MEK" ile "GERİ ADIM ATMA(MA)K
- "ELİNİN KÖRÜ" değil/< "ÖLÜNÜN GÛRU(MEZARI)"[Farsça]
- "(HERŞEYE) BURNUNU SOKMAK/SOKUYOR OLMAK" ile/ve "(HERŞEYE) MAYDANOZ OLMAK"
- "HERŞEYDE, BİR HAYIR VARDIR" ile/değil "HER ŞER'DE, BİR HAYIR VARDIR"
- "HER ŞER'DE, BİR HAYIR VARDIR" değil HER ŞER'DE, BİR HAYIR OLABİLİR/ARAMAK GEREK
- "SAKINAN GÖZE ÇÖP BATAR" değil "SAKINILAN GÖZE ÇÖP BATAR"
- "SU UYUR, DÜŞMAN UYUMAZ" değil "SÜ(SUBAY/ASKER) UYUR, DÜŞMAN UYUMAZ"
- "SU KÜÇÜĞÜN, SÖZ BÜYÜĞÜN" değil "SUS KÜÇÜĞÜN, SÖZ BÜYÜĞÜN"
- "BİR HOŞ OLDUM" değil/< "BÎ-HÛŞ OLDUM"
( ... değil/< BÎ-HÛŞ[Fars.]: Şaşkın, sersem. | Deli. )
- "ELE GÜNE REZİL OLMAK" değil "İL'E(DEVLET'E) KÜN'E(HALK'A) REZİL OLMAK"
- "CÜRMÜN KADAR YER YAKARSIN" değil "CİRMİN KADAR YER YAKARSIN"
- ZORLA GÜZELLİK OLMAZ değil ZORLAMAYLA/ZORLAYARAK, GÜZELLİK OLMAZ
- "ADAM OLACAK ÇOCUK, BOKUNDAN BELİRLİ OLUR" değil "ADAM OLACAK ÇOCUK, BOKUNDAN BİLE BELİRLİ OLUR"
- "APTALA MALUM OLUR" değil ABDALA MALUM OLUR
- "SU TESTİSİ, SU YOLUNDA KIRILIR" ile/değil/yerine "GÖRGÜLÜ KUŞLAR, GÖRDÜĞÜNÜ İŞLER"
- (")GÜLE GÜLE(") ile/değil/yerine GÖRÜŞMEK ÜZERE
( Ayrılıkta. İLE Buluşmada/uyuşmada. )
- "KALP KALBE KARŞIDIR/KARŞIYMIŞ (DERLER)" değil KALPTEN KALBE YOL VARDIR
- "NEREDE ÇOKLUK, ORADA BOKLUK" ile/ve/değil/yerine NEREDE HAREKET, ORADA BEREKET
- "DEREYİ GÖRMEDEN PAÇALARI SIVAMAK" ile "DOĞMAMIŞ ÇOCUĞA DON BİÇMEK ya da GELECEĞE DON BİÇMEK"
- "... İLE BURUN BURUNA GELMEK" ile "KIÇ KIÇA YATMAK"
- KİŞİ İÇİN: "ÇİZİLEN RESİM" ile "BİÇİLEN KAFTAN"
- ELDEN-AYAKTAN DÜŞME ile ELİNİ-AYAĞINI ÇEKMEK
- "AKLINI BAŞINA TOPLAMAK" ile/ve "AYAĞINI DENK ALMAK"
- "ELİM, AYAĞIMA DOLAŞTI" değil ELİM, AYAĞIMA DOLANDI
- GÖZDEN GEÇİRMEK ile/ve ELDEN GEÇİRMEK
- "TEPESİ ATMAK" değil "TAPASI ATMAK"
- "İZİN VERMEK" ile/ve/değil "SÖZ VERMEK"
- "İZİN VERMEK" ile/ve "GÖZ YUMMAK"
- "SÖZE DÖKMEK" ile/ve "DİLE GETİRMEK"
- "ELE-GÜNE ..." değil "İL'E(DEVLET'E)-KÜN'E(TOPLUM'A) ..."
- "ADL ETMEK" değil ADDETMEK[Ar.]
( ... DEĞİL Saymak. | Îtibâr etmek. )
( ADD: Sayma, sayılma. | Îtibâr etme, edilme. )
- "İPİN UCUNU KAÇIRMAK" ile "OKUN YAYDAN ÇIKMASI"
- "CANINA OT TIKMAK/TIKAMAK" ile "ÇARKINA SIÇMAK"
( Bahsi geçen ot, pamuktur.[Anlayana!] İLE ... )
- "POT KIRMAK" ile "ÇAM DEVİRMEK"
- "ALTINDA EZİLMEK" ile "İÇİNDE BOĞULMAK"
- "EZBER BOZMAK" ile "KULAĞINA KAR SUYU KAÇIRMAK"
- "KAÇIRMAK" ile "ISKALAMAK"
- "HAYDAN GELEN HUYA GİDER" ile "HAY'DAN GELEN HU'YA GİDER"
- "İFLÂS ETMEK" ile/ve "DİBİ/Nİ BULMAK"
- "KAFAYI YEMİŞ" ile "BALATAYI SIYIRMIŞ"
- KÖR-TOPAL ile DERME-ÇATMA
- "KÖR ÖLÜR, BADEM GÖZLÜ OLUR" ile "İYİ OLUR ALLAH'TAN, KÖTÜ OLUR SENDEN/ELDEN BİLİRLER"
- "ALLAH ALLAH" ile "ALLAH ALLAH ALLAH" ile "YA ALLAH" ile "ALİMALLAH" ile "İNŞAALLAH" ile "BİSMİLLAH" ile "EVVELALLAH" ile "MAAŞALLAH" ile "EYVALLAH" ile "FESUBHANALLAH" ile "HAY ALLAH"
( Şaşırırsak. İLE İşe coşku ve heyecanla sarılınca. İLE İşin sonuna kadar gitmek istersek. İLE Azmedersek. İLE İşe başlamadan önce. İLE İşe başlarken. İLE Kendimize güvenirsek. İLE İşi başarıyla bitirince. İLE İşten vazgeçersek. İLE Canımızı sıkarlarsa. İLE Eğer işi başaramazsak. )
- "ON DÖNÜM BOSTAN, YAN GEL YAT OSMAN" ile "ARMUT PİŞ, AĞZIMA DÜŞ"
- "AÇ TAVUK KENDİNİ TAHIL AMBARINDA SANAR" ile "DEREYİ GÖRMEDEN PAÇALARI SIVAMAK"
- "ADAM ADAMDIR, OLMASA DA PULU; EŞEK EŞEKTİR, OLMASA DA (ATLASTAN OLSA) ÇULU" ile/ve "DEVE HACI OLMAZ, GİTMEKLE MEKKE'YE, EŞEK DERVİŞ OLMAZ, TAŞ TAŞIMAKLA TEKKE'YE"
- "AYNAN YOKSA KOMŞUNA BAK"ile/ve "BANA ARKADAŞINI SÖYLE, SANA KİM OLDUĞUNU SÖYLEYEYİM"
- "AY AYAKTA, ÇOBAN YATAKTA, AY YATAKTA ÇOBAN AYAKTA" ile/ve "ERKEN KALKAN ERKEN YOL ALIR"
- "ERKEN KALKAN YOL ALIR" ile "ACELE GİDEN ECELE GİDER"
- "DOĞMAMIŞ ÇOCUĞA DON BİÇMEK" ile/değil "DEREYİ GÖRMEDEN PAÇALARI SIVAMAK"
- "EL, ELDEN ÜSTÜNDÜR" ile "DİNSİZİN HAKKINDAN İMANSIZ GELİR"
- "KENDİNE YET(E)MEMEK" ile/ve/değil/yerine "KABUĞUNA SIĞ(A)MAMAK"
- "TARİH OLMAK" ile/ve "TARİHE MAL OLMAK"
- "FARKLI DÜŞÜNMEK" ile/ve "GENİŞ DÜŞÜNMEK"
- "BALCININ VAR BAL TASI, ODUNCUNUN VAR BALTASI" ile/ve "TATLI SÖZ YILANI DELİĞİNDEN ÇIKARIR"
- "GÖRENEDİR GÖRENE, KÖRE NEDİR KÖRE NE?" ile/ve "ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ, ANLAMAYANA DAVUL-ZURNA AZ"
- "SAKLA BENİ VARKEN, BULUNAYIM SANA YOKKEN" ile/ve "SAKLA SAMANI, GELİR ZAMANI"
- "GEL DENİLEN YERE GİTMEYE AR EYLEME; GELME DENİLEN YERE GİDİP YERİNİ DAR EYLEME" ile/ve
"MİSAFİR UMDUĞUNU DEĞİL, BULDUĞUNU YER"
- "BOŞA KOYSAN DOLMUYOR, DOLUYA KOYSAN OLMUYOR" ile "AŞAĞI TÜKÜRSEN SAKAL, YUKARI TÜKÜRSEN BIYIK"
- "KIR ATIN YANINDA YATAN, YA HUYUNDAN, YA SUYUNDAN" ile "KÖRLE YATAN ŞAŞI KALKAR"
- "BIÇAK KEMİĞE DAYANINCA" ile/ve "YUMURTA KAPIYA DAYANINCA"
- "ZURNANIN ZORT DEDİĞİ YER" ile "DANANIN KUYRUĞUNUN KOPTUĞU YER"
- "TURNAYI GÖZÜNDEN VURMAK" ile "DÖRT AYAK ÜZERİNE DÜŞMEK"
- "ÜSTÜNE TUZ BİBER EKMEK" ile/ve "YANGINA KÖRÜKLE GİTMEK"
- "VER PİYAZI, ÇEK AYAZI" ile ...
- "KANTARIN TOPUZUNU KAÇIRMAK" ile "EŞEĞİN ..INA SU KAÇIRMAK"
- "İÇİM 3.5 ATIYOR" değil "GÖTÜM 3.5 ATIYOR"
- "YÜZ VERİLDİ DİYE ASTARINI" İSTEMEK ile "ENSEYE TOKAT, GÖTE PARMAK"
- "HAR VURUP HARMAN SAVURMAK" ile "BOL KESEDEN HARCAMAK/SAVURMAK"
- "ÜSKÜDAR'DA SABAH OLDU" ile "GEÇTİ BORUN PAZARI, SÜR EŞEĞİNİ NİĞDE'YE"
- "TUZU KURU OLMAK" ile/değil "GÖTÜNDE PİRELER UÇUŞMAK"
- "MUM DİBİNE IŞIK VERMEZ" ile "TERZİ KENDİ SÖKÜĞÜNÜ DİKEMEZ"
- "YÜZÜNE-GÖZÜNE BULAŞTIRMAK" ile "BİR ÇUVAL İNCİRİ BERBAT ETMEK"
- "PİŞMİŞ AŞA SU KATMAK" ile "BİR ÇUVAL İNCİRİ BERBAT ETMEK"
( BER-BÂD[Fars.]: Perîşan, harap, viran. | Pis, fenâ, kirli. )
- "SÖZ(ÜM) MECLİSTEN DIŞARI" ile "SİZİ TENZİH EDERİM"
- "... BİR O KADAR DA/DAHA ..." ile "... BİR-ON KADAR DA/DAHA ..."
- "ÖZÜR DİLERİM" değil/yerine "ÖZÜR/ÖZRÜMÜ BEYAN EDİYORUM/EDERİM"
- "AZİMLE SIÇAN BETONU DELER" değil AZİMLİ SIÇAN, BETONU DELER
( Sıçanların kemirme gücü gibi insanın da uğraştığı oranda elinden hiçbir şeyin kurtulamayacağına işaret eder! )
- "NE ŞEKER" ile/ve "NE TUZLU"
( Bir şeyin hoşluğu anlatılmak istendiğinde. )
( Türkiye ve birçok kültürde. İLE/VE İran'da. )
- "KEYFİNE GÖRE TAKILMAK" ile/ve "KAFANA GÖRE TAKILMAK"
- "BİR BALTAYA SAP OLAMAMAK" ile/ve "DİKİLİ BİR AĞACININ OLMAMASI"
- "ÇANAK TUTMA(MA)" ile/ve/değil/yerine "MEYDAN VERME(ME)K"
- "MEYDAN VERMEMEK" ile/ve "MEYDAN BIRAKMAMAK"
- "TEPKİ GÖSTERMEK" ile/ve "POSTA KOYMAK"
- "POSTA KOYMAK" ile/ve "ULTİMATOM VERMEK"
- "COŞMAK" ile/ve "AKMAK"
- "ÇAKTIRMA(MA)K ile/ve "RENK VERMEMEK"
- "AYAK UYDURMAK" ile/ve "EŞLİK ETMEK"
- "KULVAR AÇMAK" ile "KULVAR YARATMAK"
- "ALT-ÜST ETMEK" ile "YERLE BİR ETMEK"
- "YAYILMAK" ile "KURULMAK"
- "KENDİNE SAKLAMAK" / "KENDİNDE SAKLI TUTMAK" ile/ve/değil/yerine İÇİNDE TUTMAK
- ZORLUKLAR'I: "ÜSTLENMEK" ile/ve/değil "GÖĞÜSLEMEK"
- "ZORLUKLARI GÖZE ALMAK" ile/ve "ZORLUKLARA GÖĞÜS GERMEK"
- "PEK KOLAY DEĞİL" değil "PEK OLASI DEĞİL"
- "SIÇRAMAK" ile "GEÇMEK"
- "PARANTEZE ALMAK" ile "KENARA KOYMAK"
- "BENİ İLGİLENDİRMİYOR" ile/ve/değil/yerine "BENİ (ÇOK) (FAZLA) İLGİLENDİRMİYOR"
- "YAZIK ETMEK" ile/ve "AYIP ETMEK"
- "BOĞAZINA DİZİLMEK" ile "BOĞAZINDAN GEÇMEMESİ"
- "İLGİLENDİRİR" ile "BAĞLAR"
- "ÜZERİNDE DURMAK" ile/ve GÖZARDI ETMEMEK
- "ÜZERİNDE DURMAK" ile/ve/yerine "ALTINI ÇİZMEK"
- ÜSTÜNDE DURMAK ile ALTINI ÇİZMEK ile PEŞİNDEN KOŞMAK
- "KARAR VERMEK" ile/ve "KARAR ALMAK"
- "KOLAY KOLAY" ile/değil HİÇ
- "KIRPMA" ile/değil/yerine KOLAYLAŞTIRMA
- "DUYARLILIK" ile "YUMUŞAK KARIN"
- "KATKIDA BULUNMAK/BULUNMASI" ile/değil "ETKİ ETMEK/ETMESİ"
- "ELE GEÇİRME" ile "EL KOYMA"
- "ALLAK BULLAK" ile "HALLAÇ PAMUĞU GİBİ"
- "YOLA ÇIKMAK" ile/ve "YOLDAN ÇIKMAK"
- "UĞURLAMAK" ile/ve "YOLCU ETMEK"
- "YAZILMAK" ile "SÜZÜLMEK"
- "ATEŞ BACAYI SARDI" ile "BIÇAK KEMİĞE DAYANDI"
- YANLIŞ BULMAK/ARAMAK ile "YANLIŞ BULMAK"
- "UÇUK" ile "SAÇMA SAPAN"
- "İLERLEMEK" ile/ve "YÜRÜMEK"
- "YANMAK" ile "ÇOK İSTEMEK"
- "DERİNLEŞMEK" ile/ve"KÖK SALMAK"
- "TADINI ÇIKARMAK" ile/ve "SEFASINI SÜRMEK"
- "KURTULMAK" ile "SIYRILMAK"
- "NE DESEM BOŞ" değil/yerine NE DESEM ÇOK, NE DESEM AZ
- "İÇİMDEN GELMİYOR" ile/ve "ZİHNİMDEN GEÇMİYOR"
- POSTA KATARI ile/değil POSTA TATAR'I/LARI
- "YERE BAKAN YÜREK YAKAN" ile/ve "UMMADIK TAŞ, BAŞ YARAR"
- "BAĞIRA BAĞIRA" ile/ve "GÖZ GÖRE GÖRE"
- "UFAK UFAK" ile/ve YAVAŞ YAVAŞ
- "BİR ŞEYLE İLGİLENMEK" ile/ve "BİR ŞEYLE UĞRAŞMAK"
- "GİTMEK" ile/ve "AKMAK"
- "BULMAK" ile/ve "TESPİT ETMEK"
- "YEDİRMEK" ile/ve "GİYDİRMEK"
- "OTOMATİK OLARAK" ile/ve "DOĞAL OLARAK"
- "BAŞTAN ÇIKARMAK" ile/ve "YOLDAN ÇIKARMAK"
- "HOŞUNA GİTME" ile/ve "İŞİNE GELME"
- "TOKATLAMAK" ile "SÖĞÜŞLEMEK"
- "... KESİMİ" ile/ve "... TAKIMI"
- "ETİKET/LEMEK" ile "YAFTA/LAMAK"
- "DİKKATİNİ ÇEKMEK" ile "MERAK ETMEK"
- "TAHAYYÜL ETMEK" ile/ve "KIYISINDAN GEÇMEK"
- "KENDİ KENDİNE GELİN-GÜVEY OLMAK" ile "KENDİN ÇALIP, KENDİN OYNAMAK"
- "KUZU KUZU" ile/ve "SS / S.KE S.KE"
- "GÖZÖNÜNDE BULUNDURMAK" ile/ve/ya da "ÇÖZMEK"
- "APAÇIK" ile/ve "GÜN GİBİ"
- "DENK DÜŞMEK" ile/ve "DENK GELMESİ"
- "GÖZDEN GEÇİRMEK" ile "İRDELEMEK"
- "İPTAL ETMEK" ile/ve/yerine/değil "ASKIYA ALMAK"
- "YARATMAK" ile "NEDEN"/VESİLE OLMAK
- "GÖZ GÖRE GÖRE" ile/ve "BAĞIRA BAĞIRA"
- "BAĞLAMAK" ile/ve "TOPARLAMAK"
- "ZAMANI ÖLDÜRMEK" ile/değil "ZAMANI DEĞERLENDİRMEK"
- "AYRI GÖRMEK/TUTMAK" ile/ve "DIŞINDA GÖRMEK/TUTMAK"
- "KUSURA BAKMA AMA ..." ile/ve "YANLIŞ ANLAMA AMA ..."
- "İLGİ UYANDIRMAK" ile/ve "CAZİBE YARATMAK/OLUŞTURMAK"
- "İLGİ UYANDIRMAK" ile/ve "DİKKATLERİ TOPLAMAK"
- "TİTİZLİK" ile/ve "ÜZERİNE TİTREMEK"
- "ASKIYA ALMAK" ile "RAFA KALDIRMAK"
- "OLANAK SAĞLAMAK" ile/ve "OLANAKLARI SEFERBER ETMEK"
- "GÖNÜL VERMEK" ile/ve "GÖNÜL KOYMAK"
- "HİSSETMEZSEM" ile/ve "HİSSETMEDİĞİM ZAMAN"
- "ONU SÖYLEMENİN ANLAMI NE?" ile/ve "ONU SÖYLEMENİN ÂLEMİ NE?"
- "SÖYLEDİĞİNE GÖRE ..." ile/ve "SÖYLEDİĞİ KADARIYLA ..."
- "AZ ÖNCE SÖYLEDİM" değil "AZ ÖNCE SÖYLEDİĞİM GİBİ"
- "BANA HİTAP ETMİYOR" ile/ve "BENİ CEZBETMİYOR/ÇEKMİYOR"
- "KEYFİNİ SÜRMEK" ile/ve "ZEVKİNİ ÇIKARMAK"
- "ÇÖZMEK" ile/ve "AŞMAK"
- "AZ BUÇUK" ile/ve "AZ BİRAZ"
- "KURMAK" ile "UYDURMAK"
- "ROL YAPMAK" ile "ROL KESMEK"
- "BOYLU BOYUNCA" ile "SERE SERPE"
- "GENEL KONUŞMAK" ile "LÂFI DOLANDIRMAK"
- "AĞZINDAN KAÇIRMAK" ile "YUMURTLAMAK"
- "TAM ÜSTÜNE BASMAK" ile "CUK OTUR(T)MAK"
- "BASKI (YAPMAK)" ile "AĞIRLIK (KOYMAK)"
- "KULLANMAK" ile "DEVREDE TUTMAK"
- "YANMAK" ile/değil/yerine "BRONZLAŞMAK"
- "ÜSTÜNDE DURMA(MA)K" ile "CİDDİYE ALMA(MA)K
- "PARMAK BASMAK" ile "ALTINI ÇİZMEK"
- "FİKİR YÜRÜTMEK" ile/ve "ÇERÇEVE OLUŞTURMAK"
- "BULMAK" ile "YAKALAMAK"
- "DÖKTÜRMEK" ile "DÖŞENMEK"
- "RAHATLAMAK" ile/ve "DÜZE/DÜZLÜĞE ÇIKMAK"
- "KALDIR(AMA)MAK" ile/ve "SİNDİR(EME)MEK"
- "DALGALANMA" ile/ve "ÇALKALANMA"
- YETİNMEK ile "İDARE ETMEK"
- "AT İZİ" ile "İT İZİ"
- "ÖRTÜŞME" ile/ve "BULUŞMA"
- "AŞMAK" ile/ve "KIRMAK"
- GİRMEK ile/ve "SIZMAK"
- "PARASINI ÖDEMEK" ile/değil/yerine "ÜCRETİNİ ÖDEMEK"
- "SÜRTMEK" ile "FİNK ATMAK"
- "GÖTÜRMEK" ile "YÜRÜTMEK"
- "SAĞLAMAK" ile "ÖNAYAK OLMAK"
- "YANDIK" ile "AYVAYI(/...) YEDİK"
- "YUMULMAK" ile "GÖMÜLMEK"
- "İSPAT ETMEK" ile "ORTAYA KOYMAK"
- "ZEKÂNIN ELVERMESİ" ile "AKLIN BASMASI"
- "TAKİP ETMEK" ile/yerine/değil "İÇİNDE (PARÇASI) OLMAK"
- "FASO-FİSO" ile "HAVA-CIVA"
- "ÇORBA YAPMAK" ile "HELVA YAPMAK"
- "KOKLATMAK" ile "KORKUTMAK"
- "HİKÂYE" ile/ve "FASA FİSO"
- "GERÇEKTEN ..." ile/ve/değil/yerine "AYNEN ..."
- "AYRI AYRI" ile/ve "BAŞLI BAŞINA"
- "SALLAMAK" ile "ATMAK"
- "UYDURMAK" ile "YAKIŞTIRMAK"
- "ATLAMAK" ile "ES GEÇMEK"
- "AZ BUZ (DEĞİL)" ile "ÖYLE BÖYLE (DEĞİL)"
- "DOĞRUDUR YA DA YANLIŞTIR" ile/değil/yerine "ÖYLEDİR YA DA DEĞİLDİR"
- "DOĞRUYU/YANLIŞI KONUŞMUYORUZ" ile/değil "DOĞRU/YANLIŞ DİYE KONUŞMUYORUZ"
- "NE DESEM(/DESEN) BOŞ" ile/değil/yerine "NE DESEM(/DESEN) AZ"
- "EKMEK" PARASI ile "ÇORBA" PARASI
- "İNANÇLAR(IM) İÇİN (YAŞIYORUM)" ile/değil/yerine "İNANÇLAR(IMIN) DOĞRULTUSUNDA (YAŞIYORUM)"
- "İKİ AYAĞINI BİR PABUCA SOKTURMAK" ile "BOĞAZINA DİZDİRTMEK"
- "ZAMAN(IM) YOK ile/değil "ÖNEM VERMİYORUM"
- "KAFADAN ATMAK" ile "UYDURMAK"
- "BOŞLAMAK" ile/ve HAFİFE ALMAK
- "FALAN" ile "YANİ"
- "10 PARMAĞINDA 10 MARİFET" ile "1000 TARAKTA BEZİ OLMAK"
- "SİVRİSİNEK" ile "DAVUL-ZURNA"
( Farkı, anlayacak olanda, anlaması gereken kişide. )
- "AVUCUNU YALAMAK" ile "YUMRUĞUNU YALAMAK"
( Karşılık bulamamak. İLE Cimrilik. )
- "SORMAK" ile "KULAK KABARTMAK"
- "UZUN SÜRE" ile "SABAHTAN BERİ"
- "KAFA TUTMAK" ile "DİKLENMEK"
- "HERHALDE" ile "HERHALDE"
( Tahmin. İLE Mutlak. )
- "DİLİNİN ALTI" ile "SÖZÜNÜN ARKASI"
- "[BİR ŞEYİ] BİLMEK" ile "[BİR ŞEYDEN] ANLAMAK"
- "DEDİLER Kİ ..." ile "DİYORLAR Kİ ..."
- "DİL SÜRÇMESİ" ile "AYAK TAKILMASI"
- "BORÇLU OLMAK/KALMAK" ile "ALTTA/ALTINDA KALMAK"
- "TAŞI GEDİĞİNE KOYMAK" ile "CUK OTURTMAK"
- "GENEL PLÂNDA" ile "GENİŞ PLÂNDA"
- "GENİŞLEME" ile/ve "GÜÇLENME"
- "ÇÖZÜM BULMAK" ile "ÇÖZÜM YARATMAK"
- "KARŞI OLMAK" ile/yerine "UZAK OLMAK"
- "İPİN UCUNU KAÇIRMAK" ile "EŞEĞİN KULAĞINA(/...) SU KAÇIRMAK"
- "KARŞILAMAK" ile "GÖĞÜSLEMEK"
- "TUFAYA DÜŞMEK" ile "TAKLAYA GELMEK"
- "ÇARP(IL)MAK" ile "TEPELE(N)MEK"
- "MADARA OLMAK" ile "REZİL OLMAK"
- "KULAK ASMAK" ile "KULAK KABARTMAK"
- "HAYATI KOVALAMAK" ile "HAYATI YAKALAMAK"
- "KARŞI KARŞIYA GELMEK" ile "AYNI DÜZLEMDE OLMAK"
- "KURTARMAK" ile "DOĞRULTMAK"
- "BAŞINA GELEN" ile/ve "BAŞINDAN GEÇEN"
- "YIRTINMAK" ile/ve "ÇIRPINMAK"
- "YAMULTMAK" ile "RAYINDAN ÇIKARTMAK"
- "MALZEME" ile SONUÇ
- "GEÇMEK" ile "AKMAK"
- "LÜTFEN" ile/ve "RİCA EDERİM"
- "SÖĞÜŞLEMEK" ile "HORTUMLAMAK"
- "YETİŞTİRMEK" ile/değil "MEKTEBE KOYMAK"
- "ÇİZGİ" ile "DAMAR"
- "UÇUK" ile "KOPUK"
- "YÜKSEK" ile "SAĞLAM"
- "LAF ETMEK" ile "DİL UZATMAK"
- "VURGULAMAK" ile/ve "ALTINI ÇİZMEK"
- "SÜRÜNMEK" ile "ZORLANMAK"
- "GİTMİYOR" ile/yerine "YAKIŞMIYOR"
- "YÜZLEŞMEK" ile/ve "HESAPLAŞMAK"
- "ENSELEMEK" ile "TEPELEMEK"
- "KAFANI/KIÇINI KAŞIYAMAMAK" ile "SIRTINDAN/KIÇINDAN TER AKMASI"
- "YEDİĞİN KAP" ile "BİNDİĞİN DAL"
- "YOK ARTIK" ile "YOK DAHA NELER"
- "GÖZ GÖRE GÖRE" ile "BAĞIRA BAĞIRA"
- "TAKLAYA GELMEK" ile "TUFAYA DÜŞMEK"
- "BU ŞARKIYI BİL(M)İYORUM" ile/ve/değil "BU ŞARKININ SÖZLERİNİ BİL(M)İYORUM"
- "... EŞEK DEĞİLSİN YA ..." ile/yerine "İSTER İSTEMEZ"
- "YOLUNU AÇMAK" ile/ve "YOLUNU OLUŞTURMAK"
- "MESAFELİ OLMAK" ile/ve "POLİTİK DAVRANMAK"
- "UZANMAK" ile "DAĞILMAK"
- "ASLINDA" ile "BİR ANLAMDA"
- "ASLINDA" ile/ve/değil/yerine "AYNI ZAMANDA"
- "ASLINDA" ile ""ASLINA BAKARSANIZ"
- "KIVIRMAK" ile "DÖNDÜRMEK"
- "KIVIRMAK" ile "BECERMEK"
- "ADAPTASYON" ile "YAPIŞMAK"
- "YAPIŞMAK" ile "BİNDİRMEK"
- "UZAMAK" ile "SIVIŞMAK"
- "HALLETMEK" ile "BAĞLAMAK"
- "ANLAMSIZ" ile "İLGİNÇ"
- "BAŞLI BAŞIBA" ile "TAMAMEN"
- "GÜYA" ile "KENDİNCE"
- "AÇILMA" ile "KIRILMA"
- "ÖNE ÇIKARTMAK" ile "MERKEZE ALMAK"
- "KUMAŞI FARKLI" ile "BAMBAŞKA BİR RENGİ VAR"
- "HASSAS YAN" ile "YUMUŞAK KARIN"
- "KÖR TALİH" ile "KARAYAZI"
- "ESNEK" ile "EVRENSEL"
- "ÜSTÜNE GİTMEK" ile "KÖŞEYE SIKIŞTIRMAK"
- "ZORLAMAK" ile "SIKIŞTIRMAK"
- "HAKİM OLMAK" ile/ve "SAHİP ÇIKMAK"
- "YÜZÜNDEN DÜŞEN BİN PARÇA" ile/ve "KARADENİZ'DE GEMİLERİN Mİ BATTI?"
- "EZMEK" ile/ve/değil/yerine "YOĞURMAK"
- SÖZÜ/DÜŞÜNCEYİ: "KALDIRMAK" ile/ve "TAŞIMAK"
- "GEMİLERİ YAKMAK" ile/ve "KÖPRÜLERİ ATMAK"
- "MUMLA ARAMAK" ile/ve "SAMANLIKTA İĞNE ARAMAK"
- "GÜN GİBİ" ile/ve "DÜN GİBİ"
- "ALTTAN ALMAK" ile/ve "İDARE ETMEK"
- "FALAN FİLAN" ile "ŞUDUR BUDUR"
- "GEÇMEK" ile/ve "AŞMAK"
- "KÖK SÖKTÜRMEK" ile "KAN KUSTURMAK"
- "OKUN YAYDAN ÇIKMASI" ile "YIRTIK DONDAN ÇIKMAK"
- "SU KAÇIRMAK" ile "KANTARIN TOPUZUNUN KAÇMASI"
- "BAYICI" ile "BOĞUCU"
- "ENSE YAPMAK" ile "ENSELENMEK"
- "MEME YAPMAK" ile "PATLAK VERMEK"
- "BOŞA GİTME" ile "GÜMBÜRTÜYE GİTME"
- "ÇANAK TUTMAK" ile "PRİM VERMEK"
- "DAĞITMAK" ile "TOZUTMAK"
- "DAĞITMAK" ile "DAĞILMAK"
- "PAYLAŞMAK" ile "KIRIŞMAK"
- "DESEM" ile "DE(EEE)RMİŞİM"
- "SAÇMA(SAPAN)" ile "KELALÂKA"
- "İPTAL OLMAK" ile "ŞOKE OLMAK"
- "GÜZELLİK YAPMAK" ile "KIYAK GEÇMEK"
- "ÇEKİŞMEK" ile "SİDİK YARIŞTIRMAK"
- "TUTTURMAK" ile "DİRETMEK"
- "UZATMAK" (İTNAP) ile/ve/değil "DEVAM ETTİRMEK"
- "KANDIRMAK" ile "KAFESLEMEK"
- "BASMAK" ile/ve "TEPELEMEK"
- "TAVLAMAK" ile "KAFALAMAK"
- "GEÇİRMEK" ile "KAKALAMAK"
- "BETONU DELMEK" ile "BETONU SAĞLAMLAŞTIRMAK"
- "TELEFON ETMEYE GİTMEK" ile "FATURA YATIRMAK"
( İşemek. İLE Sıçmak. )
- "GACIRT" ile "HAŞIRT"
- "KÜFÜR" ile "PİS"
- ' (KESME İMİ) ile - HECE BÖLME
- ^ İNCELTME İMİ(olarak kullanım) ile UZATMA İMİ(olarak kullanım)
- -(TİRE) ile -(EKSİ)
- ... DE/DA ile ... VE ...
- (DİLİN) DİLBİLGİSİ ile/ve/<>/değil/yerine AKLIN DİLBİLGİSİ
- [ ’ ](Hemze) ile [ ‘ ](Ayn)
- 2(İKİ) ile Z (HARFİ)
- A/AN[Yun.] ile/||/<> ANTİ[Yun.] ile/||/<> Bİ/BİS[Lat.] ile/||/<> DE/DES[Fr.] ile/||/<> DİS[Yun.] ile/||/<> EX[Lat.] ile/||/<> EXO[Lat.] ile/||/<> EPİ[Yun.] ile/||/<> FOS[Yun.] ile/||/<> GEO( >JEO)[Yun.] ile/||/<> HETER/O[Yun.] ile/||/<> HYPO(HİPO)[Yun.] ile/||/<> HYPER(HİPER) ile/||/<> HYDRO(HİDRO)[Yun.] ile/||/<> HOMO[Yun.] ile/||/<> İL/İN ile/||/<> İNTER[Lat.] ile/||/<> İZO[Yun.] ile/||/<> COZMO(KOZMO)[Yun.] ile/||/<> KONTRA[İt.] ile/||/<> KO/KOL/KOM/KON[Lat.] ile/||/<> MAKRO[Yun.] ile/||/<> MİKRO[Yun.] ile/||/<> MONO[Yun.] ile/||/<> NEO[Yun.] ile/||/<> OTO[Yun.] ile/||/<> PAN[Yun.] ile/||/<> PAR/PARA[Yun.] ile/||/<> POLİ[Yun.] ile/||/<> PRE[Fr.] ile/||/<> PRO[Yun.] ile/||/<> RE[Lat.] ile/||/<> SYN/SYM/SEM[Yun.] ile/||/<> SÜR[Lat.] ile/||/<> TELE[Yun.]
( Yok/luk. [ametal | amorf | aritmik] [analjezi | anestezi | anonim]
İLE/||/<>
Karşıt. [antibiyotik | antipatik | antitez]
İLE/||/<>
Çift, tekrar. [binok | bisiklet]
İLE/||/<>
Olumsuzluk.[demode | deforme | deşifre]
İLE/||/<>
Olumsuzluk ve güçlük. [diskalifiye | dismorf | disfonksiyon]
İLE/||/<>
Dışı, dışında, ...-dan başka. [exporte | expresyonizm | expresyon]
İLE/||/<>
Dışarıdan, dıştan bakılınca. [exotermik | exotizm]
İLE/||/<>
Üzerinde. [epiderm | epigrafi]
İLE/||/<>
Işık, parıltı. [fosfat | fosfor]
İLE/||/<>
Yerle ilgili ön ek. [jeofizik | jeoloji/jeolog]
İLE/||/<>
Öteki, öbür, başka. [heterojen | heterozigot]
İLE/||/<>
Aşağı, alt, daha alt. [hipoderm | hipotenüs | hipotez]
İLE/||/<>
Üstünde, aşırı, yukarı, dışında. [hipertansiyon]
İLE/||/<>
Su, suyla ilgili. [hidrosefali | hidrografi | hidrojen]
İLE/||/<>
Eş, benzer. [homojen | homonim | homolog]
İLE/||/<>
-dan yoksun. [illegal] [indirekt | inorganik]
İLE/||/<>
Ara, arası. [internasyonal | interpol]
İLE/||/<>
Eşitlik. [izobar | izotop | izoterm]
İLE/||/<>
Evren. [kozmogami | kozmopolit | kozmoloji]
İLE/||/<>
Karşı, aksi yönde. [kontrast | kontgerilla | kontratak]
İLE/||/<>
Birlik, beraberlik. [koalisyon | koleksiyon | konferans
İLE/||/<>
Büyük, geniş. [makrosefal | makrostopi]
İLE/||/<>
Küçük. [mikrofilm | mikrometre | mikrofon]
İLE/||/<>
Bir, tek. [monarşi | monolog | monopol]
İLE/||/<>
Yeni. [neolitik]
İLE/||/<>
Kendi, kendiliğinden. [otobiyografi | otopsi | otokritik]
İLE/||/<>
Bütün, birlik. [panorama | pankreas]
İLE/||/<>
Boyunca, karşı, üstünde, yanında. [paragraf | paralel]
İLE/||/<>
Çok. [poliandri | poliklinik]
İLE/||/<>
İlk, önceki, birinci. [prefabrik | prematüre]
İLE/||/<>
İleride, önde. [prolog | prova | prototip]
İLE/||/<>
Yeniden, tekrar, geri döndürmek. [reaksiyon | redaktör]
İLE/||/<>
Birlikte. [simetri | senfoni | sempati]
İLE/||/<>
Süper, üstünlük. [sürmenaj]
İLE/||/<>
Uzak, ırak. [teleferik | telefon | telepati] )
( ANTİ-...
- Antiaging/anti-aging: Genç kalma, yaşlanmayı önleme; yaşlanmayı önleyici.
- Antialerjik: Duyarca önleyici/giderici.
- Antidepresan: Çökkünlük giderici.
- Antidiüretik: Sidik/idrar kesici.
- Antidiyabetik: Şeker düşürücü.
- Antidot(e): Panzehir.
- Antiemetik: Kusma önleyici.
- Antienfeksiyöz/antienfektif: Bulaş önleyici/giderici.
- Anti-enflamatuvar: Yangı giderici.
- Antiflojistik: Yangı giderici.
- Antifungal: Mantar giderici/karşıtı.
- Antihelmintik: Solucan kıran/giderici.
- Antihemorajik: Kanama kesici/önleyici.
- Antihipertansif: Kan basıncı düşürücü.
- Antikoagülan: Pıhtı önleyici/çözücü.
- Antikodon: Karşıt şifre.
- Antikonsepsiyonel: Gebelik önleyici.
- Antikonvülzif: Nöbet önleyici.
- Antimalarial: Sıtma ilacı.
- Antimikotik: Mantar ilacı/karşıtı.
- Antineoplastik: Kanser ilacı.
- Antinevraljik: Sinir ağrısı dindirici.
- Antiparaziter: Asalak karşıtı/ilacı.
- Antipiretik: Ateş düşürücü.
- Antiproliferatif: Çoğalım önleyici.
- Antiprüritik: Kaşıntı giderici.
- Antisekretuvar: Salgı önleyici.
- Antisepsi: Arıtım, bulaş giderici.
- Antiseptik: Arıtkan, bulaş gideren.
- Antispazmodik: Kasılım çözücü.
- Antistres: Gerilim giderici/önleyici.
- Antite: Özgün durum.
- Antite morbid: Sayrılıklı özgün durum.
- Antitermik: Isı/sıcaklık düşürücü.
- Antitussif: Öksürük kesici/önleyici.
- Antivertijinöz: Baş dönmesi önleyici. )
- á=Acute accent ile à=Grave accent ile â=Circumflex ile ä=Umlaut ile ã=Tilde ile å=Aring
- ABECELER('İ)
( )
( )
- AD TAMLAMASI ile SIFAT TAMLAMASI
- AD TÜMCESİ ile EYLEM/YÜKLEM(FİİL) TÜMCESİ
- AD(İSİM) ile YÜKLEM(FİİL)
( [Hareket ve zaman ...] Yok. İLE Var. )
- ADIN(İSMİN) DURUMLARI(HALLERİ):
YALIN ile/ve/<> -İ HALLERİ ile/ve/<> -E HALİ ile/ve/<> -DE HALİ ile/ve/<> -DEN HALİ ile/ve/<> -İN HALİ
( Yalın. İLE/VE/<> Belirtme/Yükleme/Kimi. İLE/VE/<> Yönelme/kime. İLE/VE/<> Bulunma/Kimde/Kalma. İLE/VE/<> Ayrılma/Kimden/Çıkma. İLE/VE/<> Tamlayan/İlgi/Katılma/Kimin. )
( [Lat./İng./Fr.] Nominatif. İLE/VE/<> Akuzatif. İLE/VE/<> Datif. İLE/VE/<> Lokatif. İLE/VE/<> Ablatif. İLE/VE/<> Genitif. )
- ADLAR ile EYLEMLER/FİİLLER ARASINDA BAĞINTI SAĞLAYAN HARFLER
( Cüveynî, bir ifâdenin lafzı ve anlamında yol açtığı değişikliğe göre dört kısma ayırmıştır: ( 1. Lafzı ve okunuşunu değiştirmeyip anlamı değiştiren harfler; 2. Lafzı ve okunuşu değiştirmeyip anlamı değiştiren harfler; 3. Hem lafzı hem de anlamı değiştiren harfler; 4. Ne lafzı ne de anlamı değiştiren harfler. )
- AYRAÇ(/PARANTEZ/KAVS[Ar.]) " ( ) " ile KÖŞELİ AYRAÇ " [ ] "
- BAĞLAÇ = CONJUNCTION[İng.] = CONJONCTION[Fr.] = KONJUNKTION[Alm.] = CONGIUNZIONE[İt.] = CONJUNCIÓN[İsp.] = COPULA[Lat.]
- BAĞLAM ile/ve BAĞLAÇ
( CONTEXT vs./and CONJUNCTION )
- BOĞAZ ÜNSÜZLERİ'NDE:
H ile/ve/||/<> K ile/ve/||/<> G
- BÜYÜK YAZAÇ(İMLEÇ/HARF) ile KÜÇÜK YAZAÇ
- DAL ile DAL ile DAL ile DAL ile DAL ile DAL ile DAL ile DAL
( Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri. | Kol, bölüm. | Canlıların bölümlenmesinde, sınıfların biraraya gelmesiyle oluşan birlik, şube. İLE Arka, sırt. | Kol. | Boyun, ense. İLE Çıplak, yalın. İLE Zaman belirten sözcüklerin karşısına getirildiğinde sözcüğün anlamını güçlendirir. İLE Arap abecesindeki yazaç/harf. İLE Suda derinlere doğru ilerlemek. İLE Düşlemek, düşünmek, dalmak. İLE Bir tür Hint yemeği. )
- DAMAKSILLAŞTIRMA/İMÂLE ile/||/<> ART DAMAKSALLAŞTIRMA ile/||/<> EKLEMLEME NOKTASI/ÇIKAK ile/||/<> GENİZSİL/GUNNE ile/||/<> SALÂBET
( İki ses arasından, asıl seslere katılmayacak bir ses çıkarma. | Bir sesin eklemlenme bölgesini art damaktan ön damağa kaydırma. [iki ses arasından, asıl seslere katılamayacak bir ses çıkarma]. İLE/||/<> Yumuşak damak bölgesinde, sert damağın art uç noktasıyla küçük dil arasında oluşturulan ses. İLE/||/<> Sesler oluşturulurken eklemleyicilerin birbirine yaklaşması ya da değmesi sonucu ses yolunun daraldığı ya da tıkandığı yer. İLE/||/<> Geniz yoluyla[nazal] çıkarılan ses. İLE/||/<> Sertlik. )
- DİL BİLİM(db.) ile/ve/<> DİL BİLGİSİ(dbl.)
( Dil konularında inceleme yoluyla toplum kültürünü araştırma bilimi. İLE ... )
( DİLBİLİM: * Dilin ne olduğu. * Dilin işleyişi. * Dilin edinimi. * Eğitim-Öğretim. İLE/VE/<> DİLBİLGİSİ: * Kuralcılık. * Doğru/yanlış kullanım. * Eğitim-Öğretim. )
( PHILOLOGY vs. GRAMMAR )
- DİL OLUŞTURMAK ile/değil DİLİN, DİLBİLGİSİNİ(GRAMERİNİ) OLUŞTURMAK
- DİL'İN:
ÇEŞİTLERİ ile/ve/||/<> LEHÇELERİ ile/ve/||/<> ŞİVELERİ ile/ve/||/<> AĞIZLARI
( ŞİVE[Fars.]: Söyleyiş özelliği. | Naz, eda, cilve. | Ağız. )
( ... İLE/VE/||/<> Bir dilin, bilinmeyen, çok eski dönemlerinde, kendinden ayrılmış kolları. İLE/VE/||/<> Bir dilin, izlenebilen tarihi dönemlerinde ayrılmış kolu. İLE/VE/||/<> Herhangi bir şivenin, daha çok, söyleyiş[telaffuz] özelliklerine bağlı olarak oluşan yerel kolları. )
( VARIANTES vs./and/||/<> DIALECTE vs./and/||/<> PATOIS vs./and/||/<> ACCENT )
- DİL ile/ve/<> DİL ile/ve/<> DİL[Fars.]
( Ağızdaki, tad alma örgeni/aracı. İLE/VE/<> Konuşma(sesli aktarım/paylaşım) aracı. İLE/VE/<> Gönül/kalp. )
- DİL ve/< TÜM ÖRGENLER
( Tüm örgenler dilin peşinden gider. )
- DİLBİLGİSEL ile DİLBİLGİSEL BİÇİMBİRİM ile DİLBİLGİSEL CİNS ile DİLBİLGİSEL DURUM ile DİLBİLGİSEL GÖRÜNÜŞ ile DİLBİLGİSEL KOŞULLAMA
( GRAMMATICAL vs. GRAMMATICAL MORPHEME vs. GRAMMATICAL GENDER vs. GRAMMATICAL CASE vs. GRAMMATICAL ASPECT vs. GRAMMATICAL CONDITIONING )
- DİLBİLGİSİ/VERİ/BİLGİ/INPUT ile/ve/||/<>/> MANTIK/ANLAYIŞ/İŞLEM ile/ve/||/<>/> SÖZ SÖYLEME SANATI/BİLGELİK/ÇIKIŞ
( Klasik. İLE/VE/||/<>/> İçrek[ezoterik]. İLE/VE/||/<>/> Modern. )
( GRAMMAR/DATA/KNOWLEDGE/INPUT vs./and/||/<>/> LOGIC/COMPREHENSION/PROCESS vs./and/||/<>/> RHETORIC/WISDOM/OUTPUT )
- DİLBİLGİSİ ve DÜZEN
- DİPNOT ile PARANTEZ
( FOOTNOTE vs. PARENTHESIS )
- DOĞU SÜRYANİCESİ ile/ve BATI SÜRYANİCESİ
( Sözcüklerin sonundaki harf, O harfiyle tamamlanır. )
- DUDAKSIL HARFLER ile/ve YARI DUDAKSIL HARFLER
( B | M | P ile/ve V | F )
( Bugünkü B harfi, Etrüsk abecesinden alınmıştır. )
( B harfi, EYEF'i [OB tamgasını] işaret etmektedir. )
( B: Bel'in simgesi. [B, b] | Bor'un simgesi. [B] | Elektrik alınganlığın simgesi. [B] | Manyetik akı yoğunluğunun(indüklemenin) simgesi. [B] | Temel tanecik fiziğinde, Baryon sayısının simgesi. [B] | Basınç birimi Bar'ın simgesi. [b] | Optik gerilme katsayısı brevster'ın simgesi. [b] | Yüzeyce genleşme katsayısının simgesi. [b] | ...'LI V
M: Baş kuvantum sayısı n = 3 'e karşılık gelen elektron tabakasının simgesi. [M] | Kuvvet momentinin simgesi. [M] | Mach sayısının simgesi. [M] | Madelung sabitinin simgesi. [M] | Milyon anlamındaki Mega [10&sup6;]'nın simgesi. [M] | Kütlenin simgesi. [m] | Manyetik kuvantum sayısının simgesi. [m] | Manyetik momnetin simgesi. [m] | Metrenin simgesi. [m]
P: Basıncın simgesi. [P, p] | Dinamik ağdalılık birimi poiz'in simgesi. [P] | Ettingshausen katsayısının simgesi. [P] | Fosforun simgesi. [P] | Gücün simgesi. [P] | Paritenin simgesi. [P] | Poynting vektörünün simgesi. [P] | Atomda, yörüngesel kuvantum sayısı l = 1 'e karşılık gelen elektron tabakalarının simgesi. [p] | Momentumun simgesi. [p] | Piko [10¯¹2;] 'nun simgesi. [p] | Plank'ın simgesi. [p] | Protonun simgesi. [p, ¦p, 1p¹] | Yarı iletken tipinin [p tipi] simgesi. [p]
İLE/VE
F: Fahrenheit derecesinin simgesi. [ºF] | Faraday sabitinin simgesi. [F] | Farad'ın simgesi. [F] | Flor'un simgesi. [F] | Kuvvetin simgesi. [F] | Coriolis parametresinin simgesi. [f] | Fanning sürtünme katsayısının simgesi. [f] | femto'nun simgesi. [f] | Frekans'ın simgesi. [f] | Odak uzaklığının simgesi. [f] | Yörüngesel kuvantum sayısı l = 3 'e karşılık gelen elektron alt tabakasının simgesi. [f]
V: Elektrik potansiyel farkı, gerilim ve voltajın simgesi. [V] | Hacmin simgesi. [V] | Vanadyum öğesinin simgesi. [V] | Hızın simgesi. [v] )
( HURÛF-İ ŞEFE )
- EDAT/ZARF/ADPOSITION(PREPOSITION / POSTPOSITION) değil/yerine/= İLGEÇ/BELİRTEÇ(ADVERB) [dilbilgisinde]
- EDATLAR/HURÛF:
(HURÛF-U) ATIF ve/||/<> (HURÛF-U) CER ve/||/<> (HURÛF-U) ŞART
( VE | FA[Ar.]/FAYI[Ar.] | SÜMME(SONRA) | BEL[FAKAT, ANCAK, BİLÂKİS] | LÂKİN | EV(YA DA)
ve/||/<>
BA[İLE] | ALÂ[ÜZERİNDE] | İLÂ[...YA KADAR]
ve/||/<>
İN[EĞER] | İZÂ[O/NE ZAMAN Kİ] )
( DES PARTICULES: DES PARTICULES ATTRIBUTIVES avec PARTICULES CREANT RELATION DU GENITIF avec DES PARTICULES CONDITIONNELLES )
- EDENLİ EDİLGEN ile EDENSİZ EDİLGEN
( PERSONAL PASSIVE vs. IMPERSONAL PASSIVE )
- EDİLGEN ile/ve/değil/||/<>/< ETKİN OL(A)MAYAN
- EDİLGEN ile ETTİRGEN
( PASSIVE vs. CAUSATIVE )
- EDİLGEN ile GAİB
- EKLER:
ADDAN AD YAPMA ile/ve/||/<> EYLEMDEN AD YAPMA ile/ve/||/<> ADDAN EYLEM YAPMA ile/ve/||/<> EYLEMDEN EYLEM YAPMA
( - Addan ad yapma ekleri
-aç / -eç
-ak / -ek
-al / -el
-an / -en
-ar / -er
-ay / -ey
-ca / -ce / -ça / -çe
-cağız / -ceğiz
-cak / -cek / -çak / -çek
-cı / -ci / -cu / -cü / -çı / -çi / -çu / -çü
-ciğaz / -ciğez / -cuğaz / -cüğez
-cık / -cik / -cuk / -cük / -çık / -çik / -çuk / -çük
-cı / -ci / -cu / -cü/ / -çı / -çi / -çu / -çü / -cılayın / -cileyin
-cm / -cin / -cun / -cün / -çın / -çin / -çun / -çün
-ç
-dam / -dem / -tam / -tem
-daş / -deş / -taş / -teş
-dmk / -dirik / -duruk / -dürük
-ga / -ge
-gan / -gen
-k
-l
-lak / -lek
-layın / -leyin
-lı / -li / -lu / -lü
-lık / -lik / -luk / -lük
-m
-man / -men
-msı / -msi / -msu / -msü
-mtırak
-ncı / -nci / -ncu / -ncü
-rak / -rek
-sal / -sel
-sı / -si / -su / -sü
-sıl / -sil / -sul / -sül
-sız / -siz / -suz / -süz
-şar / -şer
-şın / -şin
-t
-tı / -ti / -tu / -tü
-z
- Addan eylem yapma ekieri
-a- / -e-
-al- / -el-
-ar- / -er-
-da- / -de- / -ta- / -te-
-ı- / -i- / -u- / -ü-
-k-
-kır- / -kir- / -kur- / -kür-
-1-
-la- / -le-
-lan- / -len-
-laş- / -leş-
-msa- / -mse-
-r-
-rga-
-sa- / -se-
-sı- / -si- / -su- / -sü-
- Eylemden ad yapma ekleri
-a / -e
-acak / -ecek
-acan / -ecen
-aç / -eç
-ağan / -eğen
-ak / -ek
-al / -el
-alak / -e/ek
-alga / -elge
-am / -em
-amaç / -emeç
-amak / -emek
-an / -en
-anak / -enek
-ar / -er
-ası / -esi
-ay / -ey
-az / -ez
-ca / -ce
-cak / -cek
-ç
-dık / -dik / -duk / -dük / -tık / -tik / -tuk / -tük
-ga / -ge / -ka / -ke
-gıç / -giç / -guç / -güç
-gm / -gin / -gun / -gün / -km / -kin / -kun / -kün
-ı / -i / -u / -ü
-ıcı / -ici / -ucu / -ücü
-ış / -iş / -uş / -üş
-k
-1
-m
-ma / -me
-maca / -mece
-maç / -meç
-mak / -rnek
-man / -men
-maz / -mez
-mık / -mik / -muk / -mük
-mış / -miş / -muş / -müş
-n
-nç
-ntı / -nti / -ntu / -ntü
-r
-sal / -sel
-t
-tay
-tı / -ti / -tu / -tü
-v
-z
- Eylemden eylem yapma ekieri
-ala- / -ele-
-ar- / -er-
-dar- / -der-
-dır- / -dir- / -dur- / -dür-1 -tır- / -tir- / -tur- / -tür-
-ga / -ge
-ı- / -i- / -u- / -ü-
-k-
-l-
-ma- / -me-
-msa- / -mse-
-n-
-p-
-r-
-ş-
-t-
-z-
)
- ETKİNLİK ile EDİLGENLİK
( Tarihte yerini alır. İLE Yazında[edebiyatta] yer bulur. )
- EYLEM ile/||/<> EK EYLEM/MECHÛL ile/||/<> EYLEMLİK ile/||/<> ETKEN/EDEN ile/||/<> EDİLGEN EYLEM ile/||/<> BUYRUM ile/||/<> ORTAÇ/FERÎ FİL ile/||/<> GEÇİŞLİ/MÜTEADDÎ ile/||/<> GEÇİŞSİZ/LÂZIM ile/||/<> KİŞİSİZ/MEÇHUL
( ... İLE/||/<> Ad soylu dil birimlerinin yüklem işlevi üstlenmesini sağlayan eylem. İLE/||/<> Başlıca işlevi, eylemin belirttiği oluşu göstermek olan ad özellikli eylemsi. İLE/||/<> Etken biçimde oluşa katılan öğe. İLE/||/<> Öznenin, yapılan işin etkisi altında kaldığını belirten çatıyla kurulan eylem. İLE/||/<> Eylemin yapılması gerektiğini buyurarak anlatan isteme kipi. İLE/||/<> Eylemden türemiş, çoğunlukla ön ad/sıfat, bazen de ad olarak kullanılan eylemsi. İLE/||/<> Nesneyle kullanılan eylem. İLE/||/<> Nesnesiz kullanılan eylem. İLE/||/<> Kişi belirtisi olmayan eylem kipleri ile üçüncü tekil kişi çekimlerinde öznesi belirli olmayan eylem biçimleri için kullanılan bir tanım.+ Diller/Arapca )
- FARS ABECESİ ile/ve ARAP ABECESİ
( BÜYÜK KAPI ile/ve KÜÇÜK KAPI )
( BÂB-I KEBİR ile/ve BÂB-I SAGÎR )
- FETHA ile/ve KESRE/ESRE/HAFZ ile/ve HEMZE ile/ve ÖTRE/ZAMME ile/ve ŞEDDE/TEŞDÎD ile/ve TENVÎN ile/ve NASB ile/ve REF ile/ve İLLET ile/ve MEDD/E ile/ve MEDD-İ LÎN ile/ve LÎN ile/ve VAV-I ATIFA
( a ya da e [düz ve geniş ünlü] okutan üstün imi. İLE/VE/||/<> ı ya da i [düz ve dar ünlü] okutan im. İLE/VE/||/<> Elif, vav, ye, he üzerine konan işaret - gırtlak vuruşu; elifin adı. İLE/VE/||/<> o, ö, u, ü [yuvarlak ünlü] okutan ötre imi. İLE/VE/||/<> Bir yazacı çift okutan ve şedde denilen im. İLE/VE/||/<> Sözcüğün sonunu, nun gibi okutmak üzere konan iki üstün[-en], iki esre[-in], iki ötre[-ün]. İLE/VE/||/<> Yazacın etha'lıymış gibi a ya da e'yle okunması. İLE/VE/||/<> Bir sözcüğü zammeli[ötre - yuvarlak ünlülü (o, ö, u, ü)] okuma. İLE/VE/||/<> Çeker harfleri[matres lectionis] elif, vav, ye yazaçlarından biri. İLE/VE/||/<> elif, vav, y e'yi çekerek uzatma. İLE/VE/||/<> vav ile ye sesçil imsiz[harekesiz] olup kendinden önceki yazaç üstün imi almışsa medd-i lîn olur. İLE/VE/||/<> Yumuşatarak çekme. İLE/VE/||/<> Atıf vavı. Bağlaç. Arapça ya da Farsça iki sözcüğü birbirine bağlarken, ilk sözcük ünsüzle bitmişse bu yazacı ü gibi okutur [ilim ve irfan~ilm ü irfan], ünlüyle bitmişse iki sözcüğü bağlayan vav, vü biçiminde okunur [kaza ve kader / kaza vü kader]. )
- FONEM ile MORFEM
( Sesbirim, harf. İLE Biçimbirim, hece. )
- GRAMER ile/ve LOCUTIO SECUNDARIA
( Birincil dil. İLE/VE İkincil dil. )
( Skolastik Latince. İLE/VE Latince. )
( Doğal. İLE/VE Yapay. )
( Halk dili. Çocukların annelerini taklit ederek, herhangi bir kurala gereksinim duymadan edindikleri sesleri çıkarmaya başladıklarında kullanmayı öğrendikleri dil. İLE/VE Belirli kuralları olan, uzun çalışmalarla öğrendiğimiz ve alışkanlık kazandığımız dil. )
( De vulgari eloyerineuentia - Dante )
- HARF ile/ve/<>/> SESLEM/HECE
( HARF ile/ve el-MAKTA )
- HECELEME ile BÖLME
- HECELEME ile İMÂLE
( ... İLE Heceyi uzun okuma. | Meylettirme, bir tarafa doğru eğme. )
- HİYEROGLİF ile/ve ABECE
( Temsil. İLE/VE Çözümleme. )
( Abece hiyerogliften daha üst bir aşamayı temsil eder. Temsil etmekten çok çözümler. )
( Abece, seyahat etmek ve değişik diller zorunda olan tüccar halklar tarafından bulunmuştur. )
( ŞAMPOLYON: 1822 yılında, hiyeroglifleri başarılı bir biçimde çözen kişi. [1790-1832] )
( Hiyeroglif abecesi... http://discoveringegypt.com/egyptian-hieroglyphic-writing/hieroglyphic-typewriter )
- HİYEROGLİF ve ÖZET
( Nasıl, iyi bir ilkokul öğretmeni, dersini daha açık duruma getirmek için tebeşiri eline alıyorsa mağaralarda yaşayanlar da konuşmalarının arasına, açıklayıcı küçük resimler koyuyordu. Sözgelimi, "bir karga uçup bir ağacın tepesine kondu" demek istediğinde, önce kuşun ötüşünü taklit ediyor, uçuşu "frrr!" frrr!" ile dile getiriyor, sonra bir odun parçası alarak bir ağaç ile ağacın üzerinde bir kuş çiziyordu. )
( BROSSES )
- î EKİ ile -sel EKİ
- İDEOGRAM ile PİKTOGRAM
( Trafik işaretleri gibi. İLE Tuvaletleri gösteren simgeler gibi. )
- İLGEÇ/BELİRTEÇ/EDAT ile/ve/<> BAĞLAÇ
( Yalnız, ancak, sadece, sade, tek, bir, için, diye, üzere, kadar, denli, gibi, ile, değil, -e dair, -e doğru, -e değin, -e dek, -e göre, -e kadar, -e karşın, -e rağmen, -den başka, -den beri, -den dolayı, -den ötürü, -den sonra, -den önce, -den evvel vb.
İLE/VE/<>
Ama, fakat, lakin, ancak, yalnız, oysa, oysaki, hâlbuki, ve, ile, ki, de, çünkü, zira, madem, mademki, ya dahut, yahut, ya da, ya da, şayet, eğer, ise, öyleyse, o hâlde, kısacası, demek ki, nitekim, yoksa, anlaşılan, ne (...) ne (de), ya (…) ya (da), gerek (...) gerek (se), ha (…) ha, ister (…) ister (se), kâh (...) kâh, de (…) de, hatta, üstelik, ayrıca, hem, hem de, yine, gene, meğer vb. )
( Edatlar, tümcenin bir öğesi durumuna gelirken, bağlaçlarda ise bir öğe özelliği yoktur. Edatlar, tümceden çıkarıldığında tümce/cümle anlamsızlaşabilir. Bağlaçlar ise tümceden çıkarıldığında, tümcede en fazla anlam daralabilir, tümce anlamsızlaşmaz.
Örneğin:
"Onun gibisi çıkmadı."
"Gibisi" çıkarıldığında, anlamda bir bozulma oluşur. Dolayısıyla, bu bir edattır.
"Sevdim ama sevilmedim."
"Ama" çıkarıldığında, anlamda daralma olsa da tümcenin yapısı değişmediğinden, bağlaç özelliği taşır.
"Ancak" ve "yalnız" yerine "sadece" sözcüğü getirilebilirse bu sözcükler edat, "ama" bağlacı getirilebilirse bu sözcükler bağlaçtır. "İle" yerine "ve" getirilemez ise buradaki "ile" edat, getirilebilir ise "ile" bağlaçtır. )
- İLGEÇ/EDÂT ile/||/<> BELİRTEÇ ile/||/<> ADIL/ZAMİR ile/||/<> KOŞAÇ/SILA
( Ününde yer aldığı ya da ardından geldiği birimle başka bir birim ya da tümcenin geri kalan bölümü arasında ilgi kurmaya yarayan birim. İLE/||/<> Bir eylemin, bir ön adın/sıfatın, bir ilgecin, bir bağlacın ya da kendi türünden bir başka birimin anlamım etkileyen, onu kesinleştirerek ya da kısıtlayarak belirleyen birim. İLE/||/<> Dilsel bağlamda daha önce anılan bir öğeyi, bildirişime katılan birini, sözcenin oluşturulduğu sırada gözlem alanına giren bir varlık ya da nesneyi gösteren biçimbirim ve bu niteliği taşıyan biçimbirimlerin oluşturduğu dilbilgisi ulamı. Adıllar, ad soylu biçimbirimlerin önemli bir bölümünü oluşturur, genellikle adların yerini tutar, kişi, soru, iyelik ilgi, gösterme ya da belgisizlik kavramını içerir. İLE/||/<> Yüklemi özneye bağlayan öğe.[Türkçe'de ek eylemin üçüncü kişi eki, -dir, bildirme koşacı olarak kullanılır.] )
- İNCE ÜNLÜ/RAKİK/RİKKAT ile/||/<> KALIN ÜNLÜ/İŞBA ile/||/<> KALIN ÜNLÜYE EĞME/İŞBA ile/||/<> REF ile/||/<> ÜNLÜ ALAN ile/||/<> ÜNLÜ ALMAYAN ile/||/<> ÜNLÜLENME
( Ağız boşluğunun ön bölümünde oluşan ünlüler (e, i, d, ü). | Yuvarlama. İLE/||/<> Ağız boşluğunun art bölümünde oluşan ünlüler (a, ı, o, u). İLE/||/<> Vezin gerektirdiğinden, sözcüğe bir yazaç ekleyerek ya da yazacı eğerek uzatmak. İLE/||/<> Bir sözcüğü zammeli[ötre - yuvarlak ünlülü (o, ö, u, ü)] okuma. İLE/||/<> Sesçil imlerden birini alan yazaç. İLE/||/<> Sesçil im almamış yazaç. İLE/||/<> Vezinde söz konusu olan ünsüzler ve ünlüler dışında olan, okunuşta veznin içine katılan ve anlamı değiştiren bir dizi ünlünün eklenmesi. )
- İNCELTME (SİMGESİ) ile/ve/||/<>/< İNCELİK
( İzlemek için burayı tıklayınız... )
- İRAB ile/||/<> HAREKE/SESÇİL İM ile/||/<> İŞMÂM ile/||/<> HECÂ/HECE/SESLEM
( Sözcüğün sonundaki yazacın ya da imin değişmesi. İLE/||/<> Arapça'da bir yazacın nasıl okunacağını gösteren ve fetha[üstün], kesre[esre], zamme[ötre] denilen imlerden her biri. İLE/||/<> Bir yazacın asıl sesçil imini vurgulama. İLE/||/<> Bir tek sesleme eylemiyle çıkarılan ses ya da sesler öbeği. )
- KAVÂİD[Ar.] değil/yerine/= DİLBİLGİSİ
- KAYNAŞMA HARFLERİ'Nİ ile ...
- KELÂM ve/||/<>/< ARAP DİLBİLGİSİ/GELENEĞİ/ANLAYIŞI
- KÜÇÜK ÜNLÜ(LER) ile BÜYÜK ÜNLÜ(LER)
- LOGOS ve DİLBİLGİSİ
- MEFÛL[Ar.] değil/yerine/= TÜMLEÇ
( Yapılmış, işlenmiş. | Bir eylemin etkisinde olan. | Tümleç. )
- MİSÂL ile/>< SÂLİM
( İlk yazacı illet yazaçlarından biri olan sözcük. İLE/>< İçinde illet yazaçlarından [elif, vav, y e] biri bulunmayan sözcük. )
- MÜCERRED/YALIN ile/||/<> NÂKIS/MENKÛS/EKSİKLİ ile/||/<> FASİH
( Türemiş ya da bileşik sözcüğe karşıt olarak, kök nitelikli bir anlambirim özelliği taşıyan sözcük. İLE/||/<> Ad ya da eylem çekimine girmekle birlikte ilişkin olduğu veznin tüm biçimlerini içermeyen sözcükler. İLE/||/<> Bozulmamış, öz dile ait sözcük. )
- MÜTEMMİM[Ar.] değil/yerine/= TÜMLEÇ
( COMPLEMENT )
( Tamamlayan, bütünleyen, bitiren. | [mat.] Bütünler. | Tümleç. )
- ÖN EK ile SON EK
( LÂHİKA: Ek. | Ulama. )
- ÖNİLGEÇ ile SONİLGEÇ
( PREPOSITION )
- ÖNSES (DÜŞMESİ) ile/ve/||/<> İÇSES (DÜŞMESİ) ile/ve/||/<> SONSES (DÜŞMESİ)
( Sözcük başındaki ilk ses. İLE/VE/||/<> Sözcüğün, önses ve sonsesi arasında kalan ses ya da sesler. İLE/VE/||/<> Sözcük sonundaki son ses. )
( ARSLAN > ASLAN ile/ve/||/<> ISICAK > SICAK | ISITMA > SITMA ile/ve/||/<> YAYLAG > YAYLA | ARIG > ARI )
- ÖZTÜRKÇE SÖZCÜKLERİN BAŞLAMADIĞI HARFLER
( C
F
Ğ
H
J
L
M
N
P
R
S
V
Z )
( SÖZÜN DOĞRUSU I, II - YAVUZ BÜLENT BAKİLER - TÜRK EDEBİYAT VAKFI )
- PASİF değil/yerine/= EDİLGEN
- POLİGRAFİ ile/ve PASİGRAFİ
- ŞAHIS ZAMİRİ/ADILI ile/ve İŞARET ZAMİRİ/ADILI
- SARF[Ar.]/GRAMER[İng.] değil/yerine/= DİLBİLGİSİ
- SATIRSONU ile SATIRBAŞI
- SES ile/ve HARF
- SIFATIN, ...:
SÖZCÜKTEN ÖNCE KULLANILMASI ile SÖZCÜKTEN SONRA KULLANILMASI
- SÖYLEYİŞ ile/||/<> YANSIMA ile/||/<> ULAM ile/||/<> KAPLAM ile/||/<> GÖÇÜŞME ile/||/<> YALINLAŞTIRMA/SADELEŞTİRME/HAFİFLETME/TAHFİF ile/||/<> KATMERLENME/MUZÂAF ile/||/<> AKIŞMA ile/||/<> BENZEŞİM ile/||/<> ÖTÜMLÜ/TİTREŞİMLİ/SEDÂLI ile/||/<> ÖTÜMSÜZ/TİTREŞİMSİZ/SEDÂSIZ
( Sesleme edimi sırasında seslerle bürünsel öğeleri söyleme, gerçekleştirme biçimi. İLE/||/<> Dış gerçeklik düzleminde var olan ses ya da gürültüleri, işitimsel izlenimi yansıtacak biçimde aktaran, adlandırılan gerçeği ses öykünmesi yoluyla belirten dilsel öğe. İLE/||/<> Dilbilgisel ya da anlamsal sınıflandırma birimi. Çeşitli ortak dilbilgisel ve anlamsal ölçütlere göre dil öğelerinin yerleştirildiği ya da oluşturduğu sınıf. İLE/||/<> Bir kavramın kapsamına giren, o kavramın tanımladığı öğelerin tümü. İLE/||/<> Bir sözcük içinde birbirini izleyen iki ses biriminin yer değiştirmesi. İLE/||/<> Kolaylık sağlama amacıyla sözcükten bazı yazaçların düşürülmesi. İLE/||/<> Bir sözcükte ortadaki yazaç ile son yazacın aynı yazaçla tekrarlanması. İLE/||/<> Kulağa hoş gelen seslerin birbirini izlemesi. İLE/||/<> Bir sesin söz zincirinde kendisinden önce ya da sonra gelen bir başka sesle birlikte bulunmasından doğan ve birinden öbürüne özellik aktanmı yoluyla gerçekleşen değişim. İLE/||/<> Ses tellerinin titreşimiyle nitelenen sesler için kullanılır. İLE/||/<> Ses telleri titreşmeden oluşan sesler için kullanılır (p, ç, q, k). )
- SÖZCELEME ile/||/<> SÖZ UZATIMI ile/||/<> EĞRETİLEME ile/||/<> TOPLULUK ADI
( İki susku arasında yer alan söz zinciri parçasını -yani sözceyi- belirli bir bağlam ve durum içinde gerçekleştirme. İLE/||/<> Değişik gösterenler aracılığıyla aynı gösterileni aynı sözcede yineleme. İLE/||/<> Düz değişmeceye karşıt olarak, dizisel bağıntılar düzleminde ortak anlambirimcikler kapsadığından aralarında eşdeğerlik ilişkisi kurulan anlamlı öğelerden birini öbürü yerine ve karşılaştırma yapılmasının sağlayan sözcükleri kaldırarak kullanma sonucu oluşan değişmece. İLE/||/<> Birçok öğeden oluşmakla birlikte bütünlük gösteren, birlik sunan bir topluluğa verilen tekil ad. )
- SÖZCÜĞÜN:
KÖKENİ(ETİMOLOJİSİ) ile/ve/<> GEÇMİŞİ
- TEK TIRNAK ( ' ) ile ÇİFT TIRNAK ( " )
( Dakikanın simgesi. İLE/VE/<> Saniyenin simgesi. )
( Kesme simgesi. İLE/VE/<> Kişisel tanım simgesi. )
- TEK TIRNAK ( ' ) ile KESME ( ' )
- TIRNAK İÇİNDE ile/ve/||/<> KENDİ İÇİNDE
- ULAMA ile/ve/||/<> YUMUŞATMA
- ÜNLÜ HARF/LER ile ÜNSÜZ HARF/LER
( Kalın: A[düz ve geniş] | I[düz ve dar] | O[yuvarlak ve geniş] | U[yuvarlak ve dar]
İnce: E[düz ve geniş] | İ[düz ve dar] | Ö[yuvarlak ve geniş] | Ü[yuvarlak ve dar]
İLE/VE/||/<>
Dudak: F[sert ve sürekli] | P[sert ve süreksiz] || M, V[yumuşak ve sürekli] | B[yumuşak ve süreksiz]
(Yarı) Dudak-Diş: F[sert ve sürekli] || V[yumuşak ve sürekli]
Diş: S, Ş[sert ve sürekli] | Ç, T[sert ve süreksiz] || J, L, N, R, Z[yumuşak ve sürekli] | C, D[yumuşak ve süreksiz]
Damak: K[sert ve süreksiz] || Y[yumuşak ve sürekli] | C, G[yumuşak ve süreksiz]
Gırtlak: H[sert ve sürekli] || Ğ[yumuşak ve sürekli] )
(
İLE
)
( )
( VOWEL SOUND vs. CONSONANT SOUND )
- VE DE ... ile Kİ ...
- VE ile/ve +(ARTI)
- VİRGÜL(",") KULLANIMI ile BÖLME(/AYIRMA/SLASH)("/") KULLANIMI
- VİRGÜL(",")[Fr.] ile NOKTALI VİRGÜL(";")
( ... İLE Tümce içinde virgüllerle ayrılmış tür ya da takımları ayırmada. | Öğeleri arasında virgül bulunan sıralı tümceleri birbirinden ayırmada. | İkiden fazla eşdeğer öğeler arasında virgül bulunan tümcelerde, özneden sonra kullanılır. )
- VURGU FARKLARI
( bebek: küçük çocuk
Bebek: Bir semt
kurtuluş: kurtulma, istiklâl
Kurtuluş: Bir semt
kartal: bir kuş
Kartal: Bir semt
garson: isim
garson: ünlem
yalnız: sıfat ya da zarf
yalnız: bağlama edatı
okuma: eylem
okuma: emir
şimdi, yarın, yine, tekrar, artık, önce, sonra, iyice, zorla, şöyle, gayet
Türkiye, Ankara, İzmir, Almanya, İngiltere, Paris, Münih )
- VURGULAR('I) TONLAR('I) TONLAMALAR()'I
- YAZAÇ/HARF/ÜNSÜZ ile/||/<> KÖK YAZAÇ/HARF-İ ASLÎ ile/||/<> AKICI ÜNSÜZ/SELÂSET ile/||/<> AKICI ÜNSÜZ/SELÂSET ile/||/<> ÜNSÜZ/SÂKİN ile/||/<> ÜNSÜZ/SÂKİN
( Bir abeceyi oluşturan ve tek başına ya da kendiyle aynı türden öğelerle birlikte bir sesi ya da ses öbeğini göstermek için kullanılan yazı öğelerinin, çizimsel belirtkelerin her biri. İLE/||/<> Bir sözcüğün kökünde bulunan esas yazaç. İLE/||/<> Ağız yolunun kapanması ya da açılmasıyla oluşan ünsüz[re, Idm, nun]. İLE/||/<> Hareke[sesçil im] ile okunmayan yazaç/harf. | Harekesiz yazaçlar. İLE/||/<> ... )
( Zevâtûs-selâse: Üç yazaca sahip olan [ortası illetli] sözcükler.
Zevâtül-erbaa: Dört yazaca sahip olan [sonu illetli] sözcükler. )
- ZAMAN (DİLBİLGİSEL) ile ...
( TENSE (GRAMMATICAL) )
- ZAMİR[Ar.] değil/yerine/= ADIL
- ZÂMİR[Ar.] ile ZAMÎR[Ar. çoğ. ZAMÂİR]
( Neyzen, düdük çalan. İLE İç, içyüz. | Kalp, vicdan. | Gönülde gizli olan sır. | [dilbilgisinde] Adın yerini tutan sözcük. )
- [ne yazık ki]
!TAHRİF[< HARF] ile/ve/<>/> !TAHRİB[< HARÂB]
( [ne yazık ki] Harflerin yerini değiştirme, bozma, kalem oynatma, değiştirme. | Bir tanımın anlamını değiştirme. İLE/VE/<>/> Yıkıp bozma. )
- |(ELİF) ile ÖTEKİ HARFLER
( Harflerle birleşmez. İLE ... )
( Harfleri okutur. İLE ... )
- 2(İKİ) ile Z (HARFİ)
- ADLAR ile EYLEMLER/FİİLLER ARASINDA BAĞINTI SAĞLAYAN HARFLER
( Cüveynî, bir ifâdenin lafzı ve anlamında yol açtığı değişikliğe göre dört kısma ayırmıştır: ( 1. Lafzı ve okunuşunu değiştirmeyip anlamı değiştiren harfler; 2. Lafzı ve okunuşu değiştirmeyip anlamı değiştiren harfler; 3. Hem lafzı hem de anlamı değiştiren harfler; 4. Ne lafzı ne de anlamı değiştiren harfler. )
- BÜYÜK YAZAÇ(İMLEÇ/HARF) ile KÜÇÜK YAZAÇ
- DUDAKSIL HARFLER ile/ve YARI DUDAKSIL HARFLER
( B | M | P ile/ve V | F )
( Bugünkü B harfi, Etrüsk abecesinden alınmıştır. )
( B harfi, EYEF'i [OB tamgasını] işaret etmektedir. )
( B: Bel'in simgesi. [B, b] | Bor'un simgesi. [B] | Elektrik alınganlığın simgesi. [B] | Manyetik akı yoğunluğunun(indüklemenin) simgesi. [B] | Temel tanecik fiziğinde, Baryon sayısının simgesi. [B] | Basınç birimi Bar'ın simgesi. [b] | Optik gerilme katsayısı brevster'ın simgesi. [b] | Yüzeyce genleşme katsayısının simgesi. [b] | ...'LI V
M: Baş kuvantum sayısı n = 3 'e karşılık gelen elektron tabakasının simgesi. [M] | Kuvvet momentinin simgesi. [M] | Mach sayısının simgesi. [M] | Madelung sabitinin simgesi. [M] | Milyon anlamındaki Mega [10&sup6;]'nın simgesi. [M] | Kütlenin simgesi. [m] | Manyetik kuvantum sayısının simgesi. [m] | Manyetik momnetin simgesi. [m] | Metrenin simgesi. [m]
P: Basıncın simgesi. [P, p] | Dinamik ağdalılık birimi poiz'in simgesi. [P] | Ettingshausen katsayısının simgesi. [P] | Fosforun simgesi. [P] | Gücün simgesi. [P] | Paritenin simgesi. [P] | Poynting vektörünün simgesi. [P] | Atomda, yörüngesel kuvantum sayısı l = 1 'e karşılık gelen elektron tabakalarının simgesi. [p] | Momentumun simgesi. [p] | Piko [10¯¹2;] 'nun simgesi. [p] | Plank'ın simgesi. [p] | Protonun simgesi. [p, ¦p, 1p¹] | Yarı iletken tipinin [p tipi] simgesi. [p]
İLE/VE
F: Fahrenheit derecesinin simgesi. [ºF] | Faraday sabitinin simgesi. [F] | Farad'ın simgesi. [F] | Flor'un simgesi. [F] | Kuvvetin simgesi. [F] | Coriolis parametresinin simgesi. [f] | Fanning sürtünme katsayısının simgesi. [f] | femto'nun simgesi. [f] | Frekans'ın simgesi. [f] | Odak uzaklığının simgesi. [f] | Yörüngesel kuvantum sayısı l = 3 'e karşılık gelen elektron alt tabakasının simgesi. [f]
V: Elektrik potansiyel farkı, gerilim ve voltajın simgesi. [V] | Hacmin simgesi. [V] | Vanadyum öğesinin simgesi. [V] | Hızın simgesi. [v] )
( HURÛF-İ ŞEFE )
- HARBOUR vs. JETTY vs. PIER vs. PORT vs. QUAY vs. WHARF
- HARF (KULLANIMI) ile/ve RAKAM (KULLANIMI)
( Sürekli nicelik ve süreksiz nicelik farkını karşılayabilmeye yarar. )
( Rakamların, değerlerle karışmamasını da sağlar. )
( NAKŞ ETMEK )
( Türk abecesinde en yüksek dereceye sahip olan yani en sık kullanılan yazaçlar, A, E, İ, N, R, L; üst-orta derecede olanlar, I, D, K, M; alt-orta derecede olanlar, U, Y, T, S, B, O; düşük dereceli olanlar, Ü, Ş, Z, G, Ç, H, Ğ, V, C, Ö, P, F, J'dir.
Gazete köşe yazıları ve 9 yazara ait 37 kitaptan elde edilmiş, 11 milyon karakterden oluşan 13.4 MB boyutundaki metin seti üzerinden elde edilmiş Türkçe yazaçlara ait kullanım sıklıkları aşağıdaki adreste belirtilmiştir.
Türk abecesindeki yazaçların kullanım sıklıkları )
( İngilizce'de:
E T A O I N S H R D L C U M W F G Y P B V K J X Q Z
Almanca'da:
E N I S R A T D H U L G C O M W B F K Z Ü V P Ö Ä ß J Y X Q
İspanyolca'da:
E A O S R N I D L C T U M P B G V Y Q H F Z J X W K
Fransızca'da:
E S A I T N R U L O D C P M É V Q F B G H J À X Y È Ê Z W Ç Ù K Î Œ Ï Ë
Çekçe'de:
O E A N T I V L S R D K U P Í M C H Á Z Y J B Ř Ě É Č Ž Ý Š Ů G F Ú Ň W Ď Ó X Ť (Q) (časopis, 2500 besed)
Lehçe'de:
A I E O N Z W S C R Y T K D P M J U L Ł G B H Ą Ę Ó Ź Ś Ć Ń F Ż X V (Q) (časopis, 11.000 besed)
Rusça'da:
О Е А И Н Т С В Л Р К Д М П У Ы Я Г Б З Ч Й Х Ж Ш Ю Ц Щ Э Ф Ё (Solženicin, 86.000 besed)
О Е А И Н Т С Р В Л К М Д П У Ы Я Г З Б Ч Й Ж Х Ю Ш Ц Щ Э Ф Ё (časopis 25.000 besed) )
( FaRkLaR Kılavuzu'ndaki sözcüklerin yazaçlara göre kayıt oranı )
- HARF ABECESİ ile/ve/||/<>/< HECE ABECESİ
- HARF-İ MUKATTA
( AYN SİN KAF )
- HARF-KEŞ[Ar.] ile HARF-ZEN[Ar.]
( Yazı yazan, çizgi çeken. | Saçmasapan konuşup can sıkan. İLE Çalçene, geveze. )
- HARF[Ar.] yerine KIMSA/YAZAÇ/İMCE
- HARF[Ar.] değil/yerine/= TANIK, KIMSA
- HARF ile/ve/<> ANTROPOMORF HARF
( ... İLE/VE/<> İnsan yüzü şeklinde büyük harf. [Bu harfleri, özellikle VIII. - XI. yy.lar arasında, minyatürcüler kullanmışlardır.] )
- HARF ile/ve/<>/> HECE ile/ve/<>/> CÜZ ile/ve/<>/> TEFİLE ile/ve/<>/> VEZİN ile/ve/<>/> BAHRİ
- HARF değil/yerine/= İMCE
- HARF ile/ve/<>/> SESLEM/HECE
( HARF ile/ve el-MAKTA )
- HARFİYAT değil HAFRİYAT
( ... DEĞİL Toprağı kazma, kazı. )
- HARFLER
( Rüyada görülenin Arapça'daki kelime karşılığının ilk harfine göre )
( Elif: Mertebesi yüce olan kişiye delâlet eder.
Be: Rahat ve mutlu olan kişiye delâlet eder.
Te: İstediğini elde etmeye delâlet eder.
Se: Yardım göreceğine delâlet eder.
Cim: Düşmana galip gelmeye delâlet eder.
Ha: Ululuğa yetişmeye delâlet eder.
Hı: Murâdına erişmeye delâlet eder.
Dâl: İsteklerine kolayca erişmeye delâlet eder.
Zel: Çok mal kazanmaya delâlet eder.
Rı: Mal ve ünvan kazanmaya delâlet eder.
Ze: Dininin ve inancının kuvvetli olduğuna delâlet eder.
Sin: Korkudan emin olmaya delâlet eder.
Şın: Yaptığına pişmân olmaya delâlet eder.
Sad: İlminin çoğalmasına delâlet eder.
Dâd: Çok mal elde etmeye delâlet eder.
Tı: Düşmanlarına galip olmaya delâlet eder.
Zı: Gariplere acımaya delâlet eder.
Ayn: Gönlün karışık bir halde olmasına delâlet eder.
Gayn: Kendine zulmettiğine delâlet eder.
Fe: Düşmana karşı yardımcı bulmaya delâlet eder.
Kaf: Ünvan sahibi ve zengin olmaya, isteklerine kavuşmaya delâlet eder.
Kef: Bir haber almaya delâlet eder.
Lâm: Korktuğundan emin olmaya delâlet eder.
Mim: Muradına erişmeye delâlet eder.
Nûn: Üzülmeye delâlet eder.
Vâv: Gereksinimini elde etmeye delâlet eder.
He: Her yerde üzüntü içinde olmaya delâlet eder.
Lâmelif Ye: Namazı ve itâatı çok olmaya delâlet eder. )
- HARFLER:
"SICAK" ile/ve/+/||/<> "SOĞUK"
( Sağ. İLE/VE/+/||/<> Sol. )
( 14 harf. İLE/VE/+/||/<> 14 harf. )
- HARFLER:
MUHKEM ile/ve/||/<> MUKATTA
- HARFLER'DE:
ARAP ile/ve İBRÂNÎ
( Ayn, Ba, Cim, Dad, Dal, Elif, Fa, Gayın, Ha, Kaf, Kha, Lam, Mim, Nun, Ra, Sat, Sin, Şın, Ta, Tha, Vav, Ya, Za, Zay İLE/VE He, Kapt, Koph, Lamedh, Mem, Neth, Nun, Pe, Resh, Sadhe, Shin, Sin, Tav, Teth, Vav, Yodh, Zayın )
- HARFLERİN BİT DEĞERİ:
8 ile/ve/||/<>/> 16
( A/a, B/b, C/c, D/d, E/e, F/f, G/g, H/h, I/i, J/j, K/k, L/l, M/m, N/n, O/o, P/p, R/r, S/s, T/t, U/u, V/v, Y/y, Z/z
İLE/VE/||/<>/>
Ç/ç, Ğ/ğ, İ/ı, Ö/ö, Ş/ş, Ü/ü )
- İSİM ve FİİL ve HARF/EDAT
( Anlamı/mânâsı olan, zamana bitişmeyen. VE Anlamı/mânâsı olan fakat bir zamana bitişmiş. VE Tek başına anlam/mânâ ifade etmeyen isim. )
- JAPONCA'DA:
HİRAGANA ABECESİ/HARFLERİ ile/ve KATAGANA ABECESİ/HARFLERİ ile/ve KANJI ABECESİ/HARFLERİ
( Japonca kökenli sözcükler için. İLE/VE Dışarıdan girmiş kavramları Japonca harflerle yazmak için. İLE/VE ... )
- KATEGORİK/HARFÎ/DOKTRİNEL AHLÂK ile/yerine GNOSTİK/İRFAN/TEVHİD AHLÂKI
( Dış dinamikleriyle hareket. İLE/YERİNE İç dinamikleriyle hareket. )
- KAYNAŞMA HARFLERİ'Nİ ile ...
- KAYNAŞTIRMA HARFİ ile/ve/||/<> YARDIMCI SES
- KÜSTAH ile HARFENDAZ[Ar., Fars.]
( ... İLE Onur kırıcı söz söyleyen. )
- MUAMMA'LARDA: Şiir sanatında harflerle yapılan bilmece/ler.
( elif: ah, boy, burun, kişi, ok, samanyolu, yol.
cîm: kakül, zülf.
dâl: boy, zülf.
râ: boy, hançer, kaş, kılıç.
sîn: diş, tarak.
sad: göz.
'ayın: göz, nal.
lâm: boy, tuzak, zülf.
mîm: ağız, yüzük, zerre.
nûn: boy, devat, hilâl, kâse, kaş, tırnak izi, yay.
hâ: ağız, ay, göz, yanak.
nokta(.): ağız. )
- MUHARREF[Ar. < HARF] ile MUHARREF[Ar.]
( Değiştirilmiş, üzerinde kalem oynatılmış, tahrîf edilmiş. İLE Bunak denilmiş, tahrif olunmuş. )
- NAKŞ:
HARF[HRF] ile/ve/<> RAKAM[RKM]
- NİYET ve/||/<> NAZAR ve/||/<> MÂNÂ-İ HARF ve/||/<> MÂNÂ-İ İSİM
- NOTA ile/ve/< (ARAP) HARF NOTASI
- NUN HARFİNİN:
GÖRÜNEN ANLAMLARI ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN ANLAMLARI
- ORHUN HARFLERİ ile/ve/||/<> OSK HARFLERİ ile/ve/||/<> ETRÜSK HARFLERİ
- ÖZTÜRKÇE SÖZCÜKLERİN BAŞLAMADIĞI HARFLER
( C
F
Ğ
H
J
L
M
N
P
R
S
V
Z )
( SÖZÜN DOĞRUSU I, II - YAVUZ BÜLENT BAKİLER - TÜRK EDEBİYAT VAKFI )
- PARA ve HARF
( Evrensel eşdeğerlik birimleri. )
- PARALALİ/PARALALIA[İng.] değil/yerine/= HARF SÖYLEYİŞ GÜÇLÜĞÜ
- S HARFİ:
"ES" değil SE
- SATRANÇ TAŞLARININ HAMLE HARFLERİ/KODLARI:
Ş | V | K | F | A ile/ve/||/<> K | Q | R | B | N
( Ş[ah] | V[ezir] | K[ale] | F[il] | A[t]
ile/ve/||/<>
K[ing] | Q[ueen] | R[ook] | B[ishop] | [K]N[ight] )
( PİYON: simgesizdir/harf karşılığı yoktur
X: Alış.
o - o: Küçük rok.
o - o - o: Büyük rok.
ŞAH ÇEKME: +
ŞAH - MAT: #
)
( Türkçe'de. İLE/VE/||/<> İngilizce'de. )
- SE(/İ)NTAKS[İng. < SYNTAX]/NAHİV[Ar.] değil/yerine/= SÖZDİZİMİ/YAZAÇ(HARF) DİZİMİ
- SES ile/ve HARF
- SON HARFLER
- SON SÖZCÜKLERDEKİ SON HARF!: Z (Türkçe, İngilizce ve birçok dilin abecesinde) | OMEGA (Yunanca abecesinde)
- TAHRÎF[Ar. < HAREF] ile TAHRÎF[Ar. < HARF | çoğ. TAHRÎFÂT]
( Genç birine bunaklık isnâd etme. İLE Harflerin yerini değiştirme, bozma, kalem oynatma, değiştirme. | Bir tanımın anlamını değiştirme. )
- TEMDÎT[Ar. TEMDÎD < MEDD] değil/yerine/= UZATMA, SÜRDÜRME | BİR HARFİ UZUN OKUMA | SULANDIRMA
- TRANSLİTERASYON[Fr./İng. < TRANSLITERATION] değil/yerine/= HARF ÇEVİRİSİ
( Yabancı yazıların, okunuşları dikkate alınmadan harf harf aktarılması. )
- ÜNLÜ HARF/LER ile ÜNSÜZ HARF/LER
( Kalın: A[düz ve geniş] | I[düz ve dar] | O[yuvarlak ve geniş] | U[yuvarlak ve dar]
İnce: E[düz ve geniş] | İ[düz ve dar] | Ö[yuvarlak ve geniş] | Ü[yuvarlak ve dar]
İLE/VE/||/<>
Dudak: F[sert ve sürekli] | P[sert ve süreksiz] || M, V[yumuşak ve sürekli] | B[yumuşak ve süreksiz]
(Yarı) Dudak-Diş: F[sert ve sürekli] || V[yumuşak ve sürekli]
Diş: S, Ş[sert ve sürekli] | Ç, T[sert ve süreksiz] || J, L, N, R, Z[yumuşak ve sürekli] | C, D[yumuşak ve süreksiz]
Damak: K[sert ve süreksiz] || Y[yumuşak ve sürekli] | C, G[yumuşak ve süreksiz]
Gırtlak: H[sert ve sürekli] || Ğ[yumuşak ve sürekli] )
(
İLE
)
( )
( VOWEL SOUND vs. CONSONANT SOUND )
- UYGUR HARFLERİYLE YAZILMIŞ ARAPÇA METİN ile/ve ARAP HARFLERİYLE YAZILMIŞ UYGURCA METİN
- YAZAÇ/HARF/ÜNSÜZ ile/||/<> KÖK YAZAÇ/HARF-İ ASLÎ ile/||/<> AKICI ÜNSÜZ/SELÂSET ile/||/<> AKICI ÜNSÜZ/SELÂSET ile/||/<> ÜNSÜZ/SÂKİN ile/||/<> ÜNSÜZ/SÂKİN
( Bir abeceyi oluşturan ve tek başına ya da kendiyle aynı türden öğelerle birlikte bir sesi ya da ses öbeğini göstermek için kullanılan yazı öğelerinin, çizimsel belirtkelerin her biri. İLE/||/<> Bir sözcüğün kökünde bulunan esas yazaç. İLE/||/<> Ağız yolunun kapanması ya da açılmasıyla oluşan ünsüz[re, Idm, nun]. İLE/||/<> Hareke[sesçil im] ile okunmayan yazaç/harf. | Harekesiz yazaçlar. İLE/||/<> ... )
( Zevâtûs-selâse: Üç yazaca sahip olan [ortası illetli] sözcükler.
Zevâtül-erbaa: Dört yazaca sahip olan [sonu illetli] sözcükler. )
- YUNAN HARFLERİ ile ...
- ' (KESME İMİ) ile - HECE BÖLME
- [bilmecede] HECE:
"GECE" ile/değil/yerine/>< "GÜNDÜZ"
( Çözemeyene. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çözene. )
- AKROFONİ[Yun.] değil/yerine/= BİR SÖZCÜĞÜN İLK HECESİNİ VURGULU OLARAK SÖYLEMEK
- HARF ABECESİ ile/ve/||/<>/< HECE ABECESİ
- HARF ile/ve/<>/> HECE ile/ve/<>/> CÜZ ile/ve/<>/> TEFİLE ile/ve/<>/> VEZİN ile/ve/<>/> BAHRİ
- HARF ile/ve/<>/> SESLEM/HECE
( HARF ile/ve el-MAKTA )
- HECE:
KAPALI/UZUN ile/ve/<> AÇIK/KISA ile/ve/<> UZATILMIŞ
( 1 harekeli, 1 sakin harf. İLE/VE/<> Harekeli harf. + 1 harf. )
( Son sadâ/hece, kısa kalamaz. )
( Sakin bitmeyen hiçbir hece, uzun hece olamaz! )
( LATİN'DE (KAPALI)
[ İz. İLE Biz. İLE Bâ. ]
[ Sesli > sessiz. İLE Sessiz > sesli > sessiz. İLE Sessiz > uzun sesli. ]
[ 1 harekeli, 1 sakin ] )
( Bir kere bakıp gülse, ölürüm, konuşamam.
[ Hafif-sakîl-veted-i mecmû ] gülse, ölürüm, konuşamam. )
( DAİRE [1]
[ 1 açık/kısa, 3 uzun heceden oluşan. ]
[ Veted-i mecmû, 2 sebeb-i hafiften oluşan. ] )
- HECE:
VURGULU ile/ve/||/<> VURGUSUZ
- HECE[Ar.] yerine SESLEM
- HECE ile/ve/değil/yerine/=/||/<> OCAK
- HECE ve/||/=/<> SADÂ
- HECELEME ile BÖLME
- HECELEME ile İMÂLE
( ... İLE Heceyi uzun okuma. | Meylettirme, bir tarafa doğru eğme. )
- İRAB ile/||/<> HAREKE/SESÇİL İM ile/||/<> İŞMÂM ile/||/<> HECÂ/HECE/SESLEM
( Sözcüğün sonundaki yazacın ya da imin değişmesi. İLE/||/<> Arapça'da bir yazacın nasıl okunacağını gösteren ve fetha[üstün], kesre[esre], zamme[ötre] denilen imlerden her biri. İLE/||/<> Bir yazacın asıl sesçil imini vurgulama. İLE/||/<> Bir tek sesleme eylemiyle çıkarılan ses ya da sesler öbeği. )
- OKUMA ile/ve/değil HECELEME
( [not] READING vs./and/but SYLLABLING )
- ÖLÇÜDE:
HECE ile/ve/<> SERBEST ile/ve/<> ARUZ
( )
- AĞIZDAN ÇIKACAK OLAN (TEK) BİR SÖZCÜK ile/ve/||/<>/< AĞIZDAN ÇIK(A)MAYABİLECEK OLAN (TEK) BİR SÖZCÜK
( Bir şey ki, yapmasan da olur, YAPMA! Bir şey ki, söylemesen de olur, SÖYLEME! )
- AŞK:
"SÖZCÜK" değil SÖZLÜK
- BASİT SÖZCÜK
( SIMPLE / SIMPLEX WORD )
- BİLİNÇ'TE:
SÖZCÜK ve/<> İMGE
( Bilinç, sözcüklerle imgenin buluşmasıdır. )
( WORD and/<> IMAGE :ON CONSCIOUSNESS )
- BİLMEDİĞİMİZ SÖZCÜKLER İÇİN SÖZLÜĞE BAKMAK ile/ve/<>/yerine [ÖZELLİKLE] BİLDİĞİMİZ SÖZCÜKLER İÇİN SÖZLÜĞE BAKMAK
( TO CHECK/LOOK DICTIONARY TO/FOR UNKNOWN WORDS vs./and/<> TO CHECK/LOOK DICTIONARY TO/FOR [ESPECIALLY] KNOWN WORDS
TO CHECK/LOOK DICTIONARY TO/FOR [ESPECIALLY] KNOWN WORDS instead of TO CHECK/LOOK DICTIONARY TO/FOR UNKNOWN WORDS )
- BİR ...:
SÖZCÜK ve/||/<> DUYGU ve/||/<> KİŞİ
( Kararı/nı değiştirebilir. VE/||/<> Yaşamı/nı değiştirebilir. VE/||/<> Seni/kişiyi değiştirebilir. )
- DİL/TIL ile/ve/||/<> SÖZCÜK/KELİME
( Sözcükler, anlamları taşıyan at gibidir. )
( Küçücük bir sözü/kelâmı bile küçümsemeyeceksin! )
( Sözün/Kelâmın değerini bilmek, duymakla olur. )
( Sözcükler, işaret eder ama açıklayamaz. )
( Words indicate, but do not explain. )
( LANGUAGE vs./and WORD )
- DİL ve SÖZ/SÖZCÜK:
Ölçü eşikleri.
- İngilizce'de Sıklıkla Yanlış Söylenilen 100 Sözcük ve Deyimler
( Bütün, ("Parçaların biraradalığı", "Bütünlük", "Entegrasyon/Integration/Integrity") anlamını taşıyan bir sözcüktür.
Tüm ise, (ingilizce "Whole/All") ile karşılık bulur. Parça parça olsa da, çeşitli oranlarda eksiklikler de olsa istisnasız ve ayırımsız, tamamıyla/tümüyle kapsamadır.
Bütün elmalar, bütün bireyler, bütün arabalar, bütün kitaplar, bütün örnekler, bütün ayrıntılar, bütün parçalar olmaz! Parçalarının ayrı ayrı kullanılma durumu olmayanlar için gereksiz/yersiz/fazladan bir sözcüktür "bütün".
Bir saksıdaki çiçeğin tüm yaprakları söz konusuysa, "bütün yapraklar" dendiğinde, --her sözcüğün, kendi anlamını taşıdığı bilgisiyle--, ucu sararmış/kırılmış, bir parçası kopmuş yapraklar devredışı bırakılmış olur, ki biz tamamını, hepsini demek istiyoruzdur.
Fransızca'da "sans" ve "cent" sözcükleri "san" diye okunur. Fransızca'yı iyi bilmeyen birinin/birilerinin zamanında "sans numero"yu numarasız ["sans" = -sız] değil de 100 olarak zannetmiş olmasından kaynaklanmıştır tuvaletlere yüz numara denmesi. II. Dünya Savaşı sonrası da Amerikan kültürü ve deyimleri bizi çok etkilediğinden dolayı bu iki sıfır da kalktı onun yerine -"çok değerli bir tanımmış gibi"- WC kullanıldı. )
( DOUBLEUR avec DOUBLURE
[ne pas] CENT NUMERO ! SANS NUMERO )
- İŞTİKÂK[Ar.] ile TÜREME | [Edebiyatta, aynı kökten türemiş olan sözcükleri bir arada bulundurma sanatı.]
- KARMAŞIK SÖZCÜK ile KARMAŞIK TÜMCE
( COMPLEX WORD vs. COMPLEX SENTENCE )
- KARŞILIĞI OLMAYAN DURUMLAR/OLGULAR/KAVRAMLAR/SÖZCÜKLER ile/ve/<> BAŞKA BİR DİLDE KARŞILIĞI OLMAYAN DURUMLAR/OLGULAR/KAVRAMLAR/SÖZCÜKLER
( ... İLE/VE/<> Karşılığı Olmayan Sözcükler )
- KAVRAM/LAR ile/ve/||/<> SÖZCÜK/LER
( Mantıkta, en küçük birim. İLE/VE/||/<> Dilde, en küçük birim. )
( KAVRAM: Bilincin dilbilgisi. )
( Şeylerin kavramı, sözcüklerin anlamı olur. )
( Kavram, her defasında üretilmesi gerekli olandır. )
( Kavram, tekil şeylerin özünü değil şeylerdeki evrensel öğeyi açıklar. )
( Kavram, zaman ile ilişki içinde değil zamansal olmayan varoluş [bengilik] türü altında kavranmalıdır. )
( Kavramlar, dışsal nesnelerin imgesi değildir. )
( Her kavram, bütünsel bir süreçtir ya da sürecin bütünselliğidir. )
( Düşünen her bir kişi için, kavram gereksinimi vardır ve bunlar, dünyanın neresinde ve ne zaman üretilirse üretilsin, artık, insanlığın malıdır. )
( Kavramlar dünyasına giren her kişi, evrensellikle bağ kurmuştur. Bunun ayırdında olmak, aydınlanmaya başlamak demektir. )
( Sözcük, bir köprüdür. )
( Sözcükler, bizi ancak kendi sınırlarına kadar götürebilir. )
( Sözcükler, gerçekleri iletmez, onları işaret eder. )
( Sözcükler, işaret eder ama açıklayamaz. )
( Sözcükler ve sorular, zihinden gelir ve bizi orada tutar. )
( Sözcük ile anlamı arasındaki bağlantı nedeniyle, sözcükler değerlilerdir ve eğer kişi, sözcüğü çok büyük bir dikkatle incelerse, kavramın ötesine geçerek, onun kökenindeki deneyime ulaşır. )
( Kişilik ötesine geçtiğinizde artık sözcüklere gereksiniminiz olmaz. )
( Sözcükler olmayınca anlaşılacak ne kalır? Anlama gereksinimi, yanlış-anlamadan doğar. Söylediğim/iz doğrudur fakat size göre o sadece bir kuram. Onun, doğru olduğunu nasıl anlayabileceksiniz? Dinleyin, anımsayın, düşünün, gözünüzde canlandırın. Ve günlük yaşamınızda uygulayın! Bana/bize/ona sabır gösterin ve herşeyden çok, kendinize sabır gösterin, çünkü tek engeliniz kendinizsiniz.
Yol, sizden geçerek kendinizden öteye götürür. Siz, sadece belirli, özel olanın gerçek, bilinçli ve mutlu olduğuna inandıkça ve ikilem ötesi gerçeği, hayal ürünü bir soyut kavram olarak red ve inkâr ettikçe, benim/bizim sadaka verir gibi, kavramlar ve soyutlamalar dağıttığımı/zı düşüneceksiniz. Fakat bir kez kendi varlığınız içindeki gerçeğe dokundunuz mu, o zaman, size en yakın ve en sevgili olanı tarif etmekte olduğumu/zu göreceksiniz. )
( Without words, what is there to understand? The need for understanding arises from misunderstanding. What I say is true, but to you it is only a theory. How will you come to know that it is true? Listen, remember, ponder, visualise, experience. Also apply it in your daily life. Have patience
with me and, above all have patience with yourself, for you are your only obstacle.
The way leads through yourself beyond yourself. As long as you believe only the particular to be real, conscious and happy and reject the non-dual reality as something imagined, an abstract concept, you will find me doling out concepts and abstractions. But once you have touched the real within your own being, you will find me describing what for you is the nearest and the dearest. )
( The word itself is the bridge.
Words can bring you only unto their own limit.
Words do not convey facts, they signal them.
Words indicate, but do not explain.
Words and questions come from the mind and hold you there.
Words are valuable, for between the word and its meaning there is a link and if one investigates the word assiduously, one crosses beyond the concept into the experience at the root of it.
Once you are beyond the person, you need no words. )
( Sözcükler, hem tarihsel süreçte dikey, hem de farklı alanlarda, yatay kullanımları nedeniyle çok değişik anlamlara sahip olabilirler. )
( Kavramları/karşılıkları, kişilerde(zihinlerinde) bulunmayan, sadece sözel seviyedeki "düşünme" ve "kullanımlar", kişiler arasında, iletişim kazalarına, anlaşmazlıklara ve/ya da doğrudan şiddete kaynak oluşturur. )
( ... İLE/VE/||/<> Sabitlenemeyeni, sabitlemek. )
( Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin! )
( Kavramlar, aklın görüleridir. )
( CONCEPTS vs./and/<> WORDS )
( CONCEPTUS cum/et/<> ... )
( ... ile/ve/<> YAN )
( DER BEGRIFF mit/und/||/<> ... )
( MEFHUM ile/ve/<> KELİME )
- KELÂM ile KELİME/SÖZCÜK
( Kelâmın anlaşılmayanı kabuğu, anlaşılanı içidir. )
- KELÎM[Ar. < KİLÂM] ile KELİM[Ar. < KELİME]
( Söz söyleyen, konuşan. | İkinci kişi.[muhâtab] İLE Sözler. )
- KELİME-İ ŞEHÂDET ile/ve/||/<> ŞEYTANIN LÂNETLENMESİ
( İslâm'da. İLE/VE/||/<> Hristiyanlık'ta. )
( HÜSN-EL HÂTİME )
- KELİME-İ TEVHÎD:
"ALLAH'TAN BAŞKA İLÂH YOKTUR" ve/||/<> ÖLÜM VAR!
- KELİME-İ TEVHÎD ve/||/<> KUR'ÂN-I MECÎD
- KELİME[Ar.] ile/yerine/= SÖZCÜK
- KELÎME değil KELİME
- KELÎMULLAH ile KELİMETULLAH
( Hz. Musa. İLE Hz. İsa. )
( [Eski Ahit'e göre] Hakk'la yüzyüze konuşan. İLE ... )
- KİŞİLERİN/İNSANIN GÜCÜ ile/ve/||/<>/< SÖZCÜKLERİN GÜCÜ
( Söz(cük)leri/ni ve tutumunu değiştir... Dünya/n değişsin! )
( Sözcüklerin gücü anlaşılmadan, kişinin gücü anlaşılmaz. )
( Kişi, dilinin ardında gizlidir. )
- LÂFIZ ile/ve KELİME
( Anlamsız. İLE/VE Anlamlı. )
- LÂFIZ ile LÂF ile SÖZCÜK/KELİME ile KAVL ile TERİM/ISTILAH ile KELÂM
( Anlam taşıyıp taşımadığı dikkate alınmaksızın ağızdan çıkan sesler. İLE Hiçbir anlam taşımıyorsa. İLE Bir anlam taşıyorsa. İLE Tamlamaları kapsıyorsa. İLE Belirli bir öbek/grup/kesim tarafından özel olarak kullanılan sözcükler. İLE Tümceyi/cümleyi kapsıyorsa. )
- LEKSİKOLOJİ[Fr., İng.] değil/yerine/= SÖZCÜKBİLİM/SÖZLÜKBİLİM
- METAFİZİK ile/ve/<> ONTOLOJİ ile/ve/<> EPİSTEMOLOJİ ile/ve/<> BİLİNÇ ile/ve/<> SÖZCÜK
- ONAYLAYICI SÖZCÜKLER ve/||/<>/> HİZMET EYLEMLERİ ve/||/<>/> FİZİKSEL TEMAS
- ÖTEKİ DİLLERDEN, TÜRKÇE'YE GİRMİŞ SÖZCÜKLER ile/ve/||/<>/< TÜRKÇE'DEN, ÖTEKİ DİLLERE GİRMİŞ SÖZCÜKLER
( ... ile/ve/||/<>/< )
- ÖZTÜRKÇE SÖZCÜKLERİN BAŞLAMADIĞI HARFLER
( C
F
Ğ
H
J
L
M
N
P
R
S
V
Z )
( SÖZÜN DOĞRUSU I, II - YAVUZ BÜLENT BAKİLER - TÜRK EDEBİYAT VAKFI )
- REDİF:
EK DURUMUNDA ile SÖZCÜK DURUMUNDA
( Aynı görevdeki eklerin tekrarlanmasıyla. w Aynı anlamdaki sözcüklerin tekrarlanmasıyla. )
( )
- SIFATIN, ...:
SÖZCÜKTEN ÖNCE KULLANILMASI ile SÖZCÜKTEN SONRA KULLANILMASI
- SON SÖZCÜKLERDEKİ SON HARF!: Z (Türkçe, İngilizce ve birçok dilin abecesinde) | OMEGA (Yunanca abecesinde)
- SÖYLENİŞ VE YAZILIŞLARI AYNI, ANLAMLARI FARKLI SÖZCÜKLERİ(ADAŞ)(HOMONYME)
- Söz/sözcük ağzından çıkana kadar kölendir.
- SÖZCÜK AİLESİ ile ...
( WORD FAMILY )
- SÖZCÜK SEÇİMİ ANLAMDAN SÖZCÜĞE GİTMEK[SÖZCÜKTEN ANLAMA değil!]
- SÖZCÜK SINIFI ile SÖZCÜKBİÇİM ile SÖZCÜKSEL KOŞULLANMA ile SÖZDİZİM ile SÖZDİZİMSEL ÖLÇÜT
- SÖZCÜK TÜRETMEK ile/ve/değil/yerine KAVRAM/SÖZCÜK OLUŞTURMAK
- SÖZCÜK/KAVRAM ile " " İÇİNDE SÖZCÜK/KAVRAM
( ... ile SÖZÜMONA/GÜYA/ONA GÖRE )
- SÖZCÜK/LER:
FELSEFEDE ile/ve/||/<> BİLİMDE ile/ve/||/<> YAZINDA/EDEBİYATTA
( Kavram. İLE/VE/||/<> Terim. İLE/VE/||/<> Deyim. )
- SÖZCÜK ile/ve AÇKI/ANAHTAR
- SÖZCÜK ile/ve ANAHTAR
- SÖZCÜK ve SPERM(ATA)
- SÖZCÜK ile/ve TERİM
( VERBUM ile/ve ... )
- SÖZCÜKLER ÖNEMLİ DEĞİL değil SÖZCÜKLER, BURADA[BU KONUDA/ALANDA] ÖNEMLİ DEĞİL
- Sözcükler yetmediği için SUS!!!
- SÖZCÜKLER ile TÜMCE İÇİNDE KULLANILIŞLARI/ANLAMLARI
( Sözün tamamı, anlamayana söylenilir. )
- SÖZCÜKLERDE...
- SÖZCÜKLERDE/TERİMLERDE:
KAYNAK ve/||/<>/> OLUŞ ve/||/<>/> SINIRLAMA ve/||/<>/> YAYILMA ve/||/<>/> YERLEŞME
( NEŞ'ET ve/||/<>/> TEKVÎN ve/||/<>/> TAHDÎD ve/||/<>/> İNTİŞÂR ve/||/<>/> İSTİKRÂR )
- SÖZCÜKLERDEN, ANLAMA ULAŞMAK/"GİTMEK" ile/ve/<>/yerine/değil ANLAMDAN, SÖZCÜĞE ULAŞMAK
( Sözlerin ötesine geçmeye çalışın. )
( Sözler, gerçekleri yaratmaz; onlar ya tarif ya tahrif eder. )
( Sözün tamamı, anlamayana söylenilir. )
( Try to go beyond the words.
Words do not create facts; they either describe them or distort. )
( [not] GOING TO MEANING (BASED) FROM WORD vs./and/<>/but GOING TO WORD (BASED) FROM MEANING
GOING TO WORD (BASED) FROM MEANING instead of GOING TO MEANING (BASED) FROM WORD )
- Sözcüklere sığmadığı için SUS!!!
- SÖZCÜKLERİN ANLAMLARINI
( THE MEANINGS OF THE WORDS )
- Sözcüklerin değerini anımsayarak KONUŞ!!!
- SÖZCÜKLERİN ETKİSİ ve/||/<> KİŞİLERİN ETKİSİ
- Sözcüklerin kökenini öğren/bil de KONUŞ!!!
- SÖZCÜKTEN ANLAMA GİTMEK değil/>< ANLAMDAN SÖZCÜĞE GİTMEK
( Yanlışı. >< Doğrusu. )
- SÖZCÜKTEN, ANLAMA GİTMEK ile/yerine/değil ANLAMDAN, SÖZCÜĞE GİTMEK
( Sözlerin ötesine geçmeye çalışın. )
( [not] GOING TO MEANING (BASED) FROM WORD vs. GOING TO WORD (BASED) FROM MEANING
GOING TO WORD (BASED) FROM MEANING instead of GOING TO MEANING (BASED) FROM WORD )
- SÖZLÜK ve YASA KULLANIMI:
[hem] BİLMEDİĞİMİZ KAVRAMLAR/TERİMLER/YASALAR SÖZCÜKLER İÇİN
ile/ve/değil/hem de/||/<>/>/<
(")BİLDİĞİMİZ(") SÖZCÜKLER/KAVRAMLAR/TERİMLER/YASALAR İÇİN
- AD TÜMCESİ ile EYLEM/YÜKLEM(FİİL) TÜMCESİ
- AD ile AD TÜMCECİĞİ
( NOUN vs. NOUN CLAUSE )
- ANA TÜMCE
( MAIN CLAUSE )
- ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ, ANLAMAYANA DAVUL-ZURNA AZ ile/ve/<> BİR TÜMCE YETER SÖZDEN ANLAYANA, DESTAN YAZSAN FARK ETMEZ, SÖZDEN ANLAMAYANA
- BİRLEŞİK TÜMCE
( COORDINATE SENTENCE )
- CÜMLE/TÜMCE ile KAZİYE
( Dilbilimde. İLE Mantıkta. )
- CÜMLE yerine TÜMCE/SÖZEY
- DEVRİK TÜMCE(/CÜMLE) ile/değil PARANTEZ BİLGİ
- DEVRİK TÜMCE/CÜMLE ile/ve/yerine (DÜZGÜN/DOĞRU) TÜMCE/CÜMLE
- İSİM CÜMLESİ ile/ve FİİL CÜMLESİ
( İsim + İsim'den ya da İsim + Fiil'den oluşur. İLE/VE Fiil + İsim'den oluşur. )
( Örnek: Hasan kaim. İLE/VE Nasara Hasan. )
( CÜMLE: Yargı bildiren sözcükler/kelimeler bütünü. )
- KARMAŞIK SÖZCÜK ile KARMAŞIK TÜMCE
( COMPLEX WORD vs. COMPLEX SENTENCE )
- NOKTA KOYMAK:
TÜMCENİN SONUNDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İKİRCİKTE
- SÖZCÜKLER ile TÜMCE İÇİNDE KULLANILIŞLARI/ANLAMLARI
( Sözün tamamı, anlamayana söylenilir. )
- TAMLAMA ile TÜMCE/CÜMLE
- TOTOLOJİ(HULF) ile DEVRİK TÜMCE/CÜMLE
- TÜMCE AYRIŞTIRMA ile ...
( SENTENCE PARSING )
- TÜMCE ile/ve İBÂRE
( ... İLE/VE Birkaç tümceden oluşan söz. )
- TÜMCE ile İÇTÜMCE
( ... İLE Bir tümce içinde, tümleç gibi kullanılan iç tümce.[Örnek: Bakan, "Aylıklar, yılbaşından önce verilecektir." dedi.] )
- TÜMCE ile KESİK TÜMCE
( CÜMLE ile HAFZ Ü TAKDİR )
- TÜMCE ile ÖNERME(KAZİYYE)
( Doğru ya da yanlış yansıtan tümceye "kaziyye"(Önerme/Hükm/Kada) denir.
Kaziyye, felsefecilere göre 3, mantıkçılara göre 4 unsurdan meydana gelir.
Fârâbî'ye göre iki çeşit kaziyye vardır;
* Yüklemli önerme(el kazıyyetü'l-hamliyye) [-Konu(mevzû), -Yüklem(mahmûl)]
* Şartlı önerme(el-kazıyyetü'ş-şartıyye) (iki yüklemli önermenin bir "şart edatı" ile bağlanması )
- TÜMCE ile TÜMCECİK
( SENTENCE vs. CLAUSE )
- TÜMCE ile YALIN TÜMCE
- TÜMCE ile/ve/||/<> YAN TÜMCE
( ... İLE/VE/||/<> Çekimli bir eylemden sonra kullanılan, ki bağlacı, dilek kipi ya da koşul birleşik eylemiyle kurularak, temel tümceye bağlanan tümce. )
- TÜMCELERDE...
- YAN TÜMCECİK ile ...
( SUBORDINATE CLAUSE )
- İSİM ile/değil İŞİM
- KASAR ile !KAŞAR
- SU ile/değil ŞU
- TAS[Ar.] ile TA'S[Ar.] ile TAŞ
( Su kabı. İLE Yok olma, kaybolma. İLE Ufak kaya parçası. )
itibariyle 9005 başlık/FaRk ile birlikte,
10014 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(1/10)
- ...YA YOL AÇAR ile/ve/değil ... SAĞLAR
- ' (KESME İMİ) ile - HECE BÖLME
-
değil/yerine/><
, ve/||/<> . ve/||/<> ! ve/||/<> ? ve/||/<> :
( İnsanlık, bir gün...
(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.
(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.
(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.
(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.
(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.
Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...
“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."
Alex Kanevsky )
- ^ İNCELTME İMİ(olarak kullanım) ile UZATMA İMİ(olarak kullanım)
- - "..., HAYIRLI OLSUN" ile/ve/değil/||/<>/>/< "..., (... İÇİN) (DE) HAYIRLI OLSUN, HAYIRLARA VESİLE OLSUN"
( Kutlama. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Tesellî. )
- -(TİRE) ile -(EKSİ)
- -2 ve 2
( İkisinin de karesi 4'tür. )
- -Dİ'Lİ GEÇMİŞ ile/<> -MİŞ'Lİ GEÇMİŞ
( Belirli geçmiş. İLE/<> Belirsiz geçmiş. )
( İstenç/irâde devrede olduğunda. İLE/<> Yapılabilecek/değiştirilebilecek herhangi bir durum olmadığında. )
( Farkındalıkla, sorumluluğu üstlenilmiş eylemlerde/tutumlarda. İLE/<> Farkında olunmadan/olunmayabilinenlerde. )
( Görülen. İLE/<> Duyulan. )
- -LIK EKİ
( 2./ÜST SOYUTLAMA )
- -MEK ile/ve/||/<> -LİK
- -TER[Fars.] ile TER[Fars.]
( Üstünlük[Tafdîl] ve abartı[mübalaga] ilgeci[edatı] olarak sözcüklerin sonuna gelir. [MÜŞKÜL-TER: (en/pek/çok) Müşkül. | NAZİK-TER: (Daha/en/pek/çok) Nazik.] İLE Yaş, ıslak, nemli. | Taze. )
- !"IRKÇI/LIK" ile/ve/değil/<> OYMAKÇI/LIK / KABİLECİ/LİK
- !ÇALIP-ÇIRPMAK
- !FİTNE-!FESAT
- !FİTNE-!FÜCUR (PEŞİNDE KOŞMAK)
- !HARP ile/ve/değil !MUHAREBE
( Bütünü. İLE/VE/DEĞİL Çarpışma. )
- !KAVGA-DÖVÜŞ
- !KAVGA-GÜRÜLTÜ
- !MUŞTALAMAK değil MUŞTULAMAK
( Muşta ile vurma. DEĞİL Sevinilecek bir işin, olayın vb. olduğunu, birine haber vermek, müjdelemek. )
- !SİNDİRME ile SİNDİRME
- !TAHKİR ile/değil/yerine TENKİT/TENKİD
( Bir kaçıştır.[kendinden, utancından, küçüklüğünden] İLE/DEĞİL/YERİNE Bilmeyi zorunlu kılar. )
- !TEKME-TOKAT
- ... "BÂKÎ KALIR" değil ... BÂKÎ ya da ... KALICI
- ... "DERLER" ile/değil/yerine/||/<>/< ... DİYE SORARLAR
- ... "EVRENİ" ile/ve/<> ... EVRİMİ
- ... "FARZ" OLDU ile/değil/yerine ... ŞART OLDU
- ... "GELESİYE KADAR" değil ... GELİNCEYE KADAR
- ... "ÖZELLİĞE HAİZ" değil ... ÖZELLİĞİ HAİZ
- ... "ÖZGÜRLÜĞÜ" değil ... HAKKI
- ... "ŞANSI" YOK değil ... OLASILIĞI/OLANAĞI YOK
- ... (FİZİKİ UNSURUN) HER BİRİSİNİ ... değil ... (FİZİKİ UNSURUN) HER BİRİNİ ...
- ... (OLARAK) GÖRÜLÜR ile ... (OLARAK) GÖRÜNÜR
- ... AÇISINDAN ile ... BAKIMINDAN
- ... AÇISIYLA ile/ve/değil/||/<> ... KADARIYLA
- ... ADINA ile ... İÇİN/AÇISINDAN
( IN THE NAME OF ... vs. FOR/TO ... )
- ... ALIŞVERİŞİ ile/değil/yerine ... PAYLAŞIMI
- ... AMA ... ile/değil/yerine ... DOLAYISIYLA ...
- ... AMA ... ile/ve/<> KEŞKE ...
( Onu kaybettirir. İLE/VE/<> Kendini yok ettirir. )