Bugün[10 Temmuz 2025]
itibariyle 29.581 başlık/FaRk ile birlikte,
29.554 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(114/120)


- YANLIŞ ile/ve/değil OLMAMIŞ


- YANLIŞ ile "TERS"

( MISTAKE vs. "REVERSE" )


- YANLIŞ ile/ve/değil/||/<> TERS TEPEN


- YANLIŞ ile "YAMUK"

( WRONG/MISTAKE vs. "CROOK" )


- YANLIŞ ile YANILGI

( Bizi yanıltan, kendi imgelememizdir. )

( MISTAKE vs. DEFICIT
It is your own imagination that misleads you. )


- YANLIŞ ile/ve/<>/< YANLI İŞ


- YANLIŞ ile/ve/değil/||/<>/< YÜZEYSEL


- YANLIŞA GİTMEMEK ve DOĞRUYA YÖNELMEK


- YANLIŞI SAVUNACAK KADAR BİLGİSİZ/LİK ile/ve/||/<> DOĞRUYU İNKÂR EDECEK KADAR NANKÖR/LÜK


- YANLIŞ/I YAPMAYACAK KADAR/ŞEKİLDE BİLMEK ile/ve ANLATABİLECEK/AKTARABİLECEK KADAR/ŞEKİLDE BİLMEK

( HAVING KNOW-HOW TO NOT TO DO WRONG vs./and TO KNOW ABOUT/WAY TO EXPRESS/TRANSMIT )


- YANLIŞIN/HATANIN/SUÇUN:
SAHİBİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NEDENİ


- YANLIŞLANABİLİRLİK ile/ve/>/değil/yerine DAHA DA İYİ BİR ARAŞTIRMA/ÇALIŞMA


- YANLIŞLARA AĞIT YAKMAK ile/değil/yerine/>< DOĞRULARI İNŞÂ ETMEK


- YANLIŞLAYABİLMELİ!


- YANLIŞ/LIK ile/ve GEÇİCİ/LİK

( WRONG/FALSE vs./and TEMPORARY/TEMPORARINESS )


- YANLIŞ/LIK ile TUTARSIZLIK

( Yanlışlık, yetersiz düşüncelerdeki bilgi yoksunluğundan oluşur. )

( WRONG/FALSE vs. INCOHERENCY/INCONSISTENCY )


- YANLIŞLIK/YANLIŞSIN ve/> "YANMIŞLIK"/YANMIŞSIN

( SEHV ve/> ... )

( MISTAKE and/> ... )


- YANLIŞ/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YETERSİZ/LİK


- YANLIŞLIKLA ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< TANIMADAN


- YANLIŞSAM (BENİ) DÜZELT/İN! değil YANLIŞSA / YANLIŞ VARSA/OLU(ŞU)RSA / YANILIYORSAM DÜZELT/İN/İZ!

( Bu "M / N" harflerinin yani "BEN / SEN" "dilinin/kullanımı", "kişi temelli/odaklı" alt seviye "düşünüş"[düşünmeyiş/düşünemeyiş] ile bağlantılı olarak ya da öteki dillerden ve özellikle İngilizce'deki kullanımdan gelen kötü/yanlış bir kullanım/ifade şeklidir. )


- YANLIŞTA:
[ne yazık ki]
TEKRAR ile/değil/> "KARAR"


- YANLIZ değil YALNIZ

( "Yalın"dan akılda kalabilir. )


- Yanlışı DİNLE!!!


- YANMA ile/ve/||/<>/> TÜTME

( Birleşiminde karbon bulunan nesnelerin, ısı ve ışık yayarak kül durumuna geçip yok olması. İLE/VE/||/<>/> Duman ya da buhar çıkarma. | Dumanı geri verme. | Yaşamak, var oluşunu sürdürme. | İyi ya da kötü kokma. )


- YANMAK ile/ve/||/değil/yerine/>< UYANMAK


- YANSIMA ve/||/<> ANIMSAMA


- YANSIMA ile/ve/||/<> BAKIŞIM/SİMETRİ


- YANSIMA ile/ve/||/<>/> YANILSAMA


- YANSITICI/LIK ile/ve/<> İLETKEN/LİK


- YANSITMA ile/ve/||/<> TEMSİL ETME


- YANSITMAK ile/ve/<> IŞIMAK

( TECELLİ ile/ve/<> ZUHUR )


- YANSITMAK ile/ve/değil/yerine TAŞIMAK


- YANSITMAK ile/ve/||/<>/> YAYGINLAŞTIRMAK


- YANSITMAK ile YER VERMEK


- YANSIYAN ile/ve/||/<> HABERİ ALINAN


- YAN YANA KOYMAK ile BİRARAYA GETİRMEK

( PUT IN SIDE BY SIDE vs. TO BRING TOGETHER )


- YAP!:
(")KİŞİLERİN(") "YAPTIĞINI"
değil/yerine
KİŞİNİN(/KENDİ) YAPABİLECEĞİNİ


- YAPABİLECEĞİM BİR ŞEY YOK değil YAPABİLECEĞİM FAZLA BİR ŞEY YOK


- YAPABİLECEKLERİMİZ ile/ve/||/<> YAPAMADIKLARIMIZ

( Heyecan verir. İLE/VE/||/<> Rahatsızlık verir. )


- YAPACAK ÇOK İŞ/İM VAR değil YAPILACAK ÇOK İŞ/İM VAR


- YAPAMAM değil/yerine/>< YAPABİLİRİM

( )

( [not] I CAN'T DO IT but/>< I CAN DO IT
I CAN DO IT instead of I CAN'T DO IT )


- YAPAMAM ile YAPMAMALIYIM


- YAPAMAYACAĞI(M/N) ŞEY YOK/TUR ile/ve/değil/||/<>/< BAŞARAMAYACAĞI(M/N) ŞEY YOK/TUR


- YAPAMAZSIN ile/değil/yerine YAPMAMALISIN


- YAPAR ile/ve/<> YAŞAR


- YAPARIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAPAYIM


- YAPAY ZEKA ile/ve/||/<> DOĞAL ZEKA


- YAPAY ZEKANIN "SONUÇLARI" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KİŞİNİN BİLMESİ


- [ne yazık ki]
YAPAYALNIZ KALMAK ile/değil YAPAYALNIZ HİSSETMEYE NEDEN OLANLARLA YAŞAMAK


- YAPI ile/ve KALIP

( Sınırlama ve zorlama anlamına gelebilir. )

( Enerjimizi ve zamanımızı, zihnimizin, çevrenizde örmüş olduğu duvarı yıkmak için saklamalıyız. )

( STRUCTURE vs./and MOULD/MATRIX/PATTERN
Save all your energies and time for breaking the wall your mind had built around you. )


- YAPI ile/ve/||/<> TERİM


- YAPICI YAKLAŞIM ile/ve/<> İNCELTİCİ YAKLAŞIM


- YAPICI ile/ve OLGUNLAŞTIRICI

( CONSTRUCTIVE/POSITIVE vs./and TO BRING RIPEN )


- YAPICI/LIK ve/||/<>/>/< YAPILANDIRICI/LIK


- YAPILABİLECEKLERİ:
ÖTELEMEK ile/değil/yerine/>< İTELEMEK


- YAPILACAK İŞ ile/ve/||/<>/> YAPILABİLECEK İŞ

( Yeterince çoktur. İLE/VE/||/<>/> Daha da çoktur. )


- YAPILACAK ile/ve YAPILABİLECEK

( Yapılan her şey sizin tarafınızdan, yani evrensel ve tükenmez enerji tarafından yapılır. )

( GOING TO DO vs./and SHOULD TO DO
Whatever is done, is done by you, the universal and inexhaustible energy. )


- YAPILAMAZLIK ile/ve/değil/||/=/<>/< MANTIKDIŞILIK


- YAPILAN İŞ:
ELİNE YAKIŞSIN ile/ve/değil/||/<>/< ELİNE YAPIŞSIN


- YAPILAN/OLAN ile YAPILMASI/OLMASI GEREKEN

( Doğa. İLE İnsan eylemi. )

( Platon'a kadar. İLE Platon sonrası. )


- YAPILAN ile/ve DOLUNAN


- YAPILAN ile/ve/<> YAPILMAKTA OLAN


- YAPILAN ile/ve/||/<>/>< YAPIL(MA)MASI GEREKEN


- YAPILANDIRMA ile/ve/||/<>/> BİÇİMLENDİRME


- YAPILANMA ile/ve/<> BOZULARAK YAPILANMA

( ... İLE/VE/<> Özellikle kasların gelişiminde. )


- YAPILANMA ile/ve/||/<>/>< KARŞI YAPILANMA


- YAPILAN/SÜRDÜRÜLEN YANLIŞA:
KİMSE BİR ŞEY DİYEMEZ ile/ve/değil/||/<>/< KİMSE ENGELLEYEMEZ


- YAPILAŞMA ile/değil YAPILANMA

( Binaların yapılanması. İLE/DEĞİL Bir düzenin kurulması. )


- YAPILMASI İSTENİLEN ile/ve/< YAPILMAMASI İSTENİLEN

( REQUESTED vs./and/< NOT ALLOWED )


- YAPILMAYACAKLAR ve/|| DİLLENDİRİLEMEYECEKLER

( [ne yazık ki] Dillendiriyorsun. VE/|| Yapıyorsun. )

( İNTAK: Konuşturma, söyletme. | Dillendirme. )


- YAPIM EKLERİNDE:
ADDAN AD ile/ve/||/<> ADDAN EYLEM ile/ve/||/<> EYLEMDEN AD ile/ve/||/<> EYLEMDEN EYLEM

( )


- YAPINTI = TASNİ = FICTION[İng., Fr.] = FIKTION[Alm.] = FICTIO[Lat.] = FICCIÓN[İsp.]


- YAPISAL DÖNÜŞÜM ile/ve/değil/||/<>/< KENTSEL DÖNÜŞÜM

( )


- YAPIŞIK KULAK MEMESİ ile AYRIK KULAK MEMESİ


- YAPIŞIK ile/değil/yerine BAĞLI


- YAPIŞTIRICI/TUTKAL SÜRME ile/ve/||/<> KEDİBASTI

( ... İLE/VE/||/<> Tüm yüzeye tutkal sürmeyi gerektirmeyen işlerde, fırçayı aralıklı bastırarak yapıştırıcı/tutkal sürme biçimi. )


- YAPIT/ESER[Ar.] ile/ve/değil KALINTI


- YAPIT ile/değil EDİM


- YAPITAŞI ile "YAPITAŞI"

( Yapılarda kullanılan, granit türünden taş. İLE Göze/hücre. )


- YAPIYIM" değil YAPAYIM


- ... YAPIYORLAR ile/değil/yerine/< ... YAPILIYOR

( Kişi ve sonuç odaklı/lık, merkezli/lik. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Kavram, olay, olgu ve süreç odaklı/lık. Süreç ve sonuç birlik ve bütünlüğünde. )

( Hiçbir yere ulaştırmaz. Güdük/düşük bir zihniyettir. Sorunlu ve sorun odaklıdır. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Herşeyi anlamaya yarayacak ilk ve temel adımdır. İleri bir zihniyettir. Çözümcü ve çözüm odaklıdır. )

( "Haklısın." / "Doğru söylüyorsun" İLE/DEĞİL/YERİNE/< Doğru. )

( Belirleyici (olabilir) fakat bağlayıcı değildir. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Hem belirleyici, hem de bağlayıcıdır. )

( Kişiler, ancak çeperdedir. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Ancak, kavramlar merkezdedir ve merkezde olabilir. )

( Kavramları, olayları ve olguları bilir, içerir/barındırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Kişileri kapsar. )


- YAPMA!:
EMİR değil KOLAYLAŞTIRMAK/HIZLANDIRMAK

( Bilenlerin/tecrübelilerin/büyüklerin, "... Yapma!/Etme!" sözleri/öğütleri, bir yasak/engel/kısıtlama değil yapılmayacakların kolay ve daha az olmasından dolayı, tecrübelerinden yararlanılmasını istedikleri içindir. Hemen buyruk/emir olarak algılanıp tepki göstermemekte yarar vardır! )


- YAPMA!:
SUSACAKKEN KONUŞMAK ve/||/<> KONUŞACAKKEN SUSMAK


- YAPMACIK OLUP "SEVİLMEK" ile/değil/yerine/>< KENDİN OLUP BEĞENİLMEMEK


- YAPMACIK/LIK ile/ve/<> "ZORLAMA"


- YAPMADI/M/N ile/değil YAPAMADI/M/N


- YAPMADINSA/SÖYLEMEDİNSE değil YAPMADIYSAN/SÖYLEMEDİYSEN


- YAPMAK İSTENİLEN ile/ve YAPILMASINA İZİN VERİLENLER ile/ve YAPILABİLENLER

( Güdülenme. İLE/VE Görev tanımı. İLE/VE Yetkinlikler. )


- YAPMAK ile/ve/değil/yerine/<> GERÇEKLEŞTİRMEK


- YAPMAK ile/ve/değil/yerine/=/||/<> OLMAK

( Yapmak, olmaktır; olmak, yapmaktır. )

( TO DO is TO BE, TO BE is TO DO )

( [not] TO DO vs./and/but/=/||/<> TO BE
TO BE instead of TO DO )


- YAPMAK ile/ve OLUŞTURMAK


- YAPMAK ve SUSMAK

( Yaşamla tek buluşma noktamız, yapmak/eylem; kişiyle/insanla tek buluşma noktamız susmak/susabilmektir. )


- YAPMAK ile/ve/||/<>/< YAPILANDIRMAK


- YAPMAMAK ile YAPAMAMAK


- YAPMAYABİLME:
"İKTİDÂRI" değil İHTİYÂRI


- YAPMAYACAĞIM ŞEY/İŞ YOK ile/değil/yerine YAPAMAYACAĞIM ŞEY/İŞ YOK


- ... YAPMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/değil/yerine ÇABA


- ... YAPMAYAYIM ile/ve/değil ... YAPMAMIŞ OLAYIM/YAPMIŞ OLMAYAYIM


- YAPMIŞIN(DIR)/OLMUŞUN(DUR) değil YAPMIŞSIN(DIR)/OLMUŞSUN(DUR)


- YAPRAK ile LABADA/EFELİK/EFELEK

( ... İLE Karabuğdaygillerden, dere kıyılarında, sulak çayırlarda, kendiliğinden yetişen ve yaprakları, sebze olarak kullanılan bir bitki. )

( ... cum RUMEX PETIENTIA )


- YAPRAK ile YAPRACIK

( ... İLE Küçük yaprak. )


- YAPRAKLARI YAŞATAN/YEŞERTEN:
GÖK GÜRÜLTÜSÜ değil YAĞMUR


- [ya] "PSİKOLOĞA GÖRÜNMEK" ile/değil/yerine/ya da/>< OLDUĞUMUZ GİBİ GÖRÜNMEK


- YAPTI, YAPACAĞINI" "(YİNE)" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> BEN YAPMADIM/YAPMAMIŞIM, YAPABİLECEĞİMİ


- YAPTIĞIMIZ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> YAPMAYABİLECEKKEN YAPTIĞIMIZ

( Her birinin sorumluluğu ve olumlu ya da olumsuz bir karşılığı vardır/oluşur. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Karşılığı, seviyeli olarak çok daha ağırlaşır. )

( İstenç/irâde ile yaparız. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Direncimizi/ihtiyârımızı etkin tutmayı yeğleyerek yapmayabiliriz. )


- YAPTIĞIN İŞİ SEVMEK ile/ve/||/<>/>/< SEVDİĞİN İŞİ YAPMAK


- YAPTIĞINI "ÖVMEK" değil/ne yazık ki/> YAPTIĞINI YIKMAK


- YAPTIKLARIMIZ/I ve/||/<> SÖYLEDİKLERİMİZ/İ

( Söylememek. VE/||/<> Yapmak. )


- YAPTIKLARIN ile/ve/> YAPACAKLARIN

( Yaptıkların, yapacaklarının göstergesidir/güvencesidir(teminatıdır). )


- YAPTIKLARINI, "SEVMEYE ÇALIŞMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEVDİKLERİNİ YAPMAYA ÇALIŞMAK


- YAPTIRIM ile/ve/değil DAYANAKÇA

( [not] SANCTION vs./and/but THE BASE ON )


- YAPTIRIM ile/ve/değil/yerine/<> DEĞER


- YAPTIRIM ile/ve/||/<> TEDBİR


- YAPTIRIM ile/değil/yerine TEŞVİK


- YAR/UÇURUM OLMAK ile/değil/yerine/>< YÂR OLMAK


- YAR/UÇURUM ve/||/<>/< -YOR

( ... VE/||/<>/>/< Şimdiki zaman eki olan "-yor"un geniş zamanlı, genelleyici ve orantısız kullanımı uçurumun kenarında olmak ya da uçurumdan düş(ür)mek gibidir. )


- YAR ile YALIYAR

( ... İLE Yüksek kıyılarda, dalga aşınmasıyla oluşan ve aşınma sürdükçe karanın içine doğru gerileyen yer. )


- YAR ile YAR ile YÂR[Fars.]

( Yardımcı sözcüğünün kısaltılmışı.[Yarbay, Yarkurul] İLE Uçurum. İLE Sevgili. )

( "Yolda/tarikatte, yâr olmak var, bâr olmak yok" )


- YÂR ile/ve/< YARDIMCI/MUÎN[Ar. < AVN: İâne eden.]

( LAURUS NOBILIS cum DAPHNE PONTICA cum DAPHNE GNIDIUM )


- YAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< YAREN


- YAR ile/||/<> YER

( Yarmak. İLE/||/<> Yarmak. )


- YÂR ile/ve/değil/<> ZÜLF-İ YÂR

( Âşık nezdinde, zülf-i yâr, yârdan değerlidir. )


- YARA OLMAK ile/değil/yerine/>< YAR OLMAK


- YARADANCILIK = DEISM[İng.] = DÉISME[Fr.] = DEISMUS[Alm.] = DEUS[Lat.]


- YARALANMAK / YARALANABİLİR/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YARARLANMAK / YARARLANILABİLİR/LİK


- YARALANMA/TRAVMA SAĞALTIMI/TERAPİSİ BASAMAKLARI/NDA:
İŞLEYİŞ ile/ve/||/<> KAPSAMA ile/ve/||/<> GÜÇLENDİRME ile/ve/||/<> BİLİŞSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞİŞİM ile/ve/||/<> İÇGÖRÜSEL VE DİNAMİK DEĞİŞİM

( )


- YARALANMADA/TRAVMA'DA:
MAĞDUR ile/ve/||/<> ZÂLİM
ile/ve/||/<>
GÖZLEMCİ


- YARALANMALARDA:
GÖGÜS ile/ve/||/<> KARIN ile/ve/||/<> KAFATASI/OMURGA

( [İlkyardım]
- Hastanın/yaralının bilinç kontrolü yapılır.
- Hastanın/yaralının yaşam bulguları değerlendirilir.
- Yaranın üstü, plastik poşet naylon vb. sarılmış bir bezle kapatılır.
- Soluk alma sırasında, yaraya hava girmesini engellemek, soluk verme sırasında havanın dışarı çıkmasını sağlamak üzere yara üzerine konulan bezin bir ucu açık bırakılır.
- Hasta/yaralı, bilinci açık ise yarı oturur biçimde oturtulur.
- Ağızdan hiçbir şey verilmez.
- Yaşam bulguları sık sık kontrol edilir.
- Açık pnömotoraksta şok olasılığı çok yüksektir. Bu nedenle, şok önlemleri alınmalıdır.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )

( [Delici göğüs yaralanmalarında görülebilecek sorunlar] Göğsün içine giren nesne, akciğer zarı ve akciğeri yaralar. Bunun sonucunda şu belirtiler görülebilir:
- Yoğun ağrı.
- Solunum zorluğu.
- Morarma.
- Kan tükürme.v - Göğüsteki yarada, soluk alıyor görüntüsü[Açık pnömotoraks] )

( [Delici karın yaralanmalarında görülebilecek sorunlar]
- Karın bölgesindeki örgenler zarar görebilir.
- İç ve dış kanama ve buna bağlı şok oluşabilir.
- Karın, tahta gibi sert ve çok ağrılı ise durum ciddidir.
- Bağırsaklar dışarı çıkabilir. )

( [Delici Karın Yaralanmalarında İlkyardım]
- Hastanın/yaralının bilinç kontrolü yapılır.
- Hastanın/yaralının yaşam bulguları kontrol edilir.
- Dışarı çıkan örgenler içeri sokulmaya çalışılmaz, üzerine geniş ve nemli temiz bir bez örtülür.
- Bilinç yerinde ise sırt üstü biçimde bacaklar bükülmüş olarak yatırılır, ısı kaybını önlemek için üzeri örtülür.
- Ağızdan yiyecek ya da içecek bir şey verilmez.
- Yaşam bulguları sık sık izlenir.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )

( )


- YARALANMA/TRAVMA ÇEŞİTLERİNDE:
DOĞA KAYNAKLI ile/ve/ne yazık ki/||/<> "İNSAN KAYNAKLI"


- YARALIYOR ile/değil YER ALIYOR


- YARAMAK/YARAMAZ ile/değil YETMEZ/YETMEK


- YARAMAYAN ile/değil/yerine/>< YARAYAN


- YÂRÂN[Fars. < YÂR]/YÂREN ile YARAN ile YARAĞIN

( Dostlar. | Bir erek çevresinde toplanmış ya da aynı ereği güttükleri için biraraya gelmiş olanların tümü. İLE Yarma işlemini/eylemini gerçekleştiren kişi. )


- YARANMAK ile/ve YARAŞMAK


- YARAR ve/||/<>/> SAYGI


- YARAR/ÇIKAR ile HAZ

( USEFUL vs. PLEASURE )


- YARARIN SAĞLANMASI ile/ve/değil/yerine/< ZARARIN UZAKLAŞTIRILMASI

( IZRAR[Ar.]: Zarar verme, zarara sokma. )


- YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( Akl-ı temyizî. İLE/VE/<>/> Akl-ı amelî. İLE/VE/<>/> Akıl. Akl-ı Nazarî. İLE/VE/<>/> İç duyular. İLE/VE/<> Vicdan. )

( ... İLE/VE/<>/> Düşünce ve eylemin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<>/> Kavram ve nesnenin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<>/> Biçim ve içeriğin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<> ... )

( Spor. İLE/VE/<>/> Felsefe/Ahlâk. İLE/VE/<>/> Bilim. İLE/VE/<>/> Sanat. İLE/VE/<> Din. )

( İyi, yarar ve hazın sürekliliği olarak yorumlanır. )

( İyilik konusunda, kişiler, dört bölümdür:
1. Herkesten önce yapanlar: Bunlar, kerîmdir;
2. Taklit yoluyla yapanlar: Bunlar, hakîmdir;
3. Engelleyenler: Bunlar, eşkiyâdır;
4. Hoşlandıklarından dolayı yapanlar: Bunlar, kötü niyetlilerdir. )

( Kendiniz için neyin iyi olduğunu bilmezken, başkaları için neyin iyi olduğunu nasıl bilebilirsiniz? )

( ... VS./AND/<>/> Appropriateness/harmony of thought and action. WITH/AND/<>/> Appropriateness/harmony of concept and object. WITH/AND/<>/> Appropriateness/harmony of shape and content. WITH/AND/<> ... )

( When you do not know, what is good for yourself; how can you know, what is good for others? )

( ... VS./AND/<>/> Ethic. VS./AND/<>/> Rational. VS./AND/<>/> Aesthetics. VS./AND/<> Religious. )

( Sport. VS./AND/<>/> Philosophy. VS./AND/<>/> Science. VS./AND/<>/> Aesthetics. VS./AND/<> Religion. )

( BEŞ AMAÇ/MAKÂSID-I HAMSE[Ar.]: (KORUNANLAR/SAĞLANANLAR)
CAN ile/ve/<>/> KUŞAK/NESİL ile/ve/<>/> AKIL ile/ve/<>/> MAL ile/ve/<>/> DİN )

( NÂFİ'[< NEFY] >< ZARAR/MAZARRAT ile/ve/<>/> HAYR >< ŞER ile/ve/<>/> SIDK >< KİZB ile/ve/<>/> HÜSN >< KABÎH ile/ve/<> SEVAB-GÜNAH )

( BENEFICIAL >< HARMFUL vs./and/<>/> GOOD >< BAD vs./and/<>/> RIGHT >< WRONG/TRUE >< FALSE vs./and/<>/> BEAUTIFUL >< UGLY vs./and/<> MERIT [IN RELIGION] )

( ... ile/ve/<>/> TO AGATHON[iyilik] ile/ve/<>/> ... ile/ve/<>/> TO KALLOS[güzellik]/KALON/TOKALON ile/ve/<>/> ... )

( ... ile/ve/<>/> SHIVAM ile/ve/<>/> SATYAM ile/ve/<>/> SUNDARAM ile/ve/<> ... )


- YARARLI/ZARARLI yerine UYUMLU/UYUMSUZ


- YARARLI ile DOĞRU ile İYİ ile GÜZEL ile SEVAP

( Akıl. İLE Ahlâk. İLE Estetik. İLE Din. )

( Kavram ve nesnenin uygunluğu. İLE Düşünce ve eylemin uygunluğu. İLE Biçim ve içeriğin uygunluğu. İLE ... )

( Kendiniz için neyin iyi olduğunu bilmezken, başkaları için neyin iyi olduğunu nasıl bilebilirsiniz? )

( İyilik konusunda, kişiler, dört bölümdür:
1. Herkesten önce yapanlar: bunlar kerimdir.
2. Taklid yoluyla yapanlar: bunlar hakîmdir.
3. Engelleyenler: bunlar eşkiyadır.
4. Hoşlandıklarından dolayı yapanlar: bunlar kötü niyetlilerdir. )

( DEMIURGE: İYİ İDEASI (TANRI VE DÜNYANIN MİMARI) )

( Rational. WITH Ethic. WITH Aesthetics. WITH Religious.
Appropriateness of concept and object. WITH Appropriateness of thought and action. WITH Appropriateness of shape and content. WITH ... )

( RIGHT vs. GOOD vs. BEAUTIFUL vs. MERIT [IN RELIGION] )

( SATYAM ile SHIVAM ile SUNDARAM ile ... )


- YARARLI ile/ve YARARCI


- YARARLI ile YARARSIZ

( USEFUL vs. USELESS )


- YARARLILAR [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- YARARLI/LIK ile/ve/<> ANLAMLI/LIK

( USEFUL/NESS vs./and/<> MEANINGFUL/NESS )


- YARARLILIK ile/ve/<>/< HESAPLANABİLİRLİK


- YARARLI/LIK ile/ve/||/<> İŞ GÖRME/GÖREN


- YARAR/LI/LIK ile/ve/||/<>/> ONUR/LU/LUK


- YARARSIZ DOĞRU ile/ve/değil/yerine DOĞRU


- YARARSIZ ile YARARSIZ('I)

( USELESS vs. THE USELESS )


- YARASA ile BALIKÇI YARASA

( ... İLE Bir gecede, otuz balık avlayabilirler. )


- YARASA ile MEKSİKA KUYRUKSUZ YARASA


- YARATICI İMGELEM ile/ve/<> KAVRAMSALLIK/GÖRÜNÜRLÜK

( MUHAYYİLE ile/ve/<> NAZARİYE )


- YARATICI ile/ve/değil ÖZGÜN


- YARATICILIK ile/ve CANLANDIRMAK ile/ve HAREKET KATMAK

( Kuralları önce bilmek, sonra [yeri geldiğinde ve gerektiğince] unutmak/unutabilmek gerek! )


- YARATICI/LIK ile/ve/||/<> ÇÖZÜMCÜ/LÜK


- YARATICILIK ile/>< USTALIK


- YARATILIŞ:
ÖN MADDESİZ ile MADDE'DEN


- YARATMA ile YARATIM ile YARATIŞ

( Olmayan bir şeyi var etmek. | Anlak ve düşgücünden yararlanılarak, o zamana kadar görülmeyen, yeni bir şey ortaya koymak. | Olmasına, ortaya çıkmasına yol açmak, aracı olmak. İLE Yaratma eylemi. İLE Yaratma eylemi ya da biçimi. )


- YARATMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< BESLEMEK


- YARATMAK değil/yerine (OLANI) DEĞİŞTİRMEK


- YARATMAK ile/ve/değil/||/<>/< YAŞATMAK


- YARATTIĞIN ETKİ ile/ve/<> BIRAKTIĞIN ETKİ/İZ


- YARDIM EDİLMİŞ YOKSULLAR ile/değil/yerine ORTADAN KALDIRILMIŞ YOKSULLUK

( Kabul edilemeyecek olmasına karşın ne yazık ki, "istenilen", desteklenen, beklenilen, göz yumulan, gözardı edilen. İLE/DEĞİL/YERİNE İstediğimiz, her birimizin ayrı ayrı ve/ya da hep birlikte taşın altına elini koyarak gerçekleştirmesi gereken. )


- YARDIM... YÜKÜN, ...:
"YERE BIRAKILMASINDA"
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
"KALDIRILMASINDA"

( Kendi sorumluluğundan kaçmaya çalışanlara yardım edilmemesi gerektiği ve tembelliği/hazcılığı teşvik etmenin, büyük yanlış olduğu anımsatılmaktadır. )


- YARDIM ile/ve/||/<> DESTEK


- YARDIM ile/ve/değil/yerine İŞ

( [not] HELP vs./and/but BUSINESS
BUSINESS instead of HELP )


- YARDIM ile MÜDAHALE

( [Kişi/gereksinim sahibi, çevresinden] İstemişse. İLE İstememişse. )


- YARDIM ile/ve/<> YATAKLIK


- YARDIMCI OLMAK ile ARACI/VESİLE OLMAK


- YARDIMCI OLMAK ile/ve/<> KOLAYLIK SAĞLAMAK/SUNMAK


- YARDIMCI ÖNERME = LEMMA[İng., Lat.] = LEMME[Fr.] = HILFSATZ[Alm.]


- YARDIM/CI/LIK ile/ne yazık ki !YARDAK/ÇI/LIK

( ... İLE Özellikle kötü işlerde birine yardım eden kişi. )


- Yardım edebilmek için DİNLE!!!


- Yardımsız KONUŞ!!!


- YARGI ETİĞİ ile/ve/||/<> BANGALOR YARGI ETİĞİ


- YARGI SONUCU/HÜKÜM[Ar.] ile/ve/||/<> KARAR

( SENTENCE vs./and/||/<> VERDICT )


- YARGI:
TRANSANDANTAL ile/ve/||/<> GEREKİRCİLİK ve YANSIMALI ile/ve/||/<> ALGI ve DENEYİM

( URTEIL )


- YARGI ile/değil/yerine/>< BİLME


- YARGI ile/ve/<> ÇIKARIM


- YARGI ile/ve/<> ÇÖZÜM


- İZLENİLESİ:
YARGI ve/||/<>/< DAVÂ/DURUŞMA/İDDİA/SUÇLAMA/SAVUNMA/AVUKATLIK/MASUMİYET

( ŞEYTANIN AVUKATI (DEVIL'S ADVOCATE) (1997)

BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK (1962)

KARDEŞ GİBİYDİLER (SLEEPERS) (1996)

İLK CANİLİK (1995)

CİNAYET GECESİ (FRACTURE) (2007)

HÜKÜM (1982)

SLEEPERS (1996)

JÜRİ (2003)

SANIK (1988)

YAĞMURCU (1997)

KUZENİM VINNY (1992)

BİR CİNAYETİN ANATOMİSİ (1959)

BİR DÜŞÜŞÜN ANATOMİSİ (ANATOMY OF A FALL) (2023)

DARK WATERS (2019)

YARGIÇ (THE JUDGE) (2014)

THE PEOPLE VS. LARRY FLYNT

12 ANGRY MEN (1957)

AVUKAT (2007)

TATLI BELÂ (2000)

SKANDALIN ADI (1996)

ÖLDÜRME ZAMANI (1994)

KARAR (1982)

ADÂLET PEŞİNDE (2009)

SULLY (2016)





HAK ARAYIŞI

YATAĞIMDAKİ DÜŞMAN (SLEEPING WITH THE ENEMY) (1991)

YETER (ENOUGH) (2002)

KARDEŞ GİBİYDİLER (SLEEPERS) (1996)

BİRKAÇ İYİ ADAM (A FEW GOOD MEN) (1992)

PHILADELPHIA (1993)

DENİZDE İSYAN (CRIMSON TIDE) (1995)

CASUSLAR KÖPRÜSÜ (BRIDGE OF SPIES) (2015)

KAÇAK (FUGITIVE) (1993)

ŞARLO DİKTATÖR (1940)

BALİNANIN SIRTINDA (WHALE RIDER) (2002)

JOKER (2019)

YAŞAMAK İÇİN(FOR LIFE) (2020) (dizi) )


- YARGI = HÜKÜM = JUDGEMENT[İng.] = JUGEMENT[Fr.] = URTEIL[Alm.] = IUDICIUM[Lat.] = APOPHASIS[Yun.] = JUICIO[İsp.]


- YARGI ile İKİRCİK(TEREDDÜT)


- YARGI ile KANAAT


- YARGI/HÜKÜM[Ar.] ile ÖNYARGI

( VERDICT vs. PREJUDICE )


- YARGI ile/ve/||/<>/< SAVUNMA

( Savunma olmadan, yargı olmaz. )


- YARGI ve/||/<>/> TERİM ve/||/<>/> KAVRAM


- YARGI ile/ve/||/<>/> YÜRÜTÜM/İNFAZ

( Süreç. İLE/VE/||/<>/> Sonuç. )


- YARGIÇ:
AVRUPA'DA ile AMERİKA'DA

( Konusunda, çok bilgilidir. İLE Uzlaştırıcı ve halkın sağduyusuna göre karar verirler. )


- YARGIÇ ile YARGICI

( Ulus adına, yargı yetkisini kullanarak yasaya aykırı davranışlarda ya da uyuşulmayan işlerde, yasayı yerine getirmekle, tüzeyi gerçekleştirmekle görevli kişi. İLE Bir anlaşmazlığı çözmek için iki tarafın başvurduğu kişi ya da kendine seçme yetkisi verilen bilirkişi, hakem. )


- YARGILAMA SIRASINDA, SUSMANIN ...:
YORUMLANMASININ GENİŞLİĞİ ve/||/<> KULLANILDIĞI AŞAMA ve/||/<> AVUKATININ, ORADA/YANINDA BULUNMASI ve/||/<> ZANLININ BİLGİLENDİRİLMESİ

( ... VE/||/<> Duruşmada susma polis tarafından gerçekleştirilecek ifade alma sırasındaki susmaya nazaran daha geniş yorumlanır. Zira bu görüşe göre duruşma aşamasında sanık panik içinde ya da hazırlıksız olduğunu ileri süremez VE/||/<> Burada, kişinin bir hukukçunun yardımından yararlandığı, haklarından haberdar olduğu önkabulünden hareket edilmektedir. VE/||/<> Polisin, sorgusundan önce bilgilendirme yapması durumunda, susma, daha dikkatli irdelenmektedir. )


- YARGILAMA SÜRECİNDE:
İTHAM ile/ve/||/<> TAHKİK ile/ve/||/<> İŞBİRLİĞİ


- YARGILAMA" ile/ve/<> DAYATMA


- YARGILAMA ile/değil/yerine/>< GERİBİLDİRİM


- YARGILAMA" ile/değil/yerine/||/&gt;&lt;/&lt; SORGULAMA

( [Daha ...]
Az [olsun/olmalı!]. İLE/DEĞİL/YERİNE/>


- YARGILAMA ile/ve/> YARGILANMA


- YARGILAMAK ile/değil İNDİRGEMEK

( [not] "TO JUDGE" vs./but "TO REDUCE" )


- YARGILAMAK ile/değil/yerine KEŞFETMEK

( [not] TO JUDGE vs./but TO DISCOVER
TO DISCOVER instead of TO JUDGE )


- YARGILAMAK ile KÖTÜLEMEK

( "TO JUDGE" vs. "TO RUN DOWN" )


- YARGILAMAK ile/değil/yerine YAPMAYABİLECEĞİNİ/İHTİYÂRINI ANIMSATMAK


- YARGILAMAK ile/ve/değil/yerine/> YARLIGAMAK

( Bir karara varmak üzere davalı ile davacıyı dinlemek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Birinin suçunu bağışlamak, mağfiret etmek. )

( HÜKÜM ile/ve/değil/yerine/> MAĞFİRET/GUFRAN )


- YARGILAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> ZORLAMAK


- KİŞİ:
"YARGILAYAN" ile/değil/yerine/>< KATILAN


- [ne yazık ki]
"YARGILAYAN" SAVUNMA ve/||/<> SAVUNULAN "YARGILAMA"


- YARGI/SI" ile/ve/değil/yerine/>< ALGI/SI


- YARGISIZ "İNFAZ" ile/ve/değil/ne yazık ki/<>/> "YARGILI" İNFAZ


- YARGITAY/TEMYİZ SÜRESİ BAŞLANGICI:
TEFHİM İLE değil TEBLİĞ İLE

( Haberi okumak için burayı tıklayınız... )


- [yargı/hüküm bulunsa da, bulunmasa da] İLİM:
TASAVVUR MERHU HÜKM (TASDİK) ile/ve TASAVVUR FEKAT/SÂZEC/LÂ HÜKME MA'HÛ

( Yargı içermesi gereken. İLE/VE Yargı içermemesi gereken. )

( Bi şart. İLE/VE Bilâ şart. )


- YARI ÖMÜR ile BİYOLOJİK YARI ÖMÜR

( Canlı organizmaya verilen radyoaktif maddenin, yarısının ortamdan atılması için geçen süre. İLE Bir radyoaktif maddenin, etkinliğinin yarı değerine düşmesi için geçen süre. Yarı ömür 10¹5 yıldan [vanadyum] 10¯¹6 saniyeye [berilyum] kadar değişir. )

( HALF-LIFE, HALF-PERION vs. BIOLOGICAL HALF-LIFE )

( HALBWERTZEIT mit BIOLOGISCHE HALBWERTZEIT )


- YARIÇAP ile İÇ YARIÇAP

( ... İLE Düzgün bir çokgenin içine çizilen dairenin yarıçapı. )


- YARIK ile/ve/değil ÇATLAK


- YARIKLAR ile/ve LOBLAR


- YARILMA ile AYRILMA


- YARIM-YAMALAK (BIRAKMAK)


- YARIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/>< TAM/AM

( Gülmezsen/gülmezsek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/>< Gülersen/gülersek. )

( Soran beni, yarım bulur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/>< Sen bir tek gül, ey yar! Tamam olur. (ALDANIRIM - Yaşar)

)


- YARIM ile YARILANMA SÜRESİ

( ... İLE Bir radyoaktif madde miktarının, başlangıç değerinin yarısına düşmesi için geçen ve T1/2 = In2 / λ ile verilen süre. [Burada, λ, bozulma sabitidir.] )

( NİM ile ... )


- YARIMADA ile/ve/<> KISTAK/BERZAH

( Yalnız bir yanından anakaraya bağlı, öbür yanları denizle çevrili kara parçası. İLE/VE/<> Bir yarımadayı karaya bağlayan, iki yanı su, dar kara parçası. )


- [ne yazık ki]
"YARIM AKILLI/LIK" ile/ve/değil/||/<>/>/< YARDIM "AKILLI/LIK"


- YARIMI KADAR değil YARISI KADAR


- [ne yazık ki]
YARIMI YEMEZ/SİN ve/||/<> BÜTÜNÜ BÖLMEZ/SİN


- YARIN(LAR)A TAŞIMAK değil GELECEĞE TAŞIMAK


- YARINI ÖZLEMEK" ile/ve/değil/||/<>/< YÂRINI ÖZLEMEK

( "Gelecekte yaşayabileceklerini düşlemek." İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Sevgiliyi özlemek. )


- YARISINI ve/||/<> İKİ KATI ve/||/<> ÜÇ KATI ve/||/<> SINIRSIZ

( Ye! VE/||/<> Yürü! VE/||/<> Gül! VE/||/<> Sev! )


- [ne yazık ki]
(")YARIŞMA(") ile/ve/||/<>/> YOZLAŞMA


- YAŞ:
ÖLÇÜT ile/ve/değil/||/<> VERİ


- YAŞ ...:
"SINIFLANDIRMASI" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SINIRLANDIRMASI


- YAŞ TAHTAYA BASMAK ile/ve/||/<> SERT KAYAYA ÇARPMAK


- YAŞ/TARİH TESPİTİ:
KETEBE ve/||/<> ZAHRİYE ve/||/<> FİLİGRAN ve/||/<> MÜREKKEP

( Zahriye, XIII. yy.'a kadar bulunmaktadır. | Ser levha, XVI. yy.'dan sonra kullanılmaya başlanmıştır. | Eski yapıtlarda, cetvel yoktur. )


- YAŞ ile/yerine GÖRÜNÜM


- YAS ile/ve/||/<>/> YAŞ


- YAŞ ve/||/<>/> YAVAŞ/LIK


- YASA DIŞI ile "YASA ÜSTÜ"

( "Yasa üstü" olduğu "kabul edilen", yasa dışı değildir(olmayabilir) fakat yasa dışı olan, yasa üstü değildir/olmaz. )


- YASA ile/ve/||/<>/< ANAYASA


- YASA ile/ve ARAÇ

( LAW vs./and VEHICLE )


- YASA ile/ve/değil EŞİK


- YASA = KANUN = LAW[İng.] = LOI[Fr.] = GESETZ[Alm.] = LEX[Lat.] = NOMOS[Yun.] = LEY[İsp.]


- YASA ve/<> KOŞUL/LAR


- YASA ile/ve KUVVET

( LAW vs./and STRENGTH/POWER )


- YASA ile MUTLAK

( LAW vs. ABSOLUTE )


- YASA ile/ve OLGU

( LAW vs./and FACT )


- YAŞA ve/||/<> SEV ve/||/<> DİNLE ve/||/<> KONUŞ

( Mış gibi yapmadan. VE/||/<> Dayanmadan. VE/||/<> Savunmadan. VE/||/<> İncitmeden. )

( [Without] Pretending. AND/||/<> Depending. AND/||/<> Defending. AND/||/<> Offending. )

( DİNLE ve/||/<> KONUŞ )

( LIVE and/||/<> LOVE and/||/<> LISTEN and/||/<> SPEAK )


- YASA ile/ve UYUM

( LAW vs./and HARMONY )


- YASA ile/ve YAPTIRIM

( KANUN ile/ve MÜEYYİDE )

( LAW vs./and SANCTION )


- YASA ile YÖNERGE

( LAW vs. DIRECTIVE )


- YASA ile YÖNETMELİK

( LAW vs. STATUTES )


- YAŞADIĞIN GİBİ "DÜŞÜNMEK" ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNDÜĞÜN GİBİ YAŞAMAK

( )


- YAŞADIKLARIMIZI:
CİDDİYE ALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> Tİ'YE ALMAK


- YASA/HUKUK:
KARMAŞIKSIZ ile/ve/||/<> UYULABİLEN ile/ve/||/<> ETKİLİ


- YASAK GETİRMEK/KOYMAK ile/değil/yerine KATKI/DESTEK

( Sizi seven/düşünen yakınlarınızın yapmamanızı istedikleri/söyledikleri şeyler, size engel/yasak koymak değil yaşamınızı hızlıca nitelikli kılma niyetiyle/amacıyladır daha çok. [Size o anda uygun "görünmemesi" ile çatışmaya gitmek yerine biraz/bir kez daha düşünmeyi gerektirir sadece.] )


- YASAK ile ENGEL

( ... ile HÂİL[< HAVL] )

( PROHIBITION vs. OBSTACLE )

Bugün[10 Temmuz 2025]
itibariyle 29.581 başlık/FaRk ile birlikte,
29.554 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(114/120)