
Z ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 29.581 başlık/FaRk ile birlikte,
29.554 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(22/120)
- ÇELİŞKİ ile/ve/||/<> TUTARSIZLIK
- ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UYUMSUZLUK
- ÇELİŞKİLİ ile/ve/<> ÇEKİCİ/CÂZİBELİ
- ÇELİŞKİLİ ile/ve/değil/<> ÖZENSİZ
- ÇELİŞKİYE/ÇATIŞKIYA İŞARET (ETMEK) ile/ve/değil/<> SERZENİŞ
- ÇELİŞME/ÇELİŞKİ = TENAKUZ = CONTRADICTION[İng., Fr.] = WIDERSPRUCH[Alm.] = CONTRADICTIO[Lat.] = CONTRADECIR[İsp.]
- CELLAT[Ar. < CELLAD] değil/yerine/= ÖLDÜRMEN
- DİKKATİNİ:
"ÇELMEK" değil ÇEKMEK
- CELSIUS DERECESİ ile/ve/<> CELSIUS SICAKLIK ÖLÇEĞİ
( Sıcaklık aralığı ya da farkının, 1 kelvin'e ve Celsius ölçeğindeki sıcaklık aralığının 1/100'üne eşit sıcaklık birimi. [simgesi: °C] İLE/VE/<> Normal koşullarda, suyun donma sıcaklığını 0 derece ve kaynama sıcaklığını da 100 derece kabul eden ve kelvin olarak mutlak sıcaklığa, °C = °T-273.15 ile bağlı olan ölçek. )
- CEM[Ar.] ile CEM'[Ar. çoğ. CUMÛ] ile CEMM[Ar.]
( Hükümdar, şah. | Şark söylencesinde/mitolojisinde şarap ve içkinin mucidi. | Süleyman Peygbamber'in takma adı. İLE Toplanma, yığma. | Birden fazla kişi, hayvan ve eşyayı gösteren ad. | Çoğul. [Ar. dilb.] İLE Büyük sayı, çokluk, kalabalık. )
- CEM ile/||/<> TEFRÎK ile/||/<> DARB ile/||/<> TANSÎF
( Toplama işlemi. İLE/||/<> Çıkarma işlemi. İLE/||/<> Çarpma işlemi. İLE/||/<> Yarıya bölme işlemi. )
- CEM ile/ve/değil TEVHİD
- CEMÂAT[Ar. < CEM] ile CEMÂÂT[Ar. çoğ. CEMÂAT] ile CEMÂD[Ar.]
( İnsan topluluğu. | İmamın arkasında namaz kılanlar. İLE İnsan toplulukları. | İmamın arkasında namaz kılanlar. | Bir mezhepten olan topluca halk. | Yeniçeri teşkilâtında birkaç odadan oluşan bölüm. İLE Taş gibi cansız olan şey. )
- CEMÂDAT(CANSIZLAR) ve/</>/ve NEBÂDAT(BİTKİLER) ve/</>/ve HAYVANAT(CANLILAR)HAYVAN-I NÂTIK(BEŞER/İNSAN)
- CEMÂDÂT ile/ve/||/<>/> NEBÂTÂT ile/ve/||/<>/> HAYVANÂT ile/ve/||/<>/> BEŞERİYET > İNSAN
( Donmuş akıl[/logos]. İLE/VE/||/<>/> Yukarı doğru yönelebilen. İLE/VE/||/<>/> Hareket eden. ["canlı" anlamına ge(tiri)l(e)mez!] İLE/VE/||/<>/> Düşündüğünü, düşünebilen. > Düşünerek hareket edebilen. )
- CEMÂH[Ar.] ile CENÂH[Ar.]
( Atın baş sertliği, harınlık. İLE Kanat, kuş kanadı. | Kol, pazı. | Yan, kol. | Âhiret. )
- CEMÂL GÖRMEK ve/||/<> KEMÂL BULMAK ve/||/<> RIZÂ DEVŞİRMEK
- CEMAL:
GÜZELLİK ile/ve YÜZ
- CEMÂL:
İNSAN YÜZÜ ile/ve/değil/||/<>/< İNSAN SÖZÜ
- CEMÂL ve/||/<> KEMÂL
( Seyr eylenir. VE/||/<> Tahsil edilir. )
- ÇEMÂN[Ar.] ile ÇEMEN[Erm.]
( Naz ile salınarak yürüyen. | Şarap kadeni. | Çemen. İLE Yeşil ve kısa otlarla örtülü yer, çimen. | Ağaç ve çiçeği olan çayır, yeşillik. )
( ... cum CUMINUM CYMINUM )
- ÇEMBERİN:
ÇEVRESİ ile/ve/<> ALANI
( )
- CEMİ ile/ve/||/<> KESİR ile/ve/||/<> MEBZUL[Ar. < BEZL] ile/ve/||/<> CÜMLE
( Toplam. İLE/VE/||/<> Çok. İLE/VE/||/<> Bol, çok, ucuz. | Tıka basa. İLE/VE/||/<> Ne var, ne yok ise hepsi. | O andaki hepsi. )
- CEMÎ[Ar.] ile/ve/||/<> KÜLLÎ[Ar.]
- CEMİL TOPUZLU ve/||/<> CEMALETTİN EFENDİ
( )
- CEMİYETÇİ BAKIŞ/ANLAYIŞ ile/ve/<> STRATEJİK BAKIŞ/ANLAYIŞ ile/ve/<> FARKLI BAKIŞ/ANLAYIŞ
- ÇEMKİRMEK ile ÇEMKİRMEK
( Birine karşı gelmek, sert yanıt vermek.İLE Köpeğin kesik kesik havlaması. )
- ÇEMREMEK ile/ve/||/<> ÇEMRENMEK
( Kol, paça, etek gibi şeyleri sıvamak. İLE/VE/||/<> Kendi kol, etek ya da paçalarını çemremek. | Bir işe girişmek için hazırlanmak, paçaları sıvamak. )
- ÇEN ÇEN (ÇENE ÇALMAK, GEREKSİZ/FAZLA KONUŞMAK)
- CENÂB-I[: Taraf, yön. < Hazret. ] HAKK ile ALLÂH-Ü TEÂLÂ (olarak tanımlamak)
- CENÂH ile/||/<> CENÂB ile/||/<> ZIMN
( Yan taraf. İLE/||/<> Evin yan tarafı, avlu (hürmet bildirilen sıfat olarak da kullanılır). İLE/||/<> İç taraf. )
- CENÂH ile VECHE[aslı VİCHE]
( Kanat, kuş kanadı. | Kol, pazı. | Yan, kol. | Âhiret. İLE Yüz. | Yan, taraf, semt. )
- CENÂH-I ZÜBÂB[Ar.]
( Sinek kanadı. )
- ÇEMBER/ÇENBER[Fars.] değil/yerine/= DÖNGE
- [ne yazık ki]
CENDEREYE ALMAK SOKMAK ile/ve/<> KISKACINA ALMAK
- ÇENE:
ALTI ile/ve/<> ÜSTÜ
( Ya dişil, ya eril. İLE/VE/<> Hem dişil, hem eril; ne dişil, ne eril. )
( Gövde[beden/vücut]. İLE/VE/<> Baş. )
- ÇENEK ile ÇENET
( Tohumda, embriyonu kaplayan etli bölüm. | Kuşların gagasını oluşturan alt ve üst bölümlerden her biri. | Böceklerde, ağzın iki yanında bulunan, parçalayıcı, sert örgen. İLE Açıldığında tohumların ortaya çıktığı kabuk. | İstiridye gibi ikiçenetli yumuşakçalarda, kolsuayaklılarda, kavkının iki parçasından her biri. )
- ÇENEYİ "ÇALIŞTIRMAK" değil/yerine ELİNİ "ÇALIŞTIRMAK"
- ÇENİLEMEK ile ÇENTMEK
( Canı yanan köpeğin, ağlama gibi ses çıkarması. İLE Bir şeyin kenarında kertik açmak. | Soğan, salatalık, kabak gibi sebzeleri ya da nesneleri, küçük ve ince parçalar şeklinde doğramak. )
- CENK/NÂME ile/değil ÇENG/NÂME
- -CENOSİS ile/||/<> -RHEA/-RRHEA/-RRHOEA/-RRHOEA ile/||/<> -RHAGE/-RRHAGE/-RRHAGİA/-RRHAGY ile/||/<> LOCHİO-
( Akıntı, cerrahi olarak çıkarma. İLE/||/<> Akıntı, sızıntı. İLE/||/<> İleri derecede, aşırı akıntı. İLE/||/<> Çocuk doğumundan sonraki akıntı ile ilgili, puerperal. )
- ÇENTİK/TIRTIK ile İŞÂRET
( Bir şeyin kenarında kesilerek ya da kırılarak açılan küçük kertik, tırtık. | Küçük oyuk. | Basım sırasında basım aygıtının diyaframını belirli bir açıklığa getirecek düzeni işletmek için filmin kenarına yapılan çukurluk. İLE Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im. | Belirti, gösterge, alâmet. | El, yüz hareketleriyle gösterme. )
- CEP TEL'DA:
KULAKLIKSIZ KULLANMAK değil/yerine KULAKLIĞIYLA KULLANMAK
( [not] TO USE EARPHONELESS - TO USE WITH EARPHONE/WIRELESS :ON MOBILE PHONES) ( TO USE WITH EARPHONE/WIRELESS instead of TO USE EARPHONELESS :ON MOBILE PHONES )
- CEP TELEFONU:
"YAKINLAŞTIRICI" ile/ve/||/<>/>< UZAKLAŞTIRICI
( Uzaktakileri, size. İLE/VE/||/<>/>< Sizi, yanınızdakilerden. )
- CEP TELEFONUNU:
KULAKLIKSIZ KULLANMAK değil/>< KULAKLIĞIYLA KULLANMAK
( Yanlışı. >< Doğrusu. )
- CEP ve/||/<>/> ÇÖP
( Çöpleri, dışarıya/yola/sokağa atmak yerine cebimizde tutma olanağımız varken, cebimiz, bir süreliğine çöp de olabilir. )
- ÇER-ÇÖP ile İNCİ
( Denizin üstünde. İLE Denizin dibinde. )
- ÇER ile ÇER[Oğuz] ile ÇER[Oğuz]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Gövdenin [hastalık derecesinde] ağırlaşmasını anlatan sözcük. İLE Zaman. İLE Bir şeyin karşı tarafı. )
- CER'[Ar.] ile CER/R[Ar.] ile CER[Ar.]
( Suyu, yudum yudum içme. İLE Çekme, sürükleme.| Arapça'da, ait olduğu ismi, meksûr[kesreli=esreli] okutan harf ya da edat.[harf-i cerr] | Para, eşyâ vb. çekme. İLE Yarık, çatlak, özellikle yarılmış yer. )
- ÇERAG/Ğ[Fars.]/ÇIRA değil/yerine/= KANDİL, MUM, IŞIK | OTLAMA, OTLAK
- CERÂHAT/CİRÂHAT[Ar.] ile CERÂHÂT[Ar. çoğ. CERÂHAT/CİRÂHAT]
( İrin, yara. | Cerrahlık. İLE Yaralar, irinler. )
- CERBEZE ile/ve/||/<>/> CEZBE
( Güzel konuşma. | Beceriklilik, girginlik. | Kurnazlık, hilekârlık. İLE Bir duygu ya da bir inanışın etkisiyle ölçüsüzce coşup kendinden geçme. | Çekilme, çekim. )
- CER-/CERO- ile/||/<> TYR-/TYRO-
( Mumsu yapıda. İLE/||/<> Peynir ya da peynirimsi. )
- ÇERÇEVE ile/ve EREK
- ÇERÇEVE ile/ve/||/<> KAPSAM
- ÇERÇEVE ile/ve/<> YÖRÜNGE
- ÇERÇEVE ile/ve/||/<> ZARF
- CERED[Ar.] ile CERED[Ar.]
( Çıplak bir duruma getirme. İLE Yaralı. )
- CERES ile/ve/||/<> BAKHÜS
- ÇERH[Fars. < ÇARH/ÇERYH]/FELEK[Ar.] değil/yerine/= ÇARK
- CERH[Ar.] ile KESB[Ar.]
- CERÎ/CERY[Ar.] ile CERÎ'[Ar. < CÜR'ET]
( Cereyan. İLE Yiğit, cesur, gözü pek, yürekli. )
- CERİB[Ar.] ile CERÎB[Ar.]
( Uyuz hastalığına tutulan, uyuz. İLE Eskiden Arap ülkelerinde kullanılan [aşağı-yukarı] 216 litrelik bir hacim ölçüsü. | Tarla ve arazi ölçüsü. | Dönüm. )
- CERİD/E, CERDÂ[Ar.] ile CERÎDE[Ar.] ile CERÎDE[Ar.]
( Verimsiz, çorak yer. İLE Gazete, tutanak, zabıtnâme. İLE Yalnız, tenha. )
- CERİDE ile/ve/||/<>/> ZÂBİT CERİDESİ
- CERÎM[Ar.] ile CERÎN[Ar. çoğ. ECRÂN, ECRİNE, CÜRÜN]
( Kabahatli, suçlu. İLE Hurma kurutma yeri. )
- CERN'DEKİ ALGILAYICILAR/DEDEKTÖRLER/PRELIMINERY:
CMS / ATLAS
( Normal atmosfer basıncında, ısınma ısısı 15 °C'lik suyunkine eşit olan bir cismin, bir gramının sıcaklığını 10 °C yükseltmek için gerekli ısı miktarına eşit olan ısı birimi, ısın. | Besinlerin, dokular içinde yanarak vücudun sıcaklık ve enerjisini sağlama değerlerini gösteren ölçü. )
- ÇERPA[Tibet dilinde]
( DOĞA İNSANI )
- CERRAH ile/ve CERRAH/Î
- ÇERT ile ÇERT ÇÜRT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Parça. İLE Herhangi bir şeyin parçaları ya da kırıntıları. )
- CERTAIN vs. PUNGENT
- CERTAINTY vs. STERN(NESS)
- CESÂRET/CESUR ve/<> AZİM/Lİ
- CESÂRET:
DEVAM EDEBİLME GÜCÜ ile/ve/değil/||/<>/< HİÇ GÜCÜMÜZ KALMADIĞINDA, DEVAM EDEBİLMEK
- CESÂRET:
KORKUNUN YOKLUĞU ile/ve/değil/+/||/<>/< BENCİLLİĞİN BULUNMAMASI
- CESÂRET:
"SEÇTİKLERİMİZ" değil VAZGEÇTİKLERİMİZ
- CESÂRET ile/ve/<> AYKIRILIK
- CESÂRET ve/||/<>/> BASİRET ve/||/<>/> FERÂSET ve/||/<>/> HAYRET ve/||/<>/> HİKMET ve/||/<>/> MERHAMET
- CESÂRET ile/ve/değil/||/<> GÖZDEN ÇIKARMAK
- CESÂRET ile İNTİKAM
( İntikama yönelik çaba, cesâretten değil acziyettendir. )
- CESARET ile/ve/||/<>/< KAYGI
- CESÂRET ile/ve/||/<>/> OLASILIK/RİSK/MUHÂTARA[Ar. < HATAR]
( Almaya cesâret edemediğimiz riskleri alanlar, yaşamak istediğimiz yaşamı yaşar. )
( COURAGE vs./and/||/<>/> RISK )
- CESÂRET ile/değil/ne yazık ki SAYGISIZLIK
- CESÂRET = ŞECÂ'AT, CESÂRET[Fars., Ar.] = COURAGE[İng., Fr.] = FORTITUDO[Lat.] = MUT[Alm.] = HË ANDREIA[Yun.] = CORRAGIO[İt.] = VALOR[İsp.] = MOED[Fel.] = MOD[Dan.] = MUJYESTVO[Rus.]
- CESÂRET ile/ve/||/<>/>/< TESLİMİYET
- CESÂRET ve/||/<>/>/< YARATICILIK
( Önderden gelir. VE/||/<>/>/< Takımdan gelir. )
- CESÂRET ile/değil YÜZSÜZ/LÜK
- CESEDİ:
SIRIKLAR ÜSTÜNE BIRAKMAK ile YAKMAK ile TOPRAĞA GÖMMEK
( Yakutistan'lılar, cenazelerini bu 3 biçimde kaldırırlar. [Ölüleri için yas tutmazlar.] )
- CESET/NAAŞ[Ar. < NA'Ş] değil/yerine/= ÖLÜYİN/GÖVRE
- CESET/CESED ile/ve/değil/||/<>/> CENÂZE
( Hayvanlarda ve insanda. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsan için. )
- CESET = CESED[Ar., Fars.] = CETHE/T, NAŞ/NAAŞ[Ar.] = CORPSE[İng., Fr.] = CADAVRE[Fr.] = CADAVER[Lat., İsp.] = LEICHE[Alm.] = HO NEKROS[Yun.] = CADAVERE[İt.] = LIJK[Fel.] = LIGET[Dan.] = TRUP[Rus.]
- CESET[Ar.] ile MUMYA[Fars.]
( ... İLE Bazı özel ilaçlar kullanılarak bozulmayacak duruma gelmiş olan ve bugün kazılarla ortaya çıkarılan ceset. | [mecaz] Çok zayıf kişi. )
- ÇEŞİT ile/ve DİSİPLİN
( VARIETY vs. DISCIPLINE )
- ÇEŞİT ile TÜR
( KIND vs. TYPE )
- ÇEŞİT ile/ve YÖN
( VARIETY vs./and DIRECTION )
- ÇEŞİT/LEME / ÇEŞİT/Lİ/LİK ve/<> EŞİT/LEME / EŞİT/LİK
- ÇEŞİTLENME/DEĞİŞKE ile/ve/||/<> ÇEVİRİ
( VARIANTE avec/et/||/<> COMENTAIRE )
- ÇEŞİTLERİ BAKIMINDAN ve DELÂLET BAKIMINDAN
- (ÇEŞİTLİ) BİTKİSEL/HAYVANSAL YAĞLAR yerine ZEYTİNYAĞI!
( )
- ÇEŞİTLİLİK ile/ve/<> UYUMLULUK ile/ve/<>
EVRİM ile/ve/<> BİYOÇEŞİTLİLİK
( Açıklamalar için burayı tıklayınız... )
( )
( )
( )
- ÇEŞME ile MUSLUK/BURMA
( )
( FOUNTAIN vs. TAP )
- ÇEŞME ile/değil/< ŞADIRVAN/ŞÂDURVÂN[< Fars. ŞÂDÂB-I REVÂN: Akıcı, çok su. (REVÂN: Akıcı.)]
( ... İLE/DEĞİL Daha çok cami avlularında bulunan, etrafı çok musluklu duvarla çevrili su haznesi. )
- CESSION vs. SESSION
- CESUR/CESURCA değil/yerine/= YÜREKLİ/KORKUSUZ/GÖZÜPEK
- CESUR ÖNDERİN ANLATACAĞI:
"BAŞARI/SIZLIK" değil/yerine/< GELİŞİM
- ÇETE/ÇETERE" değil ÇETELE
( Çizilerek ya da oyularak açılan kertik. | Esnafın, uzunlamasına ikiye bölüp üzerine kertikler çenterek hesap tuttukları ağaç dalı. )
- ÇETREFİLLİ ile NETAMELİ ile TUMTURAKLI[Fars.]
( Karışıklığı dolayısıyla anlaşılması ya da sonuca bağlanması güç. | Yapı ve ses kurallarına aykırı kullanılan dil. | Sarp, engelli ve engebeli yer. İLE Gizli bir tehlikesi olduğu sanılan, tekin olmayan. | Başına sık sık kaza gelen. İLE Gösterişli. | Anlama bir şey katmayan, bir anlam bildirmeyen ancak kulağa hoş gelen. )
- ÇETREFİLLİ/LİK ile/ve/||/<> ÇATALLI/LIK
- CETVEL değil/yerine/= ÇİZELGE
- CETVEL değil/yerine/= ÇİZGİLİK/ÇİZGEÇ
- CEVÂBÎ[Ar.] ile CEVÂBÎ[Ar. < CÂBÎ]
( Yanıt/cevap, karşılık. İLE Tahsildarlar, câbîler. )
- CEVÂD[Ar. < CÛD] ile CEVÂDD[Ar. < CADDE]
( Cömert, eli açık. İLE Büyük, işlek yollar, caddeler. )
- CEV'ÂN, CÂYİ'[Ar.] ile CEVÂN/CÜVÂN/CİVÂN[Ar.]
( Ac, acıkmış, midesi boş. İLE Genç, taze, delikanlı. )
- CEVAP[Ar.] ile YANIT
- CEVÂRÎ[Ar.] ile CEVÂRİH/CÂRİHA[Ar. < CERH]
( Hizmetçi kızlar, halayıklar. İLE Yırtıcı kuş ya da hayvanlar. )
- CEVAZ BAHŞ değil/yerine/= OLUR VEREN
- CEVDET-İ RAVİYE ve/||/<> KUVVET-İ AZİME
( Düşünme gücü/yetisi. VE/||/<> Yapma gücü/yetisi. )
- CEVHER-İ FERD(ATOM) ile CEVHER-İ FERDÎ
- ÇEVİRİ AMAÇLI METİNDE:
ÇÖZÜMLEME ile/ve/||/<> YORUMLAMA
- ÇEVİRİ:
SPONTANE değil SİMULTANE
- ÇEVİRİ ile/ve/<> AKTARIM
- ÇEVİRİ ile/değil ÇEVİRME
- ÇEVİRİ ile ÖDÜNÇLEMELİ ÇEVİRİ
( LOAN TRANSLATION / CALQUE )
- ÇEVİRİ ile/ve/değil/||/<> UYARLAMA
- ÇEVİRİ ile/ve YALINLAŞTIRMA
( TRANSLATION vs./and TO SIMPLIFY )
- ÇEVİRİDE:
OLANAKSIZLIK ile/ve/||/<> TAMAMLANAMAZLIK
- ÇEVİRMEK ile/ve/değil/||/<>/< DÖNÜŞTÜRMEK
- CEVİZ ile CHANDLER CEVİZİ
- ÇEVRE [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- ÇEVRE ile/ve ÇERÇEVE
( SURROUNDINGS vs./and FRAME )
- ÇEVRECİ/LİK ile/ve/değil DOĞACI/LIK
- ÇEVREN ve/<>/|| EVREN
- ÇEVREYİ KORUMALI!
- ÇEVRİŞ[Fars.] = ÇERVİŞ[Fars.]
( Yemeğin sulu bölümü. )
- CEVVAL ile CAZGIR
( Davranışları, çabuk ve keskin olan. İLE Güreşecek olan pehlivanları, yüksek sesle, izleyicilere tanıtan ve dualarını okuyarak onları alana süren kişi. | Fitneci. )
- CEYLAN/CEREN/CERAN ile ZEREN
( ... İLE Moğolistan'daki ceylanlara verilen ad. )
- CEZ'[Ar.] ile CEZ'[Ar.] ile CEZ[Fars.]/CEZÎRE[Ar.]
( Göz boncuğu denilen, kara alaca ve değerli bir süs taşı, damarlı akik. İLE Ağaç kökü. İLE Ada. )
- CEZA
- CEZA:
AMAÇ değil/yerine/>< ARAÇ
( [bkz.] CESARE BECCARIA[15 Mart 1738 - 28 Kasım 1794] )
- CEZÂ:
ÂRIZÎ ile/ve/||/<> İSTİSNAÎ
- CEZA EVİNDE KALMA SÜRESİNİN ARTIRILMASI ile/ve/değil/||/<>/< CEZANIN ARTIRILMASI
- CEZA:
GELECEĞE YÖNELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GEÇMİŞE DÖNÜK
- CEZÂ:
HAD ve/||/<> KISAS ve/||/<> ERŞ ve/||/<> TÂZİR
( Beş amaç/makâsıd-ı hamse. VE/||/<> ... VE/||/<> ... VE/||/<> İctihad yoluyladır.[Had ve kefâret cezası konulmamışlar için] )
- CEZA:
MUTLAK ile/ve/||/<> NİSBÎ ile/ve/||/<> KARMA
( Kesinlik ve karşılık. İLE/VE/||/<> Önleyici. İLE/VE/||/<> Hem önleyici, hem de karşılık. )
- CEZA:
SUÇ İŞLEDİĞİNDEN DOLAYI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SUÇ İŞLENMEMESİ İÇİN
- CEZA TÜZESİ(HUKUKU) ile/ve/değil ÖZGÜRLÜKLERİN TÜZESİ(HUKUKU)
- CEZÂ TÜZESİNDE/HUKUKUNDA ile/ve İCRÂ TÜZESİNDE/HUKUKUNDA ile/ve CEZÂ USÛLÜNDE ile/ve DÜŞMAN CEZÂ TÜZESİNDE/HUKUKUNDA
( Güneşin batmasından bir saat sonra başlar ve güneşin doğmasından bir saat öncesine kadar devam eder. [TCK 502] İLE/VE Güneşin batmasından doğmasına kadar süren zaman. [İc. İf. K. 51] İLE/VE Nisan ayı başından 30 Eylül'e kadar saat 21.00'den sabahın 04.00'üne; 01 Ekim'den 31 Mart'a kadar saat 21.00'den sabahın 06.00'sına kadar devam eden süre. [CMUK 96] )
- CEZA YARGILAMASINDA:
CEZA KARARNAMESİ ile/değil/yerine/||/<>/> BASİT YARGILAMA USÛLÜ
( )
( )
( )
- CEZÂ ile AZAP
( ... İLE Sıkıntı, ıstırap. | Lezzet. )
- CEZA ile BEDEL
( PENALTY vs. WORTH )
- CEZÂ ile/ve/değil/yerine/||/<> CEFÂ
- CEZÂ'[Ar.] ile CEZÂ'[Ar.]
( Sabırsızlıkla sızlanma. İLE İyi ya da kötü karşılık, azap. )
- CEZÂ ile/ve DİSİPLİN
( Karşılık. İLE/VE Öğrenme. )
( Ceza aynı hatayı yinelemeyi önlemelidir sadece. )
( Cezalandıran ya da cezalandırılan siz olabilirsiniz ama, cezanın suça uygun olmasına özen gösterin. )
( PUNISHMENT vs./and DISCIPLINE )
- CEZA değil ERİŞEMEME
- CEZÂ ile/değil KARŞILIK
( Kötülüğü cezalandırmayan, yapılmasını emreden gibidir. )
- CEZÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< LÜTÛF
- CEZÂ ile/ve/=/||/<>/>/< RAHMET
( Hem suçlu, hem de mağdur için. )
- CEZA ile/ve YAPTIRIM
( PUNISHMENT vs./and SANCTION )
( FALE PUİ PUİ: Cezaevi. )
- CEZÂDA AŞIRIYA DÜŞMEK değil/yerine/>< HATAYLA BERAAT
- CEZALARDA:
YANLIŞ YAPILANA ile YAPILMAYANA/KARŞILANMAYANA [zorunlu olduğu halde]
( Geliştirir. İLE [belki] Dönüştürür. )
( Verilebilir de, verilmeyebilir de. İLE Çoğunlukla verilmesi gerekir. )
( Niyete göre hafifletilebilir. İLE Ne niyet, ne özel koşullar pek değerlendirilmez. )
( Haklılık/haksızlık, yerindelik-yersizlik, adâlet aranabilir. İLE Ne haklılık, ne de herhangi bir şey aranır. )
( Nush ile uslanmayanı, etmeli tekdîr
Tekdîr ile uslanmayanın hakkı kötektir! )
- CEZAYİR'Lİ HASAN PAŞA ile "CEZAYİR'Lİ HASAN PAŞA"LAR
( Sadrazam ve Kaptan-ı Derya. İLE ... )
- CEZEL[Ar.] ile CEZER[Ar.]
( Bir şeyi ikiye bölme. İLE Havuç. )
- CEZÎL[Ar.] ile CEZL[Ar.]
( Peltek ve bozuk olmayan söz/sözcük. İLE Tomruk, kalın odun. | Çetrefil olmayıp, dürüst, doğru olan. [sözler/sözcükler için kullanılır] )
- ÇƏMƏN[Azr.] = ÇİMEN[Tr.]
- CHANCE vs. POSSIBILITY
- CHANGE ve/||/<>/> CHANCE
( Değişim. VE/||/<>/> Kazanma olanakları/olasılıkları. )
- CHARACTER vs. TEMPERAMENT
- CHARLES DARWIN ve/<>/> ALFRED RUSSELL WALLACE
( 12 Şubat 1809 - 19 Nisan 1882 ve/<> 08 Ocak 1823 - 07 Kasım 1913 )
- CHARLES TRIPP ve/||/<> ELI BOWEN
( Çift kişilik[tandem] bisikleti, elleri olmayan Charles Tripp ile ayakları olmayan Eli Bowen, 1891'de icat etmiştir. )
( )
- CHARLES YASASI
( Bir gazın, sabit basınçta, hacminin, mutlak sıcaklıkla orantılı olduğunu belirten yasa. )
- chart.[Lat. < CHARTA] değil/yerine/= İLÂÇLI KÂĞIT
- CHATGPT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TURGPT
( [Dil Desteği]
Çok sayıda dilde, metin anlama ve üretme yeteneğine sahip bir yapıdır. Ancak, özellikle İngilizce odaklıdır.[Öteki dillerdeki etkililiği, İngilizce kadar yüksek olmayabilir.]
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Özellikle Türkçe dilinde üstün performans gösteren ve Türkçe içerik oluşturmak ve anlamak için odaklandırılmış bir yapıdır. )
( [Eğitim verileri ve kaynaklar]
Çok sayıda İngilizce metin kaynağından eğitilmiştir ve İngilizce'ye odaklanır.[Öteki dillerdeki veri kaynaklarına da erişimi vardır.]
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Özellikle Türkçe içeriklerden eğitilmiş ve Türkçe'deki metinleri daha iyi anlayabilen ve yansıtabilen bir yapıdır. )
( [Türkçe kültür ve aktarım anlayışı]
Türk kültürü ve tanımları konusunda sınırlı bilgiye sahip olabilir ve bu nedenle Türkçe içerikleri daha az doğru biçimde işleyebilir.
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Türk kültürünü ve tanımlarını daha iyi anlar ve bu nedenle Türkçe metinleri daha iyi işleyebilir. )
( [Uygulama Alanları]
Genel sohbet, metin oluşturma, soru-yanıt uygulamaları, metin tabanlı oyunlar ve daha fazlası gibi geniş bir uygulama yelpazesi için kullanılabilir.
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Özellikle Türkçe içeriğe sahip web siteleri, müşteri hizmetleri botları, özel Türkçe metin oluşturma görevleri ve Türkçe'deki çeşitli uygulamalar için daha uygundur. )
- CHECK vs. CONTROL
- CHECK and BALANCE
- CHECKING vs. COMPARE
- CHIDANANDA ile CHIDARAM
( Bilinç-Mutluluk, ruh sevinci. İLE Bilinç sevinci. )
- CHİL-/CHİLO-/CHEİL-/-CHEİLİA/CHEİLO-/-CHİLİA ile/||/<> CHİR-/CHİRO-/CHEİR-/CHEİRO-/CHEİRİA-/-CHİRİA- ile/||/<> MANİ-/MANU- ile/||/<> ONYCH-/-ONYCHİA/ONYCHO-
( Dudaklarla ilgili. İLE/||/<> Ellerle ilgili, el. İLE/||/<> El, elle ilgili. İLE/||/<> Tırnak, pençe, tırnakların durumu. )
- CHİT ile CHİTTA
( Evrensel Bilinç. İLE Zihin. Bireysel bilinç. Chitta, maddesel olmayan fakat madde tarafından etkilenen bilinç doğasındadır. O her birinin, bilinç ve maddenin ürünü olarak tarif edilebilir. Chitta, zihnin tüm düzeylerini kapsar, en alt düzey manas'tır. )
- CHLADNI LEVHALARI ile/ve/||/<> CHLADNI BİÇİMLERİ ile/ve/||/<> CHLADNI ŞEKİLLERİ
- CHOKE vs. DROWN vs. STRANGLE vs. SUFFOCATE
- CHORDO- ile/||/<> SPONDYL-/SPONDYLO- ile/||/<> SPİN- ile/||/<> RACHİ-/-RACHİDİA/RACHİO-/-RHACHİS/RRHACHİS ile/||/<> MYEL-/-MYELİA/MYELO-
( Omurga/kord ile ilgili. İLE/||/<> Omurga/vertebra ile ilgili. İLE/||/<> Omurga/spina. İLE/||/<> Omurga ile ilgili. İLE/||/<> Kemik iliği, ilik, omurga ile ilgili durum. )
- CHROM-/CHROMO- ile/||/<> CHRON-/CHRONO-
( Renk, özel bir pigmentasyon durumu ile ilgili. İLE/||/<> Zaman. )
- CI/CARDIAC INDEX | CONFIDENCE INTERVAL değil/yerine/= KALP İNDEKSİ | GÜVEN ARALIĞI
- CÎBÂ[Ar.] ile CİBÂH[Ar. < CEBHE:
Alın]
( Odun. İLE Alınlar. )
- ÇIBAN/APSE[Fr. < ABCES]/F(U)RONKÜL ile SULUK
( Gövdenin herhangi bir yerinde oluşan ve çoğu, deride şişkinlik, kızartı, ağrı ve ateş ile kendini gösteren irin birikimi. İLE Küçük çocukların başlarında, yer yer saç dökülmesi ve kabartılarla beliren bir deri hastalığı. )
( TEKAZZU': Çıbanın irinlenmesi. )
( ÇİRKÎN, ÂBİLE ile ... )
( ABCES avec ... )
- ÇIBAN BAŞI ile/ve/||/<> GÜNAH KEÇİSİ
- ÇIBIKAN/ÇIBIQAN ile ÇIBIKAN/ÇIBIQAN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Hünnap şekerlemesi. İLE Çıban.[Kırmızılığı nedeniyle hünnap şekerlemesine benzetilmiştir.] )
- CİBİLİYET ile CİBİLİYETSİZ
( Yaratılış, huy, maya, fıtrat. İLE Soysuz, sütü bozuk. )
- ÇIÇALAK/ÇIÇALAQ ile ÇIÇAMUK/ÇIÇAMUQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Serçe parmak. İLE Yüzük parmağı. )
- ÇİÇEK AŞISI ve/||/<>/< EDWARD JENNER
- ÇİÇEK ile KATALPA[Fr. < CATALPA]
( ... cum BIGNONIA CATALPA )
- ÇİÇEKLİ BİTKİLER ile ÇİÇEKSİZ BİTKİLER
( ÇİÇEKLİ BİTKİLER'DE:
[ A.T.: SEDİR AĞACI(CEDAR TREE)(ELMALI-ANTALYA) ile SERVİ AĞACI(CYPREES TREE) ile MEŞE AĞACI(OAK TREE) ile ÇAM AĞACI(PINE TREE]
[ K.T.: HURMA(DATE TREE) ile KARAAĞAÇ(ELM TREE) ile İNCİR(BER-ÂVER[Fars.], FIG TREE) ile FINDIK(HAZELNUT TREE) ile ŞEFTALİ(PEACH TREE) ile AYVA(QUINCE)
İLE
ÇİÇEKSİZ BİTKİLER'DE:
[ EĞRELTİOTLARI(FERNS) ile YOSUNLAR(MOSSES[İng.], ÜŞNE[Ar.]) ile SUYOSUNLARI/ALG(ALGAE)/SEA MOSS ile MANTARLAR(FUNGI) ile LİKENLER(LICHENS) ile BAKTERİLER(FACTERIA[BASİLLER(BACILLI), KAKTÜSLER(CORCI) SPİRALLER(SPIRILLA)]) ] )
( FLOWERING PLANTS[PHANEROGAMS] vs. PLANTS WITHOUT FLOWERS[CRYPTOGAMS] )
- ÇİÇEKLİ BİTKİLER ile ÇİÇEKSİZ BİTKİLER
( Tohumlu ve çiçek oluşturan bitkiler. İLE Tohum oluşturmayan ve çiçek açmayan bitkiler. )
- CICERO ve/||/<>/> SENECA
( Cicero ve Seneca'nın felsefî yapıtlarında, Yunan ve Roma'lı şairlerden yapılan alıntılar... [Daniela Dueck]
Şair | Cicero | Seneca | Toplam |
---|---|---|---|
Accius | 28 | 3 | 31 |
Aeschylus | 3 | – | 3 |
Afranius | 1 | – | 1 |
Alcaeus | 2 | – | 2 |
Anacreon | – | 1 | 1 |
Aratus | 41 | – | 41 |
Archilochus | 1 | 1 | 2 |
Aristophanes | 2 | 1 | 3 |
Atilius | 1 | 1 | 2 |
Caecilius | 11 | 1 | 12 |
Callimachus | 2 | – | 2 |
Q. Catulus | 1 | – | 1 |
Cicero | 9 | – | 9 |
Crantor | 1 | – | 1 |
Empedokles | 1 | – | 1 |
Ennius | 92 | 2 | 94 |
Euripides | 9 | 2 | 11 |
Hesiod | 1 | 3 | 4 |
Hipponax | 1 | – | 1 |
Homer | 23 | 10 | 33 |
Horace | – | 4 | 4 |
Ibycus | 1 | – | 1 |
Labeo | – | – | – |
Lucilius | 13 | 3 | 16 |
Lucretius | 1 | 4 | 5 |
Maecenas | – | 3 | 3 |
Montanus | – | 2 | 2 |
Naevius | 4 | 1 | 5 |
Ovid | – | 14 | 14 |
Pacuvius | 27 | – | 27 |
Plautus | 3 | – | 3 |
Publius | – | 7 | 7 |
Rabirius | 1 | – | 1 |
Simonides | 1 | – | 1 |
Solon | 4 | – | 4 |
Sophocles | 3 | – | 3 |
Terence | 15 | 1 | 16 |
Trabea | 3 | – | 3 |
Turpilius | 5 | – | 5 |
Valgius | – | 1 | 1 |
Varro | 1 | – | 1 |
Virgil | – | 84 | 84 |
Bilinmeyen | 15 | 7 | 22 |
Toplam | 327 | 156 | 483 |
- CİCİLİ-BİCİLİ
- -CİD ile/||/<> -CİDAL/-CİDE
( Kesme, öldürme. İLE/||/<> Öldürücü, yıkıcı, öldürebilen, öldüren. )
- CİDÂL[Ar.] ile CİDÂR[Ar. çoğ. CÜDÜR/CÜDRÂN]
( Karşılıklı kavga, savaş. | Zorlu, hararetli konuşma. İLE Duvar. | Zar. )
- CİDDİ ANLAMDA ile/ve/değil/||/<> CİDDİ ORANDA
- CİDDİ/BÜYÜK HATA ile PİŞMANLIK DUYULACAK EYLEM/HATA/OLGU
( Tekrar edilmedikçe, hiçbir şey hata değildir. )
( Hatanızı keşfedin ve korkudan kurtulun. )
( Zarif bir gerileme, kişinin gururunu hiç zedelemezken, pişmanlığın yol açtığı gerileme hem çevresinde hem de ruhunda derin zararlarla sonuçlanır. )
( BATÂNET[Ar.]: Büyük karınlılık. | Çok yiyicilik, oburluk. )
( BEL'AM[Ar.]: Terbiyesiz, açgözlü, pisboğaz, obur. )
( 7 büyük hata/günah: Açgözlülük | Kıskançlık | Oburluk | Şehvet | Gurur | Tembellik | Öfke )
( İlkesiz Siyaset | Emeksiz Zenginlik | Vicdansız Haz | Niteliksiz Bilgi | Ahlâksız Ticaret | İnsaniyetsiz Bilim | Özverisiz İbâdet )
( 7 deadly sins: Covetousness | Envy | Gluttony | Lechery, Lust | Pride | Sloth | Wrath
Politics without Principal | Wealth without Work | Pleasure without Conscience | Knowledge without Character | Science without Humanity | Worship without Sacrifice
Nothing is a mistake unless repeated.
Discover your mistake and be free of fear. )
( SERIOUS/BIG MISTAKE vs. MISTAKE/HAPPEN/BEHAVE IN REGRET )
- CİDDİ" ile/değil GİTTİ
- CİDDİYE ALINMASI GEREKEN:
KENDİMİZ ile/ve/değil/||/<>/< İŞİMİZ
- CİDDİYE ALMA(MA)K ile MUHATAP ALMA(MA)K/SAYMA(MA)K
( İTTİHAZ: Sayma, tutma. | Alma. )
- CİDDİYET:
SURATSIZLIKLA ile/değil İLKELERLE
- CİDDİYET ve/> GÜVEN ve/> YAKINLIK
- CIF ile/ve/||/<>/> CIF TESLİM BİÇİMİ
- ÇİFT KUTUP/LU(DİPOL[Yun.]):
GEÇİCİ ile KALICI
( Kutupsuz[apolar] en küçük birimlerde[moleküllerde] oluşur. İLE Kutuplu[polar] en küçük birimlerde oluşur. )
- ÇİFT ile/ve/||/<> BAĞDAŞIK
- ÇİFT ile/ve/||/<>/> SONSUZLUK
- ÇİFTE "STANDART" ile ÇELİŞKİ
- ÇİFTE STANDART ile İKİYÜZLÜLÜK/RİYÂ
- ÇİFTE "STANDART" değil/yerine/= STANDART
- ÇİĞ ile/değil ÇİY/JALE[Fars.]
- ÇIĞ ile SERAK[Fr. < Lat.]
( ... İLE Dik yerlerden inen buzullarda, derin yarılmalar nedeniyle buz parçalarının koparak aşağıya düşmesi. )
- ÇİĞDE/HÜNNAP ile ÇILAN
( Ayrı çanakyapraklı, ikiçeneklilerden bir ağaç. | Bu ağacın, kırmızı kabuklu, sert çekirdekli, iri zeytin biçiminde ve büyüklüğünde, güzün olgunlaşan meyvesi. İLE İri bir çeşit çiğde. )
( ZIZYPHUS SATIVA cum ... )
- CİGİ = SAĞLAM
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ÇIĞLIĞA:
"SAĞIR OLMAK" ile/değil/yerine/>< ÇIĞLIK OLMAK
- ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA
- ÇIĞLIK ile/ve/değil/=/||/<>/< ÇAĞRI
- ÇIĞRA ile/||/<> ÇIĞIR
( Patika, keçi yolu. İLE/||/<> Taşlı yol, patika. )
- ÇIGRI ile ÇIGRI/ÇAGRI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Küre. İLE Kuyu, değirmen ya da benzer şeylerdeki çıkrık. | Her tür palanga. | İp eğirmeye yarayan araç. )
- ÇİJ/ÇİZ ile ÇİVİ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Demir çivi. İLE ... )
- ÇİK ile ÇİK ÇİK/ÇİLİK ÇİLİK ile ÇİKİR ÇİKİR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Aşık oyununda kullanılan bir sözcük. İLE Keçiyi çağırmak ya da yürütmek için kullanılan bir sözcük. İLE Ekmeğin içindeki küçük taş parçalarının çiğneme sırasında dişlerin arasında sıkışması ve dişlere çarpmasıyla çıkan ses. )
- ÇIKAR "AHLÂKI" ile/değil/yerine FERÂGAT AHLÂKI
( MORALS OF PROFIT vs. MORALS OF ABNEGATION )
- ÇIKAR(MENFAAT) ÇATIŞMASI ile/değil/yerine ÇIKAR İLİŞKİSİ
- ÇIKAR ile/değil/yerine/>< ADÂLET
( Düşüncesiz ya da alçak düşünceleri olanlar için. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yüksek düşünceleri olanlar için. )
- [ne yazık ki]
"ÇIKAR" ile/değil/yerine/>< AKIL
- ÇIKAR ile/ve/değil/yerine ALIŞVERİŞ
( [not] PROFIT vs./and/but RELATIONS
RELATIONS instead of PROFIT )
- ÇIKAR ile/değil/yerine/>< ÇIKARIM
- ÇIKAR ile/değil/yerine DEĞER
- ÇIKAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< FIRSAT
( davranis-tutum ypma ypa psikolojip bdvn )
- ÇIKAR >< GÜZEL/LİK
- ÇIKAR ile/değil/yerine/>< HAK
( Bir şey, çıkar ise hak değildir.
Hak ise çıkar değildir.
Hukukun abecesi budur. )
- ÇIKAR ile/değil/yerine HİZMET
- ÇIKAR ile/değil/yerine İLKE
( [not] PROFIT vs./but PRINCIPLE
PRINCIPLE instead of PROFIT )
- ÇIKAR ile/ve/||/<> KÂR
- ÇIKAR ile/değil/yerine KATKI
- ÇIKAR ile/değil/yerine OLASI ZARARLARI AZALTMA
- ÇIKAR ile/ve ÖNCELİK
- ÇIKAR ile/değil/yerine TAD/ZEVK
- ÇIKAR ile/değil/yerine/>< VİCDAN
( Çıkar konuşunca, vicdan susar fakat sus(turul)mamalıdır! )
- ÇIKAR/NEF'[Ar.] ile/yerine YARAR ile/yerine KÂR
( Ancak ayrılıkçılık ve çıkarcılık, dünyada gerçek ıstırabın ortaya çıkmasına neden olur. )
( It is only vs. separateness and self-seeking that real suffering appears in the world. )
- [ne yazık ki]
VEFÂ:
ÇIKARA ile/değil/yerine/>< KİŞİYE
- ÇIKARDAŞ ile/değil/yerine/>< ANLAMDAŞ
- ÇIKARIM" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ÇAĞRIŞIM
- ÇIKARIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOLAYIM
- ÇIKARIM = İSTİDLÅL = INFERENCE, ILLATION[İng.] = INFÉRENCE[Fr.] = SCHLUSS[Alm.] = ILLATION, CONCLUSIO[Lat.]
- ÇIKARIM ile/ve/||/<> ÖNGÖRÜ
- ÇIKARIM ile/değil/yerine (SADECE) DÜŞÜNME
( [not] INFERENCE vs./but (ONLY) THINKING
(ONLY) THINKING instead of INFERENCE )
- ÇIKARIM ile/değil SOYUTLA(N)MA
- ÇIKARIMIZI GÖZETMEK ile/ve/değil/yerine/<> ZARAR GÖRMEMEK
itibariyle 29.581 başlık/FaRk ile birlikte,
29.554 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(22/120)