Bugün[10 Temmuz 2025]
itibariyle 29.581 başlık/FaRk ile birlikte,
29.554 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(18/120)


- BİR'DEN/BİRDEN DOĞMA ve ŞEKK'SİZ-ŞÜPHESİZLİK


- BİRDENBİRE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZAMANLA

( Çok az şey. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Çoğu şey. )


- BİREBİR ile BİRE BİR

( Etkili, etkisi kesin olan. | Tam istenildiği gibi. İLE Ölçü, miktar vb. özellikleri eşit olan. | Bir başkasının, ötekinin aynı olan. | Ölçü, miktar vb. özellikleri eşit olarak. | Yüz yüze, karşılıklı olarak. )

( EFFECTIVE vs. MEASUREMENT )


- BÎREG[Fars.] ile BÎ-RENG[Fars.]

( Damarsız, soysuz, arsız. İLE Renksiz. | Renksiz, taslak durumunda bulunan resim. | İlâhî cevher. )


- BİREŞİM/TEVHİD:
AKIL ve/||/<> BEN ve/||/<> GÖNÜL


- BİREŞİM/TEVHİD:
KAİNATTA ile/ve/<> HAKK'TA

( Ruhun vahdetine, HAKK denilir. )


- BİREŞİM/TEVHÎD ve/<> HİZMET

( Hüvviyete/Allah'a bağlamak. VE Herkese ve her şeye. )


- BİREŞİM/TEVHİD["TEHVİD" değil!] ve İLKE

( UNITY and PRINCIPLE )


- BİREŞİM/SENTEZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMLEME/ANALİZ

( Birleşik nesnelerin oluşturulması. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Nesnelerin bileşenlerine ayrılması. )


- BİREŞİM/TEVHÎD İLKESİ:
TOPLUM İÇİN ve/||/<> BİREY İÇİN

( Adâlet. VE/||/<> İtidal. )


- BİREŞİM/TEVHİD:
SEVGİLİNİ, HERŞEYDE/HER YERDE GÖRMEK değil/yerine HERŞEYDE/HER YERDE, SEVDİĞİNİ ANIMSAMAK

( Bir yâr için ağyâra minnet ettiğim ayıb eyleme
Bağ-ı bân bir gül için bin hâra[dikene] hizmetkâr olur )


- BİREŞİM/TEVHİD ile/ve/||/<> CÖMERTLİK/SELEK


- BİREŞİM/TEVHİD ve/||/<>/>/< KENDİNDEN RÂZI OLMAK


- BİREŞİM(TEVHİD) ve/||/<>/>/< KUŞKUDAN KURTULMAK


- BİREY ile/ve/<> BİREYSELLİK

( Topluma ve tanrıya atıfta bulunmadan yaşayabilen. İLE/VE/<> ... )


- [simge] DAĞ:
BİREYDE ile/ve/||/<> TOPLUMDA

( Nefs. İLE/VE/||/<> Devlet. )


- BİREYİN ÖZGÜRLÜĞÜ ile/ve TOPLUMUN ÖZGÜRLÜĞÜ

( FREEDOM OF THE PERSON vs./and FREEDOM OF THE SOCIETY )


- BİREY/KİŞİ < TÜZE/HUKUK


- SANAT:
BİREYLERİ/TOPLUMU ...
ŞAŞIRTMAK (İÇİN) ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KIŞKIRTMAK (İÇİN)


- BİREYSEL ile/değil ÖZNEL


- BİREYSELLEŞME ile/ve/değil/<> BİREYLEŞME

( Toplumda. İLE/VE/DEĞİL/<> Psikolojide. )

( Bütünden/toplumdan/idealden pay alarak. İLE/VE/DEĞİL/<> Kişide[parçada]. )


- BİREYSELLİK ile BİREYLİK

( INDIVIDUALISM vs. INDIVIDUALITY )


- BİREYSELLİK ve/<>/>/< EDEB

( Yalnız kalmayı da göze alabilmek. VE/<>/>/< Yapmamayı öncelleyebilmek ve tercih edebilmek. )


- BİREYSEL/LİK ile/ve/<>/> YALNIZ/LIK


- BİRFİİL" değil BİLFİİL


- BİRİ, BİR YERE:
BAKIYORSA ile/ve/ya da/<> HİÇ BAKMIYORSA

( İlgilendiği bir şey vardır. İLE/VE/ya da/<> İlgilendiği bir şey, kesinlikle vardır. )


- BİRİ YARDIMCI OLSUN değil BELKİ BİRİ YARDIMCI OLUR


- BİRİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DİRİ


- BİRİCİKLİK ve BİRİCİKLİĞE SAYGI GÖSTERMEK/DUYMAK


- BİRİCİK/LİK ile/ve/||/<> EVRENSEL/LİK


- BİRİCİK/LİK ile/ve/<> FARKLI/LIK


- BİRİCİK/LİK ile/ve/<> PAYLAŞILAMAZ/LIK


- BİRİK(TİR)MEK ile/ve/||/<>/> YIĞ(IL)MAK


- BİRİKTİRMEK ile/ve/||/<>/> DAĞITMAK/ATMAK/VAZGEÇMEK


- [ne yazık ki]
"BİRİLERİNİN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMEK" ile/ve/||/<> "HIRSIZA, YOL GÖSTERMEK" ile/ve/||/<> DEĞİRMENİNE SU TAŞIMAK


- BİRİM ile/ve/||/<>/> ARD ARDALIK


- BİRİM ile/ve/||/<>/> BİLİM


- 1. CEMRE ile/ve/||/<>/> 2. CEMRE ile/ve/||/<>/> 3. CEMRE

( Havaya düşer. [20 Şubat] İLE/VE/||/<>/> Suya düşer. [27 Şubat] İLE/VE/||/<>/> Toprağa düşer. [06 Mart] )

( CEMRE: Yanmış kömür parçası[kor], ateş/kor/köz. | Ufak çakıl taşı. | İltihaplı çıban, kara kabarcık. | Toprakta yedişer gün arayla meydana gelen sıcaklık yükselmesi. )

( CEMRE-İ ÛLÂ[fi-l-hevâ] ile/ve CEMRE-İ SÂNİYE[fi-l-mâ] ile/ve CEMRE-İ SÂLİS[fi-l-türâb] )


- BİRİNCİ DÜĞME ETKİSİ ve/||/<> DOMİNO ETKİSİ ve/||/<> (SÜREKLİ) DAMLA ETKİSİ


- 1. KALIP(DARB) ile 2. KALIP ile 3. KALIP ile 4. KALIP

( Her nesne, birleşiktir. Her birleşik, yaratılmıştır. O halde, her nesne, yaratılmıştır. )

( Her nesne, birleşiktir. Hiçbir birleşik, öncesiz değildir. O halde, her nesne, öncesiz değildir. )

( Bazı nesneler, birleşiktir. Her birleşik, yaratılmıştır. O halde, bazı nesneler yaratılmıştır. )

( Bazı nesneler, birleşiktir. Her birleşik, öncesiz değildir. O halde, bazı nesneler, öncesiz değildir. )


- BİRİNCİ KEMÂL ile/ve İKİNCİ KEMÂL


- BİRİNCİ NİTELİK(LER) ile İKİNCİ NİTELİK(LER)

( Gerçektir. İLE/VE Zihinseldir. )


- BİRİNCİL DUYGULAR:
İŞLEVSEL(ADAPTİF) ile/ve/||/<>/>< İŞLEVSEL OLMAYAN(MALADAPTİF)


- KUSUR:
BİRİNCİL/ASLİ ile İKİNCİL/TÂLÎ

( Tartışmaya tamamen kapalı olan durumlar.[Genellikle, araç sürücülerinin sorgusuz hatalı olduğunu gösteren durumlardır. Bu durumlardan biri, herhangi bir araca arkadan çarpmaktır.(arkadan çarpan araç her zaman hatalıdır.)] İLE Alkollü araç kullanma ya da "Dur!" işaretlerine uymama gibi durumlar için geçerlidir.[Bu gibi durumlarda araştırma yapılır ve yapılan araştırmaya göre sürücüye ceza kesilir.] )


- BİRİNCİL NARSİSİZM ile/ve/||/<>/> İKİNCİL NARSİSİZM

( Doğuştandır.[Kohut][Bireydeki birincil narsisistik yapı, zaman içinde, kendilik nesnesi işlevleri yerinde/yeterince aynalama ve yüksek kırılma yaşatırsa ikincil narsisizme dönüşür.] İLE/VE/||/<>/> Kişinin yaratıcılığının ve etkinliğinin ortaya çıkması; yaşamı, yaşanabilecek kadar zevkli algılaması; acı ve çilelere dayanabilmesi; yaşamının, kendi yaşamı olduğunu derinden duyumsaması; yaşamını gerçekleştirmek üzere yönelmesi ve sonuçlarını da içtenlikle kabul edebilme becerisidir.[Kohut] )

( )

( )


- BİRİNCİL NİTELİKLER ile/ve/||/<>/> İKİNCİL NİTELİKLER

( Ölçülebilir özellikler.[Devinim/hareket, kütle, büyüklük, biçim, konum vb.] İLE/VE/||/<>/> Algılanabilir özellikler.[Ses, tat, koku, renk vb.] )


- BİRİNCİLİK ile YENMEK

( Çokluda. İLE İkilide. )


- BİRİNE, BİR ŞEY(LER)İ:
LÜTÛF ETMEK değil/yerine/>< (O) KİŞİNİN DEĞERİNİ BİLEREK, BİR ŞEY(LER)İ PAYLAŞMAK


- BİRİNE ÇARPMAK ile/ne yazık ki BİRİNİ "ÇARPMAK"

( ... İLE/NE YAZIK Kİ Yankesicilik, üçkâğıtçılık, hırsızlık. )

( İstemeden, kazayla. İLE/NE YAZIK Kİ Amaçlı, planlı. )


- BİRİNE EĞİLMEK:
İBÂDET değil TÂZİM(SAYGI)


- BİRİNE, YENİDEN GÜVENİP FIRSAT VERDİĞİMİZDE:
"KALDIĞIMIZ YER" ile/ve/değil/ne yazık ki KANDIĞIMIZ YER


- (BİRİNİ, BİR ŞEYİ) "GÜZEL BULMAK" ile/değil/yerine GÜZELİ BULMAK

( Yanılabilirsin. İLE/DEĞİL/YERİNE Yanılmazsın. )


- [ne yazık ki]
KENDİNİ/BİRİNİ:
"HAKLI GÖRMEK/BULMAK" ile/ve/||/<> "ÜSTÜN GÖRMEK/BULMAK"


- BİRİNİ:
YOLDA BIRAKMAK ile
YOLUNDA BIRAKMAK/İNDİRMEK


- BİRİNİN:
"EŞİ/SEVGİLİSİ/DOSTU/ARKADAŞI/KARDEŞİ VS." OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/< (SADECE VE YETERİNCE) SEVİYOR(/SEVGİNİ GÖSTERİYOR/YAŞIYOR/YAŞATIYOR) OLMAK

( [ne yazık ki] "Yetersiz" gelebilir. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Herşey için yeterlidir. )


- BİRİNİN ...:
NE DEMEK İSTEDİĞİNİ ANLAMAK(/ANLAMAYA ÇALIŞMAK)
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
NE DEDİĞİNİ ANLAMAK(/ANLAMAYA ÇALIŞMAK)


- BİRİNİN, SANA/ONA/BİZE ...:
NE/LER VERE(BİLE)CEĞİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< NELERDEN VAZGEÇEBİLECEĞİ


- BİRKAÇ SAATLİĞİNE ile/değil BİRKAÇ SAAT İÇİN


- BIRKIG/BIRQIG ile BIRKIRDI/BIRQIRDI
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Atın ya da eşeğin homurtusü; ât bırqıgı denir. İLE At homurdandı. )


- BİRLEŞİK KAPLAR değil BİLEŞİK KAPLAR


- BİRLEŞİK ORTALAMA ile BİRLEŞİK STANDART SAPMA

( Sonsuz sayıdaki ölçüm için ortalama değer. Sistematik hata olmayan ölçüm için gerçek değer. İLE İlke olarak sonsuz sayıda ölçüme dayanarak hesaplanan bir kesinlik. )

( POPULATION MEAN vs. POPULATION STANDART DEVIATION )


- BİRLEŞİK ile/değil BİLEŞİK

( [not] UNITED vs./but COMPOUND )

( MÜTTEHİT ile/değil MÜREKKEP )


- BİRLEŞİK/BİLEŞİK ile/ve/değil BİTİŞİK


- BİRLEŞME/VAHDANİYET ile BİLEŞME/SENTEZ ile BİREŞME/TEVHİD

( Mekanik. İLE Kimyasal. İLE Organik. )

( (SYNTACTIC) COMPOUNDING vs. (LEXICAL) COMPOUNDING vs. UNITY )


- BİRLEŞME/KONJÜGASYON/CONJUGATION[İng.] ile/ve/||/<> DÖNÜŞÜM/TRANSFORMASYON

( Bakteriler arasında doğrudan genetik nesne aktarımı. İLE/VE/||/<> Bakterilerin, çevresel DNA'yı alması. )


- BİRLEŞME ve/||/<> ORTAKLAŞMA


- BİRLEŞMEK ile/ve BİRLİĞİ SÜRDÜRMEK ile/ve BİRLİKTE ÇALIŞMAK

( Başlangıç. İLE/VE Gelişme. İLE/VE Başarı. )

( Kervan gider, sen kalma geri! )


- BM'NİN KURALLARI:
KÜRESEL DÜZENİ SAĞLAMAK İÇİN ile/ve/||/<> KENDİ İÇ DÜZENİNİ SAĞLAMAK İÇİN

( JUS COGENS: Uluslararası hukukta, emredici kurallar. )


- BİRLEŞTİRİCİ ile AYRIŞTIRICI

( [söz/karar/tutum] Bir kesimi birleştirici olabilir ve fakat hiçbir kesimi ayrıştırıcı olmamalıdır. )


- BİRLEŞTİRİCİ ile BÜTÜNLEYİCİ

( CONNECTIVE vs. INTEGRANT )


- BİRLEŞTİRME ile/ve/||/<>/> DERLEME


- BİRLEŞTİRME ile/ve/<> OLUŞTURMA


- BİRLEŞ(TİR)MEK ile/ve/değil/||/<> KAVUŞ(TUR)MAK


- BİRLİK/ÇABA/ÖNCELİK:
ANDA ve/||/<> CANDA ve/||/<> KANDA ve/||/<> DONDA


- BİRLİK ile/ve/değil/yerine AŞILMIŞ BİRLİK


- BİR-LİK ile BİRLİK

( ONENESS vs. UNITY )


- BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Harekete bakıp dinginliği, dinginlikte hareketi anlamak, birliktir. )

( En küçük bir şey için tüm evren katkıda bulunur. )

( Birlik, özgürleştirir; özgürlük, birleştirir. )

( "Ben gövdeyim" düşüncesini yok edersek iç ve dış, bir olacaktır. )

( Duvarın ve onun iki tarafının da "burası" ya da "orası" gibi tanımlanamayacak tek bir alan olduğu idrak edilmeli. )

( Bir durum tanınıp anlaşıldığı anda, olaylar uygun karşılığı vermek üzere harekete geçecektir. )

( Ayrılık ve görünümlerin bir ve bütün olduğunu kavramak için aklın sakinleştirilmesi ve dinginlik kazanması gereklidir. )

( "Anlaşılmış olanlar"ın bütünlüğü (toplamı), bizim "nesne" dediğimizdir. Anlayanların bütünlüğü ise "evrensel zihin" dediğimizdir. )

( Kişisel gövdeniz bir parçadır ki onun içinde bütün harikülâde bir biçimde yansımaktadır. )

( Hareket eden'in içinde devinimsiz olan'ı, değişenin içinde değişmez olanı ayırt edebilmeyi öğrenelim, ta ki tüm farkların sadece görünüşte olduğunu ve birliğin gerçek olduğunu idrak edinceye kadar. )

( Mutlak bütünlüğün değişmezliği! )

( Doğruluk ve eylemin birliği! )

( HOLOGRAFİ[Yun. < HOLON]: Evren, üç boyutlu olan, bütünlük. )

( Toprağın üstündeki su, birliği simgeler. )

( Balıkların Stratejisi )

( Unity liberates. Freedom unites. )

( BÜTÜNLÜK: Kişinin kurtuluşu. )

( The entire universe contributes to the least thing.
Realise that the wall and both sides of it are one single space, to which no idea like 'here' or 'there' applies.
A situation has been cognised, events will move in adequate response.
The totality of the perceived is what you call "matter". The totality of all perceivers is what you call the "universal mind".
Your personal body is a part in which the whole is wonderfully reflected.
The immutability of absolute! )

( Bir'likten söz etmeyi ertele! Sen, henüz, hiç yerle bir olmamışsın. )

( UNITY vs./and INTEGRITY )

( HEN ile HOLON )


- BİRLİK ile/ve ÇIKAR BİRLİĞİ

( UNITY vs./and UNITY FOR PROFIT )


- BİRLİK ile/ve/||/<>/>/< DENGE


- BİRLİK ve DÜZEN ve KURALLILIK


- BİRLİK ile/ve KAVRAMSALLIK


- BİRLİK ve/||/<> NOKTA ve/||/<> AN ve/||/<> AŞK

( Varlığın ilkesi/zirvesi. VE/||/<> Mekânın ilkesi/zirvesi. VE/||/<> Zamanın ilkesi/zirvesi. VE/||/<> Göreliliğin ilkesi/zirvesi. )


- BİRLİK ile/ve/<> ÖZGÜRLÜK

( Birlik özgürleştirir, özgürlük birleştirir. )

( Unity liberates. Freedom unites. )

( UNITY vs./and/<> FREEDOM )


- BİRLİK ile/ve/<> SINIR/HADD/DEN

( UNITY vs./and/<> LIMIT )


- BİRLİK = VAHDET = UNITY[İng.] = UNITÉ[Fr.] = EINHEIT[Alm.] = UNITAS< UNUS[Lat.] = UNIDAD[İsp.]


- BİRLİKTE ÇÖKME ile BİTİM NOKTASI

( Aslında çözünür olan türlerin, çökmekte olan katının yüzeyinde ya da onunla birlikte sürüklenerek taşınması. İLE Titrasyonda son bir damlanın tepkimeyi tamamladığı, fiziksel değişmelere bakılarak titrasyonun son erdirildiği durum. )

( COPRECIPITATION vs. END POINT )

( KOPREZIPITATION mit ENDPUNKT )


- BİRLİKTE EVE ...
"GELİYORDUK" değil GİDİYORDUK/DÖNÜYORDUK


- BİRLİKTE HAREKET ETMEK ile/ve BİRLİKTE OLMAK

( Trinidad Tobago'nun ambleminde, "Birlikte Hareket Edersek Başarırız!" yazmaktadır. )

( BEHAVE TOGETHER vs./and BEING TOGETHER )


- BİRLİKTE OLMA GEREKSİNİMİ ile/ve/||/<>/< BİREY OLMA GEREKSİNİMİ


- BİRLİKTE:
YAŞAMAK ve/||/<>/> YAŞLANMAK


- BİRLİKTE ile/ve/değil KARŞILIKLI


- BİRLİKTELİK ile/ve/||/<> KARŞILIKLILIK


- ... BİR O KADAR DA/DAHA ... ile ... BİR-ON KADAR DA/DAHA ...


- BIRTH AS HUMAN vs./and BEING HUMAN


- BÎ-RÛ[Fars.] ile BÎ-RÛH[Fars.]

( Yüzsüz, arsız. İLE Cansız. )


- BÎŞ[Fars.] ile BÎŞÎ[Fars.]

( Artık, fazla. | Bıldırcın otu dnilen zehirli bir ot. [Çin'de bulunur] İLE Fazlalık. )


- BİSE ile/>< NİME
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Kötüleme. İLE/>< Övme. )


- BİSİKLET BİNMEK değil BİSİKLETE BİNMEK


- BİSİKLET:
KİTAPLARI ve/||/<> FİLMLERİ ve/||/<> ŞARKILARI

( Bisiklet Kitapları

Bisikletli Öyküler - Aydın İleri
Fransa Turu Tarihi - Jean François Mignot
Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nun 50 Yıllık Tarihi - Feyzi Açıkalın
Bir Tur Versene - Aydan Çelik
Bisiklet-Zen: Kent Ulaşımında Bisiklet - Juan Carlos Kremer

VE/||/<>

Bisiklet Filmleri

Bisiklet Hırsızları - Vittorio de Sica
Acil Teslimat - David Koepp
Cehennemde Bir Pazar - Jorgen Leth
2 Saniye - Marion Briand
Bisikletli Çocuk - Dardenne Biraderler
Bisikletli Adam - Mohsen Makhmalbaf
Yolculuk - Fernando Solanas
Mavi Bisiklet - Ümit Köreken
Vecide - Haifaa Al Mansour
Belville Tripletleri - Sylvain Chomet
Pekin Bisikleti - Xiaoshoui Wang
Bisikletler Anlatıyor - Milan Lisica

VE/||/<>

Bisiklet Şarkıları

La Bicyclette - Yves Montand
Bicycle Race - Queen
Les Bicyclettes de Belsize - Mireille Mathieu ya da Engelbert Humperdinck
Bike - Pink Floyd
Nine Million Bicycles - Kate Melua
La Bicicleta - Shakira
Velo - Benabar
Le Velo - Bourvil
Tour de France - Kraftwerk
Louison Bobet Forever - Ludwig von 88
Velodrome - The Chemical Brothers
Bisiklet Türküsü - Fuat Saka
Bisiklet - Mor ve Ötesi
Son Feci Bisiklet’in bisikletsiz şarkıları!

B Bisiklet Sayfası )


- BİSİKLET ve/<> AKIL/ZEKÂ


- BİSİKLET ve/<> BÜTÜNLÜK


- BİSİKLET ve/<> CAMBAZLIK/AKROBASİ[Fr. < ACROBATIE]


- BİSİKLET ve/<> ÇEVRE BİLİNCİ


- BİSİKLET ve/<> ÇÖZÜM


- BİSİKLET ve/<> (DAHA) AZ KARBON SALINIMI


- BİSİKLET ve/<> (DAHA) AZ TRAFİK SORUNU

( TRAFİĞİ TIKAMIYORUZ! TRAFİK, BİZİZ! )


- BİSİKLET ve/<> DAYANIŞMA


- BİSİKLET ve/<> DÜZEN


- BİSİKLET ve/<> ENERJİ


- BİSİKLET ve/<> ENGELSİZLİK


- BİSİKLET ve/<> HABERLEŞME


- BİSİKLET ve/<> KORUMA


- BİSİKLET ve/<> KOŞULSUZ SEVGİ


- BİSİKLET ve/||/<> MUSTAFA KEMAL

( )


- BİSİKLET ve/<> ÖZGÜRLÜK


- BİSİKLET ve/<> PAYLAŞIM


- BİSİKLET ve/<> RAHATLIK


- BİSİKLET ve/<> SÖRF/SURF


- BİSİKLET ve/<> TEDBİR


- BİSİKLET ve/<> TRAFİK EĞİTİMİ/BİLİNCİ


- BİSİKLET ve/<> UÇMA DUYGUSU/DÜŞÜNCESİ


- BİSİKLET ve/||/<> UYGARLIK(MEDENİYET)


- BİSİKLET ve/<> ZAMAN


- BİSİKLETÇİ ile/ve/değil BİSİKLETLİ


- BİSİKLETTE:
(DAHA FAZLA) GÖRÜNÜRLÜK ile/ve/||/<>/> (DAHA YÜKSEK) GÜVENLİK


- BİSİKLETTE:
ÖN FREN ile/ve/değil/yerine ARKA FREN

( )


- BİT PAZARI değil BAT[BAĞTETEN](HIZLI/ANİDEN) PAZARI

( Beyazıt'tadır. )


- BİT-[Ar.] ile BÎT[Ar.] ile BİT[Ar.]

( -ile, ederek anlamına gelip, eklendiği -şemsiye harfleriyle başlayan- sözcükleri zarf yapar. [Bİ-T-TAGYÎR: Değiştirerek]. İLE Kuvvet, gıda. İLE Yarımkanatlılar alttakımına giren, insan ve memeli hayvanların gövdesinde asalak olarak yaşayan ufak böcek. [KEHLE(Ar.) | PEDICULUS(Lat.)] )


- BIT[b] ile/ve/||/<>/> BYTE[B]

( 0 ve 1'i simgeleyen her bir veri. İLE/VE/||/<>/> 8 bitlik veri. [8 bit = 1 byte] [1 GB = 1024 MB(Byte) = 8192 Mb(bit)] )

( 1 nibble = 4 bit [b]

1 byte [B] = 8 bit [b]

1 character = 8 bit [b]

1 word = 16 bit [b]

1 MAPM-word = 32 bit [b]

1 quadruple-word = 64 bit [b]

1 block = 4096 bit [b]

1 kilobit [kb] = 1024 bit [b]

1 kilobyte [kB] = 8192 bit [b]

1 kilobyte (10^3 bytes) = 8000 bit [b]

1 megabit [Mb] = 1048576 bit [b]

1 megabyte [MB] = 8388608 bit [b]

1 megabyte (10^6 bytes) = 8000000 bit [b]

1 gigabit [Gb] = 1073741824 bit [b]

1 gigabyte [GB] = 8589934592 bit [b]

1 gigabyte (10^9 bytes) = 8000000000 bit [b]

1 terabit [Tb] = 1099511627776 bit [b]

1 terabyte [TB] = 8796093022208 bit [b]

1 terabyte (10^12 bytes) = 8000000000000 bit [b]

1 petabit [Pb] = 1.1258999068426E+15 bit [b]

1 petabyte [PB] = 9.007199254741E+15 bit [b]

1 petabyte (10^15 bytes) = 8.0E+15 bit [b]

1 exabit [Eb] = 1.1529215046068E+18 bit [b]

1 exabyte [EB] = 9.2233720368548E+18 bit [b]

1 exabyte (10^18 bytes) = 8.0E+18 bit [b]

1 floppy disk (3.5", DD) = 5830656 bit [b]

1 floppy disk (3.5", HD) = 11661312 bit [b]

1 floppy disk (3.5", ED) = 23322624 bit [b]

1 floppy disk (5.25", DD) = 2915328 bit [b]

1 floppy disk (5.25", HD) = 9711616 bit [b]

1 Zip 100 = 803454976 bit [b]

1 Zip 250 = 2008637440 bit [b]

1 Jaz 1GB = 8589934592 bit [b]

1 Jaz 2GB = 17179869184 bit [b]

1 CD (74 minute) = 5448466432 bit [b]

1 CD (80 minute) = 5890233976 bit [b]

1 DVD (1 layer, 1 side) = 40372692582.4 bit [b]

1 DVD (2 layer, 1 side) = 73014444032 bit [b]

1 DVD (1 layer, 2 side) = 80745385164.8 bit [b]

1 DVD (2 layer, 2 side) = 146028888064 bit [b] )


- BİT ile KENE/SAKIRGA/SAKARGA ile MAYT ile GÜVE

( Bilinen, 866 tür kene vardır. )

( ... ile SIFÂR ile ... ile ... )

( ... ile KENE ile ... ile BÎV, PÎVE, SÛS )

( LOUSE vs. TICK/ACARID vs. MITE vs. MOTH )

( PEDICULUS cum TRICHODECTES CAMELI[Deve kenesi]/HAEMATOPINUS PILIFERUS[Köpek kenesi]/TRICHODECTES OVIS[Koyun kenesi] cum ... cum TINEA PELLIONELLA )


- BIT ile/ve/||/<>/> QUBIT

( )

( Kutritler ile Üç Boyutlu Kuvantum Işınlama - Kozan Demircan )


- BİTA'[Ar.] ile BÎ-TÂ[Ar.]

( Baldan ve hurmadan yapılan bir çeşit şarap, koyu şıra. | Uzun boylu [adam]. İLE Buruşuksuz. )


- BİTAP[Fars. < Bİ-TÂB] ile BİTKİN, DOĞASINDAN/GÜCÜNDEN/BULUNDUĞU YERDEN UZAK KALAN/DÜŞEN


- BITCOIN ve/||/<> BLOCKCHAIN


- BÎTE[Ar.] ile BÎTET[Ar.]

( Geceleme, geceleyiş. )


- BİTEVİYE/MÜTEMADİYEN[Ar.] değil/yerine/= ARALIKSIZ, SÜREKLİ


- BİTEY/FLORA ile/ve VEJETASYON ile/ve HABİTAT

( Bir bölgede yaşayan tüm bitkisel canlıların düzenli olarak sınıflandırılması. İLE/VE Bir bölgedeki bitki topluluğunun oluşturduğu örtü. [Orman, bozkır, çayırlık vb.] Herhangi coğrafi bölgenin bir kesimi üzerinde, yaşam koşulları birbirine benzeyen bitkilerin bir arada toplanma biçimi. | Bitkinin, tohumdan gelişip tekrar tohum verecek duruma gelene kadar geçen dönemi. İLE/VE Bir canlı türünü ya da canlı birliklerini barındıran ve kendine özgü özellikler gösteren yaşama ortamı. )


- BİTİG ile BİTİG ile BİTİG[Oğuz] ile BİTİ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Kitap. İLE Yazı. İLE Muska. İLE İlahi kitap. )


- BİTİGÜ ile DİVİT
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- BİTİK ile/ve/değil/yerine/||/<> YİTİK


- BİTİMLİ/LİK ile/ve/<> BİTİMLİLİĞİNDE(Kİ) BİTİMSİZ/LİK

( İnsan dışındaki her şey/kavram/olgu/durum. İLE/VE/<> İnsan. )


- BİTİRMEK ile/ve/>< YİTİRMEK


- BİTİŞİK "DE/DA" ile AYRIK "DE/DA"

( Yer, yön, nesne ya da kişi belirtiyorsa. İLE Yer, yön, nesne ya da kişi belirtmiyorsa. | Bir koşul ve/ya da durum belirtiyorsa. )

( ÖRNEKLER: Arabada, evde, odada, sinemada, yerde, havada, İstanbul'da, orada/burada, köyde, kentte, bittiğinde, yediğinde, sonuçta. İLE Oda da, sen de, o da, bu da, öyle de, şöyle de, bilse de, bitse de, olsa da, düşünse de, yapsa da, sonuç da.



)

( Ayrık ve bitişik 'de/da'ları, 'ki'leri, "mi'leri, gerektiği gibi yaz(a)mayan/yayınlamayanların, okuyuculara ve dilimize saygısı olmayanların "tutumu", beyaz donla denize girenlerin neden olduğu görüntü kirliliği gibidir. Evet! İstediği biçimde yazmak, beyaz donla girmeyi yanlış gör(e)meyen herkesin hakkıdır. Fakat daha az görüntü kirliliği yaratmak varken, ıslakken üzerlerine yapışan kumaşın ve tutmayan lastiklerinin anlamsızlığını, yetersizliğini ve yanlışlığını görememek de bir kader değil orantısızlığını/ölçüsüzlüğünü bilebilecek kadardır.

)

( )

( )

( )

( )

( )

( )

( )

( )

( Avrupa Yakası'ndaki bölümü izlemek için burayı tıklayınız... )


- BİTİŞİK "Kİ" ile AYRIK "Kİ"

( Yer, yön, nesne ya da kişi belirtiyorsa. İLE Yer, yön, nesne ya da kişi belirtmiyorsa. | Bir koşul ve/ya da durum belirtiyorsa. )

( ÖRNEKLER: Ankara'daki, arabadaki/evdeki, internetteki, süreçteki, dersteki, oradaki, geldiğindeki, incideki, elmadaki, kitaptaki, sendeki/bendeki/ondaki/bizdeki, Elif'teki. İLE Öyle ki, madem ki, sanma ki, oysa ki, geldi ki, yaptı ki, söyledi ki, düştü ki, zevkli ki, yazılı ki, belgeli ki, ispatlı ki, bitti ki. )

( Ayrık ve bitişik 'ki'leri, "mi'leri, 'de/da'ları, gerektiği gibi yaz(a)mayan/yayınlamayanların, okuyuculara ve dilimize saygısı olmayanların "tutumu", beyaz donla denize girenlerin neden olduğu görüntü kirliliği gibidir. Evet! İstediği biçimde yazmak, beyaz donla girmeyi yanlış gör(e)meyen herkesin hakkıdır. Fakat daha az görüntü kirliliği yaratmak varken, ıslakken üzerlerine yapışan kumaşın ve tutmayan lastiklerinin anlamsızlığını, yetersizliğini ve yanlışlığını görememek de bir kader değil orantısızlığını/ölçüsüzlüğünü bilebilecek kadardır. )

( )

( )

( )

( )

( )

( )

( )

( )


- BİTİŞİK/LİK ile ARASIZ/LIK


- BİTİŞİK/LİK ile/ve/||/<> ÖNSEL/LİK


- BİTKİ/AĞAÇ DİKENLERİ:
"KORUNMAK İÇİN" değil HAVADAN, SU TOPLAMAK İÇİN


- BİTKİ GÖZESİ/HÜCRESİ ile HAYVAN GÖZESİ/HÜCRESİ

( * Hücre çeperi/duvarı bulunur.
* Köşeleri vardır.
* Sitoplazmada, plastitler vardır.
* Kloroplast vardır.
* Kofullar çok ve büyüktür.
* Lisozom, sentrozom ve sentriyol bulunmaz.
* Anket yapamaz.
İLE
Hayvan hücresinde:
* Hücre çeperi/duvarı bulunmaz.
* Oval bir yapıdadır.
* Plastitler yoktur.
* Kloroplast yoktur.
* Kofullar az ve küçüktür.
* Lisozom, sentrozom ve sentriyol bulunur.
* Anket organeli bulunur. )

( )


- BİTKİ ÖRTÜSÜ ile TUNDRA[Fr. < TOUNDRA]

( ... İLE Kutuplara yakın bölgelerin bitki örtüsü. | Bu bitkilerle kaplı geniş alan, kutup bozkırı. )


- BİTKİ ile HALOFİT

( Tuzlu topraklarda, deniz kıyılarında yetişen bitkiler. )


- BİTKİ = NEBÂT = PLANTE


- BİTKİ = PLANT[İng.] = PLANTE[Fr.] = GEWÄCHS[Alm.] = PIANTA[İt.] = MATA[İsp.]


- BİTKİBİLİM = BOTANİK = BOTANIQUE


- BİTKİBİLİM = BOTANY[İng.] = BOTANIQUE[Fr.] = BOTANIK[Alm.] = BOTANICA[İt.] = BOTÁNICA[İsp.]


- BİTKİLER = NEBÂTÂT = BOTANİK = BOTANIQUE


- BİTLİS'Lİ İDRİS/İDRÎS-İ BİDLÎSÎ/BİTLİSÎ ile ZARO AĞA (BİTLİS'Lİ)

( 1452 - 15 Kasım 1520 İLE 1774/1777 - 29 Haziran 1934 )

( ... İLE İzlemek için burayı tıklayınız... )

( )


- BİTMEK ile/ve/||/<> BATMAK


- BİTMEK ile BİTMEK

( Tükenmek. İLE Yeşermek.[Bitki] )


- BITN[Ar.] ile BITNA[Ar.]

( Zengin. | Bodur. | Obur. | Şaşkın. | Sadece kendi çıkarını düşünen kişi. İLE Mide dolgunluğu. | Malın ve paranın çokluğundan doğan sevinç. )


- BİTTİ-GİTTİ


- YER SAKIZI/BİTÜM[Fr. < BITUME] değil ASFALT[Fr. < ASPHALTE][ASVALT değil!]

( Keskin bir koku, alev ve koyu duman çıkararak yanan, karbon ve hidrojen bakımından çok zengin doğal yakıt nesnelerinin genel adı, yer sakızı. | Yol kaplamasında, kâğıt ve çatıların su geçirmez duruma getirilmesinde, kömür tozundan briket yapımında vb. kullanılan, doğal ısıda katı, yoğunluğu bire yakın, koyu kestane renginde nesne. İLE Siyah renkte biçimsiz bir cins bitüm. | Ana nesnesi katran olan ve yolların kaplanmasında kullanılan karışım. | Bu karışımla kaplanmış. )


- BİTÜM[Fr.] değil/yerine/= YERSAKIZI

( Keskin bir koku, alev ve koyu duman çıkararak yanan, karbon ve hidrojen bakımından çok zengin doğal yakıt maddelerinin genel adı. | Yol kaplamasında, kâğıt ve çatıların su geçirmez duruma getirilmesinde, kömür tozundan briket yapımında vb.de kullanılan, doğal ısıda katı, yoğunluğu bire yakın, koyukestane renginde madde. )


- Bİ(Y)OAVAİLİBİLİTE ile Bİ(Y)OPSİ

( Biyo yararlanım. İLE Doku örneği, doku örneklemesi. )


- BİYOGRAFİ:
KİŞİ'NİN ÖYKÜSÜ değil CANLININ ÖYKÜSÜ


- BİYOGRAFİ ile/ve PSİKOBİYOGRAFİ

( Tanımlama. İLE/VE Açıklama. )


- BİYOKİMYA ile BİYOKİMYASAL/BİYOŞİMİK

( Dirimlilerin kimyasal süreçleri. İLE Dirimlilerin kimyasal süreçleriyle ilgili. )


- BİYOLOJİ[İng. < BIOLOGY] değil/yerine/= DİRİMBİLİM/DİRİLBİLİM


- BİYOLOJİ ile/ve FİZİK

( Canlı bilimi. İLE/VE Matematik diliyle yapılan iletişim. )

( ... İLE/VE Temek/taşıyıcı bilim. )

( Modern Fizik ve Felsefe )

( BIOLOGY vs. PHYSICS )


- BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİN KORUNMASI ile ULUSLARARASI ANTLAŞMALAR

( Biyolojik çeşitliliğin korunması, Dünyadaki tüm canlı türlerinin çeşitliliğinin korunması için yapılan çalışmalar. İLE Bu konuda ülkelerin iş birliğini ve ortak çalışmasını sağlayan anlaşmalar. )


- BİYOMEKANİK ile BİYOMATERYAL

( Canlı düzenlerin mekanik özelliklerini inceleyen bir bilim dalı. İLE Canlı dokularda ve tıbbi implantlarda kullanılan nesneler. Bu iki dalın kesiştiği noktada, yeni implantlar ve protez tasarımları geliştirilmekte ve insan hareketinin mekanikleri araştırılmaktadır. )


- BİYO-NESNE ile/ve/<> NANO-NESNE


- BİYOSFER ile ATMOSFER

( Dünyadaki tüm canlıların yaşadığı yer. İLE Dünyayı saran gaz katmanı. )


- BİYOSFER değil/yerine/= DİRİMYUVAR


- BİZ BİZE (KONUŞMAK, EĞLENMEK)


- BİZ/DE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİREY/DE


- BÎ-ZÂD[Ar.] ile/ve/<> BİZÂZ[Ar.]

( Azıksız, zahiresiz. İLE/VE/<> Yetersizlik/kifâyetsizlik, perişanlık, pejmürdelik.[BEZÂZET, BÜZÛZET] )


- BÎ-ZÂD[Ar.] ile Bİ-Z-ZÂT / BİZZAT[Ar.]

( Azıksız, zahiresiz. İLE Kendi. )


- KENDİNDE/Bİ-ZÂTİHİ ile/ve/||/<> ÖZCE(/ÖZÜ İTİBARI İLE)/ZÂT-EN[<>/||/>< SIFAT-EN]


- BİZE KATILAN ile/ve/||/<> BİZİM KATILDIĞIMIZ


- BİZİ SEVENİN:
NE/LER VERECEĞİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NE(LER)DEN VAZGEÇEBİLECEĞİ


- ..., BİZİ ŞURAYA "İLETEBİLİR" değil ..., BİZİ ŞURAYA "YÖNLENDİREBİLİR"


- BİZİM OLAN:
"BİRİKTİRDİĞİMİZ" değil PAYLAŞTIĞIMIZ


- BIZIRTI değil VIZILTI


- BİZLE[Ar.] ile BİZLE/BEZLE[Ar.]

( Gündelik giysi. İLE Şaka, lâtife. )


- BİZLER(E)/SİZLER(E) değil BİZ(E)/SİZ(E)

( Çoğulun, çoğulu olamıyor. )


- BIZR[Ar.] ile BIZIR[Ar.]

( Boş, beyhûde. İLE Klitoris. )


- Bİ-Z-ZÂT[Ar.] ile Bİ-ZÂTİHİ[Ar.]

( Kendi. İLE Kendiliğinden. )


- -BLAST ile -BORN/E ile -EKTAZİ ile -EKTOMİ ile -GRAF ile -GRAFİ ile -GRAM ile -MALASİ, -MALAZİ ile -MEGALİ ile -OSTOMİ ile -ÜRİ

( -göze[si] öncüsü. İLE ... kaynaklı. İLE ... genişlemesi. İLE ... alım/ı / çıkarım/ı. İLE -yazar, -çizer. İLE -yazım/ı, -çizim/i, -çekim/i. İLE -yazı/sı, -çizim/i, sayım/ı, -ölçüm/ü. İLE ... yumuşaması. İLE ... büyümesi, ... büyüklüğü. İLE ... ağızlaştırımı. İLE ... işeme. )


- BLAZMA ile PLAZMA

( Malawi'de, Malawi Gölü'nden, deri yoluyla bulaşan bu hastalık, daha sonra eklemlere yerleşiyormuş. İleri aşamalarında, sidikten, kan bile gelebiliyormuş. İnsanın fazla olduğu sahil şeridinde görülüyormuş. İLE Nesnenin dördüncü durumu. )


- BLOCKCHAIN değil/yerine/= BLOK ZİNCİR


- BLOK ile BLOKAJ ile BLOKE ETMEK ile BLOKER/BLOKÖR

( Engel, durma, bina. İLE Durdurma, tıkanma, tıkanıklık. İLE Durdurmak. İLE Durdurucu, engelleyici. )


- BLOK ile/||/<> BLOKE ile/||/<> BLOKER ile/||/<> BLOKAJ

( Engel. | Durma | Kalıp. İLE/VE/|| Engellenmiş. İLE/VE/|| Engelleyici. İLE/VE/|| Engel/leme. )


- BLOKAJ/BLOCKADE değil/yerine/= ENGELLEME, DURDURMA


- BLOKAJ ile/||/<> BLOKER/BLOKÖR

( Durdurma. | Tıkanma, tıkanıklık. İLE/||/<> Durdurucu. | Engelleyici. )


- BLOKER/BLOCKER değil/yerine/= ENGELLEYİCİ


- BLOKLAMAK değil/yerine/= ENGELLEMEK


- BM ile NATO


- BOAT vs. BOTH


- BÖBREK:
İKİ ile/ve/||/<> TEK


- BÖBÜRLENME! ve KİBİRLENME! ve KÖPÜRME! değil/yerine/>< ABART! ve ÇOĞALT! ve PARLAT!

( )


- BÖBÜRLENME değil/yerine/>< KENDİNİN/KİŞİNİN/İNSAN(IN) DEĞERİ(Nİ) BİLMEK, ONUR/GURUR DUYMAK


- BÖBÜRLENMEK ve/||/<> HORULDAMAK

( Gündüz. VE/||/<> Gece. )

( "Uyanıkken". VE/||/<> Uyurken. )


- BOCA/POCA[İt.] >< ORSA ile BOCA

( Geminin, rüzgâr almayan yanı. >< Rüzgâr altı/üstü. İLE Kaptaki/tenceredeki bir şeyi olduğu gibi dökmek. )

( BOCALAMAK: Geminin, rüzgâra karşı gidemeyerek sürüklenmesi. | Bir işte, tutulması gereken yolu kestirememek, ne yapacağını bilememek, kararsız olmak. )


- BOCA[İt. < POGGIA] ile BOCA (ETMEK)

( Geminin rüzgâr almayan yönü, rüzgâraltı, orsa ya da rüzgârüstü karşıtı. İLE Geminin başını rüzgâr almayan tarafa çevirmek. | Birden çevirip boşaltmak, dökmek. )


- BOCALAMAK ile/ve SAÇMALAMAK


- BÖCEK ile KUDUZ/KUNDUZ BÖCEĞİ

( ... İLE Kın kanatlılardan, hekimlikte yakı yakmak için kullanılan, 2 cm. uzunluğunda, parlak yeşil renkli bir böcek. )

( ... cum CANTHARIS )


- BÖCEK ile SUBÖCEĞİ/HİDROFİL

( Kınkanatlılardan, küçük su birikintilerinde yaşayan, 18 milimetre uzunluğunda, kahverengi bir böcek. )

( ... cum HYDROPHILUS CARABOIDES )


- BOÇI ile BOÇI KOPUZ/BOÇI QOPUZ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Bir lavta çeşidi. İLE Bir lavta çeşidi. )


- BOD ile BODUN/BOYUN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Boy. İLE Halk, tebaa, avam. )


- MAĞARALAR'DA:
BODGAYA ve HİRA

( ... VE HİRA: Arayış. )


- BODOSLAMA:
BAŞ ile/<> KIÇ

( Teknenin başını oluşturmak üzere uzanan, omurganın devamı olan dikey ya da eğik uzantı. İLE/<> Teknenin kıçını oluşturmak üzere uzanan, omurganın devamı olan dikey ya da eğik uzantı. )


- BADİ GARD[İng. < BODYGUARD] değil/yerine/= KORUMA


- BOĞA ile/ve/||/<> EŞEK ile/ve/||/<> YILAN ile/ve/||/<> BİLGİSİZ/CAHİL

( [...'ya yaklaşma!]
Ön tarafından. İLE/VE/||/<> Arka tarafından. İLE/VE/||/<> Yanından. İLE/VE/||/<> Hiçbir tarafından. )


- YAKLAŞMA!:
BOĞAYA ile/ve/||/<> EŞEĞE ile/ve/||/<> BİLGİSİZE/CAHİLE

( Önünden. VE/||/<> Arkasından. VE/||/<> Hiçbir yerinden. )


- BOĞAZ ÜNSÜZLERİ'NDE:
H ile/ve/||/<> K ile/ve/||/<> G


- BOĞAZ ile ARGIT/DAĞ BOĞAZI/DERBENT[Fars.]


- BOĞAZ ile BOĞAZ

( Boynun ön bölümü. İLE İki kara arasındaki bölüm. )


- BOĞAZ ile İSTANBUL BOĞAZI

( İNEKGEÇİDİ, BOSPHORUS[İng.] )


- BOĞAZDA İLK SEFER [DENİZ YOLCU TAŞIMACILIĞINDA]

( BALABAN İSKELESİ - KABATAŞ İSKELESİ arasında )


- BOĞAZIN:
ANADOLU KIYISI ile/ve RUMELİ KIYISI

( [Karadeniz[PONTUS EUXINUS]'den Marmara[PROPONTIS]'ya, Kuzey'den Güney'e]
ANADOLU KIYISI:
* ANKYREION: YUMBURNU
* AMPELODES: KABAKOZ KOYU
* DIOS SACRA: POYRAZ LİMANI
* KORAKION, MOKADION: FİLBURNU
* KHELAI, OPHRU LIMEN: KEÇİLİLİMAN
* HIERON, YOROS: ANADOLU KAVAĞI
* ARGYRONION: MACARBURNU, YÛŞÂ TEPESİ
* DAPHNE: UMURYERİ
* MUKAPORIS: HÜNKÂR İSKELESİ
* AIETU RHYNKHOS: SERVİBURNU
* AMYKOS: BEYKOZ
* KATANGEION, EIRANAION: ÇUBUKLU
* PHRIKSU LIMEN, BORADION: KANLICA
* PHIELA, PHIALE: KÖRFEZ
* POTAMONION: ANADOLUHİSARI
* EKAHAI: KANDİLLİ
* LYKADION: VANİKÖY
* KIKONION, SOPHIANAI: ÇENGELKÖY
* RHOLZUSAI, STAUROS: BEYLERBEYİ
* DAMAIS: SALACAK
* ARKLA: KIZKULESİ

ile/ve

RUMELİ KIYISI:
* SYMPLEGADES, KYANEAI: ÖREKETAŞI
* PANION: RUMELİ FENERİ
* GYPOPOLIS: PAPAZBURNU
* LYKION LIMEN: HAMSİ LİMANI
* EPHESIATES: BÜYÜKLİMAN
* TIMAEA TURRIS: DENİZ FENERİ
* SERAPIEION, KATASKEPEI?: RUMELİ KAVAĞI
* MILTON: TELLİ TABYA
* SKLETRINAS: SARIYER
* SIMAS: MESARBURNU
* BATHYKOLPOSKALOSAGROS: BÜYÜKDERE
* KLEIDES: KİREÇBURNU
* PHARMAKIAS, THERAPEIA: TARABYA
* PITHEKU LIMEN: KALENDER
* KOMARODES: YENİKÖY
* LASTHENES, SOSTHENION: İSTİNYE
* KYPARODES: EMİRGÂN
* GYNAKION LIMEN, PHONEAS: BALTALİMANI
* RHOODES: ŞEYTANBURNU
* HERMAION, PYRRIAS: RUMELİHİSARI
* KHELAI, PHILEMPORON: BEBEK
* HESTIA, ANAPLUS: ARNAVUTKÖY
* KALAMOS, TARASION: KURUÇEŞME
* KLEIDION: DEFTERDARBURNU
* ARKHEION, ARSABERU: ORTAKÖY
* IASONIAN, DIPLOKIONION: BEŞİKTAŞ
* PENTEKONTORIKON: DOLMABAHÇE
* THERMASTIS, BUTHARION: KABATAŞ
* PALINORMIKON: FINDIKLI
* AIANTEION: SALIPAZARI
* METOPEN, ARGYROPOLIS: TOPHANE )


- BOĞAZIN EN DAR NOKTASI

( RUMUELİ HİSARI ile ANADOLU HİSARI arası[698 m.] )


- BÖG/BÖY/Bİ ile BÖGDE
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Zehirli bir örümcek. İLE Hançer. )


- BÖGEN ile BÖGEN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( İktidarsız. İLE Körbagırsak. )


- BOGIM ile/> BOGIN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Parmak eklemi. | Kamışın ya da hulfa otunun boğumları. İLE Eklem. )


- BOĞMAÇ/TURNİKE[İng. < TOURNIQUET] ile TURNİKE[Fr. < TOURNIQUET]

( Kan akıntısını durdurmak için kanama noktasının gerisine yapılan sıkı sargı. İLE Kişilerin teker teker geçmesini sağlamak amacıyla bazı yerlere konulan, uclarından biri çevresinde dönebilecek düzende yatay olarak yerleştirilmiş çarpı biçiminde araç. )


- BOGMAK/BOGMAQ ile BOGMAK/BOGMAQ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Gömlek düğmesi. İLE Altından ya da başka madenlerden yapılan, değerli mücevherler ve incilerle süslü, gelinin taktığı bir gerdanlık. )


- BÖGRÜL ile BÖĞÜR ile BÖĞÜR
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Beyaz beneklere sahip hayvanlar. İLE Böğür. İLE Kuça kenti ile Uygur ülkesi arasında bulunan bir dağın doruğunda bulunan bir kale.[sınır noktasıdır] )


- BOGSUK/BOGSUQ ile/> KELEPÇE, PRANGA
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- BOĞUK ile/ve/||/<> BOZUK


- BOGULDI ile BOGUNDI ile BOGUNDI ile BOGUŞDI
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Adam boğuldu. İLE At boğuldu. İLE Hayvanların sidik torbası[mesanesi]. İLE Onlar birbirini boğdu. )


- BOĞULMAK ile/ve/||/<> BOCALAMAK


- BÖĞÜRMEK ile ÖĞÜRMEK


- BÖĞÜRTLEN LEKESİ ve/||/<>/< BÖĞÜRTLEN YAPRAĞI

( Böğürtlen lekesini, böğürtlen yaprağı çıkarır. )


- BOGUZ ile/> BOĞAZ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- BOHR KURAMI ile (BOHR) BREIT WIGNER ile (BOHR) SOMMERFELD KURAMI/ATOM MODELİ ile BOHR VAN LEEUWEN KURAMI ile BOHR WHEELER KURAMI ile BOHR MANYETONU ile (BOHR) KARŞILIKLILIK/UYUMLULUK İLKESİ/KURAMI

( Bir atomda, elektronların, çekirdek etrafında, belirli ve kesikli dairesel yörüngelerde hareket ettiğini ve elektromanyetik ışın soğurulması ve yayınlanmasının, ancak, elektronun izinli enerji düzeyleri arasındaki geçişe karşılık geldiğini ileri süren atom modeli kuramı.
İLE
Breit Wigner formülünden üretilen, çekirdek tepkimeleriyle ilgili kuram.
İLE
Elektronların, Rutherford ve Bohr atom modellerinde ileri sürdüğü gibi, dairesel yörüngelerde değil, eliptik yörüngelerde hareket ettiği varsayımına göre yer vektörü ¯r ve 0 açısına bağlı olarak, nr ve nθ radyal ve azimütal kuvantum sayıları olmak üzere [ƒpθ dθ = nθh → pθ = nθh ve ƒpr dr = nrh → pr = nrh] iki yeni kuvantlaştırma koşulu ileri süren model. [Burada, p: momentum; h: Dirac sabitidir.]
İLE
Manyetizmanın, bir kuvantum olayı olduğu ve klasik fizik sınırları içinde kalınarak anlaşılamayacağını ileri süren kuram.
İLE
Sıvı damlası modeline göre, yüzey geriliminden dolayı sıkıştırılamaz ve düzgün yüklü olduğunu varsayarak, çekirdeğin bölünmeye karşı kararlılığını hesaba katan kuram.
İLE
Elektronun manyetik momentinin, yörüngesel açısal momentumunun en yüksek değeri L = l.h ve l = 1 için μβ = e . h / 4Πm = 9.274 x 10¯24 A . m² ile verilen değeri. [Burada, h: Planck sabiti; e: elektron yükü ve m: kütlesidir.]
İLE
Mikroskobik sistemleri açıklayan kuvantum mekaniği ilkeleri, makroskobik sistemlere uygulandığında da zorunlu olarak aynı sonuçları verir. | Toplam değerleri Q1 ve Q2 olan yük dağılımlarının, uzayın herhangi bir noktasında oluşturdukları potansiyeller, sırasıyla, U1 ve U2 ise Q1 x U2 = Q2xU1 'dir. | Sınır yüzeyleriyle çevrili bir akışkan sisteminde, yüzeylere dik v1 ve v2 hız bileşenlerinden kaynaklanan basınçlar, sırasıyla P1, P2 ise tüm yüzeyler üzerinden Σv1x P2 - v2 x P1 = 0 'dır. )


- BOHR YARIÇAPI ile BOHR YÖRÜNGESİ

( [Bohr kuramında] Hidrojen atomunun temel seviye[taban enerji seviyesi] yörüngesinin yarıçapı. İLE Bir hidrojen atomunda, çekirdeğin çekim alanında dolanan bir elektronun izlediği kapalı yörünge. )


- BÖK ile BÖKE
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Aşık oyununda, aşığın sırtının[daha enli olan yüzlerden çukur olan tarafının] yukarı gelmesi. İLE Büyük yılan. | Ejderha. )


- BOKAK/BOQAQ ile BOKUK/BOQUQ ile BOKUK/BOQUQ

( Kuş kursağı. İLE Çiçek tomurcuğu.[Çiçeğin açmadan önce çanak yapraklarla sarılı durumu.] İLE Âdemelmasının iki yanında, deri ile et arasında oluşan et parçası.[guatr] )


- BOK/BOQ ile BOK/BOQ[Oğuz] ile BOK/BOQ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Ekmekteki küf. İLE Dışkı. İLE Kavunun yere düştüğünde çıkarttığı ses. )


- BÖKSEG ile BÖKSEG
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Göğüs ile boyun arasındaki bölge, göğsün yukarı bölümü. İLE Kadının memesi. )


- BOKSİT ile BÖHMİT

( ... İLE Formülü, Al2O3.H2O olan bir tür boksit. )


- BOKURSI/BOQURSI ile DEMİR
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Saban demiri. İLE ... )


- BOLD[İng.] değil/yerine/= KOYU/KALIN


- IŞIKSIZ BÖLGE ile/ve/||/<>/> DİP/ABİSAL[Yun. < ÁBUSSOS / ἌΒΥΣΣΟΣ] BÖLGE

( Işığın uzanamadığı derin deniz bölgesi. İLE/VE/||/<>/> Açık denizlerin ya da okyanusların 4.000 - 6.000 metre arasında olan derin bölümleri.[Hiçbir zaman güneş ışığı almamaktadır ve sürekli karanlıktır.] )


- BÖLGESEL BASINÇ ile TOPLAM BASINÇ

( Bir gazın karışımdaki basıncı. İLE Karışımdaki tüm gazların toplam basıncı. )


- BOLLUK >< KITLIK

( BOLLUK-KITLIK )


- BÖLME ile/ve/||/<> PAYLAŞTIRMA


- BÖLMEK ile/ve/değil/||/<>/< DIŞINA ÇIK(AR)MAK


- BÖLÜCÜLÜK ile/ve/||/<> !ÖTEKİLEŞTİRME


- BÖLÜK ile BÖLÜK/BELİK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Herhangi bir tür hayvanın bir arada bulunduğu öbek. İLE Saç örgüsü. | Saç örgüsünün omuzlardan aşağı uzanan bölümü, bölük, örgü. )

Bugün[10 Temmuz 2025]
itibariyle 29.581 başlık/FaRk ile birlikte,
29.554 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(18/120)