
M ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 29.456 başlık/FaRk ile birlikte,
29.431 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(53/119)
- İNEKSİZ KALMAK ile/değil/yerine/>< İNEĞİ KAZANMAK
( Gelenekten kopmak, ilâhî feyzin kesilmesi. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Tanrılarla yeniden bağ kurmak. )
( "İnek, Ateş ve Kahraman" (İzzet Erş) kitabını da okumanızı salık veririz... )
( )
- İNFÂK[< NAFAKA (çoğ. İNFÂKAT)]
( VERMEK | NAFAKA VERİP GEÇİNDİRME, BESLEME )
- İNFÂK ile/ve/||/<> İBZÂL
( ... İLE/VE/||/<> Esirgemeden, bol bol verme, kullanma, yapma ya da söyleme. )
- İNFÂK ile/değil İSRAFA ENGEL OLMA
- İNFÂK ile/ve/||/<> KİŞİ
- İNFİAL değil/yerine/= KIZGINLIK/ÖFKE
- İNFİLÂK ile/değil/||/<> İNTİHAR
( Nesnelerde. İLE/DEĞİL/||/<> İnsanda. )
- İNFİLÂK[Ar.] (ETMEK) değil/yerine/= PATLAMA
- İNFİRÂT[Ar. < FERD] ile İNHİSÂR[Ar. < HASR]
( Topluluktan ayrı durma. İLE Tekel. | Tek başına sahip olma. )
- INFO yerine BİLGİ
- INGA
( Amazon'un Ant dağlarındaki [Kanopi'lerde] ağaçların en üst dallarında bulunan, sulu bir meyve.[Tadı, vanilyaya benzemektedir.] )
- İNGİLİZ SERVİSİ ile FRANSIZ SERVİSİ ile RUS SERVİSİ ile AMERİKAN SERVİSİ
( Uluslararası dört çeşit servis yöntemi vardır: * İNGİLİZ SERVİSİ: Misafirin sağ tarafından önüne koyulan sıcak ve boş yemek tabağına, garson tarafından fayansta, mutfaktan alınan yemek misafirin solundan, maşa ile yapılır. İLE * FRANSIZ SERVİSİ: Mutfaktan fayansta getirilen yemek misafirin solundan maşa vasıtasıyla kendi tabağına yaptığı servis biçimidir. İLE * RUS SERVİS: Servant servisi olup, mutfaktan getirilen yemekler misafir masasının yanındaki hazırlık masasında garson tarafından tabaklara konularak misafirin solundan yaptığı servis biçimidir. İLE * AMERİKAN SERVİSİ: Tabak servisi olup, yiyecekler ve garnitürleri mutfakta hazırlanarak tabakta getirilir. Ve misafirin uygun olan tarafından servis yapılır. Bu servis otellerin lobilerinde, kafeteryalarında, snack barlarında yapılır. Özelliği bir kurala bağlı olmamasıdır. )
- İNGİLİZ YARARCILIĞI ile/ve/||/<>/> EVRİMCİ DOĞACILIK ile/ve/||/<>/> AMERİKAN YARARCILIĞI
- İNGİLİZCE'NİN TARİHÇESİ...
( )
- İNGIMÂS[Ar.] ile İNGISÂS[Ar.] ile İNGITÂT[Ar.]
( Suya dalma. İLE Suya batma. İLE Suya dalma. )
- İNGLİÇ ile SARIMSAK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Sarımsağa benzeyen bir dağ bitkisi. İLE ... )
- İNHA[Ar.] ile YÖNERGE
( Resmi bir göreve atama ya da bir üst aşama için yazılan yazı. İLE ... )
- İNHİBİSYON/INHIBITION[İng.] değil/yerine/= ENGELLE(N)ME
- İNHİBİTÖR[İng.] değil/yerine/= ENGELLEYİCİ
- İNHİMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BAĞIMLILIK
( Bir şeye, aşırı düşkünlük gösterme, kapılma. İLE/VE/||/<>/> ... )
- İNHİMAK[Ar.] ile İPTİLÂ[Ar.]
( Bir şeye, aşırı düşkünlük gösterme, kapılma. İLE Düşkünlük, tiryakilik. )
- İNHİSÂR[Ar. < HASR] ile İNKİSAR[Ar. < KESR]
( Bir malın yapımının yalnızca bir kuruluşun elinde bulunduğu durum. | Devletin herhangi bir üretim alanını elinde tutması, satışı tek elden yönetmesi ve fiyata hâkim olması durumu. | Bir kişi ya da kuruluşun herhangi bir alanda kazandığı büyük güç. İLE Kırılma. | Gücenme. | İlenme, ilenç. )
- İNHİSÂR[Ar. < HASR]/MONOPOL[Fr.] değil/yerine/= TEKEL
( Bir malın yapımının yalnızca bir kuruluşun elinde bulunduğu durum. | Devletin herhangi bir üretim alanını elinde tutması, satışı tek elden yönetmesi ve fiyata hâkim olması durumu. | Bir kişi ya da kuruluşun herhangi bir alanda kazandığı büyük güç. )
- İNHİTÂT[Ar.] ile/||/<> İNZİLÂL[Ar. < ZELÎL]
( Son bulma, yıkılıp dağılma. | Güçten düşme, yaşlanma, inginlik. İLE Hor görme, aşağı tutma, aşağılama. )
- İNİM İNİM (İNLEMEK)
- İNİŞ >< ÇIKIŞ ile AZLIK >< ÇOKLUK
- İNİŞ >< ÇIKIŞ ile/ve/||/<> GİDİŞ >< GELİŞ
- İNİŞ ile/ve/değil/<> YOĞUNLAŞMA
- İN'İSÂM[Ar.] ile/değil/yerine/>< İN'İSÂR[Ar.]
( Sıkılma. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Koruma. )
- İNİŞ-ÇIKIŞ ile ÇATIŞMA
- İNİSİYATİF ile/ve/<> GÖNÜLLÜLÜK
( Hem bireysellikte, hem/ve de toplumsallıkta. )
- İNİSİYATİF[Fr./İng. < INITIATIVE] değil/yerine/= ÖNCE(Cİ)LİK, ÖNCÜLÜK
- Niye ki? diyerek, hazırcı değil önce kendin düşün de ona göre KONUŞ!!!
- İNKÂR ETMEK ile ANLAMAK
( TO DENY vs. TO UNDERSTAND )
- İNKÂR:
KARŞI GELMEK/ÇIKMAK ile KABUL ETMEMEK
- İNKÂR ile/ve/||/<>/> "AKILSALLAŞTIRMA"
- İNKÂR değil BİLDİĞİNİZ GİBİ
- İNKÂR ile CAHT
( ... İLE Bile bile inkâr etme. )
- İNKÂR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İNSAN
- İNKÂR ile/ve/değil İSPATLANAMAMA
- İNKÂR ile/ve/değil/yerine OLUMSUZLAMA
( İnkârın inkârı yapılarak ikrâra varılır. )
( [not] TO DENY vs./and/but NEGATORY
NEGATORY instead of TO DENY )
- İNKÂRCI/LIK ile/ve/değil/||/<>/< KUŞKUCU/LUK
- İNKILÂP değil/değil/yerine/=/= DEVRİM
- İNKILÂP ile HULF
- İNKİLAP[Ar. < KELB] ile/değil İNKILÂP[Ar. < KALB]
( Köpekleşme. İLE/DEĞİL Toplum düzenini ve yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik, iyileştirme, devrim. | Bir durumdan başka bir duruma geçiş, dönüşüm. )
- İNKITÂ[Ar.] ile KESİLME, ARASI KESİLME, TÜKENME, BİTME
( KESİLME; ARASI KESİLME )
- İNLEME ile/değil/yerine/>< DİNLEME
( Bilgisizlikten, geç kalmış olmaktan dolayı inlemek istemiyorsan, (daha çok) dinlemelisin! )
- İNME ile SÖNÜMLENME
- INNOCENT vs. PROTECTED
- İNORGANİK[İng.]/ANORGANİK[Fr.] ile/||/<>/> KİMYASAL ile/||/<>/> ORGANİK
( )
( Karbon dışındaki ögelerin bileşiklerini inceleyen kimya dalı. İLE/||/<>/> ... İLE/||/<>/> Karbon bileşiklerini inceleyen kimya dalı. )
- İNŞÂ ile İCRÂ
- İNŞÂ ile/ve/<> İHYÂ
- İNŞAALLAH ile/ve/<> MAAŞALLAH ile/ve/<> DUR BAKALIM
( Türk "felsefesi". )
- İNŞAAT YÜKSEK MÜHENDİSİ değil YÜKSEK İNŞAAT MÜHENDİSİ
(
)
- İNŞAD ile ŞİİR OKUMA
- İNSAF ile/ve HAKKÂNİYET
( JUSTICE/MERCY vs./and EQUITY )
- İNSAF ve/<> HİKMET
- İNSAF ile/ve/<>/> İMAN
- İNSAF ile İNİSİYATİF
- İNSÂF[Ar.] ile İNSÂF[Ar. < NISF]
( Yaprak yaprak, lîme lîme olma, dağılma. İLE Merhamete, vicdana ya da mantığa dayanan adâlet. | Ortalama davranış. )
- İNSÂF[Ar.] ile/ve/<> İNTİSÂF[Ar.]
( Merhamete, vicdana ya da mantığa dayanan adâlet. | Ortalama davranış. İLE/VE/<> Hakkını, tamamen alma. | Hakkını ve adâleti isteme. | [zamanda] Yarıyı bulma. )
( Hakkını verme. İLE/VE/<> Hakkını alma. )
- İNSAF ile/ve MESAİ
- İNSAF ile/ve/<> YETİNME
( JUSTICE/MERCY vs./and/<> TO BE CONTENTED WITH )
- İNSAF/LI değil/yerine/= DUYUŞ/LU
- İNŞÂÎ ile/ve/||/<> KURUMSAL
- İNSAN
- İNSÂN
( ÜNSİYET KURAN | ADAM | İYİ, OLGUN | VAR OLMAYAN | HAKİKAT'ÜL HAKAİK | [AÇIKLAMA YETMEZ!] )
- İNSAN ADINI:
"... DİYE" ile/değil "... OLARAK" (KAYDETMEK/BELİRTMEK vs.)
- İNSAN:
ANLAMAYANA ile/ve/||/<> "ANLAYANA"
( "Eksik" geliriz. İLE/VE/||/<> "Çok" geliriz. )
- İNSAN ANLIĞI/ZEKÂSI ile/değil/||/<>/> KİŞİNİN ANLIĞI/ZEKÂSI (ya da ANLIK/ZEKÂ)
- İNSAN BECERİLERİNE EN YAKIN OLAN
( ŞEMPANZE )
- İNSAN BİLİMİ/ANTROPOLOJİ ile İNSANIN GELİŞMESİ BİLİMİ
( BEŞERİYYÂT ile ... )
( ANTHROPOLOGY vs. EUGENICS )
- İNSAN BİLİMLERİ ile/ve FEN BİLİMLERİ
- İNSAN:
DİRİMSEL(BİYO) ve/||/<> ANLIKSAL/ZİHİNSEL(PSİKO) ve/||/<> TOPLUMSAL(SOSYAL) VAROLAN
- İNSAN-DOĞA İLİŞKİSİ ile/ve/değil BİREY-BİREY İLİŞKİSİ
( Anlam bulamaz. İLE/VE/DEĞİL Anlam bulur. )
- İNSAN:
DOĞA VAROLANI ve/||/<>/> EĞİTİM VAROLANI
- İNSAN DOĞMAK değil İNSAN OLMAK
( İnsan olarak doğulmaz, ancak insan olunur! )
- İNSAN:
DÜNYANIN ve/||/<> TOPRAĞIN TUZU
( )
- İNSAN:
"EN ŞEREFLİ" VAR OLAN değil TEK, ŞEREFLİ/ONURLU VAR OLAN
- İNSAN:
EŞREF-İ MAHLÛK ve/||/<> AHSEN-İ TAKVİM ÜZERE ve/||/<> KEREMNÂ
- İNSAN:
"ET/KEMİK" ile/ve/değil/||/<>/< ALGI
- İNSAN FELSEFESİNDE:
FİZİK ÖTESİ/METAFİZİK ve/<> VARLIKBİLİM/ONTOLOJİ ve/<> BİLGİBİLİM/EPİSTEMOLOJİ ve/<> ZİHİNBİLİM/PSİKOLOJİ ve/<> TOPLUMBİLİM/SOSYOLOJİ
- İNSAN GELİŞİMİ KURAMCILARINDA:
MARGARET MAHLER ile/ve/||/<> JOHN BOWLBY ile/ve/||/<> SIGMUND FREUD ile/ve/||/<> ERIK ERIKSON ile/ve/||/<> JEAN PIAGET ile/ve/||/<> DANIEL STERN
- İNSAN GÖVDESİNDE BULUNAN:
DOĞAL ÖĞELER(ELEMENTLER) ile/ve/<> İZ ÖĞELER(ELEMENTLER)
( Öğe - Ağırlık Yüzdesi )
( % 0.01'den daha az oranda... * Bor[B], * Krom[Cr], Kobalt[Co], Bakır[Cu], Flor[F], İyot[I], Demir[Fe], Mangan[Mn], Molibden[Mo], Selenyum[Se], Silisyum[Si], Kalay[Sn], Vanadyum[V], Çinko[Zn] )
( İlgili videoyu izlemek için burayı tıklayınız... )
( )
- İNSAN GÖVDESİNDE, DOĞAL OLARAK BULUNAN NİKOTİN
( 2 nanogram [18 nanograma ulaşırsa kişi bayılır. Daha fazlası ise ölüme götürür.] )
- İNSAN GÖZÜNÜN DUYABİLME EŞİKLERİ VE ARALIĞI
( 400 - 800 tHz )
- KİŞİ(İNSAN) HAKLARININ:
TANINMASI ile/ve/<> KORUNMASI ile/ve/<> GELİŞTİRİLMESİ
- İNSAN:
HÜVE'L GAYB ve/<> HÜVE'L ÂŞİKÂR
- İNSAN İÇİN EN ZEHİRLİ HAYVANLARI AVLAYAN
( KONİK SALYANGOZ )
- İNSAN:
İRÂDE SAHİBİ ile/ve/değil/||/<>/< (TEK) İHTİYÂR SAHİBİ
- [ne yazık ki]
!İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> !İNSAN TİCARETİ
( TCK79 ile/ve/||/<> TCK80 )
- İNSAN KAYNAKLI YARALANMA/TRAVMALARDA:
KAZAYLA OLANLAR ile/ve/ne yazık ki/||/<> KASITLI/AMAÇLI OLANLAR
( )
- İNSAN/KİŞİ:
DOĞA ve/<> TARİH
( Dirimsel[biyolojik] yanı, gövdesi itibariyle. VE/<> Zihni, bilgisi, deneyimleri, görgüsü, dili ve kültürü itibariyle. )
- İNSAN/KİŞİ:
KENDİ OLAN ile/ve/||/<> ARASINDA (SIKIŞIP) KALAN ile/ve/||/<> ÂŞIK OLAN
- İNSAN/KİŞİ:
[ya] KULAKTAN İHYÂ OLUR/YAŞAM BULUR ya da KULAKTAN İFNÂ/İMHÂ/YOK OLUR
- İNSAN/KİŞİ:
OLGUN ile/ve/değil/<> ONURLU
- İNSAN/KİŞİ ile/ve "AYNA"
( Ayna, görüntüyü yansıtır fakat görüntü, aynayı düzeltmez. )
( Kendinizi, aynadan ve görüntüden ayırd etmeyi öğrenin. )
( HUMAN vs./and MIRROR
The mirror reflects the image, but the image does not improve the mirror.
Learn to separate yourself from the image and the mirror. )
- İNSAN/KİŞİ ve/<>/= BİLİNÇ/FARKINDALIK
( İNSAN: Varolmayanın, varlaştırılma süreci. )
( HUMAN and/<>/= CONSCIOUSNESS/AWARENESS )
- İNSAN/KİŞİ ile/ve İNSAN ADAYI
( ... İLE/VE Beşer. )
- İnsan ile KONUŞ!!!
- İNSAN:
KONUŞAN ile/ve/değil/||/<>/< KONUŞULAN
- İNSAN KULAĞININ DUYABİLME EŞİKLERİ VE ARALIĞI:
16 - 20 Hz ile 16.000 - 20.000 Hz arasındaki sesleri duyabilir.
- İNSAN OLANLARIN DÜŞÜNEBİLİYOR OLMASI ile/değil DÜŞÜNEBİLEN HERKESİN, İNSAN OLMASI
- İNSAN:
SOĞUKTA ile/ve/değil/>< (")KARANLIKTA(")
( Yaşayamaz. İLE/DEĞİL/>< [Ancak/sadece, biyolojik (yığın) olarak] "Yaşar". )
- İNSAN YAPITI ile/değil/yerine/< DOĞA VAROLANI
- İNSAN YAŞAMI değil/yerine YAŞAM
( Hayvanların yaşamı değil yaşam süresi olur. )
( Nesnelerin, varoluş süresi olur. )
- İNSAN:
"YOK" VAROLAN ile/ve/=/değil "YOK OLAMAZ" VAROLAN
- İNSAN:
YURTTAŞ ve/||/<> YURTTAŞ
( Devletin. VE/||/<> Çağının. )
- İNSAN YÜZÜ ve/<> MİHRÂB
- İNSAN, ZAMANDA değil ZAMAN, İNSANDA
( ... DEĞİL Sürekliliğiyle. )
- İNSAN ve/<> ACZ
( Kişinin kaderi, aczdir. )
- İNSAN ile/ve ÂDEM
( HUMAN vs./and ADAM )
- İNSAN ile/ve ADEM[Ar.]/YOKLUK
( HUMAN vs./and NON-BEING )
- İNSAN = BERZAH
- İNSAN BEŞER
- İNSAN ve/<> DOĞA["DOA" değil!]
( Doğa, senin herşeyindir. Herşey, senin doğandır! )
( Kişi, doğayla arasındaki derin samimiyeti yitirdiğinde, tapınaklar, önemli bir duruma geçer. )
- İNSAN(/TOPLUM) ile/ve DOĞA
( Kişiler, başağa benzer. İçi boşken havadadır, doldukça eğrilir. )
( İnsan doğası, azalıp çoğalmaz. )
( Kişi, doğanın doğal devamıdır. )
( Düşünce rüzgâr, bilgi yelken, insanlık da kayığın kendidir. )
( İNSAN: Başkasına yararı olan. )
( Kişi, Havasız üç dakika, Susuz üç gün, Yemeksiz ancak üç hafta dayanır. )
( HUMAN(/SOCIETY) vs./and NATURE )
- İNSAN ve/< DÖNÜŞ YOLU
( Yürüyüş de, dönüş de, insana hizmet ederek gerçekleşir. )
- İNSAN ve/||/<> EMEK
- İNSAN ile/ve/değil EŞİK
- İNSAN ile/ve/||/<>/> GELECEK
( İnsan, geleceği geldirendir. )
- İNSAN[Ar.]/ZÂT[Ar.] =/||/<>/< GÖZBEBEĞİ
- İNSAN ve/||/<> GÜVEN
( İNSAN: Kendine, insan emânet edilebilen. )
- İNSAN ile HERHANGİ BİR ŞEY('İ)
( Kişi, başlı başına bir şeydir! Hiçbir şeyle karıştırılamaz/karıştırılmamalıdır! )
( HUMAN vs. ANYTHING )
- İNSAN = HUMAN, MAN[İng.] = HOMME[Fr.] = MENSCH[Alm.] = HOMO[Lat.] = ANTHROPOS[Yun.] = HUMANO/NA[İsp.]
- İNSAN ile İKİ AYAKLI HAYVAN(CANLI)
( HUMAN vs. BIPED )
- İNSAN ile/ve İNSAN-I KÂMİL(/KÂMİL İNSAN/ÂDEM-İ MÂNÂ)
- İNSAN ile/ve/||/<> İSYAN
- İNSAN ve/=/<> LEYL'ÜL-KABR
- İNSAN ile/ve/||/<>/< MAYMUN/SÜRÜNGEN/BALIK
(
)
- İNSAN ve/||/<>/> MECZUB
( Ne kadar insan olunabilirse, toplumun dilinde, o kadar "meczub" olunur. )
- İNSAN ile/ve MELEK
( İbâdet eder. İLE/VE İtaat eder. )
- İNSAN ve/<> MERBÛB
- İNSAN ve/||/<>/< ÜNS
( ... VE/||/<>/< Özsel yakınlık. )
- İNSAN ile/ve/||/=/<> VARLIK
- İNSANA, EN ÇOK YAKINLIK/SICAKLIK DUYDURANLAR
( * AT
* KÖPEK
* YUNUS
* KEDİ )
- İnsana KONUŞ!!!
- İNSANA/KİŞİYE SIĞABİLEN/SIĞAMAYAN ve/=/||/<> EVRENE SIĞABİLEN/SIĞAMAYAN
( Evren. VE/=/||/<> İnsan. )
- İNSANBİÇİMCİLİK = MÜŞEBBİHE = ANTHROPOMORPHISM[İng.] = ANTHROPOMORPHISME[Fr.] = ANTHROPOMORPHISMUS[Alm.] = ANTHROPOS:İNSAN. MORPHE:BİÇİM[Yun.]
- İNSANBİLİM = BEŞERİYAT = ANTHROPOLOGY[İng.] = ANTHROPOLOGIE[Fr., Alm.] = ANTHROPOS:İNSAN. LOGOS:BİLİM[Yun.] = ANTROPOLOGÍA[İsp.]
- İNSANBİLİM ile/ve/=/> EVRENBİLİM
( ANTROPOLOJİ ile/ve/<> KOZMOLOJİ ile/ve/<> TEOLOJİ )
- İNSANBİLİM'DE:
FARKLILAŞMA ile BİREYLEŞME
- İnsanca KONUŞ!!!
- İNSANCILIK = HUMANISM[İng.] = HUMANISME[Fr.] = HUMANISMUS[Alm.] = HUMANUS[Lat.]
- İNSANCILLIK = POLITENESS, COURTESY[İng.] = HUMANITÉ[Fr.] = MENSCHENFEUNDLICHKEIT[Alm.] = HUMANITAS[Lat.]
- İNSANDA:
BAKTERİ SAYISI ile GÖZE(HÜCRE) SAYISI
( 40 milyon. İLE 30 milyon. )
- İNSANI, EN ÇOK ZORLAYANLAR
( BOŞANMA, CENÂZE KALDIRMA, TAŞINMA )
- İNSANI İNSAN YAPAN" değil KİŞİYİ, İNSAN YAPAN ...DIR
- İNSAN-I KÂMİL ile/ve ALLAH VELÎSİ
( Hiçbir mahlûkatın kendinden zarar görmediği zât. İLE/VE ... )
( Teşekkür bile istemezler. )
( Dünyanın anasını Kâmil ağlatır, Kâmil'in anasını da cahil. )
( Onlar nizamı bozmazlar, herşeyi hoş görürler. )
( Onlar için nahoş diye bir şey yoktur. )
( Onlar, balarısı gibi her çiçeğe konar, kendilerine gerekli olanı alır, hatta pisliğe bile konar ama onu bal yapar. )
( Kendine varlık vermeyen. İLE/VE ... )
- İNSAN-I KÂMİL ile/ve İNSAN-I KÂMİL-İ KÜLLÎ
( İNSAN-I KÂMİL: Dünyanın merkezi. )
( KEMÂLE ERMİŞ İNSAN | VARLIK )
- İNSANÎ KONULAR/DURUMLAR/OLAYLAR:
AŞILMASI GEREKEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAŞILMASI GEREKEN
- İNSÂNÎ ile/ve/değil/<> İTİBÂRÎ
- İNSANİÇİNCİLİK = Lİ-L-BEŞERİYE = ANTHROPOCENTRISM[İng.] = ANTHROPOCENTRISME[Fr.] = ANTHROPOZENTRISMUS[Alm.] = ANTHROPOS-KHENTRON[Yun.]
- KİŞİNİN AHLÂKI ile/ve HERHANGİ BİR ŞEYİN/NESNENİN "AHLÂKI"
( MORALS OF HUMAN vs./and MORALS OF OBJECT/SOMETHING )
- İNSANIN ÇÖPÜ ile/değil/yerine DOĞANIN DÜZENİ
- İNSANIN "DOĞASI" değil (BİR/ÇOK) NİTELİĞİ, DOĞASI KILMAK
( Kişi, belirli bir doğa ile doğmaz. Bir niteliği, doğası durumuna getirebilir.[TETABBU] )
- İNSANIN "DOĞASI" değil İNSANIN YAPISI(ya da GÖVDE/BEDEN/BİREYİN GÖVDESİ/DOĞA)
- İNSANIN "DOĞASI" değil İNSANDAKİ(GÖVDESİNDEKİ) DOĞA
- İNSAN'IN/KİŞİNİN DÜŞÜNMESİ ile/ve TANRI'NIN DÜŞÜNMESİ
( [mâhiyetçe değil derece olarak!] Bilkuvve'den bilfiil'e doğru. İLE/VE Bilfiil. )
- İNSANIN İBÂDETİ ile/ve ÖTEKİ TÜM VAROLANLARIN İBÂDETİ
( Bilmek. İLE/VE İşlevsellikleri. )
( Kişinin ibâdeti ârif olmaktır. )
- İNSANIN/KİŞİNİN:
SÖZÜ ile/ve BAKIŞI ile/ve SUSMASI
( )
( Gerek yok, her sözü, lâf ile beyâna
Bir bakış, bin söz eder, bakıştan anlayana... )
( Hikmet olmalı. İLE/VE İbret olmalı. İLE/VE Ders olmalı. )
- İNSANIN:
"VARLIĞI" ile/değil/||/<> VAROLUŞU
( "Varlık" sözcüğü, en üst soyutlama olarak felsefî bir kavram olmakla birlikte amacımızı karşılayan kavram ve sözcük ise mevcudiyeti yani "varoluşu" olarak kullanmak durumundayız. )
( VUCUDU ile/değil MEVCUDİYETİ )
- İNSANIN VE KİŞİNİN BİRİCİKLİĞİ:
"SEÇKİNLİK" değil VAROLUŞSAL
- İNSANIN, ...[CANI İSTİYOR/ÇEKİYOR] ile/ve/değil BENİM/SENİN/ONUN ...
- İNSANIN/KİŞİNİN DOĞUMU ile HAYVANIN DOĞUMU
( [not] BIRTH vs. BREED )
- İNSANIN/KİŞİNİN:
TENSEL VAROLUŞ/U ile/ve/<> TİNSEL VAROLUŞ/U
( Belirlilik. İLE/VE<> Ereklilik. )
( Belirleyici olan, zemindir/koşullarındır. )
- İnsanı DİNLE!!!
- İNSAN/KİŞİ:
NE İSTEDİĞİNİ BİLEBİLEN ile/ve/değil/||/<>/< NE İSTEMEDİĞİNİ BİLEBİLEN
- İNSAN/KİŞİ ve/<> GÖRÜNMEYEN VAROLAN
- İNSAN(KİŞİ/KENDİN):
OKYANUSUN İÇİNDE BİR DAMLA ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİR DAMLANIN İÇİNDEKİ OKYANUS
- İNSANLAR KIRK YILLIK EŞLERİNİ BOŞUYOR" değil BAZI KİŞİLER, KIRK YILLIK EŞİNİ BOŞUYOR/BOŞAYABİLİYOR
- İNSAN/LAR ile/değil/< KİŞİ/LER / BİREY/LER
( İnsan olmayanların[hayvan/bitki/nesne] bulunduğu yerde. İLE/DEĞİL/< Hayvan/bitki/nesnenin bulunmayıp sadece insanın bulunduğu ya da konu edildiği yerde. )
( Soyut, kümeleme ve kümenin "adı/etiketi/rengi". İLE/DEĞİL/< Kümenin öğeleri. )
( "İnsanlar" ve "kişiler" sözcükleri, birbirine benzer anlamları taşısa da önemli bir farkı gösterir. Genel olarak, "insan" ya da "insanlar" sözcüğü daha geniş bir kapsama sahiptir ve tüm insan kümesini, insan olmayanları yani tüm hayvan, bitki ve nesneleri dışarıda bırakacak biçimde tanımlar. "kişiler" sözcüğü daha özel bir anlam taşır ve "insan" kümesinin içinde bulunan bireyleri ya da çoğul olması durumunda belirli bir ya da birkaç topluluğu karşılar.
"İnsanlar doğayı kirletiyor." tümcesi, 8 milyarın tamamının doğayı kirlettiğini yansıtır ya da varsayarken,
"Kişiler, doğayı kirletiyor." tümcesi, belirli bireylerin ya da topluluğun doğayı kirlettiğini tam olarak ya da daha yetkin ve doygun tanımlar.
Bu nedenle, anlamın doğru biçimde aktarılabilmesi için nasıl kullanıldığına olabildiğince özen göstermek gerekir. )
( [not] HUMAN vs./but/< PERSON/PEOPLE )
( REN ile/değil/< MIN )
- İNSANLAŞMA:
KARADA ile/ve/değil/||/<>/>/< DENİZDE
- İNSANLAŞMA ve/||/<>/>/< "DERTLİLİK"
- İNSANLIĞI "KURTARMA" "İSTEĞİ" ile/değil/ne yazık ki/>< "İNSANLIĞA HÜKMETME İSTEĞİ"
- İNSANLIĞIN:
KARDEŞLİĞİ ve/||/<> BİRLİĞİ ve/||/<> ÖZGÜRLÜĞÜ
- İNSANLIK DURUMU(") ile/değil/ne yazık ki/>< ÖNYARGI
- İNSANLIK İÇİN ile İNSANLIK ADINA
- İNSAN/LIK:
MAĞARADAN ve/||/<>/> MARS'A GİDEN VE SÜRECİ
- İNSANLIK OLARAK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL OLARAK
- İNSANLIK:
"SAHİP OLDUKLARIMIZ" değil PAYLAŞTIKLARIMIZ
- [ne yazık ki]
İNSANLIK SUÇLARI:
SOYKIRIM ile/ve/||/<> İŞKENCE/ŞİDDET ile/ve/||/<> TERÖR ile/ve/||/<> NEFRET/DÜŞMANLIK ile/ve/||/<> IRKÇILIK ile/ve/||/<> KÖLELEŞTİRME ile/ve/||/<> İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> ORGAN TİCARETİ ile/ve/||/<> BAĞIMLILAŞTIRMA
( Bağımlılaştırma - İnsanlık Suçu İlişkisi - Muharrem Balcı )
( * Kasten öldürme
* Kasten yaralama
* İşkence, eziyet ya da köleleştirme
* Kişiyi, özgürlüğünden yoksun kılma
* Bilimsel deneylere tâbi kılma
* Eşeysel saldırıda bulunma, çocukların eşeysel istismarı
* Zorla gebe bırakma
* Zorla fuhşa sevketme )
( [unfortunately] HUMAN CRIMES: GENOCIDE and/||/<> TORTURE and/||/<> DISCRIMINATION and/||/<> HATRED and/||/<> TO PUSH ADDICTION (and/||/<> TO DISSAPOINT) )
- İNSANLIK = BEŞERİYET, İNSANİYET = HUMANITY[İng.] = HUMANITÉ[Fr.] = HUMANITÄT, MENSCHHEIT[Alm.] = HUMANITAS[Lat.]
- İNSAN/LIK ve/<>/= GÜZEL AHLÂK
( İNSAN: Doya doya, insanlığını yaşayan. )
- İNSAN/LIK ve/<>/= GÜZEL AHLÂK
- İNSANLIKTA, GELİŞİMİNDE VE (NESNEYİ/DÜŞÜNCEYİ) KAVRAMADA ...:
BAŞ PARMAĞIN GELİŞİMİ/KULLANIMI ve/||/<> ÇENENİN ÜÇÜNCÜ(İLERİ-GERİ) HAREKETİ (VE GÜCÜ/YETİSİ)
- İNSANOĞLU" yerine KİŞİ / İNSANLIK
- İNSANSIZLAŞTIRMA ile/ve/<> DİLSİZLEŞTİRME
- İNSİ-CİNSİ (BELİRLİ OLMAMAK)
- İNSİCÂM ile MERBÛTİYET
( Yağmurun sürekli yağması. | Gitme, gidiş. | Düzgün söz. İLE Bağlılık, eklilik, ilinti. )
- İNŞİKÂK[< ŞAKK] değil/yerine/= YARILMA, ÇATLAMA | İKİYE AYRILMA
- İNŞİKAK-I/ŞAKK-I KAMER değil/yerine/= AYIN YARILMASI
- İNŞİRAH[Ar. < ŞERH] ile AÇILMA | AÇIKLIK, FERAHLIK
( AÇILMA | AÇIKLIK, FERAHLIK )
- INSISTENCE vs. COMPULSION
- İNSÜLİN ile/ve/||/<> HOMA-IR
- İNTAÇ ile İNTİHA
( Bir işi sonuçlandırma, sona erdirme, bitirme. İLE Son, sona erme, sonu gelme. )
- INTELLECTUAL vs./and LOGICAL
- INTELLECTUS ile RATIO
( Evrenselliği olanlar/da. İLE Tüm varolanlar/da. )
- İNTERAKTİF yerine ETKİLEŞİMLİ
- İNTERMEZZO
( Bir bütün oluşturan parçalar. )
- İNTERNETTE:
GÖRÜNÜRLÜK ile/ve/||/<> ERİŞİM KOLAYLIĞI
- INTERPRETATION/COMMENT vs. EXCESSIVE INTERPRETATION/COMMENT
- INTERPRETATION/COMMENT vs. SPECULATION
- İNTIBÂ[Ar. < TAB] ile İNTİBÂH[Ar.] ile İNTIBÂH[Ar.]
( Basılma, matbû olma. | Zihinde iz bırakma. | İzlenim. İLE Uyanma, uyanış. İLE Pişme. )
- İNTIBÂ ile/ve/||/<> İTİBAR
- İNTIBÂ[Ar.] değil/yerine/= İZLENİM
- İNTİBAK[Ar.]/ENTEGRASYON[İng. < INTEGRATION] değil/yerine/= ÖLÇÜDEŞLİK/ÖLÇÜ UYUM, UYUM
- İNTİHÂB[Ar. < NAHB | çoğ. İNTİHÂBÂT] ile İNTİHÂB[Ar. < NEHB | çoğ. İNTİHÂBÂT]
( Seçme/seçilme. | Seçim. | En güzel. İLE Yağma ile mal alma, kapışma, talanlama. )
- İNTİHÂBAT[Ar. < İNTİHÂB] ile İNTİHÂBÂT[Ar. < İNTİHÂB]
( Seçmeler/seçilmeler. | Seçimler. İLE Yağmalar, kapışmalar, talanlamalar. )
- İNTİHÂL ile/ve/||/<>/> İNTİHÂR
( Alıntı. İLE/VE/||/<>/> Kendini öldürmek. )
- İNTİHAL/PLAJİRİZM değil/yerine/= ALINTI
- ÖZKIYIM/İNTİHAR[Ar.] ile/ve/değil/||/<> ÖLÜM ORUCU
- İNTİHAR[Ar.]["İNTAHAR" değil!]/SUİSİT[İng. < SUICIDE] değil/yerine/= ÖZKIYIM
- İNTİKAL[Ar.] değil/yerine/= GEÇİNÇ | GEÇİŞ | GEÇİŞSİZ
- İNTİKAL[Ar.] ile/ve/değil/<> İŞTİRAK[Ar.]
- İNTİKAM ALMAK" ile/değil/yerine/>< GÖNÜL ALMAK
- İNTİKAM ile/değil/yerine ADÂLET
( "Öfke", "kıskançlık" ve "nefret" "kaynaklıdır". İLE/DEĞİL/YERİNE Gücünü, sevgiden alır. )
- İNTİKAM ile/değil/yerine ADÂLET
- İNTİKAM değil/yerine/>< AFFETMEK
( En etkili/büyük intikam, affetmektir. )
- İNTİKAM ile/ve/değil/yerine/<> DENGE
- İNTİKAM ve/>/= KAYBETMEK
- İNTİMÂ'[Ar.] ile İNTİSÂB[Ar. < NİSBET] ile İNTİSÂB[Ar. < NASB]
( Kuşun bir yerden uçup başka bir yere konması. | Birine mensûb olma. İLE Bir kişiye mensûb olma. | Bir yere bağlanma, kapılanma. | Birinin adamı olma. İLE Dikilip durma. | Yükseğe kaldırma. | Kurala göre sözcüğün mensûb olması. )
- İNTİSÂB ile/ve İMTİSAL
( İntisâb/inisiyasyon, içsel mâbedin oluşturulmasını başlatır/sağlar. )
( VÂ-BESTE ile/ve ... )
- İNTİSÂB ile "KAPILANMAK"
( HİÇ KENDİ KENDİNE KAYNAR MI KAZAN
ÇEVRE YANIN ATEŞ EYLEMEYİNCE )
- İNTİSÂF değil/yerine/= ZAMAN, YARIYI BULMA
- İNTİŞÂR[Ar. < NEŞR] değil/yerine/= YAYILMA, DAĞILMA | ÜREME
- İNTİZAM[Ar.] değil/yerine/= DÜZEN/ÇEKİDÜZEN
- INTUITION vs. INSTINCT
( SEZGİ ile/ve İÇGÜDÜ )
- INTUITION vs. INSTINCT vs. INSIGHT vs. INKLING
- İNZÂL[Ar. < NEZR | çoğ. İNZÂLÂT] ile İNZÂR[Ar.] ile İNZÂR[Ar. < NEZF | çoğ. İNZÂRÂT] ile İNŞÂR[Ar.]
( İndirme/indirilme. | Tanrı buyruklarının peygamberlere inmesi. | Uykuda düş azması, meni boşalması. İLE Geciktirme, te'hîr etme. İLE Sonunun kötü olacağını haber vererek korkutma, uyarıda/ihtarda bulunma. İLE Ölüyü diriltme. )
- İP ile/ve/değil/<> ÇÖZGÜ/ARIŞ
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Dokumacılıkta, atkıların geçirildiği, uzunlamasına ipler. )
- İPE-SAPA (GELMEZ İŞ/SÖZ/HAREKET/DAVRANIŞ)
( BÎ-SER Ü BÛN )
- İPEK YOLU ve/||/<> İLİM YOLU
- İPEK ile/değil/yerine CUPRO
( Dünyanın ilk vegan kumaşı... Cupro )
- İPİN UCUNU KAÇIRMAK ile CILKINI ÇIKARMAK ile EŞEĞİN KULAĞINA(/..INA) SU KAÇIRMAK
- İPİN UCUNU KAÇIRMAK ile OKUN YAYDAN ÇIKMASI
- İPOTEKLİ ve/<> ÇOCUK
- İPSİZ SAPSIZ
- İPTAL ETMEK ile/ve/yerine/değil ASKIYA ALMAK
- İPTİDAİ[Ar.]/PRİMİTİF[Fr./İng.] değil/yerine/= İLK(S)EL
- İPUCU ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRIŞIM
- IQ(") ile/değil AMK
- IQ ile/ve/||/<> CQ ile/ve/||/<> EQ ile/ve/||/<> SQ ile/ve/||/<> KQ
( Zihinsel Bölüm[Zekâ/Gelişim][IQ: Intelligence Quotient]
İLE/VE/||/<>
İletişimsel Bölüm[Zekâ/Gelişim][CQ: Communication Quotient]
İLE/VE/||/<>
Duygusal Bölüm[Zekâ/Gelişim][EQ: Emotional Quotient]
İLE/VE/||/<>
Tinsel Bölüm[Zekâ/Gelişim][SQ: Spiritual Quotient]
İLE/VE/||/<>
Gövdesel Bölüm[Zekâ/Gelişim][KQ: Kinesthetic Quotient] )
( )
- ÎRÂD (ETMEK) ile/ve/<> ZİKR (ETMEK)
- İRÂDE DIŞI ile/ve/değil İHTİYÂR DIŞI
- İRÂDE[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> İDÂRE[Ar.]
- İRÂDE ile/ve/||/<> İDRAK
- İRÂDE ile/ve/değil/<> İKTİDAR
- İRÂDE ile/ve/||/<> İSTİDÂD
- İRÂDE ile/ve/||/<>/> SAVAŞ
( Bireyde. İLE/VE/||/<>/> Topluluklar/toplumlar arasında. )
itibariyle 29.456 başlık/FaRk ile birlikte,
29.431 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(53/119)