Bugün[10 Temmuz 2025]
itibariyle 29.456 başlık/FaRk ile birlikte,
29.431 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(109/119)


- USÛLSÜZ/LÜK ile HAKSIZ/LIK/GADR[Ar.]

( ILLEGAL vs. UNFAIR )


- USÛL-Ü FIKIH'TA:
KİTAP ile/ve/||/<> SÜNNET ile/ve/||/<> İCMÂ ile/ve/||/<> KIYAS


- ÜŞÜMEK ile/ve/değil/<> ÜŞÜTMEK


- UT ile UD[Ar.]

( Utanma. İLE Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, çalgıçla çalınan bir çalgı. )


- UTANÇ:
BENCİL OLMAK ile/değil/ne yazık ki BENCİL GÖRÜNMEK

( [ne yazık ki] Kişiler, bencil olmaktan değil "bencil görünmek"ten utanır. )


- UTANÇ VERİCİ ile/ve/||/<> KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ


- UTANIYORUM ile/değil/yerine/>< TANIYORUM!


- UTANMA ile/ve/değil/||/<>/< AĞRINA GİTMESİ


- UTANMAK/UTANGAÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK


- UTANMAK ile ÇEKİNMEK

( SHAME vs. ABSTAIN )


- UTANMAK ve/||/<>/> DOĞRULUK


- UTANMAK değil/yerine DOĞRUYU SÖYLEYİP "KAYBETMEK"/KAZANMAK


- UTANMAK ile EDEB

( SHAME vs. BREEDING )


- UTANMAK ile/ve/değil/||/<>/< GARİPSEMEK


- UTANMAK ile/ve/||/<> KENDİNE YAKIŞTIR(A)MAMAK


- UTANMAK ile/ve/||/<>/> UTANDIRILMAK

( Erdem. İLE/VE/||/<>/> Karabasan/kâbus. )


- UTANMAK ve/> UYANMAK


- UTAN(DIRIL)MAK ile/ve/||/<>/> UYAN(DIRIL)MAK


- UTANMAZ-ARLANMAZ


- UTANMAZ ile NARSİSİST

( Her utanmaz, narsisist değildir/olmayabilir fakat her narsisist, utanmazdır. )


- UTİLİTARİZM ile PRAGMATİZM


- UTM/UTÜM[Ar.] ile UTUM[Ar.]

( Yabani zeytin ağacı. İLE Köşk. | Taş duvar/yapı. )


- ÜTOPYA:
ÜMİT ve/||/<>/> EYLEM


- ÜTOPYA[Yun.] değil/yerine/= DÜŞÜLKÜ


- ÜVEYE EDERSEK ve/||/<> GELİNE EDERSEK

( [kendi] Çocuğumuzda buluruz! VE/||/<> Kızımızda buluruz. )


- UY(>< İN) ile/||/<> UYA(> YUVA)

( Çukur. İLE/||/<> Yuva. )


- UYAK(KAFİYE) ÇEŞİTLERİNDE:
YARIM ile/ve/<> TAM ile/ve/<> ZENGİN ile/ve/<> TUNÇ ile/ve/<> CİNASLI

( )


- UYANDIRMA" ile TETİKLEME


- UYANIK/UYKUSUZ ile "UYANIK"

( BÎDÂR ile ZEYREK )


- UYANIK

( "KUL, HAKK'I YÂD ETTİĞİ ZAMAN, HAKK'IN, KENDİNİ YÂD ETTİĞİNDEN HABERDAR OLUR" )


- UYANIK/LIK ile/ve/||/<>/> AYDIN/LANMIŞ/LIK


- UYANIK/LIK ile "UYANIK/LIK"


- UYANMAK ile/ve/||/<> AYDINLANMAK


- UYANMAK ile/ve/değil/<> GÖZÜN AÇILMASI


- UYARAN ile UYARILAN

( STIMULUS/IMPULSE vs. IMPULSED )


- [ne yazık ki]
(")UYARI("):
(")AŞIRI(") ile/ve/||/<> (")YETERSİZ(") ile/ve/||/<> (")YERSİZ(") ile/ve/||/<> (")YANLIŞ(")


- UYARI SİMGELERİNDE:
+16 değil 16+


- UYARI ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRI


- UYARI ile/ve/değil/yerine/>< MÜJDE[Fars.]

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Sevinç haberi, muştu. | Sevinçli, hayırlı bir haber getirene verilen bahşiş. )

( Olumsuz(luk)lara/yanlış(lık)lara/kötü(lük)lere. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Olumlulara/doğru(luk)lara/iyi(lik)lere. )


- UYARICI ile/ve/||/<> "AYAR VERME"


- UYARICI ile/ve/<>/> UYANDIRICI


- UYARICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UYARAN


- UYARI/İKAZ ile/ve/değil/yerine OLUMSUZ SONUÇLARA/SONUÇLARI İŞARET


- UYARIM ile UYARIM ile UYARIM

( Uyarma, uyarılma. İLE Uyum göstere(bile)ceğini geniş zamanlı olarak belirtmek/bildirmek. İLE Bir durum ya da ayrıntı üzerine ya da biri(leri)ne, başkasının değil benim yaptığım bildiri/anımsatma. )


- UYARLAMAK ile/değil UYGULAMAK


- UYDULAR ile/ve ACE UYDUSU

( ... İLE/VE Güneşten gelen/gelebilecek etkilerin/zararların bilgisini dünyaya ileten, dünyaya en uzak mesafede bulunan tek uydu. )


- UYDUM AKILLI ile/ve YARIM AKILLI


- UYDURMA ile/değil/yerine/>< HAYAL


- UYDURMAK ile/değil/yerine DUYURMAK


- UYDURMAK ile "KAFADAN ATMAK"


- UYDURMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TASARLAMAK


- UYDURMAK ile/değil/yerine UYARLAMAK

( TO IMPROVISE vs./and TO ADAPT )


- UYGAR/MEDENÎ ile MODERN


- UYGARLAŞMA ile/ve/||/<>/< GÖÇ


- UYGARLAŞMA ile/ve/<> UYGARLAŞAMAMA

( Nevroz doğurur.[Freud] İLE/VE/<> Yeterince uygarlaşamama, nevroz doğurur.[Adler] )


- UYGARLAŞMADA:
KILIÇ ile/ve/fakat/değil/yerine/<>/> KALEM ve KİTAP

( Başlattı. İLE/VE/FAKAT/DEĞİL/YERİNE/<>/> Yaşattı VE Sürdürdü. )


- UYGARLIK ARAYIŞI ve/||/<>/< KÜLTÜRLERİN/TOPLULUKLARIN KARŞILAŞMASI


- UYGARLIK/MEDENİYET:
TOPRAK ve/+/||/<> DİL ve/+/||/<> DİN


- UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Evrensel. İLE/VE/||/<> Yerel. )

( Denetimli. İLE/VE/||/<> Bilinçdışı. )

( Toprak, kişiye aittir. İLE/VE/||/<> Kişi, toprağa aittir. )

( Uygarlık, olay ve olguları birbirinden büyük titizlikle ayırd edebilmektir. )

( Kültür, en geniş tanımıyla yaşam biçimini gösterir. )

( Kültür, insan-doğa ve kişi-kişi[toplum] ilişkilerinin toplamıdır. )

( Uygar kişi, dünyanın neresinde ve hangi kültürde üretilirse üretilsin, insanlık değerlerine sahip çıkan, onu benimseyen ve yaşamına katan kişidir. )

( Evrenseller kültürler içinde yer almış olmalıdır. )

( UYGARLIK/MEDENİYET = ZANAAT-FEN ve AHLÂK )

( MEDENİYET OLUŞTURABİLMEK İÇİN:
* TANRI/İLK İLKE,
* EVREN/DOĞA,
* İNSAN )

( Farkındalık ile. İLE/VE/||/<> Farkında olmadan. )

( Yöntemli. İLE/VE/||/<> Alışkanlıklar. )

( İnsan - İnsan ilişkisi (ile). İLE/VE/||/<> Doğa - İnsan ilişkisi (ile). )

( Sanat. İLE/VE/||/<> Zanaat. )

( Öğrenilir. İLE/VE/||/<> Yaşanır. )

( Kimsin/iz? İLE/VE/||/<> Kimlerdensin/iz? / Nerelisin/iz? )

( Uluslararası. İLE/VE/||/<> Ulusal. )

( ZAMAN: Doğrusal. İLE/VE/||/<> Döngüsel. )

( Us. İLE/VE/||/<> Us dışı. )

( Yasa. İLE/VE/||/<> Töre. )

( Medine. İLE/VE/||/<> Yesrib. )

( Çatışmalar içinde. İLE/VE/||/<> Zahmetler içinde. )

( Kâmil kültür, kendinden sonra gelecek kültürün gübresidir. )

( Gerçek üstü. İLE/VE/||/<> Gerçek. )

( Ancak, felsefenin getirebildiği/sağladığı/sunduğu. İLE/VE/||/<> Sanat ve dinin getirdiği. )

( Bilim. İLE/VE/||/<> Felsefe. )

( Saygıyla... İLE/VE/||/<> Sevgiyle... )

( CIVILIZATION vs./and CULTURE )

( MEDENİYET ile/ve HARS )


- UYGARLIK/MEDENİYET:
TA'MÎR-İ BİLÂD[Ar.] ve/||/<> TERFÎH-İ İBÂD[Ar.]

( Kentler/beldeler oluşturmak/inşâ etmek. VE/||/<> Bireylerin her türlü gönencini/refâhını sağlamak. )


- UYGARLIK ve/||/<>/< ADÂLET

( Ayakta durabilmek için. VE/||/<>/< Sürdürülebilirlik için. )


- UYGARLIK ve/<> BİREYSEL FEDÂKÂRLIK


- UYGARLIK ve/> HUZURSUZLUĞU


- UYGARLIK ve/||/=/<>/< İNSAN/LIK


- UYGARLIK ve/<> KAVRAMSALLIK


- UYGARLIK = MEDENİYET = CIVILIZATION[İng.] = CIVILISATION[Fr.] = ZIVILISATION[Alm.] = CIVIS[Lat.] = CIVILIZACIÓN[İsp.]


- UYGARLIK ve/<> SAYGI


- UYGARLIK ve/||/<> ZEKÂ


- UYGARLIKLARARASI/LIK ile/ve/<> KÜLTÜRLERARASI/LIK


- UYGARLIKTA:
SAYGI ile/ve/||/<>/> TÜZE


- UYGARLIKTA(MEDENİYETTE):
SU ve YOL

( WATER and ROAD :ON CIVILIZATION )


- UYGULAMA (RİYÂZET)


- UYGULAMALI!


- GELENEK:
UYGULAMALI ile/ve/||/<>/< METİN TABANLI


- UYGULAMAYA YÖNELİK BİLGİ ile/ve SAF SOYUT BİLGİ

( PRACTICAL KNOWLEDGE vs./and PURE ABSTRACT KNOWLEDGE )


- UYGULANMALI!:
[ne] YER ne de GEÇİT VERMELİ

( Adâletsizliğe ve hukuksuzluğa...
Görüntü ve reklâm kirliliğine, "yerel yönetimlerin", "yöneticilerin" keyfiyetine ve adâletsizliğine...
Gürültü/uğultu kirliliğine ve korna/zil çalanlara...
Işık kirliliğine...
Sigara ve tüm ürünleriyle çevreyi ve toplumu rahatsız eden nesnelere ve içen davranış/tutum ve kişilere...
Dilde, yazım hatalarına ve yazım kurallarına uymayanlara...
Beslenmede, abur-cubura, "et" ve "hayvansal ürünlere"...
Her türlü saygısızlık ve keyfiyete...


Ne yer, ne de geçit vermek üzere, haklarımızı sürekli bilmeli ve anımsamalı, hakkı/mızın biz almadıkça verilmeyeceğinin bilinciyle gereken her türlü eylem, tavır, tutum, duruş ve davranış içinde olmamız gerektiğini uygulayarak göstermek, paylaşmak, aktarmak, eğitmek, dayanışmak, işbölümü ve işbirliği içinde olmak durumunda ve zorundayızdır. )


- UYGULANMAYAN AHLÂK ile/değil/yerine/>< UYGULANAN AHLÂK

( Sözü edilir fakat kendi yoktur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sözü edilmez fakat uygulanır. )


- UYGULAYICI ile/ve/<>/|| UYGULATICI

( Sanatçı, hem uygulayıcı, hem uygulatıcı olabilmelidir. )


- UYGUN OLMAK" ile/ve/değil/||/<>/< AİT OLMAK

( Bir yere "uygun olmak", oraya ait olduğumuz anlamına gelmez. )

( )


- UYGUN OLMA/MA ile/ve/değil YETERİNCE UYGUN OLMA/MA


- UYGUN OLMAMAK ile YETERİ KADAR UYGUN OLMAMAK

( NOT TO BE IN APPROPRIATE vs. NOT ENOUGH AS MUCH AS TO BE IN APPROPRIATE )


- UYGUN OLMAMAK ile YETERİ KADAR UYGUN OLMAMAK


- UYGUNLUK ile/ve/||/<> BECERİ

( LİYÂKAT ile/ve/||/<> MEZİYET )


- UYGUNLUK ile/ve/<>/>< ENGEL


- UYGUNLUK ile/ve GEÇERLİLİK

( APPROPRIATENESS vs./and VALIDITY )


- UYGUNLUK ile/ve/||/<> ÖRTÜŞME


- UYGUN/LUK ile/ve TUTARLI/LIK

( SEZÂ ile/ve ... )

( CORRESPONDENCE vs./and COHERENCE )


- UYGUR HARFLERİYLE YAZILMIŞ ARAPÇA METİN ile/ve ARAP HARFLERİYLE YAZILMIŞ UYGURCA METİN


- UYGURLAR ile/ve/||/<>/> KARAHANLILAR ile/ve/||/<>/> SELÇUKLULAR ile/ve/||/<>/> OSMANLILAR ile/ve/||/<>/> TÜRKİYE

( 742 - 840 ile/ve/||/<>/> 840 - 1212 ile/ve/||/<>/> 1212 - 1299 ile/ve/||/<>/> 1299 - 1923 ile/ve/||/<>/> 1923 - ~ )


- UYKU AÇMADA:
"KAHVE" değil/yerine/>< ELMA


- UYKU/UYUMA ile/ve ÖĞLE UYKUSU

( Uyku Eksikliği, Gövdenizde, Nelere Neden Oluyor? )

( ... ile/ve MAKİL )


- UYKU ile/ve LETARJİ

( ... İLE/VE Çok uzun süren, derin uyku hali. | Uyuşukluk, atâlet. )

( Uykuya dalış süresi ortalama yedi dakikadır. )

( NEVM, NÜÂS, RAKDE, SİNE ile/ve ... )

( HÂB ile/ve ... )

( SLEEP vs./and LETHARGY )


- UYKU ile/ve/değil/||/<>/>/< ÖYKÜ


- UYKU ve/<> UYKUDA EYLEME VURMA

( "Uykuda Eyleme Vurma" - Ahmet Çorak yazısı için burayı tıklayınız... )


- UYKUDAN) UYANMAK ile/ve/<>/< BİLMEK

( Göz ile değil! İLE/VE/<> Söz ile değil! )


- UYKU/UYUMA "YÖNELİMİ/İSTEĞİ" ile/ve/değil/||/<>/< SOĞUKTA DONMAK


- UYMAMAK ile AYKIRI OLMAK


- UYMAZ" ile "TERS DÜŞER"


- UYSAL ve/||/<> UYUMLU

( Hayvanlarda. VE/||/<> İnsanda. )


- UYUCAK/UYUYUCAK" değil UYUYACAK


- UYUCAK" değil UYACAK


- UYUKLAMA/UYKUNUN GELMESİ ile İÇ/İNİN GEÇMESİ


- UYUM

( HARMONY )


- UYUM DAVALARI/SAVUNMALARI ile/>< KOPUŞ DAVALARI/SAVUNMALARI

( Savunma Saldırıyor - Jacques Verges - Metis Yay. )


- Uyum için SUS!!!


- UYUM = AHENK = HARMONY[İng.] = HARMANIE[Fr.] = HARMONIE[Alm.] = HARMONIA[Yun. Zarafet ve uyum tanrıçası.] = ARMONÍA[İsp.]


- UYUM ve/<> BOŞLUK/ARA


- UYUM ile/ve/||/<>/> ÇATIŞMA ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME


- UYUM ile/ve ÇELİŞKİLİ UYUM

( HARMONY vs./and CONTRADICTED HARMONY )


- UYUM ile/ve/<> DENGE

( Her varolan, öteki bir varolan ile uyum içindedir. )

( Uyumun içinde, korkuya yer yoktur. )

( Şehvet gibi ateş, nefret gibi kötülük, uyumsuzluk gibi acı ve aydınlanma gibi de sevinç yoktur. )

( En büyük hastalık, doyumsuz istekler; en büyük acı da uyumsuzluktur. )

( Sarı, öğle güneşinin rengi yani orta noktanın ve dengenin simgesidir. )

( Gerçek, Sattva'dan ötededir. )

( İFRÂT[< FART] - İTİDAL - TEFRİT )

( Tamas donuklaştırır, rajas çarpıtır, sattva uyumlu kılar. )

( İnsan-altı olanlar, Tamas'ın ve Rajas'ın egemenliği altındalardır; kişiler ise Sattva'nın. )

( Berraklık ve yardımseverlik, zihni ve eylemi etkilemesinden dolayı Sattva'dır. )

( Sattva'nın olgunlaşmasıyla tüm arzu ve korkular son bulur. )

( Tamas obscures, rajas distorts, sattva harmonises. )

( Every being is compatible vs. every other being.
In harmony there is no place for fear.
The sub-human - the 'humanoids' - are dominated by tamas and rajas and the humans by sattva.
Clarity and charity is sattva as it affects mind and action.
With the maturing of the sattva all desires and fears come to an end.
The real is beyond sattva. )

( HARMONY vs./and/<> BALANCE )

( SOPHROSYNE: İtidal. )

( RAJAS - SATTVA - TAMAS )


- UYUM ile/ve EŞ ZAMANLAMA

( HARMONY vs./and SYNCHRONIZATION )


- UYUM ile/ve/||/<> EŞZAMANLILIK


- UYUM ile/ve/||/<>/> EVRENSEL/KOZMİK UYUM


- UYUM ile/ve EYLEME GEÇMİŞ UYUM

( Dinler, hakikatlerini, eylem içinde [sessiz eylem içinde] gösterirler. )

( HARMONY vs./and HARMONY IN ACT
Religions show their true face in action, in silent action. )


- UYUM ile/ve PARALELLİK

( HARMONY vs./and PARALLELNESS )


- UYUM ile/ve/||/<> SENTEZ


- UYUM ile/ve/<> TEVHİD


- UYUM ile/ve TINLAMA

( HARMONY vs./and RESONANCE )


- UYUM ile/ve TUTARLILIK

( HARMONY vs./and CONSISTENCY )


- UYUM ile/ve UYGUNLUK

( ... ile/ve VEFK/TENÂSÜB[öteki ucu >< TENÂFÜR(< NEFRET)] )

( HARMONY vs./and APPROPRIATENESS )


- UYUM >< UYUMSUZLUK

( Küçük şeyleri büyütür. >< Büyük şeylerin çürümesine neden olur. )


- UYUM ile/ve YAKINLAŞMA

( HARMONY vs./and TO APROACH )


- UYUM ile/ve YETENEK


- UYUMA ile/ve/değil EŞİK


- UYUM/AHENK ile/ve/değil/||/<> İNSİCÂM


- UYUMAK/UYKU ile/ve UYUKLAMAK/PİNEKLEMEK/IMIZGANMAK/KÜNGÜLDEMEK/KÜNGÜRDEMEK/ŞEKERLEME/KAYLÛLE

( Günde ortalama 7 saat uyku yeterlidir! [Kişiden kişiye, değişkenlere ve koşullara bağlı olmak üzere 4 - 10 saat arasında olabilir.] )

( SAAT ON[22:00], YATAĞA KON! )

( Uykuya dalma süresi, yaklaşık, 7 dakikadır. )

( Elma, birçok uyarandan daha etkili bir uyku açıcıdır. )

( ÂFTÂB-SÜVÂR[Fars.]: Sabahları erken kalkan, gün doğmadan uyanmak alışkanlığına sahip olan. )

( İHTİMÂM[Ar.]: Elemden/kederden dolayı uyuyamama. )

( Uyuklama durumunda, ereksiyon gerçekleşebilmesi, olağandır. )

( ... İLE Uyuklar gibi hareketsiz oturmak. | Bir yerde, hiçbir iş yapmadan oturmak. )

( KÜNGÜLDEMEK/KÜNGÜRDEMEK: Uyuklamak. | Elden ayaktan düşmek. )

( NEVM ile/ve/değil NA'S/NA'SE/NÜÂS/SÎNE[çoğ. SİNEVÂT]/TEHVÎM/TEHEVVÜM[Ar.]/TENEVVÜM[< NEVM]/VESEN )


- UYUMAK yerine MİHMAN OLMAK(SÜRMELENMEK)


- UYUMAK ile UYUŞMAK ile UYUŞMAK

( Uyku durumu/deneyimi. İLE Kendin geçmek. İLE Birlikte ya da karşılıklı olarak uyumlu hareket etmek ya da hareket etmeye çalışmak. )


- UYUMAK ile ZIBARMAK

( ... İLE Ölmek, gebermek. | Sızmak. )


- UYUMALI!


- UYUMLANMA ile/ve/||/<>/> UYUMLANMA SINIRI/EŞİĞİ


- UYUMLAŞMA değil UYUMLULAŞMA


- UYUMLULUK ile/ve AKLİMATİZASYON

( ... İLE/VE Çevresel etmendeki bir değişime, fizyolojik olarak kendini uyumlandırma. )

( HARMONIOUSNESS vs./and ACLIMATISING )


- UYUM/LU/LUK ile/ve/||/<> ESNEK/LİK


- UYUMLU/LUK ile/ve GÜZEL/LİK

( HARMONY/HARMONIOUSNESS vs./and BEAUTY )


- UYUMLU/LUK ile/ve UYGUN/LUK

( HARMONIOUSNESS vs./and APPROPRIATENESS )


- UYUM/LU/LUK ile/ve YALIN/LIK

( HARMONY, HARMONIOUS/NESS vs./and SIMPLICITY )


- UYUMSUZ ile/ve/değil/||/<> TUTUNAMAYAN


- UYUMSUZ/LUK ile/ve/değil/||/<>/>/< SUSKUN/LUK


- Uyumu(Armoni'yi) DİNLE!!!


- UYUŞMAK ile/değil/yerine/>< YETİŞMEK


- UYUŞTURMAK ile/ve/değil OYALAMAK


- UYUŞTURUCU ile/ve/degil/yerine/||/<>/>< UYARICI VE UYANDIRICI


- UYUŞUK/TEMBEL[Fars. < TENBEL] ile/ve/=/||/<> HIMBIL


- UYUŞUK/LUK ile/değil/yerine/>< DİNGİN/LİK


- UYUŞUK/LUK ile/ve/||/<> SERSEM/LİK


- UYUŞUK/LUK ile UYKULU/LUK


- UYUTMAK ile/ve/||/<> UYANDIRMAK

( Gövdeyi ameliyat etmek için gereklidir. İLE/VE/||/<> Zihni/ni "ameliyat etmek" için gereklidir. )


- UYUTUM = NEVM-İ SINAİ = HYPNOSIS[İng.] = HYPNOSE[Fr., Alm.] = HYNOS[Yun.]


- KİTAP/MUSHAF:
UYUYAN BİREY/TOPLUM İÇİN değil/><
OKUYAN VE DÜŞÜNEN BİREY/TOPLUM İÇİN

( )


- UYUYAN ile/değil UYUMA NUMARASI YAPAN

( Uyandırabilirsin. İLE/DEĞİL Uyandıramazsın. )


- UYU-YOR ile UY-UYOR


- UYUYUP, UYANAMAMAK ve/||/<> UYANIP, BULAMAMAK

( Sevdiklerimizin ve değeri bilinmesi gerekenlerin değerini bilelim!... )


- UYUZ (BULAŞMASI):
HAYVANDA/N ile/değil/< İNSANDA/N

( Hayvanda bulunan bakteri ile insanda bulunan bakteri tamamen farklı olduğundan, uyuz, hayvanlardan değil insandan, kişiler arasında yaşanan bulaşıcı bir sayrılıktır. )


- UZADEVİM(TELEKİNEZİ[Fr./İng.]) ile KALDIRMA(LEVİTASYON[Fr./İng.])

( Telekinezi ya da sadece kinezi, özdeğin(maddenin) iç dinamiklerine zihin/düşünce gücüyle etki ederek biçimini değiştirmek. İLE Levitasyon ise, özdeği bütün olarak yerinden hareket ettirmek/havalandırmak/havada dolaştırmak. )


- UZADUYUM GÖSTERGE


- UZAK DURMALI!:
KÖRDEN değil NANKÖRDEN <>
YÜZSÜZDEN değil İKİYÜZLÜDEN <>
"TİPİ BOZUK"TAN değil "SÜTÜ BOZUKTAN"


- UZAK DURMAMAK/DURMAK ile/ve/=/||/<> RIZÂ GÖSTERMEK/GÖSTERMEMEK


- UZAK DURULMASI GEREKEN KİŞİLER:
"HEP HAKLILAR" ve/||/<> "HERŞEYE, SÜREKLİ İTİRAZ EDENLER" ve/||/<> "SADECE BEN" DİYENLER ve/||/<> BAŞKALARINI DEĞERSİZ GÖRENLER ve/||/<> ÇIKARCILAR ve/||/<> İSTEDİĞİ OLMADIĞINDA TUTUM DEĞİŞTİRENLER ve/||/<> ARAMADIĞIN SÜRECE ARAMAYANLAR ve/||/<> İŞİ DÜŞMEDİKÇE TANIMAYANLAR ve/||/<> İŞİ BİTTİĞİNDE, YANINDA DURMAYANLAR


- UZAK:
GÖSTERİŞ ile ŞİRK


- UZAK İLİŞKİLER ile/ve/||/<> YAKIN İLİŞKİLER


- UZAK?:
MEMLEKET Mİ? ile/ve/||/<> YILDIZLAR MI? ile/ve/||/<> GENÇLİĞİM Mİ?


- UZAK TUT/ALIM! ve/||/<> UZAK DUR/ALIM!

( Yüzü "çirkin olan"ı değil yüreği çirkin olanı. VE/||/<> Giysisi kirli olandan değil "zihni/düşüncesi" kirli olandan. )


- UZAK ile BÜYÜK

( FAR/DISTANT vs. BIG )


- UZAK ile İLERİ

( DISTANT vs. ADVANCED )


- UZAK ile KÜÇÜK

( FAR/DISTANT vs. SMALL )


- UZAK ile/ve/||/<>/> TUZAK


- UZAKDOĞU SİMGELERİ/KÜLTÜRÜ ile/ve ORTADOĞU SİMGELERİ/KÜLTÜRÜ

( Doğa bilgeliği. İLE/VE Toplum bilgeliği. )


- UZAKLAŞMAK ile/değil/yerine/>< UZLAŞMAK


- UZAKLAŞMAK ile YABANCILAŞMAK

( TO BE ESTRANGED vs./and ALIENATION )


- SORUNLAR:
UZAKLAŞTIRAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< YAKINLAŞTIRAN


- UZAKLIK ÖLÇÜMÜNDE:
NİRENGİ ile/ve/||/<>/> PARALAKS


- UZAKLIK ile/ve//||/<> "TAÇ UTANGAÇLIĞI"

( ... İLE/VE/||/<> Ağaç türlerinin en tepesinde bulunan dallarının birbirine dokunmaktan kaçınması. )

( )


- UZAKTAN ETKİ ile DOKUNMA/TEMAS


- UZAKTAN ETKİ ile/ve/||/<> YERELLİK


- UZAM/DÜZLEM/HAYYİZ/VÜSAT[Ar.] ile VÜS'AT[Ar. < VÂSİ/VÂSİA]

( Belirli noktalar toplamı. İLE Geniş, engin, açık, enli, bol. )


- UZAM/UZAY <-> ZAMAN <-> ÖZDEK <-> DEVİM <-> İVME <-> GÜÇ


- UZAM ile/ve BİÇİM

( İMTİDÂD[< MEDD] ile/ve SÛRET )

( EXTENT vs./and SHAPE/MORPH )


- UZAM = HAYYİZ = EXTENSION, EXTENT[İng.] = ÉTENDUE, EXTENSION[Fr.] = AUSDEHNUNG[Alm.] = EXTENSIO[Lat.] = EXTENSIÓN[İsp.]


- UZAM/DÜZLEM/HAYYİZ/VÜSAT[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> UZAY

( Belirli noktalar toplamı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> Tüm noktalar toplamı. )

( Tanımla(n)mayla. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> ... )

( Dışta. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> İçte. )

( İçte yok. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> Dışta yok. )

( [not] PLANE vs./and/but/||/<>/> SPACE
SPACE instead of PLANE )


- UZAM ile/ve/||/<> YAYILIM


- UZAMAK ile/değil UZAKLAŞMAK

( Argoda ve/ya da günlük düşük dilde. İLE/DEĞİL ... )


- UZAMLI ŞEY = EXTENDED THING[İng.] = CHOSE ÉTENDUE[Fr.] = AUSGEDEHNTE DING[Alm.] = RES EXTENSA[Lat.]


- UZANTI ile/ve/<> GÖSTERİM/TEMSİL


- UZATMA! ile/ve/||/<>/> UZLAŞ! ile/ve/||/<>/> UNUT!


- UZATMAK(ITNÂB[Ar.]) ile/ve/değil DEVAM ETTİRMEK


- UZA(T)MAK ile/ve/değil/||/<>/< TEKRAR


- UZATMAMALI!


- UZAY ile FAZ UZAYI

( ... İLE Sonsuz boyutlu zaman ve nesne[nin yorumlanabilmesi]. )


- UZAY ile/ve/+/||/<> SIKIŞTIRMA UZAYI

( Dört boyut. İLE/VE/+/||/<> 6 boyut. )


- UZAY ile/ve/||/<>/> UZAM/MEKÂN

(

UZAM[PLACE] ve UZAY[SPACE] arasındaki FaRkLaR...
Kavram Açıklama Örnek Kullanım
SPACE Fiziksel ya da kavramsal boşluk. Devim, düşünme ve etkileşim olanağı sunar. Sınıfların düzenlenişi öğrencilere daha fazla uzay[space] sunmalıdır.
PLACE Fiziksel mekânın kimlik, anlam ve aidiyetle yüklenmiş durumu. Yalnızca konum değil ilişkisel bir bağdır. Okul, sadece bir bina değil öğrenciler için bir uzam[place] durumuna gelmelidir.
PLACE and SPACE Mekânın anlamlı duruma gelmesi için fiziksel alanın[space] toplumsal, ekinsel ve duygusal boyutlarla ilişkilendirilmesi gerekir [place]. Bir kenti yaşanabilir kılan, yalnızca uzay[space] değil bireylerin onunla kurduğu uzam[place] ilişkisidir.
)


- UZAYA ÇIKAN İLK HAYVAN:
MAYMUN değil MEYVE SİNEĞİ

( ALBERT II [1949'da 134 km.]

değil

AMERİKAN V2 [Temmuz 1946]
[Bir miktar tahıl tohumuyla birlikte uzaya fırlatıldılar.][Yüksek irtifada patlamanın radyasyon üzerine etkisini test etmeye alışkınlardı.] )


- ÜZEN ...
YALAN SÖYLEMESİ ile/ve/değil/> ONA, DAHA SONRASINDA İNANAMAYACAK OLMAK


- ÜZEN/İ ile/değil/yerine/>< MUTLU EDEN/İ

( Terk et. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Mutlu et. )

( Hakkındır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Hakkıdır. )


- ÜZERİNDE DURMAK ile/ve/yerine ALTINI ÇİZMEK


- ÜZERİNDE DURMAK ile/ve GÖZARDI ETMEMEK


- ÜZERİNE BİRŞEYLER SÖYLEMEK ile BELİRLEMEK

( Bir şey ki söylemesen de olur, söyleme! Bir şey ki yapmasan da olur, yapma! )

( TO SAY SOMETHING ON ... vs. DESIGNATION )


- ÜZERİNE KONUŞULAMAZ/LAR ile/ve/değil İFADE EDİLEMEZ/LER

( [not] NOT TO TALK ABOUT/ON vs./and/but NOT TO EXPRESS )

( ARETE ile APORETE )


- ... ÜZERİNE ile/ve/değil/||/<>/< ... ÜZERE


- ÜZGÜN/LÜK ve/||/<>/> DÜZGÜN/LÜK


- UZLAŞIM ile/ve/||/<> ALT/ASGARİ KOŞUl


- UZLAŞIM/SAL = İTİBAR/Î = CONVENTION/AL[İng.] = CONVENTION/NEL[Fr.] = KONVENTION/EL[Alm.] = CONVENTIO[Lat.] = CONVENCIÓN[İsp.]


- UZLAŞIM ve UNUTMAK


- UZLAŞIM ile/ve/<> UYUM

( VAZ'Î ile/ve/<> TENASÜB )

( AGGREEMENT vs./and/<> HARMONY )


- UZLAŞIM ile/ve/değil/yerine UYUMLU BİRLİK

( [not] AGGREEMENT vs./and/but/<> HARMONIOUS UNITY )


- UZLAŞIM/SAL ile UYLAŞIM/SAL


- UZLAŞMA ile/ve/||/<> BARIŞMA


- UZLAŞMA ile/değil ERDEM

( [not] AGGREEMENT vs./but VIRTUE )


- UZLAŞ(TIR)MA ile/değil ANLAŞ(TIR)MA


- UZLUK/EHLİYET/HAZAKAT ile/ve/<> DEĞİM/LİYÂKAT


- UZMANLAŞMA ile "KÖK SALMA"


- UZMANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİREŞİM/TEVHİD


- UZMANLIK ile/ve/<> DERİNLİK


- UZMANLIK ve/||/<>/>/< İŞBÖLÜMÜ


- UZMANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> MESLEK

( [not] PROFESSION vs./and/||/<>/but JOB
JOB instead of PROFESSION )


- UZMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< USTA/LIK

( KOMPETAN avec ... )


- UZMAN/LIK ile/ve/||/<> UYGULAYICI/LIK


- UZMAN/LIK ile/ve/||/<>/> YALANCI/LIK (YETİSİ)


- UZMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YETKİN/LİK


- ÜZMEK ile/değil ZORLAMAK

( [Öğretmen, öğrencileri biraz ...] "üzmüş". İLE/DEĞİL "zorlamış". )


- ÜZMƏK[Azr.] = YÜZMEK[Tr.]


- UZÛBET[Ar.] ile UZÛBET/UZBET[Ar.]

( Tatlılık, şirinlik, lâtiflik. İLE Bekârlık, ergenlik. )


- ÜZÜLME ve/||/<>/> BÜZÜLME


- ÜZÜLMEK ile DÜŞÜNMEK


- ÜZÜLMEK ile/ve HESAP SORMAK


- ÜZÜLMEK ile/ve/||/<>/> SÜZÜLMEK


- ÜZÜM/ÇALI ile FRENKÜZÜMÜ

( ... İLE Taşkırangillerden bir çalı. | Bu bitkinin, daha çok, şurubu yapılan, uzun salkım biçiminde, taneleri ufak, kırmızı ve mayhoş yemişi. )

( ... cum RIBES RUBRUM | ... )

( ... cum RIBES RUBRUM )


- ÜZÜM, ÜZÜME, BAKA BAKA KARARIR ile/ve/||/<> KÖRLE YATAN, ŞAŞI KALKAR


- ÜZÜM ile/değil BEKTÂŞÎ ÜZÜMÜ

( ... İLE/DEĞİL Taşkırangillerden bir çalı. | Bu çalının, mayhoş, nohut büyüklüğünde, ak ya da kara yemişi. )

( ... cum RIBES GROSSULARIA )


- ÜZÜM ile BREZİLYA ÜZÜMÜ/JABUTICABA

( image )

( ... cum MYRCIARIA CAULIFLORA )


- ÜZÜM ile GELİNPARMAĞI

( ... İLE Uzun taneli bir üzüm türü. )


- ÜZÜM ile KİŞMİŞ[Fars.]

( ... İLE Küçük taneli bir tür çekirdeksiz üzüm. )


- ÜZÜM ile ŞEKERCİBOYASI/AMERİKAN ÜZÜMÜ

( ... İLE Şekerciboyasıgillerden, kökü iç sürdürücü olarak kullanılan, 2-3 metre yüksekliğinde, üzümsü meyvesinden şarapları boyamak için kırmızı boya çıkarılan çok yıllık bir bitki, Amerikan üzümü (Phytolacca americana) )

( ... cum PHYTOLACCA AMERICANA )


- ÜZÜM ile/> ŞIRA/ŞÎRE[Fars.] ile/> ŞARAP ile/> SİRKE

( CEM ŞÎT: Şarabı bulan. )

( ... İLE Henüz mayalanmamış üzüm suyu. | Bazı meyve ve sebzelerin özü. İLE ... İLE ... )

( Annesi.[helâl] İLE ... İLE Kızı.[haram] İLE ... )


- UZUN KLİTORİSLİ KADIN (ERİL) ve "KISA PENİSLİ ERKEK" (DİŞİL):
İNSAN

( "WOMAN IN LONG CLIT" [male] and "MAN IN SHORT PENIS" [female]: HUMAN )


- UZUN KOLLU ile UZUN KOLLU ile/değil/yerine UZUN KOLLU

( Giyecek. İLE Hırsız. İLE/DEĞİL/YERİNE Uzaktan erişen/erişir. )


- (UZUN SÜRELİ) BELLEKTE:
ANISAL ile/ve/||/<> ANLAMSAL ile/ve/||/<> İŞLEMSEL


- UZUN/KISA) SÜRELİ/LİK (/ SOLUKLU/LUK) ile SÜREKLİ/LİK

( LONG PERIOD vs. CONTINUAL )


- UZUN SÜRME = SÜRERLİK


- TANIM:
"UZUN" ile/değil/yerine KAPSAMLI

( Tanımın uzunu olmaz! Kapsamlı olduğundan dolayı ilgisizlerin "zihin ve dilinde", "uzun" diye ifade etmeleri kendi yetersizliklerini gizleme girişimi olabilir belki/çoğunlukla. )


- UZUN UZADIYA (KONUŞMAK/ANLATMAK)

( BAST, ALE-T-TAFSÎL )


- UZUN UZUN BAKMAK ile GÖZ KIRPMAK

( ... İLE Bir kişinin, ortalama göz kırpma hızı, 100 - 400 milisaniye arasında gerçekleşmektedir. )

( LOOKING IN LONG PERIOD vs. WINK )


- UZUN UZUN DÜŞÜNMEK/BOŞ BOŞ OTURMAK ile/ve/değil/yerine AZ AZ (DA OLSA) EYLEMEK/BİR ŞEYLER YAPMAK

( Pek kolay olmasa da... )

( Kepçe tutan elim olsun, dış kapıda yerim olsun! )


- UZUN UZUN KONUŞMAK ile "UZATMAK"

( TO TALK AT LENGTH vs. TO PROLONG )


- UZUN YAŞAMAK ile/ve/<>/değil/yerine DERİN/DÜRÜST/DOĞRU YAŞAMAK


- ÜZÜNTÜ ile KAYGI ile İNANÇ

( Geçmişe bakar/baktırır. İLE Çevreye bakar/baktırır. İLE İleriye bakar/baktırır. )


- ÜZÜNTÜ ve SIKINTI ve KAYGI/ENDİŞE

( Geçmişe ait. VE Şimdide. VE Gelecek için. )


- ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> YAS


- ÜZÜNTÜNÜN PAYLAŞIMI ve/||/<> SEVİNCİN PAYLAŞIMI

( Üzüntüyü azaltır. VE/||/<> Sevinci çoğaltır. )


- VAAD/VÂDE ile/ve BORÇ

( Vâde, söz demektir. )

( Sakın para için evlenmeyin! Çok daha uygun koşullarda borç bulabilirsiniz. )

Bugün[10 Temmuz 2025]
itibariyle 29.456 başlık/FaRk ile birlikte,
29.431 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(109/119)