
M ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 29.456 başlık/FaRk ile birlikte,
29.431 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(31/119)
- DÖNGÜ ile/ve/değil EŞİK
- DÖNGÜ ile/ve/<> OLUŞUM
- DÖNGÜ ile/ve/||/<> SALINIM
- DÖNGÜSEL ile/>< APERİYODİK[Fr.]
( ... İLE/>< Kendine özgü bir salınım döngüsü olmayan. )
- DÖNGÜSEL(CYCLOID) GEOMETRİ - 1599
( Nicholas of Cusa [Güneş lekesi gözlemlerinde] )
- DONKEY PLEASURE vs. PLEASURE OF ARTIST
- DONMA NOKTASI ile BUZ NOKTASI
( ... İLE Bir saf su karışımıyla saf buzun, standart atmosfer [1 At] basıncında dengede olduğu, buzun gerçek donma noktası. )
- DONMA NOKTASI ile DONUKLUK
( Bir maddenin, katı ve sıvı eşiklerinin, belirli bir basınçta [normal olarak 1 At basınçta] birlikte dengede bulundukları sıcaklık. İLE Bir madde üzerine gelen ışık akısının, geçen akıya oranı. )
( FREEZING POINT vs. OPACITY, DULLNESS )
( LE POINT DE LA CONGÉLATION avec L'OPACITÉ )
( GEFRIERPUNKT mit UNDERCHSICHTIGKEIT )
- DONMA NOKTASI ile/ve/değil EŞİK
- DONMA ile/değil/yerine KRİSTALİZE OLMA
- DÖNME ile "DÖNME"
- DÖNME ile MÜHTEDÎ
- DONUK ile/ve/değil/||/<>/< DURGUN
- DONUKLUK ile/değil BULANIKLIK
- DONUK/LUK ile/değil ÇİĞ/LİK
- DONUP KALMAK ile APIŞIP KALMAK
- DÖNÜŞ ile/değil DÖNÜŞTÜRME
- DÖNÜŞLERDE:
WILLIAMSON ile/ve/<> ANDERSEN ile/ve/<> SCHARNOV
( Denize düşen kişiyi kurtarmak için yapılan dönüş. İLE/VE/<> Dümen, kişinin düştüğü tarafa doğru alabanda basılır. İlk rotadan 240 derece sapınca, dümen ortalanır ve durma dönüşüne başlanır. İLE/VE/<> Dümen, alabanda basılır. İlk rotadan 240 derece sapınca, dümen öteki tarafa alabanda basılır. Rotanın 180 derece tersine gelmesine 20 derece kala, dümen ortalanır ve kişiyi kurtarmak için geminin geri dönmesi sağlanır. [Denize düşen kişinin, köprü üstünden fark edilmesi durumunda kullanılmaz.] )
- DÖNÜŞTÜREREK ile/değil/<> DÖNÜŞEREK
- DÖNÜŞTÜRME ile DEVŞİRME
- DÖNÜŞTÜRME ve/||/<>/< DÜŞÜNME
- DÖNÜŞTÜRME ile/ve/değil/yerine/||/<> UYARLAMA
- DÖNÜŞTÜRMEK ile İÇSELLEŞTİRMEK
( Dıştakileri. İLE/VE Kavramları. )
- DÖNÜŞTÜRÜCÜ ile/ve/değil/yerine UZLAŞTIRICI
- DÖNÜŞÜM ile/ve/<> DEĞİŞİM
( Değişimi kavrayan kişi, işaretleri farkeder ve bu belirtilerin ardındaki zamansal beklentileri karşılar. )
( Değişim, ancak şimdi olabilir. Gelecekte değil! )
( Bilinç, tümüyle değişimin bilincidir. )
( Emek ve çaba harcayarak değişebileceğimizi düşlemeyelim! )
( Olgun kişi, bir panter gibi farkettirmeden değişir. )
( Kişisel arzularınızı terk edin ve böylece tasarruf edilen gücü dünyanın değişmesi yolunda kullanın! )
( Sessizlik bir kez idrak edildiğinde, o, değişebilir olanı derin biçimde etkiler, kendi etkilenmeden kalarak. )
( Değişmez olan, işimize yaramaz. )
( Ancak değiştirebileceklerinizden sorumlusunuz. Tüm değiştirebileceğiniz ise kendi tavrınızdır. Sorumluluğunuz oradadır. )
( Sadece değişebilir olan üzerine düşünülüp konuşulabilir. )
( Çevremizi o kadar değiştirdik ki, şimdi bu yeni çevreye uyabilmek için kendimizi değiştirmemiz gerekiyor. )
( İSTİDÂRE[Ar. < DEVR]: Daire biçimine girme, değirmi olma, değirmilenme. )
( All consciousness is consciousness of change.
Do not imagine that you can change through effort.
Abandon every personal desire and use the power thus saved for changing the world!
Once realised of silence, it will deeply affect the changeable, itself remaining unaffected.
The unchangeable is of no use to you.
You are responsible only for what you can change. All you can change is only your attitude. There lies your responsibility.
Only the changeable can be thought of and talked about. )
( TRANSFORMATION vs./and/<> ALTERATION )
- DÖNÜŞÜM ile/ve/||/<> DEĞİŞKEN DÖNÜŞÜMÜ
- DÖNÜŞÜM ve/||/<>/> DOĞUM
- DÖNÜŞÜM ile/ve/değil/||/<>/< DÖNGÜ
- DÖNÜŞÜM ile/ve/değil EŞİK
- DÖNÜŞÜM ile/ve/<> ETKİNLİK
( TRANSFORMATION vs./and/<> ACTIVITY )
- DÖNÜŞÜM ile/ve/||/<>/> "SIÇRAMA"
- DÖNÜŞÜM ile/ve/değil/yerine YERİNİ BULMA
- Dönüşümün için KONUŞ!!!
- DOORU/DORU ile/değil DOĞRU
( Çeşitli tonları bulunan kızıl kahve at rengi. YAĞIZ | Bu renkte olan at. | Bu renkte olan. İLE/DEĞİL Kavram ile nesnenin/durumun uyumluluğu. )
- DOPİNG ile DOPİNG ile DOPİNG MADDESİ
( Bir spor yarışması sırasında, gövdeye, üstün hareket ve enerji sağlamak için kullanılan, kural ve/ya da yasadışı ilaç (kullanımı.)
İLE
İstenilen p ya da n tipi iletkenlikler elde etmek için yarı iletkene, safsızlıklar eklenmesi.
İLE
Kristal diyotlar ve transistörlerde kullanılan yarı iletken maddelere eklenen safsızlık öğesi. )
- DOPİNG değil/yerine/= GÜÇKATIM
- DOPPLER ETKİSİ/OLAYI ile/ve/<> DOPPLER GENİŞLEMESİ ile/ve/<> DOPPLER GENİŞLİĞİ ile/ve/<> DOPPLER KAYMASI/FREKANSI ile/ve/<> DOPPLER ORTALAMA ETKİ KESİTİ
( Bir akustik dalga ışık ya da öteki elektromanyetik dalgaların görünen frekansında, kaynağın ve gözlemcinin bağıl hareketinin neden olduğu değişim. Bu, ışık ve öteki elektromanyetik dalgalar için Optik Doppler Etkisi olarak da bilinir.
İLE/VE/<>
Uyarılmış atomlar, moleküller ya da çekirdeklerin hepsi de aynı hıza sahip olmadıkları ve her biri farklı bir Doppler kaymasına neden olduklarında, tek frekanslı bir ışında ortaya çıkan frekans yayılması. | Molekül, atom ya da çekirdeklerin ısıl hareketlerinden dolayı spektrum çizgilerinde gözlenilen genişleme. | Özel bir spektral çizgi oluşturan uyarılmış çekirdekler, atomlar ve moleküller, ısıl hareketlerinin neden olduğu Doppler etkisinden dolayı bir frekans dağılımına sahip oldukları zaman çizgi ve soğurma spektrumlarında ve çekirdek tepkimelerinde gözlenilen bir etki.
İLE/VE/<>
Bir tek gaz atomundan yayınlanan ışığın görünen frekansı, atomun gözlemciye göre olan hızına bağlıdır ve gaz atomları, bir Maxwell hız dağılımına sahip olduğundan, bir gözlemcinin algıladığı ışın frekanslarının da benzer bir dağılıma sahip olmasıyla verdiği bir tek spektral çizginin genişliği.
İLE/VE/<>
Bir dalganın kaynaklanan ve Hertz olarak ifade edilen değişim miktarı.
İLE/VE/<>
Hedef taneciklerin ısıl hareketlerini hesaba katmak için uygun ağırlık katsayılarını kullanarak, enerjiye göre ortalanmış etki kesiti. )
( DOPPLEREFFEKT mit DOPPLER-VERBREITERUNG mit DOPPLERBREITE mit DOPPLER-VERSCHIEBUNG mit DOPPLERMITTELQUERSCHNIT )
( L'EFFECT DE DOPPLER avec LA DILATATION DE DOPPLER avec LA LARGEUR DE DOPPLER avec LE DÉPLACEMENT DE DOPPLER avec LA SECTION TRANSVERSALE )
( DOPPLER EFECT vs. DOPPLER BROADENING vs. DOPPLER WIDTH vs. DOPPLER SHIFT vs. DOPPLER MEAN CROSS-SECTION )
- DOR DÜZENİ ile/||/<> İYON DÜZENİ ile/||/<> KORİNT DÜZENİ
( Antik mimarlıkta kullanılan düzenlerin kurallara en bağlı olanı.[Ahşap tekniğine özgü ayrıntıların taşa geçirilmesiyle ortaya çıkmıştır.] İLE/||/<> Antik mimarlıkta kullanılan, İyonya'da geliştirildiğinden, bu adla anılan düzen. Dor düzenine oranla daha incelmiş sütunları, sütun kaideleri ve volütlü sütun başlıkları ile ayırt edilir. İLE/||/<> Antik mimarlıkta kullanılan bir düzen olup stilize akantus yaprakları ile bezeli sütun başlıkları yoluyla öteki düzenlerden ayrılır.[Dor ve İyon düzenlerinden daha geç bir dönemde ortaya çıkmıştır.] )
- DÖRT AYAK ÜZERİNE DÜŞMEK ile ...
- DÖRT DÖRTLÜK ADAM OLMAK ile/ve KALIBININ ADAMI OLMAK
( Dört unsur ve dört hıltın [bkz. İnsan'da!] en uyumlu ve dengeli bir biçimde biraradalığı. İLE/VE Sözleri ve yaptıklarında tutarlı ve bütünlüklü olmak/davranmak. )
- DÖRT İSTEK:
AÇGÖZLÜLÜK ile/ve/||/<>/> ÇEKİŞME ile/ve/||/<>/> GÖSTERİŞ ile/ve/||/<>/> GÜÇ TUTKUSU
- DÖRT MEZHEB(MEZÂHİB-İ ERBAA)
( * HANEFİYYE: Hz. İmâm-ı A'zâm Ebû Hanife (r.a.)
* ŞÂFİİYYE: Hz. İmâm-ı Şafiî (r.a.)
* HANBELİYYE: Hz. İmâm-ı Ahmed b. Hanbelî (r.a.)
* MÂLİKİYYE: Hz. İmam Muhammed Mâlikî (r.a.) )
- DÖRT PARMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SERÇE PARMAK
( Bazı yiyecekleri tadarken ya da nesneyi temizlerken baş, işaret, orta ve yüzük parmağı yerine serçe parmağın kullanılması, daha az mikrop bulaştırma olanağı ve sağlık koşulları nedeniyle yeğlenebilir/yeğlenmeli. )
- 4S:
SPOR ve/ SEKS[UYKU / GÜNEŞ] ve/ SANAT ve/ SEYAHAT
( SPORT and SEX and ART and TRAVEL )
- DÖRT TARAFI "DENİZLERLE" değil DENİZLE KAPLI
- DÖRT UNSUR(BASÂİD, ANÂSIR-I ERBAA, ÇÂR-I ANÂSIR)/ERKÂN[< RÜKN] ve/<> HILTLAR/SUYUK (İLK SIVILAR) ve/<> NİTELİK
( TOPRAK <> SU <> HAVA <> ATEŞ ve/<> (KAN <> SALYA <> SAFRA <> DALAK) | ( KURULUK <> ISLAKLIK <> SOĞUKLUK <> SICAKLIK )
( KALP <> AKCİĞER <> KARACİĞER <> DALAK )
( DÖRT DÖRTLÜK ADAM OLMAK: Dört unsur ve dört hıltın en uyumlu ve dengeli bir biçimde biraradalığı. )
- DÖRT UNSUR/ANASIR-I ERBAA[Ar.]/ÇÂR-RÜKN[Fars.]:
TOPRA/K / TOPLAK VE SU ve HAVA VE ATEŞ ve BOŞLUK
( Hafiflerdir ve yukarı doğru hareket ederler. VE Ağırlardır ve aşağı doğru hareket ederler. )
( Ateşe bakanın ömrü az, suya bakanınsa uzun olur. )
( Ateş, Celâl; su, Cemâl'dir. )
- DÖRT UNSUR ve/||/<> DÖRT MELEK(E)
- DÖRT YETİ:
CÂZİBE ve/> MÂSIKA ve/> HÂZIMA ve/> LÂMİA
- 4 YIL, 4 AY, 4 GÜN:
Çocukların, eğitime (ilk öğrenim ve eğitime) başlatılma eşiği.
- 4 YÖN ile/ve/<> KOZMİK YÖN/2 KONUM
- MİNERALLERDE:
DÖRT YÜZLÜ ile/ve/||/<> ZİNCİR ile/ve/||/<> YAPRAK
( Dünyada en bol bulunan mineraller, silisyum, oksijen ve demir gibi öteki öğelerden oluşan silikatlardır. Bir silikat mineralinin en baskın yapısal bileşeni merkezinde bir silisyum atomu bulunduran ve dört oksijen atomundan oluşan bir dört yüzlüdür. Farklı silikat minerallerinde, birbirine göre farklı biçimlerde sıralanan ve farklı öğelerden oluşan bir karışım içeren silisyum-oksijen dört yüzlüleri bulunur. )
- DORUKLARI/NI...
( DORUKLARI/NI
[NE YAZIK Kİ]
ŞEFKÂTSİZLİĞİ/MİZİ, ANNEDE/N ÖĞREN/DİK
ANLAYIŞSIZLIĞI/MIZI, BABADA/N ÖĞREN/DİK
ÖTEKİLEŞTİRME/MİZİ, KARDEŞLERDE/N ÖĞREN/DİK
UZAKLIĞI/MIZI, YAKINLARIMIZDA/N ÖĞREN/DİK
ACIMASIZLIĞI/MIZI, KADINLARDA/N ÖĞREN/DİK
TAKINTILARI/MIZI, ERKEKLERDE/N ÖĞREN/DİK
KEYFİYETİ/MİZİ, EŞEŞEYSELLERDE/N ÖĞREN/DİK
SEFİLLİĞİ/MİZİ, ZENGİNLERDE/N ÖĞREN/DİK
KAYITSIZLIĞI/MIZI, ÜNLÜLERDE/N ÖĞREN/DİK
İKİYÜZLÜLÜĞÜ/MÜZÜ, POLİTİKACILARDA/N ÖĞREN/DİK
SAPLANTILARI/MIZI, BAŞ(BA)KANLARDA/N ÖĞREN/DİK
DİNSİZLİĞİ/MİZİ, DİN(İ)DARLARDA/N ÖĞREN/DİK
TUTARSIZLIĞI/MIZI, HOCALARDA/N ÖĞREN/DİK
ZEVZEKLİĞİ/MİZİ, AYDINLARDA/N ÖĞREN/DİK
SİNSİLİĞİ/MİZİ, TÜCCARLARDA/N ÖĞREN/DİK
DEDİKODUCULUĞU/MUZU, ESNAFTA/N ÖĞREN/DİK
İLGİSİZLİĞİ/MİZİ, BİLGİSAYARCILARDA/N ÖĞREN/DİK
DEĞERSİZLEŞTİRMEYİ/MİZİ, GAZETECİLERDE/N ÖĞREN/DİK
AKILSIZLIĞI/MIZI, BİLİMKİŞİLERİNDE/N ÖĞREN/DİK
YÜZEYSELLİĞİ/MİZİ, FELSEFECİLERDE/N ÖĞREN/DİK
DUYARSIZLIĞI/MIZI, SANATÇILARDA/N ÖĞREN/DİK
SAYGISIZLIĞI/MIZI, YAYADAN ÖĞREN/DİK
DİKKATSİZLİĞİ/MİZİ, ONDAN ÖĞREN/DİK
ÖZENSİZLİĞİ/MİZİ İSE SENDEN ÖĞREN/DİK
DİDİŞME/MİZİ, KOMŞUDAN ÖĞREN/DİK
SATAŞMA/MIZI, ARKADAŞTAN ÖĞREN/DİK
KAVGAYI DA, TARAFTARLARDA/N ÖĞREN/DİK
[FAKAT/YERİNE]
BARIŞI, HALKTA/N ÖĞREN/DİK
BAYRAMI, ÇOCUKLARDA/N ÖĞREN/DİK
DENGEYİ, DOĞADA/N ÖĞREN/DİK
KENDİMİZİ, EVRENDE/N ÖĞREN/DİK
[ Sürekli/doğrudan erişim adresi...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/32793 ] )
( THEIR SUMMITS
[UNFORTUNATELY]
(WE) LEARN/ED (OUR) COMPASSION FROM/AT (OUR) MOTHER
(WE) LEARN/ED (OUR) INCOMPREHENSION FROM/AT (OUR) FATHER
(WE) LEARN/ED (OUR) FROM/AT (OUR) BROTHERS/SISTERS
(WE) LEARN/ED (OUR) OTHERING FROM/AT (OUR) RELATIVES
(WE) LEARN/ED (OUR) RELENTLESS FROM/AT WOMEN
(WE) LEARN/ED (OUR) OBSSESSIONS FROM/AT MEN
(WE) LEARN/ED (OUR) MODALITIES FROM/AT HOMOSEXUALS
(WE) LEARN/ED (OUR) POVERTY FROM/AT RICHS
(WE) LEARN/ED (OUR) DETACHMENT FROM/AT CELEBRITIES
(WE) LEARN/ED (OUR) HYPOCRISY FROM/AT POLITICIANS
(WE) LEARN/ED (OUR) FIXATIONS FROM/AT PRESIDENTS/MINISTERS
(WE) LEARN/ED (OUR) IRRELIGION FROM/AT RELIGIOUS'
(WE) LEARN/ED (OUR) INCONSISTENCE FROM/AT TEACHERS
(WE) LEARN/ED (OUR) FLIPPANCY FROM/AT INTELLECTUALS
(WE) LEARN/ED (OUR) SLYNESS FROM/AT TRADERS
(WE) LEARN/ED (OUR) GOSSIPY FROM/AT DEALERS
(WE) LEARN/ED (OUR) IRRELEVANCE FROM/AT COMPUTER NERDS
(WE) LEARN/ED (OUR) DEBASEMENT FROM/AT JOURNALISTS
(WE) LEARN/ED (OUR) INSANITY FROM/AT SCIENTICIANS
(WE) LEARN/ED (OUR) SUPERFICIALITY FROM/AT PHILOSOPHERS
(WE) LEARN/ED (OUR) INSENSITIVITY FROM/AT ARTISTS
(WE) LEARN/ED (OUR) INDIGNITY FROM/AT PEDESTRIANS
(WE) LEARN/ED (OUR) NEGLIGENCE FROM/AT HIM/HER
(WE) LEARN/ED (OUR) SLIPSHOD FROM/AT YOU
(WE) LEARN/ED (OUR) SCUFFLE FROM/AT NEIGHBOR
(WE) LEARN/ED (OUR) PROVOCATION FROM/AT FRIEND
(WE) LEARN/ED (OUR) SCRAP FROM/AT FANS
[BUT/INSTEAD OF "THESE"]
(WE) LEARN/ED (OUR) PEACE FROM/AT PUBLIC
(WE) LEARN/ED (OUR) MERRINESS FROM/AT KIDS
(WE) LEARN/ED (OUR) BALANCE FROM/AT NATURE
(WE) LEARN/ED (OUR) SELF/SELVES FROM/AT UNIVERSE
[ Direct reach address...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/32793 ] )
- DOSLUK" değil DOSTLUK
- DOST, ACI SÖYLER değil DOST, ACIYI DA SÖYLEYEBİLİR/SÖYLER
- DOST, ACI SÖYLER değil/yerine DOST, ACIYI, TATLI SÖYLEYEBİLİR/SÖYLEYEBİLENDİR
- DOST:
ACI SÖYLEYEN değil ACIYI, TATLI SÖYLEYEN
- DOST / KİŞİ/LERİ KAZANMAK ile/ve/değil/yerine DOSTU/DOSTLARI/KİŞİ/LERİ KAYBETMEMEK
( Dost kazanmak yerine varolan dostları [tanıyarak/anlayarak] kaybetmemeye çalışmalı! )
- DOST:
KOLAY KAZANILMAZ ve KOLAY KAYBEDİLEBİLİR
- DOST OL(A)MAYAN/A ile/değil/yerine DOST (OLAN/A, OLABİLEN/E)
( Yol ver. İLE/DEĞİL/YERİNE "Yaşamını ver." )
( KIYIM-KIYIM, KIYIL Kİ, DOST ÖNÜNE ÇIK(ABİL) )
- DOST:
YANLIŞINI DUYURAN/YAYAN değil YANLIŞINDA UYARAN ve/sonra KORUYAN/KOLLAYAN
- DOST YÜZÜ ve/||/<> SALÂT-I DAİM
( Aşk, imamdır bize
Gönül, cemaat.
Dost yüzü, kıbledir.
Daimdir salât. )
- DOST ve/>< DERT
( Dostu olanın, derdi olmaz. )
- DOSTLARINLA DÜŞMAN OL(MA)MAK/OLABİLMEK ile/||/<> DÜŞMANLARINLA DOST OL(MA)MAK/OLABİLMEK
- DOSTLUK:
"KUSURSUZ/LUK" değil/yerine SAMİMİYET
- DOSTLUK ve/||/<> YARDIM
( Eli. VE/||/<> Seli. )
- DOSTLUK/TA:
ÜST/AŞAĞI değil/yok DENKLİK
- DOSTLUKTA/YOLCULUKTA:
İKNÂ ve/||/<> RIZÂ
( [ne yazık ki] Dostlukta ya da bir yol alışta, iknâ ve rızâ değil de zorlama var ise, yoldaşlar, önce birbirini yargılamaya sonra da birbirini yok etmeye başlarlar. )
( Amaçları farklı iki kişinin, aynı yolda yürümesi, onları yoldaş kılmaz, bir süreliğine yol arkadaşı kılar. Birbirini taşımaz, yük olurlar. )
- DOSTUNA, HERŞEYİ/Nİ ANLATMA! ve DÜŞMANINA, BÜYÜK/FAZLA HAKARET ETME!
( [ileride] Düşmanın olabilir. VE Dostun olabilir. )
( ...nın, yarısını göster, yarısını gösterme! )
- DÖVÜNMEK ile/değil/yerine/>< ÖVÜNMEK
- [ne yazık ki]
DÖVÜŞ ile/ve/||/<>/> GÖLGE DÖVÜŞÜ
- DÖVÜŞ ile/değil GÜÇLÜ GENİN AKTARILMASI
- DOYA DOYA (YEMEK/İÇMEK, SEVMEK/ÖPMEK)
- DOYAMAMAK ile/ve DAYANAMAMAK
- DOYGUNLUK ile/ve/değil/yerine TADINA VARMAK
- DOYMA ile AŞIRI DOYMA
( Yeğinliği gittikçe artırılan bir manyetik alanın içindeki bir çelik çubuğun alabileceği en çok manyetizmayı almış olması. | Bir gazın, belirli bir sıcaklıkta o sıcaklığa özgü olan en büyük basınç altında bulunması. | Bir sıvının içinde belirli bir nesneden eriyebilecek en çok miktarın erimiş bulunması, işba. İLE Belirli sıcaklıktaki bir sıvı içinde, eriyebildiği kadar eriyen bir nesnenin, sıcaklığın düşmesine karşın bir sınıra kadar erimiş olarak kalması durumu. )
- DOYMAK(SINIRA GELMEK) ile/yerine GEREKSİNİM DUYDUĞUN KADARINI ALMAK
- DOYMAK ile "KESİLMEK"
- DOYMALI!
- DOYUM:
"İNANARAK" ile/değil ANLAYARAK
- DOYUM ve/||/<>/< BÜTÜNLÜK
- DOYUM ile/ve/> TEKRAR
( SATISFACTION vs./and/> REPETITION )
- DOYUMLULUK ve/||/<> GÜVEN
( En büyük zenginlik. VE/||/<> En iyi yakınlık/akrabalık. )
- DOYUMSUZ/LUK ile/ve/<>/|| DUYARSIZ/LIK
- DOYURMAK ÜZERE ile/ve/değil/yerine HAREKETE GEÇİRMEK
- DOZ[İng. DOSE] ile DÜZE/SEVİYE
( DOSE vs. LEVEL )
- DRAM[Fr. < DRAME]/DRAMA ile TRAJEDİ[Fr. < Yun. TRAGEDIE]
( Sahnede oynanmak için yazılmış oyun, drama. | Acıklı, üzüntülü olayları, bazen güldürücü yönlerini de katarak konu alan sahne oyunu ya da televizyon filmi. | Tiyatro yazını. | Acıklı olay. İLE Konusunu efsanelerden ya da tarihsel olaylardan alan, acıklı sonuçlarla bağlanan bir tür tiyatro yapıtı, facia. | Üzücü iki [ve üzeri] olmazın biraradalığı. )
- DRAM[Fr. < Yun.] ile MELODRAM[Fr. < Yun.]
( Sahnede oynanmak üzere yazılmış oyun. | Acıklı, üzüntülü olayları, bazen güldürücü yönlerini de katarak konu alan sahne oyunu türü. | Tiyatro yazını. | Acıklı olay. İLE Yunan trajedilerinde koro başı ile bir oyuncu arasında geçen şarkılı konuşma. | Müzik eşliğinde, oyuncuların sahneye girip çıktığı bir oyun türü. | Çağdaş tiyatroda, hareketli ve duygusal olaylara dayalı bir oyun türü. )
- DRAMA ile DRAM'A
- DRAMATIC vs. TRAGIC
- DRINKABLE vs. POTABLE
- DRONE:
HAVADA ile/ve/||/<> SUDA
(
ile/ve/||/<>
)
- DRUG ile DROG
( Uyuşturucu. İLE İlaç. )
- DRUGLAMAK" ile/değil/yerine DURAKLAMAK
- DUA ETMEK ile/ve BOYNUNU BÜKMEK
- DUA (İLE) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOĞA (İLE)
- DUÂ ile/ve/||/<>/> DEVÂ
- DUA ile İSTİSKA'[< SAKY]
( ... İLE Yoğun bir biçimde su gereksinimi duyma. | Yağmur duası. | Gövdenin bir yerinde ya da karında su birikmesi. )
- DUA >< KİBİR[UCB]
( Dua, kibri giderir/yener. )
- DUA ile/ve/||/<> MAHATMA GANDHI'NİN DUASI
( )
- DUA ve/<> ORUÇ
( Sen onda. VE/<> O sende. )
- DUA ile/ve/değil/<> SOHBET
- DUALİTE değil/yerine/= EŞLEKLİK/İKİLİK/İKİLLİK/İKİLEM
- İKİLİK/İKİLEM/DUALİTE ile HİYERARŞİ
- BAŞ DİPLOMAT[Fr. < DIPLOMATE]/DUAYEN[Fr. < DOYEN]
( Kordiplomatikte başta gelen diplomat. )
- DUBLAJ/CI[Fr.] değil/yerine/= SESLENDİRME / SÖZLENDİRİCİ/SESLENDİRMECİ/SELENDİRMEN/SELENDİREN
- DÛÇÂR[Fars.] ile TUTULMUŞ, UĞRAMIŞ, YAKALANMIŞ
( TUTULMUŞ, UĞRAMIŞ, YAKALANMIŞ )
- DUDAK BÜKMEK ile/ve/||/<> BURUN KIVIRMAK
- DUDAK BÜKMEK ile DUDAK SARKITMAK
( Beğenmemek. İLE Somurtmak. )
- DUDAK/MİDE ORUCU ile/ve/değil/||/< DİL ORUCU
- DUDAKSIL HARFLER ile/ve YARI DUDAKSIL HARFLER
( B | M | P ile/ve V | F )
( Bugünkü B harfi, Etrüsk abecesinden alınmıştır. )
( B harfi, EYEF'i [OB tamgasını] işaret etmektedir. )
( B: Bel'in simgesi. [B, b] | Bor'un simgesi. [B] | Elektrik alınganlığın simgesi. [B] | Manyetik akı yoğunluğunun(indüklemenin) simgesi. [B] | Temel tanecik fiziğinde, Baryon sayısının simgesi. [B] | Basınç birimi Bar'ın simgesi. [b] | Optik gerilme katsayısı brevster'ın simgesi. [b] | Yüzeyce genleşme katsayısının simgesi. [b] | ...'LI V
M: Baş kuvantum sayısı n = 3 'e karşılık gelen elektron tabakasının simgesi. [M] | Kuvvet momentinin simgesi. [M] | Mach sayısının simgesi. [M] | Madelung sabitinin simgesi. [M] | Milyon anlamındaki Mega [10&sup6;]'nın simgesi. [M] | Kütlenin simgesi. [m] | Manyetik kuvantum sayısının simgesi. [m] | Manyetik momnetin simgesi. [m] | Metrenin simgesi. [m]
P: Basıncın simgesi. [P, p] | Dinamik ağdalılık birimi poiz'in simgesi. [P] | Ettingshausen katsayısının simgesi. [P] | Fosforun simgesi. [P] | Gücün simgesi. [P] | Paritenin simgesi. [P] | Poynting vektörünün simgesi. [P] | Atomda, yörüngesel kuvantum sayısı l = 1 'e karşılık gelen elektron tabakalarının simgesi. [p] | Momentumun simgesi. [p] | Piko [10¯¹2;] 'nun simgesi. [p] | Plank'ın simgesi. [p] | Protonun simgesi. [p, ¦p, 1p¹] | Yarı iletken tipinin [p tipi] simgesi. [p]
İLE/VE
F: Fahrenheit derecesinin simgesi. [ºF] | Faraday sabitinin simgesi. [F] | Farad'ın simgesi. [F] | Flor'un simgesi. [F] | Kuvvetin simgesi. [F] | Coriolis parametresinin simgesi. [f] | Fanning sürtünme katsayısının simgesi. [f] | femto'nun simgesi. [f] | Frekans'ın simgesi. [f] | Odak uzaklığının simgesi. [f] | Yörüngesel kuvantum sayısı l = 3 'e karşılık gelen elektron alt tabakasının simgesi. [f]
V: Elektrik potansiyel farkı, gerilim ve voltajın simgesi. [V] | Hacmin simgesi. [V] | Vanadyum öğesinin simgesi. [V] | Hızın simgesi. [v] )
( HURÛF-İ ŞEFE )
- DUDAKTAN/AĞIZA GİREN ile/ve/<> DUDAKTAN/AĞIZDAN ÇIKAN
( İnsan/kişi, iki dudağı arasındadır.
1. İçeri ne gireceğini [yiyeceğini/içeceğini] bilen.
2. Dışarı ne [söz] çıka(ra)cağını bilen. )
( Dudak ise beşer'i, İnsan yapan/yapabilendir! [Dudağın altı doğadır.[doğanın/düzenin parçasıdır, doğayla ve doğada varolanlarla ortaktır.] )
( İnsan/kişi, yediğini bilen/tanıyan, doğasına uygun olanları dudağından geçirendir/geçirebilendir. )
( BİR ŞEY Kİ...
YAPMASAN DA OLUR! YAPMA!!!
BİR ŞEY Kİ...
SÖYLEMESEN DE OLUR! SÖYLEME!!!
BİR ŞEY Kİ...
YEMESEN DE OLUR! YEME!!!
BİR ŞEY Kİ...
İÇMESEN DE OLUR! İÇME!!!
[Özellikle abur-cuburlar, et ve tüm hayvansal ürünler,
kahve ve de özellikle sigara gibi...] )
- DÜĞÜM ile/ve BOĞUM
- DÜĞÜM değil/yerine/>< ÇÖZÜM
- DÜĞÜM ile/değil/yerine DÜĞÜN
( Kişiye[zih(ni)ne], durumlara/koşullara göre değişir. )
- DÜĞÜM ile/ve/değil EŞİK
- DÜĞÜM ile İLMİK
( ... İLE Çözülmesi kolay düğüm, eğreti düğüm. )
- DÜĞÜM ile/değil KÖRDÜĞÜM
( ... İLE/DEĞİL Çözülemeyen, ilmiksiz düğüm. | Çözülmesi hemen hemen olanaksız olan sorun. )
- DÜĞÜMÜ KESMEK ile/değil/yerine DÜĞÜMÜ ÇÖZMEK
- DÜĞÜN ÇİÇEĞİ/TURNAAYAĞI/SÜTLÜCE ile AVCI OTU
( Düğün çiçeğigillerin örnek bitkisi. İLE Düğün çiçeğigillerden, kokusuz, parlak zehirli bir bitki. )
( DÜĞÜNÇİÇEĞİGİLLER: İki çeneklilerden, bazı türleri süs bitkisi olarak kullanılan bir aile. )
( RANUNCULUS cum ADONIS )
- DUHEM ile/ve/||/<> QUINE (TEZİ)
( 10 Haziran 1861 - 14 Eylül 1916 İLE/VE/||/<> 25 Haziran 1908 - 25 Aralık 2000 )
- DUMAN ile BUHÂR[: Buğu. Ar. çoğ. EBHİRE]
( Bir maddenin yanması ile çıkan ve içinde katı zerrelerle buğu bulunan kara ya da esmer renkli gaz. | Havalanan ince tozların ya da sisin havada oluşturduğu bulanıklık. İLE Bir kritik sıcaklığın altında gaz fazına geçen ve sıcaklığı düşürmeksizin, sadece basıncın artırılmasıyla sıvılaştırılabilen özdek/madde. )
( ... avec LA VAPEUR )
( ... mit DAMPF )
( SMOKE vs. STEAM )
- DUMAN ile BULUT
( ACÂC: Bulut. | Duman. )
( SMOKE ile CLOUD )
- DUMAN ile TUMAN, TENBÂN[Fars.]
( Yanan ya da buharlaşan bir nesneden göğe doğru yükselen yoğunluk. İLE Don, içe giyilen don, şalvar. )
- DÜMBÂL/E[Fars.] ile DÜNB/E[Fars.]
( Kuyruk. İLE Kuyruk. )
- DÜMBELEK[< DÜBALAK]
- DÜMDÜZ ile/ve/||/<> TEKDÜZE
- DÜMEN ile/değil/yerine/>< DÜZEN
- DÜMENCİ ile/değil/yerine/>< KÜREKÇİ
( )
- DUMUR ile BİTKİNLİK/SÜRMENAJ[Fr.]
- DÜN İLE BUGÜNÜN "KAVGASI/TARTIŞMASI" ve/ne yazık ki/||/<>/> YARININ KAYBI
- DÜN ile YARIN ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/< BUGÜN
( Gitti mi gelmez. İLE Gelir mi bilinmez. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/<>/< [ne yazık ki] Değeri bilinmez. )
( Yarın, bugünün öğrencisidir.
[Lat.] Discipulus est prioris posterior dies. )
( ... ile FERDA ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/< ... )
- DÜN/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< GÜN/LER
( Unutulabilirler. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Yaşanılması gerekenler, yaşanılacaklar. )
( Unutulabilecek ve bağlamında unutulabilmesi gereken. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Yaşanılabilecek ve yaşanılması gereken. )
- DÜNÜŞGE[Kençek] ile TERE
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yabani tere. İLE ... )
- DÜNYA GÖRÜŞÜ ile PARADİGMA
- DÜNYA İŞLERİNİ BİLMEK ile/ve AHİRET İŞLERİNİ BİLMEK
( Aldanmamak için. İLE/VE Aldatmamak için. )
( Kişinin ibadeti bilmektir. )
- DÜNYA KADAR MAL ile/ve/değil/yerine/>< FINDIK KADAR .M
- DÜNYA KADINLAR GÜNÜ ve/değil DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ
( Kadının/kişinin "günü" olmaz. Her gün, kadının günüdür! )
- DÜNYA NÜFUSU(-1) ile/ve/||/<>/ya da 1 KİŞİ
( "Pamuk". İLE/VE/||/<>/YA DA "Demir". )
- DÜNYA:
ŞEYLERİN TOPLAMI ile/ve/değil/||/<>/>/< OLGULARIN TOPLAMI
- DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ
(
Felsefe - Bilim Tarihi Zihin Haritası
---
BİLİM/BİLİMDE/BİLİMSELLİKTE:
(ÖNCELİKLE) VAR OLANIN[MEVCUD/ONTOS] ve/||/<>/> DOĞANIN ve/||/<>/> DOĞAL)
NESNE ve/||/<>/> OLAY ve/||/<>/> OLGU ve/||/<>/> DURUM ve/||/<>/> İLİŞKİLERİN
(VE ANCAK DAHA SONRA) ÜRETİLMİŞ NESNELERİN
(VE EN SON OLARAK) KİŞİLERİN ve/||/<>/> TOPLULUKLARIN ve/||/<>/> TOPLUMUN/TOPLUMLARDA YAŞANMIŞ/YAŞANAN/YAŞANABİLEN
OLAY ve/||/<>/> OLGU ve/||/<>/> DURUM ve/||/<>/> İLİŞKİLERİN
(ÖNCEDEN TANIMLANMIŞ ve/||/<>/> BELİRLENMİŞ BİR YÖNTEM ve/||/<>/> ARACA BAĞLI OLARAK)
(İSTİDLÂLÎ/RASYONEL [AKIL İLE])
ÖLÇÜLÜ ve/||/<>/> ÖLÇÜLEBİLİR/ÖLÇÜMLENEBİLİR
NEDENSEL ve/||/<>/> KAVRAMSAL ve/||/<>/> ELEŞTİREL (OLANAK ve/||/<>/> SINIRLARI İÇİNDE)
KANITLI ve/||/<>/> DÜZENLİ ve/||/<>/> TUTARLI (BİR BİÇİMDE)
KAMUSAL/LIK ve/||/<>/> TEKRARLANABİLİR/LİK ve/||/<>/> DENETLENEBİLİR/LİK ve/||/<>/> PAYLAŞILABİLİR/LİK (KOŞULLARINDA)
TANIM ve/||/<>/> İŞLEV ve/||/<>/> YARARA (KONU OLABİLEN/OLABİLECEK)
VERİ ve/||/<>/> BİLİ ve/||/<>/> BİLGİ/Sİ
---
[2. | 3. | 4. | 5. | 6. | 7. | 8. dersler...]
---
)
( [2. | 3. | 4. | 5. | 6. | 7. | 8. dersler...] )
( )
( )
(
[2. | 3. | 4. | 5. | 6. | 7. | 8. dersler...]
1. ders [Klasik Mekanik] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [10 Ekim 2019]
2. ders [Uzay-Zaman] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [24 Ekim 2019]
3. ders [Dik Yamaçlar - Dünü Olmayan Gün"] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [07 Kasım 2019]
4. ders [Yeni Mekaniğe Giden Yollar] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [14 Kasım 2019]
5. ders [Belirsiz Sular] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [21 Kasım 2019]
6. ders [Dalganın Sırtında] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [05 Aralık 2019]
7. ders [Kuark Denizi] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [19 Aralık 2019]
8. ders [EPR ve Zaman] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [26 Aralık 2019]
-------------
II. Dönem - Ayhan Çitil
1. ders [XIX. ve XX. yy.'da Felsefenin Gözünden, Fizikte Neler Oldu?] - Ayhan Çitil - İst. Medeniyet Üniversitesi [27 Şubat 2020]
2. ders [Geometrilerin Çokluğundan Yeni Dil ve Mantık Anlayışına] - Ayhan Çitil - İst. Medeniyet Üniversitesi [12 Mart 2020] )
( Bilim Tarihi Ders Notları ve Kavramları... )
( )
( )
( )
( )
( "Bilim Tarihi Durakları"[Şeniz Yıldırımer - İlke Yay.] kitabını da okumanızı salık veririz. )
( )
( )
( )
(
"3 Blue 1 Brown" Youtube hesabındaki videoları da izlemenizi salık veririz... )
( )
( Nesin Matematik Köyü Youtube Kanalı )
( )
( )
( | 2. | 3. | 4. | 5. dersler...] )
( )
(
https://twitter.com/floodmania/status/1294365941791424513 )
( )
( )
( [Bilim Tarihi Sohbetleri 2/3/4/5/6/7/8/9/10. dersler...] )
( Bilim Tarihi Buluşmaları - Dr. Derya Gürses Tarbuck )
( )
( )
( Dünyadaki Bilimsel Eğitimler - researchseminars.org )
( Tarihteki En Etkili 10 Matematikçi )
(
Felsefe - Bilim Tarihi Zihin Haritası )
( Türk Tarih Kurumu
Felsefe ve Bilim Tarihi Söyleşileri - 1
)
( "Bilim Tarihinin Tarihi - İhsan Fazlıoğlu" yazısını okumak için burayı tıklayınız...
ya da
"Bilim Tarihinin Tarihi - İhsan Fazlıoğlu" söyleşisini dinlemek için burayı tıklayınız... )
( )
( )
(
)
( )
- DÜNYA VATANDAŞI ile/ve VATANSIZ/HAYMATLOS
- DÜNYA VATANDAŞLIĞI ile/ve/||/<>/> EKİN(KÜLTÜR) VATANDAŞLIĞI
( 11. aya kadar. İLE/VE/||/<>/> 11. ay sonrası boyunca. )
- DÜNYA ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< AŞK/IM
( [Ne kadar büyük olsa da ...] (daha) Küçük. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< [Ne kadar küçük olsa da ...] (daha) Büyük. )
- DÜNYA(") ile/ve/=/||/<>/> ÇEVRE
- DÜNYA ve/||/<> DÖNÜŞ HIZLARI
( )
- DÜNYA ...:
"DÜZDÜR" değil DÜZ DUR
( Ya da değildir. DEĞİL Önce sen, düz dur! )
- DÜNYA ile/||/<>/< ESKİ DÜNYA
( ... İLE/||/<>/< Asya, Avrupa ve Afrika'ya topluca verilen ad. )
- DÜNYA ile/ve/=/||/<> KAPI
- DÜNYA ile/ve/||/<> NESNELERİN ÖYKÜSÜ
( )
- DÜNYA[Ar.] ile/değil/yerine/||/<>/> YERYÜZÜ / ACUN / YERTİNÇ
- DÜNYA ile/ve/||/<> YOL
( Doğa. İLE/VE/||/<> İnsan/lık. )
- AKADEMİK YIL:
DÜNYADA ile JAPONYA'DA
( Eylül-Ekim aylarında başlar. İLE 01 Nisan'da başlar. )
- DÜNYADA, BİR KİŞİ/İNSAN OLMAK ile/ve/değil/||/<> BİR KİŞİ İÇİN DÜNYA OLMAK
- EN'LER:
DÜNYADA ve/||/<>/>/< EVRENDE
( İçerik için burayı tıklayınız... )
- YALAN:
DÜNYADA ve/||/<> SİYÂSETTE ve/||/<> TİCARETTE ve/||/<> FELSEFEDE ve/||/<> EDEBİYATTA ve/||/<> GAZETECİLİKTE ve/||/<> GENÇLİKTE
( Vefâ. VE/||/<> Vaad. VE/||/<> Reklam. VE/||/<> Safsata. VE/||/<> Mecaz. VE/||/<> Haber. VE/||/<> Aşk. )
- DÜNYANIN:
AÇISI ile/ve/||/<> YALPALAMA AÇISI
( WORLD'S: ANGLE and/||/<> PRECESSION ANGLE )
- DÜNYANIN EĞİMİ
( 23.27° )
- DÜNYANIN EN BÜYÜK ÇİÇEĞİ:
RAFFLESIA ARNOLDII
( ... İLE/VE/<> )
( Dünyanın en büyük çiçeği olarak kabul edilen, "Rafflesia Arnoldii"nin çapı 91 cm., kalınlığı 1.9 cm., ağırlığı ise 7 kg. )
( Kökü, sapı ve yaprağı olmayan bu çiçek, bölgenin simgesi sayılıyor. )
( Sinekler, leş kokulu ve asalak bir çiçek olan bu çiçekten, kokusu ve görüntüsü yüzünden, çürümüş et sanıyor.[Bu çiçeğin tek tohumunu, ancak ayılar, yerinden alıp başka bir yere taşıyabilirmiş.] )
- DÜNYANIN EN SOĞUK YERİ:
OLMYAKON
( Orta Yakutistan'da bulunan Olmyakon'da ölçülen en düşük ısı, -71 °C'dir. )
- DÜNYANIN ORTALAMA ISISI
( 15 - 16 °C )
- DÜNYANIN YARIÇAPI
( 6371 km. )
- [ne yazık ki]
"DÜNYANIN DAR GELMESİ" ile/ve/değil/<> "KÖŞELERİN KAPILMASI/TUTULMASI OYUNU/ÇABASI/YANILSAMASI"
- DÜNYAYA GELMEK/GELDİK değil DÜNYADAN GELMEK/GELDİK
- DÜNYAYI "ALGILAMA/YORUMLAMADA":
"OLDUĞUMUZ GİBİ" ile/değil/yerine/>< OLDUĞU GİBİ
- DÜNYAYI DEĞİŞTİRMEK ile/değil/yerine DÜNYANI[İSTEKLERİNİ/ÇEVRENİ/KOŞULLARINI] DEĞİŞTİRMEK
- DÜNYAYI YERİNDEN OYNATMAK ile/ve/||/<>/< OTURDUĞUMUZ YERDEN KALKMAK
- DÜNYAYI/ÜLKEYİ/KİŞİLERİ KURTARMAK/KORUMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ KURTARMAK VE KORUMAK
- HİKMET:
DÜNYEVÎ ile/ve/<> NEFSÂNÎ ile/ve/<> ŞEYTANÎ ile/ve/<> İLÂHÎ
( Toplumsal. İLE/VE/<> Psikolojik. İLE/VE/<> Siyasal. İLE/VE/<> Tanrısal[Teolojik], [Din, Mârifetullah]. )
- DURABİLMEK ile/ve/||/<> UNUTABİLMEK ile/ve/||/<> SUSABİLMEK ile/ve/||/<> AFFEDEBİLMEK
- DURAĞAN TOPLUM ile/değil/yerine/>< DEVİNGEN TOPLUM
- DURAĞAN ile/ve/değil/yerine/||/>< DEVİNGEN
- DURAĞANLIK/ATÂLET(OTURMA/YATMA) ile/değil/yerine/>< HAREKET
( Üşütür ve giydirir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Isıtır ve soyundurur. )
- DURAĞANLIK ile/ve/değil/yerine/||/>< DEVİNİMSEL/LİK
- DURAĞAN/LIK ve YOK/LUK
( STABLE/STABILITY and NONEXISTENT/NONEXISTENCE )
- DURAĞANLIK/ATÂLET ile/değil/yerine/||/<> DURUŞ
- DURAĞIN ORADA ile DURAKTA
- DURAN ADAM ve/||/<> OTURAN TOPLUM
- DURAN ile/ve/>/değil/yerine DÖNENDE, DURAN
- DURAN ile/ve/||/<> DURAĞAN
- DURAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< DÜŞÜNEN
( Susmak bilmez. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>> Hemen susar.
bkz. www.FaRkLaR.net/SUS )
- DURANDA, DÖNEN ile/ve/<> DÖNENDE, DURAN
( Doğa. İLE/VE/<> İnsan/kendi. )
- DURATION vs. PROCESS
- DÜRBÜN[Fars. < DÜR:Uzak. + BÎN: Gören(/gösteren).] değil/yerine/= BAKAÇ
( Uzaktaki nesnelerin görüntülerini büyütmeye ya da yaklaştırmaya yarayan, objektif ve oküler adlı iki mercekten oluşan optik araç. | Gözetleme deliği. )
- DÜRBÜN ile/değil BÜYÜTEÇ
( [not] BINOCULARS vs. MAGNIFYING GLASS )
- DUR-DURAK (BİLMEMEK)
- DURDURMAK ve/||/<>/< DURMAK
( Yaşamımızdaki ve çevremizdeki tüm yakın ya da uzak sorunları, öncelikle sorunların ve sorunları yaratanların karşılarında durarak, yapmayarak, yaptırmayarak, "Hayır!" deme olanağımızla[ihtiyârımızla/muhtariyetimizle] durdurabiliriz. )
- DURDURMAK ile/ve/<> ENGELLEMEK
- DURENDİŞ[Fars.]
( Uzağı görür, ileriyi düşünür, öngörülü. )
- DURGUN BAKIŞ ile/ve DARGIN BAKIŞ
- DURGUN/LUK ile/ve/değil/yerine DİNGİN/LİK
- DURGUN/LUK ile/ve/değil/||/<> DURAĞAN/LIK
- DURMA = DÜZGÜN DOĞRUSAL DEVİM/HAREKET
( Aralarında fark yoktur. )
- DURMAK ve/<> DURU BAKMAK
- DÜRR-Ü YEKTÂ
( YEGÂNE İNCİ )
- DÜRTEN ile/ve/||/<>/> DÜŞÜNDÜRTEN
- DÜRTME ile/ve/değil/||/<> SÜRTME
- DÜRTMEK ile GIDIKLAMAK
- DÜRTMEK ile İTMEK
- DÜRTMEK ile/değil/yerine UYARMAK
- DÜRTÜ = DRIVE, IMPULSE[İng.] = IMPULSION[Fr.] = TRIEB[Alm.] = IMPETUS[Lat.]
- DÜRTÜ ile/ve/||/<>/> GÜDÜ(MOTİVASYON)
( Fiziksel kaynaklı gereksinim. İLE/VE/<> Zihinsel/düşünsel kaynaklı gereksinim. [ve bunların harekete geçmesi/geçirilmesi] )
( DRIVE vs./and/||/<>/> MOTIVATION )
- DÜRTÜ ve/||/<> ÖRÜNTÜ KURMA DÜRTÜSÜ
- DÜRTÜ ile/ve/değil/||/<>/> UYARAN ile/ve/değil/||/<>/> UYARILMA
- DÜRTÜ ile/değil/ne yazık ki/||/<>/> ZORLAMA
( [not] DRIVE vs./||/<>/>/but ENFORCE )
- DÜRTÜLER ile/ve/||/<> KAYGI ile/ve/||/<> SAVUNMALAR
- DURUM
( CASE )
- [DURUM > DUYGU > DÜŞÜNCE > DAVRANIŞ >= ... ]
ile
[DURUM > DÜŞÜNCE > DAVRANIŞ > DUYGU >= ... ]
ile
[DUYGU > DURUM > DAVRANIŞ >= ... ]
ile
[DÜŞÜNCE > DAVRANIŞ > DURUM > DUYGU >= ... ]
( Sorun. İLE Çözüm. İLE Âşık. Düşünme[sonradan]. İLE Biliminsanı. )
- DURUM - KARŞILAŞMA ile/ve/||/<>/> DURUŞ - KARŞILAMA
- Durum ne kadarını gerektiriyorsa onu KONUŞ!!!
- DURUM ile/ve/<> ARADURUM
- DURUM ile BADİRE
( ... İLE Birdenbire ortaya çıkan tehlikeli durum. )
- DURUM ile/ve/<> DURUŞ
- DURUM ile/ve/değil GEREKSİNİM
( [not] STATE/SITUATION vs./and/but NEED )
- DURUM ile/ve GÖRÜNTÜ
( STATE/SITUATION vs./and SPECTRE/PHANTOM/PHENOMENON )
- DURUM ile/ve/<> KONUM
( STATE/SITUATION vs./and/<> POSITION )
- DURUM ile/ve/<> OLGU
( STATE/SITUATION vs./and/<> FACT )
- DURUM ile/ve/değil/<> ÖTESİ
- DÜRÜM ile/değil SIKMA
- DURUM ile/ve/> SONUÇ
( Neden-sonuç, sadece zihindedir. )
( Kişi, tüm etmenleri bilmeden, hemen sonuçlar çıkarmamalıdır. )
( Durum beter, durun yeter! )
( STATE/SITUATION vs./and/> CONSEQUENCE/RESULT
Causality is in the mind.
One must not draw conclusions without understanding all the factors. )
- DURUM ile/ve/<> SÜREÇ
( Durumun doğasını değerlendirmeden zorla sürdürmeye çalışmak sorunlara yol açmıştır. )
( Durumunun doğasını ve ruhunun derinliklerini araştırmaktan daha yaşamsal bir şey yoktur. )
( STATE/SITUATION vs./and/<> PROCESS )
- DURUM ile/ve/||/<> SÜREDURUM/EYLEMSİZLİK
- DURUM = VAZİYET = SITUATION[İng., Fr., Alm.] = SITUS[Lat.] = SITUACION[İsp.]
- DURUMDAN/HALDEN ANLAMAK ve/||/<> GÖNÜL KIRMAMAK
- DURUM/HAL ve/<>/|| GENİŞ/GELECEK ZAMAN
- DURUM/LAR ile/ve/||/<>/> KOŞUL/LAR ile/ve/||/<>/> KARAR/LAR
- DURUMLAR'I(HALLER'İ)
- ["DURUMU"] KABUL ETME(ME)K ile KABULLENME(ME)K
( TEK ELİNİ KALDIRMAK ile İKİ ELİNİ BİRDEN KALDIRMAK )
- Durumu KONUŞ!!!
- DURUMUNDA OLMAK ile/ve KONUMUNDA OLMAK
( BEING IN THE STATE OF vs. HAD TO IN THE STATE OF )
- DURUMUNDA OLMAK ile ZORUNLULUK
( BEING IN THE STATE OF vs. OBLIGATION )
- DURUMU/OLAYI BÜYÜLTMEYE:
"YAKIN" ile/ve/değil/<> "AÇIK"
( Cahil ve/ya da ahmak kişiler[zihin(li)ler]dir. )
- DURUM/VAZ:
TAHKİKÎ ile/ve/||/<>/> TEVİLÎ
- DURUP DURURKEN (AĞLAMAK, GÜLMEK VS.)
- DURUŞ SAHİBİ OLMALI!!
- DURUŞ ile/ve/||/<> BAKIŞ
- DURUŞ ile/ve/||/<>/>/< OTURUŞ
- DURUŞ ve/<> SAYGI ve/<> SEVGİ
( Kıyam. VE/<> Rükû. VE/<> Secde. )
- DURUŞ ile/ve TUTUM
( Sen doğru dur, kötüler ecelini bulur! )
( POSTURE/POSITION vs./and ATTITUDE )
- DURUŞMA ile/ve/||/<> TENSİB DURUŞMASI/İSTİNÂBE
( ... İLE/VE/||/<> Davanın görülmekte olduğu mahkemeye gönderilmek için başka bir yerde bulunan bir tanığın, oradaki mahkemece ifadesinin alınması. )
- DOĞRU/DÜRÜST[Fars.] OLMAK =/||/<> "MANZARA KAPATAN AĞAÇ OLMAK"
( Ne yazık ki, bazı "kişiler" için dürüst kişilerin (istenilmeme) durumu. )
- DÜRÜST OLMAK/OLMAM "GEREKİRSE" değil DÜRÜST OLMAK/OLMAM GEREKİR Kİ
- DÜRÜST[Fars.] değil/yerine/= DOĞRU
- DÜRÜŞT[Fars.] ile/değil/yerine/>< DÜRÜST[Fars.]
( Sert; gücendirici, kırıcı. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sözünde ve davranışlarında, doğruluktan ayrılmayan, doğru, onurlu. | Doğru, yanlışsız. )
- DÜRÜSTLÜK:
"ÇOK ARKADAŞ" değil/yerine İYİ DOST (KAZANDIRIR)
- DOĞRU/LUK/DÜRÜST/LÜK[Fars.] ile/ve AÇIK/LIK
( TO BE HONEST vs./and OPEN/NESS, CLARITY )
- DÜRÜST/LÜK >< BİLGİSİZ/LİK(CEHÂLET)
- DOĞRULUK/DÜRÜSTLÜK[Fars.] =/> RAHATLIK
- DOĞRULUK/DÜRÜSTLÜK[Fars.] ile/ve/<> SAYGI
( Dürüst olmayan cezalandırılır. İLE/VE Saygı göstermeyene toplumda yer verilmez. )
( Teşekkür ve özür dilemeyi bilmek/uygulamak ile. )
( TO BE HONEST vs./and RESPECT )
- DÜRÜSTLÜKTE:
KOLAY İNCİNME ile/ve/||/<> KOLAY İNCİTME
itibariyle 29.456 başlık/FaRk ile birlikte,
29.431 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(31/119)