
Değil (... değil ...) bağlaçlı FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 19.063 başlık/FaRk ile birlikte,
19.063 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(69/78)
- TENDÜRÜST[Fars.] değil/yerine/= DİNÇ, SAĞLAM
- TENEFFÜS değil/yerine/= DİNLENİ/TINIŞ
- TENEŞİR[Fars. < TENŞÜR] değil/yerine/= SALACAK
( Üstünde ölü yıkanılan mermer/kerevet. )
- TENEZZÜL ETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> TEVECCÜH ETMEK
- TENEZZÜL ETME(ME)K ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İTİBAR ETME(ME)K
- TENEZZÜL değil/yerine/= ÖZİNDİRME
- TENEZZÜL ile/ve/değil/<> TEŞEBBÜS
- TENHA[Fars. :Yalnız.] değil/yerine/= ISSIZ/ÜCRA[< UCRA], KALABALIK OLMAYAN | YALNIZ, TEK
- TENKİDİ[Ar.] değil/yerine/= ELEŞTİRİLİ, ELEŞTİRMELİ
- TENKİT[Ar.] ile/değil/yerine/>< TAKDİR[Ar.]
- TENOR[İt.] değil/yerine/= İNCE SES
- TENS/TRANSKÜTANÖZ ELEKTRİKSEL SİNİR STIMÜLASYONU TRANSCUTANEOUS ELECTRICAL NERVE STIMULATION[İng.] değil/yerine/= DERIDEN ELEKTRİKSEL SİNİR UYARIMI
- TEN/SEL ile/ve/değil/<> TİN/SEL
- TENSÎK[Ar. < NESAK] değil/yerine/= DÜZENLEME, DÜZELTME, YOLUNA KOYMA
- TENSILE STRENGTH[İng.] değil/yerine/= GERILIM GÜCÜ
- TENSILE STRES/TENSILE STRESS[İng.] değil/yerine/= GERILIM DİRENCİ
- TENSILE[İng.] değil/yerine/= GERILIM
- TENSİP[Ar.] değil/yerine/= UYGUN BULMA, YARAŞTIRMA
- TENTE[İt. < TENDA] değil/yerine/= GÖLGELİK
- TENVİR[Ar.] değil/yerine/= AYDINLATMA | BİLGİ VERME
- TEŞBİH:
TENZİHSİZ ile/değil/yerine/>< TENZİHLİ
( Şizofrenik. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sanat. )
- [TENZİH-TEŞBİH ile/ve/> TENZİHTE TEŞBİH, TEŞBİHTE TENZİH] ile/ve/değil/yerine/> HEM TENZİH, HEM DE TEŞBİH | NE TENZİH, NE DE TEŞBİH
- TEOLOJİ:
TANRIBİLİM değil DİN BİLİMİ
- TEOREM[Fr.] ile/ve/değil/||/<>/< TEORİ[Fr.]
( Kanıtlanabilen bilimsel önerme. | Mantıksal usa vurma ile kanıtlanan önermenin ya da özelliğin bildirimi. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Kuram. )
( Matematik ya da mantıkta, aksiyomlara ve önceki teoremlere dayanarak kesin olarak kanıtlanmış bir önerme.[Mutlak doğruluğu kanıtlandığından tartışmaya açık değildir.] İLE Bilimsel yöntemle kanıtlanmış, gözlemlerle desteklenen ve geniş bir olgular bütününü açıklayan genel bir çerçeve.[Hipotezden gelişir ve yanlışlanabilir nitelikte olmasına karşın genellikle geniş kabul görür.] )
- TEORİK/NAZARİ değil/yerine/= KURAMSAL
- TEORİSYEN değil/yerine/= KURAMCI
- TEPESİ ATMAK değil TAPASI ATMAK
- TEPHİR[Ar.] değil/yerine/= BUHARLAŞ(TIR)MA | BUĞULAMA
- TEPKİ (OLARAK) ile/değil/yerine KATKI (OLARAK)
- TEPKİ:
"ÖZGÜRLÜĞE KARŞI" değil ÖLÇÜSÜZLÜK/KEYFİYET PROPAGANDASINA KARŞI
- TEPKİ (VERMEK) ile/ve/değil/yerine GERİBİLDİRİM
( AKS-ÜL-AMEL ile/ve/değil/yerine ... )
( [not] REACTION vs./and/but FEEDBACK
FEEDBACK instead of REACTION )
- TEPKİ ile/ve/değil DEĞERLENDİRME
( [not] REACTION vs./and/but EVALUATION )
- TEPKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DIŞAVURUM
- TEPKİ ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNMEK
- TEPKİ ile/ve/değil TEDİRGİNLİK
- TEPKİ ile/ve/değil/yerine TESPİT
( [not] REACTION vs./and/but TO DETERMINE
TO DETERMINE instead of REACTION )
- TEPKİ ile/ve/değil/yerine TUTUM
( [not] REACTION vs./and/but ATTITUDE
ATTITUDE instead of REACTION )
- TEPKİ ile/ve/değil/yerine TUTUM
( [not] REACTION vs./and/but ATTITUDE
ATTITUDE instead of REACTION )
- TEPKİ ile/değil/yerine/>< YANIT
( "Tepki" mi, yanıt mı?
Restoranın birinde, bir gün, aniden bir hamamböceği belirdi ve orada bulunan bir kadının üzerine çıktı.
Kadın, korkudan çığlık atmaya başladı.
Titreyen seleniyle ve panikle hamam böceğini üzerinden elleriyle atmaya çalışırken zıplamaya başladı.
Onun bu tepkisi bulaşıcı olmuştu, bulunduğu yerdeki kişiler de paniklemişti.
Kadın, sonunda hamam böceğini üzerinden atmayı başardı derken... Başka bir kadının üzerine düştü hamam böceği.
Şimdi aynı şeyleri yaşamak için sıra başka bir kadındaydı.
Garson, hemen imdatlarına koştu.
Bu nöbet değişiminde, bu sefer de hamam böceği garsonun üzerine düştü.
Garson, dimdik durdu, kendini toparladı ve gömleğindeki hamam böceğinin davranışlarını gözlemledi.
Kendine yeterince güvendiğini gördüğünde, hamam böceğini parmaklarıyla tutarak, restorandan dışarı çıkardı.
Curcunayı izlerken, zihnimde birkaç düşünce oluştu ve merak etmeye başladım. Kadınların bu tiyatral, abartılı hareketlerinden hamam böceği mi sorumluydu?
Eğer öyleyse neden garson rahatsız olmadı?
Durumu, mükemmele yakın bir biçimde, hiçbir kargaşa çıkarmadan çözümledi ve çözdü.
Buna neden olan, hamam böceği değildi. Hamam böceğinin neden olduğu rahatsızlığı o kadınların giderebilecek beceriyi göstermemesiydi. Onları bu denli rahatsız eden buydu.
Fark ettim ki, babamın, karımın/kocamın ya da patronumun bağırması değildi beni rahatsız eden. Bana bağırmalarıyla başlayan rahatsızlığımla başa çıkamamam ya da başa çıkmaya çalışmamamdı.
Yoldaki trafik değildi beni rahatsız eden. Trafik sıkışıklığıyla oluşan sıkıntılı durumu çözemeyecek olmamdı.
Yaşamımdaki kargaşayı yaratan neden, sorunun kendinden çok benim ona verdiğim tepkiydi.
Öyküden çıkarılabilecek bazı dersler:
Anladım ki, yaşamdaki olaylara doğrudan ve ani tepki vermemeliyim. Onun yerine, olaylara ve durumlara yanıt vermeliyim.
Kadınlar, hamam böceğine tepki verirken, garson ise yanıt verdi.
Tepkiler, içgüdüsel olarak gösterilen "davranışlarken", yanıtlar ise etraflıca düşünülerek oluşturulmuş tutumlardır.
YAŞAMI anlamanın çok daha iyi ve kolay yolu.
MUTLU olan biri, yaşamındaki her şeyin yolunda olmasından dolayı mutlu değildir.
MUTLU olmasının nedeni, yaşamındaki olaylara karşı tutumunun gereken ve isabetli olmasıdır. )
( [not] REACTION vs./but/>< RESPONSE
RESPONSE instead of REACTION )
- [ne yazık ki]
"TEPKİ" ile/değil/></< YANIT VEREMEMEK
( Yanıt veremeyen, tepki verir. )
- TEPKİSELLİK ile/değil/yerine İKNÂ
- TEPKİSELLİK ile/ve/değil/yerine İNANDIKLARINDAN VAZGEÇMEMEK
- TEPKİSELLİK ile/ve/değil/yerine SICAĞI SICAĞINA
- TEPKİSİZLİK ile/ve/değil/||/<>/< SİLAHSIZLANMA
- TEPSİ ile/değil EVSECEK
( Fincan, tabak, bardak vb. şeyleri taşımaya yarayan, derinliği olmayan, türlü büyüklükte düz kap. | İçinde börek, tatlı vb. pişirmeye yarayan, az derin, geniş, düz kap. | Bu kap biçiminde olan. | Bir kabın alabileceği miktarda olan. İLE/DEĞİL Tahılın taşlarını ayıklamakta kullanılan, budaksız ağaçtan yapılmış az kenarlı tepsi. )
- TER KOKUSU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TEN KOKUSU
- ter.[Lat. < TERE] değil/yerine/= SÜR, OV
- TERAKKİPERVER[Ar. + Fars.] değil/yerine/= İLERİCİ
- TERÂKÜM[Ar. < RÜKM] değil/yerine/= BİRİKME, YIĞILMA, TOPLANMA
- TERAPİ/THERAPY[İng.] değil/yerine/= SAĞALTIM
- TERAS/LAMA[Fr.] değil/yerine/= SEKİ/LEME
- TERBİYE ETMEK:
ÇOCUKLARIMIZI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİMİZİ
- TERBİYE ETMEK değil/yerine/= EĞİTMEK
- [ne yazık ki]
TERBİYESİZ ile/değil/yerine DİK KAFALI
- TERBİYESİZLİK ile/ve/değil/<> İNAT
- TERBİYEVÎ/PEDAGOJİK değil/yerine/= EĞİTİMSEL/EĞİTSEL
- TERCİH ile/ve/değil EŞİK
- TERCİH ile/ve/değil TEVHİD(BİREŞİM) NOKTASI
- TERCİH değil/yerine/= YEĞLEME
- TERCİHİM, BU/ŞU/O ile/ve/<>/değil/yerine TERCİHİM, BU/ŞU/O YÖNDE
- TERCÜMAN[Ar.] değil/yerine/= DİLMAÇ/ÇEVİRMEN
- TERCÜME[Ar.] ETMEK değil/yerine/= ÇEVİRMEK
- TERCÜME değil/yerine/= ÇEVİRİ
- TERCÜME ile/ve/<>/değil/yerine TE'LİF
- TERCÜME-İ HAL[Ar.]/BİYOGRAFİ[Fr./İng.] ile/değil/yerine YAŞAM ÖYKÜSÜ
- TEREDDİ[Ar. < REDY] değil/yerine/= SOYSUZLAŞMA, YOZLAŞMA
- TEREDDÜT[Ar.] ETMEK değil/yerine/= İKİRCİKLENMEK/DURAKSAMAK/VARGISIZ KALMAK
- TEREDDÜT/ŞÜPHE değil/yerine/= İKİRCİK/DURAKSAMA/VARGISIZLIK
- TEREKE DEFTERLERİ ile/ve/değil MUHÂLEFÂT DEFTERLERİ
- TEREKKÜP[Ar.] değil/yerine/= BİLEŞME
( Birkaç şeyin bileşmesinden oluşma. )
- TERESSÜB[< RÜSÛB (çoğ. TERESSÜBAT)] değil/yerine/= TORTULANMA, DİBE ÇÖKME, DURULMA
- TERETTÜB[< RÜTÛB] değil/yerine/= SIRALANMA, SIRASINDA OLMA, SIRASI GELME | ÂİT OLMA, GEREKME | (BİR İŞİN ÜZERİNE) DÜŞME
- TEREVVUH[Ar.] değil/yerine/= BİR ŞEYDEN KOKU ALMA
- TERFİ ETMEK değil/yerine/= YÜKSELGİLENMEK/YÜKSELGİ ALMAK
- TERFİ değil/yerine/= YÜKSELGİ
- TERFİK[Ar.] değil/yerine/= BİRİNİ ARKADAŞ ALMA
( Birini arkadaş olarak yanına alma. | Arkadaş olarak yanına birinin verilmesi. )
- TERHİS[Ar. < RUHSAT] değil/yerine/= OLUR VERME (RUHSAT/İZİN VERME)
( İzin verme. | Askerliği tamamlayanları ordudan bırakma. )
- TERHİS[Ar.] değil/yerine/= TÜMER
- TERİM SOĞUMASIN değil/yerine DİNLENMEYİ BİLMEK
- TERİMLERİN/KAVRAMLARIN KULLANIMINDA:
FARKLILIK ile/ve/değil/yerine YEĞLEME
- TERK ETMEK ile/ve/değil/yerine İLİŞKİDE OLMAK
( [not] ABANDONMENT/FORSAKE/RENOUNCE/LEAVE vs./and/but TO BE RELATED
TO BE RELATED vs./and ABANDONMENT/FORSAKE/RENOUNCE/LEAVE )
- TERK ETMEK/EDİLMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AYRILMAK
- TERK ile/ve/değil/yerine EZİYET
( Bazen, terk edilmektense eziyet görmeye bile râzı olabilirsin. )
- TERK-İ DÜNYA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TERK-İ DİYÂR
( Ölüm. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bulunduğun ya da yerleştiğin bölgeden ayrılma/uzaklaşma. )
- TERKİB[Ar. < RÜKÛB] değil/yerine/= BİRLEŞTİRME
( BİRKAÇ ŞEYİ BİRLEŞTİRİP KARIŞIK BİR ŞEY MEYDANA GETİRME | BİRKAÇ ŞEYDEN MEYDANA GETİRİLMİŞ ŞEY | (dil bilg.)BİRLEŞTİRME | TAKIM | (kimya)SENTEZ )
- TERKİN[Ar.] (ETMEK) değil/yerine/= ÇİZİP SİLMEK
- TERKİN değil/yerine/= ÇİZSİL
- TERMAL/THERMAL[İng.] değil/yerine/= SICAK KAPLICA SUYU | ISIYLA İLGILİ)
- TERMAL[Fr.] değil/yerine/= KAPLICA
- TERMİK[Fr.] değil/yerine/= ISIL
( Isıl. | Isının üretilmesini, iletilmesini ve kullanılmasını inceleyen fizik dalı. )
- TERMİK değil/yerine/= ISIL
- TERMİN[Alm.] ile/değil TEMRİN[Ar.]
( Belirlenmiş zaman, randevu. İLE/DEĞİL Alıştırma. )
- TERMINAL DÖNEM/TERMINAL PHASE[İng.] değil/yerine/= ÖLÜMCÜL EVRE
- TERMINAL[İng.] değil/yerine/= SON
- TERMINASYON/TERMINATION[İng.] değil/yerine/= SONLANDIRMA
- TERMINOLOJİ/TERMINOLOGY[İng.] değil/yerine/= TERİM BİLİMİ
- TERMİT ile/değil HAMAMBÖCEĞİ
( Önceki adları olan Isoptera[eşit kanat] terk edilmiş ve Blattodea'ya dönüşmüşlerdir. [Kurama göre, ağaç yeme özelliklerini geliştirmeleriyle birlikte hamamböceğine benzeyen atalarından evrilmeye başlamışlardır.] )
- TERMODİLÜSYON/THERMODİLUTION[İng.] değil/yerine/= SICAKLIK SEYRELTME
- TERMODİNAMİK'TE:
GERİDÖNÜŞÜMSÜZLÜK ile/değil TERSİNMEZLİK
( TERMODİNAMİK: Isı enerjisi ile kinetik enerji arasındaki ilgileri ve bu konuyla ilgili olayları inceleyen fizik kolu. )
( [not] ... vs./but IRREVERSIBILITY )
- TERMODİNAMİK/THERMİCS değil/yerine/= ISILDEVİNGİ
- TERMOMETRİ/THERMOMETRY[İng.] değil/yerine/= SICAKLIK ÖLÇÜMÜ
- TERMOREGÜLASYON/THERMOREGULATION[İng.] değil/yerine/= SICAKLIK DÜZENLENİM
- TERMOREGÜLATÖR/THERMOREGULATOR[İng.] değil/yerine/= SICAKLIKDÜZENLER
- TERMOSTAT[Fr.]/THERMOSTATE[İng.] değil/yerine/= ISIDENETİR/SICAKLIKDENETİR
- TERMOTERAPİ/THERMOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= SICAKLA SAĞALTIM
- TERMOTERAPİ değil/yerine/= ISI SAĞALTIMI
- TERÖR/İST/İZM[Fr./İng.]/!TEDHİŞ/Çİ[Ar.] değil/yerine/= !YILDIRI/CI/LIK
- TERÖRİZE ETMEK ile/değil/yerine/>< TEORİZE ETMEK
- TERÖRİZM" ile/ve/değil/||/<> TÖRERİZM
( )
- TERS İLİŞKİ ile/değil TERSİNE BİR İLİŞKİ
( "Ters ilişki" sözü daha çok anal seks için kullanılmaktadır. İLE/DEĞİL Kavramlar üzerine yapılacak süreçteki sondan başa gidiş için "tersine/tersinden bir bakışla" ifadesi kullanılabilir. )
- TERS / TERSİ değil UC / UCU
- TERS ile/değil/yerine/>< DERS
( [Almaya/anlamaya ...] Kapalıysa/k "gelir", ters. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Açıksa/k alır/ız her bir durumdan ders. )
- TERS ile/değil/yerine İLKELİ
- TERS ile/değil SANKİ
- TERS ile/değil TERSİNE
- TERSANE[İt.] değil/yerine GEMİLİK
- TERSANE[İt. < TERSANA] değil/yerine/= GEMİLİK
- TERSANELİ[İt.] değil/yerine/= DENİZ SUBAYI / ERİ
- TERSİL/TERTILE[İng.] değil/yerine/= ÜÇTE BİRLİK
- TERSİM[Ar.] değil/yerine/= RESMİNİ YAPMA
- TERSİNEMEZLİKTE/ENTROPİDE:
NİCELİK ile/ve/değil/||/<> "NİTELİK"
- TERSİYER/TERTİARY[İng.] değil/yerine/= ÜÇÜNCÜL, ÜÇÜNCÜ
- TERSLEMEK ile/ve/değil/yerine REDDETMEK
- TERTİBAT[Ar.] değil/yerine/= DÜZEN/DÜZENLENİŞ
( Bir işin güçlüklerini karşılamak için yapılan ön hazırlıklar. )
- TERTİBAT değil/yerine/= ÖNDÜZEN
- TERTİP değil/yerine/= DİZGİ
- TERTİP değil/yerine/= DİZİM
- TERTİP değil/yerine/= EMDÜZEN
- TERTİP[Ar.] değil/yerine/= SIRA DÖNEM
- TERTİP/ORGANİZASYON değil/yerine/= DÜZENLEME
- TER-Ü-TAZE[Fars.] değil/yerine/= ÇOK TAZE, KÖRPE | DİNÇ BİR BİÇİMDE
- TERVİÇ[Ar.] değil/yerine/= BİR DÜŞÜNCEYİ TUTMA, DESTEKLEME
- TERZİ[Ar.]/HAYYATİ[Ar.]/DERZİ[Fars.]/BAHYEZEN[Fars.] değil/yerine/= DİKMEN
- [ne yazık ki]
TERZİL[Ar.] değil/yerine/= KÜÇÜK DÜŞÜRME
- TESADÜF ETMEK değil/yerine/= DENK GELMEK
- TESADÜF değil/yerine/= DENKGELİ
- TESÂDÜF ile/ve/değil DIŞLAŞMA
- TESADÜF ile/değil TAKDİR
- TESÂDÜF[< SADEF | çoğ. TESÂDÜFÂT] ile/ve/değil/yerine/<> TEVÂFUK[< VEFK | çoğ. TEVÂFUKAT]
( Rastlantı, aramadan bulma. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Uyma, uygun gelme. )
- TESADÜFEN değil/yerine/= DENKGELİYLE
- TESADÜFİ değil/yerine/= DENKGELİSEL
- TESAHUP[Ar.] değil/yerine/= BENİMSEME, SAHİP ÇIKMA | ARKADAŞLIK ETME
- TESALÜP[Ar.] değil/yerine/= ÇAPRAZ GELME
( İki şeyin birbiri üzerine çapraz biçimde gelmesi. | Sinir ve damarların birbirinin üzerinden çapraz olarak geçmesi. )
- TESÂNÜT/TESÂNÜD[Ar. < SENED] değil/yerine/= DAYANIŞMA | OMUZDAŞLIK
- TEŞBİH ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KIYAS
- TEŞBİH/İ YOKTUR ile/değil TARİH/İ YOKTUR
- TEŞBİHTE HATA ARANMAZ değil TEŞBİHTE, HATA OLMAZ/OLMAMALI
- TEŞBİHTE HATA OLMAZ değil TEŞBİHTE, HATA OLMAZ/OLMASIN/OLMAMALI!
(TEŞBİH, HATA/EKSİK/YÜK/SORUN KALDIRMAZ/TAŞIMAZ/TAŞIMAMALI!)
( Hangi benzetmeyi yaparsak yapalım, önemli değildir anlamına gelmez. Benzetme(teşbih) yapacağımız zaman hata yapmama ve keyfiyet olmaması gerekliliğini anlatır! [Teşbih sözcüğünden sonra virgül/duraklama çok önemli!] )
( Halk arasında daha çok, "yapılan benzetmeden alınılmamasını dilemek için" "söylenilir" fakat bu, yanlış kullanımdır. )
( Herşey, herşeyle dolaylı olarak bağlantılandırılabileceğinden,
hiçbir şeyi, hiçbir şeyle doğrudan bağlantılandırmamakla başlar herşey. )
- TEŞBİHTE, HATA OLMAZ/OLMAMALI! değil/yerine TEŞBİHİN, AYAĞI TOPALDIR
- TESCİL ETMEK değil/yerine/= KÜTÜKLEMEK
- TESCİL/LEMEK ile/ve/değil TASDİK/LEMEK
( Herhangi bir şeyi resmî olarak kaydetme, kütüğe geçirme. | Bir taşınmazın üzerinde bir aynî hakkın kurulması için tapu kütüğüne yapılması gerekli kayıt. İLE/VE/DEĞİL Doğrulama. | Onay, onaylama. )
- TEŞDİT[Ar.] değil/yerine/= GÜÇ VERME | SAĞLAMLAŞTIRMA
- TEŞEBBÜH[Ar. < ŞİBH] değil/yerine/= BENZEME
( Benzeme, andırma, kendini benzetmeye özenme, zorlayarak benzemeye çalışma. )
- TEŞEBBÜS ETMEK değil/yerine/= GİRİŞMEK/EL ATMAK
- TEŞEBBÜS[Ar.] değil/yerine/= GİRİŞİM
- TEŞEBBÜS[Ar.] değil/yerine/= GİRİŞİM | GİRİŞME
- TEŞEKKÜL ETMEK/MEYDANA GELMEK[Ar.] değil/yerine/= OLUŞMAK
- TEŞEKKÜL[Ar.] değil/yerine/= OLUŞUM/KURULUŞ
- TEŞEKKÜR EDERİM/EYVALLAH değil/yerine/= SAĞOL
- TEŞEKKÜR[Ar.] (ETMEK) değil/yerine/= ÖVGE (SUNMAK)
- TEŞEKKÜR[Ar.]["TEŞEKKÜRLER" değil!]/MERSİ[Fr.] değil/yerine/= SAĞ OL! / ALKIŞ
- TEŞEKKÜRDE:
ESTAĞFİRULLÂH ile/ve/değil/||/<> RİCA EDERİM
- TEŞEKKÜRNÂME değil/yerine/= ÖVGEBELGE
- TESELLÎ[Ar.] değil/yerine/= AVUNÇ
- TESELLÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TECELLİ
( Hakikati keşf edebilmek için teselli değil tecelli gerekir. )
- TESELLÜM[Ar.] değil/yerine/= VERİLEN BİR ŞEYİ ALMA
- TEŞEMMÜS[Ar. < ŞEMS] değil/yerine/= GÜNEŞ ÇARPMASI
- TEŞENNÜC[Ar. < ŞENC]/İSPAZMOS/SPASM[İng.]/SPASME[Fr.] değil/yerine/= KASILMA
( Kasların kasılması, gerilip/çekilip büzülmesi. )
- TEŞERRÜF[Ar.] değil/yerine/= ONURLANMA, ONUR DUYMA
- TESETTÜR[Ar. < SETR] değil/yerine/= ÖRTÜNME, KAPANMA
- TEŞE'ÜM[< ŞEÂMET] değil/yerine/= "UĞURSUZ SAYMA"
- TEŞEVVÜŞ[< ŞEVEŞE] değil/yerine/= KARIŞMA, KARMAKARIŞIK OLMA, KARIŞIKLIK
- TEŞEVVÜŞ[Ar.] değil/yerine/= KARIŞIKLIK
- TESEYYÜP[Ar.] değil/yerine/= KAYITSIZLIK, TEMBELLİK, İHMALCİLİK
- TESHİN[Ar.] değil/yerine/= ISITMA
- TESHİP değil TEZHİP/TEZHİB
- TEŞHİR (ETMEK) değil/yerine/= SERGİLEYİŞ/SERGİLENİŞ/SERGİLEMEK
- TEŞHİR/EKSİBİSYON[< EXHIBITION]/UTAÇICILIK değil/yerine/= GÖSTERMECİLİK
- TEŞHİS/DIAGNOSIS[İng.] değil/yerine/= TANI
- TEŞHİS[Ar.] değil/yerine/= TANI/TANIMLAMA
( Hastalığın ne olduğunu araştırıp ortaya koyma. Kim ve ne olduğunu anlama, tanıma, seçme. | Belirleme. | Kişileştirme. )
- TESİR (ETMEK) değil/yerine/= ETKİ/LEMEK
- TESİR[Ar.] değil/yerine/= ETKİ
- TESİRSİZ/NÖTR değil/yerine/= ETKİSİZ
- TESİS ETME ile/değil/yerine OLUŞTURMA
- TESİS[Ar.] (ETMEK) değil/yerine/= KURMAK/OLUŞTURMAK
- TESİS değil/yerine/= KURULUŞ/KURULMA
- TESİSAT[Ar.] değil/yerine/= DONANIM/DÖŞEM
- TESİSAT[Ar.] değil/yerine/= DÖŞEM
( Belirli bir işin sağlanmasına yardım eden araçların uygun yerlere döşenmesi ya da döşenen bu araçların tümü. )
- TESİSAT ile/değil TECHİZAT
- TESİT[Ar.] değil/yerine/= KUTLAMA
- TESKERE[Fars. < DESKERE] ile/değil TEZKERE[Ar.]
( Sedye. | Eskimiş yapılarda malzeme taşımak için kullanılan, dört kollu ve iki kişinin taşıdığı tahta araç. İLE/DEĞİL Pusula. | Bir iş için izin verildiğini bildiren resmî kâğıt. | Askerlik görevinin bittiğini bildiren belge. )
- TEŞKİL ETMEK değil/yerine/= OLUŞTURMAK
- TEŞKİL[Ar.] değil/yerine/= OLUŞTURMA | OLUŞUM | ÖRGÜTLEME
- TEŞKİLÂT değil/yerine/= ÖRGÜT
- TESKİN EDİCİ değil/yerine/= YATIŞTIRICI
- TESLÎF[Ar.] değil/yerine/= SABAH YEMEĞİ YEMEK
- TESLİM ETMEK ile/ve/<>/değil EMÂNET ETMEK
- TESLİMİYET:
BOYUN EĞMEK değil ANLAMAK
- TESLİMİYET ile/ve/değil/<> MAHVİYET
- TESLİMİYET ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< TERK-İ DAVÂ
- TESLİMİYET ile/ve/değil TUTMAMAK
- TESLİM OLMAK ile/değil/yerine/>< KAYBETMEK
- TESLİS[Ar.]/TRIAL/TRINITY[İng.]/TRIVIUM[Lat.]/TRIMURTI[Hintçe] değil/yerine/= ÜÇÜL
- TESLİS ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TEVHİD
- TEŞNE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MÜSAİT (OLMA)
- TESPİH:
"DİZMEK" değil BİR'LEMEK
- TESPİH'İN:
TANESİ değil DÂNESİ
- TESPİT ile/ve/değil/||/<>/< İTİRAF
- TESPİT değil/yerine/= SAPTAMA
- TESPİT değil/yerine/= SAPTAMA
- TESPİT ile/ve/değil/||/<>/>/< (HAKKI/NI) TESLİM
- TESRİ[Ar.] değil/yerine/= HIZLANDIRMA, ÇABUKLAŞTIRMA
- TEŞRÎF[< ŞEREF] değil/yerine/= ONURLANDIRMA | GELMESİYLE BİR YERE ONUR VERME | GELME | GİTME
- TEST ETMEK değil/yerine DENEMEK
- TESTİ ile/değil ANFORA[İt. < Lat.]
( ... İLE/DEĞİL İki kulplu, yumurta biçiminde, dibi çoğunlukla sivri olan ya da bir ayakla biten antik toprak kap. Eskiden, sıvıları ve tahılı korumak ve taşımakta ya da ölülerin küllerini saklamakta kullanılırdı. Dipleri sivri anforalar, kuma oturtulurdu. )
- TESTİ ile/ve/değil/||/<>/< HIZMAN/HARMAN
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Çiriş kökünden yapılan yağ kabı. )
- TESTİS-İ ile/değil TESTİ-Sİ
( Şu sayrının erbezi/testisi. İLE/DEĞİL Şu su/şerbet testisi. )
- TEŞVİK ETMEK ile/değil ÇANAK TUTMAK
- TEŞVİK ETMEK değil/yerine/= İTEVLEMEK
- TEŞVİK değil/yerine/= ÖZENDİRME
- TEŞVİK-İ MESAİ değil TEŞRİK-İ MESAİ/İŞBİRLİĞİ
- TEŞVİK/KÂR değil/yerine/= İTEV/Cİ
- TESVİT[Ar.] değil/yerine/= KARALAMA
( Müsvedde yapma. )
- TESVİYE ÂLETİ değil/yerine/= DÜZEÇ
- TESVİYE ETMEK değil/yerine/= DÜZLEMEK
- TESVİYE değil/yerine/= DENKBELGE
- TESVİYE/Cİ/LİK değil/yerine/= DÜZLEME/Cİ/LİK
- TETÂBUK[Ar. < TIBK] değil/yerine/= UYMA, UYGUN GELME, UYGUN DÜŞME, KARŞILIK GELMESİ
- TETANİ/TETANY[İng.] değil/yerine/= KASINIM
- TETANOZ/TETANOS[Fr.] değil/yerine/= KAZIKLI HUMMA
( İnsan ve hayvan gövdesine açık yaralardan giren, genellikle toprakta, gübrede yaşayan bir basilin yol açtığı, kasların sürekli ağrılı kasılmasıyla kendini gösteren ateşli ve tehlikeli bir hastalık. )
- TETİKLEME ile/değil YANKILANDIRMA
- TETKİK ETMEK değil/yerine/= İNCELEMEK
- TETKİK değil/yerine/= İNCELEME
- TETKİKAT değil/yerine/= İNCELEMELER
- TETRALOJİ/TETRALOGY[İng.] değil/yerine/= DÖRTLÜK | DÖRTLEME
- TEVAHHUŞ[Ar.] değil/yerine/= ÜRKME, ÜRKÜNTÜ
- TEVAHHUŞ değil/yerine/= ÜRKÜNTÜ
- TEVAKKİ[Ar.] değil/yerine/= SAKINMA, KORUNMA, ÇEKİNME
- TEVAKKUF değil/yerine/= DURAKLAMA
- TEVAKKUF[Ar.] değil/yerine/= DURMA, DURAKLAMA | BAĞLI/İLGİLİ OLMA
- TEVAR/TORASİK ENDOVASKÜLER AORT ANEVRİZMA TAMİRİ THORACİC ENDOVASCULAR ANEURYSM REPAIR[İng.] değil/yerine/= DAMARİÇİ GÖĞÜS ANA ATARDAMAR BALONCUK ONARIMI
- TEVÂTÜR:
UYDURMA SÖZ değil GÜVENİLİR KİŞİLERDEN GELEN BİLGİ/HABER
- TEVÂZÛ ("ETME[ME]K") ile/değil TENEZZÜL (ETME[ME]K)
( Küçük gibi görülen tenezzül makamı, saltanat makamından daha yüksektir. )
- TEVÂZU'[< VAZ (çoğ. TEVÂZUÂT)] değil/yerine/= ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK (GÖSTERME)
( ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK (GÖSTERME) )
- TEVÂZÛ ile/değil/< TEFÂHÜR[< FAHR)
- TEVÂZÜN[< VEZN] değil/yerine/= TARTIDA BİR OLMA, DENK OLMA, DENGEDE BULUNMA
- TEVCÎH[< VECH] değil/yerine/= ÇEVİRME, YÖNELTME, DÖNDÜRME | SÖZ ATMA, BAKMA | ANLAM VERME, YORUMLAMA | RÜTBE, MEVKİ VERME
- TEVDÎ[Ar. < VED] değil/yerine/= BIRAKMA, EMÂNET ETME | VEDÂLAŞMA[Ar.]
- TEVECCÜH[< VECH] değil/yerine/= ÇEVRİLME, YÖNELME, DOĞRULMA | BİR YERE DOĞRU HAREKET ETME | GÜLERYÜZ GÖSTERME, YAKINLIK DUYMA | HOŞLANMA, SEVGİ | NASİP VE MÜYESSER OLMA
- TEVECCÜH değil/yerine/= GÜLERYÜZ/İLGİ
itibariyle 19.063 başlık/FaRk ile birlikte,
19.063 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(69/78)