
Değil (... değil ...) bağlaçlı FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 19.063 başlık/FaRk ile birlikte,
19.063 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(66/78)
- TÂCİZ[Ar.] değil/yerine/= USANDIRI, USANÇ
- TAD ile/ve/<>/değil KIVAM
- TA'DÂD[Ar. < ADED] değil/yerine/= SAYMA; SAYI | BİRER BİRER SÖYLEME, SAYIP DÖKME; SAYIM
( SAYMA; SAYI | BİRER BİRER SÖYLEME, SAYIP DÖKME; SAYIM )
- TADA'DU'[< Dİ'DA] değil/yerine/= ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK GÖSTERME | HOR OLMA | VÎRÂN OLMA | "AKLINI KAYBETME"
- TADARRUS[Ar.] değil/yerine/= DİŞ KAMAŞMASI
- TADİL TEKLİFİ değil/yerine/= DEĞİŞTİRGE
- TADPOLE değil/yerine/= İRİBAŞ
( Kurbağanın yumurtadan yeni çıkmış kurtçuğu. )
- TAFRA[Ar.] değil/yerine/= SIÇRAMA
( Yukarıya sıçrama, atlama. | Yukarıdan atıp tutma. | İlimde, rütbe, derece alma. )
- TAFZİH[Ar.] değil/yerine/= REZİL ETME
( Birinin kötü yanlarını ortaya çıkarma. )
- [ne yazık ki]
TAGALLÜP[Ar.] değil/yerine/= ZORBALIK
- TAGAMGUM[< Ar. GAMGAMA] değil/yerine/= ANLAŞILMAZ SÖZ
- TAGAYYÜR[Ar. < GAYR] değil/yerine/= DEĞİŞME, BAŞKALAŞMA
- TAGŞÎŞ[Ar.] değil/yerine/= KARIŞTIRMA
( Bir şeyin içine başka bir madde karıştırma, katıştırma. )
- TAGVİYE[<> İGVÂ, çoğ. GAVÂYE] ile/değil TAKVİYE[< KUVVET]
( Baştan çıkarma, azdırma. İLE/DEĞİL Güçlendir(il)me. )
- TAĞYİR[Ar.] değil/yerine/= DEĞİŞTİRME, BAŞKALAŞTIRMA | BOZMA
- TAH/TOTAL ARTIFICIAL HEART TOTAL[İng.] değil/yerine/= YAPAY KALP
- TAHAFFUZ[Ar.] değil/yerine/= BARINMA, KORUNMA
- TAHAKKÜM[Ar.] değil/yerine/= BASKI, ZORLAMA
- TAHALLÜF[< HİLÂF] değil/yerine/= GERİDE KALMA, ARKADA BIRAKILMA | UYGUN GELMEME
- TAHALLÜL[< HALEL | çoğ. TAHALLÜLÂT] ile/değil/< TAHALLÜL[< HALL | çoğ. TAHALLÜLÂT]
( Bozulma, halel bulma. | Ekşime, sirkeleşme. | Araya girme. İLE Hallolma, parçaları birbirinden ayrılma. | [kimya] Ayrışma. )
( [ile] TAHALHUL[< HALHAL]: Ayağa bilezik/halhal takma. | Hava cereyânı olması. | Bir nesnenin, hacminin kabarıp şişmesi. )
- TAHAMMÜL EDEMEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ALIŞAMAMAK
- TAHAMMÜL ETMEK ile/ve/değil MÜSAMAHA GÖSTERMEK
- TAHAMMÜL[Ar.] değil/yerine/= DAYANMA, KATLANMA
( Nesnenin, güçlü, zorlayıcı dış etkenlere karşı koyabilmesi, dayanması. | Kişinin kötü, güç durumlara karşı koyabilme gücü, kaldırma, katlanma. )
( ... ile TITIKSHA )
- TAHAMMÜL ile/ve/değil/yerine/||/<> DİRENÇ/İHTİYÂR
( [not] ENDURANCE vs./and/but/||/<> RESISTANCE
RESISTANCE instead of ENDURANCE )
- TAHAMMÜLFERSA[Ar. + Fars.] değil/yerine/= DAYANILMAZ
- TAHAMMÜL/SÜZLÜK ile/değil/yerine/>< HOŞGÖRÜ
- TAHAMMÜLÜN/ÜN:
"DÜŞÜKLÜĞÜ" ile/ve/<>/değil YETERSİZLİĞİ
- TAHAMMUZ[Ar.] değil/yerine/= EKŞİME
- TAHÂRET[Ar.] değil/yerine/= TEMİZLENME | TEMİZLİK
- TAHARRÜŞ[Ar.] değil/yerine/= TIRMALANMA, KURCALANMA, AZDIRILMA
- TAHASSUN[Ar.] değil/yerine/= SIĞINMA
( Korunmak için bir yere çekilme. )
- TAHASSÜR[Ar. < HASRET] değil/yerine/= ÖZLEM
( HASRET ÇEKME | ÇOK İSTENİLEN VE ELE GEÇİRİLEMEYEN ŞEYE ÜZÜLME )
- TAHASSÜSÂT[< TAHASSÜS < HİSS] değil/yerine/= DUYGULANMA/DUYGULANIM
( DUYGULANMALAR, HİSLENMELER | KALPLE İSTEMEK )
- TAHAŞŞÜT[Ar.] değil/yerine/= YIĞINAK
- TAHAVVÜL[Ar.] değil/yerine/= DEĞİŞME, DÖNÜŞÜM
( Bir durumdan, başka bir duruma geçme, değişme, değişkenlik, dönüşme, dönüşüm )
- TAHAYYÜL[Ar. < HAYAL] (ETMEK) değil/yerine/= İMGELEM (İMGELEMEK)
- TAHAYYÜL[Ar.] değil/yerine/= HAYALDE CANLANDIRMA
- TAHDİDAT[Ar.] değil/yerine/= SINIRLAMALAR
- TAHDİT ETMEK değil/yerine/= ÇEVRELEMEK/BUÇLAMAK
- TAHDİT değil/yerine/= ÇEVRELEME/BUÇLAMA
- TAHDİT[Ar.] değil/yerine/= SINIRLAMA, ÇEVRELEME
- TAHFÎF[Ar. < HİFFET] ile/ve TEŞDÎD[Ar. < ŞİDDET] ile/değil/yerine/>< TAKDÎR[Ar.]
( Hafifletme, yükünü azaltma. İLE/VE Şiddetlendirme, güç verme. | Şeddeleme. | Bir harfi çift okunan ve şedde işaretinin adı. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Beğenme, değer biçme, değer verme/verilme. | Değerini/önemini anlama. )
- TAHFİF değil/yerine/>< TÂZİM
- TÂHİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/</> TAYYİB
( Temiz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> İyi, güzel, hoş. )
- TAHKİK ETMEK değil/yerine/= SORUŞTURMAK
- TAHKİKAT değil/yerine/= SORUŞTURMA
- TAHKİKTE:
VİCDANÎ KANAAT değil YASAL KANIT
- TAHKİM[Ar.] değil/yerine/= GÜÇLENDİRME, BERKİTMEK
( Güçlendirme, sağlamlaştırma. | Antlaşmazlıkların, hakem yoluyla çözülmesi yöntemi. )
- TAHKİR ile/değil/yerine TENKİT/TENKİD
( Bir kaçıştır.[kendinden, utancından, küçüklüğünden] İLE/DEĞİL/YERİNE Bilmeyi zorunlu kılar. )
- TAHKİYE[Ar. < HİKÂYE] değil/yerine/= ÖYKÜLEME, ANLATI, HİKÂYE ETME, ANLATMA
- TAHLİYE (ETMEK) değil/yerine/= SALIVERİ (SALIVERMEK)
- TAHMİN[Ar.] ETMEK değil/yerine/= ÖNDEYİLEMEK
- TAHMİN ile/ve/değil/yerine GÖRÜŞ
( [not] TO GUESS vs./and/but OPINION
OPINION instead of TO GUESS )
- TAHMİN değil/yerine/= KESTİRMEK/KESTİRİM
- TAHMİN değil/yerine/= ÖNDEYİ
- TAHMİN ile/ve/değil/yerine ÖNGÖRÜ
( [not] TO GUESS vs./and/but FORSIGHT
FORSIGHT instead of TO GUESS )
- TAHMİN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TAHAMMÜL
- TAHMİN ile/ve/değil TEMENNİ/DİLEK
- TAHMİN ile/değil YAKIŞTIRMA
- TAHMİN ile/ve/değil ZAN
( [not] TO GUESS/ESTIMATE vs./and/but SUPPOSITION/TO SURMISE )
- TAHMİNEN değil/yerine/= ÖNDEYİCE
- TAHMİNİ değil/yerine/= ÖNDEYİSEL
- TAHRİBAT[Ar.] değil/yerine/= YIKIP BOZMA
- TAHRİFAT[Ar.] değil/yerine/= DEĞİŞTİRİ
- TAHRİK[Ar.]/PROVOKASYON[Fr.] / PROVOCATION/PROVOKE[İng.]["PROVAKE" değil!] değil/yerine/= KIŞKIRTMA/KIŞKIRTI
( INCITEMENT / PROVOKE )
- TAHRİL[Ar. < TAHRİR] değil/yerine/= ÇİZGİ
- TAHRİP ile/değil/yerine TENKİT/TENKİD
( Yıkma, kırıp dökme, harap etme, bozma. İLE/DEĞİL/YERİNE Bir konuya özgü yazıyı ya da yapıtı, değer bakımından gözden geçirme, eleştirme. )
- TAHSİS (ETMEK) ile/ve/değil/<> TESİS (ETMEK)
- TAHT EL BAHİR değil/yerine/= DENİZALTI
- TAHT değil BAHT
- TAHT değil/yerine/= ŞIN
- TAHT ile/ve/değil/||/<>/< TABUT
- TAHTEREVALLİ[Ar.]/ÇÖĞÜNCEK değil/yerine/= TAHTIREVAN[Fars.]
( İki ucuna, birer kişi oturup karşılıklı olarak havada yükselip inerek eğlenmeyi sağlayan, ortasından bir yere dayalı tahta ya da metal araç. İLE Omuzda götürülen, üstü örtülü, insan taşınan araç. )
- TAHTEŞŞUUR[Ar.] değil/yerine/= BİLİNÇALTI
- TAHVİL ETMEK değil/yerine/= DÖNÜŞTÜRMEK
- TAHVİL[Ar.] değil/yerine/= ÇEVRİL
- TAKA-TUKA değil/yerine/= GÜRÜLTÜ-PATIRTI
( Gürültü patırtı. | Basımevlerinde, kurşun dökülmüş, satır olarak dizilmiş harfleri iyice yerleştirmek için üzerlerine vurmaya yarar takoz. )
- TAKADDÜM[Ar.] değil/yerine/= ÖNCELİK
- TAKALLÜS (ETMEK) değil/yerine/= KASILMA/KASILIŞ
- TAKALLÜS[Ar.] değil/yerine/= KASILMA
- TAKANAK değil/yerine/= ALACAK/BORÇ | İLİŞKİ
- TAKARRÜP[Ar.] değil/yerine/= YAKINLAŞMA/YAKLAŞMA/YANAŞMA
- TAKARRÜR[Ar.] değil/yerine/= KARAR VERME
( Bir yerde karar kılma, yerleşme. | Karar verilme. )
- TAKAS[Ar.]/CLEARING[İng.] değil/yerine/= DEĞİŞTOKUŞ/DEĞİŞİM
- TÂKAT değil/yerine/= GÜÇ
- TAKAYYÜT[Ar.] değil/yerine/= BAĞLI OLMA
( Bağlı olma, bağlanma. | Üstüne düşme, özen gösterme. )
- TAKBİH[Ar.] değil/yerine/= KINAMA
( Çirkin görme, beğenmeme. | Kınama. )
- TAKDİM-TEHİR[Ar.]/METATEZ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= GÖÇÜŞME
( Bir sözcük ya da rakamlar içinde, birbirini izleyen iki sesbirimin/rakamın yer değiştirmesi. [Türkçe'de, daha çok, r ya da l ünsüzünün bulunduğu sözcüklerde, birinci hecenin başındaki ses, birbirinin yerine geçer. Kibrit > kirbit, çömlek > çölmek] )
- TAKDİM-TEHİR değil/yerine/= ÖNCELEME-SONRALAMA
- TAKDİM[Ar.] değil/yerine/= TANITMA
( Bir şeyi, karşılıksız olarak birine verme, sunma. | Tanıtma, tanıştırma. | Öne alma, önceye alma. )
- TAKDİR EDİLMEK ile/ve/<>/değil/yerine ANLAŞILMAK
- TAKDİR (HAKKI) değil/yerine/= DEĞERLEM (ÜLEVİ/DEĞERLEM YETKİSİ)
- TAKDİR[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GERİBİLDİRİM
- BAŞARI GÖSTERGESİ:
TAKDİR (İLE) ile/ve/değil/yerine/< TAKLİT (İLE)
- TAKDİR ile/ve/değil/< TEDBİR[< DÜBÛR/DÜBR]
( Tedbir, takdirin parçasıdır. )
- TAKDİRE ŞÂYÂN değil/yerine/= ÖVGÜYE DEĞER
- TAKDİR-İ İLÂHÎ ile/değil/ne yazık ki TAKDİR-İ "İDÂRÎ/SİYÂSÎ"
- TAKDİS[Ar.] değil/yerine/= KUTSAMAK
- TAHKİR >< TAKDİS ile/değil/yerine/<>/< TAKDİR
( ... >< Sadece, Allah içindir. İLE/DEĞİL/YERİNE/<>/< ... )
- TAKI:
SAHTE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GERÇEK
( Varsıl taksa bile "gerçek". İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Yoksul taksa bile "sahte". )
- TAKÎ değil/yerine/= DOĞRULUK İLKESİ
- TAKİBAT değil/yerine/= KOVUŞTURMA
- TAKİFİLAKSİ/TACHYPHYLAXIS[İng.] değil/yerine/= DİRENÇ GELİŞİMİ
- TAKIK ile/değil/yerine ÂŞIK
- TAKILMA ile/ve TIKANMA ile/ve TUTUKLUK | ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İKİLEM
- TAKILMA ile/değil/yerine YOĞUNLAŞMA
- TAKILMAK ile/ve/değil/yerine BAĞLANMAK
- TAKILMAK ile/değil/yerine ÜSTÜNDE DURMAK/ÖNEMSEMEK
( Takılmayan[bilen], "takılma" demez; ancak ve ne yazık ki takılan[bilmeyen], "takılma" der. )
- TAKIM ile/değil TULUM
- TAKINILDI ile/değil TAKILINDI
- TAKINTI ile/değil/yerine ALERJİ
- TAKINTI ile/ve/değil BÂTIL İNANÇ
- TAKINTI ile/ve/değil/yerine BİLGİ
- TAKINTI ile/değil/yerine ÇALIŞMA VE ÜRETME (GEREKLİLİĞİ)
- TAKINTI ile/değil DONANIM
- TAKINTI ile/ve/değil/yerine DÜŞKÜNLÜK
- TAKINTI ile/değil/yerine GEREKENİ/GEREĞİNİ YAPMAK
- TAKINTI ile/değil/yerine İLKELİLİK
- TAKINTI ile/değil RAHATLIK
- TAKINTI" ile/değil/yerine TUTARLI OLMA (ÇABASI)
- TAKINTI ile/değil YETKİNLİK
- TAKINTILI TUTKU ile/değil/yerine UYUMLU TUTKU
- TAKİP ETMEK ile/yerine/değil İÇİNDE (PARÇASI) OLMAK
- TAKİP ETMEK değil/yerine/= İZLEMLEMEK
- TAKİP değil/yerine/= İZLEM
- TAKİP değil/yerine/= İZLEM
- TAKİYYE ile/değil RİYÂ
- TAKKADAK değil/yerine/= ÇABUCAK
- TAKLİDÎ "İMAN" ile/değil/yerine TAHKİKÎ İMAN
- TAKLİP[Ar.] değil/yerine/= DÖNDÜRME, ÇEVİRME
( Döndürme, çevirme. | Bir şeyin biçim ve kalıbını değiştirme. )
- TAKLİT ETMEK ile/ve/değil/yerine DEVAM ETTİRMEK
( COPYING vs. TO MAINTAIN/SUSTAIN
TO TAKE INTO CONSIDERATION instead of COPYING )
- TAKLİT ETMEK ile/ve/değil/yerine/<> ÖRNEK ALMAK
- TAKLİT ETMEK değil/yerine/= ÖYKÜNMEK
- TAKLİT:
(SADECE/BİR) DAVRANIŞ ile/ve/değil/||/<>/< KİMLİĞİNİ BULMA (ÇABASI)
- TAKLİT[Ar. < TAKLİD] ile/değil/yerine/>< ASIL[Ar. < ASL]
( Bir şeyin en ileri zıddı, taklididir. )
( Belirli bir örneğe benzemeye ya da benzetmeye çalışma, öykünme. | Birinin davranışlarını, konuşmasını tekrarlayarak eğlenme. | Benzetilerek yapılmış şey, imitasyon. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bir şeyin kendi, örnek, kopya karşıtı. | Kök, köken, kaynak. | Gerçeklik. | Soy, nesep. | Gerçek, esas. | Bir şeyin temelini oluşturan, ana. | Aranılan nitelikleri en çok kendinde toplamış olan. | Bir görevde sürekli bulunan, yedek karşıtı. | Gerçekten, gerçek olarak. )
- TAKLİT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AYNALAMA
- TAKLİT ile/değil/yerine HAYRANLIK
- TAKLİT ile/ve/değil TAKİP
( [not] COPYING vs./and/but FOLLOW-UP )
- TAKLİT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TEKRAR
- TAKMA KAFANA! ile/değil/yerine HIZLI GEÇ!
- TAKNÎ[Ar.]/KODİFİKASYON[İng. < CODIFICATION] değil/yerine/= YASALAŞTIRMA
- TAKOZ ile/değil BAT
( ... İLE/DEĞİL Kurşun boruların ağzını açmakta kullanılan, şimşirden, ucu sivri, bir çeşit takoz. )
- TAKRİBÎ/TAKRÎBEN değil/yerine/= YAKLAŞIK
- TAKRÎBÎ ile/değil/yerine/>< TAHKÎKÎ
- TAKRİR değil/yerine/= ÖNERGE
- TAKSA[Lat.] değil/yerine/= ÜCRET
( Pulu yapıştırılmadan ya da eksik yapıştırılarak gönderilen mektup için alıcının cezalı olarak ödediği posta ücreti. )
- TAKSİ ALDIM değil/yerine/= BİNİTE BİNDİM
- taksîm[< kısm] ile/ve/değil/<> Taksim
( [mat.] Bölme, parçalara ayırma. | Bölüm. | Bölü. İLE/VE/DEĞİL/<> İstanbul'un ve Gezi Parkı'mızın merkezi, değerlerimizin simgesi. [Her yer Taksim! Her yer diriliş!] )
- TAKSİM değil/yerine/= BÖLME
- TAKSİMETRE[Fr.] değil/yerine/= SAYAÇ
( Taksilerde, ödenecek ücreti gösteren sayaç. )
- TAKSİMETRE değil/yerine/= YOLSAYAÇ
- TAKSİR[Ar.] değil/yerine/= HATA
( Kısaltma, kısma. | Kusurda bulunma. | Dikkatsizlik, tedbirsizlik, meslekte acemilik ya da düzene, buyruklara ve talimata uymazlıktan doğan kusurlu olma durumu. )
- TAKSİRAT[Ar.] değil/yerine/= HATALAR
- TAKSONOMİ/TAXONOMY[İng.] değil/yerine/= BÖLÜMLEME, SINIFLANDIRMA, SINIFLANDIRMA KURALLARI
- TAKT[Fr. < TACT] değil/yerine/= YERİNDE KONUŞMA/DAVRANMA
- TAKTİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAKLAŞIM
- TAKTIL AGNOZİ/TACTILE AGNOSIA[İng.] değil/yerine/= DOKUNMA TANIMAZLIĞI
- TAKTÎR[Ar. < KAT, KUTUR, KATARÂN | çoğ. TAKTÎRÂT] ile/değil/< TAKDÎR[Ar. < KADER | çoğ. TAKDÎRÂT]
( Damla damla akıtma, dökülme, damlama. | Damıtma, inbikten çekme. İLE Beğenme, değer biçme, değer verme/verilme. | Değerini/önemini anlama. | Ezelde Allah'ın olmasını istediği şeyler. )
- TAKVİM YAŞI/KRONOLOJİK YAŞ/CHRONOLOGICAL AGE[İng.] değil/yerine/= TAKVİM YAŞI
- TAKVİM[Ar.] değil/yerine/= ÖYDEM
- TAKVİYE (ETMEK) değil/yerine/= PEKİŞTİRİ/SAĞLAMLAŞTIRMA/GÜÇLENDİRME/DESTEKLEME/BERKİTME
- TALAN[Fars.]/İHTİKÂR[Ar.]/ÇAPUL/PLAÇKA[< Arnavutça] değil/yerine/= YAĞMA/VURGUN
- TALEBE[Ar.]/ŞAKİRT/ŞAKİRD[Fars.] değil/yerine/= ÖĞRENCİ
- TALEP (ETMEK) değil/yerine/= İSTEM (İSTEMLEMEK/İSTEMEK)
- TALEP/TÂLİP değil/yerine/= İSTEK/İSTEYEN
- TALEPNÂME[Ar.] değil/yerine/= İSTEMBELGE
- TÂLÎ değil/yerine/= İKİNCİL
- TÂLİ değil/yerine/= İKİNCİL
- TÂLİM MÜRŞİDİ ve TARİKAT MÜRŞİDİ ile/ve/değil/yerine/> SOHBET MÜRŞİDİ
( Mürşit, mürşitten kurtulmak içindir. )
- TÂLİM VE TERBİYE değil/yerine/= ÖĞRETİM VE EĞİTİM
- TALİMAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TALEP
- TALİMATNÂME[Ar.] değil/yerine/= YÖNETMELİK
- TA'LÎMÎ[Ar.]/DİDAKTİK[Fr./İng.] değil/yerine/= ÖĞRETİCİ/ÖĞRETÇİ
- TÂLİP değil/yerine/= İSTEMCİ/İSTEKLİ
- TÂLİP değil/yerine/= İSTEYEN
- TALİS[Lat. < TALIS] değil/yerine/= BÖYLE, BUNUN GİBİ
- TALTİF[Ar. < LÛTF çoğ. TALTÎFÂT] değil/yerine/= ÖDÜLLENDİRME
( LÛTUFLAR, İHSANLAR)] ile ABCDEF ( GÖNÜL OKŞAMA, GÖNLÜ HOŞ ETME ] YUMUŞATMA,YUMUŞATACAK BİR İLÂÇ KULLANMA ] RÜTBE, NİŞAN, MAAŞ ARTIRIMI GİBİ ŞEYLERLE SEVİNDİRME )
- TAM DOĞRU DEĞİL değil PEK DOĞRU DEĞİL
- TAM EMİN OLMAK değil EMİN OLMAK
- İSTİDÂD:
TAM ile/ve/değil/||/<> EKSİK
- TAM OLARAK ... değil/yerine YETERİ KADAR ...
- TAM TAHNÎT ile/değil/yerine YARIM TAHNÎT
( Mısır'da. İLE/DEĞİL/YERİNE Osmanlı'da. )
( TAHNÎT: Ölüyü, bozulmaması için belirli bir yapı ve oranda ilâçlama, koruma. )
- TAM TARİFE/İSKONTOSUZ/TENZİLATSIZ değil/yerine/= İNDİRİMSİZ
- TAM ile/ve/değil/||/<>/< AÇIK/NET
- TAMAH ETMEK değil/yerine/= GÖZ İNDİRMEK
- TAMAH[Ar. TAMA] ile/değil/yerine İSTEK
( Açgözlülük. | Bir şeyi gönülden ve/ya da zihinden geçirerek netleştirmeden düşünmek, hayal etmek. İLE Tanımlı, net, bir nebze daha bilişsel karşılığı olan düşünüş. )
- TAMAM" değil/yerine/>< ÇABA/GAYRET
- TAMAM değil/yerine/= PEKİ/OLUR
- TAMAMEN "BOMBOŞ" değil TAMAMEN BOŞ (ya da BOMBOŞ)
- TAMAMEN ile/değil/yerine BÜYÜK ORANDA
- TAMAMLAMAK ile/ve/değil/<> SÜSLEMEK
- TAMAMLAYAMADI değil TAM ANLAYAMADI
- TAMAMLAYICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DESTEKLEYİCİ
- TÂMÎK[Ar.] değil/yerine/= DERİNLEŞ(TİRİL)ME
- TAMİM[Ar.]/SİRKÜLER[Fr.] değil/yerine/= GENELGE | GENELEME/GENELLEŞTİRME
- TAMİR ETMEK ile/ve/değil/yerine YENİDEN YAPILANDIRMA
- TAMİRAT ile/değil TADİLAT
- TAMİRAT/TAMİR değil/yerine/= ONARIM/ONARMA
- TAMİRCİ değil/yerine/= ONARGAN
- TÂMİRHANE[Ar.] değil/yerine/= ONARIM YERİ
- TAMLAMA ile/ve/değil/||/<>/< ÖNERME
- TAMLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TANIMLAMA
- TAM/LIK ile/ve/değil/yerine YETERLİ/LİK
- TAMPON ÇÖZELTİ/BUFFER SOLUTION[İng.] değil/yerine/= DENGELEYİCİ ÇÖZELTİ
- TAMPON[Fr.] değil/yerine/= TIKAÇ | BASKIT | DENGELEYİCİ
( Bir deliği kapamaya yarayan, herhangi bir nesneden yapılmış büyük tıkaç. | Bir darbenin şiddetini azaltmaya yarayan, içi yumuşak nesneyle dolu şey. | Çarpışmaların etkisini azaltmak için vagonların, otomobillerin ön ve arkalarında bulunan donanım. | Kanı silmek, durdurmak için kullanılan gazlı bez yumağı ya da sterilize edilmiş pamuklu özel parça. | Bir darbenin, çatışmanın şiddetini azaltan etken. )
- TAMPON[İng.] değil/yerine/= TIKAÇ | BASKIT | DENGELEYİCİ
- TAMPONAT[İng. < TAMPONADE] değil/yerine/= BASKILANMA
- TANATOFOBİ/THANATOPHOBIA[İng.] değil/yerine/= ÖLÜM KORKUSU
- TANATOS/THANATOS[İng.] değil/yerine/= ÖLÜM İÇGÜDÜSÜ
- TANDANS[Fr./İng. < TENDANCE] değil/yerine/= EĞİLİM
- TANDEM MASS SPEKTROMETRİ/TANDEM MASS SPECTROMETRY[İng.] değil/yerine/= ARDIŞIK KÜTLE İZGE ÖLÇÜMÜ
- TANE ile/ve/değil/=/||/<>/> DÂNE[Fars.]
( Herhangi bir sayıda olan şey, adet. | Bazı bitkilerin tohumu. | Çekirdekli küçük meyve. )
- TANE ile/değil KİŞİ
- TANGA ile/değil TANGO
- TANIDA/TEŞHİSTE:
TESPİT ile/değil ÖNCELİK
- TANIDIK/LAR ile/değil/yerine DANIŞMAN/LAR
- TANIM ile/ve/değil/||/<>/< DURUM
- TANIM ile/ve/değil EŞİK
- TANI/MA:
"HASTALIK" değil BELİRTİLERİ
- TANIMADIĞINDAN KORKMAK ile/değil/yerine SENİ TANIMAYANDAN KORKMAK
- TANIMAK ile/ve/değil DUYMUŞ/HABERDAR OLMAK
- TANIMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TANIYANI(ZİHNİ) TANIMAK
- ... TANIMLANDI ile/değil ... TANINDI
- TANIMLAYAN ile/ve/değil/yerine TANIYAN
- TANİN[Fr.] değil/yerine/= TANEN
( Birçok bitkide bulunan, tıpta kullanılan, tadı buruk bir nesne. )
- TANINMIŞ/BİLİNMİŞ MELÂMET NEŞELİ ile/ve/değil/yerine TANINMAMIŞ/BİLİNMEYEN MELÂMET NEŞELİ
- TANINMIŞ/LIK ile/ve/<>/değil VAZGEÇİLEMEZ/LİK
- TANITIM ile/ve/değil/<> MERAKLANDIRMA
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Tanınmışların/ünlülerin yeniliklerinde. )
- TANITMA ile/ve/değil/yerine TAKDİM ETMEK
- TANJANSİYALITE/TANGENTIALITY[İng.] değil/yerine/= ÇEVRESEL KONUŞMA
- TANRI ile/ve/değil TANRI ANLAYIŞI
- TANRILAŞTIRMAK ile/değil/yerine BAŞATLAŞTIRMAK
- TANRI'NIN:
BİLİNMESİ ile/değil KENDİNİ BİLDİRMESİ
- TANRININ EMRİ ile/ve/değil/= HAKİKATİN CÂZİBESİ
- TANRI'NIN VARLIĞI ile/değil TANRI'NIN BİRLİĞİ
- TANRI'NIN VARLIĞI ile/değil TANRI'NIN BİRLİĞİ
- TANRISAL GÖRÜ ile/ve/değil ORTAK AKIL
- TANRI/SAL ile/ve/değil KUT/SAL
- TANRISAL ile/ve/değil/<> TÜMEL
- TANSİYOMETRE[Fr.] değil/yerine/= GERİLİMÖLÇER
- TANSİYON ALETİ/SPHYGMOMANOMETER[İng.] değil/yerine/= KAN BASINÇÖLÇER
- TANSİYON/BLOOD PRESSURE | TENSION[İng.] değil/yerine/= KAN BASINCI | GERILIM
- TANSİYON ÖLÇÜMÜ'NDE:
SOL KOL değil SAĞ KOL değil BACAK
( Sol Kol'dan alınan değerler, Sağ Kol'a göre[doğru olan] 1'er derece daha yüksektir[sol kolun kalbe yakın olması nedeniyle]. )
- TANSİYON değil/yerine/= GERİLİM, GERGİNLİK, BASINÇ
- TANSİYON değil/yerine/= KAN BASINCI
- TANSİYON[Fr.] değil/yerine/= KAN BASINCI | GERİLİM
- TANTANA[Ar.] ile/ve/||/<> TATAVA
ile/değil/yerine
TERÂNE[Fars.]
( Görkem. | Gürültü patırtı, kuru gürültü. | Gereksiz, boş söz. İLE/VE/||/<> Çok fazla söz. İLE/DEĞİL/YERİNE Ezgi, nağme, uyum, makam. | Dört dizeden oluşan, birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri, birbiriyle uyaklı olan şiir. | Tekrarlana tekrarlana, usanç verici bir durum alan söz. )
- TANZİFAT[Ar.] değil/yerine/= TEMİZLİK İŞLERİ
( Belediyece yaptırılan temizlik işleri. )
- TANZİM ETMEK değil/yerine/= DÜZENLEMEK
- TANZİM OLUNMAK/TERTİP OLUNMAK değil/yerine/= DÜZENLENMEK
itibariyle 19.063 başlık/FaRk ile birlikte,
19.063 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(66/78)