
Değil (... değil ...) bağlaçlı FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 19.063 başlık/FaRk ile birlikte,
19.063 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(21/78)
- ELASYON/ELATION[İng.] değil/yerine/= DUYGU YÜKSELIMİ
- ELBETTE/TABİİ değil/yerine/= KUŞKUSUZ/DOĞALCA
- ELBİSE/ESVAP/KIYAFET/LİBAS değil/yerine/= GİYSİ/GİYİM/GİYECEK/OTRAN
- ELBİSE/LİBAS ile/değil HÜLLE/HAL
( LİBAS/ELBİSE/İBLİS )
( Hem saklar/perdeler, hem de gösterir. )
( TEBLİS: Yanıltıcı. )
- ELBİSE[Ar.]/URBA[İt.] değil/yerine/= GİYECEK/GİYSİ
- ELÇİ/HABERCİ değil/yerine/= ULAK
- ELDE EDİNEBİLMEK İÇİN değil ELDE EDEBİLMEK İÇİN
- ELDE ETMEK ile/değil/yerine EDİNMEK
- ELDE ETMEK ile/ve/değil EDİNMEK
- ELDE ETMEK ile/değil/yerine GERÇEKLEŞTİRMEK
- ELDE ETMEK ile/ve/değil TAHSİL ETMEK
- ELDE ETMEK ile/değil/yerine YAŞAMAK
- ELE "GEÇİRMEK" ile/değil/yerine "ELDE ETMEK"
- ELE GEÇİRMEK ile/ve/değil/||/<>/>/< YÖNETEBİLMEK
( )
- ELE GÜNE REZİL OLMAK değil İL'E(DEVLET'E) KÜN'E(HALK'A) REZİL OLMAK
- ELE-GÜNE ... değil İL'E(DEVLET'E)-KÜN'E(TOPLUM'A) ...
- ELE ile/değil ELLE
- ELECTROMAGNETICS değil/yerine/= KIVILKAPAR
- ELEK ile/değil ÇALKAR/ÇALKAK/ÇALKAĞI
( ... İLE/DEĞİL Tahıl tanesini, yabancı nesnelerden ayırmaya ya da tohumlukta kullanılacak tahılı ayırmaya yarayan, döner kalburlu araç. )
- ELEK ile/değil GIRBÂL[Ar. çoğ. GARÂBİL]
( ... İLE/DEĞİL İri delikli elek. )
- ELEK ile/ve/değil/<> SÜZGEÇ/KEVGİR
- ELEKTİF/ELECTIVE[İng.] değil/yerine/= SEÇMELİ
- ELEKTRİFİKASYON/ELEKTRİKLENME değil/yerine/= ÇINGILANMA
- ELEKTRİK ÇARMASINDA:
"VURMAK" değil/yerine/>< İTMEK
- ELEKTRİK KONTROLÜNDE:
"EL/AVUÇ İÇİ" değil/yerine/>< ELİN DIŞI
- ELEKTRİK[: TUTMAK] değil/yerine/= ÇINGI/ÇAKILGAN/YALDIRIK/SEYYÂRE-İ KEHRİBÂRİYE
- ELEKTRİKLİ ÜRÜNLERİN KABLOLARINI:
PRİZE TAKTIKTAN SONRA AYGITA BAĞLAMAK değil ÖNCE AYGITA KABLOSUNU TAKIP SONRA PRİZE TAKMAK
- ELEKTRİKSEL ALTERNANS/ELECTRICAL ALTERNANS[İng.] değil/yerine/= ELEKTRİKSEL DEĞİŞİMLİ
- ELEKTROENSEFALOGRAM/ELECTROENCEPHALOGRAM[İng.] değil/yerine/= BEYİN ELEKTRİK ÇİZGESİ
- ELEKTROFOREZ/ELECTROPHORESIS[İng.] değil/yerine/= ELEKTRİKLE AYRIŞTIRMA
- ELEKTROKARDİYOGRAM/ELECTROCARDIOGRAM[İng.] değil/yerine/= YÜREK ELEKTRİK ÇİZGESİ
- ELEKTROKONVÜLZİF TERAPİ/ELECTROCONVULSIVE THERAPY[İng.] değil/yerine/= ELEKTROŞOK SAĞALTIMI
- ELEKTROKOTER/ELECTROCAUTERY[İng.] değil/yerine/= ELEKTRİKLE DAĞLAYICI
- ELEKTROKOTERİZASYON/ELECTROCAUTERIZATION[İng.] değil/yerine/= ELEKTRİKLE DAĞLAMA
- ELEKTROMANYETİK değil/yerine/= ÇINGIKAPGILI
- ELEKTROMANYETİZMA değil/yerine/= ÇINGIKAPGILIK
- ELEKTROMİYOGRAM/ELECTROMYOGRAM[İng.] değil/yerine/= KAS ELEKTRİK ÇİZGESİ
- ELEKTROMOTOR değil/yerine/= ÇINGIDEVİTKEN
- ELEKTRONİK değil/yerine/= ÇINCALIK
- ELEKTROOKÜLOGRAM/ELECTROOCULOGRAM[İng.] değil/yerine/= GÖZ ELEKTRİK ÇİZGESİ
- ELEKTROT LEAD[İng.] değil/yerine/= AKIMTAŞIR
- ELEKTROTERAPİ/ELECTROTHERAPY[İng.] değil/yerine/= ELEKTRİKLE SAĞALTIM
- ELEKTROVERSİYON/ELECTROVERSION[İng.] değil/yerine/= ELEKTRİKLE DÜZELTME
- ELEMAN değil/yerine/= ÇALIŞAN
- ELEMENT değil/yerine/= ÖGEDEK
- YAKLAŞIM/YORUM:
ELEŞTİREL ile/değil/yerine/>< ENTELLEKTÜEL
- ELEŞTİRİ:
REDDETMEK değil/yerine/>< GÖZDEN GEÇİRMEK
- ELEŞTİRİ/TENKİD:
OLUMSUZ/MENFÎ ile/değil/yerine/>< OLUMLU/MÜSPET
- ELEŞTİRİ ile/ve/değil/yerine/<>/> DAYANIŞMA
- ELEŞTİRİ ile/ve/değil/yerine DEĞERLENDİRME
( Eleştiri, bulunduğun durumu tespit ile başlamalıdır. )
( İNTİKÂD/TENKİD ile/ve/değil/yerine ... )
( [not] CRITIQUE vs./and/but EVALUATION
EVALUATION instead of CRITIQUE )
- ELEŞTİRİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DEĞİNİ
- ELEŞTİRİ ile/ve/değil/ne yazık ki/< DIŞLAMA
- ELEŞTİRİ ile/ve/değil/||/<> ETKİ
- ELEŞTİRİ ile/değil/yerine/< GERİBİLDİRİM
- ELEŞTİRİ ile/ve/değil/||/<>/< GİZLİ HAYRANLIK
- ELEŞTİRİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLUMLU/OLUMSUZ TESPİT
- ELEŞTİRİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TARTIŞMA
- ELEŞTİRİ ile/değil/yerine TESPİT
( [not] CRITIQUE vs./but TO DETERMINE
TO DETERMINE instead of CRITIQUE )
- ELEŞTİRİYİ "SAĞLAMAK/SAĞLAYAN" değil ELEŞTİRİYE NEDEN OLMAK/OLAN
- ELEŞTİRMEK ÜZERE BİLGİ TOPLAMAK/CIMBIZLAMAK ile/değil/>< (TAM/DOĞRU/SAMİMİ) DİNLEMEK
- ELEVASYON/ELEVATION[İng.] değil/yerine/= KALDIRMA | YÜKSELME
- ELEVATÖR/ELEVATOR[İng.]/MANİVELA[İt. < MANOVELLA] değil/yerine/= KALDIRAÇ
( Bir ucunun bağlı bulunduğu bir nokta çevresinde dönen kol. | Kaldıraç. )
- ELİF:
GÖVDE değil AKIL
- ELİM, AYAĞIMA DOLAŞTI değil ELİM, AYAĞIMA DOLANDI
- ELİM[Ar.] değil/yerine ACINACAK/ACIKLI
- ELİMDEN GELDİĞİNCE ile/ve/<>/değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR
- ELIMINASYON/ELIMINATION[İng.] değil/yerine/= ELEME | ÇIKARTIM
- ELİMİZDEN GELDİĞİ KADAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DİLİMİZİN DÖNDÜĞÜ KADAR
- ELİNDE GETİREN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AKLINDA GETİREN
( Karnında götürür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Gönlünde götürür. )
- ELİNİ ÖP(TÜR)MEK ile/ve/değil/||/<>/< EĞİLMEYİ GÖ(STE)RMEK/DENEYİMLE(T)MEK
- ELİNİN KÖRÜ değil/< ÖLÜNÜN GÛRU(MEZARI)[Fars.]
- ELİPS değil/yerine/= SÖBÜ
- ELİPSOİT/ELLİPSOID[İng.] değil/yerine/= YUMURTAMSI
- ELISA TESTİ/ENZYME-LINKED IMMUNOSORBENT ASSAY TEST[İng.] değil/yerine/= ENZİM BAĞLANTILI IMMÜNOSORBENT TAHLİLİ
- [ne yazık ki]
!ELİT/İST değil/yerine/= SEÇKİN/Cİ
- elix.[Lat. < ELIXIR] değil/yerine/= ÖZ, İKSİR
- ELKOYLU ALIM değil/yerine/= ALACAĞIN HACZİ
- ELLİ BİN ile/değil YEDİ BİN
- 57 KİTAP ile/ve/değil 5 KİTAP
- ELLIPSOID değil/yerine/= SÖBÜR, SÖBÜK
- ELLIPTICAL değil/yerine/= SÖBÜCÜL
- 57.Cİ ALAY değil 57. ALAY
( Hem nokta koyup hem de -ci eki getirilmez! )
( )
- ELMA değil HABBE
- ELMA ile/değil HÜNLAP
- ELONGASYON/ELONGATION[İng.] değil/yerine/= UZATMA
- ELYAF değil/yerine/= İPSİ
- ELZEM[Ar.] değil/yerine VAZGEÇİLMEZ
- EM/ELECTRON MICROSCOPE[İng.] değil/yerine/= ELEKTRON MİKROSKOBU
- EMA/EUROPEAN MEDICINES AGENCY[İng.] değil/yerine/= AVRUPA İLAÇ AJANSI
- EMÂNET ETMEK değil/yerine TEŞEKKÜR ETMEK
- EMANET[Ar.] değil/yerine/= KORUNMALIK
- EMÂNETİ:
TESLİM ETMEK ile/ve/değil/<> TEVDÎ ETMEK
- EMBEDDING PRINCIPLE değil/yerine/= İÇEYERLEŞTİRME İLKESİ
- EMBOLİ/EMBOLUS[İng.] değil/yerine/= TIKAÇ
- EMBOLİZASYON/EMBOLIZATION[İng.] değil/yerine/= TIKAÇLA(N)MA
- [ E = mc² ]
"EM, CE(KARE)" değil ME, CE(KARE)
- EMDİRMEK ile/ve/değil/||/<>/> EMZİRMEK
- EMEKÇİ ile/ve/değil/||/<>/= GİRİŞİMCİ
- EMEL/GÂYE[Ar.] değil/yerine/= İSTEK/UMUT/ÜMİT/ÜLKÜ
- EMERJENSİ/EMERCENSİ[İng. < EMERGENCY] değil/yerine/= ACİL
- EMEZİS/EMESIS, VOMITING[İng.] değil/yerine/= KUSMA
- EMG/ELECTROMYOGRAM[İng.] değil/yerine/= ELEKTROMİYOGRAM, KAS ELEKTRİK ÇİZGESİ
- EMİN değil/yerine/= GÜVENİK/GÜVENLİ
- EMİN[Ar.] değil/yerine/= GÜVENLİ
- EMİR VERMEK ile/ve/değil/yerine/>/< DOĞRUDAN SÖYLEMEK
- EMİR ile/değil KOŞUL
- EMİR[Ar.] değil/yerine/= BUYRUK/BUYURU
- EMİR[Ar.] değil/yerine/= BUYRUK/KOMUT
( Askerlere, izcilere, öğrencilere, gövde eğitimi çalışmalarında ya da bir tören sırasında, bir durumdan başka bir duruma geçmeleri için bildirilen/söylenilen söz. )
- EMİR ile/ve/değil/<> DEVİR
- EMİR ile/ve/değil/yerine DİLEK
- EMİR ile/ve/değil/<> ENGEL
- EMİR ile/ve/değil GİZİL EMİR
- EMİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TEKLİF
- EMISYON/EMISSION[İng.] değil/yerine/= DIŞA YAYIM | DIŞA ATIM
- EMNİYET ÂMİRİ değil/yerine/= GÜVENLİK BUYRANI
- EMNİYET KEMERİ/KEMER değil/yerine/= GÜVENLİK BAĞI/ÖNBAĞ
- EMNİYET KİLİDİ değil/yerine/= GÜVENLİK BEKİ
- EMNİYET ŞARTI değil/yerine/= GÜVENLİK KOŞULU
- EMNİYET[Ar.] STOKU[İng./Fr. STOCK] değil/yerine/= GÜVENLİK YIĞIMI
- EMNİYET SÜBABI değil/yerine/= GÜVENLİK KAPACI
- EMNİYET değil/yerine/= GÜVENLİK
- EMNİYETİ SUİSTİMAL SİGORTASI değil/yerine/= GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA KORUNCU
- EMOJİ/SMILEY[İng.] değil/yerine/= DUYGUCUK
- EMOSYON/EMOTION[İng.] değil/yerine/= DUYGU
- EMPATİ KURMAK ile/ve/değil/=/||/<>/< ÂDİL OLMAK
- EMPATİ:
"ONUN YERİNE DÜŞÜNMEK"
değil
ONUN/ONLAR GİBİ DÜŞÜNMEK/ONUN DÜŞÜNCESİNİ/DUYGUSUNU ANLAMAYA ÇABALAMAK
- EMPOZE (ETMEK) değil/yerine/= DAYATMAK
- EMPOZİSYON ile/değil PROJEKSİYON
- EMPRESYONİST/EMPRESYONİZM değil/yerine/= İZLENİMCİ/LİK
- EMPRİZM:
DUYUCULUK ile/ve/değil/||/<>/< GÖRGÜCÜLÜK
- EMPROVİZASYON değil/yerine/= DOĞAÇLAMA
- EMR/ELECTRONIC MEDICAL RECORDING[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK TIBBİ KAYIT
- EMRAM/ELECTRONIC MEDICAL RECORD ADOPTION MODEL[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK TIBBİ KAYIT BENIMSEME MODELİ
- EMRE MUHARRER SENET değil/yerine/= YÖNERGELİ BELGİT
- EMR-İ VÂKİ değil/yerine/= OLDU BİTTİ
- EMS/ELECTRONIC MEDICAL SYSTEMS[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK TIBBİ DÜZEN(EK)LER
- EMSAL[Ar.]/COEFFICIENT[İng.] değil/yerine/= KATSAYI
- EMÜLSİYON/EMULSION[İng.] değil/yerine/= SIVI ASILTI
- EN AZ ENERJİ değil EN YÜKSEK DÜZENSİZLİK
- EN AZA İNDİRGEMEK değil EN AZA İNDİRMEK
- EN AZINDAN ... değil EN AZ ...
- EN BAŞLANGIÇTA ile/değil (EN) BAŞINDA
- EN) BAŞTAN ile/değil (EN) BAŞINDAN
- EN BÜYÜK HAYAL değil/yerine EN BÜYÜK ZENGİNLİK
( "Zenginlik". DEĞİL/YERİNE Hayal. )
- EN BÜYÜK ile/ve/değil/yerine/||/<> TEK
- EN ÇİRKİN değil EN CESUR
( Lizzie Velasquez )
- EN ÇOK ŞEYE SAHİP OLMAK ile/değil/yerine/>< EN AZ ŞEYE GEREKSİNİM DUYMAK
( Ne kadar az şeye sahip olursak, o kadar az şey, bize "sahip olur". )
( Sahip olmadığı şeylere üzülmeyen ve sahip olduklarına sevinen kişi, akıllı biridir. )
- EN DORUK/ZİRVE değil DORUK/ZİRVE
- EN HIZLI OLAN:
| SES HIZI ve IŞIK HIZI | ile/ve/değil/||/<>/>/< DÜŞÜNCE HIZI
( | [ a0 = 340 m/s ] VE [ c0 = 300.000 km/s ] | İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Sınırsız ve en hızlı. )
( | [ a0 = 1/√K0 g0 ] [ a0 = √ m . Y ] VE [ c = 1/√e0 μ0 ] | İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< ... )
- EN ÖLÜMCÜLLER:
KÖPEKBALIKLARI değil KURT | ASLAN | FİL | SUAYGIRI | TİMSAH | TENYA(SOLİTER SOLUCAN) | ÇEÇE SİNEĞİ | KATİL BÖCEK | KÖPEKLER[KUDUZLA] | YILAN[ZEHİRİYLE] | BAĞIRSAK SOLUCANI | TATLISU SALYANGOZU[KAN KURTLANMASIYLA] | İNSAN[CİNAYETLE] | SİVRİSİNEK[SITMAYLA]
( )
( [yılda][insan] 10 değil 10 | 100 | 100 | 500 | 1000 | 2000 | 9000 | 12.000 | 40.000 | 50.000 | 60.000 | 110.000 | 475.000 | 725.000 )
( )
( Tatlısu yumuşakçaları ve karındanbacaklılar, her yıl yaklaşık 10.000 kişinin ölümüne neden olan bir hastalık(şistosomiasisin) taşıyıcılarıdır. )
( Çeçe sineğinin sokması, her yıl, özellikle de Afrika'da, yaklaşık 10.000 ölüme neden olmaktadır. Bu böcek, "uyku hastalığı" olarak bilinen tripanosomiasis'ı Afrika'lılara bulaştırmaktadır. )
( Sivrisinekler, sıtma, sarı humma, dang ya da ensefalit gibi bulaşıcı olabilen hastalıklar nedeniyle her yıl 725.000 kişinin ölümüne neden olmaktadır. )
- EN ÖNEMLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİRİNCİ
- EN OPTİMAL değil OPTİMAL ya da/daha iyisi/Türkçe'si EN ÇOK/YÜKSEK (SEVİYEDE)
- EN SEVMEDİĞİM (ŞEY) ile/değil/yerine PEK/HİÇ SEVMEDİĞİM (BİR ŞEY)
- EN (")ÜSTÜNLER/BÜYÜKLER("):
AHMAKLIK/HAMÂKAT ve KENDİNİ BEĞENMEK değil/yerine AKIL ve İYİ HUY
( Yoksulluğun. VE Korkulacakların. DEĞİL/YERİNE Zenginliğin. VE Beğenileceklerin. )
- EN YAKIN:
ÇOCUK değil EŞ
( [özel bölgelerde sorun(çıban vs.) çıksa:] Eş bulunmuyorsa bakabilecekler. DEĞİL En rahat bakabilecek/ilgilenebilecek olan. )
- EN YAVAŞ HAREKET EDEN HAYVAN:
BRADIPUS değil SLOTH
( ... DEĞİL 3 parmaklı, üç tırnaklıdır. Saatte en çok 0.0048 km. hıza ulaşabiliyor. Amerika'da yaşar. )
- EN ile/ve/değil/<> BİRİCİK
- EN ... değil/yerine DAHA ...
( "Ya, ya da" düşüncesi/zannı/yüklemesi. DEĞİL/YERİNE "Hem, hem de | Ne, ne de" düşüncesiyle/mantığıyla. )
( Durağan. DEĞİL/YERİNE Hareketli. )
( Yapay. DEĞİL/YERİNE Doğal. )
( Sahte. DEĞİL/YERİNE Gerçek. )
( Konfor temelli/odaklı. DEĞİL/YERİNE Yaşam temelli/odaklı. )
( İnorganik. DEĞİL/YERİNE Organik. )
- EN ile/ve/değil EŞİK
- EN ... değil/yerine YETERİNCE ...
- ENAYİLİK ile/değil/yerine DAYANÇ/SABIR
( [not] DUPERY vs./but PATIENCE
PATIENCE instead of DUPERY )
- ENAYİ/LİK ile/değil ŞANSSIZ/LIK
- ENBİYA-I İZAM:
"BÜYÜK PEYGAMBERLER" değil BİLİNEN/DUYULAN PEYGAMBERLER
- HEYET[Ar.]/ENCÜMEN/KOMİTE[Fr. < COMITE]/KOMİSYON değil/yerine/= YARKURUL/ALT KURUL
( Meclis ya da herhangi bir kurultayda, bazı konuları inceleyerek, varılan sonuçları tartışılmak için genel kurula getirmekle görevli, üyeler arasından oluşturulan altkurul. )
- ENDEMI/ENDEMIA[İng.] değil/yerine/= YÖRESEL SAYRILIK
- ENDEMİK/ENDEMIC[İng.] değil/yerine/= YÖRESEL
( Belirli bir bölgeye özgü, belirli bir bölgede yetişen. )
- ENDİKASYON/INDICATION[İng.] değil/yerine/= KULLANIM ALANI | GEREKLİLİK
- ENDİKATÖR/İNDİKATÖR/INDICATOR[İng.] değil/yerine/= GÖSTERGE, BELİRTEÇ,
- ENDOCENTRIC COMPOUND[İng.] değil/yerine/= İÇMERKEZLİ BİLEŞİK
- ENDOJEN/ENDOGENOUS[İng.] değil/yerine/= İÇ KAYNAKLI
- ENDOKRİN değil/yerine/= İÇSALGI
( Gövdedeki salgıbezlerinin, doğrudan doğruya kana karışacak yolda çıkardıkları salgı. )
- ENDOKRİNOLOG değil/yerine/= İÇSALGIBİLİMCİ
- ENDOKRİNOLOJİ/K değil/yerine/= İÇSALGIBİLİM/SEL
- ENDOPLAZMİK RETİKULUM değil/yerine/= İÇ KANSIVISI AĞI/TOPAĞI
- ENDOSITOZ/ENDOCYTOSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZEİÇİ ALIM
- ENDOSKOP/ENDOSCOPE[İng.] değil/yerine/= İÇ GÖREÇ
- ENDOSKOPİ/ENDOSCOPY[İng.] değil/yerine/= İÇ GÖREÇLEME
- ENDOSKOPİK ULTRASONOGRAFİ/ENDOSCOPIC ULTRASONOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= İÇ GÖREÇLEMEYLE ULTRASONOGRAFİ
- ENDPOİNT[İng.] değil/yerine/= SON NOKTA
- ENDÛH[Fars.] değil/yerine/= TASA, KAYGI, SIKINTI
- ENDÜKSİYON İNDUCTION[İng.] değil/yerine/= BAŞLATMA
- ENDÜRANS/ENDURANCE[İng.] değil/yerine/= DAYANIKLILIK
- ENDÜRASYON/İNDURATION[İng.] değil/yerine/= SERTLİK
- ENDÜSTRİYEL[İng. INDUSTRIAL]/SINAİ[Ar.] değil/yerine/= URANSAL/İŞLEYİMSEL
- ENE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> İNNÂ
- ENEL HAKK değil ENEL SIRR'UL HAKK
- ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR değil/yerine/= GÜRE VE DOĞAL KAYNAKLAR
- ENERJİ ile/ve/değil/<>/= ALAN
- ENERJİ(") ile/ve/değil/||/<>/>/< (")ELEKTRİK(")
- ENERJİ" ile/değil EMEK
- ENERJİ ile/ve/değil/yerine KENDİNİ DENETLEYEBİLEN(KONTROL EDEBİLEN) ENERJİ
- ENERJİ/K değil/yerine/= ERKE/ERKİN, GÜRE/CİL / GÜREL/İ
- ENERJİ/K değil/yerine/= GÜRE/CİL / GÜREL/İ
- ENFARKT/ÜS INFARCTION[İng.] değil/yerine/= İSKEMIK DOKU ÖLÜMÜ
- ENFARKTÜS[Fr. < INFARCTUS] değil/yerine/= TIKANCA
- ENFEKSİYON[İng. < INFECTION] değil/yerine/= BULAŞ/İÇBULAŞIM
- ENFEKSİYÖZ/INFECTIOUS[İng.] değil/yerine/= BULAŞKAN
- ENFEKTE ETMEK değil/yerine/= İÇBULAŞIMLAMAK
- ENFEKTE/INFECTED[İng.] değil/yerine/= BULAŞMIŞ
- ENFEKTE OLMAK değil/yerine/= İÇBULAŞIMLANMAK
- ENFEKTİF/INFECTIVE[İng.] değil/yerine/= BULAŞICI
- ENFESTASYON/INFESTATION[İng.] değil/yerine/= ASALAK BULAŞI
- ENFLAMASYON/INFLAMMATION[İng.] değil/yerine/= YANGI, YANGILANMA
- ENFLAMATUVAR/INFLAMMATORY[İng.] değil/yerine/= YANGILI
- ENFORMASYON[İng. < INFORMATION] değil/yerine/= BİLGİLENDİRME
- ENFORMASYON SİSTEMİ/INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= BİLİ DÜZENİ
- ENFORMATİK/INFORMATICS[İng.] değil/yerine/= BİLİŞİM
- ENFRARUJ[Fr. < INFRAROUGE] değil/yerine/= KIZILÖTESİ
( Işık tayfında kırmızı alanın ötesindeki alanda yayılmış ısı ışınlarından oluşan, gözle görülmeyen ışınım. )
- ENFRARUJ/INFRARED[İng.] değil/yerine/= KIZILÖTESİ
- ENFÜSÎ[Ar.]/SÜBJEKTİF[Fr./İng.] değil/yerine/= ÖZNEL
- ENGEISTON değil/yerine/= SANATÇI
- ENGEL/EMİR değil (KAVRAMSAL) OLUMSUZLUK BELİRTİMİ
- ENGEL OLMAK değil/yerine TEŞVİK ETMEK
- ENGEL/SORUN ile/değil/yerine ARA/DİNLENME NOKTASI/VESİLESİ
- ENGEL değil/yerine/>< DEVRİM
( Boş konuşan kişiler arasında, dilsizlik(susmak), engel değil devrimdir. )
- [hem, ne] ENGEL ile/ve/değil/yerine/hem de/ne de/||/<>/> KAYNAK
( [hem, ne] Kendimizden başka yoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/HEM DE/NE DE/||/<>/> Kendimizden başka yoktur. )
- ENGEL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLANAK
- ENGELLEME ile/değil ÖTELEME
- ENGELLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ENGELLEMEYİ ENGELLEMEK
- ENGELLEMEK ile/değil/yerine SINIRINI/HADDİNİ BİLDİRMEK
- ENGELLEYİCİ ile/değil/yerine DENGELEYİCİ
- ENGELLEYİCİ ile/ve/değil/yerine/<> ÖNLEYİCİ
- ENGELLİ (mi?) ile/değil ENGELLENEN (mi?) ile/değil ENGELLENMİŞ (mi?)
( )
- ENGELLİLERE:
"ACIMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DESTEK/YARDIM
- ENGELLİYE:
ACIMAK ile/değil/yerine SAYGI GÖSTERMEK
- ENGRAFTMAN/ENGRAFTMENT[İng.] değil/yerine/= YAMA TUTMA | YAMALA(N)MA
- ENİNDE SONUNDA değil ÖNÜNDE SONUNDA
- ENJEKSİYON/İNJECTION[İng.] değil/yerine/= İĞNE YAPMA
- ENJEKTE/ZERK ETMEK değil/yerine/= İÇİTMEK
- ENKAZ ile/değil/||/<> METRUK
- ENKAZ[Ar.] değil/yerine/= YIKINTI/ÇÖKÜNTÜ/KALINTI
- ENSTALASYON[Fr., İng. < INSTALLATION] değil/yerine/= YERLEŞTİRME
- ENSTANTANE değil/yerine/= KIPILIK
- ENSTİTÜ[Fr. INSTITUT / İng. INSTITUTE] değil/yerine/= EĞİTEY/ARAŞTIRAY
- ENSTRÜMAN değil/yerine/= ÇALGI
- ENSTRÜMAN[Fr.] değil/yerine/= ÇALGI/MÜZİK ARACI
- ENSTRÜMANTAL değil/yerine/= ÇALGISAL
- ENSTRÜMANTASYON/INSTRUMENTATION[İng.] değil/yerine/= ÂLETLİ ÇALIŞMA
- ENT/EAR-NOSE-THROAT[İng.] değil/yerine/= KULAK-BURUN-BOĞAZ
- ENTARİ ile/değil BABU/DERRA
( ... İLE/DEĞİL Moritanya'da kullanılan açık renkli entari. )
- ENTEGRASYON/İNTEGRATION[İng.] değil/yerine/= BÜTÜNLEŞME
- ENTEGRASYON[Fr./İng.] değil/yerine/= BÜTÜNLEŞME
- ENTEGRE DEVRE değil/yerine/= YONGA
- ENTEGRE OLMAK/ETMEK değil/yerine/= BÜTÜNLEŞ(TİR)MEK / KAYNAŞ(TIR)MAK
- ENTELLEKTÜALİZM/İNTELLECTUALISM[İng.] değil/yerine/= DÜŞÜNSELCİLİK
- ENTELLEKTÜALİZASYON/İNTELLECTUALIZATION[İng.] değil/yerine/= DÜŞÜNSELLEŞTİRME
- ENTELEKTÜEL ile/ve/değil/yerine AYDIN
( [Bilgiyi/düşünceyi] Tüketen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Üreten. )
- ENTERESAN[Fr. INTÉRESSANT / İng. < INTERESTING] değil/yerine/= İLGİNÇ
- ALAKADAR/ENTERESE ETMEK/EDEN/ETMEZ değil İLGİLENDİRMEK/İLGİLENDİREN/İLGİLENDİRMEZ
- ENTERNASYONAL ÜNİTE/INTERNATIONAL UNİT[İng.] değil/yerine/= ULUSLARARASI BİRİM
itibariyle 19.063 başlık/FaRk ile birlikte,
19.063 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(21/78)