Bugün[09 Temmuz 2025]
itibariyle 19.063 başlık/FaRk ile birlikte,
19.063 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

(52/78)


- ÖLÇÜ ile/ve/değil EŞİK


- ÖLÇÜSÜZ/LÜK ile/ve/değil/||/<> "GEMSİZ/LİK"


- ÖLÇÜ/T ile/ve/değil/<> ÇERÇEVE


- ÖLÇÜ/VEZ(İ)N:
SİMGEDE/YAZIDA değil KULAKTA!


- OLDU" ile/değil OLDUĞU


- ÖLDÜ değil/yerine YORULDU GİTTİ


- ... OLDUĞU DOLAYISIYLA değil ... OLMASI DOLAYISIYLA


- ... OLDUĞU HALDE ile/ve/değil/yerine ... OLMASINA KARŞIN


- ... OLDUĞU İÇİN ile/ve/değil/yerine ...(DAN) (OLDUĞUNDAN) DOLAYI

( [adın/ismin] -e hali. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE -den hali. )

( DOYMAK İÇİN ile/ve/değil/yerine ACIKTIĞIMDAN DOLAYI )


- ... OLDUĞU KADAR ile/ve/değil ... OLMASININ YANISIRA


- OLDUĞUN GİBİ OLMAK ile/ve/değil/||/<>/< YALINLIK


- ... OLDUĞUNDA / GEREKTİĞİNDE ile/değil ... OLURSA / GEREKİRSE


- ÖLDÜĞÜNDE değil/yerine NEFSİN ÖLÜMÜ TADDIĞINDA


- ... OLDUĞUNU:
"DÜŞÜNEMEYİZ" değil SÖYLEYEMEYİZ/İDDİA EDEMEYİZ


- ... OLDUĞUNU:
"DÜŞÜNÜYORUM" ile/değil TAHMİN EDİYORUM


- ... OLDUĞU SEBEBİYLE değil ... OLMASI NEDENİYLE


- OLDUKÇA ÇOK ZORLANMAK değil OLDUKÇA ZORLANMAK


- ÖLE" değil ÖYLE


- ÖLENE KADAR ile/değil ÖĞLENE KADAR


- ÖLEREK SOYMAK ile/değil BİLEREK SOYMAK


- OLGU ile/ve/değil/<> GÖRÜNÜŞ


- OLGUN KİŞİ:
"GÜZEL SÖZ SÖYLEYEN" değil SÖYLEDİĞİNİ YAPAN VE YAPABİLECEĞİNİ SÖYLEYEN


- OLGUN KİŞİ:
"KIZMAYAN" değil ÖFKESİNİ YÖNETEBİLEN/YUTABİLEN


- OLGUN ile/ve/değil/||/<> "DURGUN"


- OLGUNLAŞMAK/TEKÂMÜL (ETMEK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇEKİRDEĞİNİ KÜÇÜLTMEK


- OLGUNLAŞMA/KEMÂL:
"YAŞ ALARAK" ile/ve/değil/||/<>/< YAŞAYARAK


- OLGUN/LUK ile/değil ÇEKİNGEN/LİK

( [not] RIPE/NESS vs./but TIMID/ITY )


- OLİGARŞİ[Fr. < Yun. OLIGOS: Az. | ARKHEIN: Buyurmak.] değil/yerine/= TAKIMERKİ

( Siyasal erkin, birkaç kişilik bir kümenin elinde bulunduğu yönetim. Aristokrasinin, daralmış biçimi. )


- OLİM" değil OLAYIM


- OLMAK ile/ve/değil OLDUĞUNU İLÂN ETMEK

( [not] TO BE vs./and/but TO ANNOUNCE THE SELF BEING )

( BLİ ile/ve/değil ... )


- OLMAK ile/ve/değil OLDUĞUNU İLÂN ETMEK


- OLMALI/OLMAMALI ile/değil/yerine OLABİLİR

( POSSIBLE vs. SHOULD/SHOULDN'T BE )


- ...:
"OLMALI!" ile/değil OLABİLDİĞİ KADAR(IYLA) OLMALI(/OLABİLİR ANCAK)


- OLMALI ile/ve/değil/yerine/<> OLABİLİR


- ... OLMALI ile/değil/yerine ... OLMASA DAHA İYİ


- ... OLMAMALI ile/değil ... OLMASA GEREK


- OLMASI GEREKİR değil OLSA GEREK


- ... OLMASINDAN/DURUMUNDAN (DA):
ANLAŞILACAĞI GİBİ ..." ile/ve/değil "HAREKET EDİLEBİLECEĞİ GİBİ ..."


- ... OLMASINI BİLMEK değil ... OLDUĞUNU BİLMEK


- OLMAYAN ile/ve/değil OLMASI GEREKEN


- OLMAYANLARI ARAMAK ile/değil/yerine OLANLARI BULMAK/GÖRMEK

( [not] TO SEEK FOR NON-BEINGS vs./but TO SEE(K)/FIND BEINGS
TO SEE(K)/FIND BEINGS instead of TO SEEK FOR NON-BEINGS )


- OLMAYAYDI değil OLMASAYDI


- OLMAZ ÖYLE ŞEY değil/yerine BENİM İÇİN UYGUN DEĞİL / BEN YAPAMAM


- OLMAZSA OLMAZ ile/ve/değil EŞİK


- ÖLMEK ile/ve/değil/yerine OLMAK


- ÖLMEK ile/degil/||/<> SOLMAK

( İnsanda. İLE/||/<> Bitkide. )


- ÖLMEK ile/değil/yerine/>< YAŞAMAK

( Yaşamakla meşgul olmazsan, ölmekle meşgul olursun. )


- ÖLMEK ile/değil/yerine YAŞAM(AY)I TAMAMLAMAK/HAY(I)R'LAMAK


- ÖLMEYE DEĞER ile ÖLDÜRMEYE DEĞER ile/değil/yerine YAŞAMAYA DEĞER

( Birkaç şey var. İLE Hiçbir şey yok. İLE/DEĞİL/YERİNE Çok şey var. )


- OLTP/ON-LINE TRANSACTION PROCESSING[İng.] değil/yerine/= ÇEVRİMİÇİ KAYIT İŞLEME


- ÖLÜ/CESED[Ar. çoğ. ECSÂD], MEYYİT[Ar. < MEVT çoğ. EMVÂT][İt. MORTO] ile/değil/yerine NA'Ş/NAAŞ


- KİŞİ:
ÖLÜ ve ÖLÜMLÜ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOLU ve OLUMLU


- ÖLÜ değil NEYYİD(E)


- ÖLÜ ile/ve/değil/||/<>/< ÖLÜMLÜ


- ÖLÜ ile/ve/değil ŞEHİT


- ÖLÜ değil SESSİZ VAİZ


- OLUCAK değil OLACAK


- OLUK ile/değil ÇÖRTEN

( ... İLE/DEĞİL Dam çevresindeki yağmur sularını, oluklardan alıp duvar temelinden uzağa akıtan, saçak kenarından dışarı doğru uzatılmış oluk. )


- ÖLÜLER KİTABI değil GÜNIŞIĞINA ÇIKIŞ KİTABI


- ÖLÜM:
ANIMSA(YA)MADIĞIMIZDA değil ANIMSANMADIĞIMIZDA


- ÖLÜM:
KALP/BEYİN DURDUĞUNDA ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> UNUTULDUĞUMUZDA


- ÖLÜM:
ZORUNLU/IZDIRARÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İHTİYÂRÎ

( Ölmeden önce ölünüz... )


- ÖLÜM ile/ve/değil/< AYRILIK/MEHCÛR[Ar. < HİCR]/HİCRET

( Bir kere ölmek. İLE/VE/DEĞİL Her an ölüp ölüp dirilmek. )

( İnsan/kişi ancak öldükten sonra bilince konu olur/olabilir. )


- ÖLÜM ile/değil COTARD SENDROMU

( ... İLE/DEĞİL Yaşayan biri tarafından, kendinin ölü olduğu "iddia"sıdır. Cotard'ı olanlar, sıklıkla kendinin ve dünyanın varoluşundan "kuşku duyar". Bu sanrılara, sıklıkla intihar girişimleri ve düşünceleri de eşlik etmektedir. Cotard sanrısında, genellikle gerçek dışılık düşüncesi, görsel tanıma zorluğu ve kişinin gövdesinin çürüdüğü ve kötü koktuğu inancı vardır. Cotard sanrısının nedeniyle ilgili olarak araştırmacılar arasında uyuşmazlık vardır. Bazı araştırmacılar, bunu bir muhakeme bozukluğu olarak görmektedir. )


- ÖLÜM ile/ve/değil/yerine DAĞILMA/YAYILMA/AYRIŞMA

( MEVT ile/ve/değil/yerine NEŞR )


- ÖLÜM ile/ve/değil/yerine EMR-İ HAKK


- ÖLÜM ile/ve/değil EŞİK


- ÖLÜM değil İRTİHAL ETMEK

( Allah ihmal etmez, imhal eder. [Mühlet verir.] )

( Kağıtların biraradalığı. İLE/DEĞİL Okunması gereken. )


- ÖLÜM ile/değil İRTİHAL-İ DÂR-I BEKÂ


- ÖLÜM yerine/değil VEFÂT


- ÖLÜMDEN KAÇMAK değil/yerine KÖTÜLÜKTEN KAÇINMAK


- ÖLÜMDEN SONRA, YAŞAMIN OLUP OLMADIĞI değil/yerine ÖLÜMDEN ÖNCE, SENİN, YAŞAMDA OLUP OLMADIĞIN


- OLUMLU/OLUMSUZ) HAVA/SI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HÂL/İ


- OLUMLU TEPKİ değil OLUMLU GERİBİLDİRİM


- OLUMSUZ BAKIŞ/BAKAN ile/değil/yerine/>< OLUMLU BAKIŞ/BAKAN

( Her çözüm için mutlaka bir "sorun" bulmak/bulanlar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Her "sorun" için en az bir çözüm bulmak/bulanlar. )


- OLUMSUZ KOŞULLAR:
GEÇİRİCİ ile/ve/değil/yerine/<> GEÇİCİ


- OLUMSUZ MANEVİYAT ile/değil/yerine OLUMLU MANEVİYAT

( Varlığının deneyimi. İLE/DEĞİL/YERİNE Hizmet. )


- OLUMSUZ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< KABA


- OLUMSUZ ile/ve/değil/yerine/>< OLUMLU

( !Üretici/yaratıcı. [!:değil] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Üretici/yaratıcı. )

( [not] NEGATIVE vs./and/but/>< POSITIVE
POSITIVE instead of NEGATIVE )


- OLUMSUZ ile/ve/değil/||/<> UYUMSUZ


- OLUMSUZDAN "BESLENME" ile/değil/yerine OLUMLUDAN "BESLENME"

( [not] FEEDING BY NEGATIVE vs./but FEEDING BY POSITIVE
FEEDING BY POSITIVE instead of FEEDING BY NEGATIVE )


- OLUMSUZLAMA ile/ve/değil DEĞİL

( [not] NEGATORY vs./and/but NOT )


- OLUMSUZLAMA ile/değil/yerine/<> ELEŞTİRİ


- OLUMSUZLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÜRETKEN OLUMSUZLAMA


- OLUMSUZLUĞU/SORUNU/ÇÖZÜMÜ:
HESABA KATMAMIŞ OLMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< GÖZE ALMIŞ OLMAK


- OLUMSUZLUK BELİRTİMİ ile/değil/yerine DURUM BELİRTİMİ

( Sevmiyorum. İLE/DEĞİL/YERİNE Seviyor Değilim. )

( [not] TO STATE THE NEGATIVENESS vs./but TO STATE THE SITUATION
TO STATE THE SITUATION instead of TO STATE THE NEGATIVENESS
I don't like. WITH I feel no love. )


- OLUMSUZLUK değil/yerine/>< "ÖLÜMSÜZLÜK"

( Olumsuzlukları yönetebildiğimiz ve/ya da zihnimizden uzak tutabildiğimiz oranda, farkındalıkla dolu bir "ölümsüzlük" alanına çıkılır. )


- OLUMSUZLUK ile/ve/değil TARZ

( [not] NEGATIVENESS vs./and/but STYLE )


- OLUMSUZLUK ile/ve/değil TERCİH

( [not] NEGATIVENESS vs./and/but CHOICE )


- OLUMSUZLUK ile/ve/değil/<> ÜMİTSİZLİK


- OLUMSUZLUKTA/HASTALIKTA:
"İLERLEME" ile/değil/yerine İYİLEŞME


- ... OLUNABİLİNECEK değil OLUNABİLECEK


- SAVAŞI KAYBETMEK:
ÖLÜNCE değil DÜŞMANA BENZEYİNCE


- OLUR"
ile/ve/değil/||/<>/><
NA OLUR ve/||/<> NAH OLUR


- OLURSA/OLMASI YETMEZ ile/ve/değil/<> OLMAZSA OLMAZ


- ÖLÜRSE/M" değil ÖLÜNCE


- OLUŞ ile/ve/<>/değil SÜREÇ


- OLUŞ ile/ve/değil SÜREKLİ OLUŞ

( Oluş. İLE/VE/DEĞİL Şe'n. )

( Oluş, bilginin kendidir. )

( Olduğum gibi oluşum, benim liyakatım değil, onların oldukları gibi oluşları da onların kusurları değil. )

( Olmak, fark edilebilir olmaktır, orada değil, burada olmaktır, o zaman değil, şimdi olmaktır, başka türlü değil de böyle olmaktır. )

( Olmak isteyen, oldurmaya çalışmaz. )

( Aradığınız, aslında olduğunuzu ifadelendirmektir. )

( Oluşun ve olmayışın, gelip geçiciliğini idrak edin ve her birinden de kurtulun. )

( [not] BEING vs./and/but CONTINUAL BEING
Being itself is knowledge.
To be, is to be distinguishable, to be here and not there, to be now and not then, to be thus and not otherwise.
What you seek is to express in action what you are.
Realise the momentariness of being and non-being and be free from both. )


- OLUŞMA ile/ve/değil BELİRME


- OLUŞMA ile/ve/<>/değil/yerine ORTAYA ÇIKMA


- OLUŞTURMAK ile/ve/değil KURMAK


- OLUYORMUŞ GİBİ OLMASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/> OLMAMASI


- o.m.[Lat. < OMNI MANE] değil/yerine/= HER SABAH


- omn. hor.[Lat. < OMNI HORA] değil/yerine/= HER SAAT


- OMNİPOTANS/OMNİPOTENCY[İng.] değil/yerine/= TÜMGÜÇLÜLÜK


- OMT/OBJECT MODELING TECHNİQUE[İng.] değil/yerine/= NESNE MODELLEME TEKNİĞİ


- ÖMÜR[< ÖMR < UMÜR]/HAYAT[Ar.] değil/yerine/= YAŞAM


- OMURGASIZ/LIK" ile/değil ÂŞIK/AŞK


- OMURGASIZ/LIK ile/değil BİLGE/LİK / İRFAN


- ÖN LİSANS değil/yerine/= ÖN YETKİNLİK


- o.n/omn. noct.[Lat. < OMNI NOCTE] değil/yerine/= HER GECE


- ON-PUMP CERRAHİ/ON-PUMP SURGERY[İng.] değil/yerine/= POMPA BAĞLANTILI KALP CERRAHİSİ


- ONA AİT ile/ve/değil/yerine ONUN ÜZERİNE


- ONA BAKMAK ile/değil/yerine ONUNLA BAKMAK

( [not] TO LOOK ON IT vs./but TO LOOK BY IT
TO LOOK BY IT instead of TO LOOK ON IT )


- ONAY (ALMAK)/ONAYLAMAK ile/ve/değil/yerine OLUR (ALMAK)/OLURLAMAK


- ONAY ile/ve/değil TESPİT

( [not] APPROVAL vs./and/but ESTABLISHING )


- ONAY/LAMA(MA)K ile/ve/değil/yerine/<> DESTEK/LEME(ME)K


- ÖNCE:
ALICI(MÜŞTERİ) değil ÇALIŞAN


- ÖNCE CÂN, SONRA CÂNAN ile/ve/değil ÖNCE CÂNAN, SONRA CÂN

( "Canım var!" diyen ölüdür. )

( Canından vazgeçen ölüler için ölüm var mı? )

( ÂŞIK OLDUR KİM KILÂR CANIN FEDÂ CÂNÂNINA
MEYL-İ CÂNÂN ETMESİN HER KİM Kİ KIYMAZ CÂNINÂ

CÂNI KİM CÂNÂNI İÇİN SEVE CÂNÂNIN SEVER
CÂNI İÇİN KİM Kİ CÂNÂNIN SEVER CÂNIN SEVER )

( [Ancak] Verirsek canı, alırız cananı. )


- [ÖNCE] NE OLDUĞU ÜZERİNDEN BİLMEK ile/ve/değil/yerine/sonra/||/<>/< NE OLMADIĞI ÜZERİNDEN BİLMEK


- ÖNCE ile/değil İLK


- ÖNCEDEN ... ile/ve/değil/||/<>/< ÖNCELERİ ...


- ÖNCEKİ ile/ve/değil YETERSİZLİK


- ÖNCEKİSİNDEN değil ÖNCEKİNDEN


- ÖNCELİK'İ:
TELEFONA/MESAJA VERMEK değil/yerine ORTAMA/ÇEVREYE/TOPLANTIYA/KİŞİLERE VERMEK


- ÖNCELİK'İ:
TELEFONA/MESAJA VERMEK değil/>< ORTAMA/ÇEVREYE/TOPLANTIYA/KİŞİLERE VERMEK

( Yanlışı. >< Doğrusu. )


- ÖNCELİK/SONRALIK ile/ve/değil/yerine İÇ İÇELİK


- ÖNCELİK ile/ve/değil/<>/= İLGİ

( [not] URGENT vs./and/but/<>/= PRIOR )


- ÖNCELİK ile/ve/değil KAYNAK

( [not] PRIORITY vs./and/but SOURCE )


- ÖNCELİK ile/ve/değil/||/<>/< MERKEZÎ


- ÖNCELİK ile/ve/değil MEŞGUL OLMA

( [not] PRIORITY vs./and/but TO BE BUSY )


- ÖNCELİK ile/ve/değil/||/<>/< PAYLAŞILMIŞ ÖNCELİK


- ÖNCELİK/Lİ ile/ve/değil/yerine AYRICALIK/LI

( [not] PRIORITY vs./and/but PRIVILEGED
PRIVILEGED instead of PRIORITY )


- ÖNCELİKLİ ile/ve/değil ÖNCELİKLERLE ÖRTÜŞEN


- ÖNCELİKLİ ile/değil ÖNE ALINAN


- ÖNCELİK-SONRALIK ve/değil BİRLİKTELİK


- ÖNCELİK/SONRALIK ile/ve/değil SIRALAMA


- ÖNCESİ-SONRASILI ile/değil/yerine KARŞILIKLILIK/EYTİŞİM(DİYALEKTİK)


- ÖNCÜ ile/ve/değil/||/<> ÖNE GEÇEN/ÇIKAN


- ONDA "VAR OLMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<> ONUNLA "VAR OLMAK"


- ÖNDE GELEN ile/ve/değil DİKKATE DEĞER


- ÖNDE OLAN/OLMASI GEREKEN:
EŞEYSELLİK(ERİLLİK/DİŞİLLİK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEVGİ


- ÖNDER:
YARATICI ile/ve/değil/||/<>/< NARSİSİST


- ÖNDER ile/ve/değil/||/<>/< ATILGAN


- ONDÜLAN ATEŞ/UNDULANT FEVER[İng.] değil/yerine/= DALGALI ATEŞ


- ONDÜLAN/UNDULANT[İng.] değil/yerine/= DÜZENLİ DALGALI


- ONDÜLASYON/UNDULATION[İng.] değil/yerine/= DÜZENLİ DALGALANIM


- ONDÜLE[Fr.] değil/yerine/= DALGALI / KIVRIMLI / KIVRILMIŞ


- ÖNE GEÇMEK ile/ve/değil GÜNDEMDE KALMAK


- ÖNEM ile/ve/değil YAYGINLIK


- ÖNEMİ YOK ile/değil BELİRLEYİCİLİĞİ YOK


- ÖNEMLİ BULMAK" ile/ve/değil/yerine/<> ÖNEMSEMEK


- ÖNEMLİ DEĞİL" değil FAZLA ÖNEMLİ DEĞİL


- ÖNEMLİ DEĞİL ile/ve/değil/yerine ÖNEMSİZ


- ÖNEMLİ OLAN" ile/ve/değil/yerine ÖNEMİ OLAN

( Herşeyin bir (az/orta/çok) önemi(değeri) vardır fakat önemli olup olmamayı, öncelik belirler. )


- ÖNEMLİ(ÖNCELİKLİ) ile/ve/değil/yerine/<>/>< DEĞERLİ

( Siyaset ve ticaretin itibar ettiği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< İlim ve irfanın itibar ettiği. )

( [not] IMPORTANT(PRIOR) vs./and/but/<>/>< PRECIOUS/VALUABLE
PRECIOUS/VALUABLE instead of IMPORTANT(PRIOR) )


- ÖNEM/Lİ ile/ve/değil/yerine BELİRLEYİCİ/LİK

( [not] IMPORTANT vs./and/but DETERMINATION
DETERMINATION instead of IMPORTANT )


- [ne yazık ki]
ÖNEMSE(ME)MEK ile/ve/değil/||/<>/< ÇIKAR(SIZLIK)


- ÖNEMSİZ ile/ve/değil İKİNCİL

( [not] UNIMPORTANT vs./and/but SECONDARY )


- ÖNERGE ile/değil ÖNERME


- ÖNERME ile/değil DİYALEL[Fr. < Yun.]

( ... İLE/DEĞL Bir önermeyi, başka bir önerme ile tanıtlamak yoluyla sürdürülmeye çalışılan, zorlama felsefe, üstü örtülü bir tür kısırdöngü. )


- ÖNERME ile/ve/değil/||/<>/> ÖNERİ

( [not] PROPOSITION vs./and/but/||/<>/> SUGGESTION )


- ÖNERME ile/ve/değil/||/<>/< ÖRNEK


- ÖNERMEK ile/değil ÖNE SÜRMEK


- ÖNGÖRÜ ile/değil/yerine AÇIKLAMA (OLARAK)


- ÖNGÖRÜ ile/ve/değil/yerine/<> VERİ


- ÖNGÖRÜMÜZ ...:
BİR YILLIK İSE ile/ve/değil/||/<>/>/<
ON YILLIK İSE ile/ve/değil/||/<>/>/<
YÜZ YILLIK İSE

( Tohum ekelim. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Fidan dikelim. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Çocuk eğitelim. )


- ONİKOFAJİ değil/yerine/= TIRNAK KEMİRME


- ÖNKABUL ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ÖNYARGI

( Çoğu kişi, zihinindeki önyargıları başka bir biçimde düzenlerken düşündüğünü zannetmektedir. )

( Önyargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur. )

( PRE ACCEPTANCE vs. PREJUDICE )


- ONKOGENEZ/ONCOGENESIS[İng.] değil/yerine/= KANSER OLUŞUMU


- ONKOJEN/ONCOGENOUS[İng.] değil/yerine/= KANSER OLUŞTURAN


- ONKOLOJİ/ONCOLOGY[İng.] değil/yerine/= UR BİLİMİ, KANSER BİLİMİ


- ONLAR ...:
"ANLARLARSA" değil ANLARSA

( Çoğuldan sonra tekrar çoğul eki gerekmez/fazlalıktır. )


- ONLARIN TEKELİNDE ile/ve/değil/yerine/<> ONLARLA ÖZDEŞ


- ONLA/ŞUNLA-BUNLA değil ONUNLA/ŞUNUNLA-BUNUNLA


- ÖNLENEBİLİR ile/ve/değil/||/<>/>/< ÖNGÖRÜLDÜĞÜNDE ÖNLENEBİLİR


- ONLİNE[İng.] değil/yerine/= ÇEVRİMİÇİ


- ONLINE[İng.] değil/yerine/= ÇEVRİMİÇİ


- ÖNLÜK ile/ve/değil/yerine/||/<> TULUM


- ... değil ÖNSÖZ


- ONTOGENEZ değil/yerine/= BİREYOLUŞ


- ONTOLOJİ değil/yerine/= VAROLAN BİLİMİ


- ONU SEVMEK ile/ve/<>/değil SENDEKİ "O"YU SEVMEK


- ONU/ŞUNU (ŞÖYLE ŞÖYLE) YAPACAK BİRİ DEĞİLİM ile/değil/yerine ONU/ŞUNU (ŞÖYLE ŞÖYLE) YAPACAK ZİHNE SAHİP (BİRİ) DEĞİLİM


- ONU(/BENİ/SENİ) "BÖLMEK/KESMEK" değil SÖZÜ/KONUYU/AKIŞI "BÖLMEK/KESMEK"


- ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA ile/değil BİR SONRAKİ HAFTA


- ONUN-BUNUN PEŞİNDEN KOŞ(MAK) ile/değil/yerine ONUN PEŞİNDEN KOŞ!


- ONUN/SENİN) GÜZELLİĞİNE BAKMAK ile/değil/yerine GÜZELLİĞE BAKMAK


- (ONUN İÇİN:)
[ne] ŞER ile/ve/değil/yerine/ne de/||/<>/< ŞEN


- ONUN/SENİN YERİNE değil ONUN/SENİN İÇİN


- ONUR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLGELİK


- ÖNYARGI ile/ve/değil/yerine ÖN ANLAMA

( [not] PREJUDICE vs./and/but PRE-UNDERSTAND
PRE-UNDERSTAND instead of PREJUDICE )


- ÖNYARGI ile/değil/yerine/>< ÖNGÖRÜ


- ÖNYARGI ile/değil ÖNYARGIYA ÖNYARGI


- ÖNYARGI ile/ve/değil/||/<>/> SONUÇ ODAKLILIK


- ÖNYARGILARINI DÜZENLEMEK ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNMEK


- ÖNYARGILARINI YENİDEN DÜZENLEMEK ile/değil/yerine DÜŞÜNMEK


- OOOH değil/yerine AAAH


- OOSE/OBJECT ORIENTED SOFTWARE ENGINEERING[İng.] değil/yerine/= NESNE YÖNELIMLİ YAZILIM MÜHENDISLİĞİ


- OP./OPERATION[İng.] değil/yerine/= AMELİYAT


- OPAK/OPAQUE[İng.] değil/yerine/= IŞIKGEÇİRMEZ


- OPAK[İng. OPAQUE]/MAT[Fr.] değil/yerine/= DONUK[>< PARLAK]


- OPASITE/OPACITY[İng.] değil/yerine/= IŞIKGEÇİRMEZLİK


- OPENEHR/OPEN ELECTRONIC HEALTH RECORD[İng.] değil/yerine/= AÇIK ELEKTRONİK SAĞLIK KAYDI


- OPERA SALONU değil/yerine/= ÜNGÜTEY


- OPERA SANATÇISI değil/yerine/= ÜNGÜCÜ


- OPERA ile/değil/||/<>/> OPERET


- OPERABL/OPERABLE[İng.] değil/yerine/= AMELİYAT EDİLEBİLİR


- OPERAN ŞARTLANMA/OPERANT CONDİTIONING[İng.] değil/yerine/= EDİMSEL KOŞULLANMA


- OPERATÖR değil/yerine/= İŞLETMEN


- OPİYUM/OPIUM[İng.] değil/yerine/= AFYON


- ÖPMEK:
DUDAĞINDAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< YANAĞINDAN

( (")Seviyorsa/k("). İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Çok seviyorsa/k. )


- OPORTÜNIST/OPPORTUNIST[İng.] değil/yerine/= FIRSATÇI


- OPORTÜNISTİK ENFEKSİYON/OPPORTUNISTIC INFECTION[İng.] değil/yerine/= FIRSATÇI BULAŞ


- OPORTÜNİZM/OPPORTUNISM[İng.] değil/yerine/= FIRSATÇILIK


- OPOSSUM değil/yerine/= KESELİ SIÇANGİL

( Keseli, memeli bir hayvan. Avustralya dışında olan ve Amerika'da yaşayan tek keseli hayvan. )


- OPSİYON[İng. < OPTION] değil/yerine/= SEÇENEK/ÖZGESEÇİM


- OPSİYONEL/OPTIONAL[İng.] değil/yerine/= SEÇİMLİK | ISTEĞE BAĞLI


- OPTİK DİSK/OPTIC DISK[İng.] değil/yerine/= KÖR NOKTA


- OPTİK/OPTIC[İng.] değil/yerine/= GÖZ YA DA GÖRME (İLİŞKİLİ)


- OPTİK PAPİLLA/OPTIC PAPILLA[İng.] değil/yerine/= KÖR NOKTA


- OPTİK değil/yerine/= GÖRCÜL/IŞIKBİLİM


- OPTIMAL[[İng.] değil/yerine/= EN UYGUN


- OPTİMİST/NİKBİN değil/yerine/= İYİMSER


- OPTİMİZM/NİKBİNLİK değil/yerine/= İYİMSERLİK


- OPTIMİZM/OPTIMISM[İng.] değil/yerine/= İYİMSERLİK


- OPTIMUM[İng.] değil/yerine/= EN UYGUN


- ÖPÜŞME/"ÖPÜŞEN" değil ÖRTÜŞME/ÖRTÜŞEN


- ORAK/KALIÇ / ORGAK/ORGAQ[dvnlgttrk] ile/ve/değil TIRPAN[Yun.]/BAŞTAR[< dvnlgttrk]

( Sapı kısa olan. İLE/VE/DEĞİL Sapı uzun olan. )

( Yarım çember biçiminde yassı, ensiz ve keskin metal bir bıçakla, buna bağlı bir saptan oluşan ekin, ot vb. biçme aracı. | Ekin biçme zamanı. | Ekin, ot vb. biçme işi. İLE/VE/DEĞİL Uzun bir sapın ucuna tutturulan, ot, ekin vb.ni biçmeye yarayan, hafifçe kıvrık, uzun çelik bıçak. | Güreşte devirmek amacıyla rakibin ayak bileklerine hızla ayak vurarak yapılan bir oyun. )

( DÂS, DÂSE ile/ve/değil ... )


- ORAL[İng.] değil/yerine/= AĞIZDAN


- ORAL değil/yerine SÖZEL


- ORANTI ile/ve/değil/<> BAĞLAM


- ORANTI/LI ile/değil BAĞLANTI/LI


- ORANTISIZ ÖFKE ile/değil/yerine ÖFKE


- ORBİT/ORBİTAL ile/ve/değil/yerine/= YÖRÜNGE

( Bir elektronun yerini belirleme olasılığı en yüksek olan belirsiz bir alanı. İLE/VE/||/<> Uzaydaki bir nesnenin kütle çekimi nedeniyle başka bir nesnenin etrafından geçtiği eğrili yol. | Bir gök cisminin hareketi süresince izlediği yol. | Hareketli bir noktanın izlediği ya da çizdiği yol. )


- ORCID/OPEN RESEARCHER AND CONTRİBUTOR IDENTIFICATION[İng.] değil/yerine/= ARAŞTIRMACI DİJITAL KİMLİĞİ


- ORDİNO[İt.] değil/yerine/= BUYURGA/EMİR

( Bir poliçenin arkasına yazılan havale emri. | Tüccarın malını gümrükten çekebilmesi için gemi şirketinden, yük konşimentosuna karşılık verilen havale. | Denizcilik işletmelerinde, gemi adamlarını, gemilere atama belgesi. )


- ORDIR/ORDER[İng.] değil/yerine/= HEKİM İSTEMİ


- ÖRF değil/yerine/= TÖRE/GELENEK


- ORG ile/değil/<> LATERNA[Lat.]

( ... İLE/DEĞİL/<> Kolu çevrilerek çalınan, sandık biçiminde bir tür org. )


- ORGAN HARVESTING[İng.] değil/yerine/= AKTARIM İÇİN ÖRGEN ELDE ETME


- ORGAN PROCUREMENT[İng.] değil/yerine/= AKTARIM İÇİN ÖRGEN ALIMI


- ORGANİK[İng. < ORGANIC] değil/yerine/= DİRİMSEL


- ORGANİK değil/yerine/= ÖRGENCİL


- ORGANİK ile/ve/değil/yerine/||/<> SERTİFİKALI ORGANİK


- ORGANİZASYON/ORGANIZATION[İng.] değil/yerine/= DÜZENLEME | YAPILANMA | ÖRGÜT


- ORGANİZATÖR/ORGANİZER[İng.] değil/yerine/= DÜZENLEYİCİ


- ORGANİZATÖR değil/yerine/= DÜZENLEYİCİ


- ORGANİZATÖR değil/yerine/= ÖRGÜTLEYİCİ, DÜZENLEYİCİ


- ORGANİZE/ORGANIZED[İng.] değil/yerine/= DÜZENLENMİŞ | YAPILANMIŞ

Bugün[09 Temmuz 2025]
itibariyle 19.063 başlık/FaRk ile birlikte,
19.063 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(52/78)