Bugün[10 Temmuz 2025]
itibariyle 20.964 başlık/FaRk ile birlikte,
20.943 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(79/85)


- UYUMSUZ/LUK ile/ve/değil/||/<>/>/< SUSKUN/LUK


- UYUŞMAK ile/değil/yerine/>< YETİŞMEK


- UYUŞTURMAK ile/ve/değil OYALAMAK


- UYUŞTURUCU ile/ve/degil/yerine/||/<>/>< UYARICI VE UYANDIRICI


- UYUŞUK/TEMBEL[Fars. < TENBEL] ile/ve/=/||/<> HIMBIL


- UYUŞUK/LUK ile/değil/yerine/>< DİNGİN/LİK


- UYUŞUK/LUK ile/ve/||/<> SERSEM/LİK


- UYUŞUK/LUK ile UYKULU/LUK


- UYUTAN ile/ve/||/<> UYUMALIK ile/ve/||/<> UYKULUK


- KİTAP/MUSHAF:
UYUYAN BİREY/TOPLUM İÇİN değil/><
OKUYAN VE DÜŞÜNEN BİREY/TOPLUM İÇİN

( )


- UYUYAN ile/değil UYUMA NUMARASI YAPAN

( Uyandırabilirsin. İLE/DEĞİL Uyandıramazsın. )


- UYUYUP, UYANAMAMAK ve/||/<> UYANIP, BULAMAMAK

( Sevdiklerimizin ve değeri bilinmesi gerekenlerin değerini bilelim!... )


- UZADUYUM GÖSTERGE


- UZAGÖRÜ/ÖTEGÖRÜ/TELEPATİ ile/değil AYNI ŞEYİ DÜŞÜNMEK


- UZAK DURMALI!:
KÖRDEN değil NANKÖRDEN <>
YÜZSÜZDEN değil İKİYÜZLÜDEN <>
"TİPİ BOZUK"TAN değil "SÜTÜ BOZUKTAN"


- UZAK DURMAMAK/DURMAK ile/ve/=/||/<> RIZÂ GÖSTERMEK/GÖSTERMEMEK


- UZAK DURULMASI GEREKEN KİŞİLER:
"HEP HAKLILAR" ve/||/<> "HERŞEYE, SÜREKLİ İTİRAZ EDENLER" ve/||/<> "SADECE BEN" DİYENLER ve/||/<> BAŞKALARINI DEĞERSİZ GÖRENLER ve/||/<> ÇIKARCILAR ve/||/<> İSTEDİĞİ OLMADIĞINDA TUTUM DEĞİŞTİRENLER ve/||/<> ARAMADIĞIN SÜRECE ARAMAYANLAR ve/||/<> İŞİ DÜŞMEDİKÇE TANIMAYANLAR ve/||/<> İŞİ BİTTİĞİNDE, YANINDA DURMAYANLAR


- UZAK İLİŞKİLER ile/ve/||/<> YAKIN İLİŞKİLER


- UZAK?:
MEMLEKET Mİ? ile/ve/||/<> YILDIZLAR MI? ile/ve/||/<> GENÇLİĞİM Mİ?


- UZAK TUT/ALIM! ve/||/<> UZAK DUR/ALIM!

( Yüzü "çirkin olan"ı değil yüreği çirkin olanı. VE/||/<> Giysisi kirli olandan değil "zihni/düşüncesi" kirli olandan. )


- UZAK ile/ve/||/<>/> TUZAK


- UZAKDOĞU SİMGELERİ/KÜLTÜRÜ ile/ve ORTADOĞU SİMGELERİ/KÜLTÜRÜ

( Doğa bilgeliği. İLE/VE Toplum bilgeliği. )


- UZAKLAŞMAK ile/değil/yerine/>< UZLAŞMAK


- UZAKLAŞMAK ile YABANCILAŞMAK

( TO BE ESTRANGED vs./and ALIENATION )


- SORUNLAR:
UZAKLAŞTIRAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< YAKINLAŞTIRAN


- UZAKLIK ÖLÇÜMÜNDE:
NİRENGİ ile/ve/||/<>/> PARALAKS


- UZATMA! ile/ve/||/<>/> UZLAŞ! ile/ve/||/<>/> UNUT!


- UZATMAK(ITNÂB[Ar.]) ile/ve/değil DEVAM ETTİRMEK


- ÜZEN ...
YALAN SÖYLEMESİ ile/ve/değil/> ONA, DAHA SONRASINDA İNANAMAYACAK OLMAK


- ÜZEN/İ ile/değil/yerine/>< MUTLU EDEN/İ

( Terk et. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Mutlu et. )

( Hakkındır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Hakkıdır. )


- ÜZERİNE ALINMA değil ÜZERİNE ALMA


- ÜZERİNE ALMA ile ALINMA


- ... ÜZERİNE ile/ve/değil/||/<>/< ... ÜZERE


- ÜZGÜN/LÜK ve/||/<>/> DÜZGÜN/LÜK


- UZLAŞIM ile/ve/||/<> ALT/ASGARİ KOŞUl


- UZLAŞIM ve UNUTMAK


- UZLAŞIM/SAL ile UYLAŞIM/SAL


- UZLAŞMA ile/ve/||/<> BARIŞMA


- UZLAŞ(TIR)MA ile/değil ANLAŞ(TIR)MA


- UZMANLAŞMA ile "KÖK SALMA"


- UZMANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİREŞİM/TEVHİD


- UZMANLIK ve/||/<>/>/< İŞBÖLÜMÜ


- UZMAN/LIK ile/ve/||/<> UYGULAYICI/LIK


- UZMAN/LIK ile/ve/||/<>/> YALANCI/LIK (YETİSİ)


- UZMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YETKİN/LİK


- ÜZMEK ile/değil ZORLAMAK

( [Öğretmen, öğrencileri biraz ...] "üzmüş". İLE/DEĞİL "zorlamış". )


- UZÛBET[Ar.] ile UZÛBET/UZBET[Ar.]

( Tatlılık, şirinlik, lâtiflik. İLE Bekârlık, ergenlik. )


- ÜZÜCÜ ile KIRICI


- ÜZÜLME ve/||/<>/> BÜZÜLME


- ÜZÜLMEK ile DÜŞÜNMEK


- ÜZÜLMEK ile/ve HESAP SORMAK


- ÜZÜLMEK ile/ve/||/<>/> SÜZÜLMEK


- ÜZÜM ile HOŞKURAN/TİLKİKUYRUĞU

( ... İLE Çiçekleri, dalları ıspanak gibi pişirilen bir yıllık otsu bir bitki. [Lat. AMARANTHUS LIVIDUS] | Uzun salkımlı bir çeşit üzüm. | Yağlı güreşte oturak kündesine geçen üstteki güreşçiye, alttakinin elini geri uzatarak çenesinden ya da gırtlağından çekmesi. )


- ÜZÜM ile ŞEKERCİBOYASI/AMERİKAN ÜZÜMÜ

( ... İLE Şekerciboyasıgillerden, kökü iç sürdürücü olarak kullanılan, 2-3 metre yüksekliğinde, üzümsü meyvesinden şarapları boyamak için kırmızı boya çıkarılan çok yıllık bir bitki, Amerikan üzümü (Phytolacca americana) )

( ... cum PHYTOLACCA AMERICANA )


- ÜZÜM ile/> ŞIRA/ŞÎRE[Fars.] ile/> ŞARAP ile/> SİRKE

( CEM ŞÎT: Şarabı bulan. )

( ... İLE Henüz mayalanmamış üzüm suyu. | Bazı meyve ve sebzelerin özü. İLE ... İLE ... )

( Annesi.[helâl] İLE ... İLE Kızı.[haram] İLE ... )


- UZUN KLİTORİSLİ KADIN (ERİL) ve "KISA PENİSLİ ERKEK" (DİŞİL):
İNSAN

( "WOMAN IN LONG CLIT" [male] and "MAN IN SHORT PENIS" [female]: HUMAN )


- UZUN KOLLU ile UZUN KOLLU ile/değil/yerine UZUN KOLLU

( Giyecek. İLE Hırsız. İLE/DEĞİL/YERİNE Uzaktan erişen/erişir. )


- (UZUN SÜRELİ) BELLEKTE:
ANISAL ile/ve/||/<> ANLAMSAL ile/ve/||/<> İŞLEMSEL


- UZUN/KISA) SÜRELİ/LİK (/ SOLUKLU/LUK) ile SÜREKLİ/LİK

( LONG PERIOD vs. CONTINUAL )


- UZUN UZADIYA (KONUŞMAK/ANLATMAK)

( BAST, ALE-T-TAFSÎL )


- UZUN UZUN BAKMAK ile GÖZ KIRPMAK

( ... İLE Bir kişinin, ortalama göz kırpma hızı, 100 - 400 milisaniye arasında gerçekleşmektedir. )

( LOOKING IN LONG PERIOD vs. WINK )


- UZUN UZUN DÜŞÜNMEK/BOŞ BOŞ OTURMAK ile/ve/değil/yerine AZ AZ (DA OLSA) EYLEMEK/BİR ŞEYLER YAPMAK

( Pek kolay olmasa da... )

( Kepçe tutan elim olsun, dış kapıda yerim olsun! )


- UZUN UZUN (KONUŞMA ANLATMAK)


- UZUN UZUN KONUŞMAK ile "UZATMAK"

( TO TALK AT LENGTH vs. TO PROLONG )


- UZUN YAŞAMAK ile/ve/<>/değil/yerine DERİN/DÜRÜST/DOĞRU YAŞAMAK


- UZUNLUK ile/ve YÜKSEKLİK

( İki nokta arasında. İLE/VE Zeminden hareket ederek. )

( LENGTH vs./and HEIGHT )


- ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> (")ÇARESİZLİK(")


- ÜZÜNTÜ ile KAYGI ile İNANÇ

( Geçmişe bakar/baktırır. İLE Çevreye bakar/baktırır. İLE İleriye bakar/baktırır. )


- ÜZÜNTÜ = KEDER = PAIN[İng.] = DOULEUR[Fr.] = SCHMERZ[Alm.] = DOLOR[Lat.]


- ÜZÜNTÜ ile/ve/<> RAHATSIZLIK


- ÜZÜNTÜ ve SIKINTI ve KAYGI/ENDİŞE

( Geçmişe ait. VE Şimdide. VE Gelecek için. )


- ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> YAS


- ÜZÜNTÜNÜN PAYLAŞIMI ve/||/<> SEVİNCİN PAYLAŞIMI

( Üzüntüyü azaltır. VE/||/<> Sevinci çoğaltır. )


- VAAZ KÜRSÜSÜ ile/||/<> SON CEMAAT YERİ ile/||/<> SAKIF ile/||/<> HÜNKÂR MAHFİLİ

( Belirli gün ve saatlerde, imamın vaaz vermek için çıktığı, koltuk ya da küçük balkon biçimindeki bölüm. İLE/||/<> XIV. yüzyıldan itibaren cami ve mescitlerde yaygın olarak kullanılan, ana mekânın dışında yarı açık hazırlık bölümü. İLE/||/<> Camilerde son cemaat yerinin dışında ek bir bölüm. Özellikle iç avlusu olan yapılarda, cemaatin hava şartlarından korunması amacına yöneliktir. İLE/||/<> Camilerde hükümdara ayrılan bölüm.[Bazen galerinin bir bölümü, bazen ayrı bir daire biçimindedir.] )


- VACİB ile MUHTAR


- VÂCİB ile KADÎM


- VACİB ile MÜMKÜN

( Varlığını kendinden alan. İLE Varlığını dışarıdan alan. )


- VA'D[Ar.] ile VÂD[Ar.]

( Söz verme, üstüne alma. | Yapılmasına söz verilen şey. İLE Oğul. )


- VÂH[Ar.] ile VÂH/VÂHA[Ar. çoğ. VÂHÂT]

( Vâh, yazık, ay. İLE Çöl ortasında suyu ve yeşilliği olan yer. )


- VAHÂ[Ar.] ile ILGIM/SERAP/YALGIN/PUSARIK

( Çöl ortasında suyu ve yeşilliği olan yer. İLE ... )

( OASIS vs. MIRAGE )


- VAHÂMET ile/ve/<> HEZİMET


- VÂHİD ile/ve ÂHİD/AHÂD

( Bir, ikincisi düşünülemeyen. Sıfat. İLE/VE Tek. Zât. )


- VÂHİD[Ar.] ile VAHÎD[Ar.] ile FERÎD[Ar.]


- VAHİM/ÜZÜCÜ OLAN:
YALAN SÖYLEMİŞ OLMASI ile/ve/değil/||/<>/> ONA BİR DAHA GÜVENEMEYECEK OLMAK


- VÂHİM[Ar. < VEHM] ile VAHÎM[Ar. çoğ. VİHÂM, VAHÂMÂ]

( Kuran, kuruntulu. İLE Ağır, sonu tehlikeli, çok korkulu. )


- VAHİM ile/ve/değil/> VAHŞET


- VAHŞET[Ar.] değil/yerine/= YIRTINÇ/ACIMASIZLIK


- VAHŞÎ ile/<>/> BARBAR ile/<>/> UYGAR

( [İnsan/lık tarihinin] %66'sı. İLE/<>/> %33'ü. İLE/<>/> %1'i. )


- VAHŞİ ile/ve/değil/||/<> İLKEL


- VAHŞ/VAHÎŞ[Ar.] ile VAHŞ[Ar. çoğ. VAHŞÂN, VUHÛŞ]

( Dört ayaklı hayvanlarda görülen bir hastalık. İLE Yabani, ürkek, insandan kaçan hayvan. | Issız, tenha yer. )


- VÂİZ[< VA'Z] ile ...

( DÎNÎ ÖĞÜTLERDE BULUNAN (İBADET YERLERİNDE) )


- VAKÂR[Ar.] değil/yerine/= AĞIRBAŞLILIK, TEMKİNLİLİK


- VAKFİYE/VAKIFNÂME ile/ve/||/<> VELÂYET/TEVLİYET ile/ve/||/<> MÜTEVELLİ/NÂZIR


- VÂKÎ[Ar.] ile VÂKİ'[Ar. < VUKU'] ile VAKİH[Ar.]

( Koruyan, saklayan. | Önleyici tedbir, ilâç. İLE Olan, düşen, olagelen, rastlayan, vuku' bulan. | Geçen, geçmiş olan. İLE Edepsiz, utanmaz, hayâsız. )


- VÂKIÂ[Ar.] ile VÂKIA[Ar. çoğ. VÂKIÂT] ile VAKİA[Ar. çoğ. VAKAYİ']

( Gerçek, gerçi, her ne kadar. İLE Olmuş bir iş, vuku' bulmuş, gerçek. | Düş, rüya. | Cenk, savaş. İLE Olay, vak'a, hadise. )


- VAKIF TEMELLERİ/AMAÇLARI:
HAYRAT ile/ve/||/<> AKARAT ile/ve/||/<> VAKIF

( Düşünsel/fikrî temel. İLE/VE/||/<> Amaç/gaye aracı/vasıtası. İLE/VE/||/<> Yaşamsallık/hayatiyet ve hukuksallık. )


- VAKIF[Ar. < VAKF: Duruş, durma.]/TESİS ile DERNEK/CEMİYET

( Bir mülkü kamu yararına -satılmamak kaydıyla- sonsuz olarak tahsis etmek. İLE Çıkarlarını savunmak, belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere kurulan yasal topluluk. )

( FOUNDATION vs./and ASSOCIATION )


- VAKIF ile VÂKIF (/OLMAK)

( Para, mülk. İLE Bilmek. | Vakfeden. Bir şeyi, vakıf haline getiren. )


- VAKIFLAR [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- VAKIFLAR [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- VALEYBOL değil VOLEYBOL


- VALF[İng.] değil/yerine/= VANA


- VÂLİ ve/||/<> VELÎ ve/||/<> HÂMİ ve/||/<> RÂB

( [Koruyucu] Dışta. VE/||/<> İçte. )

( Maddî koruyucu. VE/||/<> Manevî koruyucu. )


- VALİDE ÇEŞMESİ / BEZMİÂLEM SULTAN ÇEŞMESİ ile VALİDE ÇEŞMESİ / GÖKSU ÇEŞMESİ ile VALİDE ÇEŞMESİ

( Maçka'da, Spor Caddesi'ndedir. İLE Küçüksu iskelesinde, Küçüksu Kasrı karşısındadır. İLE Aksaray meydanında, Valide Sultan Camisi yanındadır. )

( Sultan Abdülmecid, annesi Bezmiâlem Sultan'ın anısı için yaptırtmıştır. [1839] İLE Sultan III. Selim, annesi Mihrişah Sultan anısı için yaptırtmıştır. [1806] İLE 1871'de, Sultan II. Mahmud'un eşi Pertevniyal Sultan tarafından. [Pertevniyal Sultan Çeşmesi adıyla da bilinir.] )


- VALİDE KÖŞKÜ ile VALİDE KÖŞKÜ

( Yıldız Sarayı bahçesindedir. İLE Koşuyolu'ndadır. )


- VALİDE/PERTEVNİYAL SULTAN CAMİSİ ile VALİDE SULTAN CAMİSİ / YENİ CAMİ

( Aksaray meydanının köşesindedir. İLE Eminönü'ndedir. )

( Sultan Abdülaziz, annesi Pertevniyal Sultan anısı için yaptırmıştır. [1871] İLE 1590'da, Sultan III. Murad'ın eşi Safiye Sultan tarafından başlatılmıştır. Sultan IV. Mehmed'in annesi Turhan Hatice Sultan tarafından tamamlanmıştır. [Plânları Mimar Davud Ağa tarafından, tamamlanması Mimar Mustafa Ağa tarafından.] )


- VALİDE SEBİLİ ile VALİDE ÇİNİ SEBİLİ ile VALİDE-İ CEDİT SEBİLİ / YENİ VALİDE SEBİLİ

( Eminönü'nde, Bahçekapı'da, İş Bankası yanındadır. İLE Üsküdar'da, Toptaşı'nda, Çinili Cami yanındadır. İLE Üsküdar'da, Yeni Valide Camisi köşesindedir. )

( 1663'te, Sultan IV. Mehmet'in annesi Turhan Sultan tarafından. İLE 1640'ta, Sultan I. Ahmed'in eşi Kösem Sultan tarafından. İLE 1709'da, Sultan IV. Mehmed'in eşi Gülnûş Sultan tarafından. )


- VAMP ile NEMFOMANYAK

( Filmlerde uğursuz kadın rolü yapan sanatçı. | Maceraperest kadın, eril peşinde koşan dişil kişi. İLE Eşeysel güdüsü aşırı olan dişil kişi. )


- VANA'DA:
8 ile/<> 16

( Ayrıntıları için burayı tıklayınız... )


- VANDAL/LIK ile !BARATARYA

( Miladın, başlangıç yıllarında yaşayan ve Roma İmparatorluğu ile yaptığı savaşlarda, acımasızlığı ile ün salan bir Doğu Germen halkı. | Eski kültür ve sanat anıtlarını yakıp yıkan; bunların değerini bilmeyen kişi ya da halk. İLE Kaptanın, tayfaların, gemi sahibine, armatöre ya da sigorta ortaklığına, bilerek verdiği zarar. )


- VANTUZ ile VAKUM

( Çekip emmeye yarayan şişe vb. alet; çekmen. | Çeşitli hayvanlarda yer değiştirmeye, kendini bir yere bağlamaya ya da yutmaya yarayan örgen. İLE Havası alınmış. | Basıncı düşürülmüş. )


- VAR ETMEK ile/ve/<> SAHİP ÇIKMAK


- VAR KOŞULLARINDA
ile/ve/değil/||/<>/<
DAR KOŞULLARINDA


- VAR/OLANI:
TÜKETMEK ile/ve/değil/yerine/<>/< YÖNETMEK


- VAR OLUŞUMUZ:
"DÂVÂ" İÇİN ile/değil/yerine/>< SEVGİ/SEVİ İÇİN


- VAR ve/||/<> VAR'IN BİLGİSİ ve/||/<> VAR'IN PAYLAŞILABİLİRLİĞİ

( Vardır. VE/||/<>/> Bilinebilir. VE/||/<>/> Her zaman, zemin ve koşulda. )


- VÂRESTE[Fars.] değil/yerine/= KURTULMUŞ | SERBEST, RAHAT | İLİŞİKSİZ


- VARILAN/VARILACAK:
MEKÂN/MAHAL ile/ve/<> HAL(RIDVAN)


- VARİS[Fr. VARICE] ile VÂRİS[Ar. < VERÂSET]

( Toplardamar genişlemesi. [Daha çok bacaklarda görülür] İLE Kalıt/miras sahibi. )


- VARLIĞI İSTEMEK ve/||/<> YOKLUKTAN KAÇMAK


- VARLIĞIM ile BEN VARIM

( MY BEING vs. I EXIST )


- VARLIĞIN BİLİNCİ ile/ve BİLİNCİN VARLIĞI

( CONSCIOUSNESS OF THE EXISTENCE vs./and EXISTENCE OF THE CONSCIOUSNESS )


- VARLIK İLKELERİ ile/ve/> VAROLUŞ NİTELİKLERİ


- VARLIK SIRADÜZENİ(HİYERARŞİSİ) ile/ve BİLGİ SIRADÜZENİ(HİYERARŞİSİ)

( EXISTENCE HIERARCHY vs./and KNOWLEDGE HIERARCHY )


- VARLIK-BİLGİ TASAVVURU ile/ve AHLÂK TASAVVURU

( Varlık ve Bilgi Tasavvuru olmayanın, Ahlâk Tasavvuru olmaz. )

( Ahlâk, kendimiz ve başkalarıyla kurduğumuz ilişkiler bütünüdür. )

( Ahlâk: İnsanla/kişilerle ilgili bilgileri birleştirmek. )

( Ahlâk: Ödev sorumluluğu. )

( )

( EXISTENCE-KNOWLEDGE IMAGINATION vs./and MORALS IMAGINATION )


- VARLIK-BİLGİ TASAVVURU ile/ve AHLÂK TASAVVURU

( Varlık ve Bilgi Tasavvuru olmayanın Ahlâk Tasavvuru olmaz. )


- VARLIK/VAROLUŞ ve/||/<> HAK ve/||/<> HAREKET


- VARLIK-YOKLUK ile/değil VERİP-VERMEMEK


- VARLIK ve/=/<> BÜTÜNLÜK


- VARLIK ile/ve/= HAREKET

( EXISTENCE vs./and/= MOVEMENT )


- VARLIK ile/ve MANTIK

( EXISTENCE vs./and LOGIC )


- VARMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YOLCULUK


- VAROLAN/VAROLUŞ GÜDÜSÜ:
AZ ENERJİ HARCAMA ile/ve ÇOK ENERJİ DEPOLAMA

( Kişi, ikisinin de dengesini kuran/sağlayandır. )


- VAROLAN [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- VAROLAN [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]


- VAROLAN [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- VAROLAN ile/ve/değil DUYU

( [not] EXIST vs./and/but SENSORIAL
[not] EXIST vs./and/but APPEARANCE
EXIST vs. DETERMINATION
EXIST vs./and CONCEPT
ON EXISTENCE: UNITY and IDENTITY and CONTINUITY and HOMOGENEITY
ON EXISTENCE: STRAIGHTNESS vs./and TEMPORARY
STRAIGHT/NESS vs./and DEFINITE/NESS
EXIST and TO COMPARE
EXIST vs./and IF NOT HAPPENS, NOTHING HAPPENS
EXISTENCE OBJECT vs./and EXISTENCE SUBJECT
NOT EXIST/NONEXISTENCE vs./and EXIST ON USE
EXISTENCE vs./and TEMPORARY EXISTENCE
[not] EXISTENCE vs./and/but SENSE )


- VAROLAN ile/ve/değil DUYUMLANAN

( [not] EXIST vs./and/but SENSORIAL )


- VAROLAN ile/ve HAREKET


- VAROLUŞ:
TÖZ ile/ve/||/<>/> ERK ile/ve/||/<>/> ETKİ ile/ve/||/<>/> EDİM ile/ve/||/<>/> NEDENSELLİK


- VAROLUŞ ve/||/<> EŞİTLİK


- VAROLUŞ ve/||/<> ÖLÇÜ ve/||/<> FELSEFE ve/||/<> TÜZE ve/||/<> SANAT ve/||/<> SPOR ve/||/<> BÜTÜNLÜK ve/||/<> SUSABİLMEK ve/||/<> YOK/LUK

( Saygı gerek önce
Sonra ölçü
Sonra anlayış gerek
Sonra hak gözetmek
Özen ve duyarlılık gerek
Sürekli hareket gerek
Her an bütünlük
Çoğunlukla susabilmek
Herşeyin ölçütü yok(luk)

[En sonunda, Yaşam ve İnsan/Kişilik] )

( Üzerine düşünülebilecek ve konuşulabilecekler, düşünülmesi ve konuşulması gerekenler/öncelikliler... )


- VAROLUŞÇU MAHİYET ALGISI/YORUMU ile MAHİYET

( Öncelik. İLE Sınır. )

( Sadece insanda. İLE Tüm varolanlarda. )

( Zamansal. İLE Olguların kaynağı. )


- VAROLUŞUNDAN RÂZI OLUNMUŞ/LUK ile AHLÂKINDAN RÂZI OLUNMUŞ/LUK

( RÂZİYE ile/ve MARZİYE )


- VAROLUŞUNDAN RÂZI OLUNMUŞLUK ile/ve/<>/>/< AHLÂKINDAN RÂZI OLUNMUŞLUK

( RÂZİYE ile/ve/<>/>/< MARZİYE )


- VARSAYIM ile/ve/değil/||/<>/< YAKLAŞIM


- VARSAYMAK ile/ve/<>/değil/yerine ZANNETMEK


- VARSIL ile/ve/değil/yerine/||/<> KANAAT SAHİBİ


- VARSILLIK/ZENGİNLİK(") ile/ve/değil/||/<>/> VARLIK/SERVET

( Bağırır. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Fısıldar. )


- VARTA[Ar.] değil/yerine/= TEHLİKELİ DURUM


- VARYANT[Fr.] ile VARYASYON[Fr.]

( Bir yol şebekesi üzerinde, belirli bir noktadan ayrılarak başka bir noktadan aynı yolla birleşen ikinci derecedeki yol. | Bir metnin, bir yapıtın, aslından az çok ayrılan değişik biçimlisi. İLE [müzik] Çeşitleme. | [dirimbilim] Değişim. )


- VARYASYON//VARIATION[İng.] yerine ÇEŞİTLE(N)ME, DEĞİŞİK


- VASÎ[< VESÂYET | çoğ. EVSIYÂ'] ile VÂRİS[< VERÂSET | çoğ. VERESE]

( Bir yetimin/öksüzün ya da akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kişi. | Vefât etmiş birinin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kişi. İLE Kendine kalıt/miras kalan kişi/ler. )


- VASÎ[Ar. < VESÂYET | çoğ. EVSIYÂ'] ile VÂSİ/VÂSİA[Ar. < VÜS'AT]

( Bir yetimin/öksüzün ya da akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kişi. | Vefât etmiş birinin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kişi. İLE Geniş, engin, açık, enli, bol. )


- VASİ ile VÂSİ

( Mirası yöneten. İLE Geniş, engin. )


- VÂSİ'[Ar. < VÜS'AT] ile VASÎ[Ar. < VESÂYET | çoğ. EVSIYÂ']

( Geniş, açık, enli, bol. | Allah'ın adlarından biri. İLE Bir ölünün vasiyetini yerine getirmeye memur edilen kişi. | Bir yetimin ya da akılca zayıf ve hasta olan bir kişinin malını idare eden kişi. | Hz. Ali. [İmamiye mezhebine göre] )


- VÂSIB[Ar.] ile VASIB[Ar.]

( Sürekli, yerinde duran. İLE Hasta. )


- VASIF[Ar. çoğ. EVSAF] değil/yerine/= NİTELİK


- VAS(I)F değil/yerine/= ÖZELLİK, NİTELİK | ÖVME


- VASİYET ile/ve/<> NASİHAT


- VASSALE ile ...

( Eski kitapların onarılması. )


- VATAN [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- VATAN:
MEZAR ve/||/<> İNSAN ve/||/<> DİL ve/||/<> DÜZEN/NİZAM ve/||/<> TARİH ve/||/<> DESTAN/LAR ve/||/<> GAZÂVATNÂME ve/||/<> TÜRKÜ VE AĞIT ve/||/<> NİNE VE NİNNİ ve/||/<> ROMAN ve/||/<> HATIRAT


- VATAN-MİLLET (ELELE/SAKARYA)


- VATAN [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]


- VATAN ile YURT

( Vatan sevgisini içten duyanlar
Sıdk ile çalışır benimseyerek
Milletine, ulusuna uyanlar
Demez, "neme lâzım, neyime gerek"

Her ferdin hakkı var, bizimdir vatan
Babamız, dedemiz, döktüler al kan
Hudut boylarında can verip yatan
Saygıyla anarız, şehid diyerek

Vatan hakkıyla çalışan kafa
Muhakkak erişir öndeki saffa
Teshîr, nüfûz olur her bir tarafa
Herkes onu büyük tanır, severek

Olmak istiyorsan dünyada mesûd
Hakk'a, halk'a yarayacak bir iş tut!
Çalıştır oğlunu, kızını okut!
İnsan olmak için okumak gerek!

Vatan bizim, ülke bizim, el bizim
Emin ol ki, her çalışan kol bizim
Ay yıldızlı bayrak bizim, mal bizim
Söyle Veysel, övünerek, överek...

[ Veysel (Âşık) 'ın yazdığı ilk şiirlerindendir ]

[ Sürekli erişim adresi...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/11307 ]

)

( VATAN: Rüyayı, doğru ve birlikte görmek. )


- VATANDAŞ ile/ve/<> BİREY


- VATANDAŞ ile SEÇMEN


- VATANDAŞ değil/ile/ve/yerine/<>/= YURTTAŞ


- [ne yazık ki]
VATANDAŞIN "ÇIKARLARI/(HAKLARI)" ile/değil/yerine/>< KİŞİ(İNSAN) HAKLARI


- VATANDAŞ/LIK değil/yerine/= YURTTAŞ/LIK


- VATANINI SEVMEK ve/||/<> ALLAH'I SEVMEK


- VATANSEVER(/PERVER) değil/yerine/= YURTSEVER


- VATANSIZ/LAR ile/ve/||/<> KÂĞITSIZ/LAR


- VAV[Ar.] ile VÂ[Ar.] ile VA'[Ar.] ile VÂ[Ar.]

( V harfinin adı. Osmanlı abecesinin yirmidokuzuncu harfidir.[Ebced hesabında 6 sayısının karşılığıdır.] İLE "Vah, yazık!" anlamına gelerek esef, hayıf, hasret gibi sözcüklerle kullanılır.[VÂ-HAYFÂ: Eyvah! Yazık!] İLE Çakal. İLE "Geri, arkada" anlamına gelerek birleşik sözcükler yapar.[VÂ-MÂNDE: Geride kalmış, geride.] )


- VA'Z/VAAZ/VAAD[Ar.] ile VAZ'[Ar. çoğ. EVZÂ'] ile VÂZ[Ar.]

( Bir kişiye, kalbini yumuşatacak, kendini iyiliğe sevk edecek biçimde söz söyleme. | Dini öğüt. İLE Koyma, konulma. | Belirleme, tayin etme. | Kurma, icad etme. | Bir şeye ad koyma. | Meydana getirme. | Duruş, tavır, hareket. İLE Bırakma, terk. )


- VAZCAYMAK" değil VAZGEÇMEK ya da CAYMAK


- VAZGEÇ! ile/ve/||/<> VAZGEÇME!

( Dünyadan. İLE/VE/||/<> Kendinden! )


- KİŞİ(İNSAN) HAKLARI:
VAZGEÇİLEMEZ ve/||/<> DEVREDİLEMEZ


- VAZGEÇİLİR/LİK ile/ve/||/<> SAMİMİYET/AÇIKLIK


- VAZGEÇİRMEDE/CAYDIRICILIKTA:
GENEL ÖNLEM ile/ve/||/<> ÖZEL ÖNLEM


- Vazgeçme! DİNLE!!!


- VAZGEÇMEK:
"ZAYIFLIK" değil/yerine/>< BIRAKABİLECEK KADAR GÜÇLÜ OLMAK


- VAZGEÇMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< PEŞİNDE KOŞMAMAK


- VAZGEÇMEK ile YEĞLEME/TERCİH

( TO GIVE UP vs. TO PREFER )


- VAZGEÇMEYELİM!:
GÜLÜMSEMEKTEN ile/ve/||/<> SEVMEKTEN ile/ve/||/<>
ÖĞRENMEKTEN ile/ve/||/<> HAYALLERİMİZDEN


- VAZGEÇMEYELİM ve ERTELEMEYELİM ve
ÜŞENMEYELİM

( TO GIVE UP vs. TO POSTPONE/DELAY )


- VAZÎ'[Ar. < VAZ] ile VAZ'Î/VAZ'İYYE[Ar.] ile VAZÎH[Ar. < VUZÛH]

( Alçak, bayağı, âdî, aşağı. İLE Onunla ilgili, vaz'a mensup. İLE Apaçık, besbelirli, meydanda. )


- VAZÎFE[Ar.] değil/yerine/= ÖDEV/GÖREV; İŞ


-
değil/yerine/><
, ve/||/<> . ve/||/<> ! ve/||/<> ? ve/||/<> :

( İnsanlık, bir gün...

(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.

(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.

(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.

(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.

(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.

Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...

“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."

Alex Kanevsky )


- VE ile/ve/||/<> İLE

( )


- VEBÂ ile MALKIRAN

( ... İLE Hayvan vebâsı. )


- VECÂ-İ BATN ile VECÂ-İ CENB ile VECÂ-İ MEFÂSIL

( Karın ağrısı, kuru buruntu. İLE Göğsün yan tarafındaki ağrı. İLE Eklem ağrıları. )


- VECD ile ...

( KENDİNDEN GEÇEREK İLÂHİ AŞKA DALMA | AŞIRI HEYECAN | KEDERLENME )


- VECHE[aslı VİCHE] değil/yerine/= YAN, TARAF, SEMT | YÜZ


- VECHE ile CEPHE/CEBHE

( ... İLE Alın (yüz). | Savaş bölgesi. | Taraf, yön. )


- VED ile GÜL | DOSTLUK


- VEDA'[Ar.] ile VEDÂ[Ar.] ile VEDA[Sans.]

( Beyaz boncuk. İLE Ayrılma, ayrılış. İLE Kutsal Hint metini. )


- VEDÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VEFÂ


- VEDÎ[Ar.] ile VEDÎ'[Ar. < VEDA]

( İşeme bittikten sonra çıkan su. | Arabistan'ın bazı yerlerinde alınan vergi. İLE Başkasının malını saklamakla görevli kişi. )


- VEDÛD ile ...

( Çok şefkatli, kendine çok sevgi beslenilen. | Tanrı'nın bir isim-sıfatı; seven, sevginin kaynağı. )


- VEFÂ ile ...

( SÖZÜNDE DURMA, SÖZÜNÜ YERİNE GETİRME )

( DOSTLUĞU DEVAM ETTİRME )

( ONUN YANINDAYKEN NASILSAN, UZAKTAYKEN DE AYNI OLMAK )


- VEFÂ ile/ve/değil/<> SAYGI GÖSTERMEK


- VEGAN BESLEN("ME")MEK/OL("MA")MAK:
HAYVANLARA ve/değil/yerine/||/<>/> BİZE

( Pahalıya mal olur. VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Ucuza mal olur. )

( APUKURYA[Yun.]: Et yenilmeyen dönem. )


- VEGAN YAŞAMDA/BİLİNÇTE:
| "AZALTMACILIK" ya da "AŞAMACILIK" | değil/yerine/>< 6 İLKE

( )


- VEGAN/LIK ve/||/<> CAYNACI/LIK(JAİNİZM)

( Hiçbir hayvanın etini ve/ya da ürünlerini yememenin yanısıra, hayvanları, mal/kaynak ya da köle olarak kullanmamayı esas alarak yaşam sürdürme tutumu. VE/||/<> Doğaya, düzene(sisteme) yük ya da olumsuz etki yaratmayacak biçimde, temel gereksinim/zorunlulukların ötesine geçmeyecek biçimde, doğayla uyumlu ve bütünlüklü bir yaşam sürdürme tutumu. )


- VEHHÂB[< VEHB] değil/yerine/= ÇOK HÎBE EDEN, FAZLA BAĞIŞLAYAN, KARŞILIKSIZ VEREN


- VEHİM ile AKIL

( Vehmin "işlevi", kişiyi kaygılandırmak, aklın görevi ise uyarmaktır. )

( Akıldan istedim delâlet, akıl verdi dalâlet. )


- VEHİM/VEHM ile/değil/yerine/>< FEHİM/FEHM

( Kuruntu. İLE Anlama, düşünme. )


- VEHİM ile/ve/||/<> SAFSATA


- VEHİM ile/ve/||/<> TELÂŞ


- VEHİM ile ZAN


- VEHM ile/ve VEHİM/VÂHİME

( Kuruntu. İLE/VE Tekil/tikel anlamları tespit eden güç. )

( ... avec/et FACULTE ESTIMATIVE )


- VEJETARYEN ile VEGAN

( [hiçbir hayvanın canına kıymamak üzere]
Etini yememeyi yeğleyen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Etini ve tüm hayvansal ürünleri tüketmemeyi ve kullanmamayı yeğleyen. Hayvanları, mal, kaynak ve köle olarak görmemek ve kullanmayan. )

( Bitkisel beslenme bilgisi ve bilincinde olmak. )


- VEKÂLET:
MÜŞTEKÎ ile/ve/değil/||/<> MÜDÂFİ

( [Vekâletnâme] Gerekir. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Gerekmez. )

( Müştekinin vekili olur. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Sanığın/şüphelinin müdâfisi olur. )


- VEKÂLET ile/değil İCÂZET


- SAVAŞ:
VEKİL ile/ve/||/<>/> MELEZ


- VEKTÖR[İng. < VECTOR ][Fr. < VECTEUR] değil/yerine/= BİLEŞKE | YÖNEY | TAŞIYICI

( Doğrultusu, yönü, uzunluğu belirli olan ve bir ok imiyle gösterilen doğru çizgi. | Büyüklüğü ile yönü olan nicelik. | Enfeksiyon etkenini bir konaktan diğerine aktaran genellikle eklem bacaklı, omurgalı ya da omurgasız taşıyıcı dirimli. )


- VELÂYET ile/ve/||/<> HIDÂNE HAKKI


- VELÂYETTEN KURTULMAK ile/ve VESÂYETTEN KURTULMAK

( VARESTE[Fars.]: Kurtulmuş. )


- VELED-İ KALB ile ...

( KALP ÇOCUĞU, MÂNEVÎ HAL )


- VELÎME[Ar. çoğ. VELÂİM] ile ...

( Düğün yemeği/ziyafeti, şölen. | Evlenme, düğün. )


- VELİYY[çoğ. EVLİYÂ] ile VELÎ[Fars. < VELÂYET]

( Allah'ın 99 adından biri. | Sahip. | Bir çocuğun her türlü hareketinden ve durumundan sorumlu olan kişi. | Ermiş, eren. İLE Velâkin, ammâ, fakat. )

( "ve er"in kısaltması Ve, eğer. İLE "Sahip, usta, mâlik" anlamlarına gelerek birleşik sözcükler yapar.[DÂNİŞ-VER: Âlim. | SUHAN-VER: Şair, edip.] )


- VELVELE[Ar.] değil/yerine/= BAĞRIŞMA

( Gürültü, bağrışma. | Gereksiz telaşa ve heyecana düşürmek. )


- VER(EBİL)MEK:
OLDUĞUNDA/BOLLUKTA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLMADIĞINDA/KITLIKTA/ZORLUKTA/YOKLUKTA


- VER PİYAZI, ÇEK AYAZI ile ...


- VERÂ'/VERÂ[Ar.] ile VER'A[Ar.] ile VERÂ[Ar. çoğ. VERÂYÂ] ile VERA'[Ar.]

( Arka, geri, öte. | Başka, gayri. | Kıç, geri, dübür. İLE Korkaklık. İLE Halk, mahluk; âlem, kâinat. İLE Haramdan kaçınma. )


- VERBAL/NON-VERBAL değil/yerine/= SÖZEL/SÖZEL OLMAYAN


- VERDİĞİN ŞEYLERİ "GÖRMEMEK" ve/||/<>/>/< VEREBİLECEĞİN ŞEYLERİ ARTIRMAK


- VEREN EL, ALAN ELDEN ÜSTÜNDÜR" değil ALAN EL, VEREN ELDEN ÜSTÜNDÜR/ÜSTTEDİR


- [ne yazık ki]
VERGİ KAÇIRMAK değil/yerine VERGİDEN KAÇINMAK


- VERGİ ile HARÇ

( BÂC )


- VERİ/BİLGİ/HABER:
"HEVESİMİZİ KAÇIRMAK İÇİN" değil SÜRECİMİZİ KOLAYLAŞTIRSIN VE YOĞUNLAŞALIM DİYE


- | VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( BİLGİ: İnsan aklı sınırıları içerisinde evreni ve doğayı anlama çabası. )

( Bilgi, göklere uçabileceğimiz kanatlardır. )

( Yapmanız gereken şey farkında olmanın farkında olmaktır. )

( Tüm sonuçlarına katlanabilmektir. )

( Hiçbir uygarlık, varolan bilgiyle çatışmadan, bilgi üretemez. )

( KUTADGUBİLİG: Mutluluk/saadet veren bilgi, kutlu bilgi. Çinliler, ona Edebü'l-Mülûk der; Maçinliler, onu Enîsü'l-memâlik diye adlandırır. Bu meşrık ilinin büyükleri, buna doğruca Zînetü'l-ümerâ der.
İranlılar buna Şehnâme der, Turanlılar ise Kutadgu bilig diye anar. )

( )

( | Before AND/> After. AND/> Inside AND/> Outside |

vs./AND/+/<>/>/<

Time and place. )

( | [by] ... AND/> "What, where, when, who?" questions and answers. AND/> "How?" question and answers. |

vs./AND/+/<>/>

"Why?" question and answers. )

( | Letter, phoneme. AND/> Morpheme. AND/> Word. |

vs./AND/+/<>/>/<

Sentence. )

( [bilginin/kavramın/nesnenin/olgunun] | Öncesi VE/> Sonrası VE/> İçi ve dışı |

İLE/VE/+/<>/>/<

Zamanı ve Zemini )

( | Yazaç/harf. VE/> Hece. VE/> Sözcük. |

İLE/VE/+/<>/>/<

Tümce. )

( | ... VE/> "Ne, ne zaman, nerede, kim?" soruları ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. VE/> "Nasıl?" sorusuyla ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. |

İLE/VE/+/<>/>/<

"Neden?" sorusuyla ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. )

( DATA vs./and/<>/>/< INFORMATION vs. KNOWLEDGE vs. WISDOM, AWARENESS )


- VERİ ile/ve/||/<>/> BİLİ ile/ve/||/<>/> BİLGİ ile/ve/||/<>/> BİLGELİK/FARKINDALIK

(

Veri - Bili - Bilgi - Bilgelik/Farkındalık

Veri Bili Bilgi Bilgelik
Harf Hece Sözcük Tümce
Nokta Çizgi Biçim Tasarım
Sayı İşlem Sonuç Yorum
Nota Melodi Şarkı Beste
Hava Durumu Ölçümü Sıcaklık Çizeneği İklim Çözümlemesi Küresel Eğilimler
Ham nesneler Malzemeler Ürün Bilinirlik Yönetimi
Ham Veri Çizenek/Grafik Yazanak/Rapor İş Yönetimi
)

(

Örnek Alan Veri Bili Bilgi Bilgelik
Doğa Bilimleri 25°C, 30°C, 28°C, 26°C (sıcaklık değerleri) Ortalama sıcaklık: 27°C Yaz mevsiminde hava normalden daha sıcak. Gelecekte su kaynaklarını korumak için önlem alınmalı.
Sağlık 70 kg, 1.75 m, 120/80 mmHg, 90 kalp atışı/dakika VKİ: 22.86 (ortalama aralıkta) Kişi, sağlıklı kiloda ancak kalp sağlığı için hareket etmesi gerek. Sağlıklı yaşam tarzı, süreğen sayrılıkları önler.
İş Dünyası 100, 500, 300 (aylık satış rakamları) Ortalama aylık satış: 300 adet Satışlar, yaz aylarında artıyor. Stok ve pazarlama yönetimi, yaz aylarına göre ayarlanmalı.
Eğitim 70, 85, 90, 65 (sınav notları) Not ortalaması: 77.5 Matematikte başarılı, tarihte ek çalışma gerekli. Öğrenme biçimlerine uygun eğitim ön çalışmaları başarıyı artırır.
Finans 1000 TL, 1500 TL, 2000 TL (aylık gelirler) Ortalama aylık gelir: 1500 TL Gelir düzenli ancak tasarruf oranı düşük. Bütçe ayarlaması ve yatırım araçları değerlendirilmeli.
Trafik 50 km/s, 60 km/s, 70 km/s (araç hızları) Ortalama hız: 60 km/s Trafik hız sınırlarına uyulmuyor. Hız denetimi ve eğitimle kazalar azaltılabilir.
Tarım 10 kg, 15 kg, 20 kg (ürün verimleri) Ortalama verim: 15 kg Toprak niteliği düşük, ... gerekli. Sürdürülebilir tarım yöntemleriyle verim artırılabilir.
)

( DATA vs./and/||/<>/> INFORMATION vs./and/||/<>/> KNOWLEDGE vs./and/||/<>/> WISDOM/AWARENESS )


- VERİLENİ/SUNULANI:
"YUT" DİYE değil TUT DİYE!


- VERİLİ (ORTAK) AKIL ile/ve/> KURULU (ORTAK) AKIL

( Kültür. İLE/VE/> Uygarlık. )

( Nedenbilimsel. İLE/VE/> Erekbilimsel. )


- VERİLİ ile/ve/||/<>/> VAROLAN

( Doğa. İLE/VE/||/<>/> Kültür. )


- VERİMLİLİK ve/||/<> BEREKET ve/||/<> ÜRETKENLİK


- VERİMLİLİK ile/ve/||/<>/< ÖNCELİK ile/ve/||/<>/< AMAÇ


- VERİNCE, ALMAYI BEKLEMEK değil/yerine ALINCA, VERMEYİ BECERMEK


- VERİP VERİŞTİRME


- VERİRKEN:
AVUÇ AŞAĞIYA BAKAR BİÇİMDE UZATMAK yerine/değil AÇIK AVUÇLA (YUKARI BAKAR BİÇİMDE) UZATMAK


- VERİRSEN ALIRSIN değil VERİRSEN, ALIRSIN


- VERMEK:
SELENİNİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KULAĞINI

( Az kişiye. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Çok kişiye. )


- VERMEK ile/ve/değil/yerine DEVRETMEK

( [not] TO GIVE vs./and/but TO TRANSFER
TO TRANSFER instead of TO GIVE )


- VERMEK ile/ve/<>/< NASIL VERECEĞİNİ BİLMEK

( Aslolan/esas. İLE/VE/<>/< Yöntem/usûl. )

( TO GIVE vs./and/<>/< WISDOM OF HOW TO GIVE )


- VERMEK ile/ve/değil/yerine SUNMAK

( [not] TO GIVE vs./and/but TO OFFER
TO OFFER instead of TO GIVE )


- VERMEK ve/||/<>/> VAR OLMAK


- VERMEK ve/||/<>/> VARMAK

Bugün[10 Temmuz 2025]
itibariyle 20.964 başlık/FaRk ile birlikte,
20.943 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(79/85)