Değil (... değil ...) bağlaçlı FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 19.497 başlık/FaRk ile birlikte,
19.497 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(61/79)
- SAPMA ile/değil KAYMA
- SAPROFİT[Fr. < Yun. SAPROS: Çürük. | PHYTON: Bitki.]/SAPROTROF değil/yerine/= ÇÜRÜKÇÜL
( Doğal olarak hayvan ve bitki kalıntılarının üzerinde yaşayan ve onların çürümesine yol açan bitki ve organizmalar. )
- SAPTIRMA ile/değil/yerine SAPTAMA
- SAR/SPECİFIC ABSORPTION RATE[İng.] değil/yerine/= ÖZGÜL SOĞURMA DEĞERİ
- ŞARAP[Ar.]/MEY[Fars.] değil/yerine/= ÇAKIR/SÜÇİK
- ŞARAP[Ar. < ŞERÂB]/MÜDÂME/MEY[Fars.] ile/değil HAMR
- ŞARAP ile/değil KEVSER ŞARABI
- ŞARAP ile/ve/değil/> SERAP
- SARAY ile/ve/değil/yerine/<> ÇAYIR-BAYIR
- SARAY ile/ve/değil HÜKÜMET KONAĞI
- SARAY ile/ve/değil KONAK
( ... İLE/VE/DEĞİL Kışın oturulan ve surun/şehrin içinde olan. )
- ŞARBON[Fr. < CHARBON] değil/yerine/= KARAKABARCIK
- ŞARBON[Fr.] değil/yerine/= YANIKARA/KARAKABARCIK/KARAYANIK
( Çeşitli hayvanlarda, özellikle koyun ve sığırlarda görülen, deri ya da mukoza yoluyla insana bulaşan, bulaştığı yerde kara bir çıban yapan, tehlikeli sayrılık. )
- ŞARDON/LU değil/yerine/= TÜYLENDİRME/TÜYLENDİRİLMİŞ
- SARF ETMEK değil/yerine/= KULLANMAK
- SARF-I NAZAR[Ar.] değil/yerine/= SAYILMASA DA, VAZGEÇİLSE DE
- SARGILI ile/değil SARILI
- SARHOŞ ETMEK değil/yerine/= ESRİTMEK
- SARHOŞ İKEN ile/değil SARHOŞ İSEN
- SARHOŞ OLMAK değil/yerine/= ESRİMEK
- SARHOŞ OLMAK değil/yerine/= SÜDREMEK/ESRİMEK
- SARHOŞ[Fars. SER:Baş. + HOŞ] değil/yerine/= ESRİK/ESRÜK[dvnlgttrk]
- SARI "BULGUR" ile/değil/yerine DOĞAL BULGUR
- SARI MERCİMEK ile/değil SOYULMUŞ YEŞİL MERCİMEK
- SARIGÜZEL CADDESİ değil/< SARIGÖREZ CADDESİ
- SARIK ile/ve/değil KAVUK
( İmamların/mürşitlerin başlarındaki sarıklar, fesin etrafına dolandırılan kefendir. Kişi, yaşama anlam vermeyi, yaşamındaki olanaklar ya da değerler üzerinden değil ancak ve özellikle ölümü düşünerek anlamlandırabilir. Dolayısıyla yaşamın önemini ve ciddiyetini "ben ölümle hesaplaşmamı her zaman yaparım/yapabilirim!" bilgisini sunan bu sarıkla/kefenle yaymaktadır/paylaşmaktadır. Sarığın, özellikle camide ve özellikle imamın başında olması aynı zamanda cemaat için de geçerlidir. İmamın kıldığı namazdan cemaatin, cemaatin kıldığından da imamın sorumluluğu vardır. Bir bütünlerdir, birbirini tamamlarlar. Cemaate katılan her bir kişinin fiziksel olarak sarık takmasına gerek kalmadan imam bu görevi üstlenmiştir. Cemaat katılımcıları da sadece camide değil, günlük yaşamda da bu bilgi üzerine ölümle ilişkilerini bu simge ve anlam üzerinden gerektikçe ve zaman zaman sürdürmelilerdir. )
( Seyr-ü sülûk'u, nefs mertebelerini ve kefeni simgeler. [7 kat sarılır] )
- SARIK ile/değil ÜSKÜF[Yun.]
- SARILMA ile/ve/değil KUCAKLAŞMA/KOÇMAK
( Zaman zaman ve yakınlıkla, ortak düşünce ve duygulanımlarda. İLE/VE/DEĞİL Uzun süre görüşülememesinden dolayı buluşma/karşılaşma sırasındaki ya da coşkulu/sevinçli bir durumdaki paylaşım. )
( Dostluklarda/yakınlıklarda olabildiğince paylaşılması/yaşanması gerekenler. )
( TEÂNUK[< UNK][: Birinin boynuna sarılma.] ile/ve/değil MUÂNAKA[< UNK] )
- SARIMSAKTA:
YEŞİL FİLİZİ OLAN değil/yerine BEYAZ FİLİZİ OLAN
- ŞARJ ÂLETİ değil/yerine/= YÜKLEÇ
- ŞARJ[Fr., İng. CHARGE] değil/yerine/= YÜKLEME
- ŞARJ ETMEK değil/yerine/= YÜKLEMEK
- ŞARJ OLMAK değil/yerine/= YÜKLENMEK
- ŞARKI MEŞK ETMEK değil MEŞK ETMEK
- ŞARKI MEŞK ETMEK değil ŞARKI/YI İCRÂ ETMEK
- ŞARKI OKUMAK/SÖYLEMEK ile/yerine/değil ŞARKI İCRÂ ETMEK
- ŞARKI SÖYLEMEK değil/yerine/= YIRLAMAK
- ŞARKI ile/değil BARKAROL
( ... İLE/DEĞİL Venedik gondolcularının, söz ve müziği önceden yazılmadan, içlerinden geldiği gibi söyledikleri şarkı. | Ritmi, üç zamanlı, müzik yapıtı. )
- ŞARKÎ/ŞARKLI değil/yerine/= DOĞULU
- ŞARKI değil/yerine/= EZGİ, ÇIĞGA
- ŞARKI ile/değil MEHTÂBİYE
- ŞARKI ile/ve/değil/yerine/<> NİNNİ
( Tüm ninniler, hicaz makamındadır. )
- ŞARKI değil/yerine/= YIR
- ŞARKICI ile/ve/değil MÜZİSYEN
- SARKINTILIK ile/değil İLTİFAT
- ŞARKİYAT/ORYANTALİZM değil/yerine/= DOĞU BİLİ/Mİ
- ŞARKIYI ...:
BİLMEMEK ile/ve/değil/||/<>/< DUYMAMIŞ OLMAK
- ŞARLATAN ile/değil/yerine/>< BİLGİN
( Aldatır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Aydınlatır. )
- ŞARLATAN değil/yerine/>< FİLOZOF
( Filozofların aydınlatmadığı bir toplumu, şarlatanlar aldatır. )
- SARMAL ile/değil DÖNGÜSEL
- SARMAŞIK ile/değil SARMAL
- SARRÂF ile/ve/değil/yerine/||/<> SAHHÂF
- ŞART (SÜRMEK) ile/değil/yerine RİCA (ETMEK)
- ŞART değil KOLAY!
- ŞART ile/değil SÜS
- ŞARTLI TAHLİYE değil/yerine/= KOŞULLU SALIVERİ
- ŞARTNAME/BAYLAVBETİ değil/yerine/= KOŞULLUK
- ŞARZ değil ŞARJ
- ŞÂŞAA/LI["ŞAŞALI" değil!] değil/yerine/= GÖRKEM | PARILTI, PARLAKLIK
- ŞAŞAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< AŞAR
( Torun. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Dede. )
( İstenç[irâde]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Direnç[ihtiyâr]. )
( Aynı dönemde ve birlikte yaşarlar. )
- ŞASE[Fr. SACHET] değil/yerine/= BOHÇA
( İçine mendil, gecelik vb. şeyleri koymaya yarayan, çeşitli büyüklükte, kumaştan koruncak. )
- ŞAŞI/LIK ile/değil ŞAŞIL/ŞEHLÂ
( Birbirine paralel görme ekseni olmayan (göz ya da kişi.) | Gözlerini çarpıtarak. İLE Kusurlu sayılmayacak kadar hafif şaşı göz. )
( AHVEL ile/değil ... )
( LÛC ile/değil ... )
( [not] GOGGLE/CROSS-EYE/SQUINT vs./and/but ... )
- ŞAŞIRTICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜŞÜNDÜRÜCÜ
- ŞAŞIRTMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EZBER BOZMAK
- ŞAŞKIN/LIK ile/değil/yerine AŞKIN/LIK
- ŞAŞKIN/LIK ile/ve/değil HAYRAN/LIK
( BEHT )
- ŞATAFAT değil/yerine/= GÖRKEM
- SATELLIT SİSTEM/SATELLITE SYSTEM[İng.] değil/yerine/= UYDU DÜZENİ
- SATEN ile/değil ZÂT-EN
- SATHÎ[Ar.] değil/yerine/= YÜZEYSEL/GELİŞİGÜZEL/ÜSTÜNKÖRÜ
- SATIH/SATHİ[Ar.] değil/yerine/= YÜZEY/SEL
- SATILABİLİRLİK ile/ve/değil/<> DEĞİŞİM DEĞERLİLİK
- SATIN ALMAK ile/değil/yerine/>< KENDİN YAP!
- SATIR ARASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLAM
- SATIR[Ar.] değil/yerine/= DİZEK/ÇİZEK
- SATIR[Ar.] değil/yerine/= KINRAK
- SATİR[Fr.] değil/yerine/= YERGİ
- SATIŞ VAADİ değil/yerine/= SATIŞ ÜSTLENİMİ
- SATMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DAĞITMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BAĞIŞLAMAK
- SATÜRN'ÜN HALKALARI:
3 ile/ve/değil/||/<>/> 6
- SATVET[Ar.] değil/yerine/= (ZORLU/SİNDİRİCİ) GÜÇ
- S.A.V. değil/yerine/= S.A.S.
- SAVAŞ değil/yerine/>< BARIŞ
( İyisi yoktur. DEĞİL/YERİNE/>< Kötüsü yoktur. )
- SAVAŞ ile/değil FETİH
( [not] WAR vs./but CONQUEST )
- [ne yazık ki]
!SAVAŞ ile/ve/değil/||/<> !İÇ SAVAŞ/AYAKLANMA
( POLEMOS ile STAZIS )
- SAVAŞ ya da KORSANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< TİCARET
- SAVAŞ ile/ve/değil/yerine/< SALDIRI/Ş
- SAVAŞ değil/yerine/>< SANAT
- SAVAŞ ile/ve/değil/yerine SAVAŞIM
- SAVAŞ ile/ve/değil/||/<>/< TUZAK
- SAVAŞMA değil/yerine/<>/> TANIŞMA
- SAVCININ/POLİSİN İŞİ(/GÖREVİ/SORUMLULUĞU):
"(HERHANGİ) (BİR) ZANLI YAKALAMAK" değil (İLGİLİ/KANITLI) ZANLIYI YAKALAMAK
- SAVCININ/POLİSİN İŞİ(/GÖREVİ/SORUMLULUĞU):
"ALEYHTE KANIT TOPLAMAK" değil HEM LEHTE, HEM DE ALEYHTE; NE LEHTE, NE DE ALEYHTE KANIT TOPLAMAK
- ŞAVK/ŞEVK[Ar.] değil/yerine/= IŞIK
- SAVLET/HAMLE[Ar.] değil/yerine/= ATILIM
- SAVRULMAK ile/değil/yerine/>< SALINMAK
- SAVRULMAK ile/değil SARSILMAK
- SAVT[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SAMT[Ar.]
( Ses, sadâ[insan sesi], selen. | Bağırma, haykırma, çığlık. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Susmak. )
- SAVUNDUĞUNDAN DOLAYI BİLMEK ile/değil/yerine/>< BİLDİĞİNDEN DOLAYI SAVUNMAK
- SAVUNMA İÇİN BAHANE (BULMAK) ile/yerine/değil ŞÜKÜR İÇİN BAHANE (ARAMAK/BULMAK)
( Bulmak için değil, kaybetmek için arıyoruz. )
( Her mazharata bir mazeret bulunur. )
( [not] EXCUSE FOR DEFENSE vs./but EXCUSE FOR GRATITUDE
EXCUSE FOR GRATITUDE instead of EXCUSE FOR DEFENSE )
- SAVUNMA MEKANİZMALARINDA:
BASTIRMA ile/ve/değil/||/<> BÖLME
- SAVUNMA ile/ve/değil/yerine ARKASINDA/ARDINDA DURMA
- SAVUNMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAVUŞTURMA
- SAVUNMA ile/değil/yerine SERİMLEME
- SAVUNMA ile/ve/değil "TUTMA"
- SAVUNUCU YAKLAŞIM/AÇIKLAMA ile/değil/yerine İKİNCİL/ALTERNATİF YAKLAŞIM/AÇIKLAMA
- SAVUNULMASI BİZE DÜŞMEZ değil SAVUNULMASINA GEREK KALMAZ/YOKTUR
- SAVURGAN/LIK ile/ve/<>/değil/yerine DAĞINIK/LIK
- SAVURGAN/LIK ile/değil/yerine/>< SADÂKAT
- SAVURMAK ile/değil/yerine/>< SAVUNMAK
- SAY[Ar.] değil/yerine/= ÇALIŞMA/EMEK
- ŞÂYÂN[Fars.] değil/yerine/= UYGUN, YAKIŞIR, YARAŞIR, DEĞER
- SAYENDE ile/değil YÜZÜNDEN
( Olumlular için. İLE/DEĞİL Olumsuzlar için. )
( Olumsuz bir şey için "Senin sayende" değil "Senin yüzünden" denilir. )
( SÂYE[Fars.]: Gölge. | Koruma, sahip çıkma. )
- ... SAYESİNDE ile/ve/değil/yerine ... ARACILIĞIYLA/VESİLESİYLE
- ŞÂYET[Fr.] değil/yerine/= EĞER
- SAYFA[Ar. < SAHİFE] ile/ve/değil/||/<>/< YAPRAK
( PAGE vs. PAPER )
- SAYFİYE değil/yerine/= KIRYÖRE
- SAYFİYE[Ar.] değil/yerine/= YAZLIK
- SAYGI DUYMAK ile/ve/değil/<> SAYGILI OLMAK, SAYGI GÖSTERMEK
( İçsel. İLE/VE/DEĞİL/<> Dışsal. )
( Saygı duymak zorunda değilsinizdir fakat saygılı olmak zorundasınızdır. )
( [not] TO RESPECT vs./and/but/<> TO SHOW RESPECT, TO BEHAVE RESPECTFULLY
[not] Inner. WITH/AND/BUT/<> Outer/exterior.
You don't have to respect but you have to behave respectful. )
- SAYGI "DUYMAMIZ" GEREK/LÂZIM değil "SAYGI GÖSTERMEMİZ GEREK/LÂZIM"
- SAYGI ile/ve/değil HAYRANLIK
( [not] TO RESPECT vs./and/but ADMIRATION )
- SAYGINLIK/İTİBAR ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< BEKLENTİ
- SAYGISIZ/LIK:
ÇEKİNMEMEK(TEN) ile/ve/değil/||/<>/< YETERİNCE ÇEKİNMEMEK(TEN)
- SAYGISIZLIK ile/ve/değil/<> DİKKATSİZLİK
( [not] DISRESPECTFULNESS vs./and/but/<> CARELESSNESS )
- SAYGISIZLIK ile/ve/değil DÜŞÜNCESİZLİK
( [not] DISRESPECTFULNESS vs./and/but THOUGHTLESSNESS )
- SAYGISIZLIK ile/ve/değil EDEPSİZLİK
( [not] DISRESPECTFULNESS vs./and/but IMPERTINENCE )
- SAYGISIZLIK ile/değil/yerine/>< ELEŞTİRİ
- SAYGISIZLIK ile/değil/yerine (FAZLA/AŞIRI/AYKIRI) RAHATLIK
- SAYGISIZLIK ile/ve/değil/<> İLGİSİZLİK
( [not] DISRESPECTFULNESS vs./and/but/<> INDIFFERENCE )
- ŞÂYİ HİSSE değil/yerine/= ORTAK PAYI
- SAYI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< RAKAM
(
)
( [not] NUMBER vs./and/but/||/<>/< DIGIT
DIGIT instead of NUMBER )
- ŞAYİA[Ar.] değil/yerine/= DUYULTU/SÖYLENTİ
- SAYIN APARTMAN YÖNETİCİLİĞİ değil SAYIN APARTMAN YÖNETİCİSİ/YÖNETİMİ
- SAYININ:
KATI ile/değil KARESİ/KÜPÜ ile/değil ÜSTÜ(/ÜSSÜ)
( 2x2 İLE/DEĞİL 2²/³ İLE/DEĞİL 24/5/6/...~ )
- SAYISIZ:
...LAR(KONUŞMALAR/ÇÖZÜMLER/YAKLAŞIMLAR vb.) değil KONUŞMA/ÇÖZÜM/YAKLAŞIM
- SAYISIZ ile/ve/değil/||/<>/< ÇOK
- SAYRI/HASTA/HİPOKONDRİAK ile/değil SAYRIMSAK
( ... İLE/DEĞİL Gerçekte sayrı olmadığı halde, kendini sayrı gösteren/sanan. )
- SAYRILIK/HASTALIK/MARAZ[Ar.] değil/yerine/>< ESENLİK
- SAYTEYŞIN değil/yerine/= GÖNDERİ
- SAZ ŞAİRİ/ŞAİRLİĞİ değil/yerine/= KOŞUKÇU/LUK
- SAZ ŞİİRİ değil/yerine/= KOŞUK
- SAZ ile/değil KOÇKARCA
- SAZ değil/yerine/= SAZ, ÇALGI
- SAZAN ile/değil ÇAMURCUK
( ... İLE/DEĞİL Sazangillerden, sazandan küçük bir göl ve bataklık balığı. )
( ... cum CHRONDROSTOMA NASUS )
- SAZ/GİTAR VB. ÇALMADA:
ALTTAN ÇIRPMA ile/ve/değil/||/<> ÜSTTEN ÇIRPMA
- ŞÂZZ[Ar.] değil/yerine/= AYRIK, KURALDIŞI
- SBRT/STEROTAKTİK VÜCUT RADYOTERAPİSİ STEREOTACTIC BODY RADIOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= STEROTAKTİK GÖVDE IŞIN SAĞALTIMI
- SBS/HEALTH INFORMATION SYSTEMS[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK BİLİŞİM DÜZENLERİ
- SBS/SEQUENTIAL BACKWARD SELECTION[İng.] değil/yerine/= SIRALI GERİ YÖNLÜ SEÇİM
- SBY/HEALTHCARE KNOWLEDGE MANAGEMENT[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK BİLGİ YÖNETİMİ
- SC/SUBCUTANEOUS[İng.] değil/yerine/= DERİ ALTI
- SCALABILITY[İng.] değil/yerine/= ÖLÇEKLENEBİLİRLİK
- SCANNER[İng.] değil/yerine/= TARAYICI
- SCANNING[İng.] değil/yerine/= TARAMA
- SCD/ANİ KARDİYAK ÖLÜM/SUDDEN CARDIAC DEATH[İng.] değil/yerine/= KALP YETMEZLİĞINE DAYALI ANİ ÖLÜM
- SCH/SCHIZOPHRENIA[İng.] değil/yerine/= ŞİZOFRENİ
- SCOOTER[İng.]/TROTİNET[Fr.] değil/yerine/= KAYKAY
( Bir ayakla üzerine binilip öbür ayakla yeri teperek yol alınan ve bir yönetme kolu ile arka arkaya iki tekerleği bulunan araç ve çocuk oyuncağı. )
- SD/STANDART DEVİYASYON STANDARD DEVIATION | SPATIAL DISORIENTATION[İng.] değil/yerine/= STANDART SAPMA | UZAMSAL YÖNELIM BOZUKLUĞU, MEKANSAL YÖNELIM BOZUKLUĞU
- SDK değil STK
( "Sivil Devlet Kuruluşu" DEĞİL Sivil Toplum Kuruluşu )
- SDLC/SOFTWARE DEVELOPMENT LIFE CYCLE[İng.] değil/yerine/= YAZILIM GELİŞTİRME YAŞAM DÖNGÜSÜ
- SDP/HEALTH TRANSFORMATION PROJECT[İng.] değil/yerine/= SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROJESİ
- ŞE / BİŞEY/BİŞE/BİŞİ/BİŞİY değil ŞEY / BİR ŞEY
- SEANS[İng.] değil/yerine/= OTURUM
- SEANS/SESSION[İng.] değil/yerine/= OTURUM
- SEBAT ETMEK değil/yerine/= DİREŞMEK/DİREŞİM GÖSTERMEK
- SEBAT değil/yerine/= DİREŞİM
- SEBATKÂR[Ar.] değil/yerine/= DİREŞKEN/LİK
- SEBEBİYET VERMEK değil/yerine/= NEDEN OLMAK/YOL AÇMAK
- ŞEBEKE[Ar.]/NETWORK/WEB[İng.] değil/yerine/= AĞ
( Ülke çapında yaygınlaştırılmış ulaşım ve iletişim örgüsü, ağ. | Üniversite öğrencilerinin kimlik kartı. | Birbiriyle bağlantılı ve gizli çalışan kişilerin tümü. )
- ŞEBEKE[Ar.] değil/yerine/= ÖRÜKE
- SEBİL ile/değil ŞADIRVAN
- SEBT GÜNÜ:
DİNLENME GÜNÜ değil/yerine DİNGİNLİK/DÖNÜŞÜM GÜNÜ
( YEVM-İ SEBT[Ar.]: Cumartesi günü. )
- SEBZE/SEBZEVAT/ZERZEVAT değil/yerine/= GÖVERİ/GÖVERTİ/GÖVLÜK/YEŞERTİ/YEŞİLLİK
- SEBZELER:
TOPRAK ALTINDAKİLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TOPRAK ÜSTÜNDEKİLER
( [beslenmemizin] %25'inde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< %75'inde. )
- SEBZELERİ SAKLAMADA:
BUZDOLABININ KENARI değil/yerine ORTASI
- SECÂ değil/yerine/= KARARLI/LIK
- ŞECÂAT[Ar.] değil/yerine/= YİĞİTLİK, YÜREKLİLİK, CESÂRET
- SECCÂDE[Ar.]/NAMAZLIK değil/yerine/= YAYGI
- SEÇENEK ile/değil/yerine OLASILIK
- ŞECERE[Ar.]["SECERE" değil!]/PEDIGRI/PEDIGREE[İng.] değil/yerine/= SOYAĞACI/SOYKÜTÜĞÜ
- SECÎ ile/değil KÂFİYE ile/değil FÂSILA
( Düzyazıda. İLE Şiirde. DEĞİL Kur'an'da. )
( SECÎ: Düzyazı[nesir] içinde uyak{kâfiye]. Düzyazıda tümce ve tümceciklerin sonunu, kulakta aynı sesi bırakan sözcüklerle uyaklayarak süsleme sanatı. ( TESCİ': Secî yapmak. )
( MÜSECCA: Secî yapılarak yazılmış kitaplar. )
- SEÇİLMEK ile/ve/değil/||/<>/> GÖREVE GELMEK
- SEÇİLMİŞ/LİK ile/ve/değil ATANMIŞ/LIK
- SEÇİM MALZEMESİ ile/ve/değil/||/<> SEÇİM FIRSATI
- SEÇİM/SAYLAMA ile/ve/değil/yerine/<>/> YEĞLEME/TERCİH
( Üç ya da üzeri seçenek içinde varılan karar verme eylemi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> İki ayrı seçeneğe indirdikten sonra varılan karar verme eylemi. )
( İçten ve hassas kişilerce değeri bilinen alçakgönüllü/mütevazı armağanlar gibi, kişinin seçimleri de içinden gelen sesin çizdiği yol doğrultusunda olacaktır. )
( ŞIKK[Ar.]: İkiye bölünmüş şeyin her parçası. | Bir işin iki yönünden her biri. )
( PRODUCTUM: Yeğlenilen, tercih edilen. )
( Hayvanlarda ve insanda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> İnsanda. )
( [not] TO CHOOSE vs./and/but/<>/> TO PREFER
TO PREFER instead of TO CHOOSE )
( ... ile/ve/değil/yerine/<>/> PROTIMO )
- SEÇİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< STRATEJİ
- SEÇKİN ile/ve/değil/yerine ÖNCÜ
- SEÇME ... ile/değil SEÇMELİ ...
- SEÇMEK/SEÇİLMİŞ ile/ve/değil AYIKLAMAK/AYIKLANMIŞ
( [not] TO CHOOSE vs./and/but TO SORT )
- SEÇMEK/YEĞLEMEK VE SONRASINDA GÖRMEK/DENEMEK ile/ve/değil/yerine GÖRMEK/DENEMEK VE SONRASINDA SEÇMEK/YEĞLEMEK
( [not] TO CHOOSE/PREFER AND THEN TO SEE/TRY vs./and/but TO SEE/TRY AND THEN TO CHOOSE/PREFER
TO SEE/TRY AND THEN TO CHOOSE/PREFER instead of TO CHOOSE/PREFER AND THEN TO SEE/TRY )
- SECURİTY[İng.] değil/yerine/= GÜVENLİK
- SEDASYON/SEDATION[İng.] değil/yerine/= SAKINLEŞTİRME
- SEDATİF/SEDATIVE[İng.] değil/yerine/= SAKINLEŞTİRICİ
- ŞEDDÂDÎ BİNA değil/yerine/= GÖKDELEN
- SEDİMANTASYON/SEDİMENTATION[İng.] değil/yerine/= ÇÖKME | TORTULAŞMA
- SEDİMANT/ASYON değil/yerine/= ÇÖKELÖLÇÜM/ÇÖKELME/TORTULLANMA/TORTULAŞMA
- SEDİMENT[İng.] değil/yerine/= ÇÖKELTİ, | TORTU
- SEDYE[İt.] değil/yerine/= KATLANABİLİR YATAK
- ŞEF[Fr. CHEF] değil/yerine/= UNGAN/ÖNDER
- ŞEFÂAT[Ar.] değil/yerine/= BAĞIŞLAMA
- SEFAHAT değil/yerine/= EĞLENCE/UÇARILIK
- SEFÂLET ile/ve/değil İÇ SEFÂLET
- SEFÂLET[Ar.] değil/yerine/= YOKSULLUK
- SEFER değil/yerine/= KEZ
- SEFERBER/LİK değil/yerine/= ELBİR/LİK
- SEFÎH değil/yerine/>< SÂLİK
- SEFÎH[Ar.] değil/yerine/= UÇARI
( Zevk ve eğlenceye düşkün, parasını israf eden. | Ele, avuca sığmaz. | İrâdesine hâkim olamayan, ihtiyârını devrede tutamayan. )
- ŞEFİK[Ar.] değil/yerine/= SEVECEN
- SEFİR/SEFÂRET değil/yerine/= ELÇİ/LİK
- ŞEFKÂT VE NEZÂKET:
GÜÇSÜZLÜK VE ÜMİTSİZLİK değil KUVVET VE METÂNET
- ŞEFKÂT değil/yerine/= SEVECENLİK
- ŞEFKÂTLİ/MÜŞFİK[Ar.] değil/yerine/= SEVECEN
- SEGMENT[İng.] değil/yerine/= BÖLÜM | KESİT | PARÇA
- PARÇA/SEGMENT[İng.] ile/ve/değil/||/<> SEKME/TAB[İng.]
( Bölüm. | Kesit. | Parça. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Bölüm. )
- SEGMENTAL[İng.] değil/yerine/= BÖLÜMLÜ
- SEGMENTASYON/SEGMENTATION[İng.] değil/yerine/= BÖLÜMLEME
- SEHER[Ar.] değil/yerine/= TAN AĞARTISI
( TAN YERİ AĞARMADAN BİRAZ ÖNCEKİ ZAMAN )
- SEHİM/SEHM[Ar.] değil/yerine/= PAY
( Pay/hisse karşılığı/bedeli. | Pay. | Yüksek çelik binaların tepesinin sürekli olarak sağa sola yaylanması. )
- ŞEHİR ile/değil EYALET
- ŞEHİR değil/yerine/= İL
- ŞEHİR/MEDİNE[Ar.] değil/yerine/= KENT[< KAND]
( Kişinin katıldığı, hayatı tüm yönleriyle yaşadığını hissedebildiği yer. | Konutların, araçların birarada bulunduğu yer. )
( YATUK )
( POLİS )
( BURG/BURJUVA )
( TEMEDDÜN: Kentleşme. )
( SEMERKAND: Semer'in kenti. )
( )
( ŞÂR )
- ŞEHİT/MARTYR değil/yerine/= KUTTANIK
- SEHİV[Ar.] değil/yerine/= HATA
( Unutma nedeniyle yapılan hata ve sonucu bakımından, çok önemli olmayan yanlışlık.[Akla geldiğinde telâfisi de yapılmak üzere.] )
( Bizden hatâ, Hakk'tan atâ'. )
- SEHV değil/yerine/= YANLIŞ, HATA | YANILMA
- SEHVEN[Ar.] değil/yerine/= YANLIŞLIK/LA
( YANLIŞLIKLA, BİLMEYEREK )
- ŞEHVET ile/ve/değil/yerine AŞK
( Tüm canlılar arasında. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Kişiden/insandan, her şeye yönelik. )
( Herkes, dur der! İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Herkes, kabul eder. )
- ŞEHVET[Ar.]/LİBİDO değil/yerine/= KÖSNÜ
( Eşeysel enerji. )
- ŞEHVETTEN ile/ve/değil/yerine AŞKTAN
( Beşer doğulur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE İnsan olunur. )
( Geçici. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Kalıcı. )
( Beşeri aşk. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Kendi. | Tüm yetkin olanlar. )
( Mülkiyet. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Özgürlük. )
- ŞEHZÂDEBAŞI CAMİİ değil ŞEHZÂDE CAMİİ
- ŞEİME/ŞEYİME değil ŞEHÎME
- SEKANS/SEQUENCE[İng.] değil/yerine/= DİZİ, SIRA
- SEKANT[Fr.] değil/yerine/= KESEN
( Trigonometride, bir açının keseni.[Bu açının, kosinüsünün tersi.] )
- SEKEL/SEQUELA[İng.] değil/yerine/= SAYRILIK KALINTISI
- ŞEKER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SABUN (OYUNU)
- ŞEKERİN DÜŞMESİ değil MAGNEZYUM EKSİKLİĞİ
( ... değil
MAGNEZYUM KAYNAKLARI:
Kuruyemiş
Kuru sebze zarı
Tohumu alınmamış tahıl
Yeşil sebzeler
Magnezyum açısından zengin besinler:
Koyu yapraklı sebzeler: Pazı, marul, ıspanak
Meyve: Muz, kayısı, avokado, şeftali ve erik
Badem, kaju, ceviz
Baklagiller: Fasulye ve mercimek
Esmer pirinç, darı, yulaf
Patates
Kabak
MAGNEZYUM İÇERENLER:
ELMA: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR
KAYISI: POTASYUM, FOSFOR, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR
KAVUN: KALSİYUM, FOSFOR, DEMİR
ANANAS: SODYUM, POTASYUM, MAGNEZYUM, KALSİYUM, FOSFOR, DEMİR
MISIRÜZÜMÜ: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR
ARMUT: SODYUM, MAGNEZYUM, FOSFOR, KALSİYUM, DEMİR
İNCİR: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM
MANDALİNA: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR
LİMON: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR
LAHANA: ÇİNKO, MAGNEZYUM, DEMİR, KALSİYUM, FOSFOR
KİRAZ: DEMİR, MAGNEZYUM, POTASYUM, SODYUM, FOSFOR
ÇİLEK: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR
DOMATES: KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR, POTASYUM )
( Magnezyum eksikliği, aynı zamanda kalsiyum eksikliğine neden olur. Çünkü, gövdenin, kalsiyumu emmesi için magnezyuma gereksinimi vardır. )
(1996'dan beri)