
Davranış ve Tutumlarımızın tüm ilişkilerimizdeki yansımalarını görebiliriz...
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 9.674 başlık/FaRk ile birlikte,
9.664 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(40/40)
- ZAN:
"ÖNE SÜRÜLEBİLECEK BİR ŞEY"
değil
ANCAK, KABUL EDİLECEK BİR ŞEY
- [ne yazık ki]
ZAN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> İFTİRA
- ZAN ile/ve/değil/||/<>/> İTHAM
- ZAN ile/ve/değil/yerine/<>/>< SEN
- ZAN değil/yerine/>< ZEN
- ZANN ile/ve/||/<>/>/< "EZBER/KALIP"
- ZANNETME! ile/ve/||/<> FARZ ETME! ile/ve/||/<> SOR! ile/ve/||/<> SÖYLE!
- ZANNETMEDEN ÖNCE ve/<> YARGILAMADAN ÖNCE ve/<> YARALAMADAN ÖNCE ve/<> KONUŞMADAN ÖNCE
( Öğren! VE/<> Anla! VE/<> Hisset! VE/<> Düşün! )
- ZAPPING[İng.] değil/yerine/= GEÇGEÇ
- ZARÂFET:
"GÖZE BATMAK" değil/yerine/>< AKILDA VE GÖNÜLDE KALMAK
- ZARÂFET ve IŞILTI ve GÜZELLİK
( Zarâfet, devingen bir güzelliktir. )
( Zarâfet, doğa tarafından verilmeyen, ancak özne tarafından yaratılan güzelliktir. )
( Zarâfet, her zaman, yalnızca özgürlüğün devindirdiği biçimin güzelliğidir. )
( Her türlü güzellik, gerçek ve görünen devinimin yalnızca bir özelliğidir. )
- ZARÂFET ile/ve/<> LETÂFET
- ZARÂFET ve/||/<> SANATSALLIK
- ZARÂFET ve/||/<> SÜKÛNET
- ZARAR ile/değil/yerine KARAR
( Çoğu. İLE/DEĞİL/YERİNE Azı. )
- ZARAR ile ZIRAR
( ... İLE Zarara zararla karşılık verme. )
- ZARARLI/YANLIŞ/KÖTÜ/GÜNAH/HARAM AMA ... ile/değil/yerine ... VE ZARARLI/YANLIŞ/KÖTÜ/GÜNAH/HARAM
- ZARARLI SABİT GELENEĞE SAPLANMA değil/yerine/>< YARARLI SABİTİN TAKLİDİ
- [ne yazık ki]
ZARARLILARIN TÜKETİMİNDE:
(")İLGİLİ(/LİK)(") ile/ne yazık ki/<>/> ALICI(/LIK) / MÜŞTERİ(Sİ OLMA) ile/ne yazık ki/<>/> BAĞIMLI(/LIK)
( Başlangıçta. İLE/NE YAZIK Kİ/<>/> Ortada. İLE/NE YAZIK Kİ/<>/> İleride. )
- ZARARSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/> YARARLI OLMAK
- ZARÎF değil/yerine/= GÜZEL, ŞIK, ZARÂFETLİ | NÂZİK, İNCE, YAKIŞIKLI | İNCE NÜKTELİ, İNCE NÜKTELERLE KONUŞAN
- ZÂT ile/ve/||/<>/> SIFAT ile/ve/||/<>/> EFAL ile/ve/||/<>/> ESÂR[< ESER]
( Öz/İnsan. VE/||/<>/> Bilgi. VE/||/<>/> Eylem. VE/||/<>/> Yapıt/eser. )
- ZAVALLILAR ile/değil/yerine/>< KİŞİLER
( Sadece, güc(ün)e/olanaklar(ın)a "saygı gösterir". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Herkese saygı gösterir.
Çoğunlukla dedikodu yapar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Düşüncelerini açıkça paylaşır.
Sadece, çıkarları olduğunda yardımseverdir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kibar ve her zaman yardımseverdir.
Gösterişin hastasıdır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gösterişi sevmez.
Kolay söz verir, nadiren tutar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Verdikleri sözü tutmak için çabalar.
İlgi manyağıdır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Alçakgönüllüdür. )
- [ne yazık ki]
ZAVALLILIK:
PARAYLA OLAN ile/ve/değil/<> PARAYLA OLMAYAN
- ZÂYİ/ZİYAN[Ar.] ile ZEVÂL[Ar.]
( Yitik, kayıp. İLE Yok olma/edilme. | Suç, kabahat, sorumluluk. | Bozulma. | Öğle vakti. )
- ZAYIF ya da GÜÇLÜ ile/değil/yerine ZEKİ
( İntikam alır. YA DA Affeder. İLE/DEĞİL/YERİNE Görmemezlikten gelir. )
- ZAYIF/GÜÇSÜZ OLANI:
"CEZALANDIRMAK" değil KAYITSIZLIK
- ZAYIF ile/değil DUYARLI/LIK
- ZAYIF ile/ve/||/<>/< İLKEL
- ZAYIF ile/ve/değil/||/<> SAVUNMASIZ
- | ZAYIF/LAR ile/ve/<> "ZEKİ/LER" |
ile/değil/yerine/><
GÜÇLÜ/LER
( | İntikam alırlar. İLE/VE/<> Başkasını umursamazlar, yok sayarlar. | İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Affederler. )
( [not] | Revenges. vs./AND/<> Don't cares the others. | vs./BUT/>< Forgives. )
( [not] | WEAK/S vs./and/<> "SMART/S" | vs./but/>< POWERFULL/S )
- ZAYIFLIK" ile/değil KİŞİLİKLİ/OMURGALI KALMAYI YEĞLEMEK
- ZAYIF/LIK ile/ve/değil NARİN/LİK
- ZAYIF/LIK ile/değil NEZÂKET / ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK
- ZAYIFLIK ile ZAAF
- ZECREN[Ar.] ile ZECRİ[Ar.]
( Yasaklayarak. | Zorlayarak. | Eziyet ederek. İLE Zorlayıcı, zorlayan, yasaklayan. )
- ZEDELEME ile/ve/<> SARSMA
- ZEHİR-ZEMBEREK (ETMEK/OLMAK)
( Pişman olunduğunda. )
- ZEHİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< İLÂÇ
( Kullanım/uygulama/katkı oranındadır. )
( Zehiri [ya da ilâcı], zehir/ilâç yapan, dozudur.
DOSIS FACIT VENOMIUM[Lat.] )
- ZEKÂ GÖSTERGESİ:
YANITLAR(IY)LA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SORULAR(IY)LA
- ZEKÂ ile/ve/değil CESARET
- ZEKÂ ve/||/<> DUYARLILIK
- ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< EMEK
- ZEKÂ ve/<>/>< EYLEM
- ZEKÂ ile/ve/<> KUVVET ile/ve/<> MADDE
- ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NAMUS
- ZEKÂ ile/ve/değil/||/<> ÖNCELİK (VERME[ME]K)
- ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ŞEFKÂT
( [karşısında] Eğiliriz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Diz çökeriz. )
- ZEKÂ ve/||/<> SEVGİ
( [İnsan] Zekâ karşısında dize gelir. VE/||/<> Sevgi karşısında diz çöker. )
- ZEKÂ ve/<> SORUMSUZLUK
- ZEKÂ ile/ve/<> "YATIRIM"
- ZEKÂT ile/ve/||/<> MÂÛN
( ... İLE/VE/||/<> Malın zekâtı. )
- ZEKÂT ile/ve/||/<> SADAKA ile/ve/||/<> İNFÂK
( Maddî olarak vermek. İLE/VE/||/<> Manevi olarak vermek. İLE/VE/||/<> Geciktirmeden vermek. )
- ZEKÂT ve/||/<>/>/< ZEKÂ
- ZEKİ KİŞİLERİN, İŞE ALINMA AMACI:
NE YAPACAKLARINI SÖYLEMEK ile/değil/yerine İŞVERENLERİN, NE/LER YAPACAĞINI/YAPABİLECEĞİNİ SÖYLEMELERİ
- ZEKÎ[< ZEKÂ), ZEKİYYE değil/yerine/= TEMİZ, HÂLİS, HÂLİ TEMİZ OLAN KİMSE | AKLINI SAFLAŞTIRMIŞ, ARI, DURU HALE GETİRMİŞ KİŞİ
- ZEKİ ile/ve/değil/yerine/<>/< BİLGE
( [Sorunu] Çözümleyen/çözen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/< Önleyen. )
( Nerede aptal olacağını biliyorsan, yeterince zekisin demektir. )
- ZEKİ ile/ve/değil/||/<> PİSLİK
- ZEKÎ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< SİNSİ
- ZELÎL[Ar. < ZİLLET] değil/yerine/= AŞAĞILANAN/HOR GÖRÜLEN
( HOR, HAKİR, ALÇAK, AŞAĞI TUTULAN, AŞAĞILANAN )
- ZEMM[Ar.] ile LEVM[Ar.]
( Kötüleme. İLE Yerme, kınama. | Ayıplama. )
- ZENGİN ve/||/=/<> GÖNÜL AÇAN(FETHEDEN)
( En zengin kişi/ler, gönül fetheden(ler)dir. )
- ZENGİN ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< HESAPSIZ
- ZENGİN ile/değil/yerine VARLIKLI
( Yılmaz Özdil'in, Mustafa Koç yazısı için burayı tıklayınız... )
- ZENGİNİN YÜRÜDÜĞÜ ile/ne yazık ki FAKİRİN YÜRÜDÜĞÜ
( Sindirebilmek için. İLE/NE YAZIK Kİ Bulmak için. )
- ZENGİN/LİK ile/ve/değil/yerine/||/< ENGİN/LİK
- ZENGİNLİK ile/değil "GÖSTERİŞ"
- ZERÂFET değil ZARÂFET(KİYÂSE/T: Akıllıca davranış, akıllılık.)
- ZERREDEKİ OKYANUS ile/ve/||/<> NOKTANIN SONSUZLUĞU
- ZEVK ALARAK ile ZEVK VEREREK
- ZEVK:
ALIŞILAGELMİŞLİK değil/yerine KENDİLİĞİNDENLİK
- ZEVK ALMAK İÇİN/ÜZERE ile ZEVK VERMEK İÇİN/ÜZERE
- ZEVK ile/ve BİRLİK/TEVHİD
- ZEVK ile/ve HEYECAN
- ZEVK ile/ve SEFA/SAFÂ[ZEVK Ü SEFÂ]
( ENJOYMENT vs./and TO ENJOY )
( SUKHA )
- ZEVK ile/ve/||/<>/>/< ŞEVK
- ZEVKİ SÜREN ve/<> ZEKİ MÜREN
- ZEVKİNDE/LİK ile/ve/değil/yerine/<> KENDİNDE/LİK
- ZEVKİNE ERMEK ile/ve/||/<>/< ZEVK VERMEK
- ZEVZEK/LİK ile PATAVATSIZ/LIK
- ZEYNEL[Ar.] değil/yerine/= GÜZEL, HOŞ, ONURLU/ŞEREFLİ
- ZEYREK[Fars.] ile ZEYREK[Fars.] ile ZEYREK
( Anlayışlı, uyanık, zeki. İLE Ketentohumu. İLE Fatih Sultan Mehmet'in, fetih sonrasında, "benim" diye belirlediği yerler. )
- ZEYTİN-EKMEĞİ BİRLİKTE YEMEK ile ZEYTİN, ÜSTTE VE KÜRDAN SAPLI YEMEK
( "Gariban olursun." İLE "Havalı/üst sınıf vs. olursun." )
- ZİBİDİ[Fars.] ile ZÜPPE/DANDİ[Fr. DANDY]/DIDON[Fr. < DIS DONC]
( Gülünç olacak derecede kısa ve dar giyinmiş olan. | Yersiz ve zamansız davranışları olan kişi. | Süslü ve yakışıklı. İLE Giyinişte, söz söyleyişte, dilde, düşünüşte, toplumun gülünç ve aykırı saydığı yapmacıklıklara ve aşırılıklara kaçan. )
- ZİHİN/ANLIK ile/ve/=/||/<> ZAMAN
( Düşünce ve zihnin, kişinin üzerinde olması DEĞİL/YERİNE kişinin düşüncelerini ve zihnini/n üzerinde olması/olabilmesi, yönetebilmesi. İLE/VE/=/||/<> Zamanın, kişinin ve yaşamın üzerin(d)e olması/devrilmesi. DEĞİL/YERİNE Kişinin, zamanın/ı/n ve yaşamın/ı/n üzerinde olması/olabilmesi, yönetebilmesi. )
- ZİHİNDE:
OLGU değil [ya] NESNE [ya da] OLAY
- YORULMA:
ZİHİNDE ile/ve/||/<> GÖVDEDE
( Uyku kaçar. İLE/VE/||/<> Uyku gelir. )
( Yeterince düşünmekten kaçmak ve/ya da uykunuzun gelmesini istiyorsanız, fiziksel işler yapınız, (daha çok) hizmet ediniz. )
- ZİHİNLE KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/<> "KALBİNLE" BAKMAK
- ZİHNİ ve GÖNLÜ:
DAR OLAN ile/değil/yerine/>< ZENGİN OLAN
( Dünyayı da sunsan, "Daha yok mu?" der. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kuru ekmek de versen, şükreder. :) )
( Yüzünü asar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yüzü güler. :) )
- ZİHNİN: "KÖLESİ OLMAK" değil/yerine/>< USTASI OLMAK
- ZİHNİNDE ve/=/||/<>/>/< DİLİNDE
( Ne ki, var zihninde; aynı var dilinde!
Ne ki, var dilinde; aynı var zihninde! )
- ZİL'DE:
PARMAK ZİLİ ile/ve ZİLLİ MAŞA (ARAP)[Çankırı sohbet toplantılarında elden ele özel ezgisi ve gezdirme uygulamalarından.]
- ZİLLET ile/değil/yerine/>< İZZET
( Hor görülme. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Büyüklük, yücelik, ululuk. )
( Hor görmeyi/göstermeyi[zilleti] "olağan/alışıldık" duruma getirmiş kişiler, izzetli kişilerden rahatsız olur ve onlara hakaret eder. )
( Eğer ahlâksızlığı meşrûlaştırmakla ilgili çabası olan için ahlâklı olanlar rahatsızlık verici olur. )
( Belirli düzen ve disiplinlerde "yaşayamayanlar" için düzenli olanlar, düşmandır. )
- ZİMMET ile KABZ
- ZİNDE[Fars.] ile/ve/||/<>/> İZİNDE
- ZİNDE/LİK[Fars.] değil/yerine/= DİNGİN/LİK, DİNÇ/LİK
- ZINDIK KOKLATMAMAK değil ZIRNIK KOKLATMAMAK
- ZIP ÇIKTI ile/ve/||/<> NEV ZUHUR
- ZIPLAMAK ile/değil ATILMAK
- YÜRÜMEK:
ZIPLAYARAK değil YAYLANARAK
- ZIRVA/LAMAK ile SAÇMA/LAMAK
( TO TALK NONSENSE/ROT vs. TO BULLSHIT )
- [ne yazık ki]
"ZITLAŞMA" ile/ve/değil İNATLAŞMA
- ZİYAN ve HÜSRAN
- ZİYARET:
"BASKIN" ile/değil SÜRPRİZ
- ZİYÂRET değil/yerine/= GÖRMEYE/GÖRÜŞMEYE GİTME
- ZİYÂRET[Ar.] ile/ve/||/<>/> ZİYÂFET[Ar.]
- ZİYARETİN, "KISA"SI MAKBULDÜR ile/ve/değil/||/<>/< ZİYARETİN, "KISAS"I[KARŞILIKLI OLANI] MAKBULDÜR
- ZONTA[Yun.] ile ZORBA[Fars. < ZORBAZ]
( Kaba ve kültürsüz kişi. İLE Güç gösterisi yapan, ağırlık kaldıran sporcu. )
- ZOR İŞ değil AZ COŞKU/AŞK
- ZOR ZAMANDA, YALNIZ BIRAKMAK değil/yerine/>< GEREKSİNİM ANINDA, YANINDA OLMAK
- ZOR değil/yerine/< KOLAY DEĞİL
( NOT EASY instead of DIFFICULT )
- ZOR ile/ve ZORLA(N)MA!
( İse sev! İLE/VE Sevmiyorsa.
[Zor ise sev, sevmiyorsa zorlama!] )
- ZORA DAYANAMAYAN/LAR ile/>< ÖDÜLE "DAYANAMAYAN/LAR"
- [ne yazık ki]
ZORA GELEMEMEK ile/ve/değil/||/<>/< "KONFOR"
- [ne yazık ki]
ZORA KOŞMA ile/ve/||/<> "YOKUŞA SÜRME"
- [ne yazık ki]
ZORBALIK ile/ve/değil/<>/> AKRAN ZORBALIĞI
- ZORLA GÜZELLİK OLMAZ değil ZORLAMAYLA/ZORLAYARAK, GÜZELLİK OLMAZ
- ZORLAMA ile/ve/||/<> ABARTI
- ZORLAMA(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNERİDE/TEKLİFTE CİDDİYETİ VURGULAMA/PEKİŞTİRME
- ZORLAMA ile ZORBALIK
- ZORLAMA ile/ve/değil/< ZORUNDA BIRAKMA
- ZORLAMA ile/ve/değil/yerine/<> ZORUNLULUK
( Kişilerde/insanda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Doğada. )
- ZORLAMAK ile/ve/||/<> HIRPALAMAK
- ZORLAMAK ile/değil/yerine "ÜZERİNE GİTMEK"
- ZORLAMAK ile/ve/||/<>/> ZORTLAMAK
- ZORLANMA ve/||/<>/> DEĞİŞİM
( Kişiyi zorlamıyorsa, değiştirmeyecektir. )
( If it doesn't challenge you, it won't change you. )
( CHALLENGE and/||/<>/> CHANGE/ALTERATION )
- ZORLANMA ile SIKINTI
- ZORLANMAK ve/fakat/||/<>/>/< KAÇMAMAK
- ZORLAYICI/LIK ile YOL KESİCİ/LİK
- ZORLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZORLANMA
( Dışarıda/ki/ler/de. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İçeride/ki/ler/de/n. )
- ZORLUKLAR KARŞISINDA:
"PES ETMEK" ile/değil/yerine/>< OLGUNLAŞMAK
- ZORLUKLARA/SIKINTILARA:
KATLANMAK ile/ve/||/<> AYAK UYDURMAK
- ZORLUKLARI:
"ÜSTLENMEK" ile/ve/değil "GÖĞÜSLEMEK"
- ... ZORUNDA MIYIM? ve/||/<> HAKSIZ MIYIM?
( [ne yazık ki] İkisi de bilgisiz/bilinçsiz ve çıkarcı kişilerin kullandığı, sıradan sözlerdir. )
- ZORUNLU NEDEN ile/ve/||/<> YETERLİ NEDEN
( Yetinilenler. İLE/VE/||/<> ... )
- SÜKÛT:
ZORUNLU(ZARÛRÎ) ile/ve/<> DOĞAL(TABİÎ)
- ZORUNLU ile KASITLI
- ZORUNLU = NECESSARY[İng.] = NÉCESSAIRE[Fr.] = NOTWENDIG[Alm.] = NECESSARIA[Lat.]
- ZORUNLULUK ile/ve/değil/yerine/<>/< BAĞLAYICILIK
- ZORUNLU/LUK ile GEREKLİ/LİK
( OBLIGATION vs. NECESSITY )
- ZORUNLULUK ve/||/<>/> GÜZELLİK
( Bazı/çoğu zorluk ve/ya da zorunluluklar, bazı/bazen güzelliklere yönelebilir ve/ya da dönüşebilirler. )
- ZORUNLU/LUK / ZARÛRÎ ile/değil/yerine/=/< KAÇINILMAZ/LIK
- ZORUNLULUK ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİLİĞİNDENLİK
- ZORUNLULUK ile/değil/yerine/||/<>/>/>< SAMİMİYET
- ZORUNLU/LUK ile/ve/değil/yerine/<> TUTARLI/LIK
- ZORUNLULUK = ZARURET = NECESSITY[İng.] = NÉCESSITÉ[Fr.] = NOTWENDIGKEIT[Alm.] = NECESSITAS[Lat.] = NECESIDAD[İsp.]
- ZÜBÜK ve/||/<> PIRT
( )
- ZÜLL[Ar.] değil/yerine/= ALÇALMA, HORLUK, HAKİRLİK, ZİLLET
- ZÜLL[Ar.] ile ZULM[Ar.]
( Utanç verici, küçültücü davranış. | Alçalma, horluk, hakirlik. İLE Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. )
- ZULM ile/ve/değil/yerine/<>/< CEBR
- [ne yazık ki]
!ZULM ile/ve/||/<> !DALKAVUKLUK
( [ne yazık ki] "Küçük gördüklerine." İLE/VE/||/<> "Büyük gördüklerine." )
- ZULÜM/GADİR[Ar.] değil/yerine/= !KIYGI/KIYIN
- ZULÜM/ZÂLİM ile ADÂLETTEN UZAKLAŞMAK/UZAKLAŞAN | BİR ŞEYİN YERİNDE OLMAMASI
( ADALETTEN UZAKLAŞMAK/UZAKLAŞAN | BİR ŞEYİN YERİNDE OLMAMASI )
- ZULÜM ile/ve/değil/||/<> İHMALKÂRLIK
- ZULÜM ile KAHR
( Dışarıdan. İLE İçeriden. )
- ZULÜM değil/yerine/>< ŞEFKÂT
( İlimsiz şefkat, zulümdür. )
- ZULÜM[Ar.] ile SİTEM[Ar.]
( Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. İLE Zulüm, haksızlık. | Eziyet. | Çıkışma. )
- ZUNÛN ile/ve/||/<> ŞUKÛK ile/ve/||/<> SÜKÛN ile/ve/||/<> SÜKÛT
( Bilgide[malûmâtta]. İLE/VE/||/<> Uygulanan bilgide[marifette]. İLE/VE/||/<> (B)ilimde. İLE/VE/||/<> Bilgelikte[irfânda]. )
itibariyle 9.674 başlık/FaRk ile birlikte,
9.664 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(40/40)