
Davranış ve Tutumlarımızın tüm ilişkilerimizdeki yansımalarını görebiliriz...
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 9.674 başlık/FaRk ile birlikte,
9.664 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(37/40)
- UYUM ile/ve/||/<>/> ÇATIŞMA ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME
- UYUM ile/ve/||/<>/> EVRENSEL/KOZMİK UYUM
- UYUM ile/ve EYLEME GEÇMİŞ UYUM
( Dinler, hakikatlerini, eylem içinde [sessiz eylem içinde] gösterirler. )
( HARMONY vs./and HARMONY IN ACT
Religions show their true face in action, in silent action. )
- UYUM >< UYUMSUZLUK
( Küçük şeyleri büyütür. >< Büyük şeylerin çürümesine neden olur. )
- UYUM ile/ve YETENEK
- UYUM/AHENK ile/ve/değil/||/<> İNSİCÂM
- UYUMAK ile ZIBARMAK
( ... İLE Ölmek, gebermek. | Sızmak. )
- UYUMLAŞMA değil UYUMLULAŞMA
- UYUMLULUK ile/ve AKLİMATİZASYON
( ... İLE/VE Çevresel etmendeki bir değişime, fizyolojik olarak kendini uyumlandırma. )
( HARMONIOUSNESS vs./and ACLIMATISING )
- UYUM/LU/LUK ile/ve/||/<> ESNEK/LİK
- UYUMLU/LUK ile/ve GÜZEL/LİK
( HARMONY/HARMONIOUSNESS vs./and BEAUTY )
- UYUMLU/LUK ile/ve UYGUN/LUK
( HARMONIOUSNESS vs./and APPROPRIATENESS )
- UYUM/LU/LUK ile/ve YALIN/LIK
( HARMONY, HARMONIOUS/NESS vs./and SIMPLICITY )
- UYUMSUZ/LUK ile/ve/değil/||/<>/>/< SUSKUN/LUK
- UYUŞMAK ile/değil/yerine/>< YETİŞMEK
- UYUŞTURMAK ile/ve/değil OYALAMAK
- UYUŞUK/TEMBEL[Fars. < TENBEL] ile/ve/=/||/<> HIMBIL
- UYUŞUK/LUK ile/değil/yerine/>< DİNGİN/LİK
- KİTAP/MUSHAF:
UYUYAN BİREY/TOPLUM İÇİN değil/><
OKUYAN VE DÜŞÜNEN BİREY/TOPLUM İÇİN
( )
- UYUYAN ile/değil UYUMA NUMARASI YAPAN
( Uyandırabilirsin. İLE/DEĞİL Uyandıramazsın. )
- UYU-YOR ile UY-UYOR
- UYUYUP, UYANAMAMAK ve/||/<> UYANIP, BULAMAMAK
( Sevdiklerimizin ve değeri bilinmesi gerekenlerin değerini bilelim!... )
- UZAK DURMALI!:
KÖRDEN değil NANKÖRDEN <>
YÜZSÜZDEN değil İKİYÜZLÜDEN <>
"TİPİ BOZUK"TAN değil "SÜTÜ BOZUKTAN"
- UZAK DURMAMAK/DURMAK ile/ve/=/||/<> RIZÂ GÖSTERMEK/GÖSTERMEMEK
- UZAK DURULMASI GEREKEN KİŞİLER:
"HEP HAKLILAR" ve/||/<> "HERŞEYE, SÜREKLİ İTİRAZ EDENLER" ve/||/<> "SADECE BEN" DİYENLER ve/||/<> BAŞKALARINI DEĞERSİZ GÖRENLER ve/||/<> ÇIKARCILAR ve/||/<> İSTEDİĞİ OLMADIĞINDA TUTUM DEĞİŞTİRENLER ve/||/<> ARAMADIĞIN SÜRECE ARAMAYANLAR ve/||/<> İŞİ DÜŞMEDİKÇE TANIMAYANLAR ve/||/<> İŞİ BİTTİĞİNDE, YANINDA DURMAYANLAR
- UZAK İLİŞKİLER ile/ve/||/<> YAKIN İLİŞKİLER
- UZAK TUT/ALIM! ve/||/<> UZAK DUR/ALIM!
( Yüzü "çirkin olan"ı değil yüreği çirkin olanı. VE/||/<> Giysisi kirli olandan değil "zihni/düşüncesi" kirli olandan. )
- UZAKLAŞMAK ile/değil/yerine/>< UZLAŞMAK
- UZAKLAŞMAK ile YABANCILAŞMAK
( TO BE ESTRANGED vs./and ALIENATION )
- UZAMAK ile/değil UZAKLAŞMAK
( Argoda ve/ya da günlük düşük dilde. İLE/DEĞİL ... )
- UZATMA! ile/ve/||/<>/> UZLAŞ! ile/ve/||/<>/> UNUT!
- UZA(T)MAK ile/ve/değil/||/<>/< TEKRAR
- ÜZEN ...
YALAN SÖYLEMESİ ile/ve/değil/> ONA, DAHA SONRASINDA İNANAMAYACAK OLMAK
- ÜZEN/İ ile/değil/yerine/>< MUTLU EDEN/İ
( Terk et. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Mutlu et. )
( Hakkındır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Hakkıdır. )
- ÜZERİNDE DURMAK ile/ve/yerine ALTINI ÇİZMEK
- ÜZGÜN/LÜK ve/||/<>/> DÜZGÜN/LÜK
- UZLAŞIM ile/ve/||/<> ALT/ASGARİ KOŞUl
- UZLAŞIM ve UNUTMAK
- UZLAŞMA ile/ve/||/<> BARIŞMA
- UZLAŞ(TIR)MA ile/değil ANLAŞ(TIR)MA
- UZLUK/EHLİYET/HAZAKAT ile/ve/<> DEĞİM/LİYÂKAT
- UZMANLAŞMA ile "KÖK SALMA"
- UZMANLIK ve/||/<>/>/< İŞBÖLÜMÜ
- ÜZÜCÜ ile KIRICI
- ÜZÜLME ve/||/<>/> BÜZÜLME
- ÜZÜLMEK ile/ve HESAP SORMAK
- ÜZÜM, ÜZÜME, BAKA BAKA KARARIR ile/ve/||/<> KÖRLE YATAN, ŞAŞI KALKAR
- UZUN KOLLU ile UZUN KOLLU ile/değil/yerine UZUN KOLLU
( Giyecek. İLE Hırsız. İLE/DEĞİL/YERİNE Uzaktan erişen/erişir. )
- UZUN/KISA) SÜRELİ/LİK (/ SOLUKLU/LUK) ile SÜREKLİ/LİK
( LONG PERIOD vs. CONTINUAL )
- UZUN UZUN BAKMAK ile GÖZ KIRPMAK
( ... İLE Bir kişinin, ortalama göz kırpma hızı, 100 - 400 milisaniye arasında gerçekleşmektedir. )
( LOOKING IN LONG PERIOD vs. WINK )
- UZUN UZUN DÜŞÜNMEK/BOŞ BOŞ OTURMAK ile/ve/değil/yerine AZ AZ (DA OLSA) EYLEMEK/BİR ŞEYLER YAPMAK
( Pek kolay olmasa da... )
( Kepçe tutan elim olsun, dış kapıda yerim olsun! )
- UZUN UZUN KONUŞMAK ile "UZATMAK"
( TO TALK AT LENGTH vs. TO PROLONG )
- UZUN YAŞAMAK ile/ve/<>/değil/yerine DERİN/DÜRÜST/DOĞRU YAŞAMAK
- ÜZÜNTÜLÜ BİRİNE:
ACIMAK değil/yerine KIZMAK
- ÜZÜNTÜNÜN PAYLAŞIMI ve/||/<> SEVİNCİN PAYLAŞIMI
( Üzüntüyü azaltır. VE/||/<> Sevinci çoğaltır. )
- VAHİM/ÜZÜCÜ OLAN:
YALAN SÖYLEMİŞ OLMASI ile/ve/değil/||/<>/> ONA BİR DAHA GÜVENEMEYECEK OLMAK
- VAHİM ile/ve/değil/> VAHŞET
- VAKÂR[Ar.] değil/yerine/= AĞIRBAŞLILIK, TEMKİNLİLİK
- VANDAL/LIK ile !BARATARYA
( Miladın, başlangıç yıllarında yaşayan ve Roma İmparatorluğu ile yaptığı savaşlarda, acımasızlığı ile ün salan bir Doğu Germen halkı. | Eski kültür ve sanat anıtlarını yakıp yıkan; bunların değerini bilmeyen kişi ya da halk. İLE Kaptanın, tayfaların, gemi sahibine, armatöre ya da sigorta ortaklığına, bilerek verdiği zarar. )
- VAR DA MI ile YOK DA MI
YOK?
- VAR ETMEK ile/ve/<> SAHİP ÇIKMAK
- VAR KOŞULLARINDA
ile/ve/değil/||/<>/<
DAR KOŞULLARINDA
- VAR/OLANI:
TÜKETMEK ile/ve/değil/yerine/<>/< YÖNETMEK
- VAR OLUŞUMUZ:
"DÂVÂ" İÇİN ile/değil/yerine/>< SEVGİ/SEVİ İÇİN
- VARDA[İt.] ile VARDAKOSTA[İt.] ile VARDA BANDIRA
( Dikkat et, savul, destur! İLE Kıyıları koruyan gemilere verilen ad. | İriyarı ve gösterişli kadın. İLE İşaretçi er. )
- VARILAN/VARILACAK:
MEKÂN/MAHAL ile/ve/<> HAL(RIDVAN)
- VARLIK-YOKLUK ile/değil VERİP-VERMEMEK
- VARLIK ve/<>/||/= İYİLİK
- VAROLAN ile/ve/<> VAR OLMASI GEREKEN ile/ve/<> HAYAL ETTİĞİNİ/N GERÇEKLEŞTİR(İL)ME(Sİ)
( Bilim. İLE/VE/<> Felsefe. İLE/VE/<> Sanat. )
- VAROLUŞ ve/||/<> KARAR ALABİLME
- VARSILLIK/ZENGİNLİK(") ile/ve/değil/||/<>/> VARLIK/SERVET
( Bağırır. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Fısıldar. )
- VARSIL/LIK(ZENGİN[Fars. < SENGİN]/LİK) ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)
( Malı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>< Çenesine vurur. )
( Rezilliğin yardımcısı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>< Erdemin düşmanı. )
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>< Suçsuz olmasına karşın, "düzenden"/"erkten" korkan. )
( )
( Paranın satın alamayacağı bir şeye sahip olana kadar varsıl değilizdir. )
( "Beş parasızmış" gibi yaşadıklarından dolayı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>< "Zenginmiş" gibi yaşadıklarından dolayı. )
( Yoksulluğu över. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>< "Varsılları" savunur. )
( )
- VAS(I)F değil/yerine/= ÖZELLİK, NİTELİK | ÖVME
- VASİYET ile/ve/<> NASİHAT
- [ne yazık ki]
VATANDAŞIN "ÇIKARLARI/(HAKLARI)" ile/değil/yerine/>< KİŞİ(İNSAN) HAKLARI
- VAZCAYMAK" değil VAZGEÇMEK ya da CAYMAK
- VAZGEÇ! ile/ve/||/<> VAZGEÇME!
( Dünyadan. İLE/VE/||/<> Kendinden! )
- VAZGEÇİLİR/LİK ile/ve/||/<> SAMİMİYET/AÇIKLIK
- VAZGEÇMEK:
"ZAYIFLIK" değil/yerine/>< BIRAKABİLECEK KADAR GÜÇLÜ OLMAK
- VAZGEÇMEK ile BIRAKMAK
( Hiçbir kişi vazgeçilir değildir. Hiçbir kişi vazgeçilmez değildir. )
- VAZGEÇMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> DEĞİŞMEK
- VAZGEÇMEK ile/değil/yerine DİNLENMEK/ARA VERMEK
- VAZGEÇMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< PEŞİNDE KOŞMAMAK
- VAZGEÇMEK değil/yerine SIĞDIRMAK
( Âlimin tutumu. DEĞİL/YERİNE Ârifin tutumu. )
- VAZGEÇMEK ile YERİNE KOYMAK
- VAZGEÇMEYELİM!:
GÜLÜMSEMEKTEN ile/ve/||/<> SEVMEKTEN ile/ve/||/<>
ÖĞRENMEKTEN ile/ve/||/<> HAYALLERİMİZDEN
- VAZGEÇMEYELİM ve ERTELEMEYELİM ve
ÜŞENMEYELİM
( TO GIVE UP vs. TO POSTPONE/DELAY )
- VECİBE[Ar.] değil/yerine/= ÖDEV
- VEDÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VEFÂ
- VEDALAŞMAK ile/ve HELÂLLEŞMEK
- VEFÂ ile ...
( SÖZÜNDE DURMA, SÖZÜNÜ YERİNE GETİRME )
( DOSTLUĞU DEVAM ETTİRME )
( ONUN YANINDAYKEN NASILSAN, UZAKTAYKEN DE AYNI OLMAK )
- VEGAN BESLEN("ME")MEK/OL("MA")MAK:
HAYVANLARA ve/değil/yerine/||/<>/> BİZE
( Pahalıya mal olur. VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Ucuza mal olur. )
( APUKURYA[Yun.]: Et yenilmeyen dönem. )
- VEGAN/LIK ve/||/<> CAYNACI/LIK(JAİNİZM)
( Hiçbir hayvanın etini ve/ya da ürünlerini yememenin yanısıra, hayvanları, mal/kaynak ya da köle olarak kullanmamayı esas alarak yaşam sürdürme tutumu. VE/||/<> Doğaya, düzene(sisteme) yük ya da olumsuz etki yaratmayacak biçimde, temel gereksinim/zorunlulukların ötesine geçmeyecek biçimde, doğayla uyumlu ve bütünlüklü bir yaşam sürdürme tutumu. )
- VEHHÂB[< VEHB] değil/yerine/= ÇOK HÎBE EDEN, FAZLA BAĞIŞLAYAN, KARŞILIKSIZ VEREN
- VEHİM ile/ve/||/<> TELÂŞ
- VEHM ile/> ŞÜPHE/ZANN
( Zanaay. İLE/> Sanat. )
( 1-49 İLE/> 51-99 )
- VELVELE[Ar.] değil/yerine/= BAĞRIŞMA
( Gürültü, bağrışma. | Gereksiz telaşa ve heyecana düşürmek. )
- VER(EBİL)MEK:
OLDUĞUNDA/BOLLUKTA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLMADIĞINDA/KITLIKTA/ZORLUKTA/YOKLUKTA
- VER PİYAZI, ÇEK AYAZI ile ...
- VERBAL/NON-VERBAL değil/yerine/= SÖZEL/SÖZEL OLMAYAN
- VERDİĞİN ŞEYLERİ "GÖRMEMEK" ve/||/<>/>/< VEREBİLECEĞİN ŞEYLERİ ARTIRMAK
- VEREN EL, ALAN ELDEN ÜSTÜNDÜR" değil ALAN EL, VEREN ELDEN ÜSTÜNDÜR/ÜSTTEDİR
- [ne yazık ki]
VERGİ KAÇIRMAK değil/yerine VERGİDEN KAÇINMAK
- | VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET
( BİLGİ: İnsan aklı sınırıları içerisinde evreni ve doğayı anlama çabası. )
( Bilgi, göklere uçabileceğimiz kanatlardır. )
( Yapmanız gereken şey farkında olmanın farkında olmaktır. )
( Tüm sonuçlarına katlanabilmektir. )
( Hiçbir uygarlık, varolan bilgiyle çatışmadan, bilgi üretemez. )
( KUTADGUBİLİG: Mutluluk/saadet veren bilgi, kutlu bilgi.
Çinliler, ona Edebü'l-Mülûk der; Maçinliler, onu Enîsü'l-memâlik diye adlandırır. Bu meşrık ilinin büyükleri, buna doğruca Zînetü'l-ümerâ der.
İranlılar buna Şehnâme der, Turanlılar ise Kutadgu bilig diye anar. )
( )
( | Before AND/> After. AND/> Inside AND/> Outside |
vs./AND/+/<>/>/<
Time and place. )
( | [by] ... AND/> "What, where, when, who?" questions and answers. AND/> "How?" question and answers. |
vs./AND/+/<>/>
"Why?" question and answers. )
( | Letter, phoneme. AND/> Morpheme. AND/> Word. |
vs./AND/+/<>/>/<
Sentence. )
( [bilginin/kavramın/nesnenin/olgunun] | Öncesi VE/> Sonrası VE/> İçi ve dışı |
İLE/VE/+/<>/>/<
Zamanı ve Zemini )
( | Yazaç/harf. VE/> Hece. VE/> Sözcük. |
İLE/VE/+/<>/>/<
Tümce. )
( | ... VE/> "Ne, ne zaman, nerede, kim?" soruları ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. VE/> "Nasıl?" sorusuyla ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. |
İLE/VE/+/<>/>/<
"Neden?" sorusuyla ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. )
( DATA vs./and/<>/>/< INFORMATION vs. KNOWLEDGE vs. WISDOM, AWARENESS )
- VERİLENİ/SUNULANI:
"YUT" DİYE değil TUT DİYE!
- VERİMLİLİK ve/||/<> BEREKET ve/||/<> ÜRETKENLİK
- VERİMLİ/LİK ile/ve/||/<> ÇİLECİ/LİK
- VERİMLİLİK ile/ve/||/<>/< ÖNCELİK ile/ve/||/<>/< AMAÇ
- VERİNCE, ALMAYI BEKLEMEK değil/yerine ALINCA, VERMEYİ BECERMEK
- VERİRKEN:
AVUÇ AŞAĞI BAKAR ŞEKİLDE UZATMAK yerine AÇIK AVUÇLA (YUKARI BAKAR ŞEKİLDE) UZATMAK
- VERİRKEN:
AVUÇ AŞAĞIYA BAKAR BİÇİMDE UZATMAK yerine/değil AÇIK AVUÇLA (YUKARI BAKAR BİÇİMDE) UZATMAK
- VERMEK:
SELENİNİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KULAĞINI
( Az kişiye. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Çok kişiye. )
- VERMEK ve/||/<>/> VAR OLMAK
- VERMEK ve/||/<>/> VARMAK
- VESÎLE ile BAHÂNE
( İyi niyetle. İLE Kötü niyetle. )
- VİCDAN ile AKIL
( Değerlere dayanır. İLE Kurallara dayanır. )
- VİCDAN[Ar. < VCD]["VİJDAN" değil!] değil/yerine/= BULUNÇ/DUYUNÇ
- VİCDAN ile/||/<> GAM
- VİCDAN ile/ve NAZAR
( Zihnin kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. İLE/VE Aklın kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. )
- VİCDAN ile/ve/<> VAHİY
- VİCDÂNÎ DİN ve/+/||/<> AHLÂKSIZLIK
- VİCDAN/LI ile/değil/ne yazık ki/>< KORKU/KORKAK
- VİCDANSIZ/LIK değil/yerine/>< YÜREKLİ/LİK
- VİGİZM(WHIGGISM) ile ÜTOPYA[< Yun.]
( Bugünün kavramlarını/olgularını, geçmişe taşımak. | Zamanın, gelenek ve ahlâk anlayışına uymayan tutum. | Olay tarihinde yanılma. İLE "Kurgusal/aşırı hayalci geleceği" "kabul ederek", bugüne ya da yakın geleceğe çekme (boş) "çabası". )
- VİRA[İt.] değil/yerine/= DURMADAN/ARALIKSIZ
- VIRILDAMAK ile/ve/<> VIZILDAMAK
( Usandıracak, sinirlendirecek biçimde, durmadan konuşmak. İLE/VE/<> Vız diye ses çıkması. | Hafif seste ve bezdirici biçimde yakınmak, sızlanmak. )
- VİTRİNLERE/TEZGAHLARA UZUN UZUN BAKMAK ile/yerine GEREKENE, GEREKTİĞİ KADAR BAKMAK
( SHOPPING IN LONG PERIOD vs. LOOKING TO THE NECESSITY
LOOKING TO THE NECESSITY instead of SHOPPING IN LONG PERIOD )
- VIZ ile/ve/||/<> TIRIS
( ... İLE/VE/||/<> Atların kısa adımlarla hızlı yürüyüşü. )
( Gelir. İLE/VE/||/<> Gider. )
- VOYVO[İsp.] değil/yerine/= SATAŞMA
( Alay ederek sataşmak için söylenir. )
- VUCA:
VOLATILITY | UNCERTAINTY | COMPLEXITY | AMBIGUITY ile/değil/yerine/>/>< VISION | UNDERSTANDING | CLARITY | AGILITY
( Değişkenlik, Oynaklık | Belirsizlik | Karmaşıklık | Anlaşılmazlık İLE/DEĞİL/YERİNE/>/>< İleri Görüş/Ülkü | Anlayış | Belirginlik | Kavrayış, Çeviklik )
( )
- VURDUMDUYMAZ/LIK ile/değil/yerine NEŞELİ/LİK
- VÜRUT[Ar.] değil/yerine/= GELİŞ/GELME
- VUSÛL ve/||/<>/< USÛL
( Yöntem olmadan, kavuşma olmaz. / Usûlsüz, vusûl olmaz. )
- WAI:
TEŞEKKÜR EDİYORUM ile/ve/||/<> MERHABA ile/ve/||/<> HOŞÇAKAL
- WHEN YOU ARE YOUNG:
WORK TO LEARN but NOT TO EARN
( Gençken, öğrenmeye çalış. Para kazanmaya değil! )
- [ya] "BİR YOL BULMAK/AÇMAK" ve/ya da/||/<>/>/< [ya] YOL AÇMAK ve/ya da/||/<>/>/< YOLDAN ÇEKİLMEK
- ...'YA GEREK YOK ile/değil/yerine ... YETERLİ
- [ya]
İSTİKLÂL ya da ÖLÜM
( )
- ...'YA RÂZI OLMA ile/ve/değil/||/<>/< ...'YI SAVUNMA HAKKI
- ...'YA SIĞMAYACAK ile/değil ... İLE SINIRLANDIRIL(A)MAYACAK
- [ya] TÂLİP OLMA! ya da ŞİKÂYET ETME!
- [ya] YENİLECEĞİZ değil/yerine/ya da/>< YENİLENECEĞİZ
- YABANCILAŞMA ile/ve DUYARSIZLIK
( ALIENATION vs./and INSENSITIVITY )
- YABANCILAŞMA ile/ve/||/<>/> YADSIMA
- YÂD ETME! ile/ve/||/<>/> FERYÂD ETME!
( Geçmişi. İLE/VE/||/<>/> Geleceğe.
Geçmişi yâd etme, geleceğe feryâd etme! )
- YADA ile/değil YÂDA[< YÂD(Fars.) + A(Tr.)] ile/değil YA DA
( Doğal taş. İLE/DEĞİL Anma/ya. İLE/DEĞİL Bağlaç.[Seçeneği, çeşitliliği ya yeğlemeyi/tercihi belirten söz.] )
- YADIRGAMA ile/değil/yerine/<> BENİMSE(YE)MEME
- YADIRGAMA ile/ve/> RED
( TO REGARD AS A STRANGER vs./and/> TO DENY )
- YADIRGAMAK ile/ve/||/<> TUHAF KARŞILAMAK
- YADIRGAMA(MA)K ile/ve/değil/||/<> YABANA ATMA(MA)K
- YADSIMA ile/ve/||/<> GÖZARDI ETME
- YADSIMA >< KUTSAMA
- YADSIMAK ile/ve/<> ÖNEMSEMEMEK
- YADSIMAK ile YADIRGAMAK
- YAĞLAMAK ile YALAMAK
- YAĞMUR ADAM ve/||/<>/> TEMPLE GRANDIN
( ... VE/||/<>/> Otizmin, bireyler ve toplum tarafından algısı, yorumlanışı, gösterilen yanlış tepkiler yerine yapıcı yaklaşımların farkını harika bir süreç ve anlatımla sunuyor. )
( Otizmli Bireylerle İlgili Çekilmiş 17 Film...
- Temple Grandin
- Barfi
- Mary&Max
- Yağmur Adam /Rain Man
- My Name is Khan
- Benim Adın Sam /I am Sam
- Snow Cake
- Ocean Heaven /Hai Yang Tian Tang
- Ben X
- The Black Balloon
- Campeones
- Adam
- Mozart be Balina / Mozart and the Whale
- Çok Gürültü ve Çok Yakın
- Sevgili John
- Silent Fall
- Molly )
- KÖPRÜ:
YAKACAĞIN ile/ve/değil/yerine/>< GEÇECEĞİN
- YAKARIŞ ile/ve/<> HAYKIRIŞ
- YAKARIŞ ve/||/<>/> TÖVBE
- YAKARMAK ile YAKINMAK
( Israrla istemek, yalvarmak. İLE Sızlanmak, sızlanarak anlatmak, şikâyet etmek. )
( NİYÂZ ile ŞEKVÂ )
- YAKICI ile YIKICI
- YAKIN İLİŞKİ ve/||/<>/< "DÖRT MEVSİM" BOYUNCA GÖRMEK/YAŞAMAK
( İlişki/yakın ilişki, dört mevsim boyunca görmeden ol(uş)maz! )
- YAKIN İLİŞKİ ile/ve/||/<> YOĞUN İLİŞKİ
- YAKIN OLMAK:
"ASRA" ile/değil ASLA
- YAKIN ile/ve/değil/<>/> UZAK DURULAN/TUTULAN "YAKIN"
- YAKINDIĞIMIZ" ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< (")YAKINIMIZ(")
- YAKINLAŞMA ile/ve/||/<>/> BEKLENTİ > HÜSRAN ile/ve/||/<>/> ÖFKE
- YAKINLAŞMA ile/ve/||/<>/> UZAKLAŞMA GEREKSİNİMİ
- YAKINLAŞMA ve/<> YAKINSAMA
- YAK(IN)LAŞMAK ve/< TÖVBE (ET/MEK)
- YAKINLAŞMAK ve/||/<> YALINLAŞMAK
- YAKINLAŞTIRMA ile YAKIŞTIRMA
- YAKINLIK[< KURBİYET / KURBAN] BAYRAMIMIZ:
HAYVAN KESEREK / CAN ALARAK değil/yerine
SEVDİKLERİMİZİ, BİRBİRİMİZİ ANLAMAK VE
YAKINLAŞMAK[< KURBİYET / KURBAN] İÇİN BİR ŞEYLER(İN)DEN VAZGEÇEREK/VEREREK...
- YAKINLIK:
SIKICI ile/ve/değil/||/<>/< BOĞUCU
( Kavuşmada[vuslatta], bıkma/sıkılma[gına] vardır. )
- YAKINLIK ile/ve/<>/değil ACIMA
- YAKIN/LIK ile SICAK/LIK
( CLOSENESS vs. WARMTH )
- YAKINLIK-UZAKLIK ile/ve/||/<> BAŞATLIK-ÇEKİNGENLİK
- YAKINMA ile/değil/yerine "DİLE GETİRME"
- YAKINMA/ŞİKÂYET" değil/yerine/>< CESARET
- YAKINSAMA ile/ve/||/<> YAKLAŞMA
- YAKIP YIKMAK
- YAKIŞAN/YAKIŞMAYAN" ile/ve/değil/||/<>/< UYGUN DÜŞEN/DÜŞMEYEN
- YAKIŞIKLI ile GÜZEL
( Baylar için kullanılır. İLE Bayanlar için kullanılır. Yüz güzelliği için özel bir sözcük vardır["Sabâhat"]. [Nadiren erkekler için de kullanılıyor.] ( Öz Türkçe'de "Göz-el"dir. Göze hitap eden. Zamanla "Güzel"e dönüşmüştür. )
( HANDSOME vs. BEAUTIFUL )
- YAKIŞMAMA ile/ve/değil/||/<>/< ALIŞMAMA
- YAKLAŞIM ile/ve/değil/<> İRDELEME
- YAKLAŞIM ile TEPKİ
( Sonsuz oluştaki su, meziyete karşı olgun yaklaşımı simgeler. )
( Kişi, olaylara, iç gerçeğinin ve mantığının belirlediği biçimde tepki vermelidir. )
( APPROACH vs. REACTION )
- YAKLAŞMAK ile/ve/değil/<>/> YAKINLAŞMAK
( [not] TO GET CLOSE vs./and/but/<>/> TO GET CLOSER )
- YALAKACI değil YALAKA
- [ne yazık ki]
YALAKA/LIK/DALKAVUK/LUK ile/ve/<> YARDAKÇI/LIK
( ... İLE/VE/<> Özellikle kötü işlerde birine yardım eden kişi. )
( TEKÂPÛ ile/ve/<> ... )
- YALAKA/LIK ile/değil/yerine/>< SAYGI/LI
- YALAN:
HATA değil İHANET
- YALAN:
SAFSATA ile/ve/<> MECAZ ile/ve/<> PROPAGANDA ile/ve/<> REKLAM ile/ve/<> HABER
( Felsefede. İLE/VE/<> Yazında(edebiyatta). İLE/VE/<> Siyasette. İLE/VE/<> Ticarette. İLE/VE/<> Gazetecilikte. )
- [ne yazık ki]
YALAN SÖYLEMEK ile/ve/||/<> GERÇEĞİ ÇARPITMAK
- YALAN SÖYLEMEK ile/değil/yerine/>< GERÇEĞİ SÖYLEMEK
( Geleceğinizin önemli/belirleyici bir parçası olur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Geçmişinizdeki (herhangi) bir parçadır. )
( If you tell the truth, it becomes a part of your past. If you lie, it becomes a part of your future. )
( [not] TO LIE vs./but/>< TO SAY THE TRUTH
TO SAY THE TRUTH instead of TO LIE )
- YALAN SÖYLEMEK ile/ve/değil/<>/< GİZLEMEK
- [ne yazık ki]
YALAN SÖYLEMEK ile/ve/||/<>/> KENDİ YALANINA İNANMAK
- YALAN SÖYLEMEMEYİ ÖĞRENMEK/BİLMEK ile/ve/<> YALAN SÖYLEYEMEMEYİ ÖĞRENMEK/BİLMEK
( Öğrenmiş ve uyguluyor olmak gerek. İLE/VE/<> [hâlâ öğrenilemediyse] Özellikle çocuklardan öğrenilebilir. )
- [ne yazık ki]
YALAN SÖYLEYEN ile/değil/yerine/>< DOĞRU SÖYLEYEN
( İkna etmeye çalışır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sadece anlatır. )
( Yalan söyleyen/ler, doğru söyleyen(ler)e inanmaz. )
- YALAN SÖYLEYİP UTANMAK değil/yerine/>< DOĞRUYU SÖYLEYİP/DÜRÜST OLUP "KAYBETMEK"(/KAZANMAK)
- YALAN SÖYLÜYORSUN! ile/değil/yerine HATA EDİYORSUN
- YALAN ile/ve/değil/||/<>/> ALDATMA
- YALAN ile/değil (BAŞKASINI İLGİLENDİRMEYEN) AYRINTI/"BİLGİ"
- YALAN ile/değil BİRŞEY SÖYLEMEMEK
- YALAN ile/değil/yerine/>< DOĞRU
( [ne yazık ki] Yalan, öyle işlemiş ki bireylerin diline, "doğruyu söylemek gerekirse" diye bir kalıp "var". )
( Ocağını batırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Onurunu artırır. )
( Doğruları biliyorsak, yalanları dinlemek, eğlencelidir. )
- YALAN ile/değil/yerine/>< GERÇEK
( Yüksek sesle çıkar, gürültülüdür ve çok söz söyletir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sessizdir ve az söz söyletir. )
- YALAN ile HAKARET
- YALAN ile IĞRIP
( ... İLE Yalan, düzen. )
- YALAN ile/ve/değil/yerine/||/<> KISMEN "DOĞRU"
- YALAN ile KITIR
( ... İLE Uydurma söz. )
( LIE vs. FICTITIOUS WORD )
- YALAN ile/||/<> KÖTÜ YALAN
( Kötüdür. İLE/||/<> Daha kötüdür. )
- YALAN ile/ve/||/<> KURT MASALI
( ... İLE/VE/||/<> Birini oyalamak, kendini suçsuz göstermek için ileri sürülen gereksiz, inandırıcı olmayan sözler. )
- YALAN ile/değil/yerine MASAL
( Portakalı soydum
Başucuma koydum
Ben bir yalan uydurdum. İLE/DEĞİL/YERİNE Ben bir masal uydurdum. )
- YALAN ile/ve/değil OYALAN
( "O yalan, bu yalan"... Var, biraz da sen oyalan! )
- YALAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖZVERİ
( )
- YALAN ile/ve/değil/<> SANAL
- YALAN ile/ve/||/<>/> UTAN(DIR/IL)MAK
- YALAN ile/ve/değil/||/<> YANLIŞ
( İzin verilmez. İLE/VE İzin verilebilir. )
( [argo] MAVAL[: Uydurma söz.] ile/ve ... )
( "Yalan söylemişim" ve "Yanlış anlattım" diyemeyiz.["Yalan söyledim" ve "Yanlış anlatmışım" diyebiliriz.]
"Zannedersem" de diyemeyiz.["Zannediyorum/zannederim" diyebiliriz.] )
( MEYN ile/ve GALAT
BECEL: Yalan, iftirâ. | Şaşma.
BEHÎTE: İftirâ, yalan söz. )
( LIE vs./and WRONG )
( MAVAL[: Uydurma söz.] ile/ve ... )
- YALANCI ile/değil YANILICI
- YALANCI/LIK ile/değil/yerine/>< DOĞRULUK / DÜRÜST/LÜK[Fars.]
( Haksız da olsa hiç susmaz. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İncitilirse, bir daha hiç konuşmaz. )
- YALANCI/LIK ile MİTOMAN/İ
( ... İLE Kendi söylediği yalana inanma sayrılığı. )
- YALANLAR:
AYAKKABICIDA ile/ve/||/<> EMLÂKÇIDA ile/ve/||/<> ÖĞRETMENLERDE ile/ve/||/<> ESNAFTA ile/ve/||/<> GALERİCİDE ile/ve/||/<> MEMURDA
( "Giydikçe açılır." İLE/VE/||/<> "Merkeze 10 dk." İLE/VE/||/<> "Zeki ama çalışmıyor." İLE/VE/||/<> "Bana gelişi bu." İLE/VE/||/<> "Dosta gider." İLE/VE/||/<> "Sistem gitti." )
- [ne yazık ki]
YALANLARLA OYALANMAK ile/değil/yerine/>< GERÇEKLERLE "YARALANMAK"
- [ne yazık ki]
YALAP-ŞAP / YALAP ŞALAP YARIM-YAMALAK (İŞ YAPMAK)
( Baştan savma, üstünkörü, yarım yamalak. )
- YALINLIK ile/ve/||/<> BİREYLİK
- YALIN/LIK ve/||/<> ESNEK/LİK
- YALIN/LIK ve/<> GÜZEL/LİK
( SIMPLE/SIMPLICITY and BEAUTY )
- YALIN/LIK ile/ve/<> YETKİN/LİK
- YALIN/LIK ile/ve/<> ZARİF/ZARÂFET
- YALITILMIŞ/LIK ile/ve/<> TEK YANLI/LIK
- YALNIZLAŞMA ile/ve/||/<> YABANCILAŞMA
- YALNIZLIK:
BİREYSELLİKTE ile/ve/<> AŞKTA
( Bireysellik, yalnızlığı (da) yönetebilmektir. İLE/VE/<> Aşk, birlikte ve/ya da ayrı ayrı olmak üzere yalnızlığı (da) kabul edebilmektir. )
( Tek kişilik yalnızlık. İLE/VE/<> İki kişilik yalnızlık. )
- YALNIZ/LIK ile/ve/<> ÇARESİZ/LİK
( Kişiyi, katılaştırır. )
- YALNIZLIK ile/ve/||/<> İLİŞKİ
( Yanılsama[ilüzyon]. İLE/VE/||/<> Nesnesiz "algı"[halüsünasyon]. )
- YALNIZLIK ve/< KUŞKU
- YALNIZLIK ile/değil/yerine/||/<>/> ÜRETKEN YALNIZLIK
- ÜZÜLME(MELİ)!:
[ne] YALNIZLIK('A) ne de YALAN('A)
- YALNIZLIK/LAR ile/ve/<> YANLIŞLIK/LAR
- YALVARMAK ile/değil/yerine KİBARLIK(TAN)
( "Uygun bir yerde indirir misin!" diyen bir yolcuya, minibüs şöförünün yanıtı: "Ne yalvarıyorsun! 'İndir!' de, indirelim!" )
- YALVARMAK ile/ve YAKARMAK
- YAMAK = ELULAĞI
( Bir işte, yardımcı olarak çalışan erkek. | Yeniçeri ocağında, topçu ve humbaracı gibi askeri kuruluşlarda, aday olarak bulunan kişi. | Birinin etkisinde kalarak, onun sözünden hiç çıkmayan kişi. )
- YAMAN
( Güç, etki ya da beceri olarak alışılmışın üzerinde olan. | Kötü, korkulan. )
- YAMPALA ile YAMPİRİ
( Birinin, yeni bir durum karşısında ne yapacağını kestiremeyerek şaşkınlık geçirdiğini teklifsiz ve alaylık olarak anlatan, "yampala zeydün" deyiminde geçer. İLE Eğri büğrü, yan yan ve çarpık bir biçimde. )
- YAMUK ile/değil YILIK
( ... İLE/DEĞİL Çarpık, eğri ağız. | Şaşı göz. )
- YAN YANA YÜRÜYEMİYORSAK ile/||/<>/> ÜSTÜNE ÜSTÜNE YÜRÜMEK
- YAN YANA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> CAN CANA
- ...'YA/NA:
DAYANARAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÜVENEREK
- YANAĞI DEĞDİRİP, ÖPÜCÜK SESİ ÇIKARMAK ile/yerine YANAĞI ÖPMEK
- YANAŞMA / FOSİLLEŞME değil/yerine/>< BİLMEK / ÇÖZÜMLEMEK / YÜZLEŞMEK
- YANAŞMAK ile YILIŞMAK ile SIRNAŞMAK
- YANDAŞ ile YOLDAŞ/TOVARİŞ[Rusça]
itibariyle 9.674 başlık/FaRk ile birlikte,
9.664 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(37/40)