Bugün[09 Temmuz 2025]
itibariyle 9.674 başlık/FaRk ile birlikte,
9.664 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

(36/40)


- TOPLUMUN:
"ANLAMAMASI" değil İTİBAR ETMEMESİ


- TOPRAĞI:
GÜNEŞTE SULAMAK ile/yerine GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK


- TOPRAK ile/ve/||/<>/> SINIR

( MERZ[Fars.]: Toprak, yer. | Sınır, hudut. | Parmak ucuyla çimdiklemek ve tırmalamak. )


- TOPU TAÇA ATMAK ile/ve/||/<> MİNDER DIŞINA KAÇMAK


- TOR ile/ve/||/<>/< TORUK

( Acemi. İLE/VE/||/<>/< Çok acemi. )


- TÖRE ile/ve/<> AK TÖRE

( Toplumsal. İLE/VE/<> Bireysel. )


- TÖRE ile/değil GELENEK

( Tarihsel deneyim. İLE/DEĞİL Toplumsal deneyim. )


- TÖRE ile/ve/<> KAVRAM ile/ve/<> KURUM


- TÖRE = ÖRF/ADÂT = CUSTOMS[İng.] = MOEURS[Fr.] = SITTE[Alm.] = MOS-MORES[Lat.] = ADUANA[İsp.]


- TÖRE ile/ve/<>/değil/yerine TÜZE/YASA


- TORELE değil TOLERE[İng. < TOLERENCE]


- TÖREN ile YUĞ

( ... İLE Eskiden, Türkler'de, ölüler için yapılan tören, yas. )


- TÖRPÜLE(N)MEK ile/ve/değil/yerine/||/>< DENGELE(N)MEK


- TÖS ile TÖSKÜRTMEK/TÖSKÜRÜ

( Hayvanı geri geri yürütmek. İLE Düşmanı püskürtmek. Karşısındakini yıldırarak kavgadan kaçırtmak. )


- [ya] TÖVBE ile/ve/ya da/||/<>/> AFFETMEK


- TÖVBE ve/=/||/<>/> ASLINA DÖNME


- TÖVBE ile/ve/<> BAĞIŞ


- TÖVBE ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKINDALIK


- TÖVBE = GÖZYAŞI

( Yangın, gözyaşı ile söndürülmez. )


- TÖVBE ile/ve/değil/=/||/<>/< ÖZELEŞTİRİ

( Değişmek. İLE/VE/DEĞİL/=/||/<>/< Değişmeye çalışmak. )


- TOY ile TOY ile TOY

( Gençliği nedeniyle görgüsüz ve beceriksiz olan. İLE Ziyafet. İLE Kızıl tüylü bir kuş.[Lat. OTIS TARDA] )


- TÖZ ile TÖS

( Kök, asıl, cevher. | Değişenlerin özünde değişmeden kaldığı varsayılan idealist kavram. İLE Hayvanı geri geri yürütmek. | Düşmanı püskürtmek. Karşısındakini yıldırarak kavgadan kaçırtmak. )


- TRAFİK KURALLARI ve/<> PSİKİYATRİ


- TRAFİKTE:
HIZ DÜŞÜRMEK ve/||/<>/< SEVDİKLERİMİZİ DÜŞÜNMEK


- TRAFİKTE ÖNCELİKLİLER[sırasıyla]:
ENGELLİ/LER ile/ve/< HASTA/LAR ile/ve/< YAŞLI/LAR ile/ve/<
ÇOCUK/LAR, ÖĞRENCİ/LER ile/ve/< HANIM/LAR ile/ve/<
YAYA/LAR ile/ve/<
BİSİKLETLİ/LER ile/ve/< MOTOSİKLETLİ/LER ile/ve/< ACİL DURUM ARAÇLARI[hasta taşıma, itfaiye, polis] ile/ve/<
TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI[raylı düzenler öncelikli olmak üzere!] ile/ve/<
ARABA/LAR ile/ve/< AYRICALIKLI/LAR
[her seviyedeki/konumdaki resmî makam araçları (her ne kadar güvenlikleri "önemli/öncelikli" sayılsa da!)]

( Kişiye ait arabaların sayılarının ülkemizde çok olması [ya da artmasının teşvik ediliyor olması], yolların eski olanaksızlıklara göre düzenlenmiş olması, önceliği arabalara vermek için geçerli bir neden değildir/olamaz! Tam tersine, konumları/sıraları en sondadır! [Bu zihniyeti geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı, her birimiz haklarımıza sahip çıkarak daha da hızlandıracağız! Lütfen!!! Sizin de farkındalığınız, desteğiniz ve katılımınızla!...] )


- TRAFİK'TE:
SİLECEKLERLE SÜRÜCÜ EMNİYETİ ve LASTİK PATLARSA ve TAŞITI EKONOMİK KULLANMAK


- TRAFİKTE:
"SİNİRLİ OLMAK" değil/yerine SORUMLU OLMAK

( www.plakanialdim.com )

( Facebook, KENDİNE GEL!!! sayfasına katılın, uyarın!

Kişi, kurum ve kuruluşların, "yaptığı" fakat yapmayabilecekleri yanlış(lık)ları göstererek anlatmak üzere kurulmuş bir uyarı sayfasıdır!

Sen de uyar! )

( Sivil Yaya Girişimi )

( Emniyet Şeridi İhlâli, Makas Atanlar, Yaya Geçidine park edenlere sinirlenip söyleneceğinize, fotoğraflayıp internetten İHBAR edin! Cezası, ilgiliye gitsin... )


- TRAJEDİ ve KÖTÜMSERLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GÜLDÜRÜ ve İYİMSERLİK


- TRAMVAY'DA, METRO'DA:
BİNMEYE ÇALIŞMAK değil/yerine İNENENLERE ÖNCELİK TANIYIP DAHA SONRA RAHATÇA BİNMEK


- TRAVMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DENEYİM

( [örüntüsü/bağlamı/öyküsü/anlamı] Yoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Vardır. )


- [ne yazık ki]
"TRENİ/OTOBÜSÜ KAÇIRMAK" ile/ve/değil/||/<>/< DOĞRU DURAKTA VE ZAMANINDA BULUNMAMAK


- TRUMP ile/değil OBAMA / BUSH / CLINTON

(

İLE/DEĞİL



/



/

)


- Tûbâ[Ar.] ile TÛBÂ[Ar.] ile TUBBA'[Ar. çoğ. TEBÂBİA] ile TUBA[Fr./İng.]

( Güzellik, iyilik, hoşluk. | Rahatlık. İLE Kökleri semâda, dalları zemine uzanmış, Cennet'te, Sidre'de bulunan ve dalları bütün Cennet'i gölgeleyen ilâhî ağaç. İLE Eski çağlarda, Yemen bölgesinde saltanat süren eski Arap hükümdarlarının unvanı. İLE Üzerinde pistonlar bulunan, bakırdan soluklu çalgı. )


- TUHAF OLAN ile/ve/değil/||/<>/< ÜZÜCÜ OLAN


- TÜKETENLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< ÜRETENLER

( Eşek arısı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/< Bal arısı. )

( Fare(mouse) kullanıcısı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/< Klavye kullanıcısı. )


- TÜKETİCİ ile/ve/değil/yerine/<> TÜRETİCİ


- TÜKETİCİ ile/ve/<>/değil/yerine UYGULAYICI


- TÜKETİM ile İSRAF

( İSTİHLAK: Tüketim, yoğaltım. )


- TÜKETİM ile/ve/değil/yerine/||/<> PAYLAŞIM


- TÜKETMEK ile TAMAMLAMAK


- NOKTA KOYMAK:
TÜMCENİN SONUNDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İKİRCİKTE


- TÜMÜYLE HAZ >< TÜMÜYLE "KÂR"/ÇIKAR

( Tümüyle haz, "kâr"dan/çıkardan vazgeçmeyi; tümüyle "kâr"/çıkar, hazdan vazgeçmeyi gerektirir. Dolayısıyla, hem haz, hem de yarar, ne haz, ne de "kâr"; dengelisi olarak da, biraz haz, biraz da "kâr" üzerinden düşünülebilir, hareket edilebilir fakat [0-1 şeklinde "ya / ya da" ile] biri birine, yeğlenemez ve/ya da üzerine inşâ olunamaz/olunmamalıdır! )


- TUPAMAROS ve/<> SOL DÜŞÜNCE

( 60'lı yıllarda, güç koşullarda yaşayan Uruguay'lı köylülerin, sendikalaşma hareketi olarak başlayıp, kentlerdeki sol düşünce ile birleşen örgüt. VE/<> ... )


- TÜRKİYE'NİN EN TEHLİKELİ YOLLARI ile/değil/yerine/>< DÜNYANIN EN GÜZEL YOLLARI

( Görmek için burayı tıklayınız... İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Görmek için burayı tıklayınız... )


- TÜRK'ÜM <> ÖZBEK'İM

( Eğer bir Özbek'e, "Sen Türk kökenlisin" derseniz kesinlikle kabul etmezler. "Ben Özbek'im, sen de öyle!" derler. )


- TUT fakat TAPMA!


- TUT! ve/||/<> YUT!

( Kendi sözünü. VE/||/<> Başkasının/yabancının/bilgisizin sözünü. )

( Sırları. VE/||/<> "Öfkeyi." )


- TUTARLI OLMAK ile/ve/değil/<> TUTARLI DAVRANMAK

( Zorunlu değildir. İLE/VE/DEĞİL/<> Zorunludur. )

( Sorunlu olabilir. İLE/VE/DEĞİL/<> Sorunsuzdur. )

( Her zaman için geçerli olamayabilir. İLE/VE/DEĞİL/<> Çoğunlukla geçerli olmalıdır. )

( "İddia"sında/zannında olabilirsin. İLE/VE/DEĞİL/<> İspat edersin. )

( Söz ile. İLE/VE/DEĞİL/<> Tutum/tavır ile. )


- TUTARLI/LIK ile/ve/||/<> BAĞDAŞIK/LIK


- TUTARLILIK ile/ve/||/<> "HESABINI VEREBİLMEK"


- TUTARLILIK ile/ve/değil/||/<> KENDİNE YAKIŞTIRAMAMAK


- TUTARLILIK ile/ve/||/<>/< SAMİMİYET, İÇTENLİK, AÇIKLIK, ŞEFFAFLIK, SÜREKLİLİK, BÜTÜNLÜK


- TUTARLI/LIK ile/ve/<>/değil TAMAMLANMIŞ/LIK / TAMAMLAYICI/LIK


- TUTARLI/LIK ile/ve/<> UYUMLU/LUK

( CONSISTENCY vs./and/<> HARMONY )


- TUTARLI/LIK ile/ve/||/<>/> YETERLİ/LİK


- TUTARSIZLIĞINDAN UTANMAMAK ile/ve/||/<>/< ÖLÇÜYÜ SEVMEMEK


- TUTKAL["TUT KAL"] ile/değil/yerine/||/<>/< TUTKU


- TUTKU ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< AŞK


- TUTKU ile/ve/değil/yerine/>< FERÂGAT


- TUTKU = İHTİRAS = PASSION[İng., Fr.] = LEIDENSCHAFT[Alm.] = PASSIO[Lat.] = PATHOS[Yun.] = PASION[İsp.]

( Tutuklu kalmak. )


- TUTKU ile/ve/değil/yerine TUTUM

( [not] PASSION vs./and/but ATTITUDE
ATTITUDE instead of PASSION )


- TUTKU ile/ve/||/<> US


- TUTMA ile BULUNDURMA

( HOLD vs. KEEPING )


- TUTMAK ile/ve/<> ALIKOYMAK


- TUTMAMAK ile/ve/değil KISKANMAK


- TUTTUĞUN, ALTIN OLSUN! ile/ve/||/<>
ALLAH, NE İSTEĞİN/MURADIN VARSA, VERSİN!

( Gerçekleşse, ikisi de kötü dua/beddua olabilecek, bu kadar ileri/uc derecede ve olanaksız olan "düşünce", "dilek", "dua" ya da "sözlere", "dilde" ve yaşamımızda yer vermemek gerekmektedir. Niyeti ve sözü de abartmak yerine uygun/doğru davranış ve tutumlarımızla, hizmet ederek, eyleyerek, çalışarak ve daha çok vererek ya da paylaşarak yani "el duası olmadan, dil duasının olmayacağını" anlamak ve anımsamak durumundayızdır. Bilgisiz, akılsız, yetersiz yaklaşımlara ya da "üçkâğıtçılıkta", bunlar gibi abartılı sözlere de itibar etmemenin bilgisi ve bilinciyle sağlanabilmektedir. )


- TUTTURMADA:
ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> ÖFKE


- TUTTURMAK ile DİRETMEK/DAYATMAK


- TUTTURMAK ile TUTTURMAK ile TUTTURMAK

( İnat etmek. İLE İsabet, ettirmek, yakalamak, başarmak. İLE İliştirmek. )


- TUTUCU ile APTAL ile KÖLE

( Düşünmeyen. İLE Düşünemeyen. İLE Düşünmüyor olmasına aldırmayan. )


- [ne yazık ki]
TUTUCU ile GERİCİ


- TUTUCU ile TUTUCU ile TUTUCU/İTİCİ[Fr. TENEUR] ile TUTUCU

( Süregiden toplumsal düzeni, düşünceleri ve kurumları değiştirmeden olduğu gibi korumak isteyen kişi. İLE Tutumlu. İLE Durmalı çıkışlarda, çiftekerciye yardım eden kişi. [Eskiden "itici" denilirdi. Çıkışta, koşucuyu itmek yasak olduğundan, bugün, bu yardımcılara "tutucu" denilmektedir.] İLE Ateş maşası. )


- TUTUKLAMA:
"CEZA" değil TEDBİR


- TUTUM:
GELİŞMİŞ ile/ve/||/<> "ÖĞRENİLMİŞ" ile/ve/||/<> SİNMİŞ


- TUTUM:
ORTADAN KALDIRICI değil/yerine DÖNÜŞTÜRÜCÜ


- TUTUM = ATTITUDE[İng., Fr.] = EINSTELLUNG/HALTUNG[Alm.] = ATTITUDINE[İt.] = ACTIDUD[İsp.]


- TUTUM ile/ve KARAKTER

( ATTITUDE vs./and CHARACTER )


- TUTUM ile/ve NİYET

( ... İLE/VE Neden değil Niçin(Ne İçin). )

( Niyet davranışları birleştiriyorsa ilkedir. )

( Onun sizin için ne olduğunu zihinsel tutumunuz belirler. )

( ATTITUDE vs./and INTENTION )


- TUTUM ile/ve/||/<>/> SİYASET

( İnsanda. İLE/VE/||/<>/> Toplumda. )


- TUTUM ile/ve TAVIR

( Koşullarınızı (belki) değiştiremezsiniz, fakat tavır ve tutumunuzu değiştirebilirsiniz. )

( Kibar, asil ve hassas bir tavır içinde olun. )

( İşlerinizde sessiz ve alçakgönüllü bir tavır edinin. )

( Alışkanlık haline gelmiş olan yumuşak tavır, problemler karşısında etkisiz kalmaya neden olur. )

( Kişinin hayatını belirleyen şey, tavır ve hareketleridir. )

( Uyumlu tavrınızdan vazgeçmeyin ve güncel, yararsız çözümlere kapılmayın. )

( Konumunuzu ancak bilinçli tavırlar sağlama alabilir. )

( Yolcunun zenginliği, kişinin iç varlığıyla barışık olma yeteneğinin simgesidir ve bu durum uyumlu ve çekici bir tavrı yaratır. )

( Bilge kişinin tavrı önemlidir. )

( ATTITUDE vs./and MANNER )


- TUTUMLARI BELİRLEMEK ile/ve TUTUMLARDA TUTARLI OLMAK


- TUTUMLULUK ile/ve/||/<> KISINMAK

( ... İLE/VE/||/<> Kendi gereksinimlerini karşılamakta tutumlu davranmak, imsak etmek. )


- TUTUMLULUK ile/ve/değil PARA HARCAYAMAMAK


- TUTUM/U BENİMSEMEK ile/ve/> ALIŞKANLIK OLUŞTURMAK


- TUTUNMA ile/ve/||/<>/> TUTKUN/LUK


- TUTUNMA(MA)K ile DEMİR ATMA(MA)K


- TUVALET:
OTURARAK değil/yerine ÇÖMELEREK

( http://www.squattypotty.com )

( ALAFRANGA değil/yerine ALATURKA )


- TUVALET ile/ve/<> KUM ODASI

( Malawi'de, tuvaletler, kum odaları şeklinde oluşturuluyor. Bir blok dolunca, bir kolla, kum odaları değiştiriliyor. Kullanılan kum blokları, kurutulup gübre olarak kullanılıyor. Zorunluluktan ve olanaksızlıklardan da olsa önemli bir çevresel ve doğal çözüm sunuyor. )


- TUZAĞA DÜŞ(ÜR)MEK ile/ve/değil/||/<>/< GAFİL AVLA(N)MAK


- TUZAK ile/ve/değil/||/<> PUSU

( [ne yazık ki] Yakalamaya yarayan araç ya da düzenek. | Birini güç ve tehlikeli bir duruma düşürmek için kurulan düzenek. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Birine saldırmak için saklanarak beklenilen yer. )


- TUZAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TUZAKLI


- TÜZE/HUKUK ve/||/<> SABIR

( Hukuku bilen(/ler), sabreder. )


- TÜZE/HUKUK ile/ve/||/<> AKTÖRE/AHLÂK

( [Hesap] Eylemden sonra. İLE/VE/||/<> Eylemden önce. )

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )

( Görünen ahlâk. İLE/VE/||/<> Görünmeyen hukuk.
Visible moral. VS./AND/||/<> Invisible law. )

( LAW vs./and/||/<> MORALS )


- TÜZEL/HUKUKÎ SORUMLULUK ile/ve/değil/=/||/<>/>/< İNSANÎ/BİREYSEL SORUMLULUK

( [not] JUDICIAL RESPONSIBILITY vs./and/but/=/||/<>/>/< HUMANE RESPONSIBILITY )


- TÜZE'NİN TEMEL İLKELERİ - ULPIAN[M.S. 170 - 223]:
ONURLU YAŞAMAK ve/||/<> BAŞKASINI İNCİTMEMEK ve/||/<> HERKESE, HAKKINI TESLİM ETMEK

( THE BASIC PRINCIPLES OF THE LAW - [ULPIAN]:
LIVE HONESTLY and/||/<> DO NOT OFFEND OTHERS and/||/<> GIVE TO EACH PERSON WHAT IS DUE )

( JURIS PRAECEPTA SUNT HAEC - [ULPIAN]:
HONESTE VIVERE et/||/<> ALTERUM NON LAEDERE et/||/<> SUUM CUIQUE TRIBUERE )


- 3B:
BARIŞ(TIR)MAK ve BÖLÜŞ(TÜR)MEK ve BÜYÜ(T)MEK
ve/||/<>/>/<
3Y:
YÖN ve YÖNTEM ve YÖNETİM


- ÜÇ BÜYÜK TEHLİKE:
DUYGUSUZLUK ile/ve/<> ETKİSİZLİK ile/ve/<> AKILSIZLIK

( "Akıllı" kişilerde. İLE/VE/<> "Duygulu" kişilerde. İLE/VE/<> Etkili kişilerde. )


- 3 MAYMUN:
MIZARU ile/ve/||/<> IWAZARU ile/ve/||/<> KIKAZARU

( )

( Gözlerini kapatanın adı Mizaru, ağzını kapatanın adı Iwazaru ve kulaklarını kapatanın adı da Kikazaru. Adlarından da anlaşıldığı üzere Japon kökenli bir görsel bu. XVII. yüzyılda, Nikko kentinde inşâ edilmiş ünlü Tosho-Gu Tapınağı'nın kapısına oyulmuş "görsel bir deyim" olarak ortaya çıkmış, sonra da oradan tüm dünyaya yayılmış. )


- ÜÇ NESİL ile/ve/||/<> ÜÇ HAYAT

( Refik Halit Karay )


- 3 ŞEY TATİL EDİLMEZ


- ÜÇ TEHLİKE:
AKILLILARDA ile/ve/||/<> DUYGUSALLARDA ile/ve/||/<>
"ETKİLİLERDE"

( [ne yazık ki] Duygusuzluk. İLE/VE/||/<> Etkisizlik. İLE/VE/||/<> Akılsızlık. )


- ÜÇKÂĞIT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HİLE


- ÜÇKAĞITÇI ile/ve/||/<>/> HAİN


- ÜÇKAĞITÇI ile İÇTEN PAZARLIKÇI/ÇIKARCI


- ÜÇKÂĞITÇI/LIK ile/ve/değil/||/<>/< TUTARSIZ/LIK


- UÇKUR ve/||/<>/> ÇUKUR


- UCLARDA OLMAK(DURMAK/BULUNMAK)
ile/değil/yerine
ORTAK NOKTALARDA/ALANLARDA BULUN(/Ş)MAK


- UCLARDA OLMAK ile/ve/değil BİR UCDAN, ÖTEKİ UCA GEÇMEK

( Süreç/te. İLE/VE/DEĞİL Sonuç/ta (kalmak). )


- UÇMAK için/ve/||/<>/>/< AŞAĞI ÇEKENLERİ/SIRTINDAKİLERİ BIRAKMAK


- UCB/UCUB/KİBİR[Ar.] değil/yerine/= "KENDİNİ BEĞENME VE GÜVENME"


- UÇUK-KAÇIK


- UÇUK ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKLI


- UÇUK/LUK ile/ve/değil/||/<>/< İLGİNÇ/LİK


- UÇUŞMA ile ÜŞÜŞME


- UCUZ İŞ ile/değil/yerine/>< İYİ İŞ

( İyi değildir. İLE/>< Ucuz değildir. )

( GOOD WORK vs./and/<> CHEAP WORK
Is not cheap. VS./AND/<> Is not good. )


- UCUZ "MUTLULUK" değil/yerine YÜCELTEN "ISTIRAP"


- UCUZ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< UCUZLAŞTIRILMIŞ


- UCUZLAŞMA ile/değil/yerine/>< BASİTLEŞME

( Yıkım vardır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yaşam vardır. )


- 360 DERECE DÖNMEK değil 180 DERECE DÖNMEK


- UĞRAŞ:
KİŞİYLE ile/değil/yerine İŞİYLE

( Boş kişinin uğraşı. İLE/DEĞİL/YERİNE Hoş (nitelikli) kişinin uğraşı.
[ Hoş (nitelikli) kişi, işiyle uğraşır; boş kişi, kişiyle uğraşır. ] )

( Ayinesi iştir kişinin, lâfına bakılmaz! )


- UĞRAŞ ile/ve/||/<>/> ETKİ


- UĞRAŞILMASI GEREKEN ile/ve/değil/yerine/<>/< UĞRAŞILMAMASI GEREKEN

( Gerekeni yapmak, ciddiyetin ve içtenliğin kanıtıdır. )

( The doing is the proof of earnestness. )

( [not] DEAL WITH vs./and/but/<>/< NOT TO DEAL
NOT TO DEAL instead of DEAL WITH )


- UĞRAŞMAK ile TAKILMAK


- UKALÂLIK ile "AHKÂM KESMEK"


- UKALÂLIK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> HAKARET


- UKALÂ/LIK ile MEGALOMAN/LIK


- UKALÂLIK ile/değil "ÖNEMSEME"


- UKALÂ/LIK ile/ve SAYGISIZ/LIK


- ULAŞIM ARAÇLARINDA:
KORİDORU YEĞLEYEN ile/ve
PENCERE KENARINDA OTURAN


- ULAŞMAK ve/||/=/<>/< ÜLEŞMEK


- ÜLFET[Ar.] ile/ve/||/<> MUKARENET[Ar. < KARN]

( Alışma, kaynaşma. | Görüşme, konuşma. | Dostluk, ahbaplık. | Huy etme. İLE/VE/||/<> Bitişiklik, yaklaşma, kavuşma, bitişme. | Uygunluk. )


- ÜLKE ADI KULLANMAK ile/yerine ŞEHİR/EYALET/BÖLGE ADI KULLANMAK


- ULULAMA = HÜRMET = VENERATION[İng.] = VÉNÉRATION[Fr.] = HOCHACTUNG[Alm.] = VENERATIO[Lat.]


- ULUMA ile PAVKIRMA

( ... İLE Tilki ya da çakalın uluması. | Ateşin, alev alev yanması, bir yere doğru yönelmesi. | Çok öfkelenmek. )


- ULUSAL BİRLİK ile/ve/<> KABİLE BİRLİĞİ

( Toplumların/ulusların birliğini sağlayan, en önemli ve öncelikli olgu, dilidir. İLE/VE/<> "Tek ağız" anlamına gelen Vantok Kültürü, Papua Yeni Gine'de bulunan bir kabilenin, üyelerinin aynı dili kullanmalarıyla, birbirini her yönden korudukları bir kültür de, buna en iyi örneklerdendir. )


- ULUSÇULUK ile/değil/yerine/>/< VATANSEVERLİK


- ÜMİT ile/değil ÇIKARCILIK


- ÜMİTLİ/UMUTLU OLMAK ile/ve/<> MUTLU OLMAK

( UMUTLU/LUK ile/ve/<> MUTLU/LUK )

( TO BE IN HOPE vs./and/<> TO BE HAPPY )


- UMUTSUZLUK = ÜMİTSİZLİK[Fars.] = DEPAIR[İng.] = DÉSESPOIR[Fr.] = VERZWEIFLUNG[Alm.] = DESPERATIO[Lat.]


- OLANAK/SIZ/LIK ile/ve/değil/||/<>/< ÜMİT/SİZ/LİK


- ÜMİTSİZLİK değil/yerine/>< SEVGİ


- ÜMİTSİZLİK =/ve/||/<>/> | YENİLGİ ve ÖLÜM |


- UMUR ve/||/<>/> UMUT ve/||/<>/> ONUR


- UMURSAMAMA ile/ve/||/<> KAYITSIZLIK


- UMURUMDA DEĞİLSİNİZ ve/değil/< EMRİMDE DEĞİLSİNİZ


- UMUT[Türkçe]/ÜMİT[Fars. < UMİD] = RECÂ[Ar.] = HOPE[İng.] = ESPOIR[Fr.] = HOFFNUNG[Alm.] = SPES[Lat.]


- ÜNİVERSİTE ile/ve/değil/||/<>/>/< UÇAN ÜNİVERSİTE

( "Uçan Üniversite" kitabının özetini okumak için burayı tıklayınız... )


- ÜNLÜ OLMAK İÇİN SOYUNMAK ile/ve/<> SANAT İÇİN SOYUNMAK


- UNUT! değil/yerine UMUT/ÜMİT


- ÇALIŞMAK GEREK:
UNUTABİLMEK İÇİN ve/||/<> BOŞ BOŞ DÜŞÜNMEMEK İÇİN ve/||/<> DALIP DALIP GİTMEMEK İÇİN


- UNUTABİLMEK ile/değil BİLGELEŞME


- UNUTABİLMEK ve/=/||/<>/> İYİLEŞMEK


- UNUTALIM! ile/ve/||/<>/> UNUTMAYALIM!

( "Yaptığımız" "iyiliği" ve "gördüğümüz" "kötülüğü". İLE/VE/||/<>/> Ölümü. )


- UNUTMA HAKKI ve/||/<> UNUTULMA HAKKI

( "Unutulma Hakkı" nedir? için burayı tıklayınız... )


- UNUTMA ile/ve AKLINA GELMEME(Sİ)

( TO BE SURE vs./and LACK OF REMIND )


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine/<> AFFETMEK

( Bir hatayı, hem unutmak, hem affetmek aptallıktır. Ne unutmak, ne affetmek, hainliktir. Hatayı unutmayıp sahibini affetmek, işte bu erdemdir. )

( Söylenilmeyebilecek, yanlış/yersiz/zamansız bir söz, ancak affedilir fakat unutulmaz! )

( Aldığın dersi kaybettirir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Bakış açını değiştirir. )

( Mutlu eder. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Güçlü kılar. )

( [not] TO FORGET vs./and/but/<> TO FORGIVE
TO FORGIVE instead of TO FORGET )


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine ANIMSAMAMAK

( Unutmak, belki olanaklı değildir fakat anımsamamak, olanaklıdır/olasılıklıdır. )


- UNUTMAK ile BOŞLAMAK/İHMAL[Ar.]

( TO FORGET vs. NEGLIGENCE )


- UNUTMAK ile DEŞMEMEK


- UNUTMAK ile KUTLAMAK

( [durum/haber] Kötüyse. İLE İyiyse. )


- UNUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< UMURSAMAMAK/ÖZENMEMEK/ÖNEMSEMEMEK


- UNUTMAK değil UNUTABİLMEK

( Kavram. DEĞİL Kişinin/kişinin olanağı, becerisi, bilgisi, bilgeliği(irfanı), istenci(irâdesi) ve direnci(ihtiyârı). )


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine ÜZERİNE KONUŞMAMAK

( [not] "TO FORGET" vs./and TO TALK ON
TO TALK ON instead of "TO FORGET" )


- UNUT(TUR)MAK ile/ve/değil/yerine/<>/>< GÜVEN


- UNUTUL/UR / UNUTURUZ / UNUTURUM / UNUTURSUN değil/yerine/&gt;&lt;/<
YAZMAZSAK/YAZMAZSAM/YAZMAZSAN UNUTULUR/UNUTURUZ/UNUTURUM/UNUTURSUN


- UNUTUR(UZ) ile ANIMSAR(IZ) ile ÖĞRENİR(İZ)

( Anlatılırsa/k. İLE Eğitilirse/k. İLE Deneyimletilirse/k. )


- UNVANLARI["ÜNVAN" değil!]:
ADLARIN BAŞINA YAZMAK değil/yerine SONUNA YA DA ALTINA (AYRAÇ İÇİNDE) YAZMAK

( "Prof./Dr. ... ..." DEĞİL/YERİNE "... ... (Prof./Dr.)" gibi. )

( Kişinin ve adının önüne gelebilecek -unvanı/sıfatı ne kadar önemli/değerli olursa olsun- hiçbir unvan/sıfat konulamaz/konulmamalıdır! )

( Belki algıda/tanımada kolaylık ve hız kazandıracağından hareketle bu biçimde uygulanıyorsa da bu tutumdan vazgeç(il)melidir! [Saygısızlık ya da hakaret olarak yorumlanmamalıdır!] )

( Türkçe'si varken...
* PROFESÖR yerine BİLMEN
* DOÇENT yerine BİLGEN
* YARDIMCI DOÇENT yerine BİLGER
* ASİSTAN yerine KÖMEK
* REKTÖR yerine BİLİMBEY
* DEKAN yerine YETİLBEY
* DOKTOR yerine ÖKE
* MASTER yerine UNGAN
* ÜNİVERSİTE yerine BİLİMTEY
* AKADEMİSYEN yerine BİLİMCİ
* BİLİM İNSANI yerine BİLİMCİ )


- ÜREME ve/||/<>/> KORUMA


- ÜRETMEK/ÜRETİM ve/||/<> ÜLEŞMEK/ÜLEŞİM

( Namaz. VE/||/<> Zekât. )


- ÜRKÜ/PANİK ile/ve/değil/||/<>/> TEPKİ


- ÜRÜN ile/değil EDİM


- USANÇ/GINA ile/ve/||/<>/< KANIKSAMA

( İlişki(ler)de, "sahip olmakta", [kendinden ve/ya da ötekinden] "eminlikte", en önemli eşik, kanıksama noktasıdır. [Kavuşmakta/vuslatta, gına/kanıksama vardır.]

Bu eşik, ancak, bunun bilgi ve bilinciyle, sürekli anımsanarak, ilişkiyi besleyecek/destekleyecek davranış ve tutumla, iletişim ve paylaşımla aşılabilir. )


- ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> İHMALKÂR/LIK

( TEKÂSÜL ile/ve/değil/yerine/||/<> ... )


- ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/||/<>/>/< MUTSUZ/LUK

( Mutsuz kişiler, yorgun olur ve hiçbir şey yapmak istemezler. )


- ÜŞENME ile/ve/||/<> "GÖZÜNDE BÜYÜLTME"


- ÜŞENMEK ile YÜKSÜNMEK

( ... İLE Bir şeyi, kendine yük saymak, bir şeyi kendine yük olarak kabul etmek. | Üşenmek, tembellik etmek. )


- ÜSLÛP ile TAVIR

( [ne yazık ki] Doğruyu dile getirmenin üslûbundan dem vuranlar, yanlışı en kaba biçimde ifade etmekten kaçınmıyorlar... )


- ÜSLÛP ile TUTUM


- ÜSLÛP ile/ve/||/<> USTURUP/LU[İt. < STROPA]

( Tarz. İLE/VE/||/<> Biçimine getirmek, uygun zamanı bulmak, denk düşürmek. )


- ÜSLÛP'TA:
BİREYSELLİĞİN YÜCELİĞİ ve GÜZELLİK SEVGİSİ


- USSAL ile/ve/||/<> KAVRAMSAL


- USSAL/LIK ile/ve/<> EVRENSEL/LİK


- USTALAŞMA ve/||/<>/> YALINLAŞMA

( Ustalaşanlar, yalınlaşır. Yalınlaşma da çekim yaratır. )


- USTALIK ile/ve İRFAN


- USTALIKLA ile/ve/<> USÛLÜNCE


- ÜSTE ÇIKMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/değil/yerine SAVUNMA


- ÜSTENCİL ile/ve/değil/||/<>/< DOĞRUDAN


- ÜSTESİNDEN GELMEK ile ALTINDAN KALKMAK


- ÜSTLENME ile/ve/||/<> KABULLENME


- ÜSTÜN ve/||/=/<> İNSANI/KİŞİLERİ SEVEN

( En "üstün" kişi/ler, kişileri/insanı seven(ler)dir. )


- ÜSTÜNDE DURMAK ile ALTINI ÇİZMEK ile PEŞİNDEN KOŞMAK


- ÜSTÜNDE DURMAMA ile GEÇİŞTİRME


- ÜSTÜNE GİDERLER ile/değil ÜSTÜNE GELİRLER


- ÜSTÜNE TUZ BİBER EKMEK ile/ve YANGINA KÖRÜKLE GİTMEK


- ÜSTÜNLÜK:
BAŞKALARINDAN değil/yerine/>< ÖNCEKİ DURUMUNDAN


- ÜSTÜNLÜK ile/değil/yerine BÜTÜNLÜK

( )


- ÜSTÜN/LÜK ile/değil/yerine ÖZGÜVEN/Lİ


- USÛL - ESAS ile/ve/||/<> KEM ÂLET - KEMALÂT

( Yöntem, içerikten önce gelir. İLE/VE/||/<> Yanlış ya da kötü araç/âlet ile iş çıkarılmaz, olgunluk sağlan(a)maz. )


- ÜŞÜMEK ile/ve/değil/<> ÜŞÜTMEK


- UT ile UD[Ar.]

( Utanma. İLE Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, çalgıçla çalınan bir çalgı. )


- UTANÇ:
BENCİL OLMAK ile/değil/ne yazık ki BENCİL GÖRÜNMEK

( [ne yazık ki] Kişiler, bencil olmaktan değil "bencil görünmek"ten utanır. )


- UTANÇ VERİCİ ile/ve/||/<> KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ


- UTANIYORUM ile/değil/yerine/>< TANIYORUM!


- UTANMAK/UTANGAÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK


- UTANMAK ile ÇEKİNMEK

( SHAME vs. ABSTAIN )


- UTANMAK ve/||/<>/> DOĞRULUK


- UTANMAK değil/yerine DOĞRUYU SÖYLEYİP "KAYBETMEK"/KAZANMAK


- UTANMAK ile/ve/değil KAÇMAK

( Utanmak, başkalarından olabilir fakat en çok da kendinden kaçmaktır. )


- UTANMAK ile/ve/||/<> KENDİNE YAKIŞTIR(A)MAMAK


- UTANMAK ile/ve/||/<>/> UTANDIRILMAK

( Erdem. İLE/VE/||/<>/> Karabasan/kâbus. )


- UTANMAK ve/> UYANMAK


- UTİLİTARİZM ile PRAGMATİZM


- ÜTOPYA:
ÜMİT ve/||/<>/> EYLEM


- ÜVEYE EDERSEK ve/||/<> GELİNE EDERSEK

( [kendi] Çocuğumuzda buluruz! VE/||/<> Kızımızda buluruz. )


- UYANIK/UYKUSUZ ile "UYANIK"

( BÎDÂR ile ZEYREK )


- UYANIK

( "KUL, HAKK'I YÂD ETTİĞİ ZAMAN, HAKK'IN, KENDİNİ YÂD ETTİĞİNDEN HABERDAR OLUR" )


- UYANIK ile KÖPOĞLU

( ... İLE Kurnaz, işini bilen, düzenbaz, açıkgöz, uyanık kişi. | Hakaret içeren bir seslenme sözü. )


- UYANIK/LIK ile "UYANIK/LIK"


- UYANMAK ile/ve/değil/<> GÖZÜN AÇILMASI


- UYANMAK ile KALKMAK

( Uyanmak sözcüğü, zihin, gözler ve/ya da duyular açıldığında, baş/gövde yastıkta/yatakta olsa bile kullanılabilir. İLE Kalkmak sözcüğü ise, başın yastıktan ayrılması/kalkması, en az gövdenin yarısının doğrulması ya da tamamen yataktan uzaklaşmış olmanın karşılığıdır. )


- [ne yazık ki]
(")UYARI("):
(")AŞIRI(") ile/ve/||/<> (")YETERSİZ(") ile/ve/||/<> (")YERSİZ(") ile/ve/||/<> (")YANLIŞ(")


- UYARI ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRI


- UYARI ile/ve/değil/yerine/>< MÜJDE[Fars.]

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Sevinç haberi, muştu. | Sevinçli, hayırlı bir haber getirene verilen bahşiş. )

( Olumsuz(luk)lara/yanlış(lık)lara/kötü(lük)lere. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Olumlulara/doğru(luk)lara/iyi(lik)lere. )


- UYARICI ile/ve/||/<> "AYAR VERME"


- UYARI/İKAZ ile/ve/değil/yerine OLUMSUZ SONUÇLARA/SONUÇLARI İŞARET


- UYARIM ile UYARIM ile UYARIM

( Uyarma, uyarılma. İLE Uyum göstere(bile)ceğini geniş zamanlı olarak belirtmek/bildirmek. İLE Bir durum ya da ayrıntı üzerine ya da biri(leri)ne, başkasının değil benim yaptığım bildiri/anımsatma. )


- UYARLAMAK ile/değil UYGULAMAK


- UYDUM AKILLI ile/ve YARIM AKILLI


- UYDURMAK ile/değil/yerine DUYURMAK


- UYDURMAK ile "KAFADAN ATMAK"


- UYGAR/MEDENÎ ile MODERN


- UYGARLAŞMA ile/ve/||/<>/< GÖÇ


- UYGARLAŞMADA:
KILIÇ ile/ve/fakat/değil/yerine/<>/> KALEM ve KİTAP

( Başlattı. İLE/VE/FAKAT/DEĞİL/YERİNE/<>/> Yaşattı VE Sürdürdü. )


- UYGARLIK/MEDENİYET:
TOPRAK ve/+/||/<> DİL ve/+/||/<> DİN


- UYGARLIK ve/||/<>/< ADÂLET

( Ayakta durabilmek için. VE/||/<>/< Sürdürülebilirlik için. )


- UYGARLIKTA:
SAYGI ile/ve/||/<>/> TÜZE


- UYGULAMA (RİYÂZET)


- UYGULAMALI!


- GELENEK:
UYGULAMALI ile/ve/||/<>/< METİN TABANLI


- UYGULAMAYA YÖNELİK BİLGİ ile/ve SAF SOYUT BİLGİ

( PRACTICAL KNOWLEDGE vs./and PURE ABSTRACT KNOWLEDGE )


- UYGULANMALI!:
[ne] YER ne de GEÇİT VERMELİ

( Adâletsizliğe ve hukuksuzluğa...
Görüntü ve reklâm kirliliğine, "yerel yönetimlerin", "yöneticilerin" keyfiyetine ve adâletsizliğine...
Gürültü/uğultu kirliliğine ve korna/zil çalanlara...
Işık kirliliğine...
Sigara ve tüm ürünleriyle çevreyi ve toplumu rahatsız eden nesnelere ve içen davranış/tutum ve kişilere...
Dilde, yazım hatalarına ve yazım kurallarına uymayanlara...
Beslenmede, abur-cubura, "et" ve "hayvansal ürünlere"...
Her türlü saygısızlık ve keyfiyete...


Ne yer, ne de geçit vermek üzere, haklarımızı sürekli bilmeli ve anımsamalı, hakkı/mızın biz almadıkça verilmeyeceğinin bilinciyle gereken her türlü eylem, tavır, tutum, duruş ve davranış içinde olmamız gerektiğini uygulayarak göstermek, paylaşmak, aktarmak, eğitmek, dayanışmak, işbölümü ve işbirliği içinde olmak durumunda ve zorundayızdır. )


- UYGULANMAYAN AHLÂK ile/değil/yerine/>< UYGULANAN AHLÂK

( Sözü edilir fakat kendi yoktur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sözü edilmez fakat uygulanır. )


- UYGULAYICI ile/ve/<>/|| UYGULATICI

( Sanatçı, hem uygulayıcı, hem uygulatıcı olabilmelidir. )


- UYGUN OLMAK" ile/ve/değil/||/<>/< AİT OLMAK

( Bir yere "uygun olmak", oraya ait olduğumuz anlamına gelmez. )

( )


- UYGUN OLMA/MA ile/ve/değil YETERİNCE UYGUN OLMA/MA


- UYGUN OLMAMAK ile YETERİ KADAR UYGUN OLMAMAK

( NOT TO BE IN APPROPRIATE vs. NOT ENOUGH AS MUCH AS TO BE IN APPROPRIATE )


- UYKUDAN) UYANMAK ile/ve/<>/< BİLMEK

( Göz ile değil! İLE/VE/<> Söz ile değil! )


- UYSAL ve/||/<> UYUMLU

( Hayvanlarda. VE/||/<> İnsanda. )


- UYUM = AHENK = HARMONY[İng.] = HARMANIE[Fr.] = HARMONIE[Alm.] = HARMONIA[Yun. Zarafet ve uyum tanrıçası.] = ARMONÍA[İsp.]


- UYUM ve/<> BOŞLUK/ARA

Bugün[09 Temmuz 2025]
itibariyle 9.674 başlık/FaRk ile birlikte,
9.664 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(36/40)