
B ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 15.886 başlık/FaRk ile birlikte,
15.874 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(46/65)
- OLGUSAL GERÇEKLİK ile/ve AKILSAL GERÇEKLİK
- TARİH:
OLGUSAL ile/ve/||/<> KAVRAMSAL
- OLGUSAL/LIK ile/ve/||/<> EVRENSEL/LİK
- OLGUSALLIK = REALITY[İng.] = RÉALITÉ[Fr.] = REALITÄT[Alm.] = REALITATIS[Lat.]
- OLGUSAL/LIK ile/ve/=/||/<>/> USSAL/LIK
( FACTIVE )
- OLMADAN ÖNCE OLSUN DİYE ve/||/<> ÖLMEDEN ÖNCE ÖLSÜN DİYE
- OLMADIĞINDA (EN ÇOK) ARANAN ile/ve/<> OLDUĞUNDA (EN ÇOK) TARTIŞILAN
- OLMADIKLARIMIZ ve/||/<>/> YAPMADIKLARIMIZ ve/||/<>/> DÜŞÜNMEDİKLERİMİZ ve/||/<>/> KONUŞMADIKLARIMIZ
( Yeğlemedikleri... [B (bile değil)] )
- OLMAK ve/<>/:/= ANLAMAK
- OLMA!:
[ne] PİŞMAN ne DÜŞMAN ne [de] KAHRAMAN
- OLMASI GEREKEN ile/ve/||/<> OLANIN FELSEFESİ
( Platon. İLE/VE/||/<> Aristoteles. )
- ... OLMASINDAN/DURUMUNDAN (DA):
ANLAŞILACAĞI GİBİ ..." ile/ve/değil "HAREKET EDİLEBİLECEĞİ GİBİ ..."
- OLMAYAN MEYVEYE EL UZANMAZ ve/<> AŞILANMAYAN MEYVE TATLANMAZ
- OLMAYANLARA ve/||/<> OLANLARA
( İnanmamalıyız. VE/||/<> Kanmamalıyız. )
- OLMAZ OLMAZ ile OLMAZ, OLMAZ
( Olmama olasılığını düşün(dür)mek. İLE "Olmaz" denilemez/diyemeyiz / deme/meli/sin / dememeli/yiz. )
- OLMAZSA OLMAZLIK ile/ve/||/<> TERK EDİLEMEZLİK
- ÖLMEK ile/degil/||/<> SOLMAK
( İnsanda. İLE/||/<> Bitkide. )
- ÖLMEK/ÜŞÜMEK ile BUYMAK
( ... İLE Soğuktan, donarak ölmek. | Çok üşümek. )
- ÖLMEYE DEĞER ile ÖLDÜRMEYE DEĞER ile/değil/yerine YAŞAMAYA DEĞER
( Birkaç şey var. İLE Hiçbir şey yok. İLE/DEĞİL/YERİNE Çok şey var. )
- OLMUŞ) OLAN ile OLMAKTA OLAN
( Nesne/ler. İLE Özne/kişi. / İnsan. )
- OLMUŞ HAM
- OLSUN ile/ve/||/<> OLUR (ÖYLE)
- OLTP/ON-LINE TRANSACTION PROCESSING[İng.] değil/yerine/= ÇEVRİMİÇİ KAYIT İŞLEME
- ÖLÜ ile/ve/değil/||/<>/< ÖLÜMLÜ
- OLUCAK değil OLACAK
- OLUK/OLUQ ile OLUK/OLUQ / OLAK/OLAQ ile OLUK/OLUQ ile OLUK/OLUQ ile OLUT ile OPRI ile OYTURMAK/OYTURMAQ ile OYUŞMAK/OYUŞMAQ ile OYULMAK/OYULMAQ ile OYUQ[Oğuz]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Dayanıklı, azimli kişi. İLE Ağaç kütüğünün içi oyularak yapılmış herhangi bir şey. | Yalak. İLE Küçük kayık.[Ağaç kütüğünün içi oyularak yapılmış olan.] İLE Eskimiş ve yıpranmış [giyecek]. İLE Yetişkin. | Olgunluk evresini yaşayan kişi. İLE Çukur ya da oyuk. İLE İçini boşaltmak. İLE İçini boşaltmada karşılıklılık, yardımlaşma. İLE Zeminin/toprağın çökmesi. İLE Korkuluk. | Yolu işaret eden taş. )
- ÖLÜM:
ANIMSA(YA)MADIĞIMIZDA değil ANIMSANMADIĞIMIZDA
- ÖLÜM:
KALP/BEYİN DURDUĞUNDA ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> UNUTULDUĞUMUZDA
- ÖLÜM:
ZORUNLU/IZDIRARÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İHTİYÂRÎ
( Ölmeden önce ölünüz... )
- ÖLÜM ve/<> APTALLIK
( Öldüğünde, öldüğünü bilmezsin. Sadece, başkaları için zordur. VE/<> Aynı şey, aptallıkların için de geçerlidir. )
- ÖLÜM >< AŞK
( Ölümün karşısındaki tek güç ve olanak, ancak ve ancak aşktır! )
- ÖLÜM ile/ve/değil/< AYRILIK/MEHCÛR[Ar. < HİCR]/HİCRET
( Bir kere ölmek. İLE/VE/DEĞİL Her an ölüp ölüp dirilmek. )
( İnsan/kişi ancak öldükten sonra bilince konu olur/olabilir. )
- ÖLÜM ile/ve/değil/yerine DAĞILMA/YAYILMA/AYRIŞMA
( MEVT ile/ve/değil/yerine NEŞR )
- ÖLÜM ile ESTONYA FERİBOTU SENDROMU
( Batan Gemideyken, Geminin Batışını 'İzleme/Bekleme' Belirgisi/Sorunu
(Estonya Feribotu Sendromu)
Modern deniz tarihinin en büyük kazası, 28 Eylül 1994 yılında Baltık Denizi’nde yaşandı. 1980 yılında, Almanya’da, Mayer Werft tersanesinde inşâ edilen Estonya Feribotu’nun batmasıyla 852 yolcu yaşamını kaybetti. Bu korkunç kazadan 137 kişi kurtuldu. Kıyıya yakın uzaklıkta su alması nedeniyle yan yatarak batan feribot, sadece gemi mühendisleri tarafından değil aynı zamanda kazadaki ölümlerin nedeni açısından da davranış psikolojisi uzmanlarınca yıllarca incelendi.
İnsan davranış psikolojisi uzmanları, bu kazada ölen 852 yolcunun neden kurtulamadığını araştırdı. Aileleriyle görüşüp geçmişlerini incelediler. Ölenlerin yüzde 98’inin çok iyi yüzme bildiğini belirleyen uzmanlar, son olarak kazadan kurtulanlarla görüştü.
Ortaya çıkan sonuç şuydu:
Feribot, 28 Eylül gecesi saat 00.50’de sert dalgalar nedeniyle su almaya başladı. Feribota giren sular, 50 santim yüksekliğe ulaşınca feribot yan yatmaya başladı. Su miktarının artmasıyla birlikte gemiyi boşaltma süreci başladı. Ancak 987 yolcudan sadece 137’si feribotu, su almaya başlar başlamaz hemen terk etti. Geri kalan 852 yolcu ise gemi kaptanının “panik yapmayın, dünyanın en güçlü feribotundasınız” sözlerine kanarak su boşaltma işlemini izledi. Saatler ilerledikçe feribot daha da yan yattı ama 852 yolcu izlemeye devam etti. Sonunda, saatler 01.50’yi gösterirken, feribot tamamen yan yatarak sulara gömüldü. 852 kişinin, feribotun su aldığını ve yan yatmaya başladığını görmesine karşın son saniyeye kadar rahat rahat batışını izlemesi, psikoloji ders kitaplarında “Estonya Feribotu Sendromu” olarak yer almıştır. Psikoloji bilimi, o kişilerin davranış biçimlerine bugüne dek mantıklı bir açıklama getirememiştir. )
- ÖLÜM ile ISIL ÖLÜM
- ÖLÜM ile/||/<> KIYIM/CİNAYET[Ar.] ile/||/<> ÖZKIYIM/İNTİHAR[Ar.]
- ÖLÜM ile/ve/||/<>/> MİRAS
( Hak. İLE/VE/||/<>/> Helâl. )
- ÖLÜM ile/ve/||/<>/> ORGAZM
( Tüm ölçü(t)lerin ölçütü. İLE/VE/||/<>/> Tüm deneyimlerin/duyumların ölçütü. )
- ÖLÜM ile TAN TUN
( ... İLE "Öldürülmek ya da başı belaya uğramak" anlamına gelen tan tuna gitmek deyiminde geçen bir söz. )
- ÖLÜM ile/ve/||/<>/> TEMEVVÜT[Ar. < MEVT]
( ... İLE/VE/||/<> Bir örgenin çürüyüp ölü duruma geçmesi. )
- ÖLÜMCÜL HASTALIKLARIN ÖĞRENİLMESİNDE:
REDDETME ile/ve/<>/> ÖFKE ile/ve/<>/> PAZARLIK ile/ve/<>/> DEPRESYON ile/ve/<>/> KABUL
( DENIAL vs./and/<>/> ANGER vs./and/<>/> BARGAIN vs./and/<>/> DEPPRESSION vs./and/<>/> ACCEPTANCE :ON TERMINAL PATIENT )
- ÖLÜMCÜL ile ÖLDÜRÜCÜ
- ÖLÜMDE "ÖNCELİK":
[ya] SEN/O ile/ve/ya da/||/<> BEN ile/ve/ya da/||/<> AYNI ANDA, İKİMİZ BİRDEN
( [değil/yerine/ya da]
Bu üç olasılıktan biri gerçekleşmeden, ikimiz/hepimiz[düşünebilen ve seven/sevebilen herkes], ölümle yüzleşip ölmeden önce "ölerek" ve sevdiklerimizle ölüm/ümüz konusunu da konuşabilme olanağıyla, bu üçünün de dışına çıkabilmek. )
- OLUMLU-OLUMSUZ ALGISI ile/ve VARLIK-YOKLUK ALGISI
( PERCEPTION OF THE POSITIVE-NEGATIVE vs./and PERCEPTION OF THE EXISTENCE-NONEXISTENCE )
- OLUMSALLIK = MÜMKÜNÂT = CONTINGENCY(ing.,) = CONTINGENCE[Fr.] = ZUFÄLLIGKEIT[Alm.] = CONTINGENTIA[Lat.]
- OLUMSUZ BAKIŞ/BAKAN ile/değil/yerine/>< OLUMLU BAKIŞ/BAKAN
( Her çözüm için mutlaka bir "sorun" bulmak/bulanlar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Her "sorun" için en az bir çözüm bulmak/bulanlar. )
- OLUMSUZ MANEVİYAT ile/değil/yerine OLUMLU MANEVİYAT
( Varlığının deneyimi. İLE/DEĞİL/YERİNE Hizmet. )
- OLUMSUZ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< KABA
- OLUMSUZ = MENFİ = NEGATIVE[İng.] = NÉGATIF[Fr.] = NEGATIV[Alm.] = NEGATIVO[İsp.]
- OLUMSUZ ile/ve/değil/yerine/>< OLUMLU
( !Üretici/yaratıcı. [!:değil] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Üretici/yaratıcı. )
( [not] NEGATIVE vs./and/but/>< POSITIVE
POSITIVE instead of NEGATIVE )
- OLUMSUZ ile/ve/değil/||/<> UYUMSUZ
- OLUMSUZLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÜRETKEN OLUMSUZLAMA
- OLUMSUZLUĞU/SORUNU/ÇÖZÜMÜ:
HESABA KATMAMIŞ OLMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< GÖZE ALMIŞ OLMAK
- OLUMSUZLUK değil/yerine/>< "ÖLÜMSÜZLÜK"
( Olumsuzlukları yönetebildiğimiz ve/ya da zihnimizden uzak tutabildiğimiz oranda, farkındalıkla dolu bir "ölümsüzlük" alanına çıkılır. )
- ÖLÜMSÜZ/LÜK ve/||/<>/< ÖZGÜR/LÜK
- OLUMSUZLUKLARI/OLUMSUZLUKLARDAN:
"BESLE(N)ME" ile/ve/<> "BEZE(N)ME"
- SAVAŞI KAYBETMEK:
ÖLÜNCE değil DÜŞMANA BENZEYİNCE
- OLUR OLMAZ (İŞLER YAPMAK, YERDE KONUŞMAK)
- OLUR"
ile/ve/değil/||/<>/><
NA OLUR ve/||/<> NAH OLUR
- OLUR ile/ve/||/<> OLMAZ
( Diye bir şey yok! İLE/VE/||/<> Diye bir şey yok! )
- OLURSA ile/ve/<> OLMAZSA
( Ne iyi/âlâ. İLE/VE/<> Pek iyi/âlâ. )
- OLURUNA BIRAKMAK ile/ve/<> AKIŞINA BIRAKMAK
- OLUŞ:
YOKLUĞUN YADSINMASI ve/||/<> YOK'UN YOKLUĞU
- OLUŞ ile/ve/||/<>/< ORUÇ
- OLUŞ = SAYRURET, TEKEVVÜN = BECOMING, GENESIS[İng.] = DEVENIR, GENÉSE[Fr.] = WERDEN, GENESIS[Alm.] = FIERI < IN FIERE: OLUŞ HALİNDE[Lat.] = GENESIS[Yun.]
( Kesintisiz/sürekli doğuş. )
- OLUŞ ve/||/<>/>/< SONSUZLUK
( İkisinin de tek sözcüğü/aracı... "... bile değil!" )
- OLUŞMA ile OLUŞTURMA
- OLUŞMA ile "UYANMA"
- OLUŞ'TA(KEVN): SÜKÛN ve/||/<> HAREKET ve/||/<> ELVAN ve/||/<> ASVAT ve/||/<> TUUM(TADLAR) ve/||/<> REVAYİH(KOKULAR) ve/||/<> İTİMAT ve/||/<> HARARET ve/||/<> BÜRÛDET ve/||/<> RUTÛBET ve/||/<> YÜBÛSET(KURULUK) ve/||/<> TELİF ve/||/<> HAYAT ve/||/<> ELEM ve/||/<> KUDRET ve/||/<> İRADET ve/||/<> KERÂHET ve/||/<> ŞEHVET ve/||/<> NEFRET ve/||/<> İTİKAT ve/||/<> ZAN
( LA STABILITE et/||/<> LE MOUVEMENT et/||/<> LES COULEURES et/||/<> LES SONS et/||/<> LES GOUTA et/||/<> LES ODEURS et/||/<> L'APPUI et/||/<> LA CHALEUR et/||/<> LE FROID et/||/<> L'HUMIDITE et/||/<> LA SECHERESSE et/||/<> L'ACCORD et/||/<> LA VIE et/||/<> LA DOULEUR et/||/<> LA PUISSANCE et/||/<> LA VOLONTE et/||/<> LA REPUGNANCE et/||/<> LE DESIR SEXUEL et/||/<> L'AVERSION et/||/<> LA CONVICTION et/||/<> L'AVIS )
- OLUŞ(TUR)MAK ile/ve/||/<>/> ÖRGÜTLE(N)MEK
- OLUŞUM/TEŞEKKÜL[Ar.] ve/<> TEŞEKKÜR
- OLUŞUM ile/ve/||/<> BAŞLANGIÇ
- OLUŞUM ile/ve/||/<> DÜZEN
- OLUŞUM ile/ve/||/<>/> OLGUNLAŞMA
- OLUŞUM = TEŞEKKÜL = FORMATION[İng., Fr.] = BILDUNG[Alm.] = FORMACIÓN[İsp.]
- OLUŞUM ile/ve/||/<> TÜRÜM
( ... İLE/VE/||/<> Varolanların oluşumu. )
- OMT/OBJECT MODELING TECHNİQUE[İng.] değil/yerine/= NESNE MODELLEME TEKNİĞİ
- OMUR ile/ve/<> OMURİLİK/MURDARİLİK
( Omurgayı oluşturan kemiklerden her biri. İçinden omurilik geçebilsin diye ortasında delik olan bir kemik parçası. İLE/VE/<> Omurga içinde bulunan boşluk boyunca uzanan, bozmadde ve akmaddeden oluşan, sinirsel doku. )
( ... ile/ve/<> MAĞZ-I PÜŞT )
( FIKRA ile/ve/<> MURDARİLİK )
- OMURGA BÖLÜMLERİ...
( SİSÂ[Ar.]: Omurga kemiklerinin dizildiği yer. )
( ON SPINE: CERVICAL vs. THORACIC vs. LUMBAR vs. SACRAL vs. COCCYGEAL )
- OMURGA ile HAYVAN OMURGASI
( Omurgayı hiçbir eylem rahatsız etmediğinde, huzursuz zihin yavaş yavaş rahatlar. )
( MEFKUR[çoğ. MEFÂKÎR]["ku" uzun okunur]: Omurga kemikleri kırılmış olan insan ya da hayvan. )
( BACKBONE vs. CARINA )
- OMURGALILAR ile/ve OMURGASIZLAR
( Omurgalıların Sınıflandırılması )
( VERTEBRATES vs. INVERTEBRATES )
- ÖN BEYİN'DE:
TALAMUS ile/ve HİPOTALAMUS ile/ve LİMBİK SİSTEM ile/ve BEYİN KABUĞU
( Talamus, duyu organlarından gelen sinir hücrelerinin beyin kabuğuyla olan ilişkisini sağlar. )
( Hipotalamus, en çok araştırılan beyin kısımlarından biridir. Büyüklüğü küçük bir kesme şeker kadar olmasına karşın, gördüğü işlemler son derece önemli ve değişiktir. Heyecanların ve arzuların denetlendiği merkezdir. Eşeysel davranış, yeme-içme bu merkezce denetlenir. )
( Limbik sistem beyin sapının yukarı kısmıyla ön beyin arasında yer alan sinir hücresi ağından oluşur. Heyecan yaşantısı, saldırma ve kaçma davramışlarıyla ilişkisi vardır. )
( THALAMUS vs./and HYPOTHALAMUS vs./and LIMBIC SYSTEM vs./and CEREBRAL CORTEX )
- ÖN EK ile SON EK
( LÂHİKA: Ek. | Ulama. )
- ÖN LİSANS değil/yerine/= ÖN YETKİNLİK
- ONAYLANIRLIK ile/ve/||/<> KABUL EDİLİRLİK
- ONBİR BOYUT ile/ve/||/<> "PARALEL EVRENLER"
- [ÖNCE] NE OLDUĞU ÜZERİNDEN BİLMEK ile/ve/değil/yerine/sonra/||/<>/< NE OLMADIĞI ÜZERİNDEN BİLMEK
- [önce] UMUT" sonra UNUT!"
- [önce] YORUM ile/ve/sonra/> AŞIRI YORUM
( YORUM VE AŞIRI Y0RUM (UMBERTO ECO) kitabını okumanızı salık veririz.
)
( INTERPRETATION/COMMENT vs. EXCESSIVE INTERPRETATION/COMMENT )
- ÖNCEKİ ile/ve SONRAKİ
( AKDEM[< KADÎM] ile/ve ÂHİR )
( BEFORE vs./and LATER )
- ÖNCEL >< ARDIL
- ÖNCELİK ve/||/<>/>/< İNCELİK
- ÖNCELİK ile/ve/değil MEŞGUL OLMA
( [not] PRIORITY vs./and/but TO BE BUSY )
- ÖNCELİK = PRIORITY/PRECEDENCE[İng.] = [Fr.] = [Alm.] = [İt.] = [İsp.]
- ÖNCELİK ile/ve/||/<>/< ZORUNLULUK
- ÖNCELİKLE ile/ve/||/<> BAŞTA
- (ÖNCELİKLİ/ÖNEMLİ/[ÖNCEKİ] OLMAZSA OLMAZ)
KAVRAM ÇİFTLERİ:
ÖNCELİK ve/||/<>/> SONRALIK
ve/||/<>
VAR OLAN ve/||/<>/> BİLGİ
ve/||/<>
NESNE/TEK ve/||/<>/> ÖTEKİ/LER
ve/||/<>
SÜREÇ ve/||/<>/> SONUÇ
ve/||/<>
YÖNTEM/USÛL ve/||/<>/> İÇERİK/ESAS
ve/||/<>
BAĞLAM ve/||/<>/> ANLAM
ve/||/<>
ÇÖZÜMLEME ve/||/<>/> ÇÖZÜM
ve/||/<>
ÖNCÜL ve/||/<>/> ÖNERME
ve/||/<>
SAYGI ve/||/<>/> SEVGİ
[en az %99 ve/||/<>/> en az %1]
ve/||/<>
US/AKIL ve/||/<>/> ANLIK/ZEKÂ
ve/||/<>
EMİK/BEYİN ve/||/<>/> ANLIK/ZİHİN
ve/||/<>
DİRENÇ/İHTİYÂR ve/||/<>/> İSTENÇ/İRÂDE
ve/||/<>
DEVİM/HAREKET ve/||/<>/> ZAMAN
ve/||/<>
AN ve/||/<>/> ZAMAN
( Düşünme, konuşmak ve yaşamak üzere bilinmesi ve uygulanması gereken öncelikli ve olmazsa olmaz kavram çiftleri... [önceki olmadan sonraki olmaz!] )
- ÖNCELİKLİ/ÖNCELİĞİ (OLAN) ile/ve ÖNEM(L)İ (OLAN)
( Önde gelmesi gereken, öne alınmalıdır. )
( TAKADDÜM ile/ve EHEMMİYET )
( (THE) PRIORITY(/PRIMARY) vs./and (THE) IMPORTANT(/IMPORTANCE) )
- ÖNCELİK/Lİ ile/ve/değil/yerine AYRICALIK/LI
( [not] PRIORITY vs./and/but PRIVILEGED
PRIVILEGED instead of PRIORITY )
- ÖNCELİKLİ ile/ve/değil ÖNCELİKLERLE ÖRTÜŞEN
- ÖNCELİK-SONRALIK ve/değil BİRLİKTELİK
- ÖNCE/Sİ ile/ve (...) SONRA/SI["sora" DEĞİL!]
( BEFORE [...] vs./and AFTER [...] )
- ÖNCÜ ve/||/<> İNCİ
- ÖNCÜ ile/ve/||/<> ÖNCÜL
- ÖNCÜLLER ile/ve/||/<> KESİNLİK
- ÖNCÜLLER = MUKADDEMAT = PREMISS[İng.] = PRÉMISSES[Fr.] = PRÄMISSE[Alm.] = PRAEMISSA[Lat.] = ESTABLECIMIENTO[İsp.]
- ÖNCÜLLER ile/ve/||/<> ÖNCELİK
- ÖNCÜLÜK ETMEK ile VESİLE OLMAK
- ONDALIK SAYILARIN KULLANIMI < 1570
- ÖNDER ile/ve/değil/||/<>/< ATILGAN
- ÖNE ÇIKARMAK ile MERKEZE ALMAK
- ÖNEM ARZ ETMEK ile ÖNEM ATFETMEK
- ÖNEM VERMEK / ÖNEMLİ GÖRMEK
ile/ve/||/<>/>
ÖNCELİKLİ GÖRMEK
- ÖNEM ile/ve/<> DEĞER
( IMPORTANCE vs./and/<> VALUE/WORTH )
- ÖNEMİ YOK ile/değil BELİRLEYİCİLİĞİ YOK
- ÖNEMİ/ETKİYİ:
ARTIRMA ile/>< AZALTMA
- ÖNEMLİ GÖRMEK ile ÖNEMLİ KILMAK
- ÖNEMLİ OLAN" ile/ve/değil/yerine ÖNEMİ OLAN
( Herşeyin bir (az/orta/çok) önemi(değeri) vardır fakat önemli olup olmamayı, öncelik belirler. )
- ÖNEMLİ ile/ve/fakat/||/<> AYRI
- ÖNEMLİ ile/ve İLGİNÇ
( IMPORTANT vs./and INTERESTING )
- ÖNEMLİ ile/ve/<> ÜZERİNDE DURULMASI GEREKEN
- ÖNEMSEME ile/||/<> VURGULAMA
- ÖNEMSEMEK ile/ve/||/<>/> BENİMSEMEK
- [ne yazık ki]
ÖNEMSE(ME)MEK ile/ve/değil/||/<>/< ÇIKAR(SIZLIK)
- ÖNEMSİZ ile/ve/değil İKİNCİL
( [not] UNIMPORTANT vs./and/but SECONDARY )
- ÖNERİ ile/ve/||/<> "YOL GÖSTERMEK"
- ÖNERME ile/ve/değil/||/<>/> ÖNERİ
( [not] PROPOSITION vs./and/but/||/<>/> SUGGESTION )
- ÖNERME ile/ve/değil/||/<>/< ÖRNEK
- ÖNERMEK ile/ve/<> KULLANMAK
( TO SUGGEST/RECOMMEND vs./and/<> TO USE )
- ÖNERMEK ile/değil ÖNE SÜRMEK
- ÖNERMEK ile/ve YÖNLENDİRMEK
- ONG[Çigil] ile ONGAMUK/ONGAMUQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Sağ. [ONG ELİG: Sağ el.] İLE Sağ elini kullanan kişi. )
- ÖNGÖREBİLDİĞİMİZ ...:
ORANDA ile/ve/||/<> DOĞRULTUDA
- ÖNGÖRMEK ile/ve/<> HESAPLAŞMAK
- ÖNGÖRÜ ile/değil/yerine AÇIKLAMA (OLARAK)
- ÖNGÖRÜ ile DURUGÖRÜ
( FORSIGHT/PREDICTION vs. CLAIRVOYANCE )
- ÖNGÖRÜ ile/ve/||/<>/> ÖNERME
- ÖNGÖRÜ ile/ve/değil/yerine/<> VERİ
- ÖNGÖRÜ ile/ve YORUM
- ÖNGÖRÜLEBİLİR BİLİNMEYEN ile/ve/<> BİLİNEMEYECEK BİLİNMEYEN
( PRUDENT UNKNOWN vs./and/<> UNKNOWN WHICH IS NOT ABLE TO KNOW )
- ÖNGÖRÜLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİR/LİK
- ÖNGÖRÜMÜZ ...:
BİR YILLIK İSE ile/ve/değil/||/<>/>/<
ON YILLIK İSE ile/ve/değil/||/<>/>/<
YÜZ YILLIK İSE
( Tohum ekelim. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Fidan dikelim. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Çocuk eğitelim. )
- ÖNGÖRÜSÜZLÜK ile/ve/< BİLGİSİZLİK/CEHALET
( CEHALET: Dönüp dolaşmak, sabitesi olmamak. )
( Cehalet diye bir şey yoktur, yalnızca dikkatsizlik ve ilgisizlik vardır. )
( Cehalet neden acı verici olsun? Acı verici durumlar ve sonu gelmez yanılgıların kaynağı olan arzu ve korkunun kökeninde o vardır. )
( Kederin nedeni, cehalettir. Mutluluk anlayışı izler. )
( Bilgisizliğin belirtisi, adâletsizlik ve trajediye olan inancın derinliğidir. )
( Üzüntü, zihinsel bir acıdır (ıstırap) ve acı, mutlaka dikkat ister. Ona dikkatinizi verdiğinizde, çağrı durur ve cehalet sorunu da kaybolur. )
( Bilmeyene yaraşan ceza, bilen birinden öğrenmektir. )
( Bilgisizlik, öğrenim ile de öğrenilir. )
( Meğer, cehalet, esaretten betermiş. )
( Cehalet, tahsil ile tahsil olunur. )
( There is nothing like ignorance, only inattention.
Why should ignorance be painful?
It is at the root of all desire and fear, which are painful states and the source of endless errors.
Ignorance causes sorrow. Happiness follows understanding.
Worry is mental pain and pain is invariably a call for attention. The moment you give attention, the call for it ceases and the question of ignorance dissolves. )
( FORESIGHTLESSNESS vs./and/< IGNORANCE )
- ONGUN ile ONGUN/TOTEM[Fr.]
( Çok verimli, bol, eksiksiz. | Yarar duruma gelmiş, | bayındır. | Mutlu. | Kutlu, uğurlu. İLE İlkel toplumlarda topluluğun kendinden türediği sanılarak kutsal sayılan hayvan, ağaç, rüzgâr vb. doğal nesne ya da olay. | Arma[İt.]. )
- ÖNİLGEÇ ile SONİLGEÇ
( PREPOSITION )
- ONLA/ŞUNLA-BUNLA değil ONUNLA/ŞUNUNLA-BUNUNLA
- ÖNLEM ALMALI:
SEL ALMADAN ile/ve/||/<> YEL ALMADAN ile/ve/||/<> TOPRAK ALMADAN ile/ve/||/<> ALEV ALMADAN
- ÖNLEM ile/ve UYARI
( PRECAUTION vs./and CAUTION )
- ÖNLEMEK ile/ve/||/<> ÖNÜNE GEÇMEK
- ÖNLENEBİLİR ile/ve/değil/||/<>/>/< ÖNGÖRÜLDÜĞÜNDE ÖNLENEBİLİR
- TIP/HEKİMLİK:
ÖNLEYİCİ ile/ve/||/<>/> KORUYUCU ile/ve/||/<>/> TEDAVİ
- ONLINE[İng.] değil/yerine/= ÇEVRİMİÇİ
- ONLİNE[İng.] değil/yerine/= ÇEVRİMİÇİ
- ONMAK/ONAR ile/ve/||/<> ONAMAK
( Daha iyi bir duruma girmek, salah bulmak. | Eksiği kalmayıp gönül ferahlığına ermek, mutlu olmak. | Sayrılıktan, dertten kurtulmak, şifa bulmak, felâh bulmak, iflâh olmak. İLE Uygun bulma. )
( ONMAZ: İyilişme olanağı bulunmayan. )
- ÖNSES (DÜŞMESİ) ile/ve/||/<> İÇSES (DÜŞMESİ) ile/ve/||/<> SONSES (DÜŞMESİ)
( Sözcük başındaki ilk ses. İLE/VE/||/<> Sözcüğün, önses ve sonsesi arasında kalan ses ya da sesler. İLE/VE/||/<> Sözcük sonundaki son ses. )
( ARSLAN > ASLAN ile/ve/||/<> ISICAK > SICAK | ISITMA > SITMA ile/ve/||/<> YAYLAG > YAYLA | ARIG > ARI )
- ONTOLOJİ ile/ve/||/<>/> EPİSTEMOLOJİ ile/ve/||/<>/> METAFİZİK
( Nesnelerle uğraşmak. İLE/VE/||/<>/> Nesnelerle uğraşma yöntemi. İLE/VE/||/<>/> İlkelerle/kavramlarla uğraşmak. )
( Tohum. İLE/VE/||/<>/> Ağaç. İLE/VE/||/<>/> Su. )
( Metafizik:
1- Varolan ve varlığın bilimi/bilgisi.
2- Sonsal gerçekler.
3- Bütünün ve tümelin bilgisi.
4- İlk, ilkelerin bilimi/bilgisi. )
( Metafizik yapma biçimleri:
* KELÂMÎ
* İRFÂNÎ
* İŞRÂKÎ
* MEŞŞAÎ )
( Kelâmî felsefenin hikmeti, tasavvuf; meşşai felsefenin hikmeti, işrâkiliktir. )
( İşrâkilik, meşşailerin tasavvufu; irfan, kelâmın tasavvufudur. )
( Felsefenin, felsefeleşmiş biçimi/durumu, metafiziktir. )
( Metafizik: Kavramsal çözümleme[analiz]. Kavramların, kavramsal ilişki ve yargıların çözümlemesi. )
( Gövde. İLE/VE/||/<>/> Gölge. İLE/VE/||/<>/> Boşluk[herşeyi kapsayan]. )
( Havuz. İLE/VE/||/<>/> Su. İLE/VE/||/<>/> Kişi/insan ve/ya da yüzme. )
- ONTOLOJİ değil/yerine/= VAROLAN BİLİMİ
- ONU(/BENİ/SENİ) "BÖLMEK/KESMEK" değil SÖZÜ/KONUYU/AKIŞI "BÖLMEK/KESMEK"
- ÖNÜMÜZDE ile/ve/||/<> ELİMİZDE
- ÖNÜMÜZÜ AÇAN ile/ve/<> UFKUMUZU GENİŞLETEN
- ONUN-BUNUN (SÖZÜYLE HAREKET ETMEK)
- (ONUN) İÇİN ile (ONDAN) DOLAYI ile (O) NEDEN(İY)LE
- ONUR/ŞEREF ve CESÂRET
- ONUR ve/||/<>/>/< FARKINDALIK
- [ne yazık ki]
ÖNYARGI ile/ve/||/<> KUŞKU
- ÖNYARGI ile/ve/değil/yerine ÖN ANLAMA
( [not] PREJUDICE vs./and/but PRE-UNDERSTAND
PRE-UNDERSTAND instead of PREJUDICE )
- ÖNYARGI ile/değil/yerine/>< ÖNGÖRÜ
- ÖNYARGI = PEŞİN HÜKÜM, FİKR-İ BATIL, İTİKAT-I BATIL = PREJUDICE[İng.] = PRÉJUGÉ[Fr.] = VORURTEIL[Alm.] = PRAEJUDICIUM[Lat.] = PERJUICIO[İsp.]
- ÖNYARGI ile/ve SAPLANTI
( PREJUDICE vs./and OBSESSION )
( ... ile/ve ZHI )
- ÖNYARGI ile/ve/değil/||/<>/> SONUÇ ODAKLILIK
- ÖNYARGILARINI DÜZENLEMEK ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNMEK
- OOSE/OBJECT ORIENTED SOFTWARE ENGINEERING[İng.] değil/yerine/= NESNE YÖNELIMLİ YAZILIM MÜHENDISLİĞİ
- OPENEHR/OPEN ELECTRONIC HEALTH RECORD[İng.] değil/yerine/= AÇIK ELEKTRONİK SAĞLIK KAYDI
- ÖPERKEN ile/ve/||/<>/> ÖZLERKEN
( Kokusunu içine çektiysek. İLE/VE/||/<>/> Burnunun direği sızlar. )
- OPORTÜNISTİK ENFEKSİYON/OPPORTUNISTIC INFECTION[İng.] değil/yerine/= FIRSATÇI BULAŞ
- OPSİYON[İng. < OPTION] değil/yerine/= SEÇENEK/ÖZGESEÇİM
- ORADAN ile/ve/||/<> BURADAN
- ORAL değil/yerine SÖZEL
- ORAN ile/ve/||/<> ANDIRIM
- ORAN ile/ve/||/<> YERLEŞTİRME
- ORAN/LI, (/ORANSIZ) ile/ve DENGE/Lİ, (/DENGESİZ)
- ORANTI ile/ve/değil/<> BAĞLAM
- ORANTI/LI ile/değil BAĞLANTI/LI
- ORAN/TI/LI/LIK / NİSBÎ ile/ve/<> GÖRELİ/LİK / İZÂFİYET
( PROPORTION vs./and/<> RELATIVITY )
- [ne yazık ki]
ORANTISIZ GÜÇ ve/||/<>/< KÖR ŞİDDET
- ORANTISIZ GÜÇ ile/ve/||/<> ORANTISIZ HOŞGÖRÜ
- [ne yazık ki]
ORANTISIZ (YORUM) ile AŞIRI (YORUM)
- ORCA'LARDA:
RESIDENTS ile/ve TRANSIENTS ile/ve OFFSHORES
( 25 ya da daha kalabalık öbekler halinde yaşarlar. İLE/VE 3-5'inin birarada bulunduğu, geçici olarak oluşturukları öbekler halinde yaşarlar. İLE/VE ... )
( Başta Somon olmak üzere sadece balıklar ile beslenirler. İLE/VE Yunuslar ve foklar olmak üzere sadece memelilerle beslenirler. İLE/VE ... )
( Orca'lar denizlerdeki en hızlı memelidir. [Avlarına saldırırken 30 mil'e ulaşırlar.] )
( Vancouver Adası'yla anakara arasında yaşarlar. İLE/VE Çeşitli bölgelerde geçici öbekler halinde yaşarlar. İLE/VE Açık denizlerde yaşarlar. )
- ORGANEL ile/ve/> ORGAN ile/ve/> ORGANİZMA
- ORGANİK[İng. < ORGANIC] değil/yerine/= DİRİMSEL
- ORGANİK DÜŞÜNCE ile KATEGORİK DÜŞÜNCE
- ORGANİK DÜŞÜNCE ile SINIFSAL DÜŞÜNCE
( ORGANIC THOUGHT vs. CATEGORIC THOUGHT )
- ORGANİK GEOMETRİ ile/ve ANALİTİK GEOMETRİ
- KİMYA/FİZİK/DOĞA/NESNE:
ORGANİK (KİMYA)(BİLEŞİK/LER) ile/ve/||/<>/>< İNORGANİK/ANORGANİK (KİMYA)(BİLEŞİK/LER)
( Karbon temelli bileşiklerin yapısını, özelliklerini ve tepkimelerini inceler.[proteinler ve karbonhidratlar] İLE/VE/||/<>/>< Karbon dışındaki ögelerin ve bileşiklerin kimyasını inceler.[tuzlar ve mineraller] )
( Karbon bileşiklerini inceleyen kimya dalı. İLE/VE/||/<>/>< Karbon dışındaki ögelerin bileşiklerini inceleyen kimya dalı. )
- ORGANİK TARIM ile/ve/<> İYİ TARIM
- ORGANİK ile/ve/değil/yerine/||/<> SERTİFİKALI ORGANİK
- ORGANİZMA[Fr.] ile/ve/değil/+/||/<>/> ALGORİTMA[Yun.]
( Canlı bir varolanı oluşturan örgenlerin tümü, uzviyet. | Herhangi bir canlı varolan. İLE/VE/DEĞİL/+/||/<>/> Her tür düzenli hesaplama işlemi. | Ondalık sayı düzenine göre yapılmış hesap işlemi.[< LEIBNIZ < HAREZMİ] )
- ORGANON ile/ve/||/<>/> KANON
- ÖRGEN BAĞIŞI ve/> KADAVRA[İt. < CADAVERE] BAĞIŞI
( TAHNÎT: Cesetlerin çürümemesi için içinin boşaltılıp ilâçlanması. )
( KADAVRA[İt. < CADAVERE]: Tıp öğretiminde, üzerinde çalışma yapılan ölü insan ya da hayvan gövdesi. )
- ÖRGEN ile/ve/||/<> TAL[Fr. THALLE]
( ... İLE Kök, sap ve yaprak şeklinde farklılaşmamış bir bitkinin yaşama ve büyüme örgeni. )
- ÖRGENDE:
KÖRELMİŞ ile İŞLEVSİZ
- ÖRGENLER/ORGANLAR, UZUVLAR, ÂLETLER = ÂLÂT = ORGANES
- ÖRGEN/ORGAN, UZUV = ÂLET = ORGANE
- ÖRGÜ ve/||/<>/> GÖRGÜ
- ÖRGÜTLENME ve/||/<> YAPILANMA
- [ne yazık ki]
ÖRGÜTLÜ BİLİNÇSİZLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇSİZLİĞİ ÖRGÜTLEMEK
- ORIGIN vs. ETYMOS
- ORİJİNAL/ASIL değil/yerine/= ÖZGÜN
- ORILAMAK/ORILAMAQ ile ORILAMAK/ORILAMAQ ile ORLAŞMAK/ORLAŞMAQ / ORILAŞMAK/ORILAŞMAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bağırmak. İLE Övünmek ve bu böbürlenmede aşırıya kaçmak. İLE Haykırış ve haykırışın yükselmesi, halkın haykırması. )
- ORMAN ile/ve/değil/||/<>/> ÖRÜMCEK ORMANI
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Gümüşhane'dedir. )
- ORMAN ile/ve/||/<> TARIM/ZİRAAT
- ÖRNEĞİNİ BOLCA:
GÖRMEK ile/ve/||/<>/> BULMAK
- ÖRNEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARAÇ
- ÖRNEK ile/||/<> BASILI ÖRNEK/HARDCOPY
- ÖRNEKLEMEK ile ÖRNEKLEMEMEK
( Beni sıkar. İLE Seni sıkar. )
( Anlayamama(sı)ndan dolayı, örnekleme zorunluluğu doğar. )
( "TEŞBİHTE HATA OLMAZ" değil TEŞBİHTE, HATA OLMASIN/OLMAZ/OLMAMALI!
[ Hangi benzetmeyi yaparsan yap, önemli değildir anlamına gelmez. Benzetme(teşbih) yapacağın zaman hata yapmama gerekliliğini anlatır! [Teşbih sözcüğünden sonra virgül/duraklama çok önemli!]) ( Halk arasında daha çok, yapılan benzetmeden alınılmamasını dilemek için söylenilir ama bu yanlış kullanımdır. ] )
( Kötü örnek, örnek değildir!
[Sui misal, misal teşkil etmez!] )
- DAĞ OLUŞ/OROJENİ[Fr. < Yun. OROS: Dağ. | GNOS: Doğuş.] ile/ve DAĞCILIK/ALPİNİZM[Fr.]
( Dağ oluş. | Dağ bilimi. İLE/VE Dağcılık. )
- OROSPU ile/değil METRES
- OROSPU/LUK / KAHPE[Ar. < KAHBE] / EKEK/LİK / ERSEK[dvnlgttrk] ile FÂHİŞE/LİK | KEVÂŞE
( Kısaca: Orospuluk Zihinde; Fahişelik Gövdede
Orospuluk, spekülatif düşüncelerle, çıkara yönelik, işine geldiği gibi hareket etme eğilimi(eşeysel göstergesi olmaksızın). İLE
Fahişelik ise, içinde bulunduğu/bulunmuş oldukları koşullardan/olumsuzluklardan/"acziyetten" kaynaklanabilen, çok geniş/özel nedenlere dayanabilen ya da kişisel seçim/karar ile gövdenin eşeysel yönde, nesnel karşılığı için kullandırılması. )
( BAGIYY [çoğ. BAGAYÂ] )
- ÖRSELEMEK ile TIRMALAMAK
- ORTA ile/ve/||/<> ARACI
- ORTA ile/ve/değil MERKEZ
- ORTA ile/ve/||/<> SONUÇ
( [İki taraftan da pay] Alarak/alıyorsa. İLE/VE/||/<> Almıyorsa. )
- ORTADA BIRAKMA/KALMA ile/ve/||/<>/>/< BELİRSİZLİK
- ORTADAN KALDIRMAK ile/||/<> KÖKÜNÜ KAZIMAK
- ORTADAN KALDIRMAYINCA ile/değil ORTADAN KALDIRMADIKÇA
- ORTAK AKIL ile/ve/||/<> ORTAK İSTENÇ
- ORTAK ALAN ile/ve ORTAK NOKTA
( COMMON FIELD vs./and COMMON POINT )
- ORTAK GEÇMİŞ ve/değil/yerine/||/<>/>/< ORTAK GELECEK
- ORTAK KAVRAMLAR = COMMON NOTIONS[İng.] = NOTIONS COMMUNES[Fr.] = GEMEINBEGRIFFE[Alm.] = NOTIONES COMMUNES[Lat.]
- [ne yazık ki]
ORTAK ALANDA:
"KİŞİSEL DAVRANIŞ" ve/||/<>/< "KEYFÎ TUTUM"
( İkisi de yapılmamalı! )
- ORTAK/LIK ile/ve/||/<>/< AŞKIN/LIK
- ORTAKLIK ile/ve/<> AYRIM
- ORTAK/LIK ile/ve BENZER/LİK
( COMMON vs./and SIMILAR )
- ORTAK/LIK ile/ve FARKLI/LIK
( COMMON vs./and DIFFERENT )
- ORTAK/LIK ile/ve/<> ÖZDEŞ/LİK
- ORTALAMA ile/ve/||/<>/> RASTGELELİK
( Basınç ve ısı. İLE/VE/||/<>/> Tersinemezlik. )
- ORTALAMA ile/ve/değil/yerine YAKLAŞIK
( [not] AVERAGE vs./and/but APPROXIMATE
APPROXIMATE instead of AVERAGE )
- ORTAM:
HAREKETİ TETİKLEMEZ ile/değil/hatta/>< ENGELLER
- ORTAM İÇİN:
KOKU/YOR ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/> HAVA/SIZ
- ORTAM ile/ve/||/<> KOŞULLAR
- ORTAYA ÇIKARMA ile/ve/||/<> TEMELLENDİRME
- ORTA YOL ile/ve/değil/||/<> ARA ÇÖZÜM
- ÖRTBAS["ÖRTPAS" değil!] ETMEK ile KORUMAK ile BASTIRMAK ile GÖZARDI ETMEK
( ... vs. TO IGNORE )
- ORTOREKSİYA NERVOZA/ORTHOREXIA NERVOSA[İng.] değil/yerine/= SAĞLIKLI BESLENME TAKINTISI
- ÖRTÜ/PERDE[Fars.]/HİCAB[Ar.]:
BURKU ile NİKAB ile LİFAM ile LİSAM ile HIMAR ile NASİF ile MİKNE'A ile CİLBAB
- ÖRTÜ ile/değil ÖRTENEK
( ... İLE/DEĞİL Hayvanların gövdesini örten deri, kıl, tüy, pul gibi dokuların tümü. | Bazı örgenleri örten zarlara verilen ad. )
- ÇEVİRİ:
ÖRTÜK ile/ve/||/<> AÇIK
( COVERT TRANSLATION vs. OVERT TRANSLATION )
- ÖRTÜK TASIM = KIYAS-I MATVİ = ENTHYMEME[İng.] = ENTHYMÈME[Fr.] = ENTHYMEM[Alm.] = ENTHYMEMA[Yun.]
- ÖRTÜK ile/ve/||/<> DOLAYLI
- ÖRTÜK/LÜK ile/ve/||/<> ÖZDEŞ/LİK
itibariyle 15.886 başlık/FaRk ile birlikte,
15.874 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(46/65)