Bugün[15 Ekim 2025]
itibarı ile 2.442 başlık/FaRk ile birlikte,
2.442 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(9/11)


- SEVDİKLERİMİZ VE VEFÂT EDENLER İÇİN:
AĞLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAMAK


- SEVGİ:
EDÂ ile/ve/||/<>/> SEDÂ


- SEVGİ:
SÖZ/SES ve/||/<> GÖZ ve/||/<> ÖZ

( Sevgi, gözden alınır, gözden verilir.
Sonra da, özden ve özden yaşanır. )

( Kaynağı sende olanı, başkasından bekleme! )


- SEVGİ ile/ve/<> GÜZELLİK

( Sevdiğinden dolayı güzel bulmak, güzel olduğundan dolayı sevmek. )


- SEVGİ ile/ve/<> SÖZ

( Sizi sevmesem, size söz söyler miyim? )

( Siz beni sevmeseniz, beni dinler misiniz? )

( LOVE vs./and/<> WORD/SPEECH )


- SEVGİLİNİN:
SÖZLERİ ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZLERİ

( Dürüstlüğün göstergesi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Samimiyetin belirtisi. )


- SEVİYE[Ar.] değil/yerine/= DÜZEY


- ŞEVKET[Ar.] değil/yerine/= BÜYÜKLÜK, ULULUK, YÜCELİK


- SEYÂHAT[Ar. < SİYAHAT] değil/yerine/= GEZİ/YOLCULUK


- SEYAHATNÂME ile/ve SEFÂRETNÂME


- SEZGİSEL ile/değil/yerine/||/<>/< ÇAĞRIŞIMSAL


- SEZGİSEL ile/ve/<> İMGESEL


- SİDRET-ÜL MÜNTEHÂ ile/ve/||/<> AŞK-I MÜNTEHA/MÜNEZZEH

( Yaratılmışlığın sınırı. | Son sedir ağacı. | Kâmilin kaşı, kirpiği. İLE Sınırsız/sonsuz/bitimsiz aşk. | Yalnızlar cenneti/çölü. | Yedi cennet/beyza ve/artı sekizinci cennet. )


- ŞİFÂ ile/ve/||/<>/> SADRA ŞİFÂ


- ŞİFAİ değil/yerine SÖZEL


- SIFATIN, ...:
SÖZCÜKTEN ÖNCE KULLANILMASI ile SÖZCÜKTEN SONRA KULLANILMASI


- [hem] ŞİFRELEME ile/ve/değil/yerine/hem de/<>/>/< VERİYİ/BİLGİYİ GİZLEME

( [not] CODING vs./and/but/also/<>/>/< STEGANOGRAPHY
STEGANOGRAPHY instead of CODING )


- SIĞ ile/ve/||/<> KOF ile/ve/||/<> GÜDÜK


- SİGA/SAGA/SIYGA[Ar.] değil/yerine/= KİP

( Fiilin çekiminden oluşan türlü biçimlerden her biri. | Kalıba dökmek. )


- SİHR-İ HELÂL ile ...

( Sihir haramdır fakat dilde, şiirlerde yapılan çok anlamlılık çabalarına verilen ve helâl kabul edilen "sihir". )


- ŞİİR:
"BELA" ile/ve/değil/<> "DEVA"

( Başa. İLE/VE/DEĞİL/<> Kalbe. )


- ŞİİR "DİLİ" değil ŞİİR BİÇİMİNDE


- ŞİİR:
"DUYGULANMAK" İÇİN değil DUYUMSAMAK İÇİN


- ŞİİR:
"GENİŞ" ve/<> "KIRMIZI"


- ŞİİR:
HAKİKATTEN DEĞİLSE ile/değil/yerine HAKİKATTEN İSE

( "Baykuşun sesi". İLE/DEĞİL/YERİNE "Bülbülün sesi". )


- ŞİİR OKUMAK ile/ve/değil/yerine ŞİİR YAZMAK


- ŞİİR:
ŞAİRİN ile/ve/değil/||/<>/< HAKİKATİN


- ŞİİR:
YAZMAK ile/ve/değil/||/<> İNŞÂ ETMEK

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Akrostiş. )


- ŞİİR ile ...

( (ERİL) ARSLAN )

( SÜT (HEMŞİRE) )


- ŞİİR ile AKROSTİŞ/İSTİHRÂC[< HURÛC]/MUVAŞŞAH[< VİŞÂH]

( ... İLE Mısra başlarındaki harflerden, şiirin ithaf edildiği kişinin adı okunan şiir biçimi. )

( YAŞAR akrostişlerini okumak için burayı tıklayınız... )


- ŞİİR ile/ve/||/<> BALAD[Fr. < BALLADE]/BALAT

( ... İLE/VE/||/<> Orta Çağ'da, üç bentten oluşan bir Batı şiiri türü. | Batı'da, belirli danslara eşlik eden bir şarkı türü. | Serbest biçimli, romantik, müzik araçlarıyla çalınan ya da şarkı olarak okunan yapıt. )


- ŞİİR ile/ve/||/<>/> BESTE

( ... İLE/VE/||/<>/> Bir şarkının, makam ile uyumu. | Kapalı, bağlı, bitiştirilmiş, bağlanmış. | Donmuş. )


- ŞİİR ile/ve DEME

( ... İLE/VE Halk edebiyatında şiir. )


- ŞİİR ile/ve/değil DUYGU BOŞALIMI


- ŞİİR ile/ve/||/<> GARAMİ[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<> Düşünceden çok, canlı duygulara ve aşka dayanan sanat yapıtı. )


- ŞİİR ile/ve/<> GELİŞ(TİRİL)MİŞ DİL


- ŞİİR ile/ve İCAZ

( ... İLE/VE Az sözle çok şey anlatma. )


- ŞİİR ile/ve KOŞMA

( ... İLE/VE Sazla beraber okunan halk şiiri. )


- ŞİİR ile/ve/değil MÂNİ

( ... İLE/VE/DEĞİL Eğin'deki Mâni Yolu'nda yürümenizi salık veririz. )


- ŞİİR ile/ve/<> MÜZİK

( Şiir, ifade edilemez olanı sözlere dökme sanatıdır. )

( Tanrı Toth'un konuşmasının taklidi. )

( Şiir şişmanlatmaz fakat (egoyu) şişirir. )

( el-ARÛZ ile/ve/<> ... )

( POEM vs./and/<> MUSIC
Poetry is the art of putting into words the inexpressible. )

( CI: Lirik şiir. )


- ŞİİR ile NA'T-I ŞERİF

( HZ. PEYGAMBER HAKKINDA YAZILAN ŞİİRLER )


- ŞİİR ile/ve/= NEFES


- ŞİİR ile/ve/değil/<> NEŞÎD/E

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Bir toplulukta, okunmaya değer şiir. | Atasözü derecesinde kullanılan ünlü beyit ya da mısra. | [müzik] Eski Arap müziğinde usullü olmak koşuluyla, kendiliğinden ya da hazırlanarak söylenilen güfteli müzik yapıtı. )


- ŞİİR ile/ve OD

( ... İLE/VE Bir tür lirik şiir. )


- ŞİİR = POEM[İng.] = POÈME[Fr.] = GEDICHT[Alm.] = POEMA[İt., İsp.]


- ŞİİR ile RETORİK


- ŞİİR ve/<> SES


- ŞİİR ile ŞİTAİYE[Ar.]

( Divan edebiyatında, kış mevsimini konu olarak işleyen şiir. | Bir kasidenin, kışı anlatan giriş bölümü. )


- ŞİİR ile/ve SONE[Fr.]

( ... İLE/VE İki dörtlü ve iki üçlüden oluşan, ondört dizeli bir batı koşuk türü. )


- ŞİİR ve/<> ŞUUR


- ŞİİRDE, (")MANTIK("):
"YOK" değil ARANMAZ!


- ŞİİR/LER ve/||/<>/>/< ŞAİR/LER

( Az bilinen ["]çoklar["]. )


- ŞİİRSEL/LİK ile/ve/değil/yerine SİMGESEL/LİK


- ŞİİR-ŞİFA BULMAK


- ŞİİR/YAZI ile/ve/||/<>/> MÜKÂLEMELİ/KONUŞTURMALI ŞİİR/YAZI


- ŞİKÂYÂT ile/değil HİKÂYÂT

( Bizimki şikâyât değil, hikâyât. )


- ŞİKÂYET[Ar.] ile SERZENİŞ[Fars.]/TAKAZA[Ar.]

( Hoşnutsuzluk belirten söz ya da yazı, sızlanma, yakınma. İLE Başa kakma, sitem etme. )


- SIKIŞMIŞLIK ile/ve/||/<>/> SIKILMIŞLIK


- ŞIK/LIK ile GÜZEL/LİK

( SMARTNESS vs. BEAUTINESS )


- ŞİMDİ (KONUŞTUK/YAPTIK/...) ile/değil DEMİN (KONUŞTUK/YAPTIK/...)


- SİMGE:
CANLI ve/||/<>/> CANLANDIRICI


- SİMGE = REMZ[çoğ. RÜMÛZ(ÂT)] = SYMBOL[İng., Alm.] = SYMBOLE[Fr.] = SYMBOLON[Yun.] = SIMBOLO[İsp.]


- SİMGE ile/ve SİMGE

( SYMBOL vs./and SYMBOL )


- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve/<> ÇOKLU (ANLATIM)

( Akıllı kişiler, canlı bir varolanın, dil ve sözle çizilerek anlatılmasını, boya ya da herhangi bir sanat yapıtıyla gösterilmesine yeğ tutar; akılla izleyemeyen kişilere ise sanat yapıtı daha uygun gelir. )

( SYMBOLIC (EXPOSITION) vs./and MULTIPLE (EXPOSITION) )


- SİMÜLASYON/SİMÜLATÖR[Fr.] değil/yerine/= BENZETİM/BENZETİMLİK | SAYRIMSAMA


- ŞİNÂSİ ile/ve/||/<>/< BURSA'LI ŞEYH ZAİK EFENDİ


- SİNEKLİ BAKKAL < SOYTARININ KIZI


- SİNEMA ile/ve TİYATRO

( 2015 yılı Tiyatro ve Sinema İstatistikleri için burayı tıklayınız... )

( CINEMA vs./and THEATER )


- SINIR KAVRAMLAR ile/ve İLİŞKİSEL KAVRAMLAR


- SINIR ve/||/<>/> HAYIR


- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/||/<>/< ÇERÇEVELENDİRME


- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ELEŞTİRİ


- SINIRLI TUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< YETİNMEK


- SİNOPSİS ile/ve/<> TRETMAN

( İmge'nin ele alınış biçimi. İSE/VE/<> İmgenin, simgeselliğini ele alış biçimidir. )


- SIRÇA[Tr. < SIRIÇGA]/CAM[Fars. < KUPA] ile/ve/||/<>/> AYNA[Ar.]

( Cam, camdan yapılmış. İLE/VE/||/<>/> Camın sırlanmışı. )


- ŞİRİN/LİK ile GÜZEL/LİK


- SİRKÜLASYON[İng. < CIRCULATION] değil/yerine/= DOLAŞIM/YAYILMA


- SİS ile/ve/||/<>/> İZ

( Havada/çevrede. İLE/VE/||/<>/> Zihinde. )

( FOG vs./and/||/<>/> TRACE/TRACK )


- ŞİŞİRMEK ile/ve/||/<> KÖPÜRTMEK


- SİTEM ile KİNÂYE


- ŞİVE[Fars.] değil/yerine/= AĞIZ

( Naz, eda. | Söyleyiş, yerli ya da yabancı konuşma tarzındaki söyleyiş özelliklerinin bıraktığı genel izlenim. )


- SİZ (DE) HÂLÂ ÇOK GÜZELSİNİZ değil SİZ (DE) HER ZAMAN ÇOK GÜZELSİNİZ


- SİZİ KESEYİM/KESİYORUM değil SÖZÜNÜZÜ KESEYİM/KESİYORUM


- SOHBET ve/<> BAHANE(GÜZELLİK)


- SOHBET["SOHPET" değil!] ile/ve/<> MUHABBET

( Aklın dili/aracı sözcükler ve sohbet, gönlün dili muhabbettir. )

( Kişiyi, tümel/küllî akıla götürecek tek şey, muhabbettir. )

( Ehl-i derdin sohbetine mahrem et! )

( ... İLE/VE/<> İçinde sen/ben['den] olmayan. )

( Dil ile. İLE/VE/<> Göz ile. )


- SOHBET'İN:
KÂL'İ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HÂL'İ


- SOKUŞ ile/||/<> SÖGÜŞ/SÖVÜŞ

( Lâf sokmak, birbirini suçlamak. İLE/||/<> Sövmek, küfür etmek. )


- SOLUNUM ve/||/<>/> DOĞRU SOLUNUM ve/||/<>/> DİYAFRAMA ALMA

( Türkçe, soluk verirken konuşulan bir dildir. Konuşmanın etkili olabilmesi ve söyleyişin düzgün olabilmesi için, konuşan kişilerin, doğru solunum uygulamalarını biliyor ve kullanıyor olmaları gerekir. VE/||/<>/> İyi bir solunum, soluk alırken, akciğerlere yeterli ölçüde havayı alıp yorgunluk duymadan geri vermektir. [İyi bir solunum elde edebilmek için diyaframı kullanarak soluk almamız gerekmektedir.] VE/||/<>/> Akciğerleri çevreleyen kaburga kafesinin altında bulunan boşluğu kullanarak soluk almaktır. [Bebeklerin soluk alış-verişi, diyafram soluğuna, en iyi örnektir.] )


- SOMUTU AÇIKLAMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/değil/yerine SOYUTU ANLATIP SOMUTTAN ÖRNEK VERMEK


- SON "HADDE" değil SON RADDE


- SON SÖZ


- SON SÖZCÜKLERDEKİ SON HARF!: Z (Türkçe, İngilizce ve birçok dilin abecesinde) | OMEGA (Yunanca abecesinde) -ve


- SONA değil SONRA


- SONUÇ İTİBARI İLE ile/ve/||/<> ESAS İTİBARI İLE ile/ve/||/<> ÖZ İTİBARI İLE


- AŞKI/MI / BENİ SORAN ...:
YARIM BULUR ve/||/<>/> YARIN BULUR ve/||/<>/> TAMAM OLUR

( Sen, bir tek gülerse/n tamam olur/um. )


- SORGULAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZLEMLEMEK


- SORU ile/ve/değil HAKARET

( [not] QUESTION vs./but INSULT )


- SORUN" ile/değil/yerine/>< VERİ


- SORUNU:
GÖRMEMEK ile/ve/||/<> ÇARPITMAK


- SOYLA ile/||/<> SÖYLE

( Manzum söz söylemek, hitap/hitabet etmek. İLE/||/<> Belirsiz söylemek. )


- SÖYLE ile/değil ŞÖYLE


- SÖYLEME ile ANLATMA

( ... İLE Düşüncenin/konunun/olgunun/durumun aktarımı/paylaşımı. )

( SAYING vs. EXPLAINING )


- SÖYLEMEK ile/ve KONUŞMAK

( Yılan imgesi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Değnek imgesi. )

( dd İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> mdw )

( Sonuç [odaklılık]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Süreç ve sonuç [birlikteliği ve bütünlüğü]. )

( "Kendini merkeze alma" ve ötekileri önemsizleştirmeye neden olur/olabilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Ötekiyle birlikte kendini ve herkesin olası düşüncesini, durumunu/sürecini dikkate almayı gerektirir/sağlar. )

( [not] TO SAY/TELL vs./and/but/||/<> TO TALK
TO TALK instead of TO SAY/TELL )


- SÖYLEMEK ile/ve ÖNERMEK

( TO SAY vs./and TO SUGGEST/RECOMMEND )


- SÖYLENCE ile SÖYLENTİ


- SÖYLENCE = ÜSTURE = MYTHE[İng., Fr.] = MYTHOS[Alm., Yun.] = MITO[İsp.]


- KONUYU/SÖYLENENİ/SÖYLEDİĞİNİZİ ...:
ANLAMAMAK/ANLAMIYORUM ile/ve/değil/||/<>/> BEĞENMEMEK/BEĞENMİYORUM


- SÖYLENİLECEK SÖZÜ OLMAYANIN:
[ne yazık ki]
[ya] YÜKSEK SESİ ve/ya da/||/<> "ÖFKESİ"


- SÖYLENİŞ VE YAZILIŞLARI AYNI, ANLAMLARI FARKLI SÖZCÜKLERİ(ADAŞ)(HOMONYME)


- SÖYLERKEN BUYRUK VERMEK ile/değil/yerine/>< SÖYLEMEK


- SÖYLEYİŞ/BİÇEM/ÜSLÛP:
YALIN/SADE ile YÜKSEK ile KARIŞIK


- SÖYLEYİŞ/TELÂFFUZ ile/ve/<> İTİRAF


- SÖYLEYİŞ ile/ve/<> DEĞİNİ


- SÖYLEYİŞ ve VURGU YANLIŞLARI


- SÖYLEYİŞ ile/||/<> YANSIMA ile/||/<> ULAM ile/||/<> KAPLAM ile/||/<> GÖÇÜŞME ile/||/<> YALINLAŞTIRMA/SADELEŞTİRME/HAFİFLETME/TAHFİF ile/||/<> KATMERLENME/MUZÂAF ile/||/<> AKIŞMA ile/||/<> BENZEŞİM ile/||/<> ÖTÜMLÜ/TİTREŞİMLİ/SEDÂLI ile/||/<> ÖTÜMSÜZ/TİTREŞİMSİZ/SEDÂSIZ

( Sesleme edimi sırasında seslerle bürünsel öğeleri söyleme, gerçekleştirme biçimi. İLE/||/<> Dış gerçeklik düzleminde var olan ses ya da gürültüleri, işitimsel izlenimi yansıtacak biçimde aktaran, adlandırılan gerçeği ses öykünmesi yoluyla belirten dilsel öğe. İLE/||/<> Dilbilgisel ya da anlamsal sınıflandırma birimi. Çeşitli ortak dilbilgisel ve anlamsal ölçütlere göre dil öğelerinin yerleştirildiği ya da oluşturduğu sınıf. İLE/||/<> Bir kavramın kapsamına giren, o kavramın tanımladığı öğelerin tümü. İLE/||/<> Bir sözcük içinde birbirini izleyen iki ses biriminin yer değiştirmesi. İLE/||/<> Kolaylık sağlama amacıyla sözcükten bazı yazaçların düşürülmesi. İLE/||/<> Bir sözcükte ortadaki yazaç ile son yazacın aynı yazaçla tekrarlanması. İLE/||/<> Kulağa hoş gelen seslerin birbirini izlemesi. İLE/||/<> Bir sesin söz zincirinde kendisinden önce ya da sonra gelen bir başka sesle birlikte bulunmasından doğan ve birinden öbürüne özellik aktanmı yoluyla gerçekleşen değişim. İLE/||/<> Ses tellerinin titreşimiyle nitelenen sesler için kullanılır. İLE/||/<> Ses telleri titreşmeden oluşan sesler için kullanılır (p, ç, q, k). )


- SÖYLÜYOR ile/ve/değil BİLDİRİYOR


- SOYTARI ile/ve/||/<> DELİ

( [Gerçeği ...]
Görür. İLE/VE/||/<> Dile getirir. )


- SOYUT ile/değil YÜZEYSEL


- SOYUTLAMA (YETENEĞİ/YETKİNLİĞİ/GÜCÜ) ile/ve/||/<> BENZETME/MECAZ (YETENEĞİ/YETKİNLİĞİ/GÜCÜ)


- SOYUTLAMA ile/ve BÜTÜNLÜKLÜ SOYUTLAMA

( ABSTRACTION vs./and ABSTRACTION IN INTEGRITY )


- SOYUTLAMA ile OLASI SONSAL SOYUTLAMA

( ABSTRACTION vs. PROBABLE APOSTERIORI UNIVERSALISATION )


- SOYUTLANMA ve/<> GÜZELLİK


- SÖZ (ALMAK/VERMEK) ile/değil/yerine OLUR/ONAY (ALMAK/VERMEK)

( [not] TO GET/GIVE PROMISE vs. TO GET/GIVE APPROVAL/CONSENT
TO GET/GIVE APPROVAL/CONSENT instead of TO GET/GIVE PROMISE )


- SÖZ:
DİLLERDE ile/ve/||/<> GÖNÜLLERDE

( Destan olur. İLE/VE/||/<> Şiir olur. )


- SÖZ DİNLEMEK ile/ve/<> DİKKATE ALMAK

( Söylenilen ya da yapılması istenilen/beklenilen şeyin size [o an için] uymaması, o sözü/düşünceyi ya da durumu dikkate almamanızı gerektirmez. Gençlik/cehâlet düşünce ve tavırları olarak tepki gösterme eğiliminde olabilirsiniz fakat durum, söylenilen söze uyum gösterip göstermemekten çok [kulakardı etmek yerine] yeterince dikkate alıyor olmayı gerektirir. "Sırtına bir şey al/giy!" sözüne, hiç düşünmeden/değerlendirmeden, hızlıca "bana bir şey olmaz!", "gerek yok!", "sen yaşlı olduğun için söylüyorsun/önemsiyorsun" biçiminde yanıt vermek yerine yeteri kadar dikkate almakta yarar vardır. )


- SÖZ DİNLEMEK ile SÖZ DİNLEMEK

( "Yapma ve yap" denileni yerine getirmek, uygulamak. İLE Konuşulanları dinlemek/dinlemeye çalışmak, konuşulanlara dikkatini yöneltmek/kulak kabartmak. )


- Söz dinleyerek KONUŞ!!!


- SÖZ DİZİLİMİ DEĞİŞTİRGENİ ile ...

( WORD ORDER PARAMETER )


- SÖZ [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- SÖZ:
KABUL GÖRMEK İÇİN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOĞRULUĞUNDAN DOLAYI


- SÖZ KESEN/HOŞAF[Fars.] ile KİFÂYE/KOMPOSTO

( Kurudan yapılır. İLE Tazeden yapılır. )

( Sıvı yoğundur. İLE Ürün yoğundur. )

( Yemek sırasında/yanında içilir. İLE Yemek sonrasında içilir/yenir. )

( Şekerli de şekersiz de olabilir. İLE Şekerlidir. )


- SÖZ KESMEK ile SÖZÜ KESMEK


- Söz KONUŞ!!!


- SÖZ/LÂFIZ:
İLZAMÎ ile/ve/||/<> İLTİZAMÎ

( EMİR | DÂVÂ | TALEP | HÜKÜM | VASİYET

ile/ve/||/<>

BORCU İKRAR[İKRÂR-I Bİ'D-DEYN]/SUÇU İKRÂR[Vİ'T-TÖHMET] | ŞAHADET | GAİP HAKKINDAKİ KEFÂLET | ŞARTA MUKÂRİN TAAHHÜTLER )


- SÖZ/ÖNERİ/ÖĞÜT DİKKATE ALMAK, ZİHNİNDE BULUNDURMAK


- SÖZ:
ÖRTÜK ile KİNÂYE


- SÖZ [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]


- SÖZ [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]


- SÖZ [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- Söz sahibi olmak için DİNLE!!!


- SÖZ SÖYLEMEK ile/ve/||/<> ANLAMAK

( İrfan ister. İLE/VE/||/<> İnsan/kişi ister. )


- Söz söyleyebilmek için SUS!!!


- Söz vererek KONUŞ!!!


- SÖZ VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÜVEN VERMEK

( Güven veriyorsan, ayrıca söz vermen gerekmez. )


- SÖZ ile/ve/<> ÇÖZÜM

( RIGHT WORD vs./and/<> CONSEQUENCE )


- SÖZ ile/ve/<>/> DOLAYLAMA

( ... İLE/VE/<>/> Süslü, sanatlı yazınsal söz. ["Türkiye'nin kalbi Ankara", "Büyük Kurtarıcı, ATATÜRK" vb.] )


- SÖZ ile/ve/değil/yerine EKSİNTİSİZ/FİRESİZ SÖZ


- SÖZ ile/ve EMİR


- SÖZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< EYLEM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< NİYET


- SÖZ ile/ve/<> GARANTİ

( Neye söz verdiysen oradan hesaba çekilirsin. )

( VAAD ile TAAHHÜD/T )

( VAİT: Söz verme. Belirli bir şeyi yapmayı taahhüt. )

( TAAHHÜD[< AHD]: Bir işin yapılması üzerine resmi olarak sözleşme. )

( WORD vs./and/<> GUARANTEE )


- SÖZ ile KITIR[argo]

( ... İLE Uydurma, yalan söz. )


- SÖZ ile/ve/< LAKONİK[Fr. < Yun.]

( ... İLE/VE/< Kısa ve özlü söz, vecize. )

( Sözün tamamı, ahmağa söylenilir. )


- SÖZ ile/ve/= NEFES


- SÖZ = PHRASE[İng.] = EXPRESSION[Fr.] = ÄUßERUNG[Alm.] = ESPRESSIONE[İt.] = EXPRESIÓN[İsp.]


- SÖZ ile/ve SEHL-İ MÜMTENÎ

( ... İLE/VE Kolay ve sade göründüğü halde söylenilmesi kolay olmayan söz. )


- SÖZ ile TERÂNE[Fars.]

( ... İLE Çok yinelendiğinden usanç verici bir durum alan söz. | Ezgi, nağme, makam. | Dört dizeden oluşan ve birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri birbiriyle uyaklı olan şiir, dörtlük. )


- SÖZ ve/||/<>/>/< ÜMİT

( Sözün eşiği, ümidin eşiğidir. Bir yerde, söylenilecek söz var ise orada, ümit var demektir.
Sözümüz, ümidimizdir... )


- SÖZ ile/ve/<> YAZI

( Etkileme sanatı. İLE/VE Varolma sanatı. )

( Söz ile ses hem delâlet eden hem edilen. İLE/VE Sadece delâlet/işaret eden. )

( DİLEKÇE/ARÎZA[Ar.]: Küçükten büyüğe yazılan yazı. )

( GRAFOLOJİ: El yazısını inceleyen bilim dalı. )

( Söz, uçar; yazı, kalır! [Lat. Verbevolent, scriptamanent.] )

( HANEK ile/ve/<> KİTÂBE )

( WORD vs./and/<> WRITING )


- SÖZ ile/ve/<> YEMİN

( Doğru söz yeminden ileri! )

( HULF[Ar.]: Verdiği sözü tutmama, üzerinde durmama. | [mantıkta/matematikte] Saçmaya indirgeme. )


- SÖZ ile YISA[İt.]

( Birçok kişinin yaptığı işlerde gayret vermek için söylenen söz. )


- SÖZCÜĞÜN:
"AĞIRLIĞI" ile/ve/||/<> "BEDELİ"


- SÖZCÜĞÜN:
GENİŞLİĞİ ile/ve/||/<>/> DERİNLİĞİ ile/ve/||/<>/> AĞIRLIĞI/YÜKSEKLİĞİ


- SÖZCÜĞÜN HİZMET ETMESİ/EDEMEMESİ ile/ve/||/<>/> SÖZCÜĞÜN "İSTİHDAMI"


- SÖZCÜĞÜN:
KÖKENİ(ETİMOLOJİSİ) ile/ve/<> GEÇMİŞİ


- SÖZCÜĞÜN:
"NEREDEN GELDİĞİ" ile/ve/değil/||/<>/< NEREYE DAYANDIĞI


- SÖZCÜĞÜN:
USSAL ANLAMI ile DUYGUSAL ANLAMI

( SIGNUM RATIONALE cum SIGNUM SENSUALE )


- SÖZCÜK AİLESİ ile ...

( WORD FAMILY )


- SÖZCÜK:
"DAR AĞACI" değil DAĞARCIĞI


- SÖZ(CÜK):
GERÇEK ile/ve/||/<>/> DEĞİŞMECE/MECAZ[Ar.] ile/ve/||/<>/>
DOKUNDURMA/KİNÂYE ile/ve/||/<>/> AÇIK/SARİH

( Çıkarımsal. İLE/VE/||/<>/> Hayal/Muhayyile. İLE/VE/||/<>/> Sezgi/Hads. İLE/VE/||/<>/> Apaçık. )

( Soğan. İLE/VE/||/<>/> Sarımsak. İLE/VE/||/<>/> Koku. İLE/VE/||/<>/> Yaygın koku. )

( )

( Söz(cük)leri/ni değiştir... Dünya/n değişsin...
)

( )

( LES TERMES VRAIS avec/et/||/<>/> LES TERMES S'APPLIQUANT PAR UNE EXTENTION LOGIQUE DE LEUR SENS avec/et/||/<>/> PAR ALLUSION avec/et/||/<>/> TERMES CLAIRES )


- SÖZCÜK PEŞİNDE KOŞMAK değil/yerine ANLAM PEŞİNDE KOŞMAK


- SÖZCÜK SEÇİMİ ANLAMDAN SÖZCÜĞE GİTMEK[SÖZCÜKTEN ANLAMA değil!]


- SÖZCÜK SINIFI ile SÖZCÜKBİÇİM ile SÖZCÜKSEL KOŞULLANMA ile SÖZDİZİM ile SÖZDİZİMSEL ÖLÇÜT


- SÖZCÜK TÜRETMEK ile/ve/değil/yerine KAVRAM/SÖZCÜK OLUŞTURMAK


- SÖZCÜK VURGUSU ile/ve/||/<> TÜMCE VURGUSU


- SÖZCÜK ile/ve AÇKI/ANAHTAR


- SÖZCÜK ile/ve ANAHTAR


- SÖZCÜK ve SPERM(ATA)


- SÖZCÜK ile/ve TERİM

( VERBUM ile/ve ... )


- SÖZCÜK/KAVRAM ile " " İÇİNDE SÖZCÜK/KAVRAM

( ... ile SÖZÜMONA/GÜYA/ONA GÖRE )


- Sözcükler yetmediği için SUS!!!


- SÖZCÜKLER ile TÜMCE İÇİNDE KULLANILIŞLARI/ANLAMLARI

( Sözün tamamı, anlamayana söylenilir. )


- SÖZCÜKLERDE...


- SÖZCÜKLERDE/TERİMLERDE:
KAYNAK ve/||/<>/> OLUŞ ve/||/<>/> SINIRLAMA ve/||/<>/> YAYILMA ve/||/<>/> YERLEŞME

( NEŞ'ET ve/||/<>/> TEKVÎN ve/||/<>/> TAHDÎD ve/||/<>/> İNTİŞÂR ve/||/<>/> İSTİKRÂR )


- SÖZCÜKLERDEN, ANLAMA ULAŞMAK/"GİTMEK" ile/ve/<>/yerine/değil ANLAMDAN, SÖZCÜĞE ULAŞMAK

( Sözlerin ötesine geçmeye çalışın. )

( Sözler, gerçekleri yaratmaz; onlar ya tarif ya tahrif eder. )

( Sözün tamamı, anlamayana söylenilir. )

( Try to go beyond the words.
Words do not create facts; they either describe them or distort. )

( [not] GOING TO MEANING (BASED) FROM WORD vs./and/<>/but GOING TO WORD (BASED) FROM MEANING
GOING TO WORD (BASED) FROM MEANING instead of GOING TO MEANING (BASED) FROM WORD )


- Sözcüklere sığmadığı için SUS!!!


- SÖZCÜKLERİN ANLAMLARINI

( THE MEANINGS OF THE WORDS )


- Sözcüklerin değerini anımsayarak KONUŞ!!!


- SÖZCÜKLERİN ETKİSİ ve/||/<> KİŞİLERİN ETKİSİ


- Sözcüklerin kökenini öğren/bil de KONUŞ!!!


- SÖZCÜKLERİN:
KULLANIM BİLGİSİ ile/ve/değil/||/<> KULLANIM ÖZENİ


- SÖZ(CÜK)LERİ/Nİ ve/||/<> TUTUMU/NU DEĞİŞTİR...
DÜNYA/N DEĞİŞSİN!


- AKRONİM[İng. < ACRONYM] ile SÖZCÜKLEŞTİRİLMİŞ KISALTMA/KISALTILMIŞ BAŞLIK/KISMA AD

( ACRONYM )


- SÖZCÜKTEN, ANLAMA GİTMEK ile/yerine/değil ANLAMDAN, SÖZCÜĞE GİTMEK

( Sözlerin ötesine geçmeye çalışın. )

( [not] GOING TO MEANING (BASED) FROM WORD vs. GOING TO WORD (BASED) FROM MEANING
GOING TO WORD (BASED) FROM MEANING instead of GOING TO MEANING (BASED) FROM WORD )


- SÖZCÜKTEN ANLAMA GİTMEK değil/>< ANLAMDAN SÖZCÜĞE GİTMEK

( Yanlışı. >< Doğrusu. )


- Sözden anla ve SUS!!! -ve


- SÖZDEN ÖNCEKİ 3 EŞİK:
İYİLİK ve/||/<> İNCELİK ve/||/<> GEREKLİLİK


- SÖZE DÖKMEK" ile/ve "DİLE GETİRMEK"


- SÖZE:
KULAK VERMEK ile/ve/> EN İYİLERİNE UYMAK


- SÖZE TÂBİ OLMAK ile/ve/<> TEDAVİYE TÂBİ OLMAK


- SÖZE UYUMAK değil/yerine SÖZE UYMAK


- SÖZEL KOD ile/ve DEĞİŞTİRİM KODU

( Bayrak ya da davul, ıslık dilleri gibi. )


- Sözel KONUŞ!!!


- SÖZ/EYLEM ile/ve/<> DOĞRU YER

( Meyvesiz sözler söyleyip, söylediklerini yaşamında uygulamayan kişi, güzel ve renkli görünen fakat kokusu olmayan bir çiçeğe benzer. )

( WORD/ACTION vs./and/<> RIGHT PLACE )


- SÖZ/EYLEM ile/ve/<> DOĞRU ZAMAN

( WORD/ACTION vs./and/<> RIGHT TIME )


- SÖZ/KELÂM ile/ve/değil EŞİK


- SÖZ/KONUŞMA:
"UZAMASIN!" yerine/değil NE KADAR GEREKİYORSA O KADAR KONUŞMAK


- AŞILA(N)MA/MAYALA(N)MA:
SÖZLE ile/ve/değil/|| SES İLE


- SÖZ/LE ile/ve/değil/yerine HAL İLE


- SÖZLEM/KELÂM:
SESTE ATEŞ ile/ve/||/<> ATEŞTE SES


- SÖZLER(EKÂVÎL)


- SÖZLERİNİ DUYURMAK İÇİN:
KİŞİLERİ TUTMAK değil/yerine ÇENEYİ TUTMAK


- SÖZLEŞME/BAĞIT ile/ve/değil ANTLAŞMA


- SÖZLÜ İLETİŞİM/BİLDİRİŞİM ile/ve SÖZSÜZ İLETİŞİM/BİLDİRİŞİM

( Doğal | Aklî | Uzlaşımsal İLE/VE Doğal | Aklî | Uzlaşımsal )

( Ah/oh gibi seslerle. | Görülmediği halde duyulan sözlerden durumun ne olduğunu çıkarsayarak. | Dil/konuşma/sözcükler ile. İLE/VE Yüzün kızarması/saraarması gibi durumlardan yansıyarak. | Dumanın göründüğü yerde ateşin varolabileceğini düşünerek. | Trafik işaretleri gibi ortak kullanımda olan üzerinde uzlaşılmış işaretlerle. )

( Sözün tamamı, anlamayana söylenilir. )


- Sözlü KONUŞ!!!


- SÖZLÜ KÜLTÜR(/GELENEK) ile/ve/<> YAZILI KÜLTÜR(/GELENEK)

( Göçerlerin. İLE/VE/<> Yerleşiklerin. )

( [daha çok] Doğu'da. İLE/VE/<> Batı'da. )


- SÖZ/LÜ ile NİŞAN/LI

( YAVUKLU: Sözlü, nişanlı. | Sevgili. )

( NAMZET[Fars.]: Aday. | Sözlü, yavuklu. )


- SÖZLÜ ile SÖZEL

( ... vs./and VERBAL[SÖZEL ve/< EYLEMSEL] )


- SÖZLÜK:
ANLAM'DA ile/ve FELSEFE'DE


- SÖZLÜK ÇALIŞMALI/OKUMALI!


- SÖZLÜK ÇALIŞMASI/OKUMASI:
HERKESİN HARCI ile/ve/değil/||/<>/< HERKESİN İHTİYACI


- SÖZLÜK ve YASA KULLANIMI/OKUMA GEREĞİ:
[hem] BİLMEDİĞİMİZ KAVRAMLAR/TERİMLER/YASALAR SÖZCÜKLER İÇİN
ile/ve/değil/hem de/||/<>/>/<
(")BİLDİĞİMİZ(") SÖZCÜKLER/KAVRAMLAR/TERİMLER/YASALAR İÇİN


- SÖZLÜK ile/ve/yerine/<> ANSİKLOPEDİK SÖZLÜK

( İlk sözlük yazarı... Halil b. Ahmed [ö. 786] )

( DICTIONARY vs./and/<> ENCYCLOPEDIC DICTIONARY
ENCYCLOPEDIC DICTIONARY instead of DICTIONARY )


- SÖZLÜK ile/ve BEYDER

( ... İLE/VE Doğru sözlük. )


- SÖZLÜK ile/ve KİTAP

( Kapağı hiçbir zaman kapatılmaz/kapatılmamalı, kapalı tutulmamalı! İLE/VE ... )


- SÖZLÜK = LÛGAT/KAMUS = DICTIONARY[İng.] = DICTIONNAIRE[Fr.] = WÖRTERBUCH[Alm.] = DIZIONARIO[İt.] = DICCIONARIO[İsp.]


- SÖZLÜK ile SÖZLÜK KÜTÜĞÜ ile SÖZLÜKBİRİM ile SÖZLÜKÇE ile SÖZLÜKSEL ile SÖZLÜKSEL BİÇİMBİLİM ile SÖZLÜKSEL KÜTÜK ile SÖZLÜKSEL BİÇİMBİRİM

( LEXICON vs. LEXICAL ENTRY vs. LEXEME vs. LEXICON vs. LEXICAL vs. LEXICAL MORPHOLOGY vs. LEXICAL ENTRY vs. LEXICAL MORPHEME )


- SÖZLÜK ile/ve/||/<> TÜRK YAZINI BAĞLAMLI DİZİN VE İŞLEVSEL SÖZLÜK(TEBDİZ)

( TEBDİZ Sözlüğü için burayı tıklayınız... )


- Sözlükle KONUŞ!!!


- Sözlüklü KONUŞ!!!


- Sözlükten KONUŞ!!!


- SÖZ/SAB ile/ve TATLI SÖZ

( Güftâr. İLE/VE Güftâr-ı şirin. )

( "Bir sözü(sırrı) söylediğimde o bana malik olur, ben ona malik olamam". )

( "Sözünde doğru, işinde dakik olmalısın. Sözünde doğru olan kimsenin değeri artar, işinde dakik olan kimsenin de işi neticeye bağlanır". )

( Söz taşıyanların(su'ât) getirdiklerini kabul etmek büyük bir zulümdür. )

( Sözlerin öfkesini gözleyin, ağızdan çıkan sözleri kulaklarınız duysun. Sözlerle hiç kimseye zarar vermeyin. )

( En kolay olmayan şey: Söz Söylemek ve Söz Anlamak. )

( Balcının var bal tası, oduncunun var baltası. )

( Tatlı dil, yılanı bile deliğinden çıkarır. )

( Taşa geçer, kendime geçmez sözüm. )

( Huzur veren tek bir söz, yararı olmayan binlerce sözden daha yeğdir. )

( Bu sözler/şiirler, "Onlar benim!" diyenindir. )

( Sözden suret doğup ölür, dalga kendini tekrar denize götürür. )

( DEKLAMASYON: Sözü güzel söyleme, süslü sözlerle söyleme. )

( Âb-ı Hayat, kulakla içilir. )

( Âb-ı Hayat, su değil, Kâmil'in sözleridir. )

( WORD vs./and SWEET WORD )


- SÖZ/SAV:
BOŞ ve/||/<> BELEŞ


- Söz/sözcük ağzından çıkana kadar kölendir.


- Sözsüz KONUŞ!!!


- SÖZÜ/KONUYU/KONUŞMAYI:
DAĞITMAK" ile/ve/değil/||/<> UZATMAK


- Söz/ü DİNLE!!!


- SÖZ(Ü) DİNLEMEK ile/ve/değil/yerine SÖYLENİLENİ/İSTENİLENİ YAPMAK/YAPABİLMEK


- Sözü dinleyerek KONUŞ!!!


- (SÖZÜ, İŞİ) YERİNE GETİRMELİ!


- SÖZÜ KABUL ETMEK ile/ve/değil SÖZÜ TASDİK ETMEK


- SÖZÜ/DÜŞÜNCEYİ/NESNEYİ:
"KALDIRMAK/KALDIR(A)MAMAK" ile/ve "TAŞIMAK/TAŞI(YA)MAMAK"


- Sözü KONUŞ!!!


- SÖZÜ/KONUŞMAYI:
"UZATMA!" değil UZAMASIN


- SÖZÜ:
SÖYLEMEDEN ÖNCE ile/ve/||/<> SÖYLEDİKTEN SONRA

( Önünde dur! İLE/VE/||/<> Ardında dur! )


- SÖZÜ "UZATMAK" ve/<> SABRI ZORLAMAK


- SÖZÜ/KONUYU:
"UZATMAYAYIM" değil UZATMIŞ OLMAYAYIM


- SÖZÜ:
YANLIŞ ANLAMA ile SAPTIRMA

( Anlamaya uğraşmayın! Yanlış anlamamanız yeter. )

( Yanlış düşüncelerden kurtulun, bu yeter. )

( Kendinize iyice bakın, tüm yanlış anlamalar ve yanlış düşünceler eriyip gideceklerdir. )

( Herkese, anlayabileceği kadar söz söyleyin. [Kellimünnâse alâ kader-i ukûlihim] )

( Bir sözü anlamak için, estetik bir hal gerek. )

( Don't try to understand! Enough if you do not misunderstand.
Get rid of wrong ideas, that is all.
Have a good look at yourself and all these misapprehensions and misconceptions will dissolve. )

( MISUNDERSTANDING vs. DISTORTION :THE SPEECH )


- SÖZÜ:
YAYMAK ile UZATMAK

( SÖZCÜKLERİ/YAZAÇLARI(HARFLERİ)! )


- SÖZÜN:
BAĞLAYICILIĞI ile/ve/değil/yerine ETKİLEYİCİLİĞİ


- SÖZÜN:
BAŞINDA ile/değil/yerine SONUNDA

( "Sadece ..." İLE/DEĞİL/YERİNE "... sadece." )

Bugün[15 Ekim 2025]
itibarı ile 2.442 başlık/FaRk ile birlikte,
2.442 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(9/11)