Yazın/Edebiyat'taki FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(9/12)
- SAFSATA ile/ve/||/<> TATAVA
( Boş, temelsiz, asılsız söz. İLE/VE/||/<> Çok fazla söz. )
- SAGU = AĞIT = MERSİYE
( İslâm'dan önce. = Halk yazınında. = Divan yazınında. )
- ŞAHANE değil/yerine/= ÇOK GÜZEL, EŞSİZ, GÖRKEMLİ
- ŞAHESER[Ar.] değil/yerine/= BAŞYAPIT
- SAHİP OLMAK ve/||/>/< TERK EDEBİLMEK
( Ancak, sahip olunabilen, terk edilebilir. )
( Önemli[öncelikli] olan, en çok şeye sahip olmak değil en az şeye gereksinim duymaktır. )
( Bir şeye sahip olmak istiyorsan, onu, zihninden, dilinden ve gönlünden çıkarmalısın! )
( İstediğiniz bazı şeylere sahip olamamak, mutluluğun bir parçasıdır. )
( OWNERSHIP and/> ABLE TO LEAVE )
- SAHİP OLMAK ve TERK EDEBİLMEK
( Ancak sahip olunabilen terk edilebilir. )
- SAHNE[Ar. < Yun.] değil/yerine/= KÖRÜNÇ/GÖRÜNÇ, SEKİ
- SAHNELEME ve/||/<>/> YAZMA
- SAHTE ile/ve/değil/||/<>/> GEÇERSİZ
- SAİKLER/LE değil SAİK/LE
( "Saik", sevk sözcüğünün çoğulu olduğundan, çoğul olana bir "-ler" eki daha olmaz/kullanılamaz. )
- ŞAİR[Ar.]/POET[İng.] değil/yerine/= OZAN
- ŞAİR ile/ve/||/<> DELİ ile/ve/||/<> MECNÛN
- ŞAİR ile MÜFLİK
( ... İLE Birinci sınıf şair. )
- ŞAİR ile/ve/||/<> NÂZIM
- ŞAİR[Ar.] değil/yerine/= OZAN
( Şiir söyleyen ya da yazan kişi. | Hayal gücü geniş olan, duyarlı, duygulu kişi. )
( )
- ŞAİR ile ŞAHİR
( İsmet Özel'in, "Şiir Okuma Kılavuzu" kitabında, açıklamasını bulabilirsiniz. )
( Bir şaire, bir beyit yeter. )
( Şairlerin en kötü "şiirleri", yaşamlarıdır. )
- SAÎR[Ar.] ile SÂİR[Ar. < SEYR] ile ŞÂİR[Ar. < Şİ'R]
( Ateş, alevli ateş. | Tamu, cehennem. İLE Harekette olan, yürüyen, seyir eden. | Bir şeyden kalan başka şey. | Geçen, dolaşan. | Başka, öteki/diğer, gayri. İLE Ozan, şiir yazan/yazarı. )
- ŞAİRÂNE[Ar.]/POETIC[İng.] değil/yerine/= OZANCA
- ŞAİR-İ KESBÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ŞAİR-İ VEHBÎ
- ŞAİRİN ŞİİRİ ile ŞİİRİN ŞİİRİ
- ŞAKIMAK ile "ŞAKIMAK"
( Ötücü kuşlar ezgili ses çıkarmak, ötmek, şakramak, terennüm etmek. İLE Çok konuşmak, çenesi düşmek. | Şarkıları/şiirleri hoş söylemek ya da okumak. )
- SAKLAMAK ile ÖRTMEK
- SAKLAMAK ile/ve/||/<>/> SAYIKLAMAK
( Aşkı/nı. İLE/VE/||/<> Adı/nı. )
- SALLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YUVARLAMAK
- SAMİMİYET ile AÇIKLIK ile SAYDAMLIK/ŞEFFAFLIK
( Açıklığı ve iyilikseverliği sayesinde hem çevresine, hem de sonuç olarak kendine yararlı olan biri simgelenir. )
( SINCERE | INTIMACY vs. OPENNESS vs. TRANSPARENCY )
- SANAL ile UYDURMA
- SANAT YAPITININ:
İFŞÂ ETTİĞİ ile/ve/değil AFİŞE ETMEDİĞİ (ŞEY/LER)
( BAYKUŞ: Güzel sanatların simgesi. | Sanatın yaratıcısı. )
( AS THAT WHICH A WORKS BETRAYS BUT DOES NOT PARADE :ON ART )
- SANAT:
GEÇMİŞİ GERİ ALMAK ile/ve/değil/||/<>/> GELECEĞİ ÖNGÖREBİLMEK
- SANAT:
İÇTEN DIŞA ile/ve/değil/||/<>/< DIŞTAN İÇE
- SANAT:
KİŞİSEL/ŞAHSÎ ve/||/<> KİŞİYE ÖZGÜ/MUHTEREM
- SANAT ile/ve/||/<> İNCELİK/RİKKAT[Ar.]
- SANAT ve/||/> MANEVİYAT
( Sanat, maneviyatın giriş kapısıdır. )
- SANAT ile/ve/değil ...MIŞ GİBİ
- SANAT ile/ve/değil/<> SÜSLEME
- SANATIN:
DİLİ ile/ve/değil/<>/< ARACI
- SANATTA:
FARK ile/ve/değil/yerine/||/>/<>/>< BENZERLİK
- ŞİİR:
SANATTA ile/ve FELSEFEDE
( En üstte. İLE/VE En altta. )
- SANKİ GALİBA YANİ" değil SANKİ ya da GALİBA ya da YANİ
- SANKİ değil/yerine/= SÖZÜMONA
- SANMA! ile/ve/||/<>/> ANMA! ile/ve/||/<>/> YANMA!
( )
- SANSÜR[Fr.] değil/yerine/= DENETLEME/DENETKİ/SIKIDENETİM
( Her türlü yayının, sinema ve tiyatro yapıtlarının, hükümetçe, önceden denetlenmesi. Yayın ve gösterilmesinin, izne bağlı olması, sıkıdenetim. | Denetleme işini yapan kurul. )
- SANSÜR[Fr. < CENSURE] ile/ve/||/<> KAMUFLAJ[Fr. < CAMOUFLAGE]
( Her türlü yayının, sinema ve tiyatro eserinin hükûmetçe önceden denetlenmesi işi, sıkı denetim. | Her türlü yayının, sinema ve tiyatro eserinin yayınının ve gösterilmesinin izne bağlı olması, sıkı denetim. İLE/VE/||/<> Gizleme. )
- SAPMA ile/değil BAŞKALDIRI
- SARIGÜZEL CADDESİ değil/< SARIGÖREZ CADDESİ
- ŞARKILARINA EŞLİK ETMEK/EDİLMESİ ile/ve/||/<>/> ŞARKILARININ HEP BİRLİKTE SÖYLENMESİ
- ŞAŞIRMAK ile/ve AFALLAMAK
- ŞAŞIRMAK ile/ve/||/<> SARSILMAK
- ŞAŞIRTICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜŞÜNDÜRÜCÜ
- ŞASTRA[Sansk.] -ile
( Sutraların yorumlarını yapan yapıtlara verilen ad. )
- ŞÂT[Ar.] ile ŞAT/ŞATT[Ar. çoğ. ŞUTÛT] ile ŞATH[Ar.] ile ŞAT[Fr. CHATTE]
( Koyun. İLE Büyük ırmak. İLE Ciddi bir hissi ya da düşünceyi mizahî bir edayla anlatan şiir. İLE Sığ sularda, ağır yükleri taşımak için kullanılan, altı düz, bir çeşit tekne. )
- SATHÎ[Ar.] değil/yerine/= YÜZEYSEL/GELİŞİGÜZEL/ÜSTÜNKÖRÜ
- ŞATHİYAT ile ŞATHİYE
( Ciddi bir düşünceyi, konuyu, şaka ve alay yollu anlatmak için yazılmış deyişler. İLE Yergiye, alaya, şakaya yer veren manzum yapıt. | Tasavvuf konularını mizahlı bir biçimde işleyen, coşku hâlinde söylenen bir şiir türü. )
- SATIR ARASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLAM
- SATIR[Ar.] değil/yerine/= DİZEK/ÇİZEK
- SATİR[Fr.] değil/yerine/= YERGİ
- SAV ile/||/<> SAVA
( Haber. İLE/||/<> Havadis. )
- SAYFA[Ar. < SAHİFE] ile/ve/değil/||/<>/< YAPRAK
( PAGE vs. PAPER )
- SAYGI ile/ve/<> EDEB
( ... ile/ve/<> HUMANITAS )
( RESPECT vs./and/<> PERTINENCE )
- SAYGISIZLIK ile/ve/değil EDEPSİZLİK
( [not] DISRESPECTFULNESS vs./and/but IMPERTINENCE )
- SAYGISIZLIK ile/değil/yerine/>< ELEŞTİRİ
- SAYISIZ:
KONUŞMALAR değil KONUŞMA
- SAYISIZ ile/ve/değil/||/<>/< ÇOK
- SAZ ŞAİRİ/ŞAİRLİĞİ değil/yerine/= KOŞUKÇU/LUK
- SAZ ŞAİRLERİ ile ORTAÇAĞ OZANLARI ile AŞKA DAİR KISA KOŞUKLAR SÖYLEYENLER
( MINSTRELS vs. JONGLEURS vs. MADRIGALISTS )
- SEBEB:
HAFİF ile/ve/<> SAKÎL
( Kapalı hece. İLE/VE/<> Açık hece. )
( Harfin 1.'si harekeli, 2.'si sakîl ise. İLE/VE/<> 2 harekeli harf. )
- SEBEB ile/ve/<> VETED ile/ve/<> FÂSILA
( İp. İLE/VE/<> Kazık. İLE/VE/<> İp ile kazıkların arası.
[Çadır terimlerinden.] )
( 2 harf. İLE/VE/<> 3 harf. İLE/VE/<> 4 harf ve fazlası. )
- SECÎ ile/değil KÂFİYE ile/değil FÂSILA
( Düzyazıda. İLE Şiirde. DEĞİL Kur'an'da. )
( SECÎ: Düzyazı[nesir] içinde uyak{kâfiye]. Düzyazıda tümce ve tümceciklerin sonunu, kulakta aynı sesi bırakan sözcüklerle uyaklayarak süsleme sanatı. ( TESCİ': Secî yapmak. )
( MÜSECCA: Secî yapılarak yazılmış kitaplar. )
- ŞEDD ile ...
( SIKI BAĞLAMAK | BOYUN ATKISI, KUŞAK | TASVİR )
- ŞEHİR ile/ve/||/<> ŞİİR
- ŞEKİLLENDİRMEK ile/ve/||/<>/> "YEŞİLLENDİRMEK"
- SEKSÎ ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< KIŞKIRTICI
- SEKSİYON[Fr., İng. SECTION] değil/yerine/= BÖLÜM
- SELİKA[Ar.] ile SELİS[Ar.]
( Güzel söyleme ve yazma yeteneği. İLE Akıcı söz. )
- SELÎS[Ar.] ile SELÎS[Ar. < SELÂSET]
( SELÎS-ÜL-BEVL: Sidiğin sürekli akıntısı. | Sidiğini tutamayan. )
( Kolay, yumuşak. | Bağlı, boyun eğmiş. İLE Düzgün, akıcı. | Türk halk şiiri ve müziğinin XIX. yüzyıl başlarında meydana çıktığı anlaşılan bir şekli. )
- SEMAİ ile SEMAİ
( Bir kurala bağlı olmayıp ancak işitmekle öğrenilen sözcük. | Türk müziğinde, iki basit usûlden biri. | Sekizer hece ölçüsüyle yazılmış olan halk koşuğu türü. İLE Semavi. )
- SEMPATİK ile/değil/yerine/<> YAKIŞIKLI/GÜZEL
( LIKABLE vs./and/<> HANDSOME/BEAUTIFUL )
- SENARYO ile/değil BAĞLAM
- (SENİN) DEDİĞİN (GİBİ) OLSUN (DİYE) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖNLÜN OLSUN (DİYE)
- SENİYY/SENİYYE[Ar.] ile SENİYYE[Ar. çoğ. SENÂYÂ]
( Yüksek, yüce. İLE Öndeki dört diş. )
- SE(/İ)NTAKS[İng. < SYNTAX]/NAHİV[Ar.] değil/yerine/= SÖZDİZİMİ/YAZAÇ(HARF) DİZİMİ
- SERBEST NAZIM değil/yerine/= ERKİN OZ
- ŞERBET ile/ve/değil/||/<>/< "ŞERBET"
( Boğazdan akan. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dilden dökülen. )
- ŞERH[Ar.] değil/yerine/= AÇMA, AYIRMA | AÇIKLAMA[Ar.]
( Bir kitabın ibâresini, sözcük sözcük açıp açıklayarak yazılan kitap. )
- ŞERİF MUHİDDİN TARGAN ve/||/<> SAFİYE AYLA
- SÖZ:
SERT ile/ve/||/<> TERS ile/ve/||/<> KİTABIN ORTASINDAN
- SERÜVEN ile SERENCÂM
- SERVER BEDİ =/||/<>/< PEYAMİ SAFA
( Takma adı/mahlası. İLE )
- SERVET[Ar.] değil/yerine/= VARLIK
- SESBİRİM/FONEM ile SESBİLİM/FONOLOJİ ile FONETİK
( Selen düzeni/birimi. İLE Konuşma. )
- YÜKSELTMEK:
SESİNİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SÖZÜNÜ
- SESSEL YİNELEME ile/ve/||/<> İKİLEME
( Herhangi bir noktayı vurgulamak amacıyla kullanılır. İLE/VE/||/<> Daha çok bazı sayısal durumları anlatmak amaçlı değerlendirilir. )
( Ayrı ayrı yazılır. İLE/VE/||/<> Yan yana ve aynı sözcüklerin yazılmasıyla. )
( Farklı sözcüklerin birbirine uyumu kapsamında öne çıkar. İLE/VE/||/<> Aynı sözcüğün tekrar etmesi üzerinden değerlendirilir. )
- SEVDÂ ve/||/<> AYRILIK
( Ayrılık da sevdânın içinde/parçası. / Ayrılık, sevdâya dahil. )
- SEVDİKLERİMİZ VE VEFÂT EDENLER İÇİN:
AĞLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAMAK
- SEVGİ:
EDÂ ile/ve/||/<>/> SEDÂ
- SEVGİ:
SÖZ/SES ve/||/<> GÖZ ve/||/<> ÖZ
( Sevgi, gözden alınır, gözden verilir.
Sonra da, özden ve özden yaşanır. )
( Kaynağı sende olanı, başkasından bekleme! )
- SEVGİ ile/ve/<> GÜZELLİK
( Sevdiğinden dolayı güzel bulmak, güzel olduğundan dolayı sevmek. )
- SEVGİ ile/ve/<> SÖZ
( Sizi sevmesem, size söz söyler miyim? )
( Siz beni sevmeseniz, beni dinler misiniz? )
( LOVE vs./and/<> WORD/SPEECH )
- SEVGİLİNİN:
SÖZLERİ ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZLERİ
( Dürüstlüğün göstergesi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Samimiyetin belirtisi. )
- SEVİYE[Ar.] değil/yerine/= DÜZEY
- ŞEVKET[Ar.] değil/yerine/= BÜYÜKLÜK, ULULUK, YÜCELİK
- SEYÂHAT[Ar. < SİYAHAT] değil/yerine/= GEZİ/YOLCULUK
- SEYAHATNÂME ile/ve SEFÂRETNÂME
- SEZGİSEL ile/değil/yerine/||/<>/< ÇAĞRIŞIMSAL
- SEZGİSEL ile/ve/<> İMGESEL
- SİDRET-ÜL MÜNTEHÂ ile/ve/||/<> AŞK-I MÜNTEHA/MÜNEZZEH
( Yaratılmışlığın sınırı. | Son sedir ağacı. | Kâmilin kaşı, kirpiği. İLE Sınırsız/sonsuz/bitimsiz aşk. | Yalnızlar cenneti/çölü. | Yedi cennet/beyza ve/artı sekizinci cennet. )
- ŞİFÂ ile/ve/||/<>/> SADRA ŞİFÂ
- ŞİFAİ değil/yerine SÖZEL
- SIFATIN, ...:
SÖZCÜKTEN ÖNCE KULLANILMASI ile SÖZCÜKTEN SONRA KULLANILMASI
- [hem] ŞİFRELEME ile/ve/değil/yerine/hem de/<>/>/< VERİYİ/BİLGİYİ GİZLEME
( [not] CODING vs./and/but/also/<>/>/< STEGANOGRAPHY
STEGANOGRAPHY instead of CODING )
- SIĞ ile/ve/||/<> KOF ile/ve/||/<> GÜDÜK
- SİGA/SAGA/SIYGA[Ar.] değil/yerine/= KİP
( Fiilin çekiminden oluşan türlü biçimlerden her biri. | Kalıba dökmek. )
- SİHR-İ HELÂL ile ...
( Sihir haramdır fakat dilde, şiirlerde yapılan çok anlamlılık çabalarına verilen ve helâl kabul edilen "sihir". )
- ŞİİR:
"BELA" ile/ve/değil/<> "DEVA"
( Başa. İLE/VE/DEĞİL/<> Kalbe. )
- ŞİİR "DİLİ" değil ŞİİR BİÇİMİNDE
- ŞİİR:
"DUYGULANMAK" İÇİN değil DUYUMSAMAK İÇİN
- ŞİİR:
"GENİŞ" ve/<> "KIRMIZI"
- ŞİİR:
HAKİKATTEN DEĞİLSE ile/değil/yerine HAKİKATTEN İSE
( "Baykuşun sesi". İLE/DEĞİL/YERİNE "Bülbülün sesi". )
- ŞİİR OKUMAK ile/ve/değil/yerine ŞİİR YAZMAK
- ŞİİR:
ŞAİRİN ile/ve/değil/||/<>/< HAKİKATİN
- ŞİİR:
YAZMAK ile/ve/değil/||/<> İNŞÂ ETMEK
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Akrostiş. )
- ŞİİR ile ...
( (ERİL) ARSLAN )
( SÜT (HEMŞİRE) )
- ŞİİR ile AKROSTİŞ/İSTİHRÂC[< HURÛC]/MUVAŞŞAH[< VİŞÂH]
( ... İLE Mısra başlarındaki harflerden, şiirin ithaf edildiği kişinin adı okunan şiir biçimi. )
( YAŞAR akrostişlerini okumak için burayı tıklayınız... )
- ŞİİR ile/ve/||/<> BALAD[Fr. < BALLADE]/BALAT
( ... İLE/VE/||/<> Orta Çağ'da, üç bentten oluşan bir Batı şiiri türü. | Batı'da, belirli danslara eşlik eden bir şarkı türü. | Serbest biçimli, romantik, müzik araçlarıyla çalınan ya da şarkı olarak okunan yapıt. )
- ŞİİR ile/ve/||/<>/> BESTE
( ... İLE/VE/||/<>/> Bir şarkının, makam ile uyumu. | Kapalı, bağlı, bitiştirilmiş, bağlanmış. | Donmuş. )
- ŞİİR ile/ve DEME
( ... İLE/VE Halk edebiyatında şiir. )
- ŞİİR ile/ve/değil DUYGU BOŞALIMI
- ŞİİR ile/ve/||/<> GARAMİ[Ar.]
( ... İLE/VE/||/<> Düşünceden çok, canlı duygulara ve aşka dayanan sanat yapıtı. )
- ŞİİR ile/ve/<> GELİŞ(TİRİL)MİŞ DİL
- ŞİİR ile/ve İCAZ
( ... İLE/VE Az sözle çok şey anlatma. )
- ŞİİR ile/ve KOŞMA
( ... İLE/VE Sazla beraber okunan halk şiiri. )
- ŞİİR ile/ve/değil MÂNİ
( ... İLE/VE/DEĞİL Eğin'deki Mâni Yolu'nda yürümenizi salık veririz. )
- ŞİİR ile/ve/<> MÜZİK
( Şiir, ifade edilemez olanı sözlere dökme sanatıdır. )
( Tanrı Toth'un konuşmasının taklidi. )
( Şiir şişmanlatmaz fakat (egoyu) şişirir. )
( el-ARÛZ ile/ve/<> ... )
( POEM vs./and/<> MUSIC
Poetry is the art of putting into words the inexpressible. )
( CI: Lirik şiir. )
- ŞİİR ile NA'T-I ŞERİF
( HZ. PEYGAMBER HAKKINDA YAZILAN ŞİİRLER )
- ŞİİR ile/ve/= NEFES
- ŞİİR ile/ve/değil/<> NEŞÎD/E
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Bir toplulukta, okunmaya değer şiir. | Atasözü derecesinde kullanılan ünlü beyit ya da mısra. | [müzik] Eski Arap müziğinde usullü olmak koşuluyla, kendiliğinden ya da hazırlanarak söylenilen güfteli müzik yapıtı. )
- ŞİİR ile/ve OD
( ... İLE/VE Bir tür lirik şiir. )
- ŞİİR = POEM[İng.] = POÈME[Fr.] = GEDICHT[Alm.] = POEMA[İt., İsp.]
- ŞİİR ile RETORİK
- ŞİİR ve/<> SES
- ŞİİR ile ŞİTAİYE[Ar.]
( Divan edebiyatında, kış mevsimini konu olarak işleyen şiir. | Bir kasidenin, kışı anlatan giriş bölümü. )
- ŞİİR ile/ve SONE[Fr.]
( ... İLE/VE İki dörtlü ve iki üçlüden oluşan, ondört dizeli bir batı koşuk türü. )
- ŞİİR ve/<> ŞUUR
- ŞİİRDE, (")MANTIK("):
"YOK" değil ARANMAZ!
- ŞİİR/LER ve/||/<>/>/< ŞAİR/LER
( Az bilinen ["]çoklar["]. )
- ŞİİRSEL/LİK ile/ve/değil/yerine SİMGESEL/LİK
- ŞİİR-ŞİFA BULMAK
- ŞİİR/YAZI ile/ve/||/<>/> MÜKÂLEMELİ/KONUŞTURMALI ŞİİR/YAZI
- ŞİKÂYÂT ile/değil HİKÂYÂT
( Bizimki şikâyât değil, hikâyât. )
- ŞİKÂYET[Ar.] ile SERZENİŞ[Fars.]/TAKAZA[Ar.]
( Hoşnutsuzluk belirten söz ya da yazı, sızlanma, yakınma. İLE Başa kakma, sitem etme. )
- SIKIŞMIŞLIK ile/ve/||/<>/> SIKILMIŞLIK
- ŞIK/LIK ile GÜZEL/LİK
( SMARTNESS vs. BEAUTINESS )
- ŞİMDİ (KONUŞTUK/YAPTIK/...) ile/değil DEMİN (KONUŞTUK/YAPTIK/...)
- SİMGE:
CANLI ve/||/<>/> CANLANDIRICI
- SİMGE = REMZ[çoğ. RÜMÛZ(ÂT)] = SYMBOL[İng., Alm.] = SYMBOLE[Fr.] = SYMBOLON[Yun.] = SIMBOLO[İsp.]
- SİMGE ile/ve SİMGE
( SYMBOL vs./and SYMBOL )
- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve/<> ÇOKLU (ANLATIM)
( Akıllı kişiler, canlı bir varolanın, dil ve sözle çizilerek anlatılmasını, boya ya da herhangi bir sanat yapıtıyla gösterilmesine yeğ tutar; akılla izleyemeyen kişilere ise sanat yapıtı daha uygun gelir. )
( SYMBOLIC (EXPOSITION) vs./and MULTIPLE (EXPOSITION) )
- SİMÜLASYON/SİMÜLATÖR[Fr.] değil/yerine/= BENZETİM/BENZETİMLİK | SAYRIMSAMA
- ŞİNÂSİ ile/ve/||/<>/< BURSA'LI ŞEYH ZAİK EFENDİ
- SİNEKLİ BAKKAL < SOYTARININ KIZI
- SİNEMA ile/ve TİYATRO
( 2015 yılı Tiyatro ve Sinema İstatistikleri için burayı tıklayınız... )
( CINEMA vs./and THEATER )
- SINIR KAVRAMLAR ile/ve İLİŞKİSEL KAVRAMLAR
- SINIR ile/ve/||/<> ARA
- SINIR ve/||/<>/> HAYIR
- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/||/<>/< ÇERÇEVELENDİRME
- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ELEŞTİRİ
- SINIRLI TUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< YETİNMEK
- SİNOPSİS ile/ve/<> TRETMAN
( İmge'nin ele alınış biçimi. İSE/VE/<> İmgenin, simgeselliğini ele alış biçimidir. )
- SIRÇA[Tr. < SIRIÇGA]/CAM[Fars. < KUPA] ile/ve/||/<>/> AYNA[Ar.]
( Cam, camdan yapılmış. İLE/VE/||/<>/> Camın sırlanmışı. )
- ŞİRİN/LİK ile GÜZEL/LİK
- ŞİRİN/LİK ile/ve/||/<> MASUM/İYET
- SİRKÜLASYON[İng. < CIRCULATION] değil/yerine/= DOLAŞIM/YAYILMA
- SİS ile/ve/||/<>/> İZ
( Havada/çevrede. İLE/VE/||/<>/> Zihinde. )
( FOG vs./and/||/<>/> TRACE/TRACK )
- ŞİŞİRMEK ile/ve/||/<> KÖPÜRTMEK
- SİTEM ile KİNÂYE
- ŞİVE[Fars.] değil/yerine/= AĞIZ
( Naz, eda. | Söyleyiş, yerli ya da yabancı konuşma tarzındaki söyleyiş özelliklerinin bıraktığı genel izlenim. )
- SİZ (DE) HÂLÂ ÇOK GÜZELSİNİZ değil SİZ (DE) HER ZAMAN ÇOK GÜZELSİNİZ
- SİZE KATILIYORUM ile/değil SÖYLEDİĞİNİZE KATILIYORUM
- SİZİ KESEYİM/KESİYORUM değil SÖZÜNÜZÜ KESEYİM/KESİYORUM
- SOFİST ile/ve/değil/yerine/||/>< FİLOZOF
( BAHŞİ[Uygurca]: Filozof. / Kâtip. )
- SOHBET ve/<> BAHANE(GÜZELLİK)
- SOHBET["SOHPET" değil!] ile/ve/<> MUHABBET
( Aklın dili/aracı sözcükler ve sohbet, gönlün dili muhabbettir. )
( Kişiyi, tümel/küllî akıla götürecek tek şey, muhabbettir. )
( Ehl-i derdin sohbetine mahrem et! )
( ... İLE/VE/<> İçinde sen/ben['den] olmayan. )
( Dil ile. İLE/VE/<> Göz ile. )
- SOHBET'İN:
KÂL'İ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HÂL'İ
- SOKUŞ ile/||/<> SÖGÜŞ/SÖVÜŞ
( Lâf sokmak, birbirini suçlamak. İLE/||/<> Sövmek, küfür etmek. )
- SOLUNUM ve/||/<>/> DOĞRU SOLUNUM ve/||/<>/> DİYAFRAMA ALMA
( Türkçe, soluk verirken konuşulan bir dildir. Konuşmanın etkili olabilmesi ve söyleyişin düzgün olabilmesi için, konuşan kişilerin, doğru solunum uygulamalarını biliyor ve kullanıyor olmaları gerekir. VE/||/<>/> İyi bir solunum, soluk alırken, akciğerlere yeterli ölçüde havayı alıp yorgunluk duymadan geri vermektir. [İyi bir solunum elde edebilmek için diyaframı kullanarak soluk almamız gerekmektedir.] VE/||/<>/> Akciğerleri çevreleyen kaburga kafesinin altında bulunan boşluğu kullanarak soluk almaktır. [Bebeklerin soluk alış-verişi, diyafram soluğuna, en iyi örnektir.] )
- SOMUTU AÇIKLAMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/değil/yerine SOYUTU ANLATIP SOMUTTAN ÖRNEK VERMEK
- SON "HADDE" değil SON RADDE
- SON SÖZ
- SON SÖZCÜKLERDEKİ SON HARF!: Z (Türkçe, İngilizce ve birçok dilin abecesinde) | OMEGA (Yunanca abecesinde) -ve
- SONA değil SONRA
- SONSUZ ile/ve/değil/||/<>/< SAYISIZ
- SONUÇ İTİBARI İLE ile/ve/||/<> ESAS İTİBARI İLE ile/ve/||/<> ÖZ İTİBARI İLE
- AŞKI/MI / BENİ SORAN ...:
YARIM BULUR ve/||/<>/> YARIN BULUR ve/||/<>/> TAMAM OLUR
( Sen, bir tek gülerse/n tamam olur/um. )
- SORGULAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZLEMLEMEK
- SORGULAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< KONUŞMAK
- SORMAYAN ile/değil/yerine/>< SORAN
( Yaşam boyu ahmak ve aptal. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bir dakikalığına, "birkaç kişi nezdinde" "aptal." )
( Ovada şaşmış. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Dağları aşmış. )
- SORU ile/ve/değil HAKARET
( [not] QUESTION vs./but INSULT )
- SORUN ile/ve/||/<>/> SORU-N
( Çözülmesi gereken. İLE/VE/||/<>/> Sorabilirsiniz. )
- SORUN" ile/değil/yerine/>< VERİ
- SORUNU:
GÖRMEMEK ile/ve/||/<> ÇARPITMAK
- SOYLA ile/||/<> SÖYLE
( Manzum söz söylemek, hitap/hitabet etmek. İLE/||/<> Belirsiz söylemek. )
- SÖYLE ile/değil ŞÖYLE
- SÖYLEME ile ANLATMA
( ... İLE Düşüncenin/konunun/olgunun/durumun aktarımı/paylaşımı. )
( SAYING vs. EXPLAINING )
- SÖYLEMEK ile/ve KONUŞMAK
( Yılan imgesi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Değnek imgesi. )
( dd İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> mdw )
( Sonuç [odaklılık]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Süreç ve sonuç [birlikteliği ve bütünlüğü]. )
( "Kendini merkeze alma" ve ötekileri önemsizleştirmeye neden olur/olabilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Ötekiyle birlikte kendini ve herkesin olası düşüncesini, durumunu/sürecini dikkate almayı gerektirir/sağlar. )
( [not] TO SAY/TELL vs./and/but/||/<> TO TALK
TO TALK instead of TO SAY/TELL )
- SÖYLEMEK ile/ve ÖNERMEK
( TO SAY vs./and TO SUGGEST/RECOMMEND )
- SÖYLENCE ile SÖYLENTİ
- SÖYLENCE = ÜSTURE = MYTHE[İng., Fr.] = MYTHOS[Alm., Yun.] = MITO[İsp.]
- KONUYU/SÖYLENENİ/SÖYLEDİĞİNİZİ ...:
ANLAMAMAK/ANLAMIYORUM ile/ve/değil/||/<>/> BEĞENMEMEK/BEĞENMİYORUM
- SÖYLENİLECEK SÖZÜ OLMAYANIN:
[ne yazık ki]
[ya] YÜKSEK SESİ ve/ya da/||/<> "ÖFKESİ"
- SÖYLENİŞ VE YAZILIŞLARI AYNI, ANLAMLARI FARKLI SÖZCÜKLERİ(ADAŞ)(HOMONYME)
- SÖYLERKEN BUYRUK VERMEK ile/değil/yerine/>< SÖYLEMEK
- SÖYLEYİŞ/BİÇEM/ÜSLÛP:
YALIN/SADE ile YÜKSEK ile KARIŞIK
- SÖYLEYİŞ/TELÂFFUZ ile/ve/<> İTİRAF
- SÖYLEYİŞ ile/ve/<> DEĞİNİ
- SÖYLEYİŞ ve VURGU YANLIŞLARI
- SÖYLEYİŞ ile/||/<> YANSIMA ile/||/<> ULAM ile/||/<> KAPLAM ile/||/<> GÖÇÜŞME ile/||/<> YALINLAŞTIRMA/SADELEŞTİRME/HAFİFLETME/TAHFİF ile/||/<> KATMERLENME/MUZÂAF ile/||/<> AKIŞMA ile/||/<> BENZEŞİM ile/||/<> ÖTÜMLÜ/TİTREŞİMLİ/SEDÂLI ile/||/<> ÖTÜMSÜZ/TİTREŞİMSİZ/SEDÂSIZ
( Sesleme edimi sırasında seslerle bürünsel öğeleri söyleme, gerçekleştirme biçimi. İLE/||/<> Dış gerçeklik düzleminde var olan ses ya da gürültüleri, işitimsel izlenimi yansıtacak biçimde aktaran, adlandırılan gerçeği ses öykünmesi yoluyla belirten dilsel öğe. İLE/||/<> Dilbilgisel ya da anlamsal sınıflandırma birimi. Çeşitli ortak dilbilgisel ve anlamsal ölçütlere göre dil öğelerinin yerleştirildiği ya da oluşturduğu sınıf. İLE/||/<> Bir kavramın kapsamına giren, o kavramın tanımladığı öğelerin tümü. İLE/||/<> Bir sözcük içinde birbirini izleyen iki ses biriminin yer değiştirmesi. İLE/||/<> Kolaylık sağlama amacıyla sözcükten bazı yazaçların düşürülmesi. İLE/||/<> Bir sözcükte ortadaki yazaç ile son yazacın aynı yazaçla tekrarlanması. İLE/||/<> Kulağa hoş gelen seslerin birbirini izlemesi. İLE/||/<> Bir sesin söz zincirinde kendisinden önce ya da sonra gelen bir başka sesle birlikte bulunmasından doğan ve birinden öbürüne özellik aktanmı yoluyla gerçekleşen değişim. İLE/||/<> Ses tellerinin titreşimiyle nitelenen sesler için kullanılır. İLE/||/<> Ses telleri titreşmeden oluşan sesler için kullanılır (p, ç, q, k). )
- SÖYLÜYOR ile/ve/değil BİLDİRİYOR
- SOYTARI ile/ve/||/<> DELİ
( [Gerçeği ...]
Görür. İLE/VE/||/<> Dile getirir. )
- SOYUT ile/değil YÜZEYSEL
- SOYUTLAMA (YETENEĞİ/YETKİNLİĞİ/GÜCÜ) ile/ve/||/<> BENZETME/MECAZ (YETENEĞİ/YETKİNLİĞİ/GÜCÜ)
- SOYUTLAMA ile/ve BÜTÜNLÜKLÜ SOYUTLAMA
( ABSTRACTION vs./and ABSTRACTION IN INTEGRITY )
- SOYUTLAMA ile OLASI SONSAL SOYUTLAMA
( ABSTRACTION vs. PROBABLE APOSTERIORI UNIVERSALISATION )
- SOYUTLANMA ve/<> GÜZELLİK
- SÖZ (ALMAK/VERMEK) ile/değil/yerine OLUR/ONAY (ALMAK/VERMEK)
( [not] TO GET/GIVE PROMISE vs. TO GET/GIVE APPROVAL/CONSENT
TO GET/GIVE APPROVAL/CONSENT instead of TO GET/GIVE PROMISE )
- SÖZ:
DİLLERDE ile/ve/||/<> GÖNÜLLERDE
( Destan olur. İLE/VE/||/<> Şiir olur. )
- SÖZ DİNLEMEK ile/ve/<> DİKKATE ALMAK
( Söylenilen ya da yapılması istenilen/beklenilen şeyin size [o an için] uymaması, o sözü/düşünceyi ya da durumu dikkate almamanızı gerektirmez. Gençlik/cehâlet düşünce ve tavırları olarak tepki gösterme eğiliminde olabilirsiniz fakat durum, söylenilen söze uyum gösterip göstermemekten çok [kulakardı etmek yerine] yeterince dikkate alıyor olmayı gerektirir. "Sırtına bir şey al/giy!" sözüne, hiç düşünmeden/değerlendirmeden, hızlıca "bana bir şey olmaz!", "gerek yok!", "sen yaşlı olduğun için söylüyorsun/önemsiyorsun" biçiminde yanıt vermek yerine yeteri kadar dikkate almakta yarar vardır. )
- SÖZ DİNLEMEK ile SÖZ DİNLEMEK
( "Yapma ve yap" denileni yerine getirmek, uygulamak. İLE Konuşulanları dinlemek/dinlemeye çalışmak, konuşulanlara dikkatini yöneltmek/kulak kabartmak. )
- Söz dinleyerek KONUŞ!!!
- SÖZ DİZİLİMİ DEĞİŞTİRGENİ ile ...
( WORD ORDER PARAMETER )
- SÖZ [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- SÖZ:
KABUL GÖRMEK İÇİN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOĞRULUĞUNDAN DOLAYI
- SÖZ KESEN/HOŞAF[Fars.] ile KİFÂYE/KOMPOSTO
( Kurudan yapılır. İLE Tazeden yapılır. )
( Sıvı yoğundur. İLE Ürün yoğundur. )
( Yemek sırasında/yanında içilir. İLE Yemek sonrasında içilir/yenir. )
( Şekerli de şekersiz de olabilir. İLE Şekerlidir. )
- SÖZ KESMEK ile SÖZÜ KESMEK
- Söz KONUŞ!!!
- SÖZ KONUSU ile/ve/değil/||/<>/< OLASILIK
- SÖZ/LÂFIZ:
İLZAMÎ ile/ve/||/<> İLTİZAMÎ
( EMİR | DÂVÂ | TALEP | HÜKÜM | VASİYET
ile/ve/||/<>
BORCU İKRAR[İKRÂR-I Bİ'D-DEYN]/SUÇU İKRÂR[Vİ'T-TÖHMET] | ŞAHADET | GAİP HAKKINDAKİ KEFÂLET | ŞARTA MUKÂRİN TAAHHÜTLER )
- SÖZ/ÖNERİ/ÖĞÜT DİKKATE ALMAK, ZİHNİNDE BULUNDURMAK
- SÖZ:
ÖRTÜK ile KİNÂYE
- SÖZ [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]
- SÖZ [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]
- SÖZ [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- Söz sahibi olmak için DİNLE!!!
- SÖZ SÖYLEMEK ile/ve/||/<> ANLAMAK
( İrfan ister. İLE/VE/||/<> İnsan/kişi ister. )
- Söz söyleyebilmek için SUS!!!
- Söz vererek KONUŞ!!!
- SÖZ VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÜVEN VERMEK
( Güven veriyorsan, ayrıca söz vermen gerekmez. )
- SÖZ ile/ve/<> ÇÖZÜM
( RIGHT WORD vs./and/<> CONSEQUENCE )
- SÖZ ile/ve/<>/> DOLAYLAMA
( ... İLE/VE/<>/> Süslü, sanatlı yazınsal söz. ["Türkiye'nin kalbi Ankara", "Büyük Kurtarıcı, ATATÜRK" vb.] )
(1996'dan beri)