Bugün[24 Ekim 2025]
itibarı ile 24.299 başlık/FaRk ile birlikte,
24.299 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(70/99)


- ÖZLEM ve/<> ZEVK


- ÖZLEMEK ile/ve/||/<>/> SEVMEK

( Rüyanda görmüşsen. İLE/VE/||/<>/> Rüyanda görmek ümidiyle yatıyorsan. )


- ÖZLEŞME ile/ve/değil/||/<> ÖZDEŞLEŞME


- ÖZLEŞTİRME ile/değil ÖZDEŞLEŞTİRME


- ÖZLÜ ile/ve/||/<> ÖZSEL


- ÖZNE ile/ve/||/<> ANLAK/ZEKÂ


- ÖZNE ve/<> NESNE

( Özne, nesnesiyle birliktedir. )


- ÖZNEL ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/< NESNEL DÜZEN

( Nesnel düzen olmadan, öznel özgürlük, yalnızca bir kapristir, anarşidir, karmaşadır. Öznel özgürlük, devlet olmadan gerçekleştirilemez. )


- ÖZNEL ile/ve/değil/||/<>/< ÖZGÜN


- ÖZNELLİK ile/ve/||/<> GENETİK


- ÖZNEL/LİK ile/ve/||/<> ÖZSEL/LİK


- ÖZNE-ODAKLI ile ...

( SUBJECT-ORIENTED )


- ÖZSAYGI ile/ve/<> ÖZGÜVEN ile/ve/<> ÖZDEĞER

( ... İLE Sadece kendi bildiğin sözü/düşünceyi, yerine getirmeye çalışmak. )

( SELF CONFIDENCE vs./and/<> SELF ESTEEM )


- ÖZSERT, ÖZER (İST. 1980) :

( Çayırbaşılıdır. Türk müziği sanatçısıdır. Türkiye, İtalya arasında turistik seferler yapan lüks yolcu seferlerinde Türk Sanat Müziği fasılları düzenler. İ.Ü. Devlet Konservatuar hocası Emel Şenocaklı'dan ders aldı. Beşiktaş Kültür Merkezinde müzik eğitimcisi olarak çalışmaktadır. )


- ÖZSERT, SERHAT (1952 - 2015) :

( Hakkı Koşar'ın yanında karate çalışmaya başladı. Sert ve güçlü yapısına uygun olarak daha gerçekçi bir dövüş metodu olan bir karate stili arayışına girdi. 1971 yılında dünya karate tarihinin en büyük ustalarından biri olan Sensei Masutatsu Oyama ile temasa geçti. Bu ustanın daveti üzerine yurtdışında kurslara katılarak Kyokushinkai stilinde eğitim gördü. Bu stilin Türkiye şefi oldu ve Türkiye'de öğretmeye başladı. Böylece Türkiye'de vuruşlu karatenin kurucusu oldu. Güç ve dayanıklılık gerektiren gösterilerle tanındı. 2 cm kalınlığında demirdöküm kalıbını kırarak büyük sükse yaptı. Bu aynı zamanda bir dünya rekoru idi. Büyük cesareti ve geniş hoşgörüsüyle Türk karatecileri arasında sevilen bir usta oldu. Karatenin tanınıp yayılması için büyük fedakarlıklarda bulunan ustalarımızdan biridir. Daha sonraları kyokushinkai stilinde ortaya çıkan bölünmede ashihara karate stilini tercih etti. Bu stilin Türkiye sorumlusu oldu. Böylece ikinci bir vuruşlu karate stilinin daha Türkiye'ye gelmesini sağladı. )


- ÖZSOY, SEDAT (SARIYER, 1955) :

( Sarıyerlidir. İlk, orta ve lise öğrenimini Sarıyer'de tamamladı. İ.T.İ. Fakültesi (Aksaray) mezunudur. 1981 - 1983 arasında askerlik görevini yaptı. Ticaret ve ayrıca madencilik yapmaktadır. Siyasete Anavatan (ANAP) saflarında başladı İlçe Yönetim Kurulu Üyesi ve İlçe Başkanı olarak görev yaptı. Aynı Partiden Sarıyer Belediye Başkanlığına seçildi (1999 - 2004). Sarıyer Spor Kulübünde 3 dönem yönetim kurulu üyesi ve 5 dönemde Kulüp Başkanı olarak görev yaptı. Sosyal, kültürel ve sportif çalışmalar yapan pek çok dernekte üyedir. Birçok sivil toplam kuruluşlarında aktif olarak görev yapmaktadır. )


- ÖZSÜER, A. NURİ (İST.,1961) :

( Yüksek öğrenimini tamamladıktan sonra sanayici ve inşaat müteahhidi olarak iş hayatına atıldı. Sarıyer Spor Kulübü'nde bir dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- ÖZTEKİN, MARAL (FATSA, 1940) :

( İ.Ü. İktisat Fakültesi ve İşletme Fakültesi İşletme İktisadı Enstitüsünden mezun oldu. İşletme İktisadı dalında master yaptı. Pek çok büyük şirkette üst düzeyde yöneticilik yaptı. Elektrik ve Elektronik Sanayi Ürdünleri İhracatçıları Birliği (EESÜİB), Elektronik Cihazlar İmalatçıları Derneği (ECİD), Türk Böbrek Vakfı, Türk Tanıtma Vakfı (TÜTAV), Polis Vakfı (TEYEV), Sarıyer Lions Kulübü gibi pek çok derneğin kurucusu olup, Sarıyer Spor Kulübü'nde 6 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Kulübün Divan Kur ulu üyesidir. Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nde Genel Koordinatör olarak görev yaptı. )


- ÖZTOP, ATIF (İST. 1918 - ?) :

( Sarıyerlidir, Üyesi olduğu Sarıyer Spor Kulübünde bir dönem (1948 - 1049) Yönetim kurulu Üyesi olarak görev yaptı. ABD'ne gitti ve bir daha dönmedi. )


- ÖZTÜRK, BORA (İST.1955 - 1997) :

( Profesyonel futbolcu ve anrtrenör. Rumelikavaklı olup çocuk yaşta İstanbul takımlarında Kulespor'da oynamaya başladı. Kısa zamanda kendisini kabul ettirdi ve profesyonelliğe geçti. Sakaryaspor, Şekerspor, Göztepe, Altay'a transfer oldu. Bu takımda çok başarılı olunca Beşiktaş tarafından transfer edildi. Sonraları Adanaspor, Antalyaspor ve Zonguldakspor takımlarında oynadı. Son olarak Sümerbank Beykoz Spor kulübünde oynadıktan sonra 1988/89 sezonu sonunda futbolu bıraktı. Adanaspor'da kiralık oynarken 1980/81 sezonunda 15 gol atarak Türkiye gol kralı oldu. Beşiktaş'ta oynarken 1982 ve 1986 yıllarında elde edilen şampiyonlukların kazanılmasında futbolcu olarak katkısı oldu. 1 kez A milli takım formasını giydi. Katıldığı antrenörlük kurslarını başarı ile geçti ve lisansını alarak TFF bünyesinde antrenörlük hayatına başladı. Genç Milli Takım antrenörlügü yaptı, yaş gruplarında çalıştı. 1994 yılında Avrupa şampiyonu olan 16 Yaş altı takımın antrenörü idi. )


- ÖZTÜRK, BÜLENT (URFA, 1974) :

( Karşıyaka'dan transfer edildi ve bir yıl tescilli (1999 - 2000) kaldı. Sarıyer forması altında 24 lig ve ayrıca 6 özel maçla birlikte 30 müsabaka oynadı. Lig maçlarında 14 ve özel maçlarda 1 olmak üzere 15 gol kaydetti. Sezon sonunda Altay'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- ÖZTÜRK, HASAN SAİM (İST. 1947) :

( Hukukçu ve Emirgan'lıdır, İlk ve ortaokulu Bolu Göynük, liseyi İstanbul Kabataş Lisesinde okudu, İ.Ü. Hukuk Fakültesinden 1971'de mezun oldu ve iki yıllı avukatlık stajı yaptıktan sonra Yd. Sb olarak askerlik görevi sonunda sınavla Askeri Hâkim olarak TSK de görev aldı. Tugay, Tümen ve Ordu Mahkemelerinde görev aldı. 1990'da MSB da Hukuk Müşaviri, D:GM. Hâkimliğinden sonra 1997'de Genel Kurmay Başsavcılığına atandı. 12 Yıla yakın Albay rütbesi ile bu görevi sürdürdü ve tarihi soruşturmalarla olaylara tanık oldu.2006'da Devlet Denetçiler derneğinin temiz topluma katkı ödülünü aldı. 2008 yılında yeniden İstanbul barosuna kaydını yaptırdı ve avukatlığa başladı. 2008'de CHP ye kaydoldu ve çeşitli görevler aldı, almaya devam ediyor. )


- ÖZÜ-ÖZETİ


- ÖZÜMLEME/ASİMİLASYON/ANABOLİZMA[Fr. < ANABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< YADIMLAMA/DİSİMİLASYON/KATABOLİZMA[Fr. < CATABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< ÖZÜMLEME-YADIMLAMA/METABOLİZMA/METABOLISM[İng.]

( Canlı var olanların, dışarıdan aldığı besinleri, değişikliğe uğratarak yeni bir bileşimle, organizmanın gereksinim duyduğu nesneler durumuna getirmek. | Edinilmiş olan verileri, bireyin öz malı durumuna getirmek. İLE/VE/||/<>/>/>< Canlı protoplazmayı yapan, büyük ve karmaşık yapılı moleküllerin enerji çıkararak yanması. İLE/VE/||/<>/< Canlılardaki tüm kimyasal tepkimelerin toplamı. )

( [Hormonlar:] Testosteron, östrojen, büyüme hormonu, insülin. İLE/VE/||/<>/>/>< Kortizol, Glukagon, adrenalin, sitokinler. İLE/VE/||/<>/< ... )

( Protein sentezi tepkimeleri
Yağ sentezi tepkimeleri
Dehidrasyon
Fotosentez
Karbonhidrat sentezi
Mitoz
Kas oluşturmak amaçlı fiziksel egzersiz
Kemosentez
Kalvin döngüsü

İLE/VE/||/<>/>/><

Hidroliz
Sindirim
Hücresel solunum
Fermantasyon
Aerobik fiziksel egzersiz
Krebs döngüsü
Nükleik Asitlerin Parçalanması
Glikoz

İLE/VE/||/<>/>/><

... )

( [Enerji] Harcanır. İLE/VE/||/<>/>/>< Harcanmaz. İLE/VE/||/<>/

( İkisi de hormonların, şekerlerin, enzimlerin, üreme, gözelerinin büyümesi ve doku onarımı gibi çok sayıda nesnenin üretilmesi için gereksinim duyulan enerjinin oluşturulmasından sorumludur. )

( İkisinin de tek göze içinde de çalışması olanaklı ve olasılıklıdır. )

( ... İLE/VE/||/<>/>/>< En fazla olduğu bölge, karaciğerdir. Bir saat içinde binlerce yıkım etkinliği karaciğer içinde gerçekleştirilebilmektedir. Gözelerde gerçekleşen yıkımların sağlıklı bir biçimde gerçekleştirilebilmesi için hafif gıdalarla beslenmekte yarar vardır. Ağır gıdalarla beslenen kişilerde karaciğer daha fazla yorulur ve bu nedenle zamanla tükenmesine neden olur. İLE/VE/||/<>/< ... )


- ÖZÜMSEMEK ve/||/<> ÖZLEMEK


- ÖZÜR DİLEMEK ile AF

( Alt/küçük ya da akranlara. İLE Yukarıdakilerden. )


- [ne yazık ki!]
ÖZÜR DİLEYEMEMEK/DİLEYEMEYEN ile/ve/<> TEŞEKKÜR EDEMEMEK/EDEMEYEN


- ÖZ(Ü)R ile ...

( BİR KUSUR YA DA SUÇUN HOŞ GÖRÜLMESİNİ GEREKTİREN NEDEN | SUÇUN BAĞIŞLANMASI, MA'ZÛR KILMAK, KABAHATİ SİLMEK | ENGEL | KUSUR, EKSİKLİK )


- ÖZÜRLÜ[Ar. < ÖZR / MAZERET]/LER ve ENGELLİ/LER


- ÖZVARLIK'TA:
BİLİNÇ ve SEVGİ

( Sizi, bilinenin dar çerçevesi içinde tutanın ne olduğunu bilmek yararlıdır. )

( Sevgi ve iradenin de sırası gelecektir, fakat önce zemin hazırlanmış olmalıdır. )

( Her zaman, öz varlığımızın eşliğindeyiz. )

( Herşeyden önce, öz varlığınızla devamlı bir temas kurun, her an kendinizle olun. )

( Bir gözlem merkezi olarak bilme ve tanıma niyetiyle işe başlayın ve eylem halindeki bir sevgi merkezine dönüşün. )

( Eylem halindeki sevgi. )

( Love in action. )

( CONSCIOUSNESS and LOVE (IN SELF-EXISTENCE)
It is worthwhile to know what keeps you within the narrow confines of the known.
Love and will shall have their turn, but the ground must be prepared.
You have always the company of your own self.
First of all, establish a constant contact vs. your self, be vs. yourself all the time.
Begin as a centre of observation, deliberate cognisance, and grow into a centre of love in action. )


- ÖZYİNELEME ile YİNELEMELİ

( RECURSION vs. RECURSIVE )


- ÖZYUVACI, PROF. DR. NECDET (İST. 1938) :

( Üniversite Öğretim Üyesi. İlk, orta ve lise öğrenimini aynı şehirde tamamladıktan sonra 1956 yılında girdiği İ.Ü.Orman Fakültesinden 1960 yılında Orman Yüksek Mühendisi olarak mezun odu. Bir süre Ormancılık teşkilatında çalıştıktan sonra açılan sınavı kazanarak İ.Ü. Orman Fak. Ormancılık Coğrafyası ve Yakın Şark Ormancılığı Küsüsünde asistan oldu. "Arnavutköy Deresi Yağış Havzasında Hidrolojik Durumu Etkileyen Bazı Bitki Toprak - Su İlişkileri" adlı tezi ile "Orman Bilimleri Doktoru" unvanını aldı. 1974'te "Kocaeli Yarımadası Topraklarında Erozyon Eğiliminin Hidrolojik Toprak Özelliklerine Bağlı Olarak Değişimi" tezi ile "Üniversite Doçenti" unvanını akazandı. 1982'de ise "Derelerde Akım Ölçmeleri İstasyonlarının Kurulma, Çalıştırılma ve Bakım Esasları" adlı tezini tamamlayarak profesörlüğe yükseltildi. 1982 - 1992 yılları arasında İ.Ü. Orman Fakültesi Dekan Yardımcılığı, 1992 - 1995 arasında Dekanlık, 2000 - 2004 yılları arasında İ.Ü. Senatörlüğü, İ.Ü. Yönetim Kurulu Fen Bilimleri temsilciliği görevlerinde bulundu ve 1995'te emekli oldu. Yayınlanmış 6 kitabı, dördü çeviri olmak üzere 24 makale ve 29 adet tebliği bulunmaktadır. )


- P İLE NP İLE NP-TAM ile/||/<> KARMAŞIKLIK SINIFLARI

( Hesaplama zorluğu sınıfları. )

( Formül: SAT ∈ NP-tam )


- P İLE NP İLE PSPACE İLE EXPTIME ile/||/<> KARMAŞIKLIK SINIFLARI

( Hesaplama karmaşıklığı hiyerarşisi. )

( Formül: P ⊆ NP ⊆ PSPACE )


- PAÇA[Fars. < PÂÇE] ile KONÇ

( Pantolon, don, şalvar vb. giyeceklerde bacakların çıktığı aşağı bölüm. İLE Ayağa giyilen şeylerde ayak bileğinden baldıra doğru olan bölüm. )


- PAÇA[Azr.] = APIŞ/APUŞ[Tr.]

( Butların iç tarafı. )


- PAÇAGÜNÜ ile/ve/<> PAÇALIK

( Düğünün ertesi günü. İLE/VE/<> Düğünün ertesi günü verilen yemek. | Gelinin, paçagünü giydiği giysi. )


- PAÇASINA SARILMA/TAKILMA ile/ve/ya da/||/<> PARÇASINA SARILMA/TAKILMA


- PACE vs./and/||/<> SPACE

(

Kavram Açıklama Örnek Kullanım
PACE Bir süreçteki ilerleme hızı; özellikle öğrenme, gelişim ya da değişimin temposu. Bireysel farklara saygı için önemlidir. Öğrencilerin kendi öğrenme sürecine[pace] göre ilerlemesine izin verilmelidir.
SPACE Fiziksel ya da zihinsel boşluk/alan; hareket özgürlüğü, etkileşim ve yaratıcılık için gerekli ortam. Yaratıcı düşünce için fiziksel ve zihinsel alan[space] sağlamak gerekir.
PACE and SPACE Öğrenme ve gelişim süreçlerinde hem hız, hem de alan dengesinin gözetilmesi gerekir. Etkin öğrenme için çocuklara uygun hız[pace] ve özgür alan[space] sunulmalıdır.
)


- PACT vs. TO COMPROMISE


- PADEL TOPU ile/||/<> TENİS TOPU

(

)


- P-ADİC ile/||/<> ADELİC ile/||/<> LOCAL-GLOBAL ile/||/<> P-ADİK SAYILAR

( Alternatif sayı sistemleri. )

( Formül: |x|_p = p^(-v_p(x)) )


- PAH İLE FULLERENE İLE GLYCİNE İLE METHANOL ile/||/<> UZAY MOLEKÜLLERİ

( Uzayda bulunan kimyasal bileşikler. )

( Formül: HC₇N (cyanotriacetylene) )


- PAHALILANDI değil PAHALANDI(< BAHALANDI)


- PAIN vs. ACHE


- PAK EDELİM! ve/||/<>/< HAK EDELİM!

( Bulunduğumuz/vardığımız yeri. VE/||/<>/< Yediğimiz lokmayı. )


- PAK[Fars.] değil/yerine/= TEMİZ


- PALABIYIK, GAFFUR (KEMALİYE, 1949) :

( Fenerbahçe'den transfer edildi ve üç sezon (1974 - 1977) Sarıyer S. K. de tescilli kaldı. Bu süre içinde 55 lig, 5 kupa ve 3 turnuva maçı olmak üzere 63 resmi ve 25 özel maçla birlikte toplam olarak 88 maçta Sarıyer forması giydi takımına 2 gol kazandırdı. )


- PALAMUT ile PALIT/PELİT

( Palamutluların örnek bitkisi olan bir orman ağacı. | Bu ağacın uzunca, fındığa benzeyen, kadehçik denilen sert ve pürüzlü bir yüksük içinde olan, tanence zengin yemişi. İLE Çınar, meşe gibi ağaçların meyvesi. )


- PALAS-PANDIRAS (GÖTÜRMEK)


- PALDIR-GÜLDÜR (DÜŞMEK)


- PALET - 2 :

( Palet - 2 Restaurant tarihi Tarabya plajı bitişiğindedir. Tarabya'da aynı ismi taşıyan bir restaurant daha vardır. )


- PALETİ:
"GİYMEK" değil AYAĞINA) TAKMAK


- PALPİTASYON/PALPITATION[İng.] değil/yerine/= ÇARPINTI


- PALYATİF[Fr.]/MUVAKKAT[Ar.] değil/yerine/= GEÇİCİ


- PAMAY, PROF. DR. BESALET (KONYA 1921 - 2004) :

( Üniversite Öğretim Üyesi. 1935 yılında Akşehir'de İlköğrenimini Akşehir'de, orta öğrenimini Konya'da tamamlamıştır. 1939 yılında YZE Orman Fakültesine girmiş ve 1943 yılında bu fakülteden mezun olmuştur. Askerlik görevini 1946 yılında tamamladıktan sonra Karaisalı. Pozantı ve Ulukışla Orman Bölge Şefliği görevlerinde bulunmuş ve i947 yılında Fakültemiz Silvikültür Kürsüsü asistanlığına atanmıştır. i951 yılında hazırlamış olduğu "Dursunbey - Alaçam Ormanları Yangın Sahalarının Ağaçlandırılması İmkanları" adlı çalışması ile Doktor unvanını kazanmıştır. 1954 - 1955 yıllarında Fransa'da bilimsel etkinliklerde bulunmuştur. Yurda döndükten sonra, "Batı ve Doğu Karadeniz Ardı Orman Kuşağında Sarıçam Yayılış Alanı içinde Saf ve Karışık Ormanlarda Sarıçamın Doğal Gençleşme Olanakları" adlı tezi ile 1957 yılında Doçent olmuştur. 1963 - 1964 yılları arasında Münih'te çalışmalarda bulunmuştur. 1966 yılında Profesörlüğe yükseltilmiştir. 15 1968 yılında Orman Fakültesinde kurulan Park - Bahçe ve Peyzaj Mimarisi Kürsüsünün başkanlığına seçilmiştir. 1971 - 1972 yılları arasında İngiltere'de peyzaj mimarlığına ilişkin incelemelerde bulunmuştur. Kendi isteği ile emekli olduğu 1981 yılına kadar Fakültemizde, KTÜ Orman Fakültesinde, İTÜ ve YTÜ Mimarlık Fakültelerinde Peyzaj Mimarlığı dersleri okutmuştur. )


- PAMİR, REŞAT (1908 - 1981) :

( PTT idaresinde memur olarak göreve başladı ve bu kurumdan müdür olarak emekli oldu. Sarıyer Spor Kulübü (1940) nün 14 kurucusundan biri olup 4 dönem başkan olarak görev yaptı. 1946'da bir grup arkadaşı ile birlikte Büyükdere Spor Kulübü'nü (1946) kurdu ve başkanlığını yaptı. )


- PAMİROĞLU, CEM (İST. 1957) :

( Fenerbahçe'den kiralandı (1986) sonra da transfer edildi ve dört sezon (1986 - 1990) Sarıyer S. K. de tescilli kaldı. Bu süre içinde 86 lig, 13 kupa olmak üzere 99 resmi ve 43 özel maçla birlikte toplam olarak 142 maçta Sarıyer takımında oynadı. Futbol yaşamı boyunca 14 A Genç Milli, 7 Ümit Milli ve 24 A Milli olmak üzere 44 kez Türk Milli takım formasını giydi. Milli takım kaptanı olarak görev yaptı. A teknik direktör diplomasına sahip olup Fenerbahçe'de, Türkiye Futbol Federasyonu ve Türkiye Liglerinde oynayan kulüplerde antrenör ve teknik direktör olarak görev yaptı. )


- PAMUK[Fars.] ile/||/<>/> TULUP

( Ebegümecigillerden, koza biçimindeki meyvesi üç, dört, beş dilimli olan, sıcak bölgelerde yetişen tarım bitkisi. | Bu bitkinin tohumlarının çevresinde oluşmuş ince, yumuşak tellerin adı. | Bu tellerin işlenmiş biçimi. | Bu bitkinin işlenmiş biçiminden yapılmış. | Halı, kilim vb. yaygıların üzerinde oluşan, uçuşabilen toz kümecikleri. İLE/||/<>/> Atılmış, eğrilmeye hazırlanmış, top biçiminde pamuk. )


- PANAMA KANALI ile/ve/||/<>/> YENİ/PARALEL PANAMA KANALI

( Açılış yılı, 1914'tür. )

( )

( Panama Kanalı

Panama Kanalı (Teknik)

Panama Kanalı (video) )


- PANAMA ile Panama

( Orta Amerika'da yetişen bir bitkinin yapraklarından örülmüş yumuşak hasır şapka. | Özel olarak dokunmuş bir kumaş türü. İLE Güney Amerika'da bir ülke. )


- PANAYİA EVANGELİSTRİA KİLİSESİ :

( Reşitpaşa Mahallesi sınırları içinde olup tarihi eser bir kilisedir. )


- PANAYİA KUMARİOTİSA KİLİSESİ :

( Panayia Kumariotisa Kilisesi Meryem Anaya ithaf edilmiş olup yapılış tarihi kesin olarak bilinmiyor. 1772'de yanan kilise ikinci kez inşâ edilmiş ve 1821 yılına kadar kullanılmış. 1821'de Mora isyanı nedeni ile bir kısım kilise ile birlikte bu kilise de yıkıldı. 1836'da İstanbul'da salgın kolera hastalığını karantina sistemini kurarak önleyen Yeniköylü Kara Teodori Paşa'ya Sultan II. Mahmut (1808 - 1839) izin verince kilise yeniden 1837'de inşâ edildi. Bu kilisenin bahçesindeki üç katlı çan kulesi dikkat çeker. )


- PANAYİA TİSFATNİS (FOTNİ MERYEM\'İ) AYAZMASI :

( Hz. İsa'nın doğduğu ahıra atfedilen bu ayazmaya Fanti Meryem - i Ayazması de deniliyordu. Su dolabı Sokağında bulunan ayazla 1940 yılına kadar taştan yapılmıştı. 1950'de yeniden ve küçük kilise görünümünde yeniden yapıldı. Hala ziyaret edilmektedir. )


- PANDÜL[Fr.]/RAKKAS[Ar.] değil/yerine/= SARKAÇ


- PANİK ATAK ile/ve/değil/||/<>/> ÇARPINTI


- PANİK ATAK ile/ve/değil/||/<>/< KAYGI


- PANİK ATAK ile PANİK BOZUKLUK


- PANİK YAPMA! ile ACELE ETME!


- PANİK ile/ve/||/<> STRESLİ ile/ve/||/<> SİNİRLİ (OLMAMAK!)


- PANKREAS[Yun. PAN: Tüm. | KREAS: Et.] ile PANKREAS[Yun. PAN: Tüm. | KRATOS: Güç.]

( Midenin arkasında bulunan, boşaltıcı kanallarıyla onikiparmakbağırsağına bağlı, iç ve dış salgıları olan iri bir bez. İLE Güreşle yumrukoyununu birleştiren sert bir tür spor. )


- PANZEHİR[Fars.] ile PANZEHİROTU

( Zehrin etkisini ortadan kaldırabilme özelliği olan madde. İLE Küçük, beyaz çiçekli, kökü zehirli, çok yıllık otsu bitki. )

( ANTI-VENOM cum VINCETOXICUM )


- PAPA'NIN:
SOYUNMASINDA ile GİYDİRİLMESİNDE

( Bir rahip yardımcı olur. İLE İki rahibe yardımcı olur. )


- PAPATYA TOPLAMA:
HAZİRAN/TEMMUZ'DA değil/>< MAYIS'TA

( Zehirli. >< Zehirsiz. )


- PAPAZBURNU DALYANI :

( Rumelifener ile Garipçe arasındadır. Boğaziçine geçişleri önlemek için burada savunma amaçlı tabya inşâ edildi. Tabya'da Cami, kışlak binası, depo gibi binalar vardı. Tabyanın 1790 - 1802 yılları arasında inşâ edildiği, 1607 yılında inşaatın tamamlanarak asker sayısının arttırılmasına dair belgeden anlaşıyıyor. Tabya kalıntıları mevcuttur. )


- PAPAZBURNU :

( Rumelifeneri sınırları içindedir. Rumelifeneri ile Garipçe arasında ve yeni mezarlığın batısında, Bağlaraltı Dalyanının arkasındaki dik kayalıklara Papazburnu denilmektedir. Burada Osmanlılar döneminde Sultan IV. Murat (1623 - 1640) tarafından kale yaptırılmıştır. Kale içerisinde 60 asker evine, Sultan IV. Murad adına yaptırılmış bir cami, 100 adet büyük küçük top, kale muhafızı ve 300 asker bulunuyordu. Kıble yönüne bakan bir demir kapısı vardı. Günümüzde yıkıntı bir duvardan başka hiçbir şey yok. )


- PAPİRUS <> KÜREK KEMİĞİ <> CEYLAN DERİSİ <> KİL TABLETLERİ


- PARA:
AKÇE ile/ve/||/<> SULTANÎ ile/ve/||/<> DUCAT ile/ve/||/<> FLORINS ile/ve/||/<> GURUS ile/ve/||/<> ŞÂHÎ

( Osmanlı'da. İLE/VE/||/<> Osmanlı'da. İLE/VE/||/<> İLE/VE/||/<> Venedik'te. İLE/VE/||/<> Macaristan'da. İLE/VE/||/<> Avrupa'da. İLE/VE/||/<> İran'da. )


- PARA AKLAMAK ile/ve/değil "VİCDAN(LAR)I/NI" "RAHATLATMAK"


- PARA BİRİKTİRMEK ile/ve/değil/yerine PARA KAZANMAK

( Yaşamak için para kazanmak gerekir fakat para kazanmak için yaşanmaz. )

( [not] TO SAVE MONEY vs./and/but TO EARN MONEY
TO EARN MONEY instead of TO SAVE MONEY )


- PARA:
GEREKSİNİM değil MASKELEME


- PARA HARCAMAK:
"SAHİP OLMAK" İÇİN ile/değil/yerine DENEYİM KAZANMAK ÜZERE

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Daha mutlu kılar. )


- PARA [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- PARA İLE:
MAL/HİZMET ELDE ETMEK ile/yerine/değil ZAMAN ELDE ETMEK


- Para kazanabilmek için SUS!!!


- PARA KAZANMAK ile/ve PARA HARCAMAK

( Beceri gerektirir. İLE/VE Kültür gerektirir. )

( Paraya ve bilgiye mahkum olma! )

( İğneyle kuyu kazmak gibi. İLE/VE Kuma su dökmek gibi. )

( ... ile/ve SARF[: Harcama. | Para bozma. | Çevirme, döndürme. | Değişme. | Dilbilgisi.] )

( TO EARN MONEY vs./and TO SPEND MONEY )


- PARA/NUKUD[Ar. < NAKD]/SİPALİ[argo] ile/ve KAİME/KAYME[Ar.]


- PARA [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- PARA-PUL (SAHİBİ OLMAK)


- PARA (SAPLANTISI) değil/yerine KİŞİ[KARDEŞ/ARKADAŞ/OLANAKSIZ/MAĞDUR]


- PARA TUTKUSU/HAMAN ile/ve ORUN/MEVKİ TUTKUSU/BELÂM ile/ve RUHBANLIK/İLÂH OLMA TUTKUSU

( KÂRUN ile/ve FİRAVUN ile/ve BELÂM )

( Emeğin sömürücüsü. İLE/VE Siyasetin zâlimi. İLE/VE Maneviyatın gaspçısı. )


- PARA VAKFI(NUKUD) ile VEFÂEN SATIŞ


- PARA ile/ve/değil/yerine BOL PARA


- [ne yazık ki]
PARA ile/ve/||/<> DİN

( [ne yazık ki]
Konu "para" olduğunda, herkesin dini aynıdır. )


- PARA ve/||/<>/> DÜDÜK

( "Parayı veren, düdüğü çalar." [ne yazık ki] )


- PARA ve HARF

( Evrensel eşdeğerlik birimleri. )


- PARA" ile/değil/yerine İNSANLIK

( Ne önemi var? İLE/DEĞİL/YERİNE Önemli/mühim[öncelikli] olan. )


- PARA ile/değil MADALYON


- PARA ile MAHMUDİYE

( ... İLE Bugün süs altını gibi kullanılan, Sultan II. Mahmut zamanında basılmış, ince altın sikke. )


- PARA yerine MANGIR


- PARA ile/||/<> META

( Para karşılıklı İLE meta çapraz konumdur )

( Formül: 1 ile4- İLE 1 ile3- )


- PARA = MONEY[İng.] = ARGENT[Fr.] = GELD[Alm.] = DENARO[İt.] = DINARO[İsp.]


- PARA ile PAPEL[argo < İsp. < Lat.]

( ... İLE Kâğıt para. )


- PARA ile PARA

( Yükseklik, yücelik. İLE Mangır, pul. )


- PARA[Azr.] ile PARA[Tr.]

( Yarım, yarısı, bölüm/kısım. İLE Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt ya da metalden ödeme aracı, nakit. | Kazanç. | Kuruşun kırkta biri. )


- PARA- ile PERİ- ile KO/CO-

( Yan, yanında. İLE Çevresinde, yakınında. İLE Birlikte, eşlik eden. )


- PARA ile SILE[Ar.]

( ... İLE Bir şaire, yazdığı övgü karşılığı verilen para. )


- PARA ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< VERİ > BİLGİ

( Bilgi peşinde koşmak, altın peşinde koşmaktan daha iyidir.
[Ar. Talebu'l-ilm hayrun min taleb'z-zeheb] )

( [not] MONEY vs./and/but/||/<>/>/< KNOWLEDGE
KNOWLEDGE instead of MONEY )


- PARA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZAMAN

( Parayı, paranın satın alabileceği şeyler için tüketmek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Para ile satın alınamayacak şeyler için tüketmek. )


- PARABOL ile/ve HİPERBOL

( İki bilinmeyenli denklemlerle ölçülür. İLE/VE Üç ve üzeri bilinmeyenli denklemlerle ölçülür. )

( Bir düzlemin, odak denilen sabit bir noktadan ve doğrultman denilen sabit bir doğrudan, eşit uzaklıktaki noktalarının geometrik yeri. İLE Bir düzlemin, odak denilen durağan iki noktaya uzaklıkları değişmeyen noktaların geometrik yeri olan eğri. )

( vs./and/||/<> HYPERBOLA )


- PARABOL[Fr. < Yun.] ile PARABOLOİT[Fr. < Yun.]

( Bir düzlemin, odak denilen sabit bir noktadan ve doğrultman denilen sabit bir doğrudan, eşit uzaklıktaki noktalarının geometrik yeri. İLE Odağı olmayan, yalnız bir bakışım[simetri] ekseni bulunan, ikinci dereceden yüzey. )


- PARADİGMA ile KESİNLİK


- PARADİGMA ile PERSPEKTİF

( PARADIGM vs. PERSPECTIVE )


- PARADIGM vs./and ALTERATION


- PARADOKS ile ANTİNOMİ

( PARADOX vs. ANTINOMY )


- PARADOKS[Fr. < Yun.] ile/ve ŞAŞKINLIK/HAYRET[Ar.]/APORIA[Yun.]

( Kökleşmiş kanışlara aykırı olarak ileri sürülen düşünce. İLE/VE ... )


- PARADOKSAL/PARADOXICAL[İng.] değil/yerine/= ÇELİŞKİLİ


- PARADOX vs. ANTINOMY


- PARAFİNDEN YAPILMIŞ MUM ile/yerine %100 STEARİN YA DA DONYAĞI İÇEREN MUM


- PARAGRAF:
AÇMAK ile/ve/||/<> OLUŞTURMAK


- PARAGRAFİ/PARAGRAPHY[İng.] değil/yerine/= YAZILI ANLATIM GÜÇLÜĞÜ


- PARAKRİN/PARACRINE[İng.] değil/yerine/= YEREL HORMON


- PARALALİ/PARALALIA[İng.] değil/yerine/= HARF SÖYLEYİŞ GÜÇLÜĞÜ


- PARALANMAK ile PARALA(N)MAK

( Parasızken para elde etmek. İLE Parçala(n)mak. | Yıprat(/n)ıp eski(t)mek. )


- PARALEL EVREN değil ÇOKLU EVREN

( HUGH EVERETT )


- PARALEL VENASYON ile RETİKÜLER VENASYON

( Yaprak damarlarının koşut dizilimi. İLE Yaprak damarlarının ağsı dizilimi. )


- PARALEL değil/yerine/= ENLEM/ENLEMLİ


- PARALEL ile EŞZAMANLI

( PARALLEL vs. SYNCHRONOUS )


- PARALEL ile/ve/değil/yerine/||/<> KATMANLILIK


- PARALEL ile/ve VE

( PARALLEL vs./and AND )


- PARALELKENAR ile/||/<> YAMUK

( Paralelkenar iki çift İLE yamuk bir çift paralel kenardır )

( Formül: 2 çift // İLE 1 çift // )


- PARALEL/LİK ile BERABER/LİK

( PARALLEL/NESS vs. COOPERATION )


- PARALI SEKS ile PARAYLA SEKS

( Olabilir. İLE Olmaz! )


- PARALI ile/ve/<>/> PAHALI


- PARALI ile ZENGİN


- PARALİTİK/PARALYTIC[İng.] değil/yerine/= FELÇLİ


- PARALİZİ/PARALYSIS[İng.] değil/yerine/= FELÇ


- PARALİZİ ile PLEJİ


- PARALLEL(NESS) vs. COOPERATION


- PARALOJİ/PARALOGIA[İng.] değil/yerine/= YANLIŞ AKIL YÜRÜTME


- PARALOJİZM ile ...

( Mantığa uymazlık. )


- PARAMEDİKAL/PARAMEDICAL[İng.] değil/yerine/= TIPLA BAĞLANTILI


- PARAMEDİYAN/PARAMEDIAN[İng.] değil/yerine/= ORTAYA YAKIN


- PARAMETER vs. VARIABLE


- PARAMETER ile/ve/||/<> COMPONENT


- PARAMETRE ile AÇI

( PARAMETER vs. ANGLE )


- PARAMETRE ile/||/<> İSTATİSTİK

( Parametre evren ölçüsü, istatistik örnek ölçüsüdür )

( Formül: μ ileσ İLE x̄ iles )


- PARAMETRE ile KOMPARTIMAN


- PARAMETRE/LER ile/ve DİNAMİK/LER

( "PARAMETER/S" vs./and "DYNAMIC/S" )


- PARAMİMİ ile AMİMİ

( Düşünceler ile yüz ifadeleri arasındaki uyuşmazlık. İLE Bazı sinirsel hastalıklarda görülen mimik yitimi. )


- PARAMNEZİ/PARAMNESIA[İng.] değil/yerine/= BELLEK YANILSAMASI


- PARAMPARÇA (OLMAK)


- PARAN:
VARSA ile/ne yazık ki YOKSA

( Sayarlar. İLE/NE YAZIK Kİ "Satarlar." )


- PARANIN:
CEPTE OLMAMASI ile/ve/değil/yerine/>< CEPTE OLMASI

( [not] THE MONEY NOT IN THE POCKET vs./and/but/>< THE MONEY IN THE POCKET
THE MONEY IN THE POCKET instead of THE MONEY NOT IN THE POCKET
)


- PARANIN:
GİTMESİ ile/ve HARCANMASI


- PARANIN İŞLEVLERİNDE:
HESAP BİRİMİ ile/ve/||/<>/> MÜBÂDELE ile/ve/||/<>/> MUHÂFAZA


- PARANIN KAYBI ile/ve/||/<> SAĞLIĞIN KAYBI ile/ve/||/<> KARAKTERİN KAYBI

( Çok da etkileyici olmayabilir. İLE/VE/||/<> Kaybımız, önemli, etkileyici ve büyük olabilir. İLE/VE/||/<> Herşeyi kaybetmiş oluruz. )


- PARANIN "ÖNEMİ" değil/yerine/< İNSANLIK


- [ne yazık ki]
PARA/NIZ:
VARSA ile/ve/değil/yerine YOKSA

( Sadece kendiniz, kim olduğunuzu unutursunuz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Tüm dünya, kim olduğunuzu unutur. )


- Paranı söyleme! SUS!!!


- PARANKİM/PARENCHYMA[İng.] değil/yerine/= ÖZEK DOKU


- PARANLA "VEZİR", AKLINLA REZİL OLMAK
ile/değil/yerine/><
PARANLA "REZİL", AKLINLA "VEZİR" OLMAK


- PARANOYA:
ERDEM ve/||/<> AMAÇTAN UZAKLAŞMA/"SOYUTLANMA"


- PARANOYA/PARANOIA[İng.] değil/yerine/= AKIL DIŞI SAPLANTI


- PARANOYA ile KISKANÇLIK


- PARANOYA ile KOMPLO


- PARANOYA ile KORKU

( PARANOIA vs. FEAR )


- PARANOYA ile KURUNTU

( PARANOIA vs. APPREHENSION )


- PARANOYA/K[Fr. < Yun.] değil/yerine/= ÖTEKUŞKU/CU / ÖTEKUŞKUSAL


- PARANTEZE ALMAK ile KENARA KOYMAK/ASKIYA ALMAK


- PARANTEZ[İng.]/MUTARIZA[Ar.] değil/yerine/= AYRAÇ


- PARAPET[İt.] ile/= KÜPEŞTE[Yun.] ile/= KORKULUK

( Gemi küpeştesi[Yun.]. | Korkuluk. | Pencere önlerindeki dar çıkıntı. İLE/= Gemide güverte hizasında ıskarmoz bağlarına tutturulan dikmelerin dış yüzlerine kaplanan kaplamaların oluşturduğu siper, borda kaplamalarının en üstü, güverteden yukarı kalan bölüm. | Duvarların üzerine, balkon ya da pencerelerin içine çimento ve mozaik karışımı ile yapılan dolgu set. )


- PARAPLEJİ ile/ve TETRAPLEJİ

( İki bacakta da görülen felç. İLE/VE ... )


- PARAPRAKSİ/PARAPRAXIA[İng.] değil/yerine/= DİL-DEVİNIM SÜRÇMESİ


- PARAPSİKOLOG değil/yerine/= ÖTEUSBİLİMCİ


- PARAPSİKOLOJİ/PARAPSYCHOLOGY[İng.] değil/yerine/= FİZİK ÖTESİ "BİLGİSİ"


- PARAPSİKOLOJİ ile/||/<> PARANORMAL ile/||/<> PARAFİZİK ile/||/<> PARADİGMA ile/||/<> PARALEL ile/||/<> PARAZİT ile/||/<> PARALİMPİK ile/||/<> PARAMEDİK

(

Parapsikoloji Psikolojinin ötesindeki ruhsal/psişik olayları inceleyen alan.
Paranormal Normalin dışında olan, açıklanamayan (örnek: hayaletler, "UFO"lar)
Parafizik Fiziğin ötesindeki, fizik yasalarıyla açıklanamayan olaylarla ilgili.
Paradigma Bir düşünce yapısının yanındaki örnek, model, kalıp, çerçeve.
Paralel Yan yana giden, aynı doğrultuda. (matematiksel ya da mecâzî anlamda)
Parazit Yanında yaşayıp zarar veren canlı. [mecâzen de "gereksiz ses vb."]
Paralimpik Olimpiyatların yanında/desteğiyle düzenlenen engelli spor oyunları.
Paramedik Doktorun yanında çalışan sağlık görevlisi [acil tıp teknikeri].
)


- PARAPSİKOLOJİK değil/yerine/= ÖTEUSBİLİMSEL


- PARASANG[İran ölçüsü][Yunan çağında, Anadolu'da] ile ...

( 30 stadion'a eşittir. [5 kilometre, 328 metre] )


- PARASEMPATİK ile/ve/||/<>/< SEMPATİK SİNİR SİSTEMİ

( )

( ALÂKAVÎ )


- PARASENTEZ/PARACENTESIS[İng.] değil/yerine/= KARIN ZARI SIVI ALIMI


- PARASINI ÖDEMEK ile/değil/yerine ÜCRETİNİ ÖDEMEK


- [ne yazık ki]
PARASIZLIK ile/ve/||/<> ALÇIDA OLMA/KALMA

( İkisi de zamanla çözülür. Zamanın değerini/önemini, en yakın/yoğun biçimde düşündürür/deneyimletir. )


- PARASIZLIK ile "YOKLUK"

( MÜZÂYAKA[< ZÎK, ZAYK/DÎK, DAYK] )


- PARAŞÜT değil/yerine/= DÜŞÜRTEÇ


- PARATİROİD BEZİ ile (KULAKALTI) TÜKÜRÜK BEZİ

( PARATHYROID GLAND vs. PAROTID GLAND/SALIVARY GLAND )


- PARATVA ile ...

( Uzaklık, terkedilmişlik. )


- PARAVAN[Fr. < PARAVENT] ile/ve/değil/||/<> KALKAN


- PARAVAN[Fr. < PARAVENT] değil/yerine/= PERDE[Fars.]

( Menteşelerle birbirine bağlı birkaç parçadan oluşan ve yapılarda, bazı bölümleri ayırmakta kullanılan, katlanır, taşınır, çerçeveli perde. | Adından, yetkisinden, gücünden, kendine belirli etmeden yararlanılan kişi/kuruluş. )


- PARAVAN/A[Fr. < PARAVENT]/SEPERATÖR[İng. < SEPERATOR] değil/yerine/= AYRAÇ

( Menteşelerle birbirine bağlı birkaç parçadan oluşan ve yapılarda bazı bölümleri ayırmakta kullanılan, katlanır, taşınır çerçeveli perde. | Adından, yetkisinden, gücünden kendisine belirli etmeden yararlanılan [kişi ya da kuruluş]. )


- PARAYI, MEZARA GÖTÜREN >< PARANIN, MEZARA GÖTÜRDÜĞÜ

( Yoktur. >< Çoktur. )


- PARAZİT[Fr. < Yun.] değil/yerine/= (")ASALAK(")

( Asalak. | Radyo yayınına karışan yabancı ses. | Başkalarının sırtından geçinen kişi. )


- PARAZİT ile DİL PARAZİTİ

( ... cum CYMOTHOA EXIGUA )


- PARAZİT ile SAPROFİT

( Canlı konakçıdan beslenen organizma. İLE Ölü organik nesnelerden beslenen organizma. )


- PARAZİTİZM ile KOMENSALİZM

( Bir canlının ötekine zarar vererek yaşadığı ilişki türü. İLE Bir canlının yarar sağladığı, ötekinin etkilenmediği ilişki türü. )


- PARAZİTİZM ile/||/<> PREDATÖRLÜK

( Parazitizm konakçı canlı tutar İLE predatörlük öldürür )

( Formül: Yaşatır İLE öldürür )


- PARÇA PARÇA ile PARAMPARÇA

( PIECE BY PIECE vs. ALL IN PIECES )

( RÎZE RÎZE ile ... )


- PARÇA-PİNÇİK (ETMEK)


- PARÇA ile PAFTA[Fars. :Örmüş.]

( ... İLE Büyük harita, plan ya da modeli oluşturan ayrı parçalardan her biri. | Metal çubuk ve borulara diş açan aygıt, yivaçar. | Süs için takılan pul ya da çakılan iri başlı çivi. | Büyük benek, leke. )


- PARÇA ile/ve TAVIR

( PIECE vs./and MANNER )


- PARÇALAMA ile/ve AÇIKLAMA

( TO BREAKT INTO PIECES vs./and EXPLANATION )


- PARÇALAMA ile/ve/değil/||/<> AYIRMA


- PARÇALAMAK ile/değil/yerine YARGILAMAK


- PARÇALANMIŞ/LIK ile BÖLÜNMÜŞ/LÜK

( TO BREAK INTO PIECES vs. TO BE DIVIDED )


- PARÇASI OLMAK ile/yerine/değil UZANTISI OLMAK

( [not] TO BE PART OF vs./but TO BE EXTENSION
TO BE EXTENSION instead of TO BE PART OF )


- PARDESÜ[Fr.] ile CÜPPE[Ar.]

( Serin havalarda, giysilerin üzerine giyilen ince üstlük. İLE Hukukçuların, bilimteylerde, belirli bir aşamaya ulaşmış bilimkişileri, dinadamlarının giysi üzerine giydikleri, uzun yenleri geniş, düğmesiz giysi. )

( Mİ'TAF ile CÜBBE )


- PARFÜM (KOKUSU) ile/yerine TEMİZ TEN (KOKUSU)


- PARIL PARIL (PARLAMAK, PARILDAMAK)


- PARİS KOMÜNÜ ile/ve/||/<>/> GEZİ PARKI

( 83 gün sürmüştür. İLE/VE/||/<>/> 22 gün sürmüştür. )


- PARK ÇEŞMESİ :

( Sarıyer'de Vapur iskelesi yanındaki Mehmet Akif Ersoy Parkı'nın içindedir.1987 yılında Türkiye Gazetesi tarafından yaptırılmıştır. Mermerden yapılmıştır, kubbelidir ve kubbe üzerinde alemi vardır. Köşeli çeşmenin her köşesinden musluğu vardır. Firdola mermer yalağı vardır. )


- PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ :

( Yeniköy Mahallesindedir. 6.300,00 m²'lik bir alanı kapsamaktadır. 2.517,00 m²'lik yeşil alanı bulunmaktadır. )


- PARKINSON ile/değil ESANSİYEL TREMOR


- PARKİNSON ile/ve/||/<> KORA

( ... İLE/VE/||/<> Başlıca belirtisi, kısa, çabuk, değişken güçte istemsiz hareketler olan bir hastalık. )


- PARKUR[Fr.] ile/ve/||/<> KULVAR[Fr. < COULOIR]

( Bisiklet, atletizm gibi bazı yarış ve koşularda, yarışmaların yapıldığı yol. İLE/VE/||/<> Bazı yarışlarda, koşucunun koştuğu ya da yüzücünün yüzdüğü yarış aralığı/şeridi. )


- PARKUR değil/yerine/= YARIŞ YOLU

( Bisiklet, atletizm gibi bazı yarış ve koşularda, yarışmaların yapıldığı yol. )


- PARLAMA ile ALEVLENME

( İŞTİAL: Tutuşma, parlama, alevlenme. )


- PARLAMENTO ile/ve/||/<> AMERİKA YENİ KUVVETLER AYRILIĞI


- PARMAK/AYAK İZİ < DİL İZİ < RETİNA < DNA


- PARMAKLA GÖSTERMEK ile/değil/yerine GÖSTERMEK


- PARMAK(LAR)/ELİG/ELEK ile/ve/||/<>/> AYA ile/ve/||/<>/> AVUÇ ile/ve/||/<>/> KOL ya da/= EL

( Elin/kolun ucuyla ayanın başladığı beş uzantı/çıkıntı. İLE/VE/||/<>/> Parmakların dibiyle bilek arasındaki iç bölüm. İLE/VE/||/<>/> Parmakların içi ve aya bölümü. İLE/VE/||/<>/> Parmak uclarından omuz başına kadar uzanan bölüm. )

( ELGE/ELİGE/ELİG/ELEG/ELEK: Elemek[: parmaklar arasından geçirmek] | İlk elek.[Daha sonraları elek görevini gören nesneler ve araçlar üretilmiştir.] )


- PARMAKLARI:
ÇITLATMAK ile KÜTLETMEK

( TO CRACK )


- PARSEL ile İFRAZ[Ar.]

( ... İLE Bir arazinin bölünmesi, parsellere ayrılması. | Salgı. )


- PARSELLER CAMİİ :

( Parseller Camii Huzur Mahallesinde olup Çimen sokaktadır ve kapı no.su: 4'tür. )


- PARTICIPATION vs./and IMPRESSION


- PAS ile PAS[İng.] ile PAS

( Su içinde ve nemli havada, metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan nesne. | Genellikle midenin bozulmasından ötürü dilin üzerinde oluşan beyaz tabaka. | Bazı asalak mantarların çeşitli bitkilerde oluşturduğu portakal sarısı ya da kahverengi lekeler. Bu lekelerden ileri gelen bitki hastalığı. İLE Bazı top oyunlarında, oyunculardan birinin, topu, başkasına geçirmesi. | Bazı kâğıt oyunlarında, sırası gelen oyuncunun, oyuna o elde katılmayacağını belirtir. İLE Üç saatlik süre. )

( )


- PAS ile PAS[Fr. < PASSE] ile PASPAS

( Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan nesne. | Bazı asalak mantarların çeşitli bitkilerde oluşturduğu portakal sarısı ya da kahverengi lekeler, küf. | Bu lekelerden ileri gelen bitki hastalığı. | Demir ya da demir alaşımlarının aşınması sonucunda ortaya çıkan ve esas itibarıyla demir oksit ve hidroksitten oluşan aşınma türü. | Bar. İLE Bazı top oyunlarında oyunculardan birinin topu takım arkadaşına atması. | Bazı iskambil oyunlarında sırası kendisine gelen oyuncunun oyuna o elde katılmayacağını belirten bir söz. | Bazı iskambil oyunlarında “geçiniz” anlamında bir söz. İLE Ayakkabıların altını temizlemek için kapı önlerine konulan kıl, plastik vb.den yapılmış yüzü tırtıklı silecek. )


- PAŞA KEMERİ :

( Belgrad Ormanı içindeki kemerlerden biri olup Bahçeköy - Kemerburgaz arasındadır. Mimar Sinan tarafında 1563/1564 yılları arasında yapıldığı, kemerin mimarisinden anlaşılmaktadır. Kemere Balıkzade kemeri de denilmektedir. Kırkçeşme isale hattının Nakkaş Osman Efendi tarafından yapılan minyatüründeki yazıdan anlaşılmaktadır. )


- PAŞA PAŞA

( AVAZ AVAZ
PEHLÛ-BE-PEHLÛ
CEV CEV
BÂRHÂ
ŞÛLÎDE
HERC Ü MERC
SER-Â-PÂ, SER-TE-SER
BERG Ü ŞÂH
ZÂNÛ-BE-ZÂNÛ / ZÂNÛ-BER-ZÂNÛ
ÜFTÂN Ü HÎZÂN
REFTE REFTE
BÂRÂN-DÎDE
BÎ-SER Ü BÛN
ÇÂR-NÂ-ÇÂR, HÂH NÂ HÂH, KÂM-U NÂ-KÂM
ÂVEND )


- PAŞA PAŞA (GİTMEK, KABUL ETMEK)


- PASAJ/PASSAGE[İng.] değil/yerine/= GEÇİŞ | GEÇİT


- PASAKLI/LIK, ÇAPAÇUL ile/ve/değil DAĞINIK/LIK


- PAŞALAR DAİRESİ :

( Kasr - ı Hümayün'ün kuzey doğusundadır. Bu bina Maslak Kasırları binalarını korumakla görevliler için yaptırıldığı sanılmaktadır. )


- PASCAL İLE TORRİCELLİ İLE ARCHİMEDES ile/||/<> AKIŞKAN PRENSİPLERİ

( Temel hidrostatik yasalar. )

( Formül: F = ρVg )


- PASCAL UÇURUMU ile/ve ASTRONOT SENDROMU ile/ve SİMURG SENDROMU


- PASPAL[Yun.] ile PESPÂYE[Fars. PEST-PÂYE] ile PEJMURDE[Fars. < PİJMURDE]/SALAŞ

( Çok kepekli un. | Bakımsız, dağınık, pis. İLE Alçak, aşağılık. İLE Eski püskü, yırtık. | Dağınık, perişan. )


- PASPAS ile PASPAS

( Ayakkabıların altını temizlemek için kapı önlerine konulan kıl, plastik vb.den yapılmış yüzü tırtıklı silecek. İLE Yer silmekte kullanılan, özel olarak yapılmış bir sopa ve ona geçirilmiş bezden oluşan temizlik aracı. )


- PASTIRMA YAZI değil
BASTIRMA(/BASTIRAN) YAZ/I


- PASTORİZASYON ile/ve STERİLİZASYON


- PAT PAT (VURMAK)


- PATA-KÜTE (GİRİŞMEK, VURMAK)


- PATAKLAMAK ile/ve/||/<> DÖVMEK


- PATATES ve/ne yazık ki/> SOLANİN

( Kimyasal Tehlike: Solanin:

Patateslerin filizlenmesiyle birlikte, özellikle filizlerin ve yeşil renkli bölümlerin oluştuğu bölgelerde "solanin" adlı toksik bir alkaloid üretimi artar. Solanin, sinir sistemi üzerinde olumsuz etkiler yapabilir ve mide bulantısı, kusma, ishal gibi belirtilere yol açabilir. Bu nedenle, filizlenmiş ve yeşillenmiş patateslerin tüketimi önerilmez.

Patatesin Filizlenme Nedenleri:

Patatesler, doğal bir depolama sürecinin parçası olarak filizlenir. Filizlenme, patatesin sıcaklık, ışık ve nem gibi çevresel koşullara maruz kaldığında oluşur. Bu koşullar, patateslerin büyüme hormonlarını[giberellinler] etkinleştirerek filizlenme sürecini başlatır.

Patatesi Saklama Koşulları

Patatesler, 4 - 10°C arasında, serin ama donma noktasının üzerinde saklanmalıdır.

Orta derecede nemli bir ortam tercih edilmelidir. Aşırı nem, çürümeye neden olabilir.

Patatesler karanlık bir ortamda saklanmalıdır. Işık, klorofil üretimini artırarak patateslerin yeşillenmesine ve solanin üretimine yol açar.

Patateslerin saklandığı alan iyi hava almalı, plastik torbalar yerine delikli kutular ya da bez torbalar yeğlenmelidir. )


- [ne yazık ki]
PATAVATSIZLIK ile/ve/||/<> TOKSÖZLÜLÜK

( Sözlerinin nereye varacağını düşünmeden saygısızca konuşma, davranışlarına dikkat etmememe. İLE Hatır ve gönül dinlemeden, hiçbir şeyden "çekinmeden" konuşmak. )


- PATCH CLAMP İLE TIRF İLE SUPER-RESOLUTİON ile/||/<> TEK MOLEKÜL TEKNİKLERİ

( Biyolojik sistemlerde hassas ölçüm. )

( Formül: I = g(V-E) )


- PATEN ile PATENT

( Buz üstünde kaymak için kullanılan, çoğunlukla, tabanına, dar ve uzun bir çelik takılı ayakkabı. | Bu ayakkabının düz yerlerde kaymakta kullanılan tekerlekli türü. İLE Bir buluşun ya da o buluşu uygulama alanında kullanma hakkının bir kimseye ait olduğunu gösteren belge. | Uyrukluk belgesi. | Gemilere, ayrıldıkları limanın sağlık durumu için verilen belge. | Bir durum ya da bir işi yalnızca kendi yetkisi altında görme. )


- PATH INTEGRAL İLE VARİATİONAL İLE PERTURBATİON ile/||/<> HESAPLAMA YÖNTEMLERİ

( Fiziksel problem çözme teknikleri. )

( Formül: ∫Dφ e^{iS[φ]/ℏ} )


- PATİKA[Slavca/Bulgarca] değil/yerine/= İZLEK/İZYOLU/KEÇİ YOLU/YOLAK/ÇIĞIR[dvnlgtturk]


- PATİKA ile PARKUR


- PATIR PATIR (KOŞMAK, İNMEK)


- PATIR PATIR ile LAMBUR LUMBUR

Bugün[24 Ekim 2025]
itibarı ile 24.299 başlık/FaRk ile birlikte,
24.299 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(70/99)