P ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 24.299 başlık/FaRk ile birlikte,
24.299 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(91/99)
- UTANMAK ve/> UYANMAK
- UTANMAZ-ARLANMAZ
- UTANMAZ ile NARSİSİST
( Her utanmaz, narsisist değildir/olmayabilir fakat her narsisist, utanmazdır. )
- UTM/UTÜM[Ar.] ile UTUM[Ar.]
( Yabani zeytin ağacı. İLE Köşk. | Taş duvar/yapı. )
- ÜTOPYA:
ÜMİT ve/||/<>/> EYLEM
- ÜTOPYA[Yun.] değil/yerine/= DÜŞÜLKÜ
- UV-VİS İLE IR İLE NMR İLE MS ile/||/<> SPEKTROSKOPİ TEKNİKLERİ
( Dört temel spektroskopik analiz yöntemi. )
( Formül: E = hν = hc/λ )
- ÜVEYE EDERSEK ve/||/<> GELİNE EDERSEK
( [kendi] Çocuğumuzda buluruz! VE/||/<> Kızımızda buluruz. )
- UYANDIRMA" ile TETİKLEME
- UYANIK/UYKUSUZ ile "UYANIK"
( BÎDÂR ile ZEYREK )
- UYANIK/LIK ile/ve/||/<>/> AYDIN/LANMIŞ/LIK
- UYANIK/LIK ile GERGİN/LİK
- UYANIK/LIK ile "UYANIK/LIK"
- UYANMAK ile KALKMAK
( Uyanmak sözcüğü, zihin, gözler ve/ya da duyular açıldığında, baş/gövde yastıkta/yatakta olsa bile kullanılabilir. İLE Kalkmak sözcüğü ise, başın yastıktan ayrılması/kalkması, en az gövdenin yarısının doğrulması ya da tamamen yataktan uzaklaşmış olmanın karşılığıdır. )
- UYAR, TOMRİS (İST. 1941 - 2003) :
( İlkokulu Taksim'deki Yeni Kolejde, ortaokulu İngiliz High School'da, liseyi Arnavutköy Amerikan Koleji'nde tamamladı. İ.Ü. İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü'nü 1963'te bitirdi. İlk çevirisini Tagore'den "Şeker'den Bebek" kitabı ile yaptı ve Varlık'da yayınlandı. İlk Öykü kitabı ise 1965 yılında Türk Dili'nden yayınlandı. Öykü, deneme, eleştiri, günlük ve çevirileri, Varlık, Dost, Papirus, Yeni Dergi, Soyut, Yeni Edebiyat, Yeni Düşün, Gösteri, Gergedan, Argos, Adam Öykü gibi belli başlı dergilerde yayınlandı. Özellikle 1966'dan sonra Papirüs'te yayınladığı eserleriyle adını duyurdu ve 1969 yılına kadar "R. Tomris" kullandı. 1970'te sonra Türk öykücülüğünün önde gelen isimlerinden biri oldu. Eserleri arasında; "İpek ve Bakır", "Ödeşmeler ve Şahmeran Hikâyesi", "Diz Boyu Pap" Geri Bak", "Yaza Yolculuk", "Sekizinci Günah", "Otuzların Kadını", "İki Yama, İki Üç", "Aramızdaki Şey" ve "Güzel Yazı Defteri" bulunuyor. )
- UYARAN ile UYARILAN
( STIMULUS/IMPULSE vs. IMPULSED )
- [ne yazık ki]
(")UYARI("):
(")AŞIRI(") ile/ve/||/<> (")YETERSİZ(") ile/ve/||/<> (")YERSİZ(") ile/ve/||/<> (")YANLIŞ(")
- UYARI ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRI
- UYARICI ile/ve/||/<> "AYAR VERME"
- UYARICI ile/ve/<>/> UYANDIRICI
- UYARICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UYARAN
- UYARIM ile UYARIM ile UYARIM
( Uyarma, uyarılma. İLE Uyum göstere(bile)ceğini geniş zamanlı olarak belirtmek/bildirmek. İLE Bir durum ya da ayrıntı üzerine ya da biri(leri)ne, başkasının değil benim yaptığım bildiri/anımsatma. )
- UYARLAMAK ile/değil UYGULAMAK
- UYBAŞ, ERKAN (İST. 1948) :
( Sarıyer Halk Eğitim merkezinde güreşe başladı diğer kulüplerin bünyesinde güreş hayatını devam ettirdi. Grekoromen dalında güreşti ve pek çok kez İstanbul ve Türkiye Şampiyonu olduğu gibi Milli takımda da başarılı güreşçiler çıkardı. Ama güreşçi olarak değil daha ziyade güreş hakemi olarak kendisini kanıtladı. 4 kıtada ve 38 ülkede müsabaka yönetti. Seul, Barcelona ve Atlanta Olimpiyatları ile 38 Dünya, 43 Avrupa, 1 Balkan Şampiyonaları ve 2 Akdeniz Oyunları ile 100'e yakın uluslar arası turnuvalarda 22 yılda 5 bini aşkın müsabaka yönetti. Zaman zaman güreş antrenörlüğü yaptı, ayrıca Türkiye Güreş Federasyonu Merkez Hakem Komitesi Üyeliği ve Başkanlığı yaptı. Türkiye Olimpiyat Komitesinden Şeref Diploması ödülü aldı. )
- UYDUM AKILLI ile/ve YARIM AKILLI
- UYDURMAK ile/değil/yerine DUYURMAK
- UYDURMAK ile "KAFADAN ATMAK"
- UYDURMAK ile/değil/yerine UYARLAMAK
( TO IMPROVISE vs./and TO ADAPT )
- UYDUR/UK-KAYDIR/IK/KIYDIRIK
- UYGAR/MEDENÎ ile MODERN
- UYGARLAŞMA ile/ve/<> UYGARLAŞAMAMA
( Nevroz doğurur.[Freud] İLE/VE/<> Yeterince uygarlaşamama, nevroz doğurur.[Adler] )
- UYGARLAŞMADA:
KILIÇ ile/ve/fakat/değil/yerine/<>/> KALEM ve KİTAP
( Başlattı. İLE/VE/FAKAT/DEĞİL/YERİNE/<>/> Yaşattı VE Sürdürdü. )
- UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR
( Evrensel. İLE/VE/||/<> Yerel. )
( Denetimli. İLE/VE/||/<> Bilinçdışı. )
( Toprak, kişiye aittir. İLE/VE/||/<> Kişi, toprağa aittir. )
( Uygarlık, olay ve olguları birbirinden büyük titizlikle ayırd edebilmektir. )
( Kültür, en geniş tanımıyla yaşam biçimini gösterir. )
( Kültür, insan-doğa ve kişi-kişi[toplum] ilişkilerinin toplamıdır. )
( Uygar kişi, dünyanın neresinde ve hangi kültürde üretilirse üretilsin, insanlık değerlerine sahip çıkan, onu benimseyen ve yaşamına katan kişidir. )
( Evrenseller kültürler içinde yer almış olmalıdır. )
( UYGARLIK/MEDENİYET = ZANAAT-FEN ve AHLÂK )
( MEDENİYET OLUŞTURABİLMEK İÇİN:
* TANRI/İLK İLKE,
* EVREN/DOĞA,
* İNSAN )
( Farkındalık ile. İLE/VE/||/<> Farkında olmadan. )
( Yöntemli. İLE/VE/||/<> Alışkanlıklar. )
( İnsan - İnsan ilişkisi (ile). İLE/VE/||/<> Doğa - İnsan ilişkisi (ile). )
( Sanat. İLE/VE/||/<> Zanaat. )
( Öğrenilir. İLE/VE/||/<> Yaşanır. )
( Kimsin/iz? İLE/VE/||/<> Kimlerdensin/iz? / Nerelisin/iz? )
( Uluslararası. İLE/VE/||/<> Ulusal. )
( ZAMAN: Doğrusal. İLE/VE/||/<> Döngüsel. )
( Us. İLE/VE/||/<> Us dışı. )
( Yasa. İLE/VE/||/<> Töre. )
( Medine. İLE/VE/||/<> Yesrib. )
( Çatışmalar içinde. İLE/VE/||/<> Zahmetler içinde. )
( Kâmil kültür, kendinden sonra gelecek kültürün gübresidir. )
( Gerçek üstü. İLE/VE/||/<> Gerçek. )
( Ancak, felsefenin getirebildiği/sağladığı/sunduğu. İLE/VE/||/<> Sanat ve dinin getirdiği. )
( Bilim. İLE/VE/||/<> Felsefe. )
( Saygıyla... İLE/VE/||/<> Sevgiyle... )
( CIVILIZATION vs./and CULTURE )
( MEDENİYET ile/ve HARS )
- UYGARLIK/MEDENİYET:
TA'MÎR-İ BİLÂD[Ar.] ve/||/<> TERFÎH-İ İBÂD[Ar.]
( Kentler/beldeler oluşturmak/inşâ etmek. VE/||/<> Bireylerin her türlü gönencini/refâhını sağlamak. )
- UYGARLIK ve/||/<>/< ADÂLET
( Ayakta durabilmek için. VE/||/<>/< Sürdürülebilirlik için. )
- UYGARLIK ve/<> BİREYSEL FEDÂKÂRLIK
- UYGARLIK ve/> HUZURSUZLUĞU
- UYGARLIK ve/||/=/<>/< İNSAN/LIK
- UYGARLIK ve/<> KAVRAMSALLIK
- UYGARLIK ve/<> SAYGI
- UYGARLIK ve/||/<> ZEKÂ
- UYGARLIKLARARASI/LIK ile/ve/<> KÜLTÜRLERARASI/LIK
- UYGARLIKTA(MEDENİYETTE):
SU ve YOL
- UYGULANMALI!:
[ne] YER ne de GEÇİT VERMELİ
( Adâletsizliğe ve hukuksuzluğa...
Görüntü ve reklâm kirliliğine, "yerel yönetimlerin", "yöneticilerin" keyfiyetine ve adâletsizliğine...
Gürültü/uğultu kirliliğine ve korna/zil çalanlara...
Işık kirliliğine...
Sigara ve tüm ürünleriyle çevreyi ve toplumu rahatsız eden nesnelere ve içen davranış/tutum ve kişilere...
Dilde, yazım hatalarına ve yazım kurallarına uymayanlara...
Beslenmede, abur-cubura, "et" ve "hayvansal ürünlere"...
Her türlü saygısızlık ve keyfiyete...
Ne yer, ne de geçit vermek üzere, haklarımızı sürekli bilmeli ve anımsamalı, hakkı/mızın biz almadıkça verilmeyeceğinin bilinciyle gereken her türlü eylem, tavır, tutum, duruş ve davranış içinde olmamız gerektiğini uygulayarak göstermek, paylaşmak, aktarmak, eğitmek, dayanışmak, işbölümü ve işbirliği içinde olmak durumunda ve zorundayızdır. )
- UYGULANMAYAN AHLÂK ile/değil/yerine/>< UYGULANAN AHLÂK
( Sözü edilir fakat kendi yoktur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sözü edilmez fakat uygulanır. )
- UYGULAYIM = TEKNİK = TECHNICS[İng.] = TECHNIQUE[Fr.] = TECHNIK[Alm.] = TEKHNE[Yun.] = TECNICA[İsp.]
- UYGUN OLMA/MA ile/ve/değil YETERİNCE UYGUN OLMA/MA
- UYGUN OLMAMAK ile YETERİ KADAR UYGUN OLMAMAK
( NOT TO BE IN APPROPRIATE vs. NOT ENOUGH AS MUCH AS TO BE IN APPROPRIATE )
- UYGUN OLMAMAK ile YETERİ KADAR UYGUN OLMAMAK
- UYGUNLUK ile/ve/||/<> BECERİ
( LİYÂKAT ile/ve/||/<> MEZİYET )
- UYGUNLUK ile/ve/<>/>< ENGEL
- UYGUNLUK ile/ve GEÇERLİLİK
( APPROPRIATENESS vs./and VALIDITY )
- UYGUN/LUK ile/ve TUTARLI/LIK
( SEZÂ ile/ve ... )
( CORRESPONDENCE vs./and COHERENCE )
- UYGUR, NEJAT (KİLİS, 1927 - 2013) :
( İlkokulu Siirt, Ezine ve İntepe'de okudu. Ortaokulu Sarıyer'de, Çanakkale ve Manisa'da tamamladıktan sonra Güzel Sanatlar Akademisin Heykel Bölümüne girdi ise de mezun olamadı. Tiyatroya okul sıralarında müsamerelerde oynayarak tiyatroya başladı. Sarıyer halkevi Tiyatrosunda kendisini geliştirdi. Profesyonel olarak tiyatroya 1949'da "Nejat Uygur Tiyatrosu" ile başladı. Aslında arzusu Pilot olmaktı bunu gerçekleştiremedi. 1943'te Sarıyer halkevinde Boksa başladı. Spora isteği artınca atletizm ve sutopu çalıştı ve yarışmalara katıldı. Tiyatro çalışmaları sırasında 13 yıl süre ile Anadolu turu yaptıktan sonra İstanbul'da kendi tiyatrosunu kurdu. 1998'de Kültür Bakanlığınca verilen Devlet Sanatçısı unvanını aldı. Ayrıca; 1999'da 22. Avni Dilligil Tiyatro Ödülleri "Belkıs Dilligil Onur Ödülü", 2006'da Kemal Sunal Kültür Sanat Ödülü "En İyi Tiyatrocu" ve 2007'de Altın Kelebek TV Yıldızları Yarışması "Tiyatroya Destek Yılı Özel Ödülü" aldı. "Ayar Hamza", "Minti, Minti", "Demirel'e Söylerim", "Cibali Karakolu", "Alo Orası Tımarhane mi?" ve "Âman Özal Duymasın" gibi oyunlarla güldürü oyunlarının ustası olduğunu kanıtladı. )
- UYGUR, RECAİ (İST. 1931) :
( Bir özel firmada uzun süre çalıştıktan sonra Hollanda'ya giderek yerleşti ve kendi işini kurdu. Sarıyer Spor Kulübü'nde 4 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev aldı. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu Üyesidir. )
- UYGUR, ZEKİ AYHAN (İST. 1927 - 2012) :
( Deniz kuvvetlerinde hekim olarak göreve başladı. 1952'de "Gaziantep" muhribine üsteğmen rütbesi ile filotilla tabipliği yaparken ABD gidip üç adet mayın gemisinin alınmasında bulundu. 1954 - 57 yılları arasında Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde genel cerrahi uzmanlığı eğitimini tamamladı ve uzman müşavir olarak aynı akademide çalıştı. Prof. Dr Recai Ergüder'in ısrarı ile Beyin ve sinir cerrahisi alanında çalışmak üzere ABD gönderildi ve St. Albans Deniz Hastanesinde eğitim aldı. Ama eğitimini tamamlamadan yurda geri çağrıldı. Ve Gülhane Askeri Tıp Akademisinde göreve başladı.1961'de tekrar ABD gitti ve Iowa Üniversitesinde yarım kalan uzmanlık eğitimini başarı ile tamamladı.1965'te tekrar Türkiye'ye döndü ve Kasımpaşa Deniz Hastanesinde Beyin Cerrahı olarak hizmet verdi. 1969'da Albay rütbesi ile emekli oldu ve tekrar ABD gitti. Kendisine Türk tıbbının küresel arenadaki "gizli markalarından" biri denir. İhtiyacı olan herkese yardım ettiği için "Fakir Babası" ve "Zeki Baba" olarak anılır. Doktorluğu yanında çok iyi bir ressam olup, ABD'de New York'da birçok kişisel sergi açtı. Türk komedi sanatının büyük ustası Nejat Uygur'un ağabeyisidir. "Türk Eğitimine katkıları" nedeni ile Golden Türk Awards Özel Ödülüne layık görüldü. Öldüğünde ABD de Connecticut Eyaletinde toprağa verildi. )
- UYİCAM/UYUCAM" değil UYUYACAĞIM
- UYKU AÇMADA:
"KAHVE" değil/yerine/>< ELMA
- UYKU:
TEK FAZLI(MONOFAZİK) ile/ve/||/<> ÇOK FAZLI(POLİFAZİK)
( Tek sefer yatağa gidip gün içinde tek bir uyku alma davranışıdır.["Saf monofazik uyku", "kuasi monofazik uyku" ve "yarı monofazik uyku" biçiminde alt başlıkları da bulunmaktadır.] İLE/VE/||/<> Gün içinde birden fazla kez, daha kısa süreler boyunca uyuma davranışıdır.["Saf", "kuasi" ve "yarı" biçimde üç alt başlığı bulunmaktadır.] [Saf polifazik uykuda, her dört saatte bir uyunurken, kuasi polifazik uykuda, 24 saatlik gün içinde eşit aralıklarla dağılmamış biçimde uyunur.][Polifazik uykunun genellikle çocuklarda görülen en yaygın örneği ise, günde iki ayrı kez uyuma düzeni olan bifazik uykudur.] )
- UYKU/UYUMA ile/ve ÖĞLE UYKUSU
( Uyku Eksikliği, Gövdenizde, Nelere Neden Oluyor? )
( ... ile/ve MAKİL )
- UYKU ile/ve KIŞ UYKUSU
( SLEEPING vs./and HIBERNATION )
- UYKU ile/ve LETARJİ
( ... İLE/VE Çok uzun süren, derin uyku hali. | Uyuşukluk, atâlet. )
( Uykuya dalış süresi ortalama yedi dakikadır. )
( NEVM, NÜÂS, RAKDE, SİNE ile/ve ... )
( HÂB ile/ve ... )
( SLEEP vs./and LETHARGY )
- UYKU ile/ve/değil/||/<>/>/< ÖYKÜ
- UYKU ile TEŞTİYE[< ŞİTÂ]
( ... İLE Kışın uyuyacak olan hayvanların uykusu. )
- UYKU ile UYKU SAYRILIĞI
( ... İLE Botswana'nın Okavanga vadisinde bulunan çeçe[tsetse] sineğinin bulaştırdığı bu hastalık, kurtuluşu olmayan ve ölümle sonuçlanan bir hastalıktır.[Bu hastalığa tutulan kişi, sürekli uyur, uyanınca acıkır, yemek yer ve tekrar uyur. Zaman içinde, aşırı şişmanlamadan dolayı da çatlarmış.] )
- UYKU ve/<> UYKUDA EYLEME VURMA
( "Uykuda Eyleme Vurma" - Ahmet Çorak yazısı için burayı tıklayınız... )
- UYKUDAN) UYANMAK ile/ve/<>/< BİLMEK
( Göz ile değil! İLE/VE/<> Söz ile değil! )
- UYKUNUN KAÇMASI ile/ve UYKUNUN AÇILMASI
- UYKUSUZLUK EŞİĞİ ile ...
( En fazla 11 gün [olabilir]. [Çok uzun süre uykusuz olduğunu düşünen/söyleyenlerin durumu uykuyu algılayamama sorunudur.] )
- UYKU/UYUMA "YÖNELİMİ/İSTEĞİ" ile/ve/değil/||/<>/< SOĞUKTA DONMAK
- UYMAK ile/ve/||/<>/< AYAK UYDURMAK
- UYMAMAK ile AYKIRI OLMAK
- UYMAZ ile/ve/değil/||/<>/< "UYUMAZ"
- UYSAL ve/||/<> UYUMLU
( Hayvanlarda. VE/||/<> İnsanda. )
- UYSALLAR, REŞAT (SARIYER, 1922 - 2001) :
( Sarıyerlidir. Sarıyer'den yetişen güreşçilerden biridir. Birçok güreş kulübünde lisanslı olarak güreşti. İstanbul birincilikleri ve Türkiye ikinciliği gibi dereceleri var. Zonguldak Kömür İşletmeleri Güreş takımında güreşçi ve antrenör olarak görev yaptı. Sarıyer Halkevi güreş takımında bulundu, antrenörlük yaptı. Halkevi tiyatro ekibinde de yer aldı. Yurtdışına gitti ve Almanya'da hem güreşti hem de antrenörlük yaptı. )
- UYSALLAR, SUAT (SARIYER, 1936 - 2017) :
( Hava Assb. Okulda okudu. Kıbrıs Barış Harekâtına katıldı (1974) Gazi oldu. Emekli olduktan sonra bir süre özel teşebbüste çalıştı. Uzun yıllar futbol hakemliği yaptı. Türkiye Futbol Federasyonu Gözlemciliği ve Saha Komiserliği yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulunda bulundu. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu üyesidir. )
- UYUCAK/UYUYUCAK" değil UYUYACAK
- UYUCANA" değil UYUYACAĞINA
- UYUKLAMA/UYKUNUN GELMESİ ile İÇ/İNİN GEÇMESİ
- UYUM ile/ve/||/<>/> ÇATIŞMA ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME
- UYUM ile/ve/<> DENGE
( Her varolan, öteki bir varolan ile uyum içindedir. )
( Uyumun içinde, korkuya yer yoktur. )
( Şehvet gibi ateş, nefret gibi kötülük, uyumsuzluk gibi acı ve aydınlanma gibi de sevinç yoktur. )
( En büyük hastalık, doyumsuz istekler; en büyük acı da uyumsuzluktur. )
( Sarı, öğle güneşinin rengi yani orta noktanın ve dengenin simgesidir. )
( Gerçek, Sattva'dan ötededir. )
( İFRÂT[< FART] - İTİDAL - TEFRİT )
( Tamas donuklaştırır, rajas çarpıtır, sattva uyumlu kılar. )
( İnsan-altı olanlar, Tamas'ın ve Rajas'ın egemenliği altındalardır; kişiler ise Sattva'nın. )
( Berraklık ve yardımseverlik, zihni ve eylemi etkilemesinden dolayı Sattva'dır. )
( Sattva'nın olgunlaşmasıyla tüm arzu ve korkular son bulur. )
( Tamas obscures, rajas distorts, sattva harmonises. )
( Every being is compatible vs. every other being.
In harmony there is no place for fear.
The sub-human - the 'humanoids' - are dominated by tamas and rajas and the humans by sattva.
Clarity and charity is sattva as it affects mind and action.
With the maturing of the sattva all desires and fears come to an end.
The real is beyond sattva. )
( HARMONY vs./and/<> BALANCE )
( SOPHROSYNE: İtidal. )
( RAJAS - SATTVA - TAMAS )
- UYUM ile/ve EYLEME GEÇMİŞ UYUM
( Dinler, hakikatlerini, eylem içinde [sessiz eylem içinde] gösterirler. )
( HARMONY vs./and HARMONY IN ACT
Religions show their true face in action, in silent action. )
- UYUM >< UYUMSUZLUK
( Küçük şeyleri büyütür. >< Büyük şeylerin çürümesine neden olur. )
- UYUMA ile/ve/değil EŞİK
- UYUM/AHENK ile/ve/değil/||/<> İNSİCÂM
- UYUMAK/UYKU ile/ve UYUKLAMAK/PİNEKLEMEK/IMIZGANMAK/KÜNGÜLDEMEK/KÜNGÜRDEMEK/ŞEKERLEME/KAYLÛLE
( Günde ortalama 7 saat uyku yeterlidir! [Kişiden kişiye, değişkenlere ve koşullara bağlı olmak üzere 4 - 10 saat arasında olabilir.] )
( SAAT ON[22:00], YATAĞA KON! )
( Uykuya dalma süresi, yaklaşık, 7 dakikadır. )
( Elma, birçok uyarandan daha etkili bir uyku açıcıdır. )
( ÂFTÂB-SÜVÂR[Fars.]: Sabahları erken kalkan, gün doğmadan uyanmak alışkanlığına sahip olan. )
( İHTİMÂM[Ar.]: Elemden/kederden dolayı uyuyamama. )
( Uyuklama durumunda, ereksiyon gerçekleşebilmesi, olağandır. )
( ... İLE Uyuklar gibi hareketsiz oturmak. | Bir yerde, hiçbir iş yapmadan oturmak. )
( KÜNGÜLDEMEK/KÜNGÜRDEMEK: Uyuklamak. | Elden ayaktan düşmek. )
( NEVM ile/ve/değil NA'S/NA'SE/NÜÂS/SÎNE[çoğ. SİNEVÂT]/TEHVÎM/TEHEVVÜM[Ar.]/TENEVVÜM[< NEVM]/VESEN )
- UYUMAK yerine MİHMAN OLMAK(SÜRMELENMEK)
- UYUMAK ile UYUŞMAK ile UYUŞMAK
( Uyku durumu/deneyimi. İLE Kendin geçmek. İLE Birlikte ya da karşılıklı olarak uyumlu hareket etmek ya da hareket etmeye çalışmak. )
- UYUMAK ile ZIBARMAK
( ... İLE Ölmek, gebermek. | Sızmak. )
- UYUMALI!
- UYUMLULUK ile/ve AKLİMATİZASYON
( ... İLE/VE Çevresel etmendeki bir değişime, fizyolojik olarak kendini uyumlandırma. )
( HARMONIOUSNESS vs./and ACLIMATISING )
- UYUM/LU/LUK ile/ve/||/<> ESNEK/LİK
- UYUMLU/LUK ile/ve GÜZEL/LİK
( HARMONY/HARMONIOUSNESS vs./and BEAUTY )
- UYUM/LU/LUK ile/ve PARALEL/LİK
( HARMONY vs./and PARALLELNESS )
- UYUMLU/LUK ile/ve UYGUN/LUK
( HARMONIOUSNESS vs./and APPROPRIATENESS )
- UYUM/LU/LUK ile/ve YALIN/LIK
( HARMONY, HARMONIOUS/NESS vs./and SIMPLICITY )
- UYUMSUZ/LUK ile/ve/değil/||/<>/>/< SUSKUN/LUK
- UYUŞMAK ile/değil/yerine/>< YETİŞMEK
- UYUŞTURMAK ile/ve/değil OYALAMAK
- UYUŞTURUCU ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< UYARICI VE UYANDIRICI
- UYUŞUK/TEMBEL[Fars. < TENBEL] ile/ve/=/||/<> HIMBIL
- UYUŞUK/LUK ile/değil/yerine/>< DİNGİN/LİK
- UYUŞUK/LUK ile/ve/||/<> SERSEM/LİK
- UYUŞUK/LUK ile UYKULU/LUK
- UYUTAN ile/ve/||/<> UYUMALIK ile/ve/||/<> UYKULUK
- KİTAP/MUSHAF:
UYUYAN BİREY/TOPLUM İÇİN değil/><
OKUYAN VE DÜŞÜNEN BİREY/TOPLUM İÇİN
(
)
- UYUYAN ÇINAR :
( Orman Fakültesine ait olan Bilezikçi Çiftliği içindeki tarihi ağaçlardan biridir. Buradaki anıt ağaçlardan biri olup "Uyuyan Çınar" adı ile anılmaktadır. Sadece İstanbul, Türkiye hatta Dünyada eşi az bulunur veya hiç bulunamayacak kadar görkemli bir ağaçtır. Uyuyan Çınar'ın bir kolu (dalı) yerden bir karış kadar yüksekten 30 - 35 metre yere paralel, sanki uyuyormuş gibi ileri gitmektedir. Ağacın bu dev dalı sanki omuzu ve kolu üzerine yaslınmış uyuyormuş gibi göründüğünden ağaca "Uyuyan Çınar" adı verilmiş. Ağacın yaşının 450 - 500 olduğu tahmin edilmektedir. )
- UYUYAN ile/değil UYUMA NUMARASI YAPAN
( Uyandırabilirsin. İLE/DEĞİL Uyandıramazsın. )
- UYUYUP, UYANAMAMAK ve/||/<> UYANIP, BULAMAMAK
( Sevdiklerimizin ve değeri bilinmesi gerekenlerin değerini bilelim!... )
- UZADUYUM GÖSTERGE
- UZAGÖRÜ/ÖTEGÖRÜ/TELEPATİ ile/değil AYNI ŞEYİ DÜŞÜNMEK
- UZAK DURMALI!:
KÖRDEN değil NANKÖRDEN <>
YÜZSÜZDEN değil İKİYÜZLÜDEN <>
"TİPİ BOZUK"TAN değil "SÜTÜ BOZUKTAN"
- UZAK DURMAMAK/DURMAK ile/ve/=/||/<> RIZÂ GÖSTERMEK/GÖSTERMEMEK
- UZAK DURULMASI GEREKEN KİŞİLER:
"HEP HAKLILAR" ve/||/<> "HERŞEYE, SÜREKLİ İTİRAZ EDENLER" ve/||/<> "SADECE BEN" DİYENLER ve/||/<> BAŞKALARINI DEĞERSİZ GÖRENLER ve/||/<> ÇIKARCILAR ve/||/<> İSTEDİĞİ OLMADIĞINDA TUTUM DEĞİŞTİRENLER ve/||/<> ARAMADIĞIN SÜRECE ARAMAYANLAR ve/||/<> İŞİ DÜŞMEDİKÇE TANIMAYANLAR ve/||/<> İŞİ BİTTİĞİNDE, YANINDA DURMAYANLAR
- UZAK İLİŞKİLER ile/ve/||/<> YAKIN İLİŞKİLER
- UZAK?:
MEMLEKET Mİ? ile/ve/||/<> YILDIZLAR MI? ile/ve/||/<> GENÇLİĞİM Mİ?
- UZAK TUT/ALIM! ve/||/<> UZAK DUR/ALIM!
( Yüzü "çirkin olan"ı değil yüreği çirkin olanı. VE/||/<> Giysisi kirli olandan değil "zihni/düşüncesi" kirli olandan. )
- UZAK ile/ve/||/<>/> TUZAK
- UZAKDOĞU SİMGELERİ/KÜLTÜRÜ ile/ve ORTADOĞU SİMGELERİ/KÜLTÜRÜ
( Doğa bilgeliği. İLE/VE Toplum bilgeliği. )
- UZAKLAŞMAK ile/değil/yerine/>< UZLAŞMAK
- UZAKLAŞMAK ile YABANCILAŞMAK
( TO BE ESTRANGED vs./and ALIENATION )
- SORUNLAR:
UZAKLAŞTIRAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< YAKINLAŞTIRAN
- UZAKLIK ÖLÇÜMÜNDE:
NİRENGİ ile/ve/||/<>/> PARALAKS
- UZATMA! ile/ve/||/<>/> UZLAŞ! ile/ve/||/<>/> UNUT!
- UZATMAK(ITNÂB[Ar.]) ile/ve/değil DEVAM ETTİRMEK
- UZEL, ERBİL (KIRKLARELİ, 1974) :
( Karşıyaka'dan transfer edildi ve üç sezon (1996 - 1999) tescilli kaldığı Sarıyer'di 90 lig, 4 kupa ve 1 turnuva maçı olmak üzere 95 resmi ve ayrıca 29 özel maçla birlikte toplam olarak 124 maçta forma giydi. Lig maçlarında 6 ve özel maçlarda 3 olmak üzere takımına 9 gol kazandırdı. 1 kez A Milli takım formasını giydi ve Adanaspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )
- ÜZEN ...
YALAN SÖYLEMESİ ile/ve/değil/> ONA, DAHA SONRASINDA İNANAMAYACAK OLMAK
- ÜZENGİ AĞA SOKAK VE ÜZENGİ AĞA BAYIRI SOKAK :
( Yenimahalle'nin üst sınırlarını kapsayan çok geniş bir arazi parçasının Üzengi Ağa Arazisi olarak kaydı bulunmaktadır. Bu büyük arazi sonraları bölünerek yeni yeni yerleşim bölgeleri meydana geldi. Üzengi binek hayvanlarında kullanılır. Şöhreti dilden dile gezen üzengi ustası, yaptığı iş karşılığında çok kazanınca bu büyük alanın sahibi olur ve yaptığı iş dikkate alınarak kendisine Üzengi Ağa denir. Bu alan üzerinde bulunan iki sokaktan birine "Üzengi Ağa Bayırı Sokak" diğerine de "Üzengi Bayırı Sokak" adı verilir. Bu sokakların bir batı ve kuzey taraflarının bir kısmı Sarıyer Merkez Mahallesi sınırları içindedir. )
- ÜZEN/İ ile/değil/yerine/>< MUTLU EDEN/İ
( Terk et. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Mutlu et. )
( Hakkındır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Hakkıdır. )
- ÜZERİNE ALINMA değil ÜZERİNE ALMA
- ÜZERİNE ALMA ile ALINMA
- ... ÜZERİNE ile/ve/değil/||/<>/< ... ÜZERE
- UZGER, HACI ÖMER (1912 - 1995) :
( Sarıyerlidir. "Bel çeken Hacı Ömer" olarak tanınır. Hayırseverliği ile bilinir. Mesleği balıkçılık olmasına karşın bu işi yapmamış ve bel çekme işini devam ettirmiştir. Ustasından el almış ve bel ağrısı çekenlerin belini çekmek suretiyle şifa dağıtması ile şöhrete erişti. TV de haber konusu oldu, tanındı, bu nedenle rekor denecek kadar çok hasta derdi için kendisine geldi. Yaptığı iş sağlıkçılar tarafından uygun bulunmadığı için devamlı şikâyet edilmesine karşın hastaları eksilmediği gibi, üniversite profesörlerinden gelip de bel çektiren olmuştur. Bel çekme işini para için değil, hayır için yapıyordu. Ya hiç para almıyor veya aldığı küçük ücreti de makbuzla alıyordu. Pek çok camii minaresi yaptırdı. Yeni inşâ edilen camilere maddi yardım etti. Okullara yardımda bulundu. En çok da Sarıyer İsmail Akgün Devlet Hastanesine yeni mekân kazandırmak, eksiklerinin giderilmesini temin için mücadele edip durdu. İyilikseverliği nedeni ile Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından kendisine 1995'te plâket (Ödül) verilmesi öngörüldü. Plaketi Kasım 1996'da verilince ömrü yetmedi ve ödülü yeğenine verildi. Sarıyer Kumsal Meydanın ismi "Hacı Ömer Meydanı" olarak değiştirilerek isminin yaşatılması sağlandı. )
- ÜZGÜN/LÜK ve/||/<>/> DÜZGÜN/LÜK
- UZGÜR, ERSEL (BURSA, 1967) :
( Bursaspor kulübünden transfer edildi ve dört sezon (1996 - 2000) tescilli kaldığı Sarıyer S. K. de 115 lig, 7 kupa, 2 turnuva maçı olmak üzere 124 resmi ve ayrıca 46 özel maçla birlikte toplam olarak 170 müsabaka oynadı. Lig maçlarında 10, kupa maçlarında 2 ve özel maçlarda 2 olmak üzere takımına 14 gol kazandırdı. 4 kez Ümit Milli, 43 kez B Milli takım formasını giydi. )
- UZLAŞIM ile/ve/||/<> ALT/ASGARİ KOŞUl
- UZLAŞIM ve UNUTMAK
- UZLAŞIM/SAL ile UYLAŞIM/SAL
- UZLAŞMA ile/ve/||/<> BARIŞMA
- UZLAŞ(TIR)MA ile/değil ANLAŞ(TIR)MA
- UZMANLAŞMA ile "KÖK SALMA"
- UZMANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİREŞİM/TEVHİD
- UZMANLIK ve/||/<>/>/< İŞBÖLÜMÜ
- UZMAN/LIK ile/ve/||/<> UYGULAYICI/LIK
- UZMAN/LIK ile/ve/||/<>/> YALANCI/LIK (YETİSİ)
- UZMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YETKİN/LİK
- ÜZMEK ile/değil ZORLAMAK
( [Öğretmen, öğrencileri biraz ...] "üzmüş". İLE/DEĞİL "zorlamış". )
- UZÛBET[Ar.] ile UZÛBET/UZBET[Ar.]
( Tatlılık, şirinlik, lâtiflik. İLE Bekârlık, ergenlik. )
- ÜZÜCÜ ile KIRICI
- ÜZÜLME ve/||/<>/> BÜZÜLME
- ÜZÜLMEK ile DÜŞÜNMEK
- ÜZÜLMEK ile/ve HESAP SORMAK
- ÜZÜLMEK ile/ve/||/<>/> SÜZÜLMEK
- ÜZÜM ile HOŞKURAN/TİLKİKUYRUĞU
( ... İLE Çiçekleri, dalları ıspanak gibi pişirilen bir yıllık otsu bir bitki. [Lat. AMARANTHUS LIVIDUS] | Uzun salkımlı bir çeşit üzüm. | Yağlı güreşte oturak kündesine geçen üstteki güreşçiye, alttakinin elini geri uzatarak çenesinden ya da gırtlağından çekmesi. )
- ÜZÜM ile ŞEKERCİBOYASI/AMERİKAN ÜZÜMÜ
( ... İLE Şekerciboyasıgillerden, kökü iç sürdürücü olarak kullanılan, 2-3 metre yüksekliğinde, üzümsü meyvesinden şarapları boyamak için kırmızı boya çıkarılan çok yıllık bir bitki, Amerikan üzümü (Phytolacca americana) )
( ... cum PHYTOLACCA AMERICANA )
- ÜZÜM ile/> ŞIRA/ŞÎRE[Fars.] ile/> ŞARAP ile/> SİRKE
( CEM ŞÎT: Şarabı bulan. )
( ... İLE Henüz mayalanmamış üzüm suyu. | Bazı meyve ve sebzelerin özü. İLE ... İLE ... )
( Annesi.[helâl] İLE ... İLE Kızı.[haram] İLE ... )
- UZUN KLİTORİSLİ KADIN (ERİL) ve "KISA PENİSLİ ERKEK" (DİŞİL):
İNSAN
( "WOMAN IN LONG CLIT" [male] and "MAN IN SHORT PENIS" [female]: HUMAN )
- UZUN KOLLU ile UZUN KOLLU ile/değil/yerine UZUN KOLLU
( Giyecek. İLE Hırsız. İLE/DEĞİL/YERİNE Uzaktan erişen/erişir. )
- (UZUN SÜRELİ) BELLEKTE:
ANISAL ile/ve/||/<> ANLAMSAL ile/ve/||/<> İŞLEMSEL
- UZUN/KISA) SÜRELİ/LİK (/ SOLUKLU/LUK) ile SÜREKLİ/LİK
( LONG PERIOD vs. CONTINUAL )
- UZUN UZADIYA (KONUŞMAK/ANLATMAK)
( BAST, ALE-T-TAFSÎL )
- UZUN UZUN BAKMAK ile GÖZ KIRPMAK
( ... İLE Bir kişinin, ortalama göz kırpma hızı, 100 - 400 milisaniye arasında gerçekleşmektedir. )
( LOOKING IN LONG PERIOD vs. WINK )
- UZUN UZUN DÜŞÜNMEK/BOŞ BOŞ OTURMAK ile/ve/değil/yerine AZ AZ (DA OLSA) EYLEMEK/BİR ŞEYLER YAPMAK
( Pek kolay olmasa da... )
( Kepçe tutan elim olsun, dış kapıda yerim olsun! )
- UZUN UZUN (KONUŞMA ANLATMAK)
- UZUN UZUN KONUŞMAK ile "UZATMAK"
( TO TALK AT LENGTH vs. TO PROLONG )
- UZUN YAŞAMAK ile/ve/<>/değil/yerine DERİN/DÜRÜST/DOĞRU YAŞAMAK
- UZUN, ECEM (SARIYER, 1992) :
( Sinema sanatçısı. Sarıyer'de doğdu, ilköğretim, ortaöğretim ve Liseyi Sarıyer Hüseyin Kalkavan Lisesinde okudu. Okuluna devam ederken oyunculuğa başlandı. Önce Ülker reklamlarında oynadı sonra da Aliye dizisindeki rolü ile çocuk yaşta şöhreti yakaladı. Sırasıyle, Aliye, Geniş Zamanlar, Pulsar, Gönül Salıncağı, Ah kalbim ve Küçük Sırlar dizilerinde oynadı. 2014 yılında Yapı Kredi Afife Jale Tiyatro ödüllerinden "Yılın en başarılı Genç Kuşak Sanatçısı" Ödülüne layık görüldü. )
- UZUN, KÖKSAL (TRAZON. 1970) :
( İlk ve orta öğretimin ardından Spor Akademisini Trabzon'da tamamladı. Gaziantep Yunus Emre Lisesi, Ülgen Konukoğlu Lisesi, Adapazarı Arifiye Dostluk İlköğretim Okulu ve Sarıyer Hüseyin Kalkavan Lisesinden Beden Eğitimi Öğretmeni olarak görev yaptı. Sarıyer Hüseyin Kalkavan Lisesinde Vekâleten Müdür olarak da bir süre görev aldı. Trabzon'da İdmanocağı, İdmanyurdu, Gençlerbirliği, Köy Hizmetleri kulüplerinde amatör olarak futbol oynadı. Trabzon İdman Ocağı, Gaziantep Sanko ve Sarıyer Spor Kulübü alt yapısında öğretici ve eğitici olarak (antrenör) görev yaptı. )
- UZUN, NUMAN (SARIYER, 1923 - 2008) :
( İ.Ü. İktisat Fakültesini yarım bırakarak iş hayatına atıldı. Sarıyer ilk takımında futbol oynadı. Fenerbahçe'ye transfer olduktan bir süre sonra tekrar Sarıyer'e transfer oldu ve burada futbol yaşamını noktaladı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem başkanlık ve ayrıca 14 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev aldı. Demokrat Partisi Sarıyer İlçe Başkanı iken 27 Mayıs 1960 İhtilali ile tutuklandıysa da kısa sürede aklanarak kurtuldu. Bilahare siyasi çalışmaların başlaması ile Adalet Partisi Saflarında siyasete atıldı. Adalet Partisinin uzun süre İl Başkanlığını yaptı. İstanbul İl Genel Meclisinde bulundu ve 6 dönem (1963 - 1968) Daimi Encümen Üyesi olarak hizmet verdi. Siyasi haşatına her kademede devam etti ve İstanbul Belediye Meclisi Üyesi ve İstanbul Milletvekili olarak TBMM de görev yaptı. )
- UZUNÇARŞILI SAHİLHANESİ :
( Büyükdere, Piyasa caddesi üzerindedir. 1887'de inşâ edilmiştir. Ahşap olup mimarisi ve süslemeleri göze batan bir tarihi eser binadır. )
- UZUNÇARŞILI, AV. OKTAY (İST. 1925) :
( İ. Ü. Huku Fakültesinden mezun oldu. Serbest avukatlığa başladı. Avukatlık yaparken sosyal aktivitelerin içinde olmaktan geri kalmadı. Büyükdere Yüzme İhtisas Kulübünün kurucuları arasında yer aldı ve bu spor kulübünde yıllarnca yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. CHP de siyasete atıldı ve çok uzun yıllar Sarıyer İlçe Yönetim Kurulu üyesi ve Sarıyer CHP İlçe Başkanı olarak görev yaptı. )
- UZUNÇARŞILI, ORD. PROF. DR. İSMAİL HAKKI (İST. 1888 - 1977) :
( Büyükderelidir. Türk tarihçilerinin en büyüklerinden biridir. İlköğrenimini Nişanca Mahalle Mektebi ile Bahariye‘deki İplikhane Mektebinde tamamladı. Soğukçeşme Askeri Rüştiye Mektebine girdi. Bu okulu bitirdiği 1904'te Mercan Lisesine, 1910'da eski adı İstanbul Darülfünunu olan İstanbul Üniversitesine devam etti ve burayı bitirdikten sonra Kütahya Lisesine Tarih Öğretmenliğine atandı. Yunun Kuvvetleri Kütahya'yı işgal edene kadar göreve devam etti. Milli Mücadele başlarında Kuvayi Seyyarede "Fahri Raportör" olarak görev yaptı, 1922'de Kastamonu Lisesi tarih öğretmenliği görev üstlendi. Aynı yıl Balıkesir'e tayin edildi. 1924'te Balıkesir Milli Eğitim Müdürü oldu. 1925'te Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel müdürlüğü görevine atandı. 19.10.1927 Milletvekili seçimlerinde Balıkesir Milletvekili seçildi ve milletvekili olarak 1950 yılına kadar TBMM de görev yaptı. Mustafa Kemal Atatürk'ün yakın arkadaşları arasında yerini aldı ve Atatürk'ün isteği ve direktifleri üzerine tarih araştırmaları üzerinde çalıştı. Kütahya ve Balıkesir Belediyelerinden "Fahri Hemşerilik" beratı aldı. Milletvekili olmasına rağmen akademik çalışmalarını aksatmadı ve Ord. Profesörlüğe yükseltildi. Milletvekilliğini bıraktıktan sonra da tarih araştırmalarını Topkapı Sarayı Kütüphanesinde devam ettirdi. 89 yaşında çalışma masası başında kalbi rahatsızlandı ve hastaneye götürülürken taksinin içinde vefât etti. Arşivlere girerek araştırma yapan ilk tarihçi olarak tanınır. Yüzden fazla, her biri kitap hacminde makalesi ve yirmiden fazla kitabı vardır. Kitaplarından bazıları şunlardır. Karesi Salnamesi, Karesi Meşahiri, Kitabeler I, Kitabeler II, Sivas Şehri, Osmanlı Devlet Teşkilatında Madhat, Osmanlı Devlet Teşkilatında Kapı Kulu Ocakları I - II, Osmanlı Saray Teşkilatı, Osmanlı Merkez ve Bahriye Teşkilatı, Osmanlı İlmiye Teykilatı, Anadolu Beylikleri, Osmanlı Tarihi 8 Cilt, Mithat Paşa ve Yıldız Mahkemesi, Mithat ve Rüştü Paşalar'ın Tevkiflerine Dair Vesikalar. Mithat Paşa Taif Mahkumları, Mekke - i Mükerreme Emirleri ve Çandarlı Vezir Ailesi. )
- UZUN/LUK ile/ve YÜKSEK/LİK
( İki nokta arasında. İLE/VE Zeminden hareket ederek. )
( LENGTH vs./and HEIGHT )
- UZUNSOY, PROF. DR. ORHAN (ADANA 1922 - 1988) :
( Üniversite öğretim üyesi. ilköğrenimini değişik kentlerde yapmıştır. 1939 yılında Ankara Atatürk Lisesini bitirmiş, aynı yıl Yüksek Ziraat Enstitüsü Orman Fakültesine girmiş, 1943 yılında bu fakülteden mezun olmuştur. Askerlik görevinden sonra, 30.03.1946 tarihinde Orman Fakültesi Orman İşletme İnşaatı Kürsüsüne asistan olarak atanmıştır 1951 yılında "Karadeniz Boğazı Mıntıkasında Toprak Taşınmasının Sebepleri ve Bu Taşınmayı Önleyecek İdari, Teknik ve Kültürel Tedbirlerin Araştırılması" adlı doktora tezi ile Doktor unvanını almıştır. 1956 yılında "Ankara Çevrelerinde Toprak Erozyonunun Şürnulü ve Çıplak Yamaçların Yeşillendirilmesi Üzerine Araştırmalar" konulu çalışmasını tamamlayarak Doçent unvanını kazanmıştır. 1960 - 1961 ve 1964 - 1965 yıllarında Almanya ve Avusturya'da incelemelerde bulunmuştur. 1967 yılında Profesör olan UZUNSOY, Prof. Dr. Orhan, İst.1969 - 1970 yılları arasında, İstanbul Cağaloğlu Mühendislik ve Mimarlık Özel Yüksek Okulu Müdürlüğü görevini üstlenmiş ve bu okulda öğretim üyeliği yapmıştır. 1971 - 1972 yılları arasında da Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanlığı yapmıştır. UZUNSOY, emekliliğine kısa bir süre kala 08.09.1988 tarihinde vefât etmiştir. )
- ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> (")ÇARESİZLİK(")
- ÜZÜNTÜ ile KAYGI ile İNANÇ
( Geçmişe bakar/baktırır. İLE Çevreye bakar/baktırır. İLE İleriye bakar/baktırır. )
- ÜZÜNTÜ = KEDER = PAIN[İng.] = DOULEUR[Fr.] = SCHMERZ[Alm.] = DOLOR[Lat.]
- ÜZÜNTÜ ile/ve/<> RAHATSIZLIK
- ÜZÜNTÜ ve SIKINTI ve KAYGI/ENDİŞE
( Geçmişe ait. VE Şimdide. VE Gelecek için. )
- ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> YAS
- ÜZÜNTÜNÜN PAYLAŞIMI ve/||/<> SEVİNCİN PAYLAŞIMI
( Üzüntüyü azaltır. VE/||/<> Sevinci çoğaltır. )
- UZUNYA DALYANI :
( Uzunya koyunda kurulan beri bu dalyan uzun bir zamandan beri kurulmuyor. )
- UZUNYA DERESİ :
( Demirciköy'ün doğu tarafından çıkar ve denize kadar ulaşır. Yaz kış su akarı bulunmaktadır. )
- UZUNYA KOYU :
( Demirciköy'ün deniz sahilindeki tek koyudur. Koydan uzun yıllar kum alınması nedeni ile koy içerilere doğru biraz daha büyüme göstermiştir. )
- UZUNYA PLAJI :
( Demirciköy sınırları içinde ve Uzunya koyunu boydan boya kaplayan ilçenin önemli plajlarından biridir. Koy boydan boya plaj ve dilence yeri olarak kullanılmaktadır. Plajda her türlü ihtiyacı karşılayan tesis bulunuyor. Ayrıca çadır kurularak kamp yapılacak alan da bulunmaktadır. )
- VAAZ KÜRSÜSÜ ile/||/<> SON CEMAAT YERİ ile/||/<> SAKIF ile/||/<> HÜNKÂR MAHFİLİ
( Belirli gün ve saatlerde, imamın vaaz vermek için çıktığı, koltuk ya da küçük balkon biçimindeki bölüm. İLE/||/<> XIV. yüzyıldan itibaren cami ve mescitlerde yaygın olarak kullanılan, ana mekânın dışında yarı açık hazırlık bölümü. İLE/||/<> Camilerde son cemaat yerinin dışında ek bir bölüm. Özellikle iç avlusu olan yapılarda, cemaatin hava şartlarından korunması amacına yöneliktir. İLE/||/<> Camilerde hükümdara ayrılan bölüm.[Bazen galerinin bir bölümü, bazen ayrı bir daire biçimindedir.] )
- VACİB ile MUHTAR
- VÂCİB ile KADÎM
- VACİB ile MÜMKÜN
( Varlığını kendinden alan. İLE Varlığını dışarıdan alan. )
- VA'D[Ar.] ile VÂD[Ar.]
( Söz verme, üstüne alma. | Yapılmasına söz verilen şey. İLE Oğul. )
- VÂH[Ar.] ile VÂH/VÂHA[Ar. çoğ. VÂHÂT]
( Vâh, yazık, ay. İLE Çöl ortasında suyu ve yeşilliği olan yer. )
- VAHÂ[Ar.] ile ILGIM/SERAP/YALGIN/PUSARIK
( Çöl ortasında suyu ve yeşilliği olan yer. İLE ... )
( OASIS vs. MIRAGE )
- VAHÂMET ile/ve/<> HEZİMET
- VÂHİD ile/ve ÂHİD/AHÂD
( Bir, ikincisi düşünülemeyen. Sıfat. İLE/VE Tek. Zât. )
- VÂHİD[Ar.] ile VAHÎD[Ar.] ile FERÎD[Ar.]
- VAHİM/ÜZÜCÜ OLAN:
YALAN SÖYLEMİŞ OLMASI ile/ve/değil/||/<>/> ONA BİR DAHA GÜVENEMEYECEK OLMAK
- VÂHİM[Ar. < VEHM] ile VAHÎM[Ar. çoğ. VİHÂM, VAHÂMÂ]
( Kuran, kuruntulu. İLE Ağır, sonu tehlikeli, çok korkulu. )
- VAHİM ile/ve/değil/> VAHŞET
- VAHŞET[Ar.] değil/yerine/= YIRTINÇ/ACIMASIZLIK
- VAHŞÎ ile/<>/> BARBAR ile/<>/> UYGAR
( [İnsan/lık tarihinin] %66'sı. İLE/<>/> %33'ü. İLE/<>/> %1'i. )
- VAHŞİ ile/ve/değil/||/<> İLKEL
- VAHŞ/VAHÎŞ[Ar.] ile VAHŞ[Ar. çoğ. VAHŞÂN, VUHÛŞ]
( Dört ayaklı hayvanlarda görülen bir hastalık. İLE Yabani, ürkek, insandan kaçan hayvan. | Issız, tenha yer. )
- VÂİZ[< VA'Z] ile ...
( DÎNÎ ÖĞÜTLERDE BULUNAN (İBADET YERLERİNDE) )
- VAKÂR[Ar.] değil/yerine/= AĞIRBAŞLILIK, TEMKİNLİLİK
- VAKFİYE/VAKIFNÂME ile/ve/||/<> VELÂYET/TEVLİYET ile/ve/||/<> MÜTEVELLİ/NÂZIR
- VÂKÎ[Ar.] ile VÂKİ'[Ar. < VUKU'] ile VAKİH[Ar.]
( Koruyan, saklayan. | Önleyici tedbir, ilâç. İLE Olan, düşen, olagelen, rastlayan, vuku' bulan. | Geçen, geçmiş olan. İLE Edepsiz, utanmaz, hayâsız. )
- VÂKIÂ[Ar.] ile VÂKIA[Ar. çoğ. VÂKIÂT] ile VAKİA[Ar. çoğ. VAKAYİ']
( Gerçek, gerçi, her ne kadar. İLE Olmuş bir iş, vuku' bulmuş, gerçek. | Düş, rüya. | Cenk, savaş. İLE Olay, vak'a, hadise. )
- VAKIF MEMBA SUYU (YERLİ SU) :
( Sarıyer'in çok kullanılan memba sularındandır. Kocataş dağ silsilesinin altından çıkar. Suyu galeride toplanır ve Ortaçeşmeden Sarıyer'deki 7 çeşme ve hamama tevzi edilir. Suyun sertlik derecesi 8'dir. )
- VAKIF TEMELLERİ/AMAÇLARI:
HAYRAT ile/ve/||/<> AKARAT ile/ve/||/<> VAKIF
( Düşünsel/fikrî temel. İLE/VE/||/<> Amaç/gaye aracı/vasıtası. İLE/VE/||/<> Yaşamsallık/hayatiyet ve hukuksallık. )
- VAKIF[Ar. < VAKF: Duruş, durma.]/TESİS ile DERNEK/CEMİYET
( Bir mülkü kamu yararına -satılmamak kaydıyla- sonsuz olarak tahsis etmek. İLE Çıkarlarını savunmak, belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere kurulan yasal topluluk. )
( FOUNDATION vs./and ASSOCIATION )
- VAKIF ile VÂKIF (/OLMAK)
( Para, mülk. İLE Bilmek. | Vakfeden. Bir şeyi, vakıf haline getiren. )
- VAKIFLAR [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- VAKIFLAR [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- VALANS İLE İLETİM İLE YASAK BANT ile/||/<> ENERJİ BANTLARI
( Katılarda elektron enerji seviyeleri. )
( Formül: Metal: E_g = 0 İLE Yalıtkan: E_g > 3 eV )
- VALDE SULTAN BENDİ :
( Belgrad ormanı içindedir. Acı Elma Deresinin bir kolu üzerindedir. Bend, Sultan III. Selim'in (1761 - 1808) annesi Mihrişah Sultan (ö. 1805) tarafından Mimar Kirkor Amira Balyan'a (1764 - 1831) yaptırılmıştır. 70,30 m uzunluğunda, 11,50 m yüksekliğinde olup 255.000 m³ su kapasitelidir. Bu bende Mihrişah Sultan Bendi de denilmektedir. )
- VALEYBOL değil VOLEYBOL
- VALF[İng.] değil/yerine/= VANA
- VÂLİ ve/||/<> VELÎ ve/||/<> HÂMİ ve/||/<> RÂB
( [Koruyucu] Dışta. VE/||/<> İçte. )
( Maddî koruyucu. VE/||/<> Manevî koruyucu. )
- VALİDE ADLE KURAN KURSU :
( Maden Mahallesinde Kilyos Caddesi üzerinde olup 2005'te öğretime açıldı. )
- VALİDE BENDİ YANINDAKİ ÇEŞME :
( Valide Bendin yanında olup küçük meydan çeşmesi hüviyetindedir. Kim tarafından ve hangi tarihte yapıldığı bilinmiyor. )
- VALİDE ÇEŞMESİ / BEZMİÂLEM SULTAN ÇEŞMESİ ile VALİDE ÇEŞMESİ / GÖKSU ÇEŞMESİ ile VALİDE ÇEŞMESİ
( Maçka'da, Spor Caddesi'ndedir. İLE Küçüksu iskelesinde, Küçüksu Kasrı karşısındadır. İLE Aksaray meydanında, Valide Sultan Camisi yanındadır. )
( Sultan Abdülmecid, annesi Bezmiâlem Sultan'ın anısı için yaptırtmıştır. [1839] İLE Sultan III. Selim, annesi Mihrişah Sultan anısı için yaptırtmıştır. [1806] İLE 1871'de, Sultan II. Mahmud'un eşi Pertevniyal Sultan tarafından. [Pertevniyal Sultan Çeşmesi adıyla da bilinir.] )
- VALİDE KÖŞKÜ ile VALİDE KÖŞKÜ
( Yıldız Sarayı bahçesindedir. İLE Koşuyolu'ndadır. )
- VALİDE/PERTEVNİYAL SULTAN CAMİSİ ile VALİDE SULTAN CAMİSİ / YENİ CAMİ
( Aksaray meydanının köşesindedir. İLE Eminönü'ndedir. )
( Sultan Abdülaziz, annesi Pertevniyal Sultan anısı için yaptırmıştır. [1871] İLE 1590'da, Sultan III. Murad'ın eşi Safiye Sultan tarafından başlatılmıştır. Sultan IV. Mehmed'in annesi Turhan Hatice Sultan tarafından tamamlanmıştır. [Plânları Mimar Davud Ağa tarafından, tamamlanması Mimar Mustafa Ağa tarafından.] )
- VALİDE SEBİLİ ile VALİDE ÇİNİ SEBİLİ ile VALİDE-İ CEDİT SEBİLİ / YENİ VALİDE SEBİLİ
( Eminönü'nde, Bahçekapı'da, İş Bankası yanındadır. İLE Üsküdar'da, Toptaşı'nda, Çinili Cami yanındadır. İLE Üsküdar'da, Yeni Valide Camisi köşesindedir. )
( 1663'te, Sultan IV. Mehmet'in annesi Turhan Sultan tarafından. İLE 1640'ta, Sultan I. Ahmed'in eşi Kösem Sultan tarafından. İLE 1709'da, Sultan IV. Mehmed'in eşi Gülnûş Sultan tarafından. )
- VAMP ile NEMFOMANYAK
( Filmlerde uğursuz kadın rolü yapan sanatçı. | Maceraperest kadın, eril peşinde koşan dişil kişi. İLE Eşeysel güdüsü aşırı olan dişil kişi. )
- VANA'DA:
8 ile/<> 16
( Ayrıntıları için burayı tıklayınız... )
- VANDAL/LIK ile !BARATARYA
( Miladın, başlangıç yıllarında yaşayan ve Roma İmparatorluğu ile yaptığı savaşlarda, acımasızlığı ile ün salan bir Doğu Germen halkı. | Eski kültür ve sanat anıtlarını yakıp yıkan; bunların değerini bilmeyen kişi ya da halk. İLE Kaptanın, tayfaların, gemi sahibine, armatöre ya da sigorta ortaklığına, bilerek verdiği zarar. )
- VANLI, MUSTAFA (RİZE, 1934) :
( Petrol işletmeciliği yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- VANTUZ ile VAKUM
( Çekip emmeye yarayan şişe vb. alet; çekmen. | Çeşitli hayvanlarda yer değiştirmeye, kendini bir yere bağlamaya ya da yutmaya yarayan örgen. İLE Havası alınmış. | Basıncı düşürülmüş. )
- VAR ETMEK ile/ve/<> SAHİP ÇIKMAK
- VAR KOŞULLARINDA
ile/ve/değil/||/<>/<
DAR KOŞULLARINDA
- VAR/OLANI:
TÜKETMEK ile/ve/değil/yerine/<>/< YÖNETMEK
- VAR OLUŞUMUZ:
"DÂVÂ" İÇİN ile/değil/yerine/>< SEVGİ/SEVİ İÇİN
- VAR ve/||/<> VAR'IN BİLGİSİ ve/||/<> VAR'IN PAYLAŞILABİLİRLİĞİ
( Vardır. VE/||/<>/> Bilinebilir. VE/||/<>/> Her zaman, zemin ve koşulda. )
- VARDAR, BARBAROS (PAZAR, 1952) :
( Armatör. Vardar Denizcilik Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı. Rumelikavak ve Sarıyer Spor Kulübü üyesi. Rumelikavak Spor Kulübünde bir dönem Başkan olarak görev yaptı. )
- VARDARLIOĞLU, TEVFİK (KIPRIL, 1920 - ?...) :
( İşadamı. Marangoz olarak iş hayatına atıldı. Üyesi olduğu Sarıyer Spor kulübünde bir dönem (1958 - 1959) Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. )
- VÂRESTE[Fars.] değil/yerine/= KURTULMUŞ | SERBEST, RAHAT | İLİŞİKSİZ
- VARGIN, KUZEY (İST. 1940) :
( Uzun yıllar Sarıyer'de bulundu, ticaret hayatını sinema ve sahne hayatı ile birlikte devam ettirdi. Yeşilçam'da 1960'lı yıllarda jön olarak başladığı kariyerini ilerleyen dönemlerde ağırlıklı olarak kötü adamların oluşturduğu karakter rolleri ile devam ettiriyor. Yasak Sokaklar, Çılgın Gençlik, Ağlayan Kadın gibi pek çok filmde rol aldı. Bir Dağ Masalı, Seni Sevmek Kaderim gibi televizyonda gösterilen filmlerde rol aldı. )
- VARILAN/VARILACAK:
MEKÂN/MAHAL ile/ve/<> HAL(RIDVAN)
- VARİS[Fr. VARICE] ile VÂRİS[Ar. < VERÂSET]
( Toplardamar genişlemesi. [Daha çok bacaklarda görülür] İLE Kalıt/miras sahibi. )
- VARLIĞI İSTEMEK ve/||/<> YOKLUKTAN KAÇMAK
- VARLIĞIM ile BEN VARIM
( MY BEING vs. I EXIST )
- VARLIĞIN BİLİNCİ ile/ve BİLİNCİN VARLIĞI
( CONSCIOUSNESS OF THE EXISTENCE vs./and EXISTENCE OF THE CONSCIOUSNESS )
- VARLIK İLKELERİ ile/ve/> VAROLUŞ NİTELİKLERİ
- VARLIK SIRADÜZENİ(HİYERARŞİSİ) ile/ve BİLGİ SIRADÜZENİ(HİYERARŞİSİ)
( EXISTENCE HIERARCHY vs./and KNOWLEDGE HIERARCHY )
- VARLIK-BİLGİ TASAVVURU ile/ve AHLÂK TASAVVURU
( Varlık ve Bilgi Tasavvuru olmayanın, Ahlâk Tasavvuru olmaz. )
( Ahlâk, kendimiz ve başkalarıyla kurduğumuz ilişkiler bütünüdür. )
( Ahlâk: İnsanla/kişilerle ilgili bilgileri birleştirmek. )
( Ahlâk: Ödev sorumluluğu. )
( )
( EXISTENCE-KNOWLEDGE IMAGINATION vs./and MORALS IMAGINATION )
- VARLIK-BİLGİ TASAVVURU ile/ve AHLÂK TASAVVURU
( Varlık ve Bilgi Tasavvuru olmayanın Ahlâk Tasavvuru olmaz. )
- VARLIK/VAROLUŞ ve/||/<> HAK ve/||/<> HAREKET
- VARLIK-YOKLUK ile/değil VERİP-VERMEMEK
- VARLIK ve/=/<> BÜTÜNLÜK
itibarı ile 24.299 başlık/FaRk ile birlikte,
24.299 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(91/99)
(1996'dan beri)