P ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 3.643 başlık/FaRk ile birlikte,
3.643 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(8/16)
- PASSION :/yerine TUTKU
- PASSION vs./and ATTITUDE
- PAST :/yerine GEÇMİŞ
- PASTEL[Fr.] ile/ve İNDİGO
( Resim yapmakta kullanılan renkli boya kalemi. | Böyle kalemlerle yapılan resim. | Soluk renk. İLE ... )
- PASTEUR DÖNEMİ MİKROBİYOLOJİ ile/||/<> MODERN MOLEKÜLER MİKROBİYOLOJİ
( Pasteur dönemi mikroskop ve kültür kullanır İLE modern mikrobiyoloji DNA dizileme ve moleküler teknikler kullanır. Pasteur morfoloji ve fizyoloji inceledi İLE modern dönem genetik ve moleküler mekanizmalar çalışır. Pasteur mikrobiyolojinin temelini attı İLE günümüz teknolojisi derinlemesine anlama sağlar. )
( Louis Pasteur tarafından 1860 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1822-1895) (Ülke: Fransa) (Alan: Biyoloji, Kimya) (Önemli katkıları: Mikrop teorisi, pastörizasyon, aşı geliştirme (kuduz, şarbon), spontan üreme teorisini çürüttü, fermantasyon süreçlerini açıkladı, antisepsi kavramını tıbba kazandırdı) )
- PASTEUR-KOCH ÇAĞI ile/||/<> ANTİBİYOTİK ÖNCESİ DÖNEM
( Pasteur-Koch çağı mikroorganizmaları tanıma ve hastalıklarla ilişkilendirme İLE antibiyotik öncesi dönem tedavi yöntemlerinin sınırlılığıdır. Bu dönem tanı teknikleri gelişti İLE ancak tedavi seçenekleri azdı. Fleming 1928'de penisilin keşfedene kadar antibiyotik yoktu. )
( Louis Pasteur tarafından 1860 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1822-1895) (Ülke: Fransa) (Alan: Biyoloji, Kimya) (Önemli katkıları: Mikrop teorisi, pastörizasyon, aşı geliştirme (kuduz, şarbon), spontan üreme teorisini çürüttü, fermantasyon süreçlerini açıkladı, antisepsi kavramını tıbba kazandırdı) )
- PASTIRMA YAZI değil
BASTIRMA(/BASTIRAN) YAZ/I
- PASTÖR -ile
( Protestan din adamı. )
- PASTORAL MÜZİK[Fr.] ile KIRSAL MÜZİK
( Kır yaşamını anlatan müzik. )
- PASTORAL[Fr.] değil/yerine/= ÇOBANLAMA/KIRSAL
- PASTORİZASYON ile/ve STERİLİZASYON
- PASTÖRİZASYON ile/||/<> STERİLİZASYON
( Pastörizasyon kontrollü ısıtma ile patojenleri öldürür İLE sterilizasyon tüm mikroorganizmaları yok eder. Pastörizasyon 60-100°C arası İLE sterilizasyon 121°C ve üzeri uygulanan işlemdir. Pastörizasyon besin değerini korur İLE gıda endüstrisinde yaygın kullanılır. )
( Louis Pasteur tarafından 1864 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1822-1895) (Ülke: Fransa) (Alan: Biyoloji, Kimya) (Önemli katkıları: Mikrop teorisi, pastörizasyon, aşı geliştirme (kuduz, şarbon), spontan üreme teorisini çürüttü, fermantasyon süreçlerini açıkladı, antisepsi kavramını tıbba kazandırdı) )
- PAT PAT (VURMAK)
- PAT ile PAT ile PAT
( Yassı, basık. İLE Yassı bir şeyle vurulunca çıkan ses. İLE Bileşikgillerden, kasımpatına benzeyen bir çiçek. | Bu çiçeğin biçiminde elmas iğne. )
- PATA-KÜTE (GİRİŞMEK, VURMAK)
- PATA ile PATA[İt.]
( Büyük ayaklı. [PATAGONYA < PATA] İLE Oyunda, yenen ve yenilen olmaması, berabere kalma. )
- PATAKLAMAK ile/ve/||/<> DÖVMEK
- PATALYA[İt.] ile DİNGİ
( İki küreği de bir kişi tarafından çekilen, birden üç çifteye kadar olan savaş gemisi sandalı. İLE Çifte kürekli, küçük patalya. )
- PATATES/HAVUÇ ile MANYOKA
- PATATES ile KRALİYET PATATESİ
( ... İLE Jersey Adası'nın, ünlü, küçük ve lezzetli patatesleri. )
- PATATES ve/ne yazık ki/> SOLANİN
( Kimyasal Tehlike: Solanin:
Patateslerin filizlenmesiyle birlikte, özellikle filizlerin ve yeşil renkli bölümlerin oluştuğu bölgelerde "solanin" adlı toksik bir alkaloid üretimi artar. Solanin, sinir sistemi üzerinde olumsuz etkiler yapabilir ve mide bulantısı, kusma, ishal gibi belirtilere yol açabilir. Bu nedenle, filizlenmiş ve yeşillenmiş patateslerin tüketimi önerilmez.
Patatesin Filizlenme Nedenleri:
Patatesler, doğal bir depolama sürecinin parçası olarak filizlenir. Filizlenme, patatesin sıcaklık, ışık ve nem gibi çevresel koşullara maruz kaldığında oluşur. Bu koşullar, patateslerin büyüme hormonlarını[giberellinler] etkinleştirerek filizlenme sürecini başlatır.
Patatesi Saklama Koşulları
Patatesler, 4 - 10°C arasında, serin ama donma noktasının üzerinde saklanmalıdır.
Orta derecede nemli bir ortam tercih edilmelidir. Aşırı nem, çürümeye neden olabilir.
Patatesler karanlık bir ortamda saklanmalıdır. Işık, klorofil üretimini artırarak patateslerin yeşillenmesine ve solanin üretimine yol açar.
Patateslerin saklandığı alan iyi hava almalı, plastik torbalar yerine delikli kutular ya da bez torbalar yeğlenmelidir. )
- PATATES ile TATLI PATATES
( POTATO vs. YAM/SWEET POTATO )
( SOLANUM TUBEROSUM cum IPOMOEA BATATAS )
- [ne yazık ki]
PATAVATSIZLIK ile/ve/||/<> TOKSÖZLÜLÜK
( Sözlerinin nereye varacağını düşünmeden saygısızca konuşma, davranışlarına dikkat etmememe. İLE Hatır ve gönül dinlemeden, hiçbir şeyden "çekinmeden" konuşmak. )
- PATCH CLAMP İLE TIRF İLE SUPER-RESOLUTİON ile/||/<> TEK MOLEKÜL TEKNİKLERİ
( Biyolojik sistemlerde hassas ölçüm. )
( Formül: I = g(V-E) )
- PATCH :/yerine YAMA
- PATCH[İng.] değil/yerine/= YAMALIK
- PATCHPLASTY[İng.] değil/yerine/= YAMALAMA
- PATCHWORK[İng.] değil/yerine/= KIRK YAMA / YAMA İŞİ
- PATE ile ...
( Ahşap evlerin üzerinde bulunduğu direklerin üzerinden farelerin çıkamaması için kullanılan ara taş. )
- PATEN ile PATENT
( Buz üstünde kaymak için kullanılan, çoğunlukla, tabanına, dar ve uzun bir çelik takılı ayakkabı. | Bu ayakkabının düz yerlerde kaymakta kullanılan tekerlekli türü. İLE Bir buluşun ya da o buluşu uygulama alanında kullanma hakkının bir kimseye ait olduğunu gösteren belge. | Uyrukluk belgesi. | Gemilere, ayrıldıkları limanın sağlık durumu için verilen belge. | Bir durum ya da bir işi yalnızca kendi yetkisi altında görme. )
- PATEN ile ROLLERBLADE
- PATENS/PATENCY[İng.] değil/yerine/= AÇIK KALMA
- PATENT[İng.] değil/yerine/= AÇIK | BULUŞ BELGESİ
- PATENT ile YARARLI/FAYDALI MODEL ile TASARIM
( )
- PATENT[İt.] ile MARKA[İt. < Alm.]
( Bir buluşun ya da o buluşu uygulama alanında kullanma hakkının bir kimseye ait olduğunu gösteren belge. | Uyrukluk belgesi. | Gemilere, ayrıldıkları limanın sağlık durumu için verilen belge. | Bir durum ya da bir işi yalnızca kendi yetkisi altında görme. İLE Resim ya da harfle yapılan işaret. | Bilet, para yerine kullanılan metal ya da başka şeyden parça. )
- PATENTLER
- PATERJİ TESTİ POZİTİFLİĞİ ile/||/<> DERİ AŞIRI DUYARLILIK TESTİ
( Paterji testi iğne batırma sonrası papül oluşumu İLE deri aşırı duyarlılık testi allerjen reaksiyonudur. Paterji Behçet hastalığına özgü İLE alerji testi spesifik antijenlere yanıt gösterir. Paterji nötrofil aşırı yanıtı İLE alerji IgE aracılı reaksiyondur. )
( Hulusi Behçet tarafından 1937 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1889-1948) (Ülke: Türkiye) (Alan: Dermatoloji, İmmünoloji) (Önemli katkıları: Behçet hastalığını 1937 yılında tanımladı. Üçlü semptom kompleksini (ağız yaraları, genital yaralar, göz iltihabı) bir hastalık olarak ortaya koydu. İsmini taşıyan ilk Türk doktor.) )
- PATERN ANALİZ/PATTERN ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= ÖRÜNTÜ ÇÖZÜMLEME
- PATERN[İng.] değil/yerine/= ÖRÜNTÜ | KALIP
- PATERNAL[İng.] değil/yerine/= BABADAN/ATADAN
- PATETES değil PATATES
- PATH INTEGRAL İLE VARİATİONAL İLE PERTURBATİON ile/||/<> HESAPLAMA YÖNTEMLERİ
( Fiziksel problem çözme teknikleri. )
( Formül: ∫Dφ e^{iS[φ]/ℏ} )
- PATH vs. LANE
- PATH :/yerine YOL
- PATIENCE vs. DUPERY
- PATIENCE vs./and HARMONY
- PATIENCE/FORBEARANCE instead of EXPECTATION
- PATIENT :/yerine HASTA, SABIRLI
- PATİK ile/= ÇETİK
( Anadolu'da. İLE/= Trakya'da. )
( Altı yumuşak, genellikle üstten bağlı, küçük çocuk ayakkabısı. )
- PATİKA ile/ve BOĞAZ
- PATİKA[Slavca/Bulgarca] değil/yerine/= İZLEK/İZYOLU/KEÇİ YOLU/YOLAK/ÇIĞIR[dvnlgtturk]
- PATİKA ile PARKUR
- PATİNAJ[Fr.] ile ...
( Patenle kayma eylemi. | Yolun kaygan olması dolayısıyla tekerlekler dönmeksizin bir taşıtın kayması ya da tekerleklerin dönmesine karşın taşıtın ilerleyememesi. İLE ... )
- PATIR PATIR (KOŞMAK, İNMEK)
- PATIR PATIR ile LAMBUR LUMBUR
- PATIR, GÜRBÜZ (İZMİT, 1939) :
( Feriköy'den kaleci olarak transfer edildi ve iki sezon (1963 - 1965) Sarıyer'de tescilli kaldı. Sarıyer takımında 42 lig, 4 kupa olmak üzere 46 resmi ve 8 özel maçla birlikte toplam olarak 54 kez forma giydi. Lig maçlarında 45, kupa maçlarında 4 ve özel maçlarda 0 olmak üzere toplam olarak 58 gol yedi. Kocaeli Petrolspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )
- PATIRTI ile GÜMBÜRTÜ
- PATİSKA[Baptiste de Cambrai'nin adından] ile/<> NANSUK
( Çoğu pamuktan dokunmuş sık ve düzgün bez. | Bu bezden yapılmış olan. İLE Bir tür, ince, sık dokunmuş patiska. )
- PATKA ile TEPELİ PATKA
- PATLADI ve/||/<>/> ATLADI
( Lastik. VE/||/<>/> Sürücü. )
- PATLAK ile PIRTLAK
( ... İLE Dışarı fırlamış. | Kolayca kabuğundan dışarı çıkabilen. )
- PATLAK ile PÖRTLEK
- PATLAMAK ile BÖSMEK
( ... İLE Bir maddenin, birdenbire gaz durumuna gelerek patlaması. infilâk etmesi. )
- PATLAYANA KADAR ile/değil/yerine DOYANA/DOYACAK KADAR
- PATLICAN ile/ve/||/<> BAN OTU
( ... İLE/VE/||/<> Patlıcangillerden, Asya, Kuzey Afrika ve Avrupa'nın sıcak bölgelerinde yetişen, hekimlikte kullanılan, uyuşturucu ve zehirli, bir ya da iki yıllık otsu bir bitki. )
( ... cum HYOSCYAMUS NIGER )
- PATLICAN ile BİRECİK PATLICANI
- PATLICAN ile BOSTAN PATLICANI
( ... İLE Az çekirdekli, iri, yuvarlak/topak ve oval bir patlıcan türü. )
- PATLICAN ile İTÜZÜMÜ/KÖPEKÜZÜMÜ
( ... İLE Patlıcangillerden, bazı ilaçların yapımında kullanılan bir bitki. )
( ... cum SOLANUM NIGRUM )
- PATLICAN ve/||/<>/> KARNIYARIK
( ... VE/||/<>/> Uzunlamasına yarılan kızarmış patlıcanların ortasına iç malzeme konularak hazırlanmış yemek. | Matbaacılıkta her sayfayı çift sütun olarak düzenleme. )
- PATLICAN ile KEMER PATLICANI
( BÂDİNCÂN, BÂDİNGÂN )
( HADAK )
( SOLANUM MELONGENA )
- PATLICAN ile/ve/<> MUSAKKA
( ... İLE/VE/<> Ufak parçalar biçiminde doğranmış sebzelerin, soğanla pişirilmesiyle yapılan bir yemek. )
- PATNİK" ATAK değil PANİK ATAK
- PATOGENEZ/PATHOGENESIS[İng.] değil/yerine/= SAYRILIK GELİŞİM SÜRECİ
- PATOGNOMİK/PATHOGNOMONIC[İng.] değil/yerine/= TANI KOYDURUCU
- PATOJEN MİKROORGANİZMA ile/||/<> KOMMENSAL MİKROORGANİZMA
( Patojen hastalık yapan mikroorganizma İLE kommensal zararsız yaşayan mikroorganizmadır. Patojen vücuda zarar verir İLE kommensal hatta faydalı olabilir. Pasteur patojenleri tanımladı İLE bağırsak mikrobiyotasının çoğu kommensaldir. )
( Louis Pasteur tarafından 1860 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1822-1895) (Ülke: Fransa) (Alan: Biyoloji, Kimya) (Önemli katkıları: Mikrop teorisi, pastörizasyon, aşı geliştirme (kuduz, şarbon), spontan üreme teorisini çürüttü, fermantasyon süreçlerini açıkladı, antisepsi kavramını tıbba kazandırdı) )
- PATOJEN[Fr.] ile/ve/<> PATOLOJİ[Fr. < Yun. PATHOS: Sayrılık. | LOGOS: Bilim.]
( Sayrılık oluşturan. İLE Sayrılıklar bilimi. )
- PATOJEN/PATHOGEN[İng.] değil/yerine/= SAYRILAYICI, HASTALIK YAPICI
- PATOJENİK/PATHOGENIC[İng.] değil/yerine/= YOZLATAN, SAYRILAYAN
- PATOLA ile ...
( Hindistan'a özgü bir bayan giysisi. )
- PATOLOJİ ile/||/<> HİSTOLOJİ
( Sayrılıkların nedenlerini ve etkilerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Dokuların mikroskobik yapısını inceleyen bilim dalı. )
- PATOLOJİ ile/ve/||/<> PARODİ
- PATOLOJİ/PATHOLOGY[İng.]/MARAZÎ[Ar.] değil/yerine/= SAYRILIK BİLİMİ
- PATOLOJİK/PATHOLOGIC[İng.]/MARAZÎ değil/yerine/= SAYRILIKBİLİMSEL/SAYRILIKLI/SAYRILIKLA İLGILİ
- PATOMİMİ ile ...
( Sahte hastalık. )
- PATRİK ile ...
( Ortodoks ve bazı Doğu kiliselerinin başkanlarının unvanı. )
- PATRİK ile/||/<> PATRİCİ
( Ortodoks ve Doğu kiliselerinin başkanlarına verilen ad. İLE Eski Roma Uygarlığı'nda soylulara verilen ad. )
- PATRİYARKALİZM ile PATRİMONYALİZM
- PATRON OLMAK ile/değil/yerine ÖRNEK VE ÖNDER OLMAK
( [not] BEING BOSS vs./but BEING EXAMPLE AND LEADER
BEING EXAMPLE AND LEADER instead of BEING BOSS )
- PATRON ile AİLE ile SEVGİLİ/EŞ
( [ne yazık ki]
Köle gibi olmamızı/çalışmamızı ister/bekler. İLE/VE/||/<> Kendi istedikleri gibi olmamızı ister/bekler. İLE/VE/||/<> Sürekli değişmemizi ister/bekler. )
- PATRON değil/yerine/= İŞVEREN
- PATRON[Azr.] = KOVAN[Tr.]
- PATRONAJ[Fr. < PATRONAGE] ile/ve/değil/yerine/<> YARDIM | YÖNETİM, GÖZETİM
( Cezaevinden serbest bırakılan suçlunun, toplum yaşantısına yeniden uyabilmesini sağlamak amacıyla yapılan yardım çalışması. )
- PATTADANAK
- PATTERN vs. FORM
- PATTERN MINING[İng.] değil/yerine/= ÖRÜNTÜ MADENCİLİĞİ
- PATTERN :/yerine DESEN, KALIP
- PAUL EKMAN ve/||/<> LESLIE GREENBERG ve/||/<> RHONDA GOLDMAN
- PAUL JOSEPH GOEBBELS ile/değil KURT GÖDEL
- PAULİ İLE HUND İLE AUFBAU ile/||/<> ELEKTRON DİZİLİM İLKELERİ
( Atomlarda elektron yerleşiminin üç temel kuralı. )
( Formül: ms = ±½ )
( Wolfgang Pauli tarafından 1925 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- PAULİ PARAMAGNETİK ile/||/<> CURİE PARAMAGNETİK
( Pauli metal serbest elektron, Curie lokalize spin. )
( Formül: T bağımsız İLE 1/T )
( Wolfgang Pauli tarafından 1925 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- PAUSE :/yerine DURAKLATMAK, MOLA
- PAVANE ile ...
( Avrupa kökenli bir dans. )
- PAVURYA[Yun.] ile ÇAĞANOZ
( Bir tür iri yengeç. İLE Bir tür pavurya. )
- PAVYON[Fr.] ile PAVYON[Fr.]
( Bir kuruluşun, bir kurumun, bir bahçe içindeki yapılarından her biri. İLE Geceleri açık, içkili eğlence yeri. )
- PAWLOWNIA ile/ve OCALIPTUS
- PAY (AL[DIR]MAK) ile/ve/değil/||/<>/< İLİŞKİ/LEN[DİR]MEK
- PAY ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAK
- PAY ile/ve NASİP/BEHRE[Fars.]
- PAY :/yerine ÖDEMEK, PAY
- PAY ile/||/<> PAYDA
( Pay üstteki İLE payda alttaki sayıdır )
( Formül: a/b: a pay İLE b payda )
- PAYAN[Fars.] ile PAYANDA[Fars.]
( Son, sonuç, uç, kenar. İLE Yerinden oynamış bir nesnenin düşmemesi için konulan eğik ya da düz destek, dayak. )
- PAYDA ile/ve/||/<> PARÇA
( DENOMINATOR vs./and/||/<> PART/PIECE )
- PAYDA ile PAYANDA[Fars.]
- PAYDOS[Yun.] değil/yerine SON/ARA
( İşi ya da çalışmayı, (geçici olarak) bırakma. DEĞİL/YERİNE ... )
- PÂYE[Fars.] değil/yerine/= AŞAMA
- PAYE[Fars.] ile/ve/değil/||/<>/< PAY/ÜLEŞ/HAK/HİSSE/SEHİM
( Aşama, rütbe. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm. | Eşit bölüm. | Ticari bir işlemde zarar tehlikesine karşı ayrılan para, marj. | Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane aldığını gösteren sayı. | Katkı. )
- PAYEN[Fr.]/PAGAN(US)[Lat.] ile ...
( Çok tanrılı dinden olan. )
- PÂYİDAR/PÂY-DÂR[Fars.] değil/yerine/= KALIMLI/YERLEŞMİŞ
- PAYİTAHT[Fars.] değil/yerine/= BAŞKENT
- PAYIZ[Azr.] = SONBAHAR[Tr.]
- [ne yazık ki]
"PAY KAPMAYA ÇALIŞMAK" değil/yerine HAK ETMEK
- PAYLAÇO" değil PALYAÇO[İt. < PAGLIACCIO]
- PAYLAMAK değil/yerine PAYLAŞMAK
( İter. DEĞİL/YERİNE Çeker. )
- PAYLAMAQ[Azr.] = DAĞITMAK, BÖLÜŞTÜRMEK[Tr.]
- Paylaşanı DİNLE!!!
- PAYLAŞILABİLECEK ile PAYLAŞILAMAYACAK
- PAYLAŞILABİLEN ile ÖZEL OLAN
( SİHAN: Hisseler. )
( NASÎB: Pay, kısmet. )
( BERHÛR: Hisse, nasip, pay. )
( SHARABLE vs. SPECIAL )
- PAYLAŞILABİLENLER ile/ve PAYLAŞILANLAR
- PAYLAŞIL(A)MAYANLAR
- PAYLAŞIL(A)MAYANLAR
- PAYLAŞILMAYANLAR ile/ve PAYLAŞIL(A)MAYANLAR [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]
- PAYLAŞIM ile/ve DAĞITIM
( SHARING vs./and DISTRIBUTION )
- PAYLAŞIM ile/ve DAYANIŞMA
( SHARING vs./and SOLIDARITY )
- PAYLAŞIM ve/> DÖNÜŞÜM
( SHARING and/> TRANSFORMATION )
- PAYLAŞIM ile/ve/||/<> İŞLEM ile/ve/||/<> ARŞİV
( Verilerin ve özellikle de e-postaların düzenlenmesinde gerekli olan, öncelikli ve işlevsel en üst üç bölüm/leme. )
- PAYLAŞIM ile/ve/değil PAYLAŞIMI YAŞAMAK
( [not] SHARING vs./and TO LIVE/FEEL THE SHARING )
- PAYLAŞIM ile/ve/<> SAYGINLIK
- PAYLAŞIM ile/ve YAKLAŞIM
( SHARING vs./and APPROACHING )
- [ne yazık ki]
PAYLAŞIMSIZ/LIK ile/değil/< "DOYUMSUZ/LUK"
- Paylaşım için DİNLE!!!
- Paylaşım için SUS!!!
- PAYLAŞMAK ile/ve BÖLÜŞMEK
- PAYLAŞMAK ile KIRIŞMAK
- PAYLAŞMAK ile/ve PASLAŞMAK
( TO SHARE vs./and TO PASS EACHOTHER )
- PAYLAŞMAK ile/ve "YÜKLENME(ME)K"
- PAYLAŞMALI!
- PAYMENT :/yerine ÖDEME
- PAYPLAN[İng. < PIPELINE] değil/yerine/= BORUYOLU
- PAZAR ile AKŞAM PAZARI
- PAZAR ile/ve/||/<> ARKADIUS(AVRAD) PAZARI
( ... İLE/VE/||/<> Cerrahpaşa'da kurulurdu. )
- PAZAR ile KENT
( Ticaret/alışveriş sabit değilse. İLE Ticaret/alışveriş sabitse. )
- PAZAR ile MERKATA
( ... İLE Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da bulunan pazar, Afrika'nın en büyük pazarıdır.[20 km²] )
( ... con MERCATO )
- PAZAR ile MEYVE-İTER PAZARI
- PAZAR ile/ve/değil/||/<>/> MEZAR
( Ana rahminden geldik pazara
Bir kefen aldık döndük mezara )
(
)
- PAZAR ile/ve/||/<> PANAYIR[Yun. < PAN AGHIOS]
( Haftalık ve/ya da belirli günlerde kurulan. İLE/VE/||/<> Yılda 1-2 kez kurulan/yapılan, sergi niteliği de taşıyan pazar. )
- PAZAR ile PASAR MALAM
( Yerde, tezgâh ya da bir şeylerin üzerinde. İLE Brunei'nin başkenti Bandar Seri Begawan'da, yerli halkın, kayıklarının içinde çeşitli tropikal meyveler sattığı bir pazar. )
- PAZAR ile/||/<> SATAK
( ... İLE/||/<> Çarşı, pazar yerleri. )
- PAZARBAŞI DALYANI :
( Yenimahalle'nin Pazarbaşı mevkii denizinde kurulan bir dalyandı. 1965 yılına kadar kurulan dalyan Hamamcıoğulları'na aitti. )
- PAZARLAMA ile/ve/<> HALKLA İLİŞKİLER ile/ve/<> REKLAM ile/ve/<> MARKALAŞTIRMA
( "Ben büyük bir âşığım." İLE/VE/<> "İnan bana! O çok büyük bir âşık." İLE/VE/<> "Büyük âşığım! Büyük âşığım! Büyük âşığım!" İLE/VE/<> "Anladım ki, büyük bir âşıksın!" )
( "I'm great lover." vs./AND/<> "Trust me! He's a great lover." vs./AND/<> "I'm a great lover. I'm a great lover. I'm a great lover." vs./AND/<> "I understand. You are a great lover." )
( MARKETING vs./and/<> PUBLIC RELATIONS vs./and/<> ADVERTISING vs./and/<> BRANDING )
- PAZARLAMA ile HİLE
( MARKETING vs. TRICK )
- PAZARLAMA ile/ve "KAKALAMA"
- PAZARLAMA ile/ve/yerine SATIŞ
( Ürünün üretiminden, son tüketiciye ulaşması ve sonrasındaki tüketici destek aşamalarının tamamını kapsar. İLE/VE/YERİNE Pazarlama etkinliklerine anlam kazandıran, hedef aşamadır. Bir ürünün üretimi, reklam edilmesi, fiyatlandırılması, pazara çıkarılması ve tüketiciye sunulacak aşamaya getirilmesini pazarlama süreci olarak değerlendirirsek; bu aşamadan sonra tüketiciye sunulması, sunum yapılması ve kabul edilebilir bir bedel karşılında takasa sokulması işlemi. Genel olarak müşteriye "evet" dedirtme etkinliğidir. )
( Net kâra bakar. İLE/VE/YERİNE Ciroya bakar. )
( Hedefi, şirketin kârlılığını sağlamaktır. İLE/VE/YERİNE Satıcının hedefi ise verilen ciro hedefini tutturmaktır. )
( Süreç yönetir. İLE/VE/YERİNE Süreci başarılı sonlandırma [ürünü verip karşılığını alma] görevini üstlenir. )
( Gereksinim belirler/oluşturur. İLE/VE/YERİNE Gereksinim giderir. [Bazı durumlarda satıcı gereksinim belirlemek ya da var olan gereksinimi açığa çıkarmak için etkin olabilir.] )
( Müşteriyi, ürüne çeker. İLE/VE/YERİNE Ürünü, müşterinin parasıyla takas eder. )
- PAZARLIK PAYI ile/ve/değil/yerine İNDİRİM PAYI
- PAZARLIK ile/değil/yerine TARTIŞMA
( [not] NEGOTIATION vs./but ARGUE
ARGUE instead of NEGOTIATION )
- PAZAR/pazar ile/ve/değil/||/<> Pazar
( Ürünlerin satıldığı yer. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Haftanın son günü. )
- PAZARTESİ'NE değil PAZARTESİ'YE
- PAZI/YABANİ ISPANAK/YABANPANCARI ile IŞTIR
( Ispanakgillerden, yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki. İLE Ispanakgillerden, sapları etli bir ot, yabanpazısı. )
( BETA VULGARIS cum BLITUM CAPITATUM )
- PAZI ile PAZU/PAZI[Fars. :Kol.] ile PAZI
( Ispanakgillerden, yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki, yabanpancarı, yabanlıspanak. İLE Kolun, omuz ile dirsek arasındaki bölümünde bulunan, şişkince kas kitlesi. İLE Bir ekmeklik hamur topağı, beze. )
- PAZIBENT[Fars.] değil/yerine/= KUŞAK/KOLÇAK
( Belirli bir amaçla, kola geçirilen, enli kuşak, kolçak. )
- PAZU GÖSTERMEK" ile/değil/yerine/||/<>/></< GÖNLÜNÜN GENİŞLİĞİ
- PAZU[Fars. < BÂZÛ](BİSEPS) ile/ve TRİSEPS
( Kolun, omuz ile dirsek arasındaki bölümü. İLE/VE ... )
( BICEPS vs./and TRICEPS )
- PAZVAL ile/değil/yerine KAYIŞ
( Kunduracıların, çalışırken, kundurayı, dizleri üzerinde tutmak için kullandıkları kayış. )
- PAZVANT/PÂSBÂN/PÂSDÂR/PÂSVÂN[Fars.] değil/yerine/= BEKÇİ
( Osmanlı döneminde, Rumeli'de, gece bekçilerine verilen ad. )
- Pb ile Pd
( Kurşunun simgesi. İLE Palladyum'un simgesi. )
- PBFT/PRACTICAL BYZANTINE FAULT TOLERANCE[İng.] değil/yerine/= UYGULAYIMSAL BİZANS HATA TOLERANSI
- PBH ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< PBH
( Polikistik Böbrek Hastalığı. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Pek Bilinmeyen Hastalık. )
- p.c.[Lat. < POST CIBUM] değil/yerine/= YEMEKLERDEN SONRA
- PC/POST CİBUM[İng.] değil/yerine/= YEMEKTEN SONRA
- PC ile PALM
- PC :/yerine KİŞİSEL BİLGİSAYAR
- PC ile MACINTOSH
- PC ile NOTEBOOK(DİZÜSTÜ/LAPTOP)
- PCI/PERCUTANEOUS CORONARY INTERVENTION[İng.] değil/yerine/= DERİDEN KORONER ATARDAMAR GİRİŞİMİ, PERKÜTAN KORONER GİRİŞİM
- PCM ile/||/<> COSMO
( PCM polarizable continuum İLE COSMO conductor-like screening. )
( Formül: Dielektrik İLE iletken )
- PCO&SUP2;/PARTIAL CARBON DIOXIDE PRESSURE[İng.] değil/yerine/= PARSİYEL KARBONDİOKSİT BASINCI
- PCR İLE RT-PCR İLE QPCR ile/||/<> DNA AMPLİFİKASYON TEKNİKLERİ
( DNA çoğaltma ve analiz yöntemleri. )
( Formül: 2ⁿ kopya (n döngü) )
- PCR İLE WESTERN BLOT İLE ELISA ile/||/<> MOLEKÜLER TEKNİKLER
( Temel biyoloji lab yöntemleri. )
( Formül: 2^n amplifikasyon )
- PCR/POLYMERASE CHAIN REACTION POLIMERAZ[İng.] değil/yerine/= ZINCIR TEPKİMESİ
- PCR ile/||/<> KLONLAMA
( PCR DNA'yı çoğaltır İLE klonlama canlı sistemde üretir )
( Formül: PCR: 2^n kopya (n döngü)\nDenatürasyon (95°C) → Bağlanma (55°C) → Uzama (72°C) )
- PCR ile/||/<> RT-PCR
( PCR DNA'yı İLE RT-PCR RNA'yı cDNA üzerinden çoğaltır )
( Formül: 2^n döngü (PCR) İLE RNA→cDNA→amplifikasyon (RT-PCR) )
- PD İLE PT İLE RH İLE RU ile/||/<> DEĞERLİ METAL KATALİZÖRLER
( Platin grubu metal katalizörler. )
( Formül: Pd(0) → Pd(II) → Pd(0) )
- PDA/PERSONAL DATA ASSISTANT | PATENT DUCTUS ARTERIOSUS[İng.] değil/yerine/= KİŞİSEL VERİ YARDIMCISI | PATENT DUKTUS ARTERİYOZUS, DUKTUS ARTERİYOZUS AÇIKLIĞI
- PDF:
"PİDİEF" değil PEDEFE P D F
- PDI ile/||/<> MONODİSPERS
( PDI = Mw/Mn dağılım genişliği İLE monodispers PDI = 1. )
( Formül: Polidispers İLE uniform )
- PDÖ/PROBLEM-BASED TEACHING[İng.] değil/yerine/= SORUNA DAYALI ÖĞRETIM
- PDR ile/ve/||/<> RPD
( Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik. İLE/VE/||/<> Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık. )
- PE[Fars.]
- PE/PULMONARY EMBOLISM PULMONER[İng.] değil/yerine/= EMBOLİ, AKCİĞER DAMAR TIKANIMI
- PEACE :/yerine BARIŞ
- PEAK :/yerine ZİRVE
- PEARSON İLE SPEARMAN İLE KENDALL ile/||/<> KORELASYON ÖLÇÜLERİ
( Değişkenler arası ilişki ölçüm yöntemleri. )
( Formül: r = Σ(x-x̄)(y-ȳ)/√Σ(x-x̄)²Σ(y-ȳ)² )
- PEÇE[Ar.] ile PEÇE[Ar.]
( Sarmaşık. | Yavru.[insan ve hayvanda] | Çocuk, oğlan. İLE Eskiden ülkemizde, bugün kimi ülkede bayanların sokakta yüzlerine örttükleri ince siyah örtü. | Bir şeyi gizlemek için üzerine çekilen örtü. | Yıldız resimlerinin alındığı plakların yüzeyinde görülen hafif karartı. )
- PEÇE ile/değil PERDE
- PEÇELİ BAYKUŞ ile KIR BAYKUŞLARI ile KULAKLI ORMAN BAYKUŞU ile ALACA BAYKUŞ
( Tiz bir sesle çığlık atar. İLE Genellikle ses çıkarmaz. İLE Düşük perdeden uzatılmış bir uu-uu-uu sesi çıkarır. İLE Erili huuu-huuu-huuu diye öter, dişili boğuk bir sesle kiv-vik diye ses çıkarır. )
(
ile ... ile ... ile ... )
- PEÇENEK ile
( VIII-XI. yüzyıl arasında, Türkistan'da, Güneydoğu Avrupa ve Balkanlar'da yaşamış olan bir Türk boyu. )
- PEÇETA ile ...
( İspanyol para birimi. )
- PEÇİÇ[Hintçe] ile ...
( Deniz kabuklarıyla oynanan bir oyun. )
- PECULIARITY/SPECIALITY vs./and PRIVILEGENESS
- PEDAGOG değil/yerine/= EĞİTİMBİLİMCİ/EĞİTİMCİ
- PEDAGOJİ/K değil/yerine/= EĞİTİMBİLİM/SEL
- PEDAL değil/yerine/= AYAKÇA
- PEDAL[İt.] değil/yerine/= AYAKLIK
( Bir makinede/araçta, ayak yardımıyla dönmeyi ya da devinimi sağlayan düzen. )
- PEDER ile/||/<> PEDEREŞ
( Baba. İLE/||/<> (Onun) babası. )
- PEDERŞAHİ[Fars.] değil/yerine/= ATAERKİL
( Soyda babayı esas alan ve ailede çocukları baba soyuna mal eden toplum düzeni. )
- PEDİKÜL/PEDICLE[İng.] değil/yerine/= AYAK, AYAKÇIK | SAP
- PEDİYATRİ/PEDİATRICS[İng.] değil/yerine/= ÇOCUK SAĞLIĞI VE SAYRILIKLARI BİLİMİ
- PEDİYATRİK/PEDİATRIC[İng.] değil/yerine/= ÇOCUKLA İLGILİ
- PEDOLOJİ[Fr. < Yun. PAİD: Çocuk. LOGOS: Bilim.] ile PEDOLOJİ[Fr. < Yun. PEDON: Toprak. LOGOS: Bilim.]
- PEDOLOJİ ile ...
( Toprak bilimi. )
- PED-/-PEDE/PEDİ-/PEDO-/PAED-/PAEDO- ile/||/<> HEBE-
( Çocuk. İLE/||/<> Ergenlik, ergenlik çağında. )
- PEDÜNKÜL/PEDINCLE[İng.] değil/yerine/= SAP
- PEELING[İng.] değil/yerine/= DERİ SOYMA
- PEER :/yerine AKRAN
- PEFMETRE/PEAK FLOW METER[İng.] değil/yerine/= TEPE AKIM HIZIÖLÇER
- PEG/PERKÜTAN ENDOSKOPİK GASTROSTOMİ/ PERCUTANEOUS ENDOSCOPIC GASTROSTOMY[İng.] değil/yerine/= DERİDEN İÇ GÖREÇLEMEYLE MİDE AĞIZLAŞTIRMASI
- PEGASUS ve TRUVA ATI
- PEGASUS ile/ve UNICORN
( Kanatlı at. İLE/VE Boynuzlu at. )
( ASLAN - KEÇİ - YILAN )
( bkz. KİMERİZM/CHIMERISM )
- PEHLİVAN, MÜCELLİP (LÜLEBURGAZ, 1954) :
( Boluspor'dan transfer edildi ve iki sezon (1083 - 1983) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 41 lig, 2 kupa olmak üzere 43 resmi ve 14 özel maçla birlikte toplam olarak 57 maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 5, özel maçlarda 1 olmak üzere takımına 6 gol kazandırdı. Lüleburgazspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )
- PEHLİVAN[Fars.] değil/yerine/= GÜREŞÇİ
- PEJMURDE[Fars.] değil/yerine/= SALAŞ
( Eski püskü, yırtık. | Dağınık, perişan. )
- PEJORATİF[Fr.] değil/yerine/= YERMELİ
- PEK ÇOK ...LARI" değil PEK ÇOK ...'YI
- PEK KOLAY DEĞİL değil PEK OLASI DEĞİL
- PEK KONUŞMAMAK ile/değil/yerine/>/< (DAHA) AZ KONUŞMAK
- PEKÂLÂ değil/yerine/= PEKİYİ
- PEKİN ÖRDEĞİ ÜRETİM SAHASI :
( Belgrad Ormanı içindedir. Çok çabuk gelişen Pekin örnekleri kuluçka makinelerinde üretilerek diğer işletmelere dağıtımı yapılmaktadır. )
- PEKİN = EMİNL = CERTAIN[İng., Fr.] = GEWIß[Alm.] = CERTUS[Lat.]
- PEKİNLİK = EMİNLİK = CERTAINTY[İng.] = CERTITUDE[Fr.] = GEWIßHEIT[Alm.] = CERTITUDINEM[Lat.]
- PEKİŞ, İLKSUN (...) :
( Sarıyer Belediyespor Kulübü karate takım sporcusu olup; 2005'te Yalova'da yapılan Türkiye Avrupa Bölgesel Takım Şampiyonasında birinci olan takımın elemanı olarak yarıştı. )
- PEKİŞTİRME ile/ve/||/<> VURGU/ÜNLEM
( Bazı sözler, argolar ve küfürler, sözcüğün birebir anlamı/karşılığı için kullanılmaz. Daha çok pekiştirme sıfatı ya da vurgu, ünlem olarak kullanılır. )
- Pekiştirmek için DİNLE!!!
- Pekiştirmek için SUS!!!
- PEKİŞ(TİR)MEK ile/ve/<> OLGUNLAŞ(TIR)MAK
( TO CONSOLIDATE vs./and/<> TO RIPEN )
- PEKİŞTİRMEK ile/ve/<> PERÇİNLEMEK[Fars. :Siyeç.]
( ... İLE/VE/<> Bir bağıntıyı, perçinle tutturmak. | İki ya da daha çok parçayı, karşılıklı bölümlerini birbiri üzerinde ezerek birleştirmek. | Berkitmek, sağlamlaştırmak, güçlendirmek. )
( PERÇİN[Fars.]: İki ya da daha çok levhayı birbirine bağlamak için geçirilen çivinin, ezilerek baş durumuna getirilen ucu. )
( TO CONSOLIDATE vs./and/<> TO RIVET )
- PEKMEZ ile NARDENK[Fars.]
( ... İLE Nar, erik, kızılcık gibi yemişlerden yapılan pekmez. )
- PEKMEZ'LERDE:
HURMA ile/ve KAYISI ile/ve DUT ile/ve ÜZÜM ile/ve KEÇİBOYNUZU/HARNUP ile/ve ANDIZ ile/ve KIZILCIK
( )
- PELE[Fars.] ile PELLE[Fars.]
( Terazi kefesi. | Merdiven basamağı. | Çark dişi. İLE Pele. | Derece. | Merdiven basamağı. )
- PELE[Fars.] ile PELLE[Fars.]
( Terazi kefesi. | Merdiven basamağı. | Çark dişi. İLE Pele. | Derece. | Merdiven basamağı. )
- PELERİN ile PANÇO
- PELESENK[Ar.] ile/değil PERSENK[Fars.]
( Türlü bitkilerden çıkarılan, kokulu bir reçine. | Pelesenkağacından elde edilen değerli kereste. İLE/DEĞİL Konuşurken, gereksiz yinelenen söz. )
(1996'dan beri)