P ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 24.546 başlık/FaRk ile birlikte,
24.546 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(75/100)
- RUMİNE ile/||/<> VERSAILLES
( Lozan Antlaşması'nın yapıldığı saray. İLE/||/<> I. Dünya Savaşı sonunda İtilâf Devletlerinin 28 Haziran 1919'da Almanya ile imzaladığı antlaşmanın yapıldığı yer. )
- RUSSELL AÇMAZI ile/ve/||/<> CANTOR AÇMAZI ile/ve/||/<> RICHARD AÇMAZI ile/ve/||/<> YALANCI AÇMAZI ile/ve/||/<> CURRY AÇMAZI ile/ve/||/<> YABLO AÇMAZI ile/ve/||/<> BERRY AÇMAZI ile/ve/||/<> HETEROLOJİK AÇMAZ
- RÜSUP[Ar.] değil/yerine/= TORTU/TOPUT/SÜZÜNTÜ/ÇÖKELTİ
- RÜŞVET[Ar.] değil/yerine/= ORUNÇ/URUNÇ, ETTİREÇ
- RUSYA BÜYÜKELÇİLİĞİ YAZLIĞI :
( Büyükdere, Piyasa Caddesi üzerindedir. 19. yy. başlarında inşâ edildi. 17.123 m²lik bir alanı kapsar. Elçilik binası ve müştemilatları ahşap olup önemli tarihi eserlerdendir. Ahşap binaların mimarisi ve kabartma süslemeleri dikkat çeker. Cümle kapısı önündeki çakıl taşlarından yapılan desenli zemin harikuladedir. Elçilik önünde bir de elçiliğe ait denizi hamamı bulunmaktadır. Asırlık ağaçlar ve değişik bitki örtüsü ile kaplı büyük korkuluğu bulunmaktadır. )
- RUSYA KONSOLOSLUĞU YAZLIK BİNASI :
( Kefeli Caddesinde deniz manzaralı ve caddenin üst kısmında on dönümlük bir bahçe içindeki yalı Rusya Konsolosluğuna aitti. Yalı 18. yy. ikinci yarısında yaptırılmış tarihi bir eserdir. Bina daha önceleri Fransa Büyükelçiliğine aitti. Yalı sonraları Atatürk tarafından Rusya Büyükelçiliğine hediye edilmiş olup, Atatürk bu yalıda dinlenmiştir. )
- RUTİN[Fr./İng. < ROUTINE] değil/yerine/= SÜRENEK/SIRADAN/ALIŞILAGELMİŞ/ALIŞILAGELEN
- RÛ/Y[Fars.] ile RÛY[Fars.] ile -RÛ[Fars.]
( Yüz, çehre. İLE Tunç. İLE "biten, olan" anlamlarına gelerek birleşik sözcükler yapar.[HOD-RÛ: Kendiliğinden.] )
- RÜYA GİBİ ile/ve/||/<> JİLET GİBİ
( Kadının güzelliği için söylenilen/hayal edilen. İLE/VE/||/<> Erkeğin yakışıklılığı için söylenilen/hayal edilen. )
- RÜYÂ ile KARABASAN
( DREAM vs. NIGHTMARE )
( HÂB ile KÂBÛS )
- RÜYA ile/ve/<> MİT
( Bireysel. İLE/VE/<> Toplumsal. )
( Bireysel mitlerdir. İLE/VE/<> Ortak rüyalardır. )
- RÜYÂ ile/<> RİYÂ
( Olmadığı gibi görmek. İLE/<> Olmadığı/n gibi görünmek. )
- RÜYA ile UYKU
( Ahiretten bir örnektir. İLE Ölümden bir örnektir. )
( Uykuda eyleme vurma - Ahmet Çorak )
( DREAM vs. SLEEP )
- YEL/RÜZGÂR ile PUPA[İt. < POPPA]
( ... İLE Gemiye arkadan esen rüzgâr. | Geminin arkası, kıç. )
- RÜZGÂRIN, KAPI ARALIKLARINDA/N:
"ESMESİ" ile "ÜFÜRMESİ"
- RÜZGÂRLI SOKAK VE RÜZGAR ÇIKMAZI SOKAK :
( Maden Mahallesi Tepeüstü mevkiinde bulunan iki sokaktır. Burası tepe olması nedeni ile devamlı rüzgâr aldığından iki sokaktan birine "Rüzgârlı Sokak", diğerine de ""Rüzgâr Çıkmazı Sokak" adı verilmiştir. )
- RUZNAMECİ İBRAHİM EFENDİ ÇEŞMESİ :
( Rumelikavağı'nda İskele Caddesi üzerinde ve yıkılıp harap olan hamamın önündedir (H.1044, M.1634). Bu duvar çeşmesi esas biçimini kaybetmiştir. Kaynak suyu ile beslenen çeşmenin kitabesi şöyledir: La ilahe illallah Muhammeden Resullullah/ Bu çeşmeyi bina iden Ruznameci İbrahim Efendidir". )
- s. 42 değil 42. s.
- Ş. ALAATTİN ELYÜREK PARKI :
( Bahçeköy'dedir, 389,00 m² alan üzerindedir. 85,00 m² yeşil alan, 56,00 m² çocuk oyun alanı, 72,00 m²'lik spor alanı bulunmaktadır. )
- S. S. SARIYER YENİMAHALLE BALIKÇILIK İSTİHSAL VE SATIŞ KOOPERATİFİ (SARIYER MERKEZ SU ÜRÜNLERİ KOOPERATİF)İ :
( 1971 yılında Halit Aslan, Lütfi Bayraktar, İsmail Çınar ve Emir Bayraktar tarafından kuruldu. Uzun süre bu isimle faaliyet gösterdi. Merkez Sarıyer, Büyükdere ve Çayırbaşı'nda kooperatif bulunmadığından yönetim kurulu kararı ile kooperatifin faaliyet alanının genişletilmesi yoluna gidildi ve Tarım Bakanlığına başvuruldu. Bakanlıkça başvuru kabul edildi ve kooperatifin ismi 02.072001'den sonra S.S.Sarıyer Merkez Su Ürünleri Kooperatifi olarak değiştirildi. Kooperatif merkezi Yenimahalle'dedir. (2019 itibariyle) Başkanlığını Bilal Çınar yapmaktadır. )
- S.S. KİREÇBURNU SU ÜRÜNLERİ KOOPERATİFİ :
( Kireçburnu'daki ilk kooperatif S.S. Kireçburnu Su Ürünleri Kooperatifidir. Semtin balıkçıları tarafından kurulmuştur. Kireçburnu balıkçı barınağı (Limanı) kooperatifin kullanımındadır. )
- S.S.RUMELİKAVAK BALIKÇILAR VE SU ÜRÜNLERİ KOOPERATİFİ :
( Bu kooperatif 1971 yılında Ahmet Terzioğlu, Cihan Karadeniz. Alaattin Ayan, Yusuf Aldın, Dursun Çınaroğlu ve Necati Tezioğlu tarafından kuruldu. İlk Başkanı Ahme Terzioğlu'yu takiben Seyfettin Aydın, Mehmet Ayan ve Mert Ayan başkanlık yaptılar. )
- S.S.SORUMLU RUMELİFENERİ SU ÜRÜNLERİ KOOPERATİFİ :
( Rumelifenerli balıkçıların kurduğu bir kooperatif olup faaliyetini devam ettirmektedir. )
- SÂ' ile SÂ' ile SAA/SİA[Ar. < VÜS'AT] ile -SÂ[Fars.] ile -SÂ/Y[Fars.]
( S harfinin Arapça adı. İLE Bin dirhemlik bir hubûbat ölçeği. İLE Genişlik, bolluk. | Güç, takat. İLE Benzetme edatı olan "âsâ"nın hafifletilmişi.[ANBER-SÂ: Anber gibi. | GAYR-SÂ: Gayır gibi.] İLE "süren/sürücü" anlamlarıyla birleşik sözcükler yapar.[CEBHE-SÂ: Yüz süren. | CEBÎN-SÂ/Y: Alın süren.] )
- SAADET/BAHTİYARLIK değil/yerine/= MUTLULUK/KIVANÇ
- SAADET İŞ OKULU :
( Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak eğitim vermektedir. Büyükdere, Piyasa Caddesi üzerinde ve Sadberg Hanım Müzesi bitişiğinde ve üst yamaçtaki "Celepçiler Köşkü"n de eğitim vermektedir. )
- SAADET ile/ve/> SİYÂDET
( HAPPINESS vs./and/> LORDSHIP/SOVEREIGNTY )
- SAÂDET[Ar.] ile SÜREKLİ MUTLULUK
( SÜREKLİ MUTLULUK )
- ŞAAŞA/LI ile ŞAH ŞAHA/LI
- SAAT:
9 ve/||/<>/> 10
( Evde yokuz. VE/||/<>/> Yatağa kon! )
- SÂAT[Ar. çoğ. SÂÂT] ile SÂÂT[Ar. < SÂAT]
( Saat. | Zaman, vakit. | Belirli/muayyen vakit. | Kıyâmet. İLE Saatler. )
- SAAT ile/ve SIHHAT(SAĞLIK)
( "SAATLER OLSUN!" değil "SIHHATLER OLSUN!" )
- SAATÇİOĞLU, PROF. DR. FİKRET (BALIKESİR, 1910) :
( İ. Ü. Orman Fakültesi Öğretim Üyesi. İlk ve ortaokulu Balıkesir'de tamamladı (1926). Aynı yıl Orman Mektebi Âlisi'ne (Yüksek Orman Mektebi) girdi. Buradan 1930 da "Birinci dereceden" diploma alarak mezun oldu. Mezuniyetini takiben bir süre Orman Genel Müdürlüğü teşkilatında çalıştı. 1931'de ögrenim ve ihtisas yapmak üzere Almanya'ya gönderildi. Münih Üniversitebi İktisat Fakültesi Ormancılık Bölümünü 1934'te "Pekiyi" derece ile bitirdi. Münih Üniversitesi Silvikültür Kürsüsünde bilimsel çalışmalarına devam etti. "Ladin ve Kayının karışık meşçeredeki karşılıklı büyüme münasebetleri" adlı doktora tezini tamamladı ve "Magna cum Laude" derecezsi ile "Dr. Oec. Publ" ünvanını kazandı. Yunda döndükten sonra 1935'te Yüksek Ziraat Enstitüsü Orman Fakültesi İstanbul kısmına Başasistan atandı. Bu görevde iken askere gitti. Askerliğini takiben kürsüdeki görevine döndü ve "Belgrad Ormanında Meşenin Silvikültür Bakımından Tabi Olacağı Muamele, Ekolojik Esaslar ve Teknik Teklifler" konusundaki tezi ile "Doçenti" ünvanını aldı. 1944'te üçüncü kez askere giderek görevini ifa etti. 1945'te Profesörlüğe yükseltildi. Orman Fakültesinin İstanbul Üniversitesine katılmasından önce 1948'de kadar Yüksek Ziraat Enstitüsü Orman Fakültesi Dekanı olarak ve İstanbul Üniversitesine katılmasından hemen sonra da İ.Ü. Orman Fakültesi Dekanı olarak 2 defa Dekanlık görevi yaptı. Ayrıca 6 kez 2 şer yıl olmak üzere Senatör olarak Orman Fakültesini İstanbul Üniversitesinde temsil etti. Üniversite tarafından Atatürk Devrimleri Araştırma Enstitüsü üyeliğine ve sonra da Enstitü Genel Kurul tarafından Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildi. 1973'te İstanbul Üniversitesi tarafından Türkiye Bilimsel Teknik Araştırma Kurumu Danışma Kuruluna 2 yıl süre ile İ.Ü. Temsilcisi olarak ve yine aynı yıl Ünivesite Senatosu tarafından Unuversitelerarası Kurul üyeliğine seçildi bu görevi Orman Bakanı olan tarihe kadar devam etti.1971 ile 1975 tarihleri arasında Ord. Prof. Dr. Sadı Irmak Kabinesinde Orman Bakanı olarak görev yaptı. Üniversieye döndükten sonra TUBİTAK tarafından 1980 yılı "Hizmet Ödülü" nü aldı. Uluslararası Ormancılık Kurumları Birliği (IUFRO) nin I. Seksiyonu, Türkiye Ormancılar Cemiyeti, Türkiye Orman Mühendisleri Odası, Türkiye Tabiatını Koruma Cemiyeti üyesi ve Türk Biyoloji Derneğinin kurucu üyesi, Türkiye'yi Yeşillendirme Derneği, Sosyal Araştırmalar ve Eğitime Yardım Vakfı üyesidir. Kitapları: Silvikültür I (Silvikültürün biyolojik esasları ve prensipleri, 1969", "Suni Orman Gençleştü - tirmesi ve Ağaçlandırma Tekniği, 1970", "Orman Bakımı (Meşçere yetiştirilmesine ait tedbirler, 1971", "Orman Ağacı Tohumları, Tohum tedariki, saklanması, çimlenme fizyolojisi, kalite kontrolu ile önemli ağaç ve ağaçcık türlerinin tohumu bakımından özellikleri), 1971", "Fidanlık Tekniği, 1976", "Kavak (Populus) Üretme ve Yetiştirme Teakniği, 1948", "Belgrad Ormanına ve Ayancık - Çangal Ormanlarında yapılan tatbikatlar, 1954", "Yirce – Bürmece – Kömürsü ormanlarında yapılan Silvikültür tatbikatı (Ekskürsiyon konLARI), 1962", ""Kavak kitabı (Ord. Prof. Dr. A. Irmak, Prof. Dr. A. Acatay, Prof.Dr. A. Berkel ile birlikte) 1956", "Tarsus – Karabucak mıntıkasında Okaliptüs tesis çalışmalarının 20 yıllık neticeleri üzerine silvikültürel araştırmalar (Doç. Dr. B. Pamay ile birlikte), 1958", ve pek çok sayıda bilimsel inceleme ve makalesi var. )
- SAATİ SAATİNE (TAKİP ETMEK)
- ŞA'B[çoğ. ŞUÛB] ile ŞÂB/ŞÂBB[Ar. < ŞEBÂB | çoğ. ŞÜBBÂN] ile ŞÂB[Fars.]
( Cemaat, taife, kabile. | Kızıldeniz'den çıkarılan dallı budaklı taşlar. | Bölünmüş, parçalanmış şey. | Kafatasındaki çatlaklık. İLE Genç, delikanlı; yiğit. İLE Şap. )
- SABAH-AKŞAM
( Bİ-L-GUDÜV-Vİ VE-L-ÂSÂL )
- SABAH(/KALKINCA) HAZIRLA(N)MAK ile/yerine AKŞAMDAN(/ÖNCEDEN) HAZIRLA(N)MAK
( Eğer hazırlanmakta başarısız olursanız, başarısız olmaya hazırsınız demektir. )
( TO GET READY IN THE MORNING vs. TO GET READY IN THE LAST EVENING
TO GET READY IN THE LAST EVENING instead of TO GET READY IN THE MORNING )
- OKUMAK:
SABAH ile/ve/||/<>/> AKŞAM ile/ve/||/<>/> YATARKEN/YATMADAN ÖNCE
- SABAH RÜZGÂRI değil SABÂ RÜZGÂRI
- ŞABAN, İZZETTİN (SARIYER, 1895 - 1975) :
( Sariyer'de doğdu. İlk tahsilini Sarıyer İptidai Mektebinde ve takiben de Mekte - i Tefeyyüz'de yaptı. 1907'de Kumkapı Fransız Mektebinde okudu, lise tahlisini Robert Kolejde tamamladı. 1919'da Darülfünun - u Osman - î'de Tıp eğitimine başlayıp, 1924'te Mekteb - i Tıbbiye'den doktor olarak mezun oldu. 1927 - 1929 yılları arasında Paris'te Akliye ve Asabiye ihtisası sırasında Salpetriere'de Nöroloji, Villejuif Bimarhanesin'de Furus'un yanında Akliye asistanlığı yaptı. Deliliğin Psikolojisi, Psikoanaliz, İlmi Beşer isimli üç Türkçe eseri ayrıca Türk İnkilaplarını tahlil eden Bersam - ı Sa'adet isimli eserini yazdı. "İslam Tıp Tarihi" çevirisini yaptı. Yeni Adam Mecmuasında pek çok makalesi yayınlandı. Tanrı Dağı Mecmuasında yayın heyetinde yer aldı. Toptaşı Tımarhanesi'nde ve sonra da Bakırköy Sinir Hastanesinde altı yıl çalıştıktan sonra Gazi Terbiye Enstitüsünde Muallim, Erzurum ve Zonguldak Numune Hastanelerinde mütehassıs doktor olarak görev yaptı. Milli Eğitim Sağlık Müfettişi son on yıllarda da İstanbul Müzeler ve Kütüphaneler Tabipliği görevinde bulundu ve 1963 yılında kendi isteği ile emekli oldu. Türkiye'de psikanalizin tanıtılmasında öncülük yapmıştı. 1932 yılında Freud'un yayınladığı Imago Dergisinde Merkez Efendi'nin bir rüyasını psikanalitik olarak yorumlayan uzun incelemesi önemli bir yayınlarından biridir. )
- SABAN/PULLUK[Rusça PLOUG] ile SAPAN
( Toprağı sürmek için kullanılan tarım aracı. İLE ... )
( NEVCER ile ... )
( GIBÂZ ile ... )
( PLOUGH ile ... )
( ARATRUM ile ... )
( ARATRO con ... )
( AROTRON ile ... )
( PELEUGH ile ... )
- SABG[Ar.] ile SÂBİG/A[Ar.] ile SÂBIK[Ar. < SEBK]
( Boyama/boyanma. | Bazı bitki köklerine ispirto, eter gibi şeyler karıştırılarak yapılan ilâç. İLE Tam, uzun, ayrıntılı/tafsilâtlı. İLE Geçici, geçen, geçmiş. | Şimdikinden bir önce memurlukta bulunmuş olan. | İleride bulunan, zamanca/rütbece önde bulunan. )
- SÂBİ' ile SABÎ
( Yıldızlara tapanlardan sebea'lı. İLE Henüz memeden kesilmemiş eril çocuk. | Üç yaşını tamamlamamış eril çocuk. )
- SÂBİ'[Ar.] ile SÂBİ'/SÂBİA[Ar.] ile SABÎ[Ar. çoğ. ASBİYE, SIBYÂN, SIBVÂN, SABYE, SIBYE, SUBYE] ile SABÎH[Ar.]
( Yıldızlara tapanlardan sebea'lı. İLE Yedinci. İLE Henüz memeden kesilmemiş eril çocuk. | Üç yaşını tamamlamamış eril çocuk. İLE ... )
- SABÎH[Ar. < SUBH] ile SÂBİH[Ar. < SİBÂHAT]
( Güzel, şirin, lâtif. İLE Yüzen, yüzücü. )
- SÂBÎHA[Ar. < SİBÂHAT] ile SÂBİHÂT[Ar. < SÂBÎHA]
( Gemi. İLE Gemiler. | Yıldızlar. | İmanlıların ruhları. )
- SÂBIK[Ar.] ile SÂDIK[Ar.]
( Önceki. İLE Sadakatli. | Doğru, gerçek. )
- SÂBIKAN[Ar.] ile SÂBIKÎN[Ar. < SÂBIK]
( Daha önce, bundan önce. İLE Geçmişler, önce gelmiş olanlar. )
- SABIR ile ...'A KATLANMAK
- SABIR ile/ve/değil/<>/ne yazık ki ÇIKAR
- SABIR ile KAYITSIZLIK/İLGİSİZLİK
- SABIR ve/<> TAVIR/TUTUM
( Hiçbir şeyin yokken gösterdiğin. VE/<> Her şeyin varken sergilediğin. )
- SABIRLI KİŞİLER:
GEMİLERİ YAKAN ile/ve/değil/||/<>/> LİMANLARI YAKAN
- SABİTFİKİR ile/ve/> TAKINTI ile/ve/> TAASSUB/NEVROZ
( Bir "düşüncenin", yerinden oynatılamazlığı. İLE/VE/> Sabitfikre, duygunun da katılması (ile). İLE/VE/> Sinirlilik/asabileşme ve çeşitli türlerde tepkisellikler. )
- SÂBİT[Ar. < SEBÂT, SÜBÛT] ile Sâbit[Ar.]
( Hareketsiz, kımıldamayan, yerinde duran. | İspat edilmiş, anlaşılmış. İLE Ünlü Türk şairlerindendir.[ö. 1716, h. 1124] )
- SABİT ile/ve DEĞİŞMEYEN
( FIXED vs./and INVARIABLE )
- SABİT ile/ve/||/<> DONMA
- SABİT ile/ve/değil HAREKET NOKTASI
( [not] FIXED vs./and/but MOTION POINT )
- SABİT ile İLİŞKİ
( FIXED vs. RELATION )
- SABİT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SADIK
- SABİT ile/ve TEK
( FIXED vs./and UNIQUE )
- SABİTLEMEK ile OTURTMAK
- SABİT/LER ile/ve/<> DEĞİŞKEN/LER
( FIXES vs./and/<> VARIABLES )
- ŞABLON ile/ve/||/<> HARİTA
- [ne yazık ki]
!SABOTAJ[Fr.] ile !KOMPLO[Fr. COMPLOT] ile !KUMPAS/KOMPAS[Fr. COMPAS] ile !MANİPLE[Fr.]
( Baltalama. [Fransa'daki işçilerin, haklarını almak/savunmak üzere tepki olarak ayaklarındaki saboları[tahta ayakkabı], makinelerin içine atmasıyla] İLE Birine, bir kuruluşa karşı, toplu olarak alınan, gizli karar. | Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir tasar. İLE Dizicilerin, harfleri, satır durumuna getirirken, içine yerleştirdikleri ayarlanabilir demir yuva. | Gizli bir iş, düzen hazırlamak. İLE Telgraf imlerini göndermek için bir devredeki akımı kesmekte ya da yeniden vermekte kullanılan aygıt. | Roma ordusunda, 60 ya da 120 erden ibaret bölük. | Bazı papazların ayinlerde sol kolun bileğine yakın taktığı süslü şerit. )
( !SABOTAGE vs. !CONSPIRACY vs. !PLOT vs. !MANIPLE )
- SABRİ ARTAM CAMİİ :
( Hayırsever Sabri Artam tarafından Bahçeköy Beldesi'nin Kemer mahallesinde inşâ edilen ve Osmanlı mimarı tarzında bir cami olup, tarihi özelliği yoktur. )
- SABRI OLMAYAN ile/ve/değil/yerine/>/<>/>< RÂZI OLAN
( İntizar eden. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>/<>/>< Zevk eden. )
- SABRI SINAMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<> SABRI ZORLAMAK
- SABUN [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- SABUN[Ar. < ŞÂBÛN] ile ARAP SABUNU
( Kirli ve yağlı şeyleri temizlemekte kullanılan, türlü yağlarla alkaliler birleştirilerek yapılan nesne. | Bu nesnenin kalıp durumunda olan biçimi. İLE Potasla yapılan, yumuşak, esmer bir sabun. )
- SABUN ile/ve/||/<> KÖPÜK
( ... İLE/VE/||/<> Sabun, deterjan vb.nin suda erimesinden oluşan beyaz kabarcık. | Çalkanan, kaynatılan, mayalanan, yukarıdan dökülen sıvıların üzerinde oluşan hava kabarcıkları yığını. | Yapay olarak elde edilen, yumuşak ve esnek dolgu gereci. | Gaz ve buharların sıvı katmanları ile kuşatılmasından oluşan yığın. | Hayvanların, bazı kez de kişilerin ağzında görülen salyamsı kabarcıklar. )
- SABUNCU İSKELESİ :
( Sarıyer balıkçı barınağının (Taşiskelesi) batı kısmında küçük bir iskele idi. Küçük balıkçı kayıkları ile mangal kömürü taşıyan küçük tekneler bu iskeleye yanaşıyordu. Rıhtım tanzim ve çevre düzenlemesi sırasında 1999'da bu iskele de ortadan kaldırıldı. )
- SAÇ-BAŞ (DARMADAĞIN)
- SAÇ SAÇA ile BAŞ BAŞA
- SAÇ ile/değil SAC ile/değil SAÇ
( Baş derisini kaplayan kıllar. İLE Yassı demir çelik ürünü. | Bu nesneden yapılmış dışbükey pişirme aracı. | Sactan yapılmış olan. İLE Kuyrukluyıldız çekirdeğini saran, ışıklı gazyuvarı. )
- SAÇAK ile SAÇAK
( Bazı giyim eşyalarında ya da döşemeliklerde, kumaş kenarlarına dikilen, süslü iplikten püskül. | Kenarlardaki iplik püskülü. İLE Bir yapının herhangi bir bölümünü, güneş ve yağmurdan koruması için, o bölümden dışa taşkın ve altı boşta olarak yapılan örtü. İLE Bir gaz ortama yerleştirilen ve yüksek bir gizilgüç verilen bir nesnenin yüzeyinde oluşan ışık olayı. )
- SAÇAK ile SAYVAN[Fars.]
( ... İLE Güneşten, yağmurdan korunmak için ya da süs olarak, bir şeyin üzerine çekilen, dam saçağı gibi düz ya da eğilimli örtü. | Evlere bitişik, önü açık, direkler üzerine oturtulmuş, üzeri örtülü yer. | Kulak kepçesi. )
- SACHER-MASOCH ile/ve/||/<>/> RICHARD FREIER von KRAFT-EBING ile/ve/||/<>/> SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> THEODOR REIK ile/ve/||/<>/> JACQUES LACAN ile/ve/||/<>/> GILLES DELUZE
( [Mazoşizm Üzerine Kitaplar/ı...]
1870'te. İLE/VE/||/<>/> 1886[Eşeyselliğin Psikopatolojisi] İLE/VE/||/<>/> 1905[Eşeysellik Kuramı Üzerine Üç Deneme], 1920[Haz İlkesinin Ötesinde], 1924[Mazoşizmin Ekonomik Sorunu] İLE/VE/||/<>/> 1957[konuşması], 1973[Aşk ve Şehvet Üzerine] İLE/VE/||/<>/> 1964[XI. Seminer] İLE/VE/||/<>/> 1967[Sacher-Masoch'un Sunumu] )
- SAÇILIM ile/değil/yerine/>< AÇILIM
- SAÇLARIN BEYAZLAMASI:
YASTAN ile/değil/yerine YAŞTAN
- SAÇMASAPAN(BERHÛD[Fars.]/TÜRREHÂT[Ar.]) (KONUŞMAK)
- SAÇMA(SAPAN) ile KELALÂKA
- SAÇMA ile ABES
( ABSURD vs. IMPROPER/UNREASONABLE )
- [ne yazık ki]
SAÇMA ile/ve/değil/||/<> BAĞLANTISIZ
- SAÇMALAMAK ile/ve DENSİZLİK[< TENG/LİG]
- SAÇMALAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< SAYGISIZLAŞMAK
- SAÇMA/LIK:
KİŞİNİN ÇIĞLIĞI ile/ve/ne yazık ki/||/<> DÜNYANIN SESSİZLİĞİ/SUSKUNLUĞU
- SAÇMALIK ile AHMAKLIK
- SAÇMALIK" ile/ve/değil/yerine/<> ÇELİŞKİ
- SAÇMALIK ile/ve/değil/||/<>/> KISIR DÖNGÜ
- SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR:
BİÇİMSİZ ile/ve/||/<> BELİRSİZLİK ile/ve/||/<> SALDIRI ile/ve/||/<> KONUNUN ÖZÜNÜ KAÇIRMA ile/ve/||/<> TARTIŞMALI NEDEN ile/ve/||/<> İSTATİSTİKSEL HATA ile/ve/||/<> ŞAŞIRTMA ile/ve/||/<> YETKEYE BAŞVURMA ile/ve/||/<> DUYGULARA BAŞVURMA ile/ve/||/<> KIYASLAMA HATALARI ile/ve/||/<> SINIFLANDIRMA HATALARI
( BİÇİMSİZ SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR
( INFORMAL FALLACIES vs./and/||/<> FALLACIES )
BELİRSİZLİK SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: GÖNDERMELİ ile/ve/||/<> VURGULAMA ile/ve/||/<> ÇOK ANLAMLILIK
( FALLACY OF: EQUIVOCATION vs./and/||/<> ACCENT vs./and/||/<> AMPHIBOLY )
SALDIRI SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: KARALAMA ile/ve/||/<> NİTELİKSEL ile/ve/||/<> "SEN / SEN DE ..." ile/ve/||/<> DOLDURUŞA GETİRME
( ARGUMENT AGAINST THE MAN vs./and/||/<> CIRCUMSTANTIAL AD HOMINEM vs./and/||/<> FALLACY OF "YOU / YOU ALSO" vs./and/||/<> POISONING THE WELL )
KONUNUN ÖZÜNÜ KAÇIRMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: KISIR DÖNGÜ ile/ve/||/<> İLGİSİZ AMAÇ ile/ve/||/<> İLGİSİZ SONUÇ ile/ve/||/<> İDDİAYI ZAYIFLATMA ile/ve/||/<> KONUYU SAPTIRMA
( BEGGING THE QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF IRRELEVANT PURPOSE vs./and/||/<> IRRELEVANT CONCLUSION vs./and/||/<> FALLACY OF STRAW-MAN vs./and/||/<> FALLACY OF RED HERRING )
TARTIŞMALI NEDEN SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: YANLIŞ NEDEN ile/ve/||/<> ÖNCESİNDE ile/ve/||/<> ORTAK ETKİ ile/ve/||/<> GÖZDEN KAÇIRILABİLİR NEDEN ile/ve/||/<> YANLIŞ YÖN ile/ve/||/<> KARMAŞIK NEDENLER
( FALLACY OF FALSE CAUSE vs./and/||/<> FALLACY OF "PREVIOUS THIS" vs./and/||/<> JOINT EFFECT vs./and/||/<> GENUINE BUT INSIGNIFICANT CAUSE vs./and/||/<> WRONG DIRECTION vs./and/||/<> COMPLEX CAUSE )
İSTATİSTİKSEL HATA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: YETERSİZ ÖRNEK ile/ve/||/<> TEMSİL ETMEYEN ÖRNEK ile/ve/||/<> YANLIŞ BENZETME ile/ve/||/<> YOK SAYMA ile/ve/||/<> SÜMEN ALTI ile/ve/||/<> KUMARBAZ
( FALLACY OF INSUFFICIENT SAMPLE vs./and/||/<> UNREPRESENTATIVE SAMPLE vs./and/||/<> FALSE ANALOGY vs./and/||/<> SLOTHFUL INDUCTION vs./and/||/<> FALLACY OF SLANTING vs./and/||/<> GAMBLER'S FALLACY )
ŞAŞIRTMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: DEVEDE KULAK ile/ve/||/<> YA SİYAH, YA BEYAZ ile/ve/||/<> KANITLAMA ZORUNLULUĞU ile/ve/||/<> FELÂKET ÇIĞIRTKANLIĞI ile/ve/||/<> İMÂLI SORU ile/ve/||/<> ÇOK SORULU ile/ve/||/<> SINIRLI SEÇENEK
( FALLACY OF THE BEARD vs./and/||/<> BLACK OR WHITE FALLACY vs./and/||/<> ARGUMENT FROM IGNORANCE vs./and/||/<> FALLACY OF SLIPPERY SLOPE vs./and/||/<> COMPLEX QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF MANY QUESTIONS vs./and/||/<> FALLACY OF LIMITED CHOICES )
YETKEYE BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: BİR BİLENE SORMA ile/ve/||/<> YETERSİZ KAYNAK ile/ve/||/<> İNANCA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ORTAK TUTUMA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ÖBEK BASKISI ile/ve/||/<> YARARCI ile/ve/||/<> BEĞENDİRME ile/ve/||/<> DAYATMA ile/ve/||/<> İÇİNDEKİ DEĞİL DIŞINDAKİ(ZARF-MAZRUF) ile/ve/||/<> GENETİK
( ARGUMENT TO AUTHORITY vs./and/||/<> FALLACY OF UNQUALIFIED SOURCE vs./and/||/<> APPEAL TO BELIEF vs./and/||/<> APPEAL TO COMMON PRACTICE vs./and/||/<> BANDWAGON, PEER PRESSURE vs./and/||/<> PRAGMATIC FALLACY vs./and/||/<> APPEAL TO PERSONAL INTERESTS vs./and/||/<> FALLACY OF "IS" TO "OUGHT" vs./and/||/<> STYLE OVER SUBSTANCE vs./and/||/<> GENETIC FALLACY )
DUYGULARA BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: TEHDİT ile/ve/||/<> DUYGU ile/ve/||/<> ÖNYARGILI DİL ile/ve/||/<> MAZERET
( ARGUMENT FROM FORCE vs./and/||/<> ARGUMENT TO PITY vs./and/||/<> PREJUDICIAL LANGUAGE vs./and/||/<> FALLACY OF SPECIAL PLEADING )
SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> HATALAR
( FALLACIES vs./and/||/<> MISTAKES/WRONGS )
KIYASLAMA HATALARI: GENELLEŞTİRME ile/ve/||/<> ÖZELLEŞTİRME
( FALLACY OF CONVERSE ACCIDENT vs./and/||/<> FALLACY OF ACCIDENT )
SINIFLANDIRMA HATALARI: BÜTÜNLEME ile/ve/||/<> İNDİRGEME
( FALLACY OF COMPOSITION vs./and/||/<> FALLACY OF DIVISION ) )
- SAÇMA(LIK)LAR / SAFSATALAR ile/değil/yerine FaRkLaR
( Sözcükler: "SEN ..." / "SEN DE ..." ile başlatılan/saldırılan "tanımlar".
* Tanım/açıklama: Tartışmada, öteki kişinin söz ve hareketlerini, kendi görüşünü savunmada kanıt olarak kullanma. | "Bir savın doğruluğunun, savı geliştiren kişinin, kişiliği ile ilgisi olduğu" "savı". | Bir kişinin önerileri yerine, önerinin reddedilmesini sağlamak üzere, kişiye sövülerek yapılan saldırı.
Örnek: - "Senin müdür hakkında söylediklerini duydum. Nankör adam! Sen müdürün o kadar ekmeğini yedin!"
- "...yı şu yaptıysa doğrudur/yanlıştır."
- "...yı savunuyorsa ahlâksızın tekiymiş."
Lat./İng.: ARGUMENTUM AD HOMINEM
* Tanım/açıklama: Tepkisel indirgemecilik.
Örnek:
- ... sorununun bu hâle gelmesinin toplumsal, ekonomik, politik bir sürü nedeni var.
- "Terör örgütünü mü savunuyorsun bana?!..."
İng.: STRAW MAN
Sözcük: "ONA BAKARSAN ..." ile başlayan "tanımlar".
Tanım/açıklama: "Ortak özellik gösteren iki önermenin birbiriyle aynı olması ya da birbirine çok benzemesi gerektiği" "savı". ZAYIF BENZETME
Örnek: "Osmanlı İmparatorluğu da tıpkı Roma İmparatorluğu gibi parçalanmıştır."
İng.: WEAK ANALOGY
Sözcük: "HERKES ..." ile başlayan "tanımlar".
Tanım/açıklama: "Çoğunluğun benimsediğinin doğru olduğu" "savı".
Örnek: " 'Herkes' ona oy verdiğine göre yaptıkları da doğrudur."
Lat.: ARGUMENTUM AD POPULUM
Sözcük: "DEMEK Kİ ..." ile başlayan "tanımlar".
Tanım/açıklama: "Zaman içinde, önce gerçekleşen bir olgunun, onu izleyen başka bir olgunun nedeni olması gerektiği" "savı".
Örnek: "Güneş tutulmasından sonra deprem oldu. Demek ki depremin nedeni güneş tutulmasıdır."
Lat.: POST HOC ERGO PROPTER HOC
Sözcükler: "DEMEK Kİ ..." / "SONUÇTA ..." / "TEMELDE ..." ile başlayan "tanımlar".
Tanım/açıklama: "Tersi kanıtlanamayanın doğru olduğu" "savı".
Örnek: "UFO'ların dünyayı ziyaret etmediği yolunda hiçbir kanıt yoktur. Demek ki ediyorlar."
Lat.: ARGUMENTUM AD IGNORANTIAM
Sözcükler: "DEMEK Kİ ..." / "ZATEN ..." ile başlayan "tanımlar".
* Tanım/açıklama: "Bağlantı, ilişki ya da ortak özelliklerin, mutlaka neden-sonuç ilişkisi içinde olduğu" "savı".
Örnek: "Genç kızlar, çok çikolata yiyor. Genç kızlarda sivilce çok görülüyor. Demek ki, sivilcenin nedeni çikolatadır."
Lat.: CUM HOC ERGO PROPTER HOC
* Tanım/açıklama: "Geleneksel olanın doğru olduğu" "savı".
Örnek 1: "...'yı öldürmemiz gerekiyor. Çünkü töre böyle."
Örnek 2: "Bunca yıldır böyle yapılıyor. Demek ki doğrudur."
Lat.: ARGUMENTUM AD TRADITIO / ANTIQUITATEM
* Tanım/açıklama: "Bir tartışmanın taraflarından birinin sessiz kalmasının, sessiz kalan tarafın tartışılan konuda bilgisi olmadığını, haksız olduğunu ya da yanıldığını kabullenmesi anlamına geldiği" "savı".
Örnek: "Sükût, ikrardan gelir! Türk atasözü."
Örnek:
- Sanık, sorguda susma hakkını kullanmıştır!
- "Suçsuzsa neden sussun ki?! Kalkıp açık açık, 'Ben suçsuzum!' derdi suçlu olmasaydı!"
Lat.: ARGUMENTUM EX SILENTIO
Sözcükler: "DEMEK Kİ ..." / "BELKİ DE ..." ile başlayan "tanımlar".
Tanım/açıklama: "Sorunun ardında yatan varsayımların doğru olduğu" "savı". YÜKLÜ SORU
Örnek:
- Uyuşturucu kullanmaktan ne zaman vazgeçtin?
- Vazgeçmedim!
- Demek ki hâlâ kullanıyorsun?!...
- Hayır, hiç kullanmadım!
- "Ama vazgeçmediğini itiraf ettin!"
İng.: LOADED QUESTION
Sözcükler: "TEMELDE ..." / "HİÇ" / "HEP" ile başlayan "tanımlar".
Tanım/açıklama: Döngüsel nedensellik. Kendi kendini "kanıtlayan" önerme.
Örnek: "O, tembeldir. Çünkü çalışmayı hiç sevmez."
Örnek: "Yalancı değilim. O nedenle, tüm söylediklerim doğrudur."
Örnek: "Sudan hafif maddeler yüzerler. Çünkü batmazlar."
Lat.: PETITIO PRINCIPII
İng.: BEGGING THE QUESTION
Sözcükler: "NASILSA ..." ile başlayan "tanımlar".
* Tanım/açıklama: "Ünlülerin/güçlülerin/zenginlerin söylediklerinin doğru ya da yoksulların söylediklerinin yanlış olduğu" "savı".
Örnek 1: "... bunu söylüyorsa doğrudur."
Örnek 2: "O beş parasızın teki! Söylediklerine kim inanır!?..."
Lat.: ARGUMENTUM AD CRUMENAM
* Tanım/açıklama: "Yoksulların söylediklerinin doğru ya da zenginlerin söylediklerinin yanlış olduğu" "savı".
Örnek: "Adamın beş parası yok ki çapkınlık yapabilsin!"
Örnek: "Adamın milyonları var. Güya eşini hiç aldatmamış!"
Lat.: ARGUMENTUM AD LAZARUM
* Tanım/açıklama: "Acınacak durumda olmanın ya da çaresizliğin, söylenilen ya da yapılanların yanlışlığına ağır bastığı" "savı".
Örnek: "Adam ayakta duramayacak denli yaşlı ve hasta. Bence geçmişte yaptıklarından sorumlu tutulmasına artık gerek kalmamalı."
Lat.: ARGUMENTUM AD MISERICORIDIAM
Sözcükler: "İLLE DE" / "TEMELDE ..." ile başlayan "tanımlar".
Tanım/açıklama: "Yalnızca iki seçeneğin var olduğu savı." YANLIŞ İKİLEM.
Örnek: "Ya çözümün bir parçasısındır ya da sorunun!"
İng.: BIFURCATION
Sözcükler: "ELİMDE DEĞİL ..." / "NE BİLEYİM ..." sözlerinin eklendiği "tanımlar".
Tanım/açıklama: "Güç"/"zayıflık" kullanımı.
Örnek: "Ders kitaplarında yazılanlar doğrudur. Eğer yanlış dersem öğretmen beni sınıfta bırakır."
Lat.: ARGUMENTUM AD BACULUM
Az kullanılması gerekenleri ve kullanırken çok dikkat edilecekleri bil de KONUŞ!!! )
( http://www.nku.edu/~garns/165/ppt3_2.html
http://courses.washington.edu/spcmu/334/fallacies.html )
( Safsata Türleri )
( [not] FALLACY vs./but DiFfeReNCeS
DiFfeReNCeS instead of FALLACY )
( KIYÂS-I BÂTIL ile/değil/yerine FURKAN )
( SAFSATA ile/değil FURKAN )
- SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> HATALAR
( FALLACIES vs./and/||/<> MISTAKES/WRONGS )
- SAÇMALIKLAR/DA:
KİŞİNİN ÇIĞLIĞI ile/ve/||/<> DÜNYANIN SESSİZLİĞİ
- SAÇ-SAKAL (BİRBİRİNE KARIŞMIŞ)
( Bakımsızlığı, özensizliği betimler. )
- SÂD/SÂDD[Ar. < SEDD] ile SÂD ile SA'D ile SAD ile SAD[Fars.]
( Kapayan, örten. | Aksu, göz perdesi. İLE Göz ağrısı/hastalığı. İLE Kutluluk. | Uğur. | Kutlu, uğurlu.[SA'D-ÜD-DÎN/SÂDETTİN: Dini uğurlu, kutlu kılan.] İLE Osmanlı ve Arap abecesinin onyedinci harfidir.[ebced hesabında 90 sayısının karşılığıdır] İLE Yüz/100. )
- SADAKA DAĞITMAK ile/ve/||/değil/yerine/< HAKSIZLIKLARI ORTADAN KALDIRMAK
- SADAKA ile ISKAT[Ar.]
( ... İLE Düşürme, aşağı atma. | Düşürülme. | Ölenlerin, kılınmamış namazları ve tutulmamış oruçları için verilen sadaka. )
- SADÂKAT VE BAĞLILIK ve/||/<> FARKINDALIK VE ADÂLET ve/||/<> EDEB VE HAYÂ ve/||/<> FETA VE GÖNÜL
( HZ. EBÛ-BEKİR SIDDÎK ve/||/<> HZ. ÖMER el-FÂRUK/HATTÂB ve/||/<> HZ. OSMAN ZİNNUREYN ve/||/<> HZ. İMÂM-I ALİ )
( Çocukluk. VE/||/<> Gençlik. VE/||/<> Yetişkinlik. VE/||/<> Olgunluk. )
- SADAKAT[Ar. < SADAKA]["ka" uzun okunur] ile SADÂKAT[Ar. < SIDK]
( Sadakalar. | Müslümanların ellerinde bulunan ve fakirlere/düşkünlere verilen üç maldan biri. İLE Dostluk, içten bağlılık, vefâlılık. Doğruluk, yürek doğruluğu. )
- SADÂKAT ile/değil/yerine SAF BAKIŞ
- SADAKAYI:
SAKAT DİLENCİYE VERMEK ile/ve/değil/||/<>/< YOKSUL FİLOZOFA VER(E)MEMEK
( Bir gün, kötürüm ya da kör olmaktan korktuklarından, "gözünden/gördüklerinden akıllı" olmalarından dolayı. İLE Gün gelip de, felsefenin içinde olacaklarını düşünememekten dolayı. )
- ŞÂDÂN ile SEVİNÇLİ, NEŞELİ, ZEVKLİ | ŞAD KİŞİLER
( SEVİNÇLİ, NEŞELİ, KEYİFLİ | ŞAD KİMSELER )
- SADBERG HANIM MÜZESİ :
( Büyükdere, Piyasa Caddesi üzerindeki tarihi Azaryan Yalısı 1954'te Vehbi Koç tarafından satın alınarak karısı Sadberg Hanım'ın adına müze olarak açıldı. Bina eskisine sadık kalınarak yenilendi. Yandaki küçük yalı da alınarak müzeye dahil edildi. Müze iki bölümden oluşuyor. Birinci bölüm (Büyük bina, Azaryan yalısı); ikinci bölüm küçük bina. Büyük binada sanat tarihi; ikinci binada ise arkeolojik eserler sergilenmektedir. )
- SADDLE-NODE İLE HOPF İLE PİTCHFORK İLE TRANSCRİTİCAL ile/||/<> BİFURKASYON TÜRLERİ
( Parametre değişiminde davranış değişimi. )
( Formül: ẋ = μ ± x² (saddle-node) )
- SÂDE[Fars.]/SÂF[Ar.] değil/yerine/= ARI/YALIN
- SADECE KENDİ DENEYİMİNİ "YEĞLEMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< ÖTEKİNE (DE) İNANMAK
( Bazıları, gökyüzünde 300 trilyon yıldız olduğunu söylerseniz inanır/kabul eder ama "Şu masa, boyalı!" derseniz gidip önce bir eller.
Sen söylersin, dinlemez; doktor söyler, anında yapar.
"Köleleştirirsin", aldırmaz; "köle" dersin, "kaldırmaz". )
- SADECE ŞAKAYDI ile/ve/||/<> BİLMİYORUM ile/ve/||/<> UMRUMDA DEĞİL ile/ve/||/<> TAMAM
( [Ardında, en azından, küçük bir ... ]
Gerçeklik yatar. İLE/VE/||/<> Bilgi yatar. İLE/VE/||/<> Düşünce ve/ya da duygu yatar. İLE/VE/||/<> Acı yatar. )
- ŞÂDÎ[Ar. < ŞEDÂ] ile ŞÂDÎ[Fars.]
( Mahkeme hademesi, mübaşir. | Zamanında, sultan sarayına odun götüren yeniçeri, odun ambarı memuru. | Nağme ile şiir okuyan. | İlimden, edebiyattan payı olan. | Torba oğlanı, Acemi Ocağı neferi. İLE Memnuniyet, sevinçlilik, gönül ferahlığı. )
- SADIK AHMET PARKI :
( Tarabya Mahallesindedir. Tarabya parkına yeni düzenleme yapılmış ve ismi de Dr. Sadık Ahmet Parkı olarak değiştirilmiştir. 2.396,68 m²'lik bir alan üzerindedir. 824,25 m²'lik bir yeşil alanı, 69,76 m²'lik çocuk oyun alanı ve ayrıca tesis bulunmaktadır. )
- SADIK GÜNEY PARKI :
( Bahçeköy'dedir. 650,00 m²'lik bir alanı kapsar, 250,00 m²'lik yeşil alanı, 88,00 m²'lik çocuk oyun alanı ve 50,00 m²'lik spor alanı vardır. )
- SADIK HOCA MAHALLE MEKTEBİ :
( Rumelikavağı'ndaki ilk özel okul Sadık Hoca Mahalle Mektebi idi. Bu okulda yıllarca eğitim verildi. Türk ordusunun iki mareşalinden biri olan M. Fevzi Çakmak, Sadık Hoca'nın Mahalle Mektebinde okudu. )
- SADIK TOMAK PARKI :
( Bahçeköy'dedir. 600,00 m²'lik bir alan üzerinde yapılmıştır. 200,00 m²'lik yeşil alanı, 100,00 m²'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- SADIR ile SÂDIR
( Göğüs/sine. | Yürek/kalp. | Kazaskerlere verilen san. | Sadrazam sözcüğünün, kısa söylenişi. İLE Çıkan, görünen. )
- SADRİ ALIŞIK HOŞGÖRÜ PARKI :
( Ferahevler Mahallesindedir. 2.177,00 m²'lik bir alanı kapsar, 1.633,00 m² yeşil alan, 230,00 m² çocuk oyun alanı ve 148,00 m² de spor alanı bulunmaktadır. )
- SAF/TEMİZ":
ÇOCUKLAR ve/||/<> ŞEHİTLER
- SAF ile/ve ANLAMLI
( PURE vs. MEANINGFUL )
- SAF ile DEĞERSİZ
( Kişiler, kendini ya da başkalarını beslerken, saf ve anlamlıyla, değersizi birbirinden ayırd etmeyi bilmelidir. )
( PURE vs. WORTHLESS )
- SAF ile SÂF
- SAF ile/ve/değil/||/<> SAFA YATAN
- SAFDİL[Fars.] ile/= SAFDERUN[Fars.]
( Kolayca aldatılan. )
- SAFF[Ar. çoğ. SUFÛF] ile SÂF[Ar.]
( Dizi, sıra. İLE Sade, arı, katıksız. | Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen. )
- SAFİ BABA :
( Horasan'dan İstanbul kuşatmasında bulunmak için gelen Cihat Erlerinden biridir. Ayrıca Çamlıca da İvaz Baba, Beykoz da Yuşa'a Tepesinde Arkam Baba, Eyüp Sultan tepesinde Karyağdı Baba, Sütlücede Kömürcü Evliyası, Yedikule'de Eryek Baba, Merdivenköy de Şahkulu Sultan, Yıldız Baba Yıldız Hamamı mevkiinde, Tezveren Dede, Vezirhanı altında Ali Baba (Fatih Erlerindendir), Ayasofya'da Sancaktar Baba, Ayasofya'daki hamamın dibinde Salcı Baba yine aynı yerde Şücâüddin ve Cihangir'de Sakabaşı cihat erlerindendir. Safi Baba ve diğerleri İstanbul'un fethinden sonra erenlerden sayılmışlar, çoğu Bektaşi efsanelerine geçmiştir. )
- ŞÂFİ'[Ar. < ŞEFÂAT] ile ŞÂFÎ[Ar. < ŞİFÂ] ile ŞÂFİÎ[Ar.] ile ŞÂFİÎ[Ar.]
( Şefaat eden, hatalı kişinin affı için araya girip yalvaran. İLE Hastayı iyi eden, şifa veren. | Yeter görünen, kifâyet eden. İLE İmam-ı Şâfiî mezhebinden olan kişi. İLE Dört mezhepten birinin imamı olan kişi. [İdris][Hicrî: 150 - 204] )
- SÂFİR[Ar. < SEFER | çoğ. SÜFFÂR] ile SAFÎR[Ar.]
( Yola çıkmaya hazır, yolcu. | Yazıcı, kâtip. İLE Islık. | İnce, güzel ses. | Islığımsı ses. | Gök yakut. )
- SÂFİYET AHLÂKI ile/ve/> İRFAN AHLÂKI ile/ve/> AŞK AHLÂKI
( Saflaşmadıkça, kapı/lar açılmaz. )
( MORALS OF PURITY vs./and MORALS OF WISDOM vs./and MORALS OF LOVE )
- SAFİYET ve/||/<> SAMİMİYET
- SAFLAŞMA ile/ve/< ARINMA
( Durum. İLE/VE/< Yöntem. )
( Saflaşın, dikkatli ve uyanık olun, hazır bulunun. )
- SAF/LAŞTIRILMIŞ AKIL ile/ve/= NİYET ile/ve/= KALP
( PURIFIED REASON vs./and INTENTION = HEART )
- SAFLIK ile HOŞGÖRÜ
( PURITY vs. TOLERANCE )
- SAFRA[İt.] ile SAFRA
( Gemileri ve her boyda deniz aracını, dengede tutmak istenilen su düzeyine kadar batırabilmek için, dip bölümlerine konulan ağırlık. | Balonlarda bulunan pilotların, yükselmek ya da inişi yavaşlatmak istediklerinde attıkları ağırlık. | Sıkıntı, tedirginlik, rahatsızlık veren kişi. İLE Öd. )
- SÂF/SAFF[Ar. çoğ. SUFÛF] ile SÂF/SÂFÎ[Ar. < SAFÂ, SAFVET] ile SAFH[Ar.]
( Dizi, sıra, camide cemaatin sırası. İLE Temiz, katkısız, karışık olmayan, halis. | Bön, kolay aldanabilen, kurnazlığa aklı ermeyen. İLE Yüz çevirme. | Affetme, suç bağışlama.[AFV] )
- SAFSATA ile/ve/||/<> TATAVA
( Boş, temelsiz, asılsız söz. İLE/VE/||/<> Çok fazla söz. )
- SAĞ/SOL BEYİN değil SAĞ/SOL YARIMKÜRE
- SAĞ SALİM değil/yerine/= SAĞ SAĞLAM/SAĞ ESEN/ESENLİKLE
- SAĞ-SOL
- SAĞ ile/ve/||/<>/> SELÂMET
( Sen. İLE/VE/||/<>/> Ben. )
- SAĞA SOLA (SORMAK, BAKMAK)
- SAĞALTIM AMAÇLI ile/ve/değil/||/<>/> GELİŞ(TİR)ME AMAÇLI
- SAĞALTIM:
DAVRANIŞÇI ve/ya da BİLİŞSEL ile/ve/||/<> DİNAMİK ile/ve/||/<> VAROLUŞÇU
- SAĞALTIM/PSİKOTERAPİ ile/ve/||/<> ANALİTİK SAĞALTIM/PSİKOTERAPİ
( )
- SAĞALTIM/PSİKOTERAPİ ile/ve/||/<>/> PSİKANALİZ
- SAĞALTIM/PSİKOTERAPİ ile/değil/yerine SOHBET
( Çağrışımsal. İLE/DEĞİL/YERİNE Sanatsal. )
- SAĞALTIM/TEDAVİ[Ar.]:
AYAKTA ile/ve/||/<>/> YATARAK
- SAĞALTIM/TERAPİ:
TEK KİŞİLİK ile/ve/||/<> İKİ KİŞİLİK
- SAĞALTIM ile/ve/değil/||/<>/< DAYANIŞMA
- SAĞALTIMDA/TERAPİDE:
TIBBÎ ile/ve/||/<> DAVRANIŞSAL ile/ve/||/<> BİLİŞSEL ile/ve/||/<> DUYGUSAL
- SAĞALTIM/TEDAVİ ile/||/<> REHABİLİTASYON
( Sayrılığın iyileştirilmesi için yapılan etkiler. İLE/||/<> Sayrının eski işlevselliğine kavuşması için yapılan destekleyici çalışmalar. )
- SAĞALTIM/TERAPİ ÜCRETİNDE İNDİRİM:
DİNAMİK/ANALİTİK ile/değil BİLİŞSEL/DAVRANIŞSAL
( Olmaz! İLE (belki/bazen) Olabilir. )
( Bütçesi uygun olmayanlar, indirim istemez fakat ve ne yazık ki özellikle bütçesi/gelir seviyesi uygun/yüksek olanlar, indirim isterler. )
- SAĞDIK ile/değil SADIK
- SAĞDUYU ve/<> DENGE
- SAĞDUYU ile DUYARLILIK
( AKL-I/HİSS-İ SELÎM ile HASSASİYET )
- SAĞDUYU = HASSE-İ SELİME = GOOD SENSE[İng.] = BON SENS[Fr.] = GESUNDER VERSTAND[Alm.]
- SAĞDUYU ile/ve/||/<> SAĞGÖRÜ
( Doğru, akla uygun yargılar verme yeteneği. | Doğru ile yanlışı birbirinden ayırma ve doğru yargılama gücü. İLE/VE/||/<> Gerçekleri, yanılmadan görebilme yeteneği. )
- SAĞIR/İŞİTMEZ ile/ve/ya da DİLSİZ ile/ve/ya da SAĞIR VE DİLSİZ
( Kimse duymak istemeyenler kadar sağır olamaz. )
( EBSEM[Ar.]: Dilsiz, susmuş. )
( SAMEM[Ar.]: Sağırlık. )
( Telefonu ilk bulan Alexander Graham Bell, eşi ve annesiyle -ikisinin de sağır olmasından dolayı- hiçbir zaman telefonda konuşamadı. )
( ATREŞ ile/ve AHRAS )
( KÜND-GÜŞ: Sağır. [ KERİ: Sağırlık.] ile/ve ... )
( DEAF vs. DUMB or DEAF-MUTE )
- SAĞÎR/SAGİR[Ar.] ile/değil/||/<>/> SAĞIR[Ar.]
( Küçük, ufak. | Ergenlik çağına gelmemiş, bülûğa ermemiş, velî ya da vasîye muhtaç çocuk. | Ayırt edemeyen. | Zelil ve aşağılık kişi. İLE/DEĞİL/||/<>/> Duymayan. )
- SAĞÎR ile/||/<> SAĞİRE
( Küçük yaşta erkek. İLE/||/<> Küçük yaşta kadın. )
- SÜSLEME!:
"SAĞIRA" ve/||/<> "KÖRE"
( Sözünü. VE/||/<> Yüzünü. )
( Yorma dilini. VE/||/<> Süsleme sözlerini.
[Köre yormam dilimi, sağıra süslemem sözlerimi.] )
- SAĞLAK ile SOLAK
( AMBIDEXTRUS: İki elini de kullanabilme. )
( ... ile AHLEF )
- SAĞLAM ZİHİN ve/||/<>/>/< SAĞLAM GÖVDE
( Sağlam anlık[zihin], sağlam gövdede bulunur. VE/||/<>/>/< Sağlam gövde, sağlam anlıkta[zihinde] bulunur. )
- SAĞLAM, CEMİL (...) :
( Bir dönem Yenimahalle muhtarı olarak görev yaptı. )
- SAĞLIK BAKANLIĞI TARABYA AİLE SAĞLIĞI MERKEZİ :
( Tarabya Caddesi bayırı üzerindedir. )
- SAĞLIK:
"HİZMET" ile/ve/değil/||/<>/< HAK
- SAĞLIK ile/ve GÜÇ/KUDRET
( 
)
( HEALTH vs./and POWER )
- SAĞLIK ve/> ONGUNLUK/SAADET/MUT
( Sağlık olmazsa saadet olamaz. )
( ASKLEPIOS )
- SAĞLIK ve/||/<>/< SÜREKLİLİK
- SAĞLIKLI/SAĞLIKSIZ ... değil/yerine ORANTILI/ORANTISIZ ...
- SAĞLIKLI YAŞAM YÜRÜYÜŞ PARKURU :
( Kireçburnu - Tarabya ve Kireçburnu –Kefeliköy arasındaki sahil boyu sağlıklı yaşam ve yürüyüş parkuru Boğaziçi'nin en iyi parkurlarından biridir. Bu parkur Yeniköy'den Sarıyer Orduevine kadar gitmektedir. )
- SAĞLIKLI" ile/ve/değil/||/<> YETERLİ
- SAĞLI-SOLLU
- SAĞ-SALİM (GİTMEK, ULAŞMAK, DÖNMEK)
- SAĞYA değil SAĞA
- SAH/SAHÂ[Ar.] ile SAH/SAHH[Ar. < SIHHAT]
( Cömertlik, elaçıklığı. İLE "doğrudur, yanlışsızdır" anlamına, resmî yazılara konulan bir işaret. )
- SÂHA[Ar.]/SEKTÖR[Fr.] ile BÖLÜM/KESİM/ALAN
( SECTOR vs. ZONE/AREA )
- SAHA değil SÂHA
- SAHÂ'[Ar.] ile SÂHA[Ar. çoğ. SÂH, SÂHÂT]
( Cömertlik, elaçıklığı. İLE Alan, meydan, avlu. )
- ŞAHAB/ŞİHÂB[Ar.]/METEOR(İT) değil/yerine/= GÖKTAŞI
( Havayuvarı içinde oluşan sıcaklık değişmeleri, yel, yıldırım, yağmur, dolu gibi olaylara verilen ad. | Akanyıldız. )
- SAHÂBE/ASHAB ile/ve/> TÂBİİN ile/ve/> TEBE-İ TÂBİÎN
( Hz. Muhammed'in döneminde yaşamış ve onu görmüş olanlar. İLE/VE/> Hz. Muhammed'i görmüş olanları görenler. İLE/VE/> Hz. Muhammed'i görmüş olanları görenleri görenler. )
- SAHAFLAR ÇARŞISI < FESÇİLER ÇARŞISI
- SAHAK MESROP ERMENİ İLKOKULU :
( Yenimahalle Dalyan Sokaktaki Ermeni Sahap Mesrop Ermeni İlkokulu uzun yıllar eğitim verdi. Ermeni cemaat azalınca okulda öğrenim ve eğitim verilemez oldu. Okul kapalı durumdadır. Okul binası ahşap olup tarihi niteliktedir. )
- ŞAHANE değil/yerine/= ÇOK GÜZEL, EŞSİZ, GÖRKEMLİ
- ŞAHAP[Ar. < ŞİHÂB] değil/yerine/= AĞMA/AKAN YILDIZ
- SAHARÎ[Ar.] ile SAHÂRÎ[Ar. < SAHRÂ]
( Kaya ile ilgili, kaya cinsinden. İLE Çöller, sahrâlar, kırlar. )
- SAHB[Ar.] ile SAHB[Ar. < SÂHİB]
( Gürültü, patırtı etme. İLE Yakın dostlar, sahipler. )
- SAHÎ[Ar.] ile SÂHÎ[Ar. < SEHV]
( Cömert, eliaçık. İLE Yanılan, hata işleyen. )
- SÂHİB[Ar.] ile KARÎN[Ar.]
- SAHİBİ OLMAK ile/değil/yerine PARÇASI OLMAK
- SAHİBİNE SORULMADAN/İZİN ALINMADAN KİŞİLERİN (ÖZEL) EŞYALARINA DOKUNULMAZ!
- SAHİBİSİ" değil SAHİBİ
- SAHİCİ ile/ve/||/<>/< SAHİH[Ar. < SIHHAT]
( Sahte olmayan, gerçek, yapma karşıtı. İLE/VE/||/<>/< Sağlıklı olmak, gerçek olmak. )
- SAHİCİ/LİK ile/ve/||/<>/> SAMİMİ/LİK
- ŞÂHİD[Ar.] ile HÂZIR[Ar.]
- ŞÂHİD[Ar.] ile MÜŞÂHİD[Ar.]
- SAHİFE ile/ve TOMAR[Yun.] ile/ve KİTAP
( ... İLE/VE Dürülerek, boru biçimi verilmiş kâğıt. İLE/VE ... )
- SAHİFE[Ar.] değil/yerine/= YAPRAK
- SAHİH (OLAN) ile/ve SALİH (OLAN)
( Bilinmeli. İLE/VE Uygulanmalı. )
- SAHÎK[Ar.] ile SÂHİK[Ar.]
( Uzak. | Çok karışık anlaşılmaz söz. İLE Ezip döven. )
- SAHİL PARKI :
( İstinye Mahallesindedir. 1.034,93 m²'lik bir alanı kapsar, 185,93 m²'lik yeşil alanı, 46,59 m²'lik çocuk oyun alanı ve park içinde 442 m²'lik tesisi bulunmaktadır. )
- SÂHİL[Ar.] ile SAHÎL[Ar.] ile SÂHİL[Ar.]
( Kişneyici, kişneyen. İLE At kişnemesi. İLE Deniz/ırmak/göl kenarı, kıyı, yalı. )
- SAHÎN[Ar. < SUHÛNET] ile SAHÎN[Ar. < SİHAN]
( Sıcak, kızgın, ısınmış. İLE Kalın. | Sık. | Katı, pek. )
- ŞAHİN, ÖZCAN (SARIYER, 1938) :
( Serbest meslek sahibidir. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- ŞAHİNÇİFTÇİ, ERMAN (YALOVA, 1987) :
( Rumelikavaklıdır. Sarıyer Spor Kulübü altyapısında oynamış ve başarılı olarak profesyonel takım karosuna alındı. Sarıyer'de 7 sezon (2004 - 2011) profesyonel takım kadrosunda bulunmuş ve bu süre içinde 84 lig, 5 Türkiye Kupası olmak üzere 89 resmi ve ayrıca 32 özel maçla birlikte 121 lacivert beyazlı formayı giydi. R. Kavağı Spor Kulübü, G. Saray, Sarıyer, Van B.Ş. Belediye, Ofspor, Pazarspor, Kızılcabölükspor, Sultanbeyli Belediye, Arsin Spor ve Artvin Hopa Spor kulüplerinde oynadı. )
- ŞAHİNYAN\'IN YALISI :
( Yehimahalle Karakütük Caddesi üzerinde idi. Bu muhteşem tarihi yalı sahip değiştirdikten sonra yıkılıp yerine beton bina yapıldı. )
- SAHİP ÇIKMAK ile/ve/değil PAYLAŞAMAMAK
- SAHİP/MÂLİK[Ar.] değil/yerine/= İYE
- SAHİP OLMADIĞIN ŞEY/DEĞER/OLANAK/KOŞUL ve BULUNMADIĞIN YER
( Vazgeçemeyiz. VE Terk edemeyiz. )
- SAHİP OLMAK ile AİT OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİRLİKTE VE BÜTÜN OLMAK
- SAHİP OLMAK ile/ve/<> HAKİM OLMAK
( OWNERSHIP vs./and/<> ABLE TO DOMINATE )
- SAHİP OLMAK ile/değil KENDİNDE VAR (OLDUĞUNU BİLMEK/ANIMSAMAK)
- SAHİP OLMAK ile/yerine KURUCU(SU) OLMAK
( OWNER vs. FOUNDER
FOUNDER instead of OWNER )
- SAHİP OLMAK ile/ve/değil/yerine/ya da/||/<> OLMAK
( Erich Fromm'un, "Sahip Olmak ya da Olmak" adlı kitabını da okumanızı salık veririz. )
- SAHİP OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> SAHİP ÇIKMAK
- SAHİP OLMAK ile/ve/değil/||/<>/< SATIN ALMAK
- SAHİP değil/yerine/= İYE
- SAHİPLENME ile/değil/yerine/< AİDİYET
( Kentte. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Köyde, doğada. )
- SAHİPLENME ile/ve/değil/||/<> KIŞKIRTMA/AJİTASYON
- SAHİPLENME ile/ve/||/<> KOLLAMA
- SAHİPLENME ile/ve/||/<> SÜREKLİ KILMA ile/ve/||/<> BİRİKTİRME
- SÂHİR[Ar. < SİHR] ile SÂHİR[Ar. < SEHER] ile SÂHİR[Ar. < SAHR]
( Büyücü. | Büyüleyici etki yaratan güzel. İLE Gece uyumayan, uykusuz. İLE Maskaralık eden. )
- SAHÎRE[Ar.] ile SÂHİRE[Ar. çoğ. SÂHİRÂT, SEVÂHİR]
( Yeryüzü. İLE Büyücü. )
- ŞAHIS[Ar.] değil/yerine/= KİŞİ/BİREY
- ŞAHIS[Ar. ŞAHS] ile ŞÂHIS
( Kimse, kişi. İLE Sırık. )
- ŞAHİT ile/değil ŞAYET
- ŞÂHİT ile ŞEHÎT
( Dünyaya gelerek. İLE/VE/||/<>/> Dünyadan giderek. )
( İzleyerek yaşayan. İLE/VE/||/<>/> Katılarak, deneyimleyerek yaşayan. )
( Sahip olan. İLE/VE/||/<>/> Olan. )
- ŞÂHİT/ŞÂHİD[Ar.]["ŞAİT" değil!] değil/yerine/= TANIK
- ŞAHKÜL" değil ŞÂKÜL
- SAHNE ALMAK değil/yerine SAHNEYE ÇIKMAK
- SAHNE ÇALMAK ile/değil ÖNEMİNE BİNAEN
- SAHNE TOZU YUTMAK ile/ve/||/<> MÜREKKEP YALAMAK
- SAHR[Ar.] ile SAHR/SUHÛR[Ar. < SAHRE]
( Kaya. İLE Büyük taşlar, kayalar, maden kütleleri. )
- ŞAHREM ŞAHREM (AYRILMAK)
( Parçalanmış, yarılmış olarak. )
- ŞAHSEN[Ar.] değil/yerine/= KİŞİSEL OLARAK
- ŞAHSİ (HAKLAR) değil/yerine/= KİŞİSEL (ÜLEVLER)
- ŞAHSÎ[Ar.] değil/yerine/= KİŞİSEL
- ŞAHSİLEŞTİRMEK ile ŞAHSİ-LEŞ-TİRMEK
- ŞAHSULTAN ÇEŞMESİ ile ŞAHSULTAN SEBİLİ
( İkisi de Eyüp'te, Zal Mahmud Paşa Camisi yakınında, Şah Sultan Camisi yanındadır. )
( İkisi de 1800'de, Sultan III. Mustafa'nın kızı Şahsultan tarafından yaptırılmıştır. )
- KENDİLİK:
SAHTE ile/değil/yerine/>< GERÇEK
- SAHTE KENDİLİK ile/ve/||/<> TAM NESNE-TAM KENDİLİK
- SAHTE PARA ile/değil/yerine/>< GERÇEK PARA
- SAHTE ile/ve/değil/||/<>/> GEÇERSİZ
- SAHTE ile/değil SANKİ
- SAHTE ile/ve/||/<> TAKLİT
- SAHTEKÂR ile HİLEKÂR
( Sahtekâr kişi, sahici kişinin gözüne bakamaz. )
- SAHTE/LİK ile/değil/yerine/>< İÇTEN/LİK
- SAHÛR[Ar.] ile SAHÛR[Ar. < SİHR] ile SÂHÛR[Ar. < SAHRE] ile SÂÛR[Ar. < SA'R]
( Temcit yemeği, sahur. İLE Gece uyanıklığı, uykusuzluk. | Ay ağılı. İLE Dünyanın aya düşen, ay tutulmasını oluşturan gölgesi. İLE Ocak, fırın. )
- SAHV ile ...
( AYILMA, AYIKLIK, KENDİNE GELME | HASTANIN İYİLEŞMESİ | HAKK'LA BEKÂ )
- SÂİB[Ar.] ile SÂİB[Ar. < SEVÂB] ile SÂİB[Ar. < SE'B] ile SAİB[Ar.] ile SAHİB[Ar.]
( Bir yerle, bir şeyle ilişiği olmayan. İLE Yanlışsız, doğru, yanlışlık yapmayan. | Amaca, hedefe uygun. | Hedefe doğru ulaşan. İLE Yağmur getiren bora[İt. < Yun.][: genellikle arkasından yağmur getiren sert ve geçici rüzgâr/yel.]. İLE Çarmıha germek. İLE Sahip[mâlik]. | Bir vasfı olan[hâiz]. | Koruyan[hâmî]. | Bir iş yapmış olan. | Sürekli sohbette bulunan. | Hak yolunu göstermek isteyen mürşid. )
- ŞAİBE[< ŞEVB | çoğ. ŞEVÂİB] ile/değil ŞÂYİA[çoğ. ŞÂYİÂT]
( Leke, kusur, ayıp; noksan, nakîsa. | Art düşünce. | Hile. | Kir, leke | Kötü eser, iz. İLE/DEĞİL Yayılmış haber, yaygın olan, söylenti. )
- SÂİBE[Ar.] ile SÂİBE[Ar. < SEVÂB] ile ŞAİBE[Ar. < ŞEVB | çoğ. ŞEVÂİB]
( Başıboş bırakılmış hayvan, dişil deve. İLE Saib'in dişili/müennesi. İLE Leke, kusur, ayıp; noksan, nakîsa. | Art düşünce. | Hile. | Kir, leke | Kötü eser, iz. )
- SAİD HALİM PAŞA (KAHİRE, 1863 - 1921) ile/ve/||/<>/> SAİD HALİM PAŞA YALISI
( Mısır Hidivi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın torunu ve Halim Paşa'nın oğludur. Tahsilini İsviçre'de yaptı ve Siyasal Bilgiler okudu. Farsça, Arapça, İngilizce, Fransızca bilen Said Halim Paşa Mısırlı bir prens olmasına karşın ömrünün büyük kısmını İstanbul Yeniköy'de geçirdi. Sultan II. Abdülhamit tarafından 1888'de paşalık unvanı verilerek Şurayı Devlet azası yapıldı. 1908'de İstanbul'a geldi ve Yeniköy Belediye Dairesi Reisliği yaptı. 1912'de Şurayı Devlet başkanı yapıldı. İttihat ve Terakki Cemiyeti Kâtibi Umumisi oldu. 1913'te ikinci defa Şurayı Devlet Başkanı yapıldıktan üç gün sonra Hariciye Nazırı Mahmut Şevket Paşa'nın öldürülmesi üzerine Sadrazamlığa getirildi. I. Dünya Savaşına karşı idi. Bu nedenle savaşa girilince istifa etti. Ancak Sultan Reşat'ın ısrarı ile istifasını geri aldı ve tekrar sadrazamlık görevini üstlendi. 1917'de istifa edince Sadrazamlığa Talat Paşa getirildi. Mondros Mütarekesinden sonra Malta'ya sürüldü (1919). İkinci İnönü zaferinden sonra İngilizlerle yapılan antlaşma gereği Malta sürgünleri serbest bırakıldı. Damat Ferit Hükümetini tasvip etmediği için Türkiye'ye dönmedi ve İsviçre'ye gitti. Bir süre sonra İtalya geçti ve Roma'da bir Ermeni militan tarafından vurularak öldürüldü.
İLE/VE/||/<>/>
Yeniköy, Köybaşı Caddesinde 117 kapı No. lu muhteşem yalı Sait Halim Paşa Yalısıdır. Yalı deniz kenarında olup, iki köşesinde iki aslan heykeli bulunduğu için yalıya "Aslanlı" yalı da denilmektedir. 1535 m²'lik bir bahçe içinde bulunan yalı Hidiv Abbas Halim Paşa ve kardeşi Sait Halim Paşa tarafından 1890'da yaptırıldı. Yalı Sait Halim Paşa'nın ismi ile anılmaktadır. Paşanın vefâtı ile varislerine kalan yalı Turizm Bankasına geçti ve bir süre yabancılar tarafından kumarhane olarak kullanıldı. Kumarhanenin buradan taşınması üzerine uzun süre boş tutulan yalı daha sonra restaurant ve gece kulübü olarak kullanıldı. Bir süre başbakanlık konutu olarak da kullanılan bina 1980 - 1984 yılları arasında büyük onarım gördü. 1995'te yangın geçiren yalı Turizm Bakanlığınca onarıldı ve 2004'te 49 yıllığına Göçtür Turizm firmasına kiralandı. )
itibarı ile 24.546 başlık/FaRk ile birlikte,
24.546 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(75/100)
(1996'dan beri)