Bugün[18 Kasım 2025]
itibarı ile 24.546 başlık/FaRk ile birlikte,
24.546 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(67/100)


- NİYET ile/ve/||/<> GİZEM


- NİYET ile/ve/||/<> İZLENİM


- NİYET ve/||/<>/> KARAR ve/||/<>/> UYGULAMA

( INTENTION and/||/<>/> DECISION and/||/<>/> APPLICATION )


- NİYET ve/||/<>/< MECÂL


- NİYET ile/ve ÜSLÛB


- NİYET ile/ve/<> YÖNELİM/EĞİLİM/MEYL


- NİYET ve/||/<> YÖNELİM ve/||/<> BAĞLILIKLAR ve/||/<> YATKINLIKLAR


- NİYET ile/ve/<> YÖNTEM


- NİYETSİZ/LİK ile/ve TERBİYESİZ/LİK


- NİYET'TE:
SAMİMİYET, İÇTENLİK, YAKINLIK
ve
TUTUM'DA:
RESMİYET, MESAFE, CİDDİYET

( SINCERELY, SINCERITY, NEARNESS :ON INTENTION and SOLEMNITY, DISTANCE, SERIOUSNESS :ON ATTITUDE )


- NİZÂM ile/ve/||/<> İNTİZÂM

( Düzen. İLE/VE/||/<> Düzenli olma, düzenlilik. )


- NMR İLE IR İLE UV-VİS İLE MS ile/||/<> ANALİTİK SPEKTROSKOPİ

( Molekül karakterizasyon teknikleri. )

( Formül: ΔE = hν )


- [not] NO TALKING vs. TO TALK IN RIGHT PLACE/APPROPRIATE/REASONABLE


- NOEZİS/NOESIS[İng.] değil/yerine/= DÜŞÜNME


- NÖKER ile HİZMETÇİ, HİZMETKÂR


- NOKTA ve/||/<>/> DÜZLEM ve/||/<>/> ALAN ve/||/<>/> BİÇİM/ŞEKİL


- NON-REM UYKU/NON-REM SLEEP[İng.] değil/yerine/= REM DIŞI UYKU


- NORMAL İLE BİNOM İLE POİSSON İLE ÜSTEL İLE GAMMA İLE BETA ile/||/<> OLASILIK DAĞILIMLARI

( İstatistikte sıkça kullanılan altı temel olasılık dağılımı. )

( Formül: f(x) = (1/σ√2π)e^(-(x-μ)²/2σ²) )


- NÖROBİLİM ile PSİKOLOJİ

( Sinir düzeninin yapısını, işlevini ve gelişimini inceleyen bir bilim dalı. İLE İnsan ve hayvan davranışlarını inceleyen bir bilim dalı. Bu iki dalın kesiştiği noktada, sinir düzeninin davranışları nasıl etkilediği ve zihinsel süreçlerin sinirsel temeli araştırılmakta. )


- NÖRON HÜCRE


- NÖRON/LAR ile/ve AYNA NÖRON/LAR

( GIACOMO RIZZOLATTI )

( )


- NÖRON/LAR ile/ve/<> GÖKADA/LAR


- NÖRONLARDA:
DOĞUMDA ile İKİ AYLIKKEN ile ALTI YAŞINDA ile 14 - 60 YAŞ ARASINDA


- NÖROTRANSMİTERLER ile SİNAPTİK İLETİM

( Sinir gözeleri arasında bilgi iletimini sağlayan kimyasal haberciler. İLE Sinir gözeleri arasında sinyallerin nasıl iletildiğini gösteren süreç. )


- NOSİSEPTÖR/NOCICEPTOR[İng.] değil/yerine/= AĞRI ALMACI


- NOT ALMAK ile "NOT DÜŞMEK"


- NOT TO BE IN APPROPRIATE vs. NOT ENOUGH AS MUCH AS TO BE IN APPROPRIATE


- KÂTİB-İ ÂDİL/NOTER[Fr. < NOTAIRE] ile/ve/||/<> HAKEM


- NÖTR ile SAYDAM


- NÖTRALİZASYON[İng. < NEUTRALIZATION] değil/yerine/= ETKİSİZLEŞTİRME/YANSIZLAŞTIRMA


- NÖTRON[Fr.] ile/ve PROTON[Yun.]

( Yaklaşık olarak proton ağırlığında ve elektrik yüklü olmayan bir atom parçacığı[yüksüz parçacık]. İLE Atom çekirdeğinde, her biri +1 pozitif elektrik yükü taşıyan atom parçacığı. | Hidrojen atomunun çekirdeği. )

( Kütleleri hemen hemen aynı olup, her biri yaklaşık 1.7 x 10¯²4 gramdır. )


- NÖTRON ile/||/<> PROTON

( Nötron yüksüz, proton pozitif yüklüdür, ikisi de çekirdektedir )

( Formül: n⁰ İLE p⁺ )


- NSH değil/yerine PSH


- NÜCEBÂ[< NECÎB] ile ...

( RİCAULLAH(TANRI ERENLERİ) YA DA RİCÂL-ÜL-GAYB(GAYB ERENLERİ) DENİLEN 40 KİŞİYE VERİLEN AD, KIRKLAR )


- NÜFUS CÜZDANI değil NÜFUS KÂĞIDI/ÇOĞA/YURTTAŞ/VATANDAŞ KİMLİĞİ


- NÜFUS[Ar.]/POPÜLASYON[İng./Fr. < POPULATION] değil/yerine/= ÇOĞA | TOPLULUK


- NÜFÛZ ile/ve/||/<> DUHUL


- NÜFUZ/LU değil/yerine/= SÖZÜGEÇİ/SÖZGEÇİRİCİLİK / SÖZÜGEÇER


- NUH'UN ÇOCUKLARI:
SÂM/SHEM[İng./İbr. ŞEM] ile/ve/||/<>/> HÂM ile/ve/||/<>/> YÂFES / JAPHETH[İng.] / YEFET/YAFET[İbr.]

( Ad/isim, ün/şöhret. [Semitik < Shem] İLE/VE/||/<>/> Sıcak/karanlık/yanık tenli.[Ham'ın "soyunun", "siyah ırk"ı temsil ettiği "iddiası", bazı Batı'lı sömürgeci yaklaşımlarda çarpıtılarak kullanılmıştır.] İLE/VE/||/<>/> Genişlemek/yayılmak. )


- NÜMÂYİŞ[Fars.] değil/yerine/= GÖSTERİŞ


- NÜMÜLER/NUMMULAR[İng.] değil/yerine/= PARA BÜYÜKLÜĞÜNDE VE BİÇİMINDE


- NURLANMIŞ ve/||/<> ONURLANMIŞ

( Şehit. VE/||/<> Gazi. )


- NURULLAH ATAÇ ile NURULLAH ARDIÇ


- NURUOSMANİYE ÇEŞMESİ ile NURUOSMANİYE SEBİLİ

( Nuruosmaniye Camisi önünde, Kapalı Çarşı'ya bakan kapısının sol tarafındadır. İLE Nuruosmaniye Camisi önünde, Kapalı Çarşı'ya bakan kapısının sağ tarafındadır. )

( 1756'da, Sultan III. Osman'ın Rokoko üslûbunda yaptırttığı bir çeşmedir. [Mimar Hacı Mustafa Ağa yapıtıdır.] [Osman III Çeşmesi adıyla da bilinir.] İLE 1755'te, Sultan III. Osman'ın Türk Rokoko üslûbunda yaptırttığı bir sebildir. )


- NUTUK ATMAK ile NUTUK ÇEKMEK


- NUTUK ATMAK ile/değil/yerine ÖĞÜT VERMEK

( Hiçbir ârif, "nutuk" atmaz. )


- NUTUK/HİTÂBE/DİSKUR değil/yerine/= SÖYLEV/SÖYLERGE

( ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABI


      Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

      Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.

Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir.

İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır.

Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraatini düşünmeyeceksin!

Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.

İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, tüm dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.

Cebren ve hile ile aziz vatanın, tüm kaleleri zapt edilmiş, tüm tersanelerine girilmiş, tüm orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.

Tüm bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.

Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler.

Millet, fakr u zarûret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.



      Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen;
Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!



ATATÜRK

(Nutuk, 20 Ekim 1927)

)


- NÜZÛL[Ar.] ile İNME


- O DA HAKLI, O DA, O DA ile/değil/yerine HER BİRİNDE, HAKLILIK PAYI VAR


- O DELİK DEĞİL ile/değil O, DELİK DEĞİL


- O DÖNEMDE, ... ile/değil O DÖNEM DE, ...

( Dahi anlamındaki "de" ayrı yazılır! Lütfen! Sadece biraz (daha) özen! )

( Konfüçyüs: "Eğer konuşulan dil doğru değilse, o zaman söylenilen şey, söylenilmek istenen şey olmaz. O zaman, yapılması gereken yapılmaz ve eğer işler yapılmadan kalırsa, maneviyat ve sanat bozulur. O zaman, adâlet, sahtekârlıkla yürür. Eğer bu olursa, kişiler, kendini umutsuz bir karmaşanın içinde bulur. Bu nedenle, söylenilen şey, her şeyden önemlidir ve bu konuda dikkatsizlik yapılmamalıdır." )


- O GÜN, BUGÜNDÜR (DEĞİŞMEDİ, DÜZELMEDİ)


- O OLMAK ile/ve/değil/yerine KENDİN OLARAK, O OLMAK

( [not] BEING THAT LIKE vs./and/but BEING THAT BY SELF
BEING THAT BY SELF instead of BEING THAT LIKE )


- O PARAYI:
"BAYILMAK" ile/ve/||/<>/> "DOMALMAK"


- O ile o

( Senden sana giderken/geçerken bile BEN/O vardır. )


- O ile VA ile OB OB
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Bir buyruğun yerine getirilmesinin reddedildiğini belirten ilgeç. İLE Birinin başka birine verdiği buyruğun yadsınmasına ilişkin ikinci kişinin kullandığı bir reddetme ilgeci. İLE Bir şey hakkında palavra atana ve kanıtlayamayana söylenen söz. )


- ÖBEK = GROUP[İng.] = GROUPE[Fr.] = GRUPPE[Alm.] = GRUPO[İsp.]


- ÖBEK ile/ve/||/<> ZİNCİR


- OBEZİTE ile/||/<> KAŞEKSİ

( Aşırı gövde yağı birikimi. İLE/||/<> Aşırı kilo kaybı ve kas erimesi. )


- OBEZİTE ile/||/<> METABOLİK BELİRGE/SENDROM

( Aşırı gövde yağı birikimi. İLE/||/<> Birlikte görülen yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri ve olağandışı kolesterol seviyeleri. )


- OBJECT vs. OBJECT

( Özne/kişi/birey/denek. İLE Nesne. )


- OBJEKTİF değil/yerine/= NESNEL


- OBSESİF-KOMPÜLSİF BOZUKLUK/OBSESSIVE-COMPULSIVE DISORDER[İng.] değil/yerine/= TAKINTI-ZORLANTI BOZUKLUĞU


- OBSESİF değil/yerine/= TAKINTILI


- OBSESYON/OBSESSION[İng.] değil/yerine/= TAKINTI


- ZULMET-İ CEHL-İ İLTİZAM[Ar.]/OBSKÜRANTİZM[İng. < OBSCURANTISM] değil/yerine/= BİLMESİNLERCİLİK


- OBSTINACY vs.


- ÖÇ ile/ve/||/<> ÖD

( Acı, öfke. İLE/VE/||/<> Öd, safra. )


- OCAK ile PARSEL[Fr. < PARCELL]


- OCAK ile/ve/||/<>/> SOFRA


- ÖD ile ÖD ile ÖT

( Safra. İLE Hz. Muhammed'in ruhaniyetine işarettir. İLE Kuşların ötmesi. | [argo] Konuşmak/konuşturmak, itiraf etmek/ettirmek[ötmek/öttürmek]. )


- ODA KAPISI ile/||/<> HASTANE ODASI KAPISI


- ODA [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]


- ODA [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- ODA ile KÖY ODASI

( ... İLE Köylülerin çeşitli toplantılar yaptığı ya da konukların köyde kalması için hazırladıkları yer. )


- ODABAŞI, ARİF (SARIYER/YENİMALALLE, 1957) :

( Sarıyerlidir, balıkçı reisidir. Sarıyer İlkokulu, Sarıyer Orta Okulu ve Sarıyer Lisesinden mezun oldu. Bir süre Elmadağ Gazetecilik Yüksek Okulunda okudu ise de okulu yarım bıraktı. Sarıyer Spor Kulübünde futbol oynadı. Üyesi olduğu Sarıyer Spor Kulübünde 2 dönem (4 yıl) Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptı Sarıyer'den başka, Ortaköy, Emirgan, Maden ve Yenimahalle Spor Kulüplerinde futbol oynadı. Yenimahalle Spor Kulübünde Yönetim Kurulu üyesi ve daha sonra da kulüp başkanı olarak sorumluluk üstlendi. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu Üyesidir. )


- ODABAŞI, EYÜP (SARIYER, 1951 - 2015) :

( Galatasaray Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinden Makine Mühendisi olarak mezun oldu. Ticarete atıldı. Sarıyer Spor Kulübü altyapısında futbola başladı, yaş gruplarında oynayarak profesyonel takıma kadar yükseldi. Sarıyer forması altında 1 kez Amatör, 1 kez de Ümit Milli oldu. Sarıyer'den sonra Fenerbahçe'ye transfer etti. Bu kulüpte iki sezon oynadıktan sonra Trabzonspor'a transfer oldu. Bir süre de Karabükspor'da oynadıktan sonra futbolu bıraktı. 1981'de Sarıyer Spor Kulübü yönetim kuruluna seçildi. Aralıksız olarak 1995 yılına kadar Kulüp yönetim kurulunda genel kaptan olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 24 yıl ile en uzun süre yöneticilik yaparak tarihe geçti. Türk Futbol Vakfı, Yenimahalle Spor Kulübü, 1940 Sarıyerli Sporcular Derneği kurucu üyesidir. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu üyesidir. Sarıyer Yerel Haber Gazetesinde köşe yazarlığı yapmıştır. )


- ODABAŞI, PROF. DR. TURGAY (MİLAS, 1935 - 2003) :

( Üniversite Öğretim Üyesi. İlk ve ortaokulu Milas'ta okudu ve 1954 yılında İzm ir Atatürk Lisesinden mezun oldu. 1959'da İ.Ü. Orman Fakültesinden "Orman Yüksek Mühendisi" olarak mezun oldu.. Orman teşkilatında bir süre görev yaptıktan sonra 1961'de İ.Ü. Orman Fakültesi Silvikültür Kürsüsüne asistan atandı. "Lübnan Sediri ve Tohumu Üzerine Araştırma" tezi ile 1957'de "Ormancılık Bilimleri Doktoru" unvanı aldı. 1973'te "Türkiye'de Baltalık ve Korulu Baltalık Ormanları ve Bunların Koruya Dönüştürülmesi Olanakları Üzerine Araştırmalar" tezi ile "Üniversite Doktoru" oldu. Ve 1976'da Silvikültür Kürsüsüne Doçent olarak atandı. 1982'de "Üniversite Profesörü Unvanı" nı kazandı ve 1993'te Silvikültür Anabilim Dalı Başkanı oldu. Bu görevini emekli olana kadar devam ettirdi. Yayınlanmış ders kitaplardı ve pek çok bilimsel makalesi var. )


- ODABAŞI, YAKUP (SÜRMENE, 1915 - 2000) :

( Sarıyerli balıkçı reislerindendir. İhtilaflı olayları çözmekte ustalığı ve pratik hesaplamalar yaparak problemleri çözmekte usta olduğu için "Canlı hesap makinesi" olarak tanınır. Pek çok dernek yönetim kurullarında görev aldı. )


- ODAK NOKTASI/NESNE ile/ve/değil/||/<>/< ZİHİNDEKİ(BELLEKTEKİ) ULAŞILMAZLIĞI


- ODAKLANMA ile/ve ADANMA

( FOCUSING vs./and TO BE DEVOTED )


- ODAKLANMA ile/ve/||/<> BASTIRMA


- ODAK/LANMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNCELİK/LENDİRME


- ODAKLANMA ile YOĞUNLAŞMA/KONSANTRASYON

( FOCUS vs. CONCENTRATION )


- ODAKLANMAK ile/ve KOŞULLANMAK

( FOCUSING vs./and CONDITIONING )


- ODALARDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ORALARDA

( Işıksız olmak... )

( )


- ODE İLE PDE İLE STOCHASTİC ile/||/<> BİYOLOJİK MODELLEME

( Matematiksel biyoloji yaklaşımları. )

( Formül: dX/dt = αX - βXY )


- ÖDEME ile/||/<> APEL[FR. < APPEL]

( ... İLE//||/<> Bankacılıkta, şirket sermayesinin ödenmeyen bölümü için yapılan ödeme çağrısı. | Briçte, oyuncunun ortağından oynamasını istediği kâğıt. )


- ÖDEŞMEK ile/ve/<> BOY ÖLÇÜŞMEK


- ÖDEV AHLÂKI ile/ve FERÂGAT AHLÂKI ile/ve USTA AHLÂKI

( MORALS OF DUTY vs./and MORALS OF ABNEGATION vs./and MORALS OF MASTER )


- ÖDEV ile/ve/||/<> GÖREV


- ÖDEVBİLİM/DEONTOLOJİ ile EREKBİLİM/TELEOLOJİ

( Eylemlerin ahlâki görev ve yükümlülükler temelinde değerlendirilmesi. İLE Eylemlerin sonuçları ve amaçları üzerinden değerlendirilmesi. )


- ÖDİPAL ile/ve/||/<>/< PRE-ÖDİPAL

( 3 - 5 yaş arasında. İLE/VE/||/<>/< 0 - 2 yaş arasında. )


- ÖDÜL ile/ve/değil/||/<>/< UYARAN


- ÖDÜN VERMEK ile/değil/yerine ÖNCELİK YÖNETİMİ


- ODUN = HAŞEB = BOIS


- ODUN ile TAHTA


- ODUNCUBAŞI YALISI :

( Rumelihisarı Yahya Kemal Caddesi üzerindeki Oduncubaşı yalısı semtin tarihi eserlerinden olup 19. yy. sonlarında yapılmıştır. Yalı bilahare İsmail Aşir Efendi tarafından satın alınmış, sonra da bu kişinin varislerine kaldı. Yalının son sahibi Ayşe Handan Aral ve diğer hissedarlardır. )


- OEDIPUS KARMAŞIKLIĞI/KOMPLEKSİ ve/||/<> ELEKTRA KARMAŞIKLIĞI/KOMPLEKSİ

( Eril çocuklarda. VE/||/<> Dişil çocuklarda. )


- OEDIPUS:
ŞİŞ AYAK ile/ve/||/<> BİLEN AYAK(KİŞİ)

( )


- ÖFKE(> ADRENALİN >) ve/> KALP KRİZİ

( Keskin sirke, küpüne zarar. )


- ÖFKE GÜCÜ" ve "İSTEK/ARZU GÜCÜ" | ile/ve/değil/yerine/<>/> DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE/AKIL GÜCÜ

( Öfkeni, akılla yenemiyorsan, kendini, insandan sayma! )

( Öfkenin her zaman bir nedeni vardır fakat iyi bir nedeni yoktur. )


- ÖFKE:
KUDRET ile/ve/değil/yerine ŞECAAT


- ÖFKE = ANGER[İng.] = COLËRE[Fr.] = ZORN[Alm.] = ira[Lat.]


- ÖFKE ile/ve/değil/yerine/>< ANLAMA

( Öfkenin olduğu yerde anlama, anlamanın olduğu yerde öfke barın(a)maz. )


- ÖFKE ile/değil BATKI/HÜSRAN


- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< "BEKLENTİ"


- ÖFKE ile/ve/=/||/<> BİR ATIMLIK BARUT/OK


- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< ÇARESİZLİK


- ÖFKE/GADAP ile CELÂLLENME

( Hiçbir şeyi gözü görmeyecek biçimde kızmak. İLE Haksızlığa karşı haklı olarak gösterilen tepki. )


- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< ENGELLENME


- ÖFKE ile/değil/yerine/>< GÜLÜMSEME :)

( Öfkenin uzaklaştırdığını, gülücükler geri getiremez. )


- [hem] "ÖFKE" ile/ve/hem de/||/<>/>< "HAYRANLIK"


- ÖFKE ile/ve/||/<> HIRS

( [gelirse/yönetilemezse ...]
Akıl gider. İLE/VE/||/<> Edep gider. )


- ÖFKE ile HIŞIM/HIŞM[Fars.]

( Öfkeyi sükûnetle, kötülüğü iyilikle, cimriliği cömertlikle ve yalanı gerçekle yenin. )

( Öfkeyi/gadabı tatmin etmek, hayvanlıktır. )

( Ancak öfkesini/hışmını yenen, yiğittir. )

( GAYZ, GAZAB ile TEECCÜM )

( ÂRÛDE: Öfkeli, kızgın, hırslı., RÎS ile HIŞIM )

( ANGER )

( IRA cum ... )


- ÖFKE yerine HÜZÜN


- [ne yazık ki]
ÖFKE ile/ve/||/<> İFRİT[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<> Doğu masal ve efsanelerinde kötü, korkunç yaratık. | Öfkeli, ortalığı birbirine katan kişi. | İçini kemiren, meşgul eden şey. )


- ÖFKE ile/ve/||/<>/> KAYGI

( ANGER vs./and/||/<>/> ANXIETY )


- ÖFKE ile/ve/||/<> KEDER ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<> STRES ile/ve/||/<> KORKU

( Karaciğeri yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Akciğeri yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Mideyi yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Kalbi ve beyni yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Böbrekleri yorar ve hasta eder. )


- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< REFLEKS


- ÖFKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAĞLIKLI ÖFKE


- ÖFKE ile/ve/ne yazık ki/> SALDIRI


- ÖFKE =/||/<> SAMAN ALEVİ


- ÖFKE ile/değil/yerine/>< ŞECÂAT

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Haksızlığa karşı olan öfke. | Yiğitlik, yüreklilik. )

( Öfkeyi, şecaate çeviren, merhamettir. )

( Merd-i kıptî, şecaat arz ederken sirkatin söylermiş. )


- ÖFKE ile/değil/yerine/>< ŞEFKÂT

( Uzaklaştırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yakınlaştırır. )


- ÖFKE ile/ve/||/<>/> SUÇLULUK DÜŞÜNCESİ/DUYGUSU


- ÖFKE ile/<> SUSMA/SÜKÛT

( Kızmış olduğunun göstergesidir. İLE/<> Kırılmış olduğunun göstergesidir. )


- ÖFKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< "TEPKİ"


- ÖFKE ile/ve/> UTANMAK

( Öfke gelir, göz kararır; öfke gider, yüz kızarır. )

( SCHALTER mit SCHALTER mit SCHALTER )


- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< YOK SAYILMA


- [ne yazık ki]
ÖFKE ile/ve/||/>/<>/>< ZARAR

( Öfkeyle kalkan, zararla oturur. )


- ÖFLEYİP PÜFLEMEK / OFLAYIP PUFLAMAK


- OFLUOĞLU, VECİHİ (BARTIN 1950) :

( Pandomim sanatçısı, oyuncu, yönetmen ve öğretim görevlisi. Uzun yıllar Büyükdere'de ikamet etti. Trakya ve İstanbul üniversitelerinden mezun oldu. Pandomim sanatına 1965'te başladı. "Ölümden Daha Büyük Şeyler Var" adını taşıyan oyunla sahne hayatı başladı. Daha sonra "Hava Parası" ve "Fare Kapanı"nda oynadı. İstanbul Üniversitesi'nde öğretim görevlisi bir akademisyen. )


- ÖFORİ/EUPHORIA[İng.] değil/yerine/= COŞU


- OFTALMOLOG değil/yerine/= GÖZBİLİMCİ


- OFTALMOLOJİ/K değil/yerine/= GÖZBİLİM/SEL


- OG ile/||/<> ÖG

( Ovmak. İLE Öğütmek. )


- ÖGE/ÖĞE ile/ve/||/<>/> BİLEŞİK ile/ve/||/<>/> TEK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> CANLI ile/ve/||/<>/> ÇOK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> İNSAN

( Kimyasal olarak ayrıştırılamayan saf nesneler. İLE/VE/||/<>/> Bir ya da daha fazla ögenin kimyasal olarak birleşmesiyle oluşur. İLE/VE/||/<>/> Bir gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Birden fazla gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... )


- OGRAK/OGRAQ ile
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Kara yıgaç/Qara yıgaç adındaki bir sınır bölgesinde yaşayan bir Türk kavmi. İLE ... )


- Öğrencileri DİNLE!!!


- SAYGI DUYMAK/GÖSTERMEK | DUYAN/GÖSTEREN:
ÖĞRENCİ(N)DEN değil ÖĞRENCİ(N/Y)E


- Öğrendikten sonra KONUŞ!!!


- ÖĞRENECEK OLAN ile "AYAK UYDURACAK OLAN"


- ÖĞRENEN ANCAK DÜŞÜNMEYEN ile/ve/||/<> DÜŞÜNEN ANCAK ÖĞRENMEYEN

( Kaybolmuştur. İLE/VE/||/<> Tehlikededir. )


- ÖĞRENİLECEK OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TERK EDİLECEK OLAN


- ÖĞRENİLEMEZ ile/ve ANLAŞILAMAZ

( NOT ABLE TO LEARN vs./and NOT ABLE TO UNDERSTAND )


- ÖĞRENİLEN ÖZGÜRLÜK ile/değil/yerine ÖZGÜRLÜK

( [not] LEARNED FREEDOM vs./but FREEDOM
FREEDOM instead of LEARNED FREEDOM )


- ÖĞRENİLEREK ile/ve/değil SORGULANARAK


- ÖĞRENİM/ÖĞRETİM ÜNİVERSİTESİ ile/ve/değil/yerine ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTESİ


- [ÖĞRENİYORUZ/ANLIYORUZ]
OKUDUĞUMUZU ile/ve/<> DUYDUĞUMUZU ile/ve/<>
GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
HEM DUYUP, HEM GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
TARTIŞTIĞIMIZI ile/ve/<> DENEYİMLEDİĞİMİZİ ile/ve/<>
ANLATTIĞIMIZI/ÖĞRETTİĞİMİZİ

( %10 ile/ve/<> %20 ile/ve/<> %30 ile/ve/<> %50 ile/ve/<> %70 ile/ve/<> %80 ile/ve/<> %95 )

( [WE LEARN, WHAT WE]:
READ vs./and/<> HEAR vs./and/<> SEE vs./and/<> SEE & HEAR vs./and/<> DISCUSS vs./and/<> EXPERIENCE vs./and/<> TEACH )


- ÖĞRENME ile/ve/<>/yerine ANLAMA

( Yapmak, onu bildiğini göstermektir. )

( Bir şeyi iyi anlayın, ulaşmışsınız demektir. )

( Öğrenmek, bildiğini fark etmektir. )

( Tekrarın etkili olabilmesi için anlamlı bir biçimde ve istekle yapılması gerekir. )

( Okuyarak ve/ya da gözlemleyerek ve/ya da deneyimleyerek. İLE/VE/<>/YERİNE Severek. )

( Understand one thing well, and you have arrived. )

( TO LEARN vs./and/<> MEANING
MEANING instead of TO LEARN )


- ÖĞRENME ile/ve/> DÖNÜŞME

( TO LEARN vs./and/> TRANSFORMATION )


- ÖĞRENME ve/<> EKSİKLİK

( Öğrenebilmek için eksiklik -ve de eksikliğinin farkındalığı- gerekir. )


- ÖĞRENME ile/ve/değil/yerine KOŞULLANMA

( DISCIPULUS: ÖĞRENME/LEARNING | DISCIPULA: DÜZEN TAKİBİ/MAINTAINANCE OF ORDER
[not] LEARNING vs./and/but CONDITIONING
CONDITIONING instead of LEARNING )


- ÖĞRENME ile/ve/||/<>/> PAYLAŞMA


- ÖĞRENME ile/ve/değil/<> SÜZME


- ÖĞRENME'DE:
KLASİK ile/ve EDİMSEL ile/ve PEKİŞTİRME ile/ve BİLİŞSEL ile/ve BİLGİSAYAR YARDIMIYLA


- ÖĞRENMEK/ANIMSAMAK ile/ve/değil/yerine YARATMAK

( [not] TO LEARN/REMIND vs./and/but TO CREATE
TO CREATE instead of TO LEARN/REMIND )


- Öğrenmek için DİNLE!!!


- Öğrenmek için SUS!!!


- ÖĞRENMEK ile/ve BAĞLANMAK

( TO LEARN vs./and TO BE CONNECTED )


- ÖĞRENMEK ile/ve/> BECERMEK

( TO LEARN vs./and/> TO MANAGE )


- ÖĞRENMEK ile/ve/<> BİLGİ EDİNMEK

( TO LEARN vs./and/<> TO GET INFORMATION )


- ÖĞRENMEK ile BİR KEZ DAHA GÖRMEK

( TO LEARN vs./and TO SEE AGAIN )


- ÖĞRENMEK ile/ve/değil/<> DEĞER KAZANMAK


- ÖĞRENMEK ile/ve EDİNMEK

( TO LEARN vs./and TO GET/ACQUIRE/OBTAIN )


- ÖĞRENMEK ile/ve/<>/> "KALPTE BULMAK"


- ÖĞRENMEK ile/değil/yerine/||/<>/< KAVRAMAK


- ÖĞRENMEK ile/ve/<>/değil/yerine KEŞFETMEK

( [not] TO LEARN vs./and/<>/but TO DISCOVER
TO DISCOVER instead of TO LEARN )

( ... ile/ve/<>/değil/yerine FAXIAN )


- ÖĞRENMEK ile/ve ÖĞRENDİĞİNİ GÖRMEK

( TO LEARN vs./and TO SEE WHAT YOU LEARNED )


- ÖĞRENMEK/ÖĞRENMEMEK ile/ve/ya da "ÇİLESİNİ ÇEKMEK"


- [ne yazık ki]
ÖĞRENMEME ve/||/<>/> ÖĞRENİLEN YANLIŞLARDAN VAZGEÇMEME ve/||/<>/> YENİDEN ÖĞRENMEME


- ÖĞRETECEĞİN KADAR ile BİLMEN GEREKTİĞİ KADAR

( Leblebi kadar öğretebilmek için top kadar bilmek gerek. )

( Öğreteceğin kadar bilirsen öğretemezsin. )

( Bilmiyorsan, Öğret! )

( Öğrenmenin tek yolu uygulamadır. )

( Bir günde olmaz ama bir gün[de] olur. )

( Aramakla bulunmaz fakat bulanlar arayanlardır. )

( Arayan aradığı sürece ayrı kaldı çünkü aradığı kendindeydi. )

( AS MUCH AS TO TEACH vs. AS MUCH AS TO KNOW HOW MUCH YOU NEED
The only way to learn is by practice. )


- ÖĞRETEN ile/ve/||/<>/> ÜRETEN


- ÖĞRETİLEMEYEN ile/ve ÖĞÜTLENEMEYEN ile/ve ÖNERİLEMEYEN

( NOT ABLE TO TEACH vs./and NOT ABLE TO ADVICE vs./and NOT ABLE TO ADVISE )


- ÖĞRETİM'İN:
OLUMLU YANLARI ile/ve OLUMSUZ YANLARI


- ÖĞRETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DÜŞÜNMELERİNİ SAĞLAMAK


- ÖĞRETMEK ile/ve/<> FARK ETMEK/ETTİRMEK

( Öğretmek, başkalarına senin kadar iyi bildiklerini anımsatmaktır. )

( EACH ONE, TEACH ONE )

( TO TEACH vs./and/<> TO AWARE/TO MAKE SOMEBODY AWARE OF )


- ÖĞRETMEK ile/ve/<>/değil/yerine GÖSTERMEK

( [not] TO TEACH vs./and/<>/but TO SHOW
TO SHOW instead of TO TEACH )


- ÖĞRETMEK ile/ve/değil/yerine KEŞF ETTİRMEK

( [not] TO TEACH vs./and/but TO GET DISCOVER
TO GET DISCOVER instead of TO TEACH )


- ÖĞRETMEK ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/< ÖĞRENMEK

( Öğretirken, kendini araya sokmamalı; öğrenirken, "ben varım" dememeli. )

( Öğretirken alçakgönüllülük, öğrenirken o bile değil [tam teslimiyet!(bilgiye tabii! kişiye değil!)]. )

( [öğrenmek] İki kere. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/=/<>/< Bir kere. )

( Ne yazık ki bildiğini kullanmayanların/uygulamayanların, aklını kullanmayanların/kullanmayacakların kapıldığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/=/<>/< Aklını kullananların/kullanacakların önceliği. )

( TO TEACH and/||/=/<>/< TO LEARN )


- ÖĞRETMEN, KAPLAN (TRABZON, 1937) :

( Trabzon İdmangücü'nden transfer edildi. Aralıklı olarak dört sezon (1957 - 1959 ve 1965 - 1967) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 29 lig, 1 kupa ve 5 turnuva maçı olarak 35 resmi ve 7 özel maçla birlikte toplam olarak 42 maçta oynadı. Fransa'ya giderek Sarıyer'den ayrıldı. )


- ÖĞRETMENİ OLALIM! ve/||/+/<>/>/< ÖĞRENCİSİ OLALIM!

( Nefsimizin. VE/||/+/<>/>/< Vicdanımızın. )


- ÖĞRETMENİN/HOCANIN SAĞLAYABİLECEKLERİ:
EMNİYETİ SAĞLAMAK ile/ve BAŞLANGIÇTA UYGUN OLAN(LAR)I SUNMAK


- OGRUG ile OGRUG ile OGRUG/OVRUG/OWRUG
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( İlk.[OGRUG SÜNGÜBİ: Boyundaki ilk omur.] İLE Vadinin kıvrımı. İLE Kenar, sivri çıkıntı. )


- OĞUL -=

( Doğan demektir.
[ Önceleri erillikle sınırlı ya da "özdeş" değildi. ] )


- ÖĞÜNÇ, FERHUN (İST. 1952) :

( Bisikletçi, çok genç yaşta Sarıyer Kulübünde bisiklet sporuna başladı. Çok kısa bir çalışma döneminden sonra yarışmalara katıldı ve başarılı dereceler yaptı. Bakırköyspor'a transfer olduktan bir süre sonra Meriç Tekstil (Edirne)' e transfer etti. 1970'de Türkiye Gençler Şampiyonluğunu kazandı. 1971, 1972, 1974 ve 1975 yıllarında Büyükler Takım Yol ve Pist şampiyonluklarını kazandı. 1976'da Uluslararası Akdeniz Turu'nda sarı mayo giyerek birinci oldu. 50 den fazla milli oldu ve 1977 yılında ABD gitti. New York'da yaşamaktadır. )


- ÖĞÜT VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİ/DOĞRU ÖRNEK OLMAK/GÖSTERMEK

( Yolu uzun. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yolu kısa. )

( Kolay. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< "Kolay değil". )


- ÖĞÜT ile/ve/<>/>< HAKARET

( Bir insana, başkaları yanında verilen "öğüt", öğüt değil "küçük düşürme", "aşağılama" ya da "hakaret" olabilir/olur[bazen/çoğunlukla]. Kimseye ve de özellikle çocuklara, ne kıyas, ne de öğüt, doğru/uygun zaman, zemin ve koşullar oluş(turul)madıkça, yapılmamalıdır. )


- ÖĞÜT ile/ve/değil/yerine/||/<> (İYİ/YETERLİ/NİTELİKLİ) ÖRNEK

( Yolu, uzundur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Yolu, kısa ve etkilidir. )


- ÖĞÜT ve/||/<>/> MERAK


- ÖĞÜT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖRNEK

( Yolu/süreci uzundur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yolu/süreci kısa ve etkilidir. )


- OĞUZ, CENGİZ (İST. 1949) :

( Büyükdere Spor Kulübünden transfer edildi ve altı sezon (1969 - 1975) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 90 lig, 1 kupa ve 17 Amatör lig maçı olmak üzere 108 resmi ve ayrıca 34 özel maçla birlikte 142 maçta Sarıyer takımında oynadı. Lig maçlarında 9, Amatör lig maçlarında 6 ve özel maçlarda 5 olmak üzere takımına 20 gol kazandırdı. Büyükdere'ye transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. Sanayici olarak iş hayatını devam ettiriyor. )


- OĞUZ, ERDOĞAN (İST, 1939) :

( 1953'te Fındıklı Orta Okulunu yarım bıraktı ve daha sonra ticaret hayatına atıldı. Siyasi hayata CHP saflarında başladı. Partilerin kapatılması üzerine yeni kurulan SODEP, SHP ve CHP de yer aldı. Bilahare ANAP'a katıldı, daha sonra da AKP de siyasi hayatına devam etti. 1984 - 2009 yılları arasında sürekli olarak 25 yıl Sarıyer Belediye Meclis üyesi olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübü, Sarıyerliler deneği (SA - DER), Kızılay gibi pek çok sportif, sosyal ve kültürel amaçlı pek çok dernekte üye olup görev yaptı. )


- OH OLSUN ile/değil/yerine/>< O OLSUN


- [ne yazık ki]
"OHAL" > BU HAL


- OHM İLE JOULE İLE WATT ile/||/<> ELEKTRİK GÜÇ YASALARI

( Elektrik devrelerinde güç ve enerji ilişkileri. )

( Formül: P = V²/R = I²R = VI )

( Georg Ohm tarafından 1827 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1789-1854) (Ülke: Almanya) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Ohm yasası, elektrik direnci) )


- OK, SELİM (İST. 1927 - 2005) :

( Pertevniyal Lisesini bitirdi. İş hayatını Gümrük Komisyoncusu olarak devam ettirdi. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev aldı. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu üyesi olup, 3 dönem İl Genel Meclisi üyesi olarak görev yaptı. )


- OK ve YAY

( İlk Selçuklu sultanı, Tuğrul Bey, tüm resmî vesikalarında olduğu gibi gönderdiği mektupların başında yay ve ok işaretlerini koyar ve içine de kendi unvanlarını yazardı. Buna Tuğra deniliyordu. Sonraları bu ok ve yay işaretleri kaldırılmış ise de sultanların ad ve unvanlarını ok ve yay biçiminde gösteren tuğra yöntemi Osmanlı İmparatorluğu'nun sonuna kadar devam etmiştir. )

( Oku ileri atmanın yolu, yayı geri çekmektir... )

( ARROW and BOW/ARC )


- OKAN, BEKİR (GAZİANTEP, 1950) :

( Ankara Gazi Üniversitesi Yüksek Matematik Bölümünden mezun oldu. Bir süre serbest ticaretle uğraştıktan sonra kendi şirketini kurdu. Şirketlerini Okan Holding bünyesinde topladı. Okan Kültür Eğitim, Spor Vakfını kurdu ve vakfın başkanlığını üstlendi. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- OKAN, MAHMUT NEDİM (SARIYER, 1914 - 1967) :

( Sarıyer Pertevniyal İlkokulunda okudu ve İtalyan LisesiTicaret Bölümünden mezun oldu. 1934'te İstanbul Gütmrüğünde memur olarak işe başladı. İstanbul, Bozcaada, Adana gümrüklerinde görev yaptı. 1961 yılına kadar İstanbul Giriş Gümrüğünde Muayene Memuru ve Ecza Kurulu'nda Uzman Gümrükçü olarak çalıştı. Emekli olduktan sonra Gümrük Komisyonculuğu yaptı. 1951, 1952, 1954 yıllarında Akdeniz'e ve Kuzey Amerika'ya yapılan Türkiye tanıtım gezilerinde Ankara ve Tarsus gemilerinde Sergi Amiri Gümrükçü olarkak görev yaptı. Klasik Türk müziği tutkunu idi . Kemençe, yaylı ve mızraplı tambur ve cümbüş çalardı. Aynı zamanda şairdi ve şiirlerini 1937 yılında yayımladığı "Dikensiz Güller" isimli kitabında topladı. Mesleki bilgilerini paylaştığı "Yolcu Rehberi" Türkiye'ye gelen veya yurtdışına giden yolcular için basılmıştır. Sarıyer Gençlik Mahfili'nde tiyatro, edebiyat, spor gibi etkinliklerle uğraştı, gayri federe iken sarıyer takımında da futbol oynadı. Nedim Okan İtalyanca, İspanyolca, Fransızca ve İngilizce bilirdi. )


- OKAN, NEZİH (SARIYER, 1950) :

( İlkokulu Sarıyer Pertevniyal İlkokulunda, orta öğrenimini Kadıköy Maarif Kolejinde, Yüksek Öğrenimini İ.Ü. Eczacılık Fakültesinde tamamladı ve 1973 yılında Eczacı olarak mezun oldu. İş hayatına 1973 yılında kurucusu olduğu YET - Yenitur Turizm Acentası'nda başladı. 1975 yılında Nişantaşı'nda Nezih Eczanesini açtı. 1978 yılında Eniştesi Tulû Şenol ile birlikte aile şirketi olan DE - SA Porselen A.Ş. kurdu. 2012 yılında tekrar eczacılığa döndü ve Çengelköy'de Merve Eczanesini açtı. Öğrenciliği sırasında İPSF (Uluslararası Eczacılık Talebeleri Federasyonu) Türkiye irtibat sekreterliği, Ortadoğu Komiserliği ve İPSF Genel Kurulunda Türkiye Delegesi olarak görev yaptı. 1974 - 1975 yıllarında CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) Sarıyer Gençlik Kolu Başkanlığı, 1975 - 1976 yıllarında Eczane Sahipleri Derneği Genel Sekreterliği, 1977 - 1978 yıllarında TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentalari Birliği) Yönetim Kurulu Üyeliği ve Kuzey Kıbrıs Komitesi Başkanlığı yaptı. 2007 - 2010 yılları arasında kurucuları arasında bulunduğu ZÜCDER (Züccaciyeciler Deneği) Yönetim Kurulu Üyeliği ve Genel Sekreterlini yaptı. 20 Yıl boyunca İstanbul Ticaret Odası Züccaciye Komite üyesi ve 2008 - 2009 yılları arasında İTO Meclis Üyesi olarak görev aldı. Üyesi olduğu Sarıyer Spor Kulübünde lisansyer sporcu olarak futbol ve basketbol oynadı. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu üyesidır. )


- OKB ile/<> OKKB

( Obsesif-Kompulsif Bozukluk İLE Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu )

( Kaygı bozukluğu biçimi. İLE/<> Kişilik bozukluğu biçimi. )

( Belirtilerin şiddeti, zamanla değişir. İLE/<> Belirtiler, aynı kalmaya eğilimlidir. )

( Kolaylıkla tespit edilebilir. İLE/<> Kolaylıkla tanımlanamaz. )


- OKB ile/ve/değil/||/<>/< YAYGIN KAYGI BOZUKLUĞU


- ÖKE/DEHÂ ve/||/+/<>/> GÜZELLİK


- ÖKE = DÂHİ = GENIUS[İng.] = GÉNIE[Fr.] = GENIE[Alm.] = GENIUS < GIGNO:YARATIYORUM[Lat.] = GENIO[İsp.]


- OKIMAK/OQIMAQ ile OKIMAK/OQIMAQ ile OKIMAK/OQIMAQ/OGIMAK ile OKUT/OQUT
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Çağırmak. İLE Okumak. İLE Kusmak. İLE Bir yemeğe katılmaya ya da beyin huzuruna çıkmak üzere alınan çağrı/davet. )


- ÖKLİD GEOMETRİSİ:
YER/DÜNYA İÇİN değil GÖK İÇİN


- ÖKLİD ile/ve/||/<>/> LOBACHEVSKY ile/ve/||/<>/> RIEMANN GEOMETRİLERİ

( Bir doğruya dışındaki bir noktadan bir paralel çizilebiliyorsa. İLE/VE Bir doğruya dışındaki bir noktadan hiç paralel çizilemiyorsa. İLE/VE Bir doğruya dışındaki bir noktadan birden çok paralel çizilebiliyorsa. )

( Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 derece ise. İLE/VE Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 dereceden küçük ise. İLE/VE Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 dereceden büyük ise. )

( ÖKLİD POSTULATLARI

1- Bir noktadan, bir noktaya, tek bir doğru çizilebilir.

2- Sonlu bir doğru, yine bir doğru olarak uzatılabilir.

3- Bir merkez ve bir mesafe, çemberi tanımlar.

4- Tüm dik açılar, birbirine eşittir.

5- Eğer bir doğru, iki doğruyu kesiyorsa iç açıları toplamı, iki dik açıdan küçük olan tarafta iki doğru kesişirler.

(Bir doğruya, dışındaki bir noktadan yalnız bir tek paralel doğru çizilebilir.[John Playfair]) )

(

Üç Geometri Türü

Öklid, Lobachevsky ve Riemann Geometrilerinin Kapsamlı Karşılaştırması

Temel Kavramsal Farklar

Öklid Geometrisi

Tam 1 paralel

Lobachevsky (Hiperbolik)

Sonsuz paralel

Riemann (Küresel)

Hiç paralel yok

Öklid Geometrisi

  • Yüzey türü: Düz yüzey (düzlem)
  • Gauss eğriliği: K = 0
  • Paralel çizgiler: Tam 1 tane
  • Üçgen açıları toplamı: = 180°
  • Pi sayısı: π = 3.14159...
  • Mesafe formülü: √[(x₂-x₁)² + (y₂-y₁)²]
  • Günlük örnekler: Masa üstü, kağıt, ekran

Lobachevsky (Hiperbolik)

  • Yüzey türü: Eyer biçiminde yüzey
  • Gauss eğriliği: K < 0
  • Paralel çizgiler: Sonsuz tane
  • Üçgen açıları toplamı: < 180°
  • Pi sayısı: π < 3.14159...
  • Mesafe: Hiperbolik fonksiyonlar
  • Günlük örnekler: At eyeri, Pringles cipsi

Riemann (Küresel)

  • Yüzey türü: Küre yüzeyi
  • Gauss eğriliği: K > 0
  • Paralel çizgiler: Hiç yok
  • Üçgen açıları toplamı: > 180°
  • Pi sayısı: π > 3.14159...
  • Mesafe: Büyük çember yayı
  • Günlük örnekler: Dünya yüzeyi, top

Üçgen Açıları Toplamı Karşılaştırması

180°
Öklid
Lobachevsky
> 180°
Riemann

Üçgenin iç açıları toplamı geometri türüne göre değişir

Pratik Uygulama Alanları

Öklid

CAD yazılımları, 2D oyunlar, UI tasarımı, mimari çizimler

Lobachevsky

Özel görelilik teorisi, kristalografi, hiperbolik sanat

Riemann

GPS navigasyon, genel görelilik, harita projektörleri

Matematiksel Formüller ve Denklemler

Temel Matematiksel Farklar

Öklid Geometrisi

Mesafe Formülü:
d = √[(x₂-x₁)² + (y₂-y₁)²]
Çemberin Çevresi:
C = 2πr
Gauss Eğriliği:
K = 0
Paralel Postülatı:
Bir doğru dışındaki noktadan
o doğruya tam 1 paralel çizilebilir

Lobachevsky Geometrisi

Mesafe Formülü:
d = ln|(1+u)/(1-u)|/2
u = tanh(r)
Çemberin Çevresi:
C = 2π sinh(r)
Gauss Eğriliği:
K = -1/R² < 0
Paralel Postülatı:
Bir doğru dışındaki noktadan
o doğruya sonsuz paralel çizilebilir

Riemann Geometrisi

Mesafe Formülü (Küresel):
d = R × arccos(cos φ₁ cos φ₂ +
sin φ₁ sin φ₂ cos Δλ)
Çemberin Çevresi:
C = 2πR sin(r/R)
Gauss Eğriliği:
K = 1/R² > 0
Paralel Postülatı:
Hiç paralel doğru yoktur
(tüm doğrular kesişir)

Gauss Eğriliği Karşılaştırması

Önemli Matematiksel İlişkiler

Gauss-Bonnet Teoremi:
∬ K dA + ∮ κ ds = 2πχ(M)
K: Gauss eğriliği, κ: jeodezik eğrilik, χ(M): Euler karakteristiği
Riemann Eğrilik Tensörü:
R^ρ_σμν = ∂_μΓ^ρ_νσ - ∂_νΓ^ρ_μσ + Γ^ρ_μλΓ^λ_νσ - Γ^ρ_νλΓ^λ_μσ
Hiperbolik Trigonometri:
cos c = cos a cos b + sin a sin b cosh C
Hiperbolik kosinüs yasası

Programlama Uygulamaları

// Üç geometri türü için mesafe hesaplama sınıfları

class EuclideanGeometry
{
static distance
(p1, p2) {
const dx = p2.x - p1.x;
const dy = p2.y - p1.y;
return Math.sqrt(dx*dx + dy*dy);
}

static circumference
(r) {
return 2 * Math.PI * r;
}

static triangleAngleSum
() {
return 180; // Her zaman 180 derece
}
}

class LobachevskyGeometry
{
static distance
(p1, p2) {
// Hiperbolik geometride mesafe
const dx = p2.x - p1.x;
const dy = p2.y - p1.y;
const r = Math.sqrt(dx*dx + dy*dy);
const u = Math.tanh(r);
return Math.log((1+u)/(1-u)) / 2;
}

static circumference
(r) {
return 2 * Math.PI * Math.sinh(r);
}

static triangleAngleSum
(area) {
return 180 - area; // Alan kadar eksik
}
}

class RiemannGeometry
{
static distance
(p1, p2, R = 1) {
// Küresel koordinatlarda mesafe
const lat1 = p1.lat * Math.PI/180;
const lat2 = p2.lat * Math.PI/180;
const dLon = (p2.lon - p1.lon) * Math.PI/180;
const a = Math.cos(lat1) * Math.cos(lat2) +
        Math.sin(lat1) * Math.sin(lat2) * Math.cos(dLon);
return R * Math.acos(Math.min(1, a));
}

static circumference
(r, R = 1) {
return 2 * Math.PI * R * Math.sin(r/R);
}

static triangleAngleSum
(area, R = 1) {
return 180 + area/(R*R) * 180/Math.PI; // Alan kadar fazla
}
}

Kullanım Örnekleri

// Öklid geometrisi örneği

const euclidDist = EuclideanGeometry.distance({x: 0, y: 0}, {x: 3, y: 4}); // 5
const euclidCirc = EuclideanGeometry.circumference(10); // 2π * 10 = 62.83

// Lobachevsky geometrisi örneği

const hyperDist = LobachevskyGeometry.distance({x: 0, y: 0}, {x: 1, y: 1});
const hyperCirc = LobachevskyGeometry.circumference(1); // 2π * sinh(1)

// Riemann geometrisi örneği (Dünya üzerinde)

const earthRadius = 6371; // km
const sphereDist = RiemannGeometry.distance(
    {lat: 41.0, lon: 29.0}, // İstanbul
    {lat: 48.9, lon: 2.3}, // Paris
    earthRadius
); // ~2200 km

Gerçek Dünya Uygulamaları

Öklid Geometrisi

  • CAD/CAM yazılımları
  • 2D oyun motorları
  • Kullanıcı arayüzü tasarımı
  • Mimari çizim programları
  • Grafik tasarım araçları

Lobachevsky Geometrisi

  • Özel görelilik hesaplamaları
  • Kristalografi simülasyonları
  • Hiperbolik sanat uygulamaları
  • Ağ teorisi ve graf analizi
  • Yapay sinir ağları

Riemann Geometrisi

  • GPS navigasyon sistemleri
  • Genel görelilik simülasyonları
  • Harita projeksiyonları
  • Jeodezi uygulamaları
  • Uzay misyonu hesaplamaları
)

(

Bu üç geometri arasındaki en temel fark, meşhur Paralellik Aksiyomu'na (ya da Beşinci Postüla'ya) yaklaşımlarıdır. Tüm farklar bu tek varsayımdaki değişiklikten doğar.

1. Kavramsal Farklar ve Anlaşılması

Anlaşılması İçin Bir Benzetme

  • Öklid Geometrisi (Sıfır Eğrilik): Düz bir kâğıt yüzeyi düşünün. Bu, sezgilerimize en uygun olan geometridir.
  • Riemann Geometrisi (Pozitif Eğrilik): Bir kürenin (örneğin bir portakalın ya da Dünya'nın) yüzeyini düşünün.
  • Lobaçevski Geometrisi (Negatif Eğrilik): Bir at eyerinin yüzeyini ya da bir patates cipsini düşünün. Her noktada zıt yönlere doğru bükülen bir yüzeydir.

Şimdi bu benzetmeler üzerinden temel farklara bakalım:

Paralellik Aksiyomu:

  • Öklid: Düz bir kâğıt üzerinde, bir doğruya dışındaki bir noktadan yalnızca bir tane paralel doğru çizebilirsiniz.
  • Riemann: Küre yüzeyinde "paralel" doğrular çizemezsiniz. Çünkü küre yüzeyindeki tüm "doğrular" (en kısa yollar, yani büyük daireler) eninde sonunda birbiriyle kesişir. Kısacası, bir doğruya dışındaki bir noktadan hiçbir paralel doğru çizilemez.
  • Lobaçevski: Eyer yüzeyinde, bir doğruya dışındaki bir noktadan sonsuz sayıda paralel doğru çizebilirsiniz. Bu doğrular, verilen ilk doğruyu asla kesmezler.

Üçgenin İç Açıları Toplamı:

  • Öklid: Düz kâğıt üzerindeki bir üçgenin iç açıları toplamı tam olarak 180°'dir.
  • Riemann: Küre yüzeyine çizilmiş bir üçgenin iç açıları toplamı her zaman 180°'den büyüktür.
  • Lobaçevski: Eyer yüzeyine çizilmiş bir üçgenin iç açıları toplamı her zaman 180°'den küçüktür.
Özellik Öklid Geometrisi Riemann Geometrisi (Küresel) Lobaçevski Geometrisi (Hiperbolik)
Yüzey Benzetmesi Düzlem (Kâğıt) Küre Eyer
Eğrilik Sıfır Pozitif Negatif
Paralellik Bir doğruya dışındaki bir noktadan tek bir paralel çizilir. Paralel doğrular yoktur; tüm doğrular kesişir. Bir doğruya dışındaki bir noktadan sonsuz paralel çizilir.
Üçgen İç Açıları Tam olarak 180° 180°'den büyük 180°'den küçük
Uygulama Alanı Gündelik hayat, mühendislik, klasik fizik Kozmoloji, genel görelilik, Dünya yüzeyinde seyrüsefer (GPS) Genel görelilik, karmaşık ağ analizi, soyut matematik

2. Matematiksel Formül Farkı

Bu geometriler arasındaki fark, en temel düzeyde, iki nokta arasındaki mesafeyi ölçen formülde, yani metrikte yatar. İki boyutlu bir uzay için bu formüller (çizgi öğesi ds) şöyledir:

  • Öklid Geometrisi (Kartezyen Koordinatlarda):

    Bu, Pisagor teoreminden bildiğimiz basit uzaklık formülüdür. $dx$ ve $dy$, x ve y eksenlerindeki sonsuz küçük değişimlerdir. Bu metrik, uzayın "düz" olduğunu belirtir.

    ds² = dx² + dy²
  • Riemann Geometrisi (Küresel Koordinatlarda):

    $R$ yarıçaplı bir küre yüzeyi için metrik şöyledir. $R$ kürenin yarıçapı, θ ve φ ise enlem ve boylama karşılık gelen açılardır. Formüldeki $sin²(θ)$ terimi, uzayın eğriliğini yansıtır.

    ds² = R² dθ² + R² sin²(θ) dφ²
  • Lobaçevski Geometrisi (Poincaré Disk Modeli):

    Bu geometriyi temsil etmenin bir yolu olan Poincaré diskinde metrik şöyledir. Paydadaki terim, diskin merkezinden kenarına doğru yaklaştıkça mesafelerin logaritmik olarak "genişlemesine" neden olur.

    ds² = 4(dx² + dy²) / (1 - (x² + y²))²

3. Kodlama İlişkisi ve Farkı

Bu geometrilerin kodlamadaki yansımaları, genellikle uğraşılan problemin doğasına bağlıdır.

  • Öklid Geometrisi:
    • İlişki/Kodlama: Neredeyse tüm standart bilgisayar grafikleri, oyun motorları (Unity, Unreal Engine vb.) ve simülasyonlar varsayılan olarak Öklid geometrisini kullanır. Vektörler (x, y, z) ile temsil edilir. Toplama, çıkarma, nokta çarpım, çapraz çarpım gibi standart vektör işlemleri bu geometrinin temelini oluşturur.
    • Fark: Kodlaması en basit ve en sezgisel olanıdır. vectorA + vectorB gibi bir işlem, düz bir çizgide hareket anlamına gelir.
  • Riemann Geometrisi:
    • İlişki/Kodlama: Dünya yüzeyiyle ilgili uygulamalarda zorunludur. GPS sistemleri, uçuş simülatörleri, harita servisleri (Google Earth, OpenStreetMap) ve astronomi yazılımları bu geometriyi kullanır.
    • Fark: Genellikle enlem ve boylam gibi küresel koordinatlar (latitude, longitude) kullanılır. İki nokta arasındaki en kısa mesafeyi bulmak için Pisagor teoremi yerine Haversine formülü gibi özel algoritmalar gerekir.
  • Lobaçevski Geometrisi:
    • İlişki/Kodlama: Daha niş alanlarda kullanılır. Bazı oyunlar, sezgisel olmayan ve sonsuz gibi görünen alanlar yaratmak için bu geometriyi kullanır (örneğin, HyperRogue oyunu).
    • Fark: Kodlaması en karmaşık olanıdır. Lobaçevski uzayını temsil etmek için Poincaré diski ya da Klein modeli gibi bir model seçmeniz gerekir. Tüm geometrik işlemler bu modelin metrik formülüne göre yeniden tanımlanmalıdır.
)


- ÖKLİD İLE HİPERBOLİK İLE ELİPTİK İLE PROJEKTİF ile/||/<> GEOMETRİ TÜRLERİ

( Farklı aksiyom sistemlerine dayanan dört temel geometri. )

( Formül: K = 0 İLE K < 0 İLE K > 0 )

( Öklid tarafından -300 yılında keşfedildi/formüle edildi. (-325--265) (Ülke: Antik Yunan) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Öklid geometrisi, Elemanlar kitabı) )


- OK/OQ ile OK/OQ / EV OKI/EW OQI ile OK/OQ ile OK/OQ ile OK/OQ ile OK/OQ ile OK/OQ ile OKÇI/OQÇI ile OQLUQ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Ok. İLE Evin kirişi. İLE Mirasta düşen pay. İLE Bir malı bölüşürken ya da toprakları paylaşırken çekilen kuradaki pay. İLE [OK YILAN/OQ YILAN: Kendini hedefinin üzerine savuran yılan.] İLE Eylemlerin ardından gelen bir pekiştirme ilgeci. İLE Durum anlatan ifadelere eşlik eden bir ilgeç. İLE Okçu. İLE Sadak.[Okların içine konduğu kılıf.] )


- OKSAL, ORD. PROF. DR. ESAT MUHLİS (YANYA, 1888 - ) :

( İlk, orta ve Lise tahsilini Yanya'da yaptı. İstanbul'a gelip "Halkalı Ziraat ve Orman Mektebi Alisine" girdi ve buradan 1908 yılında mezun oldu. Bu yıl Orman ve Maadin ve Ziraat Nezareti Katipliğine tayin edidi. Bu görevde bir yıl kadar çalıştıktan sonra Orman Mektebi Alisine ‘Sarıyer) muhasebe memuru olarak tayin edildi. 1910' da Almanya'ya Eberswalde Königlische Preusslischa Forst – Akademie'ye tahsil için gönderildi, 1910 - 1916 tarihleri arasında bu akademide temel bilimler ve ormancılık öğrenimi yaptı. Daha sonra Münih'e geçerek Münih TÜniversitesinde 1917 yılına kadar mesleği ile ilgili incelemelerde bulundu. Yurda döndükten sonra 1917 Orman Genel Müdürlügğünde görev aldı. 1918'de Orman Mektebi Alisinde Orman Koruma ve Dendrometri muallimliğine tayin edildi ve Ders Nazırı Mr. Bavere'in asistanlığını yaptı. Bilihare 1924'te bu okulda Silvikültür ve Teknoloji Muallimliğine naklen tayin edildi. Daha sora da Ziraat Vekaleti Orman Genel Müdürlüğü Fen Müşavirliğine atandı. Bu arada değişik görevler yaptı. Orman Mektebi Alisinin 1934'te lağvedilmesi ve Yüksek Ziraat Enstitüsü'ne fakülte olarak bağlanması üzerine 1934'te Yüksek Ziraat Enstitüsü'nün ikinci sınıf doçentliğine tayin edildi. Orman Mektebi Âlisinde Muallim ve Müderris olarak Almanca okutmanlığı dahel olmak üzere omancılığın çeşitli konularında ders okuttu. 1940'de birinci sınıf profesör, 1944'te Y.Z.E. İkinci sınıf Ordinaryüsü oldu. Orman Fakülktesinin İstanbul Üniversitesine bağlanması sırasında Ş.Z.E. rektörü olarak görev yapmış ve Orman Fakültesinin İstanbul Üniversitesine bağlanmasında büyük katkısı oldu. Orman Faktültesinin İstanbul Üniversitesine bağlanması üzerine Orman Botaniği ve Silvikültür Enstitüsü Direktörü oldu. Orman Botaniği ve Silvikültür Enstitüsü ikiye ayrılınca emekli olduğu 01.09.1957 tarihine kadar Ord. Prof. Dr. Orman Botaniği Enstitüsünün sorumluluğunu yürüttü, Telif Eserleri; "Orman Yetiştirme Fenni (Silvikültür), 1925", "Orman İşletme Tekniği ve Metodları, 1925", "Ormanın Kollektif Faydaları, 1937", "Orman ve Park Ağaçlarımız, Oluşu ve Gelişimleri; Kökensel Soydaşlık İlgileri ve Evrim Yolları, C. I,1943", "Sekoya'lar (mamut Ağaçları), 1945", "Orman ve Park Ağaçlarımız C.II, Fasikül I, 1950", "Orman ve Park Ağaçlarımız, C. II, Fasikül II, 1952", "Orman ve Park Ağaçlarımız, C. II, Fasikül III, 1952".. Kitaplarkından başka pek çok bilimsel makalesi var. )


- OKSALAT < KALSİYUM OKSALAT[Fr. < Yun.]

( Billurları sidikte bulunabilen ve sidik yollarında taş yapan kalsiyum oksalatın kısa biçimi. < ... )


- OKSİDASYON/OKSİTLE(N)ME/OXIDATION[İng.] değil/yerine/= YÜKSELTGE(N)ME


- OKSİJEN[Fr. < Yun. OKSYS: Ekşi. | GENNAN: Doğurmak.] ile OZON[Yun.]

( Hidrojenle birleşerek suyu oluşturan, atom ağırlığı 16, rengi, kokusu ve tadı olmayan, havada, %20 oranında bulunan bir gaz.[Sıvı ve katı hallerinde soluk mavi renk ile görünür.] [Simgesi: O] İLE Molekülünde üç atom bulunan oksijenden oluşan, ağır kokulu, gaz durumundaki basit öğe.[Simgesi: O3] )


- OKSİJEN ile/ve/||/<> DOYMUŞ OKSİJEN

(

Oksijen ve Doymuş Oksijen Arasındaki FaRkLaR

Özellik Oksijen (O₂) Doymuş Oksijen / Oksijen Saturasyonu
Tanım Renksiz, kokusuz, tatsız bir öge ve gaz Bir ortamdaki oksijenin doygunluk durumu ya da yüzdesi
Formül / Gösterim O₂ (iki oksijen atomu) SpO₂ (pulse oksimetre) veya SaO₂ (arteriyel)
Ölçüm Birimi • Konsantrasyon: mg/L, ppm
• Basınç: mmHg, kPa
• Yüzde: % (havadaki oran)
• Yüzde: % (saturasyon)
• Konsantrasyon: mg/L (çözünmüş)
• Parsiyel basınç: PaO₂
TIBBİ BAĞLAM
Normal Değerler • Havada: %21
• Arteriyel kan PaO₂: 80-100 mmHg
• Normal SpO₂: %95-100
• Hafif hipoksi: %90-94
• Ciddi hipoksi: <%90
Ölçüm Yöntemi • Kan gazı analizi
• Oksijen analizörü
• Kimyasal testler
• Pulse oksimetre (parmak ucu)
• Arteriyel kan gazı analizi
• Transkutanöz monitörler
Klinik Kullanım • Oksijen tedavisi (maske/kanül)
• Mekanik ventilasyon
• Hiperbarik oksijen tedavisi
• Hasta monitörizasyonu
• Tedavi etkinliğinin değerlendirilmesi
• Sayrılık tanısı ve izlemi
KİMYASAL BAĞLAM
Suda Çözünürlük • 0°C'de: 14.6 mg/L
• 20°C'de: 9.0 mg/L
• 40°C'de: 6.4 mg/L
• Doygunluk = Maksimum çözünürlük
• Sıcaklık ↑ = Doygunluk ↓
• Basınç ↑ = Doygunluk ↑
Etkileyen Etmenler • Atmosfer basıncı
• Rakım
• Sıcaklık
• Akciğer işlevi
• Hemoglobin miktarı
• Dolaşım durumu
• pH ve CO₂ düzeyi
İLİŞKİ VE ETKİLEŞİM
Fizyolojik İlişki Oksijen (O₂) → Akciğerlerden alınır → Kana geçer → Hemoglobine bağlanır → Oksijen Saturasyonu oluşur
Uygulama Örnekleri
  • Oda havası: %21 O₂
  • %100 O₂ maskesi
  • Oksijen tüpü: Saf O₂
  • Normal kişi: SpO₂ %98
  • KOAH hastası: SpO₂ %88-92
  • Yüksek rakımda: SpO₂ %85-90
Tedavi Yaklaşımı Oksijen Verilmesi:
• Nazal kanül: 1-6 L/dk
• Basit maske: 5-10 L/dk
• Rezervuarlı maske: 10-15 L/dk
Hedef Saturasyon:
• Normal kişi: >%95
• KOAH: %88-92
• COVID-19: >%92
)


- OKSİJEN ile/ve/||/<>/ KOKU

( "Oksijeni bilmem ama kokun şart!" )


- OKSİJENLİ SOLUNUM ile FERMANTASYON

( Oksijen varlığında enerji üretimi. İLE Oksijensiz enerji üretimi. )


- OKSİT ile/||/<> PEROKSİT

( Oksit O²⁻ İLE peroksit O₂²⁻ içerir )

( Formül: MgO İLE H₂O₂ )


- OKSİTOSİN ile/ve/||/<> VAZOPRESİN

( Annelik içgüdüsü. Doğumla başlayan annelerde salgılanan hormon. İLE/VE/||/<> Babalık içgüdüsü. Doğumla başlayan babalarda salgılanan hormon. )

( Doğum ve emzirme süreçlerinde rol oynayan hormon. İLE/VE/||/<> Su dengesini ve kan basıncını düzenleyen hormon. )

( Sosyal bağları ve güven duygusunu artırır. İLE/VE/||/<> Stres tepkilerini ve saldırganlığı etkiler. )

( İkisi de peptid hormondur ve dokuz amino asitten oluşur. [Hipotalamustan salgılanır ve arka hipofizden salınır.] )


- OKSİYÜR değil/yerine/= SİVRİKUYRUK

( 3-12 mm. uzunluğunda, insanın, özellikle çocukların bağırsaklarında yaşayan, küçük bir solucan. )


- ÖKSÜZ değil/yerine/= ANNESİZ


- OKTAHEDRAL İLE TETRAHEDRAL İLE KARE DÜZLEM ile/||/<> KOORDİNASYON GEOMETRİLERİ

( Kompleks bileşiklerin uzaysal düzenleri. )

( Formül: Δo > Δt (kristal alan) )


- ÖKTEM, NAKİ (MALATYA, 1952) :

( Yönetici, müfettiş ve mali müşavir. Eskişehir İ.T.İ. Akademisi Dil Eğitim Enstitüsü ve Eskişehir İktisadi Ticari İlimler Akademisi İşletme Fakültesi mezunudur. İş hayatına özel teşebbüste başladı. Hisarbank Müfettişlik sınavını kazanarak bankacılık hayatına atıldı. Bilahare Ziraat bankasına geçti ve bu bankadan emekli oldu. Amatör rehberlik ve müzik çalışmaları yapmaktadır. )


- OKUL YERİ PARKI :

( Garipçe Mahallesindedir. 378 m²'lik bir alanı kapsar, 121,00 m²'lik yeşil alanı ve 96,00 m²'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )


- OKUL YOLU MEYDAN PARKI :

( Rumelikavak Mahallesindedir. 705,00 m²'lik bir alan üzerindedir. 280,00 m²'lik yeşil alanı bulunmaktadır. )


- OKUL ile/ve/||/<>/>< YAŞAM

( Önce ders verir, sonra dener, sınav yapar. İLE/VE/||/<>/>< Önce sınav yapar, sonra [dene(yimle)terek] ders aldırır. )


- OKUMA:
DOĞRUSU ile/ve/||/<>/> GÜZELLEŞTİRME


- OKUMA:
EKRANDAN ile/değil/yerine KÂĞITTA

( Ekrandan okuma, kâğıt üzerinden okumaya göre %25 daha yavaştır. )


- OKUMA ile/ve/değil HECELEME

( [not] READING vs./and/but SYLLABLING )


- OKUMA ile SÜRGÜ YOLLU OKUMA(DOKTORA TİPİ)


- Okumak için SUS!!!


- OKUMAK:
YOKSULLUKTA ve/||/<>/> VARSILLIKTA

( Varlık/servet[Ar.]. VE/||/<>/> Süs, ziynet/zinet[Ar.]. )


- OKUMAK ve/<> BİRARAYA GELMEK/GETİRMEK

( Anlamak için okursun, anlarsan okursun! )

( TO READ and/<> TO BRING TOGETHER )


- OKUMAK ile/ve/||/<>/&gt;&lt;/< DİNLEMEK

( Kişileri ayrıştırır. İLE/VE/||/<>/


- OKUMAK ile/ve/değil/||/<>/= DUYURMAK/İLETMEK


- OKUMAK ile/ve/değil EŞİK


- OKUMAK ve/||/<> KONUŞMAK ve/||/<> YAZMAK

( Tamamlar. VE/||/<> Hazırlar. VE/||/<> Olgunlaştırır. )


- OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK!

( Duyduğumu unuturum, gördüğümü anımsarım, okuduğumu anlarım. )

( Kurnaz kişiler, okumayı küçümser; basit kişiler, ona hayran olur; akıllı kişiler ise ondan yararlanır. )

( Okumak bir kişiyi doldurur, kişilerle konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır. )

( Kişi kendini yetiştirmek/terbiye etmek için okumalıdır! [Başkalarına bilgi satmak için değil!] )

( Kitap okumak, sevgilinin fotoğrafına bakmak gibidir. )

(

Büyük buluş! )

( )

( image )

( Bir kitabı okurken geçen iki saatin, yaşamımın çoğu yılından daha dolu olduğunu fark edince, bir kişinin yaşamının ürkütücü hiçliğini düşünürüm.

Sabahattin Ali )

( "Okuma Alışkanlığı Üzerine" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )

( READING! and READING! and READING! )


- OKUMAK ile/ve/değil/||/<>/< OKUYABİLMEK


- OKUMALI!


- OKUMAYA DEĞER ŞEYLER YAZMAK ve/||/<> YAZILMAYA DEĞER ŞEYLER YAŞA(T)MAK


- OKUMUŞOĞLU. ARGUN (BÜYÜKDERE, 1955) :

( İlkokulu Büyükdere Mehmet İpkin İlkokulunda, Ortaokulu Sarıyer Ortaokulunda okudu ve Beyoğlu Atatürk lisesinden mezun olduktan sonra Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümünü bitirdi. Ticaret hayatına atıldı ve 44A Sanat Galerisi Cafe isimli işyeri var. )


- OKUNACAKLAR ile/ve/<> KONUŞULACAKLAR

( GOING TO READ vs. GOING TO TALK )


- OKUR, SERVET :

( Sarıyerli, Refah Partisinde de siyaset yaptı 1994/1999 ve 1999 - 2004 dönemlerinde Belediye Meclisine Refah Partisi listesinden üye olara seaçildi. )


- OKUR-YAZAR


- OKUYAN/YAZAN ile/ve/değil/yerine OKUR-YAZAR


- [ne yazık ki]
OKUYAN ile/ve/||/<> ANLAYAN

( Az. İLE/VE/||/<> Sınırlı/kıt. )


- ÖKÜZ LİMANI ile PAŞA LİMANI

( İkisi de aynı yerdir. Öküz Limanı, eski adıdır. )

( Kuzguncuk - Üsküdar arasındadır. )


- OKYANUSU AŞMAK ve/ne yazık ki/||/<>/> DEREDE BOĞULMAK

Bugün[18 Kasım 2025]
itibarı ile 24.546 başlık/FaRk ile birlikte,
24.546 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(67/100)