P ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 24.546 başlık/FaRk ile birlikte,
24.546 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(53/100)
- KENDİNİ "UYUTMAK" ile/ve/<> KENDİNİ UNUTMAK
- KENDİNİ YETİŞTİRME ile/ve/||/<> KENDİNİ GELİŞTİRME
- [ne yazık ki]
KENDİNİ YETKİN GÖRMEK/GÖREN" ile/ve/||/<>/> AHKÂM KESMEK/KESEN
- KENDİNİ:
"YÜCELTEN" değil/yerine/>< ALÇALTAN
( Alçalır. DEĞİL/YERİNE/>< Yücelir. )
- KENDİN(İZ)E İYİ BAKIN(/BAKMAYA DEVAM EDİN) ve/||/<>/> HOŞÇA KAL/IN
- KENDİR ile ÜSTÜPÜ[Yun.]
( ... İLE Gemi kalafatında, işliklerde, buharlı makinelerde, temizlik işlerinde kullanılan, didilmiş kendir. )
- KENDİSİNDEN değil KENDİNDEN
( "Sahibisi" demediğimiz gibi. )
- KENDİYLE:
BAĞDAŞMA ile/ve/||/<>/> BARIŞMA
- KENDİYLE:
DOLAN ile/ve/||/<> DOYAN
- KENDÜ ile KENDÜK[Kençek]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kendi. İLE Un ya da benzer şeyler konan fıçı benzeri toprak kap. )
- KENEVİR ile/ve/<>/= KENDİR
( Kendirgillerden, sapındaki liflerden halat, çuval vb. kaba örgüler yapılan, iki evcikli bir bitki. İLE/VE/<> Kenevirden yapılmış olan. )
- KENG ile KENGES ile KENGEŞ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Geniş olan. İLE Sığ. İLE Öğüt alma, düşünce, görüş alışverişi. )
- KENT/ŞEHİR EFSANELERİ ile/ve/||/<> İKİNCİ EL KAYNAK/LİTERATÜR
- KENT ve/||/<>/> KAVRAM
( Kentin olmadığı yerde, sanat da olmaz. )
- KENTİN DIŞI ile KENT MERKEZİNİN DIŞI
( Taşra. İLE Varoş. )
- KENTİN, KİŞİYE/TOPLUMA ETKİSİ/KATKISI ile/ve/değil/||/<>/>/< KİŞİNİN/TOPLUMUN, KENTE KATKISI/ETKİSİ
- KENTSEL "ÖTELEME" ile/değil/yerine/||/<>/< KENTSEL DÖNÜŞÜM
( )
- KENTTE YAŞAMAK ile/ve/değil/yerine KENTLİ OLMAK
- KEOPS ile KEFREN ile MİKORİNOS
( ON CARPET/RUGS )
- KEPÇE KUYRUK ile "ASALAK"/"PARAZİT"/ABACI/EKTİ/OTLAKÇI/TUFEYLİ
( Başkalarının sırtından geçinen kişi. İLE Başkalarının sırtından geçinen kişi. )
- KEPÇE[Fars. < KEFÇE] ile ÇEMÇE/ÇÖMÇE[Oğuz][dvnlgttrk]
( ... İLE Tahta kepçe. )
- KEPÇE ile KAVRAÇ
( Sulu yiyecekleri karıştırmaya ve dağıtmaya yarayan, uzun saplı, yuvarlak ve derince kaşık. | Bu kaşığın alabildiği miktarda olan. | Erimiş madeni, kalıba dökmek için kullanılan büyük kaşık. | Tahıl, kömür, kum vb.nin yüklenip boşaltılmasında kullanılan, tek ya da iki çeneden oluşmuş motorlu araç. | Bu aracın alabildiği miktarda olan. | Gemilerde, ortasında dümen evi bulunan yuvarlak kıç çıkıntısı. | Güreşte hasmın arkasından bacakları arasına el sokma oyunu. İLE Ağır taşları tutup kaldırmaya yarayan, iki tutaklı demir araç. )
- KEPEK ile KEPEK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Küçük. İLE Kepek[baş derisinde]. )
- KEPEK/KİR ile DONRA
( ... İLE Saç kepeği, baş konağı. | Kalınlaşmış, tabaka durumuna gelmiş kir. )
- KEPMEK = ÇÖKMEK/YIKILMAK
- KERÂMET ile/ve/değil KESKİN ZEKÂ
( Keskin zekâ, kerâmete kıç attırır. )
- KERE ile/ve KARE
( TIMES vs./and SQUARE )
- KEREKÜ[Türkmen] ile KEREKÜ[toplum]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Çadır. İLE Kışlık ev. )
- KEREM[Yukarı/Aşağı Çin] ile KEREM[Ar.]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yer altında bulunan ev. İLE İyilik, cömertlik. )
- KEREM ile/ve/||/<>/>/< SEHÂVET
( İkram. İLE/VE/||/<>/>/< Cömertlik. )
- KEREM[Ar.] ile/ve/||/<>/> TEKRÎM[Ar. < KEREM]
( Vermek. | İyilik. | Cömertlik. | Verdiğinde gözü olmamak/kalmamak. İLE/VE/||/<>/> Saygı gösterme, ululama. | Cömertlik. )
- KERESTE[Fars. < KERASTE] ile/= KALAS[< Romanya'da Galati kenti]
( Tomrukların boyuna biçilmesiyle elde edilen ve marangozlukla inşaatta kullanılan nitelikli ağaç. | Ayakkabı yapımında kullanılan gereç. | Kaba saba kişi, "kalas". İLE/= Kalın biçilmiş uzun tahta. | Ahşap yapılarda kiriş olarak kullanılan kalın biçilmiş uzun tahta. | Kaba, anlayışsız kişi, "kereste". )
- KERHÂNE ile KÂRHÂNE
- KERİŞ[Oğuz] ile KERİŞ ile KERİŞ ile KERİŞ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Tırmanılabilecek bir dağ doruğu. İLE Yağır, atın sırtı. İLE Kavgada, çatışmada direnç gösterme. İLE Kavga, çatışma. )
- KERİZ[argo. < KERES] ile KERİZ[Fars. < KARIZ]
( Kumar. | Kolayca kandırılabilen kişi; aptal. | Bir çeşit sazlı sözlü oyun. | Bu oyunun havası. İLE Lağım. | Çirkef.[Fars. < ÇİRK+AB: Pis/bulanık su.] )
- KERKİ ile KERPİÇ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Keser. İLE Kerpiç. )
- KERPETEN ile DAVYA
( ... İLE Diş çekme kerpeteni. )
- KERRAKE/KERÂKE[Ar.] değil/yerine/= ÜSTLÜK
( İnce softan hafif ve dar bir üstlük. )
- KERTÜ ile KERTÜ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Ant, yemin. İLE Yalnızca hakikatin olduğu yer. )
- KE'S[çoğ. KÂSÂT, KÜÛS] ile KES[Fars. | çoğ. KESÂN]
( İçi dolu kap/çanak. | Bardak, kadeh. | Şarap dolu bardak/kadeh. | Çanak. Çiçeğin en dışında bulunan yeşil yaprakların hepsi. İLE Kişi, kimse.[HER-KES: Her bir kişi, her kim olursa olsun] )
- KES ile KES ile KES
( Genellikle yakmak için kullanılan iri saman. İLE Jimnastik ayakkabısı. İLE Ayırma, parçalama, doğramanın buyruk kipi. )
- KESB/KÂSIB ile/ve HALK/HÂLİK
( Kişinin istemesi. İLE/VE Onun istemesi. )
- KESBE[Çigil] ile VERGİ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Köyün muhtarının ark ya da çeşme yapımına katılmayanlardan aldığı tazminat. İLE ... )
- KESE[Fars. < KÎSE] ile KESE ile HAVA KESESİ
( Cepte taşınan, içine para, tütün vb. konulan, kumaştan ya da örgüden küçük torba. | Bu küçük torba miktarında olan. | Bazı şeylerin üzerine geçirilen, kumaştan çanta biçiminde kap. | Yıkanırken kir çıkartmak için ele geçirilen, gövdeyi ovmaya yarayan, bürümcükten, cep biçiminde bez. | Birinin mal varlığı. | Organizmanın bazı boşlukları. | Su bitkilerinde içi hava ile dolu olan ve bitkinin suda yüzer durumda kalmasını sağlayan şişkinlik. | Beş yüz kuruşluk para birimi. İLE Kısa, kestirme yol. İLE ... )
( POUCH vs. SAC vs. AIR SAC )
- KESER" ya da "RENDE" GİBİ OLMAK değil/yerine "TESTERE" GİBİ OLMAK
( "Hep bana, hep bana." YA DA "Hep sana, hep sana." DEĞİL/YERİNE Hem sana, hem bana. )
( Olma! Keser gibi hep bana, hep bana
ya da rende gibi hep sana, hep sana/ona...
Ol! Testere gibi hem sana, hem bana... )
- | KESER ya da RENDE | ile/değil/yerine/>< KOL HIZARI
( | Kendine yontar. YA DA Ötekine/dışarıya yontar. | İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İki tarafa da yontar. )
- KESER, ERDAL (SİVAS, 1951) :
( Borussia Dordmund (Almanya) kulübünden transfer edildi ve iki sezon (1987 - 1989) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 57 lig, 8 kupa olmak üzere 65 resmi ve 10 özel maçla birlikte 75 maçta oynadı. Lig maçlarında 29, kupa maçlarında 3 olmak üzere resmi maçlarda 32 ve özel maçlarda 13 olmak üzere toplam olarak takımına 45 gol kazandırdı. Galatasaray'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. Antrenör ve teknik direktör lisansına sahiptir. Galatasaray'da teknik eleman olarak görev yaptı. 25 kez A Milli takımda oynadı. )
- KESER ile AYDEMİR
( ... İLE Yüzü kavisli olan bir çeşit keser. )
- KEŞFEDEREK DENEYİMLEDİKLERİMİZ ile/ve/||/<> DENEYİMLEYEREK KEŞFETTİKLERİMİZ
- KE'SÎ[Ar. < KE'S] ile KESÎ[Fars.]
( Kadehle, bardakla, çanakla ilgili, onlara benzer. | [botanik] Çanaksı. İLE Bir kişi. | İnsanlık, mertlik. )
- KEŞİF ile/ve/||/<>/> DOĞRULAMA YAKLAŞIMI/YÖNTEMİ/ZİHNİ
- KEŞİF ile/ve/||/<>/> İŞGAL ile/ve/||/<>/> YERLEŞME ile/ve/||/<>/> SÖMÜRÜ
- KEŞİF ile/ve/||/<>/> ORTAYA ÇIKARMA
- KESİK, REFİK (İST. 1954) :
( Sarıyer'de ikamet eder. İlk ve ortaokulu Kocamustafa Paşa da okudu. Davutpaşa Lisesini bitirdikten sonra, Yabancı Diller Yüksek Okulunun İngilizce Bölümünden mezun oldu. Kısa bir süre öğretmenlik yaptı. Sonra ticaret hayatına atıldı. Anavatan Partisinde siyasi çalışmalara başladı. ANAP da Sarıyer İlçe Yönetim Kurulu Üyesi, İlçe Başkanı, İl Yönetim Kurulu Üyesi ve Kurultay Delegesi olarak görev aldı. Sarıyer Belediyesi Başkanı Sedat Özsoy'un danışmanı olarak 5 yıl süre ile görev yaptı. Türk Hava Kurumu (THK) Sarıyer Şubesinde Yönetim Kurulu Üyesi ve Şube Başkanlığı yaptı ve Kurultay delegesi oldu. Sarıyer Spor Kulübünde Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Sarıyerliler Deneği (SA - DER) de ve Sarıyer Yeni Merkez Camiinde, 1940 Sarıyerli Sporcular Derneğinde ve Kastamonulular Derneği üyesi ve bu dernekte Genel Sekreter olarak görev yaptı. )
- ... KESİMİ ile/ve ... TAKIMI
- KESİN DÜŞÜNCE ile/değil/yerine TEMEL DÜŞÜNCE
- KESİNLİK ile/ve/||/<> DURAĞANLIK/DURGUNLUK
- KESİNLİK ile/ve/değil KESİNLİĞİN OLANAKSIZLIĞI
( [not] CERTAINTY vs./and/but IMPOSSIBILITY OF CERTAINTY )
- KESİNLİK ile/ve/değil/yerine/|| OLASILIKLI KESİNLİK
( [not] CERTAINTY vs./and/but/|| PROBABLE CERTAINTY
PROBABLE CERTAINTY instead of CERTAINTY )
- KESİNLİK ile/ve/değil/||/<>/> PEKİNLİK
( Nesneler/doga/fizik/matematik için. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Kişide, zihinde, kavramda, süreçte. )
- KESİNLİK değil/yerine/>< YAKLAŞIM / YAKINLIK
- KESİR-KUSUR (ARAMAK)
- KESİŞEN ile KESİT
( Bir nokta ya da çizgi üzerinde birbirini kesip geçen çizgiler ya da yüzeyler. İLE Bir şey enlemesine ya da boylamasına kesildiğinde ortaya çıkan yüzey. | Bir toplumun bölümü, kesim. | Ayırıcı özellikleriyle belirlenen süreç. | Bir nesne düz olarak kesildiğinde ortaya çıkan düzlemin biçimi, makta. )
- KESİŞİM ile/ve/<> AYRIM
- KESİT ile/ve KATMAN
( CROSS-SECTION vs./and LAYER )
- KESİT ile ÖZKESİT
( ... İLE Tomruğun, boyu yönünde alınan ve özünden geçen kesit yüzeyi. )
- KESİT ile/ve/değil/yerine/||/<> "SONUÇ"
- KEŞKE ... değil/yerine/>< FARKINDALIK
( Ne kadar farkında olursak, "keşke"lerimiz de o kadar az olur. )
- KEŞKE/LER(İMİZ) (İLE) değil/yerine/>< İYİLİK/LER(İMİZ) (İLE)
( Tükenirsin ve tüketirsin. DEĞİL/YERİNE/>< Güçlenirsin ve güçlendirirsin. )
- KESKİN SİRKE, KÜPÜNE ZARAR ile/ve/||/<> ÖFKEYLE KALKAN, ZARARLA OTURUR
- KESKİN SİRKE, KÜPÜNE ZARAR ile/ve/||/<> RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BİÇER
- KESKİN, HAKKI (OF, 1932) :
( Kömür İşletmecisidir. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- KESKİN ile/değil/yerine/>< SAKİN
( Zâhirde. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Mânâda. )
- KESKİN/LİK ile/ve/<> CİDDİ/YET
- KESME ile KESME
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Demirden yapılmış, geniş bir uc/temren. İLE Perçem. )
- KESME ile/ve/||/<> KETLEME
- KESME ile/ve/||/<> KETLEME
- KESMEK ile/değil BUDAMAK
- KESMEK ile/ve KIRPMAK
- KESTANE SUYU ÇEŞMESİ :
( Sarıyer'in önemli mesirelerinden Kestane Suyu mesiresi içinde bulunuyor. Mesire kapatıldıktan sonra su halka açık olmaktan çıktı. 1954'te mesire sahibi Emin Akkaya tarafından yapılan çeşmenin suyu vardır ve tek muslukludur. Kitabesinde "Kestane Suyu" yazmaktadır. Suyun sertlik derecesi 3' tür. )
- KESTANE SUYU FABRİKASI :
( Sarıyer'de Hünkâr bayırından çıkışta solda ve Kestane Suyu Mesiresi içindedir. Kestane memba suyu şişelenerek satılmaktadır. Suyun sertlik derecesidir 3 tür. )
- KESTANE SUYU :
( Kestane suyu mesiresi içinden çıkan içimi güzel bir memba suyudur. Sertlik derecesi 3 tür. )
- KESTEM ile SOFRA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Önceden sözleşmeden, aniden konuk olarak gelenler için verilen ziyafet. İLE ... )
- KESTİRİP ATMAK ile/değil/yerine BAĞLAMAK
- KESTİRMEK ile KESTİRMEK
( Kesme işlemini birine yaptırmak. İLE Uyumak/uyuklamak. )
- KETENCİOĞLU HACI YAKUP AĞA ALAMANA PARKI :
( Rumelifener mahallesine girişti soldadır. 3.030 m² alan üzerinde yapıldı. 1.900,00 m²'lik yeşil alanı, 170 m² çocuk oyun alanı, 120 m² jimnastik ve spor alanı, 840 m² yürüyüş parkuru ve dinlence alanı var. )
- KETENCİOĞLU, HACI YAKUP (AĞA) (RİZE, 1825 - 1933) :
( Rize'den Rumelifeneri'ne gelip yerleşti. Keten ticareti yaptıkları için Ketencioğlu lakabını "Ketenci" olarak aldı. 1912'de I. Balkan Savaşı sırasında Milli Savunma Bakanlığınca göreve çağırıldı ve I. Ve II. Balkan Savaşları sırasında takası ile cepheye deniz yolu ile silah, cephane, giyim - kuşam ve yiyecek taşıdı. Bu görevini I. Dünya Savaşı'nda (Çanakkale Savaşları sırasında) da devam ettirdi. Milli Mücadele başladığında aynı işi yapmaya devam etti. Dört oğlu ve takası ile Anadolu'ya silah ve cephane nakliyesinde çalıştı. Millicilerden yana olduğu için dört oğlu ile birlikte İngilizlerce tutuklanıp Kroker otelinde günlerce işkence gördüler. Rumelifeneri'ndeki evi yıktırıldı, takası batırıldı. Milli Mücadele sonrasında bir kısım zararı telafi edildi. )
- KETENDERE KOYU :
( Rumelifeneri sınırları içindeki önemli koylardan biridir. Mevsiminde sayfiye alanı ve plaj olarak yararlanılmaktadır. Yakın zamanlara kadar balıkçıların çok yararlandığı bir yerdir. Son yıllarda bazı kısımları imara açıldığı için yapılaşmalara başlandı. )
- KETENDERE :
( Rumelifeneri sınırları içinde ve ismi ile anılan koya dökülen deredir. )
- KETEN/KENDİR ile/ve/||/<>/> KITIK
( ... İLE/VE/||/<>/> Minder, yastık vb.ni doldurmak için kullanılan ve bazen de sıvanın içine katılan keten ve kendir lifleri. )
- KETHÜDA BEY ÇEŞMESİ :
( Hacı Osman Bayırında ve İSKİ Arıtma Tesislerinin önünde ana caddenin kenarındadır (H.1219, M.1803). Mermerden klasik tarzda yapılmıştır. Ayna taşı iki yandan sütunla olup, üst kısmında kitabe vardır. Tek musluklu olan ve akarı bulunan çeşmenin yalakı yol seviyesinin altındadır. )
- KETLEMEK/ENGELLEMEK değil/yerine ÜRETİM/DÖNÜŞÜM
- KETTÂB ile HATTAT
( Yazı yazan sanatkâr. Yakut el-Musta'simî'den sonra hattât. )
- KETÜT ile
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Aksi ve huysuz yaşlı kişi. )
- KEVGEK/KEWGEK = KEKEME
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Konuşurken kekeleyen kişi. )
- KEVGİR[Fars. < KEFGÎR] değil/yerine/= SÜZGEÇ
- KEVLAR ile/değil/yerine/> ÖRÜMCEK İPEĞİ
( Çok hafif karbon kökenli çok sağlam liflerden oluşan bir malzeme. İLE/DEĞİL/YERİNE/> Protein bazlı mikrofiber. [Genetik olarak değiştirilmiş maya, şeker ve suyun fermantasyonu ile elde ediliyor.] [Otomotivden, tıp ve dış mekân giydirmeye kadar pek çok kullanım alanına sahip olması bekleniyor.] )
- KEVSEL ile KEVSER[Ar.]
( Geminin kıç tarafı. İLE Maddi ve manevi çokluk, kalabalık kuşak. | İlim, irfân. | Cennette bir havuzun adı. )
- KEVŞENG/KEWŞENG ile/ve/||/<> SOFRA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Harman temizlendikten sonra tahılın yığılmasına yardım eden kişiye verilen yemek/armağan. )
- KEWGİN ile/değil/yerine/>< ÇİVGİN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Doyurucu, besleyici olmayan bir yemek [ya da ot]. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Doyurucu, besleyici olan bir yemek [ya da ot]. )
- KEYFE KEDER (TAKILMAK, YAŞAMAK)
- KEYFÎ DAYATMA ile ZORUNLU "DAYATMA"
- [ne yazık ki]
KEYFÎ "DÜŞÜNMEK"/KONUŞMAK ile/değil/yerine KENDİNE GÖRE "DÜŞÜNMEK/KONUŞMAK/YAŞAMAK"
( [ne yazık ki] Kişiler, (çoğunlukla) yiyecekleri ve yatacakları bir şeyleri olduğu sürece düşünmeyi reddederler. [ya da bu yanılsamadan ve keyfiyetten vazgeçip düşün(ebil)meyi, her şeye yeğlemelilerdir] )
- [ne yazık ki]
!KEYFÎ "İDÂRE" ile/ve !KEYFÎ "İRÂDE"
- KEYFÎ ile/ve DEĞİŞKEN
- KEYFÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İTİBARÎ
( Tüm ayrımlar, itibârîdir fakat keyfidir anlamına gelmez! )
- KEYFİ ile/ve/||/<> KİŞİSEL
- KEYFÎ ile/değil MUTLAK DEĞİL
- KEYFÎ/LİK ile/ve/<> ÇOCUK/LUK
- [ne yazık ki]
"KEYFÎLİK" ile/değil/yerine GÖRELİLİK
- KEYFÎ/LİK ile/değil/yerine KENDİLİĞİNDEN/LİK
- KEYFÎ/LİK ile OLASILIK
( ARBITRARY/-I-NESS vs. PROBABILITY )
- KEYFÎ/LİK değil/yerine/= OLUMSAL/LIK
- KEYFÎLİK ile/>< TUTARLILIK
( Keyfîlik, yaşam içermez. Yaşam, keyfî değildir. )
- KEYFÎLİK ile/ve ZORUNLULUKTAKİ KEYFÎLİK
( ARBITRARINESS vs./and ARBITRARINESS IN OBLIGATION )
- KEYFİNDE/LİK ile/değil/yerine KENDİNDE/LİK
- KEYFİNE GÖRE TAKILMAK ile/ve KAFANA GÖRE TAKILMAK
- KEYFİNE/ÇIKARINA GÖRE DAVRANMAK ile/değil/yerine/>< KENDİN/KİŞİ/ADAM/İNSAN OLMAK
( Kendin olmak, "keyfine/çıkarına göre davranmak/davranabilmek" değildir. )
- KEYFİNİ DAYATMAK ile/ve/||/<>/>/< PİSLİK YAPMAK
- KEYFİNİ SÜRMEK ile/ve/||/<> ZEVKİNİ ÇIKARMAK
- [ne yazık ki]
"KEYFİNİ SÜRMEK" ile/ve/||/<>/> EZBERİNİ YAŞAMAK/DAYATMAK
- [ne yazık ki]
"KEYFİ/Nİ YAŞAMAK" ile/ve/değil/||/<>/>/< KEYFİ/Nİ (VE KENDİNİ) DAYATMAK
- [ne yazık ki]
"KEYFİYET" ile/ve/değil/yerine/||/<> "SONUÇ ODAKLILIK"
- [ne yazık ki]
KEYİF EHLİ ile/ve İŞİNE GELDİĞİ GİBİ YAŞAYAN
- KEYİF/RAHATLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇALIŞMA/HİZMET
( % 3[daha çok] -31[en fazla, azınlıkla/bazen] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< % 96[daha çok] - 69[en az, çoğunlukla] )
- KEYİF değil/yerine/>< GEREKSİNİM
- KEYİF ve/<> GÜVENLİK
- [ne yazık ki]
(")KEYİF(") ile/değil "KENDİNE GÖRE OLAN"
- KEYİF ile/değil/yerine/||/></< KEŞİF
( [not] PLEASURE/MOOD vs./but/||/>< DISCOVERY
DISCOVERY instead of PLEASURE/MOOD )
- KEYİF ile/değil/yerine/>< KEŞİF
( [not] PLEASURE/MOOD vs./but/>< DISCOVERY
DISCOVERY instead of PLEASURE/MOOD )
- KEYİF ile/değil RIZÂ
- KEYİF ile TEMBELLİK
( PLEASURE vs. INDOLENCE )
- KEYİF ile/ve/||/<>/> UYKU
- KEYİF ile/değil/< YAŞAM
( Keyifler değildir yaşamı değerli yapan. Yaşamdır, keyif almayı değerli kılan. )
- KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK
( Gövdesel/bedensel. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Zihinsel. )
( Maddi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Manevi. )
( Üç duyudan biriyle [ya da ikisi/üçüyle] ten, organ, kas ve sinirlerin "az ya da çok" uyarımıyla "deneyimlenen".[Dokunma, tatma, koklama][yeme, içme, oturma/uzanma vb.] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< İki duyudan biriyle deneyimlenen.[Görme ve duyma][Felsefe, bilim, sanat, kitap okuma, düşünme, dinleme, söyleşi/sohbet] )
( Yatarak/yatmaktan, tembelikten, miskinlikten. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Hareketle/hareketten. )
( Bir şey yapmadan "yaşadığı"[nı zannettiği/n, "iddia ettiği/n"]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Bazı şeyler yaparak, özen ve çaba göstererek, emek ya da ödün vererek elde ettiğimiz. )
( Yaşandığı oranda pişmanlığa götürür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Yaşandığı oranda sevinç/neşe verir. )
( Canlılığa[hayvana/hayvansallığa] özgü.
[Hayvanlarda ve gövdemiz itibarı ile de canlılıkta ortaktır.] [Keyfin simgesi ve doruğu olan eşekte de vardır.]
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/<
İnsana özgü. [Sadece insandadır, zihindedir.] )
( Geçici. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Kalıcı. )
( Araçlı "duyum"/haz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Aracısız algılayış/idrak. )
( Istırap akışı içinde yalnızca bir kesintidir. )
( Utanç verici bir keyfin, keyfi geçer, utancı kalır. )
( Keyifteki ölçü/oran/sayı/mikdar arttıkça eleme/işkenceye dönüşür. )
( Ancak çalıştıktan ya da bir şeyler yaptıktan sonra, kısa süreli ve hak edilen keyfin tadı ve değeri olur. )
( Zevk, susabilmeyi[sükût etmeyi] öğrendikten sonra başlar. )
( Kişi, kendini ya da başkalarını utandırabilecek ucuz keyiflere, ne şimdi, ne de sonra kapılmalıdır. )
( İki ıstırap verici durum arasındaki aralıklardır. )
( Keyifler değildir yaşamı değerli yapan. Yaşamdır, keyif ve zevk almayı değerli kılan. )
( İkisi de ıstırabın eseridir. )
( Dayatarak/dayatmacı. Sorumsuzca, kendi kendine, başı başında[Farsça "ser-ser-î"]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Özgürce. Sorumluluğunu alarak/üstlenerek. Başı bağlı[Farsça "ser-best"] )
( [not] PLEASURE vs./and/but/||/<>/>>/< ENJOYMENT
ENJOYMENT instead of PLEASURE )
- KEYİFLİLİK ile NÖTR OLMAK
- KEYİFSİZLİK ile NÖTR OLMAK
- KEYİFSİZLİK ile ZİHNİN MEŞGULİYETİ
( MEŞGULİYET: Bir şeyle uğraşırken, başka bir şeyle ilgilenememe. )
- KEYİK ile KEYLİK/KEYLİG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Vahşi [geyik]. İLE Vahşi kişi. )
- KEZİG ile KEZİG ile KEZİK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Dönüşümlü olarak yapılan bir işte sıra. İLE Cesaret. İLE Ateş ve titreme. )
- KEZZAP[Fars. < TİZ+AB] ile TUZRUHU
( Nitrik asit. Organik nesneler üzerinde yakıcı ve sarartıcı bir etki gösteren, birleşiminde bir azot, üç oksijen ve bir hidrojen bulunan, yoğunluğu 1,52 olan, 86 °C'de kaynayan, sanayide kullanılan asit. İLE Hidroklorik asit. Hidrojen ve klordan oluşan, renksiz, havada beyaz dumanlar saçan, suda kolayca eriyen ve fosfor elde edilmesinde, çeliğin pasını gidermede kullanılan keskin kokulu bir gaz. )
- KİBÂR[< KEBÎR] değil/yerine/= İNCE/TAYLAN/KOSTAK
( Zarif, kibar, nazik, çalımlı, güzel giyinmiş, yakışıklı. | Yiğit, kabadayı, yürekli. | Büyükler, ulular. )
- KİBARLIK ile/değil/yerine NEZÂKET
( Nasıl "görünmek" "istediğmizle". İLE/DEĞİL/YERİNE Kim olduğumuzla ilgili. )
( Krala gösterilen kibarlık, "zorunluluktandır". İLE/DEĞİL/YERİNE Dilenciye gösterileni nezâket, gerçektir. )
- KİBİR:
HALKTAN "UZAK DURMAK" değil HAK VE HAKİKATTEN UZAK DURMAK
- KİBİR ile/ve/değil/<> ALAYCILIK
- KİBİR değil/yerine/>< ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK
( Büyük görünme. / Küçüklüğün ölçüsü. DEĞİL/YERİNE/>< Küçük görünme. / Büyüklüğün ölçüsü. )
- KİBİR ile/ve/<>/değil BAĞIMLILIK
( Kibir, kişinin, sahip olduklarını, "hak etmediği" korkusundan kaynaklanır... )
- KİBİR ile/ve/<> BENCİLLİK
- KİBİR ile/değil ÇEKİNGENLİK
- [ne yazık ki]
KİBİR ile/ve/<> GİZLİ KİBİR
- KİBİR ile/değil/yerine KİBARLIK
- KİBİR >< KISKANÇLIK/GÜNÜ/HASET
( Sahip olanda. >< Sahip ol(a)mayanda. )
- KİBİR değil/yerine/>< MAHVİYET
- KİBİR ile/değil/yerine MESAFE KOYMA
- KİBİR değil/yerine/>< ONUR/VAKAR[Ar.]
( Kartal, vakarı; yılan, bilgeliği simgeler. )
( Başkalarını aşağılayarak. DEĞİL/YERİNE/>< Başkalarına hizmet ederek. )
( Kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme, benlik. DEĞİL/YERİNE/>< Ağırbaşlılık. )
- KİBİR ile/değil/yerine ÖZDEĞER
- KİBİR ile/değil/yerine/>< ÖZGÜVEN
( Çoğu kişiden üstün olduğumuzu zannediyorsak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kimseden bir eksiğimizin olmadığını düşünüyorsak. )
( Kendinden emin olmaya alışık olmayana, özgüven, "kibir" gibi gelebilir. )
( [not] ARROGANCE vs./but/>< SELF CONFIDENCE
SELF CONFIDENCE instead of ARROGANCE )
- KİBİR ile/değil/yerine ÖZSAYGI
( [not] ARROGANCE vs./but SELF-ESTEEM
SELF-ESTEEM instead of ARROGANCE )
- KİBİR = PRIDE[İng.] = ORGUEIL[Fr.] = HOCHMUT[Alm.] = SUPERBIA[Lat.]
- KİBİR >< SAYGI(HÜRMET)
- KİB[İ]R ile UCB
( BÜYÜKLÜK, ULULUK | KENDİNİ BÜYÜK GÖRME, BÜYÜKLÜK TASLAMA )
- KİBİRLİ" ile "KASINTI"
- KIBLE ve/<> KABUL ve/<> KABİLE
- KIBLE ||/<>/= ÖZBİLİNÇ
- KIÇ/I BAŞ/I (OYNAMAK, AÇIKTA OLMAK/KALMAK)
- KİÇİMEK ile/ve/||/<> KİÇİNMEK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kaşınmak. İLE/VE/||/<> Dayak. | Aşırı eşeysel istek. )
- KIÇINDAN ANLAMAK/ANLAYAN/UYDURAN değil/< KIŞRINDAN(KABUĞUNDAN) "ANLAMAK/ANLAYAN/UYDURAN"
- KİFÂYET ile YETİŞME, ELVERME | YETERLİK | İKTİDAR, YARARLIK
( YETİŞME, ELVERME | YETERLİK | İKTİDAR, YARARLIK )
- KİFÂYETSİZ MUHTERİS ile/ve/<> HEBENNEKA[Ar.]
( ... İLE/VE/<> Zeki ve becerikli olmadığı halde, kendini öyle sanan. )
- KÎH[Ar.] ile KİH[Fars. çoğ. KİHÂN]
( İrin, cerahat. İLE Küçük. )
- KİKİR KİKİR (GÜLMEK)
- KIKIR KIKIR (GÜLMEK/KIKIRDAMAK)
( "Kıkır kıkır" diye ses çıkararak gülmek. | Donacak kadar üşümek. | Soğuktan donmak. | [argo] Ölmek. )
- KİL[Fars. < GİL] ile KİLERMENİ[Fars. GİL + ERMENİ]
( Islandığı zaman kolayca biçimlendirilebilen, yumuşak ve yağlı toprak. İLE Eczacılıkta kullanılmış olan kırmızı renkli kil. )
- KİL[Fars. < GİL] ile ARIKİL/KAOLİN[< Çince]
( Islandığı zaman kolayca biçimlendirilebilen yumuşak ve yağlı toprak. İLE Porselen yapmakta kullanılan, bir çeşit ak ve gevrek kil. )
- KILÂ'[Ar. < KAL'A] ile KILÂA[Ar.]
( Kaleler, surlar. İLE Yelken. )
- KILÇIK ile GELMİÇ[Fars.]
( Balıkların eti arasında bulunan diken gibi ince ve küçük kemik. | Fasulye, bakla vb. sebzelerin yeşil kabuğunda ve ekin başaklarında bulunan sert ve kıl gibi uzun lif. | Alttaki güreşçinin, kuyruk sokumunu hızla ve birdenbire havaya kaldırarak sırtına abanmış olan güreşçinin dengesini bozup onu ön ya da yan tarafına aşırıp atması. İLE İri balıklarda, kılçık durumunda olan kemik. )
- KILDIRAN; GÜNEY (RUMELİKAVAĞI, 1935) :
( Rumelikavaklıdır. Rumelikavağı 41. İlkokul, Sarıyer Ortaokulu ve Kabataş lisesini bitirdikten sonra 1957'de İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Mektebi'nden mezun oldu. İlkokulu okuduğu 41. Rumelikavağı İlkokulunu yeniden inşâ ederek modern hale getirdi ve okula ismi verildi. İş hayatına muhasebe müdürü olarak bir toptan kumaş fabrikasında sonra da bir triko fabrikasında çalışarak başladı. 1961'de kendisine ait olan ilk işi Gün Örme San. A.Ş. yi, 1979'da ise ÖRTÖP Örme San. Tic. A.Ş.yi kurdu. İki şirketin yönetim kurulu başkanıdır. İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi ve Triko Sanayicileri Derneği (TRİSAD)'nin kuruluşundan bu yana başkanlığını yapmaktadır. Uzun yıllar Sarıyer Voleybol takımında oynamıştır. )
- MAHZEN[Ar.] ile/ve/||/<> KİLER[Fars. < KİLÂR]/ARDİYE[Ar. < ARZİYE] ile/ve/||/<> DEPO[Fr. < DÉPÔT]/DEBBOY ile/ve/||/<> ANTREPO[Fr. < ENTREPOT] ile/ve/||/<> SAKLAK/AMBAR[Fars. < ANBAR]
( Yapılarda yer altı sakla[n]ma/koru[n]ma alanı. İLE/VE/||/<> Evlerde saklanılabilecek yiyecek ve içeceğin [Ar. erzak] saklandığı oda, ambar ya da dolap. İLE/VE/||/<> Korunmak, saklanmak ya da gerektiğinde kullanılmak için nesnelerin konulduğu/saklandığı yer. | Nesnelerin toptan satıldığı ve çokça bulunduğu yer. | Ordu nesne ve araçlarının saklandığı, bakımlarının yapıldığı yer. İLE/VE/||/<> Vergileri ödenmemiş, gümrüğe ait nesnelerin korunması için kurulan alan. İLE/VE/||/<> Genellikle tahıl saklanılan yer. | Yiyecek ve bazı nesnelerin saklanıldığı yer. | Geminin yük koymaya ayrılmış yeri. | Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge. | Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek. | Nesne taşıma işleri yapan kurum ya da ortaklık. )
- KİLİ, SUNA (İST. 1929 - 2015) :
( Sarıyer/Yeniköylüdür. Boğaziçi Üniversitesi öğrenci üyesiydi. İstanbul Amerikan Kız Kolejinden mezun oldu. Yüksek Öğrenimini ABD de tamamladı. Lisans, master ve doktora derecelerini Bryn Mawr College'den Siyasal Bilimler ve Ulusal İlişkiler dallarında aldı. Berkeley'de Kaliforniya üniversitesinde lisansüstü çalışmalar yaptı, doktora sonrası araştırmalarını London School of Economics Columbia Üniversitesi ve Princeton Üniversitesinde sürdürdü. Los Angeles California Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesinde 1977/1978 akademik yılında konuk öğretim üyesi olarak ders verdi. Yurt içinde ve yurt dışında pek çok seminer, kongre, sempozyum ve benzeri bilimsel toplantıya katıldı, çeşitli konularda bildiriler sundu. Uluslararası Siyasi Bilimler Dergisi (İPSA) ve Arap Bölgesi, Türkiye ve Iran Sosyal Bilimler Dergisi (ASSART) gibi çeşitli kuruluşların üyesi olup, İPSA'nın Siyasal Eğitim Komitesi ikinci eş başkanlığını yürüttü. Türk Devrim Tarihi, The Atatürk Revoluation, Cumhuriyet ve Küreselleşme, Türk Anayasası Metinleri, CHP de Gelişmeler, Türk Anayasası, Atatürk Devrimi Bir Çağdaşlaşma Modeli, Çayırhan, 27 Mayıs Devrimi Kurucu Meclis ve 1961 Anayasası isimli kitapları var. )
- KILIBIK ile/değil/yerine KALBİ ILIK
- KILIBIK >< KAZAK
- KILIÇ KAPTAN :
( Kılıç Kaptan denilen mevkii, Kocataş yalısı ile Sarıyer Orduevi arasında kalan deniz sahilidir. Kaptanyan yalısını (Vehbi Koç Vakfı Lisesi ön binası) yaptıran kişinin ismi Kılıç Kaptan olduğundan bu isimle bilinmektedir. )
- KILIÇOĞLU, HALİL (KÜTAHYA, 1945) :
( Üniversite öğrenimini tamamladıktan sonra ticaret hayatına atıldı. Türkiye Tekvando Federasyonunda üye olarak çalıştı. Sarıyer Spor Kulübü'nde bir dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- KILIÇOĞLU, MUHLİS (GİRESUN, ?) :
( Uzun yıllardan beri Bahçeköy'de ikamet etmektedir. İ.Ü. Orman Fakültesi mezunudur. Peyzaj işleri yapan şirketi vardır. Bahçeköy Giresunlular Derneği Başkanıdır. 2004 - 2009 döneminde Bahçeköy Belediye Meclisinde AKP üyesi olarak görev yaptı. )
- KILIÇPINAR DERESİ :
( Bekardere'nin batı tarafından, Kılıçpınar mesiresinin alt kısımlarından çıkarak Sarıyer (Mercimek) deresi ile birleşir. )
- KILIÇPINAR MESİRESİ :
( Bahçeköy'ün kuzey doğu tarafında Kılıçpınar mevkiindedir. Kılıçpınar Sarıyer, Bahçeköy ve Sarıyer arasında büyük bir alandır. Mesire içerisinde çay bahçesi, restaurant vardır. Sarıyer deresine akar veren Kılıçpınar deresi bu mesire içinden çıkmaktadır. Mesire içerisinde Kılıçpınar memba suyu vardır. Mesire içerisinde Avcılık ve Atıcılık Sporları için atış poligonu da bulunmaktadır. )
- KILIÇPINAR SUYU :
( Kılıçpınar mesiresi içinden çıkan memba suyu olup içimi çok iyidir. )
- KİLİM ile BİSÂT[Ar. çoğ. BUSAT]
( ... İLE Kilim, minder, döşeme, keçe, yaygı. )
- KİLİSE CAMİSİ ile KİLİSE CAMİSİ ile KİLİSE MESCİDİ
( Fatih - Zeyrek'tedir. İLE Unkapanı - Vefa arasındadır. İLE Topkapı semtindedir. )
( Fatih Sultan Mehmet emriyle, Pankrator kilisesinden camiye dönüştürülmüştür. [İlk müderrisinin Zeyrek Mehmed oluşundan dolayı Zeyrek Camii adıyla bilinir.] İLE XV. yüzyılda, Şeyhülislâm Molla Gürânî emriyle Bizans kilisesinden[XI. yy.] camiye dönüştürülmüştür. [Molla Gürânî Camisi olarak da bilinir.] İLE XV. yüzyılda, Çavuş Mustafa Ağa emriyle Bizans kilisesinden camiye dönüştürülmüştür. [Kilise ya da Mustafa Çavuş Mescidi adıyla da bilinir.] )
- KİLİSE =/<> CEMAAT
- KİLİSECİK MEVKİİ :
( Demirciköy Uzunca deresine yakın bir yerde olan Kilisecik mevkii ismini buradaki kiliseden almakta idi. Kilise yıkılınca buraya da Kilisecik mevkii denildi. Hıristiyan Mezarlığı da bu civarlardaydı. )
- KİLİT[Fars. < KELİD/KİLİD] ile/ve/||/<> PERİCİK
( Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aracı. | Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan yarım halka. | Atların alnından alt çenesine uzanan beyazlık. İLE/VE/||/<> Kilit dili. | Perihastalığı.[Sara ve isteri gibi bazı hastalıklar için kullanılır.] )
- KİLİTLE(N)ME ile/değil DÜĞÜMLE(N)ME
- KİLİTLENMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ODAKLANMAK
- KIL-KINTIŞ
- KILLIK ile/değil (BİLİNÇLİ) TAVIR/TUTUM
- KİLO ALDIRAN ile/ve/değil YARAYAN/YARAMAYAN
- KİLO KAYBETMEK iel/değil/yerine/||/<> KİLO VERMEK
- KİLO VERMEK/ALMAK değil/yerine KİLOYU AŞAĞIYA/YUKARIYA KONTROL ETMEK
( [not] TO GIVE/TAKE WEIGHT but TO CONTROL THE WEIGHT UP/DOWN
TO CONTROL THE WEIGHT UP/DOWN instead of TO GIVE/TAKE WEIGHT )
- KIL-TÜY
- KIL-TÜY
( HERC Ü MERC
SER-Â-PÂ, SER-TE-SER
BERG Ü ŞÂH
ZÂNÛ-BE-ZÂNÛ / ZÂNÛ-BER-ZÂNÛ
ÜFTÂN Ü HÎZÂN
REFTE REFTE
BÂRÂN-DÎDE
BÎ-SER Ü BÛN
ÇÂR-NÂ-ÇÂR, HÂH NÂ HÂH, KÂM-U NÂ-KÂM
ÂVEND )
- KİLYOS (KUMKÖY) DOĞAL ÇEVRESİNİ KORUMA VE ÇEVRE KÜLTÜRÜNÜ GELİŞTİRME DERNEĞİ :
( Kilyos (Kumköy) da 1994 yılında Tülin Erkan, Memduh Iğırcık, Atilla Günaltay, Güler Sönmez, Mehmet Ali Erdoğan, Naz Karavuz, Ayşe Ergin ve Hasene Kan tarafından kuruldu. Çevre koruma konularında pek çok proje içinde yer aldı ve destek verdi. İstanbul Valiliğinin 2000 yılında başlattığı ve devam eden İstanbul'un tüm okullarını kapsayan "Çevre Eğitim Projesi" nin il organizasyon kurulunda ve diğer pek çok platformda yer aldı. 1998 yılından beri her yıl yapılan İstanbul Boğazı'nda taşımacılığın tehlikesine dikkat çeken ve boğaz trafiğini kapatma eylemlerine aktif olarak katıldı. Sahillerimizdeki hızlı ve çarpık yapılaşma nedeniyle nesli tükenmekte olan Kum Zambaklarının korunması için yaptıkları başvurunun AB de kabulü üzerine "Sarıyer'in kum zambaklarını koruyalım" projesini yürüttü ve 22 - 24 Temmuz 2011 de I. Kilyos Kum Zambakları Festivali"ni gerçekleştirir. )
- KİLYOS 75. YIL VE MAVİ SU PARKI :
( Kilyos'da kale caddesi üzerindedir. 1.070,27 m²'lik bir alanı kapsamakta olup, 562,76 m²'lik yeşil alanı bulunmaktadır. )
- KİLYOS ABDULLAH KAYA ÇOCUK PARKI PARKI :
( Kilyos'da Osman Görgün Sokak üzerindedir ve yeniden tanzim edilerkek hizmete açıldı. )
- KİLYOS ASTSUBAY GAZİNOSU BAHÇESİNDEKİ ÇINAR AĞACI :
( Astsubay Gazinosu olarak kullanılan Kilyos Kalesi içindedir. Gövde çevresi 5,40 m, boyu 28 m, yaşı 549 dur (2009 itibariyle). )
- KİLYOS CADDESİ :
( Maden mahallesinden köylere giden caddeye "Kilyos Caddesi" ismi verilmiştir. )
- KİLYOS CAMİİ :
( Kilyos (Kumköy) Camii 1931 yılında inşâ edilmiş olup tarihi bir özelliği yoktur. )
- KİLYOS DALYANI :
( Çok uzun yıllar kurulan bu dalyan son yıllarda kurulmamaktadır. )
- KİLYOS GÜVEN SOKAK PARKI :
( Kilyos'da yeni inşâ edilen parklardan biridir. Güven sokak üzerindedir. )
- KİLYOS KALESİ :
( Kale, Kilyos köyünün denize çıkıntılı en uç noktasında ve kayalıklar üzerinde inşâ edilmiştir. Kalenin 4. veya 5. yy. larda Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) tarafından yaptırıldığına inanılmaktadır. Bizansların zayıf düştüğü bir dönemde Cenevizliler kaleyi ele geçirmiş ve uzun yıllar burada kaldığı bazı eserlerde yer almaktadır. Kale Osmanlıların eline geçtikten sonra iki kez onarım Don Kazaklarının saldırısına uğradı ve büyük hasar gördü. Sultan I. Abdülhamid (1774 - 1789) ve Sultan II. Mahmut (1808 - 1839) dönemlerinde ve 1782 ile 1826'da iki kez büyük onarım gördü. 1833'da Hünkâr antlaşması ile Boğazlara yerleşen Ruslar, 1841'de Londra Antlaşması ile Boğazlardan çıkarılırken kaleyi Türk ve İngilizler birlikte kullandılar. O dönemde İngilizlerin kaleye getirdikleri toplar, hala kalenin arenasında teşhir edilmektedir. I. Dünya Savaşında Rusların Boğazlara girmelerini önlemek amacı ile kaleye Alman topları yerleştirildi. Kale Kırım Savaşı sırasında hastane olarak kullanıldı. Halen askeri gazino olarak kullanılmaktadır. )
- KİLYOS KUM ZAMBAKLARI VE FESTİVALİ :
( Sarıyer'in Karadeniz sahilşeridi kumullarında yetişen ve nesli tükenmekte olan bir çiçek türüdür. Latince adı Paneratium Maritumum'dur. Temmuz - Ekim aylarında beyaz renkli çiçek açar. İstanbul'dan başka Kırklareli, Çanakkale, Sinop, Samsun, Giresun, Muğla, Antalya, Mersin ve Hatay sahil şehirleri kumullarında yetişir. Nesli tehlike altında olan bu nadide çiçeği korumak amacı ile 1994 yılında Kilyos (Kumköy) Doğal Çevresini Koruma ve Çevre Kültürünü Geliştirme Derneği kuruldu. Toplumu bilinçleştirmek için 2010 yılında hazırlanan "Sarıyer'in kum zambaklarını koruyalım" adlı proje Avrupa Birliği tarafından kabul edildi. Bu projenin sürdürülebilmesi için 2014'te "Kilyos Kum Zambakları Festivali" düzenlenmeye Rotary Vakfı ve Rotary Kulübü ve Sarıyer Belediyesi destek vermektedir. Kum Zambakları festivali içinde ve ayrıca Sarıyer Belediye Başkanlığının tertiplediği "Kumda Sanat Şenliği" de yapılmaktadır. Kum Zambaklarının korunması amacı ile Orman ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü Kum Zambaklarını koruma altına almış, koparıp tahrip edenlere maddi ceza uygulamasını başlatmıştır. )
- KİLYOS MAHALLESİ KAMİL İNAN PARKI :
( Eski park bütünü ile yenilene, köyde muhtarlık yapan ve bir süne önce vefât eden Kamil İlhan adının verildiği parkta çocuk oyu grupları ve fitness alanı da bulunuyor. )
- KİLYOS METEOROLOJİ İSTASYONU :
( Kilyos da eski caminin karşısında olup 1951'de açıldı. 1964 yılında dört katlı binasına taşındı. Burada faaliyetine devam ediyor. )
- KİLYOS MEZARLIĞI :
( Kilyos mezarlığı ile bilinen mezarlık aslında Uskumruköy sınırları içindedir. Bu mezarlık İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Mezarlıklar Müdürlüğüne bağlı olup, Türkiye'nin en büyük mezarlığıdır. Mezarlıkta sadece Müslümanlara değil Yehova Şahitlerine, Batinilere, Ateistlere, kimsesizlere ve daha değişik dini inanca sahip olanlara da ayrılmış gömü yerleri bulunmaktadır. )
- KİLYOS PLAJI :
( Kilyos burnu başından Kısırkaya'ya kadar uzanan birkaç kilometrelik mükemmel bir plajdır. 1956'da Turizm Bakanlığınca kurulan Turban Tatil Köyü Tesisleri uzun yıllar turizme hizmet verdikten sonra Sarıyer Belediyesine devredildi. Plaj, tahlisiye önünden başlar, Gümüşdereköyü plajına kadar uzanan, mükemmel kumu ile göz kamaştıran bir plajdır. Deniz sörfünün en iyi yapıldığı yerlerden biri olan Kilyos plajında ihtiyaca cevap verecek her türlü tesis bulunmaktadır. )
- KİLYOS SAĞLIK OCAĞI :
( Köyde, Sarıyer Sağlık Grup Başkanlığına bağlı Kilyos (Kumköy) sağlık ocağı bulunmakta ve hizmet vermektedir. )
- KİLYOS SEYMEN AĞA PARKI :
( Kilyos Seymen Ağa Sokak üzerinde inşâ edilen yeni bir parktır. )
- KİLYOS SİNEMALARI :
( Kilyos'da ilk sinema eski camiin yanında Muhtar Almi Biçer tarafından 1975 yılında yazlık sinema olarak açıldı ve 1978 yılında kapandı. İkinci sinema Ford Mustafa Lakaplı İlhan Bey tarafından 1978'de işletmeye açıldı ise de bu sinemada 1980 yılında faaliyetine son verdi. )
- KİLYOS SOSYAL TESİSLER PARKI :
( Kilyos mahallesinde bulunan Sarıyer Belediyesi sosyal tesisleri içinde bulunan büyük bir parktır. )
- KİLYOS SPOR KULÜBÜ :
( Fuat Bostan, Şevki Bezeroğlu, Selahattin Örs, Hasan Şenocak, Kamil İlhan ve Ethem Özgönül tarafından kuruldu. Futbol dalında faaliyet göstermekte olup, İstanbul Amatör Liginde yer almaktadır. )
- KİLYOS STADI :
( Kilyos Mahallesindedir. Önceleri Gençlik Spor İl Müdürlügü tarafından inşâ edilmişse de yeteri kadar yararlanılamadığından Sarıyer belediyesi tarafından yeniden ele alanırak eksikler giderilmiştir. Kilyos Spor Kulübü ile ilçenin diğer kulüpleri buradan yararlanmaktadır. Zemin halıdır, Stadın otoparkı vardır. )
- KİLYOS YENİ CAMİ :
( Kilyos köy meydanındadır. Osmanlı tarzında yapılan camiin tarihi özelliği yoktur. )
- KİLYOS :
( İlçenin deniz sahil şeridinde yer alır. Demirciköy, Uskumruköy, Gümüşdere köylerinden sınır alır. Kilyos'un Rumca'da "Kum" anlamına gelen Kilya sözcüğünden türediği söyleniyorsa da aslı K(uwa)ila olan ve Güzel - Geçit/Boğaz anlamını veren Killa sözcüğünden türeyerek Kilyos'a dönüştüğü söylemi de yaygındır. Her iki sözcük, yörenin coğrafi durumu dikkate alındığında uygun olduğu görülmektedir. Köyün değiştirilen ismi "Kumköy" olmasına rağmen bu isim tutmadı ve hala ilk ismi olan Kilyos kullanılmaya devam edilmektedir. Sarıyer İlçe olmadan evvel Kilyos nahiye olarak Çatalça'ya bağlı idi. Sarıyer'in Kırsal alandaki köyleri de Kilyos nahiyesine bağlı bulunuyordu. Sarıyer ilçe olduktan sonra Kilyos köy olarak Sarıyer'e bağlandı. Kilyos'un 1992 nüfus sayımına göre köyün nüfusu 1.853'tür. )
- KİM?:
DEĞİŞİM İSTER? ile DEĞİŞMEK İSTER?
( Herkes. İLE Pek az (aklını kullanma cesâretini gösteren) kişi. )
- KİM II SUNG ve/<> KİM JONG II
( Kuzey Kore'nin, baba-oğul iki önderi.
[1994'te, 83 yaşında vefat etti. VE/<> ...] )
- KİM KİME, TIM TIMA/DUM DUMA
- KİM OLDUĞUMUZ ile/ve/değil/yerine/< ADAM OLUP OLMADIĞIMIZ
- KİM OLDUĞUNU BELİRTMEMEK ile/ve/||/<>/> KİM OLDUĞUNU ANLATMA GEREKLİLİĞİ/ZORUNLULUĞU
( Bazen ve bazı durumlarda/koşullarda/ortamlarda, gereklilik ya da yeğleme/olumsallık[keyfiyet]. İLE/VE/||/<>/> Zorunluluk. )
- KİME NİYET ile/ve/||/<>/> KİME KISMET
- KİMİ:
GİTTİKÇE ile KALDIKÇA
( Kalır. İLE Gider. )
- KİMİ-KİMSESİ (OLMAMAK, BULUNMAMAK, KALMAMAK)
- KİMİN ELİ ile/ve/||/<>/> KİMİN CEBİNDE?
- KİMİN, "HAKLI/HAKSIZ" OLDUĞU değil/yerine NEYİN, DOĞRU OLDUĞU
( Bir şeyin, haklı olduğunu bildiğin halde, o şeyden yana çıkmazsan, korkaksın demektir. )
- KİMİN:
"NE OLDUĞU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< NE OLACAĞI
( "Belirli" olabilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Belirsizdir. )
- KİMİNİN PARASI ile/ve/<>/değil/yerine KİMİNİN GÖNLÜ/DUASI
- KİMİSİ değil KİMİ
( "Sahibisi" demediğimiz gibi! )
- KİMLİĞİN ALGILANIŞ BİÇİMİ ve/<> DİL
- KİMLİĞİN:
TARİHSELLİĞİ ile/değil/yerine EVRENSELLİĞİ
- KİMLİK (KARTI)/KAFA KÂĞIDI ile EHLİYET
( IDENTITY (CARD) vs. DRIVING LICENCE )
- KİMLİK (KARTI) ile PASO
( IDENTITY (CARD) vs. PASS CARD )
- KİMLİK ile/ve/<> BENLİK ile/ve/<> BİREYSELLİK
- KİMLİK ile/ve/<> KABUL
( IDENTITY vs./and/<> ACCEPTANCE )
- KİMLİK ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİLİK
- KİMLİK ile/ve/||/<> KİŞİLİK ÖRGÜTLENMESİ
- KİMLİK ile/ve/||/<>/>/!= SÜREKLİLİK
( Kimlik ile süreklilik, aynı şey değildir. )
( IDENTITY vs./and/||/<>/>/!= CONTINUITY )
- KİMLİK ile/ve/değil/||/<>/< TARİH TORTULARI
- KİMON PALAMİDİS EVYANİDİS YALISI :
( Tarabya, Yeniköy Caddesi üzerinde bulunan tarihi yalılardan biridir. 1950'li yıllarda Kimon Palamidis Evyanidis Yalısının arka tarafında sarnıcı ve arkada tepede bir yel değirmeni bulunuyordu. Yalı mirasçıları tarafından kullanılmaktadır. )
- KİMSE DİKKAT ETMİYOR yerine/değil BEN NE YAPMAMALIYIM/YAPABİLİRİM?
- KİMSE, KİMSEYE MUHTAÇ DEĞİLDİR ve/||/<>/> HERKES, HERKESE MUHTAÇ OLABİLİR
- KİMSESİZ/LİK (KALMAK) ile/değil/yerine YALNIZ/LIK (OLMAK)
itibarı ile 24.546 başlık/FaRk ile birlikte,
24.546 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(53/100)
(1996'dan beri)