Bugün[24 Ekim 2025]
itibarı ile 24.299 başlık/FaRk ile birlikte,
24.299 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(40/99)


- HAYAL [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- HAYÂL değil/yerine/= DÜŞ(LEM)/SAYIK


- HAYAL ile GERÇEKLİK

( Kusursuzdur. İLE "Kusurludur." )

( "Paris". İLE Bitlis. )


- HAYAL ve "HESAP"


- HAYAL ve HEYECAN

( TO IMAGINE and EXCITEMENT )


- HAYAL ile/ve/||/<> DÜŞÜLKÜ/ÜTOPYA


- HAYAL ile VEHİM


- HAYAL/FANTEZİ [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- HAYALHÂNE ile/ve/||/<> HÂFIZA/BELLEK

( Tekil biçim deposu. İLE/VE/||/<> Tekil anlam deposu. )


- HAYALÎ[Ar.]/FANTASTİK[Fr. FANTASTIQUE/İng. FANTASTIC] değil/yerine/= DÜŞLEMSEL


- HAYALÎ ile/değil/yerine/>< HAKİKÎ


- HAYALÎ ile/ve HİSSÎ


- HAYAL(İN)DEN "YOLA ÇIKMAK" ile/değil/yerine HAYALLER(İN)DEN YARARLANMAK


- HAYALLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAŞAM/HAYAT


- HAYALPEREST değil/yerine/= DÜŞLEMCİ


- HAYALPERESTLİK ile ABARTMA

( FANCIFULNESS vs. TO EXAGGERATE )


- HAYAT SOKAK :

( Merkez Sarıyer'de Kocataş dağ silsilesinin eteğinde ve eski Sarıyer Kaymakamlık binasının arkasında (Şimdi Sarıyer Müftülüğü) bulunmaktadır. Sokağın üst kısmı ağaçlıktır. Buradan "Kumsal suyu" çıkar. Suyun kum dökme özelliği olması nedeni ile sokağa Hayat Sokak denilmiştir. )


- HAYAT[Ar.] ile HAYAT

( Yaşam, dirim. | Doğumdan, ölüme kadar geçen süre, ömür. | Yaşam biçimi, içinde yaşanılan koşulların tümü, yaşantı. | Meslek ve durum. | Geçim koşullarının tümü. | Canlılığı gösteren hareket, kaynaşma. | Canlı varoluşu, yaşamayı sağlayan koşulların tümü. | Bir kişinin yaşamöyküsü. İLE Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir ya da birkaç yanı açık sofa. | Avlu. | Balkon. )


- HAYAT ile/ve/||/<> HÜRRİYET ile/ve/||/<> MÜLKİYET


- HAYAT ve/||/<>/> İLİM ve/||/<>/> SEMİ ve/||/<>/> BASAR ve/||/<>/>
KUDRET ve/||/<>/> İRÂDE ve/||/<>/> KELÂM ve/||/<>/> TEKVÎN


- HAYÂT[Ar.] değil/yerine/= YAŞAM


- HAYATİ ile/ve/değil/||/<> MERKEZİ


- HAYATÎ[Ar.]/SURVIVAL[İng.]/VITAL[İng.] değil/yerine YAŞAMSAL


- HAYATI/NI YAŞAMAK ile/değil/yerine ADAM OLMAK


- HAYATINI YAŞAMAK ile/ve/<>/değil/yerine HAYATI YAŞAMAK


- HAYBE/T[Ar.] ile HEYBET[Ar.]

( Boş, işe yaramaz, anlamsız iş. İLE Korku ve saygı uyandıran görünüş. )


- HAYDAR ALİYEV PARKI :

( Kireçburnu Mahallesindedir. Restauranların yanından Çayırbaşına doğru uzanan ve benzin İstasyonuna kadar ulaşan büyük bir alanı kapsamaktadır. Kireçburnu'nda liman yanındaki Nadir Nadi Parkının 2005'te adı Haydar Aliyev olarak değiştirilirken park da eski özelliğinden uzaklaştırıldı. Bu büyük park Azerbaycan Hükümetinin de destek vermesi ile yeniden yapılmış ve parka vefât eden Azerbaycan Cumhur Başkanı Haydar Aliyev'in ismi verilmiştir. Parkta bir adet Haydar Aliyev Heykeli ve bir de Atatürk büstü bulunmaktadır. Park çok amaçlı olarak kullanılmakta ve her yıl Mayıs ayında Sarıyer Belediyesi tarafından tertiplenen "Sarıyer Edebiyat Günleri" yapılmaktadır. )


- HAYDAR DOĞ KÖŞKÜ :

( Yenimahalle Pazarbaşı'nda Jandarma Karakolunun batısında ve Haydar Efendi sokaktadır. 20. yy. başlarında yapılan bu muhteşem köşk ve bakımlı bahçesi zamanla harap oldu ise de el değiştirince yıktırılarak aslına sadık kalınarak yeniden yapıldı. )


- HAYDAR DOĞ SOKAĞI VE HAYDAR EFENDİ SOKAK :

( Yenimahalle'nin Pazarbaşı bölgesinde yer alan iki sokaktır. Burada ikamet Eden İğneadalı Haydar Doğ'un beyin Milli Mücadele sırasında verdiği büyük mücadele nedeni ile iki sokaktan birine "Haydar Doğ Sokağı", diğerine de "Haydar Efendi Sokağı" adı verildi. Haydar Bey, Milli Müacedele sırasında Trakya Paşaeli Müdafaa - 1 Hukuk Cemiyeti mensubu idi. Bu Cemiyet Anadolu Müdafaa - i Hukuk Cemiyeti ile birleşti. Haydar Doğ bu kuruluşların içinde M.M: Grubu da dahil Anadolu'ya silah ve cephane kaçırılması işlerinde görev yaptı. Sarıyer'de pek çok derneğin kurulmasına öncülük yaptı kurucu oldu. Bir kadirbilirlik örneği olarak Yenimahalle/Pazarbaşında iki sokağa adı verildi. )


- HAYIFLANMAK ile SIZLANMAK


- HAYIR! DİYEBİLMEK ve/||/<>/> ÖNCELİKLİLERİN BELİRLENMESİ ve/||/<>/> YAKINMAMAK


- HAYIR HASENÂT


- HAYIR İŞ(LER)İ ile/ve/değil/||/<> ADÂLET


- HAYIR ile/ve DEĞİL ile/ve YOK ile/ve HİÇ

( Hiç, yoktan iyidir. )

( NO vs./and NOT vs./and NON-EXISTENT/ABSENT/THER IS/ARE NOT vs./and NOTHING )


- HAYIR ile HAYIR!

( "Yarar", iyilik, doğruluk, hoşluk. İLE Yanıt niteliği. | Öteki dillerdeki dilsel ve kavramsal karşılığı/kullanımı, Türkçe'de aynı biçimde değildir.
Anadolu kültürü ve geleneğindeki olumlama yaklaşımıyla olumsuz olana yapıcı bir ad verme ya da sözcük kullanma eğilimi/yeğlenmesi, bu sözcükte de yansımasını bulmuştur.
"Hayır!" sözcüğünün ve kullanımının sonundaki ünlem işareti ve vurgusu kalktığında, olumsuz olana olumsuzluğunu yansıtacak bir tanım/ifade yerine o olumsuzluktan sonraki olası olumluya zihni/dikkati yöneltmek üzere kullanılmıştır.
( HAYIR!'DA HAYIR VARDIR! )
[ Siz de hemen şimdi (ya da en kısa sürede) kendi HAYIR!'larınızı belirleyiniz! ]

& )


- HAYIR ve/||/<>/> İMÂRET

( ... VE/||/<>/> Yoksullara ve öğrencilere yemek dağıtmak üzere kurulmuş hayır kurumları. )


- HAYIR >< İSRAF

( Hayırlıda israf, israfta hayır olmaz. )


- HAYIR = NO[İng., İt., İsp.] = NON[Fr.] = NEIN[Alm.]


- HAYIR! ve/||/<> YAPMAYABİLECEKLERİM/İZ

( Kişi, kendini, en iyi, en kolay ve en hızlı olarak yazı aynasında tanır ve gerçekleştirir. Öncelikli olarak, iki ayrı sayfada, "HAYIR!" ve "YAPMAYABİLECEKLERİM" dizinlerini oluşturmakla başlamak gerekmektedir.[Üşenmeden, ertelemeden, vazgeçmeden, en kısa sürede başlamanızı salık veririz...] )


- HAYIRHAH değil/yerine/= İYİLİKSEVER


- HAYIRLI OLMAK değil/yerine/= İYİLİK GETİRMEK


- HAYIRLI ÖMÜR ile/ve/||/<>/> HAYIRLI ÖLÜM


- HAYIRSEVER/HAYIRPERVER = HAYIRHAH[Ar., Fars.]

( Yoksullara, düşkünlere, yardıma gereksinimi olanlara, iyilik ve yardım etmeyi seven, iyiliksever, yardımsever. | İyilik dileyen/isteyen, iyicil. )


- HAYIRSEVERLİK ile/ve/değil/||/<>/< SUÇLULUK (DENEYİMLERİ/BELLEK KAYITLARI/DÜŞÜNCESİ/KABULÜ)

( "Üstten bakan hayırseverlik" yerine yan yana yürüyebileceğimiz dayanışma daha değerli olan. )


- HAYLİ HAYLİ (YETMEK/YETMESİ)

( "HAYDİ HAYDİ" değil HAYLİ HAYLİ )


- HAYR:
SÖZ (İLE) ile/ve/||/<> SÜKÛT (İLE) ile/ve/||/<> NAZAR (İLE) ile/ve/||/<> AMEL (İLE)


- HAYRAN ile/ve/> HAYRAT

( Hayran olduğuna, hayrat ol! )


- HAYRANLIK ile CEZBE

( ADMIRATION vs. ECSTASY )


- HAYRANLIK ile/ve/||/<>/> İÇSELLEŞTİRME


- HAYRANLIK ile/ve/değil/||/<>/< MAĞLUP OLMUŞ KISKANÇLIK


- HAYRANLIK ile/ve/<> ÖYKÜNME


- HAYRANLIK ile/ve ÜRKME


- [ne yazık ki]
HAYRANLIK DUYANI ve/||/<> GÖRMEMEZLİKTEN GELENE

( Görmemezlikten geliyoruz. VE/||/<> Hayranlık duyuyoruz. )


- HAYRÂT[< HAYR]: HAYIRLI İŞLER | HAYIR İÇİN KURULAN MÜESSESELER [ÇEŞME, HASTAHANE, AŞHÂNE] -<


- HAYRET ile/ve/||/<>/> DİKKAT ile/ve/||/<>/> MERAK ile/ve/||/<>/> BİLME


- HAYRET ile/> HAŞYET

( ... İLE/> Hayretin dehşeti, ürperme. )


- HAYRET = WONDER, ASTONISHMENT[İng.] = ÉTONNEMENT[Fr.] = BEWUNDERUNG[Alm.] = ADMIRATIO[Lat.]


- HAYS[Ar.] ile HAYZ[Ar. çoğ. HİYÂZ]

( Saygı, itibar. | İlgi. İLE Bayanlarda aybaşı durumu. )


- HAYSİYET ile/ve/||/<>/>/< ŞAHSİYET


- HAYVAN GİBİ YAŞAYAN "KİŞİ/İNSAN" ile/değil/>< İNSAN GİBİ HAREKET EDEN "HAYVAN"


- HAYVAN SOKMALARINDA:
ARI ile/ve/||/<> AKREP ile/ve/||/<> YILAN

( Solunum düzeni bozukluklarına neden olur. İLE/VE/||/<> Sinir düzeni bozukluklarına neden olur. İLE/VE/||/<> Sindirim ve solunum düzeni bozukluklarına neden olur. )

( Acı, şişme ve kızarıklık belirtileri olur. İLE/VE/||/<> Ağrı, ödem, iltihaplanma, kızarma, morarma, kas krampları, titreme, karıncalanma, huzursuzluk ve havale görülebilir. İLE/VE/||/<> Yerel ve genel belirtiler verir. Isırılma bölgesinde, acı, morluk, kanama, iltihaplanma[1–2 hafta sürer]. Kusma, karın arısı, ishal gibi sindirim sistemi bozuklukları, aşırı susuzluk, şok, kanama, psikolojik bozukluklar, kalpte ritm bozukluğu, baş ağrısı ve solunum düzensizliği görülebilir. )

( [İlk Yardım...]
Arının iğnesi çıkarılır. Yara yıkanır ve üzeri örtülür. Soğuk uygulama yapılır. Alerji açısından değerlendirilir. Ağız içinden soktuysa buz emmesi sağlanır. Alerjik durum varsa, çok sayıda arı tarafından sokulduysa 112 aranır.

İLE/VE/||/<>

Hasta hareket ettirilmez. Yaralı yatar pozisyonda tutulur. Soğuk uygulama yapılır. Kan dolaşımını engellemeyecek biçimde bandaj uygulanır. Yara üzerine herhangi bir müdahale yapılmaz.

İLE/VE/||/<>

Yara yıkanır. Yaralı bölge kalp seviyesinin altında tutulur. Soğuk uygulama yapılır. Hasta hareket ettirilmez. Yaraya yakın bölgede baskı yapan yüzük, bilezik vb. çıkarılır. Yara üzerine herhangi bir müdahale yapılmaz![emilmez!!!] 112 aranır. )

( Kedi-köpek gibi hayvan ısırmalarında ilkyardım:
- Yaşam bulguları değerlendirilir.
- Hafif yaralanmalarda, yara, 5 dk. sabun ve soğuk suyla yıkanır.
- Yaranın üstü, temiz bir bezle kapatılır. - Ciddi yaralanmalarda, yaraya temiz bir bezle basınç uygulanarak kanama durdurulmalıdır. - Derhal tıbbi yardım istenmelidir.[112]
- Hasta/yaralı, kuduz - tetanos aşısı için uyarılmalıdır. )

( NEŞEK: Yılan ısırığı. )


- HAYVAN SOKMALARINDA:
KARA CANLILARI ile/ve/||/<> DENİZ CANLILARI

( Soğuk uygulaması yapılır. İLE/VE/||/<> Sıcak uygulaması yapılır. )

( bkz. 52814 İLE/VE/||/<> Kızarma, şişme, iltihaplanma, sıkıntı, huzursuzluk, havale, baş ağrısı görülebilir.[İlk yardımı: Batan diken varsa görülüyorsa çıkarılır. Yaralı bölge hareket ettirilmez. Sıcak su ile yıkanır. Yara yerine herhangi bir müdahale yapılmaz, ovulmaz! 112 aranır.] )


- HAYVAN SÜRÜSÜ ile/ve/||/>< İNSAN TOPLULUKLARI

( Kalabalıklaştıkça akıllanır. İLE/VE/||/>< Kalabalıklaştıkça aklını kaybeder. )


- HAYVAN YILI TAKVİMİ:
ÇİN ve/değil/< ÖZBEKİSTAN

( Hayvan yılı takvimini, Çin'liler, Özbekler'den almıştır. )


- HAYVAN ile AYVAN/EYVÂN[Fars.]

( Canlı. İLE Ev bahçesi, avlu, taşlık. | Mısır, fındık vb. kurutmaya mahsus zeminden yüksek yer. | Üstü kesik, koni biçiminde zahire ambarı. | Balkon, hayat, salon, teras, sundurma, saya. | Çok pencereli ya da bir tarafı açık üst kat odası. | Damda düzlük, düz dam. )


- HAYVAN ile BEBEK/ÇOCUK KAÇIRAN HAYVAN


- HAYVANINISEVER ile/değil/yerine/>< HAYVANSEVER


- HAYVANLAR (ÂLEMİ) ve/<> NE OLMADIĞININ/OLMAYACAĞININ GÖSTERGELERİ


- HAYVANLAR:
YEMEK ve/||/<> BİNEK ve/||/<> DENEK
DEĞİLDİR!


- HAYVAN/LIK ile/değil/yerine/>< HAYRAN/LIK


- HAYVANSEÇER değil/yerine/>< HAYVANSEVER

( Kedi, köpek sevip inek, koyun, balık yediğinizde, hayvansever değil, hayvan seçer oluyorsunuz. Ne zaman bir köpeğe duyduğunuz sevgiyi ve dostâne yakınlaşmayı bir ineğe de duyarsınız; işte o zaman kendinizle çelişmemiş olacaksınız. )

( Kendime, evrene, çevrem(iz)e, hayvanlara, tüm canlıların yaşam hakkına saygı göstermek üzere ve sağlığım/ız için de et ve hayvansal ürünleri yememeyi yeğliyorum/z...

Bu duyarlılığı gösteren ve gösterecek herkese teşekkür ediyorum/z... )

( )


- HAYYÂL[Ar.] ile HAYYÂL[Ar. < HAYL]

( Hileci, dalavereci. İLE At yetiştiren, at terbiyecisi. )


- HAYYİZ[Ar.] ile/ve/||/<>/> TAHAYYÜZ[Ar.]

( Mekân, mevki, sâha. İLE/VE/||/<>/> Yer tutma, önemli bir yeri olma, saygıya/hürmete, îtibâra nâil olma. | [nesneler için] Boşlukta bir yer tutma, yer işgal etme. )


- HAZ" ve "GÜÇ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAM ve DEĞER


- | "HAZ YAŞAMI" ile/ve/||/<> "POLİTİK YAŞAM" |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
KURAMSAL YAŞAM


- HAZ ile/ve DEĞER

( PLEASURE vs./and VALUE )


- HAZ ile/değil/yerine HAS

( [not] PLEASURE vs./but PURE/SPECIAL
PURE/SPECIAL instead of PLEASURE )


- HAZ ile/ve/değil/yerine/<>/> İHTİZAZ

( Gövdesel. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Zihinsel. )


- HAZ ile/değil/yerine OLGUNLUK

( Olgunluk, hazzı erteleyebilme becerisidir. )


- HAZÂ[Ar.] ile HAZA'[Ar.]

( Bu, şu, o. İLE Kesme. | Kesip yarma. )


- [ne yazık ki]
"HAZCILIK" ile/ve/||/<> "BAŞINA BUYRUKLUK"

( "Hazcı'yım!(Hedonist'im!)" demek, kendini merkeze koyarak ve herkesten ve herşeyden, tüm sorumluluklarından soyutlandığını zannetmek, "Ateist'im!" demek kadar komik ve zavallıcadır. )


- HAZCI/LIK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< BİLGİSİZ/LİK VE BİLİNÇSİZ/LİK


- HAZCILIK/HEDONİZM ile ÇİLECİLİK/ASCETİZM

( Hazza ulaşmayı yaşamın temel amacı olarak gören felsefi görüş. İLE Keyiflerden ve maddi hazlardan uzak durmayı savunan felsefi görüş. )


- HAZERFEN AHMET ÇELEBİ PARKI :

( Reşitpaşa Mahallesindedir. 4.541,75 m²'lik bir alanı kapsamakta olup, 3.663,83 m²'lik yeşil alanı bulunmaktadır. )


- HÂZIK[Ar.] değil/yerine/= BECERİ SAHİBİ


- HÂZİM[Ar. < HEZÎMET] ile HAZÎM[Ar.]

( Hezîmete uğratan, zafer kazanan, galip. İLE Sarhoş. )


- HAZIM değil/yerine/= SİNDİRİM/SİNDİRME


- HAZIMSIZLIK(DYSPEPSIA)


- HÂZİN ile ABDURRAHMAN el-HÂZİNÎ

( İlk dönem matematikçi, cebirci, denklemlerde rasyonel ve irrasyonel çözüm arasında ayrım yapan. Öklit ile Diophantes'i karşılıklı okuyan. Hendesî dil ile adedî dili birbirine çeviren matematikçi. İLE Fizikçi. Mîzânü'l Hikme adlı kitabın yazarı. Bu kitapta, cisimlerin özgül ağırlığını tespit için icat edilen ve icat ettiği âletlerden söz eder ve ayrıca pek çok nesnenin özgül ağırlığını verir. )


- HÂZİN[Ar. < HİZÂNE | çoğ. HUZZÂN] ile HAZÎN[Ar. < HÜZM]

( Hazine muhafızı, hazinedar, bekçi. İLE Hüzünlü, mahzun olarak, kederli, gamlı. | Hüzün verici. | Acıklı, üzüntü veren, dokunaklı. )


- HAZİNE ile/ve/<> SUAL

( Sandık. İLE/VE/<> Anahtar. )

( Dışarıda. İLE/VE/<> Sende. )


- HAZIR YANIT ile BAHÂNE


- HAZIR OLMAK/OLAN ile/ve/<> İSTEKLİ OLMAK/OLAN


- HAZIR OLMAK/OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TÂLİP OLMAK/OLAN


- HAZIR OLMAK ile/yerine AKŞAMDAN(/ÖNCEDEN) HAZIRLANMAK


- HAZIR (OLMAK) ile/ve/> RAHAT (OLMAK)


- HAZIR:
YERİ ve/||/<> YOLU

( Gelenin. VE/||/<> Gidenin. )


- HAZIR ile HÂZIR

( ZÂHİRDE GÖRÜNEN VE BİLİNEN, İLİMLE BİLİNEN )


- HAZIRLAMA ile/ve/||/<>/> SUNMA


- HAZIRLA(N)MAK ile/ve/değil PROGRAM YAPMAK

( [not] TO GET READY vs./and/but PROGRAMMING )


- HAZIRLIKSIZ ... ile/değil/yerine/>< HAZIRLIKLI ...


- HAZİRUN değil HAZIRUN


- HAZM[Ar.] ile HAZM[Ar.]

( Kesin karar, sebat, direnme. | Doğru ve sağlam oy ve karar. İLE Midedeki yiyecekleri eritme, sindirme. )


- HAZZ[Ar.] ile HAZ/HAZZ[Ar. çoğ. HUZÛZ, HUZÛZÂT] ile HÂZ[Ar.]

( Kesme, kısaltma. | Kazıma, yırtma, silme. İLE Hoşlanma, zevklenme, sevinç, memnunluk. Hoşa giden duygulanım, hoşlanma. | Bir şeyden duyusal ya da tinsel sevinç duyma. | Sürdürülmesi istenilen ılımlı ve doygunluk veren coşku. | Baht, tâlih, nasip, saadet, kıymet. İLE Kir, pas. )


- HEART ile/ve/||/<> EARTH


- HECCAV[Ar.] değil/yerine YERGİCİ


- HEDEF ile/değil HİTAP

( "Ben" ve "Sen" sözcükleri ve kullanımı, bir hedef değil hitap aracıdır!
Yaşamımızdaki bazı/birçok şey (bu/şu/o),
"benim/senin/onun için böyle/şöyle/öyle!"
"bana/sana/ona göre böyle/şöyle/öyle!"
ya da
ben/sen/o,
"öyle istiyorsa öyledir"
"öyle düşünmüyorsa öyle değildir"
gibi ne yazık ki çokça kullanılan zırva ifadelerle hareket noktası oluşturulamaz! Yani kişi(kendi ya da başkaları), kendinden ve/ya da başkalarından hareket ederek bir sonuç alamaz, yargıda bulunamaz/bulunmamalıdır.

Bu tür, "ben/sen/o" ifadeleri, hitap için kullanılmak yerine bir hedef olarak hiçbir biçimde kullanılamaz. Bu "yaklaşım" ya da "ifade tarzı", öznellikle, demokratlıkla ya da "faşizmle" hiçbir biçim ve koşulda bağlantılandırılamaz/bağdaştırılamaz ya da indirgenemez de!

Son yıllarda, özellikle de sinema/dizi, kitap ve internetin, bilimsel ve/ya da kişisel araştırma ve yayınların, ülkemizde ve dünyada hızla yaygınlaşmasıyla, Amerika/Avrupa zihni ve diliyle yazılmış kitaplarda/filmlerde çokça kullanılan "Ben/Sen" sözcüklerinin etkisiyle de, ülkemizde, bazı/çoğu kişi tarafından yanlış/yamuk bir biçimde düşünsel çabası/becerisi yetersiz ya da benmerkezci kişilerin zihnine ve diline yerleşmiştir ne yazık ki. Toplum olarak bir anda düzeltilemeyecek olsa da, bireysel olarak yeterli bilgi ve bilinçle çok şey değişebilir/değiştirebiliriz. )

( Düşüncenin üstesinden gelemeyen, düşünenin üstesinden gelmeye çalışır. )

( [not] TARGET vs./but ADDRESSING )


- HEDER[Ar.] ile/değil HEBÂ[Ar.]

( Karşılığını alamama, boşa gitme, ziyan olma. İLE/DEĞİL Hiçbir işe yaramadan yok olma, boşa gitme. )


- HEDİYE ile RÜŞVET

( PRESENT vs. BRIBE )


- HEDİYELEŞMEK ve/||/<>/> NİTELİKLİ BERABERLİK


- HEGEL ile KEGEL


- HEGEMON ile/değil/yerine/>< EGEMEN


- HEGEMONYA[Yun. < HEGEMONIA]["HEGAMONYA" değil!] ile BASKI

( ... İLE Bir devletin, başka bir devlet üzerindeki siyasi üstünlüğü ve baskısı. )


- HEINZ KOHUT ile/ve/||/<> CHARLES STROZIER

( Strozier, Kohut'un yaşam öyküsünü yazmıştır. )


- HEINZ KOHUT ve/||/<> EMPATİ

( "Empati" makalesiyle çığır açmıştır.[1959] )


- HEINZ KOHUT ile/ve/||/<> JAMES F. MASTERSON


- HEKİMLER ile/ve/<> PİLOTLAR


- HEKİMYAN YALISI :

( Büyükdere, Çayırbaşı üzerinde olup aynı zamanda deniz cephelidir. Balkan şatosuna bitişiktir. 19. yy. başlarında inşâ edilen binanın sahibi Kirkor Hekimyan ile Josef Hekimyan olduğu için bu ailenin soyadı ile anılmaktadır. )


- HEKİMYAN\'IN BAĞI :

( Yenimahalle'de Pazarbaşı mevkiinin üst kısımlarında bulunan büyük bir bağdır. )


- HEKLEMEK"[İng. < HACKING] ile/değil/yerine/>< EKLEMEK


- HEKSİS ile/ve/||/<>/> FUSIS ile/ve/||/<>/> PSUKE ile/ve/||/<>/> HEGEMONİKON


- HEKSOZ ile PENTOZ

( Altı karbonlu monosakkaritler. İLE Beş karbonlu monosakkaritler. )


- HELÂ/HALÂ[Ar.]/KENEF[Ar. < KENİF]/KERİZ[Fars. < KARIZ]/AYAKYOLU/WC/TOILET[İng.]/00[Fr.]/TUVALET[Fr.] ile MEMİŞHANE ile TUVALET

( Ayakyolu. İLE Gece giysisi. )


- HELÂL ile/ve/||/<> HİLÂL ile/ve/||/<> LÂLEH


- HELLİK ile HELLİK

( Duvar örerken büyük taşların arasına, boşluklara konulan ufak taş parçaları. İLE Yağmurdan sonra topraktaki yumuşaklık. )


- HEM ..., HEM DE ... ile DURUMA GÖRE ...


- [ne yazık ki]:
[hem] SUÇLU ile/ve/hem de/||/<>/> "GÜÇLÜ"


- HEMATİ[Fr. < Yun.] ile HEMATİT[Fr. < Yun.]

( Kanın, hemoglobinle renklenmiş kırmızı yuvarı. [Bir milimetreküp insan kanında, 5 milyon hemati vardır.] İLE Kırmızı ya da esmer renkte olan doğal demir oksidinden oluşan bir mineral [Fe2O3], kantaşı. )


- HEMATİT[Fr. < HÉMATITE] değil/yerine/= KAN TAŞI

( Kırmızı ya da esmer renkte olan doğal demir oksidinden oluşan, yaralardan akan kanı durdurmak için kullanılan bir mineral, hematit. )


- HEM-DEM[Fars.] ile HEM-DEST[Fars.]

( Sıkı fıkı, canciğer arkadaş. İLE Kuvvet kudrette beraber olan, el ele veren. | Ortak. | Kumaş dokuyuculukta bir çırağa, artık tek başına çalışabilecek seviyeye geldiğini bildiren beratı veren kişi. )


- HEME İLE CHLOROPHYLL İLE COBALAMİN İLE IRON-SULFUR ile/||/<> METALLOPROTEİNLER

( Metal içeren biyomoleküller. )

( Formül: Fe²⁺ ⇌ Fe³⁺ )


- HEMFİKİR değil/yerine/= OYDAŞ


- HEMİŞ, FAHRİ :

( Yenimahalle muhtarı olarak görev yaptı. Sarıyer Yoksulları Koruma Derneğinin kurucularından biri ve yönetiminde bulundu. )


- HEM/NE PAYLAŞILANLAR/PAYLAŞILABİLENLER, HEM/NE PAYLAŞIL(A)MAYANLAR


- HEMPA ile/||/<> HEMTA

( Ayaktaş, arkadaş[kötü işlerde]. İLE/||/<>/||/<> Yandaş, denktaş, arkadaş. )


- HEMPA[Fars.] ile/değil/yerine/>< KANKA/ARKADAŞ

( Kötü işlerde aynı amaçla ve birlikte hareket eden kişi, ayaktaş. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kan kardeşliği kadar yakınlıkla birlikte hareket eden/ler. )


- HEMŞİRE/ŞVESTER değil/yerine/= SAYRICI < KARDEŞ[KADIN]


- HEMZEMİN ve/<> HEMDEM


- HENGÂME[Fars.][HANGAME/ENDAME değil!] ile İZDİHÂM[Ar. < ZAHAM] ile CURCUNA

( Kavga, patırtı, gürültü. İLE Kalabalık, yığılma, kalabalıktan sıkışma. İLE Gürültülü, karışık durum. | Türk müziğinde, on zamanlı, altı vuruşlu küçük bir usûl. | Bu usûlle bestelenmiş yapıt. )


- HEP ile/yerine/değil DAHA ÇOK


- HEP[Fars. < HEB] ile/değil İKİ (KEZ)

( [not] ALLWAYS vs./but TWO (TIMES)/TWICE )


- HEP ile İKİDE BİR


- HEP ile/değil/yerine OLABİLDİĞİ KADAR


- HEP ile/ve/<> SADECE


- HEPANIL, MUSTAFA (SARIYER, İSTİNYE 1960) :

( Sarıyerli işadamı. Büyükdere Mehmet İpgin İlkokulunu ve Levent Lisesini bitirdi. Marmara Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümünden mezun oldu. Bir yıl süre ile Londra'da dil eğitimi aldıktan sora iş hayatına atıldı. Bir süre Türkiye'nin ilk denizcilik gemi yakıtları ticareti şirketinde (Tekfen & Sodescan) çalıştı. Askerliğini takiben Gemi yakıtları sektöründe üç şirkette müdür ve yöneticilik yaptığı ve kar ortaklığı pozisyonlarında bulundu. Lukoil Şirketinde Satış & Pazarlama Koordinatörü olarak görev yaptı. Bazı ticari şirketler ortaklıkları devam ediyor. Beyaz Martı Şirketi'nin sahibidir. Sarıyer Spor Kulübü üyesi olup, üyesi olduğu kulüpte önce yönetim kurulunda görev aldı, olağanüstü genel kurulda da kulüp başkanlığına seçildi (2008/2009). Bilahare 2011/12 sezonun da bir kez daha yönetim kurulunda İkinci Başkan olarak görev yaptı. )


- HEPİMİZ:
AYNIYIZ değil AYNI DEĞERDEYİZ


- HEPİMİZİ BİR YAPAN ile/ve/<> BAZILARIMIZI "AYRI" YAPAN


- HEPTANRICILIK/TÜMTANRICILIK/PANTEİZM ile KÖKEN TANRI ile MİMAR TANRI ile YARATICI TANRI ile KİŞİ TANRI ile KAVRAM TANRI


- HER BİÇİMDEN/GÖRÜNÜŞTEN ÇÖZÜLME/UZAKLAŞMA ve/||/<>/> YENİ VE YENİDEN BİÇİMLENME


- HER BİLDİĞİMİZİ ... ile/ve/||/<> HER SÖYLEDİĞİMİZİ ...

( Söylemiyoruz! İLE/VE/||/<> Biliyoruz! )


- HER DERDE DEVÂ OLAN:
(")SARIMSAK(") ile/ve/değil/||/<>/< SARILMAK


- Her düşündüğünde SUS!!!


- HER ELİNİ SIKAN İLE ... ile/ve/<> HER CANINI SIKAN İLE ...

( Dost olma! İLE/VE/<> Düşman olma! )


- (HER GÜN) GERİNMELİ ve ESNEMELİ!


- HER İKİ KAPILARIMIZ değil İKİ KAPIMIZ


- HER İŞE KARIŞMAK =/<> HİÇBİR İŞ YAPMAMAK


- (HER KOŞULDA) YAP!:
NE YAPABİLİYORSAN ile/ve/||/<> NE KADARINA SAHİPSEN ile/ve/||/<> NEREDEYSEN

( (IN ANY CONDITION) DO:
WHAT YOU CAN vs./and/||/<> WHAT YOU HAVE vs./and/||/<> WHERE YOU ARE )


- HER NE OLURSA ve/||/<> DİLİM/İZ DURURSA

( Bana, benden olur. VE/||/<> Başım barış/selâmet bulur. )


- HER ŞEYİN KONUŞULABİLİRLİĞİ ile/ve/||/<>/>/< SÖYLEDİKLERİNİ TAMAMLAMASINI BEKLEMEK


- HER ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BAZI

( [kitap] Okunmaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bazılarına başvurulur. )

( [eşya] Kullanılmaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bazıları saklanır. )

( [yazar] Sevilmez. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bazıları (sadece) beğenilir. )


- HER ile HEP

( EACH/EVERY vs. ALWAYS )


- HERAKLEITOS AÇMAZI ile/ve/||/<> ÇOKLUK AÇMAZI ile/ve/||/<> THESEUS AÇMAZI


- HERC Ü MERC değil/yerine/= ALTÜST, KARMAKARIŞIK, ALLAK BULLAK, DARMADAĞINIK


- HERCÂÎ[Fars.] değil/yerine/= YELTEK/GELGEÇ

( İsteğinde kararlı olmayan ya da konudan konuya geçiveren. | Aşkta, değişken, vefâsız. )


- HERGÜNSEL, CAFER (DÜZCE, 1956) :

( İlk, orta, lise öğrenimini Hendek'te tamamladı. Ortaköy Eğitim Enstitüsü ve Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesini bitirdi. Yüksek Lisansını İ.Ü. Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalında yaptı. Öyküleri Yazko Edebiyat, Varlık, Gösteri Broy, Edebiyat - Kop. Dergileriyle Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinde yayımlandı. Kalfa, Yaşam Sürgünleri, Verirken, Ara Beni Sesini Duyayım öykü kitapları ve Hamit Nasıl Okuma Yazma Öğrendi çocuk romanı yayınlandı. 2010 İstanbul Kültür Başkenti Programı çerçevesinde "Geçmişten Günümüze Esintilerle Emirgan" kitabıyla yer aldı. Sarıyer Edebiyat Günlerinde Sarıyer Beyaz Martı Edebiyat Onur Ödülü (1916) alan yazarın son eseri "Sarı Zarf" isimli romanı (2018). )


- HERHANGİ BİR ARKADAŞININ, SENİ, PARA İSTEMEK İÇİN ARAMASI ile TANIDIĞIN VE SEVDİĞİN BİR ARKADAŞININ, SENİ, PARA İSTEMEK İÇİN ARAMASI


- HERHANGİ BİR) DÜŞÜNCEYE:
MAHKÛM/İYET ile/ve/değil/yerine HÂKİM/İYET


- [ne yazık ki]
HERHANGİ BİR YERDEKİ ADÂLETSİZLİK ile/değil/yerine/></> HER YERDEKİ ADÂLET

( Tehdit. İLE/DEĞİL/YERİNE/> Düzen. )

( Herhangi bir yerdeki adâletsizlik, adâleti tehdit eder her yerde. )

( Injustice anywhere is a threat to justice everywhere. )


- HERKES, "HER ŞEYİN FARKINDA"
ile/değil/||/<>/<
"HİÇKİMSE, HİÇBİR ŞEYİN FARKINDA DEĞİL" DEĞİL


- HERKES, KENDİ İŞİNE BAKSIN! değil HERKES, KENDİ İÇİNE BAKSIN!


- HERKES YAPAMAZ ile/ve/değil HERKES, HER ZAMAN (KOLAY KOLAY) YAPAMAZ


- HERKES ile/değil/yerine ÇOĞUNLUK


- HERKES ile/ve/değil/||/<> HERHANGİ BİRİ


- HERKES ile "HERKES"İ

( Genelin içinde düşünülen kişiler. İLE Özelliği/farkı olan üzerine düşünülen "KİŞİ"yi. )

( EVERYBODY vs. "EVERYBODY" )


- HERKES ile ORTAK DİLDE HERKES ile AYRIMSIZ HERKES


- HERKESE YETİŞMEYE ÇALIŞMAK ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> KENDİNE GEÇ KALMAK


- HERKESİN:
"BEYNİ" değil ZİHNİ
:FARKLI ÇALIŞIR


- HERKESİN:
YANLAŞTIĞI KİŞİ/LER ile/ve/değil/||/<>/< İYİ ANLAŞTIĞI KİŞİ/LER


- HERMES ADAK YERİ :

( Hermaion (Rumelihisarı) antik çağda kutsal sayılan yerlerden biriydi. Nedeni ise burada Hermes adak yerinin bulunmasıydı. )


- HERO ve/||/<> İLKBAHAR, YAZ, SONBAHAR, KIŞ... VE İLKBAHAR

( ve/||/<> )

( )


- HER ŞEY ile HİÇBİR ŞEY

( Zamanla telâfi edilebilir. İLE Geçip giden zaman, hiçbir şeyle telâfi edilemez. )


- HERŞEYİ BİLEN ile/değil KENDİNİ BİLEN


- (HERŞEYİ) ELLEMEMELİ/DOKUNMAMALI!


- HERŞEYİ YAZMAK ile/ve/değil/yerine YAZILABİLDİĞİ KADAR/INI YAZMAK


- HERŞEYİN DÜZELECEĞİNE ve/||/<> HERŞEYİ DÜZELTEBİLECEĞİNE ve/||/<> HERŞEYİN BİTECEĞİNE

( İnanarak dileyelim! VE/||/<> İnanarak çabalayalım! VE/||/<> İnanarak sabredelim! )


- HERŞEYİN KURAMI[THE THEORY OF EVERYTHING] ve/<> I ORIGINS

( Stephen Hawking'in yaşam öyküsü ve "Zamanın Kısa Tarihi" kitabı üzerine... VE/<> Gözün ve doğanın sınırsızlıkları, bilim ve bilin(e)meyen alanların/durumların ilişkisi ve/ya da birlikteliği üzerine önemli iki film. )


- ... HESABI (İLE) ile/değil ... HASEBİ (İLE)


- HESABI:
"YIKMAK" ile/ve/değil/yerine "YÜKLEMEK"


- HESABINI GÜDMEK/YAPMAK ile/<> DAVASINI GÜDMEK/YAPMAK


- HESAP[Ar. < HİSBE]/CALCULUS = ÇAKILTAŞI

( Çakıltaşlarını saymaktan gelir. )


- HESAP-KİTAP (YAPMAK, ORTADA)


- HESAP SORMAK ile/değil/yerine ANLAMAK ÜZERE SORU SORMAK


- HESAP SORMAK ile/değil/yerine ÇÖZÜM/KATKI SUNMAK


- HESAP SORMAK ile/değil/yerine ÖRNEK OLMAK


- HESAP SORMAK ile/değil/yerine UYARMAK


- HESAP ile/ve/değil/||/<>/< AKD

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Parmak hesabı. )


- HESAP ile/ve GEREKÇE


- HESAP ile/ve GÖZLEM

( TO THINK vs./and OBSERVATION )


- HESAP değil/yerine/= SAYIŞ


- HESAPLAMA ile/ve/<> AÇIKLAMA

( vs./and/||/<> EXPLANATION )


- HESAPLAŞMA ile/ve/değil/yerine YÜZLEŞME


- HEVÂ-HEVES


- HEVES KIRILMASI ve/<>/> YALNIZLIĞA YÖNELİM/DÜŞKÜNLÜK


- HEVES ile GIPTA


- HEVES ile/ve/değil/yerine/||/<>/> HEDEF

( [kişiyi ...] Oyalar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Yola çıkarır. )


- HEVES ile/ve HEYECAN


- HEVES ile/değil/yerine İDEAL

( Yetersiz zihinlerde. İLE/DEĞİL/YERİNE Yetkin zihinlerde. )


- HEVES değil/yerine/= KÖSEME


- HEVES ile/ve/değil/yerine/<>/> TUTKU


- HEVESKÂR/HEVESLİ değil/yerine/= KÖSEMELİ


- HEY ... ile EY ...


- HEYA ile/ve/||/<> İMA

(

Heya [ 部屋 ]

Anlamı: Oda. Her tür odayı tanımlamak için kullanılır.

Kapsamı:

  • Evdeki tüm odaları kapsar: Yatak odası, çalışma odası, banyo vb.
  • Mekânsal ve yapısal anlamda tarafsız bir terimdir.

Örnek kullanımlar:

  • Neru heya [ 寝る部屋 ] – Uyuma odası
  • Kono heya wa hiroi desu [ この部屋は広いです ] – Bu oda, geniştir.

İma [ 居間 / いま]

Anlamı: Yaşam alanı/oturma odası"

Özellikleri:

  • Ailenin birlikte zaman geçirdiği ana yaşam alanıdır.
  • Modern evlerde, "yaşam odası/living room//salon" karşılığıdır.
  • Geleneksel Japon evlerinde genellikle merkezî konumda yer alır.

Örnek:

  • Kazoku wa ima ni imasu [ 家族は居間にいます ] – Aile, oturma odasında.

Heya ve İma arasındaki FaRkLaR...

Özellik Heya (部屋) İma (居間)
Anlam Genel olarak "oda" Oturma odası / yaşam alanı
Kapsam Tüm oda türlerini kapsar Sadece ortak kullanım alanını belirtir
Kullanım tipi Nötr, yapısal terim İşlevsel ve toplumsal anlamda kullanılır

İma, bir Heya türüdür. Her İma, bir heyadır ancak her Heya, bir İma değildir.

Heya, üst kavramdır; ima ise onun içinde özel bir alt sınıfı karşılar.

)


- HEYBE[Ar. < AYBE] ile HEYBET[Ar.]

( Omuzda taşınan, içine öteberi koymaya yarayan, kilim ya da halıdan yapılmış iki gözlü torba. | Omuza geçirilebilen tek gözlü bir çanta türü. | Eril üreme örgeni.[Güney İkizdere -Rize'de] İLE Korku ve saygı uyandıran görünüş. )


- HEYECAN:
"HATA YAPTIRABİLİR" ve/fakat/||/<>/> HAK'I YAPTIRIR


- HEYECAN:
TÜMELİN > TEKİLLEŞMESİ


- HEYECAN ile/ve ACELE

( EXCITEMENT vs./and HASTE )


- HEYECAN[Ar.] değil/yerine/= COŞUNTU


- HEYECAN ile/ve DAVET


- HEYECAN ile/ve ENERJİ

( EXCITEMENT vs./and ENERGY )


- HEYECAN ile/ve/> ETKİ


- HEYECAN ile GERGİNLİK


- HEYECAN ile HELECAN

( ... İLE Yürek çarpıntısı, çarpıntı. )


- HEYECAN ile/ve/değil/||/<>/< ÜMİT


- HEYECAN ve/=/<> YARATIM


- HEYECAN ile/ve YOĞUN İLGİ/İSTEKLİLİK

( EXCITEMENT vs./and ENTHUSIASM )


- HEYECANLAN(M)IYORUM ile/ve/değil/yerine/<> HEYECANI(MI) İÇİMDE TAŞIYORUM/TUTUYORUM


- HEYET[Ar.]/KOMİTE[Fr. < COMITE][İng. COMMITTEE] değil/yerine/= KURUL


- HEYET-İ ÂYÂN ile/ve/||/<> HEYET-İ MEBÛSAN


- HEYKEL[Ar.] değil/yerine/= ANIT/YAPIT/YONTU

( STATUE vs. MONUMENT )


- HEYÛLA ve/<> SÛRET ve/<> ŞEKİL ve/<> NİTELİK


- HEZEYAN/DELİRİUM değil/yerine/= SABUKLANI/SAÇMALAMA


- HEZEYAN/SABUKLANMA ile/değil/yerine/>< COŞKU


- HEZEYÂN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HEYECAN


- HF İLE DFT İLE COUPLED CLUSTER İLE CI ile/||/<> AB İNİTİO YÖNTEMLERİ

( Elektronik yapı hesaplama kuramları. )

( Formül: E = <Ψ|H|Ψ>/<Ψ|Ψ> )


- HİBÂ[Ar.] ile HİBÂ[Ar. çoğ. AHBİYE]

( Vergi. | Bahşiş. | Bayana kocasından kalan hisse. İLE Keçeden ya da abadan yapılmış göçebe çadırı, oba. )


- HİBBE[Ar. < HİBEB] ile HİBE[Ar. < HİBÂT]

( Paçavra, kesilmiş kumaş parçası. İLE Bağışlama, bağış. )


- HÎBE değil HİBE


- HİÇ BİLMEMEK ile ANIMSA(YA)MAMAK

( Anımsanacak neyi unuttum? )


- HİÇ ETMEK ile/ve/değil/<> PİÇ ETMEK


- HİÇ Mİ HİÇ (DÜŞÜNMEMEK, UĞRAŞMAMAK)


- HİCÂB[çoğ. HÜCÜB] değil/yerine/= UTANMA, SIKILMA | PERDE | AYIP | SÜLÛKA ENGEL OLA(BİLE)N HERŞEY


- HİCÂC[Ar.] ile HİCÂC[Ar. < HÜCCET]

( Gözün ikinci tabakası. İLE Kanıtlar/deliller, hüccetler, vesikalar, senetler. )


- HİCAL[Ar. < HACLE] ile HİCÂL[Ar. < HECL]

( Gelin odaları. İLE Çukurlar, uçurumlar. )


- HİCAP[Ar.] ile/ve/||/<> HÂCİP[Ar.]

( [örtülmesi gerekeni ...]
Örtmek. İLE/VE/||/<> Örten. )


- HİÇBİR ŞEYE SAHİP OLMAMAK değil HİÇBİR ŞEYİN, BİZE SAHİP OLMAMASI


- HİÇBİRİMİZ ile HİÇKİMSE


- HİÇÇİ/LİK ile/ve/||/<>/> ALAYCI/LIK/MÜSTEHZİ


- HİCÎR[Ar.] ile HİCR[Ar.]

( Huy, âdet, tabîat. İLE Ayrılık. | Sayıklama, saçmalama. )


- HİCİV/HİCV[Ar. < (aslı) HECV]/SATİR değil/yerine/= YERGİ/TAŞLAMA[Ar. TÂRÎZ]

( Birini, bir toplumu, bir düşünceyi, bir nesneyi ya da bir göreneği yermek için yazılmış yazı/şiir ya da söylenmiş söz. İLE "Taşlamak." | Sert madenleri aşındırıcı bir taşla parlatma ve yerine uymasını sağlama. | Alaylı halk şiiri. | Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, târîz. | Hakâret. )

( Terbiyesize, terbiyesizliğini, terbiyesizlik yapmadan ve onun seviyesine inmeden söylemek/yazmak. )


- HİÇKİMSEMİZ" değil HİÇBİRİMİZ

Bugün[24 Ekim 2025]
itibarı ile 24.299 başlık/FaRk ile birlikte,
24.299 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(40/99)