P ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 24.546 başlık/FaRk ile birlikte,
24.546 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(40/100)
- HATA-SEVAP değil HATA-SAVAB
- HATA ile/ve/değil/yerine/||/<> AĞMAN
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Eksiklik, kusur, ayıp. )
- HATA ile/ve/değil/yerine/||/<> APTALLIK (ETMEK)
- HATA ile BASİT HATA
- HATA ile/ve/değil/||/<>/< ÇIKMAZ "SOKAK"
( İnsanda/kişide[kişinin emeğinde, üretiminde, davranış ve tutumunda, sözünde/yazısında/çiziminde, yeğlemesinde ve seçiminde] İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Doğada/fizikte/kimyada, dirimbilimde. )
- HATA ile/ve/||/<> DENEYİM
( Hatalarımız, deneyimimizi artırır; deneyimlerimiz de hatalarımızı azaltır. )
- HATA ile/ve/||/<>/< GURUR
- HATA ile/ve/||/<>/> HASAR
- HATÂ[Ar.] ile HATA'[Ar.]
- HATA ile HATHA
- HATÂ[Ar.] ile/değil HATTÂ[Ar.]/DAHASI ile/değil HATTA
( Yanlış. İLE Dahası. İLE Sınırda[hat üzerinde]. )
- HATA ile/ve/||/<>/> İHLÂL ile/ve/||/<>/> İKRAR
- HATA ile/ve/değil/< NİYET BOZUKLUĞU
- HATA ile TUTUM
( Aynı hatayı, iki kez yapamayız. Birincisi hataydı belki fakat ikincisi, artık bir yeğlemedir, yanlış bir tutumdur. )
( MISTAKE vs. ATTITUDE )
- HATÂ değil/yerine/= YANLIŞ
- HATA ile/ve/değil/||/<>/> (YÜKSEK) BEDEL
- HATADAN:
ÇEKİNMEK ile/değil KAÇINMAK
- HATALARI/NI ...:
KABUL ET! ve/||/<>/> DERS AL! ve/||/<>/> TEKRARLAMA!
- HATALARINLA:
[ya] YÜZSÜZLEŞMEK ya da/değil/yerine YÜZLEŞMEK
( Kişinin, kendiyle yüzleşmeye yüzü yoksa, başkalarının hatalarıyla oynar durur. )
- HATÂR[Ar.] ile HATAR[Ar. çoğ. HATARÂT]
( Çadır eteklerine bağlanan parça. | Bir şeyin etrafını çevreleyen pervaz, çember gibi şeyler. İLE Tehlike. )
- HATÂT[Ar.] ile HATÂT[Ar.] ile HATTÂT[Ar.]
( Cilt yangısından/iltihabından meydana gelen kabukların soyularak iyi olanları. İLE Bağırma, çığırma. İLE El yazısı çok güzel olan sanatkâr. Hatt[güzel yazı] sanatçısı. )
- HATAYA ŞANS VERMEK değil HATA(YA) (YAPMAYA DA) FIRSAT VERMEK
- HATÂYÎ[Ar.] ile Hatâyî[Ar.]
( Hatay kumaşı. | Süslemede/tezhipte açılmış nilüferi andıran bir çiçek motifi. | Tezhipte, merkezini hatâyî denilen çiçek motifi işgal etmek üzere birbirine geçmiş spiral dallardaki çiçek motiflerinden oluşan süsleme tarzı. | Güzel sanatlarda kullanılan ve Çin'de pirinçten yapılan bir kâğıt cinsi. İLE Hatay'a ait, Hatay ile ilgili. )
- HÂTEM[Ar.] ile Hâtem[Ar.]
( Mühür, üstü mühürlü yüzük. İLE Arap kabîleleri arasında tanınmış "Tayyi" kabîlesine mensup ve cömertliğiyle ünlü olan "İbnü Abd-illâh Bin Sa'd"ın takma adı. | Çok cömert. )
- HÂTEM ile HÂTEM
( MÜHÜR, ÜSTÜ MÜHÜRLÜ YÜZÜK | EN SON, NİHAYETE ERDİREN ile HITAM )
- HÂTEMÎ[Ar.] ile HÂTEMÎ[Ar.]
( Hâtem'e mensup. İLE Mühürle ilgili. | Mühür yapan. )
- HATEMOĞLU İLKÖĞRETİM OKULU :
( Çamlıktepe (Derbent) mahallesinde 1974'te Çamlıtepe İlkokulu adıyla eğitim ve öğretime başladı. 1984'te yeni derslikler ilavesi ile büyütüldü ve ismi de Hatemoğlu İlköğretim Okulu olarak değiştirildi. )
- HÂTİB[Ar.] ile HATÎB[Ar. çoğ. HUTEBÂ]
( Hitâbeden, söz söyleyen. İLE Camide hutbe okuyan. | Düzgün konuşan. )
- HATİCE HATUN ÇEŞMESİ (NALBANT ÇEŞME) :
( Maden mahallesinin üst kısmında, Nalbant Çeşme mevkiinde Zekeriyaköy yolu üzerinde basit bir köşe başı çeşmesidir (H.1212, M.1797). İzzet Baba Restaurantın bahçe duvarı yapılırken, çeşmenin bahçe duvarının içine alınması sonucunda sadece ayna taşı ile kitabe meydanda bırakılmıştır. Kitabesi okunacak gibi değil. Çeşmeyi Hadice oğlu Nalbant Mehmet Ağa yaptırdığı için, çeşmenin bir diğer ismi de Nalbant Çeşmedir. Kitabesinde şöyle yazıyordu: Sahib - ül hayret vel - hasenat/ Hadice Hatun binti/ Nalbant Mehmet Ağa" Sene 1212. )
- HATİP değil/yerine/= SÖZEN
- HATIR HATIR (KAŞINMAK)
- HÂTIR[< HUTÛR] ile HAVÂTIR[< HÂTIRA]
( Zihin, fikir. | Keyif, hâl. | Gönül. (FÜTÛHÂT[< FETH]-SÜNÛHÂT[< SÜNÛH]-ZUHÛRÂT[< ZUHÛR]-İLHÂMÂT[< İLHAM])(HÂTIR~İLM-İ LEDÜN) İLE Hâtıralar, düşünceler/fikirler. )
- HATIR ile DEĞER
( INFLUENCE/CONSIDERATION vs./and WORTH )
- HÂTIRÂ değil HÂTIRA
- HATIRLADIM/ANIMSADIM yerine HATIRLATILDI/ANIMSATILDI
- HATIRLAMAK[Ar.] ile/değil/yerine/= ANIMSAMAK
- HATRINA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAYRINA
- HATT ile HATT
( Çizgi. | Satır. | Yol. | Yazı. | Parmağın onikide biri olan bir ölçü. İLE Sevgilinin yüzündeki ayva tüyleri. | Gençlerin yüzünde yeni çıkan sakal ve bıyık, sarı tüyler. )
( Yazı/hatt, üstâdın öğretisinde gizlidir. Kıvamı, çok yazmaktadır; devamı, İslâm dini üzere olmaktır. )
- HATT[Ar. çoğ. HUTÛT] ile HATT[Ar.]
( Çizgi. | Satır. | Yol. | Yazı. | Buyruk/ferman, sultan yazısı. | Sıra, saf. | Gemiler için hareket istikameti olarak belirtilen taraf. | Yalnız uzunluğu olan boyut/buut. | Gençlerde terleyen bıyık/sakal. | Parmağın onikide biri olan bir ölçü. İLE Aşağı inme/indirme. | Oyunda taş çıkarma. )
- HATT ile/||/<> TAHCÎR
( Çizgi, sınır çizgisi. İLE/||/<> Arazinin çevresinde başkaları tarafından el konulmaması için taş ve benzeri şeyler koymak. )
- HATTAT HÜSEYİN EFENDİ TEKKESİ :
( Emirgan'da bulunan bir Kadiri tekkesi idi. )
- MÜDAFAA:
HATTI ile/ve/değil/||/<>/< SATHI
- HAUSDORFF İLE COMPACT İLE CONNECTED ile/||/<> TOPOLOJİK ÖZELLİKLER
( Temel topolojik uzay özellikleri. )
( Formül: X = U ∪ V İLE U ∩ V = ∅ )
- HAUSDORFF İLE KOMPAKT İLE METRİK ile/||/<> TOPOLOJİK UZAY TÜRLERİ
( Farklı aksiyomları sağlayan uzaylar. )
( Formül: d(x iley) ≥ 0 )
- HAVA ATMAK ile/ve/değil/yerine/||/</>< HAVA KATMAK
- HAVA "ATMAK" ile/değil/yerine PAYLAŞMAK
- HAVA ATMAK" ile "SİDİK YARIŞTIRMAK" ile "KÖR DÖVÜŞÜ"
- HAVA (DURUMU) ile/ve/<>/değil İKLİM
( 21 - 22 derecenin altında ve üstünde olan ortamlarda, kişilerin, konu ne kadar önemli olursa olsun toplantılarda konuşmacıya beş dakikadan fazla odaklanamadıkları araştırmalar sonucu tespit edilmiştir. )
( Günümüz belediye yönetmeliklerinde, apartmanlardaki kalorifer kazanları ve ısılar için şu yönerge vardır: "Dışarıda havanın ısısı 17 derecenin altına düştüğünde kalorifer yakılmak zorundadır. Oda sıcaklıkları ortalama 21 - 22 derece dolayında olmalıdır." )
( Hayvanların iklimin genel gidişine göre doğurdukları ve doğacak yavru sayısını ayarladıkları tespit edilmiştir. )
( Bitki tohumlarının belirli bir ısı ve nem olmadıkça filizlenmediği bilinmektedir. )
( Ağustos böcekleri, 17 yıl toprak altında yetişir. Havanın 17 C olduğu günün gecesi dışarı/yüzeye çıkar. İki günde ağaçların tepesine ulaşmaya çalışırlar. )
( ERZE[Fars.]: Eski yönteme göre yeryüzünün bölündüğü yedi iklim.[yedi parçadan birinci iklim, ekvatora yakın olan bölge. )
( ... ile/ve/<>/değil MERZÜBÛM )
( [not] WEATHER vs./and/<>/but CLIMATE )
( VAYU ile/ve/<>/değil ... )
- HAVA [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- HAVA ile/ve SOLUK/NEFES
- HAVA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZİHNİN
( Hava, nasıl olursa olsun. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Düşünce/zihin/hâl havan iyi olsun. )
- HAVADAN-CIVADAN (KONUŞMAK)
- HAVADAR[Ar., Fars.] değil/yerine/= YELEÇ/YELEKEN
( Yüksek ve çevresi açık yer. )
- HAVALE ile SARA
( Gövdenin kas yapısında kontrol edilemeyen kasılmalarıdır. Sinir merkezindeki bir tahriş yüzünden beyinde gerçekleşen elektriksel boşalmalar sonucu oluşur. İLE Herhangi bir hastalık sonucu gövde sıcaklığının 38 °C'nin üzerine çıkmasıyla oluşur. Genellikle 6 ay ve 6 yaş arasındaki çocuklarda rastlanır. )
( Beyinde yaralanma/enfeksiyon, yüksek ateş nedeniyle oluşan ve sara[epilepsi] olmak üzere ikiye ayrılır. )
( [Ateş nedeniyle oluşan havalelerde İlk Yardım]
- Öncelikle hasta ıslak havlu yada çarşafa sarılır.
- Ateş, bu yöntemle düşmüyorsa oda sıcaklığında bir küvete sokulur.
- Tıbbî yardım istenir[112].
[Sara krizinde İlk Yardım]
- Öncelikle, olayla ilgili güvenlik önlemleri alınır.
[Örneğin kişi yol ortasında kriz geçiriyorsa olay yerindeki trafik akışı kesilmelidir].
- Kriz, kendi sürecini tamamlamaya bırakılır.
- Hasta bağlanmaz, kilitlenmiş çene açılmaya çalışılmaz.
- Yabancı madde koklatılmaz, ağızdan yiyecek içecek verilmez.
- Başın altına, yumuşak bir malzeme konulur.
- Etrafın güvenliği sağlanır.
- Sıkan giysiler gevşetilir, kusmaya karşı tedbirli olunur.
- Yaralanma varsa gerekli işlemler yapılır.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )
- HAVALI ile ALIMLI
- HAVALİMANI değil HAVAALANI
( ... değil PERVÂZ-GÂH )
- HAVANDA SU DÖVMEK ve/||/<> PATİNAJ ile/ve/değil/||/<> TOP ÇEVİRMEK
- HAVANTEPE CAMİİ :
( Yenimahalle'nin Havantepe yerleşik bölgesindedir. Osmanlı mimarı tarzında yapılmış olmasına karşın tarihi bir özelliği yoktur. Cami 1990'da ibadete açıldı. )
- HAVANTEPE KÜÇÜK PARK :
( Yenimahalle'nin Havantepe yerleşim bölgesinde ve Havantepe Camiini, geçtikten sonra sağ tarafta yer alan küçük parktır. )
- HAVANTEPE :
( Yenimahalle, Rumelikavak, Maden ve Sarıyer'in üst kısmında yer alır. Yüksek gerilim hattı buradan geçer. Denizden yüksekliği 175 metre civarındadır. Denize bakan cephesinde korunma amacı ile yapılan büyük bir korgan ve askeri birlik bulunuyordu. Havantepe'nin en tepesi büyük bir düzlük alandı. Burada Yenimahalle ve Rumelikavaklı gençlerin oynadığı bir futbol alanı bulunuyordu. Gecekondulaşmanın yoğunlaştığı bir dönemde Havantepe aynı ismi taşıyan bir yerleşim bölgesi meydana geldi. )
- HAVAS ile HAVÂS
( Nitelikler. İLE Duygular. )
- HAVÂSS[Ar. < HÂSSE] ile HAVÂSS[Ar. < HASS/HASSA]
( Duygular, hasseler. İLE Hassalar, keyfiyetler. | Saygın/muhterem olanlar. | Bazı manevi etkiler için okunan dualar. )
- HAVF[Ar.]/FOBİ[İng.] değil/yerine/= YILGI, KORKU, KORKMA
( Belirli nesneler ya da durumlar karşısında duyulan, olağandışı güçlü korku, dehşet. )
- HAVF[Ar.] ile/ve/||/<> HAŞYET[Ar.]
( Bilmediğinden korkmak. İLE/VE/||/<> Bildiğinden korkmak. )
( Gayb olan Allah'tan "korkmak". İLE/VE/||/<> Hâzır olan Allah'tan "korkmak". )
- HAVF >< RECÂ
- HAVL = TÂKAT
- HAVLU [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- HAVLU [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]
- HAVLU ile/değil AVLU[Yun.]/HANAY/SAHN[Ar.]/HAYAT[Ar. < HIYÂT]
( Gövdenin çeşitli yerlerinin kurulanmasına yarayan dokuma bez. İLE Bir yapının ya da yapı öbeğinin ortasında kalan, üstü açık, duvarla çevrili alan. )
- HAVLU ile/ve/değil PEŞKİR[Fars. PÎŞ-GÎR]
( ... İLE/VE/DEĞİL Havlu olarak kullanılmasının yanısıra, elbezi ya da peçete olarak da kullanılabilmektedir. | İnce havlu. )
- HAVRÂ[Ar. çoğ. HÛR] ile HAVRA[İbr.]
( Âhû gözlü. İLE Yahudilik tapınağı, sinagog. | Çok gürültülü yer. )
- HAVUZ KÖŞKÜ ile/ve HAVUZ KÖŞKÜ
( Topkapı Sarayı, 3. bahçesinde, Arz Odası yanındadır. [Sultan II. Selim, Mimar Sinan'a yaptırtmıştır.] [Şu anda yerinde III. Ahmed Kütüphanesi bulunmaktadır.] İLE/VE Ayazağa Kasrı, Çinili Av Köşkü adları ile de tanınır. [Sultan Abdülaziz, Mimar Sergis Balyan Efendi'ye yaptırtmıştır] )
- HAVUZ ile BİRKE[Ar.]
( ... İLE Büyük havuz, küçük göl, gölcük. | Göğüs. )
- HAVUZ ile/ve SERSEBİL
- HAVZ[Ar.] ile HAVZ[Ar.] ile HAVZ[Ar. çoğ. HİYÂZ]
( Etrafı çitle çevrili yer. İLE Suya girme. | Sakınılacak işe girişme. İLE Havuz. )
- HAYA[Fars.] ile HAYÂ'[Ar.] ile AYA
( Erbezi, husye/husâ, testis. İLE Utanma, utanç. | Namus, edep. | Günahtan kaçınma. İLE Avuç içi. )
- HAYAL GÜCÜ:
TEKRARLAYICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YARATICI
( IMAGINATION: PRODUCTIVE instead of/vs./||/<>/> REPRODUCTIVE )
- HAYAL KIRIKLIĞI ile/ve/||/<> MUTSUZLUK
- HAYAL-MEYAL/MAYAL (ANIMSAMAK)
- HAYAL [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- HAYÂL değil/yerine/= DÜŞ(LEM)/SAYIK
- HAYAL ile GERÇEKLİK
( Kusursuzdur. İLE "Kusurludur." )
( "Paris". İLE Bitlis. )
- HAYAL ve "HESAP"
- HAYAL ve HEYECAN
( TO IMAGINE and EXCITEMENT )
- HAYAL ile/ve/||/<> DÜŞÜLKÜ/ÜTOPYA
- HAYAL ile VEHİM
- HAYAL/FANTEZİ [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- HAYALHÂNE ile/ve/||/<> HÂFIZA/BELLEK
( Tekil biçim deposu. İLE/VE/||/<> Tekil anlam deposu. )
- HAYALÎ[Ar.]/FANTASTİK[Fr. FANTASTIQUE/İng. FANTASTIC] değil/yerine/= DÜŞLEMSEL
- HAYALÎ ile/değil/yerine/>< HAKİKÎ
- HAYALÎ ile/ve HİSSÎ
- HAYAL(İN)DEN "YOLA ÇIKMAK" ile/değil/yerine HAYALLER(İN)DEN YARARLANMAK
- HAYALLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAŞAM/HAYAT
- HAYALPEREST değil/yerine/= DÜŞLEMCİ
- HAYALPERESTLİK ile ABARTMA
( FANCIFULNESS vs. TO EXAGGERATE )
- HAYAT SOKAK :
( Merkez Sarıyer'de Kocataş dağ silsilesinin eteğinde ve eski Sarıyer Kaymakamlık binasının arkasında (Şimdi Sarıyer Müftülüğü) bulunmaktadır. Sokağın üst kısmı ağaçlıktır. Buradan "Kumsal suyu" çıkar. Suyun kum dökme özelliği olması nedeni ile sokağa Hayat Sokak denilmiştir. )
- HAYAT[Ar.] ile HAYAT
( Yaşam, dirim. | Doğumdan, ölüme kadar geçen süre, ömür. | Yaşam biçimi, içinde yaşanılan koşulların tümü, yaşantı. | Meslek ve durum. | Geçim koşullarının tümü. | Canlılığı gösteren hareket, kaynaşma. | Canlı varoluşu, yaşamayı sağlayan koşulların tümü. | Bir kişinin yaşamöyküsü. İLE Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir ya da birkaç yanı açık sofa. | Avlu. | Balkon. )
- HAYAT ile/ve/||/<> HÜRRİYET ile/ve/||/<> MÜLKİYET
- HAYAT ve/||/<>/> İLİM ve/||/<>/> SEMİ ve/||/<>/> BASAR ve/||/<>/>
KUDRET ve/||/<>/> İRÂDE ve/||/<>/> KELÂM ve/||/<>/> TEKVÎN
- HAYÂT[Ar.] değil/yerine/= YAŞAM
- HAYATİ ile/ve/değil/||/<> MERKEZİ
- HAYATÎ[Ar.]/SURVIVAL[İng.]/VITAL[İng.] değil/yerine YAŞAMSAL
- HAYATI/NI YAŞAMAK ile/değil/yerine ADAM OLMAK
- HAYATINI YAŞAMAK ile/ve/<>/değil/yerine HAYATI YAŞAMAK
- HAYBE/T[Ar.] ile HEYBET[Ar.]
( Boş, işe yaramaz, anlamsız iş. İLE Korku ve saygı uyandıran görünüş. )
- HAYDAR ALİYEV PARKI :
( Kireçburnu Mahallesindedir. Restauranların yanından Çayırbaşına doğru uzanan ve benzin İstasyonuna kadar ulaşan büyük bir alanı kapsamaktadır. Kireçburnu'nda liman yanındaki Nadir Nadi Parkının 2005'te adı Haydar Aliyev olarak değiştirilirken park da eski özelliğinden uzaklaştırıldı. Bu büyük park Azerbaycan Hükümetinin de destek vermesi ile yeniden yapılmış ve parka vefât eden Azerbaycan Cumhur Başkanı Haydar Aliyev'in ismi verilmiştir. Parkta bir adet Haydar Aliyev Heykeli ve bir de Atatürk büstü bulunmaktadır. Park çok amaçlı olarak kullanılmakta ve her yıl Mayıs ayında Sarıyer Belediyesi tarafından tertiplenen "Sarıyer Edebiyat Günleri" yapılmaktadır. )
- HAYDAR DOĞ KÖŞKÜ :
( Yenimahalle Pazarbaşı'nda Jandarma Karakolunun batısında ve Haydar Efendi sokaktadır. 20. yy. başlarında yapılan bu muhteşem köşk ve bakımlı bahçesi zamanla harap oldu ise de el değiştirince yıktırılarak aslına sadık kalınarak yeniden yapıldı. )
- HAYDAR DOĞ SOKAĞI VE HAYDAR EFENDİ SOKAK :
( Yenimahalle'nin Pazarbaşı bölgesinde yer alan iki sokaktır. Burada ikamet Eden İğneadalı Haydar Doğ'un beyin Milli Mücadele sırasında verdiği büyük mücadele nedeni ile iki sokaktan birine "Haydar Doğ Sokağı", diğerine de "Haydar Efendi Sokağı" adı verildi. Haydar Bey, Milli Müacedele sırasında Trakya Paşaeli Müdafaa - 1 Hukuk Cemiyeti mensubu idi. Bu Cemiyet Anadolu Müdafaa - i Hukuk Cemiyeti ile birleşti. Haydar Doğ bu kuruluşların içinde M.M: Grubu da dahil Anadolu'ya silah ve cephane kaçırılması işlerinde görev yaptı. Sarıyer'de pek çok derneğin kurulmasına öncülük yaptı kurucu oldu. Bir kadirbilirlik örneği olarak Yenimahalle/Pazarbaşında iki sokağa adı verildi. )
- HAYIFLANMAK ile SIZLANMAK
- HAYIR! DİYEBİLMEK ve/||/<>/> ÖNCELİKLİLERİN BELİRLENMESİ ve/||/<>/> YAKINMAMAK
- HAYIR HASENÂT
- HAYIR İŞ(LER)İ ile/ve/değil/||/<> ADÂLET
- HAYIR ile/ve DEĞİL ile/ve YOK ile/ve HİÇ
( Hiç, yoktan iyidir. )
( NO vs./and NOT vs./and NON-EXISTENT/ABSENT/THER IS/ARE NOT vs./and NOTHING )
- HAYIR ile HAYIR!
( "Yarar", iyilik, doğruluk, hoşluk. İLE Yanıt niteliği. | Öteki dillerdeki dilsel ve kavramsal karşılığı/kullanımı, Türkçe'de aynı biçimde değildir.
Anadolu kültürü ve geleneğindeki olumlama yaklaşımıyla olumsuz olana yapıcı bir ad verme ya da sözcük kullanma eğilimi/yeğlenmesi, bu sözcükte de yansımasını bulmuştur.
"Hayır!" sözcüğünün ve kullanımının sonundaki ünlem işareti ve vurgusu kalktığında, olumsuz olana olumsuzluğunu yansıtacak bir tanım/ifade yerine o olumsuzluktan sonraki olası olumluya zihni/dikkati yöneltmek üzere kullanılmıştır.
( HAYIR!'DA HAYIR VARDIR! )
[ Siz de hemen şimdi (ya da en kısa sürede) kendi HAYIR!'larınızı belirleyiniz! ]
& )
- HAYIR ve/||/<>/> İMÂRET
( ... VE/||/<>/> Yoksullara ve öğrencilere yemek dağıtmak üzere kurulmuş hayır kurumları. )
- HAYIR >< İSRAF
( Hayırlıda israf, israfta hayır olmaz. )
- HAYIR = NO[İng., İt., İsp.] = NON[Fr.] = NEIN[Alm.]
- HAYIR! ve/||/<> YAPMAYABİLECEKLERİM/İZ
( Kişi, kendini, en iyi, en kolay ve en hızlı olarak yazı aynasında tanır ve gerçekleştirir. Öncelikli olarak, iki ayrı sayfada, "HAYIR!" ve "YAPMAYABİLECEKLERİM" dizinlerini oluşturmakla başlamak gerekmektedir.[Üşenmeden, ertelemeden, vazgeçmeden, en kısa sürede başlamanızı salık veririz...] )
- HAYIRHAH değil/yerine/= İYİLİKSEVER
- HAYIRLI OLMAK değil/yerine/= İYİLİK GETİRMEK
- HAYIRLI ÖMÜR ile/ve/||/<>/> HAYIRLI ÖLÜM
- HAYIRSEVER/HAYIRPERVER = HAYIRHAH[Ar., Fars.]
( Yoksullara, düşkünlere, yardıma gereksinimi olanlara, iyilik ve yardım etmeyi seven, iyiliksever, yardımsever. | İyilik dileyen/isteyen, iyicil. )
- HAYIRSEVERLİK ile/ve/değil/||/<>/< SUÇLULUK (DENEYİMLERİ/BELLEK KAYITLARI/DÜŞÜNCESİ/KABULÜ)
( "Üstten bakan hayırseverlik" yerine yan yana yürüyebileceğimiz dayanışma daha değerli olan. )
- HAYLİ HAYLİ (YETMEK/YETMESİ)
( "HAYDİ HAYDİ" değil HAYLİ HAYLİ )
- HAYR:
SÖZ (İLE) ile/ve/||/<> SÜKÛT (İLE) ile/ve/||/<> NAZAR (İLE) ile/ve/||/<> AMEL (İLE)
- HAYRAN ile/ve/> HAYRAT
( Hayran olduğuna, hayrat ol! )
- HAYRANLIK ile CEZBE
( ADMIRATION vs. ECSTASY )
- HAYRANLIK ile/ve/||/<>/> İÇSELLEŞTİRME
- HAYRANLIK ile/ve/değil/||/<>/< MAĞLUP OLMUŞ KISKANÇLIK
- HAYRANLIK ile/ve/<> ÖYKÜNME
- HAYRANLIK ile/ve ÜRKME
- [ne yazık ki]
HAYRANLIK DUYANI ve/||/<> GÖRMEMEZLİKTEN GELENE
( Görmemezlikten geliyoruz. VE/||/<> Hayranlık duyuyoruz. )
- HAYRÂT[< HAYR]: HAYIRLI İŞLER | HAYIR İÇİN KURULAN MÜESSESELER [ÇEŞME, HASTAHANE, AŞHÂNE] -<
- HAYRET ile/ve/||/<>/> DİKKAT ile/ve/||/<>/> MERAK ile/ve/||/<>/> BİLME
- HAYRET ile/> HAŞYET
( ... İLE/> Hayretin dehşeti, ürperme. )
- HAYRET = WONDER, ASTONISHMENT[İng.] = ÉTONNEMENT[Fr.] = BEWUNDERUNG[Alm.] = ADMIRATIO[Lat.]
- HAYS[Ar.] ile HAYZ[Ar. çoğ. HİYÂZ]
( Saygı, itibar. | İlgi. İLE Bayanlarda aybaşı durumu. )
- HAYSİYET ile/ve/||/<> HÜRRİYET
- HAYSİYET ile/ve/||/<>/>/< ŞAHSİYET
- HAYVAN GİBİ YAŞAYAN "KİŞİ/İNSAN" ile/değil/>< İNSAN GİBİ HAREKET EDEN "HAYVAN"
- HAYVAN SOKMALARINDA:
ARI ile/ve/||/<> AKREP ile/ve/||/<> YILAN
( Solunum düzeni bozukluklarına neden olur. İLE/VE/||/<> Sinir düzeni bozukluklarına neden olur. İLE/VE/||/<> Sindirim ve solunum düzeni bozukluklarına neden olur. )
( Acı, şişme ve kızarıklık belirtileri olur. İLE/VE/||/<> Ağrı, ödem, iltihaplanma, kızarma, morarma, kas krampları, titreme, karıncalanma, huzursuzluk ve havale görülebilir. İLE/VE/||/<> Yerel ve genel belirtiler verir. Isırılma bölgesinde, acı, morluk, kanama, iltihaplanma[1–2 hafta sürer]. Kusma, karın arısı, ishal gibi sindirim sistemi bozuklukları, aşırı susuzluk, şok, kanama, psikolojik bozukluklar, kalpte ritm bozukluğu, baş ağrısı ve solunum düzensizliği görülebilir. )
( [İlk Yardım...]
Arının iğnesi çıkarılır. Yara yıkanır ve üzeri örtülür. Soğuk uygulama yapılır. Alerji açısından değerlendirilir.
Ağız içinden soktuysa buz emmesi sağlanır. Alerjik durum varsa, çok sayıda arı tarafından sokulduysa 112 aranır.
İLE/VE/||/<>
Hasta hareket ettirilmez. Yaralı yatar pozisyonda tutulur. Soğuk uygulama yapılır. Kan dolaşımını engellemeyecek biçimde bandaj uygulanır. Yara üzerine herhangi bir müdahale yapılmaz.
İLE/VE/||/<>
Yara yıkanır. Yaralı bölge kalp seviyesinin altında tutulur. Soğuk uygulama yapılır. Hasta hareket ettirilmez. Yaraya yakın bölgede baskı yapan yüzük, bilezik vb. çıkarılır. Yara üzerine herhangi bir müdahale yapılmaz![emilmez!!!] 112 aranır. )
( Kedi-köpek gibi hayvan ısırmalarında ilkyardım:
- Yaşam bulguları değerlendirilir.
- Hafif yaralanmalarda, yara, 5 dk. sabun ve soğuk suyla yıkanır.
- Yaranın üstü, temiz bir bezle kapatılır.
- Ciddi yaralanmalarda, yaraya temiz bir bezle basınç uygulanarak kanama durdurulmalıdır.
- Derhal tıbbi yardım istenmelidir.[112]
- Hasta/yaralı, kuduz - tetanos aşısı için uyarılmalıdır. )
( NEŞEK: Yılan ısırığı. )
- HAYVAN SOKMALARINDA:
KARA CANLILARI ile/ve/||/<> DENİZ CANLILARI
( Soğuk uygulaması yapılır. İLE/VE/||/<> Sıcak uygulaması yapılır. )
( bkz. 52814 İLE/VE/||/<> Kızarma, şişme, iltihaplanma, sıkıntı, huzursuzluk, havale, baş ağrısı görülebilir.[İlk yardımı: Batan diken varsa görülüyorsa çıkarılır. Yaralı bölge hareket ettirilmez. Sıcak su ile yıkanır. Yara yerine herhangi bir müdahale yapılmaz, ovulmaz! 112 aranır.] )
- HAYVAN SÜRÜSÜ ile/ve/||/>< İNSAN TOPLULUKLARI
( Kalabalıklaştıkça akıllanır. İLE/VE/||/>< Kalabalıklaştıkça aklını kaybeder. )
- HAYVAN YILI TAKVİMİ:
ÇİN ve/değil/< ÖZBEKİSTAN
( Hayvan yılı takvimini, Çin'liler, Özbekler'den almıştır. )
- HAYVAN ile AYVAN/EYVÂN[Fars.]
( Canlı. İLE Ev bahçesi, avlu, taşlık. | Mısır, fındık vb. kurutmaya mahsus zeminden yüksek yer. | Üstü kesik, koni biçiminde zahire ambarı. | Balkon, hayat, salon, teras, sundurma, saya. | Çok pencereli ya da bir tarafı açık üst kat odası. | Damda düzlük, düz dam. )
- HAYVAN ile BEBEK/ÇOCUK KAÇIRAN HAYVAN
- HAYVANINISEVER ile/değil/yerine/>< HAYVANSEVER
- HAYVANLAR (ÂLEMİ) ve/<> NE OLMADIĞININ/OLMAYACAĞININ GÖSTERGELERİ
- HAYVANLAR:
YEMEK ve/||/<> BİNEK ve/||/<> DENEK
DEĞİLDİR!
- HAYVAN/LIK ile/değil/yerine/>< HAYRAN/LIK
- HAYVANSEÇER değil/yerine/>< HAYVANSEVER
( Kedi, köpek sevip inek, koyun, balık yediğinizde, hayvansever değil, hayvan seçer oluyorsunuz. Ne zaman bir köpeğe duyduğunuz sevgiyi ve dostâne yakınlaşmayı bir ineğe de duyarsınız; işte o zaman kendinizle çelişmemiş olacaksınız. )
( Kendime, evrene, çevrem(iz)e, hayvanlara, tüm canlıların yaşam hakkına saygı göstermek üzere ve sağlığım/ız için de et ve hayvansal ürünleri yememeyi yeğliyorum/z...
Bu duyarlılığı gösteren ve gösterecek herkese teşekkür ediyorum/z... )
(
)
- HAYYÂL[Ar.] ile HAYYÂL[Ar. < HAYL]
( Hileci, dalavereci. İLE At yetiştiren, at terbiyecisi. )
- HAYYİZ[Ar.] ile/ve/||/<>/> TAHAYYÜZ[Ar.]
( Mekân, mevki, sâha. İLE/VE/||/<>/> Yer tutma, önemli bir yeri olma, saygıya/hürmete, îtibâra nâil olma. | [nesneler için] Boşlukta bir yer tutma, yer işgal etme. )
- HAZ" ve "GÜÇ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAM ve DEĞER
- | "HAZ YAŞAMI" ile/ve/||/<> "POLİTİK YAŞAM" |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
KURAMSAL YAŞAM
- HAZ ile/ve DEĞER
( PLEASURE vs./and VALUE )
- HAZ ile/değil/yerine HAS
( [not] PLEASURE vs./but PURE/SPECIAL
PURE/SPECIAL instead of PLEASURE )
- HAZ ile/ve/değil/yerine/<>/> İHTİZAZ
( Gövdesel. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Zihinsel. )
- HAZ ile/değil/yerine OLGUNLUK
( Olgunluk, hazzı erteleyebilme becerisidir. )
- HAZÂ[Ar.] ile HAZA'[Ar.]
( Bu, şu, o. İLE Kesme. | Kesip yarma. )
- [ne yazık ki]
"HAZCILIK" ile/ve/||/<> "BAŞINA BUYRUKLUK"
( "Hazcı'yım!(Hedonist'im!)" demek, kendini merkeze koyarak ve herkesten ve herşeyden, tüm sorumluluklarından soyutlandığını zannetmek, "Ateist'im!" demek kadar komik ve zavallıcadır. )
- HAZCI/LIK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< BİLGİSİZ/LİK VE BİLİNÇSİZ/LİK
- HAZCILIK/HEDONİZM ile ÇİLECİLİK/ASCETİZM
( Hazza ulaşmayı yaşamın temel amacı olarak gören felsefi görüş. İLE Keyiflerden ve maddi hazlardan uzak durmayı savunan felsefi görüş. )
- HAZERFEN AHMET ÇELEBİ PARKI :
( Reşitpaşa Mahallesindedir. 4.541,75 m²'lik bir alanı kapsamakta olup, 3.663,83 m²'lik yeşil alanı bulunmaktadır. )
- HÂZIK[Ar.] değil/yerine/= BECERİ SAHİBİ
- HÂZİM[Ar. < HEZÎMET] ile HAZÎM[Ar.]
( Hezîmete uğratan, zafer kazanan, galip. İLE Sarhoş. )
- HAZIM değil/yerine/= SİNDİRİM/SİNDİRME
- HAZIMSIZLIK(DYSPEPSIA)
- HÂZİN ile ABDURRAHMAN el-HÂZİNÎ
( İlk dönem matematikçi, cebirci, denklemlerde rasyonel ve irrasyonel çözüm arasında ayrım yapan. Öklit ile Diophantes'i karşılıklı okuyan. Hendesî dil ile adedî dili birbirine çeviren matematikçi. İLE Fizikçi. Mîzânü'l Hikme adlı kitabın yazarı. Bu kitapta, cisimlerin özgül ağırlığını tespit için icat edilen ve icat ettiği âletlerden söz eder ve ayrıca pek çok nesnenin özgül ağırlığını verir. )
- HÂZİN[Ar. < HİZÂNE | çoğ. HUZZÂN] ile HAZÎN[Ar. < HÜZM]
( Hazine muhafızı, hazinedar, bekçi. İLE Hüzünlü, mahzun olarak, kederli, gamlı. | Hüzün verici. | Acıklı, üzüntü veren, dokunaklı. )
- HAZİNE ile/ve/<> SUAL
( Sandık. İLE/VE/<> Anahtar. )
( Dışarıda. İLE/VE/<> Sende. )
- HAZIR YANIT ile BAHÂNE
- HAZIR OLMAK/OLAN ile/ve/<> İSTEKLİ OLMAK/OLAN
- HAZIR OLMAK/OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TÂLİP OLMAK/OLAN
- HAZIR OLMAK ile/yerine AKŞAMDAN(/ÖNCEDEN) HAZIRLANMAK
- HAZIR (OLMAK) ile/ve/> RAHAT (OLMAK)
- HAZIR:
YERİ ve/||/<> YOLU
( Gelenin. VE/||/<> Gidenin. )
- HAZIR ile HÂZIR
( ZÂHİRDE GÖRÜNEN VE BİLİNEN, İLİMLE BİLİNEN )
- HAZIRLAMA ile/ve/||/<>/> SUNMA
- HAZIRLA(N)MAK ile/ve/değil PROGRAM YAPMAK
( [not] TO GET READY vs./and/but PROGRAMMING )
- HAZIRLIKSIZ ... ile/değil/yerine/>< HAZIRLIKLI ...
- HAZİRUN değil HAZIRUN
- HAZM[Ar.] ile HAZM[Ar.]
( Kesin karar, sebat, direnme. | Doğru ve sağlam oy ve karar. İLE Midedeki yiyecekleri eritme, sindirme. )
- HAZZ[Ar.] ile HAZ/HAZZ[Ar. çoğ. HUZÛZ, HUZÛZÂT] ile HÂZ[Ar.]
( Kesme, kısaltma. | Kazıma, yırtma, silme. İLE Hoşlanma, zevklenme, sevinç, memnunluk. Hoşa giden duygulanım, hoşlanma. | Bir şeyden duyusal ya da tinsel sevinç duyma. | Sürdürülmesi istenilen ılımlı ve doygunluk veren coşku. | Baht, tâlih, nasip, saadet, kıymet. İLE Kir, pas. )
- HEART ile/ve/||/<> EARTH
- HECCAV[Ar.] değil/yerine YERGİCİ
- HEDEF ile/değil HİTAP
( "Ben" ve "Sen" sözcükleri ve kullanımı, bir hedef değil hitap aracıdır!
Yaşamımızdaki bazı/birçok şey (bu/şu/o),
"benim/senin/onun için böyle/şöyle/öyle!"
"bana/sana/ona göre böyle/şöyle/öyle!"
ya da
ben/sen/o,
"öyle istiyorsa öyledir"
"öyle düşünmüyorsa öyle değildir"
gibi ne yazık ki çokça kullanılan zırva ifadelerle hareket noktası oluşturulamaz! Yani kişi(kendi ya da başkaları), kendinden ve/ya da başkalarından hareket ederek bir sonuç alamaz, yargıda bulunamaz/bulunmamalıdır.
Bu tür, "ben/sen/o" ifadeleri, hitap için kullanılmak yerine bir hedef olarak hiçbir biçimde kullanılamaz. Bu "yaklaşım" ya da "ifade tarzı", öznellikle, demokratlıkla ya da "faşizmle" hiçbir biçim ve koşulda bağlantılandırılamaz/bağdaştırılamaz ya da indirgenemez de!
Son yıllarda, özellikle de sinema/dizi, kitap ve internetin, bilimsel ve/ya da kişisel araştırma ve yayınların, ülkemizde ve dünyada hızla yaygınlaşmasıyla, Amerika/Avrupa zihni ve diliyle yazılmış kitaplarda/filmlerde çokça kullanılan "Ben/Sen" sözcüklerinin etkisiyle de, ülkemizde, bazı/çoğu kişi tarafından yanlış/yamuk bir biçimde düşünsel çabası/becerisi yetersiz ya da benmerkezci kişilerin zihnine ve diline yerleşmiştir ne yazık ki. Toplum olarak bir anda düzeltilemeyecek olsa da, bireysel olarak yeterli bilgi ve bilinçle çok şey değişebilir/değiştirebiliriz. )
( Düşüncenin üstesinden gelemeyen, düşünenin üstesinden gelmeye çalışır. )
( [not] TARGET vs./but ADDRESSING )
- HEDER[Ar.] ile/değil HEBÂ[Ar.]
( Karşılığını alamama, boşa gitme, ziyan olma. İLE/DEĞİL Hiçbir işe yaramadan yok olma, boşa gitme. )
- HEDİYE ile RÜŞVET
( PRESENT vs. BRIBE )
- HEDİYELEŞMEK ve/||/<>/> NİTELİKLİ BERABERLİK
- HEGEL ile KEGEL
- HEGEMON ile/değil/yerine/>< EGEMEN
- HEGEMONYA[Yun. < HEGEMONIA]["HEGAMONYA" değil!] ile BASKI
( ... İLE Bir devletin, başka bir devlet üzerindeki siyasi üstünlüğü ve baskısı. )
- HEINZ KOHUT ile/ve/||/<> CHARLES STROZIER
( Strozier, Kohut'un yaşam öyküsünü yazmıştır. )
- HEINZ KOHUT ve/||/<> EMPATİ
( "Empati" makalesiyle çığır açmıştır.[1959] )
- HEINZ KOHUT ile/ve/||/<> JAMES F. MASTERSON
- HEKİMLER ile/ve/<> PİLOTLAR
- HEKİMYAN YALISI :
( Büyükdere, Çayırbaşı üzerinde olup aynı zamanda deniz cephelidir. Balkan şatosuna bitişiktir. 19. yy. başlarında inşâ edilen binanın sahibi Kirkor Hekimyan ile Josef Hekimyan olduğu için bu ailenin soyadı ile anılmaktadır. )
- HEKİMYAN\'IN BAĞI :
( Yenimahalle'de Pazarbaşı mevkiinin üst kısımlarında bulunan büyük bir bağdır. )
- HEKLEMEK"[İng. < HACKING] ile/değil/yerine/>< EKLEMEK
- HEKSİS ile/ve/||/<>/> FUSIS ile/ve/||/<>/> PSUKE ile/ve/||/<>/> HEGEMONİKON
- HEKSOZ ile PENTOZ
( Altı karbonlu monosakkaritler. İLE Beş karbonlu monosakkaritler. )
- HELÂ/HALÂ[Ar.]/KENEF[Ar. < KENİF]/KERİZ[Fars. < KARIZ]/AYAKYOLU/WC/TOILET[İng.]/00[Fr.]/TUVALET[Fr.] ile MEMİŞHANE ile TUVALET
( Ayakyolu. İLE Gece giysisi. )
- HELÂL ile/ve/||/<> HİLÂL ile/ve/||/<> LÂLEH
- HELLİK ile HELLİK
( Duvar örerken büyük taşların arasına, boşluklara konulan ufak taş parçaları. İLE Yağmurdan sonra topraktaki yumuşaklık. )
- HEM ..., HEM DE ... ile DURUMA GÖRE ...
- [ne yazık ki]:
[hem] SUÇLU ile/ve/hem de/||/<>/> "GÜÇLÜ"
- HEMATİ[Fr. < Yun.] ile HEMATİT[Fr. < Yun.]
( Kanın, hemoglobinle renklenmiş kırmızı yuvarı. [Bir milimetreküp insan kanında, 5 milyon hemati vardır.] İLE Kırmızı ya da esmer renkte olan doğal demir oksidinden oluşan bir mineral [Fe2O3], kantaşı. )
- HEMATİT[Fr. < HÉMATITE] değil/yerine/= KAN TAŞI
( Kırmızı ya da esmer renkte olan doğal demir oksidinden oluşan, yaralardan akan kanı durdurmak için kullanılan bir mineral, hematit. )
- HEM-DEM[Fars.] ile HEM-DEST[Fars.]
( Sıkı fıkı, canciğer arkadaş. İLE Kuvvet kudrette beraber olan, el ele veren. | Ortak. | Kumaş dokuyuculukta bir çırağa, artık tek başına çalışabilecek seviyeye geldiğini bildiren beratı veren kişi. )
- HEME İLE CHLOROPHYLL İLE COBALAMİN İLE IRON-SULFUR ile/||/<> METALLOPROTEİNLER
( Metal içeren biyomoleküller. )
( Formül: Fe²⁺ ⇌ Fe³⁺ )
- HEMEN/HIZLICA UNUT!:
YAPTIĞIN İYİLİĞİ ve/||/<>/< SANA YAPILAN KÖTÜLÜĞÜ
- HEMFİKİR değil/yerine/= OYDAŞ
- HEMİŞ, FAHRİ :
( Yenimahalle muhtarı olarak görev yaptı. Sarıyer Yoksulları Koruma Derneğinin kurucularından biri ve yönetiminde bulundu. )
- HEM/NE PAYLAŞILANLAR/PAYLAŞILABİLENLER, HEM/NE PAYLAŞIL(A)MAYANLAR
- HEMPA ile/||/<> HEMTA
( Ayaktaş, arkadaş[kötü işlerde]. İLE/||/<>/||/<> Yandaş, denktaş, arkadaş. )
- HEMPA[Fars.] ile/değil/yerine/>< KANKA/ARKADAŞ
( Kötü işlerde aynı amaçla ve birlikte hareket eden kişi, ayaktaş. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kan kardeşliği kadar yakınlıkla birlikte hareket eden/ler. )
- HEMŞİRE/ŞVESTER değil/yerine/= SAYRICI < KARDEŞ[KADIN]
- HEMZEMİN ve/<> HEMDEM
- HENGÂME[Fars.][HANGAME/ENDAME değil!] ile İZDİHÂM[Ar. < ZAHAM] ile CURCUNA
( Kavga, patırtı, gürültü. İLE Kalabalık, yığılma, kalabalıktan sıkışma. İLE Gürültülü, karışık durum. | Türk müziğinde, on zamanlı, altı vuruşlu küçük bir usûl. | Bu usûlle bestelenmiş yapıt. )
- HEP ile/yerine/değil DAHA ÇOK
- HEP[Fars. < HEB] ile/değil İKİ (KEZ)
( [not] ALLWAYS vs./but TWO (TIMES)/TWICE )
- HEP ile İKİDE BİR
- HEP ile/değil/yerine OLABİLDİĞİ KADAR
- HEP ile/ve/<> SADECE
- HEPANIL, MUSTAFA (SARIYER, İSTİNYE 1960) :
( Sarıyerli işadamı. Büyükdere Mehmet İpgin İlkokulunu ve Levent Lisesini bitirdi. Marmara Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümünden mezun oldu. Bir yıl süre ile Londra'da dil eğitimi aldıktan sora iş hayatına atıldı. Bir süre Türkiye'nin ilk denizcilik gemi yakıtları ticareti şirketinde (Tekfen & Sodescan) çalıştı. Askerliğini takiben Gemi yakıtları sektöründe üç şirkette müdür ve yöneticilik yaptığı ve kar ortaklığı pozisyonlarında bulundu. Lukoil Şirketinde Satış & Pazarlama Koordinatörü olarak görev yaptı. Bazı ticari şirketler ortaklıkları devam ediyor. Beyaz Martı Şirketi'nin sahibidir. Sarıyer Spor Kulübü üyesi olup, üyesi olduğu kulüpte önce yönetim kurulunda görev aldı, olağanüstü genel kurulda da kulüp başkanlığına seçildi (2008/2009). Bilahare 2011/12 sezonun da bir kez daha yönetim kurulunda İkinci Başkan olarak görev yaptı. )
- HEPİMİZ:
AYNIYIZ değil AYNI DEĞERDEYİZ
- HEPİMİZİ BİR YAPAN ile/ve/<> BAZILARIMIZI "AYRI" YAPAN
- HEPTANRICILIK/TÜMTANRICILIK/PANTEİZM ile KÖKEN TANRI ile MİMAR TANRI ile YARATICI TANRI ile KİŞİ TANRI ile KAVRAM TANRI
- HER BİÇİMDEN/GÖRÜNÜŞTEN ÇÖZÜLME/UZAKLAŞMA ve/||/<>/> YENİ VE YENİDEN BİÇİMLENME
- HER BİLDİĞİMİZİ ... ile/ve/||/<> HER SÖYLEDİĞİMİZİ ...
( Söylemiyoruz! İLE/VE/||/<> Biliyoruz! )
- HER BİR KİŞİ, DÜŞÜNCENİN, DİLİN, SÖZCÜĞÜN VE HER ÖNEMLİ DEĞERİN:
TEMSİLCİSİ ve/||/<>/> BEKÇİSİ
- HER DERDE DEVÂ OLAN:
(")SARIMSAK(") ile/ve/değil/||/<>/< SARILMAK
- Her düşündüğünde SUS!!!
- HER ELİNİ SIKAN İLE ... ile/ve/<> HER CANINI SIKAN İLE ...
( Dost olma! İLE/VE/<> Düşman olma! )
- (HER GÜN) GERİNMELİ ve ESNEMELİ!
- HER İKİ KAPILARIMIZ değil İKİ KAPIMIZ
- HER İŞE KARIŞMAK =/<> HİÇBİR İŞ YAPMAMAK
- (HER KOŞULDA) YAP!:
NE YAPABİLİYORSAN ile/ve/||/<> NE KADARINA SAHİPSEN ile/ve/||/<> NEREDEYSEN
( (IN ANY CONDITION) DO:
WHAT YOU CAN vs./and/||/<> WHAT YOU HAVE vs./and/||/<> WHERE YOU ARE )
- HER NE OLURSA ve/||/<> DİLİM/İZ DURURSA
( Bana, benden olur. VE/||/<> Başım barış/selâmet bulur. )
- HER ŞEY ile/ve/||/<> GERİ KALAN NE VARSA
- HER ŞEYİN KONUŞULABİLİRLİĞİ ile/ve/||/<>/>/< SÖYLEDİKLERİNİ TAMAMLAMASINI BEKLEMEK
- HER ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BAZI
( [kitap] Okunmaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bazılarına başvurulur. )
( [eşya] Kullanılmaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bazıları saklanır. )
( [yazar] Sevilmez. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bazıları (sadece) beğenilir. )
- HER ile HEP
( EACH/EVERY vs. ALWAYS )
- HERAKLEITOS AÇMAZI ile/ve/||/<> ÇOKLUK AÇMAZI ile/ve/||/<> THESEUS AÇMAZI
- HERC Ü MERC değil/yerine/= ALTÜST, KARMAKARIŞIK, ALLAK BULLAK, DARMADAĞINIK
- HERCÂÎ[Fars.] değil/yerine/= YELTEK/GELGEÇ
( İsteğinde kararlı olmayan ya da konudan konuya geçiveren. | Aşkta, değişken, vefâsız. )
- HERGÜNSEL, CAFER (DÜZCE, 1956) :
( İlk, orta, lise öğrenimini Hendek'te tamamladı. Ortaköy Eğitim Enstitüsü ve Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesini bitirdi. Yüksek Lisansını İ.Ü. Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalında yaptı. Öyküleri Yazko Edebiyat, Varlık, Gösteri Broy, Edebiyat - Kop. Dergileriyle Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinde yayımlandı. Kalfa, Yaşam Sürgünleri, Verirken, Ara Beni Sesini Duyayım öykü kitapları ve Hamit Nasıl Okuma Yazma Öğrendi çocuk romanı yayınlandı. 2010 İstanbul Kültür Başkenti Programı çerçevesinde "Geçmişten Günümüze Esintilerle Emirgan" kitabıyla yer aldı. Sarıyer Edebiyat Günlerinde Sarıyer Beyaz Martı Edebiyat Onur Ödülü (1916) alan yazarın son eseri "Sarı Zarf" isimli romanı (2018). )
- HERHANGİ BİR ARKADAŞININ, SENİ, PARA İSTEMEK İÇİN ARAMASI ile TANIDIĞIN VE SEVDİĞİN BİR ARKADAŞININ, SENİ, PARA İSTEMEK İÇİN ARAMASI
- HERHANGİ BİR) DÜŞÜNCEYE:
MAHKÛM/İYET ile/ve/değil/yerine HÂKİM/İYET
itibarı ile 24.546 başlık/FaRk ile birlikte,
24.546 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(40/100)
(1996'dan beri)