P ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 3.643 başlık/FaRk ile birlikte,
3.643 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(13/16)
- PRANDİYAL/PRANDIAL[İng.] değil/yerine/= ÖĞÜNE AIT
- PRARABDAHA ile ...
( Üstlenilen bir iş olarak başlayan kader. Böylece, sanchita karma'nın birikiminden oluşan bu yaşamın kaderi. )
- PRASARANA ile ...
( Genleşme. )
- PRASEODİM[Fr.]
( Atom numarası 59, atom ağırlığı 140,92 olan, soluk sarı renkli bir öğe. [Simgesi: Pr.] )
- PRATİK BAHÇIVAN YETİŞTİRME YURDU :
( Büyükdere Fidanlığında kurulan Pratik Bahçıvan Yetiştirme Okulu 1936'da açıldı. 2001'de ise Fidanlığın özel şahsa kiralanması üzerine okulun faaliyetine son verildi. )
- PRATİK[İng., Yun.]/TEAMÜL[Ar.] değil/yerine/= KILGI/KILGIN/KILGILI
- PRATİK değil/yerine/= KOLAY
- PRATİK/TATBİK/AT ile UYGULAMA
- PRATİSYEN değil/yerine/= ALIŞTIRMAN
- PRATYEKA-BUDA(JİRİLİ[Japonca]) ile ...
( Aydınlanmaya kendi çabaları ile ulaşmış ve Dharma'yı vaaz etmeye dönmemiş kişi. (Tasavvuf terminolojisiyle, bir çeşit "Üveysi"). )
- PRAVRİTTİ ile ...
( Devam eden faaliyet, dünyevi yaşama eğilim. Gidiş yolu. )
- PRAY vs. INVOKE
- PRAY :/yerine DUA ETMEK
- PRAYATNA ile ...
( İsteme, çaba. )
- PRAYER :/yerine DUA
- PRE-İKONOGRAFİ'DE:
OLGUSAL ile İFADESEL
( Konu. İLE Çözümleme. )
( ... İLE Uzlaşımsal. - Muvazaa )
( FACTUAL ile EXPRESSIONAL )
- PRE- ile PRO- ile PROTO- ile POST- ile RE- ile RETRO- ile SUPRA-
( ... öncesi. İLE Önce, önünde. İLE İlk- İLE ... sonrası. İLE Yeniden. İLE ... arkası. İLE ... üstü. )
- PRECAUTION vs. COMPOSURE
- PRECAUTION vs. FORBIDDEN
- PRECAUTION vs. PARANOIA
- PRECEDE vs. PROCEED
- PRECESSION değil/yerine/= DÖNDERGEÇ
- PRECISELY :/yerine TAM OLARAK
- PRECISE(NESS) vs. DEFINITE vs. ABSOLUTE
- PRECİSİON MEDİCİNE ile/||/<> EVİDENCE-BASED MEDİCİNE
( Precision medicine moleküler profil tabanlı tedavi seçimiyken İLE evidence-based medicine klinik çalışma sonuçları tabanlı tedavidir )
( Formül: Biomarker stratification )
- PREDICT :/yerine TAHMİN ETMEK
- PREDİKTİF/PREDICTIVE[İng.] değil/yerine/= ÖNGÖRDÜRÜCÜ (ETKEN)
- PREDİKTÖR/PREDICTOR[İng.] değil/yerine/= ÖNGÖRDÜRÜCÜ
- PREDISPOZAN/PREDISPOSING[İng.] değil/yerine/= YATKINLAŞTIRAN
- PREDISPOZE/PREDISPOSED[İng.] değil/yerine/= YATKIN
- PREDISPOZİSYON/PREDISPOSITION[İng.] değil/yerine/= YATKINLIK
- PREFABRİK[Fr.] değil/yerine/= HAZIRYAPIM EV
- PREFABRİK değil/yerine/= ÖNYAPILI/KURMALI/KURMA
- PREFER vs. CHOOSE
- PREFER :/yerine TERCİH ETMEK
- PREFERENCE :/yerine TERCİH
- PREFORMASYON >< EPIGENESIS
- PREGNANCY :/yerine HAMİLELİK
- PREGNANT :/yerine HAMİLE
- PREHİSTORİK değil/yerine/= ÖNESKİNCİL
- PREKLINİK/PRECLINICAL[İng.] değil/yerine/= KLINİK ÖNCESİ
- PREKÜRSÖR/PRECURSOR[İng.] değil/yerine/= ÖNCÜL
- PRELIMINER/PRELIMINARY[İng.] değil/yerine/= ÖNCÜL | İLK
- PRELOAD[İng.] değil/yerine/= ÖN YÜK
- PRELÜD[Fr. < Lat.] ile ...
( Ses ya da çalgı ile ilgili bir kompozisyona girişi sağlayan yazılı ya da doğaçtan olan müzik parçası. )
- PREMAKASH ile ...
( Brahman, sınırsız sevgi yönüyle. Bu Chidakash'ın bir başka adıdır, fakat bilgi yönünden çok sevgi yönüne ağırlık verir. Sevgi, Öz Varlığın kalp, gönül yoluyla ifadesidir. )
- PREMATÜRE/PREMATURE[İng.] değil/yerine/= ERKENDOĞAN, GÜNSÜZ | ERKEN
- PREMATÜRE değil/yerine/= ERKEN DOĞAN
- PREMEDİKASYON/PREMEDICATION[İng.] değil/yerine/= HAZIRLAYICI SAĞALTIM
- PRENS[Fr./İng. < PRINCE] ile/||/<> GİRAY ile/||/<> ARŞİDÜK[Fr. < ARCHIDUC]/ARŞİDUKA ile/||/<> VOYVODA
( Hükümdar ailesinden olan erkeklere verilen unvan. | Bir prensliğin başında bulunan. | Bazı ülkelerde en yüksek "!soyluluk" unvanıydı. İLE/||/<> Kırım hanlarına ve han ailesinden olan prenslere verilen san. İLE/||/<> Avusturya - Macaristan prenslerine verilen unvan. İLE/||/<> Slav dillerinde kumandan ya da prens anlamına gelir. [Osmanlı'da, Eflak ve Boğdan'ı topraklarına katmadan önce bu ülkelerin kralları voyvoda adıyla anılmaktaydı. Osmanlı zamanında aynı terim, Eflak ve Boğdan vilâyetlerine Sultan tarafından tayin edilen valiler için kullanılmaya devam etti. Voyvodalar, Osmanlı'nın kadrolarında sancak beylerine eşit konumdaydı.][Anadolu ve Rumeli'deki resmî Hıristiyan yöneticilere de bu ad verilmiştir.] )
- PRENSİP KARARI değil/yerine/= İLKE VARGISI
- PRENSİP OLARAK .../PRENSİPTE ... değil/yerine İLKECE ...
- UMDE[Ar.]/PRENSİP[İng. < PRINCIPLE] değil/yerine/= İLKE
- PRENSİP ile YASAK
( PRINCIPLE vs. FORBIDDEN )
- PRENSİP ile YÖNTEM
( PRINCIPLE vs. METHOD )
- PRENSİP/Lİ/PRINCIPLE[İng.] değil/yerine İLKE/Lİ
- PREOP./PREOPERATİF PREOPERATIVE[İng.] değil/yerine/= AMELİYAT ÖNCESİ
- PREPARASYON/PREPARATION[İng.] değil/yerine/= HAZIRLAMA
- PREPARAT/PREPARATE[İng.] değil/yerine/= HAZIR İLAÇ
- PREPARATION :/yerine HAZIRLIK
- PREPARE :/yerine HAZIRLAMAK
- PRESCRIPTION :/yerine REÇETE
- PRESENCE :/yerine VARLIK
- PRESENT vs. BRIBE
- PRESENT vs. FUTURE
- PRESENT vs. PAST
- PRESENT :/yerine SUNMAK, MEVCUT, HEDİYE
- PRESENTATION vs. TO TELL/TO EXPLAIN/TO DESCRIBE
- PRESENTATION :/yerine SUNUM
- PRESENTLY vs. AT PRESENT
- PRESENTLY vs. JUST NOW
- PRESERVE :/yerine KORUMAK
- PRESIDENT :/yerine BAŞKAN
- PRESIDENTIAL :/yerine BAŞKANLIK
- PRESİPITAN/PRECIPITANT[İng.] değil/yerine/= TETİKLEYİCİ | HIZLANDIRICI | ÇÖKELTICİ
- PRESİPITASYON/PRECIPITATION[İng.] değil/yerine/= ÇÖKELME | HIZLANDIRMA
- PRESISTOLİK/PRESYSTOLIC[İng.] değil/yerine/= SISTOL ÖNCESİ
- PRESİZYON ile/||/<> AKURASİ
( Presizyon tekrarlanabilirlik İLE akurasi doğruluktur )
( Formül: Hassasiyet İLE doğruluk )
- PRES(S)[İng.] değil/yerine/= BASIN
- PRESS :/yerine BASIN, BASMAK
- PRESSURE :/yerine BASKI
- PRESTIGE vs. CHARISMA
- PRESTİJ ile KARİZMA
( PRESTIGE vs. CHARISMA )
- PRESTİJ ile PERESTİJ[Fars.]
( ... İLE/DEĞİL Tapınma, taparcasına sevme. )
- PRETA ile ...
( Kötü karması tarafından bu üzücü fakat geçici varoluş durumuna sokulmuş aç, şaşırmış bir hayalet. )
- PRETEND vs. FORGERY
- PRETEND :/yerine NUMARA YAPMAK
- PRETENTIOUS vs. ENOUGH
- not PRETEXT vs. MEANS
- PRETTY :/yerine GÜZEL, OLDUKÇA
- PREVALAN/PREVALENT[İng.] değil/yerine/= YAYGIN
- PREVALANS/PREVALENCE[İng.] değil/yerine/= YAYGINLIK ORANI
- PREVANTİF/PREVENTIVE[İng.] değil/yerine/= ÖNLEYİCİ
- PREVANTORYUM[Fr. < Lat.]
( Gövdelerine verem mikrobu girmesine karşın henüz hastalığa yakalanmamış zayıf kişilerin, vereme yakalanmasını önlemek amacıyla bakıldıkları sağlık kurumu. [Maslak Kasırları'nda.] )
- PREVENT :/yerine ÖNLEMEK
- PREVIOUS :/yerine ÖNCEKİ
- PREVIOUSLY :/yerine ÖNCEDEN
- PREZANTASYON/PRESENTATION[İng.] değil/yerine/= SUNUM
- PREZENTASYON[İng. < PRESENTATION] yerine SUNUM
- PREZERVASYON/PRESERVATION[İng.] değil/yerine/= KORUMA
- PREZERVASYON SOLÜSYONU/PRESERVATION SOLUTION[İng.] değil/yerine/= KORUMA ÇÖZELTISİ (TRANSPLANTASYON)
- PRI MADONNA değil PRIMA DONNA[İt.]
( ... DEĞİL Operada, baş kadın rolünü oynayan oyuncu. )
- PRICE vs. COST
- PRICE :/yerine FİYAT
- PRICK TEST/SKIN PRICK TEST[İng.] değil/yerine/= DERİ DELME TESTİ
- PRIDE vs. HONOUR
- PRIDE :/yerine GURUR
- PRIEST :/yerine RAHİP
- PRIMARILY :/yerine ÖNCELİKLE
- PRİMARY İLE SECONDARY İLE TERTİARY İLE QUATERNARY ile/||/<> PROTEİN YAPI SEVİYELERİ
( Protein organizasyon hiyerarşisi. )
( Formül: φ İLE ψ açıları )
- PRIMARY vs. SECONDARY
- PRIMARY :/yerine BİRİNCİL, ANA
- PRİMAT ile ŞEBEKLER
( ... İLE Primatların alt takımı. )
- PRIME :/yerine BAŞLICA, BİRİNCİ
- PRIME[İng.] değil/yerine/= ÖNCEL
- PRİMER ARITMA ile/||/<> SEKONDER ARITMA
( Primer fiziksel çöktürme, sekonder biyolojik arıtma. )
( Formül: Sedimantasyon İLE aktif çamur )
- PRİMER İLE SEKONDER İLE TERSİYEL ile/||/<> SÜKSESYON EVRELERİ
( Ekosistemlerin zaman içindeki gelişim aşamaları. )
( Formül: Çeşitlilik → Kararlılık )
- PRİMER İLE SEKONDER İLE TERSİYER İLE KUATERNER ile/||/<> PROTEİN YAPI SEVİYELERİ
( Proteinlerin dört organizasyon seviyesi. )
( Formül: φ İLE ψ açıları (Ramachandran) )
- PRIMER/PRIMARY[İng.] değil/yerine/= BİRINCİL
- PRİMER STANDART ile/||/<> SEKONDER STANDART
( Primer saf ve kararlı, sekonder kalibre edilmiştir )
( Formül: Na₂CO₃ İLE HCl çözelti )
- PRİMER SÜKSESYON ile/||/<> SEKONDER SÜKSESYON
( Primer çıplak toprak, sekonder bozulmuş alan. )
( Formül: Sıfırdan İLE recovery )
- PRİMER ÜRETİCİ ile/||/<> SEKONDER TÜKETİCİ
( Primer fotosentez, sekonder et yiyen. )
( Formül: Bitki İLE etçil )
- PRİMER ÜRETİM ile/||/<> SEKONDER ÜRETİM
( Primer fotosentez, sekonder tüketici üretimidir )
( Formül: Ototrof İLE heterotrof )
- PRİMER YAPI ile/||/<> SEKONDER YAPI
( Primer amino asit dizisi, sekonder α-heliks β-sheet. )
( Formül: Kovalent İLE H-bağı )
- PRİMER ile/||/<> SEKONDER
( Primer bir karbona İLE sekonder iki karbona bağlıdır )
( Formül: 1° İLE 2° İLE 3° )
- PRIMING[İng.] değil/yerine/= HAZIRLAMA
- PRIMİTİF/PRIMİTIVE[İng.] değil/yerine/= İLKEL
- PRIMITIVE RELIGIONS vs./and MORAL RELIGIONS vs./and COSMIC RELIGIONS
- PRİMİTİVİZM değil/yerine/= İLKELCİLİK
- PRIMORDİYAL/PRIMORDIAL[İng.] değil/yerine/= İLKEL | TEMEL
- PRIMUM NIHIL NOCERE[İng.] değil/yerine/= ÖNCELİKLE ZARAR VERME
- PRIMUM[İng.] değil/yerine/= İLK | ÖNCE
- PRİNCİPAL COMPONENT ile/||/<> LİNEAR DİSCRİMİNANT
( PCA varyans maksimize, LDA sınıf ayrımı maksimize. )
( Formül: Variance İLE discrimination )
- PRİNCİPAL VALUE ile/||/<> BRANCH
( Principal ana değer, branch dal seçimi. )
( Formül: Main value İLE branch choice )
- PRINCIPAL :/yerine MÜDÜR, ESAS
- PRINCIPLE vs. FORBIDDEN
- PRINCIPLE OF THE REASON vs./and REASON
- PRINCIPLE vs. PREACCEPTANCE
- PRINCIPLE vs. PRINCIPAL
- PRINCIPLE :/yerine İLKE
- PRINCIPLE vs./and HYPOTHESIS
- PRINCIPLE vs./and INTEGRITY
- PRINCIPLE vs./and REGULARITY
- PRINCIPLE vs./and TRANSFORMATION
- PRINT OUT[İng.] değil/yerine/= ÇIKTI
- PRINT :/yerine YAZDIRMAK, BASKI
- PRINTER[İng.] değil/yerine/= YAZICI
- PRİON ile/||/<> VİRUS
( Prion sadece protein olan infektif ajanyken İLE virus nükleik asit içeren infektif ajandır )
( Formül: PrP protein )
- PRIOR :/yerine ÖNCEKİ
- PRIORITY :/yerine ÖNCELİK
- PRİSM ile/||/<> PYRAMİD
( Prism paralel taban İLE pyramid tek nokta tepe. )
( Formül: Parallel bases İLE single apex )
- PRİSMATİC COHOMOLOGY ile/||/<> CRYSTALLİNE COHOMOLOGY
( Prismatic cohomology birleşik p-adik kohomoloji kuramıyken İLE crystalline cohomology karakteristik p geometrisi için kohomoloji kuramıdir )
( Formül: Prismatic site )
- PRISON :/yerine HAPİSHANE
- PRISONER :/yerine MAHKUM
- PRIVACY :/yerine GİZLİLİK
- PRIVATE vs. PERSONAL
- PRIVATE :/yerine ÖZEL
- PRIVILEGED vs. PRIORITY
- PRİZ ile/ve/değil EŞİK
- PRİZ[Fr. < PRISE] ile/ve/||/<>/< FİŞ[Fr. < FICHE]
( Elektrik akımı almak için fişin sokulduğu yuva. İLE/VE/||/<>/< Prizden akım almaya yarayan araç. | Bir yapıtın hazırlanmasında kolaylık sağlamak ya da bir işe kılavuzluk etmek için yazılıp sınıflandırılan küçük kâğıt yapraklardan her biri. | Bir işi yaptırmak ya da gereken kaydın alındığını belirtmek için bir koçandan koparılmış kâğıtlardan her biri, makbuz. )
( 
)
- PRİZ[Azr.] = ÖDÜL[Tr.]
- PRIZE vs. REWARD
- PRİZMA ile PİRAMİT[Fr. < Yun.]
( [mat.] Biçme. | [fizik] Işık ışınlarını saptıran ve ayrıştıran, saydam maddeden yapılmış üçgen prizma. İLE [mat.] Tepeleri ortak bir noktada birleşen, tabanları da herhangi bir çokgenin birer kenarı olan birtakım üçgenlerden oluşmuş cisim. | Mısır firavunlarının mezarlarına verilen ad. | Gösteri jimnastiklerinde, jimnastikçilerin, araçlı ya da araçsız olarak birbirinin omuzlarında, dizlerinde oluşturdukları gösterişli ve düzenli biçimler. )
( PRISM vs. PYRAMID )
- PRK/PHOTOREFRACTIVE KERATOCTOMY FOTOREFRAKTİF[İng.] değil/yerine/= KORNEA KESİSİ, IŞIKKIRAN SAYDAM TABAKA KESİSİ
- PRN/PRO RE NATA[İng.] değil/yerine/= GEREKSİNIM DURUMUNDA, İHTİYAÇ HALİNDE
- pro rat. aet.[Lat. < PRO RATİONE AETATİS] değil/yerine/= YAŞA GÖRE
- pro us ex.[Lat. < PRO USU EXTERNA] değil/yerine/= DIŞARIDAN KULLANMAK İÇİN
- PROAKTİF ZİHİN ile REAKTİF ZİHİN
( Proaktif zihniyetliler, kendilerini harekete geçirerek, teşvik ederek, inisiyatif alır. İLE Reaktif zihniyetliler, sorumluluğu üstlenecek birinin ortaya çıkmasını bekler. )
- PROBABILITY vs. CHANCE
- PROBABİLİTY MEASURE ile/||/<> COUNTİNG MEASURE
( Probability μ(Ω)=1, counting her nokta 1. )
( Formül: Normalized İLE discrete uniform )
- PROBABILITY POSSIBILITY CONTINGENCY
- PROBABİLİZM değil/yerine/= OLASICILIK
- PROBABLE vs. LIKE
- PROBABLY :/yerine MUHTEMELEN
- PROBİYOTİK/PROBIOTIC[İng.] değil/yerine/= YARARLI MINICAN
- PROBİYOTİK ile/||/<> PREBİYOTİK
( Probiyotikler canlı yararlı bakteriler İLE prebiyotikler bu bakterilerin besinleridir. Probiyotikler doğrudan mikroorganizma İLE prebiyotikler sindirilemez gıda bileşenleridir. )
( Élie Metchnikoff tarafından 1907 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1845-1916) (Ülke: Rusya/Fransa) (Alan: İmmünoloji, Mikrobiyoloji) (Önemli katkıları: Probiyotik kavramı, fermente süt ürünlerinin sağlık faydaları, fagositoz teorisi) )
- PROBLEM vs. DEFICIENCY
- PROBLEM vs. RISKY
- PROBLEM" değil AYRIM
- PROBLEM :/yerine SORUN
- PROBLEM/Lİ yerine SORUN/LU
- PROBLEMATİK değil/yerine/=
- PROBLEM/ISSUE vs. DISTRESS
- PROCEDURAL PROVISION and/||/> SUBSTANTIAL PROVISION
( Yönteme/usûle ilişkin kararlar/hükümler. VE/||/> Esasa ilişkin kararlar/hükümler. )
- PROCEDURE vs./and/<> PROCESS
( İşlem. İLE Süreç. )
- PROCEED :/yerine İLERLEMEK
- PROCESS vs. CONTENT
- PROCESS vs. DURABLE
- PROCESS vs. PHASE
- PROCESS vs. TRACK
- PROCESS vs./and STRUCTURE
- PROCESS vs./ <> OUTCOME
( proses vit autkam )
( SÜREÇ ile SONUÇ )
- PRODROM[İng.] değil/yerine/= ÖNBELİRTİ
- PRODROMAL[İng.] değil/yerine/= ÖNBELİRTILİ
- PRODUCE :/yerine ÜRETMEK
- PRODUCER İLE CONSUMER İLE DECOMPOSER ile/||/<> TROFİK SEVİYELER
( Ekosistem enerji akışı. )
( Formül: Enerji piramidi )
- PRODUCER :/yerine YAPIMCI, ÜRETİCİ
- PRODUCT :/yerine ÜRÜN
- PRODUCTION :/yerine ÜRETİM
- PRODÜKSİYON değil/yerine/= YAPIM
- PRODÜKTÖR değil/yerine/= YAPIMCI/ÜRETİCİ
- PROF. DR. AZİZ SANCAR NOBEL PARKI :
( Reşitpaşa Mahallesindedir. 2.984,98 m²'lik bİr Alanı kapsar, 643,97 m²'lik yeşil alanı, 125,15 m²'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- PROFAN ile ...
( Kutsal olmayan. )
- PROFAZ İLE METAFAZ İLE ANAFAZ İLE TELOFAZ İLE SİTOKİNEZ ile/||/<> MİTOZ EVRELERİ
( Gözede çekirdek bölünmesinin ardışık evreleri ve sitoplazma bölünmesidir. )
( Formül: 2n → 2 × 2n )
- PROFAZ ile/||/<> METAFAZ
( Profaz kromatin yoğunlaşma İLE metafaz ekvator. )
( Formül: Kondenzasyon İLE dizilim )
- PROFAZ ile TELOFAZ
( Mitoz ve mayoz bölünmenin ilk evresi. İLE Mitoz ve mayoz bölünmenin son evresi. )
- PROFESÖR["PROFÖSÖR" değil!] değil/yerine/= BİLMEN
- PROFESÖR ile LEKTÖR
( ... İLE Üniversitelerde, uygulama çalışmaları, yabancı dil öğretimi vb. ile görevlendirilen öğretim üyesi yardımcısı. | Üniversitede, dışarıdan, ders veren profesör. )
- PROFESÖR ile SLADE
( ... İLE Cambridge, Oxford ve Londra üniversitelerinde kıdemli sanat profesörlerine verilen unvan. )
- PROFESSION :/yerine MESLEK
- PROFESSIONAL :/yerine PROFESYONEL
- PROFESSOR :/yerine PROFESÖR
- PROFESYONEL ile ÇOK ANLAYAN
- PROFESYONEL değil/yerine/= İŞGEDENUZMAN
- PROFESYONEL değil/yerine/= UZMAN/CA
- PROFICIENCY[İng.] değil/yerine/= YETERLİLİK
- PROFICIENCY vs./and PARADIGM
- PROFİL/PROFILE[İng.] değil/yerine/= DÖKÜM | YANDAN GÖRÜNÜŞ
- PROFİLAKSİ/PROPHYLAXIS[İng.] değil/yerine/= ÖNLEME
- PROFİLAKSİ ile/||/<> SAĞALTIM/TEDAVİ
( Sayrılığın önlenmesi için alınan önlemler. İLE/||/<> Var olan sayrılığın iyileştirilmesi için yapılan etkiler. )
- PROFİLAKTİK/PROPHYLACTIC[İng.] değil/yerine/= ÖNLEYİCİ
- PROFILE :/yerine PROFİL
- PROFIT vs. BENEFIT/ADVANTAGE
- PROFIT :/yerine KÂR
- PROGERİ ile ...
( Erken yaşlanma. )
- PROGNOSİS ile/||/<> TANI
( Sayrılığın olası seyri ve sonucu hakkında yapılan öngörü. İLE/||/<> Sayrılığın belirlenmesi ve adlandırılması işlemi. )
- PROGNOZ/PROGNOSIS[İng.]/AKIBET[Ar.] değil/yerine/= SONLANIM
- PROGRAM vs. PROGRAMME
- PROGRAM[İng.] değil/yerine/= İZLENCE, İZLİK
- PROGRAM[İng. PROGRAM | Fr. PROGRAMME ] değil/yerine/= KOMUTLAM
- PROGRAM :/yerine PROGRAM
- PROGRAM ile/ve TASARIM
( PROGRAMME vs./and DESIGN )
- PROGRAMME vs. DESIGN
- PROGRES/PROGRESS[İng.] değil/yerine/= İLERLEME | GÜNLÜK
- PROGRESİF/PROGRESSIVE[İng.] değil/yerine/= İLERLEYİCİ
- PROGRESS vs. TRANSFORMATION
- PROGRESS :/yerine İLERLEME
- PROGRESYON/PROGRESSION[İng.] değil/yerine/= İLERLEYİŞ
- PROJE ile FORMÜL
( VADE-MECUM: Cepte taşınabilecek boyda formül kitabı. )
- PROJE ile iDEA
- PROJE ile MODEL
- PROJE[İng. PROJECT] değil/yerine/= TASARI/İŞ
- PROJECT :/yerine PROJE
- PROJEKSİYON/PROJECTION[İng.] değil/yerine/= YANSITMA | İZ DÜŞÜM
- PROJEKSİYON değil/yerine/= YANSITMA
- PROJEKTİF/IDENTIFIKASYON PROJECTIVE IDENTIFICATION[İng.] değil/yerine/= YANSITMALI ÖZDEŞİM
- PROJEKTIL/PROJECTILE[İng.] değil/yerine/= MERMİ, ATIŞ
- PROJEKTÖR değil/yerine/= IŞILDAK/İZDÜŞÜREÇ
- PROKARYOT GÖZE ile/||/<> ÖKARYOT GÖZE
( Prokaryot gözelerde çekirdek zarı yoktur, ökaryot gözelerde ise çekirdek zarı vardır. )
( Robert Hooke | 1665 | 17. Yüzyıl | İlk hücre gözlemi (1635 - 1703) (Ülke: İngiltere) (Alan: Fizik, Biyoloji) (Önemli katkıları: Hooke yasası, hücre keşfi) )
- PROKARYOT GÖZE ile/||/<> ÖKARYOT GÖZE
( Prokaryot gözelerde çekirdek zarı yoktur, ökaryot gözelerde ise çekirdek zarı vardır. )
( Robert Hooke tarafından 1665 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1635-1703) (Ülke: İngiltere) (Alan: Fizik, Biyoloji) (Önemli katkıları: Hooke yasası, hücre keşfi) )
(1996'dan beri)