Bugün[24 Ekim 2025]
itibarı ile 24.299 başlık/FaRk ile birlikte,
24.299 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(12/99)


- BAKMAK ile/ve "SÜZMEK"


- BAKMAYALIM! > KATILALIM!


- BAKTERİ[Fr. < BACTÉRIE] ile BAKTERİDİ[Fr. < BACTÉRIDIE]

( Toprakta, suda, canlılarda bulunan, çürüme, mayalanma ya da hastalıklara yol açan, küresel, silindirimsi, kıvrık biçimli olan, bölünerek çoğalan, klorofilsiz, tek gözeli canlı. İLE Şarbon gözesi gibi hareketsiz bakteri. )


- BAKTERİ ile/ve/||/<>/> BAKTERİYOLOJİ

( ... İLE/VE/||/<>/> Bakterilerin ve genellikle mikropların biçimlerini, niteliklerini inceleyen bilim. )


- BAKTERİ değil/yerine/= BOZGAN/ÇÖPÜK


- BAKTERİ ile KOLİ BASİLİ

( ... İLE Toprakta, insan ve hayvan bağırsaklarında, bazen sularda, yiyeceklerde bulunan ve uygun bir ortam bulduğunda insanda hastalık yapabilen, yuvarlak uclu, çomak biçiminde bakteri. )


- BAKTERİ/YAL ile VİRÜS/VİRAL

( Virüsten farklı, yaklaşık 0,4-1,5 μm boyutunda, sert bir hücre duvarı ile hücre zarı ve sitoplazmaya sahip, çekirdek zarları olmadığından dolayı, DNA ve RNA'ları sitoplazma içinde bulunan, Enterobacteria sınıfından bir mikroorganizma. İLE Bakteri öldürücü madde. İLE Canlı hücrelerde yaşayan, metabolizmaları bulunmayan, oksijen kullanılmayan, makromoleküller oluşturmayan, büyümeyen ya da ölmeyen fakat sadece canlı hücrelerde üreyen, biçimleri bakterilerininkilere benzeyen, çoğu hastalığa yol açan, ancak elektron mikroskobunda belirlenebilecek kadar küçük olan, protein ve nükleik asitlerden oluşan, enfeksiyon yapan nesne. )

( Bazı FaRkLaR'ını daha okumak için burayı tıklayınız... )

( Canlıdır. İLE Canlı değildir[ölü de değildir].["Uygun koşullarda canlanabilen" bir varolandır.]

Bakteri, "fare" ise. İLE Virüs, "yumurta" gibidir.

Fare canlıdır. Yumurta canlı değildir. Ama döllenmişse, uygun sıcaklıkta, uygun sürede bekletilirse civcive dönüşür, yani bir canlı olur.

Yine fareye, yani bakteriye dönelim:
Fare, fare zehri ile öldürülebilir. İşte bu "antibiyotik"tir.

Fareye, fare zehiri verirsek ölür. Ama yumurtanın üstüne istediğimiz kadar fare zehiri dökelim, yumurtaya hiçbir şey olmaz; sadece çevreye zehir saçmış oluruz. Yani antibiyotikler, virüslere etki etmez; sadece bize yardım eden, bağışıklık sistemimizi güçlendiren yararlı bakterilerimizi öldürmüş oluruz.

Fareyi bir kutuya kapatıp aç-susuz bırakırsak ölür. İLE Yumurtayı bir kutuya kapatsak haftalarca bozulmadan durabilir.

Yani eğer bağışıklık sistemimiz güçlüyse belirli bir süre sonra bakteriler kendiliğinden ölecektir. Ama virüsler, her şeyin içinde ya da üzerinde, çok uzun süre bozulmadan yumurta gibi bekleyebilir ve gövdemize girdiği andan itibaren 4-14 gün içinde canlanır.

Bir diş macunu reklamını anımsayalım:
İki kap sirke içine iki yumurta koyuyorlardı, birini şu marka macunla fırçalıyorlardı, öteki yumurta eriyordu ama öteki macunla fırçalanan yumurta sağlamdı.

İşte o deneydeki sirke, yumurtanın kabuğundaki kalsiyumu çözündürüyordu. Elimizdeki virüsün kabuğunu çözündürebilen şey sirke değil "sabun"dur. Sabun, virüsün kabuğunu eritir. Kabuğu eriyen virüs, ölür. Sabunun, kabuğu eritebilmesi için en az bir dakika, kabukla temas etmesi gerekiyor. Süreyi anlamak için elimizi sabunlarken, iki kere "Dandini dandini dasdana" şarkısını söyleyelim. Süre bu kadar. Sıvı sabunlarda süre uzuyor. Daha iyisi, katı sabun.

Alkol de virüsün kabuğunu çözündürüyor ama sabundan farklı olarak; o boş kabuktan kurtulamıyoruz, elimize yapışık durumda kalır. Evet, artık zararsız ama yine de elimizde virüs kabuklarıyla dolaşmak istemeyiz. Örneğin, dışarıda alkolle elimizdeki virüsü öldürdük, ilk fırsatta yine sabunlamalıyız ki, su, kabukları da alıp götürsün. )

( )


- BAKTERİYEL MENENJİT ile/||/<> VİRAL MENENJİT

( Bakterilerin neden olduğu, beyin ve omurilik zarlarının yangılanması. İLE/||/<> Virüslerin neden olduğu, beyin ve omurilik zarlarının yangılanması. )


- BAKTIĞIN ve/<> AKTIĞIN


- BAKTIN OLMUYOR... BAKMA! ile/ve/||/<>/> GÖZÜNDE VE SÖZÜNDE/DİLİNDE BÜYÜTÜYORSUN... BÜYÜTME!


- BAKULUM ile/değil PENİS

( Klitoris/penis kemiği [os klitoris/os penis]. [Kemirgenlerde, rakun, mors, binturong ve bazı memelilerde bulunur.] [İnsan ve örümcek maymunları bu kemiğe sahip olmayan tek primatlardır.] )


- BÂKURE["ku" uzun okunur] ile BÂKÛRE[Ar.]

( Sığır sürüsü. | Yararı, zararı ayıramayan sersem, budala. İLE Önce yetişen, turfanda yemiş. )


- BAL KAPANI HANI -ile

( Tahtakale'dedir. [XV. yy.] )


- BA'L[Ar.] ile BÂL[Ar.] ile BÂL[Ar.] ile BAL[Ar.]

( Karı-koca'dan her biri. | Güneş tanrısı. [İslâm öncesi] İLE Kanat. | Kol. | Boypos. | Üst, yukarı. İLE Kalp, yürek, gönül, hatır. | Kızıldeniz'in Habeş sahillerinde bulunduğu söylencesiyle gayet büyük ve pullu bir balık. İLE Arıların, beslenmek için [insan için değildir!] çiçeklerden topladığı ve peteklere doldurdukları sıvı. )


- BA'L[Ar.] ile/ve/||/<> ZEVC[Ar.]

( Koca. İLE/VE/||/<> Karı/kadın/eş. )


- BALA ile BÂLÂ[Fars.] ile Balâ

( Çocuk, yavru. İLE Yüksek, yukarı, üst, yüce. | Boy, uzunluk. İLE Ankara iline bağlı ilçelerden biri. )


- BALABAN, CELAL :

( Zekeriyaköy'lüdür. 1952 - 1954 yılları arasında Zekeriyaköy muhtarı olarak görev yaptı. )


- BALABAN, GÜRCÜ İSMAİL EFENDİ :

( Zekeriyaköy'lüdür. Bir süre Zekeriyaköy muhtarlığı yaptı. )


- BALABAN, HAKTER (SARIYER, 1960) :

( Sarıyerli tiyatro sanatçısı ve yönetmen. Sarıyer Pertevniyal İlkokulu ve Sarıyer Ortaokulundan mezun oldu. Lise eğitimini Şişli Motor Teknik Lisesinde tamamladı. Yeniköy'de kurdukları Sarıyer Halkevi bünyesinde tiyatro ile tanıştı. Sarıyer Halk Eğitim Merkezi Tiyatrosunun kurulması üzerine burada amatör tiyatro çalışmalarına başladı. SHEM tiyatrosunda hem öğrenci, hem oyuncu hem de yönetmen olarak görev yaptı. Amatör Tiyatrolar Birliğinin kurulması çalışmalarında bulundu. 1986'da bu birlikten ayrılarak Ortaköy Kültür Merkezini işletmeye başladı. Bilahare İbrahim Alben ile birlikte İstanbul Gökkuşağı Tiyatrosunu kurarak çocuk oyunları sahnelediler. "Umut Taksi" dizisi ile Star TV'de kamera karşısına geçti. Çalışmalarına bir süre ara verdikten sonra Şehir Tiyatrosu ve Nokta tiyatrolarında sanatçı olarak devam etti. "Üvey Baba", "Bizimkiler" gibi dizilerde oynadı. İlk sinema filmi olan "Deniz Bekliyordu" filminde oynadı. Sarıyer Belediyesinde dört yıl süre ile tiyatro eğitmenliği yaptı, oyunlarda oynadı. Sarıyer'i anlatan ve Müşfik Saltık'ın kaleme aldığı müzikli oyun olan "Dünden Bugüne Sarıyer" oyununda oynadı. Evlendikten sonra Mersin'e gitti. Burada da "Matine Suare" yı kurarak çalışmalarını devam ettirdi. "Yol Ayrımı", "46 Yok Olan" ve "Kanıt Ateş Üstünde Yürümek" dizilerinde oynadı. "De Babam Rıfat" adlı Rıfat Ilgaz'ın hayat hikâyesinin hicv edildiği oyunla tekrar sahneye döndü. "Arım Balım Eyvah Karım"" adlı komedi oyununu sahneledi. Sahne çalışmalarına devam etmektedir. )


- BALABAN, İBRAHİM (BURSA, 1921) :

( Doğduğu köyün (Seçköy) üç sınıflı okulunu 1931'de bitirdi ve çobanlığa başladı. Tarım işçiliği ve taş kırma işlerinde çalıştı. Bir kaçakçılığa adı karıştığı için (1937), sonra da adam öldürme suçuyla (1942) tutuklandı. Cezaevinde ünlü ozan Nazım Hikmet'le tanıştı. Ondan resim yapmayı öğrendi. 1950 yılında çıkan aftan yararlanarak serbest kalınca İstanbul'da Maya Galerisinde açılan bir karma sergiye katıldı. 1953'te yine İstanbul'da düzenlediği ilk kişisel sergisi ile gerçekçi toplumsal akıma yöneldi. "Birinci dönem" adını verdiği bu sergiyi, 1959 yılından başlayarak çeşitli aralıklarla Ankara ve İstanbul'da açtığı öteki dönem sergileri izledi. 1961'de İstanbul'da Yeni Dal Grubu'na katıldı. Özellikle üçüncü ve dördüncü dönem sergilerini, büyük iller dışında Bursa, Denizli, Aydın, Konya, Burdur ve Antalya'ya da götüren sanatçı, bu dönem resimlerini "Dağınık", "Nakışsı", "Ağıraksak" gibi özgün adlar altında topladı. 1979 - 1980 yıllarında Almanya ve Hollanda'da kişisel sergiler açtı. Sanata ve toplumsallığa ilişkin görüşlerini, düşüncelerini "Balaban" (1962), "İz" (1965), "Şair Baba ve Damdakiler" (1968), "İzdüşümü" (1969) adlı kitaplarında kendine özgü bir anlatımla dile getirdi. Kendini yetiştirmiş ender ressamlardan biridir. )


- BALAHATUN İLKÖĞRETİM OKULU :

( Yenimahalle'de ilk kez ilkokul 1955'te Bağlar Yolu üzerindeki bir Rum vatandaşa ait üç katlı binada açıldı. On yıl burada hizmet veren okul, 1965'te Havantepe'de yeni açılan binasında eğitim vermeye başladı. Okulun ismi de Balahatun İlköğretim Okuluna dönüştürüldü. )


- BALAK ile KÖS[Fars. < KÛS]

( ... İLE Savaşlarda, alaylarda, işaret vermek için kullanılan büyük davul. )


- BÂLÂ-NİŞİN ile/||/<> HALVET-NİŞİN ile/||/<> KÛŞE-NİŞİN [FARS.]

( Yüksekte oturan. İLE/||/<> Yalnız oturan, halvete çekilmiş olan. İLE/||/<> Köşesinde oturan, münzevî. )

( NİŞİN[< NİŞES: Oturmak.]: Sonuna geldiği sözcüklere "oturan" anlamı katarak Farsça biçimiyle birleşik sıfatlar yapar. )


- MUVÂZENE[Ar.]/BALANS[Fr., İng. < BALANCE] değil/yerine/= DENGE


- BALAR ile/ve/||/<> BEŞER

( Şişmek, kabarmak. İLE/VE/||/<> Göz sınırından fazla açılmak, açılıp kalmak. )


- BALAST ile MUCUR[Erm.][MICIR değil!]

( Demiryoluna döşenen taş kırıkları. İLE Kömür kırıntısı. | Yol yapımında kullanılan taş kırıntısı. | Bir şeyin işe yaramayan bölümü. )


- BALCI BAĞI :

( Rumelikavağı kavşağının kuzeyinde ve Rumelifener yolu üzerinde olup sitelerin bulunduğu geniş alandır. Burada eskiden arıcılık yapıldığı için Balcıbağı ismini aldı. Alan zamanla imara açıldı ve üzerinde Sinpaş, Kiptaş gibi çok büyük siteler inşâ edildi. )


- BALCI, İBRAHİM (RİZE, 1934) :

( Bir süre denizde çalıştıktan sonra İ.Ü. Orman Fakültesi Orman Hasılatı ve İktisadı Kürsüsünde memuriyete başladı ve 1983'te buradan emekli oldu. Sarıyer Spor Kulübü'nde 17 dönem yönetim kurulu üyesi (Genel Sekreter), bilahare yönetim kurulu dışında iken sekreterya da uzun süre ile görev yaptı. Ayrıca 2 dönem (2007/2008 ve 2008/2009) Kulüp Başkanı olarak görev yaptı. Divan kurulu üyesidir. Türkiye Futbol Federasyonu Müşahidi (Gözlemci), İst. İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü Saha Komiserliği görevlerinde bulundu. 1940 Sarıyerli Sporcular Derneği Kurucu Üyesi ve Başkanı, Sarıyerli Profesyonel Futbolcular Derneği Başkanı olarak görev yaptı. Tür. Fut. Federasyonu tarafından tertiplenen "Profesyonel Yönetici" Seminerine (1995) katıldı. Memuriyeti sırasında Sarıyer Spor Kulübü'nün tarihini araştırdı. Maç Mecmuası'nda (1962, 1963), Son Saat Gazetesi'nde ve Aylık Sarıyer Spor Dergisi'nde spor yazarı olarak görev yaptı. Yazın hayatını araştırmacı yazar olarak sürdürdü ve Başarı ve Kutlamalar (1985), Sarıyer'de Spor ve Sarıyer Spor Kulübü Tarihi (1989), Kuruluşunun 50. Yılında Sarıyer Spor Kulübü'nde Yöneticilik Yapanlar (1992), Sarıyer'i Görmek ve Hissetmek (1998), Simas'tan Sarıyer'e (1999), Sarıyer Profesyonel Takımında Oynayan Futbolcular (2001), Sarıyer Suları ve Çeşmeleri (2003), Milli Mücadele'de Boğaziçi (2004), Ketencioğlu Hacı Yakup Ağa (2005), Mustafa Kemal Destanı (2005), Sarıyer Aşiyan'dan Kısırkaya'ya (2006), Şafak Sökmeden (2009), Bir Avuç Sarıyerli (2010), İpsiz Recep Reis "Emice" (2012), Sarıyerli Şaban Reis (2012). Azatlı (2013), Günboyu Sarıyer'de Dolaşmak (2015), Şekerci İbrahim (2015), Baba Bizi Hiç Sevmedin ki (2016), Unutulmayan Sevdalar (2017), Milis Binbaşı Hacıoğlu Hafız Mehmet Ragıp Bey (2018) ve Osmanlı'da Kimi Boğduruldu, Kimi İdam Edildi, Kimi de.. (2020) isimli kitaplarını yayımladı. )


- BALCI, MUHARREM (SARIYER, 1952) :

( İ.Ü. Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Serbest avukatlık yapmaktadır. Hukukçular Derneği (HD), İnsan Hakları ve Mazlumlar Derneği, (MAZLUMDER), Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları (ÖZGÜRDER)'in kurucu üyesidir. Tüketici Birliği (TB) Onur Kurulu Başkanlığı, Araştırma Kültür Vakfı (AKV) Mütevelli Heyet üyeliği yaptı. Aynı zamanda yazın hayatını devam ettirmekte olup; Sivas Olayları Davası (1996), MGK ve Demokrasi (1997), Hukuk - Ordu - Siyaset Eğitim ve Öğretimde Haklar ve Yükümlülükler (1998), Üniversitelerde Disiplin Cezaları ve Hak Arama Yolları (1999), İhtilafların Çözüm Yolları ve Tahkim (1999) ve Temel Belgelerde İnsan Hakları (2001) kitaplarını yayımladı. )


- BALCI, MUSTAFA (SARIYER, 1961) :

( Sarıyerli. Turizm işletmeciliği dalında iş hayatına atıldı. Etiler Şamdan müessesinden emekli oldu. Siyasete CHP saflarında başladı. 2014 yerel seçimlerinde CHP'den Sarıyer Belediye Meclisine seçildi. Aynı biçimde 2019 yerel seçimlerinde ikinci kez aday oldu ve yine Belediye Meclis üyesi oldu. Uzun zamandan beri Sarıyer Times isimli ile internet gazetesi çıkarmaktadır. Sarıyer Spor Kulübü Üyesi ve aynı zamanda Divan Kurulu üyesidir. Sarıyerli Taraftarlar Derneği Kurucusu ve kurucu başkanlığını yaptı. Sarıyerliler Derneği ile Atatürkçü Düşünce Derneği üyeliği da vardır. )


- BALCI, PROF. DR. A. NİHAT (AMASYA, 1928 - 2010) :

( Üniversite öğretim üyesi. İ.Ü. Orman Fakültesinden 1950'de Orman Yüksek Mühendisi olarak mezun oldu. Bir süre Orman teşkilatında çalıştıktan sonra 1954'te açılan sınavı kazanarak Ormancılık Coğrafyası ve Yakın Şark Ormancılığı Enstitüsüne ve Kürsüsüne asistan olarak atandı. 1958'de "Elmalı Barajının Siltasyondan Korunması İmkânları ve Vejetasyon Düzeni Üzerine Araştırmalar" tezi ile "Ormancılık Bilimleri Doktoru" unvanını aldı. 1965 de "Kurak ve Nemli İklim Şartları Altında Gelişmiş Bazı Orman Topraklarının Erozyonlaşma Karakteristikleri" konulu tezi ile "Üniversite Doçenti" unvanını aldı. 1972'de "İç Anadolu da Anamateryal ve Bakı Faktörlerinin Erodibilite ile ilgili Toprak Özellikleri Üzerindeki Etkileri" tezi ile profesörlüğe yükseltildi. İ.Ü. Orman Fakültesi Havza Amenajmanı Anabilim Dalı Başkanlığını yürütürken 1995'te emekli oldu. Yayımlanmış ders kitapları ve pek çok bilimsel makalesi var. )


- BALCI, SERKAN (NAZİLLİ, 1983) :

( Savunma oyuncusu olarak transfer edildi. İki sezon (2017 - 2019) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 48 lig, 1 Türkiye Kupası olmak üzere 49 resmi ve ayrıca 3 özel maçla birlikte toplam olarak Sarıyer forması ile 52 müsabaka oynadı, Lig maçlarında 2 ve Kupa maçında 1 olmak üzere takımına 3 gol kazandırdı. Pamukspor, Yalıkavak Belediye, Gençlerbirliği, Fenerbahçe, Trabzonspor, Antalyaspor, Mersin İdmanyurdu, MKE. Ankaragücü ve Sarıyer'de oynadı. 3 kez U - 18, 6 kez U - 19, 6 kez U - 20, 11 kez U - 21 ve 21 kez A Milli olmak üzere 50 kez Türk Milli takımında oynadı. )


- BALCIOĞLU, SEMİH (İST, 1928 - 2006) :

( Merkez Sarıyerlidir. Işık Lisesi ve Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Grafik Bölümünden mezun oldu (1951). Akbaba, Karikatür, Taş, Akşam, Vatan, Dünya, Tercüman, Hürriyet ve Yeni Yüzyıl gibi pek çok dergi ve gazetede çalıştı. Meslek yaşamında yurtiçi ve yurtdışından olmak üzere 41 ödül kazandı. Gümüş Güvercin (Skopje), Altın Madalya (Pescara) Altın Palmiye ve Gümüş Hurma (Bordghe - ra), Türkiye İş Bankası Büyük Ödülü, Abdi İpekçi Barış ve Kardeşlik Ödülü, TÜYAP Onur Çizeri, Karikatür Vakfı Onur Ödülü bunlardan bazılarıdır. Türkiye'de üç boyutlu karikatürü gerçekleştiren ilk sanatçıdır. Seramikle yaptığı karikatürler üç yıl arka arkaya İstanbul ve Ankara sergilendi (1964 - 65 - 66). 28 Karikatür kitabı yayımlandı. Güle Güle İstanbul isimli eseri Pescara'da (İtalya) yapılan karikatür kitapları yarışmasında birincilik ödülünü kazandı. Gabrovo Mizah Evi'nin yaptığı oylama sonucu dünyanın 106 çizerinden biri olarak kabul edildi. İtalya'da Tolentino, Bulgaristan'da Gabrovo, İsviçre'de Basel. Polonya'da Varşova Karikatür Merkezlerinde karikatürleri vardır. Yedisi yurt dışında olmak üzere (Skopje 1972, Paris 1975, New Castle 1978, Frankfurt 1981, Melbourne, Sydney ve Canberra 1994) 71 kişisel sergi açtı. 1969 da iki arkadaşıyla Karikatürcüler Derneğini kurdu ve yedi dönem derneğin başkanlığını yaptı. 1996'da derneğin Onursal Başkanı oldu. 1973 - 1979 arasında Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanlığını yaptı. )


- BALDIRAN/BALDIRGAN/ŞEYTANTERSİ değil/yerine/= AĞI OTU

( Maydanozgillerden, nemli yerlerde yetişen zehirli bitkilerin ortak adı. | Bu bitkiden çıkarılan zehir. )

( CONIUM MACULATUM )


- BALDIZ ile/değil DALDIZ

( DALDIZ: Marangozların kullandığı, ağaç oymaya yarayan, oluklu demir kepçe, demir bıçak. )

( "Baldız, baldan tatlıdır." DEĞİL Daldız, baldan tatlıdır. )


- BALE'DE:
5 AYAK DURUŞU ile/ve/||/<> PLIE ile/ve/||/<> ÇARPMA ADIMI(BEATEN STEP) ile/ve/||/<> KEÇİ SIÇRAYIŞI(CAPRIOLLES/CAPRIOLA[İt.])

( AYAK DURUŞU:
1. Ayaklar yanlara doğru düz bir çizgidedir. ve topuklar birbirine değer.
2. Birinci duruşun bir adım boyu kadar yanlara açılmış durumudur ve ayaklar yine yanlara doğru düz bir çizgidedir.
3. Bir ayak ötekinin önündedir ve öndeki ayağın topuğu arkadaki ayağın orta çukuruna değmektedir.
4. Bir ayak, bir adım boyu ötekinin önündedir ve ayaklar dışa dönüktür.
5. Bir ayak, hemen ötekinin önünde ve ona tümüyle dokunacak biçimde ve dışa dönük olarak yerleşir. [Bu duruşta ön ayağın arkasından sadece arka ayağın başparmağı görülür.]

İLE/VE/||/<>

PLIE:
Dizlerin kırılması hareketidir. [Bir zıplama hareketine başlamadan önce ya da bitirdikten sonra dizler mutlaka plie ile yanlara eğilir.] | Günlük bale derslerinde dansçının kaslarının ve tendonlarının yumuşaması ve dengeyi güçlendirmesi için ayaklar dışa dönük biçimde dizleri yavaşça kırarak balenin 5 duruşunda yapılan dersin açılış hareketidir.

İLE/VE/||/<>

ÇARPMA ADIMI(BEATEN STEP):
Bir bacağın ötekine çarpması ya da havada iken iki bacağın karşılıklı çarparak geçişmesi hareketine verilen ad.

İLE/VE/||/<>

KEÇİ SIÇRAYIŞI(CAPRIOLLES/CAPRIOLA[İt.]):
Her yöne yapılabilen bu harekette, sıçradıktan sonra iki bacak yere paralel olacak kadar yükselir ve birbirine çarpar. )


- BALIG ile BALIK/BALIQ ile BALIK/BALIQ[Argu] ile BALIK/BALIQ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yaralı. İLE Balık. İLE Çamur. İLE Kale, kent. )

( BEŞ BALIK/BALIQ: Beş kent. | YANGI BALIK/YANGI BALIQ: Yeni kent. )


- BÂLİĞ değil/yerine/= ERİN


- BALIK ÖLÇÜSÜ[ARCHIMEDES]:
YÜKSEKLİK ve/||/<> UZUNLUK ORANI

( Bir çemberin merkezinin, ötekinin çevresine değmesiyle oluşan balık biçimi. )

( 153.265: 3'ün kareköküne ve eşkenar üçgenin orantısına yakın tam sayı. )

( VESICA PISCIS )


- BALIK ÜRETİM SAHASI :

( Belgrad Ormanı içinde bulunmaktadır. Balık üretim istasyonlarında aynalı sazan ve alabalık üretimi yapılmaktadır. )


- BALIK, BESİM (İST. 1953) :

( Atçılıkla uğraşır. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- BALIK ile/ve/||/<> HÂLİK

( İyilik yapalım da balık bilmezse hâlik[yaratıcı] bilir. )


- BALİNANIN SIRTINDA ve/||/<> RÜZGÂRI Dİ(ZGİ)NLEYEN ÇOCUK

( ve/||/<> )


- BALİOĞLU, HİKMET (MANİSA, 1990) :

( Utaş Uşakspor'dan defans adamı olarak transfer edildi ve bir sezon(2019/2010) tescilli kaldı. Lacivert beyazlı takımın 10 lig maçında forma giydi ve devre arasında serbest bırakıldı. 1 kez U - 19 ve 5 kez A2 Milli olmak üzere 6 kez milli takım forması giyerek ülkesini uluslararası alanda temsil etti. Manisaspor. Menemenspor, Gençlerbirliği, Şanlıurfaspor, UTAŞ Uşakspor kulüplerinde oynadı. )


- BALKAN ŞATOSU :

( Büyükdere'de deniz cepheli örnek binalardan biridir. Boğaziçi'ndeki şatoya benzer tek binadır. Alaattin Balkan'a ait olduğu için "Balkan Şatosu" olarak anılmaktadır. )


- BALKON ile PARADİ[Fr. < Yun.]

( ... İLE Bir tiyatro salonunda, en üst balkon. )


- BALLANDIRA BALLANDIRA (ANLATMAK)


- BALTA BURNU :

( Baltalimanı'nda bulunan bir burun (çıkıntı). )


- BALTA/KAZMA ile/değil ÇÜKÜR

( ... İLE/DEĞİL Bir tarafı balta, bir tarafı kazma olan araç. )


- BALTA ile ÇEKİÇ

( MİHTAB ile ... )


- BALTA ile NACAK

( ... İLE Sapı kısa, küçük, odun baltası. )


- BALTALARDA:
KERKİ ile/ve NACAK ile/ve İVGİ/TEBERZİN

( Büyük olan. İLE/VE Küçük balta. Kısa saplı odun baltası. İLE/VE Ağaç oymada kullanılan kesici araç. )


- BALTALİMANI CADDESİ :

( Rumelihisar Mahallesi caddelerinden biridir. Baltalimanı'na kadar uzanan bu cadde en uzun caddelerden biridir. )


- BALTALİMANI DERESİ :

( Baltalimanı'nın üst kısımlarından akış ve iki koldan beslenir. Derenin eski ismi Kimarrus idi. Ancak coğrafi ismi Kanlıkavak deresi olmasına rağmen yerleşen ve benimsenen ismi Baltalimanı deresidir. )


- BALTALİMANI MAHALLESİ :

( Baltalimanı Rumelihisarı muhtarlığına bağlı bir yerleşim bölgesi idi. 1997 yılında yapılan bir düzenleme ile Rumelihisarı'ndan ayrılmış ve ayrı bir muhtarlık olmuştur. Emirgan, Rumelihisarı ve Fatih Sultan Mehmet mahallelerinden sınır alır. Baltalimanı adını Fatih Sultan Mehmet'in (1444 - 1481) Kaptan - ı Deryası Baltaoğlu Süleyman Bey'in adından almaktadır. Kaptan - ı Derya Süleyman Bey İstanbul'un fethine çok büyük katkı sağlayan gemileri Marmara denizinden buraya getirerek koruma altına tutmuş, bu gemilerden bir kısmı yağlı tekerlekli kızaklar üzerinde Haliç'e indirildiği için semte Baltalimanı denilmiştir. 1992 nüfus sayımına göre mahallenin nüfusu 6.287'dir. )


- BALTALİMANI MERKEZ CAMİİ :

( Baltalimanı Merkez Camii 2000'de yapıldı ve tarihi özelliği yoktur. )


- BALTALİMANI MESİRESİ :

( Baltalimanı mesiresi olarak bilinen büyük çayırlık alanın bir ismi de Baltalimanı çayırlığı idi. İstanbul'un en büyük mesirelerinden biriydi. Baltalimanı Hastanesinin karşısından, Levent'in alt kısımlarına kadar uzanan ormanı bol bir alandı. Eskiden dere çevresinde ve devrin ileri gelenlerinin köşk ve konakları bulunuyordu. Baltalimanı deresinin bol suyu, geniş çayırlık alan; çam ve çınar ile ceviz, dut, armut ve elma gibi meyve ağaçlarıyla doluydu. Halen bu büyük alanın bir kısmı mesire olarak kullanılmaktadır. 1965'li yıllara kadar Baltalimanı çayırlığının liseye yakın yeri futbol sahası olarak kullanılmakta idi. )


- BALTALİMANI SAHİL SARAYI :

( Çok önemli tarihi eserlerden biridir. Büyük Reşit Paşa (1800 - 1858) tarafından 19.yy'ın ikinci yarısının başlarında (1853 - 1863) inşâ edilmiştir. Reşit Paşa'nın oğlu Galip Paşa Sultan Abdülmecit'in kızı ile evlenince Baltalamanı Sahil Sarayına Fatma Sultan Sarayı denildi. Bu saray daha sonra Abdülmecid'in diğer kızı Mediha Sultan'a tahsis edildi. Mediha Sultan'ın kocası Ferit Paşa (1853 - 1923) sadrazam olunca saray Sadrazam Sarayı olarak kabul edilmiş ve öyle kullanılmış, bu nedenle de saraya Mediha Sultan Sarayı denilmiştir. Ulusal Kurtuluş mücadelesi başladıktan sonra Damat Ferit Paşa sarayı terk etmiş ve saray bir süre boş kaldıktan sonra Cumhuriyet döneminde Tarım Bakanlığına bağlı Balıkçılık Enstitüsüne verilmiştir. Milli saraylardan olan bina 1943 yılında Sağlık Bakanlığına devredildi ve 19.6.1944 yılında 85 yataklı Kemik Hastalıkları Hastanesi olarak açıldı. Hastane 1960'da Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi adını aldı. 2000 yılında Sağlık Bakanlığı ile Hacı Ömer Sabancı Vakfı arasında yapılan protokol gereğince restore edildi. Sağlık Bakanlığının 21.12.2001 tarihli kararı ile hastane özel Dal Eğitim Hastanesi statüsünde alınmış olup, ismi T.C.Sağlık Bakanlığı Metin Sabancı Baltalimanı Kemik Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak değiştirildi. )


- BALTALİMANI SARNICI :

( Baltalimanı'nın üst kısımlarında ve Boyacıköy Hakkak Yümnü sokakta, kayalar üzerine 6.yy. sonları ile 7.yy. başlarında yapılmıştır. Foneos Manastırının sarnıcı olarak yapıldığı zannedilmektedir. Sarnıcın kalıntıları üzerinde binalar yapılmıştır. Sarnıç binaların bodrum katındadır. 20x40 m ebadında 5 m. derinliktedir. Kalıntıları hala görülebilen sarnıç Reşit Paşa Mahallesi sınırları içindedir. )


- BALTALİMANI SERHAZİN SÜLEYMAN AĞA CAMİ :

( Baltalimanı deresi kenarına Serhazin Süleyman Ağa tarafından yaptırılan cami yıkılmış olup aynı yere değişik mimaride Zahire Nazırı Arif Bey tarafından 1827'de mevcut cami yaptırılmış olup 1953 yılında büyük onarım görmüştür. Cami Emirgan Mahallesi sınırları içinde kalır. )


- BALTALİMANI TABYASI :

( Baltalimanı tabyası olarak isimlendirilen tabla Sultan II. Mahmut tarafından yaptırılmıştır (1820/1821). )


- BALTALİMANI TAŞOCAKLARI :

( Baltalimanı vadisinin üst kısımlarındaydı. Uzun yıllar işletildi, bilahare de terk edildi. )


- BALYOZ ile/değil YUMRUK

( Başkasının yumruğunu yemeyen, kendi yumruğunu balyoz zanneder. )


- BAM-GÜM


- BAMBU AĞACININ YETİŞTİRİLMESİNDE:
ALTI HAFTA ile/ve/değil/||/<>/< BEŞ YIL

( )


- BAMBU ile HEZAREN[Fars.: HEZAR[BİN] RENK]

( ... İLE Düğünçiçeğigillerden, hekimlikte kullanılan zehirli bir bitki. | Bambu. [Fars. HİZRAN] | Bambu saplarından yapılmış eşya. )


- BANA İNANIRSANIZ ile/ve/değil/||/<>/< DEDİĞİME İNANIRSANIZ


- BANA NE? ile/ve/||/<>/> SANA NE?

( Başkasınaysa. İLE/VE/||/<>/> Banaysa. )


- BANA/DÜŞÜNCEME/İNANCIMA:
"TERS" ile/değil/yerine UZAK / AYKIRI


- BANAL[Fr.] değil/yerine SIRADAN

( Herkesin kullandığı/anladığı. | Bayağı, sıradan. İLE ... )


- BANDAJ[Fr. < BANDAGE] değil/yerine/= BAĞ/SARGI

( Sargı ile sarma. )


- BANGIR BANGIR (BAĞIRMAK)

( AVAZ AVAZ )


- BÂNİ ile/||/<> MEBÂNİ

( Kuran, yapan, bina eden. İLE/||/<> Binalar, yapılar. )


- BANKA SOYMAK ve/=/||/<> BANKA AÇMAK

( Banka soymak, banka açmaktan daha büyük bir suç değildir. )


- BANKADAKİ PARA ve/||/=/<> BAYAT PARA


- [ne yazık ki]
!BANKA SOYARKEN ile/ve/<> !ÜLKE SOYARKEN

( Kar maskesi takılır. İLE/VE/<> "Din maskesi" takılır. )


- BAR ile BÂR

( Sayrılık(hastalık) sırasında dil üzerinde görülen beyaz renkli tabaka, pas. İLE Ağırlık, sıkıntı vermek. | Tanrı, Allah. )


- BAR ile BAR ile BAR[< İng.] ile BAR[< Yun.]

( Anadolu'nun, doğu ve kuzey bölgelerinde, en çok da Erzurum bölgesinde el ele tutuşularak oynanan bir oyun. [Hançer/bilezik barı.] İLE Kaplarda, su nedeniyle oluşan tortu. | Yağmurdan sonra toprağın yüzeyinde görülen beyaz tabaka. | Sayrılık sırasında, dil üzerinde görülen beyaz renkli tabaka. İLE Danslı, içkili eğlence yeri. | Ayaküstü içki içilen meyhane. | Bir salonda, içki içmek için hazırlanmış köşe. İLE Hava basıncı birimi. )


- BAR ile/||/<> BARİYER ile/||/<> BANT

( Çubuk. İLE/VE/|| Engel. İLE/VE/|| Şerit. )


- BARA DALYANI :

( Rumelifeneri kıyılarında kurulan bu dalyan uzun zamandan beri kurulmamaktadır. )


- BARAKA ile IGLOO/APUTIAK

( ... İLE Eskimoların kar ve buzdan yaptığı ev. )


- BARAKA ile/ve SIĞINAK/PENÂH[Fars.]/MELCE'[Ar. < MELÂCİ]

( ... İLE/VE Sığınılacak, iltica edilecek yer. | Hâmî. )


- BARAN, DURSUN ALİ (ÇAYIRBAŞI, 1935) :

( Sarıyer'de futbola başladı (1952). Bir sezon profesyonel takımda 22 lig ve bir özel olmak üzere 23 kez forma giydi. Galatasaray'a transfer oldu. )


- BARAN, EMİR BERKİ (İST. 1970) :

( Alman Lisesini bitirdi ve Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliğinden mezun oldu. Aynı okulda lisans ve sonra da doktora yaptı. Siyasete AKP saflarında katıldı. Sarıyer Belediye Meclisi ve İstanbul Büyük Şehir Belediye Meclisi üyesi olarak görev yaptı (2004 - 2009). )


- BARBAR[Fr. < BARBARE] ile/ve/||/<>/< BAR BAR

( Uygarlaşmamış kişi7topluluk. | Kaba saba, ilkel. | Kaba ve kırıcı. İLE/VE/||/<>/< Bağırma eylemiyle kullanılarak bağırışın öfkeli ve yüksek sesle olduğunu anlatan bir söz. | Bağırma eylemiyle "apaçık görünmek, ortada olmak" anlamında kullanılan bir söz. )


- BARBAROSOĞLU YALISI :

( Sarıyer'de Yenimahalle Caddesi üzerinde ve deniz kenarındadır. 19. yy. son çeyreğinde yapılan yalılardan olduğu zannediliyor. Gerek içi ve gerekse dış durumu ile örnek tarihi eser yapılardandır. Barbarosoğlu ailesine ait olan yalı bilahare el değiştirdi ve Torlak ailesine geçti. )


- BARBAROSOĞLU, HAYRETTİN (ÜSKÜDAR, 1942) :

( Alpulu Şekerspor'dan transfer edildi ve 2 sezon (1964 - 1966) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 29 lig, 5 kupa, 2 turnuva ve 7 özel olmak üzere toplam olarak 43 maçta oynadı. Lig maçlarında 2, kupa maçlarında 1 ve turnuva maçlarında 1 olmak üzere takımına 4 gol kazandırdı. )


- BARBAROSOĞLU, İBRAHİM HAYRETTİN CELADET (İST. 1903 - 1955) :

( Sarıyerli'dir. Kaptan - ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa'nın soyundandır. Sarıyer'de sporun ve kulüpçülüğün gelişmesine öncülük etti. Sarıyer Gençler Cemiyeti, Sarıyer Gençlik Mahveli kurucu ve yöneticilerindendi. Sarıyer Spor Kulübünün kuruluş çalışmalarına katıldı. İlk Sarıyer Futbol takımını sahaya çıkaran kişidir. Şair olup şiirleri bestelenmiştir. "Gel gitme kadın ruhumu hicranına yakma"; "Cevrin yeter artık bu kadar olma sitemkâr" ve "Yıllarca yazık boş yere hülyalara kandım" isimli şarkıları onun şiirlerinden bestelendi. Memuriyet hayatında Gümrükler Genel Müdürlüğüne kadar yükseldi. Bu görevde iken Şurayı Devlet (Danıştay) üyeliğine seçildi. )


- BARBYSOS değil/yerine/= KÂĞITHANE


- BARDAK-ÇANAK


- BARFİKS[Fr. < BARRE FIXE] ile BARPARALEL[Fr. < BARRE PARALLÈLE]

( Çeşitli gövde hareketleri yapmaya elverişli 1 - 1,5 metre yüksekliğinde, kendi ağırlığınızı yukarı çekmenizi sağlayan, iki ayak üzerine tutturulmuş çubuklu jimnastik aracı. İLE Dikey direkler üzerine paralel olarak tutturulmuş iki tahta çubuktan oluşmuş jimnastik aracı. )


- BÂRÎ ile BÂRÎ[Fars.] ile BÂRİ'/BÂRİA[Ar. < BERÂAT]

( Yaratan, yaratıcı. İLE Hiç olmazsa, bir kere, hâsılı. İLE Mükemmel, güzel, üstün. )


- BARIG ile BARIG ile SASIG BARIG ile BARIK/BARIQ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Varmak/ulaşmak, vardı/gitti. İLE Pis kokan herhangi bir şey. İLE İkileme. İLE Kişilere yönelik davranış ve tutum. )


- BARIGSADI ile BARIMSINDI ile BARINDI ile BARINDI ile BARIŞDI
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Gitmek istedi. İLE Gidermiş gibi yaptı.[Gerçekte gitmedi.] İLE Gidiyormuş gibi göründü. İLE Çıktı. İLE Onlar, birbirine gitti.[Yardımlaşmayı ya da rekabet etmeyi anlatmak üzere] )


- BÂRİK[Ar.] ile BÂRÎK[Ar.]

( Parıldayan. İLE Nâzik, dakik, rakik/ince. )


- BARİKAT[Fr. < BARRICADE] değil/yerine/= ENGEL

( Bir yolu ya da geçidi kapamak için her türlü araçtan yararlanılarak yapılan engel. )


- BARİKAT[Fr. BARRICADE] değil/yerine/= ENGELLEK


- BARINMA ile/ve BÜRÜNME

( MELCE'[Ar.]: Barınak, sığınak. )


- BARIŞ:
ÇOK KUTUPLU, SIRADÜZENLİ[HİYERARŞİK] DENGE "DÜZENİ" ile ÇİFT KUTUPLU "DÜZEN" ile TEK BİR DEVLETİN "DÜZENİ"[PAX ROMANA]


- BARIŞ MANÇO KÜLTÜR MERKEZİ ile BARIŞ MANÇO KÜLTÜR MERKEZİ

( Kadıköy'de. İLE Avcılar'da. )


- BARIŞ ve TUTKU =/||/<>/> SAADET


- BARIŞ ve/||/<>/> BAĞIŞ


- BARIŞ = SULH = PEACE[İng.] = LA PAIX[Fr.] = DER FRIEDEN[Alm.] = LA PACE[İt.] = LA PAZ[İsp.] = PAX[Lat.] = HE EIRENE[Yun.] = SELÂM, SULH[Ar.] = ÂŞTÎ[Fars.] = VREDE[Felm.]


- BARIŞI:
KURMAK ile/ve/||/<>/> KORUMAK


- BARIŞMAK ile/ve/değil/yerine AŞMAK


- BARIŞMAK ile BARIŞIK OLMAK


- BARIŞMAK ile/ve UNUTMAK

( TO PEACE vs./and TO FORGET )


- [ne yazık ki]
(")VATAN("):
BARIŞTA ve/||/<> SAVAŞTA

( Varsılların. VE/||/<> Yoksulların. )


- BARİYER[İng., Fr. < BARRIER] değil/yerine/= ENGEL


- BARK/BARQ[EV BARK/EW BARQ] ile BARQIN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yalnız başına kullanılmaz ancak ikilemeyle anlamlanır. İLE Hiçbir şeyin kendini yolundan alıkoyamadığı kişi/yolcu. )


- BARKSAN/BARXAN ile/||/<> BARKSAN/BARXAN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Aşağı Çin. İLE/||/<> Kaşgar yakınlarındaki bir dağın tepesinde bulunan bir kale. )


- BARLAS, CEMİL SAİT (İST. 1905 - 1964) :

( İ.Ü. Hukuk Fakültesinden sonra Almanya'da Heidelberf Hukuk Fakültesini bitirdi. Hukuk Doktoru unvanı aldı. Etibank Hukuk Müşavirliği, İstanbul Asliyle Mahkemesi Azalığı, VII - VIII. Dönem Gaziantep Milletvekilliği, Kurucu Meclis Cumhuriyet Halk Partisi Temsilciliği (6.O1.1961 - 25.10.1961) ile Ticaret, Ekonomi ve Devlet Bakanlıkları yaptı. Yeniköylüdür. )


- BÂRRÎ[Ar.] ile BÂRİYY[Ar.]

( İnce kumaştan örülen hasır. İLE Hasır. )


- BARS ile BARS ile BARS
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Bit ya da pire gibi hayvanların ısırmasıyla ya da çıban çıkmasıyla oluşan gövdedeki herhangi bir kabartı. İLE Pars.[yırtıcı bir hayvan] İLE Türk takviminin on iki yılından biri. )


- BARUT, MİNHACETTİN (İST. 1936 - 1999) :

( Sakarya Kulübünden transfer edildi. Dört sezon Sarıyer'de oynadı. Sarıyer forması altında 57 Lig, 2 Kupa maçı olmak üzere 59 resmi ve 7 özel maçla birlikte 66 maç oynadı. Takımı adına 11'i lig 2 özel maçta olmak üzere 13 gol kaydetti. Bir maçta (1956/57 Hasköy maçı) kafa ile dört gol atarak bir rekor yaptı. Futbolu bıraktıktan sonra antrenör ve teknik direktör olarak görev yaptı. Sarıyer S.K. de de teknik direktörlük yaptı. 1999 depreminde Çınarcık'ta enkaz altına kalarak eşi ile birlikte hayatını kaybetti. )


- BAS BAS (BAĞIRMAK)


- BAŞ DÖNMESİ ile DENGESİZLİK

( )


- BAŞ EDİLEMEZ/LİK ile ELDE TUTULAMAZ/LIK


- BAŞ-GÖZ (ETMEK)

( Evlendirmek. )


- BAŞ, PROF. DR. REFİK (EDİRNE, 1929) :

( Üniversite Öğretim Üyesi. İlk, orta ve Lise öğrenimini Edirne'de okudu. 1947'de Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü Orman Fakültesine girdi ve 1951'de Orman Mühendisi olarak mezun oldu. Bir süre Orman Genel müdürlüğü bünyesinde çalıştıktan sonra askerliğini yaptı. Açılan asistanlık sınavını kazanarak 1959'da İ.Ü. Orman Fakültesi Orman Entomolojisi Kürsüsünde asistan oldu. "Türkiye'de Orman Yangınları Problemi ve Bazı Klimatik Faktörlerin Yangınlara Etkileri Üzerine Araştırmalar" konulu tezi ile ve Pekiyi derece ile "Ormancılık İlimleri Doktoru" unvanını aldı. Yurtdışına giderek inceleme ve araştırmalarda bulundu. "Türkiye'de Orman Ağaçları ve Zarar yapan zar kanatlılar (Hymenoptera) Üzerine Araştırmalar" tezi ile "Üniversite Doçenti" unvanını aldı. "Türkiye İçin Yeni Bir Bitki Zararlısı Hyphantria Cunca (Drury) Lepidop tera Arctiidae" konulu tezi ile Profesörlüğe yükseldi. İ.Ü. Orman Fakültesi Orman Entomolojisi Anabilim Dalı Başkanlığı da yaptı. Yayınları: 1) "Türkiye'de Orman Yangınları ve Bazı Klimatik Faktörlerin Yangınlara Etkileri Üzerine Araştırmalar", 2) " Türkiye'de Orman Ağaçarnda Zarar Yapan Kanatlılar" , 3) Marmara Bölgesinde 1971 - 1972 Kış Soğuklarının Hızlı Gelişen Ekzotik Orman Ağacı Türlerine Etkileri Üzerine Araştırmalar", 49 Türkiye'de Kıl Keçi ve Orman İlişkileri" kitaplarını yayınladı ve ayrıca yayınlanmış pek çok bilimse makale ve raporu var. )


- BAŞ ile BAŞ/HEAD[İng.]


- BAŞA BAŞ (MÜCADELE ETMEK)


- BAŞA KAKMAK ile/ve/<> KENDİN YAPTIN ZANNETMEK


- BASA ile/||/<> BASAN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Sonra. İLE/||/<> Cesedi gömüldükten sonra ölenin adına verilen yemek. )


- BAŞAK ile SAKSIGÜZELİ

( ... İLE Damkoruğugillerden, yaprakları etli, çiçekleri başak biçiminde bir süs bitkisi. )

( ... cum COTYLEDON UMBILICUS )


- BASAMAK ile/ve/değil EŞİK


- BASAMAK ile/ve/değil/<> TARAÇA[İt. < TERRAZZA]


- BAŞAR, SAMİ (MALATYA, 1973 - 2000) :

( Vanspor'dan transfer edildi. İki sezon (1993 - 1995) tescilli kaldı. 25 Lig, 3 Kupa maçı olmak üzere 28 resmi ve 24 özel maçla birlikte 52 maçta Sarıyer forması giydi. 2000 de trafik kazasında hayatını kaybetti. )


- BASAR ile/ve/<> BASÎRET

( Dış/organik gözler. İLE/VE/<> İç göz, "kalp" gözü. | Hakk'tan görüş, seziş. )


- BAŞARAN, TURAN :

( Refah Partisinde de siyasete atıldı ve 1994/1999 döneminde Sarıyer Belediye Meclisine üye olarak seçilerek görev yaptı. )


- BAŞARI İÇİN YAŞAMAK ile/değil/yerine YAŞAMI/NI SÜRDÜRMEK


- BAŞARI (ÖYKÜSÜ) ile/ve/||/<> BAŞARISIZLIK (ÖYKÜSÜ)

( )


- BAŞARI:
SABIR ve/+/x/||/<>/> ÇALIŞMA ve/+/x/||/<>/> İSTİKRAR ve/+/x/||/<>/>
DENEME ve/+/x/||/<>/> KOŞULLAR ve/+/x/||/<>/> ZAMAN, ZEMİN


- BAŞARI:
ZEKÂ ve/değil/||/<>/< SORUNLARLA UĞRAŞMAKTAN VAZGEÇMEYEREK


- BAŞARI ve/<>/< ÇABA


- BAŞARI ile DEĞER

( Başarılarınızı değerlerinize bağlarsanız, başarısızlıklarınızı da değerlerinize bağlarsınız. )


- BAŞARI ve/=/||/<>/>/< MUTLULUK


- BAŞARI ile/ve/||/<>/< ÖTEKİLERİN BAŞARISI

( Başarıya ulaşmanın en hızlı yolu, ötekilerin başarısına (da) yardımcı olmaktır. )

( The fastest way to succeed is to help others succeed. )

( SUCCEED vs./and/||/<>/< OTHERS SUCCEED )


- BAŞARI ve/||/<>/>/< ÖZGÜVEN


- BAŞARI ile/ve PARA KAZANMAK/SAHİBİ OLMAK


- BAŞARI ile/değil/ne yazık ki SONUÇ MERKEZLİLLİK/ODAKLILIK

( Bir şeyin/durumun, "çoğunluk" tarafından istenmesi, kabul görmesi, başarı değildir/olamaz! )


- BAŞARI = SUCCESS[İng.] = SUCCÈS[Fr.] = ERFOLG[Alm.] = SUCCESSO[İt.] = ÉXITO[İsp.]


- ARKADAŞ:
BAŞARIDA ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜDE

( Sayısını öğreniriz. İLE/VE/||/<> Niteliğini öğreniriz. )


- BAŞARILARDA ve/||/<> FELÂKETLERDE

( Gururu yenmek. VE/||/<> Ümitsizliğe direnmek. )


- BAŞARILI OLMAK İÇİN...:
YUMUŞAK ile/ve/||/<>/> MÂKUL ile/ve/||/<>/> DERİN ile/ve/||/<>/> ile/ve/||/<>/> YETERİNCE ile/ve/||/<>/> ŞIK ile/ve/||/<>/> KORKUSUZ ile/ve/||/<>/> SABIRLA ile/ve/||/<>/> FARKLI ile/ve/||/<>/> HOŞGÖRÜLÜ ile/ve/||/<>/> DÜRÜST ile/ve/||/<>/> DÜZENLİ ile/ve/||/<>/> AKILLI

( Konuş. İLE/VE/||/<>/> Ye. İLE/VE/||/<>/> Soluk al. İLE/VE/||/<>/> Uyu. İLE/VE/||/<>/> Giyin. İLE/VE/||/<>/> Hareket et. İLE/VE/||/<>/> Çalış. İLE/VE/||/<>/> Düşün. İLE/VE/||/<>/> Davran. İLE/VE/||/<>/> Kazan. İLE/VE/||/<>/> Biriktir. İLE/VE/||/<>/> Tüket. )


- BAŞARILI ile/değil/yerine DEĞERLİ

( Verdiğinden, fazlasını alır/almaya çalışır. İLE/DEĞİL/YERİNE Aldığından, fazlasını vermeye çalışır. )


- BAŞARISIZLIK:
YÜKSEK HEDEFLER KOYUP ULAŞAMAMAKTAN DOLAYI değil/ne yazık ki DÜŞÜK HEDEFLER KOYUP ULAŞMAKTAN DOLAYI


- BAŞARISIZLIK ile/değil/yerine/<>/&gt;&lt;/> BAŞARI

( Açıklama gerektirir. İLE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Sessizdir. )

( Başarı, "başarısızlık kaygısı"ndan uzak durabilmeyi bilmektir/yeğlemektir. )


- BAŞARISIZ/LIK ile/değil OLANAKSIZ/LIK / PARASIZ/LIK


- BAŞARISIZLIK" ile/ve/değil/||/<>/> ZARAR


- BAŞARMAK ile/ve/değil KAZANMA (İSTEĞİ/COŞKUSU)


- BAŞAT/BASKIN/DOMİNANT[İng.] ile/>< ÇEKİNİK/RESESİF[Fr. < RÉCESSIF]/RECESSIVE[İng.]

( Fenotipte baskın olan alel. İLE/>< Fenotipte baskın olmayan, çekinik alel. )


- BASBAYAĞI

( ALE-L-ÂDE )


- BAŞIBOŞ:
İŞSİZLER ile/ve/değil/<> DAHA İYİSİNİ YAPABİLECEK OLANLAR


- BAŞIBOŞ/SERSERİ ile/||/=/<> BAŞLAG/BOŞLAG
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- BASIG ile/||/<> BASINÇAK/BASINÇAQ ile/||/<> BASINDI ile/||/<> BASIKTI/BASIQTI ile/||/<> BASSIKTI/BASSIQTI
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Gece baskının yapılacağı yer. İLE/||/<> Baskı/eziyet altındaki kişi. İLE/||/<> Eziyet etti. İLE/||/<> Geceleyin saldırıya uğradı.[topluluk] İLE/||/<> Geceleyin saldırıya uğradı.[kişi] )


- BAŞIMIZA GELEN ile/ve/değil/||/<>/>/< NASIL TEPKİ VERDİĞİMİZ


- BAŞIN AĞIRLIĞINDA:
"ÖNE EĞİK BOYUNDA" ile/değil/yerine/>< DİK BOYUN

( )


- BASIN/MEDYA:
SİYASİ/EKONOMİK "GÜCÜN"/"İKTİDARLARIN"
değil
TOPLUMUN OLANAĞI/ÜRÜNÜ/HİZMETİ


- BAŞIN ve/=/||/<>/> BASIN (ÖNE EĞİLMESİN)


- BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ" ile/ve/değil GAZETECİLERİN SERBESTLİĞİ

( [not] FREEDOM OF PRESS vs./and/but FREEDOM OF JOURNALIST )


- BAŞIN/IZ SAĞOLSUN/KAYBINIZ İÇİN ÜZGÜNÜM[İng. < SORRY FOR YOUR LOSS] değil YARANIZ SAĞALSIN/İYİLEŞSİN


- BAŞINA GELECEK ile/ve/||/<>/> GÖZÜNE GÖRÜNECEK


- BAŞINA GELEN ile/ve/||/<>/< OLMAMASI GEREKEN


- BASINÇ ile/ve/<> OTOKLAV[Fr. < Lat., Yun.]

( ... İLE/VE/<> Vida ve civatalarla tutturulmuş, basit bir kapağı olan, iç basınca dayanıklı kap. | Laboratuvar işlerinde ve ameliyatlarda yararlanılan, her türlü araç ve gereçleri mikropsuzlaştırmak için kullanılan, basınçlı buhar kazanı. )


- BASINÇ/LI = PRESSURE[İng.] = PRESSION[Fr.] = DRUCK[Alm.] = PRESSIONE[İt.] = PRESIÓN[İsp.] = PRESSUS[Lat.] = HO PIESMOS[Yun.] = ZAĞD[Ar.] = FEŞÂR[Fars.] = DRUK[Felm.]


- BASINÇÖLÇER ile BASIÖLÇER

( Hava basıncını ölçerek, yer yükseltilerini ve hava değişimlerini saptamak için kullanılan aygıt, barometre. İLE Buharın ya da herhangi bir gazın bulunduğu kabın, yüzeyine yaptığı basıncı belirleyen aygıt, manometre. | Akışkanların basıncını ölçen aygıt. )

( )

( BAROMETER vs. MANOMETER )


- BAŞINDAN ...:
"SALMAK" değil SAVMAK


- BASIP GİTMEK


- BASİRET ile/<> BASİRETSİZLİK ile/<> AYMAZLIK

( Yanlış yapmadan önce düşünmek. İLE/<> Yaparken, düşünmemek. İLE/<> Yanlış yapabileceğini düşünmemek. )


- BASÎRET[Ar.] ile 'ILM/İLM[Ar.]


- [ne yazık ki]
BASİRETSİZLİK ve/||/<>/> İHÂNET

( Sorumluları "yoksa". VE/||/<>/> Sorumluları bulunamaz. )


- BASİT HARMONİK HAREKET ile/||/<> PERİYODİK HAREKET (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)

( Basit harmonik sinüzoidal, periyodik tekrarlayan harekettir )

( Formül: x=Asin(ωt) )

( Aristoteles tarafından -350 yılında keşfedildi/formüle edildi. (-384--322) (Ülke: Antik Yunan) (Alan: Felsefe, Mantık, Biyoloji) (Önemli katkıları: Mantık, etik, metafizik) )


- BASİT SARKAÇ İLE FİZİKSEL SARKAÇ İLE BURULMA SARKACI ile/||/<> SARKAÇ TÜRLERİ

( Farklı salınım sistemleri. )

( Formül: T = 2π√(L/g) )


- BASİT ile BİRLİK

( SIMPLE vs. UNITY )


- BASÎT ile/||/<> MÜFRED ile/||/<> MÜREKKEB

( Yüzey. | Üç boyutluların, nesnelerin yüzeyi. İLE/||/<> Basit, mürekkeb/birleşik olmayan. | Rakam ya da en büyük basamağı dışındaki basamaklarının tamamı "sıfır" olan sayı. | Terim. | Birim. İLE/||/<> Birleşik. | Basamakları "sıfır"dan farklı olmak kaydıyla iki ve daha fazla basamaklı sayı. )


- BASİT ile MÜREKKEB


- BASİT/KÜÇÜK/ÖNEMSİZ HATA ile/ve/değil/yerine/||/<> BENİM ÖZENSİZLİĞİM/DİKKATSİZLİĞİM!


- BASİTLEŞTİRME ile DEĞERSİZLEŞTİRME

( TO SIMPLIFY vs. TO LOSE ITS VALUE )


- BASİTLEŞTİRME ile/ve/değil DÜŞÜNCE

( [not] TO SIMPLIFY vs./and/but TO THINK )


- BASİTLİK ile/değil SIĞLIK


- BAŞKA ALTERNATİF değil ALTERNATİF (ya da BAŞKA ÇÖZÜM)


- BAŞKA (BİR ÇÖZÜM) ile/ve/değil YENİ (BİR ÇÖZÜM)


- BAŞKA BİR ...:
"DÜNYA" değil YAŞAM (BİÇİMİ)

( Yoktur. DEĞİL Vardır, olanaklıdır. )


- BAŞKA BİR KONU ile/ve/değil/yerine/ya da/||/<>/< SUSABİLMEK


- BAŞKA ile/ve/||/<>/> ÖZGÜRLEŞME


- BAŞKALARI ...:
BİZİMLE YÜRÜYEBİLİR ve/fakat BİZİM İÇİN YÜRÜ(YE)MEYEBİLİR


- BAŞKALARINA "EFENDİLİK" ile/değil/yerine/>< KENDİMİZE EFENDİLİK

( "Güç" gerektirir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güçlü olmayı gerektirir. )


- UTANMA:
BAŞKALARINDAN ile/ve/<>/değil/yerine KENDİNDEN


- BAŞKALARINI AFFETMEK ile/ve/||/<>/< KENDİNİ AFFETMEK

( Affetmek, bir mahkûmu serbest bırakmaktır ve o mahkûmun kendin olduğunu keşfetmektir. )

( AFFEDELİM!!!

Lise öğretmeni bir gün derste öğrencilerine bir teklifte bulunur:

"Bir yaşam deneyimine katılmak ister misiniz?"

Öğrenciler çok sevdikleri hocalarının bu teklifini tereddütsüz kabul ederler. "O zaman" der öğretmen. "Bundan sonra ne dersem yapacağınıza da söz verin"

Öğrenciler bunu da yapar. "Şimdi yarınki ödevinize hazır olun. Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!"

Öğrenciler, bu işten pek birşey anlamamışlardır. Ama ertesi sabah hepsinin sıralarını üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır. Kendine meraklı gözlerle bakan öğrencilerine şöyle der öğretmen:

"Şimdi, bugüne dek affetmeyi reddettiğiniz her kişi için bir patates alın,o kişinin adını o patatesin üzerine yazıp torbanın içine koyun."

Bazı öğrenciler torbalarına üçer-beşer tane patates koyarken, bazılarının torbası neredeyse ağzına kadar dolmuştur. Öğretmen, kendine "Peki şimdi ne olacak?" der gibi bakan öğrencilerine ikinci açıklamasını yapar:

"Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız. Yattığınız yatakta, bindiğiniz otobüste, okuldayken sıranızın üstünde? Hep yanınızda olacaklar."

Aradan bir hafta geçmiştir. Hocaları sınıfa girer girmez, denileni yapmış olan öğrenciler şikâyete başlar:
"Hocam, bu kadar ağır torbayı her yere taşımak çok zor."
"Hocam, patatesler kokmaya başladı. Vallahi, kişiler, tuhaf bakıyor bana artık. Hem sıkıldık, Hem yorulduk!"

Öğretmen gülümseyerek öğrencilerine şu dersi verir:

"Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkum ediyoruz. Affetmeyi karşımızdaki kişiye bir ihsan olarak düşünüyoruz,

halbuki affetmek, en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir. )

( Kendini affetmeyen kişinin, tüm kusurları affedilebilir. )

( FORGIVE THE OHTERS vs./and/||/<>/< FORGIVE THE SELF )


- BARIŞ(TIR)MAK:
BAŞKALARINI ile/ve/değil/<> KENDİNİ (KENDİNLE)

( Zaman zaman. İLE/VE/<>/DEĞİL Her zaman. )


- BAŞKALARINI ÇÖZMEYE ÇALIŞMAK ve/||/<>/> KENDİNİ DÜĞÜMLEMEK


- BAŞKALARINI DÜŞÜNMEK ile/değil/yerine BAŞKALARINI DA DÜŞÜNMEK


- KANDIRMA:
BAŞKALARINI ile/ve/değil/||/<>/< KENDİNİ


- BAŞKALARINI) SUÇLAYAN ile/||/<> KENDİNİ SUÇLAYAN | ile/||/<> KİMSEYİ SUÇLAMAYAN

( [Gidilecek yolu ...]
Çoktur. İLE/VE/||/<> Yarısı kalmıştır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çok azı kalmıştır. )


- BAŞKALARININ (")TERBİYESİZLİĞİ(") ile/değil/yerine/>< KENDİ TERBİYEN


- BAŞKALARIYLA KIYASLAMA ile/değil/yerine/>< BAŞKALARINI ÖRNEK ALMA


- BAŞKALAŞIM ile/ve/||/<> (")CANLANMA(")


- BAŞKALDIRI ile/değil/yerine ELEŞTİRİ


- BAŞKAN ile/ve/||/<> DANIŞMAN ile/ve/||/<> MUHTAR

( Dernek, vakıf, parti, enstitü, belediye, spor kulübü vb. gibi, "başkanlık" konumu ile sürdürülen kurum ve kuruluşlarda, "Başkan" olarak görev yapan kişinin, öteki yönetim kurulu üyelerinden hiçbir farkı, önceliği ya da üstünlüğü yoktur ve de ol(a)maz! Sadece, üstlenmiş olduğu geçici görevinde, biraz daha sorumluluk ve çok büyük bir fark ya da ayrıcalık oluşturmayacak bazı küçük ama önemli yetkileri bulunmaktadır. Bu, sınırsız ve sonsuz olmayan "yetkilerini" de, öncelikle ve tamamen, kurumun/kuruluşun ve yönetim kurulunun ne yapacakları değil ne gibi yanlışlıkların, eksikliklerin kalmaması, sorunların daha az çıkması yönünde, bilgi ve deneyim artılarını, kurum/kuruluş ve topluma sunacağı hizmeti amacıyla kullanmak durumundadır. Söz ya da karar verme makamı diye bir üstünlüğü de söz konusu değildir. Ortak alınmış/alınacak olan uygulama, yürütme kararlarında, oy fazlalığının bulunması, kişisel isteği ya da çıkarları yönünde değil sadece toplumun ortak çıkarları yönünde kullanılmak üzere, biraz daha fazla olan bilgi ve deneyimiyle, olası yanlış karar ve uygulamalara engel olabilmesi içindir. Dolayısıyla, bir şeyleri kendilerine sormak ya da izin istemek gibi bir üstünlükleri de söz konusu değildir. Fakat ne yazık ki, "Aman, işimiz ve aramız bozulmasın" kaygısıyla, kişiler, olması ve yapılması gereken süreçlerde sessiz kalır ve bu da başkanlık görevinde bulunan kişinin yetkilerini aşmasına, kötüye kullanmasına ve bu yanlışlara göz yumulmasına kadar gitmektedir. Bu tıkanıklığın giderilmesi için de başta, yönetim ve yürütme kurulu olmak üzere, tüm üyelerin ve vatandaşların, kişi değil kavram, kurum ve hizmet esaslı bir çalışma sürecinde olunduğunu anımsaması gerekmektedir.

İLE/VE/||/<>

Kişi, kurum ve kuruluşlara hizmet etmekte olan danışmanlar, kendilerine danışılan konuların uygulayıcısı durumunda değildir ve bu durumda bırakılamaz. Olası uygulamalardaki, girilmeyecek, sapılmayacak yönleri ve yolları işaret etmekle görevlilerdir. Ne yapılması hakkında, bilgi ve deneyim aktarımında bulunurlar fakat önerdikleri alanda daha fazla bilgili diye, işi ya da süreci, danışmana bırakmak gibi bir tutum ya da beklenti sergilenemez.

İLE/VE/||/<>

Halk tarafından seçilerek ve belirli bir dönem, koşul, sorumluluk, yetki ve görevlerle sınırlı kalmak üzere, yaşanılan bölgenin ilk yönetimsel yetkilisi olarak, bölgedeki ne yapılacaklarla değil ne yapılmayacaklarla, neyin, ne kadar süre ve koşulda, eksik ya da sorunlu kalmamasını sağlamak üzere, ihtiyâr heyeti desteği ile işbirliğinde bulunan kişidir. "Muhtar" sözcüğü, "Hayır!" kökünden gelerek, kendi ya da yakın çevresinin irâdesiyle değil ne yapılmayacağının ya da engel olunacağının bilgisine sahip olan kişi, ihtiyârını devrede tutan kişi anlamına gelmektedir. Fiziksel olarak yapılması gereken işlerde de belediye başkanını, güvenlik amacıyla da vali, kaymakam, polis, jandarma gibi ilgili kurum ve yetkililerle daha yakın ve doğrudan ilişki içinde olma görevindelerdir. Kaymakam ve valilerden daha alt bir yetki ve konumda olsalar da, belediye başkanından sonra değil önce gelirler. )


- BAŞKA'NIN ile BAŞKAN'IN


- BAŞKA-NIN ile BAŞKAN-IN


- BAŞKASI İLE GELEN MUTLULUK
ile/ve/değil/||/<>/>
BAŞKASI İLE GİDEN MUTLULUK


- BAŞKASINA:
BIRAKMA ile/ve/<> "YIKMA"


- BAŞKASINI "KANDIRMAK" değil KENDİNİ YADSIMAK


- BAŞKASININ, BİZİ KEŞFETMESİ ile/ve/>/değil/yerine KENDİNİ KEŞFETME

( Beşer. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE İnsan. )


- BAŞKASININ SORUSU ile/değil/yerine KENDİ SORUN


- BAŞKASIYLA PAYLAŞTIĞIN/PAYLAŞABİLDİĞİN ile ANCAK/SADECE KENDİN YAŞAYABİLECEĞİN

( (ABLE) TO SHARE WITH OTHERS vs. ONLY YOU ABLE TO EXPERIENCE )


- BASKI (YAPMAK) ile AĞIRLIK (KOYMAK)


- BASKI ile/ve/değil/yerine/<> HAKİMİYET


- BASKI ile/ve/||/<>/> KORKU


- BASKI ile/ve/değil/||/<>/< REKABET


- [ne yazık ki]
BASKICI/LIK ile/ve/||/<> DAYATMACI/LIK


- BASKILAMA ile BASTIRMA


- BASKILAYICI TUTUM ile/değil/yerine SINIRLAYICI TUTUM


- BASKIN ile/ve/||/<> EGEMEN


- BASKIN ile/ve/değil/||/<> ÖNE ÇIKAN


- BAŞLAMAK İÇİN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> BAŞLAMAMAK/YAPMAMAK İÇİN

( "En" doğru zamanı beklemek. İLE/VE/||/<>/> [bazen/çoğunlukla] Olumsal/keyfî "bahane" (olabilir). )


- BAŞLAMAK ve/<> BAŞARMAK

( Başlamak, başarmanın yarısıdır. )

( Her iş, başlayana kadardır. )


- BAŞLANGIÇ:
EYLEM ile/ve/değil/||/<>/< ÖRTÜK EYLEM


- BAŞLANGIÇ MİT/LERİ ile/ve KURULUŞ MİT/LERİ ile/ve KURTULUŞ MİT/LERİ ile/ve KURTARICI MİT/LER ile/ve SON/KIYÂMET MİT/LERİ ile/ve YENİDEN DİRİLİŞ MİT/LERİ ile/ve GELECEK/ESKATOLOJİ MİT/LERİ ile/ve ÜTOPYA/CENNET MİT/LERİ ile/ve BAŞLANGIÇ/KOZMOGONİ MİT/LERİ ile/ve NEDENSELLİK/ETYOLOJİ MİT/LERİ ile/ve AHLÂK MİT/LERİ ile/ve PSİŞİK MİT/LER


- BAŞLANGIÇ ile/>< BİLİNÇ

( Başlangıca en yakın olan, bilince, en uzak olandır. )


- BAŞLANGIÇ ile/ve/||/<>/> GELİŞİM


- BAŞLANGIÇ ile MAYA

( BEGINNING vs. ORIGIN )


- BAŞLANGIÇ ile/ve/||/<> ZEMİN


- BAŞLI BAŞINA (ELE ALMAK)


- BAŞLI BAŞINA ile TAMAMEN


- BAŞLI BAŞINA ile BAMBAŞKA


- BAŞLIK PARASI ile/ve !DRAHOMA

( Erkek tarafı, gelin için verirdi. İLE/VE Kız tarafı, erkek için verirdi. [Musevilik'te.] )


- BAŞLISU :

( İstinye sınırları içinden çıkan içimi çok iyi olan bir memba suyudur. )


- BASMA ile BASMAK

( Basmak eylemi. | Gazete, dergi, kitap vb. bası ile hazırlanmış yazılı şeyler, matbua. | İskambil kâğıdı ile oynanan bir oyun. | Üzerinde bası ile yapılmış renkli biçimler bulunan pamuklu kumaş. | Bu kumaştan yapılan. | Yerin alçalmasıyla bu yeri örten deniz sularının yükselmesi, çekilme karşıtı. | Basılmış, matbu. | Gübre, tezek. İLE Gövdenin ağırlığını verecek bir biçimde ayak tabanını bir yere ya da bir şeyin üzerine koymak. | Küçük çocuklar ayakta durabilmek. | Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek. | Sıkıştırarak yerleştirmek. | Bası işi yapmak, tabetmek. | Örtmek, bürümek, kaplamak. | Bir şey üzerinde kalıp, mühür vb.yle iz yapmak. | Baskın yapmak. | Yaş almak. | Dumanın, sisin vb. çevreyi kaplaması, çökmesi. | Basınç yaparak sıvı ve gazları itmek. | Kümes hayvanları kuluçkaya yatması. | Uygunsuz vaziyette yakalamak. | Bir şeyin etkisinde kalıp eziklik, üzüntü ve ağırlık duymak. )


- BAŞOĞLU, FERİT (KEFELİKÖY, 1958 - 2008) :

( Sarıyerli. Pertevniyal ilkokulundan sonra Tophane Sanat Okulundan mezun oldu. Elektrik teknisyeni olarak iş hayatına atıldı. Siyasete ANAVATAN saflarında başladı ve 1984 yerel seçimlerinden Anavatan partisinden Sarıyer Belediye Meclisine üye seçildi ve bir dönem (1984 - 1989) bu görevi yaptı. Sarıyer Spor Kulübü üyesidir. )


- BAŞOKÇU/İFFET HANIM YALISI :

( Rumelihisarı Baltalimanı Caddesi üzerindedir. Sultan II. Mahmut döneminde (1808 - 1839) yapılmıştır. 1988'de kagir olarak yeniden inşâ edildi ve üzeri ahşap kaplama ile kaplandı. )


- BAŞTACI değil BAŞ TÂCI


- BAŞTAN AŞAĞI


- BAŞTAN AŞAĞIYA değil BAŞTAN AŞAĞI


- BAŞTAN BAŞA (SARMAK, DOLAŞMAK)

( SER-Â-PÂ, SER-TE-SER )


- BAŞTAN BAŞA ile BOYDAN BOYA


- BAŞTAN ÇIKARMAK ile/ve YOLDAN ÇIKARMAK


- BAŞTAN ÇIKMAK ile/ve/||/<>/> YOLDAN ÇIKMAK


- BAŞTAN DÜŞÜNMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> ZAMANINDA DÜŞÜNMEK


- BAŞTİMAR, BURHANETTİN (1912 - 1082) :

( Sarıyerlidir. Ticaretle iştigal etti. Uzun süre Sarıyer'i temsilen İstanbul Belediyesinde Belediye Meclis Üyesi olarak görev yaptı. )


- BASTIRILMA ile/ve/<> DIŞLANMA


- BASTIR(IL)MAK ile SİNDİR(İL)MEK

( TO (GET) SURPASS vs. TO (GET) CROUCH DOWN )


- DUYGU:
BASTIRILMIŞ ile/ve/||/<> REDDEDİLMİŞ


- BASTIRILMIŞ ile/ve GİZLİ


- BASTIRILMIŞ/LIK ile/ve VAZGEÇMİŞ/LİK

( Kişiler, neden/nasıl vazgeçerler?
( Why people give up? )

Hızlı sonuç beklediklerinden dolayı...
( Expect fast results... )

Kendilerine inançlarını kestiklerinden dolayı...
( Stop believing in themselves... )

Geçmişe saplanıp kalmalarından dolayı...
( Get stuck in the past... )

Hatalarında yaşadıklarından dolayı...
( Dwell on mistakes... )

Gelecekten korktuklarından dolayı...
( Fear the future... )

Değişime direndiklerinden dolayı...
( Resist the change/alteration... )

Güçlerinden vazgeçtiklerinden dolayı...
( Give up the power... )

Güçsüzlüklerine inandıklarından dolayı...
( Believe in their weaknesses... )

Dünyaya sahip oldukları zannından dolayı...
( Feel the world owes them something... )

Başarıyı istemekten çok, hata yapma korkularından dolayı...
( Fear failure more than desire success... )

Nelerin olanaklar içinde olduğunu görememelerinden dolayı...
( Never visualize what is possible... )

Kaybedecek şeylerinin çok olduğu zannından dolayı...
( Feel they have something to lose... )

Fazla çalışmaktan dolayı...
( Overwork... )

Sorunlarının sadece kendilerine özgü ve biricik olduğunu zannetmelerinden dolayı...
( Assume their problems are unique... )

Geri dönmenin ve geri dön işaretinin, hata yaptıkları anlamına geldiğini zannetmelerinden dolayı...
( See failure as the signal to turn back... )

Kendilerini, üzgün, güçsüz, acınası hissetmelerinden dolayı...
( Feel sorry for themselves... ) )


- BASTIRMAK ile/ve/<> GÖZARDI ETMEK


- BASTIRMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< TUTMAK


- BASTIRMAK ile ÜSTÜNÜ ÖRTMEK

Bugün[24 Ekim 2025]
itibarı ile 24.299 başlık/FaRk ile birlikte,
24.299 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(12/99)