Bugün[24 Ekim 2025]
itibarı ile 24.299 başlık/FaRk ile birlikte,
24.299 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(10/99)


- ATLAMAK ile/ve/||/<>/> PATLAMAK


- ATLAMATAŞI ADASI :

( Rumelifeneri sınırları içinde kalan bir adacıktır. Küçük olup sadece kayalıktır. Üzerinde yeşillik yoktur. Kıyı ile arasında sadece 25 - 30 metre kadar mesafe vardır. Kıyıda yüksek kayalıktır. Kıyı ile adacık arasında ki denizin suyu çok derin olup, buradan balıkçı tekneleri ve kayıklar gidebilmektedir. )


- ATLAMATAŞI DALYANI :

( Rumelifeneri'den Kilyos'a doğru giderken Atlamataşı mevkiinde kurulan bu dalyan uzun bir zamandan beri kurulmamaktadır. )


- ATLAMATAŞI :

( Rumelifeneri'nde Tahlisiye istasyonu tarafındaki kayalıklara denir. Dik kayalıkların hakim olduğu bu yerden tahlisiye tarafından batan veya batmak üzere olan gemilere, personeli kurtarmak için roket attıkları için kayalıklara "Atlamataşı" denilmektedir. Kıyı ile ada arası derin olduğu için yüzenlerin yüksek yerden atlamaları nedeni ile de bu ismi aldığı söylenmektedir. )


- ATLAS[İlk omur]:
İNSANDA ve TARİHTE/MİTOLOJİDE

( Kafatasını taşır. VE Aklı taşır. )


- ATLAS KEMİĞİ[Boyun omurlarının birincisi] ile AŞIK KEMİĞİ ile BEL KEMİĞİ/AMUDUFIKARİ ile ÇEKİÇ KEMİĞİ ile DİRSEK KEMİĞİ ile ELMACIK KEMİĞİ ile KOL KEMİĞİ ile ÖRS KEMİĞİ


- ATLAS[Yun.] ile ATLÂS[Ar. < TALAS]

( Düz, havsız, tüysüz. | Büyük harita. | Atlas Denizi. | Dünyanın, bir ülkenin/bölgenin, fiziksel ve siyasal coğrafyası ile ekonomi, tarih gibi konularda, toplu, tutarlı bilgi vermek için biraraya getirilmiş coğrafya haritaları derlemesi. | Bir kitabın sonuna eklenen ya da bir konuyu açıklamak için hazırlanmış resim ya da levhaların tümü. | Boyun omurlarının, üstten birincisi. İLE Eskitmeler. | Eski, aşındırılmış. )


- ATLET[Fr. < ATHLÈTE] ile ATLET[Fr. < ATHLÈTE]

( Kolsuz, askılı fanila. İLE Atletizmle uğraşan kişi, atletizmci. )


- ATLET ile/ve/||/<>/> TAVŞANLIK

( ... İLE/VE/||/<>/> Değerli ağaçlarla ince işler yapma sanatı. | Atletizm yarışlarında rekor kırması beklenen atletin önünde koşup tempoyu yüksek tutan atletin yaptığı iş. )


- ATLI KARINCA ile AT ile KARACA[Erkek çocuklar atlara, kız çocukları Karaca'ya bindirmekten!]


- ATLI KÖŞK :

( Sabancı ailesine ait olan bu köşk, 1923'te Hidiv İsmail Paşa'nın torunu Mehmet Ali İhsan Bey tarafından yaptırıldı. 1951'de Hacı Ömer Sabancı tarafından satın alındı. Köşkün bahçesine, Louis Danmas tarafından 1864'te Paris'te bronzdan yapılan at heykeli satın alınarak 1957'de köşkün bahçesine konulmuştur. O günden beri bu köşke Atlı Köşk denilmektedir. Bilahare İşadamı Sakıp Sabancı'ya (1933 - 2004) geçen köşk Resim - Hat Sanatları Müzesi olarak kullanılmaktadır. )


- ATMACA, CEMRE (TRABZON, 1985) :

( Kartal'dan transfer edildi ve beş sezon Sarıyer'de tescilli kaldı (2011/2016). Bu süre içinde iki kez Sarıyer'den ayrıldı ise de devre aralarında tekrar transfer edildi. Sarıyer forması altında 112 lig, 1 özel maç olmak üzere 13 kez forma giydi. Lig maçlarında 39 ve özel maçlarda 1 olmak üzere takımına toplam olarak 37 gol kazandırdı. U18 milli takımında 2 kez oynadı ve 2015/2016 sezonu sonunda Sarıyer'den ayrıldı. )


- ATMAK ile/değil/yerine/||/<>/< KAYDIRMAK


- ATOM ALTI/NDA ve/<> BÜTÜNLÜK/TE

( Belirsizliğin yaşandığı alanlar. )


- ATOM(BÖLÜNEMEZLİK) = ATOME[İng.] = ATOME[Fr.] = ATAMUS, INDIVIDIUM CORPUS[Lat.] = (HE) ATOMOS[Yun.] = CUZ'UN LA-YETECEZZA, ZERRE[Ar.] = ATOM, ZERRE[Fars.] = PARAMANU, TANMATRA, ANU[Sans.] = YUANZI[Çince] = GENŞİ[Jap.] = NGUYÊN TU'[Vietnamca] = PARÁNY[Macarca]


- ATOM DÜZEYİ ile/ve/> MOLEKÜLER DÜZEY ile/ve/> ORGANEL DÜZEYİ ile/ve/> GÖZE DÜZEYİ ile/ve/> DOKU DÜZEYİ ile/ve/> ORGAN DÜZEYİ ile/ve/> ORGAN DÜZENİ(SİSTEMİ) DÜZEYİ ile/ve/> ORGANİZMA DÜZEYİ

( Hücrenin İç Yapısı'nı izlemek için burayı tıklayınız... )


- ATOM ECONOMY İLE E-FACTOR İLE SOLVENT-FREE ile/||/<> SÜRDÜRÜLEBİLİR KİMYA

( Çevre dostu kimyasal süreçler. )

( Formül: AE = MW(product)/ΣMW(reactants)×100 )


- ATOM EKONOMİSİ İLE E-FAKTÖR İLE RME ile/||/<> YEŞİL METRİKLER

( Kimyasal süreç verimliliği ölçütleri. )

( Formül: AE = (MW_ürün/ΣMW_reaktant) × 100 )


- ATOM İLE İYON İLE İZOTOP ile/||/<> ATOMİK VARYASYONLAR

( Atom nötr, iyon yüklü, izotop ise farklı nötron sayılı aynı elementtir. )

( Formül: Z = proton İLE A = proton + nötron )


- ATOM ile/ve/< ÇEKİRDEK ile/ve/< PROTON/NÖTRON(NÜKLEON[Fr. < Lat.]) ile/ve/< MEZON[Fr. < Yun.] ile/ve/< ELEKTRON ile/ve/< KUARK

( 10¯8 cm. İLE/VE/< 10¯¹² cm. İLE/VE/< 10¯¹³ cm. | Elektrondan ağır, protondan hafif bir atom nesneciği. İLE/VE/< 10¯¹6 cm. İLE/VE/< 10¯¹6 cm. )

( ATOM vs./and/< NUCLEUS vs./and/< PROTON/NEUTRON vs./and/< MÉSON vs./and/< ELECTRON vs./and/< QUARK )


- ATOM ile/||/<> MOLEKÜL

( Atom elementin en küçük birimi İLE molekül bileşiğin en küçük birimidir )

( Formül: H İLE H₂O )

( Demokritos tarafından -400 yılında keşfedildi/formüle edildi. (-460--370) (Ülke: Antik Yunan) (Alan: Fizik, Felsefe) (Önemli katkıları: Atom teorisi) )


- ATRAVMATİK/ATRAUMATIC[İng.] değil/yerine/= ÖRSELEMEYEN


- ATROFİ/ATROPHY[İng.] ile KÖRELİM/KÖRELME

( Körelme, dumur. Örgen ya da dokunun beslenemeyerek küçülmesi. )


- ATSUSHI MIYAZAKI PARKI :

( Van depreminde hayatını kaybeden Japon yardım gönüllüsü Atsushı Miyazaki adına inşâ edilen Japor Parkında, Karslı heykeltıraş Murat Muravvani tarafından yapılan Miyazaki büstü yer alıyor. Park Türk Japon dostluğunu simgeliyor. )


- ATTRIBUTION vs. INTERPRETATION


- ATVÂD, CEBEL[Ar. < TAVD] ile/ve/&lt; A'LÂM[Ar. < ALEM]

( Dağlar. İLE/VE Yüksek dağlar. )


- ATYEB-İ ME'KÛLÂT[Ar.] ile A'ZEB[Ar.]

( Yiyeceklerin en güzeli. İLE En lezzetli ve tatlı. )


- AUGUSTE RODIN ile/ve/||/<>/> KEMAL KÜNMAT

( "Düşünen Adam" heykelini yapan. İLE/VE/||/<>/> Bakırköy Akıl Hastahanesi'ndeki "Düşünen Adam" heykelini yapan. )


- AUM:
SOLUK ve/||/<> SESSİZLİK


- AURORA ile/ve AURA/ÖNCÜL DUYUM, ÖNCÜL BELİRTİ, GÖVDENİN ÇEVRESİNDEKİ ENERJİ ALANI

( Kuzey kutbu ışıkları. İLE/VE İnsan gövdesi etrafındaki ışıma/tireşim/enerji. )


- AV. AZİZ ÖZGÜR SOKAK :

( Merkez Sarıyer'de ve Sarıyer deresinin sol tarafında ve Bürümcük sokaktan sonraki ikinci sokaktır. Sokak soldan Şehit Mithat Caddesine çıkar. Bu sokağın adı Cumhuriyetin ilk yıllarından 1960'lı yıllara kadar ismi "Süngüsü Düşük Sokak" tı. Bu isim verilmesine neden, Milli Mücadele döneminde Padişah/Sultan yanlısı olan ve işgalciler hesabına çalışarak jurnalcilik yapanların bir kaçının bulunduğu sokaktı. Sarıyer'deki millicileri, Kuvayı Millicileri takip ederek jurnalliyorlardı. Bu nedenle de Sarıyerli direnişçiler zor günler yaşadılar. Milli Mücadele devam ederken jurnalcilerin pek çoğu cezalandırıldı. Bir kısmı pişmanlıklarını belirterek aman dilediler. M.M. Teşkilatının Sarıyer'deki lideri Öğretmen ve Avukat olan Aziz Bey'di (Arnavut Aziz, Zeynel'in Aziz). Özür dileyenlerin üzerine fazla gitmedi. Nihayet onlar da Sarıyerlilerdi. Ama unutmayanlar unutmadı ve jurnalcilerden en önemlisinin onurunun kırılması amacı ile bulunduğu sokağa "Süngüsü Düşük Sokak" ismini koydular. Çok uzun yıllar sokak bu isimle anıldı. Av. Aziz Özgür Beyin vefâtı üzerine bu sokağın ismi Av. Aziz Özgür Sokak olarak değiştirildi. )


- AV. REŞİT EFENDİ SOKAK :

( Yenimahalle'nin saygın isimlerinden biri olan Av, Reşit Efendi'nin oturduğu sokağa "Av. Reşit Efendi Sokak" adı verilmiştir. )


- AVAL/AVEL AVAL (BAKMAK)


- AVÂM[Ar. < ÂMM] ile A'VÂM[Ar. < ÂM]

( Herkes, kaba ve cahil halk, ayak takımı. İLE Yıllar, seneler. )


- AVAM TENZİHİ ile/ve HAVAS (ÂRİF) TENZİHİ


- AVÂM ile ULEMÂ ile UREFÂ ile UMERÂ

( Tedbir peşindedir. İLE Kanıt peşindedir. İLE Tanık peşindedir. İLE Akıl peşindedir. )

( İhtiyât peşindedir. İLE İstidlâl peşindedir. İLE İstişhâd peşindedir. İLE İstişâre peşindedir. )


- AVANAK[Erm.] ile AHMAK

( Kolaylıkla kandırılabilen ya da aldatılabilen, aptal, bön. İLE Aklını gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal. )


- AVANE/AVENE[Ar.] değil/yerine/= YARDAKÇI/LAR

( Kötü işlerde birine yardım eden "kişi/ler". )


- AVANGART[Fr. < AVANT-GARDE] ile ÖNCÜ


- AVAZ AVAZ (BAĞIRMAK)


- AVÂZ ile ÂVÂZ[Fars.] ile A'VÂZ[Ar. < İVAZ]

( Nefret. İLE Ses, sedâ. İLE Bedeller, karşılıklar. )


- [ne yazık ki]
AVCI ile/ve/=/||/<> AYI

( Hile bilir de. İLE/VE/=/||/<> Yol bilmez mi? )


- AVCILIK VE ATICILIK SPOR KULÜBÜ :

( İstanbul Avcılık ve Atıcılık Spor Kulübü Poligon'daki tesislerinde faaliyet göstermektedir. Uluslararası yarışmalarda derece alan sporcuları vardır. )


- AVCI/LIK ile/ve/değil/önce/||/<>/< TOPLAYICI/LIK


- -ÂVER[Ar.] ile A'VER[Ar.]

( Getiren, taşıyan. [PEYÂM-ÂVER > PEYGAMBER] İLE Bir gözü kör, tek gözlü. | Körbağırsak. )


- [not] AVERAGE vs. APPROXIMATE


- IŞILDIZ/AVİZE[Fars.] ile LAMBA[Yun.]

( Farsça'da her tür askıya denir. İLE ... )

( CHANDELIER vs. LAMP )


- AVKMAK ile AVKMAK ile AVKMAK ile AVKMAK

( Karıştırmak, iyice karıştırmak, kabartmak. | Yoğurmak, özleştirmek. İLE Ezmek, parçalamak, ufalamak, çok küçük parçalara ayırmak. | Dövmek. | Çamaşırı durulamak. | Çitilemek, avuç içinde sıkıştırmak, ovmak, ovalamak. İLE Yenmek, mağlup etmek. İLE Köpeğin koparmadan, az ısırması. )


- AVLU ile/||/<> ATRİUM ile/||/<> AYDINLIK FENERİ

( Genellikle üstü açık iç mekân. Çevrede yapı birimlerinin dizilerek bir bütün oluşturduğu açık mekân. İLE/||/<> Antik Roma konutlarında evin bir bölümünü oluşturan, etrafı sütunlarla çevrili avlu. İLE/||/<> Örtülü iç mekânlara ışık sağlamak için düzenlenmiş bir açıklık. | Küçük bir kubbe ya da çatının ortasında daha yüksek ve etrafı camlı bölüm. )


- AVLU değil/yerine/= IŞIKALAN


- AVNİ BABA ÇEŞMESİ :

( Boyacıköy Dönüm Sokakta olup duvar çeşmesidir. Kim tarafından ne zaman yapıldığı bilinmiyor, tamiri 1963 yılında Avni Baba tarafından yapılmıştır. )


- AVNÎ ile/ve/||/<> SELİMÎ ile/ve/||/<> MUHİBBÎ ile/ve/||/<> ADLÎ ile/ve/||/<> MURÂDÎ ile/ve/||/<> NECİB ile/ve/||/<> İLHÂMÎ

( [şiirlerinde kullandığı takma ad/mahlas]
Fatih Sultan Mehmet'in. İLE/VE/||/<> Yavuz Sultan Selim'in. İLE/VE/||/<> Kanunî Sultan Süleyman'ın. İLE/VE/||/<> II. Bayezit'in. İLE/VE/||/<> III. Murad'ın. İLE/VE/||/<> III. Ahmed'in. İLE/VE/||/<> III. Selim'in. )


- AVOID vs. TO PROTECT


- AVRUPA BİRLİĞİ ZİRVESİ ile/ve/||/<> AVRUPA BİRLİĞİ KURULU/KONSEYİ

( THE EUROPEAN COUNCIL vs./and/||/<> THE COUNCIL )


- AVRUPA'NIN EN BÜYÜK KENT PARKI:
PHOENIX

( İrlanda'nın başkenti Dublin'de bulunmaktadır. )


- AVŞAR, HÜLYA (EDREMİT, 1963) :

( Sinema ve ses sanatçısı. 1983 yılında Bulvar Gazetesinin tertiplediği Kainat Güzellik Yarışmasında birinci oldu ve yıldızı parladı. Sinemaya geçti. "Haram" filmi le sanat hayatı başladı. Sinema ile uğraşırken müzik eğitimi almayı ihmal etmedi. Müzikallerde oynadı albüm ve single yaptı. "Salkım Yarası"albümü ile şöhreti yakaladı. "Sessiz Kadın" şarkısı ile önemli bir şöhretin sahibi oldu. Bir Milyon yüz binin üzerinde satış yaparak rekor kırdı. Kral TV.'den En iyi Kadın şarkıcı ödülünü aldı. Sahne aldı, filmlerde oynadı, show programları yaptı. Uzun yıllardan beri Sarıyer'de ikamet etmektedir. )


- AVUÇ AVUÇ ("GÖTÜRMEK", YEMEK)


- AVUÇ/LAMAK ile/ve KOŞAM/LAMAK

( ... İLE/VE İki elle avuç/lamak. )


- AVUCUNU YALAMAK ile YUMRUĞUNU YALAMAK

( Karşılık bulamamak. İLE Cimrilik. )


- AVUNÇ ile/ve/||/<> AVUNTU

( Acının hafiflemesi ya da unutulması. Teselli. İLE İnsanı avutan şey. )


- AVUNMA ile KANIKSAMA

( TO BE CONSOLED vs. TO BE INURED TO )


- AVUNMA ile/ve NEŞE

( TO BE CONSOLED vs./and GAIETY/MERRIMENT )


- AVUNMA ile/ve OYALANMA

( TO BE CONSOLED vs./and TO DAWDLE )


- AVUNMA ile/ve/değil/yerine/|| SAVUNMA


- AVUN(/T)MAK ile KAN(DIR)MAK

( TO BE CONSOLED(/TO SOOTHE/DIVERT) vs. TO (BE) DECEIVE(D) )


- AVUNTU ile/ve/değil/yerine/<> GERÇEK/LİK


- AVUNTU ile/ve KETLE(N)ME[Erm.]

( CONSOLATION vs./and OBSTACLE | TO IMPEDE )


- AVYA değil HAVYA[Ar.]

( Madenlerle yapılan kaynak işlerinde, lehimi eritmek için ateşle ya da elektrikle kızdırılarak kullanılan, çoğunlukla çekiç biçiminde, ucu bakır aygıt. )


- AY SİNEMASI :

( Emirgan'da yazlık sinema olarak hizmet veriyordu. Hayat Bahçesi olarak isimlendirilen yerdeki bulunan bu sinema 1975'te kapatıldı. İşletmecisi Ekrem Beydi. )


- [ne yazık ki]
AY VE YILDIZ İSTER/SİN ve/||/<>/> BUNLARI DA GÜNDÜZ OLSUN DİYE İSTER/SİN / BEKLER/SİN


- AY ile AY ile AY

( Birdenbire duyulan acı, ağrı, şaşırma, ürkme ya da sevinç anlatan bir söz. İLE Art arda gelen iki yeni ay arasında geçen süre. | Yılın on iki bölümünden her biri. | Bir ayın herhangi bir gününden ertesi ayın aynı gününe kadar geçen ya da yaklaşık otuz gün olarak kabul edilen süre. İLE Dünyanın uydusu olan gök nesnesi. )

( MOON vs. MOON vs. MOON )


- AYA ANASTAS KİLİSESİ :

( Tarabya'daki Rum Kiliselerinden biriydi. 6 - 7 Eylül olayları sarsında tahrip edildi ve sonradan onarıldı. )


- AYÂ[Ar.] ile ÂYÂ[Fars.], ACABA[Ar.] ile A'YÂ[Ar.] ile AYA[Ar.]

( Yeteneksiz/kabiliyetsiz, kudretsiz. | Tedavi edilemez, iyileştirilemez. İLE Şüphe ve tereddüt bildiren edat. İLE Daha ya da en kudretsiz, hiç iktidarı olmayan. İLE El/avuç içi, ayak tabanı. | Yaprakların düz ve parlak bölümü. )


- AYAĞA BAKMAK ile/ve/değil/yerine YERE BAKMAK


- AYAĞA KALKMAK/KIYAM ve/||/<>/> UYANMAK/UYANIKLIK/YAKAZA ve/||/<>/> YÜRÜYÜŞ/SEYR


- AYAK -ile

( Çoban, murakıb, müş'ir, müşir, müşire ya da payende; reddade, müşahide, takibe, garib )


- AYAK SÜRÜYEREK YÜRÜMEK ile/yerine/değil AYAK SÜRÜMEDEN YÜRÜMEK

( [not] WALKING IN, TO DRAG ALONG THE FOOT vs. WALKING IN, NOT TO DRAG ALONG THE FOOT
WALKING IN, TO DRAG ALONG THE FOOT vs. WALKING IN, NOT TO DRAG ALONG THE FOOT )


- AYAKKABI / KALOŞ[Yun.]/GALOŞ

( Sağlık kurumları, müzeler vb. yerlerde özel bölümlere girerken ayakkabıya geçirilen ince ve şeffaf kılıf. | Tabanı tahtadan yapılmış deri ayakkabı. )


- AYAKKABI ile KASKAL(/LAMAK)

( ... İLE Eski ayakkabı. )


- AYAKKABI/BAŞMAK ile AYAKAPI

( ... İLE Fener-Balat'taki kapı. )


- ... AYAKLARI ile/ve/||/<>/> ... AĞIZLARI


- AYAKLARINIZI:
ÜŞÜTMEYİN! ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SICAK TUTUN!


- AYAK/PA[Fars.]:
PATİ ile/||/<> PATİK ile/||/<> PATİKA ile/||/<> PABUÇ ile/||/<> PAYTAK ile/||/<> PAYİDAR ile/||/<> PİYADE[< PAYADAK] ile/||/<> PİYON[< PEDON]

( Kedi, köpek için ön ayak. İLE/||/<> Küçük çocuk ayakkabısı. İLE/||/<> Keçi yolu. İLE/||/<> Ayakkabı. İLE/||/<> Eğri bacak. İLE/||/<> Ayakta durmak. İLE/||/<> Yaya. İLE/||/<> Yaya. )


- AYAKTA DURACAK DURUMUNUN OLMAMASI ile/ve/||/<>/< YAŞAMDA DURACAK NEDENLERİNİN OLMASI


- AYAKTA UYUYAN ile/değil/yerine/>< AYAKTA DURAN


- AYAN-BEYAN (ORTADA OLMAK)

( Kanıt gerektirmemek. )


- AYAN/AYÂN[Ar. < İYÂN] ile ÂYAN/Â'YÂN[Ar. < AYN]

( Belirli, açık. İLE Gözler. | İleri gelenler. | Meşrûtiyet dönemlerinde danışma meclisi niteliğindeki Âyan Meclisi üyeliği yapmış kişilerin her biri. )


- AYÂN ile/||/<>/> AYÂN-EŞRÂF

( Bir bölgenin ileri gelenlerine verilen ad. İLE/||/<>/> Derebeyi konumuna ulaşan taşra ileri gelenlerine verilen ad. )


- AYANOĞLU, OSMAN (İST. 1947 - ?) :

( Armatör olarak iş hayatına devam ederken Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- AYAR ile AĞYAR

( Bir iş ya da davranışta gereken ölçü. İLE Başkaları, yabancılar/eller. | Dışında/ki, hariç, haricinde/ki. )

( Tanımdaki/ifadedeki gereklilik kuralı: Parçalarını bulunduran, dışındakilere engel olan. [Efrâdını câmi, ağyarını mâni.] )


- ÂYAR değil AYAR


- AYARLAMA ile UYARLAMA


- AYARLAYAN ile/ve/değil/||/<> AYARTAN


- AYAR[Madeni parada] -ile

( Basılı madeni paranın içerdiği değerli maden miktarının karışıma olan oranı. )


- AYARTICI ile KIŞKIRTICI


- AYASOFYA MİNARELERİ'NDE:
MİMAR SİNAN DÖNEMİ ile FATİH DÖNEMİ

( [müze girişi itibariyle] Sol taraftakiler. İLE Sağ taraftakiler. )


- AYASOFYA MÜZESİ ve TOPKAPI SARAYI ve/||/<> HALUK DURSUN ve/||/<> KUMRULAR

( Makam odasını kumrulara terk eden bürokrat: Haluk Dursun

"Topkapı Sarayı'nda müdürlük yaptığım dönemde, makam odamda otururken bir kumrunun açık pencereden girerek avizenin etrafında uçtuğunu gördüm. Hiç kımıldamadan seyretmeye başladım.

Kumru, sanki tavaf eder gibi odanın her tarafında dolaştı, avizenin üzerine kondu, bir süre oturdu. Sonra geldiği gibi uçup gitti. Biraz sonra yanında başka bir kumru ile tekrar geldi. Bu sefer sanki bir ev (saray) sahibi edasıyla onu gezdirdi. Yeni geleni elinden, (kanadından) tutar gibi aldı ve avizenin içine oturttu. Bir süre koklaştılar. Sonra uçup gittiler.

Ertesi gün ikisi birlikte ağızlarında dal parçacıkları ile geri geldi ve avizenin içine bir yuva kurmaya başladılar. Yuva birkaç gün içinde kuruldu.

Olup biteni hiç ses çıkarmadan izliyordum. Dişi kuş, yumurtlama hazırlığı yapıyordu.

Galiba onlar da beni izliyordu ki, hiç tedirgin olmuş gibi görünmüyorlardı. Buna karşılık dışarıdan odaya başka biri girince, hemen ürküp pencereden kaçıyorlardı. Baktım olmayacak, makam odamı onlara bırakıp hemen karşıda bulunan küçük bir odaya geçtim.

Bir gün, televizyon çekimi için Topkapı Sarayı'na gelen gazeteci dostum rahmetli Savaş Ay, "Hocam, niye bu küçücük odada oturuyorsun?" diye sordu.

"Ben hâlden anlarım, bir kumru arkadaşım, sevgilisine, “ben seni saraylarda yaşatacağım" diye söz vermiş, insan yuva kurana yardımcı olmaz mı?" dedim.

"Hocam, ne olur göster şu yuvayı bana” dedi ve kapıdan odadaki yuvanın fotoğrafını çekti.

Ertesi gün beni Ankara'dan arayan arayana...

"Derhal makam odası açılsın, kumruların yuvası dağıtılsın, saray bakımsızlıktan perişan olmuş görüntüsü verilmesin" dediler.

Meğer Savaş Ay haber yapmış bizim kumrunun öyküsünü...

Hemen aradım, “üstad sen ne yaptın?” diye sordum.

"Hocam bu kadar güzel malzeme (haber) buldum, yazılmaz mı Allah aşkına" dedi.

"Gazetede sabah toplantısında anlattım, herkes ayağa kalktı ve seni alkışladı" diye ekledi.

Sadece gazetedekiler değil Ankara da ayağa kalktı sayende" diye yanıt verdim.

Şimdi ne yapacaktım? Çifte kumrulara kol kanat gerip onların saadetlerini korumaya mı çalışacaktım, yoksa odayı kullanıma açarak bir yuvanın dağıtılmasına mı neden olacaktım?

Bir biçimde, ya ben makamı, ya da o kumrular makam odamdaki yuvalarını kaybedeceklerdi.

Akşama kadar bakanlıktan beni aramayan kalmadı...

“En azından yumurtadan yavru kuşlar çıksın, uçup gidene kadar bekleyelim” diye düşündüm. “Ben yuvayı almam, siz beni görevden alın isterseniz” dedim.

Ertesi gün, yuvaya bakmaya gittim ki, ne göreyim, yuva yerinde duruyordu ama kumrular yoktu.

Yuva yerinde durmasa, "Biri kuşları ürküttü, kovaladı" diyecektim. Hâlbuki yuva yerli yerinde duruyordu. Kumrular, sanki durumu hissetmiş ve sessizce çekip gitmişlerdi. Bir daha da hiç gelmediler.

Daha sonra Topkapı Sarayı'ndan, Müsteşar ve Bakan Yardımcısı olarak Ankara'ya gittim.

"Kuşların yuvası dağıtılsın, makama sahip çıkılsın" diyenlerin ise hiçbiri Bakanlık'ta makamlarında kalamamıştı.

Muhakkak ki, biz de bir gün bu makamlardan uçup gideceğiz. Kuşlar ise hep sevmeye, uçmaya ve yuva kurmaya devam edecek.

Haluk DURSUN )

( )


- AYASOFYA ile KÜÇÜK AYASOFYA CAMİSİ

( ... İLE Sultanahmet'in aşağısında, Küçük Ayasofya Caddesi'nin sonundadır. )

( ... İLE 1505'te, Bâbüssaâde Ağası Hadım Hüseyin Ağa emriyle Bizans kilisesinden[527] camiye dönüştürülmüştür. )


- AYASOFYA ve ZEYREK

( Fatih Sultan Mehmet'in fetih sonrasında benim diye belirlediği yerler. )


- AYASOFYA'DA:
BİRİNCİ ile/ve İKİNCİ ile/ve ÜÇÜNCÜ

( M.S.: 360 ile/ve 415 ile/ve 537 )


- AYAYANİ KİLİSESİ :

( Tarabya'daki Rum Kiliselerinden biridir. 6 - 7 Eylül olayları sırasında tahrip gören ve sonrada onarılan. )


- AYAZ ile/ve/||/<> BOĞAZ

( Lokman Hekim, 32 temel hastalık belirlemiş. 16'sının, soğuktan; 16'sının da "yeme-içme"den kaynaklandığını görmüş. Üşütmemeyi ve çok yememeyi yeğlemeliyiz. )


- AYAZAĞA MAHALLESİ :

( 1930 yılında ilçe olan Sarıyer'e bağlıydı Ayazağa köyü. Bağlılığı 1954 yılına kadar devam etti. 1954 yılında Şişli yeni bir ilçe olarak kurulurken Ayazağa, Maslak ve Huzur mahalleleri de ile Şişli'ye bağlandı. 2012 yılında "Belediyeler Birliği Kararnamesi" ile Huzur ve Maslak Mahalleleri ile birlikte Sarıyer'e bağlandı. Üç tarafı ormanla kaplı olan Ayazağa'nın kuruluşu 300 yıl önceye kadar gider. )


- AYAZAĞA MERKEZ PARKI :

( Ayazağa Mahallesindedir. 903,84 m2 lik bir alanı kaplamaktadır. 225,29 m2 yeşil alanı bulunmaktadır. )


- AYAZMA SUYU :

( Hünkar Suyu mesiresine giderken yolan üst kısmında olup kayalıklar arasından çıkar. Aynı yerden çıkan Aralık suyu ile birleştirilerek; Aralık, Horozoğlu, Atçeşmesi ve Kumsal Çeşmesine akış verir. )


- AYBER, ADNAN (BİTLİS/AHLAT 1953) :

( Eğitimci, sendikacı ve siyasetçi. 1972'de Gaziantep Öğretmen Okulundan mezun oldu.1 yıl Mardin Nusaybin Dibek Köyünde, 5 yıl Ahlat Taşharman köyünde, 19 yıl Sarıyer Ferahevler Mahallesi Hürriyet İlkokulunda öğretmen olarak görev yaptı ve buradan emekli oldu. TÖBDER Ahlat Şube Başkan Yardımcılığı yaptı. Siyasete Sarıyer CHP teşkilatında başladı. 2004/2009 ve 2009/2014 de olmak üzere iki dönem Sarıyer Belediye Meclisi üyesi seçildi. Aynı dönem içinde 2 yıl Belediye Meclis Başkan Yardımcılığı, 3 yıl Sarıyer Belediye Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundu 2014/2017 yılları arasında Sarıyer Kızılay Şubesi yönetiminde görev yaptı. 2012 yılından beri İstanbul Ahlat Kültür Turizm Tanıtma ve Yardımlaşma Dernek Başkanı olarak görev yapmaktadır. Ticaretle uğraşmaktadır. )


- AYDEMİR, MUSTAFA (ANTALYA, 1953) :

( Antalya'da doğdu (1953), Uzun yıllardan beri Sarıyer/Yenimahalle'de ikamet etmektedir. Antalya Lisesini bitirdi (1972), İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nden mezun oldu (1979). 1974 yılında kendi şirketini kurdu. 1977 yılında Teksas Üniversitesi adına G. Bass ekibiyle Serçe Limanı Bizans Batığı Sualtı Kazısında çalıştı. Antik batıklara, 1. ve 2. Dünya savaşı batıklarına daldı. Uzun yıllar batıklar, balıklar, kıyılar ve amforalar hakkında makaleler yazdı. Kaptan Cousteau Ekibiyle daldı ve birlikte konferanslar verdi. 9 yıl boyunca araştırdığı Fransız Savaş Gemisi Paris - 2 batığından, 1. Dünya Savaşı'na ait unutulmuş bir tarihi ortaya çıkardı ve bunu 2004'te "Ben bir Türk Zabitiyim. Batıktan Çıkan Kahraman" isimli belgesel kitabıyla yayınladı. Arkeolojik Eser Koleksiyoncuları Derneği ve Marmara Adası Deniz Müzesi Kurucuları arasında yer aldı. Dernek üyelerinin eserlerini bir araya getirerek Deniz Müzesi projesi hazırladı. Atatürk portresini Erzincan dağlarının en iyi görünen bir yüzüne resmeden çalışmasını 2010 yılında "Dağdan Bakan Gözler" ismi ile kitaplaştırarak yayınladı. Çalışmalarını Sarıyer'de bir deniz müzesi açılması için sürdürmektedir. )


- AYDIN, EROL (İST. 1966) :

( Sarıyerli, Sarıyer Lisesini bitirdi. İ.Ü. İktisat Faktültesinden mezun oldu ve ABD. Southern Üniversitesine lisans ve lisansüstü eğitim için gitti ama çeşitli nedenlerle tamamlayamadı. Siyasete DSP saflarında atıldı. 1999 yerel seçimlerinde DSP den Sarıyer Belediye Başkan adayı oldu, kazanamadı. 2009 yerel seçimlerinde CHP den Belediye Meclis Üyesi seçildi ve Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Üyesi olduğu Sarıyer Spor Kulübünde bir dönem (2009/2010) Yönetim Kurulu Üyesi Asbaşkan olarak görev yaptı. Spor olarak futbolu seçti ve Beşiktaş, Galatasaray, Sarıyer (PAF) alt yapı takımlarında ve Rumelihisar Kulübünde futbol oynadı. )


- AYDIN, HÜSEYİN (SÜRMENE, 1931 - 1985) :

( Bir yıl İstanbul Tıp Fakültesinde okuduktan sonra İ.Ü. Diş Hekimliği Fakültesine geçti ve bu fakülteyi bitirdi. Askerlik görevini Karadeniz Ereğli'de yaptı. Diş Hekimi olarak iş hayatına atıldı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- AYDIN, NURİ FATİH (ÜSKÜDAR, 1996) :

( UTAŞ Uşakspor'dan orta saha elemanı olarak transfer edildi bir sezon (2018/2019) tescilli kaldı. Bu süre içerisinde takımının 33 lig ve 2 özel olmak 37 maçında forma giydi ve takımına lig maçlarında 5 gol kazandırdı. Gebze Karadenizspor, İstanbulspor A.Ş. Ofspor A.Ş. UTAŞ Uşakspor ve Sarıyer'de oynayan bu futbolcu sezon sonunda serbest kaldı. )


- AYDIN, OĞUZ KONUK (ASLANKÖY, 1954) :

( Fenerbahçe'den transfer edildi (1978) 9 sezon Sarıyer'de kaldı. 232 Lig, 4 B Takımlar ligi, 20 Kupa ve 6 Turnuva maçı olmak üzere 262 resmi, 66 özel olmak üzere 328 maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 14, özel maçlarda 4 olmak üzere 18 gol kaydetti. )


- AYDIN, ŞAKİR (...) :

( Çayırbaşı Mahallesinde muhtarlık yaptı. )


- AYDIN, VAROL (RUMELİKAVAK, 1964) :

( Rumlikavaklı işadamı ve dernekçi. Rumelikavağı Spor Kulübü üyesi ve başkanı, Rumelikavağı Güzelleştirme Derneği Üyesi ve Başkanı. Sarıyer Spor Kulübü Üyesi olup iki dönem (2015/2016 ve 2016/2017) Yönetim kurulunda bulundu. )


- AYDIN, YEKTA (YEŞİLCE/ORDU, 1950) :

( İstinyeli, eğitimci, yazar ve siyasetçi. İlk ve ortaokulu Yeşilce ve Mesudiye'de, öğretmen okulunu Perşembe'de, Gazi Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilimler Bölümünü Ankara'da, lisansını Eskişehir Anadolu Üniversitesi Tarih Bölümünde tamamladı. Memuriyete öğretmen olarak başladı. Mesudiye Lisesi ve Mesudiye İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yaptı. İstanbul Yeni Levent Lisesi ve sonrasında Şişli Çağlayan Lisesinde Müdür olarak atandı. 2000‘de emekli oldu ve Beşiktaş Özel Yıldız Kolejinde Müdür olarak görev yaptı. Siyasete CHP saflarında başladı ve Yeşilce Belediye Başkanı seçildi (2004 - 2009). CHP İstanbul İl Yönetim Kurulunda üye olarak görev yaptı. İstanbul ikinci bölgeden milletvekilliğine aday oldu kazanamadı. Çeşitli vakıf, dernek ve diğer sivil toplum kuruluşlarında üye ve yönetici alarak çalıştı. Aynı zamanda saz sanatçısı ve bestekâr olarak da eserler verdi. Yazın hayatını da devam ettirdi ve uzun yıllar Mesudiye'nin Sesi ve Mora Dergilerinde yazıları yayınlandı. Ayrıca Gül Dalı, Yayla Yeli, İnsan İlişkilerimiz, Işıksız Köyler, Gökten Sevgi Yağsın Yere, Dostun Yolu İnce Uzun adlı şiir kitapları ile Göle Düşen Damla, Dünden Bugüne İzlenimlerim isimlerini taşıyan kitapları var. )


- AYDIN = MÜNEVVER = INTELLECTUAL[İng.] = INTELLECTUEL[Fr.] = INTELLEKTUELL[Alm.] = INTELLETTUALE[İt.] = INTELECTUAL[İsp.] = PAIDEUMENOS[Yun.] = MUFEKKİR[Ar.] = RÛŞENFİKR[Fars.] = INTELLEKTUEEL[Felm.] = ZİYÂLİ[Azarbaycan = Özbek Tr.] = BİLİKTİ[Kazak Tr.] = BİLİMDÜ[Kırgız Tr.] = DIANOOUMENOS[Yun.] = PROSVEŞÇONNIY[Rusça]


- AYDIN ile/ve/||/<> ÖNDER


- AYDINALP, ALİ (?) :

( Sarıyer Kaymakamı olarak hayli iz bıraktı. Bilhassa halkın içine girmesi, derneklerle yakın ilişki kurması ve Sarıyer Spor Kulübü'nün I. Türkiye Ligine yükseldiği sezon, kulübe verdiği destek ve diğer amatör kulüplere gösterdiği yakın ilgi ile iz bıraktı. Sarıyer'den Tekirdağ Vali Yardımcısı olarak ayrıldı. )


- AYDINER SOKAK PARKI :

( Baltalimanı Mahallesindedir. 352,00 m2'lik bir alan üzerindedir. 150,00 m2'lik yeşil alanı, 42,00 m2'lik çocuk oylun alanı ve 80,00 m2'lik spor alanı bulunmaktadır. )


- AYDINEVLER EBUBEKİR CAMİİ :

( Tarabya'da Aydınevler Sitesi içindeki cami sitenin ismini almış olup, tarihi özelliği yoktur. )


- AYDINLANMA:
AYDINLIĞI "DÜŞLEYEREK" değil KARANLIĞIN BİLİNCINE VARARAK


- AYDINLANMA/HAK(K)'I BULMAK:
DERVİŞ OLMAKLA ile/ve/||/<> ÂŞIK OLMAKLA ile/ve/||/<> İNSAN OLMAKLA


- AYDINLANMA ile/ve/<>/> DEVRİM


- AYDINLANMA ile/ve/||/<>/> SÜKÛNET

( ENLIGHTENMENT vs./and/||/<>/> QUITENESS )


- AYDINLANMAK ve/||/<>/>/< ŞEFKÂT


- AYDINLANMIŞLIK(ENTELEKYA) ile/ve AKIL(REASON) ile/ve ORAN(RASYO)

( Ereğe bağlı akıl. İLE/VE Nedene/sebebe bağlı akıl. İLE/VE Tasıma/kıyasa bağlı akıl. )

( Ereğe ulaştırır. İLE/VE Hikmet sunar. İLE/VE Düzen sağlar. )

( INTELLECT vs./and REASON vs./and RATIO
Dependent in aim. WITH/AND Dependent in cause. WITH/AND Dependent in comparison.
Attains to the aim. WITH/AND Presents the philosophy. WITH/AND Obtains the regularity. )


- AYDINLANMIŞ/LIK ve/<> UYANDIRILMIŞ/LIK


- AYDINLARIN BİLGİSİZLİĞİ ile/ve/||/<> SANATÇILARIN SATKINLIĞI


- AYDOĞDU, OĞUZ (İST. 1960) :

( Sarıyer altyapısından yetişti. Profesyonel kadroya alındı (1976). 70 Lig, 3 Kupa, 28 Amatör lig olmak üzere 101 resmi ve 20 özel maçla birlikte toplam 121 maçta forma giydi. Prof. Lig maçlarında 7 olmak üzere 134 gol kaydetti. 9 kez Amatör ve 4 kez de A Genç olmak üzere 13 kez milli oldu. )


- A'YEN[Ar.] ile ÂYEN, ÂHEN[Ar.]

( Büyük, iri gözlü. | Bakılan yer. | Çok açık, pek belirli. İLE Demir. )


- ÂYET (YAPIŞTIRMAK) ile/ve/||/<> KÜLTÜR (YAPIŞTIRMAK)


- ÂYET ile HADİS ile İCMÂ ile KIYAS

( Tefsir edilir. İLE Şerh edilir. )

( Âyet + Hadis = Nass )

( BELGÜ ile ... )


- ÂYET ve/||/<>/< SİMGE


- AYGIN BAYGIN -

( Bitkin. | Duyguda ölçüyü kaçırmış. | Kendinden geçercesine âşık, vurgun. )


- AYI ile/ve/||/<>/> AHLAT

( Ayının kırk türküsü var, kırkı da ahlat üstüne. )


- AYI ile/değil/yerine ARI

( Gibi yeme/oturma! İLE/DEĞİL/YERİNE Gibi çalış! )


- AYİA PARASKEVİ AYAZMASI :

( Yeniköy'ün en eski ve önemli ayazmalarından biridir. Suyunun göz hastalıklarına iyi geldiğine inanılır. )


- AYIKLAMA ile/ve/||/<> ÇIKARMA


- AYILMA ile FARKINDALIK

( TO RECOVER vs./and AWARENESS )


- ÂYİNLERİN SAĞLADIKLARI:
ÂŞIK'IN, AŞKINI ARTIRMAK ile/ve GAFİL'İN GAFLETİNİ KALDIRMA


- AYİOS HARALAMBOS AYAZMASI :

( Hala kullanılan bir ayazmadır. Rum meşatlığı (mezarlığı) içindeki bu ayazma mermer su haznesi bulunan bir ayazma olup, son yıllarda büyük onarım gördü. )


- AYIOS NİKOLAOS KİLİSESİ :

( Yeniköy'deki kiliselerin büyüklerinden biridir. Balıkçı ve denizcilerin koruyucusu Aziz Nikola'ya ithaf edilmiştir. 1772'deki yangından sonra bir kaç kez onarıldı ve yenilendi. 1839'da yeniden inşâ edilen kilise, bahçe içindeki çan kulesi 1888'de inşâ edilmiştir. )


- AYİOS PARASKAVİ KİLİSESİ :

( Büyükdere Ayios Paraskavi Rum Ortodoks Kilisesi Büyükdere eski vapur iskelesi karşısında, Danışmend sokağı PTT binası bitişiğindedir. Kilise yangın sonucu harap olduktan sonra 1831'de yeniden inşâ edildi. )


- AYİOS PARASKAVİ RUM İLKOKULU :

( Büyükdere eski vapur iskelesi karşısında, Danışmend sokakta bulunan Ayios Paraskavi Rum Ortodoks Kilisesi arka kısmında set üzerindeki büyük binada eğitim vermekteydi. Rum nüfusun azalması sonucu okul kapandı. )


- AYİOS PARASKAVİ RUM KİLİSESİ AYAZMASI :

( Bu ayazma Ayios Paraskavi Rum Kilisesinin içindedir. )


- AYIOS THERAPON AYAZMASI :

( Yeniköy'de Sermet Sokak'ta bir baraka içinde bulunan bu ayazma 1960'lı yıllara kadar ziyaret edilen bir ayazma idi. Arazi üzerine konut yapıldığı için ayazma ortadan kalktı. )


- AYİOS YEORGİOS KİLİSESİ :

( Yeniköy'deki bu kilise, İstanbul'dan Kudüs Patrikhanesine bağlı kiliselerden biridir. Bu kilisenin ne zaman yapıldığı bilinmiyor ancak 1740 yılında var olduğu biliniyor. Kilise 1851'de büyük onarım gördü. )


- AYIP "GÖRME"! -ve

( Görürsen de ört! )


- AYIP (OLAN):
(")BİLMEMEK(") ile/ve/değil/||/<>/< ÖĞRENMEMEK


- AYIP OLMAZ/ARANILMAZ!:
TIPTA ile/ve/||/<> HUKUKTA ile/ve/||/<> SÖZLÜKTE ile/ve/||/<>
FELSEFEDE ile/ve/||/<> BİLİMDE ile/ve/||/<> SANATTA ile/ve/||/<> SPORDA ile/ve/||/<>
DOĞADA ile/ve/||/<> HAYVANLARDA ile/ve/||/<> BİTKİLERDE ile/ve/||/<>
NESNELERDE ile/ve/||/<> DİRİMBİLİMDE ile/ve/||/<>
ANLIKTA(ZİHİNDE) ile/ve/||/<> USTA(AKILDA) ile/ve/||/<> TARİHTE ile/ve/||/<>
RIZÂDA ile/ve/||/<> GÜVENLİKTE ile/ve/||/<> İKİ KİŞİ ARASINDA ile/ve/||/<>
EŞEYSELLİKTE ile/ve/||/<> DÖRT DUVAR ARASINDA ile/ve/||/<> BATTANİYENİN ALTINDA


- AYIP ile/ve/değil/||/<> "AÇIK"


- AYIP ile/ve/değil/||/<> AĞIR


- AYIP >< AYIK


- AYIP ile/ve/< ISTIRAP


- AYIP[Ar. < AYB] ile/ve/<>/> KAYIP[Ar. < GAYB]


- AYIP ile/ve/değil/yerine SAÇMA


- AYIP değil/yerine/= UYAT


- AYIRAÇ/BELİRTEÇ/MİYAR/REAKTİF ile AYIRAN ile AYIRICI ile AYIRMAÇ/FARİKA ile AYIRTI/ÇALAR/NÜANS

( Nesneleri kimyasal birleşime ya da ayrışıma uğratarak niteliklerini belirlemede kullanılan bileşikler. İLE Işığı yalın öğelerine ayırma özelliği olan. İLE Ayırma özelliği ya da gücü olan. | Yüksüz elektrik devrelerini açıp kapayan araç. İLE Bir şeyi benzerlerinden ayırt etmeye yarayan durum ya da öğe. İLE Aynı cinsten olan şeyler arasındaki ince fark. )


- AYIRD ETMEK/EDEBİLMEK ile/değil/yerine AYIRMAK


- AYIRICI AKIL ile/ve UYGULAMALI AKIL ile/ve KURAMSAL AKIL

( Yararlı-Zararlı. İLE/VE İyi-Kötü. İLE/VE Doğru-Yanlış. )


- AYIRIP KAYIRMAK


- AYIRMA ile/ve KAYIRMA


- AYIRMA ile/ve/değil/yerine PAYLAŞIM


- AYIRMA ile/ve/||/<> YALINLAŞTIRMA ile/ve/||/<> ARA ÇÖZÜM/LER ARAMA/BULMA

( Düşüncenin, bilgilerin, nesnelerin, kavram, olay ve olgular üzerinde en temel uygulanması gerekenlerin başında, onları bütün olarak görebilmenin yanı sıra ve ötesinde, ayırma bilgisi, becerisi ve oranı bulunmaktadır.

Bilmek ya da bilinebilenler, ancak küçültme ya da ayırma bilgi ve becerisiyle elde edilebilirler. Bu işin ustalığı da, her ustalığın temelinde bulunan çıraklık sürecinde gerçekleşir ve kaynağını, gücünü çıraklık döneminden alır. Bu bilgi, deneyim ve dönem, kalfalıkta ve ustalıkta bile olunsa, tüm sürecin neredeyse tamamıdır.

Birleştirme bilgi ve becerisi olarak tanımlanan ustalık, yetkin çıraklıktır. Hatta ustalık diye bir şeyden bile söz edilemeyecek kadar tek bir bilinç ve beceridir. Kişinin, bisiklet kullanmayı bir kere öğrenmesinden sonra, yaşam boyunca bir daha bisiklet kullanmayı öğrenmeye gerek kalmaması, kendinin değil, suyun kaldırma gücündeki gibi, kendiliğindenliğiyle, doğasıyla sağlanır. Zihnin ya da bilincin devrede olması ile değil, beynin ya da öte bir bilincin devrede olmasıyla, bilinç merdiveninde görülen, bilinçsiz bilinçlilik ya da yeterlilik ile sağlanır.

Karmaşık olan ya da öyle "algılanan" süreçlerin çözümü de, onları, oldukları yapıda değil, küçülterek ya da çok haneli sayıdan oluşan bir bölmenin, tek haneli bir sayıya doğru yalınlaştırılması ile gerçekleşir.

Çözümsüz "görünen" durumların da çözümü, köklü/kökten çözüm arayışı değil ara çözüm üretebilmektir. Yaşamımızda, karşılaşılabilecek sonsuz olumlu ya da olumsuz olasılıktaki durum ve süreçler için bazen ya da çoğunlukla, bir düşünce ya da nesneden, ödün vermeden ya da bir parçasından vazgeçmeden, bir şey elde etmek ya da yetersiz/olumsuz sürecin devam etmesine göz yumarak, bir sonuç ya da çözüm oluşturmak olanaklı değildir.

Ne herhangi bir düşünce ya da bir durum için, ne de kaygının sona erdirilmesi, olumsuz ya da yetersiz koşulların tamamen ortadan kalkma "beklentisi" ya da "dileği" ile sağlanamayacağından dolayı, ayırmayı, yalınlaştırmayı ve ara çözümler üretmeyi bilmek, becermek gerekmektedir.


"Hiçbir sorun, onu yaratan 'bilinç seviyesi'yle çözülemez." )


- AYIRMAK ile KOPARMAK

( TO SEPARATE vs. TO BREAK OFF )


- AYKIRI ile DIŞARIDA OLAN/KALAN


- AYKIRI ile/ve/değil/||/<>/< ORANTISIZ


- AYKIRI/LIK / KARŞITLAMLI = MUFÂRIK[Ar.] = TENÂKUZ[Fars.] = PARADOX[İng.] = PARADOXE[Fr.] = WIDERSINNING/KEIT, PARADOX/IE[Alm.] = PARADOSSO[İt.] = PARADOX[İsp.] = PARADOXON[Lat.] = PARADOKSOS[Yun.] = PARADOX[Felm.]


- AYKIRI/LIK ile/ve/değil/yerine/<>/< AYRI/LIK

( [not] INCONGRUITY vs./and/but/<>/< DISTINCT
DISTINCT instead of INCONGRUITY )


- AYKOL, İZZET (İST. 1916 - ?) :

( Sarıyerlidir. Uzun yıllar çeşitli gazetelerde çalıştı. Sarıyer Gençlik Mahfili mensuplarından biridir. Üyesi olduğu Sarıyer Spor kulübünde bir dönem (1957 - 1958) yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- AYKUT, PROF. DR. İSMAİL TURGAY (ANKARA, 1938) :

( Üniversite Öğretim Üyesi. Ilk, orta ve lise eğitimini İstanbul'da tamamladı. İ.Ü. Orman Fakültesinden 1960'da mezun oldu. Askerliğini tamamladıktan sonra 1963'te sınavları kazanarak Orman İnşaatı Kürsüsüne asistan atandı. "Bolu Mıntıkasında Orman Nakliyatının Tekniği Bakımından Araştırılması" tezi ile 1970'de "Pek İyi" derece ile "Ormancılık Doktoru Unvanı"nı aldı. 1976'da "Kastamonu Mıntıkasında Üst Yapı Tekniği Üzerine Araştırmalar" konulu tezi ile "Üniversite Doçenti" unvanını aldı. "Orman Ürünleri Taşımacılığında Araç ve Teknikler" konulu tezini tamamlayarak 1984'te Profesör oldu. 1997 - 2004 yılları arasında İ.Ü.Orman İnşaatı ve Transportu Anabilim Dalı Başkanlığı görevini emekli olduğu 2004 yılına kadar sürdürdü. Yayınlanmış üç kitabı ve pek çok bilimsel makalesi var. )


- AYLA ile/||/<> AYLA QILGIL/KILGIL ile/||/<> AYLOK AYLOK/AYLOQ AYLOQ[Oğuz]
< DİVÂNÜ-LUGÂTİT-TÜRKTE/N]

( Böylece, bu suretle. İLE Böyle yap. İLE Böyle böyle. )


- AYLAK AYLAK (GEZMEK)


- AYLAK/LIK ile ÂVÂRE/LİK

( BATÂLET[Ar.]: İşsizlik, âvârelik. | Cesaret, kahramanlık. )


- AYLAKLIK ile ÇALIŞMAMAK


- AYMAZLIK ile/ve/değil/||/<>/< BOŞLAMA/İHMAL


- AYNA:
CAM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< CAN

( Kendi yüzünü görmek isteyenin baktığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Özünü görmek isteyenin baktığı. )


- AYNA:
| DOĞA NESNELERİ ve/||/<> NESNELER | ve/||/<> KİŞİ/İNSAN ve/||/<> YAZI


- AYNÂ[Ar. < ÎYN] ile AYNA[Fars.] ile AYNA[Ar.]

( İri ve güzel gözlü. İLE Işığı yansıtan, varolanların görüntüsünü veren, cilâlı ve sırlı cam. İLE Atların diz kapağı. )


- AYNA ile KÖRLER PAZARINDA AYNA


- AYNALAMA:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL

( Bakım veren[anne vb.]. İLE Baba. )


- AYNALA(N)MA ve/||/<> ONAYLA(N)MA


- AYNA/LA(N)MAK ile/ve/değil/||/<>/< SAHİPLENMEK/MUSAHİPLİK


- AYNI AÇIDAN BAKMAK ile/ve/||/<>/>/< AYNI ACIDAN BAKMAK


- AYNI ANDA ile/ve/değil/||/<> MİLİSANİYELER İÇİNDE


- AYNI DİLİ KONUŞMAK ve/||/<> AYNI DURUMU/HÂLİ PAYLAŞMAK


- (AYNI/FARKLI) HATALAR İÇİN:
"KİMSEYE GÜVENMEMEK" ile/değil/yerine İKİ KEZ GÜVENMEMEK


- [ne yazık ki]
"AYNI KEFEYE KOYMAK" ve/||/<> "AYNI POTADA ERİTMEK"

( İkisi de bireyler ve toplumlar için çok yanlıştır ve yapılmamalıdır! )


- AYNI ÖĞÜNDE YENEBİLENLER [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- AYNI PARALELDE değil AYNI YÖNDE ya da PARALELDE


- AYNI ŞEYE, FARKLI ADLAR KOYMAK ya da FARKLI ŞEYLERE, AYNI ADI KOYMAK

( İkisi de, yapılmaması gerekenlerdendir. Kavramlar, durumlar, olay ve olgular arasındaki farkları ya da karıştırılmaması gerekenlerin bilinciyle gerçekleştirilebilir. )


- AYNI YÖNDE ile/ve/||/<> PARALEL


- AYNI ile/değil/yerine/>< AYNA

( Çevremizdekilerin [bazı/çoğu olumsuz/kötü/yanlış] zihniyle[düşünce, duygu, davranış, değer, deneyim ve dil] aynı olmak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çevremizdekilere yapmayabileceklerimizle[ihtiyârımızla] [etkin ve yetkin] ayna ve örnek olmak. )


- AYNİ[Ar.] ile AYNÎ[Ar.] ile AYNÎ[Ar.]

( Hep o, başkası değil. | Tıpkısı. İLE Gözle ilgili. İLE Para olarak değil, maddî/eşya olarak verilen. )


- AYNÎ ile İNFÂKÎ ile EKLİ


- AYNILAŞ(TIR)MAK değil/yerine/>< FARKLILAŞ(TIR)MAK

( Rekâbet edilirse. DEĞİL/YERİNE/>< Cesâret edilirse. )


- AYNILAŞTIRMAK ile/değil/yerine/>< FARKLILIKLARIN KABULÜ


- AYNI/LIK ile/ve/||/<> KALICI/LIK


- AYNI/LIK ile PARALEL/LİK


- AYN/ILIK ile/ve/||/<>/>< FARK/LILIK

( Yakınlaştırır. İLE/VE/||/<>/>< Geliştirir. )


- AYRAÇ(/PARANTEZ/KAVS[Ar.]) " ( ) " ile KÖŞELİ AYRAÇ " [ ] "


- AYRI AYRI İŞLER ve AYRI AYRI KİMLİKLER


- AYRI AYRI ile/ve BAŞLI BAŞINA


- AYRI-GAYRI (OLMAMA/SI)


- AYRI-GAYRI ile/ve GÂFİL OLMAMAK


- AYRICALIK (BEKLENTİSİ) ile/ve/değil/yerine NEZÂKET


- AYRIK DÜZENLER/SİSTEMLER ile/ve/||/<>/> SÜREKLİ DÜZENLER/SİSTEMLER


- AYRILABİLİR OLAN/LAR ile/ve/değil/||/<>/< AYRILAMAZ OLAN/LAR


- AYRILACAK ZAMAN ve/||/<> VERİLECEK SELÂM

( Vefâ bilmeyene zaman ayrılmaz/ayrılmamalı. VE/||/<> Değer bilmeyene selâm verilmez. )


- AYRILIK:
YAKAR ve/||/<>/> YIKAR


- AYRILIK ile/ve/<> SAYRILIK/HASTALIK ile/ve/<> ÖLÜM


- AYRILIK/BOZUŞMA değil/yerine/>< BİRLİK

( Ölümdür/memattır. DEĞİL/YERİNE/>< Yaşamdır/hayattır. )

( TEFRİKA[< FARK] değil/yerine/>< İTTİHAD[< VAHDET] )


- AYRILIKLARDA, UNUTABİLMEK İÇİN:
ZAMAN ile/ve/ya da BAŞKA BİRİ

( Ayrılıklar umutsuzluğa düşürmesin. Bir daha buluşmak için bir elveda gereklidir. )

( Buluşmak, dost olanlar için kaçınılmazdır. )


- AYRILIKTA:
[SEVGİLİNİN, ...]
HÜZNÜNÜN YARALAMASINA ve/||/<> KARANLIĞININ ÜŞÜTMESİNE

( Dayanılmaz. VE/||/<> Alışılmaz. )


- AYRILMA ile AYRIŞMA


- AYRILMA ile/ve/||/<>/> BİREYLEŞME ile/ve/||/<>/> GERÇEK(LİK)LE İLİŞKİ

( WINNICOTT > STERN > MAHLER )


- AYRILMA ile/ve/||/<>/> BOŞANMA


- AYRILMA ile/ve KOPUŞ/KOPMA

( [bir şeyi/kavramı/durumu/olayı] Süreç ve sonucun(un) birlik ve bütünlüğüyle görerek tanımlama ve/ya da değerlendirme. İLE/VE Süreç merkezli/odaklı (aşırı) "yorum"/"okuma". )

( Davranış ve tutum, yeğleme/tercih. İLE/VE Durum. )

( Kişide. İLE/VE Nesnelerde.[Benzetme olarak, tırnak içinde] )

( Tekrar biraraya gelebilme, buluşabilme olanağıyla. İLE/VE Bir daha birleşmemek üzere. )

( "AYRIŞMA"yı da karşılıklılık/işteşlik durumu olduğundan dolayı AYRILMA ile birlikte ya da ayrı ayrı kullanmak olanaklı olduğu gibi bunlarla da karıştırmamak gerekiyor. )

( DEVIATION vs./and TO BREAK OFF )


- AYRILMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AYILMAK


- AYRILMAK ile/ve UZAKLAŞMAK

( TO LEAVE vs./and TO DIGRESS )


- AYRILMIŞ ile DUL

( ... ile BÎVEGÎ [BÎVE-ZEN: Dul hanım.] )

( ... ile SEYYİBE )


- AYRIM/AYRILIK = FASL-I KARİP = DIFFERENCE[İng.] = DIFFÉRENCE/DIVERSITÉ[Fr.] = DIFFERENZ/VERSCHIEDENHEIT[Alm.] = DIFFERENTIA/DIVERSITAS[Lat.] = DIAPHORA[Yun.] = DIFERENCIA[İsp.]


- AYRIM (NOKTASI):
KAVŞAK ile/ya da/||/<> MAKAS ile/ya da/||/<> ÇATAL


- AYRIM ile/ve ANLAMLANDIRMA

( DISTINGUISH vs./and TO GIVE A MEANING )


- AYRIM <>/> ÇATIŞKI <>/> BİREŞİM


- AYRIM ile/ve/<>/||/değil ÖTEKİLEŞTİRME


- [ne yazık ki]
AYRIMCILIK ile/ve/||/<> NEFRET


- AYRIMLAR İÇİNDEKİ BÜTÜNLÜK


- AYRINCA(Ar. İSTİSNÂ) ile/ve/||/<> ÖZEL ile/ve/||/<> BİREYSEL/MÜNFERİT


- AYRINTICILIK ile/ve/||/<> TİTİZLİK


- AYRIŞMA ile/ve/değil/||/<>/> ÇOĞALMA


- AYRIŞMA/AYRILMA ile/değil/yerine FARKLILAŞMA ile/değil/yerine BİREYLEŞME

( Gölgeden çıkma. İLE Benliğinin ve ötekinin farkındalığıyla yaşayabilme. İLE Tek başına yaşayabilme, tek başına karar alabilme. )


- AYRIŞMA ile/ve/değil/yerine/<>/>< KATILMA

( İFTİRÂK ile/ve/değil/yerine/<>/>< İŞTİRÂK )


- AYRIŞMA ile/ve/||/<>/> UZAKLAŞMA


- AYRIŞMAK değil/yerine BULUŞMAK


- AYRIŞTIKLARIMIZ ile/değil/yerine BULUŞTUKLARIMIZ(BULUŞABİLECEKLERİMİZ)


- AYRIŞTIRICI ile/değil KOPUK


- AYRIŞTIRMAK ile/ve/||/<> BAĞIMSIZLAŞTIRMAK


- AYRIŞTIRMAK ile/değil/yerine KAYNAŞTIRMAK


- [ne yazık ki]
AYRIŞ(TIR)MAK ile ÖTEKİLEŞ(TİR)MEK


- [ne yazık ki]
AYRIŞ(TIR)MAK ile/ve/<> YABANCILAŞ(TIR)MAK


- AYRIYKEN/AYRIYSAK ile/değil/yerine/>< BİRLİKTEYKEN/BİRLİKTEYSEK

( Yerlerdeyiz. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ayaktayız. )


- AYŞE HANIM ÇEŞMESİ :

( Zekeriyaköy'de Kirazlıbahçe'ye (Çay Bahçesi) giderken tepenin alt kısmında ve yolun solundadır (H.1208, M.1793). Bu çeşmenin halk arasında kullanılan ismi "Soğuksu Çeşmesi'dir. Sokak Soğuksu Sokağındadır ve ismini bu sudan almıştır. Çeşme değişik zamanlarda onarım gördüğü ve onarım sırasında aslı korunmadığından mimari özelliğini kaybetmiştir. Çeşmenin suyu iptal edilmiş ve köy meydanındaki "Hayrat" çeşmeye bağlanmıştır. Çeşmenin kitabesinde şöyle yazmaktadır: Hüseyin aşkına iç bu çeşmeden mâ - ül hayat sahib - ül hayrat Ziştovi Ayşe Hanım (1208)". )


- AYTAÇ, ALİ ÇETİN (İST. 1989) :

( Sarıyerlidir. İlk, orta ve Lise öğrenimini tamamladıktan sonra İ.Ü. İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünden mezun oldu. Arel Üniversitesinde Sosyoloji üzerine yüksek lisans tezi yaptı. CHP üyesidir. Gençlik kollarında çeşitli görevler üstlendi. Son Baskı isimli yerel gazetesinin genel yayın yönetmenidir ve Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Sarıyer Şubesi üyesidir. )


- AYTUĞ, PROF. DR. BURHAN (ERZURUM, 1929 - 2016) :

( İ.Ü. Orman Fakültesi öğretim üyesidir. İlk ve orta öğrenimini Erzurum'da tamamladıktan sonra, 1949'da İ.Ü. Orman Fakültesini bitirdi. Askerliğini takiben 1953 yılında İ.Ü. Orman Fakültesi Orman Botaniği Kürsüsünde asistan oldu. 1958'de "Ormancılık bilimleri Doktoru", 1964'te aynı kürsüde "Doçent" unvanlarını aldı. 1972 yılında profesörlüğe yükseldi. Değişik ülkelerde mesleği ile ilgili araştırma ve incelemelerde bulundu. Yirmi Avrupa ülkesini kapsayan "Atlas Europeen des Pollens Allergistants" da "Calendrier Polliniquesen Turquie" araştırmalarıyla Türkiye'yi temsil etti. Montreal ve New York Üniversiteleriyle Türkiye'de yapılan ortak bir araştırmadan ötürü Dr. J. Bordaz ve Dr. D. Perkins ile birlikte "Canada Council'in 1968 yılı "Bilim Ödülü" nü kazandı. Kitap, atlas, bilimsel araştırma ve bilimsel makale olarak 89 yayım gerçekleştirdi. Bunların 20'si yurtdışında yayınlandı.1975 - 1980 yıllarında İ.Ü. Orman Fakültesinde iki kez dekanlık görevi üstlendi. İ.Ü. Orman Fakültesinin en büyük ihtiyacı olan bir araştırma ormanı kazandırmak için büyük mücadele verdi ve başardı. Kazandırdığı "Araştırma Ormanı" (Bilezikçi Çiftliği), kendisinden sonra YÖK'cü tutumlarla yitirilme aşamasına gelen Bilezikçi Çiftliği'ni geri alabilmek için yargı yolu ile verdiği onurlu kavgayı kazanarak çok büyük bir başarı elde etti. )


- AYVAT BENDİ :

( Kâğıthane deresinin Ayvat Çayı üzerine Sultan III. Mustafa (1717 - 1774)'nın isteği üzerine 1765'te yapılmıştır. 156.000 m³ kapasitelidir. Bendin yüksekliği 12,57 m. uzunluğu 55,20 m, denizden yüksekliği ise 102 m dir. Bu bende Mustafa III Bendi de denilmektedir. )


- [ne yazık ki]
AZ BİLME ve/||/ne yazık ki/<>/> ÇOK SAVUNMA


- AZ BİLMEK ve/değil/için/||/<>/< ÇOK OKUMAK/DİNLEMEK/DÜŞÜNMEK


- AZ (")ÇALAN(") ile/>< (")ÇOK(") ÇALAN

( Hapse girer. İLE/>< "Kariyer yapar." )


- AZ / ÇOK değil/yerine ORANTISIZ/ORANTILI


- AZ İLE YETİNMEK ile/ve/||/<>/>/< ÖLÇÜLÜLÜK

( TO BE CONTENTED WITH FEW vs./and/||/<>/>/< MODERATION )

Bugün[24 Ekim 2025]
itibarı ile 24.299 başlık/FaRk ile birlikte,
24.299 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(10/99)