PSİKOLOJİ [PSYCHOLOGY]

- ÖZGÜRLÜK:
KİŞİNİN, ...
"CANININ İSTEDİĞİ GİBİ DAVRANMASI" ile/değil İSTEMEDİĞİ HİÇBİR ŞEYİ YAPMAK ZORUNDA OLMAMASI

- ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

- ÖZGÜR/LÜK ile/ve/değil/||/<>/< ÖZERK/LİK

- ÖZGÜVEN:
"HERKESTEN DAHA İYİ OLDUĞUMUZU DÜŞÜNMEK/SANMAK" değil KENDİMİZİ, BAŞKALARIYLA KIYASLAMANIN ANLAMSIZLIĞINI FARKETMEK

- ÖZGÜVEN ile/ve/<> CESÂRET

- ÖZGÜVEN ile GÖRGÜSÜZLÜK

- [ne yazık ki]
"ÖZGÜVENLİ" CAHİL ile/ve/||/<> GÖRGÜSÜZ VARSIL ile/ve/||/<> SIMARTILMIŞ APTAL ile/ve/||/<> ÇOCUK DAVRANIŞLI "YETİŞKİN"

- ÖZLEDİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÇOK GÖRESİM GELDİ

- ÖZLEM ve/ne yazık ki/||/<> SIKILMA ve/ne yazık ki/||/<> TUTULMA

- ÖZLEM ve/<> ZEVK

- ÖZLEMEK ile/ve/||/<>/> SEVMEK

- ÖZLEŞME ile/ve/değil/||/<> ÖZDEŞLEŞME

- ÖZNE ile ZÂT

- ÖZNEL ile/ve/değil/||/<>/< ÖZGÜN

- ÖZNELLİK ile/ve/||/<> GENETİK

- ÖZNE-ODAKLI ile ...

- ÖZSAYGI ile/ve/<> ÖZGÜVEN ile/ve/<> ÖZDEĞER

- [ne yazık ki!]
ÖZÜR DİLEYEMEMEK/DİLEYEMEYEN ile/ve/<> TEŞEKKÜR EDEMEMEK/EDEMEYEN

- ÖZ(Ü)R ile ...

- ÖZVARLIK'TA:
BİLİNÇ ve SEVGİ

- ÖZYİNELEME ile YİNELEMELİ

- PACE vs./and/||/<> SPACE

- PACT vs. TO COMPROMISE

- PAIN vs. ACHE

- PALPİTASYON/PALPITATION[İng.] değil/yerine/= ÇARPINTI

- PANİK ATAK ile/ve/değil/||/<>/> ÇARPINTI

- PANİK ATAK ile/ve/değil/||/<>/< KAYGI

- PANİK ATAK ile PANİK BOZUKLUK

- PANİK ile/ve/||/<> STRESLİ ile/ve/||/<> SİNİRLİ (OLMAMAK!)

- PARA (SAPLANTISI) değil/yerine KİŞİ[KARDEŞ/ARKADAŞ/OLANAKSIZ/MAĞDUR]

- PARA TUTKUSU/HAMAN ile/ve ORUN/MEVKİ TUTKUSU/BELÂM ile/ve RUHBANLIK/İLÂH OLMA TUTKUSU

- [ne yazık ki]
PARA ile/ve/||/<> DİN

- PARADİGMA ile KESİNLİK

- PARADİGMA ile PERSPEKTİF

- PARALİZİ ile PLEJİ

- PARAMETER vs. VARIABLE

- PARAMETRE ile AÇI

- PARAMETRE ile/değil/yerine BİLEŞEN

- PARAMETRE ile KOMPARTIMAN

- PARAMETRE/LER ile/ve DİNAMİK/LER

- PARAMİMİ ile AMİMİ

- PARAMPARÇA (OLMAK)

- [ne yazık ki]
PARA/NIZ:
VARSA ile/ve/değil/yerine YOKSA

- PARANOYA:
ERDEM ve/||/<> AMAÇTAN UZAKLAŞMA/"SOYUTLANMA"

- PARANOYA/PARANOIA[İng.] değil/yerine/= AKIL DIŞI SAPLANTI

- PARANOYA ile KISKANÇLIK

- PARANOYA ile KOMPLO

- PARANOYA/K[Fr. < Yun.] değil/yerine/= ÖTEKUŞKU/CU / ÖTEKUŞKUSAL

- PARAPSİKOLOJİ ile/||/<> PARANORMAL ile/||/<> PARAFİZİK ile/||/<> PARADİGMA ile/||/<> PARALEL ile/||/<> PARAZİT ile/||/<> PARALİMPİK ile/||/<> PARAMEDİK

- PARASEMPATİK ile/ve/||/<>/< SEMPATİK SİNİR SİSTEMİ

- PARAYI, MEZARA GÖTÜREN >< PARANIN, MEZARA GÖTÜRDÜĞÜ

- PARÇA ile/ve TAVIR

- PARÇALAMA ile/ve/değil/||/<> AYIRMA

- PARÇALAMAK ile/değil/yerine YARGILAMAK

- PARÇALANMIŞ/LIK ile BÖLÜNMÜŞ/LÜK

- PARKINSON ile/değil ESANSİYEL TREMOR

- PARKİNSON ile/ve/||/<> KORA

- PARLAMA ile ALEVLENME

- PARMAKLARI:
ÇITLATMAK ile KÜTLETMEK

- PARTICIPATION vs./and IMPRESSION

- PASAKLILIK ile/ve/değil/||/<>/< KENDİNE GÖRELİK

- PASCAL UÇURUMU ile/ve ASTRONOT SENDROMU ile/ve SİMURG SENDROMU

- PATNİK" ATAK değil PANİK ATAK

- PATRON ile AİLE ile SEVGİLİ/EŞ

- PAUL EKMAN ve/||/<> LESLIE GREENBERG ve/||/<> RHONDA GOLDMAN

- PDR ile/ve/||/<> RPD

- PEDAGOG değil/yerine/= EĞİTİMBİLİMCİ/EĞİTİMCİ

- PELTEK ile PEPE

- PELTEK/LİK ile KEKEME/LİK

- PERCEPTION vs./and TO LISTEN

- PERDE ile PERDELEME

- PERDELE(N)ME ile/ve/||/<> BULANIKLAŞ(TIR)MA

- PERHÎZ[Fars.] ile PERÎZ[Fars.]

- PERİŞAN OLMAK ile/ve/||/<> TELEF OLMAK

- PERMISSION vs./and APPROVE

- PERMISSION/MAY vs. PROBABILITY/MIGHT

- PERPERÎŞÂN/PERMEPERÎŞÂN

- PERSECUTE vs. PROSECUTE

- PERVÂ[Fars.] değil/yerine/= ÇEKİNME/SAKINMA/KORKU

- PERVÂSIZ/LIK[Fars.] ile PATAVATSIZ/LIK

- PES ETMEK ile KAÇMAK

- PESEND[Fars.] ile/ve/||/<> -PESEND[Fars.]

- PESİMİST/PESSIMIST[İng.]/BEDBİN[Fars.] değil/yerine/= KARAMSAR/KÖTÜMSER

- PESİMİZM/PESSIMISM[İng.]/BEDBİNLİK değil/yerine/= KÖTÜMSERLİK/KARAMSARLIK

- PEŞİNDE KOŞMAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> VAZGEÇMEK

- PEYK[Fars.] ile PEYREV[Fars.]

- PIERRE PAUL BROCA ile/ve/||/<> CARL VERNICKE

- PİRAMİD

- PİRİNÇ:
PİLAV ile/ve/değil/||/<>/> ÇORBA

- PİRİNÇTE:
SİYAH TAŞ ile/ve/değil/||/<>/< BEYAZ TAŞ

- PİSBOĞAZ/ŞİKEMPERVER[Fars.] değil/yerine/= OBUR

- PISIRIK ile PİNPİRİK

- PİŞKİN/LİK ile/ve/değil/yerine EMİN/LİK

- PİŞKİN/LİK ile/ve/||/<> YÜZSÜZ/LÜK

- PİŞMAN OLMAK değil/yerine/= ÖKÜNMEK

- PİŞMAN ile/ve/||/<> PERİŞAN

- PİŞMANLIK:
YAPTIKLARIMIZDAN ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/> YAPMADIKLARIMIZDAN

- PİŞMAN/LIK değil/yerine/>< DAYANÇ/LI / SABIR/LI

- PİŞMANLIK / OKSINMAK/OXSINMAK[dvnlgttrk] ile/ve/yerine (İÇ) HESAPLAŞMA

- PİŞMANLIK[Fars. < PEŞÎMAN] ile/ve TÖVBE

- PİŞMANLIK ile/ve/<> UTANÇ

- PİŞMANLIK ile/ve/> ÜZÜLMEK

- PİŞMAN/LIK ile/ve/||/<>/> VİCDAN AZABI

- PİŞMİŞ ile/ve/değil/||/<>/> PİŞKİN

- PİTİ : SEVİNÇ

- PLASEBO (ETKİSİ) ile/ve/<>/>< NOSEBO (ETKİSİ)

- [ne yazık ki]
POLİFALJİ ile/ve/||/<> OBURLUK

- POLYANNA'CI/LIK ile/değil/yerine/<>/< İYİMSER/LİK

- POLYBIUS ve/||/<> MONTESQUIEU

- POMPA/LAMA ile/ve/||/<> KÖRÜK/LEME

- PORSELEN ile MERTEBANİ/SELADON TABAK

- POTENTIAL vs. PROBABILITY/POSSIBILITY

- POZİSYONLA(N/DIR)MAK değil/yerine/= KONUMLA(N/DIR)MAK

- POZİTİF/LİK ile/ve UYUMLU/LUK

- PRE-İKONOGRAFİ'DE:
OLGUSAL ile İFADESEL

- PRECAUTION vs. COMPOSURE

- PRECAUTION vs. FORBIDDEN

- PRECAUTION vs. PARANOIA

- PRECEDE vs. PROCEED

- PRECESSION değil/yerine/= DÖNDERGEÇ

- PRECISE(NESS) vs. DEFINITE vs. ABSOLUTE

- PREFABRİK[Fr.] değil/yerine/= HAZIRYAPIM EV

- PREFER vs. CHOOSE

- PREFORMASYON >< EPIGENESIS

- PRELÜD[Fr. < Lat.] ile ...

- PREMATÜRE değil/yerine/= ERKEN DOĞAN

- PRENSİP OLARAK .../PRENSİPTE ... değil/yerine İLKECE ...

- UMDE[Ar.]/PRENSİP[İng. < PRINCIPLE] değil/yerine/= İLKE

- PRENSİP ile YASAK

- PRENSİP ile YÖNTEM

- PRENSİP/Lİ/PRINCIPLE[İng.] değil/yerine İLKE/Lİ

- PRESENT vs. BRIBE

- PRESENT vs. FUTURE

- PRESENT vs. PAST

- PRESENTATION vs. TO TELL/TO EXPLAIN/TO DESCRIBE

- PRESENTLY vs. AT PRESENT

- PRESENTLY vs. JUST NOW

- PRESTIGE vs. CHARISMA

- PRESTİJ ile KARİZMA

- PRESTİJ ile PERESTİJ[Fars.]

- PRETEND vs. FORGERY

- PRETENTIOUS vs. ENOUGH

- not PRETEXT vs. MEANS

- PREVANTORYUM[Fr. < Lat.]

- PREZENTASYON[İng. < PRESENTATION] yerine SUNUM

- PRICE vs. COST

- PRIMER/PRIMARY[İng.] değil/yerine/= BİRINCİL

- PRIMITIVE RELIGIONS vs./and MORAL RELIGIONS vs./and COSMIC RELIGIONS

- PRINCIPLE vs. PREACCEPTANCE

- PROAKTİF ZİHİN ile REAKTİF ZİHİN

- PROBABILITY vs. CHANCE

- PROBABILITY POSSIBILITY CONTINGENCY

- PROBABLE vs. LIKE

- PROBLEM vs. DEFICIENCY

- PROBLEM vs. RISKY

- PROBLEM" değil AYRIM

- PROBLEM/Lİ yerine SORUN/LU

- PROBLEM/ISSUE vs. DISTRESS

- PROCESS vs. CONTENT

- PROCESS vs. DURABLE

- PROCESS vs. PHASE

- PROCESS vs. TRACK

- PROCESS vs./and STRUCTURE

- PROCESS vs./ <> OUTCOME

- PRODÜKSİYON değil/yerine/= YAPIM

- PRODÜKTÖR değil/yerine/= YAPIMCI/ÜRETİCİ

- PROFAN ile ...

- PROFESÖR["PROFÖSÖR" değil!] değil/yerine/= BİLMEN

- PROFESÖR ile LEKTÖR

- PROFESÖR ile SLADE

- PROFESYONEL ile ÇOK ANLAYAN

- PROFESYONEL değil/yerine/= UZMAN/CA

- PROFICIENCY vs./and PARADIGM

- PROFIT vs. BENEFIT/ADVANTAGE

- PROGERİ ile ...

- PROGNOZ/PROGNOSIS[İng.]/AKIBET[Ar.] değil/yerine/= SONLANIM

- PROGRAM vs. PROGRAMME

- PROGRAM[İng.] değil/yerine/= İZLENCE, İZLİK

- PROGRAM ile/ve TASARIM

- PROGRAMME vs. DESIGN

- PROGRESS vs. TRANSFORMATION

- PROJE ile FORMÜL

- PROJE ile iDEA

- PROJE ile MODEL

- PROJE[İng. PROJECT] değil/yerine/= TASARI/İŞ

- PROJEKSİYON değil/yerine/= YANSITMA

- PROJEKTÖR değil/yerine/= IŞILDAK/İZDÜŞÜREÇ

- PROLETARYA[Fr. < PROLÉTARIAT]

- PROLOG[Fr.] değil/yerine/= ÖNDEYİŞ

- PROMETHEUS ile/ve EPIMETHEUS

- PROMETHEUS'UN ATEŞİ(N) ÇAL(IN)MASI ile/ve/||/<> PANDORA'NIN KUTUSU

- PRÖMİYE(PREMIER) ile GALA

- PROMOSYON değil/yerine/= TANITIM

- PROPORTION vs. BALANCE/PROPORTION

- PROPORTION vs./and SYMMETRY

- PROPOSAL vs. INVITATION

- PROPOSAL vs. SUGGESTION

- PROSES/PROCESS[İng.] değil/yerine/= SÜREÇ

- PROSODİ[Yun.]

- PROSTAT[Fr. < Yun.] değil/yerine/= KESTANECİK