P ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 3.643 başlık/FaRk ile birlikte,
3.643 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(7/16)
- PARAGNA/PRAJNA ile ...
( "Benlik" ile meşgul olmayan bilgi, kavrayış, bilinç, saf farkındalık. [Üstün bilinç durumu anlamına gelir.] )
- PARAGRAF:
AÇMAK ile/ve/||/<> OLUŞTURMAK
- PARAGRAFİ/PARAGRAPHY[İng.] değil/yerine/= YAZILI ANLATIM GÜÇLÜĞÜ
- PARAKETE[İt.] ile PAREKETE
( Geminin saatteki hızını ölçmek üzere bir ucu denize atılan araç. )
- PARAKRİN/PARACRINE[İng.] değil/yerine/= YEREL HORMON
- PARALAKS ile/||/<> DOPPLER METODU
( Paralaks geometrik uzaklık, Doppler radyal hız gezegen tespiti. )
( Formül: d = 1/p [pc] İLE v_r ölçümü )
( Christian Doppler tarafından 1842 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- PARALALİ/PARALALIA[İng.] değil/yerine/= HARF SÖYLEYİŞ GÜÇLÜĞÜ
- PARALANMAK ile PARALA(N)MAK
( Parasızken para elde etmek. İLE Parçala(n)mak. | Yıprat(/n)ıp eski(t)mek. )
- PARALEL EVREN değil ÇOKLU EVREN
( HUGH EVERETT )
- PARALEL HESAPLAMA ile/||/<> SERİ HESAPLAMA
( Paralel MPI/GPU çok işlemci, seri tek işlemci sıralı. )
( Formül: Speedup İLE sıralı )
- PARALEL VENASYON ile RETİKÜLER VENASYON
( Yaprak damarlarının koşut dizilimi. İLE Yaprak damarlarının ağsı dizilimi. )
- PARALEL değil/yerine/= ENLEM/ENLEMLİ
- PARALEL ile EŞZAMANLI
( PARALLEL vs. SYNCHRONOUS )
- PARALEL ile/ve/değil/yerine/||/<> KATMANLILIK
- PARALEL ile/ve VE
( PARALLEL vs./and AND )
- PARALELKENAR ile/||/<> YAMUK
( Paralelkenar iki çift İLE yamuk bir çift paralel kenardır )
( Formül: 2 çift // İLE 1 çift // )
- PARALEL/LİK ile BERABER/LİK
( PARALLEL/NESS vs. COOPERATION )
- PARALI SEKS ile PARAYLA SEKS
( Olabilir. İLE Olmaz! )
- PARALI ile/ve/<>/> PAHALI
- PARALI ile ZENGİN
- PARALİTİK/PARALYTIC[İng.] değil/yerine/= FELÇLİ
- PARALİZİ/PARALYSIS[İng.] değil/yerine/= FELÇ
- PARALİZİ ile PLEJİ
- PARALLEL(NESS) vs. COOPERATION
- PARALOJİ/PARALOGIA[İng.] değil/yerine/= YANLIŞ AKIL YÜRÜTME
- PARALOJİZM ile ...
( Mantığa uymazlık. )
- PARAMAKASH ile ...
( Büyük saha, zamanı ve uzayı olmayan Gerçeklik. Mutlak Varlık. )
- PARAMARTHA ile ...
( Yüce Gerçek. )
- PARAMEDİKAL/PARAMEDICAL[İng.] değil/yerine/= TIPLA BAĞLANTILI
- PARAMEDİYAN/PARAMEDIAN[İng.] değil/yerine/= ORTAYA YAKIN
- PARAMETER vs. VARIABLE
- PARAMETER ile/ve/||/<> COMPONENT
- PARAMETRE ile AÇI
( PARAMETER vs. ANGLE )
- PARAMETRE ile/değil/yerine BİLEŞEN
- PARAMETRE ile/||/<> İSTATİSTİK
( Parametre evren ölçüsü, istatistik örnek ölçüsüdür )
( Formül: μ ileσ İLE x̄ iles )
- PARAMETRE ile KOMPARTIMAN
- PARAMETRE/LER ile/ve DİNAMİK/LER
( "PARAMETER/S" vs./and "DYNAMIC/S" )
- PARAMETRİC AMPLİFİCATİON ile/||/<> LİNEAR AMPLİFİCATİON
( Parametric amplification nonlinear süreçle sinyal güçlendirmeyken İLE linear amplification doğrudan güç amplifikasyonudur )
( Formül: Three-wave mixing )
- PARAMİMİ ile AMİMİ
( Düşünceler ile yüz ifadeleri arasındaki uyuşmazlık. İLE Bazı sinirsel hastalıklarda görülen mimik yitimi. )
- PARAMİTA ile PRAJNA PARAMİTA
( Buda doğasının yüzleri. Altı yüce edim. Karşı kıyıya geçmenin, böylelikle Nirvana'ya ermenin bir yolu. İLE Bilgelik Uygulaması. Mahayana Budizmi'nde filozof Nagarjuna'nın felsefesinin etkisiyle gelişmiş bir takım sutralardan oluşan bir yazın türü. Altıncı Kural. )
- PARAMNEZİ/PARAMNESIA[İng.] değil/yerine/= BELLEK YANILSAMASI
- PARAMPARÇA (OLMAK)
- PARAN:
VARSA ile/ne yazık ki YOKSA
( Sayarlar. İLE/NE YAZIK Kİ "Satarlar." )
- PARANIN:
CEPTE OLMAMASI ile/ve/değil/yerine/>< CEPTE OLMASI
( [not] THE MONEY NOT IN THE POCKET vs./and/but/>< THE MONEY IN THE POCKET
THE MONEY IN THE POCKET instead of THE MONEY NOT IN THE POCKET
)
- PARANIN:
GİTMESİ ile/ve HARCANMASI
- PARANIN İŞLEVLERİNDE:
HESAP BİRİMİ ile/ve/||/<>/> MÜBÂDELE ile/ve/||/<>/> MUHÂFAZA
- PARANIN KAYBI ile/ve/||/<> SAĞLIĞIN KAYBI ile/ve/||/<> KARAKTERİN KAYBI
( Çok da etkileyici olmayabilir. İLE/VE/||/<> Kaybımız, önemli, etkileyici ve büyük olabilir. İLE/VE/||/<> Herşeyi kaybetmiş oluruz. )
- PARANIN "ÖNEMİ" değil/yerine/< İNSANLIK
- [ne yazık ki]
PARA/NIZ:
VARSA ile/ve/değil/yerine YOKSA
( Sadece kendiniz, kim olduğunuzu unutursunuz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Tüm dünya, kim olduğunuzu unutur. )
- Paranı söyleme! SUS!!!
- PARANKİM/PARENCHYMA[İng.] değil/yerine/= ÖZEK DOKU
- PARANLA "VEZİR", AKLINLA REZİL OLMAK
ile/değil/yerine/><
PARANLA "REZİL", AKLINLA "VEZİR" OLMAK
- PARANOYA:
ERDEM ve/||/<> AMAÇTAN UZAKLAŞMA/"SOYUTLANMA"
- PARANOYA/PARANOIA[İng.] değil/yerine/= AKIL DIŞI SAPLANTI
- PARANOYA ile KISKANÇLIK
- PARANOYA ile KOMPLO
- PARANOYA ile KORKU
( PARANOIA vs. FEAR )
- PARANOYA ile KURUNTU
( PARANOIA vs. APPREHENSION )
- PARANOYA/K[Fr. < Yun.] değil/yerine/= ÖTEKUŞKU/CU / ÖTEKUŞKUSAL
- PARANTEZE ALMAK ile KENARA KOYMAK/ASKIYA ALMAK
- PARANTEZ[İng.]/MUTARIZA[Ar.] değil/yerine/= AYRAÇ
- PARAPATRİK ile/||/<> PERİPATRİK
( Parapatrik sınırda hibrit İLE peripatrik küçük kenar. )
( Formül: Border İLE peripheral )
- PARAPET[İt.] ile/= KÜPEŞTE[Yun.] ile/= KORKULUK
( Gemi küpeştesi[Yun.]. | Korkuluk. | Pencere önlerindeki dar çıkıntı. İLE/= Gemide güverte hizasında ıskarmoz bağlarına tutturulan dikmelerin dış yüzlerine kaplanan kaplamaların oluşturduğu siper, borda kaplamalarının en üstü, güverteden yukarı kalan bölüm. | Duvarların üzerine, balkon ya da pencerelerin içine çimento ve mozaik karışımı ile yapılan dolgu set. )
- PARAPLEJİ ile/ve TETRAPLEJİ
( İki bacakta da görülen felç. İLE/VE ... )
- PARAPRAKSİ/PARAPRAXIA[İng.] değil/yerine/= DİL-DEVİNIM SÜRÇMESİ
- PARAPSİKOLOG değil/yerine/= ÖTEUSBİLİMCİ
- PARAPSİKOLOJİ/PARAPSYCHOLOGY[İng.] değil/yerine/= FİZİK ÖTESİ "BİLGİSİ"
- PARAPSİKOLOJİ ile/||/<> PARANORMAL ile/||/<> PARAFİZİK ile/||/<> PARADİGMA ile/||/<> PARALEL ile/||/<> PARAZİT ile/||/<> PARALİMPİK ile/||/<> PARAMEDİK
(
| Parapsikoloji | Psikolojinin ötesindeki ruhsal/psişik olayları inceleyen alan. |
| Paranormal | Normalin dışında olan, açıklanamayan (örnek: hayaletler, "UFO"lar) |
| Parafizik | Fiziğin ötesindeki, fizik yasalarıyla açıklanamayan olaylarla ilgili. |
| Paradigma | Bir düşünce yapısının yanındaki örnek, model, kalıp, çerçeve. |
| Paralel | Yan yana giden, aynı doğrultuda. (matematiksel ya da mecâzî anlamda) |
| Parazit | Yanında yaşayıp zarar veren canlı. [mecâzen de "gereksiz ses vb."] |
| Paralimpik | Olimpiyatların yanında/desteğiyle düzenlenen engelli spor oyunları. |
| Paramedik | Doktorun yanında çalışan sağlık görevlisi [acil tıp teknikeri]. |
- PARAPSİKOLOJİK değil/yerine/= ÖTEUSBİLİMSEL
- PARASANG[İran ölçüsü][Yunan çağında, Anadolu'da] ile ...
( 30 stadion'a eşittir. [5 kilometre, 328 metre] )
- PARASEMPATİK ile/ve/||/<>/< SEMPATİK SİNİR SİSTEMİ
(
)
( ALÂKAVÎ )
- PARASENTEZ/PARACENTESIS[İng.] değil/yerine/= KARIN ZARI SIVI ALIMI
- PARASINI ÖDEMEK ile/değil/yerine ÜCRETİNİ ÖDEMEK
- [ne yazık ki]
PARASIZLIK ile/ve/||/<> ALÇIDA OLMA/KALMA
( İkisi de zamanla çözülür. Zamanın değerini/önemini, en yakın/yoğun biçimde düşündürür/deneyimletir. )
- PARASIZLIK ile "YOKLUK"
( MÜZÂYAKA[< ZÎK, ZAYK/DÎK, DAYK] )
- PARAŞÜT değil/yerine/= DÜŞÜRTEÇ
- PARATİROİD BEZİ ile (KULAKALTI) TÜKÜRÜK BEZİ
( PARATHYROID GLAND vs. PAROTID GLAND/SALIVARY GLAND )
- PARATVA ile ...
( Uzaklık, terkedilmişlik. )
- PARAVAN[Fr. < PARAVENT] ile/ve/değil/||/<> KALKAN
- PARAVAN[Fr. < PARAVENT] değil/yerine/= PERDE[Fars.]
( Menteşelerle birbirine bağlı birkaç parçadan oluşan ve yapılarda, bazı bölümleri ayırmakta kullanılan, katlanır, taşınır, çerçeveli perde. | Adından, yetkisinden, gücünden, kendine belirli etmeden yararlanılan kişi/kuruluş. )
- PARAVAN/A[Fr. < PARAVENT]/SEPERATÖR[İng. < SEPERATOR] değil/yerine/= AYRAÇ
( Menteşelerle birbirine bağlı birkaç parçadan oluşan ve yapılarda bazı bölümleri ayırmakta kullanılan, katlanır, taşınır çerçeveli perde. | Adından, yetkisinden, gücünden kendisine belirli etmeden yararlanılan [kişi ya da kuruluş]. )
- PARAYI, MEZARA GÖTÜREN >< PARANIN, MEZARA GÖTÜRDÜĞÜ
( Yoktur. >< Çoktur. )
- PARAZİT[Fr. < Yun.] değil/yerine/= (")ASALAK(")
( Asalak. | Radyo yayınına karışan yabancı ses. | Başkalarının sırtından geçinen kişi. )
- PARAZİT ile DİL PARAZİTİ
( ... cum CYMOTHOA EXIGUA )
- PARAZİT ile SAPROFİT
( Canlı konakçıdan beslenen organizma. İLE Ölü organik nesnelerden beslenen organizma. )
- PARAZİTİZM ile KOMENSALİZM
( Bir canlının ötekine zarar vererek yaşadığı ilişki türü. İLE Bir canlının yarar sağladığı, ötekinin etkilenmediği ilişki türü. )
- PARAZİTİZM ile/||/<> PREDATÖRLÜK
( Parazitizm konakçı canlı tutar İLE predatörlük öldürür )
( Formül: Yaşatır İLE öldürür )
- PARÇ ile ...
( Büyük bakır tas. )
- PARÇA PARÇA ile PARAMPARÇA
( PIECE BY PIECE vs. ALL IN PIECES )
( RÎZE RÎZE ile ... )
- PARÇA-PİNÇİK (ETMEK)
- PARÇA ile/ve/||/<> ASKAT
( ... İLE Herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit parçalardan her biri. )
- PARÇA ile/ve/değil/||/<>/< BAĞLAM
- PARÇA ile/ve/değil/||/<>/< BİLEŞEN
- PARÇA[Azr.] = KUMAŞ[Tr.]
- PARÇA ile/ve/||/<> LEKE
- PARÇA ile PAFTA[Fars. :Örmüş.]
( ... İLE Büyük harita, plan ya da modeli oluşturan ayrı parçalardan her biri. | Metal çubuk ve borulara diş açan aygıt, yivaçar. | Süs için takılan pul ya da çakılan iri başlı çivi. | Büyük benek, leke. )
- PARÇA[Fars. < PÂÇE] ile SONAT[Fr. < SONATE]
( ... İLE Bir ya da iki çalgı için yazılmış, üç ya da dört bölümden oluşan müzik yapıtı. | Çeşitli türlerde [Allegro, Adacco, Andante] üç ya da dört bölümden oluşan müzik parçası. )
- PARÇA ve/||/<>/>/< TAMAMLAYICI/LIK
- PARÇA ile/ve TAVIR
( PIECE vs./and MANNER )
- PARÇA ile/değil/yerine ÜYE
- PARÇA ile/ve/değil UZANTI
( [not] PIECE vs./and/but EXTENSION )
- PARÇACIK - DALGA
- PARÇACIK ile/||/<> DALGA
( De Broglie hipotezinin deneysel doğrulanması. Madde dalgalarının varlığının kanıtı. )
( George Paget Thomson tarafından 1927 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1892-1975) (Ülke: İngiltere) (Alan: fizik) (Önemli katkıları: Elektron kırınımı keşfi, dalga-parçacık ikiliğinin deneysel kanıtı) (Nobel: 1937) )
- PARÇACIL ile ...
( PARTITIVE )
- PARÇALAMA ile/ve AÇIKLAMA
( TO BREAKT INTO PIECES vs./and EXPLANATION )
- PARÇALAMA ile/ve/değil/||/<> AYIRMA
- PARÇALAMA ile DAĞITMA
- PARÇALA(N)MAK ile DOĞRA(N)MAK
- PARÇALAMAK ile/değil/yerine YARGILAMAK
- PARÇALANMA ile/ve/> ÇOĞALMA
( TO BREAK INTO PIECES vs./and/> INCREASE )
- PARÇALANMA ile/ve/değil/yerine DAĞILMA
( [not] TO BREAK INTO PIECES vs./and/but TO DISPERSE
TO DISPERSE instead of TO BREAK INTO PIECES )
- PARÇALANMA ile KOPYALANMA
- PARÇALANMIŞLIK ile/değil AYRIM
- PARÇALANMIŞ/LIK ile BÖLÜNMÜŞ/LÜK
( TO BREAK INTO PIECES vs. TO BE DIVIDED )
- PARÇALARDA, PARÇAYI/LARI GÖRMEK ile/değil/yerine PARÇALARDA, BÜTÜNÜ GÖRMEK
( TO SEE THE PIECES/S ON PIECES vs. TO SEE THE INTEGRITY ON PIECES )
- PARÇALI YAPRAK = VARAK-I MÜNKASİM = FEUILLE DIVISÉE
- PARÇALI YAPRAK = VARAK-I MÜREKKEBE = FEUILLE COMPOSÉE
- PARÇALI/LIK ile/değil AYRI/LIK
- PARÇA(NIN) SAPTA(N)MASI/KABULÜ ile BÜTÜN(ÜN) SAPTA(N)MASI/KABULÜ
( TO DETERMINE/ACCEPTANCE THE PIECE vs. TO DETERMINE/ACCEPTANCE THE ENTIRE/WHOLENESS )
- PARÇASI OLMAK ile/yerine/değil UZANTISI OLMAK
( [not] TO BE PART OF vs./but TO BE EXTENSION
TO BE EXTENSION instead of TO BE PART OF )
- PARÇAYI ZİKR-BÜTÜNÜ KASIT ile BÜTÜNÜ ZİKR-PARÇAYI KASIT
- PARDESÜ[Fr.] ile CÜPPE[Ar.]
( Serin havalarda, giysilerin üzerine giyilen ince üstlük. İLE Hukukçuların, bilimteylerde, belirli bir aşamaya ulaşmış bilimkişileri, dinadamlarının giysi üzerine giydikleri, uzun yenleri geniş, düğmesiz giysi. )
( Mİ'TAF ile CÜBBE )
- PÂRE[Fars.] ile -PÂRE[Fars.]
( Parça. | Tane, adet. | Sayı, bölük. | Para. İLE "parça" anlamıyla bileşik sözcükler yapar.[SEMS-PÂRE: Güneş parçası, güzel. | YEK-PÂRE: Tek/bir parça.] )
- PAREKENDE değil PERAKENDE
- PARENKİMA = NESC-İ HÜCREVÎ = TISSU CELLULAIRE
- PARENT :/yerine EBEVEYN
- PARENTERAL NÜTRİSYON/PARENTERAL NUTRITION[İng.] değil/yerine/= SINDIRİM YOLU DIŞI BESLENME
- PARENTERAL[İng.] değil/yerine/= SINDIRİM YOLU DIŞI
- PARENTHESES ( ) vs. BRACKETS [ ]
- PAREO ile ETEK
( ... ile ZEYL )
( ... ile DÂMEN )
- PAREZİ/PARESIS[İng.] değil/yerine/= HAFİF FELÇ
- PARFÜM (KOKUSU) ile/yerine TEMİZ TEN (KOKUSU)
- PARİDİYE[Ar.]/PARIDÉES[Fr.] değil/yerine/= BAŞTANKARAGİLLER
( ... cum TERMINALIA CITRINA )
- PARIL PARIL (PARLAMAK, PARILDAMAK)
- PARİMANA ile ...
( Boyut. )
- PARİPİNNAT YAPRAK = VARAK-I RÎŞÎ-İ TEV'EMÎ = FEUILLE CONJUGUÉE, FEUILLE PARIPENNÉE
- PARİS KOMÜNÜ ile/ve/||/<>/> GEZİ PARKI
( 83 gün sürmüştür. İLE/VE/||/<>/> 22 gün sürmüştür. )
- PARITE/PARITY[İng.] değil/yerine/= DOĞUM SAYISI
- PARİTE/PARITY[İng./Fr.] ile/ve/||/<> PARAMETRE[İng./Fr.]
( İki ülke parasının karşılıklı değeri. İLE Değişken. )
- PARK ÇEŞMESİ :
( Sarıyer'de Vapur iskelesi yanındaki Mehmet Akif Ersoy Parkı'nın içindedir.1987 yılında Türkiye Gazetesi tarafından yaptırılmıştır. Mermerden yapılmıştır, kubbelidir ve kubbe üzerinde alemi vardır. Köşeli çeşmenin her köşesinden musluğu vardır. Firdola mermer yalağı vardır. )
- PARK STANDARTLARI RAPORU-2015 ve/||/<>/> KENT İÇİ BİSİKLET YOLLARI KILAVUZU
( Okumak için burayı tıklayınız... VE/||/<>/> Okumak için burayı tıklayınız... )
- PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ :
( Yeniköy Mahallesindedir. 6.300,00 m²'lik bir alanı kapsamaktadır. 2.517,00 m²'lik yeşil alanı bulunmaktadır. )
- PARK YERİ değil/yerine BİSİKLET(Lİ) YOLU
- PARK :/yerine PARK
- PARKE ile MARLEY[bir marka adından]
( Küçük, biçimli tahta parçalarının, belirli bir düzene göre yerleştirilmesiyle yapılan döşeme. | Düzgün bir biçimde yontulmuş, köşeli taşlarla yapılmış kaldırım. İLE Yapılarda, düşeme gereci olarak kullanılan plastik madde. )
- PARKE[Fr. PARQUET] değil/yerine/= SAVCI
( Eskiden, hakim kürsüsünden aşağıda ve yerde oturmaları nedeniyle savcılara, parke adı verilirmiş. )
- PARKING :/yerine PARK YERİ
- PARKİNSON İLÂCI ile/değil HUZURSUZ BACAK İLÂCI
( Huzursuz Bacak tanısı bulunanlar, yazılan ilâcın, farklı dozda olması ve aynı zamanda Parkinson hastasına da yazılıyor olmasından dolayı, kendilerinin de Parkinson olup olmadığı şüphesine düşmemelidir. [Parkinson için yazılan ilâçtaki ilgili tamamlayıcı kimyasalın dozu, Huzursuz Bacak hastalığı ilâcındakinden 80 kat daha fazla ve ayrı bir yapıdadır.] )
- PARKINSON ile/değil ESANSİYEL TREMOR
- PARKİNSON ile/||/<> HUNTİNGTON
( Beyinde dopamin üreten gözelerin kaybı ile ilişkili bir devim bozukluğu. İLE/||/<> Genetik bir bozukluk sonucu beyinde sinir gözelerinin bozunumu ve zihinsel gerileme. )
- PARKİNSON ile/ve/||/<> KORA
( ... İLE/VE/||/<> Başlıca belirtisi, kısa, çabuk, değişken güçte istemsiz hareketler olan bir hastalık. )
- PARKUR[Fr.] ile/ve/||/<> KULVAR[Fr. < COULOIR]
( Bisiklet, atletizm gibi bazı yarış ve koşularda, yarışmaların yapıldığı yol. İLE/VE/||/<> Bazı yarışlarda, koşucunun koştuğu ya da yüzücünün yüzdüğü yarış aralığı/şeridi. )
- PARKUR değil/yerine/= YARIŞ YOLU
( Bisiklet, atletizm gibi bazı yarış ve koşularda, yarışmaların yapıldığı yol. )
- PARLAK ile/||/<> ARJANTE[Fr.]
( ... İLE/||/<> Gümüş gibi parlak. )
- PARLAK/CİLÂLI = YALDIRAK
- PARLAMA ile ALEVLENME
( İŞTİAL: Tutuşma, parlama, alevlenme. )
- PARLAMA ile ÇÖKME
- PARLAMENTO ile/ve/||/<> AMERİKA YENİ KUVVETLER AYRILIĞI
- PARLAMENTO ile DUMA[Rusça]
( Başlıca görevi yasama, devlet bütçesini çıkarma ve hükümeti denetleme olan, üyeleri halk oyu ile belirli bir süre için seçilen meclis ya da meclisler. İLE Çarlık zamanında, Rus meclisine verilen ad. )
- PARLAYICI ile/ve/||/<>/> PATLAYICI
- PARMAK BASMAK ile ALTINI ÇİZMEK
- PARMAK/AYAK İZİ < DİL İZİ < RETİNA < DNA
- PARMAK İZİ ÖBEKLERİ(GRUPLARI):
ARCH ile/ve TENTARCH ile/ve LOOP ile/ve DOUBLE LOOP ile/ve POCKED LOOP ile/ve WHORL ile/ve MIXED
( 8'er alt grupları daha vardır. )
( DAKTİLOSKOPİ[< Yun. DAKTYLOS: Parmak. | SKOPEIN: Gözlemlemek.]: Parmak izine dayanarak kimlik belirleme yöntemi. )
( Parmak iziyle kimlik tespitinde binde 2.5 ilâ 3'lük bir hata payı olabilmektedir. )
( İlgili ayrıntıları okumak için burayı tıklayınız... )
- PARMAK ile EKMEK ile BIÇAK
- PARMAK ile/ve HAT ile/ve NOKTA
( Bir mimari arşının 1/24'ü.[3,158 cm.] İLE/VE Bir parmağın 1/12'si.[0,263 cm.] İLE/VE Bir hat'ın 1/12'si.[0,0219 cm.] )
( 1 mimari arşın = 24 parmak = 288 hat = 3456 nokta'dır. )
- PARMAK ile KISA PARMAKLILIK/BRAKİDAKTİLİ
- PARMAK ile/||/<> ÖRÜMCEK PARMAK/ARAKNODAKTİLİ
- PARMAKLA GÖSTERMEK ile/değil/yerine GÖSTERMEK
- PARMAK(LAR)/ELİG/ELEK ile/ve/||/<>/> AYA ile/ve/||/<>/> AVUÇ ile/ve/||/<>/> KOL ya da/= EL
( Elin/kolun ucuyla ayanın başladığı beş uzantı/çıkıntı. İLE/VE/||/<>/> Parmakların dibiyle bilek arasındaki iç bölüm. İLE/VE/||/<>/> Parmakların içi ve aya bölümü. İLE/VE/||/<>/> Parmak uclarından omuz başına kadar uzanan bölüm. )
( ELGE/ELİGE/ELİG/ELEG/ELEK: Elemek[: parmaklar arasından geçirmek] | İlk elek.[Daha sonraları elek görevini gören nesneler ve araçlar üretilmiştir.] )
- PARMAKLAR ile/ve/||/<> SERÇE PARMAKLAR
( Yanyana, ayası[avuç içi] aşağıya bakacak konumda duran ellerin, geride/içte kalan, ötekilere göre daha geniş tırnaklı(/belki de boyu kısa) olan parmak(lar) "baş parmak".
Baş parmağın ve orta parmağın yanındaki/arasındaki parmağa "işaret parmağı".
İşaret parmağının ve yüzük parmağının yanındaki/arasındaki, aynı zamanda, iki tarafında da ikişer parmağın bulunduğu parmağa "orta parmak".
Orta parmak ve serçe parmağın yanındaki/arasındaki parmağa "yüzük parmağı".
Yanyana, ayası(avuç içi) aşağıya bakacak konumda duran ellerin, en dışta kalan parmak(lara) "serçe parmağı" denilir. )
( Kişinin el parmakları sosyal örgütlenmeye köz/model olmuştur. İnsan öbekleri/grupları 10'luk sisteme göre örgütlenmiştir. Bu 10'luk sistemin önderi olmuştur. )
( PARMAK: Bitişik ve dışı içine gelecek biçimde dizilmiş altı arpa tanesi uzunluğunda bir mesafe. | [Yunan çağında, Anadolu'da] Ayağın on altıda biri. [0,0185 metre] )
( PARMAK[< VARMAK]: Varmayı/ulaşmayı/gerçekleştirmeyi sağlayan araç. )
( SEBBÂBE[Ar.]: İşaret/şehâdet parmağı[başparmağın yanındaki]. | BİNSIR/BİNSÂR[Ar.]: Yüzük parmağı[Serçe parmak ile orta parmak arasındaki]. | HINSIR: Serçe parmak. )
( DAKTYLOS )
- PARMAKLARDA:
BAŞ ile/ve/||/<> İŞARET ile/ve/||/<> ORTA ile/ve/||/<> YÜZÜK/ADSIZ ile/ve/||/<> SERÇE
- PARMAKLARI:
ÇITLATMAK ile KÜTLETMEK
( TO CRACK )
- PARMAKSI PARÇALI YAPRAK = VARAK-I ISBI'Î = FEUILLE DIGITÉE
- PARMENİDES ile/ve/||/<> ZENON
- PARODİ[Fr. < Yun.] ile PASTİŞ[Fr. < PASTICHE]
( Ciddi sayılan bir yapıtın, bir bölümünü ya da tamamını alaya alarak, biçimini bozmadan ona bambaşka bir öz vererek, biçimle öz arasındaki bu ayrılıktan, gülünç etki çıkaran tür. İLE Başka sanatçıların yapıtlarını taklit yoluyla oluşturulan sanat yapıtı. | Bir ekolün özelliklerine göre oluşturulan yapıt. )
- PAROKSİSMAL/PAROXYSMAL[İng.] değil/yerine/= NÖBETLEMELİ
- PARS ile ANADOLU PARSI
(
)
( ... İLE Bu ırk, Andolu’da yaklaşık 40 yıl öncesine kadar yaşamını sürdürmekteydi. Yaşamları, yaklaşık 20 yıl kadardı. Son üyenin, 1974’te, Beypazarı’nda vurulduğu kabul edilmektedir. )
( FELIS PARDUS vs. PANTHERA PARDUS TULLIANA )
- PARS ile İRAN PARSI
- PÂRS[Fars.] ile Pârs[Fars.]
( Panter[Yun.]. İLE İran, Fars iklimi, Acemistan. )
- PARSAL = PARTAL
( Çok kullanılmaktan dolayı yıpranmış, eskimiş. )
- PARSE[İng.] ile/değil/yerine İNCELEME
( Bir tümce ya da sözcüğü, dilbilgisi açısından incelemek. )
- PARSEL ile İFRAZ[Ar.]
( ... İLE Bir arazinin bölünmesi, parsellere ayrılması. | Salgı. )
- PARSELLER CAMİİ :
( Parseller Camii Huzur Mahallesinde olup Çimen sokaktadır ve kapı no.su: 4'tür. )
- PART vs. SECTOR
- PART vs. SIDE
- PART TAYM/PART TIME değil/yerine/= YARIM GÜN
- PART TİME[İng.] değil/yerine/= YARI ZAMANLI
- PART-TIME[İng.] değil/yerine/= YARI ZAMANLI
- part vic.[Lat. < PARTIBUS VICIBUS] değil/yerine/= BÖLÜNMÜŞ DOZLARLA
- PART vs. WHOLE
- PART :/yerine PARÇA, BÖLÜM
- PARTİAL DERİVATİVE ile/||/<> TOTAL DERİVATİVE
( Partial ∂f/∂x tek değişken, total df/dx tüm değişkenler. )
( Formül: Single variable İLE all variables )
- PARTICIPANT :/yerine KATILIMCI
- PARTICIPATE :/yerine KATILMAK
- PARTICIPATION :/yerine KATILIM
- PARTICIPATION vs./and IMPRESSION
- PARTICIPATION vs./and TO SHARE
- PARTICULAR vs. SPECIAL
- PARTICULAR :/yerine BELİRLİ
- PARTICULARLY :/yerine ÖZELLİKLE
- PARTİKÜL/PARTICLE[İng.] değil/yerine/= PARÇACIK
- PARTİKÜL[Fr.] değil/yerine/= PARÇACIK
- PARTİSYON FONKSİYONU ile/||/<> EULER FONKSİYONU
( Partisyon p(n) toplam yazım, Euler φ(n) aralarında asal. )
( Formül: Toplam İLE ortak )
( Leonhard Euler tarafından 1750 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- PARTİSYON değil/yerine/= BÖLME, BÖLÜM
- PARTLY :/yerine KISMEN
- PARTNER ile KAVALYE
- PARTNER :/yerine ORTAK, PARTNER
- PARTNERSHIP :/yerine ORTAKLIK
- PARTON ile/||/<> VALANS KUARK
( Parton tüm içerik (kuark+gluon), valans net kuantum sayıları. )
( Formül: DIS İLE statik )
- PARTY :/yerine PARTİ
- PAS ile/ve/değil/||/<> BUĞU
( Özellikle metalde, bazı nesnelerde, camda/aynada. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Özellikle camda/aynada ve bazı nesnelerde. )
- PAS ile PAS[İng.] ile PAS
( Su içinde ve nemli havada, metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan nesne. | Genellikle midenin bozulmasından ötürü dilin üzerinde oluşan beyaz tabaka. | Bazı asalak mantarların çeşitli bitkilerde oluşturduğu portakal sarısı ya da kahverengi lekeler. Bu lekelerden ileri gelen bitki hastalığı. İLE Bazı top oyunlarında, oyunculardan birinin, topu, başkasına geçirmesi. | Bazı kâğıt oyunlarında, sırası gelen oyuncunun, oyuna o elde katılmayacağını belirtir. İLE Üç saatlik süre. )
(
)
- PAS ile PAS[Fr. < PASSE] ile PASPAS
( Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan nesne. | Bazı asalak mantarların çeşitli bitkilerde oluşturduğu portakal sarısı ya da kahverengi lekeler, küf. | Bu lekelerden ileri gelen bitki hastalığı. | Demir ya da demir alaşımlarının aşınması sonucunda ortaya çıkan ve esas itibarıyla demir oksit ve hidroksitten oluşan aşınma türü. | Bar. İLE Bazı top oyunlarında oyunculardan birinin topu takım arkadaşına atması. | Bazı iskambil oyunlarında sırası kendisine gelen oyuncunun oyuna o elde katılmayacağını belirten bir söz. | Bazı iskambil oyunlarında “geçiniz” anlamında bir söz. İLE Ayakkabıların altını temizlemek için kapı önlerine konulan kıl, plastik vb.den yapılmış yüzü tırtıklı silecek. )
- PAŞA KAPISI ile ...
( Sadrâzamlık makamı. )
- PAŞA KEMERİ :
( Belgrad Ormanı içindeki kemerlerden biri olup Bahçeköy - Kemerburgaz arasındadır. Mimar Sinan tarafında 1563/1564 yılları arasında yapıldığı, kemerin mimarisinden anlaşılmaktadır. Kemere Balıkzade kemeri de denilmektedir. Kırkçeşme isale hattının Nakkaş Osman Efendi tarafından yapılan minyatüründeki yazıdan anlaşılmaktadır. )
- PAŞA PAŞA
( AVAZ AVAZ
PEHLÛ-BE-PEHLÛ
CEV CEV
BÂRHÂ
ŞÛLÎDE
HERC Ü MERC
SER-Â-PÂ, SER-TE-SER
BERG Ü ŞÂH
ZÂNÛ-BE-ZÂNÛ / ZÂNÛ-BER-ZÂNÛ
ÜFTÂN Ü HÎZÂN
REFTE REFTE
BÂRÂN-DÎDE
BÎ-SER Ü BÛN
ÇÂR-NÂ-ÇÂR, HÂH NÂ HÂH, KÂM-U NÂ-KÂM
ÂVEND )
- PAŞA PAŞA (GİTMEK, KABUL ETMEK)
- PASAJ[Fr.] ile/değil/yerine ÇARŞI
( İçinde dükkânlar bulunan, üzeri kapalı ya da açık, aynı zamanda yol olarak kullanılan ve geçiş yapılan çarşı. | Bir yazıdan, bir yapıttan alınan bölüm, parça. İLE/DEĞİL/YERİNE ... )
- PASAJ/PASSAGE[İng.] değil/yerine/= GEÇİŞ | GEÇİT
- PASAKLI/LIK, ÇAPAÇUL ile/ve/değil DAĞINIK/LIK
- PASAKLILIK ile/ve/değil/||/<>/< KENDİNE GÖRELİK
- PAŞALAR DAİRESİ :
( Kasr - ı Hümayün'ün kuzey doğusundadır. Bu bina Maslak Kasırları binalarını korumakla görevliler için yaptırıldığı sanılmaktadır. )
- PASAPORT ile/ve LESEPASE
( ... İLE/VE Sınırı geçmek için verilen yazılı izin. )
- PASAPORT[Fr.] ile PASAVAN[Fr.]
( Yabancı ülkelere gidecek olanlara, yetkili kurumca verilen, yabancı ülke yetkililerinin kimlik incelemesinde geçerli olan belge. İLE Türkiye Cumhuriyet ile sınırları olan ülkelerin, sınır bölgeleri içinde oturan Türk vatandaşlarına serbestçe gidip gelmeleri için verilen belge. )
- PASCAL İLE TORRİCELLİ İLE ARCHİMEDES ile/||/<> AKIŞKAN PRENSİPLERİ
( Temel hidrostatik yasalar. )
( Formül: F = ρVg )
- PASCAL ÜÇGENİ (ÇİN) ile/||/<> PASCAL ÜÇGENİ (AVRUPA)
( Zhu Shijie Pascal üçgenini 13. yüzyılda kullandı İLE Pascal 17. yüzyılda yeniden keşfetti. )
( Zhu Shijie tarafından 1303 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1249-1314) (Ülke: Çin) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Pascal üçgeni) )
- PASCAL ÜÇGENİ ve/||/<> BİNOM DAĞILIMI
( Sayın Haluk Berkmen'in yazısını okumak için burayı tıklayınız... )
(
)
- PASCAL ÜÇGENİ ile/||/<> FİBONACCİ SPİRALİ
( Pascal binom katsayıları, Fibonacci altın oran spirali )
( Formül: (n choose k) = n!/(k!(n-k)!) İLE φ = (1+√5)/2 )
( Leonardo Fibonacci tarafından 1202 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1170-1250) (Ülke: İtalya) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Fibonacci dizisi, Arap rakamlarını Avrupa'ya tanıtma) )
- PASCAL UÇURUMU ile/ve ASTRONOT SENDROMU ile/ve SİMURG SENDROMU
- PASCAL ile/||/<> ÜÇGENİ
( Pascal üçgeni ve kombinatorik )
( Blaise Pascal tarafından 1654 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1623-1662) (Ülke: Fransa) (Alan: Matematik, Fizik) (Önemli katkıları: Pascal üçgeni, olasılık teorisi) )
- PÂSEK[Fars.] ile PÂ-SENG/PÂR-SENG[Fars.]
( Esneme/esneyiş. İLE Teraziyi denkleştirmek için kefesine konulan şey. )
- PASİF-AGRESİF/PASSIVE-AGGRESSIVE[İng.] değil/yerine/= EDİLGEN-SALDIRGAN
- PASİF/PASSIVE[İng.] değil/yerine/= EDİLGEN
- PASİF değil/yerine/= ÇEKİNİK
- PASİF değil/yerine/= EDİLGEN
- PASİF değil/yerine/= EDİLGEN/EDİLGİN
- PASİFİK OKYANUSU:
MALENEZYA ile/ve/<> MİKRONEZYA ile/ve/<> POLONEZYA
( Dumont d'Ureille adlı bir denizci, 1827 yılında bu coğrafyaya ulaşmayı başarmıştır. Pasifik Okyanusu'nu bu 3 bölgeye ayırmıştır. )
- PASİFİK OKYANUSU'NUN ile ...
( Belleği yoktur. [Meksika'lıların deyişi] )
- PASİFİK SOMONLARI ile ATLANTİK SOMONLARI
( Yumurtladıktan sonra ölürler. İLE Yumurtladıktan sonra yaşamlarına devam ederler. )
- PASİFİKASYON değil/yerine/= ETKİSİZLEŞTİRME
- PASİFİZE ETMEK değil/yerine/= ETKİSİZLEŞTİRMEK
- PASKAL[Fr.] ile (BLAISE) PASCAL
( Bireyleri, güldürüp eğlendiren kişi. İLE Matematikçi, fizikçi ve düşünür. [19 Haziran 1623 – 19 Ağustos 1662] )
- PASKALYA ÇÖREĞİ ile/<> VASİLOPİTA
( ... İLE/<> Yılbaşında yapılır.[St. Vasil için 1 tabak-çatal takımı fazladan konulur.] )
- PASPAL[Yun.] ile PESPÂYE[Fars. PEST-PÂYE] ile PEJMURDE[Fars. < PİJMURDE]/SALAŞ
( Çok kepekli un. | Bakımsız, dağınık, pis. İLE Alçak, aşağılık. İLE Eski püskü, yırtık. | Dağınık, perişan. )
- PASPAL ile SALAŞ
- PASPAS ile PASPAS
( Ayakkabıların altını temizlemek için kapı önlerine konulan kıl, plastik vb.den yapılmış yüzü tırtıklı silecek. İLE Yer silmekte kullanılan, özel olarak yapılmış bir sopa ve ona geçirilmiş bezden oluşan temizlik aracı. )
(1996'dan beri)