Bugün[16 Aralık 2025]
itibarı ile 7.987 başlık/FaRk ile birlikte,
7.987 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(31/33)


- UYDURMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLUŞTURMAK


- UYGARLIK ve/||/<> ZEKÂ


- UYGULANMALI!:
[ne] YER ne de GEÇİT VERMELİ

( Adâletsizliğe ve hukuksuzluğa...
Görüntü ve reklâm kirliliğine, "yerel yönetimlerin", "yöneticilerin" keyfiyetine ve adâletsizliğine...
Gürültü/uğultu kirliliğine ve korna/zil çalanlara...
Işık kirliliğine...
Sigara ve tüm ürünleriyle çevreyi ve toplumu rahatsız eden nesnelere ve içen davranış/tutum ve kişilere...
Dilde, yazım hatalarına ve yazım kurallarına uymayanlara...
Beslenmede, abur-cubura, "et" ve "hayvansal ürünlere"...
Her türlü saygısızlık ve keyfiyete...


Ne yer, ne de geçit vermek üzere, haklarımızı sürekli bilmeli ve anımsamalı, hakkı/mızın biz almadıkça verilmeyeceğinin bilinciyle gereken her türlü eylem, tavır, tutum, duruş ve davranış içinde olmamız gerektiğini uygulayarak göstermek, paylaşmak, aktarmak, eğitmek, dayanışmak, işbölümü ve işbirliği içinde olmak durumunda ve zorundayızdır. )


- UYGUN OLMAMAK ile YETERİ KADAR UYGUN OLMAMAK


- UYKU:
TEK FAZLI(MONOFAZİK) ile/ve/||/<> ÇOK FAZLI(POLİFAZİK)

( Tek sefer yatağa gidip gün içinde tek bir uyku alma davranışıdır.["Saf monofazik uyku", "kuasi monofazik uyku" ve "yarı monofazik uyku" biçiminde alt başlıkları da bulunmaktadır.] İLE/VE/||/<> Gün içinde birden fazla kez, daha kısa süreler boyunca uyuma davranışıdır.["Saf", "kuasi" ve "yarı" biçimde üç alt başlığı bulunmaktadır.] [Saf polifazik uykuda, her dört saatte bir uyunurken, kuasi polifazik uykuda, 24 saatlik gün içinde eşit aralıklarla dağılmamış biçimde uyunur.][Polifazik uykunun genellikle çocuklarda görülen en yaygın örneği ise, günde iki ayrı kez uyuma düzeni olan bifazik uykudur.] )


- UYKU/UYUMA ile/ve ÖĞLE UYKUSU

( Uyku Eksikliği, Gövdenizde, Nelere Neden Oluyor? )

( ... ile/ve MAKİL )


- UYKU ile/ve KIŞ UYKUSU

( SLEEPING vs./and HIBERNATION )


- UYKU ile/ve LETARJİ

( ... İLE/VE Çok uzun süren, derin uyku hali. | Uyuşukluk, atâlet. )

( Uykuya dalış süresi ortalama yedi dakikadır. )

( NEVM, NÜÂS, RAKDE, SİNE ile/ve ... )

( HÂB ile/ve ... )

( SLEEP vs./and LETHARGY )


- UYKU ile/ve/değil/||/<>/>/< ÖYKÜ


- UYKU ile TEŞTİYE[< ŞİTÂ]

( ... İLE Kışın uyuyacak olan hayvanların uykusu. )


- UYKU ile UYKU SAYRILIĞI

( ... İLE Botswana'nın Okavanga vadisinde bulunan çeçe[tsetse] sineğinin bulaştırdığı bu hastalık, kurtuluşu olmayan ve ölümle sonuçlanan bir hastalıktır.[Bu hastalığa tutulan kişi, sürekli uyur, uyanınca acıkır, yemek yer ve tekrar uyur. Zaman içinde, aşırı şişmanlamadan dolayı da çatlarmış.] )


- UYKU ve/<> UYKUDA EYLEME VURMA

( "Uykuda Eyleme Vurma" - Ahmet Çorak yazısı için burayı tıklayınız... )


- UYKUDAN) UYANMAK ile/ve/<>/< BİLMEK

( Göz ile değil! İLE/VE/<> Söz ile değil! )


- UYKUNUN KAÇMASI ile/ve UYKUNUN AÇILMASI


- UYKUSUZLUK EŞİĞİ ile ...

( En fazla 11 gün [olabilir]. [Çok uzun süre uykusuz olduğunu düşünen/söyleyenlerin durumu uykuyu algılayamama sorunudur.] )


- UYMAMAK ile AYKIRI OLMAK


- UYMAZ ile/ve/değil/||/<>/< "UYUMAZ"


- UYSAL ve/||/<> UYUMLU

( Hayvanlarda. VE/||/<> İnsanda. )


- UYUCAK/UYUYUCAK" değil UYUYACAK


- UYUCANA" değil UYUYACAĞINA


- UYUKLAMA/UYKUNUN GELMESİ ile İÇ/İNİN GEÇMESİ


- UYUM ile/ve EYLEME GEÇMİŞ UYUM

( Dinler, hakikatlerini, eylem içinde [sessiz eylem içinde] gösterirler. )

( HARMONY vs./and HARMONY IN ACT
Religions show their true face in action, in silent action. )


- UYUM ile/ve/||/<> SENTEZ


- UYUM >< UYUMSUZLUK

( Küçük şeyleri büyütür. >< Büyük şeylerin çürümesine neden olur. )


- UYUMA ile/ve/değil EŞİK


- UYUM/AHENK ile/ve/değil/||/<> İNSİCÂM


- UYUMAK/UYKU ile/ve UYUKLAMAK/PİNEKLEMEK/IMIZGANMAK/KÜNGÜLDEMEK/KÜNGÜRDEMEK/ŞEKERLEME/KAYLÛLE

( Günde ortalama 7 saat uyku yeterlidir! [Kişiden kişiye, değişkenlere ve koşullara bağlı olmak üzere 4 - 10 saat arasında olabilir.] )

( SAAT ON[22:00], YATAĞA KON! )

( Uykuya dalma süresi, yaklaşık, 7 dakikadır. )

( Elma, birçok uyarandan daha etkili bir uyku açıcıdır. )

( ÂFTÂB-SÜVÂR[Fars.]: Sabahları erken kalkan, gün doğmadan uyanmak alışkanlığına sahip olan. )

( İHTİMÂM[Ar.]: Elemden/kederden dolayı uyuyamama. )

( Uyuklama durumunda, ereksiyon gerçekleşebilmesi, olağandır. )

( ... İLE Uyuklar gibi hareketsiz oturmak. | Bir yerde, hiçbir iş yapmadan oturmak. )

( KÜNGÜLDEMEK/KÜNGÜRDEMEK: Uyuklamak. | Elden ayaktan düşmek. )

( NEVM ile/ve/değil NA'S/NA'SE/NÜÂS/SÎNE[çoğ. SİNEVÂT]/TEHVÎM/TEHEVVÜM[Ar.]/TENEVVÜM[< NEVM]/VESEN )


- UYUMAK yerine MİHMAN OLMAK(SÜRMELENMEK)


- UYUMAK ile UYUŞMAK ile UYUŞMAK

( Uyku durumu/deneyimi. İLE Kendin geçmek. İLE Birlikte ya da karşılıklı olarak uyumlu hareket etmek ya da hareket etmeye çalışmak. )


- UYUMAK ile ZIBARMAK

( ... İLE Ölmek, gebermek. | Sızmak. )


- UYUMALI!


- UYUM/LU/LUK ile/ve/||/<> ESNEK/LİK


- UYUMSUZ/LUK ile/ve/değil/||/<>/>/< SUSKUN/LUK


- UYUŞMAK ile/değil/yerine/>< YETİŞMEK


- UYUŞ(TUR)MAK ile/değil/<>/< UYUMLAN(DIR)MAK


- UYUŞUK/TEMBEL[Fars. < TENBEL] ile/ve/=/||/<> HIMBIL


- UYUŞUK/LUK ile/değil/yerine/>< DİNGİN/LİK


- UYUŞUK/LUK ile/ve/||/<> SERSEM/LİK


- UYUŞUK/LUK ile UYKULU/LUK


- UYUTAN ile/ve/||/<> UYUMALIK ile/ve/||/<> UYKULUK


- UYUTUM = NEVM-İ SINAİ = HYPNOSIS[İng.] = HYPNOSE[Fr., Alm.] = HYNOS[Yun.]


- KİTAP/MUSHAF:
UYUYAN BİREY/TOPLUM İÇİN değil/><
OKUYAN VE DÜŞÜNEN BİREY/TOPLUM İÇİN

( )


- UYUYAN ile/değil UYUMA NUMARASI YAPAN

( Uyandırabilirsin. İLE/DEĞİL Uyandıramazsın. )


- UZADUYUM GÖSTERGE


- UZAGÖRÜ/ÖTEGÖRÜ/TELEPATİ ile/değil AYNI ŞEYİ DÜŞÜNMEK


- UZAK DURMALI!:
KÖRDEN değil NANKÖRDEN <>
YÜZSÜZDEN değil İKİYÜZLÜDEN <>
"TİPİ BOZUK"TAN değil "SÜTÜ BOZUKTAN"


- UZAK DURULMASI GEREKEN KİŞİLER:
"HEP HAKLILAR" ve/||/<> "HERŞEYE, SÜREKLİ İTİRAZ EDENLER" ve/||/<> "SADECE BEN" DİYENLER ve/||/<> BAŞKALARINI DEĞERSİZ GÖRENLER ve/||/<> ÇIKARCILAR ve/||/<> İSTEDİĞİ OLMADIĞINDA TUTUM DEĞİŞTİRENLER ve/||/<> ARAMADIĞIN SÜRECE ARAMAYANLAR ve/||/<> İŞİ DÜŞMEDİKÇE TANIMAYANLAR ve/||/<> İŞİ BİTTİĞİNDE, YANINDA DURMAYANLAR


- UZAK?:
MEMLEKET Mİ? ile/ve/||/<> YILDIZLAR MI? ile/ve/||/<> GENÇLİĞİM Mİ?


- UZAK TUT/ALIM! ve/||/<> UZAK DUR/ALIM!

( Yüzü "çirkin olan"ı değil yüreği çirkin olanı. VE/||/<> Giysisi kirli olandan değil "zihni/düşüncesi" kirli olandan. )


- UZAK ile/değil/yerine AŞKIN


- UZAK ile/ve/||/<>/> TUZAK


- UZAKLAŞMAK ile YABANCILAŞMAK

( TO BE ESTRANGED vs./and ALIENATION )


- SORUNLAR:
UZAKLAŞTIRAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< YAKINLAŞTIRAN


- ÜZEN ...
YALAN SÖYLEMESİ ile/ve/değil/> ONA, DAHA SONRASINDA İNANAMAYACAK OLMAK

( Yalan söyleyerek dünyanın öteki ucuna ulaşırsın fakat dönemezsin. )


- ÜZEN/İ ile/değil/yerine/>< MUTLU EDEN/İ

( Terk et. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Mutlu et. )

( Hakkındır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Hakkıdır. )


- ÜZERİNE ALINMA değil ÜZERİNE ALMA


- ÜZERİNE ALMA ile ALINMA


- ... ÜZERİNE ile/ve/değil/||/<>/< ... ÜZERE


- ÜZGÜN ile/ve/||/<>/> SÜZGÜN


- ÜZGÜN/LÜK ve/||/<>/> DÜZGÜN/LÜK


- UZLAŞIM ve UNUTMAK


- UZLAŞMA ile/ve/||/<> BARIŞMA


- UZMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YETKİN/LİK


- ÜZMEK ile/değil ZORLAMAK

( [Öğretmen, öğrencileri biraz ...] "üzmüş". İLE/DEĞİL "zorlamış". )


- ÜZÜCÜ ile KIRICI


- ÜZÜLME ve/||/<>/> BÜZÜLME


- ÜZÜLME ile/ve/değil/||/<>/< ŞAŞIRMA


- ÜZÜLMEK ile DÜŞÜNMEK


- ÜZÜLMEK ile/ve HESAP SORMAK


- ÜZÜLMEK ile ISTIRAP


- ÜZÜLMEK ile/ve/||/<>/> SÜZÜLMEK


- (UZUN SÜRELİ) BELLEKTE:
ANISAL ile/ve/||/<> ANLAMSAL ile/ve/||/<> İŞLEMSEL


- UZUN UZUN DÜŞÜNMEK/BOŞ BOŞ OTURMAK ile/ve/değil/yerine AZ AZ (DA OLSA) EYLEMEK/BİR ŞEYLER YAPMAK

( Pek kolay olmasa da... )

( Kepçe tutan elim olsun, dış kapıda yerim olsun! )


- ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> (")ÇARESİZLİK(")


- ÜZÜNTÜ ile KAYGI ile İNANÇ

( Geçmişe bakar/baktırır. İLE Çevreye bakar/baktırır. İLE İleriye bakar/baktırır. )


- ÜZÜNTÜ = KEDER = PAIN[İng.] = DOULEUR[Fr.] = SCHMERZ[Alm.] = DOLOR[Lat.]


- ÜZÜNTÜ ile/ve/<> RAHATSIZLIK


- ÜZÜNTÜ ve SIKINTI ve KAYGI/ENDİŞE

( Geçmişe ait. VE Şimdide. VE Gelecek için. )


- ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> YAS


- ÜZÜNTÜNÜN PAYLAŞIMI ve/||/<> SEVİNCİN PAYLAŞIMI

( Üzüntüyü azaltır. VE/||/<> Sevinci çoğaltır. )


- VAHÂ[Ar.] ile ILGIM/SERAP/YALGIN/PUSARIK

( Çöl ortasında suyu ve yeşilliği olan yer. İLE ... )

( OASIS vs. MIRAGE )


- VAHİM/ÜZÜCÜ OLAN:
YALAN SÖYLEMİŞ OLMASI ile/ve/değil/||/<>/> ONA BİR DAHA GÜVENEMEYECEK OLMAK


- VAHİM ile/ve/değil/> VAHŞET


- VAHŞET[Ar.] değil/yerine/= YIRTINÇ/ACIMASIZLIK


- VÂKIF/VUKÛFİYET ile/ve/||/<> FARKINDA/LIK


- VÂMIK[Ar.] değil/yerine/= SEVEN, ÂŞIK, SEVDÂLI


- VAMP ile NEMFOMANYAK

( Filmlerde uğursuz kadın rolü yapan sanatçı. | Maceraperest kadın, eril peşinde koşan dişil kişi. İLE Eşeysel güdüsü aşırı olan dişil kişi. )


- VÂRESTE[Fars.] değil/yerine/= KURTULMUŞ | SERBEST, RAHAT | İLİŞİKSİZ


- VARILAN/VARILACAK:
MEKÂN/MAHAL ile/ve/<> HAL(RIDVAN)


- VARLIĞI İSTEMEK ve/||/<> YOKLUKTAN KAÇMAK


- VARLIĞIM ile BEN VARIM

( MY BEING vs. I EXIST )


- VARLIĞIN BİLİNCİ ile/ve BİLİNCİN VARLIĞI

( CONSCIOUSNESS OF THE EXISTENCE vs./and EXISTENCE OF THE CONSCIOUSNESS )


- VARLIK-YOKLUK ile/değil VERİP-VERMEMEK


- VARLIK ile/ve/||/<> ÂLEM


- VARLIK ile/ve/||/<>/>/< GÖZLEM/NAZAR[Ar.]


- VARLIK ile/ve MANTIK

( EXISTENCE vs./and LOGIC )


- VARMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YOLCULUK


- VAROLAN/VAROLUŞ GÜDÜSÜ:
AZ ENERJİ HARCAMA ile/ve ÇOK ENERJİ DEPOLAMA

( Kişi, ikisinin de dengesini kuran/sağlayandır. )


- VAROLAN ile/ve/değil DUYU

( [not] EXIST vs./and/but SENSORIAL
[not] EXIST vs./and/but APPEARANCE
EXIST vs. DETERMINATION
EXIST vs./and CONCEPT
ON EXISTENCE: UNITY and IDENTITY and CONTINUITY and HOMOGENEITY
ON EXISTENCE: STRAIGHTNESS vs./and TEMPORARY
STRAIGHT/NESS vs./and DEFINITE/NESS
EXIST and TO COMPARE
EXIST vs./and IF NOT HAPPENS, NOTHING HAPPENS
EXISTENCE OBJECT vs./and EXISTENCE SUBJECT
NOT EXIST/NONEXISTENCE vs./and EXIST ON USE
EXISTENCE vs./and TEMPORARY EXISTENCE
[not] EXISTENCE vs./and/but SENSE )


- VAROLAN ile/ve/değil DUYUMLANAN

( [not] EXIST vs./and/but SENSORIAL )


- VAROLUŞ ve/||/<> KARAR ALABİLME


- VAROLUŞÇU MAHİYET ALGISI/YORUMU ile MAHİYET

( Öncelik. İLE Sınır. )

( Sadece insanda. İLE Tüm varolanlarda. )

( Zamansal. İLE Olguların kaynağı. )


- VARSAYIM ile/ve/değil/||/<>/< YAKLAŞIM


- VARSAYMAK ile/ve/<>/değil/yerine ZANNETMEK


- VARTA[Ar.] değil/yerine/= TEHLİKELİ DURUM


- VAS(I)F değil/yerine/= ÖZELLİK, NİTELİK | ÖVME


- VAZCAYMAK" değil VAZGEÇMEK ya da CAYMAK


- VAZGEÇİLİR/LİK ile/ve/||/<> SAMİMİYET/AÇIKLIK


- VAZGEÇMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< PEŞİNDE KOŞMAMAK


- VAZGEÇMEMEK ile/ve/||/<> KARARLILIK


- VAZGEÇMEYELİM!:
GÜLÜMSEMEKTEN ile/ve/||/<> SEVMEKTEN ile/ve/||/<>
ÖĞRENMEKTEN ile/ve/||/<> HAYALLERİMİZDEN


- VAZGEÇMEYELİM ve ERTELEMEYELİM ve
ÜŞENMEYELİM

( TO GIVE UP vs. TO POSTPONE/DELAY )


- VECD ile ...

( KENDİNDEN GEÇEREK İLÂHİ AŞKA DALMA | AŞIRI HEYECAN | KEDERLENME )


- VEGAN BESLEN("ME")MEK/OL("MA")MAK:
HAYVANLARA ve/değil/yerine/||/<>/> BİZE

( Pahalıya mal olur. VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Ucuza mal olur. )

( APUKURYA[Yun.]: Et yenilmeyen dönem. )


- VEHİM ile AKIL

( Vehmin "işlevi", kişiyi kaygılandırmak, aklın görevi ise uyarmaktır. )

( Akıldan istedim delâlet, akıl verdi dalâlet. )


- VEHİM/VEHM ile/değil/yerine/>< FEHİM/FEHM

( Kuruntu. İLE Anlama, düşünme. )


- VEHİM ile/ve/||/<> TELÂŞ


- VEHİM ile ZAN


- VEHM ile/ve VEHİM/VÂHİME

( Kuruntu. İLE/VE Tekil/tikel anlamları tespit eden güç. )

( ... avec/et FACULTE ESTIMATIVE )


- VEREN EL, ALAN ELDEN ÜSTÜNDÜR" değil ALAN EL, VEREN ELDEN ÜSTÜNDÜR/ÜSTTEDİR


- VERGİ ile VERGİ

( Kamu hizmetlerine harcanmak üzere hükûmetin veya yerel yönetimlerin yasalara göre herkesten doğrudan doğruya veya bazı malların fiyatlarının üstüne koyarak dolaylı yoldan topladığı para. | Bir evin, bir iş yerinin gideri, algı karşıtı. İLE Birinin doğuştan sahip olduğu iyi nitelik. | Allah vergisi. )


- VERİ/BİLGİ:
DUYU ile/ve/||/<>/> AKIL
( ile/ve/||/<>/> HABER-İ SÂDIK)


- VERİLİ (ORTAK) AKIL ile/ve/> KURULU (ORTAK) AKIL

( Kültür. İLE/VE/> Uygarlık. )

( Nedenbilimsel. İLE/VE/> Erekbilimsel. )


- VERİRKEN:
AVUÇ AŞAĞIYA BAKAR BİÇİMDE UZATMAK yerine/değil AÇIK AVUÇLA (YUKARI BAKAR BİÇİMDE) UZATMAK


- VERTIGO ve/||/<> HITCHCOCK

( Alfred Hitchcock'un en çok sevilen filmi. )


- VESVESE ile "KUR(MAK)"


- VESVESE[Ar.] ile VEHM[Ar.]

( Çoğunlukla gereksiz, sürekli tekrarlayan, kişiyi huzursuz eden "düşünceler".[Çoğu zaman kişilerce "dini ya da ahlâkî kaygılarla ilişkilendirilir" ve kişinin huzurunu bozan, kişiyi kuruntuya düşüren bir etkisi ve işlevi vardır.] İLE Gerçekte var olmayan ya da olasılığı çok düşük olan bir durumu gerçekmiş gibi sanmak, kuruntu yapmak anlamına gelir. )


- VESVESE[AR.] ile/ve/||/<>/> VELVELE[AR.]

( Kuruntu. İLE/VE/||/<>/> Gereksiz telâş, gürültü ve heyecan. )


- VİCDAN AZÂBI değil/yerine/= BULUNÇ/DUYUNÇ ACISI


- VİCDAN ile AKIL

( Değerlere dayanır. İLE Kurallara dayanır. )


- VİCDAN[Ar. < VCD]["VİJDAN" değil!] değil/yerine/= BULUNÇ/DUYUNÇ


- VİCDAN ile/||/<> GAM


- VİCDAN ile/ve/||/<> İNSAF


- VİCDAN ve/=/||/<> MÂBED


- VİCDAN ile/ve NAZAR

( Zihnin kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. İLE/VE Aklın kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. )


- VİCDÂNEN değil/yerine/= BULUNÇÇA


- VİCDÂN-I MUNSİFÂNE değil/yerine/= DUYUŞLU BULUNÇ


- VİCDÂNÎ[Ar.] değil/yerine/= BULUNCUL


- VİCDAN/LI ile/değil/ne yazık ki/>< KORKU/KORKAK


- VİCDANSIZ FİKİR/FİKİRSİZ VİCDAN yerine AKIL

( REASON instead of IDEA WITHOUT CONSCIENCE/CONSCIENCE WITHOUT IDEA )


- VİCDANSIZ/LIK değil/yerine/>< YÜREKLİ/LİK


- VICTOR FRANKL ve/||/<> IRVIN YALOM


- VIRILDAMAK ile/ve/<> VIZILDAMAK

( Usandıracak, sinirlendirecek biçimde, durmadan konuşmak. İLE/VE/<> Vız diye ses çıkması. | Hafif seste ve bezdirici biçimde yakınmak, sızlanmak. )


- VİRTÜÖZ ile/ve/> SANATÇI

( Aleti/ni unutan. İLE/VE/> Kendini unutan. )


- VİRÜLAN/VIRULENT[İng.] değil/yerine/= SAYRILANDIRAN


- VISCERAL = İÇ ÖRGENSEL


- VIZ ile/ve/||/<> TIRIS

( ... İLE/VE/||/<> Atların kısa adımlarla hızlı yürüyüşü. )

( Gelir. İLE/VE/||/<> Gider. )


- VOYVO[İsp.] değil/yerine/= SATAŞMA

( Alay ederek sataşmak için söylenir. )


- WABP:
WERNICKE ve/||/<> ANGULER GIRUS ve/||/<> BROCHA ve/||/<> PREFRONTAL KORTEKS


- WAI:
TEŞEKKÜR EDİYORUM ile/ve/||/<> MERHABA ile/ve/||/<> HOŞÇAKAL


- WALTER BENJAMIN ile/ve/||/<> FREUD

( Benjamin, Freud'un yazı ve kitaplarının iyi bir okuyucusudur. )


- WILLIAM STERN ile/ve/||/<> ALLAN SCHORE ile/ve/||/<> DONALD WINNICOTT


- WORKING vs. PRODUCTION


- WORKING vs. PRODUCTIVITY


- WRITTEN vs. PRONOUNCE


- XSONOFENES:
FİLOZOF (OLAN) ile SOKRATES'İN ÖĞRENCİSİ


- ...'YA (ÇOK) DÜŞKÜN" ile/ve/değil/yerine "...'YI (ÇOK) SEVEN"


- ...YA "DEĞER"/"DEĞMEZ" ile/değil/yerine GEREKİR/GEREKMEZ


- ...'YA GEREK YOK ile/değil/yerine ... YETERLİ


- [ya] "PSİKOLOĞA GÖRÜNMEK" ile/değil/yerine/ya da/>< OLDUĞUMUZ GİBİ GÖRÜNMEK


- [ya] TÂLİP OLMA! ya da ŞİKÂYET ETME!


- YA/YA DA ile/ve/değil/yerine/||/+/<>
( HEM, HEM DE ve/||/<> NE, NE DE )

( Ayrım. | İLE/VE/<> Birlik/bütünlük. )

( 0 1 ile/ve/<> [ 1 ile/ve/<> 0 ] )

( "Ne, ne de", "hem, hem de" ile birliktedir![ayrı değildir!] [sadece insana/gelişmiş zihinlere özgüdür!] )

( Doğada/fizikte/hayvanlarda, deneyde/laboratuvarda. İLE/VE/<> Sadece İNSAN'da. )

( Bir şey(ler)i bildirtir. İLE/VE/<> Kendini bildirtir. )

( EL: [Bağlamına/işlevine/yerine/gereksinime göre]
Hem kirli, hem de temiz...
Ne kirli, ne de temiz. )

( DEKOLTE:
Hem açık, hem de kapalı...
Ne açık, ne de kapalı. )

( BEYİN:
Hem ayrık, hem de bitişik...
Ne ayrık, ne de bitişik. )


- [ya] YALAN BEYAN ile/değil/yerine/ya da SUSMA HAKKI

( Sanık, yalan söylese bile sözlerinde çelişkiye düşer ve onlardan ipuçları elde edilebilir. İLE/DEĞİL/YERİNE/YA DA Sanığı, doğru söylemeye zorlamak, insanın varoluşuna, onuruna ve kişi haklarına aykırı olur. [Kişinin, kendini, ceza tehdidi altına sokması olanaklı değildir.] )


- [ya] YENİLECEĞİZ değil/yerine/ya da/>< YENİLENECEĞİZ


- YABANCILAŞMA ile/ve DUYARSIZLIK

( ALIENATION vs./and INSENSITIVITY )


- YABANCILAŞMA ile/ve/||/<>/> YADSIMA


- YABANCILAŞMA ile/ve/> YALAN

( ALIENATION vs./and/> LIE )


- YABANCILAŞMA ile/ve YANILSAMA


- YABANCI/LIK / YABANCILAŞMA ile/ve YALNIZ/LIK / YALNIZLAŞMA


- YADIRGAMA ile/ve/> RED

( TO REGARD AS A STRANGER vs./and/> TO DENY )


- YADIRGAMAK ile/ve/değil/||/<>/< TANIMLAYAMAMAK


- YADIRGAMAK ile/ve/||/<> TUHAF KARŞILAMAK


- YADIRGAMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> "YARGILAMAK"


- YADIRGAMA(MA)K ile/ve/değil/||/<> YABANA ATMA(MA)K


- YADSIMA ile/ve/||/<> GÖZARDI ETME


- YADSIMA >< KUTSAMA


- YADSIMA = NEFİY/NEFY = NEGATION = NÉGATION[Fr.] = NEGATION[Alm.] = NEGATIO[Lat.] = APOPHASIS[Yun.] = NEGACION[İsp.]


- YADSIMAK ile/ve/<> ÖNEMSEMEMEK


- YADSIMAK ile YADIRGAMAK


- YAĞMUR ADAM ve/||/<>/> TEMPLE GRANDIN

( ... VE/||/<>/> Otizmin, bireyler ve toplum tarafından algısı, yorumlanışı, gösterilen yanlış tepkiler yerine yapıcı yaklaşımların farkını harika bir süreç ve anlatımla sunuyor. )

( Otizmli Bireylerle İlgili Çekilmiş 17 Film...
- Temple Grandin
- Barfi
- Mary&Max
- Yağmur Adam /Rain Man
- My Name is Khan
- Benim Adın Sam /I am Sam
- Snow Cake
- Ocean Heaven /Hai Yang Tian Tang
- Ben X
- The Black Balloon
- Campeones
- Adam
- Mozart be Balina / Mozart and the Whale
- Çok Gürültü ve Çok Yakın
- Sevgili John
- Silent Fall
- Molly )


- YAKARIŞ ile/ve/<> HAYKIRIŞ


- YAKARIŞ ve/||/<>/> TÖVBE


- YAKARMAK ile YAKINMAK

( Israrla istemek, yalvarmak. İLE Sızlanmak, sızlanarak anlatmak, şikâyet etmek. )

( NİYÂZ ile ŞEKVÂ )


- YAKICI ile YIKICI


- YAKIN KAYBI ve/||/<>/> KAYIP KAYGISI


- YAKINDIĞIMIZ" ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< (")YAKINIMIZ(")


- YAKINLAŞMA ile/ve/||/<>/> BEKLENTİ > HÜSRAN ile/ve/||/<>/> ÖFKE


- YAKINLAŞMA ile/ve/||/<>/> UZAKLAŞMA GEREKSİNİMİ


- YAKINLAŞMA ve/<> YAKINSAMA


- YAKINLAŞTIRMA ile YAKIŞTIRMA


- YAKINLIK-UZAKLIK ile/ve/||/<> BAŞATLIK-ÇEKİNGENLİK


- YAKINMA/ŞİKÂYET" değil/yerine/>< CESARET


- YAKINMA ile/ve/değil/||/<>/> DÜŞ KIRIKLIĞI


- YAKIP YIKMAK


- YAKLAŞIK DEĞER ile TAM DEĞER


- YAKLAŞIM ile/ve/değil/<> İRDELEME


- YAKLAŞIM ile TEPKİ

( Sonsuz oluştaki su, meziyete karşı olgun yaklaşımı simgeler. )

( Kişi, olaylara, iç gerçeğinin ve mantığının belirlediği biçimde tepki vermelidir. )

( APPROACH vs. REACTION )


- [ne yazık ki]
YALAKA/LIK/DALKAVUK/LUK ile/ve/<> YARDAKÇI/LIK

( ... İLE/VE/<> Özellikle kötü işlerde birine yardım eden kişi. )

( TEKÂPÛ ile/ve/<> ... )


- YALAKA/LIK ile/değil/yerine/>< SAYGI/LI


- YALAN:
HATA değil İHANET


- YALAN:
SAFSATA ile/ve/<> MECAZ ile/ve/<> PROPAGANDA ile/ve/<> REKLAM ile/ve/<> HABER

( Felsefede. İLE/VE/<> Yazında(edebiyatta). İLE/VE/<> Siyasette. İLE/VE/<> Ticarette. İLE/VE/<> Gazetecilikte. )


- [ne yazık ki]
YALAN SÖYLEMEK ile/ve/||/<> GERÇEĞİ ÇARPITMAK


- YALAN SÖYLEMEK ile/değil/yerine/>< GERÇEĞİ SÖYLEMEK

( Geleceğinizin önemli/belirleyici bir parçası olur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Geçmişinizdeki (herhangi) bir parçadır. )

( If you tell the truth, it becomes a part of your past. If you lie, it becomes a part of your future. )

( [not] TO LIE vs./but/>< TO SAY THE TRUTH
TO SAY THE TRUTH instead of TO LIE )


- [ne yazık ki]
YALAN SÖYLEMEK ile/ve/||/<>/> KENDİ YALANINA İNANMAK


- YALAN SÖYLEMEMEYİ ÖĞRENMEK/BİLMEK ile/ve/<> YALAN SÖYLEYEMEMEYİ ÖĞRENMEK/BİLMEK

( Öğrenmiş ve uyguluyor olmak gerek. İLE/VE/<> [hâlâ öğrenilemediyse] Özellikle çocuklardan öğrenilebilir. )


- YALAN ile/ve/değil/||/<>/> ALDATMA


- YALAN ile DOĞASINA UYGUN DAVRANMAK

( LIE vs. BEHAVE IN THE SELF OF NATURE )


- YALAN ile/değil/yerine/>< GERÇEK

( Yüksek sesle çıkar, gürültülüdür ve çok söz söyletir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sessizdir ve az söz söyletir. )


- YALAN ile/||/<> KÖTÜ YALAN

( Kötüdür. İLE/||/<> Daha kötüdür. )


- YALAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖZVERİ

( )


- YALAN ile/ve/||/<>/> TALAN


- YALAN ile/ve/||/<>/> UTAN(DIR/IL)MAK


- YALANCI/LIK ile MİTOMAN/İ

( ... İLE Kendi söylediği yalana inanma sayrılığı. )


- YALIN DÜŞÜNCE ve/||/<>/> SEZGİ ve/||/<>/> TASARIM ve/||/<>/> KAVRAM


- YALINLIK ve AKIL

( BARE and REASON )


- YALINLIK ile/ve/||/<> BİREYLİK


- YALITILMIŞ/LIK ile/ve/<> TEK YANLI/LIK


- YALITIM ile/ve DUYARSIZLIK

( INSULATION vs./and INSENSITIVITY )


- YALNIZLAŞMA ile/ve/||/<> YABANCILAŞMA


- YALNIZLIĞINA KAÇMAK ile/ve/||/<> YALNIZLIĞINDAN KAÇMAK


- YALNIZLIK:
FARKINDA OLUNMAYAN ile/değil/yerine FARKINDA OLUNAN

( Hakkında, "konuşabildiğin". İLE/DEĞİL/YERİNE Susmaktan başka çarenin olmadığı. )


- YALNIZ/LIK ile/ve/<> ÇARESİZ/LİK

( Kişiyi, katılaştırır. )


- YALNIZ/LIK ile/ve/||/<> (")ÇIPLAK/LIK(")


- YALNIZLIK ile/ve/||/<> "DEĞERSİZLİK" ile/ve/||/<> "BOŞLUKTALIK"


- YALNIZLIK ile DÜŞÜNÜR/YAZAR "YALNIZLIĞI"

( ... İLE Azınlıkta olmanın ya da paylaşım ağının yaygın olamamasından dolayı duyumsanan. )


- YALNIZLIK ile/ve/||/<>/> GÖZÜ AÇIK GİTMEK

( Kendini tanımak, daha nitelikli ve verimli yaşamak için ikisini de göze alabilmek, bunları anlamış ve kabul edebilmek, bunlarla yüzleşebilmek gerek. )


- YALNIZ/LIK ile/ve/> GÜVENSİZ/LİK


- YALNIZLIK ile/ve/||/<> İLİŞKİ

( Yanılsama[ilüzyon]. İLE/VE/||/<> Nesnesiz "algı"[halüsünasyon]. )


- YALNIZ/LIK ile/ve/||/<> KENDİLİK


- YALNIZLIK ile KENDİNLE BAŞBAŞALIK


- YALNIZLIK ve/< KUŞKU


- YALNIZ/LIK ile/ve/||/<>/< MUTSUZ/LUK | ile/ve/||/<>/< DOYUMSUZ/LUK


- YALNIZLIK ile/ve SIKINTI


- YALNIZ/LIK ile TEK BAŞINA/LIK

( Gereksinim duyarız. İLE Yeğleriz. | Temsildir. )

( Tek başına yürüyen kişi, bir dostluk kurar. )

( Yalnızların yılmaması, kendileri için yararlı olur. )

( Kendimizi, kendimizle zaman geçirmeyi, "yalnızlık" saymayacağımız biçimde geliştiriyoruz. )

( Yalnız kalpleri harekete geçiren kişi, dünyayı hereket ettirir. )

( We need. VS. We prefer. )

( En kötü/ileri yalnızlık, kendiyle barışık olmamaktır. )

( LONELINESS vs. SOLITUDE/ALONE )


- YALNIZLIK ile/||/<> YEĞLENEN/YEĞLENEBİLEN YALNIZLIK


- YALPALAMA(") ile/<> (")TÖKEZLEME(")


- YAMAMAK ile/ve/||/<> BOCA ETMEK


- YAMPALA ile YAMPİRİ

( Birinin, yeni bir durum karşısında ne yapacağını kestiremeyerek şaşkınlık geçirdiğini teklifsiz ve alaylık olarak anlatan, "yampala zeydün" deyiminde geçer. İLE Eğri büğrü, yan yan ve çarpık bir biçimde. )


- YAN SANAYİ(") ile/ve/||/<> DOLAYLI NEDENLER/SONUÇLAR


- YAN YANA YÜRÜYEMİYORSAK ile/||/<>/> ÜSTÜNE ÜSTÜNE YÜRÜMEK


- YAN YANA/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİRLİKTE/LİK


- YANAZ ile ...

( Hiçbir şeyden memnun olmayan. )


- YANIK VE SICAK ÇARPMALARINDA:
5 YAŞ ALTI ve/||/<> 65 YAŞ ÜSTÜ

( Yanık ciddiyetini etkileyen ve risk oluşturan yaşlardır. )

( [Sıcak çarpmasında risk öbekleri]
- Kalp ve tansiyon hastaları.
- Şeker ve kanser hastaları.
- Normal kilosunun çok altında ve çok üzerinde olanlar.
- Psikolojik ya da psikiyatrik rahatsızlığı olanlar.
- Böbrek hastaları.
- 65 yaş üzeri kişiler, 5 yaş altı çocuklar.
- Hamileler, sürekli ve bilinçsiz rejim uygulayanlar.
- Yeterli miktarda su içmeyenler. )

( [Sıcak Çarpmasından Korunmak İçin Alınması Gereken Önlemler]
- Özellikle şapka, güneş gözlüğü ve şemsiye gibi güneş ışığından koruyacak aksesuarlar kullanılmalıdır.
- Mevsim şartlarına uygun, terletmeyen, açık renkli ve hafif giysiler giyilmelidir.
- Bol miktarda sıvı tüketilmelidir.
- Gövde, temiz tutulmalıdır.
- Her öğünde yeteri miktarda gıda alınmalıdır.
- Gereksiz ve bilinçsiz ilaç kullanılmamalıdır.
- Doğrudan güneş ışığında kalınmamalıdır.
- Kapalı ortamların düzenli aralıklarla havalandırılmasına özen gösterilmelidir. )


- YANILMA ile/ve/||/<> YAMULMA


- YANILMA ile/ve/<>/>/< YARILMA


- YANILSAMA(İLÜZYON) ile/değil ZİHİNSEL(MENTAL)

( Yapılacak işlem/eylem, önceden söylenmez. İLE/DEĞİL Zihin/düşünce gücüyle gerçekleştirilecek olan, önceden söylenir/belirtilir. )


- YANILSAMA ile/ve HİPNOZ

( ILLUSION vs./and HYPNOSIS )


- YANILSAMA ile/ve/||/<> JASTROW YANILSAMASI


- YANILSAMA ile/ve/||/<>/> TUZAK


- YANILSAMADA/YANILTMADA:
"YERDEN KALDIRMA" ile/ve/||/<> "GÖRÜNÜŞTEN KALDIRMA" ile/ve/||/<> "ÜRETİM" ile/ve/||/<> "AKTARIM" ile/ve/||/<> "YER DEĞİŞTİRME" ile/ve/||/<> "İÇİNE GEÇİRME" ile/ve/||/<> "YENİDEN OLUŞTURMA" ile/ve/||/<> "KAÇIRMA/ÇIKARMA" ile/ve/||/<> "UZTAŞIMA" ile/ve/||/<> "ÖNGÖRÜ"

(

)

( LEVITATION vs./and/||/<> VANISH vs./and/||/<> PRODUCTION vs./and/||/<> TRANSFORMATION vs./and/||/<> TRANSPOSITION vs./and/||/<> PENETRATION vs./and/||/<> RESTORATION vs./and/||/<> ESCAPE vs./and/||/<> TELEPORTATION vs./and/||/<> PREDICTION )