Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

O-Ö'LERDE

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA VE FARKINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



Bugün[ 22 Ekim 2024 ]
itibariyle 4306 başlık/FaRk ile birlikte,
4863 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

(3/5)


- İLERİ SÜRÜM ile/ve/değil OLAN


- İLERİ SÜRÜM ile/ve/değil ÖNGÖRÜ


- İLETİŞİM TÜRLERİ:
KİTLE İLETİŞİMİ ile/ve/değil/||/<>/< ÖRGÜTSEL DÜZEY ile/ve/değil/||/<>/< ÖBEKLERARASI DÜZEY ile/ve/değil/||/<>/< KİŞİLERARASI DÜZEY ile/ve/değil/||/<>/< KİŞİSEL DÜZEY


- İLETİŞİM:
AÇIK ile/ve/||/<> ÖRTÜK

( EXPLICIT vs./and/||/<> IMPLICIT :ON COMMUNICATION )


- İLGİNÇ ile ÖZEL

( INTERESTING vs. SPECIAL )


- İLİŞKİ:
EMEK ile/ve/değil/||/<>/< ÖZEN


- İLİŞKİLENDİRME ile/ve ORANLAMA


- İLİŞKİLİ ile ÖZDEŞ

( RELATED vs. IDENTICAL )


- İLK DENİZALTI (MODELİ) ile/ve/||/<>/> OSMANLI'DA DENİZALTI

( )


- İLK ERGİNLEŞME ile/ve/||/<>/> İKİNCİ ERGİNLEŞME ile/ve/||/<>/> ERGENLİK ile/ve/||/<>/> ERİŞKİNLİK ile/ve/||/<>/> YETİŞKİNLİK ile/ve/||/<>/> OLGUNLUK

( 4 yaşında. İLE/VE/||/<>/> 9 yaşında. İLE/VE/||/<>/> 13-15 yaşında. İLE/VE/||/<>/> 18-21 arasında. İLE/VE/||/<>/> 21-24 sonrasında. İLE/VE/||/<>/> 40 yaşından sonra. )


- İLK YARDIMDA ÖNCELİKLER:
HASTANIN DURUMU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLAY YERİ GÜVENLİĞİ

( Önce kendi güvenliğimiz, sonra çevrenin/trafiğin vs. güvenliği ve daha sonra hastanın güvenliği. )


- İLK ile ÖN

( THE FIRST vs. FRONT )


- İLK ile ÖNCELİKLİ

( FIRST vs. PRIMARY )


- İLKBAHAR NOKTASI ile/ve ORTALAMA İLKBAHAR NOKTASI

( SPRING(VERNAL) EQUINOX vs. MEAN EQUINOX )


- İLKE ile/ve/<> ÖNKABUL

( PRINCIPLE vs./and/<> PREACCEPTANCE )


- İLKECE BİLİNÇLİ:
GERÇEK ile/ve/||/<> OLANAKLI

( )


- İLKEL/LİK ile/ve/||/<> OLANAKSIZ/LIK


- İLKELER:
BİLGİDE ile/ve/=/||/<> OLGUSALLIKTA


- İLKELERİN:
VAROLMA SORUNSALI ile/ve İŞLEVSELLİĞİ ile/ve DEĞİŞİMİ ile/ve OLMAMASI ile/ve BİRLİĞİ ile/ve İNKÂRI


- İLTİFAT ile/ve ONAY


- İMAN ve/||/<>/> ÖZGÜRLÜK

( Etkileşim durumunda olduğumuz ne varsa/oluyorsa, onlardan emin olduğumuz/olabildiğimiz oranda özgürüzdür/özgürleşiriz.[İman, dinsel ya da dinin sınırları/tekeli altında bir kavram değil emin olmaktır.] )


- İMAN ve/||/<>/< ÖZGÜVEN


- İMKÂN değil/yerine/= OLANAK


- IMMATÜR/IMMATURE[İng.] değil/yerine/= OLGUNLAŞMAMIŞ


- İMPLİSIT BİLGİ/IMPLICIT KNOWLEDGE[İng.] değil/yerine/= ÖRTÜK BİLGİ


- İMPLİSİT/IMPLICIT[İng.] değil/yerine/= ÖRTÜK


- İMZA/SİGNATÜR değil/yerine/= ÖZİM


- IN VITRO[İng.] değil/yerine/= ORGANİZMA DIŞINDA


- İN VİVO DESENSITİZASYON/IN VIVO DESENSITIZATION[İng.] değil/yerine/= ORGANİZMADA DUYARSIZLAŞTIRMA


- IN VIVO EKSPOJUR[İng.] değil/yerine/= ORGANİZMADA KARŞI KARŞIYA GELME


- İNANIR ile/ve/<> ÖFKELİ İNANIR


- İNCELTMEK ile/değil ÖZEMEK

( ... İLE/DEĞİL Pekmez gibi koyu şeyleri suyla inceltmek. )


- İNCİR/YEMİŞ/BALLIDARI ile ÖTEKİ MEYVELER

( Bilgeliği simgeler. İLE ... )

( TİN ile ... )

( FIG vs. OTHER FRUITS
Signs the wisdom. WITH ... )

( FICUS CARICA cum ... )


- İNDİRGEME ile/ve/> ORTADAN KALDIRMA


- İNDİRGEME ile/değil/yerine/>< ÖRTÜŞTÜRME


- İNDİRGENME/REDÜKSİYON ile/>< OKSİDASYON

( Elektron kazanan tepkime. İLE/>< Elektron kaybeden tepkime. )


- İNİSİYATİF[Fr./İng. < INITIATIVE] değil/yerine/= ÖNCE(Cİ)LİK, ÖNCÜLÜK


- İNKÂR ile/ve/değil/yerine OLUMSUZLAMA

( İnkârın inkârı yapılarak ikrâra varılır. )

( [not] TO DENY vs./and/but NEGATORY
NEGATORY instead of TO DENY )


- İNORGANİK[İng.]/ANORGANİK[Fr.] ile/||/<>/> KİMYASAL ile/||/<>/> ORGANİK

( )

( Karbon dışındaki ögelerin bileşiklerini inceleyen kimya dalı. İLE/||/<>/> ... İLE/||/<>/> Karbon bileşiklerini inceleyen kimya dalı. )


- İNSAN ADINI:
"... DİYE" ile/değil "... OLARAK" (KAYDETMEK/BELİRTMEK vs.)


- İNSAN/KİŞİ:
OLGUN ile/ve/değil/<> ONURLU


- İNSANIN İBÂDETİ ile/ve ÖTEKİ TÜM VAROLANLARIN İBÂDETİ

( Bilmek. İLE/VE İşlevsellikleri. )

( Kişinin ibâdeti ârif olmaktır. )


- INTERMEDİYER/INTERMEDIATE[İng.] değil/yerine/= ORTA, ARA


- İNTİBAK[Ar.]/ENTEGRASYON[İng. < INTEGRATION] değil/yerine/= ÖLÇÜDEŞLİK/ÖLÇÜ UYUM, UYUM


- İNTİHAR TEŞEBBÜSÜ değil/yerine/= ÖZKIYIM GİRİŞİMİ


- İNTİHAR[Ar.]["İNTAHAR" değil!]/SUİSIT[İng. < SUICIDE] değil/yerine/= ÖZKIYIM


- İNTİHAR/MÜNTEHİR[: İntihar eden.] ile/değil ÖTANAZİ["ÖTENAZİ" değil!]


- İNTİHARÎ[Ar.]/SUİSİDAL değil/yerine/= ÖZKIYIMSAL


- İNTİKAM değil/yerine/= ÖÇ


- İPİN UCUNU KAÇIRMAK ile OKUN YAYDAN ÇIKMASI


- İPUCU ile/ve ÖNGÖRÜ

( CLUE vs./and FORESIGHT )


- İRAN HURMASI ile ÖTEKİ HURMALAR


- IRAQUOIS(ALTI ULUS):
CAYUGA ve/||/<> MOHAWK ve/||/<> ONCIDA ve/||/<> ONONDAGA ve/||/<> SENECA ve/||/<> TUSCARORA

( New York eyaleti olarak bilinen toprakların gerçek sahipleri. )


- İRRASYONEL:
"GERÇEK DIŞI" değil ORANTILANAMAYAN


- İŞ HAYATI ile/ve/<> ÖZEL HAYAT

( Hayat-veren kaynağa ulaşıncaya dek, su olmayan herşeyi atarsınız. )

( BUSINESS LIFE vs./and/<> PRIVATE LIFE
You reject all that is not water, till you reach the life-giving spring. )


- İŞARET PARMAĞI ile/ve/değil/||/<>/< ÖTEKİ ÜÇ PARMAK

( Bir yanlışın/eksiğin savunması olarak kendimizi hatasız/suçsuz göstermek için başka bir şeyi/kişiyi işaret ettiğimizde, işaret ettiğimiz parmağımız, işaret edilen şeyle ilgili olsa bile olayların/olguların kökenindekinin, kaynağının ve ağırlığın bizim "düşünce/davranış" ve "yorumumuz" olduğunu, öteki üç parmağımız bizi gösterir. )

( %25. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< %75. )

( İyi birini gördüğünüzde, onu taklit etmeye çalışın. Kötü birini gördüğünüzde, onun kusurlarını, kendinizde de arayın. )


- ISI ile ÖZGÜL ISI

( ... İLE 1 gram maddenin sıcaklığını, 1 ºC değiştirmek için emilmesi ya da kaybedilmesi gereken su miktarı. )


- IŞIN ile ÖZIŞIN

( ... İLE Ağaç gövdesinde, yatay yönde besin iletimi yapan ve özkesitte parıltılı görünen gözeler topluluğu. )


- ISIS ve/||/<> OSIRIS

( Müziğin de koruyucuları. )


- İSKAN RUHSATI[Ar.] değil/yerine/= OTURULUR BELGESİ


- İSKEMLE/TABURE değil/yerine/= OTURAK


- İŞLENEBİLİR VERİ ile/ve/||/<>/> ERİŞİLEBİLİR VERİ ile/ve/||/<>/> OKUNABİLİR VERİ ile/ve/||/<>/> ANLAŞILABİLİR VERİ

( Simge seviyesinde. Dijital ve mantıksal girdilerle. İLE/VE/||/<>/> Bili/enformasyon. | Veri aktarımı. | Matematik ve iletişim. | Anlam olmayan değer. İLE/VE/||/<>/> Bilgi. | Değer etiketlemesi. İLE/VE/||/<>/> Keşif. KATAdop Mimarisiyle. )


- İŞLENMİŞ/RAFİNE/PAKETLİ/KONSERVE/DONMUŞ/HAZIR GIDALAR ile/değil/yerine OLABİLDİĞİ KADAR DOĞAL OLANI

( )


- İŞLENMİŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖĞÜTÜLMÜŞ


- İŞLEV ile ÖZ


- İŞLEVSELLİK ile OLANAKLILIK

( FUNCTIONALNESS vs. POSSIBILITY )


- İŞLEVSELLİK ile/ve/||/<> ÖZELLİK


- İŞLEYİŞ ile/ve ÖNGÖRÜ

( PROCESS vs./and TO GUESS )


- İSPAT ETMEK ile ORTAYA KOYMAK


- İSTEDİĞİMİZ ŞEY:
OLURSA ile OLMAZSA

( 1 hayır. İLE 1000 hayır. )


- İSTEK/HEVES ile/ve/değil/||/<>/>/</>< OLANAK/KOŞUL/ARAÇ/PARA

( Varken, olanak olmayabilir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Varken, istek olmayabilir. )


- İSTEMEK ile/ve/< ÖZENMEK

( TO ASK/REQUIRE vs./and/< TO TAKE PAINS )


- İSTENÇ/İRÂDE:
UZAK ile/ve/||/<>/> ORTA ile/ve/||/<>/> YAKIN

( El. İLE/VE/||/<>/> Dil. İLE/VE/||/<>/> Bakış. )


- İSTENÇ = İRADE-İ CÜZİYE = FREE WILL[İng.] = LIBRE ARBITRE[Fr.] = WILLENSFREIHEIT[Alm.] = LIBERUM ARBITRIUM[Lat.] = LIBRE VOLUNTAD[İsp.]


- İŞTİRÂK[< ŞİRKET] değil/yerine/= ORTAK OLMA, ORTAKLIK | KATILIM


- İŞTİRAK[Ar.] yerine ORTAKLIK, KATILMAK/KATILIM


- ISTIRAP ve/<> OLGUNLUK


- İŞTİYÂK[< ŞEVK] değil/yerine/= ÖZLEM, HASRET | YOĞUN İSTEK/ARZU


- İTÂ ÂMİRİ değil/yerine/= ÖDEME YETKİLİSİ


- İTİNA ETMEK değil/yerine/= ÖZENMEK


- İTİNÂ[Ar.] değil/yerine/= ÖZEN


- İYİ ile/ve/değil/yerine OLUMLU


- İYİLEŞTİRİCİLER/DENGELEYİCİLER:
GÜNEŞ ile/ve/||/<> DİNLENME ile/ve/||/<> HAREKET/SPOR ile/ve/||/<> BESLENME ile/ve/||/<> ÖZGÜVEN ile/ve/||/<> ARKADAŞLAR


- İYİLİK:
NESNEL ile/ve/||/<> ÖZNEL


- İYİLİK değil OLDUĞU/GEREKTİĞİ BİÇİMDE/GİBİ


- İYİLİK ve/||/<>/> SONSUZLUK ve/||/<>/> ÖZGÜRLÜK


- İYİLİKTE:
[ne yazık ki]
!"NEDEN ARAYIŞI" ve/<> !"ÖDÜL BEKLENTİSİ"

( Herhangi bir nedeni de olmaz/olmamalıdır ve hiçbir ödül beklentisi de oluşmamalıdır. İyilik, neden-sonuç ilişkisinin tamamen dışındadır ve ancak dışındaysa iyiliktir. )


- İYİMSERLİK = NİKBİNLİK = OPTIMISM[İng.] = OPTIMISME[Fr.] = OPTIMISMUS[Alm.]


- İZALE-İ ŞÜYUU değil/yerine/= ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ


- İZİN İSTEMEK ile/ve/değil/yerine OLUR ALMA, BİLGİ VERME (GEREKLİLİĞİ)


- İZİN ile OLASILIK

( PERMISSION/MAY vs. PROBABILITY/MIGHT
MAY vs. MIGHT )


- İZİN ile/ve/değil/yerine OLUR VERMEK


- İZİN ile/ve/değil/yerine ONAY

( [not] PERMISSION vs./and/but TO APPROVE
TO APPROVE instead of PERMISSION )


- JAPONCA'DA (KANJİ):
AĞAÇ ile/ve/||/<>/> KİTAP/KÖK ile/ve/||/<>/> KORU ile/ve/||/<>/> ORMAN

( ile ile ile )


- JASPER ile/||/<> ONİKS

( Kırmızı, sarı ve kahverengi renklerde olabilir. İLE/||/<> Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. )


- JUS COGENS ile/ve/||/<> OBLIGATIO ERGA OMNES ile/ve/||/<> OPINIO JURIS

( Hukukta en üst kurallar. İLE/VE/||/<> Uluslararası hukuk açısından, devletlerin uymakla ve gözetmekle yükümlü olduğu kurallar. | "Herkese karşı hak". İLE/VE/||/<> Davranışın, bir hukukî zorunluluk oluşturduğunun kanaati. | Devletlerin, bir uygulamasının, örf ve âdet hukuku kuralı durumuna "ge(tiri)lmesi". | Devletlerin, işlem ve eylemlerinin, hukukî olması zorunluluğu. )


- KABA (DİL) ile/ve/değil ORTALAMA (DİL)


- KABACA ile/değil/yerine ÖZETLE


- KABUK ile/ve ÖZ

( KIŞR ile/ve CEVHER )

( COVER vs./and ESSENCE )


- KABUL ETME(ME)K ile ÖN PLANDA TUTMA(MA)K

( TO (NOT) ACCEPT vs. TO (NOT) TO (NOT) STAND/KEEP AT FRONT )


- KABUL GÖRME ile/ve/değil/||/<> ÖNDE YER ALMA


- KABUL ile/ve/değil OYUN

( [not] ACCEPTANCE vs./and/but GAME )


- KAÇMAK/KAÇIŞ ile/değil/yerine/>< ÖZGÜRLÜK


- KADAVRA DONÖR/CADAVERIC DONOR[İng.] değil/yerine/= ÖLÜ GÖVDESİNİ BAĞIŞLAYAN


- KADAVRA/CADAVER[İng.] değil/yerine/= ÖLÜ GÖVDE


- KADIN OLMAK değil/yerine ÖNCE ADAM/İNSAN OLMAK SONRA KADIN OLMAK

( Ayrımlar yerine bütünlük üzerine düşünülerek yapılanmak gerek! )


- KADINLAR ve/ne yazık ki/||/<>/> ÖLDÜRÜLEN KADINLAR :( ((((((

( Anıt Sayaç :( (((((( )


- KADRAN değil/yerine/= ÖLÇEK


- KAFATASI/OMURGA YARALANMALARINDA:
SAÇLI DERİDE ile/ve/||/<> KAFATASI/BEYİN ile/ve/||/<> YÜZ ile/ve/||/<> OMURGA

( Saç derisi kafatası yüzeyi üzerinde kolaylıkla yer değiştirebilir ve herhangi bir darbe sonucu kolayca ayrılabilir. Bu durumda çok fazla miktarda kanama olur, bu nedenle öncelikle kanamanın durdurulması gereklidir. İLE/VE/||/<> Kafatası kırıklarında beyin zedelenmesi, kemiğin kırılmasından daha önemlidir. Bu nedenle, beyin hasarı bulguları değerlendirilmelidir. İLE/VE/||/<> Ağız ve burun yaralanmalarında solunum ciddi biçimde etkilenebilir ve duyu organları zarar görebilir. Bir yüz yaralanması sonucunda burun, çene kemiği kemiklerinde yaralanma görülebilir. İLE/VE/||/<> En çok zarar gören bölge bel ve boyun bölgesidir ve çok ağrılıdır. Kazalarda en çok boyun etkilenir. )

( [Kafatası ve omurga yaralanmalarının nedenlerinde]
- Yüksek bir yerden düşmek.
- Baş ve gövde yaralanması.
- Otomobil ya da motosiklet kazaları.
- Spor ve iş kazaları.
- Yıkıntı altında kalmak. )

( [Kafatası ve omurga yaralanmalarında belirtiler]
- Bilinç düzeyinde değişmeler, bellek değişiklikleri ya da bellek kaybı.
- Başta, boyunda ve sırtta ağrı.
- Elde ve parmaklarda karıncalanma ya da duyu kaybı.
- Gövdenin herhangi bir yerinde, tam ya da kısmî hareket kaybı.
- Baş ya da bel kemiğinde biçim bozukluğu.
- Burun ve kulaktan, beyin omurilik sıvısı ve kan gelmesi.
- Baş, boyun ve sırtta dış kanama.
- Sarsıntı.
- Denge kaybı.
- Kulak ve göz çevresinde morluk. )

( [Kafatası ve omurga yaralanmalarında ilkyardım]
- Bilinç kontrolü yapılır,yaşam bulguları değerlendirilir.
- Hemen tıbbî yardım istenir[112].
- Bilinci açıksa hareket etmemesi sağlanır.
- Tehlike söz konusu ise düz pozisyonda sürüklenir.
- Baş-boyun-gövde ekseni bozulmamalıdır.
- Sarsıntıya maruz kalmaması gerekir.
- Bilgiler kaydedilmeli ve gelen ekibe bildirilmelidir.
- Asla yalnız bırakılmamalıdır. )


- KAKIMAK = ÖFKELENMEK


- KAKINÇ = ÖFKE, KIZGINLIK


- KÂLE ALMAMAK değil/yerine/= ÖNEMSEMEMEK/ÖNEM VERMEMEK/SÖZ ETMEYE DEĞER BULMAMAK


- KALİBRASYON/CALİBRATION[İng.] değil/yerine/= ÖLÇÜMLEME. | ÇAP


- KALİBRATÖR/CALIBRATOR[İng.] değil/yerine/= ÖLÇÜMLEMECİ


- KALP ... değil OLUMLU/OLUMSUZ, BELLEK KAYITLARI


- KALP KIRMAK değil/yerine/>< ÖZÜR DİLEMEK

( Zulm eder. DEĞİL/YERİNE/>< Feth eder. )


- KALP ve/+/<> OMURGA

( İhtiyâr. VE/+/<> İrâde. )

( [ebced] 66 VE/+/<> 33 )


- KAMARA/CHAMBER[İng.] değil/yerine/= ODACIK


- KAMU ile/ve/||/<>/> ÖZEL ile/ve/||/<>/> VAKIF


- KAMUTAY ile/ve/||/<>/> OĞUŞLUK KAMUTAYI ile/ve/||/<>/> ULUS KAMUTAYI ile/ve/||/<>/> URAY KAMUTAYI

( MECLİS ile/ve/||/<>/> AİLE MECLİSİ ile/ve/||/<>/> MİLLET MECLİSİ ile/ve/||/<>/> BELEDİYE MECLİSİ )


- KAN BAĞIŞI ve ÖRGEN BAĞIŞI

( )

( )


- KANDIRMA ile/değil OYALAMA


- KAPALI/LIK ile ÖRTÜK/LÜK ile GİZLİ/LİK


- KAPALI ile/değil/yerine ÖRTÜLÜ


- KAPARO[İt. < CAPARRA] değil/yerine/= ÖNDELİK


- KAPISINDA BEKLEMEK ile/ve/<> OYALANDIRILMAK


- KAPSAYICI/LIK ile/ve/||/<> OKŞAYICI/LIK


- KAPTANPAŞA/KAPTAN-I DERYA = ORAMİRAL

( Deniz kuvvetlerinde, kara kuvvetlerindeki orgeneralin dengi olan en yüksek rütbeli amiral. )


- KARA DELİK ile/ve/||/<> OLAY UFKU


- KARAKEHRİBAR = OLTU/OKSİDİYON TAŞI


- KARAKTER[Fr., İng. < CHARACTER < Yun.]/SECİYE[Ar.] değil/yerine/= ÖZYAPI/IRA/İMCETÜR


- KARAMSAR/LIK ile/ve KÖTÜMSER/LİK ile/ve OLUMSUZ/LUK (NEGATİF/LİK)

( BEDBÎN )

( PESSIMISTE )

( PESSIMIST )


- KARAR VERELİM! ve/||/<> HAZIRLANALIM! ve/||/<> BAŞLAYALIM! ve/||/<> ÖĞRENELİM! ve/||/<>
ÇALIŞALIM! ve/||/<> DİNLEYELİM! ve/||/<> ÇABALAYALIM! ve/||/<> GÜLÜMSEYELİM! :)

( [başkaları] Ertelese de. VE/||/<> Düşlere dalsa da. VE/||/<> Sonraya bıraksa da. VE/||/<> Uyusa da. VE/||/<> Dilese de. VE/||/<> Konuşsa da. VE/||/<> Vazgeçse de. VE/||/<> Kaşlarını çatsa da. )


- KARAR ile/ve ONAY

( DECISION vs./and APPROVAL/ACKNOWLEDGEMENT )


- KARBONDİOKSİT ile/ve/||/<> OKSİJEN

( Gözesolunum sonucu açığa çıkan gaz. İLE/VE/||/<> Fotosentez sonucu açığa çıkan gaz. )

( Hayvanda/n ve insanda/n. İLE/VE/||/<> Bitkide/n. )


- KARDEŞLİK ve/||/<>/< ÖZGÜVEN (İLE)


- KARÎ[Ar.] değil/yerine/= OKUYUCU/OKUR


- KARIN/EŞEYSEL ÖRGEN/LER:
ARKA/DA ile/ve/değil/||/<> ÖN/DE

( Dört ayak üstündeyken/üstündeyse. İLE/VE/DEĞİL/||/<> İki ayak üstündeyken/üstündeyse. )

( Hayvanda ve insan gövdesinde. İLE/VE/DEĞİL/||/<> İnsan gövdesinde. )


- KARINCA ile/ve AKKARINCA/DİVİK/TERMİT ile/ve ÖTEKİ KÜÇÜK CANLILAR

( Karıncaların bilinen 8000 türü vardır. 130 milyon yıldır yaşıyorlar. İLE 2600 termit türü vardır. )

( Dünyadaki toplam böceklerin %1'ini karıncalar oluşturur. [1 kentilyon olarak hesaplanmıştır.] )

( Günde ancak birkaç dakika uyurlar. )

( Sualtında 19 gün yaşayabilirler. )

( Ağaç karıncası kafası kopuk olarak 24 saat yaşayabilir fakat kolonisi dışında tek başına yaşayamaz. )

( Toplam kütleleri, insanın toplam kütlesinden daha fazladır. )

( Karınca, açgözlülüğü simgeler. )

( KARINCA[< KARNI İNCE]'den geldiği söylenir. )

( KÖRE: Karınca yuvası. )

( NEMLİYYE[Ar.]/FORMICIDÉES[Fr.]: Karıncalar. )

( ŞÜTÜR-MUR[Fars.]: Mitolojik, büyük bir karınca. )

( NEML[çoğ. NİMÂL] ile ... ve ... )

( MÛR[çoğ. MÛRÂN] ile ... ve ...

MÛR[Fars.]: Karınca. | Yoksulluk simgesi. | Pas hastalığı.
MÛRÇE[Fars.]: Küçük karınca. | Metal, maden pası. | Alçak, rezil, değersiz kişi. )

( ANT vs. TERMITE and all other bugs )

( FORMICA cum ... cum ... )

( LA HORMIGA con ... con ... )


- KARŞI/T ile ÖTEKİ/ÖBÜR(DİĞER)

( OPPOSITE vs. OTHER )


- KARŞINDAKİ yerine ÖTEKİ(DİĞERİ)


- KARŞIT/I ile/değil/yerine ÖTEKİ UC/U


- KARTAL ile ÖTLEĞİ

( ... İLE Bir tür kartal. )


- KARTAL ile ÖTÜCÜ KARTAL

( ... vs. AFRCIAN FISH EAGLE )

( ... cum HALIAEETUS VOCIFER )


- KARZ değil/yerine/= ÖDÜNÇ


- KASITLI (OLARAK) ile/ve/değil/yerine ÖZELLİKLE


- KATİL[Ar.] değil/yerine/= ÖLDÜRÜMCÜ/ÖLDÜREN


- KATILIM ÖNCELİK/ÖNEM VERMEK


- KATILIRIZ/KATILMAYIZ, ...:
"O(RASI), ÖNEMLİ DEĞİL" değil "O(RASI), AYRI BİR KONU"


- KATLETMEK değil/yerine/= ÖLDÜRMEK


- KATOLİK/LİK ile/ve ORTODOKS/LUK

( Aristo'cu. İLE/VE Platon'cu. )


- KAVITASYON/CAVITATION[İng.] değil/yerine/= OYMA


- KAVRAM/LAR ve ÖZDEŞLİK

( CONCEPT/S and IDENTITY )


- KAVRAM/SAL/LIK ile/ve/<> OLGU/SAL/LIK

( Tanımlanan her şey, kendine değil ona dairdir/yöneliktir. Tüm fizik ve metafizik, olgu ve kavramlar içindir. )


- KAVRAM ile/ve/değil/||/<>/< ÖĞE/UNSUR[Ar.]


- KAVRAM ile/ve/<>/= ÖLÇÜ

( CONCEPT vs./and/<>/= MEASUREMENT )


- KAVRAM ile/ve/||/<> OLUMSUZLAMA


- KAVRAM ve ÖNERME ve ÇIKARIM


- KAVRAMSALLIK >< ÖZDEŞLİK


- KAVUM/CAVUM[İng.] değil/yerine/= OYUK, BOŞLUK


- KAVUŞMA/VUSLAT ve/değil ÖZGÜRLÜK


- KAYGI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNYARGI


- KAYLÛLE[Ar.]/SİESTA[İsp.]/RİPOSO[İt.]/İNEMURİ[Jap.] değil/yerine/= ÖĞLE ARASI/UYKUSU/DİNLENMESİ


- KAYNAK ve DEĞER ve ÖLÇÜT

( SOURCE and VALUE and MEASUREMENT )


- KAYNAK ile/ve/<> ÖRNEK


- KEÇİ ile/ve OĞLAK/DÖRÜKLÜ

( ... İLE/VE Keçi yavrusu, genç/küçük keçi. )

( ... ile/ve YA'MÛR, CEDÎ[astr.] )

( BÜZ ile/ve BÜZÎÇE, BÜZBEÇE, BÜZGALE[ga uzun okunur] )


- KEDİLERDE:
CEZA ile/değil/yerine ÖDÜL

( Kediler, cezaları algılayamazlar. İLE/DEĞİL/YERİNE Ödüllere tepki verebilirler. )


- KEHÂNET değil/yerine/= ÖNBİLİ


- KEHÂNET ile ÖNGÖRÜ

( SOOTHSAYING/PREDICTION/PROPHECY/AUGURY vs. FORESIGHT/PRUDENCE )


- KELEBEK(PAPILLON)[1973] ve/<>/> ESARETİN BEDELİ(SHAWSHANK REDEMPTION) ve/<>/> OZ ve/<>/> PRISON BREAK ve/<>/> KELEBEK(PAPILLON)[2018]


- KELİME-İ TEVHÎD:
"ALLAH'TAN BAŞKA İLÂH YOKTUR" ve/||/<> ÖLÜM VAR!


- KEMAL/OLGUNLUK ve/<>/> ÖZGÜR/LÜK


- KEMİK ile OMACA

( ... İLE Kesilen ağaç kökü, asma kütüğü. | İri kemik. )


- KENDİ YAPISI ile ÖZNİTELİK


- KENDİ/LİK ile/ve/sonra/> ÖTEKİ

( THE SELF/NESS vs./and/then OTHER )


- KENDİBESLENEN = ÖZBESLENEN


- KENDİLİĞİNDEN ile OLDUĞU GİBİ

( Herşeyi olduğu gibi görebildiğinizde, kendinizi de olduğunuz gibi göreceksiniz. )

( SPONTANEOUSLY vs. AS IT IS )


- KENDİLİĞİNDENLİK ve ÖKE/DEHÂ

( SPONTANEOUSLINESS, SPONTANEITY and GENIUS )

( SPONTANÉ et ... )

( ZIFA ve TIANCAI )


- KENDİLİK ÇEKİRDEĞİ ile/ve/||/<> OTİZM

( WINNICOTT > STERN > MAHLER )


- KENDİLİK'TE:
MİNİMAL ile ÖYKÜSEL ile HEM MİNİMAL, HEM DE ÖYKÜSEL

( Deneyimlerin, "anlık" ve "aracısız" öznesi olan kendilik. İLE Zamana yayılmış, geçmiş ve geleceğe sahip kendilik. İLE ... )


- KENDİNE "HAK GÖRMEK" ile/>< ÖTEKİNE "ÇOK GÖRMEK"


- KENDİNE GÖRE ile ÖZGÜN


- KENDİNİ "KÜÇÜMSEME" ile/ve/=/||/<>/< ÖVÜNME


- KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME GEREKSİNİMİ ile/ve/||/<>/> ONAYLANMA GEREKSİNİMİ


- KERTE ÇİZGİSİ/LOKSODROM ile/ve/<> ORTODROM

( Dünya üzerindeki tüm meridyenleri, aynı açı ile kesen varsayımsal çizgi. Rotanın sürekli güncellenmesini gerektirmediğinden, -başta denizcilik olmak üzere- yolculuklarda yaygın olarak kullanılır. İLE/VE/<> Yerküresi üzerinde, iki nokta arasındaki uzaklığın tanımlanmasında kullanılan ve bu iki noktadan geçen büyük daire yayı parçası. )


- KERTENKELE/YILAN ile/değil OLUKLU KERTENKELE

( ... İLE Ayakları olmayan bir kertenkeledir. Hızlı hareket edemez. Derisinin içinde kemik pullar bulunur. Akciğeri genişlesin ve soluk alabilsin diye bu kemik pulların olmadığı oluklar vardır. Adını da bu oluklardan alır. Isırmazlar. Karınca, termit ve küçük böceklerle beslenirler. Tarım zararlılarını tüketirler. Zehirli değillerdir. Lütfen yılan korkusu ya da başka nedenlerle öldürmeyiniz! )

( )

( ... cum PSEUDOPUS APODUS )


- KERTENKELE ile/değil OLM/İNSAN BALIĞI

( )

( Toprak altında kalmış su kanallarında yaşar ve tamamen kördür. [Ortalama olarak 20-30 santimetre boyundadır.] )

( ... cum PROTEUS ANGUINUS )


- KERTERİZ[Yun.] (ALMA) değil/yerine/= ÖLÇME, ÖLÇÜ ALMA

( Bir yerin nerede bulunduğunu pusula ile ölçme. Denizcilerin, denizde sığlıkları belirlemek için kullandıkları imlerin tümü. )


- KESİCİ DİŞLER ile/ve KÖPEK DİŞLERİ ile/ve ÖĞÜTÜCÜ DİŞLER (KÜÇÜK AZI DİŞLERİ ile/ve BÜYÜK AZI DİŞLERİ)

( ... ile/ve ... ile/ve TÂHİNE[çoğ. TAVÂHİN] (NÂB[çoğ. ENYÂB] ile/ve ÂZİME) )

( INCISORS vs./and CANINE vs./and (PREMOLARS vs./and MOLARS) )

( ... avec/et ... avec/et MOLAIRE )


- KEŞİF ile/ve/||/<>/> ORTAYA ÇIKARMA


- KESİN OLAN ÜZERİNE ile/ve/değil/yerine OLASILIK ÜZERİNE

( [not] ON CERTAINTY vs./and/but ON PROBABLITY
ON PROBABLITY instead of ON CERTAINTY )


- KESİNLİK ile/ve/değil/yerine/|| OLASILIKLI KESİNLİK

( [not] CERTAINTY vs./and/but/|| PROBABLE CERTAINTY
PROBABLE CERTAINTY instead of CERTAINTY )


- KESİT ile ÖZKESİT

( ... İLE Tomruğun, boyu yönünde alınan ve özünden geçen kesit yüzeyi. )


- KESKİN SİRKE, KÜPÜNE ZARAR ile/ve/||/<> ÖFKEYLE KALKAN, ZARARLA OTURUR


- KEVLAR ile/değil/yerine/> ÖRÜMCEK İPEĞİ

( Çok hafif karbon kökenli çok sağlam liflerden oluşan bir malzeme. İLE/DEĞİL/YERİNE/> Protein bazlı mikrofiber. [Genetik olarak değiştirilmiş maya, şeker ve suyun fermantasyonu ile elde ediliyor.] [Otomotivden, tıp ve dış mekân giydirmeye kadar pek çok kullanım alanına sahip olması bekleniyor.] )


- KEYFÎ/LİK ile OLASILIK

( ARBITRARY/-I-NESS vs. PROBABILITY )


- KEYFÎ/LİK değil/yerine/= OLUMSAL/LIK


- KİBİR değil/yerine/>< ONUR/VAKAR[Ar.]

( Kartal, vakarı; yılan, bilgeliği simgeler. )

( Başkalarını aşağılayarak. DEĞİL/YERİNE/>< Başkalarına hizmet ederek. )

( Kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme, benlik. DEĞİL/YERİNE/>< Ağırbaşlılık. )


- KİBİR ile/değil/yerine/>< ÖZGÜVEN

( Çoğu kişiden üstün olduğumuzu zannediyorsak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kimseden bir eksiğimizin olmadığını düşünüyorsak. )

( Kendinden emin olmaya alışık olmayana, özgüven, "kibir" gibi gelebilir. )

( [not] ARROGANCE vs./but/>< SELF CONFIDENCE
SELF CONFIDENCE instead of ARROGANCE )


- KİBİR ile/değil/yerine ÖZSAYGI

( [not] ARROGANCE vs./but SELF-ESTEEM
SELF-ESTEEM instead of ARROGANCE )


- KİBİR = PRIDE[İng.] = ORGUEIL[Fr.] = HOCHMUT[Alm.] = SUPERBIA[Lat.]


- KIBLE ||/<>/= ÖZBİLİNÇ


- KILAVUZ/REHBER[Ar.] ile ÖNDER[LİDER değil!]

( İçten doğru gelmeyen hiçbir kılavuzluğu kabul etmeyin. O zaman bile tüm anıları ayıklayın. Çünkü onlar sizi yanlışa götürür. )

( Yollar ve araçlar hakkında tümüyle cahil olsanız bile sessiz kalın ve içinize bakın; kılavuzluk mutlaka gelecektir. )

( KÂİD ile RÂİD )

( GUIDE vs. LEADER
Accept no guidance but from within, and even then sift out all memories for they will mislead you.
Even if you are quite ignorant of the ways and the means, keep quiet and look within; guidance is sure to come. )


- KİLİTLENMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ODAKLANMAK


- KİMYA/FİZİK/DOĞA/NESNE:
ORGANİK (KİMYA)(BİLEŞİK/LER) ile/ve/||/<>/>< İNORGANİK/ANORGANİK (KİMYA)(BİLEŞİK/LER)

( Karbon temelli bileşiklerin yapısını, özelliklerini ve tepkimelerini inceler.[proteinler ve karbonhidratlar] İLE/VE/||/<>/>< Karbon dışındaki ögelerin ve bileşiklerin kimyasını inceler.[tuzlar ve mineraller] )

( Karbon bileşiklerini inceleyen kimya dalı. İLE/VE/||/<>/>< Karbon dışındaki ögelerin bileşiklerini inceleyen kimya dalı. )


- KISA KOLLU ile KISA, KISA KOLLU ile OMUZ ALTI ile KOLSUZ


- KISACA ile ÖZETLE


- KİŞİ ODAKLILIK ile/değil/yerine/>< OLGU(/DURUM/KAVRAM/BAĞLAM) ODAKLILIK

( [GELECEK:] "Kim gelecek? O gelecek." şeklinde algılar/yorumlar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Geçmiş ya da şimdi değil Şimdi'den sonrası olan zamansal durumu/kavramı düşünmek olarak algılar/yorumlar. )


- KİŞİ:
MUTLU ve/||/<>/> KARARLI ve/||/<>/> ONURLU ve/||/<>/> "BÜYÜK" ve/||/<>/> SAYGIN ve/||/<>/> İNSAN

( Sevgimiz kadar. VE/||/<>/> Bilgimiz kadar. VE/||/<>/> Ürettiğimiz kadar. VE/||/<>/> Paylaştığımız kadar. VE/||/<>/> Merhametimiz kadar. VE/||/<>/> Dürüstlüğümüz kadar. )


- KİŞİ:
ÖLÜ ve ÖLÜMLÜ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOLU ve OLUMLU


- KİŞİ ile/ve/değil/yerine OLGUN/KÂMİL KİŞİ(/İNSAN-I KÂMİL)

( Başkasının sözünü taşıyan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Kendi sözünü söyleyebilen/söyleyen. )

( Anadan doğma insan yoktur. )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Kendini aşma iradesini gösteren. )

( ... ile İSKENDERİYE FENERİ/MİSFALA )


- KİŞİ ve/= ÖYKÜ

( Kişi, mekândan, zamana geçendir. )

( HUMAN and/= STORY )


- KİŞİDE/İNSAN'DA:
OLUŞMAK ve OLUŞTURMAK


- KİŞİLERİN/ÜNLÜLERİN:
DOĞUM TARİHİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖLÜM TARİHİ

( Kişilerin doğum tarihini değil ölüm tarihini ölçüt almak gerekir. Nedenlerini yeterince düşünürüz umarız...

Onlarca nedenin özeti olarak;
doğduğumuzda, kendimiz olamamışızdır henüz.

Ölene kadar da her düşüncemizi,
tutum, karar ve adımızı bile değiştirebiliriz. )


- KİŞİLİK ve/||/<>/>/< ONUR

( ŞAHSİYET ve/||/<>/>/< HAYSİYET )


- KİŞİLİK ile/ve/<> ÖZGÜVEN

( PERSONALITY vs./and/<> SELF-CONFIDENCE )


- KİŞİNİN:
ÖZELİ ile/ve/||/<>/> ÖZELİ OLARAK KALMASI GEREKENLER


- KİŞİSEL DÜŞÜNCEM ile/ve/değil/yerine OLMASI/OLMAMASI GEREKEN

( [not] MY PERSONAL IDEA vs./and/but THAT IS THE WAY SHOULD/SHOULDN'T BE
THAT IS THE WAY SHOULD/SHOULDN'T BE instead of MY PERSONAL IDEA )


- KIŞLA ile/||/<> KIŞLAK ile/||/<> ODA

( Askerlerin toplu olarak barındığı büyük yapı. Çevresine göre daha yüksek yerlerde kış aylarının aşırı soğuklarından etkilenen göçebe yaşam tarzını benimseyenlerin gittiği, daha sıcak olan görece alçak bölgelerdir. Kışlaklar, genelde deniz, göl ve akarsu kıyılarıdır. Deniz ve göl kıyıları çevresine göre genelde düşük yükseklikteki bölgeler olduğundan iklimi, yaylaklara göre daha ılıman olan yerlerdir. İLE/||/<> Yeniçeri kışlası. )


- KİŞNEMEK ile/ve/<> OKRAMAK

( ... İLE/VE/<> Acıkmış ya da susamış atın, yiyecek ya da su gördüğü zaman kişnemesi. )


- KISSA[Ar.] değil/yerine/= OLAY/DURUM ANLATI


- KISTAS[Ar.]/CRITERION, CRITERIA[İng.]/KRİTER[Fr. < CRITERE] değil/yerine/= ÖLÇÜT/ÖLÇEK


- KİTAP/MUSHAF:
UYUYAN BİREY/TOPLUM İÇİN değil/><
OKUYAN VE DÜŞÜNEN BİREY/TOPLUM İÇİN

( )


- KİTAP ile/ve/<> ÖĞRETMEN/HOCA/MÜRŞİT/GURU

( Neyi/neleri nasıl yapacağını/yapabileceğini anlatır/gösterir. İLE/VE/<> Neyin/nelerin yapılmayacağını/yapılmaması gerektiğini gösterir/anlatır. )

( Veri/bilgi. İLE/VE/<> Bilgi + Tecrübe. )

( ... ile/ve/<> GURU: Can bağdaşması. )


- KİWİ ile OKARİTO KAHVERENGİ KİWİSİ

( ... İLE Yeni Zelanda'da yaşarlar. )


- KIYASLAMA HATALARI:
GENELLEŞTİRME ile/ve/||/<> ÖZELLEŞTİRME

( FALLACY OF CONVERSE ACCIDENT vs./and/||/<> FALLACY OF ACCIDENT )


- KIZMAK ve ÖNEMSEMEK


- KLARNET ile/ve/değil OBUA


- KOALİSYON[Fr./İng. < COALITION] değil/yerine/= ORTAKLIK, ORTAK YÖNETİM

( Çeşitli güçlerin biraraya gelmesiyle oluşturulan birlik. )


- KOHORT ÇALIŞMASI/COHORT STUDY[İng.] değil/yerine/= ORTAK ÖZ ÇALIŞMASI, DÖNEMDAŞ ÇALIŞMASI


- KOHORT/COHORT[İng.] değil/yerine/= ORTAK ÖZ, DÖNEMDAŞ


- KOKARCA <> OSURGAN BÖCEĞİ

( ... İLE Kendini, çıkardığı pis bir koku ile savunan bir böcek. )

( ... cum BRACHYNUS CREPITANS )


- KÖKEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> OLUŞUM


- KÖKNAR:
YAYLA ile/ve/||/<> OVA


- KOKU KULLANMAK ile/değil/yerine ÖNCE TEMİZ OLMAK/TUTMAK


- KOL ile/ve/<> ÖNKOL

( ... İLE/VE/<> Kolun, dirsekle bilek arasındaki bölümü. )


- KOLEJ değil/yerine/= ÖZEL OKUL | BİLGİTEY


- KOLEKTİF değil/yerine/= ORTAK(LAŞA)


- KOLONİZASYON/COLONIZATION[İng.] değil/yerine/= ÖZDEŞ KÜMELENME


- KOMPANSASYON/COMPENSATION[İng.] değil/yerine/= ÖDÜNLEME | DENGELEME


- KOMPANSATUVAR/COMPENSATORY[İng.] değil/yerine/= ÖDÜNLEYİCİ | DENGELEYİCİ


- KOMPANSE/COMPENSATED[İng.] değil/yerine/= ÖDÜNLENMİŞ | DENGELENMİŞ


- KOMPARTIMAN/COMPARTMENT[İng.] değil/yerine/= ODACIK | BÖLÜM


- KOMPONENT/COMPONENT[İng.] değil/yerine/= ÖGE, BİLEŞEN


- KOMŞU ile/ve ÖTEKİ

( NEIGHBOUR vs./and OTHER )


- KÖMÜR ile/değil ÖKSÜ

( ... İLE/DEĞİL Yarı yanmış odun. )


- KÖMÜR değil/yerine/>< ÖMÜR

( Kömür gibi bir hiç uğruna, yüzlerce güzelim kömür gözlümüzün, gözlerinin pırıltılarını ve gölgelerini kalbimizde yaşatmaya devam edeceğiz!

Bir şeylerin ihtirası yüzünden, ölmeden önce ölemeyip işçilerin ölmesine göz yumabilenler içinse, ne desek az, ne desek çok olacağından ve onların da sonlarının, gölgeleriyle ortada olduğunu anımsamamız, belki bir nebze daha teselli olabilir ümidiyle...

:( ((((

" 'Küçük' bireylerin, gölgeleri büyüdükçe, güneş, batıyor demektir."

)


- KONSENT/CONSENT[İng.] değil/yerine/= ONAM


- KONTROL ile/ve ÖLÇÜM

( CONTROL vs./and MEASUREMENT )


- KONU/DURUM/BAŞLIK DEĞERLENDİRMEDE:
KOŞULLAR ve/||/<>/> OLANAKLAR ve OLANAKSIZLIKLAR ve/||/<>/> OLASILIKLAR ve/||/<>/> (ARA) ÇÖZÜMLER


- KONU ile ÖZNE

( Felsefe'de. İLE Dil'de. )


- KONUM:
MATEMATİK(SALTIK/MUTLAK)
ile/ve/||/<>
ÖZEL(GÖRELİ)


- KONUŞMAK İÇİN SIRA/ZAMAN BEKLEMEK değil/yerine/>< ÖTEKİNİ DİNLEMEK


- KOORDİNAT[Lat.] ile/değil/< ORDİNAT[İng. < Lat.]

( Belirli bir molekül içinde, özel bir konuma sahip bir atoma bağlı olan atom ya da atom grubu. İLE/DEĞİL/< Bir noktanın, uzaydaki yerini belirtmeye yarayan çizgilerden biri. [Çoğunlukla, apsise dikey olarak çizilir.] )


- KÖPEKBALIĞI ile ÖZKEDİBALIĞIGİLLER

( ... İLE Köpekbalıklarının, örtülü omurgalılara giren bir ailesi. )


- KOPYALAMA ile/değil ÖYKÜNME


- KORKMAK ile/değil/yerine ONUN SEVİYESİNE İNMEMEK/DÜŞMEMEK


- KORKU ile/ve/||/<>/> ÖFKE


- KORKU ile/ve/değil/yerine OLGU

( [not] FEAR vs./and/but FACT
FACT instead of FEAR )


- KORO ile/ve/<> ORATORYO[İt.]

( ... İLE/VE/<> Solo sesler, koro ve orkestra için yazılmış, oyun öğesi bulunmayan, kutsal nitelikte müzik yapıtı. )


- KORUMAK ile ÖNEMSEMEK

( TO PROTECT/SAVE vs. TO CONSIDER )


- KOŞİLİS ile ÖDEMİS

( Olgunlaşmamış üzüm tanelerini deler ve yerler. )

( CLYSIAAMBIGUELLA et POLYCHROSISBOTRANA )


- KOŞUL ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÖNCELİK


- KOŞULLAR:
İÇ ile/ve/||/<> DIŞ ile/ve/||/<> GENEL ile/ve/||/<> ÖZEL ile/ve/||/<> KİŞİSEL ile/ve/||/<> FİZİKSEL ile/ve/||/<> ZİHİNSEL ile/ve/||/<> ZORUNLU ile/ve/||/<> İTİBARİ ile/ve/||/<> YAKIN ile/ve/||/<> UZAK


- KOŞULSUZ/LUK ile ÖZGÜR/LÜK


- KÖTÜ KOKU ÖNCE TEMİZ OLMAK/TUTMAK


- KÖTÜ ile/ve/değil/yerine OLUMSUZ


- KOVALAN/COVALENT[İng.] değil/yerine/= ORTAK DEĞERLİ


- KOVARYANS/COVARIANCE[İng.] değil/yerine/= ORTAK DEĞİŞKENLİK


- KOYUN ile/ve ODESA


- KOYUN ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< OYUN

( ...'ın koyunu, sonra çıkar oyunu. )


- KRONİK/VAKAYİNÂME değil/yerine/= OLAYLIK/SIRADİZİMLİK


- KÜÇÜK KOL ÖRTÜLERİ ile/ve/<> ORTA KOL ÖRTÜLERİ


- KÜÇÜK ZİHİN ile/değil/yerine/<>/> ORTA ZİHİN ile/değil/yerine/<>/> İLERİ ZİHİN

( "Her sorunun" kendince bir yanıtı/açıklaması vardır. İLE/DEĞİL/YERİNE Deneyimlerinden öğrenir. İLE/DEĞİL/YERİNE Herşeyden ve herkesten öğrenir. )

( Kişilerle uğraşır. İLE/DEĞİL/YERİNE Olaylarla uğraşır. İLE/DEĞİL/YERİNE Düzenle/sistemle uğraşır. )

( "Dengini" arar. İLE ... İLE/DEĞİL/YERİNE Kendini arar. )

( "İleri zihinler, kendi çağının ötesindedir, zekiler, kendine bir şeyler çıkarır ve ahmak olan da buna karşı koyar.[The great person is ahead of their time, the smart make something out of it, and the blockhead, sets themselves against it.]" )


- KÜÇÜMSEMEK ile ÖNEMSEMEK/ÖNEMSEMEMEK

( "Sahip olduklarını/olduklarında." İLE "Sahip olamadıklarını/olamadıklarında." )


- KÜÇÜMSEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÖTEKİLEŞTİRMEK


- KUDRET yoksa ÖZGÜRLÜK

( Elimizde kudret olmadığı sürece, özgürlük isteriz.
Kudreti ele geçirince üstün olmak isteriz.
Ama başaramazsak, adâlet isteriz. )


- KUĞU ile/değil ÖTÜCÜ KUĞU


- KULLANICI DEĞİŞTİR ile OTURUMU KAPAT


- KUMAŞ ile ORGANTİN[Fr.]

( ... İLE Seyrek dokunmuş, ince, sert bir kumaş. )


- KUR'ÂN-I KERÎM:
OKUNAN ile/ve/değil/||/<>/< İŞİTİLEN


- KURAL ile/ve OLURLUK

( RULE vs. LAW )


- KURBAĞA ile ÖKÜZ KURBAĞASI

( ... İLE Güney Afrika'da yaşar. )

( )


- KURBAĞA ile OVA KURBAĞASI


- KURGU ile/ve/değil/yerine/&gt;&lt;/< OLGU

( [not] FICTION vs./> FACT instead of FICTION )


- KURMAK ile ÖNCÜLÜK ETMEK

( TO ESTABLISH vs. PIONEERING )


- KURMAK ile/ve/||/<> ÖRMEK


- KURS[Fr. < COURS] değil/yerine/= ÖĞRETİ/ÖĞRENEK


- KURS[Fr.] değil/yerine/= ÖĞRENEK


- KURS değil/yerine/= ÖĞRENEK


- KURTULMAK ile ÖZGÜRLEŞMEK

( Özgürleşme, kişinin kendi kendine empoze etmiş olduğu yanlış fikirlerden kurtulmasıdır. )

( Bir canlı varolan, kurtuluşun onun ulaşabileceği bir yerde olduğunu bir kez işitir ve anlarsa, asla unutmayacaktır. )

( Liberation is of the self from its false and self-imposed ideas.
Once a living being has heard and understood that deliverance is within his reach, he will never forget, for it is the first message from within. )

( DELIVERANCE, EXTRICATION vs. TO BECOME FREE )

( PRAJNA ile ... )

( NECÂT ile HÜRRİYET )


- KURTULUŞ ve/< ÖZEN/İMTİNÂ


- KUŞ ile/değil ORMANTAVUĞU

( ... DEĞİL Ormantavuğugillerden kuşların, özellikle Avrupa ve Asya'da yaşayan, siyah tüylü türlerinin ortak adı. )

( ORMANTAVUĞUGİLLER: Dünyanın, soğuk ve ılıman bölgelerinde yaşayan, orta ya da büyük yapıda, mat ya da parlak renkli, ormantavuğu, çil ve çayırtavuğunu içine alan bir aile/familya. )


- KUŞLUK ile/ve/> ÖĞLE


- KUYRUĞU DİK TUTMAK" ile/değil "OMURGALI" DURMAK/DAVRANMAK


- KUZEY DENİZİNDE:
KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> ÇUKÇİ DENİZİ ile/ve/||/<> DE LONG BOĞAZI ile/ve/||/<> DOĞU SİBİRYA DENİZİ ile/ve/||/<> LAPTEV BOĞAZI ile/ve/||/<> BOURHAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> LAPTEV DENİZİ ile/ve/||/<> OLENEKSKİY KÖFREZİ ile/ve/||/<> KATANSKİY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VİLKİTSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> YENİSEY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA DENİZİ ile/ve/||/<> BAYDARATSKAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA BOĞAZI ile/ve/||/<> ÇEYŞSKAYA KOYU ile/ve/||/<> BEYAZ DENİZİ ile/ve/||/<> ONEGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KANDELAŞKA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DİVİNA KOYU ile/ve/||/<> BARENTS DENİZİ ile/ve/||/<> GRÖNLAND DENİZİ ile/ve/||/<> NORVEÇ DENİZİ ile/ve/||/<> KUZEY DENİZİ ile/ve/||/<> DANZİNG KÖRFEZİ ile/ve/||/<> RİGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİNLANDİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BOTNİ KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DANİMARKA BOĞAZI ile/ve/||/<> DAVIS BOĞAZI ile/ve/||/<> BALTIK DENİZİ ile/ve/||/<> LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> SMITH KÖRFEZİ ile/ve/||/<> NARES BOĞAZI ile/ve/||/<> LANCASTER BOĞAZI ile/ve/||/<> ARKTİK KOYU ile/ve/||/<> PR. REGENT BOĞAZI ile/ve/||/<> BOOTHIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FOXE ÇANAĞI ile/ve/||/<> FOXE KANALI ile/ve/||/<> REPULSE KOYU ile/ve/||/<> CORAL LİMANI ile/ve/||/<> JAMES KOYU ile/ve/||/<> HUDSON BOĞAZI ile/ve/||/<> UNGAVA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FROBISHER KOYU ile/ve/||/<> CUMBERLAND KÖRFEZİ ile/ve/||/<> HOME KÖRFEZİ ile/ve/||/<> JONES BOĞAZI ile/ve/||/<> PEARY KANALI ile/ve/||/<> BARROW BOĞAZI ile/ve/||/<> FRANKLIN BOĞAZI ile/ve/||/<> VISCOUT MELVILLE BOĞAZI ile/ve/||/<> Mc CLURE BOĞAZI ile/ve/||/<> McCLINTOK KANALI ile/ve/||/<> KRALİÇE MAUD KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORONATION KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PR. ALBERT KOYU ile/ve/||/<> AMUNDSEN BOĞAZI ile/ve/||/<> GALLER PRENSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> BEAUFORT DENİZİ ile/ve/||/<> PRODHOE KOYU ile/ve/||/<> KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU


- LABIL/LABILE[İng.] değil/yerine/= OYNAK | DEĞİŞKEN


- LÂF ile/ve/değil/yerine ÖNERME


- LAMA ile OKAPİ


- LANSE[Fr.] (ETMEK) değil/yerine/= ÖNE SÜRMEK


- LATEROVENTRAL[İng.] değil/yerine/= ÖN-YAN


- LDA/LATENT DİRICHLET ALLOCATION[İng.] değil/yerine/= OLASILIK DAĞILIMLARI TEMELLİ KÜMELEME


- LED:
EDGE-LIT ile FULL-ARRAY ile RGB ile OLED ile QLED


- LEKENDE ile/ve OYULGA

( Kaba dikiş. İLE/VE El ile yapılan gelişigüzel/eğreti dikiş. )


- LEKTÖR[Fr.] değil/yerine/= OKUTMAN


- LETAL/LETHAL[İng.] değil/yerine/= ÖLDÜRÜCÜ


- LİDER[İng.] ile/değil/yerine ÖNDER

( Bulunulan durumu, var olanı yönlendirir. İLE/DEĞİL/YERİNE Ufuk açar. )


- LİNÇ:
ÖRGÜTLÜ VE PLANLI KİTLELER ile ÖRGÜTSÜZ AMA PLANLI KİTLELER ile ÖRGÜTSÜZ VE PLANSIZ KİTLELER

( Yasadışı örgütler, terör örgütleri. İLE Bir suçu işlemek için bir araya gelmiş kişiler. İLE Linç kitlesi.[a) Feryat Kitleleri | b) Yığınlar] )


- LOKOMOTİF[Fr. < LOCOMOTIVE] değil/yerine/= ÖNYEDEN


- MAÇ[Azr.] = ÖPÜCÜK[Tr.]


- MACERA[Ar.]/SERÜVEN[Fars. SERVAN]/SERGÜZEŞT[Fars.]/AVANTÜR[Fr. AVENTURE | İng. ADVENTURE] değil/yerine/= OLAYCA


- MACERAPEREST değil/yerine/= OLAYCASEVER


- MADDE/(î) değil/yerine/= ÖZDEK/(SEL)


- MADEM EĞER ÖYLEYSE" değil ÖYLEYSE (ya da MADEM ÖYLE)


- MADEN/TAŞ/LİNYİT[Fr. < Lat.] KÖMÜRÜ ile/değil ODUN KÖMÜRÜ

( Madenleri odunla, maden kömürüyle ya da linyit kömürüyle eritmek olanaklı değil/di. İLE/DEĞİL Maden, ancak odun kömürüyle eritilebilir/di. )

( Bileşimindeki karbon oranı %60-70 olan, kahverengi ya da siyah, taşıl kömür. İLE Odunun kömürleştirilmesiyle elde edilen, kalori değeri düşük kömür, mangal kömürü. )

( Jeolojik dönemler boyunca dönüşüme uğrayarak büyük bir kalori gücü kazanan, bitki fosillerinden oluşan doğal yakıt. İLE/DEĞİL Odunun, kömürleştirilmesiyle elde edilen, kalori değeri düşük kömür. )

( ... ile/değil ÂLÂS )


- MAHALLE BASKISI ile/değil ÖRGÜTLÜLÜK


- MAHDUM[Ar.] değil/yerine/= OĞUL/ERKEK ÇOCUK


- MAHİYET[Ar.] değil/yerine/= ÖZLÜK/İÇYÜZ

( Bir şeyin durumu. | Kişi. )


- MAHRÛMİYET ile/ve ÖLÇÜ

( DEPRIVATION vs./and MODERATION )


- MAHSUS[Ar.] değil/yerine/= ÖZELLİKLE


- MAKAM ŞÖFÖRÜ değil/yerine/= ORUN SÜRÜCÜSÜ


- MAKAM TAZMİNATI değil/yerine/= ORUN ÖDENEĞİ


- MAKAM/MANSIP/MESNET/MEVKİ değil/yerine/= ORUN


- MAKBUZ[Ar.] değil/yerine/= ÖDENDİ BELGESİ


- MAKTUL[Ar.] değil/yerine/= ÖLDÜRÜLEN


- MAL/MÜLK/MADDİ ZENGİNLİK değil/yerine/= OD, OCAK


- MALFORMASYON/MALFORMATION[İng.] değil/yerine/= OLUŞUM BOZUKLUĞU | BİÇİM KUSURU


- MANEN değil/yerine/= ÖZCE


- MANEVİ TAZMİNAT değil/yerine/= ÖZCÜL ÖDENCE


- MANEVİ değil/yerine/= ÖZCÜL


- MANEVİYAT değil/yerine/= ÖZCÜLLÜK


- MANGA ile/ve/||/<>/> TAKIM ile/ve/||/<>/> BÖLÜK ile/ve/||/<>/> TABUR ile/ve/||/<>/> ALAY ile/ve/||/<>/> TUGAY/LİVA ile/ve/||/<>/> TÜMEN/FIRKA ile/ve/||/<>/> KOLORDU ile/ve/||/<>/> ORDU ile/ve/||/<>/> KUVVETLER ile/ve/||/<>/> GENEL KURMAY

( Onbaşı/çavuş/asteğmen/teğmen yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Üstteğmen yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Yüzbaşı yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Binbaşı/yarbay yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Albay yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Tuğgeneral yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Tümgeneral yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Korgeneral yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Orgeneral yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Orgeneraller yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Genel Kurmay Başkanı yönetiminde. )

( 10 er. İLE/VE/||/<>/> Birkaç[4/5] manga. İLE/VE/||/<>/> Birkaç takım. İLE/VE/||/<>/> Birkaç[dört] bölük. | Küme, yığın, grup. İLE/VE/||/<>/> Birkaç tabur. İLE/VE/||/<>/> Birkaç alay. İLE/VE/||/<>/> Birkaç tugay. İLE/VE/||/<>/> Birkaç tümen. İLE/VE/||/<>/> Birkaç kolordu. İLE/VE/||/<>/> Birkaç ordu. İLE/VE/||/<>/> Birkaç kuvvet. )

( [OSMANLI'da] Mülâzım-ı Sânî yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Mülâzım-ı Evvel yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Yüzbaşı yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Kolağası yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Binbaşı yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Kaymakam yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Miralay yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Mirliva yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Mirliva/Ferik yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Ferik yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Birinci Ferik yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Birinci Ferikler yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Genel Kurmay Başkanı yönetiminde. )

( SECOND LIEUTENANT vs./and/||/<>/> (FIRST) LIEUTENANT vs./and/||/<>/> CAPTAIN vs./and/||/<>/> MAJOR/COMMANDANT vs./and/||/<>/> LIEUTENANT COLONEL vs./and/||/<>/> COLONEL vs./and/||/<>/> BRIGADIER GENERAL vs./and/||/<>/> MAJOR GENERAL vs./and/||/<>/> LIEUTENANT GENERAL vs./and/||/<>/> GENERAL vs./an/||/<>/> GENERALS vs./and/||/<>/> HEAD OFFICER )

( II. Dünya Savaşı "WEHRMACHT", Kara Kuvvetleri (HEER), Deniz Kuvvetleri (KRIEGSMARINE), Hava Kuvvetleri (LUFTWAFFE) ve Özel "SS" Birlikler'inden oluşuyordu. )

( RİYALA[İt.]: Osmanlı donanmasında, Tümgeneral'e eş bir rütbe. )


- MÂNİ OLMAK değil/yerine/= ÖNLEMEK


- MÂNİ değil/yerine/= ÖNLEYİCİ/ENGEL


- MANİFEST OCCULT


- MANŞET değil/yerine/= ÖNBAŞLIK


- MANSİYON[Fr.] değil/yerine/= ÖZENDİRME ÖDÜLÜ

( Bir yarışmada, konulan ödüle yeterli nitelikte görülmemekle birlite, anılmaya değer bulunan kişiye ya da yapıta verilen derece. )


- MANTIK ile ORGANİZASYON


- MANTIK ile/değil OLASILIK


- MANTIK ile/ve ÖLÇÜ

( LOGIC vs./and MODERATION )


- MANTIK ile/ve/||/<> ORGANON


- MANTIK ile/ve/||/<> OUROBORİK MANTIK


- MANTIKSAL OLAN ile/ve ONTOLOJİK OLAN ile/ve EPİSTEMOLOJİK OLAN


- MARCOS:
MARGARITAS ve/||/<> ALTAMIRANO ve/||/<> RANCHONUEVO ve/||/<> COMITAN ve/||/<> OCOSINGO ve/||/<> SAN CRISTOBAL

( Zapatist Ulusal Kurtuluş Örgütü'nün, altı kentin başharflerinden oluşan Meksika yerlilerinin önderi. )


- MARKA PARÇA/BİLGİSAYAR ile OEM PARÇA/BİLGİSAYAR


- MARMOT ile OBUR


- MAŞA ile ÖLÇER

( ... İLE Ateşi karıştıracak demir kol. )


- MASAJ[Fr.] ile/değil/yerine/||/<> OVMAK

( ... ile/değil/yerine/||/<> DELK )


- MAŞERÎ[Ar.] değil/yerine/= ORTAK US/AKIL

( Topluluğun olan, ortaklaşa. )

( Hiçkimse, birlikte olduğumuz kadar akıllı değildir/olamaz. )


- MASTIÇİÇEĞİ = ÖKÜZGÖZÜ


- MATEMATİK:
İLKOKULDA ile/ve/||/<>/> ORTAOKULDA ile/ve/||/<>/> LİSEDE ile/ve/||/<>/> ÜNİVERSİTEDE

( )


- MATEMATİKTE:
EŞLEŞME ve/||/<> ÖLÇME ve/||/<> SAYMA ve/||/<> STANDARDİZASYON ve/||/<> KÜME ve/||/<> BAĞINTI ve/||/<> İŞLEV(FONKSİYON)


- MATÜR/MATURE[İng.] değil/yerine/= OLGUN


- MATÜRASYON/MATURATION[İng.] değil/yerine/= OLGUNLAŞMA


- MATÜRITE/MATURITY[İng.] değil/yerine/= OLGUNLUK


- MÂVERÂ[Ar.] değil/yerine/= ÖTE

( Ard, geri, bir şeyin ötesinde, arkasında bulunan. | Türk müziğinin eski bir mürekkep makamı.[Biri, devr-i kebir, öteki, fahte usûlünde, iki tane müellifi belirli olmayan peşrev ile bir tane, yine müellifi bilinmeyen saz semaisi, bu makama örnektir.] )


- MAYMUN ile ÖRÜMCEK MAYMUNU

( MONKEY/APE vs. SPIDER MONKEY )

( ... cum ATELES )


- MAZERET değil/yerine/= ÖZÜR


- MAZOŞİST/MAZOŞİZM[Fr., İng.] değil/yerine/= ÖZEZER/LİK


- MEC'ÛL[Ar.] ile ORTAYA ÇIKARILMIŞ, YAPILMIŞ OLAN


- MECÂZ/Î / METAFORİ/K değil/yerine/= ÖZGEÇ/Lİ


- MEDÂR-I İFTİHÂR değil/yerine/= ÖVÜNME NEDENİ/ARACI, ÖVÜNÇLÜK, KIVANÇLIK


- MEDİTASYON ile/ve OTOHİPNOZ


- MEDIUM[İng.] değil/yerine/= ORTA | BESİYERİ


- MEDİYAN DÜZLEM/MEDIAN PLANE[İng.] değil/yerine/= ORTA HAT DÜZLEMI


- MEDİYAN/MEDIAN[İng.] değil/yerine/= ORTANCA


- MEDİYOLATERAL/MEDIOLATERAL[İng.] değil/yerine/= ORTA-DIŞ YAN


- MEDRESELERDE:
27 İLİM DALI ve (OKUTULAN KİTAPLAR)

( * İLM-İ 'AKÂ'İD ('TAHKÎK-İ 'ÎMÂN' ile 'TA'LÎM-İ KUR'AN)
* 'İLM-İ TECVÎD ( 1. DÜRR-İ YETÎM, 2. CİZRELİ )
* 'İLM-İ KIRA'AT ( 1. ŞÂTIBÎ, 2. İBN KÂSİH )
* 'İLM-İ ŞARF ( 1. MAKSÛD, 2. 'İZZÎ, 3. MERÂH, 4. ŞÂFİYE, 5. SEYYİD, 6. ABDULLAH-I ÇÂRPERD, 7. ŞÂFİYE )
* 'İLM-İ NAHV ( 1. KÂFİYE, 2. MOLLA CÂMÎ, 3. 'İŞÂM, 4. İMTİHÂN [İMTİHÂN el-EZKİYÂ] )
* 'İLM-İ ME'ÂNÎ ( 1. HEVÂDÎ, 2. el-MUHTASAR ve el-MUTAVVEL )
* 'İLM-İ MANTIK ( 1. ÎSÂGÛCÎ, 2. FENÂRÎ, 3. KUL AHMED, 4. TEHLÎB-İ MÎR, 5. SEYYİD, 6. KARA DÂVUD, 7. 'İMÂD, 8. MÎRZA-CÂN, 9. MÎR )
* 'İLM-İ 'ÂDÂB ( 1. HUSEYNİYE, 2. MES'ÛD, 3. KARA HÂŞİYE, 4. 'ÂDÂB-I MÎR, ŞÂH HUSEYN )
* 'İLM-İ HİKMET ( 1. KÂZÎ-MÎR [ŞERH HİDÂYET el-HİKME], 2. LÂRÎ, 3. HİKMET el-'AYN, 4. KUTB, 5. SEYYİD, 6. MÎRZA-CÂN )
* 'İLM-İ HEY'ET ( 1. ŞERH-İ ÇAGMÛNÎ, 2. BİRCENDÎ [HÂŞİYE 'ALÂ ŞERH el-MULAHHAS fî el-HYE'E el-BASÎTE] )
* 'İLM-İ HENDESE ( 1. EŞKÂL-İ TE'SÎS, 2. KÂZÎ-ZÂDE ŞERHİ )
* 'İLM-İ ZÎC ( 1. ULUĞ BEY, 2. MÎRİM ÇELEBÎ )
* 'İLM-İ MÎKÂT
* 'İLM-İ HİSÂB ( 1. LUM'A, 2. BAHÂUDDÎN [RİSÂLE-İ BAHÂİYYE], 3. RAMAZÂN, 4. İBNÜ'L-ÇULLÎ, 5. 'ABDURRAHÎM, 6. METÂLİB )
* 'İLM-İ FERÂ'İZ ( 1. SECÂVENDÎ, 2. SEYYİD, 3. 'ACEMUDDÎN )
* 'İLM-İ VEFK ( 1. MAVSİLÎ )
* 'İLM-İ MU'AMMÂ ( 1. MÎR HUSEYN )
* 'İLM-İ 'ARÛZ ( 1. KÂFÎ, 2. HAZRECÎ, 3. ENDELUSÎ )
* 'İLM-İ 'USÛL-İ FIKH ( 1. MENÂR, 2. İBN MELEK, 3. RUHÂVÎ, 4. TAVZÎH, 5. TELVÎH, 6. HASAN ÇELEBÎ, 7. İBN KEMÂL, 8. ŞERH-İ MUHTASAR, 9. SEYYİD )
* 'İLM-İ 'USÛL-İ HADÎS ( 1. NUHBE ŞERHİ, 2. ELFİYYE-İ İBNÜ'S-SALÂH )
* 'İLM-İ 'USÛL-İ TEFSÎR ( 1. BURHÂN, 2. İTKÂN )
* 'İLM-İ FIKH ( 1. MÜLTEKÂ, 2. DÜRER )
* 'İLM-İ HADÎS ( 1. BUHÂRÎ, 2. İBN MELEK, 3. MESÂBİH )
* 'İLM-İ TEFSÎR ( 1. KÂZÎ, 2. KEŞŞÂF )
* 'İLM-İ KELÂM ( 1. MONLÂ CELÂL, 2. HALHÂLÎ, 3. HAYÂLÎ, 4. BAHR-I EFKÂR, 5. SELKÛTÎ [SİYÂLKÛTÎ], 6. İSBÂT-I VÂCİB ŞERHİ )
* 'İLM-İ FURS ( 1. ŞÂHİDÎ, 2. HÂFIZ, 3. PEND, 4. MANTIK el-TAYR )
* 'İLM-İ TASAVVUF, 'İLM-İ KEŞF, 'İLM-İ LEDÜN )


- MEDYA/MEDIA[İng.] değil/yerine/= ORTA KATMAN | ORTAM, | BESİYERİ


- MEHİL değil/yerine/= ÖNEL


- MEHL/MEHİL[Ar.] değil/yerine/= ÖNEL

( Bir işin tamamlanması için tanınan ek süre. | İş sözleşmesine göre, işçinin, işten çıkarılması durumunda tanınan süre. )


- MEKÂN ile/ve ORTAM


- MEKANİK DİZGE ile/ve ORGANİK DİZGE

( Bütün için. İLE/VE/||/<> Hem kendi, hem de düzen için. )

( MECHANICAL SYSTEM vs./and ORGANICAL SYSTEM )


- MEKANİK ile ORGANİK


- MEKANİK ile OTOMATİK

( MECHANICAL vs. AUTOMATIC )


- MEKANİZMA ile/ve/||/<> ORGANİZMA

( Değer üretmez. İLE/VE/||/<> Değer üretir. )

( İşlev. İLE/VE/||/<> Eylem. )


- MEKTEP[Ar.] değil/yerine/= OKUL


- MELİSA[Yun.] değil/yerine/= OĞULOTU


- MELİSSA/MALISSA[Lat.] değil/yerine/= OĞULOTU


- MEMÂT[Ar.] değil/yerine/= ÖLÜM

( ÖLÜM )


- MERA değil/yerine/= OTLAK


- MERDİVEN ile/değil/yerine ÖRCİN

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE İp merdiven. )


- MERKEZ[Ar.] değil/yerine/= ORTAY


- MERKEZ/SANTRAL/SENTIR[İng. < CENTER] değil/yerine/= ÖZEK


- MERKEZ ile EŞİT ile ORTA


- MERKEZÎ değil/yerine/= ÖZEKSEL/ÖZEKLİ


- MERKEZİYET değil/yerine/= ÖZEKLİK


- MERKEZKAÇ/SANTRİFÜJ[Fr. < Yun. KENTRON: Merkez. | SOOMA: Gövde.] değil/yerine/= ÖZEKKAÇ

( Merkezden uzaklaşan. )


- MERMER ile/ve ONİKS[Yun.]/HACEBEKTAŞTAŞI/BALGAMTAŞI/MÜHRÜSENK


- MERS-COV/MIDDLE EAST RESPIRATORY SYNDROME CORONAVIRUS[İng.] değil/yerine/= ORTA DOĞU SOLUNUM YETERSİZLİĞİ BELİRGESİ NEDENLİ KORONAVİRÜS


- MERS/MİDDLE EAST RESPIRATORY SYNDROME[İng.] değil/yerine/= ORTA DOĞU SOLUNUM YETERSİZLİĞİ BELİRGESİ


- MEŞƏ[Azr.] = ORMAN[Tr.]


- MEŞFÛ[Ar.] değil/yerine/= ÖNALIMLIK


- MESKÛN değil/yerine/= OTURUMLU


- METABOLİK/METABOLIC[İng.] değil/yerine/= ÖZÜMLEME-YADIMLAMA (İLİŞKİLİ)


- METAFİZİK <> OLUMSALLIK/RASTLANTI <> FİZİK

( Olanaklı kılan. < OLUMSALLIK/RASTLANTI > Olanaklı kılınan. )


- METAFİZİK ile/ve/<> ONTOLOJİ ile/ve/<> EPİSTEMOLOJİ ile/ve/<> BİLİNÇ ile/ve/<> SÖZCÜK


- METALLERDE:
ALKALİ ile/ve/||/<> TOPRAK ALKALİ ile/ve/||/<> GEÇİŞ METALLERİ ile/ve/||/<> TOPRAK ile/ve/||/<> KARBON ile/ve/||/<> AZOT ile/ve/||/<> OKSİJEN ile/ve/||/<> HALOJENLER ile/ve/||/<> SOY GAZLAR

( image )


- METAPSİŞİK/PARAPSİŞİK değil/yerine/= ÖTEYİNCİLİK/ÖTEYİNSEL


- METH(İYE)/MEDİH[Ar.]/SENÂ[Ar.]/SİTAYİŞ[Fars.] değil/yerine/= ÖVME/ÖVGÜ

( [>< KADH/ZEMM] )


- METHETMEK değil/yerine/= ÖVMEK


- METİN[Ar. < METN]/TEKST/TEXT[İng.] değil/yerine/= ÖRÜT


- METROLOJİ ile ÖLÇÜMBİLİM

( Ölçüm bilimi. )


- MEY'DE:
ANA MEY ile/ve ORTA MEY ile/ve CURA MEY


- MEZODERM değil/yerine/= ORTA DERİ

( Dış deri ile iç deri arasındaki göze katmanı. )


- MİHRAK[Ar.] değil/yerine/= ODAK

( Bir ışık ya da ısı kaynağından yayılan ışınların toplandığı yer. | Herhangi bir düşüncede, nitelikte olan kişilerin, kaynağı ya da bir şeyin toplandığı, yoğunlaştığı yer. )


- MİKDAR ile ÖLÇÜ

( Klasik dönemde büyüklüktür. İLE ... )


- MİLİTARİST değil/yerine/= ORDUCU/SÜERCİ


- MİLİTARİZM değil/yerine/= ORDUCULUK/SÜERCİLİK


- MILYÖ/MILLİEU[İng.] değil/yerine/= ORTAM


- MİMARLIK:
ROMA'DA ile/ve/||/<>/> OSMANLI'DA ile/ve/||/<>/> MODERN

( Marcus Vitruvius Pollio İLE/VE/||/<>/> Cafer Efendi İLE/VE/||/<>/> Turgut Cansever )

( Bölüm 1: Mimarlık Hayattır – Danışman: Atilla Yücel



Bölüm 2: Mimar ve İşvereni – Danışman: Doğan Tekeli
Bölüm 3: Bir Kentte Dolaşmak – Danışman: Şükrü Kocagöz
Bölüm 4 : Kentin İzi, Mimarisi – Danışman: Ertuğ Uçar
Bölüm 5: Dünyaya Yerleşmek – Danışman: Emre Arolat
Bölüm 6: Dünyada Yer Edinmek – Danışman: Ömer Kanıpak
Bölüm 7: Yerellik Yenilik Yersizlik – Danışman: Şengül Öymen Gür
Bölüm 8: Mimarlık Zamanın Barometresi – Danışman: Oğuz Öztuzcu
Bölüm 9: Mimarlıkta Sahtelik, Sahicilik – Danışmanlar: Abdi Güzer, Kadri Atabaş
Bölüm 10: Mimarlık Kültürel Yatırım – Danışman: Süha Özkan
Bölüm 11: Dönüşüm: Canlanma, Başkalaşma – Danışmanlar: Asuman Yeşilırmak, Güzin Konuk
Bölüm 12: Yeşil Hayat Mimarisi – Danışman: Ayşe Hasol Erktin
Bölüm 13: Gelecek ve Mimarlık – Danışmanlar: Abdi Güzer, Kadri Atabaş )

( Marcus Vitruvius Pollio İLE/VE/||/<>/> Leone Battista Alberti İLE/VE/||/<>/> ... )


- MİMETİK/MİMETIC[İng.] değil/yerine/= ÖYKÜNEN


- MINOR[İng.] değil/yerine/= ÖNEMSİZ | HAFİF


- MİSÂL[Ar.] değil/yerine/= ÖRNEK

( ÖRNEK | MASAL | RÜYÂ, DÜŞ | BENZER, ANDIRIR )


- MISIR TAKVİMİ ile/ve/||/<> ÖMER HAYYAM TAKVİMİ

( En dakik takvimler. )


- MIZIKÇI/LIK değil/yerine/= OYUNBOZAN/LIK

( Çeşitli nedenlerle oyunu bozan, yenilgiyi kabul etmeyen, kolayca darılan kişi. )


- MODEL[Fr.]/MOSTRA[İt.] değil/yerine/= ÖRNEK/KÖZ

( Örnek. | Bir özelliği olan nesne ya da kişi. | Bir sanatçıya poz veren kişi. | Biçim. | Örnekleri içinde toplayan dergi. | Tip. | Benzer. | Örnek alınmaya değer kişi ya da şey. | Manken. )


- MODEL ile ÖRNEK

( MODEL vs./and SAMPLE )


- MODELLEME ile/değil ÖYKÜNME


- MOĞOLİSTAN'IN:
KUZEYİ/NDE ile/ve GÜNEYİ/NDE ile/ve ORTA BÖLÜMLERİ/NDE

( Ormanlar. İLE/VE Çöl. İLE/VE Bozkır. )


- MOLEKÜL[Fr./İng. MOLECULE] değil/yerine/= ÖZDECİK


- MOLEKÜLLERDE:
TİTREŞİM ile/ve/||/<> ÖTELEME ile/ve/||/<> DÖNME


- MONAD[1] ile/ve/||/<> DIAD[2] ile/ve/||/<> TRIAD[3] ile/ve/||/<> TETRAD[4] ile/ve/||/<> PENTAD[5] ile/ve/||/<> HEKSAD[6] ile/ve/||/<> HEPTAD[7] ile/ve/||/<> OGDOAD[8] ile/ve/||/<> ENNEAD[9] ile/ve/||/<> DECAD[10]


- mor. dict.[Lat. < MORE DICTO] değil/yerine/= ÖNERİLEN BİÇİMDE


- MORAL değil/yerine/= ÖZCÜL GÜÇ


- MORALMAN değil/yerine/= ÖZCÜL GÜÇÇE


- MORBİT/MORBİD[İng.] değil/yerine/= ÖLDÜRÜCÜ


- MORTAL[İng.] değil/yerine/= ÖLÜMLÜ


- MORTALITE ORANI/MORTALITY RATE[İng.] değil/yerine/= ÖLÜM ORANI


- MORTALITE/MORTALITY[İng.] değil/yerine/= ÖLÜM


- MOTİF[Fr.] değil/yerine/= ÖRGE

( Yanyana gelerek bir bezeme işini oluşturan ve kendi başlarına birer birlik olan öğelerden her biri. )


- MOTİF değil/yerine/= ÖRGE


- MOTILITE/MOTILITY[İng.] değil/yerine/= ÖZDEVİNIMLİLİK


- MOTTO[İt.] değil/yerine/= ÖZDEYİŞ


- MUALLİM[Ar. < İLM] değil/yerine/= ÖĞRETMEN

( Tâlim eden, öğreten, öğretmen, hoca. )


- MÜCMEL değil/yerine/= ÖZETLİ


- MÜFREDAT[Ar.] değil/yerine/= ÖĞRETİM İZLENCESİ


- MÜFREDAT[Ar.] değil/yerine/= ÖĞRETKE


- MUHÂL[Ar.] değil/yerine/= OLANAKSIZ, OLMAZ, OLMAYACAK


- MUHAMMEN[Ar.] değil/yerine/= ORANLANAN


- MUHAMMEN değil/yerine/= ÖNDEYİLENEN


- MUHAMMİN[Ar.] değil/yerine/= ORANLAYAN


- MÜHENDİS değil/yerine/= ÖLÇMEN


- MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ değil/yerine/= ÖLÇMENLİK ALAN DALI


- MÜHENDİSLİK değil/yerine/= ÖLÇMENLİK


- MÜHİM[Ar.] değil/yerine/= ÖNEMLİ


- MÜHLİK[Ar.] değil/yerine/= ÖLDÜRÜCÜ | TEHLİKELİ


- MUHTÂR[Ar. < HAYR] değil/yerine/= ÖZERK

( İHTİYÂR EDEN, SEÇİLMİŞ, SEÇKİN | HAREKETİNDE SERBEST OLAN | KÖY YA DA MAHALLE İŞLERİNE BAKMAK ÜZERE HALKIN SEÇTİĞİ KİMSE )


- MUHTEMEL[Ar.] değil/yerine/= OLASI


- MUHTEMEL/EN[Ar.] değil/yerine/= OLASICA/BİR OLASILIK


- MUKADDEM değil/yerine/= ÖNCÜL


- MÜKÂFÂT[Ar.] değil/yerine/= ÖDÜL


- MÜKEMMELLİK/KEMÂL ile/ve ÖLÜM

( Ölmeden önce ölün! - MÛTÛ KABLE EN TE-MÛT )

( Ölüm, ölüler için! Diriler için ölüm yok. )

( ÂŞIKLAR ÖLMEZ YERDE ÇÜRÜMEZ ÖLEN, HAYVAN İMİŞ )


- MÜLHAK BÜTÇE ile/ve ÖZEL BÜTÇE


- MÜMESSİL değil/yerine/= ÖZDEYİCİ


- MÜMKÜN MERTEBE değil/yerine/= OLABİLDİĞİNCE


- MÜMKÜN MÜ?/OLANAKLI MI? ile/değil OLASI MI?


- MÜMKÜN MÜ?/OLANAKLI MI? ile/değil OLASI/OLASILIKLI MI?


- MÜMKÜN OLAMAZ değil/yerine/= OLANAKSIZ


- MÜMKÜN değil/yerine/= OLANAKLI


- MÜNECCİM değil/yerine/= ÖNBİLİCİ/BİLİCİ/YUMCU


- MÜNHASIR[Ar.] değil/yerine/= ÖZGÜ


- MÜPTEDİ[Ar.] değil/yerine/= ÖĞRENMEYE YENİ BAŞLAYAN


- MÜREKKEP "YALAMAK" ile "OKUMAK"

( Âharlanmış kağıt bezir işi mürekkebi emmediği için yanlış yazıldığında ıslatarak silmek mümkündür. Hattatlar ellerini tükürükleyerek ya da yalayarak yanlışlarını düzelttiklerinden "mürekkeb yalamak" deyimi ortaya çıkmıştır. )


- MÜRURUZAMAN değil/yerine/= OĞUR/SÜRE AŞIMI/YILLANMA


- MÜŞA değil/yerine/= ORTAKBÜTÜN


- MUSADDAK değil/yerine/= ONAYLI/ONAMIŞ


- MÜSTEBAD[Ar. < BU'D] değil/yerine/= OLACAĞI SANILMAYAN/UZAK GÖRÜLEN


- MÜŞTEREK MÜLKİYET[Ar.] değil/yerine/= ORTAK İYELİK


- MUTASAVVIF:
(")ZINDIK(") değil (O'NU "SAKLAYAN") "SANDIK"


- MÜTEKÂMİL[Ar.] değil/yerine/= OLGUNLAŞMIŞ


- MUTENA[Ar.]/GÜZİDE[Fars.]/ELİT[Fr.] değil/yerine/= ÖZENİLMİŞ | SEÇİLMİŞ, SEÇKİN, BEĞENİLMİŞ, ÖNEMLİ


- MÜTENÂSİB[< NİSBET] ile ORAN/ORANLI, UYGUN

( UYGUN OLAN, HER BAKIMDAN BİRBİRİNE UYGUN, DENK )


- MÜTEŞEKKİR değil/yerine/= ÖVÜŞKÜLÜ


- MÜTEVEFFÂ değil/yerine/= ÖLEN


- MUTLAK KABUL ETMEK ile/değil/yerine ÖNEMSEMEK


- MUTLU İKEN ile ÜZÜNTÜLÜ İKEN ile ÖFKELİ İKEN

( Söz verme! İLE Yanıt verme! İLE Karar verme. )


- MUTLU OLMAK İÇİN GEREKEN "BENCİLLİK":
"SADECE KENDİNİ DÜŞÜNMEK" değil/yerine ÖNCELİKLE KENDİNİ DÜŞÜNEBİLMEK


- MUTLULUK:
SEROTONİN ve/||/<> OKSİTOSİN ve/||/<> MELATONİN ve/||/<>
NORADRENALİN ve/||/<> FENİLETİLAMİN ve/||/<>
DOPAMİN ve/||/<> ENDORFİN ve/||/<> ASETİLKOLİN

( Özsaygı ve uyku hormonu. VE/||/<> Güven hormonu. VE/||/<> Coşku hormonu. VE/||/<> Heyecan hormonu. VE/||/<> Mutluluk hormonu. VE/||/<> Ödül hormonu. VE/||/<> Ağrı kesici hormon. VE/||/<> Uyanıklık hormonu. )

( )


- MUTTALİ'[< TULÛ] değil/yerine/= ÖĞRENMİŞ, HABER ALMIŞ, BİLGİLİ, HABERDAR


- MUTTALİ[Ar.] değil/yerine/= ÖĞRENMİŞ

( Öğrenmiş, haber almış, bilgi edinmiş. )


- MUVAFAKAT değil/yerine/= ONAMA/ONAYLAMA


- MÜVELLİDÜLHUMUZA[Osm. Tr.] = OKSİJEN[Fr. < Yun. OKSYS: Ekşi. | GENNAN: Doğurmak.]

( Hidrojenle birleşerek suyu oluşturan, atom ağırlığı 16, rengi, kokusu ve tadı olmayan, havada, %20 oranında bulunan bir gaz. [Simgesi: O] )


- NABIZ ALINABİLEN BÖLGELER:
ŞAH DAMARI ile/ve/||/<> KOL DAMARI ile/ve/||/<> ÖN KOL DAMARI ile/ve/||/<> BACAK DAMARI

( Âdem elmasının iki yanında. İLE/VE/||/<> Kolun iç yüzü, dirseğin üstü. İLE/VE/||/<> Bileğin iç yüzü, baş parmağın üst hizası. İLE/VE/||/<> Ayak sırtının ortasında.
[Çocuk ve yetişkinlerde: Şah damarından.
Bebeklerde: Kol atardamarından.] )

( )


- NADİM[Ar.]/PİŞMAN[Fars. < PAŞMAN PAŞEMAN] değil/yerine/= ÖKÜNÇLÜ


- NAMAZ ve ORUÇ

( SALÂT ve SAVM, SIYÂM )

( NAMAZ ve BİHRÂM, RÛZE )


- NARASYON/U değil/yerine/= ÖYKÜ/SÜ


- NARBÜLBÜLÜ/ARDIÇKUŞU(TURDUS PILARIS[Lat.], ROBIN[İng.], Avrupa ve Asya ormanlarında yaşar.) ile/ve BAYIR KUŞU ile/ve ÇALI KUŞU ile/ve ÇAMURCUN ile/ve DALGIÇ KUŞU ile/ve DEVEKUŞU ile/ve FIRTINA KUŞU ile/ve GELİNKUŞU[Lat. OTOCORIS PENCILLATUS] ile/ve İNCİRKUŞU[Lat. ANTHUS TRIVIALIS] ile/ve İSHAK KUŞU/BATAKLIKBAYKUŞU[Fars. ŞEB-ÂVÎZ][ayağından asılarak başaşağı sarkar ve öter] ile/ve KARDİNALKUŞU ile/ve KARİYAMA(Güney Amerika'da) ile/ve KAŞIK GAGA ile/ve KAŞIKCI KUŞU ile/ve KEDİKUŞU ile/ve KELAYNAK[Sadece bu üç yerde: BİRECİK-URFA, FAS, PALMİRA ÇÖLLERİ-SURİYE][Lat. GERONTICUS EREMITA]17 Şubat, Birecik'te, Kelaynak Günü'dür! ile/ve KUYRUKKAKAN[Afrika ile/ve Asya'da][Lat. SAXICOLA] ile/ve MALURUS[Avustralya'da] ile/ve MAMO[Hawaii'de] ile/ve MANAKİN[Amerika'da] ile/ve MİNO[Asya'da] ile/ve MOA ile/ve MOHO ile/ve MUHABBET KUŞU ile/ve ÖRÜMCEK KUŞU[Lat. LANIUS] ile/ve TARLA KUŞU ile/ve YAĞMUR KUŞU ile/ve ALICI KUŞ ile/ve BOĞMAKLI KUŞ ile/ve MAKARALI KUŞ ile/ve SAKSAĞAN(AK'AK[Ar.], PÎSE[Fars.], PICA PICA[Lat.]) ile/ve SAKARMEKE ile/ve SIĞIRCIK(MÜRG-İ ZÎREK/ZÎREK-SÂR, LÂLESAR[Fars.], STURNUS VULGARIS[Lat.]) ile/ve İBİBİK, ÇAVUŞ KUŞU, HÜDHÜD[çoğ. HEDÂHİD][HÛC-I HÜDHÜD:
İbibik ibiği.](EBÜRREBÎ', UPUPA EPOPS[Lat.]) ile/ve ÖZKUŞU ile/ve PAPUÇGAGA[Afrika'da] ile/ve POTU(Güney Amerika'da) ile/ve POYRAZKUŞU ile/ve SUBAKALI ile/ve TORGU ile/ve TURAKO/MUZCUL(Afrika'da yaşar.) ile/ve UZUNBACAK ile/ve ÜVEYİK(TURTLE DOVE[İng.], STREPTOPELIA TURTUR[Lat.]) ile/ve YEŞİLBAŞ

( Kolombiya'da, dünyadaki tüm ülkelerdeki kuş türlerinden daha fazla kuş türü bulunur. )


- NARSİSIST/NARCISSIST[İng.] değil/yerine/= ÖZSEVER


- NARSİSİZM değil/yerine/= ÖZSEVERLİK


- NAŞİ[Ar.] değil/yerine/= ÖTÜRÜ/DOLAYI


- NÂSIH/NASÎH[< NUSH (çoğ. NASÂYİH)] ile ÖĞÜT VEREN, NASÎHAT EDEN | KUŞATMA


- NASİHAT değil/yerine/= ÖĞÜT


- NE YAPABİLİRİM?:
OLAĞAN KOŞULLARDA ve/||/<> OLUMSUZ KOŞULLARDA ve/||/<> OLUMLU KOŞULLARDA | ve/||/<> KİŞİYE YÖNELİK

( [yalın haliyle] Ne yapabilirim?.[her koşulda!] VE/||/<> Tüm olumsuz koşullara karşın ne yapabilirim? VE/||/<> Bu olanaklarla daha ne/ler yapabilirim? | VE/||/<> Senin için ne yapabilirim?[üç koşulu da ayırabilen ve anlayabilenlerin erişebileceği noktadır!] )


- NE YAPARSAK/YAZARSAK YAPALIM/YAZALIM,
HİÇBİR KONUDA:
ACELE ETME(YELİM)! ve/||/<>/> ÖZEN GÖSTER(ELİM)!

( )


- NEDÂMET[Ar.]/PİŞMANLIK[Fars.] değil/yerine/= ÖKÜNÇ


- NEDEN ile/ve ÖZGÜR NEDEN

( CAUSE vs./and FREE CAUSE )

( ... cum/et CAUSA LIBERA )


- NEDENSEL/LİK ile/ve/||/<> ORANSAL/LIK


- NEFRET ile/ve/değil/yerine/<> ÖFKE

( Nefretiniz, elektriğe dönüştürülebilseydi, dünyanın tamamını aydınlatırdı. )


- NEFS'ÜL EMR:
İRFÂNÎ VE KELÂMÎ ile/ve KOZMOLOJİK VE METAFİZİK ile/ve ONTOLOJİK VE MANTIK


- NEGATİF/POZİTİF TAM SAYILAR / SAYMA SAYILARI
ile
DOĞAL SAYILAR
ile
GERÇEK/GERÇEL/KARMAŞIK SAYILAR
ile
ORANTISAL/RASYONEL SAYILAR

( -3, -2, -1 / 1, 2, 3, ... ~
İLE
1, 2, 3, ... ~
İLE
-3, -2, -1 0 1, 2, 3, ... ~
İLE
0, 0.1, 0.2, 0.3 ... 0.8, 0.9, 1, 1.5, 2, 2.8, 3, ... ~ )


- NEGATİVİZM/NEGATIVISM[İng.] değil/yerine/= OLMAZCILIK


- NEKROPSİ/NECROPSY[İng.] değil/yerine/= ÖLÜ AÇIMI


- NEM ile ÖL/HÖL

( ... İLE Toprağın nemi, yaşlık. )


- NEREDEYSE ÖLMEK ile/ve/değil/||/<>/< ÖLMEK

( Hiçbir şeyi değiştirmez. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Herşeyi değiştirir. )


- NESNE İLİŞKİLERİNDE:
ANNA FREUD ile/ve/||/<> MELANIE KLEIN ile/ve/||/<> ROLAND FAIRBAIRN ile/ve/||/<> OTTO F. KERNBERG ile/ve/||/<> HEINZ KOHUT ile/ve/||/<> JOHN BOWLBY ile/ve/||/<> MARGARET MAHLER ile/ve/||/<> DANIEL N. STERN ile/ve/||/<> JAMES F. MASTERSON ile/ve/||/<> VAMIK VOLKAN


- NESNE:NE İSE NE = ŞEY = OBJECT[İng.] = OBJET[Fr.] = OBJEKT, GEGENSTAND[Alm.] = OBJECTUM[Lat.] = OBJETO[İsp.]


- NESNE/KAVRAM ile/ve/> OLAY ile/ve/> OLGU

( Çıraklık. İLE/VE/> Kalfalık. İLE/VE/> Ustalık. )

( Duyusal. İLE/VE/> Tasarımsal. İLE/VE/> Düşünsel. )

( Kağıt, yazı değildir; fakat o, yazıyı taşır. )

( SUBJECT vs./and/> EVENT vs./and/> FACT )


- NESNEL DEĞER ile/ve/||/<> ÖZNEL DEĞER


- NESNEL = AFAKİ, ŞEY'Î = OBJECTIVE[İng.] = OBJECTIF[Fr.] = OBJEKTIV[Alm.]


- NESNELERDE, TEMEL VE ORTAK ÖĞELER:
KARBON ile/ve/||/<> OKSİJEN ile/ve/||/<> HİDROJEN ile/ve/||/<> AZOT ile/ve/||/<> FOSFOR ile/ve/||/<> SÜLFAT


- NESNELLİK ile/ve ÖZNELLİK

( OBJECTIVITY vs./and SUBJECTIVITY )

( ... ile/ve ZHUTIXING )


- NESNENİN MERKEZİ ve/||/<> BİLİNCİN MERKEZİ ve/||/<> ÖZGÜRLÜĞÜN MERKEZİ

( Kendi dışındadır. VE/||/<> Kendini bilmedir. VE/||/<> Kendine yeten varolmadır. )


- NESNENİN:
ÜÇ DURUMU ile/ve/değil ONBEŞ DURUMU


- NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Bölünebilir olan. İLE/VE/||/<>/> Bölünemez olan. İLE/VE/||/<>/> ... )

( "Kaç?" sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> "Nasıl?"[Ne asıl? < KEYFE] sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> ... )

( Nicelik olmadan, nitelik olmaz! Nitelik olmadan da nicelik! )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( QUANTITY vs./and/||/<>/> QUALITY vs./and/||/<>/> MODERATION )

( ... ile/ve/||/<>/> GUNA ile/ve/||/<>/> ... )

( KEMMİYET ile/ve/||/<>/> KEYFİYET ile/ve/||/<>/> MİYAR )


- NİŞ/NICHE[İng.] değil/yerine/= OYUK


- NİTELİK:
OLUMLU ve/||/<> OLUMSUZ ve/||/<> SONSUZ


- NİTELİK ile ÖZELLİK

( QUALITY vs. FEATURE )


- NİYALA ile/ve ORİBİ

( Afrika'ya özgü antilop. İLE/VE Afrika'ya özgü antilop. )


- NOEIN ESTIN EINAI!:
( DÜŞÜNCE ve/||/<>/= OLMAK )


- NONSPESIFIK/NONSPECİFIC[İng.] değil/yerine/= ÖZGÜL OLMAYAN


- NORMAL ile/ve/değil OLAĞAN

( [not] NORMAL vs./and/but USUAL/POSSIBLE )


- NORMAL ile ORTALAMA


- NORMOAKTİF/NORMOACTIVE[İng.] değil/yerine/= OLAĞAN ETKINLİKTE


- NORMOSELÜLER/NORMOCELLULAR[İng.] değil/yerine/= OLAĞAN GÖZELİ


- NORMOTONİK/NORMOTONIC[İng.] değil/yerine/= OLAĞAN DERİŞİMLİ | OLAĞAN GERGILİ


- NOTER/LİK değil/yerine/= ONAYCI/ONAYMAN/ONAYTAY


- NÖTRALİZASYON (ETKİLEŞİMİ) ile/||/<> OKSİDASYON (ETKİLEŞİMİ)

( Asit ve bazın etkileşimi/tepkimesi. İLE/||/<> Bir nesnenin elektron kaybetmesi ya da oksijenle etkileşime/tepkimeye girme süreci. )


- NUMEN değil/yerine/= ÖZİÇ


- NUMUNE/EMSAL değil/yerine/= ÖRNEK


- NUMUNE/SAMPLE[İng.] değil/yerine/= ÖRNEK


- NÜMÛNE ile ÖRNEK


- NÛR ve OLMAK


- NURLANMIŞ ve/||/<> ONURLANMIŞ

( Şehit. VE/||/<> Gazi. )


- NUTUK ATMAK ile/değil/yerine ÖĞÜT VERMEK

( Hiçbir ârif, "nutuk" atmaz. )


- NUTUK ile/ve/değil/yerine/<>/=/||/hem de ÖĞÜT


- NÜVE ile ÖZ | ÇEKİRDEK, GÖZE HÜCRE

( ÖZ | ÇEKİRDEK, HÜCRE )


- O


- O ... ile/ve BİR ...

( Belirli. İLE/VE Belirsiz/herhangi. )


- O ... ile BİR ...

( Toplamada. İLE Çarpmada. )

( Etkisiz. İLE Etkisizleştiren/"yutan". )


- O BEN


- O AÇIDAN ile/ve DOLAYISIYLA


- O ANLAMDA ile/ve O AÇIDAN


- O DA HAKLI, O DA, O DA ile/değil/yerine HER BİRİNDE, HAKLILIK PAYI VAR


- O DİLİ ve BİZ DİLİ ve BEN DİLİ


- O DÖNEMDE, ... ile/değil O DÖNEM DE, ...

( Dahi anlamındaki "de" ayrı yazılır! Lütfen! Sadece biraz (daha) özen! )

( Konfüçyüs: "Eğer konuşulan dil doğru değilse, o zaman söylenilen şey, söylenilmek istenen şey olmaz. O zaman, yapılması gereken yapılmaz ve eğer işler yapılmadan kalırsa, maneviyat ve sanat bozulur. O zaman, adâlet, sahtekârlıkla yürür. Eğer bu olursa, kişiler, kendini umutsuz bir karmaşanın içinde bulur. Bu nedenle, söylenilen şey, her şeyden önemlidir ve bu konuda dikkatsizlik yapılmamalıdır." )


- O gün için SUSuyorum!


- O GÜN, BUGÜNDÜR (DEĞİŞMEDİ, DÜZELMEDİ)


- O HALDE ile DOLAYISIYLA


- O hemşire için SUS!!!


- O KADAR DA UZUN BOYLU DEĞİL ile ATLA, DEVE DEĞİL YA


- O OLMAK ile/ve/değil/yerine KENDİN OLARAK, O OLMAK

( [not] BEING THAT LIKE vs./and/but BEING THAT BY SELF
BEING THAT BY SELF instead of BEING THAT LIKE )


- O ortamda uyuyacak olsan da git ve DİNLE!!!


- O SEBEPTEN yerine O NEDENLE


- O SIRALAR ile O DÖNEMLER


- O TARİHTE ile/ve/||/<> O DÖNEMDE


- O ZAMAN ile/ve BU SEFER


- O ZAMAN ile/ve/yerine O HALDE


- O ZAMAN ile/ve/değil/yerine O TAKDİRDE


- O-EMRAM/OUTPATIENT ELECTRONIC MEDICAL RECORD ADOPTION MODEL[İng.] değil/yerine/= AYAKTAN HASTA ELEKTRONİK TIBBİ KAYIT BENIMSEME MODELİ


- O, BEN DEĞİLİM değil O, BEN DEĞİL


- O.D./OCULUS DEXTER[İng.] değil/yerine/= SAĞ GÖZE


- o.m.[Lat. < OMNI MANE] değil/yerine/= HER SABAH


- o.n/omn. noct.[Lat. < OMNI NOCTE] değil/yerine/= HER GECE


- O.S./OCULUS SİNISTER[İng.] değil/yerine/= SOL GÖZE


- O'nsuz KONUŞ!!!


- O'nunla birlikte KONUŞ!!!


- O'nunla KONUŞ!!!


- O'nunla KONUŞ!!!


- O ile ...

( ANA )


- O ile 0

( Harf. İLE Rakam. "0" Üzerinde kesme işaretiyle de yazıldığı görülebilir. )


- O ile/ve/<> BEN/BİZ


- O ve O

( THAT and THAT )


- O ile o

( Senden sana giderken/geçerken bile BEN/O vardır. )


- O ile/değil/yerine ONDAKİ İLÂHÎ TECELLÎ


- O³ ve/<> O²

( Küp ve/<> Kare )


- OAA/EVENT TREE ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= OLAY AĞACI ÇÖZÜMLEMESİ


- OBA ile ...

( Göçebe halk. )


- obduc.[Lat. < OBDUCE, OBDUCATUR] değil/yerine/= SÜRÜLSÜN


- ÖBEK = GROUP[İng.] = GROUPE[Fr.] = GRUPPE[Alm.] = GRUPO[İsp.]


- OBELİSK[Fr.] değil/yerine/= DİKİLİTAŞ


- OBEZ/OBESE[İng.] değil/yerine/= ŞİŞMAN


- OBEZİTE/OBESITY[İng.] değil/yerine/= ŞİŞMANLIK


- OBEZİTE ile/||/<> KAŞEKSİ

( Aşırı gövde yağı birikimi. İLE/||/<> Aşırı kilo kaybı ve kas erimesi. )


- OBEZİTE ile/||/<> METABOLİK BELİRGE/SENDROM

( Aşırı gövde yağı birikimi. İLE/||/<> Birlikte görülen yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri ve olağandışı kolesterol seviyeleri. )


- OBJE[Fr./İng. < OBJECT] değil/yerine/= NESNE


- OBJECT-TOPIC vs./and TOPIC


- OBJECT vs. OBJECT

( Özne/kişi/birey/denek. İLE Nesne. )


- OBJECTİVE SENSUALİSM değil/yerine/= NESNEL DUYUMCULUK


- OBJEKTİF SUBJEKTİF


- OBJEKTİF[Fr./İng.] değil/yerine/= MERCEK

( Fotoğraf makinesi, mikroskop, dürbün vb. optik araçlarda nesnelerden gelen ışınları alıp ekran üzerine aktaran mercek ya da mercek düzeni. | Nesnel[subjektif] karşıtı. )


- OBJEKTİF/OBJECTIVE[İng.] değil/yerine/= NESNEL | MERCEK DÜZENEĞİ


- OBJEKTİF değil/yerine/= NESNEL


- OBJEKTİF ile/ve/||/<>/> TELEOBJEKTİF

( Fotoğraf makinesi, mikroskop, dürbün vb. optik araçlarda nesnelerden gelen ışınları alıp ekran üzerine aktaran mercek ya da mercek düzeni. İLE/VE/||/<>/> Çok uzağı gösteren mercek. )


- OBJEKTİFTE:
STANDART ile/ve DSLR


- OBJEKTİVİST değil/yerine/= NESNELCİ


- OBJEKTİVİZM değil/yerine/= NESNELCİLİK


- OBLIGATION vs. IF NOT BE, WILL NOT


- OBLITERASYON/OBLITERATION[İng.] değil/yerine/= TAM KAPANMA


- OBLITERE/OBLITERATED[İng.] değil/yerine/= KAPANMIŞ


- OBO/OPEN BIOLOGICAL AND BIOMEDICAL ONTOLOGY[İng.] değil/yerine/= AÇIK BİYOLOJİK VE BİYOMEDİKAL ONTOLOJİ


- OBOKU[Jap.] ile ...

( Çinli Zen Ustası Huang-po'ya (ölümü 850) Japonca'da verilen ad. )


- OBRİGADO[Lat.] ile OBRİGADA[Lat.]

( Teşekkür ederim. İLE Teşekkür ederim. )

( Brezilya'lı erkeklerin kullanımı. İLE Brezilya'lı kadınların kullanımı. )


- OBSERVATION vs. OBSERVANCE


- OBSERVER BİAS değil/yerine/= GÖZLEMCİ YANLILIĞI


- OBSESİF-KOMPÜLSİF BOZUKLUK/OBSESSIVE-COMPULSIVE DISORDER[İng.] değil/yerine/= TAKINTI-ZORLANTI BOZUKLUĞU


- OBSESİF değil/yerine/= TAKINTILI


- OBSESYON/OBSESSION[İng.] değil/yerine/= TAKINTI


- OBSİDYEN ile/||/<> BASANİT

( Volkanik cam. İLE/||/<> Volkanik kayaç. )


- OBSİDYEN ile/||/<> BAZALT

( Volkanik cam. İLE/||/<> Volkanik kayaç. )


- OBSİDYEN ile/||/<> JASPER

( Volkanik cam. İLE/||/<> Kırmızı, sarı ve kahverengi renklerde olabilir. )


- OBSİDYEN ile/||/<> KUNZİT

( Volkanik cam. İLE/||/<> Pembe ila mor renkte bir spoddumen. )


- OBSİDYEN ile/||/<> LAPİS LAZULİ

( Volkanik cam. İLE/||/<> Mavi renkli bir kayaç. )


- OBSİDYEN ile/||/<> ONİKS

( Volkanik cam. İLE/||/<> Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. )


- OBSİDYEN ile/||/<> PERLİT

( Volkanik cam. İLE/||/<> Volkanik camın hidrasyonu sonucu oluşan bir mineral. )


- OBSİDYEN ile/||/<> RODONİT

( Volkanik cam. İLE/||/<> Pembe ve siyah renkli bir mineral. )


- OBSKÜRANTİZM değil/yerine/= KARARTMACILIK


- OBSTINACY vs.


- OBSTRUCTIVE vs. OBSTINATE vs. OBDURATE vs. DISOBEDIENT vs. MULISH vs. REALCITRANT vs. STUBBORN


- OBSTRUSIVE vs. OBSTRUCTIVE


- ÖBÜR DÜNYA BİLGİSİ = İLM-ÜL-AHİRET = ESCHATOLOGY[İng.] = ESCHATOLOGIE[Fr., Alm.] = ESCHATON:SON LOGOS[Yun.]


- ÖBÜR/ÖTEKİ DİLLER ile/ve/<>/değil/yerine TÜRKÇE

( )

( [not] OTHER LANGUAGES vs./and/<>/but TURKISH )


- ÖBÜRSÜ değil ÖBÜRÜ


- OBZERVASYON/OBSERVATION[İng.] değil/yerine/= GÖZLEM


- OC DİLİ ile/ve OIL DİLİ ile/ve Sİ DİLİ


- ÖÇ değil ÖC

( Kötü bir davranış ya da sözü cezalandırmak için kötülükle karşılık verme isteği ve eylemi, intikam. )


- ÖÇ ile/ve/||/<> ÖD

( Acı, öfke. İLE/VE/||/<> Öd, safra. )


- OCAĞI SÖNDÜRMEK yerine OCAĞI DİNLENDİRMEK


- OCAĞI YAKMAK yerine OCAĞI UYANDIRMAK


- OCAK-I BEKTÂŞİYAN ile ...

( YENİÇERİ OCAĞI. KURUCUSU HACI BEKTÂŞ-I VELİ OLDUĞUNDAN, YENİÇERİLERİN BAŞLARINA GİYDİKLERİ HACI HÜNKÂR'IN HIRKASININ KOLUDUR )


- OCAK ile ...

( HANEDAN | BEKTÂŞİYE'DE, OCAĞIN SAĞINDA VE SOLUNDA SEYYİD ALİ VE HORASAN POSTU VARDIR )


- OCAK ile FIRIN

( COOKSTOVE/RANGE vs. OVEN )


- OCAK ile KUCAK ile TUZAK

( ... ile ... ile DÂM )


- OCAK ile KÜLHAN[Fars.]/CEHENNEMLİK

( ... İLE Hamamları ısıtan, hamamın altında bulunan kapalı ve geniş ocak. )


- OCAK ile PARSEL[Fr. < PARCELL]


- OCAK ile/ve/||/<>/> SOFRA


- OCAKLI ile/||/<> PAŞMAKLIK/ARPALIK

( Osmanlı`da gelirleri kale koruması ve tersane giderlerine ayrılan topraklar. İLE/||/<> Osmanlı'da evlenen hanedan üyesi kızlara ya da padişahın eşlerine verilen miri araziler. Gelirleri padişah kızlarına, annesine ve eşlerine ayrılan toprak. )


- Ocakta KONUŞ!!!


- OCCUPATIONAL DISEASE[İng.] değil/yerine/= MESLEK HASTALIĞI


- OCT/OKT/OPTİK KOHERENS TOMOGRAFİ OPTIC COHERENCE TOMOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= GÖRME EŞEVRELİ KESITÇEKİM


- ÖD AĞACI ile KARTAL AĞACI

( Dulaptalotugillerden, sıcak ülkelerde yetişen, tropik bölgelerde yetişen, odunu ve kabuğu hoş kokulu bir ağaç. | Tütsü. | Tesbih yapılır. İLE Dulaptal otugillerden, Hindistan'da yetişen, odunu öd ağacı gibi kokan bir ağaç. )

( AQUILLARIA AGOLIOCHIA cum ... )


- ÖD/SAFRA KESESİ ile SİDİK/İDRAR KESESİ

( ... ile MESÂNE )

( ... ile ÂB-DÂN )

( GALL BLADDER vs. URINARY BLADDER )


- OD ile KIVILCIM

( ... ile ŞERARE[çoğ. ŞERER] )

( ÂTEŞ ile ÂYİJ, ÂYÎJEK )

( FLAME vs. SPARK )

( TEJAS ile ... )


- ÖD ve/||/<> KOLEDOK[Fr. < CHOLEDOQUE]

( Safra. VE/||/<> Safra kanalı, öd kanalı. )


- ÖD ile ÖD ile ÖT

( Safra. İLE Hz. Muhammed'in ruhaniyetine işarettir. İLE Kuşların ötmesi. | [argo] Konuşmak/konuşturmak, itiraf etmek/ettirmek[ötmek/öttürmek]. )


- OD ile/ve/=/||/<>/< OT

( Ateş. İLE/VE/||/<> Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler. | Ateş. )


- ODA [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]


- ODA [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- ODA ile/ve/||/<> AYVAN

( ... İLE/VE/||/<> Balkon, salon. | Bir tarafı dşarı açık olan oda. )


- ODA ile KOĞUŞ

( ROOM vs. WARD )


- ODA ile KÖY ODASI

( ... İLE Köylülerin çeşitli toplantılar yaptıkları ya da konukların köyde kalması için hazırladıkları yer. )


- ODA ile/ve MAKAM

( Koltuğun üstüne çıkarsan yükselirsin, başının üstüne alırsan altında ezilirsin! )

( ROOM vs./and POSITION )


- ODABAŞI CAMİSİ ile ...

( Şehremini/Çapa Odabaşı'ndadır. 1562'de, Has (Saray) Odabaşı (Komutanı) Behruz Ağa tarafından yaptırılmıştır. [Mimar Sinan yapıtıdır.] )


- ODAK NOKTASI/NESNE ile/ve/değil/||/<>/< ZİHİNDEKİ(BELLEKTEKİ) ULAŞILMAZLIĞI


- ODAK(LANMAK İÇİN):
OKU ile/ve/||/<>/> DÜŞÜN ile/ve/||/<>/> ANLA ile/ve/||/<>/> KONUŞ


- ODAK/LANMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNCELİK/LENDİRME


- ODAK ile TEMEL

( FOCAL POINT vs. BASE )


- ODAKLANMA ile/ve/<> "YATIRIM"


- ODAKLANMA ile/ve ADANMA

( FOCUSING vs./and TO BE DEVOTED )


- ODAKLANMA ile/ve/||/<> BASTIRMA


- ODAKLANMA ile/ve/<> KÜMELEME


- ODAKLANMA ile YOĞUNLAŞMA/KONSANTRASYON

( FOCUS vs. CONCENTRATION )


- ODAKLANMAK ile/ve KOŞULLANMAK

( FOCUSING vs./and CONDITIONING )


- ODAKLAŞMAK değil ODAKLANMAK


- ODD vs. EVEN


- ÖDE(YE)MEMEK ile/ve ZORUNLU BORÇ ALMAK


- ÖDEM[Fr. < Yun.] ile BEZE

( Bazı hastalıklarda yüzde, ellerde ve ayaklarda görülen yangısız şiş. İLE Yara ya da çıban nedeniyle gövdenin herhangi bir yerinde oluşan şişkinlik. )

( ... ile GUDDE )


- ÖDEM/EDEMA[İng.] değil/yerine/= ŞİŞLİK


- ÖDEME ile/||/<> APEL[FR. < APPEL]

( ... İLE//||/<> Bankacılıkta, şirket sermayesinin ödenmeyen bölümü için yapılan ödeme çağrısı. | Briçte, oyuncunun ortağından oynamasını istediği kâğıt. )


- ÖDEME ve/||/<>/> AVİSTO[İt. < A VISTA]

( ... VE/||/<>/> Ödenmesi gereken poliçelere yazılan ve "görüldüğünde" anlamına gelen bir terim. )


- ÖDEME ile CEREME/CERİME

( ... İLE Başkası tarafından yapılan ya da kaza sonucu ortaya çıkan zararı ödeme. )


- ÖDENTİ ile/<> ÖDENEK ile/<> ÖDEME

( AİDAT ile/<> TAHSİSAT ile/<> TEDİYE )


- ODEON[Fr.] ile ODİTORYUM[Lat.]

( Eski Yunan'da, müzisyenlerin konser verdiği, basamaklı yer. İLE Dinleme salonu. )


- ÖDEŞMEK ile/ve/<> BOY ÖLÇÜŞMEK


- ÖDEV AHLÂKI ile/ve FERÂGAT AHLÂKI ile/ve USTA AHLÂKI

( MORALS OF DUTY vs./and MORALS OF ABNEGATION vs./and MORALS OF MASTER )


- ÖDEV ile/değil/yerine ERDEM

( "Yükleme." İLE/DEĞİL/YERİNE "Yüklenme." )


- ÖDEV ile/ve/||/<> GÖREV


- ÖDEV = VAZİFE = DUTY[İng.] = DEVOIR[Fr.] = PFLICHT[Alm.] = DEON, KATHETON[Yun.] = OFFICIUM[Lat.] = DEBER[İsp.]


- ÖDİPAL ile/ve/||/<>/< PRE-ÖDİPAL

( 3 - 5 yaş arasında. İLE/VE/||/<>/< 0 - 2 yaş arasında. )


- ODİT/AUDİT ile/||/<> ODİTÖR/AUDİTOR

( Dinleyiciler. İLE/||/<> İşitsel. )


- ODİTORYUM/AUDİTORIUM[İng.] değil/yerine/= TOPLANTI SALONU


- ODONTOLOJİ ile ...

( Anatominin dişleri konu alan bölümü. )


- ODSS/ORGANIZATIONAL DECİSION SUPPORT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ÖRGÜTSEL KARAR DESTEK DÜZENİ


- ODUN HALKALARI = HALAKÂT-I HAŞEBÎYE = ANNEAUX LIGNEUX


- ODUN ÖZÜ, SERT ODUN, GÖVDE ODUNUNUN MERKESİ KISMI = HAŞEB-İ SÂDIK = COEUR DU BOIS


- ODUN TABAKASI, KSİLEM = TABAKA-İ HAŞEBÎYE = BOIS


- ÖDÜN VERMEK ile/ve/||/<> AĞIR BEDELLER ÖDEMEK


- ÖDÜN VERMEK ile/değil/yerine ÖNCELİK YÖNETİMİ


- ODUN = HAŞEB = BOIS


- ÖDÜNÇ ile BORÇ

( KARZ-I HASEN: Faizsiz verilen borç. | Ödeme yapamayan borçlunun, helâl ederek borcundan vazgeçmek. )

( KARZ ile İKRAZ )

( LOANED vs. DEBT )


- ÖDÜNÇLEME ile ...

( BORROWING )


- ODUNLU, ODUNSU = HAŞEBÎ = LIGNEUX


- ODYOGRAM/AUDIOGRAM[İng.] değil/yerine/= İŞİTME ÇİZGESİ


- ODYOVİZÜEL değil/yerine/= GÖRSELİŞİTSEL


- OEDIPUS KARMAŞIKLIĞI/KOMPLEKSİ ve/||/<> ELEKTRA KARMAŞIKLIĞI/KOMPLEKSİ

( Eril çocuklarda. VE/||/<> Dişil çocuklarda. )


- OEDIPUS:
ŞİŞ AYAK ile/ve/||/<> BİLEN AYAK(KİŞİ)

( )


- OENOLOJİ[< Yun. OINOS] ile ...

( Şarap bilimi. )


- OF ŞOR[İng. < OFF SHORE] değil/yerine/= KIYI BANKACILIĞI


- OFF-PUMP CERRAHİ/OFF-PUMP SURGERY[İng.] değil/yerine/= ATAN KALPTE CERRAHİ


- OFFAL/SAKATAT değil/yerine/= DÜŞÜT


- OFFER vs. ORDER


- OFFEROR ile OFFEREE

( İcapçı. İLE Kabulcü. )


- OFİDİZM ile ...

( Yılan ısırması sonucu zehirlenme. )


- OFİKLEİT ile ...

( Nefesli bir çalgı. )


- OFİS değil/yerine/= İŞLİK, İŞ YERİ, YAZIHANE


- ÖFKE GÜCÜ" ve "İSTEK/ARZU GÜCÜ" | ile/ve/değil/yerine/<>/> AKIL GÜCÜ

( Öfkeni, akılla yenemiyorsan, kendini, insandan sayma! )

( Öfkenin her zaman bir nedeni vardır fakat iyi bir nedeni yoktur. )


- ÖFKE:
KUDRET ile/ve/değil/yerine ŞECAAT


- ÖFKE(> ADRENALİN >) ve/> KALP KRİZİ

( Keskin sirke, küpüne zarar. )


- ÖFKE/GADAP ile CELÂLLENME

( Hiçbir şeyi gözü görmeyecek biçimde kızmak. İLE Haksızlığa karşı haklı olarak gösterilen tepki. )


- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< "BEKLENTİ"


- ÖFKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< "TEPKİ"


- ÖFKE = ANGER[İng.] = COLËRE[Fr.] = ZORN[Alm.] = ira[Lat.]


- ÖFKE ile/ve/değil/yerine/>< ANLAMA

( Öfkenin olduğu yerde anlama, anlamanın olduğu yerde öfke barın(a)maz. )


- ÖFKE ile/değil BATKI/HÜSRAN


- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< ÇARESİZLİK


- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< ENGELLENME


- ÖFKE ile/ve/||/<>/> GERGİNLİK


- ÖFKE ile/değil/yerine/>< GÜLÜMSEME :)

( Öfkenin uzaklaştırdığını, gülücükler geri getiremez. )


- ÖFKE ile/ve/||/<> HIRS

( [gelirse/yönetilemezse ...]
Akıl gider. İLE/VE/||/<> Edep gider. )


- ÖFKE ile HIŞIM/HIŞM[Fars.]

( Öfkeyi sükûnetle, kötülüğü iyilikle, cimriliği cömertlikle ve yalanı gerçekle yenin. )

( Öfkeyi/gadabı tatmin etmek, hayvanlıktır. )

( Ancak öfkesini/hışmını yenen, yiğittir. )

( GAYZ, GAZAB ile TEECCÜM )

( ÂRÛDE: Öfkeli, kızgın, hırslı., RÎS ile HIŞIM )

( ANGER )

( IRA cum ... )


- ÖFKE yerine HÜZÜN


- ÖFKE ile/ve/||/<>/> KAYGI


- ÖFKE ile/ve/||/<> KEDER ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<> STRES ile/ve/||/<> KORKU

( Karaciğeri yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Akciğeri yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Mideyi yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Kalbi ve beyni yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Böbrekleri yorar ve hasta eder. )


- ÖFKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAĞLIKLI ÖFKE


- ÖFKE ile/değil/yerine/>< ŞECÂAT

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Haksızlığa karşı olan öfke. | Yiğitlik, yüreklilik. )

( Öfkeyi, şecaate çeviren, merhamettir. )

( Merd-i kıptî, şecaat arz ederken sirkatin söylermiş. )


- ÖFKE ile/değil/yerine/>< ŞEFKÂT

( Uzaklaştırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yakınlaştırır. )


- ÖFKE ile/ve/||/<>/> SIKINTI


- ÖFKE ile/ve/||/<>/> SUÇLULUK DÜŞÜNCESİ/DUYGUSU


- ÖFKE ile/<> SUSMA/SÜKÛT

( Kızmış olduğunun göstergesidir. İLE/<> Kırılmış olduğunun göstergesidir. )


- ÖFKE ile/ve/||/<> TİKSİNME


- ÖFKE ile/ve/> UTANMA

( Öfke gelir, göz kararır; öfke gider, yüz kızarır. )

( SCHALTER mit SCHALTER mit SCHALTER )


- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< YOK SAYILMA


- ÖFLEYİP PÜFLEMEK / OFLAYIP PUFLAMAK


- ÖFORİ/EUPHORIA[İng.] değil/yerine/= COŞU


- OFRİS[Yun.] ile ...

( Salepgillerden, çiçekleri sinek, örümcek gibi bazı böcekleri andıran, yumrulu, otsu bir bitki. [Lat. OPHRYS] )


- OFTALMİ ile/||/<> OTİT

( Göz yangısı. İLE/||/<> Kulak yangısı. )


- OFTALMİK/OPHTHALMIC[İng.] değil/yerine/= GÖZ (İLİŞKİLİ)


- OFTALMOLOG değil/yerine/= GÖZBİLİMCİ


- OFTALMOLOJİ/K değil/yerine/= GÖZBİLİM/SEL


- OFTALMOSKOP/OPHTALMOSCOPE[İng.] değil/yerine/= GÖZ İÇİ GÖRECİ


- OG ile/||/<> ÖG

( Ovmak. İLE Öğütmek. )


- OĞ ile OĞURÇAK ile OĞURDAK ile OĞRAK ile OĞUR

( An. İLE/VE/||/<>/> Salise. İLE/VE/||/<>/> Saniye. İLE/VE/||/<>/> Dakika. İLE/VE/||/<>/> Saat. )


- ÖĞE(UNSUR) ile MUTLAK

( Daha altına inilemeyen. İLE ... )

( ELEMENT vs. ABSOLUTE )


- ÖGE/ELEMENT ile BİLEŞİK

( Aynı tür atomlardan oluşan saf nesne. İLE Farklı tür atomlardan oluşan saf nesne. )


- ÖĞE ile ...

( CONSTITUENT )


- ÖGE ile/ve/||/<>/> BİLEŞİK

( Kimyasal olarak ayrıştırılamayan saf nesneler. İLE/VE/||/<>/> Bir ya da daha fazla ögenin kimyasal olarak birleşmesiyle oluşur. )


- ÖĞE ile/ve/||/<>/> BİLEŞİK ile/ve/||/<>/> TEK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> CANLI ile/ve/||/<>/> ÇOK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> İNSAN

( ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Bir gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Birden fazla gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... )


- ÖĞE ile PARÇA

( ELEMENT vs. PART )


- ÖĞE = UNSUR = ELEMENT[İng., Alm.] = ÉLÉMENT[Fr.] = ELEMENTUM[Lat.] = ELEMENTO[İsp.]


- ÖĞELER, UNSURLAR, ELEMENTLER = CEVÂHİR-İ BASÎTE = ORGANES ÉLÉMENTAIRES


- ÖĞELER ile/ve/||/<>/> KİMYASAL EVRİM ile/ve/||/<>/> DİRİMSEL(BİYOLOJİK) EVRİM

( image )

( Kimyasal evrimin, hidrojen siyanür[HCN] ve formaldehid[H2CO] gibi basit organik moleküllerin, abiyotik sentezleriyle başladığı sanılmaktadır. Bu moleküllerin oluşumuyla ilgili olası mekanizmalar bilinmektedir fakat oluşum oranları hakkında belirsizlikler bulunmaktadır. Gereken şey, reaktif olmayan atmosfer moleküllerinin, yeni moleküller oluşturmak üzere birbiriyle birleşmleri için reaktif bileşenlere ayrılmalarını sağlayacak bir enerji kaynağıdır. Şimşekler ve güneşten gelen mor ötesi ışınlar, yerin ilk zamanlarında, uygun enerji kaynağı yaratmış olabilir.

Polimerlerin, bileşenleri olan monomerlerden oluşmaları için enerji girişi gerekir. Polimerler ve öteki organik bileşikler, daha basit bileşikler olarak yalınlaştıklarında, enerji açığa çıkar.

Tüm organizmalarda, metabolik ve genetik aygıttan başka, protein ve başka polimerlerden oluşan zarlar bulunur. Bazı zarlar, hücreyi kuşatarak canlı protoplazmayı çevresindeki ortamdan ayırır; ötekiler ise iç zarlardır. Son araştırmalar, zarların sadece basit bir koruma olmadıklarını, hücrenin biyokimyasal işlemlerinin çoğunun zarlarda oluştuğunu göstermiştir. Örneğin, hücre çeperinin etkin işlevlerinden biri, çevredeki bileşenler ortamından hücre için gereken özütleme işleminin yapılması ve artık ürünlerin çevreye atılmasıyla ilgilidir. Kimyasal evrim, yaşam başlamadan önce yüksek olasılıkla ham biyolojik zarlar üretmek zorunda kalmıştır.

Hücrenin ortaya çıkmasıyla birlikte yeryüzü tarihinin kimyasal çağı sona ermiştir. Ne yazık ki, kimyasal evrim, jeolojik kayıtlarda kesin bir iz bırakmamış. Yaşamın kökenini kavrayışımız, kurama, laboratuvarda yapılan benzetim çalışmalarına ve karşılaştırmalara dayanmaktadır. )


- ÖĞELER ile LANTAN DİZİSİ

( Kimyasal yollarla daha yalın maddelere ayrıştırılamayan maddeler. İLE Atom numarası 57 ile 71 arasındaki, seyrek bulunan elementlerin oluşturduğu grup. )

( Element Keşiflerinin Ülke Tablosu )

( ELEMENTS vs. LANTHANIDE SERIES )


- ÖĞELERİN/ELEMENTLERİN YAPILARI:
FİZİKİ ile/ve/||/<> KİMYEVİ

(

ADI
SİMGESİ
ATOM

NUMARASI
ATOM

AĞIRLIĞI
KAYNAMA

NOKTASI C
ERİME

NOKTASI C
YOĞUNLUĞU

9 / CM3
ERİME

NOKTASI K
KAYNAMA

NOKTASI K
OKSİDASYON

SAYISI
BRİNELL

SERTLİĞİ
AKTİNYUM
Ac
89
(227)
3200
1050
---
---
---
3
---
ALTIN
Au
79
196.967
2970
1063
19.3
1337.95
2980.15
3
---
ALÜMİNYUM
Al
13
26.9815
2450
660
2.7
932.15
2720.15
3
16
AMERİKYUM
Am
95
(223)
2607
995
11.7
---
---
---
---
ANTİMON
Sb
51
121.75
1380
630.5
6.62
903.65
1910.15
3
30
ARGON
Ar
18
39.948
185.8
189.4
1.4
---
---
---
---
ARSENİK
As
33
74.922
613
817
5.72
1088.15
886.15
3
---
ASATATİN
At
85
(210)
(337)
(302)
---
---
---
1
---
AZOT
N
7
14.0067
195.8
210
0.81
---
---
4
---
BAKIR
Cu
29
63.5
2595
1083
8.96
1356.15
2868.15
2
50
BARYUM
Ba
56
137.34
1640
714
3.5
983.15
1910.15
2
42
BERKELYUM
Bk
97
(247)
---
---
---
---
---
---
---
BERİLYUM
Be
4
9.0122
2770
1277
1.85
2477
2750.15
2
60
BİZMUT
Bi
83
208.98
1560
271.3
9.8
---
---
3
---
BOR
B
5
10.811
(2550)
(2030)
(2.34)
2303
4173.15
3
---
BROM
Br
35
79.909
58
7.2
3.12
---
---
1
---
ÇiNKO
Zn
30
65.37
906
419.5
7.14
692.65
1180.15
2
35
CiVA
Hg
80
200.59
357
38.4
13.6
234.25
629.85
2
---
CURiYUM
Cm
96
(247)
---
1340
---
---
---
3
---
DEMİR
Fe
26
55.847
3000
1536
7.86
1809.15
3343.15
2
45
DİSPROSYUM
Dy
66
162.5
2600
1407
8.27
---
---
3
---
EINSTEINYUM
Es
99
(254)
---
---
---
---
---
---
---
ERBİYUM
Er
68
167.26
2900
1497
9.05
---
---
3
---
EUROPYUM
Eu
63
151.96
1439
826
5.26
---
---
3
---
FRANSİYUM
Fr
87
(223)
(677)
(27)
---
---
---
1
---
FERMİYUM
Fm
100
(253)
---
---
---
---
---
---
---
FLOUR
F
9
18.9984
188.2
219.6
1.5
53.55
85.15
1
---
FOSFOR
P
15
30.9738
280
44.2
1.82
317.35
554.15
3
---
GADOLİNYUM
Gd
64
157.25
3000
1312
7.89
---
---
3
---
GALYUM
Ga
31
69.72
2337
29.8
5.91
---
---
3
---
GERMANYUM
Ge
32
72.59
2830
937.4
5.32
---
---
4
---
GÜMÜŞ
Ag
47
107.870
2210
960.8
10.5
1234.34
2453.15
1
20
HAFNİYUM
H
72
178.49
5400
2222
13.1
---
---
4
---
HAHNYUM
Ha
105
(262)
---
---
---
---
---
5
---
HELYUM
He
2
4.0026
268.9
269.7
0.126
---
---
---
---
HİDROJEN
H
1
1.0079
252.7
259.2
0.071
---
---
1
---
HOLMİYUM
Ho
67
164.93
2600
1461
8.80
---
---
3
---
İNDİYUM
In
53
114.82
2000
156.2
7.31
---
---
3
---
İRİDYUM
Ir
77
192.2
5300
2454
22.5
---
---
---
---
İTTERBİYUM
Yb
70
173.04
1427
824
6.98
---
---
---
---
İTRİYUM
Y
39
88.905
2927
1509
4.47
---
---
---
---
İYOD
I
53
126.904
183
113.7
4.94
---
---
1
---
KADMİNYUM
Cd
48
112.4
765
320.9
8.65
594.15
1038.15
2
35
KALAY
Sn
50
118.69
2270
231.9
7.3
2128.15
4653
4
160
KALSİYUM
Ca
20
40.08
1440
838
1.55
1123.15
1760.15
2
13
KALİFORNİYUM
Cf
98
(249)
---
---
---
---
---
3
---
KARBON
C
6
12.0115
4830
3727
2.26
3800
---
4
---
KLOR
Cl
17
35.453
34.7
101
1.56
---
---
1
---
KRİPTON
Kr
36
83.8
152
157.3
2.6
---
---
---
---
KURCHATOVVUM
Ku
104
(206)
---
---
---
---
---
4
---
KROM
Cr
24
51.996
2665
1875
7.19
2176.15
2915.15
6
70
KOBALT
Co
27
58.933
2900
1495
8.9
1765.15
3153.15
2
125
KSENON
Xe
54
131.3
108
111.9
3.06
---
---
---
---
KURŞUN
Pb
82
207.19
1725
327.4
11.4
---
---
4
---
KÜKÜRT
S
16
32.064
444.6
119
2.7
388.5
717.75
2
---
LANTAN
La
57
138.91
3470
920
6.17
---
---
3
---
LAWRENCİYUM
Lr
103
(257)
---
---
---
---
---
---
---
LİTYUM
Li
3
6.939
1330
180.5
0.53
---
---
1
---
LUTESYUM
Lu
71
174.97
3327
1652
9.84
---
---
3
---
MANGAN
Mn
25
54.938
2150
1245
7.43
1517.15
2368.15
---
---
MAGNEZYUM
Mg
12
24.312
1107
650
1.74
922.65
1393.15
2
---
MENDELEVYUM
Md
101
(256)
---
---
---
---
---
---
---
MOBİLBEN
Mo
42
95.94
5560
2610
10.2
2893.15
5073.15
---
160
NEODİM
Nd
60
144.24
(2460)
(1027)
6.77
---
---
3
---
NEON
N
10
20.183
246
248.6
1.2
---
---
---
---
NEPTUNYUM
Np
93
(257)
(3902)
637
19.5
---
---
---
---
NİKEL
Ni
28
58.71
2730
1453
8.9
1728.15
3073.15
2
70
NİOBYUM
Nb
41
92.906
3300
2468
8.4
2741.15
5173.15
5
250
NOBELYUM
No
102
(254)
---
---
---
---
---
---
---
OKSİJEN
O
8
15.9994
183
218.8
1.14
---
---
2
---
OSMİYUM
Ds
76
190.2
5500
3000
22.6
---
---
4
---
PALLADYUM
Pd
46
106.4
3980
1552
12
---
---
3
---
PLATİN
Pt
78
195.09
4530
1769
21.4
---
---
4
---
PLUTONYUM
Pu
94
(242)
3235
640
19.84
---
---
4
---
PRASEODİM
Pr
59
140.907
3127
935
6.77
---
---
3
---
PROMETYUM
Pm
61
(147)
2460
(1027)
6.77
---
---
3
---
PROTAKTİNYUM
Pa
91
231
---
1230
15.4
---
---
5
---
POLONYUM
Po
84
210
962
254
9.2
---
---
2
---
POTASYUM
K
19
39.102
760
63.7
0.86
366.35
1026.95
1
0.03
SAMARYUM
Sm
62
150.35
1900
1072
7.54
---
---
3
---
SELENYUM
Se
34
78.96
685
217
4.79
---
---
2
---
SERYUM
Ce
58
140.12
3468
795
6.67
1070.15
3743.15
3
21
SEZYUM
Cs
55
132.905
690
28.7
1.9
---
---
1
---
SİLİSYUM
Si
14
28.086
2680
1410
2.33
---
---
4
---
SKANDİYUM
Sc
21
44.956
2730
1539
3
---
---
3
---
SODYUM
Na
11
22.989
892
97.8
0.97
370.95
1163.15
1
0.07
STRONSİYUM
Sr
38
37.62
1380
768
2.6
---
---
2
---
RADON
Rn
86
(222)
61.8
71
4.4
---
---
---
---
RADYUM
Ra
88
(226)
1140
700
5
---
---
2
---
RENYUM
Re
75
186.2
5900
3180
21
2233.15
4233.15
6
110
RODYUM
Rh
45
102.905
4500
1966
12.4
---
---
3
---
RUBİDYUM
Rb
37
85.47
688
38.9
1.53
---
---
1
---
RUTENYUM
Ru
44
101.05
4900
2500
12.2
---
---
4
---
TALYUM
Tl
81
204.37
1457
303
11.85
---
---
3
---
TANTAL
Ta
73
130.948
5425
2996
16.6
3269.15
5400
5
30
TEKNESYUM
Tc
43
(98)
4877
2140
11.5
---
---
7
---
TERBİYUM
Tb
65
158.924
2800
1356
8.27
---
---
3
---
TELLUR
Te
52
127.6
989.8
449.5
6.24
---
---
2
---
TİTAN
Ti
22
4970
3260
1668
4.51
1941.15
3553.15
4
160
TULYUM
Tm
69
168.934
1727
1545
9.33
---
---
3
---
TORYUM
Th
90
232.038
3850
1750
11.7
---
---
4
---
URANYUM
U
92
238.03
3818
1132
19.07
1403.15
4203.15
5
160
VANDANYUM
B
23
50.942
3450
1900
5.1
2163.15
3653
4
260
VOLFRAM
W
74
183.85
5930
3410
6.49
3663.15
5773.15
4
250
ZİRKONYUM
Zr
40
91.22
3580
1852
6.49
2128.15
4653
4
160
)


- OĞLAK DÖNENCESİ ile/ve/>< YENGEÇ DÖNENCESİ

( Güney yarımkürede. İLE/VE/>< Kuzey yarımkürede. )

( Ekvator'un, 23° 26' güneyinden geçtiği varsayılan enlemdir. İLE/VE/>< Ekvator'un, 23° 26' kuzeyinden geçtiği varsayılan enlemdir. )

( 21 Aralık'ta.[Güneş, tam zenitte] İLE/VE/>< 21 Haziran'da.[Güneş, tam zenitte] )

( Güney Yarımküre'de yaz gündönümü.[Güney Yarımküre'de yaz gündönümü. | En uzun gün ve en kısa gece] İLE/VE/>< Kuzey Yarımküre'de yaz gündönümü[Kuzey Yarımküre'de yaz gündönümü. | En uzun gün ve en kısa gece] )

( Güney tropikal kuşağının kuzey sınırı. İLE/VE/>< Kuzey tropikal kuşağının güney sınırı. )


- ÖĞLE VAKTİ ile/ve ÖĞLEDEN ÖNCE ile/ve ÖĞLEDEN SONRA


- ÖĞLE ile/ve/||/<> İKİNDİ

( Gölgesizlik. İLE/VE/||/<> Gün geçişi. )


- ÖĞLE ile ÖYLE


- ÖĞLEN (YEMEĞİ/TATİLİ/ARASI) değil ÖĞLE (YEMEĞİ/TATİLİ/ARASI)

( Halk dilinde. | Meridyen düzlemi.[NIFS-I NEHAR] DEĞİL Gün ortası.[Öğleden önce, öğleye doğru.] )


- Öğrencileri DİNLE!!!


- Öğrendikten sonra KONUŞ!!!


- ÖĞRENDİRİYOR değil ÖĞRETİYOR


- ÖĞRENECEK OLAN ile "AYAK UYDURACAK OLAN"


- ÖĞRENEN ANCAK DÜŞÜNMEYEN ile/ve/||/<> DÜŞÜNEN ANCAK ÖĞRENMEYEN

( Kaybolmuştur. İLE/VE/||/<> Tehlikededir. )


- ÖĞRENİLECEK OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TERK EDİLECEK OLAN


- ÖĞRENİLEMEZ ile/ve ANLAŞILAMAZ

( NOT ABLE TO LEARN vs./and NOT ABLE TO UNDERSTAND )


- ÖĞRENİLEN ÖZGÜRLÜK ile/değil/yerine ÖZGÜRLÜK

( [not] LEARNED FREEDOM vs./but FREEDOM
FREEDOM instead of LEARNED FREEDOM )


- ÖĞRENİLEREK ile/ve/değil SORGULANARAK


- ÖĞRENİM/ÖĞRETİM ÜNİVERSİTESİ ile/ve/değil/yerine ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTESİ


- ÖĞRENME'DE:
KLASİK ile/ve EDİMSEL ile/ve PEKİŞTİRME ile/ve BİLİŞSEL ile/ve BİLGİSAYAR YARDIMIYLA


- ÖĞRENME/ÖĞRENENLER:
ZAMANINDA ile/ve/||/<> OTORİTEDEN ile/ve/||/<> DENEYEREK ile/ve/||/<> YAŞAMDAN ile/ve/||/<> YAŞAMDAN BİLE (ÖĞRENEMEME/ÖĞRENEMEYENLER)

( İndirimli fiyattan. İLE/VE/||/<> Özgürlük bedeliyle. İLE/VE/||/<> Etiket fiyatından. İLE/VE/||/<> Gecikme zammıyla. İLE/VE/||/<> Boşa geçmiş, koskoca bir yaşamla. )


- ÖĞRENME ile/ve/<>/yerine ANLAMA

( Yapmak, onu bildiğini göstermektir. )

( Bir şeyi iyi anlayın, ulaşmışsınız demektir. )

( Öğrenmek, bildiğini fark etmektir. )

( Tekrarın etkili olabilmesi için anlamlı bir biçimde ve istekle yapılması gerekir. )

( Okuyarak ve/ya da gözlemleyerek ve/ya da deneyimleyerek. İLE/VE/<>/YERİNE Severek. )

( Understand one thing well, and you have arrived. )

( TO LEARN vs./and/<> MEANING
MEANING instead of TO LEARN )


- ÖĞRENME ile/ve/değil/<> DEĞER KAZANMA


- ÖĞRENME ile/ve/> DÖNÜŞME

( TO LEARN vs./and/> TRANSFORMATION )


- ÖĞRENME ve/<> EKSİKLİK

( Öğrenebilmek için eksiklik -ve de eksikliğinin farkındalığı- gerekir. )


- ÖĞRENME ile/ve/değil/yerine KOŞULLANMA

( DISCIPULUS: ÖĞRENME/LEARNING | DISCIPULA: DÜZEN TAKİBİ/MAINTAINANCE OF ORDER
[not] LEARNING vs./and/but CONDITIONING
CONDITIONING instead of LEARNING )


- ÖĞRENME ile/ve/||/<>/> PAYLAŞMA


- ÖĞRENME ile/ve/değil/<> SÜZME


- Öğrenmek için DİNLE!!!


- Öğrenmek için SUS!!!


- ÖĞRENMEK/ANIMSAMAK ile/ve/değil/yerine YARATMAK

( [not] TO LEARN/REMIND vs./and/but TO CREATE
TO CREATE instead of TO LEARN/REMIND )


- ÖĞRENMEK/ÖĞRENMEMEK ile/ve/ya da "ÇİLESİNİ ÇEKMEK"


- ÖĞRENMEK ile/ve/<>/> "KALPTE BULMAK"


- ÖĞRENMEK ile/ve BAĞLANMAK

( TO LEARN vs./and TO BE CONNECTED )


- ÖĞRENMEK ile/ve/> BECERMEK

( TO LEARN vs./and/> TO MANAGE )


- ÖĞRENMEK ile/ve/<> BİLGİ EDİNMEK

( TO LEARN vs./and/<> TO GET INFORMATION )


- ÖĞRENMEK ile BİR KEZ DAHA GÖRMEK

( TO LEARN vs./and TO SEE AGAIN )


- ÖĞRENMEK ile/ve EDİNMEK

( TO LEARN vs./and TO GET/ACQUIRE/OBTAIN )


- ÖĞRENMEK ile/değil/yerine/||/<>/< KAVRAMAK


- ÖĞRENMEK ile/ve/<>/değil/yerine KEŞFETMEK

( [not] TO LEARN vs./and/<>/but TO DISCOVER
TO DISCOVER instead of TO LEARN )

( ... ile/ve/<>/değil/yerine FAXIAN )


- ÖĞRENMEK ile/ve ÖĞRENDİĞİNİ GÖRMEK

( TO LEARN vs./and TO SEE WHAT YOU LEARNED )


- ÖĞRETECEĞİN KADAR ile BİLMEN GEREKTİĞİ KADAR

( Leblebi kadar öğretebilmek için top kadar bilmek gerek. )

( Öğreteceğin kadar bilirsen öğretemezsin. )

( Bilmiyorsan, Öğret! )

( Öğrenmenin tek yolu uygulamadır. )

( Bir günde olmaz ama bir gün[de] olur. )

( Aramakla bulunmaz fakat bulanlar arayanlardır. )

( Arayan aradığı sürece ayrı kaldı çünkü aradığı kendindeydi. )

( AS MUCH AS TO TEACH vs. AS MUCH AS TO KNOW HOW MUCH YOU NEED
The only way to learn is by practice. )


- ÖĞRETEN ile/ve/||/<>/> ÜRETEN


- ÖĞRETİ/DOKTRİN ile/ve/değil/||/<>/< KURAM/TEORİ


- ÖĞRETİ = DOCTRINE[İng., Fr.] = LEHRE[Alm.] = DOCTRINA < DOCERE:ÖĞRETMEK[Lat.] = DOCTRINA[İsp.]


- ÖĞRETİ ile SAV


- ÖĞRETİLEMEYEN ile/ve ÖĞÜTLENEMEYEN ile/ve TAVSİYE EDİLEMEYEN

( NOT ABLE TO TEACH vs./and NOT ABLE TO ADVICE vs./and NOT ABLE TO ADVISE )


- ÖĞRETİLEN DİL ile YAŞAYAN DİL

( Aralarında, -kimi zaman- birkaç on/yüz yıllık fark bulunabilir. )


- ÖĞRETİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DAHA FAZLASI


- ÖĞRETİM BİLGİSİ = FENN-İ TALİM-Ü TEDRİS = DIDACTICS[İng.] = DIDACTIQUE[Fr.] = DIDAKTIK[Alm.] = DIDACTICA[Lat.] = DIDASKEIN[Yun.] = DIDÁCTICO/CA[İsp.]


- ÖĞRETİM'İN:
OLUMLU YANLARI ile/ve OLUMSUZ YANLARI


- Öğretmek için DİNLE!!!


- Öğretmek için SUS!!!


- ÖĞRETMEK ile/ve/değil/yerine AKTARMAK


- ÖĞRETMEK ile/ve/<>/değil/yerine ANLA(T)MAK

( En iyi öğrettiğin şey en çok öğrenmen gereken şeydir. )

( Bir kişiye bilgimin bir bölümünü öğrettiğimde, o kişi, bunun öteki üç bölümünü öğrenemezse, dersimi bir kez daha yinelemem. )

( Hocanın derdi öğretmektir, küstürmek değil! )

( [not] TO TEACH vs./and/<>/but TO EXPLAIN
TO EXPLAIN instead of TO TEACH )

( JIAO ile/değil/yerine ... )


- ÖĞRETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DÜŞÜNMELERİNİ SAĞLAMAK


- ÖĞRETMEK ile/ve/<> FARK ETMEK/ETTİRMEK

( Öğretmek, başkalarına senin kadar iyi bildiklerini anımsatmaktır. )

( EACH ONE, TEACH ONE )

( TO TEACH vs./and/<> TO AWARE/TO MAKE SOMEBODY AWARE OF )


- ÖĞRETMEK ile/ve/<>/değil/yerine GÖSTERMEK

( [not] TO TEACH vs./and/<>/but TO SHOW
TO SHOW instead of TO TEACH )


- ÖĞRETMEK ile/ve/değil/yerine KEŞF ETTİRMEK

( [not] TO TEACH vs./and/but TO GET DISCOVER
TO GET DISCOVER instead of TO TEACH )


- ÖĞRETMEK ve/||/=/<>/< ÖĞRENMEK

( Öğretirken kendini araya sokmazsın, öğrenirken ben varım demezsin. )

( Öğretirken alçakgönüllülük, öğrenirken o bile değil [tam teslimiyet!(bilgiye tabii! kişiye değil!)]. )

( [öğrenmek] 2 kere. VE/||/=/<>/< 1 kere. )

( TO TEACH and/||/=/<>/< TO LEARN )


- ÖĞRETMEN ile MÜRŞİT

( Öğretir. İLE Dertlendirir. )


- ÖĞRETMEN ile/ve/||/<>/> ÖĞRETİM ÜYESİ

( İlk ve orta derecede. İLE/VE/||/<>/> Evrenkentte/üniversitede/akademide. )


- Öğretmeni DİNLE!!!


- ÖĞRETMENİ OLALIM! ve/||/+/<>/>/< ÖĞRENCİSİ OLALIM!

( Nefsimizin. VE/||/+/<>/>/< Vicdanımızın. )


- ÖĞRETMENİN/HOCANIN SAĞLAYABİLECEKLERİ:
EMNİYETİ SAĞLAMAK ile/ve BAŞLANGIÇTA UYGUN OLAN(LAR)I SUNMAK


- OGTT/ORAL GLİKOZ TOLERANS TESTİ ORAL GLUCOSE TOLERANCE TEST[İng.] değil/yerine/= ŞEKER YÜKLEME TESTİ


- OĞUL


- OĞUL ile/<> SÜTOĞUL

( ... İLE/<> Bir kadının, kendi çocuğu değilken emzirdiği ve kocasının da evlat olarak benimsediği erkek çocuk. )


- ÖĞÜT VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİ/DOĞRU ÖRNEK OLMAK/GÖSTERMEK

( Yolu uzun. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yolu kısa. )

( Kolay. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< "Kolay değil". )


- ÖĞÜT ile/ve/değil/yerine/||/<> (İYİ/YETERLİ/NİTELİKLİ) ÖRNEK

( Yolu, uzundur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Yolu, kısa ve etkilidir. )


- ÖĞÜT ile/ve/||/<>/> ESİNLENME


- ÖĞÜT ile/ve/<>/>< HAKARET

( Bir insana, başkaları yanında verilen "öğüt", öğüt değil "küçük düşürme", "aşağılama" ya da "hakaret" olabilir/olur[bazen/çoğunlukla]. Kimseye ve de özellikle çocuklara, ne kıyas, ne de öğüt, doğru/uygun zaman, zemin ve koşullar oluş(turul)madıkça, yapılmamalıdır. )


- ÖĞÜT ve/||/<>/> MERAK


- ÖĞÜT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖRNEK

( Yolu/süreci uzundur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yolu/süreci kısa ve etkilidir. )


- ÖĞÜTMEK ile/ve SİNDİRMEK

( Ağızda. İLE/VE Midede ve sonrasında. )

( Yediğinizi için, içtiğinizi yiyin! )

( NÂCÎ[Ar.]: Sindirimi kolay yiyecek. )


- ÖĞÜTMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/>< ÜRETMEK


- OĞUZ/UZ ile ...

( Boylar birliği. )


- Oğuz ile OĞUZ

( XI. yüzyılda, Harezm bölgesinde toplu olarak yaşayan ve daha sonra Batı'ya doğru göç ederek, bugünkü Türkmen, Azeri, Gagavuz ve Türkiye Türkleri'nin temelini oluşturan büyük bir Türk boyu. İLE İyi huylu kişi. )


- OHAL'DE, (")ÖNLEMLER("):
ANAYASAL ve YASAL ve/ne yazık ki YASADIŞI


- OHCA/OUT OF HOSPITAL CARDİAC ARREST[İng.] değil/yerine/= HASTAHANE DIŞI KALP DURMASI


- ÖHÖ ÖHÖ ile ÇÜŞŞŞŞ


- OJE[Fr.] değil/yerine/= TIRNAK PARLATICISI


- OJİT[Fr. < Yun.] ile ...

( Yanardağ kütlelerinde bulunan ve feldispatla birlikte bazaltların temelini kuran, piroksen cinsinden mineral madde. )


- OK AÇMAZI ile/ve/||/<> KOŞU YOLU AÇMAZI ile/ve/||/<> UZAY GEMİSİ AÇMAZI ile/ve/||/<> TANRILAR AÇMAZI


- OK vs. DONE


- OK ve TUZ

( Delikanlılığı simgeler. VE Dostluğu simgeler. [Tuzun kolay kolay çürümemesi ve çürütmemesinden dolayı.] )

( Eskiden barış amacıyla kullanılırdı. )


- ÖK ile/yerine US

( Akıl. İLE/YERİNE İtaat eden. )


- OK ve YAY

( İlk Selçuklu sultanı, Tuğrul Bey, tüm resmî vesikalarında olduğu gibi gönderdiği mektupların başında yay ve ok işaretlerini koyar ve içine de kendi unvanlarını yazardı. Buna Tuğra deniliyordu. Sonraları bu ok ve yay işaretleri kaldırılmış ise de sultanların ad ve unvanlarını ok ve yay biçiminde gösteren tuğra yöntemi Osmanlı İmparatorluğu'nun sonuna kadar devam etmiştir. )

( Oku ileri atmanın yolu, yayı geri çekmektir... )


- OKALİPTUS[Yun.] ile ...

( Mersingillerden, birçok türü olan, boyu yüz metreyi aşabilen, toprağın suyunu çekerek yerin bataklık duruma gelmesini önleyen bir ağaç. [Lat. EUCALYPTUS] )


- OKARİNA ile ...

( Nefesli bir çalgı. )


- ÖKARYOT/EUKARYOTE[İng.] değil/yerine/= ÇEKİRDEKLİ


- ÖKARYOT değil/yerine/= GERÇEK ÇEKİRDEKLİ


- OKB ile/<> OKKB

( Obsesif-Kompulsif Bozukluk İLE Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu )

( Kaygı bozukluğu biçimi. İLE/<> Kişilik bozukluğu biçimi. )

( Belirtilerin şiddeti, zamanla değişir. İLE/<> Belirtiler, aynı kalmaya eğilimlidir. )

( Kolaylıkla tespit edilebilir. İLE/<> Kolaylıkla tanımlanamaz. )


- OKB ile/ve/değil/||/<>/< YAYGIN KAYGI BOZUKLUĞU


- OKDS/ORGANIZATIONAL DECİSION SUPPORT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ÖRGÜTSEL KARAR DESTEK DÜZENİ


- ÖKE/DEHÂ:
DOLU ile KEŞF

( Hazır. İLE Çabayla. )


- ÖKE/DEHÂ ve/||/+/<>/> GÜZELLİK


- ÖKE = DÂHİ = GENIUS[İng.] = GÉNIE[Fr.] = GENIE[Alm.] = GENIUS < GIGNO:YARATIYORUM[Lat.] = GENIO[İsp.]


- ÖKELİK = DÂHİLİK = GENIALITÉ[Fr.] = GENIALITÄT[Alm.]


- OKKA/KIYYE[Ar.] ile ...

( Eski bir ağırlık ölçüsü birimi. (1283 gr.) (400 Dirhem = 1 Okka) )


- ÖKLİD GEOMETRİSİ:
YER/DÜNYA İÇİN değil GÖK İÇİN


- ÖKLİD ile LOBACHEVSKI ile RHEIMANN GEOMETRİLERİ

( Bir doğruya dışındaki bir noktadan bir paralel çizilebiliyorsa. İLE/VE Bir doğruya dışındaki bir noktadan hiç paralel çizilemiyorsa. İLE/VE Bir doğruya dışındaki bir noktadan birden çok paralel çizilebiliyorsa. )

( Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 derece ise. İLE/VE Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 dereceden küçük ise. İLE/VE Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 dereceden büyük ise. )

( ÖKLİD POSTULATLARI

1- Bir noktadan, bir noktaya, tek bir doğru çizilebilir.

2- Sonlu bir doğru, yine bir doğru olarak uzatılabilir.

3- Bir merkez ve bir mesafe, çemberi tanımlar.

4- Tüm dik açılar, birbirine eşittir.

5- Eğer bir doğru, iki doğruyu kesiyorsa iç açıları toplamı, iki dik açıdan küçük olan tarafta iki doğru kesişirler.

(Bir doğruya, dışındaki bir noktadan yalnız bir tek paralel doğru çizilebilir.[John Playfair]) )


- ÖKLİD ve/||/<>/> POSTULATLARI

( 1- Bir noktadan, bir noktaya, tek bir doğru çizilebilir.

2- Sonlu bir doğru, yine bir doğru olarak uzatılabilir.

3- Bir merkez ve bir mesafe, çemberi tanımlar.

4- Tüm dik açılar, birbirine eşittir.

5- Eğer bir doğru, iki doğruyu kesiyorsa iç açıları toplamı, iki dik açıdan küçük olan tarafta iki doğru kesişir.

(Bir doğruya, dışındaki bir noktadan yalnız bir tek paralel doğru çizilebilir.[John Playfair]) )


- OKLÜDER/OCCLUDER[İng.] değil/yerine/= YAPAY TIKAÇ


- OKLÜZİV/OCCLUSIVE[İng.] değil/yerine/= TIKAYICI


- OKLÜZYON/OCCLUSION[İng.] değil/yerine/= TIKANMA


- OKSALAT < KALSİYUM OKSALAT[Fr. < Yun.]

( Billurları sidikte bulunabilen ve sidik yollarında taş yapan kalsiyum oksalatın kısa biçimi. < ... )


- OKSALİK[Fr.] değil/yerine/= KUZUKULAĞI ASİDİ

( Kuzukulağı gibi çoğu bitkide rastlanılan, özellikle temizleme maddesi olarak kullanılan, keskin, zehirli asit anlamında kullanılır. [HOCO-COOH] )


- OKŞAMAK ile/ve/değil/||/<> OVMAK


- OKŞAMAK ile SIVAZLAMAK

( Sevgi ya da şefkat belirtisi olarak, elini, bir şeyin üzerinde yavaş yavaş gezdirmek ya da ona hafifçe vurmak. | Hafifçe dövmek. | Benzemek, andırmak. | Birini hoşnut etmek. İLE Bir şeyin üstünde, yavaş yavaş, hafifçe, el gezdirmek. )

( BÎMÂR: Bir yetimin başını okşamak, bir kimsesizin sırtını sıvazlamak. )


- ÖKSE ile ÖKSEOTU

( Ökseotu saplarından ya da çobanpüskülü kabuklarından çıkardan yapışkan macun. | Erkekleri kendine bağlamasını bilen çok alımlı kadın. İLE Ökseotugillerden, elma, armut, ıhlamur, kiraz, erik gibi ağaçların dalları üzerinde asalak olarak yaşayan, üzüme benzer yemiş veren, saplarından ökse çıkarılan zararlı bir bitki. )

( ... cum VISCUM ALBUM )


- OKSIDAN/OXIDANT[İng.] değil/yerine/= OKSITLEYİCİ


- OKSİDASYON/OKSİTLE(N)ME/OXIDATION[İng.] değil/yerine/= YÜKSELTGE(N)ME


- OKSIDATİF/OXIDATIVE[İng.] değil/yerine/= OKSITLEYEN


- OKSİJEN[Fr. < Yun. OKSYS: Ekşi. | GENNAN: Doğurmak.] ile OZON[Yun.]

( Hidrojenle birleşerek suyu oluşturan, atom ağırlığı 16, rengi, kokusu ve tadı olmayan, havada, %20 oranında bulunan bir gaz.[Sıvı ve katı hallerinde soluk mavi renk ile görünür.] [Simgesi: O] İLE Molekülünde üç atom bulunan oksijenden oluşan, ağır kokulu, gaz durumundaki basit öğe.[Simgesi: O3] )


- OKSİJEN ile/ve/||/<>/ KOKU

( "Oksijeni bilmem ama kokun şart!" )


- OKSİJEN ile/||/>< OZON

( İki atomlu oksijen molekülü. İLE/||/>< Üç atomlu oksijen molekülü. )


- OKSİJENATÖR/OXYGENATOR[İng.] değil/yerine/= OKSİJENLENDİRICİ


- OKSİJENİZASYON/OXYGENATION[İng.] değil/yerine/= OKSİJENLENME


- OKSİJENLİ SOLUNUM ile FERMANTASYON

( Oksijen varlığında enerji üretimi. İLE Oksijensiz enerji üretimi. )


- OKSİMETRİ/OXIMETRY[İng.] değil/yerine/= OKSİJEN ÖLÇÜMÜ


- OKSİT[Fr. < Yun.] ile OKSİLİT[Fr. < Yun.] ile ONEJİT[Fr.]

( Oksijenli bir öğe ya da kökle bileşmesiyle oluşan madde. İLE Suyla birleştirğinde, oksijen açığa çıkaran, bileşiminde nikel ve bakır tozları bulunan, sodyum ve potasyum peroksit. İLE Hidratlı doğal oksit. )


- OKSİT ile MASİKO[Fr.]

( ... İLE Rengi, kırmızı ile sarı arasında değişen, doğal kurşun oksit.[Simgesi: PbO] )


- OKSİT ile MÜRDESENK[Fars.]

( ... İLE Doğal kurşun oksit. [Simgesi: PbO] )


- OKSİT ile/||/<> PEROKSİT

( Oksijenin -2 değerlikli olduğu bileşikler. İLE/||/<> Oksijenin -1 değerlikli olduğu bileşikler. )


- OKSİT ile PEROKSİT[Fr. < Yun.]

( ... İLE Bileşiminde normal oksitlerden daha çok oksijen bulunan oksitlerin genel adı. )


- OKSİT değil/yerine/= YÜKSELTİK


- OKSİTANYA ile/ve/> TOULOUSE

( XII. yüzyılda, Paris'teki kralın yasalarına uymayan baronlarının egemenliğinde yaşamış olan coğrafya. İLE/VE/> Oksitanya'nın merkezi ve Fransa'nın dördüncü büyük şehri olan Toulouse'nin bir başka adı da, "Pembe Kent"tir.[Bu kent, gün doğumunda pembe, öğlen kırmızı, gün batımında ise leylak rengi alırmış.]
[Oksitanya'da yaşayan halk, OC diye adlandırılıyor.] [Kendilerine özgü, yine OC dili adına bir dil konuşuyorlar. Toulouse'da, tüm sokak adları hem Fransızca, hem de OC dilinde yazılıyor.]

Toulouse'a, 1460-1500 yılları arasında altın çağını yaşatan ve tekstil sanayisinde kullanılan mavi rengi sağlayan bitkinin adı "Pastel"dir.[Güney Amerika'dan gelen İndigo bitkisi, pastelin ününü sona erdirmiş.] )


- OKSİTLENME/OKSİDASYON ile KOROZYON


- OKSİTOSİN ile/ve/||/<> VAZOPRESİN

( Annelik içgüdüsü. Doğumla başlayan annelerde salgılanan hormon. İLE/VE/||/<> Babalık içgüdüsü. Doğumla başlayan babalarda salgılanan hormon. )

( Doğum ve emzirme süreçlerinde rol oynayan hormon. İLE/VE/||/<> Su dengesini ve kan basıncını düzenleyen hormon. )

( Sosyal bağları ve güven duygusunu artırır. İLE/VE/||/<> Stres tepkilerini ve saldırganlığı etkiler. )

( İkisi de peptid hormondur ve dokuz amino asitten oluşur. [Hipotalamustan salgılanır ve arka hipofizden salınır.] )


- OKSİYA


- OKSİYÜR değil/yerine/= SİVRİKUYRUK

( 3-12 mm. uzunluğunda, insanın, özellikle çocukların bağırsaklarında yaşayan, küçük bir solucan. )


- OKSU YAPRAK = VARAK-I SEHMÎ = FEUILLE SAGITTÉE


- ÖKSÜRÜK ile KURU ÖKSÜRÜK


- ÖKSÜRÜKOTU ile ...

( Gövdesi pullarla kaplı, sarı çiçekli, ekin tarlaları için zararlı çok yıllık otsu bir bitki. [Lat. TUSSILAGO] )


- ÖKSÜZ MEHMET PAŞA değil ÖKÜZ MEHMET PAŞA


- ÖKSÜZ/YETİM ile/||/<> NANHAR

( Ya annesi, ya babası ya da ikisi birden olmayan. İLE/||/<> Ölen yeniçerilerin çocuklarına verilen ad. )


- ÖKSÜZ değil/yerine/= ANNESİZ


- OKTAN[Fr.] ile OKTANT[Fr.]

( Petrolde bulunan, renksiz, sıvı durumunda olan hidrokarbon. İLE Yıldızların yüksekliğini ve açı uzaklığını gözlemeye yarayan araç. )


- OKTAV ile/ve/< GAM ile/ve/< AKOR(D)[< Lat. ADCORDIS: Akıl ve gönüle doğru.]

( İki Do arası. Sekiz sesten oluşan ses. İLE/VE Notaların baştan sona ve/ya da sondan başa tek solukta okunması. [ DO-RE-Mİ-FA-SOL-LA-Sİ--D0--Sİ-LA-SOL-FA-Mİ-RE-DO ] İLE/VE Üç ya da daha çok sesten oluşan üçlü aralıklar şeklinde dizilebilen her uyum. | En az üç sesin aynı anda çalınması. )

( Türk mûsikîsinde Akord Ney'e göre yapılır. )

( OCTAVE vs./and SCALE(/HEXACHORD) vs./and ACCORD )


- OKU, BABAN GİBİ EŞEK OLMA!
ile/değil
OKU BABAN GİBİ, EŞEK OLMA!
ve/||/<>
A WOMAN, WITHOUT HER, MAN IS NOTHING
A WOMAN, WITHOUT HER MAN, IS NOTHING

( Virgülün/vurgunun/durağın nerede olduğu çok önemli! )

( )


- OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK!

( Duyduğumu unuturum, gördüğümü anımsarım, okuduğumu anlarım. )

( Kurnaz kişiler, okumayı küçümser; basit kişiler, ona hayran olur; akıllı kişiler ise ondan yararlanır. )

( Okumak bir kişiyi doldurur, kişilerle konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır. )

( Kişi kendini yetiştirmek/terbiye etmek için okumalıdır! [Başkalarına bilgi satmak için değil!] )

( Kitap okumak, sevgilinin fotoğrafına bakmak gibidir. )

(

Büyük buluş! )

( )

( image )

( Bir kitabı okurken geçen iki saatin, yaşamımın çoğu yılından daha dolu olduğunu fark edince, bir kişinin yaşamının ürkütücü hiçliğini düşünürüm.

Sabahattin Ali )

( "Okuma Alışkanlığı Üzerine" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )

( READING! and READING! and READING! )


- Okuduktan sonra KONUŞ!!!


- OKUL[Yun. < SCHOLE] ile KONSERVATUVAR[Fr. < CONSERVATOIRE]

( ... İLE Müzik, tiyatro ve bale öğretiminin yapıldığı okul. )


- OKUL = BOŞ ZAMAN ([Yun.] SCHOLé = [eski İng.] SCOL = OKUL = ...

( SCHOLA )


- OKUL ile/ve TAPINAK


- OKUL ile/ve/||/<>/>< YAŞAM

( Önce ders verir, sonra dener, sınav yapar. İLE/VE/||/<>/>< Önce sınav yapar, sonra [dene(yimle)terek] ders aldırır. )


- OKÜLER[Fr.] ile ...

( Optik aygıtlarında, objektiften aldığı ışınları göze veren mercek dizgesi. )


- OKÜLER değil/yerine/= GÖZLEÇ


- OKÜLT ile/ve MANİFEST

( Nesnenin içkin gizil gücü. İLE/VE Bu gizil gücün dışavurumu. )


- OKUMA:
DOĞRUSU ile/ve/||/<>/> GÜZELLEŞTİRME


- OKUMA:
EKRANDAN ile/değil/yerine KÂĞITTA

( Ekrandan okuma, kâğıt üzerinden okumaya göre %25 daha yavaştır. )


- OKUMA ile/ve/||/<>/&gt;&lt;/< DİNLEME

( Kişileri ayrıştırır. İLE/VE/||/<>/


- OKUMA ile/ve/değil HECELEME

( [not] READING vs./and/but SYLLABLING )


- OKUMA ile SÜRGÜ YOLLU OKUMA(DOKTORA TİPİ)


- Okumak için SUS!!!


- OKUMAK:
ÖNCELİKLE ile/ve TEKRAR TEKRAR


- OKUMAK:
YOKSULLUKTA ve/||/<>/> VARSILLIKTA

( Varlık/servet[Ar.]. VE/||/<>/> Süs, ziynet/zinet[Ar.]. )


- OKUMAK ve/<> BİRARAYA GELMEK/GETİRMEK

( Anlamak için okursun, anlarsan okursun! )

( TO READ and/<> TO BRING TOGETHER )


- OKUMAK ile/ve/değil/||/<>/= DUYURMAK/İLETMEK


- OKUMAK ile/ve/değil EŞİK


- OKUMAK ve/||/<> KONUŞMAK ve/||/<> YAZMAK

( Tamamlar. VE/||/<> Hazırlar. VE/||/<> Olgunlaştırır. )


- OKUMAK ile/ve/değil/||/<>/< OKUYABİLMEK


- OKUMALI!


- OKUMAYA DEĞER ŞEYLER YAZMAK ve/||/<> YAZILMAYA DEĞER ŞEYLER YAŞA(T)MAK


- OKUN "YAYDAN ÇIKMASI" ile "YIRTIK DONDAN ÇIKMAK"


- OKUNULACAKLAR ile/ve/<> KONUŞULACAKLAR

( GOING TO READ vs. GOING TO TALK )


- OKUR-YAZAR


- OKUR-YAZAR OLMAYAN ile/değil CAHİL


- OKUR-YAZARLIK ile/ve/<> SAYISAL OKUR-YAZARLIK

( ... İLE/VE/<> Sayıları kavrayabilme ve kullanabilme yetisi.[düzeyler, basamaklar, zaman algısı] )

( LITERACY vs./and/<> NUMERIC LITERACY )

( WHIPPLES ve ABCC Endeksleri )


- OKUTMALI!


- OKUYAN/YAZAN ile/ve/değil/yerine OKUR-YAZAR


- ÖKÜZ LİMANI ile ...

( Kuzguncuk'tadır. )


- ÖKÜZ LİMANI ile PAŞA LİMANI

( İkisi de aynı yerdir. Öküz Limanı, eski adıdır. )

( Kuzguncuk - Üsküdar arasındadır. )


- ÖKÜZ ile (HÖRGÜÇLÜ) HİNT ÖKÜZÜ

( OX vs. ZEBU )

( ... cum BOS INDICUS )


- ÖKÜZ ile BERZE-GÂV

( GÂV-I LÂGAR[Fars.]: Zayıf öküz. )

( SEVR ile ... )

( GÂV/GÂVE, CEVDER İLE Çift öküzü, tarla sürecek öküz. )


- ÖKÜZ ile BOĞA

( İğdiş edilmiş/kısırlaştırılmış eril sığır. İLE Damızlık eril sığır. )

( OX vs. BULL )


- ÖKÜZ ile/değil ÇITAK

( ... İLE/DEĞİL Boynuzları düzgün, ay biçiminde öküz. | Dağda yaşayan ve geçimini odun satarak sağlayan kişi. | Kaba, huysuz, kavgacı kişi. )


- ÖKÜZ ile İĞDİŞ EDİLMİŞ ÖKÜZ

( OX vs. BULLOCK )


- ÖKÜZ ile İNEK

( ... İLE Gebelik süreleri 275-285 gündür. )

( ... ile İnek )

( OX vs. COW )


- ÖKÜZ ile MİSK ÖKÜZÜ

( ... İLE/VE Kuzey Kutbu'nda yaşarlar. )


- ÖKÜZ ile TİBET ÖKÜZÜ/YAK

( ... cum BOS GRUNNIENS )

( OX vs. YAK )


- ÖKÜZDİLİ/SIĞIRDİLİ ile ÖKÜZGÖZÜ/SIĞIRGÖZÜ/MASTIÇİÇEĞİ/ARNİKA ile SIĞIRKUYRUĞU

( Sığırdiligillerin örnek bitkisi. İLE Bileşikgillerden, sarı renkte, papatyayı andırır bir çiçek ve onun bitkisi. İLE Sıracagillerden, ülkemizde yabani olarak birçok türü yetişen, tüylü yapraklı, sarı çiçekli bir kır bitkisi. )

( ANCHUSA cum ARNICA MONTANA cum VERBASCUM )


- ÖKÜZGÖZÜ ile BOĞAZKERE


- ÖKÜZKAKAN:
KIZIL GAGALI ile/||/<>/< SARI GAGALI

( Afrika'da, Sahra'nın güneyinde yaşarlar. Hayvanların sırtından parazitleri toplayıp yemesiyle bilinir. İLE/||/<>/< ... )

( ile/||/<>/< ... )

( Sığırcıkgiller[STURNIDAE] ailesine yakındır. )

( BUPHAGUS ERYTHRORHYNCHUS cum/||/<>/< ... )


- OKYANUS/FELEK/MUHÎT[< HAVT] değil/yerine/= ÇEVRE

( Herşeyi kuşatan. )


- OKYANUS/UMMAN[Ar.] değil/yerine/= ANADENİZ


- OL(A)MADIĞIMIZ GİBİ OLMAK/OLMAYA ÇALIŞMAK ile/değil/yerine OLDUĞUMUZ GİBİ OLMAK


- OLA DA BİLİR, OLMAYA DA BİLİR değil OLABİLİR DE, OLMAYABİLİR DE


- OLABİLDİĞİNCE ...:
KÜÇÜLTELİM!/AZALTALIM! ve/||/<> ARTIRALIM!

( Lokmalarımızdaki oranı. VE/||/<> Çiğneme sayımızı. )


- OLABİLDİĞİNCE ile/ve "ALABİLDİĞİNCE"


- OLABİLDİĞİNCE ile/ve ALABİLDİĞİNE


- OLABİLECEKLER ile/ve/||/<>/>/< OLMASI GEREKENLER


- OLABİLECEKLERİN OLMASI İÇİN UĞRAŞMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< OLMAYABİLECEKLERİN OLABİLMESİ İÇİN SABRETMEK


- Olabilir! de DİNLE!!!


- Olabilir! de, SUS!!!


- OLABİLİR ile GİBİ

( PROBABLE vs. LIKE )


- OLABİLİR ile OLABİLEN

( POSSIBLE vs. CAN BE )


- OLABİLİR yerine ZAMAN GÖSTERECEK


- OLABİLİRLİK değil OLASILIK


- OLABİLİTE değil OLASILIK


- OLABİLMEMELERİ değil OLAMAMALARI


- OLAĞAN GERİBİLDİRİM(REFLEKS) ile/ve/değil BEYİN TRAVMASI

( [Bilinci kapalı bir hastanın, (olası/çeşitli) fiziksel tepkilerinin anlamı için ayağın tabanı gıdıklanınca, ayak parmakları...] İleri doğru kasılıyorsa. İLE/VE/DEĞİL Geriye doğru kasılıyorsa. )


- OLAĞANDIŞI ile/||/<> ANOMALİ

( Olağandışı. İLE/||/<> Bozukluk. )


- OLAĞANÜSTÜ DURUM/HAL ile/ve/<> SIKIYÖNETİM


- OLAGELEN ile/ve/> SÜREGİDEN

( Geçmişten bugüne. [değiştirip değiştirilememesi ayrı bir konu olmak üzere...] İLE/VE/> Geçmiş de (bazen/kısmen/tamamen) içinde olmak üzere, bugün de devam eden ve etmesi olası olan. )


- OLAMAZ/OLMAMALI!:
ZEKÂSIZ VE AKILSIZ SEVGİ ile SEZGİSİZ ZEKÂ

( Köleliğe yol açar. İLE Diktatörlüğe yol açar. )


- OLAN OLMALIYDI ile/ve OLACAK OLAN OLUR ile/ve (O HALDE) OLAN OLUR


- OLAN-BİTEN


- Olan-biteni unut ve SUS!!!


- OLAN/DAN ile/ve OLMAYAN/DAN

( Kâr. İLE/VE Yarar. )


- OLAN/HÂDİS ile/>< SONRADAN OLAN


- OLAN/OLACAK OLAN ile "ŞU/ŞÖYLE OLURSA, ŞU/ŞÖYLE OLUR" DÜŞÜNCESİ

( BEING/WILL BE vs. THE IDEA OF "IF THAT HAPPENS, HAPPENS LIKE THAT" )


- OLAN ile/ve BU

( BEING vs./and THIS )


- OLAN ile/ve/||/<>/>< OL(MA)MASI GEREKEN


- OLAN ile/ve/<>/değil/yerine OLABİLEN

( Evren/dekiler. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE İnsan... )


- OLAN ile/ve/||/<>/> OLAĞAN


- OLAN ile/ve/<> OLANAKLI OLAN

( Kavram. İLE/VE/<> Simge. )


- OLAN ile/ve/<>/||/hem de ÖLEN ile/ve/<>/||/hem de YANAN ile/ve/<>/||/hem de YENİLEN

( Hiçbirine, çözüm yoktur. )


- OLAN ile/ve/<> OLMASI GEREKEN

( Akıl ile yönetilerek. İLE/VE/<> Eylem ve katılım ile sağlanan/sağlanır. )


- OLAN <>/>< OLMAYAN

( (olduğu) Kadar. <>/>< (olmadığı) Kader. )

( Yapar/yapıyor. <>/>< Bakar/bakıyor. )


- OLAN ile/ve/||/<> ORAN


- OLAN ile/ve VARLIK

( BEING vs./and EXISTENCE )


- OLAN ile VARLIK


- OLAN ile/ve VAROLAN


- OLAN ile VAROLAN


- OLAN ile/ve VAROLAN

( Kişinin içindeki varolanlar kimine kıyâmet, kimine alâmet olur. )


- OLAN ile YAPILAN

( BEING vs. DOING/MAKING )


- OLAN ile/ve YAYILIMLI (OLAN)

( BEING vs./and EXTEND )


- OLANAK SAĞLAMAK ile/ve OLANAKLARI SEFERBER ETMEK


- OLANAK/İMKÂN ile/değil/yerine KİŞİ/İNSAN


- OLANAK/LILIK ile/ve/<> KOLAYLIK

( POSSIBILITY vs./and/<> EASINESS )


- OLANAK/SIZ/LIK ile/ve/değil/||/<>/< ÜMİT/SİZ/LİK


- OLANAK ile/ve/değil/<>/> ÇÖZÜLME


- OLANAK ile/ve FIRSAT

( Tutum, fırsatı kendine çeker. )

( Attitude attracts opportunity. )

( POSSIBILITY vs./and OPPORTUNITY )


- OLANAK = İMKÂN = POSSIBILITY[İng.] = POSSIBILITÉ[Fr.] = MÖGLICHKEIT[Alm.] = POSSIBILITAS, POTENTIA[Lat.] = POSIBILIDAD[İsp.]

( İMKÂN: Mekân yaratmak. )


- OLANAK ile OLASILIK

( Durum/koşul belirtir. İLE Belirginliğe/belirsizliğe işaret eder. )

( İMKÂN: Mekân yaratmak. | İki tarafa da nispeti eşit olan. )

( POSSIBILITY vs. PROBABILITY )

( İMKÂN ile İHTİMAL )


- OLANAK ve/<> VAROLAN(MEVCUT)


- OLANAKLAR ve/||/<>/>/< GELİŞME HAKKI


- OLANAKLAR ile/ve/değil/yerine/||/<> OLANAKLILIKLAR

( Parça. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Bütün. )

( Hedef. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Durum. )


- OLANAKLARI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMALI!


- OLANAKLI İLKECE BİLİNÇLİ:
BİLİNÇ ÖNCESİ ile/ve/||/<> DİNAMİK BİLİNÇDIŞI

( )


- OLANAKLI/LIK ile/ve KENDİ/LİK

( POSSIBLE/POSSIBILITY vs./and SELF )


- OLANAKLI/LIK ile/ve/||/<> SONSUZ/LUK


- OLANAKLI ile/ve/değil YANLIŞ DEĞİL/OLMAYACAKTIR


- OLANAKLILAŞTIRMA ile/ve/||/<>/> KOLAYLAŞTIRMA


- OLANAKLILIK/OLANAKSIZLIK ile/ve YETERLİLİK/YETERSİZLİK

( POSSIBILITY/IMPOSSIBILITY vs./and SUFFICIENCY/INSUFFICIENCY )


- OLANAKLILIK ile/ve/<> GEÇERLİLİK


- OLANAKLILIK ile/ve/<> GERÇEKLİK


- OLANAKLILIK ile/ve KENDİNDELİK



(3/5)

FaRkLaR'ın devamı için burayı tıklayınız...
( Click here to see further differences!... )




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 167 kez incelenmiş/okunmuştur.