Nesneler(Doğa ve üretim nesnelerini keşfedelim mi?)
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 7.020 başlık/FaRk ile birlikte,
7.020 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(18/29)
- MENTEŞE ile EKLEM
( REZE ile ... )
( HINGE vs. JOINT )
- MENTEŞE ile REZE[Ar.]
( ... İLE Menteşe. | Kapıyı, içeriden ve dışarıdan açıp kapamaya yarayan ve başparmakla basılarak işletilen düzen. )
- MEN'ÛT[Ar.] ile MENÛT[Ar.]
( İyiliği, güzelliği söylenmiş, medh edilmiş. İLE Asılı, asılmış, rapt edilmiş. | Bağlı. )
- MENZİL[Ar. < NÜZÛL | çoğ. MENÂZİL]:
Bir günlük yol. | Mesafe. -<
- MER'Â[Ar.] ile MER'A[Ar. < RA'Y]
( Aynalar. İLE Çayırlık, otlak. )
- MERÂHİM[Ar. < MERHAMET] ile MERÂHİM[Ar. < MERHEM]
( Acımalar, merhametler. İLE Merhemler. )
- MERÂÎ[Ar. < MİR'AT] ile MERÂÎ[Ar. < MER'A] ile MERÂİR[Ar. < MERÂRE]
( Aynalar. İLE Çayırlıklar, otlaklar. İLE Öd keseleri. )
- MERAMET ile/değil MERHAMET
( Üstünkörü tamir. İLE/DEĞİL Birinin ya da bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü, acıma. )
( SUPERFICIAL REPAIR vs./not MERCY )
- MERÂVÎH[Ar. < MİRVAHA] ile MERÂVİH[Ar. < MİRVAHA]
( Ovalar, çöller. | Etrafı açık ve rüzgârlı yerler. İLE Yelpâzeler. )
- MERDÂNE[Fars.] değil/yerine/= DÖNDÜRE
- MERDÂNE[Ar.] ile MERDÂN/E[Fars.]
( Türlü işlerde kullanılan, silindir biçiminde araç. | Oklava. İLE Erkeğe yakışır biçimde, mert/çe, yiğit/çe. )
- MERDEK ile MERTEK
( Domuz yavrusu. İLE Yapıda kullanılan, dört köşe ya da yuvarlak, kalınca sırık. )
- MEREMMET/Çİ[Ar.] değil/yerine/= TAMİR/Cİ
- MERET[Ar.] ile ZIKKIM[Ar.]
( Sıkıntı veren, hoşlanılmayan şeyler ya da kişiler için sövgü sözü olarak kullanılır. İLE Ağı, zehir. | İçki ve sigaranın, kötü ve zararlı etkisini belirtmek için kullanılır. )
- MERÎ[Ar.] ile MER'Î[Ar. < RİÂYET] ile MER'Î[Ar. < RÜ'YET] ile Merîh/MİRRÎH[Ar.]
( Mide ile gırtlak[bül'ûm] arasında bulunan yemek borusu. İLE Saygı gösterilen, riâyet edilen. | Gözetilen, yürürlükte olan. İLE Gözle görülen. İLE Dünyadan sonra güneşe en yakın olan gezegen. )
- MER'İYÂT[Ar. < MER'Î] ile MER'İYET[Ar.]
( Gözle görülen şeyler. İLE Hükmü yürürlükte olma. | Gözle görülür olma. )
- MERKAB/E, MARKAB[Ar. çoğ. MERÂKIB] ile MERKEB[Ar. < RÜKÛB | çoğ. MERÂKİB]
( Gözetleme, gözleme yeri/kulesi. | Gökyüzünün kuzey yarım küresinde Feres-i Ekber[Pegasus] burcunun büyük dörtgeninin büyük kenarının sağ köşesinde bulunan yıldız. [Lat. BETA PEGASUS] İLE Vapur, gemi, kayık gibi şeyler. | Eşek. )
- MERKÜR ile TrES-2b
( ... İLE Evrendeki en karanlık gezegendir. Yüzeyine ulaşan ışığın %1'ini bile yansıtmadığından, kömürden bile karadır. Kendi yıldızına olan uzaklığı, Merkür'ün, Güneş'e olan uzaklığı kadar olmasına karşın Merkür, %10'luk ışık yansıtması yaparken, TrES-2b, %1'den bile az yansıtmaktadır. Bilimkişileri, hâlâ bu gizemli durumu çözebilmiş değildir. )
- MERMER ile KAYMAKTAŞI/SUMERMERİ/BEKTAŞİTAŞI/ALBATR[Fr. ALBÂTRE < Yun.]
( ... İLE Parlatılmaya uygun, yumuşak, beyaz, yarı saydam bir çeşit mermer. )
- MERMER ile/ve/||/<>/> KEFEKİ/KÖSELE TAŞI
( ... İLE/VE/||/<>/> Mermerleri parlatmakta kullanılan taş. | Kunduracıların, üstünde kösele dövdükleri taş. | Avadanlıkların ağızlarındaki pürüzleri düzeltmek ve inceltmek için kullanılan bir taş türü. )
- MERMER ile SOMAKİ[Ar.]
( ... İLE Kızıl ya da yeşil renkte, damarlı ve çok sert bir porfir türü mermer. | Bu mermerden yapılmış olan. )
- MERMER'DE/HARA:
AFYON ile/ve BEJ
- MERMİ[Ar.] değil/yerine/= KURŞUN
- MERMİ ile ŞARAPNEL[Fr. < SHRAPNEL]
( ... İLE Patladığında etrafa küçük parçalar saçan bir tür top mermisi. )
- MERTEK[Erm.] değil/yerine/= SIRIK
( Yapıda kullanılan, dört köşe ya da yuvarlak, kalınca sırık. )
( "Elif'i görse, mertek zanneder.": Bilgisizleri ve en alt seviyedeki bilgisizliklerinin derecesini tanımlamak üzere kullanılan deyim. )
- MESÂ'[Ar.] ile MESÂ'[Ar.]
( Akşam. İLE Kuyumcu eşyası. )
- MESÂHA ETMEK[doğrusu MİSÂHA/T] değil/yerine/= YERİ ÖLÇME | YÜZÖLÇÜMÜ
( Ölçmek. )
- MESÂHA-İ MUHÎTİYYE ile/ve MESÂHA-İ SATHİYYE
( Taban çevresi. İLE Bir yerin, toprağın yüzünün ölçümü, yüzölçümü. )
- MEŞÂİL[Ar. < MEŞ'AL/E] ile MEŞÂİR[Ar. < MEŞ'AR]
( Meş'aleler. İLE Hacı olmadan önce durulması gereken önemli yerler. | Duyular, hasseler. )
- MEŞAKKATLİ değil/yerine/= İNCE İŞLİ/EMEK İSTEYEN
- YUL/YULA/MEŞALE[Ar.] ile KÜÇÜK MEŞALE
( ... ile BLOSS )
- MEŞ'AL/E[Ar. < ŞU'L | çoğ. MEŞÂİL] ile MEŞ'AR[Ar.]
( Aydınlatıcı âlet, lamba, kandil. | Ucunda, alev çıkarak yanan bir madde bulunan sopa/değnek. İLE Hacı olmadan önce durulacak yerlerden her biri. | Duyu, hasse. )
- MESAME[Ar. çoğ. MESAMAT] değil/yerine/= GÖZENEK/LER
- MESÂMİ'[Ar. < MİSMA] ile MESÂMÎR[Ar. < MİSMÂR]
( Duyma/işitme aletleri. | Kulaklar. İLE Çiviler, mıhlar. )
- MEŞE ile MEŞE[Fars. :Çalılık.]
( Misket. İLE Kayıngillerden, üçyüz kadar türü arasında, yaz-kış yapraklarını dökmeyenleri de bulunan, kerstesi dayanıklı bir orman ağacı. | Bu ağaçtan yapılmış olan. )
( Türkiye'de, 18 meşe türü vardır. )
( ... cum QUERCUS )
- MESFÛ'[Ar.] ile MESFÛH[Ar.]
( Nazar değmiş. İLE Dökülmüş, akıtılmış. | Dağ eteği. )
- MEŞFÛ[Ar.] değil/yerine/= ÖNALIMLIK
- MEŞGUL ile BİŞKÛL
( ... İLE Becerikli, çevik, işe düşkün. | Akıllı. | Güçlü. | Uyanık, tedbirli, ihtiyatlı. | Rastık. )
- MESH[Ar.] ile MESH[Ar.]
( Silme, sığama. | Bir şeyi, elle sığama. | Abdest alırken ıslak eli, başın dört bölümünden bir bölümüne sürme. İLE Şeklini değiştirerek, çirkin bir duruma getirme. )
- MEŞHER[< TEŞHİR] ile ...
( Sergi yeri. - Mekanlar | Sil )
- MEŞHÛM[Ar. çoğ. MEŞÂHÎM] ile MEŞHÛN[Ar.]
( Yürekli, cesur. İLE Doldurulmuş, dolu. )
- MESÎL[Ar.] ile MESÎL[Ar. < SEYELÂN] ile MESÎR/E[Ar. < SEYR]
( Benzer. İLE Suyun aktığı, geçtiği yer. İLE Seyir edilecek, gezilecek yer, gezinti yeri. )
- MEŞK[Ar.] ile MEŞK[Ar.]
( Yazı örneği. | Alışmak, öğrenmek üzere yapılan çalışma, alışma/alıştırma. | Yazı ya da müzik dersi. İLE Tulumdan yapılmış su kabı, saka kırbası. )
- MESKUB[Ar. < SAKB]["ku" uzun okunur] ile MESKÛB[Ar. < SÜKÛB]
( Delinmiş, delikli, sakb olunmuş. İLE Kalıba dökülmüş, akıtılmış. )
- MESKÛKÂT[< MESKÛK] ile MESKÛK
( Sikke durumuna getirilmiş madeni paralar, akçeler. İLE Kuşku uyandıran, kuşkulu/şüpheli. )
- MESLEK LİSELERİNDE:
ALAN MESLEK PROGRAMI(AMP) ile/ve/||/<> ALAN TEKNİK PROGRAMI(ATP)
- MESNÛN ile ...
( Şekillendirilen, fırınlanmamış çamur. | Bilenmiş bıçak/çakı. | Sünnet olan şey.[EMR-İ MESNÛN )
- MESREBE[Ar. < MESÂRİB] ile MEŞREBE[Ar. < MİŞREBE][Ar. çoğ. MEŞÂRİB]
( Çayır, mera, otlak. | Göğüsten, karına kadar uzanan kıllı bölge. İLE Maşrapa. )
- MEŞRÛ ve/||/+/<>/> MAKUL ve/||/+/<>/> MASUM
( Tütün[sigara vb.], çevremizdeki en çok maruz kaldığımız ve en sorunlu dayatmalardandır ne yazık ki. Tabii, bizim izin/fırsat vermememiz dışında! )
- MEŞRÛİYET ile MEŞRÛTİYET
( Yasanın, kamu vicdanının ve dinin doğru bulduğu. İLE Hükümdarla yönetilen bir ülkede, hükümdarın başkanlığı altında parlamento yönetimine dayanan hükümet biçimi. | Osmanlı döneminde, 1876 anayasasıyla başlayan ve 1918 Mondros Antlaşması'na kadar süren ve I. ve II. Meşrutiyet dönemi adlarıyla anılan süre. )
- MEST ile/ve KAMARÇİN
( Ayağa giyilen. İLE/VE Mest'in üzerine giyilen. )
- MEST[Ar.] ile MEST[Fars. çoğ. MESTÂN]
( Mesh edilen ve üzerine pabuç giyilen, kısa konçlu, hafif ve yumuşak ayakkabı. İLE Sarhoş. )
- MESTÛR[Ar. < SATR] ile MESTÛR/E[Ar. < SETR]
( Yazılmış, çizilmiş, satırlanmış. İLE Örtülü, kapalı, gizli. | Açık gezmeyen kadın. )
- META OL(A)MAYANLAR:
TOPRAK ve/||/<>/> EMEK ve/||/<>/> PARA
- META ile/ve/||/<> HAYALÎ META
( Dönüşümdeki ürün. İLE/VE/||/<> Emek. )
- META[Yun.] ile METÂ'[Ar. < EMTİA]
( Öte. İLE Satılacak mal/eşya. | Elde bulunan var olan, anamal/sermaye. )
( QUAND, QUANDO avec ... )
- META ile/ve/||/<> PARA ile/ve/||/<> SERMAYE
- METÂİB[Ar.] ile METÂİB[Ar. < MET'ABE] ile METÂLİB[Ar. < MATLAB]
( Seçilmiş, güzel şeyler. İLE Uğraşlar, meşakkatler, yorgunluklar. İLE İstenilen, talep edilen şeyler. )
- METAL KAŞIK ile/yerine TAHTA KAŞIK
- METAL ile ALAŞIM
( Yüksek ısı ve elektrik iletkenliği olan, ağır, sert, parlak, haddeden çekilebilir, [biçim değiştirmeye yatkın] ve katyon oluşturma eğilimi gösteren öğeler. İLE En az bir bileşeni metal olan iki ya da daha fazla öğenin birlikte eritilmesi sonucunda oluşan, metalik özellikleri saf bir metalden farklı olan katı karışım. )
( METAL vs. ALLOY )
( LE MÈTAL avec ALLIAGE )
( METALL mit LEGIERUNG )
- METAL[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/>< AMETAL[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/>< YARI METAL ile/ve/||/<>/>< SOYGAZ/ASALGAZ
( Yüksek ısı ve elektrik iletkenliği olan, ağır, sert, parlak, haddeden çekilebilir, [biçim değiştirmeye yatkın] ve katyon oluşturma eğilimi gösteren öğeler. Oksijenli bileşimiyle çoğunlukla bazik oksitler veren madde, maden. | Dizgi makinelerinde, satırları oluşturmak için ergitilen antimon ve kurşun alaşımına verilen ad. İLE Metal olmayan öğeler.[klor, fosfor, oksiyen] İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/>< ... İLE/VE/||/>< ... )
( * Tel ve levha durumuna getirilebilir.
* Isı ve elektriği iyi iletir.
* Parlaktır.
* Oda koşullarında, katıdır.[Cıva dışında]
* Atomik yapıdadır.
* Kendi aralarında bileşik yapmazlar, alaşım oluşturur.
* Ametallerle iyonik bağ yapar.
* Bileşik yaparken, elektron vererek, + yüklü [katyon] oluşturur.
* Son yörüngelerindeki elektron sayısı [değerlik elektron sayısı] 1, 2 ya da 3'tür.
İLE/VE/||/><
* Tel ve levha durumuna getirilemez.
* Isı ve elektriği iyi iletmez.
* Mattır.
* Oda koşullarında, katı, sıvı ve gaz durumdadır.
* Molekül yapıdadır.
* Kendi aralarında kovalent bağlı bileşik yaparlar.
* Metallerle iyonik bağ oluşturur.
* Elektron alarak, - yüklü [anyon] oluşturur.
* Son yörüngelerinde, elektron sayısı [değerlik elektron sayısı] 5, 6 ya da 7'dir.
* Periyodik cetvelin sağında bulunur.
İLE/VE/||/<>
YARI METAL
...
İLE/VE/||/><
* Oda koşullarında, hepsi gaz durumundadır.
* Kararlı yapıya sahiptir, kimyasal etkileşime girmez.
* Bileşik oluşturmaz.
* Tek atomludur.
* Erime ve kaynama noktaları çok düşüktür.
* Son yörüngelerinde, 8 elektron bulundurur.[Helyum dışında]
* Işığı geçirir.[Saydamdır]
* Isı ve elektriği iletmez.
* Periyodik cetvelin 8A öbeğinde bulunur. )
- METAL[Fr. < Yun.] ile METHAL[Ar. < MEDHAL]
( Çok yüksek elektrik ve ısı iletkenliği, kendine özgü parlaklığı olan, oksijenli birleşimiyle çoğunlukla bazik oksitler veren nesne; maden. | Bu nesneden yapılmış olan. | Dizgi makinelerinde satırları oluşturmak için eritilen antimon ve kurşun alaşımı. İLE Giriş yeri, giriş. | Bir binâ ya da binâ bölümünde ilk girilen ve asıl bölüme geçişi sağlayan yer, giriş. | Boğaz, körfez, tünel, geçit, sokak gibi yerlerin girişi, ağız. | Bir kitabın başında ayrıca yer alan, yapıtı ve içindeki konuları açıklayıcı bölüm, başlangıç, giriş, takdim, girizgâh. | Bir ilme başlangıç ya da hazırlık amacıyla yazılmış kısa ve özlü yapıt, risâle. | Bir işe karışma, parmağı olma, etkisi bulunma. | Türk mûsikîsinde fasıl başlarında peşrev yerini tutan, peşrevden daha kısa ve çok daha serbest olan beste. )
- METAL ile/ve/<> MISKALA[Ar.]
( ... İLE/VE/<> Metal parlatmaya yarar aygıt. | Bambu mızıka benzeri eski bir müzik aracı. )
- METAL ile SİDERİSMUS
( ... İLE Taşların/nesnelerin, insan/lar üzerindeki (olası) etkileri/etkileşimleri. [İng.][A name given by the believers in animal magnetism to the effects produced by bringing metals and other inorganic bodies into a magnetic connection with the human body.] | Bazı sinirsel hastalıklarda deri üzerinden madeni levya uygulanması esasına dayanan iyileştirme yöntemi, metal tedavisi. )
- METALİK/METALOİT[Fr.] değil/yerine/= MADENSEL
- METELİK[Fr. < Yun.] -ile
( İlk kez 1828'de basılmış, on para değerindeki bakır sikke. [Sultan Reşat zamanında basılan son metelik nikeldir] )
- ÖRÜT/DOKU/METİN[Ar.]/TEXT[İng.] ile/ve/||/<>/> METÎN ile/ve/||/<>/> Metin
( Bir yazıyı, biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan sözcüklerin tümü. | Basılı ya da el yazması parça. İLE/VE/||/<>/> Acılar karşısında, dayanma gücünü yitirmeyen, sağlam, dayanaklı, değerli, kavî. İLE/VE/||/<>/> Kişi adı. )
- METRAJ[Fr.] ile METRİK[Fr. < Yun.]
( Bir nesnenin, metre olarak uzunluğu. İLE Metre ya da metreyi temel alan ölçülerle ilgili. )
- METRE[m] ile/||/<>/> KİLOMETRE[km]
( Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi. | Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı. İLE/||/<>/> 1.000 metrelik uzunluk ölçü birimi. )
( 1 kilometer [km] = 1000 metre/meter [m]
1 decimeter [dm] = 0.1 metre/meter [m]
1 centimeter [cm] = 0.01 metre/meter [m]
1 millimeter [mm] = 0.001 metre/meter [m]
1 micrometer [µm] = 1.0E-6 metre/meter [m]
1 nanometer [nm] = 1.0E-9 metre/meter [m]
1 mile [mi, mi(Int)] = 1609.344 metre/meter [m]
1 yard [yd] = 0.9144 metre/meter [m]
1 foot [ft] = 0.3048 metre/meter [m]
1 inch [in] = 0.0254 metre/meter [m]
1 light year [ly] = 9.46073047258E+15 metre/meter [m]
1 exameter [Em] = 1.0E+18 metre/meter [m]
1 petameter [Pm] = 1.0E+15 metre/meter [m]
1 terameter [Tm] = 1000000000000 metre/meter [m]
1 gigameter [Gm] = 1000000000 metre/meter [m]
1 megameter [Mm] = 1000000 metre/meter [m]
1 hectometer [hm] = 100 metre/meter [m]
1 dekameter [dam] = 10 metre/meter [m]
1 micron [µ] = 1.0E-6 metre/meter [m]
1 picometer [pm] = 1.0E-12 metre/meter [m]
1 femtometer [fm] = 1.0E-15 metre/meter [m]
1 attometer [am] = 1.0E-18 metre/meter [m]
1 megaparsec [Mpc] = 3.08567758128E+22 metre/meter [m]
1 kiloparsec [kpc] = 3.08567758128E+19 metre/meter [m]
1 parsec [pc] = 3.08567758128E+16 metre/meter [m]
1 astronomical unit [AU, UA] = 149597870691 metre/meter [m]
1 league [lea] = 4828.032 metre/meter [m]
1 nautical league (UK) = 5559.552 metre/meter [m]
1 nautical league (int.) = 5556 metre/meter [m]
1 league (statute) [st.league] = 4828.0416560833 metre/meter [m]
1 nautical mile (UK) [NM (UK)] = 1853.184 metre/meter [m]
1 nautical mile (international) = 1852 metre/meter [m]
1 mile (statute) [mi, mi (US)] = 1609.3472186944 metre/meter [m]
1 mile (US survey) [mi] = 1609.3472186944 metre/meter [m]
1 mile (Roman) = 1479.804 metre/meter [m]
1 kiloyard [kyd] = 914.4 metre/meter [m]
1 furlong [fur] = 201.168 metre/meter [m]
1 furlong (US survey) [fur] = 201.1684023368 metre/meter [m]
1 chain [ch] = 20.1168 metre/meter [m]
1 chain (US survey) [ch] = 20.1168402337 metre/meter [m]
1 rope = 6.096 metre/meter [m]
1 rod [rd] = 5.0292 metre/meter [m]
1 rod (US survey) [rd] = 5.0292100584 metre/meter [m]
1 perch = 5.0292 metre/meter [m]
1 pole = 5.0292 metre/meter [m]
1 fathom [fath] = 1.8288 metre/meter [m]
1 fathom (US survey) [fath] = 1.8288036576 metre/meter [m]
1 ell = 1.143 metre/meter [m]
1 foot (US survey) [ft] = 0.3048006096 metre/meter [m]
1 link [li] = 0.201168 metre/meter [m]
1 link (US survey) [li] = 0.2011684023 metre/meter [m]
1 cubit (UK) = 0.4572 metre/meter [m]
1 hand = 0.1016 metre/meter [m]
1 span (cloth) = 0.2286 metre/meter [m]
1 finger (cloth) = 0.1143 metre/meter [m]
1 nail (cloth) = 0.05715 metre/meter [m]
1 inch (US survey) [in] = 0.0254000508 metre/meter [m]
1 barleycorn = 0.0084666667 metre/meter [m]
1 mil [mil, thou] = 2.54E-5 metre/meter [m]
1 microinch = 2.54E-8 metre/meter [m]
1 angstrom [A] = 1.0E-10 metre/meter [m]
1 a.u. of length [a.u., b] = 5.2917724900001E-11 metre/meter [m]
1 X-unit [X] = 1.00208E-13 metre/meter [m]
1 fermi [F, f] = 1.0E-15 metre/meter [m]
1 arpent = 58.5216 metre/meter [m]
1 pica = 0.0042333333 metre/meter [m]
1 point = 0.0003527778 metre/meter [m]
1 twip = 1.76389E-5 metre/meter [m]
1 aln = 0.5937777778 metre/meter [m]
1 famn = 1.7813333333 metre/meter [m]
1 caliber [cl] = 0.000254 metre/meter [m]
1 centiinch [cin] = 0.000254 metre/meter [m]
1 ken = 2.11836 metre/meter [m]
1 Russian archin = 0.7112 metre/meter [m]
1 Roman actus = 35.47872 metre/meter [m]
1 vara de tarea = 2.505456 metre/meter [m]
1 vara conuquera = 2.505456 metre/meter [m]
1 vara castellana = 0.835152 metre/meter [m]
1 cubit (Greek) = 0.462788 metre/meter [m]
1 long reed = 3.2004 metre/meter [m]
1 reed = 2.7432 metre/meter [m]
1 long cubit = 0.5334 metre/meter [m]
1 handbreadth = 0.0762 metre/meter [m]
1 fingerbreadth = 0.01905 metre/meter [m]
1 Planck uzunluğu/length = 1.61605E-35 metre/meter [m]
1 Electron yarıçapı/radius (classical) = 2.81794092E-15 metre/meter [m]
1 Bohr yarıçapı/radius [b, a.u.] = 5.2917724900001E-11 metre/meter [m]
1 Dünyanın ekvator yarıçapı/Earth's equatorial radius = 6378160 metre/meter [m]
1 Dünyanın kutup yarıçapı/Earth's polar radius = 6356776.9999999 metre/meter [m]
1 Dünyanın Güneş'ten uzaklığı/Earth's distance from sun = 149600000000 metre/meter [m]
1 Güneş yarıçapı/Sun's radius = 696000000 metre/meter [m] )
- METRE[Fr.] ile/ve/||/<>/> MEZURA[İt.]/MEZÜR[Fr.]
( Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi. | Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı. İLE/VE/||/<>/> Terzilikte, ölçü almakta kullanılan, genellikle 1.5 m. uzunluğunda şerit metre. )
- [Fr. < Yun.] METRE ile/ve/<>/< MİKRON
( ... İLE/VE/<>/< Bir metrenin milyonda biri, milimetrenin binde biri. )
- METRE[Fr./İng.] ile/ve/||/<>/> TELEMETRE[Fr./İng.]
( Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi. | Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı. İLE/VE/||/<>/> İki nokta arasındaki uzaklığı ölçmeye yarayan gereç. | Uzaklık gösteren değerlerin aktarılmasına yarayan araç. | Fotoğraf makinelerinde, çekimi yapılacak nesneye olan uzaklığı belirterek bunun ayarını yapan düzen. )
- METREKÜP değil STER[Fr. < Yun.]
( ... DEĞİL Yığın durumundaki yakılacak odun için kullanılan, bir metreküpe eşit, oylum ölçüsü. )
- METRON ile METRONOM[Fr. < Yun. METRON: Ölçü. NOMOS: Yasa.]
( Ölçü. | Sıvı ölçer. İLE Bir müzik parçasının, hangi hızla çalınması gerektiğini gösteren aygıt. )
- METRO/POLİTEN ile/<> TREN
( Bir devletin ya da bir ülkenin anakentine ilişkin. | Kentiçi yeraltı treni. İLE/<> ... )
- METRÛK ile BATTAL
( Terk edilmiş, bırakılmış, kullanılmasından vazgeçilmiş. İLE İşe yaramaz, kullanılmaz. | Alışılmış olandan büyük. )
- MEVÂTÎ[Ar. < MEVTÎ] ile MEVÂTÎ[Ar.]
( Ayak basılan yerler. İLE Cansız şeye özgü, cansızlarla ilgili. | İşlenmemiş toprağa özgü. )
- MEVCUD ile/ve/değil/||/<>/< HALK
- MEVCÛD ve/||/<>/> İCÂD
( Varolanlar olmadan, türetme[/icâd] olmaz. )
( İnsan. VE/||/<>/> Ürettikleri/üretilenler. )
- MEVCUD ile/ve/<>/= ŞEY
- MEVCUT ile HÂDİS
( EXIST vs. BEING )
- MEVCUT ile ZÂHİR
- MEVDUAT[Ar.] değil/yerine/= YATIRIM
( Belirli bir süre sonunda ya da istenildiğinde geri alınmak üzere, bankalara yatırılan para. )
- MEVSİM[Ar.] ile/ve/||/<> FASL[Ar.]
( Yılın dört bölümünden her biri. | Bir şeyin belirli zamanı. İLE/VE/||/<> Ayrıntı, ayırma, ayrılma. | Kesme, kesinti, bölüm. | Sonuçlandırma, halletme. | Aleyhte bulunma, birini çekiştirme. | Bir kitabın ya da tiyatro oyununun başlıca bölümlerinden her biri. | Sözcükler, düzenlemeler, tümceler arasında bağlantı edatı bulunmadan yazı yazma yöntemi. | Bir defada çalınan peşrev, şarkı vb. | Dört mevsimden biri. | Bir bestekârın, aynı makamdan bestelediği iki beste ile iki semai. | Türk müziğinde klasik bir konser programı. | İki yüzeyin birleşmesinden oluşan çizgi. | Eklem, gövdenin oynak yerleri. )
- MEVZİ'[Ar. < VAZ | çoğ. MEVÂZİ'] ile MEVZİÎ[Ar.]
( Bir şey konulacak yer. İLE Bir yere özgü, bir yerde olan, sınırı dar, yayılmamış, mahallî. )
- MEY'[Ar.] ile MEY[Ar.] ile MEY[Ar.]
( Eriyip akma. İLE Doğu Anadolu'da kullanılan bir tür küçük zurna. İLE Şarap, içki. )
- MEY'A[Ar.] ile MEY'A/T[Ar.]
( [bitkibilim] Karagünlük. İLE Bir şeyin, tazelik zamanı. | Yere dökülen nesnenin akıp gitmesi. )
- MEYAN ile MEYAN/MEYANKÖKÜ ile MEYAN[Fars. < MIYAN/MİYAN]
( Şarkıların üçüncü dizesi. İLE Fasulyegillerden, tatlı olan toprakaltı bölümleri tıpta kullanılan, çok yıllık, otsu bir bitki. İLE Ara, orta. )
( ... cum GLYCYRRHIZA GLABRA cum ... )
- MEYÂSİR[Ar. < MEYSERE] ile MEYÂSÎR[Ar. < MEYSÛR/E < YÜSR | çoğ. MEYSÛRÂT] ile MEYÂZİR/MEÂZİR[Ar. < Mİ'ZER]
( Zenginlikler. | Sol kanatlar/cenahlar. Ordunun sol kanadı. İLE Kolaylanmış, kolaylatılmış, kolay. İLE Güzel eserler, nişanlar, izler. )
- MEYDÂN[Ar.] ile MEY-DÂN[Ar.]
( Geniş, açık, düz yer/alan. | Yarışma/karşılaşma yeri. | Ortaklık. | Âyin yeri. | Fırsat, olanak. İLE Şarap kabı. )
- MEYVE/Sİ ile/ve/değil ÜRÜN/Ü
- MEZÂBİL[Ar. < MEZBELE] ile MEZÂBİR[Ar. < MEZBER]
( Süprüntülükler, süprüntü dökülen yerler. İLE Kamışlar, kalemler. )
- MEZÂMÎR[Ar. < MIZMAR] ile MEZÂMÎR[Ar. < MİZMÂR, MEZMÛR]
( Koşu meydanları. İLE Düdükler. | Kavalla söylenilen ilâhî. | Zebûr'un sûreleri. )
- MEZAR ile/değil DOLMEN[< Keltçe]
( ... İLE/DEĞİL İkisi dikili, üçüncüsü de bunların üzerine kapak gibi yatırılmış, üç büyük taştan oluşturulmuş, taş devri mezarı. )
- MEZAT[Ar.] değil/yerine/= AÇIK ARTIRMA
- MEZKÛR/ZİKREDİLEN/ZİKROLUNAN değil/yerine/= SÖZÜ EDİLEN/ADI GEÇEN/ANILAN
- MEZRÛ'[Ar. < ZER | çoğ. MEZÂRİ'] ile MEZRÛ'[Ar. çoğ. MEZRÛÂT]
( Ziraat olunmuş, ekilmiş, çift sürülüp tohum atılmış. İLE Arşınla ölçülmüş olan. )
- MİÂD[Ar. < VA'D çoğ. MEVÂİD] yerine SÜRECİNİ TAMAMLADI
- Mİ'BER[Ar.] ile Mİ'BER/E[Ar.]
( Suyu geçmeye yarayan, kayık, sal, köprü gibi şeyler. İLE İğne kabı/kutusu. )
- MİFERR/MEFERR[Ar. < FİRÂR] ile MİĞFER[Ar. çoğ. MAGAFİR] ile MİHFER[Ar. çoğ. MAHÂFİR]
( Kaçılacak, firar edilecek yer. İLE Savaşta başa takılan demir tas, çelik başlık, tulga. İLE Hattatların, yanlışı kazımakta kullandıkları, bir çeşit kalemtıraş. | Bel, kazma. )
- MİFREŞ[Ar.] ile MİFREŞE[Ar. çoğ. MEFÂRİŞ] ile MİFREZ[Ar.]
( Hattatların kullandığı, yazıyı kazımaya yarayan bir çeşit kalemtıraş. İLE Kamış kalemlerin birbirine ve mahfazaya çarparak bozulmalarını önlemek için divitin kalem koymaya yarayan bölümüne ya da kalemdâna konulan örtü. İLE Kamış kalemi ayırmak için kullanılan bir çeşit kalemtıraş. )
- MİFZAL[Ar.] ile MİFZÂL[Ar.]
( Gündelik iş giysisi. İLE Onur ve erdem sahibi. )
- MİĞFER[Ar.]/KASK değil/yerine/= TOLGA/BAŞLIK
( Başı, dış darbelerden koruyan, demir, çelik vb.'den yapılmış başlık. )
- MÎH[Fars.] ile MİH[çoğ. MİHÂN][Fars.]
( Mıh, çivi, enser, kazık. İLE Büyük, ulu. )
- MİHCEM[Ar. çoğ. MEHÂCİM] ile MİHCEN[Ar.]
( Çekip emmeye yarayan örgen ya da âlet. | Hacamat şişesi. İLE Çomak. )
- MİHEKK[Ar.] ile MİHEK[Ar.]
( Altın ya da gümüşün ayarını anlamaya yarayan taş, mehenk. | Birinin kadrini, kıymetini ve ahlâkını anlamaya yarayan şey, araç. İLE Karanfil. | Küçük çivi. )
- MİHENK[Ar.] değil/yerine/= DENEKTAŞI
( Denektaşı. | Birinin değerini, ahlâkını anlamaya yarayan ölçüt. )
- MIHLADIZ/MIKNATIS[Yun.] ile BURGAÇ/ANAFOR[Yun.]/GİRDAP[Fars.]
( ÂHEN-RÜBÂ ile ... )
( MAGNET vs. WHIRLPOOL, SWIRL, EDDY )
- MİHRÂB[Ar.] ile MİNBER[Ar. çoğ. MENÂBİR]
( Camilerde/mescidlerde, yönelinen (kıble) taraftaki duvarda bulunan ve imamlık edene ayrılmış olan oyuk, girintili yer. | Ümit bağlanılan yer. | Sevgilinin kaşları. | Halının sınır çerçevesi içinde, yalnız bir tarafında bulunan, kemer görünüşlü desen. | Sunak.[Fr. AUTEL] İLE Camilerde, hatîbin çıkıp hutbe okuduğu, merdivenli kürsü. | 1919'da, İstanbul'da yayımlanmış olan günlük siyâsî ve ticarî gazete.[Rasim Ferit tarafından yayımlanan bu gazete, ancak 50 sayılık yayıma ulaşabilmiştir.] )
- MİHRÂBİYE ile ...
( Mihrabta Aşr sûresini okuma. | Ucu ince tığlarla biten mihrap biçiminde kitap başlığı. )
- MİHRÂK[Ar.] ile MİHRÂK[Ar.]
( Odak, küre içi biçiminde bir aynaya [ya da dışbükey(konveks) bir merceğe] paralel olarak gelen ışınların yansıdıktan ve kırıldıktan sonra toplandıkları nokta, odak noktası. İLE Çok hareket eden. )
- MİHSAD[Ar.] ile MİNCEL[Ar. < MENÂCİL] ile MİŞVEL[Ar. < ŞEVLET: Yuvarlak kuyruk.]
( Ekin orağı. İLE Ekin orağı. İLE Küçük orak, orakcık. )
- MİKA ile CAM
( MICA vs. GLASS )
- MİKA[Fr.] değil/yerine EVRENPULU
- MİKA[Fr.] ile MOSKOFCAMI
( Püskürük ve başkalaşmış kayalar içinde bulunan, alüminyum silikat ile potasyumdan oluşmuş, yapraklar durumunda ayrılabilen parlak bir mineral, evrenpulu. | Bu mineralden yapılmış olan. İLE Bir tür beyaz mika. )
- MİKADO[Jap.] ile ...
( Japon imparartorlarına verilen san. | Küçük çubuklarla oynanan bir oyun. )
- MIKAWACHI PORSELENİ ile HASAMI PORSELENİ ile SETO PORSELENİ
- MİKLEB/MIKLEB[Ar.] ile/ve AYRAÇ
( ... İLE/VE Eski ciltli kitapların kapaklarında sabit bulunan ayraç. )
- MİKLEB[Ar.] ile MİKREB[Ar. çoğ. MEKÂRİB]
( Eski ciltli kitapların sol tarafındaki, okuma ya da ara verilen yeri belirlemeye yarayan fazla parçanın adı. İLE Çift sürülen saban. )
- MIKNATIS ile/||/<> ÇUBUK MIKNATIS
( ... İLE/||/<> Yüksek derecede mıknatıslanabilen ve onu sürdüren, böylece bir kalıcı mıknatıs olarak kullanılabilen sert çelikten yapılmış bir çubuk. )
( MAGNET VS. BAR MAGNET )
( AiMANT, MAGNET AVEC LA BARRE AiMANTEE )
( MAGNET MiT STABMAGNET )
- MIKNATIS ile NEODİM MIKNATIS
- MIKNATIS ile SARIM
( ... İLE Sarma eylemi. | Bir şeyi, bir kez saracak miktar. | Elektromıknatıslarda, makara biçiminde sarılan iletken telin, her bir halkası. )
- MİKREFON değil MİKROFON
- MİKROFİBER ile POLYESTER
( ... İLE Mikro fibere göre daha az su emer, kolay kolay leke tutmaz. )
( Hafif dalgalı bir yüzeyi vardır. İLE Dokunduğunuzda daha pürüzsüzdür. )
( Mevsimlik olarak düşünülebilir. İLE Yaz ayları için yeğlenmesi daha uygundur.[Kırışıklıklara ve kullanıma daha dayanıklıdır.] )
- MİKROFON[Fr. < Yun. MİKRO: Küçük. PHONE: Ses.] ile/ve HİDROFON
( Elektrik akımını etkisiyle sesi, uzakta bulunan alıcıya ulaştıran araç. İLE/VE Sualtında kullanılan mikrofon. )
- MİKROMETRE[Fr. < Yun.]
( Büyük ölçüde büyütme gücü olan teleskop, mikroskop gibi optik aygıtlarla incelenen nesnelerin oylumlarını ölçmede kullanılan aygıt. | Çok küçük uzunlukları ölçmeye, incelemeye yarayan aygıt. | Mikron. )
- MİKROSKOP/MICROSCOBE[İng.]/HURDEBÎN[Fars.] değil/yerine/= İRİLTEÇ
- MİKROSKOP ile/ve/||/<>/>< TELESKOP
( [Kişinin] Önemini/"büyüklüğünü" gösterir. İLE/VE/||/<>/>< Önemsizliğini/küçüklüğünü gösterir. )
( Kıskançlığın aracı. İLE/VE/||/<>/>< Sevginin aracı. )
- MİKSER[İng.] değil/yerine/= ÇIRPICI/KARIŞTIRICI | KARMAÇ
- MİKTAR/MİKDAR ile ADET
( Geometrik (büyüklük). [Atomik değildir.] [Sürekli parçalara ayrıldığından dolayı] İLE Aritmetik. )
- MİKTAR = BÜYÜKLÜK = MAGNITUDE[İng.]
- MİKYÂL[Ar. | çoğ. MEKÂYİL] ile ...
( Ölçekler, tahıl ölçekleri. )
- MÎL[Ar. çoğ. EMYÂL, MÜYÛL] ile MİLH[Ar. çoğ. EMLÂH, MİLAH, MİLÂH, MİLHA]
( Göze, sürme çekmeye özgü bir âlet. | Yollardaki mesafeyi belirlemek üzere dikilen nişan. | İğne gibi ince ve uzun bir âlet. | Ucu sivri, çelik kalem. | Sivri dağ tepesi. | Bir kilometreye yakın bir uzaklık. | Bir çarkın, üzerinde döndüğü eksen, mihver. İLE Tuz. )
- MİL ile/ve/=/||/<> KİLOMETRE[KM] ile/ve/=/||/<> FERSAH
( 100 kulaç. 2500 mimari arşın. İLE/VE/=/||/<> 1,609 km. İLE/VE/=/||/<> 3 mil.[yaklaşık 5.5 km.] 7500 mimari arşın.[Bir kişinin normal bir yürüyüşle yaklaşık bir saatte aldığı mesafe olarak kabul edilmiştir.] )
(
)
- MİL ile MİL[Ar.] ile MİL[Lat.]
( Balçık. İLE Türlü işlerde kullanılmak üzere yapılan, ince ve uzun metal çubuk. | Göze sürme çekmeye yarayan, kemik ya da fildişinden yapılmış ince ve uzun araç. İLE Yer yer, uzunluğu değişen bir uzaklık ölçü birimi. )
- MİL ile MUYLU[Ar.]
( Türlü işlerde kullanılmak üzere yapılan, ince ve uzun metal çubuk. | Göze sürme çekmeye yarayan, kemik ya da fildişinden yapılmış ince ve uzun araç. İLE Başka bir parça için dönme ekseni görevini yapan, silindir biçiminde parça. | Bir milin, yatağında dönmesini sağlayan bölüm. | Bir top namlusunun, iki yanına tutturulan millere verilen ad. )
- MİLÂD[Ar.] (I DOLMAK ile/ve/değil/||/<> MİÂD[Ar.] (I DOLMAK)
( Herhangi bir olayın başlangıcı. | Öncesi ve sonrası. | Hz. İsa'nın doğduğu gün. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Belirtilen süre, sürecini tamamlamak. )
- MİLİ-[Fr. < Lat.]
( Bir ölçü biriminin önüne getirildiğinde, bu birimi, bine bölen önek. [Simgesi: m] )
- MİLİMETRE[Fr.] ile MİNİMETRE[Fr.]
( Metrenin binde birine eşit uzunluk ölçü birimi. [mm.] İLE Silindir biçimindeki nesnelerin iç çaplarını denetlemekte kullanılan ölçü aygıtı. )
- MİLKAT[Ar.] ile MİLKAT[Ar.]
( Cerrah maşası. İLE Bir yerden, bir şey almaya yarayan âlet. )
- MİMARİ ARŞIN(/BİNA ARŞINI) ile/ve ÇARŞI ARŞINI ile/ve ENDAZE[Fars.]
( ... İLE/VE/||/<> Yaklaşık 68 santimetreye eşit olan uzunluk ölçüsü. | Bu uzunluk ölçüsüne göre ölçüm yapan, demirden, çelikten ya da tahtadan araç. | Bir kol boyu. Büyük bir adım genişliği. İLE/VE/||/<> 65 cm. boyunda bir uzunluk ölçüsü. | Ölçü. )
- MİMARLIĞIN BÖLÜMLERİ:
YAPI SANATI ve/||/<> ZAMANÖLÇER YAPIMI ve/||/<> NESNE ÜRETİMİ
- MÎNÂ[Ar. < MİYÂNÎ] ile MÎNÂ[Fars.]
( Liman. İLE Şarap şişesi. | Şişe, cam, billûr. | Mine, kuyumcuların gümüş üzerine nakş ettikleri lacivert ya da yeşil renkli sırça. )
- MINCIKLAMAK ile/ve/||/<> CIMBIZLAMAK
- MİNDER[Ar.] ile YAYGI
( İçi yumuşak bir madde ile doldurularak dikilen, oturmaya, yaslanmaya yarar şilte. | Güreş karşılaşmalarının üzerinde yapıldığı, en az 10 cm. çapında bir çember çizilmiş olan, çaprazlama köşeleri kırmızı ve mavi renklerle belirlenmiş yaygı. İLE ... )
- MİNE[Fars.] ile MİNE[Fars.]
( Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı. | Saat kadranı. | İnce, parlak nakış. İLE Dişlerin taç kısmını kaplayan, beyaz ve sert doku. )
- MINGUY ile
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kâğıt yapıştırmakta kullanılan bir tür hamur. İLE ... )
- MİNİCİK ile MİNNACIK ile MİNNOŞ ile MİNÖR[Fr.] ile MİNYON[Fr.]
( Çok küçük. İLE Çok küçük olan. İLE Küçük ve sevimli kişilere söylenilen seslenme sözü. İLE Daha küçük. | Bir makam, bir akort, bir gam, bir aralık özelliği olan. | Küçük önerme. İLE İnce, küçük, sevimli, zarif. )
- MİNİK ile UFAK
( TINY wiht SMALL )
- MİNİMUM[Lat.] vs. MAKSİMUM/MAXIMUM[Lat.]
( Bir şey için gerekli en küçük derece, nicelik. | Değişebilen bir niceliğin, varabileceği en küçük olan sınır. İLE Bir şey için gerekli, en büyük derece, nicelik. | Değişebilen bir niceliğin, varabileceği en yüksek olan sınır. )
- MİNSER[çoğ. MENÂSİR] ile ...
( Yırtıcı kuşların gagası. | Taşçı kalemi. )
- MİNÜBÜS/MÜNÜBÜS değil MİNİBÜS
- MINZAR[Ar.] ile MINZÂR[Ar.]
( Bakma âleti. | Röntgen. İLE Ayna. | Röntgen. )
- MİRAS ile/değil EMÂNET
( [not] INHERITANCE vs. DEPOSIT )
- MİRAS[Ar.] ile/ve/||/<>/> İNTİKAL[Ar.]
- KALIT/MİRAS[Ar.] ile/ve/||/<> TEREKE/METRÛKÂT[Ar.]
( Ölen kişiden kalanlar. İLE/VE/||/<> Ölen birinin bıraktığı şeyler. )
- MİRASÇI değil/yerine/= KALITÇI
- MİR'ÂT ile MİR'AT-I HAKÎKÎYE
( Ayna. | Ünlü bir çeşit lâle. İLE Hakikat aynası. )
- MİRSÂD/MİRSAD[Ar. çoğ. MERÂSİD] ile MİRSÂT[Ar. çoğ. MERÂSÎ]
( Gözetme yeri. | İlk 3 sayısının başyazarı, Muallim Naci olan ve 26 Mart 1891'de yayımlanmış olan haftalık edebiyat dergisi. İLE Gemi demiri, lenger. )
- MIŞ GİBİ ile/ve/değil BİLE DEĞİL
- MİS[Ar. < MİSK] ile MİS[Fars.]
( Hoş kokulu olan şey. İLE Bakır. )
- MİS'AR/MİS'ÂR[Ar. < MESÂİR] ile Mİ'SÂR/Mİ'SAR/Mİ'SARA[Ar.]
( Ateş küsküsü, ateş karıştırmaya yarayan demir. İLE Mengene. )
- MISIR ile/değil SÜPÜRGE
- MİSKAL[Ar. çoğ. MESÂKÎL] ile MISKAL
( Yirmidört kıratlık bir ağırlık ölçüsü. [yüz arpa ağırlığındadır][ondört kırat, bir şer'î dirhemin karşılığıdır] | 1.43 dirhemlik ağırlık ölçüsü. İLE Parlatan, cilâlayan âlet. | İnce, zarif bir hatip. )
- MİSKE = GAZOZ
- MİSKET[Fr. < Ar.] ile MİSKET[Fr. < İt.] ile BİLYE[İt. < BIGLIA]
( Hoş kokulu meyveleri nitelemek için kullanılır. İLE Bomba ve şarapnellerin içinde bulunan kurşun ya da demir tanelerin adı. | Bilye. )
- MİSL/MİSİL[Ar.] değil/yerine/= KAT
( Eş, benzer. | Miktar. | Kat. )
- MİSLİ değil/yerine/= KATI
( Sayı, tartı ve ölçü ile belirlenebilen. )
- MİSMA'/MİSMAA[Ar. < SEM | çoğ. MESÂMİ'] ile MİSMÂR[Ar. çoğ. MESÂMÎR]
( Kulak. | Hastanın, kalbini, göğsünü ve ciğerlerini dinlemeye yarayan âlet, siteteskop. | Kulaklık. İLE Çivi, mıh. | Kazık. )
- MİSVÂK[Ar.] değil/yerine/= DİŞ FIRÇASI
( Ucu dövülüp fırça durumuna getirilen ve diş temizliğinde kullanılması, Müslümanlıkça sünnet olan bir tür ağaç çubuğu. )
- MİYÂR ile MİHEKK/MİHENK/MEHENK
( Değerli madenlerde, yasanın istediği ağırlık, saflık ve değer deresini gösteren ölçü. | Ölçüt, ölçü. | [kimya] Ayraç. İLE Altın ya da gümüşün ayarını anlamaya yarayan taş. | Birinin, değerini, ahlâkını anlamaya yarayan şey, ölçü, araç. )
- Mİ'ZÂD/Mİ'ZED[Ar.] ile MÎZÂD[Ar.]
( Ağaç budama bıçağı. | Kolçak, pazvant. İLE Sevinç, neşe/sürûr. )
- MİZAN[< VEZN] ile/ve NİZAM
( Farkta cem, cemde fark. | Terazi, ölçü aleti, tartı, ölçek. | Adâlet ve eşitlik. | Akıl, idrak. | Şeriat. | Hesap özeti. İLE/VE Düzen. )
- MİZAN ile/ve USÛL/YÖNTEM
- MİZANA[İt.] değil/yerine/= ARKA DİREK
( Üç ya da daha çok direği bulunan yelkenli gemilerde, arka direk. )
- Mİ'ZER[Ar. < MEÂZİR] ile MİZHER[Ar. < MEZÂHİR]
( Peştemal, futa. İLE Ut. )
- MİZER ile FUTA[Ar.]
( ... İLE İpek peştemal. )
- [Ar.] MIZRAK ile HARBE
( Uzun saplı ve sivri demir uclu silah. İLE Kısa mızrak. | Harbi. )
- MIZRAK değil/yerine/= KARGI/CIDA
- MIZRAP[Ar.]/TEZENE[Fars. :Kırbaç.]/PENA[Lat.] değil/yerine/= ÇALGIÇ
- MOAI ile/ve MİNTANDİ
( Küçük ahşap figür. İLE/VE Sabuntaşından oyma figür. )
- MOBİLYADA ile KAPLAMADA
- MODA[İt.] ile AKIM
- MODA ile/ve DAYATILAN
- MODA[İt.] ile/ve/değil DÖNEM
- MODA ile POPÜLER
- MODA ile STİL
- MODA ile TREND
- MODEL[Fr.]/MOSTRA[İt.] değil/yerine/= ÖRNEK/KÖZ
( Örnek. | Bir özelliği olan nesne ya da kişi. | Bir sanatçıya poz veren kişi. | Biçim. | Örnekleri içinde toplayan dergi. | Tip. | Benzer. | Örnek alınmaya değer kişi ya da şey. | Manken. )
- MODEL[Fr. < MODELE] ile KALIP[Ar. < KÂLİB]
( Resim, heykel vb. yapılırken baka baka benzetilmeye çalışılan nesne ya da kişi, örnek. | Bir özelliği olan nesne ya da kişi. | Biçim. | Giysi örneklerini içinde toplayan dergi. | Otomobil vb.nde tip. | Benzer. | Örnek olmaya değer kimse ya da şey, örnek, paradigma. | Manken. | Tasarlanan ürünün tanıtım ya da deneme amacıyla üretilen ilk örneği, prototip. İLE Bir şeye biçim vermeye ya da eski biçimini korumaya yarayan araç. | Biçki modeli, patron. | Genellikle küp biçiminde yapılan. | Gösterişli görünüş. | Biçim, durum. | Yenilikten uzak, özgün olmayan. )
- MODERN:
YENİ ile/ve/||/<>/> ÇAĞDAŞ
- MODERNLİKTE:
KÂĞIT PARA ile/ve/||/<> ULUS ile/ve/||/<> ROMAN
- MODİST ile ŞAPKA YAPICISI
( Şapka yapıcısı. | Moda eşyası satan. )
- MODÜL[Fr. < Lat.] ile MODÜLASYON[Fr.]
( Orantı ölçüsü. Bir yapının çeşitli bölümleri arasında orantıyı sağlamak için kullanılan ölçü birimi. | Çap, ölçü. | Herhangi bir mekanik özelliği belirten katsayı. | Bir uzay taşıtının, bütün yapısı içinde yer alan bağımsız bölüm. İLE Bir sesin yayınmasında ortaya çıkan yeğinlik, vurgu, ton değişinimlerinden her biri. | Bir dalganın, genlik, evre ve sıklığının bir yasaya göre zaman içinde farklılaşması. | Bir tondan, başka bir tona geçiş. )
- MOHER ile LEN ile KEÇE
( %15 ile %50 ile %100 )
- MOLA[İt.] ile TİRAMOLA[İt.]
( ... İLE Geminin rüzgârüstüne ya da rüzgâraltına dönmesi için yelkenlerin bazısını gevşetme, bazısını germe işlemi. | Makaraları birbirine kavuşan bir palangayı açıp uzatma işi. )
- MOLEKÜL ile/ve/||/<>/< ELEKTRON ile/ve/||/<>/< ATOM ile/ve/||/<>/< ÇEKİRDEK ile/ve/||/<>/< PROTON - NÖTRON ile/ve/||/<>/< QUARK ile/ve/||/<>/< PLANCK ile/ve/||/<>/< [HIGGS BOZONU?]
( 10üzeri-9 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-18 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-10 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-15 / 10üzeri-14 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-15 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-19 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-43 m. İLE/VE/||/<>/< ??? )
- MONÇUK/MONÇUQ ile
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Boncuk. Süs için boyuna takılan değerli taşlar. İLE )
- MONİTÖR[Fr. < Lat.] değil/yerine/= EKRAN
( Her tür çalışmada, yetiştirici. | Ses dalgası iletiminde, iletimi bozmadan ve kesmeden, niteliğini denetleyen düzenek. | Televizyonda, görüntü ile sesin niteliğini eşleme, görüntü seçimini gerçekleştirme, görüntüyü yayınlama gibi işlerin denetlenmesinde kullanılan aygıt. )
- MONTAJ[Fr.] değil/yerine/= KURGU
- MONTE ETMEK değil/yerine/= YERLEŞTİRMEK
- MONTEVIDEO'DA:
"ANTİKACILAR SOKAĞI" değil BİT PAZARI
( Adı bu olsa da, antikaya rastlanmamaktadır. DEĞİL Bölgedeki bireylerin, evinden getirdiği çeşitli eşyaların satıldığı yer. )
- MONUMENT vs. STATUE
- MOR ile GÖĞEM
( ... İLE Yeşile çalar mor. )
- MOR[Yun.] değil/yerine/= GÖĞEZ/GÜVEZ
- MORS ABECESİ ile/ve/<> PIRILDAK
( ... İLE/VE/<> Işık açıp kapayarak işaretler vermeyi ve anlaşmayı sağlayan aygıt. )
- MOTİF[Fr.] değil/yerine/= ÖRGE
( Yanyana gelerek bir bezeme işini oluşturan ve kendi başlarına birer birlik olan öğelerden her biri. )
- MOTOR[Fr. < MOTEUR] ve/||/<> KARBÜRATÖR[Fr. < CARBURATEUR]
( Herhangi bir enerjiyi mekanik enerjiye dönüştüren düzenek. VE/||/<> Patlamalı motorlarda akaryakıtı buharlaştırıp hava ile karışmasını sağlayan aygıt. )
- MOTOR ile LOKOMOTİF
- MOTTO[İt.] değil/yerine/= ÖZDEYİŞ
- MOULD vs. RUST
- MOVE/MENT ile/ve/<> MOBILE ile/ve/<> MOTION
( Saf harekettir, öz olarak bir yörünge, bir doğrultu/güzergâh/rota(route) üzerinde izlenen harekettir. İLE/VE/<> Hareketin devinimidir, biçimsel harekettir, merkeze bağımlı yapısı vardır. İLE/VE/<> Kütlesel devinimdir. )
- MOZAİK[Fr. < MOSAIQUE] ile/değil/yerine BAĞDAŞTIRIM
- MOZAİK ile/ve/değil/||/<>/> EBRU
- MRI ile/ve/||/<>/> fMRI
( RITA LEVI-MONTALCINI[22 Nisan 1909 - 30 Aralık 2012]
[1940'ta, MR'ı yapan kişidir.] )
- MUADİL değil/yerine/= DENK/EŞİT/EŞDEĞER/Lİ
- MUADİL ile İKÂME
( Denk, eşit, eşdeğer/li. İLE Yerine koyma, yerine kullanma. )
- MUÂLLAK/A[Ar. < ALÂKA]/SÜRÜNCEME[Ar.] ile MUALLÂKA/T[Ar. çoğ. MUALLÂKÂT]
( Asılmış, asılı, ta'lîk edilmiş. | Bir yere dayanmadan, havada, boşta duran. | Sürüncemede kalmış iş. | Bağlı. | Kesin olmayan. | Açık hece.[bâ] | Bir yazı biçimi. İLE İslâm'dan önce, Arap şairlerinin beğenilip Kâbe duvarına asılmış olan ünlü kasideleri. [7 ya da 9 tanedir] )
- MUALLEL[< İLLET] ile ...
( TA'LİL EDİLMİŞ, SAKAT, EKSİK )
- MUÂTTAL[Ar. < ATAL] ile MUATTAR[Ar. < ITR]
( Bırakılmış, tâtil edilmiş. | Kullanılmaz, battal. | Boş, işsiz. İLE Hoş kokulu, ıtırlı. | Ünlü bir lâle. )
- MUAZZAM[Ar.] değil/yerine/= KOCAMAN/KOSKOCA/KOSKOCAMAN
- MUAZZAM ve/<> MUNTAZAM
- MÜBÂDELE[Ar. < BEDEL | çoğ. MÜBÂDELÂT]/TAKAS/TRAMPA[İt.]/TROK[Fr.] değil/yerine/= DEĞİŞ/DEĞİŞMECE/DEĞİŞ-TOKUŞ
- MÜBÂDELE[Ar. < BEDEL | çoğ. MÜBÂDELÂT] ile MÜBÂDERE[Ar. < BÜDÛR]
( Değiş-tokuş, bir şeyin, başka bir şeyle değiştirilmesi, trampa. | Ulemânın kadılık ve medrese değiştirmeleri.[1654'ten sonra bu söz yerine "mesafe" kullanılmıştır.] İLE Bir iş yapmaya girişme. )
- MUBAHHAL[Ar.] ile MUBAHHAR[Ar. < BUHÂR]
( Eli sıkı, cimri, pinti, bahîl. | Tebhîl olunmuş. İLE Buharlaşmış, buhar durumuna geçmiş. | Tütsülenmiş. )
- MUBAYAA[Ar. < BEY] değil/yerine/= SATIN ALMA
- MÜBÂYÂ-I EŞYÂ ile NEFY-İ MÜLK ile HİBE
- MÜBAYENET[Ar.] değil/yerine/= UYUŞMAZLIK
- MÜBERRED[Ar. < BERD] ile MÜBERRİD[Ar. < BERD]
( Soğutulmuş, tebrîd olunmuş. İLE Soğutan, soğutucu, tebrîd eden. )
- MÜBEZZİR[Ar. < BEZR] ile MÜBEZZİR[Ar. çoğ. MÜBEZZİRÎN]
( Tohum ekecek âlet. İLE Gereksiz, yersiz harcayan, israf eden, tebzîr eden. )
- MÜBEZZİR[Ar. < BEZR] < TOHUM EKECEK ARAÇ
- MÜBÎ'[Ar. < BEY] ile MÜBÎH[Ar.]
( Satılmış şey. İLE İzin veren, ibâha eden. )
- MÜBTELÂ'[Ar. < BEL] ile MÜBTELA[Ar. < BELÂ] ile MÜBTENÂ/MÜBTENÎ[Ar. < BİNÂ]
( Yutulmuş, yenilmiş. İLE Düşkün, bağımlı.[kötü şeylere] | Tutkun, tutulmuş. İLE Kurulu, kurulmuş olan, ibtinâ eden. | Dayanan. )
- MÜCELLA[Ar.] değil/yerine/= PARLATILMIŞ/PARLAK
- MÜCELLED[Ar. < CİLD] ile MÜCELLİD[Ar. < CİLD | çoğ. MÜCELLİDÎN]
( Ciltlenmiş, teclîd olunmuş. İLE Kitap ciltleyen, ciltçi. )
- MÜCELLED[Ar. < CİLD] ile MÜCEMMED[Ar. < CÜMÜD] ile MÜCENNED[Ar.]
( Ciltlenmiş, teclîd olunmuş. İLE Dondurulmuş. İLE Sıralanmış asker. )
- MÜCELLİT[Ar.] değil/yerine/= CİLTÇİ
- MÜCERRED[Ar. < TECRİBE] ile MÜCERRİD[Ar.]
( Soyulmuş, çıplak, tecrîd edilmiş. | Tek, yalnız. | Karışık ve katışık olmayan. | [dilb./felsefe] Yalın, soyut. | Eski yazıda noktasız harflerle yazılmış manzûme ya da mensûre. | Bekâr. | Yalnız, ancak, fakat. İLE Ayıran, tecrîd eden. | Yalıtkan. )
- MÜCESSEM[Ar.] değil/yerine/= BELİRMİŞ OLAN
( Nesne/cisim/madde durumunda olan. | Somut bir varolanda, tam olarak belirmiş olan. )
- MÜCEVHER[Ar.] değil/yerine/= DEĞERLİ NESNE
- MÜCEVHER ile MURASSA[Ar.]
( ... İLE Değerli taşlarla bezenmiş, mücevherle süslenmiş. )
- MU'CİR[Ar.] ile MÛCİR[Ar. < ECR]
( Bir çeşit kadın başörtüsü. İLE Kiraya veren, îcâr eden. )
- MÜDÂM[< DEVÂM] değil/yerine/= DEVÂM EDEN, SÜREN, SÜREKLİ | ARASI KESİLMEYEN
- MÜDÂMÎ[Ar.] ile MÜDÂNÎ[Ar.]
( Durmadan içki içen. İLE Yakın, eş, benzer. )
- MÜDD ile MÛD[Fars.]
( Mut, kara mut, batman türünden bir ölçek. İLE Tavşancıl kuşu. )
- MÜDDAHAR[Ar. < DUHR] ile MÜDDAHİR[Ar. < DUHR]
( Biriktirilmiş, toplanıp saklanmış. İLE Biriktiren, toplayıp saklayan. )
- MÜDENNES[Ar. < DENÂSET] ile MÜDENNİS[Ar. < DENÂSET]
( Kirletilmiş, tednîs edilmiş. İLE Kirleten, tednîs eden. )
- MÜDEVVER[Ar.] değil/yerine/= YUVARLAK
- MÜDHAL[Ar. < DAHL] ile MÜDHAR[Ar.]
( Girdirilmiş, sokulmuş, idhâl/dâhil edilmiş. İLE Hor, hakir görülmüş, idhâr olunmuş. )
- MÜDHİL[Ar. < DAHL] ile MÜDHİR[Ar.]
( Girdiren, sokan, idhâl/dâhil eden. İLE Hor, hakir gören. )
itibarı ile 7.020 başlık/FaRk ile birlikte,
7.020 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(18/29)
SÖZLER |
|
Nesnelerle uyum içinde yaşayın. |
TAŞLANMIŞ KOTLAR |
|
Leyleğin yuvadan attığı yavruları; kot taşlama işçileri |
ÖLÇÜM ARAÇLARI |
|
AKSELEROMETRE |
RAKAM/NUMARA ÖNEKLERİ |
|
Yotta(Y) = 1,000,000,000,000,000,000,000,000 |
KAĞIT ÖLÇÜLERİ |
|
(mm. | inch) |
|
TIKANDI BABA |
|
(1996'dan beri)