B ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 21.959 başlık/FaRk ile birlikte,
21.959 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(75/89)
- SUÇ ile/ve İHLÂL
- SUÇ ile KAZÂ
( CRIME vs. ACCIDENT )
- SUÇ ile/ve/değil/||/<>/< KIRIK CAMLAR KURAMI
( "Suçlarla mücadeleyi nasıl başardınız?" sorusuna,
New York'un efsane Belediye Başkanı Giuliani'nin yanıtı şöyle olmuştu.
Metruk bir bina düşünün, binanın camlarından biri kırıldığında, o camı hemen tamir ettirmezseniz, kısa sürede, yoldan geçen herkes eline bir taş alıp, binanın tüm camlarını kırar. Benim yaptığım şey, ilk cam kırıldığında onu hemen tamir ettirmek oldu. Bir elektrik direğinin dibine ya da bir binanın köşesine, biri, bir torba çöp bıraksın. O çöpü hemen oradan kaldırmazsanız, her geçen, çöpünü oraya bırakır ve çok kısa bir sürede dağlar gibi çöp birikir. Ben ilk konan çöp torbasını kaldırttım.
Çünkü siz bunu yapmadığınızda kişiler, o bölgede düzeni sağlayan bir otorite olmadığını düşünüyor, öteki camları da kırıyor. Ardından daha büyük suçlar geliyor; bir süre sonra o sokak, polisin giremediği bir mahalleye dönüşüyor.
Bunu anlayan New York polisi, önce küçük suçların peşine düşmüş. Metroya bilet almadan binenleri, apartman girişlerini tuvalet olarak kullananları, kamu malına zarar verenleri, hatta içki şişelerini yola atanları bile yakalayıp haklarında işlem yapmış.
Kırık Cam Kuramı, ABD'li suç psikologu Philip Zimbardo'nun 1969'da yaptığı bir deneyden ilham alınarak geliştirilmişti.
Zimbardo, suç oranının yüksek olduğu, yoksul Bronx ve daha yüksek yaşam standardına sahip Palo Alto bölgelerine birer 1959 model otomobil bıraktı.
Araçların plakası yoktu, kaputları aralıktı.
Olup bitenleri gizli kamerayla izledi.
Bronx'taki otomobil, üç gün içinde baştan aşağıya yağmalandı.
Ötekine ise bir hafta boyunca kimse dokunmadı.
Ardından Zimbardo ile iki öğrencisi, sağlam kalan otomobilin yanına gidip çekiçle kelebek camını kırdılar.
Daha ilk darbe indirilmişti ki, çevredeki kişiler(zengin beyazlar) da olaya katıldılar.
Birkaç dakika sonra o otomobil de kullanılmaz hale geldi.
Demek ki, diyordu Zimbardo,
"İlk camın kırılmasına, ya da çevreyi kirleten ilk çöpe, ilk duvar yazısına izin vermemek gerek. Aksi halde kötü gidişatı engelleyemeyiz!"
SUÇ CENNETİ NASIL OLUŞUR?
Kırmızı ışıkta geçilmesini önleyemiyorsanız küçük suçlara engel olamazsınız.
Küçük suçlara engel olamazsanız, büyük suçları engelleyemezsiniz..
Sonuç itibariyle ülkeniz sanıkların suç işlemekten endişe duymadığı bir suç cennetine dönüşür. Bunun akabinde suçlularla mücadelede yılgınlığa düşen kanun koyucu sanıklara taviz/af anlamına gelen lehe kanunlar çıkararak adalet denklemindeki erozyonu hızlandırır.
Küçük suçların görüldüğü ceza mahkemelerine bakalım...
Sürekli HAGB (Hükmün Açıklanmasını Geri Bırakma) kararları verdiğimiz sanıkların birçoğu yeniden suç işleyerek mahkeme huzuruna gelmiyor mu?
Hatta bu olay yargıçların bilinçaltındaki Adli dejenerasyon algısı nedeniyle sanığın kişiliğine bakılmaksızın tüm suçlar için HAGB uygulanması bir hakmış gibi algılanır ve onuncu kez HAGB kararı vermek alışkanlık durumunu alır.
Buna karşın mağdur ise adâlete olan güveni sarsılmış ve kaderine boyun eğmek zorunda kalmıştır. Artık önünde iki seçenek vardır, ya intikamını kendi almalı ya da ateşi içine gömmelidir.
Sanık, ise hukuk sistemini test ettiği ilk eylemden büyük bir zaferle çıkmış ve suç işlemenin korkulacak bir şey olmadığının idraki ile yeni suçlar için yola koyulmuştur.
İşlediği her suç kendine güven tazeletmiş ve bu statünün verdiği korku ile de topluma yönelik bir sindirme hareketine başlamıştır...
Mafya ve çeteleşmenin yolunu açan işte bu tablodur.
Bu yüzden diyoruz ki, devlet yani kamu otoritesi bir kural koymuşsa onun takibini dört koldan yapmak zorundadır. Bundan daha önemlisi, devlet, koyduğu kuralların takibini yapmayan kamu görevlisini takip etmekle işe başlamalıdır.
Takibin takibini yapmazsınız, Devlet, muz cumhuriyetine döner.
Okulda, iş yerinde, sokakta, yolda ya da deniz kenarında...
Kişiler, kamu otoritesinin kendi koyduğu kuralları büyük bir titizlikle takip ettiği kanaatine varmalı ve bunu bilinçaltına adeta kazımalıdır.
Bilinçaltına yerleşen bu algı, kişilerin karakteri olur ve kurullara saygı bilinci gelişir.
Olması gereken de budur.
Bu sayede kişiler, en küçük sorunlarda bile yasaları ihlâl etmeyi ve suç işlemeyi değil hukuk önünde hesaplaşmayı ilke edinir.
Ancak uygulanana cezaların, mağdurlar için tatmin edici bir nitelik sunması koşuluyla...
Unutmayalım...
Küçük hataları görmemezlikten gelmişseniz, bilin ki, daha büyükleri yoldadır. )
(
)
- SUÇ ile PAY
- SUÇ ile/değil/<> SAPMA
- SUÇ ile UFAK SUÇ/ZELLE[Ar.]
( ... İLE Sürçüp kayma. | Yanılma, yanlış. | Ufak suç. )
- SUÇ ile YANLIŞ(HATÂ) ile KABAHAT/KUSUR ile AYIP
( CRIME vs. MISTAKE )
- SUCCESSİON ile/||/<> KLİMAKS TOPLUM
( Succession ekolojik değişim süreciyken İLE klimaks toplum stabil son durumdur )
( Formül: Birincil/ikincil )
- SUÇLAMA ile/ve/değil/||/<> AYIPLAMA
- [ne yazık ki]
SUÇLAMA ile/ve/<> DIŞLAMA
- [ne yazık ki]
!SUÇLAMA ile !KARALAMA
- SUÇLAMA ile/ve/değil/yerine NİTELEME
- SUÇLAMA ile/değil/yerine TESPİT
( [not] ACCUSATION/BLAME vs./but TO DETERMINE
TO DETERMINE instead of ACCUSATION/BLAME )
- SUÇLAMA ile/ve/değil/yerine YÜKLEME
- SUÇLAMA/K ile/değil/yerine ELEŞTİRİ/ELEŞTİRMEK
( [not] TO BLAME vs./but TO CRITICIZE
TO CRITICIZE instead of TO BLAME )
- SUÇLAMAK ile/değil/yerine SORUMLU OLMAK
- SUÇLULUK:
TÜRLERİ ve/ya da/||/<>/> SINIFLANDIRMALARI
( - Gerçek Suçluluk: Bu tür suçluluk, bir kişinin gerçekten suç işlediğini kabul ettiği ve suçun doğrudan sorumlusu olduğu durumları tanımlar.
- Yanlış Suçluluk: Bu, kişinin suçsuz olduğu halde kendini suçlu olarak "görmesidir". Yanlış suçluluk, genellikle toplumsal baskı, başkalarının suçlamaları ya da aşırı öz eleştiri nedeniyle ortaya çıkabilir.
- Toplumsal Suçluluk: Birey, toplumun genel değerlerine ya da ölçütlerine uymadığından, suçluluk düşünce ve duygusu yaşar. Bu tür suçluluk, bireyin toplum tarafından kabul gören bir davranışı "bozduğu düşüncesiyle[varsayarak]" ortaya çıkar.
- Hukukî Suçluluk: Birey, yasalara uygun olmayan bir şey yaptığı ya da yasalara uygun bir şey yapmadığından, kendini suçlu görür.
- Vicdanî Suçluluk: Bu, bir kişinin vicdanında karşılık bulur. Birinin içsel ahlâkî değerleriyle çeliştiği zaman ya da başkalarına zarar verdiği düşüncesiyle oluşabilir.
- İçsel Suçluluk: Birey, içindeki düşünsel ve duygusal ya da çeşitli psikolojik sorunlar nedeniyle kendini suçlu görür. Örneğin, bunaltı, kaygı ya da travma sonrası stres bozukluğu yaşayan biri, kendini sürekli olarak suçlu "görebilir".
- Dışsal Suçluluk: Bu tür suçluluk, başkalarının kişiyi suçlu görmesi ya da göstermesiyle ilişkilidir. Örneğin, aile ya da toplumun sürekli eleştirisi ve suçlama tutumu, kişiyi dışsal suçluluğa sokabilir.
- Özür Düşünce, Duygu ve Davranışı: Suç işleyen kişi, başkalarına ya da topluma karşı bir hata yaptığının farkında olur ve bu nedenle içten bir biçimde özür diler.
VE/||/<>
- Doğmuş Suçlular: Suç işlemeye eğilimli doğan, fiziksel ve zihinsel özellikleriyle ötekilerden ayrılan suçlular.
- Anormal suçlular: Zekâ geriliği, ruhsal bozukluk, alkolizm, sara(epilepsi) gibi anormalliklerden etkilenen suçlular.
- Ara sıra suçlular: Sahte suçlular, alışkanlıklar dışındaki suçlular gibi suç işlemeye eğilimli olmayan ancak çeşitli nedenlerle suç işleyen suçlular, kriminaloidler.
- Soğukkanlılıkla hareket eden suçlular: Suç işlemek için hesap ya da plan yapan ve mantıklı davranan suçlular.
- İhtirasî suçlular: Duygusal, tutkusal, öfke, kıskançlık, intikam gibi bazı düşünce ve duygularla hareket eden suçlular.
- Patolojik olmayan akıl hastalığı ve anormallikle bir arada suçlular: Suç işlerken akıl hastalığı ya da anormallik belirtileri gösteren ancak bunların patolojik olmadığı tespit edilen suçlular.
- Patolojik akıl hastalığı ile birlikte ya da akıl hastası olan suçlular: Suç işlerken akıl hastalığı ya da anormallik belirtileri gösteren ve bunların patolojik olduğu tespit edilen suçlular. )
( "Suçluların Sınıflandırılması - Sulhi Dönmezer" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )
- SUÇLU/LUK / SUÇLU/SU / SUÇLU/LARI ile/ve/değil/||/<>/< SORUMLU/LUK / SORUMLU/SU / SORUMLU/LARI
( Sorumlu olmak, suçlulukla bağdaştırılmamalıdır. )
( RESPONSIBILITY vs./and TO INTERROGATE )
- SUÇLULUK ile/değil/yerine SUSLULUK
- ...'NIN:
"SUÇLUSU" ile/ve/değil/yerine/<>/< SORUMLUSU
- SUÇSUZLUĞUNU İDDİA ETMEK ile/ve/||/<> SUÇU/NU İNKÂR ETMEK
- SUCUL OMURGALILAR:
YUVARLAK AĞIZLILAR ile/ve/||/<> KIKIRDAKLI BALIKLAR ile/ve/||/<> KEMİKLİ BALIKLAR
- SUDA ERİYEN VİTAMİNLER ile YAĞDA ERİYEN VİTAMİNLER
- ŞUDUR" Kİ ile/değil ŞU Kİ
- ŞUDUR-BUDUR
- SÛFÎ ile ÂRİF
( Her ârif, sûfî fakat her sûfî, ârif değildir. )
( Kendi zevkini bulabilmiş kişi. İLE ... )
- SÛFÎ ile FİLOZOF(HUKEMA)
( Hakikati, eşyanın hakikatini bilir. İLE Hakikatleri bilir. )
- SUFLE[Fr.] ile SUFLE[Fr.]
( Sahnedeki oyunculara, izleyicilere duyurmadan unutulmuş bir sözü ya da tümceyi anımsatma. İLE Un, şeker vb. maddelerin yoğun sıvı kıvama gelinceye kadar çırpılıp pişirilmesiyle yapılan bir tatlı türü. )
- SUGENO ile/||/<> İNTEGRAL
( Sugeno integrali İLE bulanık ölçü kuramı )
( Michio Sugeno tarafından 1974 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1940-) (Ülke: Japonya) (Alan: Kontrol Teorisi) (Önemli katkıları: Sugeno bulanık kontrol sistemi) )
- SUĞRÂ ile KÜBRÂ ile MATLÛB/MÜDDEA
( Küçük öncül. İLE Büyük öncül. İLE Sonuç. )
( HADD-İ ASĞAR(KONU/KÜÇÜK TERİM) ile HADD-İ EVSAT(YÜKLEM/ORTA TERİM) )
( HADD-İ EVSAT(KONU/ORTA TERİM) ile HADD-İ EKBER(YÜKLEM/BÜYÜK TERİM) )
( HADD-İ ASĞAR(KONU/KÜÇÜK TERİM) ile HADD-İ EKBER(YÜKLEM/BÜYÜK TERİM) )
- SÛ-İ TEDBÎR ile/değil/yerine/>< HÜSN-ÜTEDBÎR
( Yanlış tutulan yol, yanlış tutum. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İyi düşünülerek tutulan yol, doğru tutum. )
- [ne yazık ki]
SUİKAST ile/ve/||/<> GASP
- SUİSTİMAL ile SÖMÜRÜ
- SUJE/SUBJECT[İng.] değil/yerine/= ÖZNE/KİŞİ/ŞAHIS | DENEK
- SUJE[Fr.]/KOBAY[Fr. < COBAYE] değil/yerine/= KONU | ÖZNE | DENEK
( Kobaygillerden, bilimsel araştırmalarda kullanılan bir deney hayvanı. Hint domuzu[Lat. CAVIA PORCELLUS] | Deney konusu. )
- SUKABAĞI ile BORUKABAĞI
( ... İLE Boğumsuz, boru gibi uzun sukabağı. )
- SUKCESYON ile/||/<> KLİMAKS
( Sukcesyon değişim süreci İLE klimaks denge durumudur )
( Formül: Süreç İLE son aşama )
- ŞÜKRAN ÜLGEZEN MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ :
( İstinye'de muhtarlık binasının arkasında ve halı sahanın yanında, İbrahim Efendi Köşkünün yanındadır. 1992/1993 ders yılında Büyükdere'deki Sarıyer Kız Meslek Lisesi bünyesinde eğitime başladı. 1993/1994 ders yılında Hayırsever Naci Ülgezen'in yaptırdığı okula eşinin ismi Şükran Ülgezen ismini vererek İstinye'deki yeni binasına taşındı. 1995'te okul bünyesinde ana sınıfı, 1996'da da meslek lisesi açıldı. Tekstil tasarımı, moda tasarımı ve grafik ölümlerinde uygulamalı öğretim vermektedir. Öğrenciler bilgi ve beceri kazanmanın yanında tasarımlarını bilgisayarda uygulayabilen teknik eleman olarak yetiştirilirler. )
- ŞÜKRÜ NAİLE PAŞA İLKÖĞRETİM OKULU :
( Kireçburnu'nda ilkokul 36. Kireçburnu Mektebi adı ile açıldı ve ilk mezununu 1929 - 1930 döneminde verdi. 1960'da yeni yapılan binaya taşınan okulun adı Şükrü Naili Paşa İlkokulu oldu. 1997'de İlköğretim Okuluna dönüştürüldü. )
- SÜKSE[Fr.]/SUCCESS[İng.] değil/yerine/= BAŞARI | GÖSTERİŞ, İLGİ ÇEKECEK DURUM
- SUKUB[Ar. < SUKBE] ile SUKUB[Ar. < SAKB/SUKB]["ka" uzun okunur]
( Delikler. İLE Delmeler, delinmeler. | Bir taraftan öteki tarafa kadar açık olan delikler. )
- ŞÜKUK ile/ve/||/<> OLASILIK
- SÜKÛN:
HUSÛL ile/ve/||/<> ZEVÂL ile/ve/||/<> ZUBUT
( LA PRODUCTION avec/et/||/<> L'ACHEVEMENT avec/et/||/<> LA FERMETE )
- SÜKÛN ile/ve YOKLUK
( QUIETNESS vs./and NON-BEING )
- SÜKÛNET ile/ve/||/<> HAKİMİYET
- SÜKÛNET ile SÜKÛT
( Durum. İLE Tutum. )
( Öteye ulaşmak için uyanık bir sükûnete ve sessiz dikkate gereksiniminiz var. )
( Sakinlik, hareketsizlik. İLE Sessizlik. )
( Sükût, Allah'ın ihsanıdır. )
( Sükût, kazanç mahâlidir; konuşma ise sarf mahâli. )
- SUKUT["ku" uzun okunur] ile SÜKÛT[Ar.]
( Düşme, aşağı inme. | Sarkma. | Büyük bir görevden ayrılma. | Çocuğun eksik ya da ölü olarak doğması. İLE Susma, söz söylememe. )
- SUKÛT-U HAYAL/HÜSRAN değil/yerine/= DÜŞ KIRIKLIĞI/DÜŞ YIKIMI
- SULANDIRICI ile/ve/değil/||/<>/< İNCELTİCİ
- SULB/SULP[Ar.] değil/yerine/= OMURGA
- SÜLELTÜRK, MÜHİP (SİVAS/SUŞEHRİ - 1959) :
( Sarıyerlidir. Sivas Eğitim Enstitüsünden 1979'da mezun oldu. 25 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra Kuşlar Desen Atölyesi ve Çerçi Sanatevi'ni kurdu. Atölye etkinliklerine devam etti. Avrupa Asya Haber Ajansında İç hizmetler şefliği yaptı. Validebağ Öğretmenler Tiyatro Topluluğunda çalıştı. Çeşitli tiyatro oyunlarında oynadı ve tiyatro eseri yazıp yönetti. Sarıyer Belediyesi'nin tertiplediği Edebiyat Günlerine katılan Mühip Süeltürk şiir, öykü ve denemeler kitapları bulunuyor. "Evi Yıkılacak Sarmaşığın (Şiir), "Beyaz Gömleğinde Beyaz Çizgileri Olan Adam (Öykü)", İki Uzak Arası (Şiir) ve "Ekose Çekişmeler (Deneme)" kitapları yayınlanmış bulunuyor. Resimle de ilgilenen Mühip Süeltürk 12 kişisel ve 4 karma sergi ile sevenlerinin karşısına çıktı. )
- SÜLFÜRİK ile/||/<> ASİT
( Sülfürik asit üretimi )
( Razi tarafından 880 yılında keşfedildi/formüle edildi. (854-925) (Ülke: Rey) (Alan: kimya) (Önemli katkıları: Alkol damıtması, sülfürik asit, tıp ve kimya) )
- SULTAN MAHMUT II BENDİ ÇEŞMESİ :
( Bahçeköy'de Belgrad Ormanları içindeki Sultan Mahmut Bendi yanında olup çok güzel bir duvar çeşmesi örneğidir. İkinci Sultan Mahmut Bendi 1839 yılında inşâ edildiğine göre, çeşmenin de bu yıllarda yapıldığı kabul edilebilir. )
- SULTAN SUYU MESİRESİ :
( PTT Mahallesi sınırları içinde, Bahçeköy Caddesi üzerinde ve tarihte Büyükdere Çayırı/mesiresi olarak bilinen büyük çayırlık alan üzerindedir. Çok ağaçlık bir bölgede olup, memba kaynak suyu vardır. Mesire içinde Gazino, çay bahçesi, çocuk parkı gibi çeşitli etkinliklerin yapılabileceği mekânlar mevcuttur. Tarihi çok eskilere dayanan bir dinlence yeridir. )
- SULTAN SUYU :
( Bahçeköy Caddesi üzerinde ve Sultan Suyu mesiresi içindedir. Suyun sertlik dereci 4'dür. )
- SULTAN TÜRBELERİ:
BURSA'DA ile/ve ŞAM'DA ile/ve İSTANBUL'DA
( 6 ile/ve 1 ile/ve 29 )
- SULTANÎ (YAPRAK/PUL) MERCİMEK[Fars.] ile YEŞİL(SIRA) MERCİMEK[Fars.] ile (KABUKLU) KIRMIZI MERCİMEK[Fars.] ile KIRMIZI İÇ MERCİMEK[Fars.] ile YEŞİLİMSİ/SARI İÇ MERCİMEK[Fars.]
( YASMIK )
( Kabuk renkleri, yeşil ya da sarımsı yeşildir. Pembemsi-sarı yeşil, grimsi-sarı yeşil, sarımsı-yeşil üzerinde koyu yeşil benekli olanları da vardır. Kotiledon renkleri, yeşilimsi sarı, taneleri yassı, yuvarlak ve çapı, 6 mm.'den büyüktür. İLE Genellikle yeşil ya da sarımsı olmakla birlikte sarımsı-pembe yeşil, grimsi-yeşil olanları da vardır. Taneler, yanlardan basık, yuvarlak ve tane çapı, 3 mm.'den büyüktür. İLE Kabuk rengi, genellikle grimsi-kırmızı olmakla birlikte, sarımsı pembe üzerine koyu mavi ya da grimsi üzerine koyu mavi ya da siyah benekli ve sarımsı yeşil renkli olanları da vardır. Kotiledon rengi, turuncu kırmızıdır. Tanelerin yanları basık, yuvarlak ve tane çapları, 3 mm.'den büyüktür. İLE Kotiledon renkleri, turuncu kırmızıdır. Kotiledonların iç yüzeyleri yuvarlaktır. İLE Kotiledon renkleri, yeşilimsi sarıdır. Kotiledonların iç yüzeyi düz, dış yüzeyi yuvarlaktır.[Türkiye'de, Kışlık Pul 11, Kışlık Yeşil 21, Kışlık Yeşil 31, Fırat 87, Sazak 91, Kışlık Yerli Kırmızı, Emre 20, Kayı 91, Erzurum 89, Malazgirt 89, Seyran 96, Ali Dayı, Meyveci 2000 adlarında tohumluk üretimi yapılan çeşitleri bulunmaktadır.] )
( ADES[çoğ. A'DÂS], BÎKA )
( ÂŞ-I HALÎL[bitkibilimde]: Mercimek. )
( LENS CULINARIS )
- SÜLÜK ile SÜLÜK
( Sülüklerden, tatlı sularda yaşayan, gövdesinde yirmi iki sindirim kesesi olduğundan, bir kerede, ağırlığının sekiz katı kan emebilen, halk arasında bazı kan hastalıklarının tedavisinde yararlanılan hayvan. İLE Asma bıyığı.[Asma dallarının çevresine tutunmasına yarayan yeşil uzantılar.] )
( SÜLÜKLER: Halkalılar takımından, tatlı ve tuzlu sularda yaşayan, uzun ve yassı gövdeleri, otuz dört parçadan oluşmuş, gözleri gelişmemiş, iki çekmenli; kan emen türlerinde, tükürük bezlerinin bir salgısı, kanın pıhtılaşmasını önleyen bir enzim yapan asalaklar sınıfı. )
( HIRUDO MEDICINALIS cum ... )
- SÜLÜN, MEHMET (RUMELİKAVAK, 1949) :
( Rumelikavaklı, profesyonel futbolcu ve antrenör. Futbola Büyükdere'de başladı. Askerlik görevini yaparken Balıkesir Karagücünde oynadı. Transfeir olduğu İstanbulspor'da 1971'den 1985 yılına kadar 14 yıl oynadı, 13 yıl süre ile takım kaptanlığı görevini yaptı, Katıldığı kursları tamamlayarak A lisansını alarak antenöjrlüğe başladı. İstanbulspor profesyonel takımını bir süre çalıştırdı, bilahare altyapıda görev aldı ve uzun yıllardan beri altyapıda görev yapmaktadır. )
- SÜLÜN, YASİN (İST. 1977) :
( Rumelikavaklıdır. Beşiktaş Alt yapısından yetişti ve profesyonel takım kadrosuna yükseldi. Beşiktaş'tan ayrıldıktan sonra Diyarbakırspor, Bursaspor, Altay, Kasımpaşa, Adana Demirspor ve Sarıyer'de oynadı. Sarıyer forması altında 6 lig ve 7 özel maç olmak üzere 13 maçta forma giydi, takım kaptanı olarak sahaya çıktı. Bbeşiktaş da oynarken 10 kez U - 21 milli takım formasını giydi. Futbolu bıraktıktan sonra antrenör kurslarını tamamlayarak Beşiktaş altyapısında görev aldı, pek çok genç futbolcunun yetişmesine katkı verdi. Zaman zamanda Beşiktaş Profesyonel takımı teknik heyetinde bulundu. )
- SUMMER PALAS OTELİ :
( Tarabya'da deniz sahilinde inşâ edilen Boğaziçi'nin en iyi otellerinden biriydi. 19. yy. da yapılan otel Alman Büyükelçiliğinin yazlık binalarının yanındaki koruluğun içindeydi. 1915'teki Tarabya yangınında yandı, 1950 yılında da kalıntıları ortadan kaldırıldı. )
- SÜMÜK[Azr.] = KEMİK[Tr.]
( SÜMÜK = BONE )
- SÜMÜK ile/ve SÜMÜK DOKU/MUKOZA[Lat.]
( Sümük doku hücrelerinin ve üzerinde bulunan bezlerin, doku yüzünde, nemli, akıcı, kaygan bir tabaka oluşturan salgısı. İLE/VE Üzerinde çok sayıda ince memecik ve salgı bezi delikleri bulunan, iç örgenleri kaplayan koruyucu doku. )
- ŞUNA-BUNA
- SÜNDÜRMEK ile/değil/yerine/>< SÜRDÜRMEK
( Bir şeyi çekerek uzatmak, esnetmek. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bir durumun, bir şeyin sürmesini, olmasını sağlamak: )
- SÜNE
( Yarım kanatlılardan, yumurtalarını ekin yapraklarına bırakan, esmer renkli, zararlı bir böcek. )
( EURIGASTER INTEGRICEPS )
- SÜNEPE ile DALKAVUK/YALAKA
( BASBASA: Köpeğin, kuyruğunu sallayarak sokulması. | Dalkavukların hali. )
- SÜNGER ile/değil/yerine KABAK LİFİ
- SÜNGER ile SÜNGERLER
( ... İLE Gövdeleri, içten dar ve uzun kanalcıklardan oluşan, dıştan bu kanalcıklara açılan deliklerle kaplı, çoğu, kayalara tutunmuş olarak öbek olarak yaşayan hayvanlar takımı. )
( SÜNMEK: Esnekliğini yitirerek gevşemek. | Kopmadan uzamak, gerilmek. )
- SÜNGER/KÖPÜK/PLASTİK ile/ve/değil/yerine/||/> D30
- ŞUNLAR-BUNLAR
- SÜNNET -=
( Çocuklara uygulanan "Sünnet"in çeşitli tarihsel ve kültürel nedenleri olmakla birlikte uygulamanın kendi adı yoktur ya da kullanılan bu terim, uygulamanın adı değildir.
[ İyi ahlâk, doğallık. | Hz. Muhammed'in sözleri, işleri ve onayladıkları. ] )
- SUNTA ile/ve/<> MDF ile/ve/<> AHŞAP
( )
- SUNTER, MUHTEŞEM (İST. 1928 - 1985) :
( Sarıyer Orta Okulunu ve Kabataş Erkek lisesini bitirdi. Memuriyet hayatını Sümerbank'ta devam ettirdi ve buradan emekli oldu. Edebiyat çalışmalarına ağırlık verdi ve şiirleri Varlık, Yeditepe, Türk Dili, Kaynak ve Yenilik dergilerinde yayımlandı. Gerilere Bakmak (1980), Sen ile Sen (1981), Polonya'dan Kadınlar (1983) ve Omcalar (1985) adlı yayımlanmış şiir kitapları var. YASKO kurucularındandır. Sarıyer Spor Kulübü'nde üç dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- ŞUNU ...:
"KONUŞACAĞIM" değil ANLATACAĞIM
- SÜNÛH[Ar. çoğ. SÜNÛHÂT] ile SÜNÛH[Ar. çoğ. SÜNÛHÂT]
( Sağlam ve emin olma. | İyi bilme. | Diş yuvaları/çukurları. İLE Akla/hatıra gelme, içe doğma. | Çıkma, zuhûr etme. )
- SUNUM ile/ve DEĞER
- SUPAP/SUBAP[Fr.] ile SUPAP/SUBAP[Fr.]
( Bir yay yardımıyla gergin tutulan ve yatağın düzlemine dik olarak yaptığı gidip gelme hareketiyle bir akışkanın geçişini ayarlamaya yarayan kapak, sibop. İLE Bir devreye yerleştirildiğinde belirli koşullar altında, akımın yalnız bir yönde geçmesini sağlayan ve böylece, dalgalı akımları doğrultmaya yarayan düzenek. )
( SOUPAPE )
- SUPER EXCHANGE ile/||/<> DİRECT EXCHANGE
( Super köprü ligand üzerinden, direct metal-metal. )
( Formül: M-L-M İLE M-M )
- SUPERCONDUCTİVİTY ile/||/<> SUPERFLUİDİTY
( Superconductivity sıfır elektrik direnciyken İLE superfluidity sıfır viskozite akışkanlıktır )
( Formül: Cooper pairs )
- SÜPERİLETKEN İLE SÜPERAKIŞKAN İLE BEC ile/||/<> KUANTUM FAZLAR
( Makroskopik kuantum fenomenler. )
( Formül: Tc(YBCO) = 93K )
- SÜPERİLETKEN ile/||/<> MÜKEMMEL İLETKEN
( Süperiletken R=0 ve Meissner etkisi, mükemmel sadece R=0. )
( Formül: Cooper çiftleri İLE serbest e )
- SÜPERİLETKEN ile/||/<> NORMAL İLETKEN
( Süperiletken sıfır direnç, normal iletken sonlu direnç )
( Formül: R = 0 (T < Tc) İLE R > 0 (normal) )
- SÜPERİLETKENLİK ile/||/<> SÜPERAKIŞKANLIK (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Süperiletkenlik sıfır direnç, süperakışkanlık sıfır viskozitedir )
( Formül: R=0 İLE η=0 )
- SÜPERKAPASİTÖR ile/||/<> BATARYA
( Süperkapasitör hızlı şarj fiziksel İLE batarya yüksek enerji kimyasal. )
( Formül: EDLC İLE Li-ion )
- SÜPERKRİTİK AKİŞKAN ile/||/<> PLAZMA
( )
( Langmuir tarafından 1928 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1881-1957) (Ülke: ABD) (Alan: Kimya, Fizik) (Önemli katkıları: Plazma terimi, yüzey kimyası) (Nobel: 1932) )
- SÜPERNOVA GÖZLEMİ (ÇİN) ile/||/<> MODERN SÜPERNOVA KURAMSİ
( Çin astronomları 1054te süpernova gözlemledi (Yengeç Bulutsusu) İLE modern kuram 20. yüzyılda gelişti. )
( Song Hanedanlığı Astronomları tarafından 1054 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- SÜPERNOVA TİP IA ile/||/<> SÜPERNOVA TİP II
( Tip Ia beyaz cüce patlaması standart mum, Tip II masif yıldız çökmesi. )
( Formül: Termonükleer İLE çekirdek çökmesi )
- SÜPERPARAMANYETİK ile/||/<> FERROMANYETİK NP
( Süper <20nm tek domain, ferro çok domain kalıcı. )
( Formül: Blok sıcaklığı )
- SÜPERPOZİSYON İLE DOLANIKLIK İLE TÜNELLEME ile/||/<> KUANTUM FENOMENLER
( Klasik fizikte olmayan kuantum etkileri. )
( Formül: |ψ⟩ = α|0⟩ + β|1⟩ )
- SÜPERPOZİSYON ile/||/<> KARIŞIK DURUM
( Süperpozisyon saf durum İLE karışık durum istatistiksel karışımdır )
( Formül: |ψ⟩ = α|0⟩ + β|1⟩ İLE ρ = Σpi|ψi⟩⟨ψi| )
- SUPERVİSED İLE UNSUPERVİSED İLE REİNFORCEMENT ile/||/<> ML PARADİGMALARI
( Üç temel makine öğrenmesi yaklaşımı. )
( Formül: L = Σ(y - ŷ)² )
- SUPERVİSED LEARNİNG ile/||/<> UNSUPERVİSED LEARNİNG
( Supervised etiketli veri, unsupervised etiketsiz. )
( Formül: Labeled İLE unlabeled data )
- ŞÜPHE/ŞÜBHE[Ar.] değil/yerine/= KUŞKU
- ŞÜPHE[< TEŞBİH] ile/ve/||/<> REYB
( ... İLE/VE/||/<> Bilimsel, yöntemli kuşku. )
- ŞÜPHE[Ar. < TEŞBİH] ile/ve/||/<> ŞAİBE[Ar. < ŞEVB | çoğ. ŞEVÂİB]
( Kuşku. İLE Leke, kusur, ayıp; noksan, nakîsa. | Art düşünce. | Hile. | Kir, leke | Kötü eser, iz. )
- SUPRAMOLECULAR CATALYSİS ile/||/<> MOLECULAR CATALYSİS
( Supramolecular catalysis zayıf etkileşimlerle katalitik sistem oluştururken İLE molecular catalysis kovalent bağlı katalizör kullanır )
( Formül: Host-guest catalysis )
- SUPRAMOLECULAR KİMYA ile/||/<> KOORDİNASYON KİMYASI
( Supramolecular kimya zayıf etkileşimlerle büyük yapılar oluştururken İLE koordinasyon kimyası güçlü kovalent bağlar kurar )
( Formül: K_association )
- ŞÛR[Fars.] ile ...
( Tuzlu, kekremsi. )
- SÜRAHİ ile İBRİK
( ... İLE Su ve sulu şeyler koymaya yarayan, kulplu, emzikli kap. )
- SÜRAT[Ar.] değil/yerine/= HIZ
( Alınan yolun, harcanan zamana oranı. | Çabukluk. | Bir hareketten doğan güç, şiddet. )
- SURATSIZ ile "MEYMENETSİZ"
- SÜRDÜRMEK ile/ve/değil/||/<> YÜRÜTMEK
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ve/||/<> AKILLANDIRMA ve/||/<> SÜRTÜNMESİZLİK
- SÜRDÜRÜLEBİLİR/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YENİLENEBİLİR/LİK
( [not] SUSTAINABILITY vs./and/but/||/<>/> REGENERABILITY
REGENERABILITY instead of SUSTAINABILITY )
- SÜREÇ ile SONUÇ (Merkezlilik)
( Ağaç, meyvesinden tanınır. )
- SÜREÇ ile/ve/<> AŞAMALI BİRLİK
- SÜREÇ ile/ve/<> ÖZELLİK
- SÜREÇ ile PROSEDÜR
( PROCESS vs./and PROCEDURE )
- SÜREÇ ile/ve/||/<>/> SERENCÂM[Fars.] ile/ve/||/<>/> İNSİCÂM[Ar.]
( Aralarında birlik olan, belirli bir düzen ya da zaman içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay ve hareketler dizisi. İLE/VE/||/<>/> Bir işin sonu. | Başına gelen. | Olay/vak'a. İLE/VE/||/<>/> Düzgünlük, tutarlık, bağdaşım. )
- SÜREÇ ile/ve/||/<> SİLSİLE
- SÜREÇ ile/ve SÖYLEYİŞ/BİÇEM/ÜSLÛP
( ... İLE/VE Konuşmacının, duygu, düşünce ve bilgilerini, ötekine iletme biçimi ya da yolu/yöntemi. )
( Yanlış üslûp, doğru sözün cellâdıdır. )
- SÜREÇ ile/ve SÜREÇ İÇİNDEKİ BAĞLAM
( PROCESS vs./and THE CONTEXT IN PROCESS )
- SÜREÇ ile/ve/||/<> TÜRÜM
( ... İLE/VE/||/<> Varolanların oluşumu. )
- SÜRECE ile/ve/||/<>/> SÜRECE
( Sonuca değil "Süreç"e. İLE/ve/||/<>/> Belirli bir süre boyunca. )
- SÜREÇTE (OLMAK) ve/||/<> AKIŞTA (OLMAK)
- SÜREK:
NEŞE ve/<> MİZAC ve/<> MEŞREB
- SÜREKLİ EMEK ve/||/<>/= İNSANLIK
- SÜREKLİ FONKSİYON ile/||/<> HOMEOMORFİZM
( Sürekli açık küme ters görüntüsü açık, homeo bijektif sürekli. )
( Formül: One-way İLE two-way continuity )
- SÜREKLİ KESİR ile/||/<> DECİMAL AÇILIM
( Sürekli kesir [a₀;a₁,a₂,...], decimal 0.abc... formunda. )
( Formül: Kesirli zincir İLE decimal )
- SÜREKLİ/DAİMA ile/ve/||/<> AŞIRI/LIK
- SÜREKLİ ile/||/<> KESİKLİ
( Sürekli fonksiyonlar kesintisizken İLE kesikli fonksiyonlar süreksizlik noktalarına sahiptir )
( Augustin-Louis Cauchy tarafından 1821 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1789-1857) (Ülke: Fransa) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Limit teorisi, analiz) )
- SÜREKLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SIK SIK
- SÜREKLİ ile/||/<> SÜREKSİZ
( Sürekli kesintisiz İLE süreksiz kesintilidir )
( Formül: lim f(x)=f(a) İLE lim≠f(a) )
- SÜREKLİLİĞİN:
"BOZULMASI" ile/ve/değil/||/<> KESİLMESİ
- SÜREKLİLİK DENKLEMİ ile/||/<> MOMENTUM DENKLEMİ
( Süreklilik kütle korunumu ∇·v=0, momentum Newton 2. yasasıdır. )
( Formül: ∂ρ/∂t + ∇·(ρv) = 0 )
( Isaac Newton tarafından 1687 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- SÜREKLİ/LİK, DEVAM ile/ve TEKRAR
( Tekrarlama, soluğunuza istikrar kazandırır. )
( Tekrara neden olan arzudur. )
( Arzunun olmadığı yerde tekrarlamalar da olmaz. )
( Repetition will stabilise your breath.
It is desire that causes repetition.
There is no recurrence where desire is not. )
( CONTINUAL/CONTINUITY vs./and REPETITION )
- SÜREKLİLİK:
KÜTLENİN KORUNUMU ve/||/<> MOMENTUMUN KORUNUMU ve/||/<> ENERJİNİN KORUNUMU
- SÜREKLİLİK ile/ve/<> AKTARIM
- SÜREKLİLİK ile BAĞIMLILIK
( CONTINUITY vs. DEPENDENCE )
- SÜREKLİLİK ile/ve/<> BELLEK
( CONTINUITY vs./and/<> MEMORY )
- SÜREKLİLİK ile/ve/<> DUYARLILIK(HASSASİYET)
- SÜREKLİLİK ile/ve/değil/||/<> İLERLEME
- SÜREKLİLİK ile/ve/||/<> TANELİLİK
- SÜREKLİLİK ile/||/<> TÜREVLENEBİLİRLİK
( Sürekli her işlev türevlenemez, türevlenebilir her işlev süreklidir )
( Formül: lim f(x) = f(a) İLE lim [f(x)-f(a)]/(x-a) var )
- SÜREKLİLİK ile/ve/<> YAYGINLIK
- SÜRELİ İCAP değil/yerine/= SÜRELİ ÖNERİ
- SÜRESİNCE ile/ve/||/<>/> SÜRECİNCE
- SÜRESİZ İCAP değil/yerine/= SÜRESİZ ÖNERİ
- SÛRET ile/ve/||/<> RUH
( Nesnede. İLE/VE/||/<> Organizmada. )
- SURETİYLE[Ar.] değil/yerine/= YOLUYLA/KOŞULUYLA
- SÛRETLERİ KAVRAMADA:
ZİHİN/AKIL değil HAYAL
- DAYANÇ/SABIR:
SÜREYE ile/ve/değil SÜRECE
- SÜREYYA RESTAURANT :
( İstinye'de, Yeniköy'e giden ana cadde üzerinde olup, çok ünlü bir restaurant olup uzun yıllardan beri hizmet vermektedir. )
- SURFACE AREA ile/||/<> VOLUME
( Surface area yüzey ölçümü İLE volume hacim ölçümü. )
( Formül: 2D measure İLE 3D measure )
- SURFACE CODE İLE COLOR CODE İLE TORİC CODE ile/||/<> KUANTUM HATA DÜZELTME
( Kubit hatalarını düzeltme kodları. )
( Formül: d = O(√n) )
- SURFACE İLE HYDROGEL İLE NANOPARTİCLE ile/||/<> CLİCK MALZEMELER
( Malzeme modifikasyonu. )
( Formül: Gel% = Vpol/Vtotal×100 )
- SURP ASDVADZADZİN KİLİSESİ :
( Ermenilere ait olup Meryem Ana'ya atfedilmiştir. Kilise 1760'da inşâ edilmiş, 1834'te yenilenmiştir. )
- SURP BOĞOS ERMENİ KİLİSESİ :
( Büyükdere Surp Boğaz Ermeni Kilisesi Piyasa caddesi üzerinde ve İspanya Elçiliği yazlık binası yanındadır. Kilise 1847'de Bogos Amira Bilezikçiyan tarafından şapel olarak inşâ edildi. Bilahare yeniden inşâ edildi ve Patrik Azaryan tarafından 29.9.1885'te kilise olarak ibadete açıldı. )
- SURP HOVHANNES MIGIRDIÇ KİLİSESİ :
( Surp Hovhannes Mıgırdıç Kilisesi Ermeni cemaatine ait kilise olup, 1866'da inşâ edildi. Vaftizci Yahya'ya ithaf edilen kilise Yeniköy Köybaşı'nda olup ana caddeye yakındır. )
- SURP HRİPSİMYANTZ KİLİSESİ :
( Büyükdere, Çayırbaşı Caddesinde Mehmet İpgin İlkokulu karşısındadır. Bu Ermeni Gregoryan Surp Hripsimyantz Kilisesi 1848'de Garabet Yeramyan tarafından yaptırıldı ve kutsanarak Aziz Hripsimyantz Bakirelerin adına atfedildi. Bu kilise 1886 ve 1893 yıllarında onarım gördü. )
- SÜRTÜNME İLE HAVA DİRENCİ İLE VİSKOZ DİRENÇ ile/||/<> DİRENÇ KUVVETLERİ
( Hareketi engelleyen kuvvet türleri. )
( Formül: F_drag = ½ρCdAv² )
- SÜRTÜNME KUVVETİ ile/||/<> NORMAL KUVVET (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Sürtünme yüzeye paralel, normal kuvvet yüzeye diktir )
( Formül: fs=μN İLE N⊥yüzey )
- SÜRTÜNME ile/||/<> HAVA DİRENCİ
( Sürtünme yüzey teması İLE hava direnci akışkan içinde )
( Formül: f = μN İLE F_drag ∝ v² )
- SÜRTÜŞME ile/değil/yerine SÜRTÜNME
- [ne yazık ki]
SÜRÜ ile/ve/değil/||/<>/> SÖMÜRÜ
- SÜRÜKLEME KATSAYISI ile/||/<> KALDIRMA KATSAYISI
( Sürükleme akışa paralel C_D, kaldırma dik C_L. )
( Formül: F_D = ½ρv²AC_D İLE F_L = ½ρv²AC_L )
- SÜRÜNGEN ile SÜRÜNGEN
( Sürünerek giden hayvan. İLE Yere, yatay olarak uzanan sap ya da kök. )
- SÜRÜNGEN/LER ile OMURGASIZLAR
( REPTILE/S vs. INVERTEBRATE/S )
- SÜRÜNME ile SÜRÜNME
( Yerde. İLE Koku. )
- SÜRÜNMEK ile ZORLANMAK
- SÜRÜNÜN PARÇASI OLMAK ile/değil/yerine/>< BÜTÜNÜN PARÇASI OLMAK
- SUS!!! ve/</>< DİNLE!!!
- SUS! ve/>/< DİNLE! ve/>/< KONUŞ! ve/>/< YAZ!!!
( bkz. www.FaRkLaR.net/SUS | www.FaRkLaR.net/Dinle | www.FaRkLaR.net/KONUS )
- SÜS ile/ve/||/<> SOS
- SÛS[Ar.] ile SÛS[Ar.]
( Huy, tabiat.[TIYNET] | Meyan kökü. İLE Güve. | Kurtçuk. )
- SUSABİLMEK/SÜKÛT ve/||/<> PERHİZ/REJİM ve/||/<> NEŞE ve/||/<> COŞKU
- SUSAM[Ar. < SİSAM] değil/yerine/= KÜNCÜK
- SUSAM ile SUSAM/SÜSEN
( Susamgillerden, sıcak bölgelerde yetişen küçük bir bitki. | Bu bitkinin yağ çıkarılan, öğütülerek tahin elde edilen ve simit vb.nin üzerine serpilen küçük sarımtırak tohumu. İLE Süsen bitkisi. )
( SESAMUM INDICUM cum ... )
- SUSAM/SİMSİM/KÜNCÜ[Fars. < KUNCUD] ile/değil ÜZERLİK
( ... İLE/DEĞİL Sedefotugillerden, yaprakları almaşık, çiçekleri beyaz renkte, susama benzeyen tohumları acı olan bir bitki. )
( SESAMUM INDICUM cum PEGANUM HARMALA )
- SUSAMURU ile/<>/> GALAPAGOS DENİZ ASLANI
( LUTRA LUTRA cum ZALOPUS WOLLEBAEKI )
- SUSEVER, CİHAT (İST. 1951) :
( Beykoz S. K. den transfer edildi ve sekiz sezon (1977 - 1985) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 161 lig, 4 B takımlar ligi, 13 kupa ve 7 turnuva maçı olmak üzere 185 resmi ve 61 özel maçla birlikte toplam olarak 246 maçta oynadı. Lig maçlarında 137, B takımlar ligi maçlarında 5, kupa maçlarında 12, turnuva maçlarında 14 olmak üzere resmi maçlarda 168 ve özel maçlarda yediği 57 golle birlikte toplam olarak 225 gol yedi. Sarıyer takımında kaptanlık görevi de yaptı. Fenerbahçe'ye kiralandıktan sonra da Gaziantepspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. Bir süre hakem olarak görev yaptı. Sarıyerli Profesyonel Futbolcular Derneği kurucu üyelerindendir. İ.Ü. Orman Fakültesinde teknisyen olarak çalıştı. )
- SU/SIVI DOLU ŞİŞEYİ, ÇANTAYA ...:
YAN/TERS KOYMAK değil/yerine/>< AĞZI, YUKARI GELECEK ŞEKİLDE DİK KOYMAK
- SUSKUN KİTAP ile/ve KONUŞAN KİTAP
- SUSMA HAKKI ve/||/<> ÂDİL YARGILANMA HAKKI ve/||/<> KENDİNE YÜKLENİLEN SUÇU ÖĞRENME HAKKI ve/||/<> SAVUNMA HAKKI ve/||/<> İFADE SERBESTLİĞİ ve/||/<> MASUMİYET GÖSTERGESİ ve/||/<> SİLAHLARIN EŞİTLİĞİ ve/||/<> AVUKAT YARDIMI ve/||/<> AYDINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ ve/||/<> HUKUK DEVLETİ İLKESİ
- SUSMA:
TAM ile/ve/||/<> KISMÎ ile/ve/||/<> GEÇİCİ
( Şüpheli ya da sanığın, muhakemenin tüm aşamalarında, suçlamanın tümü bakımından susmasıdır. Tam susma, uygulamada çok sık rastlanılan bir susma çeşidi değildir. Şüpheli ya da sanığın, kendine yüklenen suç hakkında, hiçbir şey açıklamaması biçiminde ortaya çıkar. Ancak, şüpheli ya da sanığın, failliği hakkında tam bir inkârda bulunması, örneğin; "suçsuz olduğu"nu açıklaması ya da "olay yerinde bulunmadığı"nı söylemesi de, tam susma kapsamında değerlendirilmelidir. Şüpheli ya da sanığın, olaya ilişki herhangi bir açıklamada bulunmaksızın, kimliğine ve kişisel durumlarına ilişkin bilgileri vermesi durumunda da tam susma söz konusudur.
İLE/VE/||/<>
Şüpheli ya da sanığın, muhakemenin hangi aşamasında olursa olsun, kendine sorulan sorulardan bir kısmını yanıtlayıp, bir kısmını yanıtsız bırakması, kısmî susmadır. Örneğin; şüpheli ya da sanığın, cinayeti işlediğini kabul edip, neden işlediği ya da cinayet aracını nereye sakladığı konusundaki soruları yanıtsız bırakması gibi.
İLE/VE/||/<>
Şüpheli ya sanığın, muhakemenin bir aşamasında, olay hakkında konuşup, başka bir aşamasında susması, geçici susmadır. Örneğin, şüpheli ya da sanık, soruşturma evresinde konuşmuş fakat kovuşturma evresinde susmuşsa ya da soruşturma evresinde susup, kovuşturma evresinde konuşmuşsa, bu, geçici susmadır. )
- SUSMAK ile/ve/değil/yerine SUSABİLMEK
( Kişi, susuyorsa; ya çok az şey biliyordur ya da çok fazla. )
( [not] TO BE SILENT vs./and ABLE TO BE SILENT
ABLE TO BE SILENT instead of TO BE SILENT )
- SUSMAYALIM! ve/||/<> BEKLEMEYELİM!
( Konuşabilme olanağımız varken. VE/||/<> Değiştirme olanağımız varken. )
- ŞUŞOĞLU, RIFKI (ÇAYELİ, 1936 - 2002) :
( Sarıyerli iş adamı. Siyasete CHP de başladı. Bu parti kapatılınca SODEP yerini aldı ve Partinin ilçe teşkilatında değişik görevler yaptıktan sonra 1984 - 1989 döneminde Sarıyer Belediye Meclisine seçildi. )
- SUT[Fr. < SOUDE]
( Eskiden bazı bitkilerden, bugün sodyum klorürden elde edilen sodyum karbonatın ticaretteki adı. )
- SUT[Fr. SOUDE] ile ŞUT[İng. SHOOT]
( Eskiden bazı bitkilerden, bugün sodyum klorürden elde edilen sodyum karbonatın ticaretteki adı. İLE Futbolda, bir oyuncunun, topu, kaleye sokmak için ayağıyla yaptığı sert ve hızlı vuruş. )
- SÜT VERMEDE, BEBEK VE ANNE İÇİN:
EMME ile/ve/||/<>/> DUYGU İLİŞKİSİ/AKTARIMI/PAYLAŞIMI
( İlk 3 dakika. İLE/VE/||/<>/> 3 dakikadan sonrası. )
- SÜTÇÜ, FERİDE (ŞİŞLİ, 1986) :
( Sarıyer/Madenli'dir. Sarıyer İlk ve Orta öğretimini Sarıyer, İlköğretim Okulunda, Lise öğrenimini Beşiktaş Lisesinde yaptı ve Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu Antrenörlük Bölümünden mezun oldu. 1997'de Dursun Tepeyurt tarafından Enka Spor Kulübü atletizm takımına seçildi. Enka'da Spor Kulübünde uzun atlama ve üç adım atlamada yarıştı. Başarıları sonunda Milli takıma seçildi ve pek çok yarışta başarılı dereceler yaptı. 2002 ve 2003'te İstanbul, 2004 Türkiye Şampiyonluklarını kazandı. 2004'te Balkan Atletizm yarışmalarında Milli takımda yarışarak (Bosna Hersek'de) üç adım atlamada 12.58 metrelik derecesi ile Balkan 3'sü oldu. Kıbrıs'ta yapılan 2007/2008 Milli Takım Fazıl Küçük Atletizm Oyunlarında 12.60 lık derecesi ile 2'ci; 2009'da 12.91 lik derecesi ile Türkiye Şampiyonu, 2010'da 12.82 lik derecesi ile Türkiye 3'sü, 2011'de 12.62'lık derecesi ile Kapalı Salon yarışmaları Türkiye 2'si, 2011'de 12.89'luk derecesi ile Türkiye 2'si ve 2012'de 12.69'lu derecesi ile Kapalı Salon Yarışmaları Türkiye 3. oldu. Uzun atlamadaki en iyi derecesi 5.72, üç adım atlamada ise 12.91'dir. Antrenörlük görevine Enka Spor Kulübünde devam etmektedir. )
- SÜTLÜOT ile SÜTOTU
( Çuhaçiçeğigillerden, yaprakları salata gibi yenilen bir bitki. İLE Sütotugillerden, Kuzey Amerika'da yetişen, kökleri tıpta kullanılan, otsu bir bitki. )
( GLAUX MARITIMA cum POLYGALA VULGARIS )
- ŞUUR[Ar.] değil/yerine/= BİLİNÇ/US
( ŞUUR[Ar.]: Çatlak, sızıntı. = Kendi varoluşunun, sorumluluğu ve denetimi. | Anlama, anlayış, duyum/hissetme. )
- ŞUUR ile İŞRAK(AYDINLANMA)
( EŞ'AR[< ŞUUR]: Sızıntı. )
- ŞUUR ve/||/<>/< ŞİİR ve/||/<>/< EŞAR
( Sızıntı. )
- SUYA-SABUNA (DOKUNMA[MA]K)
- SUYOLCU BEKİR SOKAK :
( Kireçburnu Mahallesi sokaklarından biridir. Suyolcu'lar çok geniş ve mahallenin en etkin insanları. Aynı zamanda Milli Mücadele sırasında Suyolcu Ahmet ile Suyolcu Hasan çok yararlı hizmetler gördüler. Belki de bu nedenle ailenin en büyüğü olduğu için sokağa "Suyolcu Bekir Sokak" adın verdiler. )
- SUYU:
YEMEKTE İÇMEK değil/yerine YEMEKTEN 1 SAAT ÖNCE YA DA SONRA İÇMEK
( ÂB-HURDE: Su içen. )
- SUYUN:
BUHARLAŞMASI ile/ve/||/<> BİTKİLERCE EMİLMESİ
- SUYUN, GÖVDEDEKİ VE ZİHİNDEKİ:
ARINDIRICILIĞI ve/<> DENGELEYİCİLİĞİ
( Çeşitli ve olası sıkıntı/yoğunluk durumlarında, banyo yapmanın, sıcak suyun ve ılık suyla tamamlamanın etkisinden/katkısından ve özelliğinden her zaman yararlanabilirsiniz... )
- SÜZEREN ile/ve/||/<> VASSAL ile/ve/||/<> UC BEYLERİ ile/ve/||/<> ULEMÂ AİLELERİ
- SÜZGÜ ile SÜZGEÇ
( Delikli çanak. | Fide sulamak için tenekeden yapılan, ucunda süzgeci olan kap. İLE Sıvıları süzmeye yarayan araç. | Bir akışkandaki yabancı maddeleri süzüp ayıran alet ya da aletlerden oluşan düzenek. | Sulama kovasının ucuna takılan, küçük delikli metal parça. )
- SÜZME ile/||/<> REABSORPSİYON
( Süzme süzme İLE reabsorpsiyon geri emilimdir )
( Formül: Böbrek süzme İLE geri alım )
- SUZUKİ REAKSİYONU ile/||/<> HECK REAKSİYONU
( Suzuki boronik asit Pd, Heck alken arilasyonu. )
( Formül: ArB(OH)₂ İLE ArX )
- SVD ile/||/<> SPECTRAL DECOMPOSİTİON
( SVD A=UΣVᵀ genel, spectral Aᵀ=A için özel. )
( Formül: General İLE symmetric case )
- SYMBİOSİS ile/||/<> ANTİ-SYMBİOSİS
( Symbiosis benzer ligand güçlendirme, anti zıt zayıflatma. )
( Formül: Soft-soft İLE hard-soft )
- SYMBIOSIS değil/yerine/= YAŞAM ORTAKLIĞI
- SYMBİOZ ile/||/<> PARAZİTİZM
( Simbiyozda karşılıklı yarar, parazitizmde tek taraflı yarar vardır )
( De Bary tarafından 1879 yılında keşfedildi/formüle edildi. (Ülke: Bilinmiyor) (Alan: biyoloji) )
- SYMMETRİC MATRİX ile/||/<> ORTHOGONAL MATRİX
( Symmetric A=Aᵀ, orthogonal AAᵀ=I. )
( Formül: Transpoz eşit İLE inverse transpose )
- SYMPATHETİC İLE PARASYMPATHETİC İLE ENTERİC ile/||/<> OTONOM SİNİR SİSTEMİ
( İstemsiz vücut fonksiyon kontrolü. )
( Formül: Fight or flight )
- SYMPLECTİC İLE RİEMANNİAN İLE COMPLEX ile/||/<> FİZİKSEL GEOMETRİLER
( Farklı geometrik yapılar ve uygulamaları. )
( Formül: ω = dpᵢ ∧ dqᵢ )
- SYMPLECTİC TOPOLOGY ile/||/<> CONTACT TOPOLOGY
( Symplectic topology kapalı 2-form geometrisiyken İLE contact topology maksimal integrallenemez 1-form geometrisidir )
( Formül: Symplectic form ω )
- SYNAPTOME İLE PROJECTOME İLE FUNCTİONAL CONNECTOME ile/||/<> BEYİN HARİTALARI
( Tam beyin bağlantı haritalaması. )
( Formül: 86 milyar nöron (insan) )
- SYNCHRONİZATİON İLE PHASE TRANSİTİON İLE CRİTİCALİTY İLE SOC ile/||/<> KOLLEKTİF DAVRANIŞ
( Çok parçacık sistemlerinde beliren özellikler. )
( Formül: 1/f noise )
- SYNTHETİC BİOLOGY ile/||/<> SYSTEMS BİOLOGY
( Synthetic biology yeni biyolojik sistem tasarlarken İLE systems biology mevcut biyolojik sistemleri analiz eder )
( Formül: BioBrick parts )
- SYNTHETİC GEOMETRY ile/||/<> ANALYTİC GEOMETRY
( Synthetic koordinatsız, analytic koordinat sistemi. )
( Formül: Coordinate-free İLE coordinate system )
- syr.[Lat. < SYRUPUS] değil/yerine/= ŞURUP
- SYSTEMATICS ile/ve TAXONOMY
( Bitkiler ve hayvanların sınıflandırma işleriyle uğraşan bilim dalı. İLE/VE Doğal bağlantılarına göre bitkileri ve hayvanları çeşitli sınıflara koymakla uğraşan bilim dalı. )
- SYSTEMS PHARMACOLOGY ile/||/<> TRADİTİONAL PHARMACOLOGY
( Systems pharmacology ilaç etkisini sistem düzeyinde analiz ederken İLE traditional pharmacology tek hedef odaklı yaklaşım kullanır )
( Formül: Network pharmacology )
- T GÖZE ile/||/<> B GÖZE
( T göze gözesel immünite İLE B göze humoral immünite )
( Formül: CD4⁺/CD8⁺ (T) İLE IgM/IgG üretimi (B) )
- t "ZAMANI" değil t DEĞERİ/DEĞİŞKENİ
- T-TEST İLE ANOVA İLE CHİ-SQUARE ile/||/<> HİPOTEZ TESTLERİ
( Farklı veri türleri için istatistiksel testler. )
( Formül: t = (x̄₁ - x̄₂)/SE )
- TA PHYSICA
ile/ve/||/<>
TA POIOUMENA
ile/ve/||/<>
TA CHREMATA ile/ve/||/<>TA PRAGMATA
ile/ve/||/<>/<
TA MATHEMATA
- TAAFFÜN[< UFÛNET] değil/yerine/= ÇÜRÜYÜP KOKMA, KOKUŞMA | YANGI/İLTİHAP
- TAALLÜM[< İLM] ile/ve/<> İLİM
( Öğrenme, öğrenilme, okuyarak, ders alarak öğrenme, elde etme. İLE/VE/<> ... )
( Gerekli fakat yeterli değildir. İLE/VE/<> ... )
- TAAMMÜDEN[Ar.] değil/yerine/= KASTEN
- TAASSUB ile AKIL TUTULMASI
- TAASSUB ile/ve/değil BİLGİ/DENEYİM EKSİKLİĞİ
- TAASSUB ile/değil/yerine GELENEKSEL DEĞER/LER
- TAASSUB[Ar.] ile/değil/yerine ÖNCELİK
- TAASSUB ile TASALLUT
( Taassub, tasalluta dönüşmemelidir! )
- TAASSUB ile/değil/yerine/>/>< TASAVVUF
( TASAVVUF: Taassubu yok eden neyse, o! )
- TAASSUB ile TUTUCULUK
- TAASSUP[Ar.]/BIGOTRY[İng.] değil/yerine/= BAĞNAZLIK
- TABAKA[Ar.] ile/ve/||/<> KATMAN
- TABAN TABANA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TAMAMEN
- TAB'AN[Ar. < TAB] ile TÂBÂN[Fars.] ile TABAN[Tr.][>< TAVAN}[Ar.]
( Doğal/tabiî olarak, kendiliğinden. İLE Işıklı, parlak. İLE Ayağın alt yüzü, aya. | Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü, tavan karşıtı. | Ayakkabının alt bölümü. | Kaide. | Bir şeyin en alt bölümü. | Değerlendirmede en alt derece. | Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime katılmadan etkili olan kitle. | Temel. | Bir ırmağın en derin olan orta yeri. | Dikey duran direk, çubuk, seren vb.nin alt bölümü. | Bir cismin ya da bir biçimin yüksekliğini ölçmek için aşağıdan yukarıya doğru başlama noktası olarak alınan yüzey ya da çizgi, kaide. | Üslü sayılarda kuvveti alınan sayı. | Tarlanın düz ve verimli kesimi. | Kılıç vb. yapımında kullanılan iyi cins demir. )
( AS NATURE vs. BRIGHT vs. BASE )
- TABELA[İt. < TABELLA] ile URANLIK/PANKART[Fr. < PANCARTE]
( Üzerinde tanıtıcı, belirtici bir yazı, açıklama, işaret ya da resim bulunan, tahta ya da sac parçası, levha. | Hastahane, yatılı okul, askerî birlik gibi toplu yemek verilen yerlerde, günlük yemek için çıkarılan erzakın türünü, miktarını gösteren çizelge. | Hastahanelerde, her hastanın, gündelik yemek ve ilâcının yazıldığı kâğıt. İLE Toplantı ve gösterilerde taşınan, üzerinde benimsenen amacın birkaç sözle gösterildiği karton ya da bezden levha. )
( ... ile LAFİTE )
- TÂBİ'[< TEB] ile TÂBİ'[< TAB]
( Birinin arkası sıra giden, ona uyan; Boyun eğen, bağlı kalan; birinin emri altında bulunan. İLE Kitap basan/bastıran; Matbaacı. )
- TÂBİ'[Ar.] ile TÂLÎ[Ar.]
- TÂBİ ile/ve/değil/yerine UYUMLU
- TABİB ile/ve/<>/< ÂLİM
( Âlim olmadan, tabib olamazsınız(olunmaz/dı da).
[Osmanlı dönemindeki öğrenim ve eğitimde geçerliydi. Bugün de, Osmanlı bilgi ve deneyimini önemseyen, derinlikli/kapsamlı tutumunu devam ettiren Amerika'da, tıp ve hukuk bölümünden önce, üniversitede bir bölüm tamamlamış olma gerekliliği/zorunluluğu bulunmaktadır.]
[Umarız, bir gün, bizim öğrenim/eğitim düzenimiz/bilincimiz de aynı çizgiye yüksel(til)ecektir!] )
( İster tabip/hekim, ister hakim/avukat ya da herhangi bir alanda ilerlemek/yürümek ve derinleşmek için, önce, düşünme nedir?, nasıl düşünülür?, kavramlar nasıl tanımlanır, nasıl birbirine eklemlenir? önermeler nasıl kurulur? gibi temel, mantık ve usûl ile ilgili altyapı ve bilgi/ler oluşturulmalıdır ki, daha sonra, esasa ve ayrıntılara geçilebilsin. )
- TABİP/TABİB[Ar.] ile/ve/değil ALYENİST[Fr.]
( Hekim. İLE/VE/DEĞİL Deliler hekimi. )
- TABİB ve HABİB
- TABİB ile/ve/değil KEHAL
( Hekim. İLE/VE/DEĞİL Göz hekimi. )
- TABİÎ Kİ DE" ile "TABİÎ Kİ" DE ...
( Buradaki "de", fazla/yanlış. İLE Buradaki "de", bağlaç olarak başka bir konuya geçiş olarak kullanılmaktadır. )
- TABİÎ Kİ ... ile/ve/<> (...) HALİYLE (...)
- NEFS:
TABİÎ ile/ve/<> NEBÂTÎ
( Cismin parçalarını muhafaza edip, birbirinden ayrılmasından koruyan bir kuvvet. İLE/VE/<> Cismi, uzunluk, genişlik, derinlikte uzatıp, büyütüp, cismini büyüten kuvvet. )
( NEBATÎ NEFS'ler:
* CÂZİBE(ÇEKME)
* MÂSİKE(TUTMA)
* HÂZİME(SİNDİRME)
* MÜMEYYİZE(AYIRMA)
* DAFİA(DIŞARI ATMA)
* MÜLEDE(ÜREME)
* MUSAVVİRE(ŞEKİL VERİCİ)
* GÂDİYE
* NÂMİYE )
- TABİ(İ) ile TÂBİ ile TÂBİ
( Elbette; Doğal(/doğal olarak). İLE Bağımlı. İLE Basıcı. | Yayımcı. )
- TABİP/TABİB/HEKİM/DOKTOR değil/yerine/= SAĞAN/SAĞALTMAN/SAGUN/ONULTMAN
- TABLA ile/<> TABLAKÂR
( Satıcı vb.nin kullandığı tahtadan tepsi. | Soba, mangal vb. şeylerin altına konulan metalden ya da tahtadan yapılan tepsiye benzer altlık. | Bir şeyin düz ve geniş bölümü. | Ağaçtan ya da ağaç ürünlerinden hazırlanmış, büyük yüzeyli düzgün parça. | Genellikle Hindistan, Pakistan'da kullanılan, darbukaya benzer bir çalgı türü. | Denizcilikte, makaraların yüzlerini oluşturan dış bölümleri. İLE/<> Tablacı. | Büyük konaklarda mutfaktan yemek tablalarını götürüp getiren görevli. )
- TABLO[Fr. TABLEAU] değil/yerine/= DİZELGE
( Bez, tahta, kâğıt vb. maddeler üzerine yapılmış yağlı boya, sulu boya, pastel ya da kara kalem resim. | Birbiriyle olan ilgilerine göre düzenlenerek yazılmış şeylerin hepsi. | Yaşanan, var olan olay ve olguların hepsinin genel görünüşü, manzara. | [tiyatro] Bir perdenin, dekor değişikliğiyle belirlenen alt bölümü. )
- TABU ile/ve/<> DOGMA
- TABU[Fr. < TABOU] ile/ve/<> TAPU
( Kutsal sayılan bazı insanlara, hayvanlara, nesnelere dokunulmasını, kullanılmasını yasaklayan, aksi yapıldığında zararı dokunacağı düşünülen dinî inanç. | Tekinsiz. | Yasaklanarak korunan [nesne, sözcük, davranış] İLE Bir taşınmazın üstündeki mülkiyet hakkını gösteren belge. | Tapu işlerinin yürütüldüğü kuruluş. )
- TABYA SOKAK :
( Kireçburnu Mahallesi sokaklarından biridir. Milli mücadele sırasında bu tabya kullanılmış ve çeşitli yerlerden elde edilen silah ve cephane tabyada saklanmış sonra da takalarla Karadeniz yolu ile Anadolu'ya gönderilmiştir. Bu nedenledir ki bir Sokağa "Tabya Sokak" adı verilmiştir. )
- TAÇ[Ar. < TÂC] ile TAÇ[İng. TOUCH]
( Soyluluk, iktidar, güç ya da hükümdarlık simgesi olarak başa giyilen, değerli taşlarla süslü başlık. | Gelinlerin başlarına takılan süs. | Genellikle göz düzeyinden yüksek mobilyaların üstlerindeki kabartmalı, oymalı, süslü bölüm. | Çiçeğin dıştan ikinci halkasında bulunan yaprakların hepsi. | Bazı tarikatlarda, şeyhlerin giydikleri başlık. İLE [futbol] Yan, dokunma. )
- TÂCİL ile TÂCİR
( Hızlandırma, çabuklaştırma, tezleştirme. İLE Ticaretle uğraşan kişi. )
- TÂCİZ[Ar.] değil/yerine/= USANDIRI, USANÇ
itibarı ile 21.959 başlık/FaRk ile birlikte,
21.959 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(75/89)
(1996'dan beri)