Bugün[16 Aralık 2025]
itibarı ile 14.942 başlık/FaRk ile birlikte,
14.942 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(26/61)


- İDDİA ile/ve/<> CİDDİYET

( ASSERTION vs./and/<> SERIOUSNESS )


- İDDİA ile/ve/değil ÇIKIŞ NOKTASI


- İDDİA ile DAYANAK

( İddiaya itiraz edilmez! Ancak "delil"lerine edilebilir. )

( UMDE: Dayanılacak, güvenilecek şey/kişi/yer, destek. | İlke. | Herkesin güvendiği kişi. )

( CLAIM vs. BASE )


- İDDİA ile/değil/yerine DAYANAKÇA


- İDDİA ile/ve/||/<>/> GEREKÇE

( ASSERTION vs./and/||/<>/> JUSTIFICATION )


- İDDİA ile/ve/değil/yerine GÖRÜŞ

( [not] CLAIM vs./and/but OPINION
OPINION instead of CLAIM )


- İDDİA ile/değil/yerine HAKİKAT


- İDDİA ile HEVES

( Yüksek zihinlerin iddiası, düşük zihinlerin hevesi olur. )


- İDDİA ile İDDİADA İDDİA

( Kesin iddia, tutsaklık demektir. )

( Olmadığınız şey olduğunuzu iddia etmekte ve aslında olduğunuz şey olduğunuzu da inkâr etmektesiniz. )

( ASSERTION vs. TO INSIST
Assertion is bondage.
You assert yourself to be what you are not and deny yourself to be what you are. )

( FORDERUNG mit ... )


- İDDİA ile/ve/değil İMÂ

( [not] ASSERTION vs./and/but ALLUSION/IMPLICATION )


- İDDİA ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> İNANÇ


- İDDİA ve/> İSPAT

( İddia ettin mi, ispat isterler. )

( HALLAC-I MANSUR )


- İDDİA" ile KANAAT


- İDDİA ile KESİNLİK


- [ne yazık ki]
İDDİA ile/ve/||/<>/< ÖFKE


- İDDİA ile/değil OLGU


- İDDİA ile/ve/değil/yerine ÖNESÜRÜM


- İDDİÂ değil/yerine/= SAV


- İDDİA ile/değil SÖYLEM


- İDDİA ile SUÇLAMA

( CLAIM vs. BLAME/ACCUSATION )


- İDDİA ile YÂDES/T[< Fars. YÂD DÂŞ][LÂDES değil!]

( ... İLE Bellekte/hatırda tutulan şey. )


- İDDİACI OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İDDİALI OLMAK


- İDDİALI OLMAK ile/yerine/değil ÇABA(SINI) GÖSTERMEK

( Başarı, ancak yorulmaksızın doğru çabaları göstererek kazanılır. )

( İyi huyluluğun etkisi, alçakgönüllü ve sıralı çabalarla elde edilen kalıcı durumlarda görünür. )

( [not] TO BE ASSERTIVE vs./but TO MAKE AN EFFORT
TO MAKE AN EFFORT instead of TO BE ASSERTIVE )


- İDDİALI ile/ve YETERLİ

( PRETENTIOUS vs./and ENOUGH )


- İDDİALI ile/ve YETKİN


- İDDİANÂME değil/yerine/= SAVBELGE/SAVCA/SAVLIK/SAVYAZI


- İDDİANÂME[Ar.] değil/yerine/= SAVCA

( Savcılığın soruşturma sonunda elde ettiği kanıtları ve savlarını içinde toplamış olduğu, mahkemede okuduğu yazı. )


- [ne yazık ki]
"İDDİAYA GİRMEK" ile/ve/||/<> "İDDİA ETMEK"


- İDEAL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GEREKLİLİK


- ... İDEASI" ile/değil ... İDDİASI


- IDENTITY vs. PERSONALITY


- İDEOLOJİ KAYIRMACILIĞINDA:
SİYASAL ile/ve/||/<> SIRADÜZENSEL(HİYEROKRATİK)


- İDRAK (ETMEK/EDEMEMEK) ile/ve/||/<>/> İZAH (ETMEK/EDEMEMEK)


- İDRAK[Ar.] değil/yerine/= ALIMLAMA


- İDRAK ve/||/<> İHYÂ


- İDRAK ve/||/<>/> İNŞÂ


- İDRAK ve/=/||/<>/>/< İTİBÂR


- İDRAK ile/ve/> NİYET


- İDRAR YOLLARI HASTALIKLARI ile/ve/||/<> "İDRAK YOLLARI HASTALIKLARI"

( Gövdede. İLE/VE/||/<> Zihinde. )


- ÎFÂ[< VEFÂ] ile/ve/<> İCRÂ[< CEREYÂN | çoğ. İCRÂÂT]

( Ödeme, yerine getirme. | Bir işi yapma. | İş görme. İLE/VE/<> Akıtma, akıtılma. | Yapma, yerine getirme, bir işi yürütme. | Bir müzik parçasını çalarak gösterme. | Borçlunun, alacaklıya karşı ödemekle yükümlü bulunduğu bir şeyi, adlî bir oluşum aracılığıyla elde etme. )


- İFADE (EDİLEBİLEN) ile/ve/||/<>/>/< İŞARET (EDİLEBİLEN)


- İFADE ETMEK ile DİLE GETİRMEK


- İFADE HAKKI ve/||/<>/>/< ÖTEKİ HAKLAR


- İFADE[Ar.] değil/yerine/= DEYİŞ/SÖYLEYİŞ


- İFADE ile/ve/değil İDDİA

( [not] EXPRESSION vs./and/but ASSERTION )


- İFÂDE ile/ve/||/<>/> İSTİFÂDE


- Fıs-fıs konuşma! Çevrene ayıp etmeden KONUŞ!!!


- İFLÂ[Ar.] ile İFLÂH[Ar.]

( Memeden ayırma, sütten kesme. İLE Kutlu, başarılı olma. | Kötü bir durumdan kurtulup iyi bir duruma girme, felâh bulma, selâmete çıkma. )


- İFLÂH (OLMA[MA]K) ile İSLÂH (OLMA[MA]K)


- İFLÂS[Ar.] ile/değil/yerine/>< İFLÂH[Ar.]

( Borçlarını ödeyemediği mahkeme kararı ile tespit ve ilân olunan iş adamının durumu. | Yenilgiye uğrama, değerini yitirme. | İşlevini ya da görevini yapamama. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kutlu, başarılı olma. | Kötü bir durumdan kurtulup iyi bir duruma girme, felâh bulma, selâmete çıkma. )


- İFLÂS[Ar.] ile/değil/yerine/>< İHLÂS[Ar.]


- İFNÂ / İCBÂR değil/yerine İKNÂ


- İFNÂ ile/değil/yerine İCBAR ile/değil/yerine İKNÂ


- İFRÂD >< TEFRÎT değil/yerine İTİDAL

( Tek olarak söyleme, müfred. | Ayırma. | Tek başına hacca gitme. | Aşırı gitme, aşırılık. >< Tersine aşırılık, ortalamanın çok altında kalma.

DEĞİL/YERİNE

Denge, ölçülülük. | Aşırı olmama durumu, ılımlılık. | İnce oranlarda karışım. )


- İFRAT/TEFRİT ve/> TENKİT" değil/ne yazık ki/||/<>/< İFRAT ve/>< TEFRİT


- İFRÂZ ile/||/<> MUKÂTAA

( Parçalara ayırma. İLE/||/<> Bir bütünün, bölümlere ayrılması ve kesim olarak belirlenmesi. [Osmanlı toprak sisteminde ya da devlete ait gelir kalemlerinin belirli bölümlere ayrılması. Daha sonra bu bölümler, belirli bir ücret karşılığında kiraya verilirdi.][Aynı zamanda bağ, bahçe, arsa durumuna getirilen ekim toprağı için verilen vergi için de kullanılırdı.]. )


- İFŞÂ ile DEŞİFRE[Fr. < DÉCHIFFRÉ]

( Gizli bir şeyi açığa çıkarma, yayma. İLE Çözülmüş, açıklanmış. )


- İFŞÂ ile İFTİRA


- İFŞÂ ile İMÂ

( Gizli bir şeyi yayma, ortaya dökme, açığa vurma. İLE İşaret. | İşaretle/dolaylı anlatma. )


- İFSÂD[< FESAD] değil/yerine/= BOZMA, FESÂDÂ UĞRATMA/UĞRATILMA


- İFŞALAMAK değil İFŞA ETMEK


- İFTÂ'[Ar. < FETVÂ] ile İFTÂH[Ar. < FETH]

( Fetvâ verme, bir işi fetvâ ile halletme. İLE Açma, fethetme. )


- İFTİDA'[Ar. < FİDYE] ile İFTİDÂH/İFTİZÂH[Ar. < FADÂHAT/FAZÂHAT]

( Fidye vererek kölelikten kurtulma. İLE Kırma, kırıp ufalama. | Rezil/maskara olma. )


- İFTİDA'[Ar. < FİDYE] ile/ve/||/<> TALAK[Ar.]

( [evliliğin sona ermesi] Kadının, kocasını boşaması. İLE/VE/||/<> Evliliğin sona ermesi. Erkeğin, karısını boşaması. )


- İFTİHÂR (ETMEK)/MEMNUNİYET değil/yerine/= KIVANÇ (DUYMAK)/ÖVÜNÇ, ÖĞÜNMEK


- İFTİRA ile/ve/||/<> ÇAMUR ATMAK


- İFTİRA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İDDİA


- [ne yazık ki]
!İFTİRA ile !İFK

( Birine, aslı olmayan bir suç yükleme. İLE Bir suçu, birine yükleme. )


- BÜHTÂN ile KARA ÇALMA/KARALAMA, YALAN

( YALAN, İFTİRA )


- İFTİRA ile/ve KARALAMA/KARAMA/KARA ÇALMAK/KARA SÜRMEK

( !TAKVÎL[çoğ. TAKVÎLÂT], İSNÂD[çoğ. İSNÂDÂT] ile/ve ... )


- İFTİRA ile/ve/değil/||/<> YANLIŞ ANLAŞILMA


- İFTİRÂS[Ar.] ile İFTİRÂZ[Ar. < FARZ]

( Yırtıp paralama, zorla yere yıkma. İLE Gerekli sayma, farz kılma. )


- İĞFÂL ile/değil/yerine/>< İFÂ

( Bir kadını aldatma, baştan çıkarma. | Bir ya da kadının ırzına geçme; tecavüz etme. | Aldatma, ayartma, kandırma, baştan çıkarma. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bir işi yapma, yerine getirme. | Ödeme. )


- İGİT[Oğuz] = YALAN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- IGNORANCE vs. TO BE FAR


- IGNORANCE vs./and HATRED/SPITE/GRUDGE


- IGNORANCE vs./and TRADE/COMMERCE


- IGNORE vs. NEGLECT


- İĞRETİ" ile/değil EĞRETİ/İĞRENÇ


- İĞTİLÂF[Ar.] ile İHTİLÂF[Ar. < HİLÂFET, çoğ. İHTİLÂFÂT] ile İTİLÂF[Ar. < ÜLFET, çoğ. İTİLÂFÂT]

( Kılıf içine girme. İLE Ayrılık, uymayış/uymama, anlaşmazlık, aykırılık. İLE Alışma, ülfet etme. | Uyuşma, uygunluk. )


- İGTİMÂD/İGMÂD[Ar. < GIMÂ] | İĞTİLÂF/İGLÂF[Ar. < GILÂF] [Ar.] ile İTİMAD[Ar. < AMD]

( Kınına/kılıfına sokma. İLE Dayanma, güvenme. | Emniyet, güven. )


- İĞTİNAM[Ar.] değil/yerine/= YAĞMA


- İHÂLE ETMEK ile/ve EMÂNET ETMEK


- İHANET ETMEK değil/yerine/= SATKINLIK ETMEK


- [ne yazık ki]
İHÂNET ile/ve/değil CEHÂLET

( Kimse, kimseye ihanet edemez. Ancak kendi, kendine eder. )


- İHÂNET ile/ve/<> GÜNAH


- İHÂNET ile/değil MUHÂLEFET


- İHÂNET değil/yerine/>< SADÂKAT

( Sözler verilir, sözler unutulur; gün gelir, ihânet eden, sadâkat ister. )


- İHÂNET değil/yerine/>< SEVGİ

( İhânet, sevgiyi öldürür. )

( KÂBİL >< HÂBİL )


- İHÂTA değil/yerine/= KAVRAYIŞ/ANLAYIŞ

( Bir şeyin etrafını çevirme, sarma, kuşatma. | Tam kavrayış, anlayış, geniş bilgi. )


- İHBAR ile/ve/değil DEDİKODU

( [not] DENUNCIATION vs./and/but GOSSIP )


- İHBAR ile/ve/değil İKAZ


- İHBAR ile/ve İTİRAF

( DENUNCIATION vs./and CONFESSION )


- İHKAK-I HAK[Ar.] ile/ve/||/<>/> YARGILAMA

( Bir hakkı, usûlü dairesinde yerine getirme, mürâfaa ve muhâkeme sonucunda, ispat ve izhâr etme. )


- [ne yazık ki]
İHLÂL ile/ve/||/<> JUS COGENS İHLÂLLERİ


- İHLÂS:
YANLIŞIN KARŞITI değil YALANIN KARŞITI


- İHLÂS ve/<> EYLEM

( İhlâs, bir eylemi, o eylemin özüne özgü kılmaktır. )


- İHLÂS ve/||/<>/> İSLÂM[< SLM] ve/||/<>/> İMÂN[< EMN] ve/||/<>/> İKÂN[< YAKÎN] ve/||/<>/> İHSÂN[< HÜSN]

( Elimizde ve dilimizde. VE/||/<>/> Zihnimizde.[İSLÂM: Bilinçli ihlâs.] VE/||/<>/> Kalbimizde. VE/||/<>/> Kalbimizde. VE/||/<>/> Kalbimizde. )

(

)


- İHLÂS ve/||/<> SEKÎNE


- İHMAL ile GÖZARDI

( NEGLIGENCE vs. TO IGNORE )


- [ne yazık ki]
İHMAL ile/ve/||/<>/> İHLÂL


- İHMÂL ve/||/<>/> İHTİMÂL/OLASILIK (ARTIŞI)


- İHMAL ile/ve/> İKİLEM

( NEGLIGENCE vs./and/> DILEMMA )


- [ne yazık ki]
İHMAL ile/ve/<> İŞGÜZARLIK


- İHMAL ile/ve/değil/>/< OLASI KAST


- İHMAL değil/yerine/= SAVSAKLAMA/SAVSAMA


- İHMAL ile TERK

( NEGLIGENCE vs. ABANDONMENT )


- İHMAL[Ar.] ile/değil/yerine/>< İMAR[Ar.]


- İHMÂLÎ ile/ve/<> İCRÂÎ


- İHTÂ'[Ar.] ile İHTÂR[Ar. < HUTÛR | çoğ. İHTÂRÂT]

( Hataya düşürme/düşürülme. | Yanılma/yanıltılma. İLE Anımsatma. | Dikkatini çekme, tenbih. )


- İHTÂR[Ar.] değil/yerine/= UYARI/UYARMA


- İHTİBÂRSIZ İHTİYÂR ile/değil/yerine İHTİYÂR

( Deneyimsiz/ihtibarsız ihtiyâr, ne doğru, ne de sağlıklı olur. )


- İHTİKAR[Ar. < HAKARET] ile İHTİKÂR[Ar.]

( Hor, hakir görme. | Hakarete katlanma. İLE Halkın, yiyecek ve içecek gibi zorunlu gereksinimlerini ucuz ucuz toplayıp, fırsat bulunca pahalı satma, vurgunculuk, boğuntu, madrabazlık. )


- İHTİKÂR ile İHTİLAS

( Vurgunculuk, vurgun. İLE Aşırma, para aşırma, aşırtı. )


- İHTİLÂF[< HİLÂFET] -ile

( AYRILIK, UYUŞMAZLIK, ANLAŞMAZLIK, AYKIRILIK )


- İHTİLÂF ile HİLÂF

( Köke ilişkin. İLE Basit bir konuya ilişkin. )

( Delillendirilen. Müdellel. İLE Delillendirilmeyen. Gayr-ı müdellel. )

( Kişiler arasında. İLE Yöntem(usûl) ve ilkelerde. )

( Olabilir. İLE Olmamalı. )


- İHTİLÂF ile İRTİDÂD[< REDD]


- İHTİLÂF yerine İTTİFAK


- İHTİLÂF ile TEFRİKA


- İHTİLÂL ile/ve/değil/yerine/||/<>/> İNKILÂP

( Başlar ve biter. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Sürer. )


- İHTİMAL DAHİLİNDE[Ar.] değil/yerine/= OLASILIK İÇİNDE


- İHTİMÂL değil/yerine/= OLASILIK


- İHTİMAM[Ar. < HEMM] ile/ve/||/<>/>/< İTİBAR[Ar.]


- İHTİMAM ile/ve/||/<>/< İHTİYÂR


- İHTİMAM[< HEMM] ile/ve/||/<> İTİNÂ[< UNİYY]

( Dikkatle, çabayla çalışma, özenle iş görme. İLE Çok dikkat etme. )


- İHTİMÂM[Ar. < HEMM] (GÖSTERMEK) değil/yerine/= ÖZEN (GÖSTERMEK)


- İHTİRAS ile İTİRAZ


- İHTİSÂR[Ar. < HASR]/İKTİSÂR/SIMPLIFICATION[Fr., İng.] ile KISALTMA

( Kısaltma tekniği. )


- İHTİTÂB[Ar. < HUTBE] ile İHTİTÂB[Ar. < HATAB]

( Nikâhla isteme. İLE Odun toplama, odun kesme. )


- İHTİYAÇ ve/=/<> İHTİYÂR

( İhtiyârımız[Hayır! deme bilgisi/gücü], bizi biz yapan, en öncelikli işleyiş, gereksinim ve bilgimizdir[mârifet]. )


- İHTİYAÇ ile/ve/||/<>/> İMTİYÂZ


- İHTİYACA CEVAP VERMEK değil/yerine/= GEREKSİNİMİ KARŞILAMAK


- İHTİYÂR SAHİBİ (OLMAK/OLAN) ile/ve/<>/|| TASARRUF SAHİBİ (OLMAK/OLAN)


- İHTİYÂR ile/ve DENGELİ(İTİDALİ/İTİDALLİ) İHTİYÂR


- İHTİYÂR ve/||/<> EDEBİ KORUMA/MUHAFAZA, SÜRDÜRME


- İHTİYÂR ve/||/<>/> İFFET


- İHTİYÂR[Ar.] ile/ve/||/<> İSTİMSÂK[Ar.]

( "Hayır!" deme bilgisi/becerisi, isteği. İLE/VE/||/<> Kendini/nefsini tutma. )


- İHTİYÂR ile/ve/||/<>/> SABIR


- İHTİYÂR ile/ve/||/<>/>/< TAKDİR


- İHTİYÂRÎ/TAHYİRÎ HÜKÜMLER:
CEVAZ ile/ve/||/<> İBÂHE/MUBAH ile/ve/||/<> NEDB ile/ve/||/<> İSTİHSAN ile/ve/||/<> TABİÎYET ile/ve/||/<> HELÂL


- İHTİYÂR/İRÂDE ile/ve/değil/||/<> TASARRUF


- İHTİYÂRLAR HEYETİ değil İHTİYÂR HEYETİ

( İhtiyâr, "yaşlı" demek değil "ne yapmayabileceğini bilen" demektir. )


- İHTİYAT KAYDI İLE değil/yerine/= SAKINARAK/SAKINILARAK


- İHTİYÂT ile/ve/||/<>/< İHTİYÂR


- İHTİYÂT ile/ve/||/<>/> KANUN


- İHTİYATEN ile İHTİYATÎ

( Her duruma, her olasılığa karşı, ileriyi düşünerek. İLE İlerisi düşünülerek yapılan. )


- İHTİYATÎ TEDBİR değil/yerine/= SAKINTIL ÖNLEM


- İHTİYAT/Î[Ar.] değil/yerine/= SAKINTI/L


- İHYÂ ile/||/<> İHYÂEN ile/||/<> İHYÂ-YI MEVÂT ile/||/<> MÜTEVECCİHAN

( Diriltme, canlandırma, tazelik verme. İLE/||/<> (Ham arazinin) ıslahıyle iktisap. İLE/||/<> İşlenmemiş toprağı ekime elverişli bir duruma getirme, işleme. İLE/||/<> Dönülerek. )


- İHZÂR[Ar. < HUZÛR] ile İHZÂR[Ar.]

( Hazırlama, hazır etme/edilme. | Huzura getirme. Birinin mahkemeye davet edilmesi. İLE Gevezelik etme, saçmalama. )


- Kaba-saba konuşacak kadar yalnız değilsin! Haddini bil de KONUŞ!!!


- İKAL ile/ve/||/<> AKIL

( İçten. İLE/VE/||/<> Dıştan. )


- İKÂME (ETME) değil/yerine/= ORNATMA

( Bir türün yerine onun değişik bir biçiminin geçmesi. | [kimya] Molekülün geri kalan bölümünde değişikliğe yol açmadan, bir atom ya da bir kök yerine bir başka atom ya da kökün geçmesi. | [mat.] Bir cebirsel ifadenin yerine bir başkasını koyma işlemi. )


- İKÂME ile/ve/<> İDÂME


- İKÂME[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İKMAL[Ar.]


- İKÂMETGÂH İLMÜHABERİ[Ar.] değil/yerine/= KONUT/OTURUM/YERLEŞİM BELGESİ


- İKÂMETGÂH[Ar. + Fars.]/MESKEN[Ar.] değil/yerine/= KONUT


- İKFÂL[Ar.] ile İKFÂL[Ar.] ile İKFÂR[Ar. < KÜFR]

( Kilitleme/kilitlenme. İLE Kefil kılma, tekeffül ettirme. İLE Birine kâfir deme/denilme. )


- İKİ) AYAK > (İKİ) EL ile/ve/||/<>/> İFFET[Ar. < ŞEHVET] ile/ve/||/<>/> ŞECAAT[Ar. < ÖFKE]

( ... İLE/VE/<>/> Kendini (")savunur/korur("). İLE/VE/<>/> Haksızlığa gösterilen öfke. [Hakk'ı savunur/korur.] )

( ... İLE/VE/<>/> Temizlik. | Namus. İLE/VE/<>/> Yiğitlik, yüreklilik, koçaklık. )


- [ne yazık ki]
İKİ BÜYÜK YANLIŞ(IMIZ):
DÜŞÜNMEDEN HAREKET ETMEK ve/||/<> HİÇ HAREKET ETMEDEN, SADECE/BOŞ BOŞ "DÜŞÜNMEK"


- [ne yazık ki]
İKİ "ÇETE":
"HIRSLI" ile/ve/||/<> HIRSIZ


- İKİ (EN BÜYÜK) "ENGEL"/TEHDİT ile/ve/||/<> İKİ (EN BÜYÜK) "ENGEL"/TEHDİT

( Önce, Kadın; Sonra, Ölüm. İLE/VE/||/<> Önce, Kadın; Sonra, Ölüm. )

( Erkek için. İLE/VE/||/<> Kadın için. )


- [ne yazık ki]
2 x 2 = 4 "ETMESİN" ile/ve/||/<>/> 2 x 2 = 5 "ETSİN"
("DİLEĞİ/BEKLENTİSİ")


- İKİ KİŞİ ARASINDAKİ İLİŞKİYE/İLETİŞİME:
[ne yazık ki]
| "BEL ALTI/NDAN" "BAKAN/YAKLAŞAN" ile/ve/||/<> "KARINDAN" "BAKAN/YAKLAŞAN" ile/ve/||/<> "ZİHİN/DEN" "BAKAN/YAKLAŞAN" |
ile/değil/yerine/><
KALP/TEN BAKAN/YAKLAŞAN

( [ne yazık ki]
| "Eşeysel/cinsel ilişki ("olarak") görür." İLE/VE/||/<> "Çıkar ilişkisi ("olarak") görür." İLE/VE/||/<> "İdeolojik ilişki ("olarak") görür." |
İLE/DEĞİL/YERİNE/><
Yalnızca/koşulsuz, ilişki görür. / Yalnızca/koşulsuz, saygı ve sevgi ilişkisi görür. )


- İKİ KİŞİ ARASINDAKİ İYİLİK KURALLARI:
BİRİNİN ve/||/<> ÖTEKİNİN

( Verdiğini, hemen unutması. VE/||/<> Aldığını, hiç unutmaması. )


- 2 KİŞİ OLARAK KONUŞMAK/KONUŞULAN ile 3 VE ÜZERİ KİŞİNİN BULUNDUĞU ORTAMDA KONUŞMAK/KONUŞULAN


- 2./3./4.:
"MAHKEME" değil DURUŞMA


- İKİ SORUN:
ADÂLETSİZLİK ile/ve/||/<> ANLAMSIZLIK

( Tüze(hukuk) ile sağlanmaya/çözülmeye çalışılmaktadır fakat hukuka ulaşılamamıştır. İLE/VE/||/<> Sanat ile giderilmeye çalışılmaktadır fakat ne yazık ki, sanat, kişilere ulaşamamıştır. )


- İKİ TANE HATALARIM VAR değil İKİ HATAM VAR


- İKİ TARAFLILIK ile/ve ÇOK TARAFLILIK


- İKİ TERAZİNİN KEFESİ GİBİ" değil "TERAZİNİN İKİ KEFESİ GİBİ"


- İKİ YAN ile/ve/||/<> İKİ UC


- [ne yazık ki]
İKİ YANLIŞ!:
SUSULACAK YERDE, KONUŞMAK ve/||/<> KONUŞULACAK YERDE, SUSMAK


- İKİ YIL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALTMIŞ YIL

( Konuşabilmek için gerekli zaman. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Susabilmek ve susabilmeyi anlayabilmek için geçen [ya da bu kadar uzun sürmeyebilecek] zaman. )


- İKİLEM ile İKİLEME ile İKİLİ ile İKİRCİK

( DILEMMA/CONFLICT vs. DUPLICATE/DOUBLING vs. DOUBLE/DUAL/BINARY/BILATERAL vs. HESITATION/INCERTITUDE )


- İKİLEM ile/ve/||/<> İKİRCİK

( DILEMMA vs. HESITATION )


- İKİLEMLİ ile/değil İKİLİ


- İKİLİK/DUALİTE[Fr./İng.] ile İKİLEŞİM/DİKOTOMİ[Fr./İng.]

( İkilik. İLE Çatışan ikilik. )


- TASIMIN/KIYASIN OLANAKLILIĞI:
İKİLİLERDE ile/ve/değil/||/<>/>/< ÜÇLÜLERDE


- İKİNCİ BİR SÖZ ile/ve/||/<> BAŞKA BİR SÖZ ile/ve/||/<> AYKIRI BİR SÖZ


- İKİNCİ ile/ve/||/<> ÇİFTE


- İKİNCİ/L EL(LER)DEN ÖĞRENMEK ve/||/=/<>/> ÖĞRENMEMEK


- İKİNCİL KAYNAKLARLA:
ÇÖZÜMLEME değil/yerine BETİMLEME

( İkincil kaynaklarla, belki betimleyici(tasvirî) çalışmalar yapılabilir fakat çözümleyici(tahlilî) çalışmalar yapılamaz! )


- İKİNCİL KORUMA ile İNSANİ KORUMA ile GEÇİCİ KORUMA

( YUKK 63 ile ... ile ... )


- İKİRCİK/TEREDDÜT[Ar. < REDD] ile TEMKÎN[Ar. < MEKÂNET]

( Kararsızlık. İLE Yerleşme, yer tutma, mekânlanma.| Ağırbaşlılık. | İhtiyat, tedbir. | Televvünden kurtulup huzur ve sükûna mazhar olmuş kişi, kendini yalnızca Hakk yoluna adamış olan kişi. )


- İKİRCİK ile/ve/||/<> ÇATIŞMA


- İKİRCİK ile ÇEKİNCE

( HESITATION vs. DRAWBACK/AVOID )


- İKİRCİK(TEREDDÜT) ile/değil DÜŞÜNÜYOR OLMAK


- İKİYÜZLÜLÜK ile/ve/>/değil/yerine GÖSTERİŞ BUDALALIĞI


- İKİYÜZLÜ/LÜK ile/ve/değil/||/<>/>/< KORKAK/LIK


- İKİZLER('İ)/TEV'EM[Ar.]


- İKNA OLMA(MA)K ile "AKLINA YATMA(MA)K"

( Kişileri kandırmak, kandırılmış olduklarına ikna etmekten daha kolaydır. )


- İKNA ile İTİRAZ


- İKNÂ ile/ve/||/<>/> KÂNİ

( Bir konuda birinin inanmasını sağlama, inandırma, kandırma. İLE/VE/||/<>/> Kanmış, inanmış. )


- Konuşa konuşa anlaşmak için KONUŞ!!!


- İKRAM ile/ve İNFÂK

( Birey. İLE/VE Aydın. )


- [ne] İKRAR ne de İNKÂR


- İKRAR ile/ve/||/<> İTİRAF


- İKRAR ve TEKRİS


- İKTİBÂS[Ar.] ile/ve/<> İKRAZ[Ar.]

( Ödünç alma. | Alıntı. İLE/VE/<> Borç ya da ödünç verme. )


- İKTİBÂS ve/< İNTIBAK[Ar. < TIBK: Tıpkı, aynı. | çoğ. İNTIBÂKAT]

( Alıntı, uygunluk gerektirir. )

( Teşbihte, hata olmamalı/olmaz! )


- İKTİBÂS[Ar.] ile/ve/<> İSTİKRAZ[Ar.]

( Ödünç alma. | Alıntı. İLE/VE/<> Ödünç alma, borçlanma. )


- İKTİBÂS ile İSTİMLÂK[< MİLK]

( Ödünç alma. | Bir sözcüğü, tümceyi ya da bunların anlamlarını, olduğu gibi alma/aktarma. İLE Bir yeri satın alma, mülk alma. | Kamulaştırma. Devletin, genelin yararına olarak bir şeyi sahibinden satın alması. )


- İKTİBÂS ve MEHAZ[< AHZ | çoğ. MEÂHİZ]

( Ödünç alma. | Bir sözcüğü, tümceyi ya da bunların anlamlarını, olduğu gibi alma/aktarma. VE Bir şeyin alındığı, çıkarıldığı yer; kaynak. [Bir yapıt yazılırken başvurulan.] )


- İKTİBÂS ile/ve/<> TAKLİT


- İKTİDÂR ile/ve İHTİYÂR


- İKTİDARDA KALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İTİBARDA KALMAK


- İKTİSÂB[< KESB] değil/yerine/= KAZANMA, EDİNME


- İKTİZÂ[Ar. < KAZÂ] ile/ve/<> İKTİFÂ[Ar. < KİFÂYET]

( Gerekli olma, gerekme. İLE/VE/<> Yetinme. | Kanma. )


- İKTİZÂ ile/ve/||/<> TAHYİR ile/ve/||/<> VAZI


- İKTİZÂZ[Ar.] ile/ne yazık ki !İKTİZÂZ[Ar.]

( Cildin bozulması. İLE/NE YAZIK Kİ Irza geçme. )


- İLAÇ ile/ve/||/<>/> KODEKS

( ... İLE/VE/||/<>/> Tedavi edici etkisi kesin olarak kabul edilen ilaçların formüllerini, fiziksel ve kimyasal özelliklerini, tanınma etkileşimlerini, saflık kontrollerini, ölçü belirlemelerini ve saklama koşullarını içeren resmî kuruluş tarafından onaylı başvuru kaynağı. )


- YASALAR/KANUNLAR:
"İLÂHÎ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/⊇/< BEŞERÎ/İNSANİ

( (Olan ve olması gereken...
Belirli ve yaygın bir kesime. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/⊇/< [ne iyi ki] Herkese. )

(Çoğunluk/yaygın/baskın olmasına karşın olmaması gereken...
Herkese. İLE/VE/||/<> [ne yazık ki] Belirli bir kesime. )


- İ'LÂM[Ar. < ELEM] ile İ'LÂM[Ar. < İLM] ile ÎLÂM[Ar.]

( Elem/keder verme. İLE Bildirme/bildirilme, anlatma. | Bir davanın, mahkemece nasıl bir yargı ve karara bağlandığını gösteren resmi belge. İLE Düğün yemeği. )


- İLÂM[Ar.] değil/yerine/= YARGI BELGESİ


- İLÂN[Ar.]/ANONS[Fr. < ANNONCE] değil/yerine/= DUYURU/DUYURMAK/DUYUT

( Söz ve yazı yoluyla verilen kısa haber. )

( ANONSE[Fr.]: Bildirilmiş, ilân edilmiş. )


- İLÂN ile REKLÂM


- İLÂN[AR.] ile/ve/||/<>/> İCAP/İCAB[AR.]


- İLÂN ile İLÂM

( Duyuru. | Açıkça bildirme/duyurma. İLE Bildirme, anlatma. | Bir davanın, mahkemece nasıl bir hükme bağlandığını gösteren resmi belge. )


- İLÂN ve/||/<>/> İSTİLÂB

( Açığa çıkarma. VE/||/<>/> Kapma, kaparak alma, alınma. )


- İLÂN[AR.] ile/ve/||/<>/> KABUL[AR.]


- İLÂN ile/ve/||/<> TEBLİĞ


- İLBAY/VALİ[Ar.]/SATRAP[Fars.] ile/ve İLÇEBAY/İLÇEBAŞ/KAYMAKAM[Ar.]

( VALİ[< VELİ: Koruyup kollayan.] ile/ve ... )

( TEKFUR[Bizans döneminde] ile/ve ... )

( [Slav] VOYVODA ile/ve ... )

( EMİR ile/ve ... )

( ÂRENG ile/ve ... )


- İLCAM[Ar.] değil/yerine/= GEMLEMEK, DİZGİNLEMEK


- İLE BİRLİKTE ile/ve/değil/||/<>/< İLE BİR


- ... İLE SINIRLI OLDUĞUNU:
DİLE GETİRMEK ile/ve/||/<> ANIMSATMAK


- ... İLE BAŞ ETMEK ile MÜCADELE ETMEK


- İLELEBET[Ar.] değil/yerine/= SÜRGİT


- İLENÇ/BEDDUA ile/ve/değil/||/<> İĞRENÇ


- ILENÇ/İLENÇ ile YAKINMA
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Belirli bir konuya özgü görüşünün hatalı olduğu anlaşıldığında, salık veren kişiye yöneltilen yakınma. İLE ... )


- İLERİ "DÖNELİK" değil İLERİ DÖNÜK/YÖNELİK


- İLERİ GİTME! ve/||/<> GERİDE KALMA!

( [vururlar] Başına. VE/||/<> Kıçına. )


- İLERİ SÜRME = İDDİA = ASSERTION[İng., Fr.] = BEHAUPTUNG[Alm.] = ASSERTIO < ASSERERE[Lat.]


- İLERİ ile/ve/değil KAPSAYICI


- İLERİCİ/LİK ile/ve/||/<>/< ÖZGÜRLÜKÇÜ/LÜK


- İLERİDE OLUR" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ŞİMDİ YAPARSA/M OLUR


- İLERLEME [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- İLERLEME [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- İLERLEME ile ÇOĞALMA


- İLERLE(T)ME ile/ve/||/<> GENİŞLE(T)ME


- İLERLEME ile/ve/değil YOL ALIŞ


- İLERLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SÜRDÜRMEK


- İLETİŞİM KURAMADIK" ile/değil/||/<>/> ANLAŞAMADIK


- İLETİŞİM TÜRLERİ:
KİTLE İLETİŞİMİ ile/ve/değil/||/<>/< ÖRGÜTSEL DÜZEY ile/ve/değil/||/<>/< ÖBEKLERARASI DÜZEY ile/ve/değil/||/<>/< KİŞİLERARASI DÜZEY ile/ve/değil/||/<>/< KİŞİSEL DÜZEY


- İLETİŞİM = COMMUNICATION[İng., Fr.] = KOMMUNIKATION[Alm.] = COMUNICAZIONE[İt.] = COMUNICACIÓN[İsp.]


- İLETİŞİM ile/ve/||/<>/>/< ULAŞIM ile/ve/||/<>/>/< ENERJİ

( İnsanlığın/bilginin/aklın gelişim, araç ve kaynak yönetimindeki önceliklerindeki/sıralamasındaki üç temel alan. )


- [ne yazık ki]
İLETİŞİMSİZLİK:
"ANLAMSIZ KIRGINLIKLAR" ve/||/<> "BEKLENTİ" ve/||/<> "ZAMAN KAYBI"


- İLGİ (ALANI) ile/ve/||/<>/> ETKİ (ALANI)


- İLGİ ve/> (DÜZGÜN) UYGULAMA

( İlgi bir kez uyandığında, düzgün uygulama onu izler. )


- İLGİLENDİRİR ile BAĞLAR