
Tekstil'deki FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 830 başlık/FaRk ile birlikte,
830 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(3/5)
- GİYSİ ile/ve/||/<> TUHAFİYE[Ar.]
( Çorap, mendil, eldiven gibi giyim ile kurdele, dantel gibi giysi süsüne yarar şeyler. )
- GİYSİ ile YAPIK
( ... İLE Belleme. | Yeniçeriler'in giydikleri üstlük. )
- GÖKE(BARÇA[İt. < BARZA]) ile/ve KUKA[Yun.]
- GÖMLEĞİN KOL DÜĞMELERİNDE -ile
( BİLEK İLE DİRSEK ARASINDA KALAN DÜĞMEYİ KAPALI TUTMAK )
- GÖMLEK ile/ve/<> PLASTRON[Fr. < İt.]
( ... İLE/VE/<> Erkek giyiminde, gömleğin göğüs tarafının üzerine takılan parça. )
- GÖMLEK ile TESPİT(/DELİ) GÖMLEĞİ
- GÖVEM ERİĞİ/GEYİK DİKENİ/AKDİKEN ALIÇ[Fars. < ALUÇA] ile ALIÇ[Fars. < ALUÇA]
( Hünnapgillerden, kırlarda kendiliğinden yetişen, hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan, sert odunlu bir ağaç. İLE Bu ağacın mayhoş yemişi. )
- GÖZ ile/||/<> GÖZE
( Suyun çıktığı yer, kaynak. İLE/||/<> Gözlü, pınar, çeşme. | İlkbaharda çıkıp yazın kaybolan su. | Örme, örgü, yama. | Süzgeç. | Hücre. )
- GÜVE ile AY GÜVESİ
( Kurtçuğu, yapağı, kumaş ve dokuma yiyen, pulkanatlılardan bir böcek. İLE ... )
( CLOTHES MOTH vs. MOON CLOTHES MOTH )
( TINEA PELLIONELLA cum ... )
- GÜZEL/LER ile/ve/||/<>/> GÜZELLİK
( Duyumsanan/görülen, görerek. İLE/VE/||/<>/> Düşünülen, düşünerek. )
- HABB/E[Ar.] değil/yerine/= EVİN
( Tahıl tanesi. | Su kabarcığı. | Karagöz, Matiz, Külhanbeyi tiplerinin, "Yemek yemek" anlamında kullandığı söz. | Dervişlerin giydiği haydâriye'nin yakasına takılan iki yuvarlak taş.[Bu taşlar, necef ya da akik olur.(Haseneyn'in muhabbetine nişâne)] )
- HALI ile/ve KİLİM ile/ve SUMAK
- HALI ile NAH[Fars.]
( ... İLE Değerli kumaşlardan yapılan bir çeşit halı, kilim. )
- HALI/KİLİM ile/ve BERCED[Ar.]
( ... İLE/VE Kalın kilim. | Türk halısı. )
- HARÎM[Ar.] ile HARÎM[Ar.]
( Saygısız, çekinmez, kayıtsız. İLE Biri için kutsal olan şeyler. | Harem dairesi, harem. | Evin içi gibi başkasına kapalı olan yer. | Bir evin civârı. | Avlu. | Ortak, şerîk. | Hacıların, hac zamanında büründükleri örtü. )
- HARMANİ/YE, PELERİN değil/yerine ÜST GİYSİSİ
( Gövdeyi saran, kolsuz ve bazen kukuletalı bir çeşit üst giysisi. )
- HAŞA ile HÂŞÂ
( Kalın kumaş parçası. İLE Asla. )
- HAŞIL -ile
( Dokumacılıkta kullanılan, unlu ya da çirişli sıvı. [ÇİRİŞ: Çirişotunun kökünün öğütülmesiyle yapılan ve su ile karıştırılarak tutkal gibi kullanılan, esmer, sarı bir toz.] )
- HATÂYÎ[Ar.] ile Hatâyî[Ar.]
( Hatay kumaşı. | Süslemede/tezhipte açılmış nilüferi andıran bir çiçek motifi. | Tezhipte, merkezini hatâyî denilen çiçek motifi işgal etmek üzere birbirine geçmiş spiral dallardaki çiçek motiflerinden oluşan süsleme tarzı. | Güzel sanatlarda kullanılan ve Çin'de pirinçten yapılan bir kâğıt cinsi. İLE Hatay'a ait, Hatay ile ilgili. )
- HATİCE SULTAN ve/<> MERLING (ve YAZIŞMALARI)
- HÂV[Ar.] ile PÜRZ[Ar.]
( Şeftalide olduğu gibi bazı meyvelerin üstündeki ince tüy. | Çuha ve benzeri kumaşların ters yüzünde bulunan tüy. İLE Kumaş tüyü/hâvı. )
- HAVLU ile/değil AVLU[Yun.]/HANAY/SAHN[Ar.]/HAYAT[Ar. < HIYÂT]
( Gövdenin çeşitli yerlerinin kurulanmasına yarayan dokuma bez. İLE Bir yapının ya da yapı öbeğinin ortasında kalan, üstü açık, duvarla çevrili alan. )
- HAVLU ile/ve/<> DİVİTİN
( ... İLE/VE/<> Bir yüzü havlı, pamuklu kumaş. )
- HAVLU ile/ve/değil PEŞKİR[Fars. PÎŞ-GÎR]
( ... İLE/VE/DEĞİL Havlu olarak kullanılmasının yanısıra, elbezi ya da peçete olarak da kullanılabilmektedir. | İnce havlu. )
- HAVLU PEŞTAMAL[Fars.]
- HAVLU ile/değil PEŞTAMÂL[< Fars. PÜŞT-MÂL), MİZER/NİTÂK[Ar.]
( ... İLE/DEĞİL Hamamda, örtünmek ve kurulanmak için kullanılan ince dokuma. | İş yaparken, bele bağlanan, uzun, geniş dokuma. | Başa örtülen dokuma. )
( PÎŞ-GÎR[PEŞKİR şeklinde galat olarak kullanılmıştır.] ile PÜŞT-MÂL[: Arka örten/silen şey.] )
- HEDİYE[Ar.]/PEŞKEŞ[Fars.] değil/yerine/= ARMAĞAN
( MUNUS[Lat.]: Armağanlaşmak. )
- HELÂ/HALÂ[Ar.]/KENEF[Ar. < KENİF]/KERİZ[Fars. < KARIZ]/AYAKYOLU/WC/TOILET[İng.]/00[Fr.]/TUVALET[Fr.] ile MEMİŞHANE ile TUVALET
( Ayakyolu. İLE Gece giysisi. )
- HEYBE[Ar. < AYBE] ile HEYBET[Ar.]
( Omuzda taşınan, içine öteberi koymaya yarayan, kilim ya da halıdan yapılmış iki gözlü torba. | Omuza geçirilebilen tek gözlü bir çanta türü. | Eril üreme örgeni.[Güney İkizdere -Rize'de] İLE Korku ve saygı uyandıran görünüş. )
- HEYBE ile HURÇ
( ... İLE Genellikle yelken bezinden yapılmış büyük heybe. )
- HİBBE[Ar. < HİBEB] ile HİBE[Ar. < HİBÂT]
( Paçavra, kesilmiş kumaş parçası. İLE Bağışlama, bağış. )
- HİCÂB[çoğ. HÜCÜB] değil/yerine/= UTANMA, SIKILMA | PERDE | AYIP | SÜLÛKA ENGEL OLA(BİLE)N HERŞEY
- HİLÂL değil/yerine/= YENİAY/AYÇA
( Hilâl. | Bayrak ve sancak direklerinin tepesindeki pirinçten yapılmış ay yıldızlı süs, alem. )
- HIRKA -ile
- HIRKA ile ABA
( Dervişlerin giydiği. İLE Gövdeyi korumak üzere giyilen. )
- HIZLI MODA ile/değil/yerine/>< YAVAŞ MODA
( )
( Gerçek Bedel[The True Cost] ve Irmak Mavisi[River Blue] belgesellerini de izleyelim, bilgilenelim, bilinçlenelim, çevremize duyuralım! )
- HÖL ile HÖLLÜK
( Yaşlık, nem. İLE Bazı yerlerde, bebeklerin altına, bez yerine konulan toprak. )
- HOŞ OLMAYAN ile/ve/değil/||/<>/> YAKIŞMAYAN
- HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE[Ar. < HOL] ile HÜLLE[Ar. < HULLE]
( Haller, durumlar. İLE Cennette giyilecek giysi. İLE Sazdan yapılan, kulübe. İLE Tandır bacası. İLE Kâğıt lira. İLE Abartmalı konuşma. İLE Hülleyi gerçekleştirmek. | Bir işte geçici çözüm için hileye başvurmak. İLE Gölgelik. İLE Yurttaşlar Yasası'nın kabulünden önce, kocasından üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe, bir günlüğüne nikâh edilmesi. )
- HÜNNAP ile TOPALAK
( ... İLE Hünnapgillerden, yapraklarından yeşil boya çıkarılan bir bitki. )
- HURÇ ile HURUÇ[Ar.]
( Genellikle yelken bezinden yapılmış büyük heybe. İLE Çıkma, çıkış. | Göç. )
- HAYDÂRÎ/YE'DE:
HÜSEYNÎ ile/<> HASANÎ
( Uzun olanı. İLE/<> Kollu, cübbe gibi olanı. )
( HAYDÂRİYE: Haydar-ı Kerrâr'ın giydiği giysi/elbise. )
- İĞ ile İĞİPLİK
( Pamuk gibi şeyleri eğirmekte kullanılan, ortası şişkin, iki ucu sivri ve bunlardan biri, çoğu kez çengelli ağaç araç, eğirmen, kirmen. | Araba okunun ekseni. | Değirmen taşının ortasında bulunan ve üstündeki üst taşa geçen demir eksen. | İğiplik. İLE Mitoz bölünme sırasında oluşan, iğ biçimindeki uzantı. )
- İĞNE ile BİZ
( ... İLE Meşin gibi şeyler dikilirken iğneye yol açmak için kullanılan, bir sapa çakılmış ince çivi gibi, kalın iğne. )
- İĞNE ile/değil/< ÇUVALDIZ[< Fars. CÜVÂL-DÛZ, BENDERZ]
( Dikim sağlayan alet. İLE/DEĞİL Çuval gibi şeyleri dikmekte kullanılan büyük iğne. )
( İğneyi, başkasına; çuvaldızı, kendimize batırmalıyız! )
- İĞNE ile/ve/değil/yerine/||/<> İBRE
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Ölçü aygıtlarında, sayı ya da im göstermeye yarayan, devingen iğne. | Çam, ardıç, sedir gibi ağaçların yaprağı. )
- İĞNE ile KIYIK
( ... İLE Kalın yorgan iğnesi. )
- İĞNE ile TOPLU İĞNE
( NEEDLE vs. PIN )
( MİHYÂT ile ... )
( SÛZEN ile ... )
- İHRAM ile/ve KEFEN
( Ölmeden önce ölmek! - MÛTÛ KABLE EN TE-MÛT )
- İK/YİK/İĞ/KİRMEN ile İP
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İp eğirmekte kullanılan araç. İLE ... )
- İKSÂ'[< KİSVET(KİSVE değil!)] ile İKSÂ'
( Giydirme, giydirilme. İLE Kasvet, sıkıntı ver[il]me. )
- İLBÂS[< LİBS]:
GİYDİR(İL)ME | ÖRTME, ÖRTÜLME [bkz. İKSÂ] -<
- İLERSÜK = UÇKUR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Donun kuşak/ip bölümü. İLE ... )
- İLMEK İLMEK (İŞLEMEK/DOKUMAK) -ile
- İMALÂT ile HASAT
- İP ile BENE[Fars.]
( İnce urgan, palamar, ip. )
- İP ile/ve/değil/<> ÇÖZGÜ/ARIŞ
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Dokumacılıkta, atkıların geçirildiği, uzunlamasına ipler. )
- İP ile FİLDEKOZ[Fr.]
( ... iLE Bir çeşit pamuk ipliği. | İskoçya ipliği denilen, ince ve sağlam pamuk ipliğinden dokunmuş olan. )
- İP ile FLOŞ[Fr.]
( ... İLE Selülozdan, yapay, parlak, bükümsüz iplik. )
- İP ile/ve/< İPLİK
( Divân şiirinde sevgilinin saçı ve canı iplik gibi düşünülür. )
( Dokuma maddelerinin, bükülmüş liflerinden yapılmış bağ. | [yerel/bölgesel dilde] İplik. | Asarak öldürme cezası. İLE Pamuk, keten, naylon vb. dokuma maddelerinin, uzun, ince liflerinden her biri. | Bu liflerin, birlikte bükülmüş ve çekilmiş durumu. | Fasulye gibi sebzelerin ya da bazı meyvelerin lifi. )
( ÂVEND ile/ve/< RİŞTE )
- İP ile ISKOTA
( ... İLE Büyük yelkenleri yönetmek için kullanılan ip. )
- İP ile/ve KATKÜT
( ... İLE/VE Cerrahide/ameliyatta kullanılan ip. )
- İP ile KOTONPERLE[Fr. < COTON PERLE]
( ... İLE Parlak ve kalın bir cins pamuk iplik. )
- İP ile/<> LİKRALI İP
- İP ile PERESE
( ... İLE Duvarcıların, doğrultu bulmakta kullandıkları çekül ipi. | Durum, derece, kerte. )
- İP ile SAVLA[İt.]
( ... İLE Gemilerde bayrakları, direğe çekmekte kullanılan ince ip. )
- İP ile/ve SİCİM
( ... İLE/VE Keten, kenevir gibi bitkilerin liflerinden yapılan ince ip. )
- İP ile/ve ŞİRÂZE[Fars.]
( ... İLE/VE Kitap ciltlerinin iki ucunda bulunan ve yaprakları düzenli tutan, ibrişimden örülmüş ince şerit. | Pehlivan kispetinin paçası. )
- İP ile TARAZ/DARAZ
( ... İLE Taramak. | Düz ve parlak bir kumaşın üzerinde bulunan tel tel iplik. Dokumanın taraktan geçirilirken kopan ipliklerinden oluşan kabartılar. | (Saç için) Dağınık, biçim verilmemiş, kabarık. | Taraz sözcüğü Anadolu halk ağzında daraz biçiminde de söylenir. Bu sözcüğün kökünde daralmak, sıkılmak, dağılmak, kopmak, üşümekten tüyleri dikilmek vb. anlamlar vardır. )
- İP ile/ve TENEF/HAYTA
( ... İLE/VE Çadır ipi. )
- İPEK ile/değil/yerine CUPRO
( Dünyanın ilk vegan kumaşı... Cupro )
- İP/KUMAŞ:
PAMUKTAN ile/<>/> MISIR PÜSKÜLÜNDEN ile/<>/> KAVAK AĞACI YAPRAĞINDAN
- İPLİK ile BUKLET
( ... İLE Bükülmüş iplik. | Bu iplikten dokunmuş giyecek. )
- İPLİK ile/ve/<> ELEMGE
( ... İLE/VE/<> Çile durumundaki ipliği yumak yapmak ya da masuraya sarmak için kullanılan ve bir eksen üzerinde dönen araç. )
- İPLİK ile KILAPTAN[Ar. KULLÂB + Fars. -dān]
( Pirinç, bakır, kalay vb. madenlerden çekilerek gümüş ve altın yaldız vurulmuş ince metal iplik. | Pamuk ipliğine sırma katılarak eğrilmiş iplik. | Bu tür iplikten yapılmış olan. )
( KULLAP/KULLAB: İplik üzerine sırma sarmaya yarar bir dolap. | Bir tür menteşe. )
- İPLİK ile PAMUKAKİ[Yun.]
( Pamuk, keten, naylon vb. dokuma maddelerinin, uzun, ince liflerinden her biri. | Bu liflerin, birlikte bükülmüş ve çekilmiş durumu. | Fasulye gibi sebzelerin ya da bazı meyvelerin lifi. İLE/VE/< Beyaz iş işlemekte kullanılan bir çeşit parlak pamuk ipliği. )
- İPLİK ile SÜYÜM
( ... İLE İğneye geçirilen, bir sap iplik. )
- İRTİDÂ'[Ar. < RİDÂ] ile İRTİDÂ'[Ar. < RIDÂ]/İRTİZÂ'[Ar. < RIZÂ] ile İRTİDÂ'[Ar.] ile İRTİDÂD[Ar. < REDD]
( Örtünme, çarşaf gibi şeye bürünme. Beğenme, seçme. | Uygun bulma, râzı olma. İLE Süt emme. İLE Yasak olan şeyden geri durma, çekinme. İLE İslâm dinini bırakarak başka bir dini kabul etme. )
- İRTİZÂ[Ar.] ile İRTİZÂ'[Ar. < RIZÂ] ile İRTİZÂ'[Ar. < RIZÂ] ile İRTİZÂH[Ar.]
( Bir şeyin eksilmesi, bir şeyden zarar/ziyan görme. İLE Beğenme, seçme. | Uygun bulma, râzı olma. İLE Süt emme. İLE Özür dileme. | Biraz bahşiş alma. )
- ETEK GİYMEK:
İSKOÇYA'DA ve YEMEN'DE
- İŞLEMEK ile/ve DOKUMAK
- İŞLEME/NAKIŞ ile/ve/||/<> BRODE
( ... İLE/VE/||/<> Kâğıt ve kumaş gibi nesneler üzerine, makine ya da el ile yapılan kabartma biçimindeki işleme. )
- İ'TİKÂF -ile
( BİR YERE KAPANIP İBÂDETLE VAKİT GEÇİRME [ÖZELLİKLE RAMAZAN'IN SON ON GÜNÜNDE CÂMİDE, MAKSÛREDE YERLERE KAPANIP İBÂDETLE VAKİT GEÇİRME] )
- JİLET[Azr.] = YELEK[Tr.]
- JİLET[İng. GILETTE] ile JİLE[Fr. GILET < İsp. JILECO < Tr. YELEK]
( İnce çelikten yapılmış, genellikle iki ağızlı keskin tıraş bıçağı. İLE Daha çok kadınların giydiği yelek. )
- KABAN[Erm.] ile KABAN[Fr. < CABAN]
( Dik yokuş. | Tepe. İLE Çeşitli kumaşlardan yapılmış, kalçaya kadar inen ve paltoya benzeyen üst giysisi. )
- KAÇAK ile KAÇIK ile KAÇINTI ile KAÇKIN
( Bir kapalı kaptan, bir borudan sızan gaz ya da sıvı. | Gizlice kaçırılmış olan mal ya da nesne. | Bağlı bulunduğu yerden ya da yasadan kaçan, uzaklaşan. | Yasaca yapılması yasak olan ya da yapılması için gerekli izin alınmayan. | Yasaca belirtilmiş gerekli gümrük ve vergileri ödenmeden bir yere sokulan ya da bir yerden çıkarılan. | Yasalara, kurallara uymayarak, gizlice. İLE İlmeği kaçmış (çorap vb.). | Bir yana kaçmış, kaymış. | Bazı davranışları dengesiz olan, zıvanasız. | Çorabın ilmeği kaçmış yeri. İLE Erken doğan kuzu. | Sızıntı, kaçak. İLE Bir yerden ya da bir işten kaçmış kişi. | Toplumdan uzak duran, toplum içine çıkmak istemeyen kişi. )
- KADD[Ar.] ile KATT[Ar.]
( Uzunlamasına kesmek. İLE Enine kesmek. )
- KADİFE/VELUR[Fr.] ile/ve ÇATMA
( Yüzeyi belirli uzunlukta bırakılmış, ham madde lifleriyle kaplı, parlak, yumuşak kumaş. İLE Bir tür döşemelik kumaş. )
- KADİFE/VELUR[Fr.] ile PELÜŞ[Fr.]
( ... İLE Bir yüzü uzun tüylü, yumuşak ve parlak, kadifeye benzer bir kumaş türü. )
- | KAFTAN ve CÜBBE | ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HIRKA
( | Sultan'da. VE Yargıç'ta. | İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Derviş'te. )
- KAFTAN ile/ve/değil/||/<> HİLAT
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Sultanların, gönül almak, ödüllendirmek için birine giydirdikleri değerli kumaştan yapılmış kaftan. )
- KAFTAN ile HİL'AT[çoğ. HİLA']
- KAKAO ||/<> BAMYA ||/<> PAMUK
- KÂLÂ[Fars.] ile KÂLE[Fars.] ile KAL'A[Ar. çoğ. KILÂ'][Fars.]
( Kumaş. | Anamal, sermaye. | Ev eşyası. İLE Kumaş. | Kelek, ham kavun. İLE Kale, hisar. | Bir şeyin aslının, temelinin, güvenliğinin sürdürüldüğü nesne.[O eser, ilmin kal'asıdır.] )
( SUIDAS[Σοῦδα]/SOUDA(SUDA):
10. yüzyılda Bizans'ta yazılmış Antik Akdeniz dünyası ile ilgili bilgi veren dev ansiklopedidir. 30.000 tanım içerip, ansiklopedik sözlük biçiminde yazılmıştır; pek çok eskiz kaybolmasına rağmen kimi kısımlar Ortaçağ Hristiyan derleyicileri tarafından muhafaza edilmiştir. Suda isminin kökeninin muhtemelen[1] Bizans Yunancasında "kale", "hisar" manasına gelen souda kelimesinden geldiği düşünülmektedir. )
- KALIN >< YUFKA ile/ve/||/<> YOĞUN >< İNCE
( Diklemesine.[On kâğıdın, üst üste konulması.] İLE/VE/||/<> Enlemesine.[On ipliğin, üst üste eğrilmesi.] )
( "(Bir şey) yufka iken (onu) delmek kolaymış, ince olanı (da) kırmak kolay. Yufka, kalın olursa (onu) delmek zormuş, ince, yoğun olursa (onu) kırmak zormuş." )
- KALKAN ile KALKAN
( Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık. | Toplum olaylarında güvenlik görevlilerinin çeşitli saldırı araçlarından kendilerini ve başkalarını korumak için kullandıkları, özel olarak yapılmış korumalık. | Koruyucu. İLE Yan yüzergillerden, büyük, yassı, derisi düğme ya da çivi denilen birtakım sivri kemiklerle örtülü balık. )
- KAMUFLAJ değil/yerine/= GİZLEYİ
- KAP[Fr. < CAPE] ile KAP ile KÂP/KÂB[Ar.]
( Giysi. İLE Mahfaza. İLE Aşık kemiği. )
( Gövdeyi omuzların üstünden çepeçevre saracak biçimde yapılan bir tür üst giysisi. | Kadınların giydiği kolsuz üstlük. İLE İçi gaz, sıvı ya da katı herhangi bir nesneyi alabilen oyuk nesne. | Kap kacak. | Türlü şeylerin taşınması ya da saklanması için kullanılan torba, kılıf, çanta, sepet, sandık vb. | Kapak, cilt. İLE Aşık kemiği. )
- KAPÜŞONLU["KAPŞON" değil!] ile/değil TOGA["TOKA" değil!]
- KAPUT[Fr. < CAPUTE] ile KAPUT
( Asker paltosu.| Otomobil, kamyon vb. motorlu taşıtlarda motoru örten açılır kapanır biçimdeki kapak. | Prezervatif. İLE İskambilde el vermeden yenme. | Kötü, bozuk, işe yaramaz. )
- KARA ÇARŞAF ile BUNKO
( ... İLE Özbekçe'de. )
- KAŞE[Fr. < CACHET] ile KAŞE
( Damga, mühür. | Belirlenmiş sürelerde çalışanlara ödenen ücret. | Toz ilaçların içine konulduğu, yutulmaya uygun, güllaçtan küçük kap. İLE Kalın, kışlık bir tür kumaş. )
- KAŞKOL[Fr. < CACHE-COL] değil/yerine/= BOYUN ATKISI
- KASNAK ile KASNAKLAMAK
( Enli çember. | Kalbur, tel vb. şeylerin tahta çemberi. | Nakış işlemek için gergef gibi kullanılan, kumaşı germeye yarayan, tahtadan çember. | Bir sütunun gövdesini oluşturan silindir biçimindeki taşların her biri. | Kıyıları oluk biçiminde pervazlı, metal ve tahtadan yapılmış çember. | Pehlivanların giydikleri kispetin bele gelen bölümü. | Makinelerde, bir milden başka mile hareket geçiren kayışların takıldığı demir çember. İLE Kasnak içine almak, çemberlemek. | Kollarını dolayarak kavramak. | Yapılarda, betonun şişmesini önlemek ve direncini artırmak için sıkıştırılmış betonun çevresini metalden bir kasnak içine almak. )
- KASTÂL[Ar.] ile KASTAR[Ar.] ile KÂSTÂR[Ar.]
( Şeker tozu. İLE Yalancı. İLE Pamuk ipliğini ya DA bezini bol ve soğuk su ile yıkayarak ağartma işi. )
- KATLAMA ile/ve/||/<> KIVIRMA
- KAV -ile
( Yılanın attığı deri/gömlek. )
- KAVUK ile/değil KOVUK
( Pamuktan yapılmış, üzerine sarık sarılan erkek başlığı. | İçi boş şey. | İdrar torbası. İLE/DEĞİL Bir şeyin oyuk durumunda bulunan iç bölümü. )
- KAVUK/ERSUSA ile/||/<> KALLAVİ ile/||/<> YUSUF
( Kavuk. İLE/||/<> Sadrazam, vezir kavuğu. İLE/||/<> Sultan, sadrazam, vezirler ve yüksek dereceli devlet erkanının giydiği kavuk. )
- KAYNANADİLİ ile KAYNANADİLİ
( Dil biçiminde, yassı ve dikenli dalları olan bir tür kaktüs. İLE Bir iğne oyası deseni. )
- KAZ AYAĞI ile KAZ AYAĞI ile KAZ AYAĞI ile KAZ AYAĞI ile KAZ AYAĞI
( Kumaş deseni. İLE Göz kenarlarındaki kırışıklık. İLE Ispanakgillerden, yaprakları kaz ayağına benzeyen bir bitki [Lat. CHENOPODIUM | Fr. ALISME | Ar. RİCL-ÜL-VEZZ]. İLE Çok kollu çengel. | Çaprazlama yapılan teyel, Hristo teyeli. | İki ayrı yolun birleşip tek yol hâline geldiği kavşak. | İki ucundan herhangi bir yere bağlanmış bir halatın, başka bir halatla ortasından terazilenmiş durumu. İLE Açık turuncu renk. | Bu renkte olan. )
- KAZAK ile KAZAK ile KAZAK[Fr. < CASAQUE]
( Kazakistan Cumhuriyeti'nde yaşayan Türk soylu halk ya da bu halktan olan kişi. | Güney Rusya'da yaşayan, Slavlaşmış bir topluluk ve bu topluluktan olan kişi. İLE Rusya'da ve İran'da ayrı bir sınıf oluşturan atlı asker. | Karısına söz geçirebilen, dediğini yaptırabilen erkek, kılıbık karşıtı. İLE Baştan geçirilerek giyilen, genellikle kollu, örme üst giysisi. )
- KEBEZLİK/KEBEZLİG ile PAMUK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Pamuk tarlası. İLE ... )
- KEDGÜ = KEDÜT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Her türlü giyilecek nesne. İLE Düğünlerde, gelinin ve damadın akrabalarının, evlenecek çiftin onuruna giydiği belirli bir giysi. )
- KEFE ile/ve/||/<> KESE
- KEFEN KUMAŞINI:
MAKASLA KESMEK değil ELLE YIRTMAK
- KEFEN ile ÎZÂR
( ... İLE Kefende, iç gömlek. )
- KEMEK ile KEMEK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İşlemeli ve çizgili pamuklu bir kumaş. İLE ... )
( Harmaniye dikilir. İLE Kıpçaklar, yağmurluk yapımında kullanır. )
- KEMER[Fars. :Bel.] ile/ve/değil KAMBERİYE
- KEMER değil/yerine/= KAYIŞ
- KEMER ile Kemer ile Kemer
( Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, ya da metalden yapılan bel bağı. | Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü. | Emniyet kemeri. | Tümsekli. | Kemiklerden oluşan yay biçimindeki yapı. | Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı. | İki sütun ya da ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı. | Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan kuşak. İLE Antalya iline bağlı ilçelerden biri. İLE Burdur iline bağlı ilçelerden biri. )
- KEMER ile KUŞAK
( NİTÂK[Ar.]: Kuşak, kemer. | Peştemal. | Kuşak yeri. | Bir çeşti Arap giysisi. )
- KENG ile KENGES ile KENGEŞ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Geniş olan. İLE Sığ. İLE Öğüt alma, düşünce, görüş alışverişi. )
- KENZİ ile
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kırmızı, yeşil, sarı ve daha pek çok renkte olabilen bir Çin kumaşı. İLE ... )
- KERİM ile PERDE
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Desenli perde. İLE ... )
- KESE[Fars. < KÎSE] ile KESE ile HAVA KESESİ
( Cepte taşınan, içine para, tütün vb. konulan, kumaştan ya da örgüden küçük torba. | Bu küçük torba miktarında olan. | Bazı şeylerin üzerine geçirilen, kumaştan çanta biçiminde kap. | Yıkanırken kir çıkartmak için ele geçirilen, gövdeyi ovmaya yarayan, bürümcükten, cep biçiminde bez. | Birinin mal varlığı. | Organizmanın bazı boşlukları. | Su bitkilerinde içi hava ile dolu olan ve bitkinin suda yüzer durumda kalmasını sağlayan şişkinlik. | Beş yüz kuruşluk para birimi. İLE Kısa, kestirme yol. İLE ... )
( POUCH vs. SAC vs. AIR SAC )
- KESİM ve/||/<>/> DİKİM
- KETEN ile KETEN KUMAŞ
( FLAX vs. LINEN )
( LINUM cum ... )
- KETEN ile KETEN[Ar. < KETTAN]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Zahmet, sıkıntı. İLE Bu bitkinin liflerinden yapılmış dokuma. )
- KETEN/KENDİR ile/ve/||/<>/> KITIK
( ... İLE/VE/||/<>/> Minder, yastık vb.ni doldurmak için kullanılan ve bazen de sıvanın içine katılan keten ve kendir lifleri. )
- KEVŞEK/KEWŞEK ile
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yumuşak ve esnek herhangi bir nesne, ince bir giysi. İLE ... )
- KEZ/GEZ ile KEZ ile KEZ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Okun üzerindeki çentik. İLE Bir yiyecekten geriye kalanlar. İLE Süslü bir Çin kumaşı türü. )
- KEZLİK ile BIÇAK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kadınların kaftanına tutturulmuş olarak sakladığı küçük bir bıçak. İLE ... )
- KILIF ile KALIP
- KILIF[Ar. < GİLÂF] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> NEVRESİM[NEV(Fars.) + RESM(Ar.)]
( Bir şeyi korumak için kendi biçimine göre, çoğunlukla yumuşak bir nesneden yapılmış özel kap; zarf. | Yolsuz bir işe bulunan sudan gerekçe. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Torba biçiminde dikilmiş, yorgana geçirilen kılıf. )
- KILIF ile PERDE
- KİLİM ile BİSÂT[Ar. çoğ. BUSAT]
( ... İLE Kilim, minder, döşeme, keçe, yaygı. )
- KİLİM ile/değil/||/<> CACALA
( ... İLE Eski parça[/partal] kumaşlardan yapılan kilim. )
- KİLİM ile/ve PALA
( ... İLE/VE Adi kilim, yaygı. )
- KİLİM ile/ve SAVAN
( ... İLE/VE Pamuk ipliğinden yapılan kalınca kilim. )
- KİLİM ile SAVAN
( ... İLE Pamuk ipliğinden yapılan, kalınca kilim. | Yaygı, örtü. )
- KİLİM ile/ve SİLİ
( ... İLE/VE Bir tür yaygı. )
- KİLİM ile/ve TATAMİ
( ... İLE/VE Japon kilimi. )
- KİMONO ile/değil HANBOK
( Geleneksel Japon giysisi. İLE/DEĞİL Geleneksel Kore giysisi. )
- KİMSEN ile SÜS
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Başlıkları süslemek için kullanılan altın varak. İLE ... )
- KİMYÂ' ile ...
( ARZUYU TERK, MEVCÛDA KANÂAT )
- KIRIK-KIRTIK
- KIRIŞ KIRIŞ -
- KIRIŞTIRMAK ile "KIRIŞTIRMAK"
( Nesnelerde.[kâğıt, giysi vb.] İLE Biriyle. )
- KIRKAMBAR ile KIRKAMBAR
( İçinde değişik türden şeyler bulunan kap ya da yer. İLE Çok konuda bilgisi olan kişi. | Çerçi. )
- KİRKİT ile TARAK
( Dokumacılıkta atkı ipliğini sıkıştırmak için kullanılan, demirden ya da ağaçtan yapılmış dişli araç. | Halı dokunurken kullanılan el tarağı. )
- KİRLİ SU ile EPRİK
( ... İLE Çamaşırın az kirli suyu. )
- KİRMAN = KİRMEN
( İp eğirmeye yarayan tahtadan yapılmış araç. )
- KIRMIZI[Ar.] değil/yerine/= AL
- KIRMIZI[Ar.] değil/yerine/= AL / KIZIL
( Parlak kırmızı renk. | Bu renkte olan. | Aşırı derecede olan. | Komünist. | Genellikle küçük yaşlarda görülen, bulaşıcı, yüksek ateşli, kırmızı renkte geniş lekeler döktüren, kuluçka dönemi üç dört gün süren tehlikeli hastalık. | Altın. )
- KIRPIK ile KIRPINTI
( Kırpılmış olan. | Bölük pörçük. İLE Kırpılan şeyden kalan küçük parça. )
- KIRPMAK ile KESMEK
( TRIM vs. CUT )
- KİŞ[Fars.] ile KÎŞ[Fars.]
( [satrançta] Bir taşı zorlama. İLE Din, mezhep. | Ok kuburu. | Keten kumaş. | Kuş yeleği. | Şimşir. | Âdet, huy, töre. )
- KISA KES, AYDIN HAVASI OLSUN değil KISA KES, AYDIN ABASI OLSUN
( ABA: Kumaştan yapılma giysi.[Aydın efesinin abası, kısa ve dizleri açıktır.] )
- KISA KOLLU ile KISA, KISA KOLLU ile OMUZ ALTI ile KOLSUZ
- KİŞİ İÇİN:
"ÇİZİLEN RESİM" ile "BİÇİLEN KAFTAN"
- KİSPET = KİSVET
( Yağlı güreşte pehlivanların giydiği, belden baldıra kadar uzanan, dar paçalı pantolon. )
- KİSVE[Ar.] değil/yerine/= KILIK
- KİSVE[Ar.] ile/ve/||/<> LİBÂS[Ar.] ile/ve/||/<> ESVÂB[Ar. < SEVB]
( Kisvet. | Giysi/giyecek. | Özel giysi/giyecek. | Kisbet, yağlı güreş yapan pehlivanların giydiği dar paçalı, meşin pantolon. | Birinin ya da bir şeyin dış görünüşü. )
( Giyecek, kılık kıyafet. | Hacıların Kâbe'de giydiği beyaz üstlük. İLE/VE/||/<> Biçim verilmiş giyecek. İLE/VE/||/<> Gövdeyi örten herhangi bir giyecek. )
- KIVRAMAK ile KIVRANMAK
( Bir nesnenin buruşup toplanması, kıvırcık duruma gelmesi. | Hızlı yürümek. | Harekete geçmek. İLE Ağrı, sancı gibi gövdesel ya da korku, heyecan gibi ruhsal nedenlerle gövdenin eğilip bükülmesi. | Acı çekmek, üzülmek. | Bir şeye çok gereksinim duymak. )
- KIVRIM ile BÜZGÜ
( ... İLE Dikişte kumaşın bir ucundan, istenilen yere kadar geçirilen bir ipliğin çekilmesi ile oluşan, kumaşın bolluğunu azaltan sık, küçük kıvrım. )
- KIYÂFET/KİSVE/ESVAP/LİBAS[Ar.}/KOSTÜM[Fr./İng. < COSTUME] değil/yerine/= GİYSİ/GİYİM/GİYECEK/OTRAN
- KIYAFET ile/değil KİFÂYET
( Giysi/giyecek. İLE Yeterli oranda olma, yetme, kâfi gelme. | Yeterlilik. )
- KIZIL ile KIZILTI
( ... İLE Bir yerden yansıyan hafif kızıl renk, solgun kızıl. | Bu renkte olan. )
- KIZILABA ile/||/<> PIRPIRI/PİRPİRİ ile/||/<> LATA
( Yeniçeri oçağına küçük yaşta giren oğlanların giydiği kırmızı abadan yapılmış giysi. İLE/||/<> Yeniçeri salma erlerinin giydiği kırmızı çuhadan yapılmış cüppe. İLE/||/<> İlmiyenin giydiği bir üstlük. )
- KIZIL/QIZIL ÇÜVİT ile AL ÇÜVİT ile KÖK ÇÜVİT ile YAŞIL ÇÜVİT ile SANG ÇÜVİT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Parlak kırmızı renk. İLE Kızıl turuncu renk. İLE Parlak mavi renk. İLE Yeşil renk. İLE Sarı renk. )
- KLOR[Fr. < CHLORE] ile KLOR HİDRAT[Fr. < CHLORHYDRATE] ile KLOR HİDRİK ASİT ile KLORİK[Fr. < CHLORIQUE] ile KLORLAMAK
( Atom numarası 17, atom ağırlığı 35,5 olan, normal sıcaklıkta gaz durumunda bulunan, halojenlerden bir öğe.[simgesi Cl] İLE Azotlu organik bir baz ile hidroklorik asitten türeyen tuz. İLE Klor ile hidrojen bileşiği (HCl). İLE Klorik asit. İLE Mikroplardan arındırmak amacıyla suya düşük oranda klor katmak. | Özellikle yünlü kumaşlara, ipliklere parlaklık vermek için klor gazına tutmak. | Savaşta insana, hayvanlara ve bitkilere zararlı olması, öldürmesi için klor püskürtmek. )
- KOİL/COIL[İng.] değil/yerine/= SARMAL TIKAÇ, SARGI
- KÖK BOYALI ile/ve DOĞAL BOYALI ile/ve KİMYASAL BOYALI
- KOLA ile KOLA ile KOLAGİLLER
( Gömlek, örtü vb. şeyleri kolalamakta kullanılan özel nişasta. | Kâğıt ya da bez yapıştırmakta kullanılan kaynatılmış nişasta bulamacı. | Kolalama. İLE Kolagillerden, Afrika'nın sıcak bölgelerinde yetişen ve kola cevizi adıyla anılan, çekirdekleri kahveden daha uyarıcı olan bazı içeceklerde ve hekimlikte kullanılan bir bitki. [Lat. COLA ACUMINATA] | Bu bitkinin yaprağından çıkarılan kokulu bir nesneyle kokulandırılan ve içine şeker, karbonat katılarak yapılan, yararsız ve zararlı "içecek". İLE Ayrı taç yapraklı iki çeneklilerden, büyük ve küçük kola ağaçları gibi birçok türü içine alan bir bitki ailesi. )
- KOLAN ile KOLANCI
( Dokuma, kenevir vb. nesnelerden yapılan, yassı ve enlice bağ. | İplikten yapılmış, üzeri işli ince kuşak. İLE Yedekçi. )
- KOLÇAK ile KOLLUK ile KOLLUK
( Yalnız başparmağı ayrı, öteki dört parmağı bir örülmüş eldiven. Ceket ya da gömlek kollarının kirlenmesine engel olmak için bilekten dirseğe kadar geçirilen eğreti/çakma kolluk. | Kadınların dirseklerine kadar taktıkları basmadan yapılan süs eşyası. | Kola geçirilen işaretli bağ, pazubent. | Zırhın kola geçirilen parçası. | Koltuk ya da sandalyenin kol konacak parçası. | Çark kolu. İLE Gömlek kollarının ucundaki iliklenen bölüm, manşet. | İş yaparken giysiyi korumak için bilekten dirseğe kadar kola geçirilen, genellikle koyu renkli kumaştan dikilmiş parça. | Kollara takılan ve dikkati çekmesi istenen görevlilerin kimliklerini gösteren şerit. İLE Güvenliği sağlamakla görevli polis ya da jandarma. )
- KOLLARI:
SIYIRMAK ile/değil KIVIRMAK
- KOMBİNEZON[Fr. COMBINAISON]/KOMBİNASYON[İng. COMBINATION] ile/değil/yerine/= DÜZENLEME | BİRLEŞTİRME
( Kadınların giydikleri kısa ve kolsuz iç çamaşırı. İLE/DEĞİL/YERİNE/= Bir işi başarıya ulaştırmak için alınan önlemler, düzenleme. | Birleştirme. )
- KÖN ile KÖNÇÜK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İnsan ve at derisi. İLE Yaka. )
- KÖNGLEK ile KÖNGÜL/KÖNGÜLLÜG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Gömlek. İLE Kalp, gönül, akıl. )
- KÖP ile KÖPRÜG ile KÖPSÜN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İç içe geçmiş, birbirine dolanmış. İLE Köprü. İLE Şilte, minder. )
- KORDON[Fr. < CORDON] ile/ve/||/<> KABLO[Fr. < CABLEAU]
( Genellikle ipekten yapılmış kalın ip. | Saat, madalyon vb.ni asmaya yarayan ince zincir. | İnce tellerden örülen ve özellikle ütü, ızgara vb. ev araçlarında kullanılan elektrik kablosu. | İnce uzun sıralar durumunda yapılmış oymalı duvar ya da mobilya süsü. | Teneke ve çinko nesnelerin üstüne süs yapmak için kullanılan araç. İLE/VE/||/<> Elektrik akımı iletiminde kullanılan ve yalıtkan bir nesne ile sarılı bulunan metal tel. )
- KORNİŞ[Fr. < CORNICHE] ile KORNİŞON[Fr. < CORNICHON]
( Perde asmaya yarayan, metal ya da plastikten yapılmış araç. | Çerçeve biçiminde oymalı çıkıntı. | Sarp, kayalık çıkıntı. İLE Kabuğunun üzeri pürtüklü bir tür turşuluk salatalık. )
- KOT ile KOT[Fr. < COTE] ile KOT
( Giysi yapılan mavi bir tür kumaş, blucin. | Bu kumaştan yapılan giysi. İLE Temel ile zemin arasındaki yükseklik. İLE Yörelere göre değişen ölçüde tahıl alabilen, tahtadan yapılmış bir ölçek. )
- KOT değil/yerine KUMAŞ PANTOLON
- PAMBIK[Fars. < PANBUK]/KOTON[Fr./İng. < COTON] değil/yerine/= PAMUK/LU
- KÖVÜZ/KÖVİZ/KÖWİZ ile KÖVİJ/KÖWİJ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kilim, şilte ya da örtü. İLE Ağacın oyuğu, çürümüş. )
- KOYUN ile KOYUN
( Geviş getirenlerden evcil hayvan. | Verilen buyruklara uyan, kendi kişiliğini gösteremeyen kişi. İLE Kollar arası, kucak. | Göğüsle giysi arası. | Koruyucu, şefkatli çevre. )
( OVIS ARIES cum ... )
- KRAVAT[Fr. < CRAVATE < Hırvatistan] ile/<> PAPYON[Fr. < PAPILLON]
( Bir ucu ince, öteki ucu daha geniş, gömlek yakasının altından geçirilerek önde üçgen biçiminde bağlanan, özel kumaştan yapılan giysi aksesuarı, boyun bağı. İLE Kelebek biçiminde, bir çengelle ya da lastik bağla yakaya tutturulan kravat. )
- KREP[Fr. < CREPE] ile KREP[Fr. < CREPE]
( Çok bükümlü iplikle dokunmuş bir tür ince kumaş. İLE Tavada kızartılarak yapılan, küçük yuvarlak tatlı ya da tuzlu yiyecek. )
- KREPON[Fr. < CREPON] ile KREPON[Fr. < CREPON]
( Kıvrımları olan pamuk kumaş. İLE Krepon kâğıdı. )
- KRETON[Fr. < CRETONNE] değil/yerine/= KETEN/BASMA
( Bir tür keten, patiska ya da basma. )
- KÜFÜR ile/ve/||/<> LİBAS
( Örtme/örten. İLE/VE/||/<> Giysi[< elbise], örten. )
- KUKA[Yun.] ile KUKA[Yun.]
( Dantel ya da nakış ipliği yumağı. | Taş, konserve kutusuna benzer nesnelerle oynanan bir çocuk oyunu. İLE Tespih vb. yapımında kullanılan, siyah ya da kahverenginde Hindistan cevizi kökü. | Bu kökten yapılan. )
- KUMAŞ/DANTEL ile FİSTO[Fr.]
( ... İLE Elde ya da makinede işlenmiş, süslü şerit. | Dantele benzer süsleri olan bir tür kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan gömlek/bluz. )
- KUMAŞ DESENİNDE:
PÖTİKARE[Fr.][PİTİKARE değil!] ile/ve/değil/<> KAZ AYAĞI
( )
- KUMAŞ İPLİKLERİNDE:
30'a 1 ile/ve/değil/yerine/<>/> 40'a 1 ile/ve/değil/yerine/<>/> 50'ye 1 ile/ve/değil/yerine/<>/> 60'a 1 ile/ve/değil/yerine/<>/> 70'e 1 ile/ve/değil/yerine/<>/> 80'e 1
- KUMAŞ ÖRME BİÇİMLERİNDE:
SÜPREM ile KAŞKORSE ile RİBANA ile İNTERLOK
- KUMAŞ PANTOLON İZİ ile KOT PANTOLON İZİ
( Kot pantolona, kumaş pantolon izi yapılmaması daha yerinde olur. )
- KUMAŞ ile/ve/||/<> ABANİ
( ... İLE/VE/||/<> Üzeri turuncu iplikle işlenmiş, daha çok sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapılan sarımtırak bir kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan. )
- KUMAŞ ile ALPAKA
- KUMAŞ ile BÂKEND
( Renkli ipeklerle dokunmuş kumaş. )
- KUMAŞ ile BENG[Fars.]
( Atlas zemin üzerine işlenmiş sırma çiçekli bir tür kumaş. )
- KUMAŞ ile BEŞME
( ... İLE Her çubuğu ayrı ayrı beş renkte olan, bir çeşit yollu kumaş. | Çıkrıkçı tezgâhının kütüğü. )
- KUMAŞ ile BEZ
- KUMAŞ ile/değil (BULUNMAZ) HİNT KUMAŞI
( ... İLE/DEĞİL Kumaş, defalarca boya tankına daldırılıp güneşte kurutulur ve bu işlem, kumaşın rengi, güneşte solmayana kadar edermiş. Böylece, rengi solmayan, değerli bir kumaş elde edilirmiş. )
( Değerli ve "değersiz"[kinâyeli olarak kullanılan] nesneler/"şey"ler için, "Bulunmaz, Hint Kumaşı" (mı?) deyimi de, kumaşın elde edilmesindeki bu sürecin kolay ve kısa olmamasındaki gibi, bazı değerli eşyaların/olanakların da hiçbir uğraş göstermeden, kolaylıkla edinilemeyeceğine/erişilemeyeceğine "gönderme" olarak da kullanılmaktadır. )
- KUMAŞ ile CANFES[< Fars.]
( ... İLE Üzerinde desen bulunmayan, ince dokunmuş, parlak, tok kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan. )
- KUMAŞ ile DASTAR
- KUMAŞ ile EMTİA[Ar. < METÂ]
( ... İLE Ticaretin konusu olan her türlü taşınır mallar. Satılacak şeyler. | Kumaşlar. )
- KUMAŞ ile GOBLEN[Fr.]
( ... İLE Kanaviçe ya da telleri sayılabilecek türde kumaş üzerine renkli iplikle yapılan özel bir işletme. | Özel iğneler kullanılarak bir kumaş üzerine renkli ipliklerin işlenmesi ile resim oluşturma sanatı ya da bu biçimde oluşturulan sanat yapıtına verilen ad. | Bu tür işlenmiş kumaş. )
- KUMAŞ ile/ve/||/<> HAMUR
- KUMAŞ ile HASSE
( ... İLE Bir çeşit pamuklu kumaş. )
- KUMAŞ ile HASSE
( ... İLE Bir çeşit pamuklu kumaş. )
- KUMAŞ ile JARSE
( ... İLE Esnek dokunmuş bir kumaş. | Bu kumaştan yapılmış ya da esnek örülmüş giyecek. )
- KUMAŞ ile JORJET[Fr.]
( ... İLE Bürümcük görünümlü, çok bükümlü, genellikle pamuk iplikleri ile dokunmuş bir kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan giyecek. )
- KUMAŞ = KÂLÂ, BÂFT[Fars. BÂFTE: Dokunmuş.]
- KUMAŞ ile KÂLE
( ... İLE Desenli kumaş. )
- KUMAŞ ile KALİKO
( ... İLE Bir tür pamuklu kumaş. )
- KUMAŞ ile/ve/||/<> KAPİTONE
( ... İLE/VE/||/<> İçi pamuk ya da vatka ile doldurularak dikilmiş, döşemelik ya da giyim eşyası yapımında kullanılan kumaş. | Bu kumaştan yapılmış ya da bu biçimde dikilmiş olan. )
- KUMAŞ ile KARAMANDOLA[Yun.]
( ... İLE Genellikle ayakkabı yüzü yapılan bir tür sağlam ve parlak kumaş. | Bu kumaştan yapılmış. )
- KUMAŞ ile KARYAĞDI
( ... İLE Üstünde beyaz benekler bulunan kumaş. )
- KUMAŞ ile KUTNU
( ... İLE Pamuk dokunmuş kalın, ensiz kumaş türü. )
- KUMAŞ ile LASTİKOTİN[İng.]
( ... İLE İnce iplik ile çok sık dokunmuş yünlü, parlak bir kumaş. )
- KUMAŞ ile MARKİZET[Fr.]
( ... İLE Bir çeşit ince ve çoğu çiçekli, pamuklu kumaş. )
- KUMAŞ ile MATAH[Ar.]
( ... İLE Ticaret malı. [Daha çok kumaş cinsinden kâr getiren mal] ["Çok matah bir şey sanki"] )
- KUMAŞ ile MERMERŞAHİ[Fars. < Yun.]
( ... İLE Tülbent ile patiska arasında, ince bir tür pamuklu kumaş. )
- KUMAŞ ile MERSERİZE[Fr.][John Mercer'in adından]
( ... İLE Kimyasal bir yöntemle parlaklık verilmiş pamuk ipliği. | Bu iplikten yapılmış olan. )
- KUMAŞ ile MUARE[Fr.]
( ... İLE Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir tür kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan. )
- KUMAŞ ile MÜFLONLU[Fr.]
( ... İLE İçinde keçe bulunan, çok kalın, yumuşak, parlak tüylü kumaş. | Bu kumaş geçirilerek yapılmış olan. )
- KUMAŞ ile MUSLİN[Fr. < Musul kentinin adından]
( ... İLE Sık dokunmuş, parlak, ince, yumuşak bir kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan. )
- KUMAŞ ile NİLA
( ... İLE Bir tür Hint kumaşı. )
- KUMAŞ ile ORGANTİN[Fr.]
( ... İLE Seyrek dokunmuş, ince, sert bir kumaş. )
- KUMAŞ ve/<> PASTAV[Macarca]
( ... VE/<> Çuha kumaşının sarıldığı top. )
- KUMAŞ ile PAZEN[Fr.]
( ... İLE Dokuması kalın, sık ve yumuşak, bir tür pamuklu bez. )
- KUMAŞ ile PENYE
( ... İLE Dokumacılıkta, özel aygıtla apresi yapılmış olan kumaş. )
- KUMAŞ ile/ve/<> POLİSAJ[Fr.]
( ... İLE/VE/<> Dokunmuş kumaşlardaki tarak izlerini yok etmek için bu kumaşları bir bıçaktan geçirme işlemi. | Parlaklık verme. )
- KUMAŞ ile POPLİN[İt.]
( ... İLE Pamuk ya da ketenden dokunmuş, ince bir tür kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan. )
- KUMAŞ ile SATEN[Fr. < Çince]
( ... İLE Atlas. | Atlas gibi parlak, pamuklu kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan. )
- KUMAŞ ile ŞİLE BEZİ
( Gecelik, gömlek, peçete yapımında kullanılan, bir tür ince, yıkanabilir pamuklu kumaş. | Bu kumaştan yapılan. )
- KUMAŞ ile TARAZLAMAK
( ... İLE Tezgâhtan çıkan kumaşın tarazlarını ayıklamak. )
- KUMAŞ ile TELES[Ar. TALLİS]
( ... İLE Yıpranmış, tel tel iplikleri çıkmış kumaş. )
- KUMAŞ ile TİRİZ
( Giysilerin yırtmacına ve eteğine eklenen ensiz kumaş parçası. | Ensiz tahta. | Çarpma ve sürtüşmelerden korunmak için güvertesiz teknelerin, direklerin ve dubaların dış kenarlarına takılan, tahtadan ya da halat örgüsüyle yapılmış çıkıntı. )
- KUMAŞ ile TOKUZ
( ... İLE Sık ve kalınca, tok kumaş. )
- KUMAŞI FARKLI ile BAMBAŞKA BİR RENGİ VAR
- KUNDAK ile KUNDAK[Yun.]
( Yeni doğmuş çocuğu ilk aylarda sıkıca sarıp sarmalamaya yarayan geniş bez. | Bu bezle sarılmış bebek. | Saçları yemeninin içine alıp bağlama. | Korunmak için sıkı sıkıya sarılmış şey. İLE Yangın çıkarmak için bir yere konulan tutuşmuş yağlı bez parçası vb.| Tüfek gibi bazı ateşli silahlarda bunları çeşitli yönlere çevirmeye yarayan, namlunun altında bulunan ağaç ya DA metal bölüm. | Arabalarda dingil yatağı. | Ara bozma, fitne, fesat. )
- KUP[Fr. < COUPE] ile KUP[Fr. < COUPE]
( Giysi kesimi, kesimle verilen biçim. İLE Dondurma ve tatlıların konulduğu kap. )
- KÜPİG ile YASTIK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Arasına pamuk ya da benzer bir malzeme koyulan iki kat kumaştan dikilen herhangi bir şey. İLE ... )
- KUPON[Fr. < COUPON] ile KUPON[Fr. < COUPON]
( Piyango biçiminde düzenlenmiş çekilişlerde kesilerek kullanılan basılı parça. | Gazete ve dergilerin düzenledikleri kampanyalarda verilecek hediye karşılığı olarak biriktirilmesi gereken basılı kâğıtların her biri. | Devlet tahvili, hisse senetleri vb. değerli kâğıtların üzerinde bulunan ve belirli zamanlarda sahibine faiz ya da kazanç payı olarak belirli bir gelir sağlayan kesilmiş parça. | İşveren tarafından çeşitli amaçlarda kullanılmak üzere çalışanlarına verilen para değeri olan fiş. İLE Yalnız bir giysilik dokunmuş ya da kesilmiş, üstün nitelikte kumaş parçası. )
itibarı ile 830 başlık/FaRk ile birlikte,
830 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(3/5)