Bugün[16 Ekim 2025]
itibarı ile 830 başlık/FaRk ile birlikte,
830 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(2/5)


- AMPİYESMAN[Fr.] değil/yerine/= GÖMLEK VE BENZERİ GİYSİLERİN ÜST TARAFINI ÇEVİREN PARÇA.


- ANAVATA[Yun.] değil/yerine/= KABA İPLİK ÜZERİNDE İBRİŞİM SARARAK YAPILAN NAKIŞ


- ANDOKARDİT[Fr.] değil/yerine/= İÇ YÜREK ZARI YANGISI


- ANORAK[Fr.] değil/yerine/= BAŞLIKLI KISA CEKET


- ANTİK[Lat.] ile ANTİKA[Lat.] ile ANTİKİTE[Fr.]

( Eski çağ işi, modası geçmiş. İLE Eski çağlardan kalma yapıt. | Davranışlarında tuhaflık görülen kişi. | Bir tür nakış. İLE Eski çağ, özellikle eski yunan ve Roma uygarlıkları. )


- ANTİKOMİNTERN[Fr.] ile ANTİKOMÜNİST[Fr.] ile ANTİKOMÜNİZM[Fr.]

( Komintern politikasına karşıt. İLE Komünizme karşıt. İLE Komünizm karşıtlığı. )


- ANYONİK DETERJAN ile KATYONİK DETERJAN

( Negatif yüklü deterjan molekülleri. İLE Pozitif yüklü deterjan molekülleri. )


- APARAT[Alm. APPARAT] ile/||/<> APAREY[Fr.]

( Birbirine bağlı ya da ekli olarak işleyen araçların oluşturduğu bütün. Araçlar takımı. İLE/||/<> Aparatı oluşturan araçların her biri. )


- APERTOMETRE[Fr.] ile/||/<> APERTURA[İt.]

( Açıklık ölçer. İLE/||/<> Yırtmaç. )


- APLİK[Fr. < APPLIQUE] ile APLİKE[Fr. < APPLIQUÉ]

( Duvar şamdanı, duvar lambası. İLE Düz ya da desenli bir kumaştan kesilmiş desenlerin bir başka kumaşı süsleme yöntemi ya da kumaşa işlenmiş durumu. )


- APOLET[Fr. < ÉPAULETTE] değil/yerine/= OMUZLUK

( Subaylarda rütbeyi göstermek için üniformaların omuzlarına takılan işaretli parça. | Giysilerin omuzlarına süs olarak takılan parça. )


- APREMİDİ[Fr.] değil/yerine/= ÖĞLE SONRASI GİYSİSİ


- ARASTA ile/||/<> ŞADIRVAN ile/||/<> TABHANE ile/||/<> DARUŞŞİFA

( Çarşı, dizi dükkânlar. Bazen önlerinde revak ya da karşılıklı sıraların arasında örtü bulunanlar, bir tür kapalı çarşı oluşturur. İLE/||/<> Bir çeşit meydan çeşmesi. Özellikle cami avlularında, çepeçevre muslukları olan çokgen su tesisi. İLE/||/<> Konukevi/misafirhane. | Dini yapıların bir bölümü.[Özellikle gezici dervişlerin konuk edildiği oda.] İLE/||/<> Şifahane, hastahane gibi sağlık kuruluşlarına verilen eski adlardan biri. )


- ARK/ARQ ile/||/<> ARKA/ARQA ile/||/<> ARKAG/ARQAG ile/||/<> ARKAR/ARQAR
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Dışkı. İLE Sırt, arka. | Sıkıntılı anlarda yardım eden kişi. İLE Argaç.[bez, halı, kilim gibi şeyler dokunurken, enlemesine atılan iplik] İLE Dişi dağ keçisi. )


- ARPACIK ile ARPACIK ile ARPACIK ile ARPACIK

( İtdirseği/çıban. İLE Soğan/kıska, tohumluk soğan. | Taze, ufak hıyar. | Çorbalık arpa biçiminde şehriye. | Amerikan tohumlu buğday. İLE Tüfek, tabanca vb. ateşli silahlarda namlunun en ileri bölümünde bulunan ve nişan alırken gezle birlikte göz ile hedef arasında aynı çizgi üzerine getirilen küçük çıkıntı. | Değirmen çarkının merkezinde bulunan demir parça. İLE Erkek geceliğine[entari/anteri] yapılan bir çeşit nakış. )


- ARŞIN ile ÇARŞI ARŞINI ile MİMAR/BİNA ARŞINI(ZİRA-I MİMARİ)/PARMAK ile YENİ ARŞIN

( El parmaklarının ucundan, omuza kadar olan, 0,75855 m.'ye eşit, eski bir uzunluk ölçüsü. [Önceleri, 60 parçaya bölünen arşın, 994 Hicri yılından sonra 24'e bölünmüştür.] İLE Eskiden, kumaş ölçmekte kullanılan, 8 urup ve 16 kerrap'a bölünen, 0,6858 m.'ye eşit arşın. İLE Eskiden, Türk mimarlarının kullandığı, 75,774 cm.lik arşın. İLE Osmanlılar'da, 1869'da, metre karşılığı olarak kabul edilen arşın. )


- ARŞIN/ENDÂZE ile BİTEMİ/PİTHAMİ[Yun.]

( ... İLE Arşın ve endâze tarzında, bez ölçmek için kullanılan ölçü birimi. | Bez ölçmede kullanılan, 48 cm.lik bir ölçü. | Osmanlı döneminde, keten ölçmek için kullanılan, 34.29 cm. uzunluğunda ölçü birimi.[20 bitemi=1 asma | 1 asma=10 arşın] | Karış uzunluğu. )

( "Bitemi" sözcüğü üzerine - Fethi Gedikli )

( ... ile BİTMİ/BETMİ | PİTEMİ[Rize, Trabzon] )


- ART ile ART ile ART

( Arka, geri. İLE Bir şeyin öbür yüzü. İLE Arkada bulunan. )


- ARTIG ile/||/<> ARTIG
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Kadın gömleği. | Korse. İLE ... )


- AS ile/ve/||/<> ES

( Asmak, sallandırmak, uzatmak[yukarıdan aşağı]. İLE/VE/||/<> Uzatmak[yana], germek. )


- ASIK ile ASIK

( Somurtkan. İLE Asılı. )


- ASIM = ASMA

( Asma işi/durumu. )


- ASMA[Ar.] ile ASMA[Ar.] ile ASMA'[Ar.] ile ASMÂ[Ar.] ile ASMAH[Ar.]

( Asma işi/durumu. | Asılmış, asılı. | İLE Asmagillerden, dalları çardak üzerine yayılan üzüm vb. bitkiler. | Belirli bir tür üzüm veren bitki. [Lat. VITIS] İLE Uyanık ve "gözü açık" olan. | Keskin kılıç. İLE Eğri elli/bacaklı. İLE Pek kahraman, çok şecâatli. )


- ATKI ile ÇÖZGÜ

( Yatay. İLE Dikey. )


- ATKI ile/ve ETOL

( ... İLE/VE Uzun omuz atkısı. )


- ATLAS[Yun.] ile ATLÂS[Ar. < TALAS]

( Düz, havsız, tüysüz. | Büyük harita. | Atlas Denizi. | Dünyanın, bir ülkenin/bölgenin, fiziksel ve siyasal coğrafyası ile ekonomi, tarih gibi konularda, toplu, tutarlı bilgi vermek için biraraya getirilmiş coğrafya haritaları derlemesi. | Bir kitabın sonuna eklenen ya da bir konuyu açıklamak için hazırlanmış resim ya da levhaların tümü. | Boyun omurlarının, üstten birincisi. İLE Eskitmeler. | Eski, aşındırılmış. )


- ATLET[Fr. < ATHLÈTE] ile ATLET[Fr. < ATHLÈTE]

( Kolsuz, askılı fanila. İLE Atletizmle uğraşan kişi, atletizmci. )


- ATLET[Fr.] ile/ve FANİLA[İt.]

( Kolsuz. İLE/VE Kollu. )


- AVANGART[Fr. < AVANT-GARDE] ile ÖNCÜ


- AVKMAK ile AVKMAK ile AVKMAK ile AVKMAK

( Karıştırmak, iyice karıştırmak, kabartmak. | Yoğurmak, özleştirmek. İLE Ezmek, parçalamak, ufalamak, çok küçük parçalara ayırmak. | Dövmek. | Çamaşırı durulamak. | Çitilemek, avuç içinde sıkıştırmak, ovmak, ovalamak. İLE Yenmek, mağlup etmek. İLE Köpeğin koparmadan, az ısırması. )


- AZMA ile AZMAK ile AZMAK ile AZMAK ile AZMAK ile AZMAK

( Azmak durumu/eylemi. | Melez. İLE Küçük su birikintisi, gölcük. | Bataklık. | İLE Taşkınlıkta ileri gitmek. İLE Denizin, ırmağın vb. kabarması, taşması. | Yaranın, hastalığın, etkili, tehlikeli duruma gelmesi. | Eşeysel uyarıların artması. İLE Çamaşırın artık ağartılamaz duruma ge(tiri)lmesi. İLE Hayvanların iki ayrı ırktan doğması. | Bitkilerin aşırı büyümesi. )


- BACIKURUM ile/ve BACIMALAY

( [Malezya yöresel giysisi] Bayanların. İLE/VE Bayların. )


- BAGAJ[Fr. BAGAGE] değil/yerine/= YÜKLÜK


- BAĞILDAK = BAĞIRDAK

( Beşikteki çocuğun düşmemesi için beşiğe sarılıp bağlanan, kumaştan yapılmış enli bağ, bağıldak. | Kadınların âdet zamanında bağladıkları bez, bağıldak. | Yaklaşık 30 cm. eninde bir metre boyunda, uclarında birer metre kaytanı olan, astarlı, sırma işlemeli kumaş, bağıldak. )


- BAGIR ile BAGIRDAK/BAGIRDAQ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Ciğer, bağır. İLE Kadın giysisinin üst bölümü. )

( BEDÜK BAGIRLIG: Ciğeri büyük. )

( YA BAGN: Yayın ortası[tutulan yeri]. )


- BAĞTAK ile/||/<> BARATA ile/||/<> KABALAK ile/||/<> FES ile/||/<> FERAHİ

( Sultan hareminde önemli kadınlar tarafından giyilen başlık. İLE/||/<> Bostancıların, baltacı ve kapıcıların giydiği, kırmızı çuhadan yapılmış, ucu kıvrık, uzunca başlık. İLE/||/<> Birinci Dünya Savaşında Osmanlı ordusunda kullanılan bir tür başlık. İLE/||/<> Kırmızı renkli yün çuha başlık. İLE/||/<> İkinci Mahmut devrinde feslerin tepesine püskülü tutturmak için takılan metal tepelik. )


- BALAKLAVA ile/ve/||/<> BAF

( ile/ve/||/<> )

( BALACLAVA vs./and/||/<> BUFF )


- BALAR ile/ve/||/<> BEŞER

( Şişmek, kabarmak. İLE/VE/||/<> Göz sınırından fazla açılmak, açılıp kalmak. )


- BALDIRAK ile BALDIRAK

( Don, pantolon vb. giysilerin dizden aşağı olan bölümü. İLE Kılıç kayışının aşağı uzanan parçası. )


- BANDROL[İt. < BANDEROLE] ile DENETİM PULU

( Denetim pulu. | Bayrak direğinin tepesine süs olarak konulan uzun, kumaş şerit. )


- BARINMA ile/ve BÜRÜNME

( MELCE'[Ar.]: Barınak, sığınak. )


- [Ar.] BÂRRÎ ile BÂRİYY

( İnce kumaştan örülen hasır. İLE Hasır. )


- BAŞARILI OLMAK İÇİN...:
YUMUŞAK ile/ve/||/<>/> MÂKUL ile/ve/||/<>/> DERİN ile/ve/||/<>/> ile/ve/||/<>/> YETERİNCE ile/ve/||/<>/> ŞIK ile/ve/||/<>/> KORKUSUZ ile/ve/||/<>/> SABIRLA ile/ve/||/<>/> FARKLI ile/ve/||/<>/> HOŞGÖRÜLÜ ile/ve/||/<>/> DÜRÜST ile/ve/||/<>/> DÜZENLİ ile/ve/||/<>/> AKILLI

( Konuş. İLE/VE/||/<>/> Ye. İLE/VE/||/<>/> Soluk al. İLE/VE/||/<>/> Uyu. İLE/VE/||/<>/> Giyin. İLE/VE/||/<>/> Hareket et. İLE/VE/||/<>/> Çalış. İLE/VE/||/<>/> Düşün. İLE/VE/||/<>/> Davran. İLE/VE/||/<>/> Kazan. İLE/VE/||/<>/> Biriktir. İLE/VE/||/<>/> Tüket. )


- BAŞLIK ile KUKULETA[İt. < COCOLETTA]

( ... İLE Yağmur, soğuk vb. dış etkilere karşı başa geçirilen, giysiye dikili ya da ayrı olarak kullanılan başlık. )


- BASMA ile BASMAK

( Basmak eylemi. | Gazete, dergi, kitap vb. bası ile hazırlanmış yazılı şeyler, matbua. | İskambil kâğıdı ile oynanan bir oyun. | Üzerinde bası ile yapılmış renkli biçimler bulunan pamuklu kumaş. | Bu kumaştan yapılan. | Yerin alçalmasıyla bu yeri örten deniz sularının yükselmesi, çekilme karşıtı. | Basılmış, matbu. | Gübre, tezek. İLE Gövdenin ağırlığını verecek bir biçimde ayak tabanını bir yere ya da bir şeyin üzerine koymak. | Küçük çocuklar ayakta durabilmek. | Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek. | Sıkıştırarak yerleştirmek. | Bası işi yapmak, tabetmek. | Örtmek, bürümek, kaplamak. | Bir şey üzerinde kalıp, mühür vb.yle iz yapmak. | Baskın yapmak. | Yaş almak. | Dumanın, sisin vb. çevreyi kaplaması, çökmesi. | Basınç yaparak sıvı ve gazları itmek. | Kümes hayvanları kuluçkaya yatması. | Uygunsuz vaziyette yakalamak. | Bir şeyin etkisinde kalıp eziklik, üzüntü ve ağırlık duymak. )


- BATİK ile ÇİTENGE

( ... İLE Zambiya'da, 2 m.'lik, göz alıcı renklerle yapılan tek parçalı, pamuk batik. )


- BATTANİYE[Ar.] değil/yerine/= KALIN ÖRTÜ


- BATTANİYE ile PİKE[Fars.]

( ... İLE Kabartmalı pamuklu kumaş. | Bu kumaştan yapılan yatak örtüsü. | Bu kumaştan yapılan eşya. | Yüksekten, hedef üzerine büyük bir açı ile inme, yüksekten, hederin üzerine dik olarak saldırma. )


- BAYRAK ile/ve/||/<>/< SANCAK/LİVA[Ar. çoğ. ELVİYE]

( Bir ulusun, belirli bir topluluğun ya da bir örgütün simgesi olarak kullanılan, renk ve biçimle özelleştirilmiş, genellikle dikdörtgen biçiminde kumaş. | Öncü. | Simge. İLE/VE/||/<>/< Bayrak. | Çoğunlukla askeri birliklere verilen, yazı işlemeli, kenarları saçaklı ve gönderli bayrak. | Osmanlı yönetim örgütünde, illerle ilçeler arasında yer alan yönetim bölümü, mutasarrıflık. | Gemilerin sağ yanı. )

( Vatanı simgeler. İLE/VE/||/<>/< Dili(mizi) simgeler. )

( Simgelerin işlevi, anlamı ve değeri çok büyüktür. Bayrak ve Sancak gibi.

Bayrağımız, toprağımızı, vatanımızı ve özgürlüğü simgeler! Sancağımız ise o topraklardaki varlığımızın/birliğimizin göstergesi olan dilimizi!

Bayrak düşerse vatan kaybedilmiş sayılmaz ama Sancak düşmüşse herşey kaybedilmiş demektir! )

( )

( RÂYET/ALEM )


- BAYRAK ile UÇUN

( ... İLE Bayrağın gönder/uçkurluk karşısındaki kenarı. )


- BAZA[İt. < BASE] ile LATA[İt. < LATTA] ile LATA[İt. < COCOLETTA]

( Mobilyanın uzunluğunca konulan dar ayak. | Dolap gövdesinin zemine düzgün oturmasına yarayan çerçeve biçimindeki duraç/ayaklık. | Yatağın yerden yüksek olmasını sağlayan ya da sandık olarak kullanılan boş bölmesi. İLE Dar ve kalınca tahta. | Osmanlılarda ilmiyenin giydiği bir üstlük türü. )


- BEDİZ/BURXAN ile BEDİZLİG
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Put. İLE Süslü. )


- BELEK ile BELEK/BÖLEK ile BELEK ile BELEK/BELİK ile BELEK ile BELEK ile BELEK
ile/değil
BELLEK

( Çocuk bezi. | Kundak. | Beşiğe konulan yatak. İLE Armağan. | Düğün armağanı, çeyiz. | Kumaş, yazma. İLE Korku, korkak. İLE Alacalı, karışık renkli. İLE Üzerinden yol geçen tepe. İLE Saç örgüsü. İLE Antalya'nın bir ilçesi. İLE/DEĞİL Yaşantıları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini, bilinçli olarak anlıkta saklama olanağı/gücü, hafıza. | Bir bilgisayarda, programı değişmeyen verileri, yapılacak iş için gerekli olan ara sonuçları toplayan bölüm. )


- BENEK[Ar.] ile BENEK[Tr.]

( Atlas zemin üzerine sırma işlemeli bir tür kumaş. İLE Herhangi bir şey üzerindeki ufak leke. )


- BENÎKA[Ar. | çoğ. BENÂYIK] -ile

( Giysinin koltukaltındaki parçası. )


- BERE ile BERE[Fars.] ile BERE[Fr. < BERET]

( Vurma ve incitme sonucunda, gövdenin herhangi bir yerinde oluşan çürük. | Herhangi bir şeyde görülen çizik, ezik. İLE Kuzu. İLE Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık. )


- BERTÜ ile HIRKA
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- BEŞPARMAK/BEŞPENÇE ile BEŞPARMAKOTU

( Derisidikenlilerden, beş ışınlı yıldız biçiminde bir deniz canlısı. | Beş renkte dokunmuş, çubuklu kumaş. İLE Gülgillerden, yol kıyılarında ve çayırlarda yetişen, sürgüne karşı kullanılan bir bitki, kurtpençesi. )

( URASTER cum POTENTILLA REPTANS )


- BEYLİK ile BEYLİK

( Bey olma durumu. | Herkesin kullandığı, herkesin bildiği. | Basmakalıp. | Devletle ilgili, devlete özgü olan, devlet malı olan, mirî. | Bir tür küçük ve ince asker battaniyesi. | Rahat yaşama. | Merkeze tam bağlı olmayarak bir beyin yönetimi altındaki ülke, emîrlik, emaret, mirlik. | Hükûmet. )


- BEZ[Ar. < BEZZ] ile BEZ[Ar. < BEYZ]

( Pamuk ya da keten ipliğinden yapılan dokuma. | Pamuktan, düz dokuma. | Herhangi bir cins kumaş. | Herhangi bir iş için kullanılan dokuma. | Gelişigüzel kumaş parçası, çaput. Bezden yapılmış. İLE İçinden geçen kandan ya da özsudan, bazı maddeler ayırarak salgı oluşturan örgen, gudde. )


- BEZ ile/değil ÇARŞAF


- BEZ ile KETAL

( ... İLE Çirişli bir tür parlak bez. )


- BEZ ile/değil MUŞAMBA[Ar.]/LİNOLYUM[Lat.]

( ... İLE/DEĞİL Bir tarafına kauçuk ya da yağlıboya sürülerek su geçirmeyecek duruma getirilen kalın bez. | Bu bezden yapılmış olan. | Su geçirmeyecek biçimde yapılmış yağmurluk. | Yer döşemesi olarak kullanılan, üzeri ketenyağı ve mantar tozuyla kaplanmış jüt bezi, linolyum. )


- BEZ[Ar. < BEZZ] ile NİPİ

( Pamuk ya da keten ipliğinden yapılan dokuma, çaput. | Pamuktan, düz dokuma. | Herhangi bir cins kumaş. | Herhangi bir iş için kullanılan dokuma. | Kumaş ya da dokumadan yapılmış olan. İLE Muzağacı lifinden yapılan bez. )


- BEZ ile PAÇAVRA/ÇAPUT/ÇAPIT

( ... İLE Eskimiş bez ya da kumaş parçası. | [mecaz] Değersiz ve iğrenç şey ya da kişi. )


- BEZ ile PEÇETE[İt.]

( ... İLE Yemek yerken, sofra örtüsünü ya da giysiyi korumak, ağız kurulamak için kullanılan küçük kâğıt ya da kumaş parçası. )


- BEZ ile SALAŞPUR[Hindistan'daki Şalpur kentinin adından]

( ... İLE Seyrek dokunmuş, astarlık, ince bez. )


- BEZ ile SOĞUK BEZ

( ... İLE Keten ipliğinden yapılmış, tülbende benzeyen bir tür ince, seyrek bez. )


- BEZ ile TELA

( ... İLE Kumaşla astar arasına konularak giysinin dik durmasını sağlayan kolalı bez. )


- BEZENÇ ile BEZENÇ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yumak. İLE Dalları ve yaprakları kızıl, genellikle meyve bahçelerinde yetişen ve ilaç olarak yenen bir bitki. )


- BEZZAZ -ile

( Kumaş satan kişi, manifaturacı. )


- BIÇ ile/ve/||/<> BİÇ

( Kabadan kesmek. İLE/VE/||/<> Belirli bir biçim vererek kesmek. )


- ... değil BİNDALLI


- BİSİKLETTE:
ELDİVEN ve/değil/yerine KESİK PARMAKLI ELDİVEN

( Soğukta. VE/DEĞİL/YERİNE Her koşulda. )


- BİSTEK[Çigil] ile BİSTEK[Argu]
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Taranmış ve eğrilmeye hazır pamuk. İLE Fitil. )


- BLUZ[Fr. BLOUSE] ile ŞÖMİZYE[Fr. CHEMISIER]

( Gövdenin üst bölümüne giyilen, genellikle ince kumaştan yapılan ya da iplikten örülen kadın giysisi. İLE Yakası erkek gömleğini andıran, uzun kollu, manşetli kadın bluzu. )


- BOGMAK/BOGMAQ ile BOGMAK/BOGMAQ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Gömlek düğmesi. İLE Altından ya da başka madenlerden yapılan, değerli mücevherler ve incilerle süslü, gelinin taktığı bir gerdanlık. )


- BOĞUM ile ENDAZE[Fars.] ile İPLİK ile ÖRÜMCEKTELİ ile PARMAK

( Çubuk biçiminde bir şeyin üzerinde, çepeçevre sıkılmış ya da şişmiş gibi bir durumda bulunan yer. | İki boğum arasındaki bölüm. | Arşının 1/60'ı olan eski parmağın 2.5 katına eşit uzunluk ölçüsü. | Yağmur borusunun, bileziğe oturduğu noktadaki şişkin bölümü. İLE Ölçü. | Eskiden, değerli kumaşları ölçmekte yararlanılan, 0,6575 m. uzunluğunda bir Türk uzunluk ölçü birimi. İLE Arşının 1/60'ı olan parmağın, 1/10'una eşit bir uzunluk ölçüsü. İLE İpliğin, 1/100'ü eşit bir uzunluk ölçüsü. İLE Eskiden, Türk mimarlarının kullandıkları, 75,774 cm.lik arşın. )


- BÖĞÜRTLEN LEKESİ ve/||/<>/< BÖĞÜRTLEN YAPRAĞI

( Böğürtlen lekesini, böğürtlen yaprağı çıkarır. )


- BÖLMEK ile KATLAMAK


- BÖRİ ile/ve/||/<> BÖRK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Kurt. İLE Başlık. )


- BÖRK değil/yerine/= KALPAK[Tataristan'da]


- BORNOZ[< Ar. BURNÛS/BORNÛZ: Elbise üzerine giyilen giyecek.] ile/ve HAVLU


- BOYA ile/ve/||/<>/> APRE[Fr. < APPRÊT]

( ... İLE/VE/||/<>/> Kumaşın cilâlanması, perdahlanması. | Dokumacılıkta, boyacılıkta cilâ olarak kullanılan nesne. )


- BOYA ile KOK BOYASI/KIRMIZISI/ALİZARİN[Fr. < ALIZARINE]

( ... İLE Kökboyasının köklerinden elde edilen kırmızımsı sarı bir boya, kök kırmızısı. )


- BOYA ile TOPRAK BOYA

( Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen ya da içine katılan renkli nesne. | Resim yapmak için kullanılan kuru, sulu ya da yağlı boya. | Aldatıcı görünüş. | Yazmak için kullanılan mürekkep. İLE İçinde demir oksidi bulunan renk, kiremit kırmızısı. | Minerallerden elde edilen boyar nesne. )


- BOYUNBAĞI ile BOYUNLUK

( Gömlek yakasının altından geçirilip süs olarak bağlanan, uzun, kumaş parçası. Kravat. İLE Boyuna sarılan şey, boyun sargısı. )


- BÖZ = BEZ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- BROWNIAN HAREKETİ:
1926 / 1928


- BUHARA HALISI ve/<> SÜZANE KİLİMİ

( ... VE/<> Genç kızlar, çeyizleri için üç parça olarak kendileri hazırlamaktadır. )


- BÜKÜLÜ ile/ve DÜRÜLÜ


- BÜRD[Ar.] ile BÜRD[Ar.]

( Bir çeşit çubuklu kumaş, aba. İLE Bilmece, bulmaca, muammâ. )


- BURMAK/BURMAQ ile BURUTMAK/BURUTMAQ ile BURIŞ(BURUŞMA) ile BURKI/BURQI ile BURKITMAK/BURQITMAQ ile BURKIG/BURQIG
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Kokma. | Buharının yükselmesi. İLE buharlanmasına neden olmak. İLE Kırışıklık.[deride ya da kumaşta] İLE Kırışık/buruşuk. İLE Buruşturmak. İLE Deride ya da benzer bir nesnede oluşan kırışıklık/buruşma. )


- BÜRÜNÇÜK ile BÜRÜNG
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Kadın peçesi, yaşmak. İLE Girdap. )


- BÜRÜNME ile/ve/değil/yerine ÖRTÜNME


- BÜRÜNME ile/ve/||/<> SARINMA


- BUTON değil/yerine/= DÜĞME


- BUVALDUR/EFLATUN[Ar. < Yun.] ile KIZILŞAP

( Açık mor renk. | Bu renkte olan. İLE Açık mor/eflatun renk. | Bu renkte olan. )


- BÜYÜK ile BATTAL

( ... İLE İşe yaramaz, kullanılmaz. | Alışılmış olandan büyük. )


- BÜZGÜ ile BALGÜMECİ

( ... İLE Bal peteğini andıran bir dikiş büzgüsü türü. )


- ÇAKALOZ[Yun.] ile ÇAKANOZ[Yun.]

( Çakıl taşı atan bir tür savaş topu. İLE Bir tür şapka. )


- CAMADAN[Fars.] ile CAMADAN[Fars.]

( Çapraz düğmeli, işlemeli, bir tür kısa yelek. İLE Dört köşe yelkenleri, boğarak, yüzeylerini küçültme. )


- ÇAMAŞIR YIKAMADA:
RENKLİLER ile BEYAZLAR


- ÇANG ile ÇANGŞU
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Zil. İLE Küçük hırka. )


- ÇAPGUT = ÇAPUT
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Çaput, şilte. )


- ÇARŞAF ile/değil MAHRAMA[Ar.]

( ... İLE/DEĞİL Bazı bölgelerde, kadınların sokağa çıkarken, manto üstüne örtündükleri, işlemeli geniş örtü. )


- ÇARŞAF[Fars.] ile/ve/değil/||/<> NEVRESİM[Fars., Ar.]

( Yatağın üzerine serilen ya da yorgana kaplanan bez örtü. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Torba biçiminde, yorgan çarşafı. )


- ÇARŞAF ile YELDİRME

( ... İLE Kadınların, çarşaf yerine kullandığı, başörtüsü ile birlikte giyilen hafif üstlük. )


- ÇARŞI ile KAPALI ÇARŞI ile ALIŞVERİŞ MERKEZİ(AVM)

( ... İLE Tonoz ya da kubbelerle örtülü, yanları kapalı, çeşitli dükkânlardan oluşan büyük çarşı binâsı. İLE ... )


- CARTIER ile JARTİYER

( Marka. İLE Çorapları dizin altında ya da üstünde tutmaya yarayan lastikli bağ. )


- ÇAYDAM ile KEÇE
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Kaban yapmakta ya da döşeğin içini doldurmakta kullanılan ince keçe. )


- ÇEKEK ile ÇEÇGE ile ÇEK ÇUK ile ÇEK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Çekiç. İLE Dokumacı tarağı. İLE Ivır zıvır, eski eşya. İLE . Çizgili kumaşa[bürd] benzeyen bir pamuklu dokuma.[Atkı, şal gibi şeylerin yapımında kullanılır.] )


- CEKET ile CEPKEN

( ... İLE Kolları yırtmaçlı ve uzun, harçla işlenmiş, bir tür kısa, yakasız, üst giysisi. )


- CEKET ile JAKETATAY[Fr.]

( ... İLE Resmi ziyaret ve davetlerde, erkeklerin giydikleri arkası yırtmaçlı, etekleri uzun ve ön köşeleri yuvarlak kesilmiş ceket. )


- CEKET ile KRUVAZE[Fr. < CROISE]

( ... İLE Ön parçaları, birbiri üzerine gelecek biçimde yapılan ceket, yelek. )


- CEKET yerine/değil YEN


- CEKETİMİ GİYİNECEĞİM değil CEKETİMİ GİYECEĞİM


- ÇEKREK = TEK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Tek kat. )


- ÇEMREMEK ile/ve/||/<> ÇEMRENMEK

( Kol, paça, etek gibi şeyleri sıvamak. İLE/VE/||/<> Kendi kol, etek ya da paçalarını çemremek. | Bir işe girişmek için hazırlanmak, paçaları sıvamak. )


- ÇERÇEVE ile GERGEF[Fars.]

( ... İLE Üzerine kumaş gerilerek, nakış işlemeye yarayan, çoğunlukla dikdörtgen biçiminde olan çerçeve. )


- CEVİZ ile TETİR

( ... İLE Cevizin yeşil kabuğu ve yaprağı. | Yeşil ceviz kabuğu, nar gibi bitkilerin bıraktığı leke. )


- ÇIG ile ÇIG
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Göçebelerin çadırlarının içini bölümlere ayırmak için kullandığı sazdan yapılmış bir perde.[Bu sazlar, kamıştan daha ince ve yumuşaktır.] İLE Türk arşını.[Bu ölçü yaygın kullanılan arşınının üçte ikisi kadardır.][Göçebeler arasında, özellikle kumaşları ölçmede kullanılır.] )


- ÇİGİN ile ÇİGİN ile ÇİGİN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Üzüm bağlarında biten başaklı bir ot. İLE İpek. İLE Altın işlemeli, süslü bir kumaşı dikme biçimi. )


- ÇIGRI ile ÇIGRI/ÇAGRI
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Küre. İLE Kuyu, değirmen ya da benzer şeylerdeki çıkrık. | Her tür palanga. | İp eğirmeye yarayan araç. )


- ÇIKIN ile/ve/<> BOHÇA

( Bir beze sarılarak düğünmlenmiş, küçük bohça. İLE/VE/<> İçine, çamaşır, elbise gibi şeyler koyup sarmaya yarayan, dört köşe kumaş. | İplik ya da kumaşın ticari birimine verilen ad. )

( BUNDLE )


- ÇİLE ile ÇİLE

( Dervişlerin, kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları perhizli dönem. | Zahmet, sıkıntı. İLE Pamuk gibi her türlü iplik kangalı. | Yay kirişi. )


- ÇİLE ile KELEP

( Pamuk gibi her türlü iplik kangalı. İLE Büyük iplik çilesi. | Bağlam, demet. )


- ÇIPLAK ile/değil BÜRÜNMÜŞ


- ÇIPLAK ile/= ŞALLAK

( ... İLE/= Çıplak. | Giyimine, özen göstermeyen kişi. )


- ÇIPLAK/LIK ile/ve/değil/||/<> GÜÇSÜZ/LÜK


- ÇIR ile ÇIV
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Giysinin yırtılma sesinin yansıması. İLE Büyük bir kabın içinde kaynayan şerbetin çıkarttığı sesin yansıması. )


- ÇIRGUY ile ÇIRGUY
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Bir ok ucunun sivri noktası. İLE Kaftanın iki yanında bulunan, içinden kuşağın geçtiği ilmekler. )


- ÇİT/SİYE[N]Ç ile ÇİT

( Bağ, bahçe, bostan gibi yerlerin çevresine, çalı, kamış, ağaç dalı, diken gibi şeylerden çekilen duvar. İLE Pamuktan dokunmuş basma. | Başörtü, yazma, yemeni. | Üzerine desenler işlenmiş süslü bir Çin kumaşı. )


- ÇITÇIT ile/ve FERMUAR[Fr. < FERMOIR]

( Üzerinde dikili bulundukları şeyin iki kenarını üst üste getirerek birleştirmeye yarayan, iki parçadan yapılmış metal tutturmalık. İLE Giysi, çanta vs. yerlerde kullanılan, karşılıklı dişler ve bunların üzerinde yürüyen kapatıcıdan oluşan düzenek. )

( FERMEJÜP avec FERMUAR )


- ÇİVİ ile KABARA

( ... İLE Dayanıklılık sağlamak amacıyla, ayakkabıların altına çakılan, yassı ve iri başlı demir çivi. | Süs olarak odaların ahşap bölümlerine, türlü biçimler yapmak için çakılan iri başlı, sarı çivi. | Kumaş kaplı mobilyanın kenarındaki şeridin üzerine çakılan süslü çivi. )


- CLOTH vs. CURTAIN


- CLOTHES vs. CLOTHS


- ÇOK ile BOL

( ... ile VÜS'AT[: Genişlik, bolluk. | Para durumu. | Boş meydan, fırsat. | Genlik.] )

( BİSYÂR ile GÜMRÂH )

( A LOT vs. ABUNDANCE )


- ÇOLİTA AYMARAS -ile

( Bolivya'nın başkenti La Paz'ın sokaklarında, rengârenk giysili, başlarında vazgeçilmez olan birer melon şapkaları ile her gün 12 saat boyunca satış yapan kadınlara verilen ad. )


- ÇORAP:
"MUZ" değil MUS


- ÇORAP ile BENÎK

( ... İLE Çoğu zaman çorap yapılan adi ipek. )


- ÇORAP ile/ve/<> JARTİYER[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Çorapları dizin altında ya da üstünde tutmaya yarayan lastikli bağ. )


- ÇORAP[Fars. < CURAB] ile PATİK


- ÇORAP:
SICAK TUTAR ile/ve/||/<>/< SOĞUKTAN KORUR


- CÜBBE ile CÜBBE

( [Tasavvuf'ta] Siyahtır. Nefs ile ilişkisizliği simgeler. İLE/VE/||/<> [Hukuk'ta...] Yakanın yeşil bölümü, hukuk davalarını, kırmızı bölümü ise ceza davalarını simgeler. Kamu hizmeti olduğundan cepleri, bağımsız olduğundan düğmeleri yoktur. Siyah rengi yasaların yetkesini, sarı rengi ise adâlete hizmet eden bu mesleğin ağırlığını simgeler. )


- CU'L[Ar.] ile CÛL[Ar.] ile ÇUL[Ar. < CULL]

( Ücret, karşılık. | Ayak kirası. İLE Çaylak. )


- ÇÜLAKİ değil ÇULAKİ[Ar. CULL + Yun. -AKİ]

( Çula benzeyen, az tüylü, kalın, kaba kumaş. )


- ÇULSUZ ile/ve/||/<> PAÇOZ ile/ve/||/<> ÇAPULCU/PLAÇKACI

( Giysisiz. İLE/VE/||/<> Kefal türünden bir balık. | [argo] Fahişe. İLE/VE/||/<> Düzene aykırı davranışlarda bulunan, düzeni bozan. | Yağmacı. )


- ÇUZ ile KUMAŞ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yaldızlarla süslenmiş, kırmızı ve siyah renkli bir Çin kumaşı. İLE ... )


- DARALMA ile DARLAMA


- DAVA ile DAVA
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Ilgın ağacının meyvesi.[Bitkisel boya yapımında kullanılır.] İLE Bükülerek halka biçimine sokulup el ile dirsek arasına geçirilen ve buradan eğrilen yumak. )


- DAVLUMBAZ/TAVLUMBAZ/DAVLUNBAZ[Ar. TABL + Fars. -BÂZ]/KÜLÂH[Fars. < KULAH: Şapka.] değil/yerine/= TÜMSEK/ÇIKINTI

( Mutfak duvarlarında ocak, fırın vb.nin dumanını toplayıp bacaya vermeye yarayan emici ile donatılmış, piramidimsi biçimde çıkıntı. | Ocağın üzerinde, eşya koymaya yarayan raf. | Üzeri oymalı, işlemeli, birkaç gözü olan bir çeşit dolap. | Yandan çarklı vapurların çarklarını örten yarım daire biçimindeki kapak. | Otomobillerin tekerleklerini örten yarım daire biçimindeki kapak. | Kaptan köşkü, gemilerdeki yönetim yeri. | Aralık, antre. | Gözenek. | Yüksek. )


- DELİK/YIRTIK ile/değil İLİK


- DENGGEL ile/= DENGGEL
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Boğum. İLE Yumru. )


- DESTÂR -ile

( SARIK, TÜLBENT, İMÂME )


- DİDEK ile PERDE
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Tahtırevan perdesi. İLE ... )


- DİDİKLEMEK ile TİFTİKLEMEK


- DİH[Fars.] ile -DİH[Fars.] ile DÎH[Fars.]

( Köy, karye. | Tek renkli, kenarları gümüş ya da altın motifli kumaş. İLE Veren, verici.[ÂRÂM-DİH: Rahatlık veren. | HACLET-DİH: Utanç verici.] İLE Köy, karye. )


- DİKİŞ:
EL İLE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MAKİNE İLE


- DİKİŞ-NAKIŞ


- DİKİŞTE:
OVERLOK ile/değil/yerine LOK


- DİKMEK ile KÖPÜLEMEK

( ... İLE Şilte, yastık, yorgan vb.ni kalın ve aralıklı, sıkıca dikmek. )


- DİMİ ile/değil "Dİ Mİ?" [DEĞİL Mİ?]

( Sıkı dokunmuş, bir tür pamuklu kumaş. İLE/DEĞİL Soru kipi olduğunu gösteren ayrık mi'lere, hangi zaman, zemin ve koşul olursa olsun, yazımlarımızda, boşlukların önemine ve okuyuculara gösterilmesi gereken saygının olmazsa olmazlığı! )


- DİRİL ile DİRİL[Alm. < DRILL]

( DİRİKSEL. Diri/canlı ile ilgili, diriler üzerinde olan. İLE Şilte yüzü ya da gömlek yapmaya yarayan, pamuklu bir kumaş. )


- DEĞİŞİM ve GELİŞİM:
DOĞADA ile/ve/||/<>/> EKİNDE ile/ve/||/<>/> DEVLETTE ile/ve/||/<>/> ALTYAPIDA ile/ve/||/<>/> TİCARETTE ile/ve/||/<>/> MODADA ile/ve/||/<>/> TEKNOLOJİDE

( Milyonlarca yılda. İLE/VE/||/<>/> Binlerce yılda. İLE/VE/||/<>/> Yüzyıllarda. İLE/VE/||/<>/> Onlarca yılda. İLE/VE/||/<>/> Yıllarda. İLE/VE/||/<>/> Aylarda. İLE/VE/||/<>/> Günlerde. )


- DOKUMA ve/||/<>/>/< OKUMA


- DOKUMACI ile ÇULHA[Fars. < CÜLÂH]

( ... İLE El tezgâhında bez dokuyan kişi. )


- DOMİNO[Fr.] ile AZNİF[Erm.]

( Üzerleri noktalarla işaretli dikdörtgen biçiminde yirmi sekiz taşla masa üzerinde oynanan bir oyun. | Maskeli balolarda giyilen kukuletalı uzun giysi. İLE Bir tür domino oyunu. )


- DON/KÜLOT[Fr. < CULOTTE] ile DON ile DON

( Giysi. | Gövdenin, belden aşağısına giyilen, uzun ya da kısa iç giysisi, beli lastikli iç çamaşırı. İLE Hava sıcaklığının sıfırdan aşağı düşmesiyle, suların buz tutması. İLE At tüyünün rengi. )


- DON[Azr.] = GİYSİ[Tr.]


- DÖPİYES[Fr. DEUX-PIÈCES] ile/değil TAYYÖR[Fr. TAILLEUR]

( Yalnızca ceket ve etekten oluşan iki parçalı kadın giysisi. İLE/DEĞİL Ceket, etek ve bluzdan oluşan üç parçalı kadın giysisi. )


- DÖVİZ ile DÖVİZ[Fr. < DEVISE]

( Yabancı ülke parası. İLE Herhangi bir konuyu tanıtma, duyurma, propaganda yapma amacıyla üzerine yazı yazılmış bez ya da karton. )


- DOYMA ile AŞIRI DOYMA

( Yeğinliği gittikçe artırılan bir manyetik alanın içindeki bir çelik çubuğun alabileceği en çok manyetizmayı almış olması. | Bir gazın, belirli bir sıcaklıkta o sıcaklığa özgü olan en büyük basınç altında bulunması. | Bir sıvının içinde belirli bir nesneden eriyebilecek en çok miktarın erimiş bulunması, işba. İLE Belirli sıcaklıktaki bir sıvı içinde, eriyebildiği kadar eriyen bir nesnenin, sıcaklığın düşmesine karşın bir sınıra kadar erimiş olarak kalması durumu. )


- DUBLÖR ile/değil DUBLÜR

( Çıkrık. İLE/DEĞİL Büyük perdelerin astarı. )

( Yanlışı. >< Doğrusu. )

( DOUBLEUR avec DOUBLURE )


- DUDAK/ERİN[dvnlgttrk] ile/ve/değil YANAK ile/ve/değil YAKA

( ŞEFE ile/ve/değil HADD, VECNE )

( LEB, LA'L ile/ve/değil BÎLE, KELE )

( [not] LIP vs./and/but CHEEK )


- DÜĞME ile/ve BENDENE[Fars.]


- DÜĞME ile/ve ÇITÇIT


- DÜĞME ile KANCA/KOPÇA[Bulgarca]/AGRAF[Fr. < AGRAFE]


- DÜĞÜM ile/değil KÖRDÜĞÜM

( ... İLE/DEĞİL Çözülemeyen, ilmiksiz düğüm. | Çözülmesi hemen hemen olanaksız olan sorun. )


- DÜĞÜMLENMİŞ ile DOKUNMUŞ ile İŞLENMİŞ


- DÜĞÜMÜ ile/ve ATKISI ile/ve SAÇAĞI


- DUMAN ile TUMAN, TENBÂN[Fars.]

( Yanan ya da buharlaşan bir nesneden göğe doğru yükselen yoğunluk. İLE Don, içe giyilen don, şalvar. )


- DURAĞANLIK/ATÂLET(OTURMA/YATMA) ile/değil/yerine/>< HAREKET

( Üşütür ve giydirir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Isıtır ve soyundurur. )


- DÜRMEK ile KATLAMAK


- DÜZELTME ile (")ÜTÜLEME(")


- DÜZLEME/TESVİYE[Ar.]/AJÜSTAJ[Fr.] ile AJÜSTE[Fr.]

( Düzleme. İLE Pens ve büzgülerle gövdeye oturtulmuş giysi. )


- E ile KUMAŞ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Turuncu renkte, süslü bir kumaş. İLE ... )


- ED ile ED
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( İşlenmiş, üretilmiş herhangi bir şey. [Süslü bir kumaş ya da benzerleri.] İLE İyiye işaret olan herhangi bir şey. )


- EGİN ile EGİN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Omuz. İLE Eni bir buçuk karış, uzunluğu dört arşın gelen bir bez. )


- EGRİK ile İP
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Dokuma ipi. İLE ... )


- EKLEMLENME ile/değil/yerine/||/>< DİKİŞSİZLİK


- EKSİNTİ/FİRE[Yun.] ile/ve/<> PAÇAVRA


- ELASTİK/ELASTIC[İng.]/ELASTISITE ile ESNEK/LİK


- ELBİSE[Ar.]/URBA[İt.] değil/yerine/= GİYECEK/GİYSİ


- ELİBBÂ[Ar. < LEBÎB] ile ELİFBÂ/ELİFBE[Ar.]

( Akıllı, olgun, kâmil kişiler. İLE 33 harften oluşan Osmanlı abecesi. | Bir şeyin başlangıcı. | Bir örgü motifi. )


- ELYAF değil/yerine/= İPSİ


- EN DEĞERLİ KUMAŞ RENGİ -ile

( KIRMIZI )


- EN ESKİ HALI -ile

( PAZIRIK HALISI [M.Ö. V - VII. yy.] )


- EN İYİ KETEN BEZİ -ile

( BENDUKÎ )


- ENGEK ile ENGEK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Ağzın iki yanında bulunan çene kemikleri. İLE Peçeyi bağlamakta kullanılan ip. )


- ENTARİ ile/ve/||/<> KEFİYE

( [Arap ülkelerinde] Erkeklerin ya da kadınların giydiği uzun ve düz üstlük/giysi. İLE/VE/||/<> Omuzları da örten, kenarları püsküllü bir erkek başörtüsü. )


- ESKİ PÜSKÜ (GİYİNMEK, EŞYA)


- ESNEK ile/ve GENİŞ


- ESNETMEK ile SÜNDÜRMEK

( ... İLE Bir şeyi çekerek uzatmak, esnetmek. )


- EŞORTMAN değil EŞOFMAN[Fr. < ÉCHAUFFEMENT]


- EŞÜK ile EŞÜK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yatak örtüsü. İLE Bir bey ya da hakan öldüğü zaman, ona gösterilen saygının bir işareti olarak mezarının üzerine örtülmesi için yollanan işlemeli kumaş. )


- [Ar.] ESVÂB[< SEVB] ile/değil ESBÂB[< SEBEB]

( Giyimler, giyilecek şeyler. İLE/DEĞİL Nedenler/sebepler, aracılar/vâsıtalar, lâzımalar. )

( ESBÂB-I MÛCİBE: Gerek(tir)en/icâb eden nedenler/sebepler. )


- ETAMİN[Fr. < ÉTAMINE] ile KANAVİÇE[İt. < CANOVACCIO]

( Pamuk ya da ketenden, seyrek dokunmuş, delikli bir tür kumaş. İLE El işleri için kullanılan seyrek dokunmuş keten bezi. | Bu bezin üzerine yapılan işleme. | Çuval olarak kullanılan kendirden ya da kenevirden yapılmış seyrek bez. )


- ETEK ile/||/<> ANVELOP[Fr.]

( ... İLE/||/<> Üst üste katlanmış parçalardan oluşan bir etek biçimi. )


- ETEK ile KLOŞ[Fr. < CLOCHE]

( ... İLE Alt tarafı çan biçiminde genişleyen etek. )


- ETEK ile LAMPASA

( ... İLE Uzun yırtmaçlı etek. )


- ETEK ile/ve TARLATAN[Fr.]

( ... İLE Kabarık görüntü vermek için değişik malzemelerle yapılan bir tür iç giysisi. )


- ETİKET ile PETEKA

( ... İLE Eşya üzerine ve kumaş topları arasına konulan fiyat etiketi. )


- EVAZE -ile

( Etek ucuna doğru genişleyen giysi. )


- FAÇA ile/değil PAÇA


- FANİLA[İt. < FLANELLA] ile KAŞKORSE[Fr. < CACHE-CORSET]

( Genellikle ince pamuk ipliğinden dokunmuş, ten üzerine giyilen iç çamaşırı. Örülmüş ya da dokunmuş, hafif ve gevşek kumaş. İLE İnce kadın fanilası. )


- FANİLA ile/ve VELENSE


- FAŞIR FAŞIR (YIKAMAK)

( Su ya da başka sıvıların bol ve çok akmasını anlatır. )


- FASON[Fr.] ile FASONE[Fr.]

( Kesim. İLE Çözgü ya da atkının kumaş yüzeyi üzerinde, kendiliğinden bir desen oluşturduğu her tür kumaş. | Bu tür kumaşları oluşturan desen örneği. )


- FASON ile/ve TAŞERON


- FERÂCE ile TENNÛRE

( =KİSÂ=HIRKA=ABÂ=HULLE=BÜRDE=FERACÂ ile =KAMÎS=GÖMLEK=ENTÂRİ )

( ... İLE Mevlevî dervişlerinin, semâ âyini sırasında giydikleri geniş eteklik. )


- FERMAR değil FERMUAR


- FERSUDE[Fars.] değil/yerine/= ESKİMİŞ, YIPRANMIŞ, AŞINMIŞ


- FIBONACCI ile/ve/||/<>/> TARTAN

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Aşağıda ve sıkça gördüğünüz kumaş, dönem dönem moda olan, genelde battaniyelerde karşımıza çıkan, geleneksel "İskoç deseni"ni de anımsatıyor. Bu tarz desenlere, "tartan" adı veriliyor.

Geçtiğimiz yıllarda bu tartanlardaki çizgilerin kalınlığının 1,1,2,3,5,8,13,21... biçiminde devam eden Fibonacci sayılarına göre oluşturulduğu fark edildi.

İlk tasarımcıların neden bu biçimde döşeme yaptığıyla ilgili bir bilgimiz olmasa da böyle bir ilişki olduğunu görmek çok heyecan verici... )

( )


- FİBRİL değil/yerine/= İPLİKÇİK


- FİLAMENT değil/yerine/= İPLİK, İP


- FIR FIR ile FIRFIR

( Fırıl fırıl. İLE Giysi, perde gibi nesnelerin kenarına dikilen, kırmalı ya da büzgülü süs, farba, farbala. )


- FIR FIR ile/ve/||/<> GIR GIR

( Eteğim. İLE/VE/||/<> Yaşamım. )


- FİRE değil/yerine/= EKSİNTİ


- FODLA[Ar.] ile FODRA[İt. < Cerm.]

( Çoğunlukla imaretlerde, yoksullara verilen, kepekli undan yapılmış, pideye benzer bir tür ekmek. İLE Düz ve dik durması için giysinin bazı yerlerine, kumaşla astar arasına konulan, sert ve kolalı bez. )


- FOULARD vs. SCARF


- BOYUN BAĞI/FULAR[Fr. < FOULARD] ile EŞARP[Fr. < ÉCHARPE]

( FOULARD vs. SCARF )


- FULAR[Fr. < FOULARD] ile ŞAL[Fars.]

( Genellikle boyna bağlanan, bir tür ince kumaş. İLE Genellikle Hindistan'da dokunan, özel motifleri olan değerli bir tür kumaş. | Kadınların, omuzlarını örtmek için kullandıkları, geniş atkı. )

( FOULARD avec ... )


- GARDIROP değil/yerine/= GİYSİLİK


- GARDROP/GARDIROP[Fr. < GARDE-ROBE] değil/yerine/= GİYSİLİK, GİYSİ DOLABI


- GAZ[Fr. < Lat. CHAOS[Van Helmont] | "ga" uzun okunur] ile GAZ[Fr. < GAZE] ile GÂZ[Ar.]

( Normal basınç ve sıcaklıkta, olduğu gibi kalan, içinde bulunduğu kabın her yanına yayılma ve bu kabın iç yüzeyinin her noktasına basınç yapmak özelliğinde olan akışkan nesne. İLE Tül. İLE Diş. | Dişle tutma, ısırma. )


- GECELERİ BİSİKLETTE:
SİYAH ile MAVİ ile KIRMIZI ile SARI ile BEYAZ ile YEŞİL

( Görünmez. İLE 17 m.'ye kadar. İLE 24 m.'ye kadar. İLE 37 m.'ye kadar. İLE 55 m.'ye kadar. İLE 130 m.'ye kadar. )


- GEÇİRGEN ile/ve/||/<> SAYDAM


- GETR[Fr.] değil/yerine/= TOZLUK

( Bacağın alt bölümünü ve ayakkabının üstünü örten kumaş vs.'den yapılmış nesne. )


- GEVŞEK ile BOL

( LOOSE vs. TOO LARGE )


- GEZEGENLERDE ÖZEL GİYSİSİZ YAŞAM SÜRESİ:
| GÜNEŞ ve VENÜS, JÜPİTER, SATÜRN, URANÜS, NEPTÜN ve MERKÜR, MARS |
ile/değil/yerine/><
DÜNYA

( | 1 saniye. VE 1 saniye. VE 2 dakika. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< 80 - 160 yıl. )

( )


- GEZİ[Ar.] ile GEZÎ[Ar.]

( Ülkeler ya da kentler arasında yapılan uzun yolculuk. | Gezilip hava alınacak yer. | Gezinti yeri. İLE Pamukla karışık, dokunmuş hâreli, arşınlık enli kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan. )


- GİYDİKÇE AÇILIR ile/ve/||/<> UZADIKÇA ŞEKİL ALIR ile/ve/||/<> ZAMANLA UNUTURSUN

( Tezgâhtarın "kandırmacası"/kaktırması. İLE/VE/||/<> Kuaförün "kandırmacası"/kaktırması. İLE/VE/||/<> "Arkadaşın" kayıtsızlığı. )


- GİYECEK ile ÇUL

( ... İLE Genellikle kıldan yapılma, kaba dokuma. )


- GİYİM-KUŞAM ('A ÖNEM VERMEK)


- GİYİNMEK ile/ve KUŞANMAK


- GİYSİ/KIYAFET ile/ve KOSTÜM


- GİYSİ ile/ve/<> ROBA[İt.]

( ... İLE Giysi. | Bir giyeceğin, göğüsle omuz arasında kalan bölümüne eklenen parça. )


- GİYSİ ile ROP[Fr.]

( ... İLE Çoğu tek parça, kadın giysisi. )


- GİYSİ ile SALWAR KAMEEZ

( ... İLE Güney Asya'ya özgü, geleneksel giysi. )

Bugün[16 Ekim 2025]
itibarı ile 830 başlık/FaRk ile birlikte,
830 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(2/5)