( Şans, cesâretlinin yanındadır. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Kendini kanıtlaması için kendinize bir şans verin. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Doğru olana tutunun; şans yakında şanssızlığı alt edecektir. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Tedbirli ve alçakgönüllü[mütevazı] olun, şansı yakalarsınız. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Çalışkan ve alçakgönüllü kişiler, şansı yakalayacaktır. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Olgun kişi, şanssızlığın doğasını izleyerek kendini hazırlar. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( İçten neşe, şans getirir. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Şanssızlık ve düşüş, kişinin kendini yönetme şekline bağlıdır. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( [not] CHANCE vs./and/but POSSIBILITY )
( CHANCE vs./and POSSIBILITY
Give the self a chance to prove itself. )
Give the self a chance to prove itself. )
