Simge'leri olan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 1.163 başlık/FaRk ile birlikte,
1.163 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(5/6)
- ÖRTÜK ile/ve/||/<> DOLAYLI
- OSMİYUM[Fr. < Yun.] ile ...
( Mavi renkte, 2700 °C'de ergiyen, platin filizlerinde bulunan, çok kırılgan bir öğe. [Simgesi ile ABCDEF ( Os] )
- OVADA ve/ya da YAYLADA
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
DAĞDA/YOLDA
- ÖVGÜDE:
MEVLÂNÂ ve KONEVİ ile/ve/||/<>/> EINSTEIN ve CHAPLIN
- ÖZDEŞLEŞTİRMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EŞLEŞTİRMEK
- ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK
( Nedeni, kendinde olmak, kendi dışında olmamak. İLE/VE ... )
( Özgürlük, hiçbir karşılık beklemeksizin yapılan iş/hizmettir. )
( Özgürlük, üzüntüden kurtulmuşluk demektir. )
( Özgürlük, kendini sınırlayabilme gücüdür. )
( Özgürlük, zorunluluğun bilincidir. )
( Özgürlük, ancak ve sadece, tarih ve kültürde olanaklıdır. )
( Özgürlük isteği ve iradesi olmadıkça özgürlük kazanılamaz ve korunamaz da. )
( Özgürlük, bazı yöntemlerin ya da koşulların ustaca uygulanması ya da kullanılması sonucu kazanılmaz. O, nedensel sürecin ötesindedir. Onu hiçbir şey zorlayamaz ya da engelleyemez. )
( Eğer özgür olmak istiyorsanız, özgürlüğe en yakın olan adımı atmayı ihmal etmeyin. )
( Özgürlüğe ulaşmak için çaba göstermelisiniz. )
( Bir şey ile özdeşleşmemek, doğal ve kendiliğinden olursa, o, özgürleşmedir. )
( İhtiras, emel kişiseldir, özgürleşme ise kişisel olandan kurtuluştur. )
( Özgürleşme, keşfetme özgürlüğü demektir. )
( Özgürleşme, bir elde ediş, bir kazanma meselesi değil, bir cesâret meselesidir. )
( Özgürleşme, özgür olduğunuza inanma ve ona göre davranma cesâretidir. )
( Özgürleşme, doğal bir süreçtir ve sonuçta, kaçınılmazdır. Fakat onu şimdi'ye getirmek sizin gücünüz dahilindedir. )
( Özgürleşmede, emelin hem öznesi, hem nesnesi artık yoktur. )
( "Anlayış yoluyla özgürleşme", kadîm ve basit bir yoldur. )
( Özgürlük, terk edişten geçer. )
( Özgürleştirecek olan, açık ve berrak görüştür. )
( Birlik, özgürleştirir; özgürlük, birleştirir. )
( Sükûnet içinde ve bağımlılıklardan kurtulmuş olmak, her türlü kişisel çıkar endişelerinin, her türlü bencilce hesapların erişemeyeceği bir yerde durmak, özgürlüğe ulaşmanın kaçınılmaz şartıdır. )
( Bir kalemin minicik ucu nasıl sayısız resim çizebilirse, öylece, farkındalığın boyutsuz noktası da koskoca evrenin içeriğini çizer. Siz işte o noktayı bulun ve özgür olun. )
( Kişinin, canının istediğini yapma keyfiyeti, bağımlılıktır. Halbuki, kişinin yapması gerekeni, doğru olanı yapma olanağı, gerçek özgürlüktür. )
( Sizi hiçbir şey özgür kılamaz, çünkü siz özgürsünüz. )
( Fincanın içindeki boşluk özgürdür. O ancak fincana ilişkin olarak görüldüğünde, fincanın içinde sayılabilir. )
( Huzuru olan kişi özgür olur ve özgür olan kişi de başkalarını özgürlüğe ulaştırır. )
( Yağmurun izlediği gökgürültüsü, özgürlüğe kavuşmayı simgeler. )
( Unutmak zorunda değiliz; arzu ve korku son bulunca, tutsaklık da biter. )
( Tutsaklığı yaratan, karakter ve mizaç dediğimiz, duygusal bağlılıklar, sempati ve antipatilerin oluşturduğu davranış kalıplarıdır. )
( Unity, liberates; freedom, unites. )
( Freedom is freedom from worry.
You must strive for liberation.
Freedom comes through renunciation.
Non-identification, when natural and spontaneous, is liberation.
If you desire to be free, neglect not the nearest step to freedom.
Ambition is personal, liberation is from the personal.
Liberation is not the result of some means skilfully applied, nor of circumstances. It is beyond the causal process. Nothing can compel it, nothing can prevent it.
In liberation both the subject and the object of ambition are no longer.
Liberation is not an acquisition but a matter of courage.
Liberation is to believe that you are free already and to act on it.
Liberation is a natural process and in the long run, inevitable. But it is within your power to bring it into the now.
The ancient and simple way of liberation through understanding.
It is clarity that is liberating.
As the tiny point of a pencil can draw innumerable pictures, so does the dimensionless point of awareness draw the contents of the vast universe.
To be quite detached, beyond the reach of all self-concern, all selfish consideration, is an inescapable condition of liberation.
Nothing can set you free, because you are free.
Freedom cannot be gained nor kept without will-to-freedom.
Freedom to do what one likes is really bondage, while being free to do what one must, what is right, is real freedom.
The space within the cup is free. It happens to be in the cup only when viewed in connection vs. the cup.
You need not forget; when desire and fear end, bondage also ends.
It is the emotional involvement, the pattern of likes and dislikes which we call character and temperament, that create the bondage. )
( 
ÖZGÜRLÜK[Sümerce] )
( FREEDOM vs./and INTERNAL FREEDOM )
( ZIYOU )
- P ile Pa
( Fosfor'un simgesi. İLE Protaktinyum'un simgesi. )
- PANPAN ile/<> MAYDAY
( [denizcilikte] Yardım gereksiniminin, yaşamsal olmadığı durumlarda kullanılır. İLE/<> Çok acil ve yaşamsal tehlike durumlarında yardım için kullanılır. )
- PARA ile/değil MADALYON
- PARMAKLAR ile/ve/||/<> SERÇE PARMAKLAR
( Yanyana, ayası[avuç içi] aşağıya bakacak konumda duran ellerin, geride/içte kalan, ötekilere göre daha geniş tırnaklı(/belki de boyu kısa) olan parmak(lar) "baş parmak".
Baş parmağın ve orta parmağın yanındaki/arasındaki parmağa "işaret parmağı".
İşaret parmağının ve yüzük parmağının yanındaki/arasındaki, aynı zamanda, iki tarafında da ikişer parmağın bulunduğu parmağa "orta parmak".
Orta parmak ve serçe parmağın yanındaki/arasındaki parmağa "yüzük parmağı".
Yanyana, ayası(avuç içi) aşağıya bakacak konumda duran ellerin, en dışta kalan parmak(lara) "serçe parmağı" denilir. )
( Kişinin el parmakları sosyal örgütlenmeye köz/model olmuştur. İnsan öbekleri/grupları 10'luk sisteme göre örgütlenmiştir. Bu 10'luk sistemin önderi olmuştur. )
( PARMAK: Bitişik ve dışı içine gelecek biçimde dizilmiş altı arpa tanesi uzunluğunda bir mesafe. | [Yunan çağında, Anadolu'da] Ayağın on altıda biri. [0,0185 metre] )
( PARMAK[< VARMAK]: Varmayı/ulaşmayı/gerçekleştirmeyi sağlayan araç. )
( SEBBÂBE[Ar.]: İşaret/şehâdet parmağı[başparmağın yanındaki]. | BİNSIR/BİNSÂR[Ar.]: Yüzük parmağı[Serçe parmak ile orta parmak arasındaki]. | HINSIR: Serçe parmak. )
( DAKTYLOS )
- PATLADI ve/||/<>/> ATLADI
( Lastik. VE/||/<>/> Sürücü. )
- Pb ile Pd
( Kurşunun simgesi. İLE Palladyum'un simgesi. )
- PEGASUS ve TRUVA ATI
- PEGASUS ile/ve UNICORN
( Kanatlı at. İLE/VE Boynuzlu at. )
( ASLAN - KEÇİ - YILAN )
( bkz. KİMERİZM/CHIMERISM )
- PENÇE ve PARMAKLAR
( ŞEHÂDET - ORTA - YÜZÜK - SERÇE
BAŞ )
( HASANEYN[ÇİFTE GÜZELLİK] )
- PERDELE(N)ME ile/ve/||/<> BULANIKLAŞ(TIR)MA
- PHP'DE YORUM SİMGESİ:
// ile/ve/||/<>/> /* ... */
( Tek satır için. İLE/VE/||/<>/> Birkaç satır için. )
- PİRAMİD
( PYRAMID )
- PİRİNÇ:
PİLAV ile/ve/değil/||/<>/> ÇORBA
( Suyunu çekerse. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Çekmezse. )
- PİRİNÇ ile/ve/||/<> BUĞDAY
(
| Ölçüt | "Pirinç Kültürü" | "Buğday Kültürü" |
|---|---|---|
| Tarımsal Yapı | Yoğun iş gücü gerektirir, sulama düzenekleri ve topluluk iş birliği zorunludur. | Bireysel olarak yapılabilir, daha az iş gücü gerektirir. |
| Toplumsal Etki | İş bölümü ve dayanışma baskındır, topluluk iş birliği ön plandadır. | Bireycilik baskındır, bağımsız çalışma olanaklıdır. |
| Düşünce Tarzı | Bütüncül ve bağlamsal düşünme eğilimi vardır. | Çözümleyici ve bireysel düşünme eğilimi vardır. |
| Thomas Talhelm'in "İddiası" | Bireylerin ortaklık içinde olduğu, topluluk içinde iş birliğine yatkın olduğu savunulur. | Bireyci yapının daha güçlü olduğu, bağımsızlığın vurgulandığı savunulur. |
- PİRİNÇTE:
SİYAH TAŞ ile/ve/değil/||/<>/< BEYAZ TAŞ
- PISA KULESİ ve/<> SÜYÜMBİKE KULESİ ve/<> ASİNELLİ VE GARİSENDA KULESİ
( Üçü de eğri olmasıyla ünlüdür. )
( ... VE/<> Kazan'ın simgesi olan ve Kazan Hanlığı'ndan kalan tek yapıttır. 1552 yılında, Kazan Hanlığı'nı istilâ eden korkunç Ivan'a karşı kahramanca direnen, çok küçük olan oğlu yerine hanlığın başına geçen kadın hükümdar Süyüm[Sevim] Bike'nin anısına dikilmiştir. [Kırmızı tuğladan yapılmış kule, 7 katlı ve 35 m. yüksekliğindedir.] VE/<> [Bazı kaynaklara göre] İki aile arasında bir yarışma olduğu 1119 inşâ edilmiş olduğu bilinmektedir. Kentin en belirgin simgelerindendir... Uzun boylu olanın adı Asinelli, daha küçük ve daha eğimli kulenin adı ise Garisenda'dır. Dönemin güçlü ailelerinin adlarını taşıyor. Asinelli Kulesi 97.2 m. yüksekliğindedir.[Zamanında bir hapishane ve küçük kale olarak kullanılmış.] Garisenda Kulesi ise 48 m. yüksekliğe sahiptir. )
(
VE/<>
VE/<>
)
- PLUTON OLMA! ve MERKÜR OLMA!
( Donarsın! VE Yanarsın! )
( İkisi de olma! Dünya/da ol! )
- PLUTONYUM[Fr.] ve/<>/< NEPTUNYUM
( Atom numarası 94 olan, neptunyumdan elde edilen, radyoaktif bir öğe. [Simgesi: Pu] VE/<>/< ... )
- [Yun.] POLİMNİA ile/<> MELPOMEN ile/<> KALYOPE ile/<> KİLYO ile/<> ÖTERP ile/<> TERPSİGOR ile/<> ERATO ile/<> TALİA
( DOKUZLUKLAR[Yun. ENNEADLAR]
[simgelerdi...]
Ruhların, metafizik ve kehanet bilimlerinin sanatını.
İLE/<>
Yüzünde taşıdığı trajik maske ile Yaşam ve Ölümü.
İLE/<>
Bilimin tekrar doğuş sürecini.
İLE/<>
Tıp bilimini.
İLE/<>
Maji bilimini.
İLE/<>
İnsan ve psikolojik yapısının bilimini.
İLE/<>
Taşlar bilimini.
İLE/<>
Bitkiler bilimini.
İLE/<>
Hayvanlar Bilimini. )
( )
- POLİS = KENT/ŞEHİR
( Sözcük anlamıyla "Kent/Şehir" demektir. Şehirde ve bir arada yaşamanın gerektirdiği koşulları ilk elden sağlayan ve takipçisi, dayanakça gücü olandır. )
- POLONYUM[Fr.][< Polonya]
( Atom numarası 84, atom ağırlığı 210 olan, ilk radyoaktif öğe. [ Simgesi: Po ] )
- POMPALAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ŞİŞİRMEK
- PORNOGRAFİK:
APAÇIK ile/ve/<> ÖZSÜZ GÖRÜNÜŞ
- POTASYUM[Fr. < Lat.] ile/ve/<> POTAS[Fr. < Alm.]
( Potasyum hidroksit içinde bulunan, atom numarası 19, atom ağırlığı 39.10 olan, 0.87 yoğunluğunda, 62.5 °C'de ergiyen, 15 °C'de mum gibi yumuşak, soğukta sert ve kırılgan öğe. [Simgesi: K] İLE/VE/<> Potasyum hidratı, potasyum karbonatı gibi potasyum bileşiklerine verilen genel ad. )
- POTASYUM ile POTASYUM HİDROKSİT(POTASKOSTİK) ile POTASYUM KLORÜR ile POTASYUM NİTRAT ile POTASYUM SÜLFAT ile POTASYUM SÜLFÜR
( Potasyum hidroksit içinde bulunan, atom numarası 19, atom ağırlığı 39.10 olan, 0.87 yoğunluğunda, 62.5 °C'de ergiyen, 15 °C'de mum gibi yumuşak, soğukta sert ve kırılgan öğe. [Simgesi: K] İLE Akkor derecede uçucu olan, 360 °C'de ergiyen, suda ısı açığa çıkararak çözünen, beyaz bir katı. [KOH] İLE Öteki potasyum bileşiklerinin çoğunun hazırlanmasında kullanılan, susuz durumda, 768 °C'de ergiyen, renksiz küpler biçiminde billurlaşan madde. [KCI] İLE Güherçile. İLE Potasyum klorür üstüne sülfirik asidin etkisiyle elde edilen, tarımda gübre olarak kulanılan madde. [K2SO4] İLE Kükürtlü hidrojenin, potasyum hidroksite etkimesiyle oluşan bileşik. [KHS] )
- POTASYUM ile RUBİDYUM[Fr. < Lat.]
( ... İLE Atom numarası 37, atom ağırlığı 85.46 olan, 1.52 yoğunluğunda, 39 °C'de ergiyen, çabuk oksitlenen, pancar gibi bazı bitkilerde, madensularında bulunan, potasyuma benzer kimyasal öğe. [Simgesi: Rb.] )
- PRASEODİM[Fr.]
( Atom numarası 59, atom ağırlığı 140,92 olan, soluk sarı renkli bir öğe. [Simgesi: Pr.] )
- PRE-İKONOGRAFİ'DE:
OLGUSAL ile İFADESEL
( Konu. İLE Çözümleme. )
( ... İLE Uzlaşımsal. - Muvazaa )
( FACTUAL ile EXPRESSIONAL )
- PROMETHEUS'UN ATEŞİ(N) ÇAL(IN)MASI ile/ve/||/<> PANDORA'NIN KUTUSU
- PROMETYUM[Fr.]
( Atom numarası 61, atom ağırlığı 145 olan, nadir topraklar öbeğinden bir öğe. [Simgesi: Pm] )
- PROTAKTİNYUM[Fr.]
( Aktinit öbeğinden olan radyoaktif bir öğe. [Simgesi: Pa.] )
- PUTLAŞTIRMAMAK ve/||/<> DONDURMAMAK
- RABÎTA ile RÂBITA/BEND[Fars.]
( Eski yazma kitaplarda sayfa numarası yerine gelmek üzere soldaki sayfanın, sağdaki sayfanın altına yazılan ilk sözcüğü. ile İKİ ŞEYİ BİRBİRİNE BAĞLAYAN, BAĞ | MÜNÂSEBET, İLGİ | BAĞLILIK, SIRA, TERTÎP, USÛL, DÜZEN | İMGE İLE SİMGENİN BULUŞTURULMASI )
- RADON[Lat.]
( Atom numarası 86, atom ağırlığı 222 olan, radyum tuzunun su ile işlenmesinden, hidrojen ve oksijenle karışım durumunda elde edilen, boru yardımıyla sıvı hava içinden geçirilerek karışımdan ayrılan radyoaktif öğe. [Simgesi: Rn.] )
- RADYUM[Fr.]
( 1898 yılında, Pierre Curie ve eşi tarafından bulunan, atom numarası 88, atom ağırlığı 226 olan, 700 °C'de ergiyen, soğukta suyu ayrıştıran, ışınetkinliği çok bir öğe. [Simgesi: Ra] )
- RAHÎM:
CENİN ve/<> CAN ve/<> CENNE(T)
- RAKURSİ ile/||/<> ALTIN ORAN
( Bir nesnenin açı kurallarına uygun olarak kısaltılarak gösterilmesi.[Bir resimde tuval yüzeyine dik olarak yerleştirilmiş herhangi bir figüre yöneltilen verilir.] İLE/||/<> Sanatta uyum ve oranlama konusunda en yetkin ölçüleri verdiği düşünülen formül. Altın oran/kesim, bir doğru parçası ikiye bölündüğünde küçük parçanın büyük parçaya oranının, büyük parçanın bütüne oranına eşit olması.[%61.8, en yaklaşık değerdir.] )
- re ile Re
( Gam dizisinde, do ile mi arasındaki ses. | Bu sesi gösteren nota simgesi. İLE Renyum'un simgesi. )
- REMZ[Ar.] değil/yerine/= SİMGE
- RENK/LER ile/ve/değil/< RENK/LER ile/ve/değil/< TON/LARI
( MAVİ: İffeti ve ilmi simgeler. )
( [not] COLO(U)RS vs./and COLO(U)RS vs./and/but/< TONES )
- RESİM ile/ve/> PİKTOGRAM ile/ve/> PETROGLİF ile/ve/> YAZIT
( ... İLE/VE/> Resimli, anlamlı simgeler. İLE/VE/> Çeşitli biçimli harflerden oluşan, ilk dönem simgeleri/tamgaları. İLE/VE/> ... )
- RESİM ile RESMİN, MİMARÎ YAPIYLA OLAN İLİŞKİSİ
- RİDÂ ile/ve İZÂR
( Belden yukarı örtülen örtü. | Hırka. | Dervişlerin omzuna attığı nesne. İLE/VE Belden aşağı örtülen örtü. )
( Kibir. İLE/VE Azâmet. )
- RİTÜEL/RITUAL[İng.] değil/yerine/= TÖRENSİ/AYİNLE İLGİLİ
- RİYÂ ile (GİZLİ) ŞİRK
( Bir şeyi/ibâdeti, kişiler görecek/görsün diye yapmak/eylemek. İLE Kişiler, bana riyâkâr diyecektir/demesin riyâkârlığı ile yapılması gerekeni/ibâdeti yapmamak. )
( Haset kibirin çocuğudur. )
( Kibirlinin/mağrurun düşmanı Allah'tır! )
( Farzlara inanmayan. İLE Farzları tembellikle yerine getirmeyen. )
( Zan bir kafese benzer, biz de bülbüle. O zan kafesi, bizi gül dalına kondurtmaz. )
( Zan gitmedikçe, korkudan kurtulamayız. )
( Zan, düşmanımız, azrailimizdir. )
( Zan gitmeden insan âşık olamaz. )
( Allah, icat etti.[buldu değildir!] İLE/VE Peygamber, ilm-el yakîn bilir.["zann" tanımı kullanılmış olsa bile] )
( Şehveti simgeler. İLE/VE Hırsı simgeler. İLE/VE Tûle emeli simgeler. İLE/VE Kibri/makamı simgeler. )
( Dışarıdaki değil içteki kuşları kontrol etmek gerek. )
( Eşek de sadece açlık ve şehveti için anırır. )
( Kendi muhtaç himmete, bir dede
Nerede kaldı, gayrıya himmet ede )
( NAMAZDA RİYÂ OLURSA HİÇ OLURSUN YEMEKTE RİYÂ OLURSA AÇ KALIRSIN )
( SELF CONFIDENCE vs. ARROGANCE )
- ROD OF ASCLEPIUS ile CADUCEUS
(
)
( Açıklamaları için ilgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
- ROZET[Fr.] değil/yerine/= İĞNE
( Yakaya vs. takılmak için çeşitli biçimlerde yapılan, bir kuruluşun simgesi sayılacak ufak kâğıt ya da metal nesne. | Musluğun, gizli döşenmiş boruya vidalandığı yerine çirkin görünüşünü kapatmak amacıyla kullanılan nikel ya da krom kaplanmış çember biçimli sac parça. )
- RÛMÛS[Ar. < REMS] ile RUMÛZ[Ar. < REMZ]
( Mezarlar, sinler, kabirler. İLE İşaretler, remizler, anlamı gizli olan sözler. )
- RUMUZ ile MECAZ
- RUTENYUM[Fr.][Ruthenia eyalet adından]
( Atom numarası 44, atom ağırlığı 101.7, yoğunluğu 12.3 olan, 2400 °C'de ergiyen, sert, kırılgan, havada kolayca oksitlenen bir öğe. [Simgesi: Ru.] )
- RÜYA GİBİ ile/ve/||/<> JİLET GİBİ
( Kadının güzelliği için söylenilen/hayal edilen. İLE/VE/||/<> Erkeğin yakışıklılığı için söylenilen/hayal edilen. )
- S ile S
( Türk abecesinin yirmi ikinci harfi.[Dişeti ünsüzlerinin, ötümsüzüdür.] İLE Kükürt'ün simgesi. )
- SABİT YÖRÜNGE(GEO) ile/ve/||/<> DÜŞÜK DÜNYA YÖRÜNGESİ(LEO) ile/ve/||/<> ORTA DÜNYA YÖRÜNGESİ(MEO) ile/ve/||/<> KUTUPSAL YÖRÜNGE VE GÜNEŞ EŞZAMANLI YÖRÜNGE(SSO) ile/ve/||/<> AKTARIM YÖRÜNGELERİ VE SABİT KONUMSAL AKTARIM YÖRÜNGESİ(GTO) ile/ve/||/<> LAGRANGE NOKTALARI(L)
- SABİT ile/ve/||/<> ÇAKILI
- SABİT ile/ve/||/<> DONMA
- SÜSLEME!:
"SAĞIRA" ve/||/<> "KÖRE"
( Sözünü. VE/||/<> Yüzünü. )
( Yorma dilini. VE/||/<> Süsleme sözlerini.
[Köre yormam dilimi, sağıra süslemem sözlerimi.] )
- SAĞLIKLI" ile/ve/değil/||/<> YETERLİ
- SAHNE TOZU YUTMAK ile/ve/||/<> MÜREKKEP YALAMAK
- SAKARİN[Fr.] ile SAKAROZ[Fr. < Yun.]
( Genellikle şeker sayrılarının, şeker yerine kullandığı, madenkömürü katranından elde edilen, beyaz bir toz. İLE Şekerkamışı ya da şekerpancarından elde edilen bir tür şeker. [Simgesi: C12H22O11] )
- ŞAKAYIK ile GELİNCİK
( Çin ve Japonya kültüründe zenginliğin simgesi/göstergesidir. İLE ... )
( PAOENIA cum PAPAVER RHOEAS )
- SAKLAMAK ile/ve/||/<>/> SAYIKLAMAK
( Aşkı/nı. İLE/VE/||/<> Adı/nı. )
- [ne yazık ki]
ŞAMAR OĞLANI (NA DÖN[DÜR/ÜL]MEK) ile/ve/||/<> GÜNAH KEÇİSİ (İLÂN ETMEK/EDİLMEK)
- SAMARYUM[Fr.]
( Atom sayısı 62, atom ağırlığı 150,4 ve yoğunluğu 7,75 olan, seyrek bulunur öğe. [Simgesi: Sm] )
- ŞAMDAN ile MENORA
( ... İLE Museviliğin simgesi olan sekiz kollu şamdan. )
- SAMİMİYET ile AÇIKLIK ile SAYDAMLIK/ŞEFFAFLIK
( Açıklığı ve iyilikseverliği sayesinde hem çevresine, hem de sonuç olarak kendine yararlı olan biri simgelenir. )
( SINCERE | INTIMACY vs. OPENNESS vs. TRANSPARENCY )
- ŞAMPOLYON
( 1822 yılında, hiyeroglifleri başarılı bir biçimde çözen kişi. [1790-1832] )
- SANAT BİÇİMİNDE:
SİMGESEL ile/ve/||/<>/> KLASİK ile/ve/||/<>/> ROMANTİK
- SANAT DÖNEMLERİ/NDE:
SİMGESEL ile/ve/<>/> KLASİK ile/ve/<>/> ROMANTİK ile/ve/<>/> MODERN
( Mimarlık sanatı. İLE/VE/<>/> Heykel sanatı. İLE/VE/<>/> Resim, müzik ve şiir sanatı. İLE/VE/<>/> Sürekli değişim/dönüşüm. )
( ... =/> ETİK )
( Sümer, Mısır, Çin, Hint. İLE/VE/<>/> Eski Yunan. İLE/VE/<>/> Avrupa.[XIX. yüzyıl] İLE/VE/<>/> Çağımız. )
- SANAT YAPITININ:
İFŞÂ ETTİĞİ ile/ve/değil AFİŞE ETMEDİĞİ (ŞEY/LER)
( BAYKUŞ: Güzel sanatların simgesi. | Sanatın yaratıcısı. )
( AS THAT WHICH A WORKS BETRAYS BUT DOES NOT PARADE :ON ART )
- SANAT ile/ve/||/<>/> DAHA/EN SANAT/SİMGE
- SANATTA:
BİLİNÇSİZ SİMGESELLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇLİ SİMGESELLİK
- SANATTA:
FARK ile/ve/değil/yerine/||/>/<>/>< BENZERLİK
- SANAT(TA TAKLİT):
DOĞRU OLMAYANDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< DOĞRU OLANDA
( Sanat, doğru olmayanı da taklit edebilir, doğru olanı da.
Doğru olmayanı taklit ederse aldatıcı olabilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Doğru olanı taklit ederse doğruluğunu daha çok güçlendirir. )
( Sanat, doğru ya da güzel olmayanı, doğru ve güzel olarak gösterebilir. )
- SANİYE ile/ve/||/<> TOZ
( SECOND vs./and/||/<> DUST/POWDER )
- ŞAPKA:
ÜSTTE/(BAŞTA) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNDE
- SARI SALTUK = DERVİŞ SALTUK
( "Sarı" sözcüğü ve "kullanımı", başağın/buğdayın olgunlaşması ve rengiyle bağlantılandırılır. )
- SARIK ile/ve/değil KAVUK
( İmamların/mürşitlerin başlarındaki sarıklar, fesin etrafına dolandırılan kefendir. Kişi, yaşama anlam vermeyi, yaşamındaki olanaklar ya da değerler üzerinden değil ancak ve özellikle ölümü düşünerek anlamlandırabilir. Dolayısıyla yaşamın önemini ve ciddiyetini "ben ölümle hesaplaşmamı her zaman yaparım/yapabilirim!" bilgisini sunan bu sarıkla/kefenle yaymaktadır/paylaşmaktadır. Sarığın, özellikle camide ve özellikle imamın başında olması aynı zamanda cemaat için de geçerlidir. İmamın kıldığı namazdan cemaatin, cemaatin kıldığından da imamın sorumluluğu vardır. Bir bütünlerdir, birbirini tamamlarlar. Cemaate katılan her bir kişinin fiziksel olarak sarık takmasına gerek kalmadan imam bu görevi üstlenmiştir. Cemaat katılımcıları da sadece camide değil, günlük yaşamda da bu bilgi üzerine ölümle ilişkilerini bu simge ve anlam üzerinden gerektikçe ve zaman zaman sürdürmelilerdir. )
( Seyr-ü sülûk'u, nefs mertebelerini ve kefeni simgeler. [7 kat sarılır] )
- SARRÂF ile/ve/değil/yerine/||/<> SAHHÂF
- SATRANÇ ve/||/<> BİSİKLET
( Her hamleyle tamamen değişir. VE/||/<> [düzlükte] Ancak pedala basarak üstünde durulur ve ilerlenir. )
- SAYI ile/ve/||/<>/> NARSİSİST SAYI/ARMSTRONG SAYISI/MÜKEMMEL KUVVETLİ SAYI
(
Bir sayının basamaklarının her birinin, toplam basamak sayısı kadar üssü alınıp toplandığında yine aynı sayıyı vermesi durumu.
Matematiksel Açıklama
Bir n basamaklı X sayısı için:
X = d1 + d2 + ... + dn
biçimindeki denklem sağlanıyorsa X bir narsisist sayıdır.
Örnekler
- 153 sayısı:
13 + 53 + 33 = 1 + 125 + 27 = 153
94 + 44 + 74 + 44 = 6561 + 256 + 2401 + 256 = 9474
Bu tür sayılar, belirli bir düzende ortaya çıkmaz ve genellikle belirli bir aralıkta bulunmaları için özel algoritmalar kullanılır.
)- Sb ile Sc ile Se
( Antimon'un simgesi. İLE Skandiyum'un simgesi. İLE Selenyum'un simgesi. )
- ŞEBEKE[Ar.]/NETWORK/WEB[İng.] değil/yerine/= AĞ
( Ülke çapında yaygınlaştırılmış ulaşım ve iletişim örgüsü, ağ. | Üniversite öğrencilerinin kimlik kartı. | Birbiriyle bağlantılı ve gizli çalışan kişilerin tümü. )
- SECÂVEND[Fars.] ile ...
( Kur'ân-ı anlama uygun doğru okumak için konulan işaret/ler. )
- SEL ile/ve/||/<>/> KUM
( Gider. İLE/VE/||/<>/> Kalır. )
- SELVİ AĞACI değil SERVİ AĞACI
- SELVİ BOYLU değil SERVİ BOYLU
- SEMÂ'DA (KARŞILIKLI SELÂMLAŞMADA):
SOL TARAF ile/ve/<> SAĞ TARAF
( Dünyayı simgeler. İLE/VE/<> Âhireti simgeler. )
- ... ŞEMASI ile ... AĞACI
- SEMBOL/İK[Fr., İng. SYMBOL < Yun.] değil/yerine/= SİMGESEL
- SEMBOLİZE EDEN değil/yerine SİMGELEYEN
- SEMBOLİZMA değil/yerine/= SİMGESELLİK
- SEMİYOLOJİ[Fr.]/SEMIOLOGY[İng.] değil/yerine/= GÖSTERGEBİLİM/BELİRTİ BİLİMİ
( Hastalıkların belirti ve işaretleriyle ilgilenen tıp dalı. | Göstergebilim. )
( )
- SENİN, İÇİN FESAT değil/yerine ÖKÜZ ALTINDA, BUZAĞI ARAMAMAK GEREK
- SER[Fars.] ile/ve/||/<> CAN[Fars.]
- ŞERİAT ile/ve/||/<> HAKİKAT
( Gündüz. İLE/VE/||/<> Gece. )
- SERYUM
( Atom sayısı 58, atom ağırlığı 140,13 olan, 6,7 yoğunluğunda, 810 °C'de ergiyen, bileşme değeri, bazı bileşiklerde 3, bazısında 4 olan, gümüş parlaklığında, akkor temeline dayanan lambaların yapımında kullanılan bir öğe. Simgesi: Ce )
- SES İŞARETLERİNDE:
1 KISA ile/ve/<> 2 KISA ile/ve/<> 3 KISA ile/ve/<> 5 KISA ile/ve/<> 1 UZUN YA DA KISA
( "Sancağa dönüyorum!" İLE/VE/<> "İskeleye dönüyorum!" İLE/VE/<> dönüyorum!" İLE/VE/<> "Tornistan yapıyorum!" İLE/VE/<> "Anlaşılmadı!" İLE/VE/<> "Evet!" ya da "Dikkat!" )
( Kısa düdük: 1 saniye | Uzun düdük: 4-6 saniye. )
- SES ile/ve MÜZİK
( ... İLE Aralıkların yüzdelerini bilmek. )
( ... İLE Lisanullah/Lisan-ul Melaike )
( ... İLE Hakimiyet Simgesi. )
( Ses dalgalar halinde yayılır. Bir saniye içindeki dalga sayısı sesin karakterini tespit eder. Saniyede 260 dalga yapan, yani titreşen ses "Do" notasıdır. )
( SOUND vs. MUSIC )
- SEVGİ ve/||/<>/> BİREŞİM(TEVHÎD)
- SEVGİ ile/ve/değil/||/<>/< SAYGI
( Zaman. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Mekân. )
( Sevgi, saygıyla devam eder. )
( Mum. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Mumun etrafındaki cam/fanus. )
( Hz. Mûsâ. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Hz. Îsâ. >
[İkisini de birliğe getiren, Hz. Muhammed.] )
( Koşullu[Hak edene, lâyık olan(lar)a]. İLE/VE/<>/< Koşulsuz[Herkese]. )
( Alev. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Fener. )
( Ferâgat ile. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Fedâkârlık ile. )
( [Bağlamına/koşullarına göre ...] Yetebilir/yetmeyebilir. | Yetersiz. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Yeter/yeterli. )
( [en az] %1 olmalı [ve geri kalan her şey] İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< %99 olmalı! )
( [not] LOVE vs./and/but/||/<>/< RESPECT, REVERENCE )
( ... cum/et/||/<>/< VENERATIO )
( ... ile/ve/||/<>/< JING )
- ŞEY ile/ve/||/<>/> MAL
( [cebirde]
Bilinmeyen.[X] İLE/VE/||/<>/> İkinci dereceden bilinmeyenin kuvveti.[x2] )
( THING vs./and/||/<>/> PROPERTY/GOODS )
- SEZYUM[Fr. < Yun.]
( Atom sayısı 55, atom ağırlığı 132,9 olan, 1,90 yoğunluğunda, 28 °C'de ergiyen ve doğada ender rastlanan bir öğe. Simgesi: Cs )
- si ile Si
( Gam dizisinde, la ile do arasındaki ses. | Bu sesi gösteren nota imi. İLE Silisyum'un simgesi. )
- ŞİÂR[Ar. < ŞA'R] ile ŞİÂR[Ar. çoğ. ŞAÂYİR] ile -ŞİÂR[Ar.]
( Kıllar. İLE İşaret, iz, alâmet. | Ayırıcı işâret, ayırdedici âdet. | Hacı olmak için Mekke'de yapılann tören/ler. İLE "İyi, üstünlük veren işâret, âdet" anlamlarında gelerek birleşik sözcükler meydana getirir.[MERHAMET-ŞİÂR: Merhametli. | ŞÖHRET-ŞİÂR: Ünlü.] )
- SICAK GÖZYAŞI ile SOĞUK GÖZYAŞI
( Acı gözyaşı. İLE Sevinç gözyaşı. )
( Niyete göre de değişir. )
( Gözyaşı, göze kaçan birçok maddeyi eritebilecek keskinliktedir. Geceleri tırnak kesilmemesinin nedeni ise gözyaşının tırnağı eritememesinden dolayı sıçrayıp da göze kaçmaması/batmaması içindir. [Yani, hurafe/bâtıl inanç değildir, dikkat etmek gerekir.] )
( Elmas doğadaki en sert maddedir. Elması eritebilen tek şey, gözyaşıdır. Gözyaşının eritemediği tek şey ise tırnaktır. )
( EŞK-BÂR/EŞK-RÎZ[Fars.]: Çok ağlayan, gözyaşı döken. )
- SICAKLIK:
"20 - 24 DERECE ARASINDA OLACAK" değil 20 -[ilâ] 24 DERECE OLACAK
( "ilâ" edatı kullanıldıktan sonra, "arasında" sözcüğü kullanılmaz. "ilâ", "arasında" anlamındadır. )
- SIĞIR ile HONA
( ... İLE Eril sığır. )
( Sığır, çok yemeyi simgeler. )
( BUZAĞI/İCL[Ar.]: Sütten kesilmemiş eril sığır, dana. )
( TEBÎ[Ar.]: Sığır yavrusu, mal. )
( SİGOR[Tuna Bulgarları'na ait kitâbelerde] ile ... )
( [Altay Türkçesi] BOOS ile ... )
( BAKARÎ: Sığır cinsinden olan hayvanlarla ilgili. | BAKARİYYE: Hayvanbilimdeki genel adı, sığırlar.
BAKAR, BAKARA [çoğ. BUKUR, BUKAR, BUKARÂT] ile ... )
( BOSKAP ile ... )
- ŞİİR "DİLİ" değil ŞİİR BİÇİMİNDE
- ŞİİRSEL/LİK ile/ve/değil/yerine SİMGESEL/LİK
- SİLİS[Fr. < Yun.] ile SİLİSYUM[Fr.]
( Kum, çakmaktaşı, kuvars gibi, silisyumun oksijenli bileşimlerine verilen ad. İLE Atom sayısı 14, atom ağırlığı 28.06, yoğunluğu 2.34 olan, endüstride geniş ölçüde kullanılan ve doğada, oksijenden sonra en bol bulunan öğe. Simgesi: Si )
- SİMGE:
AÇAN ile/ve/||/<> ÖRTEN/KAPATAN ile/ve/||/<> ÖRTEREK GÖSTEREN/GÖSTERİLEN
- SİMGE:
ANAHTAR ile/ve/||/<> MÜHÜR
- SİMGE:
BULUŞMA ve/+/||/<> BİRLEŞME
- SİMGE:
CANLI ve/||/<>/> CANLANDIRICI
- SİMGE:
[ÇOK FARKLI/ÇEŞİTLİ ANLAMI/DEĞERİ]
GÖSTEREN/TAŞIYAN ile/ve/değil/||/<>/< BİRARAYA GETİREN
- SİMGE ile/ve DUYU
( Tini gösterir. İLE/VE Nesnenin görünüşünü gösterir. )
( SYMBOL vs./and SENSE )
- SİMGE ile/ve/değil EŞİK
- SİMGE ile/ve/<> İŞARET
( SYMBOL vs./and/<> SIGN )
- SİMGE ile/ve/<> KAVRAM
( SYMBOL vs./and/<> CONCEPT )
- SİMGE ile KAVRAM
( SYMBOL vs. CONCEPT )
- SİMGE ile/ve/||/<>/> MAZMUN
- SİMGE = REMZ[çoğ. RÜMÛZ(ÂT)] = SYMBOL[İng., Alm.] = SYMBOLE[Fr.] = SYMBOLON[Yun.] = SIMBOLO[İsp.]
- SİMGE ile/ve/||/<> SEZGİ
- SİMGE ile/ve SİMGE
( SYMBOL vs./and SYMBOL )
- SİMGE YAZI
- SİMGEBİLİM = SYMBOLICS[İng.] = SYMBOLIQUE[Fr.] = SYMBOLIK[Alm.]
- SİMGECİLİK ile İŞLEVSELCİLİK ile YAPISALCILIK
- SİMGELEMEK ile/ve TEMSİL ETMEK
( TO SYMBOLIZE vs./and TO REPRESENT )
- SİMGE/LER:
KENDİLERİ değil KENDİNİ AŞAN ANLAMI/ANLAMA İŞARET EDEN
( SİMGE: Kendinden başka bir şeyi gösteren. )
- SİMGELERİ (HİYEROGLİF/ÇİVİ YAZISINI) OKUMAK değil SİMGELERİ (HİYEROGLİF/ÇİVİ YAZISINI) ÇÖZMEK
( HİYEROGLİF: Kutsal örtüsü. )
- SİMGELEŞTİRME ile/ve BENZETME
( TO SYMBOLIZE vs./and TO LIKEN )
- SİMGELEŞTİRME ile/ve/<> DIŞLAŞTIRMA
( SYMBOLIC/NESS vs./and/<> TO EXTERNALIZE )
- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve/<> ÇOKLU (ANLATIM)
( Akıllı kişiler, canlı bir varolanın, dil ve sözle çizilerek anlatılmasını, boya ya da herhangi bir sanat yapıtıyla gösterilmesine yeğ tutar; akılla izleyemeyen kişilere ise sanat yapıtı daha uygun gelir. )
( SYMBOLIC (EXPOSITION) vs./and MULTIPLE (EXPOSITION) )
- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve ÇOKLU (ANLATIM)
- SİMGESEL DİL ile/ve/<> BİÇİMSEL DİL
- SİMGESEL DÜŞÜNME ile/ve/> DÜŞÜNCENİN, KENDİNİ ÖRMESİ
- DÜŞÜNME:
SİMGESEL ile/değil YAPISAL
- SİMGESEL YAPI(/BİLİNÇ) ile/ve/<> KAVRAMSAL YAPI(/BİLİNÇ)
( Mahal. İLE/VE/<> Mekân. )
( Yaşanır. İLE/VE/<> Kuşatır. )
( Açıklanamaz.[Anlamlandırılır.] İLE/VE/<> Açıklanabilir. )
- SİMGESEL ile/ve/<> BİÇİMSEL
- SİMGESEL ile/ve/<> SOYUT
- SİMGESEL/LİK ile/ve/<> AŞKIN/LIK
( Aşkınlığın imgesi. İLE/VE/<> Aşkınlığın gerçekleşmesi. )
( Simgelerin hem örtücü, hem de açıcı özellikleri vardır. )
( SYMBOLIC/NESS vs./and/<> TRANSCENDENTAL/NESS )
- SİMGESEL/LİK ile/ve/değil/yerine/<>/hem de İŞLEVSEL/LİK
( [not] SYMBOLIC/NESS vs./and/but/<>/also FUNCTIONAL/NESS
FUNCTIONAL/NESS instead of SYMBOLIC/NESS )
- SINIR ile/ve/||/<> ARA
- SINIRLANDIR(IL)MA ile/ve/||/<>/> YÖNLENDİR(İL)ME
- SİNOPSİS ile/ve/<> TRETMAN
( İmge'nin ele alınış biçimi. İSE/VE/<> İmgenin, simgeselliğini ele alış biçimidir. )
- SİNÜS[İng. < Lat.] ile SİNÜS[Lat.] ile SİNÜZOİT/SINUSOID[İng.]
( Kovuk, kanal, boşluk. Örgenlerin ya da dokuların arasında bulunan boşluklar. | Dibi ağzından geniş oyuk/yara. İLE Trigonometrik bir çember üzerine taşınmış bir yayın ucunun ve bu yaya karşılık olan merkez açısının ordinatı. Simgesi: sin İLE Boşlukçuk, toplardamar boşluğu. )
- SİNYAL[İng.,Fr. < SIGNAL] değil/yerine/= İMLEM
- SIRÇA[Tr. < SIRIÇGA]/CAM[Fars. < KUPA] ile/ve/||/<>/> AYNA[Ar.]
( Cam, camdan yapılmış. İLE/VE/||/<>/> Camın sırlanmışı. )
- ŞİRİN/LİK ile/ve/||/<> MASUM/İYET
- SİRİYOLOJİK HİYEROGLİF ile/ve TROPOLOJİK HİYEROGLİF
( Bütünü göstermek üzere parça yazılır. İLE/VE Benzerlik ölçütlerine göre bir şey bir başkasının yerine konur. )
- SİS ile/ve/||/<>/> İZ
( Havada/çevrede. İLE/VE/||/<>/> Zihinde. )
( FOG vs./and/||/<>/> TRACE/TRACK )
- ŞİŞMAN OLAN BEYNİMİZ ile/değil ŞİŞMAN OLAN, BEYNİMİZ/ZİHNİMİZ
( Beynin, temelde ve her koşulda şişman olduğunu "düşünmek/iddia etmek". İLE/DEĞİL Şişmanlığın, gövdede değil beyinde/zihinde olması/olmayabilmesi [uyarısı]. )
- SİVRİSİNEK ile/ve/değil/yerine/||/<> BATAKLIK
- SİYAH/BEYAZ ile/ve/değil/>/<>/< RENKSİZLİK
- SİYÂSET[Ar. < SEYİS] ile/ve/||/<>/> FERÂSET[Ar. < FERES]
( Seyis. At bakıcılığı/bakıcısı. İLE/VE/||/<>/> Süvari. At biniciliği. )
( Aracına[< atına] yeterince[en az seviyede ve gerektiği kadar/biçimde] bakabilmek. İLE/VE/||/<>/> Aracının[< atının] yol alabileceği kadar yol almak, ilerlemek. Uzağı, olanakları ve olasılıkları görebilmek/değerlendirebilmek. )
- SKANDİYUM
( Atom numarası 21, atom ağırlığı 46 olan, az rastlanan bir öğe. Simgesi: Sc )
- Sm ile Sn
( Samaryum'un simgesi. İLE Kalay'ın simgesi. )
- SODYUM[Fr., İng.] değil/yerine/>< POTASYUM[Fr., İng.]
( Sodyumu düşük olan gıdalar tüketilmelidir. DEĞİL/YERİNE/>< Potasyumu yüksek olan gıdalar tüketilmelidir. )
( Atom numarası 11, atom ağırlığı 22,990, yoğunluğu 0,971 olan, 97,5 °C'de eriyen, deniz ve kaya tuzlarında, doğada birleşik olarak çok yaygın bulunan, beyaz, parlak, mum gibi yumuşak bir öğe. Simgesi: Na DEĞİL/YERİNE Atom numarası 19, atom ağırlığı 39,10, yoğunluğu 0,87 olan, 62,5 °C'de eriyen, 15 °C'de mum gibi yumuşak, soğukta sert ve kırılgan, potasyum hidroksit içinde bulunan bir öğe. Simgesi: K )
- SOFİST ile/değil/yerine/>< SOFOS/SOPHOS
( Kuşkuya sokar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kuşkudan çıkarır. )
( Utanmayan. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Utanan. )
( Kurt.[vahşi] İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Köpek.[evcilleşmiş] )
( Taklitçiler oluşturur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kendini buldurur. )
- SOKAK ile/ve/değil EV(İMİZ!)
( Lütfen çöpleri yere ya da ağaç/çiçek diplerine değil, çöp kutularına atalım! Ya da cebimizde tutalım! )
- SÖLGENTAŞ ile/ve/||/<> ARKAİM
- SOLUK "MEKİĞİ" ve/||/<>/> KAZA VE KADER "MAKASI"
( Yaşam kumaşını dokur. VE/||/<>/> O kumaşı biçer. )
- SON "HADDE" değil SON RADDE
- SORGULA!:
ELİNİ ve/||/<> DİLİNİ ve/||/<> YOLUNU ve/||/<>
GÜNÜNÜ ve/||/<> GÖNLÜNÜ ve/||/<> SONUNU
( Kazandıkça, bölüşemiyorsan. VE/||/<> Konuştukça, kırıcı oluyorsan. VE/||/<> Yürüdükçe, hedeften çıkıyorsan. VE/||/<> Günler/yıllar geçtikçe, yerinde sayıyorsan. VE/||/<> Sevildikçe, vefâsızlaşıyorsan. VE/||/<> Hangi durumda olursan ol! )
- SÖRKIL[İng. < CIRCLE] değil/yerine/= DÖNGÜ
- SORUN:
ENGEL ile/değil/yerine/>< BASAMAK
( Önümüze çıkana, "engel" dersek, takılıp düşebiliriz; "basamak" dersek bir basamak daha yükseliriz. )
- SORUN ile/ve/||/<> DAMLATAN MUSLUK
- SÖYLEYİŞ/BİÇEM/ÜSLÛP:
YALIN/SADE ile YÜKSEK ile KARIŞIK
- SOYUTLAMA ile/ve/||/<> KÖPRÜ
- SÖZ ile/ve/||/<>/> SUSABİLMEK/SUSKU/SÜKÛT
( "Gümüş." İLE/VE/||/<>/> "Altın." )
- SÖZLEM/KELÂM:
SESTE ATEŞ ile/ve/||/<> ATEŞTE SES
- SÖZÜNÜ BİLMEYEN ÇAVUŞLAR ile/ve/||/<>/> BOKU/NU AVUÇLAR
- STARE MESTO ile/ve/<> NOVE MESTO
( Prag'ı, birbirinden ayıran, Vlatava Köprüsü ve birleştiren, Charles Köprüsü'dür.[Bu köprü, "Prag'ın en değerli mücevheri" olarak da anılır. Mücevher benzetmesi, köprünün iki yanında yer alan ve baş döndüren 30 heykelden kaynaklanıyor.] )
( Eski Prag. İLE/VE/<> Yeni Prag. )
( Eski Prag'ın merkezini, Staromestie Namesti oluşturur. Onbin m²'ye yakın alana sahip bu ünlü meydanın tam ortasında, XV. yüzyıldan kalma astronomik saat, bugün hâlâ çalışmaktadır.[Saatin üzerinde, hasat ve ekin zamanı, ay ve güneş düzeninin dünyaya göre konumu, mevsimler ve burçlar gösterilmektedir. Saatin en büyük özelliklerinden biri de, her saat başı, Hz. İsa ve 12 havarisini simgeleyen kuklaların, kulenin iki minik penceresi arasında gidip gelmeleridir. Daha sonra ise yeni bir 60 dakikanın başladığının işaretini, bir iskeletle gösteriyorlar.] )
( En az 650 yıllık olan Yeni Prag'ın tek farkı, Gotik üslûbun Barok 'a dönüşmesini en ince ayrıntısına kadar duyumsatmasıdır.[Ünlü Prag Baharı'nın baş kahramanlarından Wenceslas Meydanı'nda, Neo-Rönesans etkilerinin doruğa ulaştığını görebilirsiniz. Meydanın genişliği 60 m., uzunluğu ise 750 m.'dir.] )
- STRONSİYUM[Fr.]
( Atom numarası 38, atom ağırlığı 87,63, yoğunluğu 2,6 olan, 771 °C'de eriyen, doğada bazı maden filizlerinde bulunan, sarı bir öğe. Simgesi: Sr )
( STRONTIUM )
- SU, BU ile/ve BUZ
( Su, alçakgönüllülüğü simgeler. )
( [Kafkas] ÇIGAL ile/ve ... )
( [Kofti] MU ile/ve ... )
( ZÜLÂL(Saf, hafif, soğuk, güzel, tatlı su.) İLE/VE ... )
( ... ile/ve YAH )
( EAU avec/et GLACE )
( WASSER mit/und EIS )
( AGUA con/y HIELO )
( ACQUA con/e GHIACCIO )
- SU:
HİDROJEN ile/ve/||/<> OKSİJEN
( [atom] İki. [H2] İLE/VE/||/<>/>< Bir.[O] )
( [Öğe numarası] 1. ile/ve/||/<>/>< 6. )
( Hidrojen, oksijenin tersidir. Bu iki gaz, kolayca tepkidiğinden, birinin konsantrasyonundaki artış, ötekinin konsantrasyonunda azalmaya neden olur.[Miktarı daha fazla olan gaz, su üreten kimyasal tepkime içinde daha az miktardaki gazı tüketir.] )
( En yanıcı. İLE/VE/||/<> En yakıcı. )
( )
- SU TESTİSİ ile/ve/||/<>/> SU YOLU
- SU ile/değil ŞU
- SUBSCRIPT ile ...
( SİMGELERİN SAĞINA YA DA ALTINA YAZILAN İŞARET )
- SÜLEYMAN'IN:
MÜHRÜ ile/ve/<> SİMGESİ
( Beşgen. İLE Altıgen. )
( Kendi. İLE 6 ilke. [Eline, diline ve beline sahip ol! | İşine, aşına ve eşine sahip çık!] )
- SÜNNET -=
( Çocuklara uygulanan "Sünnet"in çeşitli tarihsel ve kültürel nedenleri olmakla birlikte uygulamanın kendi adı yoktur ya da kullanılan bu terim, uygulamanın adı değildir.
[ İyi ahlâk, doğallık. | Hz. Muhammed'in sözleri, işleri ve onayladıkları. ] )
- SÜREÇ ile/ve İZ
( PROCESS vs./and TRACK )
- SÜSLEMEK ve/> TAÇLANDIRMAK
- SÜT ile/ve/<> ŞARAP
( İlim'i simgeler. İLE/VE/<> Aşk'ı simgeler. )
- SUYUN ÜSTÜNDE YÜRÜMEK değil HAVADA KOŞMA/İLERLEME
( Yürünemez! DEĞİL Hız ile elde edilen ve yanılsama/çarpıtma ile "çıkarsanan"/indirgenen. )
- SÜZGEÇ ile/değil SÜNGER
- t "ZAMANI" değil t DEĞERİ/DEĞİŞKENİ
- T ile T
( Türk abecesinin yirmidördüncü harfi. İLE Trityum'un simgesi. )
- T ile Tb ile Tc ile TC
( Trityum'un simgesi. İLE Terbiyum'un simgesi. İLE Teknetyum'un simgesi. İLE Türkiye Cumhuriyeti'nin kısaltması. )
- TA ile Ta ile Th ile Ti ile Tl ile Tm/Tu ile TU/TÜ/TÜH
( Dek, değin, kadar ya da beri gibi ilgeçlerle birlikte kullanılarak, bir eylemin, bir hareketin, bir yerin, bir şeyin başladığı ya da sona erdiği noktayı, zaman ve uzaklık bakımından abartmalı bir biçimde anlatır. İLE Tantal'ın simgesi. İLE Toryum'un simgesi. İLE Bir tören sırasında, askerleri biraraya toplamak, törenin başladığını bildirmek vb. amaçlarla çalınan borazanın çıkardığı ses. İLE Talyum'un simgesi. İLE Tulyum'un simgesi. İLE "Yazıklar olsun" anlamında kullanılır. )
- TAÇ[Ar. < TÂC] ile TAÇ[İng. TOUCH]
( Soyluluk, iktidar, güç ya da hükümdarlık simgesi olarak başa giyilen, değerli taşlarla süslü başlık. | Gelinlerin başlarına takılan süs. | Genellikle göz düzeyinden yüksek mobilyaların üstlerindeki kabartmalı, oymalı, süslü bölüm. | Çiçeğin dıştan ikinci halkasında bulunan yaprakların hepsi. | Bazı tarikatlarda, şeyhlerin giydikleri başlık. İLE [futbol] Yan, dokunma. )
- TAÇLI VİRÜS ile/ve/||/<>/< TAÇSIZ VİRÜS/LER
( Covid 19 İLE/VE/||/<>/< Yaşamımızdaki ve zihnimizdeki çoğu (olası) "sorun". )
- TAHATTÜM[Ar. < HATM] ile TAHAŞŞUB[Ar. < HATEM]
( Gerekme, gerekli olma. İLE Yüzük takınma, hatem. | Âriflerin gönüllerine Allah'ın koyduğu işaret. )
- TAHT ile/ve/değil/||/<>/< TABUT
- TAKI:
SAHTE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GERÇEK
( Varsıl taksa bile "gerçek". İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Yoksul taksa bile "sahte". )
- TAKI ile TAKI
( Çoğunlukla evlenen ya da nişanlanan birine armağan olarak verilen küpe, bilezik, yüzük, zincir gibi şeylerin tümü. | Kadınların ziynet eşyası, asım takım. İLE Adın, başka bir sözcük ile ilgi kurmak üzere aldığı durum eki. | Tümceler ile sözcükler arasında ilişki kurmaya yarayan sözcükler. )
- taksîm[< kısm] ile/ve/değil/<> Taksim
( [mat.] Bölme, parçalara ayırma. | Bölüm. | Bölü. İLE/VE/DEĞİL/<> İstanbul'un ve Gezi Parkı'mızın merkezi, değerlerimizin simgesi. [Her yer Taksim! Her yer diriliş!] )
- [ne yazık ki]
TALEB-İ MAL ile/ve/||/<> TALEB-İ CAH ile/ve/||/<> TALEB-İ ALÂYİŞ-İ ZÂHİR
( Karıncanın ayak sesinden daha sessizce nefse musallat olan üç gizli şirk. )
- TALYUM[Fr. THALLIUM] ile
( Atom numarası 81, atom ağırlığı 204,39, yoğunluğu 11,85 olan, 303 °C'de eriyen, fizik özellikleri bakımından kurşuna çok yaklaşan, tuzları ve bileşikleri zehirli bir öğe. [Simgesi: Tl] )
- TAMGALARDA:
ON ve/||/<> OK
( Evren, varoluş. VE/||/<> İnsan. )
- TANIM'DA:
RESİM ile/ve/<> HAD/D
( Bir bilgiyi/ilmi, amacı ile tanımlama. İLE/VE/<> Bir bilgiyi/ilmi, konusu ile tanımlama. )
( DESCRIPTION vs./and/<> DEFINITION )
- TANK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KULE
- TANRILAR ile/ve/||/<> TANRIÇALAR
(
)
- TANTRA[Sansk.] ile ...
( Mahayana Budizmi'nin pek çok okullarını etkilemiş olan Hinduizm'in bir kolu. Tantra doktrini, tutkulardan kurtulmanın en doğru, en kestirme yolunun isteklere karşı koymak ve istekleri doygunlaştırmak olduğunu savunur. Bu doktrinde eşeysel simgeler önemli bir yer tutar. )
- TAPINCAK/SANEM[Ar.]/PUT[Fars. < BUT]/FETİŞ[Fr.] ile ONGUN/TOTEM[Fr.]
( Gözle görünen, gözle görüldüğü kadarıyla yetinerek tapınma. | Bazı ilkel toplumlarda doğaüstü güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı ya da cansız nesne. | Haç. | Uğurlu sayılan şey. | Tapınırcasına sevilen şey ya da kişi. | Saplantılı bir biçimde eşeysel coşku uyandıran ötekine ait giysi, ayakkabı vb. nesne. İLE İlkel toplumlarda topluluğun ondan türediği sanılan ve kutsal sayılan hayvan, ağaç, rüzgâr vb. herhangi bir doğal nesne. )
- TÂRİF[Ar.] ile TARÎF[Ar. < TURFA] ile TA'RÎF[Ar. < İRFÂN | çoğ. TA'RÎFÂT] ile TAHRÎF[Ar.]
( Yeni. İLE Az bulunan, nadir, zarif şey. | Etraflıca anlatma, bildirme. | Bir maddeyi tüm gerekli noktalarını içine alır biçimde bir ibâre ile anlatma. İLE ... )
- TARİH ile/ve/||/<>/< UNUTULMUŞ TARİH
( | )
- TAR'IN TELLERİNDE:
AĞ TEL ile/ve SARI TEL ile/ve KÖK TEL ile/ve BAM TELİ ile/ve 1. ÇİFT ZENG TELİ ile/ve 2. ÇİFT ZENG TELİ
( [orta oktav] Do İLE/VE [orta oktav] Sol İLE/VE [-1. oktav] Do İLE/VE [-2. oktav] Sol İLE/VE [+2. oktav] Sol İLE/VE [+2. oktav] Do )
( Suyu simgeler. [Su gibi akıcıdır.] İLE/VE Ateşi simgeler. [Ateş gibi yakıcıdır.] İLE/VE Toprağı simgeler. [Toprak gibi sabitleyicidir.] İLE/VE Kararlılık duygusu ve mutmainlik sağlar/sunar. İLE/VE 1. ve 2. çift zeng telleri, coşku, özgürlük ve rahatlama duygusu sağlar/sunar. )
( Sayın Nevcivan Özel'in Facebook sayfası için burayı tıklayınız...
[Katkıları için teşekkür eder, tüm çalışmalarında başarılarının devamını dileriz!]
)
(
)
- TAŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< TOPRAK
( Taş gibiydin. Çok gönül kırdın. Yeter!
Toprak ol! Üstünde hoş güller biter...
Mevlânâ )
(
)
( Olsaydık, erirdik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Olduk, dayandık. )
- TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM
( ... VE/||/<> Simge. )
( ... VE/||/<> Fark ve Cem'in birliği. )
( Tasavvufun özü, gerçek tevhidi bulmaktır. )
( Ne yersen doyarsın ama, bu manevî âlemin zevkine doyulmaz. )
( Dünyada ahireti, ahirette dünyayı görebilmek. )
( Asıl tevhid, bu kesretten sonraki tevhiddir. )
( Tasavvuf da, ilim olarak parça parçadır. İlimden sonraki Tevhid İlmi, Kemâlâttır. )
( ... VE/||/<> Kişilik bütünlenmesi. )
( ... VE/||/<> Evrensel ile yerelin, genel ile özelin, toplum ile bireyin bireşimi. )
( Tevhide gel tevhide
Zikret Hakk'ı her yerde
Kalksın aradan perde
İnsan olayım dersen... )
- TAŞIN AYAĞA TAKILMASI ile/ve/değil/||/<> AYAĞIN TAŞA TAKILMASI
- TASVİR ile/ve/||/<> TASAVVUR
- TAVUK ile/değil/yerine/>< KARTAL
( Kısmen ve kısa uçabilir fakat yükselemez. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< En yüksekte uçabildiği gibi alçaktan da uçabilir. )
- TAYF[Ar.]/SPEKTRUM[İng. < SPECTRUM] ile ÇEŞİTLİLİK | YELPAZE
( Birleşik bir ışık demetinin bir biçmeden geçtikten sonra ayrıldığı basit renklerden oluşmuş görüntü. )
- TAYLASÂN/MAŞLÂH ile MAŞLÂH
( Sarığın, tâc-ı şeriften sarkan ucu. | Başa ve boyna sarılan şal vb. [Hizmeti simgeler.] İLE Tek parçalı ve kol yerine yarıkları olan bir çeşit kadın üstlüğü. )
- TEBEDDÜN[Ar.] ile/değil TECESSÜM[Ar.]
( "Bedenlenme". İLE/DEĞİL Boyut kazanma, nesneleşme. | Görünmeye başlama, belirme. | Göz önüne gelme, canlanma. )
- TECRİT[Ar.]/ABSTRAKSİYON[Fr./İng.] değil/yerine/= SOYUTLAMA
- TEDAİ[Ar. < DA'VET] değil/yerine/= ÇAĞRIŞIM
- [ne yazık ki]
TEHDİT ETMEK ile/ve/değil/||/<>/< "ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERMEK"
- TEK SİMGE
- TEK TIRNAK ( ' ) ile ÇİFT TIRNAK ( " )
( Dakikanın simgesi. İLE/VE/<> Saniyenin simgesi. )
( Kesme simgesi. İLE/VE/<> Kişisel tanım simgesi. )
- TEKKE ve ÇORBA
( Tekkeyi bekleyen çorbayı (da) içer! )
- ÇORBAYI İÇER:
TEKKEDE BEKLEYEN değil TEKKEYİ BEKLEYEN
- TELÂFİ ile/ve/||/<> PANZEHİR
- TELLERİ(MİZİ) KARDEŞ EYLEMEK ve/||/<>/> SAZI(MIZI) DÜZENLEMEK
- TEMSİL ETME ile/ve BİLDİRME
( TO REPRESENT vs./and TO NOTIFY )
- TEMSİL ETMEK ile/ve/değil VAROLUŞ
( [not] TO REPRESENT vs./and/but EXISTENCE )
- TEMSİL ile İFADE
( REPRESENTING vs. EXPRESSION )
- TEMSİL ile/ve/||/<> OLUMSUZ TEMSİL
- TEMSİL/İYET ile TESLİM/İYET
- TEMSİLLER ile/ve/||/<> TEMSİL ÇOKLUSU
- TENCERE ile/ve/||/<> PENCERE
( Eli olmamak. İLE/VE/||/<> Gözü olmamak. )
- TERZİ, KENDİ SÖKÜĞÜNÜ DİKEMEZ ile/ve/||/<> KEL, İLACI OLSA BAŞINA SÜRER/MİŞ
- TEŞBİH ile/ve/<> TAHAYYÜL
- TEŞBİH ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TESPİT
- TESLİMİYET ile/ve/||/<>/>/< TEVEKKÜL
ile/ve/||/<>/>/<
TEBESSÜM :)
( Denizde, kendini bırakırsan batmazsın. Kişiyi batıran, kendini bırakmaksızın çırpınmasıdır. )
- TETİKTE" OLMAK/KALMAK ile/ve/||/<> TEYAKKUZ
- TEVKİÎ ile/||/<> SÜLÜS ile/||/<> RİK\'A ile/||/<> KÛFÎ ile/||/<> NESİH ile/||/<> MURAKKA ile/||/<> MÜSELSEL ile/||/<> DİVANÎ
( Sözcüklerin arası birleştirilerek yazılan bir yazı biçimi.[Resmî yazışmalarda kullanılan bir yazı çeşidiydi.][Sülüse benzeyen daha yumuşak hatlı ve hareketli büyük boy yazılar.] İLE/||/<> Yuvarlak karakterli, daha çok kitabelerde kullanılan, kitaplarda ise başlıklara mahsus büyük boy bir yazı üslûbu. İLE/||/<> Türklerin ortaya çıkardığı bir yazı çeşidi. "Mim"lerin gözü kapanmış, "Sin" ve benzeri harflerin dişleri kalkmış, noktalar çizgilere dönüşmüştür. Daha çok el yazısında kullanılır. İLE/||/<> Arap harflerinin düz ve köşeli olarak kullanılmasıyla oluşmuş erken dönem İslâm yazı türü ve bundan geliştirilmiş bir yazı türü. İLE/||/<> Metinlerin kopya edilerek çoğaltılmasında kullanılan yuvarlak karakterli bir yazı üslûbu. İLE/||/<> İstenilen kalınlığı sağlayacak kadar kâğıdın birinin suyunu ötekinin aksi yöne gelecek biçimde kola ile yapıştırılmasıyla elde edilen mukavvadan yapılan albüm. Üzerine hatların ayrı ayrı kâğıtlara yazılarak hatlar, minyatürler, varaklar v.s. yapıştırılır. İLE/||/<> Tüm yazaçları/harfleri ve sözcükleri birbirine bitişik olarak yazılan bir yazı biçimi. İLE/||/<> Türklere özgü hareketli ve girişik bir yazı üslûbudur. Harfler ve sözcükler, birbirine kaynaşmıştır. )
- TİARA ile ...
( Papalık'ın simgesi olan üç katlı taç. )
- TİBET MANDALASI ile/ve/||/<> HİNT MANDALASI
( )
- TIKAÇ ile/ve/değil/yerine/>< TAÇ
- TİLKİ ile ÇAKAL
( Gebelik süreleri, 50-54 gündür. İLE ... )
( Tilki, hileyi simgeler. İLE ... )
( KELÎLE ile DİMNE )
( KELÎLE ve DİMNE (BEYDEBÂ) adlı kitabı okumanızı salık veririz. )
( ANUBIS: Çakal Tanrı. )
( ... İLE Avının üzerine atılmağa hazır kişi. | Dehşet günlerinde vurgunculuk yapan kişi. | Gösterişli cenaze törenleri düzenleyen kişi. )
( SA'LEB, KELBİYYE-İ SA'LEBİYYE, VA' ile İBNÜ'L ÂVİ, KELBİYYE-İ ŞEGALİYYE )
( RÛBÂH/RÛBEH ile ŞEGAL[ga uzun okunur] )
( FOX vs. JACKAL )
( RENARD avec CHACAL/CHAKAL[< Türkçe] )
( FUCHS mit SCHAKAL )
( VULPES cum CANIS AUREUS )
( ZORRO con CHACAL )
( VOLPE con SCIACALLO, SCIACAL, JACAL[< Türkçe] )
- TİMSAL[Ar.] değil/yerine/= SİMGE
- TİTAN/YUM[Ti][Fr. < TITANE] ile TİTAN
( Atom numarası 22, atom ağırlığı 47,90, yoğunluğu 4,5 olan, 1675 °C'ye doğru eriyen, özellikleri bakımından silisyumla kalaya yaklaşan, parlak beyaz renkli, basit öğe. İLE Satürn'ün en büyük uydusudur ve yoğun bir atmosferi olduğu bilinen tek doğal uydudur. Titan'daki büyük su kütleleri gibi görünen bu okyanusların, metan gazının sıvı durumu olduğu görülmüştür. Yüzey sıcaklığı, yaklaşık olarak -180 °C'dir. )
(1996'dan beri)