Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

[... || ...] BAĞLAÇLI

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



Bugün[ 27 Ekim 2024 ]
itibariyle 9474 başlık/FaRk yer almaktadır.

- MATEMATİK/SEL/LİK:
DEĞERLİ ile/ve/fakat/||/<>/> YETERLİ DEĞİL


- MATEMATİK/TIP TARİHİ ile/ve/||/<> TARİHTEKİ MATEMATİK/TIP


- MATEMATİK ile/ve/||/<> ASTRONOMİ ile/ve/||/<> BİYOLOJİ

( image )


- MATEMATİK ve/=/||/<>/: BİLGELİK

( "Matematiğin Aydınlık Dünyası" (- Sinan Sertöz - TÜBİTAK) adlı kitabı özellikle okumanızı salık veririz. )


- MATEMATİK ve/=/||/<>/>/< BÜTÜN/LÜK


- MATEMATİK ve/||/<> MARX

( )


- MATEMATİK ile/ve/||/<> MATEMATİK

( )

( Tanımlar/ilkeler ve doğaya dair bilgimize hizmet eden. İLE/VE/||/<> Varlık hakkında/dair konuşma olanağına sahip "ikinci felsefe". )

( Nesin Matematik Köyü Youtube Kanalı )

( )

( )


- MATEMATİK ile/ve/||/<>/> MÜHENDİSLİK ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL/SOSYAL BİLİMLER

( Çocuk bilimi. İLE/VE/||/<>/> Genç bilimi. İLE/VE/||/<>/> Yetişkin bilimleri. )


- MATEMATİK ile/ve/||/<> SİMGESELLİK ile/ve/||/<> DİL

( MATEMATİK: Simgeselliğe dayalı, evrensel dil. )


- MATEMATİK ile/ve/||/<> VORTEKS MATEMATİĞİ


- MATEMATİKTE:
EŞLEŞME ve/||/<> ÖLÇME ve/||/<> SAYMA ve/||/<> STANDARDİZASYON ve/||/<> KÜME ve/||/<> BAĞINTI ve/||/<> İŞLEV(FONKSİYON)


- MATHEMATA(BİLGELİK):
GEOMETRİ ile/ve/||/<> ARİTMOS


- MATHEMATA ile/ve/||/<> MATHESIS UNIVERSALIS

( Evrende, içkin olan düzeni öğrenme ve öğretme. VE/||/<> Evrenin tümel dili. )


- MATRİS MEKANİĞİNDE:
p x q =
ile/ve/||/<>
p x q != q x p
ile/ve/||/<>
pq - qp = h/i


- MÂVERÂÜNNEHR:
SEYHUN/SİRİDERYA ile/ve/||/<> CEYHUN/AMUDERYA


- MAVİ GELİNCİK ile/||/<> KIRMIZI GELİNCİK

( ile )


- MAVRİ MİRA ile/||/<> MEGALO İDEA ile/||/<> TAŞNAK SÜTYUN

( Kara Kader. İstanbul'da kurulan bir Rum örgütü. İstanbul'un ve Rumların yaşadığı bazı bölgelerin Yunanistan'a katılmasını öngören topluluk. İLE/||/<> Ege'nin iki yakasını Yunanistan'ın hakimiyetine sokma ideali. İLE/||/<> 1840'da kurulan, D. Anadolu'da bir Ermeni devleti kurmayı amaçlayan, Milli Mücadele'ye zararlı bir dernek. )


- MAXWELL EŞİTLİKLERİNDE:
GAUSS YASASI ile/ve/||/<> GAUSS'UN MANYETİK YASASI ile/ve/||/<> FARADAY'IN TÜMEVARIM YASASI ile/ve/||/<> AMPER'İN DEVRE YASASININ DOĞRULAMASI

( )

( E [elektrik alanı] ve B [manyetik alan] )


- MAYA ile/ve/||/<> AŞI


- MECBUR ile/ve/değil/||/<> MÜKELLEF


- MECBURİYET/LE ile/ve/değil/yerine/||/&gt;&lt;/< MUHABBET/LE


- MECBURİYET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MEMNUNİYET


- MECELLE ile/||/<> ile/||/<> KANUN-U ESÂSÎ ile/||/<> ANAYASA VE HAKİMİYET-İ MİLLİYE/CUMHURİYET

( Osmanlı'da, Tanzimat Dönemi'nde, bir kurul tarafından [Ahmet Cevdet Paşa başkanlığında] İslâm hukukuna göre hazırlanmış medenî kanun. İLE/||/<>/> 1876'da ilân edilen ilk Osmanlı anayasası. İLE/||/<>/> Toplumun egemenliği ve anayasa. )


- MECLİS-İ ÂYÂN ile/||/<> MECLİS-İ MEBÛSAN

( Kanun-ı Esasi'ye göre Meclis-i Mebusan'ın kabul ettiği yasaları denetleyen meclis.[Üyeleri Sultan tarafından seçilirdi.] İLE/||/<> Osmanlı Millet Meclisi. )


- MECZÛB ve/||/<>/> DİLEKÇESİ...

( 1965 yılında vefât eden, Elazığ Tımarhanesi'ndeki bir meczubun (ortadaki) Allah'a yazdığı mektubu...

“Ben, dünya Kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyü'nden, (El-Aziz --Elazığ) Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden; ismi önemsiz, cismi değersiz, çaresiz ve kimsesiz bir abdi acizin, ahir deminde misafiri Azrail’i beklerken, Başhekimlik üzerinden, Hâkimler Hakimi'nin dergâh-ı Ulûhiyetine son arzuhâlimdir:

Ben, gam(dertlilik) deryasında, fakirlik vatanında, horluk ve rezillik kaftanında, SULTAN yapılmışım.

Meyvelerden, dağdağana; çalgılardan, ney-kemana kapılmışım… Benim yatağım, akasya dikeninden; yorganım, kirpi derisinden farksızdır. Kalbim, Ayizman’ın(Hitlerin işkenceci Nazi Komutanı) fırını ve Sahrâ'nın çöl fırtınasıdır.

Ruhum, âşık-ı Hüdâ Mahbûb peresttir, lâkin aklım, kaderin cilvesi ve talihin sillesiyle gûresttir(gel-gittir).

Bana gelen, derd ü gamın kilosu beleştir. Nerede bir güzel varsa, bana karşı keleştir(yüz vermez, cesâretlidir), tüm yiğitler de bana hep ters ve terestir.

Aylar geçti, tek temizliğim, gözyaşıyla ve kara toprakla aldığım teyemmüm abdesttir. Yani, içtiğimiz, kezzap suyu; mezemiz ise ateştir.

Ol Resûl-i zişân ve Sultân-ı dü-cihân: “Cenâb-ı Allah’ın, insanları, dünya; dünyayı ise insan için yarattığını; Ruhları, vucud için, vucudları ise ruhlar için yarattığını; erkekleri, kadınlar; kadınları, erkekler için yarattığını; Cennet'i, mü’min kullar, mü’min kulları da Cennet için yarattığını; cehennemi, inkârcılar ve münâfıklar, inkârcıları ve münâfıkları da cehennem için yarattığını” hadisleriyle haber vermiştir.

Peki, acaba, benim gibi meczub divâneleri ne maksatla halk etmiştir? Bilen babayiğit, meydana çıkıp söylesin...

Allah, sana iman verdi, sen, tuğyan edersin; O in’am etti, sen, küfran(nankörlük) edersin; O, ikram etti, sen, inkâr edersin; O, ihsân etti, sen, isyân edersin; bir de kalkıp bana deli divâne diye bühtân edersin!...

Bu söylediklerimin hepsi, ruhumun içinde cenk etmektedir. Eğer, dilekçemin yanıtı gelirse bu manevralar sona erecektir.

Şimdi, adresimi arz ediyorum: Kur’ân’ı geldiği yere, yine Kur’ân’ı getiren, geri taşısın. Madem ki, ahkâmı ve ahlâkı kalmadı, Kur’ân’ın kâğıdı ve yazısı neye yarasın?! Tâ ki, Hz. Muhammed Mehdi (A.S) gelince, yeniden okunup yaşansın!

Ey, zerrelerden kürrelere, yerlerden göklere, tüm âlemlerin Rabbi!...

Ey, cemâdî, nebâtî, hayvanî, insanî, ruhanî ve nuranî, her şeyin ve herkesin yegâne sahibi!...

Ey, iman ve şuur ehl-i kalplerin, en yüce habîbi!...

Ey, dertli bedenlerin, kederli gönüllerin ve yaralı yüreklerin tabîbi!...

Ben, bi-çâre kulun ki; garipler garîbi, hüzünlerin esîri, zulümlerin mustarîbi, öksüz, yetim ve sahipsiz bir tımarhane delisi...

Ama kutsî muhabbet ve hasretinin divânesi!...

Herkesi ve her şeyimi elimden aldın ama sana sığındım, aşkına sarıldım, yegâne Sen kaldın!... Yurdumdan, yuvamdan, evimden, barkımdan ayırdın, gurbete ve hasrete saldın. Ama onları ararken, Sana ulaştım, sevdâna daldım! Böylece, fânî ve hayalî görüntülerden kurtarıp hakîkî tecellîne mazhar kıldın.

Yüceler yücesi Rabbim, Efendim!

Hakk'tan saparak ve haddimi aşarak, hâşâ, Sen'den, Burak bineği, Cebrail seyisi, Sidret'ül Münteha menzili, cümle mahlûkâtın en şereflisi, Rahmân'ın en mükemmel tecelli ve temsilcisi… Kâinâtın fahrî ebedîsi, Âhir zaman Nebî'si ve Mehdî'si, Levh-i Mahfûz'un tercümanı ve tebliğcisi, Efendiler efendisi, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem’in) Mahbubiyeti'ni mi istedim?...

Hanif Din'in üstadı ve nice Nebîlerin atası, Hz. İbrahim’in, halîliyetini; Hz. Süleyman’ın, saltanat ve servetini; Hz. Musa’nın, Celâdet ve cesâretini; Hz. İsa’nın ruhanîyetini mi istedim?...

Hz. Ebû Bekir Sıddık’ın, yüksek fazîlet ve kurbiyyetini; Hz. Ömer'ül Faruk’un, dirâyet ve teslimiyetini; Hz. Osman-ı Zinnureyn'in, asâlet ve sehâvetini; Hz. Aliy'ül Murtaza’nın, ilim ve velâyetini mi istedim?...

Senden, mülk-ü-hâkimiyet, şan-ü-şöhret, mal-ü-servet mi talep ettim? Senden, vucuduma sıhhat ve âfiyet; aklıma ziyâ ve selâmet; hayatıma, huzur ve istikâmet dilendiysem, bunlar için de bin kere tevbe ettim!

Çünkü, Şeriât'ın iptal, Tarikât'ın ihmal, Hakîkât'ın ihlâl ve mü’minlerin iğfâl edildiği bir zillet ve rezâlet döneminde, bana, akıl ve mükellefiyet verseydin, bu, sadece benim mesûliyet ve mahzûniyetimi ziyâdeleştirecekti!

Sultan'ım Efendi'm!

Ben, Senden, sadece, seni istedim; pahası, elbet böyle yüksektir ve tüm sevdiklerimi ve sahiplendiklerimi uğruna fedâ etmektir.

Rabbim, elbet vardır hikmeti ki, bu kuluna, böyle zillet ve zahmet çektirirsin. Ben, hâşâ, itiraz değil naz ederim ama umarım, Sen, niyâz kabul edersin.

Aile efrâdımı, akl-ı izânımı alıp beni hicrâna saldın. Ama yine de şükür; ya akıllı kalıp ama hâin ve hilekâr olaydım...

Ya varlıklı kalıp ama zâlim ve sahtekâr olaydım...

Ya âlim ve saygın kalıp ama gâfil ve riyâkâr olaydım...

Ya arkalı etraflı kalıp ama azgın ve zulümkâr olaydım...

Ya sağlıklı sefâlı kalıp ama sapıtmış, ahlâksız ve vicdansız olaydım!...

Derd-ü-belâ ki, sabredenlerin vesile-i mirâcıdır. Mü'minler, kalbimin tâcı; mücrimler, rahmetin muhtâcı; münkirler, hikmetin icabı; Sâdık ve âşık, ehl-i cehd adâletin ilâcıdır. Velâkin, bu münâfık, hain ve zâlimler ise çıban başıdır, akrep gibi sancıdır; şerefli insana, helâli dışında tüm kadınlar, kızlar, ana-bacıdır.

Ey Rabbim, Efendi'm!

Malûm-u âlîniz ve yüce takdirinizdir ki; ne özenli-bezekli elbiselerle gezdiğim bayramlarım oldu… Ne onurlu ve huzurlu seyahatlerim ve seyranlarım oldu… Ne etrafımda hizmet ve rağbet gösteren dostlarım ve hayranlarım oldu!...

Lezzet ne imiş, izzet ne imiş ve fazilet ne imiş tatmadım; ama şikâyet şekâvettir; tüm bu fânî ve fenâ nimetlerin asıl sahibi olan Padişahlar Padişahı'nı buldum...

Beni, yoktan var ettin, iman ve hidâyet buyurup varlığından haberdar ettin, ama aklımı alıp kulunu, bi-karar ettin. Sana, sonsuz şükürler olsun!...

Şimdi, son dileğim, beni yanına al ve bir daha huzurundan ve sonsuz nûrundan ayırma, ne olursun!

Umarım, bu dilekçeyi yazdım diye bana darılmazsın; çünkü, Zâtından gayrıya yalvarıp yakarmanın, ŞİRK olduğunu buyurdun!

Selâm ve dua ile... )


- MED ve/||/<>/> CEZİR

( [suların] Kabarması. [Uzatma, çekme, yayma, döşeme.] VE/||/<>/> Çekilmesi. )


- MEDRESE ile/ve/değil/||/<>/> KÜLLİYE

( İlk medrese: NİZÂMİYE MEDRESESİ [1066] )

( OSMANLI MEDRESELERİ - CAHİT BALTACI kitabını okumanızı salık veririz. )

( Genellikle İslâm dini kurallarına uygun bilimlerin okutulduğu, müslüman ülkelerde orta ve yüksek öğretimin yapıldığı eğitim kurumlarının genel adı. Medrese sözcüğü, "ders" kökünden gelir. [Ders verenlere müderris, yardımcılarına muid, okuyanlara danışmend, sohta ya da talebe adı verilir] | Kendine özgü bir mimarisi olan, üstü açık ya da kapalı geniş bir avlu çevresinde talebelerin yatıp kalkması, ders çalışması için inşâ edilmiş odalardan oluşan yapı. | Fakülte. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Bir caminin çevresinde, cami ile birlikte kurulmuş medrese, imâret, sebil, kütüphane, hastane gibi yapıların tümü. )


- MEFISTOFELES ile/ve/||/<> MARGARETTA

( image )


- MEKÂN ile/ve/||/<>/> MAHFİL


- MEKANİK ile/ve/||/<> KİNEMATİK[Fr. < CINEMATIQUE]

( ... İLE/VE/||/<> Nesnelerin hareketlerini yörünge, hız ve ivme vb. konular bakımından inceleyen mekanik kolu. )


- MEKANİKTE:
NEWTON ile/ve/||/<>/> LAGRANGE

( )


- MEKANİZMA ile/ve/||/<> İLKE


- MEKANİZMA ile/ve/||/<> ORGANİZMA

( Değer üretmez. İLE/VE/||/<> Değer üretir. )

( İşlev. İLE/VE/||/<> Eylem. )


- MEKRÛH[Ar. < KERH] ile/ve/değil/||/<>/< METRUK

( İğrenç. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Terk edilmiş. )


- MELÂL[Ar.] ile/ve/||/<> MEHCUR/E[Ar. < HİCR]

( Sıkıntı. İLE/VE/||/<> Uzaklaşmış, uzakta kalmış, ayrı düşmüş. Bırakılmış, metruk, unutulmuş, gayr-i müstâmel. | Saçma sapan, hezeyan. Amel edilmeyen. Kullanılmaz olmuş. Ayrılmış. )


- MELANOM ile/||/<> KARSİNOM

( Derideki melanositlerden kaynaklanan bir kanser türü. İLE/||/<> Epitel dokulardan kaynaklanan bir kanser türü. )


- MELEK ile/ve/||/<>/> MELEKE

( Doğa/da, canlı/da[bitki/de, hayvan/da]. İLE/VE/||/<>/> İnsan/da. )

( Kavram. İLE/VE/||/<>/> Yeti. )


- MELODİ ile/ve/||/<> RİTİM ile/ve/||/<> ARMONİ

( EZGİ ile/ve/||/<> DİZEM ile/ve/||/<> UYUM )

( Tek sesli. | Kurallı ses dizisi. İLE/VE/||/<> Düzenli aralıklarla yineleme niteliği. | Bir dizede ya da notada, vurgu, uzunluk ya da ses özelliklerinin, durakların, düzenli bir biçimde yinelenmesinden doğan ses uygunluğu. | Uyumlu üslûp. | Vezin. [DÜZÜN/TARTIM] İLE/VE/||/<> Çok sesli/porteli. )

( Müziğin, ikinci kategorisidir. [Tek sesli(monofonik) ya da eş sesli(homofonik) olabilir.] [Melodi dünyasındaki hareket yeteneği, 30 hz. ile 15.000 hz. arasında sınırlıdır.] İLE/VE/||/<> Müziğin, ilk ve en temel kategorisidir. Müziğin her tarzı, ritme sahiptir; ritim olmaksızın hiçbir müzik var değildir. İLE/VE/||/<> Müziğin, üçüncü ve son kategorisidir. Ritim ve melodi, ardışıktır. Armoni ise kendi içinde, art ardalığa ve bir birlikte oluşa sahiptir. )


- MEME KANSERİNDE:
GENETİK ile/ve/değil/||/<>/< ÇEVRESEL/DIŞ KOŞULLAR

( %27 ile/ve/değil/||/<>/< %73 )


- MEME:
BEBEĞİ/ÇOCUĞU BESLEYEN ve/||/<> KENDİNİ/DİŞİLİ/ANNEYİ BESLEYEN


- MEMELİ DERİLERİNDEKİ BEZLER:
SEBASÖZ ile/ve/||/<> APOKRİN ile/ve/||/<> EKRİN

( Bu bezler, birlikte çalışarak ter üretir. Birçok memeli türde, sebasöz ve apokrin bezleri, baskın ter bezleridir ve kıl köklerine yakın bir yerde bulunur. Bu bezlerin salgıları, kılları; yağlı, bazen köpüren bir karışım haline getirir. )

( Kürkü olmamasının yanı sıra, insan, olağanüstü sayıda ekrin bezi sahibidir. Bu sayı, 2 milyon ile 5 milyon arasında değişkenlik gösterir ve günde 12 litreye kadar ince, sulu ter üretilebilmesini sağlar.

Ekrin bezleri, kıl kökleri yakınında kümelenmez, bunun yerine deri yüzeyine görece yakın bir yerde bulunur ve küçük delikler[porlar] aracılığıyla ter boşaltımı yapar. Çıplak derinin ve sulu terin bu kombinasyonu, terin doğrudan kürkte birikmesinden çok doğrudan çıplak deride birikmesine neden olur ve insanın aşırı ısınmasını engeller. Bu soğutucu sistemimiz sayesinde, sıcak bir günde yapılacak bir maratonda, atlara üstünlük sağlayabiliriz. )


- MEMELİ TAKIMLARI:
MONOTREMATA ve/||/<> MARSUPIALIA ve/||/<> PROBOSCIDAE ve/||/<> SIRENIA ve/||/<> EDENTATA ve/||/<> RODENTIA ve/||/<> LAGOMORPHA ve/||/<> PRIMATA ve/||/<> CARNIVORA ve/||/<> CETARTIODACTYLA [ARTIODACTYLA | CETACEA] ve/||/<> PERISSODACYLA ve/||/<> CHIROPTERA ve/||/<> INSECTIVORA

( Platypus, ekidna. VE/||/<> Kangurular, opossumlar, kolalar. VE/||/<> Filler. VE/||/<> Deniz inekleri[manatlar]. VE/||/<> Tembel hayvanlar, karıncayiyenler, armadilolar. VE/||/<> Sincaplar, kunduzlar, oklu kirpiler, fareler. VE/||/<> Tavşanlar, Amerikan tavşanları, pikalar. VE/||/<> Lemurlar, maymunlar, insan benzeri maymunlar, kişiler. VE/||/<> Köpekler, kurtlar, ayılar, kediler, sansarlar, susamurları, ayıbalıkları, morslar. VE/||/<>
[ARTIODACTYLA]
* Koyunlar, domuzlar.
* Sığırlar, geyikler.
* Zürafalar.
||
[CETACEA]
Balinalar, yunuslar, domuz balinaları. VE/||/<> Atlar, zebralar, tapirler, gergedanlar. VE/||/<> Yarasalar. VE/||/<> "Gerçek böcekçiller", bazı köstebekler, bazı cüce fareler. )

( Yumurta bırakırlar. Meme ucları yoktur.[Sütü annenin kürkündenn emerler.] VE/||/<> Embriyonik gelişimlerini marsupial kese içinde tamamlarlar. VE/||/<> Uzun kaslı bir hortuma, kalın gevşek deriye, üst azı dişlerinin uzamasıyla oluşmuş iki uzun fildişine sahiplerdir. VE/||/<> Sucul otoburlardır. Yüzme özelliğine sahip yüzgeç benzeri ön üyeleri vardır fakat arka üyeleri yoktur. VE/||/<> Dişilleri yok ya da indirgenmiştir. VE/||/<> Törpüleme özelliğine sahip törpü şeklinde sürekli büyüyen kesici dişlere sahiptirler. VE/||/<> Törpü benzeri kesici dişleri vardır. Ön üyelerinden daha uzun olan arka üyeleri zıplamak ve koşmak üzere uyum sağlamıştır. VE/||/<> Hepçillerdir[Omnivor]. Başparmaklarını öteki parmaklarının karşısına getirebilirler. Yüzün önüne yönelmiş gözler, çok iyi gelişmiş beyin kabukları vardır. VE/||/<> Etçillerdir. Kesici özellikte, kesip koparmak üzere sivri uclu kesici dişlere sahiplerdir. VE/||/<> Her bir ayakta çift tırnaklı toynağa sahiplerdir. Otoburlardır. || Balık benzeri gövdeye sahip deniz hayvanlarıdır. Ön üyeleri kürek biçiminde ve arka üyeleri yoktur. Yalıtım için kalın bir yağ tabakaları vardır. VE/||/<> Otoburlardır. Her bir ayakta tek tırnaklı bir toynağa sahiplerdir. VE/||/<> Uçmaya uyum sağlamışlardır. Uzun olan parmaklarında gövde ve bacaklara kadar uzanan, geniş, katlanabilen deriye sahiplerdir. Böcek yiyen memelilerdir. )


- MEMNUN (OLMAK) ile/ve/||/<> HOŞNUT (OLMAK) ile/ve/||/<> TATMİN (OLMAK)


- MEMNUN (OLMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< RÂZI (OLMAK)


- MEMNUN[Ar.] ile/ve/||/<> MECNUN[Ar.]


- MEMURLUKTA:
DERECE ile/ve/||/<> KADEME

( Memurlar ilk olarak sınava tâbi tutularak geçerli olan puanı aldıktan sonra ilk olarak devlet bünyesinde çalışma üzere atanmaktadır. Bu atama işlemi ile ilk olarak derece sahibi olarak görevlerine başlamaktadır. İLE/VE/||/<> memurun çalışma süresine ve daha sonrasındaki puanlarına göre ilerleyişine bağlıdır. )

( Devlet memurluğu puanlama düzeni, ilk olarak 9 rakamı ile devlet memuru olarak derecelenerek göreve başlamaktadır. Derece sözcüğü, memurluk durumu içinde genel olarak yükselme olarak tanımlanmaktadır. Buna ek olarak dereceden sonra kademe olarak yükselerek çalışmaya devam edilmektedir. Kademe ise genel olarak memurluk durumu için ilerleme sözcüğü ile tanımlanmaktadır.

Derece ile başlanılan memurluk görevi, puanlama düzeni ile yükselerek kademe olarak devam etmektedir. Memurluk içinde kademe sahibi olan yani derecesi yükselen memurlar, sadece durum olarak değişmemektedir. Buna bağlı olarak maaşları da belirli bir oranda artmaya devam etmektedir.

Memurluk için derecenin ilerlemesi yani kademe sahibi olmak maşın da yükselmesi demektir.

En düşük memurluk derecesi 15 sayısı ile başlamaktadır. Bu sayıdan başlayarak ilerleyen dönemlerde elde edilen derece ilerlemesine bağlı olarak en yüksek kademe rakamı olan 1 rakamına kadar çıkabilmektedir. Derece olarak en yüksek 1 rakamı kabul edilirken kademe söz konusu olduğunda bu rakam değişkenlik gösterebilmektedir. Kademe puanlama düzeni ise en düşük 1 rakamından başlayarak en yüksek 3 rakamına kadar devam edebilmektedir.

Memurların derecesinin ve kademesinin belirlenmesi ise örneğin 6/2 biçiminde bir tanımlama yapılmaktadır. Bu biçimde tanımlanan memurluk durumunun açılımı ise 6. derece ile 2. kademe biçimindedir. )


- MENÂKIBNÂME[Ar.] ile/ve/||/<> TEZKİRE[Ar.]

( Önemli kişilerin övülecek özelliklerini anlatan yazılar. İLE/VE/||/<> Divan şairlerinin yaşamlarını ve şiirlerini genellikle öznel bir bakış açısıyla değerlendiren yapıt. )


- MENÂKIBNÂME ve/||/<> MAKÂMÂT


- MENENJİT ile/||/<> ENSEFALİT

( Beyin zarlarının yangılanması. İLE/||/<> Beyin dokusunun yangılanması. )


- MENİERE ile/||/<> LABİRENTİT

( İç kulakta sıvı birikimi ile baş dönmesi ve duyma kaybı. İLE/||/<> İç kulağın yangılanması ile baş dönmesi ve duyma kaybı. )


- MENİERE ile/||/<> VERTİGO

( İç kulakta sıvı birikimi ile baş dönmesi, duyma kaybı ve kulak çınlaması. İLE/||/<> Denge bozukluğu ve baş dönmesi ile ilişkili bir belirti. )


- MENKUL NÜSHA ile/ve/||/<> el-MENKUL-ÜN-MİNHA


- MENSÛBİYET ve/||/<> MESÛLİYET

( Fikriyat, hissiayata dönüşmeden oluşmaz. VE/||/<> Hissiyat, hassasiyetlere dönüşmeden oluşmaz. )


- MENTEŞE[Fars. < BENDKEŞE] ile/ve/||/<> TOPUK DEMİRİ

( Kapı, pencere, mobilya kapakları vb. açılır kapanır nesnelerde kullanılan, bir mille birbirine tutturulmuş, biri sabit, öbürü hareketli iki parçadan oluşmuş metal parça. İLE/VE/||/<> Kapı menteşelerinin altta kalan eril bölümü. )


- MERAK ile/ve/||/<>/> HAYAL

( CURIOSITY vs./and/||/<>/> TO IMAGINE )


- MERÂTİB ile/ve/değil/||/<>/< VETÎRE


- MERCHANT and/||/<>/> MERCHANT AUXILIARIES

( Tâcir. VE/||/<>/> Tâcir yardımcıları. )


- MERCİMEĞİ ... :
"FIRINA VERMENİN" HAZZI ve/||/<>
EVSİZ(LER)E VERMENİN HUZURU

( EVSİZLERİ (DE) DÜŞÜN(ELİM)!!! )

( Çorbada Tuzun Olsun!... )

( Aynada gördüğün, ben(evsiz) değil(im)!

Bu işte bir Evsizlik var!

Ne yersek paylaşıyoruz!...
Bu kurda-kuşa, bu bana, bu da bir evsize...

Evlenme teklifime yardım eder misin!?

Ben - Sen - O | Biz - Siz - Evsiz

3 taş oynamak için taşta oturmak/yatmak zorunda değilsin!

Yazın kaşın, kışın taşın! (İşimiz/yaşamımız bu/böyle!)

Düşün, taşın! Ya da kaşın!

"Evde yokuz!" / "Evdeyim!"
( Senin yalanın. / Benim yalanım. )

Benim görmem için pertavsız gerekebilir fakat senin görmen(düşünmen) için bir evsiz görmen gerekmiyor!

Yaşar, ne(rede) yaşar; ne(rede) yaşamaz(. / ?)

Ah bir Çelik kapım olsa...
Evsiz Hercai

Neden, huzurlu evinizde, evsizler için bir Hadise çıkmasın? )


- MERCİMEK ve/||/<> TARHUN[Ar.]

( ... VE/||/<> Birleşikgillerden, tıpta kullanılan, güzel kokulu bir bitki. )

( ... cum ARTEMISIA DRACUNCULUS )


- MERHUM ile/ve/||/<> "MAHRUM"

( [Osmanlı mahkeme kayıtlarında] Vefât etmiş müslümanlar için kullanılan. İLE/VE/||/<> Vefât etmiş müslüman olmayanlar için kullanılan. )


- MERİDYEN[Fr. < MERIDIÉN] ile/ve/||/<> KOŞUT/MÜVÂZİ/MÜTEVÂZİ/PARALEL[Fr. < PARALLÈLE]

( Ekvatoru dik olarak kestiği ve iki kutup noktasından geçerek dünyayı çevrelediği varsayılan daire. İLE/VE/||/<> Aynı düzlem içinde ikişer ikişer bulunan ve kesişmeyen. | Başlangıç meridyenine birer derecelik açılarla çizilen, Ekvator’a koşut ve arasında 111 km’lik uzaklık bulunduğu varsayılan çemberlerden her biri. | Aynı zaman içinde gelişen ya da aynı özellikleri gösteren olay, düşünce vb. )

( 180 ile/ve/||/<> 360 )


- MERIT PTAH ve/||/<> ENHEDUANNA ve/||/<> AGANICE ve/||/<> TAPPUTI-BELATIKALLIM ve/||/<> SONDUK ve/||/<> THEANO ve/||/<> AGLAONIKE ve/||/<> ASPASIA ve/||/<> HIPPARCHIA ve/||/<> PAN CHAO ve/||/<> HYPATIA

( Merit Ptah bilindiği kadarıyla, tarihte kayıtlı en eski kadın hekim ve bilim tarihinde adı geçen ilk kadındır. Krallar Vadisi'ndeki bir Mısır mezarına resmi çizilidir. Burada Merit Ptah, oğlu olan yüksek bir rahip tarafından "başhekim" olarak tasvir edilmiştir.

VE/||/<>

Astronom, matematikçi ve şair. Ay Tanrısı Nanna'nın Ur Kenti'ndeki ana tapınağının başrahibesi Enheduanna, yıldızlar ve ayın döngülerini kaydetmek için gözlemciler görevlendiren ilk rahibedir. Döneminde, gökcisimlerinin hareketlerini gösteren haritalar yapılmıştır. Enheduanna,ilk dinsel takvimlerden biri olan ay takviminin oluşturulmasına katkıda bulunur. Bu takvim, günümüzde hâlâ Paskalya Yortusu, Hamursuz Bayramı gibi dinsel uygulamaları tarihlendirmek için kullanılır. Çalışmalarının ve ilahilerinin yanında, Enheduenna'nın 42 epik şiiri de tabletler üzerinde günümüze ulaşmıştır. Kayıtlı edebiyat tarihinde birinci tekil şahıs kullanarak yazan ilk kişidir. Enheduanna'ya ait taştan bir disk ve iki mühür günümüze kadar ulaşmıştır. Disk üzerinde üç yardımcısıyla birlikte görülen Enheduenna'nın kabartması profildendir. Bu kabartmanın arkasında, Enheduanna, "Nanna'nın (Ay Tanrısı) karısı ve Sargon'un kızı" olarak tanımlanır.

VE/||/<>

Doğa filozofu. Aganice, gezegenlerin hareketlerini tahmin edebilmek için bir sistem geliştirmiştir.

VE/||/<>

Mezopotamyalı kimyager. Tapputi-Belatikallim, çeşitli kimyasallarla çalışmalar yaparak parfüm ve kozmetik malzemeler elde etmiştir. Tapputi Belatikallim'in adı, günümüze bir tablet üzerinde gelmiştir. Parfüm üretimi Mezopotamya'da çok önemliydi. Çünkü aromatik maddeler, kozmetik dışında ilaç ve dinsel amaçlarla da kullanılırdı. Parfümcülük araçları ve tarifleri, aşçılıkta kullanılanlara benzerdi. Parfüm üretiminde kullanabilmek için, bitkilerin özütlerini çıkaracak farklı kimyasal teknikler geliştirilmişti.

VE/||/<>

Silla Krallığı'nın kraliçesi ve astronom. Sonduk, Uzakdoğu'da bilinen ilk gözlemevini inşa ettirmiştir. Hanedanındaki tüm erkeklerin ölmüş olması nedeniyle MÖ 634'de tahta oturan Kraliçe Sonduk, MÖ 647'ye kadar Silla Krallığı'nı (bugünkü Kore) yönetir. Bu krallığa yöneticilik yapacak üç kadından ilkidir. Savaşlarla geçen hükümranlığı sırasında, krallığını bir arada tutabilmeyi başarır ve Çin'le ilişkilerini geliştirir. Sonduk'un yaptırdığı, ay ve yıldızların kulesi (Ch'omsong-dae) adıyla anılan gözlemevi, eski Silla Başşehri Kyongju'da, günümüze kadar ulaşmıştır.

VE/||/<>

Pisagorcu, Antik Ege'li filozof. Pisagor'un yandaşı ve karısı olan Theano, Pisagor'dan sonra Pisagorcu topluluğu yönetmiştir. Onun döneminde Pisagor öğretisi, Antik Ege'nin tümüne ve Mısır'a dek yayılır. Theano, yaşadığı zamanda hastalık sağaltıcı özelliğiyle de tanınmaktadır. Theano başlangıçta, Pisagor'un dinleyicisidir. Ciddi ve sert ahlaklı filozofu, erdemleri ve bilgiye susamışlığıyla etkiler, böylece evlenirler. Yerel yönetim üzerindeki etkileriyle tepki çeken Pisagor'cu topluluk, en sonunda düşmanlarının saldırısına uğrar. Pisagor'un bu saldırıdan sağ çıkıp çıkmadığı bilinmemektedir. Ama bu olaylardan sonra dağılan Pisagor'cu topluluğu tekrar toparlayan Theano olmuştur. Kızları Damo, Mya, Arignote birlikte topluluğu manevi olarak bir arada tutmaya çalışmıştır. Theano'dan bize anlamlı, kısa sözler ve ahlak öğütlerinden oluşan toplu anlatılar kalmıştır. Bir yandan kendi düşüncelerini, ama öbür yandan Pisagor'un düşüncelerini yazmıştır.

VE/||/<>

Antik Egeli, astronom. Aglaonike, ay tutulmalarının zaman ve konumunu tahmin etme konusunda uzmanlaşmıştır. Teselya'da yaşadı. Zamanın yaşayan kişileri, Aglaonike'nin istediğinde ayı kaybedebildiğini sanmış; bu niteliğini cinsiyetinden ötürü, bilimsel birikiminden çok güçlü bir büyücü olmasına bağlamışlardır. Tarihin ilk kadın astronomlarından olan Aglaonike'nin adını Venüs gezegeninde bir krater yaşatıyor.

VE/||/<>

Antik Ege'de yaşamış, Milet'li filozof. Aspasia Antik Ege düşüncesinde, özellikle Sokrates üzerinde etkili olmuştur. Sokrates'in Aspasia ile felsefi konuşmalar yaptığı ve bu düşünce alışverişinden çok şeyler öğrendiği bilinir. Hatta Sokratik yöntem olarak bilinen yöntemin, gerçekte Aspasia'nın yöntemi olduğunu ve öğrencisi Sokrates'in bunu gençlik yıllarında ondan öğrendiği tahmin edilmektedir. Aspasia, 20'li yaşlarında Atina'ya gider ve kendinden 30 yaş büyük devlet adamı Perikles'le evlenir. Aspaisa'nın Perikles'in politikaları üzerinde çok etkili olduğu bilinir. Hatta, Perikles'in bazı konuşmalarını Aspasia'nın yazdığına ilişkin kanıtlar vardır. Aspasia Atina'da Anaxagoras, Archimedes, Sophokles ve Sokrates gibi birçok filozofun müdavimleri arasında olduğu, devlet adamları, sanatçılar ve iyi eğitim almış kadınların geldiği, tartışmaların yapıldığı bir salon açar. Böylelikle bir kadın, Atina düşünce yaşamını derinden etkileyen bir oluşumu gerçekleştirmiş olur. Aspasia'nın salonu uzun yıllar açık kalır ve Aspasia "üst düzeyde diyalektik ve retorik hocası" olarak aranan bir kişi olmayı sürdürür. Bugün Aspasia'nın bir büstü, İzmir Arkeoloji Müzesi'nde de yer almaktadır.

VE/||/<>

Kinik okulundan, Antik Ege'li filozof. Hipparchia felsefesiyle, Sokrates'in öğrencisi Antisthenes'in kurduğu Kinik okulundan sayılır. Kadınların geleneksel rollerinden kurtulmaları için de mücadele etmiştir. Ailesi, soylu ve zengindir. Hipparchia erkek kardeşi aracılığıyla, Kinik filozoflardan Krates ile tanışır. Kinizm, gereksinimsizlik öğretisini temsil etmektedir. Bu öğreti, gereksinimlerin insanı toplumun kurallarına ve zorlamalarına bağladığını söylerdi. Hipparchia, Krates'in öğretisinden o kadar etkilenir ki ailesinin karşı çıkmasına rağmen onunla evlenir ve devamında onun yoksul, göçebe hayatına katılır.

VE/||/<>

Çin'li tarihçi ve yazar. Pan Chao, Çin İmparatorluğu'nun tarihini anlatan ve birkaç kuşak tarihçinin üzerinde çalıştığı Han'ın Kitabı'nı tamamlamıştır. Ayrıca 8 adet kronolojik tablo hazırlamış ve astronomi üzerine bir de tez yazmıştır. En ünlü yapıtı ise, Kadınlar İçin Dersler'dir (Nu Jie). Ahlaki öğütler içeren bu kitapta Chao, kadınların erkeklere "mutlak itaatini" önerir. Pan Chao, edebiyatçıların ürünleri üzerine yorumlar ve şiirler de yazmıştır.

VE/||/<>

İskenderiye'li filozof ve matematikçi. Hypatia, Antikçağ'ın son dönemlerinin en etkili ve önemli bilgini, Yeni Platoncu felsefenin temsilcisidir. Üniversitede felsefe, matematik ve astronomi dersleri vermiştir. Hypatia, İskenderiye Üniversitesi'nde matematik dersleri veren ve bu okulun yöneticiliğini de yapan babası Theon tarafından, "yetkin bir insan olması" amacıyla yetiştirilir. Hypatia daha genç yaşlarda, soru sormayı, araştırmayı ve kuşku duymayı öğrenir. Babası onun, el sanatları, şiir, felsefe, din, astronomi, astroloji ve matematik konularında eksiksiz bilgilenmesi için elinden geleni yapar. Hypatia hitabet sanatında da gelişir; güzel ve etkili konuşmasını öğrenir. Hypatia biraz büyüdüğünde, dünyayı dolaşmaya çıkar. Roma'ya ve Atina'ya gider. Yeni Platoncu düşünür Plutarkhos'dan dersler alır. Kimi kaynağa göre 1 yıl, kimine göre 10 yıl sonra İskenderiye'ye döner. Aranan ve sevilen bir öğretmen olur. Avrupa, Asya ve Afrika'nın çeşitli bölgelerinden gelen öğrenciler, sınıfını ve evini doldurur. Hypatia, güzelliği, bilgisi ve zekâsıyla, saygı ve hayran lık uyandırmaktadır. Hypatia matematik üzerine birçok yapıt yazmıştır. Ne yazık ki, çoğu ünlü İskenderiye yangınında zarar gören bu yapıtlardan günümüze parçalar ulaşmıştır. En önemli yapıtı, cebirin babası sayılan Diophantos'un Aritmetica'sına yaptığı 13 ciltlik yorumdur. Hypatia, Diophantos'un eşitliklerine alternatif çözümler üzerinde çalışmıştır. Bunlar sonradan, Diophantos'un yapıtları içine alınmıştır. Hypatia'nın Diophantos'un astronomi üzerine çalışmalarına katkıda bulunan bir yapıtı daha vardır. Yine, Pergeli Apollonius'un konikleri hakkında 8 ciltlik bir çalışma kaleme aldığı bilinmektedir. Bu yapıtında, Apollonius'un teorisini anlaşılır bir biçimde açıklamaya çalışmıştır. Bundan başka babasıyla birlikte, Öklit üzerine en az bir kitap yazdığı sanılmaktadır. MS 4. yüzyılda İskenderiye yeni yeni gelişen Hıristiyanlık ve pagan dinlerin çatışmasına sahne olmaya başlamıştır. İskenderiye Patrikhanesi'nin başına, Kiril adında sofu bir Hıristiyan atanır. Hypatia da pagan olduğu için, Kiril tarafından kışkırtılmış kişilerin saldırısına uğrar. Saldırganlar üniversitenin önünde, arabasında yakaladıkları Hypatia'yı, önce soyar; sonra bedenini parçalara ayırıp, yakarlar. Hypatia'nın ölümü, Roma'nın Hıristiyanlaştığını ve aynı zamanda antik bilimlerin gerilediğini de gösterir. Hypatia, bugün Antikçağ'ın en çok tanınan bilim kadınlarındandır. )

( M.Ö. 2700

VE/||/<>

M.Ö. 22354

VE/||/<>

M.Ö. 1878

VE/||/<>

M.Ö. 1200

VE/||/<>

M.Ö. 600'ler

VE/||/<>

M.Ö. 500'ler

VE/||/<>

M.Ö. 500'ler

VE/||/<>

M.Ö. 460-401

VE/||/<>

M.Ö. 360-280

VE/||/<>

M.Ö. 50-112

VE/||/<>

M.Ö. 370-415 )


- MERMER ile/ve/||/<>/> KEFEKİ/KÖSELE TAŞI

( ... İLE/VE/||/<>/> Mermerleri parlatmakta kullanılan taş. | Kunduracıların, üstünde kösele dövdükleri taş. | Avadanlıkların ağızlarındaki pürüzleri düzeltmek ve inceltmek için kullanılan bir taş türü. )


- MERT ile/ve/||/<> CÖMERT

( [derler ...] Canını alırlar. İLE/VE/||/<> Malını alırlar. )


- MERYEM ve/||/<>/< İTİKÂF

( Ayrılıp kenara çekilen. VE/||/<>/< Bir yere kapanıp ibadetle zaman geçirme.[özellikle, Ramazan'ın son on gününde, camide, maksûrede kapanarak] )


- MESELE ile/ve/değil/||/<>/< MEVZÛ


- MEŞGUL OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ETKİN OLMAK

( 13 Fark için burayı tıklayınız... )


- MEŞİYET ile/ve/||/<> TEVEKKÜL

( MEŞİYET: Sürekli istenç/irâde. | Belirleyicilik. )


- MESLEK YÜKSEK OKULU(MYO) ile/ve/değil/yerine/||/<>/> FAKÜLTE


- MESLEK ile/ve/||/<>/> SEVDÂ

( "Karşılık" alınıyorsa/bekleniyorsa. İLE/VE/||/<>/> "Karşılık" alınmıyorsa/beklenmiyorsa. )


- MEŞRÛ MÜDÂFAA:
BİRLİKTE/ORTAK ile/ve/||/<> BİREYSEL/TEK BAŞINA


- MEŞRÛ/İYET(GEÇERLİ/LİK) ile/ve/||/<> TUTARLI/LIK


- MEŞRÛ ve/||/+/<>/> MAKUL ve/||/+/<>/> MASUM

( Tütün[sigara vb.], çevremizdeki en çok maruz kaldığımız ve en sorunlu dayatmalardandır ne yazık ki. Tabii, bizim izin/fırsat vermememiz dışında! )


- MEŞRÛİYET:
HUKÛKÎ ile/ve/||/<> KANUNÎ


- MESÛL ve/||/<>/> MESÛD


- META OL(A)MAYANLAR:
TOPRAK ve/||/<>/> EMEK ve/||/<>/> PARA


- META ile/ve/||/<> HAYALÎ META

( Dönüşümdeki ürün. İLE/VE/||/<> Emek. )


- META ile/ve/||/<> PARA ile/ve/||/<> SERMAYE


- METAFİZİK:
FİZİK ÖTESİ ile/ve/değil/||/<>/< SONRASI


- METAFİZİK:
İÇKİN ile/ve/||/<>/> AŞKIN ile/ve/||/<>/> İLİŞKİSEL


- METAFİZİK:
PLATON'DA ile/ve/||/<>/> ARISTOTELES'TE ile/ve/||/<>/> YENİ PLATONCULUK'TA ile/ve/||/<>/> LEIBNIZ'DE ile/ve/||/<>/> MODERN DÖNEMDE


- METAFİZİK/DİN ile/ve/||/<> BİLİM

( Saltık. İLE/VE/||/<> Aşkınlık. )

( İçeriği baştan belirli olan tek alan. İLE/VE/||/<> ... )


- METAFİZİK ile/ve/||/<> FİZİK ile/ve/||/<> ANLAM


- METAFİZİK ile/ve/değil/||/<>/< KURUNTU/VEHİM


- METAFİZİK ile/ve/||/<> MATEMATİK ve FİZİK

( İLM-İ ALÂ ile/ve/||/<> İLM-İ EVSÂT ve(/ile/ve/||/<>) İLM-İ EDNÂ )

( MANTIK - ÂLET İLMİ )

( Hareketsiz ve zihinde bağımsız. İLE/VE/||/<> Hareketsiz ve zihne bağımlı. İLE/VE/||/<> Hareketli ve zihinde bağımsız. )

( METAPHYSICS vs. MATHEMATICS vs. PHYSICS )


- METAFİZİKSEL GÖNDERME ile/ve/||/<> TEMELLENDİRİLEBİLME


- METAL[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/>< AMETAL[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/>< YARI METAL ile/ve/||/<>/>< SOYGAZ/ASALGAZ

( Yüksek ısı ve elektrik iletkenliği olan, ağır, sert, parlak, haddeden çekilebilir, [biçim değiştirmeye yatkın] ve katyon oluşturma eğilimi gösteren öğeler. Oksijenli bileşimiyle çoğunlukla bazik oksitler veren madde, maden. | Dizgi makinelerinde, satırları oluşturmak için ergitilen antimon ve kurşun alaşımına verilen ad. İLE Metal olmayan öğeler.[klor, fosfor, oksiyen] İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/>< ... İLE/VE/||/>< ... )

( * Tel ve levha durumuna getirilebilir.
* Isı ve elektriği iyi iletir.
* Parlaktır.
* Oda koşullarında, katıdır.[Cıva dışında]
* Atomik yapıdadır.
* Kendi aralarında bileşik yapmazlar, alaşım oluşturur.
* Ametallerle iyonik bağ yapar.
* Bileşik yaparken, elektron vererek, + yüklü [katyon] oluşturur.
* Son yörüngelerindeki elektron sayısı [değerlik elektron sayısı] 1, 2 ya da 3'tür.

İLE/VE/||/><

* Tel ve levha durumuna getirilemez.
* Isı ve elektriği iyi iletmez.
* Mattır.
* Oda koşullarında, katı, sıvı ve gaz durumdadır.
* Molekül yapıdadır.
* Kendi aralarında kovalent bağlı bileşik yaparlar.
* Metallerle iyonik bağ oluşturur.
* Elektron alarak, - yüklü [anyon] oluşturur.
* Son yörüngelerinde, elektron sayısı [değerlik elektron sayısı] 5, 6 ya da 7'dir.
* Periyodik cetvelin sağında bulunur.

İLE/VE/||/<>

YARI METAL
...

İLE/VE/||/><

* Oda koşullarında, hepsi gaz durumundadır.
* Kararlı yapıya sahiptir, kimyasal etkileşime girmez.
* Bileşik oluşturmaz.
* Tek atomludur.
* Erime ve kaynama noktaları çok düşüktür.
* Son yörüngelerinde, 8 elektron bulundurur.[Helyum dışında]
* Işığı geçirir.[Saydamdır]
* Isı ve elektriği iletmez.
* Periyodik cetvelin 8A öbeğinde bulunur. )


- METÂLİB ile/ve/+/||/<>/> MEZÂHİB

( İstenilen şeyler. İLE/VE/+/||/<>/> Tutulan yollar. )


- METALLERDE:
ALKALİ ile/ve/||/<> TOPRAK ALKALİ ile/ve/||/<> GEÇİŞ METALLERİ ile/ve/||/<> TOPRAK ile/ve/||/<> KARBON ile/ve/||/<> AZOT ile/ve/||/<> OKSİJEN ile/ve/||/<> HALOJENLER ile/ve/||/<> SOY GAZLAR

( image )


- METİN:
ANLATMAYA BAĞLI ile/ve/||/<> GÖSTERMEYE BAĞLI


- METİN:
YAZINSAL/EDEBÎ ile/ve/||/<> BİLİMSEL


- METRE[Fr.] ile/ve/||/<>/> MEZURA[İt.]/MEZÜR[Fr.]

( Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi. | Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı. İLE/VE/||/<>/> Terzilikte, ölçü almakta kullanılan, genellikle 1.5 m. uzunluğunda şerit metre. )


- METRE[Fr./İng.] ile/ve/||/<>/> TELEMETRE[Fr./İng.]

( Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi. | Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı. İLE/VE/||/<>/> İki nokta arasındaki uzaklığı ölçmeye yarayan gereç. | Uzaklık gösteren değerlerin aktarılmasına yarayan araç. | Fotoğraf makinelerinde, çekimi yapılacak nesneye olan uzaklığı belirterek bunun ayarını yapan düzen. )


- METRE[m] ile/||/<>/> KİLOMETRE[km]

( Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi. | Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı. İLE/||/<>/> 1.000 metrelik uzunluk ölçü birimi. )

( 1 kilometer [km] = 1000 metre/meter [m]

1 decimeter [dm] = 0.1 metre/meter [m]

1 centimeter [cm] = 0.01 metre/meter [m]

1 millimeter [mm] = 0.001 metre/meter [m]

1 micrometer [µm] = 1.0E-6 metre/meter [m]

1 nanometer [nm] = 1.0E-9 metre/meter [m]

1 mile [mi, mi(Int)] = 1609.344 metre/meter [m]

1 yard [yd] = 0.9144 metre/meter [m]

1 foot [ft] = 0.3048 metre/meter [m]

1 inch [in] = 0.0254 metre/meter [m]

1 light year [ly] = 9.46073047258E+15 metre/meter [m]

1 exameter [Em] = 1.0E+18 metre/meter [m]

1 petameter [Pm] = 1.0E+15 metre/meter [m]

1 terameter [Tm] = 1000000000000 metre/meter [m]

1 gigameter [Gm] = 1000000000 metre/meter [m]

1 megameter [Mm] = 1000000 metre/meter [m]

1 hectometer [hm] = 100 metre/meter [m]

1 dekameter [dam] = 10 metre/meter [m]

1 micron [µ] = 1.0E-6 metre/meter [m]

1 picometer [pm] = 1.0E-12 metre/meter [m]

1 femtometer [fm] = 1.0E-15 metre/meter [m]

1 attometer [am] = 1.0E-18 metre/meter [m]

1 megaparsec [Mpc] = 3.08567758128E+22 metre/meter [m]

1 kiloparsec [kpc] = 3.08567758128E+19 metre/meter [m]

1 parsec [pc] = 3.08567758128E+16 metre/meter [m]

1 astronomical unit [AU, UA] = 149597870691 metre/meter [m]

1 league [lea] = 4828.032 metre/meter [m]

1 nautical league (UK) = 5559.552 metre/meter [m]

1 nautical league (int.) = 5556 metre/meter [m]

1 league (statute) [st.league] = 4828.0416560833 metre/meter [m]

1 nautical mile (UK) [NM (UK)] = 1853.184 metre/meter [m]

1 nautical mile (international) = 1852 metre/meter [m]

1 mile (statute) [mi, mi (US)] = 1609.3472186944 metre/meter [m]

1 mile (US survey) [mi] = 1609.3472186944 metre/meter [m]

1 mile (Roman) = 1479.804 metre/meter [m]

1 kiloyard [kyd] = 914.4 metre/meter [m]

1 furlong [fur] = 201.168 metre/meter [m]

1 furlong (US survey) [fur] = 201.1684023368 metre/meter [m]

1 chain [ch] = 20.1168 metre/meter [m]

1 chain (US survey) [ch] = 20.1168402337 metre/meter [m]

1 rope = 6.096 metre/meter [m]

1 rod [rd] = 5.0292 metre/meter [m]

1 rod (US survey) [rd] = 5.0292100584 metre/meter [m]

1 perch = 5.0292 metre/meter [m]

1 pole = 5.0292 metre/meter [m]

1 fathom [fath] = 1.8288 metre/meter [m]

1 fathom (US survey) [fath] = 1.8288036576 metre/meter [m]

1 ell = 1.143 metre/meter [m]

1 foot (US survey) [ft] = 0.3048006096 metre/meter [m]

1 link [li] = 0.201168 metre/meter [m]

1 link (US survey) [li] = 0.2011684023 metre/meter [m]

1 cubit (UK) = 0.4572 metre/meter [m]

1 hand = 0.1016 metre/meter [m]

1 span (cloth) = 0.2286 metre/meter [m]

1 finger (cloth) = 0.1143 metre/meter [m]

1 nail (cloth) = 0.05715 metre/meter [m]

1 inch (US survey) [in] = 0.0254000508 metre/meter [m]

1 barleycorn = 0.0084666667 metre/meter [m]

1 mil [mil, thou] = 2.54E-5 metre/meter [m]

1 microinch = 2.54E-8 metre/meter [m]

1 angstrom [A] = 1.0E-10 metre/meter [m]

1 a.u. of length [a.u., b] = 5.2917724900001E-11 metre/meter [m]

1 X-unit [X] = 1.00208E-13 metre/meter [m]

1 fermi [F, f] = 1.0E-15 metre/meter [m]

1 arpent = 58.5216 metre/meter [m]

1 pica = 0.0042333333 metre/meter [m]

1 point = 0.0003527778 metre/meter [m]

1 twip = 1.76389E-5 metre/meter [m]

1 aln = 0.5937777778 metre/meter [m]

1 famn = 1.7813333333 metre/meter [m]

1 caliber [cl] = 0.000254 metre/meter [m]

1 centiinch [cin] = 0.000254 metre/meter [m]

1 ken = 2.11836 metre/meter [m]

1 Russian archin = 0.7112 metre/meter [m]

1 Roman actus = 35.47872 metre/meter [m]

1 vara de tarea = 2.505456 metre/meter [m]

1 vara conuquera = 2.505456 metre/meter [m]

1 vara castellana = 0.835152 metre/meter [m]

1 cubit (Greek) = 0.462788 metre/meter [m]

1 long reed = 3.2004 metre/meter [m]

1 reed = 2.7432 metre/meter [m]

1 long cubit = 0.5334 metre/meter [m]

1 handbreadth = 0.0762 metre/meter [m]

1 fingerbreadth = 0.01905 metre/meter [m]

1 Planck uzunluğu/length = 1.61605E-35 metre/meter [m]

1 Electron yarıçapı/radius (classical) = 2.81794092E-15 metre/meter [m]

1 Bohr yarıçapı/radius [b, a.u.] = 5.2917724900001E-11 metre/meter [m]

1 Dünyanın ekvator yarıçapı/Earth's equatorial radius = 6378160 metre/meter [m]

1 Dünyanın kutup yarıçapı/Earth's polar radius = 6356776.9999999 metre/meter [m]

1 Dünyanın Güneş'ten uzaklığı/Earth's distance from sun = 149600000000 metre/meter [m]

1 Güneş yarıçapı/Sun's radius = 696000000 metre/meter [m] )


- METRUK ile/ve/||/<> HARAP


- MEVCUD ile/ve/değil/||/<>/< HALK


- MEVCÛD ve/||/<>/> İCÂD

( Varolanlar olmadan, türetme[/icâd] olmaz. )

( İnsan. VE/||/<>/> Ürettikleri/üretilenler. )


- MEVEDDET[Ar.] ile/ve/||/<> HUB[Ar.]

( Kişiye özgü sevgi. İLE/VE/||/<> Sevgi. )


- MEVSİM[Ar.] ile/ve/||/<> FASL[Ar.]

( Yılın dört bölümünden her biri. | Bir şeyin belirli zamanı. İLE/VE/||/<> Ayrıntı, ayırma, ayrılma. | Kesme, kesinti, bölüm. | Sonuçlandırma, halletme. | Aleyhte bulunma, birini çekiştirme. | Bir kitabın ya da tiyatro oyununun başlıca bölümlerinden her biri. | Sözcükler, düzenlemeler, tümceler arasında bağlantı edatı bulunmadan yazı yazma yöntemi. | Bir defada çalınan peşrev, şarkı vb. | Dört mevsimden biri. | Bir bestekârın, aynı makamdan bestelediği iki beste ile iki semai. | Türk müziğinde klasik bir konser programı. | İki yüzeyin birleşmesinden oluşan çizgi. | Eklem, gövdenin oynak yerleri. )


- MEVT ile/ve/değil/||/<>/< FEVT

( Kişilerin/toplumun huzurundan kaybolmak. İLE/VE/DEĞİL/<>/< Allah'ın huzurundan kaybolmak. | Bir daha ele geçememek üzere kaybetme, elden çıkarma, kaçırma. )

( Geçmiş. İLE/VE/DEĞİL/<>/< Gelecek. )

( Matem. İLE/VE/DEĞİL/<>/< Hüzün. )

( Ayrılık, ölümden beterdir. )

( Fevt, mevt'ten daha zordur.
[Kaybedecek olduğunu bilmek, kaybetmekten daha zordur.] )


- MEYDAN OKUNAMAZLAR:
YEL ve/||/<> SÖZLÜK ve/||/<> MASUM/SEVGİ


- MEYDAN ile/ve/||/<> PAZAR

( Büyük pazarların kurulduğu yer. İLE/VE/||/<> Küçük pazarlar. )


- MEZAR/LIK ile/ve/değil/||/<>/< MEZAR


- MEZARLIK/TÜRBE ve/||/<>/< MÂBED

( İşlerinizden sıkıldığınızda kabirleri/mezarlıkları, türbeleri ziyaret edebilirsiniz. )

( Ölü varsa. VE/||/<>/< Yaşayan biri varsa. [Kendimizle buluşmak üzere.] )


- MEZHEB/MEZHEP ile/ve/değil/||/<> TARİKAT

( Bir dinin çeşitli görüş ayrılıkları nedeniyle ortaya çıkan kollarından her birine verilen ad.["DOKTRİN" olarak da adlandırılır] | Yol. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Aynı dinin içinde bazı yorum ve uygulama farklarına dayanan, bazı ilkelerde birbirinden ayrılan Tanrı'ya ulaşma ve onu tanıma yollarından her biri. | Bir şeyhe bağlı kişiler için konulmuş olan manevi, ahlâkî ve toplumsal kuralların tümü ve bu kurallara göre örgütlenmiş kurum. | Yol. )


- MICHAEL J. MAHONEY ve/||/<> ROBERT A. NEIMEYER


- MICHELSON ve/||/<> MORLEY


- MİGREN ile/||/<> GERİLİM TİPİ BAŞ AĞRISI

( Başın bir tarafında zonklayıcı ve şiddetli baş ağrısı, bulantı ve ışığa duyarlılık. İLE/||/<> Başın iki tarafında sıkışma duyusu ile ilişkili bir baş ağrısı türü. )


- MİGREN ile/||/<> KÜME BAŞ AĞRISI

( Başın bir tarafında zonklayıcı ağrı, bulantı ve ışığa duyarlılık. İLE/||/<> Göz çevresinde yoğun ağrı atakları ile ilişkili bir baş ağrısı türü. )


- MIKNATIS ile/||/<> ÇUBUK MIKNATIS

( ... İLE/||/<> Yüksek derecede mıknatıslanabilen ve onu sürdüren, böylece bir kalıcı mıknatıs olarak kullanılabilen sert çelikten yapılmış bir çubuk. )

( MAGNET VS. BAR MAGNET )

( AiMANT, MAGNET AVEC LA BARRE AiMANTEE )

( MAGNET MiT STABMAGNET )


- MİKRO ve/||/=/<> MAKRO


- MİKROBİYOTA ile/ve/||/<> MİKROBİYOM ile/ve/||/<> METAGENOM

( Mikropların[bakteri, arke, virüs, mantar] kimliği. İLE/VE||/<> Mikropların genetiği. İLE/VE||/<> ... )

( Bir organizmanın belirli bir bölgesinde ve bir arada yaşayan mikroorganizmalar topluluğu. İLE/VE||/<> Mikrobiyotada yer alan mikroorganizmaların genomlarının tümü. Mikrobiyotanın genetik nesnesi. İLE/VE||/<> Mikrobiyotayı oluşturan mikroorganizmaların DNA'larını birarada dizileyen deneysel yaklaşım. )

( )


- MİKROBUN TANIMLANIŞI:
1876 ve/||/<> PASTEUR


- MİKROSKOP ile/ve/||/<>/>< TELESKOP

( [Kişinin] Önemini/"büyüklüğünü" gösterir. İLE/VE/||/<>/>< Önemsizliğini/küçüklüğünü gösterir. )

( Kıskançlığın aracı. İLE/VE/||/<>/>< Sevginin aracı. )


- MİL ile/ve/=/||/<> KİLOMETRE[KM] ile/ve/=/||/<> FERSAH

( 100 kulaç. 2500 mimari arşın. İLE/VE/=/||/<> 1,609 km. İLE/VE/=/||/<> 3 mil.[yaklaşık 5.5 km.] 7500 mimari arşın.[Bir kişinin normal bir yürüyüşle yaklaşık bir saatte aldığı mesafe olarak kabul edilmiştir.] )

( )


- MİLÂD[Ar.] ile/ve/değil/||/<> MİÂD[Ar.]

( Herhangi bir olayın başlangıcı. | Öncesi ve sonrası. | Hz. İsa'nın doğduğu gün. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Belirtilen süre, sürecini tamamlamak. )


- MİLLET ile/ve/||/<>/> İLLET


- MİLLET ile/ve/||/<> MİLLİYET


- MİLUTİN MİLANKOVİÇ ile/ve/||/<>/> ANDRE BERGER

( Güneş ışınımının, zaman içinde nasıl ve ne kadar farklılaştığının araştırması ve hesabını yapan fizikçi astronom. İLE/VE/||/<>/> Bu hesaplamaları daha kesin bir biçimde bilgisayarla yapan iklim uzmanı. )

( 28 Mayıs 1879 - 12 Aralık 1958 İLE/VE/||/<>/> 30 Temmuz 1942 - ... )


- MİMAR İÇİN FELSEFENİN SAĞLADIĞI:
İLKELİLİK ile/ve/||/<> ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK/TEVÂZU

( Felsefe, mimarı, ilke sahibi ve alçakgönüllükle açgözlü olmadan, dürüst, nazik ve âdil kılar.[VITRUVIUS] )


- MİMARÎ ile/değil/yerine/||/<>/< YEŞİL MİMARÎ


- MİMARİDE:
YERELLİK ile/ve/||/<> YENİLİK ile/ve/||/<> YERSİZLİK


- MİMARLIĞIN BÖLÜMLERİ:
YAPI SANATI ve/||/<> ZAMANÖLÇER YAPIMI ve/||/<> NESNE ÜRETİMİ


- MİMARLIK ÜZERİNE ON KİTAP:
M.Ö. 90 - 20 ile/ve/||/<>/> 1460 ile/ve/||/<>/> 1521

( İlk yazım. İLE/VE/||/<>/> Yeniden keşfi. İLE/VE/||/<>/> İtalyanca'ya çevirisi. )


- MİMARLIK:
ROMA'DA ile/ve/||/<>/> OSMANLI'DA ile/ve/||/<>/> MODERN

( Marcus Vitruvius Pollio İLE/VE/||/<>/> Cafer Efendi İLE/VE/||/<>/> Turgut Cansever )

( Bölüm 1: Mimarlık Hayattır – Danışman: Atilla Yücel



Bölüm 2: Mimar ve İşvereni – Danışman: Doğan Tekeli
Bölüm 3: Bir Kentte Dolaşmak – Danışman: Şükrü Kocagöz
Bölüm 4 : Kentin İzi, Mimarisi – Danışman: Ertuğ Uçar
Bölüm 5: Dünyaya Yerleşmek – Danışman: Emre Arolat
Bölüm 6: Dünyada Yer Edinmek – Danışman: Ömer Kanıpak
Bölüm 7: Yerellik Yenilik Yersizlik – Danışman: Şengül Öymen Gür
Bölüm 8: Mimarlık Zamanın Barometresi – Danışman: Oğuz Öztuzcu
Bölüm 9: Mimarlıkta Sahtelik, Sahicilik – Danışmanlar: Abdi Güzer, Kadri Atabaş
Bölüm 10: Mimarlık Kültürel Yatırım – Danışman: Süha Özkan
Bölüm 11: Dönüşüm: Canlanma, Başkalaşma – Danışmanlar: Asuman Yeşilırmak, Güzin Konuk
Bölüm 12: Yeşil Hayat Mimarisi – Danışman: Ayşe Hasol Erktin
Bölüm 13: Gelecek ve Mimarlık – Danışmanlar: Abdi Güzer, Kadri Atabaş )

( Marcus Vitruvius Pollio İLE/VE/||/<>/> Leone Battista Alberti İLE/VE/||/<>/> ... )


- MİMARLIK ile/ve/||/<>/> İNŞAAT


- MİMARLIKTA:
DAYANIKLILIK ve SAĞLAMLIK ve/||/<>/> KULLANIŞLILIK ve UYGUNLUK ve/||/<>/> GÜZELLİK

( FIRMITAS et/||/<>/> UTILITAS et/||/<>/> VENUSTAS )


- MİMARLIKTA:
TASARIM ile/ve/||/<> MİMARLIK KURAMI ile/ve/||/<> MİMARLIK TARİHİ ile/ve/||/<> TEKNOLOJİ ile/ve/||/<> TOPLUMSAL VE EKİNSEL ÇALIŞMALAR

( )

( )

( Fiziksel İnşâdan, Metinsel İnşâya: Türkiye'de, Mimarlık Tarihi ve Tarihçiliğinin Serüveni / From Physical Construction to Textual Construction: History and the Historiography of Architecture in Turkey - [Halil İbrahim Düzenli] yazısını okumak için burayı tıklayınız... )

( )

( )


- MİMLE(N)MEK ile/ve/||/<> DİŞ BİLE(N)MEK


- MİNERAL ile/ve/||/<>/> KAYA

( İlgili konuşmayı izlemek için burayı tıklayınız... )


- MİNERALLERDE:
DÖRT YÜZLÜ ile/ve/||/<> ZİNCİR ile/ve/||/<> YAPRAK

( Dünyada en bol bulunan mineraller, silisyum, oksijen ve demir gibi öteki öğelerden oluşan silikatlardır. Bir silikat mineralinin en baskın yapısal bileşeni merkezinde bir silisyum atomu bulunduran ve dört oksijen atomundan oluşan bir dört yüzlüdür. Farklı silikat minerallerinde, birbirine göre farklı biçimlerde sıralanan ve farklı öğelerden oluşan bir karışım içeren silisyum-oksijen dört yüzlüleri bulunur. )


- MİNNET (DUYMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAYGI (DUYMAK)


- MİNNETTAR[Ar.] ile/ve/değil/||/<> MÜTEŞEKKİR[Ar.]


- MIR168a ile/ve/||/<> MIR156a ile/ve/||/<> MIR166a

( Kabak'tan sağlanır. VE/||/<> Buğday'dan sağlanır. VE/||/<> Patates'ten sağlanır. )

( BRASSICA RAPA PEKINENSIS et/||/<> TRITICUM AESTIVUM et/||/<> SALANUM TUBEROSUM )


- MİRÂC ve/=/||/<> TÂLİM


- MİRAS ile/ve/||/<> İZ


- MİRİ ile/||/<> MİRÎ ARAZİ

( Hükümetin, hazinenin malı olan. İLE/||/<> Bu topraklar her türlü işletim hakkı devlete ait olan topraklardı. Bu topraklar, topraktan alınan verginin büyüklüğü ve hizmete göre çeşitli bölümlere ayrılmıştı. Miri toprak üzerinde yaşayan kişiler, bu toprakların asıl sahibi olmayıp, kiracı konumundaydılar. Osmanlı Devleti'nde Miri toprağın kullanım şekli şu şekilde idi: Tımar sisteminde; bir kısım asker ve ya devlet görevlilerine belirli bölgelerde vergi kaynakları tahsis edilir, karşılık olarak da onlardan devlet görevlilerine belirli bölgelerde vergi kaynakları tahsis edilir, karşılık olarak da onlardan devlet için bir takım hizmetler beklenirdi. Miri Arazi de de; Osmanlı Devleti, bir toprağı fethettiğinde, ki bu toprağın hıristiyan toprağı ya da Müslüman toprağı olması önemli değildi, toprak boş bırakılmayıp ekilmek şartıyla eski sahiplerine verilir, bu topraklarda ziraat yoluyla elde edilne vergiler, direkt devlete değil de, o yerin geliri hizmet karşılığı kime verilmişse ona verilirdi. Toprağı boş bırakan, yani üretim yapmayan köylüden "çift bozan" vergisi alınır, eğer köylü toprağı üç yıl işlemeden bırakırsa, toprak elinden alınırdı. Miri toprakların en önemli bölümünü savaşlarda yararlılık gösteren kişilere verilen Zeamet ve tımarlar oluştururdu. Dirlik ismi verilen ve Osmanlı toprak yönetiminde genel adıyla tımar olarak bilinen bu topraklar, gelir açısından çoktan aza doğru; Has, Zeamet ve Tımar olarak sıralanırdı. )


- MIRILDAMAK ile/ve/||/<> FISILDAMAK


- MISIR TAKVİMİ ile/ve/||/<> ÖMER HAYYAM TAKVİMİ

( En dakik takvimler. )


- MISIR ve/||/<> FASÜLYE ve/||/<> KABAK


- MISIR ile/||/<> KARA MISIR


- MİSTİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EZOTERİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< FELSEFÎ

( Düzensiz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Düzenli. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Sürekli. )

( Aktarılmayan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Aktarılan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Paylaşılan. )

( [Su bulmak üzere] Kuyu/artezyen kazan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yeraltındaki akarsuyu bulan/bilen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Tüm suları, suların kaynağını sorgulayan/düşünen/arayan. )


- MİT/MİTOS[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/> MİTOLOJİ[Fr. < Yun.]/ESÂTÎR[Ar.]

( Tarih öncesine dayanan efsane. Dirimli öykü. Şiirsel felsefe. | Geleneksel olarak yayılan ya da toplumun hayal gücü etkisiyle biçim değiştiren, tanrı, tanrıça, evrenin doğuşu ile ilgili imgesel, alegorik bir anlatımı olan halk öyküsü. İLE/VE/<>/> Mitleri, doğuşlarını, anlamlarını yorumlayan, inceleyen bilim. | Bir ulusa, bir dine, özellikle Yunan, Latin uygarlığına ilişkin mitlerin, efsanelerin tümü. )

( Antik Yunan'da Ksenophanes (M.Ö. 565-470), Homeros ve Hesiodos'un tanrısal mitos anlatımlarını eleştirmiş ve yadsımıştır. Bu eleştiri sonucunda mitler, din ve metafizikten arındırılmış ve bağımsız bir mitos öğretisi ortaya çıkmıştır. Ancak yaşamdan yansıtılarak oluşturulmuş mitoslar, bu kez, yaşamdan kopuk ansal kurgular biçimini almıştır. )

( Toplumların yaratıp yaşattığı mitler, geleneği yaşatmakla birlikte, özlem, umut ve beklentilerin yansıtıldığı bir geleceğin dünyası niteliğine de bürünmektedir. Bu tür mitler, gerçek yaşamın zorlukları karşısında bunalan bireylerin, özledikleri yaşamı kurmayı gelecek nesillere bıraktıkları birtakım tasarımlar niteliğindedir. Bireysel olarak ele alındığında mitos dönemi, ana rahminden konuşmanın başlamasına kadar geçen ve bebeklik süreci olarak adlandırılan döneme karşılık gelmektedir. )

( Bir mit duygusal bağlılık yönünden içi boşaldığında masala dönüşür. Duyguları etkileme gücünü yitirir. Ansal yorumlama ile de kurgu biçimini alır. )

( Mit ilk önce metafiziksel kozmogoni ile aşılmıştır. Artık mitsel simgeler arasındaki anlamlı bağ (ritus) yerini düşünceler arasındaki anlam bağına, mantık'a(düşünbiçim) bırakmıştır. Metafiziksel kozmogoni bir yandan felsefi spekülasyon biçimini alırken öte yandan miti dine dönüştürmüştür. Dinsel mit ise "tarih bilinci" ile aşılmıştır. Kişinin varoluşu, tarihsel bilinç yoluyla, gerçek ve olgusal kavranışına yükselmiştir. )

( Paganist (putperest) mitler, kişinin karşısında eşyayı, doğa parçalarını ve hayvanları yüceltmiş ve kutsallaştırmıştır. Buna karşın imgesel (imgetapar, hayalperest) mitler, doğaüstü imgeleri kişinin karşısında yüceltmiş ve kutsallaştırmıştır. Aydınlanmaya temel oluşturan mitler ise, insan yaşamını ve özellikle insan aklının tutsaklıktan ve yanılsamadan kurtuluşunu simgelemiş olanlardır. Ezoterik okullar bu tür mitlerden yararlanmışlardır. )

( Yaşamdan yansıtılarak oluşturulmalarına karşın mitler tarihsel değildir. Bir başka deyişle, tarihsel bir zaman ve mekân göstermezler. Mitlerin zamanı ve mekânı aşkındır. Mitler okunduğunda ya da ritüel eşliğinde canlandırıldığında, kişi mitsel zaman ve mekâna geçer. Mite katılır ve onu coşkuyla yaşar. Tarihsel olaylar bir kere olur ve geri dönüşsüzdür. Oysa mitler, canlandırılıp yaşanabilir. )

( Günümüzde, psikolojide ortaya çıkan gelişmeler, insan davranışlarının arkasında simgesel (arketipal) bir altyapının etkin olduğunu ortaya çıkarttığı için, mitos yeniden önem kazanmıştır. Artık mitosa, bir zamanlar olmuş bitmiş fantastik masallar gözüyle bakılmamakta, aksine, yaşayıp gelen ve halen yaşamakta olan, insan davranışlarını etkileyen ve yaşamın anlamlandırılmasında etkinliği olan bir öğe gözüyle bakılmaktadır. )

( Mitosu, bireyin duygu ve hayal dünyasında oluşan, gelişen bir psişik gereksinim olarak ele aldığımızda, modern toplumların modern mitlerin halen önemini koruduğu anlaşılmaktadır. )

( Mitoloji, evrendeki(insandaki/doğadaki) kaderi araştırma işidir. )

( Mitoloji, kişinin bulunduğu yeri anlamlandırma işidir. )

( Mitler yazıldıklarından itibaren mit olmaktan çıkmaya başlamıştır. )

( Mitte tipoloji yoktur, arkeler vardır. )

( Mitler, düzyazıya döküldüğü anda doktrindir. )

( Sanatçıların hazinesi. İLE/VE/||/<>/> Filozofların hazinesi. )


- MİT ile/ve/||/<> MASAL

( Evrenseldir. İLE/VE/||/<> Toplumsal öğeler egemendir. )

( Belirli ya da belirsiz bir zaman söz konusudur. İLE/VE/||/<> Zaman önemli değildir. )

( Olaylar, kısmen de olsa gerçeğe dayanır. İLE/VE/||/<> Olaylar düş ürünüdür. )

( Yer öğesi bazen gerçek, bazen de düşseldir. İLE/VE/||/<> Olaylar, düş ürünü yerlerde geçer. Ülkenin birinde geçmiş olması yeterlidir. )

( Bilgi vermeyi amaç edinmiştir. İLE/VE/||/<> Aktöre/ahlâk değerlerini öne çıkarır. Arkadaşlık, sadakat, vefâ gibi duygular, kavramlar öne çıkarılır. )


- MİT ile/ve/||/<> SAKLAMA


- MİT ve/||/<>/> ÜMİT


- MİTOKONDRİ ile/ve/||/<>/< KLOROPLAST

( Gözelerde enerji üreten organel ve enerji üretim merkezi. İLE/VE/||/<>/< Bitki gözelerinde fotosentezi gerçekleştiren organel. )


- MİTOKONDRİYAL DNA ile/ve/||/<> NÜKLEER DNA

( Anneden. İLE/VE/||/<> Babadan. | Göze çekirdeğinde bulunan ve iki ebeveynden de alınan genetik kalıtım. )

( Hem kız, hem erkek çocuğa X kromozomunu taşır. İLE/VE/||/<> Sadece erkek çocuğa Y kromozomunu taşır. )


- MİTOS ile/ve/||/<>/> EPOS ile/ve/||/<>/> LOGOS


- MİTOZ BÖLÜNME:
HAYVAN GÖZESİNDE/HÜCRESİNDE ile/ve/||/<> BİTKİ GÖZESİNDE/HÜCRESİNDE

( image )


- MİYALJİ ile/||/<> ARTRALJİ

( Kas ağrısı. İLE/||/<> Eklem ağrısı. )


- MİYOKARD ENFARKTÜSÜ ile/||/<> ANGİNA PEKTORİS

( Kalp kasına giden kan akışının tamamen kesilmesi sonucu oluşan kalp krizi. İLE/||/<> Kalp kasına giden kan akışının geçici olarak azalması sonucu oluşan göğüs ağrısı. )


- MİYOKARD ENFARKTÜSÜ ile/||/<> ANGİNA PEKTORİS

( Kalp kasına giden kan akışının tamamen kesilmesi sonucu oluşan kalp krizi. İLE/||/<> Kalp kasına giden kan akışının geçici olarak azalması sonucu oluşan göğüs ağrısı. )


- MİYOKARDİT ile/||/<> ENDOKARDİT

( Kalp kasının yangılanması. İLE/||/<> Kalp iç zarının yangılanması. )


- MİYOKARDİT ile/||/<> PERİKARDİT

( Kalp kasının yangılanması. İLE/||/<> Kalp zarının yangılanması. )


- MİZÂC-I VAKTE VÂKIF OLMAK ve/||/<> KEYFİYET-İ HÂLE ÂRİF OLMAK


- MİZAÇ:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL


- MİZAÇ ile/ve/||/<> İMTİZAÇ ile/ve/||/<> İSTİDÂD


- MİZAN[Ar. < VEZN] ile/ve/||/<>/>/< İZAN[Ar.]

( Ölçü. | Sağlama. [matematik] | Bir tüccarın, ticari durumunu, işinin genel sonucunu gösteren, belirli zamanlarda yaptığı hesap özeti. İLE/VE/||/<>/>/< Anlayış, anlama yeteneği. )


- MOD:
NESNE ile/ve/||/<> ÜST BİLİŞ


- MODA ile/ve/||/<> MODERN


- MODERN:
YENİ ile/ve/||/<>/> ÇAĞDAŞ


- MODERN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GENİŞLETİLMİŞ


- MODERNLEŞME ile/ve/||/<> "BATILILAŞMA" ile/ve/||/<> AYDINLANMA


- MODERNLİK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> ÇARPIK KENTLEŞME


- MODERNLİKTE:
KÂĞIT PARA ile/ve/||/<> ULUS ile/ve/||/<> ROMAN


- MODLAR:
| ÇOCUK ve İÇ EBEVEYN ve BAŞ ETME |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
SAĞLIKLI YETİŞKİN


- MOL ile/||/<> MOLARİTE

( 6.022x²³ adet parçacık. İLE/||/<> Bir çözeltideki bir litrede bulunan mol sayısı. )


- MOLALİTE ile/||/<> MOLARİTE

( Çözücünün kilogramı başına mol sayısı. İLE/||/<> Çözeltinin litresi başına mol sayısı. )


- MOLEKÜL ile/ve/||/<>/< ELEKTRON ile/ve/||/<>/< ATOM ile/ve/||/<>/< ÇEKİRDEK ile/ve/||/<>/< PROTON - NÖTRON ile/ve/||/<>/< QUARK ile/ve/||/<>/< PLANCK ile/ve/||/<>/< [HIGGS BOZONU?]

( 10üzeri-9 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-18 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-10 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-15 / 10üzeri-14 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-15 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-19 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-43 m. İLE/VE/||/<>/< ??? )


- MOLEKÜL ile/||/<> ETKİN/AKTİF TAŞIMA

( ... İLE/||/<> Az yoğun ortamdan, çok yoğun ortama geçen büyük moleküllerin enerji harcanarak taşınması. )


- MOLEKÜLER DİNAMİK ile/||/<> STATİK KİMYA

( Moleküllerin hareketlerini ve dinamik davranışlarını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Moleküllerin statik yapısını ve özelliklerini inceleyen bilim dalı. )


- MOLEKÜLER KİMYA ile/||/<> ATOMİK KİMYA

( Moleküllerin yapısını ve özelliklerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Atomların yapısını ve özelliklerini inceleyen bilim dalı. )


- MOLEKÜLLERDE:
TİTREŞİM ile/ve/||/<> ÖTELEME ile/ve/||/<> DÖNME


- MOMENTUM ile/ve/||/<> AÇISAL MOMENTUM


- MONAD[1] ile/ve/||/<> DIAD[2] ile/ve/||/<> TRIAD[3] ile/ve/||/<> TETRAD[4] ile/ve/||/<> PENTAD[5] ile/ve/||/<> HEKSAD[6] ile/ve/||/<> HEPTAD[7] ile/ve/||/<> OGDOAD[8] ile/ve/||/<> ENNEAD[9] ile/ve/||/<> DECAD[10]


- MONARŞİ ile/değil/yerine/||/> BAŞKANLIK ile/değil/yerine/||/> PARLAMENTARİZM

( MONARCHY vs./but/||/> PRESIDENCY vs./but/||/> PARLIAMENTARISM )


- MONOMER ile/||/<>/> POLİMER

( Tek birimden oluşan molekül.[Polimeri oluşturan tek birim.] İLE/||/<>/> Çok sayıda birimin birleşmesiyle oluşan büyük molekül. )

( Büyük moleküllerin yapı taşları olan küçük moleküller. İLE/||/<>/> Monomerlerin birleşmesiyle oluşan büyük moleküller. )


- MONOSAKKARİT ile/ve/||/<>/> DİSAKKARİT

( Tek şeker molekülü. İLE/VE/||/<>/> İki şeker molekülünün birleşimi. )


- MOORE AÇMAZI ile/ve/||/<> BEKLENMEYEN SINAV AÇMAZI ile/ve/||/<> BELİRLENMİŞ ÖĞRENCİ AÇMAZI ile/ve/||/<> INDY AÇMAZI


- MOORE AÇMAZI ile/ve/||/<> BEKLENMEYEN SINAV AÇMAZI ile/ve/||/<> YALANCI İLAÇ AÇMAZI


- MORARMAK ile/ve/||/<> CIBARMAK

( ... İLE/VE/||/<> Vurma nedeniyle/sonucunda morarma. )


- MORGANİT ile/||/<> HELİODOR

( Pembe ila turuncu renkte bir beril. İLE/||/<> Sarı renkte bir beril. )


- MORION ile/ve/||/<> HIGGS


- MORS "(OLMAK/ETMEK)" ile/değil/||/<> MARS (OLMAK/ETMEK)


- MORS ABECESİ ile/ve/||/<> BREYL(BRAILLE) ABECESİ

( Işık ya da seslerin kullanılarak bilgi aktarılmasını sağlayan yöntem/abece. İLE/VE/||/<> Görme engelliler abecesi. )

( Hem görmeyen, hem de duymayan bir çocuğun, nasıl eğitilip yaşama katılabileceğini ve tek başına ayakta kalabileceğini, böyle bir durumun tüm zorlukları ve buna karşın olan çaba ve çözümlerini de ayrıntılarıyla gösteren, çok etkileyici ve çok başarılı bir film olan "Benim Dünyam" adlı filmi [Uğur Yücel - Beren Saat] izlemenizi salık veririz. )

( Mors Abecesi ve Metin - Mors Çeviricisi için burayı tıklayınız... )

( )

( Yıldızlararası(Interstellar) filmini de izlemenizi salık veririz... )

(

"Braille Abecesi ve Louis Braille'nin Öyküsü" yazısı için burayı tıklayınız... )

( DUMLUPINAR

"Delikanlı, Askeri Deniz Lisesi'ni kazanır ve Heybeliada'da okula başlar...

Bu arada, tanıştığı o Çanakkale'li kıza âşık olmuştur. Okulla beraber, aşkını büyüterek geliştirir. Arada mektuplaşmalar yazışmalar ve gün gelir, okul biter. Deniz Harp Okulu'nu da bitiren delikanlı, artık, Teğmen olmuştur.

Yine her zaman buluştukları kır kahvesinde buluşmak için randevulaşırlar. Önce delikanlı gelir, sonra da genç kız. Genç kız geldiğinde delikanlının yüzü düşmüş, yüzü asık onu beklemektedir. Genç kız, bu yüzü hiç beğenmemiştir. "Ayrılık zamanı geldi" diye düşünerek hazırlamıştır kendini. Önceki buluşmalardaki o heyecan, o sevinç, artık yoktur delikanlıda...

Usulca yanına yaklaşır ve "Hoş geldin" der. Kuru bir "sen de hoş geldin" diye aldığı yanıt, iyice hüzne boğmuştur genç kızı.

Artık bu aşkın sonuna geldiğini düşünerek sorar;

- "Senin bir sıkıntın mı var?"
- "Evet!"
- "Haydi söyle o zaman, her şeye hazırlıklıyım."v - "Yaa... Beni bir denizaltıya verdiler", der genç... Kızgınca...

Genç kız, artık rahatlamıştır. Sorunun kendi değil denizaltı olduğunu duyunca içinden bir ohh çeker.

- "Ne var bunda?" diye sorar genç kız.
- "Yaa öyle deme! Biz denizciler, gemideyken sevdiklerimizle haberleşemiyoruz. Denizaltıdan nasıl haberleşeceğiz?"

Ve delikanlı, üzgün bir sesle sorar genç kıza...

- "İstersen ayrılalım!"
- "Hayır! Asla! Ben, seni bırakmam!" diye yanıtlar genç kız.

Delikanlı, beklediği bu yanıtı alır almaz heyecanlanır ve elinde tuttuğu paketi kıza uzatır.

- "Sana armağan getirdim. Al!"
Kızın kalbi hızla atmaya başlar. Neredeyse duracak gibi olur ve içinde yüzük olduğunu tahmin ettiği paketi heyecanla açar ama şaşkınlıktan duraklar. Paketin içinde bir fener ve mors abecesini gösteren kitap bulunmaktadır. Kız, şaşkınlıkla yine sorar...

- "Bunlar da ne?"
- "Yaa biz Çanakkale boğazından denizaltı ile çok geçeceğiz ve geçişlerimiz hep yüzeyden olur. Sen de fenerle mors abecesini kullanarak sana haber verdiğim zamanlarda yazışırız. Olmaz mı?"
- "Bunlarla mı yazışacağız?" diye sorar genç kız, yeniden.
- "İstemiyorsan ayrılalım!" der delikanlı.
- "Yok! Hayır!" der genç kız... "Ayrılık yok! Yaşasın mors!" diye yineler delikanlıya.

Genç kız, mors abecesi üzerinde çalışmaya başlar. Tüm ayrıntılarıyla öğrenir ve kullanabilir seviyeye gelir artık. Birkaç gün sonra haber gelir delikanlıdan. Gelen iletiye göre beş gün sonra gece saat 01:00'de geçeceğini ve kendine ileti yazmasını, kendinin de ona ileti göndereceğini iletir. Genç kız, belirtilen zaman ve saatte pencerede hazır bekler. Gelibolu'da denizaltı denizden süzülerek geçerken, çevrenin zifiri karanlığında, uzaklardan bir yerden yanan ışık pırıltılarını fark eder güvertedeki komutan ve öteki subaylar... İçlerinden biri...

- "Bakın bakın! İleriden bir yerden ışık yanıp sönüyor" diye dikkat çeker.
- "Çabuk okuyun! Bakalım ne diyorlarmış?" diye emir verir komutan. Subaylardan biri heceleyerek okur...

- "S-e-n-i-s-e-v-i-y-o-r-u-m..."

- "Bu ne lan?"" diye sorar komutan.

Hemen yanında duran delikanlı Teğmen...

- "Komutanım. "O, benim sevgilim!" der en şirin haliyle...
- "Nedir oğlum bu?"
- "Komutanım. Mors abecesi kitabı armağan etmiştim ve ben geçince bana yazarsın demiştim. İşte o!" diye yanıtlar delikanlı Teğmen.
- "Vayy be aferin lan! Desene biz bunca zaman boğazları hep boş geçmişiz."
- "İzin verir misiniz komutanım. Ben de bir ileti göndereyim."
- "Neyle?"
- "Cep fenerim var komutanım." der delikanlı Teğmen.
- "Ne feneri? Aç yansıtıcıyı! Geç başına! Gönder iletini!" der komutanı Teğmen'e...

Yansıtıcıyı açan Teğmen, yanıp söndürürken, sanki Gelibolu'yu yakıp tutuşturuyordu aşkından... İlk kez böyle bir şeyle karşılaşan Gelibolu halkı ise sanki uzaylılar istila etmiş gibi heyecanlanmıştı Teğmen ile genç kızın aşkından.

Gelen iletileri heceleyerek kâğıda dökmeye çalışan genç kız, denizaltı geçtikten sonra elindeki kâğıdı okur.

"S-O-N-S-U-Z-A-K-A-D-A-R!" yazılıydı delikanlıdan gelen iletide.

Bu olay, tüm denizaltıcılar arasında duyulmuştu. Artık herkes delikanlı Teğmen ile genç kızın aşkını anlatıyordu...
Birkaç gün sonra bir haber daha gelir. "Bir hafta sonra gece saat 02:45'te pencerede ol! Ben geçiyorum. Bana ileti gönder. Ama dikkat et! Konvoy durumunda geliyoruz ve ilk denizaltıda ben varım. Sakın sırayı şaşırma!"

Genç kız yine belirtilen saatte pencerede bekler...

Gecenin karanlığında Ege Denizi'nden, Çanakkale Boğazı'na giren denizaltılar süzülerek ilerliyordu. Genç kız, fenerini yakıp söndürerek iletisini göndermeye başladı. Işıkları gören denizaltındaki denizciler...

- "Bakın bakın! Işık, yanıp sönüyor okuyun!"

"S-e-n-i-s-e-v-i-y-o-r-u-m"

- "Vay be! Duyduğumuz doğruymuş. Gerçekten böyle bir aşk varmış!" der denizaltının kaptanı Bahri Kunt.
- "İyi de bu kızın sevgilisinin denizaltısı öndeydi. İlk denizaltıydı. Niye bize ileti gönderdi ki?" diye kendi kendine seslice sormadan edemez kaptan.
- "Komutanım. Herhalde uyuyakaldı ya da sırayı şaşırmıştır." diye yanıtlar subaylardan biri.
- "Yahu geçip gideceğiz. Şimdi kız haber almazsa yanlış anlayacak. Rahat uyuyamaz... Nasılsa gecenin karanlığı. Kimse anlamaz. Açın şu yansıtıcıyı!" emrini verir kaptan Bahri Kunt.

Ve iletiyi gönderir...

"S-O-N-S-U-Z-A-K-A-D-A-R!"

Tarih, 04 Nisan 1953'tü...

O konvoyun 1. denizaltısının adı ise "Dumlupınar"dı...

Çanakkale'nin Nara burnu açıklarında, İsveç bandıralı ve buzkıran donanımlı Naboland gemisinin çarpması sonucu Çanakkale Boğazı'nın derin sularına az önce gömülmüştü...

Konvoydaki 2. denizaltı ise bunu hiç fark etmeden devam etmişti ve boğazdan ilk geçen denizaltı olmuştu... 81 denizcimiz ile beraber o genç delikanlı Teğmen...

"S-O-N-S-U-Z-A-K-A-D-A-R..." sürecek olan son uykularına dalıyordu...

Anılarına saygıyla... Mekânları cennet olsun... )

( MORSE CODE vs./and/||/<> BRAILLE )


- MOTOR[Fr. < MOTEUR] ve/||/<> KARBÜRATÖR[Fr. < CARBURATEUR]

( Herhangi bir enerjiyi mekanik enerjiye dönüştüren düzenek. VE/||/<> Patlamalı motorlarda akaryakıtı buharlaştırıp hava ile karışmasını sağlayan aygıt. )


- MOZAİK ile/ve/değil/yerine/||/<> AŞURE


- MR ile/ve/||/<> BT/CT(TOMOGRAFİ)

( Gövdenin yapısal anormalliklerini tespit etmede kullanılan manyetik alanlı ve radyo dalgalı bir görüntüleme aracı.[Daha çok tendon yaralanmalarında, omurilik sorunlarında, beyin tümorlerinde ve yumuşak bağ doku tespitlerinde kullanılır.][Manyetik alan kullanılır.][X-ray ışınları ve radyasyon kullanılmaz.][İşlemi, yarım saat kadar sürebilir.] İLE/VE/||/<> Daha çok kemik yaralanmalarında, ciğer ve göğüs sorunlarında ve kanser tespitlerinde kullanılır.[Radyasyon kullanılır.][Daha çok acil servislerde kullanılır.][İşlemi, yaklaşık beş dakika sürer.] )


- MRI ile/ve/||/<>/> fMRI

( RITA LEVI-MONTALCINI[22 Nisan 1909 - 30 Aralık 2012]
[1940'ta, MR'ı yapan kişidir.] )


- MSP ile/ve/|| IBM NEXT-GEN ile/ve/|| GOOGLE AMBASSADOR

( Microsoft Student Partner. İLE/VE/|| IBM Next Generation. İLE/VE/|| Google Ambassador. )

( Kurumların, öğrenci temsilcilerinin yararlandıkları, uluslararası sistem, ağ ve program. )


- MUÂKADE[Ar. < AKD] ile/ve/||/<>/> MÜKÂTEB/E[Ar. < KETB]

( Sözleşme yapmak, antlaşma, akid. İLE/ve/||/<>/> Tamamlandığı zaman özgürleştirilmek üzere bedele bağlanan köle/lik. )


- MUAMELAT[Ar.] ile/ve/||/<> MÜNAKAHAT[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<> Temizlemek, temiz/pak kılmak. )


- MUAYENE(DE):
GÖSTEREN ve/|| GÖZLEYEN


- MÜBÂHESE ile/ve/değil/yerine/||/<> MÜNÂZARA

( Bir konu üzerine konuşma. | Toprağı kazmak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Kurallara uygun olarak karşılıklı konuşma. | Bilimsel tartışma. )


- MÜCADELE ve/||/<>/> MÜŞAHEDE


- MÜCADELE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MÜZAKERE


- MÜCEDDİD[< CEDÎD] ile/ve/||/<> MUHYÎ[< HAYÂT]

( Yenileyen, yenileyici, yeni bir şekil ve sûret veren, tecdîd eden. | Dine yeni bir açı katan kişi. İLE/VE/||/<> İhyâ eden, dirilten, canlandıran, yaşam/hayat veren. )


- MÜCERRED/YALIN ile/||/<> NÂKIS/MENKÛS/EKSİKLİ ile/||/<> FASİH

( Türemiş ya da bileşik sözcüğe karşıt olarak, kök nitelikli bir anlambirim özelliği taşıyan sözcük. İLE/||/<> Ad ya da eylem çekimine girmekle birlikte ilişkin olduğu veznin tüm biçimlerini içermeyen sözcükler. İLE/||/<> Bozulmamış, öz dile ait sözcük. )


- MÜDAFAA:
HATTI ile/ve/değil/||/<>/< SATHI


- MÜELLEFÂT-I SEBÂ ve/||/<>/= ALTI ASKI[ŞİİR VE ŞAİR]


- MÜELLİF TESPİTİ:
SATIR SAYISI ve/||/<> ÇİZİM/KARALAMA ve/||/<> BOŞLUKLAR ve/||/<> KENDİ İRÂDESİ

( Hicrî IV./V. yy.'a kadar, sin ve şın harfleri dişliydi. )


- MÜFTABİH ile/ve/||/<> MÜFTÂBİH

( Hakkında, fetvâ verilmiş olan. Kendiyle amel olunması icâb eden hüküm. İLE/VE/||/<> Müctehid âlimlerin ictihâdlarının kendiyle fetvâ. )


- MUHABBET ve/||/<>/< HAKİKAT

( Sözlerde. VE/<> Gözlerde. )


- MUHABBETİN/AŞKIN DERECELERİ'NDE:
MEYL ile/||/<>/> ARZU ile/||/<>/> SAHÂBET ile/||/<>/> GARÂM ile/||/<>/> VEDÂD ile/||/<>/> ŞEGAF ile/||/<>/> TEFÎN ile/||/<>/> TEABBÜD ile/||/<>/> HULLET ile/||/<>/> IŞK

( Öteki dillerde bizim "muhabbet" gibi çok anlamlı bir sözcük var mıdır bilmem. Ama şu kadarını söyleyeyim... Bizi bilmek demek, biraz da bu sözcüğü tüm anlamlarıyla bilmek demek...

Muhabbeti; sevgi, aşk, sevdâ, dostluk, bağlılık, sohbet, yârenlik etmek anlamlarında kullanıyoruz. Birini sevdiğimizde ona muhabbet besleriz. Sevdiğimizle oturup konuştuğumuzda muhabbet etmiş oluruz. Bir erkek ile bir kadının birbirini tanımasına ve sevmesine vesile olanlara "muhabbet tellâlı" deriz. Ama konu tasavvuf olunca sözcük farklı anlamlar kazanmaya başlar.

Eskiler, muhabbeti, şiddetine göre on dereceye ayırmış. Öncesi ilgi duymak, sonrası muhabbetin şiddetiyle yok olmak olan muhabbet olmaz ise yolculuk da olmaz. Sırayla açıklayalım...

1. MEYL: Sözlükte bir yöne doğru yönelmek, eğilmek, eğik duruma gelmek anlamı verilmiş. Biz ise birine ya da bir şeye yönelmek, sevgi, ilgi göstermek, istek ve arzu duymak anlamlarında kullanıyoruz. Tasavvufta yolun en başındakilere muhib deriz. Muhib, ilgi duyan kişidir. Yolun başı ise ilgi duymaktır. O yüzden;

Âşık oldur kim kılar cânın fedâ cânânına
Meyl-i cânân itmesin her kim ki kıymaz cânına


(Fuzûlî)

İlgi duymaya başladığımız anda yolculuğumuz başlar. Çünkü meyl ile başlayan yolculuğun sonu bu uğurda canını vermektir.

2. ARZU: Meyl, irâdeye yükselirse arzu adını alır. İrâdeye yükselmesi ise yâri istemek ile olur. Ama bunun da bir bedeli vardır.

Cân la’lin eyler arzû yâr içmek ister kanımı
Yârâb ne vâdîdir bu kim cân teşne cânân teşnedir


(Bâkî)

3. SAHÂBET: Benimseyip koruma, kayırma suretiyle sâhiplenme, sâhip çıkma anlamlarında kullandığımız sözcük, Arapça olmasına karşın anlamını Türkçe'de kazanmış. Kişinin arzu ettiği kişiye karşı, gönlünden bir akış, bir eğilim peyda olması sonucunda da korumaya, sahiplenmeye başlar.

4. GARÂM: Olağanüstü sevgi, şiddetli arzu ve iştiyâk, büyük aşk anlamına gelen garâm, sevginin gönle âdeta yapışmasıdır.

Cenap Şehabeddin;

Uyan ey bister-i sînemde yatan tıfl-ı garâm

derken âşık olmaya başladığını ya da âşık olmak arzusunu dile getiriyordu.

5. VEDÂD: Sevgi, dostluk, muhabbet anlamlarına gelen vedâd, muhabbetin saf ve katıksız durumu. Gönülden öteki eşya ve kişilere olan ilginin atılması durumu. Aynı sözcükten türeyen vedûd ise “Kullarını çok seven, onları lûtfa, ihsâna gark eden; sevilmeye lâyık ve müstahak yalnız kendi olan” anlamında Allah’ın adlarındandır.

6. ŞEGAF: Sevginin kalbi istilâ etmesi, aşırı sevgi, mecnûnca, çılgınca sevme. Kalp, sevilen şey dışındakilerden temizlenince bu sefer sevgi coşmaya başlar, kalbin tamamını fetheder, istilâ eder.

7. TEFÎN: Örümcek ağı demek olan tefîn, aşkın bir üst derecesi. Kalbin her yanını istilâ eden sevgi, kalpten taşmaya başlar. Kalpten taşmaya başlaması ise kontrolün aşk sahibinin elinden çıkıp aşkın eline geçmeye başlamasıdır. Öyle ki aşk, örümceğin ördüğü ağ gibi kişinin her tarafını kapsar, örer, onu âdeta sıkı sıkı bağlar.

8. TEABBÜD: Kul köle olmak, tapınmak anlamındaki teabbüd, kişinin artık aşkın elinde oyuncak olduğu haldir. Bu durumdaki âşığı, Hayretî şöyle anlatır:

Gam yeriz kan yutarız kûşe-i mihnette müdâm
Sanma biz kevser-i cennât-ı naîmin kuluyuz


9. HULLET: Gerçek dostluk anlamındaki hullet, sevgiliden başka kimsenin kalmadığı durumu açıklamak için kullanılır. Hullette iki özellik bulunur. Biri sadâkât yani doğruluk, öteki de samimiyet. Aşkın sondan bir önceki durumudur. Artık aşkın gerçek olduğundan, heves ya da yanılsama olmadığından emin olunmuştur.

10. IŞK: Muhabbetin en son hali ve en aşırı derecesidir. Halkanın tamamlandığı son zincir. Zât, sıfata meylettiğinde, kalpte ortaya çıkarak tüm damarlarda akıp tüm organlara yayılan aşırı muhabbet. Hallâc’ın her tarafı kesildiğinde, kanının yerlere Allah Allah diyerek akmasının nedeni de Züleyha’nın kanının Yusuf diye diye akmasının nedeni de budur. Işk öyle bir durumdur ki kişinin nazarında, sevdiğinden başka bir şey olmaz ve tüm ilgisini sevdiğine gösterir. Sadece gözleriyle ve gönlüyle değil baştan ayağa tüm âzâsıyla sevdiğini müşâhede eyler.

Tasavvuf, meyl ile başlayıp ışk ile biten bir yolculuktur. O yüzden,

Muhabbet bir kef-i Dâvud’dur pûlâdı mûm eyler
(Suzî-i Prizrenî)

ve

Muhabbet öyle bir sırdır ki bin setr et nihân olmaz
(Îzzet Molla)

Işk sahipleri nerede olursa olsun hemen bilinir.

Son sözü de Fuzûlî söylesin:

Aşk imiş her ne vâr âlemde
Muhabbetiniz daim, aşkınız bâkî ve dâim olsun.



İsmail Güleç (Prof.Dr.) | www.ismailgulec.net )

( Aşk Merdiveni [Diotima]





6. Basamak: Aşkın kendine duyulan aşktır. Kişi, güzelliği kendi biçiminde görür ve aşkın güzelliğini olduğu gibi sever. Her özel ve güzel olan, bu biçimle bağlantısı nedeniyle güzeldir.

5. Basamak: Genel olarak bilgiye duyulan aşktır.

4. Basamak: Yasalara ve kurumlara duyulan aşktır.

3. Basamak: Nefs sevgisidir. Bu, fiziksel özelliklerin bir kenara bırakıldığı, manevi ve ahlâkî güzelliğin sevgiyi tetiklediği aşamadır. Bu adımda, kişi, nitelikli zihinlere âşık olacaktır.

2. Basamak: Tüm güzel gövdelerin sevgisidir. Kişi, tüm gövdesindeki güzelliği görür ve farklılıkları sevmeyi öğrenir.

1. Basamak: Tek bir gövdenin sevgisidir. Bu aşk, belirli bir gövdeye duyulur. Fiziksel özelliklere duyulan bir istektir. )


- MUHAFAZAKÂRLIK ile/ve/||/<> TEPKİSELLİK


- MUHÂKEME ile/ve/||/<>/> MÜZÂKERE


- MUHASEBE ile/ve/||/<> MALİ İŞLER


- MUHDES ve/||/<> MANZUM ve/||/<> MALÛL ve/||/<> MAKÛL ve/||/<> MAHDUT ve/||/<> MÜSPET


- MUHİBBÂN/MUHİPLER ile/ve/değil/||/<>/> MÜNTESİB

( Bir tarikatın, tarikattan olmamasına karşın taraflısı olanlar. | Sevenler, saygı besleyenler, dostlar. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Bir yere, birine bağlanmış, kapılanmış, intisap etmiş olan kişi, derviş. | İlgili. )


- MÜHR-Ü HÜMÂYÛN ile/||/<> TUĞRA ile/||/<> SERİR

( Padişah mührü. İLE/||/<> Osmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları, özel bir biçime sahip simgeselleşmiş işaret. İLE/||/<> Padişahlarının makam koltuğuna verilen ad. )


- MUHSİN ERTUĞRUL ve/||/<> MUAMMER KARACA

( )


- MUHTESİP[Ar.](İHTİSAP AĞASI) ile/ve/||/<> KETHÜDÂ/KAHYÂ[Fars.]

( İslâm şehirlerinde çarşı ve pazar esnafını din kurallarına göre denetleyen görevli, belediye memuru. İLE/VE/||/<> Yiğitbaşılar aracılığıyla esnaf ve devlet ilişkisini yürüten. | Konak, çiftlik vb. yerlerde türlü işleri yapmakla görevli kişi. | Değnekçi. | Gerekmediği hâlde başkasının işine karışan kişi. | Esnaf kuruluşlarında lonca başkanı. )


- MUİN ile/ve/||/<> HİMMET ile/ve/||/<> MÜZAHERET ile/ve/||/<> NUSRET

( Çoğunlukla alt seviyedeki kişinin yardımı.[Alttaki kişi, yukarı yardım/muavenet eder.] İLE/VE/||/<> Yukarıdan aşağıya yardım.[Yetkili kişi, aşağı yardım/himmet eder.] İLE/VE/||/<> Yandan, eş makamdan yardım.[Meslektaş, meslektaşına aynı güç ve konumdakine yardım eder.] İLE/VE/||/<> Lojistik yardım. )


- MÜJDE ile/ve/||/<> İKAZ/UYARI


- MUKABELE ile/ve/||/<> KIRAAT

( HOCA <> TALEBE <> HOCA )


- MUKÂBERE[Ar.] ile/ve/||/<> MUÂNEDE[Ar.] ile/ve/||/<> MÜCÂDELE[Ar.] ile/ve/||/<> MÜNÂZARA[Ar.] ile/ve/||/<> MUÂKEDE[Ar.] ile/ve/||/<> MUŞÂABE[Ar.] ile/ve/||/<> MUGÂLATA[Ar.]

( Bildiği hâlde inkâr etmek. İLE/VE/||/<> Bilmediği halde iddia etmek. İLE/VE/||/<> Doğrunun tespiti için başkasıyla tartışmak. İLE/VE/||/<> Doğrunun tespiti için kendiyle ya da başkasıyla tartışmak. İLE/VE/||/<> Konuşmaksızın kendiyle tartışmak. İLE/VE/||/<> Bilimsel bir konuyu, yalnızca doğrunun tespiti için tartışmak. İLE/VE/||/<> Bilimsel bir konuyu, yalnızca râkibi alt etmek için tartışmak. )


- MÜLTECİ:
ÜLKESİNDE ile/ve/||/<> YERİNDEN EDİLMİŞ ile/ve/||/<> YERİNDE/MAHALİNDE [IDPs]


- MULTİPL SKLEROZ ile/||/<> GUİLLAİN-BARRÉ BELİRGESİ/SENDROMU

( Merkezi sinir düzeninde miyelin kılıfının hasarı ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Periferik sinir düzeninde miyelin kılıfının hasarı ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )


- MULTİPLE SKLEROZ ile/||/<> AMYOTROFİK LATERAL SKLEROZ (ALS)

( Merkezi sinir düzeninde miyelin kılıfının hasarı ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Motor nöronların kaybı ile kas zayıflığı ve atrofisi ile ilişkili bir nörodejeneratif sayrılık. )


- MÜNÂKÂŞA ile/değil/yerine/||/> MÜNÂZARA/MÜKÂLEME ile/değil/yerine/||/> İSTİŞÂRE ile/değil/yerine/||/> MÜZÂKERE


- MÜNCERR ile/ve/||/<>/< CERR

( Bir tarafa çekilip sürüklenen, sürülen, kayıp bir tarafa giden. | Varıp sona eren. | Sonuçlanan. İLE/VE/||/<>/> Çekme, sürükleme.| Arapça'da, ait olduğu adı, meksûr[kesreli=esreli] okutan harf ya da edat.[harf-i cerr] | Para, eşyâ vb. çekme. )


- MÜNKİR ile/ve/||/<>/> KÂFİR ile/ve/||/<>/> MÜNÂFIK ile/ve/||/<>/> MÜŞRİK

( Hakikati bilmediğinden, inkâr eden. İLE/VE/||/<>/> Hakikati bilen ve bilinmesin diye örten. İLE/VE/||/<>/> Hakikati bilen ve örterek gizleyen.[kendini müminlerden göstererek kafirliğini saklayan ve nifak sokan. İLE/VE/||/<>/> Allah'a ortak koşan. )


- MURAT[Ar. < MURAD] ile/ve/||/<> ŞAE[Ar.]

( İstek/istemek. İLE/VE/||/<> Diledi, istedi, murad eyledi. )


- MURAT ile/ve/değil/||/<>/> MEŞAKKAT


- MÜREKKEPBALIĞI ve/||/<> GELİNCİK ve/||/<> SALYANGOZ

( Avlarını, hipnoz ederek de avlayabilirler. )


- MÜREKKEPTE:
BEYAZ ile/ve/||/<> SİYAH ile/ve/||/<> KIRMIZI


- MÜREKKEPTE:
ISI ve/||/<> ARAP ZAMKI[İS/KURUM]

( En iyi mürekkep, en çok sallanmış olan mürekkeptir.[Hacc'a gönderilir ve döndükten sonra kullanılırdı.] )


- MÜRÎD[< REVD] ile/ve/||/<> MÜRŞİD[< RÜŞD]

( İrâde eden, buyuran/emreden, bir şeyhe bağlı olan kişi . İLE/VE/||/<> İrşâd eden, doğru yolu gösteren, kılavuz. | Tarikat pîri, tarikat şeyhi. | Gafletten uyandıran. | Hadım ül fukara. )


- MÜRŞİD ile/ve/değil/||/<> AYNA


- MÜRÜVVET ve/||/<>/>/< MUHABBET


- MUSA ile/ve/||/<> MUSA

( [Osmanlı döneminde] [Müslümanlar için "SİN" ile yazılan.] İLE/VE/||/<> Müslüman olmayanlar için "SAD" ile yazılan. )


- MÜSAADE ile/ve/||/<> MÜSAİT


- MUSÂFAHA[Ar. < SAFH] ile/ve/||/+/<>/< EL SIKIŞMA, TOKALAŞMA


- MÜSÂHİB ile/ve/||/<> MERCE-İ TAKLİT

( ... İLE/VE/||/<> İran'da. )


- MUSICA:
MUNDANA ve/||/<> HUMANA ve/||/<> INSTRUMENTALIS

( Kürelerin uyumu. VE/||/<> Müziğin, insan tiniyle ilişkisi. VE/||/<> "Müzik" dediğimizde, düşündüğümüz. )

( BOETHIUS[M.S. 477 - 524] )


- MUSTAFA KEMAL/ATATÜRK ile/ve/||/<>//< KÂZIM KARABEKİR


- MUSTAFA SAMİ ve/||/<>/> MONGERİ ve/||/<>/> RAŞİT TAHSİN BEY[1870 - 1936] ve/||/<>/> MAZHAR OSMAN

( Serriyat-ı Akliye Dersleri )


- MUSTAFÂ:
İSTİFÂ ile/ve/||/> ESTEFÂ


- MUSTAFÂ[< SAFVET] ile/ve/||/<>/>/< MÜRTEZÂ[< RIZÂ]

( Istıfâ edilmiş. | Tertemiz, tasfiyet olunmuş. | Hz. Muhammed'in adlarından. İLE/VE/||/<>/>/< Râzı olunmuş. )


- MUSTAFA ile/ve/||/<> MUHTAR[< HAYIR]


- MÜSTAHZAR[Ar. < HUZUR] ile/ve/||/<>/>/< MÜSTAHZIR[Ar.]

( Hazırlanmış, huzura getirilmiş, istihzar edilmiş. | Zihinde tutulmuş. İLE/VE/||/<>/>/< Hazırlayan, istihzar eden. )


- MÜSTAKİLL[< KILLET] ile/ve/||/<> HÜR

( Başlı başına, kendi başına, kendin kendine, ayrıca, bağımsız. İLE/VE/||/<> Özgür. )


- MÜSTEZÂD ile/ve/||/<>/> SERBEST MÜSTEZÂD


- MÜTEŞABİH ile/ve/değil/||/<> MESEL


- MÜTEŞEBBİH:
"BENZER" ile/ve/değil/||/<>/< ŞÜPHE


- MUTLAK UZAY ile/ve/||/<> MUTLAK MEKÂN ile/ve/||/<> MUTLAK ZAMAN


- MUTLAK/LIK ile/ve/||/<> BAĞLAYICI/LIK


- MUTLAK/LIK ile/ve/||/<> İLÂHÎ/LİK


- MUTLAK/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YETKİN/LİK

( Bir şeyin mutlak olması, yetkin olduğu anlamına gelmez. )


- MUTLAKA ile/ve/değil/yerine/||/<> KUŞKUSUZ


- MUTLU/LUK ve/||/<>/>/< DİNGİN/LİK


- MUTLULUĞU ANIMSAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MUTLULUK

( [Çoğunluk için ne yazık ki] Yaşamın küçük bölümünde yaşanılan mutluluktan geriye kalan büyük bölümü. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yaşamın çok küçük bir bölümünde yaşanılan. )


- MUTLULUK ADASI ve/||/<>/< SIRADANLIK DENİZİ

( Mutluluk adasına, sıradanlık denizinden ulaşılır. )


- MUTLULUK:
"EN"/DAHA FAZLA ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/< EN/DAHA AZDAN ZEVK ALMA/ALABİLME


- MUTLULUK:
GERÇEK ile/ve/||/<> GÖRELİ


- MUTLULUK:
GERÇEKLİK ile/ve/değil/yerine/-/||/<> BEKLENTİSİZLİK


- MUTLULUK:
SAHİP OLDUKLARIMIZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NE KADAR AZ ŞEYE GEREKSİNIM DUYDUĞUMUZ


- MUTLULUK:
SEROTONİN ve/||/<> OKSİTOSİN ve/||/<> MELATONİN ve/||/<>
NORADRENALİN ve/||/<> FENİLETİLAMİN ve/||/<>
DOPAMİN ve/||/<> ENDORFİN ve/||/<> ASETİLKOLİN

( Özsaygı ve uyku hormonu. VE/||/<> Güven hormonu. VE/||/<> Coşku hormonu. VE/||/<> Heyecan hormonu. VE/||/<> Mutluluk hormonu. VE/||/<> Ödül hormonu. VE/||/<> Ağrı kesici hormon. VE/||/<> Uyanıklık hormonu. )

( )


- MUTLULUK ve/||/<> CİVANMUKTİ

( Bedenli olarak bu dünyada yaşarken özgürlüğe, kurtuluşa, mutluluğa erişenler. )


- MUTLULUK ile/ve/||/<> DOSTLUK ile/ve/||/<> AŞK

( Birlikte gülebiliyorsak. İLE/VE/||/<> Birlikte ağlayabiliyorsak. İLE/VE/||/<> Birlikte susabiliyorsak. )


- MUTLULUK ile/ve/||/<>/>/< SÜKÛN


- MUTLULUK ile/ve/değil/||/<>/< TATMİN OLMA


- MUTLULUK ve/||/<>/>/< YETİNMEK


- MUTSUZLUK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ÇOCUKLUĞUNU KAYBETMİŞ OLMAK


- MUTSUZLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MUTLULUK

( Sahip olduklarımızı unuttuğumuzdan dolayı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Sahip ol(a)madıklarımıza ulaşmak için. )

( En mutsuz kişi, geçmiş ve/ya da geleceğe (fazla) odaklı olandır. )


- MUVÂFIK[< VEFK] ile/ve/değil/||/<> MUTÂBIK[< TIBK]

( Uygun, yerinde. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Birbirine uyan, uygun. )


- MÜZÂYEDE[Ar. < ZİYÂDE] ile/ve/||/<> MÜNÂKAŞA ile/ve/||/<> EMÂNETEN

( Açık artırma. İLE/VE/||/<> Açık eksiltme. İLE/VE/||/<> Kim uygun görülürse. )


- MÜZE:
"KORUMA/SERGİLEME YERİ" ile/değil/||/<>/< ESİNLENDİRME YERİ/ARACI


- MÜZİK ve/||/<> BEYİN

( )


- MÜZİKTE:
SAZ ile/ve/||/<>/> ÂVAZ


- NABIZ ALINABİLEN BÖLGELER:
ŞAH DAMARI ile/ve/||/<> KOL DAMARI ile/ve/||/<> ÖN KOL DAMARI ile/ve/||/<> BACAK DAMARI

( Âdem elmasının iki yanında. İLE/VE/||/<> Kolun iç yüzü, dirseğin üstü. İLE/VE/||/<> Bileğin iç yüzü, baş parmağın üst hizası. İLE/VE/||/<> Ayak sırtının ortasında.
[Çocuk ve yetişkinlerde: Şah damarından.
Bebeklerde: Kol atardamarından.] )

( )


- NÂFIA MECLİSİ ile/ve/||/<> EBLİYE MECLİSİ

( Bayındırlık işleri. İLE/VE/||/<> Denetlemeler. )


- NAHÎF/NAÎF[Ar. < NEHÂFET] ile/ve/değil/||/<>/< ZARİF[Ar. < ZARÂFET]


- NAİL (OLMA) ile/ve/||/<> NASİB (OLMA)


- NAKAHA[Ar.]-!TAZAVVACA[Ar.]


- NAKİL (ETMEK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AKIL (ETMEK)


- NAKLÎ İLİMLER(ULÛM-U NAKLİYE):
ULÛM-U ŞER'İYE ve/||/<> ULÛM-U LİSÂNİYE VE ÂLİYE[< ÂLET]


- NAKZ ile/ve/||/<> TAHSİS ile/ve/||/<> TAMİM ile/ve/||/<> İCMÂL ile/ve/||/<> TEFSİR

( ANNULATION avec LA RESTRICTION DU SENS OU DE LA PORTEE avec EXTENSION DU SENS OU DE LA PORTEE avec COLLECTIF avec ANNOTATION )


- NAMAZ:
EF'AL-İ MALÛMA ve/||/<> EFKÂR-İ MAHSUSA


- NAMAZ ile/ve/||/<>/< AHLÂK

( [Zorunlu/Farz!] 5 vakit. İLE/VE/||/<>/< 24 saat boyunca, her an. )


- NAMIK KEMAL ve/||/<>/< ABDÜLLÂTİF SUPHİ PAŞA


- NANO KİMYA ile/||/<> MAKRO KİMYA

( Nanometre ölçeğindeki nesnelerin kimyasal özelliklerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Makroskopik ölçekteki nesnelerin kimyasal özelliklerini inceleyen bilim dalı. )


- NANO TEKNOLOJİ ve/<>/|| NENE(NİNE) BİLGELİĞİ


- NÂR ile/||/<>/< NUR

( Nar'ını, nur ile yıkamak/yakmak. )


- NARİN ile/ve/||/<> NAZİK


- NARKOLEPSİ ile/||/<> İNSOMNİA

( Gündüz aşırı uyku ve ani uyku atakları ile ilişkili bir uyku bozukluğu. İLE/||/<> Uykuya dalma ya da uykuyu sürdürme güçlüğü ile ilişkili bir uyku bozukluğu. )


- NARKOLEPSİ ile/||/<> UYKU APNESİ

( Gündüz aşırı uyku ve ani uyku atakları ile ilişkili bir uyku bozukluğu. İLE/||/<> Uyku sırasında solunumun durması ve tekrar başlaması ile ilişkili bir uyku bozukluğu. )


- NARSİSİZM:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL


- NARSİSİZM ile/ve/||/<> KÖTÜCÜL(MALIGNANT) NARSİSİZM


- NASILSA ... ile/ve/değil/yerine/||/<> NEYSE Kİ ...


- NASTİ ile/ve/||/<> TROPİZMA


- NASYONALİZM ile/||/<>/> KONSERVATİZM ile/||/<>/> LİBERALİZM ile/||/<>/> SOSYALİZM


- NATÜRMORT ile/ve/||/<>/> VANITAS


- NAVIER ve/||/<> STOKES (DENKLEMLERİ)


- NAZ ile/ve/||/<> CAZ


- NAZAR ile/ve/||/<>/> TÂMÎK-İ NAZAR

( Bakış. İLE/VE/||/<>/> Derinleş(tiril)miş bakış. )


- NAZARDA, DAKİK ve/||/<> HALDE, RAKİK

( DAKİK-ÜL NAZAR, RİKKAT-ÜL HAL )


- NÂZIR ile/||/<> NAİB

( Bakan. İLE/||/<> Vekil, tahtta Sultan olmadığı zaman ya da Sultan'ın çocukluğu sırasında devleti yöneten kişi. )


- NAZLI ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< NAZENİN


- NE ARAYACAĞIMIZI BİLMEDEN ile/ve/||/<>/> NE BULACAĞIMIZI BİLMEMEK


- NE ATTIĞIMIZ ve/||/<> NE KATTIĞIMIZ


- NE İSTEDİĞİMİ/Zİ BİLMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NEYE GEREKSİNİMİM/İZ OLDUĞUNU BİLMEK

( Herkes "bilir". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bazıları bilir. )


- NE KADAR SEVDİĞİNİZ ve/+/||/<> NE KADAR NAZİK YAŞADIĞINIZ ve/+/||/<> NASIL, ZARÂFETLE VAZGEÇEBİLDİĞİNİZ


- NE KADAR:
("ÇOK"/"AZ") YEDİĞİN ile/değil/yerine/||/<>/< ÇOK ÇİĞNEDİĞİN

( Yediğini, iç; içtiğini, ye!
[ O kadar çok ve uzun süre çiğne ki, lokmanı, katı değil sıvı duruma gelene gelsin ve yediğin şeyi yutma ve ancak içmiş ol! İçtiklerini de, yavaş yavaş, çiğniyormuş gibi yut! ] )


- NE VAR, NE YOK? ile/ve/||/<> NEYİ, NASIL BİLEBİLİRİZ?


- NE YAPABİLİRİM?:
OLAĞAN KOŞULLARDA ve/||/<> OLUMSUZ KOŞULLARDA ve/||/<> OLUMLU KOŞULLARDA | ve/||/<> KİŞİYE YÖNELİK

( [yalın haliyle] Ne yapabilirim?.[her koşulda!] VE/||/<> Tüm olumsuz koşullara karşın ne yapabilirim? VE/||/<> Bu olanaklarla daha ne/ler yapabilirim? | VE/||/<> Senin için ne yapabilirim?[üç koşulu da ayırabilen ve anlayabilenlerin erişebileceği noktadır!] )


- NE YAPACAĞINI BİLMEK ile/ve/değil/||/<>/> BİLDİĞİNİ, YAPMAK/UYGULAMAK


- NE YAPARSAK/YAZARSAK YAPALIM/YAZALIM,
HİÇBİR KONUDA:
ACELE ETME(YELİM)! ve/||/<>/> ÖZEN GÖSTER(ELİM)!

( )


- NE? ve/||/<>/>/< NASIL? ve/||/<>/>/< NEDEN? ve/||/<>/>/< NİÇİN?

( Hangi şey? VE/||/<>/>/< Ne asıl? VE/||/<>/>/< Ne'den? VE/||/<>/>/< Ne için? )

( Evren/doğa/nesne/insan. VE/||/<>/>/< Bilim. VE/||/<>/>/< Sanat. VE/||/<>/>/< Felsefe. )

( Nedir sorusu, metafizik bir sorudur. )

( "What is?" question is metaphysical question. )

( Cosmos/nature/matter/human. VS./AND/||/<>/>/< Science. VS./AND/||/<>/>/< Art. VS./AND/||/<>/>/< Philosophy. )

( WHAT? vs./||/<>/>/< HOW? vs./||/<>/>/< WHY? vs./||/<>/>/< WHAT FOR? )


- NEBÎ ve/||/<> PÎR ve/||/<> VELÎ
ve/||/<>
EDEB ve/||/<> AHLÂK ve/||/<> ZANAAT


- NEDEN OLMA ile/ve/değil/yerine/||/<> ZEMİN HAZIRLAMA


- NEDEN/SİZ ile/ve/||/<> KOŞUL/SUZ


- NEDEN ile/ve/||/<> AMAÇ


- NEDEN ve/||/<> ETKİNİN :HETEROJENLİĞİ


- NEDEN ile/ve/||/<>/> NEDEN ÖBEĞİ/GRUBU


- NEDEN ile/ve/değil/||/<> NEYE GÖRE


- NEDENİ:
KENDİNDE OLAN ile/ve/||/<> KENDİNDE OLMAYAN

( Tekil. İLE/VE/||/<> Sonsuz. )


- NEDENİN YOKLUĞU ve/||/<>/> YOKLUĞUN NEDENİ


- NEDENLİ DÜŞÜNMEK ve/=/||/<>/> DERİN DÜŞÜNMEK


- NEDENSEL YASA ile/ve/||/<>/> İSTATİKSEL YASA


- NEDENSEL/LİK ile/ve/||/<> ORANSAL/LIK


- NEDENSELLİK GEÇERLİLİĞİ ile/ve/||/<> RAHATSIZ EDİLMEYEN DÜZEN


- NEDİM/E[Ar.] ile/ve/||/<> SAĞDIÇ

( Sohbet erbabı. | Yardımcı kadın. | Düğünde, geline kılavuzluk eden kişi. İLE/VE/||/<> Düğünde, gelin ya da damada/güveye kılavuzluk eden kişi. )


- NEFES NAKIŞI ve ÖMÜR KUMAŞI ile/ve/|| KAZA ve KADER MAKASI


- NEFİS ile/ve/||/<>/> ENFES

( Pek hoş, çok güzel. İLE/VE/||/<>/> Çok güzel, en güzel. )


- NEFRET ile/ve/||/<>/> KİN/BUĞZ

( Gereksiz/fazla/aşırı düşünce yönelimi. İLE/VE/||/<>/> Gereksiz/fazla/aşırı olan düşünceyi, süresiz ya da çok uzun süre sürdürme ve eyleme geçme düşüncesi ya da girişimi. )

( Nefret, çok gereksiz/fazla/anlamsız, isabetsiz ve olumsuz bir düşünceyi sürdürmek gerektirdiğinden dolayı, kimseye nefret gerektirecek kadar zaman/enerji/bellek ayırmanın gereği/anlamı/değeri ya da etkisi yoktur/olmaz/olmayacaktır! İLE/VE/||/<>/> Kimseye fakat özellikle de birinci derece yakınlara ve üzerimizde (çok/az) emeği geçenlere kin tut(a)mayacağımızı anımsamamızda, kabul etmemizde yarar vardır. )


- NEFRİT ile/||/<> NEFROZ

( Böbreklerin yangılanması. İLE/||/<> Böbreklerin işlev bozukluğu ve protein kaybı. )


- NEFROLİTİYAZİS ile/||/<> ÜRETEROLİTİYAZİS

( Böbreklerde taş oluşumu. İLE/||/<> Üreterde taş oluşumu. )


- NEFROLİTİYAZİS ile/||/<> ÜROLİTİYAZİS

( Böbreklerde taş oluşumu. İLE/||/<> Sidik yollarında taş oluşumu. )


- NEFROLİTİYAZİS ile/||/<> ÜROLİTİYAZİS

( Böbreklerde taş oluşumu. İLE/||/<> Sidik yollarında taş oluşumu. )


- NEFROTİK SENDROM ile/||/<> NEFRİTİK SENDROM

( Böbreklerde protein kaybı ve ödem. İLE/||/<> Böbreklerde yangılanma ve kanama. )


- NEFS'İ TERK ve/||/<> SABIR ve/||/<>
ZİKİR ve/||/<> TEFEKKÜR


- NEFSÂNÎ ile/ve/||/<>/< ŞEHVÂNÎ/ŞEHVETLİ


- NEFSÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YÖNTEMSEL


- NELER DOĞAR ve/||/<>/< GÜN DOĞMADAN

( Gün doğmadan, neler doğar. )


- NEMSE/NEMÇE ile/||/<> ULAH

( Avusturya'ya ve halkına verilen ad. İLE/||/<> Romanya yerli halkına verilen ad. )


- NEOLİBERALİZM ve/=/||/<> "ZENGİNLER İÇİN SOSYALİZM"


- NEOLİBERALİZMDE
ESNEKLİK VE SONUÇLARI:
GÜVENCESİZLİK ve/||/<> BELİRSİZLİK


- NEREDEYSE ÖLMEK ile/ve/değil/||/<>/< ÖLMEK

( Hiçbir şeyi değiştirmez. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Herşeyi değiştirir. )


- NEREYE GELDİĞİMİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NEREDEN GELDİĞİMİZ


- NEŞ'ET ve/||/<>/> TEKVÎN ve/||/<>/> TAHDÎD ve/||/<>/> İNTİŞÂR ve/||/<>/> İSTİKRÂR


- NEŞE ve/||/<> COŞKU


- NEŞE ile/ve/||/<> NEŞET

( Mutlu olmaktan doğan ve dışa vurulan sevinç. İLE/VE/||/<> Çıkma, ileri gelme. Bir şeyin çıktığı, neşet ettiği yer, esas, kök. | Yetişilen yer, bitirilen okul. )


- NESEB değil/yerine EDEB ve/||/<> MAL değil/yerine AMEL ve/||/<> CEMÎ-İ DÜNYA değil/yerine İLİM

( Edeb, yeğdir nesebden; amel, yeğdir maldan; ilim, yeğdir cemî'-i dünyadan. )


- NESH ile/ve/||/<> FESH ile/ve/||/<> İLGÂ


- NEŞİD/E[Ar.] ile/ve/||/<> NEŞİT[Ar.]

( Bir toplulukta, okunmaya değer şiir. | Atasözü derecesinde kullanılan ünlü beyit ya da mısra. | [müzik] Eski Arap müziğinde usullü olmak koşuluyla, kendiliğinden ya da hazırlanarak söylenilen güfteli müzik yapıtı. İLE Sevinçli, neşeli, şenlikli. )


- NESNE İLİŞKİLERİ ile/ve/||/<> İÇSELLEŞTİRİLMİŞ NESNE İLİŞKİLERİ


- NESNE İLİŞKİLERİNDE:
ANNA FREUD ile/ve/||/<> MELANIE KLEIN ile/ve/||/<> ROLAND FAIRBAIRN ile/ve/||/<> OTTO F. KERNBERG ile/ve/||/<> HEINZ KOHUT ile/ve/||/<> JOHN BOWLBY ile/ve/||/<> MARGARET MAHLER ile/ve/||/<> DANIEL N. STERN ile/ve/||/<> JAMES F. MASTERSON ile/ve/||/<> VAMIK VOLKAN


- NESNE/İLKE:
DEVİNEN ile/ve/||/<> DEVİNDİREN


- NESNE ve/||/<>/> AD/KAVRAM ve/||/<>/> DÖNEM/KOŞUL ve/||/<>/> BAĞLAM/ANLAM/DEĞER

( ONTOLOJİ/K ve/||/<>/> EPİSTEMOLOJİ/K ve/||/<>/> KRONOLOJİ/K ve/||/<>/> AKSİYOLOJİ/K )


- NESNE ile/ve/||/<>/< SÜPERNOVA


- NESNEL DEĞER ile/ve/||/<> ÖZNEL DEĞER


- NESNEL/LİK ile/ve/||/<>/> İKNA EDİCİ/LİK


- NESNEL/LİK ile/ve/||/<> NEDENSEL/LİK


- NESNEL ile/ve/||/<> TENSEL


- NESNELER ile/ve/||/<>/> KİŞİLER

( Aldığın yere bırakılmalı. İLE/VE/||/<>/> Hak ettiği yerde bırakılmalı/tutulmalı. )


- NESNELERDE, TEMEL VE ORTAK ÖĞELER:
KARBON ile/ve/||/<> OKSİJEN ile/ve/||/<> HİDROJEN ile/ve/||/<> AZOT ile/ve/||/<> FOSFOR ile/ve/||/<> SÜLFAT


- NESNELERİ TANIMAK ile/ve/||/<> KENDİNİ TANIMAK

( Onları aydınlatmak. İLE/VE/||/<> Aydınlanmak. )


- NESNELLİKTE:
ÖLÇÜLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> KESTİRİLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> GÖZLEMLENEBİLİR/LİK


- NESNENİN "GÜZELLİĞİ" ve/||/<>/> YETKİN/LİK

( Kendini oluşturan bölümlerle birlikte, göstermiş olduğu uyumdur. VE/||/<>/> Bir şeyin, kendi kavramıyla uygunluğu. )

( Doğa, en yüce uyum ve yetkinliktir. )


- NESNENİN (T)ÖZÜ ve/||/<> İNSANIN (T)ÖZÜ ve/||/<> TİNİN (T)ÖZÜ

( Çekim, zorunluluk. VE/||/<> Özgürlük. VE/||/<> Eylem. )


- NESNENİN MERKEZİ ve/||/<> BİLİNCİN MERKEZİ ve/||/<> ÖZGÜRLÜĞÜN MERKEZİ

( Kendi dışındadır. VE/||/<> Kendini bilmedir. VE/||/<> Kendine yeten varolmadır. )


- NESNENİN, DURUM DEĞİŞİMİNDE:
ERİME ile/ve/||/<>/> DONMA ile/ve/||/<>/> BUHARLAŞMA ile/ve/||/<>/> YOĞUŞMA ile/ve/||/<>/> İNCELME/SÜBLİMLEŞME ile/ve/||/<>/> KIRAĞILAŞMA

( )

( ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Gaz hâlindeki bir nesnenin, ısı kaybederek sıvı durumuna gelmesi. İLE/VE/||/<>/> Bir nesnein, katı durumdan sıvı durumuna geçmeden doğrudan doğruya gaz durumuna dönüşmesi. İLE/VE/||/<>/> Su buğusunun, soğuk havalarda, yerde, bitkiler, ağaçlar ve öteki nesneler üzerinde donmasıyla oluşan ince tabaka. )


- NESNENİN/ÜRÜNÜN/BESİNİN:
TARİHİ ile/ve/||/<> TARİFİ


- NESNESİZ ile/ve/||/<> DÜŞÜNCESİZ

( Nesnesiz ve düşüncesiz, kültür olanağı yoktur. )


- NEŞR[Ar. çoğ. NÜŞÛR] ile/ve/||/<>/> NEŞREN[Ar.] ile/ve/||/<>/> NEŞRÎ[Ar.] ile/ve/||/<>/> NEŞRÎYAT[Ar. < NEŞR]

( Yayma, dağıtma, saçma, açma. | Herkese duyurma. | Gazeteye yazma, yazdırma. | Kıyamette tüm bireylerin dirilmesi. İLE/VE/||/<>/> Neşir yoluyla. İLE/VE/||/<>/> Neşir ile ilgili. İLE/VE/||/<>/> Yayın, yazılan şeyler. | Basılıp dağıtılan yazılar/makaleler, yapıtlar/eserler. )


- NESRİN OLGUN ARSLAN ile/ve/||/<> BENGİSU AVCI

( [Manş Denizi'ni(İngiltere'den, Fransa'ya) geçen iki kişi.]
[15 saat 47 dakikada | 28 Ağustos 1979'da] İLE/VE/||/<> [11 saat 29 dakikada | 03 Ağustos 2018'de] )


- NEŞTER ile/ve/||/<> TEŞRİH


- NETLEŞTİRME ile/ve/değil/||/<>/< AYRIŞTIRMA


- NEVRALJİ ile/||/<> NÖROPATİ

( Sinir ağrısı. İLE/||/<> Sinir hasarı. )


- NEVRES-İ KADÎM ile/ve/değil/||/<> NEVRES-İ CEDÎD

( )

( ABDÜRREZZAK NEVRES ile/ve/değil/||/<> OSMAN NEVRES )

( XVIII. yüzyılda yaşamıştır. İLE/VE/DEĞİL/||/<> XIX. yüzyılda yaşamıştır. )


- NEWTON ve/||/<>/> COULOMB

( 04 Ocak 1643 - 31 Mart 1727 VE/||/<>/> 14 Haziran 1736 - 23 Ağustos 1806 )

( image )


- NEWTON ve/||/<> EINSTEIN ve/||/<> PLANCK


- NEWTON ve/||/<>/> VOLTAIRE

( Isaac Newton - The Last Magician [BBC Documentary] )


- NEYSE Kİ ... ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NE GÜZEL/HOŞ Kİ ...


- NEZÂFET ile/ve/||/<> NEZÂHET[< NEZH(NEZİH)] ile/ve/||/<> NEZÂKET[Farsça NÂZİK'ten, Arapça kalıbına yakıştırılarak]

( Temizlik, paklık. İLE/VE/||/<> Ahlâk temizliği. | İncelik. İLE/VE/||/<> Kişilere saygılı ve incelikle davranma. )


- NEZÂHET[< NEZH(NEZİH)] ve/||/<> RİKKAT

( Ahlâk temizliği. | İncelik. VE/||/<> İncelik. | Merhamet, acıma. )


- NEZÂKET ile/ve/||/<> ZARÂFET ile/ve/||/<> MELÂHAT ile/ve/||/<> LETÂFET

( Nefsi, kötü ve yerilmiş huylardan arındırmak. İLE/VE/||/<> Aklı, kötü düşüncelerden, kuruntu/vehm ve kuşku/şüphe/zanlardan arındırmak. İLE/VE/||/<> Kalbe ait bâtınî arınma. İLE/VE/||/<> Hakk'tan başkasına bakmaktan arınmak. )


- NEZÂRET ile/ve/||/<> BASÎRET


- NİCELİK:
ASLÎ ile/ve/||/<> ARIZÎ

( ... İLE/VE/||/<> Türemiş nicelikler. )


- NİCELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİTELİK

( Bölünebilir olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bölünemez olan. )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( ARITHMOS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EIDOS )

( [not] QUANTITY vs./and QUALITY
QUALITY instead of QUANTITY )


- NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Bölünebilir olan. İLE/VE/||/<>/> Bölünemez olan. İLE/VE/||/<>/> ... )

( "Kaç?" sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> "Nasıl?"[Ne asıl? < KEYFE] sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> ... )

( Nicelik olmadan, nitelik olmaz! Nitelik olmadan da nicelik! )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( QUANTITY vs./and/||/<>/> QUALITY vs./and/||/<>/> MODERATION )

( ... ile/ve/||/<>/> GUNA ile/ve/||/<>/> ... )

( KEMMİYET ile/ve/||/<>/> KEYFİYET ile/ve/||/<>/> MİYAR )


- NİCELİKSEL VAROLAN ile/ve/değil/||/<> NİTELİKSEL VAROLAN

( Cansızlar, bitkiler ve hayvanlar. İLE/VE/DEĞİL/||/<> İnsan. )


- NICOLAUS CUSANUS ile/ve/||/<> ANAXAGORAS


- NIELS BOHR ve/||/<> ALBERT EINSTEIN

( image )


- NIELS HENRIK ABEL ve/||/<> EVARISTE GALOIS ve/||/<> ŞÂNİZÂDE ATÂULLAH EFENDİ

( 05 Ağustos 1802 - 06 Nisan 1829 VE/||/<> 25 Ekim 1811 - 31 Mayıs 1832 VE/||/<> 1771 - ? )

( GALOIS KURAMI: Gauss'un kullandığı bazı teknikleri genelleştirerek, derecesi dörtten büyük olan her polinom için çalışacak bir kök bulma yöntemi oluşturmanın neden olanaksız olduğunu açıklar. İçinde kökleri aradağımız sayı dizgeleri "nesneler" ile kökleri kendi arasında döndüren permütasyon "öbekleri" arasında daha önce gözlemlenmemiş ilişkiler bulur. Bu ilişkiler yumağına, bugün genel olarak verilen addır. )


- NIELS HENRIK DAVID BOHR ve/||/<> MAX BORN

( 07 Ekim 1885 - 18 Kasım 1962 ve/||/<> 11 Aralık 1882 - 05 Ocak 1970 )


- NİHÂN[Fars.] ile/||/<> PİNHÂN[Fars.]

( Gizli, saklı. | Sır. | Bulunmayan, görünmeyen. İLE/||/<> Gizli, saklı, gizlenmiş. )


- NİKAHTA:
TANIKLIK/ŞAHADET ve/||/<>/> İHİTİYÂR/RIZÂ ve/||/<>/> SÜRESİZLİK


- NİRENGİ ile/ve/||/<> EKSEN ile/ve/||/<> HİZA


- NİŞAN ile/||/<> URA

( ... İLE/VE/||/<> Sınır nişanı. )


- NİŞASTA ile/ve/||/<>/> GLİKOJEN

( Bitkilerde enerji depolayan polisakkarit. İLE/VE/||/<>/> Hayvanlarda enerji depolayan polisakkarit. )


- NISF[Ar.]/NİM[Fars.] ile/ve/||/<>/> ADL/ADÂLET

( Bir şeyin yarısı. İLE/VE/||/<>/> Hakkın/payın doğru dağıtılması, ait olduğu yere/kişiye teslim edilmesi. )


- NİTELİK:
OLUMLU ve/||/<> OLUMSUZ ve/||/<> SONSUZ


- NİTELİKLİ YAŞAM İÇİN ...:
YARISI ile/ve/||/<> 2 KATI ile/ve/||/<> 3 KATI :) :) :) ile/ve/||/<> SINIRSIZ ve KOŞULSUZ

( Yemeğin. İLE/VE/||/<> Yürüyüş. İLE/VE/||/<> Gülüş. :) İLE/VE/||/<> Saygı ve Sevgi. )


- NİTELİKLİ/KAPSAMLI YANIT ve/||/<>/>/< NİTELİKLİ SORU


- NİTROZAMİT ile/ve/||/<> NİTROZAMİN


- NİYE? ile/ve/||/<>/> ... DİYE


- NİYET "OKUMAK" ile/ve/||/<> "KİŞİLİK ÇÖZÜMLEMESİ"


- NİYET AÇMAZI ile/ve/||/<> CAYDIRICILIK AÇMAZI ile/ve/||/<> INDY AÇMAZI


- NİYET:
YOKSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VARSA

( "Bahane/mazeret", çoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hiçbir bahane/mazeret, yoktur. )


- NİYET ile/ve/||/<>/> DİYET


- NİYET ve/||/<> GAYRET ve/||/<> DİRÂYET[YETENEK]


- NİYET ile/ve/||/<> GİZEM


- NİYET ile/ve/||/<> İZLENİM


- NİYET ve/||/<>/> KARAR ve/||/<>/> UYGULAMA

( INTENTION and/||/<>/> DECISION and/||/<>/> APPLICATION )


- NİYET ve/||/<>/< MECÂL


- NİYET ve/||/<> NAZAR ve/||/<> MÂNÂ-İ HARF ve/||/<> MÂNÂ-İ İSİM


- NİYET ve/||/<> YÖNELİM ve/||/<> BAĞLILIKLAR ve/||/<> YATKINLIKLAR


- NİZÂM ile/ve/||/<> İNTİZÂM

( Düzen. İLE/VE/||/<> Düzenli olma, düzenlilik. )


- NİZAM ile/||/<> NİZÂM-I CEDÎD

( Düzen. İLE/||/<>/> Yeni Düzen, III. Selim'in 1794 - 1807 yılları arasında uygulamaya koyduğu ilk ciddi yenilik programı. )


- NOEIN ESTIN EINAI!:
( DÜŞÜNCE ve/||/<>/= OLMAK )


- NOHUT ile/değil/||/<>/> KUDAMA/ZILK/SARMASIN/ŞIHIL/MAHŞİDE

( ... İLE/DEĞİL/||/<>/> İkiye ayrılmış nohut. )


- NOKTA KOYMAK:
TÜMCENİN SONUNDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İKİRCİKTE


- NOKTA ve/||/<>/>/< BİR(LİK)


- NOKTA ile/ve/||/<>/> ÇİZGİ ile/ve/||/<>/> ÜÇGEN ile/ve/||/<>/> PİRAMİT

( Tek nokta. İLE/VE/||/<>/> İki nokta. İLE/VE/||/<>/> Üç nokta. İLE/VE/||/<>/> Dört nokta. )


- NOKTA ve/||/<>/> DÜZLEM ve/||/<>/> ALAN ve/||/<>/> BİÇİM/ŞEKİL


- NOKTA ve/||/<> DÜZLEM ve/||/<> NESNE/ŞEY

( Biraradalığı vermezler. )


- NOKTA ile/ve/||/<> KÜRE

( Uzaktan bakarsak. İLE/VE/||/<> Yakından bakarsak. )


- NOKTALAMA ile/ve/||/<> HAREKE

( Latin abecesinde. İLE/VE/||/<> Arap abecesinde. )

( İnsanlık, bir gün...

(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.

(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.

(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.

(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.

(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.

Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...

“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."

Alex Kanevsky )


- NORMAL GÜÇ ile/ve/||/<> SÜRTÜNME GÜCÜ

( Bir yüzeyin, nesneye uyguladığı dik güç. İLE/VE/||/<> İki yüzey arasında harekete karşı oluşan güç. )


- NOTA'DAN, SENFONİ'YE ile/ve/||/<> ZERRE'DEN, OKYANUS'A


- NÖTRALİZASYON (ETKİLEŞİMİ) ile/||/<> OKSİDASYON (ETKİLEŞİMİ)

( Asit ve bazın etkileşimi/tepkimesi. İLE/||/<> Bir nesnenin elektron kaybetmesi ya da oksijenle etkileşime/tepkimeye girme süreci. )


- NÜFUS ARTIŞI ile/||/<>/>< KİŞİ SAYISININ AZALMASI

( )

( Haritayı görmek için burayı tıklayınız... )


- NÜFÛZ EDİLEBİLİRLİK ile/ve/||/<> NÜFÛZ EDİLEMEZLİK


- NÜFÛZ ile/ve/||/<> DUHUL


- NÜKLEER KİMYA ile/||/<> RADYOKİMYA

( Nükleer süreçlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Radyoaktif nesnelerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )


- NUN HARFİNİN:
GÖRÜNEN ANLAMLARI ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN ANLAMLARI


- NUR ve/||/<> HİDÂYET(KILAVUZLAMA)

( Tevrat'ta. / İncil'de. / Kur'ân-ı Kerîm'de. / Kişide. )

( PHILO ve/||/<> SOPHOS )


- NUR ve/||/<> İMAN

( Olsun! VE/||/<> Olsun! )


- NURLANMIŞ ve/||/<> ONURLANMIŞ

( Şehit. VE/||/<> Gazi. )


- NÜSHA TESPİTİNDE:
TEK OLMASI ile/ve/||/<> NADİR OLMASI ile/ve/||/<> MÜELLİF HATTI OLMASI ile/ve/||/<> EN ESKİ TARİHLİ OLANI ile/ve/||/<> MÜELLİF NÜSHASINDAN İSTİNSAH EDİLMİŞ OLMASI ile/ve/||/<> MÜELLİFİN YAŞAMINDA, EN YAKIN DÖNEMDE MUKÂBELE EDİLMİŞ OLMASI ile/ve/||/<> İLK 2/3 FERÂ KAYDININ OLMASI


- NUSRAT["NUSRET" değil!] ve/||/<>/>/< ERTUĞRUL

( Çanakkale'deki mayın gemimizin adı. VE/||/<>/>/< Japonya'ya gidip de dönemeyen gemimizin adı. | Tayyareci İsmail Efendi'nin, Kahire'ye gitmek üzere havalanan fakat Kaz Dağı'na düşen uçağının, Çanakkale Zaferi sırasında onarılarak mayınların gözlenmesini sağlayan Yüzbaşı Cemal'in uçtuğu uçağa verilen ad. )

( ve/||/<>/>/< )


- NUTUK:
İÇ KONUŞMA ve/||/<> DIŞ KONUŞMA

( Düşünme/düşünce. VE/||/<> Dil/söz. )


- NUTUK ile/ve/değil/yerine/<>/=/||/hem de ÖĞÜT


- O TARİHTE ile/ve/||/<> O DÖNEMDE


- OBEZİTE ile/||/<> KAŞEKSİ

( Aşırı gövde yağı birikimi. İLE/||/<> Aşırı kilo kaybı ve kas erimesi. )


- OBEZİTE ile/||/<> METABOLİK BELİRGE/SENDROM

( Aşırı gövde yağı birikimi. İLE/||/<> Birlikte görülen yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri ve olağandışı kolesterol seviyeleri. )


- OBJEKTİF ile/ve/||/<>/> TELEOBJEKTİF

( Fotoğraf makinesi, mikroskop, dürbün vb. optik araçlarda nesnelerden gelen ışınları alıp ekran üzerine aktaran mercek ya da mercek düzeni. İLE/VE/||/<>/> Çok uzağı gösteren mercek. )


- OBSİDYEN ile/||/<> BASANİT

( Volkanik cam. İLE/||/<> Volkanik kayaç. )


- OBSİDYEN ile/||/<> BAZALT

( Volkanik cam. İLE/||/<> Volkanik kayaç. )


- OBSİDYEN ile/||/<> JASPER

( Volkanik cam. İLE/||/<> Kırmızı, sarı ve kahverengi renklerde olabilir. )


- OBSİDYEN ile/||/<> KUNZİT

( Volkanik cam. İLE/||/<> Pembe ila mor renkte bir spoddumen. )


- OBSİDYEN ile/||/<> LAPİS LAZULİ

( Volkanik cam. İLE/||/<> Mavi renkli bir kayaç. )


- OBSİDYEN ile/||/<> ONİKS

( Volkanik cam. İLE/||/<> Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. )


- OBSİDYEN ile/||/<> PERLİT

( Volkanik cam. İLE/||/<> Volkanik camın hidrasyonu sonucu oluşan bir mineral. )


- OBSİDYEN ile/||/<> RODONİT

( Volkanik cam. İLE/||/<> Pembe ve siyah renkli bir mineral. )


- ÖÇ ile/ve/||/<> ÖD

( Acı, öfke. İLE/VE/||/<> Öd, safra. )


- OCAK ile/ve/||/<>/> SOFRA


- OCAKLI ile/||/<> PAŞMAKLIK/ARPALIK

( Osmanlı`da gelirleri kale koruması ve tersane giderlerine ayrılan topraklar. İLE/||/<> Osmanlı'da evlenen hanedan üyesi kızlara ya da padişahın eşlerine verilen miri araziler. Gelirleri padişah kızlarına, annesine ve eşlerine ayrılan toprak. )


- ÖD ve/||/<> KOLEDOK[Fr. < CHOLEDOQUE]

( Safra. VE/||/<> Safra kanalı, öd kanalı. )


- OD ile/ve/=/||/<>/< OT

( Ateş. İLE/VE/||/<> Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler. | Ateş. )


- ODA ile/ve/||/<> AYVAN

( ... İLE/VE/||/<> Balkon, salon. | Bir tarafı dşarı açık olan oda. )


- ODAK NOKTASI/NESNE ile/ve/değil/||/<>/< ZİHİNDEKİ(BELLEKTEKİ) ULAŞILMAZLIĞI


- ODAK(LANMAK İÇİN):
OKU ile/ve/||/<>/> DÜŞÜN ile/ve/||/<>/> ANLA ile/ve/||/<>/> KONUŞ


- ODAK/LANMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNCELİK/LENDİRME


- ODAKLANMA ile/ve/||/<> BASTIRMA


- ÖDEME ile/||/<> APEL[FR. < APPEL]

( ... İLE//||/<> Bankacılıkta, şirket sermayesinin ödenmeyen bölümü için yapılan ödeme çağrısı. | Briçte, oyuncunun ortağından oynamasını istediği kâğıt. )


- ÖDEME ve/||/<>/> AVİSTO[İt. < A VISTA]

( ... VE/||/<>/> Ödenmesi gereken poliçelere yazılan ve "görüldüğünde" anlamına gelen bir terim. )


- ÖDEV ile/ve/||/<> GÖREV


- ÖDİPAL ile/ve/||/<>/< PRE-ÖDİPAL

( 3 - 5 yaş arasında. İLE/VE/||/<>/< 0 - 2 yaş arasında. )


- ODİT/AUDİT ile/||/<> ODİTÖR/AUDİTOR

( Dinleyiciler. İLE/||/<> İşitsel. )


- ÖDÜN VERMEK ile/ve/||/<> AĞIR BEDELLER ÖDEMEK


- OEDIPUS KARMAŞIKLIĞI/KOMPLEKSİ ve/||/<> ELEKTRA KARMAŞIKLIĞI/KOMPLEKSİ

( Eril çocuklarda. VE/||/<> Dişil çocuklarda. )


- OEDIPUS:
ŞİŞ AYAK ile/ve/||/<> BİLEN AYAK(KİŞİ)

( )


- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< "BEKLENTİ"


- ÖFKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< "TEPKİ"


- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< ÇARESİZLİK


- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< ENGELLENME


- ÖFKE ile/ve/||/<>/> GERGİNLİK


- ÖFKE ile/ve/||/<> HIRS

( [gelirse/yönetilemezse ...]
Akıl gider. İLE/VE/||/<> Edep gider. )


- ÖFKE ile/ve/||/<>/> KAYGI


- ÖFKE ile/ve/||/<> KEDER ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<> STRES ile/ve/||/<> KORKU

( Karaciğeri yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Akciğeri yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Mideyi yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Kalbi ve beyni yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Böbrekleri yorar ve hasta eder. )


- ÖFKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAĞLIKLI ÖFKE


- ÖFKE ile/ve/||/<>/> SIKINTI


- ÖFKE ile/ve/||/<>/> SUÇLULUK DÜŞÜNCESİ/DUYGUSU


- ÖFKE ile/ve/||/<> TİKSİNME


- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< YOK SAYILMA


- OFTALMİ ile/||/<> OTİT

( Göz yangısı. İLE/||/<> Kulak yangısı. )


- OG ile/||/<> ÖG

( Ovmak. İLE Öğütmek. )


- ÖGE ile/ve/||/<>/> BİLEŞİK

( Kimyasal olarak ayrıştırılamayan saf nesneler. İLE/VE/||/<>/> Bir ya da daha fazla ögenin kimyasal olarak birleşmesiyle oluşur. )


- ÖĞE ile/ve/||/<>/> BİLEŞİK ile/ve/||/<>/> TEK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> CANLI ile/ve/||/<>/> ÇOK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> İNSAN

( ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Bir gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Birden fazla gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... )


- ÖĞELER ile/ve/||/<>/> KİMYASAL EVRİM ile/ve/||/<>/> DİRİMSEL(BİYOLOJİK) EVRİM

( image )

( Kimyasal evrimin, hidrojen siyanür[HCN] ve formaldehid[H2CO] gibi basit organik moleküllerin, abiyotik sentezleriyle başladığı sanılmaktadır. Bu moleküllerin oluşumuyla ilgili olası mekanizmalar bilinmektedir fakat oluşum oranları hakkında belirsizlikler bulunmaktadır. Gereken şey, reaktif olmayan atmosfer moleküllerinin, yeni moleküller oluşturmak üzere birbiriyle birleşmleri için reaktif bileşenlere ayrılmalarını sağlayacak bir enerji kaynağıdır. Şimşekler ve güneşten gelen mor ötesi ışınlar, yerin ilk zamanlarında, uygun enerji kaynağı yaratmış olabilir.

Polimerlerin, bileşenleri olan monomerlerden oluşmaları için enerji girişi gerekir. Polimerler ve öteki organik bileşikler, daha basit bileşikler olarak yalınlaştıklarında, enerji açığa çıkar.

Tüm organizmalarda, metabolik ve genetik aygıttan başka, protein ve başka polimerlerden oluşan zarlar bulunur. Bazı zarlar, hücreyi kuşatarak canlı protoplazmayı çevresindeki ortamdan ayırır; ötekiler ise iç zarlardır. Son araştırmalar, zarların sadece basit bir koruma olmadıklarını, hücrenin biyokimyasal işlemlerinin çoğunun zarlarda oluştuğunu göstermiştir. Örneğin, hücre çeperinin etkin işlevlerinden biri, çevredeki bileşenler ortamından hücre için gereken özütleme işleminin yapılması ve artık ürünlerin çevreye atılmasıyla ilgilidir. Kimyasal evrim, yaşam başlamadan önce yüksek olasılıkla ham biyolojik zarlar üretmek zorunda kalmıştır.

Hücrenin ortaya çıkmasıyla birlikte yeryüzü tarihinin kimyasal çağı sona ermiştir. Ne yazık ki, kimyasal evrim, jeolojik kayıtlarda kesin bir iz bırakmamış. Yaşamın kökenini kavrayışımız, kurama, laboratuvarda yapılan benzetim çalışmalarına ve karşılaştırmalara dayanmaktadır. )


- ÖĞELERİN/ELEMENTLERİN YAPILARI:
FİZİKİ ile/ve/||/<> KİMYEVİ

(

ADI
SİMGESİ
ATOM

NUMARASI
ATOM

AĞIRLIĞI
KAYNAMA

NOKTASI C
ERİME

NOKTASI C
YOĞUNLUĞU

9 / CM3
ERİME

NOKTASI K
KAYNAMA

NOKTASI K
OKSİDASYON

SAYISI
BRİNELL

SERTLİĞİ
AKTİNYUM
Ac
89
(227)
3200
1050
---
---
---
3
---
ALTIN
Au
79
196.967
2970
1063
19.3
1337.95
2980.15
3
---
ALÜMİNYUM
Al
13
26.9815
2450
660
2.7
932.15
2720.15
3
16
AMERİKYUM
Am
95
(223)
2607
995
11.7
---
---
---
---
ANTİMON
Sb
51
121.75
1380
630.5
6.62
903.65
1910.15
3
30
ARGON
Ar
18
39.948
185.8
189.4
1.4
---
---
---
---
ARSENİK
As
33
74.922
613
817
5.72
1088.15
886.15
3
---
ASATATİN
At
85
(210)
(337)
(302)
---
---
---
1
---
AZOT
N
7
14.0067
195.8
210
0.81
---
---
4
---
BAKIR
Cu
29
63.5
2595
1083
8.96
1356.15
2868.15
2
50
BARYUM
Ba
56
137.34
1640
714
3.5
983.15
1910.15
2
42
BERKELYUM
Bk
97
(247)
---
---
---
---
---
---
---
BERİLYUM
Be
4
9.0122
2770
1277
1.85
2477
2750.15
2
60
BİZMUT
Bi
83
208.98
1560
271.3
9.8
---
---
3
---
BOR
B
5
10.811
(2550)
(2030)
(2.34)
2303
4173.15
3
---
BROM
Br
35
79.909
58
7.2
3.12
---
---
1
---
ÇiNKO
Zn
30
65.37
906
419.5
7.14
692.65
1180.15
2
35
CiVA
Hg
80
200.59
357
38.4
13.6
234.25
629.85
2
---
CURiYUM
Cm
96
(247)
---
1340
---
---
---
3
---
DEMİR
Fe
26
55.847
3000
1536
7.86
1809.15
3343.15
2
45
DİSPROSYUM
Dy
66
162.5
2600
1407
8.27
---
---
3
---
EINSTEINYUM
Es
99
(254)
---
---
---
---
---
---
---
ERBİYUM
Er
68
167.26
2900
1497
9.05
---
---
3
---
EUROPYUM
Eu
63
151.96
1439
826
5.26
---
---
3
---
FRANSİYUM
Fr
87
(223)
(677)
(27)
---
---
---
1
---
FERMİYUM
Fm
100
(253)
---
---
---
---
---
---
---
FLOUR
F
9
18.9984
188.2
219.6
1.5
53.55
85.15
1
---
FOSFOR
P
15
30.9738
280
44.2
1.82
317.35
554.15
3
---
GADOLİNYUM
Gd
64
157.25
3000
1312
7.89
---
---
3
---
GALYUM
Ga
31
69.72
2337
29.8
5.91
---
---
3
---
GERMANYUM
Ge
32
72.59
2830
937.4
5.32
---
---
4
---
GÜMÜŞ
Ag
47
107.870
2210
960.8
10.5
1234.34
2453.15
1
20
HAFNİYUM
H
72
178.49
5400
2222
13.1
---
---
4
---
HAHNYUM
Ha
105
(262)
---
---
---
---
---
5
---
HELYUM
He
2
4.0026
268.9
269.7
0.126
---
---
---
---
HİDROJEN
H
1
1.0079
252.7
259.2
0.071
---
---
1
---
HOLMİYUM
Ho
67
164.93
2600
1461
8.80
---
---
3
---
İNDİYUM
In
53
114.82
2000
156.2
7.31
---
---
3
---
İRİDYUM
Ir
77
192.2
5300
2454
22.5
---
---
---
---
İTTERBİYUM
Yb
70
173.04
1427
824
6.98
---
---
---
---
İTRİYUM
Y
39
88.905
2927
1509
4.47
---
---
---
---
İYOD
I
53
126.904
183
113.7
4.94
---
---
1
---
KADMİNYUM
Cd
48
112.4
765
320.9
8.65
594.15
1038.15
2
35
KALAY
Sn
50
118.69
2270
231.9
7.3
2128.15
4653
4
160
KALSİYUM
Ca
20
40.08
1440
838
1.55
1123.15
1760.15
2
13
KALİFORNİYUM
Cf
98
(249)
---
---
---
---
---
3
---
KARBON
C
6
12.0115
4830
3727
2.26
3800
---
4
---
KLOR
Cl
17
35.453
34.7
101
1.56
---
---
1
---
KRİPTON
Kr
36
83.8
152
157.3
2.6
---
---
---
---
KURCHATOVVUM
Ku
104
(206)
---
---
---
---
---
4
---
KROM
Cr
24
51.996
2665
1875
7.19
2176.15
2915.15
6
70
KOBALT
Co
27
58.933
2900
1495
8.9
1765.15
3153.15
2
125
KSENON
Xe
54
131.3
108
111.9
3.06
---
---
---
---
KURŞUN
Pb
82
207.19
1725
327.4
11.4
---
---
4
---
KÜKÜRT
S
16
32.064
444.6
119
2.7
388.5
717.75
2
---
LANTAN
La
57
138.91
3470
920
6.17
---
---
3
---
LAWRENCİYUM
Lr
103
(257)
---
---
---
---
---
---
---
LİTYUM
Li
3
6.939
1330
180.5
0.53
---
---
1
---
LUTESYUM
Lu
71
174.97
3327
1652
9.84
---
---
3
---
MANGAN
Mn
25
54.938
2150
1245
7.43
1517.15
2368.15
---
---
MAGNEZYUM
Mg
12
24.312
1107
650
1.74
922.65
1393.15
2
---
MENDELEVYUM
Md
101
(256)
---
---
---
---
---
---
---
MOBİLBEN
Mo
42
95.94
5560
2610
10.2
2893.15
5073.15
---
160
NEODİM
Nd
60
144.24
(2460)
(1027)
6.77
---
---
3
---
NEON
N
10
20.183
246
248.6
1.2
---
---
---
---
NEPTUNYUM
Np
93
(257)
(3902)
637
19.5
---
---
---
---
NİKEL
Ni
28
58.71
2730
1453
8.9
1728.15
3073.15
2
70
NİOBYUM
Nb
41
92.906
3300
2468
8.4
2741.15
5173.15
5
250
NOBELYUM
No
102
(254)
---
---
---
---
---
---
---
OKSİJEN
O
8
15.9994
183
218.8
1.14
---
---
2
---
OSMİYUM
Ds
76
190.2
5500
3000
22.6
---
---
4
---
PALLADYUM
Pd
46
106.4
3980
1552
12
---
---
3
---
PLATİN
Pt
78
195.09
4530
1769
21.4
---
---
4
---
PLUTONYUM
Pu
94
(242)
3235
640
19.84
---
---
4
---
PRASEODİM
Pr
59
140.907
3127
935
6.77
---
---
3
---
PROMETYUM
Pm
61
(147)
2460
(1027)
6.77
---
---
3
---
PROTAKTİNYUM
Pa
91
231
---
1230
15.4
---
---
5
---
POLONYUM
Po
84
210
962
254
9.2
---
---
2
---
POTASYUM
K
19
39.102
760
63.7
0.86
366.35
1026.95
1
0.03
SAMARYUM
Sm
62
150.35
1900
1072
7.54
---
---
3
---
SELENYUM
Se
34
78.96
685
217
4.79
---
---
2
---
SERYUM
Ce
58
140.12
3468
795
6.67
1070.15
3743.15
3
21
SEZYUM
Cs
55
132.905
690
28.7
1.9
---
---
1
---
SİLİSYUM
Si
14
28.086
2680
1410
2.33
---
---
4
---
SKANDİYUM
Sc
21
44.956
2730
1539
3
---
---
3
---
SODYUM
Na
11
22.989
892
97.8
0.97
370.95
1163.15
1
0.07
STRONSİYUM
Sr
38
37.62
1380
768
2.6
---
---
2
---
RADON
Rn
86
(222)
61.8
71
4.4
---
---
---
---
RADYUM
Ra
88
(226)
1140
700
5
---
---
2
---
RENYUM
Re
75
186.2
5900
3180
21
2233.15
4233.15
6
110
RODYUM
Rh
45
102.905
4500
1966
12.4
---
---
3
---
RUBİDYUM
Rb
37
85.47
688
38.9
1.53
---
---
1
---
RUTENYUM
Ru
44
101.05
4900
2500
12.2
---
---
4
---
TALYUM
Tl
81
204.37
1457
303
11.85
---
---
3
---
TANTAL
Ta
73
130.948
5425
2996
16.6
3269.15
5400
5
30
TEKNESYUM
Tc
43
(98)
4877
2140
11.5
---
---
7
---
TERBİYUM
Tb
65
158.924
2800
1356
8.27
---
---
3
---
TELLUR
Te
52
127.6
989.8
449.5
6.24
---
---
2
---
TİTAN
Ti
22
4970
3260
1668
4.51
1941.15
3553.15
4
160
TULYUM
Tm
69
168.934
1727
1545
9.33
---
---
3
---
TORYUM
Th
90
232.038
3850
1750
11.7
---
---
4
---
URANYUM
U
92
238.03
3818
1132
19.07
1403.15
4203.15
5
160
VANDANYUM
B
23
50.942
3450
1900
5.1
2163.15
3653
4
260
VOLFRAM
W
74
183.85
5930
3410
6.49
3663.15
5773.15
4
250
ZİRKONYUM
Zr
40
91.22
3580
1852
6.49
2128.15
4653
4
160
)


- ÖĞLE ile/ve/||/<> İKİNDİ

( Gölgesizlik. İLE/VE/||/<> Gün geçişi. )


- ÖĞRENEN ANCAK DÜŞÜNMEYEN ile/ve/||/<> DÜŞÜNEN ANCAK ÖĞRENMEYEN

( Kaybolmuştur. İLE/VE/||/<> Tehlikededir. )


- ÖĞRENİLECEK OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TERK EDİLECEK OLAN


- ÖĞRENME:
DENEYSEL ile/ve/||/<> ZİHİNSEL


- ÖĞRENME/ÖĞRENENLER:
ZAMANINDA ile/ve/||/<> OTORİTEDEN ile/ve/||/<> DENEYEREK ile/ve/||/<> YAŞAMDAN ile/ve/||/<> YAŞAMDAN BİLE (ÖĞRENEMEME/ÖĞRENEMEYENLER)

( İndirimli fiyattan. İLE/VE/||/<> Özgürlük bedeliyle. İLE/VE/||/<> Etiket fiyatından. İLE/VE/||/<> Gecikme zammıyla. İLE/VE/||/<> Boşa geçmiş, koskoca bir yaşamla. )


- ÖĞRENME ile/ve/||/<>/> PAYLAŞMA


- ÖĞRENMEK ile/değil/yerine/||/<>/< KAVRAMAK


- ÖĞRETEN ile/ve/||/<>/> ÜRETEN


- ÖĞRETİ/DOKTRİN ile/ve/değil/||/<>/< KURAM/TEORİ


- ÖĞRETİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DAHA FAZLASI


- ÖĞRETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DÜŞÜNMELERİNİ SAĞLAMAK


- ÖĞRETMEK ve/||/=/<>/< ÖĞRENMEK

( Öğretirken kendini araya sokmazsın, öğrenirken ben varım demezsin. )

( Öğretirken alçakgönüllülük, öğrenirken o bile değil [tam teslimiyet!(bilgiye tabii! kişiye değil!)]. )

( [öğrenmek] 2 kere. VE/||/=/<>/< 1 kere. )

( TO TEACH and/||/=/<>/< TO LEARN )


- ÖĞRETMEN ile/ve/||/<>/> ÖĞRETİM ÜYESİ

( İlk ve orta derecede. İLE/VE/||/<>/> Evrenkentte/üniversitede/akademide. )


- ÖĞRETMENİ OLALIM! ve/||/+/<>/>/< ÖĞRENCİSİ OLALIM!

( Nefsimizin. VE/||/+/<>/>/< Vicdanımızın. )


- ÖĞÜT VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİ/DOĞRU ÖRNEK OLMAK/GÖSTERMEK

( Yolu uzun. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yolu kısa. )

( Kolay. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< "Kolay değil". )


- ÖĞÜT ile/ve/değil/yerine/||/<> (İYİ/YETERLİ/NİTELİKLİ) ÖRNEK

( Yolu, uzundur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Yolu, kısa ve etkilidir. )


- ÖĞÜT ile/ve/||/<>/> ESİNLENME


- ÖĞÜT ve/||/<>/> MERAK


- ÖĞÜT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖRNEK

( Yolu/süreci uzundur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yolu/süreci kısa ve etkilidir. )


- ÖĞÜTMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/>< ÜRETMEK


- OK AÇMAZI ile/ve/||/<> KOŞU YOLU AÇMAZI ile/ve/||/<> UZAY GEMİSİ AÇMAZI ile/ve/||/<> TANRILAR AÇMAZI


- OKB ile/ve/değil/||/<>/< YAYGIN KAYGI BOZUKLUĞU


- ÖKE/DEHÂ ve/||/+/<>/> GÜZELLİK


- ÖKLİD ve/||/<>/> POSTULATLARI

( 1- Bir noktadan, bir noktaya, tek bir doğru çizilebilir.

2- Sonlu bir doğru, yine bir doğru olarak uzatılabilir.

3- Bir merkez ve bir mesafe, çemberi tanımlar.

4- Tüm dik açılar, birbirine eşittir.

5- Eğer bir doğru, iki doğruyu kesiyorsa iç açıları toplamı, iki dik açıdan küçük olan tarafta iki doğru kesişir.

(Bir doğruya, dışındaki bir noktadan yalnız bir tek paralel doğru çizilebilir.[John Playfair]) )


- OKŞAMAK ile/ve/değil/||/<> OVMAK


- OKSİJEN ile/ve/||/<>/ KOKU

( "Oksijeni bilmem ama kokun şart!" )


- OKSİJEN ile/||/>< OZON

( İki atomlu oksijen molekülü. İLE/||/>< Üç atomlu oksijen molekülü. )


- OKSİT ile/||/<> PEROKSİT

( Oksijenin -2 değerlikli olduğu bileşikler. İLE/||/<> Oksijenin -1 değerlikli olduğu bileşikler. )


- OKSİTOSİN ile/ve/||/<> VAZOPRESİN

( Annelik içgüdüsü. Doğumla başlayan annelerde salgılanan hormon. İLE/VE/||/<> Babalık içgüdüsü. Doğumla başlayan babalarda salgılanan hormon. )

( Doğum ve emzirme süreçlerinde rol oynayan hormon. İLE/VE/||/<> Su dengesini ve kan basıncını düzenleyen hormon. )

( Sosyal bağları ve güven duygusunu artırır. İLE/VE/||/<> Stres tepkilerini ve saldırganlığı etkiler. )

( İkisi de peptid hormondur ve dokuz amino asitten oluşur. [Hipotalamustan salgılanır ve arka hipofizden salınır.] )


- ÖKSÜZ/YETİM ile/||/<> NANHAR

( Ya annesi, ya babası ya da ikisi birden olmayan. İLE/||/<> Ölen yeniçerilerin çocuklarına verilen ad. )


- OKU, BABAN GİBİ EŞEK OLMA!
ile/değil
OKU BABAN GİBİ, EŞEK OLMA!
ve/||/<>
A WOMAN, WITHOUT HER, MAN IS NOTHING
A WOMAN, WITHOUT HER MAN, IS NOTHING

( Virgülün/vurgunun/durağın nerede olduğu çok önemli! )

( )


- OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK!

( Duyduğumu unuturum, gördüğümü anımsarım, okuduğumu anlarım. )

( Kurnaz kişiler, okumayı küçümser; basit kişiler, ona hayran olur; akıllı kişiler ise ondan yararlanır. )

( Okumak bir kişiyi doldurur, kişilerle konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır. )

( Kişi kendini yetiştirmek/terbiye etmek için okumalıdır! [Başkalarına bilgi satmak için değil!] )

( Kitap okumak, sevgilinin fotoğrafına bakmak gibidir. )

(

Büyük buluş! )

( )

( image )

( Bir kitabı okurken geçen iki saatin, yaşamımın çoğu yılından daha dolu olduğunu fark edince, bir kişinin yaşamının ürkütücü hiçliğini düşünürüm.

Sabahattin Ali )

( "Okuma Alışkanlığı Üzerine" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )

( READING! and READING! and READING! )


- OKUL ile/ve/||/<>/>< YAŞAM

( Önce ders verir, sonra dener, sınav yapar. İLE/VE/||/<>/>< Önce sınav yapar, sonra [dene(yimle)terek] ders aldırır. )


- OKUMA:
DOĞRUSU ile/ve/||/<>/> GÜZELLEŞTİRME


- OKUMA ile/ve/||/<>/&gt;&lt;/< DİNLEME

( Kişileri ayrıştırır. İLE/VE/||/<>/


- OKUMAK:
SABAH ile/ve/||/<>/> AKŞAM ile/ve/||/<>/> YATARKEN/YATMADAN ÖNCE


- OKUMAK:
YOKSULLUKTA ve/||/<>/> VARSILLIKTA

( Varlık/servet[Ar.]. VE/||/<>/> Süs, ziynet/zinet[Ar.]. )


- OKUMAK ile/ve/değil/||/<>/= DUYURMAK/İLETMEK


- OKUMAK ve/||/<> KONUŞMAK ve/||/<> YAZMAK

( Tamamlar. VE/||/<> Hazırlar. VE/||/<> Olgunlaştırır. )


- OKUMAK ile/ve/değil/||/<>/< OKUYABİLMEK


- OKUMAYA DEĞER ŞEYLER YAZMAK ve/||/<> YAZILMAYA DEĞER ŞEYLER YAŞA(T)MAK


- ÖKÜZKAKAN:
KIZIL GAGALI ile/||/<>/< SARI GAGALI

( Afrika'da, Sahra'nın güneyinde yaşarlar. Hayvanların sırtından parazitleri toplayıp yemesiyle bilinir. İLE/||/<>/< ... )

( ile/||/<>/< ... )

( Sığırcıkgiller[STURNIDAE] ailesine yakındır. )

( BUPHAGUS ERYTHRORHYNCHUS cum/||/<>/< ... )


- OL!:
İÇİNDE ve/||/<> KIÇINDA ve/||/<> BAŞINDA ve/||/<> YANINDA

( Tarlan varsa. VE/||/<> Teknen varsa. VE/||/<> İşin varsa. VE/||/<> Eşin varsa. )


- OLABİLDİĞİNCE ...:
KÜÇÜLTELİM!/AZALTALIM! ve/||/<> ARTIRALIM!

( Lokmalarımızdaki oranı. VE/||/<> Çiğneme sayımızı. )


- OLABİLECEKLER ile/ve/||/<>/>/< OLMASI GEREKENLER


- OLABİLECEKLERİN OLMASI İÇİN UĞRAŞMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< OLMAYABİLECEKLERİN OLABİLMESİ İÇİN SABRETMEK


- OLAĞANDIŞI ile/||/<> ANOMALİ

( Olağandışı. İLE/||/<> Bozukluk. )


- OLAN ile/ve/||/<>/>< OL(MA)MASI GEREKEN


- OLAN ile/ve/||/<>/> OLAĞAN


- OLAN ile/ve/<>/||/hem de ÖLEN ile/ve/<>/||/hem de YANAN ile/ve/<>/||/hem de YENİLEN

( Hiçbirine, çözüm yoktur. )


- OLAN ile/ve/||/<> ORAN


- OLANAK/SIZ/LIK ile/ve/değil/||/<>/< ÜMİT/SİZ/LİK


- OLANAKLAR ve/||/<>/>/< GELİŞME HAKKI


- OLANAKLAR ile/ve/değil/yerine/||/<> OLANAKLILIKLAR

( Parça. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Bütün. )

( Hedef. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Durum. )


- OLANAKLI İLKECE BİLİNÇLİ:
BİLİNÇ ÖNCESİ ile/ve/||/<> DİNAMİK BİLİNÇDIŞI

( )


- OLANAKLI/LIK ile/ve/||/<> SONSUZ/LUK


- OLANAKLILAŞTIRMA ile/ve/||/<>/> KOLAYLAŞTIRMA


- OLANI BİLİRİM/BİLEYİM ile/ve/||/<>/< OLMASI GEREKENİ (")BİLEBİLİRİM(")/BİLEYİM

( Aristoteles. İLE/VE/||/<>/< Platon. )


- OLANI BİLMEK ve/||/<>/>/< ORANI BİLMEK


- OLANLA(RLA) / OLDUĞU KADARIYLA:
TATMİN/MUTMAİN OLMA(MA)K ile/ve/değil/yerine/||/<> YETİNME(ME)K


- OLASILIĞIN DOĞUŞU ve/||/<> ŞANSIN TERBİYE EDİLİŞİ

( Ian Hacking'in bu kitaplarını da okumanızı salık veririz. )


- OLASILIK ile/ve/||/<>/> TEDBİR


- OLAY "AÇLIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< ONAY AÇLIĞI


- OLAY/DURUM ile/ve/||/<> AYRINTI/LAR(I)


- OLAY/OLGU/DURUM ile/ve/||/<>/>< YADSIMA


- OLAY ve/değil/||/=/<>/< BETİMLENEN


- OLAYLAR VE KİŞİLER ve/||/<> YÜKLENEN ANLAM ve/||/<> ALGI ve/||/<> YORUM | BİLİŞSEL ÇARPITMALAR


- ÖLÇME ile/ve/||/<> ÖLÇÜMLEME


- ÖLÇÜ ile/ve/||/<> DERECE


- ÖLÇÜ ile/ve/||/<> KARAKUŞÎ

( ... İLE Yasa, kural, mantık ölçülerine dayanmayan. )


- ÖLÇÜ ile/ve/||/<> ORAN ile/ve/||/<> MATEMATİK

( Bilim/de. İLE/VE/||/<> Sanat/ta. İLE/VE/||/<> Müzik/te. )


- ÖLÇÜ ve/||/<>/> TEKRAR ÜRETİM


- ÖLÇÜLEMEZLER VE TARTILAMAZLAR:
ISI ile/ve/||/<> IŞIK ile/ve/||/<> ELEKTRİK ile/ve/||/<> MANYETİZMA


- ÖLÇÜLÜ ile/ve/||/<> ÖLÇÜ İLE


- ÖLÇÜSÜZ/LÜK ile/ve/değil/||/<> "GEMSİZ/LİK"


- ÖLÇÜT ile/ve/||/<> GEREKÇE


- ÖLDÜRME ile/ve/||/<> YOK ETME


- OLGUN BİRİKİM ve/||/<> GENÇ ENERJİ


- OLGUN/LUK:
BİLGİ İTİBARİYLE
ve/||/<>
BİLGELİK İTİBARİYLE
ve/||/<>
DURUM/KOŞULLAR İTİBARİYLE
ve/||/<>
AYDINLATMA İTİBARİYLE

( KEMÂL-İ İLİM ve/||/<> KEMÂL-İ İRFÂN ve/||/<> KEMÂL-İ HÂL ve/||/<> KEMÂL-İ İRŞÂD )


- OLGUN/LUK ve/||/<> AKILLI/LIK ve/||/<> GÜÇLÜ/LÜK

( Hatalarımızı kabul edebilecek kadar. VE/||/<> Hatalarımızdan ders alabilecek kadar. VE/||/<> Hatalarımızı düzeltebilecek kadar. )


- OLGUN/LUK ve/||/<>/>/< SUSKUN/LUK

( KEMÂLÂT ve/||/<>/>/< SÜKÛT > SÜKÛNET > SEKÎNET )


- OLGUN ile/ve/değil/||/<> "DURGUN"


- OLGUN ve/||/=/<> ACIYA GÜLEBİLEN

( En olgun kişi/ler, acıya gülen(ler)dir. )


- OLGUNLAŞMA/KEMÂL:
"YAŞ ALARAK" ile/ve/değil/||/<>/< YAŞAYARAK


- OLGUNLAŞMA/TEKÂMÜL (ETMEK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇEKİRDEĞİNİ KÜÇÜLTMEK


- OLGUNLAŞMA ile/ve/||/<> "DURULMA"


- OLGUNLAŞMA ve/||/<> "YARA ALMAMA" ve/||/<> KAZANMA

( İlgiye gereksinim duymadıkça. VE/||/<> Beklentiye girilmedikçe. VE/||/<> Bağımlı kalınmadıkça. )


- OLGUNLAŞMA ve/||/<>/> ŞAŞIRMAMA


- OLGUNLAŞMANIN SAĞLADIKLARI:
"KALPTE" ile/ve/||/<>/> ANLIK'TA(ZİHİNDE) ile/ve/||/<>/> YAŞAMDA

( Duyarlılık kazandırır. VE/||/<>/> İşleklik ve işlevsellik sağlar. VE/||/<>/> Huzur sağlar/sunar. )


- OLGUNLUK ile/ve/||/<> SÜREKLİLİK


- OLGUSAL/LIK ile/ve/||/<> EDİMSEL/LİK


- OLGUSAL/LIK ile/ve/||/<> EVRENSEL/LİK


- OLGUSAL/LIK ile/ve/=/||/<>/> USSAL/LIK

( FACTIVE )


- OLMADAN ÖNCE OLSUN DİYE ve/||/<> ÖLMEDEN ÖNCE ÖLSÜN DİYE


- OLMADIKLARIMIZ ve/||/<>/> YAPMADIKLARIMIZ ve/||/<>/> DÜŞÜNMEDİKLERİMİZ ve/||/<>/> KONUŞMADIKLARIMIZ

( Yeğlemedikleri... [B (bile değil)] )


- OLMAK ve/=/<>/|| OLAN

( Kavram/olgu. VE/=/<>/|| İnsan. )


- OLMAK ile/ve/||/<>/> OLAN ile/ve/||/<>/> OLUŞ

( Bir gövdede odaklanmış, sonsuz olansınız. )

( BEDÂHETEN: O anda oluşan. | Birdenbire, ansızın, düşünmeksizin. )


- OLMASI GEREKEN ile/ve/||/<> OLANIN FELSEFESİ

( Platon. İLE/VE/||/<> Aristoteles. )


- OLMAYANA ERGİME ile/ve/||/<> SAÇMA OLANA İNDİRGEME


- OLMAYANLARA ve/||/<> OLANLARA

( İnanmamalıyız. VE/||/<> Kanmamalıyız. )


- OLMAZ OLSUN ile/ve/||/<> JE VEUX

(

ile/ve/||/<>

)


- OLMAZSA OLMAZLIK ile/ve/||/<> TERK EDİLEMEZLİK


- ÖLMEK ile/ve/||/<>/>/< "ÖLMEDEN ÖNCE ÖLMEK"

( Dünyanın içinden çıkmak. İLE/VE/||/<>/>/< Dünyayı, içinden çıkarmak. )


- OLSUN ile/ve/||/<> OLUR ÖYLE


- ÖLÜ SERTLİĞİ ile/ve/||/<> ÖLÜ MORLUĞU ile/ve/||/<> ÖLÜ SOĞUMASI

( RIGOR MORTIS cum/et/||/<> LIVOR MORTIS cum/et/||/<> ARGOR MORTIS )


- ÖLÜ ile/ve/değil/||/<>/< ÖLÜMLÜ


- ÖLÜBAŞ GÜVESİ:
YEŞİL ile/||/<> SARI ile/||/<> KAHVERENGİ


- OLUK/YİV ve/||/<>/< KINDIRAÇ

( ... VE/||/<>/< Oluk ya da yiv açmaya yarayan araç. )


- ÖLÜM:
"ÖNÜNDE DURURSAN" ve/||/<> "KAÇARSAN"

( Yakalar. VE/||/<> Yetişir. )


- ÖLÜM:
"SIRALI" ile/ve/değil/||/<>/< SIRASIZ


- ÖLÜM:
KALP/BEYİN DURDUĞUNDA ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> UNUTULDUĞUMUZDA


- ÖLÜM:
ZORUNLU/IZDIRARÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İHTİYÂRÎ

( Ölmeden önce ölünüz... )


- ÖLÜM ile/ve/||/<>/> TEMEVVÜT[Ar. < MEVT]

( ... İLE/VE/||/<> Bir örgenin çürüyüp ölü duruma geçmesi. )


- ÖLÜM ile/ve/||/<> UYKU

( Uyku, ölümün kardeşidir. )

( ZIBARMAK: Ölmek, gebermek. | Uyumak, sızmak. )

( Ağır uyku. İLE/VE/||/<> Hafif ölüm. )


- ÖLÜMDE "ÖNCELİK":
[ya] SEN/O ile/ve/ya da/||/<> BEN ile/ve/ya da/||/<> AYNI ANDA, İKİMİZ BİRDEN

( [değil/yerine/ya da]
Bu üç olasılıktan biri gerçekleşmeden, ikimiz/hepimiz[düşünebilen ve seven/sevebilen herkes], ölümle yüzleşip ölmeden önce "ölerek" ve sevdiklerimizle ölüm/ümüz konusunu da konuşabilme olanağıyla, bu üçünün de dışına çıkabilmek. )


- OLUMLU ile/ve/||/<>/> OYLUMLU/HACİMLİ


- OLUMSALLIK ile/ve/ne yazık ki/||/<> KEYFÎLİK


- ÖLÜMSÜZ/LÜK ve/||/<>/< ÖZGÜR/LÜK


- OLUMSUZ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< KABA


- OLUMSUZ ile/ve/değil/||/<> UYUMSUZ


- OLUMSUZLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÜRETKEN OLUMSUZLAMA


- OLUMSUZLUĞU/SORUNU/ÇÖZÜMÜ:
HESABA KATMAMIŞ OLMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< GÖZE ALMIŞ OLMAK


- OLUR"
ile/ve/değil/||/<>/><
NA OLUR ve/||/<> NAH OLUR


- OLUR ile/ve/||/<> OLMAZ

( Diye bir şey yok! İLE/VE/||/<> Diye bir şey yok! )


- OLUŞ:
YOKLUĞUN YADSINMASI ve/||/<> YOK'UN YOKLUĞU


- OLUŞ'TA(KEVN): SÜKÛN ve/||/<> HAREKET ve/||/<> ELVAN ve/||/<> ASVAT ve/||/<> TUUM(TADLAR) ve/||/<> REVAYİH(KOKULAR) ve/||/<> İTİMAT ve/||/<> HARARET ve/||/<> BÜRÛDET ve/||/<> RUTÛBET ve/||/<> YÜBÛSET(KURULUK) ve/||/<> TELİF ve/||/<> HAYAT ve/||/<> ELEM ve/||/<> KUDRET ve/||/<> İRADET ve/||/<> KERÂHET ve/||/<> ŞEHVET ve/||/<> NEFRET ve/||/<> İTİKAT ve/||/<> ZAN

( LA STABILITE et/||/<> LE MOUVEMENT et/||/<> LES COULEURES et/||/<> LES SONS et/||/<> LES GOUTA et/||/<> LES ODEURS et/||/<> L'APPUI et/||/<> LA CHALEUR et/||/<> LE FROID et/||/<> L'HUMIDITE et/||/<> LA SECHERESSE et/||/<> L'ACCORD et/||/<> LA VIE et/||/<> LA DOULEUR et/||/<> LA PUISSANCE et/||/<> LA VOLONTE et/||/<> LA REPUGNANCE et/||/<> LE DESIR SEXUEL et/||/<> L'AVERSION et/||/<> LA CONVICTION et/||/<> L'AVIS )


- OLUŞ(TUR)MA ile/ve/||/<>/> ÖRGÜTLE(N)ME


- OLUŞ ve/||/<> AKIŞ


- OLUŞ ile/ve/||/<>/< ORUÇ


- OLUŞ ve/||/<>/>/< SONSUZLUK

( İkisinin de tek sözcüğü/aracı... "... bile değil!" )


- OLUŞUM ile/ve/||/<> BAŞLANGIÇ


- OLUŞUM ile/ve/||/<> DÜZEN


- OLUŞUM ile/ve/||/<> TÜRÜM

( ... İLE/VE/||/<> Varolanların oluşumu. )


- OLUYORMUŞ GİBİ OLMASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/> OLMAMASI


- ONAYLAMA(MA) ile/ve/||/<>/> AYNALAMA(MA)


- ONAYLANIRLIK ile/ve/||/<> KABUL EDİLİRLİK


- ONAYLAYICI SÖZCÜKLER ve/||/<>/> HİZMET EYLEMLERİ ve/||/<>/> FİZİKSEL TEMAS


- ONBİR BOYUT ile/ve/||/<> "PARALEL EVRENLER"


- ÖNCEDEN ... ile/ve/değil/||/<>/< ÖNCELERİ ...


- ÖNCEL ile/ve/||/<>/> İLİNEKSEL


- ÖNCELİK:
BİLİŞSEL/MANTIKSAL ile/ve/değil/||/<>/< VAROLUŞSAL


- ÖNCELİK ve/||/<>/>/< İNCELİK


- ÖNCELİK ile/ve/değil/||/<>/< MERKEZÎ


- ÖNCELİK ile/ve/değil/||/<>/< PAYLAŞILMIŞ ÖNCELİK


- ÖNCELİK ile/ve/||/<>/< ZORUNLULUK


- ÖNCELİKLE ile/ve/||/<> BAŞTA


- ÖNCÜ ve/||/<> İNCİ


- ÖNCÜ ile/ve/||/<> ÖNCÜL


- ÖNCÜ ile/ve/değil/||/<> ÖNE GEÇEN/ÇIKAN


- ÖNCÜLLER ile/ve/||/<> KESİNLİK


- ÖNCÜLLER ile/ve/||/<> ÖNCELİK


- ONDA "VAR OLMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<> ONUNLA "VAR OLMAK"


- ONDALIK SAYILARDA:
NOKTA ile/ve/||/<> VİRGÜL

( "Ondalık Sayılarda Nokta mı, Virgül mü?" yazısı için burayı tıklayınız... )


- ÖNDER:
ORTA ile/ve/||/<>/> İYİ ile/ve/||/<>/> DAHA İYİ ile/ve/||/<>/> EN İYİ

( Anlatır. İLE/VE/||/<>/> Açıklar. İLE/VE/||/<>/> Gösterir. İLE/VE/||/<>/> Esin/ilham verir. )


- ÖNDER ile/ve/||/<>/> MİLLET

( Taşın arkasına saklanırsa. İLE/VE/||/<>/> Dağın arkasına saklanır. )


- ÖNDERLER":
"MELEK" ile/ve/||/<> "İNSAN"

( Daha kötüleriyle kıyaslanınca. İLE/VE/||/<> Daha iyileriyle kıyaslanınca. )


- ÖNE SÜRMEK ile/ve/||/<>/< SAVUNMAK


- ÖNEM VERMEK / ÖNEMLİ GÖRMEK
ile/ve/||/<>/>
ÖNCELİKLİ GÖRMEK


- ÖNEMSEMEK ile/ve/||/<>/> BENİMSEMEK


- ÖNERİ ile/ve/||/<> "YOL GÖSTERMEK"


- ÖNERME ile/ve/değil/||/<>/> ÖNERİ

( [not] PROPOSITION vs./and/but/||/<>/> SUGGESTION )


- ÖNERME ile/ve/değil/||/<>/< ÖRNEK


- ÖNERME ile/ve/||/<>/>< TERS EVİRME

( ... İLE/VE/||/<>/>< Olumlu ya da olumsuz olan bir önermenin konusunun tersini, yüklem ve yüklemin tersini konu yapma. )


- ÖNGÖREBİLDİĞİMİZ ...:
ORANDA ile/ve/||/<> DOĞRULTUDA


- ÖNGÖRÜ ile/ve/||/<>/> ÖNERME


- ÖNGÖRÜLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİR/LİK


- ÖNGÖRÜMÜZ ...:
BİR YILLIK İSE ile/ve/değil/||/<>/>/<
ON YILLIK İSE ile/ve/değil/||/<>/>/<
YÜZ YILLIK İSE

( Tohum ekelim. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Fidan dikelim. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Çocuk eğitelim. )


- ONİKS ile/||/<> DİASPOR

( Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. İLE/||/<> Işık altında renk değiştiren bir mineral. )


- ONİKS ile/||/<> HEMATİT

( Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. İLE/||/<> Metalik gri ya da siyah renkte olan bir taş. )


- ONİKS ile/||/<> JASPER

( Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. İLE/||/<> Kırmızı, sarı ve kahverengi renklerde olabilir. )


- ONİKS ile/||/<> RODOKROZİT

( Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. İLE/||/<> Pembe ile beyaz çizgili bir karbonat. )


- ÖNKABUL ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ÖNYARGI

( Çoğu kişi, zihinindeki önyargıları başka bir biçimde düzenlerken düşündüğünü zannetmektedir. )

( Önyargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur. )

( PRE ACCEPTANCE vs. PREJUDICE )


- ÖNLEM ALMALI:
SEL ALMADAN ile/ve/||/<> YEL ALMADAN ile/ve/||/<> TOPRAK ALMADAN ile/ve/||/<> ALEV ALMADAN


- ÖNLEME:
GENEL ile/ve/||/<> ÖZEL

( Topluma yönelik.[Koruma amacıyla.] İLE/VE/||/<> Kişiye yönelik.[Engel olabilmek üzere.] )

( Olumlu ya da olumsuz durumlar için. )


- ÖNLEME:
İŞ KAZALARINDA ile/ve/||/<> MESLEK HASTALIKLARINDA

( [Gereken doğru/uygun koşulların sağlanmasıyla] %98 ile/ve/||/<> %100 )


- ÖNLEMEK ile/ve/||/<> ÖNÜNE GEÇMEK


- ÖNLENEBİLİR ile/ve/değil/||/<>/>/< ÖNGÖRÜLDÜĞÜNDE ÖNLENEBİLİR


- ÖNLÜK ile/ve/değil/yerine/||/<> TULUM


- ONMAK/ONAR ile/ve/||/<> ONAMAK

( Daha iyi bir duruma girmek, salah bulmak. | Eksiği kalmayıp gönül ferahlığına ermek, mutlu olmak. | Sayrılıktan, dertten kurtulmak, şifa bulmak, felâh bulmak, iflâh olmak. İLE Uygun bulma. )

( ONMAZ: İyilişme olanağı bulunmayan. )


- ÖNSES (DÜŞMESİ) ile/ve/||/<> İÇSES (DÜŞMESİ) ile/ve/||/<> SONSES (DÜŞMESİ)

( Sözcük başındaki ilk ses. İLE/VE/||/<> Sözcüğün, önses ve sonsesi arasında kalan ses ya da sesler. İLE/VE/||/<> Sözcük sonundaki son ses. )

( ARSLAN > ASLAN ile/ve/||/<> ISICAK > SICAK | ISITMA > SITMA ile/ve/||/<> YAYLAG > YAYLA | ARIG > ARI )


- ÖNSÖZ AÇMAZI ile/ve/||/<> PİYANGO AÇMAZI


- ÖNSÖZ ve/||/<> İLK BÖLÜM


- ONTOLOJİ ile/ve/||/<>/> EPİSTEMOLOJİ ile/ve/||/<>/> METAFİZİK

( Nesnelerle uğraşmak. İLE/VE/||/<>/> Nesnelerle uğraşma yöntemi. İLE/VE/||/<>/> İlkelerle/kavramlarla uğraşmak. )

( Tohum. İLE/VE/||/<>/> Ağaç. İLE/VE/||/<>/> Su. )

( Metafizik:
1- Varolan ve varlığın bilimi/bilgisi.
2- Sonsal gerçekler.
3- Bütünün ve tümelin bilgisi.
4- İlk, ilkelerin bilimi/bilgisi. )

( Metafizik yapma biçimleri:
* KELÂMÎ
* İRFÂNÎ
* İŞRÂKÎ
* MEŞŞAÎ )

( Kelâmî felsefenin hikmeti, tasavvuf; meşşai felsefenin hikmeti, işrâkiliktir. )

( İşrâkilik, meşşailerin tasavvufu; irfan, kelâmın tasavvufudur. )

( Havuz. İLE/VE/||/<>/> Su. İLE/VE/||/<>/> Kişi/insan ve/ya da yüzme. )

( Felsefenin, felsefeleşmiş biçimi/durumu, metafiziktir. )

( Metafizik: Kavramsal çözümleme[analiz]. Kavramların, kavramsal ilişki ve yargıların çözümlemesi. )

( Gövde. İLE/VE/||/<>/> Gölge. İLE/VE/||/<>/> Boşluk[herşeyi kapsayan]. )


- ÖNÜMÜZDE ile/ve/||/<> ELİMİZDE


- ONUR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLGELİK


- ONUR ve/||/<>/>/< FARKINDALIK


- ÖNYARGI ile/ve/||/<> GENELLEME

( Ne kadar genelleme yapılıyorsa düşünce de o derece yoktur. )

( PREJUDICE vs./and/||/<> GENERALIZATION )


- ÖNYARGI ile/ve/değil/||/<>/> SONUÇ ODAKLILIK


- Op.[Lat. < Opus] ile/||/<> K/k | B/BWV ile/||/<> p/post

( Bu kısaltmalar, bestecilerin yapıtlarını sınıflandırmak ve tanımlamak için kullanılır. Bu kısaltmalar, bestecinin yapıtlarının düzenlenmesi ve dizinlenmesini kolaylaştırmak için kullanılır.

"Çalışma" ya da "yapıt/eser" anlamına gelir. Bu kısaltma, genellikle klasik ve romantik dönem bestecilerinin yapıtlarını numaralandırmak için kullanılır. Bir besteci, kendi yapıtlarını sırayla numaralandırır ve bu numaralama, bestecinin kariyeri boyunca yapıtlarının sıralamasını belirtir. ["Beethoven'ın "Op. 67", bestecinin 67. yapıtı olarak kabul edilir.]
İLE/||/<>
"Katalog" ya da "katalog numarası", genellikle Johann Sebastian Bach'ın yapıtlarını sıralamak için kullanılır. Bach'ın yapıtları, onun zamanında düzenlenmediğinden, sonradan bir katalog numarası verilerek düzenlenmiştir. ["BWV 846-893" gibi. Bach'ın klavye yapıtlarını tanımlar. BWV(Bach-Werke-Verzeichnis/Bach Yapıtlar Kataloğu) kısaltmasıdır.]
İLE/||/<>
"Sonradan" ya da "ölümünden sonra" anlamına gelir. Bu kısaltma, bir bestecinin ölümünden sonra yayımlanan ya da keşfedilen yapıtları için kullanılır. Ölümünden sonra bulunan ya da yayımlanan yapıtlar, bestecinin yaşarken dizinlemediği ya da tamamlamadığı yapıtlar olabilir. [Bu tür yapıtlar, genellikle "posthume" kısaltmasıyla işaretlenir, ardından numaralandırılır.] )


- OPAL ile/||/<> AMETRİN

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Ametist ve citrin karışımı. )


- OPAL ile/||/<> AYTAŞI

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Işığı yansıtan mavi bir parlaklığa sahiptir. )


- OPAL ile/||/<> GARNET

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Genellikle kırmızı tonlarda olan bir taş. )


- OPAL ile/||/<> KRİZOKOL

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Mavi-yeşil renkte bir bakır silikat minerali. )


- OPAL ile/||/<> PERİDOT

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Yeşil tonlarda tek renkli bir taş. )


- OPAL ile/||/<> RODONİT

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Pembe ve siyah renkli bir mineral. )


- OPAL ile/||/<> SİTRİN

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Sarı renkte bir kuvars türü. )


- OPAL ile/||/<> SPİNEL

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. )


- OPERA ile/değil/||/<>/> OPERET


- ÖPMEK:
DUDAĞINDAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< YANAĞINDAN

( (")Seviyorsa/k("). İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Çok seviyorsa/k. )


- ÖPMEK ve/||/<>/< ÖNEMSEMEK


- ORADAN ile/ve/||/<> BURADAN


- ORAN ile/ve/||/<> ANDIRIM


- ORAN ile/ve/||/<> YERLEŞTİRME


- ORANTISIZ GÜÇ ile/ve/||/<> ORANTISIZ HOŞGÖRÜ


- ORDINAL ile/ve/||/<> CARDINAL


- ORGANİK KİMYA ile/||/<> İNORGANİK KİMYA

( Karbon bileşiklerinin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Karbon dışındaki ögelerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )


- ORGANİK ile/ve/değil/yerine/||/<> SERTİFİKALI ORGANİK

( Naturey.com )


- ORGANİZMA[Fr.] ile/ve/değil/+/||/<>/> ALGORİTMA[Yun.]

( Canlı bir varolanı oluşturan örgenlerin tümü, uzviyet. | Herhangi bir canlı varolan. İLE/VE/DEĞİL/+/||/<>/> Her tür düzenli hesaplama işlemi. | Ondalık sayı düzenine göre yapılmış hesap işlemi.[< LEIBNIZ < HAREZMİ] )


- ORGANOMETALİK KİMYA ile/||/<> İNORGANİK KİMYA

( Organik ve metal bileşiklerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Metal ve metal olmayan ögelerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )


- ORGANON ile/ve/||/<>/> KANON


- ÖRGEN:
ANALOG ile/ve/||/<> HOMOLOG

( Kökenleri farklı ama işlevi aynı olan örgenlere verilen ad. Kökenleri farklı olmasına karşın yaptığı görevler aynı olduğundan, benzer biçim alan örgenlerdir.[İki örgen, birbiri ile aynı işlevi yerine getirse bile örgenleri ve düzenekleri farklı hayvan üzerindedir. Doğal sınıflandırmada bir önem taşımaz.][Örnekler: Serçe kanadı ve yarasa kanadı. İnsan ayağı, kuş kanadı, kartal kanadı, karınca ayağı, sinek kanadı ve kelebek kanadı.] İLE/VE/||/<> Kökenleri aynı ama görevleri birbirinden farklı olan örgenlerdir. Kökenleri aynı olmasına karşın gerçekleştirdikleri görevler farklı olduğu zaman farklı biçim alır.[Bu örgenlerin işleyişi, filogenetik adı verilen sınıflandırmaya tâbidir. Burada bilinen yapı, protein dizilimi ve morfoloji, embriyonik gelişim gibi etmenler bulunur. Yapısal farklara da çok dikkat edilir. Doğal sınıflandırma bakımından oldukça önemlidir.][Örnekler: Balık yüzgeci ve insan kolu. Yunusun ön yüzgeçleri ve atın ön ayakları, kedi bacağı ve insan kolu, balina yüzgeci ve yarasa kanadı.] )


- ÖRGEN ile/ve/||/<> TAL[Fr. THALLE]

( ... İLE Kök, sap ve yaprak şeklinde farklılaşmamış bir bitkinin yaşama ve büyüme örgeni. )


- ÖRGÜ ve/||/<>/> GÖRGÜ


- ÖRGÜTLENME ve/||/<> YAPILANMA


- ORHUN HARFLERİ ile/ve/||/<> OSK HARFLERİ ile/ve/||/<> ETRÜSK HARFLERİ


- ORKİDE ile/||/<> LİKYA ORKİDESİ


- ORMANGÜLÜ(KOMAR/KUMAR) ile/||/<> MOR ÇİÇEKLİ ORMANGÜLÜ

( RHODODENDRON cum/||/<> RHODODENDRON PONTICUM )


- ÖRNEĞİNİ BOLCA:
GÖRMEK ile/ve/||/<>/> BULMAK


- ÖRNEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARAÇ


- ORTA DAMAR ile/ve/||/<> YAN DAMAR

( Bitki yapraklarının tam ortasında bulunan ve yan damarlara göre daha kalın olan damar. )


- ORTA OYUNU ile/ve/||/<>/> DOĞAÇLAMA/TULUAT[Ar.]

( )

( Kavuklu ve Pişekâr İLE/VE/||/<>/> Uşak ve Efendi )


- ORTA YOL ile/ve/değil/||/<> ARA ÇÖZÜM


- ORTA ile/ve/||/<> ARACI


- ORTA ile/ve/||/<> ORTAY/MERKEZ[Ar.]


- ORTA ile/ve/||/<> SONUÇ

( [İki taraftan da pay] Alarak/alıyorsa. İLE/VE/||/<> Almıyorsa. )


- ORTADA BIRAKMA/KALMA ile/ve/||/<>/>/< BELİRSİZLİK


- ORTAK AKIL ile/ve/||/<> ORTAK İSTENÇ


- ORTAK AKLIN, ...:
SÖYLEME ÇIKIŞI ve/||/<>/> GÖRÜNÜŞE ÇIKIŞI

( Tüze[hukuk]. VE/||/<>/> Tüzel kurumlar. )


- ORTAK GEÇMİŞ ve/değil/yerine/||/<>/>/< ORTAK GELECEK


- ORTAK/LIK ile/ve/||/<>/< AŞKIN/LIK


- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÇÖZÜM ORTAKLIĞI


- ORTALAMA ile/ve/||/<>/> RASTGELELİK

( Basınç ve ısı. İLE/VE/||/<>/> Tersinemezlik. )


- ORTAM ile/ve/||/<> KOŞULLAR


- ORTAYA ÇIKARMA ile/ve/||/<> TEMELLENDİRME


- ORTEZ ile/ve/||/<> PROTEZ

( Kaybedilen örgenlerin desteklenmesinde ve düzeltilmesinde yardımcı olan araçlar. İLE/VE/||/<> Herhangi bir örgen kaybı yaşandığında oluşturulan yapay örgenler. )


- ÖRTÜK BİLME ile/ve/||/<> EKİNSEL/KÜLTÜREL BİLME


- ÖRTÜK/LÜK ile/ve/||/<> ÖZDEŞ/LİK


- ÖRTÜK ile/ve/||/<> DOLAYLI


- ÖRTÜŞEBİLİRLİK ile/ve/||/<> ÖRTÜŞTÜRÜLEBİLİRLİK

( CONGRUENCE )


- ÖRTÜŞME ile/ve/||/<> BAĞDAŞMA


- ÖRTÜŞME ile/ve/||/<>/> DOĞRULAMA


- ÖRTÜŞME ile/ve/||/<>/> TAMAMLAMA


- ÖRTÜŞME ile/ve/değil/||/<>/< TUTARLILIK


- ORUÇ ile/ve/||/<> DİRENÇ/İHTİYÂR[< HAYIR]


- ORUCU:
NASIL "TUTTUĞUN" ile/ve/değil/||/<>/> NASIL AÇTIĞIN


- ÖRÜMCEKLER ve/||/<> GÖZLERİ

( )


- ÖRÜNTÜ KURMA DÜRTÜSÜ ve/||/<> KEŞİF ve/||/<> DUYUSAL/EŞEYSEL ve/||/<>
BAĞLANMA ve/||/<> BAKICILIK ve/||/<> YAKINLIK ve/||/<> GERİ ÇEKİLME/KAÇINMA/ÖFKE/ZITLIK

( Kişinin ve bebeğin, ilk harekete geç(iril)en, yönelim, donanım ve gereksinimleri... )


- ÖRÜNTÜ ile/ve/||/<> DÖNGÜ


- OSMANLICILIK ile/ve/||/<>/> İSLÂMCILIK ile/ve/||/<>/> TÜRKÇÜLÜK


- OSNABRUCKER ve/||/<> ÇANAKKALE

( Çanakkale Anıtı bulunmaktadır. VE/||/<> Almanya'nın, Osnabrucker kenti adına bir park bulunmaktadır. )


- OSTEOARTRİT ile/||/<> ROMATOİD ARTRİT

( Eklem kıkırdağının aşınması, bozulması ile ağrı ve sertlik. İLE/||/<> Eklem yangısı ve biçim bozulması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )


- OSTEOMİYELİT ile/||/<> OSTEONEKROZ

( Kemik yangısı. İLE/||/<> Kemik dokusunun ölümü. )


- OSTEOPOROZ ile/||/<> OSTEOARTRİT

( Kemik yoğunluğunun azalması. İLE/||/<> Eklem kıkırdağının aşınması. )


- OSTEOPOROZ ile/||/<> OSTEOMALAZİ

( Kemik yoğunluğunun azalması ve kırılganlık. İLE/||/<> Kemiklerde mineral eksikliği nedeniyle yumuşama ve zayıflaması. )


- ÖSTROJEN:
ÖSTRADİOL ile/ve/||/<> ÖSTRİOL ile/ve/||/<> ÖSTRON


- ÖSTROJEN ile/ve/değil/||/<> İZOFLAVON(FİTOÖSTROJEN)

( Östrojene, moleküler açıdan benzer fakat gövdeyi, östrojen gibi etkilemez.[Soya fasulyesinde östrojen bulunmaz, izoflavon (fitoöstrojen) bulunur.] )


- ÖSTROJEN ile/ve/||/<> TESTOSTERON

( Dişillerde birincil eşeysel hormon. İLE/VE/||/<> Erillerde birincil eşeysel hormon. )


- OT ile/||/<> ÖT

( Zehir[acı kavramından, ilaç/ilaç için kullanılan ve ilaç yapılan bitki]. İLE/||/<> Acı, safra. )


- ÖTEKİ DENEYİMLER/İ/M ile/ve/değil/||/<>/< ÖNCEKİ DENEYİMLER/İ/M


- ÖTEKİ DİLLERDEN, TÜRKÇE'YE GİRMİŞ SÖZCÜKLER ile/ve/||/<>/< TÜRKÇE'DEN, ÖTEKİ DİLLERE GİRMİŞ SÖZCÜKLER

( ... ile/ve/||/<>/< )


- ÖTEKİ KITALAR ile/ve/değil/||/<>/< AFRİKA

( Çoğu dünya haritası, Afrika'yı gerçekte olduğundan çok daha küçük gösterir. Örneğin ünlü Mercator projeksiyonu, Afrika'daki birkaç ülke de dahil olmak üzere ekvator yakınındaki bölgelerin boyutunu en aza indirir. Gerçekte, kıta bitişik ABD, Çin, Hindistan, Japonya ve çeşitli Avrupa ülkelerini sınırları içine sığdıracak kadar büyüktür. )

( )


- ÖTEKİLERE (")MUHTAÇ OLMA(") ile/ve/değil/||/<>/> ÖTEKİLER İÇİN SÜRDÜRME


- ÖTEKİLERİ YOK SAYMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BELİRGİNİ ÖNE ÇIKARMAK


- OTOPSİDE AÇILMASI GEREKEN BOŞLUKLAR:
BAŞ ile/ve/||/<> GÖĞÜS ile/ve/||/<> KARIN

( )


- OTUN ...:
ÇIKMASI ile/ve/||/<> BİTMESİ


- OTURMAK ile/ve/||/<>/> "OSURMAK"


- ÖVGÜ ve/||/<> İLGİ ve/||/<> SEVGİ

( Erilde/erkekte. VE/||/<> Dişilde/kadında. VE/||/<> Çocukta. )


- ÖVGÜ ile/ve/||/<>/>< SÖVGÜ, ŞETİM/ŞETM[Ar.]

( İkisi de, bilgisizliğin göstergesi ve bilgisizlik oranıncadır. )

( Övgünün aldatıcı ve yıkıcı etkisinden kaçmanın tek yolu, çalışmaya devam etmektir. )

( Aşırı övenler ile aşırı sövenlerin ortak noktası, her zaman ve zemin için saklayacak bir şeylerinin olmasıdır. Saklayanlar, bir şeyleri korumak için, dikkati, uclara çekerek, çıkar sağlamaya ve/ya da yanıltmaya çabalarlar. )

( Övgüsü tez/hızlı olanın, sövgüsü de tez/hızlı olur. )


- ÖVMEK ile/ve/||/<>/>< GÖMMEK


- ÖYKÜ ile/||/<> APOLOG[Fr.]

( ... İLE/||/<> Ahlâkî bir öğütle sonuçlanan öykü. )


- ÖYKÜLER:
MEMLEKET ile/ve/||/<> GURBET


- OYLAŞMA/MÜZAKERE:
MUHALEFETTE ile/ve/||/<>/> MAĞDURİYETTE


- ÖYLE ANLAŞILDI ile/değil/||/<>/< ANLAŞILAN OYDU Kİ ...


- OYNAMAK ile/ve/değil/||/<>/< KURCALAMAK


- OYUK ile/ve/||/<> HÖYÜK

( HOLLOW vs./and/||/<> MOUND )


- OYUK ile/ve/değil/||/<>/> KAKLIK/MAĞARA[Ar. < MAGARE]

( İçi boş ve çukur olan. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Taşın/dağın içindeki geniş oyuk. )


- OYUK ile/ve/değil/||/<>/> YARIK


- OYUN VE OYUNCAKTA:
TAKIL ve/||/<> KATIL ve/||/<> ATIL


- OYUN VE OYUNCAKTA:
TAŞ ile/ve/||/<> TOPRAK ile/ve/||/<> TUĞLA


- OYUN VE OYUNCAKTA:
TON[RENK] ile/ve/||/<> TINI ile/ve/||/<> TANIŞ


- OYUN ile/||/<> ÖGÜN/ÖĞÜN

( Zaman. İLE/||/<> Kez, belirli bir zaman.[yemek için] )


- OYUN ile/ve/||/<> SANAT


- OYUNCAK MÜZESİ ve/||/<> OYUN MÜZESİ ve/||/<> MASAL MÜZESİ

( Göztepe'de. VE/||/<> Ataşehir'de, Mimar Sinan Parkı'nda. VE/||/<> İleride. )


- OYUNDA:
SU ve/||/<> KUM ve/||/<> TAHTA


- OYUNUN KURALLARINI ÖĞRENMEK ve/||/<>/> OYNAMAK

( Önce. VE/||/<>/> Sonra. )


- ÖZ TÜRKÇE ile/ve/değil/yerine/||/<> TAM TÜRKÇE


- ÖZ ve/||/<>/= DÜŞÜNCE


- ÖZ ile/ve/||/<> EVRENSEL/LİK


- ÖZ ile/ve/||/<>/> GÖRÜNÜŞ ile/ve/||/<>/> EDİMSELLİK


- ÖZ ve/=/||/<>/>/< GÖZ ve/=/||/<>/>/< SÖZ

( Özü ağlamayanın, gözü ağlamaz. )

( Benzi sarı, gözleri yaş; hali bilen, dertli kar(ın)daş/arkadaş. )


- ÖZ ile/ve/||/<>/>/< TÖZ

( Özgürlük. İLE/VE/||/<>/>/< Zorunluluk. )

( Mâhiyet. İLE/VE/||/<>/>/< Cevher. )

( Güneş nasıl karanlığı bilmezse, Öz de Öz Olmayan'ı bilmez. )

( Mutluluk, özünüzden (gerçek varlığınızdan) gelir ve ancak onda bulunabilir. )

( Benlik sevgisinin yerine Öz'ün sevgisini koyun, o zaman manzara değişir. )

( Var olan herşeyin özü ve cevherisiniz. )

( Töz, kendinde olan ve kavranandır. )

( Töz, bir çokluk olamaz. )

( ÖZ: CEVHER[filozoflarda] | MÂHİYET[mantıkçılarda] | ZÂT[kelâmcılarda] | LÜBB[sufilerde] | EGO/SELF/NOMEN[psikolojide] )

( As the sun knows not darkness, so does the self know not the non-self.
Happiness comes from the self and can be found in the self only.
Replace self-love by love of the Self and the picture changes.
Understand that you are both, the essence and the substance of all there is. )

( Tözün gerçekleşmesi. )

( ESSENCE vs./and/||/<>/>/< SUBSTANCE )

( SUBSTRATUM cum/et/||/<>/>/< SUBSTANTIA )

( OUSIA ile/ve/||/<>/>/< ... )

( XING ile/ve/||/<>/>/< ... )


- ÖZBESLENEN ile/ve/||/<>/> DIŞBESLENEN/DIŞBESLEK/ARDIBESLEK/HETEROTROF

( Fotosentez ile. İLE/VE/||/<>/> Solunum ile. )

( Dünyada, dışbeslenenler[hayvan/insan] olmasaydı, bitkiler, karbondioksit kaynaklarını kısa sürede tüketirdi. )

( Bitkiler. İLE/VE/||/<>/> Hayvan/insan. )

( Üreticiler. İLE/VE/||/<>/> Tüketiciler. )

( AUTOTROPH vs./and/||/<>/> HETEROTROPH )


- ÖZCÜ VAROLUŞ DÜŞÜNCESİ ve/||/<>/> DOĞANIN MANTIKSAL ALGILANMASINDA, MATEMATİĞİN ÖNEMİ/YERİ


- ÖZDEĞİN YOK EDİLEMEZLİĞİ ve/||/<> DEVİMİN SÜREKLİLİĞİ ve/||/<> KUVVETİN SÜREKLİLİĞİ


- ÖZDEŞİM ile/ve/||/<> YANSITMALI ÖZDEŞİM


- ÖZDEŞLEŞTİRME ile/ve/||/<> KÖRLÜK


- ÖZDEŞLİK ile/ve/||/<> AYRIM


- ÖZDEŞLİK ile/ve/||/<> BİREYSELLİK


- ÖZEL BİR ... ile/ve/değil/yerine/||/<> BELİRGİN BİR ...


- ÖZEL EĞİTİM ile/ve/+/||/<>/>/< KENDİNİ GELİŞTİRMEK


- ÖZEL HUKUK ile/ve/||/<> KAMU HUKUKU


- ÖZEL KÜME ile/ve/değil/||/<> ALT KÜME


- ÖZEL YAŞAMIN GİZLİLİĞİ ve/||/<> MUTLULUĞU ARAMA HAKKI


- ÖZEL/LİK ile/ve/||/<> ÖZNEL/LİK


- ÖZEL ile/ve/||/<> AYRICALIK/LI


- ÖZEL ile/ve/değil/yerine/||/<> AYRINTI


- ÖZEL ile/ve/değil/||/<>/< DUYARLI/LIK


- ÖZEL ile/ve/değil/yerine/||/<> ÖZELLİĞİ OLAN


- ÖZEL ile/ve/||/<> SINIRLANDIRICI


- ÖZEL ile/ve/||/<> SINIRLI


- ÖZELLİK:
AYRIŞTIRAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİRLEŞTİREN


- ÖZELLİK ile/ve/değil/||/<>/< OLANAK


- ÖZEN/ÖZENME ile/ve/||/<> TERESSÜL[< RESEL]

( ... İLE/VE/||/<> Yavaş yavaş, dikkatle görme. | Harflerin mahreçlerine ve kısaltılıp uzatılmalarına uyma. )


- ÖZEN ve/||/<>/> IŞIMA/AYDINLATMA/AYDINLANMA


- ÖZEN ve/||/<> ONAT

( ... VE/||/<> Özenli, düzgün. | Yararlı. | Dürüst, iyi ahlâklı. )


- ÖZEN ile/ve/||/<> SAYGI

( EPIMELEIA ||/<> ... )


- ÖZEN ve/||/<>/>/< ŞİDDETSİZLİK


- ÖZEN ile/ve/||/<>/>/< TUTARLILIK


- ÖZENSİZ/LİK ile/ve/||/<>/> UMURSAMAZ/LIK ile/ve/||/<>/> SIRADAN/LIK ile/ve/||/<>/> BOŞVERMİŞ/LİK


- ÖZERK GÖZE ÖLÜMÜ/OTOFAJİ ile/ve/||/<>/> GÖZE ÖLÜMÜ/APOPTOZ

( Gözenin, kendi bileşenlerini ve proteinlerini parçalayıp yeniden kullanması. İLE/VE/||/<>/> Gözenin, programlı ölümü. )


- ÖZERKLİK:
BİREYSEL ve/||/<> BİLİSEL(ENFORMASYONEL)


- ÖZERKLİK ve/||/=/<> GÖRELİ ÖZGÜRLÜK


- ÖZET ile/ve/||/<> GİRİŞ


- ÖZGEÇMİŞ ile/ve/değil/+/||/<>/> ÖZGELECEK


- ÖZGÜN/LÜK ile/ve/||/<>/< ÖZGÜR/LÜK

( Başkalarının özgünlüğünü kabul etmeyenin kendi de özgün ve özgür değildir, olamaz. )

( Özgürlük, özgün olmak içindir. )

( Amaç. İLE/VE/||/<>/< Araç. )

( Son. İLE/VE/||/<>/< Başlangıç. )

( ORIGINAL/AUTHENTIC vs./and/||/<>/< FREE/NESS )


- ÖZGÜN ile/ve/<>/|| FARKLI


- ÖZGÜNLÜK ile/ve/||/<> ÖZLÜLÜK

( [Yazında/Edebiyatta] Başka hiçbir yazarın üslûbuna benzemeyen, tamamen yeni bir tarzda kaleme alınmış olan yapıtlar. İLE/VE/||/<> Anlaşılması zor tamlamaların yerine kısa ve özlü sözlerin kullanılması.[Amaç, kolay okunan ve akılda kalan veciz şiirlerin yazılmasıdır.] )


- ÖZGÜR/LÜK ve/||/<>/< USTA/LIK


- ÖZGÜRLEŞMEK:
...DAN ile/ve/||/<>/> ... İÇİN ile/ve/||/<>/> KENDİNDEN


- ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> AŞK (AHLÂKI) ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN

( Külün, bir daha ateşte yanmadığı gibi, kişi de aşkta yok(fânî) olmuşsa, ne kendi aklına, ne de başkasının aklına aldanır. )

( HİLMİ ZİYA ÜLKEN'in, "AŞK AHLÂKI" adlı kitabını da okumanızı salık veririz. )

( )

( Üzerinde en çok (")düşündüğümüz, konuştuğumuz, beklediğimiz, aradığımız(") ve (")ağladıklarımız(")... )

( FREEDOM and/||/<>/> MORALS OF LOVE and/||/<>/> WISDOM )


- ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/< BİRİCİKLİK


- ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/= DÜŞÜNCEYİ DÜŞÜNEBİLME BİLGİSİ/OLANAĞI

( Sonsuz. VE/||/<>/= Tekil[ler üzerin(d)e.] )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/hem de/||/<>/< DÜZEN


- ÖZGÜRLÜK ve/||/<> EŞİTLİK ve/||/<> DAYANIŞMA/KARDEŞLİK

( Aydınlanmanın doğurduğu ilkelerdir. Bunların, topluma yansıması, toplumda karşılık bulması, bir devrim niteliğinde olmakla birlikte, tarihî bir birikimi de gösterir. )

( LIBERTE et/||/<> EGALITE et/||/<> FRATERNITE )

( LIBERTY and/||/<> EQUALITY and/||/<> FRATERNITY/BROTHERHOOD )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/değil/||/<>/> ESNEKLİK


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<>/< HAK

( Özgürlük, hak ile sınırlanır. | Hak ile sınırlanabilmek. İLE/VE/||/<>/< ... )

( Haklılığı/karşılığı olmayan tüm düşünce tutumları dışarıda bırakmak. İLE/VE/||/<>/< ... )

( Özgürlük, salt amaç olamaz. )

( FREEDOM vs./and RIGHT )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<> KENDİLİĞİNDENLİK


- ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/>/< ÖZELEŞTİRİ


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/değil/||/<>/< ÖZERKLİK


- ÖZGÜRLÜK ve/||/<> ÖZGÜVEN

( Eminlik sunar/sağlar. )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<> SÖZGÜRLÜK


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> YALNIZLIK

( Yalnızlığı sevmeyen, özgürlüğü de sevmez. )

( Kişi, ancak yalnız olduğunda özgürdür. )

( FREEDOM vs./and LONELINESS )


- ÖZGÜRLÜKTE:
RAHATSIZLIK ile/ve/||/<> İTİRAZ

( Râzı olmadığımız bir davranış karşısında dile getirmemiz gereken. İLE/VE/||/<> Onaylamadığımız bir düşünceyle karşılaştığımızda dile getirmemiz gereken. )


- ÖZGÜVEN ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL GÜVEN


- ÖZKIYIM/İNTİHAR[Ar.] ile/ve/değil/||/<> ÖLÜM ORUCU


- ÖZLEDİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÇOK GÖRESİM GELDİ

( Ahmet Hamdi Tanpınar'ın, eşine yazdığı mektubu sonlandırırken, "özledim" demekten utanıp "çok göresim geldi" diye yazmış olması... )


- ÖZLEM ve/||/<>/> GÖZLEM ve/||/<>/> SÖZLEM ve/||/<>/> EYLEM ve/||/<>/> İŞLEM ve/||/<>/> İZLEM


- ÖZLEM ile/ve/||/<> ÖZENTİ


- ÖZLEM ve/ne yazık ki/||/<> SIKILMA ve/ne yazık ki/||/<> TUTULMA

( Geride bıraktıklarımızı. VE/NE YAZIK Kİ/||/<> Elimizin altındakinden. VE/NE YAZIK Kİ/||/<> Ulaşamadıklarımıza. )


- ÖZLEMEK ile/ve/||/<>/> SEVMEK

( Rüyanda görmüşsen. İLE/VE/||/<>/> Rüyanda görmek ümidiyle yatıyorsan. )


- ÖZLEŞME ile/ve/değil/||/<> ÖZDEŞLEŞME


- ÖZLÜ ile/ve/||/<> ÖZSEL


- ÖZNE DURUMUNDAKİ KAVRAM ile/ve/||/<> YÜKLEM DURUMUNDAKİ KAVRAM

( [Yüklem durumundaki kavramı] İçeriyorsa, analitik. İLE İçermiyorsa, sentetik. )


- ÖZNE ile/ve/||/<> ANLAK/ZEKÂ


- ÖZNEL ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/< NESNEL DÜZEN

( Nesnel düzen olmadan, öznel özgürlük, yalnızca bir kapristir, anarşidir, karmaşadır. Öznel özgürlük, devlet olmadan gerçekleştirilemez. )


- ÖZNEL/LİK ile/ve/||/<> ÖZSEL/LİK


- ÖZNELLİK ile/ve/||/<> GELECEĞE AÇIKLIK


- ÖZNELLİK ile/ve/||/<> GENETİK


- ÖZÜMLEME/ASİMİLASYON/ANABOLİZMA[Fr. < ANABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< YADIMLAMA/DİSİMİLASYON/KATABOLİZMA[Fr. < CATABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< ÖZÜMLEME-YADIMLAMA/METABOLİZMA/METABOLISM[İng.]

( Canlı var olanların, dışarıdan aldığı besinleri, değişikliğe uğratarak yeni bir bileşimle, organizmanın gereksinim duyduğu nesneler durumuna getirmek. | Edinilmiş olan verileri, bireyin öz malı durumuna getirmek. İLE/VE/||/<>/>/>< Canlı protoplazmayı yapan, büyük ve karmaşık yapılı moleküllerin enerji çıkararak yanması. İLE/VE/||/<>/< Canlılardaki tüm kimyasal tepkimelerin toplamı. )

( [Hormonlar:] Testosteron, östrojen, büyüme hormonu, insülin. İLE/VE/||/<>/>/>< Kortizol, Glukagon, adrenalin, sitokinler. İLE/VE/||/<>/< ... )

( Protein sentezi tepkimeleri
Yağ sentezi tepkimeleri
Dehidrasyon
Fotosentez
Karbonhidrat sentezi
Mitoz
Kas oluşturmak amaçlı fiziksel egzersiz
Kemosentez
Kalvin döngüsü

İLE/VE/||/<>/>/><

Hidroliz
Sindirim
Hücresel solunum
Fermantasyon
Aerobik fiziksel egzersiz
Krebs döngüsü
Nükleik Asitlerin Parçalanması
Glikoz

İLE/VE/||/<>/>/><

... )

( [Enerji] Harcanır. İLE/VE/||/<>/>/>< Harcanmaz. İLE/VE/||/<>/

( İkisi de hormonların, şekerlerin, enzimlerin, üreme, gözelerinin büyümesi ve doku onarımı gibi çok sayıda nesnenin üretilmesi için gereksinim duyulan enerjinin oluşturulmasından sorumludur. )

( İkisinin de tek göze içinde de çalışması olanaklı ve olasılıklıdır. )

( ... İLE/VE/||/<>/>/>< En fazla olduğu bölge, karaciğerdir. Bir saat içinde binlerce yıkım etkinliği karaciğer içinde gerçekleştirilebilmektedir. Gözelerde gerçekleşen yıkımların sağlıklı bir biçimde gerçekleştirilebilmesi için hafif gıdalarla beslenmekte yarar vardır. Ağır gıdalarla beslenen kişilerde karaciğer daha fazla yorulur ve bu nedenle zamanla tükenmesine neden olur. İLE/VE/||/<>/< ... )


- ÖZÜMSEMEK ve/||/<> ÖZLEMEK


- ÖZÜN ÖLÜMSÜZLÜĞÜ ile/ve/||/<> TANRI'NIN "VARLIĞI/YOKLUĞU"


- PAÇA ile/ve/||/<> ETEK


- PAÇASINA SARILMA/TAKILMA ile/ve/ya da/||/<> PARÇASINA SARILMA/TAKILMA


- PAK EDELİM! ve/||/<>/< HAK EDELİM!

( Bulunduğumuz/vardığımız yeri. VE/||/<>/< Yediğimiz lokmayı. )


- PALESTRA ile/ve/||/<>/> GMYNASIUM

( Çalışma alanı. İLE/VE/||/<>/> Yarışma alanı. )

( Sadece sporcuların alanı. İLE/VE/||/<>/> Sporcuların ve izleyicilerin alanı. )


- PAMFİLYA ve/||/<>/> PERGE

( Perge, M.ö. 1200 yıllarında, Pamfilya'nın kültür merkeziydi. )


- PAMUK:
NESNE ile/ve/değil/||/<>/< BİTKİ


- PAMUK[Fars.] ile/||/<>/> TULUP

( Ebegümecigillerden, koza biçimindeki meyvesi üç, dört, beş dilimli olan, sıcak bölgelerde yetişen tarım bitkisi. | Bu bitkinin tohumlarının çevresinde oluşmuş ince, yumuşak tellerin adı. | Bu tellerin işlenmiş biçimi. | Bu bitkinin işlenmiş biçiminden yapılmış. | Halı, kilim vb. yaygıların üzerinde oluşan, uçuşabilen toz kümecikleri. İLE/||/<>/> Atılmış, eğrilmeye hazırlanmış, top biçiminde pamuk. )


- PAMUK ile/ve/||/<> ISIRGAN OTU

( Birinci Dünya Savaşı sırasında, hem Almanya, hem de Avusturya'da pamuk kıtlığı vardı. Pamuğun yerini tutabilecek uygun bir madde arayan bilimciler, zekice bir çözüm denediler: Çok az miktarlarda pamuğu ısırgan otuyla karıştırdılar; özellikle de kaşındıran ısırganların[Urtica dioica] sert liflerini kullandılar. )


- PANAMA KANALI:
ATLANTİK GEÇİDİ ve/||/<>/>/< GATUN GÖLÜ ve/||/<>/>/< GAILLARD GEÇİDİ


- PANAMA KANALI ile/ve/||/<>/> YENİ/PARALEL PANAMA KANALI

( Açılış yılı, 1914'tür. )

( )

( Panama Kanalı

Panama Kanalı (Teknik)

Panama Kanalı (video) )


- PANCAR ve/||/<>/> BORŞ[< BORSCH] ÇORBASI


- PANİK ATAK ile/ve/değil/||/<>/> ÇARPINTI


- PANİK ATAK ile/ve/değil/||/<>/< KAYGI


- PANİK ile/ve/||/<> STRESLİ ile/ve/||/<> SİNİRLİ (OLMAMAK!)


- PANKREATİK ENZİM EKSİKLİĞİ ile/||/<> PANKREATİK YETMEZLİK

( Pankreasın yeterli enzim üretememesi. İLE/||/<> Pankreasın işlevlerini yerine getirememesi. )


- PANKREATİT ile/||/<> KOLESİSTİT

( Pankreasın yangılanması. İLE/||/<> Safra kesesinin yangılanması. )


- PANKREATİT ile/||/<> PANKREAS KANSERİ

( Pankreasın yangılanması. İLE/||/<> Pankreas gözelerinden kaynaklanan bir kanser türü. )


- PAPALIK ile/||/<> PAPA

( Katolik Hıristiyanlığın başkanlığı. Vatikan Kilisesi. İLE/VE/||/<> Katolik Kilisesi'nin, bir kurul tarafından seçilen, Vatikan'da oturan ve Hz. İsa'nın vekili sayılan başkanı. )


- PAPAZ ile/ve/||/<>/> KARDİNAL[Fr. < CARDINAL]

( ... İLE/VE/||/<>/> Papa'yı seçen, danışmanlığını yapan başpapazlardan her biri. )


- PARA:
AKÇE ile/ve/||/<> SULTANÎ ile/ve/||/<> DUCAT ile/ve/||/<> FLORINS ile/ve/||/<> GURUS ile/ve/||/<> ŞÂHÎ

( Osmanlı'da. İLE/VE/||/<> Osmanlı'da. İLE/VE/||/<> İLE/VE/||/<> Venedik'te. İLE/VE/||/<> Macaristan'da. İLE/VE/||/<> Avrupa'da. İLE/VE/||/<> İran'da. )


- PARA:
DİJİTAL ile/ve/||/<> KRİPTO ile/ve/||/<> SANAL


- PARA ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİLGİ

( Bilgi peşinde koşmak, altın peşinde koşmaktan daha iyidir.
[Ar. Talebu'l-ilm hayrun min taleb'z-zeheb] )

( [not] MONEY vs./and/but/||/<>/>/< KNOWLEDGE
KNOWLEDGE instead of MONEY )


- PARA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZAMAN

( Parayı, paranın satın alabileceği şeyler için tüketmek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Para ile satın alınamayacak şeyler için tüketmek. )


- PARAGRAF:
AÇMAK ile/ve/||/<> OLUŞTURMAK


- PARALEL ile/ve/değil/yerine/||/<> KATMANLILIK


- PARAMETER ile/ve/||/<> COMPONENT


- PARANIN KAYBI ile/ve/||/<> SAĞLIĞIN KAYBI ile/ve/||/<> KARAKTERİN KAYBI

( Çok da etkileyici olmayabilir. İLE/VE/||/<> Kaybımız, önemli, etkileyici ve büyük olabilir. İLE/VE/||/<> Herşeyi kaybetmiş oluruz. )


- PARANOYA:
ERDEM ve/||/<> AMAÇTAN UZAKLAŞMA/"SOYUTLANMA"


- PARASEMPATİK ile/ve/||/<>/< SEMPATİK SİNİR SİSTEMİ

( )

( ALÂKAVÎ )


- PARAVAN[Fr.] ile/ve/değil/||/<> KALKAN


- PARÇA ile/ve/||/<> ASKAT

( ... İLE Herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit parçalardan her biri. )


- PARÇA ile/ve/değil/||/<>/< BİLEŞEN


- PARÇA ve/||/<>/>/< TAMAMLAYICI/LIK


- PARÇALAMA ile/ve/değil/||/<> AYIRMA


- PARİS KOMÜNÜ ile/ve/||/<>/> GEZİ PARKI

( 83 gün sürmüştür. İLE/VE/||/<>/> 22 gün sürmüştür. )


- PARK STANDARTLARI RAPORU-2015 ve/||/<>/> KENT İÇİ BİSİKLET YOLLARI KILAVUZU

( Okumak için burayı tıklayınız... VE/||/<>/> Okumak için burayı tıklayınız... )


- PARKİNSON ile/||/<> HUNTİNGTON

( Beyinde dopamin üreten gözelerin kaybı ile ilişkili bir devim bozukluğu. İLE/||/<> Genetik bir bozukluk sonucu beyinde sinir gözelerinin bozunumu ve zihinsel gerileme. )


- PARKİNSON ile/ve/||/<> KORA

( ... İLE/VE/||/<> Başlıca belirtisi, kısa, çabuk, değişken güçte istemsiz hareketler olan bir hastalık. )


- PARKUR[Fr.] ile/ve/||/<> KULVAR[Fr. < COULOIR]

( Bisiklet, atletizm gibi bazı yarış ve koşularda, yarışmaların yapıldığı yol. İLE/VE/||/<> Bazı yarışlarda, koşucunun koştuğu ya da yüzücünün yüzdüğü yarış aralığı/şeridi. )


- PARLAK ile/||/<> ARJANTE[Fr.]

( ... İLE/||/<> Gümüş gibi parlak. )


- PARLAMENTO ile/ve/||/<> AMERİKA YENİ KUVVETLER AYRILIĞI


- PARLAYICI ile/ve/||/<>/> PATLAYICI


- PARMAK(LAR)/ELİG/ELEK ile/ve/||/<>/> AYA ile/ve/||/<>/> AVUÇ ile/ve/||/<>/> KOL ya da/= EL

( Elin/kolun ucuyla ayanın başladığı beş uzantı/çıkıntı. İLE/VE/||/<>/> Parmakların dibiyle bilek arasındaki iç bölüm. İLE/VE/||/<>/> Parmakların içi ve aya bölümü. İLE/VE/||/<>/> Parmak uclarından omuz başına kadar uzanan bölüm. )

( ELGE/ELİGE/ELİG/ELEG/ELEK: Elemek[: parmaklar arasından geçirmek] | İlk elek.[Daha sonraları elek görevini gören nesneler ve araçlar üretilmiştir.] )


- PARMAK ile/||/<> ÖRÜMCEK PARMAK/ARAKNODAKTİLİ


- PARMAKLAR ile/ve/||/<> SERÇE PARMAKLAR

( Kişinin el parmakları sosyal örgütlenmeye köz/model olmuştur. İnsan öbekleri/grupları 10'luk sisteme göre örgütlenmiştir. Bu 10'luk sistemin önderi olmuştur. )

( PARMAK: Bitişik ve dışı içine gelecek biçimde dizilmiş altı arpa tanesi uzunluğunda bir mesafe. | [Yunan çağında, Anadolu'da] Ayağın on altıda biri. [0,0185 metre] )

( Yanyana, ayası[avuç içi] aşağıya bakacak konumda duran ellerin, geride/içte kalan, ötekilere göre daha geniş tırnaklı(/belki de boyu kısa) olan parmak(lar) "baş parmak".
Baş parmağın ve orta parmağın yanındaki/arasındaki parmağa "işaret parmağı".
İşaret parmağının ve yüzük parmağının yanındaki/arasındaki, aynı zamanda, iki tarafında da ikişer parmağın bulunduğu parmağa "orta parmak".
Orta parmak ve serçe parmağın yanındaki/arasındaki parmağa "yüzük parmağı".
Yanyana, ayası(avuç içi) aşağıya bakacak konumda duran ellerin, en dışta kalan parmak(lara) "serçe parmağı" denilir. )

( PARMAK[< VARMAK]: Varmayı/ulaşmayı/gerçekleştirmeyi sağlayan araç. )

( SEBBÂBE[Ar.]: İşaret/şehâdet parmağı[başparmağın yanındaki]. | BİNSIR/BİNSÂR[Ar.]: Yüzük parmağı[Serçe parmak ile orta parmak arasındaki]. | HINSIR: Serçe parmak. )

( ... ile/ve/||/<> )

( DAKTYLOS )


- PARMAKLARDA:
BAŞ ile/ve/||/<> İŞARET ile/ve/||/<> ORTA ile/ve/||/<> YÜZÜK/ADSIZ ile/ve/||/<> SERÇE


- PARMENİDES ile/ve/||/<> ZENON


- PAS ile/ve/değil/||/<> BUĞU

( Özellikle metalde, bazı nesnelerde, camda/aynada. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Özellikle camda/aynada ve bazı nesnelerde. )


- PASCAL ÜÇGENİ ve/||/<> BİNOM DAĞILIMI

( Sayın Haluk Berkmen'in yazısını okumak için burayı tıklayınız... )

( )


- PATLICAN ile/ve/||/<> BAN OTU

( ... İLE/VE/||/<> Patlıcangillerden, Asya, Kuzey Afrika ve Avrupa'nın sıcak bölgelerinde yetişen, hekimlikte kullanılan, uyuşturucu ve zehirli, bir ya da iki yıllık otsu bir bitki. )

( ... cum HYOSCYAMUS NIGER )


- PATLICAN ve/||/<>/> KARNIYARIK

( ... VE/||/<>/> Uzunlamasına yarılan kızarmış patlıcanların ortasına iç malzeme konularak hazırlanmış yemek. | Matbaacılıkta her sayfayı çift sütun olarak düzenleme. )


- PATOLOJİ ile/||/<> HİSTOLOJİ

( Sayrılıkların nedenlerini ve etkilerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Dokuların mikroskobik yapısını inceleyen bilim dalı. )


- PATOLOJİ ile/ve/||/<> PARODİ


- PATRİK ile/||/<> PATRİCİ

( Ortodoks ve Doğu kiliselerinin başkanlarına verilen ad. İLE Eski Roma Uygarlığı'nda soylulara verilen ad. )


- PAUL EKMAN ve/||/<> LESLIE GREENBERG ve/||/<> RHONDA GOLDMAN


- PAY (AL[DIR]MAK) ile/ve/değil/||/<>/< İLİŞKİ/LEN[DİR]MEK


- PAY ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAK


- PAYDA ile/ve/||/<> PARÇA


- PAYE[Fars.] ile/ve/değil/||/<>/< PAY/ÜLEŞ/HAK/HİSSE/SEHİM

( Aşama, rütbe. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm. | Eşit bölüm. | Ticari bir işlemde zarar tehlikesine karşı ayrılan para, marj. | Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane aldığını gösteren sayı. | Katkı. )


- PAYLAŞIM ile/ve/||/<> İŞLEM ile/ve/||/<> ARŞİV

( Verilerin ve özellikle de e-postaların düzenlenmesinde gerekli olan, öncelikli ve işlevsel en üst üç bölüm/leme. )


- PAZAR/pazar ile/ve/değil/||/<> Pazar

( Ürünlerin satıldığı yer. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Haftanın son günü. )


- PAZAR ile/ve/||/<> ARKADIUS(AVRAD) PAZARI

( ... İLE/VE/||/<> Cerrahpaşa'da kurulurdu. )


- PAZAR ile/ve/değil/||/<>/> MEZAR

( Ana rahminden geldik pazara
Bir kefen aldık döndük mezara )

( image )


- PAZAR ile/ve/||/<> PANAYIR[Yun. < PAN AGHIOS]

( Haftalık ve/ya da belirli günlerde kurulan. İLE/VE/||/<> Yılda 1-2 kez kurulan/yapılan, sergi niteliği de taşıyan pazar. )


- PAZAR ile/||/<> SATAK

( ... İLE/||/<> Çarşı, pazar yerleri. )


- PAZU GÖSTERMEK" ile/değil/yerine/||/<>/>&lt;/&lt; GÖNLÜNÜN GENİŞLİĞİ


- PBH ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< PBH

( Polikistik Böbrek Hastalığı. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Pek Bilinmeyen Hastalık. )


- PDR ile/ve/||/<> RPD

( Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik. İLE/VE/||/<> Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık. )


- PEKİŞTİRME ile/ve/||/<> VURGU/ÜNLEM

( Bazı sözler, argolar ve küfürler, sözcüğün birebir anlamı/karşılığı için kullanılmaz. Daha çok pekiştirme sıfatı ya da vurgu, ünlem olarak kullanılır. )


- PELTEKLİKTE:
Z'LEŞTİRME ile/||/<> S'LEŞTİRME ile/||/<> C'LEŞTİRME ile/||/<> L'LEŞTİRME ile/||/<>

( Jale > Zale | Jilet > Zilet
İLE/||/<>
Paşa > Pasa | Kışlık > Kıslık | Şapka > Sapka
İLE/||/<>
Jandarma > Candarma | Jilet > Cilet
İLE/||/<>
Birader > Bilader | Berber > Belber | Merhem > Melhem | Terlik > Tellik )


- PEMDAS and/sometimes/||/<> BODMAS

( Parantheses > Exponents > Multiplication > Division > Addition > Subtraction AND/SOMETIMES/||/<> Brackets > Order > Division > Multiplication > Addition > Subtraction )

( Parantez > üstler > çarpma > bölme > toplama > çıkarma VE/BAZEN/||/<> Parantez > üstler > bölme > çarpma > toplama > çıkarma )


- PENCERE ile/ve/||/<> TEPE CAMI

( ... İLE/VE/||/<> Tavanda ya da tavana yakın yerde, tepeye yakın bulunan pencere. )


- PENGUEN DAYANIŞMASI ile/ve/||/<> LEYLEK DAYANIŞMASI


- PENİS ile/ve/||/<> DILAK/BIZIR[Ar. < BAZR]/KLİTORİS[Yun.]

( BAYZAR/BAZR[Ar.]: Rahmin başlangıcındaki et parçası, dilcik. )

( PREPUS: Penis ve klitorisin baş kısmını örten deri kıvrımı. )

( Klitorisin, Anlatılmayan Öyküsü )

( )

( )

( Kökeni/Etimolojisi: clitoris < Mateo Renaldo Colombo [İtal. anatomist][1516-1559] < kleítoris κλείτορις|EYun]: küçük kapalı yer < kleíō κλείω|EYun]: kapatmak, kapalı olmak, örtmek )

( )

( 4000 sinir ucu bulunmaktadır. İLE/VE/||/<> 8000 sinir ucu bulunmaktadır. )

( PENIS vs./and/||/<> CLITORIS )


- PEPTİD BAĞI ile/||/<> GLİKOZİD BAĞI

( İki yaşamsal/amino asit arasında oluşan bağ. İLE İki şeker birimi arasında oluşan bağ. )


- PERİDOT ile/||/<> AMETİST

( Zeytin yeşili renkte bir olivin türü. İLE/||/<> Mor renkte bir kuvars türü. )


- PERİDOT ile/||/<> SFEN

( Zeytin yeşili renkte bir olivin türü. İLE/||/<> Sarı-yeşil renkte ve yüksek dispersiyona sahip bir mineral. )


- PERİDOT ile/||/<> ZİRKON

( Zeytin yeşili renkte bir olivin türü. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir taş. )


- PERİFERİK ARTER ile/||/<> KORONER ARTER

( Bacaklardaki arterlerin daralması ile kan akışının sınırlanması. İLE/||/<> Kalbi besleyen arterlerin daralması ile kan akışının sınırlanması. )


- PERİŞAN OLMAK ile/ve/||/<> TELEF OLMAK


- PERİTONİT ile/||/<> APANDİSİT

( Karın zarı yangısı. İLE/||/<> Apandisin yangılanması. )


- PERU ve/||/<> MISIR

( )


- PERUZ HANIM ile/ve/||/<>/> NURHAN DAMCIOĞLU

( )


- PERVERENDE[Fars.] ile/ve/||/<>/> PERVERDE[PELVERDE değil!][Fars.] ile/ve/||/<>/> PERVERD/-PERVER[çoğ. PERVERÂN][Fars.]

( Yetiştirici, terbiye edici. | Besleyici, büyütücü. İLE/VE/||/<>/> Beslenmiş, büyütülmüş, yetiştirilmiş. | Üzüm şırasından yapılan bir çeşit tatlı. İLE/VE/||/<>/> "Besleyen/besleyici, büyüten, yetiştiren/yetiştirici, koruyan, terbiye eden" anlamlarıyla birleşik sözcükler yapar.[DEHÂ-PERVER: Dâhî yetiştiren. | FUKARÂ-PERVER: Yoksul besleyen.] )


- PES Ü DÎVÂR[Fars.] ile/ve/değil/||/<>/< PES Ü PERDE[Fars.]

( Duvarın arkası. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Perdenin arkası. )


- PES ile/ve/||/<>/> TİZ ile/ve/||/<>/> UYUM

( Hafif, yavaş sesle söylenen. | Yenilgiyi kabul ettiğini belirtmek için ya da birinin şaşkınlık veren davranışlarına karşılık olarak kullanılır. İLE/VE/||/<>/> İnce, keskin selen/sadâ. İLE/VE/||/<>/> ... )


- PESEND[Fars.] ile/ve/||/<> -PESEND[Fars.]

( Beğenme, seçme. | Bir çeşit iğne işi. | Esmerleşmiş/mat altın. | Mushaflarla yazmaların ilk sayfalarıyla sure ya da bahis başlarında boya ile perdâh edilerek altınla karışık yapılmış olan biçimler. İLE Beğenen, beğenmiş.[MÜŞKÜL-PESEND: Güç beğenir. | HOD-PESEND: Kendini beğenmiş.] )


- PEŞİNDE KOŞMAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> VAZGEÇMEK


- PEŞTAMAL[Fars.] ile/değil/||/<> KEŞAN


- PEYGAMBER ile/ve/||/<> AZİZ ile/ve/||/<> MESİH

( Dışarıdan. İLE/VE/||/<> Yüz yüze. İLE/VE/||/<> İçeriden. )


- PEYGAMBER ve/||/<>/> İLİM

( Peygamberler, yalnızca, ilmi, kalıt[miras] bırakır. )


- PEZEVENK[Erm.] ile/ve/||/<> GAVAT/KAVAT[Ar. < KAVVÂD]


- PHILONOUS ile/ve/||/<> HYLAS


- PHP'DE YORUM SİMGESİ:
// ile/ve/||/<>/> /* ... */

( Tek satır için. İLE/VE/||/<>/> Birkaç satır için. )


- Pİ[Π][3.14] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TAU[τ][6.28]

( Çemberin çevresini çapıyla ilişkilendirir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bir çemberin çevresini yarıçapıyla ilişkilendirir. [Tam çemberin radyan cinsinden açı ölçüsü olarak daha kullanışlıdır.] )


- PİDE ile/||/<> KAHİ

( ... İLE/||/<> Emekliye ayrılacak yeniçeri aşçıların kendine sermaye toplamak için yapıp dağıttığı bir tür pide. )


- PIERRE PAUL BROCA ile/ve/||/<> CARL VERNICKE


- PİLAV(/YEMEK) PİŞİRMEDE:
"DEMLENDİRME" ile/ve/||/<> "DİNLENDİRME"


- PİLONİDAL SİNÜS ile/ve/||/<> PİLONİDAL APSE

( Açıklamalarını okumak için burayı tıklayınız... )


- PİRAMİT ile/ve/||/<> YILDIZ


- PIRASA ile/||/<> GÖMÜ PIRASA

( ... İLE/||/<> Katmanları daha incedir. )


- PİSAGOR'CU SAYI ANLAYIŞI ile/ve/||/<> ORANSAL OLMAYAN SAYI

( "Antik Mısır’dan Günümüze Pisagor" yazısı için burayı tıklayınız... )


- PİŞİRMEDE:
ALEV ile/ve/||/<> ISI ile/ve/||/<> SÜRE

( Pişirilme amaç ve hedefine göre değişir ve iyi ayarlanması gerekir. )


- PİŞKİN/LİK ile/ve/||/<> YÜZSÜZ/LÜK


- PİŞMAN/LIK ile/ve/||/<>/> VİCDAN AZABI

( REGRET vs./and/||/<>/> REMORSE )


- PİŞMAN ile/ve/||/<> PERİŞAN

( Alan. İLE/VE/||/<> Almayan. )


- PİŞMANLIĞIN SONA ERMESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AYDINLANMA


- PİŞMANLIK:
YAPTIKLARIMIZDAN ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/> YAPMADIKLARIMIZDAN

( Zamanla geçer. İLE Çözümü yoktur. )


- PİŞMANLIK ile/ve/||/<> SON PİŞMANLIK

( Yarar getirir/getirebilir. İLE/VE/||/<> Yarar getirmez. )


- PİŞMİŞ ile/ve/<>/||/değil/yerine ÇİĞ


- PİST[Fr. < PISTE] ile/ve/||/<> KULVAR[Fr. < COULOIR]

( Gösteri yapmak, dans etmek vb. için düzenlenmiş, genellikle yuvarlak yer. | Bir havaalanında uçakların kalkıp inmesine, park yerlerine gidip gelmesine yarayan özel olarak hazırlanmış şerit. | Motorlu araçların yarışları ve koşular için özel olarak düzenlenmiş yer, yarışlık. İLE/VE/||/<> Yüzme ve atletizm yarışmalarında her yarışçıya ayrılan şerit. | İçinde bulunduğu ya da ilgili olduğu alan. )


- PİST[Fr.] ile/||/<>/> APRON[Fr.]

( Gösteri yapmak, dans etmek vb. için düzenlenmiş, genellikle yuvarlak yer. | Bir havaalanında uçakların kalkıp inmesine, park yerlerine gidip gelmesine yarayan özel olarak hazırlanmış şerit. | Motorlu araçların yarışları ve koşular için özel olarak düzenlenmiş yer, yarışlık. İLE Uçakların inip kalktığı pist. )


- PİYANO ve/||/<> FORTEPİYANO


- PİYELONEFRİT ile/||/<> SİSTİT

( Böbreklerin bakteriyel bulaşı. İLE/||/<> Mesanenin bakteriyel bulaşı. )


- PİYON ile/ve/değil/||/<>/> VEZİR

( )


- PLAN/LAR ile/ve/değil/||/<>/>/>< OLAN/LAR


- PLANCK:
SABİTİ/KALINLIĞI ile/ve/||/<> ZAMANI ile/ve/||/<> UZUNLUĞU ile/ve/||/<> SICAKLIĞI

( 10[üzeri]-43 İLE/VE/||/<> 1.38 x 10[üzeri]-43 İLE/VE/||/<> 4.13 x 10[üzeri]-35 İLE/VE/||/<> 10[üzeri]32 °C )

( Evren, sıfır saniyeden başlamaz. )


- PLATON ve/||/<> EUDOKSOS ve/||/<> ARISTOTELES ve/||/<> KALLIPPOS


- PLAZMA KİMYASI ile/||/<> GAZ PLAZMA KİMYASI

( Plazma durumundaki nesnelerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Gaz plazma durumundaki nesnelerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )


- PLUTON ile/ve/||/<> CHARON

( ... İLE/VE/||/<> Plüton'un en büyük uydusudur. Aynı zamanda, Plüton'a en yakın olan uydudur. Çapı, yaklaşık olarak Plüton'un yarıçapı kadardır. Yüzey sıcaklığı, yaklaşık olarak -220 ºC olan uydunun yüzeyi, metan ve donmuş buz nitrojen ile kaplıdır. Charon'un yüzeyinde, 7-8 kilometre kadar derinliğe sahip ve yaklaşık 1000 kilometre kadar uzanan kanyonlar olduğu gözlemlenmiştir. 2015 yılında, New Horizons uzay aracı, Charon'a 21 bin kilometre kadar yaklaşmıştır ve uydu hakkındı bazı önemli bilgiler toplamıştır. )


- POETİKA ile/ve/||/<>/> RETORİK ile/ve/||/<>/> DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> ANALİTİK

( Üretim/İntac. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... )


- POLİÇE[İt. < POLIZZA] ile/ve/||/<>/> KLOZ[Fr. < CLAUSE]

( Belirli bir sürenin sonunda belirli bir parayı kendi adına ya da bir başkasının emrine ödemesi için alacaklının borçluya yazdığı bildiri. | Sigorta senedi. İLE/VE/||/<>/> Sigorta poliçelerinde özel koşulları bildiren ek başlıklar. )


- POLİMER KİMYASI ile/||/<> ELASTOMER KİMYASI

( Polimerlerin yapısını ve özelliklerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Elastomerlerin yapısını ve özelliklerini inceleyen bilim dalı. )


- POLİMER KİMYASI ile/||/<> MAKROMOLEKÜLER KİMYA

( Polimerlerin yapısını ve özelliklerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Büyük moleküllerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )


- POLİMER KİMYASI ile/||/<> MONOMER KİMYASI

( Polimerlerin yapısını ve özelliklerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Monomerlerin yapısını ve özelliklerini inceleyen bilim dalı. )


- POLİMER[Fr. < POLYMERE] ile/ve/||/<>/> KOPOLİMERLEŞME ile/ve/||/<>/> KOPOLİMER[Fr. < COPOLYMERE]

( Tekrarlanan yapısal kümelerin oluşturduğu yüksek molekül ağırlıklı birleşikler. İLE/VE/||/<>/> Doymamış birleşikler karışımının büyük moleküller vererek polimerleşmesi. İLE/VE/||/<>/> Kopolimerleşme ile elde edilen nesne. )


- POLİPEPTİT ile/ve/||/<>/> PROTEİN

( Aminoasitlerin, zincir oluşturduğu yapı. İLE/VE/||/<>/> Polipeptitlerin, işlevsel duruma gelmiş olması. )


- POLİS[İng./Fr. POLICE < Yun. POLIS(ἡ πόλις)] ile/ve/||/<>/> KOMİSER[Fr. < COMMISSAIRE]["komser" değil!]

( ... İLE/VE/||/<>/> Güvenlik teşkilatının meslek aşamaları içinde yer alan, il, ilçe ya da bucaklarda bulundukları yerin emniyet ve asayişine ait işleri yöneten, üniformalı ya da sivil memur. | Hükûmet komiseri. | Saha komiseri. )


- POLİTİK ERDEMLER ile/ve/||/<> BİLGELİK[DİANOETİK] ERDEMLERİ

( Tedbir, itidal ve cesâret. İLE/VE/||/<> Adâlet, bilim ve aşk. )


- POLİTİKA ile/ve/||/<>/>/< JEOPOLİTİKA ile/ve/||/<>/>/< EKONOMİ

( ... İLE/VE/||/<>/>/< Coğrafya, ekonomi, nüfus vb.nin devletin ve yönetimi üzerindeki ülkeler arasındaki koşulları, değişkenleri ve etkisi. İLE/VE/||/<>/>/< ... )

( POLITICS vs./and/||/<>/>/< GEOPOLITICS vs./and/||/<>/>/< ECONOMICS )


- POLYBIUS ve/||/<> MONTESQUIEU

( Hiçbir şey insan kalbindeki vicdandan daha korkunç bir tanık ya da daha dehşet verici bir suçlayıcı olamaz. İLE " 'Önyargı' dediğimiz, bazı şeylerin bilinmemesi değil kişinin, kendini tanımamasıdır." )


- POMPA/LAMA ile/ve/||/<> KÖRÜK/LEME


- POP ile/ve/değil/yerine/||/<>/> POPÜLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KLASİK


- POP ile/ve/||/<>/> ROCK ile/ve/||/<>/> KLASİK ile/ve/||/<>/> JAZZ


- POTANSİYEL ENERJİ ile/ve/||/<> KİNETİK ENERJİ

( Yükseklik ya da konumdan kaynaklanan enerji. İLE/VE/||/<> Bir nesnenin deviminden kaynaklanan ve bundan dolayı sahip olduğu enerji. )


- POWER OF ATTORNEY ile/ve/||/<> GENERAL POWER OF ATTORNEY ile/ve/||/<> SPECIAL/EXCLUSIVE POWER OF ATTORNEY

( Vekâletnâme. İLE/VE/||/<> Genel vekâletnâme. İLE/VE/||/<> Özel vekâletnâme. )


- POZİTİF YÜK ile/ve/||/<>/>< NEGATİF YÜK

( Proton fazlalığına sahip. İLE/VE/||/<>/>< Elektron fazlalığına sahip. )


- PRENS[Fr./İng. < PRINCE] ile/||/<> GİRAY ile/||/<> ARŞİDÜK[Fr. < ARCHIDUC]/ARŞİDUKA ile/||/<> VOYVODA

( Hükümdar ailesinden olan erkeklere verilen unvan. | Bir prensliğin başında bulunan. | Bazı ülkelerde en yüksek "!soyluluk" unvanıydı. İLE/||/<> Kırım hanlarına ve han ailesinden olan prenslere verilen san. İLE/||/<> Avusturya - Macaristan prenslerine verilen unvan. İLE/||/<> Slav dillerinde kumandan ya da prens anlamına gelir. [Osmanlı'da, Eflak ve Boğdan'ı topraklarına katmadan önce bu ülkelerin kralları voyvoda adıyla anılmaktaydı. Osmanlı zamanında aynı terim, Eflak ve Boğdan vilâyetlerine Sultan tarafından tayin edilen valiler için kullanılmaya devam etti. Voyvodalar, Osmanlı'nın kadrolarında sancak beylerine eşit konumdaydı.][Anadolu ve Rumeli'deki resmî Hıristiyan yöneticilere de bu ad verilmiştir.] )


- PRİZ[Fr.] ile/ve/||/<>/< FİŞ

( Elektrik akımı almak için fişin sokulduğu yuva. İLE/VE/||/<>/< Prizden akım almaya yarayan araç. | Bir yapıtın hazırlanmasında kolaylık sağlamak ya da bir işe kılavuzluk etmek için yazılıp sınıflandırılan küçük kâğıt yapraklardan her biri. | Bir işi yaptırmak ya da gereken kaydın alındığını belirtmek için bir koçandan koparılmış kâğıtlardan her biri, makbuz. )

( )


- PROCEDURAL PROVISION and/||/> SUBSTANTIAL PROVISION

( Yönteme/usûle ilişkin kararlar/hükümler. VE/||/> Esasa ilişkin kararlar/hükümler. )


- PROFİLAKSİ ile/||/<> SAĞALTIM/TEDAVİ

( Sayrılığın önlenmesi için alınan önlemler. İLE/||/<> Var olan sayrılığın iyileştirilmesi için yapılan etkiler. )


- PROGNOSİS ile/||/<> TANI

( Sayrılığın olası seyri ve sonucu hakkında yapılan öngörü. İLE/||/<> Sayrılığın belirlenmesi ve adlandırılması işlemi. )


- PROKARYOT ile/||/<> ABC TAŞIMA DÜZENİ/ATP-BAĞLAYAN KASET[İNG. < ATP-BİNDİNG CASSETTE]

( ... İLE/||/<> Prokaryotlardaki üç taşıma düzeninden biri. Şeker ve aminoasit gibi organik moleküller ile sülfat, fosfat ve nadir metaller gibi inorganik nesnelerin göze içine alınımına yarar. )


- PROKOPE ile/ve/||/<>/> PROFECTUS ile/ve/||/<>/> PROGRESS

( Antik çağda. İLE/VE/||/<>/> Orta çağda. İLE/VE/||/<>/> Modern çağda. )


- PROSTAT BEZİ ile/||/<> TESTİS ile/||/<> VAZEKTOMİ/VASEKTOMİ

( Mesane tabanında olmak üzere sidik borusunu[üretra] kuşatan ve meni salgılayan eril üreme bezi.[Bu meni, erbezlerinde yapılan spermleri penise taşır. Yaşlılıkta prostatın iyi huylu olarak büyümesi, sık görülen bir durumdur ve mesanede sidik birikmesine neden olabilir. Yaşlılarda prostat kanseri de sık görülür. İki biçimde de sayrıya cerrahi girişim yararlı olur.] İLE/||/<> Hayvanda, sperm ve eril hormonları olan androjenleri üreten örgen.[İnsanda, testisler iki tanedir ve oval biçimindedir.[Penisin hemen arkasında ve anüsün önünde bulunan skrotal kesede bulunur.] İLE/||/<> Bir erilin spermini taşıyan tüpleri, gebeliği kalıcı olarak önlemek için kesmek ya da kapatmak amacıyla yapılan cerrahi işlem.[Genellikle lokal anestezi altında yapılır. İşlemin gerçekleşmesi yaklaşık olarak 15 dakika sürer.] )


- PROSTAT KANSERİ ile/||/<> TESTİS KANSERİ

( Prostat bezinde kanser gözelerinin büyümesi. İLE/||/<> Testislerde kanser gözelerinin büyümesi. )


- PROSTATİT ile/||/<> PROSTAT KANSERİ

( Prostat bezinin yangılanması. İLE/||/<> Prostat bezinde olağandışı göze büyümesi ile ilişkili bir kanser türü. )


- PROTEİN ile/ve/||/<>/> DNaz PROTEİN(DORNAZ ALFA) / rhDNaz[REKOMBİNANT DEOKSİRİBONÜKLEAZ I]

( ... İLE/VE/||/<>/> Dornaz alfa, DNA'yı seçici olarak klivaj eden bir enzim olan rekombinant insan deoksiribonükleaz I'nın oldukça saf bir çözeltisidir.[Kistik fibroz hastalarının balgam / mukusunda bulunan DNA'yı hidrolize eder, akciğerlerdeki viskoziteyi azaltır ve salgıların daha iyi temizlenmesini sağlar.] )


- PROTEİN ile/ve/||/<> S PROTEİN


- PROTON ile/ve/||/<>/>< ELEKTRON

( Pozitif yüklü parçacık. İLE/VE/||/>< Negatif yüklü parçacık. )


- PSİKANALİZ:
KLASİK ile/ve/||/<> İLİŞKİSEL


- PSİKANALİZDE:
DAVID RAPAPORT ile/ve/||/<> MERTON GILL


- PSİKİYATRİ'DE:
FRANSIZ EKOLÜ ile/ve/||/<>/> ALMAN EKOLÜ



(8/8)




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 175 kez incelenmiş/okunmuştur.