
Toplum için geçerli olan
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 8.467 başlık/FaRk ile birlikte,
8.461 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(13/35)
- FEODAL/İZM değil/yerine/= DEREBEYCİ/LİK
- FEODALİZM ile/ve/||/<>/> FEDERALİZM
- FERÂGAT AHLÂKI ile/ve/değil/yerine ANNELİK AHLÂKI
( [not] MORALS OF ABNEGATION vs./and/but MORALS OF MOTHER
MORALS OF MOTHER instead of MORALS OF ABNEGATION )
- FERÂGAT AHLÂKI > AŞK AHLÂKI
- FERAH ile REFAH
- FERAHLATMA ve/<> KOLAY(LIK)(ÂSÂN[Fars.])
- FERÂSET[< FERES] ile/ve/||/<>/> SALÂT
( 1. ile/ve/||/<>/> 2. )
- FERÎK[Ar.] ile FERÎK[Ar.]
( Askerî kolordu komutanı, korgeneral[birinci ferîk], tümgeneral[ikinci ferîk]. | İnsan topluluğu, cemâat. İLE Buğday tanesinin olgunu, öğütülecek duruma gelmişi. )
- FERMAN ile/ve FETVÂ
- FESTİVAL[İng.] değil/değil/yerine/= ŞENLİK/ŞÖLEN
- FESTİVAL ile/değil TURNUVA
- FETİH ile İSTİLÂ
( Ruhun kalbe sahip olması. İLE Nefsin kalbe sahip olması. )
- FİİL EHLİYETİ/CAPACITY TO ACT[İng.] değil/yerine/= AYIRT ETME GÜCÜ/EDİM UZLUĞU
- FİİL ile/ve İNFİAL
- FIKIHTA:
TEMİZLİK ve/||/<>/> MİRAS
( İlk konu/alan. VE/||/<>/> Son konu/alan. )
- FİKİR ...:
"TEATRİSİ" değil TEATİSİ
- FİKİR değil/yerine/= DÜŞÜNCE
- FİLLER ve/||/<>/> ÇİMENLER
( Tepinir. VE/||/<>/> Ezilir. )
- FIRAK[< FIRKA] ile FİRKAT[Ar.] ile FIRKA[Ar. çoğ. FIRAK]
- FIRÂK[Ar. < FIRKA] ile FİRÂK[Ar.]
( Tümenler, alaylar, bölükler. | Partiler. | Cennetler, takımlar, kalabalıklar, ehl-i sünnet ve cemaatten ayrılan mezhepler. İLE Ayrılık, ayrılma. | Hüzün, keder, sıkıntı. )
- FIRSAT ile/ve/<> CESÂRET
- [ne yazık ki]
!FIRSATÇILAR ile/ve !KONFORCULAR
- FÎ-SEBÎL-İLLÂH
( KARŞILIK BEKLEMEKSİZİN | ALLAH YOLUNDA )
- FİŞLE(N)ME ile/değil/yerine/||/<>/< İŞLE(N)ME
- FİTNE[Ar.] değil/yerine/= KARGAŞA
- FİTNE ile/ve/=/||/<> ZAAF
- DOĞA/FITRAT ve/<> İLKELİLİK
- FİTRE ile/ve/||/<> FİDYE
- FİTRE ile/ve SADAKA
( Ramazan ayı boyunca. [Bayram namazına kadar] İLE/VE Ramazan ayı dışında. )
( ... İLE/VE Tüm nesne/bitki/hayvan ve hizmetler. )
- FİYASKO[İt. FIASCO < Cerm.] ile/ve SKANDAL[Fr. < SCANDALE]
( Bir girişimde, gülünç ve başarısız sonuç. İLE/VE Ayıp sayılacak bir durumun çıkaracağı gürültü. | Büyük yankı uyandıran, utanç verici ya da küçük düşürücü olay. )
( Böyle kuşun, böyle kuyruğu olur. )
( FIASCO vs./and SCANDAL )
- FİZİK ANTROPOLOJİ ile/ve SOSYAL ANTROPOLOJİ ile/ve PALEO ANTROPOLOJİ
( Fizik antropoloji, biyoloji ve tarihin; sosyal antropoloji ise tarih ve sosyolojinin kesiştiği/buluştuğu alan. )
- FİZİKSEL İŞ YAPMAK ile HİZMET ETMEK
- YAKINLIK:
FİZİKSEL ile/ve/||/<> UYGULAYIMSAL ile/ve/||/<> DUYGUSAL ile/ve/||/<> EŞEYSEL
- FOBİ ile/değil/yerine/>< HOBİ
- FOLKLOR ile GELENEK
- FOLKLOR[Fr. < FOLKLORE]/HALKİYAT[Ar.] değil/yerine/= TUYBİLİM/HALKBİLİM
- FORMAL/FORMEL[İng./Fr.] >< (INFORMAL/INFORMEL) değil/yerine/= BİÇİMSEL (OLAN) (>< OLMAYAN)
- FORMASYON[Fr., İng.] değil/yerine/= YETİŞİM
- FORUM[Lat.] değil/yerine/= TOPLU TARTIŞI/TARTIŞMA
- FOTOĞRAF ile BÜYÜK FOTOĞRAF
- FOTOĞRAFIN:
ÖZNEL(L)EŞTİR(İL)MESİ ile/ve/||/<>/> NESNELEŞTİR(İL)MESİ
- FRAJİL[İng./Fr. FRAGILE] değil/yerine/= KIRILGAN
- FREN YAPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> HIZ KESMEK
- FRENK ile/||/<> FRENK
( Osmanlılar'ın Avrupa'lılara, özellikle de Fransızlar'a verdiği ad. İLE/||/<> Anglosakson, Cermen ya da Latin ırklarının birinden olan kişi. )
- GAİP/GAİB değil/yerine/= GÖRÜNMEZ
- GAKGOŞ[Elazığ'da]["GAKKOŞ" değil!] ile/||/<> KARDEŞ/AĞABEY
- GALEYANA GE(TİRİ)LMEK ile/ve/||/<> OYUNA GE(TİRİ)LMEK
- GALİP ile EGEMEN
- GARÂBET[Ar.] ile KARABET
( Yadırganacak yönü olma, gariplik, tuhaflık. | Ne demek olduğu herkesçe anlışılmayacak sözcük ve tâbirlerin söz arasında kullanılması. İLE Yakınlık. | Hısımlık. )
- GARANTİCİ/LİK ile/ve/değil/||/< KORKAK/LIK
( Doğru yolu görüp de gitmemek, korkaklıktır. )
- GARÎB ve/<> KARÎB
( Garib olan, karîb olur. )
- GARİP[Ar.] değil/yerine/= ELGİN
- GARİP ile/ve/||/<> ESİR ile/ve/||/<> ÂŞIK
( Kolay kolay sağaltılamayacak olanlar... )
- GARİP/GARİBAN[Ar.] değil/yerine/= KİMSESİZ
- GARİPSEMEK ile YADIRGAMAK
( TO FIND STRANGE vs. TO REGARD AS A STRANGER )
- GASP değil/yerine/>< FERÂGAT
- GASTE/GAZTE değil GAZETE
- GAYRÎ ile/değil/yerine DAHİLÎ
- GAYRİSAFİ MİLLİ HÂSILA değil/yerine/= KESİNTİSİZ ULUSAL GELİR
- GAYÛR[< GAYRET] değil/yerine/= GAYRETLİ, ÇOK ÇALIŞKAN | DAYANIKLI [GAYYÛR değil!]
- GAZ ve/<> KABIZLIK/İNKIBAZ
- GAZETE OKUMAK ile/ve/<>/||/değil/yerine KİTAP OKUMAK
- CERİDE[Ar.]/GAZETE[İt. < GAZZETTA] değil/yerine/= ÇAĞIM/ÇAVBET
- GAZETE ile/ve/||/<> RESMÎ GAZETE
- GAZETECİ ile/ve FOTOĞRAFÇI
- GAZETECİ/LİK ile/ve/değil/||/<> YAZAR/LIK
- GÂZİ ile GÂZİ ile GAZÎ
( Savaştan, sağlam ya da (az/çok) yaralı çıkan. İLE Mustafa Kemal ATATÜRK İLE "Gezi" için gaz yiyen. )
- GEÇ!:
EMİR VERMEK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< DÜŞÜNCESİNİ/İSTEĞİNİ DÜMDÜZ SÖYLEMEK
( Bazı/çoğu (bilgisiz/görgüsüz) kişi/ler, bazen/çoğunlukla kendini, herkesin/herşeyin merkezinde "görenler"/zannedenler, başkalarına söylediklerini, emir olarak değil zihninde ne varsa, hiçbir dilbilgisine sahip olmadan ya da uymadan, kabalıkla söyler. Bunu görür görmez, anladığımız anda, üstlerine fazla gitmemek ve bunları karıştırmamak gerekir. [Bazen de hadlerini bildirmek gerekiyorsa bildirilebilir tabii.] )
- GEÇ EVLENMEK ile/değil/yerine/>< GENÇ EVLENMEK
- GEÇ GELEN/KALAN "ADÂLET" ile/değil/>< ADÂLET
( Geç gelen "adâlet", adâlet değildir! )
- GEÇ ile/ve GÜÇ
[BİR ŞEYİN:
GEÇ OLMASI ile/ve GÜÇ OLMASI/OLMAMASI]
( Olsun. İLE/VE Olmasın! )
- GEÇERLİLİK ve/||/<> TUTARLILIK ve/||/<> TARİHSELLİK
- [ne yazık ki]
(")GECİKEN/GECİKMİŞ ADÂLET(") =/||/> ADÂLETSİZLİK
- GECİKME ile/ve/<> "FİJİ ZAMANI"
( ... İLE/VE/<> Fiji'lilerin randevuya geç kaldıklarındaki mazeretleri ve sözleri. )
- GECİKTİRME ile/ve/değil/yerine/<> ÖTELEME
- GEÇİLEMEZ ile/ve/değil/||/<>/< GEÇİŞTİRİLEMEZ
- GEÇİMSİZ/LİK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< SEVGİSİZ/LİK
- GEÇİRMEK ile/ve/değil/||/<>/< ULAŞTIRMAK
- GEÇİŞ ile/ve/||/<> SÜREKLİLİK
- GEÇİŞKEN/LİK ile/ve/||/<> İLİŞKİLİ/LİK
- GEÇİŞLİ ile/>< GEÇİŞSİZ
( TRANSITIVE vs./>< INTRANSITIVE )
- GEÇMİŞ İNANÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GEÇMİŞİN KOŞULLARI
- GEÇMİŞ ile/ve/değil/||/<> GELENEK
- GEÇMİŞE DÖNME İSTEĞİ ile/değil/yerine GEÇMİŞLE İLİŞKİ KURMAK
- GEÇMİŞE SAPLANIP KALMAK değil/yerine/>< GEÇMİŞİ DE DİKKATE ALMAK
- GEÇMİŞİ:
AYDINLATMAK ile/ve/||/<>/> ANLAMAK
( Tarih uzmanlarınca. İLE/VE/||/<>/> Her bir kişi, düşünür ve felsefe uzmanlarınca. )
- GEÇMİŞİN KÖLESİ OLMAK değil/yerine/>< GELECEĞİN MİMARI OLMAK
- GEÇMİŞTEN GELEN ile GEÇMİŞTEN KALAN
- GEĞİRMEK ile/ve OSURMAK
( Kültürlere göre ikisi de çok büyük ayıp/yanlış/hata olarak da, sıradan bir durum olarak da algılanabilmekte/değerlendirilebilmektedir. )
( Bazı kültürlerde, yemek sırasında yellenme bile sıradan bir durum olarak karşılanabilmektedir. )
( FLATUS VOCES )
( Üstten. İLE/VE Alltan. )
( Ağızdan. İLE/VE Anüsten. )
( TECEŞŞÜ', TEFTÎH[< FETH | çoğ. TEFTÎHÂT] ile/ve ZARTA )
( ÂRÛG, ÂCÜL ile/ve ... )
( TO BELCH, BURP, ERUCTATION vs./and TO FART )
- GEL DENİLEN YERE GİTMEYE AR EYLEME; GELME DENİLEN YERE GİDİP YERİNİ DAR EYLEME ile MİSAFİR UMDUĞUNU DEĞİL, BULDUĞUNU YER
- GELECEĞE (BİR/KAÇ) ÇOCUK BIRAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇOCUK(LAR)A GELECEK BIRAKMAK
- GELECEĞİ "TAHMİN ETMEK" değil/yerine GELECEĞİ YARATMAK
- GELECEKTEN ÜMİDİ/Nİ KESMEK ile/ve/değil/<> YAPACAKLARINDAN VAZGEÇMEK
- GELEN-GEÇEN
- GELEN ile/ve/||/<> GEÇEN
- GELENEK:
DÜZ değil KIRILMALI
- GELENEK-GÖRENEK
- GELENEK-GÖRENEKLER [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- GELENEK ile/ve/değil/<> ÇOĞUNLUK
- GELENEK ile/ve DİZGE
( TRADITION vs./and SYSTEM )
- GELENEK ve/> GELECEK
( TRADITION and/> FUTURE )
- GELENEK ile/ve GELENEKÇİ GELENEK
( TRADITION vs./and TRADITIONAL TRADITION )
- GELENEK ile/ve/<> GEREKLİLİK
( TRADITION vs./and/<> NECESSITY )
- GELENEK ile/ve/değil/<> GÖRENEK
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Bir şeyi, eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı. )
- GELENEK ile/ve/<> MODERNİTE
- GELENEKÇİLİK ile/değil/yerine/>< GELENEK
( Yaşayanların, ölmüş durumudur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ölmüşlerin, yaşayan durumudur. )
- [ne yazık ki]
GELENEKSEL KİŞİ ile MODERN KİŞİ
( Ebeveynlerine tapar. İLE Çocuklarına tapar. )
- GELENEKSEL MİTOLOJİ ile/ve DİNSEL MİTOLOJİ
- GELENEKSEL ile/ve/değil/yerine/||/<> KAVRAMSAL
- GELENEKSELLEŞME/GELENEKSELLİK ile/ve/||/<>/< KURUMSALLAŞMA/KURUMSALLIK
- GELENEKTE:
İNŞÂ ile/ve/ya da İMHÂ
- GELENEKTE:
SÜREKLİLİK ile/ve/<> TUTARLILIK
( CONTINUITY vs./and/<> CONSISTENCE :IN TRADITION )
- GELEN-GİDEN
- GELİN/KELİN[dvnlgttrk] ve/<> DAMAT/GÜVEY
( İ'SÂR[Ar.]: Gelin olma çağına gelme. )
( ARÛS ve/<> ARÎS )
( BEYÛ/BEYÛG ve/<> ARÎS )
( BRIDE and/<> GROOM )
- GELİN ile EĞRETİ GELİN
- GELİN ile/değil KUMA
- [ne yazık ki]
GELİR ADÂLETSİZLİĞİ ile/ve/||/<>/> "SERVET" ADÂLETSİZLİĞİ
- GELİRİNİ KULLANMA/TÜKETME:
YAŞAMAK ÜZERE ve/||/<>/> HAYIR İŞLEMEK ÜZERE ve/||/<>/> "HAYIR!" DİYEBİLMEK ÜZERE
- GELİŞİGÜZEL ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< KENDİNCE
- GELİŞİM VE DEĞİŞİM İÇİN:
ZORUNLULUK ile/ve/||/<> YOKLUK
- GELİŞİM ve/||/<> ARINMA ve/||/<> YOZLAŞMAMA
- GELİŞİM ile/ve/||/<> GELİŞMEK
( DEVELOPMENT vs./and/||/<> EVOLVE )
- GELİŞİM ile/ve/||/<>/> OLGUNLAŞMA
- GELİŞİM ile/ve/||/<>/> UYGARLIK
- GELİŞİM ve/||/<>/>/< UYGULAMA
- GELİŞİM/DEĞİŞİM:
YUKARIDAN, AŞAĞI ile/ve/değil/yerine/||/<> İÇTEN, DIŞA
(
)
- GELİŞMİŞ ÜLKE:
YOKSULLARIN BİLE ARABAYA BİNDİĞİ ÜLKE
değil/yerine/><
VARSILLARIN BİLE OTOBÜSE BİNDİĞİ ÜLKE
- GELİŞMİŞLİĞİN, OLGUNLUĞUN/KEMÂLÂTIN SONU:
YALINLIK ve/||/<> SÜKÛT
- GELİŞ(TİR)MEK ile/ve/değil/yerine/||/<> İYİLEŞ(TİR)MEK
- [ne yazık ki]
GEMİNİN BATMASI ile/ve/değil/||/<>/> SULARIN ÇEKİLMESİ
( Her zaman gemiler batmaz. Bu kez sular çekildi. )
- GEN ve/||/<>/> HAPLOGRUP ve/||/<>/> Y SOYAKTARANI
- GENÇKEN ÇABALA!:
"PARA/ÇIKAR KAZANMAK" İÇİN değil/yerine ÖĞRENMEK İÇİN
( WHEN YOU ARE YOUNG: [not] TO EARN but WORK TO LEARN
WORK TO LEARN instead of TO EARN :WHEN YOU ARE YOUNG )
- GENEL AF ile/ve/değil KISMÎ GENEL AF
- GENEL İDARE değil/yerine/= GENEL YÖNETİM
- GENEL [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- GENEL ile GELENEKSEL
( GENERAL vs. TRADITIONAL )
- GENEL ile ÖZEL
( GENERAL vs. REAL )
- GENEL ile/ve/<> ÖZEL
( Beyan. İLE/VE/<> Örnek. )
( Zıtlar vardır fakat zıtlık yoktur. )
( Hastalık "yoktur", hasta vardır. )
( Bazen ve/ya da bazı durumlarda/koşullarda, bir ilke için "herkesten", bazen de bir kişi/insan için tüm ilkeler("imiz")den vazgeçebilmeliyizdir/vazgeçmeliyizdir! )
- GENELGE ile/ve/||/<>/> YÖNERGE
( Bağlayıcılığı vardır. İLE/VE/||/<>/> Bağlayıcılığı yoktur. )
- GENELLEME ile/ve/> AYRIMCILIK
- [ne yazık ki]
GENELLEME ve/||/<>/< BİLGİSİZLİK
- [ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/||/<>/< "İDDİA"
( [ne yazık ki] Ne kadar çok "genelleme" yapı(lı)yorsa, o kadar çok iddia edilir/eder. )
- [ne yazık ki]:
"GENELLEME" ile/ve/||/<>/> "YARGILAMA"
- GENELLEME ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YORUM
- GENERK/DEVLET[Ar.] ile/ve/değil/||/<>/< ULUS/MİLLET[Ar.]
- GENETİK ile/değil GELENEKSEL
- [ne yazık ki]
!GENOSİT[İng./Fr. < GENOCIDE] değil/yerine/= SOYKIRIM
- GEOMETRİK ADÂLET ile/ve/||/<>/> ARİTMETİK ADÂLET
- GERÇEK KİŞİ:
[ya] KAÇAR ile/ve/||/<> "ZARAR VERİR"
- GERÇEK KİŞİ/LİK ile TÜZEL KİŞİ/LİK
- GERÇEK YAŞAM ile/ve/<> SİNEMA
( Gerçek yaşamda, taklit ederiz. İLE/VE/<> Sinemada, gerçek oluruz. )
- GERÇEKÇİ YAKLAŞIM ile/ve/||/<> AKLÎ GÖRÜ
- GERÇEKLEŞTİREBİLECEKLERİMİZ/ÖĞÜTLEYEBİLECEKLERİMİZ:
BAŞARILI "OLUP/OLMAMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MUTLU OLMAK
- GERÇEKLEŞ(TİR)MEK ile/ve/<> KAZANIM
- GERÇEKLİK:
AKIL SAYESİNDE/ARACILIĞIYLA ve/||/<> AKILDA
- GERÇEKLİK ile/ve/değil/||/<>/< GEREKSİNİM
- GERÇEKLİK ile/ve (TOPLUMSAL) UZLAŞIM
( REALITY vs./and [SOCIAL] COMPROMISE )
- GERÇEKLİK/HAKİKAT:
ÇÜRÜTEMEDİĞİMİZ ve/||/<> TÜKETEMEDİĞİMİZ
- (GERÇEKTEN) İSTEMEK ve/+/||/<>/> EMEK ve/+/||/<>/> YEMEK
- GERDEK/GİRDEK[Fars.]/ZİFÂF, ARÎS[Ar.]/EVANGADİ[Etiyopya'da] ile/ve/> TÜM GÜN VE GECELER
( TAHCÎL[Ar. < HACLE]: Gerdeğe sokma. | HACLE: Gelin odası. )
- GEREK GÖRMEMEK ile/ve/<> YEĞLEMEMEK/TERCİH ETMEMEK
- GEREK KOŞUL/NEDEN ile/ve/||/<> YETER KOŞUL/NEDEN
- GEREK YOK ile/ve DEĞMEZ
- GEREKÇE ile/ve DAYANAK/ÇA
( REASON vs./and SUPPORT/BASE )
- GEREKLERİNİ YAP(A)MADIYSAN:
HESAP SORMA! ve SIZLANMA!
- GEREKSİNİM ve/||/<>/> DİLE GETİRMEK
( Gereksinimi olduğu halde dile getirmeyen, dilsiz kalsa daha iyidir. )
- GEREKSİNİM ile/ve/değil/||/<>/< TAMAMLAYICI/LIK
- GEREKSİNİM ile/ve/> UYGARLIK
( Gereksinim, uygarlığın dinamosudur. )
( NEED vs./and/> CIVILIZATION )
- GEREKSİNİMLER ve İLİŞKİLER SIRADÜZENİ:
DİRİMSEL ve/||/<>/> BİLİŞSEL ve/||/<>/> DAVRANIŞSAL
- GEREKSİNİMLER [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- GEREKSİNİMLER ile/ve/||/<> DEĞERLER ile/ve/||/<> ANLAMLAR
- GEREKSİNİM/LER/İMİZ ve/<>/>< DEĞER/LER/İMİZ
- GEREKSİZ ELEŞTİRİ ile/ve/değil/||/<>/< GİZLİ HAYRAN/LIK
- GEREKSİZ [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]
- GEREKSİZ [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]
- GEREKSİZ/YERSİZ/ANLAMSIZ "TEPKİ VERMEK" ile/ve/değil/yerine HAREKETE GEÇMEK
( Sadece aptallar, gereksiz/yersiz/anlamsız "tepki verir". )
- GEREKTİĞİ KADAR DÜŞÜNMEK/KONUŞMAK/YAPMAK ile/ve DEĞERİ/DEĞDİĞİ KADAR DÜŞÜNMEK/KONUŞMAK/YAPMAK
- GEREKTİĞİNDE ile/ve YERİ GELDİĞİNDE
- GERGİN/LİK ile/ve/değil ŞİŞKİN/LİK
- GERİ ADIM ATMAK ile/değil/yerine GEREKEN ADIM(LAR)I ATMAK
- GERİ KALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> UZAK KALMAK
- GERİCİLİK ile/değil DİRENÇ
- GERİCİLİK ile/değil/yerine GELENEKÇİLİK
- GERİDE BIRAKTIKLARIMIZ ile/ve/||/<> ELİMİZİN ALTINDAKİLER ile/ve/||/<> ULAŞAMADIKLARIMIZ
( Özlüyoruz. İLE/VE/||/<> Sıkılıyoruz. İLE/VE/||/<> Tutuluyoruz. )
- GERİLERİN İLERİSİNDE OLMAK ile/ve/||/<> İLERİLERİN GERİSİNDE OLMAK
- GERİLİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DENGE
- GERİLİM ile/ve/değil/yerine SALINIM
- GERİLİMDE:
GERİLEME ile/değil/yerine İLERLEME
- GERİLME ile GERİNME
( TENSION vs. STRECH )
- GERİLME ile ŞİŞME
- GERİSİ GELİR ile/ve/||/<> SONU GELMEZ
- GETTO[İbr.] ile VAROŞ[Macarca]
( Bir kentin kendiliğinden herhangi bir azınlık kümesince yerleşilen bölümü. | Yahudi'lerin gönüllü olarak ya da zorlanarak yerleştikleri kent dışındaki yer. [Adını/yerleşikliğini, Venedik'teki baruthaneden alır.] İLE Kent ya da kasabada dış mahalle. )
- GEVEZE/YANŞAK ile ÇAÇARON[< İt.]
( ... İLE Karşısındakini susturacak biçimde ve çok konuşan, çenesi güçlü, geveze. )
- GEVŞEK ile LAÇKA[İt.]
( ... İLE Gemi halatının, gevşetilip boşa bırakılması. | Gevşemiş, verimsiz duruma gelmiş, düzeni bozulmuş. )
- GEVŞEK/LİK ile/ve/||/<> ESNEK/LİK
- GİDERİLEMEZ/LİK ile/ve/<> VAROLUŞU REDDEDİLEMEZ/LİK
- GİDERİNİ, GELİRİNE GÖRE AYARLAMAK/DÜŞÜREBİLMEK ile/ve/||/<>/> GELİRİNİ, GİDERİNE GÖRE AYARLAMAK/YÜKSELTEBİLMEK
- GİDERME ile/ve/değil/||/<>/< HAFİFLETME
- GINAÎ ile İZÂFÎ
- GİRDİ ile/ve/||/<>/> ETKEN
- GİRDİ ile/ve/||/<>/> KAZANIM
- GİRDİLER DÖRTLÜSÜ ile/ve/<> YAŞAM DÖRTLÜSÜ ile/ve/<> UYUM DÖRTLÜSÜ ile/ve/<> DEĞERLER DÖRTLÜSÜ
( Sayın Gökçen ADAR'ın, "Yaşamla Flört" adlı kitabını okumanızı salık veririz. )
( Olumlu/Pozitif | Olumsuz/Negatif | Nötr | X [Belirsiz, merak uyandıran]. İLE/VE/<>
İş | Sosyal | Aile | Özel. İLE/VE/<>
Beklenti | Ortam | Olanak | Zaman. İLE/VE/<>
Vizyon | Misyon | Nosyon | Gusto[Zevk ve heyecan niteliği, estetik değerler]. )
( INPUT QUARTET vs./and/<> LIFE QUARTET vs./and/<> HARMONY QUARTET vs./and/<> VALUES QUARTET
Positive | Negative | Neuter | X [Indefinite]. WITH/AND/<>
Business | Social | Family | Private. WITH/AND/<>
Expectation | Environment/Ambience | Possibility | Time. WITH/AND/<>
Vision | Mission | Notion | Gusto. )
- GİRİŞİMCİ ile/ve/değil/||/< "SUÇLU"
- GİRİŞİM/KALKIŞMA ve/<>/> BOZGUN
- GİRİTLİLER ile/ve FENİKELİLER
- GİYİNMEK ile/ve KUŞANMAK
- GİZLEMEK ile/ve/değil (AÇMAYA/PAYLAŞMAYA) GEREK GÖRMEMEK
( [not] TO HIDE vs./and/but NOT TO SEE NECESSITY (TO OPEN/SHARE) )
- GİZLEMEK ile/ve/değil PAYLAŞMAMAK
( [not] TO HIDE vs./and/but NOT TO SHARE )
- GİZLİ EVSİZLER ile GEÇİCİ EVSİZLER ile SÜREKLİ EVSİZLER
( Evsiz kalabilme olasılığı yüksek olan ve zaman zaman evsiz kalan kişiler.[Yoksulluk sınırının altında yaşarlar ve sürekli olarak evsiz kalma olasılığıyla karşı karşıyadır.] İLE Evsizlik süresi çok uzun olmayan evsiz kişiler. [Kendilerini, evsizlerden farklı olarak toplumun bir parçası olarak tanımlar. Kaygı, depresyon belirtileri, alkol ve madde kullanımı görülebilir. Evlerini, işlerini ve toplumsal konumlarını tekrar kazanmak için çaba gösterir.] İLE Uzun süre boyunca evsiz olan kişiler. [Sokak ve parklarda yaşamayı, olağan olarak görür ve açıkça evsiz olarak tanımlanır. Öteki kişilerle iletişimlerinde çok kuşkucudur.] )
- GİZLİ/LİK ile/ve/değil/<> GÖRÜLMESİ/DUYULMASI/BİLİNMESİ İSTENİLMEYEN
- GÖBEKLİTEPE ve/||/<> ANU ve/||/<> MARDUK
- GÖÇ TERİMLERİ ile/ve/||/<> İLTİCA TERİMLERİ
- GÖÇ ile GÖÇÜM
( ... İLE Bazı kimyasal maddelerin ya da ışık, ısı, elektrik gibi güçlerin etkisiyle protoplazmanın, yanaşma ya da uzaklaşma biçiminde olan yer değiştirmesi. )
( ... avec TAKSİ )
- GÖÇEBE ile GÖÇMEN
- GÖÇEBE ile HORDA
( ... İLE Göçebe ve ilkel olarak yaşayan, yağmacı ve sataşkan topluluk. )
- GÖÇMEN ile SIĞINMACI
- GÖÇMENLİKTE:
[TÜRKİYE]
GÖÇ ALAN/VARIŞ ile/ve/||/<> GÖÇ VEREN/KAYNAK ile/ve/||/<> GEÇİŞ/TRANSİT
- GÖKTEN DÜŞEN ile GÖNÜLDEN DÜŞEN
( Parçası bulunur. İLE Parçası bulunmaz. )
- GÖKYÜZÜ [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- GÖL OLMAYA ÇALIŞALIM!
( Yaşlı bir usta, çırağının sürekli herşeyden şikâyet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderir.
Yaşamındaki herşeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyler.
Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başlar.
"Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "acı" diye yanıt verdi.
Usta, kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce, az ilerideki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu:
- "Tadı nasıl?"
- "Ferahlatıcı" diye yanıt verir genç çırak.
- "Tuzun tadını aldın mı?" diye sordu yaşlı adam.
- "Hayır" diye yanıtlar çırağı.
Bunun üzerine, yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturur ve şöyle der:
- "Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey, ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir.
Onun için sen de artık bardak olmayı bırak,
Göl olmaya çalış!" )
- GÖLGENDE DİNLENEN değil/yerine GÖNLÜNDE DİNLENEN
- GÖMMEK değil/yerine/>< GÖRMEK
- GÖNDER ile/||/<> GÖNDERE
( Bayrak direği. İLE/||/<> Küçük mızrak. )
- GÖNDERME ile/yerine UĞURLAMA
- GÖNDERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YÖNLENDİRMEK
- GÖNLÜMÜZÜN, ... ve/||/<>/< GÖNLÜMÜZDEN ...
( Perişan olmasını istemiyorsak. VE/||/<>/< Perişan olanları çıkarmamak. )
- GÖNÜL HIRSIZ(LIĞ)I ile/ve/||/<> AÇIK KAPI ARSIZ(LIĞ)I
- GÖNÜL KOYMAK ile/değil/yerine/||/<>/< MESAFE KOYMAK
- GÖNÜL YAPMAK ve/||/<> RIZÂ DEVŞİRMEK
- GÖNÜL ile/ve/||/<>/> GÖRÜNMEYEN GÖNÜL
( Kişi/nin. İLE/VE/||/<>/> Toplum/un. )
- [ne yazık ki]
"GÖNÜL KIRMAK/GÖNÜLDEN ÇIKMAK"
değil/yerine/><
"GÖNÜLE GİRMEK/GÖNÜL ALMAK"
( [ne yazık ki] Zihindeki (tek ya da çoğul) olumsuz ve ölümlü kayıtlarla. DEĞİL/YERİNE/>< Zihindeki (tek) olumlu ve ölümsüz kayıtla. )
( Kişi, "nasıl" ise gireceği/çıkacağı gönül de öyledir. )
- GÖNÜLLÜ ile/ve/||/<>/> BAĞIŞÇI
- GÖNÜLLÜ ile/ve/||/<> GÖNÜLVEREN
- GÖNÜLLÜ ile/ve/değil/<> KATILIMCI
- GÖNÜLLÜLÜK:
ÜCRETSİZ YAPILAN İŞ/LER değil KARŞILIKSIZ GELİŞİM
- GÖNÜLLÜ/LÜK ile/ve/||/<> ADANMIŞ/LIK
- GÖNÜLLÜLÜK ile/ve/||/<> NEŞE
- GÖNÜLLÜLÜK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SORUMLULUK ALMAK
- GÖRDÜĞÜM KADARIYLA ile/ve/||/<> BÜYÜK/AZ OLASILIKLA
- KİŞİ:
"GÖRDÜĞÜMÜZ" ile/ve/değil/yerine TANIDIĞIMIZ
- ADÂLET:
"GÖRELİ" değil DAYANIŞMALI
- [ne yazık ki]
GÖRELİ YOKSULLUK ile/ve/||/<> MUTLAK YOKSULLUK ile/ve/||/<> İNSANİ YOKSULLUK
- GÖRELİ/LİK ile/>< AHLÂK
- GÖREV ve/değil/||/<> İŞLEV
- GÖREV = VAZİFE, ÜFULE = FUNCTION[İng.] = FONCTION[Fr.] = FUNKTION[Alm.] = FUNCTIO[Lat.] = FUNCIÓN[İsp.]
- GÖREV/İMİZ:
"SİYASET" değil TESİS-İ ADÂLET
- GÖRGÜSÜZ/LÜK ile/değil/yerine BİLGİSİZ/LİK
( Bilgisizlik, görgüsüzlükten daha ağırdır ve görgüsüzlüğe yeğdir. )
( Görgü, sürekliliğin, kalıcılığa dönüşmesiyle gerçekleşir. )
- GÖRME ile/ve/<> NÜFÛZ ETME
- GÖRMEK/DUYMAK ile/ve BAKMAK/DİNLEMEK
( İşlevsel. İLE/VE Niyetle. )
- GÖRMEK ile/ve/||/<>/> BAKMAK
( İşlevsel/lik. İLE/VE/||/<>/> Niyetli, bilinçli, amaçlı. )
( GÖRMEK: Can kulağıyla dinlemek. )
( Görmek, dinlemek ile başlar. )
( )
( İnsanın her bir gözü, doğrudan doğruya karşıya baktığı zaman, burundan dışarı doğru 95 derecelik bir görüş alanına sahiptir.
Ayrıca, gözlerimiz sayesinde burundan aşağıya doğru 75 derece,
burna doğruysa 60 derecelik bir açıyı görebiliriz.
İki gözün görüş açısının, yani sol gözümüzün burna ve sağa doğru 60 derecelik görüş alanıyla,
sağ gözümüzün burna ve sola doğru 60 derecelik görüş alanının çakıştığı bölge, kabaca 3 boyutlu görüş alanımızdır.
Bu 3 boyutlu görüş alanı, sadece 114 derecelik bir alanı kapsar.
Bu iki alanın çakışması sayesinde derinlik algılanabilir.
114 derecenin geri kalan alanında teknik olarak 2 boyutlu görebiliriz ve
derinlik algısı yok denecek kadar azdır.
İki göz hesaba katıldığında, insanın yatayda (göz ekseninde)
180 dereceden birazcık büyük bir görüş alanı vardır.
Bunun üzerine göz hareketleri de görüş alanını değiştirir.
Her bir gözümüz, yuvası içinde 90 dereceye yakın bir açıyla sola ya da sağa dönebilir.
Bu sayede, kafamızı hareket ettirmeksizin,
görüş alanımız göz ekseninde 270 dereceye kadar ulaşabilir.
Kafamız da 100-130 dereceye kadar sağa ya da sola dönebilir.
Bu sayede görüş alanımızı toplamda 340-350 dereceye kadar çıkarmamız mümkündür.
Kafa ve boyun hareketine, göğüs ve bel dönüşü (rotasyonu) da eklenirse,
bacakları hareket ettirmeksizin 360 dereceyi görmemiz olanaklıdır.
Her bir gözümüzde, dimdik ileri baktığımızda 12-15 derece dışa,
1.5 derece aşağıya denk gelecek biçimde optik sinirin retinayı yararak girdiği kör nokta bulunur.
Bu kör nokta, görüş alanını gövde eksenimizde 7.5 derece,
göz eksenimizde 5.5 derece kısıtlayan bir evrimsel kusurdur. )
( BASAR ile/ve/||/<>/> NAZAR )
( DÎDÂR: Görme, görüş gücü. İLE/VE/||/<>/> ... )
( TO SEE vs./and/||/<>/> TO LOOK )
itibariyle 8.467 başlık/FaRk ile birlikte,
8.461 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(13/35)