
Paralel'lik bulunan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 10.939 başlık/FaRk ile birlikte,
10.939 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(24/45)
- KADIN ile/ve/||/<>/> MÜCEVHER ile/ve/||/<>/> ERKEK ile/ve/||/<>/> KADIN
( Birbirini tüketen döngü. )
- KADINLAR ve/ne yazık ki/||/<>/> ÖLDÜRÜLEN KADINLAR :( ((((((
( Anıt Sayaç :( (((((( )
- KADINLARIN SEÇME VE SEÇİLME HAKKI:
BELEDİYE SEÇİMLERİ/NDE ile/ve/||/<>/> MILLETVEKİLLİĞİ/NDE
( 03 Nisan 1930 İLE/VE/||/<>/> 05 Aralık 1934 )
- KADIN/LIK ile/ve/||/<>/> ANNE/LİK
( Bebek doğurabilme olanağı. | Kendini doğurabilme olanağı ve olasılığı. İLE/VE/||/<>/> Bebeği doğurup bakabilme, yetiştirebilme. | Bebeğinden ve kendinden doğabilme, kendini gerçekleştirme. )
- KADİR ile/ve/||/<> HIZIR
- KADRAN[Fr. < CADRAN] ile/ve/||/<> KADRAJ[Fr. < CADRAGE]
( Saat, pusula vb. araçlarda, üzerinde yazı, rakam ya da başka işaretler bulunan düzlem. | Ölçek. İLE/VE/||/<> Sinema ve fotoğrafçılıkta, görüntüyü, çerçeve içine alma. )
- KAF DAĞI ile/ya da/||/<> ÇİLE
( Kaf dağına mı çıksam?
Bir ömür, çile mi çeksem? )
( )
- KAFA SESİ ile/ve/||/<> FALSETTO[İt.]
- KAFAMIZIN KARIŞMASI ile/ve/değil/||/<>/< EZBERİMİZİN BOZULMASI
- KAFANIN BASMAMASI ile/ve/||/<>/< KAPASİTE(Sİ)NİN YETMEMESİ
- KAFANIN ÇALIŞMASI ile/ve/değil/+/||/<>/> KAFANIN ÇALIŞTIRILMASI
( Zekâ. İLE/VE/DEĞİL/+/||/<>/> Akıl. )
- KAFATASI/OMURGA YARALANMALARINDA:
SAÇLI DERİDE ile/ve/||/<> KAFATASI/BEYİN ile/ve/||/<> YÜZ ile/ve/||/<> OMURGA
( Saç derisi kafatası yüzeyi üzerinde kolaylıkla yer değiştirebilir ve herhangi bir darbe sonucu kolayca ayrılabilir. Bu durumda çok fazla miktarda kanama olur, bu nedenle öncelikle kanamanın durdurulması gereklidir. İLE/VE/||/<> Kafatası kırıklarında beyin zedelenmesi, kemiğin kırılmasından daha önemlidir. Bu nedenle, beyin hasarı bulguları değerlendirilmelidir. İLE/VE/||/<> Ağız ve burun yaralanmalarında solunum ciddi biçimde etkilenebilir ve duyu organları zarar görebilir. Bir yüz yaralanması sonucunda burun, çene kemiği kemiklerinde yaralanma görülebilir. İLE/VE/||/<> En çok zarar gören bölge bel ve boyun bölgesidir ve çok ağrılıdır. Kazalarda en çok boyun etkilenir. )
( [Kafatası ve omurga yaralanmalarının nedenlerinde]
- Yüksek bir yerden düşmek.
- Baş ve gövde yaralanması.
- Otomobil ya da motosiklet kazaları.
- Spor ve iş kazaları.
- Yıkıntı altında kalmak. )
( [Kafatası ve omurga yaralanmalarında belirtiler]
- Bilinç düzeyinde değişmeler, bellek değişiklikleri ya da bellek kaybı.
- Başta, boyunda ve sırtta ağrı.
- Elde ve parmaklarda karıncalanma ya da duyu kaybı.
- Gövdenin herhangi bir yerinde, tam ya da kısmî hareket kaybı.
- Baş ya da bel kemiğinde biçim bozukluğu.
- Burun ve kulaktan, beyin omurilik sıvısı ve kan gelmesi.
- Baş, boyun ve sırtta dış kanama.
- Sarsıntı.
- Denge kaybı.
- Kulak ve göz çevresinde morluk. )
( [Kafatası ve omurga yaralanmalarında ilkyardım]
- Bilinç kontrolü yapılır,yaşam bulguları değerlendirilir.
- Hemen tıbbî yardım istenir[112].
- Bilinci açıksa hareket etmemesi sağlanır.
- Tehlike söz konusu ise düz pozisyonda sürüklenir.
- Baş-boyun-gövde ekseni bozulmamalıdır.
- Sarsıntıya maruz kalmaması gerekir.
- Bilgiler kaydedilmeli ve gelen ekibe bildirilmelidir.
- Asla yalnız bırakılmamalıdır. )
- KAFATASI ile/ve/||/<>/> FRENOLOJİ
( ... İLE/VE/||/<>/> Kafatası bilimi. )
- | KAFTAN ve CÜBBE | ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HIRKA
( | Sultan'da. VE Yargıç'ta. | İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Derviş'te. )
- KAFTAN ile/ve/değil/||/<> HİLAT
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Sultanların, gönül almak, ödüllendirmek için birine giydirdikleri değerli kumaştan yapılmış kaftan. )
- KÂĞIT BALIĞI ile/||/<> KAYIŞ BALIĞI
( ... İLE/||/<> Kâğıt balığıgillerden, Kuzey Avrupa denizleriyle Akdeniz'in derinliklerinde yaşayan kemikli bir balık. )
( ... cum/||/<> REGALECUS GLESNE )
- KÂĞIT BOYAMADA:
KINA ile/ve/||/<> CEVİZ KABUĞU ile/ve/||/<> SOĞAN KABUĞU
( XV. yy.'da uygulanan boyama teknikleri ve araçları. )
- KÂĞIT:
DOĞU'DA ile/ve/||/<>/> BATI'DA
( M.Ö. 100 - M.S. 650 arasında Semerkand'da. İLE/VE/||/<>/> XIII. yy.'dan sonra Avrupa'da. )
- KÂĞIT:
PAPİRÜS ile/ve/||/<> BAĞDÂDÎ ile/ve/||/<> SEMERKANDÎ ile/ve/||/<> HİNDÎ
- KÂĞIT PARA:
HÜKÜMDARIN BORCU ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< HALKIN BORCU
- KÂĞIT ve/||/<>/> GAZETE ve/||/<>/> ROMAN
( [olmasaydı, ...] Kapitalizm olmazdı. VE/||/<>/> Ulus olmazdı. VE/||/<>/> Birey olmazdı. )
( "Kitap, Kütüphane, Yazı, Okuma Kültürü, Yayıncılık" Konulu Kitaplar )
- KÂĞIT ve/||/<>/> KİTAP
( Gibi sessiz. VE/||/<>/> Gibi dolu. [olmayı yeğle(yebil)menin önemi/önceliği] )
- KÂĞITTA:
TERBİYECİ ile/ve/||/<>/> AHERCİ ile/ve/||/<>/> BOYAYICI ile/ve/||/<>/> TAMİRCİ
( [bkz.]
Kâğıtlar ve Su Damgaları - Süheyl Ünver - Türk Tarih Kurumu, Belleten
XVIII. ve XIX. yy.'da, Türkiye'de Kâğıt - Osman Ersoy (Prof.) - Ankara, 1963 )
- KAHRAMAN ile/ve/değil/||/<>/< BAŞ ROL
- KAHRAMANLIK ve/||/<> AŞK
( Nasıl yaşayacağım? VE/||/<> Nasıl öleceğim? )
- KAHR (OLMAK) ile/ve/||/<>/> MAHV (OLMAK)
- KAHVE ile/ve/||/<>/> KAHPE/KAHBE
- KAHVERENGİ PELİKAN ile/ve/||/<> PERU PELİKANLARI
( Ayrıntıları okumak için burayı tıklayınız... )
- KÂİDE ile/||/<> EZEC[Ar.]/TONOZ[Yun.]
( Taban. İLE/||/<> Tuğla ve harçla örülmüş, alttan obruk, yarım silindir biçiminde tavan örtüsü. )
- KAİME ile/||/<>/> DARPHANE
( Kâğıt para ya da hazine bonosu. İLE/||/<>/> Para ve değerli kâğıt basılan yer. )
( MUKATAA: Osmanlı maliye tarihinin en önemli konularından biri, devlet harcamalarında finansman aracı olan Mukataa Kurumudur.[Osmanlı maliyecileri, bu kurum aracılığıyla devletin nakit gereksinimi karşılama, iç borçlanmayı sağlama ve özel sektörü finansman sürecine katma amacını öngörmüşlerdir. Hazînenin gelir kaynaklarından biri, Devlet'e âit bir arâzi ya da gelirin bir bedel karşılığında kiraya verilmesi ya da geçici olarak devredilmesidir. Devlete gelir getiren kaynakları kiralayanlara ise "mültezim" adı veriliyordu. Mukâtaanın önemine göre, mültezim, bir birey olabileceği gibi, bir ortaklık da olabilmekte ya da birkaç mukâtaa topluca bir mültezime verilmekteydi. Ayrıca mukataa topraklarının gelirleri doğrudan hazineye aktarılmaktaydı.] )
- KÂİNÂT ile/ve/||/<> ÂLEM
( Ol(un)an. İLE/VE/||/<> Bil(in)en. )
( (B)ilim. İLE/VE/||/<> Bilinen kainat. )
- KAKAO ||/<> BAMYA ||/<> PAMUK
- KALAN SAĞLAR ile/ve/||/<> KALAN SAHALAR
(BİZİMDİR)
- KALASTRA[İt. < CALASTRA] ve/||/<> FİLİKA[İt. < FELUCA]
( Gemilerde cankurtaran filikalarını oturtmak için güvertelere konulan sehpa. İLE Cankurtaran sandalı. )
- KALAY ile/ve/||/<>/> KALAYLAMA
( Atom numarası 50, atom ağırlığı 118,7, yoğunluğu 7,29 olan, 232 °C'de eriyen, gümüş beyazlığında, kolay işlenebilen, yumuşak bir öğe. [simgesi Sn] | Kalaylanmış bir kabın üzerindeki alaşım tabakası. | Aldatıcı görünüş. | Sövme, küfür. İLE Oksitlenmeden korumak için bir metal parçasını ya da kabı kalay tabakası ile kaplamak. | Eksiklikleri, kusurları görünüşte gizlemeye çalışmak. | Sövmek. )
- İYİ DÜŞÜN!:
KALBİ ve/||/<>/>/< KAPIYI ve/||/<>/>/< SON SÖZÜNÜ
( Kırmak yerine. VE/||/<>/>/< Çarpmak yerine. VE/||/<>/>/< Söylemeden önce. )
- KALBİN YEDİ TAVRI (*) ile/ve/||/<> KALBİN YEDİ TAVRI (**)
( (*)
1. SADIR
2. KALB
3. ŞEFFAF
4. FUÂD
5. CENNETÜ'L-KULÛB
6. SEVDÂ
7. CENNETÜ'L-KULÛB
ile/ve/||/<>
(**)
1. Kalb-i vesvese
2. Kalb-i İslâm
3. Kalb-i rü'yet
4. Kalb-i muhabbet
5. Kalb-i mir'âtül gayb
6. Kalb-i ma'denü'l-mükâşefat
7. Kalb-i mevlüd-i tecellî )
- KALBİN YOLU ile/ve/||/<> ZİHNİN YOLU
( Hoştur fakat tehlikelidir. VE/||/<> Sıradandır fakat güvenlidir. )
- KALBURA ile/ve/||/<> KEVGİRE DÖNMEK/ÇEVİRMEK
- KALDIRIL(A)MAZ DUYGU ile/ve/||/<> DÖNÜŞTÜRÜLEMEZ DUYGU
- KALDIRIP DİKMEK ile/ve/||/<>/> YATIRIP SİKMEK
- KALDIRMA:
KORUMA ile/ve/||/<> YOK ETME
( KATERGEIN )
- KALE ile/ve/||/<> AHMEDEK
( ... İLE/VE/||/<> Bir kalede, dıştaki sur duvarına bitişik, iç kale. )
- KALE ile/ve/||/<> HİSAR
- KALE ile/ve/||/<> KULE
- KALE ile/ve/||/<>/> RİBAT
( İlk yapı türü. )
- KALEM İŞİ ile/||/<> ŞAM İŞİ ile/||/<> HALİÇ İŞİ
( Yapıların genellikle iç yüzeylerinin bezenmesinde kullanılan bir süsleme tekniği.[Boya, taş, ahşap yüzeyler üzerine fırça ile boyanan renkli nakışlar.] İLE/||/<> XVI. yüzyıl başında hem çini hem de keramiklerde kullanılan bir teknik.[En önemli özelliği, sırın pek parlak olmaması nedeniyle renklerin puslu görünmesidir. En karakteristik renkler, puslu bir yeşil ve mordur.] İLE/||/<> XV. yüzyıl sonunda mavi-beyaz tekniğin keramiklerde kullanılan bir uygulaması.[İnce spiral dallar üzerinde minik çiçekler, yapraklar yer alır.] )
- KALEM TÜKETMEK ile/ve/değil/daha çok/+/||/<>/></< SİLGİ TÜKETMEK
- KALEM ile/||/<> GENELGE/TAMİM ile/||/<> MUHTIRA ile/||/<> HATT-I HÜMÂYUN ile/||/<> NOTA ile/||/<> NİŞANCI
( Resmî belgeleri hazırlayan yazıcıların çalıştığı yer. İLE/||/<> Yasa ve yönetmeliklerin uygulanmasında yol göstermek. İLE/||/<> Herhangi bir şeyi anımsatma, uyarma amacıyla yazılan yazı. | Bir devletin başka bir devlete politik sorunlarla ilgili olarak yolladığı uyarı yazısı. İLE/||/<> Sultan tarafından herhangi bir iş için çıkarılan yazılı emir. İLE/||/<> Bir devletin başka bir devletle ya da elçisine yaptığı bildiri. İLE/||/<> Osmanlı yasalarını iyi bilen, yasalar konusunda Dîvân'a görüş veren yabancı devletlerle yazışmaları hazırlayan, Sultan mektuplarına tuğra çeken, Divan-ı Hümayûn üyesi. )
- KALEM ile/||/<> TAŞÇI/OYMACI KALEMİ
( ... İLE/||/<> Yontma işlerinde kullanılan, ucu sivri/keskin araç. )
- KALICI ile/ve/değil/||/<>/< GEÇERLİ
- KALICILIK ile/ve/değil/||/<>/> BAĞLAYICILIK
- KALICI/LIK ile/ve/||/<>/> SÜRDÜRÜLEBİLİR/LİK
- KALICI/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UZUN SÜRELİ/LİK
- [ne yazık ki]
KALİFORNİYA SENDROMU:
HAZCILIK ile/ve/+/||/<>/> BEN MERKEZCİLİK ile/ve/+/||/<>/> YALNIZLIK ile/ve/+/||/<>/> MUTSUZLUK
- KALIN >< YUFKA ile/ve/||/<> YOĞUN >< İNCE
( Diklemesine.[On kâğıdın, üst üste konulması.] İLE/VE/||/<> Enlemesine.[On ipliğin, üst üste eğrilmesi.] )
( "(Bir şey) yufka iken (onu) delmek kolaymış, ince olanı (da) kırmak kolay. Yufka, kalın olursa (onu) delmek zormuş, ince, yoğun olursa (onu) kırmak zormuş." )
- KALINKAFALI/LIK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< HAYAL GÜCÜNÜN OLMAMASI
- KALINTI ile/ve/||/<> BULUNTU
- KALITIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< KATILIM
( [not] HERITAGE vs./and/but/||/<>/>/< PARTICIPATION
PARTICIPATION instead of HERITAGE )
- KALIT/MİRAS ile/ve/||/<> KALITÇILAR/MİRASÇILAR/VERESE[Ar.]
- KALKER TAŞI ile/ve/||/<> KİL ile/ve/||/<> DEMİR CEVHERİ
( Çimento yapımında kullanılırlar. )
- KALKMAK ile/ve/||/<> KALGIMAK
( ... İLE Sıçramak, fırlamak, şaha kalkmak. | Öfkeyle kalkmak. | Çapkınlık, serserilik yapmak. )
- KALP-DAMAR HASTALIKLARI ile/ve/||/<> BÖBREK HASTALIKLARI
- KALP (İLE) ve/||/<> DİL (İLE)
( İkrar. VE/||/<> Tekrar. )
- KALP SPAZMI ile/||/<> KALP KRİZİ
( - Sıkıntı ya da soluk darlığı olur.
- Ağrı duyusu, boyuna, sırta ve çeneye doğru ilerler.
- Sıklıkla fiziksel hareket, fiziksel zorlanma, heyecan, üzüntü ya da fazla yemek yeme sonucu ortaya çıkar.
- Ağrı, yaklaşık 5-10 dakika kadar sürer.
- Ağrı, istirahat ile durur, istirahat halindeyken görülmesi ciddi bir durumu gösterir.
- Soluk alıp vermekle ağrının biçimi ve şiddeti değişmez.
İLE/||/<>
- Ölüm korkusu ve yoğun sıkıntı duyar, terleme, mide bulantısı, kusma.
- Ağrı, göğüs ya da mide boşluğunun herhangi bir yerinde, sıklıkla kravat bölgesinde görülür, omuzlara, boyuna, çeneye ve sol kola yayılır.
- Kalp spazmı ağrısına benzemekle birlikte daha şiddetli ve uzun sürelidir.
- En çok hazımsızlık, gaz sancısı ya da kas ağrısı biçiminde belirti verir ve bu nedenle bu tür rahatsızlıklarla karıştırılır.[Bu tür gaz ya da kas ağrıları, aksi ispat edilinceye kadar kalp krizi olarak düşünülmelidir].
- Soluk alıp vermekle ağrının biçimi ve şiddeti değişmez. )
( ANGINA PEKTORIS cum/||/<> MİYOKART ENFARKTÜS )
- KALP YETMEZLİĞİ ile/||/<> KALP KRİZİ
( Kalbin gövdeye yeterince kan pompalayamaması. İLE/||/<> Kalp kasına giden kan akışının tamamen kesilmesi sonucu oluşan kalp krizi. )
- KALP ve/||/<> KULAKÇIK/KULACIK
( ... VE/||/<> Kalbin üst bölümünde bulunan, sağdaki ana toplardamarlardan ve soldaki akciğer toplardamarlarından kanı alıp karıncıklara veren iki boşluğun adı. )
- KALPTE:
KARINCIK ile/ve/||/<> KULAKÇIK
( İki. İLE/VE/||/<> İki. )
- KALSEDON ile/||/<> KRİZOPRAZ
( Mikrokristalin bir kuvars türü. İLE/||/<> Elma yeşili renkte bir kalsedondur. )
- KALSİT ile/||/<> ARAGONİT
( Kalsiyum karbonat minerali. İLE/||/<> Kalsiyum karbonatın bir diğer polimorfüdür. )
- KÂM[Fars.] ile/ve/değil/yerine/||/<> RÂM[Fars.]
( Ağzın üstü, damak. | Meram, arzu, emel, istek. | Lezzet, zevk. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Boyun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan. )
- KAMBURLUK/KİFOZ ile/ve/||/<> DOWAGER KAMBURLUĞU
- KAMİ ve/||/<> KAZE
( Tanrı. VE/||/<> Yel/rüzgâr. )
- KÂMİL ile/ve/||/<> KÂZIM
( Olgun. İLE/VE/||/<> Öfkesini tutan/yutan. )
- KAMU DENETÇİ/LİĞİ/MUHTESİB(OMBUDSMAN/LIK) ile/ve/||/<> ARABULUCU/LUK
( ... ile/ve/||/<> MUSLİHÛN )
- KAMU TÜZESİ/HUKUKU ile/ve/||/<>/> DEVLETLER TÜZESİ/HUKUKU ile/ve/||/<>/> DÜNYA VATANDAŞLIĞI TÜZESİ/HUKUKU
- KAMU ile/ve/||/<>/> ÖZEL ile/ve/||/<>/> VAKIF
- [KAMUSAL MAL'DA] KÖY ORTA MALLARI:
OTLAK ile/ve/||/<> YAYLAK ile/ve/||/<> KIŞLAK ile/ve/||/<> BALTALIK
- KAMUTAY ile/ve/||/<> KURULTAY[Moğolca]
( Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin genel kurulu. İLE Ulusal ya da uluslararası bilimsel toplantı. | Bir kuruluşun, gündemindeki sorunları, temel konuları konuşmak ve yeni kurullar seçmek üzere belirli sürelerle ya da gerektikçe yaptığı genel toplantı. | Eski Türkler'de, devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı kurul/meclis. )
- KAMUTAY ile/ve/||/<>/> OĞUŞLUK KAMUTAYI ile/ve/||/<>/> ULUS KAMUTAYI ile/ve/||/<>/> URAY KAMUTAYI
( MECLİS ile/ve/||/<>/> AİLE MECLİSİ ile/ve/||/<>/> MİLLET MECLİSİ ile/ve/||/<>/> BELEDİYE MECLİSİ )
- KÂN(OLUŞ) ||/>
MEKÂN ile/ve/||/<>/> DUYU ile/ve/||/<>/> DUYGU ile/ve/||/<>/> HAL ile/ve/||/<>/> MAHAL ile/ve/||/<>/> MAKAM
||/> AKIL/KAVRAM
- KAN TÜKÜRÜP ve/fakat/||/<>/> "KIZILCIK ŞERBETİ İÇTİM" DEMEK
- KAN ile/ve/||/<>/> TEMİZ KAN
( ... İLE/VE/||/<>/> Atardamarlarda dolaşan, akciğerlerden aldığı oksijeni taşıyarak gövdenin her yanına giden kan. )
- KANAAT ile/ve/||/<> KALENDER
- KANAAT ile/değil/yerine/||/<>/< KAVRAM
- KANAAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YAKÎN
- KANADI OLMAK/ÇIRPMAK ile/ve/fakat/||/<>/> UÇAMAMAK
- KANALİZASYON ve/||/<> HAMAM ve/||/<> KÜTÜPHANE
( Kentin kirini alır götürür. VE/||/<> Gövdenin kiri temizlenir. VE/||/<> Aklın boşlukları/"tozları" alınır. )
( Pis ve atık suların özel kanallar aracılığıyla belirli merkezlerde toplanıp atılmasını sağlayan düzen, lağım döşemi. VE/||/<> Yıkanılacak yer, yunak, ısıdam. | Para karşılığında yıkanma işinin yapıldığı yer. VE/||/<> Betiklik/kitaplık. | Betik satılan dükkân, betikevi. )
- KANAMA:
YERLEŞME ile/ve/||/<> ÂDET
( Gebe kaldıktan yaklaşık 10 - 14 gün sonra oluşan az miktarda hafif lekelenme ya da kanama olarak tanımlanır. [Bu durum, gebelikte rahim duvarına yumurtanın yerleşmesi sırasında ortaya çıkar ve genellikle uzmanlar tarafından normal karşılanır.][Döllenmiş yumurtanın rahmin iç tabakasına yapışmasıyla oluştuğu düşünülen hafif bir kanama türüdür.][Genellikle kendi kendine durur ve özel bir tedavi gerektirmez.] İLE/VE/||/<> ... )
- KANAMALAR:
DIŞ ile/ve/||/<> İÇ ile/ve/||/<> DELİKLERDEN[doğal] ile/ve/||/<> ATAR DAMAR ile/ve/||/<> TOPLAR DAMAR ile/ve/||/<> KILCAL DAMAR
( [Burun Kanaması]
- Hasta/yaralı sakinleştirilir, oturtulur.
- Başı hafifçe öne eğilir.
- Burun kanatları, 5 dk. süre ile sıkılır.
- Uzman bir doktora gitmesi sağlanır.
)
( [Kulak Kanaması]
- Hasta/yaralı, sakinleştirilir.
- Kanama hafifse kulak, temiz bir bezle temizlenir.
- Kanama ciddi ise kulağı tıkamadan temiz bir bezle kapanır.
- Bilinci yerindeyse hareket ettirmeden sırtüstü yatırılır, bilinçsiz ise kanayan kulak üzerine yan yatırılır.
- Kulak kanaması, kan kusma, anüs, üreme organlarından gelen kanamalarda hasta/yaralı, kanama örnekleri ile uzman doktora sevk edilir.
)
- KANAMALARDA, BASI/TURNİKE UYGULAMA NOKTALARI:
BOYUN ile/ve/||/<> KÖPRÜCÜK KEMİĞİ ile/ve/||/<> KOLTUK ALTI ile/ve/||/<> PAZU ile/ve/||/<> KASIK ile/ve/||/<> UYLUK[BACAĞIN ÜST YARISI]
( [Turnike uygulamasında dikkat edilecekler...]
- Turnike uygulamasında kullanılacak malzemelerin genişliği en az 8 – 10 cm. olmalıdır.
- Turnike uygulamasında ip, tel gibi kesici malzemeler kullanılmamalıdır.
- Turnikeyi sıkmak için tahta parçası, kalem gibi malzemeler kullanılabilir.
- Turnike kanama duruncaya kadar sıkılır, kanama durduktan sonra daha fazla sıkılmaz.
- Turnike uygulanan bölgenin üzerine hiçbir şey örtülmez.
- Turnike uygulamasının yapıldığı saat bir kağıda yazılmalı ve yaralının üzerine asılmalıdır.
- Uzun süreli kanamalardaki turnike uygulamalarında, kanayan bölgeye göre 15-20 dakikada bir turnike gevşetilmelidir.
- Turnike uzvun koptuğu bölgeye en yakın olan ve deri bütünlüğünün bozulmamış olduğu bölgeye uygulanır.
- Turnike, kol ve uyluk gibi tek kemikli bölgelere uygulanır, ancak ön kol ve bacağa el ve ayağın beslenmesini bozabileceği için uygulanmaz. Uzuv kopması durumlarında, ön kol ve bacağa da turnike uygulanabilir. )
( [Boğucu Sargı (Turnike) Uygulama Tekniği]
- İlk yardımcı, eline, geniş, güçlü ve esnemeyen bir sargı alır.
- Şerit yarı uzunluğunda katlanır, uzuv, etrafına sarılır.
- Bir ucu halkadan geçirip çekilir ve iki ucu biraraya getirilir.
- Kanamayı tamamen durduracak yeterlikte sıkı bir bağ atılır.
- Sargının içinden sert nesne[kalem gibi] geçirilir ve uzva paralel konuma getirilir.
- Kanama durana kadar sert nesne döndürülür.
- Sert nesne, uzva dik konuma getirilerek sargı çözülmeyecek biçimde sabitlenir.
- Hastanın/yaralının giysisinin üzerine, adı ve turnikenin uygulandığı zaman[saat ve dakika] yazılı bir kart iğnelenir.
- Çok sayıda yaralı olduğunda, yaralının alnına rujla ya da sabit kalemle "turnike" ya da "T" harfi yazılır.
- Hasta/yaralı, pansuman ve turnikesi görülecek biçimde battaniye ile sarılır.
- Turnike, 15-20 dakika aralıklarla gevşetilir, sonra tekrar sıkılır.
)
( [Uzuv Kopması Varsa]
- Kopan parça, temiz, su geçirmez, ağzı kapalı bir plastik torbaya yerleştirilir.
- Kopan parçanın konduğu torba, buz içeren ikinci bir torbanın içine konulur.
- Kopmuş uzuv parçasının konduğu plastik torba, ağzı kapatıldıktan sonra içinde 1 ölçek suya 2 ölçek buz konulmuş ikinci bir torbaya ya da kovaya konulur. Bu biçimde, kopmuş uzuv parçasının buz ile doğrudan teması önlenmiş ve soğuk bir ortamda taşınması sağlanmış olur.
- Torba, hasta/yaralı ile aynı araca konulur, üzerine hastanın adı ve soyadı yazılır, en geç 6 saat içinde sağlık kuruluşuna gönderilir.
- Tıbbi birimler haberdar edilir[112].
)
- KANARYA MAHALLESİ ve/||/<> KUŞ ADLI SOKAKLAR
( )
- KANAT ile/ve/değil/||/<> ANGIÇ
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Araca daha fazla yük yüklemek üzere yanlarda oluşturulan parmaklık, kanat. )
- KANÇILAR[İt. < CANCELLIERE] ile/ve/||/<> KANÇILARYA[İt. < CANCELLERIA]
( Elçiliklerde, konsolosluklarda yazı ve evrak işlerini yürüten görevli. İLE/VE/||/<> Elçilik ve konsolosluklarda yönetimle ilgili görevlilerin çalıştığı yer. )
- [ne yazık ki]
KANDIRMADA:
"APTAL/LIĞIMIZ" ile/ve/değil/||/<>/< "ONUN/ONLARIN" KARAKTERSİZ/LİĞİ
( Olmuyor. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Oluyor. )
- KANDIRMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALGI OLUŞTURMAK
- KANIT ile/ve/||/<> BİLİMSEL BİLGİNİN OLANAĞI
- KANIT ve/||/<>/< KAVRAM
- KANIT ile/ve/||/<> SAĞLAMA
- KANIT ile/ve/değil/||/<> TANIK
- KANIT/BURHAN ile/ve/||/<> KESİNLİK/YAKÎN
- KANITLAMAK ile/ve/||/<>/> İKNÂ ETMEK
- KANITLAMAK ile/ve/değil/||/<>/< TEMELLENDİRMEK
- KANIT(LANABİLİRLİK) ile/ve/||/<> ZORUNLULUK
- KANIT/LAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖSTERGE/LER
- KANITLAYAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DESTEKLEYEN
- KANMA ile/ve/||/<>/> KANIŞ
( Söylenilen sözün, anlatılan konunun doğruluğuna inanmak. | Tatlı sözlere aldanmak. | Bir gereksinimini, bir isteğini yeteri kadar karşılamış olmak, doymak. | Yetinmek, iktifa etmek. İLE/VE/||/<>/> Kanma durumu. | Kanı, kanaat. | Aldanış, kanma. )
- KANSER (GÖZELERİ) ile/||/<> KARSİNOM ile/||/<> SARKOM
( ... İLE/||/<> Kas, bağ doku, kemiklerde. İLE/||/<> ... )
( Bulaşma, sıçrama, yayılma olur/olabilir. İLE/||/<> Bulaşma/sıçrama olmaz fakat aynı yerde yoğunlaşması ve tekrarlaması oranındadır. İLE/||/<> ... )
( Kemoterapi, ışın terapisi ve cerrahi gibi çeşitli/çoklu tedavi yöntemleri uygulanır. İLE/||/<> Ameliyat gerektirir. İLE/||/<> ... )
( ... İLE/||/<> Deri bölgesinde de olabildiği gibi, daha çok, gövde boşluklarında ve derinliklerinde. İLE/||/<> ... )
( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
( CANCER (CELL) vs./||/<> CARCINOME vs./||/<> SARCOME )
- KANT ile/ve/||/<>/> SCHILLER ile/ve/||/<>/> FICHTE ile/ve/||/<>/> SCHLEIERMACHER ile/ve/||/<>/> SCHLEGEL ile/ve/||/<>/> HEGEL ile/ve/||/<>/> SCHELLING ile/ve/||/<>/> SCHOPENHAUER ile/ve/||/<>/> FUERBACH ile/ve/||/<>/> DARWIN ile/ve/||/<>/> SPENCER
( [Doğum Tarihi] 1724 ile/ve/||/<>/> 1759 ile/ve/||/<>/> 1762 ile/ve/||/<>/> 1768 ile/ve/||/<>/> 1770 ile/ve/||/<>/> 1772 ile/ve/||/<>/> 1772 ile/ve/||/<>/> 1775 ile/ve/||/<>/> 1788 ile/ve/||/<>/> 1804 ile/ve/||/<>/> 1809 ile/ve/||/<>/> 1820 )
( Wilhelm Schlegel, 22 Ocak 1798'de Jena'dan, Berlin'de kardeşi Friedrich Schlegel ile küçük bir evi paylaşan Schleiermacher'a, kardeşinin yarattığı skandallardan dolayı sitem dolu bir mektup yazar ve yakın zamanda taşınmış olduğu Berlin'den Jena'ya, kendinin yanına dönmesi için Friedrich'i ikna etmesini ister; zira kardeşi, Schiller ile girdiği tartışma sonrasında yayımladığı son metniyle tümden tozu dumana katmıştır. Öyle ki, aynı soyadını taşımasıyla Wilhelm dahi gözden çıkarılmanın eşiğine gelmiştir. Sonunda, Goethe, tartışmaya dahil olur ve Friedrich ile babacan bir konuşma yaparak, ondan kibarca, bundan sonra başka bir alan üzerine, başka bir yerde çalışmasını ister. Oysa Friedrich, bu tavsiye üzerine gittiği Berlin’de, çoktan kendi çevresini kurarak yeni bir edebi akımın öncülüğü görevini üstlenmiştir. Henüz 25 yaşındaki bir genç tarafından yazılıp böylesi büyük bir etki yaratan, yepyeni ve tümüyle özgün bir düşünsel hareketin öncüsü olan bu metin, Eleştirel Fragmanlar'dı ve yalnızca 37 sayfalık 127 aforizmadan oluşuyordu. Aradan geçen neredeyse iki yüz yıl boyunca Eleştirel Fragmanlar üzerine yüzlerce kitap yazılacaktı. Schlegel kimilerine göre yaygaracı, kimilerine göre dâhi olarak adlandırılacak ama her halükârda Romantik hareketin düşünsel temellendiricisi olarak tarih sahnesindeki yerini alacaktı... )
- KANT ve/||/<> SCHLEIERMACHER
( bkz. Fakültelerin Çatışması - I. Kant )
- KANT'I ETKİLEYENLER:
LİZBON DEPREMİ(1755)[9.0] ile/ve/||/<> HUME VE NEDENSELLİK SORUNU ile/ve/||/<> ROUSSEAU VE ÖZGÜRLÜK SORUNU
- KANT'IN):
GÖRÜŞLER/İ ile/ve/||/<> ÇÖZÜMLER/İ
( 1. Canlı kuvvetlerin, doğru tahmini üzerine düşünceler[1746]
2. Metafiziksel bilişin ilk ilkeleri üzerine yeni bir açıklama[1755]
3. Evrensel doğa tarihi ve gökler kuramı[1755]
4. Fiziksel monodoloji[1756] )
- KANT'IN, KRİTİK YAZIMI DÖNEMLERİNDE:
YAZIM ÖNCESİ ile/ve/||/<> YAZIMI ile/ve/||/<> YAZIM SONRASI
( 1746 - 1770 ile/ve/||/<> 1781 - 1790 ile/ve/||/<> 1790 - 1804 )
- KANT'IN, ÖNE SÜRDÜĞÜ TEMEL VARSAYIM:
AKLÎ GÖRÜNÜN İPTALİ ile/ve/||/<>/> MATEMATİK ZEMİNİN ORTAYA KONULMASI
- KANT'IN, YÜRÜYÜŞLERİNİN DAKİKLİĞİ ile/ve/||/<>/> BOZULMASI
( ... İLE/VE/||/<>/> 1789 Aydınlanma Devrimi'nin haberi ve coşkusundan dolayı. VE Rousseau'nun, eğitim felsefesi ile ilgili adlı "Emile" adlı kitabını okurken çok etkilenmiş olmasından dolayı. )
- [KANT'TA] KRİTİK:
ELEŞTİRİ ile/ve/değil/||/<>/< SINIR ÇİZMEK
- KANT'TA, TEMEL AYRIMLAR:
A PRIORI | A POSTERIORI ile/ve/||/<> TEZÂHÜR | KENDİNDE ŞEY ile/ve/||/<> GÖRÜ | KAVRAM
( ... und ERSCHEINUNG | DING AN SICH und ANSCHAUUNG | BEGRIFF )
- KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME(KHK) ile/ve/değil/yerine/||/<> YASA
- KAOLİN ile/ve/||/<>/< KAOLİNİT
( Porselen yapmakta kullanılan bir tür ak ve gevrek kil. İLE/VE/||/<>/< Arı kilin temel maddesini oluşturan hidratlı alüminyum silikat. )
- KAOS ile/ve/değil/||/<> TENÂKUZ
- KAPAK ile/değil/yerine/||/<> TABAK
- KIRIKLARDA:
KAPALI ile/ve/||/<> AÇIK
( Kırık, kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar, darbe sonucu ya da kendiliğinden oluşabilir. Yaşlılık ile birlikte kendiliğinden kırık oluşma riski de artar. )
( [Kırık belirtileri]
- Hareket ile artan ağrı.
- Biçim bozukluğu.
- Hareket kaybı.
- Ödem ve kanama nedeniyle morarma.
[Ağrılı bölgelerin tespiti için elle muayene gereklidir.] )
( [Kırığın Yol Açabileceği Olumsuz Durumlar]
- Kırık yakınındaki damar, sinir, kaslarda yaralanma ve sıkışma[Kırık bölgede nabız alınamaması, solukluk, soğukluk].
- Parçalı kırıklarda, kanamaya bağlı şok. )
( [Kırıklarda İlk Yardım]
- Yaşamı tehdit eden yaralanmalara öncelik verilir.
- Hasta/yaralı, hareket ettirilmez, sıcak tutulur.
- Kol etkilenmişse yüzük ve saat gibi nesneler çıkarılır.
- Sabitleme ve sargı yapılırken, parmaklar görünecek biçimde açıkta bırakılır.
- Kırık kuşkusu bulunan bölge, ani hareketlerden kaçınılarak bir alt ve bir üst eklemleri de içine alacak biçimde sabitlenir.
- Açık kırıklarda, sabitlemeden önce yara temiz bir bezle kapatılmalıdır.
- Kırık bölgede sık aralıklarla nabız, derinin rengi ve ısısı gözlenir.
- Kol ve bacaklar yukarıda tutulur.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )
( )
- KAPALI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BELİRSİZ
- KAPALI ile/ve/||/<> DOLAYLI
- KAPAT! ile/ve/||/<> YARDIR!
( "Çok hızlı ya da yoğun yapmak/yaşamak" üzere verilen "destek" ve/ya da coşku "sözleri"... )
- KAPATMAK ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/>< ÜSTÜNÜ ÖRTMEK
- KAPI ile/ve/||/<> GEÇİT
- KAPI ile/ve/||/<>/> SAPI
- KAPI ile/ve/gibi/||/<>/> TAPU
- KAPI ve/||/<>/> YAPI
- KAPIKULU OCAĞI ile/||/<> KAPIKULU
( Osmanlı'nın sürekli ordusunu oluşturan ve doğrudan Sultan'a bağlı olan yaya, atlı ve teknik sınıftan asker ocaklarına verilen ad. [Kapıkulu ocaklarının kurulmasından önceki dönemde Osmanlı'nın askeri gücünü yayalar ve müsellemler oluşturuyordu. Kapıkulu askerleri, bölge askerleri ve donanma güçleri ile birlikte Osmanlı ordusunun üç ana bölümünden biriydi. Kapıkulu askerleri, yayalardan oluşan Yeniçeriler, Cebeciler, Topçular, Top Arabacıları ve süvarilerden oluşan sipahi, silahtar, sağ ulûfeciler, sağ garipler, sol gariplerden oluşmaktaydı. Kent güvenliğinden ve sınırların korunmasından sorumlu olan, silah olarak genellikle tüfek, kılıç, ok ve yayı kalkan, mızrak kullanan savaşçı bir sınıf olan kapıkuluların görevleri katı ve ödünsüz kurallara bağlanmıştı. Bu kurallara Kavanin-i Yeniçeriyan denirdi. Kapıkulu olacak kişinin ailesiyle ve diniyle tüm bağlarını koparması, aynı yeni doğmuş gibi, sultandan başka kimseye nesnel ya da duygusal herhangi bir bağ kurmaması gerekiyordu.] İLE/||/<> Ücretli Osmanlı askeri. )
- KAPILANMA ile/ve/||/<> SABİTLENME
- KAPİTAL ile/ve/||/<>/> KAPİTALİST ile/ve/||/<>/> KAPİTALİZM
- KAPİTALİSTLEŞME ile/ve/||/<> ULUSLAŞMA ile/ve/||/<> BİREYLEŞME
( Kâğıt para. İLE/VE/||/<> Gazete. İLE/VE/||/<> Roman. )
- KAPİTALİZM:
MAL ÜRETİMİ ile/ve/değil/||/<>/< MÜŞTERİ ÜRETİMİ
- KAPLANBÖCEK ile/ve/||/<>/< KAPLANBÖCEKLER
( Başka böceklerle beslenen, tarım için çok yararlı olan kaplan böcekler ailesinin örnek türü. İLE/VE/||/<>/< Zararlı böcekleri avlayarak bitki, hayvan ve insan sağlığına yardımcı olan, güzel renkli, kın kanatlı böcekler ailesi. )
( CICINDELA CAMPESTRIS cum ... )
- KAPLUMBAĞA ve/||/<> GORİL ve/||/<> FİL
( [karadaki] En yaşlı. VE/||/<> En güçlü. VE/||/<> En büyük. )
- KAPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALMAK
- KAPORTA[İt. < BOCCAPORTA] ile/ve/||/<> KAROSER[Fr. < CARROSSERIE] ile/ve/||/<> TAMPON[Fr. < TAMPON]
( Otomobilde, kaput ya da ön kapak. | Motorlu taşıtları örten, genellikle sacdan yapılmış dış bölüm. | Gemi içinin aydınlanması ve hava alması amacıyla güvertede açılmış bulunan camekânlı yer. | Kişinin yüz, giysi, ayakkabı vb.nden oluşan dış görünümü. İLE/VE/||/<> Otomobilde, mekanizmayı oluşturan motor, makine, tekerlek, şasi vb. bölümlerin dışında kalan, görünen dış bölüm. İLE/VE/||/<> Bir deliği kapamaya yarayan, herhangi bir nesneden yapılmış büyük tıkaç. | Bir darbenin şiddetini azaltmaya yarayan, içi yumuşak nesneyle dolu şey. | Çarpışmaların etkisini azaltmak için vagonların, otomobillerin ön ve arkalarında bulunan donanım. | Kanı silmek, durdurmak için kullanılan gazlı bez yumağı ya da sterilize edilmiş pamuklu özel parça. | Bir darbenin, çatışmanın şiddetini azaltan etken. )
- KAPSAM ile/||/<> KAPSAM
- KAPSAMI AŞAN ile/ve/||/<> KAPSAM DIŞINDA KALAN
- KAPSAM/LI ile/ve/||/<> KAPASİTE/Lİ
- KAPSAM/LI ile/ve/||/<> NİTELİK/Lİ
- KAPSAYAN ANNE ile/ve/||/<> NESNEL ANNE
- KAPSAYICI/LIK ile/ve/||/<> KUCAKLAYICI/LIK
- KAPSAYICI/LIK ile/ve/||/<> OKŞAYICI/LIK
- KÂR[Fars.] ile/ve/||/<> KÂM[Fars.]
( Alışveriş işlerinin sağladığı para kazancı. | İş. | Yarar, fayda. | Üretim etmenlerinden biri olan girişimcinin üretimden aldığı pay. | Maliyet fiyatıyla satış fiyatı arasındaki fark. İLE/VE/||/<> Ağzın üstü, damak. | Meram, arzu, emel, istek. | Lezzet, zevk. )
- KAR ile/ve/||/<>/> KARLIK
( Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne beyaz ve hafif billurlar biçiminde donarak düşen su buharı. İLE/VE/||/<>/> Kar kuyusu. | Dışı hasır örgüsüyle kaplı, içinde kar ya da buz koymak için bölmesi bulunan, soğutucu olarak kullanılan büyük şişe. )
- KARA DELİK ile/ve/||/<> OLAY UFKU
- KARA TOPRAK ile/=/||/<> BİLGE
- KARA ile/ve/||/<> DENİZ
- KARABASAN ile/ve/değil/||/<>/< KAYGI
- KARABUĞDAY ile/||/<>/< KARABUĞDAYGİLLER
( ... İLE/||/<>/< Taçsız iki çeneklilerden, ravent, kuzukulağı, kurtpençesi, çobandeğneği ve karabuğday gibi sapları boğumlu, çiçekleri başak ya da salkım durumunda bazı türleri hekimlikte kullanılan bitkileri içinde toplayan bir aile. )
- KARACİĞER ve/||/<> BAĞIRSAK
( %75'i olmadan yaşayabiliriz. VE/||/<> %80'i olmadan yaşayabiliriz. )
- KARALAMA ile/ve/||/<>/>/< DIŞLAMA
- KARALAMAK ile/ve/||/<> ÇAMUR ATMAK
- [ne yazık ki]
KARAMSAR/LIK ve/||/<> KARARSIZ/LIK
- KARAMSAR/LIK ve/||/<>/>/< KORKAK/LIK
- KAPILMAYALIM!:
KARANLIĞA ve/||/<> KARAMSARLIĞA
- KARANLIĞIN:
OLUMSUZLUĞU ile/ve/||/<> DOĞURTUCULUĞU
- KARANLIK ile/ve/||/<> BULANIK
- KARANTİNA[İt. < QUARANTINA] ile/ve/=/||/<> YALITIM/AYIRMA/YALNIZLAŞTIRMA/TECRİT[Ar. < TECRÎD]
( Bulaşıcı bir hastalığın yayılmasını önlemek için belirli bir bölgenin ya da yerin denetim altında tutulup giriş çıkışların engellenmesi biçiminde uygulanan sağlık önlemi. | Hastahanelerde, yatacak hastaların kayıt ve kabul edildikleri yer. İLE/VE/=/||/<> Ayırma, ayrı bir tarafta tutma. | Soyutlama. | Yalıtım. | Mahkûmu, cezasını tek başına çekmesi için öteki hükümlülerden ayırma. )
- KARAR VERELİM! ve/||/<> HAZIRLANALIM! ve/||/<> BAŞLAYALIM! ve/||/<> ÖĞRENELİM! ve/||/<>
ÇALIŞALIM! ve/||/<> DİNLEYELİM! ve/||/<> ÇABALAYALIM! ve/||/<> GÜLÜMSEYELİM! :)
( [başkaları] Ertelese de. VE/||/<> Düşlere dalsa da. VE/||/<> Sonraya bıraksa da. VE/||/<> Uyusa da. VE/||/<> Dilese de. VE/||/<> Konuşsa da. VE/||/<> Vazgeçse de. VE/||/<> Kaşlarını çatsa da. )
- KARAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜŞÜNCE
- KARAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜŞÜNMEK
- DEĞİŞİM:
KARARDA ile/ve/||/<> YAŞAMDA ile/ve/||/<> KİŞİDE
( Bir sözcükle. İLE/VE/||/<> Bir duyguyla. İLE/VE/||/<> Bir kişiyle[seninle/onunla]. )
- KARAR/INDA ve/=/||/<> KIVAM/INDA
- KARARLI/LIK ile/ve/||/<> (ALÇAK)GÖNÜLLÜ/LÜK
- KARARLI/LIK ve/||/<>/< DAYANIKLI/LIK
- KARARLI/LIK ve/||/<> TUTARLI/LIK
- KARARLILIK ile/ve/||/<> YARILANMA
- KARATAVUĞUN ÖTÜŞÜ ...:
SABAHA KARŞI ile/ve/ya da/||/<> GÜN BATIMINDAN SONRA
- KARATE KUŞAKLARINDA:
BEYAZ ile/ve/||/<>/> SARI ile/ve/||/<>/> TURUNCU ile/ve/||/<>/> YEŞİL ile/ve/||/<>/> MAVİ ile/ve/||/<>/> KAHVERENGİ(3. KYU) ile/ve/||/<>/> KAHVERENGİ(2. KYU) ile/ve/||/<>/> KAHVERENGİ(1. KYU) ile/ve/||/<>/> SİYAH (1. DAN) ile/ve/||/<>/> SİYAH (2. - 10. DAN)
- | KARATE[Jp.] ile/ve/||/<> TEKVANDO[Korece] ile/ve/||/<> JUDO[Fr. < JIUJITSU(Jp.)] ile/ve/||/<> KUNGFU |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
AIKIDO
( Ayak ve yumruk vuruşları üzerine kurulu, Japon kökenli bir dövüş yöntemi. İLE/VE/||/<> El ve kol vuruşlarından çok, ayak ve tekme tekniklerine önem veren, Uzak Doğu'ya özgü dövüş sanatı. İLE/VE/||/<> Jiujitsudan gelişmiş, tutmalara, fırlatmalara, hareketsiz bırakmalara dayanan, Japon kökenli silahsız yapılan dövüş sporu. İLE/VE/||/<> Kendini savunma temeline dayalı Çin kökenli spor.
İLE/VE/||/<>
Anatomi ve fizyoloji bilgisiyle saldırganın hareketini ve enerjisini kendine yansıtarak ve etkisiz duruma getirerek savunma bilgisi, felsefesi ve sporu.[AI-KI-DO: Evrensel enerjiyle uyumlanma yöntemi.] )
- KARA/TOPRAK UYGARLIĞI ile/ve/||/<>/> DENİZ UYGARLIĞI
( Bizim gibi olanlarla aynı zaman, zemin ve koşullarda gerçekleşebilir. İLE/VE/||/<>/> "Bizim gibi" olmayanlarla ilişkiye girme yetisinin ortaya çıktığı zemin ve koşullarda gerçekleşir. )
- KARBON:
HAZNELERİ ile/ve/||/<> AKIŞLARI
( )
( 1 mol karbon = 12 gram )
( Yanardağ başkalaşım etkinlikleri
3 x 1012 mol/yıl
Atmosfer
5.6 x 1016 mol/yıl < [arası: 300 yıl] > (Yüzey organik öğeleri: 2 x 1017 mol/yıl)
^
|
| [arası: 3000 yıl]
|
v
Okyanus
3.2 x 1018 mol/yıl
|
| [arası: 2 x 1013 mol/yıl]
|
v
[çözünme: 1.7 x 1013 mol/yıl]
Tortul karbona mineralleri
5 x 1021 mol/yıl
)
- KARBON KİMYASI ile/||/<> HİDROJEN KİMYASI
( Karbon bileşiklerinin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Hidrojen bileşiklerinin kimyasını inceleyen bilim dalı. )
- KARBON KİMYASI ile/||/<> SİLİSYUM KİMYASI
( Karbon bileşiklerinin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Silisyum bileşiklerinin kimyasını inceleyen bilim dalı. )
- KARBON ile/ve/||/<>/> BENZEN HALKASI
( Kimya. İLE/VE/||/<>/> Petrokimya. )
- KARBON ile/ve/||/<> SİLİKON
- KARBONDİOKSİT ile/ve/||/<> METAN GAZI
( ... İLE 20 kat daha etkilidir. )
- KARBONDİOKSİT[Fr. < CARBONDIOXYDE] ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> NİTRÖZ OKSİT
( Renksiz, kokusuz, yoğunluğu 152,0 °C'de ve 36 atmosfer basıncında kolayca sıvılaşan ekşimsi tatta bir gaz.[CO2] İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Karbondioksitten, 300 kat daha zararlı sera gazı. )
- KARBONDİOKSİT ile/ve/||/<> OKSİJEN
( Gözesolunum sonucu açığa çıkan gaz. İLE/VE/||/<> Fotosentez sonucu açığa çıkan gaz. )
( Hayvanda/n ve insanda/n. İLE/VE/||/<> Bitkide/n. )
- KARBONMONOKSİT ile/ve/||/<>/> KARBONİL[Fr. < CARBONILE]
( 0,97 yoğunluğunda, renksiz, kokusuz, zehirleyici bir gaz. [Bol miktarda ısı açığa çıkararak mavi bir alevle yanar ve hava ile birleşerek birçok uygulama alanı olan patlayıcı bir karışım oluşturur.] [simgesi CO]. İLE/VE/||/<>/> Birleşme değeri 2 olan karbonmonoksit. )
- KARDEŞ ile/ve/değil/||/<> MUSAHİB
- KARDEŞLİK ve/||/<>/< ÖZGÜVEN (İLE)
- KARDİYAK ARREST ile/||/<> KALP YETMEZLİĞİ
( Kalbin aniden durması. İLE/||/<> Kalbin gövdeye yeterli kan pompalayamaması. )
- KARDİYOJENİK ŞOK ile/||/<> HİPOVOLEMİK ŞOK
( Kalbin yeterli kan pompalayamaması sonucu oluşan şok. İLE/||/<> Kan hacminin azalması sonucu oluşan şok. )
- KARDİYOLOJİ ile/||/<> PULMONOLOJİ
( Kalp ve dolaşım düzeni sayrılıklarını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Akciğer ve solunum düzeni sayrılıklarını inceleyen bilim dalı. )
- KARDİYOMEGALİ ile/||/<> KARDİYOMİYOPATİ
( Kalbin olağandışı büyümesi. İLE/||/<> Kalp kasının yapısal ya da işlevsel bozukluğu. )
- KARDİYOMİYOPATİ ile/||/<> PERİKARDİT
( Kalp kasının yapısal ya da işlevsel bozukluğu. İLE/||/<> Kalp zarının yangılanması. )
- KARDİYOPATİ ile/ve/||/<> KARDİYOSKLEROZ ile/ve/||/<> KARDİYOSKOP
( Kalp hastalıklarının genel adı. İLE/VE/||/<> Kalp dokusu sertleşmesi.[Bazen atardamar sertleşmesiyle birlikte görülür.] İLE/VE/||/<> Kalp hareketlerinin incelenmesine yarayan aygıt. )
- KARE ile/ve/||/<> KAREKÖK
( Kenarları ve açıları birbirine eşit olan dörtgen, dördül, murabba. | Bu biçimde olan. | İskambil oyunlarında aynı türden dört kâğıdın biraraya gelmesi. İLE Karesi verilen bir sayıya eşit olan sayı. )
- KAREEM ABDUL JABBAR ve/||/<>/> JOHN WOODEN
( )
- KARGA ile/ve/değil/yerine/||/<> KARTAL
( )
( Bir kartalı gagalamaya cüret eden tek kuş, kargadır.
Kartalın üstüne çıkar ve boynunu gagalar. Ancak kartal, yanıt vermez, karga ile savaşmaz. Zaman ya da enerji tüketmez. Sadece kanatlarını açar ve yükselmeye başlar.
Uçuş, ne kadar yüksekse, karganın soluk alması o kadar zorlaşır ve karga, oksijen eksikliğinden düşer.
Yaşamımızdaki böylesi "durum" ve "kargalarla" zaman kaybetmemeyi yeğleyelim.
Biz de onları sadece felsefe, bilim, sanat, tüze(hukuk), matematik, spor gibi alanlara;
anlayış, şefkat, merhamet, zarâfet, hizmet, koşulsuz saygı ve koşulsuz sevgi gibi yükseklikler(imiz)e çıkarıp yolumuza devam edelim... )
- KARGABÜKEN ile/ve/||/<>/> STRİKNİN
( Bitişik taç yapraklı iki çeneklilerden, yaprakları karşılıklı, çiçekleri talkım durumunda olan, meyvesi zehirli bir ağaç. | Bu ağacın striknin elde edilen tohumu. İLE/VE/||/<>/> Kargabükenden çıkarılan, etkili bir zehir. )
- KARICIĞIM/KOCACIĞIM ile/ve/değil/=/||/<>/< KARABASAN
- KARİKATÜR (ÇİZMEK) ile/ve/||/<>/< KARAGÖZ (ÇİZMEK)
( )
- KARIŞIK ile/ve/değil/||/<>/< ÇOK
- KARIŞIK/LIK ile/ve/değil/||/<>/< ÇEŞİTLİ/LİK
- KARIŞIM ile/ve/||/<> ERİYİK
- KARIŞMA! ile/ve/||/<> KARIŞTIRMA! ile/ve/||/<> AÇMA!
( [... iç dünya(sı)na/ı ...] Hiçkimsenin. İLE/VE/||/<> Hiçkimseyi. İLE/VE/||/<> Hiçkimseye. )
- KARIŞMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ZORLAMAK
- KARİSOKE:
KARİ DAĞI ve/||/<> MİSOKE DAĞI
( Ruanda'da, gümüş sırtlı gorillerin yaşadığı bölgede, 18 yıl boyunca, gorilleri araştıran ve koruyan Dian Fossey'in[1932 - 1985], Kari ve Misoke dağlarının arasındaki bölgeye ve araştırmalarına verdiği ad. )
( Anthony Hopkins'in, "The Instinct" adlı filmini izlemenizi salık veririz. )
- KARIŞTIRMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÇIRPMAK
- KARIŞTIRMAK/KARIŞTIRILAN ile/ve/değil/||/<> BİRBİRİNİN YERİNE KULLANMAK/KULLANILAN
- KARIŞTIRMAK ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< ANLAYAMAMAK
- KARIŞTIRMAK ile/ve/değil/||/<>/< BİLMEMEK
- KARIŞTIRMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> KAKTIRMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> KAKALAMAK
- KARL MARX ile/ve/||/<> FRIEDRICH ENGELS
( 05 Mayıs 1818 - 14 Mart 1883 İLE/VE/||/<> 28 Kasım 1820 - 05 Ağustos 1895 )
- KÂRLI ile/ve/değil/yerine/||/<>/> VERİMLİ
- KARMAŞA ile/ve/||/<> BELİRSİZLİK
- KARMAŞA ile/ve/||/<> KARARSIZLIK
- KARMAŞIK/KOMPLEKS ile/ve/||/>< YALIN PROTEİN
( Birçok polipeptid zincirinden oluşan protein. İLE/VE/||/>< Tek bir polipeptid zincirinden oluşan protein. )
- KARMAŞIK/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DERİN/LİK
- KARMAŞIKLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZENGİNLİK
- KARMAŞIKLIKTA ve/||/<> UYUŞMAZLIKTA ve/||/<> ZORLUKTA | ve/||/<>
SÜREKLİLİKTE
( Yalınlığı bulmak. VE/||/<> Uyumu bulmak. VE/||/<> Çözümü bulmak. VE/||/<> Kendini bulmak/tanımak! )
- KARPAL TÜNEL BELİRGESİ/SENDROMU ile/||/<> DUPUYTREN KONTRAKTÜRÜ
( El bileğinde sinir sıkışması. İLE/||/<> Elin avuç içindeki dokunun kalınlaşması ve parmakların bükülmesi. )
- KARPAL TÜNEL BELİRGESİ/SENDROMU ile/||/<> TETİK PARMAK
( El bileğinde sinir sıkışması. İLE/||/<> Parmak tendonlarının yangılanması, bükülmesi sırasında takılma ya da parmağın kilitlenmesi. )
- KARŞI ÇIKMA ile/ve/||/<> BAŞKALDIRI
- KARŞI" (OLMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TEMKİNLİ (OLMAK)
- KARŞICIL/MUHÂLİF[Ar.] ile/ve/değil/||/<> ÇEKİNGEN
- KARŞILAMA ile/ve/||/<> UĞURLAMA
( Giydiğinle. İLE/VE/||/<> Sohbetinle.
Kişiler, giydiğiyle karşılanır, sohbetiyle uğurlanır. )
( Dress, how you want to be addressed. )
- KARŞILAŞMA ve/||/<>/> KARŞILAMA ve/||/<>/> KARŞILAŞTIRMA
- KARŞILAŞMA ile/ve/||/<> KARŞILAŞTIRMA
- KARŞILIK ile/ve/değil/||/<> BAKIŞIM
- KONUŞMAK:
KARŞILIKLI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİRLİKTE
- KARŞILIKLI ile/ve/||/<> PARALEL
- DÜŞMAN:
KARŞINDAKİ ile/ve/değil/||/<> "YANINDAKİ" ile/ve/değil/||/<> "İÇİNDEKİ"
( Elindeki kılıçla. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Arkasına sakladığı hançerle. )
- KARŞIT/LIK ile/ve/||/<> TUTARSIZ/LIK
- KARTAL ve/||/<> KÖPEK ve/||/<> AKILLI GELİN
( Sinek avlamaz. VE/||/<> Kuşa hırlamaz. VE/||/<> Kaynanaya hırlamaz. )
- KARTALLAR, YÜKSEKTEN UÇAR ile/||/<> KARTALLAR, SOLUCAN AVLAMAZ
- KARTOPU ve/ne yazık ki/||/<>/> ÇIĞ
- KARTUŞ[Fr. < CARTOUCHE] ile/ve/||/<>/> TONER[İng.]
( Sıvı mürekkebi ısıtarak püskürtme işlemiyle. İLE/||/<>/> Mürekkebi toz biçiminde baskıya hazırlayarak. )
- KARY ile/||/<> KURÂ
( Köy. İLE/||/<> Köyler. )
- KAS BELLEĞİ/HAFIZASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MYELİN BAĞLARI
- KAS BİLGİSİ/BİLİNCİ ve/||/<> KEMİK BİLGİSİ/BİLİNCİ
( [gövdemizdeki sayısı] 640 ve/||/<> 206 )
( )
- KAŞ ile/ve/||/<> BELCE
( ... İLE/VE/||/<> İki kaş arası. )
- KÂSE ile/||/<> SUKURCA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( ... İLE Bir tür kâse. )
- KAŞIĞI/ÇATALI BIRAKMAK:
İÇBÜKEY ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DIŞBÜKEY
( Kaşığı tabağın içine ya da herhangi bir zemine sırtı tabana değecek biçimde bırakmak, hem kaşıkta kalıntının bulunmasına, hem de tabaktaysa/tenceredeyse tabağın içine kayarak batmasına neden olabilir. Çözümü ise sırtı havaya gelecek biçimde kaşığı ters bırakmaktır. )
- KAŞIMAK ile/ve/||/<> KIŞKIRTMAK ile/ve/||/<> TETİKLEMEK
- KASIT ile/ve/değil/||/<>/< BAĞLAM
- KASIT ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DAYANAKÇA
- KASIT ile/ve/||/<> HEDEF
- KASIT ile/||/<> KISIT
- KASKO[İt. < CASCO] ile/ve/||/<>/> TRAFİK KORUNCU
( )
( Her araç için zorunludur. İLE/VE/||/<>/> Zorunlu değildir. )
( [amacı] Kaza durumunda, suçsuz olan tarafın hasarının, suçlu tarafın sigorta şirketinin ödemesini sağlamaktır.[Suçu olmayan kişiyi mağdur etmemek için alınan bir önlemdir.][Terör, sel, su baskını, yanma vb. olaylara güvence vermez.] İLE/VE/||/<>/> Kaza yapılan araçta oluşan tüm masrafları karşılamaktır.[Çarpmaya, çalınmaya, yanma, sel ve deprem gibi olaylar sonucunda da hasar görmüş aracın tamir masraflarını ya da tamamının ücretini karşılamaktadır.][Süresi 1 yıldır] )
- KAT İRTİFAKI ile/ve/||/<> KAT MÜLKİYETİ
( Kat irtifakı tapusu olan gayrimenkulün denetimi belediye tarafından yapılmaz. Kat mülkiyetli tapularda ise belediye projeye uygunluk kontrolü yaptıktan sonra yapı kullanımı için izin belgesi verir. Bu belge daha sonra tapuya gönderilir ve kat mülkiyetli tapuya çevrilir. )
- KATALİTİK ASİMETRİK SENTEZ ile/||/<> RASEMAT SENTEZİ
( Asimetrik katalizörler kullanarak kiral moleküllerin sentezini yapan bilim dalı. İLE/||/<> Kiral olmayan ya da rasemik karışımların sentezini yapan bilim dalı. )
- KATALİTİK KİMYA ile/||/<> ENZİM KİMYASI
( Katalizörlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Enzimlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )
- KATALİZÖR KİMYASI ile/||/<> ENZİM KİNETİĞİ
( Katalizörlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE Enzimlerin hızlarını ve mekanizmalarını inceleyen bilim dalı. )
itibariyle 10.939 başlık/FaRk ile birlikte,
10.939 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(24/45)