... <> ...

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
( SÜREKLİ AYIRDINDA VE FARKINDA OLUNMASI GEREKENLER!!! )


 



Doğrudan, bu bölüm/sayfa içeriğinde
arama yapmak için...

( Klavyenizde "Ctrl + F" tuşlarıyla[önce "Ctrl" tuşu ve basılı tutarken "F" tuşuna basarak] ve/veya(^/v) fareyle[mouse] sol üst köşedeki "Düzenle/Edit" kısmında "Bul/Find"'ı tıklayarak aradığınız sözcüğü yazarak aramanızı yapabilirsiniz. )* ( Windows için geçerlidir. )
* ( Linux ve Macintosh kullanıcıları nasıl arama yapacaklarını biliyorlardır. )



AÇIKLAMALAR/ÖNSÖZ
[Mutlaka okuyunuz!!!]

- Bazı sözcüklerin, hem sözlüklerdeki karşılığına yer verilmekte, bazılarına da özellikle yer vermeyip psikolojik, felsefi, bilimsel, sanatsal, göreceli, uygulayımsal, belirli bir sınırlılık ve yaklaşımlardan yararlanılarak parantezler açılmıştır.

- Bu çalışmada, başlıkların altlarındaki bilgilere/açıklamalara (parantezlere), kişilerin, kendilerinin düşünmelerine fırsat verebilme amacıyla ve özellikle pek fazla yer verilmemektedir. Zihinlerce/kişilerce uygun bulunmayabilecek bilgiler/parantezler, gözardı edilebilir.
[ Kavramların yanında bulunan ( ) parantezler, ek bilgi ya da açıklama olarak, [ ] köşeli parantezler ise ayrıntı/teknik bilgi vermek üzere kullanılmıştır. ]

- Çoğu sözcüğe, özellikle ve belirli bir yaklaşımla yer verilmemiştir. Hayır! / Evet!

- Bu çalışmada, çoğu sözcüğün/kavramın altında, bazılarında “açıklama/ları” bulunmakta, bazılarında da -özellikle ve çeşitli nedenlerden dolayı- bulunmamaktadır.

- Bazı başlıkların altına, veri/bilgi girmemizin çeşitli nedenlerinden biri ise ulaşım/erişim kolaylığı sağlamak üzere, hazır veri/bilgi karşılıklarını sunmak üzeredir! [Dolayısıyla sizin de FaRkLaR Kılavuzu'na destek olabilmek amacıyla üyeliğinizi şimdi başlatmanızı dileriz! Teşekkür ederiz!] )

- Bu çalışmanın, sadece sözlük olarak algılanmamasını ve kullanılmamasını da sağlamak amacıyla ve özellikle “:”[iki nokta üst üste] ya da “...dır!” şeklinde belirtilmemiştir!

- Bu çalışmada, başlıkların [kavram ya da olguların], ne olduklarından çok, ne olmadıklarına işaret etme çabası güdülmektedir. [ Bir DEĞİL’leme çalışması olarak değerlendirilmelidir! ]

- Bu çalışmada bulunan tüm karşılaştırmaların, tanımlan(a)mayan, sözcük olarak karşılığı/adı tam olarak oluşturul(a)mamış, fakat zihinlerimizde karşılığı bulunan/bulunabilen “3.” anlamları ve/veya ara anlamları düşünülebilir.

- Bu kılavuz/sözlük, dil(d)e/kavramlar(d)a/sözcükler(d)e ilginizin daha da artması ve sözlük/ahit kullanımını artırmayı amaçlamaktadır.

- İngilizce’ye ve öteki dillere yer verme nedenimiz, öteki dillerle karşılaştırmalı yaklaşımla belirli bir bilince sahip olmanıza, aracı olabilmektir.

- Çoğu sözcüğün, zaman içinde, kökenbilimsel(etimolojik) derinliklerine ve öteki dillerdeki karşılıklarına da yer verilecektir. (Bu konuda her türlü destek ^v(ve/veya) katkınızı görmekten mutluluk duyarız!)

- Bu kılavuzdaki bilgiler, SDP(Sinir Dili Programlası)(NLP) üzerine de kılavuzluk edebilir.

- Bu kılavuz, soru sorma/sorgulama, yoğun/derin düşünme aracı/vesilesi olarak kullanılabilir.

- Bu kılavuz/sözlük üzerine olan tüm katkı/destek/uyarı/yorum ve önerilerinizi görmek ve değerlendirmekten mutluluk duyarız! Ayrıca burayı tıklayarak, dille ve buradaki içerikle ilgilenebileceğini düşündüğünüz kişilere tavsiye edebilirsiniz.



"... ile/ve/değil/yerine ..."
[bağlaçların kullanımı/okunuşu...]

- Kavramların aralarında kullanılan/bulunan
"... ile/ve/değil/yerine ..."
bağlaçları, ilgili satırı 2/3/4 kez ve ayrı ayrı şekilde okumanız ve satırları tekrarlamamak içindir.
( - UCLAR ile FARKLAR [karıştırılmamalı!]
- UCLAR ve FARKLAR [ayrı olmalarının yanısıra birlikte de düşünülebilir/kullanılabilir!]
- UCLAR değil FARKLAR [dır!]
- UCLAR yerine FARKLAR [düşünülmeli/kullanılmalıdır!] )



... ile ...
[ÖNCESİ | SONRASI]

- Sözcükleri dizerken ya da "... ile" öncesiyle "ile ..." sonrası arasında bir öncelik/fark/özellik/tercih/vurgu yoktur. Her ikisini de kesinlikle birbirine karıştırmamak, her ikisinin de derinliğine/önemine ve ciddiyetine yer/destek verilmesi gerekmektedir.

- Belirlemelerin/karşılaştırmaların daha da oturması/derinleşmesi için, "ile"den sonraki sözcüğün yanına tekrar "ile"den önceki sözcüğü düşünerek/koyarak değerlendiriniz.
( "- BÜTÜN ile TÜM" ise "- BÜTÜN ile TÜM (ile BÜTÜN)" gibi. )



 


 

 

( Bugün [27 Ekim 2024] itibariyle
... <> ... bölümünde,
16807 başlık/FaRk yer almaktadır.
)





-KİŞİ/İNSAN ve/<> DENEYİM



-KİŞİ/İNSAN ve/<> EYLEM

( Ayinesi iştir kişinin, lâfına bakılmaz! )


-KİŞİ/İNSAN ve/<> EYLEM

( Kişinin "büyüklüğü", başkası/başkaları için de yapabildikleriyle orantılıdır. )


-KİŞİ/İNSAN ve/<> EYLEM

( İnsana özgü/dair hiçbir şey bana/sana yabancı değildir. )


-KİŞİ/İNSAN ve/<> İHSAN



-KİŞİ/İNSAN ve/<> İNSAF



-KİŞİ/İNSAN ve/||/<> KİTAP

( Kişiler, kitap gibidir. Gerçek yüzleri, kapağına bakınca değil zamanla, sayfaları okundukça anlaşılır. )


-KİŞİ/İNSAN ve/||/<> KİTAP

( )


-KİŞİ/İNSAN ve/||/<> KÜLTÜR ve/||/<> TOPLUM ve/||/<> DİL



-KİŞİ/İNSAN ile/ve/<> SAYGI



-KİŞİ/İNSAN ve/<> YAPIT/ESER

( Kişi, yapıtlarının yansımasında izlenir. )


-KİŞİ/İNSAN ve/||/<>/< ZAAF

( Kişi, "zaafları"nın toplamı kadardır. )


-KİŞİ/LER değil/yerine/||/=/<>/< ZİHİN/LER



-KİŞİ ve/||/<>/> BAŞ OYUNCU

( Her birey, yaşamının baş oyuncusudur. )


-KİŞİ ve/||/<>/>/< BELLEK

( ... VE/||/<>/>/< Güncellenen geçmiş. )


-KİŞİ ile/ve/<> DÜZEN



-KİŞİ ile/ve/<>/değil EVRENSEL İLKE



-KİŞİ ve/||/<>/> GÖZGÜ/AYNA ve/||/<>/> YAZI

( Üçü de herşeyi yansıtır. )


-KİŞİ ve/||/<>/> GÖZGÜ/AYNA ve/||/<>/> YAZI

( Ancak, üçüne baktığında, kendini görebilirsin. )


-KİŞİ ve/||/<>/> GÖZGÜ/AYNA ve/||/<>/> YAZI

( Kişi, kendini, en iyi, yazı aynasında tanır ve gerçekleştirir. [ Öncelikli olarak, iki ayrı sayfada, şu iki dizini oluşturmakla başlamak gerek. 1- HAYIR! | 2- YAPMAYABİLECEKLERİM(İZ) ] )


-KİŞİ ve/||/<>/> GÖZGÜ/AYNA ve/||/<>/> YAZI

( Kişi, kendini, üç ayna karşısında tanıyabilir ve gerçekleştirebilir.

İlk aynamız, öteki aynasında yani anne ve başka kişilerle olan ilişkilerinde, paylaşım ve iletişimlerimizdedir.

İkincisi, doğada ya da cam/ayna, metal, kamera gibi nesnelerdeki yansımalarındadır.

Üçüncüsü ise yazı aynasındadır, yazdıklarımızın ve yazabileceklerimizin yansımasındadır.

Yazma eylemi, ilk ikisi gibi dolaylı olmayıp doğrudan, kişinin kendini, zihnini ve yaşamını karşısına koyup gözlemlemesini ve düzenlemesini sağlayan, yaşamın gelişine ya da kendi "haz ve keyfî kararlarına" düş(ür)meyebileceği eylem ve tutumdur.

Yaparak, eyleyerek ve "Yaptığını yaz, yazdığını yap!" ilkesiyle ancak yazarak, kendine hizmet etmekle herkese, insanlığa hizmet etmiş ve yaşama katılmış olur.


Bir'e hizmet, bin'e hizmet;
bin'e hizmet, bir'e hizmettir.

-------------------------------------------

Kişi, ne yaparsa
kendi yapar, kendine yapar. )


-KİŞİ ile/ve/<> İNSANLIK

( Kişileri, ayrı ayrı sevemeyenler, -çarpıtarak- "insanlık" kavramına "sığınırlar". )


-KİŞİ ile/ve/<> İNSANLIK

( Seni sana emanet edemiyorsak, insanlığı nasıl emanet edelim?! )


-KİŞİ ve/<> KİŞİ

( Kişi, başka bir kişiyle ile insan olur. )


-KİŞİ ve/<> KİŞİ

( Bir kişiyi sevmekle başlayacak herşey! )


-KİŞİ ve/<> KİŞİ

( Kişi, kaya gibi olmalı, hareket ettiren olursa kımıldamalı! )


-KİŞİ ve/<> KİŞİ

( KİŞİ: Benden konuşan ve senden dinleyen. )


-KİŞİ ve/<> KİŞİ

( KİŞİ: Altı yönden[ön-arka, sağ-sol, alt-üst] bakabilen. )


-KİŞİ ve/<> SANATÇI

( Ben-im gören, hem gösteren. )


-KİŞİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SÖZLÜK



-KİŞİ ile/ve/||/<> TOPLUM

( [Kendini/zihnini/davranışını/adâletini] Kızdığında gösterir. İLE/VE/||/<> Savaşta gösterir. )


-KİŞİDE:
EBEVEYN BULAŞMASI ile/ve/||/<> ÇOCUK BULAŞMASI

( Düşüncelerde. İLE/VE/||/<> Duygularda. )


-KİŞİDE/İNSANDA ve/||/<>/>/< TOPLUM('DA)

( Akıl. VE/||/<>/>/< Üniversite. )


-KİŞİDE/İNSANDA ve/||/<>/>/< TOPLUM('DA)

( Direnç[ihtiyâr] ve istenç[irâde]. VE/||/<>/>/< Siyâset. )


-KİŞİDE/İNSANDA ve/||/<>/>/< TOPLUM('DA)

( Bulunç/vicdan. VE/||/<>/>/< Türe/adâlet. )


-KİŞİDE/İNSANDA ve/||/<>/>/< TOPLUM('DA)

( Değişen. VE/||/<>/>/< Dönüşen. )


-KİŞİDE/İNSANDA ve/||/<>/>/< TOPLUM('DA)

( Direnç[ihtiyâr: yapmama bilgisi/isteği] ve istenç[irâde: yapma "gücü/bilgisi/isteği"]. VE/||/<>/>/< Direnç[İhtiyâr]. )


-KİŞİDE/İNSANDA ve/||/<>/>/< TOPLUM('DA)

( (Koşulsuz) Saygı ve sevgi. VE/||/<>/>/< Türe/adâlet. )


-KİŞİLER:
(")AKILLI(") ile/ve/||/<> (")DUYARLI(") ile/ve/||/<> (")ETKİLİ(")

( Duygusuz. İLE/VE/||/<> Etkisiz. İLE/VE/||/<> Akılsız. )


-KİŞİLER ile/ve/||/<>/> MEZAR TAŞLARI

( )


-KİŞİLER ile/ve/||/<>/> MEZAR TAŞLARI

( )


-KİŞİLER ile/ve/||/<>/> MEZAR TAŞLARI

( )


-KİŞİLER ile/ve/||/<>/> MEZAR TAŞLARI

( )


-KİŞİLER ile/ve/||/<>/> MEZAR TAŞLARI

( image )


-KİŞİLERCE, BEĞENİLMEMEK ile/ve/değil/||/<>/< KİŞİLERE, YARANAMAMAK



-KİŞİLERE/İ:
[ne] DARILACAK KADAR GÜVENMEK ile/ve/ne de/||/<> GÖNÜL KOYACAK KADAR SEVMEK



-KİŞİLERİ TANIMA:
YOLCULUKTA ve/||/<> ZORLUKTA ve/||/<>
YOKLUKTA ve/||/<> (AYNI) MASADA



-KİŞİLERİ TANIMAK:
TANIŞIRKEN ile/ve/değil/||/<>/>/< TARTIŞIRKEN



-KİŞİLERİ, AYAKTA TUTAN:
İSKELET[Fr. < SQUELETTE] VE KASLARI ve/değil/||/<>/< İLKE VE İNANÇLARI



-KİŞİLERİN, BİRBİRİNİ:
SEÇMESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BELİRLEMESİ



-KİŞİLERİN, BİZİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATMASI ile/ve/değil/<>/< YANLIŞ KİŞİLERE YATIRIM YAPMAMIZ ve/ya da KİŞİLERDEN, FAZLA BEKLENTİDE OLMAK



-KİŞİLERİN:
İLK SÖYLEDİKLERİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SON YAPTIKLARI



-KİŞİLERİN/İNSANIN GÜCÜ ile/ve/||/<>/< SÖZCÜKLERİN GÜCÜ

( Söz(cük)leri/ni ve tutumunu değiştir... Dünya/n değişsin! )


-KİŞİLERİN/İNSANIN GÜCÜ ile/ve/||/<>/< SÖZCÜKLERİN GÜCÜ

( Sözcüklerin gücü anlaşılmadan, kişinin gücü anlaşılmaz. )


-KİŞİLERİN/İNSANIN GÜCÜ ile/ve/||/<>/< SÖZCÜKLERİN GÜCÜ

( Kişi, dilinin ardında gizlidir. )


-KİŞİLERİN/ÜNLÜLERİN:
DOĞUM TARİHİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖLÜM TARİHİ

( Kişilerin doğum tarihini değil ölüm tarihini ölçüt almak gerekir. Nedenlerini yeterince düşünürüz umarız...

Onlarca nedenin özeti olarak;
doğduğumuzda, kendimiz olamamışızdır henüz.

Ölene kadar da her düşüncemizi,
tutum, karar ve adımızı bile değiştirebiliriz. )


-KİŞİLERLE İLİŞKİDE:
ÇOK UZAKLAŞMAMAK ve/||/<> ÇOK YAKLAŞMAMAK

( Donmamak için. VE/||/<> Yanmamak için. )


-KİŞİLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KENDİLİK

( Masterson'ın, Kendilik kuramı ve çalışmalarını okumanızı/incelemenizi salık veririz... )


-KİŞİLİK ve/||/<>/>/< ONUR



-KİŞİLİK ile/ve/<> ÖZGÜVEN



-KİŞİNİN BAKIŞINDA:
GÖRÜNEN ile/ve/||/<> KENDİ ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN



-KİŞİNİN BİLGİSİ ile/ve/<> DIŞ DÜNYANIN BİLGİSİ

( Rüya, rüya görendir; bilgi, bilendir. )


-KİŞİNİN BİLGİSİ ile/ve/<> DIŞ DÜNYANIN BİLGİSİ

( Dünyanın bir kusuru yok. Düzensizliği oluşturan, kendimizi ondan ayrı olarak düşünmemizdir. )


-KİŞİNİN BİLGİSİ ile/ve/<> DIŞ DÜNYANIN BİLGİSİ

( Dünyanın üzerimizdeki gücü, ancak kendimizin ona verdiği güç/anlam kadardır. )


-KİŞİNİN BİLGİSİ ile/ve/<> DIŞ DÜNYANIN BİLGİSİ

( There is nothing wrong vs. world. It is your thinking yourself to be separate from it that creates disorder.
The world has only as much power over you as you give it. )


-KİŞİNİN YAŞAMI:
VİTRİNLİK ile/ve/değil/||/<>/< DERİNLİK

( Bildiğimiz. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Bilmediğimiz. )


-KİŞİNİN YETİŞMESİ ve/<> YETİŞMİŞ KİŞİ



-KİŞİNİN YÖNETİMİ ile/ve/<> TOPLUMUN YÖNETİMİ ile/ve/<> DEVLETİN YÖNETİMİ



-KİŞİNİN, ...:
"DELİSİ" ile/ve/||/<> "NANKÖRÜ"

( Ulaşamadığı her şeyin. İLE/VE/||/<> Ulaştığı her şeyin. )


-KİŞİNİN, ...:
"MİZAH GÜCÜ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "AKIL GÜCÜ"



-KİŞİNİN:
ÖZELİ ile/ve/||/<>/> ÖZELİ OLARAK KALMASI GEREKENLER



-KİŞİNİN:
(")ÖZ GEÇMİŞİ(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SÖZ GEÇMİŞİ



-KİŞİNİN:
ANLAYACAĞI DİL ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "KENDİ DİLİ"

( Aklına ulaşı(lı)r. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> "Kalbine" ulaşı(lı)r. )


-KİŞİNİN:
İÇİNİN(ZİHNİNİN) "BOŞLUĞU" ve/||/<>/>/< DIŞIN/DIŞARIDAKİLERİN "ÖNEMİ"



-KİŞİNİN:
ZARAR GÖRMESİNİ ENGELLEMEK ile/ve/||/<>/>/< VERMESİNİ ENGELLEMEK



-KİŞİNİN(KENDİ) RİTMİ(N) ile/ve/||/<> YAŞAMIN RİTMİ



-KİŞİNİN/İNSANIN ÖYKÜSÜ ve/<> İSÂ'NIN ÖYKÜSÜ



-KİŞİNİN/İNSANIN:
BİREYSELLİĞİ ile/ve/<> TOPLUMSALLIĞI



-KİŞİNİN/ULUSUN:
TOPRAĞI ile/ve/||/<>/> BİNASI

( Ümit. İLE/VE/||/<>/> Çalışma. )


-KİŞİSEL GELİŞİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< KİŞİSEL YÖNETİM

( Kişi, ne yaparsa kendi yapar, kendine yapar. )


-KİŞİSEL VERİLERİN:
KORUNMASI HUKUKU ile/ve/||/<>/< İŞLENMESİNDEKİ İLKELER



-KİŞİSEL YÖNETİM ile/ve/<> İÇSEL YÖNETİM



-KİŞİSEL/ÖZEL KÖTÜLÜKLER ile/ve/||/<>/> KAMUSAL YARAR/KAZANÇ



-KİŞİSEL ile/ve/||/<> KİTLESEL



-KİŞİYE ÖZGÜ ile/ve/değil/||/<>/< KİŞİYE ÖZEL



-KİŞİYE/KİŞİNİN:
SIĞINMA ile/ve/değil/||/<>/>/< GÜCÜNDEN YARARLANMA



-KİŞİYİ YIKAN:
DÜŞMAN(LAR)IN SÖZLERİ ile/değil/||/<>/< DOSTLARIN SESSİZLİĞİ



-KİŞİYİ:
FARKLI KILAN ve/||/<> GÜÇLÜ KILAN ve/||/<> KENDİ KILAN

( Affettiklerimiz. VE/||/<> Sabrettiklerimiz. VE/||/<> Vazgeçtiklerimiz. )


-KİŞİYİ/KİŞİLERİ:
"KÜÇÜMSEMEK" ile/ve/değil/||/<>/>< "BÜYÜK GÖRMEK"

( Ahlâksızlıktır. İLE/VE/DEĞİL/>< Bilgisizliktir. )


-KİŞİYİ/KİŞİLERİ:
"KÜÇÜMSEMEK" ile/ve/değil/||/<>/>< "BÜYÜK GÖRMEK"

( Akılsızlık. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>< Korkaklık. )


-KISKANÇ/LIK ile/ve/değil/||/<>/< GÜVENSİZ/LİK



-KISKANÇLIK:
İSTEMLİ ile/ve/||/<> RASTLANTISAL/TESADÜFÎ



-KIŞKIRTMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "GIDIKLAMA"



-KIŞKIRTMAK ile/ve/||/<> KAYNATMAK ile/ve/||/<> KABARTMAK



-KIŞLA ile/||/<> KIŞLAK ile/||/<> ODA

( Askerlerin toplu olarak barındığı büyük yapı. Çevresine göre daha yüksek yerlerde kış aylarının aşırı soğuklarından etkilenen göçebe yaşam tarzını benimseyenlerin gittiği, daha sıcak olan görece alçak bölgelerdir. Kışlaklar, genelde deniz, göl ve akarsu kıyılarıdır. Deniz ve göl kıyıları çevresine göre genelde düşük yükseklikteki bölgeler olduğundan iklimi, yaylaklara göre daha ılıman olan yerlerdir. İLE/||/<> Yeniçeri kışlası. )


-KISMEN "DOĞRU" ile/ve/||/<>/> ABARTI



-KISMEN "DOĞRU" ile/ve/||/<> ÇARPITMA



-KİŞNEMEK ile/ve/<> OKRAMAK

( ... İLE/VE/<> Acıkmış ya da susamış atın, yiyecek ya da su gördüğü zaman kişnemesi. )


-KISSA ile/ve/||/<>/> HİSSE

( Fıkra, öykü/hikâye, rivâyet. | Vak'a. İLE/VE/||/<>/> ... )


-KISTÂS[Ar.] ile/ve/||/<> KISAS[Ar.]

( Bir suçlunun, başkasına yaptığı kötülüğü, aynı biçimde uygulayarak cezalandırılması. İLE/VE/||/<> Ölçü. | Büyük terazi. )


-KİSVE[Ar.] ile/ve/||/<> LİBÂS[Ar.] ile/ve/||/<> ESVÂB[Ar. < SEVB]

( Kisvet. | Giysi/giyecek. | Özel giysi/giyecek. | Kisbet, yağlı güreş yapan pehlivanların giydiği dar paçalı, meşin pantolon. | Birinin ya da bir şeyin dış görünüşü. )


-KİSVE[Ar.] ile/ve/||/<> LİBÂS[Ar.] ile/ve/||/<> ESVÂB[Ar. < SEVB]

( Giyecek, kılık kıyafet. | Hacıların Kâbe'de giydiği beyaz üstlük. İLE/VE/||/<> Biçim verilmiş giyecek. İLE/VE/||/<> Gövdeyi örten herhangi bir giyecek. )


-KİTAB-I:
TENZÎLÎ ile/ve/||/<> TEKVÎNÎ ile/ve/||/<> TELÎFÎ/TAHRÎRÎ



-KİTABET ile/ve/||/<> HİTABET



-KİTABIN ORTASINDAN KONUŞMAK ile/ve/||/<> SONDA SÖYLEYECEĞİNİ BAŞTA SÖYLEMEK



-KİTAP OKUMAK ile/||/<> DENİZ SUYU İÇMEK

( Okumak, deniz suyu içmek gibidir. İçtikçe susanır, susadıkça içilir. )


-KİTAP OKUMAYI SEVMEYEN ile/değil/yerine/<> ARADIĞI KİTABI HENÜZ BULAMAMIŞ OLAN



-KİTAP:
ÂFAK'TA ile/ve/<> ENFÜS'TE

( İspat, ayet, delil. İLE/VE/<> Nefs. )


-KİTAP:
BELLEK ve/||/<> İDDİA

( Korutur. VE/||/<> Sağlatır. )


-KİTAP ile/ve/değil/||/<>/< CİLT



-KİTAP ve/||/<> HİTAP



-KİTAP ve/<> KİŞİ ve/<> MUHABBET



-KİTAP ile/ve/<>/< KİTÂBE

( BOOK and INSCRIPTION )


-KİTAP ile/ve/||/<>/> KİTAP SEVDÂSI VE AŞAMALARI

( )


-KİTAP ile/ve/||/<>/> KİTAP SEVDÂSI VE AŞAMALARI

( KİTAP SEVDÂSI AŞAMALARI...

9- Kitapları/nı, sonraki kuşağa bırakma...
8- Kitap biriktirme...
7- Yeniden keşfetme...
6- Kitaba yer/gereksinim yok...
5- Kitaplardan beklenilenin dayanılmaz hayal kırıklığı... ["Ben bir kitap yazayım da görsünler!"]
4- Kitapları, kişilerle etkileşimde olmanın yerine koyma...
3- Kimlik olarak kitaplar...
2- Kitap aşkı...
1- Kitapların keşfi... )


-KİTAP ile/ve/<> ÖĞRETMEN/HOCA/MÜRŞİT/GURU

( Neyi/neleri nasıl yapacağını/yapabileceğini anlatır/gösterir. İLE/VE/<> Neyin/nelerin yapılmayacağını/yapılmaması gerektiğini gösterir/anlatır. )


-KİTAP ile/ve/<> ÖĞRETMEN/HOCA/MÜRŞİT/GURU

( Veri/bilgi. İLE/VE/<> Bilgi + Tecrübe. )


-KİTAP ile/ve/<> ÖĞRETMEN/HOCA/MÜRŞİT/GURU

( ... ile/ve/<> GURU: Can bağdaşması. )


-KIVÂM[Ar.] ile/<> TAV[Fars.]

( Koyuluk. | Bir şeyin, en uygun zaman ya da durumu. | Spor çalışmalarında başarılı olabilmek için, fizik ve moral yönünden istenilen iyi durum. İLE/<> İşlenecek bir nesnede bulunması gereken ısının, nemin yeterli olması durumu. | [hayvanlarda] Semizlik. | [mecaz] En uygun durum ve zaman. )


-KIVAM ile/ve/||/<> İSÂBET



-KIVAM ile/ve/||/<>/> KIYAM

( Ölçü/kıvam oluşturmadan, kalkış/kıyam, ilerleme, gelişim olmaz. )


-KIVAN ile/||/<> GÜVEN

( Kıvanmak. İLE/||/<> Kendini beğenmek, gururlanmak; övünmek, iddia etmek. )


-KIYAM ve/<> RÜKÛ ve/<> SECDE

( Duruş. VE/<> Saygı. VE/<> Sevgi. )


-KIYAM ve/||/<> SÜKÛNET ve/||/<> KAVL(SÖZ) ve/||/<> HAYAT

( Hizmet ile. VE/||/<> Saygı ile. VE/||/<> Hikmet ile. VE/||/<> Edeb ile. )


-KIYÂM ve/||/<> SÜKÛNET ve/||/<> KAVL ve/||/<> HAYAT

( Hizmet ile olsun! VE/||/<> Hürmet ile olsun! VE/||/<> Hikmet ile olsun! VE/||/<> Edep ile olsun! )


-KİYANİT ile/||/<> ANDALUZİT

( Mavi renkli ve sertliği değişken bir mineral. İLE/||/<> Renk değişimi gösterir. )


-KİYANİT ile/||/<> STAUROLİT

( Mavi renkli ve sertliği değişken bir mineral. İLE/||/<> Çapraz şekilli ikiz kristalleri ile bilinir. )


-KIYAS:
MESAİL-İ ÜMMÜHATİYE ile/ve/||/<> MESAİL-İ NEVÂZİİLİYE



-KIYAS/LAMAK ile/ve/değil/<> KISKANÇLIK



-KIYAS ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> HAKARET

( Kimseye ve de özellikle çocuklara, ne kıyas, ne de hakaret edilmez! )


-KIYAS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KISTAS



-KIYASIN ENGELLERİNDE(DEF-İ KIYAS):
MEN ile/ve/||/<> MUARAZA ile/ve/||/<> NAKZ-I İCMÂLÎ ile/ve/||/<> NAKZ-I TAFSİLÎ/ŞEBİHÎ



-KIYASLAMA HATALARI:
GENELLEŞTİRME ile/ve/||/<> ÖZELLEŞTİRME



-KIYI ve/<> BİSİKLET



-KIYI ile/ve/<> RIHTIM[Fars. < RİHTIM: Kumsal]

( ... İLE/VE/<> Bir akarsu ya da deniz kıyısında doldurularak yapılmış, gemilerin indirme-bindirme ya da yükleme-boşaltma yapabileceği yer. )


-KIZAMIK ile/||/<> KIZAMIKÇIK

( Morbillivirusun neden olduğu, döküntü ve yüksek ateş ile ilişkili bir çocukluk çağı hastalığı. İLE/||/<> Rubella virüsünün neden olduğu, hafif döküntü ve düşük ateş ile ilişkili bir bulaş. )


-KIZGIN/LIK ile/ve/değil/<> ÜZÜNTÜ/ÜZGÜN

( Üzüntü bir zihinsel acıdır ve bu ıstırap, mutlaka dikkat ister. Ona dikkatimizi verdiğimizde, çağrı durur ve bilgisizlik sorunu da kaybolur. )


-KIZGIN/LIK ile/ve/değil/<> ÜZÜNTÜ/ÜZGÜN

( Üzüntülerimiz hakkında üzülmemize gerek yoktur. )


-KIZGIN/LIK ile/ve/değil/<> ÜZÜNTÜ/ÜZGÜN

( Üzüntü, sen ve ben olduğu sürece devam eder. )


-KIZILABA ile/||/<> PIRPIRI/PİRPİRİ ile/||/<> LATA

( Yeniçeri oçağına küçük yaşta giren oğlanların giydiği kırmızı abadan yapılmış giysi. İLE/||/<> Yeniçeri salma erlerinin giydiği kırmızı çuhadan yapılmış cüppe. İLE/||/<> İlmiyenin giydiği bir üstlük. )


-KIZKULESİ ile/ve/||/<> KIZKULESİ SOKAĞI

( İstanbul'da. İLE/VE/||/<> Ankara'da. )


-KIZKULESİ ile/ve/||/<> KIZKULESİ SOKAĞI

( )


-KIZMAK ile/ve/<> "TAPASI ATMAK"



-KIZMAK ile/ve/||/<>/< BİLGİSİZLİK

( Ne kadar az bilirsen, o kadar kızarsın. )


-KIZMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÜZÜLMEK



-KLASİK MEKANİK/"FİZİK" ile/ve/||/<>/> KUVANTUM MEKANİĞİ/"FİZİĞİ"

( Bağımsız nesne. İLE/VE/||/<>/> Bağımlı enerji. )


-KLASİK MEKANİK/"FİZİK" ile/ve/||/<>/> KUVANTUM MEKANİĞİ/"FİZİĞİ"

( Sürekli zaman. İLE/VE/||/<>/> Süreksiz an. )


-KLASİK MEKANİK/"FİZİK" ile/ve/||/<>/> KUVANTUM MEKANİĞİ/"FİZİĞİ"

( Sürekli mekân. İLE/VE/||/<>/> Süreksiz olasılık. )


-KLASİK MEKANİK/"FİZİK" ile/ve/||/<>/> KUVANTUM MEKANİĞİ/"FİZİĞİ"

( Belirlilik. İLE/VE/||/<>/> Belirsizlik. )


-KLASİK MEKANİK/"FİZİK" ile/ve/||/<>/> KUVANTUM MEKANİĞİ/"FİZİĞİ"

( Yerellik. İLE/VE/||/<>/> Tümellik. )


-KLASİK MEKANİK/"FİZİK" ile/ve/||/<>/> KUVANTUM MEKANİĞİ/"FİZİĞİ"

( Nedensellik. İLE/VE/||/<>/> Bütünsellik. )


-KLASİK MEKANİK/"FİZİK" ile/ve/||/<>/> KUVANTUM MEKANİĞİ/"FİZİĞİ"

( Bağımsız ölçüm. İLE/VE/||/<>/> Bağımlı ölçüm. )


-KLASİK MEKANİK/"FİZİK" ile/ve/||/<>/> KUVANTUM MEKANİĞİ/"FİZİĞİ"

( Mantık.[0 | 1 (ya / ya da)] İLE/VE/||/<>/> Eytişimsel mantık. [hem, hem de | ne, ne de] )


-KLASİK MEKANİK/"FİZİK" ile/ve/||/<>/> KUVANTUM MEKANİĞİ/"FİZİĞİ"

( 1900 - MAX PLANCK
["Kuvantum Kuramı"nı geliştirdi ve Termodinamik yasaları üzerine çalıştı. Kendi adıyla bilinen "Planck sabiti"ni ve "Planck ışınım yasası"nı buldu.] )


-KLASİK MEKANİK/"FİZİK" ile/ve/||/<>/> KUVANTUM MEKANİĞİ/"FİZİĞİ"

(

Max Planck, Albert Einstein,
Niels Bohr, Louis de Broglie,
Max Born, Paul Dirac,
Werner Heisenberg, Wolfgang Pauli,
Erwin Schrödinger, Richard Feynman )


-KLASİK MEKANİK/"FİZİK" ile/ve/||/<>/> KUVANTUM MEKANİĞİ/"FİZİĞİ"

( Makroskopik nesnelerin devimini inceleyen fizik dalı. İLE/VE/||/<>/> Mikroskopik parçacıkların davranışını inceleyen fizik dalı. )


-KLASİK MEKANİK ile/ve/||/<> KLASİK GÖRELİ MEKANİK



-KLASİK ile/ve/=/||/<> ALGI KÖRLÜĞÜ OLUŞTURMAYAN



-KLASİK ile/ve/değil/yerine/<> GELENEKSEL



-KLAVYE ile/ve/||/<>/> MEKANİK KLAVYE



-KLİNİK BİBLİYOTERAPİ ile/ve/||/<> GELİŞİMSEL BİBLİYOTERAPİ



-KLİNİK PSİKOLOJİ ile/ve/değil/||/<> PSİKOPATOLOJİ



-KLOZET[Fr. < CLOSETTE] ile/ve/<> BİDE[Fr. < BIDET]

( ... İLE/VE/<> Gövdenin, belden aşağı bölümlerini yıkamakta kullanılan, çoğunlukla klozet yanında bulunan tuvalet aracı. )


-KMML ile/||/<> JMML

( KMML'nin ayrıntıları için burayı tıklayınız... İLE/||/<> JMML'nin ayrıntıları için burayı tıklayınız... )


-KNEZLİK ile/||/<> VOYVODA

( Prensliğin genellikle Slav devletlerine verilen adı. İLE/VE/||/<>/> Slav dillerinde kumandan ya da prens. )


-KOÇ ile/ve/<> KOYUN/MARYA[Yun.]

( Eril. İLE/VE/<> Dişil. )


-KOÇ ile/ve/<> KOYUN/MARYA[Yun.]

( ... İLE/VE/<> Dişil koyun. | Dişil hayvan. | Bir tür küçük balık. )


-KOÇ ile/ve/<> KOYUN/MARYA[Yun.]

( KUÇİ[Tuna Bulgarları'na ait kitâbelerde] ile/ve/<> ... )


-KOÇ ile/ve/<> KOYUN/MARYA[Yun.]

( ... İLE/VE/<> Gebelik süreleri 147-154 gündür. )


-KOCAKARI SOĞUKLARI
(EYYÂM-I HUSUM, BERD-İ ACÛZ):
SIN[Ar.] ile/ve/||/<>/> SİNNABER[Ar.] ile/ve/||/<>/> VABIR[Ar.] ile/ve/||/<>/> AMİR[Ar.] ile/ve/||/<>/> MUTEMİR[Ar.] ile/ve/||/<>/> MUALLEL[Ar.] ile/ve/||/<>/> MATFİYÜLCEMER[Ar.]

( "Acüz", omurgamızdaki "kuyruk sokumu" dediğimiz son kemiğin adıdır. Yani soğuğun kuyruk sokumuna kadar duyumsanmasından dolayı böyle bir benzetme olmuş. Bu sözcük, Arapça'da kocakarı anlamına gelen "acüze" sözcüğü ile karıştırılınca, bir de üstüne bu soğuklarda çok fazla yaşlı kadının yaşamını yitirmesi söz konusu olunca, deyim, halkın ağzında "kocakarı soğukları" olarak kalmış. )


-KOCAKARI SOĞUKLARI
(EYYÂM-I HUSUM, BERD-İ ACÛZ):
SIN[Ar.] ile/ve/||/<>/> SİNNABER[Ar.] ile/ve/||/<>/> VABIR[Ar.] ile/ve/||/<>/> AMİR[Ar.] ile/ve/||/<>/> MUTEMİR[Ar.] ile/ve/||/<>/> MUALLEL[Ar.] ile/ve/||/<>/> MATFİYÜLCEMER[Ar.]

( Mart ayının ortalarında[11-17 Mart arasında] buz gibi bir soğuk getiren hava durumu. )


-KOĞ ile/||/<> KOĞA

( Toz toprak, kül, pislik. İLE/||/<> Güvercin ve benzeri kuşların gübresi. )


-KÖHNE[Fars. < KOHNE] ile/ve/||/<> METRUK[Ar.]

( Eskiyip yıpranmış, bakımsız kalmış. | İçinde yaşanılan zamana göre geride kalmış, eskimiş, çağ dışı. İLE/VE/||/<> Bırakılmış, terk edilmiş. | Kullanılmayan. )


-KOJİKİ ile/ve/||/<>/> NİNŞOKİ

( Japon temel kaynakları. İLE/VE/||/<>/> Bu kaynakların açıklamaları/tefsirleri. )


-KÖK HÜCRE KAYNAKLARINDA:
EMBRİYONİK ile/ve/||/<> FETAL ile/ve/||/<> ERİŞKİN



-KÖK HÜCRE:
FARKLILAŞMA ÖZELLİKLERİNE GÖRE ile/ve/||/<> ELDE EDİLDİKLERİ YERE GÖRE

( )


-KÖK ve/<> AÇILIM



-KÖK ile/ve/<>/> ÇİÇEK

( Güçlüdür. İLE/VE/<>/> Güçsüzdür. )


-KÖK ile/ve/<>/> ÇİÇEK

( Çiçeğin gücü ve güzelliği, o kadar "güçlü" olmamasındandır. )


-KÖK ve/<> GÖK



-KÖK ile/ve/||/<> KÖKSÜ ile/ve/||/<> KÖKSÜZ

( ... İLE/VE/||/<> Ciğer otlarında ve yosunlarda kökü andıran, bitkinin tutunmasına yarayan bölüm. İLE/VE/||/<> Kökü olmayan. | Temeli, dayanağı ya da aslı olmayan. )


-KOKARCA <> OSURGAN BÖCEĞİ

( ... İLE Kendini, çıkardığı pis bir koku ile savunan bir böcek. )


-KÖKEN DİLLER ile/ve/<> UZLAŞIMSAL DİLLER ile/ve/<> DAVRANIŞSAL DİLLER ile/ve/<> İMGESEL DİLLER ile/ve/<> KURMACA DİLLER ile/ve/<> BİÇİMSEL DİLLER



-KÖKEN ve/||/<> DOĞUŞ



-KÖKEN ile/ve/değil/||/<>/< KAYNAK



-KÖKEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> OLUŞUM



-KÖKNAR:
YAYLA ile/ve/||/<> OVA



-KÖKTEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KALICI



-KÖKTENCİLİK ile/ve/||/<> REÇETECİLİK



-KOKU ile/ve/||/<> DOKU



-KOKU ve/<> KAŞINTI



-KOKU ile/ve/||/<>/> KORKU



-KOKU ile/ve/||/<> TAD/AROMA

( Burundan gelen. İLE/VE/||/<> Damaktan gelen. )


-KOKU ile/ve/||/<> TAD/AROMA

( Ortonazal. İLE/VE/||/<> Retronazal. )


-KOL ile/ve/<> ÖNKOL

( ... İLE/VE/<> Kolun, dirsekle bilek arasındaki bölümü. )


-KOLAY(LIKLA) SÖYLEMEK ile/ve/değil/<> İNAN(M)IYOR OLMAK



-KOLAY/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOĞRUDAN/LIK



-KOLAY/LIK ile/ve/<> YAKIN/LIK



-KOLAY ile/ve/||/<> KOLAYCA ile/ve/||/<> KOLAYCACIK ile/ve/||/<> KOLAYLAMAK

( Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç(II) ve zor karşıtı. | Kolaylık. | Kolayca, sıkıntısız bir biçimde, basitçe. İLE Oldukça kolay. | Kolaylıkla, sıkıntı çekmeden. İLE Çok kolay. | Çok kolay bir biçimde: İLE Bir işi bitirmek üzere olmak, bir işin sonuna yaklaşmak. )


-KOLAYCILIK ile/ve/||/<> KAÇIŞ



-KOLAYCILIK ile/ve/değil/<> TESLİMİYET



-KOLAYLAŞTIRICI ARABULUCU ile/ve/<> DEĞERLENDİRİCİ ARABULUCU



-KOLAYLAŞTIRICI/LIK ile/ve/||/<>/> VARSILLAŞTIRICI/LIK



-KOLAYLAŞTIRMAK ile/ve/<> ZORLAŞTIRMAMAK



-KÖLELEŞTİRENLER:
"SEVİLME İSTEĞİ/BEKLENTİSİ" ve/||/<>/> "BEĞENİLME İSTEĞİ/BEKLENTİSİ" ve/||/<>/> "TAKDİR EDİLME İSTEĞİ/BEKLENTİSİ"



-KOLESİSTEKTOMİ ile/||/<> KOLELİTİAZİS

( Safra kesesinin cerrahi olarak çıkarılması işlemi. İLE/||/<> Safra kesesinde taş oluşumu. )


-KOLESİSTİT ile/||/<> PANKREATİT

( Safra kesesinin yangılanması. İLE/||/<> Pankreasın yangılanması. )


-KOLESTAZ ile/||/<> HEPATOMEGALİ

( Kolestaz, safra akışının durması ya da azalması. İLE/||/<> Hepatomegali, karaciğerin normalden büyük olması. )


-KOLESTAZ ile/||/<> KOLESTROL

( Safra akışının durması ya da azalması. İLE/||/<> Kanda yüksek seviyede kolesterol bulunması. )


-KOLİN ile/ve/||/<> KARNİTİN

( Yumurta tüketimi ile alınır. İLE/VE/||/<> Et, süt ve süt ürünleri, enerji içecekleri ile alınır. )


-KOLİN ile/ve/||/<> KARNİTİN

(



)


-KOLİT[Fr. < COLITE] ile/ve/||/<> ANTERİT[Fr. < ANTERITE]

( Kalın bağırsak yangısı/iltihabı. İLE/VE/||/<> İnce bağırsak yangısı/iltihabı. )


-KOLLOİD KİMYA ile/||/<> ÇÖZELTİ KİMYASI

( Kolloid sistemlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Çözeltilerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )


-KOLLOİD KİMYA ile/||/<> EMÜLSİYON KİMYASI

( Kolloid sistemlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Emülsiyonların kimyasını inceleyen bilim dalı. )


-KOLLOİD KİMYA ile/||/<> SÜSPANSİYON KİMYASI

( Kolloid sistemlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Süspansiyonların kimyasını inceleyen bilim dalı. )


-KOLLOİD KİMYA ile/||/<> YÜZEY KİMYASI

( Kolloid sistemlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Yüzeylerdeki kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalı. )


-KOLOİT[Fr. < COLLOIDE] ile/ve/||/<> KOLOİDAL[Fr. < COLLOIDAL]

( Jelatin niteliğinde olan ve suda dağılmışı zarlardan geçmemekle billursulardan ayırt edilen nesnelerin genel adı, billursu karşıtı. İLE/VE/||/<> Zamk, jelatin yapısında olan, koloit nitelikleri taşıyan. )


-KOLON KANSERİ ile/||/<> REKTUM KANSERİ

( Kalın bağırsağın kolon bölümünde olağandışı göze büyümesi ile ilişkili bir kanser türü. İLE/||/<> Kalın bağırsağın rektum bölümünde olağandışı göze büyümesi ile ilişkili bir kanser türü. )


-KOLONİ[Fr. < COLONIE] ile/ve/||/<> KOLONYAL[Fr. < COLONIAL]

( Sömürge. | Göçmen topluluğu ya DA bu topluluğun yerleştiği yer. | Bir ülkede bulunan küçük yabancı topluluğu. | Birlik durumda yaşayan aynı türden organizmaların oluşturduğu topluluk. İLE/VE/||/<> Sömürgeyle ilgili. | Sömürgede yaşayan. )


-KOLONİZASYON ile/||/<> MANDA

( Bir ülkenin başka bir ülke üzerinde egemenlik kurarak o ülkenin maddi ve manevi kaynaklarını kendi yararına kullanacak biçime getirmesi. İLE Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra bazı az gelişmiş ülkeleri, kendini yönetecek bir düzeye eriştirip bağımsızlığa kavuşturuncaya dek Milletler Cemiyet adına yönetmek için bazı büyük devletlere verilen vekillik. )


-KOMA ile/<>/> "BİTKİSEL" "YAŞAM"/DURUM ile/<>/> KİLİT DURUM



-KOMBİNE ile/ve/||/<> ENTEGRE



-KOMİ[Fr. < COMMIS] ile/ve/||/<>/> GARSON[Fr. < GARÇON]

( Otel, pansiyon vb. yerlerde çalışan hizmetli. | Lokantalarda garson yardımcısı. İLE/VE/||/<>/> Lokanta, pastane vb. yerlerde müşterilere hizmet eden çalışan. )


-KOMİK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> VAHİM



-KOMİK ile/ve/değil/<> ZAVALLI



-KOMŞUDA PİŞER ve/||/<>/> BİZE DE DÜŞER



-KÖMÜR ile/ve/||/<>/> ELMAS

( FaRkLaR'ı, bulundukları derinlikleri itibariyle maruz kaldıkları basınçtadır. )


-KÖMÜR ile/ve/<> ŞİSTLEŞMEK

( ... İLE/VE/<> Kömüre karışmış moloz oranının çok olması yüzünden bir tabaka tümüyle işletilemez olmak )


-KONAKLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BARINMA



-KONALGA[Moğolca] ile/||/<> KONAK

( Göçebe ve yolcuların yolculuk ya da göç sırasında konakladıkları sulu ve otlu yer, konak yeri. İLE/||/<> Yolculukta geceyi geçirmek için inilen, konaklanılan yer. )


-KONAR GÖÇER/LİK ile/ve/||/<> YÜZER GEZER/LİK



-KONDURAMAMAK ile/ve/||/<> YAKIŞTIRAMAMAK



-KONKASÖR[Fr. < CONCASSEUR] ile/ve/||/<> ÇEKİÇ KIRICI ile/ve/||/<> BİLYALI DEĞİRMEN

( Çimento yapımında kullanılan kırıcılar. )


-KONT[Fr.] ile/ve/<> MARKİ[Fr. < Cerm.] ile/ve/<> DÜK[Fr.]

( Roma İmparatoru'nun, danışman olarak seçtiği kişi. | Derebeylik düzeninde, derebeyi. | Batı toplumlarında, dördüncü derecede bir san. İLE/VE/<> Bazı Batı devletlerinde, kont ile dük arasındaki unvan. İLE/VE/<> Prensten sonra gelen en büyük san. )


-KONU BİRLİĞİ ve/||/<>/> KAVRAMSAL TUTARLILIK ve/||/<>/> KURUMSAL OLUŞUM



-KONU/DURUM/BAŞLIK DEĞERLENDİRMEDE:
KOŞULLAR ve/||/<>/> OLANAKLAR ve OLANAKSIZLIKLAR ve/||/<>/> OLASILIKLAR ve/||/<>/> (ARA) ÇÖZÜMLER



-KONU ile/ve/||/<> ANLATIM



-KONUKLUKTA ve/||/<> YEMEKTE ve/||/<> TOPLUMDA

( Gözümüze sahip çıkalım. VE/||/<> Elimize sahip çıkalım. VE/||/<> Dilimize sahip çıkalım. )


-KONULARI/SORUNLARI/DURUMLARI:
UZATMAYALIM! ile/ve/||/<> UZLAŞALIM! ile/ve/||/<> UNUTALIM!



-KONUM:
MATEMATİK(SALTIK/MUTLAK)
ile/ve/||/<>
ÖZEL(GÖRELİ)



-KONUM ve/||/<>/> KARŞI KONUM ve/||/<>/> BİLEŞTİRME



-KONUM ile/ve/||/<> SURET/FORM ile/ve/||/<> ŞEKİL/MORF



-KONUMUZ ile/ve/||/<> KONUMUMUZ



-KONUNUN ÖZÜNÜ KAÇIRMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
KISIR DÖNGÜ ile/ve/||/<> İLGİSİZ AMAÇ ile/ve/||/<> İLGİSİZ SONUÇ ile/ve/||/<> İDDİAYI ZAYIFLATMA ile/ve/||/<> KONUYU SAPTIRMA



-KONUŞ(MAY)ABİLECEKLERİMİZ ile/ve/||/<> KONUŞ(MAY)ABİLECEĞİMİZ KADARIYLA KONUŞ(MAY)ABİLECEKLERİMİZ



-KONUŞ ve/||/<>/> EĞLEN ve/||/<>/> TARTIŞ ve/||/<>/> KORU

( Arkadaş gibi. VE/||/<>/> Çocuk gibi. VE/||/<>/> Eş gibi. VE/||/<>/> Kardeş gibi. )


-KONUŞKAN/LIK ile/ve/<> CANDAN/LIK



-KONUŞMA SIRASINDA:
KAYITLI BAŞLIKLARA UYABİLMEK ile/ve/||/<> SÖZLERİN/BAŞLIKLARIN, DİNLEYİCİYE NE KADAR UYUP UYMAYACAĞI



-KONUŞMA(MA)NIN:
"ANLAMSIZLIĞI" ile/ve/değil/yerine/<> "GEREKSİZLİĞİ"

( Konuşmak, kişinin, her koşul ve zamanda, en öncelikli yeti ve eylememidir. Dolayısıyla, kendi isteksiz ya da kopuk olduğumuz durumlar için "konuşmanın gereği yok" şeklinde düşünülmemeli ve konuşulmamalıdır. Anlamsızlığı, isabetsizliği, yersizliği/zamansızlığı olabilir fakat "gereksizliği" diye bir durum söz konusu olmadığı gibi bu ["niyetteki/kasıttaki"] söz de söylenemez/söylenmemelidir. )


-KONUŞMA ile/||/<> APAR[Fr.]

( ... İLE/||/<> Bir tiyatro oyuncusunun, izleyicilerin duyacağı biçimde sanki öteki oyuncular duymuyormuş gibi konuşması ya da düşüncesini/davranışını izleyiciye açıklaması. )


-KONUŞMAK:
"AĞIZLA" ve/değil/||/<>/< AKILLA



-KONUŞMAK/KONUŞ(A)MAMAK ile/ve/||/<>/> KAVUŞMAK/KAVUŞ(A)MAMAK



-KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/<> SUSMAK

( Sessizlikle Bilgelik, Davranışlarla Krallık. )


-KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/<> SUSMAK

( Konuşmak gereksinim olabilir fakat susmak sanattır. )


-KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/<> SUSMAK

( Kişiye/insana, konuşmayı öğrenebilmesi için iki yıl, dilini tutmasını öğrenebilmesi için altmış yıl gereklidir. )


-KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/<> SUSMAK

( Yarışılamaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Yarışılabilir. )


-KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/<> SUSMAK

( Yaşam, konuşanların birbiriyle dalaşı, susanların ise barışıyladır. )


-KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/<> SUSMAK

( Dışarıdakileri(nesneleri/kişileri/olayları/olguları/durumları) değiştirmek/geliştirmek istiyorsan... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> İçeriyi/içerdekileri/yaşamını(zihnindekileri) yani kendini değiştirmek/geliştirmek istiyorsan... )


-KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/<> SUSMAK

( Konuşan, susabilenin hizmetkârıdır. )


-KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/<> SUSMAK

( Wisdom by silence, royalty by behaviours. )


-KONUŞMAK ile/ve/<>/değil/yerine BİR ŞEYİ KONUŞMAK



-KONUŞMAK ve/||/<> ÇALIŞMAK



-KONUŞMAK ile/ve/değil/||/<> DEĞİNMEK



-KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< DİNLEMEK

( Konuşmak iki kişi/yi gerektirir.
1. Doğru/yu konuşan.
2. Doğru/yu dinleyen. )


-KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< DİNLEMEK

( Konuşanı konuşturan, dinleyenin ihlâsıdır. )


-KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< DİNLEMEK

( "Vermek". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>

-KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< DİNLEMEK

( "Almak". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>

-KONUŞMAK ve/<>/|| PAYLAŞMAYA DEĞECEK BİR ŞEY

( Paylaşmaya değecek bir şey buluncaya kadar konuşma! )


-KONUŞMAYA DEĞER KİŞİLERLE KONUŞMAMAK ile/ve/<> KONUŞMAYA DEĞMEZ KİŞİLERLE KONUŞMAK

( Kişileri kaybettirir. İLE/VE/<> Söz(cük)leri kaybettirir. )


-KONUŞMAYI ÖĞRENMEK ile/ve/||/<>/> SUSABİLMEYİ ÖĞRENMEK

( İki yılda. İLE/VE/||/<>/> Kırk ile altmış yıl arasında. )


-KONUŞTUĞUMUZ GİBİ YAZMIYORUZ! ve/||/<> YAZDIĞIMIZ GİBİ KONUŞMUYORUZ!



-KONUŞTURAN/KONUŞULAN REKLÂM ile/ve/<>/değil/yerine SATTIRAN REKLÂM



-KONUŞUNCA/KONUŞTUKÇA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SUSUNCA/SUSTUKÇA/SUSABİLDİKÇE

( Köle/yiz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Sultan/ız. )


-KONUYU:
"SULANDIRMAK" ile/ve/||/<> "BASİTLEŞTİRMEK"



-KONUYU:
YÜKSELTME ile/ve/||/<> DERİNLEŞTİRME



-KOOPERATİFÇİLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SOSYAL KOOPERATİFÇİLİK

( )


-KOORDİNASYON AKSİYOMU ile/ve/||/<> BAĞLANTI BELİTİ



-KÖPEK ile/ve/<> AYI

( ... İLE/VE/<> Avrupa dillerinde AYI...

)


-KÖPEK ile/ve/<> GÖBELEZ

( .... İLE/VE/<> Köpek yavrusu. )


-KÖPEK ile/ve/||/<>/< KÖPÜK

(
)


-KÖPEK ile/ve/değil/||/<>/< KURT

( [oyun/culuk] Hem yavru dönemi, hem de yetişkinlikte. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Sadece yavru döneminde. )


-KÖPEK ile/ve/değil/||/<>/< KURT

( Sofos. İLE Sofist. )


-KÖPEKBALIĞININ:
ÖRGENLERİ ve/||/<> LORENZİNO AMPÜLLERİ



-KOPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UZAKLAŞMAK



-KÖPRÜ ile/ve/<> AŞIT

( ... İLE/VE/<> Bir suyu ya da hendeği aşmak için kurulan küçük köprü. | Siper, kuytu yer. | Aşılacak yer. | Dağ geçidi. )


-KÖPRÜLÜ MEHMET PAŞA ile/ve/||/<>/> FAZIL AHMET PAŞA ve MUSTAFA PAŞA

( Baba. İLE/VE/||/<>/> Oğulları. )


-KOPUK ile/ve/değil/<> BAĞLANTISIZ



-KOPUK ile/ve/değil/yerine/||/<> İLGİSİZ



-KÖPÜRME ile/ve/||/<> YÜKSELME



-KÖPÜRTME" ile/<> "KÖRÜKLEME"



-KOPUŞ ile/ve/||/<> SÜREKLİLİK



-KOPUZ ile/<> TEL BURGULARI

( Kopuzun, tel burguları biçimi açısından iki farklı türü bulunmaktadır. )


-KÖR/LÜK ile/ve/değil/||/<>/< DİKKATSİZ/LİK / ÖZENSİZ/LİK



-KORDİYERİT ile/||/<> IOLİT

( Genellikle koyu mavi renkte olan bir mineral. İLE/||/<> Mavi-mor renklerde bir kordiyerit türü. )


-KORDON[Fr. < CORDON] ile/ve/||/<> KABLO[Fr. < CABLEAU]

( Genellikle ipekten yapılmış kalın ip. | Saat, madalyon vb.ni asmaya yarayan ince zincir. | İnce tellerden örülen ve özellikle ütü, ızgara vb. ev araçlarında kullanılan elektrik kablosu. | İnce uzun sıralar durumunda yapılmış oymalı duvar ya da mobilya süsü. | Teneke ve çinko nesnelerin üstüne süs yapmak için kullanılan araç. İLE/VE/||/<> Elektrik akımı iletiminde kullanılan ve yalıtkan bir nesne ile sarılı bulunan metal tel. )


-KORKAK/LIK ile/ve/||/<>/> NUMARACI/LIK



-KORKAK ile/ve/<> KAYPAK



-KORKMAK ile/ve/||/<> ÇEKİNMEK



-KORKU[PHOBOS] ile/ve/<> DEHŞET[DEIMOS]

( Mars'ın uydularının ve ["savaş tanrısı"] Ares'in aracını çeken atların adı. )


-KORKU[PHOBOS] ile/ve/<> DEHŞET[DEIMOS]

( 1877 - ASAPH HALL )


-KORKU/KORKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAYGI/SAYMAK

( Korkuyu yenmek, bilgeliğin başlangıcıdır. )


-KORKU/KORKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAYGI/SAYMAK

( Tanrı'yı düşünmeden önce, kendinizi kabul etmek zorundasınız. )


-KORKU/KORKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAYGI/SAYMAK

( Before you think God, you must accept yourself. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( KAYNAK: Korkunun kaynağını biliriz, ancak kaygının kaynağı belirsizdir.
SÜRE: Korku, daha kısa sürelidir, kaygı ise uzun süre devam eder.
ŞİDDET: Korku, kaygıdan daha şiddetlidir. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( Beyinde. [amigdala'da]. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Zihinde.["bağlarda"] )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( [kaynağı] Dışarıda. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İçeride. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( Dışarıdan içeriye. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İçeriden dışarıya. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( Varoluşsal, zorunlu, geçerli, gerekli, etkili ve yetkin. İLE Anlamsız, değersiz, geçersiz, gereksiz, etkisiz ve yetkisiz. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( Köpek/arı korkusu (yakındaysa/yakınlaşıyorsa)
"Köpek/arı kaygısı" (uzaktaysa/yakınlaşmasa da)

Uçak korkusu (binmeye yaklaştıkça)
"Uçak kaygısı" (binmeden ve düşmesi "düşüncesiyle")

Terk edilme korkusu (ondan daha önce terk edememe düşüncesiyle)
"Terk edilme kaygısı" (bitmeye yaklaştıkça)

[Deneyimleneceklerde, elde etmede, sınırlarda ve sınavlarda...]
Başaramama korkusu (zihnindeki ve "kendince" sınırsız "çözümleriyle")
"Başaramama kaygısı" (çıkarlarının kaybedilecek olması ya da çatışmasıyla)

[Varoluş sürecinde ve gereksiniminde...]
"Ben olamama" korkusu (ötekilerin "gücü" ya da "üstünlüğüyle")
"Ben olamama" kaygısı (aidiyet sağlayamamayla) )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( "KAYGI değil/yerine SAYGI" yazısı için burayı tıklayınız... )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( Korkunun bir bölümü, varolanlara bir zarar düşünmediğimiz zaman gider. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( İhanetten uzak kaldığın kadar korkmazsın. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( Zan gitmedikçe, korkudan ve kaygıdan kurtulamayız. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( Gövde ve zihin sınırlılardır, onun için de incinmeye açıklardır, onların, korunmaya gereksinimleri vardır ve bu da korkuya yol açar. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( Gelecek için antrenman, tutumlar geliştirme; bunlar korku işaretidir. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( Acı çekmemiş olan, korkmaz. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( İç ve dış arasındaki ayrımın yalnızca zihinde olduğunu idrak ettiğiniz zaman, artık korkunuz kalmaz. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( Arzulardan ve korkulardan kurtulun, görüşünüz birdenbire berraklaşacak ve herşeyi olduğu gibi göreceksiniz. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( İç değerinizi bilmelisiniz, ona güvenmelisiniz ve günlük yaşantınızda arzu ve korkularınızı feda ederek bunu belirgin kılmalısınız. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( Arzudan ve korkudan kurtulmak sizi öyle korkutmasın. Bu hepinizin bildiğinden öylesine farklı, çok daha yoğun ve ilginç bir hayat yaşayabilmenizi sağlayacaktır; öyle ki siz her şeyi kaybetmekle, gerçekten her şeyi kazanmış olursunuz. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( Once you realise that all comes from within, that the world in which you live has not been projected onto you but by you, your fear comes to an end.
You are love itself - when you are not afraid.
An understanding mind is free of desires and fears.
The more you know yourself the less you are afraid.
Discover your mistake and be free of fear.
The body and the mind are limited and therefore vulnerable; they need protection which gives rise to fear.
Training for the future, developing attitudes is a sign of fear.
Who has not suffered is not afraid.
When you realise that the distinction between inner and outer is in the mind only, you are no longer afraid.
Be free of desires and fears and at once your vision will clear and you shall see all things as they are.
You must know your inner worth and trust it and express it in the daily sacrifice of desire and fear.
Do not be afraid of freedom from desire and fear. It enables you to live a life so different from all you know, so much more intense and interesting, that, truly, by losing all you gain all. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( FEAR: [not] Forget Everything And Run VS./AND/||/<>/>/BUT Face Everything And Rise
Face Everything And Rise INSTEAD OF Forget Everything And Run )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( Korku, bilmemekten ileri gelir. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( Bir kez, her şeyin içten geldiğini, içinde yaşadığınız dünyanın size değil, sizin tarafınızdan yansıtıldığını idrak ettiğinizde, korkularınız sona erer. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( Siz aslında sevgisiniz - korkmadığınız zaman. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( Anlayan bir zihin, arzulardan ve korkulardan azâdedir. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( Kendinizi ne kadar daha çok bilirseniz, o kadar daha az korkarsınız. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( Hatanızı keşfedin ve korkudan kurtulun. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( Gövdemizin sahibi olursak, korkuyu atarız. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( Varolan bir şeyden çekinme. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Henüz gerçekleşmemiş bir şeyden çekinme. )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( )


-KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( [CHAT GPT >]

Korku ve kaygı, genellikle birbiriyle karıştırılan, yakından ilişkili duygulardır ancak bunlar farklı deneyimlerdir.

Korku, algılanan bir tehdide tepki olarak yaşanan doğal, sağlıklı bir duygudur. Bizi zarardan korumaya yardımcı olan tehlikeye karşı doğal bir tepkidir. Korku, genellikle kısa ömürlüdür ve bulunduğunuz koşullarda belirli bir uyarana tepki olarak ortaya çıkar.

Kaygı ise sinirlilik ve huzursuzluk ile tanımlanan daha uzun süreli bir düşünce zinciridir. Kaygı, genellikle şu andaki belirli bir uyaran yerine gelecekteki olayların ya da kaygıların beklentisiyle tetiklenir. Acil bir tehlike olmadığında bile zamanla devam eden kronik bir durum olabilir.

Genel olarak korku, belirli bir tehdide ya da tehlikeye verilen bir yanıtken; kaygı, gelecekteki tehdit ya da tehlike olasılığına bir yanıttır. İki duygu da bizi harekete geçmeye ve kendimizi korumaya güdüleyebildiğinden ancak belirli durumlarda yardımcı olabilir. Ancak korku ya da kaygı kronikleştiğinde ya da aşırı duruma geldiğinde, zihinsel ve fiziksel sağlığımız üzerinde olumsuz etkileri olabilir.



[English]

Fear and anxiety are closely related emotions that are often confused with one another, but they are distinct experiences.

Fear is a natural, healthy emotion that is experienced in response to a perceived threat. It is a natural response to danger that helps to protect us from harm. Fear is generally short-lived and occurs in the present moment, in response to a specific stimulus.

Anxiety, on the other hand, is a more prolonged emotion that is characterized by feelings of worry, nervousness, and unease. Anxiety is often triggered by anticipation of future events or concerns, rather than by a specific stimulus in the present moment. It can be a chronic condition that persists over time, even when there is no immediate danger present.

In general, fear is a response to a specific threat or danger, while anxiety is a response to the possibility of future threats or dangers. Both emotions can be helpful in certain situations, as they can motivate us to take action and protect ourselves. However, when fear or anxiety becomes chronic or excessive, it can have negative effects on our mental and physical health. )


-KORKU ile/ve/||/<>/> AĞRI ile/ve/||/<>/> GERGİNLİK



-KORKU ile/ve/||/<> AKIL

( İşin içine korku girdiği oranda, "akıl" da etkinleşir. Bir kişi, ne kadar korkusuz ise "aklını" o kadar az kullanır. )


-KORKU ile/ve/<> BÂTIL İNANÇ

( Korku, bâtıl inançların temel kaynağıdır. )


-KORKU ile/ve/<>/değil ÇARESİZLİK



-KORKU ile/ve/||/<> DENETİM ODAKLI KORKU



-KORKU ve/||/<> HAZ

( Bireylerin, suç işleme nedenleri. )


-KORKU ile/ve/||/<>/> ÖFKE



-KORKU ve/||/<>/> TEMBELLİK



-KORKU ile/ve/ya da/<> UKALALIK



-KORKU ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< ÜMİT

( Mahkum eder. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Özgür bırakır. )


-KORKU ve/||/<>/< ZARAR GÖRMEK



-KORKUTAN ile/ve/||/<> KORKAN

( Korkutanlarla ile korkanlar arasında sessiz bir suç ortaklığı vardır. )


-KÖRLER ÇARŞISINDA ve/||/<> SAĞIRLAR ÇARŞISINDA

( Ayna satma! VE/||/<> Gazel atma! )


-KÖRLÜK:
ZİHİNSEL ile/ve/||/<> İŞLETME ile/ve/||/<> BENCİL

( Kendi eksiklerini "görememe". İLE/VE/||/<> Şirketinde tekrarlayan yanlışlara karşı oluşan "görememe". İLE/VE/||/<> Dost eleştirisine, "niyet okuyarak", inanmamak. )


-KÖRLÜK/SAĞIRLIK(IN NEDENİ) ile/ve/||/<> TIKANIKLIK('IN NEDENİ)

( Olanaklar/olanaklılık, rahatlık. İLE/VE/||/<> Yeti/yetenek, becerme, başarı. )


-KÖRLÜK ile/||/<> AMAROZİS

( ... İLE/||/<> Sinirsel körlük. | Fugaks geçici körlük. )


-KÖRLÜK ile/<> YOKLUK



-KORO ile/ve/<> ORATORYO[İt.]

( ... İLE/VE/<> Solo sesler, koro ve orkestra için yazılmış, oyun öğesi bulunmayan, kutsal nitelikte müzik yapıtı. )


-KORU ile/ve/||/<> AĞAÇLIK

( Bakımlı küçük orman. İLE/VE/||/<> Ağacı bol olan yer. )


-KORUMA ile/ve/<> KULLANMA

( Dengede olmalılardır! )


-KORUMA ile/ve/||/<> SAVUNMA



-KORUMA ile/ve/||/<> SÜRDÜRME



-KORUMAK ile/ve/<> BÂKÎ KILMAK



-KORUMAK ile/ve/<> DEVAM ETTİRMEK



-KORUMAK ile/ve/||/<> KOLLAMAK



-KORUND ile/||/<> SPİNEL

( Safir ve yakut olarak bilinir. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunan bir mineral. )


-KORUNMA ile/ve/<> DEĞİM/LİYÂKAT



-KORUYUCU ile/ve/değil/||/<> KALKAN



-KOŞ ve/||/<> COŞ



-KÖŞE ile/ve/||/<> SEKİ/KÜRSÜ

( Gazetede. İLE/VE/||/<> Üniversitede/fakültede. )


-KOŞMACA ile/ve/||/<>/> KOVALAMACA

( Birbirini kovalayarak oynanan bir çocuk oyunu. İLE/VE/||/<>/> Ebenin, yanına gizlice sokulup koluna vuranı kovalayıp yakalamaya çalışması biçiminde oynanan bir çocuk oyunu. | Arkasından koşma, peşinden gitme. )


-KOŞMAK ile/ve/<>/değil/yerine SEĞİRTMEK

( ... İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Hızlı adımlarla ya da sıçrayarak yakın bir yere doğru yürümek. )


-KOŞUL ile/ve/<>/||/> KOŞULLU ile/ve/<>/||/> KAVRAM

( ZAMAN/UZAM(MEKÂN) ile/ve/||/<>/> NESNE ile/ve/||/<>/> KAVRAM )


-KOŞUL/LAR ile/ve/||/<>/< NEDEN/LER

( Fizikte. İLE/VE/||/<>/< Zihinde. )


-KOŞUL ile/ve/değil/||/<> ETMEN



-KOŞUL ile/ve/||/<> NEDENSELLİK



-KOŞUL ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÖNCELİK



-KOŞULLAR:
İÇ ile/ve/||/<> DIŞ ile/ve/||/<> GENEL ile/ve/||/<> ÖZEL ile/ve/||/<> KİŞİSEL ile/ve/||/<> FİZİKSEL ile/ve/||/<> ZİHİNSEL ile/ve/||/<> ZORUNLU ile/ve/||/<> İTİBARİ ile/ve/||/<> YAKIN ile/ve/||/<> UZAK



-KOŞULLAR ile/ve/<> ZORUNLULUKLAR/DURUMLAR

( ŞERAİT ile/ve/<> ŞERİAT )


-KOŞULLARDA:
HAKİKÎ ile/ve/||/<> CALÎ ile/ve/||/<> İLLET HÜKMÜNDE ile/ve/||/<> SEBEP HÜKMÜNDE



-KOŞULSUZ/LUK ile/ve/<> İLİŞKİSİZ/LİK



-KOTA KİNABALU ile/ve/<> KİNABALU MİLLİ PARKI

( Borneo'nun Sabah Eyaleti'nin başkenti. İLE/VE/<> 754 km² yüzölçümü bulunan park, flora ve fauna açısından bir hazine olarak kabul ediliyor. Parkın içinde, 1500 çeşit orkide, sürüngenler ve 518 çeşit kuş bulunuyor.
[Dünyanın en büyük çiçeği olarak kabul edilen, "Rafflesia Arnoldii"nin çapı 91 cm., kalınlığı 1.9 cm., ağırlığı ise 7 kg.] )


-KOTA KİNABALU ile/ve/<> KİNABALU MİLLİ PARKI

( (Kota) Kinabalu (Dağı) Efsanesi:

Kinabalu Dağı'nın zirvesinde çok iri bir inci ve onu sahiplenen bir ejderha varmış. Bu incinin ünü, sınırları aşıp Çin İmparatoru'nun kulağına kadar ulaşmış. İnciye sahip olma hırsıyla yanıp tutuşan imparator, inciyi kendine getirmesi için bir prensini bu dağa göndermiş.

Prens, henüz dağa çıkmadan, dağın eteğindeki bir köyde, güzel bir yerli kıza âşık olmuş ve onunla evlenmiş. Bir çocukları da olmuş.

Daha sonra görevini anımsayıp dağa çıkan ve ejderhaya görünmeden inciyi almayı başaran prens, Çin'e dönmek üzere bir gemiyle yola çıkmış. Ancak, yolda korsanlara yakalanan prens, hem canını kaybetmiş, hem de inciyi.

Bu olay, eşinin köyünde de duyulunca, yabancıları sevmeyen köy halkı, prensin dul eşiyle alay etmeye, aşağılamaya başlamış. Prensin güzel eşi, bu aşağılamalara daha fazla dayanamayarak, çocuğuyla birlikte kutsal dağın tepesinden aşağı atlamış.

Bu olaydan sonra da, bu kutsal dağa, "Kota Kinabalu" yani "Çinli'nin dul eşi" denilmiş. )


-KÖTÜ "HABER" ile/ve/değil/yerine/||/<> "İYİ HABER"

( (")Hâlâ yaşıyoruz("). İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Henüz ölmedik. )


-KÖTÜ (OLMAK) ile/ve/değil/||/<>/< YAŞAMDA KALACAK KADAR KÖTÜ OLABİLMEK



-KÖTÜ HABER ile/ve/değil/yerine/||/<>/> İYİ HABER

( Hiçbir şey, sonsuza kadar sürmez. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Hiçbir şey, sonsuza kadar sürmez. )


-KÖTÜ[< KÖTİ] ile/ve/||/<> KETÜ

( Zorunlu/luk. İLE/VE/||/<> Eksik/lik. )


-KÖTÜ[< KÖTİ] ile/ve/||/<> KETÜ

( KÖTÜLÜK: Kemâl'i engelleyen. )


-KÖTÜ/LÜK ile/ve/<> GEREKSİZ YERE/LİK



-KÖTÜ/LÜK ile/ve/değil/||/<> KABA/LIK



-KÖTÜ/LÜK ile/ve/değil/<> KÖTÜLÜKLERE NEDEN/VESİLE OLAN

( Kendinden çok, başkalarından az isteyen bir kişi, kendini, kötülüklerden uzak tutar. )


-KÖTÜ ile/ve/değil/<> ÜSTÜNKÖRÜ



-KÖTÜ ile/ve/değil/yerine/||/<> ZOR



-KÖTÜLÜK ETME! ve/<> KUYU KAZMA!

( Kötü düşersin. VE/<> Kendin düşersin. )


-KÖTÜLÜK ETMEK ile/ve/||/<>/< ZARAR VERMEK

( İnsanda. İLE/VE/||/<>/< Kişilerde ve hayvanlarda. )


-KÖTÜLÜK ETMEK ile/ve/||/<>/< ZARAR VERMEK

( ÖNCE, ZARAR VERME!

DO NOT HARM!

PRIMUM NON NOCERE PRIMA NON NOCERE )


-KÖTÜMSER/LİK ile/ve/değil/||/<>/< DUYGUSAL/LIK



-KÖY ENSTİTÜLERİ ile/ve/<> HALK EVLERİ



-KÖY ROMANININ:
DÖNEM ORTAYA ÇIKARMASI ile/ve/||/<> DÖNEM KAPATMASI



-KÖY/KARYE ile/ve/<> MAHALLE ile/ve/<> ÇİFTLİK



-KÖY ve/<> BİSİKLET



-KÖY ile/ve/||/<> KIRSAL



-KOY ile/||/<> KÖRFEZ



-KÖYDEŞ ile/ve/=/||/<> KÖYLÜ

( Aynı köyde oturan kişilerin birbirine göre her biri. )


-KÖYLÜ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KÖY KÖKENLİ



-KOYMAK ile/ve/değil/||/<>/< KUYMAK

( Katılarda. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Sıvılarda. )


-KOYMAK ile/ve/değil/||/<>/< KUYMAK

( Bırakmak, yerleştirmek. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dökmek. )


-KOYNUNDA ile/ve/||/<> BAĞRINDA



-KOYSUN ile/ve/||/<> ALSIN

( Olanağı bulunan. İLE/VE/||/<> Gereksinimi olan. )


-KOYUN ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< OYUN

( ...'ın koyunu, sonra çıkar oyunu. )


-KOZ[>< KOR] ile/||/<> KÖZ/KOR

( İyice yanarak ateş durumuna gelmiş kömür ya da odun parçası. İLE/||/<> Küçük kor parçası. )


-KOZMOLOJİ ile/ve/<> TEOLOJİ ile/ve/<> İNSAN



-KOZMOS:
NESNE ile/ve/<>/> US/AKIL(LOGOS)



-KRAL / KRALİÇE ile/ve/||/<>/> PRENS / PRENSES ile/ve/||/<>/> ARŞİDÜK/ARŞİDÜKA / ARŞİDÜŞES ile/ve/||/<>/> DÜK / DÜŞES ile/ve/||/<>/> KONT[Fr. < COMTE] ile/ve/||/<>/> VOYVODA ile/ve/||/<>/> VİKONT[Fr. < VICOMTE] ile/ve/||/<>/> BARON[Fr.] / BARONES ile/ve/||/<>/> ŞÖVALYE[Fr. < CHEVALIER] ile/ve/||/<>/> SÖR/SIR / DAME

( [Batı ülkelerinde]
En yüksek devlet otoritesini, kalıtım ya da soylularca seçilme yoluyla elinde bulunduran hükümdar. İLE/VE/||/<>/> Hükümdar ailesinden olan erkeklere verilen san. İLE/VE/||/<>/> Özellikle Habsburg hanedanının (Avusturya - Macaristan) erkek üyeleri için kullanılan bir san. İLE/VE/||/<>/> Büyük ve önemli bir toprak parçasını yöneten yüksek rütbeli soylu. | Bazı devletlerde prensten sonra gelen en yüksek soyluluk gösteren san. İLE/VE/||/<>/> Roma imparatorunun danışman olarak seçtiği kişi. | Derebeyi. | Erkekler için kullanılan bir "soyluluk" sanı. İLE/VE/||/<> Orta ve Doğu Avrupa'da, özellikle Balkanlar'da ve Polonya-Litvanya'da kullanılan bir askeri önder ya da yönetici sanı. İLE/VE/||/<>/> Belirli bölgeleri yöneten soyluluk sanı. İLE/VE/||/<>/> Küçük toprak sahibi ve yerel bir yönetici olabilir.[En düşük soyluluk sanlarından biri] İLE/VE/||/<>/> Eski Roma'da üç sınıftan ikincisinin üyesi olan yurttaş. | Orta Çağ Avrupası'nda özel eğitimle yetişmiş, belirli ülküler taşıyan, soylu, atlı savaşçı ve genellikle askeri hizmetler için kullanılan san.[Soylulukta en alt seviyededir.] | Derebeylik düzeninde soyluluk sanlarının en alt basamağı. | Günümüzde Fransız hükûmetinin verdiği şeref belgesi ve nişanı. İLE/VE/||/<>/> Bir kişiye şövalyelik sanı verildiğinde kullanılır. [Genellikle önemli hizmetleri ya da başarıları olan kişilere verilir.] )


-KRAL/LIK" ile/ve/değil/||/<>/>/< BİLGE/LİK

( Davranışla. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Sessizlikle. )


-KRAL =/<> ÇAR

( ... =/<> Bulgarlar'ın ve Ruslar'ın, kral için kullanmış olduğu sözcük.
[Bulgaristan, 913-1018, 1185-1422 ve 1908-1946 arası.
Sırbistan, 1346-1371 arası.
Rusya, 1480'dan (/1547) 1721'ye kadar. 1721'den sonra 1917'ye kadar ve resmi olarak sadece Rus imparatorlarının Polonya, Gürcistan gibi bazı bağımsız ülkeler üzerindeki yetki gücü için kullanılmıştır.] )


-KRALDAN ÇOK, KRALCI/LIK ile/ve/değil/yerine/<> KURALDAN ÇOK, KURALCI/LIK



-KRANK[İng. < CRANK] ile/ve/||/<> KRANK MİLİ

( Bir motorda biyellerin doğrusal hareketini dairesel harekete çeviren dingil. | Sac, çinko, dökme demir, bakır vb. borunun yönünü değiştirmeye yarayan kıvrım. İLE/VE/||/<> Pistonun doğrusal hareketini dairesel dönme hareketine çeviren mil. )


-KRANYOTOMİ/CRANİOTOMY ile/||/<> KRANYOPLASTİ/CRANİOPLASTY

( Kafatası ameliyatı. İLE/||/<> Kafatası onarımı. )


-KRAVAT[Fr. < CRAVATE < Hırvatistan] ile/<> PAPYON[Fr. < PAPILLON]

( Bir ucu ince, öteki ucu daha geniş, gömlek yakasının altından geçirilerek önde üçgen biçiminde bağlanan, özel kumaştan yapılan giysi aksesuarı, boyun bağı. İLE Kelebek biçiminde, bir çengelle ya da lastik bağla yakaya tutturulan kravat. )


-KRİPTOLOJİ[Fr. < CRYPTOLOGIE] ile/ve/||/<>/> KRİPTOLOG[Fr. < CRYPTOLOGUE]

( Gizli yazılar, şifreli belgeler bilimi ya da incelemesi. İLE/VE/||/<>/> Kriptoloji uzmanı. )


-KRİSTALOGRAFİ ile/||/<> AMORF KİMYA

( Kristal yapıların kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Amorf yapıların kimyasını inceleyen bilim dalı. )


-KRİSTALOGRAFİ ile/||/<> MİNERALOJİ

( Kristal yapıların kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Minerallerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )


-KRİZ ile/ve/||/<>/> "FABRİKA AYARLARI"NA DÖNÜŞ



-KRİZ ile/ve/||/<>/>/>< KERİZ

( "Yok" saymak. İLE/VE/||/<>/>/>< Çok. )


-KRİZOKOL ile/||/<> RODONİT

( Mavi-yeşil renkte bir bakır silikat minerali. İLE/||/<> Pembe ve siyah renkli bir mineral. )


-KRİZOKOL ile/||/<> TURKUAZ

( Mavi-yeşil renkte bir bakır silikat minerali. İLE/||/<> Mavi-yeşil renkte bir fosfat. )


-KROM[Fr./İng. CHROME] ile/ve/||/<>/> KROMAJ[Fr./İng. CHROMAGE]

( Atom numarası 24, atom ağırlığı 52,01, yoğunluğu 6,92 olan, 1514 °C'de eriyen, ısıya dayanıklı, havada oksitlenmeyen bir öğe. [simgesi Cr] | Bu öğeden yapılmış olan. İLE/VE/||/<>/> Metal yüzeyleri kromla kaplama işlemi. | Bu işlemle kaplanmış yer. )


-KROMATİN[Fr. < CHROMATINE] ile/||/<> KROMATİT[Fr. < CHROMATITE] ile/||/<> KROMOZOM[Fr. < CHROMOSOME]

( Göze çekirdeğinde küçük tanecikler, düzensiz kitleler ya da ağ biçiminde bulunan, soya çekim olaylarını sağlayan, bazı boyalarla hemen boyanabilen nesne. İLE/||/<> Bir kromozomun uzunlamasına iki yarısından her biri. İLE/||/<> Göze çekirdeğinde bulunan DNA ve protein yapısı. )


-KROMATOFOR[Fr. < CHROMATOPHORE] ile/ve/||/<> KROMOPLAST[Fr. < CHROMOPLASTE]

( Plazması pigment tanecikleriyle dolu, çokgen ya da yıldız biçiminde, belirli uzunlukta ya da kısalabilir uzantıları bulunan göze. İLE/VE/||/<> Değişik renkler taşıyan kromatofor. )


-KROMOZOM ve/<> KİNETOKOR

( )


-KSENOFANES ile/<>/> KSENOFON

( [M.Ö.] 475 ile/<>/> 431 - 354 )


-KUARK ile/ve/||/<>/>< KARŞI KUARK



-KUARKLAR ile/ve/||/<>/> LEPTONLAR ile/ve/||/<>/> BOZONLAR ile/ve/||/<>/> HIGGS BOZONU



-KÜBA ARALI:
GENÇLİK ADASI ile/ve/<> 1600 ADA

( Küba adası, 110.000 km²'lik bir alanla, Büyük Antiller'in en büyük adasıdır. )


-KÜBA ARALI:
GENÇLİK ADASI ile/ve/<> 1600 ADA

( 5500 km. sahil şeridine sahiptir. Ünlü bir kumsal olan Varadero, Havana'ya 140 km. uzaklıkta bulunan, 11.5 km. uzunluğunda, ince bir yarımadadır. )


-KUBBET-üs-SAHRA ve/<> MESCİD-İ AKSÂ

( Sekizgen olarak inşa edilmiştir. VE/<> ... )


-KUBBET-üs-SAHRA ve/<> MESCİD-İ AKSÂ

( Caminin 52 penceresinin vitrayları da birbirinden farklıdır. VE/<> ... )


-KUCHING:
KUZEY ile/ve/<> GÜNEY



-KÜÇÜK DERT ile/ve/||/<> BÜYÜK DERT

( Konuşur/konuşturur. İLE/VE/||/<> Dilsizdir. )


-KÜÇÜK GÖRMEK ile/ve/<> KÜÇÜK DÜŞÜRMEK



-KÜÇÜK GÜVENCELİK/KASKO ile/ve/||/<> DAR GÜVENCELİK/KASKO

( Küçük güvencelik/kasko, araçlarda oluşan küçük ölçekli kayıpların sigorta şirketi tarafından üstlenilmesi için hazırlanan bir üründür. Dolayısıyla güvence kapsamları sınırlıdır. Güvenceleri, sigorta şirketi bazında değişiklik gösterse de çoğunlukla boyasız araç kaportası onarımı, döşeme tamiri, göçük kurtarma, leke çıkarma gibi küçük onarımları kapsar. Bu tür, araçta farklı nedenlerle oluşan kozmetik sorunların poliçe kapsamında giderilmesini olanaklı kılar. İLE/VE/||/<> İçerdiği güvenceler nedeniyle genelde yoğun trafikte uzun süre araç kullanan sürücüler tarafından yeğlenir. Boyada ya da çamurlukta oluşan hafif çizikler de dâhil olmak üzere küçük hasarlarda devreye girmesi sayesinde aracın hasarsızlık oranı bozulmamış olur ve araç sahipleri bir sonraki yenileme döneminde avantajlı fiyatlarla kasko poliçelerini devam ettirebilme olanağına kavuşur. [Standart kasko paketleriyle beraber kullanımı sık karşılaşılan bir uygulamadır.] )


-KÜÇÜK İŞ ile/ve/<> BÜYÜK İŞ

( [iş/çalışma/etkinlik] Kent içindeyse. İLE/VE/<> Kent dışındaysa. )


-KÜÇÜK İŞ ile/ve/<> BÜYÜK İŞ

( Küçük çocuklara, işe gitmenin ve geri dönüşün ne kadar süreceğini anlatmak üzere kullanılabilecek sözler. )


-KÜÇÜK KAN DOLAŞIMI ile/ve/<> BÜYÜK KAN DOLAŞIMI

( Sağ karıncıktan çıkan akiğer atardamarı kalbin hemen üzerinde ikiye ayrılarak biri sağ öbürü sol akciğere ider. Akciğerde kan temizlendikten sonra her akciğerden bir çift toplardamar halinde çıkarak sol kulakçığa dört koldan dökülür. Kalple akciğer arasındaki bu dolaşıma "Küçük Dolaşım" denir. İLE/VE/<> Sol karıncıktan çıkan aort, sola doğru kıvrılarak bir yay yapar. Bu yaydan başa ve kollara damarlar ayrılır. Daha sonra aort aşağı doğru kıvrılarak diyaframı deler ve karın boşluğuna geçer; kalça hizasında ikiye ayrılarak bacaklara uzanır. Bu aralıkta, iç organlara ve kaslara dallar verir. Gövdenin alt kısımlarında oksijensiz kan al ana toplardamarı ile gövdenin üst kısmından toplanan oksijensiz kan ise üst ana toplardamarı ile kalbin sağ kulakçığına dökülür. Bu dolaşım sistemine de "Büyük Dolaşım" denir. )


-KÜÇÜK KAN DOLAŞIMI ile/ve/<> BÜYÜK KAN DOLAŞIMI

( KÜÇÜK KAN DOLAŞIMI - İBN. NEFİS, FAZIL b. NÂTIK ve HARVEY )


-KÜÇÜK KAN DOLAŞIMI ile/ve/<> BÜYÜK KAN DOLAŞIMI

( Kanımızın, gövdemizi dolaşması, yalnızca 22-23 saniye sürmektedir. )


-KÜÇÜK KAN DOLAŞIMI ile/ve/<> BÜYÜK KAN DOLAŞIMI

( )


-KÜÇÜK KOL ÖRTÜLERİ ile/ve/<> ORTA KOL ÖRTÜLERİ



-KÜÇÜK ŞEYLER ve/||/<>/> BÜYÜK ŞEYLER

( Yaşam, küçük şeylerden oluşur. VE/||/<>/> Eğer seversek, büyük olurlar. )


-KÜÇÜK ZİHİN ile/değil/yerine/<>/> ORTA ZİHİN ile/değil/yerine/<>/> İLERİ ZİHİN

( "Her sorunun" kendince bir yanıtı/açıklaması vardır. İLE/DEĞİL/YERİNE Deneyimlerinden öğrenir. İLE/DEĞİL/YERİNE Herşeyden ve herkesten öğrenir. )


-KÜÇÜK ZİHİN ile/değil/yerine/<>/> ORTA ZİHİN ile/değil/yerine/<>/> İLERİ ZİHİN

( Kişilerle uğraşır. İLE/DEĞİL/YERİNE Olaylarla uğraşır. İLE/DEĞİL/YERİNE Düzenle/sistemle uğraşır. )


-KÜÇÜK ZİHİN ile/değil/yerine/<>/> ORTA ZİHİN ile/değil/yerine/<>/> İLERİ ZİHİN

( "Dengini" arar. İLE ... İLE/DEĞİL/YERİNE Kendini arar. )


-KÜÇÜK ZİHİN ile/değil/yerine/<>/> ORTA ZİHİN ile/değil/yerine/<>/> İLERİ ZİHİN

( "İleri zihinler, kendi çağının ötesindedir, zekiler, kendine bir şeyler çıkarır ve ahmak olan da buna karşı koyar.[The great person is ahead of their time, the smart make something out of it, and the blockhead, sets themselves against it.]" )


-KÜÇÜK ile/ve/<> KÜÇÜLTÜLMÜŞ



-KÜÇÜLME ile/ve/||/<> BÜZÜŞME/SIKIŞMA



-KÜÇÜLTMEK ile/ve/||/<> BÖLMEK



-KÜÇÜMSEMEK ve/||/=/<> ABARTMAK/"BÜYÜLTMEK"



-KÜÇÜMSEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÖTEKİLEŞTİRMEK



-KUDRET ile/ve/||/<>/> "ÜSTÜNLÜK"

( Elimizde kudret olmadığı sürece, özgürlük isteriz.
Kudreti ele geçirince üstün olmak isteriz.
Ama başaramazsak, adâlet isteriz. )


-KUDRET ve/<> HİZMET



-KUDUMİYE ile/||/<> CAİZE ile/||/<> DÎVÂNÎ

( Sultan ve devlet ileri gelenlerinin seferden dönmesi dolayısıyla yazılan şiire verilen ad. İLE/||/<> Şairlerin, şiirlerinde övdüğü büyük kişilerden aldığı bahşiş. İLE/||/<> Yaygınlık kazanmış bir yazı türü. )


-KÜFÜR ile/ve/<> İDDİA

( Küfürlerin büyük çoğunluğu aynı zamanda birer iddialardır. )


-KÜFÜR ile/ve/||/<> LİBAS

( Örtme/örten. İLE/VE/||/<> Giysi[< elbise], örten. )


-KÜFÜR ile/ve/||/<> SİLAH ile/ve/||/<> BİAT ile/ve/||/<> YALAN

( Küfürden medet uman fikir,
Silahtan medet uman cesâret,
Biattan medet uman haysiyet,
Yalandan medet uman inanç, YOKSULDUR/FAKİRDİR... )


-KUİPER KUŞAĞI:
İÇ ile/ve/||/<> DIŞ

( [uzaklık] 4.02 ışık saati. İLE/VE/||/<> 6.79 ışık saati. )


-KUİPER KUŞAĞI:
İÇ ile/ve/||/<> DIŞ

(

)


-KUKLA SANATINDA:
TALAT-SÜREYYA DUMANLI ile/ve/<>/> NEVZAT AÇIKGÖZ ile/ve/<>/> DUYGU-OYA TANSI

( )


-KÜKÜRT ile/ve/<> SÜLFÜR ile/ve/<> GALENİT[Yun.]

( Atom numarası 16, atom ağırlığı 32.06 olan, doğada, arı ya da başka cisimlerle bileşik olarak bulunan, sarı renkli, 113 °C2de ergiyen ve 444 °C'de kaynayan öğe. İLE/VE/<> Kükürdün, başka bir öğeyle yaptığı bileşik. İLE/VE/<> İçinde doğal kurşun bulunan sülfür. )


-KÜL OLMAK" ile/ve/||/<> "GÜL OLMAK"

( Nefsini yakarak. İLE/VE/||/<> İyilik yaparak. )


-KUL OLMAK ile/ve/<> KÜL OLMAK



-KÜL SERMEK ile/ve/||/<> GÜL SERMEK

( Bin kere gelenin önüne. İLE/VE/||/<> Bir kere gelenin önüne. )


-KUL ile/ve/||/<> KÜL

( Neye "inanıyorsak". İLE/VE/||/<> Neye "yanıyorsak". )


-KÜL ve/<> KURŞUN ve/<> SİRKE

( Herhangi bir nesnenin, bir sonraki aşaması bulunmayan, fiziksel ve/ya da kimyasal sonları/eşikleri. )


-KUL ile/ve/<>/|| SABIR EHLİ



-KULAK ile/ve/||/<> BURUN ile/ve/||/<> BOĞAZ



-KULAK ile/ve/<> İÇ KULAK

( ... İLE/VE/<> Kulağın işitme sinirlerinin bulunduğu bölümü. )


-KULAK ile/ve/||/<>/> KALBİN KULAĞI



-KULAK ve/<> TÜM ÖRGENLER



-KULAKTA/İŞİTMEDE (OKTAV):
9 ve/||/<> 11



-KÜLFET[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÜLFET[Ar.]

( Zahmet, sıkıntı, zorluk, yorgunluk, zorlu iş. | Tören, merasim. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Alışma, kaynaşma. | Görüşme, konuşma. | Dostluk, ahbaplık. | Huy etme. )


-KÜLFET[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÜLFET[Ar.]

( Külfetsiz ülfet olmaz. )


-KÜLL ile/ve/||/<> KÜNH

( Bütün, tüm. İLE/VE/||/<> Bir şeyin aslı, hakikati, temeli. | Kök, dip. | Esas, öz. )


-KULLANAN ile/ve/değil/||/<>/< KULLANMIŞ



-KULLANIM DEĞERİ ile/ve/<> DEĞİŞİM DEĞERİ ile/ve/<> SİMGESEL/GÖSTERİM DEĞERİ



-KULLANIM DEĞERİ ile/ve/<> UYGULANIM DEĞERİ



-KULLANIM/SAL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İŞLEV/SEL



-KULLANMA (KILAVUZU) ile/ve/||/<>/>/< KILLANMA (KILAVUZU)



-KULLANMA ile/ve/değil/<> YARARLANMA



-KULLANMAK ve/<> YAŞA(T)MAK



-KÜLT ile/değil/yerine/<> KÜLTÜR

( Din. | Yerel özellikler taşıyan dinî törenler. | Belirli bir dönemde aşırı ilgi gören film vb. İLE/DEĞİL/YERİNE/<> ... )


-KÜLTÜR EKONOMİSİ ve/||/<> KÜLTÜR POLİTİKASI ve/||/<> KÜLTÜR YÖNETİMİ

( Grafiklerle Türkiye'nin Kültür Ekonisi 2016 için burayı tıklayınız... )


-KÜLTÜR ORTAKLIĞI ve/||/<> ORTAMI



-KÜLTÜR YAPITI ile/ve/||/<>/< BARBARLIK YAPITI



-KÜLTÜR:
KÂĞIT ÜZERİNE ile/ve/||/<>/< KÂĞIT DIŞINDAKİ NESNELERLE



-KÜLTÜR ile/ve/||/<> GELİŞİM ODAKLI DEĞERLER KÜLTÜRÜ



-KÜLTÜR ile/ve/değil/||/<>/< TOPLULUK



-KÜLTÜR ve/||/<> TUTKU/COŞKU



-KÜLTÜREL GELENEK ile/ve/<> FELSEFÎ GELENEK



-KÜLTÜREL ile/ve/değil/yerine/||/<> DÖNEMSEL



-KÜLTÜRLERARASI/LIK ile/ve/<> UYGARLIKLARARASI/LIK



-KULVAR/KANAL" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLAM



-KUMAR BAĞIMLILIĞI DÖNEMLERİ/NDE:
BALAYI ve/||/<>/> DURAKLAMA ve/||/<>/> ÇÖKÜŞ ve/||/<>/> YIKILIŞ

( Genellikle kısa sürer ve "kazançlı" geçen bir dönemdir. Daha sonraki süreçte, sürekli bu dönem anımsanarak oynanmaya devam edilir. VE/||/<>/> Kazanma ve kaybetme dönemleri, ardışık bir biçimde birbirini takip eder. VE/||/<>/> Kayıplar artmaya başladığından dolayı bahis miktarları çoğalır ve borçlanmalar başlar. İş ve aile, boşlanmaya başlanır. Alkol ve madde tüketimi artar/başlar. VE/||/<>/> Ekonomik kaynaklar tamamen tükenmiştir. Yalan, yasadışı maddî kaynak kullanma, yasal sorunlar, aile parçalanması, depresyon ve intihar görülür. )


-KUMAR[Ar. < KİMÂR]/KERİZ[argo < KERES] ile/ve/<>/değil MEYSİR

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Kişiyi, Allah'ın zikrinden alıkoyan her şey. )


-KUMAŞ DESENİNDE:
PÖTİKARE[Fr.][PİTİKARE değil!] ile/ve/değil/<> KAZ AYAĞI



-KUMAŞ İPLİKLERİNDE:
30'a 1 ile/ve/değil/yerine/<>/> 40'a 1 ile/ve/değil/yerine/<>/> 50'ye 1 ile/ve/değil/yerine/<>/> 60'a 1 ile/ve/değil/yerine/<>/> 70'e 1 ile/ve/değil/yerine/<>/> 80'e 1



-KUMAŞ ile/ve/||/<> ABANİ

( ... İLE/VE/||/<> Üzeri turuncu iplikle işlenmiş, daha çok sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapılan sarımtırak bir kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan. )


-KUMAŞ ile/ve/||/<> HAMUR



-KUMAŞ ile/ve/||/<> KAPİTONE

( ... İLE/VE/||/<> İçi pamuk ya da vatka ile doldurularak dikilmiş, döşemelik ya da giyim eşyası yapımında kullanılan kumaş. | Bu kumaştan yapılmış ya da bu biçimde dikilmiş olan. )


-KUMAŞ ve/<> PASTAV[Macarca]

( ... VE/<> Çuha kumaşının sarıldığı top. )


-KUMAŞ ile/ve/<> POLİSAJ[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Dokunmuş kumaşlardaki tarak izlerini yok etmek için bu kumaşları bir bıçaktan geçirme işlemi. | Parlaklık verme. )


-KÜME ile/ve/||/<> ALT KÜME



-KÜME ile/ve/||/<>/> GÜÇ KÜMESİ



-KUMSAL ile/||/<> KUMLA

( Kumu olan yer. | Denize, göle vb. yerlere girilebilen genellikle kumluk alan. İLE/||/<> Kumluk yer, geniş kumsal. )


-KUNZİT ile/||/<> AMETRİN

( Pembe ila mor renkte bir spoddumen. İLE/||/<> Ametist ve citrin karışımı. )


-KUNZİT ile/||/<> MORGANİT

( Pembe ila mor renkte bir spoddumen. İLE/||/<> Pembe ila turuncu renkte bir beril. )


-KUNZİT ile/||/<> SPİNEL

( Pembe ila mor renkte bir spoddumen. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. )


-KUNZİT ile/||/<> SUGİLİT

( Pembe ila mor renkte bir spoddumen. İLE/||/<> Mor renkli nadir bir mineral. )


-KUNZİT ile/||/<> TANZANİT

( Pembe ila mor renkte bir spoddumen. İLE/||/<> Mavi ve mor tonlarında bir zoisit türü. )


-KUPA ile/ve/||/<>/> MAÇA ile/ve/||/<>/> KARO ile/ve/||/<>/> SİNEK

( [simgeledikleri] Asiller. İLE/VE/||/<>/> Ordu. İLE/VE/||/<>/> Orta sınıf. İLE/VE/||/<>/> (Yoksul) Halk. )


-KUPA ile/ve/||/<>/> MAÇA ile/ve/||/<>/> KARO ile/ve/||/<>/> SİNEK

( İskambil kartları, tarım takvimi düzenlemesidir. Bir yılda 52 kart olduğundan, her kart, bir haftayı simgelemektedir.[Kart renkleri de dört mevsimi simgeler.]

Her rengin, onüç olması, bir mevsimde, onüç haftanın olmasına karşılık gelir.

Her rengin kartlarının değerini topladığımızda 91 eder. [1 + 2 + 3 + 4 + 5 + 6 + 7 + 8 + 9 + 10(Vale) + 11(Dam/kız) + 12(Rua/Papaz) + 13 = 91] (Bu da bir mevsimdeki gün sayılarını simgeler.) Yılda dört mevsim olduğundan, 91 x 4 = 364 gün olarak bir yıla karşılık gelir.

İki "Joker"den biri, yılı tamamlar.[364 + 1] İkinci "Joker" de dört yılda bir gelen "artık yıl"ın gün sayısını tamamlar.

Her mevsim, Rua/Papaz ile simgelenir. Mevsim değişikliğini de "As" sağlar. )


-KUPA ile/ve/||/<>/> MAÇA ile/ve/||/<>/> KARO ile/ve/||/<>/> SİNEK

( )


-KUR'AN HAFIZLIĞI ile/ve/<>/değil KURRÂ' HAFIZLIĞI



-KUR'ÂN-I KERÎM:
BAŞAT TAVIR ile/ve/<> REVNAK[Fars.][: Parlaklık, güzellik, tazelik, süs.]



-KUR'ÂN-I KERÎM:
HİTAB ve/<> MUHATTAB

( Hitâb: Muhattabı olursan. )


-KUR'ÂN-I KERÎM:
KİTAB ile/ve/||/<>/< HİTAB



-KUR'ÂN-I KERÎM:
OKUNAN ile/ve/değil/||/<>/< İŞİTİLEN



-KUR'AN-I KERÎM:
TEVHİD ile/ve/<> HAŞR/ÂHİRET ile/ve/<> NÜBÜVVET ile/ve/<> İBÂDET ve ADÂLET



-KUR'ÂN-I KERÎM ve/<> AYET/LER [âfâk'taki]

( Doğa. VE/<> Doğa nesneleri.[bitki/ler, hayvan/lar ve olaylar] )


-KUR'ÂN'DA ÇEVİRİLER:
SATIRARASI ile/ve/||/<>/> TEFSİRLİ



-KUR'ÂN'I TEFSİR ile/ve/<> KENDİNİ TEFSİR

( Kur'ân-ı Kerîm'i tefsir etmeye kalkışmadan önce kendini tefsir etmelisin. )


-KURAL/LAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KOŞUL/LAR



-KURAL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KURUL



-KURALA UY/MAK ile/ve/||/<> KUR'AN'A UY/MAK



-KURALLAR ile/ve/||/<>/> KURALLILIK



-KURAM/TEORİ ile/ve/<> UYGULAMA/PRATİK



-KURAM ile/ve/||/<> AMAÇ



-KURAM ile/ve/||/<>/> İNANÇ

( ... İLE/VE/||/<>/> Kuramı, uygulamaya geçiren tek ve en önemli olgu. )


-KURAM ve/||/<> KİŞİ ve/||/<> SAYRILIK/HASTALIK ve/||/<> KİŞİLİK BOZUKLUĞU

( Davranışçı Terapi | Benedict | Paraonoid Bozukluk | Depresif Kişilik

Bilişsel Kuram | Beck | Obsesif Kompulsif Bozukluk | Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu

Bireysel Psi.(Adler) | Adler | Karşı Olma, Karşı Gelme Bozukluğu | Şizotipal

Ego state | Ecstein | Paylaşılmış Psikotik bozukluk | Pasif Agresif

Psikotoplumsal Gelişim | E.Erickson | Eşeysel İşlev Bozukluğu | Antisosyal

Kendilik Psikolojisi | Kohut | Uyku Bozukluğu | Mazoşistik

DDDT | Ellis | Özgül Fobiler | Çekingenlik

Evrimsel Psikiyatri | Maslow | Vajinismus | Paranoid

Roger'cı Sağaltım | Rogers | Yaygın Kaygı Bozukluğu | Histriyonik

Ego Psikolojisi | Anna Freud | Travma Sonrası Stres Bozukluğu[PTSB] | Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu

Varoluşçu Terapi | Yalom | Yaz Etkileşimi | Self-defeating

Bireysel Psikoloji(Adler) | Bandura | Somatizasyon Bozukluğu | Pasif Agresif

Ayrılma-Bireyleşme | Mahler | Panik Bozukluk | Çekingenlik

Masterson Kuramı | Masterson | Şizofreni | Narsisistik

Transpersonel Psi. | Jung | Depresyon | Şizoid

Fenomenolojik Kuram | Kernberg | Sosyal Fobi | Borderline

Dürtü-Savunma Kuramı | Fairbairn | Madde Bağımlılığı | Şizoid

Biyolojik Kuram | E. Fromm | Egodistonik | Eşeşeysellik | Antisosyal

T.A | Watkins | Tikler | Sadistik

Oyun ve Gerçeklik | Winnicott | Kimlik krizi | Paranoid

Dürtü-Savunma Kuramı | Freud | Fobiler | Antisosyal

Logoterapi | Frankl | Dürtü Kontrol Bozukluğu | Pasif agresif

Hümanistik Psi. | Otto Rank | Konversiyon Bozukluğu | Histriyonik

Nöropsikanaliz | Schore | Hiperaktivite | Karışık tip

Nesne ilişkileri | Sullivan | Yeme Bozukluğu | Depresif Kişilik

Varoluşçuluk | Rollo May | Bipolar Bozukluk | Bağımlı

T.A. | Jacobson | İntihar | Self-Defeating

Gestalt | Bowlby | Davranım Bozukluğu(Ergen) | Narsisistik

Toplumsal Travama | Vamık Volkan | Toplumsal Travmanın Çözümü | Onarıcı ve Yıkıcı Önder

Şema Terapi | Risley | Parafidiler | Borderline )


-KURAM ile/ve/değil/||/<> YAKLAŞIM



-KURAMDAN KOPUK UYGULAMA ile/ve/<> UYGULAMADAN KOPUK KURAM

( Kördür. İLE/VE/<> Topaldır. )


-KURAMIN:
DOĞRULUĞU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UYGUNLUĞU



-KURAMSAL/TEORİK KİMYA ile/||/<> DENEYSEL KİMYA

( Kimyasal süreçleri kuramsal modellerle inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Kimyasal süreçleri deneylerle inceleyen bilim dalı. )


-KURAMSAL/TEORİK KİMYA ile/||/<> KUVANTUM KİMYASI

( Kimyasal süreçleri kuramsal modellerle inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Kuvantum mekaniği ile kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalı. )


-KURAMSAL/TEORİK KİMYA ile/||/<> MOLEKÜLER MODELLEME

( Kimyasal süreçleri kuramsal modellerle inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Moleküler yapıların bilgisayar modellerini inceleyen bilim dalı. )


-KURAMSALLIK ile/ve/<> YARATICILIK

( Aklın mâbedi. İLE/VE/<> Kalbin mâbedi. )


-KURB-U SULTÂN ve/||/<>/> ATEŞ-İ SÛZÂN



-KURBACIK ile/ve/||/<> TUNÇ ile/ve/||/<> İĞ

( )


-KURBACIK ile/ve/||/<> TUNÇ ile/ve/||/<> İĞ

( Kaynak: "ANADOLU'DA KAYBOLMAKTA OLAN BİR MADDİ KÜLTÜR UNSURU: SU DEĞİRMENLERİ (BEYPAZARI ÖRNEĞİ)" - Reşide Gürses, E. Banu Karababa Taşkın )


-KURBAN ile/<> SUÇLAYICI/ZORBA ile/<> KURTARICI

( Kendine değer vermeyen ve başkalarının kararlarını kabul eden, yönlendirici, sürekli yakınan ve kendine ötekileri koltuk değneği gibi arayan.[Çaresizlik, onun için bir "sığınak" olmuştur.] İLE/<> Başkalarının görüş ve değerlerine önem vermeyen, öfkeli, saldırgan ve yargılayıcı bir tutum içinde olan. İLE/<> Ötekilerin yardım etme kapasitesini önemsemeyen, fedâkâr görünen ama gereksiz yere işlere karışan.[Zehirli bir "kendine yetme" ve başkalarına adanma durumu vardır. Bu kadar iyilik sonrası alacaklarını sağlayamayınca bir zorbaya dönüşmesi de hiç şaşırtmaz.] )


-KÜRDAN ile/ve/değil/yerine/||/<> HILTAN

( ... İLE/VE/||/<> Top durumundaki çiçekleri kuruduktan sonra sapları kürdan olarak kullanılan yabani bir bitki. )


-KÜRE ile/ve/<> DAİRE

( Daire, bir küre kesitidir. )


-KÜREK ÇEKMEK ile/ve/değil/yerine/<>/>< LAVA[İt.]

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Herhangi bir yere yanaşmış filikanın, kürek çekmeden ilerlemesi için söylenilen söz/emir. )


-KÜREK ile/ve/||/<>/> FIRIN

( Düzgün. İLE/VE/||/<>/> Kızgın. )


-KÜRESEL ile/ve/değil/||/<>/< BASKIN YEREL



-KÜRESELLEŞME:
[ne yazık ki]
"ULUSLARARASILAŞMANIN GENİŞLEMESİ" ile/ve/||/<> KURUMSAL ZORBALIK



-KÜRESELLEŞME ve/||/<> YOKSULLUK



-KÜRESELLEŞMENİN ARTMASI ile/ve/değil/||/<> SINIRLARIN AZALMASI



-KURGU/LAMAK ile/ve/<> VURGU/LAMAK



-KURGU/SAL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KURAM/SAL



-KURGU ile/ve/||/<> ANLATIM



-KURGUDA:
KESMEK ile/ve/||/<>/> YONTMAK ile/ve/||/<>/> EKLEMEK



-KURMACA AÇMAZI ile/ve/||/<> TRAJEDİ AÇMAZI



-KURMACA GERÇEKLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÜNDELİK GERÇEKLİK



-KURMAK ile/ve/||/<> ÖRMEK



-KURNA[Ar. < KURNE] ile/ve/||/<> ZURNA[Fars. < SURNÂY]

( Hamama gidildiğinde/gidip beğenilmeyen/beğenmeyen. İLE/VE/||/<> Düğüne gidildiğinde/gidip beğenilmeyen/beğenmeyen. )


-KURNA[Ar. < KURNE] ile/ve/||/<> ZURNA[Fars. < SURNÂY]

( Hamam ve banyolarda musluk altında bulunan, içinde su biriktirilen, yuvarlak, mermer, taş ya da plastik tekne. İLE/VE/||/<> Ağaçtan yapılan, iki karış boyunda, ağız bölümü yayvan, keskin bir ses çıkaran ve çoğu zaman davulla ya da dümbelekle birlikte çalınan nefesli çalgı. )


-KURNAZ/LIK ile/değil/=/<>/>/< APTAL/LIK

( İkisinin de hiçbir "kazanımı", kalıcı değildir/olamaz. )


-KURT ile/ve/||/<> TEL KURDU

( ... İLE Ekin ve sebze köklerini kemirerek büyük zararlara yol açması nedeniyle tarım için çok zararlı tarla böceği kurtçuklarına verilen ad. )


-KURTÇUK ve/||/<>/> KURTÇUL

( Bazı hayvanların, özellikle böceklerin yumurtadan çıktıktan sonra, krizalit ya da ergin karakterlerini kazanmadan önceki evresi. VE/||/<>/> Kurtçuklarla beslenen hayvan. )


-KURTULUŞ SAVAŞI'MIZDA:
KAĞNI ve/||/<>/> UÇAK

( )


-KURU KURU "ÜZÜLMEK" / "ÜZÜLÜYORUM" DEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< YAPABİLECEĞİN BİR ŞEY/LER

( Yok. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Var. )


-KURU OT ile/ve/değil/||/<>/< TAZE OT



-KURUCU/LUK ile/ve/||/<>/< KURGUCU/LUK



-KURUCU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KOLAYLAŞTIRICI



-KURUL/HEYET ile/||/<> HEYET-İ TEMSİLİYE

( ... İLE/||/<> Temsil kurulu. Sivas Kongresi sonucu oluşturulan ve Anadolu'yu temsil eden kurul. )


-KURUL/KONSEY ile/ve/||/<>/> ALT KURUL/KOMİSYON



-KURUL ile/ve/||/<> KOL



-KURULMA ile/ve/||/<> KIRILMA



-KURULTAY ile/||/<> KABİNE ile/||/<> KURIA

( Genel toplantı, kurul/meclis. İLE/||/<> Bakanlar kurulu. İLE/||/<> Roma'da kurul. )


-KURULUŞ ile/ve/||/<>/> KURTULUŞ



-KURUM ile/ve/||/<>/> KURUN!



-KURUM ve/<> TÖREN(MERÂSİM)

( Her kurum, törenleri ile yaşa(tılı)r. )


-KURUMSAL BİR KARARI(/A):
BENİMSEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> UYMAK



-KURUMSALLAŞMA YÖNETİMİNDE/ÖNDERLİĞİNDE, ÖNDER VE ÇALIŞANLAR:
BAŞLANGIÇTA ve/||/<>/> GEÇİŞTE ve/||/<>/> DENEYİMLİ ve/||/<>/> YETİŞMİŞ

( )


-KURUNTU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VERİ



-KUŞ/LAR ile/ve/değil/||/<>/< DİNOZOR/LAR

( Kuşların ataları, dinozorlardır. )


-KÜS/LÜK ile/ve/||/<> DARGIN/LIK



-KUŞ ve/||/<> KARİNALILAR

( ... VE/||/<> Omurgalı hayvanlardan kuşlar sınıfının hemen hemen tüm kuşları içine alan büyük bir bölümü. )


-KUŞATAMAMADA:
NEDENSEL/LİK ile/ve/||/<> YASALI/LIK ile/ve/||/<> GERÇEK/LİK ile/ve/||/<> RASTGELE/LİK



-KUŞATAN ile/ve/||/<> KAPSAYAN



-KUŞATILMIŞLIK ile/ve/||/<> ÇARESİZLİK



-KUŞKONMAZDA:
YEŞİL ve/||/<> MOR ve/||/<> "BEYAZ"

( ... VE/||/<> ... VE/||/<> Yeşil ve morun, herhangi birinin ışık görmemiş toprakaltı sürgünlerinin hasat edilmesiyle, “beyaz kuşkonmaz” elde edilir. )


-KUŞKU:
NİYETTE ile/ve/||/<> AMAÇTA

( Yola çıkarmaz. İLE/VE/||/<> Yol aldırtmaz. )


-KUŞKU ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< EMİN OLMA[İMAN]



-KUŞKU ile/ve/<> İKİRCİK



-KUŞKU ile/ve/<> İNKÂR



-KUŞKU ve/||/=/<>/> KARANLIĞA KOŞMAK



-KUŞKU ile/ve/||/<> KAYGI



-KÜSKÜN/LÜK ile/ve/+/||/<>/> BIKKIN/LIK

( Yaşama değil yanlış kişilere. İLE/VE/+/||/<>/> Yanlış/yetersiz "zihinliler"in, yüzlerine bakmak zorunda kalmaktan. )


-KUŞKUSUZ SEVGİ ile/ve/||/<>/>/< KOŞULSUZ SEVGİ



-KUŞLAR ile/ve/||/<> KARS KUŞLARI

( )


-KUŞLAR ile/ve/||/<> KARS KUŞLARI

( Türkiye'de 400'ün üzerinde kuş çeşidi bulunmaktadır. Sadece 276'sı Kars'ta görülebilmektedir. )


-KUŞLAR ile/ve/||/<> KARS KUŞLARI

( Sayın Ahmet Yılmaz'ı, çalışmalarından dolayı tebrik eder ve katkılarından dolayı çok teşekkür ederiz...

instagram.com/ahmdylmz36

500px.com/ahmdylmz36

youtu.be/dL5SOT1jpPw )


-KUŞLU ve/||/<>/> TAKVİM

( 2021 yılı Kuşlu Takvim için burayı tıklayınız... )


-KUŞLU ve/||/<>/> TAKVİM

( image )


-KUSMA/İSTİFRA[Ar.] ile/ve/||/<> KUSMAK

( Kusmak durumu. | Üzerine bir boya uygulandığında alttaki rengin üste çıkması. İLE Midenin içindekini basınçla ağızdan dışarı atmak, çıkarmak. | Reddetmek. | Boyanan ve temizlenen şeyler yeniden ortaya çıkmak. | İçinde birikmiş kinini, öfkesini söyleyerek açığa vurmak. )


-KÜSTAHLIK:
EMEK YOKSA ile/ve/||/<>/< BİLGİ YOKSA



-KUSURLARI/NI ÖRTMEK ve/||/<> EKSİKLERİ/Nİ TAMAMLAMAK

( 54097, 54098 )


-KUSURLU SORUMLULUK(/HİZMET ve GÖREV) ile/ve/||/<> KUSURSUZ SORUMLULUK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL OLASILIK



-KUSURSUZLUK ile/ve/<>/||/>< UYUMSUZLUK

( Yaşam, kusursuzluk ile/ve uyumsuzluk arasında bir yerlerde akıp gider. )


-KUT ve/||/<> KUTSAL/KUTSÎ[Ar.]

( Yaşamak için yenilen şey. | Yiyecek. | Devlet idaresinde güç, yaratıcılık ve yetki bakımından sahip olunan üstün güç. | Mutluluk. | İlâhî bir kaynaktan gelen rahmet, bereket. )


-KUTB-I İRŞÂD ile/ve/<> KUTB-I MEDÂR

( Manevi alanda/kilerin. İLE/VE/<> Dünyada/kilerin. [İkisinin de tâbi oldukları imama GAVS denilir.] )


-KUTLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<> ANMA



-KÜTLE ÇEKİMİ
ile/ve/+/||/<>
ELEKROMANYETİK ETKİLEŞİM
ile/ve/+/||/<>
GÜÇLÜ ÇEKİRDEK ETKİLEŞİMİ
ile/ve/+/||/<>
ZAYIF ÇEKİRDEK ETKİLEŞİMİ

( Nesneler arasındaki kütlesel çekim gücü, aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı olarak değişir. )


-KÜTLE ÇEKİMİ
ile/ve/+/||/<>
ELEKROMANYETİK ETKİLEŞİM
ile/ve/+/||/<>
GÜÇLÜ ÇEKİRDEK ETKİLEŞİMİ
ile/ve/+/||/<>
ZAYIF ÇEKİRDEK ETKİLEŞİMİ

( )


-KÜTLE ÇEKİMİ
ile/ve/+/||/<>
ELEKROMANYETİK ETKİLEŞİM
ile/ve/+/||/<>
GÜÇLÜ ÇEKİRDEK ETKİLEŞİMİ
ile/ve/+/||/<>
ZAYIF ÇEKİRDEK ETKİLEŞİMİ

( )


-KÜTLE ÇEKİMİ
ile/ve/+/||/<>
ELEKROMANYETİK ETKİLEŞİM
ile/ve/+/||/<>
GÜÇLÜ ÇEKİRDEK ETKİLEŞİMİ
ile/ve/+/||/<>
ZAYIF ÇEKİRDEK ETKİLEŞİMİ

( )


-KÜTLE ile/ve/||/<> AĞIRLIK

( Bir nesnenin miktarı.[Kavram] İLE/VE/||/<> Bir nesnenin yerçekimi gücü ile çekilmesi. )


-KÜTLE ile/ve/||/<> AĞIRLIK

( )


-KÜTLE ile/ve/||/<> AĞIRLIK

( 1 gram [g] = 0.001 kilogram [kg]

1 milligram [mg] = 1.0E-6 kilogram [kg]

1 ton (metric) [t] = 1000 kilogram [kg]

1 pound [lbs] = 0.45359237 kilogram [kg]

1 ounce [oz] = 0.0283495231 kilogram [kg]

1 carat [car, ct] = 0.0002 kilogram [kg]

1 ton (short) [ton (US)] = 907.18474 kilogram [kg]

1 ton (long) [ton (UK)] = 1016.0469088 kilogram [kg]

1 Atomic mass unit [u] = 1.6605402E-27 kilogram [kg]

1 exagram [Eg] = 1.0E+15 kilogram [kg]

1 petagram [Pg] = 1000000000000 kilogram [kg]

1 teragram [Tg] = 1000000000 kilogram [kg]

1 gigagram [Gg] = 1000000 kilogram [kg]

1 megagram [Mg] = 1000 kilogram [kg]

1 hectogram [hg] = 0.1 kilogram [kg]

1 dekagram [dag] = 0.01 kilogram [kg]

1 decigram [dg] = 0.0001 kilogram [kg]

1 centigram [cg] = 1.0E-5 kilogram [kg]

1 microgram [µg] = 1.0E-9 kilogram [kg]

1 nanogram [ng] = 1.0E-12 kilogram [kg]

1 picogram [pg] = 1.0E-15 kilogram [kg]

1 femtogram [fg] = 1.0E-18 kilogram [kg]

1 attogram [ag] = 1.0E-21 kilogram [kg]

1 dalton = 1.6605300000013E-27 kilogram [kg]

1 kilogram-force square second/meter = 9.80665 kilogram [kg]

1 kilopound [kip] = 453.59237 kilogram [kg]

1 kip = 453.59237 kilogram [kg]

1 slug = 14.5939029372 kilogram [kg]

1 pound-force square second/foot = 14.5939029372 kilogram [kg]

1 pound (troy or apothecary) = 0.3732417216 kilogram [kg]

1 poundal [pdl] = 0.0140867196 kilogram [kg]

1 ton (assay) (US) [AT (US)] = 0.02916667 kilogram [kg]

1 ton (assay) (UK) [AT (UK)] = 0.0326666667 kilogram [kg]

1 kiloton (metric) [kt] = 1000000 kilogram [kg]

1 quintal (metric) [cwt] = 100 kilogram [kg]

1 hundredweight (US) = 45.359237 kilogram [kg]

1 hundredweight (UK) = 50.80234544 kilogram [kg]

1 quarter (US) [qr (US)] = 11.33980925 kilogram [kg]

1 quarter (UK) [qr (UK)] = 12.70058636 kilogram [kg]

1 stone (US) = 5.669904625 kilogram [kg]

1 stone (UK) = 6.35029318 kilogram [kg]

1 tonne [t] = 1000 kilogram [kg]

1 pennyweight [pwt] = 0.0015551738 kilogram [kg]

1 scruple (apothecary) [s.ap] = 0.0012959782 kilogram [kg]

1 grain [gr] = 6.47989E-5 kilogram [kg]

1 gamma = 1.0E-9 kilogram [kg]

1 talent (Biblical Hebrew) = 34.2 kilogram [kg]

1 mina (Biblical Hebrew) = 0.57 kilogram [kg]

1 shekel (Biblical Hebrew) = 0.0114 kilogram [kg]

1 bekan (Biblical Hebrew) = 0.0057 kilogram [kg]

1 gerah (Biblical Hebrew) = 0.00057 kilogram [kg]

1 talent (Biblical Greek) = 20.4 kilogram [kg]

1 mina (Biblical Greek) = 0.34 kilogram [kg]

1 tetradrachma (Biblical Greek) = 0.0136 kilogram [kg]

1 didrachma (Biblical Greek) = 0.0068 kilogram [kg]

1 drachma (Biblical Greek) = 0.0034 kilogram [kg]

1 denarius (Biblical Roman) = 0.00385 kilogram [kg]

1 assarion (Biblical Roman) = 0.000240625 kilogram [kg]

1 quadrans (Biblical Roman) = 6.01563E-5 kilogram [kg]

1 lepton (Biblical Roman) = 3.00781E-5 kilogram [kg]

1 Planck mass = 2.17671E-8 kilogram [kg]

1 Electron mass (rest) = 9.1093897E-31 kilogram [kg]

1 Muon mass = 1.8835327E-28 kilogram [kg]

1 Proton mass = 1.6726231E-27 kilogram [kg]

1 Neutron mass = 1.6749286E-27 kilogram [kg]

1 Deuteron mass = 3.343586E-27 kilogram [kg]

1 Earth's mass = 5.9760000000002E+24 kilogram [kg]

1 Sun's mass = 2.0E+30 kilogram [kg] )


-KÜTLE ile/ve/||/<> ELEKTRİK YÜKÜ ile/ve/||/<> AKIM/SPIN

( p = 0
ile/ve/||/<>
J = 0 )


-KÜTLE ve/||/<> ERİM/ETKİ ALANI



-KÜTLE ile/ve/||/<> UZAY-ZAMAN ile/ve/||/<> EĞİM



-KUTSAL/LIK ile/ve/||/<> GİZLİ/LİK



-KUTSAL ile/ve/<>/değil DEĞERLİ



-KUTSAL ile/ve/<> MUKADDES

( Kişi, inanırsa. İLE/VE/<> Kişiler/toplum, kişiye inanırsa. )


-KUTSALLAŞTIRMA ile/ve/<> VAAZ (ETME)



-KUTSAMAK ve/<> TEMİZLEMEK



-KÜTÜK ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< FİDE/FİDAN

( Büyük ve "güçlü". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>

-KÜTÜK ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< FİDE/FİDAN

( Cansızdır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>

-KÜTÜPHANE ile/ve/değil/||/<> EŞEKLİ KÜTÜPHANE

( Mustafa Güzelgöz - Videoyu izlemek için burayı tıklayınız... )


-KUTUPLAŞMA ile/ve/||/<>/> ÇOKLU BÖLÜNME



-KUVANTUM KİMYASI ile/||/<> KLASİK KİMYA

( Kuantum mekaniği prensiplerine dayanan kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Klasik fizik prensiplerine dayanan kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalı. )


-KUVANTUM MEKANİĞİ/NDE:
[NESNE + ...] ÖLÇÜM ile/ve/||/<> SIRALI ÖLÇÜMLER ile/ve/||/<> BAĞLAMSALLIK



-KUVANTUM MEKANİĞİ ile/ve/||/<> KUVANTUM TÜNELLEME



-KUVANTUM NOKTALARI ile/||/<> KUVANTUM KÜMELERİ

( Kuvantum noktalarının kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Kuvantum kümelerinin kimyasını inceleyen bilim dalı. )


-KUVANTUM NOKTALARI ile/||/<> NANO TÜPLER

( Kuantum noktalarının kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Nanotüplerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )


-KUVANTUM ve/||/<> FEYNMAN PATH İNTEGRALİ

( h = 6.626070040 x 10-³4 J s

h > 0 olduğunda: Klasik mekanik, yeniden kurulur.

^x = 0 ise ^p > ~ olur. Konumu biliyor isek momentumu ya da başka bir tanım ile hızı, sonsuz olur.[<> Işık hızının "saltık/mutlak"lığı ve bu sonuç ilişkisi] )


-KUVANTUM ile/ve/||/<>/> SİCİM KURAMLARI



-KUVANTUMDA:
JOHN STEWART BELL ve/||/<> BELL EŞİTSİZLİKLERİ



-KUVVE-İ HÂFIZA ile/ve/<> KUVVE-İ ZÂKİRE



-KUVVE ile/ve/||/<> FİİL



-KUVVET/LER ve/<> BÜTÜN/LÜK



-KUVVET ile/ve/||/<> AĞIRLIK



-KUVVET ve/<> AYRIŞMA

( Uclar arasındaki enerjetik, çelişik yapı. VE/<> ... )


-KUVVET ile/ve/<> GRAMKUVVET/GRAMAĞIRLIK

( ... İLE/VE/<> Bir gram kütleye, 45° enlemindeki deniz yüzeyinde, Yer'in uyguladığı kuvvet. )


-KUVVETLER AYRILIĞI ile/ve/<>/|| KUVVETLER BİRLİĞİ



-KUYRUK SALLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZ KIRPMAK



-KUYRUK UCU BEYAZ ÇAKAL ile/||/<> ALTIN RENGİ ÇAKAL ile/||/<> MAVİ TÜYLÜ ÇAKAL ile/||/<> KARA SIRTLI ÇAKAL ile/||/<> ÇİZGİLİ ÇAKAL

( Orta Afrika'da yaşar. İLE/||/<> Kuzey Afrika'da, Hindistan'da ve çeşitli kıtalarda görülürler. İLE/||/<> Afrika'da yaşar. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... )


-KUYRUK UCU BEYAZ ÇAKAL ile/||/<> ALTIN RENGİ ÇAKAL ile/||/<> MAVİ TÜYLÜ ÇAKAL ile/||/<> KARA SIRTLI ÇAKAL ile/||/<> ÇİZGİLİ ÇAKAL

( Herbiri kendine ait 30 km.lik bir bölgede avlanırlar. )


-KUYRUK UCU BEYAZ ÇAKAL ile/||/<> ALTIN RENGİ ÇAKAL ile/||/<> MAVİ TÜYLÜ ÇAKAL ile/||/<> KARA SIRTLI ÇAKAL ile/||/<> ÇİZGİLİ ÇAKAL

( Görme ve işitme kapasiteleri çok yüksek olduğundan avın kokusunu 1 km. öteden alabilirler. )


-KUYRUK UCU BEYAZ ÇAKAL ile/||/<> ALTIN RENGİ ÇAKAL ile/||/<> MAVİ TÜYLÜ ÇAKAL ile/||/<> KARA SIRTLI ÇAKAL ile/||/<> ÇİZGİLİ ÇAKAL

( Yılda 500-1500 kadar kemirgen avlarlar. )


-KUYRUK UCU BEYAZ ÇAKAL ile/||/<> ALTIN RENGİ ÇAKAL ile/||/<> MAVİ TÜYLÜ ÇAKAL ile/||/<> KARA SIRTLI ÇAKAL ile/||/<> ÇİZGİLİ ÇAKAL

( Avlanmanın yanısıra çöplerden de yararlanırlar. )


-KUYRUK UCU BEYAZ ÇAKAL ile/||/<> ALTIN RENGİ ÇAKAL ile/||/<> MAVİ TÜYLÜ ÇAKAL ile/||/<> KARA SIRTLI ÇAKAL ile/||/<> ÇİZGİLİ ÇAKAL

( Genellikle aile olarak yaşar ve avlanırlar. )


-KUYRUK UCU BEYAZ ÇAKAL ile/||/<> ALTIN RENGİ ÇAKAL ile/||/<> MAVİ TÜYLÜ ÇAKAL ile/||/<> KARA SIRTLI ÇAKAL ile/||/<> ÇİZGİLİ ÇAKAL

( Avlarının %35'i leştir. )


-KUYRUK UCU BEYAZ ÇAKAL ile/||/<> ALTIN RENGİ ÇAKAL ile/||/<> MAVİ TÜYLÜ ÇAKAL ile/||/<> KARA SIRTLI ÇAKAL ile/||/<> ÇİZGİLİ ÇAKAL

( 6 yıldan uzun yaşayanı pek yoktur. )


-KUYRUK UCU BEYAZ ÇAKAL ile/||/<> ALTIN RENGİ ÇAKAL ile/||/<> MAVİ TÜYLÜ ÇAKAL ile/||/<> KARA SIRTLI ÇAKAL ile/||/<> ÇİZGİLİ ÇAKAL

( Haklarında çok fazla efsane yazılmıştır. )


-KUYRUKLU YILDIZDA:
İYON KUYRUĞU ile/ve/||/<> TOZ KUYRUĞU



-KUYRUKLU YILDIZLAR ile/ve/||/<> NÖTRON YILDIZLARI ile/ve/||/<> MAVİ SÜPER DEV YILDIZLARI



-KUYTU ile/ve/<> İZBE[Rusça]

( ... İLE/VE/<> Basık, loş, nemli yer. )


-KUYU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İP

( Derin olan, kuyu değil kısa olan, iptir. )


-KUYUNUN:
DERİN OLMASI ile/ve/değil/||/<>/< DOLU OLMASI



-KUZEY DENİZİNDE:
KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> ÇUKÇİ DENİZİ ile/ve/||/<> DE LONG BOĞAZI ile/ve/||/<> DOĞU SİBİRYA DENİZİ ile/ve/||/<> LAPTEV BOĞAZI ile/ve/||/<> BOURHAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> LAPTEV DENİZİ ile/ve/||/<> OLENEKSKİY KÖFREZİ ile/ve/||/<> KATANSKİY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VİLKİTSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> YENİSEY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA DENİZİ ile/ve/||/<> BAYDARATSKAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA BOĞAZI ile/ve/||/<> ÇEYŞSKAYA KOYU ile/ve/||/<> BEYAZ DENİZİ ile/ve/||/<> ONEGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KANDELAŞKA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DİVİNA KOYU ile/ve/||/<> BARENTS DENİZİ ile/ve/||/<> GRÖNLAND DENİZİ ile/ve/||/<> NORVEÇ DENİZİ ile/ve/||/<> KUZEY DENİZİ ile/ve/||/<> DANZİNG KÖRFEZİ ile/ve/||/<> RİGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİNLANDİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BOTNİ KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DANİMARKA BOĞAZI ile/ve/||/<> DAVIS BOĞAZI ile/ve/||/<> BALTIK DENİZİ ile/ve/||/<> LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> SMITH KÖRFEZİ ile/ve/||/<> NARES BOĞAZI ile/ve/||/<> LANCASTER BOĞAZI ile/ve/||/<> ARKTİK KOYU ile/ve/||/<> PR. REGENT BOĞAZI ile/ve/||/<> BOOTHIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FOXE ÇANAĞI ile/ve/||/<> FOXE KANALI ile/ve/||/<> REPULSE KOYU ile/ve/||/<> CORAL LİMANI ile/ve/||/<> JAMES KOYU ile/ve/||/<> HUDSON BOĞAZI ile/ve/||/<> UNGAVA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FROBISHER KOYU ile/ve/||/<> CUMBERLAND KÖRFEZİ ile/ve/||/<> HOME KÖRFEZİ ile/ve/||/<> JONES BOĞAZI ile/ve/||/<> PEARY KANALI ile/ve/||/<> BARROW BOĞAZI ile/ve/||/<> FRANKLIN BOĞAZI ile/ve/||/<> VISCOUT MELVILLE BOĞAZI ile/ve/||/<> Mc CLURE BOĞAZI ile/ve/||/<> McCLINTOK KANALI ile/ve/||/<> KRALİÇE MAUD KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORONATION KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PR. ALBERT KOYU ile/ve/||/<> AMUNDSEN BOĞAZI ile/ve/||/<> GALLER PRENSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> BEAUFORT DENİZİ ile/ve/||/<> PRODHOE KOYU ile/ve/||/<> KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU



-KUZEY KUTUP IŞIKLARI ile/ve/<> GÜNEY KUTUP IŞIKLARI



-KUZEY YEMEN('LİLER) ile/ve/<> GÜNEY YEMEN('LİLER)

( [1990 öncesinde] İslâm'a sıkı sıkıya bağlıydı. İLE/VE/<> İlk ve belki de son Marksist bir Arap ülkesiydi. )


-KUZEY YEMEN('LİLER) ile/ve/<> GÜNEY YEMEN('LİLER)

( Kuzey ve Güney Yemen'in sınırında bulunan bölgenin adı Dala'dır. )


-KVKK ile/ve/||/<> GDPR



-KYOTO ile/ve/||/<> TOKYO ile/ve/||/<> FUKUOKA ile/ve/||/<> HİROŞİMA ile/ve/||/<> İNOKAŞİRA ile/ve/||/<> GİNZA

( [Japonca'daki anlamı/karşılıkları]
Başkent. İLE/VE/||/<> Doğu başkenti. İLE/VE/||/<> Mutlu tepe. İLE/VE/||/<> Büyük ada. İLE/VE/||/<> Kuyubaşı. İLE/VE/||/<> Darphane. )


-LA PAZ ve/<> MURILLO MEYDANI

( Bolivya'nın başkenti. VE/<> Kentin merkezinin/meydanının adı. )


-LA RUHBAN-I FİD-DİN ile/ve/||/<> LA İKRAH-I FİD-DİN



-LÂ:
ZAMAN ve/<> MEKÂN ve/<> KAYIT

( Kaydı, kayıttan âzâde olanlar anlar. )


-LABRADORİT ile/||/<> KRİZOKOL

( Işık altında renkli yansımalar yapar. İLE/||/<> Mavi-yeşil renkte bir bakır silikat minerali. )


-LABRADORİT ile/||/<> MOONSTONE

( Işık altında renkli yansımalar yapar. İLE/||/<> Işığı yansıtan mavi bir parlaklığa sahiptir. )


-LABRADORİT ile/||/<> SPEKTROLİT

( Işık altında renkli yansımalar yapar. İLE/||/<> Daha geniş bir renk yelpazesine sahiptir. )


-LABRADORİT ile/||/<> SUNSTONE

( Işık altında renkli yansımalar yapar. İLE/||/<> İçindeki hematit ya da götit pulları nedeniyle parlayan bir feldspat. )


-LAGRANGE NOKTALARI ve/<>/> FOURIER DİZİLERİ

( 1784 ve/<>/> 1807 )


-LAGRANGE NOKTALARI ve/<>/> FOURIER DİZİLERİ

( JOSEPH FOURIER [1768 - 1830] )


-LÂHUT <> CEBERÛT



-LAİKLİK ve/<> ADÂLET



-LÂKÂP/LÂKÂB[Ar.] ile/ve/||/<> NAM[Fars.] ile/ve/||/<> SIFAT[Ar.]

( Takma ad. İLE/VE/||/<> Ad. | Ün. İLE/VE/||/<> Birinin görev, ödev, toplumsal ya da tüzel bakımdan yeri ve özelliği. | Bir adın önüne gelerek o adı nitelik, nicelik, yer, sıra vb. bakımlardan belirten sözcük. | Yüz, kılık ve dış görünüş. )


-LAKTASYON ile/||/<> GALAKTORE

( Doğum sonrası süt üretimi ve emzirme süreci. İLE/||/<> Emzirme dönemi dışında ya da aşırı süt üretimi. )


-LAKTAZ EKSİKLİĞİ ile/||/<> GALAKTOZEMİ

( Laktozun sindirilememesi. İLE/||/<> Galaktozun metabolize edilememesi ile ilişkili genetik bir durum. )


-LAKTOZ İNTOLERANSI ile/ve/değil/||/<> SİBO

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> İnce bağırsaklarda aşırı miktarda bakteri üremesine bağlı olarak gelişen, yeni tanımlanmış bir hastalıktır. [Mide ağrısı, hazımsızlık, gaz, ishal ya da kabızlık başlıca belirtileridir. Zamanla beslenme bozukluğu gelişebilir. Hastalık, solukta hidrojen ve metan ölçümü ile teşhis edilir. Tedavide geniş spektrumlu antibiyotiklerden ve özel diyetten yararlanılır.] )


-LAKTOZ İNTOLERANSI ile/ve/değil/||/<> SİBO

( )


-LALA ile/||/<> LALADAŞ

( Yetiştirici, bakıcı ya da eğitici. [Osmanlı'da, saray içinde saygın olanların, ileri gelenlerin ya da varsıl kişilerin çocuklarını yetiştirmek için tuttuğu kişi.[Geleceğin sultanını yetiştirmek üzere görevlendirilen ve çeşitli yetenekleri olan bu görevlilerdir. Osmanlı'da, lalalar, yetiştirdiği şehzadenin Sultan olması ile güç ve etki kazanmıştır. Başarısızlığa uğrayan ve yaşamını kaybeden şehzadelerin lalaları ise ölümden kurtulabilirse de siyasi yaşamını kaybetmiş olurdu. Şehzadeler sancağa çıkarken, emirlerine tayin edilen devlet görevlileri içinde bir ya da birkaç lala da bulunurdu. Bunlardan en önde geleni ve şehzadenin veziri derecesinde bulunanı "Lala Paşa" sanını taşırdı. Lalalık, duyarlılık ve tam bir güvene dayanan görevlerdendi. Şehzadenin iyi bir devlet adamı olarak yetiştirilmesinin yanı sıra şehzadenin sultana karşı itaatinin devam ettirilmesi de gerekmekteydi. Güveni sarsacak olaylarda, haberler ve ihbarlar sonunda lalaların görevinden alınması yetkisi hükumetindi. Şehzadeler de zevkine göre lalaları bir dereceye kadar kabul edip etmemekte hak sahibiydi. Şehzadeler için kafes yöntemi uygulanmaya başladıktan sonra, şehzade bir yaşında sütten kesilince, kendisine ayrılan görevlilerden üçü has odalılardan seçilirdi. Bunların en yaşlısı ve en deneyimlisi baş lala sanıyla onun yetiştirilmesinden sorumlu tutulurdu. Lala deyimi, ayrıca, eğitici anlamında, halk arasında, konak ve evlerde durumuna göre çocukların yetiştirilmesi için seçilen kişilere verildiği gibi saraylarda, acemilerin yetiştirilmesi görevinde bulunan kişilere de verilirdi. Aynı lalanın idaresinde bulunan acemiler "Laladaş" sanını alırdı. Lalaların acemileri yetiştirme sırasında onların kusurunu düzeltmesine ve öğütte bulunmasına "Lala nizam etti"; bir konuyu inceleme, öğretme çabalarına "Lala divan etti" denirdi.] İLE/||/<> Lalanın altındaki acemilerin birbirine sesleniş biçimi. )


-LÂLE[Fars.] ile/ve/<> LALEZÂR[Fars.]

( ... İLE/VE/<> Lâle yetiştirilen yer, lâle bahçesi. )


-LÂLE ve/<> ALLAH ve/<> HİLÂL

( Yerde. VE/<> Kalpte. VE/<> Gökte. )


-LÂLE ve/<> ALLAH ve/<> HİLÂL

( [ebced] 66 VE/<> 66 VE/<> 66 )


-LÂLE ile/ve/<> FÜRÛG-İ ASEFÎ



-LAM[Fr.] ile/ve/<> LAMEL[Fr.]

( Mikroskopla incelenecek maddelerin üzerine konulduğu dar, uzun cam parçası. | Dar, çok ince metal parça. İLE/VE/<> Mikroskopla yapılan incelemede, bazen lamların üzerine kapatılan dört köşe ve ince cam parçası. )


-LAPİS LAZULİ ile/||/<> AZURİT

( Mavi renkli bir kayaç. İLE/||/<> Mavi renkte bakır karbonat minerali. )


-LAPİS LAZULİ ile/||/<> KRİZOKOL

( Mavi renkli bir kayaç. İLE/||/<> Mavi-yeşil renkte bir bakır silikat minerali. )


-LARENJİT/LARİNGİT ile/||/<> FARENJİT

( Gırtlak yangısı ile ses kısıklığı ve boğaz ağrısı. | Ses tellerinin yangılanması ile ses kısıklığı. İLE/||/<> Boğaz yangısı ile boğaz ağrısı ve yutma güçlüğü. | Boğazın arka bölümünün yangılanması. )


-LARİNGOMALAZİ ile/||/<> LARENJİT/LARİNGİT

( Gırtlak kıkırdaklarının yumuşak olması nedeniyle solunum güçlüğü. İLE/||/<> Gırtlak yangısı ile ses kısıklığı ve boğaz ağrısı. )


-LARİNGOMALAZİ ile/||/<> TRAKEOMALAZİ

( Gırtlak kıkırdaklarının yumuşak olması nedeniyle solunum güçlüğü. İLE/||/<> Soluk borusu kıkırdaklarının yumuşak olması nedeniyle solunum güçlüğü. )


-LARİNGOSPAZM ile/||/<> BRONKOSPAZM

( Gırtlak kaslarının ani ve istemsiz kasılması. İLE/||/<> Bronş kaslarının ani ve istemsiz kasılması. )


-LARVA ile/ve/||/<>/> PUPA ile/ve/||/<>/> IMAGO

( [İnsanda] EMBRİYON ile/ve/||/<>/> FETÜS ile/ve/||/<>/> HOMO SAPIENS SAPIENS )


-LARVA ile/ve/||/<>/> PUPA ile/ve/||/<>/> IMAGO

( )


-LÂTİF/E ile/ve/||/<> RİKKAT



-LÂTİF/LETÂFET ile/ve/||/<>/> AŞKIN/LIK



-LÂTÎF ile/ve/<> EDÎB

( İnce/zarif. İLE/VE Sınırını bilen. )


-LÂTİF ile/ve/||/<> NARİN



-LÂTİF ve/<> TATLI



-LÂTİF ve/||/<> ZARİF



-LATİN ABECESİ ile/ve/değil/||/<>/> LATİN KÖKENLİ TÜRK ABECESİ



-LATİN RAKAMLARI ile/değil/< ARAP RAKAMLARI
ve/||/<>/<
ARAP RAKAMLARI ile/değil/< HİNT RAKAMLARI



-LATRİNA[Lat.] ile/ve/||/<>/< LAVATRİNA[Lat.]

( Tuvalet. İLE/VE/||/<>/< Banyo[< yıkanmak]. )


-LAV ile/ve/<> LAPİLLİ[İt. < Lat.]

( ... İLE/VE/<> Yanardağlardan fırlayan, çok küçük katı parça. )


-LAV ile/ve/||/<>/> TÜF[Fr.]

( Yanardağların püskürme sırasında yeryüzüne çıkardıkları, dünyanın derinliklerinden gelen kızgın, erimiş nesneler, püskürtü. İLE/VE/||/<>/> Yanardağların püskürttüğü kül, kum ve lav parçacıklarından oluşan, çoğunlukla açık renkli, hafif gözenekli bir tür çökelti taşı. )


-LAW and/||/<> CUSTOMARY INTERNATIONAL LAW

( Hukuk. VE/||/<> Uluslararası Örf ve Âdet Hukuku. )


-LAZER ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BUZ LAZER



-LAZERDE:
A SABİTLERİ ile/ve/||/<>/> B SABİTLERİ

( Einstein )


-LE CHATELİER İLKESİ ile/||/<> HESS YASASI

( Dengeye etki edildiğinde yapının/sürecin bu etkiye karşı tepki vereceğini belirten ilke. İLE/||/<> Toplam entalpi değişiminin adımlardan bağımsız olduğunu belirten yasa. )


-LEB DEMEDEN, LEBLEBİYİ ANLAMAK ile/ve/değil/||/<>/< LEB DEMEDEN LÜB'Ü ANLAMAK



-LEBRON JAMES ile/||/<>/>< KAWHI LEONARD



-LENA IRMAĞI ve/<> LENA SÜTUNLARI

( ... VE/<> Yakutistan'ın başkenti Yakutsk'un 200 km. güneyinde, Lena ile Buotama ırmakları arasında bulunan, bugün milli park ilân edilmiş ve korunmakta olan Lena ırmağı boyunca, 80 km. uzanan, 2 - 3 milyon yıl önce, kırmızı kum taşından, tektonik olaylar sonucu oluşmuş dik kolonlar, zaman içinde sertleşir ve yükseklikleri 200 m.'ye ulaşır. )


-LEOPOLD LÖWENHEIM ve/||/<> THORALF SKOLEM (KURAMI)



-LEŞ ile/değil/||/<> CESET



-LESLIE GREENBERG ile/ve/||/<> JUAN PASCUAL-LEONE



-LEWİS YAPISI ile/ve/||/<> VSEPR KURAMI

( Moleküllerdeki atomların elektron dağılımını gösterir. İLE/VE/||/<> Moleküllerin biçimini ve geometrisini belirlemeye yardımcı olan bir model. )


-LEYLA ve MECNUN ile/ve/||/<> FERHAD ve ŞİRİN ile/ve/||/<> ZÜHRE ve TAHİR



-LEYLÂ ile/ve/||/<>/> MEVLÂ



-LEYLAK[Ar.] ile/ve/||/<>/> LEYLAK[Ar.]

( Zeytingillerden, yaprakları karşılıklı bir ağaççık. [Lat. SYRINGA VULGARIS] İLE/VE/||/<>/> Bu ağacın, koni durumunda toplanmış, beyaz, eflatun ya da pembe renkte, güzel kokulu çiçekleri. )


-LEYLEKGİLLER ile/ve/<> LEYLEKSİLER

( Leyleksilerden bir familya. İLE/VE/<> Kuşlar sınıfından leylekler, sümsükgiller, balıkçıllar ve flamanları içine alan, omurgalı hayvanlar takımı. )


-LEZZET ile/ve/<> HEYECAN



-LİBERAL AKILCILIK ve/||/<> ARAÇSAL LİBERALİZM



-LİBERALİZM ile/ve/||/<>/> NEOLİBERALİZM

( LİBERALİZM'DE
- Bireycilik
- Özgürlük
- Akılcılık
- Eşitlik
- Hoşgörü
- Sınırlı Devlet

İLE/VE/||/<>/>

NEOLİBERALİZM'DE
- Özelleştirme
- Muhafazakârlık
- Otoriter Devlet
- Deregülasyon
- Strateji ve Yönetişim
- Yeniden Dağıtım ve Rekabet
- Kriz ve Şiddet
- Demokrasinin Çöküşü ve Neo-Feodalizm
- Neoliberal Özne
- Esneklik ve Girişimcilik )


-LİBERALİZM ile/ve/||/<>/> SOSYALİZM ile/ve/||/<>/> MUHÂFAZAKÂRLIK

( * Bireycilik
* Özgürlük
* Sınırlı devlet
* Piyasa ekonomisi

İLE/VE/||/<>/>

* Birliktelik
* Eşitlik
* Yeniden dağıtım
* Dayanışma

İLE/VE/||/<>/>

* Aile
* Aşamalı değişim
* Ara kurumlar
* Sınırlı etkinlik olarak siyaset )


-LİBERALİZM ile/ve/||/<> TOPLUMSAL REFAH LİBERALİZMİ



-LİKOPEN:
DOMATESTE ile/ve/||/<>/> KAN VE DOKULARDA

( All-trans izomeri(all E-izomeri)[%90'a yakın oranda]. İLE/VE/||/<>/> Cis-izomeri(Z-izomeri). )


-LİKOPEN:
DOMATESTE ile/ve/||/<>/> KAN VE DOKULARDA

( Çiğ domateste bulunan likopen molekülü, "çizgi" biçimindedir. [Likopenin bağırsaklardan emilmesi ve kana geçmesi için uygun değildir.] İLE/VE/||/<>/> Kanda dolaşan likopen molekülü, "bükük" biçimdedir. )


-LİKOPEN:
DOMATESTE ile/ve/||/<>/> KAN VE DOKULARDA

( [Likopenin ...] Çizgisel biçimi, kümelenme ve kristalleşme eğilimi gösterir.[Emilmesini azaltır.] İLE/VE/||/<>/> Bükük biçimi, bağırsaklarda oluşan misellere kolayca geçer.[Emilimi daha fazla olur.] )


-LİKOPEN:
DOMATESTE ile/ve/||/<>/> KAN VE DOKULARDA

( [Miseller, yağların bağırsaklarda daha kolay emilmelerini sağlayan küçük damlacıklar biçimindeki oluşumlardır. Bağırsak gözeleri tarafından kolaylıkla alınır, şilomikron biçiminde paketlenir ve böylece kan dolaşımına geçerler.] )


-LİKOPEN:
DOMATESTE ile/ve/||/<>/> KAN VE DOKULARDA

( Domatesin pişirilmesi ve özellikle de bu işlem sırasında yağın da bulunması, çizgi biçimindeki moleküllerin bükük biçime dönüşmelerini kolaylaştırır.

Yapılan bir araştırmada, domatesin yağla beraber işlenmesiyle elde edilen domates sosu (cis-izomeri) yiyenlerin kanlarında, çiğ domates yiyenlere (all E-izomeri) göre daha fazla likopen bulunduğu tespit edilmiştir.

Z-izomerlerinin antioksidan etkileşimi de laboratuvar koşullarında all E-izomer biçimine göre çok daha yüksektir yani sağlığa daha yararlıdır. )


-LİKOPEN:
DOMATESTE ile/ve/||/<>/> KAN VE DOKULARDA

( Daha fazla likopen alabilmek için domatesin çiğ değil yağ ile birlikte pişirilmesi gerekiyor.
[Pişirme işlemi, başta C vitamini olmak üzere çoğu besin öğesinin de etkisinin azalmasına neden olur.]

Domatesin çiğ yenilmesi, hem de yemeklerle birlikte pişirilerek tüketilmesinde yarar vardır.
[Endüstri ürünü markalı sos, ketçap ya da salça kullanmamalıyız.] )


-LİNÇ ile/ve/||/<> İDAM



-LİNÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İFŞÂ



-LINK ile/ve/||/<> HYPERLINK



-LİTERATÜRDEN PAY ALMAK ile/ve/<> LİTERATÜRE KATILMAK



-LİYÂKÂT ve/||/<> İSTİHKAK



-LOKMA ile/ve/<> RIZÂ



-LOKMANI ve/||/<> YERİNİ

( Hak et! VE/||/<> Pak et! )


-LOKMANIN TADI ile/ve/||/<>/> YEMEĞİN TADI

( Ne kadar çok çiğnersek. İLE/VE/||/<>/> Ne kadar az yersek. )


-LOKMANIN TADI ile/ve/||/<>/> YEMEĞİN TADI

( Yediğini, iç; içtiğini, ye! İLE/VE/||/<>/> Çok yiyen, az tad alır; az yiyen, çok tad alır. )


-LOKOMOTİF[Fr./İng. < LOCOMOTIVE] ile/ve/||/<> AMİGO[İsp.]

( Tren vagonlarını çeken makina. | Öncü. İLE/VE/||/<> Arkadaş. | Spor yarışmalarında taraftarları coşturan kişi. )


-LÖKOPENİ ile/||/<> LÖKOSİTOZ

( Kanda düşük seviyede beyaz kan gözesi bulunması. İLE/||/<> Kanda yüksek seviyede beyaz kan gözesi bulunması. )


-LONGYİ:
PASO ile/<> HTA MEİN

( [Myanmar'da] Erillerin giydiği etek. İLE/<> Dişillerin giydiği etek. )


-LOOK vs./||/<> STARE vs./||/<> GLANCE vs./||/<> GLIMPSE vs./||/<> GAZE

( Bakma. İLE/||/<> Dik dik bakma. İLE/||/<> Göz atma. İLE/||/<> Gözüne çarpma. İLE/||/<> [Bir şeye] Dikkatle bakma, gözünü ayırmama. )


-LORENTZ ve/||/<> FITZGERALD



-LÖSEMİ ile/||/<> LENFOMA

( Kemik iliğinde olağandışı beyaz kan gözelerinin çoğalması ile ilişkili bir kanser türü. İLE/||/<> Lenfatik düzende olağandışı göze büyümesi ile ilişkili bir kanser türü. )


-LOTUS ile/ve/<> PAPİRUS

( Yukarı Mısır. İLE/VE/<> Aşağı Mısır. )


-LOUIS COTURAT ve/||/<> HENRI POINCARÉ

( 17 Ocak 1868 - 03 Ağustos 1914 AND/||/<> 29 Nisan 1854 - 17 Temmuz 1912 )


-LOUIS COZOLINO ve/||/<> RENE SPITZ

( Toplumsal beyin ilkesi: insan beyni ve zihni, ancak başka bir zihin/kişi ile büyüyebilir. VE/||/<> ... )


-LÜFER ile/değil/<> SIRTIKARA

( ... İLE/DEĞİL/<> Lüferin bir türü. )


-LUKIANOS ile/ve/||/<> JULES VERNE

( )


-LÜKS ile/ve/||/<>/> İSRAF



-LÜKS ile/ve/||/<>/< KEYİF/KEYFİ / KİŞİSEL



-LÜKSEMBURG ile/ve/<> LÜKSEMBURG

( Ülke. İLE/VE/<> Lüksemburg'un, -aynı adlı- başkenti. )


-LUPUS ile/||/<> ROMATOİD ARTRİT

( Deri, eklemler ve organlarda yangılanma ve bağışıklık düzeninin gövdenin kendi dokularına saldırması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Eklem yangısı ve deformasyonu ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )


-LUPUS ile/||/<> SJÖGREN BELİRGESİ/SENDROMU

( Bağışıklık düzeninin gövdenin kendi dokularına saldırması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Gözyaşı ve tükürük bezlerinin yangılanması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )


-LÛT GÖLÜ ile/ve/<> TABERYA GÖLLERİ

( Deniz seviyesinden 400 m. aşağıda olan Lût Gölü, Ürdün ile İsrail sınırındadır. İLE/VE/<> Dünyanın en alçak ırmağı olan Şeria Irmağı, Lût Gölü ile deniz seviyesinden 210 m. aşağıda bulunan Taberya Gölleri'ni birbirine bağlayan ırmaktır. )


-LÜTÛF ile/ve/||/<> SIR



-M-N-O:
MISIR ile/ve/||/<>/> PROTOSINAİTİK ile/ve/||/<>/> FENİKE ile/ve/||/<>/> ERKEN YUNAN ile/ve/||/<>/> KLASİK YUNAN ile/ve/||/<>/> LATİN

( image )


-M.Ö. ile/ve/değil/||/<>/< G.Ö.

( Milattan önce. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Günümüzden önce. )


-M'BORORO ile/ve/<> FULANİ

( Orta Afrika Cumhuriyeti nüfusunun %15'ini oluşturan müslüman kabileler. )


-MÂBED ile/ve/değil/<> MİTOLOJİK MÂBED

( Fiziksel ve mekânsal. İLE/VE/DEĞİL/<> Zihinsel ve içsel merkezli. )


-MÂBED ile/ve/değil/<> MİTOLOJİK MÂBED

( İntisâb/inisiyasyon, içsel mâbedin oluşturulmasını başlatır/sağlar. )


-MÂBED ile/ve/değil/<> MİTOLOJİK MÂBED

( Mâbed, ferâgat ahlâkıyla kurulur. )


-MÂBEYAN ile/||/<> MÂBEYİN ile/||/<> SELÂMLIK

( Konaklarda, harem ile selâmlık arasındaki daire. İLE/||/<> Sultan sarayında harem dairesi ile dış daireleri arasındaki bölüm. İLE/||/<> Saray, köşk ve konaklarda erkeğin bulunduğu ve erkek konukların alındığı bölüm. )


-MACH SAYISI:
SERBEST AKIM HIZI ve/<> SES HIZI

( Akış içindeki serbest akım hızının, ses hızına oranı. )


-MACH SAYISI:
SERBEST AKIM HIZI ve/<> SES HIZI

( 1 kilometer/hour [km/h] = 0.2777777778 meter/second [m/s]

1 mile/hour [mi/h] = 0.44704 meter/second [m/s]

1 meter/hour [m/h] = 0.0002777778 meter/second [m/s]

1 meter/minute [m/min] = 0.0166666667 meter/second [m/s]

1 kilometer/minute [km/min] = 16.6666666667 meter/second [m/s]

1 kilometer/second [km/s] = 1000 meter/second [m/s]

1 centimeter/hour [cm/h] = 2.7777777777778E-6 meter/second [m/s]

1 centimeter/minute [cm/min] = 0.0001666667 meter/second [m/s]

1 centimeter/second [cm/s] = 0.01 meter/second [m/s]

1 millimeter/hour [mm/h] = 2.7777777777778E-7 meter/second [m/s]

1 millimeter/minute [mm/min] = 1.66667E-5 meter/second [m/s]

1 millimeter/second [mm/s] = 0.001 meter/second [m/s]

1 foot/hour [ft/h] = 8.46667E-5 meter/second [m/s]

1 foot/minute [ft/min] = 0.00508 meter/second [m/s]

1 foot/second [ft/s] = 0.3048 meter/second [m/s]

1 yard/hour [yd/h] = 0.000254 meter/second [m/s]

1 yard/minute [yd/min] = 0.01524 meter/second [m/s]

1 yard/second [yd/s] = 0.9144 meter/second [m/s]

1 mile/minute [mi/min] = 26.8224 meter/second [m/s]

1 mile/second [mi/s] = 1609.344 meter/second [m/s]

1 knot [kt, kn] = 0.5144444444 meter/second [m/s]

1 knot (UK) [kt (UK)] = 0.5147733333 meter/second [m/s]

1 Velocity of light in vacuum = 299792458 meter/second [m/s]

1 Cosmic velocity - first = 7899.9999999999 meter/second [m/s]

1 Cosmic velocity - second = 11200 meter/second [m/s]

1 Cosmic velocity - third = 16670 meter/second [m/s]

1 Earth's velocity = 29765 meter/second [m/s]

1 Velocity of sound in pure water = 1482.6999999998 meter/second [m/s]

1 Velocity of sound in sea water (20°C, 10 meter deep) = 1521.6 meter/second [m/s]

1 Mach (20°C, 1 atm) = 343.6 meter/second [m/s]

1 Mach (SI standard) = 295.0464000003 meter/second [m/s] )


-MADDE BAĞIMLI/LIĞI ile/ve/||/<> DAVRANIŞSAL BAĞIMLI/LIK



-MADDE/MÂNÂ:
İŞLEV ile/ve/<> AMAÇ



-MADDE ve/<> BİLİNÇ

( Yayılan/a. VE/<> Kavranılan/a. )


-MADDE ile/ve/||/<>/> CİSİM ile/ve/||/<>/> SÛRET

( Yayılan. İLE/VE/||/<>/> Maddenin biçim almış durumu. İLE/VE/||/<>/> ... )


-MADDE ile/ve/||/<>/> SÛRET ile/ve/||/<>/> CİSİM ile/ve/||/<>/> NEFS ile/ve/||/<>/> AKIL



-MADDE ile/ve/<> YOĞUNLUK



-MADDE ile/ve/<> ZİHİN

( Madde, şekildir; zihin, isimdir. )


-MADDÎ İKRAM ile/ve/<>/|| MANEVÎ İKRAM

( Anımsayamayabiliriz. İLE/VE/<>/|| Unutmayız. )


-MADEN İŞÇİSİ İÇİN:
YERÜSTÜ değil/ne yazık ki/<>/>< YERALTI

( Açlık var ve kesin. DEĞİL/NE YAZIK Kİ/<>/>< Ölüm var ve olasılık. )


-MADEN YATAĞI ile/ve/||/<>/> MADEN OCAĞI



-MADEN-İ HÂS ve/||/<> KAVÎ İLTİMAS ve/||/<> DERK-İ TEMAS

( Yaşamda ya da herhangi bir işte, başarılı olabilmek için gerekli olanlar:
Altın(para/sermaye). VE/||/<> Ayrıcalık sağlayan/sunan, güçlü ve güvenilir biri. VE/||/<> Tanıyan/anlayan biriyle ilişki/yakınlık. )


-MADEN-İ HÂS ve/||/<> KAVÎ İLTİMAS ve/||/<> DERK-İ TEMAS

(

)


-MADEN ile/ve/<> ERGENE

( ... İLE/VE/<> Maden yeri. )


-MADIMAK ile/||/<> SİNOP MADIMAĞI

( İlkbaharda, kırlarda yetişen, ufak yeşil yapraklı, yenilebilen bir kır bitkisi. )


-MAFYA ile/ve/<> (")HÜKÜMET(")

( FaRkLaR'ı değil önemli bir ortak yanları vardır. İkisinde de haktan, hukuktan eser yoktur ve/ya da olmayabilir (ne yazık ki[hükümet için]). )


-MAFYA ile/ve/||/<> CUNTA



-MAĞARA ile/ve/||/<>/> BARAKA



-MAĞAZA ile/ve/<> REYON[Fr. < RAYON]

( ... İLE/VE/<> Bir mağazanın yalnız bir tür eşya satılan bölümü. )


-MAĞDUR HAKLARI ile/ve/<> SANIK HAKLARI



-MAĞDUR/HASTA EDEN/ETMEK ile/ve/değil/||/<>/< MAĞDUR/HASTA OLAN/OLMAK



-MAĞDUR ile/ve/||/<> MUZDARİP/MUZTARİB[< DARB]



-MAĞDUR ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/>< ZÂLİM



-MAGNEZYUM EKSİKLİĞİ ve/||/<>/> KALSİYUM EKSİKLİĞİ

( Magnezyum eksikliği, aynı zamanda kalsiyum eksikliğine neden olur. Çünkü, gövdenin kalsiyumu emmesi için magnezyuma gereksinimi vardır. )


-MAHÂRET ile/ve/||/<> HAMARAT

( Beceri. İLE/VE/||/<> Ev işlerinde, çok çalışkan ve becerikli kadın. )


-MAHDUM[Ar.] ile/ve/||/<> KERÎME[Ar.]

( Erkek çocuk. İLE/VE/||/<> Kız çocuk. )


-MAHİYET ile/ve/<> MALİYET



-MAHİYET ile/ve/||/<> MUHTEVÂ



-MAHKEME ile/||/<> AREOPAJ[Fr.]

( ... İLE/||/<> Eski Atina'da mahkeme. )


-MAHKEME ile/ve/<> İSTİNAF (MAHKEMESİ)

( ... İLE/VE/<> Mahkemenin verdiği kararı kabul etmeyerek, bir kararı, istinaf mahkemesine götürme. | [eskiden] [MAHKEMESİ]: İlk derecedeki mahkemelerle Yargıtay arasında yer alan mahkeme. )


-MAHKEME ile/ve/||/<>/> UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ



-MAHKUM İKİLEMİ ile/ve/||/<> NEWCOMB SORUNU



-MAHLAS ile/ve/||/<> TAPŞIRMA

( Şair ya da yazarların kullandığı takma ad. İLE/VE/||/<> Şairin adına son dörtlükte yer vermesi. )


-MAHREM-İ ESRÂR ile/ve/||/<> MAHREM-İ RÂZ

( Kendine sır söylenilen kimse, sırdaş. İLE/VE/||/<> Kendine sır verilmiş kişi. | Allah'ın sırrıan âşinâ olmayan başlayan kişi, velî. )


-MAHRÛMİYET ile/ve/||/<>/> MAĞDURİYET



-MAHYALARDA:
YAZI ile/ve/||/<>/> RESİM

( [Ramazan ayının ...] ... ilk onbeş gününde. İLE/VE/||/<>/> İkinci onbeş gününde. )


-MAHYALARDA:
YAZI ile/ve/||/<>/> RESİM

( )


-MAHZEN[Ar.] ile/ve/||/<> KİLER[Fars. < KİLÂR]/ARDİYE[Ar. < ARZİYE] ile/ve/||/<> DEPO[Fr. < DÉPÔT]/DEBBOY ile/ve/||/<> ANTREPO[Fr. < ENTREPOT] ile/ve/||/<> SAKLAK/AMBAR[Fars. < ANBAR]

( Yapılarda yer altı sakla[n]ma/koru[n]ma alanı. İLE/VE/||/<> Evlerde saklanılabilecek yiyecek ve içeceğin [Ar. erzak] saklandığı oda, ambar ya da dolap. İLE/VE/||/<> Korunmak, saklanmak ya da gerektiğinde kullanılmak için nesnelerin konulduğu/saklandığı yer. | Nesnelerin toptan satıldığı ve çokça bulunduğu yer. | Ordu nesne ve araçlarının saklandığı, bakımlarının yapıldığı yer. İLE/VE/||/<> Vergileri ödenmemiş, gümrüğe ait nesnelerin korunması için kurulan alan. İLE/VE/||/<> Genellikle tahıl saklanılan yer. | Yiyecek ve bazı nesnelerin saklanıldığı yer. | Geminin yük koymaya ayrılmış yeri. | Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge. | Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek. | Nesne taşıma işleri yapan kurum ya da ortaklık. )


-MAİDE SOFRASI ve/<> SOHBET



-MAKAM ile/ve/<> AYAK

( Şarkılarda. İLE/VE/<> Türkülerde. )


-MAKAMDA BULUNMA:
MÂRİFET'TEN ile/ve/değil/||/<>/< TÂLİP ÇIKMAMIŞ OLMASINDAN DOLAYI



-MAKBUL OLAN ile/ve/<> KOLAY OLMAYAN



-MAKET HELİKOPTERDE:
4 KANALLI ile/ve/<>/> 6 KANALLI

( )


-MAKİNA YAPMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< MAKİNA YAPAN MAKİNA YAPMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< "YAPAY ZEKÂ" ÜRÜNLERİ/ARAÇLARI GELİŞTİRMEK/OLUŞTURMAK



-MAKİNE ÖĞRENMESİ:
GÖZETİMSİZ ile/ve/değil/||/<>/< GÖZETİMLİ



-MAKİNE'DE:
DÖRT AŞAMA ve/||/<>/> DÖRT KİŞİ

( )


-MAKLÛB-İ MUAVVEC ile/ve/<> MAKLÛB-İ MÜCENNAH

( Bir sözcükteki harflerin, düzensizce yer değiştirmesiyle ortaya başka bir sözcüğün çıkması. İLE Söylenişleri aynı iki sözcükten birini, beytin başında, öbürünü sonunda getirme sanatı.
[Gül ruhun hecriyle lâl olmuş gönül ey gonca-fem
Gel bana ben ağlayayım bülbül gibi sen bak da gül.] )


-MAKSAT/MAKSAD[Ar.] ile/ve/değil/||/<> MURAT/MURAD[Ar.]



-MAKSAT ve/||/<>/> ANLAM



-MAKSAT ile/ve/||/<>/> HÜKÜM



-MAKUL ve/||/<>/> MAKBUL

( Akılcı, akla uygun. VE/||/<>/> Kabul edilir/edilebilir. )


-MÂKÛLÂT ile/ve/değil/||/<>/> MEKÛLÂT(DENKÖBEKLER/SONSAL SINIFLAR/KATEGORİLER)

( Akıllar/akledilirler. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Sonsal sınıflar/kategoriler. )


-MAKYAJ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÜLÜMSE/MEK

( Kişinin en güzel/iyi/büyüleyici/olmazsa olmaz/değerli/etkili/sınırsız/sürekli makyajı, gülümsemesidir. )


-MAL ve/||/<> ARKADAŞLIK ve/||/<> AŞK

( [Değeri yoktur!] Cömertlik yoksa. VE/||/<> Vefâ yoksa. VE/||/<> Karşılık yoksa. )


-MAL ile/ve/||/<> DEĞER/TUTAR/SEMEN[Ar. çoğ. ESMÂN]



-MAL ile/ve/||/<> EMTİA

( Birinin, tüzel kişinin sahip olduğu, taşınır ya da taşınmaz varolanların tümü. İLE/VE/||/<> Alınıp satılabilen, her türlü tecim nesnesi. )


-MALA GÜVENMEK ile/ve/<> AMELE GÜVENMEK

( İkisi de yanlışa/hataya götürür. )


-MALAK/BALAK ile/ve/||/<>/> MANDA

( Manda yavrusu. İLE/VE/||/<>/> ... )


-MALAKİT ile/||/<> AZURİT

( Yeşil renkte bakır karbonat minerali. İLE/||/<> Mavi renkte bakır karbonat minerali. )


-MALAKİT ile/||/<> KRİZOPRAZ

( Yeşil renkte bakır karbonat minerali. İLE/||/<> Elma yeşili renkte bir kalsedondur. )


-MALAKİT ile/||/<> RODOKROZİT

( Yeşil renkte bakır karbonat minerali. İLE/||/<> Pembe ile beyaz çizgili bir karbonat. )


-MALAKOLOJİ ile/ve/||/<> HELMİNTOLOJİ[Fr. < Yun.]

( Yumuşakçalar bilimi. İLE/VE/||/<> Kurtbilim. )


-MALAYLAR ile/ve/<> DAYAKLAR

( [Borneo Adası'nda yaşayan] Müslüman olan yerel halk. İLE/VE/<> Öteki dinlerden olan yerel halk.[Ada nüfusunun 1/4'ünü oluşturmaktalardır.(Yaklaşık 3.5 milyon)]
[Yerel halkla birlikte, Hint, Çin ve Avrupa'lı topluluklar da yaşamaktadır.] )


-MALDİV ve/<> ADALARI

( 1196 adadan oluşur ve toplam yüzölçümü 298 km²'dir. Başkenti Male'dir. )


-MALDİV ve/<> ADALARI

( Delikanlı, hırsızlık olayının çok nadir olduğu Maldiv'in ünlü bir plajına vardığında, yine de giysilerinin çalınmasını nasıl engelleyebileceğini düşündü. Denize girmeden önce giysilerinin üzerine, "Bu giysiler, dünya ağır sıklet şampiyonunundur!" diye bir bilgi bıraktı.

Bir süre sonra denizden çıkan delikanlı, giysilerinin çalınmış olduğunu gördü. Yerine ise şöyle bir bilgi bırakılmıştı.

"Bu giysileri çalan, dünya maraton şampiyonudur!" )


-MALEZYA BAYRAĞI'NDA:
AY ve/<> YILDIZ ve/<> MAVİ ve/<> SARI

( İslâm'ı simgeler. VE/<> Eyaletleri simgeler. VE/<> Birlik'i simgeler. VE/<> Kraliyeti simgeler. )


-MALEZYA BAYRAĞI'NDA:
AY ve/<> YILDIZ ve/<> MAVİ ve/<> SARI

( Malezya'yı oluşturan 13 eyalet, Malezya bayrağı ile birlikte kendi eyalet bayrağını kullanmaktadır. )


-MALEZYA ve/<> KUALA LUMPUR

( ... VE/<> Malezya'nın başkenti. )


-MALEZYA ve/<> KUALA LUMPUR

( ... VE/<> Malayca'da, "Çamurlu Irmağın Ağzı"[< Kuala: Ağız. | Lumpu: Çamur] anlamına gelmektedir. )


-MALEZYA ve/<> PALMİYELER

( İlk kez, 1860'da, Sri Lanka'dan getirilerek yetiştirilmeye başlanılan Palmiyeler, Malezya'nın en önemli ihraç kalemlerindendir.[Bir yıl içinde, 2 milyon hektar alandan, 7 milyon ton palmiye yağı elde edilmektedir.] )


-MALİ'DE:
CENNE ile/ve/<> TİMBUKTU ile/ve/<> BANDIAGARA FALEZİ ile/ve/<> ASKİA MEZARI

( Mali'nin, UNESCO Dünya Mirası dizininde bulunan, görülmeye değer dört önemli mekânı. )


-MALİ'DE:
HOŞNUTLUK ve/<> "HAP, HEP, HAP"

( Bir şey hoşlarına gittiğinde kullandıkları söz(cük)ler. )


-MALİ ve/<> BAMAKO

( ... VE/<> Mali'nin başkenti. [: Timsah havuzu.] )


-MALİ ve/<> BURKİNA FASO

( İkisi de, Batı Afrika müziğinin çıkış noktasıdır.[Mali'nin adını dünyaya duyuran, SALIF KEITEN'in müziğini dinlemenizi salık veririz.] )


-MALICE ile/ve/||/<> SIDE EFFECTS

( Alec Baldwin, Nicole Kidman, Bill Pullman İLE/VE/||/<> Jude Law, Rooney Mara, Catherine Zeta-Jones )


-MALICE ile/ve/||/<> SIDE EFFECTS

( ile/ve/||/<> )


-MÂLİK[< MÜLK | çoğ. MÜLLEK] ile/ve/değil/yerine/||//<>/>/< SÂLİK[< SÜLÛK]

( Sahip, bir şeye sahip olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bir tarikata girmiş bulunan. | Yolcu, Allah'a giden yolu tutana, seyr hâlinde bulunduğu sürece verilen isim. )


-MALİYET ile/ve/<> SONUÇ



-MALUM ile/||/<> MÂLUM

( Elma. İLE/||/<> Bilgi. )


-MALUM ile/||/<> MÂLUM

( Latince. İLE/||/<> Arapça. )


-MALUM ile/||/<> MÂLUM

( ELEMA: Gizli, gizlenmiş. )


-MALUMUNUZ ... ile/ve/değil/yerine/<> ANIMSARSANIZ ...



-MALUMUNUZ ... ile/ve/değil/yerine/<> BİLDİĞİNİZ GİBİ



-MALZEME ile/ve/değil/||/<> BAHARAT



-MALZEME ile/ve/||/<> MAL

( Ara ürün ve kullanım. İLE/VE/||/<> Sonsal ürün ve kullanım. )


-MAMOGRAFİ ÇEKİMİ!:
YILDA BİR KEZ ve/<> ÂDET SONRASINDA

( Kanser durumunda/olasılığında, tedavi süresinin yeterli olabilmesi için 40 yaşından sonra her yıl çekilmesinde yarar vardır.[Kişisel/yetersiz yorum, "ağrı" ya da radyasyon nedeniyle çektirmeme tutumu yersizdir/isabetsizdir.] VE/<> Âdet öncesi ya da süresince çektirmek yerine âdet sonrasında, olası "ağrı/acı" daha azdır ve bu dönem daha uygundur. )


-MANDELBROT KÜMESİ ile/ve/<>/< JULIA KÜMESİ

( f(x) = z² + c )


-MANDELBROT KÜMESİ ile/ve/<>/< JULIA KÜMESİ

( Zn+1 = Zn² + C )


-MANEVİYAT =/<> İHLÂS

( Her an taze olmak. =/<> ... Her durumda arı/doğru/yakın olmak. )


-MANGA ile/ve/||/<>/> TAKIM ile/ve/||/<>/> BÖLÜK ile/ve/||/<>/> TABUR ile/ve/||/<>/> ALAY ile/ve/||/<>/> TUGAY/LİVA ile/ve/||/<>/> TÜMEN/FIRKA ile/ve/||/<>/> KOLORDU ile/ve/||/<>/> ORDU ile/ve/||/<>/> KUVVETLER ile/ve/||/<>/> GENEL KURMAY

( Onbaşı/çavuş/asteğmen/teğmen yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Üstteğmen yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Yüzbaşı yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Binbaşı/yarbay yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Albay yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Tuğgeneral yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Tümgeneral yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Korgeneral yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Orgeneral yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Orgeneraller yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Genel Kurmay Başkanı yönetiminde. )


-MANGA ile/ve/||/<>/> TAKIM ile/ve/||/<>/> BÖLÜK ile/ve/||/<>/> TABUR ile/ve/||/<>/> ALAY ile/ve/||/<>/> TUGAY/LİVA ile/ve/||/<>/> TÜMEN/FIRKA ile/ve/||/<>/> KOLORDU ile/ve/||/<>/> ORDU ile/ve/||/<>/> KUVVETLER ile/ve/||/<>/> GENEL KURMAY

( 10 er. İLE/VE/||/<>/> Birkaç[4/5] manga. İLE/VE/||/<>/> Birkaç takım. İLE/VE/||/<>/> Birkaç[dört] bölük. | Küme, yığın, grup. İLE/VE/||/<>/> Birkaç tabur. İLE/VE/||/<>/> Birkaç alay. İLE/VE/||/<>/> Birkaç tugay. İLE/VE/||/<>/> Birkaç tümen. İLE/VE/||/<>/> Birkaç kolordu. İLE/VE/||/<>/> Birkaç ordu. İLE/VE/||/<>/> Birkaç kuvvet. )


-MANGA ile/ve/||/<>/> TAKIM ile/ve/||/<>/> BÖLÜK ile/ve/||/<>/> TABUR ile/ve/||/<>/> ALAY ile/ve/||/<>/> TUGAY/LİVA ile/ve/||/<>/> TÜMEN/FIRKA ile/ve/||/<>/> KOLORDU ile/ve/||/<>/> ORDU ile/ve/||/<>/> KUVVETLER ile/ve/||/<>/> GENEL KURMAY

( [OSMANLI'da] Mülâzım-ı Sânî yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Mülâzım-ı Evvel yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Yüzbaşı yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Kolağası yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Binbaşı yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Kaymakam yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Miralay yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Mirliva yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Mirliva/Ferik yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Ferik yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Birinci Ferik yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Birinci Ferikler yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Genel Kurmay Başkanı yönetiminde. )


-MANGA ile/ve/||/<>/> TAKIM ile/ve/||/<>/> BÖLÜK ile/ve/||/<>/> TABUR ile/ve/||/<>/> ALAY ile/ve/||/<>/> TUGAY/LİVA ile/ve/||/<>/> TÜMEN/FIRKA ile/ve/||/<>/> KOLORDU ile/ve/||/<>/> ORDU ile/ve/||/<>/> KUVVETLER ile/ve/||/<>/> GENEL KURMAY

( SECOND LIEUTENANT vs./and/||/<>/> (FIRST) LIEUTENANT vs./and/||/<>/> CAPTAIN vs./and/||/<>/> MAJOR/COMMANDANT vs./and/||/<>/> LIEUTENANT COLONEL vs./and/||/<>/> COLONEL vs./and/||/<>/> BRIGADIER GENERAL vs./and/||/<>/> MAJOR GENERAL vs./and/||/<>/> LIEUTENANT GENERAL vs./and/||/<>/> GENERAL vs./an/||/<>/> GENERALS vs./and/||/<>/> HEAD OFFICER )


-MANGA ile/ve/||/<>/> TAKIM ile/ve/||/<>/> BÖLÜK ile/ve/||/<>/> TABUR ile/ve/||/<>/> ALAY ile/ve/||/<>/> TUGAY/LİVA ile/ve/||/<>/> TÜMEN/FIRKA ile/ve/||/<>/> KOLORDU ile/ve/||/<>/> ORDU ile/ve/||/<>/> KUVVETLER ile/ve/||/<>/> GENEL KURMAY

( II. Dünya Savaşı "WEHRMACHT", Kara Kuvvetleri (HEER), Deniz Kuvvetleri (KRIEGSMARINE), Hava Kuvvetleri (LUFTWAFFE) ve Özel "SS" Birlikler'inden oluşuyordu. )


-MANGA ile/ve/||/<>/> TAKIM ile/ve/||/<>/> BÖLÜK ile/ve/||/<>/> TABUR ile/ve/||/<>/> ALAY ile/ve/||/<>/> TUGAY/LİVA ile/ve/||/<>/> TÜMEN/FIRKA ile/ve/||/<>/> KOLORDU ile/ve/||/<>/> ORDU ile/ve/||/<>/> KUVVETLER ile/ve/||/<>/> GENEL KURMAY

( RİYALA[İt.]: Osmanlı donanmasında, Tümgeneral'e eş bir rütbe. )


-MANGANEZ[Fr. < Lat.] ile/ve/<> MANGANİN[Fr.]

( Atom numarası 25, atom ağırlığı 54,93, yoğunluğu 7,39 olan, 1244 °C'de ergiyen, doğada oksit durumunda bulunan, çeliği sertleştirmek üzere kullanılan, çok sert ve kırılgan bir öğe. Simgesi: Mn. İLE/VE/<> Manganezin, bakır ve nikelle yaptığı alaşım. )


-MANİ ile/ve/değil/||/<>/< HİPOMANİ



-MANİPLE[Fr.] ile/ve/=/<> MANİPÜLATÖR[Fr.]

( Telgraf imlerini göndermek için bir devredeki akımı kesmekte ya da yeniden vermekte kullanılan aygıt. | Roma ordusunda, 60 ya da 120 erden ibaret bölük. | Bazı papazların ayinlerde sol kolun bileğine yakın taktıkları süslü şerit. İLE/VE/=/<> Manipleyi kullanan kişi/görevli. | Maniple. )


-MANKURTLAŞMA ile/<> KÖZ/KÖS-KAMANLAŞMA ile/<> KANARALAŞMA

( MANKURT EFSANESİ

Efsaneye göre, Kazakistan'ın uçsuz-bucaksız Sarı-Özek bozkırının yerlisi olan Kazaklar, eski tarihlerde, onların su kuyularına ve otlaklarına göz diken Juan-Juanlar'ın zaman zaman baskınlarına maruz kalmaktalardır. Baskınlarda bazen Kazaklar, bazen de Juan-Juanlar gâlip gelmektedir. Juan-Juanlar savaşı kazandıklarında, alıp götürdükleri esirlerin bazılarını başka kabilelere satmaktalardır ki bunlar oldukça şanslı sayılırlar. Çünkü hiç olmazsa, köle olarak da olsa, sağ kalmaktalardır. Güçlü kuvvetli esirleri ise satmamakta, akıl almaz işkencelerle, belleklerini kaybettirerek, adeta delirtmekte ve onları, kendilerinin sadık köleleri olarak en önemli işlerde çalıştırmaktalardır.

Juan-Juanlar'ın işkencesini dinlemek bile acı vericidir: Önce, esirin başını, bir tane bile saç bırakmamacasına tamamen tıraş etmektelerdir. Hemen o anda, bir deve kesmekte, devenin derisinin en kalın yeri olan boynundan parçalar keserek, kanlı kanlı, esirin tıraşlı başına sımsıkı sarmaktalardır. -Aytmatov, bu deri başlığı, bugün yüzme sporunda kafaya takılan kauçuk başlığa benzetmektedir.-

Bu işkenceye maruz kalan esir, bazen acılar içinde kıvranarak ölmektedir (ki onlar da şanslı sayılmalıdır!), ölmeyenlerin boynuna, kafasını yerlere sürtmesin diye bir boyunduruk takılmaktadır. Bu haliyle esiri götürüp, çığlıklarının da duyulmayacağı ıssız bir yere, elleri kolları bağlı, aç ve susuz, kızgın güneşin altında günlerce bırakmaktalardır. Tabiî, güneşte kavrulan deri kurudukça, kafayı bir mengene gibi sıkmakta, işkence, dayanılmaz hale gelmektedir. Fakat işkenceyi asıl dayanılmaz yapan, sadece bu değildir. Kafadaki saçlar, bir taraftan uzamaya çalışmaktadır. Fakat dışarıya doğru büyüyemediği için, kafa derisinin içine doğru büyümeye çalışmaktadır. Sonunda esir, aklını yitirmekte, belleği iyice sıfırlanmaktadır. Adeta, içine saman doldurulmuş bir post (korkuluk) haline gelmektedir. İşkencenin beşinci günü Juan-Juanlar gelip sağ kalan esirleri almakta, boynundaki engeli çıkarmakta, kendine yiyecek-içecek vermektelerdir. Böylece, köle, beden gücünü yeniden toplayıp kendine gelmektedir. Fakat bundan böyle o normal bir insan değildir, o artık bir mankurttur!

Böyle bir mankurt, köle pazarlarında, güçlü-kuvvetli on esirin fiyatına satılabilmektedir. Eğer aralarındaki bir savaşta bir mankurt öldürülürse, Juan-Juanlar karşılık olarak, hür bir kişinin bedelinin üç katını almaktalardır. Bir mankurtu, ailesinden birileri gerek kaçırmak, gerekse fidye vermek suretiyle vb. geri almak istemezmiş. Çünkü o artık aileden biri değildir, aksine, zararlı biri olmuştur. Belleği iyice boşaltılan mankurt, babasını, çocukluğunu vs. asla anımsamamakta, hatta insan olduğunu bile bilmemektedir. Yani ağzı var ama dili yoktur. Efendisine mutlak koşulda itaat eden, gayet evcil bir hayvana benzemektedir. Kaçmayı bilmediği için böyle bir riski de yoktur mankurtun... Sadece karnının acıktığını hissetmekte o kadar...

Efendisinin emir ve komutlarına bir köpek sadakatiyle bağlıdır. Mankurtlaşan köleler, en kötü ve en zor işleri gık demeden yapmaktalardır. Sarı-Özek'in ucsuz-bucaksız çöllerinde, kavurucu sıcak altında deve sürüleri otlatmak ancak onların yapabileceği bir iştir. Ölmeyecek kadar yiyecek, donmayacak kadar giysi vermek yeterlidir onlar için.

İşte, Juan-Juanlar, tutsak kişilere, bu en ağır işkenceyi, belleğini yitirme, anılarını elinden alma, kimliğini unutturma işkencesini tatbik etmektelerdir. Nayman Ana öyküsü, oğlu Colaman böyle bir mankurtlaşmaya maruz kalan bir ananın dramıdır.

Nayman Ana, oğlu Kolaman [Colaman: Yol aydınlığı.] kaçırıldıktan sonra yıllarca ondan hiçbir haber alamamıştır. Öldü mü, kaldı mı, mankurt mu yapıldı, bilmemektedir. Derken, bir gün, Naymanlar bölgesine gelen tüccarlar, Juan-Juanlar'ın, su kuyuları yanından geçerken, deve sürüleri güden genç bir çobanla karşılaştıklarından söz eder. Çobanın hiçbir şey anımsamadığını, sorulan sorulara 'evet' ya da 'hayır' gibi kısa yanıtlar verdiğini vs. anlatırlar. Tüccarlar, onunla biraz da alay etmişlerdir. Nayman Ana, anlatılanları sessizce dinlemiş, fakat hiç oralı olmamış, sanki bir şey duymamış gibi davranmıştır. Fakat birden içine bir kor düşmüştür; sanki bu anlatılanın, oğlu Kolaman olduğuna dair birden bir aydınlık belirmiştir içinde. Tabiî aydınlıkla beraber de bir korku...

Nayman Ana, gördüğü böyle bir ışık karşısında daha fazla duramaz, derhal hazırlıklara koyulur, hiçkimseye sezdirmeden, devesine biner ve sabahın erken saatinde, çobanların söz ettiği, Juan-Juanlar'ın su kuyularına doğru yola koyulur. Kilometrelerce gider Sarı-Özek bozkırında ve binbir türlü korkunun sarmalında, sonunda, oğlunu bulur. Evet, Nayman Ana, deve sürüsünün başında, oğlu Kolaman'ı, başındaki deri şapkasıyla yapayalnız bulur. Herşeye karşın oğlunu tanımakta zorlanmaz.

Kolaman, gözlerine kadar indirdiği şapkasının altından durgun gözlerle anasına bakmaktadır. Sanki, o ıssız çölde, yanına bir kişinin gelmiş olması, onu, hiç ama hiç ilgilendirmemektedir. Hiçbir heyecan, depreşme, o geleni bilme, tanıma arzusu görülmemektedir. Kolaman'a, oğluna yaklaşan Nayman Ana, gerçeği artık iyice anlamıştır: Hıçkırıklar arasında varır sarılır oğlunun boynuna. "Oğlum, oğlum Kolaman! Benim, bak ben geldim, ben annen, Nayman Ana! Sen benim oğlumsun!" derse de, bu sözler, Kolaman için hiçbir anlam ifade etmemektedir. Nayman Ana, tekrar tekrar dener, kendini oğluna tanıtabilmeyi, ondan bir söz olsun yanıt alabilmeyi; adının Kolaman olduğunu anımsamasını, kendi memleketini, babasını, anasını anımsasın ister ama heyhât...

Kolaman, boş ve anlamsız gözlerle bakmaktadır. Karşısındaki kadının niçin ağladığını, neden burada, bu ıssız çölde, karşısında bulunduğunu, ondan ne istediğini hiç mi hiç düşünemiyor, hiçbir şey hissetmiyordur. Anası, bir girişim daha yapar ve bu sefer, Kolaman, adının 'Mankurt' olduğunu söyler. Anası çırpınmakta, hüngür hüngür ağlamakta, bir taraftan da bu zulmü yapanların akıllarına nasıl olup da böyle işkence yöntemlerini getirdiği için Tanrı'ya sitem etmektedir...

Nayman Ana, Sarı-Özek'te söylenen bir ağıdı anımsar:
"Ben, öldürülen, derisine saman doldurulan yavru devenin anasıyım. Buraya, saman dolu yavrumun tulumunu koklamaya, yavrumun kokusunu almaya geldim."

Nayman Ana, tekrar tekrar oğluna bir mankurt olmadığını, kendinin bir Nayman, asıl adının, Colaman olduğunu söylerse de sonuç alamaz. O anda, uzaktan gelen bir Juan-Juan'ı fark eder ve kaçar. Juan-Juan da onu fark etmiştir fakat Nayman Ana gizlenir ve Juan-Juan'ın eline geçmekten kurtulur. Nayman Ana geceyi orada geçirir. Sabahleyin etrafı kolaçan ederek yeniden sokulur, "içine saman doldurulan yavrusunun tulumunun" yanına...

Kararı, ne pahasına olursa olsun oğlunu alıp buralardan götürmek, onu kaçırmaktır. Bu sefer yine Juan-Juanlar gelmektelerdir, o yine kaçar. Juan-Juanlar kadının kim olduğunu öğrenmek için Kolaman'ı iyice sorguya çekerler. Tabiî ki konuyu anlamışlardır ve Kolaman'a emir verir, o kadın yine gelirse, onu öldürmesini sıkı sıkıya tembihlerler.

Kolaman'ın efendileri gittikten sonra son bir ümitle yanına gelen annesi bir an oğlunu göremez. Göremez, çünkü o anda, Kolaman, bir devenin arkasına sinmiş, elindeki oku annesine nişan almakla meşguldür. Annesi, oğlunu fark ettiğinde ok yaydan çıkmıştır ve öldürücü darbeyle Nayman Ana, devesinden yere yığılır. Düşerken, son sözleri, "Adını anımsa, adını anımsa!" olmuştur.

Kolaman, yani Mankurt, öz anasını düşman evinde, düşmanın sürüsünün başında ve düşmanın talimatına bağlı kalarak öldürmüştür. Nayman Ana'nın düşüp öldüğü bu yere, "Ana-Beyit Mezarlığı" denilmiştir. Yani "Ana'nın yattığı yer"...

İLE/<>

KÖZKAMANLAŞMAK

Destana göre, Manas, Alma Ata ıramağının gözesinde, Sungur'da oturan, hiç oğlu olmamış Yakup (Cakıp) Han'ın, duasından sonra Tanrı'nın verdiği yiğit oğludur. Manas birçok olağanüstülükler göstermiş, İslâm yolunda mücadele etmiş biri olarak takdim edilmektedir. Manas'ın, küçükken Kalmuklar'a esir düşen ve Moğolistan'a götürülüp orada büyütülen Köz-Kaman adında bir amcası vardır. Köz-Kaman, Moğolistan'da, Kalmuklar arasında büyütülür, bir Kalmuk kızıyla evlendirilir, oğulları olur ve bir gün oğullarıyla birlikte ata yurduna geri döner. Fakat o artık Kalmukça konuşmaktadır. Manas, daha önce amcasını hiç görmemiştir, dolayısıyla onu tanımamaktadır. Üstelik de Kalmukça konuştuğu için, amcasını casus zannetmektedir. Manas amcasını yakalar ve zincire vurur. Bu arada Manas, babasına mektup yazarak, amcası hakkında bilgi sağlar. Babası, amcasına iyi davranmasını söyler. Manas, babasının sözüne uyarak amcasını salıverir. Hatta bir de onun onuruna şölen verir fakat işte Köz-Kaman'lık gerçek yüzünü ortaya koymuştur: Köz-Kaman'ın oğulları şölende arbede çıkarır ve Manas'ı döver. Manas, ileride Kalmuklar'a karşı sefere çıktığında da Köz-Kaman ve oğullarının ihanetinden kurtulamaz.

[Manas Destanı ve Köz-Kaman: Köz-Kaman, Manas Destanı, kahramanlarından birinin adıdır. Adını, bir Kırgız yiğidinden alan, 400 bin dizelik Manas Destanı, bir Kırgız destanı olup, Müslüman Kırgızlar'la, putperest Kalmuklar arasındaki mücadeleyi anlatmaktadır. Manas'ın tarihî bir kişilik olmadığını ileri sürenler varsa da, onun bir Kırgız beyi ya da bir Kırgız yiğidi olma olasılığı yüksektir. Bu destanda, Kırgızlar'ın tüm örf-âdet ve gelenekleri, inanç ve dünya görüşleri işlenmiştir.]

İLE/<>

KANARALAŞMAK

Bir köyde, yaşlı bir adam ve oğulları yaşamaktadır. Bir gün, adamın sürüsünden esrarengiz bir biçimde koyunlar eksilmeye başlar. Oğullar, eksilen koyunların ölüsünü ya da dirisini aramadık yer bırakmazlar ama ne yazık ki bulunamamaktadır. Babaları, bu duruma epeyce kafa yormakta fakat akıl erdirememektedir. Adamın, en sonunda aklına yatan düşünce şudur: Koyunları evin köpekleri, yani bizzat sürüyü korumakla görevli olan "bekçi" köpekler yemektelerdir. Bu demektir ki, köpekler kanaralaşmıştır!

Yaşlı adam, çocuklarına talimat verir, der ki, "Gidin, evdeki tüm köpekleri öldürün. Hiçbir eniği de sağ bırakmayın! Daha sonra başka köylerden yeni enikler bulur getirir ve onları yeni baştan eğitirsiniz."

Oğullar, babalarının dediği gibi yapar ve fakat birkaç yıl sonra yine aynı durum görülmeye başlanır. Bu sefer, adam, çocuklarını başına toplar ve onlara, birkaç yıl önce kendilerine verdiği talimatı aynen yapıp yapmadıklarını sorar. Küçük oğul, o gün küçük bir eniği, acıdığı için öldürmemiş olduğunu itiraf eder. Evet, konu anlaşılmıştır: O küçük enik, anasından-babasından kanaralaşmayı öğrenmiştir, kanaralaşmak bir biçimde ona da bulaşmıştır. Büyüdükçe o da bu "ahlâkı" öteki köpeklere öğretmiştir. )


-MANTAR ile/ve/<> CIVIKMANTARLAR

( ... İLE/VE/<> Bakterilerle ortak yaşayan, ilkel ve hayvanımsı yapılı, peltemsi mantarlar. )


-MANTAR ile/ve/<> CIVIKMANTARLAR

( Vegan beslenenler de, hayvansal yapıları nedeniyle mantar yememeyi yeğlemektedir. )


-MANTI ile/<> HALUJ



-MANTIK HATASI ile/ve/değil/||/<>/< YAKLAŞIM/YÖNTEM HATASI



-MANTIK SİLSİLESİ ile/ve/<> DİZGE



-MANTIK, MANTIKLI/LIK ile/ve/<>/değil/yerine TUTARLI/LIK



-MANTIK:
| ANALİTİK APRIORI >< SENTETİK APRIORI | ile/ve/||/<>/> SENTETİK APOSTERIORI

( Mantık. İLE/VE/||/> Matematik. İLE/VE/||/<>/> Fizik. )


-MANTIK/SAL ile/ve/<> KAVRAM/SAL



-MANTIK ile/ve/||/<>/> "YANILSAMA MANTIĞI"



-MANTIK ile/ve/<> BİÇİMSELLEŞTİRİLMİŞ MANTIK



-MANTIK ve/<> BÜTÜN/LÜK



-MANTIK ile/ve/||/<>/> FELSEFE

( )


-MANTIK ve/||/<>/> FİZİK ve/||/<>/> ETİK

( Bahçenin sınırı/duvarı/çiti. VE/||/<>/> Bahçedeki ağaç. VE/||/<>/> Bahçedeki ağacın meyvesi. )


-MANTIK ve/||/<>/> FİZİK ve/||/<>/> ETİK

( )


-MANTIK ve/||/<> FİZİK ve/||/<> ETİK

( Çit. VE/||/<> Ağaç. VE/||/<> Meyve. )


-MANTIK ve/<> GEOMETRİ(HENDESE)

( ... VE Aksiyomatik olarak kurulan ilk ilim. )


-MANTIK ve/<> GEOMETRİ(HENDESE)

( Mantık bilmeyenin ilmine itibar edilmez; geometri/matematik bilmeyen fetvâ veremez. )


-MANTIK ve/<> GEOMETRİ(HENDESE)

( Kavramlarla uğraşır. VE/<> Niceliklerle uğraşır. )


-MANTIK ile/ve/<> HAL EHLİ OLMAK



-MANTIK ile/ve/<>/< HAYAL GÜCÜ

( A[/B/C/...Y/Z] noktasından, B[C/D.../Y/Z] noktalarına [belki/bazen/biraz] götürür. İLE/VE/<>/< Her yere götürür. )


-MANTIK ile/ve/<>/< HAYAL GÜCÜ

( Çeperdeki 360 dereceden, birine/birkaçına götürür. İLE/VE/< 360 dereceyle, eşit aralıkta bulunan merkez(in)e götürür. )


-MANTIK ile/ve/||/<> İDEA ile/ve/||/<> DOĞA



-MANTIK ile/ve/||/<> İNDİRGEME



-MANTIK ile/ve/<> MAKSAT



-MANTIK ile/ve/değil/||/<>/< MANTIKSAL ZORUNLULUK



-MANTIK ile/ve/||/<> NİTELEME/YÜKLEMLER MANTIĞI



-MANTIK ile/ve/||/<> ORGANON



-MANTIK ile/ve/||/<> OUROBORİK MANTIK



-MANTIKÇA DÜŞÜNMEK ile/ve/<> VARLIKÇA DÜŞÜNMEK



-MANTIKLI ile/ve/değil/<> UYGUN



-MANTIKSAL KANIT ile/ve/<> MATEMATİKSEL KANIT



-MANTIKTA:
TRANSANDANTAL ANALİTİK ile/ve/||/<> TRANSANDANTAL DİYALEKTİK



-MANYETİK ALAN ile/ve/||/<> ELEKTRİK ALAN

( Devinen elektrik yüklerinin oluşturduğu alan. İLE/VE/||/<> Durağan elektrik yüklerinin oluşturduğu alan. )


-MANYETİK ALAN ile/ve/||/<> ELEKTRİK ALAN

( Manyetik güçlerin etkili olduğu bölge. İLE/VE/||/<> Elektrik güçlerinin etkili olduğu bölge. )


-MANYETİK ETKİLEŞİM ile/ve/<> ZAYIF ETKİLEŞİM



-MANYETİK[Fr. < Yun.] =/<>/< MANYETİT[Fr. < Yun.] =/<>/< MIHLADIZ/MIKNATIS[Yun.]

( Mıknatısla ilgili., kendinde mıknatıs özellikleri bulunan. =/<>/< Mıknatıs özelliği olan doğal demir oksidi. [Fe3O4] =/<>/< Demiri ve daha başka bazı metalleri çeken demir oksit. | Demiri çekme özelliği taşıyan ya da sonradan bu özelliği kazanan her türlü madde. )


-MANYETO[Fr. < Yun.] ile/ve/<> MANYETOMETRE[Fr.]

( Sürekli bir mıknatısın manyetik alanıyla indüklenen elektrik üreteci. İLE/VE/<> Manyetik momentleri ve manyetik alanların momentlerini ölçmeye, karşılaştırmaya yarayan aygıt. )


-MARCOS:
MARGARITAS ve/||/<> ALTAMIRANO ve/||/<> RANCHONUEVO ve/||/<> COMITAN ve/||/<> OCOSINGO ve/||/<> SAN CRISTOBAL

( Zapatist Ulusal Kurtuluş Örgütü'nün, altı kentin başharflerinden oluşan Meksika yerlilerinin önderi. )


-MARCUS TULLIUS TIRO ile/ve/||/<>/> LUCIUS ANNAEUS SENECA ile/ve/||/<>/> JOHN WILIS ile/ve/||/<>/> SAMUEL TAYLOR

( Romalı hatip Cicero'nun azatlı kölesi olan Marcus Tullius Tiro, efendisinin gerek senatodaki söylevlerini ve gerekse hazırladığı konuşmaları steno ile yazmıştı. İLE/VE/||/<>/> Seneca, Tiro'nun kısaltmalarını geliştirmiş ve bunların sayısı 8.000'e kadar çıkmıştır. İLE/VE/||/<>/> Günümüzde kullanılan stenografi tekniğinin temeli ise XVII. yüzyıla dayanmaktadır. [XVII. yüzyılda yeniden gündeme gelmesinin nedeni ise parlamentonun siyasi yaşama girişidir. Artan meclis oturumları ve alınması gereken önemli notlar arttıkça yazı dili yeniden kullanıma girmiştir. Wilis, bu yazı diline geometrik biçimleri katmasının yanı sıra stenografi terimini de ilk kez kullanmıştır. İLE/VE/||/<>/> Yazdığı makale ile 1792 yılında bu yazı dilini dünyaya tanıtmayı başarmıştır. )


-MARCUS TULLIUS TIRO ile/ve/||/<>/> LUCIUS ANNAEUS SENECA ile/ve/||/<>/> JOHN WILIS ile/ve/||/<>/> SAMUEL TAYLOR

( Nicolas Steno[11 Ocak 1638 - 25 Kasım 1686] ile bir ilgisi yoktur. )


-MARDİN ÇÖREĞİ ile/ve/<> PAYLAŞIM



-MARGARET MAHLER ile/ve/||/<> JAMES F. MASTERSON



-MARGARET MAHLER ile/ve/||/<> JOHN BOWLBY



-MARIE CURIE ile/ve/||/<> PIERRE CURIE



-MÂRİFET:
İÇTENLİK ile/ve/||/<> NEZÂKET ile/ve/||/<> ZARÂFET



-MÂRİFET ile/ve/||/<>/>/< İLİM

( Özel ya da genel. İLE/VE/||/<>/>/< Tümel. )


-MÂRİFET ile/ve/||/<>/>/< İLİM

( [bilgelik/irfan/hikmet'te] Tanımak.[deneyimle] İLE/VE/||/<>/>/< Bilmek.[zihinsel çözümlemeyle] )


-MÂRİFET ile/ve/||/<>/>/< İLTİFAT

( Mârifet, iltifata tâbidir; müşterisiz meta, zâyidir. )


-MÂRİFET ile/ve/<>/> MAHÂRET

( Uygulanan, kullanılan bilgi. İLE/VE/<>/> Beceri. )


-MÂRİFET ve/<> MUHABBET



-MÂRİFET ile/ve/||/<> ZARÂFET

( Bilgi ve uygulamanın, uygun/isabetli zaman ve zeminde buluşmasıyla açığa çıkar. İLE/VE/||/<> İçtenlik ve inceliğin buluşmasıyla açığa çıkar. )


-MARIN MERSENNE ve/||/<> THOMAS HOBBES ve/||/<> PIERRE GASSENDI

( 1588 - 1648 ile 1588 - 1679 ile 1592 - 1655 )


-MARKA YÖNETİMİ ile/ve/||/<> MARKA İLETİŞİMİNİ YÖNETMEK



-MARKA ile/ve/||/<>/> FİLİGRAN



-MARKAJ[Fr.] ile/=/<> MARKE[Fr.]

( Bazı takım oyunlarında, ayakla ya da gövdeyle, karşı takım oyuncusunun davranışına engel olma. İLE/=/<> Bazı takım oyunlarında, karşı takımdaki oyuncuyu yakından izlemek, tutmak. )


-MAROVO LAGÜNÜ ile/ve/||/<> EAST RENNELL GÖLÜ

( Dünyanın en büyük tuzlu su lagünü Marovo, Solomon Adaları'nın New Georgia adasında bulunmaktadır. İLE Dünyanın en yüksek seviyedeki gölü, Solomon Adaları'nın East Rennell Adası'nda bulunmaktadır. )


-MARS'TA:
SU BUZU ile/ve/<> KARBONDİOKSİT BUZU



-MARS ile/ve/||/<> AREOGRAFİ[Fr.]

( ... İLE/VE/||/<> Mars'ın yüzeyini inceleyen astronomi dalı. )


-MARTI ile/ve/<> KIRLANGIÇ KUYRUKLU MARTI

( ... İLE/VE/<> Galapagos Adaları'nda yaşamaktalardır. )


-MARUL ile/<> KIVIRCIK ile/<> GÖBEK ile/<> LOLOROSSO ile/<> ÇİN MARULU



-MARUL ile/ve/<> YABANİ MARUL



-MÂRUZ KALMAK ile/ve/<>/değil TÂBİ TUTULMAK



-MASAJ[Fr.] ile/değil/yerine/||/<> OVMAK



-MASAL[Ar. < MESEL] ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> MAVAL[Ar. < MEVVÂL]

( Genellikle toplumun oluşturduğu, düşe dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insan, hayvan ile "cadı, cin, dev, peri" vb. başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür. | Boşuna söylenmiş söz. İLE/VE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Yalan, uydurma söz. )


-MASAL ile/ve/<> MESEL ile/ve/<> MİSAL ile/ve/<> HAKİKAT

( Tevrat'ta/Mesnevî'de. İLE/VE/<> İncil'de. İLE/VE/<> Kur'an'da. İLE/VE/<> Hikmet'te. )


-MASALLAR:
ÇOCUKLARA ile/ve/||/<> YETİŞKİNLERE

( Uyutmak için. İLE/VE/||/<> Uyandırmak için. )


-MASKARA[Ar., İt.] (OLMAK/ETMEK) ile/ve/değil/||/<>/< MADARA[Fars.] (OLMAK/ETMEK)



-MASKE ile/ve/||/<> SAHTE KİŞİLİK



-MASLAHAT ve/||/<>/> SANAT



-MASUM ile/ve/||/<> MAZLUM



-MASUMDUR! ile/ve/değil/yerine/||/<> SUÇLU DEĞİL!

( "Suçlu değil!" demek, her zaman, zemin ve koşulda "Masumdur!" anlamına gelmez. )


-MASUMİYET ile/ve/||/<> İLK DURUM



-MASUMİYET ile/ve/||/<>/>/< SESSİZLİK/SUSKUNLUK



-MASUMLAR APARTMANI ile/ve/değil/||/<>/< MADALYONUN İÇİ (KİTABI)



-MAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ŞİŞME YATAK



-MATBAACILAR:
ERMENİ ile/ve/||/<>/> ACEM



-MATBAADA:
ÇİN ile/ve/||/<>/> UYGURLAR ile/ve/||/<>/> MOĞOLLAR

( ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Altınorda üzerinden, Batı'ya doğru. )


-MATEMATİĞİN:
TEMELDELİĞİ ve/||/<> ARAÇSALLIĞI



-MATEMATİK SAATLERİ:
1-9 ile/ve/||/<> İKİ TABANLI ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> EULER ile/ve/||/<> ÇİN ile/ve/||/<> MAYA

( İlgili yazıyı okumak ve görseller için burayı tıklayınız... )


-MATEMATİK YÜCE ile/ve/||/<> DAĞ YÜCE

( Dağ. İLE/VE/||/<> Kasırga. )


-MATEMATİK:
İLKOKULDA ile/ve/||/<>/> ORTAOKULDA ile/ve/||/<>/> LİSEDE ile/ve/||/<>/> ÜNİVERSİTEDE

( )


-MATEMATİK/SEL/LİK:
DEĞERLİ ile/ve/fakat/||/<>/> YETERLİ DEĞİL



-MATEMATİK/TIP TARİHİ ile/ve/||/<> TARİHTEKİ MATEMATİK/TIP



-MATEMATİK ile/ve/||/<> ASTRONOMİ ile/ve/||/<> BİYOLOJİ

( image )


-MATEMATİK ve/=/||/<>/: BİLGELİK

( "Matematiğin Aydınlık Dünyası" (- Sinan Sertöz - TÜBİTAK) adlı kitabı özellikle okumanızı salık veririz. )


-MATEMATİK ve/=/||/<>/>/< BÜTÜN/LÜK



-MATEMATİK ve/<> FİZİK ve/<> ASTRONOMİ



-MATEMATİK ve/||/<> MARX

( )


-MATEMATİK ile/ve/||/<> MATEMATİK

( )


-MATEMATİK ile/ve/||/<> MATEMATİK

( Tanımlar/ilkeler ve doğaya dair bilgimize hizmet eden. İLE/VE/||/<> Varlık hakkında/dair konuşma olanağına sahip "ikinci felsefe". )


-MATEMATİK ile/ve/||/<> MATEMATİK

( Nesin Matematik Köyü Youtube Kanalı )


-MATEMATİK ile/ve/||/<> MATEMATİK

( )


-MATEMATİK ile/ve/||/<> MATEMATİK

( )


-MATEMATİK ile/ve/||/<>/> MÜHENDİSLİK ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL/SOSYAL BİLİMLER

( Çocuk bilimi. İLE/VE/||/<>/> Genç bilimi. İLE/VE/||/<>/> Yetişkin bilimleri. )


-MATEMATİK ile/ve/||/<> SİMGESELLİK ile/ve/||/<> DİL

( MATEMATİK: Simgeselliğe dayalı, evrensel dil. )


-MATEMATİK ile/ve/||/<> VORTEKS MATEMATİĞİ



-MATEMATİKTE:
EŞLEŞME ve/||/<> ÖLÇME ve/||/<> SAYMA ve/||/<> STANDARDİZASYON ve/||/<> KÜME ve/||/<> BAĞINTI ve/||/<> İŞLEV(FONKSİYON)



-MATERYALİZM/DE:
ELEMECİ ile/<> İNDİRGEMECİ ile/<> İNDİRGEMECİ OLMAYAN



-MATHEMATA(BİLGELİK):
GEOMETRİ ile/ve/||/<> ARİTMOS



-MATHEMATA ile/ve/||/<> MATHESIS UNIVERSALIS

( Evrende, içkin olan düzeni öğrenme ve öğretme. VE/||/<> Evrenin tümel dili. )


-MATLUB ile/ve/<> MAKSUD



-MATLUB ile/ve/<>/= MEÇHUL



-MATRİS MEKANİĞİNDE:
p x q =
ile/ve/||/<>
p x q != q x p
ile/ve/||/<>
pq - qp = h/i



-MÂVERÂÜNNEHR:
SEYHUN/SİRİDERYA ile/ve/||/<> CEYHUN/AMUDERYA



-MAVİ GELİNCİK ile/||/<> KIRMIZI GELİNCİK

( ile )


-MAVRİ MİRA ile/||/<> MEGALO İDEA ile/||/<> TAŞNAK SÜTYUN

( Kara Kader. İstanbul'da kurulan bir Rum örgütü. İstanbul'un ve Rumların yaşadığı bazı bölgelerin Yunanistan'a katılmasını öngören topluluk. İLE/||/<> Ege'nin iki yakasını Yunanistan'ın hakimiyetine sokma ideali. İLE/||/<> 1840'da kurulan, D. Anadolu'da bir Ermeni devleti kurmayı amaçlayan, Milli Mücadele'ye zararlı bir dernek. )


-MAXWELL EŞİTLİKLERİNDE:
GAUSS YASASI ile/ve/||/<> GAUSS'UN MANYETİK YASASI ile/ve/||/<> FARADAY'IN TÜMEVARIM YASASI ile/ve/||/<> AMPER'İN DEVRE YASASININ DOĞRULAMASI

( )


-MAXWELL EŞİTLİKLERİNDE:
GAUSS YASASI ile/ve/||/<> GAUSS'UN MANYETİK YASASI ile/ve/||/<> FARADAY'IN TÜMEVARIM YASASI ile/ve/||/<> AMPER'İN DEVRE YASASININ DOĞRULAMASI

( E [elektrik alanı] ve B [manyetik alan] )


-MAYA ile/ve/<> ANADOLU MAYASI

( ... yapar/yaptırır. İLE/VE/<> İnsan yapar. )


-MAYA ile/ve/||/<> AŞI



-MAYALAMA ile/<> ESKİ HAMUR(PATE FERMANTE) ile/<> BİGA ile/<> SPONÇ ile/<> POOLISH



-MAYALANDIRMA(") ile/ve/<> (")ÇOĞALTMA(")



-MAYDANOZ ile/ve/<>/> TABULİ

( ... İLE/VE/<>/> İnce bulgurlu, maydanoz salatası. [Lübnan mutfağı mezelerinden] )


-MAYISBÖCEĞİ ile/ve/<> HAZİRANBÖCEĞİ

( Kınkanatlılarda, uzunluğu 20-25 mm. olan, gelişmesi 3-5 yıl süren, bitkilere zararlı bir böcek. İLE/VE/<> Mayısböceklerinden, tarım bitkilerine çok zarar veren, kınkanatlı bir böcek. )


-MECBUR ile/ve/değil/||/<> MÜKELLEF



-MECBURİYET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MEMNUNİYET



-MECELLE ile/||/<> ile/||/<> KANUN-U ESÂSÎ ile/||/<> ANAYASA VE HAKİMİYET-İ MİLLİYE/CUMHURİYET

( Osmanlı'da, Tanzimat Dönemi'nde, bir kurul tarafından [Ahmet Cevdet Paşa başkanlığında] İslâm hukukuna göre hazırlanmış medenî kanun. İLE/||/<>/> 1876'da ilân edilen ilk Osmanlı anayasası. İLE/||/<>/> Toplumun egemenliği ve anayasa. )


-MECLİS-İ ÂYÂN ile/||/<> MECLİS-İ MEBÛSAN

( Kanun-ı Esasi'ye göre Meclis-i Mebusan'ın kabul ettiği yasaları denetleyen meclis.[Üyeleri Sultan tarafından seçilirdi.] İLE/||/<> Osmanlı Millet Meclisi. )


-MECRÂ ile/ve/<> MACERA



-MECZUB OLMAK ile/ve/<>/değil/yerine CÂZİB OLMAK



-MECZÛB ve/||/<>/> DİLEKÇESİ...

( 1965 yılında vefât eden, Elazığ Tımarhanesi'ndeki bir meczubun (ortadaki) Allah'a yazdığı mektubu...

“Ben, dünya Kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyü'nden, (El-Aziz --Elazığ) Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden; ismi önemsiz, cismi değersiz, çaresiz ve kimsesiz bir abdi acizin, ahir deminde misafiri Azrail’i beklerken, Başhekimlik üzerinden, Hâkimler Hakimi'nin dergâh-ı Ulûhiyetine son arzuhâlimdir:

Ben, gam(dertlilik) deryasında, fakirlik vatanında, horluk ve rezillik kaftanında, SULTAN yapılmışım.

Meyvelerden, dağdağana; çalgılardan, ney-kemana kapılmışım… Benim yatağım, akasya dikeninden; yorganım, kirpi derisinden farksızdır. Kalbim, Ayizman’ın(Hitlerin işkenceci Nazi Komutanı) fırını ve Sahrâ'nın çöl fırtınasıdır.

Ruhum, âşık-ı Hüdâ Mahbûb peresttir, lâkin aklım, kaderin cilvesi ve talihin sillesiyle gûresttir(gel-gittir).

Bana gelen, derd ü gamın kilosu beleştir. Nerede bir güzel varsa, bana karşı keleştir(yüz vermez, cesâretlidir), tüm yiğitler de bana hep ters ve terestir.

Aylar geçti, tek temizliğim, gözyaşıyla ve kara toprakla aldığım teyemmüm abdesttir. Yani, içtiğimiz, kezzap suyu; mezemiz ise ateştir.

Ol Resûl-i zişân ve Sultân-ı dü-cihân: “Cenâb-ı Allah’ın, insanları, dünya; dünyayı ise insan için yarattığını; Ruhları, vucud için, vucudları ise ruhlar için yarattığını; erkekleri, kadınlar; kadınları, erkekler için yarattığını; Cennet'i, mü’min kullar, mü’min kulları da Cennet için yarattığını; cehennemi, inkârcılar ve münâfıklar, inkârcıları ve münâfıkları da cehennem için yarattığını” hadisleriyle haber vermiştir.

Peki, acaba, benim gibi meczub divâneleri ne maksatla halk etmiştir? Bilen babayiğit, meydana çıkıp söylesin...

Allah, sana iman verdi, sen, tuğyan edersin; O in’am etti, sen, küfran(nankörlük) edersin; O, ikram etti, sen, inkâr edersin; O, ihsân etti, sen, isyân edersin; bir de kalkıp bana deli divâne diye bühtân edersin!...

Bu söylediklerimin hepsi, ruhumun içinde cenk etmektedir. Eğer, dilekçemin yanıtı gelirse bu manevralar sona erecektir.

Şimdi, adresimi arz ediyorum: Kur’ân’ı geldiği yere, yine Kur’ân’ı getiren, geri taşısın. Madem ki, ahkâmı ve ahlâkı kalmadı, Kur’ân’ın kâğıdı ve yazısı neye yarasın?! Tâ ki, Hz. Muhammed Mehdi (A.S) gelince, yeniden okunup yaşansın!

Ey, zerrelerden kürrelere, yerlerden göklere, tüm âlemlerin Rabbi!...

Ey, cemâdî, nebâtî, hayvanî, insanî, ruhanî ve nuranî, her şeyin ve herkesin yegâne sahibi!...

Ey, iman ve şuur ehl-i kalplerin, en yüce habîbi!...

Ey, dertli bedenlerin, kederli gönüllerin ve yaralı yüreklerin tabîbi!...

Ben, bi-çâre kulun ki; garipler garîbi, hüzünlerin esîri, zulümlerin mustarîbi, öksüz, yetim ve sahipsiz bir tımarhane delisi...

Ama kutsî muhabbet ve hasretinin divânesi!...

Herkesi ve her şeyimi elimden aldın ama sana sığındım, aşkına sarıldım, yegâne Sen kaldın!... Yurdumdan, yuvamdan, evimden, barkımdan ayırdın, gurbete ve hasrete saldın. Ama onları ararken, Sana ulaştım, sevdâna daldım! Böylece, fânî ve hayalî görüntülerden kurtarıp hakîkî tecellîne mazhar kıldın.

Yüceler yücesi Rabbim, Efendim!

Hakk'tan saparak ve haddimi aşarak, hâşâ, Sen'den, Burak bineği, Cebrail seyisi, Sidret'ül Münteha menzili, cümle mahlûkâtın en şereflisi, Rahmân'ın en mükemmel tecelli ve temsilcisi… Kâinâtın fahrî ebedîsi, Âhir zaman Nebî'si ve Mehdî'si, Levh-i Mahfûz'un tercümanı ve tebliğcisi, Efendiler efendisi, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem’in) Mahbubiyeti'ni mi istedim?...

Hanif Din'in üstadı ve nice Nebîlerin atası, Hz. İbrahim’in, halîliyetini; Hz. Süleyman’ın, saltanat ve servetini; Hz. Musa’nın, Celâdet ve cesâretini; Hz. İsa’nın ruhanîyetini mi istedim?...

Hz. Ebû Bekir Sıddık’ın, yüksek fazîlet ve kurbiyyetini; Hz. Ömer'ül Faruk’un, dirâyet ve teslimiyetini; Hz. Osman-ı Zinnureyn'in, asâlet ve sehâvetini; Hz. Aliy'ül Murtaza’nın, ilim ve velâyetini mi istedim?...

Senden, mülk-ü-hâkimiyet, şan-ü-şöhret, mal-ü-servet mi talep ettim? Senden, vucuduma sıhhat ve âfiyet; aklıma ziyâ ve selâmet; hayatıma, huzur ve istikâmet dilendiysem, bunlar için de bin kere tevbe ettim!

Çünkü, Şeriât'ın iptal, Tarikât'ın ihmal, Hakîkât'ın ihlâl ve mü’minlerin iğfâl edildiği bir zillet ve rezâlet döneminde, bana, akıl ve mükellefiyet verseydin, bu, sadece benim mesûliyet ve mahzûniyetimi ziyâdeleştirecekti!

Sultan'ım Efendi'm!

Ben, Senden, sadece, seni istedim; pahası, elbet böyle yüksektir ve tüm sevdiklerimi ve sahiplendiklerimi uğruna fedâ etmektir.

Rabbim, elbet vardır hikmeti ki, bu kuluna, böyle zillet ve zahmet çektirirsin. Ben, hâşâ, itiraz değil naz ederim ama umarım, Sen, niyâz kabul edersin.

Aile efrâdımı, akl-ı izânımı alıp beni hicrâna saldın. Ama yine de şükür; ya akıllı kalıp ama hâin ve hilekâr olaydım...

Ya varlıklı kalıp ama zâlim ve sahtekâr olaydım...

Ya âlim ve saygın kalıp ama gâfil ve riyâkâr olaydım...

Ya arkalı etraflı kalıp ama azgın ve zulümkâr olaydım...

Ya sağlıklı sefâlı kalıp ama sapıtmış, ahlâksız ve vicdansız olaydım!...

Derd-ü-belâ ki, sabredenlerin vesile-i mirâcıdır. Mü'minler, kalbimin tâcı; mücrimler, rahmetin muhtâcı; münkirler, hikmetin icabı; Sâdık ve âşık, ehl-i cehd adâletin ilâcıdır. Velâkin, bu münâfık, hain ve zâlimler ise çıban başıdır, akrep gibi sancıdır; şerefli insana, helâli dışında tüm kadınlar, kızlar, ana-bacıdır.

Ey Rabbim, Efendi'm!

Malûm-u âlîniz ve yüce takdirinizdir ki; ne özenli-bezekli elbiselerle gezdiğim bayramlarım oldu… Ne onurlu ve huzurlu seyahatlerim ve seyranlarım oldu… Ne etrafımda hizmet ve rağbet gösteren dostlarım ve hayranlarım oldu!...

Lezzet ne imiş, izzet ne imiş ve fazilet ne imiş tatmadım; ama şikâyet şekâvettir; tüm bu fânî ve fenâ nimetlerin asıl sahibi olan Padişahlar Padişahı'nı buldum...

Beni, yoktan var ettin, iman ve hidâyet buyurup varlığından haberdar ettin, ama aklımı alıp kulunu, bi-karar ettin. Sana, sonsuz şükürler olsun!...

Şimdi, son dileğim, beni yanına al ve bir daha huzurundan ve sonsuz nûrundan ayırma, ne olursun!

Umarım, bu dilekçeyi yazdım diye bana darılmazsın; çünkü, Zâtından gayrıya yalvarıp yakarmanın, ŞİRK olduğunu buyurdun!

Selâm ve dua ile... )


-MED ve/||/<>/> CEZİR

( [suların] Kabarması. [Uzatma, çekme, yayma, döşeme.] VE/||/<>/> Çekilmesi. )


-MEDENİYET ve/<> TEMEDDÜN

( Düşünülen ve konuşulanı içerir. VE/<> Aynı zamanda, yaşanılan ve yapılan süreci, sürekliliği içerir. )


-MEDENİYET ve/<> TEMEDDÜN

( Olmuş, bitmiş örgü. VE/<> Sürekli örülmekte olan bir örüntü. )


-MEDİNE ile/ve/<> MEDİNTA

( Mahkemenin olduğu yer. İLE/VE/<> Kaleyle korunmuş yer. )


-MEDLER ile/ve/<>/> PERSLER



-MEDRESE ile/ve/değil/||/<>/> KÜLLİYE

( İlk medrese: NİZÂMİYE MEDRESESİ [1066] )


-MEDRESE ile/ve/değil/||/<>/> KÜLLİYE

( OSMANLI MEDRESELERİ - CAHİT BALTACI kitabını okumanızı salık veririz. )


-MEDRESE ile/ve/değil/||/<>/> KÜLLİYE

( Genellikle İslâm dini kurallarına uygun bilimlerin okutulduğu, müslüman ülkelerde orta ve yüksek öğretimin yapıldığı eğitim kurumlarının genel adı. Medrese sözcüğü, "ders" kökünden gelir. [Ders verenlere müderris, yardımcılarına muid, okuyanlara danışmend, sohta ya da talebe adı verilir] | Kendine özgü bir mimarisi olan, üstü açık ya da kapalı geniş bir avlu çevresinde talebelerin yatıp kalkması, ders çalışması için inşâ edilmiş odalardan oluşan yapı. | Fakülte. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Bir caminin çevresinde, cami ile birlikte kurulmuş medrese, imâret, sebil, kütüphane, hastane gibi yapıların tümü. )


-MEDRESE ile/ve/<> MAHDARA

( ... İLE/VE/<> Moritanya'da, medreselere verilen ad.[Ülkenin milli kültür ve dilinin korunmasında önemli bir rol oynamaktadır.] )


-MEDRESE ile/ve/<> TEKKE

( Senin dışındakiler. İLE/VE/<> Sendekiler. )


-MEFISTOFELES ile/ve/||/<> MARGARETTA

( image )


-MEHDÎ ile/ve/<> MESİH

( [Toplumu] Adâletle düzene/barışa getiren. İLE/VE/<> Erdemle düzene/barışa getiren. )


-MEHDÎ ile/ve/<> MESİH

( [beklenti] Adâlet üzerineyse. İLE/VE/<> Ahlâk ve erdem üzerineyse. )


-MEHDÎ ile/ve/<> MESİH

( Dışarıdan ve kılıçla. İLE/VE/<> İçeriden ve düşünceyle. )


-MEHDÎ ile/ve/<> MESİH

( Adl'im durur. İLE/VE/<> Fazl'ım durur. )


-MEKÂN ve/<> GEZİ/NTİ

( BERÂY-İ TENEZZÜH[Fars.]: Gezinti için. )


-MEKÂN ile/ve/<> KİŞİ/İNSAN

( Bir binayı, ayakta tutan, payandaları değil, insan soluğudur. )


-MEKÂN ile/ve/<> KİŞİ/İNSAN

( Bir yerin şerefi, orada yaşayanlarladır. [ŞEREF'ÜL MEKÂN BİL MEKÎN] )


-MEKÂN ile/ve/<> KİŞİ/İNSAN

( Yerim yanındır, yerin yanımdır! )


-MEKÂN ile/ve/<> KİŞİ/İNSAN

( Ne ev sahibisin, ne kiracı. Sadece bir ömürlük misafir! )


-MEKÂN ile/ve/<> KİŞİ/İNSAN

( İNSAN: Mekândan, zamana geçmiş varolan. )


-MEKÂN ile/ve/||/<>/> MAHFİL



-MEKÂN ile/ve/<> MAKAM



-MEKANİK ile/ve/||/<> KİNEMATİK[Fr. < CINEMATIQUE]

( ... İLE/VE/||/<> Nesnelerin hareketlerini yörünge, hız ve ivme vb. konular bakımından inceleyen mekanik kolu. )


-MEKANİKTE:
NEWTON ile/ve/||/<>/> LAGRANGE

( )


-MEKANİZMA ile/ve/||/<> İLKE



-MEKANİZMA ile/ve/||/<> ORGANİZMA

( Değer üretmez. İLE/VE/||/<> Değer üretir. )


-MEKANİZMA ile/ve/||/<> ORGANİZMA

( İşlev. İLE/VE/||/<> Eylem. )


-MEKÂRİMEL AHLÂK ve/<> EFENDİMİZ/HZ. MUHAMMED

( MEKÂRİM: Kerâmetin bulunduğu birçok yer. | İstemeden verilenlerin[merhamet, kanaat, hilmiyet, af, cömertlik] makamı. )


-MEKİK[Fars.] ile/ve/<> SERÇİN[Fars.]

( El ya da otomatik dokuma tezgâhlarında, atkı ya da argaç denilen ve enine olan iplikleri, uzunlamasına olan arışların arasından geçirmeye yarayan masuralı araç. | Oya yapmakta kullanılan, kemik, ağaç ya da plastikten, iki ucu sivri, arasından iplik geçecek bir yarığı bulunan küçük araç. | Genellikle karın kaslarının güçlendirilmesi için yapılan gövde hareketi. | Uzay gemisi. İLE/VE/<> Mekik dili. | Seçme, seçkin olan. )


-MEKKE ile/ve/<> MEDİNE ile/ve/<> KUDÜS

( Allah'ın mahremi. İLE/VE/<> Hz. Muhammed'in mahremi. İLE/VE/<> İnsanlık'ın mahremi. )


-MEKRÛH[Ar. < KERH] ile/ve/değil/||/<>/< METRUK

( İğrenç. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Terk edilmiş. )


-MEKTEP TERBİYESİ ile/ve/<> MEYDAN TERBİYESİ



-MELÂL[Ar.] ile/ve/||/<> MEHCUR/E[Ar. < HİCR]

( Sıkıntı. İLE/VE/||/<> Uzaklaşmış, uzakta kalmış, ayrı düşmüş. Bırakılmış, metruk, unutulmuş, gayr-i müstâmel. | Saçma sapan, hezeyan. Amel edilmeyen. Kullanılmaz olmuş. Ayrılmış. )


-MELANOM ile/||/<> KARSİNOM

( Derideki melanositlerden kaynaklanan bir kanser türü. İLE/||/<> Epitel dokulardan kaynaklanan bir kanser türü. )


-MELEK ile/ve/||/<>/> MELEKE

( Doğa/da, canlı/da[bitki/de, hayvan/da]. İLE/VE/||/<>/> İnsan/da. )


-MELEK ile/ve/||/<>/> MELEKE

( Kavram. İLE/VE/||/<>/> Yeti. )


-MELEKLER:
BAŞLANGIÇTA ve/<> SONUNDA

( 4 ve/<> 8 )


-MELODİ'DE:
TEK SESLİ(MONOFONİK) ile/<> EŞ SESLİ(HOMOFONİK)

( Seslerin, bir müzik cümlesinde, yatay bir çizgide bulunması. İLE/<> Seslerin, bir müzik cümlesinde, hem yatay, hem de dikey bulunması. )


-MELODİ ile/ve/||/<> RİTİM ile/ve/||/<> ARMONİ

( EZGİ ile/ve/||/<> DİZEM ile/ve/||/<> UYUM )


-MELODİ ile/ve/||/<> RİTİM ile/ve/||/<> ARMONİ

( Tek sesli. | Kurallı ses dizisi. İLE/VE/||/<> Düzenli aralıklarla yineleme niteliği. | Bir dizede ya da notada, vurgu, uzunluk ya da ses özelliklerinin, durakların, düzenli bir biçimde yinelenmesinden doğan ses uygunluğu. | Uyumlu üslûp. | Vezin. [DÜZÜN/TARTIM] İLE/VE/||/<> Çok sesli/porteli. )


-MELODİ ile/ve/||/<> RİTİM ile/ve/||/<> ARMONİ

( Müziğin, ikinci kategorisidir. [Tek sesli(monofonik) ya da eş sesli(homofonik) olabilir.] [Melodi dünyasındaki hareket yeteneği, 30 hz. ile 15.000 hz. arasında sınırlıdır.] İLE/VE/||/<> Müziğin, ilk ve en temel kategorisidir. Müziğin her tarzı, ritme sahiptir; ritim olmaksızın hiçbir müzik var değildir. İLE/VE/||/<> Müziğin, üçüncü ve son kategorisidir. Ritim ve melodi, ardışıktır. Armoni ise kendi içinde, art ardalığa ve bir birlikte oluşa sahiptir. )


-MELVE ile/ve/<> CAHİRE

( [Yemen'de] Buğday ve darı unundan yapılan pide. İLE/VE/<> Arpadan yapılan pide. )


-MEME KANSERİ ve/<>/< ALKOL VE SİGARA



-MEME KANSERİNDE:
GENETİK ile/ve/değil/||/<>/< ÇEVRESEL/DIŞ KOŞULLAR

( %27 ile/ve/değil/||/<>/< %73 )


-MEME:
BEBEĞİ/ÇOCUĞU BESLEYEN ve/||/<> KENDİNİ/DİŞİLİ/ANNEYİ BESLEYEN



-MEMELİ DERİLERİNDEKİ BEZLER:
SEBASÖZ ile/ve/||/<> APOKRİN ile/ve/||/<> EKRİN

( Bu bezler, birlikte çalışarak ter üretir. Birçok memeli türde, sebasöz ve apokrin bezleri, baskın ter bezleridir ve kıl köklerine yakın bir yerde bulunur. Bu bezlerin salgıları, kılları; yağlı, bazen köpüren bir karışım haline getirir. )


-MEMELİ DERİLERİNDEKİ BEZLER:
SEBASÖZ ile/ve/||/<> APOKRİN ile/ve/||/<> EKRİN

( Kürkü olmamasının yanı sıra, insan, olağanüstü sayıda ekrin bezi sahibidir. Bu sayı, 2 milyon ile 5 milyon arasında değişkenlik gösterir ve günde 12 litreye kadar ince, sulu ter üretilebilmesini sağlar.

Ekrin bezleri, kıl kökleri yakınında kümelenmez, bunun yerine deri yüzeyine görece yakın bir yerde bulunur ve küçük delikler[porlar] aracılığıyla ter boşaltımı yapar. Çıplak derinin ve sulu terin bu kombinasyonu, terin doğrudan kürkte birikmesinden çok doğrudan çıplak deride birikmesine neden olur ve insanın aşırı ısınmasını engeller. Bu soğutucu sistemimiz sayesinde, sıcak bir günde yapılacak bir maratonda, atlara üstünlük sağlayabiliriz. )


-MEMELİ TAKIMLARI:
MONOTREMATA ve/||/<> MARSUPIALIA ve/||/<> PROBOSCIDAE ve/||/<> SIRENIA ve/||/<> EDENTATA ve/||/<> RODENTIA ve/||/<> LAGOMORPHA ve/||/<> PRIMATA ve/||/<> CARNIVORA ve/||/<> CETARTIODACTYLA [ARTIODACTYLA | CETACEA] ve/||/<> PERISSODACYLA ve/||/<> CHIROPTERA ve/||/<> INSECTIVORA

( Platypus, ekidna. VE/||/<> Kangurular, opossumlar, kolalar. VE/||/<> Filler. VE/||/<> Deniz inekleri[manatlar]. VE/||/<> Tembel hayvanlar, karıncayiyenler, armadilolar. VE/||/<> Sincaplar, kunduzlar, oklu kirpiler, fareler. VE/||/<> Tavşanlar, Amerikan tavşanları, pikalar. VE/||/<> Lemurlar, maymunlar, insan benzeri maymunlar, kişiler. VE/||/<> Köpekler, kurtlar, ayılar, kediler, sansarlar, susamurları, ayıbalıkları, morslar. VE/||/<>
[ARTIODACTYLA]
* Koyunlar, domuzlar.
* Sığırlar, geyikler.
* Zürafalar.
||
[CETACEA]
Balinalar, yunuslar, domuz balinaları. VE/||/<> Atlar, zebralar, tapirler, gergedanlar. VE/||/<> Yarasalar. VE/||/<> "Gerçek böcekçiller", bazı köstebekler, bazı cüce fareler. )


-MEMELİ TAKIMLARI:
MONOTREMATA ve/||/<> MARSUPIALIA ve/||/<> PROBOSCIDAE ve/||/<> SIRENIA ve/||/<> EDENTATA ve/||/<> RODENTIA ve/||/<> LAGOMORPHA ve/||/<> PRIMATA ve/||/<> CARNIVORA ve/||/<> CETARTIODACTYLA [ARTIODACTYLA | CETACEA] ve/||/<> PERISSODACYLA ve/||/<> CHIROPTERA ve/||/<> INSECTIVORA

( Yumurta bırakırlar. Meme ucları yoktur.[Sütü annenin kürkündenn emerler.] VE/||/<> Embriyonik gelişimlerini marsupial kese içinde tamamlarlar. VE/||/<> Uzun kaslı bir hortuma, kalın gevşek deriye, üst azı dişlerinin uzamasıyla oluşmuş iki uzun fildişine sahiplerdir. VE/||/<> Sucul otoburlardır. Yüzme özelliğine sahip yüzgeç benzeri ön üyeleri vardır fakat arka üyeleri yoktur. VE/||/<> Dişilleri yok ya da indirgenmiştir. VE/||/<> Törpüleme özelliğine sahip törpü şeklinde sürekli büyüyen kesici dişlere sahiptirler. VE/||/<> Törpü benzeri kesici dişleri vardır. Ön üyelerinden daha uzun olan arka üyeleri zıplamak ve koşmak üzere uyum sağlamıştır. VE/||/<> Hepçillerdir[Omnivor]. Başparmaklarını öteki parmaklarının karşısına getirebilirler. Yüzün önüne yönelmiş gözler, çok iyi gelişmiş beyin kabukları vardır. VE/||/<> Etçillerdir. Kesici özellikte, kesip koparmak üzere sivri uclu kesici dişlere sahiplerdir. VE/||/<> Her bir ayakta çift tırnaklı toynağa sahiplerdir. Otoburlardır. || Balık benzeri gövdeye sahip deniz hayvanlarıdır. Ön üyeleri kürek biçiminde ve arka üyeleri yoktur. Yalıtım için kalın bir yağ tabakaları vardır. VE/||/<> Otoburlardır. Her bir ayakta tek tırnaklı bir toynağa sahiplerdir. VE/||/<> Uçmaya uyum sağlamışlardır. Uzun olan parmaklarında gövde ve bacaklara kadar uzanan, geniş, katlanabilen deriye sahiplerdir. Böcek yiyen memelilerdir. )


-MEMNUN (OLMAK) ile/ve/||/<> HOŞNUT (OLMAK) ile/ve/||/<> TATMİN (OLMAK)



-MEMNUN (OLMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< RÂZI (OLMAK)



-MEMNUN[Ar.] ile/ve/||/<> MECNUN[Ar.]



-MEMURLUKTA:
DERECE ile/ve/||/<> KADEME

( Memurlar ilk olarak sınava tâbi tutularak geçerli olan puanı aldıktan sonra ilk olarak devlet bünyesinde çalışma üzere atanmaktadır. Bu atama işlemi ile ilk olarak derece sahibi olarak görevlerine başlamaktadır. İLE/VE/||/<> memurun çalışma süresine ve daha sonrasındaki puanlarına göre ilerleyişine bağlıdır. )


-MEMURLUKTA:
DERECE ile/ve/||/<> KADEME

( Devlet memurluğu puanlama düzeni, ilk olarak 9 rakamı ile devlet memuru olarak derecelenerek göreve başlamaktadır. Derece sözcüğü, memurluk durumu içinde genel olarak yükselme olarak tanımlanmaktadır. Buna ek olarak dereceden sonra kademe olarak yükselerek çalışmaya devam edilmektedir. Kademe ise genel olarak memurluk durumu için ilerleme sözcüğü ile tanımlanmaktadır.

Derece ile başlanılan memurluk görevi, puanlama düzeni ile yükselerek kademe olarak devam etmektedir. Memurluk içinde kademe sahibi olan yani derecesi yükselen memurlar, sadece durum olarak değişmemektedir. Buna bağlı olarak maaşları da belirli bir oranda artmaya devam etmektedir.

Memurluk için derecenin ilerlemesi yani kademe sahibi olmak maşın da yükselmesi demektir.

En düşük memurluk derecesi 15 sayısı ile başlamaktadır. Bu sayıdan başlayarak ilerleyen dönemlerde elde edilen derece ilerlemesine bağlı olarak en yüksek kademe rakamı olan 1 rakamına kadar çıkabilmektedir. Derece olarak en yüksek 1 rakamı kabul edilirken kademe söz konusu olduğunda bu rakam değişkenlik gösterebilmektedir. Kademe puanlama düzeni ise en düşük 1 rakamından başlayarak en yüksek 3 rakamına kadar devam edebilmektedir.

Memurların derecesinin ve kademesinin belirlenmesi ise örneğin 6/2 biçiminde bir tanımlama yapılmaktadır. Bu biçimde tanımlanan memurluk durumunun açılımı ise 6. derece ile 2. kademe biçimindedir. )


-MENÂKIBNÂME[Ar.] ile/ve/||/<> TEZKİRE[Ar.]

( Önemli kişilerin övülecek özelliklerini anlatan yazılar. İLE/VE/||/<> Divan şairlerinin yaşamlarını ve şiirlerini genellikle öznel bir bakış açısıyla değerlendiren yapıt. )


-MENÂKIBNÂME ve/||/<> MAKÂMÂT



-MENENJİT ile/||/<> ENSEFALİT

( Beyin zarlarının yangılanması. İLE/||/<> Beyin dokusunun yangılanması. )


-MENİERE ile/||/<> LABİRENTİT

( İç kulakta sıvı birikimi ile baş dönmesi ve duyma kaybı. İLE/||/<> İç kulağın yangılanması ile baş dönmesi ve duyma kaybı. )


-MENİERE ile/||/<> VERTİGO

( İç kulakta sıvı birikimi ile baş dönmesi, duyma kaybı ve kulak çınlaması. İLE/||/<> Denge bozukluğu ve baş dönmesi ile ilişkili bir belirti. )


-MENKUL NÜSHA ile/ve/||/<> el-MENKUL-ÜN-MİNHA



-MENSÛBİYET ve/||/<> MESÛLİYET

( Fikriyat, hissiayata dönüşmeden oluşmaz. VE/||/<> Hissiyat, hassasiyetlere dönüşmeden oluşmaz. )


-MENTEŞE[Fars. < BENDKEŞE] ile/ve/||/<> TOPUK DEMİRİ

( Kapı, pencere, mobilya kapakları vb. açılır kapanır nesnelerde kullanılan, bir mille birbirine tutturulmuş, biri sabit, öbürü hareketli iki parçadan oluşmuş metal parça. İLE/VE/||/<> Kapı menteşelerinin altta kalan eril bölümü. )


-MERAK ile/ve/||/<>/> HAYAL



-MERAK ile/ve/<> ŞAŞKINLIK



-MERÂTİB ile/ve/değil/||/<>/< VETÎRE



-MERCAN ile/<> ANTOZA

( ... İLE/<> Çiçek hayvan. )


-MERCHANT and/||/<>/> MERCHANT AUXILIARIES

( Tâcir. VE/||/<>/> Tâcir yardımcıları. )


-MERCİMEĞİ ... :
"FIRINA VERMENİN" HAZZI ve/||/<>
EVSİZ(LER)E VERMENİN HUZURU

( EVSİZLERİ (DE) DÜŞÜN(ELİM)!!! )


-MERCİMEĞİ ... :
"FIRINA VERMENİN" HAZZI ve/||/<>
EVSİZ(LER)E VERMENİN HUZURU

( Çorbada Tuzun Olsun!... )


-MERCİMEĞİ ... :
"FIRINA VERMENİN" HAZZI ve/||/<>
EVSİZ(LER)E VERMENİN HUZURU

( Aynada gördüğün, ben(evsiz) değil(im)!

Bu işte bir Evsizlik var!

Ne yersek paylaşıyoruz!...
Bu kurda-kuşa, bu bana, bu da bir evsize...

Evlenme teklifime yardım eder misin!?

Ben - Sen - O | Biz - Siz - Evsiz

3 taş oynamak için taşta oturmak/yatmak zorunda değilsin!

Yazın kaşın, kışın taşın! (İşimiz/yaşamımız bu/böyle!)

Düşün, taşın! Ya da kaşın!

"Evde yokuz!" / "Evdeyim!"
( Senin yalanın. / Benim yalanım. )

Benim görmem için pertavsız gerekebilir fakat senin görmen(düşünmen) için bir evsiz görmen gerekmiyor!

Yaşar, ne(rede) yaşar; ne(rede) yaşamaz(. / ?)

Ah bir Çelik kapım olsa...
Evsiz Hercai

Neden, huzurlu evinizde, evsizler için bir Hadise çıkmasın? )


-MERCİMEK AHMET ile/ve/<> SİNAN PAŞA

( Nesrin temsilcisi. İLE/VE/<> Süslü nesrin temsilcisi. )


-MERCİMEK AHMET ile/ve/<> SİNAN PAŞA

( )


-MERCİMEK ve/||/<> TARHUN[Ar.]

( ... VE/||/<> Birleşikgillerden, tıpta kullanılan, güzel kokulu bir bitki. )


-MERHAMET ile/ve/<> KALBİN MERHEMİ



-MERHUM ile/ve/||/<> "MAHRUM"

( [Osmanlı mahkeme kayıtlarında] Vefât etmiş müslümanlar için kullanılan. İLE/VE/||/<> Vefât etmiş müslüman olmayanlar için kullanılan. )


-MERİDYEN[Fr. < MERIDIÉN] ile/ve/||/<> KOŞUT/MÜVÂZİ/MÜTEVÂZİ/PARALEL[Fr. < PARALLÈLE]

( Ekvatoru dik olarak kestiği ve iki kutup noktasından geçerek dünyayı çevrelediği varsayılan daire. İLE/VE/||/<> Aynı düzlem içinde ikişer ikişer bulunan ve kesişmeyen. | Başlangıç meridyenine birer derecelik açılarla çizilen, Ekvator’a koşut ve arasında 111 km’lik uzaklık bulunduğu varsayılan çemberlerden her biri. | Aynı zaman içinde gelişen ya da aynı özellikleri gösteren olay, düşünce vb. )


-MERİDYEN[Fr. < MERIDIÉN] ile/ve/||/<> KOŞUT/MÜVÂZİ/MÜTEVÂZİ/PARALEL[Fr. < PARALLÈLE]

( 180 ile/ve/||/<> 360 )


-MERIT PTAH ve/||/<> ENHEDUANNA ve/||/<> AGANICE ve/||/<> TAPPUTI-BELATIKALLIM ve/||/<> SONDUK ve/||/<> THEANO ve/||/<> AGLAONIKE ve/||/<> ASPASIA ve/||/<> HIPPARCHIA ve/||/<> PAN CHAO ve/||/<> HYPATIA

( Merit Ptah bilindiği kadarıyla, tarihte kayıtlı en eski kadın hekim ve bilim tarihinde adı geçen ilk kadındır. Krallar Vadisi'ndeki bir Mısır mezarına resmi çizilidir. Burada Merit Ptah, oğlu olan yüksek bir rahip tarafından "başhekim" olarak tasvir edilmiştir.

VE/||/<>

Astronom, matematikçi ve şair. Ay Tanrısı Nanna'nın Ur Kenti'ndeki ana tapınağının başrahibesi Enheduanna, yıldızlar ve ayın döngülerini kaydetmek için gözlemciler görevlendiren ilk rahibedir. Döneminde, gökcisimlerinin hareketlerini gösteren haritalar yapılmıştır. Enheduanna,ilk dinsel takvimlerden biri olan ay takviminin oluşturulmasına katkıda bulunur. Bu takvim, günümüzde hâlâ Paskalya Yortusu, Hamursuz Bayramı gibi dinsel uygulamaları tarihlendirmek için kullanılır. Çalışmalarının ve ilahilerinin yanında, Enheduenna'nın 42 epik şiiri de tabletler üzerinde günümüze ulaşmıştır. Kayıtlı edebiyat tarihinde birinci tekil şahıs kullanarak yazan ilk kişidir. Enheduanna'ya ait taştan bir disk ve iki mühür günümüze kadar ulaşmıştır. Disk üzerinde üç yardımcısıyla birlikte görülen Enheduenna'nın kabartması profildendir. Bu kabartmanın arkasında, Enheduanna, "Nanna'nın (Ay Tanrısı) karısı ve Sargon'un kızı" olarak tanımlanır.

VE/||/<>

Doğa filozofu. Aganice, gezegenlerin hareketlerini tahmin edebilmek için bir sistem geliştirmiştir.

VE/||/<>

Mezopotamyalı kimyager. Tapputi-Belatikallim, çeşitli kimyasallarla çalışmalar yaparak parfüm ve kozmetik malzemeler elde etmiştir. Tapputi Belatikallim'in adı, günümüze bir tablet üzerinde gelmiştir. Parfüm üretimi Mezopotamya'da çok önemliydi. Çünkü aromatik maddeler, kozmetik dışında ilaç ve dinsel amaçlarla da kullanılırdı. Parfümcülük araçları ve tarifleri, aşçılıkta kullanılanlara benzerdi. Parfüm üretiminde kullanabilmek için, bitkilerin özütlerini çıkaracak farklı kimyasal teknikler geliştirilmişti.

VE/||/<>

Silla Krallığı'nın kraliçesi ve astronom. Sonduk, Uzakdoğu'da bilinen ilk gözlemevini inşa ettirmiştir. Hanedanındaki tüm erkeklerin ölmüş olması nedeniyle MÖ 634'de tahta oturan Kraliçe Sonduk, MÖ 647'ye kadar Silla Krallığı'nı (bugünkü Kore) yönetir. Bu krallığa yöneticilik yapacak üç kadından ilkidir. Savaşlarla geçen hükümranlığı sırasında, krallığını bir arada tutabilmeyi başarır ve Çin'le ilişkilerini geliştirir. Sonduk'un yaptırdığı, ay ve yıldızların kulesi (Ch'omsong-dae) adıyla anılan gözlemevi, eski Silla Başşehri Kyongju'da, günümüze kadar ulaşmıştır.

VE/||/<>

Pisagorcu, Antik Ege'li filozof. Pisagor'un yandaşı ve karısı olan Theano, Pisagor'dan sonra Pisagorcu topluluğu yönetmiştir. Onun döneminde Pisagor öğretisi, Antik Ege'nin tümüne ve Mısır'a dek yayılır. Theano, yaşadığı zamanda hastalık sağaltıcı özelliğiyle de tanınmaktadır. Theano başlangıçta, Pisagor'un dinleyicisidir. Ciddi ve sert ahlaklı filozofu, erdemleri ve bilgiye susamışlığıyla etkiler, böylece evlenirler. Yerel yönetim üzerindeki etkileriyle tepki çeken Pisagor'cu topluluk, en sonunda düşmanlarının saldırısına uğrar. Pisagor'un bu saldırıdan sağ çıkıp çıkmadığı bilinmemektedir. Ama bu olaylardan sonra dağılan Pisagor'cu topluluğu tekrar toparlayan Theano olmuştur. Kızları Damo, Mya, Arignote birlikte topluluğu manevi olarak bir arada tutmaya çalışmıştır. Theano'dan bize anlamlı, kısa sözler ve ahlak öğütlerinden oluşan toplu anlatılar kalmıştır. Bir yandan kendi düşüncelerini, ama öbür yandan Pisagor'un düşüncelerini yazmıştır.

VE/||/<>

Antik Egeli, astronom. Aglaonike, ay tutulmalarının zaman ve konumunu tahmin etme konusunda uzmanlaşmıştır. Teselya'da yaşadı. Zamanın yaşayan kişileri, Aglaonike'nin istediğinde ayı kaybedebildiğini sanmış; bu niteliğini cinsiyetinden ötürü, bilimsel birikiminden çok güçlü bir büyücü olmasına bağlamışlardır. Tarihin ilk kadın astronomlarından olan Aglaonike'nin adını Venüs gezegeninde bir krater yaşatıyor.

VE/||/<>

Antik Ege'de yaşamış, Milet'li filozof. Aspasia Antik Ege düşüncesinde, özellikle Sokrates üzerinde etkili olmuştur. Sokrates'in Aspasia ile felsefi konuşmalar yaptığı ve bu düşünce alışverişinden çok şeyler öğrendiği bilinir. Hatta Sokratik yöntem olarak bilinen yöntemin, gerçekte Aspasia'nın yöntemi olduğunu ve öğrencisi Sokrates'in bunu gençlik yıllarında ondan öğrendiği tahmin edilmektedir. Aspasia, 20'li yaşlarında Atina'ya gider ve kendinden 30 yaş büyük devlet adamı Perikles'le evlenir. Aspaisa'nın Perikles'in politikaları üzerinde çok etkili olduğu bilinir. Hatta, Perikles'in bazı konuşmalarını Aspasia'nın yazdığına ilişkin kanıtlar vardır. Aspasia Atina'da Anaxagoras, Archimedes, Sophokles ve Sokrates gibi birçok filozofun müdavimleri arasında olduğu, devlet adamları, sanatçılar ve iyi eğitim almış kadınların geldiği, tartışmaların yapıldığı bir salon açar. Böylelikle bir kadın, Atina düşünce yaşamını derinden etkileyen bir oluşumu gerçekleştirmiş olur. Aspasia'nın salonu uzun yıllar açık kalır ve Aspasia "üst düzeyde diyalektik ve retorik hocası" olarak aranan bir kişi olmayı sürdürür. Bugün Aspasia'nın bir büstü, İzmir Arkeoloji Müzesi'nde de yer almaktadır.

VE/||/<>

Kinik okulundan, Antik Ege'li filozof. Hipparchia felsefesiyle, Sokrates'in öğrencisi Antisthenes'in kurduğu Kinik okulundan sayılır. Kadınların geleneksel rollerinden kurtulmaları için de mücadele etmiştir. Ailesi, soylu ve zengindir. Hipparchia erkek kardeşi aracılığıyla, Kinik filozoflardan Krates ile tanışır. Kinizm, gereksinimsizlik öğretisini temsil etmektedir. Bu öğreti, gereksinimlerin insanı toplumun kurallarına ve zorlamalarına bağladığını söylerdi. Hipparchia, Krates'in öğretisinden o kadar etkilenir ki ailesinin karşı çıkmasına rağmen onunla evlenir ve devamında onun yoksul, göçebe hayatına katılır.

VE/||/<>

Çin'li tarihçi ve yazar. Pan Chao, Çin İmparatorluğu'nun tarihini anlatan ve birkaç kuşak tarihçinin üzerinde çalıştığı Han'ın Kitabı'nı tamamlamıştır. Ayrıca 8 adet kronolojik tablo hazırlamış ve astronomi üzerine bir de tez yazmıştır. En ünlü yapıtı ise, Kadınlar İçin Dersler'dir (Nu Jie). Ahlaki öğütler içeren bu kitapta Chao, kadınların erkeklere "mutlak itaatini" önerir. Pan Chao, edebiyatçıların ürünleri üzerine yorumlar ve şiirler de yazmıştır.

VE/||/<>

İskenderiye'li filozof ve matematikçi. Hypatia, Antikçağ'ın son dönemlerinin en etkili ve önemli bilgini, Yeni Platoncu felsefenin temsilcisidir. Üniversitede felsefe, matematik ve astronomi dersleri vermiştir. Hypatia, İskenderiye Üniversitesi'nde matematik dersleri veren ve bu okulun yöneticiliğini de yapan babası Theon tarafından, "yetkin bir insan olması" amacıyla yetiştirilir. Hypatia daha genç yaşlarda, soru sormayı, araştırmayı ve kuşku duymayı öğrenir. Babası onun, el sanatları, şiir, felsefe, din, astronomi, astroloji ve matematik konularında eksiksiz bilgilenmesi için elinden geleni yapar. Hypatia hitabet sanatında da gelişir; güzel ve etkili konuşmasını öğrenir. Hypatia biraz büyüdüğünde, dünyayı dolaşmaya çıkar. Roma'ya ve Atina'ya gider. Yeni Platoncu düşünür Plutarkhos'dan dersler alır. Kimi kaynağa göre 1 yıl, kimine göre 10 yıl sonra İskenderiye'ye döner. Aranan ve sevilen bir öğretmen olur. Avrupa, Asya ve Afrika'nın çeşitli bölgelerinden gelen öğrenciler, sınıfını ve evini doldurur. Hypatia, güzelliği, bilgisi ve zekâsıyla, saygı ve hayran lık uyandırmaktadır. Hypatia matematik üzerine birçok yapıt yazmıştır. Ne yazık ki, çoğu ünlü İskenderiye yangınında zarar gören bu yapıtlardan günümüze parçalar ulaşmıştır. En önemli yapıtı, cebirin babası sayılan Diophantos'un Aritmetica'sına yaptığı 13 ciltlik yorumdur. Hypatia, Diophantos'un eşitliklerine alternatif çözümler üzerinde çalışmıştır. Bunlar sonradan, Diophantos'un yapıtları içine alınmıştır. Hypatia'nın Diophantos'un astronomi üzerine çalışmalarına katkıda bulunan bir yapıtı daha vardır. Yine, Pergeli Apollonius'un konikleri hakkında 8 ciltlik bir çalışma kaleme aldığı bilinmektedir. Bu yapıtında, Apollonius'un teorisini anlaşılır bir biçimde açıklamaya çalışmıştır. Bundan başka babasıyla birlikte, Öklit üzerine en az bir kitap yazdığı sanılmaktadır. MS 4. yüzyılda İskenderiye yeni yeni gelişen Hıristiyanlık ve pagan dinlerin çatışmasına sahne olmaya başlamıştır. İskenderiye Patrikhanesi'nin başına, Kiril adında sofu bir Hıristiyan atanır. Hypatia da pagan olduğu için, Kiril tarafından kışkırtılmış kişilerin saldırısına uğrar. Saldırganlar üniversitenin önünde, arabasında yakaladıkları Hypatia'yı, önce soyar; sonra bedenini parçalara ayırıp, yakarlar. Hypatia'nın ölümü, Roma'nın Hıristiyanlaştığını ve aynı zamanda antik bilimlerin gerilediğini de gösterir. Hypatia, bugün Antikçağ'ın en çok tanınan bilim kadınlarındandır. )


-MERIT PTAH ve/||/<> ENHEDUANNA ve/||/<> AGANICE ve/||/<> TAPPUTI-BELATIKALLIM ve/||/<> SONDUK ve/||/<> THEANO ve/||/<> AGLAONIKE ve/||/<> ASPASIA ve/||/<> HIPPARCHIA ve/||/<> PAN CHAO ve/||/<> HYPATIA

( M.Ö. 2700

VE/||/<>

M.Ö. 22354

VE/||/<>

M.Ö. 1878

VE/||/<>

M.Ö. 1200

VE/||/<>

M.Ö. 600'ler

VE/||/<>

M.Ö. 500'ler

VE/||/<>

M.Ö. 500'ler

VE/||/<>

M.Ö. 460-401

VE/||/<>

M.Ö. 360-280

VE/||/<>

M.Ö. 50-112

VE/||/<>

M.Ö. 370-415 )


-MERKEZ ile/ve/<> ÇEVRE/Sİ



-MERKEZ ile/ve/<> EV

( HESTIA: Yuva/ocak tanrıçası. )


-MERKEZ ile/ve/<>/değil SEMTLER/İLÇELER



-MERKEZCİ/LİK ile/ve/<>/> BAĞIMLI/LIK



-MERKEZCİLİK:
TEO ile/ve/<>/> HOMO ile/ve/<>/> ETNO ile/ve/<>/> GEO ile/ve/<>/> EGO ile/ve/<>/> ECO



-MERMER ile/ve/||/<>/> KEFEKİ/KÖSELE TAŞI

( ... İLE/VE/||/<>/> Mermerleri parlatmakta kullanılan taş. | Kunduracıların, üstünde kösele dövdükleri taş. | Avadanlıkların ağızlarındaki pürüzleri düzeltmek ve inceltmek için kullanılan bir taş türü. )


-MERT ile/ve/||/<> CÖMERT

( [derler ...] Canını alırlar. İLE/VE/||/<> Malını alırlar. )


-MERV ve/<> MERAGA ve/<> TEBRÎZ



-MERYEM ve/||/<>/< İTİKÂF

( Ayrılıp kenara çekilen. VE/||/<>/< Bir yere kapanıp ibadetle zaman geçirme.[özellikle, Ramazan'ın son on gününde, camide, maksûrede kapanarak] )


-MESAFE KOYMAK ile/ve/<> MESAFE YARATMAK



-MESELE ile/ve/değil/||/<>/< MEVZÛ



-MEŞGUL OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ETKİN OLMAK

( 13 Fark için burayı tıklayınız... )


-MEŞİYET ile/ve/||/<> TEVEKKÜL

( MEŞİYET: Sürekli istenç/irâde. | Belirleyicilik. )


-MEŞK ile/ve/<> FASIL



-MESLEK YÜKSEK OKULU(MYO) ile/ve/değil/yerine/||/<>/> FAKÜLTE



-MESLEK ile/ve/||/<>/> SEVDÂ

( "Karşılık" alınıyorsa/bekleniyorsa. İLE/VE/||/<>/> "Karşılık" alınmıyorsa/beklenmiyorsa. )


-MESNEVÎ-İ MÂNEVÎ'NİN:
ÖNSÖZÜ(DİBÂCESİ) ile/ve/<> METNİ

( Arapça'dır. İLE/VE/<> Farsça'dır. )


-MEŞRÛ MÜDÂFAA:
BİRLİKTE/ORTAK ile/ve/||/<> BİREYSEL/TEK BAŞINA



-MEŞRÛ/İYET(GEÇERLİ/LİK) ile/ve/||/<> TUTARLI/LIK



-MEŞRÛ ve/||/+/<>/> MAKUL ve/||/+/<>/> MASUM

( Tütün[sigara vb.], çevremizdeki en çok maruz kaldığımız ve en sorunlu dayatmalardandır ne yazık ki. Tabii, bizim izin/fırsat vermememiz dışında! )


-MEŞRÛİYET:
HUKÛKÎ ile/ve/||/<> KANUNÎ



-MEŞŞAİLİK ve/<> İŞRÂKİLİK



-MESÛL ve/||/<>/> MESÛD



-META OL(A)MAYANLAR:
TOPRAK ve/||/<>/> EMEK ve/||/<>/> PARA



-META ile/ve/||/<> HAYALÎ META

( Dönüşümdeki ürün. İLE/VE/||/<> Emek. )


-META ile/ve/||/<> PARA ile/ve/||/<> SERMAYE



-METAFİZİK:
DEVİNGEN OLMAYAN ile/ve/<> MADDEYE BULAŞMAYAN



-METAFİZİK:
FİZİK ÖTESİ ile/ve/değil/||/<>/< SONRASI



-METAFİZİK:
İÇKİN ile/ve/||/<>/> AŞKIN ile/ve/||/<>/> İLİŞKİSEL



-METAFİZİK:
PLATON'DA ile/ve/||/<>/> ARISTOTELES'TE ile/ve/||/<>/> YENİ PLATONCULUK'TA ile/ve/||/<>/> LEIBNIZ'DE ile/ve/||/<>/> MODERN DÖNEMDE



-METAFİZİK/DİN ile/ve/||/<> BİLİM

( Saltık. İLE/VE/||/<> Aşkınlık. )


-METAFİZİK/DİN ile/ve/||/<> BİLİM

( İçeriği baştan belirli olan tek alan. İLE/VE/||/<> ... )


-METAFİZİK ile/ve/||/<> FİZİK ile/ve/||/<> ANLAM



-METAFİZİK ile/ve/değil/||/<>/< KURUNTU/VEHİM



-METAFİZİK ile/ve/||/<> MATEMATİK ve FİZİK

( İLM-İ ALÂ ile/ve/||/<> İLM-İ EVSÂT ve(/ile/ve/||/<>) İLM-İ EDNÂ )


-METAFİZİK ile/ve/||/<> MATEMATİK ve FİZİK

( MANTIK - ÂLET İLMİ )


-METAFİZİK ile/ve/||/<> MATEMATİK ve FİZİK

( Hareketsiz ve zihinde bağımsız. İLE/VE/||/<> Hareketsiz ve zihne bağımlı. İLE/VE/||/<> Hareketli ve zihinde bağımsız. )


-METAFİZİK <> OLUMSALLIK/RASTLANTI <> FİZİK

( Olanaklı kılan. < OLUMSALLIK/RASTLANTI > Olanaklı kılınan. )


-METAFİZİK ile/ve/<> ONTOLOJİ ile/ve/<> EPİSTEMOLOJİ ile/ve/<> BİLİNÇ ile/ve/<> SÖZCÜK



-METAFİZİKSEL GÖNDERME ile/ve/||/<> TEMELLENDİRİLEBİLME



-METAL AŞINIMI/KOROZYONU ile/ve/<> SOĞUK UC AŞINIMI/KOROZYONU



-METAL[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/>< AMETAL[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/>< YARI METAL ile/ve/||/<>/>< SOYGAZ/ASALGAZ

( Yüksek ısı ve elektrik iletkenliği olan, ağır, sert, parlak, haddeden çekilebilir, [biçim değiştirmeye yatkın] ve katyon oluşturma eğilimi gösteren öğeler. Oksijenli bileşimiyle çoğunlukla bazik oksitler veren madde, maden. | Dizgi makinelerinde, satırları oluşturmak için ergitilen antimon ve kurşun alaşımına verilen ad. İLE Metal olmayan öğeler.[klor, fosfor, oksiyen] İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/>< ... İLE/VE/||/>< ... )


-METAL[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/>< AMETAL[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/>< YARI METAL ile/ve/||/<>/>< SOYGAZ/ASALGAZ

( * Tel ve levha durumuna getirilebilir.
* Isı ve elektriği iyi iletir.
* Parlaktır.
* Oda koşullarında, katıdır.[Cıva dışında]
* Atomik yapıdadır.
* Kendi aralarında bileşik yapmazlar, alaşım oluşturur.
* Ametallerle iyonik bağ yapar.
* Bileşik yaparken, elektron vererek, + yüklü [katyon] oluşturur.
* Son yörüngelerindeki elektron sayısı [değerlik elektron sayısı] 1, 2 ya da 3'tür.

İLE/VE/||/><

* Tel ve levha durumuna getirilemez.
* Isı ve elektriği iyi iletmez.
* Mattır.
* Oda koşullarında, katı, sıvı ve gaz durumdadır.
* Molekül yapıdadır.
* Kendi aralarında kovalent bağlı bileşik yaparlar.
* Metallerle iyonik bağ oluşturur.
* Elektron alarak, - yüklü [anyon] oluşturur.
* Son yörüngelerinde, elektron sayısı [değerlik elektron sayısı] 5, 6 ya da 7'dir.
* Periyodik cetvelin sağında bulunur.

İLE/VE/||/<>

YARI METAL
...

İLE/VE/||/><

* Oda koşullarında, hepsi gaz durumundadır.
* Kararlı yapıya sahiptir, kimyasal etkileşime girmez.
* Bileşik oluşturmaz.
* Tek atomludur.
* Erime ve kaynama noktaları çok düşüktür.
* Son yörüngelerinde, 8 elektron bulundurur.[Helyum dışında]
* Işığı geçirir.[Saydamdır]
* Isı ve elektriği iletmez.
* Periyodik cetvelin 8A öbeğinde bulunur. )


-METAL ile/ve/<> MISKALA[Ar.]

( ... İLE/VE/<> Metal parlatmaya yarar aygıt. | Bambu mızıka benzeri eski bir müzik aracı. )


-METÂLİB ile/ve/+/||/<>/> MEZÂHİB

( İstenilen şeyler. İLE/VE/+/||/<>/> Tutulan yollar. )


-METALLERDE:
ALKALİ ile/ve/||/<> TOPRAK ALKALİ ile/ve/||/<> GEÇİŞ METALLERİ ile/ve/||/<> TOPRAK ile/ve/||/<> KARBON ile/ve/||/<> AZOT ile/ve/||/<> OKSİJEN ile/ve/||/<> HALOJENLER ile/ve/||/<> SOY GAZLAR

( image )


-METİN:
ANLATMAYA BAĞLI ile/ve/||/<> GÖSTERMEYE BAĞLI



-METİN:
YAZINSAL/EDEBÎ ile/ve/||/<> BİLİMSEL



-METİN ve/<> YAPI

( Bilim, felsefe ve sanattaki yetkin yapıt. VE/<> Mimarlıktaki metin. )


-METRE[Fr.] ile/ve/||/<>/> MEZURA[İt.]/MEZÜR[Fr.]

( Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi. | Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı. İLE/VE/||/<>/> Terzilikte, ölçü almakta kullanılan, genellikle 1.5 m. uzunluğunda şerit metre. )


-METRE[Fr./İng.] ile/ve/||/<>/> TELEMETRE[Fr./İng.]

( Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi. | Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı. İLE/VE/||/<>/> İki nokta arasındaki uzaklığı ölçmeye yarayan gereç. | Uzaklık gösteren değerlerin aktarılmasına yarayan araç. | Fotoğraf makinelerinde, çekimi yapılacak nesneye olan uzaklığı belirterek bunun ayarını yapan düzen. )


-METRE[m] ile/||/<>/> KİLOMETRE[km]

( Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi. | Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı. İLE/||/<>/> 1.000 metrelik uzunluk ölçü birimi. )


-METRE[m] ile/||/<>/> KİLOMETRE[km]

( 1 kilometer [km] = 1000 metre/meter [m]

1 decimeter [dm] = 0.1 metre/meter [m]

1 centimeter [cm] = 0.01 metre/meter [m]

1 millimeter [mm] = 0.001 metre/meter [m]

1 micrometer [µm] = 1.0E-6 metre/meter [m]

1 nanometer [nm] = 1.0E-9 metre/meter [m]

1 mile [mi, mi(Int)] = 1609.344 metre/meter [m]

1 yard [yd] = 0.9144 metre/meter [m]

1 foot [ft] = 0.3048 metre/meter [m]

1 inch [in] = 0.0254 metre/meter [m]

1 light year [ly] = 9.46073047258E+15 metre/meter [m]

1 exameter [Em] = 1.0E+18 metre/meter [m]

1 petameter [Pm] = 1.0E+15 metre/meter [m]

1 terameter [Tm] = 1000000000000 metre/meter [m]

1 gigameter [Gm] = 1000000000 metre/meter [m]

1 megameter [Mm] = 1000000 metre/meter [m]

1 hectometer [hm] = 100 metre/meter [m]

1 dekameter [dam] = 10 metre/meter [m]

1 micron [µ] = 1.0E-6 metre/meter [m]

1 picometer [pm] = 1.0E-12 metre/meter [m]

1 femtometer [fm] = 1.0E-15 metre/meter [m]

1 attometer [am] = 1.0E-18 metre/meter [m]

1 megaparsec [Mpc] = 3.08567758128E+22 metre/meter [m]

1 kiloparsec [kpc] = 3.08567758128E+19 metre/meter [m]

1 parsec [pc] = 3.08567758128E+16 metre/meter [m]

1 astronomical unit [AU, UA] = 149597870691 metre/meter [m]

1 league [lea] = 4828.032 metre/meter [m]

1 nautical league (UK) = 5559.552 metre/meter [m]

1 nautical league (int.) = 5556 metre/meter [m]

1 league (statute) [st.league] = 4828.0416560833 metre/meter [m]

1 nautical mile (UK) [NM (UK)] = 1853.184 metre/meter [m]

1 nautical mile (international) = 1852 metre/meter [m]

1 mile (statute) [mi, mi (US)] = 1609.3472186944 metre/meter [m]

1 mile (US survey) [mi] = 1609.3472186944 metre/meter [m]

1 mile (Roman) = 1479.804 metre/meter [m]

1 kiloyard [kyd] = 914.4 metre/meter [m]

1 furlong [fur] = 201.168 metre/meter [m]

1 furlong (US survey) [fur] = 201.1684023368 metre/meter [m]

1 chain [ch] = 20.1168 metre/meter [m]

1 chain (US survey) [ch] = 20.1168402337 metre/meter [m]

1 rope = 6.096 metre/meter [m]

1 rod [rd] = 5.0292 metre/meter [m]

1 rod (US survey) [rd] = 5.0292100584 metre/meter [m]

1 perch = 5.0292 metre/meter [m]

1 pole = 5.0292 metre/meter [m]

1 fathom [fath] = 1.8288 metre/meter [m]

1 fathom (US survey) [fath] = 1.8288036576 metre/meter [m]

1 ell = 1.143 metre/meter [m]

1 foot (US survey) [ft] = 0.3048006096 metre/meter [m]

1 link [li] = 0.201168 metre/meter [m]

1 link (US survey) [li] = 0.2011684023 metre/meter [m]

1 cubit (UK) = 0.4572 metre/meter [m]

1 hand = 0.1016 metre/meter [m]

1 span (cloth) = 0.2286 metre/meter [m]

1 finger (cloth) = 0.1143 metre/meter [m]

1 nail (cloth) = 0.05715 metre/meter [m]

1 inch (US survey) [in] = 0.0254000508 metre/meter [m]

1 barleycorn = 0.0084666667 metre/meter [m]

1 mil [mil, thou] = 2.54E-5 metre/meter [m]

1 microinch = 2.54E-8 metre/meter [m]

1 angstrom [A] = 1.0E-10 metre/meter [m]

1 a.u. of length [a.u., b] = 5.2917724900001E-11 metre/meter [m]

1 X-unit [X] = 1.00208E-13 metre/meter [m]

1 fermi [F, f] = 1.0E-15 metre/meter [m]

1 arpent = 58.5216 metre/meter [m]

1 pica = 0.0042333333 metre/meter [m]

1 point = 0.0003527778 metre/meter [m]

1 twip = 1.76389E-5 metre/meter [m]

1 aln = 0.5937777778 metre/meter [m]

1 famn = 1.7813333333 metre/meter [m]

1 caliber [cl] = 0.000254 metre/meter [m]

1 centiinch [cin] = 0.000254 metre/meter [m]

1 ken = 2.11836 metre/meter [m]

1 Russian archin = 0.7112 metre/meter [m]

1 Roman actus = 35.47872 metre/meter [m]

1 vara de tarea = 2.505456 metre/meter [m]

1 vara conuquera = 2.505456 metre/meter [m]

1 vara castellana = 0.835152 metre/meter [m]

1 cubit (Greek) = 0.462788 metre/meter [m]

1 long reed = 3.2004 metre/meter [m]

1 reed = 2.7432 metre/meter [m]

1 long cubit = 0.5334 metre/meter [m]

1 handbreadth = 0.0762 metre/meter [m]

1 fingerbreadth = 0.01905 metre/meter [m]

1 Planck uzunluğu/length = 1.61605E-35 metre/meter [m]

1 Electron yarıçapı/radius (classical) = 2.81794092E-15 metre/meter [m]

1 Bohr yarıçapı/radius [b, a.u.] = 5.2917724900001E-11 metre/meter [m]

1 Dünyanın ekvator yarıçapı/Earth's equatorial radius = 6378160 metre/meter [m]

1 Dünyanın kutup yarıçapı/Earth's polar radius = 6356776.9999999 metre/meter [m]

1 Dünyanın Güneş'ten uzaklığı/Earth's distance from sun = 149600000000 metre/meter [m]

1 Güneş yarıçapı/Sun's radius = 696000000 metre/meter [m] )


-METRO/POLİTEN ile/<> TREN

( Bir devletin ya da bir ülkenin anakentine ilişkin. | Kentiçi yeraltı treni. İLE/<> ... )


-METRUK ile/ve/||/<> HARAP



-MEVCUD ile/ve/değil/||/<>/< HALK



-MEVCÛD ve/||/<>/> İCÂD

( Varolanlar olmadan, türetme[/icâd] olmaz. )


-MEVCÛD ve/||/<>/> İCÂD

( İnsan. VE/||/<>/> Ürettikleri/üretilenler. )


-MEVCUD ile/ve/<>/= ŞEY



-MEVEDDET[Ar.] ile/ve/||/<> HUB[Ar.]

( Kişiye özgü sevgi. İLE/VE/||/<> Sevgi. )


-MEVLÂNÂ ile/ve/<> ŞEMS



-MEVSİM[Ar.] ile/ve/||/<> FASL[Ar.]

( Yılın dört bölümünden her biri. | Bir şeyin belirli zamanı. İLE/VE/||/<> Ayrıntı, ayırma, ayrılma. | Kesme, kesinti, bölüm. | Sonuçlandırma, halletme. | Aleyhte bulunma, birini çekiştirme. | Bir kitabın ya da tiyatro oyununun başlıca bölümlerinden her biri. | Sözcükler, düzenlemeler, tümceler arasında bağlantı edatı bulunmadan yazı yazma yöntemi. | Bir defada çalınan peşrev, şarkı vb. | Dört mevsimden biri. | Bir bestekârın, aynı makamdan bestelediği iki beste ile iki semai. | Türk müziğinde klasik bir konser programı. | İki yüzeyin birleşmesinden oluşan çizgi. | Eklem, gövdenin oynak yerleri. )


-MEVT ile/ve/değil/||/<>/< FEVT

( Kişilerin/toplumun huzurundan kaybolmak. İLE/VE/DEĞİL/<>/< Allah'ın huzurundan kaybolmak. | Bir daha ele geçememek üzere kaybetme, elden çıkarma, kaçırma. )


-MEVT ile/ve/değil/||/<>/< FEVT

( Geçmiş. İLE/VE/DEĞİL/<>/< Gelecek. )


-MEVT ile/ve/değil/||/<>/< FEVT

( Matem. İLE/VE/DEĞİL/<>/< Hüzün. )


-MEVT ile/ve/değil/||/<>/< FEVT

( Ayrılık, ölümden beterdir. )


-MEVT ile/ve/değil/||/<>/< FEVT

( Fevt, mevt'ten daha zordur.
[Kaybedecek olduğunu bilmek, kaybetmekten daha zordur.] )


-MEYDAN OKUNAMAZLAR:
YEL ve/||/<> SÖZLÜK ve/||/<> MASUM/SEVGİ



-MEYDAN ile/ve/||/<> PAZAR

( Büyük pazarların kurulduğu yer. İLE/VE/||/<> Küçük pazarlar. )


-MEYHÂNE ile/ve/<> ŞARAP

( Gönül. İLE/VE/<> Aşk. )


-MEZAR/LIK ile/ve/değil/||/<>/< MEZAR



-MEZARLIK/TÜRBE ve/||/<>/< MÂBED

( İşlerinizden sıkıldığınızda kabirleri/mezarlıkları, türbeleri ziyaret edebilirsiniz. )


-MEZARLIK/TÜRBE ve/||/<>/< MÂBED

( Ölü varsa. VE/||/<>/< Yaşayan biri varsa. [Kendimizle buluşmak üzere.] )


-MEZHEB/MEZHEP ile/ve/değil/||/<> TARİKAT

( Bir dinin çeşitli görüş ayrılıkları nedeniyle ortaya çıkan kollarından her birine verilen ad.["DOKTRİN" olarak da adlandırılır] | Yol. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Aynı dinin içinde bazı yorum ve uygulama farklarına dayanan, bazı ilkelerde birbirinden ayrılan Tanrı'ya ulaşma ve onu tanıma yollarından her biri. | Bir şeyhe bağlı kişiler için konulmuş olan manevi, ahlâkî ve toplumsal kuralların tümü ve bu kurallara göre örgütlenmiş kurum. | Yol. )


-MEZRAA[Ar.] ile/<> MEZRU[Ar.]

( Ekenek. Ekilen yer. İLE/<> Ekilmiş, ekili. )


-MICHAEL J. MAHONEY ve/||/<> ROBERT A. NEIMEYER



-MICHELSON ve/||/<> MORLEY



-MİDE ve/<> KALP

( Kalbin, [sağlıklı/uygun] duruş açısı, 52°'dir. )


-MİDE ve/<> TÜM ÖRGENLER



-MİDENİN BOŞ KALMASI/BIRAKILMASI ile/ve/<> ZİHNİN BOŞ KALMASI/BIRAKILMASI

( [olumlu/olumsuz biçimde] Gözlere yansır. İLE/VE/<> Sözlere yansır. )


-MİDİLLİ ADASI'NIN:
BATI'SI(/NDA) ve/<>/>< DOĞU'SU(/NDA)

( Ağaçsız ve volkanik hareket sonucu 20 milyon yıl önce taşlaşmış ormanı ile tanınmaktadır. VE/<>/>< 11 milyon zeytin ağacı bulunmaktadır. )


-MİDİLLİ ve/<> MİTİLİNİ

( ... VE/<> Midilli'nin başkenti. )


-MİDİLLİ ve/<> MİTİLİNİ

( Midilli[Lesbos], Yunanistan'ın, Girit ve Korfu adalarından sonra üçüncü büyük adasıdır. )


-MİGREN ile/||/<> GERİLİM TİPİ BAŞ AĞRISI

( Başın bir tarafında zonklayıcı ve şiddetli baş ağrısı, bulantı ve ışığa duyarlılık. İLE/||/<> Başın iki tarafında sıkışma duyusu ile ilişkili bir baş ağrısı türü. )


-MİGREN ile/||/<> KÜME BAŞ AĞRISI

( Başın bir tarafında zonklayıcı ağrı, bulantı ve ışığa duyarlılık. İLE/||/<> Göz çevresinde yoğun ağrı atakları ile ilişkili bir baş ağrısı türü. )


-MİHNET(SIKINTI) ile/değil/yerine/<>/></< MİNNET



-MİHNET ile/ve/<> TÂKAT



-MIKNATIS ile/||/<> ÇUBUK MIKNATIS

( ... İLE/||/<> Yüksek derecede mıknatıslanabilen ve onu sürdüren, böylece bir kalıcı mıknatıs olarak kullanılabilen sert çelikten yapılmış bir çubuk. )


-MİKONOS ile/ve/<> SANTORİNİ

( Yunanistan'ın, Venedik'i olarak tanımlanmaktadır. İLE/VE/<> Siklad takımadaları olarak anılan Yunan adaları arasında en farklı, etkileyici ve ünlü olan, yarım ay şeklindeki ada. )


-MİKRO ve/||/=/<> MAKRO



-MİKROBİYOTA ile/ve/||/<> MİKROBİYOM ile/ve/||/<> METAGENOM

( Mikropların[bakteri, arke, virüs, mantar] kimliği. İLE/VE||/<> Mikropların genetiği. İLE/VE||/<> ... )


-MİKROBİYOTA ile/ve/||/<> MİKROBİYOM ile/ve/||/<> METAGENOM

( Bir organizmanın belirli bir bölgesinde ve bir arada yaşayan mikroorganizmalar topluluğu. İLE/VE||/<> Mikrobiyotada yer alan mikroorganizmaların genomlarının tümü. Mikrobiyotanın genetik nesnesi. İLE/VE||/<> Mikrobiyotayı oluşturan mikroorganizmaların DNA'larını birarada dizileyen deneysel yaklaşım. )


-MİKROBİYOTA ile/ve/||/<> MİKROBİYOM ile/ve/||/<> METAGENOM

( )


-MİKROBUN TANIMLANIŞI:
1876 ve/||/<> PASTEUR



-MİKROSKOP ile/ve/||/<>/>< TELESKOP

( [Kişinin] Önemini/"büyüklüğünü" gösterir. İLE/VE/||/<>/>< Önemsizliğini/küçüklüğünü gösterir. )


-MİKROSKOP ile/ve/||/<>/>< TELESKOP

( Kıskançlığın aracı. İLE/VE/||/<>/>< Sevginin aracı. )


-MİL ile/ve/=/||/<> KİLOMETRE[KM] ile/ve/=/||/<> FERSAH

( 100 kulaç. 2500 mimari arşın. İLE/VE/=/||/<> 1,609 km. İLE/VE/=/||/<> 3 mil.[yaklaşık 5.5 km.] 7500 mimari arşın.[Bir kişinin normal bir yürüyüşle yaklaşık bir saatte aldığı mesafe olarak kabul edilmiştir.] )


-MİL ile/ve/=/||/<> KİLOMETRE[KM] ile/ve/=/||/<> FERSAH

( )


-MİLÂD[Ar.] ile/ve/değil/||/<> MİÂD[Ar.]

( Herhangi bir olayın başlangıcı. | Öncesi ve sonrası. | Hz. İsa'nın doğduğu gün. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Belirtilen süre, sürecini tamamlamak. )


-MİLLET ile/ve/||/<>/> İLLET



-MİLLET ile/ve/||/<> MİLLİYET



-MİLUTİN MİLANKOVİÇ ile/ve/||/<>/> ANDRE BERGER

( Güneş ışınımının, zaman içinde nasıl ve ne kadar farklılaştığının araştırması ve hesabını yapan fizikçi astronom. İLE/VE/||/<>/> Bu hesaplamaları daha kesin bir biçimde bilgisayarla yapan iklim uzmanı. )


-MİLUTİN MİLANKOVİÇ ile/ve/||/<>/> ANDRE BERGER

( 28 Mayıs 1879 - 12 Aralık 1958 İLE/VE/||/<>/> 30 Temmuz 1942 - ... )


-MİMAR İÇİN FELSEFENİN SAĞLADIĞI:
İLKELİLİK ile/ve/||/<> ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK/TEVÂZU

( Felsefe, mimarı, ilke sahibi ve alçakgönüllükle açgözlü olmadan, dürüst, nazik ve âdil kılar.[VITRUVIUS] )


-MİMARÎ ile/değil/yerine/||/<>/< YEŞİL MİMARÎ



-MİMARİDE:
SÜREKLİLİK ile/ve/<> SİLÜET[Fr. < SILHOUETTE]

( ... İLE/VE/<> Bir şeyin, yalnız kenar çizgileriyle tek renk olarak beliren görüntüsü. )


-MİMARİDE:
YERELLİK ile/ve/||/<> YENİLİK ile/ve/||/<> YERSİZLİK



-MİMARLIĞIN BÖLÜMLERİ:
YAPI SANATI ve/||/<> ZAMANÖLÇER YAPIMI ve/||/<> NESNE ÜRETİMİ



-MİMARLIK ÜZERİNE ON KİTAP:
M.Ö. 90 - 20 ile/ve/||/<>/> 1460 ile/ve/||/<>/> 1521

( İlk yazım. İLE/VE/||/<>/> Yeniden keşfi. İLE/VE/||/<>/> İtalyanca'ya çevirisi. )


-MİMARLIK:
ROMA'DA ile/ve/||/<>/> OSMANLI'DA ile/ve/||/<>/> MODERN

( Marcus Vitruvius Pollio İLE/VE/||/<>/> Cafer Efendi İLE/VE/||/<>/> Turgut Cansever )


-MİMARLIK:
ROMA'DA ile/ve/||/<>/> OSMANLI'DA ile/ve/||/<>/> MODERN

( Bölüm 1: Mimarlık Hayattır – Danışman: Atilla Yücel



Bölüm 2: Mimar ve İşvereni – Danışman: Doğan Tekeli
Bölüm 3: Bir Kentte Dolaşmak – Danışman: Şükrü Kocagöz
Bölüm 4 : Kentin İzi, Mimarisi – Danışman: Ertuğ Uçar
Bölüm 5: Dünyaya Yerleşmek – Danışman: Emre Arolat
Bölüm 6: Dünyada Yer Edinmek – Danışman: Ömer Kanıpak
Bölüm 7: Yerellik Yenilik Yersizlik – Danışman: Şengül Öymen Gür
Bölüm 8: Mimarlık Zamanın Barometresi – Danışman: Oğuz Öztuzcu
Bölüm 9: Mimarlıkta Sahtelik, Sahicilik – Danışmanlar: Abdi Güzer, Kadri Atabaş
Bölüm 10: Mimarlık Kültürel Yatırım – Danışman: Süha Özkan
Bölüm 11: Dönüşüm: Canlanma, Başkalaşma – Danışmanlar: Asuman Yeşilırmak, Güzin Konuk
Bölüm 12: Yeşil Hayat Mimarisi – Danışman: Ayşe Hasol Erktin
Bölüm 13: Gelecek ve Mimarlık – Danışmanlar: Abdi Güzer, Kadri Atabaş )


-MİMARLIK:
ROMA'DA ile/ve/||/<>/> OSMANLI'DA ile/ve/||/<>/> MODERN

( Marcus Vitruvius Pollio İLE/VE/||/<>/> Leone Battista Alberti İLE/VE/||/<>/> ... )


-MİMARLIK ile/ve/||/<>/> İNŞAAT



-MİMARLIKTA:
DAYANIKLILIK ve SAĞLAMLIK ve/||/<>/> KULLANIŞLILIK ve UYGUNLUK ve/||/<>/> GÜZELLİK



-MİMARLIKTA:
TASARIM ile/ve/||/<> MİMARLIK KURAMI ile/ve/||/<> MİMARLIK TARİHİ ile/ve/||/<> TEKNOLOJİ ile/ve/||/<> TOPLUMSAL VE EKİNSEL ÇALIŞMALAR

( )


-MİMARLIKTA:
TASARIM ile/ve/||/<> MİMARLIK KURAMI ile/ve/||/<> MİMARLIK TARİHİ ile/ve/||/<> TEKNOLOJİ ile/ve/||/<> TOPLUMSAL VE EKİNSEL ÇALIŞMALAR

( )


-MİMARLIKTA:
TASARIM ile/ve/||/<> MİMARLIK KURAMI ile/ve/||/<> MİMARLIK TARİHİ ile/ve/||/<> TEKNOLOJİ ile/ve/||/<> TOPLUMSAL VE EKİNSEL ÇALIŞMALAR

( Fiziksel İnşâdan, Metinsel İnşâya: Türkiye'de, Mimarlık Tarihi ve Tarihçiliğinin Serüveni / From Physical Construction to Textual Construction: History and the Historiography of Architecture in Turkey - [Halil İbrahim Düzenli] yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


-MİMARLIKTA:
TASARIM ile/ve/||/<> MİMARLIK KURAMI ile/ve/||/<> MİMARLIK TARİHİ ile/ve/||/<> TEKNOLOJİ ile/ve/||/<> TOPLUMSAL VE EKİNSEL ÇALIŞMALAR

( )


-MİMARLIKTA:
TASARIM ile/ve/||/<> MİMARLIK KURAMI ile/ve/||/<> MİMARLIK TARİHİ ile/ve/||/<> TEKNOLOJİ ile/ve/||/<> TOPLUMSAL VE EKİNSEL ÇALIŞMALAR

( )


-MİMLE(N)MEK ile/ve/||/<> DİŞ BİLE(N)MEK



-MİNERAL ile/ve/||/<>/> KAYA

( İlgili konuşmayı izlemek için burayı tıklayınız... )


-MİNERALLERDE:
DÖRT YÜZLÜ ile/ve/||/<> ZİNCİR ile/ve/||/<> YAPRAK

( Dünyada en bol bulunan mineraller, silisyum, oksijen ve demir gibi öteki öğelerden oluşan silikatlardır. Bir silikat mineralinin en baskın yapısal bileşeni merkezinde bir silisyum atomu bulunduran ve dört oksijen atomundan oluşan bir dört yüzlüdür. Farklı silikat minerallerinde, birbirine göre farklı biçimlerde sıralanan ve farklı öğelerden oluşan bir karışım içeren silisyum-oksijen dört yüzlüleri bulunur. )


-MİNNET (DUYMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAYGI (DUYMAK)



-MİNNET ile/ve/<> İSTİGNÂ'[< GINÂ]

( İyiliğe karşı duyulan şükür hissi. | Birine, iyilik etmek. | Yapılan iyilikleri sayarak başa kakmak. | İyilik karşısında kendini borçlu hissetmek. | Yapılan bir iyiliği, verilen bir şeyi başa kakma [Minnetin bu bölümü, İslâm'da yasaklanmıştır.] | Görülen iyiliğe karşı teşekkür etme. | Allah-u teâlâya, hamd ve senâ etmek, şükretmek. | Nîmete kendi eliyle, kendi çalışmasıyla kavuşmadığını, Allah-u teâlânın lütfu ve ihsânı. | İyiliğe karşı duyulan şükür hissi, başa kakma. | Yapılan bir iyiliği, başa kakma. İLE/VE/<> Cenab-ı Hakk'tan başka kimsenin minneti altına girmemek. | Gönül tokluğu. | Elindekini kâfi bulmak. | Zenginlik istememek. | Muhtaç olmayıp zengin olmak. | Nazlanmak. | Azâmet ve tekebbür etmek. )


-MİNNETTAR[Ar.] ile/ve/değil/||/<> MÜTEŞEKKİR[Ar.]



-MİNYATÜR ile/ve/<> TEZHİB



-MIR168a ile/ve/||/<> MIR156a ile/ve/||/<> MIR166a

( Kabak'tan sağlanır. VE/||/<> Buğday'dan sağlanır. VE/||/<> Patates'ten sağlanır. )


-MİRÂC ile/ve/<> İSRÂ

( ... İLE/VE/<> Mescid-i Haram'dan, Mescid-i Aksa'ya gitmek üzere [gece] yürüyüşü. )


-MİRÂC ile/ve/<> İSRÂ

( Recep ayının 27. gecesidir. )


-MİRÂC ve/=/||/<> TÂLİM



-MİRAS ile/ve/||/<> İZ



-MİRİ ile/||/<> MİRÎ ARAZİ

( Hükümetin, hazinenin malı olan. İLE/||/<> Bu topraklar her türlü işletim hakkı devlete ait olan topraklardı. Bu topraklar, topraktan alınan verginin büyüklüğü ve hizmete göre çeşitli bölümlere ayrılmıştı. Miri toprak üzerinde yaşayan kişiler, bu toprakların asıl sahibi olmayıp, kiracı konumundaydılar. Osmanlı Devleti'nde Miri toprağın kullanım şekli şu şekilde idi: Tımar sisteminde; bir kısım asker ve ya devlet görevlilerine belirli bölgelerde vergi kaynakları tahsis edilir, karşılık olarak da onlardan devlet görevlilerine belirli bölgelerde vergi kaynakları tahsis edilir, karşılık olarak da onlardan devlet için bir takım hizmetler beklenirdi. Miri Arazi de de; Osmanlı Devleti, bir toprağı fethettiğinde, ki bu toprağın hıristiyan toprağı ya da Müslüman toprağı olması önemli değildi, toprak boş bırakılmayıp ekilmek şartıyla eski sahiplerine verilir, bu topraklarda ziraat yoluyla elde edilne vergiler, direkt devlete değil de, o yerin geliri hizmet karşılığı kime verilmişse ona verilirdi. Toprağı boş bırakan, yani üretim yapmayan köylüden "çift bozan" vergisi alınır, eğer köylü toprağı üç yıl işlemeden bırakırsa, toprak elinden alınırdı. Miri toprakların en önemli bölümünü savaşlarda yararlılık gösteren kişilere verilen Zeamet ve tımarlar oluştururdu. Dirlik ismi verilen ve Osmanlı toprak yönetiminde genel adıyla tımar olarak bilinen bu topraklar, gelir açısından çoktan aza doğru; Has, Zeamet ve Tımar olarak sıralanırdı. )


-MIRILDAMAK ile/ve/||/<> FISILDAMAK



-MİSAFİR ile/ve/<>/değil/>< MUKÎM[< KIYÂM]

( 72 saat boyunca ağırlanan kişi. İLE/VE/<>/DEĞİL/>< Oturan, ikâmet eden. | 72 saatten daha uzun süre kalan misafir/kişi. )


-MISIR PİRAMİTLERİ ile/ve/<> MAYA PİRAMİTLERİ[KUKULKAN/EL CASTILLO] ile/ve/<> BOLİVYA PİRAMİTLERİ

( PİRAMİT: Merkezdeki ateş. )


-MISIR PİRAMİTLERİ ile/ve/<> MAYA PİRAMİTLERİ[KUKULKAN/EL CASTILLO] ile/ve/<> BOLİVYA PİRAMİTLERİ

( Gize - Kahire - Mısır'da. İLE/VE/<> Chichen-Itza - Yucatán - Meksika'da. İLE/VE/<> Desaguadero'da. [La Paz'dan 70 km. Batı'da, Peru sınır geçişi olan yolu üzerinde.] )


-MISIR PİRAMİTLERİ ile/ve/<> MAYA PİRAMİTLERİ[KUKULKAN/EL CASTILLO] ile/ve/<> BOLİVYA PİRAMİTLERİ

( Keops [M.Ö. 2550], Mikerinos, Kefren [M.Ö. 2520], Sfenks, Sakkara [M.Ö. 2650], Maldum Snefru [M.Ö. 2000], Dahahur [M.Ö. 2600], Dahahur Snefru [M.Ö. 3000], Sakkara Pepi II [M.Ö. 2250]. İLE/VE/<> Uxmal Tapınağı ve Teotehuacan. İLE/VE/<> Tiahuanaco. )


-MISIR TAKVİMİ ile/ve/||/<> ÖMER HAYYAM TAKVİMİ

( En dakik takvimler. )


-MISIR'DA:
42 EYALET ile/ve/<> 42 TANRI



-MISIR ve/||/<> FASÜLYE ve/||/<> KABAK



-MISIR ile/||/<> KARA MISIR



-MİSKİN/LİK ile/ve/<> BEZGİN/LİK



-MİSTİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EZOTERİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< FELSEFÎ

( Düzensiz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Düzenli. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Sürekli. )


-MİSTİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EZOTERİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< FELSEFÎ

( Aktarılmayan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Aktarılan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Paylaşılan. )


-MİSTİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EZOTERİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< FELSEFÎ

( [Su bulmak üzere] Kuyu/artezyen kazan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yeraltındaki akarsuyu bulan/bilen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Tüm suları, suların kaynağını sorgulayan/düşünen/arayan. )


-MİT/MİTOS[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/> MİTOLOJİ[Fr. < Yun.]/ESÂTÎR[Ar.]

( Tarih öncesine dayanan efsane. Dirimli öykü. Şiirsel felsefe. | Geleneksel olarak yayılan ya da toplumun hayal gücü etkisiyle biçim değiştiren, tanrı, tanrıça, evrenin doğuşu ile ilgili imgesel, alegorik bir anlatımı olan halk öyküsü. İLE/VE/<>/> Mitleri, doğuşlarını, anlamlarını yorumlayan, inceleyen bilim. | Bir ulusa, bir dine, özellikle Yunan, Latin uygarlığına ilişkin mitlerin, efsanelerin tümü. )


-MİT/MİTOS[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/> MİTOLOJİ[Fr. < Yun.]/ESÂTÎR[Ar.]

( Antik Yunan'da Ksenophanes (M.Ö. 565-470), Homeros ve Hesiodos'un tanrısal mitos anlatımlarını eleştirmiş ve yadsımıştır. Bu eleştiri sonucunda mitler, din ve metafizikten arındırılmış ve bağımsız bir mitos öğretisi ortaya çıkmıştır. Ancak yaşamdan yansıtılarak oluşturulmuş mitoslar, bu kez, yaşamdan kopuk ansal kurgular biçimini almıştır. )


-MİT/MİTOS[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/> MİTOLOJİ[Fr. < Yun.]/ESÂTÎR[Ar.]

( Toplumların yaratıp yaşattığı mitler, geleneği yaşatmakla birlikte, özlem, umut ve beklentilerin yansıtıldığı bir geleceğin dünyası niteliğine de bürünmektedir. Bu tür mitler, gerçek yaşamın zorlukları karşısında bunalan bireylerin, özledikleri yaşamı kurmayı gelecek nesillere bıraktıkları birtakım tasarımlar niteliğindedir. Bireysel olarak ele alındığında mitos dönemi, ana rahminden konuşmanın başlamasına kadar geçen ve bebeklik süreci olarak adlandırılan döneme karşılık gelmektedir. )


-MİT/MİTOS[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/> MİTOLOJİ[Fr. < Yun.]/ESÂTÎR[Ar.]

( Bir mit duygusal bağlılık yönünden içi boşaldığında masala dönüşür. Duyguları etkileme gücünü yitirir. Ansal yorumlama ile de kurgu biçimini alır. )


-MİT/MİTOS[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/> MİTOLOJİ[Fr. < Yun.]/ESÂTÎR[Ar.]

( Mit ilk önce metafiziksel kozmogoni ile aşılmıştır. Artık mitsel simgeler arasındaki anlamlı bağ (ritus) yerini düşünceler arasındaki anlam bağına, mantık'a(düşünbiçim) bırakmıştır. Metafiziksel kozmogoni bir yandan felsefi spekülasyon biçimini alırken öte yandan miti dine dönüştürmüştür. Dinsel mit ise "tarih bilinci" ile aşılmıştır. Kişinin varoluşu, tarihsel bilinç yoluyla, gerçek ve olgusal kavranışına yükselmiştir. )


-MİT/MİTOS[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/> MİTOLOJİ[Fr. < Yun.]/ESÂTÎR[Ar.]

( Paganist (putperest) mitler, kişinin karşısında eşyayı, doğa parçalarını ve hayvanları yüceltmiş ve kutsallaştırmıştır. Buna karşın imgesel (imgetapar, hayalperest) mitler, doğaüstü imgeleri kişinin karşısında yüceltmiş ve kutsallaştırmıştır. Aydınlanmaya temel oluşturan mitler ise, insan yaşamını ve özellikle insan aklının tutsaklıktan ve yanılsamadan kurtuluşunu simgelemiş olanlardır. Ezoterik okullar bu tür mitlerden yararlanmışlardır. )


-MİT/MİTOS[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/> MİTOLOJİ[Fr. < Yun.]/ESÂTÎR[Ar.]

( Yaşamdan yansıtılarak oluşturulmalarına karşın mitler tarihsel değildir. Bir başka deyişle, tarihsel bir zaman ve mekân göstermezler. Mitlerin zamanı ve mekânı aşkındır. Mitler okunduğunda ya da ritüel eşliğinde canlandırıldığında, kişi mitsel zaman ve mekâna geçer. Mite katılır ve onu coşkuyla yaşar. Tarihsel olaylar bir kere olur ve geri dönüşsüzdür. Oysa mitler, canlandırılıp yaşanabilir. )


-MİT/MİTOS[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/> MİTOLOJİ[Fr. < Yun.]/ESÂTÎR[Ar.]

( Günümüzde, psikolojide ortaya çıkan gelişmeler, insan davranışlarının arkasında simgesel (arketipal) bir altyapının etkin olduğunu ortaya çıkarttığı için, mitos yeniden önem kazanmıştır. Artık mitosa, bir zamanlar olmuş bitmiş fantastik masallar gözüyle bakılmamakta, aksine, yaşayıp gelen ve halen yaşamakta olan, insan davranışlarını etkileyen ve yaşamın anlamlandırılmasında etkinliği olan bir öğe gözüyle bakılmaktadır. )


-MİT/MİTOS[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/> MİTOLOJİ[Fr. < Yun.]/ESÂTÎR[Ar.]

( Mitosu, bireyin duygu ve hayal dünyasında oluşan, gelişen bir psişik gereksinim olarak ele aldığımızda, modern toplumların modern mitlerin halen önemini koruduğu anlaşılmaktadır. )


-MİT/MİTOS[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/> MİTOLOJİ[Fr. < Yun.]/ESÂTÎR[Ar.]

( Mitoloji, evrendeki(insandaki/doğadaki) kaderi araştırma işidir. )


-MİT/MİTOS[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/> MİTOLOJİ[Fr. < Yun.]/ESÂTÎR[Ar.]

( Mitoloji, kişinin bulunduğu yeri anlamlandırma işidir. )


-MİT/MİTOS[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/> MİTOLOJİ[Fr. < Yun.]/ESÂTÎR[Ar.]

( Mitler yazıldıklarından itibaren mit olmaktan çıkmaya başlamıştır. )


-MİT/MİTOS[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/> MİTOLOJİ[Fr. < Yun.]/ESÂTÎR[Ar.]

( Mitte tipoloji yoktur, arkeler vardır. )


-MİT/MİTOS[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/> MİTOLOJİ[Fr. < Yun.]/ESÂTÎR[Ar.]

( Mitler, düzyazıya döküldüğü anda doktrindir. )


-MİT/MİTOS[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/> MİTOLOJİ[Fr. < Yun.]/ESÂTÎR[Ar.]

( Sanatçıların hazinesi. İLE/VE/||/<>/> Filozofların hazinesi. )


-MİT ile/ve/<> KUTSAL/LIK



-MİT ile/ve/||/<> MASAL

( Evrenseldir. İLE/VE/||/<> Toplumsal öğeler egemendir. )


-MİT ile/ve/||/<> MASAL

( Belirli ya da belirsiz bir zaman söz konusudur. İLE/VE/||/<> Zaman önemli değildir. )


-MİT ile/ve/||/<> MASAL

( Olaylar, kısmen de olsa gerçeğe dayanır. İLE/VE/||/<> Olaylar düş ürünüdür. )


-MİT ile/ve/||/<> MASAL

( Yer öğesi bazen gerçek, bazen de düşseldir. İLE/VE/||/<> Olaylar, düş ürünü yerlerde geçer. Ülkenin birinde geçmiş olması yeterlidir. )


-MİT ile/ve/||/<> MASAL

( Bilgi vermeyi amaç edinmiştir. İLE/VE/||/<> Aktöre/ahlâk değerlerini öne çıkarır. Arkadaşlık, sadakat, vefâ gibi duygular, kavramlar öne çıkarılır. )


-MİT ile/ve/<> PUT/TOTEM

( Doğru düşünmeyi engeller. İLE/VE/<> Doğru inancı engeller. )


-MİT ile/ve/||/<> SAKLAMA



-MİT ve/||/<>/> ÜMİT



-MİTİK ile/ve/<> YİTİK



-MİTLER:
MISIR ile/ve/<> HİNT ile/ve/<> İBRÂNÎ ile/ve/<> YUNAN

( Varoluş'un öyküsünü anlatan/anlatır. İLE/VE/<> Gövdenin macerasını anlatan/anlatır. İLE/VE/<> Ruhun başına gelenleri anlatan/anlatır. İLE/VE/<> Aklın, aklî gelişimin ve akılsal ilke ile melekelerin öyküsünü anlatan/anlatır. )


-MİTOKONDRİ ile/ve/||/<>/< KLOROPLAST

( Gözelerde enerji üreten organel ve enerji üretim merkezi. İLE/VE/||/<>/< Bitki gözelerinde fotosentezi gerçekleştiren organel. )


-MİTOKONDRİYAL DNA ile/ve/||/<> NÜKLEER DNA

( Anneden. İLE/VE/||/<> Babadan. | Göze çekirdeğinde bulunan ve iki ebeveynden de alınan genetik kalıtım. )


-MİTOKONDRİYAL DNA ile/ve/||/<> NÜKLEER DNA

( Hem kız, hem erkek çocuğa X kromozomunu taşır. İLE/VE/||/<> Sadece erkek çocuğa Y kromozomunu taşır. )


-MİTOS ile/ve/||/<>/> EPOS ile/ve/||/<>/> LOGOS



-MİTOZ BÖLÜNME:
HAYVAN GÖZESİNDE/HÜCRESİNDE ile/ve/||/<> BİTKİ GÖZESİNDE/HÜCRESİNDE

( image )


-MİTOZ BÖLÜNMEDE:
PROFAZ[BAŞLANGICI > PROFAZ SONU] ile/ve/<>/> METAFAZ ile/ve/<>/> ANAFAZ ile/ve/<>/> TELOFAZ

( image )


-MİYALJİ ile/||/<> ARTRALJİ

( Kas ağrısı. İLE/||/<> Eklem ağrısı. )


-MİYOKARD ENFARKTÜSÜ ile/||/<> ANGİNA PEKTORİS

( Kalp kasına giden kan akışının tamamen kesilmesi sonucu oluşan kalp krizi. İLE/||/<> Kalp kasına giden kan akışının geçici olarak azalması sonucu oluşan göğüs ağrısı. )


-MİYOKARD ENFARKTÜSÜ ile/||/<> ANGİNA PEKTORİS

( Kalp kasına giden kan akışının tamamen kesilmesi sonucu oluşan kalp krizi. İLE/||/<> Kalp kasına giden kan akışının geçici olarak azalması sonucu oluşan göğüs ağrısı. )


-MİYOKARDİT ile/||/<> ENDOKARDİT

( Kalp kasının yangılanması. İLE/||/<> Kalp iç zarının yangılanması. )


-MİYOKARDİT ile/||/<> PERİKARDİT

( Kalp kasının yangılanması. İLE/||/<> Kalp zarının yangılanması. )


-MİZÂC-I VAKTE VÂKIF OLMAK ve/||/<> KEYFİYET-İ HÂLE ÂRİF OLMAK



-MİZAÇ:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL



-MİZÂC ile/ve/<>/> BÜNYE ile/ve/<>/> DİMAĞ



-MİZAÇ ile/ve/||/<> İMTİZAÇ ile/ve/||/<> İSTİDÂD



-MİZAÇ ve/<>/>/< İTİDAL



-MİZÂC ile/ve/<> MEŞREB

( 12 çeşit. İLE/VE/<> 36 çeşit. )


-MİZAN[Ar. < VEZN] ile/ve/||/<>/>/< İZAN[Ar.]

( Ölçü. | Sağlama. [matematik] | Bir tüccarın, ticari durumunu, işinin genel sonucunu gösteren, belirli zamanlarda yaptığı hesap özeti. İLE/VE/||/<>/>/< Anlayış, anlama yeteneği. )


-MIZIKA[İt.] ile/ve/değil/<> HAMUS

( Bando. | Armonika. İLE/VE/DEĞİL/<> Yakutistan'da, Şamanlar'ın çaldığı mızıka. )


-MOD:
NESNE ile/ve/||/<> ÜST BİLİŞ



-MODA ile/ve/||/<> MODERN



-MODERN:
YENİ ile/ve/||/<>/> ÇAĞDAŞ



-MODERN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GENİŞLETİLMİŞ



-MODERNLEŞME ile/ve/||/<> "BATILILAŞMA" ile/ve/||/<> AYDINLANMA



-MODERNLİK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> ÇARPIK KENTLEŞME



-MODERNLİKTE:
KÂĞIT PARA ile/ve/||/<> ULUS ile/ve/||/<> ROMAN



-MODLAR:
| ÇOCUK ve İÇ EBEVEYN ve BAŞ ETME |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
SAĞLIKLI YETİŞKİN



-MOL ile/||/<> MOLARİTE

( 6.022x²³ adet parçacık. İLE/||/<> Bir çözeltideki bir litrede bulunan mol sayısı. )


-MOLALİTE ile/||/<> MOLARİTE

( Çözücünün kilogramı başına mol sayısı. İLE/||/<> Çözeltinin litresi başına mol sayısı. )


-MOLEKÜL ile/ve/||/<>/< ELEKTRON ile/ve/||/<>/< ATOM ile/ve/||/<>/< ÇEKİRDEK ile/ve/||/<>/< PROTON - NÖTRON ile/ve/||/<>/< QUARK ile/ve/||/<>/< PLANCK ile/ve/||/<>/< [HIGGS BOZONU?]

( 10üzeri-9 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-18 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-10 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-15 / 10üzeri-14 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-15 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-19 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-43 m. İLE/VE/||/<>/< ??? )


-MOLEKÜL ile/||/<> ETKİN/AKTİF TAŞIMA

( ... İLE/||/<> Az yoğun ortamdan, çok yoğun ortama geçen büyük moleküllerin enerji harcanarak taşınması. )


-MOLEKÜLER DİNAMİK ile/||/<> STATİK KİMYA

( Moleküllerin hareketlerini ve dinamik davranışlarını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Moleküllerin statik yapısını ve özelliklerini inceleyen bilim dalı. )


-MOLEKÜLER KİMYA ile/||/<> ATOMİK KİMYA

( Moleküllerin yapısını ve özelliklerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Atomların yapısını ve özelliklerini inceleyen bilim dalı. )


-MOLEKÜLLERDE:
TİTREŞİM ile/ve/||/<> ÖTELEME ile/ve/||/<> DÖNME



-MOLYVOS ile/ve/<> SİGRİ

( Midilli'de bulunan bu kaleler, 450 yıl boyunca [1462 - 1912], Osmanlı denetimindeydi. )


-MOMENTUM ile/ve/||/<> AÇISAL MOMENTUM



-MONAD[1] ile/ve/||/<> DIAD[2] ile/ve/||/<> TRIAD[3] ile/ve/||/<> TETRAD[4] ile/ve/||/<> PENTAD[5] ile/ve/||/<> HEKSAD[6] ile/ve/||/<> HEPTAD[7] ile/ve/||/<> OGDOAD[8] ile/ve/||/<> ENNEAD[9] ile/ve/||/<> DECAD[10]



-MONİZM:
MATERYALİZM ile/<> İDEALİZM ile/<> TARAFSIZ MONİZM



-MONOMER ile/||/<>/> POLİMER

( Tek birimden oluşan molekül.[Polimeri oluşturan tek birim.] İLE/||/<>/> Çok sayıda birimin birleşmesiyle oluşan büyük molekül. )


-MONOMER ile/||/<>/> POLİMER

( Büyük moleküllerin yapı taşları olan küçük moleküller. İLE/||/<>/> Monomerlerin birleşmesiyle oluşan büyük moleküller. )


-MONOSAKKARİT ile/ve/||/<>/> DİSAKKARİT

( Tek şeker molekülü. İLE/VE/||/<>/> İki şeker molekülünün birleşimi. )


-MONTEVIDEO ve/<> "18 TEMMUZ" CADDESİ

( "Bir dağ gördüm" VE/<> Uruguay'ın, bağımsızlığını kazandığı tarih.[18 Temmuz 1828] )


-MONTEVIDEO ve/<> "TÜRK SOKAĞI"

( Uruguay'ın başkenti Montevideo'da, kentin bir bölgesindeki sokaklara, ülke adları verilmiş. Bunlardan biri de, "Türk Sokağı"dır. )


-MONTEVIDEO ve/<> PUNTA DEL ESTE

( ... VE/<> Uruguay'ın başkenti Montevideo'ya, 139 km. uzaklıkta, dünya çapında üne sahip bir kumsal/plaj. )


-MONTEVIDEO ve/<> PUNTA DEL ESTE

( ... VE/<> Plata Irmağı'nın okyanus ile birleştiği uc. [Bir tarafında Atlantik Okyanusu, öteki tarafında ise Plata Irmağı'nın ağzı görülmektedir.] )


-MONTEVIDEO ve/<> PUNTA DEL ESTE

( ... VE/<> Irmağın debisi, saniyede 22.000 m³'tür. Okyanus ile buluşan ağzının genişliği 240 km.'dir. )


-MOORE AÇMAZI ile/ve/||/<> BEKLENMEYEN SINAV AÇMAZI ile/ve/||/<> BELİRLENMİŞ ÖĞRENCİ AÇMAZI ile/ve/||/<> INDY AÇMAZI



-MOORE AÇMAZI ile/ve/||/<> BEKLENMEYEN SINAV AÇMAZI ile/ve/||/<> YALANCI İLAÇ AÇMAZI



-MORARMAK ile/ve/||/<> CIBARMAK

( ... İLE/VE/||/<> Vurma nedeniyle/sonucunda morarma. )


-MORGANİT ile/||/<> HELİODOR

( Pembe ila turuncu renkte bir beril. İLE/||/<> Sarı renkte bir beril. )


-MORION ile/ve/||/<> HIGGS



-MORİTANYA'DA/TROBRİAND ADALARI'NDA:
ATAERKİLLİK ile/ve/değil/<> ANAERKİLLİK

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Moriler, anaerkil bir topluluktur.[Ancak kadın isterse boşanma gerçekleşir.] )


-MORKİNOS:
MAVİ YÜZGEÇLİ ile/<> SARI YÜZGEÇLİ ile/<> ÇİZGİLİ YÜZGEÇLİ ile/<> KOCAGÖZ



-MORS "(OLMAK/ETMEK)" ile/değil/||/<> MARS (OLMAK/ETMEK)



-MORS ABECESİ ile/ve/||/<> BREYL(BRAILLE) ABECESİ

( Işık ya da seslerin kullanılarak bilgi aktarılmasını sağlayan yöntem/abece. İLE/VE/||/<> Görme engelliler abecesi. )


-MORS ABECESİ ile/ve/||/<> BREYL(BRAILLE) ABECESİ

( Hem görmeyen, hem de duymayan bir çocuğun, nasıl eğitilip yaşama katılabileceğini ve tek başına ayakta kalabileceğini, böyle bir durumun tüm zorlukları ve buna karşın olan çaba ve çözümlerini de ayrıntılarıyla gösteren, çok etkileyici ve çok başarılı bir film olan "Benim Dünyam" adlı filmi [Uğur Yücel - Beren Saat] izlemenizi salık veririz. )


-MORS ABECESİ ile/ve/||/<> BREYL(BRAILLE) ABECESİ

( Mors Abecesi ve Metin - Mors Çeviricisi için burayı tıklayınız... )


-MORS ABECESİ ile/ve/||/<> BREYL(BRAILLE) ABECESİ

( )


-MORS ABECESİ ile/ve/||/<> BREYL(BRAILLE) ABECESİ

( Yıldızlararası(Interstellar) filmini de izlemenizi salık veririz... )


-MORS ABECESİ ile/ve/||/<> BREYL(BRAILLE) ABECESİ

(

"Braille Abecesi ve Louis Braille'nin Öyküsü" yazısı için burayı tıklayınız... )


-MORS ABECESİ ile/ve/||/<> BREYL(BRAILLE) ABECESİ

( DUMLUPINAR

"Delikanlı, Askeri Deniz Lisesi'ni kazanır ve Heybeliada'da okula başlar...

Bu arada, tanıştığı o Çanakkale'li kıza âşık olmuştur. Okulla beraber, aşkını büyüterek geliştirir. Arada mektuplaşmalar yazışmalar ve gün gelir, okul biter. Deniz Harp Okulu'nu da bitiren delikanlı, artık, Teğmen olmuştur.

Yine her zaman buluştukları kır kahvesinde buluşmak için randevulaşırlar. Önce delikanlı gelir, sonra da genç kız. Genç kız geldiğinde delikanlının yüzü düşmüş, yüzü asık onu beklemektedir. Genç kız, bu yüzü hiç beğenmemiştir. "Ayrılık zamanı geldi" diye düşünerek hazırlamıştır kendini. Önceki buluşmalardaki o heyecan, o sevinç, artık yoktur delikanlıda...

Usulca yanına yaklaşır ve "Hoş geldin" der. Kuru bir "sen de hoş geldin" diye aldığı yanıt, iyice hüzne boğmuştur genç kızı.

Artık bu aşkın sonuna geldiğini düşünerek sorar;

- "Senin bir sıkıntın mı var?"
- "Evet!"
- "Haydi söyle o zaman, her şeye hazırlıklıyım."v - "Yaa... Beni bir denizaltıya verdiler", der genç... Kızgınca...

Genç kız, artık rahatlamıştır. Sorunun kendi değil denizaltı olduğunu duyunca içinden bir ohh çeker.

- "Ne var bunda?" diye sorar genç kız.
- "Yaa öyle deme! Biz denizciler, gemideyken sevdiklerimizle haberleşemiyoruz. Denizaltıdan nasıl haberleşeceğiz?"

Ve delikanlı, üzgün bir sesle sorar genç kıza...

- "İstersen ayrılalım!"
- "Hayır! Asla! Ben, seni bırakmam!" diye yanıtlar genç kız.

Delikanlı, beklediği bu yanıtı alır almaz heyecanlanır ve elinde tuttuğu paketi kıza uzatır.

- "Sana armağan getirdim. Al!"
Kızın kalbi hızla atmaya başlar. Neredeyse duracak gibi olur ve içinde yüzük olduğunu tahmin ettiği paketi heyecanla açar ama şaşkınlıktan duraklar. Paketin içinde bir fener ve mors abecesini gösteren kitap bulunmaktadır. Kız, şaşkınlıkla yine sorar...

- "Bunlar da ne?"
- "Yaa biz Çanakkale boğazından denizaltı ile çok geçeceğiz ve geçişlerimiz hep yüzeyden olur. Sen de fenerle mors abecesini kullanarak sana haber verdiğim zamanlarda yazışırız. Olmaz mı?"
- "Bunlarla mı yazışacağız?" diye sorar genç kız, yeniden.
- "İstemiyorsan ayrılalım!" der delikanlı.
- "Yok! Hayır!" der genç kız... "Ayrılık yok! Yaşasın mors!" diye yineler delikanlıya.

Genç kız, mors abecesi üzerinde çalışmaya başlar. Tüm ayrıntılarıyla öğrenir ve kullanabilir seviyeye gelir artık. Birkaç gün sonra haber gelir delikanlıdan. Gelen iletiye göre beş gün sonra gece saat 01:00'de geçeceğini ve kendine ileti yazmasını, kendinin de ona ileti göndereceğini iletir. Genç kız, belirtilen zaman ve saatte pencerede hazır bekler. Gelibolu'da denizaltı denizden süzülerek geçerken, çevrenin zifiri karanlığında, uzaklardan bir yerden yanan ışık pırıltılarını fark eder güvertedeki komutan ve öteki subaylar... İçlerinden biri...

- "Bakın bakın! İleriden bir yerden ışık yanıp sönüyor" diye dikkat çeker.
- "Çabuk okuyun! Bakalım ne diyorlarmış?" diye emir verir komutan. Subaylardan biri heceleyerek okur...

- "S-e-n-i-s-e-v-i-y-o-r-u-m..."

- "Bu ne lan?"" diye sorar komutan.

Hemen yanında duran delikanlı Teğmen...

- "Komutanım. "O, benim sevgilim!" der en şirin haliyle...
- "Nedir oğlum bu?"
- "Komutanım. Mors abecesi kitabı armağan etmiştim ve ben geçince bana yazarsın demiştim. İşte o!" diye yanıtlar delikanlı Teğmen.
- "Vayy be aferin lan! Desene biz bunca zaman boğazları hep boş geçmişiz."
- "İzin verir misiniz komutanım. Ben de bir ileti göndereyim."
- "Neyle?"
- "Cep fenerim var komutanım." der delikanlı Teğmen.
- "Ne feneri? Aç yansıtıcıyı! Geç başına! Gönder iletini!" der komutanı Teğmen'e...

Yansıtıcıyı açan Teğmen, yanıp söndürürken, sanki Gelibolu'yu yakıp tutuşturuyordu aşkından... İlk kez böyle bir şeyle karşılaşan Gelibolu halkı ise sanki uzaylılar istila etmiş gibi heyecanlanmıştı Teğmen ile genç kızın aşkından.

Gelen iletileri heceleyerek kâğıda dökmeye çalışan genç kız, denizaltı geçtikten sonra elindeki kâğıdı okur.

"S-O-N-S-U-Z-A-K-A-D-A-R!" yazılıydı delikanlıdan gelen iletide.

Bu olay, tüm denizaltıcılar arasında duyulmuştu. Artık herkes delikanlı Teğmen ile genç kızın aşkını anlatıyordu...
Birkaç gün sonra bir haber daha gelir. "Bir hafta sonra gece saat 02:45'te pencerede ol! Ben geçiyorum. Bana ileti gönder. Ama dikkat et! Konvoy durumunda geliyoruz ve ilk denizaltıda ben varım. Sakın sırayı şaşırma!"

Genç kız yine belirtilen saatte pencerede bekler...

Gecenin karanlığında Ege Denizi'nden, Çanakkale Boğazı'na giren denizaltılar süzülerek ilerliyordu. Genç kız, fenerini yakıp söndürerek iletisini göndermeye başladı. Işıkları gören denizaltındaki denizciler...

- "Bakın bakın! Işık, yanıp sönüyor okuyun!"

"S-e-n-i-s-e-v-i-y-o-r-u-m"

- "Vay be! Duyduğumuz doğruymuş. Gerçekten böyle bir aşk varmış!" der denizaltının kaptanı Bahri Kunt.
- "İyi de bu kızın sevgilisinin denizaltısı öndeydi. İlk denizaltıydı. Niye bize ileti gönderdi ki?" diye kendi kendine seslice sormadan edemez kaptan.
- "Komutanım. Herhalde uyuyakaldı ya da sırayı şaşırmıştır." diye yanıtlar subaylardan biri.
- "Yahu geçip gideceğiz. Şimdi kız haber almazsa yanlış anlayacak. Rahat uyuyamaz... Nasılsa gecenin karanlığı. Kimse anlamaz. Açın şu yansıtıcıyı!" emrini verir kaptan Bahri Kunt.

Ve iletiyi gönderir...

"S-O-N-S-U-Z-A-K-A-D-A-R!"

Tarih, 04 Nisan 1953'tü...

O konvoyun 1. denizaltısının adı ise "Dumlupınar"dı...

Çanakkale'nin Nara burnu açıklarında, İsveç bandıralı ve buzkıran donanımlı Naboland gemisinin çarpması sonucu Çanakkale Boğazı'nın derin sularına az önce gömülmüştü...

Konvoydaki 2. denizaltı ise bunu hiç fark etmeden devam etmişti ve boğazdan ilk geçen denizaltı olmuştu... 81 denizcimiz ile beraber o genç delikanlı Teğmen...

"S-O-N-S-U-Z-A-K-A-D-A-R..." sürecek olan son uykularına dalıyordu...

Anılarına saygıyla... Mekânları cennet olsun... )


-MORS ABECESİ ile/ve/<> PIRILDAK

( ... İLE/VE/<> Işık açıp kapayarak işaretler vermeyi ve anlaşmayı sağlayan aygıt. )


-MOTOR[Fr. < MOTEUR] ve/||/<> KARBÜRATÖR[Fr. < CARBURATEUR]

( Herhangi bir enerjiyi mekanik enerjiye dönüştüren düzenek. VE/||/<> Patlamalı motorlarda akaryakıtı buharlaştırıp hava ile karışmasını sağlayan aygıt. )


-MOVE/MENT ile/ve/<> MOBILE ile/ve/<> MOTION

( Saf harekettir, öz olarak bir yörünge, bir doğrultu/güzergâh/rota(route) üzerinde izlenen harekettir. İLE/VE/<> Hareketin devinimidir, biçimsel harekettir, merkeze bağımlı yapısı vardır. İLE/VE/<> Kütlesel devinimdir. )


-MOZAİK ile/ve/değil/yerine/||/<> AŞURE



-MR ile/ve/||/<> BT/CT(TOMOGRAFİ)

( Gövdenin yapısal anormalliklerini tespit etmede kullanılan manyetik alanlı ve radyo dalgalı bir görüntüleme aracı.[Daha çok tendon yaralanmalarında, omurilik sorunlarında, beyin tümorlerinde ve yumuşak bağ doku tespitlerinde kullanılır.][Manyetik alan kullanılır.][X-ray ışınları ve radyasyon kullanılmaz.][İşlemi, yarım saat kadar sürebilir.] İLE/VE/||/<> Daha çok kemik yaralanmalarında, ciğer ve göğüs sorunlarında ve kanser tespitlerinde kullanılır.[Radyasyon kullanılır.][Daha çok acil servislerde kullanılır.][İşlemi, yaklaşık beş dakika sürer.] )


-MRI ile/ve/||/<>/> fMRI

( RITA LEVI-MONTALCINI[22 Nisan 1909 - 30 Aralık 2012]
[1940'ta, MR'ı yapan kişidir.] )


-mRNA ile/ve/<> tRNA ile/ve/<> rRNA

( Messenger RNA. İLE/VE/<> Transfer RNA. İLE/VE/<> Ribozomal RNA. )


-MUAF ile/ve/<> MASUM



-MUÂKADE[Ar. < AKD] ile/ve/||/<>/> MÜKÂTEB/E[Ar. < KETB]

( Sözleşme yapmak, antlaşma, akid. İLE/ve/||/<>/> Tamamlandığı zaman özgürleştirilmek üzere bedele bağlanan köle/lik. )


-MUALLİM-İ EVVEL ile/ve/<> MUALLİM-İ SÂNÎ

( Aristoteles. İLE/VE/<> Fârâbî. )


-MUALLİMHANE-İ NÜVVÂB ile/=/<>/> MEKTEB-İ NÜVVÂB ile/=/<>/> MEKTEB-İ KUZÂT

( Kadı yetiştirmek amacıyla açılan okullardı. )


-MUALLİMHANE-İ NÜVVÂB ile/=/<>/> MEKTEB-İ NÜVVÂB ile/=/<>/> MEKTEB-İ KUZÂT

( 1853 ile/=/<>/> 1884 ile/=/<>/> 1911 )


-MUAMELAT[Ar.] ile/ve/||/<> MÜNAKAHAT[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<> Temizlemek, temiz/pak kılmak. )


-MUAMELE ve/<> MUHASEBE



-MUAMELE ile/ve/<> MÜKÂŞEFE

( Günlük yaşamın gerekleri/davranışları hakkındaki bilgilerin bilinmesi. İLE/VE/<> Manevi bilgilerin derinliğine ulaşma bilgisi. | Hakikat ehline, Allah sırlarının görünmesi, tevhîd delilleriyle halkta Hakk'ı görmek. | Meydana çıkarma. )


-MUAZZAM ve/<> MUNTAZAM



-MÜBÂHESE ile/ve/değil/yerine/||/<> MÜNÂZARA

( Bir konu üzerine konuşma. | Toprağı kazmak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Kurallara uygun olarak karşılıklı konuşma. | Bilimsel tartışma. )


-MÜCADELE ve/||/<>/> MÜŞAHEDE



-MÜCADELE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MÜZAKERE



-MÜCEDDİD[< CEDÎD] ile/ve/||/<> MUHYÎ[< HAYÂT]

( Yenileyen, yenileyici, yeni bir şekil ve sûret veren, tecdîd eden. | Dine yeni bir açı katan kişi. İLE/VE/||/<> İhyâ eden, dirilten, canlandıran, yaşam/hayat veren. )


-MÜCERRED/YALIN ile/||/<> NÂKIS/MENKÛS/EKSİKLİ ile/||/<> FASİH

( Türemiş ya da bileşik sözcüğe karşıt olarak, kök nitelikli bir anlambirim özelliği taşıyan sözcük. İLE/||/<> Ad ya da eylem çekimine girmekle birlikte ilişkin olduğu veznin tüm biçimlerini içermeyen sözcükler. İLE/||/<> Bozulmamış, öz dile ait sözcük. )


-MÜCMEL ile/ve/değil/yerine/<> TAFSİL

( Kısa ve öz sözle anlatılmış. İLE/VE/<> Etraflıca, uzun uzun anlatma/açıklama. )


-MÜDAFAA:
HATTI ile/ve/değil/||/<>/< SATHI



-MÜDAHALE ile/ve/<> SINIRLAMA



-MÜDÂHİL ile/ve/<> NÜFÛZ



-MÜELLEFÂT-I SEBÂ ve/||/<>/= ALTI ASKI[ŞİİR VE ŞAİR]



-MÜELLİF TESPİTİ:
SATIR SAYISI ve/||/<> ÇİZİM/KARALAMA ve/||/<> BOŞLUKLAR ve/||/<> KENDİ İRÂDESİ

( Hicrî IV./V. yy.'a kadar, sin ve şın harfleri dişliydi. )


-MÜFTABİH ile/ve/||/<> MÜFTÂBİH

( Hakkında, fetvâ verilmiş olan. Kendiyle amel olunması icâb eden hüküm. İLE/VE/||/<> Müctehid âlimlerin ictihâdlarının kendiyle fetvâ. )


-MUHABBET ve/||/<>/< HAKİKAT

( Sözlerde. VE/<> Gözlerde. )


-MUHABBET ile/ve/<> İLİM



-MUHABBET ile/ve/<> MERHAMET ile/ve/<> ADÂLET



-MUHABBET ve/<> MÜNÂSEBET



-MUHABBETİN/AŞKIN DERECELERİ'NDE:
MEYL ile/||/<>/> ARZU ile/||/<>/> SAHÂBET ile/||/<>/> GARÂM ile/||/<>/> VEDÂD ile/||/<>/> ŞEGAF ile/||/<>/> TEFÎN ile/||/<>/> TEABBÜD ile/||/<>/> HULLET ile/||/<>/> IŞK

( Öteki dillerde bizim "muhabbet" gibi çok anlamlı bir sözcük var mıdır bilmem. Ama şu kadarını söyleyeyim... Bizi bilmek demek, biraz da bu sözcüğü tüm anlamlarıyla bilmek demek...

Muhabbeti; sevgi, aşk, sevdâ, dostluk, bağlılık, sohbet, yârenlik etmek anlamlarında kullanıyoruz. Birini sevdiğimizde ona muhabbet besleriz. Sevdiğimizle oturup konuştuğumuzda muhabbet etmiş oluruz. Bir erkek ile bir kadının birbirini tanımasına ve sevmesine vesile olanlara "muhabbet tellâlı" deriz. Ama konu tasavvuf olunca sözcük farklı anlamlar kazanmaya başlar.

Eskiler, muhabbeti, şiddetine göre on dereceye ayırmış. Öncesi ilgi duymak, sonrası muhabbetin şiddetiyle yok olmak olan muhabbet olmaz ise yolculuk da olmaz. Sırayla açıklayalım...

1. MEYL: Sözlükte bir yöne doğru yönelmek, eğilmek, eğik duruma gelmek anlamı verilmiş. Biz ise birine ya da bir şeye yönelmek, sevgi, ilgi göstermek, istek ve arzu duymak anlamlarında kullanıyoruz. Tasavvufta yolun en başındakilere muhib deriz. Muhib, ilgi duyan kişidir. Yolun başı ise ilgi duymaktır. O yüzden;

Âşık oldur kim kılar cânın fedâ cânânına
Meyl-i cânân itmesin her kim ki kıymaz cânına


(Fuzûlî)

İlgi duymaya başladığımız anda yolculuğumuz başlar. Çünkü meyl ile başlayan yolculuğun sonu bu uğurda canını vermektir.

2. ARZU: Meyl, irâdeye yükselirse arzu adını alır. İrâdeye yükselmesi ise yâri istemek ile olur. Ama bunun da bir bedeli vardır.

Cân la’lin eyler arzû yâr içmek ister kanımı
Yârâb ne vâdîdir bu kim cân teşne cânân teşnedir


(Bâkî)

3. SAHÂBET: Benimseyip koruma, kayırma suretiyle sâhiplenme, sâhip çıkma anlamlarında kullandığımız sözcük, Arapça olmasına karşın anlamını Türkçe'de kazanmış. Kişinin arzu ettiği kişiye karşı, gönlünden bir akış, bir eğilim peyda olması sonucunda da korumaya, sahiplenmeye başlar.

4. GARÂM: Olağanüstü sevgi, şiddetli arzu ve iştiyâk, büyük aşk anlamına gelen garâm, sevginin gönle âdeta yapışmasıdır.

Cenap Şehabeddin;

Uyan ey bister-i sînemde yatan tıfl-ı garâm

derken âşık olmaya başladığını ya da âşık olmak arzusunu dile getiriyordu.

5. VEDÂD: Sevgi, dostluk, muhabbet anlamlarına gelen vedâd, muhabbetin saf ve katıksız durumu. Gönülden öteki eşya ve kişilere olan ilginin atılması durumu. Aynı sözcükten türeyen vedûd ise “Kullarını çok seven, onları lûtfa, ihsâna gark eden; sevilmeye lâyık ve müstahak yalnız kendi olan” anlamında Allah’ın adlarındandır.

6. ŞEGAF: Sevginin kalbi istilâ etmesi, aşırı sevgi, mecnûnca, çılgınca sevme. Kalp, sevilen şey dışındakilerden temizlenince bu sefer sevgi coşmaya başlar, kalbin tamamını fetheder, istilâ eder.

7. TEFÎN: Örümcek ağı demek olan tefîn, aşkın bir üst derecesi. Kalbin her yanını istilâ eden sevgi, kalpten taşmaya başlar. Kalpten taşmaya başlaması ise kontrolün aşk sahibinin elinden çıkıp aşkın eline geçmeye başlamasıdır. Öyle ki aşk, örümceğin ördüğü ağ gibi kişinin her tarafını kapsar, örer, onu âdeta sıkı sıkı bağlar.

8. TEABBÜD: Kul köle olmak, tapınmak anlamındaki teabbüd, kişinin artık aşkın elinde oyuncak olduğu haldir. Bu durumdaki âşığı, Hayretî şöyle anlatır:

Gam yeriz kan yutarız kûşe-i mihnette müdâm
Sanma biz kevser-i cennât-ı naîmin kuluyuz


9. HULLET: Gerçek dostluk anlamındaki hullet, sevgiliden başka kimsenin kalmadığı durumu açıklamak için kullanılır. Hullette iki özellik bulunur. Biri sadâkât yani doğruluk, öteki de samimiyet. Aşkın sondan bir önceki durumudur. Artık aşkın gerçek olduğundan, heves ya da yanılsama olmadığından emin olunmuştur.

10. IŞK: Muhabbetin en son hali ve en aşırı derecesidir. Halkanın tamamlandığı son zincir. Zât, sıfata meylettiğinde, kalpte ortaya çıkarak tüm damarlarda akıp tüm organlara yayılan aşırı muhabbet. Hallâc’ın her tarafı kesildiğinde, kanının yerlere Allah Allah diyerek akmasının nedeni de Züleyha’nın kanının Yusuf diye diye akmasının nedeni de budur. Işk öyle bir durumdur ki kişinin nazarında, sevdiğinden başka bir şey olmaz ve tüm ilgisini sevdiğine gösterir. Sadece gözleriyle ve gönlüyle değil baştan ayağa tüm âzâsıyla sevdiğini müşâhede eyler.

Tasavvuf, meyl ile başlayıp ışk ile biten bir yolculuktur. O yüzden,

Muhabbet bir kef-i Dâvud’dur pûlâdı mûm eyler
(Suzî-i Prizrenî)

ve

Muhabbet öyle bir sırdır ki bin setr et nihân olmaz
(Îzzet Molla)

Işk sahipleri nerede olursa olsun hemen bilinir.

Son sözü de Fuzûlî söylesin:

Aşk imiş her ne vâr âlemde
Muhabbetiniz daim, aşkınız bâkî ve dâim olsun.



İsmail Güleç (Prof.Dr.) | www.ismailgulec.net )


-MUHABBETİN/AŞKIN DERECELERİ'NDE:
MEYL ile/||/<>/> ARZU ile/||/<>/> SAHÂBET ile/||/<>/> GARÂM ile/||/<>/> VEDÂD ile/||/<>/> ŞEGAF ile/||/<>/> TEFÎN ile/||/<>/> TEABBÜD ile/||/<>/> HULLET ile/||/<>/> IŞK

( Aşk Merdiveni [Diotima]





6. Basamak: Aşkın kendine duyulan aşktır. Kişi, güzelliği kendi biçiminde görür ve aşkın güzelliğini olduğu gibi sever. Her özel ve güzel olan, bu biçimle bağlantısı nedeniyle güzeldir.

5. Basamak: Genel olarak bilgiye duyulan aşktır.

4. Basamak: Yasalara ve kurumlara duyulan aşktır.

3. Basamak: Nefs sevgisidir. Bu, fiziksel özelliklerin bir kenara bırakıldığı, manevi ve ahlâkî güzelliğin sevgiyi tetiklediği aşamadır. Bu adımda, kişi, nitelikli zihinlere âşık olacaktır.

2. Basamak: Tüm güzel gövdelerin sevgisidir. Kişi, tüm gövdesindeki güzelliği görür ve farklılıkları sevmeyi öğrenir.

1. Basamak: Tek bir gövdenin sevgisidir. Bu aşk, belirli bir gövdeye duyulur. Fiziksel özelliklere duyulan bir istektir. )


-MUHAFAZAKÂR ile/ve/değil/<>/>< RADİKAL

( Gelecek kaygılı. İLE/VE/DEĞİL/<>/>< Gelecekten ümitli. )


-MUHAFAZAKÂRLIK ile/ve/||/<> TEPKİSELLİK



-MUHÂKEME ile/ve/||/<>/> MÜZÂKERE



-MUHASEBE ile/ve/||/<> MALİ İŞLER



-MUHDES ve/||/<> MANZUM ve/||/<> MALÛL ve/||/<> MAKÛL ve/||/<> MAHDUT ve/||/<> MÜSPET



-MÜHENDİS/LİK ile/ve/<> MİMAR/LIK

( Mimarlık Almanağı )


-MUHİBBÂN/MUHİPLER ile/ve/değil/||/<>/> MÜNTESİB

( Bir tarikatın, tarikattan olmamasına karşın taraflısı olanlar. | Sevenler, saygı besleyenler, dostlar. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Bir yere, birine bağlanmış, kapılanmış, intisap etmiş olan kişi, derviş. | İlgili. )


-MÜHR-Ü HÜMÂYÛN ile/||/<> TUĞRA ile/||/<> SERİR

( Padişah mührü. İLE/||/<> Osmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları, özel bir biçime sahip simgeselleşmiş işaret. İLE/||/<> Padişahlarının makam koltuğuna verilen ad. )


-MUHSİN ERTUĞRUL ve/||/<> MUAMMER KARACA

( )


-MUHTESİP[Ar.](İHTİSAP AĞASI) ile/ve/||/<> KETHÜDÂ/KAHYÂ[Fars.]

( İslâm şehirlerinde çarşı ve pazar esnafını din kurallarına göre denetleyen görevli, belediye memuru. İLE/VE/||/<> Yiğitbaşılar aracılığıyla esnaf ve devlet ilişkisini yürüten. | Konak, çiftlik vb. yerlerde türlü işleri yapmakla görevli kişi. | Değnekçi. | Gerekmediği hâlde başkasının işine karışan kişi. | Esnaf kuruluşlarında lonca başkanı. )


-MUİN ile/ve/||/<> HİMMET ile/ve/||/<> MÜZAHERET ile/ve/||/<> NUSRET

( Çoğunlukla alt seviyedeki kişinin yardımı.[Alttaki kişi, yukarı yardım/muavenet eder.] İLE/VE/||/<> Yukarıdan aşağıya yardım.[Yetkili kişi, aşağı yardım/himmet eder.] İLE/VE/||/<> Yandan, eş makamdan yardım.[Meslektaş, meslektaşına aynı güç ve konumdakine yardım eder.] İLE/VE/||/<> Lojistik yardım. )


-MÜJDE ile/ve/||/<> İKAZ/UYARI



-MÜJDE ile/ve/<> ÜMİT



-MUKABELE ile/ve/||/<> KIRAAT

( HOCA <> TALEBE <> HOCA )


-MUKÂBERE[Ar.] ile/ve/||/<> MUÂNEDE[Ar.] ile/ve/||/<> MÜCÂDELE[Ar.] ile/ve/||/<> MÜNÂZARA[Ar.] ile/ve/||/<> MUÂKEDE[Ar.] ile/ve/||/<> MUŞÂABE[Ar.] ile/ve/||/<> MUGÂLATA[Ar.]

( Bildiği hâlde inkâr etmek. İLE/VE/||/<> Bilmediği halde iddia etmek. İLE/VE/||/<> Doğrunun tespiti için başkasıyla tartışmak. İLE/VE/||/<> Doğrunun tespiti için kendiyle ya da başkasıyla tartışmak. İLE/VE/||/<> Konuşmaksızın kendiyle tartışmak. İLE/VE/||/<> Bilimsel bir konuyu, yalnızca doğrunun tespiti için tartışmak. İLE/VE/||/<> Bilimsel bir konuyu, yalnızca râkibi alt etmek için tartışmak. )


-MUKADDİME[İBN HALDUN] NÜSHALARINDA:
TUNUS ile/ve/<> MISIR ile/ve/<> ÜÇÜNCÜSÜ



-MÜKELLEF[< KÜLFET] ile/ve/<>/< MUHÂTAB[< HUTBE]



-MÜKELLEFİYET ile/ve/değil/yerine/<> MUHABBET



-MÜKEMMELİYETÇİ/LİK ile/ve/değil/<> GARANTİCİ/LİK



-MÜLÂKAT[Ar. < LİKA] ile/ve/değil/yerine/<>/< LİYÂKAT



-MÜLTECİ:
ÜLKESİNDE ile/ve/||/<> YERİNDEN EDİLMİŞ ile/ve/||/<> YERİNDE/MAHALİNDE [IDPs]



-MULTİPL SKLEROZ ile/||/<> GUİLLAİN-BARRÉ BELİRGESİ/SENDROMU

( Merkezi sinir düzeninde miyelin kılıfının hasarı ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Periferik sinir düzeninde miyelin kılıfının hasarı ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )


-MULTİPLE SKLEROZ ile/||/<> AMYOTROFİK LATERAL SKLEROZ (ALS)

( Merkezi sinir düzeninde miyelin kılıfının hasarı ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Motor nöronların kaybı ile kas zayıflığı ve atrofisi ile ilişkili bir nörodejeneratif sayrılık. )


-MUMAĞACI ile/<> MUMPALMİYESİ ile/<> MUMÇİÇEĞİ

( Sıcak ülkeler ile Kuzey ve Batı Avrupa'da yetişen, bir tür mumpalmiyesi. İLE/<> Ilıman bölgelerde yetişen, gövdesi boyunca bir santim kalınlığında bir mum katmanı bulunan, yaprakları hurma yaprağına benzeyen bir ağaç. İLE/<> İkiçeneklilerden, güzel kokulu, şemsiye biçiminde küçük beyaz çiçekler açan, etli yapraklı, sarılcı bir süs bitkisi. )


-MUMBOYASI ile/<> MUMCİLÂSI

( Mum, terebentin, su ve toprakboyalarla hazırlanan boya. İLE/<> Parafin ve balmumunun, terebentin ya da neftyağında çözüştürülmesi ile elde edilen, ağaç eşyaları cilâlamakta kullanılan madde. )


-MÜMİN ile/ve/<> İSLÂM ile/ve/<> İHSAN

( Elinden, dilinden ve belinden emin olan/olunan. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> ... )


-MUMYALAMA ile/ve/<>/değil/yerine TAHNÎT



-MÜNCERR ile/ve/||/<>/< CERR

( Bir tarafa çekilip sürüklenen, sürülen, kayıp bir tarafa giden. | Varıp sona eren. | Sonuçlanan. İLE/VE/||/<>/> Çekme, sürükleme.| Arapça'da, ait olduğu adı, meksûr[kesreli=esreli] okutan harf ya da edat.[harf-i cerr] | Para, eşyâ vb. çekme. )


-MÜNKİR ile/ve/||/<>/> KÂFİR ile/ve/||/<>/> MÜNÂFIK ile/ve/||/<>/> MÜŞRİK

( Hakikati bilmediğinden, inkâr eden. İLE/VE/||/<>/> Hakikati bilen ve bilinmesin diye örten. İLE/VE/||/<>/> Hakikati bilen ve örterek gizleyen.[kendini müminlerden göstererek kafirliğini saklayan ve nifak sokan. İLE/VE/||/<>/> Allah'a ortak koşan. )


-MURAT[Ar. < MURAD] ile/ve/||/<> ŞAE[Ar.]

( İstek/istemek. İLE/VE/||/<> Diledi, istedi, murad eyledi. )


-MURAT ile/ve/değil/||/<>/> MEŞAKKAT



-MÜREKKEPBALIĞI ve/||/<> GELİNCİK ve/||/<> SALYANGOZ

( Avlarını, hipnoz ederek de avlayabilirler. )


-MÜREKKEPTE:
BEYAZ ile/ve/||/<> SİYAH ile/ve/||/<> KIRMIZI



-MÜREKKEPTE:
ISI ve/||/<> ARAP ZAMKI[İS/KURUM]

( En iyi mürekkep, en çok sallanmış olan mürekkeptir.[Hacc'a gönderilir ve döndükten sonra kullanılırdı.] )


-MÜRÎD[< REVD] ile/ve/||/<> MÜRŞİD[< RÜŞD]

( İrâde eden, buyuran/emreden, bir şeyhe bağlı olan kişi . İLE/VE/||/<> İrşâd eden, doğru yolu gösteren, kılavuz. | Tarikat pîri, tarikat şeyhi. | Gafletten uyandıran. | Hadım ül fukara. )


-MÜRŞİD-İ KÂMİL KUCAĞINDA:
ARSLAN ve/<> CEYLAN



-MÜRŞİD ile/ve/değil/||/<> AYNA



-MÜRŞİDDE BULUNAN HALLER ile/ve/<> MÜRİDDE BULUNAN HALLER



-MÜRÜVVET ve/||/<>/>/< MUHABBET



-MUSA ile/ve/||/<> MUSA

( [Osmanlı döneminde] [Müslümanlar için "SİN" ile yazılan.] İLE/VE/||/<> Müslüman olmayanlar için "SAD" ile yazılan. )


-MÜSAADE ile/ve/||/<> MÜSAİT



-MÜŞABİH ile/ve/<> MÜŞEBBEH

( Aralarında benzerlik olan, benzer, benzeş. İLE/VE/<> Bir şeyle arasında benzerlik bulunan, benzetilen. )


-MUSÂFAHA[Ar. < SAFH] ile/ve/||/+/<>/< EL SIKIŞMA, TOKALAŞMA



-MÜŞÂHEDE ve/<> MÜKÂŞEFE

( Görmek. VE/<> Perdeyi açmak. )


-MÜŞÂHEDE ile/<> TEMÂŞÂ



-MÜSÂHİB ile/ve/||/<> MERCE-İ TAKLİT

( ... İLE/VE/||/<> İran'da. )


-MUSALLA ile/ve/<> "MEZAT" ile/ve/<> MEZAR

( Namaz kılmaya yarayan, açık yer. | Camilerde, cenaze konulup önünde namaz kılınan yer. İLE ... İLE ... )


-MUSHAF ile/ve/<>/değil KUR'AN-I KERİM

( Kağıtların biraradalığı. İLE/DEĞİL Okunması gereken. )


-MUSHAF ile/ve/<>/değil KUR'AN-I KERİM

( Aşk yoktur. İLE/VE/<>/DEĞİL Aşk vardır/olur. )


-MUSHAF ile/ve/<>/değil KUR'AN-I KERİM

( Öznesi yoktur. İLE/VE/<>/DEĞİL Öznesi vardır. )


-MUSİBET ve/<> DUA



-MUSICA:
MUNDANA ve/||/<> HUMANA ve/||/<> INSTRUMENTALIS

( Kürelerin uyumu. VE/||/<> Müziğin, insan tiniyle ilişkisi. VE/||/<> "Müzik" dediğimizde, düşündüğümüz. )


-MUSICA:
MUNDANA ve/||/<> HUMANA ve/||/<> INSTRUMENTALIS

( BOETHIUS[M.S. 477 - 524] )


-MÜSLÜMAN ile/ve/<> DERVİŞ

( Rikkatli kişi. İLE/VE/<> Rikkatli müslüman. )


-MUSTAFA KEMAL/ATATÜRK ile/ve/||/<>//< KÂZIM KARABEKİR



-MUSTAFA SAMİ ve/||/<>/> MONGERİ ve/||/<>/> RAŞİT TAHSİN BEY[1870 - 1936] ve/||/<>/> MAZHAR OSMAN

( Serriyat-ı Akliye Dersleri )


-MUSTAFÂ[< SAFVET] ile/ve/||/<>/>/< MÜRTEZÂ[< RIZÂ]

( Istıfâ edilmiş. | Tertemiz, tasfiyet olunmuş. | Hz. Muhammed'in adlarından. İLE/VE/||/<>/>/< Râzı olunmuş. )


-MUSTAFA ile/ve/||/<> MUHTAR[< HAYIR]



-MÜSTAHZAR[Ar. < HUZUR] ile/ve/||/<>/>/< MÜSTAHZIR[Ar.]

( Hazırlanmış, huzura getirilmiş, istihzar edilmiş. | Zihinde tutulmuş. İLE/VE/||/<>/>/< Hazırlayan, istihzar eden. )


-MÜSTAKİLL[< KILLET] ile/ve/||/<> HÜR

( Başlı başına, kendi başına, kendin kendine, ayrıca, bağımsız. İLE/VE/||/<> Özgür. )


-MÜSTEZÂD ile/ve/||/<>/> SERBEST MÜSTEZÂD



-MÜTEAHHİT ile/ve/<> MÜHENDİS MÜTEAHHİT ile/ve/<> MİMAR MÜTEAHHİT



-MÜTEFEKKİRE ve/<> TERTİB



-MÜTEHAYYİLE ile/ve/<> MÜTEFEKKİRE

( Yaşam. ILE/VE/<> İlim. )


-MÜTEŞABİH ile/ve/değil/||/<> MESEL



-MÜTEŞEBBİH:
"BENZER" ile/ve/değil/||/<>/< ŞÜPHE



-MUTLAK ÖZGÜRLÜK >< EŞİTLİK ile/<> MUTLAK EŞİTLİK >< ÖZGÜRLÜK

( Özgürlük ve Eşitlik, genişlediği oranda, birbirini yok eder.
[ "Mutlak Özgürlük" diye bir şeyden söz ettiğimiz oranda "Eşitlik"ten,
"Mutlak Eşitlik" diye bir şeyden bahsettiğimiz oranda da, "Özgürlük"ten söz edemeyiz. ] )


-MUTLAK UZAY ile/ve/||/<> MUTLAK MEKÂN ile/ve/||/<> MUTLAK ZAMAN



-MUTLAK VARLIK ile/ve/<> MUTLAK HİÇLİK



-MUTLAK/LIK ile/ve/||/<> BAĞLAYICI/LIK



-MUTLAK/LIK ile/ve/||/<> İLÂHÎ/LİK



-MUTLAK/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YETKİN/LİK

( Bir şeyin mutlak olması, yetkin olduğu anlamına gelmez. )


-MUTLAKA ile/ve/değil/yerine/||/<> KUŞKUSUZ



-MUTLU/LUK ve/||/<>/>/< DİNGİN/LİK



-MUTLU ile/ve/<> MEMNUN

( Başarının sırrı nedir bilmiyorum fakat başarısızlığın sırrı herkesi memnun etmeye çalışmaktır. )


-MUTLULUĞU ANIMSAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MUTLULUK

( [Çoğunluk için ne yazık ki] Yaşamın küçük bölümünde yaşanılan mutluluktan geriye kalan büyük bölümü. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yaşamın çok küçük bir bölümünde yaşanılan. )


-MUTLULUK ADASI ve/||/<>/< SIRADANLIK DENİZİ

( Mutluluk adasına, sıradanlık denizinden ulaşılır. )


-MUTLULUK:
"EN"/DAHA FAZLA ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< EN/DAHA AZDAN ZEVK ALMA/ALABİLME



-MUTLULUK:
GERÇEK ile/ve/||/<> GÖRELİ



-MUTLULUK:
GERÇEKLİK ile/ve/değil/yerine/-/||/<> BEKLENTİSİZLİK



-MUTLULUK:
SAHİP OLDUKLARIMIZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NE KADAR AZ ŞEYE GEREKSİNIM DUYDUĞUMUZ



-MUTLULUK:
SEROTONİN ve/||/<> OKSİTOSİN ve/||/<> MELATONİN ve/||/<>
NORADRENALİN ve/||/<> FENİLETİLAMİN ve/||/<>
DOPAMİN ve/||/<> ENDORFİN ve/||/<> ASETİLKOLİN

( Özsaygı ve uyku hormonu. VE/||/<> Güven hormonu. VE/||/<> Coşku hormonu. VE/||/<> Heyecan hormonu. VE/||/<> Mutluluk hormonu. VE/||/<> Ödül hormonu. VE/||/<> Ağrı kesici hormon. VE/||/<> Uyanıklık hormonu. )


-MUTLULUK:
SEROTONİN ve/||/<> OKSİTOSİN ve/||/<> MELATONİN ve/||/<>
NORADRENALİN ve/||/<> FENİLETİLAMİN ve/||/<>
DOPAMİN ve/||/<> ENDORFİN ve/||/<> ASETİLKOLİN

( )


-MUTLULUK ve/||/<> CİVANMUKTİ

( Bedenli olarak bu dünyada yaşarken özgürlüğe, kurtuluşa, mutluluğa erişenler. )


-MUTLULUK ile/ve/||/<> DOSTLUK ile/ve/||/<> AŞK

( Birlikte gülebiliyorsak. İLE/VE/||/<> Birlikte ağlayabiliyorsak. İLE/VE/||/<> Birlikte susabiliyorsak. )


-MUTLULUK ile/ve/||/<>/>/< SÜKÛN



-MUTLULUK ile/ve/değil/||/<>/< TATMİN OLMA



-MUTLULUK ve/||/<>/>/< YETİNMEK



-MUTSUZLUK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ÇOCUKLUĞUNU KAYBETMİŞ OLMAK



-MUTSUZLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MUTLULUK

( Sahip olduklarımızı unuttuğumuzdan dolayı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Sahip ol(a)madıklarımıza ulaşmak için. )


-MUTSUZLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MUTLULUK

( En mutsuz kişi, geçmiş ve/ya da geleceğe (fazla) odaklı olandır. )


-MUVÂFIK[< VEFK] ile/ve/değil/||/<> MUTÂBIK[< TIBK]

( Uygun, yerinde. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Birbirine uyan, uygun. )


-MÜZÂYEDE[Ar. < ZİYÂDE] ile/ve/||/<> MÜNÂKAŞA ile/ve/||/<> EMÂNETEN

( Açık artırma. İLE/VE/||/<> Açık eksiltme. İLE/VE/||/<> Kim uygun görülürse. )


-MÜZE:
"KORUMA/SERGİLEME YERİ" ile/değil/||/<>/< ESİNLENDİRME YERİ/ARACI



-MÜZE(CİLİK) ve/<> İKTİDAR



-MÜZİK:
DÜŞÜK ile/ve/<> YÜKSEK

( Sadece ritme sahiptir. İLE/VE/<> Ritme ve melodiye sahiptir. [Bir tarzı, aynı zamanda, armoniye de sahiptir.] )


-MÜZİK ile/ve/<> AHLÂK



-MÜZİK ve/||/<> BEYİN

( )


-MÜZİK ile/ve/<> DİL



-MÜZİK ile/ve/<>/= MATEMATİK

( )


-MÜZİK ve/<> MİMARLIK

( Akan mimarlık. VE/<> Taşlaşmış/donmuş müzik.[Architektur ist erstarrte Musik.] )


-MÜZİK ve/<> MİMARLIK

( [temelinde] Zaman. VE/<> Mekân. )


-MÜZİK ile/ve/<> SESSİZLİK

( Sessizlik de müziğin içindedir. )


-MÜZİK ile/ve/<> SÖZ

( Sözün bittiği yerde başlayan nutuk. )


-MÜZİKTE:
SAZ ile/ve/||/<>/> ÂVAZ



-MYANMAR:
SAGAING ve INNWA ile/ve/<> AMARAPURA[: Ölümsüz kent.]

( Myanmar'ın, büyük ve antik kentleri. İLE/VE/<> Başkenti. )


-NABIZ ALINABİLEN BÖLGELER:
ŞAH DAMARI ile/ve/||/<> KOL DAMARI ile/ve/||/<> ÖN KOL DAMARI ile/ve/||/<> BACAK DAMARI

( Âdem elmasının iki yanında. İLE/VE/||/<> Kolun iç yüzü, dirseğin üstü. İLE/VE/||/<> Bileğin iç yüzü, baş parmağın üst hizası. İLE/VE/||/<> Ayak sırtının ortasında.
[Çocuk ve yetişkinlerde: Şah damarından.
Bebeklerde: Kol atardamarından.] )


-NABIZ ALINABİLEN BÖLGELER:
ŞAH DAMARI ile/ve/||/<> KOL DAMARI ile/ve/||/<> ÖN KOL DAMARI ile/ve/||/<> BACAK DAMARI

( )


-NÂDİR ile/ve/<> NÂDÎDE[Fars.]

( Seyrek, az, ender bulunur. İLE/VE/<> Görülmemiş, görülmedik. | Pek seyrek bulunan, çok değerli. )


-NÂFIA MECLİSİ ile/ve/||/<> EBLİYE MECLİSİ

( Bayındırlık işleri. İLE/VE/||/<> Denetlemeler. )


-NAHÎF/NAÎF[Ar. < NEHÂFET] ile/ve/değil/||/<>/< ZARİF[Ar. < ZARÂFET]



-NAİL (OLMA) ile/ve/||/<> NASİB (OLMA)



-NAİL OLMAK:
ZEVK ve/<> SEVİNÇ



-NÂİL OLMAK ile/ve/<> LÂYIK OLMAK/OLABİLMEK



-NAKAHA[Ar.]-!TAZAVVACA[Ar.]



-NAKİL (ETMEK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AKIL (ETMEK)



-NAKLÎ İLİMLER(ULÛM-U NAKLİYE):
ULÛM-U ŞER'İYE ve/||/<> ULÛM-U LİSÂNİYE VE ÂLİYE[< ÂLET]



-NAKŞ:
HARF[HRF] ile/ve/<> RAKAM[RKM]



-NAKZ ile/ve/||/<> TAHSİS ile/ve/||/<> TAMİM ile/ve/||/<> İCMÂL ile/ve/||/<> TEFSİR



-NAMAZ:
EF'AL-İ MALÛMA ve/||/<> EFKÂR-İ MAHSUSA



-NAMAZ ile/ve/||/<>/< AHLÂK

( [Zorunlu/Farz!] 5 vakit. İLE/VE/||/<>/< 24 saat boyunca, her an. )


-NAMAZ ve/<> ZAMAN

( ... VE/<> Tersten okunuşu ile. )


-NAMIK KEMAL ve/||/<>/< ABDÜLLÂTİF SUPHİ PAŞA



-NÂMÛS[Ar.] ile/değil/<> NOMOS[Yun.]

( Yasa. | Ar, edep, hayâ, ırz. | Temizlik, doğruluk. | Allah'a yakın olan büyük melek. | Esrâr sahibi. | Sinek. | Derinden gelen ses. İLE/DEĞİL/<> Yasa. )


-NANE ile/ve/<> KEKİK



-NANO KİMYA ile/||/<> MAKRO KİMYA

( Nanometre ölçeğindeki nesnelerin kimyasal özelliklerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Makroskopik ölçekteki nesnelerin kimyasal özelliklerini inceleyen bilim dalı. )


-NANO TEKNOLOJİ ve/<>/|| NENE(NİNE) BİLGELİĞİ



-NANO TEKNOLOJİ ile/ve/<> SÜPER İLETKEN/LER

( )


-NAPOLYON ile/ve/<> VIII. HENRY



-NÂR ile/||/<>/< NUR

( Nar'ını, nur ile yıkamak/yakmak. )


-NARİN ile/ve/||/<> NAZİK



-NARKOLEPSİ ile/||/<> İNSOMNİA

( Gündüz aşırı uyku ve ani uyku atakları ile ilişkili bir uyku bozukluğu. İLE/||/<> Uykuya dalma ya da uykuyu sürdürme güçlüğü ile ilişkili bir uyku bozukluğu. )


-NARKOLEPSİ ile/||/<> UYKU APNESİ

( Gündüz aşırı uyku ve ani uyku atakları ile ilişkili bir uyku bozukluğu. İLE/||/<> Uyku sırasında solunumun durması ve tekrar başlaması ile ilişkili bir uyku bozukluğu. )


-NARSİSİZM:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL



-NARSİSİZM ile/ve/||/<> KÖTÜCÜL(MALIGNANT) NARSİSİZM



-NASIL ...:
"TAKDİR EDERSEN/İZ" ile/ve/değil/yerine/<> "UYGUN GÖRÜRSEN/İZ"



-NASIL BİLİRDİNİZ?:
ALLAH'A OLAN MUHABBETİYLE ve/<> İNSANA/KİŞİLERE OLAN HİZMETİYLE



-NASIL GÖRDÜĞÜNÜ DEĞİŞTİR ve/<>/> NASIL DEĞİŞTİĞİNİ GÖR



-NASILSA ... ile/ve/değil/yerine/||/<> NEYSE Kİ ...



-NASTİ ile/ve/||/<> TROPİZMA



-NASYONALİZM ile/||/<>/> KONSERVATİZM ile/||/<>/> LİBERALİZM ile/||/<>/> SOSYALİZM



-NATÜRMORT ile/ve/||/<>/> VANITAS



-NAVIER ve/||/<> STOKES (DENKLEMLERİ)



-NAZ ile/ve/||/<> CAZ



-NAZAR ve/<> AMEL



-NAZAR ve/<> KEŞF



-NAZAR ile/ve/||/<>/> TÂMÎK-İ NAZAR

( Bakış. İLE/VE/||/<>/> Derinleş(tiril)miş bakış. )


-NAZARDA, DAKİK ve/||/<> HALDE, RAKİK



-NAZIM BİÇİMLERİNDE:
TERKİB-İ BENT ile/<> TERCİ-İ BENT ile/<> TERBİ ile/<> TAHMİS ile/<> TAŞTIR ile/<> TESDİS ile/<> MUHAMMES ile/<> TARDİYE ile/<> MÜSEDDES ile/<> NAZİRE ile/<> TEHZİL

( 7-10 beyit. İLE 7-10 beyit. İLE Gazel + 2 beyit. | Dördün. | Dörtleme. İLE Gazel + 3 beyit. İLE Gazel + 3 beyit. İLE Gazel + 4 beyit. İLE 5 dizelik. İLE 5 dizelik.[Muhammes'in, özel bir biçimi.] İLE 6 dizelik.İLE Beğendiğine benzer. İLE Alay etmek üzere yazılan nazire. )


-NAZIM BİÇİMLERİNDE:
TERKİB-İ BENT ile/<> TERCİ-İ BENT ile/<> TERBİ ile/<> TAHMİS ile/<> TAŞTIR ile/<> TESDİS ile/<> MUHAMMES ile/<> TARDİYE ile/<> MÜSEDDES ile/<> NAZİRE ile/<> TEHZİL

( )


-NÂZIR ile/||/<> NAİB

( Bakan. İLE/||/<> Vekil, tahtta Sultan olmadığı zaman ya da Sultan'ın çocukluğu sırasında devleti yöneten kişi. )


-NAZLI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NAZENİN



-NE ÂLÂ ile/ve/<> PEK ÂLÂ

( [istenilen şey] Olursa. İLE/VE/<> Olmazsa. )


-NE ARAYACAĞIMIZI BİLMEDEN ile/ve/||/<>/> NE BULACAĞIMIZI BİLMEMEK



-NE ATTIĞIMIZ ve/||/<> NE KATTIĞIMIZ



-NE DERSİN? ile/ve/<> NE EDERSİN?

( N DERSİN? <> N EDERSİN? )


-NE DERSİN? ile/ve/<> NE EDERSİN?

( Ne edersen onu dersin, ne dersen onu edersin! )


-NE İSTEDİĞİMİ/Zİ BİLMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NEYE GEREKSİNİMİM/İZ OLDUĞUNU BİLMEK

( Herkes "bilir". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bazıları bilir. )


-NE KADAR SEVDİĞİNİZ ve/+/||/<> NE KADAR NAZİK YAŞADIĞINIZ ve/+/||/<> NASIL, ZARÂFETLE VAZGEÇEBİLDİĞİNİZ



-NE KADAR:
("ÇOK"/"AZ") YEDİĞİN ile/değil/yerine/||/<>/< ÇOK ÇİĞNEDİĞİN

( Yediğini, iç; içtiğini, ye!
[ O kadar çok ve uzun süre çiğne ki, lokmanı, katı değil sıvı duruma gelene gelsin ve yediğin şeyi yutma ve ancak içmiş ol! İçtiklerini de, yavaş yavaş, çiğniyormuş gibi yut! ] )


-NE OLDUĞU/N ile/ve/<>/değil/yerine NE OLMADIĞI/N

( Bize ancak ne olmadığımız söylenilebilir. )


-NE OLDUĞU/N ile/ve/<>/değil/yerine NE OLMADIĞI/N

( Ne olmadığımızı bilme yoluyla gerçek kimliğimizi tanırız. )


-NE OLDUĞU/N ile/ve/<>/değil/yerine NE OLMADIĞI/N

( By knowing what we are not, we come to know ourselves.
The way back to ourselves is through refusal and rejection.
Can only tell us what we are not.
By knowing what we are not, we come to know ourselves. )


-NE OLDUĞU/N ile/ve/<>/değil/yerine NE OLMADIĞI/N

( Aslımıza geri dönüş yolu, reddetme ve geri çevirmeden geçer. )


-NE VAR, NE YOK? ile/ve/||/<> NEYİ, NASIL BİLEBİLİRİZ?



-NE VAROLANI ile/ve/<> KİM VAROLANI

( İnsan dışındaki herşey. İLE/VE/<> İnsan. )


-NE YAPABİLİRİM?:
OLAĞAN KOŞULLARDA ve/||/<> OLUMSUZ KOŞULLARDA ve/||/<> OLUMLU KOŞULLARDA | ve/||/<> KİŞİYE YÖNELİK

( [yalın haliyle] Ne yapabilirim?.[her koşulda!] VE/||/<> Tüm olumsuz koşullara karşın ne yapabilirim? VE/||/<> Bu olanaklarla daha ne/ler yapabilirim? | VE/||/<> Senin için ne yapabilirim?[üç koşulu da ayırabilen ve anlayabilenlerin erişebileceği noktadır!] )


-NE YAPACAĞINI BİLMEK ile/ve/değil/||/<>/> BİLDİĞİNİ, YAPMAK/UYGULAMAK



-NE YAPARSAK/YAZARSAK YAPALIM/YAZALIM,
HİÇBİR KONUDA:
ACELE ETME(YELİM)! ve/||/<>/> ÖZEN GÖSTER(ELİM)!

( )


-NE? ve/||/<>/>/< NASIL? ve/||/<>/>/< NEDEN? ve/||/<>/>/< NİÇİN?

( Hangi şey? VE/||/<>/>/< Ne asıl? VE/||/<>/>/< Ne'den? VE/||/<>/>/< Ne için? )


-NE? ve/||/<>/>/< NASIL? ve/||/<>/>/< NEDEN? ve/||/<>/>/< NİÇİN?

( Evren/doğa/nesne/insan. VE/||/<>/>/< Bilim. VE/||/<>/>/< Sanat. VE/||/<>/>/< Felsefe. )


-NE? ve/||/<>/>/< NASIL? ve/||/<>/>/< NEDEN? ve/||/<>/>/< NİÇİN?

( Nedir sorusu, metafizik bir sorudur. )


-NE? ve/||/<>/>/< NASIL? ve/||/<>/>/< NEDEN? ve/||/<>/>/< NİÇİN?

( "What is?" question is metaphysical question. )


-NE? ve/||/<>/>/< NASIL? ve/||/<>/>/< NEDEN? ve/||/<>/>/< NİÇİN?

( Cosmos/nature/matter/human. VS./AND/||/<>/>/< Science. VS./AND/||/<>/>/< Art. VS./AND/||/<>/>/< Philosophy. )


-NEBÎ ve/||/<> PÎR ve/||/<> VELÎ
ve/||/<>
EDEB ve/||/<> AHLÂK ve/||/<> ZANAAT



-NEDEN OLMA ile/ve/değil/yerine/||/<> ZEMİN HAZIRLAMA



-NEDEN? ile/ve/<> NASIL?

( Bilimin sorularıdır. )


-NEDEN? ile/ve/<> NASIL?

( Nedeni olan, nasıla katlanır. )


-NEDEN/AÇIKLAMA:
ŞU ile/ve/<> ŞÖYLE



-NEDEN/SİZ ile/ve/||/<> KOŞUL/SUZ



-NEDEN ile/ve/||/<> AMAÇ



-NEDEN ve/||/<> ETKİNİN :HETEROJENLİĞİ



-NEDEN ile/ve/||/<>/> NEDEN ÖBEĞİ/GRUBU



-NEDEN ile/ve/değil/||/<> NEYE GÖRE



-NEDENİ:
KENDİNDE OLAN ile/ve/||/<> KENDİNDE OLMAYAN

( Tekil. İLE/VE/||/<> Sonsuz. )


-NEDENİN YOKLUĞU ve/||/<>/> YOKLUĞUN NEDENİ



-NEDENLENMEMİŞ, ZORUNLU VAROLAN ile/ve/<> NEDENLENMİŞ, ZORUNLU VAROLAN



-NEDENLİ DÜŞÜNMEK ve/=/||/<>/> DERİN DÜŞÜNMEK



-NEDENSEL YASA ile/ve/||/<>/> İSTATİKSEL YASA



-NEDENSEL/LİK ile/ve/||/<> ORANSAL/LIK



-NEDENSELLİK GEÇERLİLİĞİ ile/ve/||/<> RAHATSIZ EDİLMEYEN DÜZEN



-NEDENSELLİK ile/ve/<>/değil/yerine BÜTÜNSELLİK



-NEDİM/E[Ar.] ile/ve/||/<> SAĞDIÇ

( Sohbet erbabı. | Yardımcı kadın. | Düğünde, geline kılavuzluk eden kişi. İLE/VE/||/<> Düğünde, gelin ya da damada/güveye kılavuzluk eden kişi. )


-NEDİR? ile/ve/<>/değil/yerine NE/LER OLABİLİR?



-NEFİS ile/ve/||/<>/> ENFES

( Pek hoş, çok güzel. İLE/VE/||/<>/> Çok güzel, en güzel. )


-NEFRET ile/ve/||/<>/> KİN/BUĞZ

( Gereksiz/fazla/aşırı düşünce yönelimi. İLE/VE/||/<>/> Gereksiz/fazla/aşırı olan düşünceyi, süresiz ya da çok uzun süre sürdürme ve eyleme geçme düşüncesi ya da girişimi. )


-NEFRET ile/ve/||/<>/> KİN/BUĞZ

( Nefret, çok gereksiz/fazla/anlamsız, isabetsiz ve olumsuz bir düşünceyi sürdürmek gerektirdiğinden dolayı, kimseye nefret gerektirecek kadar zaman/enerji/bellek ayırmanın gereği/anlamı/değeri ya da etkisi yoktur/olmaz/olmayacaktır! İLE/VE/||/<>/> Kimseye fakat özellikle de birinci derece yakınlara ve üzerimizde (çok/az) emeği geçenlere kin tut(a)mayacağımızı anımsamamızda, kabul etmemizde yarar vardır. )


-NEFRET ile/ve/değil/yerine/<> ÖFKE

( Nefretiniz, elektriğe dönüştürülebilseydi, dünyanın tamamını aydınlatırdı. )


-NEFRİT ile/||/<> NEFROZ

( Böbreklerin yangılanması. İLE/||/<> Böbreklerin işlev bozukluğu ve protein kaybı. )


-NEFROLİTİYAZİS ile/||/<> ÜRETEROLİTİYAZİS

( Böbreklerde taş oluşumu. İLE/||/<> Üreterde taş oluşumu. )


-NEFROLİTİYAZİS ile/||/<> ÜROLİTİYAZİS

( Böbreklerde taş oluşumu. İLE/||/<> Sidik yollarında taş oluşumu. )


-NEFROLİTİYAZİS ile/||/<> ÜROLİTİYAZİS

( Böbreklerde taş oluşumu. İLE/||/<> Sidik yollarında taş oluşumu. )


-NEFROTİK SENDROM ile/||/<> NEFRİTİK SENDROM

( Böbreklerde protein kaybı ve ödem. İLE/||/<> Böbreklerde yangılanma ve kanama. )


-NEFS:
TABİÎ ile/ve/<> NEBÂTÎ

( Cismin parçalarını muhafaza edip, birbirinden ayrılmasından koruyan bir kuvvet. İLE/VE/<> Cismi, uzunluk, genişlik, derinlikte uzatıp, büyütüp, cismini büyüten kuvvet. )


-NEFS:
TABİÎ ile/ve/<> NEBÂTÎ

( NEBATÎ NEFS'ler:
* CÂZİBE(ÇEKME)
* MÂSİKE(TUTMA)
* HÂZİME(SİNDİRME)
* MÜMEYYİZE(AYIRMA)
* DAFİA(DIŞARI ATMA)
* MÜLEDE(ÜREME)
* MUSAVVİRE(ŞEKİL VERİCİ)
* GÂDİYE
* NÂMİYE )


-NEFS'İ TERK ve/||/<> SABIR ve/||/<>
ZİKİR ve/||/<> TEFEKKÜR



-NEFS ile/ve/<> KAN



-NEFS ve/<> KORKU



-NEFS ve/<> MUHÂLEFET

( DİN: MUHALEFETÜN NEFS[Nefsine muhalefet olmak.] )


-NEFS ile/ve/<> VİCDAN

( Öğretmeni ol! İLE/VE/<> Öğrencisi ol! )


-NEFSÂNÎ ile/ve/||/<>/< ŞEHVÂNÎ/ŞEHVETLİ



-NEFSÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YÖNTEMSEL



-NELER DOĞAR ve/||/<>/< GÜN DOĞMADAN

( Gün doğmadan, neler doğar. )


-NEM <> GAM

( Duvarı yıkar. <> İnsanı yıkar/bitirir[/öldürür]. )


-NEMSE/NEMÇE ile/||/<> ULAH

( Avusturya'ya ve halkına verilen ad. İLE/||/<> Romanya yerli halkına verilen ad. )


-NEOLİBERALİZM ve/=/||/<> "ZENGİNLER İÇİN SOSYALİZM"



-NEOLİBERALİZMDE
ESNEKLİK VE SONUÇLARI:
GÜVENCESİZLİK ve/||/<> BELİRSİZLİK



-NEREDEYSE ÖLMEK ile/ve/değil/||/<>/< ÖLMEK

( Hiçbir şeyi değiştirmez. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Herşeyi değiştirir. )


-NEREYE GELDİĞİMİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NEREDEN GELDİĞİMİZ



-NERGİS ile/ve/<> FULYA

( ... İLE/VE/<> Nergisgillerden, soğan köklü bir bitki ve bu bitkinin, zerrin ve nergis adlarıyla da anılan, hoş kokulu çiçekleri. )


-NEŞ'ET ve/||/<>/> TEKVÎN ve/||/<>/> TAHDÎD ve/||/<>/> İNTİŞÂR ve/||/<>/> İSTİKRÂR



-NEŞE ve/||/<> COŞKU



-NEŞE ve/<>/< GÜVEN



-NEŞE ile/ve/||/<> NEŞET

( Mutlu olmaktan doğan ve dışa vurulan sevinç. İLE/VE/||/<> Çıkma, ileri gelme. Bir şeyin çıktığı, neşet ettiği yer, esas, kök. | Yetişilen yer, bitirilen okul. )


-NESEB değil/yerine EDEB ve/||/<> MAL değil/yerine AMEL ve/||/<> CEMÎ-İ DÜNYA değil/yerine İLİM

( Edeb, yeğdir nesebden; amel, yeğdir maldan; ilim, yeğdir cemî'-i dünyadan. )


-NESH ile/ve/||/<> FESH ile/ve/||/<> İLGÂ



-NEŞİD/E[Ar.] ile/ve/||/<> NEŞİT[Ar.]

( Bir toplulukta, okunmaya değer şiir. | Atasözü derecesinde kullanılan ünlü beyit ya da mısra. | [müzik] Eski Arap müziğinde usullü olmak koşuluyla, kendiliğinden ya da hazırlanarak söylenilen güfteli müzik yapıtı. İLE Sevinçli, neşeli, şenlikli. )


-NESNE - KARANLIK NESNE - ANTİ NESNE ile/ve/<> KARANLIK ENERJİ

( %4 İLE/VE/<> %27 İLE/VE/<> %69 )


-NESNE - KARANLIK NESNE - ANTİ NESNE ile/ve/<> KARANLIK ENERJİ

( )


-NESNE - KARANLIK NESNE - ANTİ NESNE ile/ve/<> KARANLIK ENERJİ

( VERA RUBIN [23 Temmuz 1928 - 25 Aralık 2016]: Galaksilerin dönüş hızlarıyla ilgili çalışmaların öncüsü sayılan Amerika'lı astronom. [Galaksilerin dönüş eğrileri üzerine çalışarak, galaksilerin açısal hareketinin tahmin edilen biçimiyle gözlemlenen biçimi arasındaki tutarsızlığı ortaya çıkardı.] )


-NESNE - KARANLIK NESNE - ANTİ NESNE ile/ve/<> KARANLIK ENERJİ

( Paul Dirac - Anti Madde[08 Ağustos 1902 - 20 Ekim 1984] )


-NESNE İLİŞKİLERİ ile/ve/||/<> İÇSELLEŞTİRİLMİŞ NESNE İLİŞKİLERİ



-NESNE İLİŞKİLERİNDE:
ANNA FREUD ile/ve/||/<> MELANIE KLEIN ile/ve/||/<> ROLAND FAIRBAIRN ile/ve/||/<> OTTO F. KERNBERG ile/ve/||/<> HEINZ KOHUT ile/ve/||/<> JOHN BOWLBY ile/ve/||/<> MARGARET MAHLER ile/ve/||/<> DANIEL N. STERN ile/ve/||/<> JAMES F. MASTERSON ile/ve/||/<> VAMIK VOLKAN



-NESNE SÜREĞENLİĞİ ile/ve/<> NESNE SÜREKLİLİĞİ

( http://ahmetcorak.blogspot.com.tr/2009/12/object-permanence-piaget-ilk-yas-nesne.html )


-NESNE SÜREĞENLİĞİ ile/ve/<> NESNE SÜREKLİLİĞİ

( İlk yaş.[Piaget] İLE/VE/<> 1,5 - 3 yaş.[Mahler] )


-NESNE:
BİLİMDE ile/ve/<> SANATTA

( Dışarıdan, içeri yönelik. İLE/VE/<> İçeriden, dışarı yönelik. )


-NESNE/İLKE:
DEVİNEN ile/ve/||/<> DEVİNDİREN



-NESNE ve/||/<>/> AD/KAVRAM ve/||/<>/> DÖNEM/KOŞUL ve/||/<>/> BAĞLAM/ANLAM/DEĞER

( ONTOLOJİ/K ve/||/<>/> EPİSTEMOLOJİ/K ve/||/<>/> KRONOLOJİ/K ve/||/<>/> AKSİYOLOJİ/K )


-NESNE ile/ve/<> HAREKET



-NESNE ile/ve/<> İNSAN

( Nesneyi bilmek, nesnenin aynasında kendini bilmektir. )


-NESNE ile/ve/<> İNSAN

( Ne ki, bilince nesnedir; insan değildir. Ne ki, bilince nesnedir; kişinin çevresidir. )


-NESNE ile/ve/<> İNSAN

( Adlarıyla bilinir. İLE/VE/<> Dertleriyle tanınır.
[ Adını bilmediğin, nesnen; derdini bilmediğin, dostun olamaz. ] )


-NESNE ile/ve/değil/yerine/<>/>< KAVRAM

( Yıkılabilen ve yıkanabilen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Yıkılamayan ve yıkanamayan. )


-NESNE ile/ve/||/<>/< SÜPERNOVA



-NESNE ile/ve/<> YÜZEY



-NESNEL DEĞER ile/ve/||/<> ÖZNEL DEĞER



-NESNEL KAVRAM/LAR ile/ve/<> BİLGİ İÇEREN KAVRAM/LAR

( Açıklanırlar. İLE/VE/<> Anlamlandırılırlar. )


-NESNEL/LİK ile/ve/||/<>/> İKNA EDİCİ/LİK



-NESNEL/LİK ile/ve/||/<> NEDENSEL/LİK



-NESNEL ile/ve/||/<> TENSEL



-NESNELER'DE:
TARİH ile/ve/<>/değil SÜREÇ

( Nesnelerin tarihi olmaz, süreci olur. )


-NESNELER ile/ve/||/<>/> KİŞİLER

( Aldığın yere bırakılmalı. İLE/VE/||/<>/> Hak ettiği yerde bırakılmalı/tutulmalı. )


-NESNELERDE, TEMEL VE ORTAK ÖĞELER:
KARBON ile/ve/||/<> OKSİJEN ile/ve/||/<> HİDROJEN ile/ve/||/<> AZOT ile/ve/||/<> FOSFOR ile/ve/||/<> SÜLFAT



-NESNELERİ TANIMAK ile/ve/||/<> KENDİNİ TANIMAK

( Onları aydınlatmak. İLE/VE/||/<> Aydınlanmak. )


-NESNELLİKTE:
ÖLÇÜLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> KESTİRİLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> GÖZLEMLENEBİLİR/LİK



-NESNENİN "GÜZELLİĞİ" ve/||/<>/> YETKİN/LİK

( Kendini oluşturan bölümlerle birlikte, göstermiş olduğu uyumdur. VE/||/<>/> Bir şeyin, kendi kavramıyla uygunluğu. )


-NESNENİN "GÜZELLİĞİ" ve/||/<>/> YETKİN/LİK

( Doğa, en yüce uyum ve yetkinliktir. )


-NESNENİN (T)ÖZÜ ve/||/<> İNSANIN (T)ÖZÜ ve/||/<> TİNİN (T)ÖZÜ

( Çekim, zorunluluk. VE/||/<> Özgürlük. VE/||/<> Eylem. )


-NESNENİN MERKEZİ ve/||/<> BİLİNCİN MERKEZİ ve/||/<> ÖZGÜRLÜĞÜN MERKEZİ

( Kendi dışındadır. VE/||/<> Kendini bilmedir. VE/||/<> Kendine yeten varolmadır. )


-NESNENİN, DURUM DEĞİŞİMİNDE:
ERİME ile/ve/||/<>/> DONMA ile/ve/||/<>/> BUHARLAŞMA ile/ve/||/<>/> YOĞUŞMA ile/ve/||/<>/> İNCELME/SÜBLİMLEŞME ile/ve/||/<>/> KIRAĞILAŞMA

( )


-NESNENİN, DURUM DEĞİŞİMİNDE:
ERİME ile/ve/||/<>/> DONMA ile/ve/||/<>/> BUHARLAŞMA ile/ve/||/<>/> YOĞUŞMA ile/ve/||/<>/> İNCELME/SÜBLİMLEŞME ile/ve/||/<>/> KIRAĞILAŞMA

( ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Gaz hâlindeki bir nesnenin, ısı kaybederek sıvı durumuna gelmesi. İLE/VE/||/<>/> Bir nesnein, katı durumdan sıvı durumuna geçmeden doğrudan doğruya gaz durumuna dönüşmesi. İLE/VE/||/<>/> Su buğusunun, soğuk havalarda, yerde, bitkiler, ağaçlar ve öteki nesneler üzerinde donmasıyla oluşan ince tabaka. )


-NESNENİN/ÜRÜNÜN/BESİNİN:
TARİHİ ile/ve/||/<> TARİFİ



-NESNESİZ ile/ve/||/<> DÜŞÜNCESİZ

( Nesnesiz ve düşüncesiz, kültür olanağı yoktur. )


-NEŞR[Ar. çoğ. NÜŞÛR] ile/ve/||/<>/> NEŞREN[Ar.] ile/ve/||/<>/> NEŞRÎ[Ar.] ile/ve/||/<>/> NEŞRÎYAT[Ar. < NEŞR]

( Yayma, dağıtma, saçma, açma. | Herkese duyurma. | Gazeteye yazma, yazdırma. | Kıyamette tüm bireylerin dirilmesi. İLE/VE/||/<>/> Neşir yoluyla. İLE/VE/||/<>/> Neşir ile ilgili. İLE/VE/||/<>/> Yayın, yazılan şeyler. | Basılıp dağıtılan yazılar/makaleler, yapıtlar/eserler. )


-NESRİN OLGUN ARSLAN ile/ve/||/<> BENGİSU AVCI

( [Manş Denizi'ni(İngiltere'den, Fransa'ya) geçen iki kişi.]
[15 saat 47 dakikada | 28 Ağustos 1979'da] İLE/VE/||/<> [11 saat 29 dakikada | 03 Ağustos 2018'de] )


-NEŞTER ile/ve/||/<> TEŞRİH



-NETLEŞTİRME ile/ve/değil/||/<>/< AYRIŞTIRMA



-NETLEŞTİRME ile/ve/<> YÜZLEŞ(TİR)ME ile/ve/<> YORUMLAMA

( Psikoterapi yöntem ve süreçleri. )


-NEVRALJİ ile/||/<> NÖROPATİ

( Sinir ağrısı. İLE/||/<> Sinir hasarı. )


-NEVRES-İ KADÎM ile/ve/değil/||/<> NEVRES-İ CEDÎD

( )


-NEVRES-İ KADÎM ile/ve/değil/||/<> NEVRES-İ CEDÎD

( ABDÜRREZZAK NEVRES ile/ve/değil/||/<> OSMAN NEVRES )


-NEVRES-İ KADÎM ile/ve/değil/||/<> NEVRES-İ CEDÎD

( XVIII. yüzyılda yaşamıştır. İLE/VE/DEĞİL/||/<> XIX. yüzyılda yaşamıştır. )


-NEWTON ve/||/<>/> COULOMB

( 04 Ocak 1643 - 31 Mart 1727 VE/||/<>/> 14 Haziran 1736 - 23 Ağustos 1806 )


-NEWTON ve/||/<>/> COULOMB

( image )


-NEWTON ile/ve/<> EINSTEIN ile/ve/<> FEYNMAN



-NEWTON ve/||/<> EINSTEIN ve/||/<> PLANCK



-NEWTON ve/||/<>/> VOLTAIRE

( Isaac Newton - The Last Magician [BBC Documentary] )


-NEY ve/<> İNSAN

( Tüm müzik aletlerini, insan çalar fakat sadece ney, insanı/kişiyi ve kişiden çalar. )


-NEYSE Kİ ... ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NE GÜZEL/HOŞ Kİ ...



-NEZÂFET ile/ve/||/<> NEZÂHET[< NEZH(NEZİH)] ile/ve/||/<> NEZÂKET[Farsça NÂZİK'ten, Arapça kalıbına yakıştırılarak]

( Temizlik, paklık. İLE/VE/||/<> Ahlâk temizliği. | İncelik. İLE/VE/||/<> Kişilere saygılı ve incelikle davranma. )


-NEZÂHET[< NEZH(NEZİH)] ve/||/<> RİKKAT

( Ahlâk temizliği. | İncelik. VE/||/<> İncelik. | Merhamet, acıma. )


-NEZÂKET[Farsça NÂZİK'ten, Arapça kalıbına yakıştırılarak] ile/ve/<>/< ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK/TEVÂZU'/TADA'DU'[< Dİ'DA]

( Özüne varmanın ilk adımı, alçakgönüllülüktür. )


-NEZÂKET ile/ve/<> EDEB



-NEZÂKET ile/ve/<> KÜLTÜR



-NEZÂKET ile/ve/||/<> ZARÂFET ile/ve/||/<> MELÂHAT ile/ve/||/<> LETÂFET

( Nefsi, kötü ve yerilmiş huylardan arındırmak. İLE/VE/||/<> Aklı, kötü düşüncelerden, kuruntu/vehm ve kuşku/şüphe/zanlardan arındırmak. İLE/VE/||/<> Kalbe ait bâtınî arınma. İLE/VE/||/<> Hakk'tan başkasına bakmaktan arınmak. )


-NEZÂRET[Ar. < NAZAR] ile/ve/<> VEKÂLET/VEKİLLİK[Ar.]

( Bakma, bakış, etrafı görme, seyir. | Gözetme, gözden geçirme, denetim. | İdâre, reislik. | Nâzırlık, vekillik. İLE/VE/<> Başkasının işini görmeye görevli ve/ya da yetkili olma. | Birini, kendi yerine geçirme. | Birinin yerini tutma. | Vekillik, nezâret. | Vekilin, görev yaptığı yer/bina. )


-NEZÂRET ile/ve/||/<> BASÎRET



-NİCELİK:
ASLÎ ile/ve/||/<> ARIZÎ

( ... İLE/VE/||/<> Türemiş nicelikler. )


-NİCELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİTELİK

( Bölünebilir olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bölünemez olan. )


-NİCELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİTELİK

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )


-NİCELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİTELİK

( ARITHMOS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EIDOS )


-NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Bölünebilir olan. İLE/VE/||/<>/> Bölünemez olan. İLE/VE/||/<>/> ... )


-NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( "Kaç?" sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> "Nasıl?"[Ne asıl? < KEYFE] sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> ... )


-NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Nicelik olmadan, nitelik olmaz! Nitelik olmadan da nicelik! )


-NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )


-NİCELİKSEL VAROLAN ile/ve/değil/||/<> NİTELİKSEL VAROLAN

( Cansızlar, bitkiler ve hayvanlar. İLE/VE/DEĞİL/||/<> İnsan. )


-NICOLAUS CUSANUS ile/ve/||/<> ANAXAGORAS



-NIELS BOHR ve/||/<> ALBERT EINSTEIN

( image )


-NIELS HENRIK ABEL ve/||/<> EVARISTE GALOIS ve/||/<> ŞÂNİZÂDE ATÂULLAH EFENDİ

( 05 Ağustos 1802 - 06 Nisan 1829 VE/||/<> 25 Ekim 1811 - 31 Mayıs 1832 VE/||/<> 1771 - ? )


-NIELS HENRIK ABEL ve/||/<> EVARISTE GALOIS ve/||/<> ŞÂNİZÂDE ATÂULLAH EFENDİ

( GALOIS KURAMI: Gauss'un kullandığı bazı teknikleri genelleştirerek, derecesi dörtten büyük olan her polinom için çalışacak bir kök bulma yöntemi oluşturmanın neden olanaksız olduğunu açıklar. İçinde kökleri aradağımız sayı dizgeleri "nesneler" ile kökleri kendi arasında döndüren permütasyon "öbekleri" arasında daha önce gözlemlenmemiş ilişkiler bulur. Bu ilişkiler yumağına, bugün genel olarak verilen addır. )


-NIELS HENRIK DAVID BOHR ve/||/<> MAX BORN

( 07 Ekim 1885 - 18 Kasım 1962 ve/||/<> 11 Aralık 1882 - 05 Ocak 1970 )


-NİHÂN[Fars.] ile/||/<> PİNHÂN[Fars.]

( Gizli, saklı. | Sır. | Bulunmayan, görünmeyen. İLE/||/<> Gizli, saklı, gizlenmiş. )


-NİKAHTA:
TANIKLIK/ŞAHADET ve/||/<>/> İHİTİYÂR/RIZÂ ve/||/<>/> SÜRESİZLİK



-NİL ve/<> VICTORIA

( Dünyanın en uzun ırmağı.[6400 km.] VE/<> Dünyanın en büyük ikinci gölüdür.[Marmara Denizi'nden 5 kat daha büyüktür.] )


-NİMET[Ar.] ve/<> RAHMET[Ar.]



-NİMET ve/<> MEZİYET



-NİMET ve/<> ŞÜKÜR

( Nimetin şükrü, nimetten daha değerlidir. )


-NİMET ve/<> ŞÜKÜR

( Bir nimetin çok olması, onun nimet olmadığını göstermez. )


-NİMET ve/<> ŞÜKÜR

( Nimetin şükrü, nimetten daha değerlidir. )


-NÎRÂN ile/ve/<> ZÎFÂN ile/ve/<> KURBÂN

( Canını, ateşe. İLE/VE/<> Malını, misafire. İLE/VE/<> Yakınını, Allah'a. )


-NİRENGİ ile/ve/||/<> EKSEN ile/ve/||/<> HİZA



-NİŞAN ile/||/<> URA

( ... İLE/VE/||/<> Sınır nişanı. )


-NİŞASTA ile/ve/||/<>/> GLİKOJEN

( Bitkilerde enerji depolayan polisakkarit. İLE/VE/||/<>/> Hayvanlarda enerji depolayan polisakkarit. )


-NİŞASTA ile/ve/<>/> HELME

( ... İLE/VE/<>/> Fasulye, pirinç, buğday gibi taneler, kaynatıldığında, nişastanın çökelmesiyle oluşan koyu sıvı. | Bazı bitkilerin, kök, çiçek ve tohumlarında bulunan koyu kıvamlı madde. )


-NISF[Ar.]/NİM[Fars.] ile/ve/||/<>/> ADL/ADÂLET

( Bir şeyin yarısı. İLE/VE/||/<>/> Hakkın/payın doğru dağıtılması, ait olduğu yere/kişiye teslim edilmesi. )


-NİTELİK:
OLUMLU ve/||/<> OLUMSUZ ve/||/<> SONSUZ



-NİTELİK ve/<>/> FELSEFE



-NİTELİKLİ YAŞAM İÇİN ...:
YARISI ile/ve/||/<> 2 KATI ile/ve/||/<> 3 KATI :) :) :) ile/ve/||/<> SINIRSIZ ve KOŞULSUZ

( Yemeğin. İLE/VE/||/<> Yürüyüş. İLE/VE/||/<> Gülüş. :) İLE/VE/||/<> Saygı ve Sevgi. )


-NİTELİKLİ/KAPSAMLI YANIT ve/||/<>/>/< NİTELİKLİ SORU



-NİTELİKLİ ile/ve/<>/değil SEÇKİN



-NİTRİK ASİT ile/ve/<>/> PİKRİK ASİT[Fr. < Yun.]

( ... İLE/VE/<>/> Nitrik asidin, anilin, ipek vb. maddelere etkimesiyle elde edilen asit.[OH-C6H2 (NO2)3 [Boyacılıkta, patlayıcı maddeler yapımında ve tıpta kullanılır.] )


-NİTROZAMİT ile/ve/||/<> NİTROZAMİN



-NİYAZİ MISRÎ ve/<> ÜMMÎ SİNAN



-NİYE? ile/ve/||/<>/> ... DİYE



-NİYET "OKUMAK" ile/ve/||/<> "KİŞİLİK ÇÖZÜMLEMESİ"



-NİYET AÇMAZI ile/ve/||/<> CAYDIRICILIK AÇMAZI ile/ve/||/<> INDY AÇMAZI



-NİYET DİLLERİ ile/ve/<> GERÇEK DİLLER

( Amaca bağlandıkları zaman anlam oluşur. İLE/VE/<> Anlam, doğrudan üzerinde/içinde aranır/bulunur. )


-NİYET DİLLERİ ile/ve/<> GERÇEK DİLLER

( Arâmî, Âsır, Keldânî, Süryânî, İbrânî ve giderek Arâbî dillerin yapısı "niyet dili"dir. Bu kavram "niyete bağlı", "anlam/mânâ dili" niteliğini taşımaktadır. Niyet dillerinde yazı dili yalnızca ünsüzlerle kurulur ve okunurken ünlendirilir. Yunanca Hermes olarak kodlandırılmış olan sözcük aslen "HRM" olarak kodlanmakta ve "Hiram" diye ünlendirildiğinde "Nurlanmış" anlamına gelmektedir. )


-NİYET:
YOKSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VARSA

( "Bahane/mazeret", çoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hiçbir bahane/mazeret, yoktur. )


-NİYET ve/<>/= ABDEST



-NİYET ile/ve/<> BAŞARI/MUVAFFAKİYET

( Kendinden/senden. İLE/VE/<> Oradan. )


-NİYET ile/ve/||/<>/> DİYET



-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Niyet, eylemden önceliklidir. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Eylem, gerçeğin mihenk taşıdır. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Berraklık ve sevecenlik eylemdir. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Eylem konusunda tasa çekmeyin, aklınıza ve gönlünüze özen gösterin. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Gerçeği bulmak için günlük hayatınızın en küçük eylemlerinde gerçek olmalısınız. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Gerçek, samimi eylemin meyvesidir. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Kalbi değiştiren eylemdir. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Sağlam bir anlayışa sahip bir kişi, eylemden sakınmaz. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( İmgenin ardında ve ötesinde olan idrak ve eylem gücüsünüz. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Eylem, gizli, bilinmeyen, bilinemez olandır. Sadece onun meyvesini bilebilirsiniz. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Hiç kimse, bir başkası adına eylemde bulunamaz. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Vazgeçme! Üşenme! Erteleme! )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Nobody can act for another. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Do not give up! Do not dilatory! Do not delay! )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Action is a proof of earnestness.
Action is the touchstone of reality.
Clarity and charity is action.
You need not worry about action, look after your mind and heart.
Action is hidden, unknown, unknowable. You can only know the fruit.
A man of steady understanding will not refrain from action. )


-NİYET ve/||/<> GAYRET ve/||/<> DİRÂYET[YETENEK]



-NİYET ile/ve/<> GEREKSİNİM



-NİYET ile/ve/||/<> GİZEM



-NİYET ile/ve/||/<> İZLENİM



-NİYET ve/||/<>/> KARAR ve/||/<>/> UYGULAMA



-NİYET ve/||/<>/< MECÂL



-NİYET ve/<> NAZAR(BAKIŞ AÇISI)



-NİYET ve/||/<> NAZAR ve/||/<> MÂNÂ-İ HARF ve/||/<> MÂNÂ-İ İSİM



-NİYET ve/<> TERCİH



-NİYET ile/ve/<> YÖNELİM/EĞİLİM/MEYL



-NİYET ve/||/<> YÖNELİM ve/||/<> BAĞLILIKLAR ve/||/<> YATKINLIKLAR



-NİYET ile/ve/<> YÖNTEM



-NİZÂM ile/ve/||/<> İNTİZÂM

( Düzen. İLE/VE/||/<> Düzenli olma, düzenlilik. )


-NİZAM ile/||/<> NİZÂM-I CEDÎD

( Düzen. İLE/||/<>/> Yeni Düzen, III. Selim'in 1794 - 1807 yılları arasında uygulamaya koyduğu ilk ciddi yenilik programı. )


-NOEIN ESTIN EINAI!:
( DÜŞÜNCE ve/||/<>/= OLMAK )



-NOHUT ile/değil/||/<>/> KUDAMA/ZILK/SARMASIN/ŞIHIL/MAHŞİDE

( ... İLE/DEĞİL/||/<>/> İkiye ayrılmış nohut. )


-NOKTA KOYMAK:
TÜMCENİN SONUNDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İKİRCİKTE



-NOKTA ve/||/<>/>/< BİR(LİK)



-NOKTA ile/ve/||/<>/> ÇİZGİ ile/ve/||/<>/> ÜÇGEN ile/ve/||/<>/> PİRAMİT

( Tek nokta. İLE/VE/||/<>/> İki nokta. İLE/VE/||/<>/> Üç nokta. İLE/VE/||/<>/> Dört nokta. )


-NOKTA ve/||/<>/> DÜZLEM ve/||/<>/> ALAN ve/||/<>/> BİÇİM/ŞEKİL



-NOKTA ve/||/<> DÜZLEM ve/||/<> NESNE/ŞEY

( Biraradalığı vermezler. )


-NOKTA ile/ve/||/<> KÜRE

( Uzaktan bakarsak. İLE/VE/||/<> Yakından bakarsak. )


-NOKTA ile/ve/<> SONSUZ/LUK

( NOKTANIN SONSUZLUĞU )


-NOKTALAMA ile/ve/||/<> HAREKE

( Latin abecesinde. İLE/VE/||/<> Arap abecesinde. )


-NOKTALAMA ile/ve/||/<> HAREKE

( İnsanlık, bir gün...

(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.

(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.

(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.

(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.

(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.

Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...

“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."

Alex Kanevsky )


-NOKTASIZ ile/ve/<> NOKSANSIZ



-NORMAL GÜÇ ile/ve/||/<> SÜRTÜNME GÜCÜ

( Bir yüzeyin, nesneye uyguladığı dik güç. İLE/VE/||/<> İki yüzey arasında harekete karşı oluşan güç. )


-NÖRON/LAR ile/ve/<> GÖKADA/LAR



-NOTA'DAN, SENFONİ'YE ile/ve/||/<> ZERRE'DEN, OKYANUS'A



-NÖTRALİZASYON (ETKİLEŞİMİ) ile/||/<> OKSİDASYON (ETKİLEŞİMİ)

( Asit ve bazın etkileşimi/tepkimesi. İLE/||/<> Bir nesnenin elektron kaybetmesi ya da oksijenle etkileşime/tepkimeye girme süreci. )


-NOUS <> KOZMOS



-NÜFUS ARTIŞI ile/||/<>/>< KİŞİ SAYISININ AZALMASI

( )


-NÜFUS ARTIŞI ile/||/<>/>< KİŞİ SAYISININ AZALMASI

( Haritayı görmek için burayı tıklayınız... )


-NÜFÛZ EDİLEBİLİRLİK ile/ve/||/<> NÜFÛZ EDİLEMEZLİK



-NÜFÛZ ile/ve/||/<> DUHUL



-NÜKLEER KİMYA ile/||/<> RADYOKİMYA

( Nükleer süreçlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Radyoaktif nesnelerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )


-NUN HARFİNİN:
GÖRÜNEN ANLAMLARI ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN ANLAMLARI



-NUR BAĞI ile/ve/<> RUH BAĞI



-NÛR ve/<> HİDÂYET

( İman. VE/<> İslâm. )


-NUR ve/<> HİDÂYET(KILAVUZLAMA)

( Sevgi. VE/<> Adâlet. )


-NUR ve/<> HİDÂYET(KILAVUZLAMA)

( Dışarıda adâlet, içeride sevgi. )


-NUR ve/||/<> HİDÂYET(KILAVUZLAMA)

( Tevrat'ta. / İncil'de. / Kur'ân-ı Kerîm'de. / Kişide. )


-NUR ve/||/<> HİDÂYET(KILAVUZLAMA)

( PHILO ve/||/<> SOPHOS )


-NUR ve/||/<> İMAN

( Olsun! VE/||/<> Olsun! )


-NUR ile/ve/<> ŞEFKÂT

( İlâhî sevgi. İLE/VE/<> ... )


-NURLANMIŞ ve/||/<> ONURLANMIŞ

( Şehit. VE/||/<> Gazi. )


-NÜSHA TESPİTİNDE:
TEK OLMASI ile/ve/||/<> NADİR OLMASI ile/ve/||/<> MÜELLİF HATTI OLMASI ile/ve/||/<> EN ESKİ TARİHLİ OLANI ile/ve/||/<> MÜELLİF NÜSHASINDAN İSTİNSAH EDİLMİŞ OLMASI ile/ve/||/<> MÜELLİFİN YAŞAMINDA, EN YAKIN DÖNEMDE MUKÂBELE EDİLMİŞ OLMASI ile/ve/||/<> İLK 2/3 FERÂ KAYDININ OLMASI



-NUSRAT["NUSRET" değil!] ve/||/<>/>/< ERTUĞRUL

( Çanakkale'deki mayın gemimizin adı. VE/||/<>/>/< Japonya'ya gidip de dönemeyen gemimizin adı. | Tayyareci İsmail Efendi'nin, Kahire'ye gitmek üzere havalanan fakat Kaz Dağı'na düşen uçağının, Çanakkale Zaferi sırasında onarılarak mayınların gözlenmesini sağlayan Yüzbaşı Cemal'in uçtuğu uçağa verilen ad. )


-NUSRAT["NUSRET" değil!] ve/||/<>/>/< ERTUĞRUL

( ve/||/<>/>/< )


-NUTFE ile/ve/<>/> ALAKA ile/ve/<>/> MUDĞA



-NUTUK:
İÇ KONUŞMA ve/||/<> DIŞ KONUŞMA

( Düşünme/düşünce. VE/||/<> Dil/söz. )


-NUTUK ile/ve/değil/yerine/<>/=/||/hem de ÖĞÜT



-O TARİHTE ile/ve/||/<> O DÖNEMDE



-O ile/ve/<> BEN/BİZ



-O³ ve/<> O²

( Küp ve/<> Kare )


-OBEZİTE ile/||/<> KAŞEKSİ

( Aşırı gövde yağı birikimi. İLE/||/<> Aşırı kilo kaybı ve kas erimesi. )


-OBEZİTE ile/||/<> METABOLİK BELİRGE/SENDROM

( Aşırı gövde yağı birikimi. İLE/||/<> Birlikte görülen yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri ve olağandışı kolesterol seviyeleri. )


-OBJEKTİF ile/ve/||/<>/> TELEOBJEKTİF

( Fotoğraf makinesi, mikroskop, dürbün vb. optik araçlarda nesnelerden gelen ışınları alıp ekran üzerine aktaran mercek ya da mercek düzeni. İLE/VE/||/<>/> Çok uzağı gösteren mercek. )


-OBSİDYEN ile/||/<> BASANİT

( Volkanik cam. İLE/||/<> Volkanik kayaç. )


-OBSİDYEN ile/||/<> BAZALT

( Volkanik cam. İLE/||/<> Volkanik kayaç. )


-OBSİDYEN ile/||/<> JASPER

( Volkanik cam. İLE/||/<> Kırmızı, sarı ve kahverengi renklerde olabilir. )


-OBSİDYEN ile/||/<> KUNZİT

( Volkanik cam. İLE/||/<> Pembe ila mor renkte bir spoddumen. )


-OBSİDYEN ile/||/<> LAPİS LAZULİ

( Volkanik cam. İLE/||/<> Mavi renkli bir kayaç. )


-OBSİDYEN ile/||/<> ONİKS

( Volkanik cam. İLE/||/<> Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. )


-OBSİDYEN ile/||/<> PERLİT

( Volkanik cam. İLE/||/<> Volkanik camın hidrasyonu sonucu oluşan bir mineral. )


-OBSİDYEN ile/||/<> RODONİT

( Volkanik cam. İLE/||/<> Pembe ve siyah renkli bir mineral. )


-ÖBÜR/ÖTEKİ DİLLER ile/ve/<>/değil/yerine TÜRKÇE

( )


-ÖÇ ile/ve/||/<> ÖD

( Acı, öfke. İLE/VE/||/<> Öd, safra. )


-OCAK ile/ve/||/<>/> SOFRA



-OCAKLI ile/||/<> PAŞMAKLIK/ARPALIK

( Osmanlı`da gelirleri kale koruması ve tersane giderlerine ayrılan topraklar. İLE/||/<> Osmanlı'da evlenen hanedan üyesi kızlara ya da padişahın eşlerine verilen miri araziler. Gelirleri padişah kızlarına, annesine ve eşlerine ayrılan toprak. )


-ÖD ve/||/<> KOLEDOK[Fr. < CHOLEDOQUE]

( Safra. VE/||/<> Safra kanalı, öd kanalı. )


-OD ile/ve/=/||/<>/< OT

( Ateş. İLE/VE/||/<> Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler. | Ateş. )


-ODA ile/ve/||/<> AYVAN

( ... İLE/VE/||/<> Balkon, salon. | Bir tarafı dşarı açık olan oda. )


-ODAK NOKTASI/NESNE ile/ve/değil/||/<>/< ZİHİNDEKİ(BELLEKTEKİ) ULAŞILMAZLIĞI



-ODAK(LANMAK İÇİN):
OKU ile/ve/||/<>/> DÜŞÜN ile/ve/||/<>/> ANLA ile/ve/||/<>/> KONUŞ



-ODAK/LANMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNCELİK/LENDİRME



-ODAKLANMA ile/ve/<> "YATIRIM"



-ODAKLANMA ile/ve/||/<> BASTIRMA



-ODAKLANMA ile/ve/<> KÜMELEME



-ÖDEME ile/||/<> APEL[FR. < APPEL]

( ... İLE//||/<> Bankacılıkta, şirket sermayesinin ödenmeyen bölümü için yapılan ödeme çağrısı. | Briçte, oyuncunun ortağından oynamasını istediği kâğıt. )


-ÖDEME ve/||/<>/> AVİSTO[İt. < A VISTA]

( ... VE/||/<>/> Ödenmesi gereken poliçelere yazılan ve "görüldüğünde" anlamına gelen bir terim. )


-ÖDENTİ ile/<> ÖDENEK ile/<> ÖDEME



-ÖDEŞMEK ile/ve/<> BOY ÖLÇÜŞMEK



-ÖDEV ile/ve/||/<> GÖREV



-ÖDİPAL ile/ve/||/<>/< PRE-ÖDİPAL

( 3 - 5 yaş arasında. İLE/VE/||/<>/< 0 - 2 yaş arasında. )


-ODİT/AUDİT ile/||/<> ODİTÖR/AUDİTOR

( Dinleyiciler. İLE/||/<> İşitsel. )


-ÖDÜN VERMEK ile/ve/||/<> AĞIR BEDELLER ÖDEMEK



-OEDIPUS KARMAŞIKLIĞI/KOMPLEKSİ ve/||/<> ELEKTRA KARMAŞIKLIĞI/KOMPLEKSİ

( Eril çocuklarda. VE/||/<> Dişil çocuklarda. )


-OEDIPUS:
ŞİŞ AYAK ile/ve/||/<> BİLEN AYAK(KİŞİ)

( )


-ÖFKE GÜCÜ" ve "İSTEK/ARZU GÜCÜ" | ile/ve/değil/yerine/<>/> AKIL GÜCÜ

( Öfkeni, akılla yenemiyorsan, kendini, insandan sayma! )


-ÖFKE GÜCÜ" ve "İSTEK/ARZU GÜCÜ" | ile/ve/değil/yerine/<>/> AKIL GÜCÜ

( Öfkenin her zaman bir nedeni vardır fakat iyi bir nedeni yoktur. )


-ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< "BEKLENTİ"



-ÖFKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< "TEPKİ"



-ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< ÇARESİZLİK



-ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< ENGELLENME



-ÖFKE ile/ve/||/<>/> GERGİNLİK



-ÖFKE ile/ve/||/<> HIRS

( [gelirse/yönetilemezse ...]
Akıl gider. İLE/VE/||/<> Edep gider. )


-ÖFKE ile/ve/||/<>/> KAYGI



-ÖFKE ile/ve/||/<> KEDER ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<> STRES ile/ve/||/<> KORKU

( Karaciğeri yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Akciğeri yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Mideyi yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Kalbi ve beyni yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Böbrekleri yorar ve hasta eder. )


-ÖFKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAĞLIKLI ÖFKE



-ÖFKE ile/ve/||/<>/> SIKINTI



-ÖFKE ile/ve/||/<>/> SUÇLULUK DÜŞÜNCESİ/DUYGUSU



-ÖFKE ile/<> SUSMA/SÜKÛT

( Kızmış olduğunun göstergesidir. İLE/<> Kırılmış olduğunun göstergesidir. )


-ÖFKE ile/ve/||/<> TİKSİNME



-ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< YOK SAYILMA



-OFTALMİ ile/||/<> OTİT

( Göz yangısı. İLE/||/<> Kulak yangısı. )


-OG ile/||/<> ÖG

( Ovmak. İLE Öğütmek. )


-ÖGE ile/ve/||/<>/> BİLEŞİK

( Kimyasal olarak ayrıştırılamayan saf nesneler. İLE/VE/||/<>/> Bir ya da daha fazla ögenin kimyasal olarak birleşmesiyle oluşur. )


-ÖĞE ile/ve/||/<>/> BİLEŞİK ile/ve/||/<>/> TEK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> CANLI ile/ve/||/<>/> ÇOK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> İNSAN

( ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Bir gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Birden fazla gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... )


-ÖĞELER ile/ve/||/<>/> KİMYASAL EVRİM ile/ve/||/<>/> DİRİMSEL(BİYOLOJİK) EVRİM

( image )


-ÖĞELER ile/ve/||/<>/> KİMYASAL EVRİM ile/ve/||/<>/> DİRİMSEL(BİYOLOJİK) EVRİM

( Kimyasal evrimin, hidrojen siyanür[HCN] ve formaldehid[H2CO] gibi basit organik moleküllerin, abiyotik sentezleriyle başladığı sanılmaktadır. Bu moleküllerin oluşumuyla ilgili olası mekanizmalar bilinmektedir fakat oluşum oranları hakkında belirsizlikler bulunmaktadır. Gereken şey, reaktif olmayan atmosfer moleküllerinin, yeni moleküller oluşturmak üzere birbiriyle birleşmleri için reaktif bileşenlere ayrılmalarını sağlayacak bir enerji kaynağıdır. Şimşekler ve güneşten gelen mor ötesi ışınlar, yerin ilk zamanlarında, uygun enerji kaynağı yaratmış olabilir.

Polimerlerin, bileşenleri olan monomerlerden oluşmaları için enerji girişi gerekir. Polimerler ve öteki organik bileşikler, daha basit bileşikler olarak yalınlaştıklarında, enerji açığa çıkar.

Tüm organizmalarda, metabolik ve genetik aygıttan başka, protein ve başka polimerlerden oluşan zarlar bulunur. Bazı zarlar, hücreyi kuşatarak canlı protoplazmayı çevresindeki ortamdan ayırır; ötekiler ise iç zarlardır. Son araştırmalar, zarların sadece basit bir koruma olmadıklarını, hücrenin biyokimyasal işlemlerinin çoğunun zarlarda oluştuğunu göstermiştir. Örneğin, hücre çeperinin etkin işlevlerinden biri, çevredeki bileşenler ortamından hücre için gereken özütleme işleminin yapılması ve artık ürünlerin çevreye atılmasıyla ilgilidir. Kimyasal evrim, yaşam başlamadan önce yüksek olasılıkla ham biyolojik zarlar üretmek zorunda kalmıştır.

Hücrenin ortaya çıkmasıyla birlikte yeryüzü tarihinin kimyasal çağı sona ermiştir. Ne yazık ki, kimyasal evrim, jeolojik kayıtlarda kesin bir iz bırakmamış. Yaşamın kökenini kavrayışımız, kurama, laboratuvarda yapılan benzetim çalışmalarına ve karşılaştırmalara dayanmaktadır. )


-ÖĞELERİN/ELEMENTLERİN YAPILARI:
FİZİKİ ile/ve/||/<> KİMYEVİ

(
ADI
SİMGESİ
ATOM

NUMARASI
ATOM

AĞIRLIĞI
KAYNAMA

NOKTASI C
ERİME

NOKTASI C
YOĞUNLUĞU

9 / CM3
ERİME

NOKTASI K
KAYNAMA

NOKTASI K
OKSİDASYON

SAYISI
BRİNELL

SERTLİĞİ
AKTİNYUM
Ac
89
(227)
3200
1050
---
---
---
3
---
ALTIN
Au
79
196.967
2970
1063
19.3
1337.95
2980.15
3
---
ALÜMİNYUM
Al
13
26.9815
2450
660
2.7
932.15
2720.15
3
16
AMERİKYUM
Am
95
(223)
2607
995
11.7
---
---
---
---
ANTİMON
Sb
51
121.75
1380
630.5
6.62
903.65
1910.15
3
30
ARGON
Ar
18
39.948
185.8
189.4
1.4
---
---
---
---
ARSENİK
As
33
74.922
613
817
5.72
1088.15
886.15
3
---
ASATATİN
At
85
(210)
(337)
(302)
---
---
---
1
---
AZOT
N
7
14.0067
195.8
210
0.81
---
---
4
---
BAKIR
Cu
29
63.5
2595
1083
8.96
1356.15
2868.15
2
50
BARYUM
Ba
56
137.34
1640
714
3.5
983.15
1910.15
2
42
BERKELYUM
Bk
97
(247)
---
---
---
---
---
---
---
BERİLYUM
Be
4
9.0122
2770
1277
1.85
2477
2750.15
2
60
BİZMUT
Bi
83
208.98
1560
271.3
9.8
---
---
3
---
BOR
B
5
10.811
(2550)
(2030)
(2.34)
2303
4173.15
3
---
BROM
Br
35
79.909
58
7.2
3.12
---
---
1
---
ÇiNKO
Zn
30
65.37
906
419.5
7.14
692.65
1180.15
2
35
CiVA
Hg
80
200.59
357
38.4
13.6
234.25
629.85
2
---
CURiYUM
Cm
96
(247)
---
1340
---
---
---
3
---
DEMİR
Fe
26
55.847
3000
1536
7.86
1809.15
3343.15
2
45
DİSPROSYUM
Dy
66
162.5
2600
1407
8.27
---
---
3
---
EINSTEINYUM
Es
99
(254)
---
---
---
---
---
---
---
ERBİYUM
Er
68
167.26
2900
1497
9.05
---
---
3
---
EUROPYUM
Eu
63
151.96
1439
826
5.26
---
---
3
---
FRANSİYUM
Fr
87
(223)
(677)
(27)
---
---
---
1
---
FERMİYUM
Fm
100
(253)
---
---
---
---
---
---
---
FLOUR
F
9
18.9984
188.2
219.6
1.5
53.55
85.15
1
---
FOSFOR
P
15
30.9738
280
44.2
1.82
317.35
554.15
3
---
GADOLİNYUM
Gd
64
157.25
3000
1312
7.89
---
---
3
---
GALYUM
Ga
31
69.72
2337
29.8
5.91
---
---
3
---
GERMANYUM
Ge
32
72.59
2830
937.4
5.32
---
---
4
---
GÜMÜŞ
Ag
47
107.870
2210
960.8
10.5
1234.34
2453.15
1
20
HAFNİYUM
H
72
178.49
5400
2222
13.1
---
---
4
---
HAHNYUM
Ha
105
(262)
---
---
---
---
---
5
---
HELYUM
He
2
4.0026
268.9
269.7
0.126
---
---
---
---
HİDROJEN
H
1
1.0079
252.7
259.2
0.071
---
---
1
---
HOLMİYUM
Ho
67
164.93
2600
1461
8.80
---
---
3
---
İNDİYUM
In
53
114.82
2000
156.2
7.31
---
---
3
---
İRİDYUM
Ir
77
192.2
5300
2454
22.5
---
---
---
---
İTTERBİYUM
Yb
70
173.04
1427
824
6.98
---
---
---
---
İTRİYUM
Y
39
88.905
2927
1509
4.47
---
---
---
---
İYOD
I
53
126.904
183
113.7
4.94
---
---
1
---
KADMİNYUM
Cd
48
112.4
765
320.9
8.65
594.15
1038.15
2
35
KALAY
Sn
50
118.69
2270
231.9
7.3
2128.15
4653
4
160
KALSİYUM
Ca
20
40.08
1440
838
1.55
1123.15
1760.15
2
13
KALİFORNİYUM
Cf
98
(249)
---
---
---
---
---
3
---
KARBON
C
6
12.0115
4830
3727
2.26
3800
---
4
---
KLOR
Cl
17
35.453
34.7
101
1.56
---
---
1
---
KRİPTON
Kr
36
83.8
152
157.3
2.6
---
---
---
---
KURCHATOVVUM
Ku
104
(206)
---
---
---
---
---
4
---
KROM
Cr
24
51.996
2665
1875
7.19
2176.15
2915.15
6
70
KOBALT
Co
27
58.933
2900
1495
8.9
1765.15
3153.15
2
125
KSENON
Xe
54
131.3
108
111.9
3.06
---
---
---
---
KURŞUN
Pb
82
207.19
1725
327.4
11.4
---
---
4
---
KÜKÜRT
S
16
32.064
444.6
119
2.7
388.5
717.75
2
---
LANTAN
La
57
138.91
3470
920
6.17
---
---
3
---
LAWRENCİYUM
Lr
103
(257)
---
---
---
---
---
---
---
LİTYUM
Li
3
6.939
1330
180.5
0.53
---
---
1
---
LUTESYUM
Lu
71
174.97
3327
1652
9.84
---
---
3
---
MANGAN
Mn
25
54.938
2150
1245
7.43
1517.15
2368.15
---
---
MAGNEZYUM
Mg
12
24.312
1107
650
1.74
922.65
1393.15
2
---
MENDELEVYUM
Md
101
(256)
---
---
---
---
---
---
---
MOBİLBEN
Mo
42
95.94
5560
2610
10.2
2893.15
5073.15
---
160
NEODİM
Nd
60
144.24
(2460)
(1027)
6.77
---
---
3
---
NEON
N
10
20.183
246
248.6
1.2
---
---
---
---
NEPTUNYUM
Np
93
(257)
(3902)
637
19.5
---
---
---
---
NİKEL
Ni
28
58.71
2730
1453
8.9
1728.15
3073.15
2
70
NİOBYUM
Nb
41
92.906
3300
2468
8.4
2741.15
5173.15
5
250
NOBELYUM
No
102
(254)
---
---
---
---
---
---
---
OKSİJEN
O
8
15.9994
183
218.8
1.14
---
---
2
---
OSMİYUM
Ds
76
190.2
5500
3000
22.6
---
---
4
---
PALLADYUM
Pd
46
106.4
3980
1552
12
---
---
3
---
PLATİN
Pt
78
195.09
4530
1769
21.4
---
---
4
---
PLUTONYUM
Pu
94
(242)
3235
640
19.84
---
---
4
---
PRASEODİM
Pr
59
140.907
3127
935
6.77
---
---
3
---
PROMETYUM
Pm
61
(147)
2460
(1027)
6.77
---
---
3
---
PROTAKTİNYUM
Pa
91
231
---
1230
15.4
---
---
5
---
POLONYUM
Po
84
210
962
254
9.2
---
---
2
---
POTASYUM
K
19
39.102
760
63.7
0.86
366.35
1026.95
1
0.03
SAMARYUM
Sm
62
150.35
1900
1072
7.54
---
---
3
---
SELENYUM
Se
34
78.96
685
217
4.79
---
---
2
---
SERYUM
Ce
58
140.12
3468
795
6.67
1070.15
3743.15
3
21
SEZYUM
Cs
55
132.905
690
28.7
1.9
---
---
1
---
SİLİSYUM
Si
14
28.086
2680
1410
2.33
---
---
4
---
SKANDİYUM
Sc
21
44.956
2730
1539
3
---
---
3
---
SODYUM
Na
11
22.989
892
97.8
0.97
370.95
1163.15
1
0.07
STRONSİYUM
Sr
38
37.62
1380
768
2.6
---
---
2
---
RADON
Rn
86
(222)
61.8
71
4.4
---
---
---
---
RADYUM
Ra
88
(226)
1140
700
5
---
---
2
---
RENYUM
Re
75
186.2
5900
3180
21
2233.15
4233.15
6
110
RODYUM
Rh
45
102.905
4500
1966
12.4
---
---
3
---
RUBİDYUM
Rb
37
85.47
688
38.9
1.53
---
---
1
---
RUTENYUM
Ru
44
101.05
4900
2500
12.2
---
---
4
---
TALYUM
Tl
81
204.37
1457
303
11.85
---
---
3
---
TANTAL
Ta
73
130.948
5425
2996
16.6
3269.15
5400
5
30
TEKNESYUM
Tc
43
(98)
4877
2140
11.5
---
---
7
---
TERBİYUM
Tb
65
158.924
2800
1356
8.27
---
---
3
---
TELLUR
Te
52
127.6
989.8
449.5
6.24
---
---
2
---
TİTAN
Ti
22
4970
3260
1668
4.51
1941.15
3553.15
4
160
TULYUM
Tm
69
168.934
1727
1545
9.33
---
---
3
---
TORYUM
Th
90
232.038
3850
1750
11.7
---
---
4
---
URANYUM
U
92
238.03
3818
1132
19.07
1403.15
4203.15
5
160
VANDANYUM
B
23
50.942
3450
1900
5.1
2163.15
3653
4
260
VOLFRAM
W
74
183.85
5930
3410
6.49
3663.15
5773.15
4
250
ZİRKONYUM
Zr
40
91.22
3580
1852
6.49
2128.15
4653
4
160
)


-ÖĞLE ile/ve/||/<> İKİNDİ

( Gölgesizlik. İLE/VE/||/<> Gün geçişi. )


-ÖĞRENEN ANCAK DÜŞÜNMEYEN ile/ve/||/<> DÜŞÜNEN ANCAK ÖĞRENMEYEN

( Kaybolmuştur. İLE/VE/||/<> Tehlikededir. )


-ÖĞRENİLECEK OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TERK EDİLECEK OLAN



-ÖĞRENME:
DENEYSEL ile/ve/||/<> ZİHİNSEL



-ÖĞRENME/ÖĞRENENLER:
ZAMANINDA ile/ve/||/<> OTORİTEDEN ile/ve/||/<> DENEYEREK ile/ve/||/<> YAŞAMDAN ile/ve/||/<> YAŞAMDAN BİLE (ÖĞRENEMEME/ÖĞRENEMEYENLER)

( İndirimli fiyattan. İLE/VE/||/<> Özgürlük bedeliyle. İLE/VE/||/<> Etiket fiyatından. İLE/VE/||/<> Gecikme zammıyla. İLE/VE/||/<> Boşa geçmiş, koskoca bir yaşamla. )


-ÖĞRENME ile/ve/<>/yerine ANLAMA

( Yapmak, onu bildiğini göstermektir. )


-ÖĞRENME ile/ve/<>/yerine ANLAMA

( Bir şeyi iyi anlayın, ulaşmışsınız demektir. )


-ÖĞRENME ile/ve/<>/yerine ANLAMA

( Öğrenmek, bildiğini fark etmektir. )


-ÖĞRENME ile/ve/<>/yerine ANLAMA

( Tekrarın etkili olabilmesi için anlamlı bir biçimde ve istekle yapılması gerekir. )


-ÖĞRENME ile/ve/<>/yerine ANLAMA

( Okuyarak ve/ya da gözlemleyerek ve/ya da deneyimleyerek. İLE/VE/<>/YERİNE Severek. )


-ÖĞRENME ile/ve/<>/yerine ANLAMA

( Understand one thing well, and you have arrived. )


-ÖĞRENME ile/ve/değil/<> DEĞER KAZANMA



-ÖĞRENME ve/<> EKSİKLİK

( Öğrenebilmek için eksiklik -ve de eksikliğinin farkındalığı- gerekir. )


-ÖĞRENME ile/ve/||/<>/> PAYLAŞMA



-ÖĞRENME ile/ve/değil/<> SÜZME



-ÖĞRENMEK ile/ve/<>/> "KALPTE BULMAK"



-ÖĞRENMEK ile/ve/<> BİLGİ EDİNMEK



-ÖĞRENMEK ile/değil/yerine/||/<>/< KAVRAMAK



-ÖĞRENMEK ile/ve/<>/değil/yerine KEŞFETMEK



-ÖĞRETEN ile/ve/||/<>/> ÜRETEN



-ÖĞRETİ/DOKTRİN ile/ve/değil/||/<>/< KURAM/TEORİ



-ÖĞRETİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DAHA FAZLASI



-ÖĞRETMEK ile/ve/<>/değil/yerine ANLA(T)MAK

( En iyi öğrettiğin şey en çok öğrenmen gereken şeydir. )


-ÖĞRETMEK ile/ve/<>/değil/yerine ANLA(T)MAK

( Bir kişiye bilgimin bir bölümünü öğrettiğimde, o kişi, bunun öteki üç bölümünü öğrenemezse, dersimi bir kez daha yinelemem. )


-ÖĞRETMEK ile/ve/<>/değil/yerine ANLA(T)MAK

( Hocanın derdi öğretmektir, küstürmek değil! )


-ÖĞRETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DÜŞÜNMELERİNİ SAĞLAMAK



-ÖĞRETMEK ile/ve/<> FARK ETMEK/ETTİRMEK

( Öğretmek, başkalarına senin kadar iyi bildiklerini anımsatmaktır. )


-ÖĞRETMEK ile/ve/<> FARK ETMEK/ETTİRMEK

( EACH ONE, TEACH ONE )


-ÖĞRETMEK ile/ve/<>/değil/yerine GÖSTERMEK



-ÖĞRETMEK ve/||/=/<>/< ÖĞRENMEK

( Öğretirken kendini araya sokmazsın, öğrenirken ben varım demezsin. )


-ÖĞRETMEK ve/||/=/<>/< ÖĞRENMEK

( Öğretirken alçakgönüllülük, öğrenirken o bile değil [tam teslimiyet!(bilgiye tabii! kişiye değil!)]. )


-ÖĞRETMEK ve/||/=/<>/< ÖĞRENMEK

( [öğrenmek] 2 kere. VE/||/=/<>/< 1 kere. )


-ÖĞRETMEN ile/ve/||/<>/> ÖĞRETİM ÜYESİ

( İlk ve orta derecede. İLE/VE/||/<>/> Evrenkentte/üniversitede/akademide. )


-ÖĞRETMENİ OLALIM! ve/||/+/<>/>/< ÖĞRENCİSİ OLALIM!

( Nefsimizin. VE/||/+/<>/>/< Vicdanımızın. )


-OĞUL ile/<> SÜTOĞUL

( ... İLE/<> Bir kadının, kendi çocuğu değilken emzirdiği ve kocasının da evlat olarak benimsediği erkek çocuk. )


-ÖĞÜT VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİ/DOĞRU ÖRNEK OLMAK/GÖSTERMEK

( Yolu uzun. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yolu kısa. )


-ÖĞÜT VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİ/DOĞRU ÖRNEK OLMAK/GÖSTERMEK

( Kolay. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< "Kolay değil". )


-ÖĞÜT ile/ve/değil/yerine/||/<> (İYİ/YETERLİ/NİTELİKLİ) ÖRNEK

( Yolu, uzundur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Yolu, kısa ve etkilidir. )


-ÖĞÜT ile/ve/||/<>/> ESİNLENME



-ÖĞÜT ile/ve/<>/>< HAKARET

( Bir insana, başkaları yanında verilen "öğüt", öğüt değil "küçük düşürme", "aşağılama" ya da "hakaret" olabilir/olur[bazen/çoğunlukla]. Kimseye ve de özellikle çocuklara, ne kıyas, ne de öğüt, doğru/uygun zaman, zemin ve koşullar oluş(turul)madıkça, yapılmamalıdır. )


-ÖĞÜT ve/||/<>/> MERAK



-ÖĞÜT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖRNEK

( Yolu/süreci uzundur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yolu/süreci kısa ve etkilidir. )


-ÖĞÜTMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/>< ÜRETMEK



-OK AÇMAZI ile/ve/||/<> KOŞU YOLU AÇMAZI ile/ve/||/<> UZAY GEMİSİ AÇMAZI ile/ve/||/<> TANRILAR AÇMAZI



-OKB ile/<> OKKB

( Obsesif-Kompulsif Bozukluk İLE Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu )


-OKB ile/<> OKKB

( Kaygı bozukluğu biçimi. İLE/<> Kişilik bozukluğu biçimi. )


-OKB ile/<> OKKB

( Belirtilerin şiddeti, zamanla değişir. İLE/<> Belirtiler, aynı kalmaya eğilimlidir. )


-OKB ile/<> OKKB

( Kolaylıkla tespit edilebilir. İLE/<> Kolaylıkla tanımlanamaz. )


-OKB ile/ve/değil/||/<>/< YAYGIN KAYGI BOZUKLUĞU



-ÖKE/DEHÂ ve/||/+/<>/> GÜZELLİK



-ÖKLİD ve/||/<>/> POSTULATLARI

( 1- Bir noktadan, bir noktaya, tek bir doğru çizilebilir.

2- Sonlu bir doğru, yine bir doğru olarak uzatılabilir.

3- Bir merkez ve bir mesafe, çemberi tanımlar.

4- Tüm dik açılar, birbirine eşittir.

5- Eğer bir doğru, iki doğruyu kesiyorsa iç açıları toplamı, iki dik açıdan küçük olan tarafta iki doğru kesişir.

(Bir doğruya, dışındaki bir noktadan yalnız bir tek paralel doğru çizilebilir.[John Playfair]) )


-OKŞAMAK ile/ve/değil/||/<> OVMAK



-OKSİJEN ile/ve/||/<>/ KOKU

( "Oksijeni bilmem ama kokun şart!" )


-OKSİT ile/||/<> PEROKSİT

( Oksijenin -2 değerlikli olduğu bileşikler. İLE/||/<> Oksijenin -1 değerlikli olduğu bileşikler. )


-OKSİTOSİN ile/ve/||/<> VAZOPRESİN

( Annelik içgüdüsü. Doğumla başlayan annelerde salgılanan hormon. İLE/VE/||/<> Babalık içgüdüsü. Doğumla başlayan babalarda salgılanan hormon. )


-OKSİTOSİN ile/ve/||/<> VAZOPRESİN

( Doğum ve emzirme süreçlerinde rol oynayan hormon. İLE/VE/||/<> Su dengesini ve kan basıncını düzenleyen hormon. )


-OKSİTOSİN ile/ve/||/<> VAZOPRESİN

( Sosyal bağları ve güven duygusunu artırır. İLE/VE/||/<> Stres tepkilerini ve saldırganlığı etkiler. )


-OKSİTOSİN ile/ve/||/<> VAZOPRESİN

( İkisi de peptid hormondur ve dokuz amino asitten oluşur. [Hipotalamustan salgılanır ve arka hipofizden salınır.] )


-ÖKSÜZ/YETİM ile/||/<> NANHAR

( Ya annesi, ya babası ya da ikisi birden olmayan. İLE/||/<> Ölen yeniçerilerin çocuklarına verilen ad. )


-OKU, BABAN GİBİ EŞEK OLMA!
ile/değil
OKU BABAN GİBİ, EŞEK OLMA!
ve/||/<>
A WOMAN, WITHOUT HER, MAN IS NOTHING
A WOMAN, WITHOUT HER MAN, IS NOTHING

( Virgülün/vurgunun/durağın nerede olduğu çok önemli! )


-OKU, BABAN GİBİ EŞEK OLMA!
ile/değil
OKU BABAN GİBİ, EŞEK OLMA!
ve/||/<>
A WOMAN, WITHOUT HER, MAN IS NOTHING
A WOMAN, WITHOUT HER MAN, IS NOTHING

( )


-OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK!

( Duyduğumu unuturum, gördüğümü anımsarım, okuduğumu anlarım. )


-OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK!

( Kurnaz kişiler, okumayı küçümser; basit kişiler, ona hayran olur; akıllı kişiler ise ondan yararlanır. )


-OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK!

( Okumak bir kişiyi doldurur, kişilerle konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır. )


-OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK!

( Kişi kendini yetiştirmek/terbiye etmek için okumalıdır! [Başkalarına bilgi satmak için değil!] )


-OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK!

( Kitap okumak, sevgilinin fotoğrafına bakmak gibidir. )


-OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK!

(

Büyük buluş! )


-OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK!

( )


-OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK!

( image )


-OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK!

( Bir kitabı okurken geçen iki saatin, yaşamımın çoğu yılından daha dolu olduğunu fark edince, bir kişinin yaşamının ürkütücü hiçliğini düşünürüm.

Sabahattin Ali )


-OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK!

( "Okuma Alışkanlığı Üzerine" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


-OKUL ile/ve/||/<>/>< YAŞAM

( Önce ders verir, sonra dener, sınav yapar. İLE/VE/||/<>/>< Önce sınav yapar, sonra [dene(yimle)terek] ders aldırır. )


-OKUMA:
DOĞRUSU ile/ve/||/<>/> GÜZELLEŞTİRME



-OKUMA ile/ve/||/<>/></< DİNLEME

( Kişileri ayrıştırır. İLE/VE/||/<>/< Kişileri/toplulukları/toplumu birleştirir. )


-OKUMAK:
SABAH ile/ve/||/<>/> AKŞAM ile/ve/||/<>/> YATARKEN/YATMADAN ÖNCE



-OKUMAK:
YOKSULLUKTA ve/||/<>/> VARSILLIKTA

( Varlık/servet[Ar.]. VE/||/<>/> Süs, ziynet/zinet[Ar.]. )


-OKUMAK ve/<> BİRARAYA GELMEK/GETİRMEK

( Anlamak için okursun, anlarsan okursun! )


-OKUMAK ile/ve/değil/||/<>/= DUYURMAK/İLETMEK



-OKUMAK ve/||/<> KONUŞMAK ve/||/<> YAZMAK

( Tamamlar. VE/||/<> Hazırlar. VE/||/<> Olgunlaştırır. )


-OKUMAK ile/ve/değil/||/<>/< OKUYABİLMEK



-OKUMAYA DEĞER ŞEYLER YAZMAK ve/||/<> YAZILMAYA DEĞER ŞEYLER YAŞA(T)MAK



-OKUNULACAKLAR ile/ve/<> KONUŞULACAKLAR



-OKUR-YAZARLIK ile/ve/<> SAYISAL OKUR-YAZARLIK

( ... İLE/VE/<> Sayıları kavrayabilme ve kullanabilme yetisi.[düzeyler, basamaklar, zaman algısı] )


-OKUR-YAZARLIK ile/ve/<> SAYISAL OKUR-YAZARLIK

( LITERACY vs./and/<> NUMERIC LITERACY )


-OKUR-YAZARLIK ile/ve/<> SAYISAL OKUR-YAZARLIK

( WHIPPLES ve ABCC Endeksleri )


-ÖKÜZKAKAN:
KIZIL GAGALI ile/||/<>/< SARI GAGALI

( Afrika'da, Sahra'nın güneyinde yaşarlar. Hayvanların sırtından parazitleri toplayıp yemesiyle bilinir. İLE/||/<>/< ... )


-ÖKÜZKAKAN:
KIZIL GAGALI ile/||/<>/< SARI GAGALI

( ile/||/<>/< ... )


-ÖKÜZKAKAN:
KIZIL GAGALI ile/||/<>/< SARI GAGALI

( Sığırcıkgiller[STURNIDAE] ailesine yakındır. )


-OL!:
İÇİNDE ve/||/<> KIÇINDA ve/||/<> BAŞINDA ve/||/<> YANINDA

( Tarlan varsa. VE/||/<> Teknen varsa. VE/||/<> İşin varsa. VE/||/<> Eşin varsa. )


-OLABİLDİĞİNCE ...:
KÜÇÜLTELİM!/AZALTALIM! ve/||/<> ARTIRALIM!

( Lokmalarımızdaki oranı. VE/||/<> Çiğneme sayımızı. )


-OLABİLECEKLER ile/ve/||/<>/>/< OLMASI GEREKENLER



-OLABİLECEKLERİN OLMASI İÇİN UĞRAŞMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< OLMAYABİLECEKLERİN OLABİLMESİ İÇİN SABRETMEK



-OLAĞANDIŞI ile/||/<> ANOMALİ

( Olağandışı. İLE/||/<> Bozukluk. )


-OLAĞANÜSTÜ DURUM/HAL ile/ve/<> SIKIYÖNETİM



-OLAN ile/ve/||/<>/>< OL(MA)MASI GEREKEN



-OLAN ile/ve/<>/değil/yerine OLABİLEN

( Evren/dekiler. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE İnsan... )


-OLAN ile/ve/||/<>/> OLAĞAN



-OLAN ile/ve/<> OLANAKLI OLAN

( Kavram. İLE/VE/<> Simge. )


-OLAN ile/ve/<>/||/hem de ÖLEN ile/ve/<>/||/hem de YANAN ile/ve/<>/||/hem de YENİLEN

( Hiçbirine, çözüm yoktur. )


-OLAN ile/ve/<> OLMASI GEREKEN

( Akıl ile yönetilerek. İLE/VE/<> Eylem ve katılım ile sağlanan/sağlanır. )


-OLAN <>/>< OLMAYAN

( (olduğu) Kadar. <>/>< (olmadığı) Kader. )


-OLAN <>/>< OLMAYAN

( Yapar/yapıyor. <>/>< Bakar/bakıyor. )


-OLAN ile/ve/||/<> ORAN



-OLANAK/LILIK ile/ve/<> KOLAYLIK



-OLANAK/SIZ/LIK ile/ve/değil/||/<>/< ÜMİT/SİZ/LİK



-OLANAK ile/ve/değil/<>/> ÇÖZÜLME



-OLANAK ve/<> VAROLAN(MEVCUT)



-OLANAKLAR ve/||/<>/>/< GELİŞME HAKKI



-OLANAKLAR ile/ve/değil/yerine/||/<> OLANAKLILIKLAR

( Parça. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Bütün. )


-OLANAKLAR ile/ve/değil/yerine/||/<> OLANAKLILIKLAR

( Hedef. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Durum. )


-OLANAKLI İLKECE BİLİNÇLİ:
BİLİNÇ ÖNCESİ ile/ve/||/<> DİNAMİK BİLİNÇDIŞI

( )


-OLANAKLI/LIK ile/ve/||/<> SONSUZ/LUK



-OLANAKLILAŞTIRMA ile/ve/||/<>/> KOLAYLAŞTIRMA



-OLANAKLILIK ile/ve/<> GEÇERLİLİK



-OLANAKLILIK ile/ve/<> GERÇEKLİK



-OLANAKSIZ/LIK / OLANAKLI/LIK ve/<> KARARLI/LIK

( Aralarındaki tek fark, kararlılık derecesindedir. )


-OLANI BİLİRİM/BİLEYİM ile/ve/||/<>/< OLMASI GEREKENİ (")BİLEBİLİRİM(")/BİLEYİM

( Aristoteles. İLE/VE/||/<>/< Platon. )


-OLANI BİLMEK ve/||/<>/>/< ORANI BİLMEK



-OLANI/ELDEKİNİ:
BEĞENMEMEK ile/ve/<>/değil/yerine DAHA İYİSİNİ İSTEMEK



-OLANLA(RLA) / OLDUĞU KADARIYLA:
TATMİN/MUTMAİN OLMA(MA)K ile/ve/değil/yerine/||/<> YETİNME(ME)K



-OLASILIĞIN DOĞUŞU ve/||/<> ŞANSIN TERBİYE EDİLİŞİ

( Ian Hacking'in bu kitaplarını da okumanızı salık veririz. )


-OLASILIK ile/ve/||/<>/> TEDBİR



-OLAY "AÇLIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< ONAY AÇLIĞI



-OLAY UFKU ile/ve/<> ERGOSFER

( EVENT HORIZON ile/ve/<> ERGOSPHERE )


-OLAY UFKU ile/ve/<> ERGOSFER

( )


-OLAY/DURUM ile/ve/||/<> AYRINTI/LAR(I)



-OLAY/OLGU/DURUM ile/ve/||/<>/>< YADSIMA



-OLAY ve/değil/||/=/<>/< BETİMLENEN



-OLAY ve/<> GELİŞİGÜZEL/LİK



-OLAY ve/<> TASARIM



-OLAYLAR VE KİŞİLER ve/||/<> YÜKLENEN ANLAM ve/||/<> ALGI ve/||/<> YORUM | BİLİŞSEL ÇARPITMALAR



-ÖLÇEK ile/ve/<> NİCELİK



-ÖLÇEK ile/ve/<> NİTELİK



-ÖLÇME ile/ve/||/<> ÖLÇÜMLEME



-ÖLÇMEK ile/ve/<> "YÜKLEMEK"



-ÖLÇÜ EKSİKLİKLERİNDE:
İMÂLE ile/ve/<> ZİHAF ile/ve/<> MED ile/ve/<> VASL(ULAMA) ile/ve/<> KASR ile/ve/<> SEKT-İ MELİH

( Kısa olan hecenin, uzun okunması. İLE/VE/<> Uzun hecenin, kısa okunması. İLE/VE/<> Bir tam sesi, birbuçuk sese yükseltmek. İLE/VE/<> Sessizle biten sözcüğün, sesliyle başlayan sözcüğe bağlanması. İLE/VE/<> Sessizle biten sözcüğün, sesliyle başlayan sözcüğe bağlanması. İLE/VE/<> Uzun heceyi, inceltmek. İLE/VE/<> Kısa hecelerin, birleşerek, uzun hece oluşturması. )


-ÖLÇÜ EKSİKLİKLERİNDE:
İMÂLE ile/ve/<> ZİHAF ile/ve/<> MED ile/ve/<> VASL(ULAMA) ile/ve/<> KASR ile/ve/<> SEKT-İ MELİH

( )


-ÖLÇÜ/T ile/ve/değil/<> ÇERÇEVE



-ÖLÇÜ ile/ve/||/<> DERECE



-ÖLÇÜ ile/ve/||/<> KARAKUŞÎ

( ... İLE Yasa, kural, mantık ölçülerine dayanmayan. )


-ÖLÇÜ ile/ve/<> ÖLÇÜT ile/ve/<> ÖLÇEK



-ÖLÇÜ ile/ve/||/<> ORAN ile/ve/||/<> MATEMATİK

( Bilim/de. İLE/VE/||/<> Sanat/ta. İLE/VE/||/<> Müzik/te. )


-ÖLÇÜ ve/||/<>/> TEKRAR ÜRETİM



-ÖLÇÜDE:
7'Lİ ile/ve/<> 8'Lİ ile/ve/<> 11'Lİ ile/ve/<> 14'LÜ

( Mâni. İLE/VE/<> Semai, destan, türkü. İLE/VE/<> Koşma, destan. İLE/VE/<> Çağdaş Türk ve Tekke Yazını. )


-ÖLÇÜDE:
7'Lİ ile/ve/<> 8'Lİ ile/ve/<> 11'Lİ ile/ve/<> 14'LÜ

( )


-ÖLÇÜDE:
HECE ile/ve/<> SERBEST ile/ve/<> ARUZ

( )


-ÖLÇÜLEMEZLER VE TARTILAMAZLAR:
ISI ile/ve/||/<> IŞIK ile/ve/||/<> ELEKTRİK ile/ve/||/<> MANYETİZMA



-ÖLÇÜLÜ ile/ve/||/<> ÖLÇÜ İLE



-ÖLÇÜLÜLÜK ile/ve/<> DENGE



-ÖLÇÜSÜZ/LÜK ile/ve/değil/||/<> "GEMSİZ/LİK"



-ÖLÇÜT ile/ve/||/<> GEREKÇE



-OLDUĞUN GİBİ GÖRÜNMEK/KONUŞMAK ile/ve/<> GÖRÜNDÜĞÜN/KONUŞTUĞUN GİBİ OLMAK

( Kendinizi olduğunuz gibi bilmek için tüm fikirlerden vazgeçiniz. )


-ÖLDÜRME ile/ve/||/<> YOK ETME



-OLGU ile/ve/değil/<> GÖRÜNÜŞ



-OLGUN BİRİKİM ve/||/<> GENÇ ENERJİ



-OLGUN/LUK:
BİLGİ İTİBARİYLE
ve/||/<>
BİLGELİK İTİBARİYLE
ve/||/<>
DURUM/KOŞULLAR İTİBARİYLE
ve/||/<>
AYDINLATMA İTİBARİYLE



-OLGUN/LUK ve/||/<> AKILLI/LIK ve/||/<> GÜÇLÜ/LÜK

( Hatalarımızı kabul edebilecek kadar. VE/||/<> Hatalarımızdan ders alabilecek kadar. VE/||/<> Hatalarımızı düzeltebilecek kadar. )


-OLGUN/LUK ve/||/<>/>/< SUSKUN/LUK



-OLGUN ile/ve/değil/||/<> "DURGUN"



-OLGUN ve/||/=/<> ACIYA GÜLEBİLEN

( En olgun kişi/ler, acıya gülen(ler)dir. )


-OLGUN ile/ve/<>/+ YETKİN



-OLGUNLAŞMA/KEMÂL:
"YAŞ ALARAK" ile/ve/değil/||/<>/< YAŞAYARAK



-OLGUNLAŞMA/TEKÂMÜL (ETMEK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇEKİRDEĞİNİ KÜÇÜLTMEK



-OLGUNLAŞMA ile/ve/||/<> "DURULMA"



-OLGUNLAŞMA ve/||/<> "YARA ALMAMA" ve/||/<> KAZANMA

( İlgiye gereksinim duymadıkça. VE/||/<> Beklentiye girilmedikçe. VE/||/<> Bağımlı kalınmadıkça. )


-OLGUNLAŞMA ve/||/<>/> ŞAŞIRMAMA



-OLGUNLAŞMANIN SAĞLADIKLARI:
"KALPTE" ile/ve/||/<>/> ANLIK'TA(ZİHİNDE) ile/ve/||/<>/> YAŞAMDA

( Duyarlılık kazandırır. VE/||/<>/> İşleklik ve işlevsellik sağlar. VE/||/<>/> Huzur sağlar/sunar. )


-OLGUNLUĞUN EN ÖNEMLİ GÖSTERGELERİ:
DEDİKODUYA DAYANMA/TAHAMMÜL ve/<>
İFTİRAYA DAYANMA/TAHAMMÜL

( Dedikodu ve iftiraya karşılığın da üç aşaması vardır.
1- Dedikodu ve iftiraya susarak[sükûnetle] karşılık vermek.
2- Dedikodu ve iftiradan "memnun olmak".
3- Dedikodu ve iftiradan "memnun olup", "dedikoducu/iftiracı" için üzülmek. )


-OLGUNLUK ile/ve/||/<> SÜREKLİLİK



-OLGUSAL/LIK ile/ve/||/<> EDİMSEL/LİK



-OLGUSAL/LIK ile/ve/||/<> EVRENSEL/LİK



-OLGUSAL/LIK ile/ve/<> FARKLI/LIK



-OLGUSAL/LIK ile/ve/=/||/<>/> USSAL/LIK

( FACTIVE )


-OLMADAN ÖNCE OLSUN DİYE ve/||/<> ÖLMEDEN ÖNCE ÖLSÜN DİYE



-OLMADIĞINDA (EN ÇOK) ARANAN ile/ve/<> OLDUĞUNDA (EN ÇOK) TARTIŞILAN



-OLMADIKLARIMIZ ve/||/<>/> YAPMADIKLARIMIZ ve/||/<>/> DÜŞÜNMEDİKLERİMİZ ve/||/<>/> KONUŞMADIKLARIMIZ

( Yeğlemedikleri... [B (bile değil)] )


-OLMAK ve/<>/:/= ANLAMAK



-OLMAK ile/ve/=/<> BULMAK

( İsimsiz, cisimsiz, resimsiz. İLE/VE/=/<> İsimle, cisimle, resimle. )


-OLMAK ve/=/<>/|| OLAN

( Kavram/olgu. VE/=/<>/|| İnsan. )


-OLMAK ile/ve/||/<>/> OLAN ile/ve/||/<>/> OLUŞ

( Bir gövdede odaklanmış, sonsuz olansınız. )


-OLMAK ile/ve/||/<>/> OLAN ile/ve/||/<>/> OLUŞ

( BEDÂHETEN: O anda oluşan. | Birdenbire, ansızın, düşünmeksizin. )


-OLMALI ile/ve/değil/yerine/<> OLABİLİR



-OLMASI GEREKEN ile/ve/||/<> OLANIN FELSEFESİ

( Platon. İLE/VE/||/<> Aristoteles. )


-OLMAYAN MEYVEYE EL UZANMAZ ve/<> AŞILANMAYAN MEYVE TATLANMAZ



-OLMAYANA ERGİME ile/ve/||/<> SAÇMA OLANA İNDİRGEME



-OLMAYANLARA ve/||/<> OLANLARA

( İnanmamalıyız. VE/||/<> Kanmamalıyız. )


-OLMAZ OLSUN ile/ve/||/<> JE VEUX

(

ile/ve/||/<>

)


-OLMAZSA OLMAZLIK ile/ve/||/<> TERK EDİLEMEZLİK



-ÖLMEK:
GÖVDEDE ile/ve/değil/yerine/<>/< KENDİNDE



-ÖLMEK ile/ve/||/<>/>/< "ÖLMEDEN ÖNCE ÖLMEK"

( Dünyanın içinden çıkmak. İLE/VE/||/<>/>/< Dünyayı, içinden çıkarmak. )


-OLSUN ile/ve/||/<> OLUR ÖYLE



-ÖLÜ SERTLİĞİ ile/ve/||/<> ÖLÜ MORLUĞU ile/ve/||/<> ÖLÜ SOĞUMASI



-ÖLÜ ile/ve/değil/||/<>/< ÖLÜMLÜ



-ÖLÜBAŞ GÜVESİ:
YEŞİL ile/||/<> SARI ile/||/<> KAHVERENGİ



-OLUK/YİV ve/||/<>/< KINDIRAÇ

( ... VE/||/<>/< Oluk ya da yiv açmaya yarayan araç. )


-ÖLÜM:
"ÖNÜNDE DURURSAN" ve/||/<> "KAÇARSAN"

( Yakalar. VE/||/<> Yetişir. )


-ÖLÜM:
"SIRALI" ile/ve/değil/||/<>/< SIRASIZ



-ÖLÜM:
KALP/BEYİN DURDUĞUNDA ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> UNUTULDUĞUMUZDA



-ÖLÜM:
ZORUNLU/IZDIRARÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İHTİYÂRÎ

( Ölmeden önce ölünüz... )


-ÖLÜM ve/<> APTALLIK

( Öldüğünde, öldüğünü bilmezsin. Sadece, başkaları için zordur. VE/<> Aynı şey, aptallıkların için de geçerlidir. )


-ÖLÜM ile/ve/||/<>/> TEMEVVÜT[Ar. < MEVT]

( ... İLE/VE/||/<> Bir örgenin çürüyüp ölü duruma geçmesi. )


-ÖLÜM ile/ve/||/<> UYKU

( Uyku, ölümün kardeşidir. )


-ÖLÜM ile/ve/||/<> UYKU

( ZIBARMAK: Ölmek, gebermek. | Uyumak, sızmak. )


-ÖLÜM ile/ve/||/<> UYKU

( Ağır uyku. İLE/VE/||/<> Hafif ölüm. )


-ÖLÜMCÜL HASTALIKLARIN ÖĞRENİLMESİNDE:
REDDETME ile/ve/<>/> ÖFKE ile/ve/<>/> PAZARLIK ile/ve/<>/> DEPRESYON ile/ve/<>/> KABUL



-ÖLÜMDE "ÖNCELİK":
[ya] SEN/O ile/ve/ya da/||/<> BEN ile/ve/ya da/||/<> AYNI ANDA, İKİMİZ BİRDEN

( [değil/yerine/ya da]
Bu üç olasılıktan biri gerçekleşmeden, ikimiz/hepimiz[düşünebilen ve seven/sevebilen herkes], ölümle yüzleşip ölmeden önce "ölerek" ve sevdiklerimizle ölüm/ümüz konusunu da konuşabilme olanağıyla, bu üçünün de dışına çıkabilmek. )


-OLUMLAMA ile/ve/<> ONAYLAMA



-OLUMLU ile/ve/||/<>/> OYLUMLU/HACİMLİ



-OLUMSALLIK ile/ve/ne yazık ki/||/<> KEYFÎLİK



-OLUMSUZ KOŞULLAR:
GEÇİRİCİ ile/ve/değil/yerine/<> GEÇİCİ



-ÖLÜMSÜZ/LÜK ve/||/<>/< ÖZGÜR/LÜK



-OLUMSUZ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< KABA



-OLUMSUZ ile/ve/değil/||/<> UYUMSUZ



-OLUMSUZLAMA ile/değil/yerine/<> ELEŞTİRİ



-OLUMSUZLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÜRETKEN OLUMSUZLAMA



-OLUMSUZLUĞU/SORUNU/ÇÖZÜMÜ:
HESABA KATMAMIŞ OLMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< GÖZE ALMIŞ OLMAK



-OLUMSUZLUK ile/ve/değil/<> ÜMİTSİZLİK



-OLUMSUZLUKLARI/OLUMSUZLUKLARDAN:
"BESLE(N)ME" ile/ve/<> "BEZE(N)ME"



-OLUR"
ile/ve/değil/||/<>/><
NA OLUR ve/||/<> NAH OLUR



-OLUR ile/ve/||/<> OLMAZ

( Diye bir şey yok! İLE/VE/||/<> Diye bir şey yok! )


-OLURSA/OLMASI YETMEZ ile/ve/değil/<> OLMAZSA OLMAZ



-OLURSA ile/ve/<> OLMAZSA

( Ne iyi/âlâ. İLE/VE/<> Pek iyi/âlâ. )


-OLURUNA BIRAKMAK ile/ve/<> AKIŞINA BIRAKMAK



-OLUŞ:
YOKLUĞUN YADSINMASI ve/||/<> YOK'UN YOKLUĞU



-OLUŞ'TA(KEVN): SÜKÛN ve/||/<> HAREKET ve/||/<> ELVAN ve/||/<> ASVAT ve/||/<> TUUM(TADLAR) ve/||/<> REVAYİH(KOKULAR) ve/||/<> İTİMAT ve/||/<> HARARET ve/||/<> BÜRÛDET ve/||/<> RUTÛBET ve/||/<> YÜBÛSET(KURULUK) ve/||/<> TELİF ve/||/<> HAYAT ve/||/<> ELEM ve/||/<> KUDRET ve/||/<> İRADET ve/||/<> KERÂHET ve/||/<> ŞEHVET ve/||/<> NEFRET ve/||/<> İTİKAT ve/||/<> ZAN



-OLUŞ(TUR)MA ile/ve/||/<>/> ÖRGÜTLE(N)ME



-OLUŞ ve/||/<> AKIŞ



-OLUŞ ve/<> NÛR



-OLUŞ ile/ve/||/<>/< ORUÇ



-OLUŞ ve/||/<>/>/< SONSUZLUK

( İkisinin de tek sözcüğü/aracı... "... bile değil!" )


-OLUŞ ile/ve/<>/değil SÜREÇ



-OLUŞAN ile/ve/<> OLUŞ



-OLUŞMA ile/ve/<>/değil/yerine ORTAYA ÇIKMA



-OLUŞUM/TEŞEKKÜL[Ar.] ve/<> TEŞEKKÜR



-OLUŞUM ile/ve/||/<> BAŞLANGIÇ



-OLUŞUM ile/ve/||/<> DÜZEN



-OLUŞUM ile/ve/<> OLUŞ



-OLUŞUM ile/ve/||/<> TÜRÜM

( ... İLE/VE/||/<> Varolanların oluşumu. )


-OLUYORMUŞ GİBİ OLMASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/> OLMAMASI



-ÖMÜR:
KAMET ile/ve/<> EZAN ARASI

( Cenaze namazı kılınırken, "Er kişi niyetine" denildikten hemen sonra, "Allah-u Ekber" denilerek devam edilir.
["Allah-u Ekber" demeden önce "Ezanını okusaydık" diyene...
"Doğduğunda okunmuştu" diyerek, ezanın karşılığı anımsatılır.] )


-OMUR ile/ve/<> OMURİLİK/MURDARİLİK

( Omurgayı oluşturan kemiklerden her biri. İçinden omurilik geçebilsin diye ortasında delik olan bir kemik parçası. İLE/VE/<> Omurga içinde bulunan boşluk boyunca uzanan, bozmadde ve akmaddeden oluşan, sinirsel doku. )


-OMURGA STRES KIRIĞI(SPONDILOLIZIS) ile/ve/<> OMURGA KAYMASI(SPONDILOLISTEZIS)

( http://www.ahmetalanay.com/omurga-hastaliklari.28.omurga-stres-kirigi-spondilolizis-ve-omurga-kaymasi-spondilolistezis.aspx )


-OMURGALILAR:
SUCUL ile/ve/<> KARACIL ile/ve/<> İKİ-YAŞAYIŞLI



-OMUZ:
SAĞ ile/ve/<> SOL

( Kişinin, %80'inin sağ omuzu, sol omuzundan düşüktür. İLE/VE/<> Kişinin, %20'sinin de sol omuzu, sağ omuzundan düşüktür. )


-ONAY/LAMA(MA) ile/ve/değil/yerine/<> DESTEK/LEME(ME)



-ONAYLAMA(MA) ile/ve/||/<>/> AYNALAMA(MA)



-ONAYLANIRLIK ile/ve/||/<> KABUL EDİLİRLİK



-ONAYLAYICI SÖZCÜKLER ve/||/<>/> HİZMET EYLEMLERİ ve/||/<>/> FİZİKSEL TEMAS



-ONBİR BOYUT ile/ve/||/<> "PARALEL EVRENLER"



-ÖNCE/Sİ ve/<> BİLİNC/İ



-ÖNCEDEN ... ile/ve/değil/||/<>/< ÖNCELERİ ...



-ÖNCEL ile/ve/||/<>/> İLİNEKSEL



-ÖNCELİK:
BİLİŞSEL/MANTIKSAL ile/ve/değil/||/<>/< VAROLUŞSAL



-ÖNCELİK ile/ve/değil/<>/= İLGİ



-ÖNCELİK ve/||/<>/>/< İNCELİK



-ÖNCELİK ile/ve/değil/||/<>/< MERKEZÎ



-ÖNCELİK ile/ve/değil/||/<>/< PAYLAŞILMIŞ ÖNCELİK



-ÖNCELİK ile/ve/||/<>/< ZORUNLULUK



-ÖNCELİKLE ile/ve/||/<> BAŞTA



-ÖNCELİKLİ KILMAK ile/ve/<> ÖNE ÇIKARMAK



-ÖNCÜ ve/||/<> İNCİ



-ÖNCÜ ile/ve/||/<> ÖNCÜL



-ÖNCÜ ile/ve/değil/||/<> ÖNE GEÇEN/ÇIKAN



-ÖNCÜLLER ile/ve/||/<> KESİNLİK



-ÖNCÜLLER ile/ve/||/<> ÖNCELİK



-ONDA "VAR OLMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<> ONUNLA "VAR OLMAK"



-ONDALIK SAYILARDA:
NOKTA ile/ve/||/<> VİRGÜL

( "Ondalık Sayılarda Nokta mı, Virgül mü?" yazısı için burayı tıklayınız... )


-ÖNDER:
ORTA ile/ve/||/<>/> İYİ ile/ve/||/<>/> DAHA İYİ ile/ve/||/<>/> EN İYİ

( Anlatır. İLE/VE/||/<>/> Açıklar. İLE/VE/||/<>/> Gösterir. İLE/VE/||/<>/> Esin/ilham verir. )


-ÖNDER ile/ve/||/<>/> MİLLET

( Taşın arkasına saklanırsa. İLE/VE/||/<>/> Dağın arkasına saklanır. )


-ÖNDERLER":
"MELEK" ile/ve/||/<> "İNSAN"

( Daha kötüleriyle kıyaslanınca. İLE/VE/||/<> Daha iyileriyle kıyaslanınca. )


-ÖNDERLİK BUNALIMI/KRİZİ ile/ve/<> ÖZERKLİK BUNALIMI/KRİZİ



-ÖNE SÜRMEK ile/ve/||/<>/< SAVUNMAK



-ÖNEM VERMEK / ÖNEMLİ GÖRMEK
ile/ve/||/<>/>
ÖNCELİKLİ GÖRMEK



-ÖNEM ile/ve/<> ANLAM



-ÖNEM ile/ve/<> DEĞER



-ÖNEMLİ BULMAK" ile/ve/değil/yerine/<> ÖNEMSEMEK



-ÖNEMLİ(ÖNCELİKLİ) ile/ve/değil/yerine/<>/>< DEĞERLİ

( Siyaset ve ticaretin itibar ettiği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< İlim ve irfanın itibar ettiği. )


-ÖNEMLİ ile/ve/<> CİDDİ



-ÖNEMLİ ile/ve/<> ÜZERİNDE DURULMASI GEREKEN



-ÖNEMSEMEK ile/ve/||/<>/> BENİMSEMEK



-ÖNERİ ile/ve/||/<> "YOL GÖSTERMEK"



-ÖNERİ ile/ve/<>/yerine ÇÖZÜM

( Burada/şurada/orada değil! Sende! )


-ÖNERME ile/ve/değil/||/<>/> ÖNERİ



-ÖNERME ile/ve/değil/||/<>/< ÖRNEK



-ÖNERME ile/ve/||/<>/>< TERS EVİRME

( ... İLE/VE/||/<>/>< Olumlu ya da olumsuz olan bir önermenin konusunun tersini, yüklem ve yüklemin tersini konu yapma. )


-ÖNERMEK ile/ve/<> KULLANMAK



-ÖNGÖREBİLDİĞİMİZ ...:
ORANDA ile/ve/||/<> DOĞRULTUDA



-ÖNGÖRMEK ile/ve/<> HESAPLAŞMAK



-ÖNGÖRÜ ile/ve/||/<>/> ÖNERME



-ÖNGÖRÜ ile/ve/değil/yerine/<> VERİ



-ÖNGÖRÜLEBİLİR BİLİNMEYEN ile/ve/<> BİLİNEMEYECEK BİLİNMEYEN



-ÖNGÖRÜLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİR/LİK



-ÖNGÖRÜMÜZ ...:
BİR YILLIK İSE ile/ve/değil/||/<>/>/<
ON YILLIK İSE ile/ve/değil/||/<>/>/<
YÜZ YILLIK İSE

( Tohum ekelim. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Fidan dikelim. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Çocuk eğitelim. )


-ONİKS ile/||/<> DİASPOR

( Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. İLE/||/<> Işık altında renk değiştiren bir mineral. )


-ONİKS ile/||/<> HEMATİT

( Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. İLE/||/<> Metalik gri ya da siyah renkte olan bir taş. )


-ONİKS ile/||/<> JASPER

( Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. İLE/||/<> Kırmızı, sarı ve kahverengi renklerde olabilir. )


-ONİKS ile/||/<> RODOKROZİT

( Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. İLE/||/<> Pembe ile beyaz çizgili bir karbonat. )


-ÖNKABUL ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ÖNYARGI

( Çoğu kişi, zihinindeki önyargıları başka bir biçimde düzenlerken düşündüğünü zannetmektedir. )


-ÖNKABUL ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ÖNYARGI

( Önyargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur. )


-ONLARIN TEKELİNDE ile/ve/değil/yerine/<> ONLARLA ÖZDEŞ



-ÖNLEM ALMALI:
SEL ALMADAN ile/ve/||/<> YEL ALMADAN ile/ve/||/<> TOPRAK ALMADAN ile/ve/||/<> ALEV ALMADAN



-ÖNLEME:
GENEL ile/ve/||/<> ÖZEL

( Topluma yönelik.[Koruma amacıyla.] İLE/VE/||/<> Kişiye yönelik.[Engel olabilmek üzere.] )


-ÖNLEME:
GENEL ile/ve/||/<> ÖZEL

( Olumlu ya da olumsuz durumlar için. )


-ÖNLEME:
İŞ KAZALARINDA ile/ve/||/<> MESLEK HASTALIKLARINDA

( [Gereken doğru/uygun koşulların sağlanmasıyla] %98 ile/ve/||/<> %100 )


-ÖNLEMEK ile/ve/||/<> ÖNÜNE GEÇMEK



-ÖNLENEBİLİR ile/ve/değil/||/<>/>/< ÖNGÖRÜLDÜĞÜNDE ÖNLENEBİLİR



-ÖNLÜK ile/ve/değil/yerine/||/<> TULUM



-ONMAK/ONAR ile/ve/||/<> ONAMAK

( Daha iyi bir duruma girmek, salah bulmak. | Eksiği kalmayıp gönül ferahlığına ermek, mutlu olmak. | Sayrılıktan, dertten kurtulmak, şifa bulmak, felâh bulmak, iflâh olmak. İLE Uygun bulma. )


-ONMAK/ONAR ile/ve/||/<> ONAMAK

( ONMAZ: İyilişme olanağı bulunmayan. )


-ÖNSES (DÜŞMESİ) ile/ve/||/<> İÇSES (DÜŞMESİ) ile/ve/||/<> SONSES (DÜŞMESİ)

( Sözcük başındaki ilk ses. İLE/VE/||/<> Sözcüğün, önses ve sonsesi arasında kalan ses ya da sesler. İLE/VE/||/<> Sözcük sonundaki son ses. )


-ÖNSES (DÜŞMESİ) ile/ve/||/<> İÇSES (DÜŞMESİ) ile/ve/||/<> SONSES (DÜŞMESİ)

( ARSLAN > ASLAN ile/ve/||/<> ISICAK > SICAK | ISITMA > SITMA ile/ve/||/<> YAYLAG > YAYLA | ARIG > ARI )


-ÖNSÖZ AÇMAZI ile/ve/||/<> PİYANGO AÇMAZI



-ÖNSÖZ ve/||/<> İLK BÖLÜM



-ONTOLOJİ ile/ve/||/<>/> EPİSTEMOLOJİ ile/ve/||/<>/> METAFİZİK

( Nesnelerle uğraşmak. İLE/VE/||/<>/> Nesnelerle uğraşma yöntemi. İLE/VE/||/<>/> İlkelerle/kavramlarla uğraşmak. )


-ONTOLOJİ ile/ve/||/<>/> EPİSTEMOLOJİ ile/ve/||/<>/> METAFİZİK

( Tohum. İLE/VE/||/<>/> Ağaç. İLE/VE/||/<>/> Su. )


-ONTOLOJİ ile/ve/||/<>/> EPİSTEMOLOJİ ile/ve/||/<>/> METAFİZİK

( Metafizik:
1- Varolan ve varlığın bilimi/bilgisi.
2- Sonsal gerçekler.
3- Bütünün ve tümelin bilgisi.
4- İlk, ilkelerin bilimi/bilgisi. )


-ONTOLOJİ ile/ve/||/<>/> EPİSTEMOLOJİ ile/ve/||/<>/> METAFİZİK

( Metafizik yapma biçimleri:
* KELÂMÎ
* İRFÂNÎ
* İŞRÂKÎ
* MEŞŞAÎ )


-ONTOLOJİ ile/ve/||/<>/> EPİSTEMOLOJİ ile/ve/||/<>/> METAFİZİK

( Kelâmî felsefenin hikmeti, tasavvuf; meşşai felsefenin hikmeti, işrâkiliktir. )


-ONTOLOJİ ile/ve/||/<>/> EPİSTEMOLOJİ ile/ve/||/<>/> METAFİZİK

( İşrâkilik, meşşailerin tasavvufu; irfan, kelâmın tasavvufudur. )


-ONTOLOJİ ile/ve/||/<>/> EPİSTEMOLOJİ ile/ve/||/<>/> METAFİZİK

( Havuz. İLE/VE/||/<>/> Su. İLE/VE/||/<>/> Kişi/insan ve/ya da yüzme. )


-ONTOLOJİ ile/ve/||/<>/> EPİSTEMOLOJİ ile/ve/||/<>/> METAFİZİK

( Felsefenin, felsefeleşmiş biçimi/durumu, metafiziktir. )


-ONTOLOJİ ile/ve/||/<>/> EPİSTEMOLOJİ ile/ve/||/<>/> METAFİZİK

( Metafizik: Kavramsal çözümleme[analiz]. Kavramların, kavramsal ilişki ve yargıların çözümlemesi. )


-ONTOLOJİ ile/ve/||/<>/> EPİSTEMOLOJİ ile/ve/||/<>/> METAFİZİK

( Gövde. İLE/VE/||/<>/> Gölge. İLE/VE/||/<>/> Boşluk[herşeyi kapsayan]. )


-ONU SEVMEK ile/ve/<>/değil SENDEKİ "O"YU SEVMEK



-ÖNÜMÜZDE ile/ve/||/<> ELİMİZDE



-ÖNÜMÜZÜ AÇAN ile/ve/<> UFKUMUZU GENİŞLETEN



-ONUR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLGELİK



-ONUR ve/||/<>/>/< FARKINDALIK



-ÖNYARGI ile/ve/||/<> GENELLEME

( Ne kadar genelleme yapılıyorsa düşünce de o derece yoktur. )


-ÖNYARGI ile/ve/değil/||/<>/> SONUÇ ODAKLILIK



-Op.[Lat. < Opus] ile/||/<> K/k | B/BWV ile/||/<> p/post

( Bu kısaltmalar, bestecilerin yapıtlarını sınıflandırmak ve tanımlamak için kullanılır. Bu kısaltmalar, bestecinin yapıtlarının düzenlenmesi ve dizinlenmesini kolaylaştırmak için kullanılır.

"Çalışma" ya da "yapıt/eser" anlamına gelir. Bu kısaltma, genellikle klasik ve romantik dönem bestecilerinin yapıtlarını numaralandırmak için kullanılır. Bir besteci, kendi yapıtlarını sırayla numaralandırır ve bu numaralama, bestecinin kariyeri boyunca yapıtlarının sıralamasını belirtir. ["Beethoven'ın "Op. 67", bestecinin 67. yapıtı olarak kabul edilir.]
İLE/||/<>
"Katalog" ya da "katalog numarası", genellikle Johann Sebastian Bach'ın yapıtlarını sıralamak için kullanılır. Bach'ın yapıtları, onun zamanında düzenlenmediğinden, sonradan bir katalog numarası verilerek düzenlenmiştir. ["BWV 846-893" gibi. Bach'ın klavye yapıtlarını tanımlar. BWV(Bach-Werke-Verzeichnis/Bach Yapıtlar Kataloğu) kısaltmasıdır.]
İLE/||/<>
"Sonradan" ya da "ölümünden sonra" anlamına gelir. Bu kısaltma, bir bestecinin ölümünden sonra yayımlanan ya da keşfedilen yapıtları için kullanılır. Ölümünden sonra bulunan ya da yayımlanan yapıtlar, bestecinin yaşarken dizinlemediği ya da tamamlamadığı yapıtlar olabilir. [Bu tür yapıtlar, genellikle "posthume" kısaltmasıyla işaretlenir, ardından numaralandırılır.] )


-OPAL ile/||/<> AMETRİN

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Ametist ve citrin karışımı. )


-OPAL ile/||/<> AYTAŞI

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Işığı yansıtan mavi bir parlaklığa sahiptir. )


-OPAL ile/||/<> GARNET

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Genellikle kırmızı tonlarda olan bir taş. )


-OPAL ile/||/<> KRİZOKOL

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Mavi-yeşil renkte bir bakır silikat minerali. )


-OPAL ile/||/<> PERİDOT

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Yeşil tonlarda tek renkli bir taş. )


-OPAL ile/||/<> RODONİT

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Pembe ve siyah renkli bir mineral. )


-OPAL ile/||/<> SİTRİN

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Sarı renkte bir kuvars türü. )


-OPAL ile/||/<> SPİNEL

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. )


-OPERA BİNASI <>/< SERGİ EVİ

( Ankara'da. )


-OPERA ile/değil/||/<>/> OPERET



-ÖPMEK:
DUDAĞINDAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< YANAĞINDAN

( (")Seviyorsa/k("). İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Çok seviyorsa/k. )


-ÖPMEK ve/||/<>/< ÖNEMSEMEK



-ORADAN ile/ve/||/<> BURADAN



-ORAN/TI/LI/LIK / NİSBÎ ile/ve/<> GÖRELİ/LİK / İZÂFİYET



-ORAN ile/ve/||/<> ANDIRIM



-ORAN ile/ve/<> ETKİ



-ORAN ile/ve/<> ORANTI



-ORAN ile/ve/||/<> YERLEŞTİRME



-ORANTI ile/ve/değil/<> BAĞLAM



-ORANTISIZ GÜÇ ile/ve/||/<> ORANTISIZ HOŞGÖRÜ



-ORANTISIZ ŞİDDET ve/<> ORANTISIZ GÜÇ



-ORDINAL ile/ve/||/<> CARDINAL



-ORG ile/değil/<> LATERNA[Lat.]

( ... İLE/DEĞİL/<> Kolu çevrilerek çalınan, sandık biçiminde bir tür org. )


-ORGANİK KİMYA ile/||/<> İNORGANİK KİMYA

( Karbon bileşiklerinin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Karbon dışındaki ögelerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )


-ORGANİK TARIM ile/ve/<> İYİ TARIM



-ORGANİK ile/ve/değil/yerine/||/<> SERTİFİKALI ORGANİK

( Naturey.com )


-ORGANİZMA[Fr.] ile/ve/değil/+/||/<>/> ALGORİTMA[Yun.]

( Canlı bir varolanı oluşturan örgenlerin tümü, uzviyet. | Herhangi bir canlı varolan. İLE/VE/DEĞİL/+/||/<>/> Her tür düzenli hesaplama işlemi. | Ondalık sayı düzenine göre yapılmış hesap işlemi.[< LEIBNIZ < HAREZMİ] )


-ORGANOMETALİK KİMYA ile/||/<> İNORGANİK KİMYA

( Organik ve metal bileşiklerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Metal ve metal olmayan ögelerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )


-ORGANON ile/ve/||/<>/> KANON



-ÖRGEN:
ANALOG ile/ve/||/<> HOMOLOG

( Kökenleri farklı ama işlevi aynı olan örgenlere verilen ad. Kökenleri farklı olmasına karşın yaptığı görevler aynı olduğundan, benzer biçim alan örgenlerdir.[İki örgen, birbiri ile aynı işlevi yerine getirse bile örgenleri ve düzenekleri farklı hayvan üzerindedir. Doğal sınıflandırmada bir önem taşımaz.][Örnekler: Serçe kanadı ve yarasa kanadı. İnsan ayağı, kuş kanadı, kartal kanadı, karınca ayağı, sinek kanadı ve kelebek kanadı.] İLE/VE/||/<> Kökenleri aynı ama görevleri birbirinden farklı olan örgenlerdir. Kökenleri aynı olmasına karşın gerçekleştirdikleri görevler farklı olduğu zaman farklı biçim alır.[Bu örgenlerin işleyişi, filogenetik adı verilen sınıflandırmaya tâbidir. Burada bilinen yapı, protein dizilimi ve morfoloji, embriyonik gelişim gibi etmenler bulunur. Yapısal farklara da çok dikkat edilir. Doğal sınıflandırma bakımından oldukça önemlidir.][Örnekler: Balık yüzgeci ve insan kolu. Yunusun ön yüzgeçleri ve atın ön ayakları, kedi bacağı ve insan kolu, balina yüzgeci ve yarasa kanadı.] )


-ÖRGEN ile/ve/||/<> TAL[Fr. THALLE]

( ... İLE Kök, sap ve yaprak şeklinde farklılaşmamış bir bitkinin yaşama ve büyüme örgeni. )


-ÖRGÜ ve/||/<>/> GÖRGÜ



-ÖRGÜ ile/ve/<> ÖRÜ

( Örnek eylemi ya da biçimi. | Tığ ya da şişlerle, ilmiklerin yan yana getirimesiyle örülerek yapılmış şey. | Örülmüş saç bölüğü, belik. | Dokumacılıkta atık ve çözgü ipliklerinin, dokumayı oluşturacak biçimde belirli bir desene göre kesişmesi. | Bazı sinir ya da damarların birbirine geçip dolaşmasından ortaya çıkan oluşum. | İletişim, ulaşım vb.'nin ülke yüzeyinde yayılmış biçimi. | Konunun ana çizgisi, oyunun işlenişi ya da çatısı. | Örülerek yapılmış olan. İLE Örnek işi. | Otlak. | Tarlalarda, sele karşı yapılmış set. | Yama olarak yapılan örgü. )


-ÖRGÜNLÜK ile/ve/<> YETKİNLİK



-ÖRGÜTLENME ve/||/<> YAPILANMA



-ORHUN HARFLERİ ile/ve/||/<> OSK HARFLERİ ile/ve/||/<> ETRÜSK HARFLERİ



-ORKİDE:
"CENNET KUŞU" ile/ve/<> "KARDAN ATEŞ" ile/ve/<> "DANS EDEN KIZ" ile/ve/<> "YIKANAN ÇOCUK"

( Singapur'un başkenti Singapur'da bulunan Orkide Bahçesi'nde, orkide çeşitleri ve yerel dilde orkide çeşitlerine verilen adlar. )


-ORKİDE:
"CENNET KUŞU" ile/ve/<> "KARDAN ATEŞ" ile/ve/<> "DANS EDEN KIZ" ile/ve/<> "YIKANAN ÇOCUK"

( Singapur, yılda 10 milyon $'lık orkide ihraç etmektedir. )


-ORKİDE ile/||/<> LİKYA ORKİDESİ



-ORMANGÜLÜ(KOMAR/KUMAR) ile/||/<> MOR ÇİÇEKLİ ORMANGÜLÜ



-ÖRNEĞİNİ BOLCA:
GÖRMEK ile/ve/||/<>/> BULMAK



-ÖRNEK VERMEK ile/ve/<> İŞARET ETMEK

( Kötü örnek, örnek değildir! [Su-i misal, misal teşkil etmez!] )


-ÖRNEK VERMEK ile/ve/<> İŞARET ETMEK

( Örnekte/benzetmede, hata olmaz/olmamalıdır! [Teşbihte, hata olmaz!] )


-ÖRNEK VERMEK ile/ve/<> İŞARET ETMEK

( Örnekler topaldır, üstüne gidilmez. )


-ÖRNEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARAÇ



-ORTA AFRİKA CUMHURİYETİ'NDE:
HASTALIK ve/<> HASTAHANE

( Orta Afrika Cumhuriyeti'nde, hastahane ve sağlık hizmetleri çok kötü olduğundan, hasta olmamak için -umarız bir gün düzelene kadar- hastahaneye gitmemek bile gerekebilir. )


-ORTA AMERİKA CUMHURİYETİ:
EL SALVADOR ve/<> HONDURAS ve/<> GUATEMALA ve/<> NİKARAGUA ve/<> KOSTA RİKA

( Orta Amerika Cumhuriyeti, 1843 yılında, beş ayrı ülkeye bölündü. )


-ORTA DAMAR ile/ve/||/<> YAN DAMAR

( Bitki yapraklarının tam ortasında bulunan ve yan damarlara göre daha kalın olan damar. )


-ORTA OYUNU ile/ve/||/<>/> DOĞAÇLAMA/TULUAT[Ar.]

( )


-ORTA OYUNU ile/ve/||/<>/> DOĞAÇLAMA/TULUAT[Ar.]

( Kavuklu ve Pişekâr İLE/VE/||/<>/> Uşak ve Efendi )


-ORTA YOL ile/ve/değil/||/<> ARA ÇÖZÜM



-ORTA ile/ve/||/<> ARACI



-ORTA ile/ve/||/<> ORTAY/MERKEZ[Ar.]



-ORTA ile/ve/||/<> SONUÇ

( [İki taraftan da pay] Alarak/alıyorsa. İLE/VE/||/<> Almıyorsa. )


-ORTAÇAĞ:
ERKEN ile/ve/<>/> YÜKSEK/KLASİK ile/ve/<>/> GEÇ

( ORTAÇAĞ: Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşünden [476] başlayarak, 1453 ya da 1492'ye kadar süren çağ. )


-ORTAÇAĞ:
ERKEN ile/ve/<>/> YÜKSEK/KLASİK ile/ve/<>/> GEÇ

( 476 - 1000 arası. ile/ve/<>/> 1000 - 1300 arası. ile/ve/<>/> 1300 - 1453/1492 arası. )


-ORTAÇAĞ:
ERKEN ile/ve/<>/> YÜKSEK/KLASİK ile/ve/<>/> GEÇ

( )


-ORTADA BIRAKMA/KALMA ile/ve/||/<>/>/< BELİRSİZLİK



-ORTAK AKIL ile/ve/||/<> ORTAK İSTENÇ



-ORTAK AKLIN, ...:
SÖYLEME ÇIKIŞI ve/||/<>/> GÖRÜNÜŞE ÇIKIŞI

( Tüze[hukuk]. VE/||/<>/> Tüzel kurumlar. )


-ORTAK GEÇMİŞ ve/değil/yerine/||/<>/>/< ORTAK GELECEK



-ORTAK/LIK ile/ve/||/<>/< AŞKIN/LIK



-ORTAK/LIK ile/ve/<> ÖZDEŞ/LİK



-ORTAKLIK ile/ve/<> AYRIM



-ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÇÖZÜM ORTAKLIĞI



-ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine/<> GÜÇ BİRLİĞİ



-ORTALAMA ile/ve/||/<>/> RASTGELELİK

( Basınç ve ısı. İLE/VE/||/<>/> Tersinemezlik. )


-ORTAM ile/ve/||/<> KOŞULLAR



-ORTAM ile/ve/değil/<> ORTALIK



-ORTAMA GİRMEK ile/ve/<> ORTAMDAN ÇIKMAK

( Ortamda bulunan kişilerin, sizin orada/aralarında bulunup bulunmamanıza göre gösterdikleri memnuniyet ya da rahatsızlıklarıyla orantılıdır. )


-ORTAYA ÇIKARMA ile/ve/||/<> TEMELLENDİRME



-ORTAYA ÇIKMA ile/ve/<>/değil OLUŞMA



-ORTEZ ile/ve/||/<> PROTEZ

( Kaybedilen örgenlerin desteklenmesinde ve düzeltilmesinde yardımcı olan araçlar. İLE/VE/||/<> Herhangi bir örgen kaybı yaşandığında oluşturulan yapay örgenler. )


-ORTOPEDİ[Yun. ORTHOS: Doğru. | PAIS/PAIDOS: Çocuk.] ile/ve/<> AGMATOLOJİ ile/ve/<> OSTEOLOJİ[Fr.]

( ORTOPEDİ: Tıbbın, çocuklardaki gövde biçimsizliklerini düzelten ya da önleyen bir kolu. | Gövdedeki kemikler, eklemler, kaslar, kirişler, sinirler gibi hareketi sağlayan örgen bozukluklarını sağaltan cerrahi kolu. | Hastahanelerde, bu tür sağaltımların yapıldığı bölüm. İLE/VE/<> Kırık bilimi. İLE/VE/<> Kemik bilimi. )


-ÖRTÜK BİLME ile/ve/||/<> EKİNSEL/KÜLTÜREL BİLME



-ÖRTÜK/LÜK ile/ve/||/<> ÖZDEŞ/LİK



-ÖRTÜK ile/ve/||/<> DOLAYLI



-ÖRTÜLÜ ile/ve/<> GÖRÜNMEYEN



-ÖRTÜŞEBİLİRLİK ile/ve/||/<> ÖRTÜŞTÜRÜLEBİLİRLİK



-ÖRTÜŞME ile/ve/||/<> BAĞDAŞMA



-ÖRTÜŞME ile/ve/||/<>/> DOĞRULAMA



-ÖRTÜŞME ile/ve/||/<>/> TAMAMLAMA



-ÖRTÜŞME ile/ve/değil/||/<>/< TUTARLILIK



-ÖRTÜŞME ile/ve/<> UYUMLULUK



-ORUÇ ile/ve/||/<> DİRENÇ/İHTİYÂR[< HAYIR]



-ORUÇ ile/ve/<> TEKNE ORUCU

( ... İLE/VE/<> Çocuklara, öğlene kadar tutturulan alıştırma orucu. )


-ORUCU:
NASIL "TUTTUĞUN" ile/ve/değil/||/<>/> NASIL AÇTIĞIN



-ÖRÜMCEKLER ve/||/<> GÖZLERİ

( )


-ÖRÜNTÜ KURMA DÜRTÜSÜ ve/||/<> KEŞİF ve/||/<> DUYUSAL/EŞEYSEL ve/||/<>
BAĞLANMA ve/||/<> BAKICILIK ve/||/<> YAKINLIK ve/||/<> GERİ ÇEKİLME/KAÇINMA/ÖFKE/ZITLIK

( Kişinin ve bebeğin, ilk harekete geç(iril)en, yönelim, donanım ve gereksinimleri... )


-ÖRÜNTÜ ile/ve/||/<> DÖNGÜ



-ÖRÜNTÜ ile/ve/<> GÖRÜNTÜ



-OSMANLICILIK ile/ve/||/<>/> İSLÂMCILIK ile/ve/||/<>/> TÜRKÇÜLÜK



-OSNABRUCKER ve/||/<> ÇANAKKALE

( Çanakkale Anıtı bulunmaktadır. VE/||/<> Almanya'nın, Osnabrucker kenti adına bir park bulunmaktadır. )


-OSTEOARTRİT ile/||/<> ROMATOİD ARTRİT

( Eklem kıkırdağının aşınması, bozulması ile ağrı ve sertlik. İLE/||/<> Eklem yangısı ve biçim bozulması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )


-OSTEOMİYELİT ile/||/<> OSTEONEKROZ

( Kemik yangısı. İLE/||/<> Kemik dokusunun ölümü. )


-OSTEOPOROZ ile/||/<> OSTEOARTRİT

( Kemik yoğunluğunun azalması. İLE/||/<> Eklem kıkırdağının aşınması. )


-OSTEOPOROZ ile/||/<> OSTEOMALAZİ

( Kemik yoğunluğunun azalması ve kırılganlık. İLE/||/<> Kemiklerde mineral eksikliği nedeniyle yumuşama ve zayıflaması. )


-ÖSTROJEN:
ÖSTRADİOL ile/ve/||/<> ÖSTRİOL ile/ve/||/<> ÖSTRON



-ÖSTROJEN ile/ve/değil/||/<> İZOFLAVON(FİTOÖSTROJEN)

( Östrojene, moleküler açıdan benzer fakat gövdeyi, östrojen gibi etkilemez.[Soya fasulyesinde östrojen bulunmaz, izoflavon (fitoöstrojen) bulunur.] )


-ÖSTROJEN ile/ve/||/<> TESTOSTERON

( Dişillerde birincil eşeysel hormon. İLE/VE/||/<> Erillerde birincil eşeysel hormon. )


-OT ile/||/<> ÖT

( Zehir[acı kavramından, ilaç/ilaç için kullanılan ve ilaç yapılan bitki]. İLE/||/<> Acı, safra. )


-ÖTEKİ DENEYİMLER/İ/M ile/ve/değil/||/<>/< ÖNCEKİ DENEYİMLER/İ/M



-ÖTEKİ DİLLERDEN, TÜRKÇE'YE GİRMİŞ SÖZCÜKLER ile/ve/||/<>/< TÜRKÇE'DEN, ÖTEKİ DİLLERE GİRMİŞ SÖZCÜKLER

( ... ile/ve/||/<>/< )


-ÖTEKİ İÇECEKLER ile/değil/yerine/<>/< SU



-ÖTEKİ KITALAR ile/ve/değil/||/<>/< AFRİKA

( Çoğu dünya haritası, Afrika'yı gerçekte olduğundan çok daha küçük gösterir. Örneğin ünlü Mercator projeksiyonu, Afrika'daki birkaç ülke de dahil olmak üzere ekvator yakınındaki bölgelerin boyutunu en aza indirir. Gerçekte, kıta bitişik ABD, Çin, Hindistan, Japonya ve çeşitli Avrupa ülkelerini sınırları içine sığdıracak kadar büyüktür. )


-ÖTEKİ KITALAR ile/ve/değil/||/<>/< AFRİKA

( )


-ÖTEKİLERE (")MUHTAÇ OLMA(") ile/ve/değil/||/<>/> ÖTEKİLER İÇİN SÜRDÜRME



-ÖTEKİLERİ YOK SAYMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BELİRGİNİ ÖNE ÇIKARMAK



-OTİZM ile/ve/<> BENCİLLİK ile/ve/<> TEKBENCİLİK



-OTİZM ile/ve/değil/<>/> SUSKUNLUK/MUTİZM



-ÖTME ile/ve/<> SAYRAMA

( ... İLE/VE/<> Bazı kuşların, peşpeşe, gittikçe yükselen bir sesle ötüşü. )


-OTONOM SİNİR SİSTEMİ ile/ve/<> MOTOR SİNİR SİSTEMİ



-OTOPSİDE AÇILMASI GEREKEN BOŞLUKLAR:
BAŞ ile/ve/||/<> GÖĞÜS ile/ve/||/<> KARIN

( )


-OTUN ...:
ÇIKMASI ile/ve/||/<> BİTMESİ



-OTURMAK ile/ve/||/<>/> "OSURMAK"



-ÖVGÜ ve/||/<> İLGİ ve/||/<> SEVGİ

( Erilde/erkekte. VE/||/<> Dişilde/kadında. VE/||/<> Çocukta. )


-ÖVGÜ ile/ve/||/<>/>< SÖVGÜ, ŞETİM/ŞETM[Ar.]

( İkisi de, bilgisizliğin göstergesi ve bilgisizlik oranıncadır. )


-ÖVGÜ ile/ve/||/<>/>< SÖVGÜ, ŞETİM/ŞETM[Ar.]

( Övgünün aldatıcı ve yıkıcı etkisinden kaçmanın tek yolu, çalışmaya devam etmektir. )


-ÖVGÜ ile/ve/||/<>/>< SÖVGÜ, ŞETİM/ŞETM[Ar.]

( Aşırı övenler ile aşırı sövenlerin ortak noktası, her zaman ve zemin için saklayacak bir şeylerinin olmasıdır. Saklayanlar, bir şeyleri korumak için, dikkati, uclara çekerek, çıkar sağlamaya ve/ya da yanıltmaya çabalarlar. )


-ÖVGÜ ile/ve/||/<>/>< SÖVGÜ, ŞETİM/ŞETM[Ar.]

( Övgüsü tez/hızlı olanın, sövgüsü de tez/hızlı olur. )


-ÖVGÜ ile/ve/<> SÜS



-ÖVGÜYE LÂYIK OLAN ile/ve/<> İLK İLKE



-ÖVMEK ile/ve/||/<>/>< GÖMMEK



-OVUM[Fr. < Yun.] ile/değil/<> OVOGON[Fr. < Yun. ]

( Yumurta. İLE/DEĞİL/<> İlkel bitkilerde, dişillik gözesi. )


-OVUM[Fr. < Yun.] ile/değil/<> OVOGON[Fr. < Yun. ]

( OVOGON DAĞARCIĞI: Çiçeksiz bitkilerin çoğunda, üreme örgenlerini barındıran boşluk. )


-OYA ile/ve/<> MİNE



-OYALAMAK ile/ve/<> AVUTMAK



-ÖYKÜ ile/||/<> APOLOG[Fr.]

( ... İLE/||/<> Ahlâkî bir öğütle sonuçlanan öykü. )


-ÖYKÜ ile/ve/<> ÖVGÜ



-ÖYKÜLER:
MEMLEKET ile/ve/||/<> GURBET



-ÖYKÜNME ile/ve/değil/<> ETKİLENME



-OYLAŞMA/MÜZAKERE:
MUHALEFETTE ile/ve/||/<>/> MAĞDURİYETTE



-ÖYLE ANLAŞILDI ile/değil/||/<>/< ANLAŞILAN OYDU Kİ ...



-OYLUM ile/ve/<> EKOYLUM

( ... İLE/VE/<> Camilerde, yarım kubbelerin iki ya da üç yanında, küçük yarım kubbelerle yapılan oylum eklemeleri. )


-OYMAK ile/ve/<>/değil/yerine YONTMAK



-OYNAMAK ile/ve/değil/||/<>/< KURCALAMAK



-OYUK ile/ve/||/<> HÖYÜK



-OYUK ile/ve/değil/||/<>/> KAKLIK/MAĞARA[Ar. < MAGARE]

( İçi boş ve çukur olan. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Taşın/dağın içindeki geniş oyuk. )


-OYUK ile/ve/değil/||/<>/> YARIK



-OYUN VE OYUNCAKTA:
TAKIL ve/||/<> KATIL ve/||/<> ATIL



-OYUN VE OYUNCAKTA:
TAŞ ile/ve/||/<> TOPRAK ile/ve/||/<> TUĞLA



-OYUN VE OYUNCAKTA:
TON[RENK] ile/ve/||/<> TINI ile/ve/||/<> TANIŞ



-OYUN ve/<> AYNAZ

( ... VE/<> Köy oyunlarını yöneten kişi. )


-OYUN ile/||/<> ÖGÜN/ÖĞÜN

( Zaman. İLE/||/<> Kez, belirli bir zaman.[yemek için] )


-OYUN ile/ve/||/<> SANAT



-OYUNCAK MÜZESİ ve/||/<> OYUN MÜZESİ ve/||/<> MASAL MÜZESİ

( Göztepe'de. VE/||/<> Ataşehir'de, Mimar Sinan Parkı'nda. VE/||/<> İleride. )


-OYUNDA:
SU ve/||/<> KUM ve/||/<> TAHTA



-OYUNUN KURALLARINI ÖĞRENMEK ve/||/<>/> OYNAMAK

( Önce. VE/||/<>/> Sonra. )


-ÖZ TÜRKÇE ile/ve/değil/yerine/||/<> TAM TÜRKÇE



-ÖZ ile/ve/<> ARAÇ



-ÖZ ve/||/<>/= DÜŞÜNCE



-ÖZ ile/ve/||/<> EVRENSEL/LİK



-ÖZ ile/ve/||/<>/> GÖRÜNÜŞ ile/ve/||/<>/> EDİMSELLİK



-ÖZ ve/=/||/<>/>/< GÖZ ve/=/||/<>/>/< SÖZ

( Özü ağlamayanın, gözü ağlamaz. )


-ÖZ ve/=/||/<>/>/< GÖZ ve/=/||/<>/>/< SÖZ

( Benzi sarı, gözleri yaş; hali bilen, dertli kar(ın)daş/arkadaş. )


-ÖZ ile/ve/<> NİTELİK



-ÖZ ile/ve/<> SONRADAN OLAN

( Kişiyi özünden uzaklaştıran, kişinin dünyasıdır. )


-ÖZ ile/ve/||/<>/>/< TÖZ

( Özgürlük. İLE/VE/||/<>/>/< Zorunluluk. )


-ÖZ ile/ve/||/<>/>/< TÖZ

( Mâhiyet. İLE/VE/||/<>/>/< Cevher. )


-ÖZ ile/ve/||/<>/>/< TÖZ

( Güneş nasıl karanlığı bilmezse, Öz de Öz Olmayan'ı bilmez. )


-ÖZ ile/ve/||/<>/>/< TÖZ

( Mutluluk, özünüzden (gerçek varlığınızdan) gelir ve ancak onda bulunabilir. )


-ÖZ ile/ve/||/<>/>/< TÖZ

( Benlik sevgisinin yerine Öz'ün sevgisini koyun, o zaman manzara değişir. )


-ÖZ ile/ve/||/<>/>/< TÖZ

( Var olan herşeyin özü ve cevherisiniz. )


-ÖZ ile/ve/||/<>/>/< TÖZ

( Töz, kendinde olan ve kavranandır. )


-ÖZ ile/ve/||/<>/>/< TÖZ

( Töz, bir çokluk olamaz. )


-ÖZ ile/ve/||/<>/>/< TÖZ

( ÖZ: CEVHER[filozoflarda] | MÂHİYET[mantıkçılarda] | ZÂT[kelâmcılarda] | LÜBB[sufilerde] | EGO/SELF/NOMEN[psikolojide] )


-ÖZ ile/ve/||/<>/>/< TÖZ

( As the sun knows not darkness, so does the self know not the non-self.
Happiness comes from the self and can be found in the self only.
Replace self-love by love of the Self and the picture changes.
Understand that you are both, the essence and the substance of all there is. )


-ÖZ ile/ve/||/<>/>/< TÖZ

( Tözün gerçekleşmesi. )


-ÖZBEKİSTAN ve/<> KARAKALPAK CUMHURİYETİ

( ... VE/<> Özbekistan'ın içinde bulunan özerk bir bölge. [Başkenti Nukus'tur.][Aral Gölü, bu bölgede yer almaktadır.] )


-ÖZBESLENEN ile/ve/||/<>/> DIŞBESLENEN/DIŞBESLEK/ARDIBESLEK/HETEROTROF

( Fotosentez ile. İLE/VE/||/<>/> Solunum ile. )


-ÖZBESLENEN ile/ve/||/<>/> DIŞBESLENEN/DIŞBESLEK/ARDIBESLEK/HETEROTROF

( Dünyada, dışbeslenenler[hayvan/insan] olmasaydı, bitkiler, karbondioksit kaynaklarını kısa sürede tüketirdi. )


-ÖZBESLENEN ile/ve/||/<>/> DIŞBESLENEN/DIŞBESLEK/ARDIBESLEK/HETEROTROF

( Bitkiler. İLE/VE/||/<>/> Hayvan/insan. )


-ÖZBESLENEN ile/ve/||/<>/> DIŞBESLENEN/DIŞBESLEK/ARDIBESLEK/HETEROTROF

( Üreticiler. İLE/VE/||/<>/> Tüketiciler. )


-ÖZBİLİNÇ ile/ve/=/<> ÖZGÜRLÜK ile/ve/=/<> ÖZGÜNLÜK

( Özgürlük, özgünlüktür. )


-ÖZBİLİNÇ ile/ve/=/<> ÖZGÜRLÜK ile/ve/=/<> ÖZGÜNLÜK

( ESERLERDE: Kayıtsız, bireysel. İLE/VE/=/<> Öncekilere(kaynakçalara) bağlılık üzerine/üzerinden. )


-ÖZCÜ VAROLUŞ DÜŞÜNCESİ ve/||/<>/> DOĞANIN MANTIKSAL ALGILANMASINDA, MATEMATİĞİN ÖNEMİ/YERİ



-ÖZDEĞİN YOK EDİLEMEZLİĞİ ve/||/<> DEVİMİN SÜREKLİLİĞİ ve/||/<> KUVVETİN SÜREKLİLİĞİ



-ÖZDEŞ ile/ve/<>/değil/yerine DENK



-ÖZDEŞİM ile/ve/||/<> YANSITMALI ÖZDEŞİM



-ÖZDEŞLEŞTİRME ile/ve/||/<> KÖRLÜK



-ÖZDEŞLİK ile/ve/||/<> AYRIM



-ÖZDEŞLİK ile/ve/||/<> BİREYSELLİK



-ÖZEL BİR ... ile/ve/değil/yerine/||/<> BELİRGİN BİR ...



-ÖZEL DUYULAR ile/ve/<> YÜZEYEL DUYULAR ile/ve/<> DERİN DUYULAR ile/ve/<> İÇ DUYULAR



-ÖZEL EĞİTİM ile/ve/+/||/<>/>/< KENDİNİ GELİŞTİRMEK



-ÖZEL HUKUK ile/ve/||/<> KAMU HUKUKU



-ÖZEL KÜME ile/ve/değil/||/<> ALT KÜME



-ÖZEL YAŞAMIN GİZLİLİĞİ ve/||/<> MUTLULUĞU ARAMA HAKKI



-ÖZEL/LİK ile/ve/||/<> ÖZNEL/LİK



-ÖZEL ile/ve/||/<> AYRICALIK/LI



-ÖZEL ile/ve/değil/yerine/||/<> AYRINTI



-ÖZEL ile/ve/değil/||/<>/< DUYARLI/LIK



-ÖZEL ile/ve/<>/hem de GÖZEL



-ÖZEL ile/ve/<> KİŞİSEL



-ÖZEL ile/ve/değil/yerine/||/<> ÖZELLİĞİ OLAN



-ÖZEL ile/ve/||/<> SINIRLANDIRICI



-ÖZEL ile/ve/||/<> SINIRLI



-ÖZELLİK:
AYRIŞTIRAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİRLEŞTİREN



-ÖZELLİK ile/ve/değil/||/<>/< OLANAK



-ÖZELLİKLERDE:
BENZEYEN ile/ve/<> BENZEMEYEN



-ÖZEN (GÖSTERMEK) ile/ve/<> ÖNEM (VERMEK)



-ÖZEN GÖSTERMEYE:
ÇALIŞIRIM ile/ve/<> ÇALIŞAYIM



-ÖZEN/ÖZENME ile/ve/||/<> TERESSÜL[< RESEL]

( ... İLE/VE/||/<> Yavaş yavaş, dikkatle görme. | Harflerin mahreçlerine ve kısaltılıp uzatılmalarına uyma. )


-ÖZEN ve/||/<>/> IŞIMA/AYDINLATMA/AYDINLANMA



-ÖZEN ve/||/<> ONAT

( ... VE/||/<> Özenli, düzgün. | Yararlı. | Dürüst, iyi ahlâklı. )


-ÖZEN ve/<> ÖZÜMSEME



-ÖZEN ile/ve/||/<> SAYGI



-ÖZEN ve/||/<>/>/< ŞİDDETSİZLİK



-ÖZEN ile/ve/||/<>/>/< TUTARLILIK



-ÖZENSİZ/LİK ile/ve/<> HAZIRLIKSIZ/LIK



-ÖZENSİZ/LİK ile/ve/||/<>/> UMURSAMAZ/LIK ile/ve/||/<>/> SIRADAN/LIK ile/ve/||/<>/> BOŞVERMİŞ/LİK



-ÖZENSİZLİK ile/ve/<> KANIKSAMA



-ÖZERK GÖZE ÖLÜMÜ/OTOFAJİ ile/ve/||/<>/> GÖZE ÖLÜMÜ/APOPTOZ

( Gözenin, kendi bileşenlerini ve proteinlerini parçalayıp yeniden kullanması. İLE/VE/||/<>/> Gözenin, programlı ölümü. )


-ÖZERK/LİK ve/<> BİLİNÇLİ/LİK



-ÖZERKLİK:
BİREYSEL ve/||/<> BİLİSEL(ENFORMASYONEL)



-ÖZERKLİK ve/||/=/<> GÖRELİ ÖZGÜRLÜK



-ÖZET ile/ve/||/<> GİRİŞ



-ÖZGEÇMİŞ ile/ve/değil/+/||/<>/> ÖZGELECEK



-ÖZGÜN/LÜK ile/ve/||/<>/< ÖZGÜR/LÜK

( Başkalarının özgünlüğünü kabul etmeyenin kendi de özgün ve özgür değildir, olamaz. )


-ÖZGÜN/LÜK ile/ve/||/<>/< ÖZGÜR/LÜK

( Özgürlük, özgün olmak içindir. )


-ÖZGÜN/LÜK ile/ve/||/<>/< ÖZGÜR/LÜK

( Amaç. İLE/VE/||/<>/< Araç. )


-ÖZGÜN/LÜK ile/ve/||/<>/< ÖZGÜR/LÜK

( Son. İLE/VE/||/<>/< Başlangıç. )


-ÖZGÜN ile/ve/<>/|| FARKLI



-ÖZGÜN ile/ve/<> ÖZEL



-ÖZGÜNLÜK ile/ve/<> BENZERSİZLİK



-ÖZGÜNLÜK ile/ve/||/<> ÖZLÜLÜK

( [Yazında/Edebiyatta] Başka hiçbir yazarın üslûbuna benzemeyen, tamamen yeni bir tarzda kaleme alınmış olan yapıtlar. İLE/VE/||/<> Anlaşılması zor tamlamaların yerine kısa ve özlü sözlerin kullanılması.[Amaç, kolay okunan ve akılda kalan veciz şiirlerin yazılmasıdır.] )


-ÖZGÜR FİKİR ve/<> ÖZGÜR VİCDAN ve/<> ÖZGÜR İRFÂN



-ÖZGÜR/LÜK ve/||/<>/< USTA/LIK



-ÖZGÜRLEŞMEK:
...DAN ile/ve/||/<>/> ... İÇİN ile/ve/||/<>/> KENDİNDEN



-ÖZGÜRLÜK/BELEDİYE MEYDANI ile/ve/<> SAN FRANSISCO MEYDANI

( Ekvador'un başkenti Quito'nun, iki önemli meydanı. )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> AŞK (AHLÂKI) ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN

( Külün, bir daha ateşte yanmadığı gibi, kişi de aşkta yok(fânî) olmuşsa, ne kendi aklına, ne de başkasının aklına aldanır. )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> AŞK (AHLÂKI) ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN

( HİLMİ ZİYA ÜLKEN'in, "AŞK AHLÂKI" adlı kitabını da okumanızı salık veririz. )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> AŞK (AHLÂKI) ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN

( )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> AŞK (AHLÂKI) ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN

( Üzerinde en çok (")düşündüğümüz, konuştuğumuz, beklediğimiz, aradığımız(") ve (")ağladıklarımız(")... )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/< BİRİCİKLİK



-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/= DÜŞÜNCEYİ DÜŞÜNEBİLME BİLGİSİ/OLANAĞI

( Sonsuz. VE/||/<>/= Tekil[ler üzerin(d)e.] )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/hem de/||/<>/< DÜZEN



-ÖZGÜRLÜK ve/||/<> EŞİTLİK ve/||/<> DAYANIŞMA/KARDEŞLİK

( Aydınlanmanın doğurduğu ilkelerdir. Bunların, topluma yansıması, toplumda karşılık bulması, bir devrim niteliğinde olmakla birlikte, tarihî bir birikimi de gösterir. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/değil/||/<>/> ESNEKLİK



-ÖZGÜRLÜK ve/<>/= ETKİNLİK



-ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<>/< HAK

( Özgürlük, hak ile sınırlanır. | Hak ile sınırlanabilmek. İLE/VE/||/<>/< ... )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<>/< HAK

( Haklılığı/karşılığı olmayan tüm düşünce tutumları dışarıda bırakmak. İLE/VE/||/<>/< ... )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<>/< HAK

( Özgürlük, salt amaç olamaz. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<> KENDİLİĞİNDENLİK



-ÖZGÜRLÜK ile/ve/<>/ancak KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK

( Dışarıdan sınırlanmak kölelik, içeriden sınırlanmak özgürlük, sınırlanmamak keyfîliktir, o da kendini kaybettirir. )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/>/< ÖZELEŞTİRİ



-ÖZGÜRLÜK ile/ve/değil/||/<>/< ÖZERKLİK



-ÖZGÜRLÜK ile/ve/<> ÖZGÜRLEŞTİRİCİ EYLEM

( Özgürleşme, doğal bir süreçtir. Ve sonucunda, kaçınılmazdır. Şimdi'ye getirmek ise bizim gücümüz(tercihimiz/önceliklerimiz) dahilindedir. )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<> ÖZGÜVEN

( Eminlik sunar/sağlar. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<> SÖZGÜRLÜK



-ÖZGÜRLÜK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> YALNIZLIK

( Yalnızlığı sevmeyen, özgürlüğü de sevmez. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> YALNIZLIK

( Kişi, ancak yalnız olduğunda özgürdür. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/<> YAPABİLME/EDEBİLME



-ÖZGÜRLÜK ile/ve/<>/= ZENGİNLİK



-ÖZGÜRLÜKTE:
RAHATSIZLIK ile/ve/||/<> İTİRAZ

( Râzı olmadığımız bir davranış karşısında dile getirmemiz gereken. İLE/VE/||/<> Onaylamadığımız bir düşünceyle karşılaştığımızda dile getirmemiz gereken. )


-ÖZGÜVEN ile/ve/<> CESÂRET

( Turn within and you will come to trust yourself. )


-ÖZGÜVEN ile/ve/<> CESÂRET

( Yoğun bir deneyim yaşayan kişi, güven ve cesâret yayar. )


-ÖZGÜVEN ile/ve/<> CESÂRET

( İçinize dönün, böylece özgüveninizi bulacaksınız. )


-ÖZGÜVEN ile/ve/<> CESÂRET

( Kendinize güvenmediğiniz sürece, bir başkasına da güvenemezsiniz. )


-ÖZGÜVEN ile/ve/<> CESÂRET

( Kendinize inanmaya başlamadıkça, kendinize ait bir yaşamınız da ol(a)mayacaktır. )


-ÖZGÜVEN ile/ve/<> CESÂRET

( Kılıcın tahtadan ise bırak kınında kalsın! )


-ÖZGÜVEN ile/ve/<> ÖZSAYGI

( ... İLE Sadece kendi bildiğin sözü/düşünceyi, yerine getirmeye çalışmak. )


-ÖZGÜVEN ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL GÜVEN



-ÖZKIYIM/İNTİHAR[Ar.] ile/ve/değil/||/<> ÖLÜM ORUCU



-ÖZLEDİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÇOK GÖRESİM GELDİ

( Ahmet Hamdi Tanpınar'ın, eşine yazdığı mektubu sonlandırırken, "özledim" demekten utanıp "çok göresim geldi" diye yazmış olması... )


-ÖZLEM ve/<>/< AYRILIK



-ÖZLEM ve/||/<>/> GÖZLEM ve/||/<>/> SÖZLEM ve/||/<>/> EYLEM ve/||/<>/> İŞLEM ve/||/<>/> İZLEM



-ÖZLEM ile/ve/||/<> ÖZENTİ



-ÖZLEM ve/ne yazık ki/||/<> SIKILMA ve/ne yazık ki/||/<> TUTULMA

( Geride bıraktıklarımızı. VE/NE YAZIK Kİ/||/<> Elimizin altındakinden. VE/NE YAZIK Kİ/||/<> Ulaşamadıklarımıza. )


-ÖZLEM ve/<> ZEVK



-ÖZLEMEK ile/ve/||/<>/> SEVMEK

( Rüyanda görmüşsen. İLE/VE/||/<>/> Rüyanda görmek ümidiyle yatıyorsan. )


-ÖZLEŞME ile/ve/değil/||/<> ÖZDEŞLEŞME



-ÖZLÜ ile/ve/||/<> ÖZSEL



-ÖZNE DURUMUNDAKİ KAVRAM ile/ve/||/<> YÜKLEM DURUMUNDAKİ KAVRAM

( [Yüklem durumundaki kavramı] İçeriyorsa, analitik. İLE İçermiyorsa, sentetik. )


-ÖZNE ile/ve/||/<> ANLAK/ZEKÂ



-ÖZNE ve/<> NESNE

( Özne, nesnesiyle birliktedir. )


-ÖZNE ile/ve/<> ÖZNE



-ÖZNEL ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/< NESNEL DÜZEN

( Nesnel düzen olmadan, öznel özgürlük, yalnızca bir kapristir, anarşidir, karmaşadır. Öznel özgürlük, devlet olmadan gerçekleştirilemez. )


-ÖZNEL/LİK ile/ve/||/<> ÖZSEL/LİK



-ÖZNELLİK ile/ve/||/<> GELECEĞE AÇIKLIK



-ÖZNELLİK ile/ve/||/<> GENETİK



-ÖZÜMLEME/ASİMİLASYON/ANABOLİZMA[Fr. < ANABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< YADIMLAMA/DİSİMİLASYON/KATABOLİZMA[Fr. < CATABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< ÖZÜMLEME-YADIMLAMA/METABOLİZMA/METABOLISM[İng.]

( Canlı var olanların, dışarıdan aldığı besinleri, değişikliğe uğratarak yeni bir bileşimle, organizmanın gereksinim duyduğu nesneler durumuna getirmek. | Edinilmiş olan verileri, bireyin öz malı durumuna getirmek. İLE/VE/||/<>/>/>< Canlı protoplazmayı yapan, büyük ve karmaşık yapılı moleküllerin enerji çıkararak yanması. İLE/VE/||/<>/< Canlılardaki tüm kimyasal tepkimelerin toplamı. )


-ÖZÜMLEME/ASİMİLASYON/ANABOLİZMA[Fr. < ANABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< YADIMLAMA/DİSİMİLASYON/KATABOLİZMA[Fr. < CATABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< ÖZÜMLEME-YADIMLAMA/METABOLİZMA/METABOLISM[İng.]

( [Hormonlar:] Testosteron, östrojen, büyüme hormonu, insülin. İLE/VE/||/<>/>/>< Kortizol, Glukagon, adrenalin, sitokinler. İLE/VE/||/<>/< ... )


-ÖZÜMLEME/ASİMİLASYON/ANABOLİZMA[Fr. < ANABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< YADIMLAMA/DİSİMİLASYON/KATABOLİZMA[Fr. < CATABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< ÖZÜMLEME-YADIMLAMA/METABOLİZMA/METABOLISM[İng.]

( Protein sentezi tepkimeleri
Yağ sentezi tepkimeleri
Dehidrasyon
Fotosentez
Karbonhidrat sentezi
Mitoz
Kas oluşturmak amaçlı fiziksel egzersiz
Kemosentez
Kalvin döngüsü

İLE/VE/||/<>/>/><

Hidroliz
Sindirim
Hücresel solunum
Fermantasyon
Aerobik fiziksel egzersiz
Krebs döngüsü
Nükleik Asitlerin Parçalanması
Glikoz

İLE/VE/||/<>/>/><

... )


-ÖZÜMLEME/ASİMİLASYON/ANABOLİZMA[Fr. < ANABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< YADIMLAMA/DİSİMİLASYON/KATABOLİZMA[Fr. < CATABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< ÖZÜMLEME-YADIMLAMA/METABOLİZMA/METABOLISM[İng.]

( [Enerji] Harcanır. İLE/VE/||/<>/>/>< Harcanmaz. İLE/VE/||/<>/< ... )


-ÖZÜMLEME/ASİMİLASYON/ANABOLİZMA[Fr. < ANABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< YADIMLAMA/DİSİMİLASYON/KATABOLİZMA[Fr. < CATABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< ÖZÜMLEME-YADIMLAMA/METABOLİZMA/METABOLISM[İng.]

( İkisi de hormonların, şekerlerin, enzimlerin, üreme, gözelerinin büyümesi ve doku onarımı gibi çok sayıda nesnenin üretilmesi için gereksinim duyulan enerjinin oluşturulmasından sorumludur. )


-ÖZÜMLEME/ASİMİLASYON/ANABOLİZMA[Fr. < ANABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< YADIMLAMA/DİSİMİLASYON/KATABOLİZMA[Fr. < CATABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< ÖZÜMLEME-YADIMLAMA/METABOLİZMA/METABOLISM[İng.]

( İkisinin de tek göze içinde de çalışması olanaklı ve olasılıklıdır. )


-ÖZÜMLEME/ASİMİLASYON/ANABOLİZMA[Fr. < ANABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< YADIMLAMA/DİSİMİLASYON/KATABOLİZMA[Fr. < CATABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< ÖZÜMLEME-YADIMLAMA/METABOLİZMA/METABOLISM[İng.]

( ... İLE/VE/||/<>/>/>< En fazla olduğu bölge, karaciğerdir. Bir saat içinde binlerce yıkım etkinliği karaciğer içinde gerçekleştirilebilmektedir. Gözelerde gerçekleşen yıkımların sağlıklı bir biçimde gerçekleştirilebilmesi için hafif gıdalarla beslenmekte yarar vardır. Ağır gıdalarla beslenen kişilerde karaciğer daha fazla yorulur ve bu nedenle zamanla tükenmesine neden olur. İLE/VE/||/<>/< ... )


-ÖZÜMLEME ve/<> ÖZÜMLEMEDOKUSU

( ... VE/<> Bitkilerde, havadaki karbondioksidi, karbonhidrata çeviren, daha çok, yapraklarda bulunan doku. )


-ÖZÜMSEMEK ve/||/<> ÖZLEMEK



-ÖZÜN ÖLÜMSÜZLÜĞÜ ile/ve/||/<> TANRI'NIN "VARLIĞI/YOKLUĞU"



-ÖZÜNDE ... ile/ve/<> SONUÇTA ...



-PAÇA ile/ve/||/<> ETEK



-PAÇA ile/ve/<> MANŞET



-PAÇAGÜNÜ ile/ve/<> PAÇALIK

( Düğünün ertesi günü. İLE/VE/<> Düğünün ertesi günü verilen yemek. | Gelinin, paçagünü giydiği giysi. )


-PAÇASINA SARILMA/TAKILMA ile/ve/ya da/||/<> PARÇASINA SARILMA/TAKILMA



-PAK EDELİM! ve/||/<>/< HAK EDELİM!

( Bulunduğumuz/vardığımız yeri. VE/||/<>/< Yediğimiz lokmayı. )


-PALANGA[İt.] ile/<> MANİŞKA[İt. < PALANCO]

( Bir halatla makaralardan oluşturulan, ağır nesneleri kaldırmaya, sağa sola döndürmeye yarayan donanım. İLE/<> İki dilli, iki makara ile yapılan palanga. )


-PALESTRA ile/ve/||/<>/> GMYNASIUM

( Çalışma alanı. İLE/VE/||/<>/> Yarışma alanı. )


-PALESTRA ile/ve/||/<>/> GMYNASIUM

( Sadece sporcuların alanı. İLE/VE/||/<>/> Sporcuların ve izleyicilerin alanı. )


-PALET ile/ve/değil/<> KARBON PALET

( Ressamların, boyaları üzerine dizerek, fırça ile karıştırdıkları tahta ya da porselen levha. | Sanayide, çeşitli ereklerle kullanılan, yayvan ve geniş levha. | Hızlı yüzmek için ayağa geçirilen araç. | Tankın, her türlü arazide yol almasını sağlayan, iki yanındaki tekerleklerini içine alan metal şerit, tırtıl. İLE/VE/DEĞİL/<> ... )


-PALMİYE ile/<> YÜRÜYEN PALMİYE



-PAMFİLYA ve/||/<>/> PERGE

( Perge, M.ö. 1200 yıllarında, Pamfilya'nın kültür merkeziydi. )


-PAMUK:
NESNE ile/ve/değil/||/<>/< BİTKİ



-PAMUK[Fars.] ile/||/<>/> TULUP

( Ebegümecigillerden, koza biçimindeki meyvesi üç, dört, beş dilimli olan, sıcak bölgelerde yetişen tarım bitkisi. | Bu bitkinin tohumlarının çevresinde oluşmuş ince, yumuşak tellerin adı. | Bu tellerin işlenmiş biçimi. | Bu bitkinin işlenmiş biçiminden yapılmış. | Halı, kilim vb. yaygıların üzerinde oluşan, uçuşabilen toz kümecikleri. İLE/||/<>/> Atılmış, eğrilmeye hazırlanmış, top biçiminde pamuk. )


-PAMUK ile/ve/değil/yerine/<>/> İP ile/ve/değil/yerine/<>/> KUMAŞ ile/ve/değil/yerine/<>/> GİYSİ ile/ve/değil/yerine/<>/> MARKA

( 1 TL. ile/ve/<>/> 10 TL. ile/ve/<>/> 100 TL. ile/ve/<>/> 1000 TL. ile/ve/<>/> 10.000 TL. )


-PAMUK ile/ve/||/<> ISIRGAN OTU

( Birinci Dünya Savaşı sırasında, hem Almanya, hem de Avusturya'da pamuk kıtlığı vardı. Pamuğun yerini tutabilecek uygun bir madde arayan bilimciler, zekice bir çözüm denediler: Çok az miktarlarda pamuğu ısırgan otuyla karıştırdılar; özellikle de kaşındıran ısırganların[Urtica dioica] sert liflerini kullandılar. )


-PANAMA KANALI:
ATLANTİK GEÇİDİ ve/||/<>/>/< GATUN GÖLÜ ve/||/<>/>/< GAILLARD GEÇİDİ



-PANAMA KANALI ile/ve/||/<>/> YENİ/PARALEL PANAMA KANALI

( Açılış yılı, 1914'tür. )


-PANAMA KANALI ile/ve/||/<>/> YENİ/PARALEL PANAMA KANALI

( )


-PANAMA KANALI ile/ve/||/<>/> YENİ/PARALEL PANAMA KANALI

( Panama Kanalı

Panama Kanalı (Teknik)

Panama Kanalı (video) )


-PANCAR ve/||/<>/> BORŞ[< BORSCH] ÇORBASI



-PANİK ATAK ile/ve/değil/||/<>/> ÇARPINTI



-PANİK ATAK ile/ve/değil/||/<>/< KAYGI



-PANİK ile/ve/||/<> STRESLİ ile/ve/||/<> SİNİRLİ (OLMAMAK!)



-PANKREATİK ENZİM EKSİKLİĞİ ile/||/<> PANKREATİK YETMEZLİK

( Pankreasın yeterli enzim üretememesi. İLE/||/<> Pankreasın işlevlerini yerine getirememesi. )


-PANKREATİT ile/||/<> KOLESİSTİT

( Pankreasın yangılanması. İLE/||/<> Safra kesesinin yangılanması. )


-PANKREATİT ile/||/<> PANKREAS KANSERİ

( Pankreasın yangılanması. İLE/||/<> Pankreas gözelerinden kaynaklanan bir kanser türü. )


-PANPAN ile/<> MAYDAY

( [denizcilikte] Yardım gereksiniminin, yaşamsal olmadığı durumlarda kullanılır. İLE/<> Çok acil ve yaşamsal tehlike durumlarında yardım için kullanılır. )


-PAPALIK ile/||/<> PAPA

( Katolik Hıristiyanlığın başkanlığı. Vatikan Kilisesi. İLE/VE/||/<> Katolik Kilisesi'nin, bir kurul tarafından seçilen, Vatikan'da oturan ve Hz. İsa'nın vekili sayılan başkanı. )


-PAPAZ ile/ve/<>/< DİYAKOZ[Yun.]

( ... İLE/VE/<>/< Papazın yardımcısı. )


-PAPAZ ile/ve/||/<>/> KARDİNAL[Fr. < CARDINAL]

( ... İLE/VE/||/<>/> Papa'yı seçen, danışmanlığını yapan başpapazlardan her biri. )


-PAPAZ ile/ve/<> PİSKOPOS[Yun.]

( ... İLE/VE/<> Katoliklerde, bir bölgenin din işlerine başkanlık eden, papazlığın en yüksek aşamasında olan din görevlisi. )


-PAPİRUS <> KÜREK KEMİĞİ <> CEYLAN DERİSİ <> KİL TABLETLERİ



-PAPUA YENİ GİNE'DE:
İNGİLİZCE ile/ve/<> PİDGİN

( Resmi dil. İLE/VE/<> Halkın kullandığı bozuk İngilizce.[Zaman kipi yoktur.]
[EM WANEY: Bu nedir? | YU ONAIT: Nasılsın?] )


-PARA:
AKÇE ile/ve/||/<> SULTANÎ ile/ve/||/<> DUCAT ile/ve/||/<> FLORINS ile/ve/||/<> GURUS ile/ve/||/<> ŞÂHÎ

( Osmanlı'da. İLE/VE/||/<> Osmanlı'da. İLE/VE/||/<> İLE/VE/||/<> Venedik'te. İLE/VE/||/<> Macaristan'da. İLE/VE/||/<> Avrupa'da. İLE/VE/||/<> İran'da. )


-PARA:
DİJİTAL ile/ve/||/<> KRİPTO ile/ve/||/<> SANAL



-PARA ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİLGİ

( Bilgi peşinde koşmak, altın peşinde koşmaktan daha iyidir.
[Ar. Talebu'l-ilm hayrun min taleb'z-zeheb] )


-PARA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZAMAN

( Parayı, paranın satın alabileceği şeyler için tüketmek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Para ile satın alınamayacak şeyler için tüketmek. )


-PARAGRAF:
AÇMAK ile/ve/||/<> OLUŞTURMAK



-PARALEL ile/ve/değil/yerine/||/<> KATMANLILIK



-PARALI ile/ve/<>/> PAHALI



-PARAMETER ile/ve/||/<> COMPONENT



-PARANIN KAYBI ile/ve/||/<> SAĞLIĞIN KAYBI ile/ve/||/<> KARAKTERİN KAYBI

( Çok da etkileyici olmayabilir. İLE/VE/||/<> Kaybımız, önemli, etkileyici ve büyük olabilir. İLE/VE/||/<> Herşeyi kaybetmiş oluruz. )


-PARANOYA:
ERDEM ve/||/<> AMAÇTAN UZAKLAŞMA/"SOYUTLANMA"



-PARASEMPATİK ile/ve/||/<>/< SEMPATİK SİNİR SİSTEMİ

( )


-PARAVAN[Fr.] ile/ve/değil/||/<> KALKAN



-PARÇA ile/ve/||/<> ASKAT

( ... İLE Herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit parçalardan her biri. )


-PARÇA ile/ve/değil/||/<>/< BİLEŞEN



-PARÇA ve/||/<>/>/< TAMAMLAYICI/LIK



-PARÇALAMA ile/ve/değil/||/<> AYIRMA



-PARİS KOMÜNÜ ile/ve/||/<>/> GEZİ PARKI

( 83 gün sürmüştür. İLE/VE/||/<>/> 22 gün sürmüştür. )


-PARK STANDARTLARI RAPORU-2015 ve/||/<>/> KENT İÇİ BİSİKLET YOLLARI KILAVUZU

( Okumak için burayı tıklayınız... VE/||/<>/> Okumak için burayı tıklayınız... )


-PARKİNSON ile/||/<> HUNTİNGTON

( Beyinde dopamin üreten gözelerin kaybı ile ilişkili bir devim bozukluğu. İLE/||/<> Genetik bir bozukluk sonucu beyinde sinir gözelerinin bozunumu ve zihinsel gerileme. )


-PARKİNSON ile/ve/||/<> KORA

( ... İLE/VE/||/<> Başlıca belirtisi, kısa, çabuk, değişken güçte istemsiz hareketler olan bir hastalık. )


-PARKUR[Fr.] ile/ve/||/<> KULVAR[Fr. < COULOIR]

( Bisiklet, atletizm gibi bazı yarış ve koşularda, yarışmaların yapıldığı yol. İLE/VE/||/<> Bazı yarışlarda, koşucunun koştuğu ya da yüzücünün yüzdüğü yarış aralığı/şeridi. )


-PARLAK ile/||/<> ARJANTE[Fr.]

( ... İLE/||/<> Gümüş gibi parlak. )


-PARLAMENTO ile/ve/||/<> AMERİKA YENİ KUVVETLER AYRILIĞI



-PARLAYICI ile/ve/||/<>/> PATLAYICI



-PARMAK(LAR)/ELİG/ELEK ile/ve/||/<>/> AYA ile/ve/||/<>/> AVUÇ ile/ve/||/<>/> KOL ya da/= EL

( Elin/kolun ucuyla ayanın başladığı beş uzantı/çıkıntı. İLE/VE/||/<>/> Parmakların dibiyle bilek arasındaki iç bölüm. İLE/VE/||/<>/> Parmakların içi ve aya bölümü. İLE/VE/||/<>/> Parmak uclarından omuz başına kadar uzanan bölüm. )


-PARMAK(LAR)/ELİG/ELEK ile/ve/||/<>/> AYA ile/ve/||/<>/> AVUÇ ile/ve/||/<>/> KOL ya da/= EL

( ELGE/ELİGE/ELİG/ELEG/ELEK: Elemek[: parmaklar arasından geçirmek] | İlk elek.[Daha sonraları elek görevini gören nesneler ve araçlar üretilmiştir.] )


-PARMAK ile/||/<> ÖRÜMCEK PARMAK/ARAKNODAKTİLİ



-PARMAKLAR ile/ve/||/<> SERÇE PARMAKLAR

( Kişinin el parmakları sosyal örgütlenmeye köz/model olmuştur. İnsan öbekleri/grupları 10'luk sisteme göre örgütlenmiştir. Bu 10'luk sistemin önderi olmuştur. )


-PARMAKLAR ile/ve/||/<> SERÇE PARMAKLAR

( PARMAK: Bitişik ve dışı içine gelecek biçimde dizilmiş altı arpa tanesi uzunluğunda bir mesafe. | [Yunan çağında, Anadolu'da] Ayağın on altıda biri. [0,0185 metre] )


-PARMAKLAR ile/ve/||/<> SERÇE PARMAKLAR

( Yanyana, ayası[avuç içi] aşağıya bakacak konumda duran ellerin, geride/içte kalan, ötekilere göre daha geniş tırnaklı(/belki de boyu kısa) olan parmak(lar) "baş parmak".
Baş parmağın ve orta parmağın yanındaki/arasındaki parmağa "işaret parmağı".
İşaret parmağının ve yüzük parmağının yanındaki/arasındaki, aynı zamanda, iki tarafında da ikişer parmağın bulunduğu parmağa "orta parmak".
Orta parmak ve serçe parmağın yanındaki/arasındaki parmağa "yüzük parmağı".
Yanyana, ayası(avuç içi) aşağıya bakacak konumda duran ellerin, en dışta kalan parmak(lara) "serçe parmağı" denilir. )


-PARMAKLAR ile/ve/||/<> SERÇE PARMAKLAR

( PARMAK[< VARMAK]: Varmayı/ulaşmayı/gerçekleştirmeyi sağlayan araç. )


-PARMAKLAR ile/ve/||/<> SERÇE PARMAKLAR

( SEBBÂBE[Ar.]: İşaret/şehâdet parmağı[başparmağın yanındaki]. | BİNSIR/BİNSÂR[Ar.]: Yüzük parmağı[Serçe parmak ile orta parmak arasındaki]. | HINSIR: Serçe parmak. )


-PARMAKLAR ile/ve/||/<> SERÇE PARMAKLAR

( ... ile/ve/||/<> )


-PARMAKLARDA:
BAŞ ile/ve/||/<> İŞARET ile/ve/||/<> ORTA ile/ve/||/<> YÜZÜK/ADSIZ ile/ve/||/<> SERÇE



-PARMENİDES ile/ve/||/<> ZENON



-PAS ile/ve/değil/||/<> BUĞU

( Özellikle metalde, bazı nesnelerde, camda/aynada. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Özellikle camda/aynada ve bazı nesnelerde. )


-PASCAL ÜÇGENİ ve/||/<> BİNOM DAĞILIMI

( Sayın Haluk Berkmen'in yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


-PASCAL ÜÇGENİ ve/||/<> BİNOM DAĞILIMI

( )


-PASİFİK OKYANUSU:
MALENEZYA ile/ve/<> MİKRONEZYA ile/ve/<> POLONEZYA

( Dumont d'Ureille adlı bir denizci, 1827 yılında bu coğrafyaya ulaşmayı başarmıştır. Pasifik Okyanusu'nu bu 3 bölgeye ayırmıştır. )


-PASKALYA ÇÖREĞİ ile/<> VASİLOPİTA

( ... İLE/<> Yılbaşında yapılır.[St. Vasil için 1 tabak-çatal takımı fazladan konulur.] )


-PATİSKA[Baptiste de Cambrai'nin adından] ile/<> NANSUK

( Çoğu pamuktan dokunmuş sık ve düzgün bez. | Bu bezden yapılmış olan. İLE Bir tür, ince, sık dokunmuş patiska. )


-PATLICAN ile/ve/||/<> BAN OTU

( ... İLE/VE/||/<> Patlıcangillerden, Asya, Kuzey Afrika ve Avrupa'nın sıcak bölgelerinde yetişen, hekimlikte kullanılan, uyuşturucu ve zehirli, bir ya da iki yıllık otsu bir bitki. )


-PATLICAN ve/||/<>/> KARNIYARIK

( ... VE/||/<>/> Uzunlamasına yarılan kızarmış patlıcanların ortasına iç malzeme konularak hazırlanmış yemek. | Matbaacılıkta her sayfayı çift sütun olarak düzenleme. )


-PATLICAN ile/ve/<> MUSAKKA

( ... İLE/VE/<> Ufak parçalar biçiminde doğranmış sebzelerin, soğanla pişirilmesiyle yapılan bir yemek. )


-PATOJEN[Fr.] ile/ve/<> PATOLOJİ[Fr. < Yun. PATHOS: Sayrılık. | LOGOS: Bilim.]

( Sayrılık oluşturan. İLE Sayrılıklar bilimi. )


-PATOLOJİ ile/||/<> HİSTOLOJİ

( Sayrılıkların nedenlerini ve etkilerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Dokuların mikroskobik yapısını inceleyen bilim dalı. )


-PATOLOJİ ile/ve/||/<> PARODİ



-PATRİK ile/||/<> PATRİCİ

( Ortodoks ve Doğu kiliselerinin başkanlarına verilen ad. İLE Eski Roma Uygarlığı'nda soylulara verilen ad. )


-PATRONAJ[Fr. < PATRONAGE] ile/ve/değil/yerine/<> YARDIM | YÖNETİM, GÖZETİM

( Cezaevinden serbest bırakılan suçlunun, toplum yaşantısına yeniden uyabilmesini sağlamak amacıyla yapılan yardım çalışması. )


-PAUL EKMAN ve/||/<> LESLIE GREENBERG ve/||/<> RHONDA GOLDMAN



-PAY (AL[DIR]MAK) ile/ve/değil/||/<>/< İLİŞKİ/LEN[DİR]MEK



-PAY ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAK



-PAYDA ile/ve/||/<> PARÇA



-PAYE[Fars.] ile/ve/değil/||/<>/< PAY/ÜLEŞ/HAK/HİSSE/SEHİM

( Aşama, rütbe. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm. | Eşit bölüm. | Ticari bir işlemde zarar tehlikesine karşı ayrılan para, marj. | Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane aldığını gösteren sayı. | Katkı. )


-PAYLAŞIM ile/ve/||/<> İŞLEM ile/ve/||/<> ARŞİV

( Verilerin ve özellikle de e-postaların düzenlenmesinde gerekli olan, öncelikli ve işlevsel en üst üç bölüm/leme. )


-PAYLAŞIM ile/ve/<> SAYGINLIK



-PAZAR/pazar ile/ve/değil/||/<> Pazar

( Ürünlerin satıldığı yer. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Haftanın son günü. )


-PAZAR ile/ve/||/<> ARKADIUS(AVRAD) PAZARI

( ... İLE/VE/||/<> Cerrahpaşa'da kurulurdu. )


-PAZAR ile/ve/değil/||/<>/> MEZAR

( Ana rahminden geldik pazara
Bir kefen aldık döndük mezara )


-PAZAR ile/ve/değil/||/<>/> MEZAR

( image )


-PAZAR ile/ve/||/<> PANAYIR[Yun. < PAN AGHIOS]

( Haftalık ve/ya da belirli günlerde kurulan. İLE/VE/||/<> Yılda 1-2 kez kurulan/yapılan, sergi niteliği de taşıyan pazar. )


-PAZAR ile/||/<> SATAK

( ... İLE/||/<> Çarşı, pazar yerleri. )


-PAZARLAMA ile/ve/<> HALKLA İLİŞKİLER ile/ve/<> REKLAM ile/ve/<> MARKALAŞTIRMA

( "Ben büyük bir âşığım." İLE/VE/<> "İnan bana! O çok büyük bir âşık." İLE/VE/<> "Büyük âşığım! Büyük âşığım! Büyük âşığım!" İLE/VE/<> "Anladım ki, büyük bir âşıksın!" )


-PAZARLAMA ile/ve/<> HALKLA İLİŞKİLER ile/ve/<> REKLAM ile/ve/<> MARKALAŞTIRMA

( "I'm great lover." vs./AND/<> "Trust me! He's a great lover." vs./AND/<> "I'm a great lover. I'm a great lover. I'm a great lover." vs./AND/<> "I understand. You are a great lover." )


-PAZU GÖSTERMEK" ile/değil/yerine/||/<>/></< GÖNLÜNÜN GENİŞLİĞİ



-PBH ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< PBH

( Polikistik Böbrek Hastalığı. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Pek Bilinmeyen Hastalık. )


-PDR ile/ve/||/<> RPD

( Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik. İLE/VE/||/<> Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık. )


-PEKİŞ(TİR)ME ile/ve/<> OLGUNLAŞ(TIR)MA



-PEKİŞTİRME ile/ve/<> PERÇİNLEME

( ... İLE/VE/<> Bir bağıntıyı, perçinle tutturmak. | İki ya da daha çok parçayı, karşılıklı bölümlerini birbiri üzerinde ezerek birleştirmek. | Berkitmek, sağlamlaştırmak, güçlendirmek. )


-PEKİŞTİRME ile/ve/<> PERÇİNLEME

( PERÇİN[Fars.]: İki ya da daha çok levhayı birbirine bağlamak için geçirilen çivinin, ezilerek baş durumuna getirilen ucu. )


-PEKİŞTİRME ile/ve/||/<> VURGU/ÜNLEM

( Bazı sözler, argolar ve küfürler, sözcüğün birebir anlamı/karşılığı için kullanılmaz. Daha çok pekiştirme sıfatı ya da vurgu, ünlem olarak kullanılır. )


-PELTEKLİKTE:
Z'LEŞTİRME ile/||/<> S'LEŞTİRME ile/||/<> C'LEŞTİRME ile/||/<> L'LEŞTİRME ile/||/<>

( Jale > Zale | Jilet > Zilet
İLE/||/<>
Paşa > Pasa | Kışlık > Kıslık | Şapka > Sapka
İLE/||/<>
Jandarma > Candarma | Jilet > Cilet
İLE/||/<>
Birader > Bilader | Berber > Belber | Merhem > Melhem | Terlik > Tellik )


-PEMDAS and/sometimes/||/<> BODMAS

( Parantheses > Exponents > Multiplication > Division > Addition > Subtraction AND/SOMETIMES/||/<> Brackets > Order > Division > Multiplication > Addition > Subtraction )


-PEMDAS and/sometimes/||/<> BODMAS

( Parantez > üstler > çarpma > bölme > toplama > çıkarma VE/BAZEN/||/<> Parantez > üstler > bölme > çarpma > toplama > çıkarma )


-PENCERE ile/ve/||/<> TEPE CAMI

( ... İLE/VE/||/<> Tavanda ya da tavana yakın yerde, tepeye yakın bulunan pencere. )


-PENGUEN DAYANIŞMASI ile/ve/||/<> LEYLEK DAYANIŞMASI



-PENGUEN ile/ve/<> GALAPAGOS PENGUENİ

( ... İLE/VE/<> Galapagos Adaları'nda yaşamaktalardır. )


-PENİS ile/ve/||/<> DILAK/BIZIR[Ar. < BAZR]/KLİTORİS[Yun.]

( BAYZAR/BAZR[Ar.]: Rahmin başlangıcındaki et parçası, dilcik. )


-PENİS ile/ve/||/<> DILAK/BIZIR[Ar. < BAZR]/KLİTORİS[Yun.]

( PREPUS: Penis ve klitorisin baş kısmını örten deri kıvrımı. )


-PENİS ile/ve/||/<> DILAK/BIZIR[Ar. < BAZR]/KLİTORİS[Yun.]

( Klitorisin, Anlatılmayan Öyküsü )


-PENİS ile/ve/||/<> DILAK/BIZIR[Ar. < BAZR]/KLİTORİS[Yun.]

( )


-PENİS ile/ve/||/<> DILAK/BIZIR[Ar. < BAZR]/KLİTORİS[Yun.]

( )


-PENİS ile/ve/||/<> DILAK/BIZIR[Ar. < BAZR]/KLİTORİS[Yun.]

( Kökeni/Etimolojisi: clitoris < Mateo Renaldo Colombo [İtal. anatomist][1516-1559] < kleítoris κλείτορις|EYun]: küçük kapalı yer < kleíō κλείω|EYun]: kapatmak, kapalı olmak, örtmek )


-PENİS ile/ve/||/<> DILAK/BIZIR[Ar. < BAZR]/KLİTORİS[Yun.]

( )


-PENİS ile/ve/||/<> DILAK/BIZIR[Ar. < BAZR]/KLİTORİS[Yun.]

( 4000 sinir ucu bulunmaktadır. İLE/VE/||/<> 8000 sinir ucu bulunmaktadır. )


-PEPTİD BAĞI ile/||/<> GLİKOZİD BAĞI

( İki yaşamsal/amino asit arasında oluşan bağ. İLE İki şeker birimi arasında oluşan bağ. )


-PERDE ile/ve/<> YANILSAMA



-PERİDOT ile/||/<> AMETİST

( Zeytin yeşili renkte bir olivin türü. İLE/||/<> Mor renkte bir kuvars türü. )


-PERİDOT ile/||/<> SFEN

( Zeytin yeşili renkte bir olivin türü. İLE/||/<> Sarı-yeşil renkte ve yüksek dispersiyona sahip bir mineral. )


-PERİDOT ile/||/<> ZİRKON

( Zeytin yeşili renkte bir olivin türü. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir taş. )


-PERİFERİK ARTER ile/||/<> KORONER ARTER

( Bacaklardaki arterlerin daralması ile kan akışının sınırlanması. İLE/||/<> Kalbi besleyen arterlerin daralması ile kan akışının sınırlanması. )


-PERİŞAN OLMAK ile/ve/||/<> TELEF OLMAK



-PERİTONİT ile/||/<> APANDİSİT

( Karın zarı yangısı. İLE/||/<> Apandisin yangılanması. )


-PERŞEMBE'NİN GELİŞİ, ÇARŞAMBA'DAN, BELİRLİ OLUR ile/<> ADAM OLACAK ÇOCUK, BOKUNDAN BELİRLİ OLUR



-PERU ve/||/<> MISIR

( )


-PERUZ HANIM ile/ve/||/<>/> NURHAN DAMCIOĞLU

( )


-PERVERENDE[Fars.] ile/ve/||/<>/> PERVERDE[PELVERDE değil!][Fars.] ile/ve/||/<>/> PERVERD/-PERVER[çoğ. PERVERÂN][Fars.]

( Yetiştirici, terbiye edici. | Besleyici, büyütücü. İLE/VE/||/<>/> Beslenmiş, büyütülmüş, yetiştirilmiş. | Üzüm şırasından yapılan bir çeşit tatlı. İLE/VE/||/<>/> "Besleyen/besleyici, büyüten, yetiştiren/yetiştirici, koruyan, terbiye eden" anlamlarıyla birleşik sözcükler yapar.[DEHÂ-PERVER: Dâhî yetiştiren. | FUKARÂ-PERVER: Yoksul besleyen.] )


-PERVEZ/PERVAZ[Fars.] ile/ve/değil/<> EŞİK



-PES Ü DÎVÂR[Fars.] ile/ve/değil/||/<>/< PES Ü PERDE[Fars.]

( Duvarın arkası. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Perdenin arkası. )


-PES ile/ve/||/<>/> TİZ ile/ve/||/<>/> UYUM

( Hafif, yavaş sesle söylenen. | Yenilgiyi kabul ettiğini belirtmek için ya da birinin şaşkınlık veren davranışlarına karşılık olarak kullanılır. İLE/VE/||/<>/> İnce, keskin selen/sadâ. İLE/VE/||/<>/> ... )


-PESEND[Fars.] ile/ve/||/<> -PESEND[Fars.]

( Beğenme, seçme. | Bir çeşit iğne işi. | Esmerleşmiş/mat altın. | Mushaflarla yazmaların ilk sayfalarıyla sure ya da bahis başlarında boya ile perdâh edilerek altınla karışık yapılmış olan biçimler. İLE Beğenen, beğenmiş.[MÜŞKÜL-PESEND: Güç beğenir. | HOD-PESEND: Kendini beğenmiş.] )


-PEŞİN SATAN ile/ve/<> VERESİYE SATAN

( Şişman. İLE/VE/<> Pişman. )


-PEŞİNDE KOŞMAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> VAZGEÇMEK



-PEŞTAMAL[Fars.] ile/değil/||/<> KEŞAN



-PEYGAMBER ile/ve/||/<> AZİZ ile/ve/||/<> MESİH

( Dışarıdan. İLE/VE/||/<> Yüz yüze. İLE/VE/||/<> İçeriden. )


-PEYGAMBER ve/||/<>/> İLİM

( Peygamberler, yalnızca, ilmi, kalıt[miras] bırakır. )


-PEZEVENK[Erm.] ile/ve/||/<> GAVAT/KAVAT[Ar. < KAVVÂD]



-PHI PHI DON ile/ve/<> PHI PHI LEE

( Büyük olan ve konaklama olanaklarının bulunduğu ada. İLE/VE/<> Maya Beach'in bulunduğu ada. [Leonardo DiCaprio'nun oynadığı The Beach filminin çekildiği yer.] )


-PHI PHI DON ile/ve/<> PHI PHI LEE

( Tayland'ın ünlü iki adası. [Phuket ve Krabi'den turlarla da gidilebilmektedir.] )


-PHILONOUS ile/ve/||/<> HYLAS



-PHP'DE YORUM SİMGESİ:
// ile/ve/||/<>/> /* ... */

( Tek satır için. İLE/VE/||/<>/> Birkaç satır için. )


-PHYE ile/ve/<> PHYA

( Gövdesel ve fiziksel. İLE/VE/<> Ahlâksal ve siyasal. )


-Pİ SAYISI ile/<> HİDROJEN ATOMLARI(NIN ENERJİ DÜZEYLERİ)



-Pİ[Π][3.14] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TAU[τ][6.28]

( Çemberin çevresini çapıyla ilişkilendirir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bir çemberin çevresini yarıçapıyla ilişkilendirir. [Tam çemberin radyan cinsinden açı ölçüsü olarak daha kullanışlıdır.] )


-PİDE ile/||/<> KAHİ

( ... İLE/||/<> Emekliye ayrılacak yeniçeri aşçıların kendine sermaye toplamak için yapıp dağıttığı bir tür pide. )


-PIERRE PAUL BROCA ile/ve/||/<> CARL VERNICKE



-PİLAV(/YEMEK) PİŞİRMEDE:
"DEMLENDİRME" ile/ve/||/<> "DİNLENDİRME"



-PİLONİDAL SİNÜS ile/ve/||/<> PİLONİDAL APSE

( Açıklamalarını okumak için burayı tıklayınız... )


-PİRAMİT ile/<> KONİ

( THALES KURAMI: Piramidin yüksekliğini bulmak için yere dikilen bir çubuğun gölgesinin uzunluğunun, çubuğun uzunluğuna eşit olmasını beklemek ve o anda piramidin gölgesinin uzunluğunu ölçerek piramidin yüksekliğinin ölçülmesi. )


-PİRAMİT ile/ve/||/<> YILDIZ



-PIRASA ile/||/<> GÖMÜ PIRASA

( ... İLE/||/<> Katmanları daha incedir. )


-PİRİNCİ:
[hem] PİŞİRMEK ile/ve/<>/hem de ŞİŞİRMEK

( ... İLE/VE/<>/HEM DE Tencerenin içine bir baş, bütün kurusoğan konularak pirincin şişirilmesi sağlanabilir. )


-PİS OLMAK ile/ve/<>/değil/yerine (YETERİNCE) TEMİZ OLMAMAK



-PISA KULESİ ve/<> SÜYÜMBİKE KULESİ ve/<> ASİNELLİ VE GARİSENDA KULESİ

( Üçü de eğri olmasıyla ünlüdür. )


-PISA KULESİ ve/<> SÜYÜMBİKE KULESİ ve/<> ASİNELLİ VE GARİSENDA KULESİ

( ... VE/<> Kazan'ın simgesi olan ve Kazan Hanlığı'ndan kalan tek yapıttır. 1552 yılında, Kazan Hanlığı'nı istilâ eden korkunç Ivan'a karşı kahramanca direnen, çok küçük olan oğlu yerine hanlığın başına geçen kadın hükümdar Süyüm[Sevim] Bike'nin anısına dikilmiştir. [Kırmızı tuğladan yapılmış kule, 7 katlı ve 35 m. yüksekliğindedir.] VE/<> [Bazı kaynaklara göre] İki aile arasında bir yarışma olduğu 1119 inşâ edilmiş olduğu bilinmektedir. Kentin en belirgin simgelerindendir... Uzun boylu olanın adı Asinelli, daha küçük ve daha eğimli kulenin adı ise Garisenda'dır. Dönemin güçlü ailelerinin adlarını taşıyor. Asinelli Kulesi 97.2 m. yüksekliğindedir.[Zamanında bir hapishane ve küçük kale olarak kullanılmış.] Garisenda Kulesi ise 48 m. yüksekliğe sahiptir. )


-PISA KULESİ ve/<> SÜYÜMBİKE KULESİ ve/<> ASİNELLİ VE GARİSENDA KULESİ

( VE/<> VE/<> )


-PİSAGOR'CU SAYI ANLAYIŞI ile/ve/||/<> ORANSAL OLMAYAN SAYI

( "Antik Mısır’dan Günümüze Pisagor" yazısı için burayı tıklayınız... )


-PİŞİRMEDE:
ALEV ile/ve/||/<> ISI ile/ve/||/<> SÜRE

( Pişirilme amaç ve hedefine göre değişir ve iyi ayarlanması gerekir. )


-PİŞKİN/LİK ile/ve/||/<> YÜZSÜZ/LÜK



-PİŞMAN/LIK ile/ve/||/<>/> VİCDAN AZABI



-PİŞMAN ile/ve/||/<> PERİŞAN

( Alan. İLE/VE/||/<> Almayan. )


-PİŞMANLIĞIN SONA ERMESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AYDINLANMA



-PİŞMANLIK:
YAPTIKLARIMIZDAN ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/> YAPMADIKLARIMIZDAN

( Zamanla geçer. İLE Çözümü yoktur. )


-PİŞMANLIK ile/ve/||/<> SON PİŞMANLIK

( Yarar getirir/getirebilir. İLE/VE/||/<> Yarar getirmez. )


-PİŞMANLIK ile/ve/<> UTANÇ



-PİŞMİŞ ile/ve/<>/||/değil/yerine ÇİĞ



-PİST[Fr. < PISTE] ile/ve/||/<> KULVAR[Fr. < COULOIR]

( Gösteri yapmak, dans etmek vb. için düzenlenmiş, genellikle yuvarlak yer. | Bir havaalanında uçakların kalkıp inmesine, park yerlerine gidip gelmesine yarayan özel olarak hazırlanmış şerit. | Motorlu araçların yarışları ve koşular için özel olarak düzenlenmiş yer, yarışlık. İLE/VE/||/<> Yüzme ve atletizm yarışmalarında her yarışçıya ayrılan şerit. | İçinde bulunduğu ya da ilgili olduğu alan. )


-PİST[Fr.] ile/||/<>/> APRON[Fr.]

( Gösteri yapmak, dans etmek vb. için düzenlenmiş, genellikle yuvarlak yer. | Bir havaalanında uçakların kalkıp inmesine, park yerlerine gidip gelmesine yarayan özel olarak hazırlanmış şerit. | Motorlu araçların yarışları ve koşular için özel olarak düzenlenmiş yer, yarışlık. İLE Uçakların inip kalktığı pist. )


-PİYANO ve/||/<> FORTEPİYANO



-PİYELONEFRİT ile/||/<> SİSTİT

( Böbreklerin bakteriyel bulaşı. İLE/||/<> Mesanenin bakteriyel bulaşı. )


-PİYON ile/ve/değil/||/<>/> VEZİR

( )


-PLAN/LAR ile/ve/değil/||/<>/>/>< OLAN/LAR



-PLAN ile/ve/<>/> SAHNE ile/ve/<>/> SEKANS ile/ve/<>/> FİLM



-PLANCK:
SABİTİ/KALINLIĞI ile/ve/||/<> ZAMANI ile/ve/||/<> UZUNLUĞU ile/ve/||/<> SICAKLIĞI

( 10[üzeri]-43 İLE/VE/||/<> 1.38 x 10[üzeri]-43 İLE/VE/||/<> 4.13 x 10[üzeri]-35 İLE/VE/||/<> 10[üzeri]32 °C )


-PLANCK:
SABİTİ/KALINLIĞI ile/ve/||/<> ZAMANI ile/ve/||/<> UZUNLUĞU ile/ve/||/<> SICAKLIĞI

( Evren, sıfır saniyeden başlamaz. )


-PLASEBO (ETKİSİ) ile/ve/<>/>< NOSEBO (ETKİSİ)

( "Memnun edeceğim." İLE/VE/<>/>< "Zarar vereceğim." )


-PLATON ve/<>/< ARISTOKRES



-PLATON ve/||/<> EUDOKSOS ve/||/<> ARISTOTELES ve/||/<> KALLIPPOS



-PLATON ve/<>/< PINDAROS



-PLAZMA KİMYASI ile/||/<> GAZ PLAZMA KİMYASI

( Plazma durumundaki nesnelerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Gaz plazma durumundaki nesnelerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )


-PLOTINUS ile/ve/<> ORIGANES ile/ve/<> LONGINUS



-PLUTON ile/ve/||/<> CHARON

( ... İLE/VE/||/<> Plüton'un en büyük uydusudur. Aynı zamanda, Plüton'a en yakın olan uydudur. Çapı, yaklaşık olarak Plüton'un yarıçapı kadardır. Yüzey sıcaklığı, yaklaşık olarak -220 ºC olan uydunun yüzeyi, metan ve donmuş buz nitrojen ile kaplıdır. Charon'un yüzeyinde, 7-8 kilometre kadar derinliğe sahip ve yaklaşık 1000 kilometre kadar uzanan kanyonlar olduğu gözlemlenmiştir. 2015 yılında, New Horizons uzay aracı, Charon'a 21 bin kilometre kadar yaklaşmıştır ve uydu hakkındı bazı önemli bilgiler toplamıştır. )


-PLUTONYUM[Fr.] ve/<>/< NEPTUNYUM

( Atom numarası 94 olan, neptunyumdan elde edilen, radyoaktif bir öğe. [Simgesi: Pu] VE/<>/< ... )


-POETİKA ile/ve/||/<>/> RETORİK ile/ve/||/<>/> DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> ANALİTİK

( Üretim/İntac. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... )


-POLİÇE[İt. < POLIZZA] ile/ve/||/<>/> KLOZ[Fr. < CLAUSE]

( Belirli bir sürenin sonunda belirli bir parayı kendi adına ya da bir başkasının emrine ödemesi için alacaklının borçluya yazdığı bildiri. | Sigorta senedi. İLE/VE/||/<>/> Sigorta poliçelerinde özel koşulları bildiren ek başlıklar. )


-POLİMER KİMYASI ile/||/<> ELASTOMER KİMYASI

( Polimerlerin yapısını ve özelliklerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Elastomerlerin yapısını ve özelliklerini inceleyen bilim dalı. )


-POLİMER KİMYASI ile/||/<> MAKROMOLEKÜLER KİMYA

( Polimerlerin yapısını ve özelliklerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Büyük moleküllerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )


-POLİMER KİMYASI ile/||/<> MONOMER KİMYASI

( Polimerlerin yapısını ve özelliklerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Monomerlerin yapısını ve özelliklerini inceleyen bilim dalı. )


-POLİMER[Fr. < POLYMERE] ile/ve/||/<>/> KOPOLİMERLEŞME ile/ve/||/<>/> KOPOLİMER[Fr. < COPOLYMERE]

( Tekrarlanan yapısal kümelerin oluşturduğu yüksek molekül ağırlıklı birleşikler. İLE/VE/||/<>/> Doymamış birleşikler karışımının büyük moleküller vererek polimerleşmesi. İLE/VE/||/<>/> Kopolimerleşme ile elde edilen nesne. )


-POLİNOM DENKLEMLERDE:
I. DERECE ve/<> II. DERECE ve/<> III. DERECE ve/<> IV. DERECE ve/<> V. DERECE

( x + b = 0 ise x = - b

VE/<>

x² + bx + c = 0 ise
1. [ -b + √¯(b² - 4c)] / 2
2. [ -b - √¯(b² - 4c)] / 2
[eğer b² - 4c = 0 ise iki formül de aynı sorucu verir.] )


-POLİPEPTİT ile/ve/||/<>/> PROTEİN

( Aminoasitlerin, zincir oluşturduğu yapı. İLE/VE/||/<>/> Polipeptitlerin, işlevsel duruma gelmiş olması. )


-POLİS[İng./Fr. POLICE < Yun. POLIS(ἡ πόλις)] ile/ve/||/<>/> KOMİSER[Fr. < COMMISSAIRE]["komser" değil!]

( ... İLE/VE/||/<>/> Güvenlik teşkilatının meslek aşamaları içinde yer alan, il, ilçe ya da bucaklarda bulundukları yerin emniyet ve asayişine ait işleri yöneten, üniformalı ya da sivil memur. | Hükûmet komiseri. | Saha komiseri. )


-POLİTİK ERDEMLER ile/ve/||/<> BİLGELİK[DİANOETİK] ERDEMLERİ

( Tedbir, itidal ve cesâret. İLE/VE/||/<> Adâlet, bilim ve aşk. )


-POLİTİKA ile/ve/||/<>/>/< JEOPOLİTİKA ile/ve/||/<>/>/< EKONOMİ

( ... İLE/VE/||/<>/>/< Coğrafya, ekonomi, nüfus vb.nin devletin ve yönetimi üzerindeki ülkeler arasındaki koşulları, değişkenleri ve etkisi. İLE/VE/||/<>/>/< ... )


-POLİTİKA ile/ve/<> POLİTİK OLAN



-POLYANNA'CI/LIK ile/değil/yerine/<>/< İYİMSER/LİK



-POLYBIUS ve/||/<> MONTESQUIEU

( Hiçbir şey insan kalbindeki vicdandan daha korkunç bir tanık ya da daha dehşet verici bir suçlayıcı olamaz. İLE " 'Önyargı' dediğimiz, bazı şeylerin bilinmemesi değil kişinin, kendini tanımamasıdır." )


-POMPA/LAMA ile/ve/||/<> KÖRÜK/LEME



-PONZO YANILSAMASI ile/ve/<> MÜLLER-LYER YANILSAMALARI

( Açıklamaları için burayı tıklayınız... )


-POP ile/ve/değil/yerine/||/<>/> POPÜLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KLASİK



-POP ile/ve/||/<>/> ROCK ile/ve/||/<>/> KLASİK ile/ve/||/<>/> JAZZ



-PORNOGRAFİK:
APAÇIK ile/ve/<> ÖZSÜZ GÖRÜNÜŞ



-POTANSİYEL ENERJİ ile/ve/||/<> KİNETİK ENERJİ

( Yükseklik ya da konumdan kaynaklanan enerji. İLE/VE/||/<> Bir nesnenin deviminden kaynaklanan ve bundan dolayı sahip olduğu enerji. )


-POTASYUM[Fr. < Lat.] ile/ve/<> POTAS[Fr. < Alm.]

( Potasyum hidroksit içinde bulunan, atom numarası 19, atom ağırlığı 39.10 olan, 0.87 yoğunluğunda, 62.5 °C'de ergiyen, 15 °C'de mum gibi yumuşak, soğukta sert ve kırılgan öğe. [Simgesi: K] İLE/VE/<> Potasyum hidratı, potasyum karbonatı gibi potasyum bileşiklerine verilen genel ad. )


-POWER OF ATTORNEY ile/ve/||/<> GENERAL POWER OF ATTORNEY ile/ve/||/<> SPECIAL/EXCLUSIVE POWER OF ATTORNEY

( Vekâletnâme. İLE/VE/||/<> Genel vekâletnâme. İLE/VE/||/<> Özel vekâletnâme. )


-POZİTİF YÜK ile/ve/||/<>/>< NEGATİF YÜK

( Proton fazlalığına sahip. İLE/VE/||/<>/>< Elektron fazlalığına sahip. )


-PRENS[Fr./İng. < PRINCE] ile/||/<> GİRAY ile/||/<> ARŞİDÜK[Fr. < ARCHIDUC]/ARŞİDUKA ile/||/<> VOYVODA

( Hükümdar ailesinden olan erkeklere verilen unvan. | Bir prensliğin başında bulunan. | Bazı ülkelerde en yüksek "!soyluluk" unvanıydı. İLE/||/<> Kırım hanlarına ve han ailesinden olan prenslere verilen san. İLE/||/<> Avusturya - Macaristan prenslerine verilen unvan. İLE/||/<> Slav dillerinde kumandan ya da prens anlamına gelir. [Osmanlı'da, Eflak ve Boğdan'ı topraklarına katmadan önce bu ülkelerin kralları voyvoda adıyla anılmaktaydı. Osmanlı zamanında aynı terim, Eflak ve Boğdan vilâyetlerine Sultan tarafından tayin edilen valiler için kullanılmaya devam etti. Voyvodalar, Osmanlı'nın kadrolarında sancak beylerine eşit konumdaydı.][Anadolu ve Rumeli'deki resmî Hıristiyan yöneticilere de bu ad verilmiştir.] )


-PRİZ[Fr.] ile/ve/||/<>/< FİŞ

( Elektrik akımı almak için fişin sokulduğu yuva. İLE/VE/||/<>/< Prizden akım almaya yarayan araç. | Bir yapıtın hazırlanmasında kolaylık sağlamak ya da bir işe kılavuzluk etmek için yazılıp sınıflandırılan küçük kâğıt yapraklardan her biri. | Bir işi yaptırmak ya da gereken kaydın alındığını belirtmek için bir koçandan koparılmış kâğıtlardan her biri, makbuz. )


-PRİZ[Fr.] ile/ve/||/<>/< FİŞ

( )


-PROCEDURE vs./and/<> PROCESS

( İşlem. İLE Süreç. )


-PROCESS vs./ <> OUTCOME

( proses vit autkam )


-PROCESS vs./ <> OUTCOME

( SÜREÇ ile SONUÇ )


-PROFİLAKSİ ile/||/<> SAĞALTIM/TEDAVİ

( Sayrılığın önlenmesi için alınan önlemler. İLE/||/<> Var olan sayrılığın iyileştirilmesi için yapılan etkiler. )


-PROGNOSİS ile/||/<> TANI

( Sayrılığın olası seyri ve sonucu hakkında yapılan öngörü. İLE/||/<> Sayrılığın belirlenmesi ve adlandırılması işlemi. )


-PROKARYOT ile/||/<> ABC TAŞIMA DÜZENİ/ATP-BAĞLAYAN KASET[İNG. < ATP-BİNDİNG CASSETTE]

( ... İLE/||/<> Prokaryotlardaki üç taşıma düzeninden biri. Şeker ve aminoasit gibi organik moleküller ile sülfat, fosfat ve nadir metaller gibi inorganik nesnelerin göze içine alınımına yarar. )


-PROKOPE ile/ve/||/<>/> PROFECTUS ile/ve/||/<>/> PROGRESS

( Antik çağda. İLE/VE/||/<>/> Orta çağda. İLE/VE/||/<>/> Modern çağda. )


-PROSTAT BEZİ ile/||/<> TESTİS ile/||/<> VAZEKTOMİ/VASEKTOMİ

( Mesane tabanında olmak üzere sidik borusunu[üretra] kuşatan ve meni salgılayan eril üreme bezi.[Bu meni, erbezlerinde yapılan spermleri penise taşır. Yaşlılıkta prostatın iyi huylu olarak büyümesi, sık görülen bir durumdur ve mesanede sidik birikmesine neden olabilir. Yaşlılarda prostat kanseri de sık görülür. İki biçimde de sayrıya cerrahi girişim yararlı olur.] İLE/||/<> Hayvanda, sperm ve eril hormonları olan androjenleri üreten örgen.[İnsanda, testisler iki tanedir ve oval biçimindedir.[Penisin hemen arkasında ve anüsün önünde bulunan skrotal kesede bulunur.] İLE/||/<> Bir erilin spermini taşıyan tüpleri, gebeliği kalıcı olarak önlemek için kesmek ya da kapatmak amacıyla yapılan cerrahi işlem.[Genellikle lokal anestezi altında yapılır. İşlemin gerçekleşmesi yaklaşık olarak 15 dakika sürer.] )


-PROSTAT KANSERİ ile/||/<> TESTİS KANSERİ

( Prostat bezinde kanser gözelerinin büyümesi. İLE/||/<> Testislerde kanser gözelerinin büyümesi. )


-PROSTATİT ile/||/<> PROSTAT KANSERİ

( Prostat bezinin yangılanması. İLE/||/<> Prostat bezinde olağandışı göze büyümesi ile ilişkili bir kanser türü. )


-PROTEİN ile/ve/||/<>/> DNaz PROTEİN(DORNAZ ALFA) / rhDNaz[REKOMBİNANT DEOKSİRİBONÜKLEAZ I]

( ... İLE/VE/||/<>/> Dornaz alfa, DNA'yı seçici olarak klivaj eden bir enzim olan rekombinant insan deoksiribonükleaz I'nın oldukça saf bir çözeltisidir.[Kistik fibroz hastalarının balgam / mukusunda bulunan DNA'yı hidrolize eder, akciğerlerdeki viskoziteyi azaltır ve salgıların daha iyi temizlenmesini sağlar.] )


-PROTEİN ile/ve/<> GLOBÜLİN[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Kanı oluşturan maddelerden biri olan iri moleküllü protein. )


-PROTEİN ile/ve/||/<> S PROTEİN



-PROTON ile/ve/||/<>/>< ELEKTRON

( Pozitif yüklü parçacık. İLE/VE/||/>< Negatif yüklü parçacık. )


-PROTOPLAZMA ile/ve/<> İÇPLAZMA

( ... İLE/VE/<> Bir gözeli canlılarda, protoplazmanın merkez bölümüne verilen ad. )


-PSİKANALİZ:
KLASİK ile/ve/||/<> İLİŞKİSEL



-PSİKANALİZDE:
DAVID RAPAPORT ile/ve/||/<> MERTON GILL



-PSİKANALİZİN BÜYÜK ADLARI:
GÖZLEMCİ ile/ve/değil/<>/< KURGUCU



-PSİKİYATRİ'DE:
FRANSIZ EKOLÜ ile/ve/||/<>/> ALMAN EKOLÜ



-PSİKİYATRİ ile/ve/||/<>/> PSİKİYATRİST[< ALYENİST]

( 1803'te[/n sonra]. ile/ve/||/<>/> 1840'ta[/n sonra]. )


-PSİKO-TOPLUMSAL BEN ile/ve/||/<> TEMSİLİ BEN ile/ve/||/<> EYLEYEN BEN



-PSİKODİNAMİK ile/ve/||/<> BİLİŞSEL



-PSİKODRAMADA:
ISINMA ve/||/<>/> OYUN ve/||/<>/> PAYLAŞIM



-PSİKOLOJİ:
BİLİMSEL ve/||/<> SANATSAL

( Gövde. VE/||/<> Zihin. )


-PSİKOLOJİ:
3D ile/ve/değil/||/<>/> 6D

( Düşünce, Duygu ve Davranış. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Değer, Deneyim ve Dil. )


-PSİKOLOJİ[6D] ile/ve/||/<>/> AKTARIM



-PSİKOLOJİ ile/ve/||/<>/> POZİTİF PSİKOLOJİ



-PSİKOLOJİ ile/ve/<> PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK(PDR)



-PSİKOLOJİDE/TÜZEDE KORUMA:
KENDİ İÇİN ve/||/<>/> YAKIN ÇEVRE İÇİN ve/||/<>/> TOPLUM İÇİN



-PSİKOLOJİK VE TOPLUMSAL SORUNLARIN KÖKENİNDE:
[ya] COŞKUNUN ile/ve/ya da/||/<> ÖFKENİN ile/ve/ya da/||/<> KORKUNUN DÜZENLENEMEMESİ



-PSİKOSEKSÜEL EVRELER ile/ve/||/<>/> GELİŞİM EVRELERİ



-PSİKOTERAPİ ve/||/<>/> FELSEFÎ PSİKOTERAPİ



-PSİKOZ/PSYCHOSIS[İng.] ile/||/<> DEREALİZASYON ile/||/<> DEDİFERANSİYASYON

( Gerçeklik yitimi. İLE/||/<> Gerçeklik yitimi. İLE/||/<> Ayrıştırma/ayrımlaşma yitimi. )


-PSİKOZ ile/ve/||/<>/> KİŞİLİK BOZUKLUKLARI ile/ve/||/<>/> NEVROZ

( Gerçeklikten kopma, halüsinasyonlar ve sanrılar ile ilişkili bilişsel bozukluk. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Kaygı ve stresle başa çıkma zorlukları ile ilişkili bir bilişsel bozukluk. )


-PSİŞE[Yun.]/ANIMA[Lat.] ile/ve/||/<> SOMA[Yun.]/CORPUS[Lat.] ile/ve/||/<> PNEUMA[Yun.]/SPIRIT[Lat.]



-PTEROZOR ile/ve/||/<> ARCHAEOPTERYX ile/ve/||/<> COMPSOGNATHUS

( İlgili konuşmayı izlemek için burayı tıklayınız... )


-PUAN MUN JON:
KUZEY KORE ve/<> GÜNEY KORE

( Kore'yi ikiye bölen, 38. paralelde bulunan bir köy. )


-PUAN MUN JON:
KUZEY KORE ve/<> GÜNEY KORE

( [o dönemde] Sovyetler Birliği'nin egemenliğindeydi. VE/<> ABD'nin egemenliğindeydi. )


-PUAN MUN JON:
KUZEY KORE ve/<> GÜNEY KORE

( Kuzey Kore ile Güney Kore arasındaki bazı FaRkLaR'ı görmek için burayı tıklayınız... )


-PUL[Fars.] ve/||/<> KONFETİ[İt. < CONFETTI] ve/||/<>

( ... VE/||/<> Düğün, balo vb. eğlencelerde, spor karşılaşmalarında serpilen, küçük yuvarlak pul biçiminde kesilmiş renkli kâğıt parçaları. )


-PUL ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> KUL

( Varsa pulun, cümle âlemdir kulun. )


-PULLUK ve/||/<> KULAK DEMİRİ

( ... VE/||/<> Pullukta, uç demirinin kaldırdığı toprağı ters çeviren demir. )


-PÜR KUSÛR ve/||/<> el-FAKİR TAHT-Ü-TÜRÂB



-PÜR TEMKÎN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EHL-İ TEMKÎN

( Çok ağırbaşlı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ağırbaşlı. | Televvünden kurtulup huzur ve sükûna mazhar olmuş kişi. | Kendini sadece Tanrı yoluna adamış kişi. )


-PÜRTÜK ile/<> PÜRÜZ ile/<> PÜTÜR

( Herhangi bir şeyin üzerindeki çıkıntı biçiminde küçük kabarcık, çıkıntı. İLE/<> Bir şeyin düzgünlüğünü bozacak çıkıntı, gedik ya da kusur. | Engel, güçlük. İLE/<> Küçük kabarcık, çıkıntı. )


-PÜS ile/||/<> PÜSE

( Erik, kayısı, badem vb. ağaçlardan sızan zamk, kedibalı, keven bitkisinden elde edilen zamk, kitre. İLE/||/<> Çamların çıralı yerlerinden elde edilen siyah katran. )


-PUSAN ve/<> SUVAN ve/<> ECO

( Kore Savaşı'nda, askerlerimizin gönderildiği, sıcak savaşın gerçekleştiği cepheler.
[27 Temmuz 1953'te, 2 yıl, 9 ay, 10 gün süren sıcak savaş bittiğinde, 6360 şehit, 229 tutsak, 5247 de gazimiz olmuştu.] )


-PUŞKİN ve/||/<> GOGOL ve/||/<> GONÇAROV ve/||/<> DOSTOYEVSKİ ve/||/<> TURGENYEV ve/||/<> TOLSTOY ve/||/<> ÇEHOV ve/||/<> GORKİ ve/||/<> ZAMYATİN ve/||/<> BULGAKOV ve/||/<> PASTERNAK

( 1799 - 1837 ve/||/<> 1809 - 1852 ve/||/<> 1812 - 1891 ve/||/<> 1821 - 1881 ve/||/<> 1818 - 1883 ve/||/<> 1828 - 1910 ve/||/<> 1860 - 1904 ve/||/<> 1868 - 1936 ve/||/<> 1884 - 1937 ve/||/<> 1891 - 1940 ve/||/<> 1890 - 1960 )


-PUŞKİN ve/||/<> GOGOL ve/||/<> GONÇAROV ve/||/<> DOSTOYEVSKİ ve/||/<> TURGENYEV ve/||/<> TOLSTOY ve/||/<> ÇEHOV ve/||/<> GORKİ ve/||/<> ZAMYATİN ve/||/<> BULGAKOV ve/||/<> PASTERNAK

( )


-PUSULA ile/ve/||/<> EĞİM PUSULASI



-PUT/LARI/NI KIRMAMAK ve/||/<>/> KENDİNİ, PUT KILMAK



-PUT/LAŞTIRMA ile/ve/değil/||/<> İLÂH/LAŞTIRMA



-PUT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KUT



-PUTLAŞTIRMAMAK ve/||/<> DONDURMAMAK



-QUALIFIERS ile/ve/||/<> SYMBOLS ile/ve/||/<> ATTRIBUTE ile/ve/||/<> OPERATORS ile/ve/||/<> VARIABLE ile/ve/||/<> VALIDATION



-QUINN AÇMAZI ile/ve/||/<> INDY AÇMAZI ile/ve/||/<> YIĞIN AÇMAZI



-QUINN AÇMAZI ile/ve/||/<> WANG AÇMAZI ile/ve/||/<> YIĞIN AÇMAZI



-QUINN AÇMAZI ile/ve/||/<> YEĞLEME AÇMAZI



-QUITO ve/<> GUAYAQUIL

( Ekvador'un başkenti. VE/<> Ekvador'un en önemli liman kenti ve ticaret merkezi. )


-RAB ile/ve/||/<>/> MÜREBBİ ile/ve/||/<>/> ALLAH

( Bebek için. İLE/VE/||/<>/> Çocuk için. İLE/VE/||/<>/> Aşkta.[meveddet] )


-RAB ile/ve/<>/< RÂBITA



-RAB ile/ve/<> TURAB



-RABB KORKUSU ile/ve/<> ÖLÜM KORKUSU

( Hikmetin başlangıcıdır. İLE/VE/<> Varoluşun sürekliliğidir/sağlayıcısıdır. )


-RABB KORKUSU ile/ve/<> ÖLÜM KORKUSU

( Nitelikli varoluş. İLE/VE/<> Varoluş. )


-RABB KORKUSU ile/ve/<> ÖLÜM KORKUSU

( Yaşama bağlanma güdüsü. İLE/VE/<> Varolma dürtüsü. )


-RABB KORKUSU ile/ve/<> ÖLÜM KORKUSU

( Duyulmayan, anlam çığlığı. )


-RABB KORKUSU ile/ve/<> ÖLÜM KORKUSU

( İkisi de, O'nsuz kalma korkusudur. )


-RABB ile/ve/<> ABD



-RÂBITA ile/ve/<> MUKÂREBE

( İki kişi arasında. İLE/VE/<> Kişiler arasında, meclislerde. )


-RÂBITA ile/ve/<> MUKÂREBE

( Bir râbıta, bin zâbıtaya yeter. )


-RADYASYON ile/ve/||/<> HAWKING RADYASYONU



-RAF BULUT ile/ve/||/<> YUVARLANAN (TÜP/YAY) BULUT

( ... İLE/VE/||/<> Nadir görülen bu uzun bulutlar, ilerleyen soğuk hava cephelerine yakın konumlarda oluşur. Özellikle de ilerleyen bir fırtına cephesinden gelen aşağı yönlü bir hava akımı, nemli ılık havanın yükselmesine, çiy sıcaklığının altına düşmesine ve böylece bir bulut oluşmasına neden olabilmektedir. Böyle bir olay, geniş bir cephe boyunca düzgün biçimde oluştuğundaysa bir yuvarlanan bulut oluşur. Yuvarlanan bulutlar, uzun yatay eksenleri boyunca dönüp dolaşan bir hava akımına sahip olabilmekte, yani yuvarlanabilmektelerdir. Bir tür yay bulutu olan yuvarlanan bulutlar, kendilerine benzeyen raf bulutlarının tersine kaynakları olan "kümülonimbus[cumulonimbus]" bulutlarından tamamen ayrılmış durumdalardır.

[Daha çok, Amerika'daki Michigan gölü üzerinde görülmektedir.] )


-RAF BULUT ile/ve/||/<> YUVARLANAN (TÜP/YAY) BULUT

( ... VS./AND/||/<> A Roll cloud is a relatively rare, low-level horizontal, tube-shaped accessory cloud completely detached from the cumulonimbus base, unlike the more common shelf cloud. When present, it is located along the gust front and most frequently observed on the leading edge of a line of thunderstorms, a cold front or line squalls. The roll cloud will appear to be slowly "rolling" about its horizontal axis. Roll clouds are not and do not produce tornadoes. They are caused by a downdraft from an advancing storm causing moist warm air to rise, cool below its dew point and form a cloud.

[We see mostly at Lake Michigan in USA.9 )


-RAF[Ar. < REFF] ile/ve/||/<>/> REYON[Fr. < RAYON]



-RAHAT OLDUĞUMUZDA ile/ve/||/<>/> SIKILDIĞIMIZDA

( Sıkılabilelim ki. İLE/VE/||/<>/> Rahat olabilelim. )


-RAHAT/LIK ile/ve/<> MİSKİN/LİK



-RAHATLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARINMA



-RAHATLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<> DENGELE(N)ME



-RÂHİB ve/<> KÂTİB ve/<> HÂSİB



-RAHÎM:
CENİN ve/<> CAN ve/<> CENNE(T)



-RAHİMDEN AYRILIŞ ile/ve/+/||/<>/> MEMEDEN AYRILIŞ



-RAHLANMAK ve/<> RUHLANMAK ve/<> FERAHLAMAK



-RAHMAN ve/<> RAHÎM ve/<> ALLAH

( İsm-i Kemâl. VE/<> İsm-i Cemâl. VE/<> İsm-i Celâl. )


-RAHMAN ve/<> RAHÎM ve/<> ALLAH

( Kalıbımız. VE/<> Fiilimiz. VE/<> Ruhumuz. )


-RAHMAN ve/<> RAHMET ve/<> RAHÎM

( Doğa. VE Bilgi. VE Kılavuz. )


-RAHMAN ve/<> RAHMET ve/<> RAHÎM

( ... VE/<> Bir varolanın, öteki tüm varolanlarca desteklenmesi. VE/<> ... )


-RAHMET:
ALLAH ve/<> BÜTÜNLÜK



-RAHMET ve/||/<>/>/: BİR AMACA, DESTEK



-RAHMET ve/||/<> DESTEK



-RAHMET ve/||/<>/> DESTEK



-RAHMET ile/ve/<> ELİ AÇIKLIK, CÖMERTLİK

( Allah'ın vermesi. İLE/VE/<> Kişinin yeterince, zamanında, zemininde ve/ya da bol bol vermesi/paylaşması. )


-RAHMET ile/ve/||/<> MAĞFİRET



-RAHMİN, DOĞUŞTAN OLMAMASI [ROKITANSKY KUSTER HAUSER MAYER BOZUKLUĞU (RKM)] ile/<>
ERİL DUYARLILIK BOZUKLUĞU (TESTİKÜLER FEMİNİZASYON)

( Açıklamaları için burayı tıklayınız... İLE/<> Açıklamaları için burayı tıklayınız... )


-RAHMİN, DOĞUŞTAN OLMAMASI [ROKITANSKY KUSTER HAUSER MAYER BOZUKLUĞU (RKM)] ile/<>
ERİL DUYARLILIK BOZUKLUĞU (TESTİKÜLER FEMİNİZASYON)

( Ayşe Arman'ın, "Vajinası olmayan kadın" söyleşisi için burayı tıklayınız... )


-RAMAK[Ar.] ile/ve/||/<>/> SEDD-İ RAMAK[Ar.]

( Yaşam kalıntısı. [Ancak, soluk alabilecek kadar gövdede kalan yaşam.] | Pek az şey. İLE/VE/||/<>/> Ölmeyecek kadar ile geçinme/yaşama. )


-RAMAZAN AYININ:
İLK 10 GÜNÜ ile/ve/<> İKİNCİ 10 GÜNÜ ile/ve/<> ÜÇÜNCÜ 10 GÜNÜ

( Rahmet günleri. İLE/VE/<> Mağfiret günleri. İLE/VE/<> Cehennem'den azad günleri. )


-RAMAZAN ile/ve/||/<>/> GAMLI RAMAZAN

( ... İLE/VE/||/<>/> 1812 ve 2020 yılındaki Ramazan ayı. )


-RAMAZAN ile/ve/||/<>/> GAMLI RAMAZAN

( )


-RAMAZAN ve/||/<>/> TOPLUMSALLAŞMA



-RASTGELELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< OLASILIKLILIK



-RASTLANTI/SALLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLANTI/SALLIK



-RASTLANTI ile/ve/<> YAPISAL RASTLANTI

( Fizik yasalar/ı ve fraktal geometri, yapısal rastlantılardır. )


-RASTLANTI ile/ve/<> YAPISAL RASTLANTI

( )


-RAYNAUD ile/||/<> BUERGER/BURGER

( Soğuk ya da stres nedeniyle parmaklarda renk değişikliği. İLE/||/<> Sigara içenlerde görülen, el ve ayak damarlarının yangılanması. )


-REAKSİYON HIZI ile/||/<> DENGE SABİTİ

( Tepkime hızını belirler. İLE Tepkime denge durumunu belirler. )


-REALİZASYON ile/ve/||/<> AKTÜELİZASYON



-REÇETE ile/ve/||/<> FORMÜL



-REDDÂDE ile/ve/||/<> ÇOBAN ile/ve/||/<> MÜŞHİR

( VI. yy.'dan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. )


-REDDEDİLDİ ile/ve/||/<> KABUL EDİLMEDİ



-REDDEDİLME ile/ve/||/<> ISTIRAB/ACI

( Reddedilmek, beyin tarafından, fiziksel bir acı olarak algılanıyor. )


-REDDETME ile/ve/<> KÜÇÜMSEME



-REDDETME ile/ve/değil/yerine/<>/> YADSIMA



-REDDETMEK ile/ve/||/<> "GERİ ÇEVİRMEK"

( Aslımıza geri dönüş yolu, reddetme ve geri çevirmeden geçer. )


-REDDETMEK ile/ve/||/<> "GERİ ÇEVİRMEK"

( The way back to ourselves is through refusal and rejection. )


-REDDETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DIŞARIDA BIRAKMAK



-REDDETMEK ile/ve/değil/ne yazık ki/+/||/<>/> ÜZERİNDE/HAKKINDA DÜŞÜN(E)MEMEK



-REDDİYE ile/ve/değil/||/<>/< GÖNDERME



-REDOKS (ETKİLEŞİM) ile/||/<> ASİT-BAZ (ETKİLEŞİMİ)

( Elektron aktarımı ile gerçekleşen tepkime. İLE/||/<> Proton aktarımı gerçekleşir.[H+ ve OH- iyonlarının tepkimesi.] )


-REFERANS[İng./Fr. < REFERENCE] ile/ve/||/<> BONSERVİS[Fr. < BON SERVICE]

( Öneri belgesi. | Kaynak. | Öneri. İLE/VE/||/<> Çalıştığı yerden ayrılırken görevini iyi yaptığını belirtmek amacıyla birine verilen belge. )


-REFİK[< RIFK]/ZEVC[Ar.] ile/ve/||/<> REFİKA/ZEVCE[Ar.]

( Eril olan eş. Koca. İLE/VE/||/<> Dişil olan eş. Karı. )


-REFLEKS ile/ve/||/<>/> MORA REFLEKSİ



-REFLEKS ile/ve/||/<> VAGAL REFLEKS

( ... İLE/VE/||/<> [Parasempatik ve/+ sempatik][1- Aynı anda.] > [2- Sıcak.] > [3. Sağlıklı öfke.] )


-REFLÜ ile/||/<> GASTRİT

( Mide asidinin yemek borusuna geri kaçması ile yanma ve ağrı. İLE/||/<> Mide zarının yangılanması ile mide ağrısı ve hazımsızlık. )


-REFLÜ ile/||/<> ÜLSER

( Mide asidinin yemek borusuna geri kaçması. İLE/||/<> Mide ya da bağırsak duvarında yara oluşması. )


-REHÂVET ile/ve/||/<>/> ATÂLET



-REN ile/ve/||/<> MOSEL ile/ve/||/<> KOBLENZ(ALMANYA)



-RENCİDE ETMEK ile/ve/<> "KÜÇÜK DÜŞÜRMEK"



-RENK VERME(ME)K ile/ve/<> KOZ VERME(ME)K



-RENK ile/ve/||/<>/> GÖRKEM/ÂLÂYİŞ[Fars.]



-RENK ile/ve/<>/değil IŞIK DALGALARI

( İnsanda[zihinde]. İLE/VE/<>/DEĞİL Doğada. )


-REŞİD ve/||/<>/> MÜRŞİD



-RESİM ve/||/<>/< BİLİM

( "Resim bir bilimdir ve tüm bilimler, matematiğe dayanır. İnsanın ortaya koyduğu hiçbir şey, matema­tikte yerini bulmaksızın bilim olamaz." )


-RESİM ile/ve/<> PİTORESK[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Durumu ve görünüşü, resim konusu olmaya değer görünüş. )


-RESİM ile/ve/||/<> SANAT

( )


-RESİM ile/ve/değil/||/<>/> TARİHSEL RESİM



-RESÛL[Ar.] ile/ve/||/<> NEBÎ[Ar. < NEBE, çoğ. ENBİYÂ]/SAVACI[Ar.]

( Elçi. İLE/VE/||/<> Haber veren. )


-RESÛL[Ar.] ile/ve/||/<> NEBÎ[Ar. < NEBE, çoğ. ENBİYÂ]/SAVACI[Ar.]

( İtikatta değil ama amelde ve hükümler bakımından yeni bir tebliğ, emirler zinciri sunan peygamber. İLE/VE/||/<> Daha önceki bir peygamberin tebliğini aynen yineleyen, tekrarlayan peygamber. | Kitap getirmemiş peygamber. )


-RESÛL[Ar.] ile/ve/||/<> NEBÎ[Ar. < NEBE, çoğ. ENBİYÂ]/SAVACI[Ar.]

( Ku'an-ı Kerim'de yazılı yirmibeş peygamber vardır. Sırasıyla: Hz. ÂDEM, İDRİS, NUH, HUD, SALİH, İBRAHİM, LUT, İSMAİL, İSHAK, YAKUP, YUSUF, EYÜP, ŞUAYIP, MUSA, HARUN, DAVUT, SÜLEYMAN, İLYAS, ELYASA, YUNUS, ZÜLKİFL, ZEKERİYA, YAHYA, İSA, MUHAMMED )


-RESÛL[Ar.] ile/ve/||/<> NEBÎ[Ar. < NEBE, çoğ. ENBİYÂ]/SAVACI[Ar.]

( Hz. ÜZEYİR, LOKMAN ve ZÜLKARNEYN, bazı bilginlere göre Nebî, bazılarına göre ise Velî'dir. )


-RESÛL[Ar.] ile/ve/||/<> NEBÎ[Ar. < NEBE, çoğ. ENBİYÂ]/SAVACI[Ar.]

( Şeriat getirir. İLE/VE/||/<> İrşâd eder. )


-RESÛL[Ar.] ile/ve/||/<> NEBÎ[Ar. < NEBE, çoğ. ENBİYÂ]/SAVACI[Ar.]

( Baba. İLE/VE/||/<> Anne. )


-RETİNA DEKOLMANI ile/||/<> GLOKOM

( Retinanın altındaki destek dokudan ayrılması ile görme kaybı. İLE/||/<> Göz içi basıncının artması ile optik sinir hasarına yol açan bir durum. )


-RETİNA DEKOLMANI ile/||/<> MAKULA DEJENERASYONU

( Retinanın altındaki destek dokudan ayrılması ile görme kaybı. İLE/||/<> Retinanın merkezi bölümünün bozulması ile görme kaybı. )


-RETİNA DEKOLMANI ile/||/<> MAKULA DELİĞİ

( Retinanın altındaki destek dokusundan ayrılması ile görme kaybı. İLE/||/<> Makula bölgesinde küçük bir delik oluşması ile görme kaybı. )


-RETİNADA:
KONİLER ile/ve/||/<> ÇUBUKLAR

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-RETİNİTİS PİGMENTOSA ile/||/<> GLOKOM

( Retina gözelerinin bozulması ile gece körlüğü ve görme kaybı. İLE/||/<> Göz içi basıncının artması ile optik sinir hasarına yol açan bir durum. )


-RETİNİTİS PİGMENTOSA ile/||/<> MAKULA DEJENERASYONU

( Retinanın ilerleyici dejenerasyonu ile gece körlüğü ve görme kaybı. İLE/||/<> Retinanın merkezi bölümünün bozulması ile görme kaybı. )


-RETİNOPATİ ile/||/<> KATARAKT

( Retina hasarı ile görme kaybı. İLE/||/<> Göz merceğinin bulanıklaşması ile görme kaybı. )


-REYHAN[Ar.] ile/||/<> FESLEĞEN[Yun.]

( Ballıbabagillerden, yaprakları güzel kokulu bir süs bitkisi.[Nane ailesine aittir ve özellikle Akdeniz mutfağında sıkça kullanılır. Kendine özgü baharatlı ve kekiksi tadı vardır.] İLE/||/<> Akdeniz bölgesine özgüdür ve güçlü bir taze ve baharatlı kokusu vardır.[Fesleğen, doğu ve güney Anadolu'da çoğunlukla reyhan olarak bilinse/kullanılsa da fesleğenin irili ufaklı yaprak çeşitliliğiyle birlikte aynıdır.] )


-REYHAN[Ar.] ile/||/<> FESLEĞEN[Yun.]

( GÜZEL KOKU, RIZIK, RIZIK-I MÂNEVÎ | FESLEĞEN )


-REYKJAVİK:
REYKJA ve/<> VİK

( [Dumanlı koy] Dumanlı. VE/<> Koy. )


-REYKJAVİK:
REYKJA ve/<> VİK

( İzlanda'nın başkenti. )


-REZİL[Ar.] ile/ve/||/<> RÜSVÂ(Y)[Fars.]

( Alçak, adi, utanmaz, hayâsız. İLE/VE/||/<> İtibarsız, ayıpları ortaya çıkarılmış, onursuz, rezil. )


-REZİL/LİK ile/ve/||/<> KEPAZE/LİK[Fars.]

( Utanılacak, ayıp şeyler yapan kişi. İLE/VE/||/<> Niteliksiz olan, değersiz olan. | Utanmaz, rezil olan. | Gülünç olan. | Tâlim yaparken kullanılan gevşek ok yayı. )


-REZİL/LİK ile/ve/||/<> SEFİL/LİK



-RGB ile/ve/değil/yerine/||/<>/> CMYK



-RİCÂ[Ar.] ile/ve/||/<> İSTİRHÂM[Ar. < RUHM]

( Ümit, umma. | Yalvarma. | İstek, dilek. İLE/VE/||/<> Merhamet dileme, yalvarma, yalvarış. )


-RİNOPLASTİ ile/değil/yerine/||/<>/< SEPTOPLASTİ

( Estetik bir görünüm kazanmak için yapılan burun ameliyatı. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Burun yapısında oluşan yapısal bozukluklardan dolayı oluşan sorunları ortadan kaldırmak için yapılan ameliyat. )


-RİSK YÖNETİMİ ile/ve/||/<>/> KRİZ YÖNETİMİ

( Hem kişisel, hem de kurumsal/şirket yönetimimizde, öncelikli olarak risk yönetimimizi, planlamalarımızı yapmak, daha sonra da olası büyük sorunlarda nasıl düşünebileceğimizi ve hareket edebileceğimizi iyi hesaplamak ve öngörmek durumundayız/zorundayız! )


-RİSK ile/ve/<>/değil POTANSİYEL



-RİSK ile/ve/değil/yerine/<>/>< RIZK



-RİTOS ile/ve/<> MİTOS

( Mekânlaşan özne. İLE/VE/<> Zamanlaşan eylem. )


-RİTÜEL ile/ve/||/<> RUTİN



-RİTÜEL ile/ve/<> TİYATRO

( Seyirlik değildir, doğrudan katılımı gerektirir. İLE/VE/<> En azından, izleyici olarak katılımı gerektirir. )


-RİVÂYET TEFSİRİ ile/ve/değil/yerine/<> DİRÂYET TEFSİRİ



-RİVÂYET ile/ve/<> İŞÂRET

( Büyüklerden. İLE/VE/<> Âlimlerden. )


-RİYÂ ile/ve/<> KÜFÜR



-RİYÂLE/RİYALA ile/ve/||/<>/> RİYALE-İ HÜMÂYUN

( Osmanlı bahriye teşkîlâtında, kaptan paşadan sonra gelen üç büyük amiral rütbesinden üçüncüsü. [öteki rütbeler: KAPUDÂNE ve PATRONA] | Bu rütbedeki amiralin kumanda ettiği gemi. İLE Riyâle yönetimindeki gemi. )


-RIZÂ:
SATILAMAZ ve/||/<> SATIN ALINAMAZ



-RIZÂ ve/<> BÜTÜNCÜL(KÜLLÎ) BENLİK



-RIZK >/<> KAZÛRAT >/<> RIZK

( RZK > KZR <> RZK [~] )


-RIZK >/<> KAZÛRAT >/<> RIZK

( Doğadan kişiye/hayvana. > Kişide/hayvanda. <> Doğaya. )


-RIZK >/<> KAZÛRAT >/<> RIZK

( Gıda. > Besin-posa. <> Gübre-toprak-gıda. )


-RIZK >/<> KAZÛRAT >/<> RIZK

( Tohum/fidan/ağaç. > Yaprak/çiçek/meyve. <> Çürük yaprak/meyve-gübre-toprak-fidan/ağaç. )


-RIZK >/<> KAZÛRAT >/<> RIZK

( Mürşid. > Mürid. > Mürşid. )


-RIZK ile/ve/||/<> NASİB ile/ve/||/<> KISMET



-RIZK ile/ve/<> REZZÂK

( Avâm'ın peşinden koştuğu. İLE/VE/<> Âriflerin dilediği. )


-RNA ile/ve/||/<>/< DNA

( Ribonükleik asit. İLE/VE/||/<>/< Deoksiribonükleik asit. )


-RNA ile/ve/||/<>/< DNA

( )


-RNA ile/ve/||/<>/< DNA

( )


-RNA ile/ve/||/<>/< DNA

( DNA üretemez. İLE/VE/||/<>/< RNA üretebilir. )


-RNA ile/ve/||/<>/< DNA

( )


-RNA ile/ve/||/<>/< DNA

( Protein sentezinde görev alan molekül. İLE/VE/||/<>/< Genetik veriyi taşıyan molekül. )


-ROBERT HOOKE ile/ve/<> ROBERT BOYLE

( 1635 - 1703 ile/ve/<> 1627 - 1691 )


-ROCKY DAĞLARI:
AMERİKA'DA ile/ve/||/<> KANADA'DA



-RODOKROZİT ile/||/<> AMETİST

( Pembe ile beyaz çizgili bir karbonat. İLE/||/<> Mor renkte bir kuvars türü. )


-RODONİT ile/||/<> JASPER

( Pembe ve siyah renkli bir mineral. İLE/||/<> Kırmızı, sarı ve kahverengi renklerde olabilir. )


-RODONİT ile/||/<> ONİKS

( Pembe ve siyah renkli bir mineral. İLE/||/<> Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. )


-RODONİT ile/||/<> RODOKROZİT

( Pembe ve siyah renkli bir mineral. İLE/||/<> Pembe ile beyaz çizgili bir karbonat. )


-ROGER PENROSE ve/||/<> STEPHEN HAWKING

( 08 Ağustos 1931 - ... ve/||/<> 08 Ocak 1942 - 14 Mart 2018 )


-RÖLANTİDE GİTMEK ile/ve/||/<> OTOMATİK PİLOTTA GİTMEK



-ROMA CUMHURİYETİ ile/ve/<>/> ROMA İMPARATORLUĞU

( M.Ö. 133 - 27 ile/ve/<> M.Ö. 27 - M.S. 330 )


-ROMAN:
İTİRAF ve/||/<> İNTİHAR



-ROMAN ve/||/<> FELSEFE



-ROMATOİD ARTRİT ile/||/<> OSTEOARTRİT

( Eklemlerde yangılanma ve bozunumu ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Eklem kıkırdağının aşınması ve bozulması. )


-ROT[Fr.] ile/ve/||/<>/> BALANS

( Motorlu taşıtlarda, direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan demir çubuk. | Bu çubuğun ayarı. İLE/VE/||/<>/> Aracın, direksiyon bırakılsa bile düz gitmesini ölçme ve ayarlama. )


-RUBAİ[Ar.]/DÖRDÜL ile/<> TUYUĞ

( Divan Edebiyatı'nda, dört dizeden oluşan koşuk. İLE/<> Halk edebiyatındaki mani türüne benzeyen bir nazım birimi. [sadece Türk edebiyatında görülür] )


-RUH:
"BİLİNEMEYEN" ile/ve/değil/||/<>/< GÖRÜNEMEYEN



-RUH:
ETKİSİYLE/SONUÇLARIYLA BİLİNEN ile/ve/<> İÇERİĞİYLE/KAPSAMIYLA BİLİN(E)MEYEN



-RUH ve/||/<> KELÂM/SÖZ

( RUH: Hâle bürünmüş kelâm/söz. )


-RUHBANLAR ile/ve/<>/>< RUHBAN OLMAYANLAR

( "Askerler". İLE/VE/<>/>< "Siviller" gibi. )


-RUHBANLAR ile/ve/<>/>< RUHBAN OLMAYANLAR

( Latince konuşurlardı. İLE/VE/<>/>< Fransızca konuşurlardı. )


-RÜKÛ ve/<> KIYAM/SECDE

( İlim. VE/<> İrfan. )


-RÜKÛN:
ASLÎ ile/ve/||/<> ZAİT



-RÜKÛN ile/ve/||/<> ŞART ile/ve/||/<> HÜKÜM ile/ve/||/<> SENET



-RUM ile/ve/=/||/<> BALAMA

( Orta oyununda Rum tipi. | Karagöz, matiz ve külhanbeyi tipleri tarafından yabancı ülkelerin tiplerine seslenirken kullanılan söz. )


-RUMBA ile/ve/<> GUANGUANCO

( ... İLE/VE/<> Rumba'nın bir türü. )


-RÛMÎ ile/ve/||/<> HATAYÎ

( Kuş kanadı. İLE/VE/||/<> Çiçekli. )


-RUMİNE ile/||/<> VERSAILLES

( Lozan Antlaşması'nın yapıldığı saray. İLE/||/<> I. Dünya Savaşı sonunda İtilâf Devletlerinin 28 Haziran 1919'da Almanya ile imzaladığı antlaşmanın yapıldığı yer. )


-RUSSELL AÇMAZI ile/ve/||/<> CANTOR AÇMAZI ile/ve/||/<> RICHARD AÇMAZI ile/ve/||/<> YALANCI AÇMAZI ile/ve/||/<> CURRY AÇMAZI ile/ve/||/<> YABLO AÇMAZI ile/ve/||/<> BERRY AÇMAZI ile/ve/||/<> HETEROLOJİK AÇMAZ



-RÜYA GİBİ ile/ve/||/<> JİLET GİBİ

( Kadının güzelliği için söylenilen/hayal edilen. İLE/VE/||/<> Erkeğin yakışıklılığı için söylenilen/hayal edilen. )


-RÜYA ile/ve/||/<> HÜLYA



-RÜYA ile/ve/<> MİT

( Bireysel. İLE/VE/<> Toplumsal. )


-RÜYA ile/ve/<> MİT

( Bireysel mitlerdir. İLE/VE/<> Ortak rüyalardır. )


-RÜYA ve/<> MUHAYYİLE



-RÜYÂ ile/<> RİYÂ

( Olmadığı gibi görmek. İLE/<> Olmadığı/n gibi görünmek. )


-RÜZGÂR/YEL ile/ve/<> ATEŞ



-RÜZGÂR ile/ve/<> PİNEL[İt.]

( ... İLE/VE/<> Rüzgârın estiği yönü göstermek için direk şapkalarının üstüne konulan yelkovan biçimindeki araç. )


-RZK >/<> ZKR >/<> KZR

( RIZK > ZİKİR > KAZÛRÂT [~] )


-RZK >/<> ZKR >/<> KZR

( Doğadan kişiye/hayvana. > Kişide/hayvanda. <> Doğaya. )


-RZK >/<> ZKR >/<> KZR

( Gıda > Sindirim/işleme[Besin/posa] <> Dışkı/gübre-toprak/su-gıda )


-S ile 5 <> Z ile 2



-S ile/ve/||/<> P ile/ve/||/<> D

( I. orbit. İLE/VE/||/<> II. orbit. İLE/VE/||/<> III. orbit. )


-S ile/ve/||/<>/>< SS

( Seve seve. İLE/VE/||/<>/>< "S.ke s.ke."/"S.kile s.kile." )


-SAADET ve/<> SELÂMET



-SAAT:
9 ve/||/<>/> 10

( Evde yokuz. VE/||/<>/> Yatağa kon! )


-SABAH ile/ve/<> SEHER

( ... İLE/VE/<> Tan yeri ağarmadan biraz önceki vakit. )


-SABIR DİLEMEK ile/ve/<>/değil/yerine ÂFİYET DİLEMEK



-SABIR ile/ve/<>/değil/yerine ÂFİYET



-SABIR ile/ve/değil/<>/ne yazık ki ÇIKAR



-SABIR ve/<> HİZMET



-SABIR ile/ve/||/<> NAMAZ

( NAMAZ: Varoluş sıkıntısından kurtulmayı da sağlar. )


-SABIR ile/ve/<>/> SELÂMET

( SABIR GEREK EVVELÂ
SONRA TAHAMMÜL
SONRA TENEZZÜL
SONRA İLİM, İRFAN GEREK
SONRA AŞK, ŞEVK GEREK
SONRA YOKLUK
EN SONUNDA KİŞİLİK! [OLUŞUR] )


-SABIR ile/ve/<>/> SELÂMET

( Sabır, öyle bir iptir ki; sen kopacak/bitecek sanırsın, o, gittikçe güçlenir/çoğalır. )


-SABIR ve/<> TAVIR/TUTUM

( Hiçbir şeyin yokken gösterdiğin. VE/<> Her şeyin varken sergilediğin. )


-SABIRLI KİŞİLER:
GEMİLERİ YAKAN ile/ve/değil/||/<>/> LİMANLARI YAKAN



-SABİT MİTLER:
KOZMOGONİK ile/ve/<> ÖLÜM | ile/ve/<> EROS



-SABİT YÖRÜNGE(GEO) ile/ve/||/<> DÜŞÜK DÜNYA YÖRÜNGESİ(LEO) ile/ve/||/<> ORTA DÜNYA YÖRÜNGESİ(MEO) ile/ve/||/<> KUTUPSAL YÖRÜNGE VE GÜNEŞ EŞZAMANLI YÖRÜNGE(SSO) ile/ve/||/<> AKTARIM YÖRÜNGELERİ VE SABİT KONUMSAL AKTARIM YÖRÜNGESİ(GTO) ile/ve/||/<> LAGRANGE NOKTALARI(L)



-SABİT/LER ile/ve/<> DEĞİŞKEN/LER



-SABİT/LİK ile/ve/||/<>/> SAĞLAM/LIK / BERK/LİK



-SABİT ile/ve/<>/değil/yerine BELİRLİ



-SABİT ile/ve/||/<>/> KOZMİK SABİT[1917 < ARKÜTAS (M.Ö. 320)]



-SABİT ile/ve/değil/yerine/||/<> SÂDIK



-SABİT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SADIK



-SABİTLEME ile/ve/<> İSTİKRAR



-SABİTLEMEK ile/ve/<> BELİRLEMEK



-SABİTLER:
YER ÇEKİMİ ile/ve/||/<> IŞIK ile/ve/||/<> PLANCK



-ŞABLON ile/ve/||/<> HARİTA



-SABREDİLEN BELÂ ve/<> ŞÜKREDİLEN NİMET

( İkisi de geliştirici/ilerleticidir. )


-SABRI OLMAYAN ile/ve/değil/yerine/>/<>/>< RÂZI OLAN

( İntizar eden. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>/<>/>< Zevk eden. )


-SABRI SINAMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<> SABRI ZORLAMAK



-SABUN ile/ve/||/<> KÖPÜK

( ... İLE/VE/||/<> Sabun, deterjan vb.nin suda erimesinden oluşan beyaz kabarcık. | Çalkanan, kaynatılan, mayalanan, yukarıdan dökülen sıvıların üzerinde oluşan hava kabarcıkları yığını. | Yapay olarak elde edilen, yumuşak ve esnek dolgu gereci. | Gaz ve buharların sıvı katmanları ile kuşatılmasından oluşan yığın. | Hayvanların, bazı kez de kişilerin ağzında görülen salyamsı kabarcıklar. )


-SAÇ RENGİ AÇMADA:
SOMBRE ile/değil/||/<> OMBRE

( En fazla 4 ton açık renk yeğlenebilir. İLE Saçın doğal tonundan 7 ton daha açık renkler yeğlenebilir.[Saçların doğal rengi fark etmeksizin çok farklı tonda uygulanabilmektedir.] )


-SAÇ ile/<> LEPİSKA[Leipzig kentinin adından]

( ... İLE/<> Uzun, sarı ve yumuşak saç. )


-SAÇ ile/||/<> SEÇ

( Gelişigüzel ayırmak[dağılmışlar arasından]. İLE/||/<> Beğenip ayırmak[derilmişler arasından]. )


-SAÇ ile/ve/<> TIRNAK

( Saç ve tırnaklar ölümden sonra uzamazlar! [Ölümde gövde su kaybettiğinden dolayı deri sıkılaşır, bu da saç ve tırnağın uzadığı yanılgısına neden olur.] )


-SAÇ ile/ve/<> TIRNAK

( "Saç, sefadan; tırnak, cefadan uzar." )


-SAÇ ile/ve/<> TIRNAK

( Baş derisini kaplayan kıllar. İLE İnsanda ve çoğu omurgalı hayvanda parmak uclarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka. | Kanca gibi araçların kıvrık yeri. | Gemi demirinin ucundaki yassı parça. | Ciltçilikte tek yaprakları büküp cildi birleştirebilmek için bir yanında bırakılan şerit durumundaki kenar. | Heykel dökümünde, kalıp parçalarının birleştirilmesinde kolaylık sağlamak amacı ile yapılan dişlerin her biri. | Kanun çalmakta kullanılan mızrap. | Tenekecilerin delik açmak için kullandığı alet, keski. | Tırnak işareti. )


-SACHER-MASOCH ile/ve/||/<>/> RICHARD FREIER von KRAFT-EBING ile/ve/||/<>/> SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> THEODOR REIK ile/ve/||/<>/> JACQUES LACAN ile/ve/||/<>/> GILLES DELUZE

( [Mazoşizm Üzerine Kitaplar/ı...]
1870'te. İLE/VE/||/<>/> 1886[Eşeyselliğin Psikopatolojisi] İLE/VE/||/<>/> 1905[Eşeysellik Kuramı Üzerine Üç Deneme], 1920[Haz İlkesinin Ötesinde], 1924[Mazoşizmin Ekonomik Sorunu] İLE/VE/||/<>/> 1957[konuşması], 1973[Aşk ve Şehvet Üzerine] İLE/VE/||/<>/> 1964[XI. Seminer] İLE/VE/||/<>/> 1967[Sacher-Masoch'un Sunumu] )


-SAÇILMA ile/||/<> ÇOKLU SAÇILMA

( Elektromanyetik ışınlar ya da yüklü tanecik demetlerinin katı, sıvı ve gaz atom ya da molekülleriyle etkileşerek geliş doğrultusundan sapması. | Bir taneciğin bir başka tanecik ya da tanecik düzeniyle çarpışması sonucu yön ve enerjisinin değiştiği süreç. İLE/||/<> Çok sayıda çarpışmaya uğrayan bir taneciğin toplam momentumunun, tek tek çarpışmalar sırasında kazandığı momentumlann toplamına eşit olduğu saçılma. )


-SAÇLARIN BÜYÜME DÖNGÜSÜ AŞAMALARI:
ANAGEN ile/ve/<>/> CATAGEN ile/ve/<>/> TELOGEN



-SAÇMA"LIK ile/ve/<>/değil/yerine ANLAŞILAMAZLIK



-SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR:
BİÇİMSİZ ile/ve/||/<> BELİRSİZLİK ile/ve/||/<> SALDIRI ile/ve/||/<> KONUNUN ÖZÜNÜ KAÇIRMA ile/ve/||/<> TARTIŞMALI NEDEN ile/ve/||/<> İSTATİSTİKSEL HATA ile/ve/||/<> ŞAŞIRTMA ile/ve/||/<> YETKEYE BAŞVURMA ile/ve/||/<> DUYGULARA BAŞVURMA ile/ve/||/<> KIYASLAMA HATALARI ile/ve/||/<> SINIFLANDIRMA HATALARI

( BİÇİMSİZ SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR
( INFORMAL FALLACIES vs./and/||/<> FALLACIES )

BELİRSİZLİK SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: GÖNDERMELİ ile/ve/||/<> VURGULAMA ile/ve/||/<> ÇOK ANLAMLILIK
( FALLACY OF: EQUIVOCATION vs./and/||/<> ACCENT vs./and/||/<> AMPHIBOLY )

SALDIRI SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: KARALAMA ile/ve/||/<> NİTELİKSEL ile/ve/||/<> "SEN / SEN DE ..." ile/ve/||/<> DOLDURUŞA GETİRME
( ARGUMENT AGAINST THE MAN vs./and/||/<> CIRCUMSTANTIAL AD HOMINEM vs./and/||/<> FALLACY OF "YOU / YOU ALSO" vs./and/||/<> POISONING THE WELL )

KONUNUN ÖZÜNÜ KAÇIRMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: KISIR DÖNGÜ ile/ve/||/<> İLGİSİZ AMAÇ ile/ve/||/<> İLGİSİZ SONUÇ ile/ve/||/<> İDDİAYI ZAYIFLATMA ile/ve/||/<> KONUYU SAPTIRMA
( BEGGING THE QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF IRRELEVANT PURPOSE vs./and/||/<> IRRELEVANT CONCLUSION vs./and/||/<> FALLACY OF STRAW-MAN vs./and/||/<> FALLACY OF RED HERRING )

TARTIŞMALI NEDEN SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: YANLIŞ NEDEN ile/ve/||/<> ÖNCESİNDE ile/ve/||/<> ORTAK ETKİ ile/ve/||/<> GÖZDEN KAÇIRILABİLİR NEDEN ile/ve/||/<> YANLIŞ YÖN ile/ve/||/<> KARMAŞIK NEDENLER
( FALLACY OF FALSE CAUSE vs./and/||/<> FALLACY OF "PREVIOUS THIS" vs./and/||/<> JOINT EFFECT vs./and/||/<> GENUINE BUT INSIGNIFICANT CAUSE vs./and/||/<> WRONG DIRECTION vs./and/||/<> COMPLEX CAUSE )

İSTATİSTİKSEL HATA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: YETERSİZ ÖRNEK ile/ve/||/<> TEMSİL ETMEYEN ÖRNEK ile/ve/||/<> YANLIŞ BENZETME ile/ve/||/<> YOK SAYMA ile/ve/||/<> SÜMEN ALTI ile/ve/||/<> KUMARBAZ
( FALLACY OF INSUFFICIENT SAMPLE vs./and/||/<> UNREPRESENTATIVE SAMPLE vs./and/||/<> FALSE ANALOGY vs./and/||/<> SLOTHFUL INDUCTION vs./and/||/<> FALLACY OF SLANTING vs./and/||/<> GAMBLER'S FALLACY )

ŞAŞIRTMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: DEVEDE KULAK ile/ve/||/<> YA SİYAH, YA BEYAZ ile/ve/||/<> KANITLAMA ZORUNLULUĞU ile/ve/||/<> FELÂKET ÇIĞIRTKANLIĞI ile/ve/||/<> İMÂLI SORU ile/ve/||/<> ÇOK SORULU ile/ve/||/<> SINIRLI SEÇENEK
( FALLACY OF THE BEARD vs./and/||/<> BLACK OR WHITE FALLACY vs./and/||/<> ARGUMENT FROM IGNORANCE vs./and/||/<> FALLACY OF SLIPPERY SLOPE vs./and/||/<> COMPLEX QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF MANY QUESTIONS vs./and/||/<> FALLACY OF LIMITED CHOICES )

YETKEYE BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: BİR BİLENE SORMA ile/ve/||/<> YETERSİZ KAYNAK ile/ve/||/<> İNANCA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ORTAK TUTUMA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ÖBEK BASKISI ile/ve/||/<> YARARCI ile/ve/||/<> BEĞENDİRME ile/ve/||/<> DAYATMA ile/ve/||/<> İÇİNDEKİ DEĞİL DIŞINDAKİ(ZARF-MAZRUF) ile/ve/||/<> GENETİK
( ARGUMENT TO AUTHORITY vs./and/||/<> FALLACY OF UNQUALIFIED SOURCE vs./and/||/<> APPEAL TO BELIEF vs./and/||/<> APPEAL TO COMMON PRACTICE vs./and/||/<> BANDWAGON, PEER PRESSURE vs./and/||/<> PRAGMATIC FALLACY vs./and/||/<> APPEAL TO PERSONAL INTERESTS vs./and/||/<> FALLACY OF "IS" TO "OUGHT" vs./and/||/<> STYLE OVER SUBSTANCE vs./and/||/<> GENETIC FALLACY )

DUYGULARA BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: TEHDİT ile/ve/||/<> DUYGU ile/ve/||/<> ÖNYARGILI DİL ile/ve/||/<> MAZERET
( ARGUMENT FROM FORCE vs./and/||/<> ARGUMENT TO PITY vs./and/||/<> PREJUDICIAL LANGUAGE vs./and/||/<> FALLACY OF SPECIAL PLEADING )

SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> HATALAR
( FALLACIES vs./and/||/<> MISTAKES/WRONGS )

KIYASLAMA HATALARI: GENELLEŞTİRME ile/ve/||/<> ÖZELLEŞTİRME
( FALLACY OF CONVERSE ACCIDENT vs./and/||/<> FALLACY OF ACCIDENT )

SINIFLANDIRMA HATALARI: BÜTÜNLEME ile/ve/||/<> İNDİRGEME
( FALLACY OF COMPOSITION vs./and/||/<> FALLACY OF DIVISION ) )


-SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> HATALAR



-SAÇMAK ile/ve/<> SERPMEK/SERPİŞTİRMEK



-SAÇMALIK" ile/ve/değil/yerine/<> ÇELİŞKİ



-SAÇMALIK ile/ve/değil/||/<>/> KISIR DÖNGÜ



-SAÇMALIKLAR/DA:
KİŞİNİN ÇIĞLIĞI ile/ve/||/<> DÜNYANIN SESSİZLİĞİ



-SADÂ ve/<> EDÂ



-SADÂKAT VE BAĞLILIK ve/||/<> FARKINDALIK VE ADÂLET ve/||/<> EDEB VE HAYÂ ve/||/<> FETA VE GÖNÜL

( HZ. EBÛ-BEKİR SIDDÎK ve/||/<> HZ. ÖMER el-FÂRUK/HATTÂB ve/||/<> HZ. OSMAN ZİNNUREYN ve/||/<> HZ. İMÂM-I ALİ )


-SADÂKAT VE BAĞLILIK ve/||/<> FARKINDALIK VE ADÂLET ve/||/<> EDEB VE HAYÂ ve/||/<> FETA VE GÖNÜL

( Çocukluk. VE/||/<> Gençlik. VE/||/<> Yetişkinlik. VE/||/<> Olgunluk. )


-SADÂKAT ile/ve/<> BAĞLILIK



-SADÂKAT ile/ve/<> VEFÂ

( ... İLE/VE/<> Sadakatin zirvesi. )


-SADAKAYI:
SAKAT DİLENCİYE VERMEK ile/ve/değil/||/<>/< YOKSUL FİLOZOFA VER(E)MEMEK

( Bir gün, kötürüm ya da kör olmaktan korktuklarından, "gözünden/gördüklerinden akıllı" olmalarından dolayı. İLE Gün gelip de, felsefenin içinde olacaklarını düşünememekten dolayı. )


-SADÂRET ile/||/<> SADRAZAM

( Başbakanlık. İLE/VE/||/<> Başbakan. )


-SADE ile/ve/değil/yerine/||/<> SADECE



-SADECE ... ile/||/<> BİR TEK ...



-SADECE KENDİ DENEYİMİNİ "YEĞLEMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< ÖTEKİNE (DE) İNANMAK

( Bazıları, gökyüzünde 300 trilyon yıldız olduğunu söylerseniz inanır/kabul eder ama "Şu masa, boyalı!" derseniz gidip önce bir eller.

Sen söylersin, dinlemez; doktor söyler, anında yapar.

"Köleleştirirsin", aldırmaz; "köle" dersin, "kaldırmaz". )


-SADECE ŞAKAYDI ile/ve/||/<> BİLMİYORUM ile/ve/||/<> UMRUMDA DEĞİL ile/ve/||/<> TAMAM

( [Ardında, en azından, küçük bir ... ]
Gerçeklik yatar. İLE/VE/||/<> Bilgi yatar. İLE/VE/||/<> Düşünce ve/ya da duygu yatar. İLE/VE/||/<> Acı yatar. )


-SADECE ve/<> AĞIRLIKLA/YOĞUNLUKLA



-SADECE ve/<> HER ZAMAN



-SADELİK ve/||/<> DAYANÇ(SABIR) ve/||/<> ŞEFKÂT ve/||/<> MERHAMET



-SADI CARNOT ve/+/||/<>/> RUDOLF CLAUSIUS

( [1796 - 1832] ve/+/||/<>/> [1822 - 1888] )


-SADI CARNOT ve/+/||/<>/> RUDOLF CLAUSIUS

( "Isı Makineleri" yazısının yayımlanması - 1824 )


-SADI CARNOT ve/+/||/<>/> RUDOLF CLAUSIUS

( Isı Şelâlesi )


-SAF ..." ile/ve/<> "SADECE ..."



-SAF HAKİKAT ile/ve/<> EBEDÎ ÖZ



-SAF ile/ve/||/<> A PRIORI

( Ampirik deneyimden gelmeyen. İLE/VE/||/<> Ampirik deneyim ile birlikte geçerli/var/kaim olsa da evrensel ve zorunlu olan. )


-SAF ile/ve/değil/||/<> SAFA YATAN



-ŞAFAK ile/ve/||/<> KOZMİK ŞAFAK



-SAFİR ile/||/<> KUNZİT

( Korund mineralinin mavi renkli çeşidi. İLE/||/<> Pembe ila mor renkte bir spoddumen. )


-SAFİR ile/||/<> TANZANİT

( Korund mineralinin mavi renkli çeşidi. İLE/||/<> Mavi ve mor tonlarında bir zoisit türü. )


-SAFİR ile/||/<> TURMALİN

( Korund mineralinin mavi renkli çeşidi. İLE/||/<> Birçok renkte bulunabilen bir taş. )


-SAFİR ile/||/<> ZİRKON

( Korund mineralinin mavi renkli çeşidi. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir taş. )


-SAFİYE ve/||/<>/> TASFİYE



-SÂFİYET ile/ve/||/<>/> İRFÂNİYET

( Kendinde/içten. İLE/VE/||/<>/> Ustadan/dışarıdan. )


-SAFİYET ve/||/<> SAMİMİYET



-SAFLAŞMA ile/ve/değil/yerine/<> YALINLAŞMA



-SAFLIK" ile/ve/değil/yerine/||/<> TESLİMİYET



-SAĞALTIM AMAÇLI ile/ve/değil/||/<>/> GELİŞ(TİR)ME AMAÇLI



-SAĞALTIM:
DAVRANIŞÇI ve/ya da BİLİŞSEL ile/ve/||/<> DİNAMİK ile/ve/||/<> VAROLUŞÇU



-SAĞALTIM/PSİKOTERAPİ ile/ve/||/<> ANALİTİK SAĞALTIM/PSİKOTERAPİ

( )


-SAĞALTIM/PSİKOTERAPİ ile/ve/||/<>/> PSİKANALİZ



-SAĞALTIM/TEDAVİ[Ar.]:
AYAKTA ile/ve/||/<>/> YATARAK



-SAĞALTIM/TEDAVİ ile/||/<> REHABİLİTASYON

( Sayrılığın iyileştirilmesi için yapılan etkiler. İLE/||/<> Sayrının eski işlevselliğine kavuşması için yapılan destekleyici çalışmalar. )


-SAĞALTIM/TERAPİ:
TEK KİŞİLİK ile/ve/||/<> İKİ KİŞİLİK



-SAĞALTIM ile/ve/değil/||/<>/< DAYANIŞMA



-SAĞALTIMDA/TERAPİDE:
TIBBÎ ile/ve/||/<> DAVRANIŞSAL ile/ve/||/<> BİLİŞSEL ile/ve/||/<> DUYGUSAL



-SAĞDAN, SOLA DOĞRU ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SAĞDAN, KALBE DOĞRU



-SAĞDUYU ve/<> DENGE



-SAĞDUYU ile/ve/||/<> SAĞGÖRÜ

( Doğru, akla uygun yargılar verme yeteneği. | Doğru ile yanlışı birbirinden ayırma ve doğru yargılama gücü. İLE/VE/||/<> Gerçekleri, yanılmadan görebilme yeteneği. )


-SAĞLAM ZİHİN ve/||/<>/>/< SAĞLAM GÖVDE

( Sağlam anlık[zihin], sağlam gövdede bulunur. VE/||/<>/>/< Sağlam gövde, sağlam anlıkta[zihinde] bulunur. )


-SAĞLAM/LIK ile/ve/<> ESTETİK



-SAĞLAM/LIK ile/ve/<> KALICI/LIK



-SAĞLAMA ile/ve/||/<> UYGULAMA



-SAĞLAMLAŞTIRMA ile/ve/||/<> PEKİŞTİRME



-SAĞLAMLIK AÇMAZI ile/ve/||/<> GEÇERLİLİK AÇMAZI ile/ve/||/<> YALANCI AÇMAZI ile/ve/||/<> CURRY AÇMAZI



-SAĞLIK TOPU ile/ve/||/<>/> SEPET[BASKET]/EL TOPU



-SAĞLIK:
"HİZMET" ile/ve/değil/||/<>/< HAK



-SAĞLIK ve/||/<>/< SÜREKLİLİK



-SAĞLIK ve/||/<>/> YOLCULUK SAĞLIĞI



-SAĞRI ile/ve/||/<> SAĞRI KEMİĞİ

( Memeli hayvanlarda, bel ile kuyruk arasındaki dolgun ve yuvarlakça bölüm. İLE/VE/||/<> Belkemiği ile kuyruksokumu kemiği arasındaki kemik. )


-SAHÂBE-İ KİRÂM ile/ve/||/<>/>/ ASHÂB-I SUFFÂ

( Kendilerine, sohbet ikram edilenler. İLE/VE/||/<>/> Sohbet ikram edilenlerin sohbetine, özel ve kapalı olarak katılanlar. )


-SAHÂBE-İ KİRÂM ile/ve/||/<>/>/ ASHÂB-I SUFFÂ

( Zâhirî. İLE/VE/||/<>/> Bâtınî. )


-SAHÂBE-İ KİRÂM ile/ve/||/<>/>/ ASHÂB-I SUFFÂ

( 40 kişi. İLE/VE/||/<>/> 360 kişi. )


-SAHÂBE-İ KİRÂM ile/ve/||/<>/>/ ASHÂB-I SUFFÂ

( İlim geleneği. İLE/VE/||/<>/> Mürşîd geleneği. )


-SAHİCİ/LİK ile/ve/||/<>/> SAMİMİ/LİK



-SAHİP OLMAK ve/||/<>/< AİT OLMAK



-SAHİP OLMAK ile/ve/<> HAKİM OLMAK



-SAHİP OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< LÂYIK OLMAK



-SAHİP OLMAK ile/ve/değil/yerine/ya da/||/<> OLMAK

( Erich Fromm'un, "Sahip Olmak ya da Olmak" adlı kitabını da okumanızı salık veririz. )


-SAHİP OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> SAHİP ÇIKMAK



-SAHİP OLMAK ile/ve/fakat/||/<>/< SAHİP OLDUĞUMUZLA VE/YA DA SAHİP OLMAKLA PERDELENMEMEK



-SAHİP OLMAK ile/ve/değil/||/<>/< SATIN ALMAK



-SAHİPLENME ile/ve/||/<> KOLLAMA



-SAHİPLENME ile/ve/||/<> SÜREKLİ KILMA ile/ve/||/<> BİRİKTİRME



-ŞAHİT ile/ve/||/<> NOTER



-SAHNE TOZU YUTMAK ile/ve/||/<> MÜREKKEP YALAMAK



-SAHNE[Ar. < Yun.] ile/ve/||/<> PARTER[Fr.]

( ... İLE/VE/||/<> Tiyatro, sinema gibi yerlerde, sahnenin bulunduğu ilk kata ve burada bulunan koltuklara verilen ad. )


-SAHNE ve/||/<>/>/< KULİS[fFr. < COULISSE]

( İzleyicilerin kolayca görebilmeleri için genellikle yerden belirli bir ölçüde yüksek yapılan, oyun, müzik vb. gösteri yapmaya uygun yer, oyunluk. | Görüntü. | Tanık olunan, gözlenen olay. | Bir konu ya da çalışma çevresi, çalışma dalı. | Bir oyun ya da filmin başlıca bölümlerinden her biri. VE/||/<>/>/< Sahnenin gerisinde ve yanlarında bulunan bölüm. | Borsa dışında alışveriş yeri. | Bir amaca ulaşabilmek için ilgili kişiler arasında özel çalışma yapılan yer. | Bir işin, bir hareketin gizli hazırlık konuşması. )


-SAHNELEME ve/||/<>/> YAZMA



-ŞAHSEN ile/ve/||/<> BİZZAT



-SAHTE KENDİLİK ile/ve/||/<> TAM NESNE-TAM KENDİLİK



-SAHTE ile/ve/<> "YARIM"



-SAHTE ile/ve/||/<> TAKLİT



-SAHUR ve/<> SEHER



-SAHUR ile/ve/<> SEHER



-ŞAİR-İ KESBÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ŞAİR-İ VEHBÎ



-ŞAİR ile/ve/||/<> DELİ ile/ve/||/<> MECNÛN



-ŞAİR ile/ve/||/<> NÂZIM



-ŞAİR ve/||/<> SARAYBOSNA'LI ŞAİR

( )


-SAİY:
SAFA ve/<> MERVE

( Safa'dan başlayarak, Safa ile Merve arasında, 4 gidiş ve 3 gelişten oluşan Saiy görevi, Hacc'ın başka bir bölümünü oluşturmaktadır. )


-ŞAKA GİBİ ile/ve/=/||/<>/< GİBİ GİBİ



-SAKA KUŞUNUN BIYIKLARI ...:
SİYAHSA ile/ve/||/<> BEYAZSA

( Erildir. İLE/VE/||/<> Dişildir. )


-SAKAL ile/ve/<> FAVORİ

( Ben Affleck


Bradley Cooper


David Beckham


Denzel Washington


George Clooney


Hugh Jackman


Jake Gyllenhaal


Kit Harington


Leonardo DiCaprio


Mel Gibson


Pierce Brosnan


Robert Pattinson


Shia LaBeouf


Tom Hardy


Viggo Mortensen
)


-SAKİN OLMAK ile/ve/<> (KENDİNE) HÂKİM OLMAK



-SAKİN OLMAK ile/ve/||/<> SESSİZ OLMAK ile/ve/||/<> KENDİN OLMAK

( Huzur arıyorsak. İLE/VE/||/<> Bilgelik arıyorsak. İLE/VE/||/<> Aşk arıyorsak. )


-SAKIN!:
ADAMIN, YERE BAKANINDAN
ve/||/<>
SUYUN, YAVAŞ AKANINDAN



-SAKİN/LİK ile/ve/<> KETUM/LUK

( Etkili ve yaratıcı bir konumdaysa, kişi ketum olmalıdır. )


-SAKİN/LİK ile/ve/<> SESSİZ/LİK, SÜKÛNET



-SAKİNLEŞME:
AKILDA ve/||/<> GÖNÜLDE

( Bilgi ile. VE/||/<> Sevgi ile. )


-SAKİNLEŞME:
AKILDA ve/||/<> GÖNÜLDE

( Elinde getiren, karnında götürür; aklında getiren, gönlünde götürür. )


-SAKİNLİK:
MANTIKSIZLIĞI ANLAMA ile/ve/||/<> FARKINDALIĞI ARTIRMAK



-SAKLAMA(MA)K ile/ve/<> ESİRGEME(ME)K



-SAKLAMAK ile/ve/<> BARINDIRMAK



-SALÂH ile/ve/||/<>/> FELÂH



-SALÂH ve/<> SALÂT



-SALÂHİYET ve/||/<> EHLİYET ve/||/<> KUDRET



-SALAK/LIK ile/ve/<>/değil ÇARESİZ/LİK



-SALÂT ve/||/<>/>/< ZEKÂT



-SALDIRAY ile/ve/||/<> BATIRAY ile/ve/||/<> ATILAY ile/ve/||/<> YILDIRAY

( 1939'da, Haliç Tersanesi'nden denize indirilen ve ne yazık ki, 1942'de batan, Türkiye'nin ilk denizaltısı Batıray ile birlikte Atatürk'ün belirlediği öteki üç denizaltının adları... )


-SALDIRAY ile/ve/||/<> BATIRAY ile/ve/||/<> ATILAY ile/ve/||/<> YILDIRAY

( TRT Arşiv - Twitter[1] paylaşımını görmek için burayı tıklayınız...

TRT Arşiv - Twitter[2] paylaşımını görmek için burayı tıklayınız... )


-SALDIRI SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
KARALAMA ile/ve/||/<> NİTELİKSEL ile/ve/||/<> "SEN / SEN DE ..." ile/ve/||/<> DOLDURUŞA GETİRME



-SALDIRI ile/ve/değil/yerine/<> EYLEMSİZLİK/KAYITSIZLIK



-SALDIRMAK ile/ve/<>/> "SAYDIRMAK"



-SÂLİH ve/||/<> ZÂHİD

( ... VE/||/<> Dinin şekil yönüne fazla önem veren, aşırı, çok sofu. | Kendini, sadece dine veren. | Masiva'ya itibar etmeyen. )


-SÂLİK-İ MECZUB ile/||/<> MECZUB-U SÂLİK

( Allah'ın ahlâkıyla ahlâklanan kişi. İLE/||/<> Allah'ın, varoluşunu, aklını, "benliğini" hak makamına çektiği kişi. )


-SÂLİM ile/ve/<> SELİM

( Güvende olmak, güven vermek. İLE/VE/<> Duru olmak. )


-SÂLİM ile/ve/<> SELİM

( Aklın. İLE/VE/<> Kalbin. )


-SÂLİM ile/ve/<> SELİM

( ... İLE/VE/<> Doğru, dürüst, kusursuz. | Ur ya da bazı sayrılıklarda, sonu iyi, tehlikesiz, kötücül olmayan, iyicil. )


-SALINIM ile/ve/||/<>/> HASTALIK/PATOLOJİ



-SALLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SARSMAK



-SALTIK İSTENÇ ile/ve/||/<> BEN



-SALTIK TİN:
SANAT ile/ve/||/<> DİN ile/ve/||/<> FELSEFE



-SALTIK/LIK / MUTLAK/LIK ile/ve/||/=/<> KOŞULSUZ/LUK



-SALTIK/LIK ile/ve/||/<>/< ETKİLENMEYİŞ



-SALTIK/MUTLAK:
SONSUZ ile/ve/||/<> TÜKETİLEMEZ OLAN



-SAMED ve/||/<> SOMUT



-SAMET ve/<> SOMUT

( Dolu. VE/<> Dolu. )


-ŞÂMİL[< ŞEML < ŞÜMÛL] ile/ve/<> KÂMİL[< KEMÂL]

( Topluma. İLE/VE/<> Kişiye/sana! )


-ŞÂMİL[< ŞEML < ŞÜMÛL] ile/ve/<> KÂMİL[< KEMÂL]

( Genele. İLE/VE/<> Özele. )


-ŞÂMİL[< ŞEML < ŞÜMÛL] ile/ve/<> KÂMİL[< KEMÂL]

( İçine alan, kaplayan, çevreleyen. İLE/VE/<> Tam, eksiksiz, bütün. | Olgun. | Bilgin, âlim. )


-SAMİMİYET ve/||/<>/< ADANMIŞLIK



-SAMİMİYET ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> ÇIKAR



-SAMİMİYET ile/ve/<> DOĞALLIK



-SAMİMİYET ve/||/<> SAMİMİ NİYET



-SAMİMİYETİN BELİRTİSİ ve/||/<> DÜRÜSTLÜĞÜN İFADESİ

( Gözler. VE/||/<> Sözler. )


-SAMİMİYETSİZLİK ile/ve/değil/||/<> MESAFELİLİK



-SAN/UNVAN ve/||/<> ALTES[Fr. < ALTESSE]

( ... VE/||/<> Prens ve prenseslere verilen onur unvanı. | Bu unvanı taşıyan kişi. )


-SANAT BİÇİMİNDE:
SİMGESEL ile/ve/||/<>/> KLASİK ile/ve/||/<>/> ROMANTİK



-SANAT değil SANATÇI ve/<> TARİH değil TARİHÇİ

( Sanat diye bir şey yoktur, sadece sanatçı/lar vardır. VE/<> Gerçekleri incelemeye başlamadan önce tarihçiyi inceleyin! )


-SANAT DÖNEMLERİ/NDE:
SİMGESEL ile/ve/<>/> KLASİK ile/ve/<>/> ROMANTİK ile/ve/<>/> MODERN

( Mimarlık sanatı. İLE/VE/<>/> Heykel sanatı. İLE/VE/<>/> Resim, müzik ve şiir sanatı. İLE/VE/<>/> Sürekli değişim/dönüşüm. )


-SANAT DÖNEMLERİ/NDE:
SİMGESEL ile/ve/<>/> KLASİK ile/ve/<>/> ROMANTİK ile/ve/<>/> MODERN

( ... =/> ETİK )


-SANAT DÖNEMLERİ/NDE:
SİMGESEL ile/ve/<>/> KLASİK ile/ve/<>/> ROMANTİK ile/ve/<>/> MODERN

( Sümer, Mısır, Çin, Hint. İLE/VE/<>/> Eski Yunan. İLE/VE/<>/> Avrupa.[XIX. yüzyıl] İLE/VE/<>/> Çağımız. )


-SANAT NESNESİNE BİÇİM VERME ile/ve/||/<> KİŞİNİN, KENDİNE BİÇİM VERMESİ



-SANAT YAPITINDA:
DUYUSAL/LIK ve/||/<> TİNSEL/LİK

( Tinselleşir. VE/||/<> Duyusallaşır. )


-SANAT YAPITININ:
"KÖKLERİ" ve/<> "DALLARI" ve/<> "ÇİÇEKLERİ/MEYVELERİ"

( Kültürün özsuyuyla beslenir. VE/<> Öteki kültürlerin yağmurlarıyla ıslanır. VE/<> Evrensel uygarlık uzamına armağan olur. )


-SANAT YAPITININ:
AYDINLATILMASI ile/ve/<> AYDINLATMASI

( Sanat yapıtının nesnesini dışarıdan aydınlatırız ve fakat o da bizi içeriden aydınlatır. )


-SANAT:
[hem] ARAÇ OLARAK ile/ve/hem de/||/<>/> AMAÇ OLARAK



-SANAT:
BİÇİM ile/ve/değil/||/<>/< BİÇİMİN İLKESİ/YASASI



-SANAT:
BİREYLERİ/TOPLUMU ...
ŞAŞIRTMAK (İÇİN) ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KIŞKIRTMAK (İÇİN)



-SANAT:
DEHÂ ve/||/<> YARATICILIK



-SANAT:
GEÇMİŞİ GERİ ALMAK ile/ve/değil/||/<>/> GELECEĞİ ÖNGÖREBİLMEK



-SANAT:
İÇERİK ve/||/<> AMAÇ ve/||/<> ANLAM



-SANAT:
İÇTEN DIŞA ile/ve/değil/||/<>/< DIŞTAN İÇE



-SANAT:
KİŞİSEL/ŞAHSÎ ve/||/<> KİŞİYE ÖZGÜ/MUHTEREM



-SANAT:
TAKLİT (İLE) ile/ve/||/<> TEMSİL (İLE)



-SANAT:
TASARIMSAL ile/ve/||/<> UYGULAYIMSAL



-SANAT:
UYUM ve/||/<> ORGANİK ve/||/<> BİRLİK

( Sanat, uyumlu, organik birliğin yeniden ele geçirilmesinin aracıdır. )


-SANAT/SAL ve/||/<>/= TİN/SEL

( SANAT: Saltık tin alanı. )


-SANAT/TA:
DOĞAL OLAN ile/ve/||/<>/> DOĞAL OLARAK/DOĞALA EN YAKIN VE YALIN YAPILMIŞ OLAN



-SANAT/TA/Kİ:
SAÇMA ile/ve/||/<> SAÇMA/LIK



-SANAT ve/||/<>/> (< FELSEFE <) ve/||/<>/> KAVRAM ve ÖTESİ



-SANAT ve/||/<>/>/< BİREY OLMAK



-SANAT ile/ve/||/<>/> DAHA/EN SANAT/SİMGE



-SANAT ile/ve/||/<> FARKLILIK



-SANAT ve/||/<> FELSEFE

( Hayranlık. VE/||/<> Hayret. )


-SANAT ve/||/<> FELSEFE

( Doyumsuzluk sunar. VE/||/<> Doyum sunar. )


-SANAT ve/||/<> FELSEFE

( Keşf. VE/||/<> Kurma. )


-SANAT ve/||/<> FELSEFE

( Sanat olmasaydı, felsefe, edimselliğini yitirirdi. )


-SANAT ile/ve/||/<>/>/< HAKİKAT



-SANAT ve/||/<>/< OYUN



-SANAT ve/<> ÖZGÜVEN/İMAN



-SANAT ve/||/<>/> SAĞALTIM ARACI



-SANAT ile/ve/||/<> SANA AİT



-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Bir resimde, bir sanat yapıtında aradığım, sevdiğim şey, insandır. Sanatçının kendi! )


-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Dans le tableau [l'oeuvre d'art] je cherche, j'aime l'homme l'artiste. )


-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Çalışkanlıkta, arı, sana ustalık eder
Beceride, bir böcek, seni okutur
Seçkinlerde de var sendeki bilgiler
Sanat ise ey insan! Yalnız sana özgüdür! )


-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Yaşam ciddidir, sanat ise neşeli.
Fakat ciddiyet içinde bile, neşe ya da sükûnet,
sanatın aslî ve özsel yapısı olarak kalır. )


-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Schiller'in, "Sanatkârlar" adlı şiirini okumanızı salık veririz. )


-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Durumun/sürecin/konunun/işin içine kişi/insan ve sanat girince/girmişse öteki herşey ikinci sıraya geçer/geçmeli/geçirilmelidir, indirilmelidir. )


-SANAT ve/||/<> SEVGİ ve/||/<> FELSEFE

( Kişileri sevmekten daha sanatsal ve bilgece bir şey yoktur. )


-SANAT ile/ve/||/<>/> SUSKUN/HÂMUŞ SANAT



-SANAT ile/ve/değil/<> SÜSLEME



-SANAT ile/ve/<> TASARIM

( Sanat kavramda olur, tasarımda değil. )


-SANAT ile/ve/||/<>/> ÜRETKEN SEZGİ GÜCÜ ile/ve/||/<>/> ESTETİK SEZGİ



-SANAT ve/||/<>/>< YAŞAM

( Sanat, tüm alanların son noktasıdır. VE/||/<>/>< Yaşam da sanatın son noktası ve yansımasıdır. )


-SANAT ve/||/<>/>< YAŞAM

( Uzun. VE/||/<>/>< Kısa. )


-SANATÇI:
SAHTE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GERÇEK

( Taklit eder. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Alır/"çalar". )


-SANATÇI ile/ve/||/<> BİLGE/ÂRİF

( Dönüştürücü. İLE/VE/||/<> Geliştirici/ilerletici. )


-SANATÇI ve/||/<> DÖNEM/ÇAĞ

( Sanatçı, kendi çağının çocuğudur. )


-SANATÇIDA:
KAPRİS ve/||/<> KİBİR

( "Yakışır" )


-SANATÇININ:
BAKTIĞINA BAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖRDÜĞÜNÜ GÖRMEK



-SANATÇIYIM DİYEBİLMEK İÇİN:
USTANI GEÇECEKSİN ve/||/<>/> SENİ GEÇECEK BİR ÖĞRENCİ YETİŞTİRECEKSİN



-SANATIN GÜZELLİĞİ ile/ve/||/<> DOĞANIN GÜZELLİĞİ

( Hegel'de. İLE/VE/||/<> Kant'ta. )


-SANATIN:
DİLİ ile/ve/değil/<>/< ARACI



-SANATSAL ÜRÜN VERMEK ile/ve/değil/yerine/<> (KENDİNE VE TOPLUMA) SANATSAL DUYARLILIK KAZAN(DIR)MAK/KAZANDIRABİLMEK

( Sanat ürünü, sanatçısını yanında istemez. )


-SANATSAL ile/ve/fakat/<>/> SANATI AŞAN



-SANATTA:
BİLİNÇSİZ SİMGESELLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇLİ SİMGESELLİK



-SANAYİ KAPİTALİZMİ ile/ve/||/<>/> FİNANS KAPİTALİZMİ



-SANCTION and/||/<> INTERNATIONAL SANCTION

( Yaptırım. VE/||/<> Uluslararası yaptırım. )


-SANDAL ile/<> PİROG

( ... İLE/<> Mali'de, Nijer ırmağında kullanılan bir sandal. )


-SANDIĞA GÖMMEK ile/ve/||/<>/> SANDIĞA GÖMÜLMEK



-ŞANİ IRMAĞI'NIN:
BİR YAKASI ile/ve/<> ÖTEKİ YAKASI

( Çad. İLE/VE/<> Kamerun. )


-SANI/ZAN/ZEHAB[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<> KANI/KANAAT

( Sahibi olunan düşüncenin/yorumun üzerine yargıda bulunum ve bu sürecin ilk durumu/sonucu. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Bir durum/olgu üzerine düşünce/yorum sahibi olmak. )


-SANI/ZAN/ZEHAB[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<> KANI/KANAAT

( Gerçeği bulmak istiyorsak, kanılarımıza asılmamalıyız. )


-SANI/ZAN/ZEHAB[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<> KANI/KANAAT

( To find truth, we must not cling to our convictions. )


-SANIRIM ile/ve/||/<> ANLADIĞIM KADARIYLA



-SANİYE ile/ve/||/<> TOZ



-SANIYORUM ile/ve/||/<> SAYIYORUM



-ŞANJMAN/ŞANZIMAN[Fr. CHANGEMENT] ve/||/<> MOTOR

( Motorlu taşıtlarda, motorun yükünü azaltarak güç aktarma organlarına veren, arabanın istenen hızda hareket etmesini sağlayan dişliler topluluğu. VE/||/<> ... )


-SANRI ile/ve/||/<> SANCI



-SANRILARDAN "KURTULMAK" ile/ve/değil/||/<>/< SANRILARI TEKRAR EDEREK KURTULMAK



-SANSASYON[Fr./İng. < SENSATION] ile/ve/||/<> SKANDAL[Fr. < SCANDALE]

( Dalgalanma. | Çok sayıda kişiyi ilgilendiren, etkileyen, heyecan verici olay. İLE Büyük yankı uyandıran, utanç verici ya da küçük düşürücü olay. )


-SANSÜR[Fr. < CENSURE] ile/ve/||/<> KAMUFLAJ[Fr. < CAMOUFLAGE]

( Her türlü yayının, sinema ve tiyatro eserinin hükûmetçe önceden denetlenmesi işi, sıkı denetim. | Her türlü yayının, sinema ve tiyatro eserinin yayınının ve gösterilmesinin izne bağlı olması, sıkı denetim. İLE/VE/||/<> Gizleme. )


-SAO TOME ve/<> PRINCIPE

( Afrika'nın en küçük ülkesi. )


-SAP, DÖNER; KESER, DÖNER ve/||/<>/> GÜN GELİR, HESAP DÖNER



-SAP ve/||/<> KÜPLEĞİ

( ... VE/||/<> Küreğin, baltanın sap takılan yeri. )


-SAPIK/LIK" ile SAPKIN/LIK | ile/değil/yerine/||/<>/< SAPMA

( "Yükleme". İLE Tespit. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Durum. )


-SAPMA ile/ve/<> SAPLANMA



-SAPMA ile/ve/||/<> YAŞAMDA KALMA SAPMASI

( II. Dünya Savaşı sırasında, müttefikler, Naziler tarafından vurulan uçaklardaki kurşun deliklerini haritaladı ve düşman topçularının ağır hasar verdiği alanları güçlendirmeye çalıştı.

Hedefleri, uçağın daha fazla kırmızı noktalı (ya da daha fazla merminin isabet ettiği) alanları yeniden inşâ etmek ve güçlendirmekti.

Kuramsal olarak, bu mantıklı bir çıkarımdı. Sonuç itibariyle bunlar en çok etkilenen bölgelerdi.

Ama bir matematikçi olan Abraham Wald, farklı bir sonuca vardı: Kırmızı noktalar, sadece eve dönebilen uçaklara verilen hasarı temsil ediyordu.

Gerçekten güçlendirilmesi gereken alanlar, mermilerin isabet etmediği yerlerdi. Çünkü bunlar, uçak vurulduğunda yaşamda kalamayacağı yerlerdi.

Buna, "yaşamda kalma sapması" denir.

Yalnızca yaşamda kalan örneklere odaklanmamızdan kaynaklı bir hatadır. )


-SAPMA ile/ve/||/<> YAŞAMDA KALMA SAPMASI

( image )


-SAPOTAĞACI ve/<> SAPOTGİLLER

( Sapotgillerin örnek bitkisi olan, lezzetli meyvesi ve çiklet yapımında kullanılan salgısı için sıcak ülkelerde yetiştirilen bir ağaç. VE/<> İkiçeneklilerden, örnek bitkisi sapotağacı olan, sıcak ülkelerde, genellikle Orta Amerika'da yetişen, bazı cinslerinden gütaperka çıkarılan bir bitki ailesi. )


-SARAN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> SAĞAN



-ŞARAP ile/<> SİRKE

( Bulunduğu yerdeki sirkeye etki edemez. İLE/<> Bulunduğu yerdeki şarabı sirkeleştirir/bozar. )


-SARAWAK ve/<> KUCHING

( ... VE/<> Malezya'nın bir eyaleti olan ve Borneo Adası'nda bulunan, Sarawak'ın başkenti. )


-SARAY DANSLARINDA:
MENUETTO ile/<> GIGUE ile/<> SARABANDE ile/<> ALLAMANDE



-SARAY ile/ve/değil/yerine/<> ÇAYIR-BAYIR



-SARAY ile/||/<> KASR[Ar.]

( ... İLE/||/<> Küçük saray[sarayın bir küçüğü], köşk. )


-SARAY ile/ve/<> KRAL



-SARAYLARDA:
BİRÛN ile/ve/<> ENDERÛN



-SARI KİRAZ ile/ve/||/<> PEMBE KİRAZ ile/ve/||/<> İTALYAN KİRAZ



-SARİ ile/ve/<> CHOLİ ile/ve/<> KAMİZ

( Hindistan'lı bayanların geleneksel giysisi. [3.5 m. - 4.5 m. boylarında bir kumaş] İLE/VE/<> Sari'nin altına giyilen, dar ve kısa bluz. İLE/VE/<> Şalvar-pijama arası bir pantolon. )


-SARILMAK:
MUTLULUĞU, İKİYE KATLAMAK ve/||/<> ACIYI, İKİYE BÖLMEK



-SARILMAK:
YAŞAMA ve/||/<> ÇALIŞMAYA

( Dört elle! VE/||/<> Bin elle! )


-SARILMAK ve/<> SIRTLAŞMAK

( İlişkiler, yüz yüze başlar, yan yana gelerek pekiştirilir, sırt sırta vererek devam ettirilir. )


-SARIMSAK ve NAR (GİBİ) ve/+/||/<>/> LAHANA ve MARUL ve SOĞAN (GİBİ)

( [İnsanın/kişinin] Bilinmesi gerekenleri. VE/+/||/<>/> Tanınması gerekenleri. )


-SARIMSAK ile/<> SİYAH SARIMSAK

( ... İLE/<> Bildiğimiz sarımsaktan pek farklı değildir. Normal sarımsak, bir ay boyunca, belirli nem ve ısı altında tutularak, kontrollü bir biçimde kurutulur. Bu fermantasyon sonrasında beyaz olan sarımsağın dişleri siyaha döner.

Kansere karşı daha etkilidir. Fermantasyon sonucunda, kanserle savaşan özellikleri yoğunlaştırılmıştır. Kolesterolü düşüren bir madde içerir ve bu maddenin seviyesi, normal sarımsağa göre çok daha yüksektir.

Normal sarımsağın içerdiğinden daha fazla antiseptik, antifungal, antiviral, antioksidan ve antibakteriyel bileşenler içerir. Bu sayede bakteri ve virüs kaynaklı enfeksiyonlara karşı daha etkilidir.

Normal sarımsaktan 2 kat daha fazla antioksidan içerir. Bu sayede, kronik hastalıklar, dolaşım sistemi hastalıkları, romatoid arterit ve Alzheimer'a karşı oldukça etkilidir.

Kurutulmuş meyve tadına sahiptir. Daha şekerli ve tütsülenmiş bir tadı vardır. Beyaz sarımsağın aksine ağız kokusuna da neden olmaz. )


-ŞARKI ile/ve/değil/yerine/<> NİNNİ

( Tüm ninniler, hicaz makamındadır. )


-ŞARKIYI ...:
BİLMEMEK ile/ve/değil/||/<>/< DUYMAMIŞ OLMAK



-SARKOİDOZ ile/||/<> TÜBERKÜLOZ

( Gövdede küçük yangılı[granülom] göze kümelerinin oluşumu ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Mycobacterium tuberculosis bakterisinin neden olduğu, akciğerlerde ve öteki organlarda bulaş ile ilişkili bir sayrılık. )


-ŞARLATAN[İt./Fr.] ile/ve/<> ŞAKLABAN

( Kendi bilgi ve niteliklerini ya da mallarını överek, çevresindekileri kandıran, dolandıran kişi. | Bilir geçinen kişi. İLE Şen, şakacı ve güldürücü kişi. | Dalkavuk. )


-SARRÂF ile/ve/değil/yerine/||/<> SAHHÂF



-ŞART ile/ve/<> ŞATR

( Koşul. | Durum, hal, vaziyet. | Yemin. İLE/VE/<> Yarı, yarım. | Bölüm, kısım, parça. | Mısra. )


-ŞART ile/ve/||/<>/> SIHHA ŞART



-ŞARTLI TAHLİYE/SALIVERME ile/ve/<> DENETİMLİ SERBESTLİK



-ŞAŞAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< AŞAR

( Torun. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Dede. )


-ŞAŞAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< AŞAR

( İstenç[irâde]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Direnç[ihtiyâr]. )


-ŞAŞAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< AŞAR

( Aynı dönemde ve birlikte yaşarlar. )


-ŞAŞIRMAK ile/ve/||/<> SARSILMAK



-ŞAŞIRTMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
DEVEDE KULAK ile/ve/||/<> YA SİYAH, YA BEYAZ ile/ve/||/<> KANITLAMA ZORUNLULUĞU ile/ve/||/<> FELÂKET ÇIĞIRTKANLIĞI ile/ve/||/<> İMÂLI SORU ile/ve/||/<> ÇOK SORULU ile/ve/||/<> SINIRLI SEÇENEK



-ŞAŞIRTMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EZBER BOZMAK



-ŞAŞKIN/LIK ile/ve/<> GÜVENSİZ/LİK



-ŞAŞKIN/LIK ile/ve/<> KARARSIZ/LIK



-ŞAŞKINLIK(/HAYRET) ile/ve/||/<>/> KUŞKU

( Zihinde. İLE/VE/||/<>/> Felsefede. )


-ŞAŞMA/ŞAŞIRMA/HAYRET (ETMEK) ile/ve/<>/> ŞAŞAKALMA/HAYRANLIK

( Felsefeye yöneltir. İLE/VE/<>/> Sanata yöneltir. )


-ŞAŞMA/ŞAŞIRMA/HAYRET (ETMEK) ile/ve/<>/> ŞAŞAKALMA/HAYRANLIK

( Doğaya/doğada. İLE/VE/<>/> İnsana/insanda. )


-ŞAŞMA/ŞAŞIRMA/HAYRET (ETMEK) ile/ve/<>/> ŞAŞAKALMA/HAYRANLIK

( Kısa süreli. İLE/VE/<>/> Uzun süreli. )


-ŞAŞMA/ŞAŞIRMA/HAYRET (ETMEK) ile/ve/<>/> ŞAŞAKALMA/HAYRANLIK

( Hem olumlu, hem olumsuzlara yöneliktir. İLE/VE/<>/> Olumsuzlara yönelik değildir. )


-ŞAŞMA/ŞAŞIRMA/HAYRET (ETMEK) ile/ve/<>/> ŞAŞAKALMA/HAYRANLIK

( Parçaya yöneliktir. İLE/VE/<>/> Tamamlanmışlara/olgunlara yöneliktir. )


-ŞAŞMA/ŞAŞIRMA/HAYRET (ETMEK) ile/ve/<>/> ŞAŞAKALMA/HAYRANLIK

( Anlayamadıklarımıza yöneliktir. İLE/VE/<>/> Aydınlatıcıdır. Kavrama ve kuşatmamızla birliktedir. )


-ŞAŞMA/ŞAŞIRMA/HAYRET (ETMEK) ile/ve/<>/> ŞAŞAKALMA/HAYRANLIK

( Açmazlarda, çelişki ve sıkıntılarda deneyimlediğimiz. İLE/VE/<>/> Sonsuzluğu, yüceliği ve üstünlüğü "duyumsatır". )


-ŞAŞMAZ/LIK ile/ve/||/<>/> SAPMAZ/LIK



-SATAŞMAK ile/ve/||/<> DALAŞMAK



-SATILABİLİRLİK ile/ve/değil/<> DEĞİŞİM DEĞERLİLİK



-SATILAMAZ ile/ve/||/<> DEVREDİLEMEZ



-SATIR ARASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLAM



-ŞATIR ile/||/<> RİKABDAR

( Tören ve alaylarda Sultan'ın, Vezir'in yanında yürüyen görevliler. İLE/||/<> Sultan'ın ata binerken üzengisini tutan görevli. )


-SATİRİAZİS ile/ve/||/<> NEMFOMANİ

( [Aşırı eşeysel istekli/lik]
Erilde. İLE/VE/||/<> Dişilde. )


-SATIŞTA:
N ile/ve/||/<> A ile/ve/||/<> I ile/ve/||/<> D ile/ve/||/<> A ile/ve/||/<> S

( Gereksinim. İLE/VE/||/<> Dikkat. İLE/VE/||/<> İlgi. İLE/VE/||/<> İstek. İLE/VE/||/<> Eylem. İLE/VE/||/<> Tatmin. )


-SATIŞTA:
N ile/ve/||/<> A ile/ve/||/<> I ile/ve/||/<> D ile/ve/||/<> A ile/ve/||/<> S

( Need. VS./AND/||/<> Attention. VS./AND/||/<> Interest. VS./AND/||/<> Desire. VS./AND/||/<> Action. VS./AND/||/<> Satisfaction. )


-SATMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DAĞITMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BAĞIŞLAMAK



-SATRANÇ OYUN AÇILIŞINDA:
İSPANYOL ile/ve/||/<> İTALYAN

( [beyaz için] Bb5[< e4, e5 > Nf3, Nc6] İLE/VE/||/<> Bc4[e4, e5 > Nc3, Nc6] )


-SATRANÇ OYUN SAVUNMASINDA :
FRANSIZ ve/||/<>/> SİCİLYA

( e4[beyaz], e6[siyah] VE/||/<>/> Nf3[beyaz], d6[siyah] )


-SATRANÇ TAHTASINDA:
BEYAZ TAŞLAR ile/ve/<>/>< SİYAH TAŞLAR

( a1 ile başlar. İLE/VE/<>/>< h8 ile başlar. )


-SATRANÇ TAŞLARININ DEĞERLERİNDE:
1 ile/ve/||/<>/< 3 ile/ve/||/<>/< 5 ile/ve/||/<>/< 9 ile/ve/||/<>/< SONSUZ

( Piyon. İLE/VE/||/<>/< Filler. İLE/VE/||/<>/< Atlar ve kaleler. İLE/VE/||/<>/< Vezir. İLE/VE/||/<>/< Şah. )


-SATRANÇ TAŞLARININ HAMLE HARFLERİ/KODLARI:
Ş | V | K | F | A ile/ve/||/<> K | Q | R | B | N

( Ş[ah] | V[ezir] | K[ale] | F[il] | A[t]
ile/ve/||/<>
K[ing] | Q[ueen] | R[ook] | B[ishop] | [K]N[ight] )


-SATRANÇ TAŞLARININ HAMLE HARFLERİ/KODLARI:
Ş | V | K | F | A ile/ve/||/<> K | Q | R | B | N

( PİYON: simgesizdir/harf karşılığı yoktur
X: Alış.
o - o: Küçük rok.
o - o - o: Büyük rok.
ŞAH ÇEKME: +
ŞAH - MAT: #
)


-SATRANÇ TAŞLARININ HAMLE HARFLERİ/KODLARI:
Ş | V | K | F | A ile/ve/||/<> K | Q | R | B | N

( Türkçe'de. İLE/VE/||/<> İngilizce'de. )


-SATRANÇ ve/||/<>/< ANA KURALLARI

( - Taşları geliştirmek.
- Ortadaki dört merkezi ele geçirmeye çalışmak.[d4,d5,e4,e5]
- En zayıf kareye saldırmak.[f2[beyazda] ve f7[siyahta][şah'ın çaprazındaki piyon]]
- Açılışta, aynı taşı, üst üste oynamamak.
- Hiçbir taşı, boş yere kaybetmemek. )


-SATRANÇ ve/||/<> BİSİKLET

( Her hamleyle tamamen değişir. VE/||/<> [düzlükte] Ancak pedala basarak üstünde durulur ve ilerlenir. )


-SATRANÇ ile/ve/||/<> KÖRLERİN SATRANCI ile/ve/||/<> KÖRLEME SATRANÇ

( )


-SATRANÇ ve/||/<> MATEMATİK

( Şah ve Mat

[Satrancın, ilk kez M.S. 570 yıllarında, Hindistan'da oynandığını biliyoruz. O tarihlerde yazılmış olan pek çok belgede satranç oyunundan söz ediliyor. Daha önce Çin'de de bu oyunun oynandığı söyleniyorsa da Çin kayıtlarında, o herşeyi kaydeden Çin kayıtlarında, satrançtan söz edilmediğinden dolayı satrancın başlangıcı olarak 570 - 600 yıllarını ve Hindistan'ı alıyoruz.]

Söylentiye göre, bunu bulan Brahman rahibi, Şah'a bir ders vermek istemiş.

"Sen, ne kadar önemli biri olursan ol, adamların, vezirlerin, askerlerin olmadan hiçbir işe yaramazsın, hiçbir önemli iş yapamazsın" demek istemiş.

Şah, durumdan memnun görünmüş.

"Peki, oyunu ve dersini beğendim. Dile benden, ne dilersen." demiş.

"Satrancın, matematikle ne ilgisi var?" diyorsanız, işte şöyle bir ilişkisi var.

Rahip, bu olay üzerine, Şah'ın alması gereken dersi hâlâ almadığını düşünerek,

"Bir miktar buğday istiyorum. Sana bulduğum bu oyunun birinci karesi için bir buğday istiyorum. İkinci karesi için iki buğday istiyorum. Üçüncü karesi için dört buğday istiyorum. Böylece, her karede, bir önceki karede aldığım buğdayın iki katı buğday istiyorum. Sadece bu kadarcık buğday istiyorum." demiş.

Şah, kendi gibi yüce ve kudretli bir şahtan, isteye isteye üç-beş tane buğday isteyen bu rahibin, küstahlığa varan alçakgönüllüğüne sinirlenmiş ve ona bir ders vermek istemiş.

"Hesaplayın. Hak ettiğinden bir tane fazla buğday vermeyin!" demiş.

İnce Hesap

Hesaplamaya başlayınca, ilk kareler kolay gitmiş. Birinci kareye bir buğday, ikinci kareye iki buğday, üçüncü kareye dört buğday... Ancak, 10. kareye gelindiğinde, toplam 1023 buğday vermeleri gerekiyormuş. Hesabın böyle gideceğini, rahibe, üç-beş buğday vereceklerini zannediyorlarmış. 15. karede, yalnızca 1.5 kilo buğday vereceklermiş. 25. kareye gelince, vermeleri gereken buğdayın, 1.5 ton olduğunu görmüşler ama fazla heyecanlanmamışlar. Oysa, 31. kareye gelince, bu işin şakası olmadığını anlamaya başlamışlar. Çünkü, vermeleri gereken buğday, 92 tonmuş.

Yine hesaplamaya devam etmişler. 49. kareye geldikleri zaman, 24 milyon ton buğday vermeleri gerektiği ortaya çıkmış. [Bu ise Türkiye'nin bir yıllık buğday üretiminden daha fazla.] 54. kareye geldiklerinde, 771 milyon ton buğday vermeleri gerekir. [Bu da dünyanın bugünkü ölçülere göre birbuçuk yıllık buğday üretimi.]

"Madem hesaba başladık, devam edelim" deyip bitirmişler. 64. kare de tamamlandığında, bugünkü ölçülerle dünyanın 1500 yıllık buğday üretimini rahibe vermeleri gerektiği ortaya çıkmış.

Bu öykünün sonu bilinmiyor. Rahip, bir miktar buğdaya râzı olup gitti mi, yoksa Şah'tan iyi bir azar mı işitti bilmiyoruz. Satrancın, günümüzden yaklaşık 1300 yıl önce bulunduğunu ve eskiden de dünyanın yıllık buğday üretiminin bugünkünden daha az olduğunu göz önünde bulundurursak, rahibe olan borcumuzu hâlâ ödeyemediğimiz, hâlâ borçlu olduğumuz ortaya çıkar.

1. karede 20 = 1
2. karede 21 = 2
...
10. karede 210 = 512
...
30. karede 230 = 536.870.912
...
60. karede 260 = 576.460.752.303.423.488
...
63. karede 263 = 9.223.372.036.854.775.808

64. karede 264 = 18.446.744.073.709.551.615

Bu sayının matematik dilindeki karşılığı ise

63Σ n = 0

2n = 264 - 1 = 18.446.744.073.709.551.615 )


-SATRANÇTA:
AÇILIŞ ve/||/<> YAPILMAMASI GEREKENLER

( * At ile başlanmaz!
* Kalelerin önündeki piyonlarla başlanmaz! [Yandan değil ortadan başlanır!]
* Vezir'in önündeki piyonla başlanmaz! )


-SATÜRN'ÜN HALKALARI:
3 ile/ve/değil/||/<>/> 6



-SATÜRN ile/ve/||/<> ENCELADUS



-SATÜRN ve/||/<> HALKALARI

( ... VE/||/<> Satürn'ün halkaları, 4.4 milyar yıl önce Satürn ile birlikte oluşmuştur. [30-40 milyon yıl önce oluştuğu da söylenilmektedir.] Gezegenin halka sistemi, uydularıyla arasında olan etkileşim sonucu oluşmuştur. Halkaları, büyük ölçüde, su buzu ve çok az miktarda da tholin ve silikat toz parçacıklarından oluşmuştur. Güneşin ultraviyole ışınlarının, su buzu ile etkileşmesi sonucu ortaya oksijen ve hidrojen çıkmaktadır. Bu da Satürn'ün halkalarının, kendilerine ait bir atmosferi olduğunu göstermektedir. Satürn'ün halkalarının kalınlığı sadece 20 cm.'dir. )


-SATÜRN ve/||/<> TİTAN

( ... VE/||/<> Satürn'ün en büyük uydusudur ve yoğun bir atmosferi olduğu bilinen tek doğal uydudur. Titan'daki büyük su kütleleri gibi görünen bu okyanusların, metan gazının sıvı durumu olduğu görülmüştür. Yüzey sıcaklığı, yaklaşık olarak -180 °C'dir. )


-SAUNA[Fince] ile/ve/<> MUNÇA

( ... İLE/VE/<> Taşkömürü ile ısıtılan sauna.[Kazan'da.] )


-SAV/İDDİAYA KARŞI, KANIT ORTAYA KOYMA SORUMLULUĞU:
GÜMRÜKTE ve/||/<> KİŞİ(İNSAN) HAKLARINDA ve/||/<> KİŞİSEL VERİ İŞLEMEDE

( Kişiye aittir.[Bunların dışındakilerde, "sav/iddia" sahibinindir.] )


-SAV/TEZ ile/ve/||/<>/> | ÖNSAV/HİPOTEZ ile/ve/||/<>/> KARŞISAV/ANTİTEZ | ile/ve/||/<>/> BİREŞİM/SENTEZ

( Sav. İLE/VE/||/<>/> | Varsayım[ispatta geçici olarak kabul edilen doğrular][faraziye]. İLE/<> Karşı Sav. | İLE/VE/||/<>/> Bireşim. )


-SAV ile/||/<> SAVA

( Haber. İLE/||/<> Havadis. )


-SAVAŞ:
VEKİL ile/ve/||/<>/> MELEZ



-SAVAŞMA değil/yerine/<>/> TANIŞMA



-SAVAŞMAMA ile/ve/||/<> MESAFE ALMA



-SAVSAKLAMA ile/ve/<> SALLAMA



-SAVT[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SAMT[Ar.]

( Ses, sadâ[insan sesi], selen. | Bağırma, haykırma, çığlık. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Susmak. )


-SAVUNMA HAKKI ile/ve/||/<> KENDİNİ İFADE ETME HAKKI



-SAVUNMA MEKANİZMALARINDA:
BASTIRMA ile/ve/değil/||/<> BÖLME



-SAVUNMA MEKANİZMASI ile/ve/||/<> AVUNTU



-SAVUNMA ile/ve/||/<> "... SAYMA"



-SAVUNMA ve/||/<> GÜDÜLENME ve/||/<> KAYGI



-SAVUNMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAVUŞTURMA



-SAVURGAN/LIK ile/ve/<>/değil/yerine DAĞINIK/LIK



-SAY ile/||/<> SAYA

( Düz tabaka biçiminde ince, yassı taş, çakıl. İLE/||/<> Yumuşak taş. )


-SAYDAMLIK/ŞEFFAFLIK ile/ve/||/<> ÖZDENETİM



-SAYFA ile/ve/değil/||/<>/< YAPRAK



-SAYGI DUYMAK ile/ve/değil/<> SAYGILI OLMAK, SAYGI GÖSTERMEK

( İçsel. İLE/VE/DEĞİL/<> Dışsal. )


-SAYGI DUYMAK ile/ve/değil/<> SAYGILI OLMAK, SAYGI GÖSTERMEK

( Saygı duymak zorunda değilsinizdir fakat saygılı olmak zorundasınızdır. )


-SAYGI GÖSTERMEK ve/<> SAYGI AŞILAMAK



-SAYGI ile/ve/<>/< ASÂLET

( Saygı, asâletin, süreklilik kazanmış durumudur. )


-SAYGI ile/ve/<> BAĞ



-SAYGI ve/||/<>/> ÇALIŞMA

( Geçmiş için. VE/||/<> Gelecek için. )


-SAYGI ile/ve/||/<> ÇEKİNMEK



-SAYGI ve/||/<>/< CİDDİYET



-SAYGI ile/ve/<> DAYANÇ/SABIR

( [çoğu kişiye] Sonsuz olmalı. İLE/VE/<> Sınırlı olmalı! )


-SAYGI ile/ve/<> DEĞER VERMEK



-SAYGI ile/ve/<> EDEB

( ... ile/ve/<> HUMANITAS )


-SAYGI ile/ve/<> EMPATİ



-SAYGI ile/ve/<> İMAN



-SAYGI ile/ve/<> KABUL



-SAYGI ile/ve/<> MESAFE



-SAYGI ile/ve/<> MUHABBET



-SAYGI ve/||/<>/> ONURLANDIRMAK



-SAYGI ve/||/<>/> SEVGİ ve/||/<>/> SELÂM

( Üçü de koşulsuzdur, koşulsuz olmalıdır! )


-SAYGI ile/ve/||/<>/> YÜKSEK SAYGI/TAZİMAT[Ar.]



-SAYGINLIK/İTİBAR ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< BEKLENTİ



-SAYGINLIK/İTİBAR ve/||/<>/>/< KÖPRÜ KURMAK



-SAYGISIZ/LIK:
ÇEKİNMEMEK(TEN) ile/ve/değil/||/<>/< YETERİNCE ÇEKİNMEMEK(TEN)



-SAYGISIZ/LIK ile/ve/<> SEVGİSİZ/LİK



-SAYGISIZLIK ile/ve/değil/<> DİKKATSİZLİK



-SAYGISIZLIK ile/ve/değil/<> İLGİSİZLİK



-SAYI ile/ve/<> ORTAK KAT

( ... İLE/VE/<> Bazı tamsayıların katı olabilecek sayı. )


-SAYI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< RAKAM

( image )


-SAYILABİLİR/SAYILAMAZ SONSUZLUK ile/ve/<> NOKTASAL SONSUZLUK

( ... İLE/VE/<> Bu sonsuzluk türü, hem geometrik, hem de aritmetik olması bakımından, doğrudan doğa ile ilgilidir. Bu tür sonsuzluğa "singülarite" denilmektedir. [Doğada bir merkeze doğru odaklanan -anafor adını verdiğimiz- sudaki ve hortum denilen havadaki noktasal sonsuzluklar buna örnek gösterilebilirler.] )


-SAYILABİLİRLİK ile/ve/||/<>/> BİREYLEŞİM



-SAYILAR/DA:
YAKLAŞAN ile/ve/||/<> UZAKLAŞAN



-SAYISAL OLMAYAN ve/<> AŞKIN



-SAYMAK ile/ve/=/||/<> İNDİRGEMEK



-SAYRILIK ile/ve/<> İHTİLÂT[Ar.]

( ... İLE/VE/<> Sayrılık[hastalık] karışması. | Karşılaşıp görüşme. )


-SAZ/GİTAR VB. ÇALMADA:
ALTTAN ÇIRPMA ile/ve/değil/||/<> ÜSTTEN ÇIRPMA



-SAZ ile/ve/<> TOTORA

( ... İLE/VE/<> Bolivya'da bulunan Titicaca Gölü'nün Peru bölümünde bulunan Suriqui Adası'nda bulunan sazlara yerel dilde verilen ad. [Bu adada yaşayanlar, sazdan sandal yapma tekniğini dünyada en iyi uygulayan kişilerdir.] )


-SCHILLER ve/||/<> GOTTFRIED KÖRNER İLE KALLIAS (GÜZELLİK ÜZERİNE)



-SCHRODINGER DENKLEMLERİ ile/ve/||/<> PAULI DIŞLAMA İLKESİ

( [olmasa ...] Madde yok. İLE/VE/||/<> Kuvvet yok. )


-SEARCH ENGINE OPTIMIZATION(SEO) ile/ve/||/<> SEARCH ENGINE MARKETING(SEM)



-SEBEB:
HAFİF ile/ve/<> SAKÎL

( Kapalı hece. İLE/VE/<> Açık hece. )


-SEBEB:
HAFİF ile/ve/<> SAKÎL

( Harfin 1.'si harekeli, 2.'si sakîl ise. İLE/VE/<> 2 harekeli harf. )


-SEBEB ile/ve/<> MÜSEBBİB-ÜL ESBÂB



-SEBEB ile/ve/<> VETED ile/ve/<> FÂSILA

( İp. İLE/VE/<> Kazık. İLE/VE/<> İp ile kazıkların arası.
[Çadır terimlerinden.] )


-SEBEB ile/ve/<> VETED ile/ve/<> FÂSILA

( 2 harf. İLE/VE/<> 3 harf. İLE/VE/<> 4 harf ve fazlası. )


-SEBEPLER:
HAKİKATEN ile/ve/||/<> İLLET HÜKMÜNDE ile/ve/||/<> MAHİYETİNDE İLLET OLMA ŞÜPHESİ BULUNAN ile/ve/||/<> MECÂZEN



-SEBZELER:
TOPRAK ALTINDAKİLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TOPRAK ÜSTÜNDEKİLER

( [beslenmemizin] %25'inde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< %75'inde. )


-SECDE ve/<> MİRAC

( İnsan olmak, miractadır! )


-SECDE ve/<> MİRAC

( NÜZÛL/İNZAL ve/<> URÛC )


-SECDE ve/||/<>/> TEVHÎD

( Kulluk/abdiyet makamındaki zirve hali. VE/||/<>/> Birliğe gelme. )


-SEÇEMEDİKLERİMİZ ile/ve/||/<>/> YEĞLEYEBİLECEKLERİMİZ

( Doğum yerimiz. | Ten rengimiz. | Anne ve babamız. | Cinsiyetimiz. | "Adımız." | "Kökenimiz."

İLE/VE/||/<>

Adâletli olmak. | Ahlâklı olmak. | İyi kalpli olmak. | Dürüst olmak. | Saygılı olmak. | Öğrenmeye açık olmak. | Kendini geliştiren olmak. | Önyargısız olmak. )


-SEÇENEK ile/ve/<> OLANAK



-SEÇENEKLERDEKİ EŞİK VE OLANAKSIZ(LIK)LAR:
3. ve/=/||/<> 4. ve/=/||/<> 5.

( Fizikte. VE/=/||/<> Kesinlikte. VE/=/||/<> Dilde. )


-SEÇENEKLERDEKİ EŞİK VE OLANAKSIZ(LIK)LAR:
3. ve/=/||/<> 4. ve/=/||/<> 5.

( Çelişmezlik | Özdeşlik | 3. seçeneğin olanaksızlığı.

VE/=/||/<>

Ya o, benden önce; ya ben, ondan önce; ya da ikimiz aynı anda öleceğiz.

VE/=/||/<>

Geçmiş, şimdi, gelecek ve geniş zaman dışında ya da bunların çeşitlemeleri dışında başka hiçbir zamanın ol(a)mayışı. )


-SEÇENEKLERDEKİ EŞİK VE OLANAKSIZ(LIK)LAR:
3. ve/=/||/<> 4. ve/=/||/<> 5.

( image )


-SEÇİLMİŞ DİKKAT ile/ve/||/<> BÖLÜNMÜŞ DİKKAT ile/ve/||/<> DİKKAT DEĞİŞTİRME



-SEÇİM/SAYLAMA ile/ve/değil/yerine/<>/> YEĞLEME/TERCİH

( Üç ya da üzeri seçenek içinde varılan karar verme eylemi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> İki ayrı seçeneğe indirdikten sonra varılan karar verme eylemi. )


-SEÇİM/SAYLAMA ile/ve/değil/yerine/<>/> YEĞLEME/TERCİH

( İçten ve hassas kişilerce değeri bilinen alçakgönüllü/mütevazı armağanlar gibi, kişinin seçimleri de içinden gelen sesin çizdiği yol doğrultusunda olacaktır. )


-SEÇİM/SAYLAMA ile/ve/değil/yerine/<>/> YEĞLEME/TERCİH

( ŞIKK[Ar.]: İkiye bölünmüş şeyin her parçası. | Bir işin iki yönünden her biri. )


-SEÇİM/SAYLAMA ile/ve/değil/yerine/<>/> YEĞLEME/TERCİH

( PRODUCTUM: Yeğlenilen, tercih edilen. )


-SEÇİM/SAYLAMA ile/ve/değil/yerine/<>/> YEĞLEME/TERCİH

( Hayvanlarda ve insanda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> İnsanda. )


-SEÇİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< STRATEJİ



-SEÇMECİLİK ile/ve/<> İNDİRGEMECİLİK



-SEDÂ ile/ve/||/<>/> SEDÂ-Yİ PESÎN

( İnsan sesi. İLE/VE/||/<>/> En son sedâ/selen. )


-SEDEF ile/||/<> EGZAMA

( Deride kalın, kırmızı ve pullu plaklar ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Deride kızarıklık, kaşıntılı, kırmızı kabarcıklar ve yangılı döküntüler. )


-ŞEF[İng./Fr.] ile/ve/||/<>/> YÖNETİCİ/MÜDÜR[Ar.]



-SEFÂ ile/ve/||/<>/></< CEFÂ/ÜZGÜ

( Vefâ yoktur. İLE/VE/||/<>/< Bekâ yoktur. )


-SEFÂ ile/ve/||/<>/></< CEFÂ/ÜZGÜ

( Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma. | Eğlence, zevk, neşe. İLE/VE/||/<>/< Büyük sıkıntı, eziyet. )


-SEFÂ ile/ve/||/<>/></< CEFÂ/ÜZGÜ

( (")Saçın uzamasına.(") İLE/VE/||/<>/>

-SEFÂ ve/||/<>/> SEFÂLET



-SEFALJİ ile/||/<> MİGREN

( Baş ağrısı. İLE/||/<> Şiddetli baş ağrıları ve öteki belirtilerle ilişkili bir nörolojik sayrılık. )


-SEFER ile/||/<> IRAKEYN

( ... İLE/||/<> İki koldan sefere çıkma. )


-ŞEFKÂT ve NEZÂKET :
SAĞIRIN DA DUYABİLDİĞİ ve/||/<> KÖRÜN DE GÖREBİLDİĞİ



-ŞEFKÂT ve/=/||/<> BAKIM/ÖZEN(İHTİMAM)



-ŞEFKÂT ve/||/<>/>< CELÂL

( Beslemek/bakmak fakat yaptıklarını anlamasını beklememek. VE/||/<>/>< (bazı şeyleri) Anlamasını sağlamak fakat beslenip beslenmemesine bakmayarak. )


-ŞEFKÂT ile/ve/<> KARŞILIKLI (KOŞULSUZ) SEVGİ

( Verili. İLE/VE/<> Kendi oluşturacağımız. )


-ŞEFKÂT ile/ve/<> KARŞILIKLI (KOŞULSUZ) SEVGİ

( Birinci/l Sevgi. İLE/VE/<> İkinci/l Sevgi. )


-ŞEFKÂT ile/ve/<> KARŞILIKLI (KOŞULSUZ) SEVGİ

( Anne sevgisi. İLE/VE/<> Senin/sizin sevgin/iz [çevrendekilerle]. )


-ŞEFKÂT ile/ve/<> KARŞILIKLI (KOŞULSUZ) SEVGİ

( FEYZ-İ AKDES ile/ve/<> FEYZ-İ MUKADDES )


-SEHER ve/||/<> BAHAR

( Gecenin sonu/sonrası. VE/||/<> Kışın sonu/sonrası. )


-ŞEHİR ile/ve/<> ÇÖL

( Hz. İshak. İLE/VE/<> Hz. İsmail. )


-ŞEHİR ile/ve/<> İNSAN-I KÂMİL



-ŞEHİR ve/<> MEDENİYET



-ŞEHİR ile/ve/<>/< TANRI



-ŞEHİT ile/ve/||/<>/< GAZİ

( Nurlu. İLE/VE/||/<>/< Onurlu. )


-ŞEHİT ile/ve/||/<>/< GAZİ

( Toplum ve hizmet için canından vazgeçen. İLE/VE/||/<>/< Toplum ve hizmet için yola çıkan. )


-ŞEHRİYE:
ARPA ile/ve/||/<> TEL ile/ve/||/<> ÇİÇEK



-ŞEHVET ile/ve/||/<>/> GULMET

( Maddeye olan bağımlılık. | Anımsamak - imgelemek - ummak/beklentide olmak. İLE/VE/||/<>/> Şehvet fazlalığı. )


-ŞEHVET ile/ve/<>/>/>< ŞEFKÂT

( [ile] Doğarız. İLE/VE/||/<>/>/>< Büyütülürüz. )


-ŞEHVET ile/ve/<> ŞÖHRET

( Gençlikteki kölelik/esâret. İLE/VE/<> Yaşlılıktaki kölelik/esâret. )


-ŞEK/ŞEKK ile/ve/||/<> ŞIK/ŞIKK

( İkircik. %50-50. İLE/VE/||/<> İkiye bölünmüş şeyin bir parçası. | Bir işin, iki yönünden her biri. | Seçenek. )


-ŞEKEL ile/ve/||/<>/> MANA

( 1 gümüş birimi. [60 tabanlı] İLE/VE/||/<>/> 60 Şekel. )


-ŞEKER ile/ve/<> İNSÜLİN DİRENCİ

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-ŞEKER ile/ve/||/<>/< ŞÜKÜR



-ŞEKİL ile/ve/||/<> AHVÂL/HÂL



-ŞEKİL ile/ve/değil/<> DESEN



-ŞEKİL ve/<> KANIT



-ŞEKİLLENDİRMEK ile/ve/||/<>/> "YEŞİLLENDİRMEK"



-ŞEKİLLENME" ve/<> "YOĞRULMA"



-ŞEKK ile/||/<>/< ZANN ile/||/<>/< ZAN-I GALİP ile/||/<>/< VEHİM ile/||/<>/< ŞÜPHE[< TEŞBİH]

( Birbirine muhalif iki şeyden birini, ötekine yeğleme sırasında kişide ortaya çıkan ikircik. Bir yargıda herhangi birini yeğlemeksizin "...dır" ile "...değildir" arasında yaşanan ikircik(tereddüt).
İLE/||/<>/<
Birinin yeğlenip ötekinin terk edilememesi.
İLE/||/<>/<
Birinin yeğlenip ötekinin terk edilebilmesi. [Yakîn(kesinlik) derecesindedir.]
İLE/||/<>/<
Yargının yeğlenen tarafı.
İLE/||/<>/<
Kavramın/olgunun gizliliği, karmaşıklığı ve kapalılığı. )


-SEKSÎ ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< KIŞKIRTICI



-SEKTE[Ar.]/KRİZ[İng. < CRISIS] ile/||/<>/> BUNALIM/BUHRAN[Ar.]

( Tıpta. [kalp sektesi(nden ölmek/gitmek) /kalp krizi(nden ölmek/gitmek).] İLE/||/<>/> Toplumsal. [büyük buhran (1929)] )


-SEKÜLERLİK:
DİNDIŞILIK ile/ve/değil/||/<>/< TOPLUMSAL TÜZE(HUKUK)



-SEL[Ar. < SEYL] ile/ve/<>/> SELİNTİ

( ... İLE/VE/<>/> Yağış nedeniyle oluşan ufak sel. | Selin bıraktığı artık. )


-SEL[Ar. < SEYL] ile/ve/||/<>/> YARINTI

( ... İLE/VE/||/<>/> Selin açtığı çukur/hendek. | Sel sularının ya da yüzeyi kaplarcasına akan selinti sularının oluşturduğu, eğim aşağı uzanan, ince, az derin, oluk biçimli çukurlar. )


-SELAHATTİN PINAR ile/ve/||/<> SAADETTİN KAYNAK

( Pınar'ım ama kuruyabilrim. İLE/VE/<> Kaynak'tır. Kurumaz! )


-SELÂM ile/ve/<> SEVGİ



-SELÂM ve/<> TEVHİD



-SELÂMLAMAK ile/ve/<> UĞURLAMAK

( Kişilerin karşılaşmalarında ya da buluşmalarda birbiri için iyi niyet/tutum ve sözleri. İLE/VE Ayrılana gösterilen iyi niyet/tutum ve sözler. )


-SELÂMLAMAK ile/ve/<> UĞURLAMAK

( Kişiler, giysileriyle [dış görünüşleriyle] karşılanır, sohbetleriyle [bilgilerine/konuşmalarına göre] uğurlanır. )


-SELEN TİTREŞİMLERİNDE:
BAŞ ile/ve/||/<> BURUN ile/ve/||/<> GÖĞÜS

( Tiz selenin oluştuğu yer. İLE/VE/||/<> Nazal selenin oluştuğu yer. İLE/VE/||/<> Pes selenin oluştuğu yer. )


-SELEN/SADÂ ÇIKIŞLARINDA:
BURUN ile/ve/||/<> DUDAK ile/ve/||/<> DİŞ ile/ve/||/<> BOĞAZ

( A, E, O, Ö, U, Ü[ön, ün, on, en, an, un, nane, Nalan vb.] İLE/VE/||/<> B, M. P[baba, biber, bebek, mama, meme, pek, pes vb.] İLE/VE/||/<> D, T[dadı, dede, tuttu, tırtıl, taktı] İLE/VE/||/<> A, E, I, İ, O, Ö, U, Ü )


-SELEN/SADÂ ÇIKIŞLARINDA:
BURUN ile/ve/||/<> DUDAK ile/ve/||/<> DİŞ ile/ve/||/<> BOĞAZ

( Almanca'da, daha çok, boğaz seleni; Fransızca'da, daha çok, dudak seleni; İngilizce'de, daha çok, diş seleni çıkar. )


-SELEN/SADÂ/ÇATI ve/<> ÖZ

( SADÂ: Kişinin özü. )


-SELEN/SES TELLERİ ile/ve/değil/||/<>/< SELEN/SES KIVRIMLARI



-ŞEMA:
KENDİ ile/ve/||/<>/> DIŞ DÜNYA ile/ve/||/<>/> GELECEK



-SEMÂ'DA (KARŞILIKLI SELÂMLAŞMADA):
SOL TARAF ile/ve/<> SAĞ TARAF

( Dünyayı simgeler. İLE/VE/<> Âhireti simgeler. )


-SEMÂ'DA:
DÖNÜŞ ve/<> DUYUŞ ve/<> HİTAB ve/<> OLUŞ



-ŞEMA/LAR ile/ve/||/<> KATEGORİ/LER ile/ve/||/<> SAF AKIL AKIL KAVRAMLARI



-SEMÂ/SİMÂ(İŞİTME) KAYDI'NDA:
40 AMBAR ile/ve/||/<> MURAKAAT ile/ve/||/<> TELİF



-ŞEMA ile/ve/||/<> MOD



-ŞEMALAR:
KOŞULLU ile/ve/||/<> KOŞULSUZ



-SEMEN-İ HÂL ile/ve/||/<> SEMEN-İ MİSL ile/ve/||/<> SEMEN-İ MÜSEMMÂ ile/ve/||/<> SEMEN-İ RÂİYE

( Peşin olan değer. İLE/VE/||/<> Bilirkişi tarafından, gerçek değerini belirleme. İLE/VE/||/<> İki tarafın isteğiyle verilen değer. İLE/VE/||/<> Geçer değer, sürümü olan değer. )


-SEMEN[Fars.] ile/ve/||/<> BERG-İ SEMEN[Fars.]

( Yasemin. İLE/VE||/<> Yasemin yaprağı. )


-SEMİRMEK ile/ve/<>/< SÖMÜRMEK



-ŞEMPANZE ile/ve/||/<> BONOBO



-SEMPATİK ile/değil/yerine/<> YAKIŞIKLI/GÜZEL



-SEMPATİKO ile/ve/||/<> SEMPATİ ile/ve/||/<> EMPATİ ile/ve/||/<> CONPATİ



-SEMPTOMATOLOJİ ile/ve/||/<> ETİYOLOJİ ile/ve/||/<> TERAPÖTİK

( Göstergelerin incelenmesi, belirtibilim. İLE/VE/||/<> İLE/VE/||/<> Nedenlerin araştırılması. İLE/VE/||/<> Tedavi/sağaltım yollarının araştırılması ve uygulanması. )


-ŞEMSİYE ve/<> KELÂM

( ... VE/<> İlimleri koruyan. )


-ŞEMSİYE ile/ve/||/<> YELPAZE



-SEN ve/||/<>/> BEN

( Sar! VE/||/<>/> Hoş olurum. )


-SEN ile/ve/<> BİZ



-SEN ve/=/<> NEŞE



-SENİ SEVMEYENE GÖSTERME!:
SABIR ve/||/<> FEDÂKÂRLIK ve/||/<> SEVGİ

( [gösterirsek, onun için ...] ... "Yüzsüzlük" "olur". VE/||/<> ... "Eziklik" "olur". VE/||/<> ... "Kişiliksizlik" "olur". )


-SENYÖR ile/||/<> SÜZEREN

( Ortaçağ Avrupa'sında toprağı olan derebeyi İLE/VE/||/<> Toplumun, koruması altına girdiği kişilere verilen ad. )


-SEPPUKU ile/ve/||/<>/> JIGAI



-ŞER:
METAFİZİK ile/ve/||/<> TABİÎ ile/ve/||/<> AHLÂKÎ

( Olgunluğun[kemâlin] bulunmaması. İLE/VE/||/<> Elem. İLE/VE/||/<> Günah. )


-ŞER'Î DELİL:
LAFZÎ ve/||/<> ASLÎ



-ŞERAİT ile/ve/<> ŞERİAT

( Koşullar. İLE/VE/<> Yasalar. )


-ŞERAİT ile/ve/<> ŞERİAT

( Koşullar, yasaları harekete geçirir. )


-SERAMİK ile/||/<> LAKABİ

( ... On ikinci yüzyılda Selçuklular döneminde İran'ın Kaşan kentinde üretilen bir tür seramik. )


-SERAMİKTE:
ONARIM ile/ve/||/<> KINTSUGI

( ... İLE/VE/||/<> Japon seramik sanatında, kırılan ya da çatlayan parçaları daha anlamlı ve değerli duruma getirmek için hasarlarını göstererek toz altın ile onarma sanatı. )


-SERBEST FIRKA ile/||/<> SENED-İ İTTİFAK

( 1930'da kurulan Türkiye'nin ilk partilerinden biri. İLE/||/<> 1808'de Osmanlı hükümeti ile büyük toprak sahipleri arasında imzalanan antlaşma. )


-ŞERBET ile/ve/değil/||/<>/< "ŞERBET"

( Boğazdan akan. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dilden dökülen. )


-SERÇE PARMAK ile/ve/||/<>/> BAŞ PARMAK ile/ve/||/<>/> ÜÇ PARMAK ile/ve/||/<>/> YUMRUK ile/ve/||/<>/> İŞARET-SERÇE PARMAK ARASI ile/ve/||/<>/> KARIŞ

( 1 cm. İLE/VE/||/<>/> 2 cm. İLE/VE/||/<>/> 5 cm. İLE/VE/||/<>/> 10 cm. İLE/VE/||/<>/> 15 cm. İLE/VE/||/<>/> 20 cm. )


-SERÇE PARMAK ile/ve/||/<>/> BAŞ PARMAK ile/ve/||/<>/> ÜÇ PARMAK ile/ve/||/<>/> YUMRUK ile/ve/||/<>/> İŞARET-SERÇE PARMAK ARASI ile/ve/||/<>/> KARIŞ

( image )


-SERDAR ile/||/<> SERDAR-I EKREM

( Başkomutan, başbuğ. İLE/||/<> Osmanlı'da, Sadrazam'ın sefer sırasında kendi yetkilerinin yanında Sultan'a ait olan yetkileri de kullanmasından dolayı aldığı san. )


-SEREBRAL PALSİ (SP) ile/||/<> MULTİPLE SKLEROZ (MS)

( Doğum öncesi ya da doğum sırasında beyin hasarı sonucu oluşan devim bozukluğu. İLE/||/<> Bağışıklık düzeninin sinir gözelerine saldırması sonucu oluşan nörolojik bir sayrılık. )


-SEREBRAL PALSİ:
SPASTİK ile/||/<> DİSKİNETİK ile/||/<> ATAKSİK



-SEREBRAL PALSİ ile/||/<> KAS DİSTROFİSİ

( Beyin hasarı nedeniyle kas denetimi ve koordinasyonunda bozukluk. İLE/||/<> Kasların zayıflaması ve kaybı ile ilişkili genetik bir durum. )


-SEREBRAL PALSİDE, KONJENİTAL ENFEKSİYONLAR (TORCH):
TOKSOPLAZMOZ ile/ve/||/<> ÖTEKİ ENFEKSİYONLAR ile/ve/||/<> RUBELLA ile/ve/||/<> SİTOMEGALOVİRÜS ile/ve/||/<> HERPES SİMPLEKS VİRÜS

( )


-SEREBRAL/CEREBRAL ile/||/<> SEREBROSPİNAL/CEREBROSPİNAL

( Beyinle ilgili. İLE/||/<> Beyin ve omurilikle ilgili. )


-ŞEREF[Ar.] ile/ve/değil/yerine/<>/= ONUR[Fr. HONNEUR | İng. HONOR ] (HAYSİYET)

( Toplumsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/= Bireysel. )


-ŞEREF[Ar.] ile/ve/değil/yerine/<>/= ONUR[Fr. HONNEUR | İng. HONOR ] (HAYSİYET)

( Mal, mülk ve makamla, kişinin toplumsal konumuyla ilişkilidir. [Şerefim, develerimin sırtındadır.] )


-ŞEREF[Ar.] ile/ve/değil/yerine/<>/= ONUR[Fr. HONNEUR | İng. HONOR ] (HAYSİYET)

( ŞEREFİYE: Bir kişinin geldiği makam şerefine dağıttığı bahşiş. | Kamunun karar ve etkinlikleri sonucunda, belirli bir yerdeki taşınmaz malların artan değerleri üzerinden yerel yönetimlerin aldığı bir tür taşınmaz vergisi. )


-ŞEREF[Ar.] ile/ve/değil/yerine/<>/= ONUR[Fr. HONNEUR | İng. HONOR ] (HAYSİYET)

( Kendi özüne bağlılık. )


-ŞEREF[Ar.] ile/ve/değil/yerine/<>/= ONUR[Fr. HONNEUR | İng. HONOR ] (HAYSİYET)

( Başkasının, birine gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur. | Toplumca benimsenmiş iyi ün. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/= Kişinin, kendine karşı duyduğu saygı, şeref, öz saygı, haysiyet, izzet-i nefis. | Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, şeref, itibar. )


-ŞEREF ve/||/<> ŞEREFYÂB[Ar., Fars.]

( ... VE/||/<> Şeref kazanan kişi. )


-SERİ BAĞLANTI ile/ve/||/<> PARALEL BAĞLANTI

( Devre ögelerinin ardışık olarak bağlanması. İLE/VE/||/<> Devre ögelerinin yan yana bağlanması. )


-ŞERİA ile/ve/||/<> TARİKA ile/ve/||/<>/> MEZHEB ile/ve/||/<> CADDE ile/ve/||/<> NEHEC

( İnanç yolu.[< ŞERİA: Hayvanların suya gidip geldiği geniş yol. > Büyük kalabalıkların yürüdüğü inanç yolu.] İLE/VE/||/<> Doğal olarak oluşmuş ya da ölçülü biçimde oluşturulmuş geniş yol. )


-ŞERİAT ile/ve/||/<>/> FIKIH



-ŞERİAT ile/ve/||/<> HAKİKAT

( Gündüz. İLE/VE/||/<> Gece. )


-ŞERİAT ve/<> İTAAT



-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Mal/mülk. İLE/VE/<>/> Ben/Benim. İLE/VE/<>/> Ahlâk. İLE/VE/<>/> Gönüllülük. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Fedâ. İLE/VE/<>/> Ferâgat. İLE/VE/<>/> Aşk. İLE/VE/<>/> Hizmet. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Kişinin elindedir. İLE/VE/<>/> Kişinin elindedir. İLE/VE/<>/> Kişinin elinde değildir. Ancak kişiye iner/nüzûl eder. İLE/VE/<>/> Kişinin gönlünde ve gönüllülüktedir. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Hz. Mûsa. İLE/VE/<>/> Hz. Davud. İLE/VE/<>/> Hz. Îsâ. İLE/VE/<>/> Hz. Muhammed. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Varoluş/varolanlar. İLE/VE/<>/> Benlik. İLE/VE/<>/> Varlık. İLE/VE/<>/> Oluş. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Sabır. İLE/VE/<>/> Rızâ. İLE/VE/<>/> Aşk. İLE/VE/<>/> Hizmet. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Şeriatı tut, hakikati yut! )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Korur. İLE/VE/<>/> Yürütür, ulaştırır. İLE/VE/<>/> Öldürür. İLE/VE/<>/> Diriltir. )


-ŞERİAT ve/değil/=/<> TÜZE(HUKUK)/HAK/ADÂLET



-ŞERİF MUHİDDİN TARGAN ve/||/<> BİLEN IŞIKTAŞ

( Kitabı için burayı tıklayınız... İLE/VE/||/<> Özgeçmişi için burayı tıklayınız... )


-ŞERİF MUHİDDİN TARGAN ve/||/<> BİLEN IŞIKTAŞ

( )


-ŞERİF MUHİDDİN TARGAN ve/||/<> MEHMET ÂKİF ERSOY

( )


-ŞERİF MUHİDDİN TARGAN ve/||/<> SAFİYE AYLA



-ŞERÎF ile/ve/||/<>/> EŞREF

( Tüm canlılar. İLE/VE/||/<>/> İnsan. )


-ŞERİFE HANİFE HANIM ile/ve/||/<> ÇOCUĞU

( Osmanlı devrindeki nadir mezar taşlarından biri, Şerife Hanife Hanım ile çocuğuna aittir.

1735'te, doğum sırasında bu hanımefendi ile birlikte karnındaki oğlu da vefât etmiş ve ikisi için bu manidar mezar taşı işlenmiştir. )


-ŞERİFE HANİFE HANIM ile/ve/||/<> ÇOCUĞU

( )


-SERMAYE ile/ve/||/<> SERVET



-SEROTONİN ve/||/<> DOPAMİN ve/||/<> OKSİTOSİN ve/||/<> ENDORFİN

( Mutluluk hormonları. )


-SERPANTİN ile/||/<> ÇEROİT

( Yeşil tonlarında ve genellikle benekli bir mineral. İLE/||/<> Mor renkte desenli bir mineral. )


-SERPANTİN ile/||/<> JASPER

( Yeşil tonlarında ve genellikle benekli bir mineral. İLE/||/<> Kırmızı, sarı ve kahverengi renklerde olabilir. )


-SERPİLME ile/ve/||/<> GELİŞME



-SERSERİ[Fars.] ile/ve/||/<>/> SERBEST[Fars.] ile/ve/||/<>/> SERMEST[Fars.]

( Çırak. İLE/VE/||/<>/> Kalfa. İLE/VE/||/<>/> Usta. )


-SERSERİ[Fars.] ile/ve/||/<>/> SERBEST[Fars.] ile/ve/||/<>/> SERMEST[Fars.]

( Başı boş.[baş başa][kendi kendine] İLE/VE/||/<>/> Başı bağlı/düğümlü, sorumluluk almış olan.[boş değil!] İLE/VE/||/<>/> Başı hoş, yetkin, deneyimli. )


-SERT SU ile/||/<>/>< YUMUŞAK SU

( Yüksek miktarda mineral içeren su. İLE/||/<>/>< Düşük miktarda mineral içeren su. )


-SERTLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< REDDETMEK



-SERVET[Ar.] ile/değil/yerine/hem de/||/<>/>< SERMAYE[Fars.]

( FORTUNA: Kader. | Servet. )


-SERVET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİMET



-SERVİ[SELVİ değil!] ve/||/<> SEVGİ

(

www.youtube.com/channel/UCThxxDloTei6eA77VrEnc_g | www.yasaronline.net )


-SERVİ[SELVİ değil!] ve/||/<> SEVGİ

( www.FaRkLaR.net/YASAR )


-SES İŞARETLERİNDE:
1 KISA ile/ve/<> 2 KISA ile/ve/<> 3 KISA ile/ve/<> 5 KISA ile/ve/<> 1 UZUN YA DA KISA

( "Sancağa dönüyorum!" İLE/VE/<> "İskeleye dönüyorum!" İLE/VE/<> dönüyorum!" İLE/VE/<> "Tornistan yapıyorum!" İLE/VE/<> "Anlaşılmadı!" İLE/VE/<> "Evet!" ya da "Dikkat!" )


-SES İŞARETLERİNDE:
1 KISA ile/ve/<> 2 KISA ile/ve/<> 3 KISA ile/ve/<> 5 KISA ile/ve/<> 1 UZUN YA DA KISA

( Kısa düdük: 1 saniye | Uzun düdük: 4-6 saniye. )


-SES ve/<> HER VAROLAN

( Sur'dan üflenmiş olan. VE/<> ... )


-SES ile/ve/değil/||/<>/>/< "ES"[< S][ARA (VERMEK)]



-SES ile/ve/||/<>/> BESTE

( Hakikat. İLE/VE/||/<>/> Mârifet. )


-SES ile/ve/||/<> IŞIK

( Havadaki titreşimlerle yayılan enerji. İLE/VE/||/<> Elektromanyetik dalgalarla yayılan enerji. )


-SES ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SELEN / ÇATI

( BÂKÎ KALAN BU GÖK KUBBEDE
HOŞ BİR SÂDÂ İMİŞ )


-SES ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SELEN / ÇATI

( SADÂ: Kişinin özü. )


-SES ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SELEN / ÇATI

( Evrendeki herhangi bir ses. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> İnsan sesi. )


-SES ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SELEN / ÇATI

( sesOL.org )


-SES ile/ve/<>/değil SES DALGALARI

( İnsanda[zihinde]. İLE/VE/<>/DEĞİL Doğada. )


-SESİMİZİ:
DOĞRUDAN DUYMAK ile/ve/||/<> KAYIT ARACINDAN DUYMAK

( Ses Kaydımızı Dinlediğimizde Sesimizi Neden Kendi Duyduğumuzdan Farklı Algılarız?

Ses, havada basınç dalgaları oluşturarak yayılır. Kulağımıza ulaşan ses dalgaları, kulak kanalı boyunca ilerler ve iç kulaktaki koklea olarak adlandırılan salyangoz şeklindeki yapıda bulunan tüy hücreleri tarafından algılanır. Tüy hücreleri, ses dalgalarını, sinir iletilerine dönüştürür. Bu sinyaller, sinir hücreleri tarafından beyne iletilir ve böylece ses duyulmuş olur.

Kendi ses kaydımızı dinlediğimizde, çoğunlukla duyduğumuz sesten rahatsız olur ve kayıttakinin kendi sesimize benzemediğini düşünürüz. Çünkü, normalde kendi sesimizi iki biçimde algılarız. Konuştuğumuzda oluşan ses dalgaları öteki dış kaynaklı sesler gibi havada yayılırken kulağımıza ulaşır ve kokleadaki tüy hücreleri tarafından algılanır. Ancak, ses dalgalarını oluşturan ses telleri titreştiğinde, bu titreşimler, boynumuzdaki ve başımızdaki kemikler tarafından da iletilir. Kokleaya ulaşan bu titreşimlerin frekansı havada yayılan sesin frekansından daha düşüktür. Kendi sesimizi bu iki farklı yoldan ulaşan ses dalgalarının birleşimi şeklinde algılarız.

Ses kayıt araçları, sadece havada yayılan ses dalgalarını algıladığı için sesimizin vücudumuzun içinde iletilen bileşenini duyamamış oluruz. Dışarıdan gelen sesleri engelleyen kulaklıkları taktığımızda ise sadece "kendi iç sesimizi" algılarız. )


-SESİN:
YERİ ile/ve/<> UZAKLIĞI

( Kişiler, 0.00003 saniye gibi çok kısa bir zaman farkını algılayabilir. Ses dalgası, önce sesin kaynağı yönünde olan kulağa ve kısa bir zaman sonra da öbür kulağa ulaşır. Aradaki zaman farkı, sesin kaynağının hangi yönde algılanacağını belirler. )


-SESLİ DÜŞÜNME ile/<>/ne yazık ki SÖYLENME



-SESSEL YİNELEME ile/ve/||/<> İKİLEME

( Herhangi bir noktayı vurgulamak amacıyla kullanılır. İLE/VE/||/<> Daha çok bazı sayısal durumları anlatmak amaçlı değerlendirilir. )


-SESSEL YİNELEME ile/ve/||/<> İKİLEME

( Ayrı ayrı yazılır. İLE/VE/||/<> Yan yana ve aynı sözcüklerin yazılmasıyla. )


-SESSEL YİNELEME ile/ve/||/<> İKİLEME

( Farklı sözcüklerin birbirine uyumu kapsamında öne çıkar. İLE/VE/||/<> Aynı sözcüğün tekrar etmesi üzerinden değerlendirilir. )


-SESSİZ KALMAK ile/ve/||/<>/> ONSUZ KALMAK

( (")Kırıldıysak.(") İLE/VE/||/<>/> Kırıldığımızı anlamıyorsa. )


-SESSİZ KALMAK ile/ve/||/<>/> ONSUZ KALMAK

( Kırıldığımızı anlamıyorsa. İLE/VE/||/<>/> Sessizliğimizden de kırıldığımızı anlamıyorsa. )


-SESSİZ/CE ile/ve/||/<>/> SİNSİ/CE



-SESSİZLEŞME/SUSKUNLAŞMA:
DİNLEYENİMİZ OLMADIĞINDA ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ANLAYANIMIZ OLMADIĞINDA



-SESSİZLİK ile/ve/<> SİZSİZLİK



-SEVDİĞİMİZ İŞİ YAPANA KADAR ve/||/<> SEVDİĞİMİZ YERDE OLANA KADAR

( Yaptığımız işi sevelim! VE/||/<> Olduğumuz yeri sevelim. )


-SEVDİĞİMİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEVEBİLECEĞİMİZ



-SEVDİĞİNE "İTAAT" ile/ve/||/<> "İTAAT ETTİĞİNİ" SEVMEK



-SEVDİĞİNİ:
"SÖYLEYEN" ile/ve/değil/||/<>/> GÖSTEREN



-SEVDİKLERİMİZ VE VEFÂT EDENLER İÇİN:
AĞLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAMAK



-SEVDİKLERİNİZE VERİN!:
KANAT/LAR ve/||/<> KÖK/LER ve/||/<> NEDEN/LER

( Uçmaları için. VE/||/<> Geri dönebilmeleri için. VE/||/<> Yanınızda kalmaları için. )


-SEVEBİLMEK ve/||/<>/< YALNIZ KALABİLMEK



-SEVENE ile/ve/||/<> SEVMEYENE

( Hay hay. İLE/VE/||/<> Bay bay[İng. < bye bye] )


-SEVGİ > İTİDAL ve/||/<>/< ADÂLET

( Kişide/Kişiye. VE/||/<>/< Toplumda. )


-SEVGİ BAĞLARININ:
BOZULMASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< KURULMASI

( bkz. John Bowlby )


-SEVGİ VE SADELİK ve/||/<>/< GÜLÜMSEME :) VE SAMİMİYET



-SEVGİ-SAYGI ile/ve/değil/||/<>/< SAYGI-SEVGİ



-SEVGİ-SAYGI ile/ve/<> TESLİMİYET



-SEVGİ:
CAN ve/<> HEYECAN



-SEVGİ:
EDÂ ile/ve/||/<>/> SEDÂ



-SEVGİ:
İYİLİK ve/||/<> MERHAMET ve/||/<> NEŞE ve/||/<> SAKİNLİK



-SEVGİ:
SÖZ/SES ve/||/<> GÖZ ve/||/<> ÖZ

( Sevgi, gözden alınır, gözden verilir.
Sonra da, özden ve özden yaşanır. )


-SEVGİ:
SÖZ/SES ve/||/<> GÖZ ve/||/<> ÖZ

( Kaynağı sende olanı, başkasından bekleme! )


-SEVGİ:
TESELLİ ile/ve/değil/||/<>/>/< TECELLİ

( Sevilince. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Sevince. )


-SEVGİ/İLGİDE:
ABARTI ile/ve/||/<>/> BOĞMA



-SEVGİ ve/<> AHLÂK

( Sevgini ahlâka bağla, sevgi seni bulsun! )


-SEVGİ ile/ve/<>/değil ALIŞKANLIK



-SEVGİ ve/<> ANLAM



-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Anlayış, zihnin çiçek açmasıdır. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Anlayış, özgürlüğe götürür. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( "Anlayış yoluyla özgürleşme" kadim ve basit bir yoldur. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Hiçbir çaba ve uğraş sizi öz varlığınıza götüremez, sadece anlayış berraklığı götürebilir. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Doğru anlayış tek çaredir, ona istediğiniz adı verin. O en ilk ve en son öğretidir, çünkü o zihnin gerçek doğasıyla meşguldür. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Değeri olan hiçbir şey size dıştan gelmez; konuyla ilgili olan ve belirgin olan ancak sizin kendi duygu ve anlayışınızdır. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Anlayışta berraklık düzeyleri ve sevgide yoğunluk düzeyleri vardır, fakat onun nimetleri sonsuzdur. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Yanlış anlamalarınızı ortaya çıkarın ve onları terk edin, hepsi bu kadar. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Understanding leads to freedom. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Understanding is the flowering of the mind.
The ancient and simple way of liberation through understanding.
No effort can take you there, only the clarity of understanding.
Right understanding is the only remedy, whatever name you give it. It is the earliest and also the latest, for it deals vs. the mind as it is.
There are levels of clarity in understanding and intensity in love, but its gifts are infinite.
Trace your misunderstandings and abandon them, that is all. )


-SEVGİ ve/<> BENZETME

( Kişi, sevdiğine benzer (ve/ya da benzetir). )


-SEVGİ ve/<> BİLGİ



-SEVGİ ile/ve/değil/||/<> BİR BAŞKASINDA, KENDİ



-SEVGİ ve/||/<>/> BİREŞİM(TEVHÎD)



-SEVGİ ile/ve/<> DAYANIŞMA



-SEVGİ ve/<> DİL

( Kişi, ancak bu iki kanatla uçar. )


-SEVGİ ve/<> DÜZEN ve/<> İLERLEME

( İlkemiz. VE/<> Temelimiz. VE/<> Amacımız. )


-SEVGİ ile/ve/<> ENERJİ

( Enerji, içtenlik ve ciddiyetten kaynaklanarak akıp gelir. )


-SEVGİ ile/ve/<> ENERJİ

( Enerji, tıpkı ateş gibi yıkıcı değil yapıcı olması amacıyla kontrol edilmelidir. )


-SEVGİ ile/ve/<> ENERJİ

( İnandığınızı yapın ve yaptığınıza inanın. Başka her şey enerji ve zaman savurganlığıdır. )


-SEVGİ ile/ve/||/=/<>/>/< FEDÂKÂRLIK

( Hoş gör sen, boş ver sen! Sevgin kazanır! )


-SEVGİ ve/<> GÜLÜMSEME :) ve/<> ADAMLIK ve/<> MUTLULUK

( Gözde. VE/<> Yüzde. VE/<> Özde. VE/<> Azda. )


-SEVGİ ile/ve/<> GÜZELLİK

( Sevdiğinden dolayı güzel bulmak, güzel olduğundan dolayı sevmek. )


-SEVGİ ve/||/<>/> HAK

( Ailede. VE/||/<>/> Toplumda. )


-SEVGİ ve/||/<> İLETİŞİM

( Kişinin/kişinin, en temel, öncelikli/olmazsa olmaz iki gereksinimi. )


-SEVGİ ile/ve/<> İLİŞKİ



-SEVGİ ile/ve/<> İŞBİRLİĞİ



-SEVGİ ile/ve/||/<> KAYRA/LÜTÛF/İHSAN

( ... İLE/VE/||/<> Tanrısal. )


-SEVGİ ile/ve/<> KUT/SAL



-SEVGİ ile/ve/<> ÖZDEYİŞ

( Özün özü. İLE/VE/<> Özün sözü. )


-SEVGİ ve/||/<>/>/< ÖZÜNE YOLCULUK



-SEVGİ ve/||/<>/< RIZÂ



-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Zaman. İLE/VE/<>/< Mekân. )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Sevgi, saygıyla devam eder. )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Mum. İLE/VE/<>/< Mumun etrafındaki cam/fanus. )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Hz. Mûsâ. İLE/VE/<>/> Hz. Îsâ. >
[İkisini de birliğe getiren, Hz. Muhammed.] )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Koşullu[Hak edene, lâyık olan(lar)a]. İLE/VE/<>/< Koşulsuz[Herkese]. )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Alev. İLE/VE/<>/< Fener. )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Ferâgat ile. İLE/VE/<>/< Fedâkârlık ile. )


-SEVGİ ve/<> SAYGI GÖSTERMEK



-SEVGİ ile/ve/<> SEÇİM/SEÇİCİLİK



-SEVGİ ile/ve/<> SEVİ/ŞEFKÂT

( İstenç/irâde dışı. İLE/VE/<> İstençli/irâdeli. )


-SEVGİ ile/ve/<> SEVİ/ŞEFKÂT

( ŞEFKAT: İmbikten geçirilmiş aşk. )


-SEVGİ ile/ve/<> SEVİ/ŞEFKÂT

( ... İLE/VE/<> Kişiyi, içeriden, kurtuluşa erdiren. )


-SEVGİ ile/ve/<> SEVİ/ŞEFKÂT

( Şefkatli ol! Bil ki, karşılaştığın herkes, kolay olmayan bir yaşam mücadelesi veriyor. )


-SEVGİ ile/ve/<> SEVİ/ŞEFKÂT

( Sadece şefkat, iyileştiricidir. Çünkü, kişinin içindeki tüm hastalıklar, sevginin eksikliğinden kaynaklanmaktadır. )


-SEVGİ ile/ve/<> SEVİ/ŞEFKÂT

( Without will. VS./AND/<> Strong-willed. )


-SEVGİ ve/<> SEVİNÇ



-SEVGİ ile/ve/||/<> SEZGİ ile/ve/||/<> COŞKU



-SEVGİ ve/||/<> SIĞINMA



-SEVGİ ile/ve/<> SÖZ

( Sizi sevmesem, size söz söyler miyim? )


-SEVGİ ile/ve/<> SÖZ

( Siz beni sevmeseniz, beni dinler misiniz? )


-SEVGİ ve/||/<> SÜCÛD



-SEVGİ ile/ve/<> TAKDİR



-SEVGİ ile/ve/<> YAKINLIK



-SEVGİ ve/||/=/<> YARAR/LILIK

( Sevmek, "bir işe yarar mı"?
Tek iş, odur! )


-SEVGİDE:
[Yun.] EROS ile/ve/||/<>/> PHILOS ile/ve/||/<>/> STORGE ile/ve/||/<>/> LUGUS ile/ve/||/<>/> MANIA ile/ve/||/<>/> PRAGMA ile/ve/||/<>/> PHILAUTIA ile/ve/||/<>/> AGAPE

( Eşeysellikteki sevgi. İLE/VE/||/<>/> Etkileyici sevgi, dostluk sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Aile/akraba sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Oyun sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Takıntılı sevgi. İLE/VE/||/<>/> Kalıcı sevgi. İLE/VE/||/<>/> ["]Benlik["] sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Tanrısal/Aşkın sevgi. )


-SEVGİDE:
GECE ile/ve/<>/> SABAH

( Senin olsun. İLE/VE/<>/> Benim olsun. )


-SEVGİDE:
KOŞULSUZLUK ve/||/<> HESAPSIZLIK ve/||/<>
SÜREKLİLİK ve/||/<> VEREREK BAŞLAMAK(< ALMA DÜŞÜNCESİNİN/BEKLENTİSİNİN OLMAMASI)



-SEVGİLİNİN:
SÖZLERİ ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZLERİ

( Dürüstlüğün göstergesi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Samimiyetin belirtisi. )


-SEVGİLİYİ GÖRMEK İÇİN:
SAATTE ile/ve/||/<> YOLDA

( Gidişine/geçişine bakılır. İLE/VE/||/<> Gelişine bakılır. )


-SEVİLME İSTEĞİ/BEKLENTİSİ ile/ve/değil/yerine/||/<> SEVMEK

( Hiçbir zaman doymazsın. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Ancak, sevdikçe doyarsın. )


-SEVİLMEK ile/ve/değil/<> ANLAŞILMAK



-SEVİNÇ:
İYİ ŞEYLER OLDUĞUNDA ve/||/<> KÖTÜ ŞEYLER OLMADIĞINDA

( Her zaman. VE/||/<> Çoğunlukla ve/ya da bazen. )


-SEVİNÇ ile/ve/değil/<> NEDENSİZ SEVİNÇ



-SEVİNCE ile/ve/||/<>/> SEVİNCE[< SEVİNÇ'E]

( Sevdiğimizde. İLE/VE/||/<>/> Sevinçli olmaya/olma durumuna. )


-SEVİŞME ile/ve/||/<> DÜZÜŞME

( Sevişme, sevgi/ilgi/istek/dürtü[fiziksel gereksinim] ile iki gövde arasındaki eş zamanlı ve eş eylemli, el, ayak, dudak, göz ve söz aracılığı ile uyarılması ve bunun sürekliliği. İLE Düzüşme ise, sevişmenin bir parçası olan, eşeysel örgenlerin(sadece vajina ve penisin) birbirine kenetlenmesinin, giriş-çıkışının devinimi ve sürekliliği. )


-SEVİŞME ile/ve/||/<> ŞEFKAT



-SEVİYE ile/ve/||/<> DERİNLİK



-SEVİYESİZLEŞME ile/ve/||/<>/> YOZLAŞMA



-ŞEVK-I DİL[Ar.] ile/<> ŞEVK Ü TARAB[Ar.]

( Gönül şevki, neşesi, sevinci. | Türk müziğinde, bir bileşik makam olup en az, iki yüzyıllıktır. [Abdullah Ağa tarafından oluşturulmuş olabilir.][Rast ile suzinâk makamlarından oluşup iki dizinin de ortak seslerinden yararlanılmıştır.] İLE/<> Neşe, sevinç, coşkunluk. | Türk müziğinde, bir bileşik makamdır. [III. Selim tarafından oluşturulmuştur.][Sabâ ve acem aşîran ile hüseynî aşîranda (mi) kürdî dörtlüsünden oluşmaktadır.] )


-ŞEVK ve/||/<> ŞEHVET



-SEVME/SEVGİ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< İŞİNE YARAMA

( Çoğunlukla, kişilerin ne kadar işine yarıyor/yaramıyorsak, bizi o kadar çok/az "severler". )


-SEVMEK-SEVİLMEK ile/ve/<> ANIMSAMAK-ANIMSANMAK ile/ve/<> BAĞIŞLAMAK-BAĞIŞLANMAK

( Üçü de güzeldir fakat ilkleriyle de yetin(ebil)mek gerekir. )


-SEVMEK:
ÖZLEMEK ve/||/<>/>/< GÖRÜNCE SEVİNMEK



-SEVMEK ile/ve/+/||/<>/>/< (DAHA ÇOK) SEVMEYİ İSTEMEK/YEĞLEMEK



-SEVMEK ile/ve/<> DEĞER VERMEK



-SEVMEK ile/ve/=/||/<>/>/< DEĞERLENDİRMEK



-SEVMEK ve/<> GÖZE ALMAK



-SEVMEK ve/=/||/<>/< GÜVENMEK

( Sevmek, güvenmektir. )


-SEVMEK ile/ve/<> OKŞAMAK



-SEVMEK ile/ve/<> ONUNLA/ONUN İÇİN SEVİNMEK



-SEVMEK ve/<>/= ÖZLEMEK



-SEVMEK ve/||/<>/> SEVDİRMEK ve/||/<>/> SEVİNDİRMEK



-SEVMEK ve/||/<>/>/< SEVİLMEK

( Bir şey. VE/||/<>/>/< Çok şey. )


-SEVMEK ve/||/<>/>/< SEVİLMEK

( Cesaret verir. VE/||/<>/>/< Güç verir. )


-SEVMEK ve/||/<>/>/< SEVİLMEK

( Kimseye, kendinizi sevdirmeye kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, kendinizi sevilmeye bırakmaktır. )


-SEVMEK ve/<>/|| TANIMAK



-SEVMEMEK ve/<>/|| TANIMAMAK



-ŞEY/LER ile/ve/değil/yerine/||/<> AN/LAR



-ŞEY ve/||/<>/> İSTİMÂ[< SEM] ve/||/<>/> TÂAT

( ... VE/||/<>/> Dinleme/dinlenilme, duymalar/işitme. | Dinleyip kabul etme. | Kulak verip dinleme. VE/||/<>/> Allah'ın emirlerini yerine getirme, ibâdet. )


-ŞEY ile/ve/||/<>/> MAL

( [cebirde]
Bilinmeyen.[X] İLE/VE/||/<>/> İkinci dereceden bilinmeyenin kuvveti.[x2] )


-ŞEY ile/ve/||/<> NESNE ile/ve/||/<> GÖSTERGE

( )


-ŞEY ve/<> SAYI



-ŞEY ile/ve/değil/yerine/||/<> ÜRÜN



-ŞEYH-ÜL İSLÂM ile/||/<>/> DİYÂNET İŞLERİ BAŞKANI

( Osmanlı Devleti'nde kabinede din işlerine bakmakla birlikte, dünya işlerini de din bakımından yürüten üye. İLE/||/<>/> ... )


-SEYHAN ile/ve/||/<> CEYHAN



-ŞEYLERİN DÜZENİ ve/||/<>/= DÜŞÜNCELERİN DÜZENİ



-ŞEYLEŞME ile/ve/<> YİTİM



-SEYYAH ile/ve/||/<> SEYYAR



-SEYYİD BEY ve/||/<> ADÂLET

( Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nın 1., 2., 3. Dönem İzmir ve 22 Ekim 1916'da Ayan Âzâsı, II. Dönem İzmir Milletvekili ve V. İcra Vekilleri Heyeti ile I. TC Hükûmeti'nde Adâlet Bakanı.[1873 - 08 Mart 1925] )


-SEZGİ/SEZGİSELLİK ile/ve/değil/<> BÜTÜNLÜK/BÜTÜNSELLİK



-SEZGİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KAVRAM



-SEZGİ ile/ve/değil/yerine/||/<> SAĞDUYU



-SEZGİ ile/ve/<> ZEKÂ



-SEZGİSEL ile/değil/yerine/||/<>/< ÇAĞRIŞIMSAL



-SEZGİSEL ile/ve/<> İMGESEL



-SFEN ile/||/<> TURMALİN

( Sarı-yeşil renkte ve yüksek dispersiyona sahip bir mineral. İLE/||/<> Birçok renkte bulunabilen bir taş. )


-SHAT ile/ve/<> ANK ile/ve/<> KA ile/ve/<> HATI ile/ve/<> SHEYBI ile/ve/<> BAI ile/ve/<> KON

( Maddi gövde. İLE/VE/<> Hayat kuvveti. İLE/VE/<> Astral Nur, Kalp. İLE/VE/<> Hayvansal Ruh. İLE/VE/<> Kutsal Ruh. İLE/VE/<> Akli Ruh. İLE/VE/<> İlâhi Ruh. )


-SHELDON GLASHHOW ve/||/<> STEVEN WEINBERG ve/||/<> ABOUS SALAM

( 1979 yılı Nobel Ödülü sahipleri... )


-ŞİİR ile/ve/<> MÜZİK

( Şiir, ifade edilemez olanı sözlere dökme sanatıdır. )


-ŞİİR ile/ve/<> MÜZİK

( Tanrı Toth'un konuşmasının taklidi. )


-ŞİİR ile/ve/<> MÜZİK

( Şiir şişmanlatmaz fakat (egoyu) şişirir. )


-SİBER SAMİMİYET ile/ve/||/<> STERİL TEMAS



-SİBİRYA'DA:
ÖZEL ARAÇ ile/ve/değil/<> TAKSİ



-SICAK/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<> TAZE/LİK



-SICAK ve/||/<>/< KARBONDİOKSİT



-SİCİM KURAMI ile/ve/||/<> KUVANTUM RENK DİNAMİĞİ



-SİCİM KURAMI ile/ve/||/<> TÜM FİZİK KURAMLARI



-SİCİM KURAMI ile/ve/||/<> ZAR KURAMI

(





)


-ŞİDDET ve/||/<> KÜFÜR

( [ne yazık ki] Kalbinde, muhabbet olmayanın (b)elinde. VE/||/<> Aklında, düşünce olmayanın dilinde. )


-ŞİDDET =/||/<>/>/< ÖZENSİZLİK



-ŞİDDETTE, KİŞİ:
[önce] MAĞDUR ile/ve/değil/sonra/||/<>/> MAZLUM ile/ve/değil/sonra/||/<>/> ZALİM



-SIDDIK ile/ve/<>/= VELÎ



-SİDİK ile/ve/||/<>/> ÜREMİ

( ... İLE/VE/||/<>/> Ürenin dışarı atılmaması nedeniyle kanda birikmesi. )


-SIDKIN SIYRILMASI ile/ve/<> GÖZÜNDEN DÜŞMEK



-SIDNEY HUNİAĞI ÖRÜMCEĞİ ile/ve/||/<> KIZILSIRTLI ÖRÜMCEK

( Avustralya'nın en zehirli örümcekleridir. )


-SİDRET-ÜL MÜNTEHÂ ile/ve/||/<> AŞK-I MÜNTEHA/MÜNEZZEH

( Yaratılmışlığın sınırı. | Son sedir ağacı. | Kâmilin kaşı, kirpiği. İLE Sınırsız/sonsuz/bitimsiz aşk. | Yalnızlar cenneti/çölü. | Yedi cennet/beyza ve/artı sekizinci cennet. )


-SİESTA ile/ve/||/<> FİESTA

( Öğle arası. İLE/VE/||/<> Şenlik. )


-ŞİFÂ ile/ve/||/<>/> SADRA ŞİFÂ



-ŞİFÂ ile/ve/<> TEDAVİ

( İçeriden. İLE/VE/<> Dışarıdan. )


-ŞİFÂHEN ile/ve/||/<> ŞİFÂHÎ[>< TAHRİRÎ]

( Ağızdan, sözle söyleyerek. İLE Sözlü. )


-SIFAT-I NOKSAN ile/değil/yerine/||/<>/>< SIFAT-I KEMÂL

( Bilgisizlik/cehalet. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Bilgililik/bilgelik. )


-SIFAT-I NOKSAN ile/değil/yerine/||/<>/>< SIFAT-I KEMÂL

( Cehl. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< İlim. )


-SIFFEYN/SIFFİN SAVAŞI:
KARDEŞ KAVGASI ile/ve/değil/||/<>/>/< DEVRİM KARŞITLARIYLA DEVRİM ÇATIŞMASI ve/sonra tekrar/||/<>/> KARŞI DEVRİM



-SIFIR ile/ve/değil/yerine/||/<> SINIR



-ŞİFRE ÇÖZÜCÜ / DECODER ile/ve/||/<> FİZİKSEL ÇÖZÜCÜ / ENCODER



-SIĞ ile/ve/<> ÇİĞ



-SIĞ ile/ve/||/<> KOF ile/ve/||/<> GÜDÜK



-SIĞINMACI ile/ve/||/<> GÖÇMEN ile/ve/||/<> MÜLTECİ



-SIĞINTI ve/||/<>/> SIKINTI



-SİGMA BAĞI ile/||/<>/> Pİ BAĞI

( Birinci oluşan kovalent bağ. İLE/||/<>/> İkinci ve üçüncü oluşan kovalent bağ. )


-SİGMA BAĞI ile/||/<>/> Pİ BAĞI

( İki atom arasında eksenel bakışıma sahip bağ. İLE İki atom arasında eksen dışı bakışıma sahip bağ. )


-SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> ANNA FREUD

( ... İLE/VE/||/<>/> S. Freud'un kızı. )


-SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> CARL GUSTAV JUNG ile/ve/||/<>/> ALFRED ADLER



-SIGMUND FREUD ile/ve/||/<> DONALD WINNICOTT



-SIGMUND FREUD ile/ve/||/<> HEINZ KOHUT

( Birbirine sadece selâm verecek kadar görüşmüşler. )


-SIGMUND FREUD ve/||/<> LUDWIG BINSWANGER



-SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> SANDOR FERENCZI



-SIGMUND FREUD ve/||/<> WILHELM FLIESS



-SİGORTA ile/ve/<> TEDBİR



-ŞİİR:
"BELA" ile/ve/değil/<> "DEVA"

( Başa. İLE/VE/DEĞİL/<> Kalbe. )


-ŞİİR:
"GENİŞ" ve/<> "KIRMIZI"



-ŞİİR:
ŞAİRİN ile/ve/değil/||/<>/< HAKİKATİN



-ŞİİR:
YAZMAK ile/ve/değil/||/<> İNŞÂ ETMEK

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Akrostiş. )


-ŞİİR/LER ve/||/<>/>/< ŞAİR/LER

( Az bilinen ["]çoklar["]. )


-ŞİİR/YAZI ile/ve/||/<>/> MÜKÂLEMELİ/KONUŞTURMALI ŞİİR/YAZI



-ŞİİR ile/ve/||/<> BALAD[Fr. < BALLADE]/BALAT

( ... İLE/VE/||/<> Orta Çağ'da, üç bentten oluşan bir Batı şiiri türü. | Batı'da, belirli danslara eşlik eden bir şarkı türü. | Serbest biçimli, romantik, müzik araçlarıyla çalınan ya da şarkı olarak okunan yapıt. )


-ŞİİR ile/ve/<> BESTE

( Bir şarkının, makam ile uyumu. | Kapalı, bağlı, bitiştirilmiş, bağlanmış. | Donmuş. )


-ŞİİR ile/ve/||/<> GARAMİ[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<> Düşünceden çok, canlı duygulara ve aşka dayanan sanat yapıtı. )


-ŞİİR ile/ve/<> GELİŞ(TİRİL)MİŞ DİL



-ŞİİR ile/ve/değil/<> NEŞÎD/E

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Bir toplulukta, okunmaya değer şiir. | Atasözü derecesinde kullanılan ünlü beyit ya da mısra. | [müzik] Eski Arap müziğinde usullü olmak koşuluyla, kendiliğinden ya da hazırlanarak söylenilen güfteli müzik yapıtı. )


-ŞİİR ve/<> SES



-ŞİİR ve/<> ŞUUR



-ŞİİRDE ÖLÇÜ:
İAMBİK ile/ve/||/<>/> TROKHAİK

( Şiirde, birincisi kısa ve ikincisi uzun olmak üzere iki heceli yapılar tarafından belirlenen ölçü/vezin. İLE Birincisi uzun ve ikinci kısa olduğunda. )


-SIK/LIK ile/ve/||/<> SIKI/LIK ile/ve/||/<> YOĞUN/LUK



-ŞİKÂYET ve/||/<>/> EŞKIYÂ

( Şikâyet eden, eşkıyâdır. )


-ŞİKÂYET ile/ve/<>/değil GEREKSİNİM/İHTİYAÇ



-ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/></>/< HİKÂYET

( Yaşanılmış bir sorun üzerine konuşulduğunda, o konuya değinmenin gereği, sorunun kendini değil daha sonraki durum ve/ya da süreçlerde, kişinin, davranış-tutumlarını ve dilini düzeltmesine, gelişerek değişmesine katkıda bulunulacak biçimde düşünülmeye/konuşulmaya çalışılmasıdır. Biri, bir sorundan konu açıyorsa, bunu, o sorundan "şikâyet ediyor" olarak değil daha sonrası için bir çözüm arıyor ve/ya da sunuyor olarak düşünmek/konuşmak ve algılamaya çabalamak gerekir. Bir serzeniş ya da isyan olarak algılanmamalıdır.

Bu tür durumlarda, ötekine bilgi vererek, değinilecek konu/sorun için, "Benimki/bizimki*, bir şikâyât değil hikâyât![olan-bitenin öyküsü/hikâyesi]" şeklinde, öncelikle, kişinin kendinde ve daha sonra çevresinde, adâleti ve dengeyi sağlamasına destek vermek üzere, çevresiyle olan iletişimini ve ilişkisini sürekli kılmak üzere, bir bilgi verilir ve/ya da açıklama/anımsatma/uyarı yapılır.

[ * "Bizimki" sözü/sözcüğü, "bu konuda/alanda, bu ayrıntılarda, ben ve benim gibi düşünenler" olarak/anlamında ve bencilliğe/tekbenciliğe düşülmemesi için kullanılır. ] )


-ŞİKÂYET ile/ve/<> İHBAR



-ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine/||/<> TESPİT



-SIKI ile/ve/||/<> DAR



-SIKINTI ile/ve/değil/yerine/<> KARANLIK

( Duygu durumu. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Algı durumu. )


-SIKINTI ile/ve/değil/yerine/<> KARANLIK

( Zorlamalı, değişken, keyfî. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Zorunlu, doğal. )


-SIKINTI ile/ve/değil/<> SAKINCA



-ŞIKK-I:
EVVEL ile/ve/||/<>/> SÂNÎ ile/ve/||/<>/> SÂLİS

( [Mâliye teşkilâtının ayrıldığı, ...] birinci mâlî bölge. İLE/VE/||/<> İkinci mâlî bölge. İLE/VE/||/<> Üçüncü mâlî bölge. )


-SİLAHSIZLANMA ile/ve/||/<> YANITSIZ BIRAKMA



-SİLDİRME HAKKI ile/ve/||/<> ÇEVRİMİÇİ UNUTULMA HAKKI



-ŞİLİ ve/<> SANTİAGO

( ... VE/<> Şili'nin başkenti. [543 m. yükseklikte, çevresi dağlar ve tepelerle çevrili, büyük bir çanak şeklindeki düzlükte kurulmuş. Bu yüzden, ufuk çizgisi hiçbir zaman görülemiyor.][Kentin kurulduğu düzlüğün ortasında, 400 m. yüksekliğinde bulunan San Cristobal tepesi, kentin en yüksek noktasıdır.][Tepenin üstünde, Meryem Ana'nın ayakta duran, beyaz bir heykeli vardır. 36 m. yüksekliği olan bu heykelin dikiliş tarihi 1908'dir. Tepeye teleferikle çıkılıyor fakat burada yaşayanlar, tepeye bisikletiyle çıkıyor.] )


-ŞİLİ ve/<> SANTİAGO

( ... İLE/VE/<> Pedro de Valdivia adlı bir İspanyol tarafından, 12 Şubat 1541'de kurulmuştur. )


-ŞİLİ ve/<> SANTİAGO

( - Şili, Kuzey'den Güney'e, 38 enlem derecesi ve 4.620 km.lik uzunluğuyla dünyanın en uzun ülkesidir.
- Şili ve Arjantin'de bulunan Patagonya bölgesi, dünyanın en temiz yerlerinden biridir.
- Ülkede bulunan Atacama Çölü, dünyanın en çorak çölüdür ve arşivlere geçmiş bir damla dahi yağmur suyu yoktur.
- Dünyanın en büyük volkanı olan Neveda Ojos Salado da Şili'dedir. [Ülkede 2000'den fazla volkan vardır.]
- 1960'da, Güney Şili'de oluşan 9.5 büyüklüğündeki depremde, 1500 kişi ölmüş 2000 kişi evsiz kalmıştır. [Bu deprem, 1900'dan bugüne kadar kaydedilmiş dünyanın en büyük depremi olmuştur.]
- Dünyanın en büyük bakır rezervlerine sahip ülke ve dışsatımcısıdır.
- Güney Şili'de bulunan bazı Alerce ağaçlarının 4000 yaşında olduğu söylenilmektedir.
- Museo Arqueológico San Miguel de Azapa, M.Ö. 7200'lik tarihiyle dünyanın en eski mumyalarına ev sahipliği yapmaktadır. - Ülkenin başkenti olan Santiago'da 14 milyonluk nüfusu, ülkenin üçte birlik bölümünü oluşturur.
- Eşlerin farklı soyadı vardır. Aynı soyada sahip kişiler, kardeş olarak kabul edilir. [2005 yılında, dünyada en az boşanma oranı Şili'de olmuştur.]
- Patagonya'ya adını veren Ferdinand Magellan'dır ve Koca Ayak anlamına gelir.
- İskoç denizci Alexander Selkirk, Şili'de bulunan Juan Fernandez Adaları'nda dört yıl boyunca yalnız yaşamıştır.[Daniel Defoe'nin romanı Robinson Crusoe'ye ilham olduğu söylenilir.]
)


-SİLİKAT[Fr. < SILICATE] ile/ve/||/<> TREMOLİT[Fr. < TREMOLITE]

( ... İLE/VE/||/<> İçinde magnezyum, kalsiyum, demir ve alüminyum bulunan, amfibol öbeğinden doğal silikat. )


-SİLİNDİR:
YARIM KÜRE ve/+/||/<> KONİ

( Silindir )


-SİM ile/ve/değil/||/<> PUL



-ŞIMARMAK ve/<> SÖMÜRMEK



-ŞİMDİKİ ZAMAN ile/ve/||/<> ŞİMDİNİN ZAMANI



-SİMGE:
[ÇOK FARKLI/ÇEŞİTLİ ANLAMI/DEĞERİ]
GÖSTEREN/TAŞIYAN ile/ve/değil/||/<>/< BİRARAYA GETİREN



-SİMGE:
AÇAN ile/ve/||/<> ÖRTEN/KAPATAN ile/ve/||/<> ÖRTEREK GÖSTEREN/GÖSTERİLEN



-SİMGE:
ANAHTAR ile/ve/||/<> MÜHÜR



-SİMGE:
BULUŞMA ve/+/||/<> BİRLEŞME



-SİMGE:
CANLI ve/||/<>/> CANLANDIRICI



-SİMGE:
İÇKİN ile/ve/||/<> AŞKIN



-SİMGE ile/ve/<> İŞARET



-SİMGE ile/ve/<> KAVRAM



-SİMGE ile/ve/||/<>/> MAZMUN



-SİMGE ile/ve/||/<>/> SİMGENİN SİMGESİ (ARACI VE KAYNAĞI)

( ... İLE/VE/||/<>/> Ayna ve birey[insan]. )


-SİMGELEŞTİRME ile/ve/<> DIŞLAŞTIRMA



-SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve/<> ÇOKLU (ANLATIM)

( Akıllı kişiler, canlı bir varolanın, dil ve sözle çizilerek anlatılmasını, boya ya da herhangi bir sanat yapıtıyla gösterilmesine yeğ tutar; akılla izleyemeyen kişilere ise sanat yapıtı daha uygun gelir. )


-SİMGESEL DİL ile/ve/<> BİÇİMSEL DİL



-SİMGESEL YAPI(/BİLİNÇ) ile/ve/<> KAVRAMSAL YAPI(/BİLİNÇ)

( Mahal. İLE/VE/<> Mekân. )


-SİMGESEL YAPI(/BİLİNÇ) ile/ve/<> KAVRAMSAL YAPI(/BİLİNÇ)

( Yaşanır. İLE/VE/<> Kuşatır. )


-SİMGESEL YAPI(/BİLİNÇ) ile/ve/<> KAVRAMSAL YAPI(/BİLİNÇ)

( Açıklanamaz.[Anlamlandırılır.] İLE/VE/<> Açıklanabilir. )


-SİMGESEL/LİK ile/ve/<> AŞKIN/LIK

( Aşkınlığın imgesi. İLE/VE/<> Aşkınlığın gerçekleşmesi. )


-SİMGESEL/LİK ile/ve/<> AŞKIN/LIK

( Simgelerin hem örtücü, hem de açıcı özellikleri vardır. )


-SİMGESEL/LİK ile/ve/değil/yerine/<>/hem de İŞLEVSEL/LİK



-SİMGESEL ile/ve/<> BİÇİMSEL



-SİMGESEL ile/ve/<> SOYUT



-SİMİTSONİT/E ile/||/<> HEMİMORFİT/HEMİMORPHİTE

( Çinko karbonat mineralidir ve genellikle mavi-yeşil renkte olur. İLE/||/<> Çinko silikat mineralidir ve beyaz, mavi ve kahverengi renklerde bulunabilir. )


-SIMPLICIO ile/ve/||/<> SALVIATI ile/ve/||/<> SAGREDO



-SIMPSON AÇMAZI ile/ve/||/<> YABANCI DÜŞMANLIĞI AÇMAZI



-SIN ile/||/<> SİN

( Korkmak, sinmek. | Beğenmek, imrenmek. | Kırılmak. İLE/||/<> Kendini göstermemek için büzülmek, saklanmak, pusmak. | Korku, yılgınlık vb. nedenlerle konuşmamak, hareket etmemek ya da tepki göstermemek. | Hiç çıkmayacak ya da güç çıkacak biçimde işlemek, nüfûz etmek. | Huy, alışkanlık vb. iyice yerleşmek. )


-SINAAT/ZANAAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SANAT

( Tasarım. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Yaratıcı imgelem. )


-SINAAT/ZANAAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SANAT

( İşlevi/nde olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> İşlevinden/görünüşünden arındırılmış olan. )


-SINAAT/ZANAAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SANAT

( Aktarılabilir, tekrarlanabilir, devredilebilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Aktarılamaz, tekrarlanamaz, devredilemez. )


-SINAÎ EMEK ile/ve/||/<> TİCARÎ EMEK



-SINAMA ile/ve/||/<>/> SAĞLAMA



-SINAMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<> İNDİRGEMEK



-ŞİNÂSİ ile/ve/||/<>/< BURSA'LI ŞEYH ZAİK EFENDİ



-SINAV ile/ve/||/<>/> BAKALORYA[Fr. < BACCALAURÉAT]

( ... İLE/VE/||/<>/> Üniversitelere girebilmek için lise öğreniminden sonra verilen olgunluk sınavı. )


-SINAVLARDA:
DMS ile/ve/||/<> KPSS ile/ve/||/<> ÖMSS ile/ve/||/<> EKPSS

( Devlet Memurları Sınavı. İLE/VE/||/<> Kamu Personeli Seçme Sınavı. İLE/VE/||/<> Özürlü Memur Seçme Sınavı. İLE/VE/||/<> Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı. )


-SİNDİREMEMEK/HAZMEDEMEMEK ile/ve/<> TESLİM OLAMAMAK



-SİNDİRİM ÖRGENLERİ (VE DÜZENİ) ile/ve/||/<>/> BOŞALTIM ÖRGENLERİ (VE DÜZENİ)



-SİNDİRİM:
MEKANİK ile/ve/||/<>/> KİMYASAL



-SİNDİRİM'DE:
TÜKÜRÜK BEZİ ile/ve/<> İNCEBAĞIRSAK BEZİ ile/ve/<> PANKREAS ile/ve/<> KARACİĞER



-SİNDİRİM ile/ve/<>/> ÖZÜMSEME



-SİNDİRİM ile/ve/||/<> SIĞAMSAL

( ... İLE/VE/||/<> Besin maddelerinin, sindirim kanalı içinde ilerlemesini sağlayan devinim. )


-SİNEKÇİL ile/<> SİNEKKAPAN ile/<> SİNEKKUŞU

( Serçegillerden, sinekle beslenen, Amerika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan bir kuş. İLE Droseragillerden, Kuzey Karolina bataklıklarında yetişen, yapraklarına konan sinekleri, böcekleri sıkıp emen bir bitki. | Böcekleri, özellikle sinekleri yakalayarak beslenen, küçük, ötücü kuşlara verilen ad. İLE Serçegillerden, küçük, güzel bir kuş türü. )


-SİNEKÇİL ile/<> SİNEKKAPAN ile/<> SİNEKKUŞU

( ... İLE/<> ... İLE/<> 50 türü bulunmaktadır. )


-SİNEKÇİL ile/<> SİNEKKAPAN ile/<> SİNEKKUŞU

( ... İLE/<> ... İLE/<> Kalpleri, dakikada 1000 kez atar. | Dakikada, 70 kez kanat çırparlar. )


-SİNEKÇİL ile/<> SİNEKKAPAN ile/<> SİNEKKUŞU

( ... İLE/<> ... İLE/<> Dünyada geri geri uçabilen tek kuş türüdür. )


-SİNEMA TARİHÇİSİ ile/ve/değil/||/<> SİNEMA ELEŞTİRMENİ



-SİNEMA TARİHİ ile/ve/||/<> FİLM TARİHİ

( Bağlam içinde kalarak. İLE/VE/||/<> Tekil ve/ya da birbiriyle ilişkilendirilerek. )


-SİNEMA:
SANAT ile/ve/değil/||/<>/> SANAYİ/ENDÜSTRİ



-SİNEMA'DA:
OSMANLI( XX. YY.) ile/ve/değil/||/<>/> AYASTEFANOS



-SİNEMA ile/ve/||/<> SANAT

( )


-SİNEMA ile/ve/||/<> SANAT

( 1- Jean Jacques Annaud / Gülün Adı(The Name of the Rose [1986])

2- Kim Ki-Duck / İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış ve İlkbahar(Bom Yeoareum Gaeul Gyeoul Geurigo Bom)

3- Peter Weir / Ölü Ozanlar Derneği(Dead Poets Society)

4- Tony Kaye / Kopma(Detachment) [2011]

5- Andrzej Jakimowski / Hayallerin Ötesinde(Imagine) [2012]

6- Scott Hicks / Shine [1996]

7- Milos Forman / Guguk Kuşu(One Flew Over the Cuckoo's Nest)

8- Sidney Lamet / Equus

9- Michelangelo Antonioni / Cinayeti Gördüm(Blowup) [1966]

10- Alain Corneau / Dünyanın Tüm Sabahları(Tous les matins du monde) )


-SİNGAPUR'DA RESMÎ DİL:
ÇİNCE ile/ve/<> MALAYCA ile/ve/<> TAMİLCE



-SİNGAPUR ile/ve/<> PULAV UBİN ADASI

( ... İLE/VE/<> Singapur'un Changi Havaalanı'nın bulunduğu ada.[Ağaçları, çiçekleri, çağlayanları ile dünyanın en güzel havaalanı unvanını almaktadır.] )


-SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR

( Ülke. İLE/VE/<> Singapur'un, -aynı adlı- başkenti. İLE/VE/<> Minik kedi. )


-SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR

( Nüfusun neredeyse tamamına yakını, başkent Singapur'da yaşamaktadır. )


-SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR

( Ana ada ve etrafındaki 54 adacıktan oluşmaktadır. İLE/VE/<> ... )


-SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR

( Bağımsızılığına, 1959 yılında kavuşmuştur. )


-SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR

( ... İLE/VE/<> Ekvatora en yakın konumdaki en büyük Asya kenti. )


-SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR

( Havası çok nemlidir.[%88] )


-SINIFLANDIRMA HATALARI:
BÜTÜNLEME ile/ve/||/<> İNDİRGEME



-SİNİR GÖZESİNDE:
DUYU ile/ve/||/<> MOTOR ile/ve/||/<> ARA



-SİNİR KILIFI/MİYELİN/MYELIN[İng.] ile/ve/||/<> SİNİR GÖZESİ/NÖRON

( Sinir gözelerinin aksonlarını saran yalıtıcı tabaka. İLE/VE/||/<> Sinir gözesi. )


-SİNİR SİSTEMİ ile/ve/||/<> ENTERİK SİNİR SİSTEMİ

( Gövdenin her yerine yayılmış olan ve her birimi birbiriyle ilişki halinde bulunan bir elektriksel ve kimyasal iletişim ağı. İLE/VE/||/<> Bağırsakların, merkezî sinir sistemiyle bağlantısını sağlayan sinir sistemi. [Yaklaşık, 500 milyon sinir gözesi bulunmaktadır.] Aynı beyin gibi, davranışlarımız ve zihinsel dengemiz üzerinde etkisi bulunan, ikinci beyin olarak kabul edilen bir sistemdir. Enterik sinir sistemi ve beyin, işbirliği içinde çalışır. )


-SİNİR SİSTEMİ ile/ve/||/<> ENTERİK SİNİR SİSTEMİ

( ile/ve/||/<> ... )


-SINIR:
SAPTANABİLİR ile/ve/||/<>/> HESAPLANABİLİR



-SINIR ile/ve/değil/yerine/<> ÇARE

( Çare/ler... [için burayı tıklayınız] )


-SINIR ile/ve/<>/değil/yerine ÇERÇEVE



-SİNİR ile/ve/||/<> DAMAR ile/ve/||/<> AKKAN/LENF[Fr. < LYMPHE]

( Duyu ve hareket uyarılarını, beyinden örgenlere, örgenlerden beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet. İLE/VE/||/<> Canlı varolanlarda kanın ya da besleyici sıvıların dolaştığı kanal. İLE/VE/||/<> Damarlarda dolaşan kanla, doku öğeleri arasında aracı görevi yapan, kan plazması ve lenfositten oluşan saydam, sarı renkte bir sıvı. )


-SINIR ile/ve/<> DİP



-SİNİR ile/ve/||/<> GÜÇ ile/ve/||/<> VAJİNA/PENİS/PARA

( "Düşünüyorum, dinliyorum, okuyorum, anlıyorum ve gelişmek istiyorum" düşünce ve çabası içinde olan [dişil ya da eril] her bireyin, zorunlu olan paylaşım ve dayanışmayla bazı şeylerden yararlanmak[/istifade etmek] ve birbirine zarar vermemek üzere nitelikli bir yaşam sürmek için uzaklaşması, terk/istifâ etmesi gerekenlerdir. )


-SINIR ile/ve/||/<>/> İHLÂL ile/ve/||/<>/> İZ



-SINIR ile/ve/||/<> KIYI ile/ve/||/<> UFUK ile/ve/||/<> YERYÜZÜ ile/ve/||/<> GÖKYÜZÜ ile/ve/||/<> KÜRE ile/ve/||/<> ARAF ile/ve/||/<> EŞİK ile/ve/||/<> BAĞLAÇ ile/ve/||/<> KURGU

( Önemli eşikler ve sınırlar. )


-SİNİR ile/ve/||/<>/> KRANİYAL SİNİRLER

( ... İLE/VE/||/<>/>

0 - Terminal
I – Olfaktör
II – Optik
III – Okülomotor
IV – Troklear
V – Trigeminal
VI – Abdusens
VII – Fasiyal
VIII – Vestibülokoklear
IX – Glossofaringeal
X – Vagus
XI – Aksesuar
XII – Hipoglossal )


-SİNİR ile/ve/||/<>/> KRANİYAL SİNİRLER

( )


-SINIR ve/<> MERKEZ/ÇEKİRDEK



-SINIR ile/ve/||/<> NESNENİN SINIRLILIĞI



-SINIR ile/ve/<> SINAMA



-SİNİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SINIR



-SINIRLAMA/KISITLAMA ile/<> GİZLİLİK



-SINIRLAMA ile/ve/<> BÖLÜMLEME



-SINIRLAMA ile/ve/<> ÇERÇEVELEME



-SINIRLAMAK ile/ve/<> "BAĞLAMAK"



-SINIRLAMAK ile/ve/<> BELİRLEMEK



-SINIRLAMAK ile/ve/<> DIŞTALAMAK



-SINIRLANDIR(IL)MA ile/ve/||/<>/> YÖNLENDİR(İL)ME



-SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/||/<>/< ÇERÇEVELENDİRME



-SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ELEŞTİRİ



-SINIRLANDIRMA ile/ve/||/<>/> SİNİRLEN(DİR)MEME



-SINIRLANDIRMADA:
YASALILIK ve/||/<> GEÇERLİLİK(MEŞRÛİYET) ve/||/<> TOPLUMSAL GEREKLİLİK



-SINIRLAR:
GÖVDEDE ile/ve/||/<>/> DUYUDA ile/ve/||/<>/> BEYİNDE

( - İnsan gövdesinde 100 trilyon göze(hücre) vardır. [Bu gözelerden 50 milyonu her saniye yenilenir. Her gözede ise 15 milyar atom vardır.]
- Kalp, kanı 30 metre yüksekliğe fışkırtabilecek kadar güçlüdür.
- Kalp, bir dakikada gövdemizdeki kanın tamamını dolaştırır.
- Kan, bir günde gövdemizde tam 96 bin 540 km. yol alır.
- Kalp, yaşam boyunca iki buçuk milyar kereden daha fazla atar. 200 milyon litreye yakın kan pompalar.
- Toplam alyuvar sayısı [eritrosit] 25 trilyondur.
- Toplam akyuvar sayısı [lökosit] 25-100 milyar arasıdır.
- Çenemiz, bir şey çiğnerken 100 kiloya kadar basınç uygular.
- Gövdemizde 650 kas vardır, en güçlü kasımız da dilimizdir.
- Beynimizde 100 milyar sinir gözesi vardır ve bu gözelerin gönderdiği iletiler, saatte 274 km hızla yayılır.
- Bağırsaklarımızın toplam uzunluğu 200 metredir.
- Gövdemiz, Yaşam boyunca 20 kilo deri atar.
- Derideki sinirlerin uzunluğu 72 km.'yi bulur.
- Kişi, bir günde yirmidört bin kez soluk alıp verir.
- İnsan gövdesindeki damarlar, uc uca getirilse oluşan uzunluk, dünyayı iki kez dolaşır. [40.000 km. x 2 = 80.000 km.] )


-SINIRLI TUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< YETİNMEK



-SINIRLI YORUM ile/ve/||/<> DAR YORUM



-SİNİRLİ/LİK ile/ve/değil/<> TEPKİSEL/LİK



-SINIRLI ile/ve/||/<> SINIRLAYICI



-SİNİRLİLİK ile/ve/<>/değil İSYAN



-SİNOPSİS ile/ve/<> TRETMAN

( İmge'nin ele alınış biçimi. İSE/VE/<> İmgenin, simgeselliğini ele alış biçimidir. )


-SİNSİ/LİK ile/ve/değil/<> BİLGİSİZ/LİK



-SİNSİ/LİK ile/ve/||/<>/> SİNİRLİ/LİK



-SİNÜZİT[Fr.] <> REFLÜ[Lat.]

( Ateş, baş ağrısı, burun tıkanıklığı ve akıntısı ile beliren yüz sinüslerinin yangılanması. İLE Midedekilerin, ağızdan geri gelmesi biçimindeki bir sindirim düzeni sayrılığı. )


-SİNÜZİT ile/||/<> RİNİT

( Sinüslerin yangılanması ile burun tıkanıklığı ve baş ağrısı. İLE/||/<> Burun mukozasının yangılanması ile burun akıntısı ve tıkanıklık. )


-SIP ile/||/<> SIPA

( Tay[iki yaşına girmiş]. İLE/||/<> Eşek yavrusu[bir yaşında]. )


-SİPER[Fars.] ile/<> METRİS[Fars.]

( Askerin, çarpışma sırasında, korunması için yapılan toprak siper. İLE/<> Korunulacak, arkasına, altına ya da içine girerek saklanılacak yer. | Yağmur, güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda. | Güneş ve yağmurun etkisinden korunmak amacıyla şapka ve kasket gibi şeylerin önüne yapılan çıkıntı, siperlik. | Askerlerin gidiş gelişinde ya da savaşta, karşı tarafa hedef olmadan ateş edebilmesi için kazılmış, üstü açık hendek. | Kuytu, korunulabilen. )


-SİPER ile/değil/||/<> ÇARKIFELEK

( ... İLE/DEĞİL/||/<> Kale kuşatmalarında kullanılan bir tür siper. )


-SIR ile/ve/<> "KOKU"



-SIR ve/=/||/<>/< BİLİM



-SIR ve/<> BİRİKMİŞ EMEK



-SIR ve/<> YANSITMA

( SIR: GÜMÜŞ NİTRAT )


-SIRADAN ile/ve/||/<> SONRADAN



-SIRADAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YALIN



-SIRADANLAŞMA ile/ve/||/<> NORMALLEŞME



-SIRADANLAŞMAK ile/ve/değil/yerine/<>/>< "UYUM SAĞLAMAK/GÖSTERMEK"



-SIRADANLAŞTIRMA ile/ve/<> KANIKSAMA



-SIRADÜZEN(HİYERARŞİ) YETKİSİ ile/ve/||/<> VESÂYET YETKİSİ



-SIRADÜZEN/SİLSİLE-İ MERÂTİB/HİYERARŞİ ile/ve/||/<> BAKIŞIMSIZLIK/ASİMETRİ



-SIRADÜZENSİZLİK ile/ve/||/<> KARMAŞA



-SİRÂYET ile/ve/<> NÜFÛZ



-ŞİRİN/LİK / SEVİMLİ/LİK ile/ve/değil/||/<>/< SAF/LIK



-ŞİRİN/LİK / SEVİMLİ/LİK ile/ve/değil/||/<>/< ŞAPŞAL/LIK



-SİRKAT[Ar.] ile/ve/||/<> KATAKULLİ[Fr. < FAIT ACCOMPLI][argo]

( Çalma, hırsızlık. İLE/VE/||/<> Yalan dolan, oyun, tuzak, düzen. )


-SİRKE ile/ve/||/<> ASETİK[Fr. < ACÉTIQUE]

( ... İLE Sirkeyle ilgili, sirkeyle aynı özellikleri taşıyan. )


-SİRKECİ ile/ve/||/<>/< SİRKE-Cİ



-SİRKEN ile/ve/||/<> BAMBA/İSTİFNO



-ŞİRKET SANI/UNVANI[Ar.] ile/ve/<> MARKA



-ŞİRKETLER, HİZMETLERİNDE:
UCUZ İSE ile/ya da/<> HIZLI İSE ile/ya da/<> NİTELİKLİ İSE

( Niteliksiz ve hızlıdır. İLE/YA DA/<> Ucuz ve niteliksizdir. İLE/YA DA/<> Pahalı ve yavaştır. )


-ŞİRKETLER, HİZMETLERİNDE:
UCUZ İSE ile/ya da/<> HIZLI İSE ile/ya da/<> NİTELİKLİ İSE

( Dünyada, hiçbir şirket, bir işi, hem ucuz, hem hızlı, hem de nitelikli yapamaz. )


-SIRNAŞMAK ile/ve/||/<> YILIŞMAK



-SİROZ ile/||/<> HEPATİT

( Karaciğerin süreğen hasar görmesi ile skar dokusu oluşumu. İLE/||/<> Karaciğerin yangılanması ile ilişkili bir bulaş. )


-SIRTINDAN VURAN('A) ve/<> ARKANDAN KONUŞAN('A)

( Kızma! Ona güvenip arkanı dönen sensin! VE/<> Darılma! Adam yerine koyan sensin! )


-SIRTTA TAŞINAN GİYSİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YÜZDE TAŞINAN İFADE



-SİS ile/ve/||/<>/> İZ

( Havada/çevrede. İLE/VE/||/<>/> Zihinde. )


-SİS ile/ve/||/<>/> PUS

( [Görüş uzaklığı] 1 km.den az ise. İLE/VE/||/<>/> 1 km.den çok ise. )


-ŞİŞE ile/ve/değil/yerine/<> SAĞRAK/KADEH



-ŞİŞMAN ile/||/<> TUMBADIZ

( ... İLE/||/<> Kısa boylu ve şişman. )


-ŞİŞMANLIK(OBEZİTE) <>/> KÖTÜRÜMLÜK(FELÇ)

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-SITMA'DA:
ERKEN TEŞHİS ve/<> TEDAVİ

( Afrika ülkelerine gitmiş olanların, döndüklerinde, kendileri ya da hekimlerin, Türkiye'de de pek karşılaşılmadığından dolayı, yakalandıkları sıtma hastalığını "grip" olarak değerlendirdikleri görülebilmektedir. Eğer teşhis ve tedavi için geç kalınmazsa sıtma (fazla) tehlikeli olmaz/olmayabilir. )


-SITMA ile/||/<> CUHARLANMAK

( ... İLE/||/<> Sıtmaya benzer ateşli bir hastalığa tutulmak. )


-SITMA ile/ve/<> DENGİ

( ... İLE/VE/<> Önce, üç gün boyunca yüksek ateş olur. İlaçla ya da iğne ile ateş düşürülünce, ardından öldürücü olan ikinci aşaması geliyor.[İkisi de sivrisinekten geçer.] )


-SİTOPLAZM/CYTOPLASM ile/||/<> SİTOİSKELET/CYTOSKELETON

( Göze içi sıvı. İLE/||/<> Göze iskeleti. )


-SİTRİN ile/||/<> AMETİST

( Sarı renkli bir kuvars türü. İLE/||/<> Mor renkli bir kuvars türü. )


-SİTRİN ile/||/<> SAFİR

( Sarı renkte bir kuvars türü. İLE/||/<> Korund mineralinin mavi renkli çeşidi. )


-SIVI SABUN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KATI SABUN

( pH dengesi daha değişkendir.[Yapımında, potasyum hidroksit kullanıldığından.][Yapısını bozmadan içine çok daha fazla ek madde konulabildiğinden, katı sabuna oranla içindeki bazı nesnelerden dolayı elleri daha çok yıpratabilir.] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Raf süresi daha uzundur.[Eriyebilmesinden dolayı.] )


-SIVI SABUN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KATI SABUN

( Çevreye duyarlılık için katı sabun yeğlenmelidir.[Sıvı sabunlar, katı sabunlara oranla %25 oranında daha fazla karbon ayak izi bırakır. )


-SIVI SABUN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KATI SABUN

( Ev ortamında katı sabun kullanılabilir fakat hastahane, okul, alışveriş merkezleri gibi ortak ve kalabalık ortamlarda katı sabun kullanılmamalıdır. )


-SIVI ile/ve/değil/||/<>/< AKIŞKAN/LIK



-SİVİL VE SİYASİ HAKLAR ile/ve/||/<> İKTİSADİ/EKONOMİK VE TOPLUMSAL/SOSYAL HAKLAR

( * Düşünce/düşünme hakkı/olanağı
* İfade hakkı/olanağı
* Seyahat hakkı/olanağı

İLE/VE/||/<>

* Eğitim hakkı/olanağı
* Sağlık hakkı/olanağı
* Sanattan yararlanma hakkı/olanağı
* Ücretli tatil )


-SIVIŞ ile/||/<> SİVİŞ

( Kaçmak. İLE/||/<> Gizlice kaçmak, kimseye görünmemeye çalışarak kaçmak, çekilip gitmek. )


-SİYAH NUR ile/ve/<> BEYAZ NUR



-SİYAH/BEYAZ ile/ve/değil/>/<>/< RENKSİZLİK



-SİYASAL FELSEFE ile/ve/||/<> SİYASET BİLİMİ



-SİYASAL LİBERALİZM ve/||/<> EKONOMİK LİBERALİZM ve/||/<> KAPİTALİZM



-SİYÂSET[Ar. < SEYİS] ile/ve/||/<>/> FERÂSET[Ar. < FERES]

( Seyis. At bakıcılığı/bakıcısı. İLE/VE/||/<>/> Süvari. At biniciliği. )


-SİYÂSET[Ar. < SEYİS] ile/ve/||/<>/> FERÂSET[Ar. < FERES]

( Aracına[< atına] yeterince[en az seviyede ve gerektiği kadar/biçimde] bakabilmek. İLE/VE/||/<>/> Aracının[< atının] yol alabileceği kadar yol almak, ilerlemek. Uzağı, olanakları ve olasılıkları görebilmek/değerlendirebilmek. )


-SİYASET ve/||/<> DİYANET ve/||/<> TABÂBET

( [ne yazık ki]
Bilgisizlerin en iyi ya da en çok "bildiği" ve [bol bol, boş boş ve ağırlıklı/öncelikli olarak] konuştuğu[nu varsaydığı] konular. )


-SİYASET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAYSİYET



-SİYÂSET ile/ve/<> POLİTİKA



-SİYÂSET ile/ve/||/<> SİYÂSET(İN) YORUMU



-SİYASETNAME ile/ve/değil/||/<> GENELGE



-SİYÂSETNAME ile/ve/değil/||/<>/< NASİHATNAME



-SİYASETNAMELERDE:
NAS ile/ve/değil/||/<>/< MASLAHAT



-SİYASETNAMELERDE:
SULTAN OLMAK ile/ve/||/<>/< İYİ BİR KİŞİ OLMAK



-SİYASİ TARİH ile/ve/<> KÜLTÜR TARİHİ



-SİYÂSÎ ile/ve/<> HİKEMÎ



-SİYEK ile/ve/||/<> GÖDEN

( Sidiktorbasından başlayarak, dışarıya kadar uzanan sidikyolunun son bölümü. İLE Kalınbağırsağın son bölümü. )


-SIYIRMAK ile/ve/<> KEMİRMEK



-SİZDEN OLMAYAN ile/ve/<>/= SİZDEN OLAN



-SJÖGREN BELİRGESİ/SENDROMU ile/||/<> DÜZENLİ LUPUS ERİTEMATOZUS

( Gözyaşı ve tükürük bezlerinin yangılanması ile ağız ve göz kuruluğu ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Deri, eklemler ve organlarda yangılanma ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )


-SKALER ÇARPMA ile/ve/||/<> SKALERLE ÇARPMA



-SKEPTİSİZM:
KUŞKUCULUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SORGULAMACILIK



-SKLERODERMA ile/||/<> LUPUS

( Deri, bağ dokularında ve iç örgenlerde sertleşme ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Deri, eklemler ve örgenlerde yangılanma ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )


-SKLERODERMA ile/||/<> LUPUS

( Derinin sertleşmesi ve kalınlaşması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Bağışıklık düzeninin gövdenin kendi dokularına saldırması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )


-SKOLYOZ ile/||/<> KİFOZ

( Omurganın yana doğru eğrilmesi. İLE/||/<> Omurganın öne doğru eğrilmesi. )


-SKYPE ile/ve/||/<> WHATSAPP ile/ve/||/<> TELEGRAM



-SNUGGLE ile/ve/||/<>/> CUDDLE



-SODALİT ile/||/<> LAPİS LAZULİ

( Mavi renkte bir silikat minerali. İLE/||/<> Mavi renkli bir kayaç. )


-SODALİT ile/||/<> RODONİT

( Mavi renkte bir silikat minerali. İLE/||/<> Pembe ve siyah renkli bir mineral. )


-SODALİT ile/||/<> SUGİLİT

( Mavi renkte bir silikat minerali. İLE/||/<> Mor renkli nadir bir mineral. )


-SOFRA ile/ve/<> İRFAN SOFRA/LARI



-SOFRANIN BEREKETİ :/=/||/<>/< KALABALIĞI



-SOFU[Ar. < Yun.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MOLLA[Ar.]

( Dinin buyruk ve yasaklarına tümüyle uyan kişi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Büyük kadı. | Medrese öğrencisi. | Büyük bilgin. )


-SOĞAN ile/ve/||/<> PIRASA[Yun.]

( Zambakgillerden, yemeklere tat vermek için yumrusu ve yeşil yaprakları kullanılan güzel kokulu bitki. | Çiğdem, lale, zambak, sarımsak vb. bitkilerin toprak altındaki yumru kökü. İLE/VE/||/<> Zambakgillerden, sapından ve yapraklarından yararlanılan, çok yıllık bir kış sebzesi. )


-SOĞAN ile/ve/||/<> PORTAKAL

( Katmanları itibariyle. İLE/VE/||/<> Dilimleri itibariyle. )


-SOĞUK SU ile/ve/<> SICAK SU

( )


-SOĞUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MESAFELİ



-SOĞUKTA/SERİNLİKTE GİYİNMEK:
GEREKSİNİM ile/ve/değil/||/<>/< TEDBİR



-SOĞULMA ile/<> SOĞURMA

( Suyu ya da sütü çekilerek pörsüme. | Irmak, kuyu, pınar gibi yerlerde, suyun çekilip yok olması. İLE Bir madde, bir sıvıyı içine çekmek. | Katı ya da sıvı bir maddeyi, soğurma yoluyla bir gazı içine almak, emmek, massetmek, absorbe etmek. | Bir ortamın, ışık enerjisini belirli nicelikte emmesi. )


-SOĞURMA ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> SÖMÜRME



-SOĞUT(UL)MA ile/ve/<> SOYUTLANDIR(IL)MA



-SOĞUTUCU/KLİMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YEL/RÜZGÂR YAKALAYICISI



-SOHBET:
KENDİNİ UNUTMAK ile/ve/<> KATMAMAK

( Sohbette, sipariş olmaz. )


-SOHBET:
KENDİNİ UNUTMAK ile/ve/<> KATMAMAK

( SOHBET: Soruları[sualleri/istekleri] unutturan. )


-SOHBET:
KENDİNİ UNUTMAK ile/ve/<> KATMAMAK

( SOHBET: Uzaduyumla[telepati] etkileşim. )


-SOHBET:
VAROLUŞ ve/<> İNSAN ÜZERİNE



-SOHBET'İN:
KÂL'İ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HÂL'İ



-SOHBET ve/<> BAHANE(GÜZELLİK)



-SOHBET ve/<> HİZMET



-SOHBET ile/ve/<> MUHABBET

( Aklın dili/aracı sözcükler ve sohbet, gönlün dili muhabbettir. )


-SOHBET ile/ve/<> MUHABBET

( Kişiyi, tümel/küllî akıla götürecek tek şey, muhabbettir. )


-SOHBET ile/ve/<> MUHABBET

( Ehl-i derdin sohbetine mahrem et! )


-SOHBET ile/ve/<> MUHABBET

( ... İLE/VE/<> İçinde sen/ben['den] olmayan. )


-SOHBET ile/ve/<> MUHABBET

( Dil ile. İLE/VE/<> Göz ile. )


-SOHBET ve/<> ŞİFÂ



-SOHBET ve/<> ÜLFET



-SOKAK/HABER FOTOĞRAFI ile/ve/değil/||/<>/< BELGESEL FOTOĞRAF

( )


-ŞOKLAR:
KALP KÖKENLİ[KARDİYOJENİK] ile/ve/||/<> SIVI EKSİKLİĞİ[HİPOVOLEMİK] ile/ve/||/<> ZEHİRLENME[TOKSİK] ile/ve/||/<> ALERJİ[ANAFLAKTİK]

( [Şok belirtileri]
- Kaygı, huzursuzluk, baş dönmesi.
- Bilinç seviyesinde azalma.
- Kan basıncında düşme.
- Hızlı ve zayıf nabız.
- Hızlı ve yüzeysel solunum.
- Deride soğukluk, solukluk ve nemlilik.
- Dudak çevresinde solukluk ya da morarma.
- Susuzluk. )


-ŞOKLAR:
KALP KÖKENLİ[KARDİYOJENİK] ile/ve/||/<> SIVI EKSİKLİĞİ[HİPOVOLEMİK] ile/ve/||/<> ZEHİRLENME[TOKSİK] ile/ve/||/<> ALERJİ[ANAFLAKTİK]

( [Şokta ilkyardım uygulamaları]
- Kendinin ve çevrenin güvenliği sağlanır.
- Hava yolunun açıklığı sağlanır, olabildiğince temiz hava soluması sağlanır.
- Varsa, kanama hemen durdurulur, şok duruşu verilir.
- Hasta/yaralı, sıcak tutulur, hareket ettirilmez.
- Sağlık kuruluşuna gönderilmesi sağlanır[112].
- Hasta/yaralının kaygı ve korkuları giderilerek psikolojik destek sağlanır. )


-ŞOKLAR:
KALP KÖKENLİ[KARDİYOJENİK] ile/ve/||/<> SIVI EKSİKLİĞİ[HİPOVOLEMİK] ile/ve/||/<> ZEHİRLENME[TOKSİK] ile/ve/||/<> ALERJİ[ANAFLAKTİK]

( [Şok pozisyonu]
- Hasta/yaralı, düz olarak sırt üstü yatırılır.
- Hastanın/yaralının bacakları 30 cm. kadar yukarı kaldırılarak, bacakların altına destek konulur.[Çarşaf, battaniye yastık, kıvrılmış giysi vb.]
- Üzeri örtülerek ısıtılır.
- Yardım gelinceye kadar hastanın/yaralının yanında kalınır.
- Belirli aralıklarla [2–3 dakikada bir] yaşam bulguları değerlendirilir.
)


-SOKRATES:
ÖNCESİ ile/ve/<>/> SONRASI

( THALES: [yaklaşık][M.Ö.] 625 - 546
ANAKSİMANDROS: [yaklaşık][M.Ö.] 610 - 546
ANAKSİMENES: [yaklaşık][M.Ö.] 585 - 525
PYTHAGORAS: [yaklaşık][M.Ö.] 570 - 496
HERAKLEITOS: [yaklaşık][M.Ö.] 540 - 480
PARMENİDES: [yaklaşık][M.Ö.] 515 - 450
EMPEDOKLES: [yaklaşık][M.Ö.] 494 - 434
ANAXAGORAS: [yaklaşık][M.Ö.] 500 - 428
PROTOGORAS: [yaklaşık][M.Ö.] 481 - 420
DEMOKRİTOS: [yaklaşık][M.Ö.] 460 - 360

ile/ve/<>/>

SOKRATES: [yaklaşık][M.Ö.] 470 - 399

PLATON: [yaklaşık][M.Ö.] 427 - 347
ARİSTOTELES: [yaklaşık][M.Ö.] 384 - 322 )


-SOKRATES:
ÖNCESİ ile/ve/<>/> SONRASI

( Sokrates öncesi düşünce, Thales ile başlıyor.
Anaksimandros, Anaksimenes tarafından devam ettiriliyor.
Pythagoras, mistik ve matematiksel yaklaşımı geliştiriyor.
Herakleitos, değişim ve oluşa işaret ediyor.
Parmenides, değişim ve varlık'a işaret ediyor.
Empedokles, dört unsur, iki karşıt kuvvet[sevgi ve nefret]'e işaret ediyor.
Anaxagoras, "şey" sayısı kadar unsur, akıl[nous] olduğuna işaret ediyor.
Protogoras, kişinin, herşeyin ölçüsü olduğuna işaret ediyor.
Atomcular, Leucippus ve Demokritos, niteliğin nicelik ile yer değiştirmesi.

İLE/VE/<>/>

Sokrates ile antik yunan doğa anlayışı, doğadan, insana yöneliyor.

Plato ve Aristotles, bu iki anlayışı, evreni anlamak için genişletiyor ve derinleştiriyorlar. )


-SOKRATES:
ÖNCESİ ile/ve/<>/> SONRASI

( SOKRATES: Sağlam güç sahibi. )


-SOKRATES:
ÖNCESİ ile/ve/<>/> SONRASI

( image )


-SOKRATES ve/||/<>/> DESCARTES ve/||/<>/> FICHTE

( FICHTE: Çam ağacı. )


-SOKRATES ile/ve/||/<> PATANJALI



-SOKRATES ve/<>/> PLATON ve/<>/> ARİSTOTELES

( ... VE/<>/> Olması gerekeni bilirim/bileyim. VE/<>/> Olanı (")bilebilirim(")/bileyim. )


-SOKUŞ ile/||/<> SÖGÜŞ/SÖVÜŞ

( Lâf sokmak, birbirini suçlamak. İLE/||/<> Sövmek, küfür etmek. )


-SÖLGENTAŞ ile/ve/||/<> ARKAİM



-SÖLOM ile/ve/||/<>/> KORDALILAR

( Orta derinin iki tabakası arasında bulunan ve oğulcukta genel gövvde boşluğunu oluşturan oyuk. İLE/VE/||/<>/> Sölomları iyi gelişmiş çok gözeli hayvanlar topluluğu. )


-SOLOMON ADALARI'NDA YAŞAM:
990'ı ile/ve/değil/<> 400'ü

( 990 adadan oluşan Solomon Adaları'nın, sadece 400'ünde kişiler yerleşmiştir. )


-SOLOMON ADALARI'NDA:
İNGİLİZCE ve/<> PİSİN

( ... VE/<> Yerel dil. )


-SOLOMON ADALARI'NDA:
ORKİDE ve/<> ÇOK ÇEŞİTLİ BİTKİLER

( 230 çeşit. VE/<> 4500 çeşit. )


-SOLOMON ADALARI'NDA:
YEREL DİLLER ile/ve/<> AĞIZ/ŞİVE

( 63 yerel dilde. İLE/VE/<> Çok çeşitli ağızlarda konuşuluyor. )


-SOLUK "MEKİĞİ" ve/||/<>/> KAZA VE KADER "MAKASI"

( Yaşam kumaşını dokur. VE/||/<>/> O kumaşı biçer. )


-SOLUK BORUSU/TRAKE[Fr. < TRACHEE] ile/ve/||/<> YEMEK BORUSU/ÖZAFAGUS/GULLET



-SOLUK DELİĞİ ile/ve/<> SOLUK YOLU



-SOLUK SAYISI ile/ve/||/<> NABIZ SAYISI

( [dakikada]
18 - 24[bebekte] | 16 - 22[çocukta] | 12 - 20[yetişkinde]

İLE/VE/||/<>

100 - 140[bebekte] | 100 - 120[çocukta] | 60 - 100[yetişkinde] )


-SOLUK/NEFES ile/ve/<> KELÂM

( ... İLE/VE/<> Soluğa/nefese verilen şekil. )


-SOLUK ve/||/<> BESLENME ve/||/<> PSİKOLOJİ ve/||/<>
FİZYOLOJİ ve/||/<> EŞEYSELLİK ve/||/<> İLETİŞİM

( www.KendiniTANI.com )


-SOLUNUM/KALP DURMASINDA:
0 - 1 dk. ile/ve/||/<>/> 0 - 4 dk. ile/ve/||/<>/> 4 - 6 dk. ile/ve/||/<>/> 6 - 10 dk. ile/ve/||/<>/> 10 dk. ve üzerinde

( [Solunum ve/ya da kan dolaşımı durduğunda]
Kalp duyarlılığı. İLE/VE/||/<>/> Beyinde hasar olasılığı azdır. İLE/VE/||/<>/> 4 ilâ 6 dakikada hücreler ölmeye başlar. Beyinde hasar olasılığı artar. İLE/VE/||/<>/> Beyinde hasar olasılığı yüksektir. İLE/VE/||/<>/> 10 dakika ve üzerinde (beyin) ölümü gerçekleşir.[Soğuk ortamda bu süre uzar.] )


-SOLUNUM/KALP DURMASINDA:
0 - 1 dk. ile/ve/||/<>/> 0 - 4 dk. ile/ve/||/<>/> 4 - 6 dk. ile/ve/||/<>/> 6 - 10 dk. ile/ve/||/<>/> 10 dk. ve üzerinde

( )


-SOLUNUM/KALP DURMASINDA:
0 - 1 dk. ile/ve/||/<>/> 0 - 4 dk. ile/ve/||/<>/> 4 - 6 dk. ile/ve/||/<>/> 6 - 10 dk. ile/ve/||/<>/> 10 dk. ve üzerinde

( Solunum durması: Solunum hareketinin durması nedeniyle gövdenin yaşamak için gereksinimi olan oksijenden yoksun kalmasıdır.
[Hemen yapay solunuma başlanmaz ise bir süre sonra kalp durması oluşur.] İLE/VE/||/<>/> Kalp Durması: Bilinci kapalı kişide, büyük arterlerden nabız alınamaması durumudur. Kalp durmasına en kısa sürede müdahale edilmezse dokuların oksijenlenmesi bozulacağından dolayı beyin hasarı oluşur. Kişide solunum olmaması, bilincin kapalı olması, hiç hareket etmemesi ve uyaranlara yanıt vermemesi, kalp durmasının belirtisidir. )


-SOLUNUM ve/||/<>/> DOĞRU SOLUNUM ve/||/<>/> DİYAFRAMA ALMA

( Türkçe, soluk verirken konuşulan bir dildir. Konuşmanın etkili olabilmesi ve söyleyişin düzgün olabilmesi için, konuşan kişilerin, doğru solunum uygulamalarını biliyor ve kullanıyor olmaları gerekir. VE/||/<>/> İyi bir solunum, soluk alırken, akciğerlere yeterli ölçüde havayı alıp yorgunluk duymadan geri vermektir. [İyi bir solunum elde edebilmek için diyaframı kullanarak soluk almamız gerekmektedir.] VE/||/<>/> Akciğerleri çevreleyen kaburga kafesinin altında bulunan boşluğu kullanarak soluk almaktır. [Bebeklerin soluk alış-verişi, diyafram soluğuna, en iyi örnektir.] )


-SOLUNUMDA:
TAM TIKANMA ile/ve/||/<> KISMÎ TIKANMA

( [Hasta]br> Öksürür, soluk alabilir, konuşabilir.[Bu durumda, hastaya dokunulmaz, öksürmeye teşvik edilir.] İLE/VE/||/<> Soluk alamaz. Acı çeker, ellerini boynuna götürür. Konuşamaz. Rengi morarır.[Bu durumda karına bası[Heimlich Manevrası] uygulanır. )


-SOLUNUMDA:
TAM TIKANMA ile/ve/||/<> KISMÎ TIKANMA

( Heimlich Manevrası:
[Yetişkinlerde]
- Hasta, ayakta ya da oturur pozisyonda olabilir.
- Hastanın yanında ya da arkasında durulur.
- Bir elle göğsü desteklenerek öne eğilmesi sağlanır.
- Öteki elin topuğu ile hızla 5 kez sırtına süpürür tarzda vurmak.
- Tıkanıklık açılmadıysa.
- Arkadan sarılarak gövdesi kavranır.
- Bir elin baş parmağı midenin üst bölümüne, göğüs kemiği altına gelecek biçimde yumruk yaparak konur.
- Öteki el ile yumruk yapılan el kavranır.
- Kuvvetle arkaya ve yukarı doğru bastırılır.
- Bu hareket, 5-7 kez yabancı nesne çıkıncaya kadar tekrarlanır.
- Şah damarından nabız ve solunum değerlendirilir.
- Tıbbî yardım istenir[112].

VE

[Bebeklerde]
- Bebek, ilk yardımcının bir kolu üzerine ters olarak yatırılır.
- Başparmak ve öteki parmakların yardımıyla bebeğin çenesi kavranarak boynundan tutulur ve yüzüstü durumda öne doğru eğilir.
- Baş gergin ve gövdesinden aşağıda bir durumda tutulur.
- 5 kez el bileğinin içiyle bebeğin sırtına kürek kemiklerinin arasına hafifçe vurulur.
- Öteki kolun üzerine başı, elle kavranarak sırtüstü çevrilir.
- Yabancı nesnenin çıkıp çıkmadığına bakılır.
- Çıkmadıysa başı gövdesinden aşağıda olacak sırtüstü biçimde tutulur.
- 5 kez iki parmakla göğüs kemiğinin alt bölümünden, karnın üs bölümüne baskı uygulanır.
- Yabancı nesne çıkana kadar devam edilir.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )


-SOLVENT[İng.] ile/ve/||/<> SOLÜSYON

( Çözücü. İLE/VE/||/<> Çözelti. | Eriyik. | Çözüm. )


-SOMNAMBUL AŞAMADA, GÖZLER ...: AÇIK ile/ve/||/<> KAPALI



-SOMURMAK/SOĞURMAK ile/||/<> SÖMÜRMEK

( Emmek, ağza çekmek. İLE/||/<> Bir şey bırakmamak üzere yemek ya da içmek, iştahlı iştahlı yemek, hepsini birden bitirmek, silip süpürmek. )


-SÖMÜRME ile/ve/<> "SÖĞÜŞLEME"



-SÖMÜRMEK ile/ve/||/<>/< EMMEK



-SÖMÜRÜ ile/ve/<> DAYATMA



-SÖMÜRÜ ve/||/<>/< TAHRİK



-SOMUT DİL ile/ve/<> BİREYSEL DİL



-SOMUT EMEK ile/ve/||/<> SOYUT EMEK

( Kullanım değeri. İLE/VE/||/<> Değişim değeri. )


-SOMUT/LUK ile/ve/<> ÖRGÜN/LÜK



-SOMUT ile/ve/<> DİZGE/DÜZEN



-SOMUT ve/=/||/<> EYLEM



-SONA BAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< YOLA BAKMAK



-SONBAHAR/GÜZ/HAZAN ile/ve/||/<> BAĞ BOZUMU

( Kuzey yarım kürede Eylül, Ekim ve Kasım aylarını içine alan süre. | Yaşlılık dönemi. İLE/VE/||/<> Bağda ürünün toplanması. | Bu işin yapıldığı mevsim, sonbahar. )


-SONLU KÜMELERİN BİRARADALIĞINDA ile/ve/||/<> SONSUZLUĞUN OLANAKSIZLIĞI



-SONLU SONSUZ ile/ve/||/<> SONSUZ SONLU

( İçerik, biçim/şekil/morf. İLE/VE/||/<> Yapı, sûret/form. )


-SONLU/LUK / SONSUZ/LUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SALTIK/LIK / MUTLAK/LIK



-SONLULUĞUN(ÖLÜMÜN) SONRASI ile/ve/||/<> SONSUZLUK



-SONLULUK VE SONSUZLUK ile/ve/||/<> OLANAK VE ZORUNLULUK

( SONLULUĞUN SONSUZLUĞU )


-SONLULUK ile/ve/||/<>/> SONLULUĞUN SONSUZLUĞU



-SONRA ile/ve/ne yazık ki/||/=/<>/> HİÇBİR ZAMAN



-SONSAL SINIFLAMA(KATEGORİ) ile/ve/||/<>/> KAVRAM



-SONSUZ/LUK:
ÖZNE ile/ve/||/<> NESNE



-SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO

( ∞ İLE İLE Googol, matematikteki büyük sayılardan biridir ve 10 üzeri 100'e eşittir. Başka bir deyişle 1 googol, 1 rakamına yüz sıfır ekleyerek yazılır. Bu terim, Amerika'lı matematikçi Edward Kasner'ın yeğeni Milton Sirotta[1929–1980] tarafından 1938 yılında kullanılmaya başlanmıştır.[Milton, bu sırada dokuz yaşındaydı.] )


-SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO

( Bir trilyon, oniki sıfırla yazılır. Yüz tane sıfır kullanırsak, buna, bir "gogol" denilir. Bir gogol sıfır kullanılarak yazılan sayıya, "gogolplex" denilir. Evrendeki tüm moleküllerin sayısını yazmak için 79 sıfır yetiyor. Bir milyon gün, ancak 2739 yıl oluyor. İstanbul'un fethinden bu yana, sadece 17 milyar saniye geçmiş. Yazının bulunuşundan bugüne ise ancak 189 milyar saniye geçmiş.[Bu, trilyonun ancak beşte biridir.] Bir kişinin yaşamı, ortalama 2 milyar saniyedir. )


-SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO

( "Graham ve Rayo Sayısı" ile ilgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-SONSUZ ile/ve/değil/yerine/<> BİTİMSİZ



-SONSUZA YÖNELİK OLMA ile/ve/<>/değil SÜREKLİLİK



-SONSUZLUK ile/ve/||/<>/> AN ile/ve/||/<>/> TERSİNEMEZLİK(ENTROPİ) ile/ve/||/<>/> HEM, HEM DE | NE, NE DE ile/ve/||/<>/> BİLE DEĞİL (<> / > / < BİLE DEĞİL) (<> / > / < BİLE DEĞİL) ... ∞



-SONSUZLUK ile/ve/<> BÜTÜNLÜK



-SONSUZLUK ve/<>/>< GERÇEKLİK

( Hak. VE/<>/>< Olumsallık[keyfîlik]. )


-SONSUZLUK ile/ve/<> KISIR DÖNGÜ



-SONUÇ ile/ve/<>/değil/yerine BİLEŞKE



-SONUÇ ve/||/<>/< KISIR/LIK



-SONUÇ ile/ve/<> NEDEN/SEBEP



-SONUÇ ile/ve/||/<> ÖZET



-SONUÇ ile/ve/değil/||/<>/> ÜRÜN



-SONUÇ ile/ve/değil/<> UZANTI



-SONUÇLANDIRMA ile/ve/değil/||/<>/> SONLANDIRMA



-SONUÇTA ... ile/ve/değil/yerine/<> GEREKSİNİM



-SORGU/İFADE TUTANAĞI:
ŞÜPHELİDE ile/ve/değil/||/<>/> OLAYDA TARAF VARSA

( [Kayıt/evrak/zabıt] Şüpheli sıfatıyla düzenlenir.[Suç isnâd edilen kişinin verdiği açıklamadır/ifadedir.] İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> "Bilgi alma" sıfatıyla düzenlenir. )


-SORGU/İFADE TUTANAĞI:
ŞÜPHELİDE ile/ve/değil/||/<>/> OLAYDA TARAF VARSA

( Kolluk kuvvetleri tarafından. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Soruşturma savcısı tarafından alınır. )


-SORGULA!:
ELİNİ ve/||/<> DİLİNİ ve/||/<> YOLUNU ve/||/<>
GÜNÜNÜ ve/||/<> GÖNLÜNÜ ve/||/<> SONUNU

( Kazandıkça, bölüşemiyorsan. VE/||/<> Konuştukça, kırıcı oluyorsan. VE/||/<> Yürüdükçe, hedeften çıkıyorsan. VE/||/<> Günler/yıllar geçtikçe, yerinde sayıyorsan. VE/||/<> Sevildikçe, vefâsızlaşıyorsan. VE/||/<> Hangi durumda olursan ol! )


-SORGULAMA ve/||/<>/> ÖZGÜRLEŞME



-SORGULAMA ile/ve/||/<>/> SINANMA



-SORGULAMA ile/ve/+/<> YORUMLAMA



-SORGULAMAK ile/ve/||/<>/> ANLAMAK ile/ve/||/<>/> AŞMAK



-SORGULAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZLEMLEMEK



-SORGULANABİLİR/LİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİRLİK



-SORGUSUZ ile/ve/||/<>/> SORUSUZ/SUALSİZ[Ar.]



-SORMAK:
[ya] MERAKTAN ile/ve/||/<>/ya da ÖYLESİNE



-SORMAK ile/ve/<> FARKINDALIK



-SORMAK ile/ve/<> İSTEMEK

( Aynı anda iki anlama birden sahip olan, haddi aşmamak üzere hangisi daha uygunsa o anlam üzerinden değerlendirme dileğiyle kullanılan çok değerli bir kavram ve sözcüğümüzdür. )


-SORU (SORMAK):
ÖĞRENMEK İÇİN ile/ve/değil/bazen/||/<> ANLAMAK İÇİN ile/ve/değil/bazen/||/<> GERİBİLDİRİM/ONAY İÇİN



-SORU SORMAK ve/=/||/<>/< SORUMLULUĞU İSTEMEK



-SORU(N)LARI:
ÇÖZMEK ile/ve/||/<>/> AŞMAK



-SORU ile/ve/||/<>/> İLKE



-SORU ile/ve/<> YANIT

( Soru, yanıttan önce gelir. )


-SORU ile/ve/<> YANIT

( Question comes before answer. )


-SORULAR:
BİLİMİN TEMELLERİNİ İLGİLENDİRENLER ile/ve/||/<> BİLİMİN YÖNTEMİNİ İLGİLENDİRENLER



-SORULMAMIŞ/İSTENİLMEMİŞ ÖNERİ/TAVSİYE ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< MASKELİ AŞAĞILAMA



-SORULURSA ile/ve/değil/||/<>/>/< SORULSA



-SORUMLULUK DUYMAK ile/ve/||/<>/> SORUMLU OLMAK



-SORUMLULUK:
TEK ile/ve/||/<> TOPLU



-SORUMLULUK ve/||/<>/< (KENDİNİ) SAVUNABİLMEK("SALDIRI" değil/olmayan!)



-SORUMLULUK ve/<> BAKIM



-SORUMLULUK ve/||/<> ONUR



-SORUMLULUKLARIN AZALDIĞI DURUMLAR:
CİNNET ile/ve/||/<> SAĞIRLIK YA DA ÖTEKİ DUYU YİTİMLERİ ile/ve/||/<> BELLEK ZAYIFLIĞI ile/ve/||/<> UYKU ile/ve/||/<> SARA ile/ve/||/<> HASTALIK ile/ve/||/<> HATA



-SORUMLULUKLARIN, KISMEN AZALDIĞI DURUMLAR:
BİLGİSİZLİK ile/ve/||/<> SARHOŞLUK(SEKİR) ile/ve/||/<> HAFİFLİK(HEZEL) ile/ve/||/<> SEFAHET ile/ve/||/<> SEFER



-SORUMLULUKLARIN, KISMEN AZALDIĞI DURUMLAR:
KÖLELİK(RİKKİYET) ile/ve/||/<> İKRAH



-SORUMLULUKLARIN, KISMEN AZALDIĞI DURUMLAR:
KÜÇÜKLÜK ile/ve/||/<> BUNAMA(ATEH) ile/ve/||/<> ÂDET GÖRME(HAYIZ)



-SORUN:
"YAP(A)MAMA" ile/ve/değil/||/<>/< BAŞLAYAMAMA



-SORUN" ile/ve/değil/<> "YÜK"



-SORUN/LAR ile/ve/<> İLETİŞİM KOPUKLUĞU



-SORUN/SIKINTI:
FARKLI OLMAK/TA ile/ve/||/<>/ne yazık ki FARKINDA OLMAMAK/TA

( )


-SORUN ile/ve/=/||/<>/< "SONUÇ"



-SORUN ve/||/<>/> HEDEF ve/||/<>/> ENGEL ve/||/<>/> GÜÇ KAYNAĞI



-SORUN ile/ve/değil/<> KAÇMA



-SORUN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< SORUNUN OLMAMASI SORUNU



-SORUNLAR:
UZAKLAŞTIRAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAKINLAŞTIRAN



-SORUNLAR ile/ve/||/<>/> OLANAKLAR ve FIRSATLAR



-SORUNLAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SORUNLARI TERK ETMEK



-SORUNLARI:
AŞMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ASKIYA ALMAK



-SORUNLARIN:
OLUŞMASI ile/ve/değil/||/<>/< ORTAYA ÇIKMASI



-SORUNU:
GÖRMEMEK ile/ve/||/<> ÇARPITMAK



-SORUŞTURMA ile/ve/||/<>/> KOVUŞTURMA/KOĞUŞTURMA/TA'KÎBÂT

( Gizli. İLE/VE/||/<>/> Açık. )


-SORUŞTURMADA:
GİZLİLİK ile/ve/||/<> KISITLILIK

( Ancak ve sadece ilk 24 saat için uygulanabilir.[Sulh ceza mahkemesi tarafından verilir. İtiraz da yine bu mahkemeye yapılabilir.][Savcı ya da kollu kuvvet tarafından da alınabilmektedir.][Şüpheli, avukat da dahil olmak üzere hiçkimseyle görüştürülmez.][Hakkında herhangi bir belge/evrak almak olanaklı değildir.] İLE/VE/||/<>/> Soruşturmanın sağlığı açısından, bilgi/belge/verilerin, kişilerin eline geçmemesi için Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilir.[Soruşturma aşamasından iddianamenin hazırlanıp mahkemece kabul edilip duruşma tarihi verildikten sonra kalkar.][Avukatlar, gizlilik kararı olan dosyalarda şüphelinin tüm araştırma raporları/tutanakları, belgeleri ve imzalı beyanlarını bu süreçte alabilir.][Gizlilik kararı, iddianame hazırlandıktan sonra (re'sen) kalkar.] )


-SOSYAL MEDYA (5C):
KONUŞMA/SÖYLEŞİ ve/+/||/<>/> ORTAKLIK ve/+/||/<>/> YORUM ve/+/||/<>/> İŞBİRLİĞİ ve/+/||/<>/> KATKI



-SOVYET:
SO ve/||/<> VYET

( Birlikte, birarada. VE/||/<> Düşünme, konuşma. )


-SOY ve/<> İLİM

( "Soy", ancak ilme tâbi olmakladır. )


-SOYA FASULYESİ ile/ve/||/<> HURMA YAĞI ile/ve/||/<> OKALİPTUS

( )


-SOYA FASULYESİ ile/ve/||/<> HURMA YAĞI ile/ve/||/<> OKALİPTUS

( Belgeselde altı çizilen bazı önemli(öncelikli) bilgi ve başlıklar...

- Yeryüzünde, her dört kişiden biri[1.5 milyar kişi], 6.000 yıl öncesinin olanaklarıyla yaşıyor. 7.7 milyarlık nüfusun, yarısından çoğu, kentlerde yaşıyor. Dünya nüfusu, 1950'den beri üç katına çıktı. Lagos'ta, nüfus, 1960 yılında 700.000 iken, 2025'te 16 milyona çıkmış olacak.

- Her hafta, bir milyondan fazla kişi, kentlere göç ediyor. Her altı kişiden biri, temel gereksinimlerini gideremeden yaşıyor. Kıtlık, daha fazla yayılarak 1 milyar kişinin aç yaşamasına neden oluyor. Nijerya, Afrika'nın en büyük petrol ihracatçısı olmasına karşın nüfusunun %70'i açlık sınırındadır.

- Kullanılan suyun %70'i hayvan yemi üretmek üzere tarıma yönlendirilmektedir. 1 kilo patates üretmek için 100 litre, 1 kilo pirinç üretmek için 4.000 litre, 1 kilo tavuk eti için 15.000 litre, 1 kilo sığır eti içinse 20.000 litre su tüketilmektedir. Çiftçilerin binlerce yılda oluşturduğu tarım ürünü çeşitliliğinin dörtte üçü, son yüzyılda silinmiş oldu.

- 1950'den bu yana, uluslararası ticaret hacmi, 20 kat arttı. Ticaretin %90'ı deniz üzerinden yapılıyor. Her yıl 500 milyon konteyner, dünyanın en büyük tüketim merkezlerine doğru yola çıkıyor.

- Dünya çapında yapılan tahıl ticaretinin %50'sinden fazlası, hayvan yemi için yapılıyor.

- 1950'den bu yana avlanılan balık sayısı, 5 kat artarak, 18 milyondan, 100 milyona çıktı. Binlerce fabrika gemisi, okyanuslardaki balıkları boşaltıyor. Avlanma bölgelerinin dörtte üçü, ya yok oldu, ya tüketildi ya da tükenmek üzere. Büyük balıkların çoğunun soyu, tekrar üreyebilecek zaman ve koşulları bulamadığından dolayı tükendi.

- Yeryüzündeki on ırmaktan biri, denize kavuşamıyor. Bu nedenle, Ürdün Irmağı'ndan yoksun kalan Lût Gölü'ndeki su seviyesi, her yıl, 1 metre azalmakta.

- Gelecek yüzyılda su kıtlığından en çok zarar görecekler, Hindistan'da yaşayanlar olarak görünüyor. Hindistan'da, son 50 yılda, 21 milyon kuyu kazıldı. (Ülkenin pek çok bölgesinde, ilk kez bu kadar derin kuyu açıldı.) Batı Hindistan'da, açılmış olan kuyuların %30'undan ümit kesilmiş durumda.

- Las Vegas'ta yaşayanlar, dünyanın en çok su tüketen bölgesinden biri.(Kişi başına günlük su tüketimi 800 ilâ 1000 litre.)

- Su kıtlığı, 2025'ten önce, 2 milyar kişiyi etkileyebilecek durumda. Her gün 5.000 kişi, kirli içme suyu nedeniyle ölüyor ve 1 milyar kişinin temiz suya erişimi yok.

- Bataklıklar, yeryüzünün %6'sını oluşturur. Durgun sularının derinliklerinde, pek çok bitki ve mikro organizma suyu süzer ve kirlilikten arındırır, kurak mevsimler için suyu korurlar. Son yüzyılda, otlak, tarım ya da inşaat alanı oluşturmak üzere yeryüzündeki tüm bataklıkların yarısı kurutulmuştur. Bataklıkların bize sunduğu zenginlikten habersiziz ne yazık ki.

- Mercan resiflerinin %30'u yok olmuştur. 2050 yılında, dünya üzerindeki canlı türlerin dörtte birinin yok olabileceği öngörülüyor.

- Ormanlar, yeryüzündeki biyo çeşitliliğin dörtte üçüne ev sahipliği yapar. Ekilebilir toprakların %40'ı, uzun vadeli hasar görmüş durumda. Her yıl, 13 milyon hektar orman yok oluyor.

- Amazon, 40 yılda, %20 oranında küçül(tül)müştür. Kesilen ağaçların alanı, hayvan çiftlikleri ve soya fasulyesi üretimi için tarım alanına dönüştürüldü. Bu soyaların %95'i, Avrupa ve Asya'daki çiftlik ve kümeslerde "et üretmek üzere" hayvanlar için kullanılmaktadır.

- Dünyanın en büyük 4. adası olan Borneo Adası, 20 yıl öncesine kadar geniş ormanla kaplıydı. 10 yıla kadar hiçbir ağaç bırakılmayacak. Bu durum, dünyada en çok tüketilen hurma yağı üretimine karar verilmesiyle ortaya çıktı. Yiyecek olmanın yanı sıra temizlik, kozmetik ürünleri ve alternatif yakıt olarak da kullanılıyor.

- Son 50 yılda kağıda artan ilginin beş kat artması nedeniyle kâğıt hamuru yapımında kullanılan okaliptuslar, toprağa salgıladıkları zehir nedeniyle daha sonra başka hiçbir bitki yetişmiyor. Hızlı yetişseler de su rezervlerini çok hızlı tüketiyor.

Yaşamsal olanlar, gereksiz olanlar için yok ediliyor. - Karayipler'in Haiti adasında da ormanların sadece %2'si kaldı.

- Paskalya Adası'nda yaşayan Rapauliler, burada yetişen, dünyanın en yüksek palmiye ağaçlarını tümünü kereste için keserek kendilerini, adadaki yaşamı ve örnek uygarlıklarını yok ettiler.

- Kıta buzulları, son 40 yılda kalınlığının %40'ını kaybetmiş durumda. Yüzey alanının da 2030'a kadar yok olacağı düşünülüyor. Kuzey kutup bölgesindeki buzul, 30 yıl içinde, yüzey genişliğinin %30'unu kaybetti.

- Grönland'daki buzullar, yeryüzündeki tüm tatlı suyun %20'sine denk geliyor. Bu buzul erirse, deniz seviyesi 7 metre yükselecek. Bu bölgedeki erimenin nedeni de tüm dünyadaki sera gazı salınımından kaynaklanmaktadır.

- Atmosferdeki büyük rüzgâr akımları yön değiştiriyor.

- Dünya nüfusunun %70'i, kıyı düzlüklerinde yaşıyor. En büyük 15 ülkenin 11'i, ya deniz kıyısında, ya da ırmak ağzında kurulu. Göçler kaçınılmaz olacak fakat öngörülemeyen, göçlerin ne kadar büyük olacağı.

- Klimanjero Dağı'ndaki buzulların da %80'i erimiş durumda.

- Avustralya'daki tarım alanlarının yarısı, kuraklıktan yüksek oranda etkilenmiş durumda. 12.000 yıldır gelişimimizi sağlayan iklimsel dengeyi tehlikeye atıyoruz.

- Dünya nüfusunun %20'si, ayrıcalıklı bir güç olarak görülen mineral ve tüm kaynakların %80'ini tüketiyor. Madencilik, yeryüzündeki tüm rezervleri, yüz yıl sona ermeden tüketmiş olacak. İki milyardan fazla kişinin yaşamı kömüre bağımlı olarak sürüyor.

- Dünyada askerî giderlere yapılan harcamalar, gelişmekte olan ülkelere yapılan yardımlardan 12 kat daha fazla.

- Her dört memeliden biri, her sekiz kuştan biri, her üç amfibiden biri yok olma tehlikesi altında. Canlı türleri, normalden bin kat daha fazla yok oluyor.

- Son 15 yılın ortalama sıcaklıkları, bu döneme kadar görülen ve kaydedilen en yüksek sıcaklıklar oldu.

- 2050 yılında, 200 milyonu aşan iklim mültecisi olabilir.

- Temel gereksinimlerimizle beliren "ümit ve hayaller", artık, doyumsuzluk ve savurganlığı da beraberinde getiriyor.

- Bireyler arasındaki dayanışmayı sağlamak, ötekileştirdiklerinin çektikleri acıdan kaçmak için duvarlar mı öreceğiz?

- Hepimiz, aynı ailenin bireyleriyiz. )


-SOYA FASULYESİ ile/ve/||/<> HURMA YAĞI ile/ve/||/<> OKALİPTUS

( BORNEO ADASI

)


-SOYAKTARAN:
Y ile/ve/||/<> X

( )


-SOYLA ile/||/<> SÖYLE

( Manzum söz söylemek, hitap/hitabet etmek. İLE/||/<> Belirsiz söylemek. )


-ŞÖYLE DÜŞÜNMEK ve/||/<>/>/< DENEY



-SÖYLEDİKLERİMİZ ile/ve/<> SÖYLEYEMEDİKLERİMİZ

( ... İLE/VE/<> Söylediklerimizden daha çok pişmanlığa neden olur. )


-SÖYLEM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< EYLEM



-SÖYLEM ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> SÖYLENTİ



-SÖYLEMEKTEN/YAPMAKTAN (")KURTULMAK(") ile/ve/<>/değil SORUMLULUKTAN (")KURTULMAK(")



-SÖYLEMLERİMİZİN/EYLEMLERİMİZİN:
SORUMLULUĞUNU ALMAK ve/||/<>/> (DOĞRUDAN/OLASI) SONUÇLARINA KATLANMAK



-SÖYLENİLECEK SÖZÜ OLMAYANIN:
[ne yazık ki]
[ya] YÜKSEK SESİ ve/ya da/||/<> "ÖFKESİ"



-SÖYLENİLEMEYEN ile/ve/<> SESLENDİRİLEMEYEN

( ARETA ile/ve/<> APORETA )


-SÖYLENTİ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> DEDİKODU



-SÖYLEYİŞ/DİKSİYON[Fr./İng. < DICTION] ile/ve/değil/||/<> SESLENDİRİŞ/ARTİKÜLASYON[Fr./İng. < ARTICULATION]



-SÖYLEYİŞ/TELÂFFUZ ile/ve/<> İTİRAF



-SÖYLEYİŞ ile/ve/<> DEĞİNİ



-SÖYLEYİŞ ile/||/<> YANSIMA ile/||/<> ULAM ile/||/<> KAPLAM ile/||/<> GÖÇÜŞME ile/||/<> YALINLAŞTIRMA/SADELEŞTİRME/HAFİFLETME/TAHFİF ile/||/<> KATMERLENME/MUZÂAF ile/||/<> AKIŞMA ile/||/<> BENZEŞİM ile/||/<> ÖTÜMLÜ/TİTREŞİMLİ/SEDÂLI ile/||/<> ÖTÜMSÜZ/TİTREŞİMSİZ/SEDÂSIZ

( Sesleme edimi sırasında seslerle bürünsel öğeleri söyleme, gerçekleştirme biçimi. İLE/||/<> Dış gerçeklik düzleminde var olan ses ya da gürültüleri, işitimsel izlenimi yansıtacak biçimde aktaran, adlandırılan gerçeği ses öykünmesi yoluyla belirten dilsel öğe. İLE/||/<> Dilbilgisel ya da anlamsal sınıflandırma birimi. Çeşitli ortak dilbilgisel ve anlamsal ölçütlere göre dil öğelerinin yerleştirildiği ya da oluşturduğu sınıf. İLE/||/<> Bir kavramın kapsamına giren, o kavramın tanımladığı öğelerin tümü. İLE/||/<> Bir sözcük içinde birbirini izleyen iki ses biriminin yer değiştirmesi. İLE/||/<> Kolaylık sağlama amacıyla sözcükten bazı yazaçların düşürülmesi. İLE/||/<> Bir sözcükte ortadaki yazaç ile son yazacın aynı yazaçla tekrarlanması. İLE/||/<> Kulağa hoş gelen seslerin birbirini izlemesi. İLE/||/<> Bir sesin söz zincirinde kendisinden önce ya da sonra gelen bir başka sesle birlikte bulunmasından doğan ve birinden öbürüne özellik aktanmı yoluyla gerçekleşen değişim. İLE/||/<> Ses tellerinin titreşimiyle nitelenen sesler için kullanılır. İLE/||/<> Ses telleri titreşmeden oluşan sesler için kullanılır (p, ç, q, k). )


-SOYLU" ve/||/=/<> İNSAFA GELEN

( En "soylu" kişi/ler, insafa gelen(ler)dir. )


-SOYMAK ile/ve/<> AYIKLAMAK ile/ve/<> TEMİZLEMEK



-SOYU TÜKENME TEHLİKESİ ALTINDA OLAN TÜRLER ile/ve/||/<>/> KORUMA

( Soyu tükenme tehlikesi altında olan türler, yok olma tehlikesi altında olan türler. İLE/VE/||/<>/> Bu türlerin yok olmasını önlemek için yapılan çalışmalar. )


-SOYUT DİL ile/ve/<> TOPLUMSAL DİL



-SOYUT TÜMEL ile/ve/<>/> SOMUT TÜMEL

( İdea. İLE/VE/<>/> İdeal. )


-SOYUT ile/ve/||/<> EYLEM



-SOYUT ile/ve/değil/=/||/<> İLİŞKİSİZLİK (/"İLİŞKİ/LİLİK")



-SOYUT ile/ve/||/<> SONUÇ



-SOYUTLAMA (YETENEĞİ/YETKİNLİĞİ/GÜCÜ) ile/ve/||/<> BENZETME/MECAZ (YETENEĞİ/YETKİNLİĞİ/GÜCÜ)



-SOYUTLAMA GÜCÜ ile/ve/||/<> YÖNETİLEBİLİRLİK ile/ve/||/<> İLİŞKİLERİN ÖNCELİĞİ



-SOYUTLAMA ile/ve/değil/||/<>/< SIYIRMA/AYIRMA/DIŞA ÇIKARMA



-SOYUTLAMA ile/ve/||/<> SOYUTLANMA



-SOYUTLAMAK ile/ve/||/<>/> SOYUTLAMANIN SOYUTLA(N)MASI



-SOYUTLANMA ve/<> GÜZELLİK



-SOYUTLAŞTIRMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YAŞAMA GEÇİRME



-SÖZ DİNLEMEK ile/ve/<> DİKKATE ALMAK

( Söylenilen ya da yapılması istenilen/beklenilen şeyin size [o an için] uymaması, o sözü/düşünceyi ya da durumu dikkate almamanızı gerektirmez. Gençlik/cehâlet düşünce ve tavırları olarak tepki gösterme eğiliminde olabilirsiniz fakat durum, söylenilen söze uyum gösterip göstermemekten çok [kulakardı etmek yerine] yeterince dikkate alıyor olmayı gerektirir. "Sırtına bir şey al/giy!" sözüne, hiç düşünmeden/değerlendirmeden, hızlıca "bana bir şey olmaz!", "gerek yok!", "sen yaşlı olduğun için söylüyorsun/önemsiyorsun" şeklinde yanıt vermek yerine yeteri kadar dikkate almakta yarar vardır. )


-SÖZ SÖYLEMEK ile/ve/||/<> ANLAMAK

( İrfan ister. İLE/VE/||/<> İnsan/kişi ister. )


-SÖZ SÖYLEMENİN KURALLARINDA:
ÖNÜNÜ ARDINI GÖZETMEK[Ar.] ve/||/<> SÖYLEMEDEN ÖNCE TEKRAR TEKRAR DÜŞÜNMEK[Ar.] ve/||/<> ON KERE DÜŞÜNÜP BİRİNİ SÖYLEMEK[Ar.] ve/||/<> "HER AĞZIMIZA GELENİ" SÖYLEMEMEK[Ar.]

( Önün ardın gözet fikr-i dakîk et onda bir söyle
Öğütme ağzına her ne gelirse âsiyâb-âsâ

Osman Nevres[ö. 1762] )


-SÖZ SÖYLEMENİN KURALLARINDA:
ÖNÜNÜ ARDINI GÖZETMEK[Ar.] ve/||/<> SÖYLEMEDEN ÖNCE TEKRAR TEKRAR DÜŞÜNMEK[Ar.] ve/||/<> ON KERE DÜŞÜNÜP BİRİNİ SÖYLEMEK[Ar.] ve/||/<> "HER AĞZIMIZA GELENİ" SÖYLEMEMEK[Ar.]

( )


-SÖZ VERME! ve/||/<> SÖZÜNDEN DÖNME!

( Ölsen de! VE/||/<> Ölsen de! )


-SÖZ VERMEK/VEREN ve/||/+/<>/> SÖZÜNDE DURMAK/DURAN



-SÖZ VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÜVEN VERMEK

( Güven veriyorsan, ayrıca söz vermen gerekmez. )


-SÖZ:
"AĞDALI" ile/ve/değil/||/<>/< ABARTILI



-SÖZ:
DİLLERDE ile/ve/||/<> GÖNÜLLERDE

( Destan olur. İLE/VE/||/<> Şiir olur. )


-SÖZ:
DÜZ ile/ve/||/<> ETKİ ile/ve/||/<> EDİM



-SÖZ:
KABUL GÖRMEK İÇİN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOĞRULUĞUNDAN DOLAYI



-SÖZ:
SERT ile/ve/||/<> TERS ile/ve/||/<> KİTABIN ORTASINDAN



-SÖZ(CÜK):
GERÇEK ile/ve/||/<>/> DEĞİŞMECE/MECAZ[Ar.] ile/ve/||/<>/>
DOKUNDURMA/KİNÂYE ile/ve/||/<>/> AÇIK/SARİH

( Çıkarımsal. İLE/VE/||/<>/> Hayal/Muhayyile. İLE/VE/||/<>/> Sezgi/Hads. İLE/VE/||/<>/> Apaçık. )


-SÖZ(CÜK):
GERÇEK ile/ve/||/<>/> DEĞİŞMECE/MECAZ[Ar.] ile/ve/||/<>/>
DOKUNDURMA/KİNÂYE ile/ve/||/<>/> AÇIK/SARİH

( Soğan. İLE/VE/||/<>/> Sarımsak. İLE/VE/||/<>/> Koku. İLE/VE/||/<>/> Yaygın koku. )


-SÖZ(CÜK):
GERÇEK ile/ve/||/<>/> DEĞİŞMECE/MECAZ[Ar.] ile/ve/||/<>/>
DOKUNDURMA/KİNÂYE ile/ve/||/<>/> AÇIK/SARİH

( )


-SÖZ(CÜK):
GERÇEK ile/ve/||/<>/> DEĞİŞMECE/MECAZ[Ar.] ile/ve/||/<>/>
DOKUNDURMA/KİNÂYE ile/ve/||/<>/> AÇIK/SARİH

( Söz(cük)leri/ni değiştir... Dünya/n değişsin...
)


-SÖZ(CÜK):
GERÇEK ile/ve/||/<>/> DEĞİŞMECE/MECAZ[Ar.] ile/ve/||/<>/>
DOKUNDURMA/KİNÂYE ile/ve/||/<>/> AÇIK/SARİH

( )


-SÖZ(CÜK)LERİ/Nİ ve/||/<> TUTUMU/NU DEĞİŞTİR...
DÜNYA/N DEĞİŞSİN!



-SÖZ/EYLEM ile/ve/<> DOĞRU YER

( Meyvesiz sözler söyleyip, söylediklerini yaşamında uygulamayan kişi, güzel ve renkli görünen fakat kokusu olmayan bir çiçeğe benzer. )


-SÖZ/EYLEM ile/ve/<> DOĞRU ZAMAN



-SÖZ/LÂFIZ:
İLZAMÎ ile/ve/||/<> İLTİZAMÎ

( EMİR | DÂVÂ | TALEP | HÜKÜM | VASİYET

ile/ve/||/<>

BORCU İKRAR[İKRÂR-I Bİ'D-DEYN]/SUÇU İKRÂR[Vİ'T-TÖHMET] | ŞAHADET | GAİP HAKKINDAKİ KEFÂLET | ŞARTA MUKÂRİN TAAHHÜTLER )


-SÖZ/SAV:
BOŞ ve/||/<> BELEŞ



-SÖZLÜK ile/ve/yerine/<> ANSİKLOPEDİK SÖZLÜK

( İlk sözlük yazarı... Halil b. Ahmed [ö. 786] )


-SÖZ ile/ve/değil/||/<>/>/< BİLİNCİ KURAN SÖZ



-SÖZ ile/ve/<> ÇÖZÜM



-SÖZ ile/ve/<>/> DOLAYLAMA

( ... İLE/VE/<>/> Süslü, sanatlı yazınsal söz. ["Türkiye'nin kalbi Ankara", "Büyük Kurtarıcı, ATATÜRK" vb.] )


-SÖZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< EYLEM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< NİYET



-SÖZ ile/ve/<> GARANTİ

( Neye söz verdiysen oradan hesaba çekilirsin. )


-SÖZ ile/ve/<> GARANTİ

( VAAD ile TAAHHÜD/T )


-SÖZ ile/ve/<> GARANTİ

( VAİT: Söz verme. Belirli bir şeyi yapmayı taahhüt. )


-SÖZ ile/ve/<> GARANTİ

( TAAHHÜD[< AHD]: Bir işin yapılması üzerine resmi olarak sözleşme. )


-SÖZ ve/||/<>/< HÂL ve/||/<>/< NÛR



-SÖZ ile/ve/||/<>/> SUSABİLME/SÜKÛT

( "Gümüş." İLE/VE/||/<>/> "Altın." )


-SÖZ ile/ve/<> TALÂKAT

( ... İLE Kolayca, düzgün söz söyleme durumu. )


-SÖZ ve/||/<>/>/< ÜMİT

( Sözün eşiği, ümidin eşiğidir. Bir yerde, söylenilecek söz var ise orada, ümit var demektir.
Sözümüz, ümidimizdir... )


-SÖZ ile/ve/<> YAZI

( Etkileme sanatı. İLE/VE Varolma sanatı. )


-SÖZ ile/ve/<> YAZI

( Söz ile ses hem delâlet eden hem edilen. İLE/VE Sadece delâlet/işaret eden. )


-SÖZ ile/ve/<> YAZI

( DİLEKÇE/ARÎZA[Ar.]: Küçükten büyüğe yazılan yazı. )


-SÖZ ile/ve/<> YAZI

( GRAFOLOJİ: El yazısını inceleyen bilim dalı. )


-SÖZ ile/ve/<> YAZI

( Söz, uçar; yazı, kalır! [Lat. Verbevolent, scriptamanent.] )


-SÖZ ile/ve/<> YEMİN

( Doğru söz yeminden ileri! )


-SÖZ ile/ve/<> YEMİN

( HULF[Ar.]: Verdiği sözü tutmama, üzerinde durmama. | [mantıkta/matematikte] Saçmaya indirgeme. )


-SÖZCELEME ile/||/<> SÖZ UZATIMI ile/||/<> EĞRETİLEME ile/||/<> TOPLULUK ADI

( İki susku arasında yer alan söz zinciri parçasını -yani sözceyi- belirli bir bağlam ve durum içinde gerçekleştirme. İLE/||/<> Değişik gösterenler aracılığıyla aynı gösterileni aynı sözcede yineleme. İLE/||/<> Düz değişmeceye karşıt olarak, dizisel bağıntılar düzleminde ortak anlambirimcikler kapsadığından aralarında eşdeğerlik ilişkisi kurulan anlamlı öğelerden birini öbürü yerine ve karşılaştırma yapılmasının sağlayan sözcükleri kaldırarak kullanma sonucu oluşan değişmece. İLE/||/<> Birçok öğeden oluşmakla birlikte bütünlük gösteren, birlik sunan bir topluluğa verilen tekil ad. )


-SÖZCÜĞÜN:
"AĞIRLIĞI" ile/ve/||/<> "BEDELİ"



-SÖZCÜĞÜN:
"NEREDEN GELDİĞİ" ile/ve/değil/||/<>/< NEREYE DAYANDIĞI



-SÖZCÜĞÜN:
GENİŞLİĞİ ile/ve/||/<>/> DERİNLİĞİ ile/ve/||/<>/> AĞIRLIĞI/YÜKSEKLİĞİ



-SÖZCÜĞÜN:
KÖKENİ(ETİMOLOJİSİ) ile/ve/<> GEÇMİŞİ



-SÖZCÜK VURGUSU ile/ve/||/<> TÜMCE VURGUSU



-SÖZCÜK:
KÖKÜ ile/ve/değil/||/<>/> GÖVDESİ



-SÖZCÜK/LER:
FELSEFEDE ile/ve/||/<> BİLİMDE ile/ve/||/<> YAZINDA/EDEBİYATTA

( Kavram. İLE/VE/||/<> Terim. İLE/VE/||/<> Deyim. )


-SÖZCÜKLER:
ASALAKLAŞTIRILMIŞ/JOKERLEŞTİRİLMİŞ/KATİLLEŞTİRİLMİŞ/SIĞINAKLAŞTIRILMIŞ/ÇİLİNGİRLEŞTİRİLMİŞ ile/ve/||/<> ÇIKINTILAŞTIRILMIŞ/PİÇLEŞTİRİLMİŞ



-SÖZCÜKLER/ADLAR ile/ve/||/<>/< KENT KÖKENLERİ

( ÂLÂ/DANİSKA ile/ve/||/<>/< DANZIG/GDANSK(POLONYA)

BORDO[: Mora çalan kırmızı renk.] ile/ve/||/<>/< BORDEAUX(FRANSA)

ÇARLİSTON[biber / dans] ile/ve/||/<>/< CHARLESTON(AMERİKA)

DENIM[İng. : Kot vb. yapımında kullanılan bir tür pamuklu kumaş.] ile/ve/||/<>/< NIMES(FRANSA)

FAYANS[Fr. : Duvarları kaplayıp süslemek için kullanılan, bir yüzü sırlı ve türlü desenlerle bezenmiş, pişmiş balçıktan levha.] ile/ve/||/<>/< FAENZA(İTALYA)

FES ile/ve/||/<>/< FES(FAS) JEAN ile/ve/||/<>/< GENES/CENOVA(İTALYA)

KALAS[Rom.]: Kalın biçilmiş uzun tahta. ile/ve/||/<>/< GALATİ(ROMANYA)

KALAMATA[Yun. :Bir tür etli ve büyük zeytin.] ile/ve/||/<>/< KALAMATA(YUNANİSTAN)

KOLONYA[İt. < COLONIA: İçinde limon, lavanta vb. bitkilerin yağı bulunan, hafif kokulu alkollü bir nesne.] ile/ve/||/<>/< COLOGNE/KÖLN(ALMANYA)

KÛFİ[Ar. : Arap yazısının, düz ve köşeli çizgilerle yazılan eski bir biçimi.] ile/ve/||/<>/< KÛFE(IRAK)

MIKNATIS ile/ve/||/<>/< MAGNESIA(YUNANİSTAN)

MİSİNA[İt. < MESSINA : Yapay ve sentetik ham maddeden tek kat çekilmiş, değişik kalınlıkta iplik. ile/ve/||/<>/< MESSINA(İTALYA)

MUSLİN[Fr. MOUSSELINE : Sık dokunmuş, parlak, ince, yumuşak bir kumaş türü.] ile/ve/||/<>/< MUSUL(IRAK)

NİHAVENT[: Klasik Türk müziğinde bir makam.] ile/ve/||/<>/< NİHÂVEND(İRAN)

NİŞABUREK[Fars. : Klasik Türk müziğinde rast makamı ve uşşak makamının buselik "si" perdesiyle oluşmuş bir makam.] ile/ve/||/<>/< NİŞABUR(İRAN)

PARŞÖMEN[Fr. < PARCEMIN]/TİRŞE[Fars. : Yeşil ile mavi arası bir renk/ton.] ile/ve/||/<>/< PERGAMON/BERGAMA(TÜRKİYE)

SPA ile/ve/||/<>/< SPA(BELÇİKA)

TARANTULA[: Sekiz bacaklı, iki kollu bir tür örümcek.] ile/ve/||/<>/< TARANTO(İTALYA) )


-SÖZCÜKLERDE/TERİMLERDE:
KAYNAK ve/||/<>/> OLUŞ ve/||/<>/> SINIRLAMA ve/||/<>/> YAYILMA ve/||/<>/> YERLEŞME



-SÖZCÜKLERDEN, ANLAMA ULAŞMAK/"GİTMEK" ile/ve/<>/yerine/değil ANLAMDAN, SÖZCÜĞE ULAŞMAK

( Sözlerin ötesine geçmeye çalışın. )


-SÖZCÜKLERDEN, ANLAMA ULAŞMAK/"GİTMEK" ile/ve/<>/yerine/değil ANLAMDAN, SÖZCÜĞE ULAŞMAK

( Sözler, gerçekleri yaratmaz; onlar ya tarif ya tahrif eder. )


-SÖZCÜKLERDEN, ANLAMA ULAŞMAK/"GİTMEK" ile/ve/<>/yerine/değil ANLAMDAN, SÖZCÜĞE ULAŞMAK

( Sözün tamamı, anlamayana söylenilir. )


-SÖZCÜKLERDEN, ANLAMA ULAŞMAK/"GİTMEK" ile/ve/<>/yerine/değil ANLAMDAN, SÖZCÜĞE ULAŞMAK

( Try to go beyond the words.
Words do not create facts; they either describe them or distort. )


-SÖZCÜKLERİN ETKİSİ ve/||/<> KİŞİLERİN ETKİSİ



-SÖZCÜKLERİN:
KULLANIM BİLGİSİ ile/ve/değil/||/<> KULLANIM ÖZENİ



-SÖZDEN ÖNCEKİ 3 EŞİK:
İYİLİK ve/||/<> İNCELİK ve/||/<> GEREKLİLİK



-SÖZDİZİMİNDE:
ÖZNE > EYLEM > NESNE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÖZNE > NESNE > EYLEM

(
)


-SÖZE TÂBİ OLMAK ile/ve/<> TEDAVİYE TÂBİ OLMAK



-SÖZLEM/KELÂM:
SESTE ATEŞ ile/ve/||/<> ATEŞTE SES



-SÖZLERİN ALTINDA KALMAK ile/<> TÜKÜRDÜĞÜNÜ YALAMAK ZORUNDA KALMAK



-SÖZLEŞMEDE:
İYİ NİYET ve/||/<>/> SADÂKAT ve/||/<>/> İÇERİK

( Adının geçmesiyle. VE/||/<> İmza atarak. VE/||/<> Uygulayarak. )


-SÖZLÜ KÜLTÜR(/GELENEK) ile/ve/<> YAZILI KÜLTÜR(/GELENEK)

( Göçerlerin. İLE/VE/<> Yerleşiklerin. )


-SÖZLÜ KÜLTÜR(/GELENEK) ile/ve/<> YAZILI KÜLTÜR(/GELENEK)

( [daha çok] Doğu'da. İLE/VE/<> Batı'da. )


-SÖZLÜK ÇALIŞMASI/OKUMASI:
HERKESİN HARCI ile/ve/değil/||/<>/< HERKESİN İHTİYACI



-SÖZLÜK KULLANIMI ile/ve/||/<>/> SÖZLÜK YAZMAK



-SÖZLÜK ve YASA KULLANIMI:
[hem] BİLMEDİĞİMİZ KAVRAMLAR/TERİMLER/YASALAR SÖZCÜKLER İÇİN
ile/ve/değil/hem de/||/<>/>/<
(")BİLDİĞİMİZ(") SÖZCÜKLER/KAVRAMLAR/TERİMLER/YASALAR İÇİN



-SÖZLÜK:
TARAMA ile/ve/||/<> DERLEME



-SÖZLÜK ile/ve/||/<> TÜRK YAZINI BAĞLAMLI DİZİN VE İŞLEVSEL SÖZLÜK(TEBDİZ)

( TEBDİZ Sözlüğü için burayı tıklayınız... )


-SÖZÜ "UZATMAK" ve/<> SABRI ZORLAMAK



-SÖZÜ:
SÖYLEMEDEN ÖNCE ile/ve/||/<> SÖYLEDİKTEN SONRA

( Önünde dur! İLE/VE/||/<> Ardında dur! )


-SÖZÜN ÖZÜ PROGRAMINDA:
ÖNERİLEN KİTAPLAR ve/||/<> BÖLÜM ADLARI

( sehirisifkulubu.com/2018/11/24/sozun-ozu-programinda-tavsiye-edilen-kitaplar-ve-bolum-adlari )


-SÖZÜN:
BELİRLEYİCİLİĞİ ile/ve/değil/<> BAĞLAYICILIĞI

( Söylediklerinize dikkat edin,
düşüncelere dönüşür...

Düşüncelerinize dikkat edin,
duygularınıza dönüşür...

Duygularınıza dikkat edin,
davranışlarınıza dönüşür...

Davranışlarınıza dikkat edin,
alışkanlıklarınıza dönüşür...

Alışkanlıklarınıza dikkat edin,
değerlerinize dönüşür...

Değerlerinize dikkat edin,
karakterinize dönüşür...

Karakterinize dikkat edin,
kaderinize dönüşür... )


-SÖZÜN:
ÇEŞİTLERİ ile/ve/<> DERECELERİ/DEREKELERİ

( ŞİİR

   ^


ATASÖZÜ, DEYİM [KELÂM-I KİBAR, VECİZE]

   ^

[dereceleri]


--- SÖZ ---[(bilgili ve bilinçli) kişinin ağzından çıkan]

[derekeleri]

   v

LÂF / KÜNGE / JÂJ[Fars.] [Evin içinden çıkan çer-çöp.]

   v

KÜFÜR [Ar. < KFR: Örtme, gizleme.]

   v

TARİZ [Birini eleştirme, küçük düşürme ya da alay etmek amacıyla söylenilmek istenileni tam tersi bir anlamda bir sözle, incelikle ve lâtîfeyle[espriyle] anlatma sanatı.]

   v

HİCV [Ar. < HECV: Yergi, yermek.]

   v

HERZ[Ar.: Anlamsız, boş, saçma. | Hakaret. ], YÂVE, TÜRREHÂT / HERZE/BESBÂS[Fars.] )


-SÖZÜNDEN ÇIKIL(A)MAYANLAR:
SU ile/ve/<> EKMEK ile/ve/<> ÖLÜM

( Çocuklukta. İLE/VE/<> Yetişkinlikte. İLE/VE/<> Yaşlılıkta. )


-SÖZÜNÜ BİLMEYEN ÇAVUŞLAR ile/ve/||/<>/> BOKU/NU AVUÇLAR



-SPERM REKABETİ ile/||/<> SPERMATOSİT

( Dişi yumurtaları dölleyebilmek için spermlerin birbiriyle girdiği rekabet. İLE/||/<> Mayoz bölünmenin de oluştuğu gelişimin spermatogenez evresinde, spermatogonyumdan üretilen erkek gametositi.[Testislerin sperm kanalcıklarında üretilir.] )


-SPERM ile/ve/<> BELSUYU/ERSUYU

( Sperm, belsuyu/ersuyu içinde varolan bir organizmadır. Günlük dilde daha rahat kullanılan "sperm" sözcüğünde daha çok meni kast edilir. İLE/VE/<> Belsuyu/ersuyu, erilin/penisin boşaldığı(ejakülasyon) anda fışkırarak çıkan, koyu, süt rengine yakın [yapışkan, kopmadan uzayan(lüzûcî[Ar.])] sıvı/mâyi'[Ar.]/sekresyondur[gövde sıvılarının genel adı]. )


-SPİNA BİFİDA ile/||/<> ANENSEFALİ

( Omurga ve omuriliğin doğumsal bir defekti. İLE/||/<> Beynin ve kafatasının doğumsal bir defekti. )


-SPİNEL ile/||/<> GARNET

( Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. İLE/||/<> Genellikle kırmızı tonlarda olan bir taş. )


-SPİNEL ile/||/<> IOLİT

( Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. İLE/||/<> Mavi-mor renklerde bir kordiyerit türü. )


-SPİNEL ile/||/<> JASPER

( Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. İLE/||/<> Kırmızı, sarı ve kahverengi renklerde olabilir. )


-SPİNEL ile/||/<> KRİZOBERİL

( Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. İLE/||/<> Sarı-yeşil renkte ve sert bir mineral. )


-SPİNEL ile/||/<> KUNZİT

( Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. İLE/||/<> Pembe ila mor renkte bir spoddumen. )


-SPİNEL ile/||/<> RODONİT

( Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. İLE/||/<> Pembe ve siyah renkli bir mineral. )


-SPİRAL ve/||/<> HELİS ve/||/<> ELİPS

( Arşimed'in, zevk için çalıştığı geometrik biçimlerden biri. VE/||/<> Sarmaşığın, ağaca tırmanırken çizdiği eğri. VE/||/<> Apollonius'un, zevk için çalıştığı geometrik biçimlerden biri.[Gezegenler, bu eğrileri çizerek dolaşır.] )


-SQL'DE:
DML ile/ve/||/<>/> DDL ile/ve/||/<>/> DCL ile/ve/||/<>/> TCL

( )


-SRİ LANKA'NIN BAŞKENTİ:
KOLOMBO ile/ve/<> SRI JAYAWARDENAPURA KOTTE

( [Sri Lanka'nın] Ticari başkenti. İLE/VE/<> Başkenti. )


-ST. ANSELM ile/ve/||/<>/> ABELARD

( 1033 - 1109 ile/ve/||/<>/> 1079 - 1142 )


-STAN LAUREL ve/||/<> OLIVER HARDY



-STANDART MODEL ve/||/<> ATOM ALTI PARÇACIKLAR

( image )


-STANDART MODEL ve/||/<> ATOM ALTI PARÇACIKLAR

( İlgili yazı ve ayrıntıları için burayı tıklayınız... )


-STANDART MODEL ile/ve/||/<>/> HERŞEYİN KURAMI

(

İLE/VE/||/<>/>

)


-STANDART MODEL ile/ve/||/<>/> HERŞEYİN KURAMI

( )


-STANDART MODEL ile/ve/||/<>/> HERŞEYİN KURAMI

( )


-STANDART MODEL ile/ve/||/<>/> OPAK EVREN

( 10[üzeri]-2'ye kadar. İLE/VE/||/<>/> 10[üzeri]-2'nin altı. )


-STAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> EFSANE

( Hem işinde, hem de magazinde "iyi olan." İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> İşinde iyi olan fakat magazinde "kötü olan." )


-STAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> EFSANE

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Yaşar... | Şair Sanatçımız, Yaşar... | Radyo Programı - Nisan 2016 )


-STARE MESTO ile/ve/<> NOVE MESTO

( Prag'ı, birbirinden ayıran, Vlatava Köprüsü ve birleştiren, Charles Köprüsü'dür.[Bu köprü, "Prag'ın en değerli mücevheri" olarak da anılır. Mücevher benzetmesi, köprünün iki yanında yer alan ve baş döndüren 30 heykelden kaynaklanıyor.] )


-STARE MESTO ile/ve/<> NOVE MESTO

( Eski Prag. İLE/VE/<> Yeni Prag. )


-STARE MESTO ile/ve/<> NOVE MESTO

( Eski Prag'ın merkezini, Staromestie Namesti oluşturur. Onbin m²'ye yakın alana sahip bu ünlü meydanın tam ortasında, XV. yüzyıldan kalma astronomik saat, bugün hâlâ çalışmaktadır.[Saatin üzerinde, hasat ve ekin zamanı, ay ve güneş düzeninin dünyaya göre konumu, mevsimler ve burçlar gösterilmektedir. Saatin en büyük özelliklerinden biri de, her saat başı, Hz. İsa ve 12 havarisini simgeleyen kuklaların, kulenin iki minik penceresi arasında gidip gelmeleridir. Daha sonra ise yeni bir 60 dakikanın başladığının işaretini, bir iskeletle gösteriyorlar.] )


-STARE MESTO ile/ve/<> NOVE MESTO

( En az 650 yıllık olan Yeni Prag'ın tek farkı, Gotik üslûbun Barok 'a dönüşmesini en ince ayrıntısına kadar duyumsatmasıdır.[Ünlü Prag Baharı'nın baş kahramanlarından Wenceslas Meydanı'nda, Neo-Rönesans etkilerinin doruğa ulaştığını görebilirsiniz. Meydanın genişliği 60 m., uzunluğu ise 750 m.'dir.] )


-STATİK SÜRTÜNME ile/ve/||/<> KİNETİK SÜRTÜNME

( Devim/hareket öncesi nesneler arasındaki direnç. İLE/VE/||/<> Devim durumundaki nesneler arasındaki direnç. )


-STERLİN ile/ve/||/<> PENİ

( İngiliz para birimi. İLE/VE/||/<> Sterlinin yüzde biri değerindeki para birimi, "kuruş". )


-STEVE WOZNIAK ile/ve/||/<> STEVE JOBS

( Donanımcı/sı. İLE/VE/||/<> Geliştirici/si. )


-STEVE WOZNIAK ile/ve/||/<> STEVE JOBS

( Stephen Gary Wozniak İLE/VE/||/<> Steven Paul Jobs )


-STRATEJİK "ORTAKLIK" ile/ve/||/<>/< SİYASAL ORTAKLIK" ile/ve/||/<>/< ÇÖZÜM ORTAKLIĞI"



-STRATOSFER ile/ve/<> STRATOPOZ

( Katyuvar. İLE/VE/<> Katyuvarın üst sınırı. )


-ŞU ANDA VE BURADA, ...:
NE OLUYOR? ve/||/<>/> DUYULARIM NELER? ve/||/<>/> NASIL DAVRANIYORUM/DAVRANABİLİRİM? ve/||/<>/> YARARLI/YARARIMA OLAN NEDİR? ve/||/<>/> NE/LER YAPABİLİRİM?



-SU ÇİÇEĞİ ile/ve/değil/||/<>/> MAYMUN ÇİÇEĞİ

(
)


-SU EKSİKLİĞİ:
KANDA ile/ve/<> OMURLARDA ile/ve/<> KEMİKLERDE ile/ve/<>
AKCİĞERDE ile/ve/<> PANKREASTA ile/ve/<>
MİDEDE ile/ve/<> BAĞIRSAKLARDA ile/ve/<> GÖZEDE

( Yüksek tansiyona neden olur. İLE/VE/<> Bel/boyun fıtığına neden olur. İLE/VE/<> Gut/artrit gibi romatizmal hastalıklara neden olur. İLE/VE/<> Astıma neden olur. İLE/VE/<> Şeker hastalığına neden olur. İLE/VE/<> Ülsere neden olur. İLE/VE/<> Kabızlığa ve kolon kanserine yakalanma olasılığına neden olur. İLE/VE/<> Su eksikliği nedeniyle, beynimiz, hücreye oksijen göndermeyi keserse, oksijen kesilmesi sonucunda da hücre, kanserleşme sürecine girer! )


-SU GEÇİRMEZ/LİK ile/ve/||/<>/< IŞIK GEÇİRMEZ/LİK



-SU KULLANIM/AYAK İZİNDE:
MAVİ ile/ve/||/<>/> YEŞİL ile/ve/||/<>/> GRİ

( Bir ürünü üretmek için gereksinim duyulan yüzey ve yeraltı tatlı su kaynakları ölçüsü/oranı. İLE/VE/||/<>/> Bir ürünü üretmek için kullanılan toplam yağmur suyu ölçüsü/oranı. İLE/VE/||/<>/> Kirlilik yükünün ortadan kaldırılması ya da azaltılması için kullanılan tatlı su oranı. )


-ŞU ÖZELLİKTEN ile/ve/<> ŞU YÜZDEN ile/ve/<> ŞU YÖNDEN



-SU TOPLAMASI KABARCIĞINDA:
VEZİKÜL ile/||/<>/> BÜL(BÜLLÖZ LEZYON)

( [5 mm.den] Küçükse. İLE/||/<>/> Büyükse. )


-SU ÜZERİNE ile/ve/<> BUZ ÜZERİNE

( Yazı yazılmaz! İLE/VE/<> Mühür kazınmaz! )


-SU:
[hem] ÇÜRÜTÜR ve/||/<>/hem de CANLANDIRIR



-SU:
ÇARKI ile/ve/||/<> DEĞİRMENİ ile/ve/||/<> BURGUSU



-SU:
HİDROJEN ile/ve/||/<> OKSİJEN

( [atom] İki. [H2] İLE/VE/||/<>/>< Bir.[O] )


-SU:
HİDROJEN ile/ve/||/<> OKSİJEN

( [Öğe numarası] 1. ile/ve/||/<>/>< 6. )


-SU:
HİDROJEN ile/ve/||/<> OKSİJEN

( Hidrojen, oksijenin tersidir. Bu iki gaz, kolayca tepkidiğinden, birinin konsantrasyonundaki artış, ötekinin konsantrasyonunda azalmaya neden olur.[Miktarı daha fazla olan gaz, su üreten kimyasal tepkime içinde daha az miktardaki gazı tüketir.] )


-SU:
HİDROJEN ile/ve/||/<> OKSİJEN

( En yanıcı. İLE/VE/||/<> En yakıcı. )


-SU:
HİDROJEN ile/ve/||/<> OKSİJEN

( )


-SU:
SOĞUK ile/ve/değil/yerine/||/<> SICAK

( ... İLE/VE/DEEĞİL/YERİNE/||/<> Sıcak su, soğuk sudan daha ağırdır. )


-SU:
YERÜSTÜ/NDE ile/ve/<> YERALTI/NDA

( Yukarıdan aşağı akar. İLE/VE/<> Aşağıdan yukarı doğru çıkar. )


-ŞU/BU "OLMAK" ile/ve/<>/değil/yerine İNSAN OLMAK



-ŞU/O KİTABI:
"OKUMANIZI, TAVSİYE EDERİM"
ile/ve/||/<>
"OKUMAYANI, TASFİYE EDERİM"



-SU ile/ve/değil/||/<>/>/ne yazık ki "İNAT"

( Doğada. İLE/DEĞİL/||/<>/>/NE YAZIK Kİ İnsanlaşamamış olanda. )


-SU ile/ve/değil/||/<>/>/ne yazık ki "İNAT"

( İkisinin de önünde hiçbir şey duramaz! )


-SU ile/ve/||/<> BARAJ[Fr. < BARRAGE]

( ... İLE/VE/||/<> Suyu toplama, sulama ve elektrik üretme amacıyla akarsu üzerine yapılan bent. | Futbol ya da hentbolda serbest atışı yapacak oyuncunun önünde karşı takım oyuncularının yan yana dizilip oluşturdukları engel. | Herhangi bir alanda başarıyı tespit etmek için gerekli olan koşul. )


-SU ve/||/<> KARBONDİOKSİT ve/||/<> AZOT

( Oksijenin, hidrokarbonlarla yaptığı tepkime sonucunda, karbondioksit ve su oluşur. VE/||/<> Sudan sonra, yeryüzünün üst katmanlarında en çok bulunan uçucu bileşenlerden öteki ise karbondioksittir. [Bu gaz, Mars'ın ve Venüs'ün atmosferlerindeki baskın gazdır.][Jeolojik süreçler, dünyanın, atmosferindeki karbondioksitin neredeyse tümünün atmosferden çıkarak katı durumdaki yeryüzüne, kabuktaki karbona minerallerinin bileşeni olarak girmesine neden olmuştur.][Kabuktaki karbondioksit kütlesi, okyanustaki su kütlesinin, yaklaşık üçte biri kadar büyüklüğe sahiptir.][Göktaşlarında, karbonat minearallerine son derece ender rastlanmakta olup bunların, güneş nebulasında oluştukları düşünülmemektedir.][Yerin, karbondioksiti, karbon mineralleri durumunda biriktirmediği açıkça anlaşılmaktadır. Karbon, belirli bir olasılıkla hidrokarbon olarak hidrojenle birlikte birikmiştir.] VE/||/<> Dünya atmosferinin baskın bileşenidir. Kabuktaki karbonat göz önünde bulundurulduğunda, karbondioksitten yaklaşık yüz kat daha az oranda bulunur. Dünyadaki azotun hemen hemen hepsi atmosferde bulunur. Azotun, güneş nebulasında katı bileşikler oluşturduğu düşünülmemekte, ayrıca, göktaşlarında da azota hemen hemen hiç rastlanmamaktadır. Azotun, yerin üst katmanlarını oluşturan katı nesnenin küçük bir kirleticisi olarak biriktiği anlaşılmaktadır. Dünyada, azotun varoluşunun güneş nebulasında meydana gelen kimyasal süreçteki ve yoğunlaşma sürecindeki kusurlardan kaynaklanmış olması olasıdır. Bir azot ve hidrojen bileşiği olan amonyak, bir amonyak molekülünün ve bir potasyum atomunun neredeyse aynı büyüklükte olması nedeniyle zaman zaman silikat minerallerinin kristal dokularındaki potasyumun yerine geçer. )


-SU ile/ve/<> SÜT

( İlim. İLE/VE/<> İlm-i ledün. )


-SUBAŞI ile/||/<> SİLAHDAR/SİLAHTAR

( Kent güvenlik yöneticisi. | Osmanlı'da kentlerin güvenlik işlerinden sorumlu kişi. İLE/||/<> Osmanlı'da Sultan, Sadrazam, Vezir gibi devlet büyüklerinin silahlarına bakan ve koruyan kişi. [Enderun'un en güçlü/nüfûzlu yüzü ve yöneticisi.]
[Saray gelenek ve düzenine göre Has Oda ağalarının en kıdemlisi olan Sultan silahtarı olurdu fakat yüzyıllar boyunca sürekli Sultanlar, silahtarlarını Has Odalılar arasından, sevdiği ve güvendiği bir yüz olarak kendi seçmişti. Silahtar yapmak istedikleri zülüflü ağayı, aşağı koğuşlardan birinde de olsa önce bir fermanla has odaya aldırtmış ve sonra da silahtar tayin etmişlerdir. Silahtar ağa olmak, bir Enderûn'lu için en büyük amaçtı. Silahtar ağa, Sultan, sabah namazı vaktinde Harem'den çıkıp Enderûn'a geldiği andan, bazen yatsı namazından sonra Harem'e döneceği ana kadar sürekli hükümdarın yanında bulunurdu. Sultan ile devleti bilfiil yöneten sadrazam arasında haberleşme aracısı silahtar ağaydı. Bir sadrazam için silahtar ağa ile bağdaşmamak, en ufak bir bahane ile sadrazamın azline neden olurdu. Bir silahtarın düşmanlığına uğramak ise çoğunlukla vezirin idam edilmesine kadar giderdi. Saraydaki tüm silahlardan ve sultanın silahlarından sorumlu olurlardı. Altı bölük halkı da denen Kapıkulu Süvarileri'nden silahtar bölüğünün başında bulunur ve savaşta merkezde Sultan'ın yanında yer alırlardı. Silahtar ağalar saraydan bir devlet göreviyle çıkacağı zaman, yanına en az Beylerbeyi rütbesiyle Paşalık verilirdi. Son derece nüfuz sahibi gözde silahtarlar da vezir ya da Kaptan-ı Derya gibi önemli konuma getirilirlerdi. Pek azı daha sonra sadrazamlığa getirilirdi ve çoğunlukla da sultanın ya kızını ya da kız kardeşini alarak hanedana damat olurdu.] )


-SUBSTRAT ile/ve/||/<>/> ETKİN BÖLGE

( Enzimlerin etkileşimde bulunduğu molekül. İLE/VE/||/<>/> Enzimin substrat ile etkileşime girdiği bölge. )


-SUÇ/LAR ile/ve/||/<>/> ORGANİZE SUÇ/LAR



-SUÇ ile/ve/değil/||/<>/< KIRIK CAMLAR KURAMI

( "Suçlarla mücadeleyi nasıl başardınız?" sorusuna,
New York'un efsane Belediye Başkanı Giuliani'nin yanıtı şöyle olmuştu.

Metruk bir bina düşünün, binanın camlarından biri kırıldığında, o camı hemen tamir ettirmezseniz, kısa sürede, yoldan geçen herkes eline bir taş alıp, binanın tüm camlarını kırar. Benim yaptığım şey, ilk cam kırıldığında onu hemen tamir ettirmek oldu. Bir elektrik direğinin dibine ya da bir binanın köşesine, biri, bir torba çöp bıraksın. O çöpü hemen oradan kaldırmazsanız, her geçen, çöpünü oraya bırakır ve çok kısa bir sürede dağlar gibi çöp birikir. Ben ilk konan çöp torbasını kaldırttım.

Çünkü siz bunu yapmadığınızda kişiler, o bölgede düzeni sağlayan bir otorite olmadığını düşünüyor, öteki camları da kırıyor. Ardından daha büyük suçlar geliyor; bir süre sonra o sokak, polisin giremediği bir mahalleye dönüşüyor.

Bunu anlayan New York polisi, önce küçük suçların peşine düşmüş. Metroya bilet almadan binenleri, apartman girişlerini tuvalet olarak kullananları, kamu malına zarar verenleri, hatta içki şişelerini yola atanları bile yakalayıp haklarında işlem yapmış.

Kırık Cam Kuramı, ABD'li suç psikologu Philip Zimbardo'nun 1969'da yaptığı bir deneyden ilham alınarak geliştirilmişti.

Zimbardo, suç oranının yüksek olduğu, yoksul Bronx ve daha yüksek yaşam standardına sahip Palo Alto bölgelerine birer 1959 model otomobil bıraktı.

Araçların plakası yoktu, kaputları aralıktı.

Olup bitenleri gizli kamerayla izledi.

Bronx'taki otomobil, üç gün içinde baştan aşağıya yağmalandı.

Ötekine ise bir hafta boyunca kimse dokunmadı.

Ardından Zimbardo ile iki öğrencisi, sağlam kalan otomobilin yanına gidip çekiçle kelebek camını kırdılar. Daha ilk darbe indirilmişti ki, çevredeki kişiler(zengin beyazlar) da olaya katıldılar. Birkaç dakika sonra o otomobil de kullanılmaz hale geldi.

Demek ki, diyordu Zimbardo,
"İlk camın kırılmasına, ya da çevreyi kirleten ilk çöpe, ilk duvar yazısına izin vermemek gerek. Aksi halde kötü gidişatı engelleyemeyiz!"



SUÇ CENNETİ NASIL OLUŞUR?

Kırmızı ışıkta geçilmesini önleyemiyorsanız küçük suçlara engel olamazsınız.

Küçük suçlara engel olamazsanız, büyük suçları engelleyemezsiniz..

Sonuç itibariyle ülkeniz sanıkların suç işlemekten endişe duymadığı bir suç cennetine dönüşür. Bunun akabinde suçlularla mücadelede yılgınlığa düşen kanun koyucu sanıklara taviz/af anlamına gelen lehe kanunlar çıkararak adalet denklemindeki erozyonu hızlandırır.

Küçük suçların görüldüğü ceza mahkemelerine bakalım...

Sürekli HAGB (Hükmün Açıklanmasını Geri Bırakma) kararları verdiğimiz sanıkların birçoğu yeniden suç işleyerek mahkeme huzuruna gelmiyor mu?

Hatta bu olay yargıçların bilinçaltındaki Adli dejenerasyon algısı nedeniyle sanığın kişiliğine bakılmaksızın tüm suçlar için HAGB uygulanması bir hakmış gibi algılanır ve onuncu kez HAGB kararı vermek alışkanlık durumunu alır.

Buna karşın mağdur ise adâlete olan güveni sarsılmış ve kaderine boyun eğmek zorunda kalmıştır. Artık önünde iki seçenek vardır, ya intikamını kendi almalı ya da ateşi içine gömmelidir.

Sanık, ise hukuk sistemini test ettiği ilk eylemden büyük bir zaferle çıkmış ve suç işlemenin korkulacak bir şey olmadığının idraki ile yeni suçlar için yola koyulmuştur.

İşlediği her suç kendine güven tazeletmiş ve bu statünün verdiği korku ile de topluma yönelik bir sindirme hareketine başlamıştır...

Mafya ve çeteleşmenin yolunu açan işte bu tablodur.

Bu yüzden diyoruz ki, devlet yani kamu otoritesi bir kural koymuşsa onun takibini dört koldan yapmak zorundadır. Bundan daha önemlisi, devlet, koyduğu kuralların takibini yapmayan kamu görevlisini takip etmekle işe başlamalıdır.

Takibin takibini yapmazsınız, Devlet, muz cumhuriyetine döner.
Okulda, iş yerinde, sokakta, yolda ya da deniz kenarında...

Kişiler, kamu otoritesinin kendi koyduğu kuralları büyük bir titizlikle takip ettiği kanaatine varmalı ve bunu bilinçaltına adeta kazımalıdır.

Bilinçaltına yerleşen bu algı, kişilerin karakteri olur ve kurullara saygı bilinci gelişir. Olması gereken de budur.

Bu sayede kişiler, en küçük sorunlarda bile yasaları ihlâl etmeyi ve suç işlemeyi değil hukuk önünde hesaplaşmayı ilke edinir.

Ancak uygulanana cezaların, mağdurlar için tatmin edici bir nitelik sunması koşuluyla...

Unutmayalım...

Küçük hataları görmemezlikten gelmişseniz, bilin ki, daha büyükleri yoldadır. )


-SUÇ ile/ve/değil/||/<>/< KIRIK CAMLAR KURAMI

( )


-SUÇ ile/değil/<> SAPMA



-SUÇLAMA ile/ve/değil/||/<> AYIPLAMA



-SUÇLAMAYI/İTHAMI:
DEF ETMEK ile/ve/||/<> İNKÂR ETMEK



-SUÇLULUK:
TÜRLERİ ve/ya da/||/<>/> SINIFLANDIRMALARI

( - Gerçek Suçluluk: Bu tür suçluluk, bir kişinin gerçekten suç işlediğini kabul ettiği ve suçun doğrudan sorumlusu olduğu durumları tanımlar.

- Yanlış Suçluluk: Bu, kişinin suçsuz olduğu halde kendini suçlu olarak "görmesidir". Yanlış suçluluk, genellikle toplumsal baskı, başkalarının suçlamaları ya da aşırı öz eleştiri nedeniyle ortaya çıkabilir.

- Toplumsal Suçluluk: Birey, toplumun genel değerlerine ya da ölçütlerine uymadığından, suçluluk düşünce ve duygusu yaşar. Bu tür suçluluk, bireyin toplum tarafından kabul gören bir davranışı "bozduğu düşüncesiyle[varsayarak]" ortaya çıkar.

- Hukukî Suçluluk: Birey, yasalara uygun olmayan bir şey yaptığı ya da yasalara uygun bir şey yapmadığından, kendini suçlu görür.

- Vicdanî Suçluluk: Bu, bir kişinin vicdanında karşılık bulur. Birinin içsel ahlâkî değerleriyle çeliştiği zaman ya da başkalarına zarar verdiği düşüncesiyle oluşabilir.

- İçsel Suçluluk: Birey, içindeki düşünsel ve duygusal ya da çeşitli psikolojik sorunlar nedeniyle kendini suçlu görür. Örneğin, bunaltı, kaygı ya da travma sonrası stres bozukluğu yaşayan biri, kendini sürekli olarak suçlu "görebilir".

- Dışsal Suçluluk: Bu tür suçluluk, başkalarının kişiyi suçlu görmesi ya da göstermesiyle ilişkilidir. Örneğin, aile ya da toplumun sürekli eleştirisi ve suçlama tutumu, kişiyi dışsal suçluluğa sokabilir.

- Özür Düşünce, Duygu ve Davranışı: Suç işleyen kişi, başkalarına ya da topluma karşı bir hata yaptığının farkında olur ve bu nedenle içten bir biçimde özür diler.

VE/||/<>

- Doğmuş Suçlular: Suç işlemeye eğilimli doğan, fiziksel ve zihinsel özellikleriyle ötekilerden ayrılan suçlular.

- Anormal suçlular: Zekâ geriliği, ruhsal bozukluk, alkolizm, sara(epilepsi) gibi anormalliklerden etkilenen suçlular.

- Ara sıra suçlular: Sahte suçlular, alışkanlıklar dışındaki suçlular gibi suç işlemeye eğilimli olmayan ancak çeşitli nedenlerle suç işleyen suçlular, kriminaloidler.

- Soğukkanlılıkla hareket eden suçlular: Suç işlemek için hesap ya da plan yapan ve mantıklı davranan suçlular.

- İhtirasî suçlular: Duygusal, tutkusal, öfke, kıskançlık, intikam gibi bazı düşünce ve duygularla hareket eden suçlular.

- Patolojik olmayan akıl hastalığı ve anormallikle bir arada suçlular: Suç işlerken akıl hastalığı ya da anormallik belirtileri gösteren ancak bunların patolojik olmadığı tespit edilen suçlular.

- Patolojik akıl hastalığı ile birlikte ya da akıl hastası olan suçlular: Suç işlerken akıl hastalığı ya da anormallik belirtileri gösteren ve bunların patolojik olduğu tespit edilen suçlular. )


-SUÇLULUK:
TÜRLERİ ve/ya da/||/<>/> SINIFLANDIRMALARI

( "Suçluların Sınıflandırılması - Sulhi Dönmezer" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


-SUÇSUZLUĞUNU İDDİA ETMEK ile/ve/||/<> SUÇU/NU İNKÂR ETMEK



-SUCÛD ile/ve/||/<> VUCÛD

( Dışsal bağ. İLE/VE/||/<> İçsel bağ. )


-SUCUL OMURGALILAR:
YUVARLAK AĞIZLILAR ile/ve/||/<> KIKIRDAKLI BALIKLAR ile/ve/||/<> KEMİKLİ BALIKLAR



-SUÇUN KİŞİSELLİĞİ/ŞAHSİLİĞİ ve/||/<> MASUMİYET KARİNESİ



-SUDÛR ile/ve/<> CÛD

( Fışkırarak taşma ve yayılma. İLE/VE/<> Taşma. )


-SÛFİLER ve ŞİİR ve/||/<> ORDU ve/||/<> BÜROKRASİ

( Türkçe'mizin yaygınlaşmasında öncelikli ve ağırlıklı etkisi olanlar... )


-SUGİLİT ile/||/<> AMETİST

( Mor renkli nadir bir mineral. İLE/||/<> Mor renkte bir kuvars türü. )


-SUGİLİT ile/||/<> ÇEROİT/CHAROİT

( Mor renkli nadir bir mineral. İLE/||/<> Mor renkte, desenli bir mineral. )


-SUGİLİT ile/||/<> PERİDOT

( Mor renkli nadir bir mineral. İLE/||/<> Zeytin yeşili renkte bir olivin türü. )


-SUGİLİT ile/||/<> RODOKROZİT

( Mor renkli nadir bir mineral. İLE/||/<> Pembe ile beyaz çizgili bir karbonat. )


-SUGİLİT ile/||/<> RODONİT

( Mor renkli nadir bir mineral. İLE/||/<> Pembe ve siyah renkli bir mineral. )


-SUGİLİT ile/||/<> SPİNEL

( Mor renkli nadir bir mineral. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. )


-SUGİLİT ile/||/<> TANZANİT

( Mor renkli nadir bir mineral. İLE/||/<> Mavi ve mor tonlarında bir zoisit türü. )


-SUÎ MİSÂL, MİSÂL DEĞİLDİR! ile/ve/||/<> KEM ÂLETLE, KEMÂLÂT OLMAZ!

( Âlât ile hâsıl olur insâna kemâlât
Ermedi kemâlâta şu kim oldı kem-âlât )


-SÜKÛN:
HUSÛL ile/ve/||/<> ZEVÂL ile/ve/||/<> ZUBUT



-SÜKÛN ve/<> UYUM, BÜTÜNLÜK

( UYUM: Hareketin dinginliği. )


-SÜKÛNET ile/ve/||/<> HAKİMİYET



-SÜKÛNET ve/<>/= MUTLULUK

( Evrensel bir nimet olan sessizlikten zevk alabilenler dünyanın en mutlu kişileridir. )


-ŞÜKÜR NEDENİNİ ARTIRMAK ...
PENCEREDEN DIŞARI BAKMAK ZORUNDA DEĞİLSEK-KENDİ BAŞINA TUVALETE GİDEBİLİYORSAK-YEDİĞİMİZ/İÇTİĞİMİZ HER LOKMAYI/YUDUMU SORUNSUZ YUTABİLİYORSAK



-SÜKÛT:
ZORUNLU(ZARÛRÎ) ile/ve/<> DOĞAL(TABİÎ)



-SULANDIRICI ile/ve/değil/||/<>/< İNCELTİCİ



-SÜLÂSİ(ÜÇLÜ/K) ile/ve/||/<>/> RUBAİ(DÖRTLÜ/K)

( Üçlü, üç şeyden oluşan. İLE/VE/||/<>/> Dörtlü, dörtle ilgili. )


-SÜLÂSİ(ÜÇLÜ/K) ile/ve/||/<>/> RUBAİ(DÖRTLÜ/K)

( ZEVÂTÜS-SELÂSE: Üç yazaca sahip olan [ortası illetli] sözcükler.
ZEVÂTÜL-ERBAA: Dört yazaca sahip olan [sonu illetli] sözcükler. )


-SÜLEYMAN'IN:
MÜHRÜ ile/ve/<> SİMGESİ

( Beşgen. İLE Altıgen. )


-SÜLEYMAN'IN:
MÜHRÜ ile/ve/<> SİMGESİ

( Kendi. İLE 6 ilke. [Eline, diline ve beline sahip ol! | İşine, aşına ve eşine sahip çık!] )


-SÜLEYMAN ve/<> SUNULLAH ve/<> FEYZULLAH ve/<> ÂLÎ ve/<> PÎRÎ ve/<> NEV'Î

( Kanûni Sultan Süleyman. VE/<> Sunullah Efendi. VE Feyzullah Efendi. VE Gelibolu'lu Âlî. VE Piri Reis. VE Yahya Efendi. )


-SÜLEYMAN ve/<> SUNULLAH ve/<> FEYZULLAH ve/<> ÂLÎ ve/<> PÎRÎ ve/<> NEV'Î

( Sultan. VE/<> Şeyhülislâm. VE Muhaddis. VE Tarihçi. VE Denizci. VE Şair. )


-SÜLEYMAN ve/<> SUNULLAH ve/<> FEYZULLAH ve/<> ÂLÎ ve/<> PÎRÎ ve/<> NEV'Î

( Kanûni Sultan Süleyman ve/<> sınıf arkadaşları. )


-SULH ile/ve/<> İSLÂM

( Barış. [Ötekindeki kaynakla buluşma.] İLE/VE/<> Barış. [Kendinde/ki, kaynakla buluşma.] )


-SULH ve/<> SALÂH

( Barış. VE/<> Kurtarıcı eylem. )


-SULH ve/||/<> SÜKÛN



-SULTÂN[Ar.] ile/ve/||/<> MELİK[Ar.]

( Yönetimi/hükmü/sultayı elinde tutan. İLE/VE/||/<> Araziyi elinde tutan, toprak/ülke sahibi. )


-SULTAN ile/ve/||/<>/> MAJESTE[Fr. < Lat.] ile/ve/||/<>/> EKSELANS[Fr./İng. < EXCELLENCE]

( "Yönetici, güç/iktidar sahibi". [Tarihte pek çok farklı anlamda kullanılmış olan, genelde bağımsızlığını duyuran İslâm hükümdarları tarafından kullanılmıştır. İslâm devletlerinde, hükümdara verilen unvan. “Padişah, hakan, han, hükümdar” anlamlarındadır. Sultan sözcüğü, müslüman hükümdarlarının özellikle sünnî inancına ait bir unvandır. Daha sonraları, hakimiyet, delil ve burhan anlamına da geçmiştir.][Sultan unvanını ilk kez II. yüzyılın ilk yıllarında, Gazne'de hükümdar bulunan Mahmud İbn-il Emir Sebük tekin kullanmıştır.] İLE/VE/||/<>/> Hükümdarlara ya da devlet başkanlarına verilen unvan. İLE/VE/||/<>/> Bakan ve elçiden başlayarak cumhurbaşkanlığına kadar yükselen, yüksek makam sahibi yabancılara verilen şeref ünvanı. )


-SULTAN ile/ve/||/<> NAİP

( ... İLE/VE/||/<> Tahtta, sultan olmadığı zaman ya da sultanın çocukluğu sırasında devleti yöneten. )


-SULTANIN:
GEREKLİLİĞİ ile/ve/||/<> ÜSTÜNLÜĞÜ ile/ve/||/<> TEKLİĞİ ile/ve/||/<> KUTSALLIĞI



-SÜMELA MANASTIRI ile/ve/<> VAZELON MANASTIRI

( İkisi de Trabzon'dadır. )


-SUNAY AKIN ve/||/<> OYUNCAK MÜZESİ

( Sunay Akın VE/||/<> Oyuncak Müzesi )


-SUNMEK ile/||/<> SÜNMEK

( Sunmak, salmak, uzamak. İLE/||/<> Eğmek. | Esnekliğini yitirerek gevşemek. | Kopmadan uzamak, gerilmek. | Sarkmak. )


-SUNTA ile/ve/<> MDF ile/ve/<> AHŞAP

( )


-ŞUNU ...:
SÖYLER ile/ve/değil/||/<>/< SÖYLEMİŞ OLUR



-SUNUCU(SERVER):
TOWER ile/ve/değil/yerine/<> RACK ile/ve/değil/yerine/<> BLADE



-SÜPER İLETKEN ile/<> YALITKAN

( Elektrik direnci sıfır olan nesneler. İLE/<> Elektrik akımını iletmeyen nesneler. )


-ŞÜPHE[< TEŞBİH] ile/ve/||/<> REYB

( ... İLE/VE/||/<> Bilimsel, yöntemli kuşku. )


-ŞÜPHELENDİRMEMEK ile/ve/<>/değil/yerine KARIŞMAMAK



-ŞÜPHELİNİN:
TAHLİYE TALEBİ ile/ve/değil/||/<>/< SERBEST BIRAKILMA TALEBİ

( Mahkeme aşamasında.[Koğuşturmanın mahkemece kabulünden sonra.] İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Soruşturma aşamasında. )


-SUPRAMOLEKÜLER KİMYA ile/||/<> KOORDİNASYON KİMYASI

( Moleküller arası zayıf etkileşimleri inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Metal atomları ve ligandlar arasındaki koordinasyon bağlarını inceleyen bilim dalı. )


-SÜRDÜRMEK ile/ve/değil/||/<> YÜRÜTMEK



-SÜRDÜRÜLEBİLİR/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YENİLENEBİLİR/LİK



-SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ve/||/<> AKILLANDIRMA ve/||/<> SÜRTÜNMESİZLİK



-SÜREÇ İŞÇİLİĞİ ve/||/<> SÜREKLİLİK



-SÜREÇ/YOL:
SABIR İLE ve/||/<>/> NİYAZ İLE



-SÜREÇ ile/ve/<>/> (")SONUÇ(")

( Hiçbir nesne/kavram/olgu, taşıdığı/yansıttığı ada/olguya, kendine daha uygun bir ad/tanım bulunmasını olanaksızlaştıracak derecede bağlı değildir. )


-SÜREÇ ile/ve/<>/> (")SONUÇ(")

( Süreci kavramadan, sonuçlar konuşulamaz!
Süreç düşünülmeden ve konuşulmadan, "sonuç"/lar konuşulamaz! )


-SÜREÇ ile/ve/<>/> (")SONUÇ(")

( Sefer. İLE/VE/<>/> "Zafer". )


-SÜREÇ ile/ve/<>/> (")SONUÇ(")

( Yargılama. İLE/VE/<>/> Yürütüm[infaz]. )


-SÜREÇ ile/ve/<>/> (")SONUÇ(")

( Âlim ve âriflerin takibi, tutumu, ilgilendiği, odaklandığı, öncellediği. İLE/VE/<>/> Câhillerin, gençlerin, çocukların, toplumların, "güçlüler"in, yetersizlerin, eziklerin, kibirlilerin, kendini ya da başkalarını küçümseyenlerin, keyifçilerin, hazcıların, çıkarcıların, "avcı"ların, kozcuların, kumarbazların "tavrı", aradıkları, "öncelledikleri", saplandıkları, müşterisi ve bağımlısı oldukları. )


-SÜREÇ ile/ve/<>/> (")SONUÇ(")

( Zihinleri/akılları devrede olanlar/tutanların ilgilendiği. İLE/VE/<>/> Duyguları ağır basanların duyarsızlığı/kayıtsızlığı. )


-SÜREÇ ile/ve/<>/> (")SONUÇ(")

( Gerçekliklerle yüzleşebilenlerin ilgilendiği. İLE/VE/<>/> Beklenti(sin)de olanların uğraştığı/didiştiği. )


-SÜREÇ ile/ve/<> AŞAMALI BİRLİK



-SÜREÇ ile/ve/||/<>/< DAYANÇ/ÇIDAM/SABIR

( Ancak, anlayış, aydınlatır. )


-SÜREÇ ile/ve/||/<> DENEYİM ile/ve/||/<> DUYGU



-SÜREÇ ile/ve/<>/değil DÖNGÜ



-SÜREÇ ve/||/<> EYTİŞİM/DİYALEKTİK



-SÜREÇ ile/ve/<> GELİŞİM



-SÜREÇ ile/ve/<> MÜCADELE



-SÜREÇ ile/ve/<> ÖZELLİK



-SÜREÇ ile/ve/||/<>/> SERENCÂM[Fars.] ile/ve/||/<>/> İNSİCÂM[Ar.]

( Aralarında birlik olan, belirli bir düzen ya da zaman içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay ve hareketler dizisi. İLE/VE/||/<>/> Bir işin sonu. | Başına gelen. | Olay/vak'a. İLE/VE/||/<>/> Düzgünlük, tutarlık, bağdaşım. )


-SÜREÇ ile/ve/||/<> SİLSİLE



-SÜREÇ ile/ve/<> TARİHSELLİK



-SÜREÇ ile/ve/||/<> TÜRÜM

( ... İLE/VE/||/<> Varolanların oluşumu. )


-SÜREÇ ile/ve/<> YOL



-SÜRECE ile/ve/||/<>/> SÜRECE

( Sonuca değil "Süreç"e. İLE/ve/||/<>/> Belirli bir süre boyunca. )


-SÜREÇTE (OLMAK) ve/||/<> AKIŞTA (OLMAK)



-SÜREĞEN BÖBREK SAYRILIĞI ile/||/<> İVEĞEN BÖBREK YETMEZLİĞİ

( Böbrek fonksiyonlarının yavaş yavaş kaybı. İLE/||/<> Böbrek fonksiyonlarının ani kaybı. )


-SÜREĞEN BRONŞİT ile/||/<> İVEĞEN BRONŞİT

( Uzun süreli bronş yangısı. İLE/||/<> Kısa süreli bronş yangısı. )


-SÜREĞEN HEPATİT ile/||/<> İVEĞEN HEPATİT

( Uzun süreli karaciğer yangısı. İLE/||/<> Kısa süreli karaciğer yangısı. )


-SÜREĞEN MİGREN ile/||/<> EPİSODİK MİGREN

( Ayda 15 ya da daha fazla gün süren baş ağrıları. İLE/||/<> Ayda 14 ya da daha az gün süren baş ağrıları. )


-SÜREĞEN PANKREATİT ile/||/<> İVEĞEN PANKREATİT

( Pankreasın uzun süreli yangılanması ve kalıcı hasar. İLE/||/<> Pankreasın ani yangılanması ve kısa süreli belirtilarla ilişkili bir durum. )


-SÜREĞEN SİNÜZİT ile/||/<> İVEĞEN SİNÜZİT

( Uzun süreli sinüs yangısı. İLE/||/<> Kısa süreli sinüs yangısı. )


-SÜREĞEN YORGUNLUK BELİRGESİ/SENDROMU ile/||/<> UYKU APNESİ

( Sürekli yorgunluk ve enerji eksikliği. İLE/||/<> Uyku sırasında solunumun durması ve tekrar başlaması ile ilişkili bir uyku bozukluğu. )


-SÜREĞEN/KRONİK[Fr.] ile/||/<> İVEĞEN//AKUT[Fr./İng. < Lat.]

( Üzerinden zaman geçmiş sayrılık. İLE/||/<> İlerlemiş sayrılık. )


-SÜREĞEN/KRONİK[Fr.] ile/||/<> İVEĞEN//AKUT[Fr./İng. < Lat.]

( Kısa süreli ve ani başlangıçlı sayrılıkları tanımlar. İLE/||/<> Uzun süreli ve yavaş ilerleyen sayrılıkları tanımlar. )


-SÜREK:
NEŞE ve/<> MİZAC ve/<> MEŞREB



-SÜREKLİ "TESPİT" ile/||/<>/> YAKINMA



-SÜREKLİ EKSİK ile/ve/<>/> "GEREKSİZ"



-SÜREKLİ EMEK ve/||/<>/= İNSANLIK



-SÜREKLİ KAZANMAK ile/ve/||/<> HİÇ KAYBETMEMEK

( İkisi de olanaklı değildir! )


-SÜREKLİ/DAİMA ile/ve/||/<> AŞIRI/LIK



-SÜREKLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SIK SIK



-SÜREKLİ ile/ve/değil/||/<> ÜST ÜSTE



-SÜREKLİLİĞİN:
"BOZULMASI" ile/ve/değil/||/<> KESİLMESİ



-SÜREKLİLİK:
KÜTLENİN KORUNUMU ve/||/<> MOMENTUMUN KORUNUMU ve/||/<> ENERJİNİN KORUNUMU



-SÜREKLİLİK ile/ve/<> AKTARIM



-SÜREKLİLİK ile/ve/<> BELLEK



-SÜREKLİLİK ile/ve/<>/][ DEĞİŞİM



-SÜREKLİLİK ile/ve/<> DUYARLILIK(HASSASİYET)



-SÜREKLİLİK ile/ve/değil/||/<> İLERLEME



-SÜREKLİLİK ile/ve/<> ÖLÜMSÜZLÜK



-SÜREKLİLİK ve/<> ÖMÜR



-SÜREKLİLİK ile/ve/||/<> TANELİLİK



-SÜREKLİLİK ile/ve/<> YAYGINLIK



-SÜRESİNCE ile/ve/||/<>/> SÜRECİNCE



-SÛRET ile/ve/||/<> RUH

( Nesnede. İLE/VE/||/<> Organizmada. )


-SÛRET ile/ve/<>/= SÛRE



-SURİNAM(HOLLANDA GUYANASI) ile/ve/<> FRANSIZ GUYANASI ile/ve/<> İNGİLİZ GUYANASI



-SÜRTME ile/<> SÜRTÜNME ile/<> SÜRTÜNÜŞ



-SÜRTÜNME ve/||/<>/> ISI



-SÜRÜCÜ KARINCA ile/ve/||/<> ASKER SÜRÜCÜ KARINCA

( ... İLE/VE/||/<> Sürücü karıncaların, 3 katı büyüklüktelerdir. )


-SÜS ile/ve/değil/yerine/||/<> ESTETİK



-SÜS ile/ve/||/<> SATIRLARARASI SÜS[BEYN es-SÜTÛR]



-SÜS ile/ve/||/<> SOS



-SUSABİLMEK/SÜKÛT ve/||/<> PERHİZ/REJİM ve/||/<> NEŞE ve/||/<> COŞKU



-SUSABİLMEK/SUSABİLEN:
İCÂBEN ile/ve/değil/||/<>/< EDEBEN



-SUSABİLMEK ile/ve/||/<> ANLAŞMAK

( Susmak, anlaşmak değildir. Ancak, [gerektiğinde/gerektiği kadar] susabiliyor olmak, anlaşmayı sağla(tı)r. )


-SUSABİLMEK ve/||/<> GÜLÜMSEYEBİLMEK :)

( Tüm sorulara, en iyi yanıt. VE/||/<> Tüm durumlara, en iyi karşılık. )


-SUSAMURU ile/<>/> GALAPAGOS DENİZ ASLANI



-SUSKUN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SUSAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SUSABİLEN



-SÜSLEME!:
"SAĞIRA" ve/||/<> "KÖRE"

( Sözünü. VE/||/<> Yüzünü. )


-SÜSLEME!:
"SAĞIRA" ve/||/<> "KÖRE"

( Yorma dilini. VE/||/<> Süsleme sözlerini. )


-SÜSLEME ve/||/<>/> İÇ KAPAK SÜSLEMESİ

( ... VE/||/<>/> XVI. ve XVII. yy.'da, sanatların zirvesiydi. )


-SÜSLÜ/LÜK ile/değil/yerine/||/<>/< BAKIMLI/LIK

( SÜRRE DEVESİ GİBİ SÜSLENMEK )


-SUSMA (OLANAĞI/HAKKI):
SORUŞTURMADA ile/ve/||/<>/> KOĞUŞTURMADA



-SUSMA HAKKI ve/||/<> ÂDİL YARGILANMA HAKKI ve/||/<> KENDİNE YÜKLENİLEN SUÇU ÖĞRENME HAKKI ve/||/<> SAVUNMA HAKKI ve/||/<> İFADE SERBESTLİĞİ ve/||/<> MASUMİYET GÖSTERGESİ ve/||/<> SİLAHLARIN EŞİTLİĞİ ve/||/<> AVUKAT YARDIMI ve/||/<> AYDINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ ve/||/<> HUKUK DEVLETİ İLKESİ



-SUSMA HAKKI ve/||/<>/< ALEYHİNE KULLANMAMA

( Suç kuşkusu altında bulunan kişinin, hem soruşturma, hem de yargılama sırasında işlediği iddia edilen suçla ilgili olarak, kendine sorulan sorulara yanıt vermeye, bu yolda kanıt göstermeye zorlanamaması ve bu durumun, kişi aleyhine yorumlanamaması olarak ifade edilebilir. VE/||/<>/< ... )


-SUSMA HAKKI ile/ve/||/<> BAĞIŞIKLIK HAKKI



-SUSMA HAKKI ile/ve/||/<> SAVUNMA HAKKI



-SUSMA HAKKININ İSTİSNALARI:
KİMLİK BİLGİLERİNİ (DOĞRU) YANITLAMA ve/||/<> KENDİLİĞİNDEN YAPILAN AÇIKLAMALAR/İTİRAFLAR

( Ceza davası, ancak suçlu olduğundan şüphe edilen kişinin, belirli olması durumunda açılabilir. CMK'nın 170. maddesinde, iddianamede gösterilmesi gereken konular arasında, şüphelinin kimliği de sayılmıştır. CMK'nın 147. maddesinin, 1. fıkrasının, a bendinde, şüpheli ya da sanığın kimliğinin saptanacağını ve şüpheli ya da sanığın kimliğine ilişkin soruları doğru yanıtlandırmakla yükümlü olduğu belirtilmektedir. Şüphelinin, kimlik ve adresi ile ilgili bilgi vermekten kaçınması ya da gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla kimliğinin belirlenememesi durumunda, bu belirleme yapılıncaya kadar gözaltına alınması ve tutuklanması olanaklıdır. VE/||/<> Susma hakkının kapsamına girmeyen başka bir istisna, kendiliğinden yapılan açıklamalarla/itiraflarla ilgilidir. Örneğin, ... nedeni ile eşini öldürdükten sonra karakola giderek teslim olan kişinin, kendiliğinden yaptığı açıklamalardan önce susturulması, avukatın getirtilmesi söz konusu olamaz. Ayrıca, meşhut suç sırasında takip edilen kişinin söylediği sözler bakımından hukuka aykırı kanıt var sayılamaz. )


-SUSMA HAKKININ TARİHÇESİNDE, DÖNÜM NOKTALARI:
JOHN LILBURNE'NİN TUTUMU ve/||/<>/>/< MIRANDA UYARILARI

( 1637 yılında, İngiliz tarihinin en renkli, en dramatik kişilerinden biri olan John Lilburne’un, halkı yönetime karşı kışkırtan bir kitap yayımladığından dolayı tutuklanıp bu mahkeme önüne çıkarılması, susma hakkı konusunda bir dönüm noktası olmuştur. Lilburne, mahkemede, açıkça neyle suçlandığı hakkında bilgilendirilene kadar, sorulan sorulara yanıt vermeyi reddetti. Bu durum, ceza yargılaması açısından, tarihin bize taşıdığı, susma hakkının kullanılması ile ilgili ilk durumdur.

VE/||/<>/>/<

1. Sessiz kalma hakkınız vardır.
2. Söyleyeceğiniz her şey, mahkemede, aleyhinize kullanılabilir.
3. Herhangi bir soruya yanıt vermeden önce, avukat ile konuşma hakkınız vardır ve soruları yanıtlarken, avukatınız, yanınızda bulunabilir.
4. Eğer bir avukat tutamıyorsanız ve dilerseniz, size bir avukat belirlenecektir.
5. İfade sırasında, herhangi bir anda, soruların öncesinde ya da sonrasında, susma hakkınızı ve avukattan yararlanma hakkını kullanabilirsiniz. [1966 Arizona - ABD] )


-SUSMA HAKKININ TARİHÇESİNDE, DÖNÜM NOKTALARI:
JOHN LILBURNE'NİN TUTUMU ve/||/<>/>/< MIRANDA UYARILARI

( 1- You have the right to remain silent.
2- Anything you say can and will be used against you in a court of law.
3- You have the right to an attorney.
4- If you cannot afford an attorney, one will be appointed for you. )


-SUSMA:
TAM ile/ve/||/<> KISMÎ ile/ve/||/<> GEÇİCİ

( Şüpheli ya da sanığın, muhakemenin tüm aşamalarında, suçlamanın tümü bakımından susmasıdır. Tam susma, uygulamada çok sık rastlanılan bir susma çeşidi değildir. Şüpheli ya da sanığın, kendine yüklenen suç hakkında, hiçbir şey açıklamaması biçiminde ortaya çıkar. Ancak, şüpheli ya da sanığın, failliği hakkında tam bir inkârda bulunması, örneğin; "suçsuz olduğu"nu açıklaması ya da "olay yerinde bulunmadığı"nı söylemesi de, tam susma kapsamında değerlendirilmelidir. Şüpheli ya da sanığın, olaya ilişki herhangi bir açıklamada bulunmaksızın, kimliğine ve kişisel durumlarına ilişkin bilgileri vermesi durumunda da tam susma söz konusudur.

İLE/VE/||/<>

Şüpheli ya da sanığın, muhakemenin hangi aşamasında olursa olsun, kendine sorulan sorulardan bir kısmını yanıtlayıp, bir kısmını yanıtsız bırakması, kısmî susmadır. Örneğin; şüpheli ya da sanığın, cinayeti işlediğini kabul edip, neden işlediği ya da cinayet aracını nereye sakladığı konusundaki soruları yanıtsız bırakması gibi.

İLE/VE/||/<>

Şüpheli ya sanığın, muhakemenin bir aşamasında, olay hakkında konuşup, başka bir aşamasında susması, geçici susmadır. Örneğin, şüpheli ya da sanık, soruşturma evresinde konuşmuş fakat kovuşturma evresinde susmuşsa ya da soruşturma evresinde susup, kovuşturma evresinde konuşmuşsa, bu, geçici susmadır. )


-SUSMAK:
"STRATEJİ" ile/ve/değil/||/<>/< HAK



-SUSMAK ile/ve/<>/değil/yerine DÜŞÜNMEKTE OLDUĞUNU BELİRTMEK



-SUSMAYALIM! ve/||/<> BEKLEMEYELİM!

( Konuşabilme olanağımız varken. VE/||/<> Değiştirme olanağımız varken. )


-SÜT VERMEDE, BEBEK VE ANNE İÇİN:
EMME ile/ve/||/<>/> DUYGU İLİŞKİSİ/AKTARIMI/PAYLAŞIMI

( İlk 3 dakika. İLE/VE/||/<>/> 3 dakikadan sonrası. )


-SÜT ile/ve/<> ŞARAP

( İlim'i simgeler. İLE/VE/<> Aşk'ı simgeler. )


-SÜTUN[Fars.] ile/ve/<> ANTE[Lat.]

( ... İLE/VE/<> Eski Yunan ve Roma mimarlıklarında, bir duvarın köşesinde ya da ucunda yer alan sütun ya da duvar ayağı. )


-ŞUÛR ile/ve/||/<>/>/< NUR

( Anlama, anlayış, hissetme, duyma. İLE/VE/||/<>/>/< Işıma, aydınlık/aydınlanma, bilinçlenme. )


-ŞUUR ve/||/<>/< ŞİİR ve/||/<>/< EŞAR

( Sızıntı. )


-SUV[İng. < Sport Utility Vehicle] ile/||/<> JİP[İng. < JEEP]



-SUYA DAYANIKLILIK ile/ve/||/<> SU GEÇİRMEZ/LİK



-SUYUN, GÖVDEDEKİ VE ZİHİNDEKİ:
ARINDIRICILIĞI ve/<> DENGELEYİCİLİĞİ

( Çeşitli ve olası sıkıntı/yoğunluk durumlarında, banyo yapmanın, sıcak suyun ve ılık suyla tamamlamanın etkisinden/katkısından ve özelliğinden her zaman yararlanabilirsiniz... )


-SUYUN:
BUHARLAŞMASI ile/ve/||/<> BİTKİLERCE EMİLMESİ



-SUYUNA GİTMEK ile/ve/<>/değil/yerine AYAK UYDURMAK



-SUYUNA GİTMEK ile/ve/<>/değil/yerine KÖPRÜDEN GEÇENE KADAR, AYIYA, DAYI DEMEK



-SÜZÜLME ile/<> SÜZÜLME

( Bir kuşun, kanat vurmadan yaptığı uçuş. İLE Bir uçağın, motorunu boşa alarak ya da durdurarak yaptığı uçuş. )


-SWOT:
STRENGTH ve/||/<> WEAKNESS ve/||/<> OPPORTUNITY ve/||/<> THREAT

( Güçlü yönler. VE/||/<> Zayıf yönler. VE/||/<> Fırsatlar. VE/||/<> Tehditler. )


-TA PHYSICA
ile/ve/||/<>
TA POIOUMENA
ile/ve/||/<>
TA CHREMATA ile/ve/||/<>TA PRAGMATA
ile/ve/||/<>/<
TA MATHEMATA



-TA'DÂD[Ar. < ADET] (ETMEK)[Ar.] ile/ve/||/<> İHYÂ'[Ar. < HAYÂT] (ETMEK)[Ar.]

( Sayma, sayı. | Birer birer söyleme, sayıp dökme, sayım. İLE/VE/||/<> Diriltme, diriltilme, canlandırma. | Can verircesine iyilik etme, lütfetme. | Yeniden güçlendirme. | Uyandırma, canlandırma, tazelik verme. )


-TAAHHÜT ile/ve/||/<>/> TEMÎNÂT



-TAALLÜM[< İLM] ile/ve/<> İLİM

( Öğrenme, öğrenilme, okuyarak, ders alarak öğrenme, elde etme. İLE/VE/<> ... )


-TAALLÜM[< İLM] ile/ve/<> İLİM

( Gerekli fakat yeterli değildir. İLE/VE/<> ... )


-TAAMMÜT[Ar.] ile/<> TAAMMÜDEN

( Bir işi ya da suçu bile bile, tasarlayarak yapma. | İşlenecek bir suçun, daha önceden tasarlanması. İLE/<> Kasten. )


-TAARRUZ ile/ve/<>/değil/yerine TEYAKKUZ



-TAB-I MÜSTAKÎM ve/||/<> AKL-I SELÎM



-TABAKA ile/ve/||/<> KATMAN



-TABAN TABANA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TAMAMEN



-TABİB ile/ve/<>/< ÂLİM

( Âlim olmadan, tabib olamazsınız(olunmaz/dı da).
[Osmanlı dönemindeki öğrenim ve eğitimde geçerliydi. Bugün de, Osmanlı bilgi ve deneyimini önemseyen, derinlikli/kapsamlı tutumunu devam ettiren Amerika'da, tıp ve hukuk bölümünden önce, üniversitede bir bölüm tamamlamış olma gerekliliği/zorunluluğu bulunmaktadır.]
[Umarız, bir gün, bizim öğrenim/eğitim düzenimiz/bilincimiz de aynı çizgiye yüksel(til)ecektir!] )


-TABİB ile/ve/<>/< ÂLİM

( İster tabip/hekim, ister hakim/avukat ya da herhangi bir alanda ilerlemek/yürümek ve derinleşmek için, önce, düşünme nedir?, nasıl düşünülür?, kavramlar nasıl tanımlanır, nasıl birbirine eklemlenir? önermeler nasıl kurulur? gibi temel, mantık ve usûl ile ilgili altyapı ve bilgi/ler oluşturulmalıdır ki, daha sonra, esasa ve ayrıntılara geçilebilsin. )


-TABİÎ Kİ ... ile/ve/<> (...) HALİYLE (...)



-TABİÎ Kİ ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİLİĞİNDEN



-TABİÎ Kİ ile/ve/<> KESİNLİKLE



-TABİÎ Kİ ile/ve/<> MUTLAKA



-TABİP FİLOZOFLAR ile/ve/||/<> FİLOZOF TABİPLER



-TABLA ile/<> TABLAKÂR

( Satıcı vb.nin kullandığı tahtadan tepsi. | Soba, mangal vb. şeylerin altına konulan metalden ya da tahtadan yapılan tepsiye benzer altlık. | Bir şeyin düz ve geniş bölümü. | Ağaçtan ya da ağaç ürünlerinden hazırlanmış, büyük yüzeyli düzgün parça. | Genellikle Hindistan, Pakistan'da kullanılan, darbukaya benzer bir çalgı türü. | Denizcilikte, makaraların yüzlerini oluşturan dış bölümleri. İLE/<> Tablacı. | Büyük konaklarda mutfaktan yemek tablalarını götürüp getiren görevli. )


-TABSIRA ve/||/<> MÜNTEHA ve/||/<> MURAHHAS

( Kutbuddin Şirâzi, Sivas'ta Meraga çizgisini devam ettirerek, İslâm tarihinin bu üç en önemli yapıtını çalışmış ve çok önemli kitaplar yayımlamıştır. )


-TABU[Fr. < TABOU] ile/ve/<> TAPU

( Kutsal sayılan bazı insanlara, hayvanlara, nesnelere dokunulmasını, kullanılmasını yasaklayan, aksi yapıldığında zararı dokunacağı düşünülen dinî inanç. | Tekinsiz. | Yasaklanarak korunan [nesne, sözcük, davranış] İLE Bir taşınmazın üstündeki mülkiyet hakkını gösteren belge. | Tapu işlerinin yürütüldüğü kuruluş. )


-TABU ile/ve/<> DOGMA



-TABUR ile/||/<> ORTA

( ... İLE/||/<> Yeniçeri ocağında tabur. )


-TABYA[Ar.] ile/<> DONANMA

( Bir bölgeyi savunmak için yapılan ve silahlarla güçlendirilen yapı. İLE/<> ... )


-TABYA[Ar.] ile/<> DONANMA

( Karada. İLE/<> Denizde. )


-TAÇ ile/ve/<> TAÇYAPRAĞI

( ... İLE/VE/<> Tâcı oluşturan yaprakçıklardan her biri. )


-TAÇLI VİRÜS ile/ve/||/<>/< TAÇSIZ VİRÜS/LER

( Covid 19 İLE/VE/||/<>/< Yaşamımızdaki ve zihnimizdeki çoğu (olası) "sorun". )


-TAD ile/ve/<>/değil KIVAM



-TADLANDIRMA/K ve/<> TAÇLANDIRMA/K



-TAHAKKUK ve/||/<> RUBÛBİYET



-TAHAMMÜL EDEMEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ALIŞAMAMAK



-TAHAMMÜL ile/ve/değil/yerine/||/<> DİRENÇ/İHTİYÂR



-TAHAMMÜL ile/ve/<> TESLİMİYET



-TAHAMMÜLÜN/ÜN:
"DÜŞÜKLÜĞÜ" ile/ve/<>/değil YETERSİZLİĞİ



-TAHÂRET[Ar.]/TAHİR ile/ve/||/<>/>/< NEZÂFET[Ar.]/NAZİF

( Fiziksel/gövdesel temizlik. İLE/VE/||/<>/>/< Davranış ve tutumlardaki temizlik, ahlâkî temizlik. )


-TAHAVVÜL[Ar. < HÂL] ile/ve/<> TAGAYYÜR[Ar. < GAYR]

( [değişim] Biçimde/sıfatta. İLE/VE/<> Öz'de/zât'ta. )


-TAHIL ile/ve/<> GLÜTEN[Lat.]

( ... İLE/VE/<> Katı cisimlerin parçalarını birbirine yapıştıran madde. | Tahıl unlarından, nişasta çıkarıldıktan sonra geri kalan, albüminli madde. )


-TAHİN ile/ve/<> PEKMEZ



-TAHİR[Ar.] ile/ve/||/<> TEZKİYE[Ar.]

( Temiz. İLE/VE/||/<> Temize çıkarma, aklama. | Birinin iyi bir insan olduğunu kendini tanıyanlardan soruşturarak ortaya çıkarma. )


-TÂHİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/ TAYYİB

( Temiz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/ İyi, güzel, hoş. )


-TAHKİK[< HAKK] ile/ve/<>/> TAHRİR ile/ve/<>/> TAKRİR ile/ve/<>/> TAKRİB ile/ve/<>/> TÂLİM ile/ve/<>/> TEDKİK

( Doğru olup olmadığını araştırma. | Kanıt ile bilmek. [Mantıksal ve felsefi alan.] İLE/VE/<>/> İlgisi olmayanları bilmek. İLE/VE/<>/> Kanıtların iç tutarlılığı araştırma. İLE/VE/<>/> Kanıt ile sonuç arasındaki tutarlılığı araştırma. İLE/VE/<>/> Öğrenme. İLE/VE/<>/> Kanıtlamayı bilmek. )


-TAHKİK ile/ve/||/<>/> TAHRİK



-TAHKİK ile/ve/||/<> TETKİK

( Soruşturma. İLE/VE/||/<> İnceleme. | Araştırma. )


-TAHKİR >< TAKDİS ile/değil/yerine/<>/< TAKDİR

( ... >< Sadece, Allah içindir. İLE/DEĞİL/YERİNE/<>/< ... )


-TAHLİYE ile/ve/||/<> BERAAT



-TAHMİN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TAHAMMÜL



-TAHRİR DEFTER(LER)İ ile/ve/<> TEMETTUAT DEFTER(LER)İ



-TAHSİLDAR ile/ve/||/<> KUL OĞLANI

( ... İLE/VE/||/<> Vergi toplayan belediye tahsildarı. )


-TAHSİS (ETMEK) ile/ve/değil/<> TESİS (ETMEK)



-TAHTA ile/<> ABANOZ[Lat.]

( ... İLE/<> Sıcak iklimlerde yetişen bir ağaç türünden elde edilen sert koyu renkli tahta. )


-TAKDİR EDİLMEK ile/ve/<>/değil/yerine ANLAŞILMAK



-TAKDİR ETMEK ile/ve/<> SEVME(ME)K

( Sevmeyebilirsiniz fakat takdir edebilirsiniz![/etmelisinizdir!] )


-TAKDÎR-İ SEMEN ile/ve/||/<> TAYÎN-İ SEMEN

( Değer biçme. İLE/VE/||/<> Değerini belirtme. )


-TAKDİR[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GERİBİLDİRİM



-TAKDİR ile/ve/<> TALTİF



-TAKDİR ile/ve/||/<> TASARRUF



-TAKDİR ile/ve/||/<> TEBRİK ile/ve/||/<> TALTİF



-TAKDİR ile/ve/<> TEŞHİS



-TAKILMA ile/ve TIKANMA ile/ve TUTUKLUK | ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İKİLEM



-TAKILMA ile/ve/||/<> BÜYÜTME

( image )


-TAKILMA ile/ve/||/<> KAFAYI BOZMA



-TAKIMYILDIZI:
GÜNEY ile/ve/||/<> KUZEY



-TAKIMYILDIZI ile/<> GÜNEYBALIĞI

( ... İLE/<> Güney yarımkürede, bir takımyıldızı adı. )


-TAKINTI ile/ve/<> BEKLENTİ



-TAKİPSİZLİK ile/ve/||/<>/> BERAAT



-TAKLA/K ile/ve/||/<> PERENDE[Fars.]

( Elleri yere koyduktan sonra ayakları kaldırıp gövdeyi üstten aşırtarak öne ya da arkaya yapılan dönme hareketi. | Otomobil, kamyon vb. devrilip yuvarlanma. | Uçak, güvercin vb.nin uzunlamasına ya da yanlamasına dönme hareketi. İLE/VE/||/<> Havada çark gibi dönerek atılan takla. )


-TAKLİT ETMEK ile/ve/değil/yerine/<> ÖRNEK ALMAK



-TAKLİT:
(SADECE/BİR) DAVRANIŞ ile/ve/değil/||/<>/< KİMLİĞİNİ BULMA (ÇABASI)



-TAKLİT[Ar.] ile/ve/<> TAGŞÎŞ[Ar.]



-TAKLİT ile/ve/||/<> AKTARIM ile/ve/||/<> KALIT/MİRAS



-TAKLİT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AYNALAMA



-TAKLİT ile/ve/<> İTAAT



-TAKLİT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TEKRAR



-TAKLİT ve/<>/= TEZAD



-taksîm[< kısm] ile/ve/değil/<> Taksim

( [mat.] Bölme, parçalara ayırma. | Bölüm. | Bölü. İLE/VE/DEĞİL/<> İstanbul'un ve Gezi Parkı'mızın merkezi, değerlerimizin simgesi. [Her yer Taksim! Her yer diriliş!] )


-TAKSÎM ile/ve/||/<>/> TAKSİT



-TAKSİM ile/ve/||/<>/> TASNİF ile/ve/||/<>/> TAKDİM

( Böl[ümle]mek. İLE/VE/||/<>/> Sınıflandırmak. İLE/VE/||/<>/> Sunmak. )


-TAKSİM ile/ve/||/<>/> TASNİF ile/ve/||/<>/> TERTİP

( Tüm tasnifler, aklîdir. Çünkü, doğada, tasnif[sınıflandırma] diye bir şey yoktur/olmaz. )


-TAKTİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAKLAŞIM



-TAKYON ile/ve/<> FOTON

( TAKYOFOTON )


-TALAK:
1 ile/ve/||/<>/> 2 ile/ve/||/<>/> 3



-TALEBE ile/ve/||/<> FUKAHA



-TALEP ile/ve/<> RAĞBET



-TÂLİB ile/ve/||/<>/>/< TÂBİ



-TALİHSİZ ile/ve/||/<>/> TARİFSİZ



-TÂLİK ile/ve/||/<> SÜLÜS(CELÎ) ile/ve/||/<> RİKÂ ile/ve/||/<> NESİH

( XIV. yy. sonlarında ve XV. yüzyıl başlarında, Anadolu'da. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> XIX. yüzyıl başlarında. İLE/VE/||/<> Kur'ân-ı Kerîm'de. )


-TALİMAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TALEP



-TÂLİMGÂH ile/ve/<> TÂLİMHÂNE

( Çeşitli uzmanlık dallarına gerekli olan uzman, öğretici vb.ni yetiştirmek amacıyla uygulamalı olarak eğitim ve öğretim vermek için oluşturulmuş askerî kuruluş. İLE/VE/<> Eğitim/alıştırma alanı. )


-TALİP[< TALEP] ile/ve/||/<>/> TALİM



-TAM ALTIN ile/||/<> CUMHURİYET/ATA ALTINI

( 22 mm. İLE/||/<> 30 mm. )


-TAM ALTIN ile/||/<> CUMHURİYET/ATA ALTINI

( 7.016 gr. İLE/||/<> 7.216 gr. )


-TAM ALTIN ile/||/<> CUMHURİYET/ATA ALTINI

( ... İLE/||/<> T.C. Darphanesi basar. )


-TAM ALTIN ile/||/<> CUMHURİYET/ATA ALTINI

( )


-TAM AYRI TUTMA/İSTİSNA ile/ve/||/<>/> BÖLÜMSEL/KISMÎ AYRI TUTMA/İSTİSNA



-TAM PANSİYON ile/||/<> YARIM PANSİYON

( Kahvaltı ve akşam yemeği verilir. İLE/||/<> Öğle yemeğinin de olmasıdır.[İşletmeye göre değişkenlik gösterir.] )


-TAM ile/ve/değil/||/<>/< AÇIK/NET



-TAMAMLA(N)MAK ile/ve/<> BÜTÜNLE(N)MEK



-TAMAMLAMAK ile/ve/değil/<> SÜSLEMEK



-TAMAMLANMA İSTEĞİ ve/||/<> EKSİKLİKTEN UZAKLAŞMA İSTEĞİ



-TAMAMLANMAZLIK ve/||/<> GÖDEL



-TAMAMLAYICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DESTEKLEYİCİ



-TAMGALARDA:
ON ve/||/<> OK

( Evren, varoluş. VE/||/<> İnsan. )


-TAMİLLER ile/ve/<>/>< SEYLAN'LILAR

( Hindistan'ın güneyinden Sri Lanka'ya göç eden ilk Tamiller ve Seylan'lılar, yıllar boyunca birbiriyle savaşmışlar. Sri Lanka'nın tarihte yerini alması ise, III. yüzyılda, başkenti Anuradhapura'dan, Buda felsefesini yayan ve bütün adayı denetimi altına alan Kral Tissa ile gerçekleşmiştir. Tamiller ile girişilen çatışmalarda, Seylan'lılar galip gelmiştir. Monarşi, dinin yayılmasını kolaylaştırmış, ülkeyi geliştirmiş, anıtlar, tapınaklar ve sulama düzenekleri kurulmuştur.

XIII. yüzyıldan sonra, sulama düzeni kötüleştiği ve azınlıkta kalan Tamiller, gittikçe daha fazla baskı yaptığından dolayı, ada halkı, başkenti sürekli değiştirmiş ve adanın güneyine çekilmek zorunda kalmıştır.

Sri Lanka adası, tarihi boyunca işgalcilerin, Portekiz'li, Hollanda'lı ve İngilizler'in akınına uğramış. Uzun yıllar, İngiltere'ye bağlı bir sömürge olarak kalmış. XIX. yüzyılda alevlenen milliyetçilik hareketleri sonucu, Hindistan'ın paralelinde, 1947 yılında, herhangi bir çatışmaya girmeden bağımsız devlet olmuştur. )


-TAMİLLER ile/ve/<>/>< SEYLAN'LILAR

( Sri Lanka'nın yakın tarihinde önemli bir yeri olan Dias Bandaranaike, 1951 yılında, "Sri Lanka Özgürlük Partisi"ni kurarak iktidara gelmiştir. Sinhali milliyetçiliğini ve Budizm'i savunan sosyalist çizgide bir siyaset süren Bandaranaike, ülkesinin resmî dilini, İngilizce'den Sinhali diline çevirmiştir.

[1959 yılında bir suikasta kurban gidince, dul eşi Sirimavo Bandaranaike, iktidarı devralmış ve eşinin siyasetini devam ettirmiştir. 1994 yılına kadar ve dünyanın ilk kadın önderi olarak Sri Lanka'yı yönetmiştir.] )


-TAMLAMA ile/ve/değil/||/<>/< ÖNERME



-TAMLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TANIMLAMA



-TAMTAKIR ve/||/<>/= BOMBOŞ

( İçinde bulunması gereken şeylerden hiçbiri bulunmayan, bomboş. )


-TAN/AYDINLIK/IŞTIN:
GEÇİCİ ile/ve/<> GERÇEK

( Tan yerinde, gün doğmadan beliren, sonradan kaybolan, geçici aydınlık/tan, yalancı tan. İLE/VE/<> Tan yerinde, gün doğuncaya kadar süren kesintisiz aydınlık. )


-TANBURÎ CEMİL BEY ile/ve/||/<> ŞERİF MUHİDDİN TARGAN



-TANE/ADET[Ar. < ADED] ile/ve/||/<> KAT ile/ve/||/<> KEZ/KERE[Ar. < KERRE]

( Nesnelerdeki niceliği/sayıyı gösterir. İLE/VE/||/<> Yukarı doğru yineleme/tekrar. İLE/VE/||/<> Eylemlerdeki niceliği/sayıyı ve yana doğru yinelemeyi/tekrarı gösterir. )


-TANE ile/ve/değil/=/||/<>/> DÂNE[Fars.]

( Herhangi bir sayıda olan şey, adet. | Bazı bitkilerin tohumu. | Çekirdekli küçük meyve. )


-TANI! ve/<> UYUMLU OL! ve/<> MUTLU YAŞA!



-TANIDIK MASA ile/ve/||/<> BİLİMSEL MASA

( Kalıcı, sürekli. İLE/VE/||/<> Boşluk. )


-TANIDIK MASA ile/ve/||/<> BİLİMSEL MASA

( bkz. EDDINGTON )


-TANIKLIK ile/ve/||/<> İÇ TANIKLIK ile/ve/||/<> GELİŞTİRİCİ TANIKLIK



-TANIM'DA:
RESİM ile/ve/<> HAD/D

( Bir bilgiyi/ilmi, amacı ile tanımlama. İLE/VE/<> Bir bilgiyi/ilmi, konusu ile tanımlama. )


-TANIM ile/ve/<> BELİT/AKSİYOM

( Tanım, belit oluşturabilmelidir![oluşturacak nitelikte/yapıda olmalıdır!][tartışma ya da acaba sorusu oluşturmayacak kesinliğe yakın bir yapıda/sağlamlıkta/derinlikte!] )


-TANIM ile/ve/||/<> BİLGİ

( Kavranılanlar[durumlar/olgular] için geçerli olan. [Kavramaya hizmet edenler için.] İLE/VE/||/<> Nesneler için geçerli olan. )


-TANIM ile/ve/değil/||/<>/< DURUM



-TANIM ile/ve/||/<>/> DURUM



-TANIM ile/ve/||/<> GÖSTERGE



-TANIM ile/ve/=/<> HADD



-TANIM ile/ve/<> İSPAT/İSBAT



-TANIM ile/ve/||/<> KURAL



-TANIM ile/ve/<> NEDEN

( Tanım, nedene giden, en kısa yoldur. )


-TANIM ile/ve/<> ÖRNEK

( Örnekte/benzetmede, hata olmaz/olmamalıdır! [Teşbihte, hata olmaz!] )


-TANIM ile/ve/<> ÖRNEK

( Yanlış örnek, örnek değildir! [Su-i misal, misal teşkil etmez!] )


-TANIM ile/ve/||/<>/< TANIMIN TANIMI

( Bir kavramın niteliklerini eksiksiz olarak belirtme ya da açıklama. İLE/VE/||/<>/< Her parçasını içinde barındırabilen/birleştiren, dışında kalanlara engel olan.[Efrâdını câmî, ağyârını mânî.] )


-TANIM ile/ve/<> TUTARLILIK

( Tanım, tutarlılığı taşıyabilmelidir/sürdürebilmelidir! )


-TANIM ile/ve/=/||/<>/< ÜÇLEME



-TANIMA:
ERKEK ve/||/<> KADIN ve/||/<> ÇOCUK ve/||/<> KARDEŞ ve/||/<> ARKADAŞ ve/||/<> DOST

( Toklukta. VE/||/<> Yoklukta. VE/||/<> Yaşlılıkta. VE/||/<> Mirasta. VE/||/<> Yolculukta. VE/||/<> Zor durumda. [GÖRÜLÜR / BELİRLİ/BELİRGİN OLUR] )


-TANIMA:
YETKİN BİLME ile/ve/||/<> YETERİNCE BİLME



-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Tanıma, size verilen bir uyarıcıyla daha önce karşılaşıp karşılaşmadığınıza karar vermenizi gerektirir. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Tanıma durumunda daha fazla sayıda ara-bul-geriye getir ipucu bulunduğundan, belleğiniz ipuclarının hepsini ya da birçoğunu kullanır ve sizi anımsama olayına götürür. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Ne kadar çok ara-bul-geriye getir ipucu varsa, anımsama da o derece iyi olur. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Anımsamayla ilgili araştırmalarda, ara-bul-geriye getir ipucları kaybolmasının, anımsayamama olayının en belirli başlı nedenlerinden biri olduğunu gösterir. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Kodlama sırasında kullanılan örgütleme düzeni, ara-bul-geriye getir anında ipucu olarak kullanılır. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Örgütleme düzenini, büyüdüğünüz ve iyi bildiğiniz bir mahalleye benzetebiliriz. Kodlama sırasında bu mahallenin belirli sokaklarını ve bu sokaklarda daha önceden bildiğiniz evleri ziyaret eder ve size verilen, yeni bilgileri bu evlere bırakırsınız. Sizden bilgiler yeniden geri istendiğinde, başka bir deyişle anımsama sırasında, yerlerini çok iyi bildiğiniz evleri yeniden sırayla ziyaret eder ve bırakmış olduğunuz bilgilere ulaşırsınız. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Her olay bir bağlam içinde oluşur. Öğrenme anındaki bağlam, anımsama anındaki bağlama ne kadar benzerse, anımsama o kadar kolay olur. -örnek ise- Sınav ortamına benzer bir ortamda bilgi öğrenilirse, sınavda anımsanması daha kolay olur. Neşeliyken öğrendiğiniz bir şiiri, üzüntülü bir hal içindeyken anımsamanız zorlaşır. Hüzünlü bir ortamda öğrenilen bilgiler hüzünlü bir ortamda; sevinçli ve mutlu bir haldeyken öğrenilen bilgiler ya da meydana gelen olaylar sevinçli ve mutlu durumlarda daha kolay anımsanır. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Anımsanması istenen şeyleri örgütleyerek ara-bul-geriye getir ipucunun verimliliği artırılabilir. )


-TANIMA ile/<> AYRILMA

( Kişilerin birbirini tanıması için en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır. )


-TANIMAK:
KENDİNİ ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİNDEKİNİ

( Sen, sende ve sana emânetsin. )


-TANIMAK ile/ve/||/<> KENDİNİ TANIMAK ile/ve/||/<> BAŞKASINI TANIMAK

( ... İLE/VE/||/<> Aydınlatır. İLE/VE/||/<> Bilgilendirir. )


-TANIMAK ile/ve/||/<> KENDİNİ TANIMAK ile/ve/||/<> BAŞKASINI TANIMAK

( Kişi, iç âlemini, (başka bir) insanda görür. )


-TANIMAK ile/ve/||/<> KENDİNİ TANIMAK ile/ve/||/<> BAŞKASINI TANIMAK

( Ancak, kendini düşünmeyi, kendini düşünmenin konusu kılabilme anlayışı olanlar, kendilerini tanımaya başlayabilirler ve susabilmekle yükümlülerdir. )


-TANIMAK ile/ve/<> GÜVENMEK



-TANIMAK ve/<> KİMLİK VERMEK



-TANIMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TANIYANI(ZİHNİ) TANIMAK



-TANIMLAMA ile/ve/<> ÖLÇÜ



-TANIMLAMA ile/ve/<> SINIRLAMA

( Sınırlama doğal olmalıdır. Durumun ve kişinin kendinin koyduğu kısıtlamalar fazla sıkı ya da fazla gevşek olduğu takdirde söz edilen doğallık duygusu hissedilemez. )


-TANIMLAMAK ile/ve/||/<>/> KONUMLANDIRMAK



-TANIMLAMAK ile/ve/<> NİTELEMEK



-TANIMLAYICI ile/ve/||/<>/> TAMAMLAYICI



-TANINMIŞ/LIK ile/ve/<>/değil VAZGEÇİLEMEZ/LİK



-TANIŞIKLIK ve/||/> İLİŞKİ:
YÜZ YÜZE ve/<> YAN YANA ve/<> SIRT SIRTA

( İlişkiler, yüz yüze başlar, yan yana gelerek pekiştirilir, sırt sırta vererek devam ettirilir. )


-TANIŞIKLIK ve/<> GÜVEN



-TANITIM ile/ve/değil/<> MERAKLANDIRMA

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Tanınmışların/ünlülerin yeniliklerinde. )


-TANITLAMA ile/ve/||/<> ÇIKARSAMA

( Matematikte. İLE/VE/||/<> Doğada. )


-TANITLAMA ile/ve/||/<> TANITLAMAK

( Tanıtlamak işi, ispatlama. | Öne sürülen bir iddianın doğruluğunu mantıksal yöntemle gösterme. İLE/VE/||/<> Bir iddianın gerçekliğini inkâr edilmeyecek bir kesinlikle göstermek, ispatlamak. | Muhakeme etme yoluyla ya da tanık göstererek bir şeyin doğruluğunu ortaya koymak. )


-TANITLAMA ile/ve/||/<> TEMELLENDİRME



-TANITMA ile/ve/<> YAYGINLAŞTIRMA



-TANRI APOLLON'A BAĞLANAN SANATLAR
ile/ve/||/<>/>
TANRI DIANISOS'A BAĞLANAN SANATLAR

( Plastik sanatlar. İLE/VE/||/<>/> Şiir, müzik, dans. )


-TANRI APOLLON'A BAĞLANAN SANATLAR
ile/ve/||/<>/>
TANRI DIANISOS'A BAĞLANAN SANATLAR

( Birey. İLE/VE/||/<>/> Birleşme. )


-TANRI:
NOUS ve/||/<>/> LOGOS'UN, AŞKINSAL BİRLİĞİ



-TANRI/SALLIK / TANRI/LAR ile/ve/<> DEĞİŞMEZ(LİK)LER



-TANRI ile/||/<> EVREN ile/||/<> RUH

( Saltık ilke. İLE/|| Uyum/düzen. İLE/|| Bütünlük. )


-TANRI ile/||/<> EVREN ile/||/<> RUH

( Zât. İLE/|| Sıfat. İLE/|| Ef'al/fiil. )


-TANRI ve/<> KELÂM ve/<> HAYAT



-TANRILAR ile/ve/||/<> TANRIÇALAR

( )


-TANRISAL ile/ve/değil/<> TÜMEL



-TANSİYON ile/ve/||/<> GÖVDE ISISI

( 50 - 100[küçük] | 100 - 140[büyük] İLE/VE/||/<> 36.5 )


-TANZANİT ile/||/<> GARNET

( Mavi ve mor tonlarında bir zoisit türü. İLE/||/<> Genellikle kırmızı tonlarda olan bir taş. )


-TANZANİT ile/||/<> IOLİT

( Mavi ve mor tonlarında bir zoisit türü. İLE/||/<> Mavi-mor renklerde bir kordiyerit türü. )


-TANZANİT ile/||/<> SAFİR

( Mavi ve mor tonlarında bir zoisit türü. İLE/||/<> Korund mineralinin mavi renkli çeşidi. )


-TANZİMAT FERMANI ile/ve/||/<>/> ISLÂHAT FERMANI

( 03 Kasım 1839 İLE/VE/||/<>/> 18 Şubat 1856 )


-TAPINAK/MÂBED[Ar.] ile/ve/değil/||/<>/>/< BETİKLİK/KÜTÜPHANE



-TAPINAKLARDA:
GÖBEKLİTEPE ve/||/<> NEVALİ-ÇORİ ve/||/<> JERF EL AHMAR ve/||/<> ARKAİM ve/||/<> GİLGAL ve/||/<> MALTA ADASI ve/||/<> CUICUILCO ve/||/<> KURGANLAR ve/||/<> SOLOVETSY ADALARI ve/||/<> STONEHENGE ve/||/<> AVEBURRY ve/||/<> CASTLERIGG ve/||/<> NEWGRANGE

( Urfa'da. VE/||/<> Urfa'da. VE/||/<> Suriye'de. VE/||/<> Rusya'da[Kazakistan'ın kuzeyinde]. VE/||/<> Golan tepelerinde.[İsrail'in doğusu] VE/||/<> Malta'da. VE/||/<> Meksika'da. VE/||/<> Altay Dağları'nda. VE/||/<> Rusya'da. VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İrlanda'da. )


-TAPINCA/PUT[Fars. < BUT]/İDOLE[Fr.]:
SOY ile/ve/||/<> MAĞARA ile/ve/||/<> ÇARŞI ile/ve/||/<> TİYATRO

( bkz. Francis Bacon )


-TAPINMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "TUTUNMA"



-TAPINMA ile/ve/<>/> ADANMA

( Dinde. İLE/VE/<>/> Sanatta. )


-TAPINMA ile/ve/değil/||/<>/< BAĞIMLILIK



-TAPINMA ile/ve/<> ÖZDEŞLEŞME



-TAPMAK:
GENELLEME ve/ya da/<> İNDİRGEME ve/ya da/<> ÖZDEŞLEŞTİRME



-TAPMAK ile/ve/değil/<> ÖZDEŞLEŞMEK



-TAPU:
MAVİ ile/ve/||/<> PEMBE

( Ortada bir arsa olduğunu fakat üzerinde bir yapının bulunmadığını tanımlar. Ayrıca, yapının inşaatına yeni başlandığını da simgeler. Kat mülkiyetine geçilmediğini tanımlar. İLE/VE/||/<> Mülke ait inşaat işlerinin bitmesinden sonra projede onaylı olan bağımsız alanların yer aldığını, mülkün kullanım alanlarını ve aynı zamanda belirli payların olduğunu gösterir. Kat mülkiyeti alınmış yapılar için verilir. )


-TAPU ile/ve/||/<>/< KADASTRO[Fr. < CADASTRE]

( Bir taşınmazın üstündeki mülkiyet hakkını gösteren belge. | Tapu işlerinin yürütüldüğü kuruluş. İLE/VE/||/<>/< Bir ülkedeki her çeşit arazi ve mülk yerinin, alanının, sınırlarının ve değerlerinin devlet eliyle belirlenip plana bağlanması. )


-TARAF OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/< EMEK VERMEK



-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Dürüstlük, bizi gerçeğe götürecektir. )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Tek yükümlülüğümüz, kendimize karşı dürüst olmaktır. )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Dürüstlük ve arınmışlık, engelleri kaldırır. )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Kişi, kendi tarihiyle uğraşırken, kendi mânevî dünyasıyla, anlam dünyasıyla uğraştığından dolayı tarafsız kalamaz; bu, kişinin doğasına aykırıdır fakat dürüst olabilir. )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Integrity will take you to reality.
Integrity and purity remove the obstacles. )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Dürüst olup olmadığınızı, size, sizden başka kim söyleyebilir? )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Bazı konularda ve ayrıntılarında tarafsız olamayabiliriz fakat (daha) dürüst olabiliriz. )


-TARAFTAR OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TAVIR ALMAK



-TARAMA ve/||/<>/> TANIMA



-TARAŞ ile/ve/||/<> TARAŞLAMAK

( Tarla, bağ, bahçe vb. yerlerden toplanan üründen artakalanlar. İLE/VE/||/<> Tarla, bağ, bahçe vb. yerlerden kaldırılan üründen artakalanları toplamak. )


-TARÇIN ve/||/<> KİMYON

( Şekerin etkisini azaltmaya ve gövdedeki dengeyi sağlamaya yarar. VE/||/<> Bakliyatların sindirimini kolaylaştırıcı etkisi/katkısı vardır. )


-TARİF[Ar.] ile/ve/||/<> TASVİR[Ar.]

( Ne[< kavram.] İLE/VE/||/<> Nasıl[< bilim]. )


-TARİH (YAZIMI), ...:
PLANSIZ ve/||/<> AMAÇSIZ (OLMALI!)



-TARİH BİLGİSİNDE:
USÛL ve/||/<>/> KAVÂRİN ve/||/<>/> AHVAL ve/||/<>/> HAVÂDİS

( Yöntemler. VE/||/<>/> Yasalar. VE/||/<>/> Durumlar. VE/||/<>/> Haberler. )


-TARİH BİLİNCİ ve/<> SORUMLULUK



-TARİH FELSEFESİNİN:
YAPILABİLİRLİĞİ ile/ve/||/<> YAPILAMAZLIĞI



-TARİH METAFİZİĞİ ile/ve/<> TARİH EPİSTEMOLOJİSİ

( Büyük oranda, tarihin belirli bir amaca, hedefe göre okunmasıdır. İLE/VE/<> Tarihsel bilginin kaynakları, yapısı, yöntemleri üzerinde durur. )


-TARİH METAFİZİĞİ ile/ve/<> TARİH EPİSTEMOLOJİSİ

( Büyük oranda, Alman tarih-felsefe okulunun etkisini taşır. İLE/VE/<> Anglo-sakson merkezli bir okuldur. )


-TARİH METAFİZİĞİ ile/ve/<> TARİH EPİSTEMOLOJİSİ

( Tarihi, daha çok, bir milletin gelecek hedefi açısından ele alır. İLE/VE/<> Tarihî bilginin çözümlemesini yapar. )


-TARİH YAZIMI:
GELENEKSEL ile/ve/||/<>/> BÜTÜNSEL ile/ve/||/<>/> YENİ SİNEMA ile/ve/||/<>/> MİKRO



-TARİH-FELSEFE İLİŞKİSİNDE:
I. AŞAMA ile/ve/<> II. AŞAMA ile/ve/<> III. AŞAMA

( Aristoteles - İbn Sînâ'cı aşama. İLE/VE/<> Fahrettin Râzî - İbn Haldun'cu aşama. İLE/VE/<> Kant - Dilthey aşaması. )


-TARİH:
EYLEM ve/||/<> GEREKSİNİM



-TARİH:
GELECEK ve/||/<> GEREKSİNİM



-TARİH:
MERKEZİ, HER YERDE ve/||/<> ÇEPERİ, HİÇBİR YERDE



-TARİH:
OLGUSAL ile/ve/||/<> KAVRAMSAL



-TARİH ile/ve/<> ANLAM

( Kişinin, eylemlerinin incelenmesi. )


-TARİH ve/||/=/<> ARKEOLOJİ



-TARİH ile/ve/<> BAĞLAM



-TARİH ile/ve/<> BELLEK



-TARİH ve/<> COĞRAFYA



-TARİH ile/ve/||/<> DÜŞÜNCE TARİHİ

( [Kişilerin] Nasıl, düşünmeden hareket ettiklerinin öyküsü. İLE/VE/||/<> Nasıl, hareket etmeden düşündüklerinin öyküsü. )


-TARİH ile/ve/||/<> ELEŞTİREL TARİH



-TARİH ile/ve/<> ETKİ



-TARİH ile/ve/<> GELENEK

( Geleneğin sürüşü resmi değildir ve gönüllü olarak yapılır. )


-TARİH ve/||/<>/< İNSAN/LIK

( Tarihin öznesi, insanlıktır. )


-TARİH ve/||/<>/< KİŞİ/İNSAN ÖYKÜLERİ

( )


-TARİH ile/ve/<> KOŞUL/LAR



-TARİH ile/ve/<> KÜLTÜR TARİHİ



-TARİH ile/ve/<> KURAL(LARINI) ÇIKARMAK



-TARİH ile/ve/değil/||/<>/< NESNELERİN TARİHİ



-TARİH ve/||/<>/< ÖZGÜRLÜK İSTEĞİ



-TARİH ile/ve/||/<> TAHRİK



-TARİH ile/ve/değil/||/<>/< TARİH YAZIMI



-TARİH ile/ve/||/<> TİN



-TARİH ile/ve/<> TOPLUM

( Düzenli karmaşa. )


-TARİH ile/ve/<> TOPLUM

( Toplum kurallarını bilmeden, özyapılı olunamaz. )


-TARİH ile/ve/<> TOPLUM

( Patterned confusion. )


-TARİH ve/||/<> TOPLUMSAL BELLEK

( Kesintilidir. VE/||/<> Süreklidir. )


-TARİH ve/||/<> TOPLUMSAL BELLEK

( Kanıta dayalı ve nesnellik iddiası vardır. VE/||/<> Özneldir ve kimlik önde tutulur. )


-TARİH ve/||/<> TOPLUMSAL BELLEK

( Demarcated. AND/||/<> Continous. )


-TARİH ile/ve/||/<>/< UNUTULMUŞ TARİH

( | )


-TARİH ile/ve/<> UZAK GEÇMİŞ TARİHİ



-TARİH ile/ve/<> VERİ



-TARİHİ DEĞER(İ OLAN) ile/ve/<> SANATSAL DEĞER(İ OLAN)



-TARİHİ DEĞER/LER ile/ve/<> TARİHİ OLAY/LAR



-TARİHİN TEKRARINDA:
BİRİNCİSİ ile/ve/||/<>/> İKİNCİSİ

( Trajedi. İLE/VE/||/<>/> Komedi. )


-TARİHLEME ile/ve/||/<> RADYOMETRİK TARİHLEME

( ... İLE/VE/||/<> Bazı izotoplar [kimyasal bir öğenin, belirli kütleye sahip atom çekirdekleri], kimyasal yapılarını değiştiren ve kendiliğinden oluşan radyoaktif bozunmaya uğrar. Bu bozunmanın hızı, izotopun bir özelliği olup sıcaklık, basınç ya da izotopun içinde yer aldığı kimyasal bileşikler gibi dış etmenlerden etkilenmez. Bozunma hızı, belirli bir örnekteki atom çekirdeklerinin yarısının bozunması için gereken "yarı-ömür" olarak tanımlanır. Kayaç örneklerini tarihlendirmede kullanılan radyometrik yöntem, radyoaktif izotopun ve bozunmaya uğrarken üretilen öğe mikdarının ölçülmesi esasına dayanır. Radyoaktif öğe ve izotopların görece mikdarı, bir kayacın oluşmasından itibaren kaç yarı-ömrün geçmiş olduğunu gösterir. Örneğin, çoğu mineralin kimyasal bileşeni olan ve doğal olarak ortamda bulunan potasyum, az miktarda radyoaktif potasyum-40 içerir. Bu izotop, kalsiyum-40 ya da argon-40 oluşturmak için 1 milyon 300 yıllık bir yarı-ömür ile bozunur. Bozunmaların %11'inde, argon-40 oluşur. Argon, bir gaz olduğundan, mineral ısıtıldığında ya da eritildiğinde, mineralden dışarı atılır. Bu nedenle, yeni katılaşmış bir magma kayacı, argon-40 içermez. Zaman içinde potasyum-40'ın bozunmasıyla kayaçta argon-40 birikir. Böylece, bir magma kayacındaki potasyum-40 ve argon-40 mikdarı, bu kayacın ne kadar süre önce katılaştığını gösterir.

Potasyum-argon ile tarihlemenin özü budur. Kavramsal olarak benzer öteki yöntemler, uranyum-kurşun, rubidyum-stronsiyum ve neodimiyum-samaryum yöntemleridir. Her yöntemin farklı üstünlük ya da sakıncaları, potansiyel hata kaynakları bulunmaktadır. Sonuçların daha güvenli alınması bakımından önemli kayaçlarda bu yöntemlerin birkaçı birden kullanılabilir. )


-TARİHSEL/LİK ile/ve/<> BİLİMSEL/LİK



-TARİHSEL/LİK ile/ve/<> KATMANLI/LIK



-TARİHSEL/LİK ile/ve/||/<> KUŞKULU/LUK



-TARİHSEL/LİK ve/<> ORTADAN KALKMIŞ/LIK



-TARİHSİZ/LİK ile/ve/||/<>/= TALİHSİZ/LİK

( Tarihsizlik, talihsizliktir. )


-TARİHSİZLİK ile/ve/<> ALDIRMAZLIK



-TARİHTE KALAN DÜŞÜNCE ile/ve/değil/yerine/<> DÜŞÜNCENİN TARİHİ



-TARİHTEN DERS ALMAK ile/ve/<> TARİHTEN GÜÇ ALMAK



-TARİHTEN DERS ALMAK ile/ve/<> TARİHTEN GÜÇ ALMAK



-TARÎK el-TAKVÎM ile/ve/<> TARÎK el-LUZÛM ile/ve/<> TARÎK el-KIYÂM ile/ve/<> TARÎK el-NİSBE

( Osmanlı dönemi Türk filozofu Taşköprülüzâde'ye (ö. 1561) göre ayıklama/soyutlama eylemi açısından bir önermede, konu ile yüklem ilişkisinin türleri:

"X, Y'dir." denildiğinde, bir yüklem olarak Y,

1. Ya bizâtihi yüklendiği X'ten
2. Ya da X'in dışındaki başka bir nesneden ayıklanır/soyutlanır.

Birinci durumda Y
i. ya X'in kurucu unsurlarından;
ii. ya da X ile Y arasındaki zâtî gereklilikten/zorunluluktan ayıklanır/soyutlanır.

İkinci durumda ise Y
i. ya dış-dünyada, X ile var olan
ii. ya da dış-dünyada, X'e nispet edilen bir durumdan ayıklanır/soyutlanır.

1. i.'ye "Kurucu unsurlarına ayırma yöntemi"[Tarîk el-takvîm];
1. ii.'ye "Gereklilik(zorunluluk) yöntemi"[Tarîk el-luzûm]

2. i.'ye "Kâim olma yöntemi"[Tarîk el-kıyâm]
2. ii.'ye ise "Nispet yöntemi"[Tarîk el-nisbe] adı verilir. )


-TARİKA(T) ve/<> AŞK

( Çeperden merkeze. VE/<> Merkezden çepere. )


-TARİKAT ve/<> SOHBET

( Dıştan içe. VE/<> İçten dışa. )


-TARLA ile/ve/<> EVLEK

( ... İLE/VE/<> Tarlanın, tohum ekmek için bölünen bölümlerinden her biri. | Dönümün dörtte biri kadar olan ölçüsü. | Tarlalarda suyun akması için açılan su yolu. | Onluk kâğıt para. )


-TART[Fr. < TARTE] ile/||/<> TARTÖLET ile/||/<> TURTA[İt. < TORTE] ile/||/<> PAY[İng. < PIE] ile/||/<> KİŞ[< QUICHE] ile/||/<> GALETTE

( Tatlı ya da tuzlu olabilir. [Modern tartlar, genellikle meyve tabanlıdır, bazen de koyu krema ile olabilir.] İLE/||/<> Üzeri açık ve içinde dolgu kreması olan tartın küçük çeşididir. Genellikle tek kişilik minik kalıplarda pişirilir. İLE/||/<> Altı hamur, arası dolgu[meyve/sebze] üzeri ise hamurla kapatılarak yapılan ve genellikle tuzlu olabilen bir hamur çeşididir. İLE/||/<> Altı hamur, arası meyve dolgulu, üzeri rende hamur ya da kafes şeklinde hamur parçalarıyla kapatılan bir pasta çeşididir. İLE/||/<> Tart gibi altı hamur üzeri ise tamamen tuzlu olarak hazırlanan sebze dolgulu bir hamur çeşididir. İLE/||/<> Tarta benzeyen bir tatlı türüdür.[Hamurundaki farklılıklar nedeniyle tart ile birbirinden ayrılmaktadır. Galetta hamuru, pizza hamuru gibi açılır ve tart kalıbı yerine bir yuvarlak fırın kabının içine, dışarı taşacak biçimde fırın kağıdı serilip üzerine açılan hamur yerleştirilir. İçine meyveleri dizildikten sonra hamurun fazla kalan kenarları meyvelerin üzerine doğru kapatılır.] )


-TARTIŞILMASI "GEREK" ile/ve/değil/||/<>/< TARTIŞILABİLİR



-TARTIŞILMASI GEREKEN ile/ve/değil/||/<>/< TEMELLENDİRİLMESİ GEREKEN



-TARTIŞMA" KONUSU ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ARAŞTIRMA KONUSU



-TARTIŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KONUŞMA

( Bilmediğimiz bir konuda konuşmazsak tartışma çıkmaz. )


-TARTIŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KONUŞMA

( - Mutluluğun sırrı nedir?
- Aptallarla tartışmaya girmemektir.
- Kesinlikle katılmıyorum. Sır bu olamaz bence.
- "Doğru". )


-TARTIŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KONUŞMA

( Konuşma ve tartışmanın, temel ve öncelikli koşulları...

- Konuşulanı anlamaya çalışmanın ilk koşulu olarak her bilinmeyen, yeni, farklı, aşırı, aykırı konu ya da durum karşısında düşünme ve konuşma sürecinde (olabildiğince) nötr olabilmek.
("Kişisel", "keyfî" "düşünce/sav/iddia", "önceki kayıtlar", "kalıp ya da kabuller", "inak/inanç" ve "yüklerle" başlamamak.)

- (Nitelikli) Soru sormak.["Hiç mi aklına gelmiyor?" gibi "yargı sözleri" kullanmadan, "Nasıl olabilir?" gibi anlamaya yönelik sorular sormak.]

- Konuşan kişiye ya da konuşanın kişiliğine saldırmamak ve sadece savlarını konuşmak/tartışmak.

- Daha kolay karşı sav üretmek amacıyla ötekinin savını yanlış tanımlamamak, abartmamak.

- Tekil ya da birkaç örnekle "kestirmeden" gitmeye çalışmamak, "genellemeler, indirgemeler, özdeşleştirmeler" yapmamak; "köktenci, toptancı ve sonuç odaklı" kişisel, keyfî ya da dayatmacı "çözümler üretme"mek.

- Kullanılan kanıta dayanan öncüllerden birini "doğru varsayarak" sav üretmemek.

- Bir olguyu, zamansal dizilimde, "daha önce de oldu" "savıyla" sonraki bir olgunun nedeni olarak iddia etmemek.

- Ortada ikiden fazla olanaklı yol varken savını sahte bir ikileme indirmemek.[Birden, "çok"; ikiden, "hep" "çıkarma"mak.]

- Bilinmeyen ya da bilmediğimiz bir "savın", doğru ya da yanlış olması gerektiğini savunmamak ve/ya da iddia etmemek.

- Kanıtlama yükümlülüğünü, savı sorgulayana yüklememek.

- Aralarında mantıksal bir bağ olmadıkça, "bir şeyin, bir şeyden türediğini" varsaymamak.

- Öncüllerin ya da sav sahibinin "tanınmış/tarihsel/bilimsel" "biri(/nden)" olmasını, bir çıkarımın kanıtı olarak sunmamak. )


-TARTIŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KONUŞMA

( )


-TARTIŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KONUŞMA

( image )


-TARTIŞMALI NEDEN SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
YANLIŞ NEDEN ile/ve/||/<> ÖNCESİNDE ile/ve/||/<> ORTAK ETKİ ile/ve/||/<> GÖZDEN KAÇIRILABİLİR NEDEN ile/ve/||/<> YANLIŞ YÖN ile/ve/||/<> KARMAŞIK NEDENLER



-TARTIŞMALI" ile/ve/<> GÜÇSÜZ/YETERSİZ



-TARTMAK ile/ve/<> DEĞERLENDİRMEK



-TARZ ile/ve/<> YEĞLEME/TERCİH



-TAŞ, YERİNDE AĞIRDIR ile/ve/||/<> HER 'HOROZ', KENDİ ÇÖPLÜĞÜNDE ÖTER



-TAŞ ile/değil/yerine/||/<>/>< AŞ

( Sana taş atana, aş at! )


-TAS ile/ve/||/<> TASA

( Kayıp, yitik. İLE/VE/||/<> Üzüntü. )


-TAŞ ile/ve/||/<>/> TAŞİLİĞİ

( ... İLE/VE/||/<>/> Taşların, yapraklar durumunda ayrılmasını sağlayan ara katmanı. )


-TAŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< TOPRAK

( Taş gibiydin. Çok gönül kırdın. Yeter!
Toprak ol! Üstünde hoş güller biter...

Mevlânâ )


-TAŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< TOPRAK

( )


-TAŞAK/HAYA/BİLLUR[Ar.]/TESTİS[İng. < TESTICLE] ile/ve/||/<> ANTER

( Hayvan ve insanda. İLE/VE/||/<> Bitkide.[Çiceklerin tohum taşıyan torbaları] )


-TASARI/LAMA ile/ve/||/<> KURGU/LAMA



-TASARI ile/ve/||/<>/> TASARIM

( Olması ya da yapılması istenilen bir şeyin, zihinde aldığı biçim. | Tüzel bir işlemin, o işlemi yapmakla yetkili kurul ya da organ önüne getirildiği andaki durumu, üstünde görüşme ve oylama yapılabilir durumdaki metin, layiha. İLE Zihinde canlandırılan biçim, tasavvur. | Bir sanat yapıtının, yapının ya da teknik ürünün ilk taslağı, tasar çizim, dizayn. | Bir araştırma sürecinin çeşitli dönemlerinde izlenecek yol ve işlemleri tasarlayan çerçeve, tasar çizim, dizayn. | Daha önce algılanmış olan bir nesne ya da olayın bilinçte sonradan ortaya çıkan kopyası. )


-TASARI ile/ve/||/<> USLAMLAMA



-TASARI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UZLAŞI



-TASARIM/SAL ile/ve/||/<> İMGE/SEL



-TASARIM ve/<> KABUL



-TASARIMSAL SONSUZ ve/=/||/<> KÖTÜ SONSUZ



-TASAVVUF AHLÂKI ve/<> DÖNÜŞME AHLÂKI



-TASAVVUF:
DENEYİM ve/<> ZEVK ve/<> İRFAN



-TASAVVUF:
SOHBET ve/<> MUHABBET



-TASAVVUF
, DİNİN ...:
PSİKOLOJİSİ ile/ve/||/<> SANATI



-TASAVVUF ile/ve/<> SANAT

( TASAVVUF: SAKLAMBAÇ (OYUNU) )


-TASAVVUF ile/ve/<> SANAT

( TASAVVUF: Dinin, sanatsal özü. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( Tasavvufun ilk basamağı ahlâktır. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( Tasavvuf, korku halini aşk ahlâkına dönüştürme uğraşıdır. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( Kim ahlâkını temizlerse, o insandır. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( İnsan varlığının tüm değeri ahlâkındadır. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( Allah'a ait olanların toplamı. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( TASAVVUF: Ahlâk mâbedinin bireysel inşâsı. )


-TASAVVUF ve/=/||/<>/> BEREKET



-TASAVVUF ile/ve/||/<> DİN

( Tasavvuf, dinin estetik boyutudur. )


-TASAVVUF ile/ve/=/||/<>/< DİNİN EDİMSELLİĞİ



-TASAVVUF ve/<> HOŞGÖRÜ



-TASAVVUF ve/<> İNSAN

( Kim ahlâkını temizlerse, o insandır. )


-TASAVVUF ve/<> İNSAN

( Akılla her şey bilinir de insan bilinmez. )


-TASAVVUF ve/<> İNSAN

( BATI'DA: İnsan(/ben) sanatın tanrısı. VE/<> ( Kişinin varlığını, mahiyetini tarif edebilecek hiçbir örnek yoktur. )


-TASAVVUF ve/<> İNSAN

( ... ve AHSEN-İ TAKVÎM: En güzel nizâm, tertip, şekil ve sûret. )


-TASAVVUF ve/<> İNSAN

( SİN: İNSAN = 60 | ÂDEM - HAVVÂ = 60 )


-TASAVVUF ve/<> İNSAN

( PHILON )


-TASAVVUF ve/<>/|| KADÎM BİLGELİK



-TASAVVUF ve/<> SAFLAŞMAK

( Saflaşmadıkça, insanda zevk ve safâ tecellî etmez. )


-TASAVVUF ve/<> SAYGI/HÜRMET

( TASAVVUF: Aşk ve muhabbetle çerçevesi çizilen, kişiyi, saygıya yönlendiren ilim. )


-TASAVVUF ile/ve/<> TARİKAT

( Şuurla ilgilidir. İLE/VE/<> Temrinlerle, alıştırmalarla ilgilidir. )


-TASAVVUF ile/ve/<> TARİKAT

( Tantra. İLE/VE/<> Yoga. )


-TASAVVUF ve/||/<> TASARRUF

( ... VE/||/<> Sahip olma. | İdâre ile kullanma, tutum, ekonomi. | Artırma, artırılma. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( ... VE/||/<> Simge. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( ... VE/||/<> Fark ve Cem'in birliği. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( Tasavvufun özü, gerçek tevhidi bulmaktır. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( Ne yersen doyarsın ama, bu manevî âlemin zevkine doyulmaz. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( Dünyada ahireti, ahirette dünyayı görebilmek. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( Asıl tevhid, bu kesretten sonraki tevhiddir. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( Tasavvuf da, ilim olarak parça parçadır. İlimden sonraki Tevhid İlmi, Kemâlâttır. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( ... VE/||/<> Kişilik bütünlenmesi. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( ... VE/||/<> Evrensel ile yerelin, genel ile özelin, toplum ile bireyin bireşimi. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( Tevhide gel tevhide
Zikret Hakk'ı her yerde
Kalksın aradan perde
İnsan olayım dersen... )


-TASFİYE ile/ve/||/<> TAKDİS ile/ve/||/<> TEZKİYE

( Nefsi. İLE/VE/||/<> Kalbi. İLE/VE/||/<> Aklı. )


-TASFİYE ile/ve/||/<>/> TESFİYE ile/ve/||/<>/> TEZKİYE

( ( Nefsi. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Aklı. ) )


-TASHİH[< SIHHAT] ile/ve/<> TÂDİL



-TAŞIL/FOSİL[Fr.] ve/<> DİMA

( ... VE/<> Yakutistan'ın başkenti Yakutsk'ta, Yeraltı Permafrost Enstitüsü'nde bulunan, 6 aylık bir eril, bebek mamut fosili.[39.000 yaşında olduğu tespit edilmiştir.] )


-TASIMIN/KIYASIN OLANAKLILIĞI:
İKİLİLERDE ile/ve/değil/||/<>/>/< ÜÇLÜLERDE



-TAŞIN AYAĞA TAKILMASI ile/ve/değil/||/<> AYAĞIN TAŞA TAKILMASI



-TAŞKIN ile/ve/değil/||/<>/< SEL



-TAŞKINLIK ile/ve/<> ŞAŞKINLIK



-TAŞLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAŞLAMAK



-TAŞLAMAK ile/ve/||/<> TASLAMAK



-TAŞMA ile/ve/<> "KUSMA"



-TASNİF ile/ve/||/<>/> TANZİM



-TASNİF ile/ve/||/<>/> TASHİH



-TAŞRADA ve/||/<> EVDE

( Adâlet. VE/||/<> Muhabbet. )


-TASVİR ile/ve/||/<> TASAVVUR



-TASVİR ile/ve/<> TEZHİB



-TAT/LI/LIK ve/<>/>< ZAHMET



-TATBİKAT-I HUKUKİYE:
MUHTELİF MAHİYET ARZEDEN, EF'AL-İ BEŞERİYE ile/ve/||/<> HUSÛSÎ MAHİYET ARZEDEN, EF'AL-İ BEŞERİYE ile/ve/||/<> DİNÎ VE İCTİMÂÎ MAHİYET ARZEDEN, EF'AL-İ BEŞERİYE



-TATLI PATATES ve/<> YUM

( Dağlarda. VE Sahilde.
[Papua Yeni Gine'de en önemli besin kaynakları.] )


-TATLI/RAFİNE(BEYAZ) ŞEKER/FRUKTOZ(MEYVE ŞEKERİ) => ŞİŞMANLIK ile/ve/<> SÜREĞEN YORGUNLUK

( ["Gerekli"/gereksiz] Tüm [olağan/yoğun/fazla] şekerli ürünler, [tatlılar ve hatta çoğu şekerli meyve], insülin direnç eşiğinin yükselmesine ve hızlı iniş çıkışlar nedeniyle [daha fazla/hızlı yeme isteği, yorgunluk ve dinlenme gereksinimi] kısır döngüsüne sokan bir süreci tetiklemektedir. Dolayısıyla, doğada pek yeri ve yararı olmayan tatlıya (ve "tutkusu"na), ihtiyârımızla[Hayır! diyebilme bilgi ve becerimizle] karşı/uzak durmamızı sağlamak ve sürdürmek durumundayızdır!

Her zaman için anımsanmalı ki...
Yediğimizden "kâr", yemediğimizden yarar elde ederiz! )


-TATLI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VERİMLİ



-TATLIYI:
YEMEKTEN ÖNCE YEMEK ile/ve/||/<> YEMEKTEN SONRA YEMEK



-TATMİN OL(MA)MA ile/ve/||/<>/< ANLA(MA)MA



-TATMİN ve/||/<> İKNÂ ve/||/<> RIZÂ



-TAUN[Ar.] ile/<> VEBÂ[Ar.]

( Bulaşıcı hastalıklar. İLE/<> Hasta sıçanlardan, insana geçen bir mikrobun oluşturduğu, bulaşıcı ve öldürücü bir hastalık. )


-TAVAF ile/ve/<> SEMÂ

( Kâbe'nin etrafında/dışında. İLE/VE/<> Kâbe'nin içinde. )


-TAVAN ile/ve/değil/||/<>/> ÇATI



-TAVAN ile/ve/değil/||/<> KUBBE



-TAVIR ALMAK ile/ve/<> HAKSIZLIK ETMEMEK/ETMEDEN!



-TAVIR ile/ve/değil/||/<>/< AKIL

( Tavrının olması için aklın olması gerekmez. )


-TAVSİYE ve/||/<> VASİYET



-TAYFÖLÇER ile/ve/||/<> TAYFÖLÇÜMÜ

( Işın tayflarını incelemeye yarayan alet, spektroskop. İLE/VE/||/<> Işın tayflarının incelenmesi, spektroskopi. )


-TAZE SOĞAN ile/ve/değil/<> ÇİRİŞ OTU



-TAZE ve/<> DENGELİ



-TAZELEYİCİ ve/||/<> GENÇLEŞTİRİCİ

( Uyku, yıkanma, sarılmak, birlik, oyun, hareket, çalışma, spor, felsefe, dil, bilim, doga, yeşil, sanat, sevgili, dost, sohbet. )


-TÂZİR ile/ve/||/<> TEKDİR

( Azarlama. İLE/VE/||/<> Azarlama. )


-TE'LÎF[Ar.] ile/ve/||/<> TASNÎF[Ar.]

( Birbiriyle ilişkisi yokmuş gibi sanılan, uzak, dağınık verileri toparlar. İLE/VE/||/<> Sınıflamak.[Var olan verileri kullanışlı duruma dönüştürür.] )


-TE'VÎL ve/<> TEVHÎD



-TEALİMİYYÛN ile/ve/||/<> TABİÎYYÛN ile/ve/||/<> İŞRAKİYYÛN ile/ve/||/<> MENAZİRÛN

( Matematikçiler. İLE/VE/||/<> Fizikçiler. İLE/VE/||/<> Aydınlanmacılar. İLE/VE/||/<> İbn Heysem'ciler. )


-TEBELLEŞ ile/ve/değil/||/<>/< MUSALLAT (OLMAK)



-TEBEŞİR[Fars.] ile/ve/||/<>/< KALSİT

( Toz zerreciklerinden oluşan, çizdiği yerde iz bırakan, beyaz ya da açık renkte kireçli kaya. | Bu nesneden yapılan, kara tahta, duvar vb. yüzeylere yazı yazmak için kullanılan, beyaz ya da renkli çubuk.[Tebeşir, bir tür kalsittir.] İLE/VE/||/<>/< Billurlaşmış doğal kalsiyum karbonatı. )


-TEBESSÜM :) ve/<> TEFEKKÜR ve/<> TEŞEKKÜR ve/<> TEZEKKÜR

( GÜLÜMSEME ve/<> DÜŞÜNME ve/<> KIVANÇ ve/<> ANMA/ANIMSAMA/TEKRAR )


-TEBLİĞ ile/ve/değil/||/<>/>/< TEMSİL



-TEBYİN ile/ve/||/<> TEBLİĞ



-TECELLİ[Ar.] ile/ve/||/<> TAHAKKUK[Ar.]



-TECELLÎ/FEYZ ile/ve/<> ZUHÛRÂT

( Sanatsal. İLE/VE/<> Bilimsel. )


-TECELLÎ/FEYZ ile/ve/<> ZUHÛRÂT

( Tecellî. İLE/VE/<> Zuhûr. )


-TECELLÎ/FEYZ ile/ve/<> ZUHÛRÂT

( Süreklidir. İLE/VE/<> ... )


-TECELLÎ ile/ve/<> FEYZ

( İkisi de süreklidir. )


-TECELLİ ile/ve/||/<> TECELLİ

( Yoksa. İLE/VE/||/<> Yalan. )


-TECELLÎ ile/ve/<> TECESSÜM



-TECİM/TİCARET:
KAZANMAK ya da GEREKSİNİMİNİ KARŞILAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAZANDIRMAK ya da GEREKSİNİMİ KARŞILAMAK



-TECRİD ET VE SAKLA! ve/<> TESBİH ET, YAŞA!



-TECRİD ile/ve/||/<> TEHZÎB

( İlimde. İLE/VE/||/<> Amelde. )


-TECRİT ile/ve/||/<> İNZİVÂ



-TEDÂVİ ile/ve/||/<>/> TELÂFİ



-TEDBİR-İ NÜFUS ile/ve/||/<>/> TEDBİR-İ MENZİL ile/ve/||/<>/> TEDBİR-İ MEDÎNE/MÜDÜN

( Bireyin ve toplumun oluşumunda. İLE/VE/||/<>/> Aileyi/topluluğu yönetmek. İLE/VE/||/<>/> Kenti/toplumu yönetmek. )


-TEDBİR-İ NÜFUS ile/ve/||/<>/> TEDBİR-İ MENZİL ile/ve/||/<>/> TEDBİR-İ MEDÎNE/MÜDÜN

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-TEDBİR[< DÜBÛR] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TAKDİR

( Bir şeyi temin edecek ya da önleyecek yol, çare. | Kişinin ihtiyâr ve istenci/irâdesi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< ... )


-TEDBİR[< DÜBÛR] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TAKDİR

( Tedbir, takdirin parçasıdır. )


-TEDBİR[< DÜBÛR] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TAKDİR

( Yaptığın şeyin tedbirini, takdir-i Hüdâ'dan bekle. )


-TEDBİR[< DÜBÛR] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TAKDİR

( Takdirden gelene, tedbir kılınmaz
Ne kılayım çare, ben, şimdiden geri
Yaram türlü türlü, merhem bulunmaz
İstersen merhemi, çal, şimdiden geri
( Tecellim böyleymiş, kime, ne diyeyim )

Geçti elden, gitti muhabbet çağı
Rakip, bahçeye kurmuş otağı
Yıkılsın çevresi, bostanı bağı
El girsin bağına, var, şimdiden geri
( Seher yeli, sevdiğimden bir haber )

Sen bir gonca gülsün, istife karış
İstersen gül oyna, dilersen sarış
Gönlün kimi isterse, ülfet et konuş
Yârim, sana destur var, şimdiden geri
( Tecellim böyleymiş, kime, ne diyeyim )

Kul Abdal'ım, bir sultanam ayılım
Yüz sür beni, eşiğinde sayılım
Hakk'tan gelen tecellime, kayılım

Kul Abdal'ım, yalan dünya, vefâsız
Âlemde bir yâre düştüm, devâsız
Sen bana yâr olmazsın, be hey vefâsız
Var kime olursan ol, şimdiden geri
( Seher yeli, sevdiğimden bir haber )

[ Veysel (Âşık) 'tan
dinlemek üzere burayı tıklayınız... ]

[ Sürekli erişim adresi...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/19854 ]

2023
VEYSEL (ÂŞIK) yılıdır.
Madem görüyorsunuz... O zaman, hoş görün! - Veysel (Âşık)
)


-TEDBİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< FİKİR (ETMEK)

( Sonuca yönelik düşünme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Sonuca yönelik olmayan düşünme. )


-TEDBİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< FİKİR (ETMEK)

( Zât bakımından aynı, itibar bakımından ayrılardır. )


-TEDBİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< FİKİR (ETMEK)

( Sona bakmak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Yola bakmak. )


-TEDBİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< FİKİR (ETMEK)

( [not] Thinking to [get/go] consequence. VS./AND/BUT/||/<>/>/< Any kind of thinking without consequence.
Any kind of thinking without consequence. INSTEAD OF Thinking to [get/go] consequence. )


-TEDBİR ile/ve/||/<>/< İHTİYÂR



-TEDBİR ve/||/<> İTİDAL ve/||/<> CESÂRET



-TEDBİR ile/ve/değil/yerine/<>/< TAKDİR

( Tedbir, takdirin parçasıdır. )


-TEDBİR ile/ve/||/<>/> YÖNLENDİRME



-TEDBİRLİ/LİK ile/ve/değil/||/<>/< KARAMSAR/LIK



-TEDBİRSİZLİK ile/ve/<> EYLEMSİZLİK

( İkisi de hüsrana götürür. )


-TEDİRGİN/LİK ile/ve/<>/>/< GERGİN/LİK



-TEDİRGİNLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HEYECAN



-TEDİRGİNLİK ile/ve/<> KORKU



-TEDRÎCEN[Ar.] ile/ve/||/<> TEDRÎCÎ[Ar.]

( Azar azar, giderek, gittikçe. İLE Derece derece, yavaş yavaş olan. )


-TEEMMÜL ile/ve/<> TEFEKKUH

( İyice, etraflıca düşünme. İLE/VE/<> Fıkıh öğrenme. | Fıkıhta çok bilgili olma. )


-TEF ile/ve/değil/<> ZİLLİ TEF



-TEFEKKUH[< FIKH] ile/ve/<> TEFEHHÜM[< FEHM]

( Fıkıh öğrenme. | Fıkıhta çok bilgili olma. İLE/VE/<> Yavaş yavaş anlama, farkına varma. )


-TEFEKKÜR ile/ve/<>/> TEMÂŞÂ[Fars.]

( MEDİTASYON ile/ve/<>/> KONTEMPLASYON )


-TEFEKKÜR ile/ve/<>/> TEMÂŞÂ[Fars.]

( Düşünme. İLE/VE/<>/> Bakıp izleme, hoşlanarak bakma. | Bakan ve bakılanın, eş zamanlı hareketi. | Gezme. | İzlenilecek görüntü, görülmeye değer şey. | Oyun, temsil, piyes, tiyatro. )


-TEFEKKÜR ve/||/<>/> TERTİP/TERTİB



-TEFEKKÜR ile/ve/<> TEŞEKKÜR



-TEFRÎD[< FERD] ile/ve/<> TEVHÎD[< VAHDET]

( Dünyadan geçip sadece Allah ile meşgul olma, kendini Allah'a adama. İLE/VE/<> Bir kılma, bir etme, birleştirme. | Bir sayma, bir olarak bakma, birliğine inanma. | Allah'ın birliğine inanma. | Lâ-ilâhe-ill-Allâh sözünü tekrarlama. | Allah'ın varlığına ve birliğine dair yazılan manzûme. | Klasik Türk dînî şiir müziğinde bir şekil. [bkz. TEVHÎD ile MÜNÂCÂT] )


-TEFRÎK[< FARK] ile/ve/<> TEMYÎZ[< MEYZ]

( Ayırma, ayırd etme, seçme. İLE/VE/<> Ayırt etme. | Mahkemelerce verilen kararın, yasa ve yöntem yönünden incelenmesini sağlayan yasal yol. | Yargıtay. )


-TEFRİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TEVHÎD

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Tenzihte teşbihi, teşbihte tenzihi görmek. / Zahirde bâtını, bâtında zahirde görmek. )


-TEFSİR[< FESR] ile/ve/||/<> TEFSİL ile/ve/||/<> TE'VÎL[Ar. < MEAL]

( Olaylara bağlı yorum. | Kur'ân-ı Kerîm'in, anlam bakımından açıklaması. | Örtüyü açmak. İLE/VE/||/<> Yaramaz ve kötü/kem nesne. İLE/VE/||/<> Anlama bağlı yorum. | İlklemek, asla götürmek. | Sözü çevirme. )


-TEFTİŞ-İ MESÂHİF ile/ve/||/<>/> TETKİK-İ MÜELLEFAT
:MECLİSİ/DEFTERLERİ



-TEHDİT ile/ve/||/<>/> TEDİRGİNLİK



-TEHDİT ile/ve/<> YASAK



-TEHECCÜD NAMAZI ile/ve/<>/değil VİTR NAMAZI

( İkinci 3/1'lik bölümde kılınır.[Her 2 rekâtta bir selam verilerek kılınır.] İLE/VE/<>/DEĞİL Gecenin, son 3/1'lik bölümünde kılınan/kılınacak namazdır.[Eğer geceleyin uyanamama olasılığı varsa ancak bu durumlarda yatsı namazının ardından kılınabilir.][Yine de, kalkılamamışsa, sabah namazından önce kılınır.] )


-TEHEYYÜÇ[Ar.] ile/ve/||/<>/> TEHYİÇ[Ar.]

( Coşma, heyecanlanma. İLE/VE/||/<>/> Coşturma, heyecanlandırma. )


-TEHLİKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLASILIK



-TEHLİKELİ:
AÇLIK ve TEHDİTTE ile/ve/<>/>< TOKLUK ve GÜÇLÜLÜKTE

( (")Hayvanlar("). İLE/VE/<>/>< [bazı/"bilinçsiz"] "Kişiler". )


-TEHLİKELİ ile/ve/değil/||/<>/< DUYARLI/HASSAS



-TEİN[Fr.] ile/ve/||/<> KAFEİN[Fr.]

( Çayda bulunan ve kafein niteliğinde olan etkili madde. İLE/VE/||/<> Kahve ve çayda bulunan etkili madde. )


-TEİN[Fr.] ile/ve/||/<> KAFEİN[Fr.]

( İÇMEMEYİ YEĞLİYORUZ!

Yediğimiz, "kâr"; yemediğimiz, yarar!
Yaptığımız, "kâr"; yapmadığımız, yarar!
Aldığımız, "kâr"; verdiğimiz, yarar!

(Bir şey ki, yemesen de olur... YEME!
Bir şey ki, içmesen de olur... İÇME!
[tüm abur-cuburlar, et ve tüm hayvansal "ürünler",
kahve ve de özellikle sigara!] )


-TEK BAŞINA ... ile/ve/||/<> TOPTAN ...



-TEK BAŞINA YÜRÜMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> KARANLIKTA YÜRÜMEK



-TEK BİR KİŞİNİN:
ÜZÜNTÜSÜ ve/||/<> MUTLULUĞU

( Tüm bireyleri mutsuz edebilir. VE/||/<> Herkesin yüzünü güldürebilir. :) )


-TEK ÇAPA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÇİFT ÇAPA



-TEK ÇOCUK ile/<> SON ÇOCUK



-TEK DÜZE ile/ve/değil/||/<> TEK TİP



-TEK EL ve/değil/yerine/||/<>/> İKİ EL

( 'in, nesi var? VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> 'in sesi var! )


-TEK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<> TERLİKSİ

( ... İLE/VE/||/<> Bütün kirpiklilerden, durgun ve kirli sularda yaşayan, yassı gövdeli, tek hücreli hayvan. )


-TEK PARMAKLILAR ile/ve/=/||/<> TEK TIRNAKLILAR

( Memeliler sınıfının otçul, geviş getirmeyen, beş parmaklı fil, üç parmaklı gergedan, tapir ya da bir parmaklı toynaklıları içine alan alt takımı, tek tırnaklılar. )


-TEK TOYNAKLILAR ile/ve/||/<> ÇİFT TOYNAKLILAR

( ... İLE/VE/||/<> Balinalar, bu takımda sınıflandırılır. )


-TEK YÖN ile/ve/||/<> KARŞIT/TERS YÖN ile/ve/||/<> ÇOKLU YÖN



-TEK/İL/LİK ile/ve/<> EŞSİZ/LİK



-TEK ile/ve/değil/<> BİRİCİK



-TEK ile/ve/||/<>/> ÇİFT ile/ve/||/<>/> BİR

( [DÜŞÜNCEDE:] Yok edilebilir. İLE/VE/||/<>/> Yok edilemez. İLE/VE/||/<>/> Var eder, bireştirir/tevhîd ettirir. )


-TEK ile/ve/<>/>< ÇOK

( Aşkın. İLE/VE/<>/>< [Doğaya] İçkin. )


-TEK ile/ve/<>/değil İLK VE SON



-TEK ile/ve/değil/||/<>/< TEPEDE



-TEKÂMÜL[Ar. < KEMÂL] ile/ve/değil/||/<>/< TEKÂBÜL[Ar. < KABL]



-TEKAÜT[Ar.] ile/ve/||/<> TEKAÜDİYE[Ar.]

( Emekliye ayrılma. | Emekli. İLE/VE/||/<> Emekli aylığı. )


-TEKER ile/ve/||/<> TEKERLEK

( Tekerlek. | Tekerlek biçimde olan. | İnce ve çapı oldukça tekerlek biçiminde parça. | Bir gök nesnesinin daire biçiminde görünen yüzeyi. | Nesnenin gökyüzü üzerindeki iz düşümü. İLE Merkezde bulunan, bir eksenin çevresinde dönebilen çember. | Bu biçimde olan. )


-TEKERLEK ile/ve/<> POYRA

( ... İLE/VE/<> Tekerleğin ortasında, parmakların sokulduğu, çevresi delikli ağırşak. )


-TEKERLEME ile/ve/||/<> DÖNGÜ

( Tekerlemek. | Çoğunlukla basmakalıp söz. | Birbiriyle uyumlu hazır söz kalıbı. | Çoğunlukla, masalların genellikle başında bulunan "Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde." gibi uyaklı giriş ya da ara sözler. | Saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışı. | Orta oyununda, özellikle Kavuklu'nun kullandığı sözler. İLE/VE/||/<> ... )


-TEKERLEME ile/ve/||/<> DÖNGÜ

( Bu tarlaya bir şinik[ölçek] kekere mekere[kuş yemi] ekmişler.
Bu tarlaya da bir şinik kekere mekere ekmişler.
Bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye boz ala boz başlı pis porsuk dadanmış.
Bu tarlaya da ekilen bir şinik kekere mekereye de boz ala boz başlı pis porsuk dadanmış.
O tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuk, diğer tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuğa demiş ki:
"Sen ne zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuksun?"
O da ona yanıt olarak, "Sen ne zamandan beri o tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuksan ben de o zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuğum." demiş. )


-TEKİL/LİK ile/ve/değil/||/<>/< ÖZGÜN/LÜK



-TEKKE'DE ile/ve/<> DERGÂH'TA

( Keşf. İLE/VE/<> Muhabbet. )


-TEKKE ile/ve/||/<> KELÂMÎ TEKKESİ

( KELÂMÎ TEKKESİ

Fatih, Şehremini Odabaşı'nda, İbrahim Çavuş Mah. Yayla Cad. Kelâmi Tekkesi Sokağı'ndadır. Nakşî, Halvetî, Rıfâî (Kâdirî) tekkesidir. Mukâbele günü Salı'dır. Kuruluş tarihi ve bânisi(bina eden, kuran) hakkında bilgi bulunamamıştır.

Tekke binası vakıflar tarafından kiraya verilmişse de sonradan yıkılarak yerine Kelâmî Dergâhı apartmanı yapılmıştır. Apartmanların önünde bir mezar kalmıştır.

 

Şeyhleri:

1) Kelâmî Mustafa Halvetî (i. 1151/1738) Hasan Burhâneddîn-i Cihângîrî'nin halîfelerinden, Fethullâh Efendi (i. 1115/1703)'nin halîfesidir.

2) Ahmed Halvetî (i. 1168/1754) Kelâmî Mustafa Efendi'nin kardeşinin oğludur.

3) Feyzullâh Halvetî (i. 1183/1769) Kelâmî Mustafa Efendi'nin oğludur.

4) Kolancı İbrâhîm Sabri (i. 1221/1806) Sa'diyeden Karabacak Ali Hulûsî Efendi'nin halîfesi olup, Remli ve Abdüsselâm Tekkesi şeyhliğinde de bulunmuştur.

5) Kemaleddîn Baba Rıfâî (i. 1200/1785).

6) İbrâhîm Edhem Vehbî Sâdî (i. 1267/1850).

7) Öküz Ahmed Efendi Rıfâî (i. 1270/1854) Helvâî Tekkesi şeyhidir.

8) Çadırcı M. Râşid Kâdirî (i. 1295/1878).

9) M. Ali Alemi Rıfâî (i. 1304/1886).

10) Seyyid el-Hâc Ali Efendi Cerrâhî (i. 1322/1904) Âsitâne postnişîni Yahyâ Gâlib Efendi halîfesidir. Birâderinin irtihâliyle(ölümüyle), Halil Nizâmî Tekkesi şeyhliğine geçmiştir. Oniki sene şeyhlikten sonra, irtihâlinde tekkesinde defnedilmiştir.

11) Muhammed Esad Erbîlî (i. 1349/1931) Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî'nin halîfesi Hidâyetullâh Efendi, dedesidir. Musul'da doğmuştur. Tâhâ el-Harîrî'nin halîfesidir. Münhal bulunan Kelâmi Tekkesi'nin şeyhliğine tâyini için Kâdirî icâzeti şart olduğundan Abdülhamid Rifkânî'den Kâdirî icâzeti almıştır. 1883-1900 tarihleri arasındaki ilk şeyhliğinden sonra Sultan II. Abdülhamid Hân tarafından memleketine nefyedilmiştir(sürgün edilmiştir). 1908'de II. Meşrutiyetle İstanbul'a dönerek, tekkelerin seddi tarihi olan 1925'e kadar bu tekkenin meşîhatini(şeyhliğini) sürdürmüştür.

 

Tekkelerin seddinden bir süre önce iki hafta kadar burada misâfir olan Danimarka'lı psikolog Carl Vett'in hatıraları Dervish Diary adıyla 1953'te Los Angeles'te, Kelâmi Dergâhı'ndan Hatıralar (trc. Ethem Cebecioğlu) adıyla 1993'te Ankara'da yayımlanmıştır. )


-TEKLEME ile/ve/||/<> TAKILMA

( Sık fideleri seyrekleştirmek. | Motorda pistonun birinin çalışmaması. | Nesnenin bozulup tutukluk yapması. | Kalbi düzenli çalışmama. | Kekelemek. İLE/VE/||/<> ... )


-TEKLİF ile/ve/<> DAVET



-TEKLİF ile/ve/değil/yerine/<> DAVET ile/ve/değil/yerine/<> DUYURU



-TEKLİK ile/ve/<> ÇOKLUK

( İçte. İLE/VE/<> Dışta. )


-TEKNİK OLARAK ile/ve/<> SONUÇTA



-TEKNİK ile/ve/değil/<> TAKTİK



-TEKNOKRASİ ile/ve/||/<> TEKNOKRAT

( Sanayi, ekonomi ve devlet yönetiminin politikacılar değil uzmanlar, teknisyenler ve uygulayımcılar tarafından yönetilmesine dayanan düzen. İLE/VE||/<> Teknokrasiden yana olan. | Teknokrasi içinde yer alan, yönetici konumundaki mühendis, mimar, teknisyen, iktisatçı vb. çalışanların ortak adı. | Ekonomik mekanizmaların kuramsal incelenmesine dayanan ancak insan etkenini her zaman yeterince göz önünde bulundurmayan devlet adamı ya da memur. )


-TEKNOLOJİ ile/ve/<> BAĞIMLILIK



-TEKNOLOJİ ve/<> FELSEFE ve/<> İDEOLOJİ ve/<> SANAT

( [Nesneleri ve olanakları] [Daha da] Yararlı kılar. VE/<> Açıklar. VE/<> Değiştirir. VE/<> Yeniden yaratır. )


-TEKRAR ve/<> BELLEK GÜÇLENDİRMESİ



-TEKRAR ile/ve/||/<> İDDİA



-TEKRAR ile/ve/<> ISRAR



-TEKRAR ile/ve/<> SÜREKLİLİK



-TEKRARLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< İRDELEMEK



-TEL KÜF ile/ve/||/<> TEL KÜFLÜCE

( Gövdede, hemen hemen tüm dokularda yerleşebilen asalak bir tür mantar. İLE/VE/||/<> Tel küften ileri gelen ilkel mantar hastalığı. )


-TEL ile/ve/||/<> TELCİK

( ... İLE/VE/||/<> Çok ince tel. | Köklerin en ince uc bölümleri. | Eril örgende başçığı taşıyan ince bölüm. | Sinir ya da kas gözelerinin sitoplazmasında bulunan ince iplikçikler. )


-TELEFERİK[Fr.] ile/ve/||/<> TELESİYEJ[Fr.]

( Birbirinden uzak iki yüksek yer arasında, havada gerilmiş bir ya da birkaç çelik halat üzerinde kayarak hareket eden asılı taşıt. İLE Kayakçıları sürekli hareket durumundaki bir kabloya asılı oturma yerlerinde taşıyan bir teleferik türü. )


-TELEK ile/ve/||/<> TELEKE

( Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy. İLE/VE/||/<> Uzun ve sert kanat telekleri. )


-TELEK ile/||/<> TELEKE ile/||/<> TÜMEN/TÜĞMEN/TEPELİK

( Kuşların kanat ve kuyruk tüyü. İLE/||/<> Kanat teleklerinin uzun ve serti. İLE/||/<> Tavukların, horozların, kuzuların ya da koyunların tepesindeki top tüy kümesi.[Çankırı ve Kastamonu'da][Tüymenli, tüymenli civciv, tüymenli tavuk, tüymenli kuzu] | Bazı kuşların tepesinde bulunan uzunca tüy. | Tavuğun başındaki kabarık tüy. )


-TELEKS[Fr./İng. < TELEX] ile/ve/||/<>/> BELGEGEÇER/TELEFAKS[Fr./İng.] / FAKS

( Telsiz ve telem araçlarına uzaktan haber yazdırma düzeni. İLE/VE/||/<>/> Belgegeçer aracına uzaktan yazdırma düzeni. )


-TELESİMEK ile/ve/||/<> ZAYIFLAMAK

( Yorulmak, güçsüz kalmak, yorgunluktan bayılacak duruma gelmek. İLE/VE/||/<> ... )


-TELESKOP ile/ve/<> FAST(Five-hundred-meter Aperture Spherical Radio Telescope)

( ... İLE/VE/<> Dünyanın en güçlü tek çanaklı radyo dedektörü. )


-TELESKOP ile/ve/<> FAST(Five-hundred-meter Aperture Spherical Radio Telescope)

( )


-TELESKOP ile/ve/<> RADYO TELESKOPU

( Dünyanın en büyük ve en duyarlı single-dish radyo teleskopu, Porto Riko'dadır. )


-TELEVİZYON ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KANAL

( Kişi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Kavram. )


-TELKİN ile/ve/<> TEMKİN



-TELKİN ile/ve/değil/||/<>/> TERCİH



-TELLERİ(MİZİ) KARDEŞ EYLEMEK ve/||/<>/> SAZI(MIZI) DÜZENLEMEK



-TELMİH[Ar.] ile/ve/değil/||/<> TEŞBİH[Ar.]



-TELOMER:
ANNE KARNINDA ile/ve/||/<>/> YAŞAMDA



-TELVİN (EHLİ)/EHL-İ TELVİN [TELEVVÜN][< LEVN] ile/ve/<>/>< TEMKİN (EHLİ)/EHL-İ TEMKİN

( Kalp/kişi, telvin ile temkin arasında olmaktır/olandır. )


-TELVİN (EHLİ)/EHL-İ TELVİN [TELEVVÜN][< LEVN] ile/ve/<>/>< TEMKİN (EHLİ)/EHL-İ TEMKİN

( Telvin, temkin gerektirir. )


-TELVİN ile/ve/<> TELVİN

( Temkinden önce/ki. İLE/VE/<> Temkinden sonra/ki. )


-TEMBEL/LİK ile/ve/<> ATÂLET



-TEMBEL/LİK ile/ve/<> AYLAK/LIK

( TENBEL[Fars.]: Tembel, üşengeç, ağır davranan. )


-TEMBEL/LİK ile/ve/<> AYLAK/LIK

( Tembele iş emredersin, ahmağa söz söylersin, o da sana hemen akıl verir. )


-TEMBEL/LİK ile/ve/<> BEZGİN/LİK



-TEMBEL/LİK ile/ve/<> MİSKİN/LİK



-TEMBEL/LİK ve/<>/|| SEVGİSİZ/LİK



-TEMBEL/LİK ile/ve/||/<> YETERSİZ/LİK



-TEMBELLİK ile/ve/değil/<> "KENDİNE"(KEYFİNE/RAHATINA) GÖRE DÜŞÜNME



-TEMBELLİK ile/ve/<> ART NİYET



-TEMBELLİK ile/ve/<> ÇALIŞMAMAK

( Tembellik gövdenin aptallığı; aptallık da, zihnin tembelliğidir. )


-TEMBELLİK ile/ve/<> ÇALIŞMAMAK

( Tembel olursan hakkını alamazsın; kızgın olursan hakkın üzerine sabredemezsin. )


-TEMBELLİK ile/ve/<> ÇALIŞMAMAK

( Tembellik her kötülüğün anasıdır. )


-TEMBELLİK ile/ve/<>/değil İŞ BEĞENMEMEZLİK



-TEMEL BÜYÜKLÜKLER:
KÜTLE ile/ve/||/<> IŞIK ile/ve/||/<> SICAKLIK ile/ve/||/<> AKIM ile/ve/||/<>
MOL ile/ve/||/<> UZUNLUK ile/ve/||/<> ZAMAN



-TEMEL DEĞERLER ve/||/<>/< TEMEL ÇELİŞKİLER



-TEMEL KABULLER/AKSİYOMLAR:
VAR OLUŞ ile/ve/||/<> BAĞIMSIZLIK ile/ve/||/<> DEĞİŞMEZLİK/BENZERLİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİRLİK ile/ve/||/<> SÜREKLİLİK ile/ve/||/<> PAYLAŞILABİLİRLİK/ANLATILABİLİRLİK



-TEMEL ile/ve/||/<> ALTYAPI



-TEMEL ile/ve/<>/değil/yerine BELİRLEYİCİ



-TEMEL ile/||/<> KOŞUT(PARALEL)



-TEMEL ile/ve/||/<>/> TAMAMLAYICI



-TEMEL ile/ve/||/<> TÖZ



-TEMELE ALMA" ve/<> AMAÇ



-TEMELLENDİRME ile/ve/<> DAYANDIRMA



-TEMELLENME ile/ve/||/<>/> AÇIĞA ÇIKMAK



-TEMELLİ ... ile/ve/değil/||/<> KALICI OLARAK



-TEMENNİ[Ar.] ile/ve/||/<> TERECCİ[Ar. < RİCÂ]

( Dilek, istek. İLE/VE/||/<> Rica etmek, yalvarmak. | Ummak, umut etmek. )


-TEMİZ HAVA ve/<> BİSİKLET



-TEMİZ ZİHİN ile/ve/<> TEMİZ GÖNÜL



-TEMİZ/LİK ve/<> GÜZEL/LİK



-TEMİZ/LİK ile/ve/<> PARLAK/LIK



-TEMİZ ve/<> TEMİZLEYİCİ

( Toprak, su, oksijen, gülümseme, [doğru] bilgi. )


-TEMİZLEMEK ile/ve/<> GİDERMEK



-TEMİZLEMEK ile/ve/değil/||/<>/< YALITMAK



-TEMİZLİK ile/ve/<> DÜZEN/DÜZENLEME/TERTİP



-TEMMUZ ile/ve/||/<>/> KIZIL ISI

( Yılın yedinci ayı. İLE/VE/||/<>/> Temmuz'un çok sıcak olan ikinci yarısı. )


-TEMSİL ile/ve/||/<> OLUMSUZ TEMSİL



-TEMSİL ile/ve/||/<>/> TERSİM



-TEMSİLLER ile/ve/||/<> TEMSİL ÇOKLUSU



-TEN GİYSİSİ ile/ve/değil/yerine/<> CAN GİYSİSİ



-TEN[Fars.]/SEL ile/ve/<> TİN/SEL ile/ve/<> TİN

( Ten, tinin zemini olamaz. )


-TEN[Fars.]/SEL ile/ve/<> TİN/SEL ile/ve/<> TİN

( Giysi tenden, ten de candan habersiz! )


-TEN[Fars.]/SEL ile/ve/<> TİN/SEL ile/ve/<> TİN

( Nedeni dışarıda olan. İLE Nedeni ve ereği/amacı kendinde olan. )


-TEN[Fars.]/SEL ile/ve/<> TİN/SEL ile/ve/<> TİN

( Gövdenin dış yüzü, deri, cilt. | Gövde, vucut, beden. İLE/VE/<> İnsanın ve insanlığın toplam değeri, birikimi. )


-TEN/SEL ile/ve/değil/<> TİN/SEL



-TENDİNİT ile/||/<> BURSİT

( Tendonların yangılanması. İLE/||/<> Eklem çevresindeki bursa adı verilen keselerin yangılanması. )


-TENEŞİR[Fars. < TENŞÜR] ile/ve/||/<> MUSALLA[Ar.] ile/ve/||/<> KATAFALK[Fr. < CATAFALQUE]

( Kırkından sonra azanı, teneşir paklar. )


-TENEŞİR[Fars. < TENŞÜR] ile/ve/||/<> MUSALLA[Ar.] ile/ve/||/<> KATAFALK[Fr. < CATAFALQUE]

( Üstünde ölü yıkanılan mermer/kerevet. İLE Namaz kılmaya yarayan, açık yer. | Camilerde, cenaze konulup önünde namaz kılınan yer. İLE Önünden geçilerek kendine saygı gösterilmek istenen ölünün tabutunun konulması için yapılmış yüksek yer. )


-TENEZZÜH[< NÜZHET] ve/||/<>/> ARABA

( Eskiden, arabalara, tenezzüh denilirdi. Sadece hekimler kullanırdı. Hekim dışındakilerin araba kullanması ayıptı ve görgüsüzlüktü. )


-TENEZZÜL ETME(ME)K ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İTİBAR ETME(ME)K



-TENEZZÜL ETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> TEVECCÜH ETMEK



-TENEZZÜL ile/ve/değil/<> TEŞEBBÜS



-TENİN:
"BESLENMESİ" ile/ve/<> DESTEKLENMESİ

( İçeriden. İLE/VE/<> Dışarıdan. )


-TENKİT ile/ve/<> ŞİKÂYET



-TENKİT ile/ve/<> TENKIYE[< NAKY]

( Temizleme, fenâsını atma. İLE/VE/<> Ayıklayıp temizleme. | Kalın bağırsağa su verme ve bu iş için kullanılan araç.[HUKNE: Şırınga.][İHTİKAN | Fr. LAVMAN] )


-TENTÜR[Fr.] ile/ve/||/<> TENTÜRDİYOT[Fr.]

( Alkolün bir ya da birden çok bitki üstündeki eritici etkisi sonucu elde edilen sıvı ilâç. İLE/VE/||/<> Mikrop kapmasını önlemek için bir kesik ya da sıyrığa sürülen iyot tentürü. )


-TENZİH <> BERZAH <> TEŞBİH

( HEM, HEM DE | NE, NE DE )


-TENZİH ile/ve/||/<> TEŞBİH[< SÜBUH]

( [BATI PARADİGMASIYLA] FELSEFE ile BİLİM )


-TENZİH ile/ve/||/<> TEŞBİH[< SÜBUH]

( TEVHİD: SANAT )


-TENZİH ile/ve/||/<> TEŞBİH[< SÜBUH]

( Görünmezlik âlemi. Saflık âlemi. Nezahet, temizlik, paklık. Ayrılama, uzak tutma. İLE/VE/||/<> Görünürlük âlemi. Mânâyı maddede görmek. Asıl değil ama asıl gibi. Benzetme, benzetilme, benzeti. )


-TENZİH ile/ve/||/<> TEŞBİH[< SÜBUH]

( Sırf tenzîhte kalanlar, Küfür'de, sırf teşbîhte kalanlar ise Şirk 'tedir. Tenzîh ile teşbîh arası, yâni "berzah", insânın kendidir. )


-TENZİH ile/ve/||/<> TEŞBİH[< SÜBUH]

( Hz. Musa. İLE/VE/||/<> Hz. İsa. )


-TENZİHTE, TEŞBİHİ GÖRMEK ile/ve/<> TEŞBİHİ, TENZİHTE GÖRMEK

( İkisi de, birliğe/tevhide getirir. )


-TEOKRASİ ile/ve/||/<> ARİSTOKRASİ ile/ve/||/<> MONARŞİ ile/ve/||/<> ANARŞİ



-TEOLOJİ ile/ve/||/<>/> METAFİZİK ile/ve/||/<>/> POZİTİVİZM



-TEOREM[Fr.] ile/ve/değil/||/<>/< TEORİ[Fr.]

( Kanıtlanabilen bilimsel önerme. | Mantıksal usa vurma ile kanıtlanan önermenin ya da özelliğin bildirimi. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Kuram. )


-TEPEDEN İNME ile/ve/||/<> SONRADAN GÖRME



-TEPİNMEK ile/ve/<> DİDİNMEK

( Ayaklarını hızla yere ya da bir şeye üst üste vurmak. | Öfke ve sevincini açığa vuracak davranışlarda bulunmak. | Gürültü etmek. | Direnmek. İLE/VE/||/<> Çok güçlük çekerek sürekli çalışmak. )


-TEPKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DIŞAVURUM



-TEPKİSİZLİK ile/ve/<> HAZIR-YANITLI OLAMAMA KAYGISI



-TEPKİSİZLİK ile/ve/değil/||/<>/< SİLAHSIZLANMA



-TER KOKUSU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TEN KOKUSU



-TERBİYE ETMEK:
ÇOCUKLARIMIZI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİMİZİ



-TERBİYE ile/ve/||/<> TASFİYE ile/ve/||/<> TEZKİYE



-TERBİYE ve/<> TEZKİYE

( Aklı. VE/<> Kalbi. )


-TERBİYESİZLİK ile/ve/değil/<> İNAT



-TERCİHİM, BU/ŞU/O ile/ve/<>/değil/yerine TERCİHİM, BU/ŞU/O YÖNDE



-TERCÜME ile/ve/<>/değil/yerine TE'LİF



-TERENNÜM:
LAFZÎ ile/ve/||/<>/> İKÂÎ



-TERENNÜM[çoğ. TERENNÜMÂT] ile/ve/||/<> TAGANNÎ[< GINÂ | çoğ. TAGANNİYÂT]

( Yavaş ve güzel bir sesle şarkı söyleme. | Kuşun şakıması, ötmesi. | İLE/VE/||/<> Zenginleşme. | Muhtaç olmama, yetinme. | Makamla okuma. )


-TERİM:
AD ile/ve/||/<>/> GÖNDERİMİ



-TERK ETMEK/EDİLMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AYRILMAK



-TERK ETMEK ile/ve/||/<> YOK ETMEK



-TERK-İ DÜNYA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TERK-İ DİYÂR

( Ölüm. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bulunduğun ya da yerleştiğin bölgeden ayrılma/uzaklaşma. )


-TERK-İ DÜNYA ve/<>/> TERK-İ UKBÂ ve/<>/> TERK-İ HESTÎ/TERK

( * TERK-İ DÜNYA (Budizm'deki Yansıması: NİRMANAKAYA)
* TERK-İ UKBÂ(Dünyayı terk etmenin vereceği mutluluğu terk)(Cenneti ve nimetlerini terk) "(B.Y.: DHARMAKAYA)"
* TERK-İ TERK(/HESTÎ)(Kendi varlığını terk edip Hakk'ta fâni olmak) "(B.Y: SAMBOGAKAYA)" )


-TERK ile/ve/<> TÖVBE

( TERKİN EN FAZİLETLİSİ VARLIK İÇİNDE YAPILANDIR | TERK-İ DÜNYA, TERK-İ UKBÂ, TERK-İ HESTÎ, TERK-İ TERK ile/ve/<> ... )


-TERKİB-İ BENT ile/<> TERCİ-İ BENT

( [vasıta beyti] Değişir. İLE Değişmez. )


-TERKİB-İ BENT ile/<> TERCİ-İ BENT

( )


-TERKİB[< RÜKÛB | çoğ. TERKÎBÂT] ve İHTİLÂT[< HALT] ile/ve/<> MİZÂC[< MEZC | çoğ. EMZİCE]

( | Birkaç şeyi birleştirip karışık bir şey oluşturma. VE Karışma, katışma. | Karşılaşıp görüşme. | İLE/VE/<> Bir şeyle karıştırılmış olan başka şey. | Huy, tabiat. )


-TERMAL İLETKENLİK ile/ve/||/<> ELEKTRİKSEL İLETKENLİK

( Isı iletme yeteneği. İLE/VE/||/<> Elektrik iletme yeteneği. )


-TERMAL İLETKENLİK ile/ve/||/<> ELEKTRİKSEL İLETKENLİK

( Bir nesnenin ısıyı iletme yeteneği. İLE/VE/||/<> Bir nesnenin elektrik akımını iletme yeteneği. )


-TERMODİNAMİĞİN:
1. YASASI ile/ve/||/<>/> 2. YASASI

( Durum değişimi. İLE/VE/||/<>/> Durum yönü. )


-TERMODİNAMİĞİN:
1. YASASI ile/ve/||/<>/> 2. YASASI

( Durum değişimi. İLE/VE/||/<>/> Niteliği. )


-TERMODİNAMİK DENGE ile/ve/||/<> MEKANİK DENGE

( Bir yapının/sürecin enerji alışverişi yapmadığı durum. İLE/VE/||/<> Bir yapının/sürecin güçlerinin dengede olduğu durum. )


-TERMODİNAMİK ile/ve/||/<> ISI AKTARIMI

( Enerji ve iş arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalı. İLE/VE/||/<> Isının bir yerden başka bir yere geçişini inceleyen bilim dalı. )


-TERMODİNAMİK ile/ve/||/<> OPTİK

( Isı ve enerji dönüşümlerini inceler. İLE/VE/||/<> Işık ve görüntü olaylarını inceler. )


-TERMODİNAMİK ile/ve/||/<> TERMOELEKTRİK ile/ve/||/<> TERMOKİMYA ile/ve/||/<> TERMONÜKLEER

( Isı enerjisi ile kinetik enerji arasındaki ilgileri ve bu konuyla ilgili olayları inceleyen fizik kolu. İLE/VE/||/<> Isı enerjisi ile kinetik enerji arasındaki ilgileri ve bu konuyla ilgili olayları inceleyen fizik kolu. İLE/VE/||/<> Tepkimelere eşlik eden termik olayları inceleyen kimya dalı. İLE/VE/||/<> Ancak çok yüksek sıcaklıklarda, hafif elementler arasında doğan (çekirdeksel tepkime). )


-TERÖRİZM" ile/ve/değil/||/<> TÖRERİZM

( )


-TERS ile/ve/<> KESİŞME



-TERSİNEMEZLİĞİN ARTIŞI ve/||/<>/> "SABİTLİK"



-TERSİNEMEZLİK/ENTROPİ ile/ve/||/<> ÖZDEŞLİK, ZAMAN, DÜZENSİZLİK, KATSAYI

( [zaman] Var. İLE/VE/||/<> Yok. )


-TERSİNEMEZLİK/ENTROPİ ile/ve/||/<> ÖZDEŞLİK, ZAMAN, DÜZENSİZLİK, KATSAYI

( Bir dizgenin kuvantum mekaniksel olarak bulunabileceği farklı durumların sayısı. İLE/VE/||/<> ... )


-TERSİNEMEZLİK ve/||/<> EVRENSEL KÜTLE ÇEKİMİ



-TERSİNEMEZLİK ve/||/<> KARANLIK ENERJİ ve/||/<> KARANLIK MADDE



-TERSİNEMEZLİKTE/ENTROPİDE:
NİCELİK ile/ve/değil/||/<> "NİTELİK"



-TERSİNİR DURUM DEĞİŞİMİ ile/ve/||/<> TERSİNEMEZ DURUM DEĞİŞİMİ

( Tersinir olmayan durum değişir. İLE/VE/||/<> İz bırakmadan, tersi yönde gerçekleşebilen durum değişir. )


-TERSİNİR ile/ve/||/<> TERSİNİRLİK

( Bir olayın ortaya çıkma koşullarındaki sonsuz küçük bir değişikliğin etkisiyle herhangi bir anda yön değiştirebilen [kimyasal, fiziksel ve mekanik dönüşüm]. İLE Tersinir bir olayın özelliği. )


-TERTİB ve/||/<>/>/< MÜRETTEBÂT



-TERVİYE ile/ve/<>/> AREFE ile/ve/<>/> NEHÂR

( [Zilhicce'nin] 8. günü. İLE/VE/<>/> 9. günü. İLE/VE/<>/> 10. günü.[Bayram] )


-TERZİ:
[hem] "ORTOPEDİST" ve/||/<>/hem de "PSİKOLOG"



-TESÂDÜF[< SADEF | çoğ. TESÂDÜFÂT] ile/ve/değil/yerine/<> TEVÂFUK[< VEFK | çoğ. TEVÂFUKAT]

( Rastlantı, aramadan bulma. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Uyma, uygun gelme. )


-TESBİH (ETMEK) ile/ve/<> ZİKR (ETMEK)



-TEŞBİH ile/ve/||/<> MECAZ



-TEŞBİH ile/ve/<> TAHAYYÜL



-TEŞEBBÜS ile/ve/||/<>/> TESADÜF

( Teşebbüs etmezsen, tesadüf etmez. )


-TEŞEKKÜR ETMEK ve/||/<> ÖZÜR DİLEMEK

( Bunları bilmeyenlere, kapıları/nı kapatmak gerekir. )


-TEŞEKKÜRDE:
ESTAĞFİRULLÂH ile/ve/değil/||/<> RİCA EDERİM



-TESELLÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TECELLİ

( Hakikati keşf edebilmek için teselli değil tecelli gerekir. )


-TESİS ve/<> TEMİN



-TEŞKÎLÂT[< TEŞKÎL] ile/ve/<> TECHÎZÂT[< TECHÎZ]



-TESKİN[Ar.] ile/ve/||/<> TESELLİ[Ar.]

( Acı, öfke, heyecan vb. duyguları yatıştırma, dindirmeye çalışma. İLE/ve/||/<> Avunma, avuntu, avunç. )


-TESLİM ETMEK ile/ve/<>/değil EMÂNET ETMEK



-TESLİMİYET:
"KİŞİ"YE ile/ve/değil/||/<>/< YOL'A



-TESLİMİYET/KABUL EDİLME/AFFEDİLME:
TÖVBE ve/||/<> DOĞRU/DÜZGÜN İŞ YAPMAK / SÂLİH AMEL



-TESLİMİYET ile/ve/||/<> ÇARESİZLİK



-TESLİMİYET ve/<>/|| DAYANMA GÜCÜ



-TESLİMİYET ile/ve/değil/<> MAHVİYET



-TESLİMİYET ile/ve/||/<>/< SABIR

( Özellikle, Anthony Hopkins'in, "The Edge" ve "The Instinct" adlı filmlerini de izlemenizi salık veririz. )


-TESLİMİYET ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< TERK-İ DAVÂ



-TESLİMİYET ile/ve/||/<> TEVEKKÜL

( Ne kadar âlim olsak da iki dakika sonra başımıza ne geleceğini bilemeyiz. )


-TESLİMİYET ile/ve/||/<> TEVEKKÜL

( İnsan da, varlık da, kudret de küçülmedikçe büyümez. [muhitleşmek] )


-TESLİMİYET ile/ve/||/<> TEVEKKÜL

( Kendinden haberin olmayacak ki, vuslata çıkasın. )


-TESLİMİYET ile/ve/||/<> TEVEKKÜL

( Herşeyin modeli vardır fakat hakikatin yok. Hem kafes içinde duracaksın, hem de aradan çıkacaksın. )


-TESLİMİYET ile/ve/||/<> TEVEKKÜL

( Azrail'e can vermeyen,
Hakk'a, Hakikat'e varamaz. )


-TESLİMİYET ile/ve/||/<> TEVEKKÜL

( KENAR GEZME!
DOLAN, GEL!
GİR İÇERİ! )


-TESLİMİYET ile/ve/||/<>/>/< TEVEKKÜL
ile/ve/||/<>/>/<
TEBESSÜM :)

( Denizde, kendini bırakırsan batmazsın. Kişiyi batıran, kendini bırakmaksızın çırpınmasıdır. )


-TESLİMİYET ve/||/<>/< UTANMA/UTANABİLME



-TESLİMİYET ve/<>/|| ZEKÂ



-TESLİS ve/>/<> TEVHİD



-TEŞNE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MÜSAİT (OLMA)



-TESPİT ile/ve/değil/||/<>/>/< (HAKKI/NI) TESLİM



-TESPİT ile/ve/değil/||/<>/< İTİRAF



-TEŞVİK ile/ve/<> CEVAZ



-TESVİYE[< SEVÎ] ile/ve/<> TASFİYE[< SAFV]

( Beraber etme, düz etme, düzleme, düzeltme, düz duruma getirme. | Ödeme, verme. | Hükûmetçe bir yere gönderilen erlere verilen ve bilet yerine geçen kâğıt. İLE/VE/<> Saf kılma, saflaştırma, arıtma, ayıklama, temizleme. | Özleştirme. | Bir ticaret kuruluşunun batması, kapanması vb. nedenler üzerine hesapların kesilmesi, alacaklılara, ortada kalan mal ve paradan paylarına düşen miktarın verilmesi, likidasyon. | Türlü nedenlerle çok sayıda çalışanın görevine son verme. )


-TETANOZ ile/||/<> BOTULİZM

( Clostridium tetani bakterisinin neden olduğu, kas spazmları ile ilişkili bir bulaş. İLE/||/<> Clostridium botulinum bakterisinin neden olduğu, kas zayıflığı ve kötürümlük ile ilişkili bir bulaş. )


-TETANOZ ile/||/<> DİFTERİ

( Clostridium tetani bakterisinin neden olduğu, kas spazmları ile ilişkili bir bulaş. İLE/||/<> Corynebacterium diphtheriae bakterisinin neden olduğu, boğazda kalın bir zar oluşumu ile ilişkili bir bulaş. )


-TETT ile/ve/||/<>/> STT/SKT

( Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi İLE/VE/||/<>/> Son Tüketim Tarihi/Son Kullanım Tarihi )


-TEVÂCÜD ile/ve/sonra/||/<>/> TEVECCÜD[< VECD]

( | Kendine vecid dâvet etme, vecd içinde olabilmek için gayret sarfetme, vecdi talep etmek. İLE/VE/SONRA/||/<>/> Vecde gelme, hallenme, coşma. | Kendinden geçerek ilâhi aşka dalma. | Aşırı heyecan. | Kederlenme. )


-TEVDÎ (ETMEK) ile/ve/||/<> HAVÂLE (ETMEK)

( Bırakma, emânet etme. | Vedâlaşma. İLE/VE/||/<> Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme. | Banka, postane vb. aracılığıyla gönderilen para. | Postane, banka vb. aracılığıyla para gönderildiğinde gönderenle alacak olanın adları ve para miktarı yazılı kâğıt, havale kâğıdı, havalename. | Genellikle çocuklarda görülen, ateşli ya da ateşsiz olan çırpınma nöbetleri. | Bir arsayı çevirmek, kapamak için çekilen perde ya da duvar. | Yüksek ve büyük bir görünüşü olma. )


-TEVEKKÜL ve/||/<> AŞK



-TEVEKKÜL ve/||/<> İHLÂS



-TEVEKKÜL ile/ve/<> İTİMAT



-TEVEKKÜL ve/||/<>/> RIZÂ ve/||/<>/> SABIR

( Ulaşamadığına gösterdiğin. VE/||/<>/> Ulaştığına gösterdiğin. VE/||/<>/> Kaybettiğine gösterdiğin. )


-TEVEKKÜL ve/||/<>/> TEVEKKEL

( Herhangi bir işte elinden geleni yapıp daha sonrasını Allah'a bırakma. VE/||/<>/> Bazı/çoğu şeyi oluruna bırakan. )


-TEVFİK FİKRET ile/ve/||/<>/> ATATÜRK

( Kimseden ümmîd-i feyz etmem, dilenmem perr-ü-bâl
Kendi cevvim, kendi eflâkimde kendim tâirim,
İnhinâ tavk-ı esâretten girandır boynuma;
Fikri hür, irfanı hür, vicdânı hür bir şâirim.

(Kimseden bir yarar ummam ben, dilenmem kol kanat.
Kendi boşluk, kendi gökkubbemde kendim gezginim.
Bir eğik baş, bir boyunduruktan ağırdır boynuma;
Fikri hür, irfânı hür, vicdanı hür bir şairim.)

Tevfik Fikret )


-TEVFİK FİKRET ile/ve/||/<>/> ATATÜRK

( )


-TEVFİKAT:
TAM ile/ve/değil/yerine/<> KISMÎ

( Ayrıntılarını okumak için burayı tıklayınız... )


-TEVHİD:
FARK ve/<> HİZMET



-TEVHÎD[< VAHDET] ile/ve/<> MÜNÂCÂT[< NECV]

( Klasik Türk dînî şiir müziğinde bir şekil. Güftesinin konusu Allah'ın birliğidir. Allah'ın tevhîd ve azameti hakkındadır. İLE/VE/<> Allah'a dua etme, yalvarma. | Allah'a dua konulu manzûme. Divan Edebiyatı'nda, Tanrı'yı öven koşuk türü ya da koşuğun bir bölümü. )


-TEVHİD ile/ve/||/<> FITRAT



-TEVHİD ve/<> İLİM ve/<> TERBİYE ve/<> EDEB



-TEVHÎD ile/ve/<> İTTİHÂD



-TEVHîD ve/||/<> TAKVÂ ve/||/<> TEZKİYE



-TEVHİD ve/=/||/<> YOGA ve/=/||/<> SYMBOLON



-TEVRİYE'DE:
YALIN[MÜCERRET] ile/<> TERBİYE EDİLMİŞ[MÜREŞŞAH] ile/<> AÇIKLANMIŞ[MÜBEYYEN] ile/<> HAZIRLANMIŞ[MÜHEYYÎ] ile/<> ÎHÂM-I KABÎH

( [beyitte] Sözcüğün, uzak anlamıyla kullanıldığını gösterir bir ipucu bulunmayan. İLE/<> Sözcüğün, yakın anlamıyla ilgili bir ipucu bulunan. İLE/<> Sözcüğün, uzak anlamıyla ilgili bir ipucu bulunan. İLE/<> Tevriyeye konu olan sözcüğün, başka sözler yardımıyla anlaşılması. İLE Sözcük, müstehcen bir anlam içeriyorsa. )


-TEYZE ile/ve/||/<> ANNE

( [Biyolojik açıdan] Anneyle kardeşlik bağlantısı olan dişil gövdeli kişi/ye verilen ad. İLE/VE/||/<> Yaşama, karnında(uterus'ta/rahim'de) gelişerek başlanılan kişi. )


-TEZÂHÜR[Ar.] ile/<> TEBÂRÜZ[Ar.]



-TEZEKKÜR ile/ve/||/<>/> TEDEBBÜR

( Geçmişe yönelik. İLE/VE/||/<>/> Geleceğe yönelik. )


-TEZEKKÜR ile/ve/||/<>/> TEDEBBÜR

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-TEZGÂH ile/ve/||/<> BANGO



-TEZHİB'DE:
ZÂHRİYE ile/ve/||/<> BAŞLIK ile/ve/||/<> SER LEVHA ile/ve/||/<> HÂTİME ile/ve/||/<> CETVEL ile/ve/||/<> HARİTA ile/ve/||/<> MİNYATÜR



-TEZVÎD ile/ve/||/<> TEZEVVÜD

( Yol için yiyecek/azık verme, azıklandırma. İLE/VE/||/<> Yol için yanına yiyecek/azık alma. )


-THALES KURAMI ve/||/<> ÜÇGENLER KURAMI

( Piramidin yüksekliğini bulmak için yere dikilen bir çubuğun gölgesinin uzunluğunun, çubuğun uzunluğuna eşit olmasını beklemek ve o anda piramidin gölgesinin uzunluğunu ölçerek piramidin yüksekliğinin ölçülmesi. | Bir dik üçgende, dik açının tepe noktasından hipotenüse indirilen dikmenin, iki tarafında kalan iki üçgen, birbirine ve asıl üçgene benzer üçgenlerdir. VE/||/<> ... )


-THALES ve/||/<>/> ANAKSİMANDROS/ANAKSİMENDER

( ...[M.Ö. 624 - 546] VE/||/<>/> Thales'in öğrencisi.[M.Ö. 610 - 546/545] )


-THALES ve/||/<>/> ANAKSİMANDROS/ANAKSİMENDER

( Anaksimandros, dünyanın tepsi gibi değil küre gibi olduğundan ilk kuşkulanmış kişidir.[Dünyanın eğimini bile ölçmüştür.] )


-THALES ve/||/<>/> ANAKSİMANDROS/ANAKSİMENDER

( [2. | 3. | 4. | 5. | 6. | 7. dersler...] )


-THE TRUMAN SHOW ve/<>/> ASCENSION

( Film.[Jim Carrey] VE/<> Dizi.[3 bölüm] )


-THEIA ile/ve/||/<> DÜNYA

( İlgili konuşmayı izlemek için burayı tıklayınız... )


-THING vs./and/<> THINK



-THOMAS PAINE ile/ve/||/<>/>< EDMUND BURKE



-TİBET MANDALASI ile/ve/||/<> HİNT MANDALASI

( )


-TİCARET:
T ile/ve/||/<> İ ile/ve/||/<> C ile/ve/||/<> A ile/ve/||/<> R ile/ve/||/<> E ile/ve/||/<> T

( Tecrübe/deneyim. İLE/VE/||/<> İtibar/saygınlık. İLE/VE/||/<> Cesaret. İLE/VE/||/<> Risk. İLE/VE/||/<> Emek. İLE/VE/||/<> Tedbir. )


-TİFO ile/||/<> KOLERA

( Salmonella typhi bakterisinin neden olduğu, ateş ve karın ağrısı ile ilişkili bir bulaş. İLE/||/<> Vibrio cholerae bakterisinin neden olduğu, şiddetli sürgün ve dehidrasyon ile ilişkili bir bulaş. )


-TIKANMA ile/ve/||/<> ENGELLENME



-TIKANMAK ile/ve/||/<>/>/< TÜKENMEK



-TİKEL/LER ile/ve/||/<> NİTELİK/LER ile/ve/||/<> İLİŞKİ/LER



-TİKEL ile/ve/||/<>/< EVRENSEL



-TİKEL ile/ve/<> TÜMEL

( Dışarıda. İLE/VE/<> Zihinde. )


-TİKEL ile/ve/<> TÜMEL

( Zihin ile. İLE/VE/<> Akıl ile. )


-TIKMAK ile/ve/<>/> TEPMEK



-TİLÂVET ile/ve/||/<>/> KIRAAT ile/ve/||/<>/> TERTİL ile/ve/||/<>/> MAKAM

( [Kur'ân-ı Kerîm'i, ...] Dil ile okumak. İLE/VE/||/<>/> Akıl ile okumak. İLE/VE/||/<>/> Gönül ile okumak. İLE/VE/||/<>/> ... )


-TİMSAHLARIN:
BOYLARI ile/ve/değil/<> ENLERİ

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Papua Yeni Gine'de, timsahlar, boyları ile değil enleri ile ölçülüyor. )


-TİN:
BÜTÜNSEL ve/||/<> BAŞLANGIÇ



-TİN:
NESNEL ile/ve/||/<> ÖZNEL

( Devlette. İLE/VE/||/<> Bireyde. )


-TİN:
| ÖZNEL ile/ve/||/<>/> NESNEL | ile/ve/||/<>/> SALTIK

( | Üretim. İLE/VE/||/<> Katılım. | İLE/VE/||/<>/> Zorunlu üretim. )


-TİN:
| ÖZNEL ile/ve/||/<>/> NESNEL | ile/ve/||/<>/> SALTIK

( | Bireysel. İLE/VE/||/<> Toplumsal. | İLE/VE/||/<>/> Tanrı/hakikat. ) )


-TİN:
| ÖZNEL ile/ve/||/<>/> NESNEL | ile/ve/||/<>/> SALTIK

( | Koşullu. İLE/VE/||/<> Koşullu. | İLE/VE/||/<>/> Koşulsuz. )


-TİN:
| ÖZNEL ile/ve/||/<>/> NESNEL | ile/ve/||/<>/> SALTIK

( | Özerklik. İLE/VE/||/<> Özerklik. | İLE/VE/||/<>/> Özgürlük. )


-TİN:
DUYARLILIK ile/ve/||/<> HAYAL GÜCÜ ile/ve/||/<> İRÂDE



-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( RUH ile/ve/||/<> ZEKÂ ile/ve/||/<> ZİHİN ile/ve/||/<> AKIL )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( Akıl;
* Sınır tayin eder;
* Kendine rakip kabul etmez;
* Buyurucudur )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( Akıl yönetimindeki zihin, düşünceyi verir. )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( Ayna güneşi çekmek için hiçbir şey yapamaz. O sadece parlaklığını koruyabilir. Zihin de hazır olur olmaz güneş onun içinde parlar. )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( Karmaşamız(teşevvüş), yalnızca zihnimizdedir. )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( Berrak bir zihin ve temiz bir kalp için çaba gösterin. )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( Duygu ve düşünceyi olağan koşullarda ayırd edemeyiz, ancak akıl bunu sağlar. )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( Zekâ, özgürlüğe açılan kapıdır ve uyanık dikkat, zekânın anasıdır. )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( Zekâ, bilme gücünün, zihindeki yansımasıdır. )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( Zekâ, doğruluk, Hürmüz'ün; cehalet, yalan ise Ehrimen'in sıfatlarıdır. )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( Our confusion is only in our mind.
Seek a clear mind and a clean heart. )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Türevsel bir yeti/meleke olarak müdrike. İLE/VE/||/<> Çıkarım yetisi/melekesi olarak akıl.[bkz. KANT] )


-TÎN ve/||/+/<> MÂRİC

( Toprak ve su. VE/||/+/<> Ateş ve hava. )


-TİN ve/||/<>/< ŞAŞMA

( Şaşma, tin'in kapısıdır. )


-TİNDEN DOĞMA ve/||/<> YENİDEN DOĞMA



-TİNDEN DOĞMUŞ OLAN ile/ve/||/<>/> YENİDEN DOĞMUŞ OLAN



-TİNNİTUS ile/||/<> MENİERE

( Kulakta çınlama ya da uğultu. İLE/||/<> İç kulakta sıvı birikimi ile baş dönmesi ve duyma kaybı. )


-TİNNİTUS ile/||/<> VERTİGO

( Kulakta çınlama ya da uğultu. İLE/||/<> Baş dönmesi ve dengesizlik. )


-TİNSEL BENLİK ile/ve/<> AŞKIN BENLİK



-TİNSEL/LİK ile/ve/<> TARİHSEL/LİK



-TIP TARİHİNDEKİ DÖNEMLER:
GİZEMCİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AKILCI ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YENİLİKÇİ



-TIP:
İYİ ile/ve/||/<> ORTA ile/ve/||/<> KÖTÜ

( Önler. İLE/VE/||/<> Hastalık/sorun, belirmeden, yok eder. İLE/VE/||/<> Tedavi eder. )


-TIP:
ORTODOKS ile/ve/||/<>/< ÇİN ile/ve/||/<>/< HİNT(AYURVEDA)



-TIP ile/ve/||/<> ADLÎ TIP



-TIP ve/||/<> SANAT

( )


-TIPTA, 4P: PREDİKTİF ve/||/<> PREVANSİYON ve/||/<> PERSONALISED ve/||/<> PROAKTİF



-TIPTA:
GENEL CERRAHİ ile/ve/||/<> İÇ(DAHİLİYE) ile/ve/||/<> KADIN-DOĞUM ile/ve/||/<> ÇOCUK HASTALIKLARI



-TİRB[Ar.] ile/ve/||/<> ZEMÎL[Ar.] ile/ve/||/<> SEMÎR[Ar.] ile/ve/||/<> SAHİB[Ar.] ile/ve/||/<> REFÎK[Ar.] ile/ve/||/<> HİLL[Ar.] ile/ve/||/<> NECİY[Ar.]

( Bizimle aynı yaşta olan. İLE/VE/||/<> İş arkadaşımız. İLE/VE/||/<> Oturduğumuz yerde bize arkadaşlık eden. İLE/VE/||/<> Bizimle geceleri konuşan. İLE/VE/||/<> Uzun süre bizimle arkadaşlık eden. İLE/VE/||/<> Yolculuk arkadaşımız. İLE/VE/||/<> Bizi kalbine yerleştiren. İLE/VE/||/<> Sırdaş. )


-TIRNAK İÇİNDE ile/ve/||/<> KENDİ İÇİNDE



-TIRNAK İÇİNE ALMAK ile/ve/||/<> PARANTEZ İÇİNE ALMAK



-TIRNAK ve/||/<> LUNULA

( ... VE/||/<> Tırnağın başladığı yerdeki beyaz daire kesitinin adı.[Keratine olmamış, henüz düzleşmemiş gözelerden oluşur.] )


-TİROİT[Fr./İng.] ile/ve/||/<> TİROKALSİTONİN[Fr./İng. < THYROCALCITONINE] ile/ve/||/<> TİROKSİN[Fr./İng. < THYROXINE]

( ... İLE/VE/||/<> Kalkan[tiroit] bezinden salgılanan, kandaki kalsiyumu azaltan hormon. İLE/VE/||/<> Tiroit hormonlarının ilk keşfedileni. )


-TIRPAN[Yun.] ile/ve/||/<> TIRMIK

( Uzun bir sapın ucuna tutturulan, ot, ekin vb.ni biçmeye yarayan, hafifçe kıvrık, uzun çelik bıçak. | Güreşte devirmek amacıyla rakibin ayak bileklerine hızla ayak vurarak yapılan bir oyun. İLE/VE/||/<> Kabartılmış toprağın taşını, çöpünü ayıklamak için kullanılan seyrek dişli, tarak biçiminde araç. | Tırnak beresi. )


-TIRPAN ile/ve/||/<>/> YABA/ATKI

( Uzun bir sapın ucuna tutturulan, ot, ekin vb.ni biçmeye yarayan, hafifçe kıvrık, uzun çelik bıçak. İLE/VE/||/<>/> Harman savurmakta kullanılan, çatal biçiminde, tahtadan tarım aracı. | Ekin demetlerini, yükseğe atmaya yarayan araç. )


-TIRTIL ile/değil/<>/> NİMFA ile/değil/<>/> KELEBEK

( Tırtılın, "son" dediği şeye, dünyanın geri kalanı, "kelebek" der. )


-TITANIC ve/||/<>/> HALOMONAS TITANICAE

( Titanic, Atlas Okyanusu'nun 3657 m. derinliğine kadar battıktan sonra pasla beslenen Halomonas Titanicae adı verilen bir tür bakterinin, geminin yapımında kullanılan 50 bin ton demiri yavaş yavaş tükettiği ortaya çıkmıştır. )


-TITANIC ve/||/<>/> HALOMONAS TITANICAE

( )


-TITICACA GÖLÜ:
GÜNEYBATI ile/ve/<> KUZEYBATI

( %40'nın bulunduğu Bolivya'daki bölümü. İLE/VE/<> %60'ının bulunduğu Peru'daki bölümü. [Tiquina adlı dar bir boğazla ayrılmaktadır.] )


-TITICACA GÖLÜ:
GÜNEYBATI ile/ve/<> KUZEYBATI

( Dünyanın en yüksek [3810 m.] gölüdür ve Maracaibo Gölü'nden sonra, Güney Amerika'nın ikinci büyük gölüdür. [8287 km²] )


-TITICACA GÖLÜ:
GÜNEYBATI ile/ve/<> KUZEYBATI

( Ortalama derinliği, 122 - 183 m. arasında değişmektedir. [Bolivya kıyısına doğru derinlik birden artmaktadır.][Soto Adası açıklarında 280 m.'yi bulmaktadır.] )


-TITICACA GÖLÜ:
GÜNEYBATI ile/ve/<> KUZEYBATI

( Gölün suyu, berrak ve az tuzludur. )


-TITICACA GÖLÜ:
GÜNEYBATI ile/ve/<> KUZEYBATI

( Yüzeyde 14 °C olan ortalama su ısısı, 20 m. derinlikte 11 °C'ye düşmektedir. )


-TITICACA GÖLÜ:
GÜNEYBATI ile/ve/<> KUZEYBATI

( Sadece dört çeşit [ufak cins] balık bulunmaktadır. )


-TITICACA GÖLÜ:
GÜNEYBATI ile/ve/<> KUZEYBATI

( Göl üzerinde, yoğun nüfuslu 41 ada bulunmaktadır.[Buralarda yaşayan yerli halk, çoğunlukla dış dünyadan kopuk, ellerindekilerle yetinmektedir.] )


-TITICACA GÖLÜ:
GÜNEYBATI ile/ve/<> KUZEYBATI

( Bolivya sınırları içinde bulunan adalarında yaşayan yerli halk, eski bir yerli dili olan Aymara dilini kullanmaktadır. İLE/VE/<> Peru'da bulunan bölümünde, İnka'lardan kalma Quechua dili konuşulmaktadır. )


-TITICACA GÖLÜ[GÜNEYBATI]:
"HUINAMARCA GÖLÜ" ile/ve/<> "PEQUENO GÖLÜ"

( Bolivya'lıların, gölün güneybatısında kalan, kendi taraflarında bulunan %40'lık bölümüne verdikleri ad. VE/<> Bolivya tarafındaki, gölün bu aynı küçük bölümüne, Peru'luların verdikleri ad.[Tiquina adlı dar bir boğazla ayrılmaktadır.] )


-TITICACA GÖLÜ[KUZEYBATI]:
"CHUCUITO GÖLÜ" ile/ve/<> "GRANDE GÖLÜ"

( Bolivya'lıların, gölün kuzeybatısında ve Peru tarafında bulunan %60'lık bölümüne verdikleri ad. İLE/VE/<> Peru'luların, gölün kendi tarafında bulunan bölüme verdikleri ad.[Tiquina adlı dar bir boğazla ayrılmaktadır.] )


-TİTİZLİK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÖZEN



-TİTİZLİK ile/ve/||/<>/> PİMPİRİK/LİK / PİMPİRMEK

( ... İLE/VE/||/<>/> Gereksiz yere titizlik gösteren. | Kuşkucu. | Çok yaşlı ve güçsüz kişi. | Harap, bozuk, virâne. )


-TİTREŞİM ile/ve/<> DÖNÜŞÜM



-TİYATRO VE SİNEMA SALONLARI'NDA:
PARTER ile/ve/||/<> BALKON ile/ve/||/<> LOCA[Fr. < İt.]

( İlk kat. İLE/VE/||/<> Asma kat/lar. İLE/VE/||/<> Bazı izleyicilerin oturduğu özel bölüm. | Masonların, toplantı yeri. )


-TİYATRO VE SİNEMA SALONLARI'NDA:
PARTER ile/ve/||/<> BALKON ile/ve/||/<> LOCA[Fr. < İt.]

( ... İLE/VE/||/<> Dışarı doğru, dışarıda. İLE/VE/||/<> İçeri doğru, içeride. )


-TİYATRO:
OYUNU, GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN ve/||/<> GERÇEĞİ, OYUNLAŞTIRMAK İÇİN



-TİYATRO ve/=/||/<> HALK SAĞLIĞI



-TİYATRO ile/ve/||/<> KUMPANYA[İt. < COMPAGNIA]

( ... İLE/VE/||/<> Genellikle yabancı sınai, ticari ortaklık. | Tiyatro topluluğu. | Aynı görüşü paylaşan, aynı eylemi yapanlar topluluğu. )


-TO CONFER POWERS and/||/<> TO CONFER RIGHTS

( Yetki vermek. VE/||/<> Hak vermek. )


-TOHUM:
YUMURTA ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞÜNCE



-TOHUM ile/ve/||/<>/> FİLİZ ile/ve/||/<>/> FİDAN ile/ve/||/<>/> GENÇ AĞAÇ ile/ve/||/<>/> YETİŞKIN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> ÇİÇEK VEREN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> MEYVE VEREN AĞAÇ

( )


-TOHUM ve/||/<> MASAL

( [ölür] Ekilmezse. VE/||/<> Anlatılmazsa. )


-TOHUM ve/||/<> MEYVE ve/||/<> ÇEKİRDEK/ÇİĞDEM[Ege'de]



-TOHUM ile/ve/<> MİBZER[Ar.]

( ... İLE/VE/<> Tohum ekme aygıtı. )


-TOHUMUN:
İLK DURUMU ile/ve/<> SON DURUMU

( Toprak içinde/altında. İLE/VE/<> Meyvesinin içinde. )


-TOHUMUN:
İLK DURUMU ile/ve/<> SON DURUMU

( İdea. İLE/VE/<> İdeal. )


-TOHUMUN:
YİTMESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< BİTMESİ/YEŞERMESİ



-TOK/LUK ile/ve/||/<> DOYGUN/LUK



-TOKSİKOLOJİ ile/ve/||/<> TOKSİN

( Zehirle, onların organizmaya olan etkileriyle ve zehirlerin belirlenmesiyle uğraşan bilim dalı. İLE Canlı organizmalarda görülen zehir. )


-TONAJ[Fr.] ile/ve/||/<> TONİLATO[İt.]

( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Gemilerin alabileceği yükü belirtmekte kullanılan, bir tona eşit birim. )


-TOP ARABACILARI ile/değil/||/<> TOPÇU OCAĞI ile/değil/||/<> TOPÇULAR OCAĞI ile/değil/||/<> TOPHANE

( Hareketli topları kullanacak askerlerin yetiştirildiği askeri birlik. İLE/||/<> Osmanlı İmparatorluğu'nda Kapıkulu Ocakları'nın yaya kısmına mensup, top dökmek ve kullanmakla vazifeli askerlerin bağlı olduğu ocaktır. Sultan I. Murad devrinde yeniçeri ocağının teşkilinden hemen sonra, acemi ocağından alınan askerlerle ilk olarak topçu ocağı kuruldu. İstanbul'un fethinden sonra, Galata suru dışında Tophane denilen yerde topçu kışlaları ve sabit top dökümhânesi yapıldı. Zaman içinde, Belgrad, Budin, Temaşvar, İşkodra, Gülamber, Provişte gibi yerlerde ihtiyaca göre tophaneler kurulup top döktürüldü. Topçu ocağına sertopi adıyla da anılan topçu başı nezaret ederdi. Onun emrinde bulunan dökücü başı (serihtegân), dökümhâneden sorumluydu. Onun da maiyetinde; yardımcısı, tamirci, dökümcü, burgucu, yamacı, demirci, marangoz gibi zanaatkârlar bulunurdu. Tophanenin, hesap ve alım-satım işlerine tophane emini bakardı. İmalât ve ihtiyaçlarından da Tophane Nazırı mesuldü. Topları kullanmak ise, ağa bölükleriyle cemaat ortaları'nın vazifesiydi. Beş ağa bölüğü ve yetmiş cemaat ortası vardı. Her orta ya da bölükte bir çorbacı, bir odabaşı ve diğer küçük rütbeli subaylar bulunurdu. Ocak kethüdası, ocak çavuşu ve katibi de, bu ocağın büyük amirleriydi. Topçu ocağı, sarı-kırmızı bayrak taşırdı. Topların üretilmesi, muhafazası ve savaşlarda kullanılması işlerinden sorumlu tutulan birliğe topçu ocağı denilirdi Topçu ocağının Osmanlı ordu teşkilatı içinde yer alması II. Murad devrinde olmuştur. Topçu ocağı, kapıkulu ocaklarının yaya kapıkulu ocaklarının üçüncü kısmını oluşturan bir teşkilât olup, ocağın 16 ve 18. ortalarını teşkil ederdi. Topçu ocağına acemi ocağından asker alınır ve bunlara şagirt denilirdi. Topçu ocağı da yeniçeri ocağı gibi ağa bölükleri ve cemaat ortaları olarak iki kısımdan müteşekkildir. Ağa bölükleri beş tane ve cemaat ortaları yetmiş iki tane idi. Her orta ve bölükte bir çorbacı, bir odabaşı ve diğer küçük rütbeli kişiler bulunurdu. Topçu ocağı efradının kuruluşundan itibaren zamanla çoğaldığı ve buna bağlı olarak da mevâciblerinin arttığı görülür. Topçu ocağının kendine has sarı kırmızı renklerden oluşan bir bayrağı bulunmaktaydı. Kırmızı zemin üzerine beyaz sim ile işlenmiş bir top ve bunun ağız tarafında bulunan üç gülle resmi mevcuttu. Kenarları ise sarı işlemeleydi. Bu sebeble sefere giden topçulara hazineden yirmibeş zira kırmızı ve yirmi beş zira sarı bayraklık ‘dârayî' adı verilen bez verilmesi kanun idi. İLE/||/<> Osmanlı ordusunda Kapıkulu Ocaklarından biri. Top dökmek, top mermisi yapmak ve top atmak için oluşturulmuştur. İLE/||/<> Osmanlı Devleti'nde top dökülen ve topçu askerleri yetiştirilen yer. )


-TOP ile/değil/||/<> ÇAKALOZ ile/değil/||/<> DEHEN ile/değil/||/<> KRUP

( ... İLE/DEĞİL/||/<> Mermi yerine çakıl taşı atan bir tür top. İLE/DEĞİL/||/<> Osmanlı ordusunun kullandığı bir tür top. İLE/DEĞİL/||/<> 1888 tarihinden başlayarak Osmanlıda kullanılan bir top. )


-TOP ile/ve/||/<>/< GÜLLE



-TOPAÇ ile/ve/||/<> YOYO



-TOPALTI ile/ve/||/<>/> TOPALTI

( Kale toplarının koruması altındaki yer. İLE Kale ile korunan bir kentin yakın çevresi. )


-TOPARLA(N)MAK ile/ve/değil/yerine/||/<> SİLKELE(N)MEK



-TOPARLAK ile/ve/||/<>/> TOSTOPARLAK

( Top biçiminde olan, yuvarlak. İLE/VE/||/<>/> Bütünüyle toparlak. )


-TOPAZ ile/||/<> AMETİST

( Çeşitli renklerde bulunabilir. İLE/||/<> Mor renkte bir kuvars türü. )


-TOPAZ ile/||/<> DİASPOR

( Çeşitli renklerde bulunabilir. İLE/||/<> Işık altında renk değiştiren bir mineral. )


-TOPAZ ile/||/<> GRANAT

( Çeşitli renklerde bulunabilir. İLE/||/<> Genellikle kırmızı tonlarda olan bir taş. )


-TOPAZ ile/||/<> KRİZOBERİL

( Çeşitli renklerde bulunabilir. İLE/||/<> Sarı-yeşil renkte ve sert bir mineral. )


-TOPAZ ile/||/<> RODOKROZİT

( Çeşitli renklerde bulunabilir. İLE/||/<> Pembe ile beyaz çizgili bir karbonat. )


-TOPAZ ile/||/<> SPİNEL

( Çeşitli renklerde bulunabilir. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. )


-TOPAZ ile/||/<> TURMALİN

( Çeşitli renklerde bulunabilir. İLE/||/<> Birçok renkte bulunabilen bir taş. )


-TOPAZ ile/||/<> ZİRKON

( Çeşitli renklerde bulunabilir. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir taş. )


-TOPKAPI SARAYI'NDA:
ALAY MEYDANI ile/ve/||/<>/> BÂB-I ÂLÎ ile/ve/||/<>/> BÂB-I HÜMÂYÜN ile/ve/||/<>/> BÂB-I SELÂM ile/ve/||/<>/> BÂB-I SAADE

( Topkapı Sarayı'nın ilk bahçesi. İLE/VE/||/<>/> Yüksek kapı. | Sadrazamlık. [Osmanlı hükümeti XVIII. yüzyıldan itibaren bu adı almıştır.] İLE/VE/||/<>/> Topkapı Sarayı'nın yazılarla süslü ilk büyük kapısı. Saltanat kapısı. İLE/VE/||/<>/> Topkapı Sarayı'nda Fatih Sultam Mehmet'in yaptırdığı tuğralı ikinci kapı. Orta kapı adıyla tanınır. İLE/VE/||/<>/> Topkapı sarayı'nın üçüncü kapısı. [Harem ve taht kapısı olarak da bilinir.] )


-TOPLAMA BİSİKLET ile/ve/<>/değil/yerine MARKALI BİSİKLET



-TOPLAMA ve/||/<> ÇIKARMA ve/||/<> ÇARPMA ve/||/<> BÖLME



-TOPLAMAK ile/ve/||/<> ÇIKARMAK



-TOPLAMANIN:
DAĞILMASI ile/ve/||/<> DEĞİŞMESİ



-TOPLANMA ile/ve/||/<> MERKEZLEŞME



-TOPLANTI SALONU ile/ve/||/<> FUAYE[Fr.]

( ... İLE/VE/||/<> Bir gösteri ya da toplantı salonunda, sunum ya da toplantı aralarında kullanılan dinlenme yeri. )


-TOPLARDAMAR ile/ve/<> FLEBİT/FİLİBİT[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Toplardamlarda, içzar yangısı. )


-TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Tarihi olan. İLE/VE/<> Sosyete. )


-TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Gerçek bağlam. İLE/VE/<> Tüzel bağlam. )


-TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Çeşitli arçalar/durumlar ve sevgi bağı ile sürdürülür. İLE/VE/<> Adâlet/yasa ile ayakta tutulur. )


-TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Bilgisi ve/ya da bilgisizliği[cehaleti] çok olabilen. İLE/VE/<> İlmi ve irfanı yüksek olan/olması gereken. )


-TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Doğrudan ilişkiler ile. İLE/VE/<> Dolay(ım)lı ilişkiler ile. )


-TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Sevgi. İLE/VE/<> Akıl )


-TOPLUM(SALLIK) ve/||/<>/< ÖRGÜTLÜLÜK

( Örgütsüz toplum, toplum değildir. )


-TOPLUM ile/ve/||/<>/> SİYASET ile/ve/||/<>/> AHLÂK

( [kişinin] Başkası ile ilişkisi. İLE/VE/||/<>/> Kamusal alandaki yetki. İLE/VE/||/<>/> Kendi ile ilişkisi. )


-TOPLUM ile/<> ÜLKE ile/<> EGEMENLİK



-TOPLUM ve/=/||/<>/>/< UZLAŞIM



-TOPLUMA HİZMET ve/||/<> TOPLAMA HİZMET



-TOPLUMDA YAŞAYAN ile/ve/<> TOPLUMLA YAŞAYAN



-TOPLUMDA:
SEVGİ (İLE) ve/||/<> ADÂLET (İLE) ve/||/<> ÇALIŞMA (İLE)

( Kaynaşılır. VE/||/<> Yaşanır. VE/||/<> Ayakta kalınır. )


-TOPLUMSAL DIŞLA(N)MA ile/ve/||/<> KÜLTÜREL DIŞLA(N)MA



-TOPLUMSAL GÜVEN ile/ve/||/<> BİREYSEL GÜVEN



-TOPLUMSAL HİZMET ve/||/<>/= AKIL



-TOPLUMSAL KALKINMA ile/ve/<> BİREYSEL DONANIM



-TOPLUMSAL/SOSYAL BİLİMLER ile/ve/||/<> TOPLUMSAL/SOSYAL BİLGİLER



-TOPLUMSAL ile/ve/||/<>/>/< BİREYSEL/ÖZNEL

( Kumaş. İLE/VE/||/<>/>/< Giysi. )


-TOPLUMSAL ile/ve/||/<>/>/< BİREYSEL/ÖZNEL

( Saygı. İLE/VE/||/<>/>/< Sevgi. )


-TOPLUMSALLAŞAMAMADA/DİSASASİYASYONDA:
GERÇEKLİK ALGISINI YİTİRME/DEREALİZASYON ve/||/<> KİŞİLİK ALGISINI YİTİRME/DEPERSONALİZASYON



-TOPLUMSALLIK:
TANIMA ve/||/<> TANINMA



-TOPLUMU DEĞİŞTİRME OLANAĞI/"GÜCÜ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ DEĞİŞTİRME OLANAĞI



-TOPRAK KAP ile/ve/||/<> KUNGİNA



-TOPRAK ve SU ve/<>/|| HAVA ve ATEŞ

( Sabit madde/ler. VE/<>/|| Değişim/Değişken/ler. VE/<>/|| Bilinç varolanı. VE/<>/|| ... )


-TOPRAK ve SU ve/<>/|| HAVA ve ATEŞ

( HYLIC ve/<>/|| PSCYHIC ve/<>/|| PNEUMATIC ve/<>/|| MYSTIC )


-TOPRAK ve SU ve/<>/|| HAVA ve ATEŞ

( Dönüştürücü. VE/<>/|| Değiştirici. )


-TOPRAK ve SU ve/<>/|| HAVA ve ATEŞ

( Kapatıcı. ve/<>/|| Akıcı. ve/<>/|| Uçucu. ve/<>/|| Yakıcı. )


-TOPRAK ve SU ve/<>/|| HAVA ve ATEŞ

( Küp. VE/<>/|| Yirmi yüzlü. VE/<>/|| Sekiz yüzlü. VE/<>/|| Piramit. )


-TOPRAK ve SU ve/<>/|| HAVA ve ATEŞ

( Cube. AND Icosahedron. AND/<>/|| Octahedron. AND Tetrahedron. )


-TOPRAK:
MİNERAL[Fr.] ve/||/<> ORGANİK NESNE ve/||/<> SU ve/||/<> BOŞLUK

( %45 ve/||/<> %5 ve/||/<> %25 ve/||/<> %25 )


-TOPRAK:
MİNERAL[Fr.] ve/||/<> ORGANİK NESNE ve/||/<> SU ve/||/<> BOŞLUK

( "Toprak ve Ekoloji" yazısı için burayı tıklayınız... )


-TOPRAK:
MİNERAL[Fr.] ve/||/<> ORGANİK NESNE ve/||/<> SU ve/||/<> BOŞLUK

( Normal sıcaklıkta, doğada, katı durumda birtakım maddelerle karışık ya da bileşik olarak bulunan ya da kimyasal yollarla elde edilen, inorganik madde. | İçinde inorganik maddeler bulunan. VE/||/<> ... VE/||/<> ... VE/||/<> ... )


-TOPRAK:
ÖŞRÎ ile/||/<> HARACÎ ile/||/<> IKTA/İKTA

( Ya zapt edildiğinde müslümanlara verilmiş ya da müslümanlara ait olan topraklar. İLE/||/<> Devlet tarafından belirlenen, vergi karşılığında gayri müslimlere verilen topraklar. İLE/||/<> Selçuklular'da geliri Tımarlı Sipahilere verilen toprak. | Sultanın bir toprağı birine mülkî olarak ya da gelirinden yararlanmak üzere vermesi. )


-TOPRAK ile/ve/||/<> AYNA

( Ne verirsek, kendini katmadan onu verir. )


-TOPRAK ile/ve/||/<>/> SINIR

( MERZ[Fars.]: Toprak, yer. | Sınır, hudut. | Parmak ucuyla çimdiklemek ve tırmalamak. )


-TOPRAKTA:
KÜÇÜK MEMELİ ve/||/<> TEK HÜCRELİ CANLILAR(PROTOZOA) ve/||/<> SOLUCAN ve/||/<> EKLEM BACAKLI ve/||/<> YOSUN ve/||/<> BOZGAN/BAKTERİ ve/||/<> MANTAR

( [Bir dönümde] 1 kg. VE/||/<> 15 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 250 kg. VE/||/<> 300 kg. )


-TOPRAKTA:
KÜÇÜK MEMELİ ve/||/<> TEK HÜCRELİ CANLILAR(PROTOZOA) ve/||/<> SOLUCAN ve/||/<> EKLEM BACAKLI ve/||/<> YOSUN ve/||/<> BOZGAN/BAKTERİ ve/||/<> MANTAR

( Bir cm. toprak tabakasının oluşabilmesi için en az 300-1000 yıl geçmesi gerekir. )


-TOPRAKTA:
KÜÇÜK MEMELİ ve/||/<> TEK HÜCRELİ CANLILAR(PROTOZOA) ve/||/<> SOLUCAN ve/||/<> EKLEM BACAKLI ve/||/<> YOSUN ve/||/<> BOZGAN/BAKTERİ ve/||/<> MANTAR

( )


-TOPU TAÇA ATMAK ile/ve/||/<> MİNDER DIŞINA KAÇMAK



-TOR ile/ve/||/<>/< TORUK

( Acemi. İLE/VE/||/<>/< Çok acemi. )


-TORBA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KESE KÂĞIDI

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İçine bazı nesneler konulmak için kâğıttan yapılmış kese biçiminde torba. )


-TÖRE ile/ve/<> AK TÖRE

( Toplumsal. İLE/VE/<> Bireysel. )


-TÖRE ile/ve/<> KAVRAM ile/ve/<> KURUM



-TÖRE ve/<>/> ÖKE



-TÖRE ile/||/<> TÖRENE

( Görenek, âdet. İLE/||/<> Alışkanlık, âdet. )


-TÖRE ile/ve/<>/değil/yerine TÜZE/YASA



-TÖRENSİ/RİTÜEL ile/ve/||/<> YÜCE



-TORK ile/ve/||/<> BEYGİR GÜCÜ

( Tork gücü, çekiş kuvveti, beygir gücü ise daha çok, hız ile ilgilidir. Gücün kullanılacağı gereksinimler farklıdır ve temel ayrım da budur. Örneğin, yarış arabalarında, beygir gücü fazladır; çünkü hızlı olmaları gerekir. Tork gücünün hızla bir ilgisi yoktur. )


-TORK ile/ve/||/<> BEYGİR GÜCÜ

( Arabalarda, döndürme gücü olarak tanımlanır. Aracın motorunda bulunan krank milinin bir dakika içinde yaptığı dönüş sayısıdır. Dönüşlerin çok ya da az olması, aracın hızını ve çekişini belirler. Arabalarda motorun dönme kuvvetinin tekerlekleri itme kuvvetine dönüştürülmesini sağlar. Yani, aracın çekiş gücü ve özellikle yokuş çıkarken gösterdiği performans, torkun iyi olması ile sağlanır.

İLE/VE/||/<>

75 kg. ağırlığındaki bir aracın, 1 saniyede, 1 metre hareket ettirilmesi için gereksinim duyulan güç miktarıdır. [1 beygir gücü, atın, saniyede 1 metre ileriye taşıdığı güç 50 kg.'dır.]
[Arabalarda belirlenen beygir gücü ise mühendisler tarafından 75 kg. olarak belirlenmiştir.] [İlk olarak makineler üreten James Watt tarafından kullanılmıştır. Makinelerin gücü sorulduğunda herkesin bildiği güç miktarı ile karşılaştırma yapması gerektiğini düşünerek yalın biçimiyle atların güçleriyle kıyaslayarak açıklamıştır.] )


-TÖRPÜLE(N)ME ile/ve/||/<> ÖRSELE(N)ME



-TORTİKOLİS ile/ve/||/<> SKOLYOZ

( Eğri boyunlu olma durumu. İLE/VE/||/<> Omurganın eğrilmesi ya da eğri olması. )


-TORTUL KAYAÇLAR ile/ve/||/<>/>< MAGMA KAYAÇLARI

( Ayrışmayla oluşur. İLE/VE/||/<>/>< Buharlaşmayla oluşur. )


-TORTUL KAYAÇLAR ile/ve/||/<>/>< MAGMA KAYAÇLARI

( Magma kayaçlarından daha yüksek oranda uçucu öğe içerir. Magma kayaçları, tortul kayaçları oluştururken, uçucu öğe kaynakları gerekmektedir. )


-TORTUL KAYAÇLAR ile/ve/||/<>/>< MAGMA KAYAÇLARI

( Karbondioksit, silikat minerallerini, karbonat minerallerine, yani temel olarak kalsiyum ve magnezyumun karbon ve oksijenle yaptığı bileşiklere dönüştüren ayrışma tepkimeleriyle atmosferden alınır. )


-TORTUL KAYAÇLAR ile/ve/||/<>/>< MAGMA KAYAÇLARI

( image )


-TORUN ile/ve/||/<> NEBİSE[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<> Kız torun. )


-TÖRÜN ile/ve/||/<> TÖRÜNGE



-TOTEM ile/ve/||/<> OJIBWA (ÖYKÜLERİ/MİTOSU)



-TÖVBE ET/MEK ve/||/<>/> YAKLAŞ/MAK



-TÖVBE ve/=/||/<>/> ASLINA DÖNME



-TÖVBE ile/ve/<> BAĞIŞ



-TÖVBE ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKINDALIK



-TÖVBE ve/<> KALP



-TÖVBE ile/ve/değil/=/||/<>/< ÖZELEŞTİRİ

( Değişmek. İLE/VE/DEĞİL/=/||/<>/< Değişmeye çalışmak. )


-TÖVBE ile/ve/<> VEFÂ

( İkisi de süreklidir/sürekli olmalıdır. )


-TÖVBE ile/ve/<> VEFÂT



-TÖZ İKİLİĞİ(DUALİZMİ):
ETKİLEŞİMCİLİK ile/ve/||/<> EPİFENOMENALİZM ile/ve/||/<> PARALELİZM



-TÖZ İKİLİĞİ(DUALİZMİ) ile/ve/||/<> NİTELİK İKİLİĞİ(DUALİZMİ)

( ... İLE/VE/||/<> Nagel. | Chalmers. )


-TÖZ:
AZALMAYAN ve/||/<> ÇOĞALMAYAN

( Yüklenen herşeyin kendinde birleştiği. )


-TÖZ:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL

( Yapılandığını, kendinde barındıran. )


-TÖZ:
EN SAĞLAM DÜŞÜNCE ve/||/<> EN AZ DÜŞÜNÜLEN

( Kategoriler arasında geçiş yoktur/olmaz! )


-TÖZ ile/<> MODUS ile/<> CONATUS

( Kendinde varolan ve yine kendi aracılığıyla kavranan. İLE/<> Varoluşu, bir başkasına dayanan ve yine o başkası aracılığıyla kavranan. İLE/<> Bir şeyin, gücü yettiğince varoluşunu sürdürme çabası, yaşamda kalma isteği/arzusu. )


-TOZ ve/||/<> TOPRAK

( Zamanı simgeler. VE/||/<> Mekânı simgeler. )


-TOZ ve/||/<> TOPRAK

( Tarihi simgeler.[Ne yazık ki, bazı/çoğu şeyi bilmeyenler, değerini bilmiyor.] VE/||/<> Coğrafyayı simgeler.["Korumayı" "biliyoruz."] )


-TOZ ve/||/<> TOPRAK

( Ardardalığı, derinliği simgeler. VE/||/<> Birlikteliği, yanyanalığı simgeler. )


-TOZ ve/||/<> TOPRAK

( Tini simgeler. VE/||/<> Gövdeyi simgeler. )


-TÖZ ile/||/<>/> TÖZE

( Kök. İLE/||/<>/> Köklü. )


-TOZLUK ile/ve/<> DOLAK

( ... İLE/VE/<> Bacaklara, ayak bileğinden, dize kadar dolanan, ensiz ve uzun kumaş parçası. )


-TRACTRIKS ile/ve/||/<> TRACTRIOID



-TRAFİK KURALLARI ve/<> PSİKİYATRİ



-TRAFİK ile/ve/<> SIKIŞAN TRAFİK

( ... İLE/VE/<> TAPONES: Porto Riko'daki adı. )


-TRAFİKTE:
HIZ DÜŞÜRMEK ve/||/<>/< SEVDİKLERİMİZİ DÜŞÜNMEK



-TRAGEDYA'DA:
ASKİLOS ile/ve/<> SOFOKLES ile/ve/<> EURUPIDES



-TRAJEDİ(") ile/ve/||/<> (")PARODİ(") ile/ve/||/<> (")İRONİ(")



-TRAJEDİ ile/ve/||/<>/> TRAVMA



-TRAKTÖR ve/||/<>/> TREYLER[İng. < TRAILER]

( ... VE/||/<>/> Traktör ya da kamyonlara, genellikle yük taşımalarını sağlamak için takılan araba. )


-TRANÇA[İt. < TRANCIA] ile/ve/||/<>/< İZMARİTGİLLER

( İzmaritgillerden, özellikle sıcak denizlerde yaşayan, pullu, esmer renkli ve kemikli bir balık. İLE/VE/||/<>/< ... )


-TRANSANDANTAL ESTETİK ile/ve/||/<> TRANSANDANTAL MANTIK



-TRAVMA:
DOĞA KAYNAKLI ile/ve/ne yazık ki/||/<> İNSAN KAYNAKLI



-TRAVMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DENEYİM

( [örüntüsü/bağlamı/öyküsü/anlamı] Yoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Vardır. )


-TRAVMALAR:
ANNE KARNINDA ile/ve/||/<> BEBEKLİKTE ile/ve/||/<> ÇOCUKLUKTA ile/ve/||/<> GENÇLİKTE ile/ve/||/<> YETİŞKİNLİKTE



-TREATY =/<> CONTRACT =/<> AGREEMENT =/<> CONVENTION =/<> COVENANT

( Antlaşma. )


-TRELLE'Lİ ANTIMUS ile/ve/||/<> MİLET'Lİ İZİDOR

( Ayasofya'nın mimarları. )


-TRİGLİSERİT ve/<> İNSÜLİN



-TRİLYON[Fr. < TRILLION] ile/<>/> KATRİLYON[Fr. < QUATRILLION] ile/<>/> KENTİLYON[Fr. < QUINTILLION]

( Milyar kere bin. İLE/<>/> Trilyonun bin katı olan sayı, trilyon kere bin. İLE/<>/> Katrilyon kere bin. )


-TRİTYUM[Fr./İng.] ile/ve/||/<>/< TRİTON[Fr./İng. < Yun.]

( Atom ağırlığı 3 olan, radyoaktif hidrojen izotopu. İLE/VE/||/<>/< Trityumun, bir protondan ve iki nötrondan oluşan atom [H-3] çekirdeği. | Yunan mitolojisinde yarısı adam, yarısı balık olan deniz tanrısı. )


-TROLEYBÜS HATTINDA:
AKMESCİT ve/<> YALTA

( Dünyanın en uzun troleybüs hattıdır.[Kırım'da.] )


-TROMBOSİTOPENİ ile/||/<> TROMBOSİTOZ

( Kanda düşük seviyede trombosit bulunması. İLE/||/<> Kanda yüksek seviyede trombosit bulunması. )


-TROPİK YIL ile/ve/||/<> YILDIZ YILI



-TROPOSFER[İLK YUVAR] ile/ve/||/<>/> OZON KATMANI ile/ve/||/<>/> STRATOSFER[KATYUVARI] ile/ve/||/<>/> MEZOSFER[ORTA YUVAR] ile/ve/||/<>/> TERMOSFER[ISI YUVAR] ile/ve/||/<>/> EKZOSFER[DIŞ YUVAR] ile/ve/||/<>/> IYONOSFER ile/ve/||/<>/> MANYETOSFER

( 11 km. ilk katman. İLE/VE/||/<>/> 25 km. İLE 10-60 km. arası. İLE/VE/||/<>/> Ortayuvar. Stratosferin üzerindeki sıcaklığın azaldığı katman. | Yer havayuvarında, katyuvarının üzerinde, sıcaklığın azaldığı, yaklaşık olarak 60-80 km. arasındaki katman. İLE/VE/||/<>/> Isıyuvar. 100-300 km. arası. İLE/VE/||/<>/> Atmosferin basıncı en az olan yüksek tabakası. Atom ve moleküllerin çekim etkisinden kurtulabildiği ve gezegenler arası ortama kaçabildiği son tabakası. İLE/VE/||/<>/> Atmosferin atom ve moleküllerinin güneş ışınlarıyla iyonlaştığı 80-400 km. yükseklikler arasındaki katman. İLE/VE/||/<>/> Dünya üzerinde yer çapının birkaç katı yüksekliklere kadar uzanan, bulunuş nedeni yerin manyetik alanı olan bir bölge. )


-TROPOSFER[İLK YUVAR] ile/ve/||/<>/> OZON KATMANI ile/ve/||/<>/> STRATOSFER[KATYUVARI] ile/ve/||/<>/> MEZOSFER[ORTA YUVAR] ile/ve/||/<>/> TERMOSFER[ISI YUVAR] ile/ve/||/<>/> EKZOSFER[DIŞ YUVAR] ile/ve/||/<>/> IYONOSFER ile/ve/||/<>/> MANYETOSFER

( )


-TRUNCATE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DROP



-TÜBERKÜLOZ ile/||/<> PNÖMONİ

( Mycobacterium tuberculosis bakterisinin neden olduğu, akciğerlerde ve öteki organlarda bulaş ile ilişkili bir sayrılık. İLE/||/<> Bakteri, virüs ya da mantarların neden olduğu, akciğerlerde yangılanma ile ilişkili bir bulaş. )


-TÜFEK ile/ve/||/<>/> MİKROP ile/ve/||/<>/> ÇELİK

( "Tüfek, Mikrop ve Çelik"(Jared Diamond) kitabını okumanızı salık veririz. )


-TUĞLADA:
KİREMİT ile/ve/||/<> KIRMA ile/ve/||/<> YÜKSEK ISILI ile/ve/||/<> MERMER ile/ve/||/<> GAZBETON ile/ve/||/<> BİMS

( Toprak ve kil karışımından yapılır. Kiremit biçiminde olur. [Genellikle yapılarda duvar kaplaması, çatı kaplaması gibi dış cephe kaplamalarında kullanılır.]

İLE/VE/||/<>

Düzensiz biçimlerde kesilmiş parçalı tuğla çeşididir. Bu tuğla tasarımı, yapılarda, hava koşullarına dayanıklılık ve ısı yalıtımı sağlar. [Genellikle yapılarda sütun, kemer ve öteki yük taşıyıcı öğelerinin örtülmesinde, bazı yapıların da çatı ve cephelerinde dekoratif amaçlarla kullanılabilir.]

İLE/VE/||/<>

Kil ve toprak karışımından yapılır. [Yüksek sıcaklıklarda pişirilerek üretilir.] [Çok yüksek ısıya dayanıklı olduğundan, endüstriyel fırınlar, termik santraller, metalurji tesisleri, endüstriyel tesisler gibi yerlerde kullanılır.]

İLE/VE/||/<>

Yüksek dayanıklılığa sahip, ağır ve pahalı bir tuğla türüdür. [Genellikle yapılarda dekoratif amaçlar için kullanılır. Yapılarda duvar kaplaması, çatı kaplaması ve cephe kaplaması gibi amaçlar için de kullanılabilir.]

İLE/VE/||/<>

Beton ve kireçten yapılır ve gazla kurutularak üretilir. [Bu duvar çeşidi, yüksek ısı ve nem direnci ile düşük ağırlıkta olur.] [Yapılarda duvar kaplaması, çatı kaplaması ve cephe kaplaması gibi amaçlar için kullanılır.]

Beton, çimento, su, kum ve çeşitli agregaların karışımdan oluşan bir tuğla çeşididir. Gazbeton üretiminde, beton karışımının yapılmasından sonra, bu karışımın yüksek sıcaklıkta pişirilmesi ve gazla kurutulması işlemleri gerçekleştirilir. Bu işlemler sonucu, gazbeton malzemesi elde edilir.
[Gazbeton, yapılarda çeşitli amaçlar için kullanılabilir.
- Cephe kaplamasında hafif olması nedeniyle ciddi bir maliyet tasarrufu sağlar.
- Duvar örgüsünde yüksek ısı ve nem direnci nedeniyle yeğlenir.
- Yapı temelinde hafif olması nedeniyle taşıma kapasitesini artırdığından dolayı yeğlenir.
- İç duvar kaplamasında, iyi ısı ve ses yalıtımı sağladığından dolayı yeğlenir.
- Tavan kaplamasında, hafif olması nedeniyle taşıma kapasitesini artırdığından dolayı yeğlenir.

Öteki tuğla çeşitlerine oranla daha hafif olması nedeniyle yapıdaki yükü azaltarak taşıyıcı düzenekleri hafifletir. Fakat ne kadar hafif olsa da gazbetonun maliyeti öteki tuğla çeşitlerine göre daha pahalıdır.]

İLE/VE/||/<>

Betonarme yapıların duvarlarını, çatılarını ve çelik çubuklarını kaplamak için kullanılan ince taneli, toz durumunda bir malzemedir. Bu kaplama, yapının dayanaklılığını artırır ve çelik çubukların korozyona uğramasını önler. [Genellikle kireç, su ve kum gibi malzemelerden üretilir.]

[Betonarme yapılarda koruyucu görevi gören bims, genellikle şu amaçlar için kullanılır...
- Betonarme yapıların çelik çubuklarını kapladığından yapının dayanıklılığını artırmak amacıyla kullanılır.
- Çelik çubukları korozyona karşı korur ve bu sayede yapının ömrünü uzatır.
- Duvar ve çatılarda kaplama yapılarak, yapıya estetik bir görünüm kazandırılır ve yapının hava koşullarına dayanıklılığını da artırır.
- Betonarme yapıların bims kolonları, kemerleri ve öteki yük taşıyıcı öğelerinin kaplamasında da kullanılabilir.]




Gazbeton tuğla ile bims arasındaki FaRkLaR nelerdir?

Gazbeton, avantajlarına bakıldığında,
daha hafif olması nedeniyle uygulanabilirlik açısından daha uygulayımsaldır ve iş süresini kısaltır. Isı ve ses yalıtımı daha fazla olduğundan, yüksek sesli alanlarda rahatlıkla kullanıma uygundur.
İLE
Bims, sağlam yapısı, yangına dayanıklı olması açısından yeğlenen bir malzemedir.


Dezavantajlarına bakıldığında,
boşluklu yapısından dolayı nem geçirme oranı yüksek olduğundan, sonradan oluşan sıva çatlakları ve sıvanın uygulanış zorlukları gibi olumsuzlukları vardır. Aynı zamanda, performansına nazaran maliyeti de oldukça yüksektir.
İLE
Bims, kaplama görevi gördüğünden, uygulama açısından daha zahmetlidir. )


-TUĞRAKEŞ[Tr.+Fars.] ile/ve/||/<> KEMANKEŞ[Fars.]

( Nişancı. İLE/VE/||/<> Okçu. )


-TUHAF OLAN ile/ve/değil/||/<>/< ÜZÜCÜ OLAN



-TÜKEL ile/||/<> TÜKELE

( Kâmil. İLE/||/<> Kâmile. )


-TÜKENME ile/ve/<>/> ÇÖZÜNME



-TÜKENMİŞLİK BELİRGESİ/SENDROMU ile/ve/||/<>/< HERBERT FREUDENBERGER

( 1974 )


-TÜKETENLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÜRETENLER

( Eşek arısı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/< Bal arısı. )


-TÜKETENLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÜRETENLER

( Fare(mouse) kullanıcısı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/< Klavye kullanıcısı. )


-TÜKETİCİ ile/ve/değil/yerine/<> TÜRETİCİ



-TÜKETİCİ ile/ve/<>/değil/yerine UYGULAYICI



-TÜKETİM ile/ve/değil/yerine/||/<> PAYLAŞIM



-TÜKÜRÜK ve/<> PTİYALİN[Fr. < Yun.]

( ... VE/<> Nişastanın sindirilmesine yarayan, tükürükte bulunan bir enzim. )


-TÜM DÜŞÜNCELERİN, ...:
BAŞLADIĞI/KAYNAĞI ve/||/<> DURDUĞU/SONLANDIĞI

( Akıl. VE/||/<> Akıl. )


-TÜM ile/ve/<> HER

( Her biri, öbürünün parçasıdır. )


-TÜMCE ile/ve/||/<> YAN TÜMCE

( ... İLE/VE/||/<> Çekimli bir eylemden sonra kullanılan, ki bağlacı, dilek kipi ya da koşul birleşik eylemiyle kurularak, temel tümceye bağlanan tümce. )


-TÜMDENGELİM ile/ve/||/<>/> AŞKINSAL/TRANSANDANTAL TÜMDENGELİM



-TÜMDENGELİM ile/ve/||/<> TÜMEVARIM[< TEMSİL]

( Analiz. İLE/VE/||/<> Sentez. )


-TÜMDENGELİM ile/ve/||/<> TÜMEVARIM[< TEMSİL]

( Matematik. İLE/VE/||/<> Fizik. )


-TÜMDENGELİM ile/ve/||/<> TÜMEVARIM[< TEMSİL]

( Tam. İLE/VE/||/<> Eksikli. )


-TÜMDENGELİM ile/ve/||/<> TÜMEVARIM[< TEMSİL]

( TA'LİL[< İLLET]: İlletlendirme, neden/sebep gösterme
İLE/VE/||/<>
İSTİKRÂ[< KIRAAT]: TOPLAMAK | [KIRAAT: Harfleri toplamak.] )


-TÜMDENGELİM ile/ve/||/<> TÜMEVARIM[< TEMSİL]

( İlletlendirme, [Ta'lil].
İLE/VE/||/<>
Genelleme, [İstikra][-Tam, -Eksik(Nakıs)]
[İLE/VE/||/<>
Bir cüzziden başka bir cüzziye geçiş.(Hüküm -> Hüküm, İllet -> İllet)(Kıyas-ı Fıkhî)(Analoji)] )


-TÜMDENGELİM ile/ve/||/<> TÜMEVARIM[< TEMSİL]

( [Mantıkçılar] Uğraşır. İLE/VE/||/<> Uğraşmaz. )


-TÜMDENGELİM ile/ve/||/<> TÜMEVARIM[< TEMSİL]

( )


-TÜMDENGELİMSEL ile/ve/||/<> TÜMEVARIMSAL ile/ve/||/<> GERİÇIKARIMSAL

( Bütünden, parçaya. İLE/VE/||/<> Parçadan, bütüne. İLE/VE/||/<> Parçadan, parçaya. )


-TÜMEL/LİK ile/ve/||/<> HEDEF/Lİ/LİK



-TÜMEL/LİK ve/||/<> ÖZSEL/LİK



-TÜMEL ile/ve/<> KAVRAM



-TÜMEL ile/ve/||/<> TÜMDENGELİM



-TÜMEL ile/ve/<> TÜMEL

( Varlık. İLE/VE/<> Tür. )


-TÜMEL ile/ve/<> TÜMEL

( Bil(ebil)mek, tümeli bil(ebil)mektir. )


-TÜMELİ DÜŞÜNMEK ile/ve/||/=/<>/> TÜMELDE KENDİNİ DÜŞÜNMEK



-TÜMEVARIM ve/||/<> EKSİK BELİRLENİM



-TÜNMEK ile/ve/||/<>/> TÜNEK

( Kuşların, kanatlı evcil hayvanların, uyumak için bir dala ya da sırığa konması. | Tabure, yüksekçe iskemle vb. üzerine oturmak. İLE/VE/||/<>/> Kuş, tavuk, horoz vb.nin üzerinde tünedikleri dal ya da sırık. )


-TUPAMAROS ve/<> SOL DÜŞÜNCE

( 60'lı yıllarda, güç koşullarda yaşayan Uruguay'lı köylülerin, sendikalaşma hareketi olarak başlayıp, kentlerdeki sol düşünce ile birleşen örgüt. VE/<> ... )


-TUR ATMA ile/ve/değil/||/<>/> DÖNME

( Etraf(ın)da. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Merkezde. )


-TUR ATMA ile/ve/değil/||/<>/> DÖNME

( Dışarıda. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İçeride. )


-TUR ATMA ile/ve/değil/||/<>/> DÖNME

( Kendinden. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Kendin(d)e. )


-TURBA[Fr. < TOURBE] ile/ve/||/<> TURBALIK

( Az çok kömürleşmiş bitkilerden oluşan yakıt. İLE/VE/||/<> Göl ve bataklıklarda yetişen bitkilerin, özellikle sfagnumun çürümesi ve kömürleşmesiyle oluşan turba yatağı. )


-TÜRK BAYRAĞI'NDA:
8 KÖŞELİ YILDIZ ile/değil/yerine/<>/> 5 KÖŞELİ YILDIZ



-TÜRK DİLİ KOLLARINDA:
YAZI DİLLERİ ile/ve/<> KONUŞMA DİLLERİ

( 1. OĞUZ GRUBU: Gagauzca, Türkçe [Türkiye Türkçe'si, Kıbrıs'taki de içinde olmak üzere], Azerbaycan Türkçe'si, Türkmence.

2. KARLUK GRUBU: Özbekçe, Uygurca

3. KIPÇAK GRUBU: Kırım Tatarcası, Tatarca (Kazan ya da Tataristan Tatarcası), Başkortça, Karaçay-Balkarca, Kumukça, Nogayca, Kazakça, Karakalpakça, Kırgızca, Karayca [Litvanya Karayları'nın yazı dili]

4. ALTAY GRUBU: Altayca, Tuvaca (Tubaca), Hakasça

5. SAHA GRUBU: Sahaca [Yakutça]

6. BULGAR GRUBU: Çuvaşça

ile/ve/<>

1. İRAN'DA: Halaçça [eski Hun Türkçe'sinin devamı), Kaşgayca, Horasanca, Güney Oğuzca [çok sayıda, irili ufaklı, Türk konuşma dilleri]

2. ÇİN'DE: Salarca [Karluk-Oğuz karışımı -Kansu bölgesi], Sarı-Uygurca[Şaro-yugurca "Eski Uygurca'nın devamı" - Kansu bölgesi], Füyü-Kırgızca [Heilungjiyan, Mançurya bölgesi - Eski Kırgızca'nın devamı, bugünkü Kırgızca'dan ayrı!]

3. RUSYA'DA: Dolganca [artık, Sahaca/Yakutça yazı dili kullanılıyor], [XIX. yy. sonlarında, Alman asıllı Rus Türkoloğu Vilhelm Raddloff, Çarlık Rusya'sının, geniş Sibirya bölgesinde, 20 kadar birbirinden ayrı Türk konuşma dillerini belirlemiş, onların konuşma dilinden metinler yayımlamıştı. Ancak, bu dillerin çoğu son 60 yıl içinde yitip gitti, en son 1998'de Rusya'da yayımlanan bir araştırmada, bunların bir bölümünün hâlâ konuşulduğu belirtilmiştir.] )


-TÜRK DİLİ KOLLARINDA:
YAZI DİLLERİ ile/ve/<> KONUŞMA DİLLERİ

( )


-TÜRK MİLİ ile/<> FRANSIZ MİLİ ile/<> ALMAN MİLİ ile/<> RUS MİLİ ile/<> YUNAN MİLİ ile/<> DENİZ MİLİ

( 1895 m. İLE/<> 1852 m. İLE/<> 7500 m. İLE/<> 7467 m. İLE/<> 10000 m. İLE/<> 1852 m. )


-TÜRK'ÜM <> ÖZBEK'İM

( Eğer bir Özbek'e, "Sen Türk kökenlisin" derseniz kesinlikle kabul etmezler. "Ben Özbek'im, sen de öyle!" derler. )


-TÜRK ve/||/<> KUMANDI

( ... VE/||/<> Kuzey Altaylarda yaşayan bir Türk boyu. | Bu boydan olan kişi. )


-TÜRK ile/||/<> KUMUK

( ... İLE/||/<> Dağıstan'da yaşayan bir Türk boyu ve bu boydan olan kişi. )


-TÜRK ile/||/<> TURAN

( ... İLE Dünyadaki tüm Türkleri içine alan devlet. )


-TÜRKÇE ve/||/<> HALAÇÇA

( ... VE/||/<> İran'ın güneyinde, toplu olarak yaşayan bir Türk toplumun konuştuğu dil. )


-TÜRKÇE ile/ve/||/<> MOĞOLCA'DA ORTAK BAZI ADLAR VE SÖZCÜKLER

( Su İLE/VE/=/||/<> Us
Ot İLE/VE/=/||/<> Od
Arı İLE/VE/=/||/<> Arig
Elma İLE/VE/=/||/<> Alim
İncir İLE/VE/=/||/<> İnjir
İnci İLE/VE/=/||/<> Jinci
Üzüm İLE/VE/=/||/<> Usem
Çiçek İLE/VE/=/||/<> Çeçek
Nar İLE/VE/=/||/<> Anar
Erik İLE/VE/=/||/<> Erüg
Kayısı İLE/VE/=/||/<> Küilesun
Sarı İLE/VE/=/||/<> Shar
Kara İLE/VE/=/||/<> Khar
Gök İLE/VE/=/||/<> Khök
Alaca İLE/VE/=/||/<> Alak
Sürü İLE/VE/=/||/<> Sürüg
Boğa İLE/VE/=/||/<> Buga
Teke İLE/VE/=/||/<> Teke
Koç İLE/VE/=/||/<> Kuçe
Koyun İLE/VE/=/||/<> Gogin
İnek İLE/VE/=/||/<> Ünee
Deve İLE/VE/=/||/<> Teme
Öküz İLE/VE/=/||/<> Ökher
Buzağı İLE/VE/=/||/<> Biragu
Aygır İLE/VE/=/||/<> Ajirga
Aslan İLE/VE/=/||/<> Arslan
Sansar İLE/VE/=/||/<> Susar
Tavuk İLE/VE/=/||/<> Tagavut
Tosbağa İLE/VE/=/||/<> Tosbuga
Güvercin İLE/VE/=/||/<> Kegürcigen
Saksağan İLE/VE/=/||/<> Şagacagay
Karga İLE/VE/=/||/<> Karuga
Yüce İLE/VE/=/||/<> Yeke
Yüksek İLE/VE/=/||/<> Ügsügü
Yumruk İLE/VE/=/||/<> Yudruk
Yıl İLE/VE/=/||/<> Cıl
Yol İLE/VE/=/||/<> Col
Yolcu İLE/VE/=/||/<> Coçi
Çağ İLE/VE/=/||/<> Cag
Çöl İLE/VE/=/||/<> Çöl
Toz İLE/VE/=/||/<> Toos
Tuz İLE/VE/=/||/<> Duvus
Kum İLE/VE/=/||/<> Kumaq
Dağ İLE/VE/=/||/<> Tag
Bağ İLE/VE/=/||/<> Bag
Tarla İLE/VE/=/||/<> Talbar
Toprak İLE/VE/=/||/<> Tobarag
Tomruk İLE/VE/=/||/<> Tomura
Tırmık İLE/VE/=/||/<> Tarmugur
Tekerlek İLE/VE/=/||/<> Tögürig
Değirmen İLE/VE/=/||/<> Tegerme
Buğday İLE/VE/=/||/<> Buudai
Saman İLE/VE/=/||/<> Saban
Arpa İLE/VE/=/||/<> Arva
Sarımsak İLE/VE/=/||/<> Sarmis
Soğan İLE/VE/=/||/<> Songin
Arık İLE/VE/=/||/<> Arug
Bayır İLE/VE/=/||/<> Baguri
Katı İLE/VE/=/||/<> Khatu
Kuru İLE/VE/=/||/<> Khurai
Kurut İLE/VE/=/||/<> Kuurud
Kuduz İLE/VE/=/||/<> Kutuq
Kaburga İLE/VE/=/||/<> Taburga
Karanlık İLE/VE/=/||/<> Kharankhui
Kargaşa İLE/VE/=/||/<> Karguça
Karman çorman İLE/VE/=/||/<> Harman çirman
Boğmak İLE/VE/=/||/<> Bogu
Bütün İLE/VE/=/||/<> Büten
Bulanık İLE/VE/=/||/<> Bulangir
Bayram İLE/VE/=/||/<> Bayar
Büyücü İLE/VE/=/||/<> Bögeçi
Tümen İLE/VE/=/||/<> Tumen
Boz İLE/VE/=/||/<> Börte
Er İLE/VE/=/||/<> Ere
Döl İLE/VE/=/||/<> Töl
Genç İLE/VE/=/||/<> Kence
Türemek İLE/VE/=/||/<> Törük
Ant İLE/VE/=/||/<> Andagay
Çizik İLE/VE/=/||/<> Cirüg
Çeri İLE/VE/=/||/<> Çereg
Subay İLE/VE/=/||/<> Subay
Kurşun İLE/VE/=/||/<> Gurquljin
Noyan İLE/VE/=/||/<> Noyan
Nöker İLE/VE/=/||/<> Nöger
Nokoy İLE/VE/=/||/<> Nokoi
Tuğ İLE/VE/=/||/<> Tuğ
Ece İLE/VE/=/||/<> Ece
Elçi İLE/VE/=/||/<> Elchin
Erken İLE/VE/=/||/<> Erten
Ercilasun İLE/VE/=/||/<> Ercilasun
Bıyık İLE/VE/=/||/<> Budigi
Beden İLE/VE/=/||/<> Beyen
Yıldız İLE/VE/=/||/<> Ultuz
Bohça İLE/VE/=/||/<> Bagça
Erk İLE/VE/=/||/<> Erka
Kir İLE/VE/=/||/<>Hokir
İkiz İLE/VE/=/||/<> İkere
Yaka İLE/VE/=/||/<> Caga
Cep İLE/VE/=/||/<> Cebe
Açık İLE/VE/=/||/<> Açug
Adım İLE/VE/=/||/<> Adam
Narin İLE/VE/=/||/<> Narin
Ürkek İLE/VE/=/||/<> Ürqeh
Yürek İLE/VE/=/||/<> Cirüge
Yarlık İLE/VE/=/||/<> Carlıq
Böğür İLE/VE/=/||/<> Jigüür
Öğle İLE/VE/=/||/<> Üüde
Kan İLE/VE/=/||/<>Kanu
Kalkan İLE/VE/=/||/<> Kalka
Belge İLE/VE/=/||/<> Belge
Balta İLE/VE/=/||/<> Balta
Şölen İLE/VE/=/||/<> Şilün
İnanç İLE/VE/=/||/<> Ünençi
Gökyüzü İLE/VE/=/||/<> Kök Yoli
Bahadır İLE/VE/=/||/<> Bagaatır
Sadak İLE/VE/=/||/<> Sağadak
Sağır İLE/VE/=/||/<> Sagara
Serin İLE/VE/=/||/<> Serüün
Sakal İLE/VE/=/||/<> Sahal
Karakol İLE/VE/=/||/<> Karagul
Tümen İLE/VE/=/||/<> Tumen
Tasma İLE/VE/=/||/<> Tasama
Güç İLE/VE/=/||/<> Khüch
Ordu İLE/VE/=/||/<> Orda
Çerçi İLE/VE/=/||/<> Carci
Çomak İLE/VE/=/||/<> Çokumaq
Gömlek İLE/VE/=/||/<> Gümliq
Çolpan İLE/VE/=/||/<> Tsolban
Çağan İLE/VE/=/||/<> Chaggan
Celayir İLE/VE/=/||/<> Jalair
Oymak İLE/VE/=/||/<> Amag
Otağ İLE/VE/=/||/<> Utaga
Oba İLE/VE/=/||/<> Obuğ
Cebe İLE/VE/=/||/<> Cebe
Yurt İLE/VE/=/||/<> Yurd
Ulus İLE/VE/=/||/<> Uls
Ülke İLE/VE/=/||/<> Ülige
Yasa İLE/VE/=/||/<> Yassa
Yasak İLE/VE/=/||/<> Yasaq
Yargı İLE/VE/=/||/<> Yargu
Yargıç İLE/VE/=/||/<> Yarguci
Altın İLE/VE/=/||/<> Altan
Altay İLE/VE/=/||/<> Altai
Deniz İLE/VE/=/||/<> Tengis
Dalga İLE/VE/=/||/<> Dabalga
Erdem İLE/VE/=/||/<> Erdem
Ceren İLE/VE/=/||/<> Ceren
Bayan İLE/VE/=/||/<> Bayan
Hatun İLE/VE/=/||/<> Khatun
Sayın İLE/VE/=/||/<> Sayin
Yeğen İLE/VE/=/||/<> Cige
Ağa İLE/VE/=/||/<> Aka
Ana İLE/VE/=/||/<> Eke
Amca İLE/VE/=/||/<> Amaga
Bacı İLE/VE/=/||/<> Bacuka
Baldız İLE/VE/=/||/<> Balçir
Bacanak İLE/VE/=/||/<> Baca
Bürümcük İLE/VE/=/||/<> Bürüncek
Sakağı İLE/VE/=/||/<> Sakagu
Sarışın İLE/VE/=/||/<> Sıragçın
Seyrek İLE/VE/=/||/<> Seyreq
Sırık İLE/VE/=/||/<> Sirug
Pısırık İLE/VE/=/||/<> Besereg
Soru İLE/VE/=/||/<> Surag
Sürmek İLE/VE/=/||/<> Sürçi
Kuyu İLE/VE/=/||/<> Kudug
Solak İLE/VE/=/||/<> Solugay
Dağarcık İLE/VE/=/||/<> Tagarçuq
Damga İLE/VE/=/||/<> Tamaga
Damar İLE/VE/=/||/<> Tamır
Demir İLE/VE/=/||/<> Temir
Bilgi İLE/VE/=/||/<> Bilig
Bitik İLE/VE/=/||/<> Bitig
Barak İLE/VE/=/||/<> Barak
Büyük İLE/VE/=/||/<> Bedük
Küçük İLE/VE/=/||/<> Çüçig
Bayat İLE/VE/=/||/<> Bayaud
Bayındır İLE/VE/=/||/<> Bayandur
Kepenek İLE/VE/=/||/<> Kebenek
Tulum İLE/VE/=/||/<> Tulum
Kalkan İLE/VE/=/||/<> Kalgan
Tolga İLE/VE/=/||/<> Duulga
Tayga İLE/VE/=/||/<> Taiga
Tuğrul İLE/VE/=/||/<> Touril
Tarkan İLE/VE/=/||/<> Darkhan
Kağan İLE/VE/=/||/<> Kagaan
Kurultay İLE/VE/=/||/<> Krultai
Teñgri İLE/VE/=/||/<> Tenger
Tanrıdağı İLE/VE/=/||/<> Tengritahkt
Timuçin İLE/VE/=/||/<> Temujhi
Cengiz İLE/VE/=/||/<> Chingis
Hülagü İLE/VE/=/||/<> Uulagui
Kubilay İLE/VE/=/||/<> Khublaai
Subutay İLE/VE/=/||/<> Subedai
Tolunay İLE/VE/=/||/<> Tulanai
Ogeday İLE/VE/=/||/<> Oggedai
Çağatay İLE/VE/=/||/<> Jaggatai
Cerkutay İLE/VE/=/||/<> Jargutai
Bengütay İLE/VE/=/||/<> Möngeudai
Urankay İLE/VE/=/||/<> Uurankai
Olcay İLE/VE/=/||/<> Uulcay
Bori Tigin İLE/VE/=/||/<> Börjigid
Börteçine İLE/VE/=/||/<> Börtechino
Ergenekon İLE/VE/=/||/<> Eregene'khun )


-TÜRKİYE'DE, SİNEMA TARİH YAZIMINDA:
SİNEMANIN BAŞLANGICI ile/ve/||/<>/> MUHSİN ERTUĞRUL DÖNEMİ ile/ve/||/<>/> DÖNEMLER ile/ve/||/<>/> YAKLAŞIM ile/ve/||/<>/> KAYNAK KULLANIMI ile/ve/||/<>/> YÖNTEM



-TÜRKLER ile/ve/<> SAHALAR

( ... İLE/VE/<> Yakut Türkleri'nin kendilerine verdiği ad. )


-TÜRKLER ile/ve/<> SAHALAR

( ... İLE/VE/<> Sahalar, kullandıkları dile, "Saha tıla"[Saha dili] diyorlar.[Saha dili için en kapsamlı araştırmayı, Eduard Karloviç Pekarskiy yapmış. Hazırladığı, "Saha Dili Sözlüğü"ne, 25.000 sözcük almış.]
[1907 - 1930 yılları arasında, 13 cilt olarak basılan bu sözlükte, sözcüklerin anlamlarının yanı sıra, sözlü gelenekte yaşayan folklora ait pek çok unsura da yer verilmiş. Atatürk'ümüz de, Saha Türkleri'nin dili ile ilgilenmiş ve bu 13 ciltlik sözlük, isteği üzerine, 1937 yılında kendine hediye edilmiş. Atatürk'ümüz de, dil devrimini hazırlarken, bu sözlükten çok yararlanmış.] )


-TÜRKÜ ile/ve/<> ÖTEKİNİN TÜRKÜSÜ



-TURKUAZ ile/||/<> VARİSİT

( Mavi-yeşil renkte bir fosfat. İLE/||/<> Yeşil renkte bir fosfat minerali. )


-TURMALİN ile/||/<> KRİZOBERİL

( Birçok renkte bulunabilen bir taş. İLE/||/<> Sarı-yeşil renkte ve sert bir mineral. )


-TURMALİN ile/||/<> SUGİLİT

( Birçok renkte bulunabilen bir taş. İLE/||/<> Mor renkli nadir bir mineral. )


-TURMALİN ile/||/<> ZİRKON

( Birçok renkte bulunabilen bir taş. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir taş. )


-TURNA YEMİŞİ ile/ve/||/<> YABAN MERSİNİ/LİKAPA/MAVİ YEMİŞ ile/ve/||/<> KIZILCIK

( )


-TURNA ve/||/<> DAĞ KEÇİSİ ve/||/<> SEPET ve/||/<> KARTAL

( İnsan. VE/||/<> Kutsallık. VE/||/<> Bilgelik. VE/||/<> Gök Tanrı/Tengri. )


-TURNİKE ile/ve/||/<> ATEL

( Yoğun kanamalarda. İLE/VE/||/<> Kırık/çıkıklarda, yaralanmalarda/vurmalarda[travmalarda]. )


-TURNİKE ile/ve/||/<> ATEL

( Kan akışını kesmek üzere. İLE/VE/||/<> Hareket ettir(t)memek üzere. )


-TURNİKE ile/ve/||/<> ATEL

( - Turnike uygulamasında kullanılacak malzemelerin genişliği, en az 8-10 cm. olmalıdır.
- Turnike uygulamasında ip, tel gibi kesici malzemeler kullanılmamalıdır.
- Turnike uygulamasının yapıldığı saat, bir kağıda yazılmalı ve yaralının üzerine asılmalıdır.
- Turnike, her 15-20 dk. gevşetilip sıkılmalıdır. )


-TURP ile/||/<> KOLZA

( ... İLE/||/<> Turpgillerden, yağlı tohumlarından elde edilen yağı yapay kauçuk, biyodizel vb.nin yapımında kullanılan mevsimlik bitki. )


-TUT! ve/||/<> YUT!

( Kendi sözünü. VE/||/<> Başkasının/yabancının/bilgisizin sözünü. )


-TUT! ve/||/<> YUT!

( Sırları. VE/||/<> "Öfkeyi." )


-TUTAK/KABZA[Ar.] ile/ve/||/<> BALÇAK

( Silah, kılıç vb. şeylerde tutulacak yer, sap. İLE/VE/||/<> Kabza. | Kılıcın sapında/kabzada eli koruyan demir parça/bölüm. )


-TUTARLI OLMAK ile/ve/değil/<> TUTARLI DAVRANMAK

( Zorunlu değildir. İLE/VE/DEĞİL/<> Zorunludur. )


-TUTARLI OLMAK ile/ve/değil/<> TUTARLI DAVRANMAK

( Sorunlu olabilir. İLE/VE/DEĞİL/<> Sorunsuzdur. )


-TUTARLI OLMAK ile/ve/değil/<> TUTARLI DAVRANMAK

( Her zaman için geçerli olamayabilir. İLE/VE/DEĞİL/<> Çoğunlukla geçerli olmalıdır. )


-TUTARLI OLMAK ile/ve/değil/<> TUTARLI DAVRANMAK

( "İddia"sında/zannında olabilirsin. İLE/VE/DEĞİL/<> İspat edersin. )


-TUTARLI OLMAK ile/ve/değil/<> TUTARLI DAVRANMAK

( Söz ile. İLE/VE/DEĞİL/<> Tutum/tavır ile. )


-TUTARLI/LIK ile/ve/||/<> BAĞDAŞIK/LIK



-TUTARLI/LIK ile/ve/<> GEÇERLİ/LİK



-TUTARLI/LIK ile/ve/<>/değil TAMAMLANMIŞ/LIK



-TUTARLI/LIK ile/ve/<> UYUMLU/LUK



-TUTARLI/LIK ile/ve/||/<>/> YETERLİ/LİK



-TUTARLILIK ile/ve/||/<> "HESABINI VEREBİLMEK"



-TUTARLILIK ile/ve/||/<>/> İTİBAR

( Kendimizde gö(ste)rebileceğimiz. İLE/VE/||/<>/> Ötekilerde [ve kendimizde] gö(ste)rebileceğimiz. )


-TUTARLILIK ile/ve/değil/||/<> KENDİNE YAKIŞTIRAMAMAK



-TUTARLILIK ile/ve/||/<>/< SAMİMİYET, İÇTENLİK, AÇIKLIK, ŞEFFAFLIK, SÜREKLİLİK, BÜTÜNLÜK



-TUTARSIZLIĞINDAN UTANMAMAK ile/ve/||/<>/< ÖLÇÜYÜ SEVMEMEK



-TUTKAL["TUT KAL"] ile/değil/yerine/||/<>/< TUTKU



-TUTKU ve/||/<>/= AKILSIZ (")BAĞLANMA(")



-TUTKU ile/ve/<> AŞK

( Zamanın unutturduğu. İLE/VE/<> Zamanın unutturmadığı. )


-TUTKU ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< AŞK



-TUTKU ile/ve/||/<> KORKU



-TUTKU ile/ve/||/<> US



-TUTMAK ile/ve/<> ALIKOYMAK



-TUTTUĞUN, ALTIN OLSUN! ile/ve/||/<>
ALLAH, NE İSTEĞİN/MURADIN VARSA, VERSİN!

( Gerçekleşse, ikisi de kötü dua/beddua olabilecek, bu kadar ileri/uc derecede ve olanaksız olan "düşünce", "dilek", "dua" ya da "sözlere", "dilde" ve yaşamımızda yer vermemek gerekmektedir. Niyeti ve sözü de abartmak yerine uygun/doğru davranış ve tutumlarımızla, hizmet ederek, eyleyerek, çalışarak ve daha çok vererek ya da paylaşarak yani "el duası olmadan, dil duasının olmayacağını" anlamak ve anımsamak durumundayızdır. Bilgisiz, akılsız, yetersiz yaklaşımlara ya da "üçkâğıtçılıkta", bunlar gibi abartılı sözlere de itibar etmemenin bilgisi ve bilinciyle sağlanabilmektedir. )


-TUTTUR ile/||/<> TÜTTÜR

( Yakalatmak. İLE/||/<> Yakalatmak. )


-TUTTURMADA:
ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> ÖFKE



-TUTUKLU/TUTUKLA(N)MA ile/ve/değil/||/<>/< GÖZALTINDA/GÖZALTINA ALMA

( [ancak özel ve zorunlu durumlarda] Yargıç dışında, ne savcı, ne de polis tutuklama yapamaz.[yaptıkları tutuklama değil gözaltına alma ve/ya da [sınırlılığında] bulundurmadır] )


-TUTUM:
GELİŞMİŞ ile/ve/||/<> "ÖĞRENİLMİŞ" ile/ve/||/<> SİNMİŞ



-TUTUM ile/ve/||/<>/> SİYASET

( İnsanda. İLE/VE/||/<>/> Toplumda. )


-TUTUMLULUK ile/ve/||/<> KISINMAK

( ... İLE/VE/||/<> Kendi gereksinimlerini karşılamakta tutumlu davranmak, imsak etmek. )


-TÜTÜN(/SİGARA/NARGİLE VS.) SORUNUNDA:

"YASAK" değil SINIRLAMA
ve/||/<>
DUMAN değil GAZ
ve/||/<>
"BIRAKMA" değil BAŞLAMAMA
ve/||/<>
İRÂDE
["Evet!"
diyebilme olanağı/gücü/isteği]
değil
İHTİYÂR
["Hayır!"
diyebilme olanağı/gücü/isteği]



-TUTUNMA ile/ve/||/<>/> TUTKUN/LUK



-TUVALET ile/ve/<> KUM ODASI

( Malawi'de, tuvaletler, kum odaları şeklinde oluşturuluyor. Bir blok dolunca, bir kolla, kum odaları değiştiriliyor. Kullanılan kum blokları, kurutulup gübre olarak kullanılıyor. Zorunluluktan ve olanaksızlıklardan da olsa önemli bir çevresel ve doğal çözüm sunuyor. )


-TÜY ile/ve/değil/||/<> KIL

( Kuşlardaki "kalın/ince" ve/ya da "sert/yumuşak" olan deri uzantısı. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Tüm kara ve deniz canlılarındaki "kalın/ince" ve/ya da "sert/yumuşak" olan deri uzantısı. )


-TÜY ile/ve/değil/||/<> KIL

( )


-TUYA ve/||/<> I. SETİ

( [II. Ramses'in] Annesi. VE/||/<> Babası. )


-TÜYLENME ile/ve/||/<>/> KARINSA

( ... İLE/VE/||/<>/> Kuşların tüy değiştirmesi. )


-TÜYLÜ ile/ve/||/<>/> TÜLEKMEN

( ... İLE/VE/||/<>/> Kabarık tüylü. )


-TUZ ile/ve/<>/> HALOJEN[Fr. < Yun. HALS: Tuz. | GENNAN: Doğurmak.]

( ... İLE/VE/<>/> Madenlerle birleşince tuz verebilen, flor, klor, brom ve iyot öğelerine verilen ad. )


-TUZ ile/ve/||/<>/> TUZCUL

( Kokusuz, suda eriyen, yiyecekleri korumada ve tatlandırmada kullanılan billursu nesne. | Bir asitteki hidrojenin yerini bir bazın almasıyla oluşan birleşim, sodyum klorür[NaCl]. İLE Tuzlu toprakları seven bitki. )


-TUZAĞA DÜŞ(ÜR)MEK ile/ve/değil/||/<>/< GAFİL AVLA(N)MAK



-TUZAK ile/ve/değil/||/<> PUSU

( [ne yazık ki] Yakalamaya yarayan araç ya da düzenek. | Birini güç ve tehlikeli bir duruma düşürmek için kurulan düzenek. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Birine saldırmak için saklanarak beklenilen yer. )


-TUZAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TUZAKLI



-TÜZE'NİN TEMEL İLKELERİ - ULPIAN[M.S. 170 - 223]:
ONURLU YAŞAMAK ve/||/<> BAŞKASINI İNCİTMEMEK ve/||/<> HERKESE, HAKKINI TESLİM ETMEK



-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( ... İLE/VE/||/<> Lâyık olana, lâyık olunanı vermek/verebilmektir. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Adâlet ancak hakikatten, saadet ancak adâletten doğabilir. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Attika mahkemelerinde, suçlu, suçu tespit edildikten sonra, bazı hallerde, kendine uygun gördüğü cezayı kendi isteyebilirdi. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Adâlette gecikme olmaz! | Adâletin gecikmesi olmaz/olmamalı! | Adâletin gecikmişi olmaz! )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( "BURNU SÜRTMEK": Yavuz Sultan Selim, hükümdarlığında, hırsızlık yapanları bir direğe bağlar, tanınması için günlerce çarşının içinde dolaştırtırmış. Bugünkü deyimle yüz kızartıcı suçlar dediğimiz çeşitli ahlâki suçlarda ise suçluyu burnu yere sürtecek biçimde bir arabaya yatırtır, burnunu yere sürttürürmüş. "Bırak, burnu sürtsün biraz!" gibi deyimler buradan gelmektedir. Yavuz Sultan Selim'in ilk sekiz yılında yaptığı bu uygulamalarla toplum büyük bir huzura ulaşmış ve hem devletin gücünü, hem de bütçesini üç kat büyütmüştür. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( ZEMBİLLİ ALİ EFENDİ(CEMÂLÎ)'nin adâlet anlayışını ve uygulamalarını yani kendine neden "Zembilli" denildiğini de araştırmanızı salık veririz. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( |

ADÂLET DAİRESİ

Adâlet, dünya barışının temelidir.
Dünya bağının sınırlarını devlet belirler.
İşte bu devlet duvarını inşâ edecek, devlete düzen sağlayacak olan hukuktur.
Siyasi güç olmaksızın hukuk, yaptırımlarını yerine getiremez.
Siyasi gücü, askeriye korur.
Askeri gücün yaşamasını ekonomi sağlar.
Ekonomik gücü halk sunar.
Halkın birliğini sağlayacak olan ise adâlettir.

Adl'dir mucib-i salâh-ı cihan
Cihan bir bağdır, divan devlet
Devletin nâzımı şeriattır
Şeriata olamaz hiç hâris illâ mülk
Mülk zabteylemez illâ leşker
Leşkeri cem edemez illâ mal
Malı cem eyleyen raiyettir
Raiyeti kul eder padişah-ı âleme adl. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Sayın Muharrem Balcı'nın yayınlarını paylaştığı adresi... www.MuharremBALCI.com )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Türk Hukuk Lügâtı'na, burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz... )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Elimizde kudret olmadığı sürece, özgürlük isteriz.
Kudreti ele geçirince üstün olmak isteriz.
Ama başaramazsak, adâlet isteriz. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( "Kurallara uymak", adâlet değildir. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( |
  | )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( ... İLE/VE/||/<> Güçler arasındaki denge. )


-TÜZE(HUKUK) ile/ve/||/<> ADLÎ TIP



-TÜZE(HUKUK) ile/ve/||/<> ÇOKLU TÜZE



-TÜZE(HUKUK) ve/<>/|| FİZİK



-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Toplumbilim. İLE/<> Sanat. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( [Amaç] Adâlet. İLE/<> Dilde ve düşüncede, incelik. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Yorum, yasa koyucunun amacına göredir ve gerekçelere bakılır. İLE/<> Çağrışım ve yorumlar, okurdan okura değişir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( İkisi de bir "söz" söyler fakat hukuk açısından "kuralın" ya da "yargının" sözü esastır. [Kuralın sözünü, yasa koyucu; yargının sözünü, yargıç söyler. Yargıcın sözü, kuralın sözüne uygun olmak zorundadır.] İLE/<> Önemli[öncelikli] olan, öykünün sözüdür. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( [sözü] Yasa koyucu ya da yargıç söyler. İLE/<> Önce, yazar; sonra, okur söyler. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Akla, mantığa ve toplumsal gerçekliğe dayanır, sınır koyar. İLE/<> Hayal gücü ve yaratıcılık, öne çıkar ve sınırsızdır. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( [sözü] Zorla söyler, zorla dinletir. İLE/<> Zorla söylemez, ["Heves" sözüdür, muhatapları gönüllüdür.] ["Zorla güzellik olmaz!" ama hukuk olur! Hukuk'un, zorlayıcı/yaptırım gücü vardır.] )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Tekil öyküler hakkında yargıya varabilmek için olası öykülerin tamamını kuşatacak, "genel kurallar" koymayı amaçlar.[Tekil bir öykünün peşinden giden edebiyat, hukukun sabitlemek, her zaman ve her yerde aynı anlama getirmek istediği sözü açmak, genişletmek, çoğaltmak, yeni anlamlar katmak içindir.] İLE/<> Kişinin, insan öykülerinin peşindedir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Çelişki sevmez, gördüğü yerde çelişkileri bertaraf etmek ister. İLE/<> Çelişkileri kışkırtıp bu çelişkilerden yeni anlamlar doğmasına ebelik yapmayı, en azından böylesi olasılıklar bulunduğunu unutturmamayı arzular. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Tekil kişiyi, genel ve soyut koşullar içinde değerlendirir. Yasalar, genel işlemlerdir, belirli bir durum içindeki herkes için düzenlenmişlerdir[tedvîn]. İLE/<> Kişinin, bir başkasından ayrıldığı noktaların peşindedir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Yönlendirmelerle ilgilenmez, eylemle ilgilenir. Hukukun odaklandığı, öncelikle eylemdir, istisnalar dışında, eyleme giden yol önem taşımaz. İLE/<> Bu yoldaki uğrakları, kişinin durumunu, yönlendirmelerini, onu etkileyen etmenleri didikler. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Kişinin, neyi, neden yaptığının değil, ne yaptığının ve bu yaptığının ne gibi sonuçlar doğurduğunun yanıtını arar. İLE/<> Kişinin derinliğinin ve yapıp ettiklerindeki değişkenlerin peşindedir. Bunun doğal sonucu olarak, edebiyatçı, insanı, "yargılamak" yerine anlamaya çalışır. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Süreç ve sonuç birliği, bütünlüğü vardır/aranır. İLE/<> Süreç odaklıdır. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Açık, net, sözü uzatmayan ve tartışmaya kapalı bir ifade biçiminin peşindedir. İLE/<> Sayısız çağrışımlar, uzun soluklu ifadeler kullanır. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Hukuk ve Edebiyat Dersleri’nin, Türkiye’deki Serüveni:

Özyeğin Ünv., Bilgi Ünv. [2014 - ...]

Akdeniz Ünv., Kemerburgaz Ünv., Ulus. Antalya Ünv. [2013 - ...]

Turgut Özal Ünv., Yaşar Ün, [2012 - ...]

Kocaeli Ünv., Atılım Ün. [2011 - ...]

Kadir Has Ünv. [2009 - ...]

Ankara Ünv. [2006 - ...]

Galatasaray Ünv. [2005 - 2010]

Bilgi Ünv. [2004 - 2007]

Bahçeşehir Ünv. [2001 - 2010]



Dünyada, edebiyat ve hukuk ilişkisinin, akademide konuşulmaya başlandığı tarihler...

ABD’de, 1800'lerin sonu...

Almanya ve İtalya'da 1920'li yıllar...

Fransa ve İspanya2da 1950'li yıllar... )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Düz kalıplardan oluşan, tek renkli, sınırlı ifade olanakları ile iş görür. İLE/<> Sözcükleri, sınırsızca kullanır, benzetmeler, ironiler, çift anlamlar, imâlar ile son derece geniş dil olanaklarına sahiptir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( "h" ve "k" ["sert"] İLE/<> "d" ve "b" [yumuşak] )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Düzenler, emreder, tanımlar ya da bilgilendirir. İLE/<> Belirtir. Duygu ve düşünceleri, estetik kaygılarla dile getirir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Hukuk metni, "yazar" merkezlidir. İLE/<> Edebî metin, okur merkezlidir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Alıcı, satıcı, sanık, mağdur gibi sonsal sınıflandırmalar içinde biriciklikleri pek de düşünülmeden değerlendirilirler.[Katalog suçlar vardır fakat katalog kahramanlar yoktur.] İLE/<> Kişi[kahraman], kendine özgüdür. Biricik olduğu göz ardı edilmez. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( "Olmayacak" bir öykü üstüne söz söylemez. İLE/<> Gerçeğe aykırı olanla da olanaksız olanla da ilgilenir.

Yasa, olası öykülerde...

Ya kahramana ne yapması gerektiğini söyler: Kural

Ya ne yapmaması gerektiğini: Yasak

Ya yapacağı şeyi nasıl yapacağını: Yöntem/Usûl

Ya kahramanın yaptığı şeyi yapmış sayıp saymayacağını: Tespit

Ya da kahramanın yaptığı ya da yapmadığı şeyin yaptırımını: Ceza, Tazminat vb. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Hukuk Fakültesi Mezunu Yazarlar...

Fuat Köprülü, Necati Cumalı, Oktay Rıfat, Ziya Osman Saba, Mithat Cemal Kuntay, Burhan Felek, Samet Ağaoğlu, Metin Önal Mengüşoğlu, Rasim Özdenören, Mevlana İdris, Sibel Eraslan, Nuri Pakdil, Orhan Seyfi Orhon, Şevket Rado, Gülten Akın, Demir Özlü, Vüs'at O. Bener, Orhan Hançerlioğlu, Asaf Halet Çelebi, Çetin Altan, İlhan Selçuk, Uğur Mumcu, Zeyyat Selimoğlu, Şemsi Belli, Kemal Burkay, Erdal Öz, Yiğit Okur, Ebubekir Eroğlu, Tahir Abacı, Turgay Fişekçi, Akif Kurtuluş, Behçet Çelik, Faruk Erem...

Hukuk Fakültesi Mezunu Müzisyen...

Şerif Muhiddin Targan



Hukuk Fakültesini yarıda bırakanlar:

Attilâ İlhan, Yakup Kadri, Ahmet Haşim, Hilmi Yavuz, Ahmet Muhip Dıranas, Melih Cevdet Anday... )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Hukuk ve Edebiyat Dersleri’nin, Türkiye’deki Serüveni:

Özyeğin Ünv., Bilgi Ünv. [2014 - ...]

Akdeniz Ünv., Kemerburgaz Ünv., Ulus. Antalya Ünv. [2013 - ...]

Turgut Özal Ünv., Yaşar Ün, [2012 - ...]

Kocaeli Ünv., Atılım Ün. [2011 - ...]

Kadir Has Ünv. [2009 - ...]

Ankara Ünv. [2006 - ...]

Galatasaray Ünv. [2005 - 2010]

Bilgi Ünv. [2004 - 2007]

Bahçeşehir Ünv. [2001 - 2010]



Dünyada, edebiyat ve hukuk ilişkisinin, akademide konuşulmaya başlandığı tarihler...

ABD’de, 1800'lerin sonu...

Almanya ve İtalya'da 1920'li yıllar...

Fransa ve İspanya2da 1950'li yıllar... )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Hukuk ve Edebiyat arasında, buraya kadarki FaRkLaR, Sayın Mehmet Ali Başaran'ın (avukat ve edebiyatçı) tespitleridir. Katkıları için çok teşekkür ediyor, çalışmalarının ve başarılarının sürekliliğini diliyoruz... )


-TÜZE/HUKUK:
BAŞLANGIÇTA ile/ve/değil/||/<>/> GÜNÜMÜZDE



-TÜZE/HUKUK:
ULUSAL ile/ve/||/<> ULUS ÜSTÜ ile/ve/||/<> ULUSLARARASI



-TÜZE/HUKUK:
VAR OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLMASI GEREKEN



-TÜZE/HUKUK ile/ve/||/<> AKTÖRE/AHLÂK

( [Hesap] Eylemden sonra. İLE/VE/||/<> Eylemden önce. )


-TÜZE/HUKUK ile/ve/||/<> AKTÖRE/AHLÂK

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-TÜZE/HUKUK ile/ve/||/<> AKTÖRE/AHLÂK

( Görünen ahlâk. İLE/VE/||/<> Görünmeyen hukuk.
Visible moral. VS./AND/||/<> Invisible law. )


-TÜZE/HUKUK ve/=/||/<>/>/< BÜTÜN/LÜK



-TÜZE/HUKUK ve/||/<> SABIR

( Hukuku bilen(/ler), sabreder. )


-TÜZE ve/||/<>/= AKIL



-TÜZE ve/||/<> DEVLET



-TÜZE ve/||/<>/>/< USSALLIK



-TÜZEL İŞLEYİŞTE:
İNGİLİZ ile/ve/||/<> AMERİKAN ile/ve/||/<> ALMAN ile/ve/||/<> TÜRK



-TÜZEL/HUKUKÎ ERDEMLER'DE:
GENELLİK ve/||/<> İLÂN ETME ve/||/<> GERİYE YÜRÜ(TÜLE)MEME ve/||/<> AÇIKLIK ve/||/<> ÇELİŞKİSİZLİK ve/||/<> UYMA OLANAĞI ve/||/<> KALICILIK ve/||/<> İLÂN EDİLEN KURAL İLE RESMÎ EYLEM ARASINDAKİ UYGUNLUK



-TÜZEL/HUKUKÎ SORUMLULUK ile/ve/değil/=/||/<>/>/< İNSANÎ/BİREYSEL SORUMLULUK



-TÜZEL/HUKUKÎ ile/ve/||/<>/< TÜREL/ÂDİL



-TÜZENİN(HUKUKUN):
ÜSTÜNLÜĞÜ ve/||/<> KORUYUCULUĞU

( Kuşkunun bulunduğu durumlarda, haktan yararlanma durum ve yeteneğini genişletmeyle gerçekleşir. )


-TÜZÜK ile/ve/||/<>/> YÖNETMELİK



-U KUARK ile/ve/||/<> D KUARK ile/ve/||/<> ELEKTRON

( )


-U ile/ve/<> U

( Türk abecesinin yirmibeşinci harfi. Sesbilim bakımından, kalın, dar, yuvarlak ünlüyü gösterir. İLE/VE/<> Uranyum'un simgesi. )


-ÜÇ AKIL:
MUTLU ve/||/<> YARDIMSEVER ve/||/<> EVRENSEL



-ÜÇ BOYUTLU ile/ve/değil/||/<>/> YEDİ BOYUTLU



-ÜÇ BÜYÜK TEHLİKE:
DUYGUSUZLUK ile/ve/<> ETKİSİZLİK ile/ve/<> AKILSIZLIK

( "Akıllı" kişilerde. İLE/VE/<> "Duygulu" kişilerde. İLE/VE/<> Etkili kişilerde. )


-ÜÇ İSTANBUL <> MİTHAT CEMAL KUNTAY

( kitabını da okumanızı salık veririz. )


-ÜÇ KÜRE ve/||/<>/> YEDİ KÜRE ve/||/<>/> ONBİR KÜRE



-ÜÇ NESİL ile/ve/||/<> ÜÇ HAYAT

( Refik Halit Karay )


-ÜÇ NESNE SORUNU:

( 1- Nesneyi oluşturan, bölünemeyen en küçük yapı, temel parçacıklar nelerdir?

İLE/VE/||/<>

2- Temel parçacıkları birarada tutan, nesneleri oluşturan güç nedir?

İLE/VE/||/<>

3- Temel parçacıklara kütle kazandıran, yani nesnel evreni oluşturan fiziksel mekanizma nasıl bir şeydir? )


-ÜÇ TEHLİKE:
AKILLILARDA ile/ve/||/<> DUYGUSALLARDA ile/ve/||/<>
"ETKİLİLERDE"

( [ne yazık ki] Duygusuzluk. İLE/VE/||/<> Etkisizlik. İLE/VE/||/<> Akılsızlık. )


-ÜÇ/DÖRT BOYUT ile/ve/değil/||/<>/< 11 BOYUT



-UÇ ile/||/<>/> UÇ BEYLİĞİ

( Sınır boyları. İLE/||/<> Ortaçağda Hıristiyan ile İslâm dünyasının arasındaki müslüman sınır bölgeleri için kullanılan bir tanım.[Uç Beyliği'nin Hıristiyan tarafındaki karşılığı, Akron[Yun.] olarak adlandırılırdı. Sınır bölgelerinde kendi topraklarını savunmakla yükümlü kişilere Bizans tarafında Akriti[Yun.], müslüman tarafta ise "Gazi" denirdi.] )


-UÇANIN/UÇAĞIN:
İNMESİ ile/ve/değil/||/<>/< ALÇALMASI



-ÜÇGEN:
180° ile/ve/||/<>/> 360° ile/ve/||/<>/> 540°



-ÜÇGEN:
İMGELEM'DE ile/ve/||/<> US'TA

( Bölünebilir. İLE/VE/||/<> Bölünemez.[Töz'dür!] )


-ÜÇGEN ile/ve/=/||/<> DELTA



-ÜÇGENİN İÇ AÇILARI ile/ve/değil/||/<>/< İNSANIN İÇ ACILARI

( Bilinir/bilinebilir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< [çoğunlukla/pek/yeterince] Bilinmez/bilinemez. )


-ÜÇGENLER ile/ve/<> ÖZEL ÜÇGENLER

( ... İLE/VE/<> )


-ÜÇGENLER ile/ve/<> ÖZEL ÜÇGENLER

( ... İLE/VE/<> )


-ÜÇKÂĞIT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HİLE



-ÜÇKAĞITÇI ile/ve/||/<>/> HAİN



-UÇKUR ve/||/<>/> ÇUKUR



-ÜÇLÜ/LÜK ile/ve/||/<>/> BÜTÜN/LÜK/BÜTÜNSEL/LİK | TÜMEL/LİK



-ÜÇLÜLÜK:
ANA BÖLÜMLERDE ile/ve/||/<> ARA BÖLÜMLERDE



-UÇMAK için/ve/||/<>/>/< AŞAĞI ÇEKENLERİ/SIRTINDAKİLERİ BIRAKMAK



-UÇMAK ile/ve/<> UÇMAĞA VARMAK

( Cennet. İLE/VE/<> Cennete gitmek. )


-ÜCRETLİ İZİN ile/ve/||/<> ÜCRETSİZ İZİN



-ÜCRETLİ İZİNDE:
1-5 YIL ARASI ile/ve/||/<>/> 5 - 15 YIL ARASI ile/ve/||/<>/> 15 YIL ÜSTÜ

( [en az] 14 gün. İLE/VE/||/<>/> 20 gün. İLE/VE/||/<>/> 26 gün. )


-ÜCRETLİ İZİNDE:
18 YAŞ ALTI ile/ve/||/<> 50 YAŞ ÜSTÜ

( En az 20 gündür. )


-UCU AÇIKLIK ile/ve/||/<> ÖNGÖRÜLEMEZLİK



-UCÛBE[Ar. | çoğ. EÂCÎB] ile/ve/||/<> ÜFKÛHE[Ar.]

( Pek acayip şey, garip, şaşılacak şey. İLE/VE/||/<> Şaşılacak, şaşıp kalınacak şey. )


-UÇUCU ile/ve/<> KAPATICI ile/ve/<> AKICI ile/ve/<> YAKICI

( Hava. İLE/VE/<> Toprak. İLE/VE/<> Su. İLE/VE/<> Ateş. )


-UÇUK/LUK ile/ve/değil/||/<>/< İLGİNÇ/LİK



-UÇUK ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKLI



-UÇURTMALARIN UÇMASI:
YEL GÜCÜ ile/ve/değil/||/<>/>/< YELE KARŞI KOYARAK



-UCUZ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< UCUZLAŞTIRILMIŞ



-UFUK ve/<> AN



-UFUK ile/ve/<> EŞİK



-UĞRAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DURAK



-UĞRAK ile/ve/değil/||/<>/< SÜREÇ



-UĞRAŞ ile/ve/||/<>/> ETKİ



-UĞRAŞI ve/<> DİL



-UĞRAŞILMASI GEREKEN ile/ve/değil/yerine/<>/< UĞRAŞILMAMASI GEREKEN

( Gerekeni yapmak, ciddiyetin ve içtenliğin kanıtıdır. )


-UĞRAŞILMASI GEREKEN ile/ve/değil/yerine/<>/< UĞRAŞILMAMASI GEREKEN

( The doing is the proof of earnestness. )


-UĞRAŞMAK:
AKLINDAKİLERLE ile/ve/||/<> GÖNLÜNDEKİLERLE

( Gündüzleri. İLE/VE/||/<> Geceleri. )


-UĞURBÖCEĞİ'NDE:
(KIN) KANAT ile/ve/||/<>/> ALT KANAT[ELYTRA]



-UKALÂLIK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> HAKARET



-UKE/UKULELEDE:
SOPRANO ile/ve/||/<>/> KONÇERTO ile/ve/||/<>/> TENOR ile/ve/||/<>/> BARİTON



-ULA ile/||/<>/> BALA ile/||/<>/> ASAF ile/||/<>/> DEVLET KETHÜDASI ile/||/<>/> ELÇİ

( ... İLE/||/<>/> Ula ile vezirlik arasında yüksek bir sivil aşama. İLE/||/<>/> Vezir. İLE/||/<>/> İçişleri Bakanlığı'nın[Dahiliye Nazırlığı] ilk dönemlerdeki adı. İLE/||/<>/> Bir devleti başka bir devlet katında temsil eden kişi. )


-ULAMA ile/ve/||/<> YUMUŞATMA



-ULAŞ/IM ile/ve/değil/<>/ne yazık ki BULAŞ/IM



-ULAŞMAK ve/||/=/<>/< ÜLEŞMEK



-ÜLFET[Ar.] ile/ve/||/<> MUKARENET[Ar. < KARN]

( Alışma, kaynaşma. | Görüşme, konuşma. | Dostluk, ahbaplık. | Huy etme. İLE/VE/||/<> Bitişiklik, yaklaşma, kavuşma, bitişme. | Uygunluk. )


-ÜLGER/HÂV[Ar.] ile/ve/||/<>/> HÂVI DÖKÜLME/TİRFİLLENME



-ÜLKE ile/ve/||/<> DEVLET



-ÜLKE ile/ve/||/<>/> UZAY ÜLKESİ(ASGARDIA)

( ... İLE/VE/||/<>/> Önümüzdeki 25 yıl içinde kurulması planlanan ilk uzay ülkesidir. 200.000 nüfuslu olacak bu uzay ülkesi, Dünya'nın yörüngesinde bulunacaktır. Bağımsız bir ülke olacak olan Asgardia'nın temel amacı, Uzay'da barış ve Dünya'nın çatışmalarının uzaya aktarılmasını engellemek. Asgardia'nın ana hedefinin başında Dünya'yı, uzay tehditlerinden korumak ve Dünya yörüngesinde yaşanılabilir ortamlar yaratmaya çalışmaktır. Asgardia'nın ideal hedefi ise vatandaşların, doğduğu ülkenin kişisel refahı ne olursa olsun, tüm insanlığa hizmet etmeyi amaçlaması. )


-ÜLKELER ile/ve/<> DİKDÖRTGENLİKLERİ

( Ülkeleri görmek için burayı tıklayınız... | Click here to see... )


-ÜLSERATİF KOLİT ile/||/<> CROHN

( Kalın bağırsağın iç yüzeyinde yangılanma ve ülserler ile ilişkili bir inflamatuar bağırsak hastalığı. İLE/||/<> Sindirim düzeninin herhangi bir bölümünde yangılanma ile ilişkili bir inflamatuar bağırsak hastalığı. )


-ULÛFECİYÂN-I YEMÎN[Ar.] ile/ve/<> ULÛFECİYÂN-I YESÂR[Ar.]

( Kapıkulu süvârîsini oluşturan atlı bölüğün, ilkinin adı. İLE/VE/<> Kapıkulu süvârîsini oluşturan atlı bölüğün, ikincisinin adı. )


-ULÛHİYET ||/<>/< İLİM



-ULÛM-U HUKUKİYE:
USÛL-Ü FIKIH/NAZARİYAT-I HUKUKİYE ile/ve/||/<> FÜRU-U FIKIH/TATBİKAT-I HUKUKİYE



-ULÛM-U MÜSTENBATA:
ULÛM-U HUKUKİYE ve/||/<> ULÛM-U İTİKADİYE



-ULÛM-U ŞER'İYE:
ULÛM-U MÜSTENBATA ve/||/<> ULÛM-U ASLİYE



-ULUS DEVLET ile/ve/değil/||/<>/> ULUS



-ULUS/ULUSAL ile/ve/<> TOPLUM/TOPLUMSAL



-ULUSAL BİRLİK ile/ve/<> KABİLE BİRLİĞİ

( Toplumların/ulusların birliğini sağlayan, en önemli ve öncelikli olgu, dilidir. İLE/VE/<> "Tek ağız" anlamına gelen Vantok Kültürü, Papua Yeni Gine'de bulunan bir kabilenin, üyelerinin aynı dili kullanmalarıyla, birbirini her yönden korudukları bir kültür de, buna en iyi örneklerdendir. )


-ULUSLARARASI ANTLAŞMA ve/||/<> MARPOL

( ... VE/||/<> Gemilerden kaynaklanan kirliliğin önlenmesine yönelik uluslararası antlaşma. )


-ULUSLARARASI ANTLAŞMALAR ve/||/<>/> ANAYASA



-UMERÂ ile/ve/||/<> ULEMÂ ile/ve/||/<> SUFERÂ

( Askerler/memurlar. İLE/VE/||/<> Bilginler/âlimler. İLE/VE/||/<> Elçiler/sefirler. )


-ÜMİT YİTİMİ ile/ve/||/<>/>/< UTANÇ

( Ormana/adaya düşen ya da ağır doğa koşullarına maruz kalanların ölümü, koşulların zorluğundan değil o duruma nasıl düştüğünün utancından["düşüncesinden"] ve o zorlu koşullardan çıkabilmek için daha yeterli/yetkin düşünebilmek yerine gittikçe ümidini yitirmesinden kaynaklanırmış. )


-ÜMİT YİTİMİ ile/ve/||/<>/>/< UTANÇ

( "Esaretin Bedeli"[Shawshank Redemption - 1993], "Yaşamak İçin[Alive - 1993]", "İhanet[The Edge - 1997]" [Anthony Hopkins - Alec Baldwin], "Yeni Yaşam[Cast Away - Tom Hanks], "127 Saat" filmlerini de özellikle izlemenizi salık veririz. )


-ÜMİT YİTİMİ ile/ve/||/<>/>/< UTANÇ

( "Ümit Yitimi" değil/yerine Ümit... - B )


-ÜMİT YİTİMİ ile/ve/||/<>/>/< UTANÇ

( )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Ümitsizliğe kapılmadan gerçeklerle yüzleşmek ve sahip olduklarımızda mutlu olmak gereklidir. )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Cesaret, tehlike karşısında akıl ve zekânın kullanılmasıdır. )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Doğru olanı gördüğü halde yapmamak, cesâretsizliktir. )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Ümidimizi kesmeyiz, kesemeyiz! )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Kişinin ümitsizlik hakkı yoktur. )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Ümitsizlik, bir üçgende, dördüncü köşeden bahsetmek gibidir. )


-ÜMİT ile/ve/||/<> DÜŞÜLKÜ/ÜTOPYA



-ÜMİT ile/ve/<> EMEK

( Ümit kalacağına emek kalsın. )


-ÜMİT ve/<> GÖNÜL



-ÜMİT ile/ve/<>/|| MUTLULUK



-ÜMİT ve/||/<>/>/< ONUR



-ÜMİTLİ/UMUTLU OLMAK ile/ve/<> MUTLU OLMAK

( UMUTLU/LUK ile/ve/<> MUTLU/LUK )


-ÜMİTSİZLİK =/ve/||/<>/> | YENİLGİ ve ÖLÜM |



-UMÛMÎ ile/ve/||/<> ALENÎ

( Genel. İLE/VE/||/<> Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde olan/yapılan. )


-UMUR ve/||/<>/> UMUT ve/||/<>/> ONUR



-UMURSAMAMA ile/ve/||/<> KAYITSIZLIK



-UMUT ile/ve/<> İMAN ile/ve/<> SEVGİ



-UMUT ile/ve/=/||/<> YAŞAMI UMURSAMAK



-UN TANESİ/PARÇASI ile/ve/||/<>/> PİRİNÇ TANESİ/PARÇASI

( Düşünce. İLE/VE/||/<>/> Sözcük/terim. )


-UN ile/ve/||/<>/> NİŞASTA

( ... İLE/VE/||/<>/> Bitkilerde, granür durumunda bulunan beyaz nesne, önce öğütülüp un durumuna getirilir. Elde edilen bu un, suyla karıştırılır ve dinlenmeye bırakılır. Belirli bir süre sonunda dibe çöken çözelti, fırınlanarak kurutulur ve böylece nişasta elde edilir. Yapısı ve kullanım biçimleriyle undan farklıdır. )


-ÜN ile/ve/değil/||/<>/< ONAY(LANMA) İSTEĞİ/BEKLENTİSİ



-UN ile/ve/<> PAÇAL

( ... İLE/VE/<> Ekmek yapmak için çeşitli tahılların, yasaca gerekli karışım oranı. | Türlü şeylerin karışımı. )


-UN ile/ve/||/<>/> UĞRA

( ... İLE/VE/||/<>/> Hamur açılırken, yapışmaması için serpilen un. )


-ÜNDEŞ ile/ve/<> YALIN ÜNDEŞ

( ... ile/ve/<> B - D - G - L )


-UNESCO ile/ve/<> MINOM ile/ve/<> IMTAL

( www.UNESCO.org.tr İLE/VE/<> www.MINOM-icom.net İLE/VE/<> www.IMTAL.org )


-ÜNİVERSİTE ile/ve/değil/||/<>/>/< UÇAN ÜNİVERSİTE

( "Uçan Üniversite" kitabının özetini okumak için burayı tıklayınız... )


-ÜNİVERSİTEDE ÖĞRETİM:
BİRİNCİ ile/ve/<>/> İKİNCİ

( ... İLE/VE/<>/> Örgün eğitim dışında verilen eğitim.[17:00 - 23:00 arası] )


-ÜNİVERSİTEDE ÖĞRETİM:
BİRİNCİ ile/ve/<>/> İKİNCİ

( ... İLE/VE/<>/> Harç ücreti daha yüksektir ve giriş puanları daha düşüktür. )


-ÜNİVERSİTEDE ÖĞRETİM:
BİRİNCİ ile/ve/<>/> İKİNCİ

( Diploma ya da eşitlik farkları yoktur. Diplomada da "ikincil öğretim" ile ilgili bir belirteç yoktur. )


-ÜNİVERSİTEDE ÖĞRETİM:
BİRİNCİ ile/ve/<>/> İKİNCİ

( İkinci öğretim öğrencileri de burs ve kredi alabilmektedir. )


-ÜNİVERSİTEDE:
BURS ile/ve/<> KREDİ

( * Burs, başbakanlık tarafından verilir ve geri ödemesi yoktur fakat kredinin geri ödemesi vardır.

* Bursunuzun devamı için çeşitli koşulları sağlamanız gerekmektedir. [Disiplin ve not şartı.]

* Kredi alırsanız, geri ödemesi vardır ve beyaz eşyaya bağlı faiz oranlarına göre anaparaya faiz eklenerek sizden tahsil edilir.

* Kredi ödemesi ilk sigorta başlangıcında ya da öğrencilikten 2 yıl sonra başlar. Bu süreyi uzattırabilir, taksitlendirme yapabilir ve çeşitli yollar deneyebilirsiniz.

* Bursunuz, başarısızlık nedeniyle düşerse artık burs değil kredi almış olursunuz. Bursunuz, krediye dönüşür. )


-UNLARDA:
BUĞDAY ile/||/<> TAM BUĞDAY ile/||/<> KARABUĞDAY/GREÇKA ile/||/<> KIRMIZI BUĞDAY ile/||/<> KEPEKLİ ile/||/<> SİYEZ ile/||/<> KAVILCA ile/||/<> KUNDUR ile/||/<> YULAF ile/||/<> ÇAVDAR ile/||/<> ARPA ile/||/<> MISIR ile/||/<> KİNOA ile/||/<> TEFF ile/||/<> AMARANT ile/||/<> NOHUT ile/||/<> KESTANE ile/||/<> KEÇİBOYNUZU ile/||/<> BADEM ile/||/<> CEVİZ ile/||/<> FINDIK ile/||/<> ANTEPFISTIĞI ile/||/<> ARAROT ile/||/<> DİNKEL[Alm.]/FARRO[İt.]

( Kabuğundan ve kepeğinden ayrılarak kullanılan, işlenmiş buğday unundan [beyaz ekmek] yapılır. İLE/||/<> Buğday tanesinin kabuğuyla birlikte öğütülerek elde edilir. Besin değerleri, öteki rafine unlara göre daha yüksektir.[Glüten içerir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> Anadolu'nun, en eski çeşitlerindendir.[Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.] Ekmek yapımına çok uygundur.[Kepeği ile öğütülmüş olanını yeğlenmelidir.][Glüteni düşüktür.] İLE/||/<> Kepeğinden ayrılmamış undur. İLE/||/<> Kastamonu bölgesinin unudur. Tüm unlarla karıştırılabilir. Aroması "keskin" gelebilir.[Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.][Glüteni çok düşüktür. Çok sağlıklıdır.] İLE/||/<> Kars'ta yetişen bir buğdaydır. Kökeni, Kastamonu'dur. [Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.][Her türlü iklime dayanıklı, güçlü bir yapısı olduğundan, kabuk bölümü kalındır. Kabuk bölümünün kalınlığı, tanelerinin ufak kalmasına ve glüten içeriğinin, öteki buğday türlerine göre daha olmasını sağlamıştır ve bu nedenle de glisemik indeksi düşüktür.] İLE/||/<> Güneydoğu Anadolu bölgesi buğdayıdır. İLE/||/<> Glüten alerjisi olanlar için iyi bir seçenektir. [Deri ve bağırsak sorunu olanların, yulaf ununu yeğleyebilir.][Yüksek besin değerine sahip ve glisemik indeksi düşüktür.] İLE/||/<> Bol proteinlidir.[Yüksek glüten içerir.][Soğuk iklime dayanıklıdır.] İLE/||/<> Çok eski bir buğday türüdür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Güney Amerika'da, And Dağları'nda, doğal olarak yetişen, otumsu bir bitkinin, kurutulmuş tohumudur.[Unu da, tohumları gibi yüksek demir ve besin değerlerine sahiptir ve çok lezzetlidir.][Tek başına ya da tüm unlarla karıştırılabilir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> Amarant[horozibiği] bitkisinin tohumlarından elde edilir.[Tüm unlar içinde, en yüksek proteine sahiptir.][Glüten içermez ve glisemik indeksi düşüktür.][Tadı, ekşi ve keskin olduğundan, lezzeti görecelidir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Sıcak iklimlerde yetişen maranta adlı kamıştan ve başka bitkilerin kökünden çıkarılan un. [Çocuk maması yapılan un.] İLE/||/<> Siyez ile benzerlik taşır.[İçeriğindeki protein yapısı daha kırılgan ve çözünebilir olduğundan, tüm tahıl unları içinde, siyez kadar düşük glütene sahiptir.][Genetiği değişmemiş bir çeşittir.][Her türlü hamur işinde kullanılabilir.] )


-UNLARDA:
BUĞDAY ile/||/<> TAM BUĞDAY ile/||/<> KARABUĞDAY/GREÇKA ile/||/<> KIRMIZI BUĞDAY ile/||/<> KEPEKLİ ile/||/<> SİYEZ ile/||/<> KAVILCA ile/||/<> KUNDUR ile/||/<> YULAF ile/||/<> ÇAVDAR ile/||/<> ARPA ile/||/<> MISIR ile/||/<> KİNOA ile/||/<> TEFF ile/||/<> AMARANT ile/||/<> NOHUT ile/||/<> KESTANE ile/||/<> KEÇİBOYNUZU ile/||/<> BADEM ile/||/<> CEVİZ ile/||/<> FINDIK ile/||/<> ANTEPFISTIĞI ile/||/<> ARAROT ile/||/<> DİNKEL[Alm.]/FARRO[İt.]

( ... İLE/||/<> Glüten içerir. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüteni düşüktür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüteni çok düşüktür. İLE/||/<> Glüteni düşüktür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüten alerjisi olanlar için iyi bir seçenektir. İLE/||/<> Yüksek glüten içerir. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüten içermez. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Düşük glütene sahiptir. )


-ÜNLÜ OLMAK İÇİN SOYUNMAK ile/ve/<> SANAT İÇİN SOYUNMAK



-UNSURLARIN TRANSANDANTAL DOKTRİNİ ile/ve/||/<> YÖNTEMİN TRANSANDANTAL DOKTRİNİ



-UNUT(TUR)MA ile/ve/değil/yerine/<>/>< GÜVEN



-UNUTABİLMEK ve/=/||/<>/> İYİLEŞMEK



-UNUTACAĞIZ ve/||/<> UNUTULACAĞIZ

( Biraz zaman geçince. VE/||/<> Biraz zaman geçince. )


-UNUTALIM! ile/ve/||/<>/> UNUTMAYALIM!

( "Yaptığımız" "iyiliği" ve "gördüğümüz" "kötülüğü". İLE/VE/||/<>/> Ölümü. )


-UNUTMA HAKKI ve/||/<> UNUTULMA HAKKI

( "Unutulma Hakkı" nedir? için burayı tıklayınız... )


-UNUTMA ile/ve/||/<> BUNAMA/ATEH[Ar.]/DEMANS[Fr., İng. < DEMENTIA] ile/ve/||/<> ALZHEIMER

( Alzheimer tanısı için aşağıdakilerden en az ikisi tanılanmış ve "önemli ölçüde dikkate alınmalıdır".

- Zayıf bellek
- İletişim ve dil zorluğu
- Odaklanmada ve dikkatini vermede güçlük
- Hatalı muhakeme ve yargı
- Bozulmuş görsel algı )


-UNUTMA ile/ve/||/<> BUNAMA/ATEH[Ar.]/DEMANS[Fr., İng. < DEMENTIA] ile/ve/||/<> ALZHEIMER

( Alzheimer, genel olarak üç evreye ayrılır:

1. Unutkanlık, bildiği yerleri tanıyamama, bazı sözcükleri bulamama, işine ve hobilerine karşı ilgisini yitirme gibi erken belirtiler verir ve genellikle hasta olduğunu kabul etmek istemez.

2. Bellek kaybı belirginleşir. Yakınlarının adını unutabilir. Yolunu kaybedebilir. Konuşma bozukluğu artar. Yıkanma, giyinme gibi gündelik işlerinde yardıma gereksinim duyabilir ve bazı hayaller görebilir.

3. Artık aile üyelerini tanımayabilir, yemek yemede ve yürümede güçlükler başlar, sidik ve dışkısını tutamayabilir ve ciddi davranış bozuklukları görülebilir.

Alzheimer hastalığı, yaklaşık 5-8 yıllık bir ilerleme süreci içinde hastayı yatağa bağlı ve tamamen bakıma muhtaç duruma getirir. )


-UNUTMA ile/ve/||/<> BUNAMA/ATEH[Ar.]/DEMANS[Fr., İng. < DEMENTIA] ile/ve/||/<> ALZHEIMER

(

Unutma eğrisi ve aralık etkisinin keşfi ile tanınan, deneysel bellek çalışmalarına öncülük eden psikolog Hermann Ebbinghaus (1850–1909), öğrenme eğrisini tanımlayan ilk kişidir. Unutma eğrisinin grafiği, kişilerin "öğrenileni" tekrar etmezse yeni öğrendiği bilgilerin, günler içinde nasıl azaldığını gösterir. )


-UNUTMA ile/ve/||/<> BUNAMA/ATEH[Ar.]/DEMANS[Fr., İng. < DEMENTIA] ile/ve/||/<> ALZHEIMER

( ... İLE/VE/||/<> Bellek, düşünme ve toplumsal yeteneklerde bozulma. İLE/VE/||/<> Beyinde plak ve düğüm oluşumu ile bellek kaybı ve bilişsel gerileme. | Demansın en yaygın nedeni olan ve ilerleyici bellek kaybı ile ilişkili bir sayrılık. )


-UNUTMADAN ile/ve/<>/değil/yerine DAHA ÇOK ANIMSAMAYA ÇALIŞARAK



-UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( Unutmamak, bir anlamda putperestliktir. )


-UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( LETE: Unutma yudumu. )


-UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( Ledün ilmi, bilineni unutma ilmidir. )


-UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( Olursak olacağız. Evvelinin evveli, ahirinin ahiri yok. Bu kadar yaş yaşadık, ne anladık? İstikbal dersen, bir saniye ilerisinden haberimiz yok, hepsi rüya. İyisi mi, hepsini unut! )


-UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( Huzur, rahatlıktadır. Rahatlık ise unutmakla olur. )


-UNUTMAK ile/ve/değil/yerine/<> AFFETMEK

( Bir hatayı, hem unutmak, hem affetmek aptallıktır. Ne unutmak, ne affetmek, hainliktir. Hatayı unutmayıp sahibini affetmek, işte bu erdemdir. )


-UNUTMAK ile/ve/değil/yerine/<> AFFETMEK

( Söylenilmeyebilecek, yanlış/yersiz/zamansız bir söz, ancak affedilir fakat unutulmaz! )


-UNUTMAK ile/ve/değil/yerine/<> AFFETMEK

( Aldığın dersi kaybettirir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Bakış açını değiştirir. )


-UNUTMAK ile/ve/değil/yerine/<> AFFETMEK

( Mutlu eder. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Güçlü kılar. )


-UNUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< BOŞLAMAK



-UNUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< KANIKSAMAK



-UNUTULANI ANIMSAMAK ile/ve/değil/||/<> UNUTTUĞUNU ANIMSAMAK



-UNUTULMA HAKKI'NDA:
ANALOG ile/ve/<> ÇEVRİMİÇİ ile/ve/<> SİLDİRME ile/ve/<> DİZİNDEN ÇIKARMA(DELISTING)

( Basılı. İLE/VE/<> Dijital. İLE/VE/<> Kişisel veriler. İLE/VE/<> ... )


-UNUTULMA HAKKI'NDA:
BİLGİ ile/ve/||/<> ZAMAN

( DOĞRU BİLGİ ile/ve/||/<> HUKUKA UYGUN, YAYILMIŞ BİLGİ

ile~ve~||~<>

BİLGİNİN: TOPLUMSAL ÖNEMİMİ YİTİRMESİ ile/ve/||/<> GÜNCELLİĞİNİ YİTİRMESİ )


-UNUTULMA HAKKI'NDA:
LEBACH KARARI ve/||/<> MELVIN V. REID KARARI



-UNUTULMA HAKKI'NDA:
RIGHT TO OBLIVION ile/ve/||/<> RIGHT TO BE FORGOTTEN



-UNUTULMA HAKKI ile/ve/||/<> AF



-UR ile/ve/||/<> BALONLAŞMA/ANEVRİZMA[Fr. < Yun. < ANEVRISME]

( ... İLE Bir atardamarın, bir bölgesinde oluşan gevşemeye bağlı ur biçimindeki genişleme. )


-URANOS ve/<>/> KRONOS ve/<>/> ZEUS



-ÜRDÜN ile/ve/<> AMMAN

( ... İLE/VE/<> Ürdün'ün başkenti. )


-ÜRDÜN ile/ve/<> AMMAN

( ... İLE/VE/<> Tarihi, 5500 yıl önceye uzanan Amman [eski adıyla Rabbat Ammon], Filistin'de uzun süre yarı göçebe yaşayan bir Sami halkı olan Amman Oğulları'nın, M.Ö. XII. yy.'da, Maab'ın kuzeyinde, yedi tepe üstünde kurdukları krallığın da başkentiydi. Sonraları, Asur, Bâbil ve Pers egemenliği altına girmiştir. Ardından da İskender ve Roma devirlerini yaşamıştır. 2000 yıl önce, Philedelphia olarak da adlandırılmıştır. )


-ÜREME ve/||/<>/> KORUMA



-ÜREME ile/ve/||/<>/> TEKRARLAMA



-ÜREME ile/ve/değil/||/<>/>/< VAR OLUŞ/OLMA (DÜZENEĞİ)



-ÜRETİCİ GÜÇLER ile/ve/||/<> ÜRETİCİ ARAÇLAR ile/ve/||/<> ÜRETME BİÇİMİ



-ÜRETİM ARAÇLARI ile/ve/||/<> ÜRETİM İLİŞKİLERİ



-ÜRETİM:
EKLEMELİ ile/ve/||/<> EKSİLTMELİ



-ÜRETİM:
ENDÜSTRİYEL ile/ve/<> ÖZEL

( Özel üretim yapan işletmelerde, ürünler sıfırdan tasarlanarak ya da siparişe özel olarak mühendislik çalışmaları sonucunda ortaya çıkar. Sipariş için gerçekleştirilen tasarım, ürünün sonucuna aktarılacağından dolayı ve hazırda bulunan pek çok tahmin nedeniyle, tüm üretim sürecinde esnek bir yapı olmasını gerektirmektedir. Varolan süreçlerin esnekliği dolayısıyla da, özel üretim yapan işletmeler, ERP sistemlerinden temel olarak esneklik ve çeviklik beklemektelerdir. Endüstriyel üretim yapan işletmeler tarafında ise ürünler, sipariş bazlı olarak ayarlanır. Müşteriler, stokta bulunan bir ürünü sipariş edebilecekleri gibi, önceden tasarlanmış ve katalogda yer alan bazı özellikler ve seçenekleri de satın alınacak ürüne katarak sipariş verebilirler ancak değişiklik istekleri, kataloglar ile sınırlıdır.

Özel üretim yapan firmalar, esneklik ve çevikliğe önem verirken, endüstriyel üretim yapan firmalar daha çok operasyonel verimliliğe odaklanmaktadır. Aynı zamanda, endüstriyel üretim yapan firmalar, üretim süreçlerinde, özel üretim sürecindeki her bir projenin değiştiği durumun aksine, tahmin edilebilirlik ve süreklilikten gelen avantajlara da sahip olurlar. Tahminler ve yansıtmalar sayesinde de, yöneticiler, sonuçları ölçebilirler ve gerektiğinde yönlerini değiştirebilirler. Bu değerler de bulunulan süreçlerin gelişmesini ve tüm zincirin bütünleşmesinin güçlenmesini sağlar. )


-ÜRETMEK/ÜRETİM ve/||/<> ÜLEŞMEK/ÜLEŞİM

( Namaz. VE/||/<> Zekât. )


-ÜRETTİĞİNİ TÜKETEN ile/ve/yerine/<> TÜKETTİĞİNDEN ÜRETEN



-ÜRKÜ/PANİK ile/ve/değil/||/<>/> TEPKİ



-ÜRTİKER ile/||/<> ANJİYOÖDEM

( Deride kaşıntılı, kabarık döküntüler ile ilişkili bir alerjik tepkime. İLE/||/<> Deri altı dokularında şişlik ile ilişkili bir alerjik tepkime. )


-ÜRTİKER ile/||/<> EGZAMA/ERİTEMA

( Deride kaşıntılı kabarıklık döküntüler ile ilişkili bir alerjik tepkime. İLE/||/<> Deride kızarıklık, kaşıntı ve kabuklanma, yangılanma. )


-URUGUAY ve/<> MONTEVIDEO

( URUGUAY: Kuşları barındıran ırmak. VE/<> "Bir dağ gördüm[Macellan'ın gemisindeki denizcilerden birinin, sahile yaklaşırken bağırarak söylediği söz.][Uruguay'ın başkenti.] )


-ÜRÜN ile/ve/||/<> PARÇA



-ÜRÜN ile/ve/<> YAPIT ile/ve/<> MEYVE



-US/AKIL:
HERKESİ AŞKIN ile/ve/||/<> HERKESTE İÇKİN



-US/AKIL[Ar.]/LOGOS[Yun.] ile/ve/||/<> YER/TOPOS[Yun.]



-US/AKIL ile/ve/değil/||/<>/< BAĞLAM



-US/AKIL ile/ve/||/<>/> BİLİM/İLİM



-US/AKIL ve/<> TARİH/SEL/LİK



-US/SAL/LIK ile/ve/=/<> OLGU/SAL/LIK



-US <>/||/> İMGELEM <>/||/> DUYUM



-US ve/||/<> SU



-US ile/ve/değil/||/<> USUN YAPILANDIRILMASI/İNŞÂSI



-UŞAK ile/ve/<> ODABAŞI

( ... İLE/VE/<> Hanlarda çalışan uşakların başı. | Yeniçeri örgütünde, görevi, alaylarda selam törenlerini düzenlemek ve yönetmek olan subay. )


-USANÇ/GINA ile/ve/||/<>/< KANIKSAMA

( İlişki(ler)de, "sahip olmakta", [kendinden ve/ya da ötekinden] "eminlikte", en önemli eşik, kanıksama noktasıdır. [Kavuşmakta/vuslatta, gına/kanıksama vardır.]

Bu eşik, ancak, bunun bilgi ve bilinciyle, sürekli anımsanarak, ilişkiyi besleyecek/destekleyecek davranış ve tutumla, iletişim ve paylaşımla aşılabilir. )


-USB-A ile/<>/> USB-B ile/<>/> USB-C



-ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> İHMALKÂR/LIK



-ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/||/<>/>/< MUTSUZ/LUK

( Mutsuz kişiler, yorgun olur ve hiçbir şey yapmak istemezler. )


-ÜŞENME ile/ve/||/<> "GÖZÜNDE BÜYÜLTME"



-USKUMRU ile/<>/> LİPARİ[Yun.]

( ... İLE/<>/> Çirozluktan sonra yağlanmaya başlayan uskumru. )


-ÜSLÛP ile/ve/||/<> USTURUP/LU[İt. < STROPA]

( Tarz. İLE/VE/||/<> Biçimine getirmek, uygun zamanı bulmak, denk düşürmek. )


-USSAL BİLGİ ile/ve/<> SEZGİSEL BİLGİ

( İkinci türden bilgi. )


-USSAL BİLGİ ile/ve/<> SEZGİSEL BİLGİ

( Gerçeği yanlıştan ayırdeden bilgi. )


-USSAL BİLGİ ile/ve/<> SEZGİSEL BİLGİ

( Zorunlu olarak gerçektir. )


-USSAL/LIK ile/ve/<> EVRENSEL/LİK



-USSAL ile/ve/||/<> KAVRAMSAL



-USSALLIK:
OLUMSUZ ile/ve/||/<>/> OLUMLU

( Eytişim. İLE/VE/||/<>/> Kavram. )


-ÜST METİN İŞARETLEME DİLİ/HYPERTEXT MARKUP LANGUAGE/HTML[İng.] ile/ve/||/<> GENİŞLETİLEBİLİR İŞARET DİLİ/EXTENSIBLE MARKUP LANGUAGE/XML[İng.]

( Verileri ve içerikleri görüntülemek için kullanılır. İLE/VE/||/<> Verileri depolamak ve paylaşmak için kullanılır. )


-ÜST METİN İŞARETLEME DİLİ/HYPERTEXT MARKUP LANGUAGE/HTML[İng.] ile/ve/||/<> GENİŞLETİLEBİLİR İŞARET DİLİ/EXTENSIBLE MARKUP LANGUAGE/XML[İng.]

( Etiketleri önceden tanımlanmıştır. İLE/VE/||/<> Etiketleri önceden tanımlanmamıştır. Kullanıcı kendi etiketlerini oluşturmaktadır. )


-USTA ile/||/<> ARMADIR[İsp.]

( ... İLE/||/<> Gemilerdeki her türlü donanımı yapan usta. )


-USTA ile/ve/<>/|| USTALIK



-USTALAŞMA ve/||/<>/> YALINLAŞMA

( Ustalaşanlar, yalınlaşır. Yalınlaşma da çekim yaratır. )


-USTALIK:
USTANI GEÇMEK ve/||/<> SENİ GEÇECEK USTA YETİŞTİRMEK



-USTALIKLA ile/ve/<> USÛLÜNCE



-USTALIKTA/VİRTÜÖZLÜKTE:
NICCOLO PAGANINI ve/||/<> FRANZ LIST



-ÜSTENCİL ile/ve/değil/||/<>/< DOĞRUDAN



-ÜSTLENME ile/ve/||/<> KABULLENME



-ÜSTÜBEÇ ile/ve/<> ÜSTÜBEÇ MACUNU

( Boyacılıkta kullanılan, zehirli, bazik kurşun karbonat. İLE/VE/<> Üstübeç ya da tutkaldan, dövülmüş tebeşir tozu ile hazırlanan onarma macunu. )


-ÜSTÜN/LÜK / ALÇAK/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNCE/LİK / SONRA/LIK



-ÜSTÜN/LÜK ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKLI/LIK



-ÜSTÜN ve/||/=/<> İNSANI/KİŞİLERİ SEVEN

( En "üstün" kişi/ler, kişileri/insanı seven(ler)dir. )


-ÜSTÜNÜZE ALMAYIN ile/ve/değil/||/<>/< SİZE YÖNELİK DEĞİL



-USÛL - ESAS ile/ve/||/<> KEM ÂLET - KEMALÂT

( Yöntem, içerikten önce gelir. İLE/VE/||/<> Yanlış ya da kötü araç/âlet ile iş çıkarılmaz, olgunluk sağlan(a)maz. )


-USÛL-Ü FIKIH'TA:
KİTAP ile/ve/||/<> SÜNNET ile/ve/||/<> İCMÂ ile/ve/||/<> KIYAS



-USÛL:
GENEL(UMÛMÎ) ile/ve/||/<> ÖZEL(HUSÛSÎ)



-USÛL:
İLKE ve/||/<> YÖNTEM



-USÛL ile/ve/<> FÜRÛG[Fars.]

( Yöntem. İLE/VE/<> Işık/ziyâ/nur, parlaklık, parıldayış. )


-USÛLEYN:
USÛL-İ FIKIH ile/ve/||/<> USÛL-İ DİN



-ÜŞÜMEK ile/ve/değil/<> ÜŞÜTMEK



-UTANÇ VERİCİ ile/ve/||/<> KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ



-UTANÇ ile/ve/||/<> ÖZERKLİĞE KARŞI UTANÇ



-UTANMA:
BAŞKALARINDAN ile/ve/<>/değil/yerine KENDİNDEN



-UTANMA/UTANGAÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK



-UTANMA ve/||/<>/> DOĞRULUK



-UTANMA ile/ve/||/<> KENDİNE YAKIŞTIR(A)MAMA



-ÜTOPYA:
ÜMİT ve/||/<>/> EYLEM



-ÜVEY ile/ve/<> TAYGELDİ

( ... İLE/VE/<> İkinci kez evlenen kadının, beraberinde getirdiği çocuk/lar. )


-ÜVEYE EDERSEK ve/||/<> GELİNE EDERSEK

( [kendi] Çocuğumuzda buluruz! VE/||/<> Kızımızda buluruz. )


-UY(>< İN) ile/||/<> UYA(> YUVA)

( Çukur. İLE/||/<> Yuva. )


-UYAK ÖRGÜSÜNDE:
DÜZ ile/ve/<> ÇAPRAZ ile/ve/<> SARMAL ile/ve/<> ÖRÜŞÜK ile/ve/<> MÂNİ

( )


-UYAK(KAFİYE) ÇEŞİTLERİNDE:
YARIM ile/ve/<> TAM ile/ve/<> ZENGİN ile/ve/<> TUNÇ ile/ve/<> CİNASLI

( )


-UYANIK/LIK ile/ve/||/<>/> AYDIN/LANMIŞ/LIK



-UYANIŞLAR(AWAKENINGS) ve/||/<>/> LORENZO'NUN YAĞI(LORENSO'S OIL)



-UYANMAK ile/ve/||/<> AYDINLANMAK



-UYANMAK ile/ve/değil/<> GÖZÜN AÇILMASI



-UYARI ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRI



-UYARI ile/ve/<> VURGU



-UYARICI ile/ve/||/<> "AYAR VERME"



-UYARICI ile/ve/<>/> UYANDIRICI



-UYARICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UYARAN



-UYDU TELEFONU ile/ve/||/<> "AKILLI TELEFON"



-UYGARLAŞMA ile/ve/||/<>/< GÖÇ



-UYGARLAŞMA ile/ve/<> UYGARLAŞAMAMA

( Nevroz doğurur.[Freud] İLE/VE/<> Yeterince uygarlaşamama, nevroz doğurur.[Adler] )


-UYGARLAŞMADA:
KILIÇ fakat/değil/yerine/<>/> KALEM ve KİTAP

( Başlattı. FAKAT/DEĞİL/YERİNE/<>/> Yaşattı VE Sürdürdü. )


-UYGARLIK ARAYIŞI ve/||/<>/< KÜLTÜRLERİN/TOPLULUKLARIN KARŞILAŞMASI



-UYGARLIK/MEDENİYET:
TA'MÎR-İ BİLÂD[Ar.] ve/||/<> TERFÎH-İ İBÂD[Ar.]

( Kentler/beldeler oluşturmak/inşâ etmek. VE/||/<> Bireylerin her türlü gönencini/refâhını sağlamak. )


-UYGARLIK/MEDENİYET:
TOPRAK ve/+/||/<> DİL ve/+/||/<> DİN



-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Evrensel. İLE/VE/||/<> Yerel. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Denetimli. İLE/VE/||/<> Bilinçdışı. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Toprak, kişiye aittir. İLE/VE/||/<> Kişi, toprağa aittir. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Uygarlık, olay ve olguları birbirinden büyük titizlikle ayırd edebilmektir. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Kültür, en geniş tanımıyla yaşam biçimini gösterir. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Kültür, insan-doğa ve kişi-kişi[toplum] ilişkilerinin toplamıdır. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Uygar kişi, dünyanın neresinde ve hangi kültürde üretilirse üretilsin, insanlık değerlerine sahip çıkan, onu benimseyen ve yaşamına katan kişidir. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Evrenseller kültürler içinde yer almış olmalıdır. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( UYGARLIK/MEDENİYET = ZANAAT-FEN ve AHLÂK )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( MEDENİYET OLUŞTURABİLMEK İÇİN:
* TANRI/İLK İLKE,
* EVREN/DOĞA,
* İNSAN )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Farkındalık ile. İLE/VE/||/<> Farkında olmadan. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Yöntemli. İLE/VE/||/<> Alışkanlıklar. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( İnsan - İnsan ilişkisi (ile). İLE/VE/||/<> Doğa - İnsan ilişkisi (ile). )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Sanat. İLE/VE/||/<> Zanaat. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Öğrenilir. İLE/VE/||/<> Yaşanır. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Kimsin/iz? İLE/VE/||/<> Kimlerdensin/iz? / Nerelisin/iz? )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Uluslararası. İLE/VE/||/<> Ulusal. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( ZAMAN: Doğrusal. İLE/VE/||/<> Döngüsel. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Us. İLE/VE/||/<> Us dışı. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Yasa. İLE/VE/||/<> Töre. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Medine. İLE/VE/||/<> Yesrib. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Çatışmalar içinde. İLE/VE/||/<> Zahmetler içinde. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Kâmil kültür, kendinden sonra gelecek kültürün gübresidir. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Gerçek üstü. İLE/VE/||/<> Gerçek. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Ancak, felsefenin getirebildiği/sağladığı/sunduğu. İLE/VE/||/<> Sanat ve dinin getirdiği. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Bilim. İLE/VE/||/<> Felsefe. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Saygıyla... İLE/VE/||/<> Sevgiyle... )


-UYGARLIK ve/||/<>/< ADÂLET

( Ayakta durabilmek için. VE/||/<>/< Sürdürülebilirlik için. )


-UYGARLIK ve/<> BİREYSEL FEDÂKÂRLIK



-UYGARLIK ve/||/=/<>/< İNSAN/LIK



-UYGARLIK ve/<> KAVRAMSALLIK



-UYGARLIK ve/<> SAYGI



-UYGARLIK ve/||/<> ZEKÂ



-UYGARLIKLARARASI/LIK ile/ve/<> KÜLTÜRLERARASI/LIK



-UYGARLIKTA:
SAYGI ile/ve/||/<>/> TÜZE



-UYGULAYICI ile/ve/<>/|| UYGULATICI

( Sanatçı, hem uygulayıcı, hem uygulatıcı olabilmelidir. )


-UYGUN OLMAK" ile/ve/değil/||/<>/< AİT OLMAK

( Bir yere "uygun olmak", oraya ait olduğumuz anlamına gelmez. )


-UYGUN OLMAK" ile/ve/değil/||/<>/< AİT OLMAK

( )


-UYGUNLUK ile/ve/||/<> BECERİ



-UYGUNLUK ile/ve/<>/>< ENGEL



-UYGUNLUK ile/ve/||/<> ÖRTÜŞME



-UYGURLAR ile/ve/||/<>/> KARAHANLILAR ile/ve/||/<>/> SELÇUKLULAR ile/ve/||/<>/> OSMANLILAR ile/ve/||/<>/> TÜRKİYE

( 742 - 840 ile/ve/||/<>/> 840 - 1212 ile/ve/||/<>/> 1212 - 1299 ile/ve/||/<>/> 1299 - 1923 ile/ve/||/<>/> 1923 - ~ )


-UYKU:
TEK FAZLI(MONOFAZİK) ile/ve/||/<> ÇOK FAZLI(POLİFAZİK)

( Tek sefer yatağa gidip gün içinde tek bir uyku alma davranışıdır.["Saf monofazik uyku", "kuasi monofazik uyku" ve "yarı monofazik uyku" biçiminde alt başlıkları da bulunmaktadır.] İLE/VE/||/<> Gün içinde birden fazla kez, daha kısa süreler boyunca uyuma davranışıdır.["Saf", "kuasi" ve "yarı" biçimde üç alt başlığı bulunmaktadır.] [Saf polifazik uykuda, her dört saatte bir uyunurken, kuasi polifazik uykuda, 24 saatlik gün içinde eşit aralıklarla dağılmamış biçimde uyunur.][Polifazik uykunun genellikle çocuklarda görülen en yaygın örneği ise, günde iki ayrı kez uyuma düzeni olan bifazik uykudur.] )


-UYKU ile/ve/değil/||/<>/>/< ÖYKÜ



-UYKU ve/<> UYKUDA EYLEME VURMA

( "Uykuda Eyleme Vurma" - Ahmet Çorak yazısı için burayı tıklayınız... )


-UYSAL ve/||/<> UYUMLU

( Hayvanlarda. VE/||/<> İnsanda. )


-UYUKLAMA ile/ve/<> PİNEKLEME

( ... İLE Uyuklama, uyuklar gibi hareketsiz oturmak. | Bir yerde, hiçbir iş yapmadan oturmak. )


-UYUM/AHENK ile/ve/değil/||/<> İNSİCÂM



-UYUM/LU/LUK ile/ve/||/<> ESNEK/LİK



-UYUM ve/<> BOŞLUK/ARA



-UYUM ile/ve/||/<>/> ÇATIŞMA ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME



-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Her varolan, öteki bir varolan ile uyum içindedir. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Uyumun içinde, korkuya yer yoktur. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Şehvet gibi ateş, nefret gibi kötülük, uyumsuzluk gibi acı ve aydınlanma gibi de sevinç yoktur. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( En büyük hastalık, doyumsuz istekler; en büyük acı da uyumsuzluktur. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Sarı, öğle güneşinin rengi yani orta noktanın ve dengenin simgesidir. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Gerçek, Sattva'dan ötededir. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( İFRÂT[< FART] - İTİDAL - TEFRİT )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Tamas donuklaştırır, rajas çarpıtır, sattva uyumlu kılar. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( İnsan-altı olanlar, Tamas'ın ve Rajas'ın egemenliği altındalardır; kişiler ise Sattva'nın. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Berraklık ve yardımseverlik, zihni ve eylemi etkilemesinden dolayı Sattva'dır. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Sattva'nın olgunlaşmasıyla tüm arzu ve korkular son bulur. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Tamas obscures, rajas distorts, sattva harmonises. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Every being is compatible vs. every other being.
In harmony there is no place for fear.
The sub-human - the 'humanoids' - are dominated by tamas and rajas and the humans by sattva.
Clarity and charity is sattva as it affects mind and action.
With the maturing of the sattva all desires and fears come to an end.
The real is beyond sattva. )


-UYUM ile/ve/||/<> EŞZAMANLILIK



-UYUM ile/ve/||/<> SENTEZ



-UYUM ile/ve/<> TEVHİD



-UYUMLANMA ile/ve/||/<>/> UYUMLANMA SINIRI/EŞİĞİ



-UYUMSUZ ile/ve/değil/||/<> TUTUNAMAYAN



-UYUŞMA ile/ve/||/<> ELEKTRİKLENME



-UYUŞUK/TEMBEL ile/ve/=/||/<> HIMBIL



-UYUTMAK ile/ve/||/<> UYANDIRMAK

( Gövdeyi ameliyat etmek için gereklidir. İLE/VE/||/<> Zihni/ni "ameliyat etmek" için gereklidir. )


-UYUYUP, UYANAMAMAK ve/||/<> UYANIP, BULAMAMAK

( Sevdiklerimizin ve değeri bilinmesi gerekenlerin değerini bilelim!... )


-UZA(T)MAK ile/ve/değil/||/<>/< TEKRAR



-UZAK BİR YER ile/ve/<> UZAAAK BİR YER

( Dilde. İLE/VE/<> Belâgatta. )


-UZAK DURMALI!:
KÖRDEN değil NANKÖRDEN <>
YÜZSÜZDEN değil İKİYÜZLÜDEN <>
"TİPİ BOZUK"TAN değil "SÜTÜ BOZUKTAN"



-UZAK DURMAMAK/DURMAK ile/ve/=/||/<> RIZÂ GÖSTERMEK/GÖSTERMEMEK



-UZAK DURULMASI GEREKEN KİŞİLER:
"HEP HAKLILAR" ve/||/<> "HERŞEYE, SÜREKLİ İTİRAZ EDENLER" ve/||/<> "SADECE BEN" DİYENLER ve/||/<> BAŞKALARINI DEĞERSİZ GÖRENLER ve/||/<> ÇIKARCILAR ve/||/<> İSTEDİĞİ OLMADIĞINDA TUTUM DEĞİŞTİRENLER ve/||/<> ARAMADIĞIN SÜRECE ARAMAYANLAR ve/||/<> İŞİ DÜŞMEDİKÇE TANIMAYANLAR ve/||/<> İŞİ BİTTİĞİNDE, YANINDA DURMAYANLAR



-UZAK İLİŞKİLER ile/ve/||/<> YAKIN İLİŞKİLER



-UZAK TUT/ALIM! ve/||/<> UZAK DUR/ALIM!

( Yüzü "çirkin olan"ı değil yüreği çirkin olanı. VE/||/<> Giysisi kirli olandan değil "zihni/düşüncesi" kirli olandan. )


-UZAKGÖRÜR/TELESKOP:
HUBBLE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> JAMES WEBB

( Görünür ve ultraviyole dalga boylarında gözlemler yapmaktadır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Orta ve yakın kızılötesi olarak görmektedir. Çok daha büyük ışık toplama aynası vardır. Hubble teleskobundan yaklaşık 100 kat daha duyarlıdır.[10 milyar dolarlık bir bütçe ile elde edilmiştir.] )


-UZAKGÖRÜR/TELESKOP:
HUBBLE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> JAMES WEBB

( )


-UZAKLIK ÖLÇÜMÜNDE:
NİRENGİ ile/ve/||/<>/> PARALAKS



-UZAKLIK ile/ve//||/<> "TAÇ UTANGAÇLIĞI"

( ... İLE/VE/||/<> Ağaç türlerinin en tepesinde bulunan dallarının birbirine dokunmaktan kaçınması. )


-UZAKLIK ile/ve//||/<> "TAÇ UTANGAÇLIĞI"

( )


-UZAKTAN ETKİ ile/ve/||/<> YERELLİK



-UZAM/DÜZLEM/HAYYİZ/VÜSAT[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> UZAY

( Belirli noktalar toplamı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> Tüm noktalar toplamı. )


-UZAM/DÜZLEM/HAYYİZ/VÜSAT[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> UZAY

( Tanımla(n)mayla. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> ... )


-UZAM/DÜZLEM/HAYYİZ/VÜSAT[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> UZAY

( Dışta. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> İçte. )


-UZAM/DÜZLEM/HAYYİZ/VÜSAT[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> UZAY

( İçte yok. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> Dışta yok. )


-UZAM ile/ve/||/<> YAYILIM



-UZANTI ile/ve/<> GÖSTERİM/TEMSİL



-UZATMA! ile/ve/||/<>/> UZLAŞ! ile/ve/||/<>/> UNUT!



-UZAY ile/ve/||/<> ALT UZAY



-UZAY ile/ve/+/||/<> SIKIŞTIRMA UZAYI

( Dört boyut. İLE/VE/+/||/<> 6 boyut. )


-ÜZGÜN/LÜK ve/||/<>/> DÜZGÜN/LÜK



-ÜZGÜN ile/ve/||/<>/> SÜZGÜN



-UZLAŞIM ile/ve/<> TANIŞIKLIK



-UZLAŞIM ile/ve/<> UYUM



-UZLAŞMA ile/ve/||/<> BARIŞMA



-UZLET ve/<> HALVET



-UZLUK/EHLİYET/HAZAKAT ile/ve/<> DEĞİM/LİYÂKAT



-UZMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< USTA/LIK



-UZMAN/LIK ile/ve/||/<> UYGULAYICI/LIK



-UZMAN/LIK ile/ve/||/<>/> YALANCI/LIK (YETİSİ)



-UZMANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİREŞİM/TEVHİD



-UZMANLIK ile/ve/<> DERİNLİK



-UZMANLIK ve/||/<>/>/< İŞBÖLÜMÜ



-UZMANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> MESLEK



-ÜZÜLME ve/||/<>/> BÜZÜLME



-ÜZÜLME ile/ve/değil/||/<>/< ŞAŞIRMA



-ÜZÜLMEK ile/ve/||/<>/> SÜZÜLMEK



-ÜZÜM, ÜZÜME, BAKA BAKA KARARIR ile/ve/||/<> KÖRLE YATAN, ŞAŞI KALKAR



-ÜZÜM ve/<> KAVUN

( [Özbekistan'da] 50 çeşit. VE/<> 30 çeşit. )


-ÜZÜM ile/ve/||/<> TEVEK/ÇOTUK

( ... İLE/VE/||/<> Asma, kavun, karpuz gibi bitkilerin sürgünü ya da dalı. | Üzüm kütüğü, çotuk. )


-UZUN YAŞAMAK ile/ve/<>/değil/yerine DERİN/DÜRÜST/DOĞRU YAŞAMAK



-ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> (")ÇARESİZLİK(")



-ÜZÜNTÜ ile/ve/<> RAHATSIZLIK



-ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> YAS



-ÜZÜNTÜNÜN PAYLAŞIMI ve/||/<> SEVİNCİN PAYLAŞIMI

( Üzüntüyü azaltır. VE/||/<> Sevinci çoğaltır. )


-V ve/||/<> P ve/||/<> T ve/||/<> E

( Hız. VE/||/<> Basınç. VE/||/<> Zaman. VE/||/<> Enerji. )


-VAAZ/MEVİZE ile/ve/||/<>/> HUTBE

( Cami, mescit vb. yerlerde vaizlerin yaptığı, genellikle öğüt niteliği taşıyan dinî konuşma. İLE/VE/||/<>/> Cuma ve bayram namazlarında okunan dua ve verilen öğüt. )


-VÂCİB-ÜL VUCUD ve/||/<>/> VAHDET-İ VÜCUD

( Var oluşu gerekli olan. | Allah. VE/||/<>/> Varlığın tek oluşu. | Tasavvuf. )


-VAGON[Fr./İng. < WAGON] ile/ve/||/<> FURGON[Fr. < FOURGON]

( ... İLE/VE/||/<> Nesne vagonu. )


-VAGON[Fr./İng. < WAGON] ile/ve/||/<> TENDER[Fr.]

( Yük ve yolcu taşımakta kullanılan, lokomotifin çektiği demir yolu aracı. İLE/VE/||/<> Lokomotifin arkasına bağlanan, gerekli yakıtı, suyu taşıyan vagon. )


-VAGON ile/ve/<> VAGONET

( Yük ve yolcu taşımakta kullanılan, lokomotifin çektiği, demiryolu aracı. İLE Yana ya da arkaya doğru devrilebilen ve kimi toprak düzleme işlerinde kullanılan küçük vagon. )


-VAHDET-İ ŞUHÛD ile/ve/||/<>/hem de VAHDET-İ KUSÛD ile/ve/||/<>/hem de VAHDET-İ MEVCÛD ile/ve/||/<>/hem de VAHDET-İ VUCÛD



-VAHDET-İ VUCUD ve/||/<> HALK-I CEDÎD



-VAHDET ile/ve/<> TEVHÎD

( Olgu/durum. İLE/VE/<> İlke/kavram. )


-VAHDET ile/ve/<> TEVHÎD

( Durum. İLE/VE/<> Eylem. )


-VAHDET ile/ve/<> TEVHÎD

( ... İLE/VE/<> Kendinden memnun olmak. )


-VAHDET ile/ve/<> TEVHÎD

( TEVHÎD'E GEL, TEVHÎD'E
ZİKR ET! HAKK'I, HER YERDE )


-VAHDET ile/ve/<> TEVHÎD

( İnsan - İnsan ilişkisi. İLE/VE/<> İnsan - Tanrı ilişkisi. )


-VAHİM/ÜZÜCÜ OLAN:
YALAN SÖYLEMİŞ OLMASI ile/ve/değil/||/<>/> ONA BİR DAHA GÜVENEMEYECEK OLMAK



-VAHİY ile/ve/||/<>/> TEBLİĞ



-VAHŞÎ ile/<>/> BARBAR ile/<>/> UYGAR

( [İnsan/lık tarihinin] %66'sı. İLE/<>/> %33'ü. İLE/<>/> %1'i. )


-VAHŞİ ile/ve/değil/||/<> İLKEL



-VAK'A ile/ve/<> KAZÂ



-VAKFİYE DİLİ:
XIII. yy.'a KADAR ile/ve/||/<>/> XIII. yy.dan SONRA ile/ve/||/<>/> XVI. yy.dan SONRA

( Arapça. İLE/VE/||/<>/> Moğolca, Arapça, Farsça, Osmanlı Türkçe'si. İLE/VE/||/<>/> Osmanlı Türkçe'si ve İran'da, Farsça] )


-VAKFİYE/VAKIFNÂME ile/ve/||/<> VELÂYET/TEVLİYET ile/ve/||/<> MÜTEVELLİ/NÂZIR



-VAKIF TEMELLERİ/AMAÇLARI:
HAYRAT ile/ve/||/<> AKARAT ile/ve/||/<> VAKIF

( Düşünsel/fikrî temel. İLE/VE/||/<> Amaç/gaye aracı/vasıtası. İLE/VE/||/<> Yaşamsallık/hayatiyet ve hukuksallık. )


-VAKIF:
İSLÂM HUKUKUNDA ile/ve/||/<>/> MEDENİ HUKUKTA



-VÂKIF/VUKÛFİYET ile/ve/||/<> FARKINDA/LIK



-VAKIF ile/ve/||/<> İRSÂDÎ VAKIF



-VAKIF ile/ve/<> TESİS



-VAKIF ile/||/<> VAKFİYE

( Kişiler ya da kurumlarca kurulmuş, yasayla görev ve yetkileri belirlenen tüzel kişilik. İLE/||/<> Herhangi bir malı vakfeden (vâkıf) tarafından, vakfın yönetimi ile ilgili hazırlanmış. Nizamnâme. Vakıf senedi de denilen vakfiyeler, kadılık siciline işlendikten sonra kesinleşirdi. )


-VAKİT ile/ve/<> DEM

( Belirli bir zaman dilimine anlam/değer verilmiş/yüklenmiş süre. İLE/VE/<> Kişinin, bu belirli zaman diliminde yaşadığı hal. )


-VAKİT ile/ve/<> DEM

( Zamanın tayinine vakit, vaktin içindeki hazza dem denilir. )


-VAKİT ile/ve/<> NAKİT



-VALİ[EPARHOS]:
< LONCA ÖRGÜTÜ ile/ve/||/<> LAGATARIOS ile/ve/||/<> SIMPANOS

( Genel denetimi sağlayanlar. İLE/VE/||/<> Yabancı tüccarların denetimini sağlayanlar. İLE/VE/||/<> Esnaf localarını denetleyenler.[2 kişi] )


-VÂLİ ve/||/<> VELÎ ve/||/<> HÂMİ ve/||/<> RÂB

( [Koruyucu] Dışta. VE/||/<> İçte. )


-VÂLİ ve/||/<> VELÎ ve/||/<> HÂMİ ve/||/<> RÂB

( Maddî koruyucu. VE/||/<> Manevî koruyucu. )


-VÂLİD ile/ve/<> VÂLİDE



-VANA'DA:
8 ile/<> 16

( Ayrıntıları için burayı tıklayınız... )


-VAPUR ile/ve/||/<> BANDIRMA VAPURU

( )


-VAR ETMEK ile/ve/<> SAHİP ÇIKMAK



-VAR KOŞULLARINDA
ile/ve/değil/||/<>/<
DAR KOŞULLARINDA



-VAR OLAN ve/<> GÖLGE



-VAR OLAN ve/<> GÖRÜNMEYEN VAR OLAN

( Evrendeki her şey. VE/<> İnsan. )


-VAR OLAN ile/ve/||/<> İŞARET EDİLEBİLİR OLAN



-VAR OLMAK =< ALGILANMIŞ OLMAK
ile/ve/||/<>/>
ALGILAMAK ya da ALGILAYAN OLMAK

( Nesne. VE/||/<>/> Tin. )


-VAR OLMAK =< ALGILANMIŞ OLMAK
ile/ve/||/<>/>
ALGILAMAK ya da ALGILAYAN OLMAK

( George Berkeley )


-VAR OLMAK ile/ve/||/<>/> KİŞİ/İNSAN OLMAK

( Doğada. İLE/VE/||/<>/> Ancak, başka bir insan ile. )


-VAR'DAN VAROLAN ile/ve/değil/||/<>/> YOK'TAN VAROLAN

( Doğa. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsan. )


-VAR/OLANI:
TÜKETMEK ile/ve/değil/yerine/<>/< YÖNETMEK



-VAR/VARLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< O



-VAR ve/||/<> VAR'IN BİLGİSİ ve/||/<> VAR'IN PAYLAŞILABİLİRLİĞİ

( Vardır. VE/||/<>/> Bilinebilir. VE/||/<>/> Her zaman, zemin ve koşulda. )


-VARGEL ile/ve/||/<> VARGEL TEZGÂHI

( Herhangi bir makinenin, bir doğrultuda gidip gelerek iş gören parçası. İLE/VE/||/<> Madensel parçaların üzerindeki kabalıkları almak için kullanılan makine. )


-VARILAN/VARILACAK:
MAHAL ile/ve/<> HAL



-VARİS ile/||/<> DERİN VEN TROMBOZU

( Yüzeysel damarların genişlemesi ve kıvrılması. İLE/||/<> Derin damarlarda kan pıhtısı oluşumu. )


-VARİS ile/||/<> DERİN VEN TROMBOZU (DVT)

( Yüzeysel damarların genişlemesi ve kıvrılması. İLE/||/<> Derin damarlarda kan pıhtısı oluşumu. )


-VARİS ile/||/<> TROMBOFLEBİT

( Genişlemiş ve kıvrılmış damarlarla ilişkili bir durum. İLE/||/<> Damarlarda pıhtı oluşumu ve yangılanma. )


-VARLIĞI İSTEMEK ve/||/<> YOKLUKTAN KAÇMAK



-VARLIK >< YOKLUK ile/ve/<> BAŞLANGIÇ >< BİTİŞ



-VARLIK/VAROLUŞ ve/||/<> HAK ve/||/<> HAREKET



-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Anlamın olduğu yerdir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Anlam aranmaz/bulunmaz. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Nedeni, kendinde olan. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Nedeni, dışarıda olan. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Aklın alanında/sınırlarında. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Zihnin alanında/sınırlarında. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( VARLIK [< BARLIK] [Türkçe'de V ile başlayan sözcük yoktur.] )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Tektir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Çoktur. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varlık, ölçülebilir ile ölçülemezin; sınırlı ile sınırsızın; oranlanabilir ile oranlanamazın harmanıdır. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Kendi özüne bağlı olarak varoluş! )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varlığın, görünüşte ne başlangıcı ne de sonu vardır, çünkü o her an yeniden başlar. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Evrende, herhangi bir şey, ancak, ilişkileriyle varlaşır. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Birlik, barış ve varlık üretir. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Kendiyle çelişkide olanın, varlığı yoktur. Ya da anlık bir varlığı vardır ki, bu da aynı anlama gelir. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varlaşma, ilişkilerin belirmesi; değişme, ilişkilerin değişmesi; gelişme, ilişkilerin çözülerek, ilgili nesne, olay, olgu için daha üst bir konumda, yeniden kurulmasıdır. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varlığın ve yokluğun ötesinde, hakiki olanın sonsuzluğu yatar. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varlığın, kendi hakkında bilinçli olması gerekmez. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Her ne görürseniz, o gördüğünüz, sürekli olarak sizin kendi varoluşunuzdur. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Bilincinde olmadığım bir şeyin, "var olmadığı"nı söylemek, tümüyle yanlıştır. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Bilinçli deneyiminiz dışında, var olduğunu iddia ettikleriniz, eldeki bilgilerden çıkarılmış sonuçlardır. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Bildiğinizi, sonuna kadar araştırın, inceleyin! Varoluşunuzun, bilinmeyen katmanlarına ulaşacaksınız. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( VARLIK: İçerik(mahiyet) olarak harf, dışlaşmış(tezahür etmiş) olarak rakam. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Dış dünyada bulunan varolanların biçimleri, zihinde, kavramlar olarak bulunur. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Gerçek varoluşunuzun derin katmanlarına ulaştıkça, zihninizin, yüzeydeki oyunlarının sizi pek az etkilediğini göreceksiniz. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varoluşta, süreklilik olamaz. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Kişi, kendi emeğinin varolanıdır. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varlığın dört biçimi/yansıması:
* VUCUD-İ AYNÎ
* VUCUD-İ ZİHNÎ
* VUCUD-İ HATTÎ/KİTABÎ
* VUCUD-İ LİSANÎ/İBARÎ )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( VARLIK:
* Özne-nesne ilişkisinde somut(vucûd fi'l-a'yân [Ar.])
* Zihnî (vucûd fi'l-ezhân [Ar.])
* Sözlü (vucûd fi'l-ibâre [Ar.])
* Yazılı (vucûd fi'l-kitâbe [Ar.]) )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( VUCÛD-U HARİCÎ: Varoluşunu, benim istencime/irâdeme borçlu olmayan. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( VARLIK: Ne yapacağının araçlarını bilmek açısından bilmek. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Bütünlük. İLE/VE/DEĞİL/<> Parça. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( İlkeseldir. İLE/VE/DEĞİL/<> Olmayabilir. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Becoming has, apparently, no beginning and no end, for it restarts every moment.
What contradicts itself, has no being. Or it has only momentary being, which comes to the same.
Beyond being and not-being lies the immensity of the real.
Being need not be self-conscious.
To say that what I am not conscious of does not exist, is altogether wrong.
What you claim exists outside conscious experience is inferred.
Whatever you see it is always your own being that you see.
Investigate what you know to its very end and you will reach the unknown layers of your being.
When you reach the deep layers of your true being, you will find that the mind's surface-play affects you very little.
There can be no continuity in existence. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Bâtın. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Zâhir. )


-VARLIK ve/=/<> BÜTÜNLÜK



-VARLIK ve/<> DARLIK



-VARLIK ve/<>/||/= İYİLİK



-VARLIK ve/<> KUDRET



-VARLIK ile/ve/<> METAFİZİK

( ... İLE Fiziğin konusu olanları/olabilecekleri konu kılmaz. )


-VARLIK ile/ve/<> METAFİZİK

( Varlık, metafiziğin söz konusudur. )


-VARLIK ile/ve/||/<> ÖZ ile/ve/||/<> KAVRAM



-VARLIK ile/ve/<> VAROLAN ile/ve/<> TİN

( Hakk. İLE/VE/<> Halk. İLE/VE/<> Hüve. )


-VARLIK ve/<> VAROLUŞ ve/<> İNSAN



-VARLIK ile/ve/değil/<> YAŞAMSALLIK/HAYATİYET[Ar.]



-VARLIK ile/ve/değil/<> YOKLUĞUN VARLIĞI

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> İnsan. )


-VARLIK ile/ve/<> YORUMLANMIŞ VARLIK

( ... İLE/VE/<> Dil. )


-VAROLAN BİLİMİ ile/ve/||/<> UYGULAMALI VAROLAN BİLİMİ



-VAROLAN BİLİMİNDE:
ALAN ile/ve/||/<> ÜST SEVİYE



-VAROLAN:
SÜREKSİZ OLAN ile/ve/||/<> TANE ÜZERİNDEN DÜŞÜNME



-VAROLAN/MEVCÛD ile/ve/=/||/<>/> BİLİNEN/MALUM



-VAROLAN ile/ve/<> OLANAKLI ile/ve/<> OLASILIKLI



-VAROLAN ile/ve/değil/<> SÖZ KONUSU OLAN

( Bulunuş. İLE/VE Buluş. )


-VAROLAN ile/ve/değil/<> SÖZ KONUSU OLAN

( ... İLE Fiziğin konusu olanları/olabilecekleri konu kılmaz. )


-VAROLAN ile/ve/değil/<> SÖZ KONUSU OLAN

( Varlık, metafiziğin söz konusudur. )


-VAROLAN ile/ve/||/<> TÜRÜM

( ... İLE/VE/||/<> Varolanların oluşumu. )


-VAROLAN ile/ve/<> VAR OLMASI GEREKEN ile/ve/<> HAYAL ETTİĞİNİ/N GERÇEKLEŞTİR(İL)ME(Sİ)

( Bilim. İLE/VE/<> Felsefe. İLE/VE/<> Sanat. )


-VAROLANBİLİMİ ile/ve/||/<>/> BİLGİBİLİMİ



-VAROLANLARIN, VAROLMASI...:
GÖZLEMLEYEBİLSEK DE ve/||/<> GÖZLEMLEYEMESEK DE



-VAROLDUĞUNDAN DOLAYI DÜŞLENEN ile/ve/||/<> DÜŞLENDİĞİNDEN DOLAYI VAR OLACAK OLAN



-VAROLUŞ:
TÖZ ile/ve/||/<>/> ERK ile/ve/||/<>/> ETKİ ile/ve/||/<>/> EDİM ile/ve/||/<>/> NEDENSELLİK



-VAROLUŞ ile/ve/<> DEĞİŞTİRİLEMEZLİK



-VAROLUŞ ile/ve/||/<> DİL ile/ve/||/<> MANTIK



-VAROLUŞ ve/<> DİRENÇ



-VAROLUŞ ve/<> DUYARLILIK



-VAROLUŞ ile/ve/<> EGEMENLİK



-VAROLUŞ ve/||/<> EŞİTLİK



-VAROLUŞ ile/ve/<> ETKİNLİK



-VAROLUŞ ile/ve/<> İDRÂK EDİLMİŞLİK



-VAROLUŞ ve/||/<> KARAR ALABİLME



-VAROLUŞ ve/||/<> ÖLÇÜ ve/||/<> FELSEFE ve/||/<> TÜZE ve/||/<> SANAT ve/||/<> SPOR ve/||/<> BÜTÜNLÜK ve/||/<> SUSABİLMEK ve/||/<> YOK/LUK

( Saygı gerek önce
Sonra ölçü
Sonra anlayış gerek
Sonra hak gözetmek
Özen ve duyarlılık gerek
Sürekli hareket gerek
Her an bütünlük
Çoğunlukla susabilmek
Herşeyin ölçütü yok(luk)

[En sonunda, Yaşam ve İnsan/Kişilik] )


-VAROLUŞ ve/||/<> ÖLÇÜ ve/||/<> FELSEFE ve/||/<> TÜZE ve/||/<> SANAT ve/||/<> SPOR ve/||/<> BÜTÜNLÜK ve/||/<> SUSABİLMEK ve/||/<> YOK/LUK

( Üzerine düşünülebilecek ve konuşulabilecekler, düşünülmesi ve konuşulması gerekenler/öncelikliler... )


-VAROLUŞ ile/ve/||/<> TARİH



-VAROLUŞ ile/ve/değil/<> VAROLAN

( Varolan, olasıların en iyisidir. )


-VAROLUŞ ile/ve/değil/<> VAROLAN

( Saf varoluşta, parça fikri yoktur. )


-VAROLUŞ ile/ve/değil/<> VAROLAN

( Varoluş başlangıçsızdır ve sonsuzdur. )


-VAROLUŞUMUZ:
ANLAMLI! ve/||/<> YETERLİ!

( Sadece, varolmamız/varoluşumuz bile, (yeterince) anlamlı ve yeterlidir!
[ Bir miktar fazlası da, -beklenti içine düşmeden!- olabilir elbette! ] )


-VAROLUŞUNDAN RÂZI OLUNMUŞLUK ile/ve/<>/>/< AHLÂKINDAN RÂZI OLUNMUŞLUK

( RÂZİYE ile/ve/<>/>/< MARZİYE )


-VAROŞ ile/<> FAVELA

( Gecekondu mahallelerinde yaşayanlar. İLE/<> Rio de Janeiro - Brezilya gecekondu mahallelerinde yaşayanlar. )


-VARSAYIM ile/ve/değil/||/<>/< DOLAYIM



-VARSAYIM ile/ve/değil/||/<>/< YAKLAŞIM



-VARSAYMAK ile/ve/<>/değil/yerine ZANNETMEK



-VARSIL/LIK(ZENGİN[Fars. < SENGİN]/LİK) ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( Malı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>

-VARSIL/LIK(ZENGİN[Fars. < SENGİN]/LİK) ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( Rezilliğin yardımcısı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>

-VARSIL/LIK(ZENGİN[Fars. < SENGİN]/LİK) ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>

-VARSIL/LIK(ZENGİN[Fars. < SENGİN]/LİK) ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( )


-VARSIL/LIK(ZENGİN[Fars. < SENGİN]/LİK) ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( )


-VARSIL/LIK(ZENGİN[Fars. < SENGİN]/LİK) ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( Paranın satın alamayacağı bir şeye sahip olana kadar varsıl değilizdir. )


-VARSIL/LIK(ZENGİN[Fars. < SENGİN]/LİK) ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( "Beş parasızmış" gibi yaşadıklarından dolayı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>

-VARSIL/LIK(ZENGİN[Fars. < SENGİN]/LİK) ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( Yoksulluğu över. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>

-VARSIL/ZENGİN ile/ve/<> GÖNÇ

( ... İLE Varlıklı. )


-VARSIL/ZENGİN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAYGIN

( Yüksek bir makamda bulunan namuslu biri, görev süresi sona erdiği zaman, varsıl değil saygın biri olmalıdır. )


-VARSIL ile/ve/değil/yerine/||/<> KANAAT SAHİBİ



-VARSILLIK/ZENGİNLİK(") ile/ve/değil/||/<>/> VARLIK/SERVET

( Bağırır. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Fısıldar. )


-VASAT ile/ve/değil/<> İTİDAL



-VASİYET ile/ve/<> NASİHAT



-VATAN:
MEZAR ve/||/<> İNSAN ve/||/<> DİL ve/||/<> DÜZEN/NİZAM ve/||/<> TARİH ve/||/<> DESTAN/LAR ve/||/<> GAZÂVATNÂME ve/||/<> TÜRKÜ VE AĞIT ve/||/<> NİNE VE NİNNİ ve/||/<> ROMAN ve/||/<> HATIRAT



-VATAN ve/=/||/<> YÂR



-VATANDAŞ ile/ve/<> BİREY



-VATANDAŞ değil/ile/ve/yerine/<>/= YURTTAŞ



-VATANINI SEVMEK ve/||/<> ALLAH'I SEVMEK



-VATANSIZ/LAR ile/ve/||/<> KÂĞITSIZ/LAR



-VATİKAN ile/||/<> MANASTIR

( Katolik Hıristiyan mezhebinin Roma'da bulunan merkezi. Papalık. İLE/||/<> Bazı keşiş ve rahiplerin dünya ile ilgilerini keserek yaşadığı yer. )


-VATNAJÖKULL ile/ve/<> LANGJÖKULL ile/ve/<> HOFSJÖKULL

( Kuzey Kutbu'nda ve İzlanda yakınlarındaki üç büyük buzul. )


-VAZGEÇ! ile/ve/||/<> VAZGEÇME!

( Dünyadan. İLE/VE/||/<> Kendinden! )


-VAZGEÇİRMEDE/CAYDIRICILIKTA:
GENEL ÖNLEM ile/ve/||/<> ÖZEL ÖNLEM



-VAZGEÇMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> DEĞİŞMEK



-VAZGEÇMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< PEŞİNDE KOŞMAMAK



-VAZGEÇMEYELİM!:
GÜLÜMSEMEKTEN ile/ve/||/<> SEVMEKTEN ile/ve/||/<>
ÖĞRENMEKTEN ile/ve/||/<> HAYALLERİMİZDEN



-VE ile/ve/||/<> İLE

( )


-VEBÂ/COCOLIZTLI[Aztek dili]:
HIYARCIKLI/BUBONİK ile/ve/||/<> AKCİĞER/PNÖMONİK ile/ve/||/<> PULMONER/SEPTİSEMİK

( )


-VEDÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VEFÂ



-VEFÂ ile/ve/<> HİLM

( Sözünde durma, sözünü yerine getirme. | Dostluğu devam ettirme. | Onun yanındayken nasılsan, uzaktayken de aynı olmak. İLE/VE/<> Kişinin doğasında olan yumuşaklık. )


-VEFÂ ile/ve/<> HİLM

( Doğanızdaki yumuşaklığı anımsayarak kimseye hesap/borç takmayın! )


-VEFÂ ile/ve/değil/<> SAYGI GÖSTERMEK



-VEGAN BESLEN("ME")MEK/OL("MA")MAK:
HAYVANLARA ve/değil/yerine/||/<>/> BİZE

( Pahalıya mal olur. VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Ucuza mal olur. )


-VEGAN BESLEN("ME")MEK/OL("MA")MAK:
HAYVANLARA ve/değil/yerine/||/<>/> BİZE

( APUKURYA[Yun.]: Et yenilmeyen dönem. )


-VEGAN/LIK ve/||/<> CAYNACI/LIK(JAİNİZM)

( Hiçbir hayvanın etini ve/ya da ürünlerini yememenin yanısıra, hayvanları, mal/kaynak ya da köle olarak kullanmamayı esas alarak yaşam sürdürme tutumu. VE/||/<> Doğaya, düzene(sisteme) yük ya da olumsuz etki yaratmayacak biçimde, temel gereksinim/zorunlulukların ötesine geçmeyecek biçimde, doğayla uyumlu ve bütünlüklü bir yaşam sürdürme tutumu. )


-VEHÂMET ile/ve/<> HEZİMET



-VEHİM ile/ve/||/<> SAFSATA



-VEHİM ile/ve/||/<> TELÂŞ



-VEKÂLET:
MÜŞTEKÎ ile/ve/değil/||/<> MÜDÂFİ

( [Vekâletnâme] Gerekir. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Gerekmez. )


-VEKÂLET:
MÜŞTEKÎ ile/ve/değil/||/<> MÜDÂFİ

( Müştekinin vekili olur. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Sanığın/şüphelinin müdâfisi olur. )


-VEKTÖR:
YEĞİNLİK/ŞİDDET ve/||/<>/> YÖN



-VEKTÖR ile/ve/değil/||/<>/< VEKTÖR UZAYI

( )


-VEKTÖR ile/ve/değil/||/<>/< VEKTÖR UZAYI

( Bir vektör, vektör uzayının öğesidir. )


-VELÂYET:
ÖZGÜRLÜK ve/<> ÖZGÜNLÜK



-VELÂYET ile/ve/||/<> HIDÂNE HAKKI



-VEN ile/ve/<> VENÜL

( Kanı, kalbe doğru götüren toplardamarlar. İLE/VE/<> Kılcal damar yatağı ve bir ven arasında kan taşıyan kan damarı. )


-VENA:
AŞK ve/<> ŞARAP



-VENUS URANIA ile/ve/||/<> VENUS PANDEMUS

( Saf Aşk. İLE/VE/||/<> Duygularla olan. )


-VENUS URANIA ile/ve/||/<> VENUS PANDEMUS

( Gökte. İLE/VE/||/<> Yerde. )


-VER(EBİL)MEK:
OLDUĞUNDA/BOLLUKTA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLMADIĞINDA/KITLIKTA/ZORLUKTA/YOKLUKTA



-VERDİĞİN ŞEYLERİ "GÖRMEMEK" ve/||/<>/>/< VEREBİLECEĞİN ŞEYLERİ ARTIRMAK



-VEREM ve/||/<> VEREM/KOH BASİLİ(MİKROBU)[< R. Koh adından]



-VERİ BİLİMİNDE:
YAPAY ZEKÂ ile/ve/||/<>/> MAKİNE ÖĞRENMESİ ile/ve/||/<>/> DERİN ÖĞRENME

( image )


-VERİ BİLİMİNDE:
YAPAY ZEKÂ ile/ve/||/<>/> MAKİNE ÖĞRENMESİ ile/ve/||/<>/> DERİN ÖĞRENME

( image
image
image
)


-VERİ ile/ve/=/<> HABER



-VERİLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAZANILMIŞ



-VERİLİ ile/ve/||/<>/> VAROLAN

( Doğa. İLE/VE/||/<>/> Kültür. )


-VERİM ile/ve/||/<> YAPIT



-VERİMLİ/LİK ile/ve/||/<> ÇİLECİ/LİK



-VERİMLİLİK ve/||/<> BEREKET ve/||/<> ÜRETKENLİK



-VERMEK:
SELENİNİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KULAĞINI

( Az kişiye. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Çok kişiye. )


-VERMEK ile/ve/<>/değil GERİ VERMEK



-VERMEK ile/ve/<>/< NASIL VERECEĞİNİ BİLMEK

( Aslolan/esas. İLE/VE/<>/< Yöntem/usûl. )


-VERMEK ve/||/<>/> VAR OLMAK



-VERMEK ve/||/<>/> VARMAK



-VERMEK ile/ve/||/<>/>/< VAZGEÇMEK



-VERTİGO ile/||/<> BAŞ DÖNMESİ

( İç kulaktaki denge organlarının bozulması ile çevrenin dönüyormuş gibi algılanması. İLE/||/<> Denge kaybı ve dengesizlik duyumu. )


-VERTIGO ve/||/<> HITCHCOCK

( Alfred Hitchcock'un en çok sevilen filmi. )


-VERTİGO ve/<> TİP 1 DİYABET ve/<> HEMATOİD ARTRİT ve/<> LUPUS ve/<> MS ve/<> HAŞİMATO



-VETED:
MECMÛ ile/ve/<> METRÛK

( İlk ikisi harekeli, sonundaki sakin ise. [örnek: sekiz] İLE/VE/<> Sondaki sakin, ortaya gelmişse. [örnek: altı] )


-VETED:
MECMÛ ile/ve/<> METRÛK

( Kısa hece önce ve uzun hece sonra. İLE/VE/<> Uzun hece önce ve kısa hece sonra. )


-VETERİNERLİK FAKÜLTESİ(ANKARA ÜNV.) <>/< YÜKSEK ZİRAAT OKULU



-VEZİR[Ar.] ile/=/||/<> ÂSAF[Ar.]

( Osmanlılarda devletin bakanlık, valilik gibi yüksek görevlerinde bulunan ve paşa unvanını taşıyan kişi. İLE/=/||/<> Doğu edebiyatlarında vezirin eş anlamlısı olarak kullanılır. Süleyman peygamberin ünlü veziri~İsrailoğulları soyundan gelen Âsaf b. Berhıya'dan kalmadır. )


-VEZİR ile/||/<> VEZİR-İ ÂZÂM

( Bakan. İLE/||/<> Sadrazam, başbakan. )


-VİCDAN ile/||/<> GAM



-VİCDAN ve/||/<> İHLÂS

( Tek (")tapınağımız/mâbedimiz("). VE/||/<> Yönetimimiz/yöneticimiz, hâkimiyetimiz//hakimimiz. )


-VİCDAN ve/=/||/<> MÂBED



-VİCDAN ile/ve/<> VAHİY



-VİCDÂNÎ AHLÂK ile/ve/<> İDRÂKÎ AHLÂK ile/ve/<> İRFÂNÎ AHLÂK



-VİCDÂNÎ DİN ve/+/||/<> AHLÂKSIZLIK



-VICTOR FRANKL ve/||/<> IRVIN YALOM



-VICTORIA GÖLÜ ve/||/<> MALAWI GÖLÜ

( Afrika'nın en büyük, dünyanın ikinci büyük tatlı su kaynağıdır. VE/||/<> Dünya üzerindeki öteki tatlı su düzeninde bulunmayan canlılara ev sahipliği yapmaktadır. )


-VİDA[İt. < VITE] ile/ve/||/<> TORNAVİDA[İt. < TORNO-VITE]

( Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi. İLE/VE/||/<> Vidaları söküp takmakta kullanılan, ucu düz, yıldız ya da farklı biçimlerde olabilen araç. )


-VİETNAM'IN:
ADALARI ve/<> HA LONG BAY

( [Vietnam'ın] Doğal güzelliği ile Tayland, Malezya ya da Filipinler ile rekabet edecek durumda 3000 adası bulunmaktadır.[Ancak 1600'ünün adı bulunmaktadır.] VE/<> Etkileyecilikleri çok yüksek olan turistik adaları. )


-VİNÇA DAMGALARI ile/ve/||/<>/> ORHUN ABECELERİ



-VİRAL BULAŞ ile/||/<> BAKTERİYEL BULAŞ

( Virüslerin neden olduğu, genellikle kendiliğinden iyileşen bulaşlar. İLE/||/<> Bakterilerin neden olduğu, antibiyotiklerle tedavi edilebilen bulaşlar. )


-VİRGÜL ile/<> VAV



-VIRILDAMAK ile/ve/<> VIZILDAMAK

( Usandıracak, sinirlendirecek biçimde, durmadan konuşmak. İLE/VE/<> Vız diye ses çıkması. | Hafif seste ve bezdirici biçimde yakınmak, sızlanmak. )


-VİSKOZ[Fr.] ile/ve/<> VİSKOZİTE

( Selülöz türevlerinin üretiminde kullanılan, koloidal selülöz çözeltisi. İLE/VE/<> Ağdalı, koyu kıvamlı bir maddenin özelliği, ağdalık. )


-VİTAMİN:
D2(ERGOKALSİFEROL) ile/ve/||/<> D3(KOLEKALSİFEROL)

( D vitamini, metabolizma için gerekli olan kalorisiz bir organik nesnedir. Yağlarda çözünür ve yağ dokusunda depolanır. İkisi de D vitamininin etkin biçimine dönüştürülür. D vitamini, sağlık için gerekli olan birçok süreçte yer alır. Kas gücünü artırır, bağışıklık düzenini güçlendirir, yangıyı önlemeye yardımcı olur, ince bağırsakta kalsiyum emilimini artırır, kemik oluşumu, bileşimi, büyümesi ve onarımı için gerekli olan yeterli kalsiyum ve fosfat seviyelerinin korunmasına yardımcı olur. İkisi de karaciğerde kalsifediol'e metabolize edilir. Bu nesne, böbreklere geçer ve D vitamininin etkin biçimi olan kalsitriolün salınmasını sağlar. Gıdalardan D vitamini alımı düşük olduğundan, birçok uzman takviye almayı önermektedir. Yeterli dozlar konusunda düşünce birliği yoktur. Ayrıca güneş koruyucu olmadan her gün 10-15 dakika güneşlenmek D vitamini seviyesini artıracaktır. D3 vitamininden daha az kararlı olan D2 vitamini, nem ve ısıya daha duyarlıdır. D3 vitamini gövdedeki kalsitriol seviyesini D2 vitamininden daha fazla artırmaktadır. Uzmanlar, gövde tarafından daha iyi emildiğinden, D3 vitamini desteği önermektedir. )


-VİTAMİN:
D2(ERGOKALSİFEROL) ile/ve/||/<> D3(KOLEKALSİFEROL)

( Bitki kökenlidir. İLE/VE/||/<> Ultraviyole ışığın kolesterol üzerindeki etkisi ile ciltte üretilir. )


-VİTAMİN:
D2(ERGOKALSİFEROL) ile/ve/||/<> D3(KOLEKALSİFEROL)

( Tahıllar gibi çoğu gıdada az oranda bulunur. İLE/VE/||/<> Yağda çözünen bir vitamindir. Gıda yoluyla alınabildiği gibi güneşlenme yoluyla da deride üretilir. )


-VITRIOL / V.I.T.R.I.O.L.:
VISITA ile/ve/||/<> INTERIORE ile/ve/||/<> TERRAE ile/ve/||/<> RECTIFICANDO ile/ve/||/<> INVENIES ile/ve/||/<> OCCULT ile/ve/||/<> LAPIDEM



-VIZ ile/ve/||/<> TIRIS

( ... İLE/VE/||/<> Atların kısa adımlarla hızlı yürüyüşü. )


-VIZ ile/ve/||/<> TIRIS

( Gelir. İLE/VE/||/<> Gider. )


-VOLKAN/SAL ile/ve/||/<> MAGMA/SAL



-VOLT ile/ve/||/<> AMPER[< AMPÈRE (Fizikçi)] ile/ve/||/<> OHM/OM

( Elektrikte kullanılan potansiyel farkı (gerilim) birimi. İLE/VE/||/<> Elektrik akımında yeğinlik/şiddet birimi. İLE/VE/||/<> Elektrik direnci. )


-VOLT ile/ve/||/<> AMPER[< AMPÈRE (Fizikçi)] ile/ve/||/<> OHM/OM

( )


-VOLTAJ ile/ve/||/<> AKIM

( Elektriksel potansiyel farkı. İLE/VE/||/<> Bir iletkenden geçen elektrik yükü miktarı. )


-VOLTMETRE[Fr. < Yun.] ile/ve/<> VOLTAMETRE[Fr. < Yun.]

( Bir elektrik devresindeki gizilgüç farkını volt cinsinden ölçmeye yarayan aygıt. İLE/VE/<> Bir elektrotta, açığa çıkan madde miktarına göre devreden geçen elektrik miktarını ölçmeye yarayan aygıt. )


-VS. VS. ... ile/ve/||/<> GİBİ ... GİBİ ...



-VÜCUB EHLİYETİ > HAK EHLİYETİ ve/||/<> EDÂ EHLİYETİ ve/||/<> CEZAİ EHLİYET ve/||/<> FİİL EHLİYETİ



-VUCUD-İ ZİHNİ ile/ve/<> NEFS-ÜL EMR



-VUKÛFİYET ile/ve/||/<>/> HAKİMİYET



-VUKÛFİYET ile/ve/||/<> İHÂTA



-VUSLAT ile/ve/<> VAHDET



-VUSÛL ve/||/<>/< USÛL

( Yöntem olmadan, kavuşma olmaz. / Usûlsüz, vusûl olmaz. )


-WABP:
WERNICKE ve/||/<> ANGULER GIRUS ve/||/<> BROCHA ve/||/<> PREFRONTAL KORTEKS



-WAI:
TEŞEKKÜR EDİYORUM ile/ve/||/<> MERHABA ile/ve/||/<> HOŞÇAKAL



-WALTER BENJAMIN ile/ve/||/<> BERTOLT BRECHT

( 15 Temmuz 1892 - 26 Eylül 1940 İLE/VE/||/<> 10 Şubat 1898 - 14 Ağustos 1956 )


-WALTER BENJAMIN ile/ve/||/<> FREUD

( Benjamin, Freud'un yazı ve kitaplarının iyi bir okuyucusudur. )


-WALTER BENJAMIN ile/ve/||/<> GERSHOM SCHOLEM

( 15 Temmuz 1892 - 26 Eylül 1940 İLE/VE/||/<> 05 Aralık 1897 - 21 Şubat 1982 )


-WEB:
WEB 1.0 ile/ve/||/<>/> WEB 2.0 ile/ve/||/<>/> WEB 3.0



-WI-FI:
WPA2 ile/<>/> WPA3



-WILHELM VON HUMBOLDT ve/||/<> ALEXANDER VON HUMBOLDT

( 22 Haziran 1767 - 08 Nisan 1835 VE/||/<> 14 Eylül 1769 - 06 Mayıs 1859 )


-WILHELM VON HUMBOLDT ve/||/<> ALEXANDER VON HUMBOLDT

( )


-WILLIAM STERN ile/ve/||/<> ALLAN SCHORE ile/ve/||/<> DONALD WINNICOTT



-WOLFGANG AMADEUS MOZART ile/ve/||/<> LUDWIG VAN BEETHOVEN

( 27 Ocak 1756 - 05 Aralık 1791 ile/ve/||/<> 17 Aralık 1770 - 26 Mart 1827 )


-WOLFGANG AMADEUS MOZART ile/ve/||/<> LUDWIG VAN BEETHOVEN

( ... İLE/VE/||/<> Kulağı, duyma yetisini kaybetmiş olan.[1801'de işitme sorunları yaşamaya başlamış ve 1817'de tamamen duymamaya başlamıştır.] )


-WTER ile/ve/<> GAICHA ile/ve/<> LOSSI

( Yeni Kaledonya'nın üç önemli adasından biri olan Lifou'da yaşayan 3 kabile.
[Lifou'nun başkentinin adı ise "We"dir.] )


-WUHAN'DAN[ - ÇİN], (BAZI) HAYVANLARLA OLAN YAKIN İLİŞKİLERİNDEN DOLAYI ÇIKAN HASTALIKLAR:
SUÇİÇEĞİ ve/||/<>/> VEBÂ ve/||/<>/> KORONA

( )


-XENIA[Yun.] ile/ve/||/<> IMAGO

( [İmge:] Yunan'da. İLE/VE/||/<> Roma'da. )


-XOCHIMILCO ve/||/<> TRAJINERA

( Meksika'da, "Çiçeklerin yetiştiği yer" anlamına gelen su kanalı. VE/||/<> Geleneksel Meksika tekneleri. )


-XOCHIMILCO ve/||/<> TRAJINERA

( )


-YA DOĞRUYSA ile/ve/||/<> YA ÖYLE DEĞİLSE

( Tüzede(hukukta). İLE/VE/||/<> Bilimde. )


-YA/YA DA ile/ve/değil/yerine/||/+/<>
( HEM, HEM DE ve/||/<> NE, NE DE )

( Ayrım. | İLE/VE/<> Birlik/bütünlük. )


-YA/YA DA ile/ve/değil/yerine/||/+/<>
( HEM, HEM DE ve/||/<> NE, NE DE )

( 0 1 ile/ve/<> [ 1 ile/ve/<> 0 ] )


-YA/YA DA ile/ve/değil/yerine/||/+/<>
( HEM, HEM DE ve/||/<> NE, NE DE )

( "Ne, ne de", "hem, hem de" ile birliktedir![ayrı değildir!] [sadece insana/gelişmiş zihinlere özgüdür!] )


-YA/YA DA ile/ve/değil/yerine/||/+/<>
( HEM, HEM DE ve/||/<> NE, NE DE )

( Doğada/fizikte/hayvanlarda, deneyde/laboratuvarda. İLE/VE/<> Sadece İNSAN'da. )


-YA/YA DA ile/ve/değil/yerine/||/+/<>
( HEM, HEM DE ve/||/<> NE, NE DE )

( Bir şey(ler)i bildirtir. İLE/VE/<> Kendini bildirtir. )


-YA/YA DA ile/ve/değil/yerine/||/+/<>
( HEM, HEM DE ve/||/<> NE, NE DE )

( EL: [Bağlamına/işlevine/yerine/gereksinime göre]
Hem kirli, hem de temiz
Ne kirli, ne de temiz. )


-YA/YA DA ile/ve/değil/yerine/||/+/<>
( HEM, HEM DE ve/||/<> NE, NE DE )

( DEKOLTE:
Hem açık, hem de kapalı
Ne açık, ne de kapalı. )


-YABANCI/LAŞTIRMA ile/ve/değil/||/<>/< TAŞRALI/LAŞTIRMA



-YABANCI ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLİNMEYEN/TANINMAYAN



-YABANCILAŞ(TIR)MA ile/ve/<> ÖTEKİLEŞ(TİR)ME



-YABANCILAŞMA ile/ve/<> İNKÂR



-YABANCILAŞMA ile/ve/||/<>/> YADSIMA



-YABANGÜLÜ ile/ve/<> İTBURNU

( Gülgillerden, çiçekleri soluk pembe, beyaz, yemişi parlak kırmızı renkte bir bitki. İLE/VE/<> Yabangülünün meyvesi. )


-YABANİ LAHANA ile/ve/||/<>/> ALABAŞ ile/ve/||/<>/> MANGIR ile/ve/||/<>/> BROKOLİ ile/ve/||/<>/> BRÜKSEL LAHANASI ile/ve/||/<>/> LAHANA ile/ve/||/<>/> KARNABAHAR

( image )


-YABANSI/ACAYİP[Ar. < ACAİB] ile/ve/||/<> GARAYİP[Ar.] ile/ve/||/<> [Ar. < GARAİB]

( Sağduyuya, göreneğe, olağana aykırı, garip, tuhaf, yadırganan, yabansı. | Şaşırma anlatan bir söz. İLE Görülmemiş, şaşılacak şeyler, işitilmemiş olaylar. )


-YABLO AÇMAZI ile/ve/||/<> TANRILAR AÇMAZI



-YÂD ETME! ile/ve/||/<>/> FERYÂD ETME!

( Geçmişi. İLE/VE/||/<>/> Geleceğe.
Geçmişi yâd etme, geleceğe feryâd etme! )


-YADIRGAMA(MA)K ile/ve/değil/||/<> YABANA ATMA(MA)K



-YADIRGAMA ile/değil/yerine/<> BENİMSE(YE)MEME



-YADIRGAMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> "YARGILAMAK"



-YADIRGAMAK ile/ve/değil/||/<>/< TANIMLAYAMAMAK



-YADIRGAMAK ile/ve/||/<> TUHAF KARŞILAMAK



-YADSIMA ile/ve/||/<> GÖZARDI ETME



-YADSIMA ile/ve/<> ÖNEMSEMEME



-YAĞ BEZESİ ile/ve/<> YAĞ KİSTİ ile/ve/<> YAĞ BİRİKİNTİSİ



-YAĞ DAMLASI DENEYİ ve/||/<> ELEKTRONUN YÜKÜNÜN ÖLÇÜLMESİ

( 1909 yılında yapılan bir deneyde, elektronun yükünün büyüklüğü ölçüldü. Robert A. Millikan[] 22 Mart 1868 - 19 Aralık 1953], ayrıca bu yükün en küçük birim yük olduğunu ve bu yükün kuantize olduğunu da ortaya koydu... )


-YAĞ DOKUSU:
BEYAZ ile/ve/||/<> KAHVERENGİ ile/ve/||/<> KEMİK İLİĞİ

( Deri altında, karın içinde, iç örgenlerin çevresinde birikir. Çoğunlukla kalça ve göbek olarak görürüz. İç örgen yağlanmasını ise göremeyiz. Araçlarla ölçmek gerekir. Beslenme yanlışları, metabolizmadaki sorunlar, bu yağ dokusunu artırır, şişmanlama nedeni ve sonucudur. İLE/VE/||/<> Sırtta, kürek kemiklerinin arasında ve omuzda bulunur. Yattığımız yerden kalori yakmamızı sağlar. Gövde ısısının dengesinde çok önemlidir. İLE/VE/||/<> Uzun kemiklerin iki ucunda, kan yapımında görevli kırmızı kemik iliği, kemiğin ortasında ise sarı kemik iliği bulunur. Bu yağlı ilik salgıladığı büyüme etmenleriyle kemiğin yenilenmesinde çok önemlidir. )


-YAĞ ile/<> LİPİT[Fr. < Yun.]

( ... İLE/<> Her tür organik yağa verilen ad. )


-YAĞLI CİLT ile/ve/<> SİVİLCELİ CİLT

( Organik Yağlı ve Sivilceli Ciltler için özel kremler )


-YAĞMUR ADAM ve/||/<>/> TEMPLE GRANDIN

( ... VE/||/<>/> Otizmin, bireyler ve toplum tarafından algısı, yorumlanışı, gösterilen yanlış tepkiler yerine yapıcı yaklaşımların farkını harika bir süreç ve anlatımla sunuyor. )


-YAĞMUR ADAM ve/||/<>/> TEMPLE GRANDIN

( Otizmli Bireylerle İlgili Çekilmiş 17 Film...
- Temple Grandin
- Barfi
- Mary&Max
- Yağmur Adam /Rain Man
- My Name is Khan
- Benim Adın Sam /I am Sam
- Snow Cake
- Ocean Heaven /Hai Yang Tian Tang
- Ben X
- The Black Balloon
- Campeones
- Adam
- Mozart be Balina / Mozart and the Whale
- Çok Gürültü ve Çok Yakın
- Sevgili John
- Silent Fall
- Molly )


-YAĞMUR ile/ve/değil/<> HAMSİN

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Kum yağdırır. )


-YAĞMUR ile/ve/değil/||/<>/< YAĞIŞ



-YAĞMURCUN ile/||/<> CILIBIT

( ... İLE/||/<> Büyük ve halkalı küçük yağmurcunlar. )


-YAKALAMA ile/ve/||/<> BELİRLEME



-YAKARIŞ ile/ve/<> HAYKIRIŞ



-YAKARIŞ ve/||/<>/> TÖVBE



-YAKI ile/<> YAKIAĞACI ile/<> YAKIOTU

( Bazı sayrılıkları sağaltmak amacıyla bir bez üzerine yayılıp gövdenin bazı yerlerine konulan, koyuca lapa ya da özel biçimde yapılmış eczalı parça. İLE/<> Kabukları, yakı olarak kullanılan, defne türünden bir ağaç. İLE/<> Küpeçiçeğigillerden, kırmızı ya da pembe çiçekli, sulak yerlerde yetişen, küçük bir süs bitkisi. )


-YAKIN İLİŞKİ ve/||/<>/< "DÖRT MEVSİM" BOYUNCA GÖRMEK/YAŞAMAK

( İlişki/yakın ilişki, dört mevsim boyunca görmeden ol(uş)maz! )


-YAKIN İLİŞKİ ile/ve/||/<> YOĞUN İLİŞKİ



-YAKIN KAYBI ve/||/<>/> KAYIP KAYGISI



-YAKIN/LIK ile/ve/<> YATKIN/LIK



-YAKÎN ile/ve/<> KEŞF



-YAKIN ile/ve/değil/<>/> UZAK DURULAN/TUTULAN "YAKIN"



-YAKINDIĞIMIZ" ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< (")YAKINIMIZ(")



-YAKINLAŞMA ile/ve/||/<>/> BEKLENTİ > HÜSRAN ile/ve/||/<>/> ÖFKE



-YAKINLAŞMA ile/ve/||/<>/> UZAKLAŞMA GEREKSİNİMİ



-YAKINLAŞMA ve/<> YAKINSAMA



-YAKINLAŞMAK ve/||/<> YALINLAŞMAK



-YAKINLIK-UZAKLIK ile/ve/||/<> BAŞATLIK-ÇEKİNGENLİK



-YAKINLIK:
FİZİKSEL ile/ve/||/<> UYGULAYIMSAL ile/ve/||/<> DUYGUSAL ile/ve/||/<> EŞEYSEL



-YAKINLIK:
SIKICI ile/ve/değil/||/<>/< BOĞUCU

( Kavuşmada[vuslatta], bıkma/sıkılma[gına] vardır. )


-YAKINLIK ile/ve/<>/değil ACIMA



-YAKINMA ile/ve/değil/||/<>/> DÜŞ KIRIKLIĞI



-YAKINSAMA ile/ve/||/<> YAKLAŞMA



-YAKIŞAN/YAKIŞMAYAN" ile/ve/değil/||/<>/< UYGUN DÜŞEN/DÜŞMEYEN



-YAKIŞMAMA ile/ve/değil/||/<>/< ALIŞMAMA



-YAKLAŞIK OLARAK ile/ve/||/<>/> SONSUZ İŞ/GÖREV

( Newton. İLE/VE/||/<>/> Kant. )


-YAKLAŞIM ile/ve/değil/<> İRDELEME



-YAKLAŞMA!:
BOĞAYA ile/ve/||/<> EŞEĞE ile/ve/||/<> BİLGİSİZE/CAHİLE

( Önünden. VE/||/<> Arkasından. VE/||/<> Hiçbir yerinden. )


-YAKLAŞMAK ile/ve/değil/<>/> YAKINLAŞMAK



-YAKMAK ile/ve/değil/||/<> DAĞLAMAK



-YAKUT ile/||/<> ZÜMRÜT

( Kırmızı renkteki değerli taş. İLE/||/<> Yeşil renkteki değerli taş. )


-YAKUTİSTAN'IN İKİ RESMİ DİLİ:
YAKUTÇA ile/ve/<> RUSÇA

( Yakutça, Türk dilinin kuzey grubundan S kolu olarak kabul ediliyor.[YAZ=SAS, YOL=SOL] )


-YALAN SÖYLEMEK ile/ve/değil/<> DUYMAK İSTENİLENİ (İSTENİLDİĞİ BİÇİMDE) SÖYLEMEK



-YALAN SÖYLEMEK ile/ve/değil/<>/< GİZLEMEK



-YALAN SÖYLEMEMEYİ ÖĞRENMEK/BİLMEK ile/ve/<> YALAN SÖYLEYEMEMEYİ ÖĞRENMEK/BİLMEK

( Öğrenmiş ve uyguluyor olmak gerek. İLE/VE/<> [hâlâ öğrenilemediyse] Özellikle çocuklardan öğrenilebilir. )


-YALAN:
DÜNYADA ve/||/<> SİYÂSETTE ve/||/<> TİCARETTE ve/||/<> FELSEFEDE ve/||/<> EDEBİYATTA ve/||/<> GAZETECİLİKTE ve/||/<> GENÇLİKTE

( Vefâ. VE/||/<> Vaad. VE/||/<> Reklam. VE/||/<> Safsata. VE/||/<> Mecaz. VE/||/<> Haber. VE/||/<> Aşk. )


-YALAN:
SAFSATA ile/ve/<> MECAZ ile/ve/<> PROPAGANDA ile/ve/<> REKLAM ile/ve/<> HABER

( Felsefede. İLE/VE/<> Yazında(edebiyatta). İLE/VE/<> Siyasette. İLE/VE/<> Ticarette. İLE/VE/<> Gazetecilikte. )


-YALAN/YANLIŞ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> "ÇOK AKILLICA OLAN"/KANDIRMA

( Yapılmaması gereken [yapılmamalı!]. İLE/VE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/||/<> Yapılan, yapılmaya çalışılan. )


-YALAN ile/ve/değil/||/<>/> ALDATMA



-YALAN ile/ve/değil/yerine/||/<> KISMEN "DOĞRU"



-YALAN ile/||/<> KÖTÜ YALAN

( Kötüdür. İLE/||/<> Daha kötüdür. )


-YALAN ile/ve/||/<> KURT MASALI

( ... İLE/VE/||/<> Birini oyalamak, kendini suçsuz göstermek için ileri sürülen gereksiz, inandırıcı olmayan sözler. )


-YALAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖZVERİ

( )


-YALAN ile/ve/değil/<> SANAL



-YALAN ile/ve/=/<>/< ŞİRK



-YALAN ile/ve/değil/||/<> YANLIŞ

( İzin verilmez. İLE/VE İzin verilebilir. )


-YALAN ile/ve/değil/||/<> YANLIŞ

( [argo] MAVAL[: Uydurma söz.] ile/ve ... )


-YALAN ile/ve/||/<>/> YAVAN



-YALANCI İLAÇ AÇMAZI ile/ve/||/<> KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN İNANÇ AÇMAZI



-YALANCI(EPİMENİDES) AÇMAZI ile/ve/||/<> KENDİNİ DEĞİŞTİRME AÇMAZI ile/ve/||/<> CURRY AÇMAZI



-YALANLAR:
AYAKKABICIDA ile/ve/||/<> EMLÂKÇIDA ile/ve/||/<> ÖĞRETMENLERDE ile/ve/||/<> ESNAFTA ile/ve/||/<> GALERİCİDE ile/ve/||/<> MEMURDA

( "Giydikçe açılır." İLE/VE/||/<> "Merkeze 10 dk." İLE/VE/||/<> "Zeki ama çalışmıyor." İLE/VE/||/<> "Bana gelişi bu." İLE/VE/||/<> "Dosta gider." İLE/VE/||/<> "Sistem gitti." )


-YALIN DÜŞÜNCE ve/||/<>/> SEZGİ ve/||/<>/> TASARIM ve/||/<>/> KAVRAM



-YALIN KARBONHİDRAT ile/ve/||/<>/> KARMAŞIK KARBONHİDRAT

( Kısa zincirli şeker molekülleri. İLE/VE/||/<>/> Uzun zincirli şeker molekülleri. )


-YALIN ÜNDEŞ ile/ve/<> YAPIŞIK ÜNDEŞ

( B - D - G - L ile/ve/<> LB - LD - LG - LL | NB - ND - NG - NL | RB - RD - RG - RL [hem başta, hem de sonda] )


-YALIN/BASİT[Ar.] ile/ve/değil/||/<>/>< BİLEŞİK/MÜREKKEP[Ar.]



-YALIN/LIK ile/ve/<> DURU/LUK



-YALIN/LIK ve/||/<> ESNEK/LİK



-YALIN/LIK ve/<> GÜZEL/LİK



-YALIN/LIK ile/ve/||/<>/>/< ŞIK/LIK



-YALIN/LIK ile/ve/<> YETKİN/LİK



-YALIN/LIK ile/ve/<> ZARİF/ZARÂFET



-YALINLIK ile/ve/||/<> BİREYLİK



-YALITILMIŞ/LIK ile/ve/<> TEK YANLI/LIK



-YALNIZ OLMAK/KALMAK/BIRAKILMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> SENİ, YALNIZ HİSSETTİREN KİŞİLERLE BİRLİKTE OLMAK

( Daha kötü. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> En kötüsü. )


-YALNIZ/LIK ile/ve/||/<> (")ÇIPLAK/LIK(")



-YALNIZ/LIK ile/ve/<> ÇARESİZ/LİK

( Kişiyi, katılaştırır. )


-YALNIZLAŞMA ile/ve/||/<> YABANCILAŞMA



-YALNIZLIK:
BİREYSELLİKTE ile/ve/<> AŞKTA

( Bireysellik, yalnızlığı (da) yönetebilmektir. İLE/VE/<> Aşk, birlikte ve/ya da ayrı ayrı olmak üzere yalnızlığı (da) kabul edebilmektir. )


-YALNIZLIK:
BİREYSELLİKTE ile/ve/<> AŞKTA

( Tek kişilik yalnızlık. İLE/VE/<> İki kişilik yalnızlık. )


-YALNIZLIK/LAR ile/ve/<> YANLIŞLIK/LAR



-YALNIZLIK ile/ve/||/<> "DEĞERSİZLİK" ile/ve/||/<> "BOŞLUKTALIK"



-YALNIZLIK ile/ve/||/<> İLİŞKİ

( Yanılsama[ilüzyon]. İLE/VE/||/<> Nesnesiz "algı"[halüsünasyon]. )


-YALNIZLIK ile/değil/yerine/||/<>/> ÜRETKEN YALNIZLIK



-YALPALAMA(") ile/<> (")TÖKEZLEME(")



-YAN SANAYİ(") ile/ve/||/<> DOLAYLI NEDENLER/SONUÇLAR



-YAN YANA YÜRÜYEMİYORSAK ile/||/<>/> ÜSTÜNE ÜSTÜNE YÜRÜMEK



-YAN YANA/LIK | ARD ARDA/LIK ile/ve/||/<>/> BİRARADA/LIK



-YAN YANA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> CAN CANA



-YANAK ile/ve/||/<> ENEK

( ... İLE/VE/||/<> Yanağın alt yanı. )


-YANAK ile/ve/||/<> ENEK

( SÎB: ELMA [Sevgilinin çenesi ve gabgabı sürekli olarak elmaya benzetilir.] )


-YANAK ile/ve/||/<> KANAT



-YANARDAĞLARDA:
GAZ ile/ve/<> FÜMEROL[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Etkin olmayan dönemlerde, yanardağların ağzından yayılan gaz. )


-YANGIN ile/ve/değil/||/<> DENETİMLİ/KONTROLLÜ YANGIN

( )


-YANGIN ile/ne yazık ki/||/<> PATLICAN YANGINI



-YANGININ/İLTİHABIN:
ÇOĞU ile/ve/||/<> AZI

( Yaşlandırır. İLE/VE/||/<> Kanser (olasılığını) artırır. )


-YANGININ/İLTİHABIN:
ÇOĞU ile/ve/||/<> AZI

( )


-YANİ ile/ve/değil/yerine/||/<> YA DA



-YANIK VE SICAK ÇARPMALARINDA:
5 YAŞ ALTI ve/||/<> 65 YAŞ ÜSTÜ

( Yanık ciddiyetini etkileyen ve risk oluşturan yaşlardır. )


-YANIK VE SICAK ÇARPMALARINDA:
5 YAŞ ALTI ve/||/<> 65 YAŞ ÜSTÜ

( [Sıcak çarpmasında risk öbekleri]
- Kalp ve tansiyon hastaları.
- Şeker ve kanser hastaları.
- Normal kilosunun çok altında ve çok üzerinde olanlar.
- Psikolojik ya da psikiyatrik rahatsızlığı olanlar.
- Böbrek hastaları.
- 65 yaş üzeri kişiler, 5 yaş altı çocuklar.
- Hamileler, sürekli ve bilinçsiz rejim uygulayanlar.
- Yeterli miktarda su içmeyenler. )


-YANIK VE SICAK ÇARPMALARINDA:
5 YAŞ ALTI ve/||/<> 65 YAŞ ÜSTÜ

( [Sıcak Çarpmasından Korunmak İçin Alınması Gereken Önlemler]
- Özellikle şapka, güneş gözlüğü ve şemsiye gibi güneş ışığından koruyacak aksesuarlar kullanılmalıdır.
- Mevsim şartlarına uygun, terletmeyen, açık renkli ve hafif giysiler giyilmelidir.
- Bol miktarda sıvı tüketilmelidir.
- Gövde, temiz tutulmalıdır.
- Her öğünde yeteri miktarda gıda alınmalıdır.
- Gereksiz ve bilinçsiz ilaç kullanılmamalıdır.
- Doğrudan güneş ışığında kalınmamalıdır.
- Kapalı ortamların düzenli aralıklarla havalandırılmasına özen gösterilmelidir. )


-YANIK ile/ve/||/<>/> KÜL

( )


-YANIKLARDA:
ISI ile/ve/||/<> ELEKTRİK ile/ve/||/<> IŞIN ile/ve/||/<> SÜRTÜNME ile/ve/||/<> KİMYASAL ile/ve/||/<> DONMA

( Yanık, derinliği, yaygınlığı ve oluştuğu bölgeye bağlı olarak örgen ve düzende işleyiş bozukluğuna yol açar. Ağrı ve sıvı kaybına bağlı olarak şok meydana gelir. Hastanın/yaralının kendi gövdesinde bulunan mikrop ve toksinlerle enfeksiyon oluşur. )


-YANIKLARDA:
ISI ile/ve/||/<> ELEKTRİK ile/ve/||/<> IŞIN ile/ve/||/<> SÜRTÜNME ile/ve/||/<> KİMYASAL ile/ve/||/<> DONMA

( [Isı ile oluşan yanıklarda ilk yardım]
- Kişi hâlâ yanıyorsa paniğe engel olunur, koşması engellenir.
- Hastanın/yaralının üzeri battaniye ya da bir örtü ile kapatılır ve yuvarlanması sağlanır.
- Yaşam belirtileri değerlendirilir.
- Solunum yolunun etkilenip etkilenmediği kontrol edilir.
- Yanık bölge, en az 20 dakika soğuk su altında tutulur.[yanık yüzeyi büyükse ısı kaybı çok olacağından dolayı önerilmez]
- Ödeme karşı, yüzük, bilezik, saat gibi eşyalar çıkarılır.
- Yanmış alandaki deriler kaldırılmadan giysiler çıkarılır.
- Takılan yerler varsa kesilir, temizliğe dikkat edilir.
- Su toplamış yerler patlatılmaz.
- Yanık üzerine ilaç ya da yanık merhemi gibi maddeler de sürülmemelidir.
- Yanık üzeri temiz bir bezle örtülür.
- Hasta/yaralı, battaniye ile örtülür.
- Yanık bölgeler birlikte bandaj yapılmamalıdır.
- Yanık geniş ve sağlık kuruluşu uzaksa hastanın/yaralının kusması yoksa bilinçliyse ağızdan sıvı[1 litre su - 1 çay kaşığı karbonat -1 çay kaşığı tuz karışımı] verilerek sıvı kaybı önlenir.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )


-YANIKLARDA:
ISI ile/ve/||/<> ELEKTRİK ile/ve/||/<> IŞIN ile/ve/||/<> SÜRTÜNME ile/ve/||/<> KİMYASAL ile/ve/||/<> DONMA

( [Kimyasal yanıklarda ilk yardım]
- Deriyle temas eden kimyasal maddenin en kısa sürede deriyle teması kesilmelidir.
- Bölge, tazyiksiz ve bol suyla, en az 15-20 dakika yumuşak bir biçimde yıkanmalıdır.
- Giysiler çıkarılmalıdır.
- Hasta/yaralı, örtülmelidir.
- Tıbbî yardım istenmelidir[112]. )


-YANIKLARDA:
ISI ile/ve/||/<> ELEKTRİK ile/ve/||/<> IŞIN ile/ve/||/<> SÜRTÜNME ile/ve/||/<> KİMYASAL ile/ve/||/<> DONMA

( [Elektrik yanıklarında ilk yardım]
- Soğukkanlı ve sakin olunmalıdır.
- Hemen elektrik akımı kesilmelidir.
- Hastanın/yaralının, hava yolunun açık olup olmadığı, solunumu ve kan dolaşımı değerlendirilmelidir.
- Hastaya/yaralıya, kesinlikle su ile müdahale edilmemelidir.
- Hasta/yaralı, hareket ettirilmemelidir.
- Hasar gören bölgenin üzeri temiz bir bezle örtülmelidir.
- Tıbbî yardım istenmelidir[112]. )


-YANIKLARDA:
ISI ile/ve/||/<> ELEKTRİK ile/ve/||/<> IŞIN ile/ve/||/<> SÜRTÜNME ile/ve/||/<> KİMYASAL ile/ve/||/<> DONMA

( [Sıcak Çarpması Belirtileri]
Yüksek derece ısı ve nem sonucu gövde ısısının ayarlanamaması sonucu ortaya bazı bozukluklar çıkar.
- Kas krampları.
- Güçsüzlük, yorgunluk.
- Baş dönmesi.
- Davranış bozukluğu, sinirlilik.
- Solgun ve sıcak deri.
- Bol terleme.
- Mide krampları, kusma, bulantı.
- Bilinç kaybı, hayal görme.
- Hızlı nabız. )


-YANILGI:
"NEDEN" ile/ve/||/<> "BİLGİ" ile/ve/||/<> "ÖZGÜVEN"



-YANILGI ile/ve/<> YANILTI

( Yanılma durumu, yanlış davranış. | Bir sanatla, bir bilimle ilgili kuralların gereği gibi uygulanmayışından doğan sonuç. | Yanlışı doğru ya da doğruyu yanlış sanma. İLE/VE/<> Sonucu bakımından çok önemli olmayan yanlışlık. )


-YANILMA ile/ve/||/<> YAMULMA



-YANILMA ile/ve/değil/||/<> YANILSAMA



-YANILMA ile/ve/<>/>/< YARILMA



-YANILMAZ/LIK ile/ve/değil/||/<>/< YANILABİLİR/LİK



-YANILSAMA:
JASTROW ile/ve/||/<> PUNZO



-YANILSAMA/İLÜZYON ile/ve/değil/||/<> HOLOGRAM



-YANILSAMA ile/ve/||/<> JASTROW YANILSAMASI



-YANILSAMA ile/ve/||/<>/> TUZAK



-YANILSAMADA/YANILTMADA:
"YERDEN KALDIRMA" ile/ve/||/<> "GÖRÜNÜŞTEN KALDIRMA" ile/ve/||/<> "ÜRETİM" ile/ve/||/<> "AKTARIM" ile/ve/||/<> "YER DEĞİŞTİRME" ile/ve/||/<> "İÇİNE GEÇİRME" ile/ve/||/<> "YENİDEN OLUŞTURMA" ile/ve/||/<> "KAÇIRMA/ÇIKARMA" ile/ve/||/<> "UZTAŞIMA" ile/ve/||/<> "ÖNGÖRÜ"

(
)


-YANINDA OLABİLEN ile/ve/değil/||/<>/> YARIN'DA OLABİLEN



-YANINDA ile/ve/<>/< YAKININDA



-YANIT:
AHLÂKSIZA ve/||/<> BİLGİSİZE

( [ya(kı)nından] Uzaklaşmak. VE/||/<> [imâsızca] Susmak. )


-YANKI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SELEN/SES

( AKSİSEDÂ, BİNT-ÜL-CEBEL[ )


-YANKI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SELEN/SES

( Yankı değil ses ol! )


-YANLI ile/ve/||/<> YANILGILI



-YANLIŞ ANLA(ŞIL)MAK ile/ve/<>/değil BEKLENTİ



-YANLIŞ ANLAMAK ile/ve/<> ÇARPITMAK



-YANLIŞ TANIMLAMA YOLUYLA HATA YAPMAYA BAĞIŞIKLIK'TA:
EYLEYENLİK DÜŞÜNCESİ ile/ve/||/<> SAHİPLİK DÜŞÜNCESİ ile/ve/||/<> TEKİLLİK DÜŞÜNCESİ ile/ve/||/<> ÖZELLİK DÜŞÜNCESİ



-YANLIŞ YAPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> YALNIZ KALMAK



-YANLIŞ YORUMLAMA ile/ve/değil/<> ÇARPITMA



-YANLIŞ ZAMAN VE YER ile/ve/||/<> "KÖRÜN TAŞI, KELİN KAFASINA DENK GELİRMİŞ"



-YANLIŞ/KÖTÜ/AŞIRI/ABARTILI KULLANILANLAR:
"SIKINTI YOK!" ve/<> "AYNEN" ve/<> "KESİNLİKLE" ve/<>
"HAYIRLISI" ve/<> "KISMET" ve/<> "TABİİ Kİ DE" ve/<>
"YAPILACAK BİR ŞEY YOK" ve/<> "BENCE DE"

( )


-YANLIŞ/KÖTÜ/AŞIRI/ABARTILI KULLANILANLAR:
"SIKINTI YOK!" ve/<> "AYNEN" ve/<> "KESİNLİKLE" ve/<>
"HAYIRLISI" ve/<> "KISMET" ve/<> "TABİİ Kİ DE" ve/<>
"YAPILACAK BİR ŞEY YOK" ve/<> "BENCE DE"

( )


-YANLIŞ/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YETERSİZ/LİK



-YANLIŞ ile/değil/yerine/||/<>/< GEREKSİZ



-YANLIŞ ile/ve/değil/||/<> TERS TEPEN



-YANLIŞ ile/ve/<>/< YANLI İŞ



-YANLIŞ ile/ve/değil/||/<>/< YÜZEYSEL



-YANLIŞI SAVUNACAK KADAR BİLGİSİZ/LİK ile/ve/||/<> DOĞRUYU İNKÂR EDECEK KADAR NANKÖR/LÜK



-YANLIŞIN/HATANIN/SUÇUN:
SAHİBİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NEDENİ



-YANLIŞLIKLA ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< TANIMADAN



-YANMA/ATEŞ İÇİN:
ENERJİ ve/||/<> YAKIT ve/||/<> OKSİJEN

( )


-YANMA ile/ve/||/<>/> TÜTME

( Birleşiminde karbon bulunan nesnelerin, ısı ve ışık yayarak kül durumuna geçip yok olması. İLE/VE/||/<>/> Duman ya da buhar çıkarma. | Dumanı geri verme. | Yaşamak, var oluşunu sürdürme. | İyi ya da kötü kokma. )


-YANMA ile/ve/||/<> UYUŞMA



-YANMAK ve/||/<>/> KURTULMAK



-YANMAK ve/<> PARLAMAK



-YANSIMA ve/||/<> ANIMSAMA



-YANSIMA ile/ve/||/<> BAKIŞIM/SİMETRİ



-YANSIMA ile/ve/||/<>/> YANILSAMA



-YANSITICI/LIK ile/ve/<> İLETKEN/LİK



-YANSITMA ile/ve/||/<> TEMSİL ETME



-YANSITMA ile/ve/||/<> YANKILAMA



-YANSITMAK ile/ve/<> IŞIMAK

( TECELLİ ile/ve/<> ZUHUR )


-YANSIYAN ile/ve/||/<> HABERİ ALINAN



-YANYANA ile/ve/<> KARŞILIKLI



-YAPABİLECEKLERİMİZ ile/ve/||/<> YAPAMADIKLARIMIZ

( Heyecan verir. İLE/VE/||/<> Rahatsızlık verir. )


-YAPAMAMA/GERÇEKLEŞTİREMEME:
YOĞUNLUKTAN DOLAYI ile/ve/değil/<> ÖNCELİKLER(İN)DEN DOLAYI



-YAPAMAYACAĞI(M/N) ŞEY YOK/TUR ile/ve/değil/||/<>/< BAŞARAMAYACAĞI(M/N) ŞEY YOK/TUR



-YAPAN ile/ve/<> YAPTIRAN



-YAPAR ile/ve/<> YAŞAR



-YAPAY "ZEKÂ":
OTONOM ile/ve/<> OTONOM OLMAYAN ile/ve/<>
YARI OTONOM



-YAPAY ZEKÂ ve/||/<> SÜRÜ ZEKÂSI



-YAPAY ZEKÂDA:
1972 ile/ve/||/<>/> 1972 - 1980 ARASI ile/ve/||/<>/> 1980 - 2000 ARASI ile/ve/||/<>/> 2000 VE SONRASI

( "İnsan gibi düşünen makina yapabilir miyiz?" düşüncesi/sorusu dönemi. İLE/VE/||/<>/> Kış dönemi.[Margaret Boden] İLE/VE/||/<>/> "Gelişmiş Simge/Düzen[Expert System]" dönemi. İLE/VE/||/<>/> Ticarî dönem. )


-YAPAY/BOŞ "GÜZELLİKLER":
HAZ ve/||/<> ZENGİNLİK ve/||/<> ÜN/ŞÖHRET



-YAPAY ile/ve/değil/<> KURGU



-YAPI/İMAR:
"BARIŞI" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> "AFFI"



-YAPICI YAKLAŞIM ile/ve/<> İNCELTİCİ YAKLAŞIM



-YAPICI/LIK ve/||/<>/>/< YAPILANDIRICI/LIK



-YAPILACAK İŞ ile/ve/||/<>/> YAPILABİLECEK İŞ

( Yeterince çoktur. İLE/VE/||/<>/> Daha da çoktur. )


-YAPILAMAZLIK ile/ve/değil/||/=/<>/< MANTIKDIŞILIK



-YAPILAN İLE YAPIL(MA)MASI GEREKEN ile/ve/||/<>/>< YAŞANILAN İLE YAŞANIL(MA)MASI GEREKEN



-YAPILAN İŞ:
ELİNE YAKIŞSIN ile/ve/değil/||/<>/< ELİNE YAPIŞSIN



-YAPILAN/SÜRDÜRÜLEN YANLIŞA:
KİMSE BİR ŞEY DİYEMEZ ile/ve/değil/||/<>/< KİMSE ENGELLEYEMEZ



-YAPILAN ile/ve/||/<>/>< YAPIL(MA)MASI GEREKEN



-YAPILAN ile/ve/<> YAPILMAKTA OLAN



-YAPILANDIRILMIŞ VERİ ile/ve/||/<> YAPILANDIRILMAMIŞ VERİ



-YAPILANDIRMA ile/ve/||/<>/> BİÇİMLENDİRME



-YAPILANDIRMA ile/ve/<>/değil/yerine İLİŞKİLENDİRME



-YAPILANMA ve/||/<>/< ACI-KEDER



-YAPILANMA ile/ve/<> BOZULARAK YAPILANMA

( ... İLE/VE/<> Özellikle kasların gelişiminde. )


-YAPILANMA ile/ve/||/<>/>< KARŞI YAPILANMA



-YAPILAR:
KAMUSAL ile/ve/||/<>/> ÖZEL



-YAPIM EKLERİNDE:
ADDAN AD ile/ve/||/<> ADDAN EYLEM ile/ve/||/<> EYLEMDEN AD ile/ve/||/<> EYLEMDEN EYLEM

( )


-YAPISAL ALGI ile/ve/<> DOĞRUDAN ALGI



-YAPISAL DÖNÜŞÜM ile/ve/değil/||/<>/< KENTSEL DÖNÜŞÜM

( )


-YAPIŞTIRICI/TUTKAL SÜRME ile/ve/||/<> KEDİBASTI

( ... İLE/VE/||/<> Tüm yüzeye tutkal sürmeyi gerektirmeyen işlerde, fırçayı aralıklı bastırarak yapıştırıcı/tutkal sürme biçimi. )


-YAPITLAR/KÜLLİYELER:
SELÂTİN[< SULTAN] ile/ve/||/<>/> SADRAZAM ile/ve/||/<>/> TEKKE

( Sultanların adına yaptırılan ve birden çok minaresi bulunan büyük camilere ve yapıtlara verilen ad. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... )


-YAPMA!:
SUSACAKKEN KONUŞMAK ve/||/<> KONUŞACAKKEN SUSMAK



-YAPMACIK/LIK ile/ve/<> "ZORLAMA"



-YAPMACIK ile/ve/<> ABARTI



-YAPMAK ile/ve/değil/yerine/<> GERÇEKLEŞTİRMEK



-YAPMAK ile/ve/değil/yerine/=/||/<> OLMAK

( Yapmak, olmaktır; olmak, yapmaktır. )


-YAPMAK ile/ve/değil/yerine/=/||/<> OLMAK

( TO DO is TO BE, TO BE is TO DO )


-YAPMAK ile/ve/||/<>/< YAPILANDIRMAK



-YAPRAK ile/ve/değil/||/<> HAYVAN

( )


-YAPTIĞIMIZ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> YAPMAYABİLECEKKEN YAPTIĞIMIZ

( Her birinin sorumluluğu ve olumlu ya da olumsuz bir karşılığı vardır/oluşur. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Karşılığı, seviyeli olarak çok daha ağırlaşır. )


-YAPTIĞIMIZ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> YAPMAYABİLECEKKEN YAPTIĞIMIZ

( İstenç/irâde ile yaparız. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Direncimizi/ihtiyârımızı etkin tutmayı yeğleyerek yapmayabiliriz. )


-YAPTIĞIN İŞİ SEVMEK ile/ve/||/<>/>/< SEVDİĞİN İŞİ YAPMAK



-YAPTIKLARIMIZ/I ve/||/<> SÖYLEDİKLERİMİZ/İ

( Söylememek. VE/||/<> Yapmak. )


-YAPTIKLARINI, "SEVMEYE ÇALIŞMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEVDİKLERİNİ YAPMAYA ÇALIŞMAK



-YAPTIRIM ile/ve/değil/yerine/<> DEĞER



-YAPTIRIM ile/ve/||/<> TEDBİR



-YAR'LA BİR OL(A)MAMAK ||/=/<> YERLE BİR OLMAK



-YAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< YAREN



-YAR ile/||/<> YER

( Yarmak. İLE/||/<> Yarmak. )


-YÂR ile/ve/değil/<> ZÜLF-İ YÂR

( Âşık nezdinde, zülf-i yâr, yârdan değerlidir. )


-YARALANMA/TRAVMA ÇEŞİTLERİNDE:
DOĞA KAYNAKLI ile/ve/ne yazık ki/||/<> "İNSAN KAYNAKLI"



-YARALANMA/TRAVMA SAĞALTIMI/TERAPİSİ BASAMAKLARI/NDA:
İŞLEYİŞ ile/ve/||/<> KAPSAMA ile/ve/||/<> GÜÇLENDİRME ile/ve/||/<> BİLİŞSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞİŞİM ile/ve/||/<> İÇGÖRÜSEL VE DİNAMİK DEĞİŞİM

( )


-YARALANMA/TRAVMA:
PSİKOJENİK ile/ve/||/<> VAROLUŞSAL ile/ve/||/<> BAĞLANMA ile/ve/||/<> KAYIP ile/ve/||/<> BAĞLANMA DÜZENİ/SİSTEMİ

( bkz. FRANZ RUPPERT )


-YARALANMA/TRAVMA ile/ve/||/<>/> EYLEME VURMA



-YARALANMADA/TRAVMA'DA:
MAĞDUR ile/ve/||/<> ZÂLİM
ile/ve/||/<>
GÖZLEMCİ



-YARALANMAK / YARALANABİLİR/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YARARLANMAK / YARARLANILABİLİR/LİK



-YARALANMALARDA:
GÖGÜS ile/ve/||/<> KARIN ile/ve/||/<> KAFATASI/OMURGA

( )


-YARALANMALARDA:
GÖGÜS ile/ve/||/<> KARIN ile/ve/||/<> KAFATASI/OMURGA

( [İlkyardım]
- Hastanın/yaralının bilinç kontrolü yapılır.
- Hastanın/yaralının yaşam bulguları değerlendirilir.
- Yaranın üstü, plastik poşet naylon vb. sarılmış bir bezle kapatılır.
- Soluk alma sırasında, yaraya hava girmesini engellemek, soluk verme sırasında havanın dışarı çıkmasını sağlamak üzere yara üzerine konulan bezin bir ucu açık bırakılır.
- Hasta/yaralı, bilinci açık ise yarı oturur biçimde oturtulur.
- Ağızdan hiçbir şey verilmez.
- Yaşam bulguları sık sık kontrol edilir.
- Açık pnömotoraksta şok olasılığı çok yüksektir. Bu nedenle, şok önlemleri alınmalıdır.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )


-YARALANMALARDA:
GÖGÜS ile/ve/||/<> KARIN ile/ve/||/<> KAFATASI/OMURGA

( [Delici göğüs yaralanmalarında görülebilecek sorunlar] Göğsün içine giren nesne, akciğer zarı ve akciğeri yaralar. Bunun sonucunda şu belirtiler görülebilir:
- Yoğun ağrı.
- Solunum zorluğu.
- Morarma.
- Kan tükürme.v - Göğüsteki yarada, soluk alıyor görüntüsü[Açık pnömotoraks] )


-YARALANMALARDA:
GÖGÜS ile/ve/||/<> KARIN ile/ve/||/<> KAFATASI/OMURGA

( [Delici karın yaralanmalarında görülebilecek sorunlar]
- Karın bölgesindeki örgenler zarar görebilir.
- İç ve dış kanama ve buna bağlı şok oluşabilir.
- Karın, tahta gibi sert ve çok ağrılı ise durum ciddidir.
- Bağırsaklar dışarı çıkabilir. )


-YARALANMALARDA:
GÖGÜS ile/ve/||/<> KARIN ile/ve/||/<> KAFATASI/OMURGA

( [Delici Karın Yaralanmalarında İlkyardım]
- Hastanın/yaralının bilinç kontrolü yapılır.
- Hastanın/yaralının yaşam bulguları kontrol edilir.
- Dışarı çıkan örgenler içeri sokulmaya çalışılmaz, üzerine geniş ve nemli temiz bir bez örtülür.
- Bilinç yerinde ise sırt üstü biçimde bacaklar bükülmüş olarak yatırılır, ısı kaybını önlemek için üzeri örtülür.
- Ağızdan yiyecek ya da içecek bir şey verilmez.
- Yaşam bulguları sık sık izlenir.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )


-YARALAR:
KESİK ile/ve/||/<> DELİCİ ile/ve/||/<> EZİKLİ ile/ve/||/<> PARÇALI ile/ve/||/<> KİRLİ(ENFEKTE)

( - Bir travma sonucu deri ya da mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır.
- Aynı zamanda, kan damarları, kas ve sinir gibi yapılar etkilenebilir.
- Derinin koruma özelliği bozulacağından, enfeksiyon riski artar. )


-YARALAR:
KESİK ile/ve/||/<> DELİCİ ile/ve/||/<> EZİKLİ ile/ve/||/<> PARÇALI ile/ve/||/<> KİRLİ(ENFEKTE)

( Bıçak, çakı, cam gibi kesici aletlerle oluşur.[Genellikle basit yaralardır. Derinlikleri kolay belirlenir.] İLE/VE/||/<> Uzun ve sivri aletlerle oluşan yaralardır.[Yüzey üzerinde derinlik hakimdir. Tetanos tehlikesi vardır.] İLE/VE/||/<> Taş yumruk sopa gibi etkenlerin şiddetli olarak çarpmasıyla oluşan yaralardır. İLE/VE/||/<> Dokular üzerinde bir çekme etkisi ile oluşue. Doku ile ilgili tüm örgen, saçlı deri de zarar görebilir. İLE/VE/||/<> Mikrop kapma olasılığı bulunan yaralardır. | Gecikmiş yaralar.[6 saatten fazla] | Dikişleri ayrılmış yaralar. | Kenarları düzgün olmayan yaralar. | Çok kirli ve derin yaralar. | Ateşli silah yaraları. | Isırma ve sokma ile oluşan yaralar. )


-YARALAR:
KESİK ile/ve/||/<> DELİCİ ile/ve/||/<> EZİKLİ ile/ve/||/<> PARÇALI ile/ve/||/<> KİRLİ(ENFEKTE)

( [Ciddi yaralanmalar]
- Kenarları birleşmeyen ve ya 2-3 cm. olan yaralar.
- Kanaması durdurulamayan yaralar.
- Kas ya da kemiğin göründüğü yaralar.
- Delici aletlerle oluşan yaralar.
- Yabancı nesne saplanmış olan yaralar.
- İnsan ya da hayvan ısırıkları.
- Görünürde iz bırakma olasılığı bulunan yaralar. )


-YARALAR:
KESİK ile/ve/||/<> DELİCİ ile/ve/||/<> EZİKLİ ile/ve/||/<> PARÇALI ile/ve/||/<> KİRLİ(ENFEKTE)

( [İlk yardım]
- Yaraya saplanan yabancı nesneler çıkarılmaz.
- Yara içi kurcalanmamalıdır.
- Yarada kanama varsa durdurulur.
- Yara, temiz bir bezle örtülür.
- Yara üzerine bandaj uygulanır.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )


-YARALI KİMLİK ile/ve/||/<> YAŞAMDA KALAN

( Kendini koruyacak kadar. )


-YARALI/HASTA TAŞIMADA:
OMUZ DESTEĞİ ile/ve/||/<> KUCAKTA ile/ve/||/<> SIRTTA ile/ve/||/<> OMUZDA(İTFAİYECİ YÖNTEMİ) ile/ve/||/<> ELLERİN ÜZERİNDE[ALTIN BEŞİK] ile/ve/||/<> KOL VE BACAKLARDAN TUTARAK ile/ve/||/<> SANDALYE İLE ile/ve/||/<> BATTANİYEDEN SEDYE YAPARAK ile/ve/||/<> KAŞIK ile/ve/||/<> KÖPRÜ ile/ve/||/<> KARŞILIKLI DURARAK ile/ve/||/<> RENTEK

( Hasta/yaralı taşınmasında ilk yardımcı, kendi sağlığını riske sokmamalıdır.
Gereksiz zorlama ve yaralanmalara engel olmak için aşağıdaki kurallara uygun davranmalıdır:
- Hastaya/yaralıya yakın mesafede çalışılmalıdır.
- Daha uzun ve güçlü kas öbekleri kullanılmalıdır.
- Sırtın gerginliğini korumak için dizler ve kalçalar bükülmelidir.[Omurilik yaralanmaları riskini azaltır].
- Yerden destek alacak biçimde iki ayağı da kullanarak, biri ötekinden biraz öne yerleştirilmelidir.
- Kalkarken, ağırlığı, kalça kaslarına vererek dizler en uygun biçimde doğrultulmalıdır.
- Baş, her zaman düz tutulmalı, eşit ve düzgün bir biçimde hareket ettirilmelidir. - Yavaş ve düzgün adımlarla yürünmeli ve adımlar omuzdan daha geniş olmamalıdır.
- Ağırlık kaldırırken, karın, düzgün tutulup kalça kasılmalıdır.
- Omuzlar, leğen kemiğinin ve omuriliğin sırasında tutulmalıdır.
- Yön değiştirirken, ani dönme ve bükülmelerden kaçınılmalıdır.
- Hasta/yaralı, olabildiğince az hareket ettirilmelidir.
- Hasta/yaralı, baş-boyun-gövde ekseni esas alınarak, en az 6 destek noktasından kavranmalıdır.
- Tüm hareketleri yönlendirecek sorumlu bir kişi olmalıdır. Bu kişi, hareketler için gereken yönergeleri["Dikkat! Kaldırıyoruz!" gibi] vermelidir. Bu kişi, genellikle, ağırlığın en fazla olduğu ve en fazla dikkat edilmesi gereken bölge olan baş ve boyun bölümünü tutan kişi olmalıdır.
- Hasta/yaralı taşınırken mükemmel bir takım çalışması gerekmektedir. )


-YARALI/HASTA TAŞIMADA:
OMUZ DESTEĞİ ile/ve/||/<> KUCAKTA ile/ve/||/<> SIRTTA ile/ve/||/<> OMUZDA(İTFAİYECİ YÖNTEMİ) ile/ve/||/<> ELLERİN ÜZERİNDE[ALTIN BEŞİK] ile/ve/||/<> KOL VE BACAKLARDAN TUTARAK ile/ve/||/<> SANDALYE İLE ile/ve/||/<> BATTANİYEDEN SEDYE YAPARAK ile/ve/||/<> KAŞIK ile/ve/||/<> KÖPRÜ ile/ve/||/<> KARŞILIKLI DURARAK ile/ve/||/<> RENTEK

( [Acil taşıma teknikleri]
- Genel bir kural olarak, hasta/yaralının yeri değiştirilmemeli ve dokunulmamalıdır. Olağanüstü bir tehlike söz konusuysa, taşıdığı her türlü riske karşın acil taşıma zorunludur.
- En kısa sürede, yaralılar, güvenli bir yere taşınmalıdır.
)


-YARALI/HASTA TAŞIMADA:
OMUZ DESTEĞİ ile/ve/||/<> KUCAKTA ile/ve/||/<> SIRTTA ile/ve/||/<> OMUZDA(İTFAİYECİ YÖNTEMİ) ile/ve/||/<> ELLERİN ÜZERİNDE[ALTIN BEŞİK] ile/ve/||/<> KOL VE BACAKLARDAN TUTARAK ile/ve/||/<> SANDALYE İLE ile/ve/||/<> BATTANİYEDEN SEDYE YAPARAK ile/ve/||/<> KAŞIK ile/ve/||/<> KÖPRÜ ile/ve/||/<> KARŞILIKLI DURARAK ile/ve/||/<> RENTEK

( OMUZDAN DESTEK OLARAK


ile/ve/||/<>

KUCAKTA


ile/ve/||/<>

SIRTTA


ile/ve/||/<>

OMUZDA


ile/ve/||/<>

ALTIN BEŞİK TEKNİĞİ


ile/ve/||/<>

KOL VE BACAKLARDAN TUTARAK


ile/ve/||/<>

SANDALYE İLE


ile/ve/||/<>

SEDYE İLE


ile/ve/||/<>

BATTANİYE İLE



ile/ve/||/<>

KAŞIK TEKNİĞİ

- Bu teknik, hastaya/yaralıya, sadece bir taraftan ulaşılması durumunda üç ilk yardımcı tarafından uygulanır.
- İlk yardımcılar, hastanın/yaralının tek bir yanında, bir dizleri yerde olacak biçimde diz çökerler.
- Hasta/yaralının elleri göğsünde birleştirilir.
- Birinci ilk yardımcı, baş ve omzundan, ikinci ilk yardımcı, sırtının alt bölümü ve uyluğundan, üçüncü ilk yardımcı, dizlerinin altından ve bileklerinden kavrar. Daha sonra kendi ellerini hastanın/yaralının gövdesinin altından geçirerek kavrar.
- Başını ve omzunu tutan birinci ilk yardımcının yönergesi ile tüm ilk yardımcılar aynı anda hastayı/yaralıyı kaldırarak dizlerinin üzerine koyar.
- Aynı anda tek bir hareketle hastayı/yaralıyı göğüslerine doğru çevirirler. Sonra uyumlu bir biçimde ayağa kalkar ve aynı anda düzgün bir biçimde sedyeye koyarlar.

ile/ve/||/<>

KÖPRÜ TEKNİĞİ

- Hastaya/yaralıya, iki taraftan ulaşılması durumunda dört ilk yardımcı tarafından yapılır.
- İlk yardımcılar, bacaklarını açıp hastanın/yaralının üzerine hafifçe çömelerek yerleşirler.
- Birinci ilk yardımcı, başı koruyacak biçimde, omuz ve ensesinden, ikinci ilk yardımcı, kalçalarından, üçüncü ilk yardımcı da dizlerinin altından tutar.
- Birinci ilk yardımcının yönergesi ile üç ilk yardımcı hastayı kaldırır.
- Dördüncü ilk yardımcı, sedyeyi arkadaşlarının bacakları arasına iterek yerleştirir ve hasta/yaralı, sedyenin üzerine konulur.

ile/ve/||/<>

KARŞILIKLI DURARAK

- Omurga yaralanmalarında ve kuşkusunda kullanılır. Üç ilk yardımcı tarafından uygulanır.
- İki ilk yardımcı, hastanın/yaralının göğüs hizasında karşılıklı diz çöker. Üçüncü ilk yardımcı, hastanın/yaralının dizleri hizasında diz çöker. - Hastanın/yaralının kolları, göğsünün üzerinde birleştirilerek, düz yatması sağlanır.
- Baş bölümündeki ilk yardımcılar, kollarını baş-boyun eksenini koruyacak biçimde hastanın/yaralının sırtına yerleştirirler.
- Hastanın/yaralının dizleri hizasındaki üçüncü ilk yardımcı, kollarını açarak hastanın/yaralının bacaklarını düz olacak biçimde kavrar. Verilen yönergeyle tüm ilk yardımcılar hasta/yaralıyı düz olarak kaldırarak sedyeye yerleştirir.

ile/ve/||/<>

RENTEK TEKNİĞİ/MANEVRASI

- Kaza ortamı değerlendirilir; patlama, yangın tehlikesi belirlenir, çevre ve ilk yardımcının kendi güvenliği sağlanır.
- Hastanın/yaralının omuzlarına hafifçe dokunarak ve "iyi misiniz?" diye sorarak bilinci kontrol edilir, çevrede birileri varsa 112'yi araması istenir.
- Hastanın/yaralının solunum yapıp yapmadığı gözlemlenir[göğüs hareketleri izlenir].
- Eğer solunum yok ise, hastanın/yaralının ayaklarının pedala sıkışmadığından emin olunur; emniyet kemeri açılır.
- Hastaya/yaralıya yan tarafından yaklaşılır ve bir elle kolu, öteki elle de çenesi kavranarak kafamızın da desteğiyle boynu sabitlenir.[Hafif hareketle]
- Baş-boyun-gövde hizasını bozmadan, araçtan dışarı çekilir.
- Hasta/yaralı, yavaşça yere ya da sedyeye yerleştirilir.
[Kaza geçirmiş yaralı bir kişiyi eğer bir tehlike söz konusu ise omurgaya zarar vermeden çıkarmada kullanılır. Bu uygulama solunum durması; yangın tehlikesi, patlama gibi tehlikeli durumlarda uygulanır.] )


-YARAR/LI/LIK ile/ve/||/<>/> ONUR/LU/LUK



-YARAR ile/ve/<> HAYIR

( Hayır! dedikleriniz, hayır/yarar getirir. )


-YARAR ve/||/<>/> SAYGI



-YARARCILIKTA/PRAGMATİZMDE:
JOHN STUART MILL ve/||/<>/> CHARLES SANDERS PEIRCE ve/||/<>/> WILLIAM JAMES ve/||/<>/> JOHN DEWEY

( 20 Mayıs 1806 - 08 Mayıs 1873 ve/||/<>/> 10 Eylül 1839 - 19 Nisan 1914 ve/||/<>/> 11 Ocak 1842 - 26 Ağustos 1910 ve/||/<>/> 20 Ekim 1859 - 01 Haziran 1952 )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( Akl-ı temyizî. İLE/VE/<>/> Akl-ı amelî. İLE/VE/<>/> Akıl. Akl-ı Nazarî. İLE/VE/<>/> İç duyular. İLE/VE/<> Vicdan. )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( ... İLE/VE/<>/> Düşünce ve eylemin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<>/> Kavram ve nesnenin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<>/> Biçim ve içeriğin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<> ... )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( Spor. İLE/VE/<>/> Felsefe/Ahlâk. İLE/VE/<>/> Bilim. İLE/VE/<>/> Sanat. İLE/VE/<> Din. )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( İyi, yarar ve hazın sürekliliği olarak yorumlanır. )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( İyilik konusunda, kişiler, dört bölümdür:
1. Herkesten önce yapanlar: Bunlar, kerîmdir;
2. Taklit yoluyla yapanlar: Bunlar, hakîmdir;
3. Engelleyenler: Bunlar, eşkiyâdır;
4. Hoşlandıklarından dolayı yapanlar: Bunlar, kötü niyetlilerdir. )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( Kendiniz için neyin iyi olduğunu bilmezken, başkaları için neyin iyi olduğunu nasıl bilebilirsiniz? )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( When you do not know, what is good for yourself; how can you know, what is good for others? )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( ... VS./AND/<>/> Appropriateness/harmony of thought and action. WITH/AND/<>/> Appropriateness/harmony of concept and object. WITH/AND/<>/> Appropriateness/harmony of shape and content. WITH/AND/<> ... )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( ... VS./AND/<>/> Ethic. VS./AND/<>/> Rational. VS./AND/<>/> Aesthetics. VS./AND/<> Religious. )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( Sport. VS./AND/<>/> Philosophy. VS./AND/<>/> Science. VS./AND/<>/> Aesthetics. VS./AND/<> Religion. )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( BEŞ AMAÇ/MAKÂSID-I HAMSE[Ar.]: (KORUNANLAR/SAĞLANANLAR)
CAN ile/ve/<>/> KUŞAK/NESİL ile/ve/<>/> AKIL ile/ve/<>/> MAL ile/ve/<>/> DİN )


-YARARLI/LIK ile/ve/<> ANLAMLI/LIK



-YARARLI/LIK ile/ve/||/<> İŞ GÖRME/GÖREN



-YARARLILIK ile/ve/<>/< HESAPLANABİLİRLİK



-YARATICI İMGELEM ile/ve/<> KAVRAMSALLIK/GÖRÜNÜRLÜK



-YARATICI İMGELEM ve/<> YENİ YAŞAMLAR/KOŞULLAR



-YARATICI/LIK ile/ve/||/<> ÇÖZÜMCÜ/LÜK



-YARATICILIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< FARKLILIK



-YARATMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< BESLEMEK



-YARATMAK ile/ve/değil/||/<>/< YAŞATMAK



-YARATTIĞIN ETKİ ile/ve/<> BIRAKTIĞIN ETKİ/İZ



-YARAYI DEŞMEK ile/ve/||/<> SIKINTIYI PERÇİNLEMEK



-YARDIM... YÜKÜN, ...:
"YERE BIRAKILMASINDA"
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
"KALDIRILMASINDA"

( Kendi sorumluluğundan kaçmaya çalışanlara yardım edilmemesi gerektiği ve tembelliği/hazcılığı teşvik etmenin, büyük yanlış olduğu anımsatılmaktadır. )


-YARDIM ile/ve/||/<> DESTEK



-YARDIM ile/ve/<> İÇ YARDIM

( Hizmet. İLE/VE/<> Himmet. )


-YARDIM ile/ve/<> İÇ YARDIM

( Başkasından/dışarıdan. İLE/VE/<> Kendinden. )


-YARDIM ile/ve/<> YATAKLIK



-YARDIMCI OLMAK ile/ve/<> KOLAYLIK SAĞLAMAK/SUNMAK



-YARGI ETİĞİ ile/ve/||/<> BANGALOR YARGI ETİĞİ



-YARGI SONUCU/HÜKÜM[Ar.] ile/ve/||/<> KARAR



-YARGI:
ADLÎ ile/ve/||/<> İDÂRÎ ile/ve/||/<> ASKERÎ

( ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> 2017'de kaldırılmıştır. )


-YARGI:
TRANSANDANTAL ile/ve/||/<> GEREKİRCİLİK ve YANSIMALI ile/ve/||/<> ALGI ve DENEYİM



-YARGI ile/ve/<> ÇIKARIM



-YARGI ile/ve/<> ÇÖZÜM



-YARGI ile/ve/||/<>/< SAVUNMA

( Savunma olmadan, yargı olmaz. )


-YARGI ve/||/<>/> TERİM ve/||/<>/> KAVRAM



-YARGI ile/ve/||/<>/> YÜRÜTÜM(İNFAZ)

( Süreç. İLE/VE/||/<>/> Sonuç. )


-YARGILAMA SIRASINDA, SUSMANIN ...:
YORUMLANMASININ GENİŞLİĞİ ve/||/<> KULLANILDIĞI AŞAMA ve/||/<> AVUKATININ, ORADA/YANINDA BULUNMASI ve/||/<> ZANLININ BİLGİLENDİRİLMESİ

( ... VE/||/<> Duruşmada susma polis tarafından gerçekleştirilecek ifade alma sırasındaki susmaya nazaran daha geniş yorumlanır. Zira bu görüşe göre duruşma aşamasında sanık panik içinde ya da hazırlıksız olduğunu ileri süremez VE/||/<> Burada, kişinin bir hukukçunun yardımından yararlandığı, haklarından haberdar olduğu önkabulünden hareket edilmektedir. VE/||/<> Polisin, sorgusundan önce bilgilendirme yapması durumunda, susma, daha dikkatli irdelenmektedir. )


-YARGILAMA SÜRECİNDE:
İTHAM ile/ve/||/<> TAHKİK ile/ve/||/<> İŞBİRLİĞİ



-YARGILAMA" ile/ve/<> DAYATMA



-YARGILAMAK ile/ve/||/<>/> YAFTALAMAK ile/ve/||/<>/> YÜRÜTÜM/İNFAZ[Ar.]



-YARGILARIN SINIFLANDIRILMASINDA:
ANALİTİK | SENTETİK ile/ve/||/<> A PRIORI | A POSTERIORI

( --------------- |     A PRIORI      |     A POSTERIORI      |
------------------------------------------------------------------------ |
ANALİTİK     | Analitik a priori   |    Analitik a posteriori   |
------------------------------------------------------------------------ |
SENTETİK   | Analitik a priori   |    Sentetik a posteriori  |
------------------------------------------------------------------------- | )


-YARGISIZ "İNFAZ" ile/ve/değil/ne yazık ki/<>/> "YARGILI" İNFAZ



-YARGITAY =/<>/< MAHKEME-İ TEMYÎZ =/<>/< DÎVÂN-I AHKÂM

( 1923'te/n itibaren. =/<>/< 1879'da/n itibaren. =/<>/< 1868'de/n itibaren. )


-YARI İLETKEN ile/ve/||/<> İLETKEN

( Elektriksel iletkenliği yalıtkanlar ve iletkenler arasında olan nesneler. İLE/VE/||/<> Elektrik akımını kolayca ileten nesneler. )


-YARIK:
DİKEY ile/ve/||/<> YATAY

( İnkâr vardır. İLE/VE/||/<> Bastırma vardır. )


-YARILMA ile/ve/<> DEVRİM



-YARIM BAKMA ile/ve/||/<> BÖLME



-YARIM/AZ/EKSİK "ANLAŞILAN" ve/||/<> YARIM/AZ/EKSİK YAŞANILAN

( Ekinin düşmanıdır. VE/||/<> Yaşamın düşmanıdır. )


-YARIM ile/ve/<> BUÇUK



-YARIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/>< TAM/AM

( Gülmezsen/gülmezsek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/>< Gülersen/gülersek. )


-YARIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/>< TAM/AM

( Soran beni, yarım bulur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/>< Sen bir tek gül, ey yar! Tamam olur. (ALDANIRIM - Yaşar)

)


-YARIMADA ile/ve/<> KISTAK/BERZAH

( Yalnız bir yanından anakaraya bağlı, öbür yanları denizle çevrili kara parçası. İLE/VE/<> Bir yarımadayı karaya bağlayan, iki yanı su, dar kara parçası. )


-YARININI İYİLEŞTİRMENİN YOLU/YÖNTEMİ ve/||/<>/</: BUGÜN, NEYİ YANLIŞ YAPTIĞINI BİLMEK



-YARISINI ve/||/<> İKİ KATI ve/||/<> ÜÇ KATI ve/||/<> SINIRSIZ

( Ye! VE/||/<> Yürü! VE/||/<> Gül! VE/||/<> Sev! )


-YAŞ ...:
"SINIFLANDIRMASI" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SINIRLANDIRMASI



-YAŞ GERİLETME ile/ve/||/<> ZAMAN İLERLETME



-YAŞ TAHTAYA BASMAK ile/ve/||/<> SERT KAYAYA ÇARPMAK



-YAŞ:
ÇOCUKLUKTA/GENÇLİKTE ile/ve/||/<>/> YETİŞKİNLİKTE

( Girilen/gün alınan. İLE/VE/||/<>/> Tamamlanılan/yaşanılan. )


-YAŞ/TARİH TESPİTİ:
KETEBE ve/||/<> ZAHRİYE ve/||/<> FİLİGRAN ve/||/<> MÜREKKEP

( Zahriye, XIII. yy.'a kadar bulunmaktadır. | Ser levha, XVI. yy.'dan sonra kullanılmaya başlanmıştır. | Eski yapıtlarda, cetvel yoktur. )


-YAS ile/ve/||/<>/> BUNALIM/DEPRESYON



-YAS ile/ve/||/<>/> MELANKOLİ

( (FREUD) )


-YAS ile/ve/||/<>/> YAŞ



-YAŞ ve/||/<>/> YAVAŞ(LIK)



-YASA/HUKUK:
KARMAŞIKSIZ ile/ve/||/<> UYULABİLEN ile/ve/||/<> ETKİLİ



-YASA/KANUN ve/<> KORUMA

( Değişir. VE/<> Değişmez. )


-YASA/LAR" ||/<> "ÖRÜMCEK AĞI"NDA:
BÜYÜK SİNEK ile/ve/değil/||/<>/>< KÜÇÜK SİNEK

( Ağı deler geçer. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>< Ağa takılır. )


-YASA ile/ve/||/<>/< ANAYASA



-YASA ve/<> KOŞUL/LAR



-YAŞA ve/||/<> SEV ve/||/<> DİNLE ve/||/<> KONUŞ

( Mış gibi yapmadan. VE/||/<> Dayanmadan. VE/||/<> Savunmadan. VE/||/<> İncitmeden. )


-YAŞA ve/||/<> SEV ve/||/<> DİNLE ve/||/<> KONUŞ

( [Without] Pretending. AND/||/<> Depending. AND/||/<> Defending. AND/||/<> Offending. )


-YAŞA ve/||/<> SEV ve/||/<> DİNLE ve/||/<> KONUŞ

( DİNLE ve/||/<> KONUŞ )


-YAŞADIKLARIMIZI:
CİDDİYE ALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> Tİ'YE ALMAK



-YASAK ile/ve/değil/yerine/<> OLANAKSIZLIK



-YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<> SINIRLILIK/KISITLILIK

( Kişi, özellikle başkalarını yönettiği koşullarda, amacına ulaşmak için kendinin kabullenemeyeceği kısıtlamaları başkalarına uygulamamalıdır. Eğer duruma uyan, ama özgürlüğü de sınırlamayan sınırlar konulabilirse büyük başarılar elde etmek olanaklıdır. )


-YASAK ile/ve/değil/||/<>/< TEHLİKELİ

( "Yasak" sözcüğünün kullanımı, çoğunlukla bir şeyin engellenmiş olmasından dolayı değil bilgi ve deneyime dayalı olarak tehlike olasılığından dolayıdır. )


-YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<> VİCDAN



-YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAPTIRIMA TÂBİ



-YASAK ile/ve/||/<> YAZIK



-YASAKLAMA ile/ve/||/<>/> YÖNLENDİRME



-YASAL EHLİYETTE:
<0 ile/ve/||/<>/> 0-15 ile/ve/||/<>/> 15-22 ile/ve/||/<>/> 22-70 ile/ve/||/<>/> 70>

( 9 AY ile/ve/||/<> SİNN-İ SEBÂVET ile/ve/||/<> SİNN-İ BÜLÛĞ ile/ve/||/<> SİNN-İ RÜŞT ile/ve/||/<> SİNN-İ ATEH(BUNAMA) )


-YASAL/KANUNÎ EHLİYETTE:
EHLİYET-İ HUKUK ve/||/<> MALİKİYET ve/||/<> HÜRRİYET ve/||/<> İSMET



-YASALAR/KANUNLAR:
"İLÂHÎ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/⊇/< BEŞERÎ/İNSANİ

( (Olan ve olması gereken...
Belirli ve yaygın bir kesime. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/⊇/< [ne iyi ki] Herkese. )

(Çoğunluk/yaygın/baskın olmasına karşın olmaması gereken...
Herkese. İLE/VE/||/<> [ne yazık ki] Belirli bir kesime. )


-YASALARA UYGUNLUK(MEŞRÛİYET) ile/ve/<> YAYGINLIK



-YASALARA UYMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> ADÂLET



-YASALLIK İLKESİ ve/||/<> NEDENE BAĞLILIK ve/||/<> DEMOKRATİK TOPLUMUN GEREĞİ OLMA



-YASALLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HUKUKÎLİK



-YASALLIK ile/ve/||/<>/< SUÇUN TANIMLANMASI



-YAŞAM AĞACI ile/ve/||/<> DARWIN

( )


-YAŞAM AĞACI ile/ve/||/<> DARWIN

( Yaşam Ağacı Belgeseli(BBC)'ni de izlemenizi salık veririz... )


-YAŞAM ARAÇLARI ile/ve/||/<> YAŞAM BİÇİMLERİ



-YAŞAM BİÇİMİ ile/ve/<> PAYLAŞIM BİÇİMİ



-YAŞAM BULGULARINDA:
BİLİNÇ ile/ve/||/<>/> SOLUNUM ile/ve/||/<>/> DOLAŞIM/NABIZ ile/ve/||/<>/> GÖVDE ISISI ile/ve/||/<>/> KAN BASINCI/TANSİYON



-YAŞAM DERSİ ALMA:
AÇ BİR MİDEDE ile/ve/||/<> BOŞ BİR CEPTE ile/ve/||/<> KIRIK BİR KALPTE



-YAŞAM HAKKI ile/ve/||/<> MAHREMİYET HAKKI



-YAŞAM HAKKI ile/ve/=/||/<>/< SAVUNMA HAKKI



-YAŞAM ÖYKÜNÜ:
İYİ YAZ ve/||/<> SIKLIKLA DÜZENLE



-YAŞAM ÖYKÜSÜNDE:
İLK ADIMLAR ve/||/<>/> BÜYÜME ve/||/<>/> EV ve/||/<>/> GÜÇ ve/||/<>/> EŞİNİ BULMA ve/||/<>/> EBEVEYNLİK

( "NTV - Yaşam Öyküsü" bölümlerini izlemek için burayı tıklayınız... )


-YAŞAM:
YAŞIMIZ ile/ve/değil/yerine/||/<> YAŞADIKLARIMIZ



-YAŞAM:
| ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ
ve/||/<>/<
BİLGİ/HABER |

( Bilgi/haber vermek, rızânın;
rızâ, adâletin;
adâlet de yaşamın temeli(nde)dir/merkezi(nde)dir. )


-YAŞAM:
| ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ
ve/||/<>/<
BİLGİ/HABER |

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )


-YAŞAM:
| ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ
ve/||/<>/<
BİLGİ/HABER |

( |
  | )


-YAŞAM:
İNANÇ ve/<> DAYANÇ/SABIR



-YAŞAM:
MASAL ile/ve/||/<>/> ROMAN ile/ve/||/<>/> FIKRA

( Başlangıçta. İLE/VE/||/<>/> Yaşandıkça. İLE/VE/||/<>/> Anlattıkça. )


-YAŞAM:
OYUN ile/ve/ne yazık ki/||/<> "KÖŞE KAPMACA" OYUNU

( Yaşam oyunu, sadece "köşe kapmaca" oyununa düşürüldüğünden ve bu oyunu da, bir köşeyi tutanın, eline geçirdiği köşeyi hiç bırakmamasından dolayı tıkanmasıyla ne oyun, ne barış, ne de huzur kalmıştır. Oyun, tekrar eşit koşullardan başlatılana kadar bir şeylerin düzelmesi de pek olası görünmüyor. )


-YAŞAM:
OYUN ve/||/<>/ya da KEÇİBOYNUZU ve/||/<>/ya da PAMUK - DEMİR



-YAŞAM:
SINANDIĞIMIZ YERDE ve/||/<> HESAP VERECEĞİMİZ YERDE

( Başlar. VE/||/<> Biter. )


-YAŞAM:
YÖNETİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KARŞILAŞILAN



-YAŞAM:
YORUM ve/||/<> KELÂM

( Değişir. VE/||/<> Değişmez. )


-YAŞAM(AK):
GERİYE DOĞRU ile/ve/değil/||/<>/> İLERİ DOĞRU

( Anlaşılır. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Yaşanır. )


-YAŞAM(AY)I ÖĞRENMEK ile/ve/değil/=/||/<>/< SAÇMALAMAMAYI ÖĞRENMEK



-YAŞAM(DA):
"ÇOK (ŞEY/İ) BİLMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOK (DURUMU) ANLAMAK



-YAŞAM/HAYAT ve/=/<> HAYIR!

( Yaşam/ın, "Hayır!"lar(ın) ile/üzerinden, "Ne yapmayacağını bilerek" oluşur/oluşturulur. )


-YAŞAM/HAYAT ve/=/<> ÜMİT

( Hayat, teselli olmaktır. )


-YAŞAM/HAYAT ve/=/<> ÜMİT

( Erip, eriyip, biten. VE/=/<> Hiç bitmeyen, bitmemesi gereken. )


-YAŞAM/İLİŞKİ:
"NE KADAR UZUN SÜRDÜĞÜ" ile/değil/yerine/||/<> NE KADAR NİTELİKLİ/DOLU OLDUĞU



-YAŞAM/TASAVVUF:
ARINMA/SÂFİYET ve/||/<> ANLAMA/İRFÂNİYET ve/||/<> AŞK



-YAŞAM/YAZIN/ŞİİR/MÜZİK/DANS:
KURT, ... ve/||/<> KUŞ, ... ve/||/<> AT, ...

( ...'un, sürüsüyle gittiği gibi. VE/||/<> ...'un, havada uçtuğu gibi. VE/||/<> ..'ın, ovada koştuğu gibi. )


-YAŞAM ve/||/=/<> BİLİNÇ/FARKINDALIK/ŞUUR

( KENDİNİN SORUMLULUĞU )


-YAŞAM ve/<> BİSİKLET

( Yaşam, bisiklete binmek gibidir. Bisiklette, pedalları çevirdiğin sürece, yaşamda ise hareket ettiğin sürece yol alır ve dengede durabilirsin. )


-YAŞAM ve/||/<> BİSİKLET

( Yaşam, bisiklete binmek gibidir. Bisiklette, pedalları çevirdiğin sürece,
yaşamda ise hareket ettiğin sürece yol alır ve dengede durabilirsin. )


-YAŞAM ile/||/<> KISA BATTANİYE

( Yukarı çekersek, ayak açıkta kalır. Aşağı çekersek, omuz. Neşeli kişiler, çözüm üreterek[dizlerini karnına çekerek] rahat uyur. )


-YAŞAM ile/||/<> KISA BATTANİYE

( "Çözüm." İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Ara çözüm. )


-YAŞAM ve/||/<> KURAM



-YAŞAM ile/ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<> MÜLKİYET

( bkz. John Locke )


-YAŞAM ve/=/||/<>/>/< PAYLAŞIM



-YAŞAM ve/||/<>/>/< YAŞ



-YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI]:
SEVDİĞİN ve/+/||/∩/<>/>/<
(DÜNYANIN/TOPLUMUN) GEREKSİNİM/İ ve/+/||/∩/<>/>/<
KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN ŞEY DOLAYI ÖDENEN/ÖDENEBİLECEK ve/+/||/∩/<>/>/<
İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN

( [2'liler]
[∩: Kesişim]
[1: SEVDİĞİN | 2: GEREKSİNİM | 3: KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUNDAN DOLAYI ÖDENEN | 4: İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN]
1 ve/∩/+/||/<> 2 = GÖREV/HEDEF(MISSION)
2 ve/∩/+/||/<> 3 = MESLEK(VOCATION)
3 ve/∩/+/||/<> 4 = UZMANLIK(PROFESSION)
4 ve/∩/+/||/<> 1 = COŞKU/TUTKU(PASSION)

ve/+/||/∩/<>/>

[3'lüler]
1 ve/∩/+/||/<> 2 ve/∩/+/||/<> 3 = Coşku/heyecan ve gönül rahatlığı fakat "kesinliğin" bulunmaması
2 ve/∩/+/||/<> 3 ve/∩/+/||/<> 4 = Rahatlık fakat boşluk duyumu
3 ve/∩/+/||/<> 4 ve/∩/+/||/<> 1 = Tatmin fakat işe yaramazlık "düşüncesi/zannı"
4 ve/∩/+/||/<> 1 ve/∩/+/||/<> 2 = Neşe, dolgunluk/doluluk fakat "servetleştirilemeyen"

ve/+/||/∩/<>/>

1 ve/∩/+/||/<> 2 ve/∩/+/||/<> 3 ve/∩/+/||/<> 4 = YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI] )


-YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI]:
SEVDİĞİN ve/+/||/∩/<>/>/<
(DÜNYANIN/TOPLUMUN) GEREKSİNİM/İ ve/+/||/∩/<>/>/<
KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN ŞEY DOLAYI ÖDENEN/ÖDENEBİLECEK ve/+/||/∩/<>/>/<
İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN

( [2's]
[∩: Intersection]
[1: WHAT YOU LOVE | 2: WHAT THE WORLD NEEDS | 3: WHAT YOU CAN BE PAID FOR | 4: WHAT YOU ARE GOOD AT]
1 &/∩/+/||/<> 2 = MISSION
2 &/∩/+/||/<> 3 = VOCATION
3 &/∩/+/||/<> 4 = PROFESSION)
4 &/∩/+/||/<> 1 = PASSION

&/+/||/∩/<>/>

[3's]
1 &/∩/+/||/<> 2 &/∩/+/||/<> 3 = Excitement and complacency, but sense of uncertainty
2 &/∩/+/||/<> 3 &/∩/+/||/<> 4 = Comfortable but thought/"feeling" of emptiness
3 &/∩/+/||/<> 4 &/∩/+/||/<> 1 = Satisfaction but thought/"feeling" of uselesness
4 &/∩/+/||/<> 1 &/∩/+/||/<> 2 = Delight and fullness but no "wealth"

&/+/||/∩/<>/>

1 &/∩/+/||/<> 2 &/∩/+/||/<> 3 &/∩/+/||/<> 4 = REASON TO LIVE/HAVING A PURPOSE IN LIFE[IKIGAI] )


-YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI]:
SEVDİĞİN ve/+/||/∩/<>/>/<
(DÜNYANIN/TOPLUMUN) GEREKSİNİM/İ ve/+/||/∩/<>/>/<
KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN ŞEY DOLAYI ÖDENEN/ÖDENEBİLECEK ve/+/||/∩/<>/>/<
İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN

( )


-YASAMA SORUMSUZLUĞU ile/ve/<> YASAMA DOKUNULMAZLIĞI



-YASAMA ve/||/<>/> YÜRÜTME ve/||/<>/> YARGI



-YAŞAMAK:
BİRBİRİMİZİ İDARE EDEREK ile/ve/değil/yerine/<> UZLAŞARAK (ORTAK NOKTALARDA/ALANLARDA BULUŞARAK)



-YAŞAMAK ve/||/<>/>/< ÇÖZÜM ÜRETMEK

( Yaşamakla meşgul olmazsan, ölmekle meşgul olursun. VE/||/<>/>/< Çözümün bir parçası değilsen, sorunun bir parçasısındır. )


-YAŞAMAK ile/ve/||/<> DENEYİMLEMEK / TECRÜBE ETMEK



-YAŞAMAK ile/ve/||/<>/> NİTELİKLİ YAŞAMAK

( Duyu, "duygu" ve hayal ile. İLE/VE/||/<> Us/akıl ile. )


-YAŞAMAK ile/ve/<>/></< ÖLMEK

( Biliyor olmak. İLE/VE/<>/< Bilmek[/Bildim!] )


-YAŞAMAK ve/||/<> SEVMEK

( Direnmektir. VE/||/<> Güvenmektir. )


-YAŞAMAK ve/||/<>/>/< YAŞARKEN YAŞATMAK

( )


-YAŞAMDA KALMAK ile/ve/değil/||/<>/> YAŞAMAK

( Canlılarda. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsanda. )


-YAŞAMDA:
GÖZESEL(HÜCRESEL) ORGANİZASYON ve/||/<> ÜREME ve/||/<> METABOLİZMA ve/||/<> HOMEOSTAZ ve/||/<> KALITIM ve/||/<> UYARANLARA TEPKİ ve/||/<> BÜYÜME VE GELİŞME ve/||/<> EVRİLEREK UYUMLANMA



-YAŞAMDA/BİSİKLETTE:
KİŞİLERE ÇARPMAMA ve/||/<> ARAÇLARA VE KİŞİLERE ÇARPILMAMA



-YAŞAMIMIZA GİRENLERİ BELİRLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAŞAMIMIZDAN ÇIKARILACAKLARI BELİRLEMEK



-YAŞAMIN ...:
"GENİŞLEMESİ" ile/ve/||/<> "DARALMASI"

( Kişinin cesareti oranındadır. )


-YAŞAMIN "ZORLUKLARINI" KOLAYLAŞTIRMADA:
AŞK ve/||/<> (KOŞULSUZ) SAYGI VE SEVGİ ve/||/<> SANAT



-YAŞAMIN DEĞİŞTİRDİĞİ ile/ve/<>/değil/yerine YAŞAM(LAR)I/NI DEĞİŞTİREN



-YAŞAMIN MATEMATİĞİNDE:
ÇARPMA ve/||/<> BÖLME ve/||/<> ÇIKARMA ve/||/<> TOPLAMA

( Gerçeklerle. VE/||/<> Ayrılıklara. VE/||/<> İnsanlık ölçeğinden. VE/||/<> Kendini ve/ya da kendinle. )


-YAŞAMIN YALINLIĞINDA:
BİLİM ile/ve/||/<> FELSEFE ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> DİN

( Sınırlar. İLE/VE/||/<> Yorumlar. İLE/VE/||/<> Betimler. İLE/VE/||/<> Kutsar. )


-YAŞAMIN, NEYİ, (NE KADAR VE NE ZAMAN):
(")GETİRİP(") ile/ve/ya da/hem de/ne yazık ki/||/<> (")GÖTÜRECEĞİ(")



-YAŞAMIN:
ANLAŞILMASI ile/ve/||/<>/> YAŞANMASI

( Geriye doğru. İLE/VE/||/<>/> İleri doğru. )


-YAŞAMIN:
"DAYATTIKLARI" ile/ve/değil/yerine/<> GETİRDİKLERİ



-YAŞAMIN:
"UZUNLUĞU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GENİŞLİĞİ



-YAŞAMIN:
"ZORLUĞU" ile/değil/yerine/||/<>/< SIRADANLIĞI



-YAŞAMIN(IN):
İZLEYİCİSİ OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OYUNCUSU OLMAK



-YAŞAMINA, GÜN EKLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< GÜNÜNE, YAŞAM EKLEMEK



-YAŞAMSAL(VİTAL) ile/ve/<> YAYILMACI/BULAŞICI(VİRAL)



-YAŞAMSAL/VITAL ÖRGENLER:
BEYİN ile/ve/||/<> KARACİĞER ile/ve/||/<> AKCİĞER ile/ve/||/<> BÖBREK ile/ve/||/<> KALP



-YAŞANILAN ile/ve/||/<>/>< YAŞANIL(MA)MASI GEREKEN



-YAŞANTI ve İMGE ve/||/<>/> TASARIM ve SİMGE



-YAŞANTI ile/ve/||/<> DENEYİM



-YAŞANTIYLA ile/ve/||/<> YAŞANTIDA



-YAŞAR'IM/IZ ve/+/||/<> 24 YIL

( image )


-YAŞAR'IM/IZ ve/+/||/<> 24 YIL

( YAŞAR'ımız için oluşturulan özel sayfamızı görmek için burayı tıklayınız... )


-YAŞAR ile/||/<> YEŞER

( Yaş olmak. İLE/||/<> Yeşil olmak. )


-YAŞARKEN ve/||/<> ÖLÜRKEN

( Yaşamdan/yaşamaktan başka hiçbir şey yoktur/olmamalıdır. VE/||/<> Ölmekten başka hiçbir şey yoktur/olmamalıdır. )


-YASAYA UYGUNLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EVRENSEL ADÂLET



-YAŞAYAN/YAŞAMAK/"YAŞAMASI" ile/ve/<>/değil VAROLAN/LAR

( İnsan için geçerlidir. İLE/VE/<>/DEĞİL İnsan ve insan/lar dışındaki herşey için geçerlidir. )


-YAŞAYAN/YAŞAMAK/"YAŞAMASI" ile/ve/<>/değil VAROLAN/LAR

( Herkes. İLE/VE/<>/DEĞİL Herşey. )


-YAŞLANDIĞINDA/N DOLAYI OYNAMAYI/GÜLMEYİ BIRAKMAK DEĞİL ile/ve/değil/||/<> OYNAMAYI/GÜLMEYİ BIRAKTIĞINDA/N DOLAYI YAŞLANMAK



-YAŞLANMA ve/<> DAĞA TIRMANMA

( [çıktıkça] Soluğunuz daralır, yorgunluğunuz artar. VE/FAKAT/<> Görüş/bakış açınız genişler. )


-YAŞLANMA ile/ve/değil/yerine/||/<> YIPRANMA

( FERSUDE[Fars.]: Eskimiş, yıpranmış, aşınmış. )


-YAŞLANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLGUNLAŞMAK



-YAŞLARDA:
0-1 ve/||/<>/> 1-3 ve/||/<>/> 3-6 ve/||/<>/> 6-12 ve/||/<>/> 12/20 ve/||/<>/> 20-40 ve/||/<>/> 40-65 ve/||/<>/> 65 >

( "Temel güven"e karşı, güvensizlik. VE/||/<>/> Özerkliğe karşı, kuşku ve utanç. VE/||/<>/> Girişimciliğe karşı, suçluluk. VE/||/<>/> Başarıya karşı, aşağılık/yetersizlik "düşüncesi". VE/||/<>/> Kimliğe karşı, kimlik/rol karmaşası. VE/||/<>/> Yakınlığa karşı, uzaklık-yalnızlık-yalıtılmışlık. VE/||/<>/> Üretkenliğe karşı, durgunluk. VE/||/<>/> Benlik bütünlüğüne karşı, ümitsizlik. )


-YAŞLI/LIK ile/ve/||/<>/> AĞIR BAŞLI/LIK



-YAŞLI/LIK ve/<> BİSİKLET



-YAŞLILARDA GÖRMEMİZ GEREKEN:
GEÇMİŞ ile/ve/değil/yerine/<> GELECEK



-YAŞLILIK ve/||/<> SAYRILIK ve/||/<> KITLIK ve/||/<> ÖLÜM

( "Mahşerin dört atlısı." )


-YATAK ile/ve/||/<>/> YASAK



-YATARAK TEDAVİ GÜVENCESİ ve/||/<> AYAKTA TEDAVİ GÜVENCESİ ve/||/<> HASTAHANE AĞI ve/||/<> BEKLEME SÜRESİ

( "Bilinmesi Gereken Tamamlayıcı Sağlık Sigortası Terimleri"ni okumak için burayı tıklayınız... )


-YATIRIM GİDERLERİ / CAPEX ile/ve/||/<>/> DİZİ EYLEM GİDERLERİ / OPEX

( İşi başlatmak için varlık ve para giderleri. [Yatırım giderleri, makineleri, önemli araç ve iş için başka herhangi bir nesneyi alabilmek için gereklidir.] İLE/VE/||/<>/> İşletmeninin günlük giderleri. [İşletmenin değerini artırmak için doğrudan bir etkiye sahiptir. Günlük giderler büyük oranda etkilenmeden işletme giderleri karşılanabiliyorsa işletme geliri yüksek olasılıkla artacaktır.] )


-YATKIN/LIK ile/ve/||/<> YETKİN/LİK



-YATKINLIK ile/ve/||/<>/> EĞİLİM



-YATKINLIK ile/ve/||/<>/> KATILIM ile/ve/||/<>/> SÜREKLİLİK



-YATMAK/UYUMAK:
SIRTÜSTÜ ile/ve/<> YAN ile/ve/<> YÜZÜKOYUN



-YAVAN/LIK" ile/ve/||/<> "YÜZEYSEL/LİK"



-YAVAŞLA(T)MA ile/ve/değil/||/<>/>/< AZAL(T)MA



-YAVAŞLIK ile/ve/||/<> ESNEKLİK



-YAVİ ile/ve/||/<> KUZGUN AÇMAZI



-YAVRULAMA ile/değil/||/<> DOĞURMA

( Doğada, hayvanlarda ve insanda. İLE/DEĞİL/||/<> İnsan'da. )


-YAYAS ile/||/<> YAYASA

( Makat/dübr/anüs. İLE/||/<> Ağacın, toprağa yayılan dalı. )


-YAYGIN BİLGİ ile/ve/<> ÖZEL BİLGİ ile/ve/<> BİLGİ

( 1- Ammeden, ammeye aktarılan yaygın bilgi.
2- Alimlerden, alimlere aktarılan özel bilgi.
3- Tek bir kişiden, tek bir kişiye aktarılan bilgi. )


-YAYGIN EĞİTİM ile/ve/<> ÖRGÜN EĞİTİM



-YAYGIN ÖLÜMCÜL HASTALIK ile/ve/değil/||/<> KÜRESEL SALGIN HASTALIK

( ... İLE 1- Nüfusun daha önce maruz kalmadığı bir hastalığın ortaya çıkışı. | 2- Hastalığa neden olan etmenin kişilere bulaşması ve tehlikeli bir hastalığa yol açması. | 3- Hastalık etmeninin kişiler arasında kolayca ve devamlı olarak yayılması. )


-YAYGIN ile/ve/||/<> BİLİNEN



-YAYGINLAŞMA ile/ve/değil/||/<>/< İTİBAR GÖRME



-YAYINDIRMA ile/ve/<> YAYINDIRICI ile/ve/<> YAYINIK ile/ve/<> YAYINTI

( Bir ışığı, pürüzlü bir yüzeyde yansıtma. İLE/VE/<> Işığın yayınmasını sağlamak için ışık kaynağı önüne konulan türlü yapıda yüzeyler. İLE/VE/<> Pürüzlü yüzeyde yansıyan ışık. İLE/VE/<> Yayılmış, dağılmış şeyler. | İçinde radyoaktif öğeler bulunan bir kaptan yapılan gaz ya da sıvı. )


-YAYMAK ile/ve/||/<> UYARLAMAK



-YAYVAN ile/ve/değil/||/<>/< YAVAN



-YAZ GÜNÜ ile/ve/||/<>/> GEZ GÜNÜ



-YAZ TATİLİ ve/ne yazık ki/||/<>/> PARANIN KATİLİ



-YAZ(HIDIR/HIZIR) AYLARI ile/ve/||/<> KIŞ(KASIM) AYLARI



-YAZ/HIZIR GÜNLERİ <> KIŞ/KASIM GÜNLERİ

( 08 Kasım'da başlar, 05 Mayıs'ta biter. <> 06 Mayıs'ta başlar, 07 Kasım'da biter. )


-YAZAÇ/HARF/ÜNSÜZ ile/||/<> KÖK YAZAÇ/HARF-İ ASLÎ ile/||/<> AKICI ÜNSÜZ/SELÂSET ile/||/<> AKICI ÜNSÜZ/SELÂSET ile/||/<> ÜNSÜZ/SÂKİN ile/||/<> ÜNSÜZ/SÂKİN

( Bir abeceyi oluşturan ve tek başına ya da kendiyle aynı türden öğelerle birlikte bir sesi ya da ses öbeğini göstermek için kullanılan yazı öğelerinin, çizimsel belirtkelerin her biri. İLE/||/<> Bir sözcüğün kökünde bulunan esas yazaç. İLE/||/<> Ağız yolunun kapanması ya da açılmasıyla oluşan ünsüz[re, Idm, nun]. İLE/||/<> Hareke[sesçil im] ile okunmayan yazaç/harf. | Harekesiz yazaçlar. İLE/||/<> ... )


-YAZAÇ/HARF/ÜNSÜZ ile/||/<> KÖK YAZAÇ/HARF-İ ASLÎ ile/||/<> AKICI ÜNSÜZ/SELÂSET ile/||/<> AKICI ÜNSÜZ/SELÂSET ile/||/<> ÜNSÜZ/SÂKİN ile/||/<> ÜNSÜZ/SÂKİN

( Zevâtûs-selâse: Üç yazaca sahip olan [ortası illetli] sözcükler.
Zevâtül-erbaa: Dört yazaca sahip olan [sonu illetli] sözcükler. )


-YAZAR ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLGE

( Bir şeylerin üzerine yazar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> İnsana yazar. )


-YAZAR ile/ve/||/<> ÜDEBÂ[Ar. < EDÎB]

( ... İLE/VE/||/<> Yazarlar, edîbler. )


-YAZDIĞINI YAP!(MAK) ve/<> YAPTIĞINI YAZ!(MAK)

( Yapacağını yaz, yazdığını yap! )


-YAZDIĞINI YAP!(MAK) ve/<> YAPTIĞINI YAZ!(MAK)

( Yaşamak için ayağa kalkmıyorsan, yazmak için masaya oturma! )


-YAZI MERKEZCİLİK ile/ve/||/<> SES MERKEZCİLİK ile/ve/||/<> SÖZ MERKEZCİLİK



-YAZI VE NOKTALAMA ÖZELLİKLERİ ile/ve/||/<>/< SÖZCÜK VE BAĞLAM ÖZELLİKLERİ

( Yazanın bilgi, bilinç ve sorumluluğunda. İLE/VE/||/<>/< Söyleyenin/konuşanın bilgi, bilinç ve sorumluluğunda. )


-YAZI ve/||/<>/> KÂĞIT ve/||/<>/> MATBAA ve/||/<>/> BİLGİSAYAR ve/||/<>/> İNTERNET ve/||/<>/> BLOK ZİNCİR



-YAZIK ve/<> KAZIK



-YAZILANLARIN ANLAŞILMASI:
OKUNDUĞU KADAR ile/ve/değil/||/<>/> DOKUNDUĞU KADAR



-YAZILI (OLAN/OLABİLİR/OLMALI) ile/ve/||/<> KAZILI (OLAN/OLABİLİR/OLMALI)

( Us'a/akıl'a. İLE/VE/||/<> Bulunç'a/vicdan'a. )


-YAZILI ile/ve/değil/||/<>/< BASILI



-YAZILIM UZMANI ile/ve/<> YAZILIM GELİŞTİRİCİ ile/ve/<> YAZILIM KORSANI

( )


-YAZILIM UZMANI ile/ve/<> YAZILIM GELİŞTİRİCİ ile/ve/<> YAZILIM KORSANI

( Çoğu yazılım uzmanı ve geliştiriciler bile yazılım korsanlarının göz önünde bulundurdukları kadar yaratıcı değildir. İLE/VE/<> Çoğu yazılım uzmanı ve yazılım korsanı, geliştiricilerin eğitim ve deneyimlerine sahip değildir. İLE/VE/<> Tüm yazılım korsanları, aynı zamanda yazılım "uzmanı ve geliştiricisidir". )


-YAZILIM UZMANI ile/ve/<> YAZILIM GELİŞTİRİCİ ile/ve/<> YAZILIM KORSANI

( Many programmers, and even developers, are not creative enough to be considered hackers. VS./AND/<> Many programmers, and even hackers, are not educated or experienced enough to be considered developers. VS./AND/<> All hackers and developers are programmers. )


-YAZILIM UZMANI ile/ve/<> YAZILIM GELİŞTİRİCİ ile/ve/<> YAZILIM KORSANI

( The Difference Between a Programmer, a Hacker, and a Developer )


-YAZILIM:
SİSTEM ile/ve/||/<>/> UYGULAMA



-YAZIN/EDEBİYAT (TARİHİ) ve/<>/|| MANEVİYAT (TARİHİ)



-YAZIN/EDEBİYAT ile/ve/||/<> SAMİZDAD YAZIN/EDEBİYAT



-YAZMA ile/||/<> APOGRAF[Yun.]

( ... İLE/||/<> Bir yazarın özgün yapıtının bir kopyacı tarafından temize çekilmiş el yazması. )


-YAZMAK ve/=/||/<> BİRLİĞE GETİRMEK



-YAZMAK ile/ve/||/<>/>< YAŞAMAK



-YAZMAK ile/ve/değil/önce/||/<>/< YÜZMEK

( Bir çocuğun yazmaya başlamadan önce yüzmeyi öğrenmesi[ni sağlamak] gerek. )


-YAZMALAR ile/ve/||/<> VOYNICH YAZMASI

( İlgili yazı için burayı tıklayınız... )


-YAZMALARIN BOZULMASINDA:
MİKROORGANİZMALAR ve/||/<> BÖCEKLER ve/||/<> FARELER ve/||/<> NEM ve/||/<> TOZ



-YAZMALARIN KORUNMASINDA:
ISI ile/ve/||/<> BAĞIL NEM

( 18 - 20 °C ile/ve/||/<> %45 - 55 )


-YAZMANIN:
"ZORLUĞU" ile/ve/değil/<>/< "DOĞUM SANCISI"



-yDNA ile/ve/||/<> mtDNA

( )


-yDNA ile/ve/||/<> mtDNA

( Hablogrup. İLE/VE/||/<> Hablotip. )


-YEDİ BİLİM:
ÜÇ İLİM ile/ve/<>/sonra DÖRT BİLİM DALI

( DİLBİLGİSİ(GRAMER) VE MANTIK(LOGIC) VE HİTÂBET(RETORİK) ile/ve/<>/sonra MATEMATİK VE GEOMETRİ VE ASTRONOMİ VE MÛSİKÎ )


-YEDİ BİLİM:
ÜÇ İLİM ile/ve/<>/sonra DÖRT BİLİM DALI

( SEPTUM ARTES LIBERALES: YEDİ ÖZGÜR(SERBEST) BİLİM ["Art" sözcüğü sanat değil bilim anlamına kullanılırdı.] )


-YEDİCE(HAFTA):
BAŞGÜN ile/ve/||/<>/> TOZGÜN ile/ve/||/<>/> ODGÜN ile/ve/||/<>/> ORTAGÜN ile/ve/||/<>/> YEYGÜN ile/ve/||/<>/> ELGÜN ile/ve/||/<>/> ARAGÜN

( Pazartesi İLE/VE/||/<>/> Salı İLE/VE/||/<>/> Çarşamba İLE/VE/||/<>/> Perşembe İLE/VE/||/<>/> Cuma İLE/VE/||/<>/> Cumartesi İLE/VE/||/<>/> Pazar )


-YEDİĞİMİZİ ile/ve/||/<> İÇTİĞİMİZİ

( İçelim! İLE/VE/||/<> Yiyelim!
[O kadar çok ve uzun süre çiğneyelim ki, lokmamız, katı değil sıvı duruma gelene gelsin ve yediğimiz şeyi yutma ve ancak içmiş olalım! İçtiklerimizi de, yavaş yavaş, çiğniyormuş gibi yutalım!] )


-YEGÂNE HANIM ile/ve/||/<>/> MÜCAP OFLUOĞLU

( )


-YEĞLEME/TERCİH ile/ve/<> AYIRDINDALIK, FARKINDALIK



-YEĞLEME/TERCİH ile/ve/<> BEĞENİ



-YEĞLEME/TERCİH ile/ve/<>/>< TERK



-YEĞLEME ile/ve/||/<> KİMLİK

( Ergenin, kimliği mi var ki, yeğlediği olsun. )


-YEĞLEMEK/TERCİH ETMEK ve/<> LÜTFEN ve/<>/+/||/> BÖYLE ve/<> BU DA VAR

( "Sihirli" sözcükler. VE/+/||/<>/> "Sigorta" sözcükler. )


-YEĞLEMEK/TERCİH ETMEK ve/<> LÜTFEN ve/<>/+/||/> BÖYLE ve/<> BU DA VAR

( Dışsal ve ilksel. VE/+/||/<>/> İçsel ve sonsal. )


-YEĞLEMEK/TERCİH ETMEK ve/<> LÜTFEN ve/<>/+/||/> BÖYLE ve/<> BU DA VAR

( Varoluşumuzda, tüm canlı/cansız nesne, bitki, hayvan ve insanla, gövdelerimizin aracılığıyla etkileşim, zihnimizin aracılığıyla da hem etkileşim, hem de daha ileri ve nitelikli bir etkileşim olan iletişim ilişkilerinde bulunuyoruz. Bu ilişkilerimizin başlangıç ve ortaklığı ise yetkin bir benzetmeyle, hiçbir ayrımın bulun(a)madığı bir . [NOKTA]'dan oluşmasıdır.

"Nokta"dan aşağı doğru açılan, büyüyerek ve genişleyerek dalgalanan bir çizgide, zihin ve enerjilerimizle, aşağı [yoğunluğa/kesâfete] doğru inen; yukarı [inceliğe/letâfete] doğru da yükselen bir aralıkta bulunuyor ve sürekli olarak çeşitli bilgi, bilinç seviyelerimizle, davranış-tutumlarımızdaki incelik ve kabalıklarla da aşağı ve yukarı bir salınımla, tekrar noktaya doğru geri dönmek [rücû] üzere yaşam yolculuğumuza devam ediyoruz.

Bu süreçte, az/çok ya da öteki varolanlara oranla daha "gelişmiş ya da geliş(e)memiş" varolanlar["insan"] olarak, kişiler arasındaki ilişkilerimizde de çeşitli bilgi ve bilinç farklarımızın ve tutumlarımız üzerinden sürdürdüğümüz yaşamamızda, bazı sözcüklerin önceliğini ve olumlu etkilerini görüyoruz. Bunları, etkileri ile "sihirli" ve hizmetleri itibariyle de "sigorta" sözcükler olarak kullanıyoruz. Bu sözcükler, bir piramit olarak düşündüğümüzde, sözcüklerin doruğunda yer alıyor.

Etkileri itibariyle neredeyse bir "sihir" olarak tanımladığımız bu sözcükler, kulağın duyacağı oranda seslendirilerek dışsal ve her düşünce ya da sözün, başında ya da sonunda, ilksel/öncelikli olarak kullanılmalarıyla gerçekleşiyor.

Yaşamı, (nitelikli) yaşam; bireyi, (nitelikli) insan yapan ve öteki var olanlardan ayıran en önemli(öncelikli) durum ve kavram, sadece insana özgü bulunan, yeğleme olanağıdır. "Yeğleme/tercih etme" farkındalığıyla sürdürdüğümüz tüm düşünme ve konuşma süreçleri, bize, olgular arasındaki ayrımda durabilme ve isabetsiz olabilecek ile isabetli olan arasındaki tutumu ya da kararı verme olanağını sağlatıyor. Yani, "Bu gece/sabah, uyumayayım ve şu işleri tamamlayayım." düşüncesi ve ayrımında, "Bu gece/sabah, uyumamayı ve işleri tamamlamayı yeğliyorum." sözü ile olası zorluklar karşısında olanakların artmasını, kontrol altında tutulması gereken gücün/olanakların, bizim elimizde olmasını sağlatıyor. Gün içinde, binlerce kez içinde bulunduğumuz bu ve bunun gibi ayrımlarda, farkındalığımızı devrede tutmamızı sağlayan yeğleme olanağımız, ilgili kararımızı, uygulamamızı, günümüzü ve yaşamımızı nitelikli seviyelere çıkarmakla birlikte, kaygılanmaya neden olabilecek "düşüncelerden" de alabildiğine uzaklaşabilmemizi sağlıyor.

İkinci "sihirli" sözcüğümüz olan "Lütfen" sözü/sözcüğünün kullanımı da, aramızdaki farkların, ayrımların yok olduğu noktadan düşünerek ve seslenerek söylememizi, aktarmamızı ya da paylaşmamızı sağlıyor. Bir emiri bile ricâya dönüştürebilen bir olanak sunuyor. Yani, bir yakınımıza, "Bana bir bardak su getir!" şeklindeki, "yakınlıktan ya da rahatlıktan" dolayı emir kipinde söyleyebileceğimiz sözü bile kendimiz düşünmek varken, yakınımızın, "sihirli sözcüğü söylersen getiririm" uyarısıyla, "Peki. Lütfen, bana bir bardak su getir." sözüyle bambaşka bir alana taşımış oluruz. Bu ve buna benzer/benzemez tüm örnek ya da durumlarda, Lüt(û)fen, dikkat ve incelikle(rikkatle) söyleyebileceğimiz sözlerin yeğlenmesindeki ve gereksiz yere kaygıların oluşmasına engel olabileceğini de her ânımızda ve kararımızda, her sözümüzde göstermenin niteliği ve verimliliğinden de uzak duramayız herhalde.

Yaşamda, çok çeşitli durumlar söz konusu ve olasılık içindeyken, pek kolay kaldıramayacağımız ve taşıyamayacağımız durum ve olaylarla da karşı karşıya geliriz. Bu durumlarda kullandığımız sözcükler ise "sigorta" sözcüklerdir.

Başımıza gelebilecek her türlü maddi/manevi kayıp, ölüm, önceki koşulların yitirilmesi gibi en zorlayıcı olanlarında ise gereken tüm eylemler gerçekleştirildikten ve sözler söylenildikten, ıstıraplar paylaşıldıktan, sözün yetmeyeceği ve aklın tükeneceği noktadan sonra eğer bir yerlerde sonlandırılmazsa büyük zarar göreceğimiz kesin durumlar için çözüm aracı olan "sigorta" sözcükler(imiz)den ilki "Böyle" sözü/sözcüğüdür.

Yaşamın belirli aralığında bulunan zorlu durumların ötesinde de çok sıradışı, rekor ya da istisnai olumlu/olumsuz olay ve olgularla da karşılaşabilir, görebilir ya da duyabiliriz. "Böyle" sözünün yetmeyeceği (çok) aşırı ya da aykırı durumlar için de imdada yetişen, elektrik tesisatındaki düzenek gibi, büyük zararlara neden olmaması için kurulan önlem ve sigorta aracı olarak, "Bu da var" sözü/sözcüğü kullanılmaktadır. Bu sözcüklerin özelliği ise bunları, ancak kendimize söyleyebilmek üzere içsel ve sonsal olmalarıdır.

Kaygının pek fazla oluşmamasını, bu sözcüklerin kullanımı ile de büyük oranda sağlamış oluruz. )


-YEĞLEMEK/TERCİH ETMEK ile/ve/||/<> ÖNE ÇIKARMAK



-YEL/RÜZGÂR:
SÖNDÜRÜR ile/ve/||/<>/> ALEVLENDİRİR

( Mumu. İLE/VE/||/<>/> Yangını. )


-YELKEN ve/<> İSKOTA[İt.]

( ... VE/<> Yelkenleri açmak ve tutmak için alt köşelerine bağlanan halat, zincir ve palangadan oluşan donanım. )


-YELKEN ile/ve/||/<> KAVANÇO[İt. < CANGIA]

( ... İLE Yelkeni bir bordadan öbür bordaya geçirme. | Değiştirme, aynı türden bir şeyin yerine bir başkasını koyma. | Bir işi başka birine yükleme, başına sarma. )


-YELKENCİ ile/ve/değil/||/<>/< DENİZCİ

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Ya dalan, ya iyi ve uzun yüzebilen, ya kürek çeken ya da üçünü birden yapabilen. )


-YELKENLİ ile/ve/<> ISKUNA

( ... İLE/VE/<> İki direkli, yelkenli gemi. )


-YELKENLİDE:
ORSA ALABANDA ve/||/<> EĞLENME



-YELPİK/ASTIM ile/||/<> SÜREĞEN/KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER SAYRILIĞI/HASTALIĞI (KOAH)

( Hava yollarının daralması, yangılanması ve soluk darlığı ile ilişkili bir solunum yolu sayrılığı. İLE/||/<> Hava yollarının daralması ve akciğerlerdeki hava akışının sınırlanması ile ilişkili, soluk almayı zorlaştıran süreğen bir sayrılık. )


-YEME-İÇME ve/||/<> SOLUK ve/||/<> YÜRÜME ve/||/<> HAREKET ve/||/<> UYKU ve/||/<> DÜŞÜNCE ve/||/<> CESÂRET ve/||/<> GÜNEŞLENME

( Hayvanlar gibi olsun... VE/||/<> Kaplumbağalar gibi olsun... VE/||/<> Güvercinler gibi olsun... VE/||/<> Maymunlar gibi olsun... VE/||/<> Köpekler gibi olsun... VE/||/<> Fil gibi olsun... VE/||/<> Dişi Aslan gibi olsun... VE/||/<> Ayı gibi olsun... )


-YEMEĞE" ile/ve/değil/||/<>/< YEMEYE



-YEMEK PİŞİRMEK ve/<> SEVGİ

( TABH: Pişirme, pişirilme. | İlâç kaynatma. )


-YEMEK PİŞİRMEK ve/<> SEVGİ

( TABHİYYE: Pişirmek/pişirilmek üzere birine verilen ücret, pişirmelik. )


-YEMEK PİŞİRMEK ve/<> SEVGİ

( TANZÎH: Gereği gibi pişirme/pişirilme. )


-YEMEK PİŞİRMEK ve/<> SEVGİ

( Gönülsüz yapılan aş, ya karın ağrıtır, ya da baş. )


-YEMEK:
TENCEREDEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TABAKTAN



-YEMEK ile/ve/||/<> İLAÇ



-YEMENİ[Ar.]/EŞARP[Fr. < ÉCHARPE] ile/değil/yerine/=/||/<> BAŞÖRTÜSÜ/ÖRTME/BÜRGÜ/LEÇEK ile YAZMA

( Kalıpla basılıp elle boyanan, kadınların başlarına bağladıkları tülbent. | Bir tür hafif ve kaba ayakkabı. / Başörtüsü. İLE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<> Kadınların saçlarını örtmek için kullandığı örtü. İLE Bohça, yemeni, başörtü, yorgan vb. şeyler yapmakta kullanılan, üstüne boya ve fırça ile ya da tahta kalıplarla desen yapılmış bez. | Bu bezden yapılmış olan. )


-YEMEYİ (SEVMEK/İSTEMEK)
ile/ve/değil/||/<>
YEMEĞİ (SEVMEK/İSTEMEK)



-YEMİN ile/ve/<> İNTİKAM

( En anlamlı/büyük yemin, söz vermektir. İLE/VE/<> En etkili/büyük intikam, affetmektir. )


-YENGEÇ ile/ve/<> SİYAH YENGEÇ

( ... İLE/VE/<> Mozambik'te bulunurlar. )


-YENİ BASKIDA:
GELİŞTİRİLMİŞ ile/ve/||/<> GENİŞLETİLMİŞ ile/ve/||/<> ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ



-YENİ ZELANDA'NIN İKİ TEMEL SİMGESİ:
KİVİ KUŞU ve/+/||/<> EĞRELTİ OTU



-YENİÇERİ ve/||/<>/> KULOĞLU

( Kapı kulu teşkilatının piyade sınıfı. | Bu asker sınıfından olan er. VE/||/<>/> Ölen evli yeniçerilerin, babaları gibi ocakta askerlik yapan çocukları. )


-YENİDEN PAZARLAMA ile/ve/||/<> YENİDEN HEDEFLEME

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-YENİDEN ÜRETMEK ile/ve/<> ÇOĞALTMAK



-YENİLİK ARAYIŞI ile/ve/||/<>/> ZARARDAN KAÇINMA ile/ve/||/<>/> SEBAT



-YENİLİK ile/ve/||/<> DEVRİM



-YENİLİK ile/ve/||/<>/> İLERLEME



-YENİLME ile/ve/<> YANILMA



-YENMEK ile/ve/||/<> ALT ETMEK



-YENMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ETKİSİ ALTINA ALMAK



-YER (TUTMAK) ile/ve/<>/> YURT (TUTMAK)



-YER ADI/TOPONYMIE[Yun. < tópos/τόπος: yer + ónoma/ὄνομα: ad] ile/ve/||/<> DAĞ ADI/ORONYMIE[Yun. < ὄρος/óros: dağ + ónoma/ὄνομα: ad] ile/ve/||/<> SU/IRMAK/GÖL ADI/HYDRONOMIE[Yun. < ὕδωρ/hydor: su + ónoma/ὄνομα: ad]



-YER ÇEKİMİ ile/ve/||/<>/< ELEKTROMANYETİK ÇEKİM

( [Gücü] Elektromanyetik çekimden daha az. İLE/VE/||/<>/< Yer çekiminden daha fazla. )


-YER ÇEKİMİ ile/ve/||/<>/< ELEKTROMANYETİK ÇEKİM

( Çivi. İLE/VE/||/<>/< Mıknatıs. )


-YER DEĞİŞTİRME ile/ve/||/<> YANLIŞ (YERE) YERLEŞTİRME



-YER DEĞİŞTİRMEK ile/ve/<> BİÇİM DEĞİŞTİRMEK



-YER VERMEK ile/ve/değil/||/<>/< GEÇİT VERMEK



-YER YUVARI:
UÇUTYUVAR/KATMAN ile/ve/<> SU YUVARI/KATMANI ile/ve/<> TAŞ YUVARI/KATMANI(YER KABUĞU) ile/ve/<> SICAK YUVARI(MAGMA KATMANI) ile/ve/<> AĞIR YUVAR(ÇEKİRDEK KATMANI)

( 30.000 km. İLE/VE/<> 12 km. İLE/VE/<> 150 km. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> 5.000 km. )


-YERÇEKİMİ OLGUSU ile/ve/||/<> YERÇEKİMİ KAVRAMI

( Herkes için. İLE/VE/||/<> Bilgin//aydın/âlim/filozof için. )


-YERÇEKİMİ ile/ve/<> AŞK

( Doğa'da. İLE/VE/<> İnsan'da. )


-YERÇEKİMİ ile/ve/<> AŞK

( Yerçekiminin tutumu, en yüksek bağlantıda olmaktır. )


-YERÇEKİMİ ile/ve/<> AŞK

( The attitude of the gratitude is the highest yoga. )


-YERÇEKİMİ ile/ve/<> AŞK

( In nature. VS./AND On Human. )


-YERÇEKİMİ ile/ve/||/<> ENERJİ

( F = G M1 M2 / r²

İLE

F = G q1 q2 / r² )


-YERÇEKİMİNE:
"MÂRUZ KALMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<> TÂBİ OLMAK



-YEREL DEĞERLER ve/<> EVRENSEL DEĞERLER



-YEREL DİL/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖVDE DİLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZİHİN DİLİ

( İşaretler/simgeler[yazılar/sözcükler], sesler aracılığıyla sürdürülen dil. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Durum/duruş, davranış/tutum, el/yüz/göz[bakış, jest, mimik], işaret/simge, ses tonu/vurgusu aracılığıyla sürdürülen dil. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İmgeler, nesneler, kavramlar, olay/olgu ve durumların kayıtlarının yoğrulduğu dil. )


-YEREL DİL/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖVDE DİLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZİHİN DİLİ

( Ülkelerin/bölgelerin, toplulukların/bireylerin, ortak/uzlaşımsal olarak belirlediği/kullandığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Sınırların, bölgesel/yerel farklılıkların bulun(a)madığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bireyin donanımı(geliş[me]mişliği] oranındaki. )


-YEREL DİL/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖVDE DİLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZİHİN DİLİ

( IQ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EQ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SQ )


-YEREL ile/ve/değil/yerine/||/<> BÖLGESEL



-YERİN İÇ YAPISINDA:
ÇEKİRDEK ile/ve/||/<> MANTO ile/ve/||/<> KABUK

( 1.9 x 1027 g İLE/VE/||/<> 4.1 x 1027 g İLE/VE/||/<> 2.3 x 1025 g )


-YERİN İÇ YAPISINDA:
ÇEKİRDEK ile/ve/||/<> MANTO ile/ve/||/<> KABUK

( [ortalama yarıçap] 0 İLE/VE/||/<> 3480 km. İLE/VE/||/<> 6350-6370 km. )


-YERİNDEN ETME ile/ve/<> RAYINDAN ÇIKARMA



-YERİNE KOYMA ile/ve/değil/yerine/<>/> DÖNÜŞTÜRME



-YERKABUĞU ile/ve/<> YERKÜRE

( Yeryuvarlağının dışını çepeçevre kaplayan, üzerinde karalar ve denizlerin bulunduğu bölüm, yeryüzü. İLE/VE/<> Yeryuvarlağı. )


-YERLERDE SÜRÜNME ile/ve/||/<> AYAKLAR ALTINA AL(IN)MA



-YERLEŞİK ile/ve/<> GEZGİN

( İnsanlığın gelişimi ve dünya tarihi, bulunduğu olanakları[yer/bölge/koşulları], yeterli gören kişi/ler ile daha da ileriyi[öteyi/yukarıyı] düşünen, merak eden, isteyen/ler arasındaki ilişki[birlik/telik ya da çatışma] ile süregelmiştir.

Bu durum ve süreç, dünya ne kadar daha devam edecekse, en başta, felsefede, bilimde ve sanatta olmak üzere, o kadar daha aynen devam edecektir. Herhangi iki kişi arasında, erkek-kadın, ebeveyn-çocuk, yaşlı-genç, bilen-bilmeyen, zengin-fakir gibi, "doğu"-"batı" gibi her türlü ayrışma ve çatışma ile hem birbirini geliştirecek, hem de engel olacaklardır.

Aslolan ve anlaşılması gereken de şu ki, bu devinim/döngü, hiçbir zaman ve koşulda sonlan(a)mayacağından dolayı, bu süreçteki "zorlukların"/uğraşıların, yaşamın [ve anlamının], bireyler arasında değil doğayla/fizikle olduğunu anımsayarak, paylaşım ve dayanışma içinde, bilgilerimizi, farkındalıklarımızı paylaşarak ve ümit aşılayarak sürmesi gerektiğidir.
[ Başkalarından/dışarıdan, hazır gelmesini değil kendim(iz)den başlay(/t)arak! Şimdi, burada ve içinde bulunulan, yeterli/yetersiz, "olumlu/olumsuz", tüm koşullarda! Vazgeçmeden, ertelemeden, üşenmeden!] )


-YERLEŞME ve/<>/> KAPLAMA



-YERLEŞMEK ve/||/<>/> KÖK SALMA



-YERLEŞMEK ile/ve/<> KONUŞLANMAK



-YERLİ YERİNCE ile/ve/||/<> YETERİNCE



-YERYAĞI/PETROL[Fr. < Lat.]:
HAM ile/ve/||/<> BRENT

( Kuzey Amerika ve Güney Amerika'da üretilir. İLE/VE/||/<> Kuzey Denizi'nde üretilir. )


-YERYAĞI/PETROL[Fr. < Lat.]:
HAM ile/ve/||/<> BRENT

( Düşük nitelikli bir petrol olarak kabul edilir ve içeriğinde yüksek miktarda kükürt ve öteki kirleticiler bulunur. İLE/VE/||/<> Daha nitelikli bir petrol olarak kabul edilir ve içeriğinde kükürt miktarı düşüktür. )


-YERYAĞI/PETROL[Fr. < Lat.]:
HAM ile/ve/||/<> BRENT

( Brent petrol'e göre daha ucuzdur.[Nedeni, düşük niteliği ve işlenmesinin daha zor olmasıdır.] İLE/VE/||/<> ... )


-YERYUVARLAĞI/YERYUVARI ile/ve/<> YERYÜZÜ

( Üstünde yaşadığımız gökcismi, Yerküre. İLE/VE/<> Üzerinde yaşadığımız toprak ve denizler, yerkabuğu. | Dünya, yaşam. )


-YERYÜZÜ ile/ve/||/<>/> (")ACUN/DÜNYA(")

( Doğa. İLE/VE/||/<>/> İnsan ve anlam ile. )


-YERYÜZÜ ve/||/<> HİPSOMETRİK EĞRİ

( )


-YEŞİL ALAN ile/ve/||/<>/> BAHÇE



-YEŞİL KİMYA ile/||/<> GELENEKSEL KİMYA

( Çevre dostu ve sürdürülebilir kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Geleneksel kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalı. )


-YEŞİL YOL(THE GREEN MILE) ile/ve/||/<> HÜCRE NO: 7 MUCİZESİ(MIRACLE IN CELL NO: 7)

( Filmlerini izlemenizi salık veririz... )


-YEŞİL ZEYTİN'DE:
KIRMA ile/değil/<>/> KALAMATA



-YEŞİL/MAVİ ile/<> TİRŞE

( ... İLE/<> Yeşil ile mavi arası bir renk. )


-YEŞİLBAŞ ile/ve/||/<> GRİ BALIKÇIL ile/ve/||/<> UZUNBACAK

( Büyüklükleri, 50-65 cm. civarında, kanat açıklıkları 81-98 cm. genişliğindedir. Bitki ağırlıklı diyetinden ötürü yaklaşık 5 cm. civarında geniş gagaları bulunur. Ağırlığı 1 kg. civarında olduğundan, öteki birçok yaygın ördek türünden ağırlardır. İki cinsiyette de kanatlarının spekulum adı verilen bölgesinde, beyaz köşeli mavi renkte tüylere sahiplerdir. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )


-YESRİB ile/ve/<>/değil/yerine MEDİNE-İ MÜNEVVERE



-YETENEK(YETEN EK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EMEK



-YETENEK/Lİ ile/ve/||/<>/> DEHÂ/DÂHİ

( "Başkalarının güç bulduğunu yapmak". İLE/VE/||/<>/> Yeteneklilerin "olanaksız gördüğü"nü yapmak. )


-YETENEK/Lİ ile/ve/||/<>/> DEHÂ/DÂHİ

( Kimsenin vuramadığı hedefi vurur. İLE/VE/||/<>/> Kimsenin göremediği hedefi vurur. )


-YETENEK ve/<> AYRICALIK



-YETENEK ve/||/<>/> ÇALIŞMA

( Ortalamanın üzerine çıkarır. VE/||/<>/> Yeteneklilerin üzerine çıkarır. )


-YETENEK ile/ve/değil/||/<>/< ÖNCELİK



-YETENEK ve/<> ÖZGÜRLEŞTİRİCİ İLİŞKİ



-YETENEK ile/ve/||/<>/> TAKIM OYUNU

( Maçı kazandırır. İLE/VE/||/<>/> Şampiyonluğu getirir. )


-YETENEK ile/ve/||/<>/< YATKINLIK



-YETER! ile/ve/||/<> HAYIR!



-YETERİNCE/LİK ve/||/<>/> DOĞRU/LUK



-YETERLİ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> KABUL EDİLEBİLİR/LİK



-YETERLİ ile/ve/değil/yerine/<>/< TATMİN EDİCİ



-YETERSİZ/LİK ile/ve/<>/> GEÇERSİZ/LİK



-YETERSİZ/LİK ile/ve/||/<> YETMEZ/LİK



-YETERSİZ/LİK ile/ve/||/<> YÜZEYSEL/LİK



-YETERSİZLİK ile/ve/<> YADSIMA



-YETERSİZLİK ile/ve/=/||/<> YETMEZLİK



-YETERSİZLİKLERİ/Nİ İNKÂR ETMEK ile/ve/||/<> KUSURLARI/NI İHMAL ETMEK



-YETİ ile/ve/<> NİTELİK



-YETİ ve/||/<>/> YETENEK

( Melek. VE/||/<>/> Meleke. )


-YETİ ile/ve/<> YETKİ



-YETİM ile/ve/||/<> ÖKSÜZ

( [Ergenlikten önce]
Babası ölmüş/olmayan çocuk. [Babası belirli fakat ölmüş olan.] İLE/VE/||/<> Annesi ölmüş/olmayan. | Annesi ya da hem annesi, hem de babası ölmüş olan çocuk.
["annesiz" diye bilinir ve "anneden öksüz, babadan yetim kalmak" sözü kullanılır. Oysa ki, "öksüz/ögsüz" sözcüğü, "bilge-âlim" ikilemesi gibi "ögsüz-yatim"dir.(ögsüz al-yâtîmu wa ʾl-ḥayrânu. wa-aṣluhu: ögsüz maʾḥûḏun min ōg wa-hwa ʾl-ʿaqlu wa ʾl-fiṭnatu).][İlk zamanlarda, anne ile ilgisi yoktu. Yâtîm, "Tek kalmış, ergen olmadan önce babası ölen çocuk" demektir.]
[Yetimlik, maddî manevi desteği olmamaktır. Sonraları, sözlüklerdeki "ög/öğ"(anne)nin etkisiyle yanlış ayrıştırmaya gidilmiştir. ("Atası ölen, öksüz galmaz; anası ölen, öksüz galur.")] )


-YETİM ile/ve/||/<> ÖKSÜZ

( Saçı/başı, arkadan öne doğru okşanır. İLE/VE/||/<> Saçı/başı, önden arkaya doğru okşanır. )


-YETİM ile/ve/||/<> ÖKSÜZ

( EYTÂM[Ar. < YETÎM/YÂTÎM] ile/ve/||/<> O/Og/Ög[: Ana.] )


-YETİM ile/ve/||/<> ÖKSÜZ

( İnsan, babanın [temel] desteğiyle; hayvan, annenin [temel] desteğiyle yaşar. )


-YETİŞKİN ve/<> BİSİKLET



-YETİŞKİN ile/ve/<>/değil YENİYETME



-YETKE(OTORİTE):
GELENEKSEL ile/ve/||/<> ETKİLEYİCİ(KARİZMATİK[Fr.]) ile/ve/||/<> YASAL



-YETKEYE BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
BİR BİLENE SORMA ile/ve/||/<> YETERSİZ KAYNAK ile/ve/||/<> İNANCA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ORTAK TUTUMA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ÖBEK BASKISI ile/ve/||/<> YARARCI ile/ve/||/<> BEĞENDİRME ile/ve/||/<> DAYATMA ile/ve/||/<> İÇİNDEKİ DEĞİL DIŞINDAKİ(ZARF-MAZRUF) ile/ve/||/<> "GENETİK"



-YETKİ ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> SORUMLULUK



-YETKİ ile/ve/değil/yerine/<> YETKİNLİK



-YETKİLİ OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/< ETKİLİ OLMAK/OLABİLMEK



-YETKİN/LİK ve/<> GÜÇLÜ/LÜK ve/<> YETERLİ/LİK ve/<> YETENEKLİ/LİK

( Ne zaman ki güçlülük, tek çözüm olarak kalır; o zaman anlarsın, ne kadar güçlü olduğunu. )


-YETKİN/LİK ve/<>/= ÖZGÜR/LÜK



-YETKİNLEŞ(TİR)MEK ile/ve/<> TAMAMLA(N)MAK

( KEMÂL/TEKÂMÜL )


-YETKİNLİK ile/ve/<> TAMAMLANMA



-YETKİSİZLİK ile/ve/<> KABUL EDİLEMEZLİK



-Yİ ve/||/<> ÇENG



-YIĞIN ile/ve/||/<>/> TINAZ

( ... İLE/VE/||/<>/> Dövülerek savrulmaya hazırlanan ekin yığını. )


-YIKANMAK ile/ve/||/<> ÇİMMEK



-YIKICI ELEŞTİRİ YAPMA! ile/ve/||/<> SAVUNMA! ile/ve/||/<> AŞAĞILAMA! ile/ve/||/<> KÜSME!



-YIKICI YAKLAŞIM ile/ve/değil/<> KATILAŞTIRICI YAKLAŞIM



-YIKICI ile/ve/<> KIYICI



-YIKICI ile/ve/<> TEHLİKELİ



-YIKILMIŞ ile/ve/<> TERK EDİLMİŞ



-YIKIM ile/ve/||/<> ÇÜRÜME



-YIKIM ile/ve/||/<> KIYIM



-YIKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< AŞMAK



-YIKMAK ile/ve/<> DEVİRMEK



-YILAN ve/<> YILANCIL

( ... VE/<> En çok, yılanla beslenen bir kuş. )


-YILANIN:
BURNU ve/||/<> JACOBSON ÖRGENİ



-YILANLARDA:
PUSUDA BEKLEYENLER ile/ve/değil/yerine/||/<> AV PEŞİNDE HAREKET EDENLER



-YILDIRMA ile/ve/<> BEZDİRME



-YILDIRMA ile/ve/<> SİNDİRME



-YILDIZ KÜMELERİ: AÇIK ile/ve/||/<> KÜRESEL

( Genç, küçük, biçimsiz. İLE Yaşlı, büyük, küresel yıldızlar. )


-YILDIZ PARALAKSI/IRAKLIK AÇISI ve/||/<>/> DOPPLER ETKİSİ/KAYMASI ve/||/<>/> FAUCAULT SARKACI

( 1838 ve/||/<>/> 1842 ve/||/<>/> 1851 )


-YILDIZLAR:
KÜÇÜK KÜTLELİ ile/ve/||/<>/> BÜYÜK KÜTLELİ

( Sessiz. İLE/VE/||/<>/> Büyük bir patlama ile. )


-YILDIZLI ile/ve/||/<> YALDIZLI



-YILGAR/SATKIN/HAİN/LİK ile/ve/<> NANKÖR/LÜK

( Nankör kişi, herşeyin "fiyatını" "bilen"/koyan, fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen kişidir. )


-YILKI ile/ve/||/<> TAKHİ(PRZEWALSKI ATI)

( Açıklamaları için burayı tıklayınız... )


-YILLAR ile/ve/||/<> YOLLAR



-YILLARCA ile/ve/değil/||/<>/< YILLAR BOYUNCA



-YILMAZ ile/ve/<> YORULMAZ ile/ve/<> YENİLMEZ



-YİN ile/ve/<> YANG

( İnsanlığın ilk simgelerindendir. ( İlki EL [çizen araç] olarak kabul edilir! [Eller beynin uzantısıdır!] )
Tüm insanlığa aittir!
Herhangi bir disiplinin ya da kültürün [özellikle Uzakdoğu'nun], tekeli altında kalamayacak kadar ortaktır.
Uyum, bütünlük ve dengeyi simgeler. (Zıtlıkla ya da "Her iyiliğin içinde kötülük, her kötülüğün içinde iyilik vardır" gibi basit tanımlarla tanımlanamayacak kadar derinliği olan bir simgedir!)
Aynı zamanda insanı, duruşunu, omurgayı simgeler!
Varolanları, yaşamı, olan biten herşeyi simgeleyebilecek kadar yalın ve sadedir. )


-YİN ile/ve/<> YANG

( Yaşam, [özellikle insan için] SABIR <> GÜDÜLENME> üzerinedir! [Yin-Yang'ın da iki ayrı ve içiçeliğini yansıtan en verimli yaklaşımlardandır] )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİNE DE ile/ve/||/<> BU SAYEDE ile/ve/||/<> DEMEK Kİ



-YİNE DE ile/ve/||/<> İLLE DE

( Sen! )


-YIRTICI ile/ve/||/<> AVCI



-YIRTIK ile/<> KESİK



-YIRTIK ile/ve/||/<>/> YAMA

( Delik, yırtık ya da eski bir yeri, uygun bir parça ile onarma, kapatma. | Bu iş için kullanılan parça. )


-YIRTMAK ile/ve/||/<> KOPARTMAK



-YİYECEK:
BESİN ve/||/<>/> SÜPÜRGE



-YİYECEK ile/ve/||/<>/> YEMEK



-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Yoga, bağlantı(link), uyum demektir. Hem fizikî, hem de zihinsel olabilir. Yoga denilince, sadece özel hareketler olarak sınırlandırılmamamlıdır. İLE Yoga, dıştakini içe yöneltmektir. Meditasyon, sözcük bazında derin düşünme demektir. 1. Yönlendirme, 2. Onaylama, 3. Odaklanma, 4. Konsantrasyon, 5. Gerçekleştirme adımlarında sağlanır. 400 farklı meditasyon çeşidinden/yönteminden bahsedilir. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Yoga, iç varoluşun, dış varolanlar üzerinde işlem yapmasıdır. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Kendini anlama çabası, Yoga'dır. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Yoga: Sürekli mutluluğu içte arayış. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Yoga: Farkındalık içinde eylem. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Yoga, kendini-anlama yoluyla kendini özgürleştirme bilimi ve sanatıdır. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Yogi, iyi niyetini bilgeliğiyle birleştirebilmiş kişidir. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Gerçeği arayan bir Yogi olur, bilgeliği arayan bir Gnani olur, mutluluğu arayan biri ise Eylem Adamı olur. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Gerçek ile sahteyi ayırt edebilme ve sahte olanı terk etme yolunda derin düşünülerek yapılan gündelik alıştırmalar, meditasyondur. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Başlangıç için birçok meditasyon biçimi vardır ama onlar birbirine karışarak sonunda bir olur. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Meditasyon, bizi tutsak eden bağları bulmamıza, onları çözmemize ve o tutsaklık limanından ayrılmamıza yardımcı olacaktır. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Sözcüklerin ötesine ulaşmak için tekrarlanan girişimlere meditasyon denir. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( ... ile/ve/<> HÂL-İ İSTİĞRAK )


-YOGA ile/ve/||/<> PİLATES

( Daha çok maneviyat ve solukla ilgilidir. İLE/VE/||/<> Dikkatli hareket ve güce odaklanır. )


-YOGA ile/ve/||/<> PİLATES

( [Gövdeyi ...] Zihin ve iç benlikle bağlantı kurmak için kullanır. İLE/VE/||/<> Gövdenin iç işleyişine bağlanmak için kullanır. )


-YOĞUN/LUK ile/ve/değil/||/<>/> YORGUN/LUK



-YOĞUNLAŞ(TIR)MA ve/<>/> DAVET



-YOĞUNLAŞMA ve/||/<> FARKLILAŞMA ve/||/<> BELİRLEME



-YOĞUNLAŞMA ile/ve/<>/>< SEYRELME



-YOĞUNLUK ile/ve/<> OLGUNLUK

( Olgunluk nasıl meydana gelir?
Zihnimizi berrak ve temiz tutarak, yaşamımızın her anını tam bir farkındalık hali içinde yaşayarak, korkularımızı ve arzularımızı belirdikleri anda hemen inceleyerek ve gidererek. )


-YOĞUNLUK ile/ve/<> OLGUNLUK

( Meyve bir anda düşer ama olgunlaşması zaman alır. )


-YOĞUNLUK ile/ve/<> OLGUNLUK

( Hazır olmak, olgun olmaktır. )


-YOĞUNLUK ile/ve/<> OLGUNLUK

( How does maturity come about?
By keeping our mind clear and clean, by living our life in full awareness of every moment as it happens, by examining and dissolving our desires and fears as soon as they arise.
The fruit falls suddenly but the ripening takes time.
Readiness is ripeness. )


-YOK ETMEK" ile/ve/<>/değil/yerine TIRNAK İÇİNE ALMAK "..."



-YÖK HOCASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YOK HOCASI



-YOK OLACAK OLAN ve/<> YOK HÜKMÜNDE DE OLABİLİR



-YOK OLMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DAĞILMA



-YOK OLMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜNMEME



-YOK YA:
ŞAŞIRMA ile/ve/||/<> DEĞİL'



-YOK/LUK ile/ve/<>/değil/yerine BELİRSİZ/LİK



-YOK/LUK ile/ve/<>/değil GÖRÜNMEZ/LİK, BİLİNMEZ/LİK

( AMÂ: Görünmezlik yeri/"ülkesi". )


-YOK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLANAKSIZ



-YOKLUĞU PAYLAŞMAK değil VARLIĞI PAYLAŞMAK ve/||/<> İYİ GÜN DOSTU OLMAK değil KÖTÜ GÜN DOSTU OLMAK



-YOKLUK:
TERBİYE EDER ve/+/||/<>/> ADAM EDER



-YOKLUK ile/=/||/<>/< BİR ŞEYİN YOKLUĞU



-YOKLUK ile/ve/||/<>/>< VARLIK

( Gölgesi olmaz! İLE/VE/||/<>/>< Gölgesi mutlaka vardır. )


-YOKLUK ile/ve/||/<>/>< VARLIK

( Yokluğun varlığa gücü yeter de, varlığın yokluğa gücü yetmez. )


-YOKLUK ile/ve/||/<>/>< VARLIK

( Varlığımın değerini bilmeyeni, yokluğumla terbiye ederim! [en uzun süre 7 yıldır!] )


-YOKLUK ile/ve/||/<>/>< VARLIK

( Yoktur. İLE/VE/||/<>/>< Vardır. )


-YOKLUK ile/ve/||/<>/>< VARLIK

( There is no shadow! vs./AND/||/<>/>< Shadow is exist absolutely. )


-YOKLUK ile/ve/||/<>/>< VARLIK

( Yokluğunuzu hissetmeyeni, varoluşunuzla "rahatsız etmeyin!" )


-YOKSULLUĞU SONLANDIRMAK:
HAYIR İŞİ ile/ve/değil/||/<> ADÂLET



-YOKSULLUK:
YİYECEK BİTİNCE ile/ve/değil/||/<>/> ADÂLET BİTİNCE



-YOKSUNLUK ile/ve/||/<> (OPTIMAL/OMNIPOTANT) KIRILMA



-YOKTUR:
YOLA ÇIKIP VARMAYAN ve/||/<> YOLDAN ÇIKIP VARAN



-YOL GÖSTERİRKEN, YOL KESMEK ile/ve/<> YOL KESERKEN, YOL GÖSTERMEK



-YOL:
İNCE ve/||/<> KILIÇTAN KESKİNCE



-YOL:
UZUN ve/||/<> ÇİLELİ



-YOL ile/ve/değil/<> ARAÇ



-YOL ve/=/<> İNSAN

( Gelenekte, yol, herşeyden önce gelir. İnsandan bile ve fakat yolun kendi de yine insandır. )


-YOL ve/<> YORDAM ve/<> YÖNTEM



-YOLA ÇIKAMAYAN ile/ve/<> YOL ALAMAYAN

( Niyetinden kuşku duyan. İLE/VE/<> Amacından kuşku duyan. )


-YOLA ÇIKMAK ile/ve/<> YOLDAN ÇIKMAK



-YOLA:
AKILLA ÇIKMAK ile/ve/||/<>/> AKILDAN ÇIKMAK



-YOLDAŞ (OLMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HALDAŞ (OLMAK)

( Gövdeye. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Gönüle. )


-YOLLAR ile/ve/değil/||/<>/< TEK/ORTAK YOL

( Kişi sayısınca. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Samimiyetle. )


-YOLUN BAŞI ile/ve/||/=/<> YOLUN SONU



-YÖN DEĞİŞİMİ ile/ve/||/<> HIZ DEĞİŞİMİ



-YÖNELİM ile/ve/değil/<> DOĞRULUM/TROPİZM[Fr. < Yun.]



-YÖNETİCİ:
ORTALAMA ile/ve/||/<> İYİ ile/ve/||/<> İLERİ

( Para kazandırır. İLE/VE/||/<> Düzen kazandırır. İLE/VE/||/<> İnsan kazandırır. )


-YÖNETİCİ/LER ile/ve/||/<> KORUYUCU/LAR ile/ve/||/<> ÜRETİCİ/LER



-YÖNETİCİ ile/ve/||/<>/> ASKER

( Eski/önceki asker. İLE/VE/||/<>/> Asker. )


-YÖNETİCİLER:
"SEÇKİN" ve/<> "KOZMİK" ve/<> "İLÂHİ"



-YÖNETİCİLER ile/ve/<> BİLİMBİREYLERİ

( Toplumun ilerlemesi için bu iki sınıfın doğru ve gerektiği gibi çalışması/davranması gerekmektedir. )


-YÖNETİM İŞLEMLERİNDE:
YETKİ ile/ve/||/<> BİÇİM ile/ve/||/<> NEDEN ile/ve/||/<> KONU ile/ve/||/<> AMAÇ



-YÖNETİM:
HASARLARI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLASILIKLARI



-YÖNETİM/İDÂRE TÜZESİ/HUKUKU ile/ve/||/<> KAMU TÜZESİ/HUKUKU



-YÖNETİM ile/ve/<> ADÂLET



-YÖNETİM ve/||/<> TAKIM

( )


-YÖNETİM ile/ve/||/<>/> YÖNETİMİN SORUMLULUĞUNUN, TARİHSEL GELİŞİMİ

( ... İLE/VE/||/<>/> Blanco Kararı ile. [1873] )


-YÖNETİM ile/ve/||/<>/> YÖNLETİM



-YÖNETİMDE:
YETKİ ve/||/<> BİÇİM/ŞEKİL ve/||/<> NEDEN ve/||/<> KONU ve/||/<> AMAÇ



-YÖNETİMSEL SORUMLULUĞUN TARİHSEL GELİŞİMİNDE:
MÜLK-DEVLET KURAMI ile/ve/||/<>/> POLİS-DEVLET ANLAYIŞI ile/ve/||/<>/> HAZİNE KURAMI

( Prusya, Büyük Frederich. İLE/VE/||/<>/> Nazi Almanya'sı, Stalin Rusya'sı. İLE/VE/||/<>/> Devlet ve hazine, ayrı tüzel kişilik. )


-YÖNETİMSEL:
İŞLEM ile/ve/||/<> EYLEM



-YÖNETİMSEL/İDARÎ İŞLEM ile/ve/||/<> YÖNETİMSEL/İDARÎ EYLEM



-YÖNETME ile/ve/değil/||/<>/>/< YÖNLENDİRME



-YÖNETME ile/ve/değil/+/||/<>/> YÜRÜTME



-YÖNETMEK ile/ve/||/<> "YÖN VERMEK"



-YÖNTEM:
FELSEFÎ(EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK) ile/ve/||/<> KURGUL ile/ve/||/<> SALTIK



-YÖNTEM/USÛL ile/ve/||/<>/> İŞLEYİŞ



-YÖNTEM/USÛL ile/ve/||/<>/> İZİN



-YÖNTEM ve/<> (BELİRLİ/BAZI) YÖNTEME, YÖNTEMLE(RLE)/BİLİNÇLE BAKMAK



-YÖNTEM ile/ve/<> BİLİNÇ



-YÖNTEM ile/ve/||/<> KAVRAM

( YÖNTEM: Kavramın bilinci. )


-YÖNTEM ile/ve/||/<> KAVRAM

( Yöntem, mantığın içeriğinin, içsel özdeviniminin biçimi üzerindeki bilinçtir. )


-YÖNTEM ve/<> KOŞULLAR



-YÖNTEM ile/ve/<> TUTUM



-YÖNTEM ile/ve/<>/değil/yerine YAKLAŞIM



-YÖNTEM ile/ve/||/<>/< YEĞLEME/TERCİH



-YÖNTEM ile/ve/<>/değil/yerine YÖNTEMSELLİK

( Bir şeyler için önceden belirli bir yöntem yoktur(aranamayabilir/bulunamayabilir). İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Herşeye uygun bir yöntemsellik vardır(aranabilir/bulunabilir). )


-YÖNTEMLER:
AŞKINSAL ile/ve/||/<>/> KURGUL ile/ve/||/<>/> EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> OLGUSAL/FENOMENOLOJİK

( Kant'ta. İLE/VE/||/<>/> Hegel'de. İLE/VE/||/<>/> Marx'ta. İLE/VE/||/<>/> XX. yüzyılda. )


-YONUGİ ile/ve/<> KARENBİ ile/ve/<> GİNDO ile/ve/<> SEBU ile/ve/<> DEGOGO

( [görevleri] Şef ailesi. İLE/VE/<> Halkla ilişkiler. İLE/VE/<> Sağlık ve tıp. İLE/VE/<> Tüze ve adâlet. İLE/VE/<> Ticaret ve dış ilişkiler. )


-YONUGİ ile/ve/<> KARENBİ ile/ve/<> GİNDO ile/ve/<> SEBU ile/ve/<> DEGOGO

( Mali'nin, Dogon bölgesindeki, Songo köyünde yaşayan kabileler. )


-YÖREL ile/ve/||/<> YEREL



-YÖRESEL ile/ve/<> BÖLGESEL



-YORGUN/LUK ile/ve/||/<> SAYRI/LIK(HASTA/LIK)



-YÖRÜK ÇADIRLARINDA:
SAĞ TARAF ile/ve/||/<>/> SOL TARAF

( Kadınların oturduğu. İLE/VE/||/<>/> Erkeklerin oturduğu. )


-YÖRÜK ÇADIRLARINDA:
SAĞ TARAF ile/ve/||/<>/> SOL TARAF

( Ev sahibinin oturduğu. İLE/VE/||/<>/> Konuğun oturduğu. )


-YÖRÜK ÇADIRLARINDA:
SAĞ TARAF ile/ve/||/<>/> SOL TARAF

( Kapı, güneydedir. )


-YÖRÜK/YÜRÜK ile/ve/||/<> Yörük/Yürük

( Göçebe Türkmen boyu. Anadolu ve Rumeli'de göçebe olarak yaşayan, mevsimlere göre ova ya da yaylalarda kurdukları çadırlarda oturan Oğuz Türklerine verilen ad. Bunlara, Türkmenler adı da verilir. [Göçebe yaşam tarzını seçmiş Türkmenler. "Yürümek" sözcüğünden türetilmiştir. Anadolu'da yaylak-kışlak yaşamı sürdüren Türkmen aşiretleri [obaları] için de kullanılır. Anadolu halkının çok önemli nüfus çoğunluğunu oluştururlar. Balkanlar'daki Türkler arasında da yüksek oranda Yörük bulunmaktadır. Rumeli Yörükleri: Tanrıdağı Yörükleri, Kocacık Yörükleri, Naldöken Yörükleri, Vize Yörükleri vb. öbeklere ayrılmaktadır. Bugün Bulgaristan, Yunanistan ve Makedonya'nın dağ köylerinde yaşamaktalar. Osmanlı, tüm Balkanlar'da elde ettiği topraklara sahip olunması için sadece Türkmen/Yörükleri göndermiş ve görevlendirmiştir. “Cesur, muhârip, iyi yürüyen, eli ayağı sağlam” gibi anlamları yansıtan "Yörük" sözcüğü yerine, “yürük” sözcüğü de kullanılır. Genel olarak göçer-konar yaşam sürdüren tüm topluluklar için kullanılan bu ad, daha çok göçebe Oğuz boyları için simge (özel ad) olmuştur. XI. yüzyılda Orta Asya'dan göç eden ve göçebe yaşam sürdüren Oğuzlar, İran'dan geçerek, Malazgirt Zaferi'nden sonra Anadolu'ya geldi. Burada da eski yaşam tarzını aynen devam ettirdiler. İlk zamanlar, Türkmen adıyla anılan Oğuzların bir bölümü, yerleşik yaşama geçti. Anadolu'nun İslâmlaştırılıp Türkleştirilmesi sırasında, Oğuz boyları, Anadolu'nun her tarafına yayıldı. Bir bölümü yerleşik yaşama geçerek Türkmen adını aldı, bir bölümü de göçebe yaşamını sürdürüp Yörük adıyla anıldı. Osmanlıların Rumeli'ye geçişinden sonra, Yörüklerin önemli bir bölümü de Rumeli'ye göç ettirildi. Yörük aşiretleri ve obaları adlarında genellikle koyun ve keçi sözcüklerini barındırır. "Karakeçili", "Sarı keçili" gibi. Aynı zamanda Koyunlu Yörükler diye bilinen Akkoyunlu ve Karakoyunlu aşiretlerinin adı, bu obaların nerede yaşadığını da belirli kılar.] İLE/VE/||/<> Çok ve çabuk yürüyen, iyi yol alan, hızlı giden. | Osmanlı döneminde, otuzar kişilik ocaklar olarak Rumeli'ye yerleştirilen ve savaş zamanlarında geri hizmetlerde çalıştırılan tımarlı asker. )


-YORULMA:
ZİHİNDE ile/ve/||/<> GÖVDEDE

( Uyku kaçar. İLE/VE/||/<> Uyku gelir. )


-YORULMA:
ZİHİNDE ile/ve/||/<> GÖVDEDE

( Yeterince düşünmekten kaçmak ve/ya da uykunuzun gelmesini istiyorsanız, fiziksel işler yapınız, (daha çok) hizmet ediniz. )


-YORULMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AŞINMAK



-YORULMAK ile/ve/<>/değil SIKILMAK



-YORULMAK ile/ve/<> YOĞRULMAK



-YORUM:
"DOĞRU ANLAMA" UĞRAŞI ile/ve/değil/<> YANLIŞ ANLAMAMA ÇABASI



-YORUM ile/ve/<>/= ÇEVRİ/TE'VİL[< Ar.]

( ... İLE Bir söz ya da davranışı, görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme. | Burgaç. )


-YORUM ile/ve/<> DÖNÜŞÜM



-YORUM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< GERİBİLDİRİM



-YORUM ve/||/<>/> KILAVUZLUK



-YORUMA AÇIKLIK ile/ve/değil/<> YORUMA MUHTAÇLIK



-YORUMLAMA ile/ve/||/<>/> DİRİLTME



-YORUMLAMAK ile/ve/değil/||/<> SONUÇLANDIRMAK



-YORUMLANABİLİR/LİK ve/||/<>/> YÖNETİLEBİLİR/LİK



-YORUMSAMA ile/ve/değil/||/<>/< YORUMLAMA



-YÖRÜNGE:
DAİRESEL ile/ve/değil/||/<> ELİPTİK



-YOSUN ile/ve/<> YOSUNCUL

( Sularda yetişen, ilkel yapıdaki örneklerine verilen genel ad. İLE/VE/<> Yosunla beslenen ya da yosunların içinde yaşayan. )


-YÜCE/LİK ve/=/||/<>/> GERÇEĞE/HAKİKATE EVRİLEN



-YÜCE/LİK ile/ve/<> MUTLAK/LIK

( Belirlenim. İLE/VE/<> Belirlenimsizlik. )


-YUFKA ile/ve/||/<>/> KURU YUFKA(İŞKEFE/ŞİKEFE)



-YÜK ile/ve/||/<> BASINÇ



-YUKARI KUARK ile/ve/||/<> AŞAĞI KUARK



-YÜKLEDİĞİN ile/ve/||/<> YÜKLENDİĞİN



-YÜKLEM/LER ile/ve/||/<> ÇELİŞİK YÜKLEM/LER



-YÜKLEM ve/||/<>/= YETİ



-YÜKLEMEK ile/ve/değil/||/<> GENİŞLETMEK



-YÜKLEMLEME ile/ve/||/<> ÇELİŞMEZLİK



-YÜKLEMLEME ile/ve/||/<> TERİMLERİN SINIFLANDIRILMASI



-YÜKLENMEK" ile/ve/<> ABANMAK



-YÜKLÜ ile/ve/<>/> AĞIRAYAK

( Karnında yavru(bebek/fetüs) bulunan. İLE/VE/<>/> Doğurması yakın yüklü. )


-YÜKSEK FREKANS ile/||/<>/> ÇOK AŞIRI YÜKSEK FREKANS

( Frekansı 3 MHz - 30 MHz, dalga boyu da 100 m. - 10 m. aralığındaki radyo-TV dalgaları bandı. İLE/||/<>/> Frekansı 30 GHz - 300 GHz ve dalga boyu da 1 mm. - 1 cm. aralığındaki radyo-TV dalgaları bandı. )


-YÜKSEK ZEKÂ ile/ve/değil/<> YARATICILIK



-YÜKSELİŞ ile/ve/||/<>/> AŞMAK



-YÜKSELTMEK:
SESİNİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SÖZÜNÜ



-YÜKÜMLÜLÜK ve/||/<> ÖZ



-YÜLÜME/TRAŞ/TIRAŞ[Fars. < TERAŞ] ile/ve/||/<>/> PERDAH[Fars.]

( Saç ya da sakalı kesme işi. | Erkek saçını belirli bir biçim vererek kesme. | Kesilme ve kazınma zamanı gelmiş saç ve sakal. | Bir şeyin üzerindeki pürüzleri alma, belirli bir biçim vermek üzere yontma. | Yalan, asılsız, bıktırıcı, gereksiz söz. İLE/VE/||/<>/> Parlatma, parlaklık verme. | Tıraştan sonra tersine yapılan ikinci tıraş. )


-YUMULMAK ile/ve/<>/> "YAMUL(T)MAK"



-YUMURTA ile/ve/<> VİTELLÜS[Lat.]

( ... İLE/VE/<> Yumurtada, kabuk ve çekirdek dışında kalan maddelerin tümü. )


-YUMUŞAK OLMA(!) ile/ve/<>/>< SERT OLMA(!)

( Ezilirsin. İLE/VE/<>/>< Kırılırsın. )


-YUMUŞAK ile/ve/||/<> AFFETTUOSO[İt.]

( Biraz yumuşak ve duygulu bir biçimde çalınarak. )


-YUMUŞATMA ile/ve/<> DENGELEME



-YUNAN ile/ve/<> KENAN

( Dışrak/egzotorik. İLE/VE/<> İçrek/ezotorik. )


-YUNUS EMRE RİVÂYETLERİNDE:
KÂDI ile/ve/<> ÇİFTÇİ



-YÜREKTEN ile/ve/||/<> YALIN



-YURTTA SULH, CİHANDA SULH ve/||/=/<> BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM



-YURTTAŞ ile/ve/||/<> BİREY



-YURTTAŞLIK ile/ve/||/<>/>/< ÖZYÖNETİM



-YURTTAŞLIKTA:
EŞİTLİK ile/ve/||/<> ETKİNLİK



-YÜRÜMEK:
HIZLI OLSUN İSTERSEK ile/ve/değil/||/<> UZAĞA GİTMEK İSTERSEK

( Yalnız. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Birlikte. )


-YÜRÜMEK:
RASTGELE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DENGİMİZLE

( Yaşam olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Şiir olur. )


-YÜRÜTME ile/ve/||/<>/> SÜRDÜRME



-YÜRÜTMEK ile/ve/||/<> TAKİP ETMEK



-YÜRÜYÜŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İŞLEYİŞ



-YUSUF HEMADANİ ve/<> ARSLAN BABA



-YUTMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YEMEK

( Hayvanlarda. İLE/VE/YERİNE/||/<>/> İnsanda. )


-YUVALANMA ile/ve/||/<> YAPILANMA



-YUVARLAMA ile/ve/||/<> KESTİRME



-YÜZ FELCİ ve/||/<> HOUSE-BRACKMANN EVRELEMESİ



-YÜZ VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YOL VERMEK



-YÜZ ile/ve/<> GÖVDE(BEDEN)



-YÜZ ile/ve/||/<> ÇEHRE[Fars.]

( ... İLE/VE/||/<> Yüze bakıldığında göze çarpan tüm örgenler. )


-YÜZ ve/<> EL

( Yüz, kalbin aynasıdır. )


-YÜZ ile/ve/||/<> GÖZ



-YÜZ ile/ve/||/<>/> GÖZ ile/ve/||/<>/> DİL ile/ve/||/<>/> SÖZ

( İnsanın süsü. İLE/VE/||/<>/> Yüzün süsü. İLE/VE/||/<>/> Aklın süsü. İLE/VE/||/<>/> Dilin süsü. )


-YÜZ ile/ve/<> YÖN



-YÜZ ile/ve/||/<> YÜREK

( Yüzümüz kime ve kiminle gülüyorsa yüreğimiz de onunladır. )


-YÜZERGEZER/SUCULKARACIL/AMFİBİ[Fr. < AMPHIBIE] ile/ve/||/<> AMFİBYUMLAR

( İki yaşamlılar. | Yüzergezer. İLE/VE/|/<> Kurbağa ve semenderleri içine alan iki yaşamlı omurgalılar sınıfı. )


-YÜZEY KİMYASI ile/||/<> ARA YÜZEY KİMYASI

( Yüzeylerdeki kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Ara yüzeylerdeki kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalı. )


-YÜZEY KİMYASI ile/||/<> OYLUM/HACİM KİMYASI

( Yüzeylerdeki kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Oylum içindeki kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalı. )


-YÜZLEŞMEK ile/ve/||/<>/> GERİDE BIRAKMAK



-YÜZÜMÜZ ve/||/<> ÖZÜMÜZ

( Her neye bakarsak ... VE/||/<> Kimde, ne görürsek ... )


-YÜZYIL GEÇİŞİNDE ile/ve/||/<>/> BİNYIL GEÇİŞİNDE



-YÜZYILLARA GÖRE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÖNEMLERE GÖRE



-Z: YAŞAM/HAYAT ve/||/<> ZÕIO[< ZÕION]: CANLI



-ZAAF ile/ve/değil/yerine/<> EĞİLİM



-ZAAF ve/||/<> SAVUNMA



-ZÂCİR ve/||/<>/>/< RAM

( Men ve yasak eden. VE İtaat eden. )


-ZAFER ile/ve/değil/<>/< ÇABA

( Süreçsiz, sonuç olmaz! )


-ZAFER ile/ve/değil/<>/< ÇABA

( Tatmin, elde edilende değil çabada yatar. Zafer de, tüm çabayı ortaya koymaktır. )


-ZAFER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEFER

( Sonuç. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Süreç. )


-ZÂHİR ve/<> ÂHİR



-ZÂHİR ve/<> EDEB



-ZAHMET/Lİ ile/ve/değil/||/<>/> RAHMET/Lİ

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> "Zahmet"i, zevk edinmek. )


-ZAHMET/Lİ ile/ve/değil/||/<>/> RAHMET/Lİ

( Zahmet ile Rahmet arasında, sadece bir nokta fark vardır. )


-ZAHMET ve/||/<> HİKMET ve/||/<> İBRET



-ZAHR[Fars.] ile/ve/||/<> ZAHR[Ar.]

( Ağu, zehir, sem, yılan/akrep vb. zehiri.[> ZAHRA: Öd, safra, öç, öfke.] İLE/VE/||/<> Çiçek, özellikle sarı çiçek. )


-ZÂLİM <>/>< ÂLİM

( Zâlim olan, âlim olabilir fakat zâlim olan, ârif ol(a)maz. )


-ZÂLİM <>/>< ÂLİM

( Yol sırasında, süreçte, kimin zâlim, kimin âlim olduğu/olacağı bilinmez. )


-ZAMAN ...:
" 'GEÇSE/GEÇSİN' DİYE BEKLEDİĞİNDE" ile/ve/||/<> " 'DURSA/DURSUN' DİYE BEKLEDİĞİNDE"

( Durur [gibi algılanır]. İLE/VE/||/<> Geçer [gibi algılanır]. )


-ZAMAN ALGISINDA:
24 SAAT ile/ve/değil/yerine/<> (HER) AN

( Kesikli süreklilik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Kesiksiz süreklilik. )


-ZAMAN ALGISINDA:
24 SAAT ile/ve/değil/yerine/<> (HER) AN

( Güneşe ve güne göre. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> İnternette. )


-ZAMAN ALGISINDA:
24 SAAT ile/ve/değil/yerine/<> (HER) AN

( Doğal. İLE/VE/<> Yapay. )


-ZAMAN ALGISINDA:
24 SAAT ile/ve/değil/yerine/<> (HER) AN

( Dengeli. İLE/VE/<> Dengesiz. )


-ZAMAN ALGISINDA:
24 SAAT ile/ve/değil/yerine/<> (HER) AN

( Doğal sınırların güvenliği ve güvencesinde. İLE/VE/<> Şişirilmiş "sınırsızlığın" ve ucların uçurumunda. )


-ZAMAN VE KOŞULLARIN DEĞİŞİMİ ve/<> YASALARIN DEĞİŞİMİ

( Zamanın ve koşulların değişmesiyle birlikte yasaların da değişikliğe uğraması kaçınılmazdır.
Ezmanın tagayyürü ile ahkâmın tagayyürü inkâr olunamaz! )


-ZAMAN ve ZEMİN(BAĞLAM) ile/ve/değil/yerine/||/<> ZİHİN ve ZEMİN(KOŞULLAR)

( Bir şeyin(/durumun/olgunun/olayın), öyle olması ya da olmamasındaki, az ya da çok oranında(etmenliliğinde) olmasındaki belirleyiciler. )


-ZAMAN ve ZEMİN(BAĞLAM) ile/ve/değil/yerine/||/<> ZİHİN ve ZEMİN(KOŞULLAR)

( Dış. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> İç. )


-ZAMAN ve ZEMİN(BAĞLAM) ile/ve/değil/yerine/||/<> ZİHİN ve ZEMİN(KOŞULLAR)

( İkincil. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Birincil. )


-ZAMAN:
"KAÇIP GİDEN" ile/ve/||/<>/> "ALIP GÖTÜREN"



-ZAMAN:
| BEKLERKEN ve/||/<> KORKARKEN ve/||/<> KEDERLİYKEN ve/||/<> SEVİNÇLİYKEN/NEŞELİYKEN |
ve/değil/yerine/||/<>/<
SEVERKEN

( [ [çok] "Yavaş". VE/||/<> "Hızlı". VE/||/<> "Uzun". VE/||/<> "Kısa". | VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Sonsuz. )


-ZAMAN:
ÖNCELİK ile/ve/||/<> SONRALIK



-ZAMAN:
PLATON'DA ile/ve/||/<>/> ARISTOTELES'TE

( Gökyüzü hareketi. İLE/VE/||/<>/> Hareketin sayımı. )


-ZAMAN:
BEKLEYİNCE ile/ve/||/<> GECİKİNCE ile/ve/||/<> ÜZÜLÜNCE ile/ve/||/<> MUTLU OLUNCA ile/ve/||/<> ACI ÇEKİNCE ile/ve/||/<> SIKILINCA

( "Yavaşlar". İLE/VE/||/<> "Hızlanır". İLE/VE/||/<> "Can yakar". İLE/VE/||/<> "Kısallır". İLE/VE/||/<> "Bitmek bilmez". İLE/VE/||/<> "Uzar". )


-ZAMAN('DA) ile/ve/<> AN('DA)

( Kul. İLE/VE/<> Allah. )


-ZAMAN('DA) ile/ve/<> AN('DA)

( Gövdede ve zannında. İLE/VE/<> ... )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zamlanmış AN. İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE ÂN'ın ÂN'a geçtiği AN'daki AN! )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( "Anlamlı" bir yaşam sunar. İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Mutlu bir yaşam sunar. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Dirimlilik içinde. İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Sürekli dirimlilik ile. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( [kökeni/etimolojisi] ZEMAN[Ar.]: Eskime, bir nesne üzerinde sürenin geçmesi. > ZAMAN: Süre, eskiye, geçmişe karışan süre. [Ar.] Somut bir anlamı varken, gerçek bir nesneyi yansıtırken soyutlaştı. İki nesne arasında, birinden ötekine giderken geçen süreye, eskiye karışan süreye zeman denirken sonraları vakt anlamında soyut bir varlığı yansıtır oldu. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( ... İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Göktanrı dili.(N) )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( ... İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Bilginin kaynağı. (N) | [Özdek/Madde'nin kaynağı (H).] (HN) )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( ... İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Akıllı enerji. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( ... İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Dişil ve eril enerji olarak ikili sistemi yansıtır. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( [Sümer Türkçesi'nde]... İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Gök Tanrı. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( ... İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Evrenin başlangıcının simgesi. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zaman, AN'ların birbirini izlemesidir. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zaman sonsuzdur, ama sınırlıdır; ebediyet ise şimdi'nin zerresindedir. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zaman içindeki ebediyet sadece tekrarlanıştır. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zaman, yalnızca, bilinçte varolur. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zaman, bizi zamanın dışına götüremez. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zamanın getirmiş olduğunu, yine zaman götürecektir. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zaman, içindeki bir deneyimdir ama deneyimleyen zaman-ötesinde. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zamansızlık içinde, "ebediyen" sözcüğünün bir anlamı yoktur. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Batmayan güneşi bulanlar için zaman diye bir şey yoktur. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zamansız olan, zamanı bilir; zaman ise zamansız olanı bilmez. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zaman-ötesi olana ancak zaman-ötesi olanla erişilebilir. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( İnandığınızı yapın ve yaptığınıza inanın. Başka her şey enerji ve zaman savurganlığıdır. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Nasıl, okyanusun her bir damlası okyanusun tuzunu taşırsa, öylece her AN da ebediyetin lezzetini taşır. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Bir kez, Şimdi'de iyice yerleşirseniz, gideceğiniz başka yer olmaz. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Anımsanan ile yaşanan an arasında, bir an'dan bir an'a gözlemlenebilen bir temel fark vardır. Yaşanan an, zamanın hiçbir noktasında, anımsanan olamaz. İkisi arasında, sadece yoğunluk değil çeşit farklılığı vardır. Yaşanan an, hiçbir yanılgıya yer vermeyecek biçimde öyledir. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Yaşanan an gerçektir, halbuki anımsananda bir hayli kararsızlık ve belirsizlik vardır. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Yaşanan anı eşsiz kılan nedir? Apaçıktır ki, sizin mevcut olduğunuz duygusu. Bellekte ve beklentide, bunun gözlem altındaki bir zihinsel hal olduğu hakkında açık ve belirgin bir duygu vardır; yaşanan anda ise bu duygu en başta, bir hazır bulunuş ve farkında oluş duygusudur. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( ÂN-I GAYRI MUNKASİM: BÖLÜNEMEYECEK OLAN AN! )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Mutlak, zamandan öncedir. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Bellek ve beklenti olmadıkça zaman da yoktur. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( El'in sermayesi. [Kendinin olmayan] ["Allah'a ait olan"] )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Ne içindeyim zamanın
Ne de tümüyle dışında
Yekpâre, geniş bir ÂN'ın
Parçalanmaz akışında )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Yüzünü toprağa indir dem-be-dem Dem bu demdir dem bu demdir dem bu dem )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Dem, bu demdir, dem, bu dem! Dem, bu demdir, dem, bu dem! )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( An, bu andır, an, bu an! An, bu andır, an, bu an! )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( BÎ HENGÂM[Fars.]: Vakitsiz. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( CARPE DIEM: GÜNÜ/ÂNI/YAŞANANI YAŞA/YAKALA! [Lat.] [günlük yaşa değil!] )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( HAKUNA MATATA: AN'I YAŞA! [Kenya dilinde] )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( CHRONOS ile/ve/||/<>/değil/yerine CAIROS )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir anın
Parçalanmaz akışında.

Ahmet Hamdi TANPINAR )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( ZAMAN'ı...
Durdurmak istiyorsan... ÖPÜŞ!
Duyumsamak istiyorsan... YAZ!
Bırakmak istiyorsan... SOLUK AL!

ZAMAN'da...
Yolculuk yapmak istiyorsan... OKU!

ZAMAN'dan...
Kaçmak istiyorsan... MÜZİK DİNLE! )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zaman, herşeyin aynı anda olmasını engellemek için doğanın kullandığı araçtır. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Time is endless, though limited, eternity is in the split moment of the now.
Time exists in consciousness only.
Time is a succession of moments.
Time is an inner experience but the experiencer is timeless.
The absolute precedes time.
What time has brought about, time will take away.
The timeless can be reached only by the timeless.
Time cannot take us out of time.
Just as every drop of the ocean carries the taste of the ocean, so does every moment carry the taste of eternity.
The timeless knows the time, the time does not know the timeless.
Eternity in time is mere repetitiveness.
In the timeless the words 'for ever' have no meaning.
Without memory and expectation there can be no time.
Once you are well-established in the now, you have nowhere else to go.
Do what you believe in and believe in what you do. All else is a waste of energy and time.
Between the remembered and the actual there is a basic difference which can be observed from moment to moment. At no point of time is the actual the remembered. Between the two there is a difference in kind, not merely in intensity. The actual is unmistakably so.
The actual is real, while there is a good deal of uncertainty about the remembered.
What makes the actual unique? Obviously, it is your sense of being present. In memory and anticipation there is a clear feeling that it is a mental state under observation, while in the actual the feeling is primarily of being present and aware. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( An olmadan, zaman olmaz; ancak, sonsuz zaman olmadan da ân'a ilişkin düşünüş olmaz. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( ZAMAN ve/değil/yerine/||/<>/< AN

Kaygının neden oldukları, olabilecekleri ve ortadan kaldırılmasındaki araç ve çözümlerin merkezinde, zaman ve algı yönetimi bulunur.

Geleceğin olumsuzu olan ve "Ya ..." ile başlayan düşünce, söz ve kaygıların yanlışlığı ve yanıltıcılığını da ancak yoğunlaşılması gereken iki düşünce üzerinde/n aşabiliriz. Birincisi, en az %51 olmak üzere, ŞU AN'da ve BURADA bilincinin yanı sıra, ikinci olarak, %46-48 oranında da geleceğin belirgin ve olumlu bakışı olan "... İSTİYORUM." düşüncesi ve sözüyledir. Tabii, tortuları, bahaneleri, mazeretleri, yani "... da"/"... ama" sözlerinin tamamen devre dışı tutulmasıyla.

Geçmişin olumsuzu olan "Keşke ..." düşünce ve sözü, hiçbir zaman düşünülmeyeceği gibi, geçmiş ve değişmezliğini ancak geçmişin olumlu deneyimlerini, "İyi ki ..." düşünce ve sözüyle, isabet kaydedilmiş, olumlu durumlar, kayıtlar, süreç ve sonuçlarla dengeleyebiliriz.

"Belirsiz" olan geleceğin belirli kılınmasını da, "Değişmez" olan geçmişin tatminkârlığını da şu anda ve buradaki bilincimiz belirlemektedir. Yaşanmış ve "değişmez" olanların pişmanlığı ya da yaşanmamış ve "belirsiz" olan belirginliğini, ancak ve ancak şu anda ve buradaki %99'lara çıkarılabilecek düşünce, eylem ve tutumlarımızla, direncimizle[ihtiyârımızla] belirleyip, geri kalan sürecin de isteklerimizle/istencimizle[irâde] doldurulması, anlamsız ve değersiz kaygıların ortadan kalkması, daha verimli bir yaşam ve kendilik deneyiminin verimliliğiyle taçlanacaktır.

Kaygının ortadan kalkmasındaki en önemli yani öncelikli bilgi ve uygulama, pek alışık olmasak bile mutlaka sürekli anımsanması ve devrede tutulması gereken, bilinemeyecek olanların varolduğu ve bilinemeyecekleri yönündeki teslimiyet ve tevekkülümüzdür. Bu, ilk başta ve çoğumuz için pek geçerli ve olanaklı "görülmese" bile hep birlikte yaşıyor olduğumuz halde, her birimizin, "kendini öncelikli ve ayrıcalıklı görerek", "sürekli ve tek kazananın kendimiz olması gerektiği" "düşüncesi/zannı", tavrı ve tutumu kadar yanlış ve yanıltıcı, bir başka ötekileştirici ve birbirimizden uzak düşürücü büyüklükte bir tutum olamaz.

Bir başka kaygı verici ve büyük yanlışlardan biri de, hepimizin, kendi ve yakınları için, aynı anda, "en"leri istemesi, dilemesi ve dile getirmesidir. Herşeyin "en güzeli"ni, "en baştakini/tepedeki"ni, "en değerlisi"ni, "en başarılısı"nı, "en güçlüsü"nü, "en büyüğü"nü, sürekli diline dolamış bir birey ve toplum için de refah ve ferah söz konusu değildir ve hiçbir zaman da olmayacaktır.

Olan biten herşeyin uclarında ve uçurumlarında dolaşmanın, iddia sahibi olmanın, bir anlamının, bir değerinin olmayacağını, teknolojinin hızlı gelişimi ve konforun artmasındaki yanılgının taşıdığı, ne ve "ne kadar" yaşanılacak olursa olsun, her şeyi ve herkesi, sonuç odaklılıkla, süreci, bir şeyleri, başlamadan bitirmenin peşinde koşulduğu, yaşamın, tavında, kıvamında, hızlı gitmek yerine yavaş yaşamanın değeri bilinmediği, önceliği yaşanmadığı sürece daha da anlamsız bir kartopu-çığ ilişkisine döneceğini görememenin bedelleri, her ne kadar istenilmese de ne yazık ki, gerçek anlamda "kaygılanmamızı" gerektirecek çok büyük sorunların oluşacağına ve çığ altında kalarak, ezilerek yok olunacağına bir kanıttır.

"En büyük" ya da tek kaynağı "merak" olan, ancak sonuçların değer gördüğü niteliksiz "sorgulamaların" da ne içeriği, ne süreci, ne de sonucu, kişileri ve toplumları hiçbir nitelikli sonuca götürmeyeceği gibi, kendi, yakınları, vatanı, toprağı, bayrağı, sancağı, dili ve geleceği için "kaygılanılması" gereken bir durumu da ortaya sermektedir.

"Geleceği/ni merak eden/ler,
fallara değil mezarlıklara baksın!"


Bireysel ve toplumsal olarak "kaygılanmak" durumunda kalacağımız olumsuz durumları, zihnimizin üst köşelerinde, kenarda tutmak üzere, tekrar kaygının çözümlerine yönelik kişisel yönetim bilgilerimize geri dönelim...



Kaygı DEĞİL/YERİNE Saygı - B (bile değil) )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( [daha iyi olabilmek için zihnin yönlendirilmesi gereken] Olumsuz/sorunlu/yetersiz/hasta(lıklı) vb. durumlarda. İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Olumlu/mutlu/yeterli durumlarda. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( [Odaklanılması gereken] Daha az. İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Daha çok. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( En mutsuz kişi, geçmiş ve/ya da geleceğe (fazla) odaklı olandır. )


-ZAMAN ile/||/<> "MUMYALANMIŞ ZAMAN"

( ... İLE/||/<> Fotoğraf. )


-ZAMAN ve/||/<>/< HAREKET ve/||/<>/< DEĞİŞİM

( Zaman, hareketin ölçüsüdür ve değişimin tanımlanma çabasıdır. )


-ZAMAN ve/||/<> İRFAN



-ZAMAN ile/ve/||/<> MATEMATİK



-ZAMAN ile/ve/<> SEVGİ

( Sevdiklerinize zaman ayırın! Yoksa, zaman, sizi sevdiklerinizden ayırır. )


-ZAMAN ve/<> UZAY

( Zaman ve uzayın kökeni, her bir neden-sonuç zincirinin ilk nedeni olarak deneyimlenebilir. )


-ZAMAN ve/<> UZAY

( Bir kez zaman ve uzayı gerçek olarak kabul etmişseniz, kendinizi de ufacık, önemsiz ve kısa ömürlü sayacaksınız. )


-ZAMAN ve/<> UZAY

( Zaman ve uzayın içinde değilsiniz, zaman ve uzay sizin içinizdedir. )


-ZAMAN ve/<> UZAY

( Tüm uzay ve zaman, zihindedir. )


-ZAMAN ve/<> UZAY

( Siz, uzay ve zaman ötesisiniz! )


-ZAMAN ve/<> UZAY

( Zaman ve uzay zihinde, zihne ait olduklarından, siz zaman ve uzayın ötesindesiniz, ebedi ve her yerde hazır olan. )


-ZAMAN ve/<> UZAY

( The origin and the end of all manifestation, the root of time and space, the prime cause in every chain of causation.
Once you accept time and space as real, you will consider yourself minute and short-lived.
Space and time are in you and not you in space and time.
All space and time are in the mind.
You are beyond space and time.
Time and space are in the mind, you are beyond time and space, eternal and omnipresent. )


-ZAMAN ve/<> UZAY

( Sonsal Sınıflama[Kategori] değildir![bkz. KANT] )


-ZAMAN ile/ve/<> VAKİT/ÇERLİK

( ... İLE/VE/<> Özel bir dilim. )


-ZAMAN ile/ve/<> VAKİT/ÇERLİK

( Vakit, idrak sahibinedir. )


-ZAMAN ile/ve/<> VAKİT/ÇERLİK

( Vakit, keskin kılıçtır. )


-ZAMAN ile/ve/<> VAKİT/ÇERLİK

( Zaman onları ifnâ etmez, vaktin içinde vakti yaşayanlara ibn'ül-vakt denilir. )


-ZAMAN ile/ve/<> VAKİT/ÇERLİK

( Zaman, insana emanettir. )


-ZAMAN ile/ve/<> VAKİT/ÇERLİK

( Yarın ya da yarına bırakmak tarikat halinden değildir. )


-ZAMAN ile/ve/<> VAKİT/ÇERLİK

( SA'AT-İ VAHİDEDİR ÖMR-İ CİHAN SA'ATİ TAATE SARFEYLE HEMAN )


-ZAMAN ve/<> ZEMİN/MEKÂN/YER

( İnsan, mekândan, zamana geçiştir. )


-ZAMAN ve/<> ZEMİN/MEKÂN/YER

( Terazi var, tartı var, herşeyin bir zamanı var. )


-ZAMAN ve/<> ZEMİN/MEKÂN/YER

( Bazı işlerde/hizmetlerde de zaman ve zemin gözetmek olmaz. )


-ZAMAN ve/<> ZEMİN/MEKÂN/YER

( Varolanlar'ı birbirine göre belirleyen koordinatlar. )


-ZAMAN ve/<> ZEMİN/MEKÂN/YER

( İrfân'ın göstergesi, doğru/uygun zaman ve zemine göre konuşmak ve hareket etmektir. )


-ZAMAN ve/<> ZEMİN/MEKÂN/YER

( İşitme. VE/<> Görme. )


-ZAMAN ve/<> ZEMİN/MEKÂN/YER

( Nesnelerin ard ardalığı. VE/||/<> Nesnelerin yan yanalığı. [GERÇEK/LİK] )


-ZAMANA YAYMAK ile/ve/<> SONRAYA BIRAKMAK



-ZAMANDA OLMAYAN ile/ve/fakat/||/<> ZAMANDA OLAN

( Kant'a göre, nedensellik kategorisi altında, zamandaki süreklilik içinde, AN'lar arasında fenomen olarak varolan bir şey ile başka bir fenomen olarak varolan bir şeyin, belirli bir kurala göre birbirini izlemesi, bilinebilecek bir şeydir. İLE/VE/FAKAT/||/<> Kendi, zamanda olmayanın, zamanda olanla ilişkisinin nasıl bir kurallılığının olabileceği, hiçbir biçimde bilemeyeceğimiz bir şeydir. )


-ZAMANI ARTIRMAK ile/ve/<>/değil ETKİ ALANINI GENİŞLETMEK



-ZAMANI DURDURMAK ile/ve/||/<> ZAMANDA YOLCULUK ile/ve/||/<> ZAMANDAN KAÇMAK ile/ve/||/<> ZAMANI HİSSETMEK ile/ve/||/<> ZAMANI BIRAKMAK

( Öperek. İLE/VE/||/<> Okuyarak. İLE/VE/||/<> Müzik dinleyerek. İLE/VE/||/<> Yazarak. İLE/VE/||/<> Soluk alarak. )


-ZAMANI:
NEREDE GEÇİRDİĞİMİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NASIL GEÇİRDİĞİMİZ

( Gövdemizle ilişkilidir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Anlığımızla(zihnimizle) ilişkilidir. )


-ZAMANI:
NEREDE GEÇİRDİĞİMİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NASIL GEÇİRDİĞİMİZ

( Nicelikseldir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Nitelikseldir. )


-ZAMANIM YOK" ile/ve/değil/||/<> "ÖNCELİĞİM DEĞİL"



-ZAMANIN AÇIKLIĞI ile/ve/||/<> EVRENİN KAPALILIĞI



-ZAMANIN, DÜŞÜNÜLMESİNDE/DEĞERLENDİRİLMESİNDE:
ÖNCELİK ve/||/<> SIRALAMALARI



-ZAMANIN ve/||/<> MEKÂNIN: SAF GÖRÜSÜ

( [ÖNCEL/A PRIORI]
[Sadece İnsan'da.] )


-ZAMBAK ile/||/<> ASPİDİSTRA[Fr.]

( ... İLE Zambakgillerden, genellikle saksıda yetiştirilen, yaprakları doğrudan doğruya topraktan çıkan bir süs bitkisi. )


-ZAN (ETMEK) ile/ve/||/<>/> İDDİA (ETMEK)



-ZAN ETMEK ile/ve/||/<> ÜMİT ETMEK



-ZAN ile/ve/değil/yerine/<> GÖRÜ



-ZAN ile/ve/değil/||/<>/> İTHAM



-ZAN ile/ve/||/<>/> SAFSATA



-ZAN ile/ve/değil/yerine/<>/>< SEN



-ZANN ile/ve/||/<>/>/< "EZBER/KALIP"



-ZANNEDİYORUM ile/ve/||/<> BELLEĞİM YANILTMIYORSA



-ZANNETME! ile/ve/||/<> FARZ ETME! ile/ve/||/<> SOR! ile/ve/||/<> SÖYLE!



-ZANNETMEDEN ÖNCE ve/<> YARGILAMADAN ÖNCE ve/<> YARALAMADAN ÖNCE ve/<> KONUŞMADAN ÖNCE

( Öğren! VE/<> Anla! VE/<> Hisset! VE/<> Düşün! )


-ZANNETMEK ile/ve/||/<> BİLE DEĞİL



-ZAR ile/ve/<> İÇZAR

( ... İLE/VE/<> Çiçektozunu saran iki zardan, içte olanı. )


-ZARÂFET ile/ve/<> LETÂFET



-ZARÂFET ve/||/<> ONUR

( Güzel bir ruhun anlatımı. VE/||/<> Yüce bir zihniyetin anlatımı. )


-ZARÂFET ve/||/<> ONUR

( Erdemden beklenilen, zarâfet değil onurdur. )


-ZARÂFET ve/||/<> SANATSALLIK



-ZARÂFET ve/||/<> SÜKÛNET



-ZARARLILARIN TÜKETİMİNDE:
(")İLGİLİ(/LİK)(") ile/ne yazık ki/<>/> ALICI(/LIK) / MÜŞTERİ(Sİ OLMA) ile/ne yazık ki/<>/> BAĞIMLI(/LIK)

( Başlangıçta. İLE/NE YAZIK Kİ/<>/> Ortada. İLE/NE YAZIK Kİ/<>/> İleride. )


-ZARARSIZ OLMAK ile/ve/değil/yerine/<> HİZMET ETMEK



-ZARARSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/> YARARLI OLMAK



-ZARF
MAZRUF ile/ve/=/||/<> MEKTUP



-ZARFLARDA:
DURUM ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> YER-YÖN ile/ve/||/<> MİKDAR ile/ve/||/<> SORU



-ZÂT-EN ile/ve/||/<> HAKİKAT-EN



-ZÂT ile/ve/<> SIFAT

( Göz. İLE/VE/<> Gövde(beden), yüz. )


-ZÂT ile/ve/||/<> AYN



-ZÂT ve/<> KİŞİ

( Kişi, öze/zâta kanıt/burhan eylenmiş. )


-ZÂT ile/ve/<> MEVCUD



-ZÂT ile/ve/||/<>/> SIFAT ile/ve/||/<>/> EFAL ile/ve/||/<>/> ESÂR[< ESER]

( Öz/İnsan. VE/||/<>/> Bilgi. VE/||/<>/> Eylem. VE/||/<>/> Yapıt/eser. )


-ZÂTÎ ve/<> BÂKÎ

( Hocası. VE/<> Öğrencisi. )


-ZATÜRRE/PNEUMONİ ile/||/<> BRONŞİT

( Akciğer dokusunun yangılanması. İLE/||/<> Bronşların yangılanması. )


-ZAYIF ÇEKİRDEK GÜÇ ve/||/<>/> MUON OLUŞUMU



-ZAYIF[Ar. < ZA'ÎF] ile/ve/||/<> KADİT[Ar. KADÎD]

( Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan ya da hayvan). | Görevini yapacak kadar yeterli gücü olmayan. | Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan. | Önemli, güvenilir olmayan. | Çok az. | Enerjisi, etkisi, yoğunluğu az olan. | Başarısızlığı gösteren not. | Bilgi yönünden yeterli olmayan, yeteneksiz. | Kişilik ve ruhsal yönden gereği kadar güçlü olmayan. İLE/VE/||/<> Çok zayıf. | İskelet. )


-ZAYIF/LIK ile/ve/||/<> ZORUNLU/LUK



-ZAYIF ile/ve/||/<>/< İLKEL



-ZAYIF ile/ve/değil/||/<> SAVUNMASIZ



-ZAYIF ile/ve/||/<> TIRIL

( ... İLE Çıplak ve zayıf. | Parasız, züğürt. )


-ZAYIFLAMA ile/ve/<> "ÇÖKME"



-ZAYIFLAMAK ile/ve/değil/||/<> KEMERİN/LASTİĞİN ZAYIFLAMASI



-ZEN ile/ve/||/<>/< BUDİZM/FELSEFE



-ZEN ile/ve/<> HERHANGİ BİR ŞEY



-ZEÂMET[Ar.] ile/ve/||/<> TİMÂR[Ar.]

( Sipâhilere verilen, en büyük timâr. İLE/VE/||/<> Yara bakımı. | Ağaç bakımı. | Hayvan temizleme. | Beslediği sipâhilerle savaşa giden beylere -öşür vergisini almak üzere- ayrılan arâzî. )


-ZEDELEME ile/ve/<> SARSMA



-ZEHİR/AĞI/SEM[Ar.] ile/ve/||/<>/>< PANZEHİR[Fars. < PÂD-İ ZEHR(PÂD: Saklayan. | Koruyan, bekleyen. | Büyük, ulu.)]



-ZEHİR ile/ve/||/<> ENGEL



-ZEHİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< İLÂÇ

( Kullanım/uygulama/katkı oranındadır. )


-ZEHİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< İLÂÇ

( Zehiri [ya da ilâcı], zehir/ilâç yapan, dozudur.
DOSIS FACIT VENOMIUM[Lat.] )


-ZEHİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ŞİFÂ



-ZEHİR ile/ve/||/<> ZEHİRLEYİCİ/ZEHİRLİ ile/ve/||/<> ZEHİRCİ

( image )


-ZEHİR ile/ve/||/<> ZEHİRLEYİCİ/ZEHİRLİ ile/ve/||/<> ZEHİRCİ

( Ayrıntılarını okumak için burayı tıklayınız... )


-ZEHİR ile/ve/||/<> ZEHİRLEYİCİ/ZEHİRLİ ile/ve/||/<> ZEHİRCİ

( )


-ZEHİR ile/ve/||/<> ZEHİRLEYİCİ/ZEHİRLİ ile/ve/||/<> ZEHİRCİ

( "Arasındaki FaRkLaR neler?" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


-ZEHİRLENMELER:
SİNDİRİM YOLUYLA ile/ve/||/<> SOLUNUM YOLUYLA ile/ve/||/<> DERİ YOLUYLA

( En sık rastlanan zehirlenme yoludur. Sindirim yoluyla alınan zehirler, genellikle ev ya da bahçede kullanılan kimyasal maddeler, zehirli mantarlar, bozuk besinler, ilaç ve aşırı alkoldür. İLE/VE/||/<> Zehirli maddenin solunum yolu ile alınmasıyla oluşur. Genellikle karbonmonoksit[tüp kaçakları, şofben, bütan gaz sobaları], lağım çukuru ya da kayalarda biriken karbondioksit, havuz hijyeninde kullanılan klor, yapıştırıcılar, boyalar ev temizleyicileri gibi maddeler ile oluşur. İLE/VE/||/<> Zehirli madde, vücuda doğrudan deri aracılığı ile girer. Bu yolla olan zehirlenmeler, böcek sokmaları, hayvan ısırıkları, ilaç enjeksiyonları, saç boyaları, ziraî ilaçlar gibi zehirli maddelerin deriden emilmesi ile oluşur. )


-ZEKÂ GÖSTERGESİ:
YANITLAR(IY)LA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SORULAR(IY)LA



-ZEKÂ:
(HIZLI) (İSÂBETLİ) "BİRLEŞTİRME/BAĞLANTILANDIRMA/KESKİNLEŞTİRME" BİLGİSİ ile/ve/değil/||/<> AYIRMA BİLGİSİ/YETİSİ



-ZEKÂ:
SOYUT ile/ve/||/<> MEKANİK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL

( )


-ZEKÂ ile/ve/<> "YATIRIM"



-ZEKÂ ile/ve/<> BECERİ/MAHÂRET

( İç duyuların hızlılığı, açıklığı, keskinliği. İLE/VE/<> Gövdenin yapılması güç alıştırmalara yatkın olması durumu. Ustalık. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BECERİ/MAHÂRET

( Soyutlama gücü. | Bilenme. | Tezkiye. İLE/VE/<> Yatkınlık ve öğrenime bağlı olarak bir işi başarma/sonuçlandırma yeteneği. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BECERİ/MAHÂRET

( Kişi, kendine, becerilerini geliştirecek zamanı ayırmalıdır. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BECERİ/MAHÂRET

( Kişi, kaba kuvvet kullanırken, ötekiler beceriye başvurur. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BECERİ/MAHÂRET

( Arzu ve imgeleme dünyayı yaratır, zekâ ise ikisini bağdaştırarak bir uyum ve barış duygusunu sağlar. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BECERİ/MAHÂRET

( Zekâ, yabancıya karşı kullanılır. [yakınlara ya da yakınlar arasında değil!] )


-ZEKÂ ile/ve/<> BECERİ/MAHÂRET

( CERBEZE: Zekâ keskinlği. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BECERİ/MAHÂRET

( Desire and imagination create the world and intelligence reconciles the two and causes a sense of harmony and peace. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BİLGELİK

( Mutlu olmak için kendimizi (özümüzü) bilmek dışında hiçbir şeye gereksinimimiz olmadığını bilmek, bilgeliktir. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BİLGELİK

( Üstün kişinin parlak zekâsı, değişmez bir özelliğidir. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BİLGELİK

( Hayret ve merak bilgeliğin şafağıdır. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BİLGELİK

( Ne sevmek, ne de nefret etmek; tüm uygulayımsal/pratik yaşam bilgeliğinin bir yarısını, "Hiçbir şey söylememek" ve öbür yarısını da "Hiçbir şeye inanmamak" oluşturur. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BİLGELİK

( Zihninizin tutsağı olduğunuzu, kendi yarattığınız hayali bir dünyada yaşadığınızı bilmek, bilgeliğin şafağıdır. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BİLGELİK

( ZEKÂ: Gerektiğinde, düşüncelerini değiştirebilmektir. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BİLGELİK

( SMART:
SPECIFIC
MEASURABLE
ACHIEVABLE
REALISTIC
TIME BOUND )


-ZEKÂ ile/ve/<> BİLGELİK

( To know that you need nothing to be happy, except self-knowledge, is wisdom.
Wonder is the dawn of wisdom.
To know that you are a prisoner of your mind, that you live in an imaginary world of your own creation is the dawn of wisdom. )


-ZEKÂ ile/ve/değil/+/||/<>/> DEHÂ

( Belirli bir alanda uzmanlaşma. İLE/VE/DEĞİL/+/||/<>/> Uzmanlıklar arasında örgütlenmeyi sağlama. )


-ZEKÂ ve/||/<> DUYARLILIK



-ZEKÂ ile/ve/<>/değil EDEP/EDEB



-ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< EMEK



-ZEKÂ ve/<>/>< EYLEM



-ZEKÂ ile/ve/||/<>/>/< GÖZLEM GÜCÜ



-ZEKÂ ile/ve/<> KUVVET ile/ve/<> MADDE



-ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NAMUS



-ZEKÂ ile/ve/değil/||/<> ÖNCELİK (VERME[ME]K)



-ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ŞEFKÂT

( [karşısında] Eğiliriz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Diz çökeriz. )


-ZEKÂ ve/||/<> SEVGİ

( [İnsan] Zekâ karşısında dize gelir. VE/||/<> Sevgi karşısında diz çöker. )


-ZEKÂ ve/<> SORUMSUZLUK



-ZEKÂ ve/||/<>/< SOYUTLAMA GÜCÜ / STİL



-ZEKÂ ile/ve/||/<>/>/< ZEUS

( ... İLE/VE/||/<>/>/< Tümel zekâ. )


-ZEKÂT ile/ve/||/<> MÂÛN

( ... İLE/VE/||/<> Malın zekâtı. )


-ZEKÂT ile/ve/||/<> SADAKA ile/ve/||/<> İNFÂK

( Maddî olarak vermek. İLE/VE/||/<> Manevi olarak vermek. İLE/VE/||/<> Geciktirmeden vermek. )


-ZEKÂT ve/||/<>/>/< ZEKÂ



-ZEKİ ile/ve/değil/yerine/<>/< BİLGE

( [Sorunu] Çözümleyen/çözen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/< Önleyen. )


-ZEKİ ile/ve/değil/yerine/<>/< BİLGE

( Nerede aptal olacağını biliyorsan, yeterince zekisin demektir. )


-ZEKİ ile/ve/değil/||/<> PİSLİK



-ZEKÎ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< SİNSİ



-ZELİL ile/ve/<> REZİL



-ZEMİN ile/ve/<> AĞ



-ZEMİN ile/ve/<> BAĞLAM



-ZEMİN ile/ve/<> OLANAK



-ZEN:
ANLAMI (")ANLAMSIZLIĞI/NDA(") ile/ve/||/<> (")ANLAMSIZLIĞI(") DA ANLAMLILIĞINDA



-ZEN:
ANLAŞILABİLMESİ ANLAŞILAMAMASINDA ile/ve/||/<> ANLAŞILMAMASI DA ANLAŞILABİLMESİNDE



-ZENCEFİL ile/ve/<> HAVLICAN

( Zencefilgillerden, Hindistan ve Malezya'da yetişen bir bitki. İLE/VE/<> Zencefilgillerden, aynı adla anılan köksapları, baharat olarak kullanılan, ıtırlı bir bitki. )


-ZENCEFİL ve/||/<> KAKULE

( ... VE/||/<> Zencefilgillerden, sıcak iklimlerde yetişen güzel kokulu bir bitki. | Bu bitkinin bahar olarak kullanılan tohumu. )


-ZENCİ[Ar.]/SİYAHÎ[Fars. + Ar.] ile/değil/yerine/<> KARAŞIN

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/<> Rengi karaya çalan, esmer kişi. )


-ZENGİN ve/||/=/<> GÖNÜL AÇAN(FETHEDEN)

( En zengin kişi/ler, gönül fetheden(ler)dir. )


-ZENGİN ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< HESAPSIZ



-ZENGİNKEN, FAKİR DÜŞMEK ile/ve/||/<> ZÂLİMLER ARASINDA, ÂLİM OLMAK ile/ve/||/<> HATIRLIYKEN, İTİBARSIZLAŞMAK



-ZENGİNLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAŞARI



-ZENGİNLİK ile/ve/<> BEREKET



-ZENGİNLİK ile/ve/<>/değil/yerine BOLLUK



-ZENON ile/ve/||/<> ZENON

( Paradokslarıyla bilinen filozof. İLE/VE/||/<> Stoa Okulu'nun kurucusu olan filozof. )


-ZENON ile/ve/||/<> ZENON

( [M.Ö.] 495 - 430 ile/ve/||/<> 334 - 262 )


-ZENON ile/ve/||/<> ZENON

( Elea'lı. İLE/VE/||/<> Kıbrıs'lı. )


-ZERRE ile/ve/||/<> KÜRRE[Ar. < KURE]

( Çok küçük parçacık. | 0,00156 gram olan ağırlık ölçü birimi. İLE/VE/||/<> Tüm noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı nesne. | Yeryüzü, acun/dünya. )


-ZERREDEKİ OKYANUS ile/ve/||/<> NOKTANIN SONSUZLUĞU



-ZEVÂL ile/ve/<> FEY-İ ZEVÂL

( Güneşin tam tepede olduğu an/vakit. İLE/VE/<> Güneşin zevâlden çıkmaya başladığı an. )


-ZEVK ile/ve/değil/<> ÖRTÜ

( Anlayana. İLE/VE/<>/DEĞİL Anlamayana. )


-ZEVK ile/ve/<> SEVİNÇ



-ZEVK ile/ve/||/<>/>/< ŞEVK



-ZEVK ve/||/<>/< ZEKÂ



-ZEVKİ SÜREN ve/<> ZEKİ MÜREN



-ZEVKİNDE/LİK ile/ve/değil/yerine/<> KENDİNDE/LİK



-ZEVKİNE ERMEK ile/ve/||/<>/< ZEVK VERMEK



-ZEVKİNİ ALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< HİKMETİNE ERMEK

( Lâf-ü-Güzâf ve kıl-ü-kâl kalktığında, geriye, zevk ve vicdan kalır. )


-ZEYNEL ABİDİN ve/<> ZEYNEB



-ZEYTİN DALI ve/||/<> ZEYTİN TANELERİ ve/||/<> ZEYTİNYAĞI

( [gibi] Barış. VE/||/<> Bereket. VE/||/<> Sağlık. )


-ZEYTİNYAĞINDA:
ACILIK ile/ve/||/<> YAKICILIK

( Bir yemek kaşığı zeytinyağı ağızda yaydıktan sonra yavaşça yutulduğunda, 16. - 20. saniyeler arasında dilin yanlarında ve arka tarafında acılık duyumsanır.[Acılık duyumu uzun sürmez.] İLE/VE/||/<> Gerçek zeytinyağının yakıcılığı, 26. - 29. saniyelerde ortaya çıkar. Yakıcılık, biraz kalıcıdır.[Yakıcılığa neden olan oleocanthal olarak adlandırılan yağa antioksidan özelliği veren, polifenol bileşenidir.] )


-ZEYTİNYAĞINDA:
ACILIK ile/ve/||/<> YAKICILIK

( )


-ZEYTİNYAĞLI ile/ve/||/<> MEZE



-ZIBIN ile/ve/<> TULUM

( Bebeklere, iç çamaşırı olarak giydirilen, ince pamukludan, kısa ve kollu giysi. | Kolsuz giysi. İLE/VE/<> ... )


-ZİGOT ile/||/<> ZİGOT ÖNCESİ YALITIM/BARİYER/İZOLASYON ile/||/<> ZİGOT SONRASI YALITIM/BARİYER/İZOLASYON ile/||/<> ZİGOTAKSİ ile/||/<> YUMURTA/OVUM

( Bir yumurta ve spermin birleşmesiyle oluşan ilk göze.[Anneden ve babadan birer set olmak üzere iki set kromozom bulundurur. Ancak yumurta ve sperm gözelerinin her biri, mayoz bölünme nedeniyle sadece bir set kromozom içerir. Zigotun bölünmesi ve büyümesiyle embriyo oluşur.] İLE/||/<> Eş seçimi, zamanlama ve benzeri farklardan ötürü popülasyonlar arasında zigot, henüz oluşmadan önce ortaya çıkan yalıtım durumu. Böylece hibrit zigotlar oluşamaz. İLE Türler arası çiftleşme sonucu oluşan hibrit biçimlerde görülen gelişim bozuklukları ya da kısırlık durumlarından ötürü popülasyon içinde üremeye dayalı yalıtımın oluşması. İLE Dişi ve eril gametler arasındaki doğal çekim. İLE/||/<> İnsan fizyolojisinde, bir sperm gözesi ile döllendiğinde yeni bir organizma durumuna gelebilen, dişi üreme örgenlerinin birinden salınan tek göze. )


-ZİHİN(/DÜŞÜNCE) ve/||/<> DİL ve/||/<> YAŞAM(/UZAY)

( Ne ki, dilinde, aynı zihninde; ne ki, zihninde, aynı dilinde! )


-ZİHİN(/DÜŞÜNCE) ve/||/<> DİL ve/||/<> YAŞAM(/UZAY)

( Dil, ne kadar zengin; zihin, o kadar engin. )


-ZİHİN(/DÜŞÜNCE) ve/||/<> DİL ve/||/<> YAŞAM(/UZAY)

( "Dilin, Zihin Yapısı ve Kültür Üzerindeki Etkileri" başlıklı yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-ZİHİN/LER ve/<> GÜNEŞ

( Kırık ayna parçaları. VE/<> Bütünlük. )


-ZİHİN ile/ve/||/<>/< BEYİN

( Örümcek ağı. İLE/VE/||/<>/< Örümcek. )


-ZİHİN ve/||/<>/> BİR(LİK)



-ZİHİN ile/ve/<> DOĞA



-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, olaylarla ilgilenir, farkındalık ise zihnin kendiyle ilgilenir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, her durumu ile kendini bilmelidir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi içiyle dışıyla bilmedikçe, bağımlılıklar sizi terk etmeyeceklerdir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, iki halde bulunur; su gibi ve bal gibi. Su en ufak bir sallanışta titreşir, halbuki bal ne kadar karıştırılırsa karıştırılsın, hemen hareketsizliğe döner. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Yanılsamayı yaratan zihindir ve ondan kurtulan da zihindir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihnin size yardım edeceğinden değil, fakat zihni iyi bilirseniz, onun sizi kısıtlamasından sakınabilirsiniz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Başlangıçta önde gelenin zihin olması gerekir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin dili şekillendirir ve dil de zihne şekil verir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihnin bilgisi gerçek bilgi değildir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihne ait olan göreli olandır, onu bir "mutlak" haline getirmek hatadır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, arzudan azade ve rahat olmalıdır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Anlayan bir zihin, arzulardan ve korkulardan azâdedir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin yanlış anlar, yanlış anlama onun doğası gereğidir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin anlayamaz, çünkü zihin kavramak, tutmak ve devam ettirmek üzere eğitilmiştir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Şimdiye kadar zihni bilen olarak kabul ettiniz, fakat öyle değildir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, sizi imgelerle ve düşüncelerle tıkamakta ve onlar bellekte yara izleri bırakmaktalar. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin diye bir şey yoktur. Düşünceler vardır ve bunlardan bazıları yanlıştır. Yanlış olan düşünceleri terk edin, çünkü onlar sahtelerdir ve kendi hakkınızdaki görüşünüzü bulandırırlar. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihnin kurduğunu, zihin yıkmalıdır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Sakin bir zihin, doğru bir idrak için şarttır, ki bu da kendini-biliş için gereklidir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, karanlık ya da çalkantılıyken, kaynak fark edilmez. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, sakin olduğu zaman gerçeği yansıtır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, telaş halinde olmadığı ve endişelerden uzak olduğu zaman sessizleşir ve sessizlik içinde, genelde kolay idrak edilemeyecek kadar süptil olan bazı şeylerin işitilebilmesi olanaklaşır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, görebilmek için açık ve sessiz olmalıdır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin yatıştırıldığında ve artık iç âlemi rahatsız etmediğinde, gövde yeni bir anlam kazanır ve onun değişimi hem gerekli hem olanaklı hale gelir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin tamamen hareketsiz olduğu zaman, erir, yalnızca gerçek kalır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi ya da gövdenizi değiştirebilirsiniz fakat değişmiş olan sürekli sizin dışınızda olan bir şeydir, kendiniz değil. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin ve gönül olgunluğu vazgeçilmez gerekliliktir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Durgun ya da huzursuz olan zihindir, siz değilsiniz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Cildinizin dış tarafındaki dünya ile iç tarafındaki dünyayı birbirinden ayıran ve onları karşıt konumlara getiren sizin zihninizdir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Dünyayı projekte eden zihin onu kendi tarzında renklendirir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihni huzursuz eden arzular ve korkulardır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Sürekli düşünmek, zihninizi yıpratır ve bozar. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi durmadan çalıştırmayın. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, büyük bir işçidir ve dinlenmeye gereksinimi vardır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi toparlayıp güçlendirin, göreceksiniz ki düşünceleriniz ve duygularınız, sözleriniz ve eylemleriniz sizin iradeniz yönünde hizaya gireceklerdir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Onun istekleri sayısız ve sınırsızdır. Zihninizi büyük dikkatle, sebatla gözlemleyin, çünkü tutsaklığınız da özgürlüğünüzün anahtarı da onda yatar. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Elbet ki gövdenizi ve zihninizi işletin, fakat onların sizi sınırlamalarına izin vermeyin. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Tüm gereksiniminiz sakin bir uyanıklığı koruyarak kendi gerçek doğanızı araştırmaktır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Tüm yapılması gereken, Öz ile özdeşliğinin farkına varılabilmesi için zihni arındırmaktır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Tüm gereksiniminiz sadece sakin bir zihindir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninize, tarafsızlıkla bakın, bu onu sakinleştirmeye yeter. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, aşırı meşguliyetlerden uzak tutulduğu zaman sakinleşir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Sessizlikten başka hiçbir belirli düşünce zihnin doğal hali olamaz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihnin ötesinde tüm farklılıklar biter. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihnin ötesindesiniz fakat zihninizle bilirsiniz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, hazır olur olmaz güneş onun içinde parlar. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi yatıştırın ve arındırın, berraklaştırın, o zaman kendinizi gerçekte olduğunuz gibi göreceksiniz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihniniz sakinleştiğinde öteki herşey gereğince ve doğru biçimde gerçekleşecektir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Kişinin kendi gerçek doğasına nüfuz etmesini engelleyen şey, zihnin zayıflığı, duygusuzluğu ve süptil olanı atlayıp sadece kaba olan üzerinde odaklanmasıdır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi durdurun ve sadece OLun! )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Kendinizi her şey ve her şeyden öte olarak bilmenize engel olan, belleğe dayanan zihindir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Kendiniz olarak imgelediğiniz kişiyi, zihninizde algıladığınız dünyanın bir parçası olarak görün ve zihninize dışarıdan bakın, çünkü siz zihin değilsiniz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Kendi zihninizi anlayın, böylece onun sizin üzerinizdeki bağlayıcılığı son bulacaktır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Öz varlığınız olmanız için zihnin ötesine geçmeniz, kendinizi bulmanız gerekir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihnin ötesine geçmek için sessiz ve sakin olmak zorundasınız. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizin aynasında imgeler görünür ve kaybolurlar. Ayna kalır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihni, olması gereken yerde ve kendi işiyle meşgul tutarsanız, bu zihnin kurtuluşudur. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Yapmaya çalışacağımız şey, gerçek olanı anlamak için zihni uygun duruma getirmektir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Dünya, zihnin sadece yüzeyidir ve zihin sonsuzdur. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Düşünceler dediklerimiz, zihnin yüzeyindeki dalgacıklardır ancak. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Her şeyin sizin zihninizde olduğunu, sizin zihinden öte olduğunuzu ve gerçekten yalnız başınıza olduğunuzu ne zaman idrak ederseniz, işte o zaman her şey sizsiniz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bağımsız, yaratılmamış, ebedi ve değişmez ama yeni ve taze olan, zihnin ötesidir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Resim, ressamın zihninde ve resmin içinde; resim, ressamın zihnindeki resmin içindeki ressamın zihninde! )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi düzene koyun, doğrultun, herşey düzelecektir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Kendinizi bilmeyi engelleyen yalnızca zihindir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Mind is interested in what happens, while awareness is interested in the mind itself.
The mind must know itself in every mood.
What is of the mind is relative, it is a mistake to make it into an absolute.
The mind exists in two states: as water and as honey. The water vibrates at the least disturbance, while the honey, however disturbed, returns quickly to immobility.
It is the mind that creates illusion and it is the mind that gets free of it.
Not that the mind will help you, but by knowing your mind you may avoid your mind disabling you.
The mind cannot understand, for the mind is trained for grasping and holding.
For it is the mind that is primary in the beginning.
The mind shapes the language and the language shapes the mind.
To keep the mind in its own place and on its own work is the liberation of the mind.
There is no such thing as mind. There are ideas and some of them are wrong. Abandon the wrong ideas, for they are false and obstruct your vision of yourself.
When the mind is dark or turbulent, the source is not perceived.
What the mind has done the mind must undo.
The mind misunderstands, misunderstanding is its very nature.
All else will happen rightly, once your mind is quiet.
Ripeness of heart and mind is indispensable.
You took the mind for the knower, but it is just not so.
The mind clogs you up with images and ideas, which leave scars in memory.
It is the mind that is dull or restless, not you.
It is your mind that has separated the world outside your skin from the world inside and put them in opposition.
The mind that projects the world, colours it its own way.
It is desires and fears that make the mind restless.
Constant thinking makes the mind decay.
Do not keep your mind busy all the time.
Mind is the great worker and it needs rest.
Collect and strengthen your mind and you will find that your thoughts and feelings, words and actions will align themselves in the direction of your will.
You may change your mind or your body, but it is always something external to you that has changed, not yourself.
It's appetites are numberless and limitless. Watch your mind with great diligence, for there lies your bondage and also the key to freedom.
When you are not in a hurry and the mind is free from anxieties, it becomes quiet and in the silence something may be heard which is ordinarily too fine and subtle for perception.
The mind must be open and quiet to see.
When the mind has been put to rest and disturbs no longer the inner space (chidakash), the body acquires a new meaning and its transformation becomes both necessary and possible.
All you need is to keep quietly alert, enquiring into the real nature of yourself.
When it is motionless through and through, it dissolves and only reality remains.
A quiet mind is all you need.
Look at your mind dispassionately; this is enough to calm it.
When the mind is kept away from its preoccupations, it becomes quiet.
You are beyond the mind, but you know with your mind.
As soon as the mind is ready, the sun shines in it.
Calm and clarify your mind and you will know yourself as you are.
Understand your own mind and its hold on you will snap.
To go beyond the mind, you must be silent and quiet.
What prevents the insight into one's true nature is the weakness and obtuseness of the mind and its tendency to skip the subtle and focus on the gross only.
Stop your mind - and just be.
What prevents you from knowing yourself as all and beyond all, is the mind based on memory.
Just see the person you imagine yourself to be as a part of the world you perceive within your mind and look at the mind from the outside, for you are not the mind.
To be what you are, you must go beyond the mind, into your own being.
What we are trying to do here is to bring our minds into the right state for understanding what is real.
The world is but the surface of the mind and the mind is infinite.
What we call thoughts are just ripples in the mind.
What is independent, uncreated, timeless and changeless, and yet ever new and fresh, is beyond the mind.
The picture is in the mind of the painter and the painter is in the picture, which is in the mind of the painter who is in the picture!
It is your mind's attitude that determines what he is to you. )


-ZİHİN ve/||/<> KALP/GÖNÜL

( Eril. VE/||/<> Dişil. )


-ZİHİN ve/||/<> KALP/GÖNÜL

( Dışa açıktır. VE/||/<> Herkese ve her zaman açılmaz/açılmamalıdır. )


-ZİHİN ve/||/<> KALP/GÖNÜL

( Karanlık, dipsiz uçurumu yaratır. VE/||/<> Tüm sınırları aşıp geçer. )


-ZİHİN ve/||/<> KALP/GÖNÜL

( "Olmaz"ından öte olmaz, zihninden öte konmazın yok! )


-ZİHİN ve/||/<> KALP/GÖNÜL

( Kendimizi yönetmek üzere... VE/||/<> Başkalarını yönetmek üzere... )


-ZİHİN ve/||/<> PARAŞÜT

( İkisi de açık olmadığı sürece bir işe yaramaz. )


-ZİHİN ile/ve/||/<> PARAŞÜT

( Zihin, paraşüt gibidir. Açık değilse işe yaramaz. )


-ZİHİNLE KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/<> "KALBİNLE" BAKMAK



-ZİHNİ:
"DALGALI" ile/ve/||/<> "ÇALKANTILI"



-ZİHNİN İSTEĞİ ile/ve/değil/||/<>/>/< TENİN İSTEĞİ



-ZİHNİN VE YAŞAMIN:
ARINARAK DÖNÜŞMESİ ile/ve/||/<> DÖNÜŞEREK ARINMASI



-ZİHNİN:
"DOLULUĞU" ile/ve/değil/yerine/||/<> "YÜKLÜLÜĞÜ"



-ZİHNİN/AKLIN, ONA ...:
KAYMASI/KAYAR ile/ve/||/<>/> KAÇMASI/KAÇAR



-ZİHNİNDE ve/=/||/<>/>/< DİLİNDE

( Ne ki, var zihninde; aynı var dilinde!
Ne ki, var dilinde; aynı var zihninde! )


-ZİHNİYET ile/ve/<> NİYET



-ZİKİR/SEMÂ ile/ve/||/<> DEVRÂN

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Dînî folklor, zikrullah. | Dünya, felek, zaman, tâlih, kader. | Devir. )


-ZİKİR ve/<> DARB-I ESMÂ

( Zihinde ve dilde. VE/<> Kalpte/gönülde, kalbe/gönüle. )


-ZİKİR ile/ve/<> ŞÜKÜR



-ZİKR ve/<>/=/+ AMEL



-ZİLKAR İNİ/MAĞARASI ve/<> KÜRE DAĞLARI



-ZİNCİR ile/ve/<> ÇİPO

( ... İLE/VE/<> Gemiyi, istenilen yerde tutmak için bir zincirle denize atılan, iki ya da daha çok kolu bulunan gemi demiri. )


-ZİNCİR ile/<> ISPARMAÇA[İt.]

( ... İLE/<> Deniz içinde, birkaç zincirin birbirine dolanması. )


-ZİNCİR ile/ve/||/<> KARAMUSAL[İt. < PARAMUSSELLI]

( ... İLE/VE/||/<> Çifte demir atıldığında, geminin dönmesiyle zincirlerin karışmasını önlemek için kullanılan, fırdöndüye bağlı zincir düzeni. )


-ZİNCİRİN GÜCÜ ile/ve/||/<>/< ZAYIF HALKA

( Zincirin gücü, en zayıf halkası kadardır. )


-ZIP ÇIKTI ile/ve/||/<> NEV ZUHUR



-ZIRH ile/||/<> YANÇAK

( ... İLE/VE/||/<> Atın yanlarına bağlanan zırh. )


-ZİRKONYUM ile/ve/<> HAFNİYUM[< HOFNIA: Kopenhag kentinin önceki adı]

( Atom numarası 40, atomik ağırlığı 91.22, ergime sıcaklığı 1852 °C, kaynama sıcaklığı 4377 °C, yoğunluğu 6.5 g/cm³, kütle numarası87-97 arasında izotopları bulunan, beta ve gama yayınlayan, 63 gün yarılanma süreli, 95 kütle numaralı izotoplu [Zr95] petrol boru hatlarında, izleyici olarak kullanılan, ısıl [0.0253eV enerjili ya da 2200 m/s hızlı] nötronlar için soğurma etki kesiti çok düşük [185mb], saçılma etki kesiti büyük [6.4b] olduğundan, reaktörlerde yakıt kılıfı [zarfı] malzemelerinde yavaşlatıcı olarak kullanılan ve suda çözünmeyen, derişik asitlerde çözünen, cevherlerinde hafniyumla birlikte bulunan, beyazımtrak-gri metal. [Simgesi: Zr]
İLE/VE/<>
Atom numarası 72, atomik ağırlığı 178.49, kütle numarası 166-184 arasında izotopları bulunan, ancak 176 [%5.21], 177 [%18.56], 178 [%27.1] kütle numaralı izotopları tam kararlı, 179 [%13.75] ve 180 [%35.22] kütle numaralı izotopları da iç dönüşümlerde kararlı duruma geçen, ergime sıcaklığı 2231 °C, kaynama noktası 4602 °C, yoğunluğu 13.3 g/cm³ olan, ısıl [0.0253eV enerjili ya da 2200 m/s hızlı] nötronlar için soğurma etki kesiti yüksek [102b], saçılma etki kesiti küçük [8b] olduğundan, reaktör denetim çubuklarında kullanılan, doğada zirkonyum cevheriyle birlikte bulunan ve ona çok benzeyen, beyaz metalik öğe. [Simgesi: Hf] )


-ZIVANA[Fars.] ve/<> HAMPAYI

( Bir kilit dilinin yerleşmesi için açılmış delik. | İki ucu açık küçük boru. | Eskiden, trafik polisinin içinde olduğu metal koruma. VE/<> Zıvanalı geçmeleri sağlamlaştırmak amacı ile zıvanadan genellikle üçte biri oranında çıkarılan parça. )


-ZİYÂ[Ar.] ile/ve/||/<>/> NUR[Ar.] ile/ve/||/<>/> ŞUA ile/ve/||/<>/> TAYF

( Güneşin ışığı. İLE/VE/||/<>/> Ayın ışığı. İLE/VE/||/<>/> Devinen ışık. İLE/VE/||/<>/> Güneşin yoğunlaşan ışığı.[Bulutun arasından bir boru gibi düşen ışık.] )


-ZİYÂ[Ar.] ile/ve/||/<>/> NUR[Ar.] ile/ve/||/<>/> ŞUA ile/ve/||/<>/> TAYF

( Celâl. İLE/VE/||/<>/> Celâl ve cemâl. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... )


-ZİYÂRET[Ar.] ile/ve/||/<>/> ZİYÂFET[Ar.]



-ZİYARET ve/<> ZEVK

( Fânî. VE/<> Bâkî. )


-ZİYARETİN, KISASI MAKBULDÜR ile/ve/değil/||/<>/< ZİYARETİN, KISAS'I[KARŞILIKLI OLANI] MAKBULDÜR



-ZONA ile/||/<> SUÇİÇEĞİ/KUŞAKÇA

( Varicella-zoster virüsünün neden olduğu, ağrılı deri döküntüleri. İLE/||/<> Aynı virüsün neden olduğu, çocukluk çağında görülen ve kaşıntılı döküntüler ile ilişkili bir bulaş. )


-ZOR(UN)DA KALMAMIŞ/LIK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ÇOCUK KALMIŞ/LIK



-ZORBA[Fars. < ZURBÂZ] ile/ve/||/<> ZALİM[Ar.]

( Gücüne güvenerek buyruğu altında bulunanlara söz hakkı ve davranış olanağı tanımayan "kişi". İLE/VE/||/<> Acımasız ve haksız davranan, zulmeden. )


-ZORLAMA(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNERİDE/TEKLİFTE CİDDİYETİ VURGULAMA/PEKİŞTİRME



-ZORLAMA ile/ve/||/<> ABARTI



-ZORLAMA ile/ve/değil/yerine/<> ZORUNLULUK

( Kişilerde/insanda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Doğada. )


-ZORLAMAK ile/ve/||/<>/> ZORTLAMAK



-ZORLANMA ve/||/<>/> DEĞİŞİM

( Kişiyi zorlamıyorsa, değiştirmeyecektir. )


-ZORLANMA ve/||/<>/> DEĞİŞİM

( If it doesn't challenge you, it won't change you. )


-ZORLANMAK ve/fakat/||/<>/>/< KAÇMAMAK



-ZORLAYICI ve/<> EĞLENCELİ

( İş zorlayıcı, zorlayıcı olan ise eğlenceli olmalı/olabilmelidir. )


-ZORLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZORLANMA

( Dışarıda/ki/ler/de. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İçeride/ki/ler/de/n. )


-ZORLUKLARA/SIKINTILARA:
KATLANMAK ile/ve/||/<> AYAK UYDURMAK



-ZORUNLU NEDEN ile/ve/||/<> YETERLİ NEDEN

( Yetinilenler. İLE/VE/||/<> ... )


-ZORUNLU/LUK ile/ve/değil/yerine/<> TUTARLI/LIK



-ZORUNLU/ŞER'Î İLİMLER ile/ve/<> ZORUNLU/ŞER'Î OLMAYAN İLİMLER

( USÛL | FÜRÛ | MUKADDİMÂT | MÜTEMMİMÂT ile/ve MAHMUD | MEZMÛM | MÜBAH )


-ZORUNLU ile/ve/<> SORUNLU



-ZORUNLULUK ile/ve/değil/||/<>/>/< AŞKINLIK



-ZORUNLULUK ile/ve/değil/yerine/<>/< BAĞLAYICILIK



-ZORUNLULUK ve/||/<>/> GÜZELLİK

( Bazı/çoğu zorluk ve/ya da zorunluluklar, bazı/bazen güzelliklere yönelebilir ve/ya da dönüşebilirler. )


-ZORUNLULUK ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİLİĞİNDENLİK



-ZORUNLULUK ile/ve/<>/> KORKU



-ZORUNLULUK ile/ve/||/<> MANTIKSAL ZORUNLULUK



-ZORUNLULUK ile/ve/||/<>/>< ÖZGÜRLÜK



-ZORUNLULUK ile/değil/yerine/||/<>/>/>< SAMİMİYET



-ZORUNLULUK ile/ve/değil/||/<> SORUMLULUK

( Her kişi, herkes karşısında, her şeyden sorumludur. )


-ZORUNLULUK ile/ve/<> YASALILIK



-ZORUNLULUK ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> ÜMİT

( En güçlü. [Çünkü, her şeye boyun eğdirir.] İLE/VE/||/<> En bilge. [Çünkü, her şeyi öğretir.] İLE/VE/||/<> En yaygın. [Çünkü, hiçbir şeyi olmayan bir kişide bile vardır.] )


-ZÜBÜK ve/||/<> PIRT

( )


-ZUHUR[< Ar. ZHR]:
DIŞLAŞMAK ile/ve/=/<> IŞIMAK[< İbr. ZOHAR:
Işık]

( Işımak. [ZÜHRE: Işıyan yıldız] İLE/VE/=/<> Işık. )


-ZUHUR ile/ve/<> SUDUR



-ZÜLF[Ar.] ile/ve/<> ZÜLFE[Ar.]

( Yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. | Sevgilinin saçı. İLE/VE/<> Küçük saçak, püskül. | Eski sülüs yazısı Elif'lerinin ucundaki çengel. )


-ZULÜM ile/<>/>< "ZEVK"

( Eziyet, başkaları tarafından kendinize/birine yapılmış/yapılıyor ise. İLE/<>/>< Eziyeti, kendi, kendine yapıyor ise/niz. )


-ZÜMRÜT ile/||/<> YEŞİM

( Yeşil renkte değerli bir beril. İLE/||/<> Genellikle yeşil renkte olan bir mineral. )


-ZUNÛN ile/ve/||/<> ŞUKÛK ile/ve/||/<> SÜKÛN ile/ve/||/<> SÜKÛT

( Bilgide[malûmâtta]. İLE/VE/||/<> Uygulanan bilgide[marifette]. İLE/VE/||/<> (B)ilimde. İLE/VE/||/<> Bilgelikte[irfânda]. )

 

 



 




SÖZLER

 

 

 

 

 



 

 

YAZILAR



......

--------------------

 

 

 


 

 

... <> ... bağlaçlı FaRkLaR'ın devamı için burayı tıklayınız...
( Click here to see further differences!... )





 

 

Bu sayfa 01 Ocak 2020 itibariyle 469 kez incelenmiş/okunmuştur.  

 

 

FaRkLaR Kılavuzu Facebook Grubu             FaRkLaR Kılavuzu Twitter Sayfası
grubumuza da katılabilirsiniz...             'dan da takip edebilirsiniz...
 

6D Bilgi Hizmetleri vs. | www.6Dtr.com       FaRkLaR Kılavuzu       GösterGe Bilişim ve İnternet Hizmetleri

Yenilikler ve Duyurular | Desteğiniz Lüt(û)fen!!!