TÂBİ'[Ar. < TEB | çoğ. TÂBİÎN, TÂBİÛN, TEBEA, TEVÂBİ']
Birinin ardı sıra giden, ona uyan. | Boyun eğen, bağlı kalan, birinin emri altında bulunan. | [Ar. dilb.] Kendinden önceki sözcüğe göre hareke alan sözcük. | Hz. Muhammed'i görmüş olanları(eshâbı) görüp kendinden hadîs dinlemiş olan.
ile
TÂBİ'[Ar. < TAB]
Kitap basan/bastıran. | Matbaacı, düzenleyici(editör).
ile
TABÎÎ[Ar.]
Doğayla/tabîatle ilgili. | Doğa gereği/îcâbı olan. | Olağan, alışılmış, her zamanki gibi.
ile
TABHÎ[Ar.]
Pişirmekle/pişirilmekle ilgili.
Birinin ardı sıra giden, ona uyan. | Boyun eğen, bağlı kalan, birinin emri altında bulunan. | [Ar. dilb.] Kendinden önceki sözcüğe göre hareke alan sözcük. | Hz. Muhammed'i görmüş olanları(eshâbı) görüp kendinden hadîs dinlemiş olan.
ile
TÂBİ'[Ar. < TAB]
Kitap basan/bastıran. | Matbaacı, düzenleyici(editör).
ile
TABÎÎ[Ar.]
Doğayla/tabîatle ilgili. | Doğa gereği/îcâbı olan. | Olağan, alışılmış, her zamanki gibi.
ile
TABHÎ[Ar.]
Pişirmekle/pişirilmekle ilgili.
FaRkLaR Kılavuzu
12.03.2012 [01:47]
(1996'dan beri)
Henüz yorum eklenmemiş. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz...