İlk ve Son Yazaç/Sözcük Değişken'leri olan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 23.065 başlık/FaRk ile birlikte,
23.065 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(56/94)
- LEBLEBİ ile/ve/||/<> TOP
( Leblebi kadar anlatmak/anlatabilmek için (büyük bir) top kadar bilmek gerek. )
- LEC[Fars.] ile LECC ile LEÇ[Fars.]
( Tepme. İLE Dar şey. | İnad etme, ayak direme. İLE Yanak. | Yüz. )
- LECÂC/LECÂCET[Ar.] ile LECCÂC[Ar.]
( Ayak direme, çekişme. İLE İnatçı. | İnatçılık. )
- LED:
EDGE-LIT ile FULL-ARRAY ile RGB ile OLED ile QLED
- LED ile OLED ile QLED ile QD-OLED ile MİNİ-LED
( LED(LIGHT EMITTING DIODE vs. ORGANIC LIGHT-EMITTIING DIODE vs. QUANTUM DOT vs. ... vs. ... )
- LEGAL PRESUMPTION ile PRESUMPTION OF FACT ile SIMPLE PRESUMPTION ile CONCLUSIVE PRESUMPTION
( Yasal karine. İLE Fiilî karine. İLE Adi karine. İLE Kesin karine. )
- LEĞEN[Fars.] ile LENGER[Fars.]
( Genellikle, içinde bir şey yıkamak için kullanılan, metal ya da plastikten, yayvan kap. İLE Yayvan ve kenarları geniş, büyük bakır kap. | Bir lengerin alabileceği miktarda olan. | Gemi demiri. )
- Lehçe ile LEHÇE[Ar.]/DİYALEKT[Yun.]
( Polonya dili. İLE Bir dilin, tarihsel, bölgesel, siyasal nedenlerden dolayı, ses, yapı ve sözdizimi özellikleriyle ayrılan kolu. )
- LEHİM[Ar.] ile PÜRMÜZ[Primus marka adından]["HÜRMÜZ" değil!] ile/değil/yerine KAYNAK
( Ergime noktaları düşük metalleri tutturma işlemlerinde kullanılan, kalay ve kurşun alaşımlarının genel adı. | Bu alaşımla yapılan işlem. İLE Genellikle metalleri lehimlemede kullanılan, güçlü alev çıkaran, benzin ya da gazla çalışan araç. İLE/DEĞİL/YERİNE İki metal ya da yapay parçayı, ısıl yolla birleştirme yöntemi, kaynaştırarak yapıştırma. )
- LEİO-/LİO- ile/||/<> LAMİN-
( Düz. İLE/||/<> Düz plak. )
- LEKSİKOLOJİ[Fr., İng.] değil/yerine/= SÖZCÜKBİLİM/SÖZLÜKBİLİM
- LEM YENFEKKE[Ar.] ile LEM YEBRAH[Ar.] ile LEM YEZEL[Ar.]
- LEM'[Ar.] ile LEMH[Ar.]
- LEM ile/ve LEMMÂ
( Olasılık. İLE/VE Hiç! )
( Fiil-i muzârinin başına gelerek nunsuz sıgaların sonunu sessiz kılar. )
( Fiil-i muzârinin başına gelerek nunlu sıgaların nunlarını düşürür. )
- LEM'A[Ar.] ile/ve BALG/BALK
( Parıltı, parlayış. İLE/VE Ufukta görülen parıltı. )
- LEMEÂT[Ar. < LEM'A] ile LEMEHÂT[Ar.]
( Parıltılar, parlayışlar. İLE Bir kezlik bakışlar, bir göz atışlar. )
- LEMMÂ[Ar.] ile LEM[Ar.]
- -LEMMA ile/||/<> MENİNG-/MENİNGO- ile/||/<> -PHYLAC/PHYLACT-
( Kılıf, koruyucu zar, membran. İLE/||/<> Membran, meningsler. İLE/||/<> Korunma, savunma. )
- LEMUR ile FARE LEMURU
( ... İLE 50 gr. kadar ağırlıkları vardır. )
( ... İLE En küçük primatlardır. )
- LEMUR ile HALKA KUYRUKLU LEMUR
( Çiftleşme dönemleri sadece dişillerinin kızıştığı 24 saattir. )
( ... İLE En fazla, 30'arlık öbekler oluşturarak yaşarlar. )
- LEMUR ile (KALIN KUYRUKLU) CÜCE LEMUR
( ... İLE Yedi aylık kış uykusuna yatarlar. )
- LEMYENSUR ile LEMMAYENSUR
( Yardım etmedi. İLE Hiç yardım etmedi. )
- LENA IRMAĞI ve/<> LENA SÜTUNLARI
( ... VE/<> Yakutistan'ın başkenti Yakutsk'un 200 km. güneyinde, Lena ile Buotama ırmakları arasında bulunan, bugün milli park ilân edilmiş ve korunmakta olan Lena ırmağı boyunca, 80 km. uzanan, 2 - 3 milyon yıl önce, kırmızı kum taşından, tektonik olaylar sonucu oluşmuş dik kolonlar, zaman içinde sertleşir ve yükseklikleri 200 m.'ye ulaşır. )
- LENF DOKUSU ile/ve YAĞ DOKUSU ile/ve KEMİK DOKUSU ile/ve KIKIRDAK DOKUSU ile/ve GÖZENEKLİ DOKU ile/ve DESTEK, BAĞ DOKUSU ile/ve EPİTEL DOKU ile/ve KAS DOKUSU ile/ve SİNİR DOKUSU
( ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Göze sayısı az, göze arası nesnesi çok ve genellikle öteki dokuları birbirine bağlayarak destek görevi yapan doku. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )
( ADENIT TISSUE vs./and ADIPOSE (FATTY) TISSUE vs./and BONY TISSUE vs./and CARTILAGE TISSUE vs./and CELLULAR TISSUE vs./and CONNECTIVE TISSUE vs./and EPITHELIAL TISSUE vs./and MUSCULAR TISSUE vs./and NERVOUS TISSUE )
- LENINGRAD EKOLÜ ile/ve MOSKOVA EKOLÜ
- LEONHARD EULER ile ULF VON EULER
( 15 Nisan 1707 - 18 Eylül 1783 İLE 07 Şubat 1905 - 09 Mart 1983 )
- LEOPAR ile AMUR LEOPARI
( ... İLE Sadece Rusya'nın uzakdoğusunda, Sibirya'da yaşarlar.[Dünyada 100 kadar kaldılar.][2021] )
- LEOPAR ile ANADOLU LEOPARI
( LEOPARD vs. ANATOLIAN LEOPARD )
- LEOPAR ile ASYA LEOPARI
- LEOPAR ile KALAHARİ LEOPARI
- LEOPAR ile KAR LEOPARI
- LEOPAR ile VISAYAN LEOPARI
- LEOPAR ile ZANZİBAR LEOPARI
( LEOPARD vs. ZANZIBAR LEOPARD )
- LEP- ile/||/<> LEPİD-/LEPİDO- ile/||/<> -LEPSİA/-LEPSİS
( Havale, almak. İLE/||/<> Pul, kepek. İLE/||/<> Nöbet, paroksismal atak. )
- LEŞ[Fars. < LÂŞE] ile/değil/||/<> CESET
- LES'/LEDG[Ar.] ile MELDÛG[Ar. < LEDG]
( Yılan, akrep gibi hayvan ya da böceklerin sokması. )
- LETÂFET(LÂTİF) ile/ve KESÂFET(KESİF)
( Lâtife lâtif gerek. )
- LETAL/LETHAL[İng.] değil/yerine/= ÖLDÜRÜCÜ
- LEV[Ar.] ile LEV'[Ar.] ile LEV'[Ar.]
( Olsa bile. İLE Yısa etme, çekme. İLE Yakma. | Yanma. )
- LEV ile LEVA
( Romanya para birimi. İLE Bulgar para birimi. )
- LEVHA[Ar.]/TABELA[İt. < TABELLA] ile ARMADURA[İt. < ARMATURA]
( Bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha. Üzerinde tanıtıcı, belirtici bir yazı, açıklama, işaret ya da resim bulunan, tahta ya da sac parçası. | Hastahane, yatılı okul, askerî birlik gibi toplu yemek verilen yerlerde, günlük yemek için çıkarılan erzakın türünü, miktarını gösteren çizelge. | Hastahanelerde her hastanın gündelik yemek ve ilacının yazıldığı kâğıt. İLE Gemide direklere takılı halatları bağlamak için küpeştenin iç tarafında bulunan delikli ve çubuklu levha. )
- LEVHA[Ar.] ile ANTERLİN/ENTERLİN[Fr.]
( ... İLE Basımcılıkta, satır aralarını denkleştiren ince kurşun levha. )
- LEVNÎ[Ar.] ile Levnî[Ar.]
( Renkle ilgili, renge ait. İLE XVIII. yüzyılda yaşamış, Edirne'li, ünlü Türk minyatürcüsü. )
- LEVO-/LAEVO- ile/||/<> SİNİSTR-/SİNİSTRO-
( Sol, solda. İLE/||/<> Sol, sola yönelik, sola doğru, sol yanı gelişmiş, sol. )
- LEWİS ASİDİ ile LEWİS BAZI
( Elektron çifti kabul eden nesne. İLE Elektron çifti veren nesne. )
- LEYBIL[İng. < LABEL] değil/yerine/= ETİKET
- LEYL ile LEYL-İ SECÂ
( Gece. İLE Tam kararmış gece. )
- LEYLÂ LEYLÂ ve/> MEVLÂ MEVLÂ
- LEYLÂ'[Ar.] ile Leylâ'[Ar.]
( Çok karanlık gece. | Arabî ayların son gecesi. İLE Leylâ ile Mecnûn öyküsünün kadın kahramanı. )
- LEYLÂ ile/ve/||/<>/> MEVLÂ
- LEYLEK ile KARA LEYLEK
( 100 – 115 cm. uzunluğunda, 2.3 ile 4.5 kg. ağırlığındadır. Kanat açıklığı, 155 – 215 cm.'dir. [Kanatlarındaki uçuş tüyleri dışında tamamen beyaz renge sahiptir. Yavruların gagası siyah iken; erişkinlerde kırmızıdır.] )
( Uçarken balıkçılların aksine, boyunlarını gergin ve uzun tutarlar. Balıkçıl kuşlarda ise boyun "S" biçiminde kıvrılır. )
( Uzun göç kuşlarıdır. Göç mevsiminde Sahra Altı Afrika'ya kadar göç ederler. Ardından havalar ısınınca tekrar Avrupa'ya dönerler.[28 Şubat] [Göç ederken, Akdeniz üzerinden değil, Doğu'da Levant üzerinden, Batı'da da Cebelitarık Boğazı üzerinden geçerler.(Uçmak için gereksinim duydukları sıcak termal akımların deniz üzerinde oluşmamasından dolayı)] )
( Etçillerdir. Küçük memeliler, amfibiyenler, sürüngenler ve balıklar ile beslenirler. )
(
)
( CICONIA CICONIA cum CICONIA NIGRA )
- LEYLEK ile MURABIT/MURABUTKUŞU
( ... İLE Uzunbacaklılardan, leyleğe benzeyen, gagası iri ve uzun bir kuş. )
( ... cum LEPTOPTILUS )
- LEZZET-ŞİNÂS[Ar.] ile LEZZET-YÂB[Ar.]
( Tat alan, tadına varan. İLE Lezzet alan, tat duyan. )
- LİBÂS[Ar.] ile LİBS[Ar.]
( Giysi. İLE Kâbe'ye örtülen örtü. )
- LİBERALİZM ile/ve/||/<>/> NEOLİBERALİZM
( LİBERALİZM'DE
- Bireycilik
- Özgürlük
- Akılcılık
- Eşitlik
- Hoşgörü
- Sınırlı Devlet
İLE/VE/||/<>/>
NEOLİBERALİZM'DE
- Özelleştirme
- Muhafazakârlık
- Otoriter Devlet
- Deregülasyon
- Strateji ve Yönetişim
- Yeniden Dağıtım ve Rekabet
- Kriz ve Şiddet
- Demokrasinin Çöküşü ve Neo-Feodalizm
- Neoliberal Özne
- Esneklik ve Girişimcilik )
- LİBERALİZM ile/ve/||/<> TOPLUMSAL REFAH LİBERALİZMİ
- Lİ-EBB ile/||/<> Lİ-ÜMM
( Baba bir kardeş. İLE/||/<> Ana bir kardeş. )
- LİEN-/LİENO- ile/||/<> SPLEN-/SPLENİ-/SPLENİA-/SPLENO-
( Dalak, dalakla ilgili. İLE/||/<> Dalakla ilgili. )
- LİG- ile/||/<> PEC- ile/||/<> -PEXİA/-PEXİC/-PEXY ile/||/<> PON-/PONT-
( Bağ, bağlanma. İLE/||/<> Bağlamak. İLE/||/<> Bağlama, fiksasyon. İLE/||/<> Köprü, bağlantı. )
- LİGAMAN/LIGAMENT[İng.] değil/yerine/= BAĞ
- LIGARE ile/> RELIGARE
- LİGASYON/LIGATION[İng.] değil/yerine/= BAĞLAMA
- LİGATURA/LİKADURA ile ...
( Gemide kullanılan bir ip. )
- LİHÂ'[Ar.] ile LİHÂ[Ar. < LİHYE] ile LİHÂ[Ar. < LEHÂT]
( Ağaç kabuğu. İLE Sakallar. İLE Küçük diller. )
- LİKA'["ka" uzun okunur] ile LÎKA[Ar.]
( Görme, rastgelip kavuşma. | Yüz, çehre. İLE Mürekkep hokkalarına konulan ham ipek, lök. )
- LİKİDİTE/LIQUIDITY[İng.] değil/yerine/= AKIŞKANLIK
- -LIKIN/-LIQIN ile -LİKİN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- LİMON ile AĞAÇ KAVUNU
( ... İLE Turunçgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, taç yaprakları mavimsi pembe, küçük bir ağaç. | Bu ağacın iri bir limon görünüşündeki buruşuk kabuklu yemişi. )
( ... cum CITRUS MEDICA )
- LİMON ile LİM
( Turunçgillerden, bir ağaç. | Bu ağacın, sarı renkli, kabuğu kokulu, suyu ekşi meyvesi. İLE Küçük limon, misket limonu. )
( CITRUS LIMONUM cum ... )
- LİMON ile LİMONİT[Fr.]
( ... İLE Sarı ya da kahverengi doğal hidratlı demir oksit. )
- LİMON ile MİSKET LİMON
( Genellikle büyük, oval/elips biçiminde ve kalın, pürüzlü bir kabuğa sahiptir. Rengi olgunlaştıkça sarıya döner. İLE Misket büyüklüğünde küçük ve oval ya da yuvarlak biçimdedir. Kabuğu ince ve parlaktır. Limona benzer ancak daha parlak bir tonu vardır. )
( Güçlü bir ekşi tat yapısına sahiptir ve bazı çeşitleri tatlılığa da sahip olabilir. İLE Limona kıyasla daha tatlı bir yapısı vardır. Ekşi tat, misket limonunda daha az belirgindir ve genellikle daha yumuşak bir lezzet sunar. )
( C vitamini bakımından zengin olup ayrıca lif, potasyum ve vitamin B6 gibi besin nesneleri içerir. İLE Limona benzer biçimde C vitamini içerir ancak daha az miktarda bulunur. Daha tatlı bir içeriğe sahiptir. Limonata ve tatlılar gibi kullanımlar için daha uygundur. )
( Yemeklerde, içeceklerde, temizlik ve doğal ilaçlar için kullanılır. İLE Genellikle garnitür ya da süsleme amaçlı kullanılır ve tatlılar, kokteyller ve bazı özel yemeklerde yeğlenir. )
- LİNÇLEMEK değil LİNÇ ETMEK
- LİNEER/LINEAR[İng.] değil/yerine/= DOĞRUSAL
- LINK ile/ve/||/<> HYPERLINK
- LİNK ile LINK[İng.]/URL
( Atın eşkin yürüyüşü. İLE İlişim, ilişik, bağlantı.[site bağlantısı, url] )
- LİR/LÂVUTA/LAVTA/BER-BATT[Ar., Fars.]/LYRE[Fr.] ile ...
( Eski Türk'lerin kopuzu ile aynıdır. Kiriş tellerinin iki yanında ikişer demir tel olduğu ve Muğla'da icat edildiği söylenilir. )
- LÎSAN ile/değil LİSÂN
( İstanbul ağzı. İLE Anadolu ağzı. )
- LİSTE[İng. < LIST] yerine DİZİN/DİZELGE/DÖKÜM
- LİTERATÜR[Fr./İng. < ] değil/yerine/= YAZINCA
- LİTERATÜRDEN PAY ALMAK ile/ve/<> LİTERATÜRE KATILMAK
- LİTOSFER değil/yerine/= TAŞYUVARI/TAŞKÜRE
- LİTU ile LİYU
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Şehriye, su, buz ya da kar gibi şeylerle soğutulur. Sonra bunun içine çeşniler konur, serinletici bir yiyecek olarak yenir. İLE Kuruduğu zaman sert kil haline gelen çamur. )
- LIVERPOOL'LU KÖPEKLER ile İSKOÇ KÖPEKLER
( Daha yüksek perdeden sese sahiptirler. İLE Daha düşük perdeden sese sahiptirler. )
- LİVRE/LİBRETTO ile ...
( Operanın söz kısmı. Opera kitabı. )
- LİYAZ ile/>< LİGAZ
( Moleküller arası bağları kıran enzim. İLE/>< Moleküller arası bağları oluşturan enzim. )
- LLM ile LWM
( LARGE LANGUAGE MODEL vs. LARGE WORLD MODEL )
- LLULL KOMBİNATUVARI ile/ve BRUNO KOMBİNATUVARI
- LOBELYA[Lat. LOBELIA] ile ...
( Salkım durumunda, mavi çiçekleri bulunan, bir ya da çok yıllık, Kuzey Amerika bitkisi. )
- LOBUT[Ar. < NEBBUT]["LABUT" değil!] değil/yerine SOPA
( Kalın, kısa ve düzgün sopa. | Kol gücünü geliştirmek için kullanılan jimnastik aracı. [gürgenden] | Bovling oyununda devrilmesi amaçlanan, alt bölümü geniş, üst bölümü tek boğumlu, çeşitli malzemeden yapılmış hedef. )
- LOJİSTİK = HESAP = LOGISTIC[İng.] = LOGISTIQUE[Fr.] = LOGISTIK[Alm.] = LOGISTIKE[Yun.]
- LOKANTA ile LOSTARYA
( ... İLE Küçük lokanta. )
- LOKMA'NIN BEDELİ değil/yerine LOKMAN'IN TEDBİRİ(AKLI/BİLGİSİ)
- LOKMANIN TADI ile/ve/||/<>/> YEMEĞİN TADI
( Ne kadar çok çiğnersek. İLE/VE/||/<>/> Ne kadar az yersek. )
( Yediğini, iç; içtiğini, ye! İLE/VE/||/<>/> Çok yiyen, az tad alır; az yiyen, çok tad alır. )
- LOKMAYI ÇABUK YUTMAK ile/değil/yerine/><
YETERİNCE ÇİĞNEDİKTEN SONRA YUTMAK
( Yemek yerken bir sonraki lokmayı hazırlamak yerine ağızdaki lokmayı iyice çiğnemek, yavaş yemek ve yiyeceğin tadını/zevkini tam olarak almaya çalışmaktır doğru olanı! )
( Yediğini, iç; içtiğini, ye! )
- LOKOMOTİF[Fr./İng. < LOCOMOTIVE] ile/ve/||/<> AMİGO[İsp.]
( Tren vagonlarını çeken makina. | Öncü. İLE/VE/||/<> Arkadaş. | Spor yarışmalarında taraftarları coşturan kişi. )
- LÖKOPENİ ile/||/<> LÖKOSİTOZ
( Kanda düşük seviyede beyaz kan gözesi bulunması. İLE/||/<> Kanda yüksek seviyede beyaz kan gözesi bulunması. )
- KERTE ÇİZGİSİ/LOKSODROM ile/ve/<> ORTODROM
( Dünya üzerindeki tüm meridyenleri, aynı açı ile kesen varsayımsal çizgi. Rotanın sürekli güncellenmesini gerektirmediğinden, -başta denizcilik olmak üzere- yolculuklarda yaygın olarak kullanılır. İLE/VE/<> Yerküresi üzerinde, iki nokta arasındaki uzaklığın tanımlanmasında kullanılan ve bu iki noktadan geçen büyük daire yayı parçası. )
- LOKSTAY/LOXTAY ile KUMAŞ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Üzerinde sarı pullar olan kırmızı renkte süslü bir Çin kumaşı. İLE ... )
- LOKUM ile KUŞLOKUMU
( ... İLE Lokumun küçük olanı. | Un ve şekerle yapılan bir kurabiye türü. )
- LÖNK ile/değil LÖK
- lot.[Lat. < LOTIO] değil/yerine/= İLAÇLI SU, LOSYON
- LOZAN ANTLAŞMASI ile/değil UŞİ ANTLAŞMASI
( ... İLE/DEĞİL Osmanlı'nın Afrika'daki son toprak parçasını kaybettiği antlaşma.[1912] )
( RUMİNE SARAYI: Lozan Antlaşması'nın yapıldığı saray. )
- LUÇNUT[Kençek]/KÖÇNÜT/KÖÇÜT ile HİZMET
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Buğday ve benzeri bitkilerin temizlenmesine yardım etme.[Köylüler birbirine köle ya da hayvan yollayarak harman dövme işinde yardımlaşır.] İLE ... )
- LÜKSASYON/LUXATION[İng.] değil/yerine/= ÇIKIK
- LUP[İng. < LOOP] değil/yerine/= DÖNGÜ
- LURIANİK KABALA ile/ve GELENEKSEL KABALA
( Isaac Luria. İLE/VE Isaac the Blind. )
- LÛT GÖLÜ ile/ve/<> TABERYA GÖLLERİ
( Deniz seviyesinden 400 m. aşağıda olan Lût Gölü, Ürdün ile İsrail sınırındadır. İLE/VE/<> Dünyanın en alçak ırmağı olan Şeria Irmağı, Lût Gölü ile deniz seviyesinden 210 m. aşağıda bulunan Taberya Gölleri'ni birbirine bağlayan ırmaktır. )
- LÛT[Ar.] ile Lût[Ar.]
( Çıplak. | Tatlı yemekler. İLE Hz. İbrahim'in yeğeni olan peygamber. )
- LUTE- ile/||/<> XANTH-/XANTHO- ile/||/<> CİRRH- ile/||/<> CHLOR- ile/||/<> ERYTHR-/ERYTH-/ERYTHRO- ile/||/<> RHOD-/RHODO- ile/||/<> CEPT- ile/||/<> CYAN-/CYANO- ile/||/<> AURİ-/AURO-
( Sarı. İLE/||/<> Sarı. İLE/||/<> Siroz, portakal sarısı. İLE/||/<> Açık yeşil, klorla ilgili. İLE/||/<> Kırmızı, erythro cyto-'nun kısaltılmış biçimi. İLE/||/<> Kırmızı. İLE/||/<> Al. İLE/||/<> Mavi, mavimsi. İLE/||/<> Altın. )
- LÜTÛFKÂR/ÂNE değil/yerine/= KAYRALI/CA
- LÜZUM/HACET/İCAP değil/yerine/= GEREK/İSTER
- LUZÛMİYYE ile İTTİFÂKIYYE
( Gereklilik bildiren.(Eğer Güneş doğarsa gündüz olur). İLE Rastlantı bildiren.(Eğer insan düşünense, eşek de anırandır). )
- LY-/LYO- ile/||/<> LYS-/LYSİ-/-LYSİS/LYSO-/-LYTİC ile/||/<> MALAC-/MALACİA-/MALACO-
( Çözünmüş, erimiş. İLE/||/<> Gevşeme, çözünme, ayrılma, indirgenme, kurtulma, paralizi, cerrahi yolla yapışıklıkların açılması, yumuşama, serbestleşme. İLE/||/<> Yumuşama, yumuşaklık. )
- M/MOLAR[İng.] değil/yerine/= MOL
- M.Ö. ile/ve/değil/||/<>/< G.Ö.
( Milattan önce. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Günümüzden önce. )
- MÂ'[Ar. çoğ. MİYÂH] ile MÂ-[Ar.] ile MA'/MAA[Ar.] ile MÂ[Ar.]
( Su. İLE O şey ki, şu nesne, ...daki. | Olumsuzlama/nefi edatı. İLE İle, beraber, birlikte. İLE Biz. )
- -MA ile MA/MAH ile MA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Buyrum kipindeki eylemlere gelen ve olumsuzluk bildiren bir ilgeç. İLE "İşte! | Al!" anlamına gelen bir ilgeç. İLE Oğlak ve kuzu sesinin bir yansıması. )
- MAÂBİD[Ar. < MA'BED] ile MAÂBÎD[Ar. < MA'BÛD]
( İbâdet edilecek yerler, tapınaklar. İLE İbâdet edilecek yerler. )
- MAALESEF[Ar.]["MALESEF" değil!]/DERDÂ[Fars.] değil/yerine/= NE YAZIK Kİ
- MAA-MÂ-FÎH[Ar.] ile BİNÂEN ALEYH[Ar.]
( Bununla birlikte, (b)öyle iken, (b)öyle ise de. İLE Bunun üzerine, bundan dolayı. )
- MAAN[Ar.] ile MAÂN[Ar.]
( Beraber, birlikte. İLE Mekân. )
- MAAN ile/||/<> MARÛF
( Beraber, birlikte. İLE/||/<> Herkesçe bilinen. )
- MAAŞ/MAHİYE[Fars., Ar.]["MAYIŞ" değil!] değil/yerine/= AYLIK
- MAÂZIR[Ar. < ME'ZER] ile MAÂZIR[Ar. < MA'ZERET] ile MAÂZÎR[Ar. < Mİ'ZÂR]
( Sığınılacak yerler. İLE Mâzeretler. İLE Perdeler. )
- MÂ-BA'D ile/ve MAK'AD
- MÂBED/MÂBET[Ar.] değil/yerine/= TAPINAK
- MÂBED ile/ve/değil/<> MİTOLOJİK MÂBED
( Fiziksel ve mekânsal. İLE/VE/DEĞİL/<> Zihinsel ve içsel merkezli. )
( İntisâb/inisiyasyon, içsel mâbedin oluşturulmasını başlatır/sağlar. )
( Mâbed, ferâgat ahlâkıyla kurulur. )
- MÂBEYAN ile/||/<> MÂBEYİN ile/||/<> SELÂMLIK
( Konaklarda, harem ile selâmlık arasındaki daire. İLE/||/<> Sultan sarayında harem dairesi ile dış daireleri arasındaki bölüm. İLE/||/<> Saray, köşk ve konaklarda erkeğin bulunduğu ve erkek konukların alındığı bölüm. )
- MÂBEYN ile/||/<> MÂBEYN SENEDİ ile/||/<> BEYNİNDE
( Ara. İLE/||/<> Ara senedi. İLE/||/<> Arasında, aralarında. )
- MACERA[Ar.]/SERÜVEN[Fars. SERVAN]/SERGÜZEŞT[Fars.]/AVANTÜR[Fr. AVENTURE | İng. ADVENTURE] değil/yerine/= OLAYCA
- MACH SAYISI:
SERBEST AKIM HIZI ve/<> SES HIZI
( Akış içindeki serbest akım hızının, ses hızına oranı. )
( 1 kilometer/hour [km/h] = 0.2777777778 meter/second [m/s]
1 mile/hour [mi/h] = 0.44704 meter/second [m/s]
1 meter/hour [m/h] = 0.0002777778 meter/second [m/s]
1 meter/minute [m/min] = 0.0166666667 meter/second [m/s]
1 kilometer/minute [km/min] = 16.6666666667 meter/second [m/s]
1 kilometer/second [km/s] = 1000 meter/second [m/s]
1 centimeter/hour [cm/h] = 2.7777777777778E-6 meter/second [m/s]
1 centimeter/minute [cm/min] = 0.0001666667 meter/second [m/s]
1 centimeter/second [cm/s] = 0.01 meter/second [m/s]
1 millimeter/hour [mm/h] = 2.7777777777778E-7 meter/second [m/s]
1 millimeter/minute [mm/min] = 1.66667E-5 meter/second [m/s]
1 millimeter/second [mm/s] = 0.001 meter/second [m/s]
1 foot/hour [ft/h] = 8.46667E-5 meter/second [m/s]
1 foot/minute [ft/min] = 0.00508 meter/second [m/s]
1 foot/second [ft/s] = 0.3048 meter/second [m/s]
1 yard/hour [yd/h] = 0.000254 meter/second [m/s]
1 yard/minute [yd/min] = 0.01524 meter/second [m/s]
1 yard/second [yd/s] = 0.9144 meter/second [m/s]
1 mile/minute [mi/min] = 26.8224 meter/second [m/s]
1 mile/second [mi/s] = 1609.344 meter/second [m/s]
1 knot [kt, kn] = 0.5144444444 meter/second [m/s]
1 knot (UK) [kt (UK)] = 0.5147733333 meter/second [m/s]
1 Velocity of light in vacuum = 299792458 meter/second [m/s]
1 Cosmic velocity - first = 7899.9999999999 meter/second [m/s]
1 Cosmic velocity - second = 11200 meter/second [m/s]
1 Cosmic velocity - third = 16670 meter/second [m/s]
1 Earth's velocity = 29765 meter/second [m/s]
1 Velocity of sound in pure water = 1482.6999999998 meter/second [m/s]
1 Velocity of sound in sea water (20°C, 10 meter deep) = 1521.6 meter/second [m/s]
1 Mach (20°C, 1 atm) = 343.6 meter/second [m/s]
1 Mach (SI standard) = 295.0464000003 meter/second [m/s] )
- macOS'TA:
.pkg ile .dmg
- MADÂ/MAZÂ[Ar.] ile MÂ-ADÂ[Ar.]
( Geçti. İLE Başka, fazla, gayrı. )
- MADALYA[İt.] ile MADALYON[İt.]
( Yararlık gösterenlere, yarışlarda ve sergilerde derece alanlara ödül, bazen de önemli bir olay dolayısıyla, ilgililere, andaç olarak verilen metal nişan. İLE İçine küçük resim, saç teli gibi andaçlar konulan, bona zincirle asılan, genellikle değerli metalden yapılmış, türlü biçimde süs eşyası. )
- MADAM RÉCAMIER KOLTUK ile JOSEPHINE KOLTUK
- MADARA (OLMAK/ETMEK) ile REZİL (OLMAK/ETMEK)
( Kötü duruma düşmek, yalanı, yanlışı ortaya çıkmak. İLE ... )
- MADDE VE HAREKET ile/ve MADDE YA DA HAREKET ile/ve MADDE İLE HAREKET
- MADDE ile/ve MADDETÜ'N-MUAYYENE MADDE
- MADDE ile/değil MADDÎ
( Görünmez. İLE/DEĞİL Görünür. )
- MADDE ile/ve MÂNÂ
( Mânânın kesifleşmiş hali. İLE/VE Seni senden soyan. )
( Verdikçe "azalan". İLE/VE Verdikçe artan/artar. )
( Mânânın hakimiyeti madde sayesinde olur. )
- MADDE > MEVCUD > VUCUD
- MADDECİLİK ile/ve ELEYİCİ MADDECİLİK ile/ve İNDİRGEYİCİ MADDECİLİK ile/ve SONSAL İNDİRGEMECİLİK
( ... İLE/VE Zihinsel olguları kabul etmezler. İLE/VE Zihinsel olguları kabul ederler. İLE/VE Kuvantum alanını göz önünde bulundururlar/tutarlar. )
- MADDEN değil MADDETEN[Ar.]/EYCE
- NESNENİN:
ÜÇ DURUMU ile/ve/değil ONBEŞ DURUMU
- MADDİ HAZ ile/ve MANEVİ HAZ
( Zamana bağlı olarak. İLE/VE AN'da. )
- MADDÎ İKRAM ile/ve/<>/|| MANEVÎ İKRAM
( Anımsayamayabiliriz. İLE/VE/<>/|| Unutmayız. )
- MADDÎ KEYİFLER/ZEVKLER ile/ve/değil/yerine MANEVÎ ZEVKLER
( Başta istek, sonrasında bıkkınlık verir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Başta isteksizlik, sonrasında şevk verir. )
- MADDÎ RIZK ile/ve MANEVÎ RIZK
( Anadan doğanlar zamanla büyüdükleri gibi, maneviyet âlemine doğanlar da zamanla büyürler. )
( Altına yok olmak yoktur, maneviyat gibidir. )
( Maneviyat da altın gibi herşeyde gizlidir ve mahvolmaz. )
- MADDÎ ZEKÂT ile/ve MÂNEVÎ ZEKÂT
( Malı temizler. İLE/VE Nefsi temizler. İlim ve sevgiyle verilir. )
( Olgun bir meyve koparılmaz da sapının ya da çöpünün üstünde kalırsa, tevek onu sömürür, meyvenin içindeki gıda, geldiği yere geri gider. )
- MADDÎ ile/ve MÂNEVÎ
- MADDÎ ile/ve/değil/>< MÜCERRED
( ... İLE/VE/DEĞİL/>< Maddî olmayan. )
- MADEM EĞER ÖYLEYSE" değil ÖYLEYSE (ya da MADEM ÖYLE)
- MADEM Kİ ÖYLE "SÖYLÜYORSA/YAPIYORSA" değil MADEM Kİ ÖYLE SÖYLÜYOR/YAPIYOR
- MADEN ile/ve/||/<> MADEN-İ ENVÂR[< NUR]
- MADEN-İ HÂS ve/||/<> KAVÎ İLTİMAS ve/||/<> DERK-İ TEMAS
( Yaşamda ya da herhangi bir işte, başarılı olabilmek için gerekli olanlar:
Altın(para/sermaye). VE/||/<> Ayrıcalık sağlayan/sunan, güçlü ve güvenilir biri. VE/||/<> Tanıyan/anlayan biriyle ilişki/yakınlık. )
( 
)
- MADEN/TAŞ/LİNYİT[Fr. < Lat.] KÖMÜRÜ ile/değil ODUN KÖMÜRÜ
( Madenleri odunla, maden kömürüyle ya da linyit kömürüyle eritmek olanaklı değil/di. İLE/DEĞİL Maden, ancak odun kömürüyle eritilebilir/di. )
( Bileşimindeki karbon oranı %60-70 olan, kahverengi ya da siyah, taşıl kömür. İLE Odunun kömürleştirilmesiyle elde edilen, kalori değeri düşük kömür, mangal kömürü. )
( Jeolojik dönemler boyunca dönüşüme uğrayarak büyük bir kalori gücü kazanan, bitki fosillerinden oluşan doğal yakıt. İLE/DEĞİL Odunun, kömürleştirilmesiyle elde edilen, kalori değeri düşük kömür. )
( ... ile/değil ÂLÂS )
- MADIMAK ile/||/<> SİNOP MADIMAĞI
( İlkbaharda, kırlarda yetişen, ufak yeşil yapraklı, yenilebilen bir kır bitkisi. )
- MADRÛB ile/||/<> MADRÛB FÎH ile/||/<> TAD'ÎF
( Çarpılan. İLE/||/<> Çarpan. İLE/||/<> İki katını alma işlemi. )
- MADUR değil MAĞDUR
- MAGANDA ile MAÇO
- MAGÂNİM[Ar. < MAGNEM] ile MAGÂRİM[Ar. < MAGREM]
( Ganimetler, düşmandan ele geçirilen mallar. İLE Ödenilecek borçlar, diyetler. )
- MAĞARA ve/> MAĞAZA
- MAĞAZA ile/ve/<> REYON[Fr. < RAYON]
( ... İLE/VE/<> Bir mağazanın yalnız bir tür eşya satılan bölümü. )
- [ne yazık ki]
MAĞDUR ETMEK ile/ve/değil/||/<>/> MAĞDUR GÖSTERMEK
- MAĞDUR HAKLARI ile/ve/<> SANIK HAKLARI
- MAĞDUR/HASTA EDEN/ETMEK ile/ve/değil/||/<>/< MAĞDUR/HASTA OLAN/OLMAK
- [ne yazık ki]
MAĞDUR ile/ve/||/<> MAZLUM
- MAĞDUR ile/ve/||/<> MUZDARİP/MUZTARİB[< DARB]
- MAĞDUR/İYET ile MAHCUB/İYET
- MAĞLOVA SU KEMERİ değil MUALLAK SU KEMERİ
( Alibeyköy Barajı, Taş Ocağı Mevkii'ndedir. )
( 1563'te inşâ edilen, Mimar Sinan yapıtıdır. )
( Kemerlerin Süleymaniye'si denilir. Muallak[boşlukta duran] adıyla bilinmelidir. )
( Uzunluğu 260 m., yüksekliği 36 m.dir. )
- MAĞLUP/MAĞLUBİYET değil/yerine/= YENİK/YENİLEN/YENİLGİ/SIMAK
( Bir savaşta, yarışmada kaybetme, yenilme. | Bir işte, bir uğraşta başarısızlığa uğrama, kaybetme. )
- MAGMA[Yun.] değil/yerine/= ISI/SICAK YUVARI
( Yerin içinde, sıvı ya da hamur kıvamında, uçucu gazlarla doymuş olarak bulunan eriyik. )
- MAGNEZYUM EKSİKLİĞİ ve/||/<>/> KALSİYUM EKSİKLİĞİ
( Magnezyum eksikliği, aynı zamanda kalsiyum eksikliğine neden olur. Çünkü, gövdenin kalsiyumu emmesi için magnezyuma gereksinimi vardır. )
- MAGNEZYUM MAGNEZYUM SÜLFAT
( Atom numarası 12, atom ağırlığı 24.30, yoğunluğu 1.7 olan, gümüş renginde, parlak bir alevle yanan, çok hafif bir öğe. [Simgesi: Mg.] İLE Kimyasal formülü MgSO₄ olarak bilinen bir bileşiktir. Magnezyum, kükürt ve oksijen içerir. Yapısı gereği, inorganik bir tuzdur. Genellikle heptahidrat formundaki sülfat minerali olan, "Epsomit" ya da öteki adıyla, "Epsom tuzu" durumunda bulunmaktadır. "Epsom" adını ise, İngiltere'de bulunan bir yerleşim yerinden almıştır. )
( Magnezyum, klasik bir öğedir. İLE Magnezyum sülfat ise, bir bileşik olarak nitelendirilir. Yani, magnezyumun yapısına; kükürt ve oksijen ilavesiyle oluşur. Saf magnezyumdan, daha kompleks yapıda olup; farklı öğelerin magnezyum ile birleşmesinden oluşur. Magnezyum, temel öğe ve metabolizmanın yapı taşlarından biri iken; magnezyum sülfat, onun farklı nesnelerle birleşimidir.
Magnezyum sülfat, endüstri açısından; üst düzey kullanım alanına sahip bir bileşiktir. Epsom tuzu, genellikle magnezyum sülfat olarak bilinmektedir. Epsom tuzu, sofra tuzundan; tümüyle farklı bir bileşiktir. Epsom tuzunun da, magnezyumdan ayrı olarak; belirli işlevleri ve yararları bulunmaktadır.
Sofra tuzuna benzer görünüme sahip epsom tuzu, genellikle banyolarda eritilir. Bu yüzden, "banyo tuzu" olarak da bilinir. Sofra tuzuna benzese de tadı belirgin oranda farklıdır. Epsom tuzu, son derece acı bir tada sahiptir. Tadı nedeniyle, yemeğe ekleme amaçlı olarak pek kullanılmaz. )
- MAGNİTÜT/MAGNİTUDE[İng.] değil/yerine/= BÜYÜKLÜK | ÖNEM
- MAGRİB[Ar. < GARB | çoğ. MAGARİB] ile Magrib[Ar.]
( Batı. | Akşam. İLE Batı tarafında olan ülkeler. | [Afrika için] Mısır ötesindeki kuzey bölümü.[İspanya, Portekiz] )
- MAGRİB-İ AKSÂ[Ar.] ile MAGRİB-İ EDNÂ[Ar.] ile MAGRİB-İ ESVÂT[Ar.] ile MAGRİB OCAKLARI[Ar.]
( Fas, Marakeş. İLE Trablus ve Berberiye. İLE Tunus, Cezâyir. İLE Trablus, Tunus ve Cezâyir. )
- MAGRİS[Ar. < GARS | çoğ. MAGARİS] ile MAGRİZ[Ar. çoğ. MAGARİZ]
( Fidanlık, fidan yetiştirilen yer. İLE Bir şeyin dahil edildiği yer, bir şeyin çıktığı, büyüdüğü geliştiği yer, kuyruk dibi. | Büyükayı[Dübb-i Ekber] denilen yıldız takımının dörtgeniyle kuyruğunun birleşme noktasında bulunan, kümenin dördüncü parlak yıldızı. )
( ... cum URSUS MAJORIS )
- MAĞRUR ile/ve/değil/yerine/||/>< MAĞDUR
( Mağdur olan, mağrur olur. )
( "Mağrurun" değil mağdurun yanında olmayı yeğleriz/yeğlemeliyiz... )
- MAGRÛS/E[Ar. < GARS] ile MAGRÛZ[Ar.]
( Toprağa dikilmiş. İLE Taze. )
- MÂHÂBİS[Ar. < MAHBES] ile MAHÂBÎS[Ar. < MAHBÛS] ile MAHÂBİZ[Ar. < MAHBEZE]
( Hapishaneler. İLE Hapsedilmiş, bir yere kapatılmış olanlar. İLE Ekmek fırınları/dükkanları. )
- MAHADAKASH ile CHIDAKASH ile PARAMAKASH
( Mahadakash doğadır, var olanlar, okyanusudur, duyular aracılığıyla temas kurulabilen her şeyi ile fiziksel uzaydır. İLE Brahman'ın sınırsız bilgi yönü, farkındalık alanı. Hem bireysel, hem evrensel bilinç anlamında da kullanılır. Zamanın zihinsel uzayıdır, algılama ve idraktir. İLE Paramakash zamansız ve uzaysız (mekânsız) gerçektir, zihinsiz, ayırt edilemez, sonsuz potansiyel güçtür. )
( Mahadakash is nature, the ocean of existences, the physical space vs. all that can be contacted through the senses. WITH Chidakash is the expanse of awareness, the mental space of time, perception and cognition. WITH Paramakash is the timeless and spaceless reality, mindless, undifferentiated, the infinite potentiality. )
- MAHÂFİL[Ar. < MAHFİL] ile MAHÂFİR[Ar. < MİHFER/E]
( Oturulacak, görüşülecek yerler, toplantı yerleri. | Büyük camilerde, sultanlara ya da müezzinlere ayrılmış etrafı parmaklıkla çevrilmiş olan yerler. İLE Hattatların, yanlışı kazımakta kullandıkları, bir çeşit kalemtraş. | Beller. Kazmalar. )
- MAHAL ile/||/<> MÂFEVK ile/||/<> EMÂKİN ile/||/<> HÂNE ile/||/<> MESKEN ile/||/<> MINTIKA ile/||/<> SÜKNÂ
( Yer. İLE/||/<> Üst mahal. İLE/||/<> Mahaller, mekanlar, mevkiler, yerler. İLE/||/<> Ev. İLE/||/<> Kişinin fiilen oturduğu yer, konut. İLE/||/<> Bölge, yer, mahal. İLE/||/<> Oturma [oturulacak yer]. )
- MAHALL[Ar. < HULÛL | çoğ. MAHÂLL] ile MAHÂLL[Ar. < MAHALL]
( Yer. İLE Yerler. )
- MAHALLE ile/değil/||/<> MAHAL'E
- MAHAYANA (OKULU) ile/ve HİNAYANA (OKULU)
( Büyük yol. İLE/VE Küçük yol. )
( DA CHENG ile/ve XIAO CHENG )
- MÂHÂZÂ/MAAHÂZÂ değil/yerine/= BUNUNLA BİRLİKTE, BÖYLEYKEN, BÖYLE İSE DE
- MAHÂZÎL[Ar. < MAHZÛL] ile MAHÂZÎR[Ar. < MAHZÛR]
( Rezil/rüsva olan kişiler. İLE Sakınılacak, korkulacak, hazer olunacak şeyler, engeller, sakıncalar. )
- MAHBES[Ar. < HABS] ile MAHBEZ[Ar. çoğ. MAHÂBİZ]
( Hapsolunma yeri, hapishane, zindan, cezaevi. İLE Ekmek fırını/dükkanı. )
- MAHCÛB ile MEKŞUF
- MAHDUT[Ar. < HADD] ile/ve/||/<>/>/< MAZBUT[Ar. < ZABT]
- MAHFUZ[Ar.] değil/yerine/= KORUNAN/KORUNMUŞ/SAKLANMIŞ/SAKLI
- MAHFUZ[Ar.]["MAFUZ" değil!] değil/yerine/= SAKLANMIŞ/KORUNMUŞ
( MAHFUZEN: Gözaltında olarak. )
- MÂHÎ[Ar. < MAHV] ile MÂHÎ[Fars. | çoğ. MÂHİYÂN]
( Yok edici/mahvedici, yok eden/mahveden. İLE Balık. | Güneybalığı'nın a yıldızı. [Fr. FORMALHAUT] | Aylık. )
- MAHİYET[Ar.] ile MAİYET[Ar.]
( Öz. İLE Tören alayı. )
- MÂHİYET ile/ve/<> MÂLİYET
- AYRIM:
MAHİYETİ GEREĞİ ile/ve/||/<> SURETİ GEREĞİ
- MAHKEME ile/ve/<> İSTİNAF (MAHKEMESİ)
( ... İLE/VE/<> Mahkemenin verdiği kararı kabul etmeyerek, bir kararı, istinaf mahkemesine götürme. | [eskiden] [MAHKEMESİ]: İlk derecedeki mahkemelerle Yargıtay arasında yer alan mahkeme. )
- MAHKEME ile/ve/||/<>/> UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
- MAHKÛMİYET ile/ve/> MAHRÛMİYET
( İki ucta da olmayacak/kalmayacak biçimde hareket etmek gerek. )
- MAHLEB[Ar. çoğ. MAHÂLİB] ile MAHLEB[Ar.]
( Aslan, kedi, doğan gibi hayvanların çengelli pençeleri. İLE İdris ağacı. | Bal. )
- MAHLEB[Ar.] ile MAHLEB[Ar. çoğ. MAHÂLİB]
( Gülgillerden, 6-10 m. yüksekliğinde bir ağaç. Kokulu kiraz, İdris ağacı. | Bu ağacın, baharat olarak kullanılan, nohut büyüklüğündeki yemişi. | Bal. İLE Aslan, kedi, doğan gibi hayvanların çengelli pençesi. )
( PRUNUS MAHALEB cum ... )
- MAHMUD BEY TÜRBESİ ile MAHMUD PAŞA TÜRBESİ
( Üsküdar'da, Aziz Mahmud Hüdai Sokağı başındadır. İLE Bayezıd'ta, Mahmud Paşa Camisi arkasındadır. )
( Sadrazam Kayseri'li Halil Paşa'nın oğlu Mahmud Bey'in türbesidir. [XVII. yy.] İLE Sadrazam Mahmud Paşa [ö. 1474] ve oğlunun türbesidir. )
- MAHMUD PAŞA CAMİSİ ile MAHMUD ÇAVUŞ CAMİSİ
( Kapalı Çarşı yakınında, Mahmud Paşa semtindedir. İLE Sütlüce'dedir. )
( 1463'te, Sadrazam Mahmud Paşa emriyle, Mimar Atik Sinan'a yaptırtılmıştır. [Türkler'in İstanbul'da yaptırdığı ilk camilerdendir.] İLE 1538'de, Kızlar Ağası Mahmud Ağa tarafından. [Sütlüce Camisi olarak da bilinir.] )
- MAHMÛD[Ar. < HAMD] ile Mahmûd[Ar.] ile Mahmûd (Kaşgarlı)[Ar.]
( Övülmeye değer, hamdolunmuş, senâ edilmiş. | Hz. Peygamber'in adlarından biri. İLE Ebrehe'nin Kâbe'yi yıkmak üzere getirdiği filin adı. İLE Türk bilgini, sözlük yazarı ve edibi. | Dîvân-ü Lügat-it Türk'ün yazarı. )
- MAHMUL değil/yerine/= YÜKLETİLMİŞ/YÜKLÜ/DOLU
- MAHREF[Ar.] ile MA'REF[Ar.]
( Yemiş sepeti. İLE Yüzün, sürekli açık görünen yeri/yerleri. )
- MAHREM[Ar. < HARÂM | çoğ. MAHÂRİM] ile MAHREM[Ar.]
( Haram. Şeriatın yasak ettiği şey. | Nikâh düşmeyen, şeriatçe evlenilmesi yasak edilen. | Şeriatçe, kadının kendinden kaçmadığı erkek. | Biriyle çok samimi, içli-dışlı olan. | Gizli olan, herkese söylenilmeyen. | Herkesçe bilinmemesi gereken. | Tanrı'nın sırlarını öğrenmeye başlayan kişi. İLE İki dağ arasındaki yol. )
- MAHREM-İ ESRÂR ile/ve/||/<> MAHREM-İ RÂZ
( Kendine sır söylenilen kimse, sırdaş. İLE/VE/||/<> Kendine sır verilmiş kişi. | Allah'ın sırrıan âşinâ olmayan başlayan kişi, velî. )
- MAHRUKAT[Ar.] değil/yerine/= YAKIT/YAKACAK
- MAHRUM ile MAZLUM
- MAHRÛMİYET ile/ve/||/<>/> MAĞDURİYET
- MAHRÛT ile/||/<> MAHRÛT KÂİM ile/||/<> MAHRÛT MÂİL ile/||/<> MAHRÛT MUDALLA ile/||/<> MAHRÛT NÂKIS
( Koni. İLE/||/<> Dik koni. İLE/||/<> Eğik koni. İLE/||/<> Çokgen koni. İLE/||/<> Kesik koni. )
- MAHŞER[Ar.] ile MAŞER[Ar.]
( Kıyâmet günü dirilenlerin toplanacaklarına inanılan yer. | Büyük kalabalık. İLE İnsan topluluğu, toplum. )
- MAHSUB[Ar. < HİSÂB | çoğ. MAHÂSİB] ile MAHSÛB[Ar.]
( Hesaba katılmış, hesap edilmiş. | Büyük bir zâta mensup kişi. İLE Kızamık çıkarma. )
- MAHSUBEN[Ar.] ile/değil BİNAEN[Ar.]
( Sayılca. İLE/DEĞİL Dayanarak. )
- MAHSÛD[Ar. < HASED] ile MAHSÛD[Ar.]
( Kıskanılan, hased olunan/edilen. İLE Ekini biçilmiş, hasad edilmiş. | Biçilmiş ekin. )
- MAHSUM" değil MASUM
- MAHSUN[Ar. < HISN] ile MAHZÛN[Ar. < HAZÎNE] ile MAHZÛN[Ar. < HÜZN]
( Güçlendirilmiş, istihkâmlı. İLE Hazinede saklanılan şey. İLE Hüzünlü, tasalı, kaygılı. )
- MAHSUP değil/yerine/= SAYIŞIK
- MAHSÛR[Ar. < HASR] ile MAHSÛR[Ar.] ile MAHZUR[Ar.]
( Yorulmuş, feri gitmiş göz. İLE Kuşatılmış, muhâsara edilmiş. | Sınırlanmış, belirli edilmiş, hasredilmiş. | Men edilmiş. | Sıkıştırılmış, tazyik edilmiş. İLE Sakınılacak, korkulacak şey. | Engel. | Sakınca. )
- MAHSUS[< HAS] ile MAHSÜS[< HİS]
- MAHSÛS[Ar. < HİSS] ile MAHSÛS[Ar. < HUSÛS | çoğ. MAHÂSÎS, MAHSÛSÂT] ile MAHZÛZ[Ar. < HAZZ]
( Duyumsanan, hissedilen. İLE Başkasında bulunmayan, sadece bir kişiye ait olan. | Birine ayrılmış olan. | Lâyık. | Ayrı, müstakil, başlı başına. | Özel olarak. | İsteyerek, bile bile. | Şakadan. İLE Hoşlanmış, haz etmiş. )
- MAHSUS ile/ve/değil/yerine MÂKUL
( Elimizle/gözümüzle, duyularımızla. İLE/VE/DEĞİL Beyin, akıl ile. )
- MAHSUS[Ar.]["MASUS" değil!] değil/yerine/= ÖZELLİKLE
- MAHSUR ile MAHZUR
- MAHV OLMAK ile MUHAF OLMAK
- MÂ-İ CÂRİ ile/||/<> MÂ-İ LEZÎZ ile/||/<> LEB-İ DERYA
( Akarsu. İLE/||/<> İçilecek su, lezzetli su, memba suyu. İLE/||/<> Deniz kenarı, sahil. )
- MAİ[Ar. < MA: Su.] değil/yerine/= MAVİ/GÖKÇE
- MAİYET ile MAHİYET
( Birlikte bulunma. İLE Nitelik. )
- MAJÖR/MAJOR[İng./Fr.] değil/yerine/= BÜYÜK/ÖNEMLİ
( Büyük, önemli. | Bir makam, bir akort ya da bir aralığın oluşma biçimi. | Büyük önerme. )
- MA'KAD ile/değil MAK'AD[Ar.]
( Akd edilecek, sözleşilecek yer. İLE/DEĞİL Oturulacak yer, minder. | Oturak yeri, geri, kıç. )
- MAKADÎR[Ar. < MİKDÂR/MAKDÛR] ile MAKADİR[Ar. < MAKDERET]
( Miktarlar, kısımlar. İLE Kudretler, kuvvetler. )
- MAKADÎR-İ MÜŞTEREKE[Ar.] ile MAKADÎR-İ MÜTENÂSİBE[Ar.]
( Aynı ölçü ile ölçülebilen miktarlar. İLE Orantılı çokluklar. )
- MAKAK ile ASLAN KUYRUKLU MAKAK
(
)
( Uzunluğu 60 cm., kuyruğu 30 cm.'dir. Kuyruğunun ucu püsküllüdür. Hindistan'da yaşarlar. )
( ... cum MACACA SILENUS )
- MAKAM/MANSIP/MESNET/MEVKİ değil/yerine/= ORUN
- MAKAM-MEVKÎ (PEŞİNDE KOŞMAK)
- MÂKAM ile MAHLÂS
- MAKAMDA OLMAK ile/ve/değil MAKAMDAN GÖRÜNMEK
- MAKAMDA OLMAK ile/ve/değil MAKAMDAN GÖRÜNMEK
- MAKAMDA YÜKSELİŞ ile/ve/değil/yerine HİZMETTE YÜKSELİŞ
( Allah'ın kudretiyle bitişen kişi, hepimize ücretsiz ve menfaatsiz olarak hizmet eder. )
( Bir meyve ağacı, uzaktan hep yaprak görünür. Yanına yaklaşınca meyveleri görünmeye başlar. Yaprak olmasa meyve yetişemez. O kadar yaprağın hizmeti o meyveler içindir. )
( Keşkül Dergisi'nden: Hizmet I, Hizmet II )
- MAKARA-KUKARA
- MAKARA ile MANDAR[Yun.]
( ... İLE Gemilerde kullanılan küçük makara. )
- MAKARON[Azr.] = MAKARNA[Tr.]
- MAKBUL ile/ve MERGUB
- MAKET HELİKOPTERDE:
4 KANALLI ile/ve/<>/> 6 KANALLI
( )
- MAKİNA YAPMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< MAKİNA YAPAN MAKİNA YAPMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< "YAPAY ZEKÂ" ÜRÜNLERİ/ARAÇLARI GELİŞTİRMEK/OLUŞTURMAK
- MAKİNALAŞ(TIR)MA ile/ve/||/<> YABANCILAŞ(TIR)MA
- MAKİNE'DE:
DÖRT AŞAMA ve/||/<>/> DÖRT KİŞİ
( )
itibarı ile 23.065 başlık/FaRk ile birlikte,
23.065 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(56/94)
(1996'dan beri)