Yapı/İnşaat'taki FaRkLaR
TÜRKÇE'Sİ VAR OLAN
ve
TÜRKÇE'SİNİ KULLANMAYI YEĞLEYEBİLECEĞİMİZ TERİMLER...
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(1/2)
- AMFİ TİYATRO/AMFİTEATR[Yun.] ile/||/<> ANTİK TİYATRO
( Ortası meydanlık, çevresi giderek yükselen, sıralarla çevrili gösteri yeri, tiyatro. İLE/||/<> ... )
( Amfi Tiyatro:
Tam daire ya da elips planlıdır.
Kendi ayakları üzerinde yükselir (yamaç gerekmez).
Sahne değil, ortada arena bulunur.
Gösteriden çok mücadele için yapılmıştır.
Geniş oturma kapasitesiyle kalabalık etkinliklere uygundur.
Roma kökenlidir.
İLE/||/<>
Yarım daire planlıdır.
Genellikle yamaca yaslanır.
Sahne binası[skene] belirgindir.
Akustik çok önemlidir, konuşmalar net duyulmalıdır.
Tragedya, komedya, müzik gibi sanatsal gösteriler için yapılmıştır.
Yunan kökenlidir. )
( - Circular or oval plan.
- Free-standing structure.
- No stage, but a central arena.
- Built for fights, games, spectacles.
- Designed for large crowds.
- Roman invention.
İLE/||/<>
- Semi-circular plan.
- Built into a hillside.
- Has a stage building (skene)
- Designed for clear acoustics.
- Used for plays, music, performances.
- Greek origin. )
- ARAZİ[Ar.] değil/yerine/= YEREY
( Yeryüzünden bir parça. | Yerkabuğunun oluşumu bakımından ele alınan herhangi bir parçası. )
- ARK/KANAL değil/yerine/= SU YOLU
- BAKİYE/HARÂBE[Ar.]/VİRÂNE[Fars.] değil/yerine/= KALINTI/ÖREN/YIKI/YIKINTI
( Eski yapı ya da kent kalıntısı. )
- BÂM[Fars.]/KÜMBET[Fars. < GUNBED]/SAKAF[Ar.]/KUBBE[Ar.] değil/yerine/= ÇATI, DAM
- BÂNİ[Ar.] değil/yerine/= KURUCU/YAPAN
- BANKET[Fr. < BANQUETTE] değil/yerine/= BASAMAK
( İller arası yolların iki tarafında yayaların yürümesine ve taşıtların trafiği aksatmadan durabilmesine yarayan çakıl ya da toprak yol. | Yamaçtan kayan toprağı yerinde tutmak ve böylece ekilmeye elverişli yer kazanmak için türlü yollarla yapılan dar basamak. )
- BARAKA ile/ve SIĞINAK/PENÂH[Fars.]/MELCE'[Ar. < MELÂCİ]
( ... İLE/VE Sığınılacak, iltica edilecek yer. | Hâmî. )
- BETONİYER[Fr.] değil/yerine/= BETONKARAR/BETON KARIŞTIRICI
( Beton yapmak üzere çimento, kum ve suyu karıştıran makine. )
- BÜNYÂD değil/yerine/= TEMEL | BİNÂ, İNŞAA, YAPI
- ÇADIR[Fars. < ÇADER/ÇETR] ile/ve OTAĞ/OTAG[dvnlgttrk]/OTAK
( Gölgelik. İLE/VE Büyük ve süslü çadır. | Sultan ve vezirlere ait çadırlara verilen addır. Bu çadırlara otağ denmesinin nedeni, içinde "od" yani ateş yakılabilmesidir. )
( [Yun. (Türkçe'den)] ÇADÍRİ [Dağınık ev ya da oda.] ile/ve ... )
( [Çince (Türkçe'den)] CHÁDIÉ'ÉR ile/ve ... )
( [Urduca (Türkçe'den)] ÇATR [Sultan için kullanılan büyük şemsiye.] ile/ve ... )
- CAMİDE:
HARİM/MUHAVVATA değil/yerine/= DIŞ AVLU
- CİSR-İ MUALLAK[Ar.] ile ASMA KÖPRÜ
( ASMA KÖPRÜ )
- CUMBA[İt.]/ÇIKMA ile ŞAHNİŞİN[Fars.]
( Yapıların üst katlarında, sokağa doğru çıkıntı yapmış balkon. | Sokağa doğru çıkıntısı olan kafesli bölüm. İLE Odaların dışarı doğru çıkmış kapalı balkon durumundaki yeri. Eski Türk mimarisinde, odanın karşı ön yüzünde yer alan üç yanı pencereli çıkma. )
- DEPO[Fr. < DÉPÔT] ile HANGAR[Fr. < Cerm.]
( Korunmak, saklanmak ya da gerektiğinde kullanılmak için bir şeyin konulduğu yer, ardiye. | Bir malın toptan satıldığı ve çokça bulunduğu yer. | Ordu mallarının saklandığı, bakımlarının yapıldığı yer, debboy. İLE Uçak, araba, tarım aracı, eşya gibi nesneleri barındırmaya yarayan, kapalı yer. )
- AKAÇ/AKITAÇ/DREN ile/ve/||/<> BOŞALTMA/AKAÇLAMA/DRENAJ[İng. < DRAINAGE]
( Birikmiş suları akıtmaya yarayan boru, oluk ve benzeri araç. | Temel düzeyindeki suları toplayıp yapıların uzağına akıtan, yeraltı su borusu. İLE/VE/||/<> ... )
- FABRİKA değil/yerine/= ÜRETİMLİK
- HAMAM[Ar.] ile/ve KAPLICA[< KAPALI ILICA]
( ... İLE/VE Suyu sıcak olarak yerden çıkan hamam. )
( KAPLI: Kaplanmış olan. | Altındakini göstermeyecek kadar çok olan. | Kabı olan. )
( ... ile ÇERMİK )
- HAMAM[Ar.] değil/yerine/= YUNAK
- HANÜMAN[Fars.] değil/yerine EV/BARK/OCAK
- HOL[İng. HALL]/KORİDOR[Fr. CORRIDOR]/SOFA[Ar.] değil/yerine/= GEÇENEK, ARALIK
( Evlerde, oda kapılarının açıldığı genişçe yer. )
( BAKLA SOFA
FASULYE ODA )
- İSTİRDAT[Ar.] değil/yerine/= KURTARMA, GERİ ALMA
- KABİN[Fr. < CABINE] değil/yerine/= BÖLÜM
( Küçük, özel bölme. | Gemilerde, uçaklarda, uzay gemilerinde, küçük bölme. | Uçakta, yolcuların oturduğu bölüm. | Plajda, soyunma yeri. )
- KÂGİR/KÂRGİR[Fars.] değil/yerine/= TAŞ YA DA TUĞLADAN YAPILAN YAPI
- KAMPÜS[Fr./İng. < CAMPUS] değil/yerine/= YERLEŞKE
- KERPİÇ/HIŞT[Fars.] EV ile TORLUK
( ... İLE Toprak kulübe. )
- MAHZEN[Ar.] ile/ve/||/<> KİLER[Fars. < KİLÂR]/ARDİYE[Ar. < ARZİYE] ile/ve/||/<> DEPO[Fr. < DÉPÔT]/DEBBOY ile/ve/||/<> ANTREPO[Fr. < ENTREPOT] ile/ve/||/<> SAKLAK/AMBAR[Fars. < ANBAR]
( Yapılarda yer altı sakla[n]ma/koru[n]ma alanı. İLE/VE/||/<> Evlerde saklanılabilecek yiyecek ve içeceğin [Ar. erzak] saklandığı oda, ambar ya da dolap. İLE/VE/||/<> Korunmak, saklanmak ya da gerektiğinde kullanılmak için nesnelerin konulduğu/saklandığı yer. | Nesnelerin toptan satıldığı ve çokça bulunduğu yer. | Ordu nesne ve araçlarının saklandığı, bakımlarının yapıldığı yer. İLE/VE/||/<> Vergileri ödenmemiş, gümrüğe ait nesnelerin korunması için kurulan alan. İLE/VE/||/<> Genellikle tahıl saklanılan yer. | Yiyecek ve bazı nesnelerin saklanıldığı yer. | Geminin yük koymaya ayrılmış yeri. | Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge. | Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek. | Nesne taşıma işleri yapan kurum ya da ortaklık. )
- KİLİSE ile/ve/||/<>/> BAŞKİLİSE/KATEDRAL[Fr. < CATHÉDRALE]
( ... İLE/VE/||/<>/> Baş kilise. Bir kentin büyük kilisesi. )
- KORİDOR değil/yerine GEÇENEK
- KROKİ[Fr. < CROQUIS] değil/yerine/= TASLAK
- KÜPEŞTE[Yun.]/PARAPET[İt. < PARAPETTO] değil/yerine/= KORKULUK
( Gemide güverte hizasında ıskarmoz bağlarına tutturulan dikmelerin dış yüzlerine kaplanan kaplamaların oluşturduğu siper, borda kaplamalarının en üstü, güverteden yukarı kalan bölüm, korkuluk. | Duvarların üzerine, balkon ya da pencerelerin içine çimento ve mozaik karışımı ile yapılan dolgu set. )
- LİSE[Fr.] değil/yerine/= BİLGİTEY
- LOBİ değil/yerine/= DALAN
( Bir yapının kapısından içeri girildiğinde görülen ilk boşluk. | Otel, tiyatro gibi yerlerde, girişe yakın, geniş yer. | Bazı çıkar gruplarının temsilcilerinden oluşan topluluk. )
- LOJMAN[Fr. LOGEMENT] değil/yerine/= KURUM KONUTU
( Bir kuruluş ya da iş yerindeki çalışanlara, parasız ya da az bir kira karşılığında verilen konut. )
- MÂBED/MÂBET[Ar.] değil/yerine/= TAPINAK
- MAHKÛK[Ar.] değil/yerine/= KAZILMIŞ
- MATBAA[Ar.] değil/yerine/= BASIMEVİ
- MEKTEP[Ar.] değil/yerine/= OKUL
- METRUK[Ar.] ile/ve/||/<> ISKARTA[İt. < SCARTO]
( Terk edilmiş. İLE Bazı iskambil oyunlarında, kullanılması gerekmediğinden bir yana bırakılan kâğıt. | Herhangi bir nedenle değerini yitirmiş mal. )
- MEZARLIK/KABİR[Ar. < KABR] değil/yerine/= KABRİSTAN[Fars.] değil/yerine/= SİNLİK/GÖMÜT/LÜK
- MİCDEL[Ar. çoğ. MECÂDİL] ile KÖŞK/LER, KASIR/LAR
- MOZALE/MOZOLE[MAUSOLÉE | Fr. < Yun.] değil/yerine/= ANITMEZAR
- MUKAVVES[Ar.] değil/yerine/= EĞRİ
- MÜLK[Ar.] değil/yerine/= YAPI | TAŞINMAZ
( Ev, dükkân, arazi, gibi taşınmaz mal. | Devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, ülke. | Vakıf olmayıp doğrudan doğruya birinin malı olan yer ya da yapı. )
- MÜNKARİZ[Ar.] değil/yerine/= BATMIŞ, ÇÖKMÜŞ, TÜKENMİŞ
- MÜŞTEMELÂT/MÜŞTEMİLÂT ile/ve/değil MEŞRÛTA
( Herhangi bir yapıya göre ayrı bir işlevi bulunan bölüm ya da yapı, eklentiler. İLE Belirli koşullarla vakfedilmiş ayrıcalıklar. İlk sahibi tarafından satılmama koşuluyla bırakılmış olan ev, tarla gibi gayrımenkul. | Hocaların, şeyhlerin, cami görevlilerinin yaşadığı/bulunduğu ev/yer. | İmâret, hastahane gibi kurumlarda çalışanların oturmaları için ayrılan lojman, odalar. )
- MÜSTEVÎ[Ar.] değil/yerine/= DÜZ | DÜZLEM
- MUVAZİ[Ar.]/PARALEL[Fr. < Lat. < Yun.] değil/yerine/= KOŞUT
( ... DEĞİL/YERİNE/= Koşut. | Yeryuvarı üzerinde çizildiği varsayılan, ekvatora koşut çemberlerden her biri. | Bir dönel yüzeyin, eksene dik bir düzlemle kesiti. )
- NÂFİA[Ar.] değil/yerine/= BAYINDIRLIK
( Bir yeri, geliştirip güzelleştirmek için yapılan işlerin tümü. )
- OBELİSK[Fr.] değil/yerine/= DİKİLİTAŞ
- PARAPET[İt.] ile/= KÜPEŞTE[Yun.] ile/= KORKULUK
( Gemi küpeştesi[Yun.]. | Korkuluk. | Pencere önlerindeki dar çıkıntı. İLE/= Gemide güverte hizasında ıskarmoz bağlarına tutturulan dikmelerin dış yüzlerine kaplanan kaplamaların oluşturduğu siper, borda kaplamalarının en üstü, güverteden yukarı kalan bölüm. | Duvarların üzerine, balkon ya da pencerelerin içine çimento ve mozaik karışımı ile yapılan dolgu set. )
- PASAJ[Fr.] ile/değil/yerine ÇARŞI
( İçinde dükkânlar bulunan, üzeri kapalı ya da açık, aynı zamanda yol olarak kullanılan ve geçiş yapılan çarşı. | Bir yazıdan, bir yapıttan alınan bölüm, parça. İLE/DEĞİL/YERİNE ... )
- PENCERE[Fars.] değil/yerine/= BAKANAK
- PERVEZ/PERVAZ[Fars.] ile/ve/değil/<> EŞİK
- PEYKE[Fars. < PAYGÂH]/SEKİ/KEREVET[Yun.] değil/yerine/= SEDİR/SALACAK
( Genellikle eski kahvelerde ve evlerde bulunan, duvara bitişik, alçak, tahta sedir. )
- PLANETARYUM[Fr.] değil/yerine/= GÖKEVİ/GEZEGENEVİ
- PODYUM[Yun.] değil/yerine/= ÇIKMALIK, YAYKIN
( Genellikle atletizm yarışmalarında derece alan atletlerin ya da giysileri sergilemek için mankenlerin çıktığı, merdivenli, yüksekçe yer. )
- PREFABRİK[Fr.] değil/yerine/= HAZIRYAPIM EV
- RAFİNERİ[Fr.]/TASFİYEHANE[Ar.+Fars.] değil/yerine/= ARITIMEVİ
- REZİDANS[Fr.] değil/yerine/= KONUT
( Yüksek devlet görevlileri, elçiler vb.'nin oturmalarına ayrılan konut. İLE ... )
- SAHIN/SAHN[Ar.] değil/yerine/= NAMAZ KILMA YERİ
- SALAMANJE[Fr.] değil/yerine/= YEMEK ODASI
- SALON[Alm.] değil/yerine/= TÜNLÜK
- ŞANO[İt. SCENA] değil/yerine/= TİYATRO SAHNESİ
- ŞANTİYE[Fr. CHANTIER] değil/yerine/= ...
( Yapı gereçlerinin yığılıp saklandığı ya da işlendiği yer. | İnşa durumundaki ev, fabrika, baraj vb. her türlü yapı. | Büyük yapıların inşasında yapıcıların yaşadıkları geçici bina. | Ev, fabrika, baraj vb.nin yapımının sürdüğü yer, yapı yeri. | Gemi tezgâhı. )
- SANTRA[İng. < Lat.] değil/yerine/= ORTA, MERKEZ
- SAYFİYE[Ar.] değil/yerine/= YAZLIK
- ŞEDDÂDÎ BİNA değil/yerine/= GÖKDELEN
- SEKSİYON[Fr., İng. SECTION] değil/yerine/= BÖLÜM
- SİLO[Yun.] değil/yerine/= SARPIN
( Tahıl kuyusu, zahire ambarı. | Ekmeği koymaya yarayan, dört gözlü sandık. )
- STRÜKTÜREL[Fr.] değil/yerine/= YAPISAL
- STÜDYO[İt.] değil/yerine/= ÇEKİM YERİ, İŞLİK, YAPIMEVİ, ÜRETİMEVİ, İŞLİK
- SUBASMAN[Fr. < SOUBASSEMENT] değil/yerine/= OTURMALIK
- SÜTUN[Fars.]/KOLON[Fr. ] = = DİKME
( Herhangi bir maddeden yapılan, zaman zaman üstünde çıkıntılı bir bölüm olan, genellikle bir altlığa, bazen doğrudan doğruya yere dayalı silindir biçiminde düşey destek. | Gazete, dergi, kitap vb. yazılı şeylerde, sayfanın yukarıdan aşağıya doğru ayrılmış olduğu dar bölümlerden her biri, kolon. | Alt alta sıralanmış şeyler dizisi. | Oldukça yükseğe çıkan ve silindire benzeyen şey. | [matematik] Bir tablo ya da grafikte düşey durumdaki yüzey. = Sütun. | Katlardaki döşemeleri birbirine bağlayan düşey boru. )
( Sütun Nedir ve Çeşitleri Nelerdir? )
- TARET[İng. < TURRET] değil/yerine/= TOPÇU KULESİ
( Gemilerde ya da kalelerde, topçu konumlarında, topun, makine bölümünü ve topçuları koruyacak biçimde yapılmış zırhlı kule. )
- TAŞERON[Fr. < TACHERON] değil/yerine/= YÜKLENİCİ
( Büyük bir işin bir bölümünü yaptırmayı, asıl müteahhitten alarak kendi üstlenen öteki yüklenici. )
- TECEMMU[Ar.] değil/yerine/= YIĞINAK
- TENEŞİR[Fars. < TENŞÜR] değil/yerine/= SALACAK
( Üstünde ölü yıkanılan mermer/kerevet. )
- TERSANE[İt.] değil/yerine GEMİLİK
- TIRABZAN[Fars. < DARBEZİN] değil/yerine/= MERDİVEN KORKULUĞU
- TRETUVAR/TROTUAR[Fr. < TROTTOIR] değil/yerine/= YAYA KALDIRIMI
- TROMP[Fr. < TROMPE] değil/yerine/= KÖŞE KUBBESİ
( Binanın bir bölümünü tutmaya yarayan köşe kubbesi. )
- TÜNEL[İng./Fr. < TUNNEL] değil/yerine/= İÇGEÇİT/İÇYOL
- ÜMRAN[Ar.] değil/yerine/= BAYINDIRLIK
- ÜNİVERSİTE["ÜNİVERSTE" değil!] değil/yerine/= BİLİMTEY/EVRENKENT
- VİGLA[İt.] değil/yerine/= NÖBET YERİ
( Savaş ve ticaret gemilerinin direklerine ve dalyanlarda, dikine gömülmüş gönderler üzerine, gözcülerin nöbet tutmaları için yapılmış yer. )
- VİRÂNE[Fars.] değil/yerine/= YIKINTI/ÖREN
( Yıkık, harap yer. | Yıkılmış ya da yanmış olan yapılardan geriye kalan. )
- VİYADÜK[Fr. < VIADUC] değil/yerine/= AŞIT
- VİYADÜK[Fr. < VIADUC] ile KÖPRÜYOL/AŞIT
( ... İLE Bir vadi, bir ırmak üzerinden, bir demiryolu ya da karayolunun geçişini sağlayan, ayaklar üzerine oturtulmuş yüksek ve uzun köprü. )
(1996'dan beri)