Bugün[09 Aralık 2025]
itibarı ile 11.691 başlık/FaRk ile birlikte,
11.691 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(43/48)


- SÜNGER ile/ve/değil/||/<> VATKA


- SÜNGER/KÖPÜK/PLASTİK ile/ve/değil/yerine/||/> D30


- SÛNÎ değil SUN'Î


- SUNİ[Ar.] değil/yerine/= YAPAY


- SUN'İ/SENTETİK değil/yerine/= YAPAY/YAPMACIK, BİREŞİMLİ


- ŞUNLAR-BUNLAR


- SUNMEK ile/||/<> SÜNMEK

( Sunmak, salmak, uzamak. İLE/||/<> Eğmek. | Esnekliğini yitirerek gevşemek. | Kopmadan uzamak, gerilmek. | Sarkmak. )


- SÜNNET -=

( Çocuklara uygulanan "Sünnet"in çeşitli tarihsel ve kültürel nedenleri olmakla birlikte uygulamanın kendi adı yoktur ya da kullanılan bu terim, uygulamanın adı değildir.
[ İyi ahlâk, doğallık. | Hz. Muhammed'in sözleri, işleri ve onayladıkları. ] )


- SÜNNET ile/ve/=/değil/yerine ÂDÂB


- NAMAZ'DA:
SÜNNET ile/ve FARZ

( Camide ya da bir topluluk arasında yanyana kılınan farzların sonrasında kılınacak olan sünnetlerde dağılınır. Bunun anlamlarından ve amaçlarından biri de, birlik ve bütünlükten, biraradalıktan oluşacak ve açığa çıkacak olan bereketin(/enerjinin/titreşimlerin) her noktaya yayılması ve yayılmış olan bereketten/titreşimlerden yararlanabilmektir. )


- SÜNNET ile/ve MUHABBETE BİNAEN YAPILAN SÜNNET


- SÜNNET[Ar.] ile NÂFİLE[Ar.]


- SÜNNET-İ HÜDÂ ile/ve SÜNNET-İ ÂDET


- SUNNÎ değil SÜNNÎ


- SÜNNÎ ile SUN(N)Î

( Mezhep. İLE Yapay. )


- SÜNNÎLİK ile/> CAFERÎLİK


- SUNTA ile/ve/<> MDF ile/ve/<> AHŞAP

( )


- SUNTER, MUHTEŞEM (İST. 1928 - 1985) :

( Sarıyer Orta Okulunu ve Kabataş Erkek lisesini bitirdi. Memuriyet hayatını Sümerbank'ta devam ettirdi ve buradan emekli oldu. Edebiyat çalışmalarına ağırlık verdi ve şiirleri Varlık, Yeditepe, Türk Dili, Kaynak ve Yenilik dergilerinde yayımlandı. Gerilere Bakmak (1980), Sen ile Sen (1981), Polonya'dan Kadınlar (1983) ve Omcalar (1985) adlı yayımlanmış şiir kitapları var. YASKO kurucularındandır. Sarıyer Spor Kulübü'nde üç dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- SUNTURLU KÜFÜR ile SİNKAF'LI KÜFÜR

( Çok kötü, berbat, ağza alınmaz küfür. İLE S.k/me sözcüğünün geçtiği küfürlerin, "S" ve "K" harflerinin Arapça okunuşuyla ifade edilmesi. )

( SUNTURLU: Yaman, adamakıllı, dehşetli. | Gösterişli, görkemli. )


- SUNTURLU = YAMAN/ADAMAKILLI | GÖSTERİŞLİ/GÖRKEMLİ


- ŞUNU ...:
"KONUŞACAĞIM" değil ANLATACAĞIM


- ŞUNU ...:
SÖYLER ile/ve/değil/||/<>/< SÖYLEMİŞ OLUR


- SUNUCU değil/yerine/= SUNUCU


- SUNUCU ile TEMSİLCİ


- SUNUCU(SERVER):
TOWER ile/ve/değil/yerine/<> RACK ile/ve/değil/yerine/<> BLADE


- SÜNÛH[Ar. çoğ. SÜNÛHÂT] ile SÜNÛH[Ar. çoğ. SÜNÛHÂT]

( Sağlam ve emin olma. | İyi bilme. | Diş yuvaları/çukurları. İLE Akla/hatıra gelme, içe doğma. | Çıkma, zuhûr etme. )


- SUNUM ile/ve DEĞER


- ŞUNUN DA İÇİNDE DAHİL OLDUĞU değil/yerine ŞUNUN DA İÇİNDE BULUNDUĞU


- SUNUŞ ile/ve ANLATMAK

( PRESENTATION vs./and TO TELL/TO EXPLAIN/TO DESCRIBE )


- SUNYA, SUNYATA[Sansk.](K'UNG[Çince]) ile ...

( Boşluk, Mahayana Budizmi'nde ikici karşıtlar düzlemi aşıldıktan sonra ortaya çıkan evrenin gerçek böylesiliği. )


- SUNYATA( ile/ve SU)'DA:
BOŞ ile/ve DOLU

( Olumsuz. İLE/VE Olumlu. )


- SUOMİ ile ...

( Finlandiya'nın Fince adı. )


- SUPAP/SİBOP değil/yerine/= KAPAÇ


- SUPAP/SUBAP[Fr.] ile SUPAP/SUBAP[Fr.]

( Bir yay yardımıyla gergin tutulan ve yatağın düzlemine dik olarak yaptığı gidip gelme hareketiyle bir akışkanın geçişini ayarlamaya yarayan kapak, sibop. İLE Bir devreye yerleştirildiğinde belirli koşullar altında, akımın yalnız bir yönde geçmesini sağlayan ve böylece, dalgalı akımları doğrultmaya yarayan düzenek. )

( SOUPAPE )


- SUPER AMOLED ile SUPER LCD

( Porselen yapmakta kullanılan bir tür ak ve gevrek kil, kaolin. )


- SÜPER EGO/SUPER EGO[İng.] değil/yerine/= ÜST BENLİK


- SÜPER EGO ile/değil ÜST BEN


- SUPER EXCHANGE ile/||/<> DİRECT EXCHANGE

( Super köprü ligand üzerinden, direct metal-metal. )

( Formül: M-L-M İLE M-M )


- SÜPER İLETKEN ile/<> YALITKAN

( Elektrik direnci sıfır olan nesneler. İLE/<> Elektrik akımını iletmeyen nesneler. )


- SUPER :/yerine HARİKA, SÜPER


- SÜPERASİT ile/>< SÜPERBAZ

( Asidik gücü çok yüksek asit. İLE/>< Bazik gücü çok yüksek baz. )


- SUPERCONDUCTİVİTY ile/||/<> SUPERFLUİDİTY

( Superconductivity sıfır elektrik direnciyken İLE superfluidity sıfır viskozite akışkanlıktır )

( Formül: Cooper pairs )


- SÜPERENFEKSİYON/SUPERINFECTION[İng.] değil/yerine/= EKLENİK BULAŞ


- SUPERFICIAL (/EFFECT) vs. DEEP (/EFFECT)


- SÜPERFİSYEL/SUPERFICIAL[İng.] değil/yerine/= YÜZEYSEL, SIĞ


- SÜPERİLETKEN İLE SÜPERAKIŞKAN İLE BEC ile/||/<> KUANTUM FAZLAR

( Makroskopik kuantum fenomenler. )

( Formül: Tc(YBCO) = 93K )


- SÜPERİLETKEN ile/||/<> MÜKEMMEL İLETKEN

( Süperiletken R=0 ve Meissner etkisi, mükemmel sadece R=0. )

( Formül: Cooper çiftleri İLE serbest e )


- SÜPERİLETKEN ile/||/<> NORMAL İLETKEN

( Süperiletken sıfır direnç, normal iletken sonlu direnç )

( Formül: R = 0 (T < Tc) İLE R > 0 (normal) )


- SÜPERİLETKENLİK ile/||/<> SÜPERAKIŞKANLIK (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)

( Süperiletkenlik sıfır direnç, süperakışkanlık sıfır viskozitedir )

( Formül: R=0 İLE η=0 )


- SUPERIOR vs. BEYOND


- SÜPERIOR[İng.] değil/yerine/= ÜST, YUKARI


- SÜPERKAPASİTÖR ile/||/<> BATARYA

( Süperkapasitör hızlı şarj fiziksel İLE batarya yüksek enerji kimyasal. )

( Formül: EDLC İLE Li-ion )


- SÜPERKRİTİK AKIŞKAN ile PLAZMA

( Hem sıvı, hem de gaz özellikleri gösteren nesne. İLE Yüksek enerjili iyonize gaz. )


- SÜPERKRİTİK AKİŞKAN ile/||/<> PLAZMA

( )

( Langmuir tarafından 1928 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1881-1957) (Ülke: ABD) (Alan: Kimya, Fizik) (Önemli katkıları: Plazma terimi, yüzey kimyası) (Nobel: 1932) )


- SÜPERKRİTİK AKIŞKAN ile SIVI

( Kritik sıcaklık ve basınç üzerinde bulunan nesne durumu. İLE Belirli bir oylumu ve biçimi olan nesne durumu. )


- SÜPERNOVA GÖZLEMİ (ÇİN) ile/||/<> MODERN SÜPERNOVA KURAMSİ

( Çin astronomları 1054te süpernova gözlemledi (Yengeç Bulutsusu) İLE modern kuram 20. yüzyılda gelişti. )

( Song Hanedanlığı Astronomları tarafından 1054 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- SÜPERNOVA TİP IA ile/||/<> SÜPERNOVA TİP II

( Tip Ia beyaz cüce patlaması standart mum, Tip II masif yıldız çökmesi. )

( Formül: Termonükleer İLE çekirdek çökmesi )


- SÜPERPARAMANYETİK ile/||/<> FERROMANYETİK NP

( Süper <20nm tek domain, ferro çok domain kalıcı. )

( Formül: Blok sıcaklığı )


- SÜPERPOZİSYON İLE DOLANIKLIK İLE TÜNELLEME ile/||/<> KUANTUM FENOMENLER

( Klasik fizikte olmayan kuantum etkileri. )

( Formül: |ψ⟩ = α|0⟩ + β|1⟩ )


- SÜPERPOZİSYON/SUPERPOSITION[İng.] değil/yerine/= BİNİŞİM


- SÜPERPOZİSYON ile/||/<> KARIŞIK DURUM

( Süperpozisyon saf durum İLE karışık durum istatistiksel karışımdır )

( Formül: |ψ⟩ = α|0⟩ + β|1⟩ İLE ρ = Σpi|ψi⟩⟨ψi| )


- SUPERVİSED İLE UNSUPERVİSED İLE REİNFORCEMENT ile/||/<> ML PARADİGMALARI

( Üç temel makine öğrenmesi yaklaşımı. )

( Formül: L = Σ(y - ŷ)² )


- SUPERVİSED LEARNİNG ile/||/<> UNSUPERVİSED LEARNİNG

( Supervised etiketli veri, unsupervised etiketsiz. )

( Formül: Labeled İLE unlabeled data )


- SÜPERVİZÖR/"SÜPERVAYZIR"[İng. < SUPERVISOR] değil/yerine/= GÖZETMEN


- SÜPERVİZÖR değil/yerine/= ÜST DENETÇİ


- ŞÜPHE ETMEK değil/yerine/= KUŞKU DUYMAK/KUŞKULANMAK


- ŞÜPHE ile KÖTÜ/LÜK


- ŞÜPHE[Ar.] ile KUŞKU


- ŞÜPHE/ŞÜBHE[Ar.] değil/yerine/= KUŞKU


- ŞÜPHE[< TEŞBİH] ile/ve/||/<> REYB

( ... İLE/VE/||/<> Bilimsel, yöntemli kuşku. )


- ŞÜPHE[Ar. < TEŞBİH] ile/ve/||/<> ŞAİBE[Ar. < ŞEVB | çoğ. ŞEVÂİB]

( Kuşku. İLE Leke, kusur, ayıp; noksan, nakîsa. | Art düşünce. | Hile. | Kir, leke | Kötü eser, iz. )


- ŞÜPHE ve/< TASAVVUR

( Tasavvur olmadan şüphe oluşmaz/edilmez. )

( Kuşku söz konusu olduğunda sanığın lehine kullanılır. )


- ŞÜPHE ve/< TASAVVUR

( Tasavvur olmadan şüphe oluşmaz/edilmez. )


- ŞÜPHE ile/ve/değil/yerine TERK


- ŞÜPHELENDİRMEMEK ile/ve/<>/değil/yerine KARIŞMAMAK


- ŞÜPHELİ ile SANIK


- ŞÜPHELİNİN:
TAHLİYE TALEBİ ile/ve/değil/||/<>/< SERBEST BIRAKILMA TALEBİ

( Mahkeme aşamasında.[Koğuşturmanın mahkemece kabulünden sonra.] İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Soruşturma aşamasında. )


- SUPHİ PAŞA KONAĞI ile SUPHİ PAŞA YALISI

( Fatih'te, Saraçhane'de, Horhor yokuşundadır. İLE Beylerbeyi'ndedir. )

( 1854'te, Maarif Nâzırı Abdüllâtif Suphi Paşa tarafından. [Şu anda Rektörlük binası olarak kullanılmaktadır.] İLE Maarif Nâzırı Abdüllâtif Suphi Paşa tarafından. [Kıbrıs'lılar Yalısı olarak da bilinir.] )


- SUPIN/SUPINE[İng.] değil/yerine/= SIRT ÜSTÜ


- SUPINASYON/SUPINATION[İng.] değil/yerine/= DIŞA DÖNME


- SUPLEMAN[Fr.] değil/yerine/= EK

( Ek olarak yayımlanan yapıt. )


- SUPORTİF DOKU/SUPPORTIVE TISSUE[İng.] değil/yerine/= DESTEK DOKU


- supozituvar/supp./suppos.[Lat. < SUPPOSITORIUM] değil/yerine/= FİTİL,


- SUPPLY :/yerine TEDARİK ETMEK


- SUPPORT yerine DESTEK


- SUPPORT :/yerine DESTEKLEMEK


- SUPPORT vs./and BACKGROUND


- SUPPORT vs./and ENCOURAGEMENT


- SUPPORTER :/yerine DESTEKÇİ


- SUPPOSE :/yerine VARSAYMAK


- SUPPOSED :/yerine SÖZDE, VARSAYILAN


- SUPRAMOLECULAR CATALYSİS ile/||/<> MOLECULAR CATALYSİS

( Supramolecular catalysis zayıf etkileşimlerle katalitik sistem oluştururken İLE molecular catalysis kovalent bağlı katalizör kullanır )

( Formül: Host-guest catalysis )


- SUPRAMOLECULAR KİMYA ile/||/<> KOORDİNASYON KİMYASI

( Supramolecular kimya zayıf etkileşimlerle büyük yapılar oluştururken İLE koordinasyon kimyası güçlü kovalent bağlar kurar )

( Formül: K_association )


- SUPRAMOLEKÜLER KİMYA ile/||/<> KOORDİNASYON KİMYASI

( Moleküller arası zayıf etkileşimleri inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Metal atomları ve ligandlar arasındaki koordinasyon bağlarını inceleyen bilim dalı. )


- SUPREME :/yerine EN YÜKSEK


- SÜPRESAN/SUPPRESSANT, SUPPRESSIVE[İng.] değil/yerine/= BASKILAYICI


- SÜPRESYON/SUPPRESSION[İng.] değil/yerine/= BASKILAMA


- SÜPRİZ değil SÜRPRİZ


- SÜPÜRGE ÇALISI/FUNDA = SÜPÜRGE OTU

( Fundagillerden, çiçekleri pembe, küçük bir çana benzeyen, işlenmemiş topraklar üzerinde yetişen; kökünden, ağızlık; dallarından, kaba süpürge yapılan, çalı görünüşünde bir bitki. )


- SÜPÜRGELİK ile SÜPÜRGELİK

( Süpürge yapmaya elverişli olan çalı, bitki vb. İLE Yapıların içinde, duvarların, döşemeyle birleştiği yerde, tabandan 10-15 santimetre yüksek, dışarıya çıkıntılı ağaç, mermer ya da mozaik kuşak. )


- SÛR[Ar. çoğ. ESVÂR, SÎRÂN] ile SÛR[Ar.] ile SU'R[Ar. çoğ. ES'ÂR] ile SÛR[Ar.]

( Şehrin etrafına çekilen yüksek duvar, kale, hisar. İLE Boynuzdan yapılmış büyük boru. | Kıyamette, Hz. İsrâfil'in üfleyeceği boru. İLE Artık.[yiyecek-içecek için] İLE Düğün. | Ziyafet. | Şenlik. )


- SÛR ile ...

( BOYNUZDAN YAPILMIŞ BÜYÜK BORU | KIYÂMETTE, HZ. İSRÂFİL'İN ÜFLEYECEĞİ BORU )


- ŞÛR[Fars.] ile ...

( Tuzlu, kekremsi. )


- SUR ile/ve BURÇ


- SUR ile/ve İÇ KALE


- SUR ile/değil SARNIÇ

( Kale duvarı. İLE/DEĞİL Yağmur suyu biriktirmeye yarayan, yeraltı su deposu. )


- SUR[Ar.] ile SUR ile Sur

( Kale duvarı. İLE Uğur, alınyazısı. İLE Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri. )


- ŞURA ile ŞÛRA

( Şu yer. İLE Danışma kurulu. )


- SUR'A[Ar.] ile SURÂH[Ar.] ile SURÂH[Ar.]

( Güreşte, çoğunlukla ters dönmüş olan. İLE Çığlık, feryad. İLE Delik, gedik. )


- SÜRAHİ ile İBRİK

( ... İLE Su ve sulu şeyler koymaya yarayan, kulplu, emzikli kap. )


- SÜRAHİ ile KARAFA/KARAFAKİ

( ... İLE Uzun boyunlu, kulpsuz küçük sürahi. )


- SÜRALGA/PİYASA[İt. < PIAZZA:Meydan.] ile KARABORSA[Tr.(KARA) + İt. < BORSA]

( Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, pazar. | Bir yol üzerinde gidip gelerek gezinme. | Alışveriş fiyatı, geçerli fiyat. | Arz ve talebin karşılaştığı alan. | Ortalık. İLE Piyasada olmayan bir malın gizlice yüksek fiyatla alınıp satılması işi. )


- SÜR'AT[Ar.] ile ÂCELE["ACALE" değil!]


- SÜRAT[Ar.] değil/yerine/= HIZ

( Alınan yolun, harcanan zamana oranı. | Çabukluk. | Bir hareketten doğan güç, şiddet. )


- SURAT[Ar.] değil/yerine/= YÜZ


- SURAT/ÇEHRE değil/yerine/= YÜZ


- SURATSIZ ile "MEYMENETSİZ"


- SURATSIZ ile YÜZSÜZ


- ŞÛRA-YI DEVLET değil/yerine/= DANIŞTAY


- SURDIŞI TEPELERİ ile/ve/değil SURİÇİ TEPELERİ


- SÜRDÜRMEK ile/ve YAŞAMAK

( TO CONTINUE vs./and TO LIVE )


- SÜRDÜRMEK ile/ve/değil/||/<> YÜRÜTMEK


- SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA HEDEFLERİ ile BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİN KORUNMASI

( 2030 yılına kadar ulaşılması gereken 17 küresel kalkınma hedefini içerir. İLE Bu hedeflerden biridir ve biyolojik çeşitliliğin kaybının önlenmesi için acil adımlar atılması gerektiğini vurgulamakta. )


- SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA ile ÇEVRE KORUMA

( Bugünkü gereksinimleri karşılamak için doğal kaynakları gelecek kuşaklar için de koruyarak kalkınmaktır. İLE Doğal çevrenin korunması ve kirliliğin önlenmesi için yapılan çalışmalar. )


- SÜRDÜRÜLEBİLİR KILMALI!


- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ve/||/<> AKILLANDIRMA ve/||/<> SÜRTÜNMESİZLİK


- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ile/ve/< GELENEK


- SÜRDÜRÜLEBİLİR/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YENİLENEBİLİR/LİK

( [not] SUSTAINABILITY vs./and/but/||/<>/> REGENERABILITY
REGENERABILITY instead of SUSTAINABILITY )


- SURE vs. YES


- SÛRE ile/ve ÂYET


- SURE :/yerine EMİN


- SÛRE ile MİZMÂR[Ar.]

( ... İLE Zebûr'un her bir sûresi. )


- SÜRE = MÜDDET, SAYRURE = DURATION[İng.] = DURÉE[Fr.] = DAUER[Alm.] = DURATIO[Lat.] = DURACIÓN[İsp.]


- SÜRE ile SÛRE

( Belirli bir zaman aralığı. İLE Kur'ân-ı Kerîm'in, 114 bölümünden her biri. )


- SÜRE ile SÜREÇ

( Sınırı/Dışı. İLE Hacmi/İçi. )

( TIME vs. PROCESS )


- SÜREÇ İŞÇİLİĞİ ve/||/<> SÜREKLİLİK


- SÜREÇ ile SONUÇ (Merkezlilik)

( Ağaç, meyvesinden tanınır. )


- SÜREÇ [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- SÜREÇ/YOL:
SABIR İLE ve/||/<>/> NİYAZ İLE


- SÜREÇ ile/ve AKIBET


- SÜREÇ ile/ve AKIŞ

( PROCESS vs./and FLOW )


- SÜREÇ ile/ve AŞAMA

( PROCESS vs./and PHASE/GRADE )


- SÜREÇ ile/ve/<> AŞAMALI BİRLİK


- SÜREÇ ile/ve/||/<>/< DAYANÇ/ÇIDAM/SABIR

( Ancak, anlayış, aydınlatır. )

( PROCESS vs./and PATIENCE )


- SÜREÇ ile/ve/||/<> DENEYİM ile/ve/||/<> DUYGU


- SÜREÇ ile/ve/<>/değil DÖNGÜ

( PROCESS vs./and/<> CYCLE )


- SÜREÇ ile/ve DÖNÜŞÜM

( Belirli bir seviyeye (olgunluğa/kemâle) ulaşmadan dönüşüm gerçekleşemez fakat dönüştürücü öğe/ler içeridedir. )

( PROCESS vs./and TRANSFORMATION )


- SÜREÇ ve/||/<> EYTİŞİM/DİYALEKTİK


- SÜREÇ ile FETRET[Ar.]

( ... İLE İki peygamber ya da sultan arasında peygambersiz/sultansız geçen süre. | İslâm'a göre, Hz. İsa ile Hz. Muhammed arasında geçen süre. | İki olay arasındaki süre. | Hükümet gücünün gevşediği bir yerde, düzenin yeniden kurulmasına kadar geçen süre. )


- SÜREÇ ile/ve/<> GELİŞİM


- SÜREÇ ile/ve İÇERİK

( PROCESS vs./and CONTENT )


- SÜREÇ ile/ve İZ

( PROCESS vs./and TRACK )


- SÜREÇ ile/ve MEKANİZMA

( PROCESS vs./and MECHANISM )


- SÜREÇ ile/ve/<> MÜCADELE


- SÜREÇ ile/ve OLUŞUM

( Taşı delen, suyun gücü değil damlaların sürekliliğidir. )

( PROCESS vs./and FORMATION/CONSTITUTION )


- SÜREÇ ile/ve/<> ÖZELLİK


- SÜREÇ ile PROSEDÜR

( PROCESS vs./and PROCEDURE )


- SÜREÇ ile/ve/||/<>/> SERENCÂM[Fars.] ile/ve/||/<>/> İNSİCÂM[Ar.]

( Aralarında birlik olan, belirli bir düzen ya da zaman içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay ve hareketler dizisi. İLE/VE/||/<>/> Bir işin sonu. | Başına gelen. | Olay/vak'a. İLE/VE/||/<>/> Düzgünlük, tutarlık, bağdaşım. )


- SÜREÇ ile/ve/||/<> SİLSİLE


- SÜREÇ ile/ve SÖYLEYİŞ/BİÇEM/ÜSLÛP

( ... İLE/VE Konuşmacının, duygu, düşünce ve bilgilerini, ötekine iletme biçimi ya da yolu/yöntemi. )

( Yanlış üslûp, doğru sözün cellâdıdır. )


- SÜREÇ ile/ve SÜREÇ İÇİNDEKİ BAĞLAM

( PROCESS vs./and THE CONTEXT IN PROCESS )


- SÜREÇ ile SÜREGİDEN

( PROCESS vs. DURABLE )


- SÜREÇ ile/ve SÜREKLİLİK

( PROCESS vs./and CONTINUITY )


- SÜREÇ ile/ve/değil TANIM

( [not] PROCESS vs./and/but DEFINITION )


- SÜREÇ ile/ve/<> TARİHSELLİK


- SÜREÇ ile/ve TARÎK


- SÜREÇ ile/ve/||/<> TÜRÜM

( ... İLE/VE/||/<> Varolanların oluşumu. )


- SÜREÇ = VETİRE = PROCESS[İng.] = PROCESSUS[Fr.] = PROZESS[Alm.] = PROCESSUS[Lat.] = PROCESO[İsp.]


- SÜREÇ ile/ve YAPI

( PROCESS vs./and STRUCTURE )


- SÜREÇ ile/ve/<> YOL


- SÜRECE ile/ve/||/<>/> SÜRECE

( Sonuca değil "Süreç"e. İLE/ve/||/<>/> Belirli bir süre boyunca. )


- SÜREÇTE (OLMAK) ve/||/<> AKIŞTA (OLMAK)


- SÜREĞEN BÖBREK SAYRILIĞI ile/||/<> İVEĞEN BÖBREK YETMEZLİĞİ

( Böbrek fonksiyonlarının yavaş yavaş kaybı. İLE/||/<> Böbrek fonksiyonlarının ani kaybı. )


- SÜREĞEN BRONŞİT ile/||/<> İVEĞEN BRONŞİT

( Uzun süreli bronş yangısı. İLE/||/<> Kısa süreli bronş yangısı. )


- SÜREĞEN HEPATİT ile/||/<> İVEĞEN HEPATİT

( Uzun süreli karaciğer yangısı. İLE/||/<> Kısa süreli karaciğer yangısı. )


- SÜREĞEN/KRONİK[Fr.] ile/||/<> İVEĞEN//AKUT[Fr./İng. < Lat.]

( Üzerinden zaman geçmiş sayrılık. İLE/||/<> İlerlemiş sayrılık. )

( Kısa süreli ve ani başlangıçlı sayrılıkları tanımlar. İLE/||/<> Uzun süreli ve yavaş ilerleyen sayrılıkları tanımlar. )

( MÜZMİN[< ZAMAN] ile/||/<> HAD )

( CHRONIQUE avec/||/<> ... )


- SÜREĞEN MİGREN ile/||/<> EPİSODİK MİGREN

( Ayda 15 ya da daha fazla gün süren baş ağrıları. İLE/||/<> Ayda 14 ya da daha az gün süren baş ağrıları. )


- SÜREĞEN PANKREATİT ile/||/<> İVEĞEN PANKREATİT

( Pankreasın uzun süreli yangılanması ve kalıcı hasar. İLE/||/<> Pankreasın ani yangılanması ve kısa süreli belirtilarla ilişkili bir durum. )


- SÜREĞEN SİNÜZİT ile/||/<> İVEĞEN SİNÜZİT

( Uzun süreli sinüs yangısı. İLE/||/<> Kısa süreli sinüs yangısı. )


- SÜREĞEN YORGUNLUK BELİRGESİ/SENDROMU ile/||/<> UYKU APNESİ

( Sürekli yorgunluk ve enerji eksikliği. İLE/||/<> Uyku sırasında solunumun durması ve tekrar başlaması ile ilişkili bir uyku bozukluğu. )


- SÜREK:
NEŞE ve/<> MİZAC ve/<> MEŞREB


- Sürekli DİNLE!!!


- SÜREKLİ EKSİK ile/ve/<>/> "GEREKSİZ"


- SÜREKLİ EMEK ve/||/<>/= İNSANLIK


- SÜREKLİ FONKSİYON ile/||/<> HOMEOMORFİZM

( Sürekli açık küme ters görüntüsü açık, homeo bijektif sürekli. )

( Formül: One-way İLE two-way continuity )


- SÜREKLİ İLİŞKİ ile/ve/değil/en azından DÜZENLİ İLİŞKİ

( Kur(a)mayabilirsin. İLE Kurabilirsin. )

( Düzen/siz. İLE Düzen-siz. )


- SÜREKLİ KAZANMAK ile/ve/||/<> HİÇ KAYBETMEMEK

( İkisi de olanaklı değildir! )


- SÜREKLİ KESİR ile/||/<> DECİMAL AÇILIM

( Sürekli kesir [a₀;a₁,a₂,...], decimal 0.abc... formunda. )

( Formül: Kesirli zincir İLE decimal )


- SÜREKLİ NİCELİK ile/ve SÜREKSİZ NİCELİK

( Adet. İLE/VE Miktar. )

( Niceliğin parçaları/bölümleri arasında "birbirine değen ortak bir sınır" varsa. İLE Niceliğin parçaları/bölümleri arasında "birbirine değen ortak bir sınır" yoksa. )

( Sürekli olan deneyimlenemez, çünkü onun sınırları yoktur. )

( Çizgi. İLE/VE Nokta. )

( İndirgenemezlik ilişkisi vardır. )

( META BASES )

( Parçalararası komşuluk varsa. İLE/VE Parçalararası komşuluk yoksa. )

( Unit. VS./AND Quantity. )

( CONTINUAL QUANTITY vs./and DISCONTINUOUS/TRANSIENT QUANTITY )


- SÜREKLİ OLAMAYACAK OLANI, SÜREKLİ KILMAYA ÇALIŞMAK ile/değil/yerine SÜREKLİ OLABİLİR OLANI, SÜREKLİ KILMAYA ÇALIŞMAK

( Gövdesel. İLE/DEĞİL/YERİNE Zihinsel. )


- SÜREKLİ RÜZGÂRLAR ile/ve MEVSİMLİK RÜZGÂRLAR (MUSON) ile/ve YEREL RÜZGÂRLAR

( Tüm yıl boyunca birbirine ters yönde eserler ve okyanus akıntılarına neden olurlar. İLE/VE Muson yağmurlarında, yön değiştirdikleri Ocak ve Temmuz aylarında dev dalgalar olur. İLE/VE ... )


- SÜREKLİ RÜZGÂRLARDA[İng. TRADE-WIND]:
ALİZE[Fr.] RÜZGÂRLARI ile/ve BATI RÜZGÂRLARI ile/ve KUTUP RÜZGÂRLARI

( Tropikal bölgelerdeki denizlerde bütün yıl süresince düzenli esen rüzgâr. İLE ... İLE ... )


- SÜREKLİ "TESPİT" ile/||/<>/> YAKINMA


- SÜREKLİ:
"TOPLARSAK" ile/değil/yerine/>< PAYLAŞIRSAK

( Hiçkimseye yetmez. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Herkese yeter. )


- SÜREKLİ ile/ve/değil/yerine ARALIKSIZ

( [not] CONTINUOUS vs./and/but NONSTOP
NONSTOP instead of CONTINUOUS )


- SÜREKLİ ile/ve/değil ARKA ARKAYA


- SÜREKLİ/DAİMA ile/ve/||/<> AŞIRI/LIK


- SÜREKLİ ile/ve ÇOK

( Daha yukarıda olan daha aşağıda olana sürekli bir gibi görünür; daha aşağıdaki de daha yukarıdakine birçok gibi görünür. )

( CONTINUAL vs./and MUCH
The higher always appears as one to the lower and the lower as many to the higher. )


- SÜREKLİ/LİK ile/ve GELENEK/SEL

( CONTINUOUS vs./and TRADITIONAL )


- SÜREKLİ ile/ve KESİKLİ

( Dalga. İLE/VE Parçacık. )


- SÜREKLİ ile/||/<> KESİKLİ

( Sürekli fonksiyonlar kesintisizken İLE kesikli fonksiyonlar süreksizlik noktalarına sahiptir )

( Augustin-Louis Cauchy tarafından 1821 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1789-1857) (Ülke: Fransa) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Limit teorisi, analiz) )


- SÜREKLİ = MÜTEMADİ = CONTINUOUS[İng.] = CONTINU[Fr.] = KONTINUIERLICH[Alm.] = CONTINUUM[Lat.]


- SÜREKLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SIK SIK


- SÜREKLİ ile SÜREKSİZ

( CONTINUAL vs. DISCONTINUOUS )

( MUNFASIL ile MUTTASIL )


- SÜREKLİ ile SÜREKSİZ

( MUNFASIL ile MUTTASIL )

( CONTINUAL vs. DISCONTINUOUS )


- SÜREKLİ ile/||/<> SÜREKSİZ

( Sürekli kesintisiz İLE süreksiz kesintilidir )

( Formül: lim f(x)=f(a) İLE lim≠f(a) )


- SÜREKLİ ile/ve/değil/||/<> ÜST ÜSTE


- SÜREKLİ/HABİRE ile DURMADAN


- SÜREKLİLİĞİN:
"BOZULMASI" ile/ve/değil/||/<> KESİLMESİ


- SÜREKLİLİK DENKLEMİ ile/||/<> MOMENTUM DENKLEMİ

( Süreklilik kütle korunumu ∇·v=0, momentum Newton 2. yasasıdır. )

( Formül: ∂ρ/∂t + ∇·(ρv) = 0 )

( Isaac Newton tarafından 1687 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- SÜREKLİ/LİK, DEVAM ile/ve TEKRAR

( Tekrarlama, soluğunuza istikrar kazandırır. )

( Tekrara neden olan arzudur. )

( Arzunun olmadığı yerde tekrarlamalar da olmaz. )

( Repetition will stabilise your breath.
It is desire that causes repetition.
There is no recurrence where desire is not. )

( CONTINUAL/CONTINUITY vs./and REPETITION )


- Süreklilik için DİNLE!!!


- Süreklilik için SUS!!!


- SÜREKLİLİK:
KÜTLENİN KORUNUMU ve/||/<> MOMENTUMUN KORUNUMU ve/||/<> ENERJİNİN KORUNUMU


- SÜREKLİLİK ile/ve/<> AKTARIM


- SÜREKLİ/LİK ile/ve/||/<> ARDIŞIK/LIK


- SÜREKLİLİK ile BAĞIMLILIK

( CONTINUITY vs. DEPENDENCE )


- SÜREKLİLİK ile/ve/<> BELLEK

( CONTINUITY vs./and/<> MEMORY )


- SÜREKLİLİK ile/ve/değil DEVR/DEVİR


- SÜREKLİLİK ile/ve/<> DUYARLILIK(HASSASİYET)


- SÜREKLİ/LİK ile/ve DÜZENLİ/LİK

( İTTIRAT[Ar.]: Tekdüze olma durumu, düzenlilik. )

( CONTINUAL/CONTINUITY vs./and REGULAR/ORDERLINESS )


- SÜREKLİLİK ile/ve GÜVEN

( Sürekliliği sağlayan, zihindir. )

( CONTINUITY vs./and TRUST/CONFIDENCE )


- SÜREKLİLİK ile/ve HIZ

( CONTINUITY vs./and SPEED )


- SÜREKLİ/LİK ile/ve İLERİYE DÖNÜK/LÜK

( CONTINUITY vs./and ... )


- SÜREKLİLİK ile/ve/değil/||/<> İLERLEME


- SÜREKLİLİK ve İZLEM/STRATEJİ

( CONTINUITY and STRATEGY )


- SÜREKLİ/LİK ile/ve KALICI/LIK

( CONTINUOUS/NESS vs./and PERMANENT/NESS )


- SÜREKLİLİK ve KAZANÇ

( Kaybetmeyi ahlâksız kazanca tercih et. İlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer. )

( Her dönem ve durum, bir kayıp, bir kazanım olarak ayrı ayrı değerlendirilmelidir. )

( CONTINUITY and PROFIT )


- SÜREKLİLİK ile/ve KORUNUM

( CONTINUITY vs./and PRESERVATION/CONSERVATION )


- SÜREKLİLİK ile/ve/<> ÖLÜMSÜZLÜK


- SÜREKLİLİK ve/<> ÖMÜR

( CONTINUITY and/<> LIFETIME )


- SÜREKLİ/LİK ile SONSUZ/LUK

( Süreklilik sadece duyulardadır, gerçeklikte değildir. )

( CONTINUITY vs. ETERNITY )

( İSTİMRÂR ile ... )


- SÜREKLİ/LİK ile/ve SÜRDÜRÜLEBİLİR/LİK[SÜRDÜREBİLİR/LİK]

( CONTINUAL/CONTINUITY vs./and SUSTAINABILITY )


- SÜREKLİLİK ile/ve/değil SÜREKSİZLİK

( Zaman. İLE/VE/DEĞİL AN. )


- SÜREKLİLİK ile/ve/||/<> TANELİLİK


- SÜREKLİLİK = TEMADİ = CONTINUITY[İng.] = CONTINUITÉ[Fr.] = KONTINUITÄT[Alm.] = CONTINUITAS[Lat.]


- SÜREKLİLİK ile/||/<> TÜREVLENEBİLİRLİK

( Sürekli her işlev türevlenemez, türevlenebilir her işlev süreklidir )

( Formül: lim f(x) = f(a) İLE lim [f(x)-f(a)]/(x-a) var )


- SÜREKLİLİK ve UYGUNLUK/UYUŞMA/MUTABAKAT

( CONTINUITY and TO HARMONIZE )


- SÜREKLİLİK ile/ve/<> YAYGINLIK


- SÜREKLİ/LİK ile ZORUNLU/LUK

( CONTINUITY vs. OBLIGATION
MOMIMON vs. ... )


- SÜREKLİLİK ile/ve ZORUNLULUK ile/ve KESİNLİK

( CONTINUITY vs./and COMPULSORY vs./and CERTAINTY )


- SÜREKLİ/LİK/LER ile/ve SÜREKSİZ/LİK/LER

( CONTINUITIES vs./and DISCONTINUITY )


- SÜREKLİLİKTE:
ARDIŞIKLIK ile/ve/||/<>/> TEMAS ile/ve/||/<>/> İÇ İÇELİK


- SÜREKLİLİKTE:
NESNE/CİSİM ile/ve/||/<>/> DEVİM/HAREKET ile/ve/||/<>/> ZAMAN

( ... İLE/VE/||/<>/> Süreklilik bağlamı/kavramı olmadan da düşünülebilir. İLE/VE/||/<>/> Süreklilik bağlamı/kavramı olmadan düşünülemez. )


- SÜREKSİZ ile/değil KESİKLİ

( [not] DISCONTINUOUS vs./but INTERMITTENT )


- SÜRELİ İCAP değil/yerine/= SÜRELİ ÖNERİ


- SURELY :/yerine KESİNLİKLE


- SÜRE/ÖMÜR ile/||/<> YARILANMA ÖMRÜ/HALF-LİFE


- SÜRESİ ile/ve SÜRECİ


- SÜRESİNCE ile/ve/||/<>/> SÜRECİNCE