Bugün[09 Aralık 2025]
itibarı ile 11.691 başlık/FaRk ile birlikte,
11.691 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(28/48)


- SERGİN ile SERGİN

( Serilmiş olan. İLE Yatan sayrı. )


- [METİN >]ŞERH:
HÂŞİYE ile/ve/||/<>/> TÂLİKÂT

( Büyük bölüm. İLE/VE/||/<>/> Küçük bölüm. )


- ŞERH[Ar.] değil/yerine/= AÇMA, AYIRMA | AÇIKLAMA[Ar.]

( Bir kitabın ibâresini, sözcük sözcük açıp açıklayarak yazılan kitap. )


- ŞERH ile CERH


- ŞERH ile HÂŞİYE


- ŞERH[Ar.] ile TAFSÎL[Ar.]


- ŞERH ile TEFSİR

( Hadis şerh edilir. İLE/VE Ayetler / Kur'an-ı Kerîm, tefsir edilir. )

( Kur'ân-ı Kerîm'i tefsir etmeye kalkışmadan önce kendini tefsir etmelisin. )


- ŞERH ile/ve/||/<> TEVİL


- SERHAT/SERHAD[Fars., Ar.] değil/yerine/= SINIR BOYU


- SERHAZİN SÜLEYMAN AĞA CAMİİ :

( Bu cami Baltalimanı deresinin doğu tarafında olup Emirgan sınırları içinde kalır. Baltalimanı'na adını veren Baltaoğlu Süleyman Bey adına yaptırıldığı için bu adı almıştır. Cami 15. yy. da inşâ edildi. Onarım sırasında (1826/1827) eski hüviyetinden uzaklaştı. 1960'daki onarım sırasında ise bütünü ile tarihi özelliğini kaybetti. )


- ŞERH'LERDE:
KÂLE-EKÛLU ile/ve Bİ-KAVLİHÎ ile/ve MEMZUC


- SERHOŞ değil SARHOŞ


- (ŞER'Î) ADLÎ DELİL:
MADDENİN VUCUDA GETİRDİĞİ ile/ve/||/<> KANUN TESİS ETMİŞ BULUNAN ile/ve/||/<> ŞEHADET ile/ve/||/<> KARİNE ile/ve/||/<> YEMİN

( PREUVES JUDICIAIRES )


- SERİ BAĞLANTI ile/ve/||/<> PARALEL BAĞLANTI

( Devre ögelerinin ardışık olarak bağlanması. İLE/VE/||/<> Devre ögelerinin yan yana bağlanması. )


- SERİ BAĞLANTI ile/||/<> PARALEL BAĞLANTI

( Seri aynı akım, paralel aynı gerilim )

( Formül: R_toplam = R₁+R₂ (seri) İLE 1/R = 1/R₁ + 1/R₂ (paralel) )


- SERİ DEVRE ile/||/<> PARALEL DEVRE

( Seride akım aynı gerilim bölünür, paralelde gerilim aynı akım bölünür )

( Formül: Rtop=R1+R2 İLE 1/Rtop=1/R1+1/R2 )


- ŞER'Î HÜKÜMLERDE:
HÜSN >< KUBUH


- SERİ İLE PARALEL İLE KARIŞIK ile/||/<> DEVRE BAĞLANTI TÜRLERİ

( Elektrik elemanlarının bağlanma şekilleri. )

( Formül: R_seri = ΣR İLE 1/R_par = Σ1/R )


- SERİ KATİL değil/yerine/= ÖLDÜRGEN


- SİYASET:
ŞER'Î ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AKLÎ


- SERİ ZAMAN ALGILAMASI ile SÜREKLİ ZAMAN ALGILAMASI

( PERCEPTION OF SERIAL TIME vs. PERCEPTION OF CONTINUAL TIME )


- SERİ[Fr.]/SERIAL[Ing.] değil/yerine/= DİZİ

( SERIAL vs. STRING )


- SERİ[Ar.] değil/yerine/= HIZLI


- ŞERÎ ile ŞER'AN

( İslâm hukukuyla ilgili. İLE İslâm hukuku açısından. )


- ŞER'Î ile/değil ŞERHÎ


- ŞERİA ile/ve/||/<> TARİKA ile/ve/||/<>/> MEZHEB ile/ve/||/<> CADDE ile/ve/||/<> NEHEC

( İnanç yolu.[< ŞERİA: Hayvanların suya gidip geldiği geniş yol. > Büyük kalabalıkların yürüdüğü inanç yolu.] İLE/VE/||/<> Doğal olarak oluşmuş ya da ölçülü biçimde oluşturulmuş geniş yol. )


- SERIAL TIME vs./and POINTAL TIME


- ŞERİA(T):
ANA IRMAK ve TÜZE(HUKUK)


- ŞERİAT EHLİ ile/ve TARİKAT EHLİ ile/ve/değil/yerine HAKİKAT EHLİ

( Sürekli, varlıktan bahseder. İLE/VE Sürekli, benlikten bahseder. İLE/DEĞİL/YERİNE Hiçliktedir. )


- ŞERİAT ile/ve DEMİR


- ŞERİAT ile/ve/||/<>/> FIKIH


- ŞERİAT ile/ve/||/<> HAKİKAT

( Gündüz. İLE/VE/||/<> Gece. )


- ŞERİAT ile/ve HİKMET-İ TEŞRÎ

( Şeriat şeraite[koşullara] göredir. )


- ŞERİAT ve/<> İTAAT


- ŞERİAT ile/değil "KÖKTEN DİNCİLİK"


- ŞERİAT ile/ve/değil ŞERİAT-I/ŞER-İ ŞERÎF


- ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Mal/mülk. İLE/VE/<>/> Ben/Benim. İLE/VE/<>/> Ahlâk. İLE/VE/<>/> Gönüllülük. )

( Fedâ. İLE/VE/<>/> Ferâgat. İLE/VE/<>/> Aşk. İLE/VE/<>/> Hizmet. )

( Kişinin elindedir. İLE/VE/<>/> Kişinin elindedir. İLE/VE/<>/> Kişinin elinde değildir. Ancak kişiye iner/nüzûl eder. İLE/VE/<>/> Kişinin gönlünde ve gönüllülüktedir. )

( Hz. Mûsa. İLE/VE/<>/> Hz. Davud. İLE/VE/<>/> Hz. Îsâ. İLE/VE/<>/> Hz. Muhammed. )

( Varoluş/varolanlar. İLE/VE/<>/> Benlik. İLE/VE/<>/> Varlık. İLE/VE/<>/> Oluş. )

( Sabır. İLE/VE/<>/> Rızâ. İLE/VE/<>/> Aşk. İLE/VE/<>/> Hizmet. )

( Şeriatı tut, hakikati yut! )

( Korur. İLE/VE/<>/> Yürütür, ulaştırır. İLE/VE/<>/> Öldürür. İLE/VE/<>/> Diriltir. )


- ŞERİAT ve/değil/=/<> TÜZE(HUKUK)/HAK/ADÂLET


- ŞERİATI TAMAMLAMAK/TAMAMLAYAN ile/ve AHLÂKI TAMAMLAMAK/TAMAMLAYAN


- SERIES :/yerine DİZİ, SERİ


- ŞERİF MUHİDDİN TARGAN ve/||/<> BİLEN IŞIKTAŞ

( Kitabı için burayı tıklayınız... İLE/VE/||/<> Özgeçmişi için burayı tıklayınız... )

( )


- ŞERİF MUHİDDİN TARGAN ve/||/<> MEHMET ÂKİF ERSOY

( )


- ŞERİF MUHİDDİN TARGAN ve/||/<> SAFİYE AYLA


- ŞERÎF ile/ve/||/<>/> EŞREF

( Tüm canlılar. İLE/VE/||/<>/> İnsan. )


- ŞERÎF[Ar.] ile ŞERİF[İng. SHERIFF]

( Kutsal, şerefli. | Temiz. | Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in soyundan olan kişi. İLE Büyük Britanya'da, kendi bölgesi içinde kralı temsil eden, yasalara saygı gösterilmesini sağlamakla görevli yönetici. | Amerika Birleşik Devletleri'nde, seçimle iş başına gelen, tüzel yetkisi sınırlı olan yönetici. )


- ŞERİFE BACI PARKI :

( Ayazağa mahallesindedir. 335,00 m² alanı kapsamakta olup, 150 m²'lik yeşil alanı var. )


- ŞERİFE HANİFE HANIM ile/ve/||/<> ÇOCUĞU

( Osmanlı devrindeki nadir mezar taşlarından biri, Şerife Hanife Hanım ile çocuğuna aittir.

1735'te, doğum sırasında bu hanımefendi ile birlikte karnındaki oğlu da vefât etmiş ve ikisi için bu manidar mezar taşı işlenmiştir. )

( )


- ŞERİFLER YALISI :

( Boğaziçi'nin eski yalılarından biri olup 17. yy. ın ilk yarısı içinde yapılan Emirgüneoğlu Yusuf Paşa Yalısı idi. Paşanın Divanhanesi olan yalı 18. yy. da Hazine - i Hümayun Başyazıcısı Feyzizade Mehmet Bey tarafından müstakil yalıya dönüştürüldü. Yalı 19. yy. da el değiştirerek Mekke Şerifi Abdülillah (Abdullah) Paşa'nın malı oldu. Bu nedenle "Şerifler Yalısı" adı ile anılır oldu. Şerifler yalısı 1971'de Sait Çiftçi varislerinden satın alınarak Türk İslam Eserleri müzesine tahsis edildi. )


- ŞERİK[Ar.] değil/yerine/= ORTAK


- SERIOUS :/yerine CİDDİ


- SERIOUS/BIG MISTAKE vs. MISTAKE/HAPPEN/BEHAVE IN REGRET


- SERIOUSLY :/yerine CİDDİ ŞEKİLDE


- ŞERÎR[Ar. çoğ. ŞERÂİR] ile ŞERÎR[Ar. < ŞER | çoğ. EŞİRRÂ, EŞRÂR]

( Kıvılcım. İLE Kötü, kötülük işleyen, fesatçı. )


- SERÎR ile ...

( TAHT | YATILACAK YER )


- ŞERİT/TENYA/APTESBOZAN = SIĞIRTENYASI


- ŞERİT ile ÇİZGİ


- SERKEŞ[Fars.] değil/yerine/= KAFA TUTAN, BAŞKALDIRAN


- SER-KUDÛMÛ ile ...

( KUDÛMZEN BAŞI, MEVLEVÎ ÂYİNLERİNİ İDÂRE EDEN KİŞİ )


- SERMAYE[Fars.]/KAPİTAL/İZM[Fr./İng. < CAPITALISM] değil/yerine/= ANAMAL/CILIK


- SERMAYE ile BİDA'A

( ... İLE Birinin, kârı, tamamen kendine ait olmak üzere başkasına verdiği sermaye. )


- SERMED ile/ve DEHR ile/ve ZAMAN

( Sabitin, sabite orantılandırılması/nispeti. İLE/VE Sabitin, değişene/mütegayire orantılandırılması/nispeti. İLE/VE Değişenin/ütegayirin, değişene/mütegayire orantılandırılması/nispeti. )


- SERMEDÎ ile ...

( SÜREKLİ, DÂİMÎ )


- SERMEK ile "SERMEK"

( Asmak. | Gösterme amacıyla asmak ya da yaymak. | Kurutmak için düz bir yere yaymak. | Açarak yaymak ya da döşemek. | Boylu boyunca yere yatırmak, düşürmek ya da hırpalamak. İLE Boşlamak, savsamak. )


- SERMEK ile/değil SERPMEK


- SERMÜRETTİP değil/yerine/= BAŞDİZGİCİ


- SER-NÂYÎ ile ...

( NEYZEN BAŞI )


- SEROLOJİ/SEROLOGY[İng.] değil/yerine/= SERUM BİLİMİ | KAN SERUM TAHLİLİ


- SEROTONİN ve/||/<> DOPAMİN ve/||/<> OKSİTOSİN ve/||/<> ENDORFİN

( Mutluluk hormonları. )


- SERPANTİN ile/||/<> ÇEROİT

( Yeşil tonlarında ve genellikle benekli bir mineral. İLE/||/<> Mor renkte desenli bir mineral. )


- SERPANTİN ile/||/<> JASPER

( Yeşil tonlarında ve genellikle benekli bir mineral. İLE/||/<> Kırmızı, sarı ve kahverengi renklerde olabilir. )


- SERPANTİN[Fr.] değil/yerine/= ŞERİT | ISITICI | YILANTAŞI

( Eğlencelerde kullanmak için kendi üzerine sarılarak hazırlanan, savrulduğunda çözülen, renkli kâğıttan yapılmış, ince ve uzun şerit. | Kalorifer döşemesinde, bükülmüş borularla yapılmış ısıtıcı. | Yılantaşı. )


- SERPANTİN/PARPI değil/yerine/= YILANTAŞI

( Rengi ve billur yapısı farklı birçok türü olan, perido ve öteki minerallerin başkalaşmasıyla oluşan kütle. )


- SERPİLME ile/ve/||/<> GELİŞME


- SERPİLME ile/||/<> SAÇILMA


- SERPUŞ MÜZESİ :

( Rumelihisarı'nın üst kısmında ve Duatepe Parkı içindedir. 12.07.1989'da açıldı. Türk Kültürüne Hizmet Vakfı'nın girişimi ile açılan bu müze Türkiye'deki ilk serpuş (başlık, şapka gibi) müzesidir. Müzede Türkiye'de kullanılan serpuşlar (başlık tipleri) mezar taşları üzerinde yapılan araştırmalar sonucu hazırlandı. Bu müze bilahare kaldırıldı. )


- SER-PÛŞ değil/yerine/= BAŞLIK

( BAŞA GİYİLEN ŞEY, BAŞLIK )


- SERPUŞ[Fars.] değil/yerine/= BAŞLIK


- ŞERRA ile ŞERR


- SERSEFİL (DOLAŞMAK, YAŞAMAK)


- SERSEM/HIRTAPOZ ile ŞAVALAK

( ... İLE Aptal, alık, budala. )


- SERSEMLEMEK, ŞAŞKINLAMAK = SANGILAMAK


- SERSERİ ile BER-DÛŞ[Fars.]

( ... İLE Omuz üzerinde, omuzda. [HÂNE BER-DÛŞ: Evi omuzunda] )


- SERSERİ[Fars.] ile/ve/||/<> HERCÂÎ[Fars.]

( Başı boş.[baş başa][kendi kendine] İLE/VE/||/<> İsteğinde kararlı olmayan ya da konudan konuya geçiveren. | Aşkta, değişken, vefâsız. )


- SERSERİ ile HIRSIZ/UĞRU


- SER-SER-Î ile/>/değil/yerine SER-BEST

( Başıboş. Kendi kendine/kendiyle. İLE/>/DEĞİL/YERİNE Başıboş, kayıtsız. | İstediği gibi hareket eden. | Sıkılmayan. | Engelsiz. )


- SERSERİ[Fars.]
ile/değil/yerine/><
SERBEST[Fars.] ile/ve/||/<>/> SERMEST[Fars.]

( Çırak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< | Kalfa. İLE/VE/||/<>/> Usta. )

( Başı boş.[baş başa/başı başında/başına buyruk][kendi kendine] İLE/DEĞİL/YERİNE/>< | Başı bağlı/düğümlü, sorumluluk almış olan.[boş değil!] İLE/VE/||/<>/> Başı hoş, yetkin, deneyimli. | )


- SERSERİ/LİK ile AYLAK/LIK


- SERT AĞAÇLAR ile/ve ORTA SERT AĞAÇLAR ile/ve YUMUŞAK AĞAÇLAR

( Wenge, Paduk, Pelesenk, Bubinga, Ovenkol, Dut, Zebrano. İLE/VE Maun, Sapelli, Yerli Ceviz, Akçaağaç(Kelebek). İLE/VE Ardıç, Karaağaç, Kestane. )


- SERT (OLMAK) ile/değil/yerine DİSİPLİNLİ (OLMAK)


- SÖZ:
SERT ile/ve/||/<> TERS ile/ve/||/<> KİTABIN ORTASINDAN


- SERT SU ile/||/<>/>< YUMUŞAK SU

( Yüksek miktarda mineral içeren su. İLE/||/<>/>< Düşük miktarda mineral içeren su. )


- SERT, AHMET (SARIYER, 1957) :

( Sarıyer altyapısından yetişti ve yaş gruplarında oynadıktan sonra profesyonel takım kadrosuna alındı ve 7 sezon (1976 - 1983) kadroda kaldı. Bu süre içinde 82 lig, 36 amatör lig, 13 kupa ve 4 turnuva olmak üzere 135 resmi ve ayrıca 43 özel maçla birlikte toplam olarak 178 maçta oynadı. Lig maçlarında 14, amatör lig maçlarında 14, kupa maçlarında 8, turnuva maçlarında 1 olmak üzere resmi maçlarda 37 ve özel maçlarda attığı 15 golle birlikte toplam olarak takımına 52 gol kazandırdı. Karagümrük Kulübüne transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. Teknik direktör lisansına sahip olup birçok takım çalıştırdı. Siyasete Anavatan (ANAP) saflarında başladı ve İstanbul İl Genel Meclisi Üyesi olarak görev yaptı. İl Genel Meclisinde bulunduğu beş yıllık dönem için arka arkaya beş dönem Daimi Encümen Üyesi olarak görev yaptı. Sarıyer Spor kulübünde 7 dönem yönetim kurulu üyesi olarak sorumluluklar üstlendi. )


- SERT, MAHMUT (ADANA, 1948) :

( Anadoluhisarı İdman Yurdu kulübünden transfer edildi ve 2 sezon (1976 - 1978) Sarıyer Spor Kulübünde tescilli kaldı. Bu süre içinde 58 lig, 4 kupa maçı olmak üzere 62 resmi ve ayrıca 20 özel maçla birlikte toplam olarak 82 maçta Sarıyer takımında oynadı. Lig maçlarında 4 ve özel maçlarda 1 olmak üzere takımına 5 gol kazandırdı. Beykoz'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- SERT[Fars. < SERD: Soğuk.] ile/ve AĞIR


- SERT ile HAŞİN[Ar.]

( ... İLE Sert, kırıcı, gönül kırıcı olan. )


- SERT ile KALIN


- SERT ile/değil/yerine MERT


- SERT ile/ve/değil PÜRÜZLÜ/TIRTIKLI


- SERT ile SIKI

( HARD vs. TIGHT )


- SER-TÂB[Fars.] ile SERTÂB[Fars.]

( İnatçı. İLE Cildin tamamlayıcısı olarak yapılan ve kitabın üst bölümünü örten miklab'ın açıkta duran üst bölümü. )


- SER-TABBÂH ile ...

( AŞÇI BAŞI )


- SER-TÂC ile ...

( BAŞ TÂCI OLAN, ÇOK SEVİLEN, SAYILAN )


- SERTEN ile ...

( Bir ülkenin/devletin parasını başka bir ülkenin parasıyla ifade etme yöntemi. )


- SERTER, NAFIZ (MADEN, 1938) :

( Kahveci Nafız olarak tanınır. Muhtar baş azası idi. Muhtar Osman Telseren'in ayrılması üzernine 2 yıl muhtarlık yaptı. İlk yerel seçimde muhtar adayı oldu ve kazandı. 7 dönem seçildi ve toplam 31 yıl Maden Mahallesi Muhtarı olarak görev yaptı. )


- SERTİFİKA[Fr.]["SERFİTİKA" değil!]/DİPLOMA[Yun.] ile ÖĞRENİM BELGESİ/ÖĞRENİBELGE


- SERTİFİKA ile BRÖVE


- SERTIFIKASYON/CERTIFICATION[İng.] değil/yerine/= BELGELENDİRME


- SERTLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< REDDETMEK


- SERT/LİK ile YOĞUN/LUK


- SERUM[Lat.]

( Pıhtılaşma sonunda, kandan ayrılan sıvı bölüm. )


- SERUM[İng.] değil/yerine/= KAN SIVISI


- SERÜVEN ile SERENCÂM


- SERÜVEN ile SÜREÇ

( ADVENTURE vs. PROCESS )


- SERVE :/yerine HİZMET ETMEK, SERVİS


- SERVER BEDİ =/||/<>/< PEYAMİ SAFA

( Takma adı/mahlası. İLE )


- SERVER[Fars.] ile SERVER[İng.]

( Baş. İLE Sunucu. )


- SERVER yerine SUNUCU


- SERVET ile/ve/değil/yerine İLİM

( Sen korursun. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Seni korur. )


- SERVET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİMET


- SERVET[Ar.] ile/değil/yerine/hem de/||/<>/>< SERMAYE[Fars.]

( FORTUNA: Kader. | Servet. )

( WEALTH/FORTUNE vs. CAPITAL )

( ... mit VERMÖGEN )

( ... avec FORTUNE/BIENS )


- SERVET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SERMAYE

( Hangi amaç ve/ya da bağlamda kullanılmasına bağlıdır. )


- SERVET[Ar.] değil/yerine/= VARLIK


- SERVİ AĞACI ile/ve SEDİR AĞACI/DAĞ SERVİSİ/ARAR[Ar.] (ELMALI-ANTALYA)

( ... İLE/VE Dağ servisi, yabani servi. )

( Hava soğuduğunda yapraklarını en son dökenlerin çam ve servi ağaçları olduğunu anlarız. )

( ... İLE/VE Ağaçlar )

( MEDITERRANEAN/ITALIAN CYPRESS vs./and CEDAR )

( CUPRESSUS SEMPERVIRENS cum/et CEDRUS )


- SERVİ ÇİMENZARİ KASRI :

( Sultan II. Selim'in (1566 - 1574) Tarabya'ya gelişinde Sadrazam Sokulu Mehmet Paşa'ya çok beğendiği Tarabya'da bir kasır yaptırmasını emretmiş ve ismini de "Servi Çimenzari" koymuştur. Sultan II. Mahmut (1808 - 1839) 1829 yaz mevsimini Tarabya çayırında ordugâh kurarak geçirmiş, bu kasırlarda kalmıştır. Sonraları Sultan Abdülmecid (1839 - 1861) bu kasırda kalmış olmasına rağmen yıktırılmıştır. Sultan II. Abdülhamid' de (1876 - 1909) kasrın bulunduğu araziyi Almanlara vermiş, kasrın yerine Alman Büyükelçiliği yazlık binaları yapılmıştır. Kırım Savaşı sırasında "Servi Çimenzari Kasrı" hastane olarak kullanılmıştır (Bkz. Almanya Büyükelçiliği yazlığı; Tarabya). )


- SERVİ[Fars.] ile/ve ARDIÇ

( Yapraklarını dökmeyen ince uzun bir ağaç. Daha çok Akdeniz'de bölgesinde yetişir. İLE/VE Servigillerden, güzel kokulu, yapraklarını kışın da dökmeyen, yuvarlak kara yemişleri ilâç olarak kullanılan bir ağaçcık. )

( CUPRESSUS SEMPERVIRENS cum/et JUNIPERUS )


- SERVİ[SELVİ değil!] ve/||/<> SEVGİ

(

www.youtube.com/channel/UCThxxDloTei6eA77VrEnc_g | www.yasaronline.net )

( www.FaRkLaR.net/YASAR )


- SERVICE :/yerine HİZMET


- SERYUM

( Atom sayısı 58, atom ağırlığı 140,13 olan, 6,7 yoğunluğunda, 810 °C'de ergiyen, bileşme değeri, bazı bileşiklerde 3, bazısında 4 olan, gümüş parlaklığında, akkor temeline dayanan lambaların yapımında kullanılan bir öğe. Simgesi: Ce )


- SERZENİŞ ile HAYIFLANMA


- SERZENİŞ ile SIZLANMA


- SES DUVARINI AŞAN İLK NESNE:
UÇAK değil KIRBAÇ

( 7 bin yıl önce, Çin'de icat edilmiştir. Kırbaç "şaklaması"nın, mini bir ses duvarı patlaması olduğunun anlaşılması ancak 1927'de yüksek hızda fotoğrafçılığıyla sağlandı. )


- SES DUVARINI GEÇEN İLK UÇAK VE PİLOT -ile

( BELL XI - CHUCK YEAGER [1947] )


- SES İŞARETLERİNDE:
1 KISA ile/ve/<> 2 KISA ile/ve/<> 3 KISA ile/ve/<> 5 KISA ile/ve/<> 1 UZUN YA DA KISA

( "Sancağa dönüyorum!" İLE/VE/<> "İskeleye dönüyorum!" İLE/VE/<> dönüyorum!" İLE/VE/<> "Tornistan yapıyorum!" İLE/VE/<> "Anlaşılmadı!" İLE/VE/<> "Evet!" ya da "Dikkat!" )

( Kısa düdük: 1 saniye | Uzun düdük: 4-6 saniye. )


- SES-SEDÂ (ÇIKMIYOR)


- SES/SELEN ile/ve SAZ(TÜM MÜZİK ALETLERİ)

( VOICE vs./and INSTRUMENT )


- SES-SOLUK (ÇIKARMAMAK/ÇIKARMASIN/ÇIKARMIYOR)


- SES TEKRARI/ALLİTERASYON[Fr.] ile ...

( Şiirde ya da düzyazıda aynı harf ve hecelerin uyum oluşturacak biçimde tekrar edilmesi. Bu sanat ile sözcükler arasında bir musikî oluşturulur,dizenin kulağa hoş gelmesi sağlanmış olur. )


- Ses tellerin için SUS!!!


- SES ile BEHÎM[Ar.]

( ... İLE Dik, pürüzsüz ses. )


- SES ile/ve/||/<>/> BESTE

( Hakikat. İLE/VE/||/<>/> Mârifet. )


- SES ile/ve/değil/||/<>/>/< "ES"[< S][ARA (VERMEK)]


- SES ile/ve HARF


- SES ve/<> HER VAROLAN

( Sur'dan üflenmiş olan. VE/<> ... )


- SES ile INFRA SES


- SES ile/ve/||/<> IŞIK

( Havadaki titreşimlerle yayılan enerji. İLE/VE/||/<> Elektromanyetik dalgalarla yayılan enerji. )


- SES ile JEGAND[Fars.]

( ... İLE Yırtıcı hayvanların korkunç sesi. )


- SES ile MELODİ

( SOUND vs. MELODY )


- SES ile/ve MÜZİK

( ... İLE Aralıkların yüzdelerini bilmek. )

( ... İLE Lisanullah/Lisan-ul Melaike )

( ... İLE Hakimiyet Simgesi. )

( Ses dalgalar halinde yayılır. Bir saniye içindeki dalga sayısı sesin karakterini tespit eder. Saniyede 260 dalga yapan, yani titreşen ses "Do" notasıdır. )

( SOUND vs. MUSIC )


- SES ile NAKÎK[Ar.]

( ... İLE Kurbağa, tavuk, kedi gibi hayvanların boğuk sesi. )


- SES ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SELEN / ÇATI

( BÂKÎ KALAN BU GÖK KUBBEDE
HOŞ BİR SADÂ İMİŞ )

( SADÂ: Kişinin özü. )

( Evrendeki herhangi bir ses. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> İnsan sesi. )

( sesOL.org )

( SES[Fars.] ile TÂLÂC[Fars.] / SEDÂ/SADÂ[Ar.] )

( SOUND vs. VOICE )


- SES ile/ve/<>/değil SES DALGALARI

( İnsanda[zihinde]. İLE/VE/<>/DEĞİL Doğada. )


- SES ile SESSİZLİK

( SAVT ile SAMT )

( SOUND vs. SILENCE/QUIETNESS )


- SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sessizlik, baş etmendir. )

( Sessizlikle Bilgelik, Davranışlarla Krallık. )

( Sessizlik ve sükûn - öte yol budur. )

( Sessizlikten başka hiçbir belirli düşünce, zihnin doğal hali olamaz. )

( Sessizliğe ulaştığınızda, herşey doğal biçimde, sizin tarafınızdan bir girişim olmaksızın kendiliğinden oluşacaktır. )

( Aklın, davranışlardaki en açık belirtisi sükûnet ile zarâfettir. )

( Sessizlik ve sükûnet içinde, gelişirsiniz. )

( Sükûnet ve sessizlik içinde, büyürsünüz. )

( Size yardım edecek olan, sessizliktir. )

( Sükûnet ve sessizlik içinde "Ben" kabuğu erir ve iç ile dış bir olur. )

( Umudunuz, zihninizde sessiz ve gönlünüzde sakin kalmakta yatar. )

( Öteye varabilmek için sessizliğe râzı olmalısınız. )

( Tüm gereksinimim(iz), SESSİZLİK. )

( Kendinize tam bir sessizlik içinde bakın, kendinizi tanımlamayın/tarif etmeyin. )

( Sessiz ve sakin kalın. )

( Gerçeğe varmış olan kişiler çok sessizlerdir. )

( İlim, hâle inkılâp edince ses çıkmaz. )

( Sadece aslî olanda sükûn ve huzur vardır. )

( Sessizlik bir kez idrak edildiğinde, o, değişebilir olanı derin biçimde etkiler, kendi etkilenmeden kalarak. )

( Sessizlik hakkındaki tüm konuşmalar, gürültüden ibarettir. )

( YAZIT

Gürültü patırtının ortasında sükûnetle dolaş; sessizliğin içinde, huzur bulunduğunu unutma! Başka türlü davranmak, açıkça gerekmedikçe, herkesle dost olmaya çalış. Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık, unutmak olsun. Bağışla ve unut! Fakat kimseye teslim olma! İçten ol; telâşsız, kısa ve açık seçik konuş. Başkalarına da kulak ver. Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları; çünkü, dünyada, herkesin bir öyküsü vardır.

Yalnız planlarının değil, başarılarının da tadını çıkarmaya çalış. İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen; yaşamdaki dayanağın odur. Seveceğin bir iş seçersen, yaşamında bir an bile çalışmış ve yorulmuş olmazsın. İşini öyle seveceksin ki, başarıların, gövdeni ve yüreğini güçlendirirken, verdiklerinle de yepyeni yaşamlar başlatmış olacaksın.

Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol. Sevmediğin zaman sever gibi yapma. Çevrene, önerilerde bulun fakat hükmetme. Kişileri yargılarsan, onları sevmeye zamanın kalmaz. Ve unutma ki, insanlığın, yüzyıllardır öğrendikleri, sonsuz uzunlukta bir kumsaldaki tek bir kum taneciğinden daha fazla değildir.

Aşka burun kıvırma sakın; o, çöl ortasındaki yemyeşil bir bahçedir. O bahçeye uygun bir bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli bakıma gereksinimi olduğunu unutma.

Kaybetmeyi, ahlâksız kazanca yeğle. İlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azâbı, yaşam boyu sürer. Bazı idealler, o kadar değerlidir ki, o yolda yenilmen bile zafer sayılır. Bu dünyada bırakacağın en büyük miras, dürüstlüktür.

Yılların geçmesine öfkelenme; gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe. Yapamayacağın şeylerin, yapabileceklerini engellemesine izin verme.

Rüzgârın yönünü değiştiremediğin zaman, yelkenlerini, rüzgâra göre ayarla. Çünkü dünya, karşılaştığın fırtınalarla değil gemiyi, limana getirip getiremediğinle ilgilenir. Ara sıra isyana yönelecek olsan da anımsa ki, evreni yargılamak olanaksızdır. Ondan dolayı, kavgalarını sürdürürken bile kendinle barış içinde ol.

Anımsar mısın doğduğun zamanları: Sen ağlarken, herkes, sevinçle gülüşüyordu. Öyle bir yaşam geçir ki, herkes ağlasın öldüğünde, sen mutlulukla gülümse. :) Sabırlı, sevecen, erdemli ol. Önünde sonunda, tüm servetin, sensin. Görmeye çalış ki, tüm pisliğine ve kalleşliğine karşın, dünya, yine de kişinin biricik güzel mekânıdır.

Eski Bir Tapınak Yazıtı (Xsenius İ.Ö. IX. yy.) )

( HÂMÛŞÂN[Fars.]: Sessizler, susmuşlar. | Mevlevî mezarlıkları. )

( SAVT ile/ve/değil/yerine SAMT )

( [not] SOUND vs./and/but QUITENESS
QUITENESS instead of SOUND
Silence is the main factor.
Wisdom in Silence, Kingdom in Behaviour.
Silence and peace - this is the way beyond.
In peace and silence, you grow.
In peace and silence the skin of the 'I' dissolves and the inner and the outer become one.
What helps is silence.
No particular thought can be mind's natural state, only silence.
Your hope lies in keeping silent in your mind and quiet in your heart.
To go beyond, you must consent to silence.
ALL I/WE NEED IS SILENCE!
Look at yourself in total silence, do not describe yourself.
Keep quiet.
Realised people are very quiet.
There is peace only in the essential.
Once you are quiet, things will begin to happen spontaneously and quite naturally without any interference on your part.
All talk about silence is mere noise. )

( SABDA ile/ve/değil/yerine ... )


- SESBİLİM ile ...

( PHONOLOGY )


- SESBİLİMSEL KOŞULLANMA ile ...

( PHONOLOGICAL CONITIONING )


- SESBİLİMSEL ÖLÇÜT ile ...


- SESBİRİM/FONEM ile SESBİLİM/FONOLOJİ ile FONETİK

( Selen düzeni/birimi. İLE Konuşma. )


- Sesi DİNLE!!!


- SESİ YÜKSEK OLMAK/OLAN ile/değil SÖZÜ YÜKSEK OLMAK/OLAN


- SESİL/SESSILE[İng.] değil/yerine/= SAPSIZ


- SESİMİZİ:
DOĞRUDAN DUYMAK ile/ve/||/<> KAYIT ARACINDAN DUYMAK

( Ses Kaydımızı Dinlediğimizde Sesimizi Neden Kendi Duyduğumuzdan Farklı Algılarız?

Ses, havada basınç dalgaları oluşturarak yayılır. Kulağımıza ulaşan ses dalgaları, kulak kanalı boyunca ilerler ve iç kulaktaki koklea olarak adlandırılan salyangoz biçimindeki yapıda bulunan tüy hücreleri tarafından algılanır. Tüy hücreleri, ses dalgalarını, sinir iletilerine dönüştürür. Bu sinyaller, sinir hücreleri tarafından beyne iletilir ve böylece ses duyulmuş olur.

Kendi ses kaydımızı dinlediğimizde, çoğunlukla duyduğumuz sesten rahatsız olur ve kayıttakinin kendi sesimize benzemediğini düşünürüz. Çünkü, normalde kendi sesimizi iki biçimde algılarız. Konuştuğumuzda oluşan ses dalgaları öteki dış kaynaklı sesler gibi havada yayılırken kulağımıza ulaşır ve kokleadaki tüy hücreleri tarafından algılanır. Ancak, ses dalgalarını oluşturan ses telleri titreştiğinde, bu titreşimler, boynumuzdaki ve başımızdaki kemikler tarafından da iletilir. Kokleaya ulaşan bu titreşimlerin frekansı havada yayılan sesin frekansından daha düşüktür. Kendi sesimizi bu iki farklı yoldan ulaşan ses dalgalarının birleşimi biçiminde algılarız.

Ses kayıt araçları, sadece havada yayılan ses dalgalarını algıladığı için sesimizin vücudumuzun içinde iletilen bileşenini duyamamış oluruz. Dışarıdan gelen sesleri engelleyen kulaklıkları taktığımızda ise sadece "kendi iç sesimizi" algılarız. )


- SESİMİZİ YÜKSELTMEK ile/değil/yerine/>< SÖZÜMÜZÜ YÜKSELTMEK


- SESİN:
YERİ ile/ve/<> UZAKLIĞI

( Kişiler, 0.00003 saniye gibi çok kısa bir zaman farkını algılayabilir. Ses dalgası, önce sesin kaynağı yönünde olan kulağa ve kısa bir zaman sonra da öbür kulağa ulaşır. Aradaki zaman farkı, sesin kaynağının hangi yönde algılanacağını belirler. )

( SOUND'S: PLACE vs./and/<> DISTANCE )


- Sesini ayarla öyle KONUŞ!!!


- YÜKSELTMEK:
SESİNİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SÖZÜNÜ


- SESİZLİK" değil SESSİZLİK


- SESLENDİRME ile SÖYLEME

( Aktarım. İLE Kendinden. )

( GET VOICED vs. SAYING )


- SESLİ DÜŞÜNME ile/<>/ne yazık ki SÖYLENME


- Sesli KONUŞ!!!


- SESLİ ile TEK SESLİ

( ... İLE Benzer seslerin kullanılmasıyla yapılan (müzik vb.). | Değişik düşünceler dile getirilemeyen (ortam, toplum). )


- SESLİ-SESSİZ değil/yerine/= ÜNLÜ-ÜNSÜZ


- ŞEŞPER[Fars.] değil/yerine/= TOPUZ

( Savaş araçlarından, altı dilimli topuz. İLE ... )


- SESSEL YİNELEME ile/ve/||/<> İKİLEME

( Herhangi bir noktayı vurgulamak amacıyla kullanılır. İLE/VE/||/<> Daha çok bazı sayısal durumları anlatmak amaçlı değerlendirilir. )

( Ayrı ayrı yazılır. İLE/VE/||/<> Yan yana ve aynı sözcüklerin yazılmasıyla. )

( Farklı sözcüklerin birbirine uyumu kapsamında öne çıkar. İLE/VE/||/<> Aynı sözcüğün tekrar etmesi üzerinden değerlendirilir. )


- SESSION-BRIDGE -ile/ve/||/<>


- SESSION :/yerine OTURUM


- SESSION/UNION vs. TO UNITE


- SESSİZ ADÂLET ile/ve SESLİ ADÂLET

( Para. İLE/VE Yöneticiler. )

( QUIET JUSTICE vs./and VOICED JUSTICE
Money. WITH/AND Directors. )


- FİLM:
SESSİZ ile/ve/||/<>/> SESLİ


- SESSİZ KALMAK ile/ve/||/<>/> ONSUZ KALMAK

( (")Kırıldıysak.(") İLE/VE/||/<>/> Kırıldığımızı anlamıyorsa. )


- SESSİZ KALMAK ile/ve/||/<>/> ONSUZ KALMAK

( Kırıldığımızı anlamıyorsa. İLE/VE/||/<>/> Sessizliğimizden de kırıldığımızı anlamıyorsa. )


- Sessiz KONUŞ!!!


- SESSİZ-SEDÂSIZ (GİTMEK/GELMEK)


- SESSİZ ile/||/<> YANLIŞ ANLAM

( Sessiz aynı amino asit İLE yanlış anlam farklı. )

( Formül: Synonym İLE missense )


- SESSİZ/CE ile/ve/||/<>/> SİNSİ/CE


- SESSİZLEŞME/SUSKUNLAŞMA:
DİNLEYENİMİZ OLMADIĞINDA ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ANLAYANIMIZ OLMADIĞINDA


- Sessizliğin sesini DİNLE!!!


- Sessizliğin sesini duymak için SUS!!!


- Sessizlik için DİNLE!!!


- Sessizlik için SUS!!!


- SESSİZLİK [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- SESSİZ/LİK ile/ve DİNGİN/LİK

( QUIETNESS vs./and INERTIA )


- SESSİZLİK ile FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİĞİ


- SESSİZLİK ile/ve/<> SİZSİZLİK


- SESSİZLİK ile/ve YALNIZLIK

( Bazıları için ve/ya da bazı dönemler, sessizlik en büyük ses, yalnızlık en içten dosttur. )


- SES'TE/SELEN'DE:
YÜKSEKLİK/PERDE ile/ve ŞİDDET ile/ve TON


- SET RESTAURANT :

( Kireçburnu'nunda bulunan ve çok ünlü restaurantlardan biridir. )


- SET :/yerine AYARLAMAK, SET


- SET[Ar.] ile SET[İng.]

( Toprağın kayıp akmasını ya da suyun yayılmasını önlemek için yapılan kalın duvar. | Bulunulan yerden daha yüksekte kalan düzlük. | Seki. | Ateşli silahlarda, namlunun içindeki helisin çıkıntı bölümü. İLE Oyunlarda, karşılaşmanın her bir bölümü. )


- SETİR[Ar. < SETR] değil/yerine/= ÖRTME, GİZLEME


- SETLİÇ[Çekoslavakya'da, Sedlitz köyünün adından] değil/yerine/= MADENSUYU | LİMONATA

( İç sürdürücü bir madensuyu. | Karbonat katılarak köpürtülmüş limonata. )


- ŞETM[Ar.] ile SEFEH[Ar.]


- SETR (ETMEK) ile BERTARAF (ETMEK)


- SETR/SÜTRE/SUTRE[Ar.] ile HİCÂB[Ar.] ile GITÂ'[Ar.]


- SETR ile KÜFR


- SETR ile SEDR


- SETTING :/yerine ORTAM, AYAR


- SETTING/ORDER/REGULARITY vs. BALANCE


- SETTLE :/yerine YERLEŞMEK, HALLETMEK


- SETTLEMENT :/yerine YERLEŞİM, ANLAŞMA


- SEUL ile ...

( BAŞKENT [Kore dilinde] )


- SEV!:
AŞINI ve İŞİNİ ve EŞİNİ


- SEV ile/ve SEVMİYORSA

( Zor ise. İLE/VE Zorlama!
[Zor ise sev, sevmiyorsa zorlama!] )


- ŞEVÂ ile ...

( Alın ve kafa derisi. | Baş, el, ayak gibi uzuvlar. )


- SEVÂB[Ar.] ile ECR[Ar.]


- SEVÂB[Ar.] ile 'IVAZ[Ar.]


- ŞEVÂÎL[Ar. < ŞÂİLE] ile ŞEVÂÎR[Ar. < ŞÂİRE]

( Ateş alevleri. İLE Bayan şairler. )


- SEVÂMM[Ar. < SÂMME] ile SEVÂİM[Ar. < SÂİME]

( Zehirli hayvan/lar. İLE Çayıra boşu boş olarak salıverilen hayvanlar, otlak hayvanı. | Zekât hesabına katılan çift tırnaklı hayvanlar.[koyun, keçi, sığır, deve vs.] )


- SEVÂMM[Ar. < SÂMME] ile SEVÂİM[Ar. < SÂİME]

( Zehirli hayvan/lar. İLE Çayıra boşu boş olarak salıverilen hayvanlar, otlak hayvanı. | Zekât hesabına katılan çift tırnaklı hayvanlar.[koyun, keçi, sığır, deve vs.] )


- SEVÂNÎ[Ar. < SÂNİYE] ile SEVÂNİH[Ar. < SÂNİHÂ]

( Saniyeler. | İkinci derece şeyler. İLE İçe doğan şeyler. )


- SEVAP ile/ve ECİR


- SEVAP ile/ve GÜNAH/VEBÂL

( Hayıra uygun olan. İLE/VE Benliğine öncelik vermek. )

( Sevabın anlamı, anlayıp öğrenmektir. )

( En güzel sevap, anlamaktır. )

( Günahlarımız aklımıza yazılı, vicdanımıza kazılıdır. )

( SA'BE: İsabet. )

( Kişinin en kolay işlediği günah, en büyük günahıdır. )

( Sevap sözcüğüyle, elbise anlamına gelen "Sevb" sözcüğü aynı köktendir. Sevap, "manevi elbise" demektir. )

( Sevabın amacı, bilgi, ilim ve aşktır. )

( Sevap, yapılan şeyin anlamını anlamak, bir işi bilerek yapmaktır. )

( En güzel sevap, anlamaktır. )

( Ateşe dayanabileceğin kadar günah işle. )


- SEVAP/"SEVABIYLA" ile/ve/değil SAVAB(DOĞRU)/SAVABIYLA(DOĞRUSUYLA)


- SEVAP ile/değil SAVAB


- SEVDÂ ve/||/<> AYRILIK

( Ayrılık da sevdânın içinde/parçası. / Ayrılık, sevdâya dahil. )


- SEVDÂ ile SEVGİ

( PASSION vs. LOVE )


- SEVDALI ile/ve MERAKLI


- SEVDÂN ile ...

( İKİ SİYAH [SU VE HURMA] )


- SEVDANIN İÇİNDE ile/ve/||/<> YAŞAMIN İÇİNDE

( Ayrılık. İLE/VE/||/<> Yalnızlık. )


- SEVDİĞİMİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEVEBİLECEĞİMİZ


- SEVDİĞİMİZ İŞİ YAPANA KADAR ve/||/<> SEVDİĞİMİZ YERDE OLANA KADAR

( Yaptığımız işi sevelim! VE/||/<> Olduğumuz yeri sevelim. )


- SEVDİĞİN ile/değil/yerine GÜVENDİĞİN


- (SEVDİĞİN)(BİR ŞEYİ)TOK KARNINA YEMEK ile/yerine AÇKEN (KARARINCA) YEMEK


- SEVDİĞİNE "İTAAT" ile/ve/||/<> "İTAAT ETTİĞİNİ" SEVMEK


- SEVDİĞİNE KAVUŞAMAMAK ile/ve/||/<> KAVUŞTUĞUNU SEVEMEMEK


- SEVDİĞİNİ:
"SÖYLEYEN" ile/ve/değil/||/<>/> GÖSTEREN


- SEVDİKÇE > GÜLER YÜZ/LER :)


- SEVDİKLERİMİZ VE VEFÂT EDENLER İÇİN:
AĞLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAMAK


- SEVDİKLERİNİZE VERİN!:
KANAT/LAR ve/||/<> KÖK/LER ve/||/<> NEDEN/LER

( Uçmaları için. VE/||/<> Geri dönebilmeleri için. VE/||/<> Yanınızda kalmaları için. )


- SEVDİM değil SEVDİRİLDİ


- Seve Seve DİNLE!!! -ve


- Seve Seve SUS!!! -ve


- SEVEBİLMEK ve/||/<>/< YALNIZ KALABİLMEK


- SEVECENLİK = ŞEFKÂT = COMPASSION[İng.] = MISÉRICORDE[Fr.] = BARMHERZIGKEIT, MITGEFÜHL[Alm.] = MISERICORDIA[Lat.]


- SEVEN :/yerine YEDİ


- SEVENE ile/ve/||/<> SEVMEYENE

( Hay hay. İLE/VE/||/<> Bay bay[İng. < bye bye] )


- SEVEN/SÖVEN ||/>< ÖVEN

( (Fazla) Sövmek ile övmek arasında fark yoktur. )


- SEVERAL :/yerine BİRKAÇ


- SEVERE :/yerine CİDDİ, AĞIR


- SEVFE[Ar.] ile SİN[Ar. < SE-YEF'ALU]


- SEVGİ:/=/<
"ANTLAŞMAK" değil/yerine NEDENSİZ DE

( Sevgi, antlaşmak değildir,
Nedensiz de sevilir.
Bazen küçük bir an için
Ömür bile verilir. )