S ve Ş ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 11.691 başlık/FaRk ile birlikte,
11.691 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(27/48)
- ŞEMSİYE, UMBELLE = EZHÂR-I SAYVÂNÎYE = OMBELLE
- ŞEMSİYE[Ar.] değil/yerine/= GÜNEŞLİK/GÜNCEK
- ŞEMSİYE ve/<> KELÂM
( ... VE/<> İlimleri koruyan. )
- ŞEMSİYE ile TİMKAT
( ... İLE Kudüs'te kullanılan rengârenk şemsiyelere verilen ad. )
- ŞEMSİYE ile/ve/||/<> YELPAZE
- SEMT ile/ve MAHALLE
( Coğrafyası/topografisi belirler. İLE/VE Mescid belirler. )
- SEMT değil/yerine/= YÖNCE
- SEN
- Sen bilirsin! de, SUS!!!
- SEN BİLİRSİN ile SEN, BİLİRSİN
( Kişide ya da kişiye yönelik. [Bilinenin ya da verilecek kararın, öteki tekil kişi("senin") tarafından sağlanabileceğini belirtmek üzere.] İLE Bilgi ve bilinen üzerine. [Kendimizin ve başkalarının bildiği/bilmediği bir durum ya da ayrıntının (tekil kişi["senin"]) tarafından bilindiği (bilgi/haber/ayrıntı) üzerine.] )
- SEN ÇOK DEĞİŞTİN ile/değil/ne yazık ki SENİ ESKİSİ GİBİ KULLANAMIYORUM
( (Hint Denizi'ndeki bir adanın adından) Bir cins kokulu sandal ağacı, yalancı öd ağacı. | Bir cins mısır. )
- SEN DE Mİ BRÜTÜS? değil SEN DE Mİ OĞLUM?
- Sen de ona göre KONUŞ!!!
- SEN DİLİ KULLANMAMA GEREĞİ:
TANIMADIĞIN KİŞİ değil (YETERİNCE) SAMİMİ/YAKIN OLMADIĞIN(/DAN DOLAYI)
( Tanımadığınız ve/ya da yeterince samimi/yakın olmadığınız kişilere, "SİZ" diye hitap ediniz/edilir! )
- SEN, İSTEDİĞİN KADAR YAPARSAN YAP değil NE KADAR YAPARSAN YAP ya da İSTEDİĞİN KADAR YAP
- SEN Mİ ÇOK "AKILLISIN"? ile BEN/BİZ Mİ, ÇOK "APTAL GÖRÜNÜYORUM/Z"?
- ŞEN-ŞAKRAK (BİRİ)
- Sen sus! Gözlerinle KONUŞ!!!
- ŞEN, MUSTAFA (BAHÇEKÖY, 1934) :
( Ticaretle uğraşır. Bahçeköy Muhtarlığı ve 1992 - 1994 döneminde Bahçeköy Belediye Meclisinde DYP üyesi olarak görev yaptı. )
- ŞEN, NURETTİN :
( Demokratik Sol Partide siyaset yaptı ve 1994/1999 yerel seçimlerinde DSP listesinden Sarıyer Belediye Meclisine üye seçildi. )
- ŞEN, YUSUF (RİZE, 1952) :
( Terzi dir, Sarıyer'de ikamet eder. 3 dönem (2002 - 2009) THK. Sarıyer Şubesi Başkanlığı, 3 dönem Sarıyer Kaymakamlık Derneği Başkanlığı, 3 dönemde Kzılay Sarıyer Şubesi Başkanlığı yaptı. Sarıyerliler Derneği ve Sarıyer Spor Kulübü üyesi olup, Sarıyer Spor Kulübü Divan üyesidir. )
- SEN ve/||/<>/> BEN
( Sar! VE/||/<>/> Hoş olurum. )
- SEN ile/ve/<> BİZ
( YOU vs./and/<> WE/US )
- SEN ile/ve BİZ
- SEN ve/=/<> NEŞE
- ŞE'N[Ar.] ile ŞENN/ŞEN[Ar. çoğ. EŞNÂN] ile ŞEN[Ar.]
( İş. | Yeni iş, yeni çıkan hal, olay. İLE Şaraba su karıştırma. İLE Naz ve edâ. | Göze ve gönüle hoş görünen hal. | Ferahlı, sevinçli. | Kendir. | Bayındır. )
- SEN yerine SİZ
- BEN/SEN ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/< ZEN
( [bir şey] Yaptığımızda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/=/<>/< Yapmadığımızda/yapmayabildiğimizde[yapmamayı yeğleyebilmemizde)]. )
- SENÂ'[Ar. çoğ. ESNİYE] ile SENÂ'[Ar.]
( Övme, övüş. İLE Meyve ve yapraklarının karışmasından meydana gelen baklagillerden iç sürdürücü bir ot. | Şimşek parıltısı. )
- SENÂ'[Ar.] ile NESÂ'[Ar.]
- SENAR, MÜZEYYEN (BURSA, 1919) :
( Rumelihisarlıdır. Müzik eğitimine Anadolu Müsiki Cemiyetinde başladı. Kemençe Üstadı Kemal Niyazi Seyhun ve udi Hayriye Hanım, Saadettin Kaynak, Lemi Atlı ve Nafiz Irmak'tan ders aldı. 1933'te profesyonel olarak sahneye çıktı, gazinolarda okumaya başladı. Mustafa Kemal Atatürk'ün huzurunda şarkı okudu. 1938'de Ankara Radyosunun ilk yayınına katıldı ve 1941 yılına kadar devam etti. Pek çok plak yaptı. Son sahne konserini 1983 yılında İstanbul'da Bebek Gazinosunda verdi. Bu tarihten sonra özel müzik toplantılarına katıldı. 1998'de Devlet Sanatçısı seçildi. )
- SENARYO ile/değil BAĞLAM
- SENATE :/yerine SENATO
- SENATO[İt.]
( Eski Roma'da, yöneticiler meclisi. | Bazı ülkelerde, yaş ve eğitimlerine göre seçilmiş parlamento üyelerinden oluşan meclis. | Üniversite yasasına göre seçilen e rektör başkanlığında toplanan yüksek karar organı. | Senatörlerin toplandıkları yer. )
- SENATOR :/yerine SENATÖR
- SENCE ile ...
( Cam ağırlıklardır ve paraya ölçü oluştururlardı. Değerli madenden basılan sikkeye ölçü oluşturmak amacıyla yapılmış ağırlık ölçüleridir. [Bizans sencelerin Bizans dinarı solidus ile aynı ağırlıkta olduğu ve 68 habbeye[4,406 gram], Araplar'daki Dirhem'in ise 66 Habbe'ye[4,276 grama] karşılık geldiğini göstermektedir.][İslâmî Sence'ler, zamanla gelişerek klasik biçimlerine kavuşmuştur. Kimilerinin üstünde halife, vali, imam ya da şurta adlarıyla Aslahü Allah, Ekremehü Allah, Emta' Allah Lehü gibi Arapça yazılar ve Kur'an'dan ibareler yer alır. Genelde sadece tek yüzüne damga vurulan Senceler'in iki yüzünün de damgalanmasına Abbasiler döneminde başlanılmıştır. Bu dönemde sikkenin bir yüzüne Kelime-i Tevhid, öteki yüzüne halife, vali, imam, şurta, vb. adları basılırdı. Sencelerdeki renkler, üretim sırasında katılan hammaddeye göre değişiklik göstermiş, mavi renkteki senceler krom oksitten, kehribar rengi kükürt ve karbondan, koyu mavi senceler ise manganezden elde edilmiştir.] )
- SENCER, SADULLAH (İST. 1924 - 1980) :
( Lise tahsili gördü. İş hayatına sinema işletmecisi olarak atıldı. Sarıyer Spor Kulübü'nde üç dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- SEND :/yerine GÖNDERMEK
- SENDELEME ile YALPALAMA
( ... İLE Dengesi bozularak, bir sağa, bir sola eğilmek. [YALPA: Rüzgâr ya da dalgaların etkisiyle, geminin, bir sancağa(sağa), bir iskeleye(sola) yatıp kalkması.] )
- SENDEN/BENDEN FARKLI DÜŞÜNEN(E TAHAMMÜL) ile SENDEN/BENDEN FARKLI İNANAN(A TAHAMMÜL)
- SENDİK[Fr. < Yun.] ile SENDİKA[Fr. < Yun.]
( Bir birliğin, ortaklığın ya da alacaklılar grubunun haklarını korumakla görevli kişi. İLE İşçilerin ya da işverenlerin iş, kazanç, toplumsal ve kültürel konular bakımından çıkarlarını korumak ve daha da geliştirmek için aralarında kurdukları birlik. )
- SENDROM/SYNDROME[İng.] değil/yerine/= BELİRGE
- SENE[Ar.] ile HİCCE[Ar.]
- SENE[Ar.] değil/yerine/= YIL
- SENED-İ HÂKANÎ ile ...
( Tapu senedi. )
- SENE-İ DEVRİYE değil/yerine/= YILDÖNÜMÜ
- SENESCENCE ile/||/<> APOPTOZ
( Senescence hücrenin bölünmeyi durdurmasıyken İLE apoptoz programlı hücre ölümüdür )
( Formül: p53 yolu )
- ŞENESEVLER ile ŞEN ESENEVLER
- SENET-SEBET[< Sabit, Delil] -<
- SENEVÎ[Ar.] ile SENEVÎ[Ar. < SÜNÂÎ]
( Bir yıllık, yıl ile ilgili. İLE Biri hayr, öteki şer için olan iki yaratıcının bulunduğuna inanan mecûsîlerden olan kişi. )
- SENEVÎ değil/yerine/= YILLIK
- ŞENEVLER CAMİİ :
( Tarabya'da Şenevler yerleşim bölgesinde bulunan bu camii bulunduğu semtin adını almış olup tarihi özelliği yoktur. )
- SENEYE ile/değil SONRAKİ SENE
- SENFONİ ORKESTRASI ile FİLARMONİ ORKESTRASI
( ... İLE Kurumsal. )
- SENFONİ ORKESTRASI ile ODA ORKESTRASI
( 50 - 120/130 kişilik. İLE 40/30/25 kişilik. )
- SENFONİ[Fr., İng. SYMPHONIE] ile/= KÂR[Osmanlı Tr.]
( Orkestra için bestelenmiş, birkaç bölümden oluşan uzun müzik yapıtı. )
- ŞENGÜL, SEDAT (İST. 1942) :
( İthalat ve ihracat işleri yapan bir şirketin sahibidir. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- ŞENGÜN, EYÜP (İST. 1944) :
( Zincirlikuyu Sanat Okulunu bitirdikten sonra İETT'de memuriyet hayatına başladı ve bu kurumdan emekli oldu. Futbola Sarıyer altyapısından başladı. İETT kulübüne transfer ettikten bir süre sonra tekrar geri alındı. 6 Sezon (1969 - 1975) profesyonel olarak tescilli kaldığı Sarıyer S. K. de 151 lig, 3 amatör lig, 1 kupa maçı olmak üzere 155 resmi ve 40 özel maçla birlikte 196 müsabaka oynadı. Lig maçlarında takımına 3 gol kazandırdı. Üyesi olduğu Sarıyer S. K. de 9 dönem yönetim kurulu üyesi ve genel kaptan olarak görev yaptı. 1940 Sarıyerli Sporcular Derneği kurucu üyesidir. Bu dernekte de yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. "Büyük Eyüp" olarak tanınır. )
- SENİ, SENDEN EDEN ile/değil/yerine SENİ, SEN EDEN
- Seni sevdiğim için SUSuyorum!
- SENİ SEVİYORUM (DEMEK/DİYEMEMEK) ile/ve/değil/yerine SEVDİĞİNİ GÖSTERMEK/YANSITMAK/YAŞATMAK
- SENİ SEVİYORUM (DEMEK/DİYEMEMEK) ile/ve/değil/yerine SEVDİĞİNİ GÖSTERMEK/YANSITMAK/YAŞATMAK
- SENİ SEVİYORUM! ile/belki/yerine/değil AYAK SESİNİ SEVİYORUM! (AMA SENİ DEĞİL)
- SENİ SEVİYORUM! ile/ve/değil SENİ (DAHA ÇOK) SEVMEK İSTİYORUM!
( "I LOVE YOU" vs./and "I WOULD LIKE TO LOVE YOU" )
- SENİ SEVİYORUM! ile/belki/yerine/değil SENİN, BENİ SEVEBİLME OLASILIĞINI SEVİYORUM!
- SENİ SEVMEYENE GÖSTERME!:
SABIR ve/||/<> FEDÂKÂRLIK ve/||/<> SEVGİ
( [gösterirsek, onun için ...] ... "Yüzsüzlük" "olur". VE/||/<> ... "Eziklik" "olur". VE/||/<> ... "Kişiliksizlik" "olur". )
- SENİ:
SEVMEYENİ ile/ve/değil/yerine/>< SEVENİ
( Tatlı olsa da unut. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Zehir olsa da yut. )
( Sevme! İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Sev... [Sevenin/sevginin ölçütü de tüm davranış, tutum ve sözlerinde ne kadar saygılı olduğu/davrandığıdır.] )
- ŞE'NÎ[Ar.] ile ŞENÎ'[Ar. < ŞENÂAT]
( Gerçek. İLE Kötü, fena, ayıp, utanılacak. )
- SENİL/SENILE[İng.] değil/yerine/= YAŞLI
- SENİLİTE/SENILITY[İng.] değil/yerine/= YAŞLILIK
- (SENİN) DEDİĞİN (GİBİ) OLSUN (DİYE) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖNLÜN OLSUN (DİYE)
- SENİN GİBİ ile/değil/yerine SENİNKİ GİBİ
- SENİN, İÇİN FESAT değil/yerine ÖKÜZ ALTINDA, BUZAĞI ARAMAMAK GEREK
- SEN(İN)LE (DALGA GEÇİYORUM) ile/yerine/değil SEN(İN)LE BİRLİKTE (DALGA GEÇİYORUM)
- SENIOR :/yerine KIDEMLİ, YAŞLI
- SENİYY/SENİYYE[Ar.] ile SENİYYE[Ar. çoğ. SENÂYÂ]
( Yüksek, yüce. İLE Öndeki dört diş. )
- ŞENKAN, ENGİN (İST. 1944) :
( Sarıyerli olup tiyatro ve sinema sanatçısıdır. Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümünden mezun oldu ve Yüksek lisans yaptı. Tanrı, Fırtına, Kuvvayi Milliye, İvan İvanoviç Varmıydı Yokmuydu, Üç Kuruşluk ve İzin günü gibi pek çok oyunda oynadı. Ayrıca; Baba Ocağı, Hatırla Sevgili, Azap Yolu, Son Osmanlı Yandım Ali, Misi, Büyük Umutlar, Serseri, Kumsaldaki İzler, Kınalı Kar, Koltuk Sevdası, Bizim Çocuklar Ah Bir Zengin Olsam, Eltiler, Yazlıkçılar, Bizimkiler, Kaçamak, Yalnızlar gibi pek çok sinema filmde rol aldı. )
- ŞENKAN, ENGİN (İST. 1944) :
( Sarıyerli sinema ve tiyatro sanatçısı. Çocukluğu Sarıyer'de geçti. Halen Tarabya'da ikamet etmektedir. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde okurken, Ankara Cebeci Devlet Konservatuarı sınavlarını kazandı ve buradan 1970'de mezun oldu. Mezun olduğu okulda masterini yaptı. 1978'de İstanbul'a döndü. İstanbul Devlet Tiyatrosunda görev aldı ve buradan emekli oldu. Elliden fazla tiyatroda ve yüze yakın filmde oynadı. Filmlerinden bazıları "Bizimkiler", Yazlıkçılar ve Kelebeğin Rüyası". )
- SENKOP/SYNCOPE[İng.] değil/yerine/= BAYGINLIK
- SENKRETİZM ile ...
( Her dine/felsefeye/bilgiye gösterilen eşitlikçi hoşgörü. )
- SENKRETİZM değil/yerine/= BAĞDAŞTIRMACILIK
- SENKRON NÖRAL NETWORK/SYNCHRONOUS NEURAL NETWORK[İng.] değil/yerine/= EŞ ZAMANLI SİNİR AĞI
- SENKRON/SYNCHRONOUS[İng.] değil/yerine/= EŞ ZAMANLI
- SENKRON TRAMSMİSYON/SYNCHRONOUS TRANSMİSSION[İng.] değil/yerine/= EŞ ZAMANLI İLETIM
- SENKRON değil/yerine/= EŞOĞUR
- SENKRONİK/SYNCHRONICAL[İng.] değil/yerine/= EŞ ZAMANLI
- SENKRONİK değil/yerine/= EŞOĞURLU
- SENKRONİ/SENKRONİZM değil/yerine/= EŞOĞURLULUK
- SENKRONİZASYON[İng. < SYCHRONIZATION] değil/yerine/= EŞLEME
- SENKRONİZASYON/SYNCHRONIZATION[İng.] değil/yerine/= EŞ ZAMANLAMA
- SENKRONİZASYON değil/yerine/= EŞLEME
- SENKRONİZE/SYNCHRONIZED[İng.] değil/yerine/= EŞ ZAMANLI
- SENKRONİZM/SYNCHRONISM[İng.] değil/yerine/= EŞ ZAMANLILIK
- SENLEN ... değil SENİNLE ...
- ŞENLENME ve/||/<>/> BEREKETLENME
- ŞENOL, İBRAHİM (İST. 1953) :
( Sarıyerli, inşaat mühendisi. Siyasete Anavatan saflarında atıldı. 1999 - 2004 ve 2004/2009 yerel seçimlerinde olmak üzere iki dönem Sarıyer Belediye Meclis üyesi olarak seçildi. Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Sarıyerliler Derneği ‘SA - DER) üyesi olup Yönetim Kurulunda bulundu. Aynı zamanda Sarıyer Spor kulübü üyesidir. )
- SENOLYTİCS İLE REPROGRAMMİNG İLE PARABİOSİS ile/||/<> GENÇLEŞTİRME YAKLAŞIMLARI
( Yaşlanmayı tersine çevirme stratejileri. )
( Formül: OSKM faktörleri )
- SEN/SANA ile SİZ/SİZE
( YOU/TO YOU vs. YOU/TO YOU )
- SENSASYON/SENSATION[İng.] değil/yerine/= DUYUM
- SENSATION vs. SPECULATION
- SENSE :/yerine DUYU, ANLAM
- SENSE[İng.] değil/yerine/= UYARI ALGILAMA
- [not] SENSES vs. AWARENESS
- SENSIBILITE/SENSIBILITY[İng.] değil/yerine/= DUYUMSALLIK
- SENSITİF/PERİYOT SENSITIVE PERIOD[İng.] değil/yerine/= DUYARLI DÖNEM
- SENSITİF/SENSITIVE[İng.] değil/yerine/= DUYARLI
- SENSITIVE vs. SENSIBLE
- SENSITIVE :/yerine HASSAS
- SENSITIVENESS vs. AWARENESS
- SENSITIVENESS vs./and POWER
- SENSITİVİTE/SENSITIVITY[İng.] değil/yerine/= DUYARLILIK
- SENSİTİVİTY İLE SPECİFİCİTY İLE PPV İLE NPV ile/||/<> TANI TEST İSTATİSTİĞİ
( Tıbbi test performans ölçütleri. )
( Formül: Sens = TP/(TP+FN) )
- SENSITİZASYON/SENSITIZATION[İng.] değil/yerine/= DUYARLILAŞMA
- SENSİZ ile/ve/||/<> SONSUZ
- SENSÖR/SENSOR[İng.] değil/yerine/= DUYARGA, ALGILAYICI
- SENSÖR değil/yerine/= ALICI/ALGILAYICI
- SENSOR[İng.] değil/yerine/= DUYAR
- SENSORİYEL/SENSORIAL[İng.] değil/yerine/= DUYUMSAL
- SENSORY GATING[İng.] değil/yerine/= DUYUSAL KAPILAMA
- SENTAKS ANALİZ/SYNTAX ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= SÖZDİZİMSEL ÇÖZÜMLEME
- SE(/İ)NTAKS[İng. < SYNTAX]/NAHİV[Ar.] değil/yerine/= SÖZDİZİMİ/YAZAÇ(HARF) DİZİMİ
- SENTAKTİK[İng.] değil/yerine/= SÖZDİZİMSEL
- SENTENCE :/yerine CÜMLE, HÜKÜM
- SENTETİK/SYNTHETIC[İng.] değil/yerine/= YAPAY | BİLEŞİMLİ
- SENTEZ/CENTESIS[İng.] değil/yerine/= SIVI ALIMI
- SENTEZ/SYNTHESIS[İng.] değil/yerine/= BİREŞİM
- SENTEZ ile/||/<> ANALİZ
( Sentez birleştirme ve inşa etme İLE analiz parçalara ayırma ve çözümlemedir. Sentez yeni bilgi üretir İLE analiz mevcut bilgiyi açıklar. Sentez öncüllerden sonuca İLE analiz sonuçtan öncüllere gider. )
( Aristoteles tarafından -350 yılında keşfedildi/formüle edildi. (-384--322) (Ülke: Antik Yunan) (Alan: Felsefe, Mantık, Biyoloji) (Önemli katkıları: Mantık, etik, metafizik) )
- SENTEZ ile/ve EKLEKTİK
- SENTEZ ile/||/<> ORGANİK
( Organik sentez yöntemleri )
( Pierre Eugène Marcellin Berthelot tarafından 1860 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1827-1907) (Ülke: Fransa) (Alan: Kimya) (Önemli katkıları: Organik sentez, termokimya) )
- SENTEZ ile/ve/||/<>/> SİNERJİ
- SENTIENTİZM değil/yerine/= SEZİŞÇİLİK
- SENTIL/CENTILE[İng.] değil/yerine/= YÜZDE BİRLİK
- SENTIMENT ANALİZ/SENTIMENT ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= DUYGU ÇÖZÜMLEME
- SENTIMENTAL[İng.] değil/yerine/= DUYGUSAL
- SENTINEL[İng.] değil/yerine/= NÖBETÇİ
- SENTRİOL değil/yerine/= ÇEKİLGEN
- SENTRİYOL ile/||/<> SENTROZOM
( Sentriyol mikrotübül yapı İLE sentrozom organizasyon merkezidir )
( Formül: Yapı İLE MTOC )
- SENTROMER ile/||/<> KİNETOKOR
( Sentromer kromozom merkez İLE kinetokor protein kompleksi. )
( Formül: DNA bölgesi İLE protein )
- ŞENTÜRK, AYDIN (ORDU, 1966) :
( Pınar mahallelidir, Ortaokulu bitirdikten sonra iş hayatına atıldı, ticaretle uğraşıyor. Kurucularından olduğu Pınarspor Kulübü başkanıdır. (2019) )
- [Fr. < Lat.] SENYÖR ile MONSENYÖR
( Ortaçağ Avrupa'da, toprağı olan derebeyi. | Fransa'da bir ayrıcalıklılık sanı. İLE Hristiyan prenslerine verilen san. | Yüksek aşamalı din adamlarına verilen san. )
- SENYÖR ile/||/<> SÜZEREN
( Ortaçağ Avrupa'sında toprağı olan derebeyi İLE/VE/||/<> Toplumun, koruması altına girdiği kişilere verilen ad. )
- SEPARABLE ile/||/<> DENSE
( Separable sayılabilir yoğun alt küme İLE dense closure tüm uzay. )
( Formül: Countable dense İLE general dense )
- SEPARASYON/SEPARATION[İng.] değil/yerine/= AYRILMA
- SEPARATE vs. ANOTHER
- SEPARATE vs. QUITE SEPARATE
- SEPARATE :/yerine AYIRMAK, AYRI
- SEPARATENESS vs./and THE LAST/FINAL/END/RESULT
- SEPARATENESS vs./and FIELD SEPARATION
- SEPARATÖR/SEPARATOR[İng.] değil/yerine/= AYIRICI
- SEPET[Fars. < SEPED] ile AĞKER
( Saz, kamış, ince dal ya da tellerden hasır biçiminde örülerek yapılan, genellikle sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap. | Bu kabın aldığı ölçüde. | Bu kap biçiminde örülerek yapılmış. | Sazdan örülmüş balık kapanı. | Motosikletin yan tarafında bulunan, tek yolcu taşımak üzere hazırlanmış ayrı bölüm. | Basketbolda sayı kazanmak için, içine top atılmaya çalışılan demir çembere geçirilmiş altı açık ağ. İLE ... )
- SEPET ile BOTSWANA SEPETİ
( ... İLE Ünlü olan bu sepetlerin üzerindeki süslemeler, "zürafanın gözyaşları", "boğa sidiği izi", "zebra ahı" gibi ilginç adlar taşımaktadır. )
- SEPET ile İŞPORTA[İt.]
( ... İLE Gezici satıcıların mallarını koymaya yarayan, yayvan sepet ya da bu işi gören, ona benzer araç, sergi, tezgâh. | Açıkta yapılan satış. )
- SEPET ile KAZEVİ[Ar. < GAZEVÎ]
( ... İLE Saz ya da kamıştan örülmüş büyük sepet. )
- SEPETÇİLER SOKAK :
( Büyükdere Mahallesi sokaklarından biridir. Eskiden sepet, küfe ve çavalye yapan ustaların bir arada ikamet etmeleri nedeni ile sokağa "Sepetçiler Sokak" ismi verilmiştir. )
- SEPETLEMEK" ile/değil/yerine KOVMAK
- SEPÎDE[Fars.] ile/ve SEPÎDE-DEM[Fars.]
- SEPPUKU ile/ve/||/<>/> JIGAI
- SEPSIS[İng.] değil/yerine/= KAN ZEHİRLENMESİ
- SEPTAL DEFEKT/SEPTAL DEFECT[İng.] değil/yerine/= ARA BÖLME AÇIKLIĞI
- SEPTASYON/SEPTATION[İng.] değil/yerine/= BÖLMELENME
- MİKROPLU/SEPTİK[İng. < SEPTIC] ile/değil KUŞKUCU/SKEPTİK[İng. < SCEPTIC]["SPEKTİK" değil!]
- SEPTISEMI/SEPTICEMIA[İng.] değil/yerine/= KAN ZEHİRLENMESİ
- SEPTİSEMİ[Fr. < Yun. SEPTİKOS: Çürümüş. | HAİMA: Kan.] ile TOKSEMİ
( "Kan zehirlenmesi", kan bozukluğu. İLE "Kan zehirlenmesi". [günlük dilde] )
( Bakterilerin kana geçerek yaygın enfeksiyona neden olmasıyla. İLE Herhangi bir zehirli maddenin ya da iltihabın kana geçmesiyle. )
( SEPTİSEMİ/SEPSIS/SIRS[: Systemic Inflammatory Response Syndrome] )
- SEPTUM[İng.] değil/yerine/= ARA BÖLME
- seq. luce[Lat. < SEQUENTI LUCE] değil/yerine/= ERTESİ GÜN
- SEQUENCE :/yerine SIRA, DİZİ
- SER LEVHA ile MİHRÂBİYE
- ŞER:
METAFİZİK ile/ve/||/<> TABİÎ ile/ve/||/<> AHLÂKÎ
( Olgunluğun[kemâlin] bulunmaması. İLE/VE/||/<> Elem. İLE/VE/||/<> Günah. )
- ŞER/ŞERR[Ar.] ile ŞER[Ar.] ile ŞERR[Ar. çoğ. ŞÜRÛR] ile ŞERR[Ar. < EŞRÂR]
( Gerçek. İLE Kötü, fena, ayıp, utanılacak. İLE Kötülük, kötü iş. | Kavga, gürültü. [>< HAYR] İLE Kötülük eden, kötü kişi. | Daha/pek/en kötü. )
- SER[Fars.] ile/ve/||/<> CAN[Fars.]
- SER[Fars.] ile SER-[Fars.]
( Baş, kafa, kelle. | Baş, başkan. | Tepe, doruk/zirve. | Uc kenar. | Son, nihâyet. İLE "Baş, başkan" anlamlarıyla başa gelerek birleşik sözcükler yapar. [SER-KÂTİB: Başkâtip.] )
- SER[Fars.] ile SER/SERA[Fr.]
( Baş, kafa. | Başkan. İLE Limonluk. )
- SERA GAZI ile/||/<> OZON TABAKASI İNCELTİCİ
( Sera gazı ısı tutar, ODS UV korumasını azaltır )
( Formül: CO₂ İLE CH₄ (sera) İLE CFC İLE HCFC (ODS) )
- SERÂ/SERÂY[Fars.] ile -SERÂ[Fars.] ile SERÂ[Ar./Fars.]
( Saray. | Büyük konak. | Hükümet konağı. İLE "Şarkı söyleyen" anlamlarıyla başa gelerek birleşik sözcükler yapar. [NAĞME-SERÂ: Türkü, şarkı söyleyen.] İLE Toprak. )
- [ne yazık ki]
SERA GAZI SALIMINDA:
1990 ile/ve/||/<>/> 2002 ile/ve/||/<>/> 2016
(
)
- ŞERAİT ile/ve/<> ŞERİAT
( Koşullar. İLE/VE/<> Yasalar. )
( Koşullar, yasaları harekete geçirir. )
- SERAMİK İLE KOMPOZİT İLE POLİMER ile/||/<> MALZEME SINIFLARI
( Mühendislik malzemelerinin ana grupları. )
( Formül: E_kompozit = V_fE_f + V_mE_m )
- SERAMİK ile/ve ÇİNİ
- SERAMİK ile/||/<> LAKABİ
( ... On ikinci yüzyılda Selçuklular döneminde İran'ın Kaşan kentinde üretilen bir tür seramik. )
- SERAMİK[Fr. < Yun.] ile PORSELEN[İt.]
( Yüksek ısıda pişirilmiş toprak, fayans, porselen yapımıyla ilgili olan. | Yüksek ısıda pişirilmiş topraktan yapılan vazo, çanak, çömlek gibi nesne. İLE Kaolinden yapılma, beyaz, sert ve yarı saydam çömlek hamuru. | Bu hamurdan yapılmış çanak, çömlek. )
- SERAMİK ile RAKU
( ... İLE Japon işi seramik kap. )
- SERAMİK'TE:
İZNİK ile/ve KÜTAHYA
- SERAMİKTE:
ONARIM ile/ve/||/<> KINTSUGI
( ... İLE/VE/||/<> Japon seramik sanatında, kırılan ya da çatlayan parçaları daha anlamlı ve değerli duruma getirmek için hasarlarını göstererek toz altın ile onarma sanatı. )
- SERAP ile GERÇEK
( MIRAGE vs. REALITY )
- SERAP[Fars. < SERÂB] ile/ve/değil ZAN
( "Görsel/görüntülü" zan. İLE/VE/DEĞİL "Görüntü"süz serap. )
( Afrika'da, bir şey, sabahın ilk ışığında gerçek, öğle saatinde ise yalandır. )
- SER-Â-PÂ[Fars.] değil/yerine/= BAŞTAN BAŞA/AŞAĞI/AYAĞA, HEPSİ, TÜMÜ
- SERAPİON TAPINAĞI :
( Rumelikavağı'nın Mavramolos (Karataş) mevkiinde putperestlik döneminde Serapion tapınağı ve cümle putların anası Rea'nın mabedi bulunuyordu. )
- SERÂSER[Fars.] ile SERÂSER[Fars.]
( Baştan başa, tamamıyla. [SER: Baş. | Pekiştirme elifi.] İLE Altın ve gümüşle dokunan çok değerli eski bir kumaş çeşidi. )
- ŞERAT[Ar. çoğ. EŞRÂT] ile ŞERÂİT[Ar. < ŞART/ŞARÎTA] ile ŞERÎAT[Ar. < ŞER | çoğ. ŞERÂİ]
( Nişan, iz, alâmet. | Bir şeyin bayağısı, en aşağısı. İLE Şartlar, koşullar. İLE Doğru yol. | Allah'ın emri. | Âyet, hadîs ve icmâ-i ümmet esaslarına dayanan din kaideleri. )
- SERÂYENDE[Fars.] ile ...
( Şarkı söyleyen. )
- SERBEST ÇAĞRIŞIM ile/ve/değil SALLAMAK
- SERBEST FIRKA ile/||/<> SENED-İ İTTİFAK
( 1930'da kurulan Türkiye'nin ilk partilerinden biri. İLE/||/<> 1808'de Osmanlı hükümeti ile büyük toprak sahipleri arasında imzalanan antlaşma. )
- FOTONLAR:
SERBEST ile/ve/<> BAĞIL
- SERBEST GENLEŞME ile/||/<> İZOTERMİK GENLEŞME
( Serbest genleşmede iş yapılmaz, izotermik genleşmede T sabit kalır. )
( Formül: W = 0 İLE W = nRT ln(V₂/V₁) )
- SERBEST NAZIM değil/yerine/= ERKİN OZ
- SERBEST ile/||/<> DÜŞME
( Serbest düşme yasaları )
( Galileo Galilei tarafından 1604 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1564-1642) (Ülke: İtalya) (Alan: Fizik, Astronomi) (Önemli katkıları: Teleskop, Jüpiter uyduları, serbest düşme) )
- SER-BEST ile/ve SER-ÂZÂD
( Başı[ser] bağlı[best], sorumluluğunu alan/üstlenen, bağlamını ve çevresini dikkate alan. | Engelsiz. | "Başıboş, kayıtsız." | "İstediği gibi hareket eden." | "Sıkılmayan." İLE/VE Serbest, hür, başıboş. | Rahat, dertsiz. )
- SER-BEST[Ar.] ile/ve SER-BESTE[Ar.]
( Başıboş, kayıtsız. | İstediği gibi hareket eden. | Sıkılmayan. | Engelsiz. İLE/VE Başı bağlı. | Başı toplu, aklını başına toplamış. | Örtülü, gizli, kapalı. )
- SER-BEST ile/ve/> SER-MEST
- SERBEST(İ) değil/yerine/= ÖZGÜR/LÜK
- SERBEST/LİK ile BAŞIBOŞ/LUK
( FREE/DOM vs. UNTAMED/NESS | BUM )
- SERBEST/LİK ile DAĞINIK/LIK
( FREEDOM vs. UNTIDINESS )
- SERBEST/LİK değil/yerine/= ERKİN/LİK
- SERBEST/LİK ile/ve ÖZGÜR/LÜK, HÜR/LÜK
( Fizik. İLE/VE Metafizik. )
( Her zaman bulunamayabilir. Kişinin hareketlerinin sınırlanması. İLE/VE Kendinin bilincinde olmak. )
( Kişi, farkındalıkta olduğu/kaldığı sürece özgürdür. )
( Kişinin özgür olduğunu bilmesi, kendini bilmesidir. )
( FREE/NESS vs./and FREEDOM
Physics. WITH/AND Metaphysics. )
- ŞERBET ve/gibi/kadar ŞELÂLE
- ŞERBET ile/ve/değil/||/<>/< "ŞERBET"
( Boğazdan akan. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dilden dökülen. )
- ŞERBET ile SOMATA[Yun.]
( ... İLE Bademden yapılan bir şerbet, badem sübyesi. )
- ŞERBET ile SÜBYE[İt.]
( ... İLE Badem içi, kavun çekirdeği gibi şeylerden yapılan, boza koyuluğundaki şerbet. )
- ŞERBET[Ar.] ile ŞURUP[Ar.]
( Meyve suyu ile şekerli su karıştırılarak yapılan içecek. | Belirli törenlerde, konuklara sunulan şekerli içecek. | Bazı maddelerin suda eritilmişi. | Sözlenmek ya da nişanlanmak üzere tarafların antlaşması durumunda tören yapılarak içilen içecek. İLE Çok kaynatılarak koyulaştırılmış şerbet.| Çeşitli meyve özleri ve şekerin kaynatılmasıyla elde edilen içecek. | İçinde çok miktarda şeker bulunan, koyu sıvı kıvamda olan ilâç. )
- SERÇE PARMAK ile/ve/||/<>/> BAŞ PARMAK ile/ve/||/<>/> ÜÇ PARMAK ile/ve/||/<>/> YUMRUK ile/ve/||/<>/> İŞARET-SERÇE PARMAK ARASI ile/ve/||/<>/> KARIŞ
( 1 cm. İLE/VE/||/<>/> 2 cm. İLE/VE/||/<>/> 5 cm. İLE/VE/||/<>/> 10 cm. İLE/VE/||/<>/> 15 cm. İLE/VE/||/<>/> 20 cm. )
(
)
- SERÇE ile/değil BECET
( ... İLE/DEĞİL Serçegillerden, küçük bir kuş. )
( ... cum PASSER )
- SERÇE ile/değil ÇÜTRE
- SERÇE ile KARKUŞU
( ... İLE Serçegillerden, karlı dağların doruklarında yaşayan, bacakları ve parmakları tüylü bir kuş. )
( ... cum PLECTROPHENAX NIVALIS )
- SERÇE ile KÜÇÜK SERÇE ile AĞAÇ SERÇESİ ile SÖĞÜT SERÇESİ ile KAYA SERÇESİ ile KAR SERÇESİ ile BOZ SERÇE ile SARIBOĞAZLI SERÇE
(
)
- SERÇE ile ÖKÜZBURNU
( ... İLE Serçegillerden, gagası uzun ve çok kalın bir kuş. )
( PASSER DOMESTICUS cum CALAO )
- SERÇE ile SÖĞÜT SERÇESİ
- SERÇE/HUMMER ile ÇİMÇEK, DAĞIRCAN, LOKRE
( ... İLE Serçenin küçük bir türü. )
( ESER, USFÛR/USFÛRU[çoğ. ASÂFİR], ŞÜRŞÛRİYYE: Serçe kuşları. | Serçegiller. )
( BİNCİŞK, ÇETÛK, GÜNCİŞK, PÜNÇÜŞK, SÂR-ÇE ile/ve ... )
( SPARROW vs./and ... )
( PASSER DOMESTICUS cum/et ... )
- SERD[Ar.] ile SERD[Ar.] ile SERD[Fars.]
( Sözü, düzgün ve uygun söyleme. İLE Doğrama, doğranma. İLE Soğuk. | Sert, haşin, çirkin. | Sert, kaba, hoyrat. )
- SERDAR[Fars.] değil/yerine/= BAŞKOMUTAN
- SERDAR ile/||/<> SERDAR-I EKREM
( Başkomutan, başbuğ. İLE/||/<> Osmanlı'da, Sadrazam'ın sefer sırasında kendi yetkilerinin yanında Sultan'a ait olan yetkileri de kullanmasından dolayı aldığı san. )
- SERDARLI, NİLÜFER (ŞİŞLİ, 1951) :
( İş hayatına bankacı olarak atıldı ve 1990'da Garanti Banksından emekli oldu. Sosyal çalışmalara ağırlık verdi ve 1989 yılında kurulan ÇYDD'e üye oldu ve Sarıyer Şubesinde görev aldı. 2000'de ÇYDD Zekeriyaköy Şubesin kurucu üyesi olarak görev aldı. Resim çalışmalarını İstasyon Sanat Evi Seabri Berkel atolyesinde başladı. Sarıyer Halk Eğitim merkezi, Pera Sanat Evi, Arzu Başyaran Atölyesi, Galip Nahit Noyan ve Sarıyer Sanat Evi'de devam ettirdi. Halen Sarıyerliler Derneği'nde Muhip Süeltürk atölyesinde çalışmalarını sürdürmektedir. 1994 ve 1995 Shem 1. ve 2. Yıl Karma Sergisi, 1995 Karaköy ve Bayrampaşa Rotary Kulüpleri İşitme Engellilere Destek Karma Sergisi, 2000 ÇYDD Zekeriyaköy Şubesi Kuruluşuna Katkı Karma Sergisi, 2002 ÇYDD Genel Merkez Resim, Heykel ve Seramik Sergisi, 2007 Galeri Art - İst Sarıyer Sanat Evi Karma Resim Sergilerine katıldı. 2007 Biz Kaç Kişiyiz platformu İlçe yapılanmasını sağladı. 2008'de Memleket Sevdalıları Derneği Kurucu Başkanı olarak dernek kuruluşunu gerçekleştirdi. Sarıyerliler Derneği (SADER) bünyesinde çalışmalarını sürdürmektedir. )
- SERDAROĞLU, FAHRETTİN (KOZLUK - KOCAALİ/SAKARYA; 1950) :
( İlkokulu Kozluk (1961), Ortaokulu Karasu (1965)'da bitirdi. Bolu Öğretmen Okulundan 1967 - 1968'de ilkokul öğretmeni olarak mezun oldu. Karasu Hürriyet Köyünde iki yıl görev yaptıktan sonra askerlik görevini Manisa'da Ali Okulunda yaparak tamamladı. 1971 yılında tayinle gittiği Bolu/Akçakoca İlçesi Yenice köyünde öğretmen olarak görev yaptı ve aynı yıl evlendi. Akyazı ilçesinin Taşburun köyünde dört yıl süre ile öğretmen olarak görev yaptıktan sonra, Sarıyer/Kireçburnu Şükrü Naili Paşa İlkokuluna atandı.1996 yılında emekli oldu.1965 yılında öğretmen okulunda öğrenci hareketlerine katıldı. 1969 yılında TÖS (Türkiye Öğretmenler Sendikası)'na üye oldu ve yönetim kuruluna seçildi. 12 Mart 1971'de TÖS kapatıldı. Aynı yıl içinde TÖB - DER'e üye oldu.1980'de TÖB - DER kapatıldı. 1975'te Akyazı Halkevine, 1983'te EĞİT - DER'e üye oldu. 1990'da Türkiye'de ilk kez kurulan Eğitim İş Sendikası kurucusu ve Sarıyer İlçesi Şube Başkanlığını yaptı. Emekli olduktan sonra CHP'ye üye oldu. Aynı yıl Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Sarıyer Şubesi Kurucusu ve başkanı oldu. Başkanlık görevini 2015 itibariyle devam ettirmekte olup, aynı zaman Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Emekli - Sen üyesidir. )
- SERDETMEK[Ar.] değil/yerine/= İLERİ SÜRMEK/ÖNE SÜRMEK/ORTAYA ATMAK
- SERE SERPE (YATMAK, UZANMAK, YAYILMAK)
- SEREBRAL/CEREBRAL[İng.] değil/yerine/= BEYİNLE İLGILİ
- SEREBRAL PALSİ:
"HASTALIK" değil DURUM
( )
( )
- SEREBRAL PALSİ (SP) ile/||/<> MULTİPLE SKLEROZ (MS)
( Doğum öncesi ya da doğum sırasında beyin hasarı sonucu oluşan devim bozukluğu. İLE/||/<> Bağışıklık düzeninin sinir gözelerine saldırması sonucu oluşan nörolojik bir sayrılık. )
- SEREBRAL PALSİ ile FRIEDREICH ATAKSİ
- SEREBRAL PALSİ ile/||/<> KAS DİSTROFİSİ
( Beyin hasarı nedeniyle kas denetimi ve koordinasyonunda bozukluk. İLE/||/<> Kasların zayıflaması ve kaybı ile ilişkili genetik bir durum. )
- SEREBRAL PALSİDE, KONJENİTAL ENFEKSİYONLAR (TORCH):
TOKSOPLAZMOZ ile/ve/||/<> ÖTEKİ ENFEKSİYONLAR ile/ve/||/<> RUBELLA ile/ve/||/<> SİTOMEGALOVİRÜS ile/ve/||/<> HERPES SİMPLEKS VİRÜS
( )
- SEREBRAL/CEREBRAL ile/||/<> SEREBROSPİNAL/CEREBROSPINAL
( Beyinle ilgili. İLE/||/<> Beyin ve omurilikle ilgili. )
- SEREBROVASKÜLER/CEREBROVASCULAR[İng.] değil/yerine/= BEYİN-DAMARLA İLGILİ
- SEREBRUM'DA:
YARIK ile/ve OLUK
( FISSURE vs./and SULCUS )
- ONUR = ŞEREF[Ar.] = HONOUR[İng.] = HONNEUR[Fr.] = EHRE[Alm.] = ONORE[İt.] = HONOR[İsp.]
- ŞEREF[Ar.] ile/ve/değil/yerine/<>/= ONUR[Fr. HONNEUR | İng. HONOR ] (HAYSİYET)
( Toplumsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/= Bireysel. )
( Mal, mülk ve makamla, kişinin toplumsal konumuyla ilişkilidir. [Şerefim, develerimin sırtındadır.] )
( ŞEREFİYE: Bir kişinin geldiği makam şerefine dağıttığı bahşiş. | Kamunun karar ve etkinlikleri sonucunda, belirli bir yerdeki taşınmaz malların artan değerleri üzerinden yerel yönetimlerin aldığı bir tür taşınmaz vergisi. )
( Kendi özüne bağlılık. )
( Başkasının, birine gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur. | Toplumca benimsenmiş iyi ün. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/= Kişinin, kendine karşı duyduğu saygı, şeref, öz saygı, haysiyet, izzet-i nefis. | Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, şeref, itibar. )
- ŞEREF[Ar.] değil/yerine/= ONUR, YÜCEY
- ŞEREF ve/||/<> ŞEREFYÂB[Ar., Fars.]
( ... VE/||/<> Şeref kazanan kişi. )
- ŞEREFÂBÂD KASRI / BEYKOZ KASRI ile ŞEREFÂBÂD KASRI
( Beykoz'da, Stadyum yanındaki koruluktadır. İLE Üsküdar'da, Şemsipaşa semtindeydi. [Şu anda yerinde yoktur.] )
( Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa ve oğlu tarafından Sultan Abdülmecid'e armağan olarak yaptırılmıştır. İLE ... )
( Yetimler Yurdu(Dârüleytam)[I. Dünya Savaşı sonrasında] ve Gençlik Provantoryumu[Cumhuriyet döneminde] olarak kullanılmıştır. Mehmed Ali Paşa Kasrı ve Mecidiye Kasrı adlarıyla da bilinmektedir. İLE ... )
- Şerefe! de, DİNLE!!!
- SEREMONİ[Fr.] değil/yerine/= TÖREN
( Tören. | Genellikle, resmî yerlerde, resmî işlerde uyulması gereken kural, yol ve yöntemlerin tümü. )
- SEREN ile GABYA
( Yelkenli gemilerde, üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanılan gönder. | Konut kapılarında, menteşe ve kilidin takıldığı, düşey konumdaki kalın parça. İLE Ana direklerin üzerine sürülen çubuklara ve ana direklerin üstlerinde bulunan serenlere verilen ad. )
- SERENAT[Fr. < İt.]
( Sesli olarak söylenen ya da müzik aracılığıyla çalınan serbest biçimli müzik parçası. | Geceleyin, açık havada sevgi duyulan biri için bir müzik aracıyla verilen küçük konser. )
( SÉRÉNADE )
- SERENGETİ KEDİSİ ile SAVAN KEDİSİ
- SERE/SELE ile ...
( Açık duran başparmağın ucundan, gösterme(işaret) parmağının ucuna kadar olan uzaklık. )
- SEREYANÎ ile CİVÂRÎ
- SEREZLİLER YALISI/TACİRLER YALISI :
( Yenimahalle'de Karakütük Caddesi üzerindedir. 1901'de yapılan yalı sahiplerinin adı ile anılıyor. Bu yalı da sahip değiştirdi. Tacirler ailesine geçen yalı 1994'te büyük onarım gördü. )
- SERGEN, SEMİH (İST. 1931) :
( Büyükderelidir. İstanbul Erkek Lisesini bitirdi. 1949'da Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümünü birincilikle bitirdi. Tiyatroya çocuk yaşta Sarıyer Halkevinde başladı. Elli yılı aşkın bir süreden beri Devlet Tiyatroları bünyesinde bulunmakta; oyuncu, yönetmelik, yönetici ve öğretmen olarak görev yapmaktadır. 1976'da Bölge tiyatroları kurulması tasarısı üzerinde çalışmış ve hazırladığı tasarıyı TBMM sundu. Ankara Devlet Konservatuarı, Dokuz Eylül Üniversitesi Tiyatro Bölümü, Anadolu Üniversitesi Televizyon Bölümü, Gazi Üniversitesi. İlahiyat Fakültesi ve Selçuk Üniversitesinde sahne ve darama hocalığı yaptı. 100'den fazla oyunda başrol oynadı, 40'dan fazla oyun sahneye koydu. Oyunlarından; Çınar ile Ihlamur, Erkek ve Kadın, Saz Kafeste Mor Kuşlar, Bir Hilal Uğruna, Bahar Gecikti, Kardeş Kanı, Son Kuşlar ve III. Selim adıyla kitaplarda toplandı. Burçak, Yakarış, Niyaz Dalları, Eskitemedim Gökyüzünü, Ölüm Kalım Savaşı Destanı, Nergisleri Bölüşmek, Gönüller Işığı Mevlana, Kuruyduk Yaş Olduk, Mevlana'dan Aşk Ezgileri, İstanbul Kara Sevda, Balık Kavağa Çıkınca isimlerini taşıyan şiir kitapları var. )
- SERGERDE[Fars.] değil/yerine/= ELEBAŞI
- ŞERGİL değil/yerine/= ASKINTI, BAŞ BELÂSI
- SERGİLEMEK ile PAYLAŞMAK
( TO EXHIBIT/DISPLAY vs. TO SHARE )
(1996'dan beri)